Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 283: Sihir

Bu kavram 1 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

283Normal şartlarda gerçekleşmesi imkânsız olan bir şeyi bazı yöntemlerle gerçekmiş gibi gösterip insanları inandırmaktır. Hükümdarın yanındaki sihirbazlar kendilerine göre çok ciddi işler yaparlardı. Gökyüzündeki gezegenlerin ve yıldızların pozisyonuna göre kral için tahminlerde bulunurlardı. Akıllarınca kralları şeytânlardan, cadılarda, kötü ruhlardan koruyacak bazı ritüeller yaparlardı. Savaşlarda başarı sağlamak için sözde tanrılarla bağlantılı ritüeller yaparlardı. Defin merasimlerinde akıllarınca ölen kişinin ruhunu koruyacak tılsımlar yaparlardı. Kralın tahtının bulunduğu mekânın girişlerini koruyan heykeller yaparlardı. Bu heykeller öyle tasarlanırdı ki ışık ve gölge oyunları ile sanki kötü ruhların oraya girmesini engelliyormuş gibi bir izlenim oluştururlardı. Eğitimli sihirbazların halüsinojen mantar ve bitki yapraklarını kullanarak telkin terapisiyle (hipnoz; ‘mesmerism’) insanların bilinçaltlarını düşünceler ekebildiğini bilmekteyiz.

2. Bakara Suresi

Ayet 102

Arapça Metin (Harekeli)

109|2|102|وَٱتَّبَعُوا۟ مَا تَتْلُوا۟ ٱلشَّيَٰطِينُ عَلَىٰ مُلْكِ سُلَيْمَٰنَ وَمَا كَفَرَ سُلَيْمَٰنُ وَلَٰكِنَّ ٱلشَّيَٰطِينَ كَفَرُوا۟ يُعَلِّمُونَ ٱلنَّاسَ ٱلسِّحْرَ وَمَآ أُنزِلَ عَلَى ٱلْمَلَكَيْنِ بِبَابِلَ هَٰرُوتَ وَمَٰرُوتَ وَمَا يُعَلِّمَانِ مِنْ أَحَدٍ حَتَّىٰ يَقُولَآ إِنَّمَا نَحْنُ فِتْنَةٌ فَلَا تَكْفُرْ فَيَتَعَلَّمُونَ مِنْهُمَا مَا يُفَرِّقُونَ بِهِۦ بَيْنَ ٱلْمَرْءِ وَزَوْجِهِۦ وَمَا هُم بِضَآرِّينَ بِهِۦ مِنْ أَحَدٍ إِلَّا بِإِذْنِ ٱللَّهِ وَيَتَعَلَّمُونَ مَا يَضُرُّهُمْ وَلَا يَنفَعُهُمْ وَلَقَدْ عَلِمُوا۟ لَمَنِ ٱشْتَرَىٰهُ مَا لَهُۥ فِى ٱلْءَاخِرَةِ مِنْ خَلَٰقٍ وَلَبِئْسَ مَا شَرَوْا۟ بِهِۦٓ أَنفُسَهُمْ لَوْ كَانُوا۟ يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

109|2|102|واتبعوا ما تتلوا الشيطين علي ملك سليمن وما كفر سليمن ولكن الشيطين كفروا يعلمون الناس السحر وما انزل علي الملكين ببابل هروت ومروت وما يعلمان من احد حتي يقولا انما نحن فتنه فلا تكفر فيتعلمون منهما ما يفرقون به بين المر وزوجه وما هم بضارين به من احد الا باذن الله ويتعلمون ما يضرهم ولا ينفعهم ولقد علموا لمن اشتريه ما له في الاخره من خلق ولبيس ما شروا به انفسهم لو كانوا يعلمون

Latin Literal

102. Vettebeû mâ tetlûş şeyâtînu alâ mulki suleymân(suleymâne) ve mâ kefere suleymânu ve lâkinneş şeyâtîne keferû yuallimûnen nâses sihrâ, ve mâ unzile alel melekeyni bi bâbile hârûte ve mârût(mârûte), ve mâ yuallimâni min ehadin hattâ yekûlâ innemâ nahnu fitnetun fe lâ tekfur fe yeteallemûne minhumâ mâ yuferrikûne bihî beynel mer’i ve zevcih(zevcihî), ve mâ hum bi dârrîne bihî min ehadin illâ bi iznillâh(iznillâhi), ve yeteallemûne mâ yadurruhum ve lâ yenfeuhum ve lekad alimû le menişterâhu mâ lehu fîl âhireti min halâkın, ve le bi’se mâ şerev bihî enfusehum lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve tabi oldular şeytânların29* okuduğuna; Süleyman'ın mülkü üzerine; ve kâfirlik25 etmiş değildi Süleyman; fakat şeytânlar29* kâfirlik25 ettiler; öğretirler (şeytânlar) insanlara sihri283; ve indirileni/bahşedileni iki melik** üzerine; Babil'de***; Harut284 ve Marut284; ve öğretir değildi o ikisi bir şeyden; ancak der ikisi: “Doğrusu biz bir fitneyiz/bir testiz/bir sınavız****; öyle ki; kâfirlik25 etme”; öyle ki öğrenirler (şeytânlar) ikisinden şeyi ki ayırırlar onunla adam ve eşinin arasını*****; ve değildir onlar (şeytânlar) zarar verenler onunla bir şeyden; ancak Allah’ın izniyle; ve öğrenirler zarar vereni kendilerine; ve yarar vermez kendilerine; ant olsun bildiler; mutlak ki kim satın aldı onu yoktur ona ahirette bir nasipten; ve mutlak kötüdür satın almış oldukları onunla; kendi nefislerine; keşke olmuş olsalardı bilirler.

Ahmed Samira Çevirisi

102 And they followed what the devils read/recite on Soliman’s kingdom/ownership and Soliman did not disbelieve, and but the devils disbelieved. They teach the people the magic/sorcery and what was descended on the two kings/angels Harut and Marutat Babylon, and they (B) do not teach from anyone until they (B) say: "But we are a test , so do not disbelieve". So they learn from them (B) what they separate with it between the human/man and his wife, and they are not with harming with it from anyone except with God’s permission. And they learn what harms them and does not benefit them, and they had known for who (E) bought it, (there is) no share of blessing/fortune for him in the end (other life), and how bad (E) (is) what they bought/volunteered with it themselves, if they were knowing?

Notlar

Not 1

*Doğrudan saptırıcı, iyiyi bozucu, iyiden uzaklaştırıcı insanlar. **Hükümdar, hünkâr, kral.***Antik Babil. MÖ 1300 yılları. Irak’ın başkenti Bağdat’ın 100 km güneyinde bulunan antik Babil krallığının başkenti. Antik Yahudiya krallığıyla komşu. ****Öğrenilen telkin ve hipnoz teknikleri iyi ya da kötü yönde kullanılabilir. Öğrenen kimse için büyük bir fitne/test/sınav olacaktır. *****Telkin hipnoz teknikleri öyle etkilidir ki karı-koca arasındaki sıkı bağı bile koparır. Bir kocaya ya da kadına eşinin kendisini aldattığı yönünde telkin verilirse mutlak ki etkisi çok fazla olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sihir Kavram 283

283 Normal şartlarda gerçekleşmesi imkânsız olan bir şeyi bazı yöntemlerle gerçekmiş gibi gösterip insanları inandırmaktır. Hükümdarın yanındaki sihirbazlar kendilerine göre çok ciddi işler yaparlardı. Gökyüzündeki gezegenlerin ve yıldızların pozisyonuna göre kral için tahminlerde bulunurlardı. Akıllarınca kralları şeytânlardan, cadılarda, kötü ruhlardan koruyacak bazı ritüeller yaparlardı. Savaşlarda başarı sağlamak için sözde tanrılarla bağlantılı ritüeller yaparlardı. Defin merasimlerinde akıllarınca ölen kişinin ruhunu koruyacak tılsımlar yaparlardı. Kralın tahtının bulunduğu mekânın girişlerini koruyan heykeller yaparlardı. Bu heykeller öyle tasarlanırdı ki ışık ve gölge oyunları ile sanki kötü ruhların oraya girmesini engelliyormuş gibi bir izlenim oluştururlardı. Eğitimli sihirbazların halüsinojen mantar ve bitki yapraklarını kullanarak telkin terapisiyle (hipnoz; ‘mesmerism’) insanların bilinçaltlarını düşünceler ekebildiğini bilmekteyiz.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 283: Sihir

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Sihir

Kavram No: 283

Kısa Açıklama: 283 Normal şartlarda gerçekleşmesi imkânsız olan bir şeyi bazı yöntemlerle gerçekmiş gibi gösterip insanları inandırmaktır. Hükümdarın yanındaki sihirbazlar kendilerine göre çok ciddi işler yaparlardı. Gökyüzündeki gezegenlerin ve yıldızların pozisyonuna göre kral için tahminlerde bulunurlardı. Akıllarınca kralları şeytânlardan, cadılarda, kötü ruhlardan koruyacak bazı ritüeller yaparlardı. Savaşlarda başarı sağlamak için sözde tanrılarla bağlantılı ritüeller yaparlardı. Defin merasimlerinde akıllarınca ölen kişinin ruhunu koruyacak tılsımlar yaparlardı. Kralın tahtının bulunduğu mekânın girişlerini koruyan heykeller yaparlardı. Bu heykeller öyle tasarlanırdı ki ışık ve gölge oyunları ile sanki kötü ruhların oraya girmesini engelliyormuş gibi bir izlenim oluştururlardı. Eğitimli sihirbazların halüsinojen mantar ve bitki yapraklarını kullanarak telkin terapisiyle (hipnoz; ‘mesmerism’) insanların bilinçaltlarını düşünceler ekebildiğini bilmekteyiz.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 1

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 102

Türkçe Meal: Ve tabi oldular şeytânların 29 * okuduğuna; Süleyman'ın mülkü üzerine; ve kâfirlik 25 etmiş değildi Süleyman; fakat şeytânlar 29 * kâfirlik 25 ettiler; öğretirler (şeytânlar) insanlara sihri 283 ; ve indirileni/bahşedileni iki melik ** üzerine; Babil'de *** ; Harut 284 ve Marut 284 ; ve öğretir değildi o ikisi bir şeyden; ancak der ikisi: “Doğrusu biz bir fitneyiz/bir testiz/bir sınavız **** ; öyle ki; kâfirlik 25 etme”; öyle ki öğrenirler (şeytânlar) ikisinden şeyi ki ayırırlar onunla adam ve eşinin arasını ***** ; ve değildir onlar (şeytânlar) zarar verenler onunla bir şeyden; ancak Allah’ın izniyle; ve öğrenirler zarar vereni kendilerine; ve yarar vermez kendilerine; ant olsun bildiler; mutlak ki kim satın aldı onu yoktur ona ahirette bir nasipten; ve mutlak kötüdür satın almış oldukları onunla; kendi nefislerine; keşke olmuş olsalardı bilirler.

Arapça: 109|2|102|واتبعوا ما تتلوا الشيطين علي ملك سليمن وما كفر سليمن ولكن الشيطين كفروا يعلمون الناس السحر وما انزل علي الملكين ببابل هروت ومروت وما يعلمان من احد حتي يقولا انما نحن فتنه فلا تكفر فيتعلمون منهما ما يفرقون به بين المر وزوجه وما هم بضارين به من احد الا باذن الله ويتعلمون ما يضرهم ولا ينفعهم ولقد علموا لمن اشتريه ما له في الاخره من خلق ولبيس ما شروا به انفسهم لو كانوا يعلمون