Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 25: Kâfir

Bu kavram 244 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

📋 Detaylı Açıklama

Yüce Allah'ın mümin kimselerin bazı günahlarına kâfirlik edeceği yani örtüp gizleyeceği 5:12 ayetinde bildirilir.

2. Bakara Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

13|2|6|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ سَوَآءٌ عَلَيْهِمْ ءَأَنذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُنذِرْهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

13|2|6|ان الذين كفروا سوا عليهم انذرتهم ام لم تنذرهم لا يومنون

Latin Literal

6. İnnellezîne keferû sevâun aleyhim e enzertehum em lem tunzirhum lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler* (ki) kâfirlik25 ettiler; aynı seviyedir/farksızdır onlara uyarsan** da onları ya da asla uyarmasan** da; iman47 etmezler***.

Ahmed Samira Çevirisi

6 That those who disbelieved, (it is) equal/alike on (to) them, had you warned them , or you did not warn them, (notice) they do not believe.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın ayetlerini içeren kutsal kitapların hükmünü örten, gizleyen, yok sayan, görmezden gelen kâfirler.**İslâm olun; sadece kutsal kitaplara gelin, sadece Rabbinizin kitabına uyun; sadece Kur'an'a tabi olun. İbrahim'in milletine tabi olun. Hanif yani tek tanrıcı olun. Rabbinize şirk koşmayın. İblîs'in adımlarını izlemeyin.***Kutsal kitapların hükmünü gizleyenler, örtenler gerçek bir imana sahip değillerdir.

2. Bakara Suresi

Ayet 19

Arapça Metin (Harekeli)

26|2|19|أَوْ كَصَيِّبٍ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ فِيهِ ظُلُمَٰتٌ وَرَعْدٌ وَبَرْقٌ يَجْعَلُونَ أَصَٰبِعَهُمْ فِىٓ ءَاذَانِهِم مِّنَ ٱلصَّوَٰعِقِ حَذَرَ ٱلْمَوْتِ وَٱللَّهُ مُحِيطٌۢ بِٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

26|2|19|او كصيب من السما فيه ظلمت ورعد وبرق يجعلون اصبعهم في اذانهم من الصوعق حذر الموت والله محيط بالكفرين

Latin Literal

19. Ev ke sayyibin mines semâi fîhi zulumâtun ve ra’dun ve berk(berkun), yec’alûne esâbiahum fî âzânihim mines savâiki hazaral mevt(mevti), vallâhu muhîtun bil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ya da gökten bir yağmur fırtınası gibi; içinde onun (yağmur fırtınasının) karanlıklar; ve gök gürültüsü; ve şimşek261; koyarlar* parmaklarını kulaklarının içine gök gürültüsü sesinden; ölüme hazır; ve Allah kuşatıp sarandır kâfirleri25.

Ahmed Samira Çevirisi

19 Or as a rain from the sky, in it (is) darknesses and thunder and lightning, they put their fingers intheir ears from the thunderous noise , fearing the death , and God (is) with the disbelievers surrounding/enveloping .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ev ya da أَوْ -
2 kesayyibin bir yağmur fırtınası gibi كَصَيِّبٍ صوب
3 mine -ten مِنَ -
4 s-semai gök السَّمَاءِ سمو
5 fihi içinde onun (yağmur fırtınasının) فِيهِ -
6 zulumatun karanlıklar ظُلُمَاتٌ ظلم
7 ve raa'dun ve gök gürültüsü وَرَعْدٌ رعد
8 ve berkun ve şimşek وَبَرْقٌ برق
9 yec'alune yaparlar/koyarlar يَجْعَلُونَ جعل
10 esabiahum parmaklarını أَصَابِعَهُمْ صبع
11 fi içine فِي -
12 azanihim kulaklarının اذَانِهِمْ اذن
13 mine مِنَ -
14 s-savaiki gök gürültüsü sesinden الصَّوَاعِقِ صعق
15 hazera hazır حَذَرَ حذر
16 l-mevti ölüme الْمَوْتِ موت
17 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
18 muhitun kuşatıp sarandır مُحِيطٌ حوط
19 bil-kafirine kâfirleri بِالْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*2:8 ayetinde işaret edilen sahte müminler.

2. Bakara Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

31|2|24|فَإِن لَّمْ تَفْعَلُوا۟ وَلَن تَفْعَلُوا۟ فَٱتَّقُوا۟ ٱلنَّارَ ٱلَّتِى وَقُودُهَا ٱلنَّاسُ وَٱلْحِجَارَةُ أُعِدَّتْ لِلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

31|2|24|فان لم تفعلوا ولن تفعلوا فاتقوا النار التي وقودها الناس والحجاره اعدت للكفرين

Latin Literal

24. Fe in lem tef’alû ve len tef’alû fettekûn nârelletî vakûduhân nâsu vel hicâratu, uiddet lil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer asla yapmazsınız; ve asla yapamazsınız; öyle ki takvalı21 olun ateşe ki yakıtı onun insanlar ve taşlardır; hazırlandı kâfirler25 için.

Ahmed Samira Çevirisi

24 So if you do not make/do and you will never make/do, so fear the fire, that/which its fuel (is) the people and the stones, (it) was/is prepared to the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
2 lem asla لَمْ -
3 tef'alu yapamazsınız تَفْعَلُوا فعل
4 velen ve asla وَلَنْ -
5 tef'alu yapamazsınız تَفْعَلُوا فعل
6 fetteku öyle ki takvalı olun فَاتَّقُوا وقي
7 n-nara ateşe النَّارَ نور
8 lleti ki الَّتِي -
9 vekuduha yakıtı onun وَقُودُهَا وقد
10 n-nasu insanlardır النَّاسُ نوس
11 velhicaratu ve taşlardır وَالْحِجَارَةُ حجر
12 uiddet hazırlandı أُعِدَّتْ عدد
13 lilkafirine kâfirler için لِلْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

2. Bakara Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

33|2|26|إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَسْتَحْىِۦٓ أَن يَضْرِبَ مَثَلًا مَّا بَعُوضَةً فَمَا فَوْقَهَا فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ فَيَعْلَمُونَ أَنَّهُ ٱلْحَقُّ مِن رَّبِّهِمْ وَأَمَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فَيَقُولُونَ مَاذَآ أَرَادَ ٱللَّهُ بِهَٰذَا مَثَلًا يُضِلُّ بِهِۦ كَثِيرًا وَيَهْدِى بِهِۦ كَثِيرًا وَمَا يُضِلُّ بِهِۦٓ إِلَّا ٱلْفَٰسِقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

33|2|26|ان الله لا يستحي ان يضرب مثلا ما بعوضه فما فوقها فاما الذين امنوا فيعلمون انه الحق من ربهم واما الذين كفروا فيقولون ماذا اراد الله بهذا مثلا يضل به كثيرا ويهدي به كثيرا وما يضل به الا الفسقين

Latin Literal

26. İnnallâhe lâ yestahyî en yadribe meselen mâ beûdaten fe mâ fevkahâ fe emmellezîne âmenû fe ya’lemûne ennehul hakku min rabbihim, ve emmellezîne keferû fe yekûlûne mâzâ erâdallâhu bi hâzâ meselâ(meselen), yudıllu bihî kesîran ve yehdî bihî kesîrâ(kesîran) ve mâ yudıllu bihî illel fâsıkîn(fâsıkîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah çekinmez; ki vurur/ortaya koyar bir misal/örnek; bir sivrisineği186; öyle ki onun üstündekini (de)186; öyle ki ancak iman47 etmiş kimseler; böylece bilirler ki o (örnek) haktır/gerçektir Rablerinden4; ve ancak kâfirlik25 etmiş kimseler; öyle ki derler: “Neyi amaçladı/arzuladı Allah bu misalle/örnekle?”; saptırır (Allah) onunla (örnekle) bir çoğunu; ve doğru yola kılavuzlar onunla (örnekle) bir çoğunu; ve saptırır değildir (Allah) onunla (örnekle); ancak fâsıkları38.

Ahmed Samira Çevirisi

26 That God does not (feel) shame that (He) gives/strikes an example , (of) any a mosquito (and) so what (is) above it, so but those who believed, so they know that it (is) the truth from their Lord, and but those who disbelieved, so they say: "What did God want/intend with that (as) an example/proverb?" He misguides with it many, and He guides with it many, and He does not misguide with it except the debauchers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 llahe Allah اللَّهَ -
3 la لَا -
4 yestehyi çekinmez يَسْتَحْيِي حيي
5 en ki أَنْ -
6 yedribe vurur/ortaya koyar يَضْرِبَ ضرب
7 meselen bir misal/örnek مَثَلًا مثل
8 ma مَا -
9 beudeten bir sivrisineği بَعُوضَةً بعض
10 fe ma öyle ki فَمَا -
11 fevkaha onun üstündekini (de) فَوْقَهَا فوق
12 feemma öyle ki ancak فَأَمَّا -
13 ellezine kimseler الَّذِينَ -
14 amenu iman etmiş امَنُوا امن
15 feyea'lemune böylece bilirler فَيَعْلَمُونَ علم
16 ennehu ki o أَنَّهُ -
17 l-hakku haktır/gerçektir الْحَقُّ حقق
18 min مِنْ -
19 rabbihim Rablerinden رَبِّهِمْ ربب
20 ve emma ve ancak وَأَمَّا -
21 ellezine kimseler الَّذِينَ -
22 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
23 feyekulune öyle ki derler فَيَقُولُونَ قول
24 maza neyi مَاذَا -
25 erade amaçladı/arzuladı أَرَادَ رود
26 llahu Allah اللَّهُ -
27 bihaza bu بِهَٰذَا -
28 meselen misalle/örnekle مَثَلًا مثل
29 yudillu saptırır (Allah) يُضِلُّ ضلل
30 bihi onunla (örnekle) بِهِ -
31 kesiran bir çoğunu كَثِيرًا كثر
32 ve yehdi ve doğru yola kılavuzlar وَيَهْدِي هدي
33 bihi onunla (örnekle) بِهِ -
34 kesiran bir çoğunu كَثِيرًا كثر
35 ve ma ve değildir وَمَا -
36 yudillu Saptır (Allah) يُضِلُّ ضلل
37 bihi Onunla (örnekle) بِهِ -
38 illa dışında إِلَّا -
39 l-fasikine fâsıklar الْفَاسِقِينَ فسق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sivrisinek Kavram 186

186 Sivrisinek Yüce Allah'ın örnek verdiği bir canlıdır. Onun üzerinde olan da örnek verilmiştir. Bilimsel veriler göstermiştir ki küçücük bir sivrisineğin üzerinde çok sayıda bakteri yaşamaktadır. Sıtma mikrobu taşıyan sivrisineğin tek bir ısırığı sıtma hastalığına neden olabilir. Sivrisineğin insanlık tarihinde en çok insanın ölmesine neden olan sıtma hastalığına neden olması nedeniyle örnek olarak gösterilmesi Kur'an'ın büyük bir bilimsel mucizedir.“Doğrusu Allah çekinmez, ki ortaya koyar bir örnek; bir sivrisineği; onun üstündekini de.”: Sivrisinek ve onun üstündeki bakteriler.

2. Bakara Suresi

Ayet 28

Arapça Metin (Harekeli)

35|2|28|كَيْفَ تَكْفُرُونَ بِٱللَّهِ وَكُنتُمْ أَمْوَٰتًا فَأَحْيَٰكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يُحْيِيكُمْ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

35|2|28|كيف تكفرون بالله وكنتم اموتا فاحيكم ثم يميتكم ثم يحييكم ثم اليه ترجعون

Latin Literal

28. Keyfe tekfurûne billâhi ve kuntum emvâten fe ahyâkum, summe yumîtukum summe yuhyîkum summe ileyhi turceûn(turceûne).

Türkçe Çeviri

Nasıl kâfirlik25 edersiniz Allah'a; ve olmuştunuz ölüler615; öyle ki canlandırdı/diriltti615 sizleri; sonra öldürür615 sizleri; sonra canlandırır/diriltir615 sizleri; sonra O'na (Allah’a) döndürülürsünüz.

Ahmed Samira Çevirisi

28 How do you disbelieve with God and you were deads, so He revived you, then He makes you die, then He revives you , then to Him you are being returned.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 keyfe nasıl كَيْفَ كيف
2 tekfurune kâfirlik edersiniz تَكْفُرُونَ كفر
3 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
4 vekuntum ve oldunuz وَكُنْتُمْ كون
5 emvaten ölüler أَمْوَاتًا موت
6 feehyakum öyle ki canlandırdı/diriltti sizleri فَأَحْيَاكُمْ حيي
7 summe sonra ثُمَّ -
8 yumitukum öldürür sizleri يُمِيتُكُمْ موت
9 summe sonra ثُمَّ -
10 yuhyikum canlandırır/diriltir sizleri يُحْيِيكُمْ حيي
11 summe sonra ثُمَّ -
12 ileyhi O'na (Allah’a) إِلَيْهِ -
13 turceune döndürülürsünüz تُرْجَعُونَ رجع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Olmuştunuz ölüler; öyle ki diriltti sizleri; sonra öldürür sizleri; sonra diriltir sizleri. Kavram 615

615 İlk cennet evreninde yaşayan insanın öldürülmesi ve cennetten çıkarılması.İçinde yaşadığımız evrende diriltilmesi/canlandırılması.İçinde yaşadığımız evrende öldürülmesi ve evrenden çıkarılması.Ahiret evreninde din günü için diriltilmesi/canlandırılması.

2. Bakara Suresi

Ayet 39

Arapça Metin (Harekeli)

46|2|39|وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَكَذَّبُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَآ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

46|2|39|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

39. Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike ashâbun nâr(nârı), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; ve yalanladılar195 ayetlerimizi; işte bunlar; ateş ashâbıdır194; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

39 And those who disbelieved and denied with Our verses/evidences , those are the fire’s owners/company, they (are) in it immortally/eternally .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
3 ve kezzebu ve yalanladılar وَكَذَّبُوا كذب
4 biayatina ayetlerimizi بِايَاتِنَا ايي
5 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
6 eshabu ashâbıdır أَصْحَابُ صحب
7 n-nari ateş النَّارِ نور
8 hum onlar هُمْ -
9 fiha orada (cehennemde) فِيهَا -
10 halidune ölümsüzlerdir. خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Yalanlamak, Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamak. Kavram 195

195 Yüce Allah'ın ayetlerini kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek. Ahiret hayatına iman etmeyen ateistler, deistler vb. herkes Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamıştır. Kur'an ayetlerini söylentilere/hadislere boğduranlar, ayetlerin hükmünü tamamı zan olan söylentilerle/hadislerle düşüren müşrik ve münafıklar da ayetleri yalanlayanlardır.

2. Bakara Suresi

Ayet 41

Arapça Metin (Harekeli)

48|2|41|وَءَامِنُوا۟ بِمَآ أَنزَلْتُ مُصَدِّقًا لِّمَا مَعَكُمْ وَلَا تَكُونُوٓا۟ أَوَّلَ كَافِرٍۭ بِهِۦ وَلَا تَشْتَرُوا۟ بِـَٔايَٰتِى ثَمَنًا قَلِيلًا وَإِيَّٰىَ فَٱتَّقُونِ

Arapça Metin (Harekesiz)

48|2|41|وامنوا بما انزلت مصدقا لما معكم ولا تكونوا اول كافر به ولا تشتروا بايتي ثمنا قليلا وايي فاتقون

Latin Literal

41. Ve âminû bi mâ enzeltu musaddikan li mâ meakum ve lâ tekûnû evvele kâfirin bih(bîhî), ve lâ teşterû bi âyâtî semenen kalîlen ve iyyâye fettekûni.

Türkçe Çeviri

Ve iman47 edin indirdiğime (Kur'ân'a); bir musaddıktır140 sizlerin yanındakine (Tevrât’a); ve olmayın ilk kâfir25 ona*; ve satmayın ayetlerimi az bir fiyata; ve sadece bana; öyle ki takvalı21 olun (sadece) bana.

Ahmed Samira Çevirisi

41 And believe with what I descended, confirming to what (is) with you, and do not be (the) first disbeliever with it, and do not buy/volunteer with My verses/evidences a small/little price, and (only) Me, so fear and obey Me.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve aminu ve iman edin وَامِنُوا امن
2 bima بِمَا -
3 enzeltu indirdiğime أَنْزَلْتُ نزل
4 musaddikan bir musaddik مُصَدِّقًا صدق
5 lima لِمَا -
6 meakum sizlerin yanındakine (Tevrat’a) مَعَكُمْ -
7 ve la وَلَا -
8 tekunu ve olmayın تَكُونُوا كون
9 evvele ilk أَوَّلَ اول
10 kafirin kâfir كَافِرٍ كفر
11 bihi ona (Kur’an’a) بِهِ -
12 ve la وَلَا -
13 teşteru ve satmayın تَشْتَرُوا شري
14 biayati ayetlerimi بِايَاتِي ايي
15 semenen bir fiyata ثَمَنًا ثمن
16 kalilen az قَلِيلًا قلل
17 ve iyyaye ve sadece bana وَإِيَّايَ -
18 fettekuni öyle ki takvalı onu bana فَاتَّقُونِ وقي

Notlar

Not 1

*Kur’ân’a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Musaddık Kavram 140

140 Doğrulayıp tasdik edici. Sadece tasdik edici/doğrulayıcı değil; aynı zamanda yanlış olanın doğrusunu da tasdik edici.

2. Bakara Suresi

Ayet 61

Arapça Metin (Harekeli)

68|2|61|وَإِذْ قُلْتُمْ يَٰمُوسَىٰ لَن نَّصْبِرَ عَلَىٰ طَعَامٍ وَٰحِدٍ فَٱدْعُ لَنَا رَبَّكَ يُخْرِجْ لَنَا مِمَّا تُنۢبِتُ ٱلْأَرْضُ مِنۢ بَقْلِهَا وَقِثَّآئِهَا وَفُومِهَا وَعَدَسِهَا وَبَصَلِهَا قَالَ أَتَسْتَبْدِلُونَ ٱلَّذِى هُوَ أَدْنَىٰ بِٱلَّذِى هُوَ خَيْرٌ ٱهْبِطُوا۟ مِصْرًا فَإِنَّ لَكُم مَّا سَأَلْتُمْ وَضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ ٱلذِّلَّةُ وَٱلْمَسْكَنَةُ وَبَآءُو بِغَضَبٍ مِّنَ ٱللَّهِ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَانُوا۟ يَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقْتُلُونَ ٱلنَّبِيِّۦنَ بِغَيْرِ ٱلْحَقِّ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَوا۟ وَّكَانُوا۟ يَعْتَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

68|2|61|واذ قلتم يموسي لن نصبر علي طعام وحد فادع لنا ربك يخرج لنا مما تنبت الارض من بقلها وقثايها وفومها وعدسها وبصلها قال اتستبدلون الذي هو ادني بالذي هو خير اهبطوا مصرا فان لكم ما سالتم وضربت عليهم الذله والمسكنه وباو بغضب من الله ذلك بانهم كانوا يكفرون بايت الله ويقتلون النبين بغير الحق ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

Latin Literal

61. Ve iz kultum yâ mûsâ len nasbira alâ taâmin vâhidin fed’u lenâ rabbeke yuhric lenâ mimmâ tunbitulardu min baklihâ ve kıssâiha ve fûmihâ ve adesihâ ve basalihâ, kâle e testebdilûnellezî huve ednâ billezî huve hayr(hayrun), ihbitû mısran fe inne lekum mâ seeltum ve duribet aleyhimuz zilletu vel meskenetu ve bâu bi gadabin minallâh(minallâhi), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnen nebiyyîne bi gayril hak(hakkı), zâlike bi mâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediğiniz zaman: “Ey Musa! Asla sabretmeyiz51 tek bir yemeğe; öyle ki dua80 et bizlere; Rabbine4; çıkarsın bizlere bitirdiğinden yerin baklagilinden; ve hıyarından/kabağından; ve sarımsağından; ve mercimeğinden; ve soğanından onun”; dedi (Musa): “Takas mı edersiniz o ast/aşağı olanı o hayır olanla? İnin bir şehre; öyle ki doğrusu sizleredir sual ettiğiniz/sorduğunuz”; ve vuruldu üzerlerine aşağılık/alçaklık ve miskinlik113; ve maruz kaldılar Allah’tan bir gazaba; işte bu; nedeniyledir ki kâfirlik25 eder oldular Allah'ın ayetlerine; ve katleder35 (oldular) nebileri132 hak değilken; işte bu; nedeniyledir (ki) isyan ettiler ve sınırı aşar oldular.

Ahmed Samira Çevirisi

61 And when you said: "You Moses, (we) will never be patient on one food, so call for us your lord (to) bring out for us from what the Earth/land sprouts/grows from its vegetables , and its long cucumber , and its legumes , and its lentils and its onions ." He said: "Do you exchange/substitute what it isnearer/weaker/poorer with what it is good/best ? Descend/enter (to the) city/border/region/Egypt , so for you (there is) what you asked/demanded." And it is imposed/forced on them the humiliation/disgrace and the poverty/ oppression and they returned/resided with anger from God, (that is) because they were disbelieving with God’s signs/verses/evidences , and (they) kill the prophets without the right , that (is) because (of) what they disobeyed, and they were transgressing/violating .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 kultum dediniz قُلْتُمْ قول
3 ya musa ey Musa يَا مُوسَىٰ -
4 len asla لَنْ -
5 nesbira sabretmeyiz نَصْبِرَ صبر
6 ala عَلَىٰ -
7 taaamin bir yemeğe طَعَامٍ طعم
8 vahidin tek وَاحِدٍ وحد
9 fed'u öyle ki dua et فَادْعُ دعو
10 lena bizlere لَنَا -
11 rabbeke Rabbine رَبَّكَ ربب
12 yuhric çıkarsın يُخْرِجْ خرج
13 lena bizlere لَنَا -
14 mimma مِمَّا -
15 tunbitu bitirdiğinden تُنْبِتُ نبت
16 l-erdu yerin الْأَرْضُ ارض
17 min مِنْ -
18 bekliha baklagilinden بَقْلِهَا بقل
19 vekissaiha ve hıyarından/kabağından وَقِثَّائِهَا قثا
20 vefumiha ve sarımsağından وَفُومِهَا فوم
21 veadesiha ve mercimeğinden وَعَدَسِهَا عدس
22 ve besaliha ve soğanından onun وَبَصَلِهَا بصل
23 kale dedi (Musa) قَالَ قول
24 etestebdilune takas mı edersiniz أَتَسْتَبْدِلُونَ بدل
25 llezi olan الَّذِي -
26 huve o هُوَ -
27 edna ast/aşağı/ أَدْنَىٰ دنو
28 billezi' olanla بِالَّذِي -
29 huve o هُوَ -
30 hayrun hayır خَيْرٌ خير
31 hbitu inin اهْبِطُوا هبط
32 misran bir şehre مِصْرًا مصر
33 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
34 lekum sizleredir لَكُمْ -
35 ma مَا -
36 seeltum sual ettiğiniz/sorduğunuz سَأَلْتُمْ سال
37 ve duribet ve vuruldu وَضُرِبَتْ ضرب
38 aleyhimu üzerlerine عَلَيْهِمُ -
39 z-zilletu aşağılık/alçaklık الذِّلَّةُ ذلل
40 velmeskenetu ve miskinlik وَالْمَسْكَنَةُ سكن
41 ve ba'u ve maruz kaldılar/ وَبَاءُوا بوا
42 bigadebin bir gazaba بِغَضَبٍ غضب
43 mine -tan مِنَ -
44 llahi Allah- اللَّهِ -
45 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
46 biennehum doğrusu onların nedeniyledir بِأَنَّهُمْ -
47 kanu oldular كَانُوا كون
48 yekfurune Kâfirlik ederler يَكْفُرُونَ كفر
49 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
50 llahi Allah'ın اللَّهِ -
51 ve yektulune ve katlederler وَيَقْتُلُونَ قتل
52 n-nebiyyine nebileri النَّبِيِّينَ نبا
53 bigayri başka بِغَيْرِ غير
54 l-hakki hak/gerçek الْحَقِّ حقق
55 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
56 bima nedeniyledir بِمَا -
57 asav isyan ettiler عَصَوْا عصي
58 ve kanu ve oldular وَكَانُوا كون
59 yea'tedune sınırı aştılar يَعْتَدُونَ عدو

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Dua Kavram 80

80 Çağırma.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

2. Bakara Suresi

Ayet 85

Arapça Metin (Harekeli)

92|2|85|ثُمَّ أَنتُمْ هَٰٓؤُلَآءِ تَقْتُلُونَ أَنفُسَكُمْ وَتُخْرِجُونَ فَرِيقًا مِّنكُم مِّن دِيَٰرِهِمْ تَظَٰهَرُونَ عَلَيْهِم بِٱلْإِثْمِ وَٱلْعُدْوَٰنِ وَإِن يَأْتُوكُمْ أُسَٰرَىٰ تُفَٰدُوهُمْ وَهُوَ مُحَرَّمٌ عَلَيْكُمْ إِخْرَاجُهُمْ أَفَتُؤْمِنُونَ بِبَعْضِ ٱلْكِتَٰبِ وَتَكْفُرُونَ بِبَعْضٍ فَمَا جَزَآءُ مَن يَفْعَلُ ذَٰلِكَ مِنكُمْ إِلَّا خِزْىٌ فِى ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا وَيَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ يُرَدُّونَ إِلَىٰٓ أَشَدِّ ٱلْعَذَابِ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

92|2|85|ثم انتم هولا تقتلون انفسكم وتخرجون فريقا منكم من ديرهم تظهرون عليهم بالاثم والعدون وان ياتوكم اسري تفدوهم وهو محرم عليكم اخراجهم افتومنون ببعض الكتب وتكفرون ببعض فما جزا من يفعل ذلك منكم الا خزي في الحيوه الدنيا ويوم القيمه يردون الي اشد العذاب وما الله بغفل عما تعملون

Latin Literal

85. Summe entum hâulâi taktulûne enfusekum ve tuhricûne ferîkan minkummin diyârihim, tezâharûne aleyhim bil ismi vel udvân(udvâni), ve in ye’tûkum usârâ tufâdûhum ve huve muharremun aleykum ihrâcuhum e fe tu’minûne bi ba’dil kitâbive tekfurûne bi ba’d(ba’dın), fe mâ cezâu men yef’alu zâlike minkum illâ hızyun fîl hayâtid dunyâ, ve yevmel kıyâmeti yureddûne ilâ eşeddil azâb(azâbi), ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Sonra siz; şunlar; öldürürsünüz nefislerinizi201; ve çıkarırsınız diyarlarından/yurtlarından bir grubu/bir fırkayı sizlerden; dayanışma/destekleşme içinde olursunuz onlara karşı günahla ve ihlalle/sınırı aşmayla/düşmanlıkla; ve eğer gelirlerse sizlere esirler olarak; fidye alırsınız onlara (serbest bırakmak için onları); ve (oysa) o haram/yasak edilendir sizlere; ihracı/çıkarılması (da) onların; iman47 edersiniz bir kısmına kitabın* ve kâfirlik25 edersiniz bir kısmına; öyle mi? Öyle ki, nedir cezası/karşılığı kimsenin (ki) yapar bunu sizlerden; ancak bir rezalet dünya hayatında ve diriliş gününde; geri döndürülür en şiddetli azaba doğru; ve değildir Allah gâfil310 yaptıklarınızdan.

Ahmed Samira Çevirisi

85 Then you are those who you kill yourselves and you force out a group/part from you, from their homes/countries, you cooperate/support on (against) them with the sin/crime and the transgression/injustice/aggression and if they come to you captives/prisoners you ransom them , and it is forbidden on you bringing/forcing them out. Do you believe with some/part (of) The Book and you disbelieve with some/part? So but (what is the) reward/reimbursement (of) who does that from you, except shame/scandal/disgrace in the life the present/worldly life (on) and the Resurrection Day they be returned to the torture’s strongest (severest), and God (is) not with ignoring/disregarding on what you make/do.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitap.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Gâfil, gâfil. Kavram 310

310 Aymaz, bilmez, farkında olmayan.

2. Bakara Suresi

Ayet 88

Arapça Metin (Harekeli)

95|2|88|وَقَالُوا۟ قُلُوبُنَا غُلْفٌۢ بَل لَّعَنَهُمُ ٱللَّهُ بِكُفْرِهِمْ فَقَلِيلًا مَّا يُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

95|2|88|وقالوا قلوبنا غلف بل لعنهم الله بكفرهم فقليلا ما يومنون

Latin Literal

88. Ve kâlû kulûbunâ gulf(gulfun), bel leanehumullâhu bi kufrihim fe kalîlen mâ yu’minun(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: "Kalplerimiz örtülenlerdir/sarılanlardır175" evet! mutlak lanetledi280 onları Allah kâfirlikleriyle25; öyle ki pek azdır* iman47 ettikleri.

Ahmed Samira Çevirisi

88 And they said: "Our hearts/minds (are) covered/uncomprehending ." But God cursed them with their disbelief, so little/few (are) what they believe.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kalu ve dediler وَقَالُوا قول
2 kulubuna kalplerimiz قُلُوبُنَا قلب
3 gulfun örtülenlerdir/sarılanlardır غُلْفٌ غلف
4 bel Evet! بَلْ -
5 leanehumu mutlak lanetledi onları لَعَنَهُمُ لعن
6 llahu Allah اللَّهُ -
7 bikufrihim kâfirlikleriyle onların بِكُفْرِهِمْ كفر
8 fekalilen öyle ki azdır فَقَلِيلًا قلل
9 ma مَا -
10 yu'minune İman ettikleri يُؤْمِنُونَ امن

Notlar

Not 1

*Kutsak kitapların ayetlerinin pek azına gerçekten iman ederler. Çoğuna iman etmezler. Kutsal kitaplar yerine Talmud gibi kitaplara iman ederler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kalpler; mühür, maraz/hastalık/kilitler/perde/paslanma. Kavram 175

175 Gözler nasıl ki beyinle görür, kulaklar nasıl ki beyinle duyar, beyin de kalple akleder. İnsan kalbinde kendi hafızası olan 40-50 bin adet sinir hücresi vardır. Kalp sinirleri beynin karar verme bölgesi olan ön lobuna (perçem bölgesi altına) uyarıda bulunur. Aklı kullanarak karar vermede kalbin rolü vardır. Kâfirlik etmiş kişilerin kalpleri biyolojik olarak paslanır (LDH yağı oksitlenir yani paslanır), kalbin beyni etkilemesi bozulur. Kalp mühürlenir. Kalp kilitlenir. Kalp marazlı/hastalıklı olur. Kalp perdelenir. Kalpler paslanır. İnsan kendi yapıp ettiğiyle buna neden olur. Ancak daha geniş boyutta Yüce Allah’ın buna izin vermesiyle süreç gerçekleşir.Kalplerin paslanması LDH isimli kötü yağın oksitlenmesi yani paslanması sonucu da gerçekleşir. Kavrayan/anlayan/akleden kalpler: Kalp-beyin iletişimi.Kalplerin paslanması.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

2. Bakara Suresi

Ayet 89

Arapça Metin (Harekeli)

96|2|89|وَلَمَّا جَآءَهُمْ كِتَٰبٌ مِّنْ عِندِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٌ لِّمَا مَعَهُمْ وَكَانُوا۟ مِن قَبْلُ يَسْتَفْتِحُونَ عَلَى ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فَلَمَّا جَآءَهُم مَّا عَرَفُوا۟ كَفَرُوا۟ بِهِۦ فَلَعْنَةُ ٱللَّهِ عَلَى ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

96|2|89|ولما جاهم كتب من عند الله مصدق لما معهم وكانوا من قبل يستفتحون علي الذين كفروا فلما جاهم ما عرفوا كفروا به فلعنه الله علي الكفرين

Latin Literal

89. Ve lemmâ câehum kitâbun min indillâhi musaddikun limâ meahum, ve kânû min kablu yesteftihûne alellezîne keferû, fe lemmâ câehum mâ arafû keferû bihî, fe la’netullâhi alel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki geldi onlara bir kitap* Allah’ın indinden/katından; bir musaddıktır140 yanlarındakine** onların; -ve daha önceden kâfirlik25 etmiş kimselere karşı yardım ister olmuşlardı*** -; öyle ki ne zaman geldi onlara bildikleri/arif oldukları*; kâfirlik25 ettiler ona*; öyleyse laneti280 Allah'ın üzerinedir kâfirlerin25.

Ahmed Samira Çevirisi

89 And when a Book came to them from at God, confirming to what (is) with them and they were from before judging/asking on those who disbelieved, so when what they knew came to them, they disbelieved with it, so God’s curse/torture (is) on the disbelievers.

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Tevrat.***Kur'an inmeden önce kâfirlere karşı Allah'tan yardım aranırlardı; Yüce Allah'a yardım için çağrıda bulunurlardı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Musaddık Kavram 140

140 Doğrulayıp tasdik edici. Sadece tasdik edici/doğrulayıcı değil; aynı zamanda yanlış olanın doğrusunu da tasdik edici.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

2. Bakara Suresi

Ayet 90

Arapça Metin (Harekeli)

97|2|90|بِئْسَمَا ٱشْتَرَوْا۟ بِهِۦٓ أَنفُسَهُمْ أَن يَكْفُرُوا۟ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بَغْيًا أَن يُنَزِّلَ ٱللَّهُ مِن فَضْلِهِۦ عَلَىٰ مَن يَشَآءُ مِنْ عِبَادِهِۦ فَبَآءُو بِغَضَبٍ عَلَىٰ غَضَبٍ وَلِلْكَٰفِرِينَ عَذَابٌ مُّهِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

97|2|90|بيسما اشتروا به انفسهم ان يكفروا بما انزل الله بغيا ان ينزل الله من فضله علي من يشا من عباده فباو بغضب علي غضب وللكفرين عذاب مهين

Latin Literal

90. Bi’semeşterav bihî enfusehum en yekfurû bi mâ enzelallâhu bagyen en yunezzilallâhu min fadlihî alâ men yeşâu min ibâdih(ibâdihî), fe bâû bi gadabin alâ gadab(gadabin), ve lil kâfirîne azâbun muhîn(muhînun).

Türkçe Çeviri

Ne bedbahtlıktır/perişanlıktır! Satın alıp takas ettiler onu nefisleri201 (için); ki kâfirlik25 ederler Allah'ın indirdiğine; bir sınırı aşmadır/ihlaldir; ki indirir Allah fazlından kullarından dilediği kimse üzerine; öyle ki geri döndüler/oturup kaldılar gazap/öfke üstüne bir gazapla/öfkeyle; ve kâfirler25 içindir yıpratan/çöktüren bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

90 How bad (it is what), they bought/volunteered with it themselves, that they disbelieve with what God descended, corrupting/transgressing that God descends from His grace/favour on whom He wants/wills from His worshippers/slaves, so they returned/resided with anger on anger, and to the disbelievers (is) a humiliating torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 bi'sema ne bedbahtlıktır/perişanlıktır بِئْسَمَا باس
2 şterav satın alıp takas ettiler اشْتَرَوْا شري
3 bihi onu بِهِ -
4 enfusehum nefislerine onların أَنْفُسَهُمْ نفس
5 en ki أَنْ -
6 yekfuru kâfirlik ederler يَكْفُرُوا كفر
7 bima بِمَا -
8 enzele indirdiğine أَنْزَلَ نزل
9 llahu Allah'ın اللَّهُ -
10 begyen bir sınırı aşma/ihlal بَغْيًا بغي
11 en ki أَنْ -
12 yunezzile indirir يُنَزِّلَ نزل
13 llahu Allah اللَّهُ -
14 min مِنْ -
15 fedlihi fazlından فَضْلِهِ فضل
16 ala üzerine عَلَىٰ -
17 men kimse مَنْ -
18 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
19 min مِنْ -
20 ibadihi kullarından عِبَادِهِ عبد
21 feba'u öyle ki geri döndüler/oturup kaldılar فَبَاءُوا بوا
22 bigadebin bir gazapla/öfkeyle بِغَضَبٍ غضب
23 ala üstüne عَلَىٰ -
24 gadebin bir gazap/öfke غَضَبٍ غضب
25 velilkafirine ve kâfirler içindir وَلِلْكَافِرِينَ كفر
26 azabun bir azap عَذَابٌ عذب
27 muhinun yıpratan/çöktüren مُهِينٌ هون

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

2. Bakara Suresi

Ayet 91

Arapça Metin (Harekeli)

98|2|91|وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ ءَامِنُوا۟ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُوا۟ نُؤْمِنُ بِمَآ أُنزِلَ عَلَيْنَا وَيَكْفُرُونَ بِمَا وَرَآءَهُۥ وَهُوَ ٱلْحَقُّ مُصَدِّقًا لِّمَا مَعَهُمْ قُلْ فَلِمَ تَقْتُلُونَ أَنۢبِيَآءَ ٱللَّهِ مِن قَبْلُ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

98|2|91|واذا قيل لهم امنوا بما انزل الله قالوا نومن بما انزل علينا ويكفرون بما وراه وهو الحق مصدقا لما معهم قل فلم تقتلون انبيا الله من قبل ان كنتم مومنين

Latin Literal

91. Ve izâ kîle lehum âminû bi mâ enzelallâhu kâlû nu’minu bi mâ unzile aleynâ ve yekfurûne bi mâ verâehu ve huvel hakku musaddikan limâ meahum kul fe lime taktulûne enbiyâallâhi min kablu in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve denildiği zaman onlara: “İman47 edin indirdiğine Allah'ın”; dediler: “İman47 ederiz üzerimize indirilmişe”; ve kâfirlik25 ederler onun (Tevrât’ın) ardındakine*; ve o** haktır/gerçektir; bir musaddıktır140 onların yanlarındaki (Tevrât) için; de ki: “Öyleyse neden katledersiniz35 Allah'ın nebilerini132 daha önceden; eğer olduysanız müminler27?”

Ahmed Samira Çevirisi

91 And if it was/is said to them: "Believe with what God descended." They said: "We believe with what is descended on us and they disbelieve with what is behind/beyond it, and it is the truth confirming to what (is) with them." Say: "So why do you kill God’s prophets from before, if you were believing?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve o zaman وَإِذَا -
2 kile denildi قِيلَ قول
3 lehum onlara لَهُمْ -
4 aminu iman edin امِنُوا امن
5 bima بِمَا -
6 enzele indirdiğine أَنْزَلَ نزل
7 llahu Allah'ın اللَّهُ -
8 kalu dediler قَالُوا قول
9 nu'minu iman ederiz نُؤْمِنُ امن
10 bima بِمَا -
11 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
12 aleyna bizlere عَلَيْنَا -
13 ve yekfurune ve kâfirlik ederler وَيَكْفُرُونَ كفر
14 bima بِمَا -
15 vera'ehu onun (Tevrat’ın) ardındakine (Kur’an’a) وَرَاءَهُ وري
16 vehuve ve o (Kur’an) وَهُوَ -
17 l-hakku haktır/gerçektir الْحَقُّ حقق
18 musaddikan bir musaddık مُصَدِّقًا صدق
19 lima لِمَا -
20 meahum onların yanlarındaki için (Tevrat) مَعَهُمْ -
21 kul de ki قُلْ قول
22 felime öyleyse neden فَلِمَ -
23 tektulune katledersiniz تَقْتُلُونَ قتل
24 enbiya'e nebilerini أَنْبِيَاءَ نبا
25 llahi Allah'ın اللَّهِ -
26 min مِنْ -
27 kablu daha öncesinde قَبْلُ قبل
28 in eğer إِنْ -
29 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
30 mu'minine müminler مُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*Kur’ân'a.**Kur’ân.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Musaddık Kavram 140

140 Doğrulayıp tasdik edici. Sadece tasdik edici/doğrulayıcı değil; aynı zamanda yanlış olanın doğrusunu da tasdik edici.

2. Bakara Suresi

Ayet 93

Arapça Metin (Harekeli)

100|2|93|وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَٰقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ ٱلطُّورَ خُذُوا۟ مَآ ءَاتَيْنَٰكُم بِقُوَّةٍ وَٱسْمَعُوا۟ قَالُوا۟ سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَأُشْرِبُوا۟ فِى قُلُوبِهِمُ ٱلْعِجْلَ بِكُفْرِهِمْ قُلْ بِئْسَمَا يَأْمُرُكُم بِهِۦٓ إِيمَٰنُكُمْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

100|2|93|واذ اخذنا ميثقكم ورفعنا فوقكم الطور خذوا ما اتينكم بقوه واسمعوا قالوا سمعنا وعصينا واشربوا في قلوبهم العجل بكفرهم قل بيسما يامركم به ايمنكم ان كنتم مومنين

Latin Literal

93. Ve iz ehaznâ mîsâkakum ve refa’nâ fevkakumut tûr(tûra), huzû mâ âteynâkum bi kuvvetin vesmeû kâlû semi’nâ ve aseynâ ve uşribû fî kulûbihimul icle bi kufrihim kul bi’se mâ ye’murukum bihî îmânukum in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve aldığımız zaman mîsâklarını281; ve yükselttik üstlerine onların turu/dağı; “Tutun/edinin verdiğimizi sizlere bir kuvvetle; ve işitin”; dediler: “İşittik ve isyan ettik”; ve içirildi/emdirildi kalplerine buzağı kâfirlikleriyle25; de ki: “Ne bedbahtlıktır/perişanlıktır; emretti sizlere onu imanınız; eğer olduysanız müminler*.”

Ahmed Samira Çevirisi

93 And when We took your promise/covenant and We raised the mountain above/over you. Take/receive what We brought (to) you with a strength/power and hear/listen. They said: "We heard and we disobeyed." And they were made to drink/mix/saturate in their hearts/minds the calf with their disbelief. Say: "How bad (is what) your faith/belief orders/commands you with it, if you were believing?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 ehazna aldık أَخَذْنَا اخذ
3 misakakum mîsâklarını مِيثَاقَكُمْ وثق
4 ve rafea'na ve yükselttik وَرَفَعْنَا رفع
5 fevkakumu üstlerine onların فَوْقَكُمُ فوق
6 t-tura turu/dağı الطُّورَ طور
7 huzu tutun/edinin خُذُوا اخذ
8 ma مَا -
9 ateynakum verdiğimizi sizlere اتَيْنَاكُمْ اتي
10 bikuvvetin bir kuvvetle بِقُوَّةٍ قوي
11 vesmeu ve işitin وَاسْمَعُوا سمع
12 kalu dediler قَالُوا قول
13 semia'na işittik سَمِعْنَا سمع
14 ve asayna ve isyan ettik وَعَصَيْنَا عصي
15 ve uşribu ve içirildi/emdirildi وَأُشْرِبُوا شرب
16 fi فِي -
17 kulubihimu kalplerine قُلُوبِهِمُ قلب
18 l-icle buzağı الْعِجْلَ عجل
19 bikufrihim kâfirlikleriyle بِكُفْرِهِمْ كفر
20 kul de ki قُلْ قول
21 bi'sema Ne bedbahtlıktır/perişanlıktır بِئْسَمَا باس
22 ye'murukum emretti sizlere يَأْمُرُكُمْ امر
23 bihi onu بِهِ -
24 imanukum imanınızın إِيمَانُكُمْ امن
25 in eğer إِنْ -
26 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
27 mu'minine müminler مُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*Gerçekten bu şekilde iman etmişseniz, kalpten iman etmişseniz durumunuz vahim demektir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

2. Bakara Suresi

Ayet 98

Arapça Metin (Harekeli)

105|2|98|مَن كَانَ عَدُوًّا لِّلَّهِ وَمَلَٰٓئِكَتِهِۦ وَرُسُلِهِۦ وَجِبْرِيلَ وَمِيكَىٰلَ فَإِنَّ ٱللَّهَ عَدُوٌّ لِّلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

105|2|98|من كان عدوا لله ومليكته ورسله وجبريل وميكيل فان الله عدو للكفرين

Latin Literal

98. Men kâne aduvven lillâhi ve melâiketihî ve rusulihî ve cibrîle ve mîkâle fe innallâhe aduvvun lil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Kim oldu bir düşman Allah'a; ve meleklerine; ve resûllerine418; ve Cibrîl'e282; ve Mîkâil'e948; öyle ki doğrusu Allah (da) bir düşmandır kâfirlere25.

Ahmed Samira Çevirisi

98 Who was an enemy to God, and His angels, and His messengers, and Gabriel , and Michael , so then God (is) an enemy to the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 men kim مَنْ -
2 kane oldu كَانَ كون
3 aduvven bir düşman عَدُوًّا عدو
4 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
5 ve melaiketihi ve meleklerine وَمَلَائِكَتِهِ ملك
6 ve rusulihi ve resullerine وَرُسُلِهِ رسل
7 ve cibrile ve Cibrîl'e وَجِبْرِيلَ -
8 ve mikale ve Mikail'e وَمِيكَالَ -
9 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
10 llahe Allah (da) اللَّهَ -
11 aduvvun bir düşmandır عَدُوٌّ عدو
12 lilkafirine kâfirlere لِلْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Cibrîl Kavram 282

282 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli bir varlık. Kendisine elçilik görevi verilmiştir. Evrenimizin bir üst boyutunda bulunan arşta bulunur. Kendi iradesi/aklı vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değildir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamaz. İradesiyle oluşturduğu her fikir mutlak ki takva içerir. Levh-i Mahfuz’a (Korunmuş Levha'ya) yani holografik evren prensibi kapsamınsa evrenimizi bir üst boyuttan saran, evrenin zaman dahil tüm kuantum bilgilerini muhafaza eden rakamlanmış/kodlanmış 2D zara/membrana erişim hakkı vardır. Bu nedenle evrenin her zamanında ve her yerinde aynı anda bulunabilir. Matrix filmindeki ajanlar gibidir. Kendisine Yüce Allah tarafından bahşedilen Levh-i Mahfuz’u kodlama yetkisi gereği evren içinde diledikleri şekle dönüşebilir. Evrenimizin en küçük yapı taşı 1.65x10-35 metre uzunluğundaki bir sicimdir/iptir. Her sicimin titreşimi bir müzik aletinin telinin titreşmesi sonucu özel bir ses çıkarması gibi kendine özel atom altı parçacıkları oluşturur. Sicimler titreşim bilgilerini ruh aracılığıyla Levh-i Mahfuz’dan alır. Levh-i Mahfuz rakamlanmış bilgiyi ruh aracılığıyla sicimlere aktarır. Işık hızında yazan bir 3D printer/yazıcı gibi evreni canlandırır. Cibrîl Levh-i Mahfuz’u kodlayarak sicimlerin titreşimini değiştirir ve farklı atom altı parçacıkları oluşturarak farklı atomları oluşturur. Böylece elçiye bir insan şeklinde seslenebilir. Bir ağaç içinden seslenebilir. Bir ateş içinden seslenebilir. Şerefli elçi Cibrîl’in şerefli Kur’an’ı Muhammed peygamberin beyin ve kalpte bulunan sinir hücrelerine indirmesini yine Levh-i Mahfuz’u kodlayarak sicimler üzerinden gerçekleştirdiğini anlarız. Böylece Muhammed peygamber ezberlemek zorunda kalmadan tüm Kur’an’ı bilmiş olmaktadır. Kur’an’dan Cibrîl benzeri farklı varlıkların da insanlarla temas kurduklarını anlıyoruz. Ashab-ı Kehf (Mağara yoldaşları) gençlerine zaman yolculuğu yaptıran Rakim/rakamlayıcı yoldaşları kendilerine Levh-i Mahfuz’u kodlama yetkisi verilen şerefli varlıklardır. İbrahim peygambere, Lut peygambere ve Meryem’e gelen elçiler de Cibrîl benzeri şerefli varlıklardır.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Mîkâil Kavram 948

948 Rabbimiz 2:98 ayetinde işaretini vermiştir. Cibrîl ve Mîkâil'i bir arada zikretmiş ve onlara yapılan düşmanlığı bizlere bildirmiştir. Cibrîl vahiy meleğidir. Hiperuzayda üst boyutlarda bulunan bir şerefli elçidir. Yüce Allah'ın vahyini nebilere iletir. Mîkâil de böyledir. Şerefli bir elçidir. Her iki melek de muhteşem yetkilerle donatılmışlardır. Cibrîl'e düşmanlık onun getirdiği vahye iman etmemekle olur. Anlarız ki Mîkâil'e de bir düşmanlık vardır. Apaçık anlarız ki Mîkâil'in görevi evrenleri başlatmak, sonlandırmak ve tekrar başlatmaktır. Yargılamanın yapılacağı evreni Mîkâil yapar. Cennet ve cehennem evrenlerini yine Mîkâil yapar. İçinde bulunduğumuz evreni tekillikten oluşturan da Mîkâil'di. Mîkâil içinde yaşadığımız evreni yırtacak ve onu tekrar tekillik haline Rabbinin izniyle getirecektir. 69:17 ayetinde işaret edilen o melek tam da Mîkâil'dir. Gök yırtılmıştır. Tekillik haline geri dönmüştür. Mîkâil'e düşman olmak ahireti yalanlamaktır; cennet ve cehennemi yalanlamaktır. Evreninin oluşumunu kozmik bir çarpışmaya bağlayan sahûnlar da Mîkâil'e düşmanlık etmektedirler.

2. Bakara Suresi

Ayet 99

Arapça Metin (Harekeli)

106|2|99|وَلَقَدْ أَنزَلْنَآ إِلَيْكَ ءَايَٰتٍۭ بَيِّنَٰتٍ وَمَا يَكْفُرُ بِهَآ إِلَّا ٱلْفَٰسِقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

106|2|99|ولقد انزلنا اليك ايت بينت وما يكفر بها الا الفسقون

Latin Literal

99. Ve lekad enzelnâ ileyke âyâtin beyyinât(beyyinâtin), ve mâ yekfuru bihâ illel fâsikûn(fâsikûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun indirdik sana ayetler; beyanlı/bildirmeli/deklarasyonlu; ve kâfirlik25 eder değildir ona (ayete) fâsıklar38 dışında.

Ahmed Samira Çevirisi

99 And We had descended to you evidences signs/verses/evidences, and none disbelieves with it except the debauchers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 enzelna indirdik أَنْزَلْنَا نزل
3 ileyke sana إِلَيْكَ -
4 ayatin ayetler ايَاتٍ ايي
5 beyyinatin beyanlı/bildirmeli/deklarasyonlu بَيِّنَاتٍ بين
6 ve ma ve değildir وَمَا -
7 yekfuru kâfirlik eder يَكْفُرُ كفر
8 biha ona (ayete) بِهَا -
9 illa ancak إِلَّا -
10 l-fasikune fâsıklar الْفَاسِقُونَ فسق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

2. Bakara Suresi

Ayet 102

Arapça Metin (Harekeli)

109|2|102|وَٱتَّبَعُوا۟ مَا تَتْلُوا۟ ٱلشَّيَٰطِينُ عَلَىٰ مُلْكِ سُلَيْمَٰنَ وَمَا كَفَرَ سُلَيْمَٰنُ وَلَٰكِنَّ ٱلشَّيَٰطِينَ كَفَرُوا۟ يُعَلِّمُونَ ٱلنَّاسَ ٱلسِّحْرَ وَمَآ أُنزِلَ عَلَى ٱلْمَلَكَيْنِ بِبَابِلَ هَٰرُوتَ وَمَٰرُوتَ وَمَا يُعَلِّمَانِ مِنْ أَحَدٍ حَتَّىٰ يَقُولَآ إِنَّمَا نَحْنُ فِتْنَةٌ فَلَا تَكْفُرْ فَيَتَعَلَّمُونَ مِنْهُمَا مَا يُفَرِّقُونَ بِهِۦ بَيْنَ ٱلْمَرْءِ وَزَوْجِهِۦ وَمَا هُم بِضَآرِّينَ بِهِۦ مِنْ أَحَدٍ إِلَّا بِإِذْنِ ٱللَّهِ وَيَتَعَلَّمُونَ مَا يَضُرُّهُمْ وَلَا يَنفَعُهُمْ وَلَقَدْ عَلِمُوا۟ لَمَنِ ٱشْتَرَىٰهُ مَا لَهُۥ فِى ٱلْءَاخِرَةِ مِنْ خَلَٰقٍ وَلَبِئْسَ مَا شَرَوْا۟ بِهِۦٓ أَنفُسَهُمْ لَوْ كَانُوا۟ يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

109|2|102|واتبعوا ما تتلوا الشيطين علي ملك سليمن وما كفر سليمن ولكن الشيطين كفروا يعلمون الناس السحر وما انزل علي الملكين ببابل هروت ومروت وما يعلمان من احد حتي يقولا انما نحن فتنه فلا تكفر فيتعلمون منهما ما يفرقون به بين المر وزوجه وما هم بضارين به من احد الا باذن الله ويتعلمون ما يضرهم ولا ينفعهم ولقد علموا لمن اشتريه ما له في الاخره من خلق ولبيس ما شروا به انفسهم لو كانوا يعلمون

Latin Literal

102. Vettebeû mâ tetlûş şeyâtînu alâ mulki suleymân(suleymâne) ve mâ kefere suleymânu ve lâkinneş şeyâtîne keferû yuallimûnen nâses sihrâ, ve mâ unzile alel melekeyni bi bâbile hârûte ve mârût(mârûte), ve mâ yuallimâni min ehadin hattâ yekûlâ innemâ nahnu fitnetun fe lâ tekfur fe yeteallemûne minhumâ mâ yuferrikûne bihî beynel mer’i ve zevcih(zevcihî), ve mâ hum bi dârrîne bihî min ehadin illâ bi iznillâh(iznillâhi), ve yeteallemûne mâ yadurruhum ve lâ yenfeuhum ve lekad alimû le menişterâhu mâ lehu fîl âhireti min halâkın, ve le bi’se mâ şerev bihî enfusehum lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve tabi oldular şeytânların29* okuduğuna; Süleyman'ın mülkü üzerine; ve kâfirlik25 etmiş değildi Süleyman; fakat şeytânlar29* kâfirlik25 ettiler; öğretirler (şeytânlar) insanlara sihri283; ve indirileni/bahşedileni iki melik** üzerine; Babil'de***; Harut284 ve Marut284; ve öğretir değildi o ikisi bir şeyden; ancak der ikisi: “Doğrusu biz bir fitneyiz/bir testiz/bir sınavız****; öyle ki; kâfirlik25 etme”; öyle ki öğrenirler (şeytânlar) ikisinden şeyi ki ayırırlar onunla adam ve eşinin arasını*****; ve değildir onlar (şeytânlar) zarar verenler onunla bir şeyden; ancak Allah’ın izniyle; ve öğrenirler zarar vereni kendilerine; ve yarar vermez kendilerine; ant olsun bildiler; mutlak ki kim satın aldı onu yoktur ona ahirette bir nasipten; ve mutlak kötüdür satın almış oldukları onunla; kendi nefislerine; keşke olmuş olsalardı bilirler.

Ahmed Samira Çevirisi

102 And they followed what the devils read/recite on Soliman’s kingdom/ownership and Soliman did not disbelieve, and but the devils disbelieved. They teach the people the magic/sorcery and what was descended on the two kings/angels Harut and Marutat Babylon, and they (B) do not teach from anyone until they (B) say: "But we are a test , so do not disbelieve". So they learn from them (B) what they separate with it between the human/man and his wife, and they are not with harming with it from anyone except with God’s permission. And they learn what harms them and does not benefit them, and they had known for who (E) bought it, (there is) no share of blessing/fortune for him in the end (other life), and how bad (E) (is) what they bought/volunteered with it themselves, if they were knowing?

Notlar

Not 1

*Doğrudan saptırıcı, iyiyi bozucu, iyiden uzaklaştırıcı insanlar. **Hükümdar, hünkâr, kral.***Antik Babil. MÖ 1300 yılları. Irak’ın başkenti Bağdat’ın 100 km güneyinde bulunan antik Babil krallığının başkenti. Antik Yahudiya krallığıyla komşu. ****Öğrenilen telkin ve hipnoz teknikleri iyi ya da kötü yönde kullanılabilir. Öğrenen kimse için büyük bir fitne/test/sınav olacaktır. *****Telkin hipnoz teknikleri öyle etkilidir ki karı-koca arasındaki sıkı bağı bile koparır. Bir kocaya ya da kadına eşinin kendisini aldattığı yönünde telkin verilirse mutlak ki etkisi çok fazla olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Sihir Kavram 283

283 Normal şartlarda gerçekleşmesi imkânsız olan bir şeyi bazı yöntemlerle gerçekmiş gibi gösterip insanları inandırmaktır. Hükümdarın yanındaki sihirbazlar kendilerine göre çok ciddi işler yaparlardı. Gökyüzündeki gezegenlerin ve yıldızların pozisyonuna göre kral için tahminlerde bulunurlardı. Akıllarınca kralları şeytânlardan, cadılarda, kötü ruhlardan koruyacak bazı ritüeller yaparlardı. Savaşlarda başarı sağlamak için sözde tanrılarla bağlantılı ritüeller yaparlardı. Defin merasimlerinde akıllarınca ölen kişinin ruhunu koruyacak tılsımlar yaparlardı. Kralın tahtının bulunduğu mekânın girişlerini koruyan heykeller yaparlardı. Bu heykeller öyle tasarlanırdı ki ışık ve gölge oyunları ile sanki kötü ruhların oraya girmesini engelliyormuş gibi bir izlenim oluştururlardı. Eğitimli sihirbazların halüsinojen mantar ve bitki yapraklarını kullanarak telkin terapisiyle (hipnoz; ‘mesmerism’) insanların bilinçaltlarını düşünceler ekebildiğini bilmekteyiz.

Harut ve Marut Kavram 284

284 Antik Babil’de MÖ 1300 yıllarında yaşamış olan Babil Kralları. Kur’an’ın büyük mucizesidir ki Babil’de yapılan kazılarda MÖ 1300 yıllarında ‘Marutta’ isimli bir Babil kralının yaşadığı kesin olarak ispatlanmıştır. Kralın isminin çivi yazısıyla yazılı olduğu taş modern arkeolojik kazılarda bulunmuştur.Babil hükümdarları olan ‘Harut(a)’ ve ‘Marut(a)’ kimdir? Marut(a) Babil kralı ‘Maruttaš’ mı?

2. Bakara Suresi

Ayet 104

Arapça Metin (Harekeli)

111|2|104|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَقُولُوا۟ رَٰعِنَا وَقُولُوا۟ ٱنظُرْنَا وَٱسْمَعُوا۟ وَلِلْكَٰفِرِينَ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

111|2|104|يايها الذين امنوا لا تقولوا رعنا وقولوا انظرنا واسمعوا وللكفرين عذاب اليم

Latin Literal

104. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tekûlû râinâ ve kûlûnzurnâ vesmeû ve lil kâfirîne azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

*Ey iman47 etmiş kimseler! Demeyin “güt** bizleri”; ve deyin “bak/ilgi göster*** bizlere”; ve işitin; ve kâfirler25 içindir elim/acıklı bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

104 You, you those who believed, do not say: "Observe us ." And say: "Give us time And hear/listen, and to the disbelievers (is) a painful torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tekulu demeyin تَقُولُوا قول
6 raina güt bizleri رَاعِنَا رعي
7 ve kulu ve deyin وَقُولُوا قول
8 nzurna bak/ilgi göster bizlere انْظُرْنَا نظر
9 vesmeu ve işitin وَاسْمَعُوا سمع
10 velilkafirine ve kâfirler içindir وَلِلْكَافِرِينَ كفر
11 azabun bir azap عَذَابٌ عذب
12 elimun elim/acıklı أَلِيمٌ الم

Notlar

Not 1

*Gerçek iman etmiş kimseler kimsenin çiftlik hayvanı olmaz. Güdülen bir küçük baş veya büyük baş hayvan asla olmaz. Yüce Allah'ın resulü bile olsa kimseden güdülmek için kendilerine çobanlık yapmasını istemezler. İşlerini şura yani danışmayla birlikte yaparlar. **Hayvanları merada otlatmak, gütmek, çobanlık yapmak. ***Resulün ilgi göstermesi, onları gözünün önünde bulundurması mutlak ki müminlere dinginlik verir. Sakinlik verir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

2. Bakara Suresi

Ayet 105

Arapça Metin (Harekeli)

112|2|105|مَّا يَوَدُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ وَلَا ٱلْمُشْرِكِينَ أَن يُنَزَّلَ عَلَيْكُم مِّنْ خَيْرٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَٱللَّهُ يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِۦ مَن يَشَآءُ وَٱللَّهُ ذُو ٱلْفَضْلِ ٱلْعَظِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

112|2|105|ما يود الذين كفروا من اهل الكتب ولا المشركين ان ينزل عليكم من خير من ربكم والله يختص برحمته من يشا والله ذو الفضل العظيم

Latin Literal

105. Mâ yeveddullezîne keferû min ehlil kitâbi ve lel muşrikîne en yunezzele aleykum min hayrin min rabbikum vallâhu yahtassu bi rahmetihî men yeşâu, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).

Türkçe Çeviri

Arzular/ister değildir kâfirlik25 etmiş kimseler -kitap ehlinden135 ve müşriklerden36 (de)-; ki indirilir sizlere Rabbinizden4 herhangi bir hayır/iyilik/yarar; ve Allah tahsis eder/özgüler* rahmetini271 dilediği kimseye; ve Allah Zul** Fadlil285 Azîm94dir286.

Ahmed Samira Çevirisi

105 Those who disbelieved from the people of The Book and nor the sharing (with God) , they do not wish/love that a goodness be descended on you from your Lord, and God singles out/specializes with His mercy whom He wills/wants, and God (is) of the grace/favour , the great .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 yeveddu arzu eder يَوَدُّ ودد
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
5 min مِنْ -
6 ehli ehlinden أَهْلِ اهل
7 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
8 ve la وَلَا -
9 l-muşrikine ve müşriklerden (de) الْمُشْرِكِينَ شرك
10 en ki أَنْ -
11 yunezzele indirilir يُنَزَّلَ نزل
12 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
13 min مِنْ -
14 hayrin hayırdan خَيْرٍ خير
15 min -den مِنْ -
16 rabbikum rabbiniz- رَبِّكُمْ ربب
17 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
18 yehtessu tahsis eder/özgüler يَخْتَصُّ خصص
19 birahmetihi rahmetini بِرَحْمَتِهِ رحم
20 men kimseye مَنْ -
21 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
22 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
23 zu sahibidir ذُو -
24 l-fedli Fadlil الْفَضْلِ فضل
25 l-azimi Azîm الْعَظِيمِ عظم

Notlar

Not 1

*Sadece ona özgüler, ona ayırır, sadece ona hususi ve özel yapar.**Sahibidir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Azîm Kavram 94

94 Büyük/azametli.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Fadl Kavram 285

285 Fazlalık, bolluk, çokluk; bunları bolca veren.

Zûl Fadlil Azîm Kavram 286

286 Çok azametli/büyük fazlalık, bolluk, çokluk sahibi.

2. Bakara Suresi

Ayet 108

Arapça Metin (Harekeli)

115|2|108|أَمْ تُرِيدُونَ أَن تَسْـَٔلُوا۟ رَسُولَكُمْ كَمَا سُئِلَ مُوسَىٰ مِن قَبْلُ وَمَن يَتَبَدَّلِ ٱلْكُفْرَ بِٱلْإِيمَٰنِ فَقَدْ ضَلَّ سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ

Arapça Metin (Harekesiz)

115|2|108|ام تريدون ان تسلوا رسولكم كما سيل موسي من قبل ومن يتبدل الكفر بالايمن فقد ضل سوا السبيل

Latin Literal

108. Em turîdûne en tes’elû resûlekum kemâ suile mûsâ min kabl(kablu), ve men yetebeddelil kufra bil îmâni fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

Ya da arzularsınız/istersiniz ki sual edersiniz/sorarsınız resûlünüze418*; Musa’nın sual edildiği/sorulduğu gibi önceden; ve kim değiştirir kâfirliği25 imanla47; öyle ki mutlak saptırdı (o) dümdüz yolu553.

Ahmed Samira Çevirisi

108 Or do you want that you question/ask your messenger, as Moses was questioned/asked from before, and who exchanges/replaces/substitutes the disbelief with the belief, so he had misguided the way’s/road’s straightness/equality .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 em ya da أَمْ -
2 turidune arzularsınız تُرِيدُونَ رود
3 en ki أَنْ -
4 teselu sual edersiniz/sorarsınız تَسْأَلُوا سال
5 rasulekum resulünüze رَسُولَكُمْ رسل
6 kema gibi كَمَا -
7 suile sual edildiği/sorulduğu سُئِلَ سال
8 musa Musa'nın مُوسَىٰ -
9 min مِنْ -
10 kablu önceden قَبْلُ قبل
11 ve men ve kim وَمَنْ -
12 yetebeddeli değiştirir يَتَبَدَّلِ بدل
13 l-kufra kâfirliği الْكُفْرَ كفر
14 bil-imani imanla بِالْإِيمَانِ امن
15 fekad öyle ki mutlak فَقَدْ -
16 delle saptırdı (o) ضَلَّ ضلل
17 seva'e düz سَوَاءَ سوي
18 s-sebili yolu السَّبِيلِ سبل

Notlar

Not 1

*Resul Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Dümdüz yol. Kavram 553

553 Yüce Allah'ın biricik yolu. Tek tanrıcıların yolu. İslam yolu. Sadece Kur'an. Sadece kutsal kitaplar.

2. Bakara Suresi

Ayet 109

Arapça Metin (Harekeli)

116|2|109|وَدَّ كَثِيرٌ مِّنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ لَوْ يَرُدُّونَكُم مِّنۢ بَعْدِ إِيمَٰنِكُمْ كُفَّارًا حَسَدًا مِّنْ عِندِ أَنفُسِهِم مِّنۢ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ ٱلْحَقُّ فَٱعْفُوا۟ وَٱصْفَحُوا۟ حَتَّىٰ يَأْتِىَ ٱللَّهُ بِأَمْرِهِۦٓ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

116|2|109|ود كثير من اهل الكتب لو يردونكم من بعد ايمنكم كفارا حسدا من عند انفسهم من بعد ما تبين لهم الحق فاعفوا واصفحوا حتي ياتي الله بامره ان الله علي كل شي قدير

Latin Literal

109. Vedde kesîrun min ehlil kitâbi lev yeruddûnekum min ba’di îmânikum kuffârâ(kuffâran), haseden min indi enfusihim min ba’di mâ tebeyyene lehumul hakk(hakku), fa’fû vasfehû hattâ ye’tiyallâhu bi emrih(emrihî), innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

İster kitap ehlinden135 birçoğu; eğer ki geri döndürseler sizleri imanınızdan47 sonra kâfirlere25; bir hasettir208 nefislerinin201 yanından; beyan/deklere226 olandan sonra onlara hak/gerçek; öyleyse affedin; el sıkışın/temas kurun kibarca; ta ki getirir Allah emrini; doğrusu Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir177.

Ahmed Samira Çevirisi

109 Many from The Book’s people wished/loved if they return you (back) from after your belief (to) disbelievers, envying/jealousy from at themselves from after what was clarified to them (from) the truth , so forgive/pardon and forgive/pardon until God comes with His order/command , that God (is) on every thing powerful/capable .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vedde ister وَدَّ ودد
2 kesirun bir çoğu كَثِيرٌ كثر
3 min مِنْ -
4 ehli ehli- أَهْلِ اهل
5 l-kitabi kitaptan الْكِتَابِ كتب
6 lev eğer ki لَوْ -
7 yeruddunekum geri döndürseler sizleri يَرُدُّونَكُمْ ردد
8 min مِنْ -
9 bea'di sonra بَعْدِ بعد
10 imanikum imanınızdan إِيمَانِكُمْ امن
11 kuffaran kâfirler كُفَّارًا كفر
12 haseden bir haset حَسَدًا حسد
13 min مِنْ -
14 indi yanından عِنْدِ عند
15 enfusihim kendi nefisleri أَنْفُسِهِمْ نفس
16 min مِنْ -
17 bea'di sonra بَعْدِ بعد
18 ma مَا -
19 tebeyyene beyan/deklere olandan تَبَيَّنَ بين
20 lehumu onlara لَهُمُ -
21 l-hakku hak/gerçek الْحَقُّ حقق
22 fea'fu öyleyse affedin فَاعْفُوا عفو
23 vesfehu el sıkışın/dokunun kibarca وَاصْفَحُوا صفح
24 hatta ta ki حَتَّىٰ -
25 ye'tiye getirir يَأْتِيَ اتي
26 llahu Allah اللَّهُ -
27 biemrihi emrini بِأَمْرِهِ امر
28 inne doğrusu إِنَّ -
29 llahe Allah اللَّهَ -
30 ala üzerine عَلَىٰ -
31 kulli her bir كُلِّ كلل
32 şey'in şey شَيْءٍ شيا
33 kadirun Kadîr’dir. قَدِيرٌ قدر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Kadîr Kavram 177

177 Ölçeklendiren, derecelendiren, değerini belirleyen.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Haset etmek, haset Kavram 208

208 Kıskanmak, çekememezlik, hınç, garez, kin, kıskanç,

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

2. Bakara Suresi

Ayet 121

Arapça Metin (Harekeli)

128|2|121|ٱلَّذِينَ ءَاتَيْنَٰهُمُ ٱلْكِتَٰبَ يَتْلُونَهُۥ حَقَّ تِلَاوَتِهِۦٓ أُو۟لَٰٓئِكَ يُؤْمِنُونَ بِهِۦ وَمَن يَكْفُرْ بِهِۦ فَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْخَٰسِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

128|2|121|الذين اتينهم الكتب يتلونه حق تلاوته اوليك يومنون به ومن يكفر به فاوليك هم الخسرون

Latin Literal

121. Ellezîne âteynâhumul kitâbe yetlûnehu hakka tilâvetih(tilâvetihî) ulâike yu’minûne bih(bihî), ve men yekfur bihî fe ulâike humul hâsirûn(hâsirûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) verdik onlara kitap*; okurlar onu*; hak/gerçek** okumayla onu*; işte bunlar; iman47 ederler ona*; ve kim kâfirlik25 eder ona*; öyle ki işte bunlar; onlardır hüsrana uğrayanlar/kaybedenler.

Ahmed Samira Çevirisi

121 Those who We brought to them The Book they read/recite it its correct/true reading/recitation, those believe with it and who disbelieves with it so those (are) the losers .

Notlar

Not 1

*Kur’ân.**Anlayarak, derinlemesine düşünerek, aklı ve fikri kullanarak. Şerefli Kur'an'ın ayetlerini anlamadan Arapçasından papağan gibi tekrar ederek okuyanlar ayetleri hakla/gerçekle okumamış olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

2. Bakara Suresi

Ayet 126

Arapça Metin (Harekeli)

133|2|126|وَإِذْ قَالَ إِبْرَٰهِۦمُ رَبِّ ٱجْعَلْ هَٰذَا بَلَدًا ءَامِنًا وَٱرْزُقْ أَهْلَهُۥ مِنَ ٱلثَّمَرَٰتِ مَنْ ءَامَنَ مِنْهُم بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ قَالَ وَمَن كَفَرَ فَأُمَتِّعُهُۥ قَلِيلًا ثُمَّ أَضْطَرُّهُۥٓ إِلَىٰ عَذَابِ ٱلنَّارِ وَبِئْسَ ٱلْمَصِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

133|2|126|واذ قال ابرهم رب اجعل هذا بلدا امنا وارزق اهله من الثمرت من امن منهم بالله واليوم الاخر قال ومن كفر فامتعه قليلا ثم اضطره الي عذاب النار وبيس المصير

Latin Literal

126. Ve iz kâle ibrâhîmu rabbic’al hâzâ beleden âminen verzuk ehlehu mines semerâti men âmene minhum billâhi vel yevmil âhir(âhiri), kâle ve men kefere fe umettiuhu kalîlen summe adtarruhu ilâ azâbin nâr(nâri), ve bi’sel masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman İbrahim: “Rabbim!4 Yap bunu (bu beldeyi) güvenli bir belde832; ve rızıklandır ahalisini onun; meyvelerden; onlardan Allah'a ve ahiret gününe iman47 etmiş kimseye”; dedi (Allah) “ve kim kâfirlik25 etti öyle ki metalandırırım54 onu biraz; sonra zorlarım onu ateş azabına doğru; ve yıkım (yeri) oldu (o) varış yeri.

Ahmed Samira Çevirisi

126 And when Abraham said: "My Lord , make this a safe/secure country/place , and provide for its people from the fruits, who believed from them, by God and the Day the Last/Resurrection Day." He said: "And who disbelieved, so I give him long life/make him enjoy a little , then I force him to the fire’s torture, and how bad (is) the end/destination ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 kale dedi قَالَ قول
3 ibrahimu İbrahim إِبْرَاهِيمُ -
4 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
5 c'al yap اجْعَلْ جعل
6 haza bunu هَٰذَا -
7 beleden bir belde بَلَدًا بلد
8 aminen güvenli امِنًا امن
9 verzuk ve rızıklandır وَارْزُقْ رزق
10 ehlehu ahalisini onun أَهْلَهُ اهل
11 mine مِنَ -
12 s-semerati meyvelerden الثَّمَرَاتِ ثمر
13 men kim مَنْ -
14 amene iman etti امَنَ امن
15 minhum onlardan مِنْهُمْ -
16 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
17 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
18 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
19 kale dedi (Allah) قَالَ قول
20 ve men ve kim وَمَنْ -
21 kefera kâfirlik etti كَفَرَ كفر
22 feumettiuhu öyle ki metalandırırm onu فَأُمَتِّعُهُ متع
23 kalilen bir az قَلِيلًا قلل
24 summe sonra ثُمَّ -
25 edtarruhu zorlarım onu أَضْطَرُّهُ ضرر
26 ila doğru إِلَىٰ -
27 azabi azabına عَذَابِ عذب
28 n-nari ateş النَّارِ نور
29 ve bi'se ve yıkım/zarar/hasar oldu وَبِئْسَ باس
30 l-mesiru varış yeri الْمَصِيرُ صير

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Meta Kavram 54

54 Sermaye. Yararlanma.

Belde Kavram 832

832 Kasaba. Şehirden küçük yerleşim alanları.

2. Bakara Suresi

Ayet 152

Arapça Metin (Harekeli)

159|2|152|فَٱذْكُرُونِىٓ أَذْكُرْكُمْ وَٱشْكُرُوا۟ لِى وَلَا تَكْفُرُونِ

Arapça Metin (Harekesiz)

159|2|152|فاذكروني اذكركم واشكروا لي ولا تكفرون

Latin Literal

152. Fezkurûnî ezkurkum veşkurû lî ve lâ tekfurûn(tekfurûni).

Türkçe Çeviri

Öyle ki zikredin/hatırlayın beni; (ki) zikrederim/hatırlarım sizleri; ve şükredin43 bana; ve kâfirlik25 etmeyin bana.

Ahmed Samira Çevirisi

152 So mention/remember Me , I remember you , and thank/be grateful to Me and do not disbelieve .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fezkuruni öyle ki zikredin/hatırlayın beni فَاذْكُرُونِي ذكر
2 ezkurkum zikrederim/hatırlarım sizleri أَذْكُرْكُمْ ذكر
3 veşkuru ve şükredin وَاشْكُرُوا شكر
4 li bana لِي -
5 ve la ve وَلَا -
6 tekfuruni kâfirlik etmeyin bana تَكْفُرُونِ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

2. Bakara Suresi

Ayet 161

Arapça Metin (Harekeli)

168|2|161|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَمَاتُوا۟ وَهُمْ كُفَّارٌ أُو۟لَٰٓئِكَ عَلَيْهِمْ لَعْنَةُ ٱللَّهِ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةِ وَٱلنَّاسِ أَجْمَعِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

168|2|161|ان الذين كفروا وماتوا وهم كفار اوليك عليهم لعنه الله والمليكه والناس اجمعين

Latin Literal

161. İnnellezîne keferû ve mâtû ve hum kuffârun ulâike aleyhim la’netullâhi vel melâiketi ven nâsi ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler; kâfirlik25 ettiler; ve öldüler -ve onlar kâfirler25 (olarak)- işte bunlar; onların üzerinedir Allah'ın laneti280; ve meleklerin (de); ve insanların (da); topluca.

Ahmed Samira Çevirisi

161 That those who disbelieved and died and they are disbelievers, those on them (is) God’s curse/torture and the angels’, and the peoples’ all together.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 ve matu ve öldüler وَمَاتُوا موت
5 vehum ve onlar وَهُمْ -
6 kuffarun bir kâfirler كُفَّارٌ كفر
7 ulaike işte bunlardır أُولَٰئِكَ -
8 aleyhim üzerinedir onların عَلَيْهِمْ -
9 lea'netu laneti لَعْنَةُ لعن
10 llahi Allah'ın اللَّهِ -
11 velmelaiketi ve meleklerin وَالْمَلَائِكَةِ ملك
12 ve nnasi ve insanların وَالنَّاسِ نوس
13 ecmeiyne topluca أَجْمَعِينَ جمع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

2. Bakara Suresi

Ayet 171

Arapça Metin (Harekeli)

178|2|171|وَمَثَلُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ كَمَثَلِ ٱلَّذِى يَنْعِقُ بِمَا لَا يَسْمَعُ إِلَّا دُعَآءً وَنِدَآءً صُمٌّۢ بُكْمٌ عُمْىٌ فَهُمْ لَا يَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

178|2|171|ومثل الذين كفروا كمثل الذي ينعق بما لا يسمع الا دعا وندا صم بكم عمي فهم لا يعقلون

Latin Literal

171. Ve meselullezîne keferû ke meselillezî yen’ıku bi mâ lâ yesmeû illâ duâen ve nidââ(nidâen), summun bukmun umyun fe hum lâ ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve kâfirlik25 etmiş kimselerin misali misali gibidir kimse (ki) haykırır işitmeze385; ancak bir çağırmadır ve bir nida/sesleniştir sağırlara, dilsizlere, körlere; öyle ki onlar (kâfirler) akletmezler562.

Ahmed Samira Çevirisi

171 And (the) example/proverb of those who disbelieved (is) as (the) example/proverb of who cries/caws with what he does not hear, except calling/requesting and calling/crying , deaf, mute, blind, so they do not reason/comprehend .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve meselu ve misali وَمَثَلُ مثل
2 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 kemeseli misali gibidir كَمَثَلِ مثل
5 llezi kimsenin الَّذِي -
6 yen'iku haykırır يَنْعِقُ نعق
7 bima بِمَا -
8 la لَا -
9 yesmeu işitmeze يَسْمَعُ سمع
10 illa ancak إِلَّا -
11 duaa'en bir çağırma دُعَاءً دعو
12 ve nida'en ve bir nida/sesleniş وَنِدَاءً ندو
13 summun sağırlara صُمٌّ صمم
14 bukmun dilsizlere بُكْمٌ بكم
15 umyun körlere عُمْيٌ عمي
16 fehum öyle ki onlar فَهُمْ -
17 la لَا -
18 yea'kilune akletmezler يَعْقِلُونَ عقل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

İşitmeze haykırmak. Köre, sağıra ve dilsize seslenmek, çağrı yapmak. Kavram 385

385 Bir kimse işitmeyen sağır bir kimseye karşı ne kadar haykırsa da, ne kadar seslense de amacına asla ulaşamaz. Hatta kişi kör ve dilsizse tüm çabalar mutlak ki boşa gider. Kâfirlerin durumu da işte böyledir. Sağır, kör ve dilsiz olan bir kimseye haykıran kimseler gibidirler. Yaptıkları her şey boşunadır. Asla bir fayda sağlamaz.

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

2. Bakara Suresi

Ayet 191

Arapça Metin (Harekeli)

198|2|191|وَٱقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُم مِّنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ وَٱلْفِتْنَةُ أَشَدُّ مِنَ ٱلْقَتْلِ وَلَا تُقَٰتِلُوهُمْ عِندَ ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ حَتَّىٰ يُقَٰتِلُوكُمْ فِيهِ فَإِن قَٰتَلُوكُمْ فَٱقْتُلُوهُمْ كَذَٰلِكَ جَزَآءُ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

198|2|191|واقتلوهم حيث ثقفتموهم واخرجوهم من حيث اخرجوكم والفتنه اشد من القتل ولا تقتلوهم عند المسجد الحرام حتي يقتلوكم فيه فان قتلوكم فاقتلوهم كذلك جزا الكفرين

Latin Literal

191. Vaktulûhum haysu sekıftumûhum ve ahricûhum min haysu ahracûkum vel fitnetu eşeddu minel katli, ve lâ tukâtilûhum indel mescidil harâmi hattâ yukâtilûkum fîh(fîhî), fe in kâtelûkum faktulûhum kezâlike cezâul kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve katledin35 onları bulduğunuz yerde; ve çıkarın onları çıkardıkları yerden sizleri; ve fitne332 daha şiddetlidir katletmekten35; katletmeyin35 onları haram mescit158 yanında; ta ki katlederler35 sizleri orada; öyle ki eğer katlettiler35 sizleri öyle ki katledin35 onları; işte böyledir cezası/karşılığı kâfirlerin25.

Ahmed Samira Çevirisi

191 And fight/kill them, where/when you defeated/caught up with them , and bring/drive them out from where/when they brought/drove you out, and the treason/misguidance (is) stronger (worse than) the fighting/killing, and do not fight/kill them at the Mosque the Forbidden/Sacred , until they fight/kill you in it, so if they fought/killed you, so fight/kill them, like that is the disbelievers’ reward/reimbursement .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vektuluhum ve katledin onları وَاقْتُلُوهُمْ قتل
2 haysu yerde حَيْثُ حيث
3 sekiftumuhum buldunuz onları ثَقِفْتُمُوهُمْ ثقف
4 ve ehricuhum ve çıkarın onları وَأَخْرِجُوهُمْ خرج
5 min مِنْ -
6 haysu yerden حَيْثُ حيث
7 ehracukum çıkardılar sizleri أَخْرَجُوكُمْ خرج
8 velfitnetu ve fitne وَالْفِتْنَةُ فتن
9 eşeddu daha şiddetlidir أَشَدُّ شدد
10 mine مِنَ -
11 l-katli katletmekten الْقَتْلِ قتل
12 ve la وَلَا -
13 tukatiluhum katletmeyin onları تُقَاتِلُوهُمْ قتل
14 inde yanında عِنْدَ عند
15 l-mescidi mescit الْمَسْجِدِ سجد
16 l-harami haram الْحَرَامِ حرم
17 hatta ta ki حَتَّىٰ -
18 yukatilukum katlederler sizleri يُقَاتِلُوكُمْ قتل
19 fihi orada فِيهِ -
20 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
21 katelukum katlettiler sizleri قَاتَلُوكُمْ قتل
22 fektuluhum öyle ki katledin onları فَاقْتُلُوهُمْ قتل
23 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
24 ceza'u cezası/karşılığı جَزَاءُ جزي
25 l-kafirine kâfirlerin الْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Haram mescit Kavram 158

158 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğdiği her yer mescittir. Haram mescitse bulunduğu yerde günah işlemenin, kötülük yapmanın, canlılara zarar vermenin haram edildiği/yasaklandığı topluma ait olan mescittir.

Fitne Kavram 332

332 Ayartarak doğru yoldan saptırmak.

2. Bakara Suresi

Ayet 212

Arapça Metin (Harekeli)

219|2|212|زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَا وَيَسْخَرُونَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَٱلَّذِينَ ٱتَّقَوْا۟ فَوْقَهُمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ وَٱللَّهُ يَرْزُقُ مَن يَشَآءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

219|2|212|زين للذين كفروا الحيوه الدنيا ويسخرون من الذين امنوا والذين اتقوا فوقهم يوم القيمه والله يرزق من يشا بغير حساب

Latin Literal

212. Zuyyine lillezîne keferûl hayâtud dunyâ ve yesharûne minellezîne âmenû, vellezînettekav fevkahum yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), vallâhu yerzuku men yeşâu bi gayrihisâb(hisâbin).

Türkçe Çeviri

Süslendi kâfirlik25 etmiş kimselere dünya hayatı; ve dudak bükerler (kâfirler) iman47 etmiş kimselerden ve takvalı21 olmuş kimselerden; (oysa) üstündedirler onların (kâfirlerin) kıyamet gününde148; ve Allah rızıklandırır dilediği kimseyi olmadan bir hesap.

Ahmed Samira Çevirisi

212 The life the present/worldly life was decorated/beautified to those who disbelieved, and they humiliate/mock from (about) those who believed, and those who feared and obeyed (are) over them (in) the Resurrection Day, and God provides for whom He wills/wants without counting/calculation.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zuyyine ziynetlendi/süslendi زُيِّنَ زين
2 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 l-hayatu hayatı الْحَيَاةُ حيي
5 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
6 ve yesharune ve dudak bükerler وَيَسْخَرُونَ سخر
7 mine مِنَ -
8 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
9 amenu iman etmiş امَنُوا امن
10 vellezine ve kimselerden وَالَّذِينَ -
11 ttekav takvalı olmuş اتَّقَوْا وقي
12 fevkahum üstündedirler onların فَوْقَهُمْ فوق
13 yevme gününde يَوْمَ يوم
14 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
15 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
16 yerzuku rızıklandırır يَرْزُقُ رزق
17 men kimseyi مَنْ -
18 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
19 bigayri olmadan بِغَيْرِ غير
20 hisabin bir hesap حِسَابٍ حسب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

2. Bakara Suresi

Ayet 217

Arapça Metin (Harekeli)

224|2|217|يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلشَّهْرِ ٱلْحَرَامِ قِتَالٍ فِيهِ قُلْ قِتَالٌ فِيهِ كَبِيرٌ وَصَدٌّ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ وَكُفْرٌۢ بِهِۦ وَٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ وَإِخْرَاجُ أَهْلِهِۦ مِنْهُ أَكْبَرُ عِندَ ٱللَّهِ وَٱلْفِتْنَةُ أَكْبَرُ مِنَ ٱلْقَتْلِ وَلَا يَزَالُونَ يُقَٰتِلُونَكُمْ حَتَّىٰ يَرُدُّوكُمْ عَن دِينِكُمْ إِنِ ٱسْتَطَٰعُوا۟ وَمَن يَرْتَدِدْ مِنكُمْ عَن دِينِهِۦ فَيَمُتْ وَهُوَ كَافِرٌ فَأُو۟لَٰٓئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَٰلُهُمْ فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ وَأُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

224|2|217|يسلونك عن الشهر الحرام قتال فيه قل قتال فيه كبير وصد عن سبيل الله وكفر به والمسجد الحرام واخراج اهله منه اكبر عند الله والفتنه اكبر من القتل ولا يزالون يقتلونكم حتي يردوكم عن دينكم ان استطعوا ومن يرتدد منكم عن دينه فيمت وهو كافر فاوليك حبطت اعملهم في الدنيا والاخره واوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

217. Yes’elûneke aniş şehril harâmi kıtâlin fîh(fîhi), kul kıtâlun fîhi kebîr(kebîrun), ve saddun an sebîlillâhi ve kufrun bihî vel mescidil harâmi ve ihrâcu ehlihî minhu ekberu indallâh(indallâhi), vel fitnetu ekberu minel katl(katli), ve lâ yezâlûne yukâtilûnekum hattâ yeruddûkum an dînikum inistetâû ve men yertedid minkum an dînihî fe yemut ve huve kâfirun fe ulâike habitat a’mâluhum fîd dunyâ vel âhireh(âhireti), ve ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana haram ay34 hakkında; katletmeyi35 onda (haram ayda); de ki: "Katletme35 onda bir büyüktür (günahtır); ve Allah'ın yolundan alıkoymak ve ona (haram aya) kâfirlik25 etmek (de); ve haram mescid (-e gelince), ve çıkarmak halkını (mescidin) ondan (mescitten) daha büyüktür (günahtır) Allah'ın katında/indinde; ve fitne (-ye gelince), daha büyüktür katletmekten; vazgeçmezler (onlar); katlederler sizleri döndürünceye kadar dininizden sizleri eğer güç yetirseler; ve kim döner sizden dininden; öyle ki ölür (o) ve bir kâfir (olarak o); öyle ki işte bunlardır; boşa çıktı amelleri onların dünyada ve ahirette; ve işte bunlardır yoldaşları ateşin; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

217 They ask/question you about the month the forbidden/sacred, fighting/killing in it, say: "Fighting/killing in it (is) big/great and prevention/obstruction from God’s road/way and disbelief with (in) Him, and the Mosque the Forbidden/Sacred, and bringing/forcing out its people from it (is) bigger/greater at God, and the treason (is) bigger/greater from (worse than) the fighting/killing, and they still/continue (to) fight/kill you until they return you from your religion, if they were able, and who returns (E) from you from his religion, so he dies and he is disbelieving, so those wasted/failed their doings/works in the present world and (in) the end (other life), and those are the owners/company (of) the fire, they are in it immortally/eternally .

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Haram aylar Kavram 34

34 Kur'an'ın indiği dönemde o bölgede yaşayan insanların belirlemiş olduğu bir kural/antlaşma. Savaşmanın haram olduğu 4 ay.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

2. Bakara Suresi

Ayet 250

Arapça Metin (Harekeli)

257|2|250|وَلَمَّا بَرَزُوا۟ لِجَالُوتَ وَجُنُودِهِۦ قَالُوا۟ رَبَّنَآ أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا وَٱنصُرْنَا عَلَى ٱلْقَوْمِ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

257|2|250|ولما برزوا لجالوت وجنوده قالوا ربنا افرغ علينا صبرا وثبت اقدامنا وانصرنا علي القوم الكفرين

Latin Literal

250. Ve lemmâ berazû li câlûte ve cunûdihî kâlû rabbenâ efrig aleynâ sabren ve sebbit ekdâmenâ vensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman barizleşti/ortaya çıktı Câlût ve orduları onun; dediler: "Rabbimiz! Dök/yağdır üzerimize bir sabır51; ve sebat et/sabitle ayaklarımızı; ve yardım et bizlere; kâfirler25 kavmine karşı.

Ahmed Samira Çevirisi

250 And when they emerged/appeared to Goliath and his soldiers/warriors, they said: "Our Lord, pour on us patience and make our feet firm , and give us victory/aid on (over) the nation, the disbelieving."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velemma ve ne zaman وَلَمَّا -
2 berazu barizleşti/ortaya çıktı بَرَزُوا برز
3 licalute Câlût لِجَالُوتَ -
4 ve cunudihi ve orduları onun وَجُنُودِهِ جند
5 kalu dediler قَالُوا قول
6 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
7 efrig dök/yağdır أَفْرِغْ فرغ
8 aleyna üzerimize عَلَيْنَا -
9 sabran bir sabır صَبْرًا صبر
10 ve sebbit ve sebat et/sabitle وَثَبِّتْ ثبت
11 ekdamena ayaklarımızı أَقْدَامَنَا قدم
12 vensurna ve yardım et bizlere وَانْصُرْنَا نصر
13 ala karşı عَلَى -
14 l-kavmi kavmi الْقَوْمِ قوم
15 l-kafirine kafirler الْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

2. Bakara Suresi

Ayet 253

Arapça Metin (Harekeli)

260|2|253|تِلْكَ ٱلرُّسُلُ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ مِّنْهُم مَّن كَلَّمَ ٱللَّهُ وَرَفَعَ بَعْضَهُمْ دَرَجَٰتٍ وَءَاتَيْنَا عِيسَى ٱبْنَ مَرْيَمَ ٱلْبَيِّنَٰتِ وَأَيَّدْنَٰهُ بِرُوحِ ٱلْقُدُسِ وَلَوْ شَآءَ ٱللَّهُ مَا ٱقْتَتَلَ ٱلَّذِينَ مِنۢ بَعْدِهِم مِّنۢ بَعْدِ مَا جَآءَتْهُمُ ٱلْبَيِّنَٰتُ وَلَٰكِنِ ٱخْتَلَفُوا۟ فَمِنْهُم مَّنْ ءَامَنَ وَمِنْهُم مَّن كَفَرَ وَلَوْ شَآءَ ٱللَّهُ مَا ٱقْتَتَلُوا۟ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَفْعَلُ مَا يُرِيدُ

Arapça Metin (Harekesiz)

260|2|253|تلك الرسل فضلنا بعضهم علي بعض منهم من كلم الله ورفع بعضهم درجت واتينا عيسي ابن مريم البينت وايدنه بروح القدس ولو شا الله ما اقتتل الذين من بعدهم من بعد ما جاتهم البينت ولكن اختلفوا فمنهم من امن ومنهم من كفر ولو شا الله ما اقتتلوا ولكن الله يفعل ما يريد

Latin Literal

253. Tilker rusulu faddalnâ ba’dahum alâ ba’d(ba’din), minhum men kellemallâhu ve rafea ba’dahum derecât(derecâtin), ve âteynâ îsâbne meryemel beyyinâti ve eyyednâhu bi rûhıl kudus(rûhıl kudusi), ve lev şâallâhu maktetelellezîne min ba’dihim min ba’di mâ câethumul beyyinâtu ve lâkinihtelefû fe minhum men âmene ve minhum men kefer(kefere), ve lev şâallâhu maktetelû ve lâkinnallâhe yef’alu mâ yurîd(yurîdu).

Türkçe Çeviri

İşte şunlar; resûllerdir418; öyle ki faziletli kıldık onların bir kısmını onlardan bir kısma karşı; kimine kelam etti Allah; ve yükseltti (Allah) bir kısmını onların derecelerle; ve verdik Meryem oğlu Îsa'ya beyanatlar; ve destekledik onu (Îsa'yı) kutsal ruhla; velev/eğer dileseydi Allah katletmiş olmazdı onların sonrasında (gelen) kimseler; onlara gelen beyanatlar sonrasında; velakin/fakat ihtilafa düştüler; öyle ki onlardan kimi iman47 etti ve onlardan kimi kâfirlik25 etti; velev/eğer dileseydi Allah katletmiş35 olmazlardı; velakin/fakat Allah faaliyete geçirir dilediğini.

Ahmed Samira Çevirisi

253 Those are the messengers, We preferred/favoured/blessed some/part of them over some/part, from them who spoke/conversed/talked (with) God, and He rose some/part of them steps/stages/degrees. And We gave Jesus ,Mary’s son, the evidences, and We supported him with the Holy/Sanctimonious Soul/Spirit , and if God wanted/willed, those from after them would not (have) fought/killed each other from after the evidences came to them, and but they differed/disagreed/disputed, so from them who believed, and from them who disbelieved, and if God willed/wanted, they would not (have) fought/killed each other, and but God does/makes what Hewants/wills/intends.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 tilke işte şunlar تِلْكَ -
2 r-rusulu resûllerdir الرُّسُلُ رسل
3 feddelna öyle ki faziletli kıldık فَضَّلْنَا فضل
4 bea'dehum bir kısmını onların بَعْضَهُمْ بعض
5 ala karşı عَلَىٰ -
6 bea'din bir kısma بَعْضٍ بعض
7 minhum onlardan مِنْهُمْ -
8 men kimine مَنْ -
9 kelleme kelam etti كَلَّمَ كلم
10 llahu Allah اللَّهُ -
11 ve rafea ve yükseltti (Allah) وَرَفَعَ رفع
12 bea'dehum bir kısmını onların بَعْضَهُمْ بعض
13 deracatin derecelerler دَرَجَاتٍ درج
14 ve ateyna ve verdik وَاتَيْنَا اتي
15 iysa Îsa'ya عِيسَى -
16 bne oğlu ابْنَ بني
17 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
18 l-beyyinati beyanatlar الْبَيِّنَاتِ بين
19 ve eyyednahu ve destekledik onu وَأَيَّدْنَاهُ ايد
20 biruhi ruhla بِرُوحِ روح
21 l-kudusi kutsal الْقُدُسِ قدس
22 velev velev/eğer وَلَوْ -
23 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
24 llahu Allah اللَّهُ -
25 ma olmazdı مَا -
26 ktetele öldürmüş اقْتَتَلَ قتل
27 ellezine kimseler الَّذِينَ -
28 min مِنْ -
29 bea'dihim sonrasında onların بَعْدِهِمْ بعد
30 min مِنْ -
31 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
32 ma مَا -
33 ca'ethumu gelen onlara جَاءَتْهُمُ جيا
34 l-beyyinatu beyanatlar الْبَيِّنَاتُ بين
35 velakini velakin/fakat وَلَٰكِنِ -
36 htelefu ihtilafa düştüler اخْتَلَفُوا خلف
37 feminhum öyle ki onlardan فَمِنْهُمْ -
38 men kimi مَنْ -
39 amene iman etti امَنَ امن
40 ve minhum ve onlardan وَمِنْهُمْ -
41 men kimi مَنْ -
42 kefera kâfirlik etti كَفَرَ كفر
43 velev velev/eğer وَلَوْ -
44 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
45 llahu Allah اللَّهُ -
46 ma olmazlardı مَا -
47 ktetelu katlemiş اقْتَتَلُوا قتل
48 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
49 llahe Allah اللَّهَ -
50 yef'alu faaliyete geçirir يَفْعَلُ فعل
51 ma مَا -
52 yuridu dilediğini يُرِيدُ رود

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

2. Bakara Suresi

Ayet 254

Arapça Metin (Harekeli)

261|2|254|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ أَنفِقُوا۟ مِمَّا رَزَقْنَٰكُم مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِىَ يَوْمٌ لَّا بَيْعٌ فِيهِ وَلَا خُلَّةٌ وَلَا شَفَٰعَةٌ وَٱلْكَٰفِرُونَ هُمُ ٱلظَّٰلِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

261|2|254|يايها الذين امنوا انفقوا مما رزقنكم من قبل ان ياتي يوم لا بيع فيه ولا خله ولا شفعه والكفرون هم الظلمون

Latin Literal

254. Yâ eyyûhellezîne âmenû enfikû mimmâ razaknâkum min kabli en ye’tiye yevmun lâ bey’un fîhi ve lâ hulletun ve lâ şefâah(şefâatun), vel kâfirûne humuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İnfak6 edin rızıklandırdığımızdan sizleri; önceden ki gelir bir gün; olmaz bir alışveriş onda; ve (de) bir dostluk; ve (de) bir şefaat114; ve kâfirleredir25; (ki) onlar zalimlerdir.

Ahmed Samira Çevirisi

254 You, you those who believed, spend from what We provided for you from before that a day comes, (there is) no selling/trading in it and nor faithful/close friendship , and nor mediation, and the disbelievers, they are the unjust/oppressive.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 enfiku infak edin أَنْفِقُوا نفق
5 mimma مِمَّا -
6 razeknakum rızıklandırdığımızdan sizleri رَزَقْنَاكُمْ رزق
7 min مِنْ -
8 kabli önceden قَبْلِ قبل
9 en ki أَنْ -
10 ye'tiye gelir يَأْتِيَ اتي
11 yevmun bir gün يَوْمٌ يوم
12 la olmaz لَا -
13 bey'un bir alış veriş بَيْعٌ بيع
14 fihi içinde onun فِيهِ -
15 ve la ve (de) وَلَا -
16 hulletun bir dostluk خُلَّةٌ خلل
17 ve la ve (de) وَلَا -
18 şefaatun bir şefaat شَفَاعَةٌ شفع
19 velkafirune ve kafirleredir وَالْكَافِرُونَ كفر
20 humu onlar هُمُ -
21 z-zalimune zalimlerdir الظَّالِمُونَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Şefâat Kavram 114

114 Yargılama esnasında araya girip müdahale etmek. Şefâat kavramı şeytânın en büyük aldatmacasıdır. Şefâatin tamamı Yüce Allah'a aittir. O'nun astından şefâatçiler ummak/beklenti içine girmek şirktir. Müşriklerin yani Yüce Allah'a ortak koşan kimselerin ortak özelliklerinden bir tanesi Yüce Allah'ın katında/indinde Yüce Allah'ın astından şeyleri şefâatçiler olarak beklemektir (10:18). Peygamberlerin, ölmüş insanların, şeyhlerin, imamların ahirette şefâatçiler olacağına iman etmek büyük bir şirktir ve affı yoktur. Şeytanın en büyük tuzağı: Şefâat aldatmacası

2. Bakara Suresi

Ayet 256

Arapça Metin (Harekeli)

263|2|256|لَآ إِكْرَاهَ فِى ٱلدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ ٱلرُّشْدُ مِنَ ٱلْغَىِّ فَمَن يَكْفُرْ بِٱلطَّٰغُوتِ وَيُؤْمِنۢ بِٱللَّهِ فَقَدِ ٱسْتَمْسَكَ بِٱلْعُرْوَةِ ٱلْوُثْقَىٰ لَا ٱنفِصَامَ لَهَا وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

263|2|256|لا اكراه في الدين قد تبين الرشد من الغي فمن يكفر بالطغوت ويومن بالله فقد استمسك بالعروه الوثقي لا انفصام لها والله سميع عليم

Latin Literal

256. Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lenfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Yoktur ikrâh374 dinde122; muhakkak beyan226 oldu doğruluk sapkınlıktan; öyle ki kim kâfirlik25 eder tâgûta375; ve iman47 eder Allah'a; muhakkak ki kaptı sapasağlam bir kulp; yoktur çatlak ona; ve Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

256 No compulsion/force in the religion, the correct/right had been clarified , from the misguidance/failure , so who disbelieves with the devil/every thing worshipped other than God and believes with God, so he had held fast/clung to with the tie/handle , the tight/affirmed, no breaking/cutting to it, and God (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la yoktur لَا -
2 ikrahe ikrah إِكْرَاهَ كره
3 fi فِي -
4 d-dini dinde الدِّينِ دين
5 kad muhakkak قَدْ -
6 tebeyyene beyan oldu تَبَيَّنَ بين
7 r-ruşdu olgunluk/doğruluk الرُّشْدُ رشد
8 mine مِنَ -
9 l-gayyi sapkınlıktan الْغَيِّ غوي
10 femen öyle ki kim فَمَنْ -
11 yekfur kâfirlik eder يَكْفُرْ كفر
12 bit-taguti tağuta بِالطَّاغُوتِ طغي
13 ve yu'min ve iman eder وَيُؤْمِنْ امن
14 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
15 fekadi muhakkak ki o فَقَدِ -
16 stemseke kaptı اسْتَمْسَكَ مسك
17 bil-urveti bir kulpa بِالْعُرْوَةِ عرو
18 l-vuska sapasağlam الْوُثْقَىٰ وثق
19 la olmaz لَا -
20 nfisame çatlak انْفِصَامَ فصم
21 leha ona لَهَا -
22 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
23 semiun Semî’dir سَمِيعٌ سمع
24 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

İkrah, ikrah. Kavram 374

374 Zorlama, bir kişinin yapmak istemediği bir şeyi zorla yaptırma, baskı yaparak yaptırma, kerhen yapmaya neden olmak.

Tâgût Kavram 375

375 Taşkınlık, azgınlık, sınır aşmak.

2. Bakara Suresi

Ayet 257

Arapça Metin (Harekeli)

264|2|257|ٱللَّهُ وَلِىُّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ يُخْرِجُهُم مِّنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ أَوْلِيَآؤُهُمُ ٱلطَّٰغُوتُ يُخْرِجُونَهُم مِّنَ ٱلنُّورِ إِلَى ٱلظُّلُمَٰتِ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

264|2|257|الله ولي الذين امنوا يخرجهم من الظلمت الي النور والذين كفروا اولياوهم الطغوت يخرجونهم من النور الي الظلمت اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

257. Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilen nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumut tâgûtu yuhricûnehum minen nûri ilâz zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Allah velisidir28 iman47 etmiş kimselerin; çıkarır (Allah) onları karanlıklardan nura/aydınlığa doğru; ve kâfirlik25 etmiş kimselerin kendi velileri28 tâgûttur375; çıkarırlar onları nurdan/aydınlıktan karanlıklara doğru; işte bunlar; ateş ashâbıdır194; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

257 God (is) guardian/patron (of) those who believed, He brings them out from the darknesses to the light, and those who disbelieved, their guardian/patron (is) the devil/every thing worshipped other than God they bring them out from the light to the darknesses, those are the fire’s owners/company , they are in it immortally/eternally .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 allahu Allah اللَّهُ -
2 veliyyu velisidir وَلِيُّ ولي
3 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
4 amenu iman ettiler امَنُوا امن
5 yuhricuhum çıkarır (Allah) onları يُخْرِجُهُمْ خرج
6 mine مِنَ -
7 z-zulumati karanlıklardan الظُّلُمَاتِ ظلم
8 ila doğru إِلَى -
9 n-nuri nura/aydınlığa النُّورِ نور
10 vellezine ve kimselerin وَالَّذِينَ -
11 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
12 evliya'uhumu velileri onları أَوْلِيَاؤُهُمُ ولي
13 t-ttagutu tağuttur الطَّاغُوتُ طغي
14 yuhricunehum çıkarırlar onları يُخْرِجُونَهُمْ خرج
15 mine مِنَ -
16 n-nuri nurda/aydınlıktan النُّورِ نور
17 ila doğru إِلَى -
18 z-zulumati karanlıklara الظُّلُمَاتِ ظلم
19 ulaike İşte bunlar أُولَٰئِكَ -
20 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
21 n-nari ateş النَّارِ نور
22 hum onlar هُمْ -
23 fiha orada (cehennemde) فِيهَا -
24 halidune ölümsüz خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Tâgût Kavram 375

375 Taşkınlık, azgınlık, sınır aşmak.

2. Bakara Suresi

Ayet 258

Arapça Metin (Harekeli)

265|2|258|أَلَمْ تَرَ إِلَى ٱلَّذِى حَآجَّ إِبْرَٰهِۦمَ فِى رَبِّهِۦٓ أَنْ ءَاتَىٰهُ ٱللَّهُ ٱلْمُلْكَ إِذْ قَالَ إِبْرَٰهِۦمُ رَبِّىَ ٱلَّذِى يُحْىِۦ وَيُمِيتُ قَالَ أَنَا۠ أُحْىِۦ وَأُمِيتُ قَالَ إِبْرَٰهِۦمُ فَإِنَّ ٱللَّهَ يَأْتِى بِٱلشَّمْسِ مِنَ ٱلْمَشْرِقِ فَأْتِ بِهَا مِنَ ٱلْمَغْرِبِ فَبُهِتَ ٱلَّذِى كَفَرَ وَٱللَّهُ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

265|2|258|الم تر الي الذي حاج ابرهم في ربه ان اتيه الله الملك اذ قال ابرهم ربي الذي يحي ويميت قال انا احي واميت قال ابرهم فان الله ياتي بالشمس من المشرق فات بها من المغرب فبهت الذي كفر والله لا يهدي القوم الظلمين

Latin Literal

258. E lem tera ilellezî hâcce ibrâhîme fî rabbihî en âtâhullâhul mulk(mulke), iz kâle ibrâhîmu rabbiyellezî yuhyî ve yumîtu, kâle ene uhyî ve umît(umîtu), kâle ibrâhîmu fe innallâhe ye’tî biş şemsi minel maşrıkı fe’ti bihâ minel magribi fe buhitellezî kefer(kefere), vallâhu lâ yehdil kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin İbrahim'e hac376 etmiş kimseyi onun Rabbi4 hakkında; ki verdi ona Allah mülk/hükümdarlık; dediği zaman İbrahim: "Benim Rabbim4 ki yaşatır ve öldürür"; dedi (kimse): "Ben (de) yaşatırım ve öldürürüm"; dedi İbrahim: "Öyle ki doğrusu Allah getirir Güneş’i doğudan; öyle ki sen (de) getir onu (Güneş'i) batıdan; öyle ki afalladı kâfirlik25 etmiş kimse; Allah doğru yola kılavuzlamaz zalimler kavmini/toplumunu.

Ahmed Samira Çevirisi

258 Did you not see/understand to who quarreled/argued/disputed (with) Abraham in his Lord, that God gave him the ownership/kingdom , when Abraham said: "My Lord, (is) who revives/makes alive and makes die ." He said: "I revive/make alive and I make die." Abraham said: "So then God comes with the sun from the east , so come with it from the west." So who disbelieved was astonished/confused , and God does not guide the nation the unjust/oppressive.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elem أَلَمْ -
2 tera görmez misin تَرَ راي
3 ila إِلَى -
4 llezi kimseyi الَّذِي -
5 hacce hac etmiş حَاجَّ حجج
6 ibrahime İbrahim'e إِبْرَاهِيمَ -
7 fi hakkında فِي -
8 rabbihi onun Rabbi رَبِّهِ ربب
9 en ki أَنْ -
10 atahu verdi ona اتَاهُ اتي
11 llahu Allah اللَّهُ -
12 l-mulke mülk/hükümdarlık الْمُلْكَ ملك
13 iz zaman إِذْ -
14 kale dedi قَالَ قول
15 ibrahimu İbrahim إِبْرَاهِيمُ -
16 rabbiye beni Rabbim رَبِّيَ ربب
17 llezi ki الَّذِي -
18 yuhyi yaşatır يُحْيِي حيي
19 ve yumitu ve öldürür وَيُمِيتُ موت
20 kale dedi قَالَ قول
21 ena ben (de) أَنَا -
22 uhyi yaşatırım أُحْيِي حيي
23 ve umitu ve öldürürüm وَأُمِيتُ موت
24 kale dedi قَالَ قول
25 ibrahimu İbrahim إِبْرَاهِيمُ -
26 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
27 llahe Allah اللَّهَ -
28 ye'ti getirir يَأْتِي اتي
29 biş-şemsi Güneş’i بِالشَّمْسِ شمس
30 mine مِنَ -
31 l-meşriki doğudan الْمَشْرِقِ شرق
32 fe'ti öyle ki getir sen فَأْتِ اتي
33 biha onu بِهَا -
34 mine مِنَ -
35 l-megribi batıdan الْمَغْرِبِ غرب
36 febuhite öyle ki afalladı فَبُهِتَ بهت
37 llezi kimse الَّذِي -
38 kefera kâfirlik etmiş كَفَرَ كفر
39 vallahu Allah وَاللَّهُ -
40 la لَا -
41 yehdi doğru yola kılavuzlamaz يَهْدِي هدي
42 l-kavme kavmi الْقَوْمَ قوم
43 z-zalimine zalimleri الظَّالِمِينَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Hac Kavram 376

376 Delillerle tartışma.

2. Bakara Suresi

Ayet 264

Arapça Metin (Harekeli)

271|2|264|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تُبْطِلُوا۟ صَدَقَٰتِكُم بِٱلْمَنِّ وَٱلْأَذَىٰ كَٱلَّذِى يُنفِقُ مَالَهُۥ رِئَآءَ ٱلنَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ فَمَثَلُهُۥ كَمَثَلِ صَفْوَانٍ عَلَيْهِ تُرَابٌ فَأَصَابَهُۥ وَابِلٌ فَتَرَكَهُۥ صَلْدًا لَّا يَقْدِرُونَ عَلَىٰ شَىْءٍ مِّمَّا كَسَبُوا۟ وَٱللَّهُ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

271|2|264|يايها الذين امنوا لا تبطلوا صدقتكم بالمن والاذي كالذي ينفق ماله ريا الناس ولا يومن بالله واليوم الاخر فمثله كمثل صفوان عليه تراب فاصابه وابل فتركه صلدا لا يقدرون علي شي مما كسبوا والله لا يهدي القوم الكفرين

Latin Literal

264. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tubtılû sadakâtikum bil menni vel ezâ, kellezî yunfiku mâlehu riâen nâsi ve lâ yu’minu billâhi vel yevmil âhır(âhıri), fe meseluhu ke meseli safvânin aleyhi turâbun fe esâbehu vâbilun fe terakehu saldâ(salden), lâ yakdirûne alâ şey’in mimmâ kesebû vallâhu lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Boşa çıkarmayın sadakalarınızı378; minnetle* (minnete neden olarak) ve eziyetle**(eziyete neden olarak); kimse gibi (ki) infak6 eder malını insanlara gösteriş (-le) ; iman47 etmez Allah'a ve ahiret gününe; öyle ki misali onun (kimsenin) misali gibidir saf/düz bir kaya; üzerinde onun (kayanın) turabin/toz; öyle ki isabet eder ona (kayaya) bir sağanak ; öyle ki bırakır onu semsert/yaşamsız; güç yetiremez (o kimse) kazandıklarından bir şey üzerine; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz kâfirler25 kavmini/toplumunu.

Ahmed Samira Çevirisi

264 You, you those who believed, do not waste/cancel your charities with the bragging and the mild harm, as that who spends his property/wealth showing off/pretending (to) the people, and does not believe with God, and the Day the Last/Resurrection Day, so his example/proverb (is as the) example (of) a smooth rock , on it (is) dust/earth, so struck it a heavy rain , so it left it hard/smooth , they are not capable on a thing from what they gathered/earned , and God does not guide the nation, the disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tubtilu boşa çıkarmayın تُبْطِلُوا بطل
6 sadekatikum sadakalarınızı صَدَقَاتِكُمْ صدق
7 bil-menni minnetle بِالْمَنِّ منن
8 vel'eza ve eziyetle وَالْأَذَىٰ اذي
9 kallezi kimseler gibi كَالَّذِي -
10 yunfiku infak eder يُنْفِقُ نفق
11 malehu malını مَالَهُ مول
12 ria'e gösteriş (-le) رِئَاءَ راي
13 n-nasi insanlara النَّاسِ نوس
14 ve la وَلَا -
15 yu'minu iman etmez يُؤْمِنُ امن
16 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
17 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
18 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
19 femeseluhu öyleki misali onun فَمَثَلُهُ مثل
20 kemeseli misali gibidir كَمَثَلِ مثل
21 safvanin saf/düz bir kaya صَفْوَانٍ صفو
22 aleyhi üzerinde onun عَلَيْهِ -
23 turabun toz تُرَابٌ ترب
24 feesabehu öyle ki isabet eder ona فَأَصَابَهُ صوب
25 vabilun bir sağanak وَابِلٌ وبل
26 feterakehu öyleki bırakır onu فَتَرَكَهُ ترك
27 salden semsert/yaşamsız صَلْدًا صلد
28 la لَا -
29 yekdirune güç yetiremez يَقْدِرُونَ قدر
30 ala üzerine عَلَىٰ -
31 şey'in bir şeye شَيْءٍ شيا
32 mimma مِمَّا -
33 kesebu kazandıklarından كَسَبُوا كسب
34 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
35 la لَا -
36 yehdi doğru yola kılavuzlamaz يَهْدِي هدي
37 l-kavme kavmini/toplumunu الْقَوْمَ قوم
38 l-kafirine kâfirler الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Minnet duyulması amacıyla yaparak. Minnet bekleyerek. **Sıkıntı, eziyet, huzursuzluk vererek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sadaka-3 Kavram 378

378 Kişinin kendisinin sadaka vergisi vermesi. Kamu yönetiminin Sadaka-1’deki gibi bir vergi almadığı kazançlardan kişinin kendisinin topluma kazandırarak verdiği sadaka. Bu tip sadaka vergisi fakirlere verilir. Açıkça verilebilir. Ama gizli verilmesi daha hayırlıdır. Fakirlere verilen sadaka vergisi kesinlikle incitici ve başa kakıcı olmamalıdır. (2:271 ve 2:263)Detaylı bilgi için;Sadaka nedir?

2. Bakara Suresi

Ayet 271

Arapça Metin (Harekeli)

278|2|271|إِن تُبْدُوا۟ ٱلصَّدَقَٰتِ فَنِعِمَّا هِىَ وَإِن تُخْفُوهَا وَتُؤْتُوهَا ٱلْفُقَرَآءَ فَهُوَ خَيْرٌ لَّكُمْ وَيُكَفِّرُ عَنكُم مِّن سَيِّـَٔاتِكُمْ وَٱللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

278|2|271|ان تبدوا الصدقت فنعما هي وان تخفوها وتوتوها الفقرا فهو خير لكم ويكفر عنكم من سياتكم والله بما تعملون خبير

Latin Literal

271. İn tubdûs sadakâti fe niimmâ hiy(hiye), ve in tuhfûhâ ve tu’tûhâl fukarâe fe huve hayrun lekum ve yukeffiru ankum min seyyiâtikum vallâhu bi mâ ta’melûne habîr(habîrun).

Türkçe Çeviri

Eğer açık ederseniz sadakaları378; öyle ki nimettir/hoştur o; ve eğer gizlerseniz onu ve verirseniz onu fakirlere; öyle ki o bir hayırdır sizlere; ve kâfirlik25 eder* (Allah) sizden (bir kısmınıza), günahlarınızdan (bir kısmına); ve Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

Ahmed Samira Çevirisi

271 If you show the charities, so it is blessed/praised, and if you hide it and you bring/give (to) the poor/needy ,so it is better for you, and He covers/substitutes from you, from your sins/crimes, and God (is) with what you make/do informed/experienced.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in eğer إِنْ -
2 tubdu açık ederseniz تُبْدُوا بدو
3 s-sadekati sadakaları الصَّدَقَاتِ صدق
4 feniimma öyle ki nimettir/hoştur فَنِعِمَّا نعم
5 hiye o هِيَ -
6 vein ve eğer وَإِنْ -
7 tuhfuha gizlerseniz onu تُخْفُوهَا خفي
8 ve tu'tuha ve verirseniz onu وَتُؤْتُوهَا اتي
9 l-fukara'e fakirlere الْفُقَرَاءَ فقر
10 fehuve öyle ki o فَهُوَ -
11 hayrun bir hayırdır خَيْرٌ خير
12 lekum sizlere لَكُمْ -
13 ve yukeffiru ve kâfirlik eder (Allah) وَيُكَفِّرُ كفر
14 ankum sizden عَنْكُمْ -
15 min مِنْ -
16 seyyiatikum günahlarınızdan سَيِّئَاتِكُمْ سوا
17 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
18 bima بِمَا -
19 tea'melune yaptıklarınızdan تَعْمَلُونَ عمل
20 habirun haberdardır خَبِيرٌ خبر

Notlar

Not 1

*Örter, gizler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Sadaka-3 Kavram 378

378 Kişinin kendisinin sadaka vergisi vermesi. Kamu yönetiminin Sadaka-1’deki gibi bir vergi almadığı kazançlardan kişinin kendisinin topluma kazandırarak verdiği sadaka. Bu tip sadaka vergisi fakirlere verilir. Açıkça verilebilir. Ama gizli verilmesi daha hayırlıdır. Fakirlere verilen sadaka vergisi kesinlikle incitici ve başa kakıcı olmamalıdır. (2:271 ve 2:263)Detaylı bilgi için;Sadaka nedir?

2. Bakara Suresi

Ayet 276

Arapça Metin (Harekeli)

283|2|276|يَمْحَقُ ٱللَّهُ ٱلرِّبَوٰا۟ وَيُرْبِى ٱلصَّدَقَٰتِ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ كُلَّ كَفَّارٍ أَثِيمٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

283|2|276|يمحق الله الربوا ويربي الصدقت والله لا يحب كل كفار اثيم

Latin Literal

276. Yemhakullâhur ribâ ve yurbîs sadakât(sadakâti), vallâhu lâ yuhıbbu kulle keffârin esîm(esîmin).

Türkçe Çeviri

Siler Allah ribayı383; ve riba383 eder sadakaları342*; ve Allah sevmez hiçbir günahkar kâfiri25.

Ahmed Samira Çevirisi

276 God nullifies/erases/destroys the growth/interest/usury , and He grows/increases the charities, and God does not love/like every (insisting) disbeliever , sinner/criminal.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yemhaku siler يَمْحَقُ محق
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 r-riba ribayı الرِّبَا ربو
4 ve yurbi ve riba eder وَيُرْبِي ربو
5 s-sadekati sadakaları الصَّدَقَاتِ صدق
6 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
7 la لَا -
8 yuhibbu sevmez يُحِبُّ حبب
9 kulle her bir كُلَّ كلل
10 keffarin kâfiri كَفَّارٍ كفر
11 esimin günahkar أَثِيمٍ اثم

Notlar

Not 1

*Çoğul olarak gelmesi dikkat çekicidir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Sadaka nedir? Kavram 342

342 Kur’an’da 3 tip sadaka vardır. Bunlar;1-Sadaka-1: Kamu yönetiminin topladığı bir gelir vergisi türü.Kamu yönetimini 9:60 ayetinde Rabbimiz tarafından zikredilen gruplar için topladığı özel bir kamu vergisi (9:103, 9:58 ve 9:60). 2-Sadaka-2: Kamudan talepleri olan kişi ve kurumların kamu yönetimi ile görüşmeden önce vermesi gereken sadaka vergisi (Kamu harcı).58:12 ayeti; bu fonda toplanan harç vergileri Sadaka-1 fonuna aktarılır.3-Sadaka-3: Kişinin kendisinin sadaka vergisi vermesi.Kamu yönetiminin Sadaka-1’deki gibi bir vergi almadığı kazançlardan kişinin kendisinin topluma kazandırarak verdiği sadaka. Bu tip sadaka vergisi fakirlere verilir. Açıkça verilebilir. Ama gizli verilmesi daha hayırlıdır. Fakirlere verilen sadaka vergisi kesinlikle incitici ve başa kakıcı olmamalıdır. (2:271 ve 2:263)Detaylı bilgi için;Sadaka nedir?

Riba Kavram 383

383 Değerde katlanma, katmerlenme, büyüme, çoğalma, ilave.Rabbimiz bu kelimeyi fiil olarak 16:92 ayetinde bir ümmetin başka bir ümmete göre daha katmerli örn: daha gelişmiş, daha kuvvetli, daha güçlü daha zengin; olduğunu işaret etmek için kullanmıştır. Katmerlenme sabit bir değer üzerinden olur. Sabit ve ölçeklenebilir bir değerin katmerlenmesidir. Örn: İki toplumun savaş uçak sayıları eşit olsa bile bir toplumun savaş uçakları diğer toplumun uçaklarından savaşma kapasitesi olarak iki kat daha gelişmişse gelişmiş toplum diğerine göre ribalı olur. Uçak sayısının önemi yoktur. Önemli olan uçağın savaşma kapasitesidir; gerçekten ürettiği değerdir. Para da aynı uçak gibidir. Satın alma kapasitesi değişkendir. 10 adet 100 dolar ile 10 adet 100 TL'nin satın alma güçleri farklıdır. Bu nedenle riba için bir şeyin gerçek değeri üzerinden artış var mı katlanma var mı diye bakılmalıdır.Başka güzel bir örnek daha verelim; on ekmek borç verildiyse ve süre sonunda geriye 11 ekmek alındıysa bu durumda artan, çoğalan, ilave olan o 1 ekmek riba olur. Dönen mal artmamalıdır. Günümüzde mal yerine çoğunlukla değeri değişken olan para kullanıldığı için kafa karışıklığı yaşanmaktadır. Örnek; 10 ekmek değerinde olan para süre sonunda yine aynı para olarak geri alınırsa enflasyon nedeniyle paranın değer kaybetmesi sonucu borç veren geri aldığı parayla 10 ekmek alamayacaktır. Örneğin 9 ekmek alabilecektir. Borç verenin 1 ekmek hakkı yenmiş olacaktır. Merkez bankaları yıllık enflasyonun değerini belirler yani paranın değer kaybını belirlerler. O durumda borç para olarak verilecekse enflasyon değerinde paranın artarak geri alınması asla riba olmaz. Aslında malın artması değil korunması söz konusu olur. Ancak enflasyonun üstündeki her değer riba olacaktır. Enflasyon değerinde faiz kesinlikle riba değildir. Ancak faizin ribalaşma durumuna dikkat edilmelidir. Enflasyon üstünde gelir getiren faizlerin enflasyon üstü getirisi riba olmaktadır.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

297|3|4|مِن قَبْلُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَأَنزَلَ ٱلْفُرْقَانَ إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ ذُو ٱنتِقَامٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

297|3|4|من قبل هدي للناس وانزل الفرقان ان الذين كفروا بايت الله لهم عذاب شديد والله عزيز ذو انتقام

Latin Literal

4. Min kablu huden lin nâsi ve enzelel furkân(furkâne), innellezîne keferû bi âyâtillâhi lehum azâbun şedîd(şedîdun), vallâhu azîzun zuntikâm(zuntikâmin).

Türkçe Çeviri

Önceden (de) insanlar için bir doğru yola kılavuzu (da); ve indirmişti furkanı259; doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler Allah'ın ayetlerine400; onlaradır şiddetli bir azap; ve Allah bir Azîz’dir37; bir Zuntikâm’dır390.

Ahmed Samira Çevirisi

4 From before guidance to the people, and He descended the Separator of Right and Wrong/Koran , that those who disbelieved with God’s verses , for them (is) a strong (severe) torture, and God (is) glorious/mighty , (owner) of a revenge/punishment.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 min مِنْ -
2 kablu önceden قَبْلُ قبل
3 huden bir doğru yola kılavuz هُدًى هدي
4 linnasi insanlara لِلنَّاسِ نوس
5 ve enzele ve indirdi وَأَنْزَلَ نزل
6 l-furkane furkanı الْفُرْقَانَ فرق
7 inne doğrusu إِنَّ -
8 ellezine kimselere الَّذِينَ -
9 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
10 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
11 llahi Allah'ın اللَّهِ -
12 lehum onlaradır لَهُمْ -
13 azabun bir azab عَذَابٌ عذب
14 şedidun şiddetli شَدِيدٌ شدد
15 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
16 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
17 zu ذُو -
18 ntikamin Zuntikâm’dır انْتِقَامٍ نقم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Furkan Kavram 259

259 Ayıran, bölen, yaran. Doğruyu yanlıştan ışın kılıcı gibi ayıran. Kutsal kitapların her biri bir furkandır. Elbette şerefli Kur'an'ımızdır. Kur'an'ı anlayarak okuyanlar ellerine bu ışın kılıcını almış olur.

Zuntikâm Kavram 390

390 İntikam sahibi, öç sahibi.

Yüce Allah'ın ayetlerine kâfirlik etmek. Kavram 400

400 Yüce Allah'ın ayetlerini örtmek, gizlemek. Ayetleri kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek de kâfirlik etmektir. Kutsal kitapların hükümlerini örten hadis/söylenti kitaplarına tabi olanlar Yüce Allah'ın ayetlerine kâfirlik etmiş olur.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

303|3|10|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَن تُغْنِىَ عَنْهُمْ أَمْوَٰلُهُمْ وَلَآ أَوْلَٰدُهُم مِّنَ ٱللَّهِ شَيْـًٔا وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمْ وَقُودُ ٱلنَّارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

303|3|10|ان الذين كفروا لن تغني عنهم امولهم ولا اولدهم من الله شيا واوليك هم وقود النار

Latin Literal

10. İnnellezîne keferû len tuğniye anhum emvâluhum ve lâ evlâduhum minallâhi şey’â(şey’en), ve ûlâike hum vekûdun nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; asla yarar sağlamaz onlara malları; ne de evlatları Allah’tan bir şey; ve işte bunlar; onlardır ateşin yakıtı.

Ahmed Samira Çevirisi

10 That those who disbelieved, their properties/wealths and nor their children, will not enrich (help) them from God, a thing, and those are the fire’s fuel.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 len asla لَنْ -
5 tugniye yarar sağlamaz تُغْنِيَ غني
6 anhum onlara عَنْهُمْ -
7 emvaluhum malları أَمْوَالُهُمْ مول
8 ve la ne de وَلَا -
9 evladuhum evlatları أَوْلَادُهُمْ ولد
10 mine مِنَ -
11 llahi Allah’tan اللَّهِ -
12 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
13 ve ulaike ve işte bunlar وَأُولَٰئِكَ -
14 hum onlar هُمْ -
15 vekudu yakıtıdırlar وَقُودُ وقد
16 n-nari ateşin النَّارِ نور

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

305|3|12|قُل لِّلَّذِينَ كَفَرُوا۟ سَتُغْلَبُونَ وَتُحْشَرُونَ إِلَىٰ جَهَنَّمَ وَبِئْسَ ٱلْمِهَادُ

Arapça Metin (Harekesiz)

305|3|12|قل للذين كفروا ستغلبون وتحشرون الي جهنم وبيس المهاد

Latin Literal

12. Kul lillezîne keferû se tuglebûne ve tuhşerûne ilâ cehennem(cehenneme), ve bi’sel mihâd(mihâdu).

Türkçe Çeviri

Kâfirlik25 etmiş kimselere de ki : "Mağlup olacaksınız; ve sürülerek haşredilirsiniz556 cehenneme doğru"; ve ne uğursuz/perişan dinlenme yeridir.

Ahmed Samira Çevirisi

12 Say to those who disbelieved: "You will be defeated/conquered , and be gathered to Hell , and how/what (is) the bad/low ground .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 setuglebune mağlup olacaksınız سَتُغْلَبُونَ غلب
5 ve tuhşerune ve sürülerek bir araya getirirsiniz وَتُحْشَرُونَ حشر
6 ila إِلَىٰ -
7 cehenneme cehenneme doğru جَهَنَّمَ -
8 vebi'se ve ne uğursuz/perişan وَبِئْسَ باس
9 l-mihadu dinlenme yeridir الْمِهَادُ مهد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

306|3|13|قَدْ كَانَ لَكُمْ ءَايَةٌ فِى فِئَتَيْنِ ٱلْتَقَتَا فِئَةٌ تُقَٰتِلُ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَأُخْرَىٰ كَافِرَةٌ يَرَوْنَهُم مِّثْلَيْهِمْ رَأْىَ ٱلْعَيْنِ وَٱللَّهُ يُؤَيِّدُ بِنَصْرِهِۦ مَن يَشَآءُ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَعِبْرَةً لِّأُو۟لِى ٱلْأَبْصَٰرِ

Arapça Metin (Harekesiz)

306|3|13|قد كان لكم ايه في فيتين التقتا فيه تقتل في سبيل الله واخري كافره يرونهم مثليهم راي العين والله يويد بنصره من يشا ان في ذلك لعبره لاولي الابصر

Latin Literal

13. Kad kâne lekum âyetun fî fieteynil tekatâ fietun tukâtilu fî sebîlillâhi ve uhrâ kâfiratun yeravnehum misleyhim ra’yel ayn(ayni), vallâhu yûeyyidu bi nasrihî men yeşâ’(yeşâu) inne fî zâlike le ibreten li ulîl ebsâr(ebsâri).

Türkçe Çeviri

Muhakkak ki oldu sizlere bir ayet287 karşılaşan iki grupta; bir grup katleder Allah yolunda331; ve diğer (grup) kâfirdir25; göz bakışı (-yla) görürler (kâfirler) onları (Allah yolunda olanları) kendilerinin iki misli870; ve Allah destekler/arka çıkar kendi yardımıyla dilediği kimseye; doğrusu bundadır mutlak bir ibret; görüş sahipleri için.

Ahmed Samira Çevirisi

13 (It) had been a sign/evidence for you in two groups (who) met , a group fights/kills in God’s way/sake , and another disbelieving, they see them (as) two equals to them (B) (twice as much as them) (by) the eye’s sight/vision, and God supports with His victory whom He wills/wants, that in that (is) an example/a warning (E) to (those) of the eye sights/ knowledge.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kad muhakkak قَدْ -
2 kane oldu كَانَ كون
3 lekum sizlere لَكُمْ -
4 ayetun bir ayet/gösterge ايَةٌ ايي
5 fi فِي -
6 fieteyni iki grupta فِئَتَيْنِ فاي
7 t-tekata karşılaştı ikisi الْتَقَتَا لقي
8 fietun bir grup فِئَةٌ فاي
9 tukatilu katleder (o grup) تُقَاتِلُ قتل
10 fi فِي -
11 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
12 llahi Allah اللَّهِ -
13 ve uhra ve diğer (grup) وَأُخْرَىٰ اخر
14 kafiratun kâfirdir كَافِرَةٌ كفر
15 yeravnehum görürler (kâfirler) onları يَرَوْنَهُمْ راي
16 misleyhim kendilerinin iki misli مِثْلَيْهِمْ مثل
17 ra'ye bakışı رَأْيَ راي
18 l-ayni göz الْعَيْنِ عين
19 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
20 yu'eyyidu destekler/arka çıkar يُؤَيِّدُ ايد
21 binesrihi yardımıyla O’nun بِنَصْرِهِ نصر
22 men kimseye مَنْ -
23 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
24 inne doğrusu إِنَّ -
25 fi فِي -
26 zalike bundadır ذَٰلِكَ -
27 leibraten mutlak bir ibret لَعِبْرَةً عبر
28 liuli sahipleri için لِأُولِي اول
29 l-ebsari görüşler الْأَبْصَارِ بصر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

Allah yolunda katletmek Kavram 331

331 Yüce Allah'ın yolu olan tek tanrıcı/monoteist inanca sahip kimseleri haksız yere katleden kimselere karşı tek tanrıcıların yaptığı, sınırı aşmadan yapılan katletme.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 19

Arapça Metin (Harekeli)

312|3|19|إِنَّ ٱلدِّينَ عِندَ ٱللَّهِ ٱلْإِسْلَٰمُ وَمَا ٱخْتَلَفَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ إِلَّا مِنۢ بَعْدِ مَا جَآءَهُمُ ٱلْعِلْمُ بَغْيًۢا بَيْنَهُمْ وَمَن يَكْفُرْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ فَإِنَّ ٱللَّهَ سَرِيعُ ٱلْحِسَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

312|3|19|ان الدين عند الله الاسلم وما اختلف الذين اوتوا الكتب الا من بعد ما جاهم العلم بغيا بينهم ومن يكفر بايت الله فان الله سريع الحساب

Latin Literal

19. İnned dîne indâllâhil islâm(islâmu), ve mahtelefellezîne ûtûl kitâbe illâ min ba’di mâ câehumulılmu bagyen beynehum, ve men yekfur bi âyâtillâhi fe innallâhe serîul hısâb(hısâbı).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah'ın indinde/katında din122 İslam’dır218; ve ayrılığa düşmüş değildir kimseler (ki) verildiler kitap*; ancak onlara gelen ilim** sonrasında aralarında bir sınırı aşmadır/ihlaldir; ve kim kâfirlik25 eder Allah'ın ayetlerine353; öyle ki doğrusu Allah seridir/çabuktur hesapta***.

Ahmed Samira Çevirisi

19 That truly the religion at God, (is) the Islam/submission/surrender, and those who were given The Book did not differ/disagree/dispute, except from after what (that) the knowledge came to them, oppression/corruption between them, and who disbelieves with God’s signs/verses , so that God (is) quick/speedy (in) the counting/calculating .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 d-dine din الدِّينَ دين
3 inde indinde/katında عِنْدَ عند
4 llahi Allah اللَّهِ -
5 l-islamu İslam’dır الْإِسْلَامُ سلم
6 ve ma ve değildir وَمَا -
7 htelefe ayrılığa düştü اخْتَلَفَ خلف
8 ellezine kimseler الَّذِينَ -
9 utu verildiler أُوتُوا اتي
10 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
11 illa ancacak إِلَّا -
12 min مِنْ -
13 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
14 ma مَا -
15 ca'ehumu onlara gelen جَاءَهُمُ جيا
16 l-ilmu ilim الْعِلْمُ علم
17 begyen bir sınırı aşmadır/ihlaldir بَغْيًا بغي
18 beynehum aralarındaki بَيْنَهُمْ بين
19 ve men ve kim وَمَنْ -
20 yekfur kâfirlik eder يَكْفُرْ كفر
21 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
22 llahi Allah'ın اللَّهِ -
23 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
24 llahe Allah اللَّهَ -
25 seriu seridir سَرِيعُ سرع
26 l-hisabi hesapta الْحِسَابِ حسب

Notlar

Not 1

*Kutsal kitap.**Kutsal kitabın ilmi, bilimi.***Hesaplaşmada, hesap görmede.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

İslam, islam Kavram 218

218 Yüce Allah'ın biricik ve tek dini. Ahirette kabul edilecek tek din. İslam teslimiyet demektir; Yüce Allah ile insanın arasında yapılmış olan mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye teslim olmak, uymaktır demektir. Antlaşmayı bozmamaktır. Kutsal kitaplar bizlere işte bu antlaşmayı hatırlatır. Kısacası İslam sadece Kur'an demektir. Günümüzde milyarlarca insan kendisini müslüman sanmakta ve İslam dininde olduklarını, islam olduklarını iddia etmektedirler. Oysa büyük bir yanılgı içindedirler. Kur'an'la yakından uzaktan ilgisi olmayan, tamamı zan olan söyletilerle/hadislerle uydurulmuş bir din asla ama asla Yüce Allah'ın İslam dini değildir. İslam girmek için ilk şart söylentileri/hadisleri terk etmek ve sadece Kur'an'a tabi olmaktır.

Ayet Kavram 353

353 Kutsal kitap.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 21

Arapça Metin (Harekeli)

314|3|21|إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقْتُلُونَ ٱلنَّبِيِّۦنَ بِغَيْرِ حَقٍّ وَيَقْتُلُونَ ٱلَّذِينَ يَأْمُرُونَ بِٱلْقِسْطِ مِنَ ٱلنَّاسِ فَبَشِّرْهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

314|3|21|ان الذين يكفرون بايت الله ويقتلون النبين بغير حق ويقتلون الذين يامرون بالقسط من الناس فبشرهم بعذاب اليم

Latin Literal

21. İnnellezîne yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnen nebiyyîne bi gayri hakkın ve yaktulûnellezîne ye’murûne bil kıstı minen nâsi, fe beşşirhum bi azâbin elîm(elîmin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler Allah'ın ayetlerine400; ve katlettiler35 nebileri132 olmaksızın bir hak; ve katlederler35 kimseleri (ki) emrederler eşitliği insanlardan; öyle ki müjdele onlara elim/acıklı bir azabı.

Ahmed Samira Çevirisi

21 That those who disbelieve with God’s signs/verses , and kill the prophets, without right , and they kill those who order/command with the just/equitable from the people, so announce good news to them with a painful torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 yekfurune kâfirlik ettiler يَكْفُرُونَ كفر
4 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
5 llahi Allah'ın اللَّهِ -
6 ve yektulune ve katlettiler وَيَقْتُلُونَ قتل
7 n-nebiyyine nebileri النَّبِيِّينَ نبا
8 bigayri olmaksızın بِغَيْرِ غير
9 hakkin hak حَقٍّ حقق
10 ve yektulune ve katlederler وَيَقْتُلُونَ قتل
11 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
12 ye'murune emrederler يَأْمُرُونَ امر
13 bil-kisti eşitliği بِالْقِسْطِ قسط
14 mine مِنَ -
15 n-nasi insanlardan النَّاسِ نوس
16 febeşşirhum öyle ki müjdele onlara فَبَشِّرْهُمْ بشر
17 biazabin bir azabı بِعَذَابٍ عذب
18 elimin elim/acıklı أَلِيمٍ الم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Yüce Allah'ın ayetlerine kâfirlik etmek. Kavram 400

400 Yüce Allah'ın ayetlerini örtmek, gizlemek. Ayetleri kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek de kâfirlik etmektir. Kutsal kitapların hükümlerini örten hadis/söylenti kitaplarına tabi olanlar Yüce Allah'ın ayetlerine kâfirlik etmiş olur.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 28

Arapça Metin (Harekeli)

321|3|28|لَّا يَتَّخِذِ ٱلْمُؤْمِنُونَ ٱلْكَٰفِرِينَ أَوْلِيَآءَ مِن دُونِ ٱلْمُؤْمِنِينَ وَمَن يَفْعَلْ ذَٰلِكَ فَلَيْسَ مِنَ ٱللَّهِ فِى شَىْءٍ إِلَّآ أَن تَتَّقُوا۟ مِنْهُمْ تُقَىٰةً وَيُحَذِّرُكُمُ ٱللَّهُ نَفْسَهُۥ وَإِلَى ٱللَّهِ ٱلْمَصِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

321|3|28|لا يتخذ المومنون الكفرين اوليا من دون المومنين ومن يفعل ذلك فليس من الله في شي الا ان تتقوا منهم تقيه ويحذركم الله نفسه والي الله المصير

Latin Literal

28. Lâ yettehizil mu’minûnel kâfirîne evliyâe min dûnil mu’minîn(mu’minîne), ve men yef’al zâlike fe leyse minallâhi fî şey’in illâ en tettekû minhum tukâta(tukâten), ve yuhazzirukumullâhu nefseh(nefsehu), ve ilallâhil masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Edinmez müminler27 kâfirleri25 müminlerin27 astından evliya212; ve kim yapar bunu; öyle ki olmaz (o kimse) Allah’tan bir şeyde*; dışındadır ki sakınırsınız onlardan bir sakınma (-yla); ve hazırlar/uyarır sizleri Allah kendi nefsine406; ve Allah'adır dönüş yeri.

Ahmed Samira Çevirisi

28 The believers do not take the disbelievers (as) guardians/friends from other than the believers, and who does that, so he is not from God in a thing, except that you fear from them fear/fright , and God cautions/warns you (of) Himself, and to God (is) the end/destination .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la لَا -
2 yettehizi edinmez يَتَّخِذِ اخذ
3 l-mu'minune müminler الْمُؤْمِنُونَ امن
4 l-kafirine kâfirleri الْكَافِرِينَ كفر
5 evliya'e evliya/veliler أَوْلِيَاءَ ولي
6 min مِنْ -
7 duni astından دُونِ دون
8 l-mu'minine müminlerin الْمُؤْمِنِينَ امن
9 ve men ve kim وَمَنْ -
10 yef'al yapar يَفْعَلْ فعل
11 zalike bu ذَٰلِكَ -
12 feleyse öyle ki olmaz (o) فَلَيْسَ ليس
13 mine مِنَ -
14 llahi Allah’tan اللَّهِ -
15 fi فِي -
16 şey'in bir şeyde شَيْءٍ شيا
17 illa dışındadır إِلَّا -
18 en ki أَنْ -
19 tetteku sakınırsınız تَتَّقُوا وقي
20 minhum onlardan مِنْهُمْ -
21 tukaten bir sakınma (-yla) تُقَاةً وقي
22 ve yuhazzirukumu ve hazırlar/uyarır sizleri وَيُحَذِّرُكُمُ حذر
23 llahu Allah اللَّهُ -
24 nefsehu kendi nefsine (karşı) نَفْسَهُ نفس
25 ve ila وَإِلَى -
26 llahi ve Allah'adır اللَّهِ -
27 l-mesiru dönüş yeri الْمَصِيرُ صير

Notlar

Not 1

*Allah o kimsenin yanında olmaz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

Yüce Allah'ın nefsi. Kavram 406

406 Yüce Allah'ın bizzat kendisi, varlığı. Bir uyku veya uyuklama yaşamayan, yorulmayan, sonu ve başı olmayan, daima diri/canlı olan bilinç, varlık.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

325|3|32|قُلْ أَطِيعُوا۟ ٱللَّهَ وَٱلرَّسُولَ فَإِن تَوَلَّوْا۟ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

325|3|32|قل اطيعوا الله والرسول فان تولوا فان الله لا يحب الكفرين

Latin Literal

32. Kul etîûllâhe ver resûl(resûle), fe in tevellev fe innallâhe lâ yuhibbul kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "İtaat76 edin Allah'a ve resûle418"; öyle ki eğer yüz çevirdilerse; öyle ki doğrusu Allah sevmez kâfirleri25.

Ahmed Samira Çevirisi

32 Say: "Obey God, and the messenger." So if they turned away , so then God does not love/like the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 etiu itaat edin أَطِيعُوا طوع
3 llahe Allah'a اللَّهَ -
4 ve rrasule ve resûle وَالرَّسُولَ رسل
5 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
6 tevellev yüz çevirdilerse تَوَلَّوْا ولي
7 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
8 llahe Allah اللَّهَ -
9 la لَا -
10 yuhibbu sevmez يُحِبُّ حبب
11 l-kafirine kâfirleri الْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Resule itaat Kavram 76

76 Resule/elçiye itaat etmek sadece Kur'an'a itaat etmektir. Kur'an=Resul; Resul=Kur'an. Resule itaat etmek tamamı zan olan hadislere itaat etmek asla değildir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 55

Arapça Metin (Harekeli)

348|3|55|إِذْ قَالَ ٱللَّهُ يَٰعِيسَىٰٓ إِنِّى مُتَوَفِّيكَ وَرَافِعُكَ إِلَىَّ وَمُطَهِّرُكَ مِنَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَجَاعِلُ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوكَ فَوْقَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ إِلَىٰ يَوْمِ ٱلْقِيَٰمَةِ ثُمَّ إِلَىَّ مَرْجِعُكُمْ فَأَحْكُمُ بَيْنَكُمْ فِيمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

348|3|55|اذ قال الله يعيسي اني متوفيك ورافعك الي ومطهرك من الذين كفروا وجاعل الذين اتبعوك فوق الذين كفروا الي يوم القيمه ثم الي مرجعكم فاحكم بينكم فيما كنتم فيه تختلفون

Latin Literal

55. İz kâlellâhu yâ îsâ innî muteveffîke ve râfiuke ileyye ve mutahhiruke minellezîne keferû ve câilullezînettebeûke fevkallezîne keferû ilâ yevmil kıyâmeh(kıyâmeti), summe ileyye merciukum fe ahkumu beynekum fîmâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman Allah: "Ey Îsâ! Doğrusu ben vefat ettirenim seni; ve yükseltenim seni bana doğru; ve temizleyenim seni kâfirlik25 etmiş kimselerden; ve yapanım sana tabi olmuş kimseleri kâfirlik25 etmiş kimselerin üstünde, kıyamet gününe148 kadar; sonra banadır dönüşünüz; öyle ki hükmederim aranızda kendisinde ihtilafa düşer olduğunuzda."

Ahmed Samira Çevirisi

55 When God said: "You Jesus I am, I am making you die and raising you to Me and purifying you from those who disbelieved, and making those who followed you above those who disbelieved to the Resurrection Day, then to Me (is) your return, so I judge/rule between you in what, you were in it differing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iz zaman إِذْ -
2 kale dediği قَالَ قول
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 ya iysa Ey Îsâ يَا عِيسَىٰ -
5 inni doğrusu ben إِنِّي -
6 muteveffike vefat ettirenim seni مُتَوَفِّيكَ وفي
7 ve rafiuke ve yükseltenim seni وَرَافِعُكَ رفع
8 ileyye bana doğru إِلَيَّ -
9 ve mutahhiruke ve temizleyenim seni وَمُطَهِّرُكَ طهر
10 mine مِنَ -
11 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
12 keferu kafirlik etmiş كَفَرُوا كفر
13 ve cailu ve yapanım وَجَاعِلُ جعل
14 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
15 ttebeuke tabi oldular sana اتَّبَعُوكَ تبع
16 fevka üstünde فَوْقَ فوق
17 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
18 keferu kafirlik etmiş كَفَرُوا كفر
19 ila kadar إِلَىٰ -
20 yevmi gününe يَوْمِ يوم
21 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
22 summe sonra ثُمَّ -
23 ileyye banadır إِلَيَّ -
24 merciukum dönüşünüz مَرْجِعُكُمْ رجع
25 fe ehkumu öyle ki hükmederim فَأَحْكُمُ حكم
26 beynekum aranızda بَيْنَكُمْ بين
27 fima فِيمَا -
28 kuntum olduğunuzda كُنْتُمْ كون
29 fihi kendisinde فِيهِ -
30 tehtelifune ihtilafa düşersiniz تَخْتَلِفُونَ خلف

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 56

Arapça Metin (Harekeli)

349|3|56|فَأَمَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فَأُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ وَمَا لَهُم مِّن نَّٰصِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

349|3|56|فاما الذين كفروا فاعذبهم عذابا شديدا في الدنيا والاخره وما لهم من نصرين

Latin Literal

56. Fe emmellezîne keferû fe uazzibuhum azâben şedîden fîd dunyâ vel âhıreti, ve mâ lehum min nâsirîn(nâsirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kâfirlik25 etmiş kimselere gelince; öyle ki azap ederim426 onlara şiddetli bir azap (-la) dünyada ve ahirette*; ve yoktur onlara hiçbir yardımcı.

Ahmed Samira Çevirisi

56 So but those who disbelieved, so I torture them, a strong (severe) torture in the present world/near and the end (other life), and (there are) nothing for them from victoriors/saviors.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feemma öyle ki gelince فَأَمَّا -
2 ellezine kimselere الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 feuazzibuhum öyle ki azap ederim onlara فَأُعَذِّبُهُمْ عذب
5 azaben bir azap عَذَابًا عذب
6 şediden şiddetli شَدِيدًا شدد
7 fi فِي -
8 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
9 vel'ahirati ve ahirette وَالْاخِرَةِ اخر
10 ve ma ve yoktur وَمَا -
11 lehum onlara لَهُمْ -
12 min مِنْ -
13 nasirine yardımcılardan نَاصِرِينَ نصر

Notlar

Not 1

*Kâfirlik etmiş kimselerin azabı dünyada başlar. Ahirette devam eder.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Yüce Allah'ın azap etmesi. Kavram 426

426 Yüce Allah azabı hak etmiş nefsi azaptan kurtarmayarak azap eder. Nefis kendine zulmetmiş ve kendine azap etmiştir. Yüce Allah durup dururken bir nefse azap edici asla değildir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 70

Arapça Metin (Harekeli)

363|3|70|يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لِمَ تَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَأَنتُمْ تَشْهَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

363|3|70|ياهل الكتب لم تكفرون بايت الله وانتم تشهدون

Latin Literal

70. Yâ ehlel kitâbi lime tekfurûne bi âyâtillâhi ve entum teşhedûn(teşhedûne).

Türkçe Çeviri

Ey kitap ehli135! Neden kâfirlik25 edersiniz Allah'ın ayetlerine; ve sizler şahit/tanık olursunuz* (da buna).

Ahmed Samira Çevirisi

70 You The Book’s people, why do you disbelieve with God’s signs/verses/evidences, and you are witnessing/testifying?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya ehle Ey ehli يَا أَهْلَ اهل
2 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
3 lime neden لِمَ -
4 tekfurune kâfirlik edersiniz تَكْفُرُونَ كفر
5 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 veentum ve sizler وَأَنْتُمْ -
8 teşhedune şahit/tanık olursunuz تَشْهَدُونَ شهد

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın ayetleri olan Tevrât'a tanık/şahit de oldunuz. Halen de oluyorsunuz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 72

Arapça Metin (Harekeli)

365|3|72|وَقَالَت طَّآئِفَةٌ مِّنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ ءَامِنُوا۟ بِٱلَّذِىٓ أُنزِلَ عَلَى ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَجْهَ ٱلنَّهَارِ وَٱكْفُرُوٓا۟ ءَاخِرَهُۥ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

365|3|72|وقالت طايفه من اهل الكتب امنوا بالذي انزل علي الذين امنوا وجه النهار واكفروا اخره لعلهم يرجعون

Latin Literal

72. Ve kâlet tâifetun min ehlil kitâbi âminû billezî unzile alellezîne âmenû vechen nehâri vekfurû âhirahu leallehum yerciûn(yerciûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi bir tayfa kitap ehlinden135: "İndirilmişe* iman47 edin; iman47 etmiş kimselere karşı gündüzün yüzünde; ve kâfirlik25 edin sonunda (gündüzün); belki onlar dönerler."

Ahmed Samira Çevirisi

72 And a group from The Book’s people, said: "Believe with (what) was/is descended on those who believed (during the) face/front (beginning of) the daytime and disbelieve (during) its end, maybe they return."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kalet ve dedi وَقَالَتْ قول
2 taifetun bir tayfa طَائِفَةٌ طوف
3 min -nden مِنْ -
4 ehli ehli- أَهْلِ اهل
5 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
6 aminu iman edin امِنُوا امن
7 billezi' ki بِالَّذِي -
8 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
9 ala karşı عَلَى -
10 ellezine kimseler الَّذِينَ -
11 amenu iman etmiş امَنُوا امن
12 veche yüzünde وَجْهَ وجه
13 n-nehari gündüzün النَّهَارِ نهر
14 vekfuru ve kâfirlik edin وَاكْفُرُوا كفر
15 ahirahu sonunda (gündüzün) اخِرَهُ اخر
16 leallehum belki onlar لَعَلَّهُمْ -
17 yerciune dönerler يَرْجِعُونَ رجع

Notlar

Not 1

*Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 86

Arapça Metin (Harekeli)

379|3|86|كَيْفَ يَهْدِى ٱللَّهُ قَوْمًا كَفَرُوا۟ بَعْدَ إِيمَٰنِهِمْ وَشَهِدُوٓا۟ أَنَّ ٱلرَّسُولَ حَقٌّ وَجَآءَهُمُ ٱلْبَيِّنَٰتُ وَٱللَّهُ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

379|3|86|كيف يهدي الله قوما كفروا بعد ايمنهم وشهدوا ان الرسول حق وجاهم البينت والله لا يهدي القوم الظلمين

Latin Literal

86. Keyfe yehdillâhu kavmen keferû ba’de îmânihim ve şehidû enner resûle hakkun ve câehumul beyyinât(beyyinâtu) vallâhu lâ yehdil kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Nasıl doğru yola kılavuzlar Allah bir kavmi/toplumu? (ki) kâfirlik25 ettiler imanları47 sonrası; ve şahit/tanık oldular ki resûl418 bir haktır/gerçektir; ve geldi onlara beyanatlar226; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz zalimler257 kavmini/toplumunu.

Ahmed Samira Çevirisi

86 How God guides a nation (who) disbelieved after their belief, and they witnessed/testified that the messenger (is) correct/true/real/right and the evidences came to them? And God does not guide the nation, the unjust/oppressive.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 keyfe nasıl كَيْفَ كيف
2 yehdi doğru yola kılavuzlar يَهْدِي هدي
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 kavmen bir kavmi/toplumu قَوْمًا قوم
5 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
6 bea'de sonrası بَعْدَ بعد
7 imanihim imanları إِيمَانِهِمْ امن
8 ve şehidu ve şahit/tanık oldular وَشَهِدُوا شهد
9 enne ki أَنَّ -
10 r-rasule resûl الرَّسُولَ رسل
11 hakkun bir hak/gerçek حَقٌّ حقق
12 ve ca'ehumu ve geldi onlara وَجَاءَهُمُ جيا
13 l-beyyinatu beyanatlar الْبَيِّنَاتُ بين
14 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
15 la لَا -
16 yehdi doğru yola kılavuzlamaz يَهْدِي هدي
17 l-kavme kavmi الْقَوْمَ قوم
18 z-zalimine zalimler الظَّالِمِينَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 90

Arapça Metin (Harekeli)

383|3|90|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بَعْدَ إِيمَٰنِهِمْ ثُمَّ ٱزْدَادُوا۟ كُفْرًا لَّن تُقْبَلَ تَوْبَتُهُمْ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلضَّآلُّونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

383|3|90|ان الذين كفروا بعد ايمنهم ثم ازدادوا كفرا لن تقبل توبتهم واوليك هم الضالون

Latin Literal

90. İnnellezîne keferû ba’de îmânihim summezdâdû kufran len tukbele tevbetuhum, ve ulâike humud dâllûn(dâllûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler imanları47 sonrası; sonra ziyade ettiler/artırdılar küfrü422; asla kabul edilmez tevbeleri33 onların; ve işte bunlar; onlardır dalalet128 içinde olanlar.

Ahmed Samira Çevirisi

90 That those who disbelieved after their faith/belief, then they increased disbelief, their repentance will never/not (be) accepted, and those are the misguided.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 bea'de sonrası بَعْدَ بعد
5 imanihim imanların إِيمَانِهِمْ امن
6 summe sonra ثُمَّ -
7 zdadu ziyade ettiler ازْدَادُوا زيد
8 kufran küfrü كُفْرًا كفر
9 len asla لَنْ -
10 tukbele kabul edilmez تُقْبَلَ قبل
11 tevbetuhum tevbeleri onların تَوْبَتُهُمْ توب
12 ve ulaike ve işte bunlar وَأُولَٰئِكَ -
13 humu onlar هُمُ -
14 d-dallune dalalet içinde olanlardır الضَّالُّونَ ضلل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 91

Arapça Metin (Harekeli)

384|3|91|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَمَاتُوا۟ وَهُمْ كُفَّارٌ فَلَن يُقْبَلَ مِنْ أَحَدِهِم مِّلْءُ ٱلْأَرْضِ ذَهَبًا وَلَوِ ٱفْتَدَىٰ بِهِۦٓ أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ وَمَا لَهُم مِّن نَّٰصِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

384|3|91|ان الذين كفروا وماتوا وهم كفار فلن يقبل من احدهم مل الارض ذهبا ولو افتدي به اوليك لهم عذاب اليم وما لهم من نصرين

Latin Literal

91. İnnellezîne keferû ve mâtû ve hum kuffârun fe len yukbele min ehadihim mil’ul ardı zeheben ve leviftedâ bih(bihî), ulâike lehum azâbun elîmun ve mâ lehum min nâsırîn(nâsırîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; ve öldüler; ve onlar kâfirler25 (olarak); öyle ki asla kabul edilmez birisinden dünya dolusu altın; ve eğer fidye verse bile onu; işte bunlar; onlaradır elim/acıklı bir azap; ve yoktur onlara hiçbir yardımcı.

Ahmed Samira Çevirisi

91 That those who disbelieved, and died and they are disbelievers, so will never/not be accepted from anyone of them the Earth’s fill (of) gold and (even) if he ransomed/compensated with it. Those, for them (is) a painful torture, and (there are) none for them from victoriors/saviors.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 ve matu ve öldüler وَمَاتُوا موت
5 vehum ve onlar وَهُمْ -
6 kuffarun kâfirler كُفَّارٌ كفر
7 felen öyle ki asla فَلَنْ -
8 yukbele kabul edilmez يُقْبَلَ قبل
9 min مِنْ -
10 ehadihim birisinden أَحَدِهِمْ احد
11 mil'u dolusu مِلْءُ ملا
12 l-erdi dünya الْأَرْضِ ارض
13 zeheben altın ذَهَبًا ذهب
14 velevi ve eğer وَلَوِ -
15 fteda fidye verse bile افْتَدَىٰ فدي
16 bihi onu بِهِ -
17 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
18 lehum onlaradır لَهُمْ -
19 azabun bir azap عَذَابٌ عذب
20 elimun elim/acıklı أَلِيمٌ الم
21 ve ma ve yoktur وَمَا -
22 lehum onlara لَهُمْ -
23 min مِنْ -
24 nasirine yardımcılardan نَاصِرِينَ نصر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 97

Arapça Metin (Harekeli)

390|3|97|فِيهِ ءَايَٰتٌۢ بَيِّنَٰتٌ مَّقَامُ إِبْرَٰهِيمَ وَمَن دَخَلَهُۥ كَانَ ءَامِنًا وَلِلَّهِ عَلَى ٱلنَّاسِ حِجُّ ٱلْبَيْتِ مَنِ ٱسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلًا وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِىٌّ عَنِ ٱلْعَٰلَمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

390|3|97|فيه ايت بينت مقام ابرهيم ومن دخله كان امنا ولله علي الناس حج البيت من استطاع اليه سبيلا ومن كفر فان الله غني عن العلمين

Latin Literal

97. Fîhi âyâtun beyyinâtun makâmu ibrâhîm(ibrâhîme), ve men dahalehu kâne âminâ(âminen), ve lillâhi alen nâsi hiccul beyti menistetâa ileyhi sebîlâ(sebîlen), ve men kefere fe innallâhe ganiyyun anil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ondadır beyanlı352 ayetler237; İbrahim'in makamı448 (-nda); ve kim girdi ona (makama), olmuştur o (kimse) emin447; ve Allah’adır (Allah içindir) insanlar üzerine beyt/ev446 haccı327* kimseye (ki) güç yetirebildi onun üzerine bir yol**; ve kim kâfirlik25 etti; öyle ki doğrusu Allah alemlerden Ganiyy’dir106.

Ahmed Samira Çevirisi

97 In it (are) signs/verses/evidences evidences (in) Abraham’s place/position , and who entered it, was/is/became safe/secure, and to God on the people performing pilgrimage (to) the House/Home who was/is able (to find) a way/method to it, and who disbelieved, so that God (is) rich from (not in need to) the creations altogether/(universes).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fihi ondadır فِيهِ -
2 ayatun ayetler ايَاتٌ ايي
3 beyyinatun beyanatlı بَيِّنَاتٌ بين
4 mekamu makamın مَقَامُ قوم
5 ibrahime İbrahim'in إِبْرَاهِيمَ -
6 ve men ve kim وَمَنْ -
7 dehalehu girdi ona دَخَلَهُ دخل
8 kane oldu كَانَ كون
9 aminen emin امِنًا امن
10 velillahi ve Allah’adır (içindir) وَلِلَّهِ -
11 ala üzerinde عَلَى -
12 n-nasi insanlar النَّاسِ نوس
13 hiccu hacc حِجُّ حجج
14 l-beyti beyte/eve الْبَيْتِ بيت
15 meni kim مَنِ -
16 stetaa güç yetirebildi اسْتَطَاعَ طوع
17 ileyhi üzerine onun إِلَيْهِ -
18 sebilen bir yol سَبِيلًا سبل
19 ve men ve kim وَمَنْ -
20 kefera kâfirlik etti كَفَرَ كفر
21 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
22 llahe Allah اللَّهَ -
23 ganiyyun Ganiyy’dir غَنِيٌّ غني
24 ani عَنِ -
25 l-aalemine alemlerden الْعَالَمِينَ علم

Notlar

Not 1

*İbrahim'e indirilen kutsal kitapla. Kur'an'ın özünü içeren.**Yöntem, ilerleyiş şekli.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Ayetler Kavram 237

237 Ayet kelimesi gösterge, işaret, kanıt, mucize anlamındadır. Çoğul olarak kullanıldığında Yüce Allah'ın varlığına kanıt olacak muhteşem mucizeleri işaret eder. Evrenin kendisi içindeki her şeyle Yüce Allah'ın ayetlerindendir. Evren kitabını bilimsel olarak okuyanlar Yüce Allah'ın bu ayetlerine tanıklık ederler.

Hac Kavram 327

327 Kur'an ayetlerinin delillerle tartışıldığı, öğrenildiği; belirlenmiş bir mekanda ve zamanda gerçekleştirilen, önceden duyurusu yapılan toplanma, bir araya gelme; kongre.

Beyanlı Kavram 352

352 Apaçık deklere edilmiş, bildirilmiş, kanıtlı/delilli olarak ortaya çıkmış.

İnsanları doğru yola kılavuzlayan, Bekke'deki mübarek ilk ev/beyt. Kavram 446

446 Kur'an'a göre kendisine kitap indirilen ilk nebi İbrahim'dir. İbrahim'e indirilen bu kutsal kitabın öğrenilmesi ve öğretilmesi için inşa edilen ilk ev. Bu evde insanlar salât ettiler. Vakitli bir şekilde (sabah-akşam) İbrahim'e indirilen kitabı çalıştılar. Ders yaptılar. Tek tanrıcı oldular.

İbrahim'in makamı bulunan evde/beytte emin olmak. Kavram 447

447 Emin kelimesi şüphenin ortadan kalktığı durumları işaret eder. Türkçede 'Bunun doğru olduğuna emin misin?' deriz. Sadece kutsal kitap öğretilerinin yapıldığı bu evde olanlar delillerle yapılan hac/tartışma sonrası ikna olarak tek tanrıcı olurlar. Yüce Allah'ın varlığı ve birliği konusunda emin olurlar. Şüpheleri kaybolur. Kutsal kitapların Yüce Allah katından geldiğine kesin emin olurlar.

İbrahim'in makamı. Kavram 448

448 İbrahim'in dini öğretisi olan tek tanrıcı din için yaratılış özelliği olan beynin ayağa kalkma/dikelme yeri. Bilincin ayağa kalktığı, dik durduğu yer.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 98

Arapça Metin (Harekeli)

391|3|98|قُلْ يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لِمَ تَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ شَهِيدٌ عَلَىٰ مَا تَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

391|3|98|قل ياهل الكتب لم تكفرون بايت الله والله شهيد علي ما تعملون

Latin Literal

98. Kul yâ ehlel kitâbi lime tekfurûne bi âyâtillâhi, vallâhu şehîdun alâ mâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kitap ehli135! Niçin kâfirlik25 edersiniz Allah'ın ayetlerine? Ve Allah bir tanıktır/şahittir yaptığınız üzerine."

Ahmed Samira Çevirisi

98 Say: "You The Book’s people, why do you disbelieve with God’s signs/verses/evidences, and God (is an) honest witness on what you make/do/work?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 ya ehle ey ehli يَا أَهْلَ اهل
3 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
4 lime niçin لِمَ -
5 tekfurune kâfirlik edersiniz تَكْفُرُونَ كفر
6 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
7 llahi Allah'ın اللَّهِ -
8 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
9 şehidun bir tanıktır/şahittir شَهِيدٌ شهد
10 ala üzerine عَلَىٰ -
11 ma مَا -
12 tea'melune yaptığınız تَعْمَلُونَ عمل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 100

Arapça Metin (Harekeli)

393|3|100|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِن تُطِيعُوا۟ فَرِيقًا مِّنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ يَرُدُّوكُم بَعْدَ إِيمَٰنِكُمْ كَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

393|3|100|يايها الذين امنوا ان تطيعوا فريقا من الذين اوتوا الكتب يردوكم بعد ايمنكم كفرين

Latin Literal

100. Yâ eyyuhellezîne âmenû in tutîû ferîkan minellezîne ûtûl kitâbe yeruddûkum ba’de îmânikum kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Eğer tabi olursanız bir fırkaya kimselerden (ki) verildiler kitap*; geri çevirirler sizleri imanınızdan47 sonra kâfirlere25.

Ahmed Samira Çevirisi

100 You (those) who believed, if you obey a group from those who were given The Book , they return you after your believing (to) disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 in eğer إِنْ -
5 tutiu tabi olursanız تُطِيعُوا طوع
6 ferikan bir fırkaya فَرِيقًا فرق
7 mine مِنَ -
8 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
9 utu verildiler أُوتُوا اتي
10 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
11 yeruddukum geri çevirirler sizleri يَرُدُّوكُمْ ردد
12 bea'de sonra بَعْدَ بعد
13 imanikum imanınızdan إِيمَانِكُمْ امن
14 kafirine kâfirlere كَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Kitap ehli.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 101

Arapça Metin (Harekeli)

394|3|101|وَكَيْفَ تَكْفُرُونَ وَأَنتُمْ تُتْلَىٰ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتُ ٱللَّهِ وَفِيكُمْ رَسُولُهُۥ وَمَن يَعْتَصِم بِٱللَّهِ فَقَدْ هُدِىَ إِلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

394|3|101|وكيف تكفرون وانتم تتلي عليكم ايت الله وفيكم رسوله ومن يعتصم بالله فقد هدي الي صرط مستقيم

Latin Literal

101. Ve keyfe tekfurûne ve entum tutlâ aleykum âyâtullâhi ve fîkum resûluh(resûluhu), ve men ya’tesim billâhi fe kad hudiye ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).

Türkçe Çeviri

Ve nasıl kâfirlik25 edersiniz? Ve sizlere, okunur üzerinize Allah'ın ayetleri389; ve içinizdedir O'nun resûlü*; ve kim tutundu Allah'a; öyle ki muhakkak doğru yola kılavuzlandı; dosdoğru bir yola doğru.

Ahmed Samira Çevirisi

101 And how do you disbelieve and on you are (being) read/recited God’s verses/evidences and in (among) you (is) His messenger, and who holds fast/takes protection with God, so he had been guided to a straight/direct road/way.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve keyfe ve nasıl? وَكَيْفَ كيف
2 tekfurune kâfirlik edersiniz تَكْفُرُونَ كفر
3 veentum ve sizler وَأَنْتُمْ -
4 tutla okunur تُتْلَىٰ تلو
5 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
6 ayatu ayetleri ايَاتُ ايي
7 llahi Allah'ın اللَّهِ -
8 ve fikum ve içinizdedir وَفِيكُمْ -
9 rasuluhu O'nun resûlü رَسُولُهُ رسل
10 ve men ve kim وَمَنْ -
11 yea'tesim tutundu يَعْتَصِمْ عصم
12 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
13 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
14 hudiye doğru yola kılavuzlandı هُدِيَ هدي
15 ila doğru إِلَىٰ -
16 siratin bir yola صِرَاطٍ صرط
17 mustekimin dosdoğru مُسْتَقِيمٍ قوم

Notlar

Not 1

*Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kur'an ayetleri. Kavram 389

389 Şerefli Kur'an'da 112 numarasız besmele (0. ayet olarak) ve 6234 numaralı ayet olarak toplam 6346 ayet vardır.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 106

Arapça Metin (Harekeli)

399|3|106|يَوْمَ تَبْيَضُّ وُجُوهٌ وَتَسْوَدُّ وُجُوهٌ فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ٱسْوَدَّتْ وُجُوهُهُمْ أَكَفَرْتُم بَعْدَ إِيمَٰنِكُمْ فَذُوقُوا۟ ٱلْعَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْفُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

399|3|106|يوم تبيض وجوه وتسود وجوه فاما الذين اسودت وجوههم اكفرتم بعد ايمنكم فذوقوا العذاب بما كنتم تكفرون

Latin Literal

106. Yevme tebyaddu vucûhun ve tesveddu vucûh(vucûhun), fe emmellezînesveddet vucûhuhum e kefertum ba’de îmânikum fe zûkûl azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) ağarır yüzler; ve kararır yüzler; öyle ki yüzleri kararmış kimselere gelince; (denir:) "Kâfirlik25 mi ettiniz imanınızdan47 sonra?; öyleyse tadın azabı kâfirlik25 eder olduğunuzla."

Ahmed Samira Çevirisi

106 A day (when) faces whiten and faces blacken, so but whose faces blackened, (will be told): "Did you disbelieve after your faith/belief? So taste/experience the torture because (of) what you were disbelieving."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yevme gündür يَوْمَ يوم
2 tebyeddu ağarır تَبْيَضُّ بيض
3 vucuhun yüzler وُجُوهٌ وجه
4 ve tesve ddu ve kararır وَتَسْوَدُّ سود
5 vucuhun yüzler وُجُوهٌ وجه
6 feemma öyle ki ne gelince فَأَمَّا -
7 ellezine kimselere الَّذِينَ -
8 sveddet karardı اسْوَدَّتْ سود
9 vucuhuhum yüzleri onların وُجُوهُهُمْ وجه
10 ekefertum kâfirlik mi ettiniz أَكَفَرْتُمْ كفر
11 bea'de sonra بَعْدَ بعد
12 imanikum imanınızdan إِيمَانِكُمْ امن
13 fezuku öyleyse tadın فَذُوقُوا ذوق
14 l-azabe azabı الْعَذَابَ عذب
15 bima بِمَا -
16 kuntum olduğunuzla كُنْتُمْ كون
17 tekfurune kâfirlik تَكْفُرُونَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 112

Arapça Metin (Harekeli)

405|3|112|ضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ ٱلذِّلَّةُ أَيْنَ مَا ثُقِفُوٓا۟ إِلَّا بِحَبْلٍ مِّنَ ٱللَّهِ وَحَبْلٍ مِّنَ ٱلنَّاسِ وَبَآءُو بِغَضَبٍ مِّنَ ٱللَّهِ وَضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ ٱلْمَسْكَنَةُ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَانُوا۟ يَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقْتُلُونَ ٱلْأَنۢبِيَآءَ بِغَيْرِ حَقٍّ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَوا۟ وَّكَانُوا۟ يَعْتَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

405|3|112|ضربت عليهم الذله اين ما ثقفوا الا بحبل من الله وحبل من الناس وباو بغضب من الله وضربت عليهم المسكنه ذلك بانهم كانوا يكفرون بايت الله ويقتلون الانبيا بغير حق ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

Latin Literal

112. Duribet aleyhimuz zilletu eyne mâ sukıfû illâ bi hablin minallâhi ve hablin minen nâsi ve bâû bi gadabin minallâhi ve duribet aleyhimul meskeneh(meskenetu), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnel enbiyâe bi gayri hakk(hakkın), zâlike bimâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne).

Türkçe Çeviri

Darbedildi/vuruldu üzerlerine zillet452 bulundukları her nereyse; dışındadır Allah’tan bir ipe453 (tutunmaları) ve insanlardan bir ipe453 (tutunmaları); ve uğradılar Allah’tan bir gazaba; ve darbedildi/vuruldu üzerlerine miskinlik*; işte böyledir**; onların kâfirlik25 eder olmuş olmalarındandır Allah'ın ayetlerine; ve katletmelerindendir35 nebileri132 olmaksızın bir hak; işte böyledir; isyan etmelerindendir; ve sınır aşar olmuş olmalarındandır.

Ahmed Samira Çevirisi

112 The humiliation/disgrace (is) forced on them, wherever they were defeated/overtaken , except with a covenant/agreement from God, and a covenant/agreement from the people, and they returned/resided with anger from God, and the poverty/oppression (was) forced on them, that (is) with what they were disbelieving with God’s signs/verses/evidences, and they kill the prophets without right, that (is) because (of) what they disobeyed, and they were transgressing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 duribet darb edildi/vuruldu ضُرِبَتْ ضرب
2 aleyhimu üzerlerine عَلَيْهِمُ -
3 z-zilletu zillet الذِّلَّةُ ذلل
4 eyne her nereyse أَيْنَ -
5 ma مَا -
6 sukifu bulundukları ثُقِفُوا ثقف
7 illa dışında إِلَّا -
8 bihablin ipe بِحَبْلٍ حبل
9 mine مِنَ -
10 llahi Allah’tan اللَّهِ -
11 ve hablin ve bir ipe وَحَبْلٍ حبل
12 mine مِنَ -
13 n-nasi insanlardan النَّاسِ نوس
14 ve ba'u ve uğradılar وَبَاءُوا بوا
15 bigadebin bir gazaba بِغَضَبٍ غضب
16 mine مِنَ -
17 llahi Allah’tan اللَّهِ -
18 ve duribet ve darp edildi/vuruldu وَضُرِبَتْ ضرب
19 aleyhimu üzerlerine عَلَيْهِمُ -
20 l-meskenetu miskinlik (damgası) الْمَسْكَنَةُ سكن
21 zalike işte böyledir ذَٰلِكَ -
22 biennehum onların بِأَنَّهُمْ -
23 kanu olmuş olmalarındandır كَانُوا كون
24 yekfurune kâfirlik ederler يَكْفُرُونَ كفر
25 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
26 llahi Allah'ın اللَّهِ -
27 ve yektulune ve katletmelerinden وَيَقْتُلُونَ قتل
28 l-enbiya'e nebileri الْأَنْبِيَاءَ نبا
29 bigayri gayri بِغَيْرِ غير
30 hakkin hak حَقٍّ حقق
31 zalike işte böyledir ذَٰلِكَ -
32 bima بِمَا -
33 asav isyan etmelerindendir عَصَوْا عصي
34 ve kanu ve olmuş olmalaındandır وَكَانُوا كون
35 yea'tedune sınır aşarlar يَعْتَدُونَ عدو

Notlar

Not 1

*İmkansızlıktan hareketi kısıtlanmış. **Yüce Allah'ın kutsal kitaplarına (ayetlerine) kâfirlik etmek, nebileri öldürmek, haksız yere isyan etmek, sınırı aşmak mutlak ki zillet ve miskinlik getirir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Zillet Kavram 452

452 Alçaklık, aşağılık, hor görülmek.

Allah’tan bir ip ve insanlardan bir ip. Kavram 453

453 Yüce Allah'ın ipi onun biricik dini olan İslâm'dır. Sadece kutsal kitaplar demek. Sadece Kur'an demektir. Yüce Allah'ın ipine tutunmuş olan insanlara kulak vermek. Yüce Allah'ın ipine tutunmuş kişileri yönetici belirlemek. Onları hüküm sahibi etmek. Toplumu Yüce Allah'ın ipine tutunmuş kişilerin yönetmesini sağlamak.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 116

Arapça Metin (Harekeli)

409|3|116|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَن تُغْنِىَ عَنْهُمْ أَمْوَٰلُهُمْ وَلَآ أَوْلَٰدُهُم مِّنَ ٱللَّهِ شَيْـًٔا وَأُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

409|3|116|ان الذين كفروا لن تغني عنهم امولهم ولا اولدهم من الله شيا واوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

116. İnnellezîne keferû len tugniye anhum emvâluhum ve lâ evlâduhum minallâhi şey’â(şey’en), ve ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; asla kazandırmaz onlara malları ve ne de evlatları Allah’tan bir şey; ve işte onlar; ateş ashâbıdır194; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

116 That those who disbelieved, their properties/possessions/wealths and nor their children enrich (them) from God a thing, and those are the fire’s company , they are in it immortally/eternally.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 len asla لَنْ -
5 tugniye kazandırmaz تُغْنِيَ غني
6 anhum onlara عَنْهُمْ -
7 emvaluhum malları أَمْوَالُهُمْ مول
8 ve la ve ne de وَلَا -
9 evladuhum evladları أَوْلَادُهُمْ ولد
10 mine مِنَ -
11 llahi Allah’tan اللَّهِ -
12 şey'en hiçbir şey شَيْئًا شيا
13 ve ulaike ve iş onlar وَأُولَٰئِكَ -
14 eshabu ashabı/yoldaşları أَصْحَابُ صحب
15 n-nari ateş النَّارِ نور
16 hum onlar هُمْ -
17 fiha orada فِيهَا -
18 halidune ölümsüzlerdir خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 127

Arapça Metin (Harekeli)

420|3|127|لِيَقْطَعَ طَرَفًا مِّنَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ أَوْ يَكْبِتَهُمْ فَيَنقَلِبُوا۟ خَآئِبِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

420|3|127|ليقطع طرفا من الذين كفروا او يكبتهم فينقلبوا خايبين

Latin Literal

127. Li yaktaa tarafen minellezîne keferû ev yekbitehum fe yenkalibû hâibîn(hâibîne).

Türkçe Çeviri

Kesmesi içindir kâfirlik25 etmiş kimselerden bir tarafı/kısmı; ya da bastırır onları; öyle ki geri dönerler umutsuzca.

Ahmed Samira Çevirisi

127 To cut off/separate an end/edge from those who disbelieved, or He humiliates/destroys/returns them with rage, so they turn/return failures .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 liyektaa kesmesi için لِيَقْطَعَ قطع
2 tarafen bir tarafı طَرَفًا طرف
3 mine مِنَ -
4 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
5 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
6 ev ya da أَوْ -
7 yekbitehum bastırır onları يَكْبِتَهُمْ كبت
8 feyenkalibu öyle ki geri dönerler فَيَنْقَلِبُوا قلب
9 haibine umutsuzca خَائِبِينَ خيب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 131

Arapça Metin (Harekeli)

424|3|131|وَٱتَّقُوا۟ ٱلنَّارَ ٱلَّتِىٓ أُعِدَّتْ لِلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

424|3|131|واتقوا النار التي اعدت للكفرين

Latin Literal

131. Vettekûn nârelletî uiddet lil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve takvalı21 olun ateşe; ki hazırlandı kâfirler için25.

Ahmed Samira Çevirisi

131 And fear (and avoid) the fire which was/is prepared to the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
2 n-nara ateşe النَّارَ نور
3 lleti ki الَّتِي -
4 uiddet hazırlandı أُعِدَّتْ عدد
5 lilkafirine kâfirler için لِلْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 141

Arapça Metin (Harekeli)

434|3|141|وَلِيُمَحِّصَ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَيَمْحَقَ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

434|3|141|وليمحص الله الذين امنوا ويمحق الكفرين

Latin Literal

141. Ve liyumahhisallâhullezîne âmenû ve yemhakal kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve damıtması/berraklaştırması* içindir Allah'ın iman47 etmiş kimseleri; ve silip gidermesi** (içindir) kâfirleri25.

Ahmed Samira Çevirisi

141 And (for) God to purify/clarify/cleanse those who believed, and to annihilate/wipe off the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veliyumehhisa ve damıtması/berraklaştırması içindir وَلِيُمَحِّصَ محص
2 llahu Allah'ın اللَّهُ -
3 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
4 amenu iman etmiş امَنُوا امن
5 ve yemhaka ve silip gidermesi (içindir) وَيَمْحَقَ محق
6 l-kafirine kafirleri الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Fitne/test/deneme/sınav aracılığıyla iman etmiş kimseleri daha da saflaştırmak, damıtmak. Öz haline getirmek.**Kâfirler bu testi/sınavı/fitneyi geçemez. Başarısız olur. Silinir ve yok olup gider.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 147

Arapça Metin (Harekeli)

440|3|147|وَمَا كَانَ قَوْلَهُمْ إِلَّآ أَن قَالُوا۟ رَبَّنَا ٱغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَإِسْرَافَنَا فِىٓ أَمْرِنَا وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا وَٱنصُرْنَا عَلَى ٱلْقَوْمِ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

440|3|147|وما كان قولهم الا ان قالوا ربنا اغفر لنا ذنوبنا واسرافنا في امرنا وثبت اقدامنا وانصرنا علي القوم الكفرين

Latin Literal

147. Ve mâ kâne kavlehum illâ en kâlû rabbenagfir lenâ zunûbenâ ve isrâfenâ fî emrinâ ve sebbit akdâmenâ vensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildi onların sözleri; dışında ki dediler: "Rabbimiz! Mağfiret319 et bizlere günahlarımızı ve israfımızı463 emrimizde/işimizde; ve sabitle ayaklarımızı; ve yardım et bizlere kâfirler25 kavmine/toplumuna karşı.

Ahmed Samira Çevirisi

147 And their saying was not, except that they said: "Our Lord, forgive for us our crimes and our spoilage/wastefulness in our matter/affair, and affix/make our feet firm, and give us victory/aid over the nation, the disbelieving."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildi وَمَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 kavlehum sözleri onların قَوْلَهُمْ قول
4 illa dışında إِلَّا -
5 en ki أَنْ -
6 kalu dediler قَالُوا قول
7 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
8 gfir mağfiret et اغْفِرْ غفر
9 lena bizlere لَنَا -
10 zunubena günahlarımızı ذُنُوبَنَا ذنب
11 ve israfena ve ifrafımımzı وَإِسْرَافَنَا سرف
12 fi فِي -
13 emrina emrimizde/işimizde أَمْرِنَا امر
14 ve sebbit ve sabit tut وَثَبِّتْ ثبت
15 ekdamena ayaklarımızı أَقْدَامَنَا قدم
16 vensurna ve yardım et bizlere وَانْصُرْنَا نصر
17 ala karşı عَلَى -
18 l-kavmi kavmine/toplumuna الْقَوْمِ قوم
19 l-kafirine kafirler الْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

İsraf/israf Kavram 463

463 Sınır aşmak, normal çizgileri aşmak, savurganlık yapmak, ölçüsüz/dengesiz/uygunsuz aşırılık, haddinden fazla, abartmak.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 149

Arapça Metin (Harekeli)

442|3|149|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِن تُطِيعُوا۟ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ يَرُدُّوكُمْ عَلَىٰٓ أَعْقَٰبِكُمْ فَتَنقَلِبُوا۟ خَٰسِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

442|3|149|يايها الذين امنوا ان تطيعوا الذين كفروا يردوكم علي اعقبكم فتنقلبوا خسرين

Latin Literal

149. Yâ eyyuhellezîne âmenû in tutîûllezîne keferû yeruddûkum alâ a’kâbikum fe tenkalibû hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Eğer itaat ederseniz kimselere (ki) kâfirlik25 ettiler; döndürürler sizleri topuklarınız üzere; öyle ki dönersiniz hüsrana uğrayanlara.

Ahmed Samira Çevirisi

149 You, you those who believed, if you obey those who disbelieved, they return you on your heels, so you turn/return losers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 in eğer إِنْ -
5 tutiu itaat ederseniz تُطِيعُوا طوع
6 ellezine kimselere الَّذِينَ -
7 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
8 yeruddukum döndürürler sizleri يَرُدُّوكُمْ ردد
9 ala üzere عَلَىٰ -
10 ea'kabikum topuklarınız أَعْقَابِكُمْ عقب
11 fetenkalibu öyle ki çevrilirsiniz فَتَنْقَلِبُوا قلب
12 hasirine hüsrana uğrayanlara خَاسِرِينَ خسر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 151

Arapça Metin (Harekeli)

444|3|151|سَنُلْقِى فِى قُلُوبِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ٱلرُّعْبَ بِمَآ أَشْرَكُوا۟ بِٱللَّهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِهِۦ سُلْطَٰنًا وَمَأْوَىٰهُمُ ٱلنَّارُ وَبِئْسَ مَثْوَى ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

444|3|151|سنلقي في قلوب الذين كفروا الرعب بما اشركوا بالله ما لم ينزل به سلطنا وماويهم النار وبيس مثوي الظلمين

Latin Literal

151. Se nulkî fî kulûbillezîne keferûr ru’be bimâ eşrakû billâhi mâ lem yunezzil bihî sultânâ(sultânen), ve me’vâhumun nâr(nâru), ve bi’se mesvez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Atacağız kalplerine kâfirlik25 etmiş kimselerin terör/korku/panik; şirk71 koştuklarından (dolayı) Allah'a; kendisine* bir sultân660 asla indirmediği (-yle); ve sığınakları onların ateştir; ve ne perişandır zalimlerin257 meskeni.

Ahmed Samira Çevirisi

151 We will throw in those who disbelieved’s hearts the terror because (of) what they shared with God what (He) did not descend with it a proof/evidence/authority, and their shelter/refuge (is) the fire , and how bad (is) the unjust’s home/residence/dwelling .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 senulki atacağız سَنُلْقِي لقي
2 fi -
3 kulubi kalblerine قُلُوبِ قلب
4 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
5 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
6 r-rua'be terör/korku/panik الرُّعْبَ رعب
7 bima بِمَا -
8 eşraku şirk koştuklarından أَشْرَكُوا شرك
9 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
10 ma مَا -
11 lem asla لَمْ -
12 yunezzil indirmediğine يُنَزِّلْ نزل
13 bihi ona بِهِ -
14 sultanen bir sultan/yetki سُلْطَانًا سلط
15 ve me'vahumu ve sığınakları onların وَمَأْوَاهُمُ اوي
16 n-naru ateştir النَّارُ نور
17 ve bi'se ve perişan وَبِئْسَ باس
18 mesva mesken مَثْوَى ثوي
19 z-zalimine zalimlerin الظَّالِمِينَ ظلم

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplar haricinde dinde hüküm koyucu her şey. Talmud, Pavlus'un yazıları, Kütüb-i Sitte, Riyâzu's Sâlihîn, Kütüb-i Erba’a vb. Yetki sadece Kur'an'dadır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Sultân, sultân. Kavram 660

660 Yetki, salahiyet, otorite.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 156

Arapça Metin (Harekeli)

449|3|156|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَكُونُوا۟ كَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَقَالُوا۟ لِإِخْوَٰنِهِمْ إِذَا ضَرَبُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ أَوْ كَانُوا۟ غُزًّى لَّوْ كَانُوا۟ عِندَنَا مَا مَاتُوا۟ وَمَا قُتِلُوا۟ لِيَجْعَلَ ٱللَّهُ ذَٰلِكَ حَسْرَةً فِى قُلُوبِهِمْ وَٱللَّهُ يُحْىِۦ وَيُمِيتُ وَٱللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

449|3|156|يايها الذين امنوا لا تكونوا كالذين كفروا وقالوا لاخونهم اذا ضربوا في الارض او كانوا غزي لو كانوا عندنا ما ماتوا وما قتلوا ليجعل الله ذلك حسره في قلوبهم والله يحي ويميت والله بما تعملون بصير

Latin Literal

156. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tekûnû kellezîne keferû ve kâlû li ıhvânihim izâ darabû fîl ardı ev kânû guzzen lev kânû indenâ mâ mâtû ve mâ kutilû, li yec’alallâhu zâlike hasreten fî kulûbihim vallâhu yuhyî ve yumît(yumîtu), vallâhu bi mâ ta’melûne basîr(basîrun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Olmayın kâfirlik25 etmiş kimseler gibi; ve (kardeşleri onların) darbettikleri/vurdukları zaman (ayakları) yerde ya da savaşanlar olan kardeşleri için: "Eğer olsalardı bizim yanımızda ölmüş olmazlardı; ve katledilmiş35 olmazlardı" diyenler (gibi); yapması içindir Allah'ın bunu kalplerinde bir hasret**; ve Allah yaşatır; ve öldürür; ve Allah yaptıklarınızı görendir.

Ahmed Samira Çevirisi

156 You, you those who believed, do not be like those who disbelieved and said to their brothers if they moved in the earth/Planet Earth or they were invading/raiding: "If they were at us, they would not (have) died, and they would not (have) been killed." (For) God to make/put that grief/sorrow/eagerness in their hearts/minds , and God revives/makes alive and makes die, and God (is) with what you make/do/work seeing/knowing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tekunu olmayın تَكُونُوا كون
6 kallezine kimseler gibi كَالَّذِينَ -
7 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
8 ve kalu ve dediler وَقَالُوا قول
9 liihvanihim kardeşleri için لِإِخْوَانِهِمْ اخو
10 iza إِذَا -
11 derabu darp ettikleri zaman ضَرَبُوا ضرب
12 fi فِي -
13 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
14 ev ya da أَوْ -
15 kanu oldular كَانُوا كون
16 guzzen savaşanlar غُزًّى غزو
17 lev eğer لَوْ -
18 kanu olsalardı كَانُوا كون
19 indena yanımızda bizim عِنْدَنَا عند
20 ma olmazlardı مَا -
21 matu öldürülmüş مَاتُوا موت
22 ve ma ve olmazlardı وَمَا -
23 kutilu katledilmişler قُتِلُوا قتل
24 liyec'ale yapması içindir لِيَجْعَلَ جعل
25 llahu Allah’ın اللَّهُ -
26 zalike bunu ذَٰلِكَ -
27 hasraten bir hasret حَسْرَةً حسر
28 fi فِي -
29 kulubihim kalplerinde قُلُوبِهِمْ قلب
30 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
31 yuhyi yaşatır يُحْيِي حيي
32 ve yumitu ve öldürür وَيُمِيتُ موت
33 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
34 bima بِمَا -
35 tea'melune yaptıklarınız تَعْمَلُونَ عمل
36 besirun görendir بَصِيرٌ بصر

Notlar

Not 1

*Sefere çıktıkları.**Tasa.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 178

Arapça Metin (Harekeli)

471|3|178|وَلَا يَحْسَبَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ أَنَّمَا نُمْلِى لَهُمْ خَيْرٌ لِّأَنفُسِهِمْ إِنَّمَا نُمْلِى لَهُمْ لِيَزْدَادُوٓا۟ إِثْمًا وَلَهُمْ عَذَابٌ مُّهِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

471|3|178|ولا يحسبن الذين كفروا انما نملي لهم خير لانفسهم انما نملي لهم ليزدادوا اثما ولهم عذاب مهين

Latin Literal

178. Ve lâ yahsebennellezîne keferû ennemâ numlî lehum hayrun li enfusihim, innemâ numlî lehum li yezdâdû ismâ(ismen), ve lehum azâbun muhîn(muhînun).

Türkçe Çeviri

Sanmasın kâfirlik25 etmiş kimseler ki verdiğimiz uzunca bir süre onlara bir hayırdır nefisleri201 için; doğrusu verdiğimiz uzunca bir süre onlara ziyade etmesi/artırması içindir günahı; ve onlaradır alçaltıcı bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

178 And (let not) those who disbelieved think/suppose (E) that We extend in time/life/enjoyment/delay goodness for themselves, but We extend in time/life/enjoyment/delay for them to increase (them in) sin/crime, and for them (is) a despised torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la وَلَا -
2 yehsebenne sanmasın يَحْسَبَنَّ حسب
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
5 ennema ki أَنَّمَا -
6 numli verdiğimiz uzunca bir süre نُمْلِي ملو
7 lehum onlara لَهُمْ -
8 hayrun bir hayırdır خَيْرٌ خير
9 lienfusihim nefisleri için لِأَنْفُسِهِمْ نفس
10 innema doğrusu إِنَّمَا -
11 numli uzunca bir süre verdiğimiz نُمْلِي ملو
12 lehum onlara لَهُمْ -
13 liyezdadu ziyade etmesi içindir لِيَزْدَادُوا زيد
14 ismen günahı إِثْمًا اثم
15 velehum ve onlaradır وَلَهُمْ -
16 azabun bir azap عَذَابٌ عذب
17 muhinun alçaltıcı مُهِينٌ هون

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 195

Arapça Metin (Harekeli)

488|3|195|فَٱسْتَجَابَ لَهُمْ رَبُّهُمْ أَنِّى لَآ أُضِيعُ عَمَلَ عَٰمِلٍ مِّنكُم مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَىٰ بَعْضُكُم مِّنۢ بَعْضٍ فَٱلَّذِينَ هَاجَرُوا۟ وَأُخْرِجُوا۟ مِن دِيَٰرِهِمْ وَأُوذُوا۟ فِى سَبِيلِى وَقَٰتَلُوا۟ وَقُتِلُوا۟ لَأُكَفِّرَنَّ عَنْهُمْ سَيِّـَٔاتِهِمْ وَلَأُدْخِلَنَّهُمْ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ ثَوَابًا مِّنْ عِندِ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ عِندَهُۥ حُسْنُ ٱلثَّوَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

488|3|195|فاستجاب لهم ربهم اني لا اضيع عمل عمل منكم من ذكر او انثي بعضكم من بعض فالذين هاجروا واخرجوا من ديرهم واوذوا في سبيلي وقتلوا وقتلوا لاكفرن عنهم سياتهم ولادخلنهم جنت تجري من تحتها الانهر ثوابا من عند الله والله عنده حسن الثواب

Latin Literal

195. Festecâbe lehum rabbuhum ennî lâ udîu amele âmilin minkum min zekerin ev unsâ, ba’dukum min ba’d(ba’dın), fellezîne hâcerû ve uhricû min diyârihim ve uzû fî sebîlî ve kâtelû ve kutilû le ukeffirenne anhum seyyiâtihim ve le udhılennehum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâr(enhâru), sevâben min indillâh(indillâhi) vallâhu indehû husnus sevâb(sevâbi).

Türkçe Çeviri

Ve cevap verdi onlara Rableri4 ki ben zayi etmem sizlerden erkek ya da dişi yapanın yaptığını; bir kısmınız bir kısımdandır; öyle ki kimseler (ki) hicret ettiler; ve çıkarıldılar diyarlarından; ve eziyet edildiler benim yolumda336; ve katlettiler35; ve katledildiler35; mutlak kâfirlik25 ederim onlardan kötülüklerine; ve mutlak sokarım onları cennetlere (ki) akar altından nehirler; bir sevaptır464 Allah’ın indinden/katından; ve Allah’ın kendi katındadır güzel sevaplar464.

Ahmed Samira Çevirisi

195 So their Lord answered/replied to them: "That I do not loose/waste the maker’s/doer’s deed from you, from a male or a female, some/part of you (are) from some/part (you are from each other), so those who emigrated, and were brought out from their homes/houses , and were harmed mildly in My way/sake , and they fought , and they were killed, I cover/substitute (E) from them their sins/crimes, and I will enter them (E) treed gardens, the rivers flow from below/beneath it, a reward from at God, and God at Him (is) the good/beautiful the reward".

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 festecabe ve cevap verdi فَاسْتَجَابَ جوب
2 lehum onlara لَهُمْ -
3 rabbuhum Rableri رَبُّهُمْ ربب
4 enni ki ben أَنِّي -
5 la لَا -
6 udiu zayi etmem أُضِيعُ ضيع
7 amele yaptığını عَمَلَ عمل
8 aamilin yapanın عَامِلٍ عمل
9 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
10 min مِنْ -
11 zekerin erkek ذَكَرٍ ذكر
12 ev ya da أَوْ -
13 unsa dişi أُنْثَىٰ انث
14 bea'dukum bir kısmınız بَعْضُكُمْ بعض
15 min مِنْ -
16 bea'din bir kızımdandır بَعْضٍ بعض
17 fellezine öyle ki kimseler فَالَّذِينَ -
18 haceru hicret etti هَاجَرُوا هجر
19 ve uhricu ve çıkarıldılar وَأُخْرِجُوا خرج
20 min مِنْ -
21 diyarihim diyarlarından دِيَارِهِمْ دور
22 ve uzu ve eziyet edildiler وَأُوذُوا اذي
23 fi فِي -
24 sebili benim yolumda سَبِيلِي سبل
25 ve katelu ve katlettiler وَقَاتَلُوا قتل
26 ve kutilu ve katledildiler وَقُتِلُوا قتل
27 leukeffiranne mutlak kâfirlik ederim لَأُكَفِّرَنَّ كفر
28 anhum onlardan عَنْهُمْ -
29 seyyiatihim kötülüklerini سَيِّئَاتِهِمْ سوا
30 veleudhilennehum ve mutlak sokarım onları وَلَأُدْخِلَنَّهُمْ دخل
31 cennatin cennetlere جَنَّاتٍ جنن
32 tecri akar تَجْرِي جري
33 min مِنْ -
34 tehtiha altlarından تَحْتِهَا تحت
35 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
36 sevaben bir sevap ثَوَابًا ثوب
37 min مِنْ -
38 indi indinden/katından عِنْدِ عند
39 llahi Allah’ın اللَّهِ -
40 vallahu ve Allah’ın وَاللَّهُ -
41 indehu kendi katındadır عِنْدَهُ عند
42 husnu güzel حُسْنُ حسن
43 s-sevabi sevapların الثَّوَابِ ثوب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

Sevap Kavram 464

464 Ödül, mükâfat, karşılık.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 196

Arapça Metin (Harekeli)

489|3|196|لَا يَغُرَّنَّكَ تَقَلُّبُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فِى ٱلْبِلَٰدِ

Arapça Metin (Harekesiz)

489|3|196|لا يغرنك تقلب الذين كفروا في البلد

Latin Literal

196. Lâ yegurranneke tekallubelluzîne keferû fîl bilâd(bilâdi).

Türkçe Çeviri

Aldatmasın seni kâfirlik25 etmiş kimselerin beldelerde832 (gezip) dolaşması.

Ahmed Samira Çevirisi

196 (Let) not those who disbelieved’s turning (traveling) in the countries deceive you.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la لَا -
2 yegurranneke aldatmasın seni يَغُرَّنَّكَ غرر
3 tekallubu (gezip) dönmesi تَقَلُّبُ قلب
4 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
5 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
6 fi فِي -
7 l-biladi beldelerde الْبِلَادِ بلد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Belde Kavram 832

832 Kasaba. Şehirden küçük yerleşim alanları.

4. Nisâ Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

511|4|18|وَلَيْسَتِ ٱلتَّوْبَةُ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ ٱلسَّيِّـَٔاتِ حَتَّىٰٓ إِذَا حَضَرَ أَحَدَهُمُ ٱلْمَوْتُ قَالَ إِنِّى تُبْتُ ٱلْـَٰٔنَ وَلَا ٱلَّذِينَ يَمُوتُونَ وَهُمْ كُفَّارٌ أُو۟لَٰٓئِكَ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

511|4|18|وليست التوبه للذين يعملون السيات حتي اذا حضر احدهم الموت قال اني تبت الن ولا الذين يموتون وهم كفار اوليك اعتدنا لهم عذابا اليما

Latin Literal

18. Ve leysetit tevbetu lillezîne ya’melûnes seyyiât(seyyiâti), hattâ izâ hadara ehadehumul mevtu kâle innî tubtul’âne ve lâllezîne yemûtûne ve hum kuffâr(kuffârun). Ulâike a’tednâ lehum azâben elîmâ(elîmen).

Türkçe Çeviri

Ve olmadı kimseler için tevbe33 (ki) yaparlar kötülükler; ta ki hazır olduğu zaman birine onlardan ölüm; dedi: "Doğrusu ben tevbe33 ettim şu anda"; ve olmaz (bir tevbe) kimselere (ki) ölürler ve onlar kâfirlerdir25; işte bunlar; hazırladık onlara elim/acıklı bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

18 And the forgiveness is not to those who make/do/commit the sins/crimes until if the death attended one of them, he said: "I repented now." And nor those who die and they are disbelievers, those We prepared for them a painful torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veleyseti ve olmadı وَلَيْسَتِ ليس
2 t-tevbetu tevbe التَّوْبَةُ توب
3 lillezine kimseler için لِلَّذِينَ -
4 yea'melune yaparlar يَعْمَلُونَ عمل
5 s-seyyiati kötülükler السَّيِّئَاتِ سوا
6 hatta ta ki حَتَّىٰ -
7 iza zaman إِذَا -
8 hadera hazır oldu حَضَرَ حضر
9 ehadehumu birine onlardan أَحَدَهُمُ احد
10 l-mevtu ölüm الْمَوْتُ موت
11 kale dedi قَالَ قول
12 inni doğrusu ben إِنِّي -
13 tubtu tevbe ettim تُبْتُ توب
14 l-ane şu anda الْانَ -
15 ve la ve olmaz وَلَا -
16 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
17 yemutune ölürler يَمُوتُونَ موت
18 vehum ve onlar وَهُمْ -
19 kuffarun kâfirler كُفَّارٌ كفر
20 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
21 ea'tedna hazırladık أَعْتَدْنَا عتد
22 lehum onlara لَهُمْ -
23 azaben bir azap عَذَابًا عذب
24 elimen elim أَلِيمًا الم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

4. Nisâ Suresi

Ayet 37

Arapça Metin (Harekeli)

530|4|37|ٱلَّذِينَ يَبْخَلُونَ وَيَأْمُرُونَ ٱلنَّاسَ بِٱلْبُخْلِ وَيَكْتُمُونَ مَآ ءَاتَىٰهُمُ ٱللَّهُ مِن فَضْلِهِۦ وَأَعْتَدْنَا لِلْكَٰفِرِينَ عَذَابًا مُّهِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

530|4|37|الذين يبخلون ويامرون الناس بالبخل ويكتمون ما اتيهم الله من فضله واعتدنا للكفرين عذابا مهينا

Latin Literal

37. Ellezîne yebhalûne ve ye’murûnen nâse bil buhli ve yektumûne mâ âtâhumullâhu min fadlıhî. Ve a’tednâ lil kâfirîne azâben muhînâ(muhînen).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) cimrilik/pintilik ederler; ve emrederler insanlara cimriliği/pintiliği; ve gizlerler verdiğini onlara Allah'ın kendi fazlından202; ve hazırladık kâfirler25 için yıpratan/çöktüren bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

37 Those who are being stingy/miser, and order/command the people with the stinginess/miserliness and they hide/conceal what God gave them from His grace/favour/blessing, and We prepared to the disbelievers a despised torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 yebhalune cimrilik/pintilik ederler يَبْخَلُونَ بخل
3 ve ye'murune ve emrederler وَيَأْمُرُونَ امر
4 n-nase insanlara النَّاسَ نوس
5 bil-buhli cimriliği/pintiliği بِالْبُخْلِ بخل
6 ve yektumune ve gizlerler وَيَكْتُمُونَ كتم
7 ma مَا -
8 atahumu verdiğini onlara اتَاهُمُ اتي
9 llahu Allah'ın اللَّهُ -
10 min مِنْ -
11 fedlihi fazlından O’nun فَضْلِهِ فضل
12 ve ea'tedna ve hazırladık وَأَعْتَدْنَا عتد
13 lilkafirine kâfirler için لِلْكَافِرِينَ كفر
14 azaben bir azap عَذَابًا عذب
15 muhinen yıpratan/çöktüren مُهِينًا هون

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

4. Nisâ Suresi

Ayet 42

Arapça Metin (Harekeli)

535|4|42|يَوْمَئِذٍ يَوَدُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَعَصَوُا۟ ٱلرَّسُولَ لَوْ تُسَوَّىٰ بِهِمُ ٱلْأَرْضُ وَلَا يَكْتُمُونَ ٱللَّهَ حَدِيثًا

Arapça Metin (Harekesiz)

535|4|42|يوميذ يود الذين كفروا وعصوا الرسول لو تسوي بهم الارض ولا يكتمون الله حديثا

Latin Literal

42. Yevme izin yeveddullezîne keferû ve asavur resûle lev tusevvâ bihimul ard(ardu). Ve lâ yektumûnallâhe hadîsâ(hadîsen).

Türkçe Çeviri

O gün ister kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler ve isyan* ettiler resûle**; şayet/keşke aynı seviyede olsa onlarla yer***; ve gizleyemezler Allah’a bir hadis/söz504.

Ahmed Samira Çevirisi

42 That day those who disbelieved and disobeyed the messenger if the earth/Planet Earth be straightened with them, and they do not hide/conceal (from) God an information/speech.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yevmeizin o gün يَوْمَئِذٍ -
2 yeveddu isterler يَوَدُّ ودد
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
5 ve asavu ve isyan ettiler وَعَصَوُا عصي
6 r-rasule resûle الرَّسُولَ رسل
7 lev şayet لَوْ -
8 tusevva aynı seviyede olsa تُسَوَّىٰ سوي
9 bihimu onlarla بِهِمُ -
10 l-erdu yer الْأَرْضُ ارض
11 ve la وَلَا -
12 yektumune ve gizlemezler يَكْتُمُونَ كتم
13 llahe Allah’a اللَّهَ -
14 hadisen bir hadis/söz حَدِيثًا حدث

Notlar

Not 1

*Muhammed peygamberin getirdiği Kur'an'a isyan ettiler. Kur'an'ın ayetlerine isyan ettiler. Ayetleri yok saydılar. Ayetleri hadislerin hükmüyle yok ettiler. **Muhammed peygambere.***Yerin dibine geçseler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Muhammed resûle uyduruk hadis kitaplarıyla (Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim, Sünen-i Nesai, Sünen-i Tirmizi, Sünen-i Ebu Davud, Sünen-i İbn Mace, el-Kâfi, Men La Yahduruhu’l Fakih, Tahzib, İstibsar) isyan etmiş ümmetin tamamı zan olan bu hadisleri Yüce Allah'tan gizleyememeleri. Yerin dibine geçmek istemeleri. Kavram 504

504 Kur'an'ı terk ederek Yüce Allah'ın bizzat kendisine ve onun resûlü olan Muhammed peygambere iftiralar içeren kitaplara tabi oldular; böylece resûle isyan ettiler. Mahşerde bu uydurdukları hadisleri/söylentileri/sözleri Yüce Allah'tan gizleyemeyeceklerdir. Kendisini Muhammed peygamberin ümmeti kabul etmesine rağmen sadece Kur'an demeyen herkes 4:42 ayetine direkt olarak muhataptır.

4. Nisâ Suresi

Ayet 46

Arapça Metin (Harekeli)

539|4|46|مِّنَ ٱلَّذِينَ هَادُوا۟ يُحَرِّفُونَ ٱلْكَلِمَ عَن مَّوَاضِعِهِۦ وَيَقُولُونَ سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَٱسْمَعْ غَيْرَ مُسْمَعٍ وَرَٰعِنَا لَيًّۢا بِأَلْسِنَتِهِمْ وَطَعْنًا فِى ٱلدِّينِ وَلَوْ أَنَّهُمْ قَالُوا۟ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَٱسْمَعْ وَٱنظُرْنَا لَكَانَ خَيْرًا لَّهُمْ وَأَقْوَمَ وَلَٰكِن لَّعَنَهُمُ ٱللَّهُ بِكُفْرِهِمْ فَلَا يُؤْمِنُونَ إِلَّا قَلِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

539|4|46|من الذين هادوا يحرفون الكلم عن مواضعه ويقولون سمعنا وعصينا واسمع غير مسمع ورعنا ليا بالسنتهم وطعنا في الدين ولو انهم قالوا سمعنا واطعنا واسمع وانظرنا لكان خيرا لهم واقوم ولكن لعنهم الله بكفرهم فلا يومنون الا قليلا

Latin Literal

46. Minellezîne hâdû yuharrifûnel kelime an mevâdııhî ve yekûlûne semi’nâ ve asaynâ vesma’ gayra musmeın ve râınâ leyyen bi elsinetihim ve ta’nan fîd dîn(dîni). Ve lev ennehum kâlû semi’nâ ve ata’nâ vesma’ venzurnâ le kâne hayran lehum ve akvem(akveme), ve lâkin leanehumullâhu bi kufrihim fe lâ yu’minûne illâ kalîlâ(kalîlen).

Türkçe Çeviri

Yahudileşmiş kimselerden (ki) tahrif ederler kelimeyi kendi yerlerinden; ve derler: "İşittik ve isyan ettik"; -ve işit olmaksızın işiten!- ve (derler) "Güt300 bizi”; eğip bükme (-yle) dillerini ve ta’an949 (-la) dinde; ve şayet ki onlar deselerdi: "İşittik ve itaat ettik" ve "İşit ve gözet300 bizleri"; mutlak olurdu bir hayır onlara ve (olurdu) daha dik/ayakta/kıyamda; fakat mutlak lanetledi280 onları Allah küfürleriyle25; öyle ki iman47 etmezler bir az dışında.

Ahmed Samira Çevirisi

46 From those who repented/guided/Jews, they alter the words/expressions from its places, and they say: "We heard/listened and we disobeyed." And hear/listen not making others hear, and: "Observe us ."Distortion with their tongues/languages and defaming in the religion, and if that they said: "We heard/listened and we obeyed and hear/listen and give us time/delay us ." (It) would have been best for them and more just/direct, and but God cursed them, with their disbelief, so they do not believe, except (for a) few. (NOTE: IN HEBREW MEANS `OUR EVIL ONE’),

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 mine مِنَ -
2 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
3 hadu yahudileşmiş هَادُوا هود
4 yuharrifune tahrif ederler يُحَرِّفُونَ حرف
5 l-kelime kelimeyi الْكَلِمَ كلم
6 an عَنْ -
7 mevadiihi kendi yerlerinden مَوَاضِعِهِ وضع
8 ve yekulune ve derler وَيَقُولُونَ قول
9 semia'na işittik سَمِعْنَا سمع
10 ve asayna ve isyan ettik وَعَصَيْنَا عصي
11 vesmea' ve işit وَاسْمَعْ سمع
12 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
13 musmein işiten مُسْمَعٍ سمع
14 ve raina ve “güt bizi” وَرَاعِنَا رعي
15 leyyen eğip bükme (-yle) لَيًّا لوي
16 bielsinetihim dillerini بِأَلْسِنَتِهِمْ لسن
17 ve taa'nen ve ta’an (-la) وَطَعْنًا طعن
18 fi فِي -
19 d-dini dinde الدِّينِ دين
20 velev ve şayet وَلَوْ -
21 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
22 kalu deselerdi قَالُوا قول
23 semia'na işittik سَمِعْنَا سمع
24 ve etaa'na ve itaat ettik وَأَطَعْنَا طوع
25 vesmea' ve işit وَاسْمَعْ سمع
26 venzurna ve gözet bizleri وَانْظُرْنَا نظر
27 lekane mutlak olurdu لَكَانَ كون
28 hayran bir hayır خَيْرًا خير
29 lehum onlara لَهُمْ -
30 ve ekve me ve daha dik/ayakta/kıyamda وَأَقْوَمَ قوم
31 velakin fakat وَلَٰكِنْ -
32 leanehumu mutlak lanetlerdi onları لَعَنَهُمُ لعن
33 llahu Allah اللَّهُ -
34 bikufrihim küfürleriyle بِكُفْرِهِمْ كفر
35 fela öyle ki فَلَا -
36 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن
37 illa dışında إِلَّا -
38 kalilen bir az قَلِيلًا قلل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Müşriklerin özelliği "Güt bizi" demektir. Tek tanrıcıların özelliği "Gözet bizi" demektir. Kavram 300

300 Yüce Allah'ın resûlü de olsa hiç kimseye bir koyunun çobana teslim olduğu gibi teslim olunmaz, olunamaz. Bireylerden başlayarak toplumu da koyun sürüsüne dönüştürmek müşriklerin özelliğidir. Bir koyun gibi güdülmek istemek müşrikliğin bir göstergesidir. Günümüzde tarikat liderleri, mezhep liderleri, hadis kitaplarının sözde alimleri toplumu gütmektedir. İnsanlar kendi akıllarını bir kenara bırakıp bu kimselere kiraya vermiş ve koyunlaşmışlardır.

Dini ta’an etmek, delip geçmek, delik deşik etmek. Kavram 949

949 Rabbimiz 4:46 ayetinde Yahudileşmiş kimselerin dilleriyle dinlerini delik deşik ettikleri bildirilmiştir. Ta’an kelimesi iftiralarla delmek, hücum ederek delmek, delik deşik etmek demektir. Yahudiler Talmud kitaplarıyla Tevrât'larını delik deşik ettiler. Kendilerine müslümanım diyen milyarlarca müşrik de şerefli Kur'an'ı delik deşik etmiştir.

4. Nisâ Suresi

Ayet 51

Arapça Metin (Harekeli)

544|4|51|أَلَمْ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ نَصِيبًا مِّنَ ٱلْكِتَٰبِ يُؤْمِنُونَ بِٱلْجِبْتِ وَٱلطَّٰغُوتِ وَيَقُولُونَ لِلَّذِينَ كَفَرُوا۟ هَٰٓؤُلَآءِ أَهْدَىٰ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ سَبِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

544|4|51|الم تر الي الذين اوتوا نصيبا من الكتب يومنون بالجبت والطغوت ويقولون للذين كفروا هولا اهدي من الذين امنوا سبيلا

Latin Literal

51. E lem tera ilâllezîne ûtû nasîben minel kitâbi yu’minûne bil cibti vet tâgûti ve yekûlûne lillezîne keferû hâulâi ehdâ minellezîne âmenû sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin kitaptan bir nasip verilmiş kimseleri135 (ki) iman47 ederler cibte507 ve tâğûta442; ve derler kâfirlik25 etmiş kimseler için: "Bunlar* iman47 etmiş kimselerden** daha doğru bir yola kılavuzludur."

Ahmed Samira Çevirisi

51 Did you not see to those who were given a share from The Book , they believe with the idol/sorcery/sorcerer and the anything worshipped other than God/the devil , and they say to those who disbelieved: "Those (are) more guided from those who believed (by) a way/path."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elem أَلَمْ -
2 tera görmez misin تَرَ راي
3 ila إِلَى -
4 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
5 utu verildiler أُوتُوا اتي
6 nesiben bir nasip نَصِيبًا نصب
7 mine مِنَ -
8 l-kitabi kitaptan الْكِتَابِ كتب
9 yu'minune iman ederler يُؤْمِنُونَ امن
10 bil-cibti cibt'e بِالْجِبْتِ جبت
11 ve ttaguti ve tağut'a وَالطَّاغُوتِ طغي
12 ve yekulune ve derler وَيَقُولُونَ قول
13 lillezine kimseler için لِلَّذِينَ -
14 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
15 ha'ula'i bunlar هَٰؤُلَاءِ -
16 ehda daha doğru kılavuzludur أَهْدَىٰ هدي
17 mine -den مِنَ -
18 ellezine kimseler- الَّذِينَ -
19 amenu iman etmiş امَنُوا امن
20 sebilen bir yola سَبِيلًا سبل

Notlar

Not 1

*Kâfirlik etmiş kimseler.**Kur'an'a tabi olmuş.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Tûğyân, tâğût Kavram 442

442 Azgınlık, sınırı aşma, sınırı çiğneme, taşkınlık, tiranlık, despotluk. Din konusunda ise kutsal kitapların hükümlerinin dışına çıkma, kutsal kitaplardan taşma, kutsal kitapların çizdiği hükümleri çiğnemedir. Tevrat'ın tâğûtu Talmud'tur. Kur'an'ın tâğûtu ise hadis kitaplarıdır.

Cibt Kavram 507

507 İdol. Örnek alınan, en çok hayranlık duyulan kimse/şey. Tarikat liderleri, mezhep imamları, şeyhler, sözde hadis/söylenti alimleri. Kutsal kitaplar haricide dinde idol asla edinilmez.

4. Nisâ Suresi

Ayet 76

Arapça Metin (Harekeli)

569|4|76|ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ يُقَٰتِلُونَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ يُقَٰتِلُونَ فِى سَبِيلِ ٱلطَّٰغُوتِ فَقَٰتِلُوٓا۟ أَوْلِيَآءَ ٱلشَّيْطَٰنِ إِنَّ كَيْدَ ٱلشَّيْطَٰنِ كَانَ ضَعِيفًا

Arapça Metin (Harekesiz)

569|4|76|الذين امنوا يقتلون في سبيل الله والذين كفروا يقتلون في سبيل الطغوت فقتلوا اوليا الشيطن ان كيد الشيطن كان ضعيفا

Latin Literal

76. Ellezîne âmenû yukâtilûne fî sebîlillâh(sebîlillâhi), vellezîne keferû yukâtilûne fî sebîlit tâgûti fe kâtilû evliyâeş şeytân(şeytâni), inne keydeş şeytâni kâne daîfâ(daîfen).

Türkçe Çeviri

İman47 etmiş kimseler (ki) katlederler35 Allah yolunda331; ve kâfirlik25 etmiş kimseler (ki) katlederler35 tâğût442 yolunda; öyle ki katledin35 şeytânın29 evliyasını212; doğrusu şeytânın29 hilesi/taktiği oldu bir zaaflı.

Ahmed Samira Çevirisi

76 Those who believed, fight/kill in God’s sake, and those who disbelieved fight/kill in the devil/idol’s sake, so fight/kill the devil’s supporters/allies/followers, that the devil’s conspiracy/deceit was weak.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 amenu iman etmiş امَنُوا امن
3 yukatilune katlederler يُقَاتِلُونَ قتل
4 fi فِي -
5 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
6 llahi Allah اللَّهِ -
7 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
8 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
9 yukatilune katlederler يُقَاتِلُونَ قتل
10 fi فِي -
11 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
12 t-taguti tağut الطَّاغُوتِ طغي
13 fekatilu öyle ki katledin فَقَاتِلُوا قتل
14 evliya'e evliyasını أَوْلِيَاءَ ولي
15 ş-şeytani şeytanın الشَّيْطَانِ شطن
16 inne doğrusu إِنَّ -
17 keyde hilesi/taktiği كَيْدَ كيد
18 ş-şeytani şeytanın الشَّيْطَانِ شطن
19 kane oldu كَانَ كون
20 deiyfen zaaflı ضَعِيفًا ضعف

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

Allah yolunda katletmek Kavram 331

331 Yüce Allah'ın yolu olan tek tanrıcı/monoteist inanca sahip kimseleri haksız yere katleden kimselere karşı tek tanrıcıların yaptığı, sınırı aşmadan yapılan katletme.

Tûğyân, tâğût Kavram 442

442 Azgınlık, sınırı aşma, sınırı çiğneme, taşkınlık, tiranlık, despotluk. Din konusunda ise kutsal kitapların hükümlerinin dışına çıkma, kutsal kitaplardan taşma, kutsal kitapların çizdiği hükümleri çiğnemedir. Tevrat'ın tâğûtu Talmud'tur. Kur'an'ın tâğûtu ise hadis kitaplarıdır.

4. Nisâ Suresi

Ayet 84

Arapça Metin (Harekeli)

577|4|84|فَقَٰتِلْ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ لَا تُكَلَّفُ إِلَّا نَفْسَكَ وَحَرِّضِ ٱلْمُؤْمِنِينَ عَسَى ٱللَّهُ أَن يَكُفَّ بَأْسَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَٱللَّهُ أَشَدُّ بَأْسًا وَأَشَدُّ تَنكِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

577|4|84|فقتل في سبيل الله لا تكلف الا نفسك وحرض المومنين عسي الله ان يكف باس الذين كفروا والله اشد باسا واشد تنكيلا

Latin Literal

84. Fe kâtil fî sebîlillâh(sebîlillâhi), lâ tukellefu illâ nefseke ve harrıdıl mu’minîn(mu’minîne), asallâhu en yekuffe be’sellezîne keferû. Vallâhu eşeddu be’sen ve eşeddu tenkîlâ(tenkîlen).

Türkçe Çeviri

Öyle ki katlet35 Allah yolunda; mükellef edilmezsin kendi nefsin201 dışında; ve teşvik et müminleri27; belki Allah ki kısıtlar/sınırlar kâfirlik25 etmiş kimselerin gücünü/kuvvetini; ve Allah daha şiddetlidir güçte/kuvvette; ve daha şiddetlidir tenkîlde518.

Ahmed Samira Çevirisi

84 So fight/kill in God’s sake, you are not burdened/imposed upon except (with) your self, and instigate/urge/encourage the believers, maybe that God prevents/stops those who disbelieved’s might/power, and God (is) stronger power/might, and stronger severe exemplary punishment.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fekatil öyle ki katlet فَقَاتِلْ قتل
2 fi فِي -
3 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
4 llahi Allah اللَّهِ -
5 la لَا -
6 tukellefu mükellef edilmezsin تُكَلَّفُ كلف
7 illa dışında إِلَّا -
8 nefseke kendi nefsin نَفْسَكَ نفس
9 ve harridi ve teşvik et وَحَرِّضِ حرض
10 l-mu'minine müminleri الْمُؤْمِنِينَ امن
11 asa belki عَسَى عسي
12 llahu Allah اللَّهُ -
13 en ki أَنْ -
14 yekuffe kısıtlat/sınırlar يَكُفَّ كفف
15 be'se gücünü بَأْسَ باس
16 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
17 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
18 vallahu ve Allah'ın وَاللَّهُ -
19 eşeddu daha şiddetlidir أَشَدُّ شدد
20 be'sen güçte بَأْسًا باس
21 ve eşeddu ve daha şiddetlidir وَأَشَدُّ شدد
22 tenkilen tenkilde تَنْكِيلًا نكل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Tenkîl Kavram 518

518 Herkese örnek olacak bir ceza verme. Uzağa gönderme, uzaklaştırma.

4. Nisâ Suresi

Ayet 89

Arapça Metin (Harekeli)

582|4|89|وَدُّوا۟ لَوْ تَكْفُرُونَ كَمَا كَفَرُوا۟ فَتَكُونُونَ سَوَآءً فَلَا تَتَّخِذُوا۟ مِنْهُمْ أَوْلِيَآءَ حَتَّىٰ يُهَاجِرُوا۟ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ فَإِن تَوَلَّوْا۟ فَخُذُوهُمْ وَٱقْتُلُوهُمْ حَيْثُ وَجَدتُّمُوهُمْ وَلَا تَتَّخِذُوا۟ مِنْهُمْ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

582|4|89|ودوا لو تكفرون كما كفروا فتكونون سوا فلا تتخذوا منهم اوليا حتي يهاجروا في سبيل الله فان تولوا فخذوهم واقتلوهم حيث وجدتموهم ولا تتخذوا منهم وليا ولا نصيرا

Latin Literal

89. Veddû lev tekfurûne kemâ keferû fe tekûnûne sevâen fe lâ tettehızû minhum evliyâe hattâ yuhâcirû fî sebîlillâh(sebîlillâhi). Fe in tevellev fe huzûhum vaktulûhum haysu vecedtumûhum, ve lâ tettehızû minhum veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

İstediler (ki) şayet kâfirlik25 ederseniz kâfirlik25 ettikleri gibi; öyle ki olursunuz onlarla aynı seviyeli/farksız; öyle ki edinmeyin/tutmayın onlardan evliya212 ta ki hicret ederler Allah yoluna; öyle ki eğer yüz çevirdilerse* öyle ki edinin/tutun onları ve katledin35 onları nerede bulursanız**; ve edinmeyin/tutmayın onlardan bir veli28 ne de bir yardımcı.

Ahmed Samira Çevirisi

89 They wished/loved if you disbelieve, as they disbelieved, so you become equal/alike. So do not take from them allies , until they emigrate in God’s sake, so if they turned away, so take/punish them and fight/kill them, where/when you found them, and do not take from them an ally , and nor a supporter/savior.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veddu istediler وَدُّوا ودد
2 lev şayet لَوْ -
3 tekfurune kâfirlik edersiniz تَكْفُرُونَ كفر
4 kema gibi كَمَا -
5 keferu kâfirlik ettikleri كَفَرُوا كفر
6 fe tekunune öyle ki olursunuz onlarla فَتَكُونُونَ كون
7 seva'en aynı seviyeli/farksız سَوَاءً سوي
8 fela öyle i فَلَا -
9 tettehizu edinmeyin/tutmayın تَتَّخِذُوا اخذ
10 minhum onlardan مِنْهُمْ -
11 evliya'e evliya أَوْلِيَاءَ ولي
12 hatta ta ki حَتَّىٰ -
13 yuhaciru hicret ederler يُهَاجِرُوا هجر
14 fi فِي -
15 sebili yoluna سَبِيلِ سبل
16 llahi Allah اللَّهِ -
17 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
18 tevellev yüz çevirdilerse تَوَلَّوْا ولي
19 fehuzuhum öyle ki edinin/tutun onları فَخُذُوهُمْ اخذ
20 vektuluhum ve katledin وَاقْتُلُوهُمْ قتل
21 haysu nerede حَيْثُ حيث
22 vecedtumuhum bulursanız onları وَجَدْتُمُوهُمْ وجد
23 ve la وَلَا -
24 tettehizu ve edinmeyin/tutmayın تَتَّخِذُوا اخذ
25 minhum onlardan مِنْهُمْ -
26 veliyyen bir veli وَلِيًّا ولي
27 ve la ne de وَلَا -
28 nesiran bir yardımcı نَصِيرًا نصر

Notlar

Not 1

*Katletmeye devam ederlerse. Barışa yanaşmazlarsa.**4:90 ayeti incelendiğinde bu kimselerin müminleri katlettikleri görülmektedir. Anlaşılır ki karşılıklı bir savaş durumu vardır. Müslümanlar bir kurtuluş savaşı vermektedir. Kâfirler, müşrikler ve münâfıklar az sayıda olan müminleri yok etmek için katletmektedir. Yüce Allah savaş durumunda yapılması gerekeni bildirmiştir. Düşman askerleri aranıp bulunacak ve katledilecektir. Bu ayetleri bağlamından cımbız gibi çekerek kopararak "bakın Kur'an kendisine iman etmeyenleri nerede bulursanız katledin emri vermiş" diyenlerin yatacak yeri yoktur. Ayetler açıkça bizlere bir kurtuluş savaşı durumunu işaret etmektedir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

4. Nisâ Suresi

Ayet 101

Arapça Metin (Harekeli)

594|4|101|وَإِذَا ضَرَبْتُمْ فِى ٱلْأَرْضِ فَلَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَن تَقْصُرُوا۟ مِنَ ٱلصَّلَوٰةِ إِنْ خِفْتُمْ أَن يَفْتِنَكُمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ إِنَّ ٱلْكَٰفِرِينَ كَانُوا۟ لَكُمْ عَدُوًّا مُّبِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

594|4|101|واذا ضربتم في الارض فليس عليكم جناح ان تقصروا من الصلوه ان خفتم ان يفتنكم الذين كفروا ان الكفرين كانوا لكم عدوا مبينا

Latin Literal

101. Ve izâ darabtum fîl ardı fe leyse aleykum cunâhun en taksurû mines salâti, in hıftum en yeftinekumullezîne keferû. İnnel kâfirîne kânû lekum aduvven mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

Ve darbettiğiniz/vurduğunuz zaman (ayakları) yerde/yeryüzünde; öyle ki yoktur sizlere bir günah ki kısarsınız salâttan5; eğer korkarsanız/tedirgin olursanız ki işkence ederler kâfirlik25 etmiş kimseler; doğrusu kâfirler25 oldular sizlere apaçık bir düşman.

Ahmed Samira Çevirisi

101 And if you (P) moved in the Earth/land, so offense/guilt is not on you, that you shorten/reduce from the prayers if you feared that those who disbelieved betray/torture you , that the disbelievers are/were to you an evident, an enemy. (NOTE: THE CONDITION FOR REDUCTION OR SHORTENING OF PRAYERS DURING TRAVEL IN THE PRECEDING VERSE)59

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 derabtum darp ettiğiniz/vurduğunuz (ayakları) ضَرَبْتُمْ ضرب
3 fi فِي -
4 l-erdi yerde/yeryüzünde الْأَرْضِ ارض
5 feleyse öyle ki yoktur فَلَيْسَ ليس
6 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
7 cunahun bir günah جُنَاحٌ جنح
8 en ki أَنْ -
9 teksuru kısarsınız تَقْصُرُوا قصر
10 mine -dan مِنَ -
11 s-salati salat- الصَّلَاةِ صلو
12 in eğer إِنْ -
13 hiftum korkarsanız/tedirgin olursanız خِفْتُمْ خوف
14 en ki أَنْ -
15 yeftinekumu işkence ederler يَفْتِنَكُمُ فتن
16 ellezine kimseler الَّذِينَ -
17 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
18 inne doğrusu إِنَّ -
19 l-kafirine kâfirler الْكَافِرِينَ كفر
20 kanu oldular كَانُوا كون
21 lekum sizlere لَكُمْ -
22 aduvven bir düşman عَدُوًّا عدو
23 mubinen apaçık مُبِينًا بين

Notlar

Not

Yola ya da sefere çıktığınızda.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

4. Nisâ Suresi

Ayet 102

Arapça Metin (Harekeli)

595|4|102|وَإِذَا كُنتَ فِيهِمْ فَأَقَمْتَ لَهُمُ ٱلصَّلَوٰةَ فَلْتَقُمْ طَآئِفَةٌ مِّنْهُم مَّعَكَ وَلْيَأْخُذُوٓا۟ أَسْلِحَتَهُمْ فَإِذَا سَجَدُوا۟ فَلْيَكُونُوا۟ مِن وَرَآئِكُمْ وَلْتَأْتِ طَآئِفَةٌ أُخْرَىٰ لَمْ يُصَلُّوا۟ فَلْيُصَلُّوا۟ مَعَكَ وَلْيَأْخُذُوا۟ حِذْرَهُمْ وَأَسْلِحَتَهُمْ وَدَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَوْ تَغْفُلُونَ عَنْ أَسْلِحَتِكُمْ وَأَمْتِعَتِكُمْ فَيَمِيلُونَ عَلَيْكُم مَّيْلَةً وَٰحِدَةً وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِن كَانَ بِكُمْ أَذًى مِّن مَّطَرٍ أَوْ كُنتُم مَّرْضَىٰٓ أَن تَضَعُوٓا۟ أَسْلِحَتَكُمْ وَخُذُوا۟ حِذْرَكُمْ إِنَّ ٱللَّهَ أَعَدَّ لِلْكَٰفِرِينَ عَذَابًا مُّهِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

595|4|102|واذا كنت فيهم فاقمت لهم الصلوه فلتقم طايفه منهم معك ولياخذوا اسلحتهم فاذا سجدوا فليكونوا من ورايكم ولتات طايفه اخري لم يصلوا فليصلوا معك ولياخذوا حذرهم واسلحتهم ود الذين كفروا لو تغفلون عن اسلحتكم وامتعتكم فيميلون عليكم ميله وحده ولا جناح عليكم ان كان بكم اذي من مطر او كنتم مرضي ان تضعوا اسلحتكم وخذوا حذركم ان الله اعد للكفرين عذابا مهينا

Latin Literal

102. Ve izâ kunte fîhim fe ekamte lehumus salâte fel tekum tâifetun minhum meake vel ye’huzû eslihatehum fe izâ secedû fel yekûnû min varâikum, vel te’ti tâifetun uhrâ lem yusallû fel yusallû meake vel ye’huzû hızrahum ve eslihatehum, veddellezîne keferû lev tagfulûne an eslihatikum ve emtiatikum fe yemîlûne aleykum meyleten vâhıdeh(vâhıdeten). Ve lâ cunâha aleykum in kâne bikum ezen min matarin ev kuntum mardâ en tedaû eslihatekum, ve huzû hızrakum. İnnallâhe eadde lil kâfirîne azâben muhînâ(muhînen).

Türkçe Çeviri

Ve olduğun zaman onların içinde; öyle ki ikame572 et onlara salâtı5; öyle ki doğrulsun/dikelsin/ayağa kalksın bir tayfa/bir bölük onlardan seninle birlikte; ve tutsunlar/alsınlar silahlarını; öyle ki secde12 ettikleri zaman; öyle ki olsunlar onlar sizlerin arkasından/ötesinden; gelsin diğer bir tayfa/bir bölük; asla salla13 etmeyen; öyle ki salla13 etsinler seninle birlikte; ve tutsunlar/alsınlar savunma tedbirlerini ve silahlarını; isterler kâfirlik25 etmiş kimseler keşke gaflet/aymazlık içinde olsanız silahlarınızdan ve metalarınızdan/eşyalarınızdan; öyle ki meyletseler üzerinize tek bir meyille; ve yoktur bir günah sizlere; eğer oldu sizlerle bir eziyet yağmurdan ya da oldunuz marazlılar/hastalar ki bırakın/koyun silahlarınızı; ve tutun/alın savunma tedbirlerinizi; doğrusu Allah hazırladı kâfirler25 için yıpratan/çöktüren bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

102 And if you were in them, so you started for them the prayer, so a group from them should stand with you, and they should take their weapons/arms, so if they prostrated, so they be from behind you, and another group should come (that) they did not pray, so they pray (E) with you, and they should take their caution, and their weapons/arms; those who disbelieved, wished if you ignore/neglect your weapons/arms, and your belongings/effects/goods, so they lean on you one bend, and no offense/guilt (is) on you if mild harm was with you from rain or you were sick/diseased, that you lay your weapons/arms, and take your caution, that God prepared to the disbelievers a degrading/humiliating torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 kunte olduğun كُنْتَ كون
3 fihim onların içinde فِيهِمْ -
4 fe ekamte öyle ki doğrult/dikelt/ayağa kaldır فَأَقَمْتَ قوم
5 lehumu onlara لَهُمُ -
6 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
7 feltekum öyle ki doğrulsun/dikelsin/ayağa kalksın فَلْتَقُمْ قوم
8 taifetun bir tayfa/bir bölük طَائِفَةٌ طوف
9 minhum onlardan مِنْهُمْ -
10 meake seninle birlikte مَعَكَ -
11 velye'huzu ve tutsunlar/alsınlar وَلْيَأْخُذُوا اخذ
12 eslihatehum silahlarını أَسْلِحَتَهُمْ سلح
13 feiza öyle ki zaman فَإِذَا -
14 secedu secde ettikleri سَجَدُوا سجد
15 felyekunu öyle ki olsunlar onlar فَلْيَكُونُوا كون
16 min مِنْ -
17 veraikum sizlerin arkasından وَرَائِكُمْ وري
18 velte'ti gelsin وَلْتَأْتِ اتي
19 taifetun bir tayfa/bir bölük طَائِفَةٌ طوف
20 uhra diğer أُخْرَىٰ اخر
21 lem asla لَمْ -
22 yusallu salla etmeyen يُصَلُّوا صلو
23 fe lyusallu öyle ki salla etsinler فَلْيُصَلُّوا صلو
24 meake seninle birlikte مَعَكَ -
25 velye'huzu ve tutsunlar/alsınlar وَلْيَأْخُذُوا اخذ
26 hizrahum savunma tedbirlerini حِذْرَهُمْ حذر
27 ve eslihatehum ve silahlarını وَأَسْلِحَتَهُمْ سلح
28 vedde isterler وَدَّ ودد
29 ellezine kimseler الَّذِينَ -
30 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
31 lev keşke لَوْ -
32 tegfulune gaflet içinde olsanız تَغْفُلُونَ غفل
33 an عَنْ -
34 eslihatikum silahlarınızdan أَسْلِحَتِكُمْ سلح
35 ve emtiatikum ve metalarınızdan/eşyalarınızdan وَأَمْتِعَتِكُمْ متع
36 feyemilune öyle ki meyletseler فَيَمِيلُونَ ميل
37 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
38 meyleten bir meyille مَيْلَةً ميل
39 vahideten tek وَاحِدَةً وحد
40 vela ve yoktur وَلَا -
41 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
42 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
43 in eğer إِنْ -
44 kane oldu كَانَ كون
45 bikum sizlerle بِكُمْ -
46 ezen bir eziyet أَذًى اذي
47 min مِنْ -
48 metarin yağmurdan مَطَرٍ مطر
49 ev ya da أَوْ -
50 kuntum oldunuz كُنْتُمْ كون
51 merda marazlılar/hastalar مَرْضَىٰ مرض
52 en ki أَنْ -
53 tedeu bırakın/koyun تَضَعُوا وضع
54 eslihatekum silahlarınızı أَسْلِحَتَكُمْ سلح
55 vehuzu ve tutun/alın وَخُذُوا اخذ
56 hizrakum savunma tedbirlerinizi حِذْرَكُمْ حذر
57 inne doğrusu إِنَّ -
58 llahe Allah اللَّهَ -
59 eadde hazırladı أَعَدَّ عدد
60 lilkafirine kâfirler için لِلْكَافِرِينَ كفر
61 azaben bir azap عَذَابًا عذب
62 muhinen utanç verici مُهِينًا هون

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

insanın Kur’an’a salla eylemi Kavram 13

13 Yüce Allah’ın biricik dini olan İslam’a yani Kur’an’a yüz çevirmemek, ilgisiz kalmamak, kale almak, umursamak, kayıtsız kalmamak, mühimsemek, tepkisiz kalmayarak Kur’an’ı bir hedef belirleyip, kendisine bahşedilen akıl/fikir kılavuzluğunda takip etmek.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

4. Nisâ Suresi

Ayet 136

Arapça Metin (Harekeli)

629|4|136|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ ءَامِنُوا۟ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَٱلْكِتَٰبِ ٱلَّذِى نَزَّلَ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ وَٱلْكِتَٰبِ ٱلَّذِىٓ أَنزَلَ مِن قَبْلُ وَمَن يَكْفُرْ بِٱللَّهِ وَمَلَٰٓئِكَتِهِۦ وَكُتُبِهِۦ وَرُسُلِهِۦ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَٰلًۢا بَعِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

629|4|136|يايها الذين امنوا امنوا بالله ورسوله والكتب الذي نزل علي رسوله والكتب الذي انزل من قبل ومن يكفر بالله ومليكته وكتبه ورسله واليوم الاخر فقد ضل ضللا بعيدا

Latin Literal

136. Yâ eyyuhâllezîne âmenû, âminû billâhi ve resûlihî vel kitâbillezî nezzele alâ resûlihî vel kitâbillezî enzele min kabl(kablu). Ve men yekfur billâhi ve melâiketihî ve kutubihî ve rusulihî vel yevmil âhıri fe kad dalle dalâlen baîdâ(baîden).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İman47 edin Allah'a ve resûlüne418*; ve kitabı** indirendir resûlüne*; ve kitabı** indirendir daha önceden; ve kim kâfirlik25 eder Allah’a; ve meleklerine; ve kitaplarına***; ve resûllerine****; ve ahiret gününü muhakkak dalalete128 düştü (o kimse); uzak bir dalalete128.

Ahmed Samira Çevirisi

136 You, you those who believed, believe with God and His messenger, and The Book that He descended on His messenger and The Book that He descended from before, and who disbelieves with God, and His angels, and His Books and His messengers and the Day the Last/Resurrection Day, so (he) had misguided a distant/far misguidance.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 aminu iman edin امِنُوا امن
5 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
6 ve rasulihi ve resûlüne وَرَسُولِهِ رسل
7 velkitabi ve kitaba وَالْكِتَابِ كتب
8 llezi o ki الَّذِي -
9 nezzele indirdi نَزَّلَ نزل
10 ala عَلَىٰ -
11 rasulihi resulüne رَسُولِهِ رسل
12 velkitabi ve kitaba وَالْكِتَابِ كتب
13 llezi o ki الَّذِي -
14 enzele indirdi أَنْزَلَ نزل
15 min مِنْ -
16 kablu daha önceden قَبْلُ قبل
17 ve men ve kim وَمَنْ -
18 yekfur kâfirlik eder يَكْفُرْ كفر
19 billahi Allah’a بِاللَّهِ -
20 ve melaiketihi ve meleklerine O’nun وَمَلَائِكَتِهِ ملك
21 ve kutubihi ve kitaplarına O’nun وَكُتُبِهِ كتب
22 ve rusulihi ve resûllerine O’nun وَرُسُلِهِ رسل
23 velyevmi ve gününü وَالْيَوْمِ يوم
24 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
25 fekad muhakkak فَقَدْ -
26 delle dalalete düştü ضَلَّ ضلل
27 delalen bir dalalet ضَلَالًا ضلل
28 beiyden uzak bir بَعِيدًا بعد

Notlar

Not 1

*Muhammed peygamber.**Kur'an'a.**Tevrat ve İncil'e.***Tüm kutsal kitaplara.****Tüm resûllere.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

4. Nisâ Suresi

Ayet 137

Arapça Metin (Harekeli)

630|4|137|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ثُمَّ كَفَرُوا۟ ثُمَّ ءَامَنُوا۟ ثُمَّ كَفَرُوا۟ ثُمَّ ٱزْدَادُوا۟ كُفْرًا لَّمْ يَكُنِ ٱللَّهُ لِيَغْفِرَ لَهُمْ وَلَا لِيَهْدِيَهُمْ سَبِيلًۢا

Arapça Metin (Harekesiz)

630|4|137|ان الذين امنوا ثم كفروا ثم امنوا ثم كفروا ثم ازدادوا كفرا لم يكن الله ليغفر لهم ولا ليهديهم سبيلا

Latin Literal

137. İnnellezîne âmenû, summe keferû, summe âmenû, summe keferû, summezdâdû kufran lem yekunillâhu li yagfira lehum ve lâ li yehdiyehum sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler; sonra kâfirlik25 ettiler; sonra iman47 ettiler; sonra kâfirlik25 ettiler; sonra ziyade* ettiler küfrü422; asla olmaz Allah mağfiret319 etmeye onlara; ve doğru bir yola kılavuzlamaya.

Ahmed Samira Çevirisi

137 That those who believed then disbelieved, then they believed, then they disbelieved, then they increased disbelief, God was/is not to forgive for them, and nor to guide them a way/path .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 summe sonra ثُمَّ -
5 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
6 summe sonra ثُمَّ -
7 amenu iman ettiler امَنُوا امن
8 summe sonra ثُمَّ -
9 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
10 summe sonra ثُمَّ -
11 zdadu ziyade ettiler ازْدَادُوا زيد
12 kufran küfrü كُفْرًا كفر
13 lem asla لَمْ -
14 yekuni olmaz يَكُنِ كون
15 llahu Allah اللَّهُ -
16 liyegfira mağfiret etmeye لِيَغْفِرَ غفر
17 lehum onlara لَهُمْ -
18 ve la ve وَلَا -
19 liyehdiyehum doğru yola kılavuzlamaya لِيَهْدِيَهُمْ هدي
20 sebilen bir yola سَبِيلًا سبل

Notlar

Not 1

*Artırmak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

4. Nisâ Suresi

Ayet 139

Arapça Metin (Harekeli)

632|4|139|ٱلَّذِينَ يَتَّخِذُونَ ٱلْكَٰفِرِينَ أَوْلِيَآءَ مِن دُونِ ٱلْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِندَهُمُ ٱلْعِزَّةَ فَإِنَّ ٱلْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًا

Arapça Metin (Harekesiz)

632|4|139|الذين يتخذون الكفرين اوليا من دون المومنين ايبتغون عندهم العزه فان العزه لله جميعا

Latin Literal

139. Ellezîne yettehızûnel kâfirîne evliyâe min dûnil mu’minîn(mu’minîne. E yebtegûne indehumul izzete fe innel izzete lillâhi cemîâ(cemîan).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) tutarlar/edinirler kâfirleri25 müminlerin27 astından evliya212; bakınırlar/ararlar onların yanında izzet614; öyle ki doğrusu izzet614 topluca Allah’adır.

Ahmed Samira Çevirisi

139 Those who take the disbelievers (as) allies from other than the believers, do they wish/desire at them the glory/dignity , so that the glory/dignity (is) all to God.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
2 yettehizune tutarlar/edinizrler يَتَّخِذُونَ اخذ
3 l-kafirine kâfirleri الْكَافِرِينَ كفر
4 evliya'e evliya أَوْلِيَاءَ ولي
5 min مِنْ -
6 duni astından دُونِ دون
7 l-mu'minine müminleri الْمُؤْمِنِينَ امن
8 eyebtegune bakınırlar/ararlar أَيَبْتَغُونَ بغي
9 indehumu onların yanında عِنْدَهُمُ عند
10 l-izzete izzet/şeref الْعِزَّةَ عزز
11 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
12 l-izzete izzet/şeref الْعِزَّةَ عزز
13 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
14 cemian topluca جَمِيعًا جمع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

İzzet, izzet. Kavram 614

614 Güç, yetki, kudret, asla üstesinden gelinemeyen, asla güç yetirilemeyen, her zaman güç yetiren.

4. Nisâ Suresi

Ayet 140

Arapça Metin (Harekeli)

633|4|140|وَقَدْ نَزَّلَ عَلَيْكُمْ فِى ٱلْكِتَٰبِ أَنْ إِذَا سَمِعْتُمْ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ يُكْفَرُ بِهَا وَيُسْتَهْزَأُ بِهَا فَلَا تَقْعُدُوا۟ مَعَهُمْ حَتَّىٰ يَخُوضُوا۟ فِى حَدِيثٍ غَيْرِهِۦٓ إِنَّكُمْ إِذًا مِّثْلُهُمْ إِنَّ ٱللَّهَ جَامِعُ ٱلْمُنَٰفِقِينَ وَٱلْكَٰفِرِينَ فِى جَهَنَّمَ جَمِيعًا

Arapça Metin (Harekesiz)

633|4|140|وقد نزل عليكم في الكتب ان اذا سمعتم ايت الله يكفر بها ويستهزا بها فلا تقعدوا معهم حتي يخوضوا في حديث غيره انكم اذا مثلهم ان الله جامع المنفقين والكفرين في جهنم جميعا

Latin Literal

140. Ve kad nezzele aleykum fîl kitâbi en izâ semi’tum âyâtillâhi yukferu bihâ ve yustehzeu bihâ fe lâ tak’udû meahum hattâ yehûdû fî hadîsin gayrihî, innekum izen misluhum. İnnallâhe câmiul munâfikîne vel kâfirîne fî cehenneme cemîâ(cemîan).

Türkçe Çeviri

Ve muhakkak indirdi üzerinize kitapta* ki işittiğiniz zaman Allah'ın ayetlerini (ki) kâfirlik25 ederler ona (ayete) ve maskaralık** ederler ona (ayete); öyle ki kalmayın/oturmayın onlarla beraber ta ki dalarlar bir başka hadise/söze; doğrusu sizler (olursunuz) o zaman onların misli870; doğrusu Allah münâfıkları26 ve kâfirleri25 topluca cehennemde bir toplayandır/bir araya getirendir .

Ahmed Samira Çevirisi

140 And (He) had descended on you in The Book, that if you heard God’s verses/signs/evidences being disbelieved with it, and being mocked with it, so do not sit/remain with them until they plunge into in an information/speech other than it, that you are then similar/equal to them , that God (is) gathering/collecting the hypocrites and the disbelievers in Hell all together.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kad ve muhakkak وَقَدْ -
2 nezzele indirdi نَزَّلَ نزل
3 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
4 fi فِي -
5 l-kitabi kitapta الْكِتَابِ كتب
6 en ki أَنْ -
7 iza zaman إِذَا -
8 semia'tum işittiğiniz سَمِعْتُمْ سمع
9 ayati ayetlerinin ايَاتِ ايي
10 llahi Allah'ın اللَّهِ -
11 yukferu kâfirlik ederler يُكْفَرُ كفر
12 biha ona بِهَا -
13 ve yustehzeu ve maskaralık ederler وَيُسْتَهْزَأُ هزا
14 biha ona بِهَا -
15 fela öyle ki فَلَا -
16 tek'udu kalmayın تَقْعُدُوا قعد
17 meahum onlarla beraber مَعَهُمْ -
18 hatta ta ki حَتَّىٰ -
19 yehudu dalarlar يَخُوضُوا خوض
20 fi فِي -
21 hadisin bir söze/hadise حَدِيثٍ حدث
22 gayrihi başka غَيْرِهِ غير
23 innekum doğrusu sizler (olursunuz) إِنَّكُمْ -
24 izen o zaman إِذًا -
25 misluhum misli onların مِثْلُهُمْ مثل
26 inne doğrusu إِنَّ -
27 llahe Allah اللَّهَ -
28 camiu topluca جَامِعُ جمع
29 l-munafikine münafıkları الْمُنَافِقِينَ نفق
30 velkafirine ve kafirleri وَالْكَافِرِينَ كفر
31 fi فِي -
32 cehenneme cehennemde جَهَنَّمَ -
33 cemian bir Cemî’dir جَمِيعًا جمع

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Kendileri maskaradır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Münâfık Kavram 26

26 İç yüzünü gizleyen. İki yüzlü.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

4. Nisâ Suresi

Ayet 141

Arapça Metin (Harekeli)

634|4|141|ٱلَّذِينَ يَتَرَبَّصُونَ بِكُمْ فَإِن كَانَ لَكُمْ فَتْحٌ مِّنَ ٱللَّهِ قَالُوٓا۟ أَلَمْ نَكُن مَّعَكُمْ وَإِن كَانَ لِلْكَٰفِرِينَ نَصِيبٌ قَالُوٓا۟ أَلَمْ نَسْتَحْوِذْ عَلَيْكُمْ وَنَمْنَعْكُم مِّنَ ٱلْمُؤْمِنِينَ فَٱللَّهُ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ وَلَن يَجْعَلَ ٱللَّهُ لِلْكَٰفِرِينَ عَلَى ٱلْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

634|4|141|الذين يتربصون بكم فان كان لكم فتح من الله قالوا الم نكن معكم وان كان للكفرين نصيب قالوا الم نستحوذ عليكم ونمنعكم من المومنين فالله يحكم بينكم يوم القيمه ولن يجعل الله للكفرين علي المومنين سبيلا

Latin Literal

141. Ellezîne yeterabbesûne bikum, fe in kâne lekum fethun minallâhi kâlû e lem nekun meakum, ve in kâne lil kâfirîne nasîbun, kâlû e lem nestahviz aleykum ve nemna’kum minel mu’minîn(mu’minîne. Fallâhu yahkumu beynekum yevmel kıyâmet(kıyâmeti). Ve len yec’alallâhu lil kâfirîne alâl mu’minîne sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) gözetleyip beklerler sizleri; öyle ki eğer olduysa sizlere bir fetih527 Allah'tan; dediler: "Olmuyor muyuz asla sizlerle birlikte?"; ve eğer olduysa kâfirlere25 bir nasip; dediler (kâfirlere): "Asla cesaret vermiyor muyuz üzerinize ve geri durdurmuyor muyuz sizleri müminlerden27?" öyle ki Allah hükmeder aranızda kıyamet148 günü; ve asla yapmaz Allah kâfirler25 için müminlere27 karşı bir yol*.

Ahmed Samira Çevirisi

141 Those who wait/remain with you, so if a victory/opening happened for you from God, they (the hypocrites) said: "Where we not with you?" And if to the disbelievers was a luck/fortune, they (the hypocrites) said: "Did we not dominate/drive fast/defeat on (with) you and protect you from the believers?" So God judges/rules between you (on) the Resurrection Day, and God will never/not make to the disbelievers on the believers a way/path.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
2 yeterabbesune gözetleyip beklerler يَتَرَبَّصُونَ ربص
3 bikum sizleri بِكُمْ -
4 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
5 kane olduysa كَانَ كون
6 lekum sizlere لَكُمْ -
7 fethun bir fetih فَتْحٌ فتح
8 mine مِنَ -
9 llahi Allah'tan اللَّهِ -
10 kalu dediler قَالُوا قول
11 elem asla أَلَمْ -
12 nekun olmaz mıyız نَكُنْ كون
13 meakum sizlerler birlikte مَعَكُمْ -
14 vein ve eğer وَإِنْ -
15 kane olduysa كَانَ كون
16 lilkafirine kâfirlere لِلْكَافِرِينَ كفر
17 nesibun bir nasip نَصِيبٌ نصب
18 kalu dediler قَالُوا قول
19 elem asla أَلَمْ -
20 nestehviz cesaretlendirmez miyiz نَسْتَحْوِذْ حوذ
21 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
22 ve nemnea'kum ve geri durdurmaz mıyız sizleri وَنَمْنَعْكُمْ منع
23 mine مِنَ -
24 l-mu'minine müminlerden الْمُؤْمِنِينَ امن
25 fallahu öyle ki Allah فَاللَّهُ -
26 yehkumu hükmeder يَحْكُمُ حكم
27 beynekum aranızda بَيْنَكُمْ بين
28 yevme günü يَوْمَ يوم
29 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
30 velen ve asla وَلَنْ -
31 yec'ale yapmaz يَجْعَلَ جعل
32 llahu Allah اللَّهُ -
33 lilkafirine kâfirlere لِلْكَافِرِينَ كفر
34 ala karşı عَلَى -
35 l-mu'minine müminlere الْمُؤْمِنِينَ امن
36 sebilen bir yol سَبِيلًا سبل

Notlar

Not 1

*Kâfirler gerçek müminlere karşı asla zafer kazanamaz. Hiç bir yol/çıkış edinemezler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

Fetih/fethetmek. Kavram 527

527 Açmak, yol açmak, anahtarı açmak, başarı kazanmak, galebe çalmak, kazanmak, bir savaşı/mücadeleyi kazanmak. Bir kurtuluş savaşını kazanmak. Kelimenin geniş anlamı yerine haksız yere savaş çıkararak başka toprakları almak olarak anlamak asla doğru değildir. Türkçeye geçmesi daha çok yabancı toprakları ele geçirmek olarak olmuştur.

4. Nisâ Suresi

Ayet 144

Arapça Metin (Harekeli)

637|4|144|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَّخِذُوا۟ ٱلْكَٰفِرِينَ أَوْلِيَآءَ مِن دُونِ ٱلْمُؤْمِنِينَ أَتُرِيدُونَ أَن تَجْعَلُوا۟ لِلَّهِ عَلَيْكُمْ سُلْطَٰنًا مُّبِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

637|4|144|يايها الذين امنوا لا تتخذوا الكفرين اوليا من دون المومنين اتريدون ان تجعلوا لله عليكم سلطنا مبينا

Latin Literal

144. Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tettehızûl kâfirîne evliyâe min dûnil mu’minîn(mu’minîne). E turîdûne en tec’alû lillâhi aleykum sultânen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Tutmayın/edinmeyin kâfirleri25 evliya212 müminlerin27 astından; ister misiniz ki yaparsınız Allah’a (karşı) aleyhinizde apaçık bir yetki/delil/güç.

Ahmed Samira Çevirisi

144 You, you those who believed, do not take the disbelievers (as) allies from other than the believers, do you want that you make for God on you an evident proof ?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tettehizu tutmayın/edinmeyin تَتَّخِذُوا اخذ
6 l-kafirine kâfirleri الْكَافِرِينَ كفر
7 evliya'e evliya أَوْلِيَاءَ ولي
8 min مِنْ -
9 duni astından دُونِ دون
10 l-mu'minine müminlerin الْمُؤْمِنِينَ امن
11 eturidune ister misiniz أَتُرِيدُونَ رود
12 en ki أَنْ -
13 tec'alu yaparsınız تَجْعَلُوا جعل
14 lillahi Allah’a (karşı) لِلَّهِ -
15 aleykum aleyhinizde عَلَيْكُمْ -
16 sultanen bir delil سُلْطَانًا سلط
17 mubinen apaçık مُبِينًا بين

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

4. Nisâ Suresi

Ayet 150

Arapça Metin (Harekeli)

643|4|150|إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكْفُرُونَ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦ وَيُرِيدُونَ أَن يُفَرِّقُوا۟ بَيْنَ ٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦ وَيَقُولُونَ نُؤْمِنُ بِبَعْضٍ وَنَكْفُرُ بِبَعْضٍ وَيُرِيدُونَ أَن يَتَّخِذُوا۟ بَيْنَ ذَٰلِكَ سَبِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

643|4|150|ان الذين يكفرون بالله ورسله ويريدون ان يفرقوا بين الله ورسله ويقولون نومن ببعض ونكفر ببعض ويريدون ان يتخذوا بين ذلك سبيلا

Latin Literal

150. İnnellezîne yekfurûne billâhi ve rusulihî ve yurîdûne en yuferrikû beynallâhi ve rusulihî ve yekûlûne nu’minu bi ba’din ve nekfuru bi ba’dın, ve yurîdûne en yettehızû beyne zâlike sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ederler Allah’a ve resûlüne; ve isterler ki ayırsınlar Allah ve resûllerinin arasını; ve derler: "İman ederiz bir kısma; ve kâfirlik ederiz bir kısma; ve isterler ki tutsunlar/edinsinler bunun arasında bir yol.

Ahmed Samira Çevirisi

150 That those who disbelieve with God and His messengers, and they want that they separate/distinguish/differentiate between God and His messengers, and they say: "We believe with some, and we disbelieve with some." And they want that they take between that a way/path.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 yekfurune kâfirlik ederler يَكْفُرُونَ كفر
4 billahi Allah’a بِاللَّهِ -
5 ve rusulihi ve resûlüne وَرُسُلِهِ رسل
6 ve yuridune ve isterler وَيُرِيدُونَ رود
7 en ki أَنْ -
8 yuferriku ayırsınlar يُفَرِّقُوا فرق
9 beyne arasını بَيْنَ بين
10 llahi Allah اللَّهِ -
11 ve rusulihi ve resûllerinin وَرُسُلِهِ رسل
12 ve yekulune ve derler وَيَقُولُونَ قول
13 nu'minu iman ederiz نُؤْمِنُ امن
14 bibea'din bir kısmına بِبَعْضٍ بعض
15 ve nekfuru ve kâfirlik ederiz وَنَكْفُرُ كفر
16 bibea'din bir kısmına بِبَعْضٍ بعض
17 ve yuridune ve isterler وَيُرِيدُونَ رود
18 en ki أَنْ -
19 yettehizu tutarlar/edinirler يَتَّخِذُوا اخذ
20 beyne arasında بَيْنَ بين
21 zalike bunun ذَٰلِكَ -
22 sebilen bir yol سَبِيلًا سبل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

4. Nisâ Suresi

Ayet 151

Arapça Metin (Harekeli)

644|4|151|أُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْكَٰفِرُونَ حَقًّا وَأَعْتَدْنَا لِلْكَٰفِرِينَ عَذَابًا مُّهِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

644|4|151|اوليك هم الكفرون حقا واعتدنا للكفرين عذابا مهينا

Latin Literal

151. Ulâike humul kâfirûne hakkâ(hakkan), ve a’tednâ lil kâfirîne azâben muhînâ(muhînen).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; onlar kâfirlerdir25 bir hak/gerçek (olarak); ve hazırladık kâfirlere25 yıpratan/çöktüren bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

151 Those, they are the disbelievers truthfully , and We prepared to the disbelievers a despised torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
2 humu onlar هُمُ -
3 l-kafirune kâfirlerdir الْكَافِرُونَ كفر
4 hakkan bir hak/gerçek (olarak) حَقًّا حقق
5 ve ea'tedna ve hazırladık وَأَعْتَدْنَا عتد
6 lilkafirine kâfirlere لِلْكَافِرِينَ كفر
7 azaben bir azap عَذَابًا عذب
8 muhinen yıpratan/çöktüren مُهِينًا هون

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

4. Nisâ Suresi

Ayet 155

Arapça Metin (Harekeli)

648|4|155|فَبِمَا نَقْضِهِم مِّيثَٰقَهُمْ وَكُفْرِهِم بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَقَتْلِهِمُ ٱلْأَنۢبِيَآءَ بِغَيْرِ حَقٍّ وَقَوْلِهِمْ قُلُوبُنَا غُلْفٌۢ بَلْ طَبَعَ ٱللَّهُ عَلَيْهَا بِكُفْرِهِمْ فَلَا يُؤْمِنُونَ إِلَّا قَلِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

648|4|155|فبما نقضهم ميثقهم وكفرهم بايت الله وقتلهم الانبيا بغير حق وقولهم قلوبنا غلف بل طبع الله عليها بكفرهم فلا يومنون الا قليلا

Latin Literal

155. Fe bimâ nakdıhim mîsâkahum ve kufrihim bi âyâtillâhi ve katlihimul enbiyâe bi gayrı hakkın ve kavlihim kulûbunâ gulf(gulfun). Bel tabaallâhu aleyhâ bi kufrihim fe lâ yu’minûne illâ kalîlâ(kalîlen).

Türkçe Çeviri

Öyle ki mîsâklarını281 bozmaları; ve Allah'ın ayetlerine kâfirlik25 etmeleri; ve enbiyayı* bir hak olmaksızın katletmeleri35 ; ve "kalplerimiz kılıflıdır" söylemleri nedeniyledir; evet! mühürledi175 Allah üzerini onun (kalbin) küfürleriyle**; öyle ki iman47 etmezler (onlar) biraz dışında.

Ahmed Samira Çevirisi

155 So with what their breaking/breaching (of) their promise/covenant, and their disbelief with God’s signs/verses/evidences, and their killing (of) the prophets, without right , and their saying: "Our hearts/minds (are) covered/uncomprehending." But God stamped/covered/closed/sealed on it, with their disbelief, so they do not believe except a few.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 febima öyle ki nedeniyledir فَبِمَا -
2 nekdihim bozmaları نَقْضِهِمْ نقض
3 misakahum misaklarını/antlaşmalarını مِيثَاقَهُمْ وثق
4 ve kufrihim ve kâfirlik etmeleri وَكُفْرِهِمْ كفر
5 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 ve katlihimu ve katlettikleri وَقَتْلِهِمُ قتل
8 l-enbiya'e enbiyayı الْأَنْبِيَاءَ نبا
9 bigayri olmaksızın بِغَيْرِ غير
10 hakkin bir hak حَقٍّ حقق
11 ve kavlihim ve sözlemleri وَقَوْلِهِمْ قول
12 kulubuna kalplerimiz قُلُوبُنَا قلب
13 gulfun kılıflıdır غُلْفٌ غلف
14 bel evet بَلْ -
15 tabea mühürledi طَبَعَ طبع
16 llahu Allah اللَّهُ -
17 aleyha üzerini onun (kalbin) عَلَيْهَا -
18 bikufrihim küfürleriyle onların بِكُفْرِهِمْ كفر
19 fela öyle ki فَلَا -
20 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن
21 illa dışında إِلَّا -
22 kalilen biraz قَلِيلًا قلل

Notlar

Not 1

*Nebileri.**Kendi yaptıkları nedeniyle kalp mühürlenir. Yüce Allah sürece sadece izin verir. İnsanın kazandığı kendi yaptıkları nedeniyledir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kalpler; mühür, maraz/hastalık/kilitler/perde/paslanma. Kavram 175

175 Gözler nasıl ki beyinle görür, kulaklar nasıl ki beyinle duyar, beyin de kalple akleder. İnsan kalbinde kendi hafızası olan 40-50 bin adet sinir hücresi vardır. Kalp sinirleri beynin karar verme bölgesi olan ön lobuna (perçem bölgesi altına) uyarıda bulunur. Aklı kullanarak karar vermede kalbin rolü vardır. Kâfirlik etmiş kişilerin kalpleri biyolojik olarak paslanır (LDH yağı oksitlenir yani paslanır), kalbin beyni etkilemesi bozulur. Kalp mühürlenir. Kalp kilitlenir. Kalp marazlı/hastalıklı olur. Kalp perdelenir. Kalpler paslanır. İnsan kendi yapıp ettiğiyle buna neden olur. Ancak daha geniş boyutta Yüce Allah’ın buna izin vermesiyle süreç gerçekleşir.Kalplerin paslanması LDH isimli kötü yağın oksitlenmesi yani paslanması sonucu da gerçekleşir. Kavrayan/anlayan/akleden kalpler: Kalp-beyin iletişimi.Kalplerin paslanması.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

4. Nisâ Suresi

Ayet 156

Arapça Metin (Harekeli)

649|4|156|وَبِكُفْرِهِمْ وَقَوْلِهِمْ عَلَىٰ مَرْيَمَ بُهْتَٰنًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

649|4|156|وبكفرهم وقولهم علي مريم بهتنا عظيما

Latin Literal

156. Ve bi kufrihim ve kavlihim alâ meryeme buhtânen azîmâ(azîman).

Türkçe Çeviri

Ve kâfirlik25 etmeleri; ve Meryem'e karşı büyük bir yalan itham/suçlama söylemleri (nedeniyledir).

Ahmed Samira Çevirisi

156 And with their disbelief, and their saying on Mary great falsehood/slander.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve bikufrihim ve kâfirlik etmeleri وَبِكُفْرِهِمْ كفر
2 ve kavlihim ve söylemleri وَقَوْلِهِمْ قول
3 ala karşı عَلَىٰ -
4 meryeme Meryem'e مَرْيَمَ -
5 buhtanen bir yalan itham/suçlama بُهْتَانًا بهت
6 azimen büyük عَظِيمًا عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

4. Nisâ Suresi

Ayet 161

Arapça Metin (Harekeli)

654|4|161|وَأَخْذِهِمُ ٱلرِّبَوٰا۟ وَقَدْ نُهُوا۟ عَنْهُ وَأَكْلِهِمْ أَمْوَٰلَ ٱلنَّاسِ بِٱلْبَٰطِلِ وَأَعْتَدْنَا لِلْكَٰفِرِينَ مِنْهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

654|4|161|واخذهم الربوا وقد نهوا عنه واكلهم امول الناس بالبطل واعتدنا للكفرين منهم عذابا اليما

Latin Literal

161. Ve ahzihimur ribâ ve kad nuhû anhu ve eklihim emvâlen nâsi bil bâtıl(bâtılı). Ve a’tednâ lil kâfirîne minhum azâben elîmâ(elîmen).

Türkçe Çeviri

Ve riba383 edinmeleri (ki) muhakkak men edildiler/yasaklandılar ondan; ve insanların mallarının batılla* yemeleri; ve hazırladık kâfirlere25 kendilerinden** elem/acıklı bir azap***.

Ahmed Samira Çevirisi

161 And their taking the interest/usury , and they had been forbidden/prevented from it, and their eating the people’s properties/possessions with the falsehood (could include unjust taxes), and We prepared to the disbelievers from them, a painful torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ehzihimu ve edinmeleri وَأَخْذِهِمُ اخذ
2 r-riba riba الرِّبَا ربو
3 vekad muhakkak ki وَقَدْ -
4 nuhu men edildiler نُهُوا نهي
5 anhu ondan عَنْهُ -
6 ve eklihim ve yemeleri وَأَكْلِهِمْ اكل
7 emvale mallarını أَمْوَالَ مول
8 n-nasi insanların النَّاسِ نوس
9 bil-batili batılla بِالْبَاطِلِ بطل
10 ve ea'tedna ve hazırladık وَأَعْتَدْنَا عتد
11 lilkafirine kâfirlere لِلْكَافِرِينَ كفر
12 minhum kendilerinden مِنْهُمْ -
13 azaben bir azab عَذَابًا عذب
14 elimen elem/acıklı أَلِيمًا الم

Notlar

Not 1

*Gerçek olmayan, uydurulmuş söylenti/hadislerle din sömürüsü yaparak. Tarikatlar bu duruma çok güzel bir örnektir. **Azap yine kendi içlerinden çıkan kimseler veya şeylerle gerçekleşecektir.***Anlarız ki ayette işaret edilen azap dünya hayatında gerçekleşecek olan büyük bir azaptır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Riba Kavram 383

383 Değerde katlanma, katmerlenme, büyüme, çoğalma, ilave.Rabbimiz bu kelimeyi fiil olarak 16:92 ayetinde bir ümmetin başka bir ümmete göre daha katmerli örn: daha gelişmiş, daha kuvvetli, daha güçlü daha zengin; olduğunu işaret etmek için kullanmıştır. Katmerlenme sabit bir değer üzerinden olur. Sabit ve ölçeklenebilir bir değerin katmerlenmesidir. Örn: İki toplumun savaş uçak sayıları eşit olsa bile bir toplumun savaş uçakları diğer toplumun uçaklarından savaşma kapasitesi olarak iki kat daha gelişmişse gelişmiş toplum diğerine göre ribalı olur. Uçak sayısının önemi yoktur. Önemli olan uçağın savaşma kapasitesidir; gerçekten ürettiği değerdir. Para da aynı uçak gibidir. Satın alma kapasitesi değişkendir. 10 adet 100 dolar ile 10 adet 100 TL'nin satın alma güçleri farklıdır. Bu nedenle riba için bir şeyin gerçek değeri üzerinden artış var mı katlanma var mı diye bakılmalıdır.Başka güzel bir örnek daha verelim; on ekmek borç verildiyse ve süre sonunda geriye 11 ekmek alındıysa bu durumda artan, çoğalan, ilave olan o 1 ekmek riba olur. Dönen mal artmamalıdır. Günümüzde mal yerine çoğunlukla değeri değişken olan para kullanıldığı için kafa karışıklığı yaşanmaktadır. Örnek; 10 ekmek değerinde olan para süre sonunda yine aynı para olarak geri alınırsa enflasyon nedeniyle paranın değer kaybetmesi sonucu borç veren geri aldığı parayla 10 ekmek alamayacaktır. Örneğin 9 ekmek alabilecektir. Borç verenin 1 ekmek hakkı yenmiş olacaktır. Merkez bankaları yıllık enflasyonun değerini belirler yani paranın değer kaybını belirlerler. O durumda borç para olarak verilecekse enflasyon değerinde paranın artarak geri alınması asla riba olmaz. Aslında malın artması değil korunması söz konusu olur. Ancak enflasyonun üstündeki her değer riba olacaktır. Enflasyon değerinde faiz kesinlikle riba değildir. Ancak faizin ribalaşma durumuna dikkat edilmelidir. Enflasyon üstünde gelir getiren faizlerin enflasyon üstü getirisi riba olmaktadır.

4. Nisâ Suresi

Ayet 167

Arapça Metin (Harekeli)

660|4|167|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَصَدُّوا۟ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ قَدْ ضَلُّوا۟ ضَلَٰلًۢا بَعِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

660|4|167|ان الذين كفروا وصدوا عن سبيل الله قد ضلوا ضللا بعيدا

Latin Literal

167. İnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ederler ve yüz çevirirler/engellerler Allah’ın yolundan336; muhakkak dalalete128 düştüler; uzak bir dalalete128.

Ahmed Samira Çevirisi

167 That those who disbelieved and prevented/obstructed from God’s way/path, they had misguided a distant/far misguidance.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ederler كَفَرُوا كفر
4 ve saddu ve yüz çevirirler/engellerler وَصَدُّوا صدد
5 an - عَنْ -
6 sebili yolundan سَبِيلِ سبل
7 llahi Allah’ın اللَّهِ -
8 kad muhakkak قَدْ -
9 dellu dalalete düştüler ضَلُّوا ضلل
10 delalen bir dalalete ضَلَالًا ضلل
11 beiyden uzak بَعِيدًا بعد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

4. Nisâ Suresi

Ayet 168

Arapça Metin (Harekeli)

661|4|168|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَظَلَمُوا۟ لَمْ يَكُنِ ٱللَّهُ لِيَغْفِرَ لَهُمْ وَلَا لِيَهْدِيَهُمْ طَرِيقًا

Arapça Metin (Harekesiz)

661|4|168|ان الذين كفروا وظلموا لم يكن الله ليغفر لهم ولا ليهديهم طريقا

Latin Literal

168. İnnellezîne keferû ve zalemû lem yekunillâhu li yagfira lehum ve lâ li yehdiyehum tarîkâ(tarîkan).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; ve zulmettiler257; asla olmaz Allah mağfiret319 etmeye onlara; ve bir doğru tarîkata532 kılavuzlamaya.

Ahmed Samira Çevirisi

168 That those who disbelieved and caused injustice/oppression, God was not to forgive for them, and nor to guide them a way/path .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 ve zelemu ve zulmettiler وَظَلَمُوا ظلم
5 lem asla لَمْ -
6 yekuni olmaz يَكُنِ كون
7 llahu Allah اللَّهُ -
8 liyegfira mağfiret etmeye لِيَغْفِرَ غفر
9 lehum onlara لَهُمْ -
10 ve la ve وَلَا -
11 liyehdiyehum doğru yola kılavuzlamaya لِيَهْدِيَهُمْ هدي
12 tarikan bir tarikata طَرِيقًا طرق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Tarîkat Kavram 532

532 Tarik, yol, patika, metot, rota.

4. Nisâ Suresi

Ayet 170

Arapça Metin (Harekeli)

663|4|170|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ قَدْ جَآءَكُمُ ٱلرَّسُولُ بِٱلْحَقِّ مِن رَّبِّكُمْ فَـَٔامِنُوا۟ خَيْرًا لَّكُمْ وَإِن تَكْفُرُوا۟ فَإِنَّ لِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

663|4|170|يايها الناس قد جاكم الرسول بالحق من ربكم فامنوا خيرا لكم وان تكفروا فان لله ما في السموت والارض وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

170. Yâ eyyuhân nâsu kad câekumur resûlu bil hakkı min rabbikum fe âminû hayran lekum. Ve in tekfurû fe inne lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı). Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ey insanlar! Muhakkak geldi sizlere resûl418; hakla/gerçekle Rabbinizden4; öyle ki iman47 edin; bir hayırdır sizlere; ve eğer kâfirlik25 ederseniz; öyle ki doğrusu Allah’adır göklerdeki162 ve yerdeki; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

170 You, you the people, the Messenger had come to you with the truth from your Lord, so believe, (it is) best for you, and if you disbelieve, so to God (belongs) what (is) in the skies/space, and the earth/Planet Earth, and God was/is knowledgeable, wise/judicious

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nasu insanlar النَّاسُ نوس
3 kad muhakkak قَدْ -
4 ca'ekumu geldi sizlere جَاءَكُمُ جيا
5 r-rasulu resûl الرَّسُولُ رسل
6 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
7 min مِنْ -
8 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
9 fe aminu öyle ki iman edin فَامِنُوا امن
10 hayran bir hayırdır خَيْرًا خير
11 lekum sizlere لَكُمْ -
12 vein ve eğer وَإِنْ -
13 tekfuru kâfirlik ederseniz تَكْفُرُوا كفر
14 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
15 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
16 ma مَا -
17 fi فِي -
18 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
19 vel'erdi ve yerdeki وَالْأَرْضِ ارض
20 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
21 llahu Allah اللَّهُ -
22 alimen bir Alîm عَلِيمًا علم
23 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

672|5|3|حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ ٱلْمَيْتَةُ وَٱلدَّمُ وَلَحْمُ ٱلْخِنزِيرِ وَمَآ أُهِلَّ لِغَيْرِ ٱللَّهِ بِهِۦ وَٱلْمُنْخَنِقَةُ وَٱلْمَوْقُوذَةُ وَٱلْمُتَرَدِّيَةُ وَٱلنَّطِيحَةُ وَمَآ أَكَلَ ٱلسَّبُعُ إِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى ٱلنُّصُبِ وَأَن تَسْتَقْسِمُوا۟ بِٱلْأَزْلَٰمِ ذَٰلِكُمْ فِسْقٌ ٱلْيَوْمَ يَئِسَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِن دِينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَٱخْشَوْنِ ٱلْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِى وَرَضِيتُ لَكُمُ ٱلْإِسْلَٰمَ دِينًا فَمَنِ ٱضْطُرَّ فِى مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِّإِثْمٍ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

672|5|3|حرمت عليكم الميته والدم ولحم الخنزير وما اهل لغير الله به والمنخنقه والموقوذه والمترديه والنطيحه وما اكل السبع الا ما ذكيتم وما ذبح علي النصب وان تستقسموا بالازلم ذلكم فسق اليوم ييس الذين كفروا من دينكم فلا تخشوهم واخشون اليوم اكملت لكم دينكم واتممت عليكم نعمتي ورضيت لكم الاسلم دينا فمن اضطر في مخمصه غير متجانف لاثم فان الله غفور رحيم

Latin Literal

3. Hurrimet aleykumul meytetu veddemu ve lahmul hınzîri ve mâ uhılle li gayrillâhi bihî vel munhanikatu vel mevkûzetu vel mutereddiyetu ven natîhatu ve mâ ekeles sebuu illâ mâ zekkeytum ve mâ zubiha alen nusubi ve en testaksimû bil ezlâm(ezlâmi), zâlikum fisk(fiskun), elyevme yeisellezîne keferû min dînikum fe lâ tahşevhum vahşevn(vahşevni) el yevme ekmeltu lekum dînekum ve etmemtu aleykum ni’metî ve radîtu lekumul islâme dînâ(dînen) fe menidturra fî mahmasatin gayra mutecânifin li ismin fe innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Haram kılındı üzerinize ölmüş; ve kan; ve hınzır/domuz eti; ve kendisine Allah’ın dışında başkasının (ismi) adanan/sunulan; ve boğulan (ölen); ve ağır darbeyle/hastalıkla (ölen); ve düşen (ölen); ve boynuzlanmış (ölen); ve yırtıcıların yediği; dışındadır boğazladığınız; ve (haram kılındı) boğazlanan dikilmişler* üzerine -ve ki kısmet ararsınız fal oklarıyla**-; işte bunlar; bir fısktır38; gündür (ki) umudu kesti kâfirlik25 etmiş kimseler dininizden122; öyle ki haşyet53 duymayın onlara; ve haşyet53 duyun bana; bugün (ki) kemale erdirdim/tamamladım sizlere dininizi122; ve kemale erdirdim/tamamladım üzerinize nimetimi; ve razı oldum sizlere İslam’ı218 bir din122 (olarak); öyle ki kim daraldı açlıkta meyletmeksizindir günaha; öyle ki doğrusu Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

3 Forbidden on you is the animal whose death was caused by suffocation or strangulation, and the blood, and the pig’s/swine’s flesh/meat, and what was declared/praised the name of whom the sacrifice was made for to other than God with it, and the strangled/choked to death, and the beaten to death/dead due to sickness, and the fallen/destroyed/perished (to death), and the animal whose death was caused by another’s horns , and what the beast or bird of prey ate (from), except what you slaughtered, and what was slaughtered on the slaughter places, and that you seek oath with the featherless arrows , that (is) debauchery ; today those who disbelieved despair from your religion, so do not fear them, and fear Me, today I completed for you your religion, and I completed on you My blessing , and I accepted/approved for you the Islam (as) a religion, so who was forced in hunger, not deviating from righteousness/justice to a sin/crime, so that God was/is forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 hurrimet haram kılındı حُرِّمَتْ حرم
2 aleykumu üzerinize عَلَيْكُمُ -
3 l-meytetu ölmüş الْمَيْتَةُ موت
4 ve ddemu ve kan وَالدَّمُ دمو
5 velehmu ve eti وَلَحْمُ لحم
6 l-hinziri hınzır/domuz الْخِنْزِيرِ خنزر
7 ve ma ve وَمَا -
8 uhille sunulan/adanan أُهِلَّ هلل
9 ligayri başkası için لِغَيْرِ غير
10 llahi Allah’ın اللَّهِ -
11 bihi kendisi üzerine بِهِ -
12 velmunhanikatu ve boğulan (ölen) وَالْمُنْخَنِقَةُ خنق
13 velmevkuzetu ve ağır darbeyle/hastalıktan (ölen) وَالْمَوْقُوذَةُ وقذ
14 velmuteraddiyetu ve düşen (ölen) وَالْمُتَرَدِّيَةُ ردي
15 ve nnetihatu ve boynuzlanmış (ölen) وَالنَّطِيحَةُ نطح
16 ve ma ve وَمَا -
17 ekele yediği أَكَلَ اكل
18 s-sebuu yırtıcıların السَّبُعُ سبع
19 illa dışındadır إِلَّا -
20 ma مَا -
21 zekkeytum boğazladığınız/kestiğini sizlerin ذَكَّيْتُمْ ذكو
22 ve ma ve وَمَا -
23 zubiha boğazlanan/kesilen ذُبِحَ ذبح
24 ala üzerine عَلَى -
25 n-nusubi dikilmişler النُّصُبِ نصب
26 ve en ve ki وَأَنْ -
27 testeksimu kısmet ararsınız تَسْتَقْسِمُوا قسم
28 bil-ezlami fal oklarıyla بِالْأَزْلَامِ زلم
29 zalikum işte bunlar ذَٰلِكُمْ -
30 fiskun bir fısktır فِسْقٌ فسق
31 l-yevme gündür الْيَوْمَ يوم
32 yeise umudu kesti يَئِسَ ياس
33 ellezine kimseler الَّذِينَ -
34 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
35 min مِنْ -
36 dinikum dininizden دِينِكُمْ دين
37 fela öyle ki فَلَا -
38 tehşevhum haşyet duymayın onlara تَخْشَوْهُمْ خشي
39 vehşevni ve haşyet duyun bana وَاخْشَوْنِ خشي
40 l-yevme bugün الْيَوْمَ يوم
41 ekmeltu kemale erdirdim أَكْمَلْتُ كمل
42 lekum sizlere لَكُمْ -
43 dinekum dininizi دِينَكُمْ دين
44 ve etmemtu ve kemale erdirdim وَأَتْمَمْتُ تمم
45 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
46 nia'meti nimetimi نِعْمَتِي نعم
47 ve raditu ve razı oldum وَرَضِيتُ رضو
48 lekumu sizlere لَكُمُ -
49 l-islame İslam’ı الْإِسْلَامَ سلم
50 dinen bir din (olarak) دِينًا دين
51 femeni öyle ki kim فَمَنِ -
52 dturra daralırsa اضْطُرَّ ضرر
53 fi فِي -
54 mehmesatin açlıkta مَخْمَصَةٍ خمص
55 gayra غَيْرَ غير
56 mutecanifin meyletmeksizindir مُتَجَانِفٍ جنف
57 liismin günaha لِإِثْمٍ اثم
58 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
59 llahe Allah اللَّهَ -
60 gafurun Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
61 rahimun Rahîm’dir. رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Kutsallık için dikilmiş, inşa edilmiş her şey. Tekkeler, türbeler, idoller, tapınaklar, sözde evliyaların mezar taşları vb. **Anlaşılır ki bu yerlerde fal okları atılarak bir kısmet aranmaktadır. Büyük bir hurafe ve aldatmacadır. Günümüzde tekke ve türbelerde bazı ritüeller yaparak kısmet arayan kimseler vardır. Ağaçlara bezler bağlayanlar, mezarlarda mum yakanlar buna örnek verilebilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

İslam, islam Kavram 218

218 Yüce Allah'ın biricik ve tek dini. Ahirette kabul edilecek tek din. İslam teslimiyet demektir; Yüce Allah ile insanın arasında yapılmış olan mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye teslim olmak, uymaktır demektir. Antlaşmayı bozmamaktır. Kutsal kitaplar bizlere işte bu antlaşmayı hatırlatır. Kısacası İslam sadece Kur'an demektir. Günümüzde milyarlarca insan kendisini müslüman sanmakta ve İslam dininde olduklarını, islam olduklarını iddia etmektedirler. Oysa büyük bir yanılgı içindedirler. Kur'an'la yakından uzaktan ilgisi olmayan, tamamı zan olan söyletilerle/hadislerle uydurulmuş bir din asla ama asla Yüce Allah'ın İslam dini değildir. İslam girmek için ilk şart söylentileri/hadisleri terk etmek ve sadece Kur'an'a tabi olmaktır.

5. Mâide Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

674|5|5|ٱلْيَوْمَ أُحِلَّ لَكُمُ ٱلطَّيِّبَٰتُ وَطَعَامُ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ حِلٌّ لَّكُمْ وَطَعَامُكُمْ حِلٌّ لَّهُمْ وَٱلْمُحْصَنَٰتُ مِنَ ٱلْمُؤْمِنَٰتِ وَٱلْمُحْصَنَٰتُ مِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكُمْ إِذَآ ءَاتَيْتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ مُحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَٰفِحِينَ وَلَا مُتَّخِذِىٓ أَخْدَانٍ وَمَن يَكْفُرْ بِٱلْإِيمَٰنِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُۥ وَهُوَ فِى ٱلْءَاخِرَةِ مِنَ ٱلْخَٰسِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

674|5|5|اليوم احل لكم الطيبت وطعام الذين اوتوا الكتب حل لكم وطعامكم حل لهم والمحصنت من المومنت والمحصنت من الذين اوتوا الكتب من قبلكم اذا اتيتموهن اجورهن محصنين غير مسفحين ولا متخذي اخدان ومن يكفر بالايمن فقد حبط عمله وهو في الاخره من الخسرين

Latin Literal

5. El yevme uhılle lekumut tayyibât(tayyibâtu) ve taâmullezîne ûtûl kitâbe hıllun lekum ve taâmukum hıllun lehum vel muhsanâtu minel mu’minâti vel muhsanâtu min ellezîne utûl kitâbe min kablikum izâ âteytumûhunne ucûrehunne muhsınîne gayra musâfihîne ve lâ muttehızî ehdân(ehdânin) ve men yekfur bil îmâni fe kad habita ameluhu ve huve fîl âhıreti minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Bugün (ki) helal kılındı sizlere iyiler; ve kitap verilmiş kimselerin135 yiyeceği bir helaldir sizlere; sizin yiyeceğiniz bir helaldir onlara; ve (helaldir) (kendinizden olan) müminâtlardan493 muhsanât492 kadınlar; ve sizden önce kitap verilmiş kimseler135 (olan) muhsanât492 kadınlar; verdiğiniz zaman onlara (kadınlara) ecirlerini* muhsinler294 (olarak); olmaksızın musâfihin495; ve edinmeyin gizli dost; ve kim kâfirlik25 eder imana47; öyle ki muhakkak boşa çıktı ameli** onun; ve o ahirette hüsrana uğrayanlardandır.

Ahmed Samira Çevirisi

5 Today is permitted/allowed for you the goodnesses, and those who were given The Book’s food is permitted/allowed for you, and your food is permitted/allowed for them, and the chaste (F) from the believers (F), and the chaste (F) from those who were given The Book from before you, if you gave them (F) their (F) fees (dowries), marrying not fornicating/adulterating, and not taking friends/lovers , and who disbelieves with the faith/belief, so his deed had wasted/failed, and he (is) in the end (other life) from the losers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 el-yevme bugün (ki) الْيَوْمَ يوم
2 uhille helal kılındı أُحِلَّ حلل
3 lekumu sizlere لَكُمُ -
4 t-tayyibatu iyiler الطَّيِّبَاتُ طيب
5 ve taaamu ve yiyeceği وَطَعَامُ طعم
6 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
7 utu verildiler أُوتُوا اتي
8 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
9 hillun bir helaldir حِلٌّ حلل
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 ve taaamukum sizin yiyeceğiniz وَطَعَامُكُمْ طعم
12 hillun bir helaldir حِلٌّ حلل
13 lehum onlara لَهُمْ -
14 velmuhsanatu ve muhsenat kadınlar وَالْمُحْصَنَاتُ حصن
15 mine مِنَ -
16 l-mu'minati müminatlardan الْمُؤْمِنَاتِ امن
17 velmuhsanatu ve muhsenat kadınlar وَالْمُحْصَنَاتُ حصن
18 mine مِنَ -
19 ellezine kimseler الَّذِينَ -
20 utu verildiler أُوتُوا اتي
21 l-kitabe Kitap الْكِتَابَ كتب
22 min مِنْ -
23 kablikum sizden önce قَبْلِكُمْ قبل
24 iza إِذَا -
25 ateytumuhunne verdiğiniz zaman onlara (kadınlara) اتَيْتُمُوهُنَّ اتي
26 ucurahunne ecirlerini/karşılıklarını أُجُورَهُنَّ اجر
27 muhsinine muhsinler olarak مُحْصِنِينَ حصن
28 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
29 musafihine musafihin مُسَافِحِينَ سفح
30 ve la وَلَا -
31 muttehizi ve edinmeyin مُتَّخِذِي اخذ
32 ehdanin gizli dost أَخْدَانٍ خدن
33 ve men ve kim وَمَنْ -
34 yekfur kâfirlik eder يَكْفُرْ كفر
35 bil-imani imâna بِالْإِيمَانِ امن
36 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
37 habita boşa çıktı حَبِطَ حبط
38 ameluhu ameli onun عَمَلُهُ عمل
39 ve huve ve o وَهُوَ -
40 fi فِي -
41 l-ahirati ahirette الْاخِرَةِ اخر
42 mine مِنَ -
43 l-hasirine hüsrana uğrayanlardandır الْخَاسِرِينَ خسر

Notlar

Not 1

*Mehirlerini.**Yaptığı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Muhsanât Kavram 492

492 İffeti sağlam, güçlendirilmiş kadınlar. İffetini korumuş, korunmuş kadınlar. Sağlam ve güçlü iffeti nedeniyle ulaşılmaz/erişilmez olmuş kadınlar.

Müminât Kavram 493

493 Mümin kadınlar. İman etmiş kadınlar.

Musâfih Kavram 495

495 Nikâh olmadan bekâr kadınlarla cinsel ilişkiye giren bekâr erkekler.

5. Mâide Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

679|5|10|وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَكَذَّبُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَآ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلْجَحِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

679|5|10|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب الجحيم

Latin Literal

10. Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike ashâbul cehîm(cehîmî).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler ve yalanladılar ayetlerimizi; işte bunlar; cahîm808 ashâbıdır194.

Ahmed Samira Çevirisi

10 And those who disbelieved and denied/falsified with Our signs/verses/evidences, those are the roaring fire’s/Hell’s company.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler (ki) وَالَّذِينَ -
2 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
3 ve kezzebu ve yalanladılar وَكَذَّبُوا كذب
4 biayatina ayetlerimizi بِايَاتِنَا ايي
5 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
6 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
7 l-cehimi cehîm الْجَحِيمِ جحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Cahîm Kavram 808

808 Yangın, yanan, cehennem yangını, cehenneme ait.

5. Mâide Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

681|5|12|وَلَقَدْ أَخَذَ ٱللَّهُ مِيثَٰقَ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ وَبَعَثْنَا مِنْهُمُ ٱثْنَىْ عَشَرَ نَقِيبًا وَقَالَ ٱللَّهُ إِنِّى مَعَكُمْ لَئِنْ أَقَمْتُمُ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَيْتُمُ ٱلزَّكَوٰةَ وَءَامَنتُم بِرُسُلِى وَعَزَّرْتُمُوهُمْ وَأَقْرَضْتُمُ ٱللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا لَّأُكَفِّرَنَّ عَنكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَلَأُدْخِلَنَّكُمْ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ فَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَٰلِكَ مِنكُمْ فَقَدْ ضَلَّ سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ

Arapça Metin (Harekesiz)

681|5|12|ولقد اخذ الله ميثق بني اسريل وبعثنا منهم اثني عشر نقيبا وقال الله اني معكم لين اقمتم الصلوه واتيتم الزكوه وامنتم برسلي وعزرتموهم واقرضتم الله قرضا حسنا لاكفرن عنكم سياتكم ولادخلنكم جنت تجري من تحتها الانهر فمن كفر بعد ذلك منكم فقد ضل سوا السبيل

Latin Literal

12. Ve lekad ehazallâhu mîsâka benî isrâîl(isrâîle), ve beasnâ minhumusney aşera nakîbâ(nakîben) ve kâlellâhu innî meakum lein ekamtumus salâte ve âteytumuz zekâte ve âmentum bi rusulî ve azzertumûhum ve akradtumullâhe kardan hasenen le ukeffirenne ankum seyyiâtikum ve le udhılennekum cennâtin tecrî min tahtıhel enhâr(enhâru), fe men kefere ba’de zâlike minkum fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun aldı Allah bir mîsâk281 İsrailoğullarından; ve gönderdik onlardan on iki lider; ve dedi Allah; doğrusu ben sizinle birlikteyim; eğer ikame ettiniz salâtı5; ve verdiniz zekâtı10; ve iman47 ettiniz resûllerime418; ve desteklediniz onları; ve borç123 verdiniz Allah'a güzel bir borç123; mutlak kâfirlik25 ederim*; ve mutlak sokarım sizleri cennetlere; akar altından onun nehirler; öyle ki kim kâfirlik25 etti bundan sonra sizlerden; öyle ki muhakkak dalalet128 içinde oldu/saptı dümdüz yoldan553.

Ahmed Samira Çevirisi

12 And God had taken Israel’s sons’ and daughters’ promise/covenant, and We sent from them twelve heads/chiefs/representatives, and God said: "I am with you, if (E) you kept up the prayers, and you gave the charity/purification, and you believed with My messengers and you supported/aided them, and you lent/advanced God a good loan/advance, I will substitute (E) from you your sins/crimes and I will enter you (E) treed gardens the rivers flow from beneath it, so who disbelieved after that, from you, so (he) had misguided the way’s/path’s straightness."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 ehaze aldı أَخَذَ اخذ
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 misaka bir misak/sözleşme مِيثَاقَ وثق
5 beni oğullarından بَنِي بني
6 israile İsrail إِسْرَائِيلَ -
7 ve beasna ve gönderdik وَبَعَثْنَا بعث
8 minhumu onlardan مِنْهُمُ -
9 sney iki (on iki) اثْنَيْ ثني
10 aşera on (on iki) عَشَرَ عشر
11 nekiben lider نَقِيبًا نقب
12 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
13 llahu Allah اللَّهُ -
14 inni doğrusu ben إِنِّي -
15 meakum sizinle birlikteyim مَعَكُمْ -
16 lein eğer لَئِنْ -
17 ekamtumu diktiniz/ayağa kaldırdınız أَقَمْتُمُ قوم
18 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
19 ve ateytumu ve verdiniz وَاتَيْتُمُ اتي
20 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
21 ve amentum ve iman ettiniz وَامَنْتُمْ امن
22 birusuli resullerime/elçilerime بِرُسُلِي رسل
23 ve azzertumuhum ve desteklediniz onları وَعَزَّرْتُمُوهُمْ عزر
24 ve ekradtumu ve borç verdiniz وَأَقْرَضْتُمُ قرض
25 llahe Allah'a اللَّهَ -
26 kardan bir borç قَرْضًا قرض
27 hasenen güzel حَسَنًا حسن
28 leukeffiranne mutlak kâfirlik ederim لَأُكَفِّرَنَّ كفر
29 ankum sizlerden عَنْكُمْ -
30 seyyiatikum günahlarınızı سَيِّئَاتِكُمْ سوا
31 veleudhilennekum ve mutlak sokarım sizleri وَلَأُدْخِلَنَّكُمْ دخل
32 cennatin cennetlere جَنَّاتٍ جنن
33 tecri akar تَجْرِي جري
34 min مِنْ -
35 tehtiha altından onun تَحْتِهَا تحت
36 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
37 femen öyle ki kim فَمَنْ -
38 kefera kâfirlik etti/gerçeği örttü كَفَرَ كفر
39 bea'de sonra بَعْدَ بعد
40 zalike bundan ذَٰلِكَ -
41 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
42 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
43 delle dalalet içinde oldu/saptı ضَلَّ ضلل
44 seva'e düz سَوَاءَ سوي
45 s-sebili yoldan السَّبِيلِ سبل

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın mümin kimselerin bazı günahlarına kâfirlik edeceği yani örtüp gizleyeceği bu ayette bildirilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Borç vermek (Yüce Allah'a) Kavram 123

123 Yüce Allah'ın kendisine yazmış olduğu şeyleri O'nun adına yapmak. Örnek; açlık çeken bir kimseyi Yüce Allah adına doyurmak.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Dümdüz yol. Kavram 553

553 Yüce Allah'ın biricik yolu. Tek tanrıcıların yolu. İslam yolu. Sadece Kur'an. Sadece kutsal kitaplar.

5. Mâide Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

686|5|17|لَّقَدْ كَفَرَ ٱلَّذِينَ قَالُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلْمَسِيحُ ٱبْنُ مَرْيَمَ قُلْ فَمَن يَمْلِكُ مِنَ ٱللَّهِ شَيْـًٔا إِنْ أَرَادَ أَن يُهْلِكَ ٱلْمَسِيحَ ٱبْنَ مَرْيَمَ وَأُمَّهُۥ وَمَن فِى ٱلْأَرْضِ جَمِيعًا وَلِلَّهِ مُلْكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا يَخْلُقُ مَا يَشَآءُ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

686|5|17|لقد كفر الذين قالوا ان الله هو المسيح ابن مريم قل فمن يملك من الله شيا ان اراد ان يهلك المسيح ابن مريم وامه ومن في الارض جميعا ولله ملك السموت والارض وما بينهما يخلق ما يشا والله علي كل شي قدير

Latin Literal

17. Lekad keferellezîne kâlû innallâhe huvel mesîhubnu meryem(meryeme) kul fe men yemliku minallâhi şey’en in erâde en yuhlikel mesîhabne meryeme ve ummehu ve men fîl ardı cemîa(cemîan) ve lillâhi mulkus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ. Yahluku mâ yeşâ(yeşâu) vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ant olsun kâfirlik25 etti kimseler (ki) dediler: "Doğrusu Allah (ki) O Meryem oğlu Mesih'tir"; de ki: "Öyle ki kim mülk/hükümdarlık sahibi olur Allah’a karşı bir şey eğer helak etmek istediyse (Allah) Meryem oğlu Mesih'i ve annesini onun ve yeryüzündeki kimseleri topluca; ve Allah’adır mülkü hükümdarlığı göklerin162 ve yerin ve ikisi arasındakinin; yaratır dilediğini; ve Allah her bir şey üzerine bir Kadîr’dir177.

Ahmed Samira Çevirisi

17 Those who said: "That God, He is the Messiah Mary’s son." had disbelieved, say: "So who owns/possesses from God a thing, if He wanted that He destroys the Messiah, Mary’s son, and his mother, and who (is) in the earth/Planet Earth all together? And to God (are) the skies/space and what (is) between them (B)’s ownership/kingdom , He creates what He wills/wants, and God (is) on every thing capable ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lekad ant olsun لَقَدْ -
2 kefera kâfirlik etti كَفَرَ كفر
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 kalu dediler قَالُوا قول
5 inne doğrusu إِنَّ -
6 llahe Allah اللَّهَ -
7 huve O هُوَ -
8 l-mesihu Mesih'tir الْمَسِيحُ -
9 bnu oğlu ابْنُ بني
10 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
11 kul de ki قُلْ قول
12 femen öyle ki kim فَمَنْ -
13 yemliku mülk/hükümdarlık sahibi olur يَمْلِكُ ملك
14 mine karşı مِنَ -
15 llahi Allah’a اللَّهِ -
16 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
17 in eğer إِنْ -
18 erade istediyse أَرَادَ رود
19 en ki أَنْ -
20 yuhlike helak eder يُهْلِكَ هلك
21 l-mesiha Mesih'i الْمَسِيحَ -
22 bne oğlu ابْنَ بني
23 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
24 ve ummehu ve annesini onun وَأُمَّهُ امم
25 ve men ve kimseleri وَمَنْ -
26 fi فِي -
27 l-erdi yeryüzündeki الْأَرْضِ ارض
28 cemian topluca جَمِيعًا جمع
29 velillahi ve Allah’adır وَلِلَّهِ -
30 mulku mülkü/hükümdarlığı مُلْكُ ملك
31 s-semavati göklerin السَّمَاوَاتِ سمو
32 vel'erdi ve yerin وَالْأَرْضِ ارض
33 ve ma ve وَمَا -
34 beynehuma ikisi arasındadakinin بَيْنَهُمَا بين
35 yehluku yaratır يَخْلُقُ خلق
36 ma مَا -
37 yeşa'u dilediğini يَشَاءُ شيا
38 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
39 ala üzerine عَلَىٰ -
40 kulli her كُلِّ كلل
41 şey'in bir şey شَيْءٍ شيا
42 kadirun bir Kadîr’dir قَدِيرٌ قدر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Kadîr Kavram 177

177 Ölçeklendiren, derecelendiren, değerini belirleyen.

5. Mâide Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

705|5|36|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَوْ أَنَّ لَهُم مَّا فِى ٱلْأَرْضِ جَمِيعًا وَمِثْلَهُۥ مَعَهُۥ لِيَفْتَدُوا۟ بِهِۦ مِنْ عَذَابِ يَوْمِ ٱلْقِيَٰمَةِ مَا تُقُبِّلَ مِنْهُمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

705|5|36|ان الذين كفروا لو ان لهم ما في الارض جميعا ومثله معه ليفتدوا به من عذاب يوم القيمه ما تقبل منهم ولهم عذاب اليم

Latin Literal

36. İnnellezîne keferû lev enne lehum mâ fîl ardı cemîan ve mislehu meahu li yeftedû bihî min azâbi yevmil kıyâmeti mâ tukubbile minhum, ve lehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; şayet ki onlara (olsa) yerdekini topluca ve misli870 onun* onunla** beraber; mutlak fidye verirler onu kıyamet günü148 azaptan (kurtulmaya); kabul edilmiş değildir onlardan; ve onlaradır elim/acıklı bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

36 That those who disbelieved, if that for them what (is) in the earth/Planet Earth all together, and similar/equal to it, with it to ransom/compensate with it from the Resurrection Day’s torture, (it) would not be accepted from them, and to them (is) a painful torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 lev şayet لَوْ -
5 enne ki أَنَّ -
6 lehum onlara لَهُمْ -
7 ma مَا -
8 fi فِي -
9 l-erdi yerdeki الْأَرْضِ ارض
10 cemian topluca جَمِيعًا جمع
11 ve mislehu ve misli/benzeri onun وَمِثْلَهُ مثل
12 meahu onunla beraber مَعَهُ -
13 liyeftedu mutlak fidye verirler لِيَفْتَدُوا فدي
14 bihi onu بِهِ -
15 min مِنْ -
16 azabi azaptan (kurtulmaya) عَذَابِ عذب
17 yevmi gününün يَوْمِ يوم
18 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
19 ma değildir مَا -
20 tukubbile kabul edilmiş تُقُبِّلَ قبل
21 minhum onlardan مِنْهُمْ -
22 velehum ve onlaradır وَلَهُمْ -
23 azabun bir azap عَذَابٌ عذب
24 elimun elim/acıklı أَلِيمٌ الم

Notlar

Not 1

*Yerin.**Yerle.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

5. Mâide Suresi

Ayet 44

Arapça Metin (Harekeli)

713|5|44|إِنَّآ أَنزَلْنَا ٱلتَّوْرَىٰةَ فِيهَا هُدًى وَنُورٌ يَحْكُمُ بِهَا ٱلنَّبِيُّونَ ٱلَّذِينَ أَسْلَمُوا۟ لِلَّذِينَ هَادُوا۟ وَٱلرَّبَّٰنِيُّونَ وَٱلْأَحْبَارُ بِمَا ٱسْتُحْفِظُوا۟ مِن كِتَٰبِ ٱللَّهِ وَكَانُوا۟ عَلَيْهِ شُهَدَآءَ فَلَا تَخْشَوُا۟ ٱلنَّاسَ وَٱخْشَوْنِ وَلَا تَشْتَرُوا۟ بِـَٔايَٰتِى ثَمَنًا قَلِيلًا وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ فَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْكَٰفِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

713|5|44|انا انزلنا التوريه فيها هدي ونور يحكم بها النبيون الذين اسلموا للذين هادوا والربنيون والاحبار بما استحفظوا من كتب الله وكانوا عليه شهدا فلا تخشوا الناس واخشون ولا تشتروا بايتي ثمنا قليلا ومن لم يحكم بما انزل الله فاوليك هم الكفرون

Latin Literal

44. İnnâ enzelnet tevrâte fîhâ huden ve nûr(nûrun), yahkumu bihen nebiyyûnellezîne eslemû lillezîne hâdû ver rabbâniyyûne vel ahbâru bimestuhfizû min kitâbillâhi ve kânû aleyhi şuhedâe, fe lâ tahşevûn nâse vahşevni ve lâ teşterû bi âyâtî semenen kalîlâ(kalîlen) ve men lem yahkum bimâ enzelallâhu fe ulâike humul kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu indirdik Tevrât'ı (ki) ondadır* bir doğru yola kılavuz ve bir nur; hükmeder onunla* nebiler132 -İslam218 olmuş kimseler-; yahudileşmiş267 kimselere ve Rabbânîlere462 ve bilginlere; hafızlık etmeleriyle/korumalarıyla** Allah'ın kitabından*; ve oldular onun* üzerine şahitler/tanıklar; öyle ki haşyet53 duymayın insanlara543; haşyet53 duyun bana543; ve satmayın ayetlerimi az bir fiyata; ve kim asla hükmetmez indirdiğiyle Allah'ın544; öyle ki işte bunlar; onlardır kâfirler25.

Ahmed Samira Çevirisi

44 That We descended the Torah/Old Testament, in it (is) guidance and light, the prophets those who submitted/surrendered , judge/rule with it, to those who guided/Jews , and the knowledgeable Lord worshippers , and the religious scholars with what they memorized/safe kept (learned) from God’s Book , and they were not on it witnessing/present ; so do not fear the people and fear Me, and do not buy/volunteer with My signs/verses a small price, and who does not judge/rule with what God descended, so those, they are the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inna doğrusu إِنَّا -
2 enzelna indirdik أَنْزَلْنَا نزل
3 t-tevrate Tevrat'ı التَّوْرَاةَ -
4 fiha ondadır فِيهَا -
5 huden bir doğru yola kılavuz هُدًى هدي
6 ve nurun ve bir nur وَنُورٌ نور
7 yehkumu hükmeder يَحْكُمُ حكم
8 biha onunla بِهَا -
9 n-nebiyyune nebiler النَّبِيُّونَ نبا
10 ellezine kimseler الَّذِينَ -
11 eslemu İslam olmuşlar أَسْلَمُوا سلم
12 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
13 hadu yahudileştiler هَادُوا هود
14 ve rrabbaniyyune ve Rabbanilere وَالرَّبَّانِيُّونَ ربب
15 vel'ehbaru ve bilginlere وَالْأَحْبَارُ حبر
16 bima بِمَا -
17 stuhfizu hafızlık etmeleriyle/korumalarıyla اسْتُحْفِظُوا حفظ
18 min مِنْ -
19 kitabi kitaptan كِتَابِ كتب
20 llahi Allah'ın اللَّهِ -
21 ve kanu ve oldular وَكَانُوا كون
22 aleyhi üzerine onun (Tevrat’ın) عَلَيْهِ -
23 şuheda'e şahitler/tanıklar شُهَدَاءَ شهد
24 fela öyle ki فَلَا -
25 tehşevu haşyet duymayın تَخْشَوُا خشي
26 n-nase insanlara النَّاسَ نوس
27 vehşevni haşyet duyun bana وَاخْشَوْنِ خشي
28 ve la ve وَلَا -
29 teşteru satmayın تَشْتَرُوا شري
30 biayati ayetlerimi بِايَاتِي ايي
31 semenen bir fiyata ثَمَنًا ثمن
32 kalilen az bir قَلِيلًا قلل
33 ve men ve kim وَمَنْ -
34 lem asla لَمْ -
35 yehkum hükmetmez يَحْكُمْ حكم
36 bima ile بِمَا -
37 enzele indirdiği أَنْزَلَ نزل
38 llahu Allah'ın اللَّهُ -
39 feulaike öyle ki işte bunlar فَأُولَٰئِكَ -
40 humu onlar هُمُ -
41 l-kafirune kâfirlerdir الْكَافِرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Tevrât.**Ezberleyerek, yazarak, zikrederek Tevrât'ın ayetlerinin sözlerle/hadislerle kontamine olmasına engel olarak. Sadece Tevrât diyerek ayetlerin hükümlerini koruyarak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

İslam, islam Kavram 218

218 Yüce Allah'ın biricik ve tek dini. Ahirette kabul edilecek tek din. İslam teslimiyet demektir; Yüce Allah ile insanın arasında yapılmış olan mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye teslim olmak, uymaktır demektir. Antlaşmayı bozmamaktır. Kutsal kitaplar bizlere işte bu antlaşmayı hatırlatır. Kısacası İslam sadece Kur'an demektir. Günümüzde milyarlarca insan kendisini müslüman sanmakta ve İslam dininde olduklarını, islam olduklarını iddia etmektedirler. Oysa büyük bir yanılgı içindedirler. Kur'an'la yakından uzaktan ilgisi olmayan, tamamı zan olan söyletilerle/hadislerle uydurulmuş bir din asla ama asla Yüce Allah'ın İslam dini değildir. İslam girmek için ilk şart söylentileri/hadisleri terk etmek ve sadece Kur'an'a tabi olmaktır.

Yahudileşmek Kavram 267

267 Sadece Tevrat'a tabi olmuş. Tek tanrıcı. Şirke girmemiş. Talmud kitaplarına uyarak sapmamış, müşrik olmamış. Günümüzdeki Yahudilerle uzaktan yakında ilgisi yoktur.

Rabbânî Kavram 462

462 Sadece Rabba kulluk/kölelik edenler.

Sadece Allah'a haşyet duyulur. İnsanlara haşyet duyulmaz. Kavram 543

543 Haşyet huşu, derin saygıdan yüreğin ürpermesi, bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma demektir. Yüce Allah insanlara haşyet duyulmaması gerektiğini bildirmiştir. Haşyet sadece Yüce Allah'a duyulur. Ancak günümüzde tarikat şeyhlerine, mezhep imamlarına, peygamberlere, sözde hadis/söylenti alimlerine Yüce Allah'a duyulan haşyetten daha fazla haşyet duyulmaktadır.

Yüce Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kâfirlerdir. Kavram 544

544 Sadece kutsal kitaplar demeyip onun yanında tamamı zan olan hadis/söylenti/Talmud uydurmalarıyla hükmederek kitabın ayetlerine kâfirlik edenler.

5. Mâide Suresi

Ayet 54

Arapça Metin (Harekeli)

723|5|54|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مَن يَرْتَدَّ مِنكُمْ عَن دِينِهِۦ فَسَوْفَ يَأْتِى ٱللَّهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُۥٓ أَذِلَّةٍ عَلَى ٱلْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى ٱلْكَٰفِرِينَ يُجَٰهِدُونَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَآئِمٍ ذَٰلِكَ فَضْلُ ٱللَّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَآءُ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

723|5|54|يايها الذين امنوا من يرتد منكم عن دينه فسوف ياتي الله بقوم يحبهم ويحبونه اذله علي المومنين اعزه علي الكفرين يجهدون في سبيل الله ولا يخافون لومه لايم ذلك فضل الله يوتيه من يشا والله وسع عليم

Latin Literal

54. Yâ eyyuhellezîne âmenû men yertedde minkum an dînihî fe sevfe ye’tîllâhu bi kavmin yuhıbbuhum ve yuhıbbûnehû ezilletin alâl mu’minîne eizzetin alâl kâfirîn(kâfirîne), yucâhidûne fî sebîlillâhi ve lâ yehâfûne levmete lâim(lâimin) zâlike fadlullâhi yu’tîhi men yeşâ(yeşâu) vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Kim dönerse sizlerden dininden122; öyle ki yakında getirecek Allah bir kavmi/toplumu; sever (Allah) onları; ve sever onlar O’nu (Allah'ı); kibar/alçak gönüllüdürler müminlere27 karşı; azametlidirler* kâfirlere25 karşı; cihat356 ederler Allah yolunda336; ve korkmazlar ayıplama (-sından) bir ayıplayanın; işte bu; bir fazlıdır202 Allah'ın; verir dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

54 You, you those who believed, who returns from you from his religion, so God will come with a nation, He loves/likes them, and they love/like Him, on the believers humble , more glorious/mighty on the disbelievers, they struggle in God’s sake , and they do not fear a blamer’s/reprimanders’s blame/reprimand, that (is) God’s grace/favour, He gives it (to) whom He wills/wants, and God (is) rich/abundant , knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 men kim مَنْ -
5 yertedde dönerse يَرْتَدَّ ردد
6 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
7 an عَنْ -
8 dinihi dininden دِينِهِ دين
9 fesevfe öyle ki yakında فَسَوْفَ -
10 ye'ti getirecek يَأْتِي اتي
11 llahu Allah اللَّهُ -
12 bikavmin bir kavmi/toplumu بِقَوْمٍ قوم
13 yuhibbuhum sever onları يُحِبُّهُمْ حبب
14 ve yuhibbunehu ve sever onlar O’nu وَيُحِبُّونَهُ حبب
15 ezilletin kibar/alçak gönüllüdürler أَذِلَّةٍ ذلل
16 ala karşı عَلَى -
17 l-mu'minine müminlere الْمُؤْمِنِينَ امن
18 eizzetin azametlidirler أَعِزَّةٍ عزز
19 ala karşı عَلَى -
20 l-kafirine kâfirlere الْكَافِرِينَ كفر
21 yucahidune cihad ederler يُجَاهِدُونَ جهد
22 fi فِي -
23 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
24 llahi Allah اللَّهِ -
25 ve la ve وَلَا -
26 yehafune korkmazlar يَخَافُونَ خوف
27 levmete ayıplamasa لَوْمَةَ لوم
28 laimin bir ayıplayanın لَائِمٍ لوم
29 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
30 fedlu bir fazlıdır فَضْلُ فضل
31 llahi Allah'ın اللَّهِ -
32 yu'tihi verir يُؤْتِيهِ اتي
33 men kimseye مَنْ -
34 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
35 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
36 vasiun Vasî’dir وَاسِعٌ وسع
37 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Kurumlu, görkemli.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

Vâsi Kavram 297

297 Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

Cihat etmek Kavram 356

356 Mücadele etmek. Kur’an’da savaş/öldürmek katletmek olarak işaret edilir. Cihat etmek Kur’an’la yapılan mücadeledir. 25:52 ayetinde kâfirlerle karşı en büyük cihadın Kur’an’la yapılması gerektiğini Yüce Rabbimiz apaçık bir şekilde bizlere bildirilmektedir. Kur’an’la cihat eden kimselere de mücahit denir.

5. Mâide Suresi

Ayet 57

Arapça Metin (Harekeli)

726|5|57|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَّخِذُوا۟ ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُوا۟ دِينَكُمْ هُزُوًا وَلَعِبًا مِّنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكُمْ وَٱلْكُفَّارَ أَوْلِيَآءَ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

726|5|57|يايها الذين امنوا لا تتخذوا الذين اتخذوا دينكم هزوا ولعبا من الذين اوتوا الكتب من قبلكم والكفار اوليا واتقوا الله ان كنتم مومنين

Latin Literal

57. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızûllezînettehazû dînekum huzuven ve leiben min ellezîne ûtûl kitâbe min kablikum vel kuffâra evliyâ(evliyâe), vettekûllâhe in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Edinmeyin/tutmayın kimseleri evliya212 (ki) edindiler/tuttular dininizi122 maskaraca* ve laubalice**; kimseleri135 (de ki) verildiler kitap sizden önce ve kâfirleri25 (de); ve takvalı21 olun Allah'a eğer olduysanız müminler21.

Ahmed Samira Çevirisi

57 You, you those who believed, do not take those who took your religion mockingly and playing/amusement from those who were given The Book from before you, and the disbelievers (as) guardians/patrons/allies , and fear and obey God, if you were believing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tettehizu edinmeyin/tutmayın تَتَّخِذُوا اخذ
6 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
7 ttehazu edinirler/tutarlar اتَّخَذُوا اخذ
8 dinekum dininizi دِينَكُمْ دين
9 huzuven eğlence هُزُوًا هزا
10 veleiben ve bir laubali وَلَعِبًا لعب
11 mine مِنَ -
12 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
13 utu verildiler أُوتُوا اتي
14 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
15 min مِنْ -
16 kablikum sizden önce قَبْلِكُمْ قبل
17 velkuffara ve kâfirleri وَالْكُفَّارَ كفر
18 evliya'e evliya أَوْلِيَاءَ ولي
19 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
20 llahe Allah'a اللَّهَ -
21 in eğer إِنْ -
22 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
23 mu'minine müminler مُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*Şerefsizce, onursuzca, haysiyetsizce, rezilce (kimse); şebekçe.**Davranışları ölçüsüz, olgun olmayan; ciddiyetsiz, gayriciddi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

5. Mâide Suresi

Ayet 65

Arapça Metin (Harekeli)

734|5|65|وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ ءَامَنُوا۟ وَٱتَّقَوْا۟ لَكَفَّرْنَا عَنْهُمْ سَيِّـَٔاتِهِمْ وَلَأَدْخَلْنَٰهُمْ جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

734|5|65|ولو ان اهل الكتب امنوا واتقوا لكفرنا عنهم سياتهم ولادخلنهم جنت النعيم

Latin Literal

65. Ve lev enne ehlel kitâbi âmenû vettekav le keffernâ anhum seyyiâtihim ve le edhalnâhum cennâtin naîm(naîmi).

Türkçe Çeviri

Şayet ki kitap ehli135 iman47 etselerdi ve takvalı21 olsalardı; mutlak kâfirlik25 ederdik onlardan kötülüklerini; ve mutlak sokardık onları nimetli cennetlere.

Ahmed Samira Çevirisi

65 And if that The Book’s people believed and feared and obeyed We would have substituted from them their sins/crimes, and We would have entered them the blessing’s gardens.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velev şayet وَلَوْ -
2 enne ki أَنَّ -
3 ehle ehli أَهْلَ اهل
4 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
5 amenu iman etselerdi امَنُوا امن
6 vettekav ve takvalı olsalardı وَاتَّقَوْا وقي
7 lekefferna mutlak kâfirlik ederdik لَكَفَّرْنَا كفر
8 anhum onlardan عَنْهُمْ -
9 seyyiatihim kötülüklerini سَيِّئَاتِهِمْ سوا
10 vel'eedhalnahum ve mutlak sokardık onları وَلَأَدْخَلْنَاهُمْ دخل
11 cennati cennetlere جَنَّاتِ جنن
12 n-neiymi nimetli النَّعِيمِ نعم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

5. Mâide Suresi

Ayet 67

Arapça Metin (Harekeli)

736|5|67|يَٰٓأَيُّهَا ٱلرَّسُولُ بَلِّغْ مَآ أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ وَإِن لَّمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۥ وَٱللَّهُ يَعْصِمُكَ مِنَ ٱلنَّاسِ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

736|5|67|يايها الرسول بلغ ما انزل اليك من ربك وان لم تفعل فما بلغت رسالته والله يعصمك من الناس ان الله لا يهدي القوم الكفرين

Latin Literal

67. Yâ eyyuherresûlu bellıg mâ unzile ileyke min rabbik(rabbike) ve in lem tef’al femâ bellagte risâleteh(risâletehu) vallâhu ya’sımuke minen nâs(nâsi) innallâhe lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ey resûl!418* Belagat et/anons et/duyur sana indirileni Rabbinden4; ve eğer asla faaliyet içinde olmazsan öyle ki belagat etmiş/anons etmiş/duyurmuş olmazsın O'nun risâletini223; ve Allah korur seni insanlardan**; doğrusu Allah doğru yola kılavuzlamaz kâfirler25 kavmini/toplumunu.

Ahmed Samira Çevirisi

67 You, you the messenger deliver/inform what was descended to you from your Lord, and if you did not make/do (that) so you did not reach (pass) His message, and God protects/shelters you from the people, that God does not guide the nation, the disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 r-rasulu resûl الرَّسُولُ رسل
3 bellig belagat et/anons et/nota ver بَلِّغْ بلغ
4 ma مَا -
5 unzile indirileni أُنْزِلَ نزل
6 ileyke sana إِلَيْكَ -
7 min مِنْ -
8 rabbike Rabbinden رَبِّكَ ربب
9 ve in ve eğer وَإِنْ -
10 lem asla لَمْ -
11 tef'al faaliyet içinde olmazsan تَفْعَلْ فعل
12 fema öyle ki olmazsın فَمَا -
13 bellegte belagat et/anons et/nota ver بَلَّغْتَ بلغ
14 risaletehu risaletini onun رِسَالَتَهُ رسل
15 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
16 yea'simuke korur seni يَعْصِمُكَ عصم
17 mine مِنَ -
18 n-nasi insanlardan النَّاسِ نوس
19 inne doğrusu إِنَّ -
20 llahe Allah اللَّهَ -
21 la لَا -
22 yehdi doğru yola kılavuzlamaz يَهْدِي هدي
23 l-kavme kavmi/toplumu الْقَوْمَ قوم
24 l-kafirine kâfirler الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Muhammed peygamber.**Sadece Kur'an diyen insanlar asla boş duramaz. Kur'an'ın mesajını yani Yüce Allah'ın risâletini tüm dünyaya nota verir gibi deklere etmelidirler. Bu eylemleri nedeniyle insanlardan asla bir korku duymamalıdırlar. Çünkü Yüce Allah onları koruyacaktır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Risâlet Kavram 223

223 Yüce Allah tarafından gönderilen mesaj, bilgi.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 68

Arapça Metin (Harekeli)

737|5|68|قُلْ يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لَسْتُمْ عَلَىٰ شَىْءٍ حَتَّىٰ تُقِيمُوا۟ ٱلتَّوْرَىٰةَ وَٱلْإِنجِيلَ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْكُم مِّن رَّبِّكُمْ وَلَيَزِيدَنَّ كَثِيرًا مِّنْهُم مَّآ أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ طُغْيَٰنًا وَكُفْرًا فَلَا تَأْسَ عَلَى ٱلْقَوْمِ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

737|5|68|قل ياهل الكتب لستم علي شي حتي تقيموا التوريه والانجيل وما انزل اليكم من ربكم وليزيدن كثيرا منهم ما انزل اليك من ربك طغينا وكفرا فلا تاس علي القوم الكفرين

Latin Literal

68. Kul yâ ehlel kitâbi! lestum alâ şey’in hattâ tukîmût Tevrâte vel İncîle ve mâ unzile ileykum min rabbikum ve le yezîdenne kesîren minhum mâ unzile ileyke min rabbike tugyanen ve kufr(kufren), fe lâ te’se alâl kavmil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kitap ehli!135 Olmadınız bir şey üzerinde; ta ki kıyam229 edersiniz/dikersiniz Tevrât'ı ve İncîl'i; ve* indirileni sizlere Rabbinizden4; ve Rabbinden4 sana indirilen** mutlak ziyade eder*** onlardan çoğuna tûğyânı442 ve küfrü422; öyle ki tasalanma kâfirler25 kavmine/toplumuna karşı.

Ahmed Samira Çevirisi

68 Say: "You The Book’s people, you are not on a thing, until you keep up the Torah/Old Testament and the Bible/New Testament , and what was descended to you from your (P) Lord." And what was descended to you (S/M) from your Lord increases (E) many of them tyranny/arrogance, and disbelief, so do not grieve/sadden on the nation, the disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 ya ehle ey ehli يَا أَهْلَ اهل
3 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
4 lestum olmadınız لَسْتُمْ ليس
5 ala üzerinde عَلَىٰ -
6 şey'in bir şey شَيْءٍ شيا
7 hatta ta ki حَتَّىٰ -
8 tukimu kıyam edersiniz تُقِيمُوا قوم
9 t-tevrate Tevrat'ı التَّوْرَاةَ -
10 vel'incile ve İncil'i وَالْإِنْجِيلَ -
11 ve ma ve وَمَا -
12 unzile indirileni أُنْزِلَ نزل
13 ileykum sizlere إِلَيْكُمْ -
14 min مِنْ -
15 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
16 veleyezidenne ve mutlak ziyade eder وَلَيَزِيدَنَّ زيد
17 kesiran çoğunu كَثِيرًا كثر
18 minhum onlardan مِنْهُمْ -
19 ma مَا -
20 unzile indirilen أُنْزِلَ نزل
21 ileyke sana إِلَيْكَ -
22 min مِنْ -
23 rabbike Rabbinden رَبِّكَ ربب
24 tugyanen tuğyanı طُغْيَانًا طغي
25 ve kufran ve küfrü وَكُفْرًا كفر
26 fela öyle ki فَلَا -
27 te'se tasalanma تَأْسَ اسو
28 ala karşı عَلَى -
29 l-kavmi kavmine/toplumuna الْقَوْمِ قوم
30 l-kafirine kâfirler الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Ve 'Vav' bağlacı vurgulama amaçlıdır.**Kur'ân.***Artırır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Ayağa kaldırın/dikin, ayağa kaldırmak, dikmek, kıyam etmek, ekîmu Kavram 229

229 İşaret ettiği şeyi ayağa kaldırmak, işler hale getirmek, aktifleştirmek, uyandırmak, canlandırmak, işlevsel hale getirmek, yürürlüğe sokmak, devam ettirmek, dikmek, dikili halde tutmak.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

Tûğyân, tâğût Kavram 442

442 Azgınlık, sınırı aşma, sınırı çiğneme, taşkınlık, tiranlık, despotluk. Din konusunda ise kutsal kitapların hükümlerinin dışına çıkma, kutsal kitaplardan taşma, kutsal kitapların çizdiği hükümleri çiğnemedir. Tevrat'ın tâğûtu Talmud'tur. Kur'an'ın tâğûtu ise hadis kitaplarıdır.

5. Mâide Suresi

Ayet 72

Arapça Metin (Harekeli)

741|5|72|لَقَدْ كَفَرَ ٱلَّذِينَ قَالُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلْمَسِيحُ ٱبْنُ مَرْيَمَ وَقَالَ ٱلْمَسِيحُ يَٰبَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ رَبِّى وَرَبَّكُمْ إِنَّهُۥ مَن يُشْرِكْ بِٱللَّهِ فَقَدْ حَرَّمَ ٱللَّهُ عَلَيْهِ ٱلْجَنَّةَ وَمَأْوَىٰهُ ٱلنَّارُ وَمَا لِلظَّٰلِمِينَ مِنْ أَنصَارٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

741|5|72|لقد كفر الذين قالوا ان الله هو المسيح ابن مريم وقال المسيح يبني اسريل اعبدوا الله ربي وربكم انه من يشرك بالله فقد حرم الله عليه الجنه وماويه النار وما للظلمين من انصار

Latin Literal

72. Lekad keferallezîne kâlû innallâhe huvel mesîhubnu meryem(meryeme) ve kâlel mesîhu yâ benî isrâîla’budûllâhe rabbî ve rabbekum innehu men yuşrik billâhi fekad harremallâhu aleyhil cennete ve me’vâhun nâr(nâru) ve mâ liz zâlimîne min ensâr(ensârin).

Türkçe Çeviri

Ant olsun (ki) kâfirlik25 etmiş kimseler dediler: "Doğrusu Allah (ki) O Meryem oğlu Mesih'tir"; ve dedi Mesih: "Ey İsrâîloğulları!197 Kulluk edin Allah'a; Rabbime4 ve Rabbinize4"; doğrusu O’dur (ki) kim şirk koşar71 Allah'a; öyle ki muhakkak haram etti Allah ona cenneti; ve sığınağı onun ateştir834; ve yoktur zalimler257 için hiçbir yardımcı.

Ahmed Samira Çevirisi

72 Those who said: "That God, He is the Messiah Mary’s son," had disbelieved, and the Messiah, said: "You, Israel’s sons and daughters, worship God, my Lord and your Lord, that he who shares/makes partners with God, so He had forbidden on him the Paradise, and his shelter/refuge (is) the fire , and (there are) no victoriors/saviors to the unjust/oppressors."74

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lekad ant olsun لَقَدْ -
2 kefera kâfirlik etti كَفَرَ كفر
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 kalu dediler قَالُوا قول
5 inne doğrusu إِنَّ -
6 llahe Allah اللَّهَ -
7 huve o هُوَ -
8 l-mesihu Mesih'tir الْمَسِيحُ -
9 bnu oğlu ابْنُ بني
10 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
11 vekale ve dedi وَقَالَ قول
12 l-mesihu Mesih الْمَسِيحُ -
13 ya beni ey oğulları يَا بَنِي بني
14 israile İsrail إِسْرَائِيلَ -
15 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
16 llahe Allah'a اللَّهَ -
17 rabbi Rabbime رَبِّي ربب
18 ve rabbekum ve Rabbinize وَرَبَّكُمْ ربب
19 innehu doğrusu O’dur (ki) إِنَّهُ -
20 men kim مَنْ -
21 yuşrik şirk koşar يُشْرِكْ شرك
22 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
23 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
24 harrame haram etti حَرَّمَ حرم
25 llahu Allah اللَّهُ -
26 aleyhi ona عَلَيْهِ -
27 l-cennete cenneti الْجَنَّةَ جنن
28 ve me'vahu ve sığınağı onun وَمَأْوَاهُ اوي
29 n-naru ateştir النَّارُ نور
30 ve ma ve yoktur وَمَا -
31 lizzalimine zalimler için لِلظَّالِمِينَ ظلم
32 min hiç مِنْ -
33 ensarin bir yardımcı أَنْصَارٍ نصر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

İsrâîloğulları Kavram 197

197 İsrâîl Yakûb peygamberin diğer ismidir. İsrâîloğulları da Yakûb oğulları yani Yakûb soyundan gelenler demektir. Yûsuf peygamberin Mısır'da yetkin bir yönetici olmasıyla birlikte 11 kardeşi, babası Yakûb ve annesi Mısır'a girmiştir. Bu girişin Hiksosluların da Mısır'a giriş tarihleri olan MÖ 1900 yıllarında gerçekleşmiş olduğuna yönelik kanıtlar vardır. Yakûb'un soyu 300-400 yıl içinde katlanarak artmıştır. Mısır'da hür bir şekilde yaşayan Yakûb soyu firavunlar tarafından sonradan köleleştirilmiştir. Kendisi de Yakûb soyundan olan Musa peygamberin mücadelesi de aslında köleliğe bir baş kaldırma mücadelesidir (Mısır'dan çıkış: MÖ 1640 yılı).

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

5. Mâide Suresi

Ayet 73

Arapça Metin (Harekeli)

742|5|73|لَّقَدْ كَفَرَ ٱلَّذِينَ قَالُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ ثَالِثُ ثَلَٰثَةٍ وَمَا مِنْ إِلَٰهٍ إِلَّآ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ وَإِن لَّمْ يَنتَهُوا۟ عَمَّا يَقُولُونَ لَيَمَسَّنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنْهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

742|5|73|لقد كفر الذين قالوا ان الله ثالث ثلثه وما من اله الا اله وحد وان لم ينتهوا عما يقولون ليمسن الذين كفروا منهم عذاب اليم

Latin Literal

73. Lekad keferellezîne kâlû innallâhe sâlisu selâsetin ve mâ min ilâhin illâ ilâhun vâhid(vâhidun) ve in lem yentehû ammâ yekûlûne le yemessennellezîne keferû minhum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ant olsun kâfirlik25 etmiş kimseler dediler: "Doğrusu Allah üçüncüsüdür bir üçün"; ve yoktur hiçbir ilâh74 tek bir ilâh74 dışında; ve eğer asla menetmezlerse* dediklerinden; mutlak temas eder kâfirlik25 etmiş kimselere onlardan elim/acıklı bir azap

Ahmed Samira Çevirisi

73 Those who said: "That God (is) third (of) three." had disbelieved, and (there is) no God except from one God, and if they do not end/stop from what they say, a painful torture will touch (E) those who disbelieved from them.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lekad ant olsun لَقَدْ -
2 kefera kâfirlik etti كَفَرَ كفر
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 kalu dediler قَالُوا قول
5 inne doğrusu إِنَّ -
6 llahe Allah اللَّهَ -
7 salisu üçüncüsüdür ثَالِثُ ثلث
8 selasetin bir üçün ثَلَاثَةٍ ثلث
9 ve ma ve yoktur وَمَا -
10 min hiçbir مِنْ -
11 ilahin ilah إِلَٰهٍ اله
12 illa dışında إِلَّا -
13 ilahun ilahtan إِلَٰهٌ اله
14 vahidun tek bir وَاحِدٌ وحد
15 ve in ve eğer وَإِنْ -
16 lem asla لَمْ -
17 yentehu menetmezlerse يَنْتَهُوا نهي
18 amma عَمَّا -
19 yekulune dediklerinden يَقُولُونَ قول
20 leyemessenne mutlak temas eder لَيَمَسَّنَّ مسس
21 ellezine kimselere الَّذِينَ -
22 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
23 minhum onlardan مِنْهُمْ -
24 azabun bir azap عَذَابٌ عذب
25 elimun elim/acıklı أَلِيمٌ الم

Notlar

Not 1

*Yasaklamak, geri durmak/durdurmak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

5. Mâide Suresi

Ayet 78

Arapça Metin (Harekeli)

747|5|78|لُعِنَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنۢ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ عَلَىٰ لِسَانِ دَاوُۥدَ وَعِيسَى ٱبْنِ مَرْيَمَ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَوا۟ وَّكَانُوا۟ يَعْتَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

747|5|78|لعن الذين كفروا من بني اسريل علي لسان داود وعيسي ابن مريم ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

Latin Literal

78. Luinellezîne keferû min benî isrâîle alâ lisâni dâvude ve îsebni meryem(meryeme) zâlike bimâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne).

Türkçe Çeviri

Lanet280 edildi kâfirlik25 etmiş kimselere İsrâîloğullarından197; Dâvûd ve Meryem oğlu Îsâ'ya karşı dillerinden* (dolayı); işte budur; asilik etmiş ve haddi aşmış oldukları nedeniyledir.

Ahmed Samira Çevirisi

78 Those who disbelieved from Israel’s sons and daughters were cursed/humiliated on David’s and Jesus Mary’s son’s tongue, that (is) with what they disobeyed, and they were transgressing/violating .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 luine lanet edildi لُعِنَ لعن
2 ellezine kimselere الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 min -ndan مِنْ -
5 beni oğulları- بَنِي بني
6 israile İsrail إِسْرَائِيلَ -
7 ala karşı عَلَىٰ -
8 lisani dili لِسَانِ لسن
9 davude Davud دَاوُودَ -
10 ve iysa ve Îsa وَعِيسَى -
11 bni oğlu ابْنِ بني
12 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
13 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
14 bima nedeniyle بِمَا -
15 asav asilik ettiler عَصَوْا عصي
16 ve kanu ve oldular وَكَانُوا كون
17 yea'tedune haddi aştılar يَعْتَدُونَ عدو

Notlar

Not 1

*Onlar hakkında uyduruk, yalan yanlış, şeytânî bir dil kullandıklarından.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

İsrâîloğulları Kavram 197

197 İsrâîl Yakûb peygamberin diğer ismidir. İsrâîloğulları da Yakûb oğulları yani Yakûb soyundan gelenler demektir. Yûsuf peygamberin Mısır'da yetkin bir yönetici olmasıyla birlikte 11 kardeşi, babası Yakûb ve annesi Mısır'a girmiştir. Bu girişin Hiksosluların da Mısır'a giriş tarihleri olan MÖ 1900 yıllarında gerçekleşmiş olduğuna yönelik kanıtlar vardır. Yakûb'un soyu 300-400 yıl içinde katlanarak artmıştır. Mısır'da hür bir şekilde yaşayan Yakûb soyu firavunlar tarafından sonradan köleleştirilmiştir. Kendisi de Yakûb soyundan olan Musa peygamberin mücadelesi de aslında köleliğe bir baş kaldırma mücadelesidir (Mısır'dan çıkış: MÖ 1640 yılı).

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

5. Mâide Suresi

Ayet 80

Arapça Metin (Harekeli)

749|5|80|تَرَىٰ كَثِيرًا مِّنْهُمْ يَتَوَلَّوْنَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَبِئْسَ مَا قَدَّمَتْ لَهُمْ أَنفُسُهُمْ أَن سَخِطَ ٱللَّهُ عَلَيْهِمْ وَفِى ٱلْعَذَابِ هُمْ خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

749|5|80|تري كثيرا منهم يتولون الذين كفروا لبيس ما قدمت لهم انفسهم ان سخط الله عليهم وفي العذاب هم خلدون

Latin Literal

80. Terâ kesîran minhum yetevellevnellezîne keferû lebi’se mâ kaddemet lehum enfusuhum en sehıtallâhu aleyhim ve fîl azâbi hum hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Görürsün çoğunu onlardan (ki) veli28 edinirler kâfirlik25 etmiş kimseleri; ne kötüdür kademe aldıkları/kıdem kazandıkları kendi nefislerine201; ki hışma/gadaba uğrattı Allah onları; ve azapta onlar ölümsüzlerdir.

Ahmed Samira Çevirisi

80 You see many from them, they follow those who disbelieved, how bad (is) what their selves advanced/understood for them, that God became angry/dissatisfied on them, and in the torture they are immortally/eternally .

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

5. Mâide Suresi

Ayet 86

Arapça Metin (Harekeli)

755|5|86|وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَكَذَّبُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَآ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلْجَحِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

755|5|86|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب الجحيم

Latin Literal

86. Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike ashâbul cahîm(cahîmi).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler ve yalanladılar195 ayetlerimizi; işte bunlar; cahîm808 ashâbıdır194.

Ahmed Samira Çevirisi

86 And those who disbelieved and they denied with Our verses/signs/evidences, those are the Hell’s people

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
3 ve kezzebu ve yalanladılar وَكَذَّبُوا كذب
4 biayatina ayetlerimizi بِايَاتِنَا ايي
5 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
6 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
7 l-cehimi cahîm الْجَحِيمِ جحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Yalanlamak, Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamak. Kavram 195

195 Yüce Allah'ın ayetlerini kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek. Ahiret hayatına iman etmeyen ateistler, deistler vb. herkes Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamıştır. Kur'an ayetlerini söylentilere/hadislere boğduranlar, ayetlerin hükmünü tamamı zan olan söylentilerle/hadislerle düşüren müşrik ve münafıklar da ayetleri yalanlayanlardır.

Cahîm Kavram 808

808 Yangın, yanan, cehennem yangını, cehenneme ait.

5. Mâide Suresi

Ayet 102

Arapça Metin (Harekeli)

771|5|102|قَدْ سَأَلَهَا قَوْمٌ مِّن قَبْلِكُمْ ثُمَّ أَصْبَحُوا۟ بِهَا كَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

771|5|102|قد سالها قوم من قبلكم ثم اصبحوا بها كفرين

Latin Literal

102. Kad seelehâ kavmun min kablikum summe asbahû bihâ kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Muhakkak sordu onu* bir kavim/toplum sizlerden önce; sonra sabahladılar onunla** kâfirler25 (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

102 A nation from before you had asked/questioned (about) it, then they became with it disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kad muhakkak قَدْ -
2 seeleha sordu onu سَأَلَهَا سال
3 kavmun bir kavim/toplum قَوْمٌ قوم
4 min مِنْ -
5 kablikum sizlerden önce قَبْلِكُمْ قبل
6 summe sonra ثُمَّ -
7 esbehu sabahladılar أَصْبَحُوا صبح
8 biha onunla بِهَا -
9 kafirine kâfirler (olarak) كَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın Kur'an'da bildirdiği haricinde şeyleri soranlar (helal mi? haram mı?) kâfir olur. Şerefli Kur'an'da bir hüküm bulunmazsa o ki Yüce Allah'ın affettiğidir ve marufla karar verilir; evrensel doğrularla. **Sorduklarıyla.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

5. Mâide Suresi

Ayet 103

Arapça Metin (Harekeli)

772|5|103|مَا جَعَلَ ٱللَّهُ مِنۢ بَحِيرَةٍ وَلَا سَآئِبَةٍ وَلَا وَصِيلَةٍ وَلَا حَامٍ وَلَٰكِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ يَفْتَرُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلْكَذِبَ وَأَكْثَرُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

772|5|103|ما جعل الله من بحيره ولا سايبه ولا وصيله ولا حام ولكن الذين كفروا يفترون علي الله الكذب واكثرهم لا يعقلون

Latin Literal

103. Mâ cealallâhu min bahîretin ve lâ sâibetin ve lâ vasîletin ve lâ hâmin ve lâkinnellezîne keferû yefterûne alâllâhi kezib(kezibe) ve ekseruhum lâ ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Yapmış değildir Allah bir bahîreden558; ve ne de bir sâibeden559; ve ne de bir vasîleden560; ve ne de bir hâmdan561; velakin/fakat kâfirlik25 etmiş kimseler uydururlar402 Allah'a karşı yalan; ve çokları onların akletmezler562.

Ahmed Samira Çevirisi

103 God did not make/create from a female camel in Pre-Islamic paganism whose ears were split after five deliveries and left to roam alone for their idols and of no benefit to man , and nor a female camel in Pre-Islamic paganism which gave birth to ten female litters and left to roam and feed freely and forbidden from use , and nor a female camel who gave birth seven times and was left to roam and not be slaughtered , and nor a male camel who fathered ten deliveries and was left to roam without benefit to man , and but those who disbelieved they fabricate on God the lies/falsehood, and most of them do not reason/understand/comprehend. (DISCREPANCY EXISTS ABOUT THE PRECEDING BOLD TERM)

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 ceale yapmış جَعَلَ جعل
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 min مِنْ -
5 behiratin bir bahîreden بَحِيرَةٍ بحر
6 ve la ve ne de وَلَا -
7 saibetin bir sâibe سَائِبَةٍ سيب
8 ve la ve ne de وَلَا -
9 vesiletin bir vasîle وَصِيلَةٍ وصل
10 ve la ve ne de وَلَا -
11 hamin bir hâm حَامٍ حمي
12 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
13 ellezine kimseler الَّذِينَ -
14 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
15 yefterune uydururlar يَفْتَرُونَ فري
16 ala karşı عَلَى -
17 llahi Allah'a اللَّهِ -
18 l-kezibe yalan الْكَذِبَ كذب
19 ve ekseruhum ve çokları onların وَأَكْثَرُهُمْ كثر
20 la لَا -
21 yea'kilune akletmezler يَعْقِلُونَ عقل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Din konusunda Allah'a iftira atmak, yalan uydurmak. Kavram 402

402 Kutsal kitapların astından olan söylenti/hadis kitaplarıyla (Talmud, Kütüb-i Sitte, Riyâzus Sâlihîn vb. ) Yüce Allah'ın bizzat kendisine ve onun resûllerine iftira atmak. Allah'ın adına kutsi hadisler uydurmak. Tamamı zan olan 'Resûl buyurdu ki' sözleriyle resûl adına uydurulmuş bir din oluşturmak. Sünnet adı altında resûle iftira olan sözlere/hadislere tabi olmak. Mezheplere tabi olmak. Tarikatlara tabi olmak. Sadece Kur'an, sadece kutsal kitap dememek.

Bahîre Kavram 558

558 Belirli şartları sağlayan hayvanların kulaklarını uyduruk bir dini ritüel olarak kesip yararak hayvanı işaretleme. Hayvana özel bir dini kutsiyet vermek. Bu dini ritüelin Allah'a yakınlaşma sağladığına inanmak. Mutlak ki bu uyduruk dini ritüelleri şeytân emretmiştir. Elbette kutsal kitaplar dışındaki şeytân öğretileri olan hadis/söz/talmud kitaplarıyla.

Sâibe Kavram 559

559 Belirli şartları sağlayan hayvanları uyduruk bir dini ritüel olarak salıvermek. Başı boş bırakmak. Bu dini ritüeli Yüce Allah'a yaklaşma amaçlı yapmak.

Vasîle Kavram 560

560 Belirli şartları sağlayan birbirine bağlantılı/bağlı hayvanları (ikiz eşleri) uyduruk bir dini ritüel olarak kutsal saymak. Yüce Allah'a yaklaştırma amaçlı bu hayvanlar üzerinden eylemler yapmak.

Hâm Kavram 561

561 Belirli şartları sağlayan hayvanların uyduruk bir dini ritüel olarak koruma altına alınması.

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

5. Mâide Suresi

Ayet 110

Arapça Metin (Harekeli)

779|5|110|إِذْ قَالَ ٱللَّهُ يَٰعِيسَى ٱبْنَ مَرْيَمَ ٱذْكُرْ نِعْمَتِى عَلَيْكَ وَعَلَىٰ وَٰلِدَتِكَ إِذْ أَيَّدتُّكَ بِرُوحِ ٱلْقُدُسِ تُكَلِّمُ ٱلنَّاسَ فِى ٱلْمَهْدِ وَكَهْلًا وَإِذْ عَلَّمْتُكَ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْحِكْمَةَ وَٱلتَّوْرَىٰةَ وَٱلْإِنجِيلَ وَإِذْ تَخْلُقُ مِنَ ٱلطِّينِ كَهَيْـَٔةِ ٱلطَّيْرِ بِإِذْنِى فَتَنفُخُ فِيهَا فَتَكُونُ طَيْرًۢا بِإِذْنِى وَتُبْرِئُ ٱلْأَكْمَهَ وَٱلْأَبْرَصَ بِإِذْنِى وَإِذْ تُخْرِجُ ٱلْمَوْتَىٰ بِإِذْنِى وَإِذْ كَفَفْتُ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ عَنكَ إِذْ جِئْتَهُم بِٱلْبَيِّنَٰتِ فَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنْهُمْ إِنْ هَٰذَآ إِلَّا سِحْرٌ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

779|5|110|اذ قال الله يعيسي ابن مريم اذكر نعمتي عليك وعلي ولدتك اذ ايدتك بروح القدس تكلم الناس في المهد وكهلا واذ علمتك الكتب والحكمه والتوريه والانجيل واذ تخلق من الطين كهيه الطير باذني فتنفخ فيها فتكون طيرا باذني وتبري الاكمه والابرص باذني واذ تخرج الموتي باذني واذ كففت بني اسريل عنك اذ جيتهم بالبينت فقال الذين كفروا منهم ان هذا الا سحر مبين

Latin Literal

110. İz kâlellâhu yâ îsebne meryemezkur ni’metî aleyke ve alâ vâlidetike iz eyyedtuke bi rûhil kudusi tukellimun nâse fîl mehdi ve kehl(kehlen), ve iz allemtukel kitâbe vel hikmete vet tevrâte vel incîl(incîle), ve iz tahluku minet tîni ke hey’etit tayri bi iznî fe tenfuhu fîhâ fe tekûnu tayran bi iznî ve tubriul ekmehe vel ebrasa bi iznî, ve iz tuhricul mevtâ bi iznî, ve iz kefeftu benî isrâîle anke iz ci’tehum bil beyyinâti fe kâlellezîne keferû minhum in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman Allah: "Ey Meryem oğlu Îsâ! Zikret/an senin üzerine ve validene/annene karşı (olan) nimetimi desteklediğim zaman seni kutsal ruhla279; kelam ediyordun insanlara beşikte417 ve yetişkinlikte; ve bilir yaptığım zaman seni kitabı ve hikmeti564 ve Tevrât'ı ve İncîl'i; ve yaratıyordun419 ıslak topraktan kuş şekli gibi (bir şey) iznimle419; öyle ki üflüyordun419 içine onun (kuş şekli gibi şeyin); öyle ki oluyordu bir kuş iznimle; ve iyileştiriyordun419 doğuştan körü ve cüzzamı/leprayı iznimle; ve çıkarıyorken419 ölüleri iznimle; ve kısıtladığım/sınırladığım zaman İsrâîloğullarını197 senden"; geldiğin zaman onlara beyanlarla226; öyle ki dedi kâfirlik25 etmiş kimseler onlardan: "Değildir bu apaçık bir sihir dışında."

Ahmed Samira Çevirisi

110 when God said: "You Jesus Mary’s son, remember My blessing on you and on your mother, when I supported you with the Holy/Sanctimonious Soul/Spirit, you speak/converse (to) the people in the crib/cradle and aged77approximately between thirty to fifty years , and when I taught/instructed/informed you The Book , and the wisdom , and the Torah/Old Testament, and the New Testament/Bible , and when you create as a shape/form (of) the bird/birds with My permission, so you blow in it, so it will be flying/birds, with My permission, and you cure and heal the blind/born blind, and the leper with My permission, and when you bring out the deads with My permission, and when I prevented/stopped Israel’s sons and daughters from you, when you came to them with the evidences, so those who disbelieved from them said: "That that (is) except clear/evident magic/sorcery."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iz إِذْ -
2 kale dediği zaman قَالَ قول
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 ya iysa ey Îsâ يَا عِيسَى -
5 bne oğlu ابْنَ بني
6 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
7 zkur zikret/an اذْكُرْ ذكر
8 nia'meti nimetimi نِعْمَتِي نعم
9 aleyke senin üzerine عَلَيْكَ -
10 ve ala ve karşı وَعَلَىٰ -
11 velidetike validene/annene وَالِدَتِكَ ولد
12 iz zaman إِذْ -
13 eyyedtuke destekledim seni أَيَّدْتُكَ ايد
14 biruhi ruhla بِرُوحِ روح
15 l-kudusi kutsal الْقُدُسِ قدس
16 tukellimu kelam ediyordun تُكَلِّمُ كلم
17 n-nase insanlarla النَّاسَ نوس
18 fi فِي -
19 l-mehdi beşikte الْمَهْدِ مهد
20 ve kehlen ve yetiştiklikte وَكَهْلًا كهل
21 ve iz ve وَإِذْ -
22 allemtuke bilir yaptığım zaman seni عَلَّمْتُكَ علم
23 l-kitabe kitabı الْكِتَابَ كتب
24 velhikmete ve hikmeti وَالْحِكْمَةَ حكم
25 ve ttevrate ve Tevrât'ı وَالتَّوْرَاةَ -
26 vel'incile ve İncil'i وَالْإِنْجِيلَ -
27 ve iz ve وَإِذْ -
28 tehluku yaratırken تَخْلُقُ خلق
29 mine مِنَ -
30 t-tini ıslak topraktan الطِّينِ طين
31 kehey'eti şekli gibi (bir şey) كَهَيْئَةِ هيا
32 t-tayri kuş الطَّيْرِ طير
33 biizni iznimle بِإِذْنِي اذن
34 fetenfuhu öyle ki üflüyordun فَتَنْفُخُ نفخ
35 fiha içine onun (kuşun) فِيهَا -
36 fe tekunu öyle ki oluyordu فَتَكُونُ كون
37 tayran bir kuş طَيْرًا طير
38 biizni iznimle بِإِذْنِي اذن
39 ve tubriu ve iyileştiriyordun وَتُبْرِئُ برا
40 l-ekmehe doğuştan körü الْأَكْمَهَ كمه
41 vel'ebrasa ve cüzzamı/leprayı وَالْأَبْرَصَ برص
42 biizni iznimle بِإِذْنِي اذن
43 ve iz ve وَإِذْ -
44 tuhricu çıkarıyorken تُخْرِجُ خرج
45 l-mevta ölüleri الْمَوْتَىٰ موت
46 biizni iznimle بِإِذْنِي اذن
47 ve iz ve zaman وَإِذْ -
48 kefeftu kısıtladım/sınırladım كَفَفْتُ كفف
49 beni oğullarını بَنِي بني
50 israile İsrail إِسْرَائِيلَ -
51 anke senden عَنْكَ -
52 iz zaman إِذْ -
53 ci'tehum geldiğin onlara جِئْتَهُمْ جيا
54 bil-beyyinati beyanlarla بِالْبَيِّنَاتِ بين
55 fekale öyle ki dedi فَقَالَ قول
56 ellezine kimseler الَّذِينَ -
57 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
58 minhum onlardan مِنْهُمْ -
59 in değildir إِنْ -
60 haza bu هَٰذَا -
61 illa dışında إِلَّا -
62 sihrun bir sihir سِحْرٌ سحر
63 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

İsrâîloğulları Kavram 197

197 İsrâîl Yakûb peygamberin diğer ismidir. İsrâîloğulları da Yakûb oğulları yani Yakûb soyundan gelenler demektir. Yûsuf peygamberin Mısır'da yetkin bir yönetici olmasıyla birlikte 11 kardeşi, babası Yakûb ve annesi Mısır'a girmiştir. Bu girişin Hiksosluların da Mısır'a giriş tarihleri olan MÖ 1900 yıllarında gerçekleşmiş olduğuna yönelik kanıtlar vardır. Yakûb'un soyu 300-400 yıl içinde katlanarak artmıştır. Mısır'da hür bir şekilde yaşayan Yakûb soyu firavunlar tarafından sonradan köleleştirilmiştir. Kendisi de Yakûb soyundan olan Musa peygamberin mücadelesi de aslında köleliğe bir baş kaldırma mücadelesidir (Mısır'dan çıkış: MÖ 1640 yılı).

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Kutsal ruh Kavram 279

279 Ruh canlandıran demektir. Evrenimizi bir üst boyuttan saran, 2D zar olan Levh-i Mahfûz'daki bilgiyi evrenin içine ileten, ışık hızında hareket eden mekanizmadır. Evrenin en küçük yapı taşları olan sicimlerin nasıl titreşeceği bilgisini taşır. Levh-i Mahfûz bilgi içeren bir 2D film şeridiyse, onu duvara yansıtan ruhtur. Duvardaki yansıma da evrendir. Anlaşılır ki Cibrîl gibi, Ashab-ı Rakim gibi Levh-i Mahfûz'u yeniden kodlama yetkisi verilen şerefli elçilerin kodladıkları bu bilgiyi evrene yansıtan ruh da mutlak ki kutsaldır. Asla değiştirilemez. Dışardan asla müdahale edilemez. Gerçekleşmesi asla önlenemez. Evrenin dışında bulunan başka varlıklar da bu kutsal canlandıran yansımaya asla müdahale edemez.

Beşikte konuşan Îsâ. Kavram 417

417 Îsâ peygamberi doğuran Meryem onu yüklenerek/kucaklayarak toplumuna getirdi. Meryem'in toplumu önünde Îsâ'yı konuşmadan işaret etmesinden anlarız ki Meryem halen doğumda adamış olduğu konuşmama savmında/orucundadır. Bu da bizlere Îsâ peygamberin doğumunun üzerinden henüz sayılı günlerin geçtiğini gösterir. Anlarız ki Îsâ peygamber bir mucize olarak beşikte gerçek anlamda konuşmuştur.

Îsâ'nın mucizeleri. Kavram 419

419 Îsâ peygamberin göstermiş olduğu mucizeleri.Doğuştan körü ve cüzzamlıyı iyileştirmek. Bu iki hastalığın işaret edilmesi de anlamlıdır. Doğuştan körlüğün en sık nedeni Trahomdur. Doğum esnasında bebeğin gözüne annenin doğum kanalından bir bakteri ('Chlamydia trachomatis') bulaşırsa gözün korneası iltihaplanır ve ışığa geçirgenliğini kaybeder. Bebek doğuştan kör olmuş olur. Kendiliğinden iyileşmesi asla söz konusu olmaz. Cüzzam/lepra ise 'Mycobacterium leprae' isimli bir bakterinin neden olduğu, bulaşıcı ve kronik bir hastalıktır. Hastaların vücutlarında korkunç bezeler çıkar. Sinir sistemini etkiler. Sinir sistemi tutulumunda modern tedaviye rağmen bile iyileşme olmaz. Sayısız hastalık içinden kendiliğinden iyileşme ihtimali olmayan bu iki hastalığın işaret edilmesi bile Kur'an'ın bir mucizesidir. Islak topraktan kuşu canlı kuşa dönüştürmek ve ölüleri diriltmek.Evrenimiz holografik evren prensibi kapsamında bir üst boyutta bulunan 2D zardaki (Levh-i Mahfuz) bilginin evrenin içine yansımasından oluşur. Matrix filmi gibi düşünülebilir. Yüce Allah Levh-i Mahfuz'da kodlanmış olan kuş şeklindeki ıslak toprak atomlarının kuantum bilgilerini değiştirerek bu atomları canlı bir kuşu oluşturan atomlara dönüştürür. Ölmüş bir insanı tekrar canlandırmak da aynı şekildedir. Bu dönüşümleri ancak evreni yaratan ve evrene bir üst boyuttan müdahale etme yetkisi olan bir varlık yapabilir.Îsâ'ya verilen bu mucizeler mutlak ki Yüce Allah'ın izni ve yetkisiyle gerçekleşmiştir.

'Vav-ve' bağlacının vurgulama amaçlı Kur'an'da kullanılması. Kitap ve Hikmek Kavram 564

564 5:110 ayetinde '...bilir yaptık seni kitabı ve hikmeti ve Tevrât'ı ve İncîl'i.." buyrulmuştur. Açık ve nettir ki Îsâ peygambere sadece İncîl verilmiştir. Demek ki amaç hikmek içeren, hikmetli kitabı vurgulamaktır. Tevrât ve İncîl'in hikmet açısından aynı olduğunu, farklı olmadığını vurgulamak içindir. Her ikisinin hikmetli olduğunu vurgulamak içindir.

5. Mâide Suresi

Ayet 115

Arapça Metin (Harekeli)

784|5|115|قَالَ ٱللَّهُ إِنِّى مُنَزِّلُهَا عَلَيْكُمْ فَمَن يَكْفُرْ بَعْدُ مِنكُمْ فَإِنِّىٓ أُعَذِّبُهُۥ عَذَابًا لَّآ أُعَذِّبُهُۥٓ أَحَدًا مِّنَ ٱلْعَٰلَمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

784|5|115|قال الله اني منزلها عليكم فمن يكفر بعد منكم فاني اعذبه عذابا لا اعذبه احدا من العلمين

Latin Literal

115. Kâlellâhu innî munezziluhâ aleykum, fe men yekfur ba’du minkum fe innî uazzibuhu azâben lâ uazzibuhû ehaden minel âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Dedi Allah: "Doğrusu ben indiriciyim onu üzerinize; öyle ki kim kâfirlik25 eder sonrasında sizden; öyle ki ben; azap ederim ona bir azapla (ki) azap etmem ona (olan azap gibi) başkasına alemlerden."

Ahmed Samira Çevirisi

115 God said: "That I am descending it on you, so who disbelieves after (this) from you, so I am I (will) torture him, a torture, I do (will) not torture it anyone from the creations altogether/(universes)."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 inni doğrusu ben إِنِّي -
4 munezziluha indiriciyim onu مُنَزِّلُهَا نزل
5 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
6 femen öyle ki kim فَمَنْ -
7 yekfur kâfirlik eder يَكْفُرْ كفر
8 bea'du sonrasında بَعْدُ بعد
9 minkum sizden مِنْكُمْ -
10 feinni öyle ki ben فَإِنِّي -
11 uazzibuhu azap ederim ona أُعَذِّبُهُ عذب
12 azaben bir azapla عَذَابًا عذب
13 la لَا -
14 uazzibuhu azap etmem on أُعَذِّبُهُ عذب
15 ehaden başkasına أَحَدًا احد
16 mine مِنَ -
17 l-aalemine alemlerden الْعَالَمِينَ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

6. En'âm Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

790|6|1|ٱلْحَمْدُ لِلَّهِ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ وَجَعَلَ ٱلظُّلُمَٰتِ وَٱلنُّورَ ثُمَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِرَبِّهِمْ يَعْدِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

790|6|1|الحمد لله الذي خلق السموت والارض وجعل الظلمت والنور ثم الذين كفروا بربهم يعدلون

Latin Literal

1. Elhamdu lillâhillezî halakas semâvâti vel arda ve cealez zulumâti ven nûr(nûra), summellezîne keferû bi rabbihim ya’dilûn(ya’dilûne).

Türkçe Çeviri

Hamd3 Allah’adır; O ki yarattı gökleri162 ve yeri; ve yaptı karanlıklar581 ve nur581; sonra kâfirlik25 etmiş kimseler Rablerine4.eşitlerler*.

Ahmed Samira Çevirisi

1 The praise/gratitude (is) to God, who created the skies/space and the earth/Planet Earth, and He made/created the darknesses and the light, then those who disbelieved with their Lord make equals (to Him).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 el-hamdu hamd الْحَمْدُ حمد
2 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
3 llezi O ki الَّذِي -
4 haleka yarattı خَلَقَ خلق
5 s-semavati gökleri السَّمَاوَاتِ سمو
6 vel'erde ve yeri وَالْأَرْضَ ارض
7 ve ceale ve yaptı وَجَعَلَ جعل
8 z-zulumati karanlıklar الظُّلُمَاتِ ظلم
9 ve nnura ve nur وَالنُّورَ نور
10 summe sonra ثُمَّ -
11 ellezine kimseler الَّذِينَ -
12 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
13 birabbihim Rablerine بِرَبِّهِمْ ربب
14 yea'dilune eşitlerler يَعْدِلُونَ عدل

Notlar

Not 1

*Rablerini inkar etmezler ancak O'na ortaklar koşarlar. Şirk koşarlar. Sözde O'na denk/eşit sözde başka ilahlar edinirler. Kutsal kitapların astından kitapları Yüce Allah'ın ayetleriyle eşit tutarlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hamd Kavram 3

3 En yüce övgü/methetme.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Karanlıklar ve nur Kavram 581

581 Evrenimizin ilk yaratılış evresinde tek bir foton bile mevcut değildi. Mutlak bir karanlık söz konusuydu. Evrenin soğumasıyla birlikte atomlar ve elektronlar oluştu; elektronlar atomlarında yörünge atlamaları yaptılar. Bu atlamalar evrenin ilk fotonlarını oluşturdu. Rabbimiz nuru ile evreni aydınlattı. Ayrıca engin denizlerin altında da Rabbimiz karanlıklar yaratmıştır. Karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah: Evrenin karanlık ve aydınlık dönemleri.Muazzam derin bir denizdeki katmanlı karanlıklar, elini çıkarsa onu neredeyse göremez, bir dalga üstüne bir dalga, daha üstünde bir bulut.

6. En'âm Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

796|6|7|وَلَوْ نَزَّلْنَا عَلَيْكَ كِتَٰبًا فِى قِرْطَاسٍ فَلَمَسُوهُ بِأَيْدِيهِمْ لَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ إِنْ هَٰذَآ إِلَّا سِحْرٌ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

796|6|7|ولو نزلنا عليك كتبا في قرطاس فلمسوه بايديهم لقال الذين كفروا ان هذا الا سحر مبين

Latin Literal

7. Ve lev nezzelnâ aleyke kitâben fî kırtâsin fe le mesûhu bi eydîhim le kâlelezîne keferû in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Şayet indirseydik sana bir kitap, bir kırtasiye583 (olarak); ve dokunsalardı ona elleriyle; mutlak derdi kâfirlik25 etmiş kimseler ki bu ancak apaçık bir sihirdir.

Ahmed Samira Çevirisi

7 And if We descended on you (S/M) a Book in paper/parchment, so they touched/touched and felt it with their hands, those who disbelieved would have said: "That that (is) except clear/evident magic/sorcery."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velev şayet وَلَوْ -
2 nezzelna indirseydik نَزَّلْنَا نزل
3 aleyke sana عَلَيْكَ -
4 kitaben bir kitap كِتَابًا كتب
5 fi فِي -
6 kirtasin bir kırtasiye قِرْطَاسٍ قرطس
7 fe lemesuhu ve dokunsalardı ona فَلَمَسُوهُ لمس
8 bieydihim elleriyle بِأَيْدِيهِمْ يدي
9 lekale mutlak derdi لَقَالَ قول
10 ellezine kimseler الَّذِينَ -
11 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
12 in ki إِنْ -
13 haza bu هَٰذَا -
14 illa ancak إِلَّا -
15 sihrun bir sihirdir سِحْرٌ سحر
16 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kırtasiye halindeki Kur'an. Kavram 583

583 Yüce Allah 6:7 ayetinde Kur'an'ın gökten kırtasiye olarak yani yazılı ve iki kapak arasına alınmış defter/kitap şeklinde bir anda indirilmediğini bildirmiştir. Anlarız ki Kur'an belirli bir süre içinde resulün aracılığıyla parşömenlere yazılmıştır. Kırtasiye şekline getirilmesi vahyin tamamlanması sonrası bizzat Cibrîl vasıtasıyla Muhammed peygambere yaptırılmıştır.

6. En'âm Suresi

Ayet 25

Arapça Metin (Harekeli)

814|6|25|وَمِنْهُم مَّن يَسْتَمِعُ إِلَيْكَ وَجَعَلْنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَن يَفْقَهُوهُ وَفِىٓ ءَاذَانِهِمْ وَقْرًا وَإِن يَرَوْا۟ كُلَّ ءَايَةٍ لَّا يُؤْمِنُوا۟ بِهَا حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءُوكَ يُجَٰدِلُونَكَ يَقُولُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ إِنْ هَٰذَآ إِلَّآ أَسَٰطِيرُ ٱلْأَوَّلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

814|6|25|ومنهم من يستمع اليك وجعلنا علي قلوبهم اكنه ان يفقهوه وفي اذانهم وقرا وان يروا كل ايه لا يومنوا بها حتي اذا جاوك يجدلونك يقول الذين كفروا ان هذا الا اسطير الاولين

Latin Literal

25. Ve minhum men yestemiu ileyk(ileyke), ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran), ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minû bihâ, hattâ izâ câuke yucâdilûneke yekûlullezîne keferû in hâzâ illâ esâtîrul evvelîn(evvelîne).

Türkçe Çeviri

Ve onlardan kimse (ki) işitir seni; ve yaptık kalplerinin üzerine bir saklayan/gizleyen siper ki (farklı) fıkıh eder/anlar onu*; ve kulaklarına bir ağırlık; ve eğer görseler her bir ayeti287 iman47 etmezler ona; ta ki geldikleri zaman sana mücadeleye girişirler sana; kâfirlik25 etmiş kimseler dedi ki: "Bu ancak evvelkilerin** satırlarıdır/hikayeleridir."

Ahmed Samira Çevirisi

25 And from them who listens to you, and We put on their hearts/minds covers/protections, that they (not) understand/learn it, and in their ears deafness/heaviness, and if they see every evidence/sign/verse, they do not believe with it until when/if they came to you arguing/disputing with you, those who disbelieved, say: "That that (is) except the first’s/beginner’s myths ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve minhum ve onlardan وَمِنْهُمْ -
2 men kimse مَنْ -
3 yestemiu işitir يَسْتَمِعُ سمع
4 ileyke seni إِلَيْكَ -
5 vecealna ve yaptık وَجَعَلْنَا جعل
6 ala üzerine عَلَىٰ -
7 kulubihim kalplerinin قُلُوبِهِمْ قلب
8 ekinneten bir saklayan/gizleyen siper أَكِنَّةً كنن
9 en ki أَنْ -
10 yefkahuhu (farklı) fıkıh eder onu يَفْقَهُوهُ فقه
11 ve fi ve وَفِي -
12 azanihim kulaklarına اذَانِهِمْ اذن
13 vekran bir ağırlık وَقْرًا وقر
14 ve in ve eğer وَإِنْ -
15 yerav görseler يَرَوْا راي
16 kulle her كُلَّ كلل
17 ayetin bir ayeti ايَةٍ ايي
18 la لَا -
19 yu'minu iman etmezler يُؤْمِنُوا امن
20 biha ona بِهَا -
21 hatta taki حَتَّىٰ -
22 iza zaman إِذَا -
23 ca'uke geldikler zaman sana جَاءُوكَ جيا
24 yucadiluneke mücadeleye girişirler sana يُجَادِلُونَكَ جدل
25 yekulu dedi يَقُولُ قول
26 ellezine kimseler الَّذِينَ -
27 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
28 in ki إِنْ -
29 haza bu هَٰذَا -
30 illa ancak إِلَّا -
31 esatiru satırlarıdır/hikayeleridir أَسَاطِيرُ سطر
32 l-evveline evvelkilerin الْأَوَّلِينَ اول

Notlar

Not 1

*Risâleti. Yüce Allah'ın mesajını (Kur'an'ı) resûlün ağzından işitirler. Ancak kalplerindeki siper, hastalık, perde, paslanma nedeniyle Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını doğru anlayamazlar. Farklı anlarlar. Bozuk numaralı bir gözlük takmış bir insan gibi gerçeği göremezler. Kalplerindeki bu siper de doğru anlamayı imkansızlaştırır. Kulaklarındaki ağırlık, uyuşukluk da doğru anlamalarına engeldir. **İlklerin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

6. En'âm Suresi

Ayet 30

Arapça Metin (Harekeli)

819|6|30|وَلَوْ تَرَىٰٓ إِذْ وُقِفُوا۟ عَلَىٰ رَبِّهِمْ قَالَ أَلَيْسَ هَٰذَا بِٱلْحَقِّ قَالُوا۟ بَلَىٰ وَرَبِّنَا قَالَ فَذُوقُوا۟ ٱلْعَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْفُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

819|6|30|ولو تري اذ وقفوا علي ربهم قال اليس هذا بالحق قالوا بلي وربنا قال فذوقوا العذاب بما كنتم تكفرون

Latin Literal

30. Ve lev terâ iz vukıfû alâ rabbihim, kâle e leyse hâzâ bil hakk(hakkı), kâlû belâ ve rabbinâ, kâle fe zûkûl azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne).

Türkçe Çeviri

Şayet görsen getirilip durduruldukları zaman Rablerine4 karşı; dedi (Allah): "Değil miymiş bu hak/gerçek"; dediler596: "Evet! Ve Rabbimize!"; dedi (Allah): "Öyle ki tadın azabı kâfirlik25 eder olduğunuzla."

Ahmed Samira Çevirisi

30 And if you see/understand if they stopped/arrested at their Lord, he said: "Is that not with the truth/real ?" They said: "Yes/certainly, by our Lord." He said: "So taste/experience the torture, with what you were disbelieving."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velev şayet وَلَوْ -
2 tera görsen تَرَىٰ راي
3 iz zaman إِذْ -
4 vukifu getirilip durdulmuş وُقِفُوا وقف
5 ala karşı عَلَىٰ -
6 rabbihim Rablerine رَبِّهِمْ ربب
7 kale dedi (Allah) قَالَ قول
8 eleyse değil miymiş? أَلَيْسَ ليس
9 haza bu هَٰذَا -
10 bil-hakki hak/gerçek بِالْحَقِّ حقق
11 kalu dediler قَالُوا قول
12 bela Evet! بَلَىٰ -
13 verabbina ve Rabbimize! وَرَبِّنَا ربب
14 kale dedi قَالَ قول
15 fezuku öyle ki tadın فَذُوقُوا ذوق
16 l-azabe azabı الْعَذَابَ عذب
17 bima dolayı بِمَا -
18 kuntum olduğunuza كُنْتُمْ كون
19 tekfurune kâfirlik eder تَكْفُرُونَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ahiret hayatına iman etmeyen, inanmayan kâfirler. Kâfir olan ateistler, deistler. Kavram 596

596 Ahiret hayatına iman etmek Yüce Rabbimizin çok önem verdiği bir konudur. Cennetlere gitmenin olmazsa olmaz 3 minimum şartı vardır. Yüce Allah'a tek tanrıcı olarak, şirk koşmadan iman etmek. Müşrik, münafık olmamak. Sadece kutsal kitaplar demek.Ahirete iman etmek. Ahiret evreninde tekrar diriltilip kutsal kitaplarda belirtildiği şekilde bir yargılamanın olacağına iman etmek.S-salihat olan düzeltici işler yapmak. Dünya hayatında bozuk olan, yamuk olan her şeyi düzeltmeye çalışmak.6:29 ve 6:30 ayetlerinden anlarız ki bu şartları sağlamayanlar azaba sunulur. Ateist, deist her neyse; kim "ahiret hayatı yoktur, bizler için sadece bu evren vardır. Atomlarımız yok olup gidecek, tekrar dirilme falan yok" derse bilsin ki kâfir olmuştur.

6. En'âm Suresi

Ayet 70

Arapça Metin (Harekeli)

859|6|70|وَذَرِ ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُوا۟ دِينَهُمْ لَعِبًا وَلَهْوًا وَغَرَّتْهُمُ ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَا وَذَكِّرْ بِهِۦٓ أَن تُبْسَلَ نَفْسٌۢ بِمَا كَسَبَتْ لَيْسَ لَهَا مِن دُونِ ٱللَّهِ وَلِىٌّ وَلَا شَفِيعٌ وَإِن تَعْدِلْ كُلَّ عَدْلٍ لَّا يُؤْخَذْ مِنْهَآ أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ أُبْسِلُوا۟ بِمَا كَسَبُوا۟ لَهُمْ شَرَابٌ مِّنْ حَمِيمٍ وَعَذَابٌ أَلِيمٌۢ بِمَا كَانُوا۟ يَكْفُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

859|6|70|وذر الذين اتخذوا دينهم لعبا ولهوا وغرتهم الحيوه الدنيا وذكر به ان تبسل نفس بما كسبت ليس لها من دون الله ولي ولا شفيع وان تعدل كل عدل لا يوخذ منها اوليك الذين ابسلوا بما كسبوا لهم شراب من حميم وعذاب اليم بما كانوا يكفرون

Latin Literal

70. Ve zerillezînettehazû dînehum leiben ve lehven ve garrethumul hayâtud dunyâ ve zekkir bihî en tubsele nefsun bimâ kesebet, leyse lehâ min dûnillâhi veliyyun ve lâ şefî’(şefîun), ve in ta’dil kulle adlin lâ yu’haz minhâ, ulâikellezîne ubsilû bimâ kesebû, lehum şarâbun min hamîmin ve azâbun elîmun bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne).

Türkçe Çeviri

Ve bırak kimseleri (ki) edindiler dinlerini bir laubali* ve bir eğlence/oyun; ve aldattı onları dünya hayatı; ve zikret/hatırlat onunla**; ki tutuklanır bir nefis201 kazandığıyla; olmaz ona (nefse) Allah’ın astından bir veli28; ve ne de bir şefâatçi114; ve eğer adil olsa/eşitlese (o nefis) her bir adaleti680; alınmaz ondan (nefisten); işte bunlar; kimselerdir (ki) tutuklandılar kazandıklarıyla; onlaradır kaynardan bir içecek; ve acıklı bir azap kâfirlik25 ederler olduklarıyla.

Ahmed Samira Çevirisi

70 And leave those who took their religion playing/amusement and a play thing/amusement, and the life the present/worldly life has deceived/tempted them, and remind them with it, that a self be exposed/made to surrender to destruction because (of) what it earned/acquired , (there) is not a guardian for it, and nor a mediator from other than God, and if it ransoms/redeems every ransom/redemption (it will) not be taken from it, those are those who were exposed/made to surrender to destruction because (of) what they earned/acquired , for them (is) a drink from hot water/sweat , and a painful torture because (or) what they were disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve zeri ve bırak وَذَرِ وذر
2 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
3 ttehazu edindiler اتَّخَذُوا اخذ
4 dinehum dinlerini دِينَهُمْ دين
5 leiben bir laubali لَعِبًا لعب
6 velehven ve bir eğlence/oyun وَلَهْوًا لهو
7 ve garrathumu ve aldatttı onları وَغَرَّتْهُمُ غرر
8 l-hayatu hayatının الْحَيَاةُ حيي
9 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
10 vezekkir ve zikret/hatırlat وَذَكِّرْ ذكر
11 bihi onunla (Kur’an’la) بِهِ -
12 en ki أَنْ -
13 tubsele tutuklanır تُبْسَلَ بسل
14 nefsun bir nefis نَفْسٌ نفس
15 bima dolayı بِمَا -
16 kesebet kazandığından كَسَبَتْ كسب
17 leyse olmaz لَيْسَ ليس
18 leha ona (nefse) لَهَا -
19 min مِنْ -
20 duni astından دُونِ دون
21 llahi Allah’ın اللَّهِ -
22 veliyyun bir veli وَلِيٌّ ولي
23 ve la ve ne de وَلَا -
24 şefiun bir şefaatçi شَفِيعٌ شفع
25 ve in ve eğer وَإِنْ -
26 tea'dil adil olsa/eşitlese تَعْدِلْ عدل
27 kulle her bir كُلَّ كلل
28 adlin adaleti/eşitliği عَدْلٍ عدل
29 la لَا -
30 yu'haz alınmaz يُؤْخَذْ اخذ
31 minha ondan (nefisten) مِنْهَا -
32 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
33 ellezine kimselerdir الَّذِينَ -
34 ubsilu tutuklandılar أُبْسِلُوا بسل
35 bima dolayı بِمَا -
36 kesebu kazandıklarıyla كَسَبُوا كسب
37 lehum onlaradır لَهُمْ -
38 şerabun bir içki شَرَابٌ شرب
39 min مِنْ -
40 hamimin kaynardan حَمِيمٍ حمم
41 ve azabun ve bir azap وَعَذَابٌ عذب
42 elimun acıklı أَلِيمٌ الم
43 bima بِمَا -
44 kanu olduklarıyla كَانُوا كون
45 yekfurune kâfirlik eder يَكْفُرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Davranışları ölçüsüz, olgun olmayan; ciddiyetsiz, gayriciddi. **Kur'ân'la.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Şefâat Kavram 114

114 Yargılama esnasında araya girip müdahale etmek. Şefâat kavramı şeytânın en büyük aldatmacasıdır. Şefâatin tamamı Yüce Allah'a aittir. O'nun astından şefâatçiler ummak/beklenti içine girmek şirktir. Müşriklerin yani Yüce Allah'a ortak koşan kimselerin ortak özelliklerinden bir tanesi Yüce Allah'ın katında/indinde Yüce Allah'ın astından şeyleri şefâatçiler olarak beklemektir (10:18). Peygamberlerin, ölmüş insanların, şeyhlerin, imamların ahirette şefâatçiler olacağına iman etmek büyük bir şirktir ve affı yoktur. Şeytanın en büyük tuzağı: Şefâat aldatmacası

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Adalet Kavram 680

680 Hakka/gerçeğe uygunluk, hakkı/gerçeği gözetme. Hakka/gerçeğe uygunluk temelinde herkese eşit ve tarafsız bir şekilde davranma. Hakların herkes tarafından eşit/tarafsız şekilde kullanılmasının sağlanması. Hakları eşit olarak dengelemek, eşit olarak balanslamak. Adalet, doğruluk ve eşitlik prensiplerine dayanan evrensel bir değerdir.

6. En'âm Suresi

Ayet 89

Arapça Metin (Harekeli)

878|6|89|أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ءَاتَيْنَٰهُمُ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْحُكْمَ وَٱلنُّبُوَّةَ فَإِن يَكْفُرْ بِهَا هَٰٓؤُلَآءِ فَقَدْ وَكَّلْنَا بِهَا قَوْمًا لَّيْسُوا۟ بِهَا بِكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

878|6|89|اوليك الذين اتينهم الكتب والحكم والنبوه فان يكفر بها هولا فقد وكلنا بها قوما ليسوا بها بكفرين

Latin Literal

89. Ulâikellezîne âteynâhumul kitâbe vel hukme ven nubuvveh(nubuvvete), fe in yekfur bihâ hâulâi fe kad vekkelnâ bihâ kavmen leysû bihâ bi kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Bunlar kimselerdir (ki) verdik onlara kitap ve hikmet303 ve nübüvvet626; öyle ki eğer kâfirlik25 ederse* ona**; işte şunlardır; öyle ki muhakkak vekil*** olduk ona**; bir kavme/topluma**** (ki) olmaz ona** kâfirlik25 edenler.

Ahmed Samira Çevirisi

89 Those are, those whom We brought to (gave) them The Book and the judgment/rule and the prophethood, so86if those disbelieve with it, so We had entrusted/empowered/appointed a keeper with it, a nation they are not with it disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ulaike bunlar أُولَٰئِكَ -
2 ellezine kimselerdir الَّذِينَ -
3 ateynahumu verdik onlara اتَيْنَاهُمُ اتي
4 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
5 velhukme ve hüküm وَالْحُكْمَ حكم
6 ve nnubuvve te ve nübüvvet وَالنُّبُوَّةَ نبا
7 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
8 yekfur kâfirlik ederse يَكْفُرْ كفر
9 biha ona بِهَا -
10 ha'ula'i işte şunlar هَٰؤُلَاءِ -
11 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
12 vekkelna vekil ettik وَكَّلْنَا وكل
13 biha ona بِهَا -
14 kavmen bir kavme/topluma قَوْمًا قوم
15 leysu olmaz لَيْسُوا ليس
16 biha ona بِهَا -
17 bikafirine kâfirlere بِكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Kendisine nübüvvet verdiğimiz kimse. Tekil geniş zaman eril gelmiştir. **Dişil zamir nübüvvete gider. İşaret edilen nübüvvettir.***Nübüvvet aracılığıyla Yüce Allah'ın risâletinin tamamlanması mutlaka gerçekleşir. Çünkü onun vekaleti Yüce Allah'ın bizzat kendisindedir. ****Nübüvvette kâfirlik etmeyen bir kavimden/toplumdan nübüvvete kâfirlik etmeyecek bir kimse çıkarırız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kitap ve hikmet. Kavram 303

303 Hikmet içeren kitap, hikmetli kitap, hikmetli hükümler içeren kitap. Arapça 'vav' 've' bağlacı vurgulama amaçlı da kullanılır. Daha detaylı inceleme aşağıdaki makaleden okunabilir.Hikmetli kitap, hikmet içeren kitap: Kur'an.

Nübüvvet Kavram 626

626 Nebilik. Nebilik görevi. Nebi kendisine kitap verilen resûl/elçi demektir. Her resûl/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

6. En'âm Suresi

Ayet 122

Arapça Metin (Harekeli)

911|6|122|أَوَمَن كَانَ مَيْتًا فَأَحْيَيْنَٰهُ وَجَعَلْنَا لَهُۥ نُورًا يَمْشِى بِهِۦ فِى ٱلنَّاسِ كَمَن مَّثَلُهُۥ فِى ٱلظُّلُمَٰتِ لَيْسَ بِخَارِجٍ مِّنْهَا كَذَٰلِكَ زُيِّنَ لِلْكَٰفِرِينَ مَا كَانُوا۟ يَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

911|6|122|اومن كان ميتا فاحيينه وجعلنا له نورا يمشي به في الناس كمن مثله في الظلمت ليس بخارج منها كذلك زين للكفرين ما كانوا يعملون

Latin Literal

122. E ve men kâne meyten fe ahyeynâhu ve cealnâ lehu nûren yemşî bihî fîn nâsi ke men meseluhu fîz zulumâti leyse bi hâricin minhâ, kezâlike zuyyine lil kâfirîne mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimse (ki) olmuştu615 bir ölü/mevta*?; öyle ki dirilttik/canlandırdık onu ve verdik ona bir nur; yürür onunla insanlar içinde; misali onun** kendisinden bir çıkışı olmayan karanlıklar içindeki kimse gibidir midir?; işte öyledir; süslendi kâfirlere25 yapar oldukları.

Ahmed Samira Çevirisi

122 Is who was/is dead/lifeless, so We revived him and We made/put for him a light he walks with it in (between) the people, as who his example (is) in the darknesses (and he) is not with getting out from it? Like that (it) was decorated/beautified to the disbelievers what they were making/doing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 evemen ve kimse mi أَوَمَنْ -
2 kane olmuştu كَانَ كون
3 meyten bir ölü/mevta مَيْتًا موت
4 fe ehyeynahu öyle ki dirlttik/canlandırdık onu فَأَحْيَيْنَاهُ حيي
5 ve cealna ve verdik وَجَعَلْنَا جعل
6 lehu ona لَهُ -
7 nuran bir nur نُورًا نور
8 yemşi yürür يَمْشِي مشي
9 bihi onunla بِهِ -
10 fi içinde فِي -
11 n-nasi insanlar النَّاسِ نوس
12 kemen kimse gibi كَمَنْ -
13 meseluhu misali onun مَثَلُهُ مثل
14 fi içindeki فِي -
15 z-zulumati karanlıklar الظُّلُمَاتِ ظلم
16 leyse olmayan لَيْسَ ليس
17 biharicin bir çıkışı بِخَارِجٍ خرج
18 minha kendisinden مِنْهَا -
19 kezalike işte öyledir كَذَٰلِكَ -
20 zuyyine süslendi زُيِّنَ زين
21 lilkafirine kafirlere لِلْكَافِرِينَ كفر
22 ma مَا -
23 kanu oldukları كَانُوا كون
24 yea'melune yaparlar يَعْمَلُونَ عمل

Notlar

Not 1

*İlk cennet evreninden öldürülerek çıkarıldık. İlk ölüm budur.**Kimsenin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Olmuştunuz ölüler; öyle ki diriltti sizleri; sonra öldürür sizleri; sonra diriltir sizleri. Kavram 615

615 İlk cennet evreninde yaşayan insanın öldürülmesi ve cennetten çıkarılması.İçinde yaşadığımız evrende diriltilmesi/canlandırılması.İçinde yaşadığımız evrende öldürülmesi ve evrenden çıkarılması.Ahiret evreninde din günü için diriltilmesi/canlandırılması.

6. En'âm Suresi

Ayet 130

Arapça Metin (Harekeli)

919|6|130|يَٰمَعْشَرَ ٱلْجِنِّ وَٱلْإِنسِ أَلَمْ يَأْتِكُمْ رُسُلٌ مِّنكُمْ يَقُصُّونَ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتِى وَيُنذِرُونَكُمْ لِقَآءَ يَوْمِكُمْ هَٰذَا قَالُوا۟ شَهِدْنَا عَلَىٰٓ أَنفُسِنَا وَغَرَّتْهُمُ ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَا وَشَهِدُوا۟ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمْ أَنَّهُمْ كَانُوا۟ كَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

919|6|130|يمعشر الجن والانس الم ياتكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي وينذرونكم لقا يومكم هذا قالوا شهدنا علي انفسنا وغرتهم الحيوه الدنيا وشهدوا علي انفسهم انهم كانوا كفرين

Latin Literal

130. Yâ ma’şerel cinni vel insi e lem ye’tikum rusulun minkum yakussûne aleykum âyâtî ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû şehidnâ alâ enfusinâ ve garrethumul hayâtud dunyâ ve şehidû alâ enfusihim ennehum kânû kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ey cin210 ve insan klanı/kabilesi! "Asla gelmez mi (oldu) sizlere kendinizden resûller418? Naklederler sizlere ayetlerimi; ve uyarırlar sizleri karşılaşma gününüze; buna (bu güne)"; dediler*: “Şahit olduk/tanık olduk nefislerimiz201 üzerine”; ve aldattı onları dünya hayatı; ve şahit oldular/tanık oldular kendi nefisleri201 üzerine; doğrusu onlar oldular kâfirler25.

Ahmed Samira Çevirisi

130 You the Jinn’s and the human’s race , did not messengers from you come to you, they relay/inform on you My verses/evidences and warn you (of) this your day’s/time’s meeting (your meeting at this day/time)? They said: "We witnessed/testified on our selves." And the life the present/worldly life had deceived/tempted them, and they witnessed/testified on themselves that they were disbelieving.

Notlar

Not 1

*Cinler ve insanlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Cin Kavram 210

210 İblis ve onun soyundan olan varlıklar. İblis Âdem'e secde etmedi. Yüce Allah'ın emrine karşı geldi ve fâsıklardan/sapanlardan oldu. Bir cennet evrenine yerleştirilen Âdem ve eşini ayartarak Yüce Allah'ın yasağını çiğnetti. Yüce Allah Âdem ve eşiyle birlikte yasağı çiğneyen tüm insanları cennetten indirdi. Âdem derhal tevbe etti. Yüce Allah onun tevbesini kabul etti. İblis Âdem'e meydan okudu. Yüce Allah bu meydan okumaya izin verdi. Âdem soyu olan insanlarla iblis soyu olan cinler arasında 2. tur bir savaş başladı. 2. savaş cennet evreninden daha alçak yerleşimli olan günümüz evreninde şu an devam etmektedir. İnsanoğlu 1. savaşı kaybetti. 2. savaşın içindeyiz. 2. şansımızı kullanıyoruz. Savaş kuralları gereği her doğan insana bir cin yoldaşlık eder. İnsan bu cinle mücadele eder. Cin kendisine verilen izni kullanır. Yani insanın kalbine fısıldar. Kalbine vesvese verir. Yüce Allah'ın dosdoğru yolu olan kutsal kitaplardan uzaklaştırmak ister. İnsanı Yüce Allah'ın emrinden saptırmak ister. Maalesef insanların pek azı haricinde çoğu 2. savaşı da kaybetti. Yüce Allah'ın cehennemi cinden ve insanlardan doldururum sözü hak oldu.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

7. A'râf Suresi

Ayet 37

Arapça Metin (Harekeli)

991|7|37|فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ ٱفْتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبًا أَوْ كَذَّبَ بِـَٔايَٰتِهِۦٓ أُو۟لَٰٓئِكَ يَنَالُهُمْ نَصِيبُهُم مِّنَ ٱلْكِتَٰبِ حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءَتْهُمْ رُسُلُنَا يَتَوَفَّوْنَهُمْ قَالُوٓا۟ أَيْنَ مَا كُنتُمْ تَدْعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ قَالُوا۟ ضَلُّوا۟ عَنَّا وَشَهِدُوا۟ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمْ أَنَّهُمْ كَانُوا۟ كَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

991|7|37|فمن اظلم ممن افتري علي الله كذبا او كذب بايته اوليك ينالهم نصيبهم من الكتب حتي اذا جاتهم رسلنا يتوفونهم قالوا اين ما كنتم تدعون من دون الله قالوا ضلوا عنا وشهدوا علي انفسهم انهم كانوا كفرين

Latin Literal

37. Fe men azlemu mimmenifterâ alallâhi keziben ev kezzebe bi âyâtih(âyâtihi) ulâike yenâluhum nasîbuhum minel kitâb(kitâbi), hattâ izâ câethum rusulunâ yeteveffevnehum kâlû eyne mâ kuntum ted’ûne min dûnillâh(dûnillâhi) kâlû dallû annâ ve şehidû alâ enfusihim ennehum kânû kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kim daha zalimdir257 kimseden (ki) iftira402 attı Allah'a karşı bir yalan ya da yalanladı195 ayetlerini O’nun (Allah'ın); işte bunlar; kavuşur nasipleri onların kitaptan*; ta ki geldiği zaman onlara resûllerimiz418; vefat ettirirken onları; dediler (resûl melekler): "Hani nerede Allah’ın astından çağırmış olduklarınız?"; dediler (vefat eden kimseler): "Saptılar bizden"; ve şahidlik/tanıklık ettiler kendi nefislerine201 karşı ki onlar oldular kâfirler25.

Ahmed Samira Çevirisi

37 So who (is) more unjust/oppressive than who fabricated on (about) God lies/denials/falsifications or lied/denied/falsified with His verses/evidences , those their share/fortune from The Book takes them until/if/when Our messengers came to them, they make them die, they said: "Where (is) what you were/are calling/wishing/desiring from other than God?" They said: "They were misguided from us, and they witnessed/testified on themselves that they truly, they were disbelieving/disbelievers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 femen öyle ki kim فَمَنْ -
2 ezlemu daha zalimdir أَظْلَمُ ظلم
3 mimmeni kimseden مِمَّنِ -
4 ftera iftira attı افْتَرَىٰ فري
5 ala karşı عَلَى -
6 llahi Allah'a اللَّهِ -
7 keziben bir yalan كَذِبًا كذب
8 ev ya da أَوْ -
9 kezzebe yalanladı كَذَّبَ كذب
10 biayatihi ayetlerini O’nun بِايَاتِهِ ايي
11 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
12 yenaluhum kavuşur يَنَالُهُمْ نيل
13 nesibuhum nasipleri onların نَصِيبُهُمْ نصب
14 mine مِنَ -
15 l-kitabi kitaptan الْكِتَابِ كتب
16 hatta ta ki حَتَّىٰ -
17 iza zaman إِذَا -
18 ca'ethum geldi onlara جَاءَتْهُمْ جيا
19 rusuluna resûllerimiz رُسُلُنَا رسل
20 yeteveffevnehum vefat ettirirken onları يَتَوَفَّوْنَهُمْ وفي
21 kalu dediler (resûl melekler) قَالُوا قول
22 eyne hani nerede? أَيْنَ -
23 ma مَا -
24 kuntum olduklarınız كُنْتُمْ كون
25 ted'une çağırmış تَدْعُونَ دعو
26 min مِنْ -
27 duni astından دُونِ دون
28 llahi Allah’ın اللَّهِ -
29 kalu dediler قَالُوا قول
30 dellu saptılar ضَلُّوا ضلل
31 anna bizden عَنَّا -
32 ve şehidu ve şahidlik/tanıklık ettiler وَشَهِدُوا شهد
33 ala karşı عَلَىٰ -
34 enfusihim kendi nefislerine أَنْفُسِهِمْ نفس
35 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
36 kanu oldular كَانُوا كون
37 kafirine kâfirler كَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Yapıp ettikleri kitaptan/kayıttan gösterilir. Bu kayda bakan kimse kendi nefsine zulmettiğini, kâfirlerden olduğunu anlar; buna tanıklık/şahitlik eder.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Yalanlamak, Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamak. Kavram 195

195 Yüce Allah'ın ayetlerini kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek. Ahiret hayatına iman etmeyen ateistler, deistler vb. herkes Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamıştır. Kur'an ayetlerini söylentilere/hadislere boğduranlar, ayetlerin hükmünü tamamı zan olan söylentilerle/hadislerle düşüren müşrik ve münafıklar da ayetleri yalanlayanlardır.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Din konusunda Allah'a iftira atmak, yalan uydurmak. Kavram 402

402 Kutsal kitapların astından olan söylenti/hadis kitaplarıyla (Talmud, Kütüb-i Sitte, Riyâzus Sâlihîn vb. ) Yüce Allah'ın bizzat kendisine ve onun resûllerine iftira atmak. Allah'ın adına kutsi hadisler uydurmak. Tamamı zan olan 'Resûl buyurdu ki' sözleriyle resûl adına uydurulmuş bir din oluşturmak. Sünnet adı altında resûle iftira olan sözlere/hadislere tabi olmak. Mezheplere tabi olmak. Tarikatlara tabi olmak. Sadece Kur'an, sadece kutsal kitap dememek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

7. A'râf Suresi

Ayet 50

Arapça Metin (Harekeli)

1004|7|50|وَنَادَىٰٓ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ أَصْحَٰبَ ٱلْجَنَّةِ أَنْ أَفِيضُوا۟ عَلَيْنَا مِنَ ٱلْمَآءِ أَوْ مِمَّا رَزَقَكُمُ ٱللَّهُ قَالُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ حَرَّمَهُمَا عَلَى ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1004|7|50|ونادي اصحب النار اصحب الجنه ان افيضوا علينا من الما او مما رزقكم الله قالوا ان الله حرمهما علي الكفرين

Latin Literal

50. Ve nâdâ ashâbun nâri ashâbel cenneti en efîdû aleynâ minel mâi ev mimmâ rezekakumullâh(rezekakumullâhu), kâlû innallâhe harremehumâ alel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve nida* etti ateş** ashâbı194 cennet*** ashâbına194 ki "Akıtın**** üzerimize suyunuzdan veya Allah'ın rızıklandırdığından" (diye); dediler***: "Doğrusu Allah haram etti ikisini kâfirler25 üzerine."

Ahmed Samira Çevirisi

50 And the fire’s company/friends called/cried (to) the Paradises’ company/friends : "That spread/flow on us from the water or from what God provided for you." They said: "That God forbade/prohibited them (B) on the disbelievers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve nada ve nida etti وَنَادَىٰ ندو
2 eshabu ashabı أَصْحَابُ صحب
3 n-nari ateş النَّارِ نور
4 eshabe ashabına أَصْحَابَ صحب
5 l-cenneti cennet الْجَنَّةِ جنن
6 en ki أَنْ -
7 efidu akıtın أَفِيضُوا فيض
8 aleyna üzerimize عَلَيْنَا -
9 mine مِنَ -
10 l-mai suyunuzdan الْمَاءِ موه
11 ev veya أَوْ -
12 mimma مِمَّا -
13 razekakumu rızıklandırdığından رَزَقَكُمُ رزق
14 llahu Allah'ın اللَّهُ -
15 kalu dediler قَالُوا قول
16 inne doğrusu إِنَّ -
17 llahe Allah اللَّهَ -
18 harramehuma haram etti ikisini حَرَّمَهُمَا حرم
19 ala üzerine عَلَى -
20 l-kafirine kâfirler الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Seslendi.**Cehenneme girecek olan henüz girmemiş olan kimseler.***Cennete girecek olan henüz girmemiş olan kimseler.****Anlarız ki cehennem ashâbı cennet ashâbının bulunduğu yerden daha aşağıda bir yerlerdedir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

7. A'râf Suresi

Ayet 76

Arapça Metin (Harekeli)

1030|7|76|قَالَ ٱلَّذِينَ ٱسْتَكْبَرُوٓا۟ إِنَّا بِٱلَّذِىٓ ءَامَنتُم بِهِۦ كَٰفِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1030|7|76|قال الذين استكبروا انا بالذي امنتم به كفرون

Latin Literal

76. Kâlellezînestekberû innâ billezî âmentum bihî kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Dedi büyüklenmiş/kibirlenmiş kimseler: "Doğrusu bizler onunla iman47 ettiğinize kâfirleriz25."

Ahmed Samira Çevirisi

76 Those who became arrogant said: "We are with what you believed with it disbelieving."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 stekberu büyüklenmiş/kibirlenmiş اسْتَكْبَرُوا كبر
4 inna doğrusu bizler إِنَّا -
5 billezi' بِالَّذِي -
6 amentum iman ettiğinize امَنْتُمْ امن
7 bihi onunla بِهِ -
8 kafirune kâfirleriz كَافِرُونَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

7. A'râf Suresi

Ayet 90

Arapça Metin (Harekeli)

1044|7|90|وَقَالَ ٱلْمَلَأُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِن قَوْمِهِۦ لَئِنِ ٱتَّبَعْتُمْ شُعَيْبًا إِنَّكُمْ إِذًا لَّخَٰسِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1044|7|90|وقال الملا الذين كفروا من قومه لين اتبعتم شعيبا انكم اذا لخسرون

Latin Literal

90. Ve kâlel meleullezîne keferû min kavmihî le initteba’tum şuayben innekum izen le hâsirûn(hâsirûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi mele364 (ki) kâfirlik25 etmiş kimselerdir kavminden/toplumundan onun (Şuayb’ın): "Mutlak ki eğer tabi olursanız Şuayb'e; doğrusu sizler o durumda mutlak hüsrana uğrayanlarsınız."

Ahmed Samira Çevirisi

90 And the nobles/assembly, those who disbelieved from his nation said: "If (E) you followed Shu’aib, that you are then losers (E) ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 l-meleu mele الْمَلَأُ ملا
3 ellezine kimselerdir الَّذِينَ -
4 keferu kaâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
5 min مِنْ -
6 kavmihi kavminden onun (Şuayb’ın) قَوْمِهِ قوم
7 leini mutlak ki eğer لَئِنِ -
8 ttebea'tum tabi olursanız اتَّبَعْتُمْ تبع
9 şuayben Şu'ayb'e شُعَيْبًا -
10 innekum doğrusu sizler إِنَّكُمْ -
11 izen o durumda إِذًا -
12 lehasirune mutlak hüsrana uğrayanlarsınız لَخَاسِرُونَ خسر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mele Kavram 364

364 Toplumun önde gelenleri, yetkinleri.

7. A'râf Suresi

Ayet 93

Arapça Metin (Harekeli)

1047|7|93|فَتَوَلَّىٰ عَنْهُمْ وَقَالَ يَٰقَوْمِ لَقَدْ أَبْلَغْتُكُمْ رِسَٰلَٰتِ رَبِّى وَنَصَحْتُ لَكُمْ فَكَيْفَ ءَاسَىٰ عَلَىٰ قَوْمٍ كَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1047|7|93|فتولي عنهم وقال يقوم لقد ابلغتكم رسلت ربي ونصحت لكم فكيف اسي علي قوم كفرين

Latin Literal

93. Fe tevellâ anhum ve kâle yâ kavmi lekad eblagtukum risâlâti rabbî ve nesahtu lekum, fe keyfe âsâ alâ kavmin kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yüz çevirdi (Şuayb) onlardan; ve dedi: "Ey kavmim/toplumum! Ant olsun belagat399 ettim risâletini223 Rabbimin4; ve nasihat ettim sizlere; öyle ki nasıl acırım/üzülürüm kâfirler25 (olan) bir kavme/topluma karşı."

Ahmed Samira Çevirisi

93 So he turned away from them, and he said: "My nation, I had communicated/informed you my Lord’s messages, and I advised to you, so how (do) I grieve/sorrow for on a nation disbelieving?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fetevella öyle ki yüz çevirdi فَتَوَلَّىٰ ولي
2 anhum onlardan عَنْهُمْ -
3 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
4 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
5 lekad andolsun لَقَدْ -
6 eblegtukum belagat ettim أَبْلَغْتُكُمْ بلغ
7 risalati risaletini رِسَالَاتِ رسل
8 rabbi Rabbimin رَبِّي ربب
9 ve nesahtu ve nasihat ettim وَنَصَحْتُ نصح
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 fekeyfe öyle ki nasıl فَكَيْفَ كيف
12 asa acırım/üzülürüm اسَىٰ اسو
13 ala karşı عَلَىٰ -
14 kavmin bir kavme/topluma قَوْمٍ قوم
15 kafirine kâfirler (olan) كَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Risâlet Kavram 223

223 Yüce Allah tarafından gönderilen mesaj, bilgi.

Resûlün görevi ancak bir belagattır/duyurmadır. Kavram 399

399 Tartışma/hac ancak delillerle yapılır. Dileyen iman eder, dileyen inkar eder. İman etmeyerek sırtını dönenlere yani kâfirlere ya da müşriklere hiçbir şey yapılmaz. Gerçek Kur'an müminlerine düşen ancak bir duyurmadır. Daha fazlası asla değildir. Duyurma dışında insanları zorlamak Kur'an ayetlerini örtmek, ayetlere uymamak, ayetleri yalanlamak demektir.

7. A'râf Suresi

Ayet 101

Arapça Metin (Harekeli)

1055|7|101|تِلْكَ ٱلْقُرَىٰ نَقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ أَنۢبَآئِهَا وَلَقَدْ جَآءَتْهُمْ رُسُلُهُم بِٱلْبَيِّنَٰتِ فَمَا كَانُوا۟ لِيُؤْمِنُوا۟ بِمَا كَذَّبُوا۟ مِن قَبْلُ كَذَٰلِكَ يَطْبَعُ ٱللَّهُ عَلَىٰ قُلُوبِ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1055|7|101|تلك القري نقص عليك من انبايها ولقد جاتهم رسلهم بالبينت فما كانوا ليومنوا بما كذبوا من قبل كذلك يطبع الله علي قلوب الكفرين

Latin Literal

101. Tilkel kurâ nakussu aleyke min enbâihâ ve lekad câethum rusuluhum bil beyyinâti fe mâ kânû liyu’minû bi mâ kezzebû min kablu kezâlike yatbaullâhu alâ kulûbil kâfirîn (kâfirîne).

Türkçe Çeviri

İşte şudur; kentler (ki) kıssalaştırırız sana onun* haberlerinden; ve ant olsun geldi onlara onların resûlleri418 beyanatlarla620; öyle ki olmuş değillerdi iman47 etmeye öncesinde yalanladıkları nedeniyle; işte böyledir; mühürler175 Allah kâfirlerin25 kalplerinin üzerini.

Ahmed Samira Çevirisi

101 Those are the villages’/urban cities’, We narrate/inform on (to) you from its information/news, and their messengers had come to them with the evidences, so they were not to believe with what they denied/falsified from before, as/like that God stamps/covers/seals on the disbelievers’ hearts/minds .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 tilke işte şudur تِلْكَ -
2 l-kura kentler الْقُرَىٰ قري
3 nekussu kıssalaştırırız نَقُصُّ قصص
4 aleyke sana عَلَيْكَ -
5 min مِنْ -
6 enbaiha haberlerinden onun أَنْبَائِهَا نبا
7 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
8 ca'ethum gelmişti onlara جَاءَتْهُمْ جيا
9 rusuluhum onların resûlleri رُسُلُهُمْ رسل
10 bil-beyyinati beyanatlarla بِالْبَيِّنَاتِ بين
11 fema öyle ki değildi فَمَا -
12 kanu oldular كَانُوا كون
13 liyu'minu iman etmeye لِيُؤْمِنُوا امن
14 bima ötürü بِمَا -
15 kezzebu yalanladıklarıyla كَذَّبُوا كذب
16 min مِنْ -
17 kablu öncesinde قَبْلُ قبل
18 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
19 yetbeu mühürledi يَطْبَعُ طبع
20 llahu Allah اللَّهُ -
21 ala üzerini عَلَىٰ -
22 kulubi kalplerinin قُلُوبِ قلب
23 l-kafirine kâfirlerin الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Kentin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kalpler; mühür, maraz/hastalık/kilitler/perde/paslanma. Kavram 175

175 Gözler nasıl ki beyinle görür, kulaklar nasıl ki beyinle duyar, beyin de kalple akleder. İnsan kalbinde kendi hafızası olan 40-50 bin adet sinir hücresi vardır. Kalp sinirleri beynin karar verme bölgesi olan ön lobuna (perçem bölgesi altına) uyarıda bulunur. Aklı kullanarak karar vermede kalbin rolü vardır. Kâfirlik etmiş kişilerin kalpleri biyolojik olarak paslanır (LDH yağı oksitlenir yani paslanır), kalbin beyni etkilemesi bozulur. Kalp mühürlenir. Kalp kilitlenir. Kalp marazlı/hastalıklı olur. Kalp perdelenir. Kalpler paslanır. İnsan kendi yapıp ettiğiyle buna neden olur. Ancak daha geniş boyutta Yüce Allah’ın buna izin vermesiyle süreç gerçekleşir.Kalplerin paslanması LDH isimli kötü yağın oksitlenmesi yani paslanması sonucu da gerçekleşir. Kavrayan/anlayan/akleden kalpler: Kalp-beyin iletişimi.Kalplerin paslanması.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

8. Enfâl Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

1167|8|7|وَإِذْ يَعِدُكُمُ ٱللَّهُ إِحْدَى ٱلطَّآئِفَتَيْنِ أَنَّهَا لَكُمْ وَتَوَدُّونَ أَنَّ غَيْرَ ذَاتِ ٱلشَّوْكَةِ تَكُونُ لَكُمْ وَيُرِيدُ ٱللَّهُ أَن يُحِقَّ ٱلْحَقَّ بِكَلِمَٰتِهِۦ وَيَقْطَعَ دَابِرَ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1167|8|7|واذ يعدكم الله احدي الطايفتين انها لكم وتودون ان غير ذات الشوكه تكون لكم ويريد الله ان يحق الحق بكلمته ويقطع دابر الكفرين

Latin Literal

7. Ve iz yaıdukumullâhu ihdet tâifeteyni ennehâ lekum, ve teveddûne enne gayre zâtiş şevketi tekûnu lekum, ve yurîdullâhu en yuhıkkal hakka bi kelimâtihî ve yaktaa dâbirel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve vaat ediyorken sizlere Allah iki tayfadan* birini** ki o sizleredir (diye); ve istiyordunuz ki kuvvet/diken/sivrilik*** sahibi dışındaki**** olsun sizlere; ve (oysa) diliyordu Allah ki hakka/gerçeğe kavuşturmayı hakkı/gerçeği**** kendi kelimeleriyle416; ve (diliyordu) kesmeyi kâfirlerin25 ardını.

Ahmed Samira Çevirisi

7 And if/when God promises you one/any (of) the two groups that it (E) (is) for you, and you wish/love that other than that what is the power and might/weapon’s sharpness be for you, and God wants/wills that (He) makes correct the truth with His words/expressions and cuts off/severs the disbelievers’ root/remainder.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve وَإِذْ -
2 yeidukumu vaat ediyorken sizlere يَعِدُكُمُ وعد
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 ihda birini إِحْدَى احد
5 t-taifeteyni iki tayfadan الطَّائِفَتَيْنِ طوف
6 enneha ki o أَنَّهَا -
7 lekum sizleredir لَكُمْ -
8 ve teve ddune ve istiyordunuz وَتَوَدُّونَ ودد
9 enne ki أَنَّ -
10 gayra başkasını غَيْرَ غير
11 zati sahibi ذَاتِ -
12 ş-şevketi kuvvet/diken/sivri uç الشَّوْكَةِ شوك
13 tekunu olsun تَكُونُ كون
14 lekum sizlere لَكُمْ -
15 veyuridu ve diliyordu وَيُرِيدُ رود
16 llahu Allah اللَّهُ -
17 en ki أَنْ -
18 yuhikka hakka kavuşturmayı يُحِقَّ حقق
19 l-hakka hakkı/gerçeği الْحَقَّ حقق
20 bikelimatihi kendi kelimeleriyle بِكَلِمَاتِهِ كلم
21 ve yektaa ve kesmeyi وَيَقْطَعَ قطع
22 dabira ardını دَابِرَ دبر
23 l-kafirine kâfirlerin الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Birliktelik sahibi gruptan.**Mücadele etmeniz için, savaşmanız için.***Zarar/hasar verici, delici kuvvet. ****Zayıf olanı. Daha az zarar verecek olanı.*****Kâfirler daha güçlü olsalar da, daha fazla zarar verici olsalar da onlarla savaşmak hak/gerçeğin ortaya çıkmasında daha faydalıdır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Yüce Allah'ın kelimesi/sözü. Kavram 416

416 Buyruğu, emri, hükmü, kararı, 'ol' demesi.

8. Enfâl Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

1172|8|12|إِذْ يُوحِى رَبُّكَ إِلَى ٱلْمَلَٰٓئِكَةِ أَنِّى مَعَكُمْ فَثَبِّتُوا۟ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ سَأُلْقِى فِى قُلُوبِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ٱلرُّعْبَ فَٱضْرِبُوا۟ فَوْقَ ٱلْأَعْنَاقِ وَٱضْرِبُوا۟ مِنْهُمْ كُلَّ بَنَانٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1172|8|12|اذ يوحي ربك الي المليكه اني معكم فثبتوا الذين امنوا سالقي في قلوب الذين كفروا الرعب فاضربوا فوق الاعناق واضربوا منهم كل بنان

Latin Literal

12. İz yûhî rabbuke ilel melâiketi ennî meakum fe sebbitûllezîne âmenû, seulkî fî kulûbillezîne keferûr ru’be fadribû fevkal a’nâkı vadribû minhum kulle benân(benânin).

Türkçe Çeviri

Vahyediyorken (senin) Rabbin4 meleklere ki: "Ben beraberim sizlerle; öyle ki sabitleyin* iman47 etmiş kimseleri; atacağım kâfirlik25 etmiş kimselerin kalplerine dehşet; öyle ki darbedin* boyunlar üstüne; ve darbedin* onlardan** her parmak ucuna."

Ahmed Samira Çevirisi

12 When your Lord inspires/transmits to the angels, "That I (am) with you, so encourage/affirm those who believed, I will throw in those who disbelievers’ hearts/minds the terror/fright, so strike/beat above the necks, and strike/beat from them every/each fingertip/finger .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iz zaman إِذْ -
2 yuhi vahyediyordu يُوحِي وحي
3 rabbuke (senin) Rabbin رَبُّكَ ربب
4 ila إِلَى -
5 l-melaiketi meleklere الْمَلَائِكَةِ ملك
6 enni ki ben أَنِّي -
7 meakum beraberim sizlerle مَعَكُمْ -
8 fesebbitu öyle ki sabitleyin فَثَبِّتُوا ثبت
9 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
10 amenu iman etmiş امَنُوا امن
11 seulki atacağım سَأُلْقِي لقي
12 fi فِي -
13 kulubi kaplerine قُلُوبِ قلب
14 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
15 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
16 r-rua'be dehşet الرُّعْبَ رعب
17 fedribu öyle ki darp edin فَاضْرِبُوا ضرب
18 fevka üstüne فَوْقَ فوق
19 l-ea'naki boyunları الْأَعْنَاقِ عنق
20 vedribu ve darp edin وَاضْرِبُوا ضرب
21 minhum onlardan مِنْهُمْ -
22 kulle her كُلَّ كلل
23 benanin parmak ucuna بَنَانٍ بنن

Notlar

Not 1

*Melekler.**Kâfirlerden.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

8. Enfâl Suresi

Ayet 14

Arapça Metin (Harekeli)

1174|8|14|ذَٰلِكُمْ فَذُوقُوهُ وَأَنَّ لِلْكَٰفِرِينَ عَذَابَ ٱلنَّارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1174|8|14|ذلكم فذوقوه وان للكفرين عذاب النار

Latin Literal

14. Zâlikum fe zûkûhu ve enne lil kâfirîne azâben nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

İşte sizlersiniz; öyle ki tadın onu; ve ki kâfirler25 içindir ateş834 azabı.

Ahmed Samira Çevirisi

14 That is, so taste/experience it, and that to the disbelievers (is) the fire’s torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zalikum işte sizlersiniz ذَٰلِكُمْ -
2 fezukuhu öyle ki tadın onu فَذُوقُوهُ ذوق
3 ve enne ve ki وَأَنَّ -
4 lilkafirine kâfirler içindir لِلْكَافِرِينَ كفر
5 azabe azabı عَذَابَ عذب
6 n-nari ateş النَّارِ نور

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

8. Enfâl Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

1175|8|15|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِذَا لَقِيتُمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ زَحْفًا فَلَا تُوَلُّوهُمُ ٱلْأَدْبَارَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1175|8|15|يايها الذين امنوا اذا لقيتم الذين كفروا زحفا فلا تولوهم الادبار

Latin Literal

15. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ lekîtumullezîne keferû zahfen fe lâ tuvellûhumul edbâr(edbâre).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Karşılaştığınız zaman kâfirlik25 etmiş kimselerle; bir toplu halde yürüme* (-yle); öyle ki dönmeyin onlara arkaları**.

Ahmed Samira Çevirisi

15 You, you those who believed, if you met/found those who disbelieved marching slowly/creeping, so do not turn away your back/ends from them.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 iza zaman إِذَا -
5 lekitumu karşılaştığınız لَقِيتُمُ لقي
6 ellezine kimselere الَّذِينَ -
7 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
8 zehfen bir toplu halde yürüme (-yle) زَحْفًا زحف
9 fela öyle ki فَلَا -
10 tuvelluhumu dönmeyin onlara تُوَلُّوهُمُ ولي
11 l-edbara arkaları الْأَدْبَارَ دبر

Notlar

Not 1

*Savaş için karşılaşma.**Kaçmayın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

8. Enfâl Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

1178|8|18|ذَٰلِكُمْ وَأَنَّ ٱللَّهَ مُوهِنُ كَيْدِ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1178|8|18|ذلكم وان الله موهن كيد الكفرين

Latin Literal

18. Zâlikum ve ennallâhe mûhinu keydil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

İşte sizlersiniz; ve ki Allah zayıflatandır kâfirlerin25 kumpasını/entrikasını.

Ahmed Samira Çevirisi

18 That is, and that God (is) weakening/enfeebling the disbelievers’ plot/conspiracy .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zalikum işte sizlersiniz ذَٰلِكُمْ -
2 ve enne ve ki وَأَنَّ -
3 llahe Allah اللَّهَ -
4 muhinu zayıflatandır مُوهِنُ وهن
5 keydi kumpasını/entrikasını كَيْدِ كيد
6 l-kafirine kâfirlerin الْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

8. Enfâl Suresi

Ayet 30

Arapça Metin (Harekeli)

1190|8|30|وَإِذْ يَمْكُرُ بِكَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لِيُثْبِتُوكَ أَوْ يَقْتُلُوكَ أَوْ يُخْرِجُوكَ وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ ٱللَّهُ وَٱللَّهُ خَيْرُ ٱلْمَٰكِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1190|8|30|واذ يمكر بك الذين كفروا ليثبتوك او يقتلوك او يخرجوك ويمكرون ويمكر الله والله خير المكرين

Latin Literal

30. Ve iz yemkuru bikellezîne keferû li yusbitûke ev yaktulûke ev yuhricûk(yuhricûke) ve yemkurûne ve yemkurullâh(yemkurullâhu), vallâhu hayrul mâkirîn(mâkirîne).

Türkçe Çeviri

Ve tertipliyorken705 sana kâfirlik25 etmiş kimseler (ki) sabitlemek* için seni ya da katletmek35 için seni ya da çıkarmak** için seni; ve tertipliyorlardı705; ve Allah (da) tertipliyordu705; ve Allah hayırlısıdır tertipleyenlerin705.

Ahmed Samira Çevirisi

30 And when those who disbelieved deceive/scheme at you to affix/affirm you, or kill you, or bring you out, and they scheme/deceive , and God deceives/schemes and God (is) best (of) the deceivers/schemers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve وَإِذْ -
2 yemkuru tertipliyorken يَمْكُرُ مكر
3 bike sana بِكَ -
4 ellezine kimseler الَّذِينَ -
5 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
6 liyusbituke sabitlemek için seni لِيُثْبِتُوكَ ثبت
7 ev ya da أَوْ -
8 yektuluke katletmek için seni يَقْتُلُوكَ قتل
9 ev ya da أَوْ -
10 yuhricuke çıkarmak için seni يُخْرِجُوكَ خرج
11 ve yemkurune ve tertipliyorlardı وَيَمْكُرُونَ مكر
12 ve yemkuru ve tertipliyordu وَيَمْكُرُ مكر
13 llahu Allah اللَّهُ -
14 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
15 hayru hayırlısıdır خَيْرُ خير
16 l-makirine terpitleyenlerin الْمَاكِرِينَ مكر

Notlar

Not 1

*Tutuklamak. Hareketsiz hale getirmek.**Sürgüne göndermek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Tertip Kavram 705

705 Düzenlemek, sıralamak, planlamak, ardışık düzene sokmak.

8. Enfâl Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

1195|8|35|وَمَا كَانَ صَلَاتُهُمْ عِندَ ٱلْبَيْتِ إِلَّا مُكَآءً وَتَصْدِيَةً فَذُوقُوا۟ ٱلْعَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْفُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1195|8|35|وما كان صلاتهم عند البيت الا مكا وتصديه فذوقوا العذاب بما كنتم تكفرون

Latin Literal

35. Ve mâ kâne salâtuhum indel beyti illâ mukâen ve tasdiyeh(tasdiyeten), fe zûkûl azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir onların* beytin/evin32 yanındaki salâtı5 ancak ıslık çalma706 ve el çırpma706; öyleyse tadın azabı; kâfirlik25 eder olduğunuzla.

Ahmed Samira Çevirisi

35 And their prayers at the House/Home was not except whistling by mouth and echoing/prolonging/clapping ,so taste/experience the torture with what you were disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 salatuhum salatı onların صَلَاتُهُمْ صلو
4 inde yanındaki عِنْدَ عند
5 l-beyti beyt/ev الْبَيْتِ بيت
6 illa ancak إِلَّا -
7 muka'en ıslık çalma مُكَاءً مكو
8 ve tesdiyeten ve el çırpma وَتَصْدِيَةً صدي
9 fezuku öyleyse tadın فَذُوقُوا ذوق
10 l-azabe azabı الْعَذَابَ عذب
11 bima بِمَا -
12 kuntum olduğunuzla كُنْتُمْ كون
13 tekfurune kâfirlik ederler تَكْفُرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Ayetten anlarız ki müşrikler de vakitli zamanlarda haram evin yanında bir araya gelerek kendi salatlarını yani kendi dini öğretilerini takip ediyorlarmış.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Beyt/ev Kavram 32

32 Topluma ait olan, dini öğretilerin takip edildiği ev, mekân. Kur'an'ın okunup öğrenildiği topluma ait mekân.

Müşriklerin haram ev etrafında yaptıkları salâtları. Kavram 706

706 Müşrikler de vakitli zamanlarda haram evin yanında bir araya gelerek kendi salâtlarını yani kendi dini öğretilerini takip etmektedirler. Onların salâtları ıslık çalma ve el çırpma gibi ritüellerdir. Günümüzde kendilerini müslüman zanneden çok sayıda insanın Kabe'nin etrafında dönmeleri de aynı sapkınlıktır.

8. Enfâl Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

1196|8|36|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ يُنفِقُونَ أَمْوَٰلَهُمْ لِيَصُدُّوا۟ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ فَسَيُنفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ إِلَىٰ جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1196|8|36|ان الذين كفروا ينفقون امولهم ليصدوا عن سبيل الله فسينفقونها ثم تكون عليهم حسره ثم يغلبون والذين كفروا الي جهنم يحشرون

Latin Literal

36. İnnellezîne keferû yunfikûne emvâlehum li yesuddû an sebîlillâh(sebîlillâhi), fe seyunfikûnehâ summe tekûnu aleyhim hasreten summe yuglebûn(yuglebûne), vellezîne keferû ilâ cehenneme yuhşerûn(yuhşerûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kâfirlik25 etmiş kimseler infak6 ederler mallarını geri çevirmek/döndürmek için Allah yolundan336; öyle ki infak6 edecekler onu*; sonra olur* üzerlerine bir hüsran; sonra yenilgiye uğratılırlar; ve kâfirlik25 etmiş kimseler cehenneme doğru haşredilirler.

Ahmed Samira Çevirisi

36 That those who disbelieved spend their properties/possessions/wealths to object/prevent/obstruct from Gods’ way/path/sake , so they will spend it, then (it will) be on them grief/weakness , then they (will) be defeated/conquered , and those who disbelieved, to Hell they (will) be gathered.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne Doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق
5 emvalehum mallarını أَمْوَالَهُمْ مول
6 liyesuddu geri çevirmek/döndürmek için لِيَصُدُّوا صدد
7 an عَنْ -
8 sebili yolundan سَبِيلِ سبل
9 llahi Allah اللَّهِ -
10 feseyunfikuneha öyle ki infak edecekler onu فَسَيُنْفِقُونَهَا نفق
11 summe sonra ثُمَّ -
12 tekunu olur تَكُونُ كون
13 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
14 hasraten bir hasret حَسْرَةً حسر
15 summe sonra ثُمَّ -
16 yuglebune yenilgiye uğratılırlar يُغْلَبُونَ غلب
17 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
18 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
19 ila doğru إِلَىٰ -
20 cehenneme cehenneme جَهَنَّمَ -
21 yuhşerune haşredilirler يُحْشَرُونَ حشر

Notlar

Not 1

*İnfak ettikleri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

8. Enfâl Suresi

Ayet 38

Arapça Metin (Harekeli)

1198|8|38|قُل لِّلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ إِن يَنتَهُوا۟ يُغْفَرْ لَهُم مَّا قَدْ سَلَفَ وَإِن يَعُودُوا۟ فَقَدْ مَضَتْ سُنَّتُ ٱلْأَوَّلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1198|8|38|قل للذين كفروا ان ينتهوا يغفر لهم ما قد سلف وان يعودوا فقد مضت سنت الاولين

Latin Literal

38. Kul lillezîne keferû in yentehû yugfer lehum mâ kad selef(selefe), ve in yeûdû fe kad madat sunnetul evvelîn(evvelîne).

Türkçe Çeviri

Kâfirlik25 etmiş kimselere de ki: "Eğer menederlerse* mağfiret319 edilir onlara; muhakkak geçendir**; ve eğer geri dönerlerse; öyle ki. muhakkak devam etti*** evvelki sünnet707."

Ahmed Samira Çevirisi

38 Say to those who disbelieved: "If they terminate/stop, (it) will be forgiven for them what had preceded/passed , and if they return, so the first’s/beginners’’ law/manner had passed/expired ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 in eğer إِنْ -
5 yentehu menederlerse يَنْتَهُوا نهي
6 yugfer mağfiret edilir يُغْفَرْ غفر
7 lehum onlara لَهُمْ -
8 ma مَا -
9 kad muhakkak قَدْ -
10 selefe geçendir سَلَفَ سلف
11 vein ve eğer وَإِنْ -
12 yeudu geri dönerlerse يَعُودُوا عود
13 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
14 medet devam etti مَضَتْ مضي
15 sunnetu sünnet سُنَّتُ سنن
16 l-evveline evvelki الْأَوَّلِينَ اول

Notlar

Not 1

*Engelleme, yasaklama.**Geçmişte kalmıştır.***Geçerlidir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Sünnet Kavram 707

707 Kanun, uygulama, yöntem, metot.

8. Enfâl Suresi

Ayet 50

Arapça Metin (Harekeli)

1210|8|50|وَلَوْ تَرَىٰٓ إِذْ يَتَوَفَّى ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ يَضْرِبُونَ وُجُوهَهُمْ وَأَدْبَٰرَهُمْ وَذُوقُوا۟ عَذَابَ ٱلْحَرِيقِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1210|8|50|ولو تري اذ يتوفي الذين كفروا المليكه يضربون وجوههم وادبرهم وذوقوا عذاب الحريق

Latin Literal

50. Ve lev terâ iz yeteveffellezîne keferûl melâiketu yadrıbûne vucûhehum ve edbârehum, ve zûkû azâbel harîk(harîkı).

Türkçe Çeviri

Şayet görsen melekleri522 vefat621 ettirirken kâfirlik25 etmiş kimseleri; darbederler yüzlerine onların ve arkalarına onların: ve "Tadın yakan azabı".

Ahmed Samira Çevirisi

50 And if you see/understand when the angels make those who disbelieved die, they strike/beat their faces/fronts and their backs/ends, and (they say): "Taste/experience the burning torture."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velev şayet وَلَوْ -
2 tera görsen تَرَىٰ راي
3 iz إِذْ -
4 yeteveffa vefat ettirirken يَتَوَفَّى وفي
5 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
6 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
7 l-melaiketu melekler الْمَلَائِكَةُ ملك
8 yedribune darbederler يَضْرِبُونَ ضرب
9 vucuhehum yüzlerine وُجُوهَهُمْ وجه
10 ve edbarahum ve arkalarına وَأَدْبَارَهُمْ دبر
11 vezuku ve tadın وَذُوقُوا ذوق
12 azabe azabı عَذَابَ عذب
13 l-hariki yakan الْحَرِيقِ حرق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Vefat melekleri. Kavram 522

522 Ölümün hemen öncesi bilinci beyinden ayıran şerefli elçiler. Kendilerine verilen görevleri eksiksiz yaparlar. Ölüm melekleridirler. Kur'an'dan anlarız ki vefat eden kimse bu meleklerle konuşmaktadır. Cibrîl benzeri şerefli elçiler olan bu melekler evrenin bir üst boyunda bulunurlar. Evrenin her noktasına ve anına/zamanına kendilerine verilen görevi gerçekleştirmek için ulaşabilirler.

Vefat Kavram 621

621 Vefat ölümden farklıdır. Bilincin aktif olduğu beynin korteks kısmının işlevlerinin talamus tarafından devreden çıkarılmasıdır. İlkel işlevler devam eder. Soluma, kalp atışı vb. Yüce Allah uykunun bir vefat olduğunu bizlere bildirmiştir. Ölüm gerçekleşmeden önce mutlaka vefat gerçekleşir. Her vefat ölümle sonlanmaz. Yüce Allah yolunda katledilenlerin ve müminlerin ölmeden vefat ettirildiği Kur'an'ımızda bizlere bildirilmiştir. Resûl Îsâ'nın da vefat ettirildiği ancak ölmediği ortadadır. Bu kimseler Rableri indinde rızıklandırılırlar. 6:60 ayetinde "...sonra diriltir sizleri orada.." buyrulmuştur. Orada kelimesi yeri/arzı/yeryüzünü işaret eder. Anlaşılır ki uykudaki vefat sürecinde bilincin kaybolmasını ve geri yüklenmesini sağlayan talamus bölgesi kuantum seviyesinde yeri de kapsayan evrenle direkt olarak ilişkilidir.

8. Enfâl Suresi

Ayet 52

Arapça Metin (Harekeli)

1212|8|52|كَدَأْبِ ءَالِ فِرْعَوْنَ وَٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ كَفَرُوا۟ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ فَأَخَذَهُمُ ٱللَّهُ بِذُنُوبِهِمْ إِنَّ ٱللَّهَ قَوِىٌّ شَدِيدُ ٱلْعِقَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1212|8|52|كداب ال فرعون والذين من قبلهم كفروا بايت الله فاخذهم الله بذنوبهم ان الله قوي شديد العقاب

Latin Literal

52. Ke de’bi âli fir’avne vellezîne min kablihim, keferû bi âyâtillâhi fe ehazehumullâhu bi zunûbihim, innallâhe kaviyyun şedîdul ıkâb(ıkâbi).

Türkçe Çeviri

Gidişatı gibidir firavun711 ailesinin; ve onlardan önceki kimselerin (ki) kâfirlik25 ettiler Allah'ın ayetlerine; öyle ki tuttu onları Allah günahlarıyla; doğrusu Allah Kaviyy’dir72; Şedîd’tir536 akabinde.

Ahmed Samira Çevirisi

52 As pharaoh’s family’s affairs/habits and those from before them, they disbelieved with Gods’ verses/evidences , so God took/punished them because of their crimes, that God (is) strong/powerful strong (severe in) the punishment.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kede'bi durumu/gidişi gibi كَدَأْبِ داب
2 ali ailesi الِ اول
3 fir'avne firavun فِرْعَوْنَ -
4 vellezine ve kimselerin وَالَّذِينَ -
5 min مِنْ -
6 kablihim onlardan önceki قَبْلِهِمْ قبل
7 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
8 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
9 llahi Allah'ın اللَّهِ -
10 feehazehumu öyle ki tuttu onları فَأَخَذَهُمُ اخذ
11 llahu Allah اللَّهُ -
12 bizunubihim günahlarıyla بِذُنُوبِهِمْ ذنب
13 inne doğrusu إِنَّ -
14 llahe Allah اللَّهَ -
15 kaviyyun Kaviy’dir قَوِيٌّ قوي
16 şedidu Şedîd’tir شَدِيدُ شدد
17 l-ikabi akabinde الْعِقَابِ عقب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kaviyy Kavram 72

72 Kuvvetli.

Şedîd Kavram 536

536 Şiddetli.

Mûsâ'nın Mısır'dan çıkış firavunu. Kavram 711

711 Mûsâ'nın Mısır'dan çıkış firavununun MÖ 1645–1629 yılları arasında yukarı Mısır'da (Teb bölgesi, Luksor) hüküm süren Sobekhotep VIII (Sekhemre Seusertawy Sobekhotep VIII) olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

8. Enfâl Suresi

Ayet 55

Arapça Metin (Harekeli)

1215|8|55|إِنَّ شَرَّ ٱلدَّوَآبِّ عِندَ ٱللَّهِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1215|8|55|ان شر الدواب عند الله الذين كفروا فهم لا يومنون

Latin Literal

55. İnne şerred devâbbi indallâhillezîne keferû fe hum lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu dâbbelerin599 şerlisi Allah’ın indinde/katında kâfirlik25 etmiş kimselerdir; öyle ki onlar iman47 etmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

55 That the worst walkers/creepers at God (are) those who disbelieved, so they do not believe.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Dâbbe Kavram 599

599 Hareket eden, debelenen, canlı her şey.

8. Enfâl Suresi

Ayet 59

Arapça Metin (Harekeli)

1219|8|59|وَلَا يَحْسَبَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ سَبَقُوٓا۟ إِنَّهُمْ لَا يُعْجِزُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1219|8|59|ولا يحسبن الذين كفروا سبقوا انهم لا يعجزون

Latin Literal

59. Ve lâ yahsebennellezîne keferû sebekû, innehum lâ yu’cizûn(yu’cizûne).

Türkçe Çeviri

Ve hesaplamasınlar/düşünmesinler kâfirlik25 etmiş kimseler öne geçtiklerini; doğrusu onlar aciz bırakamazlar.

Ahmed Samira Çevirisi

59 And those who disbelieved do not think/suppose (that) they raced/went ahead/won, that they truly do not disable/frustrate.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la وَلَا -
2 yehsebenne ve hesaplamasınlar/düşünmesinler يَحْسَبَنَّ حسب
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 keferu kafirlik etmiş كَفَرُوا كفر
5 sebeku öne geçtiklerini سَبَقُوا سبق
6 innehum doğrusu onlar إِنَّهُمْ -
7 la لَا -
8 yua'cizune aciz bırakamazlar يُعْجِزُونَ عجز

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

8. Enfâl Suresi

Ayet 73

Arapça Metin (Harekeli)

1233|8|73|وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَآءُ بَعْضٍ إِلَّا تَفْعَلُوهُ تَكُن فِتْنَةٌ فِى ٱلْأَرْضِ وَفَسَادٌ كَبِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1233|8|73|والذين كفروا بعضهم اوليا بعض الا تفعلوه تكن فتنه في الارض وفساد كبير

Latin Literal

73. Vellezîne keferû ba’duhum evliyâu ba’d(ba’dın), illâ tef’alûhu tekun fitnetun fîl ardı ve fesâdun kebîr(kebîrun).

Türkçe Çeviri

Kâfirlik25 etmiş kimseler (ki) bir kısmı onların evliyasıdır212 bir kısmın; eğer faaliyete geçirmezseniz onu*; olur bir fitne332 yerde ve bir büyük fesat265.

Ahmed Samira Çevirisi

73 And those who disbelieved some of them (are) guardians/allies (of) some, if you not make/do it, it (will) be misguidance/betrayal in the earth/Planet Earth, and big/great corruption/disorder .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine kimseler وَالَّذِينَ -
2 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
3 bea'duhum bir kısmı onların بَعْضُهُمْ بعض
4 evliya'u evliyasıdır أَوْلِيَاءُ ولي
5 bea'din diğer kısmın بَعْضٍ بعض
6 illa eğer إِلَّا -
7 tef'aluhu faaliyete geçirmezseni onu تَفْعَلُوهُ فعل
8 tekun olur تَكُنْ كون
9 fitnetun bir fitne فِتْنَةٌ فتن
10 fi فِي -
11 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
12 ve fesadun ve bir fesat وَفَسَادٌ فسد
13 kebirun bir büyük كَبِيرٌ كبر

Notlar

Not 1

*Birbirinizin velileri/evliyaları olmayı. Birbirinize yakın koruyucu olmayı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

Fesat çıkarmak Kavram 265

265 Hak/gerçek olmadığı halde yalanla, yanlışla, hileyle, aldatmayla, manipülasyonla, yanlış yönlendirmeyle kargaşaya, karışıklığa neden olmak.

Fitne Kavram 332

332 Ayartarak doğru yoldan saptırmak.

9. Tevbe Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

1237|9|2|فَسِيحُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ أَرْبَعَةَ أَشْهُرٍ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّكُمْ غَيْرُ مُعْجِزِى ٱللَّهِ وَأَنَّ ٱللَّهَ مُخْزِى ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1237|9|2|فسيحوا في الارض اربعه اشهر واعلموا انكم غير معجزي الله وان الله مخزي الكفرين

Latin Literal

2. Fesîhû fil ardı erbeate eşhurin va’lemû ennekum gayru mu’cizîllâhi ve ennallâhe muhzîl kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki seyahat edin yerde* dört ay**; ve bilin ki sizler olamazsınız aciz bırakanlar Allah'ı; ve ki Allah hezimete*** uğratandır kâfirleri25.

Ahmed Samira Çevirisi

2 So walk/go/travel in the earth/Planet Earth, four months, and know that you are not disabling/frustrating God, and that God is shaming/scandalizing those who disbelieved.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fesihu öyle ki seyahat edin فَسِيحُوا سيح
2 fi فِي -
3 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
4 erbeate dört أَرْبَعَةَ ربع
5 eşhurin ay أَشْهُرٍ شهر
6 vea'lemu ve bilin وَاعْلَمُوا علم
7 ennekum ki sizler أَنَّكُمْ -
8 gayru olmaksızın غَيْرُ غير
9 mua'cizi aciz bırakanlar مُعْجِزِي عجز
10 llahi Allah'ı اللَّهِ -
11 ve enne ve ki وَأَنَّ -
12 llahe Allah اللَّهَ -
13 muhzi hezimete uğratandır/utandırandır مُخْزِي خزي
14 l-kafirine kâfirleri الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Tüm Dünya gezegeni demek değildir. Belirli bir yerleşim yeri, antlaşmada belirlenmiş olan yer anlamındadır. **Müşriklere verilen serbest dolaşma/seyahat hakkı süre 4 aydır. ***Bozguna, perişanlığa, rezilliğe.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

9. Tevbe Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

1238|9|3|وَأَذَٰنٌ مِّنَ ٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦٓ إِلَى ٱلنَّاسِ يَوْمَ ٱلْحَجِّ ٱلْأَكْبَرِ أَنَّ ٱللَّهَ بَرِىٓءٌ مِّنَ ٱلْمُشْرِكِينَ وَرَسُولُهُۥ فَإِن تُبْتُمْ فَهُوَ خَيْرٌ لَّكُمْ وَإِن تَوَلَّيْتُمْ فَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّكُمْ غَيْرُ مُعْجِزِى ٱللَّهِ وَبَشِّرِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1238|9|3|واذن من الله ورسوله الي الناس يوم الحج الاكبر ان الله بري من المشركين ورسوله فان تبتم فهو خير لكم وان توليتم فاعلموا انكم غير معجزي الله وبشر الذين كفروا بعذاب اليم

Latin Literal

3. Ve ezanun minallâhi ve resûlihî ilen nâsi yevmel haccıl ekberi ennallâhe berîun minel muşrikîne ve resûluh (resûluhu), fe in tubtum fe huve hayrun lekum, ve in tevelleytum fa’lemû ennekum gayru mu’cizîllâh (mu’cizîllâhi), ve beşşirillezîne keferû bi azâbin elîm(elîmin).

Türkçe Çeviri

Ve bir ezandır752 Allah’tan ve resûlünden700 insanlara en büyük hac327 günü ki Allah uzaktır müşriklerden36; ve resûlü (de); öyle ki eğer tevbe33 ettinizse; öyle ki o hayırlıdır sizlere; ve eğer döndünüzse öyle ki bilin ki sizler olamazsınız aciz bırakanlar Allah'ı; ve müjdele kâfirlik25 etmiş kimseleri elim/acıklı bir azapla.

Ahmed Samira Çevirisi

3 And announcement/information from God and His messenger to the people, (on) day (of) the pilgrimage the greatest/biggest , that God (is) innocent/renouncing , from the sharers/takers of partners (with Him) , and His messenger, so if you repented, so it is best for you, and if you turned away, so know that you are not disabling/frustrating God, and announce good news (to) those who disbelieved with a painful torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ezanun ve ezandır وَأَذَانٌ اذن
2 mine مِنَ -
3 llahi Allah’tan اللَّهِ -
4 ve rasulihi ve resûlünden وَرَسُولِهِ رسل
5 ila إِلَى -
6 n-nasi insanlara النَّاسِ نوس
7 yevme günü يَوْمَ يوم
8 l-hacci hac الْحَجِّ حجج
9 l-ekberi en büyük الْأَكْبَرِ كبر
10 enne ki أَنَّ -
11 llahe Allah اللَّهَ -
12 beri'un uzaktır بَرِيءٌ برا
13 mine مِنَ -
14 l-muşrikine müşriklerden الْمُشْرِكِينَ شرك
15 ve rasuluhu ve resûlü O’nun وَرَسُولُهُ رسل
16 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
17 tubtum tevbe ettinizse تُبْتُمْ توب
18 fehuve öyle ki o فَهُوَ -
19 hayrun daha hayırlıdır خَيْرٌ خير
20 lekum sizlere لَكُمْ -
21 vein ve eğer وَإِنْ -
22 tevelleytum döndünüzse تَوَلَّيْتُمْ ولي
23 fea'lemu öyle ki bilin فَاعْلَمُوا علم
24 ennekum ki sizler أَنَّكُمْ -
25 gayru olmazsınız غَيْرُ غير
26 mua'cizi aciz bırakanlar مُعْجِزِي عجز
27 llahi Allah'ı اللَّهِ -
28 ve beşşiri ve müjdele وَبَشِّرِ بشر
29 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
30 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
31 biazabin bir azapla بِعَذَابٍ عذب
32 elimin elim/acıklı أَلِيمٍ الم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Hac Kavram 327

327 Kur'an ayetlerinin delillerle tartışıldığı, öğrenildiği; belirlenmiş bir mekanda ve zamanda gerçekleştirilen, önceden duyurusu yapılan toplanma, bir araya gelme; kongre.

Allah ve resûlü=Kur'an. Kavram 700

700 Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

Ezan Kavram 752

752 Anons, duyuru.

9. Tevbe Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

1261|9|26|ثُمَّ أَنزَلَ ٱللَّهُ سَكِينَتَهُۥ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ وَعَلَى ٱلْمُؤْمِنِينَ وَأَنزَلَ جُنُودًا لَّمْ تَرَوْهَا وَعَذَّبَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَذَٰلِكَ جَزَآءُ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1261|9|26|ثم انزل الله سكينته علي رسوله وعلي المومنين وانزل جنودا لم تروها وعذب الذين كفروا وذلك جزا الكفرين

Latin Literal

26. Summe enzelallâhu sekînetehu alâ resûli-hî ve alel mu’minîne ve enzele cunûden lem terev-hâ ve azzebellezîne keferû ve zâlike cezâul kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Sonra indirdi Allah sükunetini* resûlüne418** karşı ve müminlere27 karşı; ve indirdi ordular (ki) asla görmezsiniz onu; ve azap etti (Allah) kâfirlik25 etmiş kimselere; ve işte bu; cezasıdır kâfirlerin25.

Ahmed Samira Çevirisi

26 Then God descended His tranquillity/calm on His messenger and on the believers, and He descended soldiers/warriors you did not see it, and He tortured those who disbelieved, and that (is) the disbeliever’s reward/reimbursement .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 summe sonra ثُمَّ -
2 enzele indirdi أَنْزَلَ نزل
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 sekinetehu sukunetini سَكِينَتَهُ سكن
5 ala karşı عَلَىٰ -
6 rasulihi resûlüne رَسُولِهِ رسل
7 ve ala ve karşı وَعَلَى -
8 l-mu'minine müminlere الْمُؤْمِنِينَ امن
9 ve enzele ve indirdi وَأَنْزَلَ نزل
10 cunuden ordular جُنُودًا جند
11 lem asla لَمْ -
12 teravha görmezsiniz onu تَرَوْهَا راي
13 ve azzebe ve azab etti وَعَذَّبَ عذب
14 ellezine kimselere الَّذِينَ -
15 keferu kafirlik ettiler كَفَرُوا كفر
16 ve zalike ve işte bu وَذَٰلِكَ -
17 ceza'u cezasıdır جَزَاءُ جزي
18 l-kafirine kafirlerin الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Sakinliğini, dinginliğini.**Resûl Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

9. Tevbe Suresi

Ayet 30

Arapça Metin (Harekeli)

1265|9|30|وَقَالَتِ ٱلْيَهُودُ عُزَيْرٌ ٱبْنُ ٱللَّهِ وَقَالَتِ ٱلنَّصَٰرَى ٱلْمَسِيحُ ٱبْنُ ٱللَّهِ ذَٰلِكَ قَوْلُهُم بِأَفْوَٰهِهِمْ يُضَٰهِـُٔونَ قَوْلَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِن قَبْلُ قَٰتَلَهُمُ ٱللَّهُ أَنَّىٰ يُؤْفَكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1265|9|30|وقالت اليهود عزير ابن الله وقالت النصري المسيح ابن الله ذلك قولهم بافوههم يضهون قول الذين كفروا من قبل قتلهم الله اني يوفكون

Latin Literal

30. Ve kâletil yahûdu uzeyrunibnullâhi ve kâletin nasârel mesîhubnullâh(mesîhubnullâhi) zâlike kavluhum bi efvâhihim yudâhiûne kavlellezîne keferû min kabl(kablu) kâtelehumullâh(kâtelehumullâhu) ennâ yu’fekûn(yu’fekûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi Yahudiler306: "Uzeyr* oğludur Allah'ın"; ve dedi Nâsâralılar: "Mesih** oğludur Allah'ın"; işte bu; söylemleridir onların ağızlarıyla dillendirdikleri; benzetirler söylemine kâfirlik25 etmiş kimselerin (ki) öncesinde katletti35 onları Allah; nasıl da yalana uyduruluyorlar***?

Ahmed Samira Çevirisi

30 And the Jews said: "Ezra (is) God’s son", and the Christians , said: "The Messiah, (is) God’s son." That (is) their saying/word/opinion and belief with their mouths, they equal/resemble (the) saying/word/opinion and belief (of) those who disbelieved from before, God fought/killed them, how (do) they be lied to/be turned away?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kaleti ve dedi وَقَالَتِ قول
2 l-yehudu yahudiler الْيَهُودُ -
3 uzeyrun Uzeyr عُزَيْرٌ -
4 bnu oğludur ابْنُ بني
5 llahi Allah'ın اللَّهِ -
6 ve kaleti ve dedi وَقَالَتِ قول
7 n-nesara Nasaralılar النَّصَارَى نصر
8 l-mesihu Mesih الْمَسِيحُ -
9 bnu oğludur ابْنُ بني
10 llahi Allah'ın اللَّهِ -
11 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
12 kavluhum söylemleridir onların قَوْلُهُمْ قول
13 biefvahihim ağızlarıyla dillendirdikleri بِأَفْوَاهِهِمْ فوه
14 yudahiune benzetirler يُضَاهِئُونَ ضها
15 kavle söylemine قَوْلَ قول
16 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
17 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
18 min مِنْ -
19 kablu öncesinde قَبْلُ قبل
20 katelehumu katletti onları قَاتَلَهُمُ قتل
21 llahu Allah اللَّهُ -
22 enna nasıl أَنَّىٰ اني
23 yu'fekune yalana uydurulurlar يُؤْفَكُونَ افك

Notlar

Not 1

*Resûl Uzeyr.**Meryem oğlu resûl Mesih Îsâ.***Fiil pasif olarak gelmiştir. Demek ki bu yalanları bazıları uydurmakta ve çoğunluk da bu yalanlara tabi olmaktadır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Yahudi Kavram 306

306 Tevrat'ın astından söylenti/hadis kitaplarına (Talmud) tabi olarak müşrikleşen kimse.

9. Tevbe Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

1267|9|32|يُرِيدُونَ أَن يُطْفِـُٔوا۟ نُورَ ٱللَّهِ بِأَفْوَٰهِهِمْ وَيَأْبَى ٱللَّهُ إِلَّآ أَن يُتِمَّ نُورَهُۥ وَلَوْ كَرِهَ ٱلْكَٰفِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1267|9|32|يريدون ان يطفوا نور الله بافوههم ويابي الله الا ان يتم نوره ولو كره الكفرون

Latin Literal

32. Yurîdûne en yutfîû nûrallâhi bi efvâhihim ve ye’ballâhu illâ en yutimme nûrehu ve lev kerihel kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Arzularlar ki söndürürler Allah'ın nurunu* ağızlarıyla; ve (oysa) geri çevirir Allah dışında ki tamamlar** nurunu*; velev/şayet kerhen697 de olsa kâfirler25.

Ahmed Samira Çevirisi

32 They want that they extinguish/put out God’s light with their mouths, and God refuses/hates except that He completes His light, and even if the disbelievers hated (it).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yuridune arzularlar يُرِيدُونَ رود
2 en ki أَنْ -
3 yutfiu söndürürler يُطْفِئُوا طفا
4 nura nurunu نُورَ نور
5 llahi Allah'ın اللَّهِ -
6 biefvahihim ağızlarıyla بِأَفْوَاهِهِمْ فوه
7 veye'ba vegeri çevirir وَيَأْبَى ابي
8 llahu Allah اللَّهُ -
9 illa dışında إِلَّا -
10 en ki أَنْ -
11 yutimme tamamlar (Allah) يُتِمَّ تمم
12 nurahu nurunu نُورَهُ نور
13 velev velev/şayet وَلَوْ -
14 kerihe kerhen de olsa كَرِهَ كره
15 l-kafirune kafirler الْكَافِرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Aydınlığını, Kur'an'ı.**Yüce Allah nurunu tamamlar. Nur suresi 35. ayette rabbimiz nurunu yol gösteren bir deniz fenerine benzetmektedir. Kur'an'ı takip edenler şaşmaz bir yola girerler. Bu nur Yüce Allah'ın dilediği kimselere ulaşır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kerhen. Kavram 697

697 İstemeyerek, istemeye istemeye, gönülsüz olarak, tiksinerek, iğrenerek.

9. Tevbe Suresi

Ayet 37

Arapça Metin (Harekeli)

1272|9|37|إِنَّمَا ٱلنَّسِىٓءُ زِيَادَةٌ فِى ٱلْكُفْرِ يُضَلُّ بِهِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ يُحِلُّونَهُۥ عَامًا وَيُحَرِّمُونَهُۥ عَامًا لِّيُوَاطِـُٔوا۟ عِدَّةَ مَا حَرَّمَ ٱللَّهُ فَيُحِلُّوا۟ مَا حَرَّمَ ٱللَّهُ زُيِّنَ لَهُمْ سُوٓءُ أَعْمَٰلِهِمْ وَٱللَّهُ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1272|9|37|انما النسي زياده في الكفر يضل به الذين كفروا يحلونه عاما ويحرمونه عاما ليواطوا عده ما حرم الله فيحلوا ما حرم الله زين لهم سو اعملهم والله لا يهدي القوم الكفرين

Latin Literal

37. İnnemen nesîu ziyâdetun fîl kufri yudallu bihillezîne keferû yuhillûnehu âmen ve yuharrimûnehu âmen li yuvâtiû iddete mâ harremallâhu fe yuhillû mâ harremallâh(harremallâhu), zuyyine lehum sûu a’mâlihim, vallâhu lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ancak ki ertelemek* bir ziyadedir** küfürde422; dalalette128 bırakılır onunla kâfirlik25 etmiş kimseler (ki) helal kılarlar onu*** bir yıl**** ve haram kılarlar onu*** bir yıl****; denk gelmesi için Allah'ın haram kıldığının adetini/sayısını; öyle ki helal kılarlar**** haram kıldığını Allah'ın; süslü gösterildi onlara yaptıkları kötülük; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz kâfirler25 kavmini/toplumunu.

Ahmed Samira Çevirisi

37 But the delayment/postponement (is) an increase in the disbelief, those who disbelieved become misguided with it, they permit/allow it (for) a year and they forbid/prohibit it (for) a year, to agree to (the) term (that) God forbid/prohibited, so they permit/allow what God forbade/prohibited, and (the) bad/evil (of) their deeds was decorated/beautified for them, and God does not guide the nation the disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak ki إِنَّمَا -
2 n-nesi'u ertelemek النَّسِيءُ نسا
3 ziyadetun bir ziyadedir زِيَادَةٌ زيد
4 fi فِي -
5 l-kufri küfürde الْكُفْرِ كفر
6 yudellu dalalette bırakılır يُضَلُّ ضلل
7 bihi onunla بِهِ -
8 ellezine kimseler الَّذِينَ -
9 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
10 yuhillunehu helal kılarlar onu يُحِلُّونَهُ حلل
11 aamen bir yıl عَامًا عوم
12 ve yuharrimunehu ve haram kılarlar onu وَيُحَرِّمُونَهُ حرم
13 aamen bir yıl عَامًا عوم
14 liyuvatiu denk gelmesi için لِيُوَاطِئُوا وطا
15 iddete adeti/sayısı عِدَّةَ عدد
16 ma مَا -
17 harrame haram kıldığının حَرَّمَ حرم
18 llahu Allah'ın اللَّهُ -
19 fe yuhillu öyle ki helal kılarlar فَيُحِلُّوا حلل
20 ma مَا -
21 harrame haram kıldığını حَرَّمَ حرم
22 llahu Allah'ın اللَّهُ -
23 zuyyine süslü gösterildi زُيِّنَ زين
24 lehum onlara لَهُمْ -
25 su'u kötülüğü سُوءُ سوا
26 ea'malihim yaptıklarını أَعْمَالِهِمْ عمل
27 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
28 la لَا -
29 yehdi doğru yola kılavuzlamaz يَهْدِي هدي
30 l-kavme toplumunu الْقَوْمَ قوم
31 l-kafirine kâfirler الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Haram ayları kafadan ertelemek. **Artıştır.***Sabit haram ayları.****Yıl geçişlerinde kaydırma yaparlar. Sabit aylar olarak almazlar. Yılda 4 ay haram ay kabul ederek Yüce Allah'ın haram aylar sayısını denk getirirler. Ancak sabit olarak haram olması gereken aylar bazen haram ay olur, bazen helal ay olur. ****Sabit olması gereken haram aylar geldiğinde erteleme yaparak Yüce Allah'ın haram kıldığı savaşmama yasağını delerler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

9. Tevbe Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

1275|9|40|إِلَّا تَنصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ ٱللَّهُ إِذْ أَخْرَجَهُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ثَانِىَ ٱثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِى ٱلْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَٰحِبِهِۦ لَا تَحْزَنْ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَنَا فَأَنزَلَ ٱللَّهُ سَكِينَتَهُۥ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُۥ بِجُنُودٍ لَّمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ٱلسُّفْلَىٰ وَكَلِمَةُ ٱللَّهِ هِىَ ٱلْعُلْيَا وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1275|9|40|الا تنصروه فقد نصره الله اذ اخرجه الذين كفروا ثاني اثنين اذ هما في الغار اذ يقول لصحبه لا تحزن ان الله معنا فانزل الله سكينته عليه وايده بجنود لم تروها وجعل كلمه الذين كفروا السفلي وكلمه الله هي العليا والله عزيز حكيم

Latin Literal

40. İlla tensurûhu fe kad nasarahullâhu iz ahrecehullezîne keferû sâniyesneyni iz humâ fîl gâri iz yekûlu li sâhibihî lâ tahzen innallâhe meanâ, fe enzelallâhu sekînetehu aleyhi ve eyyedehu bicunûdin lem terevhâ ve ceale kelimetellezîne keferûs suflâ, ve kelimetullâhi hiyel ulyâ vallâhu azîzun hakîm (hakîmun).

Türkçe Çeviri

Eğer yardım etmezseniz ona* öyle ki muhakkak yardım etti ona* Allah; çıkardıkları zaman onu* kâfirlik25 etmiş kimseler; ikincisiydi ikinin mağaradayken** ikisi; dediği zaman arkadaşına: "Hüzünlenme; doğrusu Allah bizimle beraberdir"; öyle ki indirdi Allah kendi sakinliğini onun* üzerine; ve destekledi onu* ordularla (ki) asla göremezsiniz onu***; ve yaptı kelimeyi kâfir25 etmiş kimselere sefillik (olarak) ; ve (yaptı) Allah'ın kelimesini o**** uludur (diye); ve Allah bir Azîz’dir37; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

40 If you do not give Him victory/aid, so God had given him victory/aid when those who disbelieved brought him out/drove him out, second (of) two, when they (B) are (in) the cave , when he says to his companion/friend: "Do not be sad/grievous, that God (is) with us." So God descended His tranquillity/calm on him, and He supported him with soldiers you do not see it, and He made (the) word/expression (of) those who disbelieved the lowest/bottom most, and God’s word/expression it is the high/elevated, and God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa eğer إِلَّا -
2 tensuruhu yardım etmezseniz تَنْصُرُوهُ نصر
3 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
4 nesarahu yardım etti ona نَصَرَهُ نصر
5 llahu Allah اللَّهُ -
6 iz إِذْ -
7 ehracehu çıkardıkları zaman onu أَخْرَجَهُ خرج
8 ellezine kimseler الَّذِينَ -
9 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
10 saniye ikincisiydi ثَانِيَ ثني
11 sneyni ikiden اثْنَيْنِ ثني
12 iz zaman إِذْ -
13 huma ikisi هُمَا -
14 fi فِي -
15 l-gari mağarada الْغَارِ غور
16 iz إِذْ -
17 yekulu dediği zaman يَقُولُ قول
18 lisahibihi arkadaşına لِصَاحِبِهِ صحب
19 la لَا -
20 tehzen hüzünlenme تَحْزَنْ حزن
21 inne doğrusu إِنَّ -
22 llahe Allah اللَّهَ -
23 meana beraberdir bizimle مَعَنَا -
24 feenzele öyle ki indirdi فَأَنْزَلَ نزل
25 llahu Allah اللَّهُ -
26 sekinetehu kendi sakinliğini سَكِينَتَهُ سكن
27 aleyhi onun üzerine عَلَيْهِ -
28 ve eyyedehu ve destekledi onu وَأَيَّدَهُ ايد
29 bicunudin ordularla بِجُنُودٍ جند
30 lem asla لَمْ -
31 teravha göremezsiniz onu تَرَوْهَا راي
32 ve ceale ve yaptı وَجَعَلَ جعل
33 kelimete kelimeyi كَلِمَةَ كلم
34 ellezine kimselere الَّذِينَ -
35 keferu kâfir etmiş كَفَرُوا كفر
36 s-sufla sefillik السُّفْلَىٰ سفل
37 vekelimetu ve kelimeyi وَكَلِمَةُ كلم
38 llahi Allah'ın اللَّهِ -
39 hiye o هِيَ -
40 l-ulya Uludur الْعُلْيَا علو
41 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
42 azizun bir Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
43 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Küçük bir mağara. Büyük mağara "kehf" olarak işaret edilir. Yüce Allah Kahramanmaraş ilimizin Afşin ilçesindeki Ashâb-ı Kehf mağarasını mağara olarak değil "kehf" olarak işaret etmiştir. Bu mağara büyük bir mağaradır.***Orduyu.****Kelime.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

9. Tevbe Suresi

Ayet 49

Arapça Metin (Harekeli)

1284|9|49|وَمِنْهُم مَّن يَقُولُ ٱئْذَن لِّى وَلَا تَفْتِنِّىٓ أَلَا فِى ٱلْفِتْنَةِ سَقَطُوا۟ وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمُحِيطَةٌۢ بِٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1284|9|49|ومنهم من يقول ايذن لي ولا تفتني الا في الفتنه سقطوا وان جهنم لمحيطه بالكفرين

Latin Literal

49. Ve minhum men yekûlu’zen lî ve lâ teftinnî, e lâ fîl fitneti sekatû, ve inne cehenneme le muhîtatun bil kâfîrin(kâfîrine).

Türkçe Çeviri

Ve onlardan kimse der: "İzin ver bana; ve fitneye332 düşürme beni"; zaten fitne332 içine düşmüşler değil mi?; ve doğrusu cehennem kuşatıcıdır kâfirleri25.

Ahmed Samira Çevirisi

49 And from them who says: "Permit/allow for me, and do not test/misguide me " Is it not in the treason/misguidance (that) they dropped/erred , and that Hell is surrounding (E) with the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve minhum ve onlardan وَمِنْهُمْ -
2 men kimseler مَنْ -
3 yekulu derler يَقُولُ قول
4 zen izin ver ائْذَنْ اذن
5 li benim için لِي -
6 ve la ve وَلَا -
7 teftinni fitneye düşürme beni تَفْتِنِّي فتن
8 ela zaten أَلَا -
9 fi فِي -
10 l-fitneti fitne içinde الْفِتْنَةِ فتن
11 sekatu düştüler سَقَطُوا سقط
12 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
13 cehenneme cehennem جَهَنَّمَ -
14 lemuhitatun kuşatıcıdır لَمُحِيطَةٌ حوط
15 bil-kafirine kâfirleri بِالْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Fitne Kavram 332

332 Ayartarak doğru yoldan saptırmak.

9. Tevbe Suresi

Ayet 54

Arapça Metin (Harekeli)

1289|9|54|وَمَا مَنَعَهُمْ أَن تُقْبَلَ مِنْهُمْ نَفَقَٰتُهُمْ إِلَّآ أَنَّهُمْ كَفَرُوا۟ بِٱللَّهِ وَبِرَسُولِهِۦ وَلَا يَأْتُونَ ٱلصَّلَوٰةَ إِلَّا وَهُمْ كُسَالَىٰ وَلَا يُنفِقُونَ إِلَّا وَهُمْ كَٰرِهُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1289|9|54|وما منعهم ان تقبل منهم نفقتهم الا انهم كفروا بالله وبرسوله ولا ياتون الصلوه الا وهم كسالي ولا ينفقون الا وهم كرهون

Latin Literal

54. Ve mâ meneahum en tukbele minhum nefekâtuhum illâ ennehum keferû billâhi ve bi resûlihî ve lâ ye’tûnes salâte illâ ve humkusâlâ ve lâ yunfikûne illâ ve hum kârihûn(kârihûne).

Türkçe Çeviri

Ve mâni olmuş değildi ki kabul edilir onlardan infakları6 ancak ki onlar kâfirlik25 ederler Allah’a ve resûlüne700; ve gelmezler salâta5 ancak (ki) ve onlar üşengeç/umursamaz (olarak); ve infak6 etmezler ancak (ki) ve onlar kerhenler697 (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

54 And nothing prevented/prohibited them that their expenses/expenditures that (E) be accepted/received from them, except that they disbelieved by God, and with His messenger and they do not come (to) the prayers except and (while) they are lazy, and they do not spend except and (while) they are hating.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve وَمَا -
2 meneahum mâni olmuş değildir مَنَعَهُمْ منع
3 en ki أَنْ -
4 tukbele kabul edilir تُقْبَلَ قبل
5 minhum onlardan مِنْهُمْ -
6 nefekatuhum infakları onları نَفَقَاتُهُمْ نفق
7 illa dışında إِلَّا -
8 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
9 keferu kâfirlik ederler كَفَرُوا كفر
10 billahi Allah’a بِاللَّهِ -
11 ve birasulihi ve resûlüne وَبِرَسُولِهِ رسل
12 ve la ve وَلَا -
13 ye'tune gelmezler يَأْتُونَ اتي
14 s-salate salata الصَّلَاةَ صلو
15 illa dışında إِلَّا -
16 vehum ve onlar وَهُمْ -
17 kusala üşengeç/umursamaz (olarak) كُسَالَىٰ كسل
18 ve la ve وَلَا -
19 yunfikune infak etmezler يُنْفِقُونَ نفق
20 illa dışında إِلَّا -
21 vehum ve onlar وَهُمْ -
22 karihune kerhenler (olarak) كَارِهُونَ كره

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kerhen. Kavram 697

697 İstemeyerek, istemeye istemeye, gönülsüz olarak, tiksinerek, iğrenerek.

Allah ve resûlü=Kur'an. Kavram 700

700 Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

9. Tevbe Suresi

Ayet 55

Arapça Metin (Harekeli)

1290|9|55|فَلَا تُعْجِبْكَ أَمْوَٰلُهُمْ وَلَآ أَوْلَٰدُهُمْ إِنَّمَا يُرِيدُ ٱللَّهُ لِيُعَذِّبَهُم بِهَا فِى ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا وَتَزْهَقَ أَنفُسُهُمْ وَهُمْ كَٰفِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1290|9|55|فلا تعجبك امولهم ولا اولدهم انما يريد الله ليعذبهم بها في الحيوه الدنيا وتزهق انفسهم وهم كفرون

Latin Literal

55. Fe lâ tu’cibke emvâluhum ve lâ evlâduhum, innemâ yurîdullâhu li yuazzibehum bihâ fîl hayâtid dunyâ ve tezheka enfusuhum ve hum kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki şaşırtmasın* seni onların malları ne de evlatları; doğrusu arzular Allah azap etmeye onlara onunla** dünya hayatında; ve (arzular ki) bırakırlar*** nefislerini201; ve onlar kâfirler25 (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

55 So let not their properties/wealths , and nor their children please/marvel you, but God wants to torture them with it in the life the present/worldly life, and their selves perish/vanish and (while) they are disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fela öyle ki فَلَا -
2 tua'cibke acayip etkilemesin seni تُعْجِبْكَ عجب
3 emvaluhum malları أَمْوَالُهُمْ مول
4 ve la ne de وَلَا -
5 evladuhum evlatları أَوْلَادُهُمْ ولد
6 innema doğrusu إِنَّمَا -
7 yuridu arzular يُرِيدُ رود
8 llahu Allah اللَّهُ -
9 liyuazzibehum azap etmeye onlara لِيُعَذِّبَهُمْ عذب
10 biha ona بِهَا -
11 fi فِي -
12 l-hayati hayatında الْحَيَاةِ حيي
13 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
14 ve tezheka ve bırakırlar وَتَزْهَقَ زهق
15 enfusuhum nefisleri أَنْفُسُهُمْ نفس
16 vehum ve onlar وَهُمْ -
17 kafirune kâfirler كَافِرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Acayip etkilemek. **Mal ve evlatla. ***Müminlerin nefisleri ölmez. Bilinçlerini kaybetmeden selam diyarına yükselirler. Ancak ayette geçenler kâfirler olduğu için nefislerinden ayrılmaktadırlar. Nefislerini bırakmaktadırlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

9. Tevbe Suresi

Ayet 66

Arapça Metin (Harekeli)

1301|9|66|لَا تَعْتَذِرُوا۟ قَدْ كَفَرْتُم بَعْدَ إِيمَٰنِكُمْ إِن نَّعْفُ عَن طَآئِفَةٍ مِّنكُمْ نُعَذِّبْ طَآئِفَةًۢ بِأَنَّهُمْ كَانُوا۟ مُجْرِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1301|9|66|لا تعتذروا قد كفرتم بعد ايمنكم ان نعف عن طايفه منكم نعذب طايفه بانهم كانوا مجرمين

Latin Literal

66. Lâ ta’tezirû kad kefertum ba’de îmânikum, in na’fu an tâifetin minkum nuazzib tâifeten bi ennehum kânû mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Özür dilemeyin; muhakkak ki kâfirlik25 ettiniz imanınız47 sonrasında; eğer affetsek ki bir tayfayı719 sizlerden; azap ederiz bir tayfaya719; (ki) onların mücrimler674 olmuş olmalarından dolayıdır.

Ahmed Samira Çevirisi

66 Do not apologize/find excuses, you had disbelieved after your belief, if We forgive/pardon on a group of people from you, We torture a group of people because they were criminals/sinners.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la لَا -
2 tea'teziru özür dilemeyin تَعْتَذِرُوا عذر
3 kad muhakkak قَدْ -
4 kefertum kâfirlik ettiniz كَفَرْتُمْ كفر
5 bea'de sonrasında بَعْدَ بعد
6 imanikum imanınız إِيمَانِكُمْ امن
7 in eğer إِنْ -
8 nea'fu affetsek نَعْفُ عفو
9 an ki عَنْ -
10 taifetin bir tayfayı طَائِفَةٍ طوف
11 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
12 nuazzib azap ederiz نُعَذِّبْ عذب
13 taifeten bir tayfaya طَائِفَةً طوف
14 biennehum dolayı onların بِأَنَّهُمْ -
15 kanu oldular كَانُوا كون
16 mucrimine mücrimler مُجْرِمِينَ جرم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Mücrim Kavram 674

674 Cürüm işleyenler, suçlular.

Tayfa Kavram 719

719 Belirli bir işi yapmak için bir araya gelmiş olan grup. Askeri birlik, bir işi yapan işçiler vb.

9. Tevbe Suresi

Ayet 68

Arapça Metin (Harekeli)

1303|9|68|وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلْمُنَٰفِقِينَ وَٱلْمُنَٰفِقَٰتِ وَٱلْكُفَّارَ نَارَ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَا هِىَ حَسْبُهُمْ وَلَعَنَهُمُ ٱللَّهُ وَلَهُمْ عَذَابٌ مُّقِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1303|9|68|وعد الله المنفقين والمنفقت والكفار نار جهنم خلدين فيها هي حسبهم ولعنهم الله ولهم عذاب مقيم

Latin Literal

68. Vaadallâhul munâfikîne vel munâfikâti vel kuffâre nâre cehenneme hâlidîne fîhâ hiye hasbuhum, ve leanehumullâh(leanehumullâhu) ve lehum azâbun mukîm (mukîmun).

Türkçe Çeviri

Vaat* etti Allah münâfık26 erkeklere ve münâfık26 kadınlara ve kâfirlere25 cehennem ateşini834; ölümsüzlerdir185 orada; O** hesap eder/düşünür onları***; ve lanetledi onları Allah; ve onlaradır bir azap kıyam/dik/ayakta****.

Ahmed Samira Çevirisi

68 God promised the hypocrites (M) and the hypocrites (F) and the disbelievers Hell’s fire immortally/eternally in it, it is enough for them, and God cursed/humiliated them and for them (is a) continuing torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veade vaat etti وَعَدَ وعد
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 l-munafikine münafık erkeklere الْمُنَافِقِينَ نفق
4 velmunafikati ve münafık kadınlara وَالْمُنَافِقَاتِ نفق
5 velkuffara ve kâfirlere وَالْكُفَّارَ كفر
6 nara ateşini نَارَ نور
7 cehenneme cehennem جَهَنَّمَ -
8 halidine ölümsüzler خَالِدِينَ خلد
9 fiha orada فِيهَا -
10 hiye O هِيَ -
11 hasbuhum hesap eder/düşünür onları حَسْبُهُمْ حسب
12 veleanehumu ve lanetledi onları وَلَعَنَهُمُ لعن
13 llahu Allah اللَّهُ -
14 velehum ve onlaradır وَلَهُمْ -
15 azabun bir azap عَذَابٌ عذب
16 mukimun kıyam/dik/ayakta مُقِيمٌ قوم

Notlar

Not 1

*Mümin erkek ve mümin kadınlara vaat edilen cehennem de 9:72 ayetinde bildirilmiştir. **Eril tekil zamir Yüce Allah'a gider.***Sürekli bir azap için gerekli şartları hesaplar, düşünür. ****Yıkılmaz, sürekli.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Münâfık Kavram 26

26 İç yüzünü gizleyen. İki yüzlü.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

9. Tevbe Suresi

Ayet 73

Arapça Metin (Harekeli)

1308|9|73|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ جَٰهِدِ ٱلْكُفَّارَ وَٱلْمُنَٰفِقِينَ وَٱغْلُظْ عَلَيْهِمْ وَمَأْوَىٰهُمْ جَهَنَّمُ وَبِئْسَ ٱلْمَصِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1308|9|73|يايها النبي جهد الكفار والمنفقين واغلظ عليهم وماويهم جهنم وبيس المصير

Latin Literal

73. Yâ eyyuhen nebiyyu câhidil kuffâre vel munâfikîne vagluz aleyhim, ve me’vâhum cehennem(cehennemu), ve bi’sel masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*!; Cihat356 et kâfirlere25 ve münâfıklara26 (karşı); ve kabalaş/sert davran onlara; ve sığınakları onların cehennemdir; ve ne kötü oldu varış yeri.

Ahmed Samira Çevirisi

73 You, you the prophet, struggle/do your utmost (against) the disbelievers and the hypocrites, and be hard/rough on them, and their shelter/refuge (is) Hell , and how bad (is) the end/destination?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
3 cahidi cihadet جَاهِدِ جهد
4 l-kuffara kafirlerle الْكُفَّارَ كفر
5 velmunafikine ve münafıklarla وَالْمُنَافِقِينَ نفق
6 vegluz ve kabalaş/sert davran وَاغْلُظْ غلظ
7 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
8 ve me'vahum ve sığınakları onların وَمَأْوَاهُمْ اوي
9 cehennemu cehennemdir جَهَنَّمُ -
10 ve bi'se ve ne kötü oldu وَبِئْسَ باس
11 l-mesiru varış yeridir الْمَصِيرُ صير

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Münâfık Kavram 26

26 İç yüzünü gizleyen. İki yüzlü.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Cihat etmek Kavram 356

356 Mücadele etmek. Kur’an’da savaş/öldürmek katletmek olarak işaret edilir. Cihat etmek Kur’an’la yapılan mücadeledir. 25:52 ayetinde kâfirlerle karşı en büyük cihadın Kur’an’la yapılması gerektiğini Yüce Rabbimiz apaçık bir şekilde bizlere bildirilmektedir. Kur’an’la cihat eden kimselere de mücahit denir.

9. Tevbe Suresi

Ayet 74

Arapça Metin (Harekeli)

1309|9|74|يَحْلِفُونَ بِٱللَّهِ مَا قَالُوا۟ وَلَقَدْ قَالُوا۟ كَلِمَةَ ٱلْكُفْرِ وَكَفَرُوا۟ بَعْدَ إِسْلَٰمِهِمْ وَهَمُّوا۟ بِمَا لَمْ يَنَالُوا۟ وَمَا نَقَمُوٓا۟ إِلَّآ أَنْ أَغْنَىٰهُمُ ٱللَّهُ وَرَسُولُهُۥ مِن فَضْلِهِۦ فَإِن يَتُوبُوا۟ يَكُ خَيْرًا لَّهُمْ وَإِن يَتَوَلَّوْا۟ يُعَذِّبْهُمُ ٱللَّهُ عَذَابًا أَلِيمًا فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ وَمَا لَهُمْ فِى ٱلْأَرْضِ مِن وَلِىٍّ وَلَا نَصِيرٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1309|9|74|يحلفون بالله ما قالوا ولقد قالوا كلمه الكفر وكفروا بعد اسلمهم وهموا بما لم ينالوا وما نقموا الا ان اغنيهم الله ورسوله من فضله فان يتوبوا يك خيرا لهم وان يتولوا يعذبهم الله عذابا اليما في الدنيا والاخره وما لهم في الارض من ولي ولا نصير

Latin Literal

74. Yahlifûne billâhi mâ kâlû, ve lekad kâlû kelimetel kufri ve keferû ba’de islâmihim ve hemmû bi mâ lem yenâlû, ve mâ nekamû illâ en egnâhumullâhu ve resûluhu min fadlih(fadlihi), fe in yetûbû yeku hayren lehum, ve in yetevellev yuazzibhumullâhu azâben elîmen fid dunyâ vel âhıreh(âhıreti), ve mâ lehum fîl ardı min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).

Türkçe Çeviri

Ant içerler Allah'a, demiş değillerdir (diye); ve muhakkak dediler küfür422 kelimesini/söylemini; ve kâfirlik25 ettiler İslam’ları218 sonrasında; ve yeltendiler asla nail* olamaz olduklarına; değillerdi öç alırlar dışında ki ganileştirir** onları Allah ve resûlü700 fazlından202; öyle ki eğer tevbe33 ederlerse olur onlara hayır; ve eğer dönerlerse azap eder onlara Allah elim/acıklı bir azapla dünyada ve ahirette; ve olmaz onlara yerde hiçbir bir veli28 ve ne de bir yardım eden.

Ahmed Samira Çevirisi

74 They swear/take oath by God, (that) they did not say, and (but) they had said the disbelief’s word/expression ,and they disbelieved after their Islam/submission/surrender, and they got interested/resolved with what they did not take/receive/obtain, and they did not revenge/criticize except that God and His messenger enriched them from His grace , so if they repent (it will) be best for them, and if they turn away, God tortures them a painful torture in the present world and the end (other life), and in the earth/Planet Earth no guardian/ally and nor victorior/savior (be) for them .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yehlifune ant içerler يَحْلِفُونَ حلف
2 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
3 ma değildir مَا -
4 kalu dediler قَالُوا قول
5 velekad ve muhakkak وَلَقَدْ -
6 kalu dediler قَالُوا قول
7 kelimete kelime/söylem كَلِمَةَ كلم
8 l-kufri küfür الْكُفْرِ كفر
9 ve keferu ve kâfirlik ettiler وَكَفَرُوا كفر
10 bea'de sonrasında بَعْدَ بعد
11 islamihim İslam’ları إِسْلَامِهِمْ سلم
12 ve hemmu ve yeltendiler وَهَمُّوا همم
13 bima بِمَا -
14 lem asla لَمْ -
15 yenalu nail olamaz olduklarına يَنَالُوا نيل
16 ve ma değillerdi وَمَا -
17 nekamu öç almış نَقَمُوا نقم
18 illa dışında إِلَّا -
19 en ki أَنْ -
20 egnahumu ganileştirir onları أَغْنَاهُمُ غني
21 llahu Allah اللَّهُ -
22 ve rasuluhu ve resûlü وَرَسُولُهُ رسل
23 min مِنْ -
24 fedlihi fazlından فَضْلِهِ فضل
25 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
26 yetubu tevbe ederlerse يَتُوبُوا توب
27 yeku olur يَكُ كون
28 hayran hayır خَيْرًا خير
29 lehum onlara لَهُمْ -
30 ve in ve eğer وَإِنْ -
31 yetevellev dönerlerse يَتَوَلَّوْا ولي
32 yuazzibhumu azap eder onlara يُعَذِّبْهُمُ عذب
33 llahu Allah اللَّهُ -
34 azaben bir azapla عَذَابًا عذب
35 elimen elim/acıklı أَلِيمًا الم
36 fi فِي -
37 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
38 vel'ahirati ve ahirette وَالْاخِرَةِ اخر
39 ve ma ve olmaz وَمَا -
40 lehum onlara لَهُمْ -
41 fi فِي -
42 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
43 min hiçbir مِنْ -
44 veliyyin bir veli وَلِيٍّ ولي
45 ve la ve ne de وَلَا -
46 nesirin bir yardım eden نَصِيرٍ نصر

Notlar

Not 1

*Ulaşır, elde eder.**Zenginleştirir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

İslam, islam Kavram 218

218 Yüce Allah'ın biricik ve tek dini. Ahirette kabul edilecek tek din. İslam teslimiyet demektir; Yüce Allah ile insanın arasında yapılmış olan mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye teslim olmak, uymaktır demektir. Antlaşmayı bozmamaktır. Kutsal kitaplar bizlere işte bu antlaşmayı hatırlatır. Kısacası İslam sadece Kur'an demektir. Günümüzde milyarlarca insan kendisini müslüman sanmakta ve İslam dininde olduklarını, islam olduklarını iddia etmektedirler. Oysa büyük bir yanılgı içindedirler. Kur'an'la yakından uzaktan ilgisi olmayan, tamamı zan olan söyletilerle/hadislerle uydurulmuş bir din asla ama asla Yüce Allah'ın İslam dini değildir. İslam girmek için ilk şart söylentileri/hadisleri terk etmek ve sadece Kur'an'a tabi olmaktır.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

Allah ve resûlü=Kur'an. Kavram 700

700 Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

9. Tevbe Suresi

Ayet 80

Arapça Metin (Harekeli)

1315|9|80|ٱسْتَغْفِرْ لَهُمْ أَوْ لَا تَسْتَغْفِرْ لَهُمْ إِن تَسْتَغْفِرْ لَهُمْ سَبْعِينَ مَرَّةً فَلَن يَغْفِرَ ٱللَّهُ لَهُمْ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَفَرُوا۟ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَٱللَّهُ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلْفَٰسِقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1315|9|80|استغفر لهم او لا تستغفر لهم ان تستغفر لهم سبعين مره فلن يغفر الله لهم ذلك بانهم كفروا بالله ورسوله والله لا يهدي القوم الفسقين

Latin Literal

80. İstagfir lehum ev lâ testagfir lehum, in testagfir lehum seb’îne merreten fe len yagfirallâhu lehum, zâlike bi ennehum keferû billâhi ve resûlih(resûlihi), vallâhu lâ yehdîl kavmel fâsikîn(fâsikîne).

Türkçe Çeviri

İstiğfar396 et onlara ya da istiğfar396 etme onlara; eğer istiğfar etsen onlara yetmiş kere*; öyle ki asla mağfiret319 etmez Allah onlara; işte bu; ki kâfirlik25 ettikleri nedeniyledir onların Allah’a ve resûlüne700; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz fâsık38 kavmi/toplumu.

Ahmed Samira Çevirisi

80 Ask for forgiveness for them or you do not ask for forgiveness for them, if you ask for forgiveness for them seventy time(s), so God will never/not forgive for them, that (is) because they (E) disbelieved by God and His messenger, and God does not guide the nation the debauchers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 istegfir istiğfar et اسْتَغْفِرْ غفر
2 lehum onlara لَهُمْ -
3 ev ya da أَوْ -
4 la لَا -
5 testegfir istiğfar etme تَسْتَغْفِرْ غفر
6 lehum onlara لَهُمْ -
7 in eğer إِنْ -
8 testegfir istiğfar etsen تَسْتَغْفِرْ غفر
9 lehum onlara لَهُمْ -
10 seb'iyne yetmiş سَبْعِينَ سبع
11 merraten kere مَرَّةً مرر
12 felen öyle ki asla فَلَنْ -
13 yegfira mağfiret etmez يَغْفِرَ غفر
14 llahu Allah اللَّهُ -
15 lehum onlara لَهُمْ -
16 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
17 biennehum ki onların بِأَنَّهُمْ -
18 keferu kâfirli ettikleri nedeniyle كَفَرُوا كفر
19 billahi Allah’a بِاللَّهِ -
20 ve rasulihi ve resûlüne وَرَسُولِهِ رسل
21 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
22 la لَا -
23 yehdi doğru yola kılavuzlamaz يَهْدِي هدي
24 l-kavme kavmi الْقَوْمَ قوم
25 l-fasikine fasık الْفَاسِقِينَ فسق

Notlar

Not 1

*Tamamı zan olan uyduruk hadislerdeki nebi Muhammed'in şefaatçi olacağı inancının tamamen yanlış olduğuna büyük bir delildir. Yüce Allah kimseye şefaat hakkı vermez. Tek şefaat eden kendisidir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

istiğfar Kavram 396

396 Mağfiret dilemek, suçlarının bağışlanmasını dilemek.

Allah ve resûlü=Kur'an. Kavram 700

700 Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

9. Tevbe Suresi

Ayet 84

Arapça Metin (Harekeli)

1319|9|84|وَلَا تُصَلِّ عَلَىٰٓ أَحَدٍ مِّنْهُم مَّاتَ أَبَدًا وَلَا تَقُمْ عَلَىٰ قَبْرِهِۦٓ إِنَّهُمْ كَفَرُوا۟ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَمَاتُوا۟ وَهُمْ فَٰسِقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1319|9|84|ولا تصل علي احد منهم مات ابدا ولا تقم علي قبره انهم كفروا بالله ورسوله وماتوا وهم فسقون

Latin Literal

84. Ve lâ tusalli alâ ehadin minhum mâte ebeden ve lâ tekum alâ kabrih(kabrihi), innehum keferû billâhi ve resûlihî ve mâtû ve hum fâsikûn (fâsikûne).

Türkçe Çeviri

Ve salla52* edilmez onlardan ölen birine ebediyen; ve kıyam143 etme onun kabrinde; doğrusu onlar kâfirlik25 ettiler Allah'a ve resûlüne; ve öldüler; ve onlar fâsıklardı38.

Ahmed Samira Çevirisi

84 And do not ever pray on anyone from them (that) died, and do not stand on his grave/burial place, that they truly disbelieved by God and His messenger, and they died and (while) they are debauchers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve وَلَا -
2 tusalli salla edilmez تُصَلِّ صلو
3 ala عَلَىٰ -
4 ehadin birine أَحَدٍ احد
5 minhum onlardan مِنْهُمْ -
6 mate ölen مَاتَ موت
7 ebeden ebediyen/ilelebet أَبَدًا ابد
8 ve la ve وَلَا -
9 tekum dikelme/kıyam etme/ayakta durma/dikleşme تَقُمْ قوم
10 ala عَلَىٰ -
11 kabrihi onun kabrinde قَبْرِهِ قبر
12 innehum doğrusu onlar إِنَّهُمْ -
13 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
14 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
15 ve rasulihi ve resulüne/elçisine onun وَرَسُولِهِ رسل
16 ve matu ve öldüler وَمَاتُوا موت
17 vehum ve onlar وَهُمْ -
18 fasikune fasıklar فَاسِقُونَ فسق

Notlar

Not 1

*Yüz çevirmemek, ilgisiz kalmamak, kale almak, umursamak, kayıtsız kalmamak, mühimsemek, tepkisiz kalmayarak üzerine titremek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

insanın salla eylemi; genel tanım Kavram 52

52 Hedeflenen şeye yüz çevirmemek, ilgisiz kalmamak, kale almak, umursamak, kayıtsız kalmamak, mühimsemek, tepkisiz kalmayarak üzerine titremek, hedefi akıl/fikir kılavuzluğunda takip etmek

Kıyam; genel tanım. Kavram 143

143 Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; bir amaç için ayaklanması/hareketlenmesi.

9. Tevbe Suresi

Ayet 85

Arapça Metin (Harekeli)

1320|9|85|وَلَا تُعْجِبْكَ أَمْوَٰلُهُمْ وَأَوْلَٰدُهُمْ إِنَّمَا يُرِيدُ ٱللَّهُ أَن يُعَذِّبَهُم بِهَا فِى ٱلدُّنْيَا وَتَزْهَقَ أَنفُسُهُمْ وَهُمْ كَٰفِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1320|9|85|ولا تعجبك امولهم واولدهم انما يريد الله ان يعذبهم بها في الدنيا وتزهق انفسهم وهم كفرون

Latin Literal

85. Ve Lâ tu’cibke emvâluhum ve evlâduhum, innemâ yurîdullâhu en yuazzibehum bihâ fîd dunyâ ve tezheka enfusuhum ve hum kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Ve şaşırtmasın* seni onların malları ve evlatları; ancak arzular Allah ki azap eder onlara onunla** dünyada; ve bırakırlar*** nefislerini201; ve onlar kâfirlerdir25.

Ahmed Samira Çevirisi

85 And let (not) their properties/wealths and their children please/marvel you, but God wants that He tortures them with it in the present world and their selves go out/perish and (while) they are disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve وَلَا -
2 tua'cibke şaşırtmasın seni تُعْجِبْكَ عجب
3 emvaluhum malları onların أَمْوَالُهُمْ مول
4 ve evladuhum ve evlatları onların وَأَوْلَادُهُمْ ولد
5 innema ancak إِنَّمَا -
6 yuridu arzular يُرِيدُ رود
7 llahu Allah اللَّهُ -
8 en ki أَنْ -
9 yuazzibehum azap eder onlara يُعَذِّبَهُمْ عذب
10 biha onunla بِهَا -
11 fi فِي -
12 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
13 ve tezheka ve bırakırlar وَتَزْهَقَ زهق
14 enfusuhum nefislerini أَنْفُسُهُمْ نفس
15 vehum ve onlar وَهُمْ -
16 kafirune kâfirler (olarak) كَافِرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Acayip etkilemesin.**Mal ve evlatla.***Müminlerin nefisleri ölmez. Bilinçlerini kaybetmeden selam diyarına yükselirler. Ancak ayette geçenler kâfirler olduğu için nefislerinden ayrılmaktadırlar. Nefislerini bırakmaktadırlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

9. Tevbe Suresi

Ayet 90

Arapça Metin (Harekeli)

1325|9|90|وَجَآءَ ٱلْمُعَذِّرُونَ مِنَ ٱلْأَعْرَابِ لِيُؤْذَنَ لَهُمْ وَقَعَدَ ٱلَّذِينَ كَذَبُوا۟ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ سَيُصِيبُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنْهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1325|9|90|وجا المعذرون من الاعراب ليوذن لهم وقعد الذين كذبوا الله ورسوله سيصيب الذين كفروا منهم عذاب اليم

Latin Literal

90. Ve câel muazzirûne minel a’râbi lî yu’zene lehum ve ka’adellezîne kezebûllâhe ve resûleh(resûlehu), se yusîbullezîne keferû minhum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ve geldi Araplar'dan772 özür beyan edenler (ki) izin verilmesi için onlara; ve oturdu* kimseler (ki) yalan söylediler Allah'a ve resûlüne; isabet edecek onlardan kâfirlik25 etmiş kimselere elim/acıklı bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

90 And the apologizers/excuse givers from the Arabs came to be permitted/allowed to them, and those who denied God and His messenger sat/remained behind , those who disbelieved from them a painful torture will strike/hit (them).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ca'e ve geldi وَجَاءَ جيا
2 l-muazzirune özür beyan edenler الْمُعَذِّرُونَ عذر
3 mine مِنَ -
4 l-ea'rabi Araplar’dan الْأَعْرَابِ عرب
5 liyu'zene izin verilmesi için لِيُؤْذَنَ اذن
6 lehum onlara لَهُمْ -
7 ve kaade ve oturdu وَقَعَدَ قعد
8 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
9 kezebu yalan söylediler كَذَبُوا كذب
10 llahe Allah'a اللَّهَ -
11 ve rasulehu ve resûlüne وَرَسُولَهُ رسل
12 seyusibu isabet edecek سَيُصِيبُ صوب
13 ellezine kimselere الَّذِينَ -
14 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
15 minhum onlardan مِنْهُمْ -
16 azabun bir azap عَذَابٌ عذب
17 elimun elim/acıklı أَلِيمٌ الم

Notlar

Not 1

*Savaşa katılmadı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Arap Kavram 772

772 Kelime anlamı olarak açıkça/hatasız şekilde sesle ifade etmek, açık ve berrak şekilde söylemek/deklere etmek, ortaya koymak, bilinir etmek demektir. Araplar olarak bilinen insanları işaret eder. Çöl bedevileri olarak da bilinirler. Arap kavmi/toplumu da İsrailoğulları gibi Nûh'un soyundan gelmiştir.

9. Tevbe Suresi

Ayet 125

Arapça Metin (Harekeli)

1360|9|125|وَأَمَّا ٱلَّذِينَ فِى قُلُوبِهِم مَّرَضٌ فَزَادَتْهُمْ رِجْسًا إِلَىٰ رِجْسِهِمْ وَمَاتُوا۟ وَهُمْ كَٰفِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1360|9|125|واما الذين في قلوبهم مرض فزادتهم رجسا الي رجسهم وماتوا وهم كفرون

Latin Literal

125. Ve emmellezîne fî kulûbihim maradun fe zâdethum ricsen ilâ ricsihim ve mâtû ve hum kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimselere gelince (ki) kalplerindedir bir maraz; öyle ki artırdı* onlara bir ricsi773 ricslerine773 doğru; ve öldüler; ve onlar kâfirlerdir25.

Ahmed Samira Çevirisi

125 And but those who in their hearts/minds (is) sickness/disease, so it increased them obscenity/filth to their obscenity/filth , and they died and they are disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veemma ve gelince وَأَمَّا -
2 ellezine kimselere (ki) الَّذِينَ -
3 fi فِي -
4 kulubihim kaplerindedir قُلُوبِهِمْ قلب
5 meradun bir maraz مَرَضٌ مرض
6 fezadethum öyle ki artırdı onlara فَزَادَتْهُمْ زيد
7 ricsen bir ricsi رِجْسًا رجس
8 ila إِلَىٰ -
9 ricsihim ricslerine doğru رِجْسِهِمْ رجس
10 ve matu ve öldüler وَمَاتُوا موت
11 vehum ve onlar وَهُمْ -
12 kafirune kâfirlerdir كَافِرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Rics Kavram 773

773 Kirli, pis, iğrenç, utanılacak işler yapan.

10. Yunus Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

1364|10|2|أَكَانَ لِلنَّاسِ عَجَبًا أَنْ أَوْحَيْنَآ إِلَىٰ رَجُلٍ مِّنْهُمْ أَنْ أَنذِرِ ٱلنَّاسَ وَبَشِّرِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ أَنَّ لَهُمْ قَدَمَ صِدْقٍ عِندَ رَبِّهِمْ قَالَ ٱلْكَٰفِرُونَ إِنَّ هَٰذَا لَسَٰحِرٌ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1364|10|2|اكان للناس عجبا ان اوحينا الي رجل منهم ان انذر الناس وبشر الذين امنوا ان لهم قدم صدق عند ربهم قال الكفرون ان هذا لسحر مبين

Latin Literal

2. E kâne linnâsi aceben en evhaynâ ilâ reculin minhum en enzirin nâse ve beşşirillezîne âmenû enne lehum kademe sıdkın inde rabbihim, kâlel kâfirûne inne hâzâ le sâhırun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

İnsanlara bir şaşılan mı oldu ki vahy603 ettik bir adam üzerine onlardan? Ki "Uyar insanları; ve müjdele iman47 etmiş kimseleri ki onlaradır gerçek/doğru bir kademe/kıdem Rableri4 indinde/katında"; dedi kâfirler25: "Doğrusu bu* mutlak apaçık bir sihirdir."

Ahmed Samira Çevirisi

2 Was it to the people astonishment/surprise that We inspired/transmitted to a man from them: "That warn/give notice (to) the people and announce good news (to) those who believed that for them (is) a foot (hold) (of) truth at their Lord." The disbelievers said: "That, that (is) an evident magician/sorcerer."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ekane olur mu أَكَانَ كون
2 linnasi insanlara لِلنَّاسِ نوس
3 aceben bir acayip/şaşılan عَجَبًا عجب
4 en ki أَنْ -
5 evhayna vahy ettik أَوْحَيْنَا وحي
6 ila doğru إِلَىٰ -
7 raculin bir adama رَجُلٍ رجل
8 minhum onlardan مِنْهُمْ -
9 en ki أَنْ -
10 enziri Uyar أَنْذِرِ نذر
11 n-nase insanları النَّاسَ نوس
12 ve beşşiri ve müjdele وَبَشِّرِ بشر
13 ellezine kimselere الَّذِينَ -
14 amenu iman etmiş امَنُوا امن
15 enne ki أَنَّ -
16 lehum onlaradır لَهُمْ -
17 kademe kademe قَدَمَ قدم
18 sidkin bir gerçek doğruluk صِدْقٍ صدق
19 inde indinde/katında عِنْدَ عند
20 rabbihim Rableri رَبِّهِمْ ربب
21 kale dedi قَالَ قول
22 l-kafirune kâfirler الْكَافِرُونَ كفر
23 inne doğrusu إِنَّ -
24 haza bu هَٰذَا -
25 lesahirun mutlak bir sihirdir لَسَاحِرٌ سحر
26 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

Notlar

Not 1

*Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

10. Yunus Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

1366|10|4|إِلَيْهِ مَرْجِعُكُمْ جَمِيعًا وَعْدَ ٱللَّهِ حَقًّا إِنَّهُۥ يَبْدَؤُا۟ ٱلْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥ لِيَجْزِىَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ بِٱلْقِسْطِ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَهُمْ شَرَابٌ مِّنْ حَمِيمٍ وَعَذَابٌ أَلِيمٌۢ بِمَا كَانُوا۟ يَكْفُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1366|10|4|اليه مرجعكم جميعا وعد الله حقا انه يبدوا الخلق ثم يعيده ليجزي الذين امنوا وعملوا الصلحت بالقسط والذين كفروا لهم شراب من حميم وعذاب اليم بما كانوا يكفرون

Latin Literal

4. İleyhi merciukum cemîâ(cemîan), va’dallâhi hakkâ(hakkan), innehu yebdeul halka summe yuîduhu li yecziyellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti bil kıst(kıstı), vellezîne keferû lehum şerâbun min hamîmin ve azâbun elîmun bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne).

Türkçe Çeviri

O'nadır* dönüş yerleriniz topluca; vaadi Allah'ın bir haktır/gerçektir; doğrusu O** benzersiz başlatır yaratışı; sonra geri döndürür onu***; karşılığını63 vermek için kimselerin (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18 eşitlikle230 ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; onlaradır**** kaynardan bir şarap***** ve elim/acıklı bir azap; kâfirlik25 ederler olduklarına.

Ahmed Samira Çevirisi

4 To Him (is) your return all/all together, God’s promise truthfully , that He truly starts/initiates the creation, then He returns/repeats it to reward/reimburse those who believed and made/did the correct/righteous deeds with the just/equitable, and those who disbelieved for them (is) a drink from hot/cold water and a painful torture because (of) what they were disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ileyhi O'nadır إِلَيْهِ -
2 merciukum dönüş yerleri onların مَرْجِعُكُمْ رجع
3 cemian topluca جَمِيعًا جمع
4 vea'de vaadi وَعْدَ وعد
5 llahi Allah'ın اللَّهِ -
6 hakkan bir haktır/gerçektir حَقًّا حقق
7 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
8 yebdeu benzersiz yaratır يَبْدَأُ بدا
9 l-halka yaratışı الْخَلْقَ خلق
10 summe sonra ثُمَّ -
11 yuiyduhu geri döndürür onu يُعِيدُهُ عود
12 liyecziye cezalandırmak için لِيَجْزِيَ جزي
13 ellezine kimselere الَّذِينَ -
14 amenu iman etmiş امَنُوا امن
15 ve amilu ve yaparlar وَعَمِلُوا عمل
16 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
17 bil-kisti eşitlikle بِالْقِسْطِ قسط
18 vellezine ve kimselere وَالَّذِينَ -
19 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
20 lehum onlaradır لَهُمْ -
21 şerabun bir şarap شَرَابٌ شرب
22 min مِنْ -
23 hamimin kaynardan حَمِيمٍ حمم
24 ve azabun ve bir azap وَعَذَابٌ عذب
25 elimun bir elim/acıklı أَلِيمٌ الم
26 bima بِمَا -
27 kanu olduklayırla كَانُوا كون
28 yekfurune kâfirlik ederler يَكْفُرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Allah'a.**Allah.***Yaratışı.****Kâfirlere.*****İçecek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Eşitlik, kıst Kavram 230

230 Dağıtmak, taksitlere bölerek ödemek, eşitlik, eşit muamele etmek, tarafsızlık, doğruluk, düzgünlük.

10. Yunus Suresi

Ayet 70

Arapça Metin (Harekeli)

1432|10|70|مَتَٰعٌ فِى ٱلدُّنْيَا ثُمَّ إِلَيْنَا مَرْجِعُهُمْ ثُمَّ نُذِيقُهُمُ ٱلْعَذَابَ ٱلشَّدِيدَ بِمَا كَانُوا۟ يَكْفُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1432|10|70|متع في الدنيا ثم الينا مرجعهم ثم نذيقهم العذاب الشديد بما كانوا يكفرون

Latin Literal

70. Metâun fîd dunyâ summe ileynâ merciuhum summe nuzîkuhumul azâbeş şedîde bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne).

Türkçe Çeviri

Bir metadır54 dünyadaki; sonra bize doğrudur dönüş yeri onların; sonra tattırırız onlara şiddetli azabı kâfirlik25 ederler olduklarıyla.

Ahmed Samira Çevirisi

70 Long life/enjoyment in the present world then to Us (is) their return, then We make them taste/experience the torture the strong (severe) because (of) what they were disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 metaun bir metadır مَتَاعٌ متع
2 fi فِي -
3 d-dunya dünyadaki الدُّنْيَا دنو
4 summe sonra ثُمَّ -
5 ileyna bize doğrudur إِلَيْنَا -
6 merciuhum dönüş yerleri onların مَرْجِعُهُمْ رجع
7 summe sonra ثُمَّ -
8 nuzikuhumu tattırırız onlara نُذِيقُهُمُ ذوق
9 l-azabe azabı الْعَذَابَ عذب
10 ş-şedide şiddetli الشَّدِيدَ شدد
11 bima بِمَا -
12 kanu olduklarıyla كَانُوا كون
13 yekfurune kâfirlik ederler يَكْفُرُونَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Meta Kavram 54

54 Sermaye. Yararlanma.

10. Yunus Suresi

Ayet 86

Arapça Metin (Harekeli)

1448|10|86|وَنَجِّنَا بِرَحْمَتِكَ مِنَ ٱلْقَوْمِ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1448|10|86|ونجنا برحمتك من القوم الكفرين

Latin Literal

86. Ve neccinâ bi rahmetike minel kavmil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

"Ve kurtar bizleri rahmetinle271 kâfirler25 kavminden/toplumundan."

Ahmed Samira Çevirisi

86 And save/rescue us with Your mercy from the nation the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve neccina ve kurtar bizleri وَنَجِّنَا نجو
2 birahmetike rahmetinle بِرَحْمَتِكَ رحم
3 mine مِنَ -
4 l-kavmi kavminden/toplumundan الْقَوْمِ قوم
5 l-kafirine kâfirler الْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

11. Hûd Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

1478|11|7|وَهُوَ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ فِى سِتَّةِ أَيَّامٍ وَكَانَ عَرْشُهُۥ عَلَى ٱلْمَآءِ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا وَلَئِن قُلْتَ إِنَّكُم مَّبْعُوثُونَ مِنۢ بَعْدِ ٱلْمَوْتِ لَيَقُولَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ إِنْ هَٰذَآ إِلَّا سِحْرٌ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1478|11|7|وهو الذي خلق السموت والارض في سته ايام وكان عرشه علي الما ليبلوكم ايكم احسن عملا ولين قلت انكم مبعوثون من بعد الموت ليقولن الذين كفروا ان هذا الا سحر مبين

Latin Literal

7. Ve huvellezî halakas semâvâti vel arda fî sitteti eyyâmin ve kâne arşuhu alel mâi li yebluvekum eyyukum ahsenu amelâ(amelen), ve le in kulte innekum meb’ûsûne min ba’dil mevti le yekûlennellezîne keferû in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ve O* (ki) yaratandır gökleri162 ve yeri altı günde781; ve oldu arşı66 O’nun** mayi/sıvı üzerinde916; belalandırmak256 içindir sizleri hanginiz daha güzeldir bir amel*** (-de); ve şayet dediysen "doğrusu sizler diriltilenlersiniz ölüm sonrasında"; mutlak derler kâfirlik25 etmiş kimseler: "değildir bu apaçık bir sihir dışında"

Ahmed Samira Çevirisi

7 And He is who created the skies/space and the earth, in six days/times, and His throne was/is on the water, to test you which of you (is) best/better (in) deed(s), and if (E) you said: "That you are being resurrected/revived from after the death/lifelessness." Those who disbelieved will say (E): "That, this (is) except clear/evident magic/sorcery."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve huve ve O (ki) وَهُوَ -
2 llezi الَّذِي -
3 haleka yaratandır خَلَقَ خلق
4 s-semavati gökleri السَّمَاوَاتِ سمو
5 vel'erde ve yeri وَالْأَرْضَ ارض
6 fi içinde فِي -
7 sitteti altı سِتَّةِ ستت
8 eyyamin güne أَيَّامٍ يوم
9 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
10 arşuhu arşı O’nun عَرْشُهُ عرش
11 ala üzerinde عَلَى -
12 l-mai mayi/sıvı الْمَاءِ موه
13 liyebluvekum belelanırmak için sizleri لِيَبْلُوَكُمْ بلو
14 eyyukum hanginiz أَيُّكُمْ -
15 ehsenu daha güzelir أَحْسَنُ حسن
16 amelen bir ameli (-e) عَمَلًا عمل
17 velein ve şayet وَلَئِنْ -
18 kulte dediysen قُلْتَ قول
19 innekum doğrusu sizler إِنَّكُمْ -
20 meb'usune diriltilenlersiniz مَبْعُوثُونَ بعث
21 min مِنْ -
22 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
23 l-mevti ölüm الْمَوْتِ موت
24 leyekulenne mutlak derler لَيَقُولَنَّ قول
25 ellezine kimseler الَّذِينَ -
26 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
27 in değildir إِنْ -
28 haza bu هَٰذَا -
29 illa dışına إِلَّا -
30 sihrun bir sihirden سِحْرٌ سحر
31 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

Notlar

Not 1

*Allah.**Allah'ın.***Yapıp etmede.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Arş Kavram 66

66 Taht/kürsü. Yüce Allah'ın belirli sıfatlarının tecelli etmesiyle oluşmuş olan, çoklu boyutlara sahip bir kürsü, bir platform. Bu kürsü içinde evrenler yaratılmaktadır. Şu an içinde bulunduğumuz evrenimiz de bu kürsünün içindedir. Yargılamanın yapılacağı ahiret evreni, cennet evrenleri ve cehennem evreni yine bu kürsü içinde yaratılacaktır.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Göklerin ve yerin 6 günde yaratılması. Kavram 781

781 Gün kelimesi evre/dönem demektir. Kur'an'da yerin yani Dünya gezegeninin 2 günde yaratıldığı bildirilmiştir. Dünya gezegeninin yaşının 4.6 milyar yıl olduğu bilimsel verilerle bilinmektedir. Evrenimizin yaşının 13.8 milyar yıl olduğu da kesin olarak tespit edilmiştir. Oranlama (4.6/13.8) yaptığımızda ilginç şekilde 1/3 oranı yani 2/6 oranı elde edilmektedir. Böylece anlarız ki 6 gün ile işaret edilen evrenin kendisidir. Bilimsel verilerin Kur'an'ın verileriyle örtüşmesi bu şerefli kitabın Yüce Allah'ın katından olduğuna kesin kanıt oluşturur.

11. Hûd Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

1480|11|9|وَلَئِنْ أَذَقْنَا ٱلْإِنسَٰنَ مِنَّا رَحْمَةً ثُمَّ نَزَعْنَٰهَا مِنْهُ إِنَّهُۥ لَيَـُٔوسٌ كَفُورٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1480|11|9|ولين اذقنا الانسن منا رحمه ثم نزعنها منه انه ليوس كفور

Latin Literal

9. Ve le in ezaknal insâne minnâ rahmeten summe neza’nâhâ minh(minhu), innehu le yeûsun kefûr(kefûrun).

Türkçe Çeviri

Ve şayet tattırsak insana bizden bir rahmet271; sonra soyup çeksek onu* ondan**; doğrusu o*** kâfir25 bir ümitsizdir mutlak.

Ahmed Samira Çevirisi

9 And if (E) We made the human/mankind taste/experience from Us mercy, then We removed it from him, that he truly is (a) despairing/hopeless (E) (insistent) disbeliever/(insisting) disbelief.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velein ve şayet وَلَئِنْ -
2 ezekna tattırsak أَذَقْنَا ذوق
3 l-insane insana الْإِنْسَانَ انس
4 minna bizen مِنَّا -
5 rahmeten bir rahmet رَحْمَةً رحم
6 summe sonra ثُمَّ -
7 nezea'naha soyup çeksek onu نَزَعْنَاهَا نزع
8 minhu ondan مِنْهُ -
9 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
10 leyeusun mutlak bir ümitsizdir لَيَئُوسٌ ياس
11 kefurun bir kâfir كَفُورٌ كفر

Notlar

Not 1

*Rahmeti.**İnsandan.***İnsan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

11. Hûd Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

1488|11|17|أَفَمَن كَانَ عَلَىٰ بَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّهِۦ وَيَتْلُوهُ شَاهِدٌ مِّنْهُ وَمِن قَبْلِهِۦ كِتَٰبُ مُوسَىٰٓ إِمَامًا وَرَحْمَةً أُو۟لَٰٓئِكَ يُؤْمِنُونَ بِهِۦ وَمَن يَكْفُرْ بِهِۦ مِنَ ٱلْأَحْزَابِ فَٱلنَّارُ مَوْعِدُهُۥ فَلَا تَكُ فِى مِرْيَةٍ مِّنْهُ إِنَّهُ ٱلْحَقُّ مِن رَّبِّكَ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1488|11|17|افمن كان علي بينه من ربه ويتلوه شاهد منه ومن قبله كتب موسي اماما ورحمه اوليك يومنون به ومن يكفر به من الاحزاب فالنار موعده فلا تك في مريه منه انه الحق من ربك ولكن اكثر الناس لا يومنون

Latin Literal

17. E fe men kâne alâ beyyinetin min rabbihî ve yetlûhu şâhidun minhu ve min kablihî kitâbu mûsâ imâmen ve rahmeh(rahmeten), ulâike yu’minûne bih(bihî), ve men yekfur bihî minel ahzâbi fen nâru mev’ıduh(mev’ıduhu), fe lâ teku fî miryetin minhu innehul hakku min rabbike ve lâkinne ekseren nâsi lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kimse mi* (ki) oldu bir beyanat620 üzere Rabbinden4; ve tilâvet874 eder onu** ondan*** bir şahit/tanık (olarak) ; ve onun**** öncesinde Mûsâ'nın kitabı***** bir imamdı884 ve bir rahmetti271; işte bunlardır; iman47 ederler ona******; ve kim kâfirlik25 eder ona****** gruplardan/partilerden; öyle ki ateştir834 vaat edilen yeri onun; öyle ki olma şüphede ondan*******; doğrusu o******** haktır/gerçektir (senin) Rabbinden4; velakin/fakat çoğu insan iman47 etmez.

Ahmed Samira Çevirisi

17 Is who was on an evidence from his Lord, and he reads/recites/follows it a witness/testifier from Him, and from before him/it Moses’ Book a leader/clear road/an example and a mercy? Those believe with it, and who disbelieves from the groups/parties with Him/it, so the fire (is) his appointment/promise, so do not be in doubt from it, that it is the truth from your Lord, and but most of the people do not believe.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 efemen öyle ki kimse mi (ki) أَفَمَنْ -
2 kane oldu كَانَ كون
3 ala üzere عَلَىٰ -
4 beyyinetin bir beyanat بَيِّنَةٍ بين
5 min مِنْ -
6 rabbihi Rabbinden رَبِّهِ ربب
7 ve yetluhu ve tilavet eder onu وَيَتْلُوهُ تلو
8 şahidun bir şahit/tanık (olarak) شَاهِدٌ شهد
9 minhu ondan مِنْهُ -
10 ve min ve وَمِنْ -
11 kablihi öncesinden onun قَبْلِهِ قبل
12 kitabu kitabı كِتَابُ كتب
13 musa Mûsâ'nın مُوسَىٰ -
14 imamen bir imamdı إِمَامًا امم
15 ve rahmeten ve bir rahmetti وَرَحْمَةً رحم
16 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
17 yu'minune iman ederler يُؤْمِنُونَ امن
18 bihi ona بِهِ -
19 vemen ve kim وَمَنْ -
20 yekfur kâfirlik eder يَكْفُرْ كفر
21 bihi ona بِهِ -
22 mine مِنَ -
23 l-ehzabi gruplardan/partilerden الْأَحْزَابِ حزب
24 fennaru öyle ki ateştir فَالنَّارُ نور
25 mev'iduhu vaat edilen yeri onun مَوْعِدُهُ وعد
26 fela öyle ki فَلَا -
27 teku olma تَكُ كون
28 fi فِي -
29 miryetin şüphede مِرْيَةٍ مري
30 minhu ondan مِنْهُ -
31 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
32 l-hakku haktır/gerçektir الْحَقُّ حقق
33 min مِنْ -
34 rabbike (senin) Rabbinden رَبِّكَ ربب
35 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
36 eksera çoğu أَكْثَرَ كثر
37 n-nasi insan النَّاسِ نوس
38 la لَا -
39 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن

Notlar

Not 1

*Ateşe girer?**Kur'an'ı.***Kur'an'dan. Kur'an'ın Yüce Allah katından olduğuna bizzat yine Kur'an'dan tanık/şahit olarak.****Kur'an'ın.*****Tevrât.******Kur'an'a.*******Kur'an'dan.********Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

Tilâvet Kavram 874

874 Takip edip okumak, ardından gelmek, sesli okumak, bir metni takip ederek okumak, ardışık gelen/mütevali kelimeleri/harfleri okumak.

11. Hûd Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

1498|11|27|فَقَالَ ٱلْمَلَأُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِن قَوْمِهِۦ مَا نَرَىٰكَ إِلَّا بَشَرًا مِّثْلَنَا وَمَا نَرَىٰكَ ٱتَّبَعَكَ إِلَّا ٱلَّذِينَ هُمْ أَرَاذِلُنَا بَادِىَ ٱلرَّأْىِ وَمَا نَرَىٰ لَكُمْ عَلَيْنَا مِن فَضْلٍۭ بَلْ نَظُنُّكُمْ كَٰذِبِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1498|11|27|فقال الملا الذين كفروا من قومه ما نريك الا بشرا مثلنا وما نريك اتبعك الا الذين هم اراذلنا بادي الراي وما نري لكم علينا من فضل بل نظنكم كذبين

Latin Literal

27. Fe kâlel meleullezîne keferû min kavmihî mâ nerâke illâ beşeren mislenâ ve mâ nerâkettebeake illellezîne hum erâzilunâ bâdiyer re’y(re’yi), ve mâ nerâ lekum aleynâ min fadlin bel nezunnukum kâzibîn(kâzibîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki (Nûh’un) kavminden/toplumundan kâfirlik25 etmiş kimselerin melesi364 dedi: "Görür değiliz seni bir beşer* dışında; mislimiz870 bizim; ve görür değiliz seni tabi oldu sana ancak kimseler (ki) onlar rezillerimizdir; sığ görüşlüdür; ve görür değiliz sizleri bizlere karşı bir faziletli/fazlalıklı; evet! Zannediyoruz sizleri (ki) yalancılarsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

27 So the nobles/groups/assembly those who disbelieved from his nation said: "We do not see you except (as) a human similar/equal/alike to us, and we do not see you (that) followed you except those who are our lowest/most despised, the opinion/belief (is) apparent, and we do not see for you on us from grace/favour/blessing, but we suspect you (are) liars/deniers/falsifiers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fekale öyle ki dedi فَقَالَ قول
2 l-meleu melesi الْمَلَأُ ملا
3 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
5 min مِنْ -
6 kavmihi kavminden onun (Nûh’un) قَوْمِهِ قوم
7 ma değiliz مَا -
8 nerake görür seni نَرَاكَ راي
9 illa dışında إِلَّا -
10 beşeran bir beşer بَشَرًا بشر
11 mislena mislimiz bizim مِثْلَنَا مثل
12 ve ma ve değiliz وَمَا -
13 nerake görür seni نَرَاكَ راي
14 ttebeake tabi oldu sana اتَّبَعَكَ تبع
15 illa dışında إِلَّا -
16 ellezine kimseler الَّذِينَ -
17 hum onlar هُمْ -
18 eraziluna rezillerimiz أَرَاذِلُنَا رذل
19 badiye sığ (görüşlü) بَادِيَ بدو
20 r-ra'yi (sığ) görüşlü الرَّأْيِ راي
21 ve ma ve değiliz وَمَا -
22 nera görür نَرَىٰ راي
23 lekum sizleri لَكُمْ -
24 aleyna bize karşı عَلَيْنَا -
25 min bir مِنْ -
26 fedlin faziletten فَضْلٍ فضل
27 bel evet بَلْ -
28 nezunnukum zannediyoruz sizleri نَظُنُّكُمْ ظنن
29 kazibine yalancılarsınız كَاذِبِينَ كذب

Notlar

Not 1

*İnsan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mele Kavram 364

364 Toplumun önde gelenleri, yetkinleri.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

11. Hûd Suresi

Ayet 42

Arapça Metin (Harekeli)

1513|11|42|وَهِىَ تَجْرِى بِهِمْ فِى مَوْجٍ كَٱلْجِبَالِ وَنَادَىٰ نُوحٌ ٱبْنَهُۥ وَكَانَ فِى مَعْزِلٍ يَٰبُنَىَّ ٱرْكَب مَّعَنَا وَلَا تَكُن مَّعَ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1513|11|42|وهي تجري بهم في موج كالجبال ونادي نوح ابنه وكان في معزل يبني اركب معنا ولا تكن مع الكفرين

Latin Literal

42. Ve hiye tecrî bihim fî mevcin kel cibâli ve nâdâ nûhunibnehu ve kâne fî ma’zilin yâ buneyyerkeb meanâ ve lâ tekun meal kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve o* akıyordu onlarla** dağlar gibi dalgalarda; ve nida*** etti Nûh oğluna (ki) ve olmuştu**** bir kenarda; "Ey oğlum! Bin bizimle birlikte; ve olma kâfirlerle25 birlikte."

Ahmed Samira Çevirisi

42 And it flows/orbits with them in waves/surges as the mountains and Noah called/cried (to) his son, and (while his son) he was in a separation/isolation : "You my son, ride/embark/board with us, and do not be with the disbelievers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve hiye ve o وَهِيَ -
2 tecri akıyordu تَجْرِي جري
3 bihim onlarla بِهِمْ -
4 fi فِي -
5 mevcin dalgalarda مَوْجٍ موج
6 kalcibali dağlar gibi كَالْجِبَالِ جبل
7 ve nada ve nida etti وَنَادَىٰ ندو
8 nuhun Nuh نُوحٌ -
9 bnehu oğluna ابْنَهُ بني
10 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
11 fi فِي -
12 mea'zilin bir kenarda مَعْزِلٍ عزل
13 ya buneyye ey oğlum يَا بُنَيَّ بني
14 rkeb bin ارْكَبْ ركب
15 meana bizimle birlikte مَعَنَا -
16 ve la ve وَلَا -
17 tekun olma تَكُنْ كون
18 mea birlikte مَعَ -
19 l-kafirine kâfirlerle الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Gemi.**Üzerindekilerle.***Seslendi.****Nûh'un oğlu.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

11. Hûd Suresi

Ayet 60

Arapça Metin (Harekeli)

1531|11|60|وَأُتْبِعُوا۟ فِى هَٰذِهِ ٱلدُّنْيَا لَعْنَةً وَيَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ أَلَآ إِنَّ عَادًا كَفَرُوا۟ رَبَّهُمْ أَلَا بُعْدًا لِّعَادٍ قَوْمِ هُودٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1531|11|60|واتبعوا في هذه الدنيا لعنه ويوم القيمه الا ان عادا كفروا ربهم الا بعدا لعاد قوم هود

Latin Literal

60. Ve utbiû fî hâzihid dunyâ la’neten ve yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), e lâ inne âden keferû rabbehum, e lâ bu’den li âdin kavmi hûd(hûdin).

Türkçe Çeviri

Ve tabi edildiler bu dünyada bir lanete280 ve kıyamet148 gününde (de); değil mi (ki) doğrusu Âd (ki) kâfirlik25 ettiler Rabblerine4; değil mi (ki) bir uzaklıktır* Hûd'un Âd kavmine/toplumuna.

Ahmed Samira Çevirisi

60 And they were followed in this the present world (by) curse/torture and the Resurrection Day, is not that Aad disbelieved (in) their Lord, is not destruction/death/curse to Aad, Hood’s nation?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve utbiu ve tabi edildiler وَأُتْبِعُوا تبع
2 fi فِي -
3 hazihi bu هَٰذِهِ -
4 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
5 lea'neten bir lanete لَعْنَةً لعن
6 ve yevme ve gününde (de) وَيَوْمَ يوم
7 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
8 ela değil mi (ki) أَلَا -
9 inne doğrusu إِنَّ -
10 aaden Âd عَادًا عود
11 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
12 rabbehum Rabblerine رَبَّهُمْ ربب
13 ela değil mi (ki) أَلَا -
14 bua'den bir uzaklıktır بُعْدًا بعد
15 liaadin Ad لِعَادٍ عود
16 kavmi kavmine قَوْمِ قوم
17 hudin Hûd'un هُودٍ هود

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın lanetinin kendi rahmetinden uzak tutması olduğunu net bir şekilde anlarız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

11. Hûd Suresi

Ayet 68

Arapça Metin (Harekeli)

1539|11|68|كَأَن لَّمْ يَغْنَوْا۟ فِيهَآ أَلَآ إِنَّ ثَمُودَا۟ كَفَرُوا۟ رَبَّهُمْ أَلَا بُعْدًا لِّثَمُودَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1539|11|68|كان لم يغنوا فيها الا ان ثمودا كفروا ربهم الا بعدا لثمود

Latin Literal

68. Ke en lem yagnev fîhâ, e lâ inne semûde keferû rabbehum, e lâ bu’den li semûd(semûde).

Türkçe Çeviri

Sanki hiç ganiyleşmiyorlardı* orada**; değil mi (ki) doğrusu Semûd (ki) kâfirlik25 ettiler Rabblerine4; değil mi (ki) bir uzaklıktır Semûd’a.

Ahmed Samira Çevirisi

68 As though they did not inhabit/enrich in it, is (it) not that Thamud disbelieved (in) their Lord, is not destruction/death/curse to Thamud?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 keen sanki كَأَنْ -
2 lem hiç لَمْ -
3 yegnev ganiyleşmiyorlardı يَغْنَوْا غني
4 fiha orada فِيهَا -
5 ela değil mi (ki) أَلَا -
6 inne doğrusu إِنَّ -
7 semude Semûd (kii) ثَمُودَ -
8 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
9 rabbehum Rabblerine رَبَّهُمْ ربب
10 ela değil mi (ki) أَلَا -
11 bua'den bir uzaklıktır بُعْدًا بعد
12 lisemude Semûd’a لِثَمُودَ -

Notlar

Not 1

*Zenginleşmek, gönenmek.**Bulundukları yerde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

12. Yusuf Suresi

Ayet 37

Arapça Metin (Harekeli)

1631|12|37|قَالَ لَا يَأْتِيكُمَا طَعَامٌ تُرْزَقَانِهِۦٓ إِلَّا نَبَّأْتُكُمَا بِتَأْوِيلِهِۦ قَبْلَ أَن يَأْتِيَكُمَا ذَٰلِكُمَا مِمَّا عَلَّمَنِى رَبِّىٓ إِنِّى تَرَكْتُ مِلَّةَ قَوْمٍ لَّا يُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ وَهُم بِٱلْءَاخِرَةِ هُمْ كَٰفِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1631|12|37|قال لا ياتيكما طعام ترزقانه الا نباتكما بتاويله قبل ان ياتيكما ذلكما مما علمني ربي اني تركت مله قوم لا يومنون بالله وهم بالاخره هم كفرون

Latin Literal

37. Kâle lâ ye’tikumâ taâmun turzekânihî illâ nebbe’tukumâ bi te’vîlihî kable en ye’tiyekumâ, zâlikumâ mimmâ allemenî rabbî, innî terektu millete kavmin lâ yu’minûne billâhi ve hum bil âhiretihum kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Gelmez ikinize bir yemek (ki) rızıklandırılırsınız ikiniz onun (-la); dışındadır (ki) haber verdim ikinize tevilini401 onun** önceden ki gelir (o***) ikinize; işte ikinizedir Rabbimin4 öğrettiğinden; doğrusu ben* terk ettim milletini301 bir kavmin/toplumun**** (ki) iman47 etmezler Allah'a ve onlar ahirete***** (ki) onlar kâfirliklerdir25."

Ahmed Samira Çevirisi

37 He said: "Feeding/food does not come to you (B) (which) you will be provided with it except I informed you with its interpretation/explanation, before (it) comes to you, that is what from what my Lord taught/instructed me , that I left a nation’s religion/faith (that) do not believe with/by God, and they are, with the end (other life), they are disbelieving."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 la لَا -
3 ye'tikuma gelmez ikinize يَأْتِيكُمَا اتي
4 taaamun bir yemek (ki) طَعَامٌ طعم
5 turzekanihi rızıklandırılırsınız ikiniz onun (-la) تُرْزَقَانِهِ رزق
6 illa dışındadır إِلَّا -
7 nebbe'tukuma haber verdim ikinize نَبَّأْتُكُمَا نبا
8 bite'vilihi tevilini onun بِتَأْوِيلِهِ اول
9 kable önceden قَبْلَ قبل
10 en ki أَنْ -
11 ye'tiyekuma gelir ikinize (o) يَأْتِيَكُمَا اتي
12 zalikuma işte ikinizedir ذَٰلِكُمَا -
13 mimma مِمَّا -
14 allemeni öğrettiğinden عَلَّمَنِي علم
15 rabbi Rabbimin رَبِّي ربب
16 inni doğrusu ben إِنِّي -
17 teraktu terk ettim تَرَكْتُ ترك
18 millete milletini مِلَّةَ ملل
19 kavmin bir kavmin/toplumun قَوْمٍ قوم
20 la لَا -
21 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن
22 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
23 ve hum ve onlar وَهُمْ -
24 bil-ahirati ahireti بِالْاخِرَةِ اخر
25 hum onlar هُمْ -
26 kafirune kâfirliklerdir كَافِرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Gördüğünüzün.***Yemek.****Bu kavim antik Mısır'da yaşayan ve aslı astarı olmayan, tamamı zan olan çok tanrılı antik Mısır dinine tabi olan kimselerdir. Anlarız ki Yûsuf büyürken bu dini inanışa maruz kalmış ancak bu dinî öğretiyi terk etmiştir.*****Tek Allah'a iman etmedikleri gibi ahiret hayatının gerçeklerine de kâfirlik ederler. Antik Mısır dininde ahiretle ilgili çok sayıda uyduruk inanışlar vardı. Günümüzdeki müşriklerin ahiret inancı da benzerdir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Millet Kavram 301

301 Dinî öğreti, dinî inanç, dinî camia, dinî cemiyet, dinî topluluk, dinî cemaat.

Tevil Kavram 401

401 Yorumlamak, mana vermek, anlamlandırmak.

12. Yusuf Suresi

Ayet 87

Arapça Metin (Harekeli)

1681|12|87|يَٰبَنِىَّ ٱذْهَبُوا۟ فَتَحَسَّسُوا۟ مِن يُوسُفَ وَأَخِيهِ وَلَا تَا۟يْـَٔسُوا۟ مِن رَّوْحِ ٱللَّهِ إِنَّهُۥ لَا يَا۟يْـَٔسُ مِن رَّوْحِ ٱللَّهِ إِلَّا ٱلْقَوْمُ ٱلْكَٰفِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1681|12|87|يبني اذهبوا فتحسسوا من يوسف واخيه ولا تايسوا من روح الله انه لا يايس من روح الله الا القوم الكفرون

Latin Literal

87. Yâ beniyyezhebû fe tehassesû min yûsufe ve ehîhi ve lâ te’yesû min revhillâh(revhıllâhi), innehu lâ ye’yesu min revhillâhi illel kavmul kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

"Ey oğullarım! Gidin; öyle ki yoklayın* Yûsuf’tan ve kardeşinden onun; ve ümit kesmeyin Allah'ın rahmetinden271; doğrusu o** ümit kesmez Allah'ın rahmetinden271; dışındadır kâfirler25 kavim/toplumu."

Ahmed Samira Çevirisi

87 You my sons go so feel/seek information from Joseph and his brother, and do not despair from God’s happiness/rest/mercy , that it truly is no (one) despairs from God’s happiness/rest/mercy except the nation the disbelieving. (NOTE: THE DIFFERENCE BETWEEN AND , REFER TO THE DICTIONARY)

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya beniyye ey oğullarım يَا بَنِيَّ بني
2 zhebu gidin اذْهَبُوا ذهب
3 fe tehassesu öyle ki yoklayın فَتَحَسَّسُوا حسس
4 min مِنْ -
5 yusufe Yûsuf’tan يُوسُفَ -
6 ve ehihi ve kardeşinden onun وَأَخِيهِ اخو
7 ve la ve وَلَا -
8 teyesu ümit kesmeyin تَيْأَسُوا ياس
9 min مِنْ -
10 ravhi rahmetinden رَوْحِ روح
11 llahi Allah'ın اللَّهِ -
12 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
13 la لَا -
14 yeyesu ümit kesmez يَيْأَسُ ياس
15 min مِنْ -
16 ravhi rahmetinden رَوْحِ روح
17 llahi Allah'ın اللَّهِ -
18 illa dışındadır إِلَّا -
19 l-kavmu kavim/toplum الْقَوْمُ قوم
20 l-kafirune kâfirler الْكَافِرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Araştırın.**Yûsuf.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

13. Ra'd Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

1710|13|5|وَإِن تَعْجَبْ فَعَجَبٌ قَوْلُهُمْ أَءِذَا كُنَّا تُرَٰبًا أَءِنَّا لَفِى خَلْقٍ جَدِيدٍ أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِرَبِّهِمْ وَأُو۟لَٰٓئِكَ ٱلْأَغْلَٰلُ فِىٓ أَعْنَاقِهِمْ وَأُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1710|13|5|وان تعجب فعجب قولهم اذا كنا تربا انا لفي خلق جديد اوليك الذين كفروا بربهم واوليك الاغلل في اعناقهم واوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

5. Ve in ta’ceb fe acebun kavluhum e izâ kunnâ turâben e innâ le fî halkın cedîd(cedîdin), ulâikellezîne keferû bi rabbihim, ve ulâikel aglâlu fî a’nâkıhim, ve ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer acayip karşılarsan*; öyle ki acayip (olan) onların "Olduğumuz zaman mı bir turabin428, doğrusu bizler (olur) muyuz mutlak yeni bir yaratılış içinde?" sözleridir; işte bunlar; kimselerdir (ki) kâfirlik25 ettiler Rablerine4; ve işte bunlaradır kelepçeler** boyunlarında; ve işte bunlar; ateş834 ashâbıdır194; onlar orada*** ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

5 And if you be astonished, so their saying/opinion and belief (is a) wonderment/astonishment/ surprise: "Is it that if we were dust/earth are we (to be) in (E) (a) new creation ?" Those are those who disbelieved with their Lord, and those, the leather or iron collars or handcuffs (will be) in their necks, and those are the fire’s owners/company/friends, they are in it immortally/eternally .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve eğer وَإِنْ -
2 tea'ceb acayip karşılarsan تَعْجَبْ عجب
3 feacebun öyle ki acayip (olan) فَعَجَبٌ عجب
4 kavluhum sözleridir onların قَوْلُهُمْ قول
5 eiza zaman mı? أَإِذَا -
6 kunna olduğumuz كُنَّا كون
7 turaben bir turâbin تُرَابًا ترب
8 einna doğrusu bizler miyiz أَإِنَّا -
9 lefi mutlak لَفِي -
10 halkin bir yaratılış içinde خَلْقٍ خلق
11 cedidin bir yeni جَدِيدٍ جدد
12 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
13 ellezine kimselerdir (ki) الَّذِينَ -
14 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
15 birabbihim Rablerine بِرَبِّهِمْ ربب
16 ve ulaike ve işte bunlaradır وَأُولَٰئِكَ -
17 l-eglalu kelepçeler الْأَغْلَالُ غلل
18 fi فِي -
19 ea'nakihim boyunlarında أَعْنَاقِهِمْ عنق
20 veulaike ve işte bunlardır وَأُولَٰئِكَ -
21 eshabu ashabı أَصْحَابُ صحب
22 n-nari ateş النَّارِ نور
23 hum onlar هُمْ -
24 fiha orada فِيهَا -
25 halidune ölümsüzlerdir خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Şaşarsan.**Demir kelepçeler.***Sekar'da.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Turâbin Kavram 428

428 Toz. Yıldız tozu. Nötron/Pulsar yani Tarık yıldızlarını oluşturan süpernova patlamalarında uzaya saçılan gaz ve toz bulutları. İnsan yaratılışı için gerekli tüm atomları içeren bu turâbin Güneş sistemimizi oluşturacaktır. İnsanın topraktan yaratılması; ‘tînin’, ‘turâbin’, ‘salsâlin’ geçişleri; karbon (C12) ve azot (N14) atomları; çıngırdayan/tıngırdayan moleküller; 'turâbin' yıldız tozu.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

13. Ra'd Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

1712|13|7|وَيَقُولُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَوْلَآ أُنزِلَ عَلَيْهِ ءَايَةٌ مِّن رَّبِّهِۦٓ إِنَّمَآ أَنتَ مُنذِرٌ وَلِكُلِّ قَوْمٍ هَادٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1712|13|7|ويقول الذين كفروا لولا انزل عليه ايه من ربه انما انت منذر ولكل قوم هاد

Latin Literal

7. Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihî), innemâ ente munzirun ve li kulli kavmin hâd(hâdin).

Türkçe Çeviri

Ve diyorlar kâfirlik25 etmiş kimseler: "Değil miydi indirmeli ona* Rabbinden4 bir ayet287; ancak ki sen* bir uyarıcısın; ve her bir kavmedir/toplumadır bir doğruya kılavuzlayan**."

Ahmed Samira Çevirisi

7 And those who disbelieved say: "If only a verse/evidence/sign were descended on him from his Lord." But you are (a) warner/giver of notice, and to each nation (is) a guide.

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Yüce Rabbimiz her bir kavme/topluma bir uyarıcı resûl gönderir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

13. Ra'd Suresi

Ayet 14

Arapça Metin (Harekeli)

1719|13|14|لَهُۥ دَعْوَةُ ٱلْحَقِّ وَٱلَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِهِۦ لَا يَسْتَجِيبُونَ لَهُم بِشَىْءٍ إِلَّا كَبَٰسِطِ كَفَّيْهِ إِلَى ٱلْمَآءِ لِيَبْلُغَ فَاهُ وَمَا هُوَ بِبَٰلِغِهِۦ وَمَا دُعَآءُ ٱلْكَٰفِرِينَ إِلَّا فِى ضَلَٰلٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1719|13|14|له دعوه الحق والذين يدعون من دونه لا يستجيبون لهم بشي الا كبسط كفيه الي الما ليبلغ فاه وما هو ببلغه وما دعا الكفرين الا في ضلل

Latin Literal

14. Lehu da’vetul hakk(hakkı), vellezîne yed’ûne min dûnihî lâ yestecîbûne lehum bi şey’in illâ kebâsitı keffeyhi ilel mâi li yebluga fâhu ve mâ huve bi bâligıh(bâligıhî), ve mâ duâul kâfirîne illâ fî dalâl(dalâlin).

Türkçe Çeviri

O'nadır* hak/gerçek çağrı/davet; ve kimseler (ki) çağırırlar/davet ederler O’nun** astından (ki) cevap veremezler onlara bir şeyle; dışındadır uzatan iki avcunu*** suya; ulaşması için ağzına; ve o*** ulaşır değildir ona; ve değildir çağrısı/daveti kâfirlerin25 dalaletteki128 dışında.

Ahmed Samira Çevirisi

14 For Him (is) the truth’s call/request/prayer, and those who call from (to) other than Him, they do not answer/reply to them from a thing, except as (who) spreads/extends his two palms to the water to reach his mouth, and he is not with reaching it, and the disbeliever’s call/prayer is not except in misguidance.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lehu O'nadır لَهُ -
2 dea'vetu çağrı/davet دَعْوَةُ دعو
3 l-hakki hak gerçek الْحَقِّ حقق
4 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
5 yed'une çağırırlar/davet ederler يَدْعُونَ دعو
6 min مِنْ -
7 dunihi astından O’nun دُونِهِ دون
8 la لَا -
9 yestecibune cevap veremezler يَسْتَجِيبُونَ جوب
10 lehum onlara لَهُمْ -
11 bişey'in bir şeyle بِشَيْءٍ شيا
12 illa dışındadır إِلَّا -
13 kebasiti uzatan كَبَاسِطِ بسط
14 keffeyhi iki avucunu كَفَّيْهِ كفف
15 ila إِلَى -
16 l-mai suya الْمَاءِ موه
17 liyebluga ulaşması için لِيَبْلُغَ بلغ
18 fahu ağzına onun فَاهُ فوه
19 vema ve değildir وَمَا -
20 huve o هُوَ -
21 bibaligihi ulaşır ona بِبَالِغِهِ بلغ
22 ve ma ve değildir وَمَا -
23 duaa'u çağrısı/daveti دُعَاءُ دعو
24 l-kafirine kafirlerin الْكَافِرِينَ كفر
25 illa dışında إِلَّا -
26 fi فِي -
27 delalin dalaletteki ضَلَالٍ ضلل

Notlar

Not 1

*Allah'adır.**Allah'ın.***Yüce Allah'ın iki avucu ve onların uzatılmasını olumsuz olarak işaret etmesi de büyük bir işarettir. Günümüzde Allah'a dua ediyoruz diye avuç açan ancak mezheplere/tarikatlara/hadislere tabi olmuş kimselerin çağrıları/duaları gerçek çağrı/dua değildir. Rabbimiz şirkle yapılan dualara asla cevap vermez. Vermediğini de zaten kendilerini müslüman sanan toplumun halinden görmekteyiz ki üzerlerine rics/pislik yağmaktadır.***Su.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

13. Ra'd Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

1732|13|27|وَيَقُولُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَوْلَآ أُنزِلَ عَلَيْهِ ءَايَةٌ مِّن رَّبِّهِۦ قُلْ إِنَّ ٱللَّهَ يُضِلُّ مَن يَشَآءُ وَيَهْدِىٓ إِلَيْهِ مَنْ أَنَابَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1732|13|27|ويقول الذين كفروا لولا انزل عليه ايه من ربه قل ان الله يضل من يشا ويهدي اليه من اناب

Latin Literal

27. Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).

Türkçe Çeviri

Ve diyor kâfirlik25 etmiş kimseler: "Değil miydi indirilmeli onun* üzerine bir ayet287 Rabbinden4?"; de ki: "Doğrusu Allah dalalette128 bırakır dilediği kimseyi; ve kılavuzlar kendisine sıkça dönmüş** kimseyi."

Ahmed Samira Çevirisi

27 And those who disbelieved said: "If only a sign/evidence was descended on him from his Lord." Say: "That God misguides whom He wills/wants, and He guides to Him who repented ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yekulu ve diyor وَيَقُولُ قول
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 levla değil miydi? لَوْلَا -
5 unzile indirilmeli أُنْزِلَ نزل
6 aleyhi üzerine onun عَلَيْهِ -
7 ayetun bir ayet ايَةٌ ايي
8 min مِنْ -
9 rabbihi Rabbinden رَبِّهِ ربب
10 kul de ki قُلْ قول
11 inne doğrusu إِنَّ -
12 llahe Allah اللَّهَ -
13 yudillu dalalette bırakır يُضِلُّ ضلل
14 men kimseyi مَنْ -
15 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
16 ve yehdi ve kılavuzlar وَيَهْدِي هدي
17 ileyhi kendisine إِلَيْهِ -
18 men kimseyi مَنْ -
19 enabe sıkca döndü أَنَابَ نوب

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Her anında Rabbini hatırlayan/zikreden.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

13. Ra'd Suresi

Ayet 30

Arapça Metin (Harekeli)

1735|13|30|كَذَٰلِكَ أَرْسَلْنَٰكَ فِىٓ أُمَّةٍ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهَآ أُمَمٌ لِّتَتْلُوَا۟ عَلَيْهِمُ ٱلَّذِىٓ أَوْحَيْنَآ إِلَيْكَ وَهُمْ يَكْفُرُونَ بِٱلرَّحْمَٰنِ قُلْ هُوَ رَبِّى لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ مَتَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1735|13|30|كذلك ارسلنك في امه قد خلت من قبلها امم لتتلوا عليهم الذي اوحينا اليك وهم يكفرون بالرحمن قل هو ربي لا اله الا هو عليه توكلت واليه متاب

Latin Literal

30. Kezâlike erselnâke fî ummetin kad halet min kablihâ umemun li tetluve aleyhimullezî evhaynâ ileyke ve hum yekfurûne bir rahmân(rahmâni), kul huve rabbî lâ ilâhe illâ hû(hûve), aleyhi tevekkeltu ve ileyhi metâb(metâbi).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir; gönderdik seni* bir ümmete305; muhakkak gelip geçti ondan** önce ümmetler305; tilâvet874 etmen için onlara vahyettiğimizi603 (senin) üzerine; ve onlar kâfirlik25 ederler Rahmân'a1; de ki: "O*** (ki) Rabbimdir4; yoktur ilâh74 O’nun**** dışında; O'na****** tevekkül79 ettim; ve O'nadır***** tevbem33."

Ahmed Samira Çevirisi

30 As/like that We sent you in (a) nation, nations had passed/expired in it, to read/recite on them what We inspired/transmitted to you, and they disbelieve with (in) the merciful, say: "He is my Lord, no God except He, on Him I relied/depended , and to Him (is) my repentance."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
2 erselnake gönderdik seni أَرْسَلْنَاكَ رسل
3 fi فِي -
4 ummetin bir ümmete أُمَّةٍ امم
5 kad muhakkak قَدْ -
6 halet gelip geçti خَلَتْ خلو
7 min مِنْ -
8 kabliha ondan önce قَبْلِهَا قبل
9 umemun ümmetler أُمَمٌ امم
10 litetluve tilavet etmen için لِتَتْلُوَ تلو
11 aleyhimu onlara عَلَيْهِمُ -
12 llezi şeyleri الَّذِي -
13 evhayna vahyettiğimiz أَوْحَيْنَا وحي
14 ileyke üzerine إِلَيْكَ -
15 vehum ve onlar وَهُمْ -
16 yekfurune kâfirlik ederler يَكْفُرُونَ كفر
17 bir-rahmani Rahmân'a بِالرَّحْمَٰنِ رحم
18 kul de ki قُلْ قول
19 huve O هُوَ -
20 rabbi Rabbimdir رَبِّي ربب
21 la yoktur لَا -
22 ilahe ilah إِلَٰهَ اله
23 illa dışında إِلَّا -
24 huve O’nun هُوَ -
25 aleyhi O'na عَلَيْهِ -
26 tevekkeltu tevekkül ettim تَوَكَّلْتُ وكل
27 ve ileyhi ve O'nadır وَإِلَيْهِ -
28 metabi tevbem مَتَابِ توب

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Ümmetten.***Allah.****Allah'ın.*****Allah'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahmân Kavram 1

1 En yüce merhametli.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Tevekkül Kavram 79

79 Vekil olarak yetkilendirmek, atamak, vazifelendirmek.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

Tilâvet Kavram 874

874 Takip edip okumak, ardından gelmek, sesli okumak, bir metni takip ederek okumak, ardışık gelen/mütevali kelimeleri/harfleri okumak.

13. Ra'd Suresi

Ayet 31

Arapça Metin (Harekeli)

1736|13|31|وَلَوْ أَنَّ قُرْءَانًا سُيِّرَتْ بِهِ ٱلْجِبَالُ أَوْ قُطِّعَتْ بِهِ ٱلْأَرْضُ أَوْ كُلِّمَ بِهِ ٱلْمَوْتَىٰ بَل لِّلَّهِ ٱلْأَمْرُ جَمِيعًا أَفَلَمْ يَا۟يْـَٔسِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ أَن لَّوْ يَشَآءُ ٱللَّهُ لَهَدَى ٱلنَّاسَ جَمِيعًا وَلَا يَزَالُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ تُصِيبُهُم بِمَا صَنَعُوا۟ قَارِعَةٌ أَوْ تَحُلُّ قَرِيبًا مِّن دَارِهِمْ حَتَّىٰ يَأْتِىَ وَعْدُ ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُخْلِفُ ٱلْمِيعَادَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1736|13|31|ولو ان قرانا سيرت به الجبال او قطعت به الارض او كلم به الموتي بل لله الامر جميعا افلم يايس الذين امنوا ان لو يشا الله لهدي الناس جميعا ولا يزال الذين كفروا تصيبهم بما صنعوا قارعه او تحل قريبا من دارهم حتي ياتي وعد الله ان الله لا يخلف الميعاد

Latin Literal

31. Ve lev enne kur’ânen suyyiret bihil cibâlu ev kuttıat bihil ardu ev kullime bihil mevtâ, bel lillâhil emru cemîâ(cemîan), e fe lem ye’yesillezîne âmenû en lev yeşâullâhu le heden nâse cemîâ(cemîan),ve lâ yezâlullezîne keferû tusîbuhum bi mâ sanaû kâriatun ev tehullu karîben min dârihim hattâ ye’tiye va’dullâh(va’dullâhi), innallâhe lâ yuhliful mîâd(mîâde).

Türkçe Çeviri

Ve şayet ki bir Kur’an850 (ki) yürütülseydi onunla* dağlar ya da kesilseydi** onunla* yer ya da kelam ettirilseydi onunla* ölüler; Evet! Allah’adır emir200 topluca; öyle ki hiç farkına varmaz mı iman47 etmiş kimseler ki şayet dilerse Allah mutlak doğru yola kılavuzlardı insanları topluca; ve ayrılmaz/farklı kılınmaz kâfirlik25 etmiş kimseler (ki) isabet eder onlara sanayi olarak ürettikleriyle bir çarpma/vuruş; ya da konar*** diyarlarından**** bir yakına; ta ki gelir vaadi Allah'ın; doğrusu Allah ihtilaf etmez***** vaat yerine.

Ahmed Samira Çevirisi

31 And if that a Koran the mountains were made to move/walk with it? Or the earth/Planet Earth was cut to pieces with it? Or the deads were conversed/spoken/talked to with it? But to God (is) the matter/affair/order/command all . Did those who believed not despair ? That (E) if God willed/wanted, He would have guided the people all together . And those who disbelieved disaster still/continues (to) strike them because (of) what they made/did , or (it) takes place/descends near/close from their home/country until God’s promise comes, that God does not break the appointment (promise).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velev velev/ve şayet وَلَوْ -
2 enne ki أَنَّ -
3 kur'anen bir Kur’an (ki) قُرْانًا قرا
4 suyyirat yürütüldü سُيِّرَتْ سير
5 bihi onunla بِهِ -
6 l-cibalu dağlar الْجِبَالُ جبل
7 ev ya da أَوْ -
8 kuttiat kesildi قُطِّعَتْ قطع
9 bihi onunla بِهِ -
10 l-erdu yer الْأَرْضُ ارض
11 ev ya da أَوْ -
12 kullime kelam ettirildi كُلِّمَ كلم
13 bihi onunla بِهِ -
14 l-mevta ölüler الْمَوْتَىٰ موت
15 bel evet بَلْ -
16 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
17 l-emru emir الْأَمْرُ امر
18 cemian topluca جَمِيعًا جمع
19 efelem öyle ki hiç أَفَلَمْ -
20 yeyesi farkına varmaz mı يَيْأَسِ ياس
21 ellezine kimseler الَّذِينَ -
22 amenu iman ettiler امَنُوا امن
23 en ki أَنْ -
24 lev şayet لَوْ -
25 yeşa'u dilerse يَشَاءُ شيا
26 llahu Allah اللَّهُ -
27 leheda mutlak doğru yola kılavuzlardı لَهَدَى هدي
28 n-nase insanları النَّاسَ نوس
29 cemian topluca جَمِيعًا جمع
30 ve la ve وَلَا -
31 yezalu ayrılmaz/farklı kılınmaz يَزَالُ زيل
32 ellezine kimseler الَّذِينَ -
33 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
34 tusibuhum isabet eder onlara تُصِيبُهُمْ صوب
35 bima بِمَا -
36 saneu sanayi olarak ürettikleriyle صَنَعُوا صنع
37 kariatun bir çarpma/vuruş قَارِعَةٌ قرع
38 ev ya da أَوْ -
39 tehullu konar تَحُلُّ حلل
40 kariben bir yakına قَرِيبًا قرب
41 min مِنْ -
42 darihim diyarlarından دَارِهِمْ دور
43 hatta ta ki حَتَّىٰ -
44 ye'tiye gelir يَأْتِيَ اتي
45 vea'du vaadi وَعْدُ وعد
46 llahi Allah'ın اللَّهِ -
47 inne doğrusu إِنَّ -
48 llahe Allah اللَّهَ -
49 la لَا -
50 yuhlifu ihtilaf etmez يُخْلِفُ خلف
51 l-miaade vaad yerine الْمِيعَادَ وعد

Notlar

Not 1

*Kur'an'la.**Parçalara bölünseydi.***Çarpma/vuruş.****Yurtlarından.*****Zıtlaşmak, ayrılığa düşmek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

emir, emretmek Kavram 200

200 Buyurmak, talepte bulunmak, istekte bulunmak, nasihat etmek, buyruk, talep, istek, nasihat. Kur'an'daki emretmek kavramı zorla bir şeyi yaptırmak, yapılmadığında ceza vermek asla değildir.

Kur'an, kuran. Kavram 850

850 İkra kelimesiyle aynı kökten gelir. İkra oku, okumayı başkaları duyacak şekilde oku, okuyarak ilet, okuduğunu naklet, okuduğunu çalış, okuduğunu incele, okuduğunu araştır, okuduğunu öğret anlamındadır. Kur'an da ikra edilen şeydir. Şerefli Kur'an'da 6234 tane numaralı ayet ve 112 numarasız besmele vardır. İki kapak arasına alınmasıyla kitap haline getirilmiştir. Şerefli Kur'an'ın ikra edilmesi MS 610 yılında başlamış ve MS 633 yılında tamamlanmıştır. Ayetleri nebi ve resûl Muhammed tilavet etmiş, ikra etmiştir. İnen ayetler parşömenlere satır satır yazılmış ve rulo haline getirilerek bir odada saklanmıştır. Elbette insanlar ezberlemiştir de. Nebi vefat etmeden önce şerefli elçi Cibrîl'in eşliğinde rulo olan parşömenler açılmış/yayılmış ve Cibrîl'in talimatıyla iki kapak arasına alınmıştır. Şerefli Kur'an'ın her bir ayeti ikra edilen bir Kur'an'dır.

13. Ra'd Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

1737|13|32|وَلَقَدِ ٱسْتُهْزِئَ بِرُسُلٍ مِّن قَبْلِكَ فَأَمْلَيْتُ لِلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ثُمَّ أَخَذْتُهُمْ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1737|13|32|ولقد استهزي برسل من قبلك فامليت للذين كفروا ثم اخذتهم فكيف كان عقاب

Latin Literal

32. Ve lekadistuhzie bi rusulin min kablike fe emleytu lillezîne keferû summe ehaztuhum, fe keyfe kâne ıkâb(ıkâbi).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun istihza361 edildi resûllere418 senden önce; öyle ki serbestlik verdim kâfirlik25 etmiş kimselere; sonra yakaladım onları; öyle ki nasıl oldu akıbetim892.

Ahmed Samira Çevirisi

32 And with messengers from before you had been mocked/made fun (of), so I extended to those who disbelieved in time/enjoyment , then I punished them , so how was My punishment?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekadi ve ant olsun وَلَقَدِ -
2 stuhzie istihza edildi اسْتُهْزِئَ هزا
3 birusulin resullere بِرُسُلٍ رسل
4 min مِنْ -
5 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
6 feemleytu öyle ki serbestlik verdim فَأَمْلَيْتُ ملو
7 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
8 keferu kafirlik etmiş كَفَرُوا كفر
9 summe sonra ثُمَّ -
10 ehaztuhum onları yakaladım أَخَذْتُهُمْ اخذ
11 fe keyfe öyle ki nasıl فَكَيْفَ كيف
12 kane oldu كَانَ كون
13 ikabi akıbetim عِقَابِ عقب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

İstihza/istihza Kavram 361

361 Tiye almak, alay etmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

13. Ra'd Suresi

Ayet 33

Arapça Metin (Harekeli)

1738|13|33|أَفَمَنْ هُوَ قَآئِمٌ عَلَىٰ كُلِّ نَفْسٍۭ بِمَا كَسَبَتْ وَجَعَلُوا۟ لِلَّهِ شُرَكَآءَ قُلْ سَمُّوهُمْ أَمْ تُنَبِّـُٔونَهُۥ بِمَا لَا يَعْلَمُ فِى ٱلْأَرْضِ أَم بِظَٰهِرٍ مِّنَ ٱلْقَوْلِ بَلْ زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مَكْرُهُمْ وَصُدُّوا۟ عَنِ ٱلسَّبِيلِ وَمَن يُضْلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنْ هَادٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1738|13|33|افمن هو قايم علي كل نفس بما كسبت وجعلوا لله شركا قل سموهم ام تنبونه بما لا يعلم في الارض ام بظهر من القول بل زين للذين كفروا مكرهم وصدوا عن السبيل ومن يضلل الله فما له من هاد

Latin Literal

33. E fe men huve kâimun alâ kulli nefsin bi mâ kesebet, ve cealû lillâhi şurekâ’(şurekâe), kul semmûhum, em tunebbiûnehu bi mâ lâ ya’lemu fîl ardı em bi zâhirin minel kavl(kavli), bel zuyyine lillezîne keferû mekruhum ve suddû anis sebîl(sebîli), ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kimse midir o* (ki) bir kıyamdadır143** her bir nefis201 üzerine kazandığıyla? Ve yaptılar Allah'a ortaklar71; de ki: "İsimlendirin*** onları****; ya da haber (mi) verirsiniz O'na***** bilmediğini yerde; ya da söylemden ortaya çıkanladır******; evet! Ziynetlendirildi856 kâfirlik25 etmiş kimselere tuzakları; ve sapıp uzaklaştırıldılar yoldan*******; ve kimi dalalette128 bırakır Allah; öyle ki yoktur ona hiç bir doğru yola kılavuz.

Ahmed Samira Çevirisi

33 Is whom, He is taking care of on every self with what it earned/gained , and they made/created to God partners, say: "Name/identify them, or you inform Him with what He does not know in the earth/Planet Earth, or with apparent/visible from the saying/opinion and belief . Rather their cheatery/deceit was decorated/beautified to those who disbelieved, and they prevented/obstructed from the way/path , and whom God misguides so (there is) none from (a) guide (is) for him.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 efemen öyle ki kimse mi أَفَمَنْ -
2 huve o (ki) هُوَ -
3 kaimun bir kıyamdadır قَائِمٌ قوم
4 ala üzerinde عَلَىٰ -
5 kulli her كُلِّ كلل
6 nefsin nefsin نَفْسٍ نفس
7 bima بِمَا -
8 kesebet kazandığıyla كَسَبَتْ كسب
9 vecealu ve yaptılar وَجَعَلُوا جعل
10 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
11 şuraka'e ortaklar شُرَكَاءَ شرك
12 kul de ki قُلْ قول
13 semmuhum isimlendirin onları سَمُّوهُمْ سمو
14 em ya da أَمْ -
15 tunebbiunehu haber verirsiniz ona تُنَبِّئُونَهُ نبا
16 bima بِمَا -
17 la لَا -
18 yea'lemu bilmediğini يَعْلَمُ علم
19 fi فِي -
20 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
21 em ya da أَمْ -
22 bizahirin ortaya çıkanla بِظَاهِرٍ ظهر
23 mine مِنَ -
24 l-kavli söylemden الْقَوْلِ قول
25 bel evet بَلْ -
26 zuyyine ziynetlendirildi زُيِّنَ زين
27 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
28 keferu kafirlik etmiş كَفَرُوا كفر
29 mekruhum tuzakları مَكْرُهُمْ مكر
30 ve suddu ve sapıp uzaklaştırıldılar وَصُدُّوا صدد
31 ani عَنِ -
32 s-sebili yoldan السَّبِيلِ سبل
33 ve men ve kimi وَمَنْ -
34 yudlili dalalette bırakır يُضْلِلِ ضلل
35 llahu Allah اللَّهُ -
36 fema öyle ki yoktur فَمَا -
37 lehu ona لَهُ -
38 min hiç bir مِنْ -
39 hadin bir doğru yola kılavuzdan هَادٍ هدي

Notlar

Not 1

*Kâfirlik etmiş kimse ve/veya Yüce Allah'a ortak edilen kimse. **Her zaman uyanıktır, dikelmiştir, aktiftir. Kendisi yaratılmış olan bir kimse asla Yüce Allah'a ortak koşulamaz.***Ne isim verirseniz verin bir ilâh olma özellikleri asla yoktur.****Ortak koşulan kimseler. *****Allah'a. ******Boş sözle, boş lafla. Kuru laf kalabalığıyla.*******Kur'an'dan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Kıyam; genel tanım. Kavram 143

143 Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; bir amaç için ayaklanması/hareketlenmesi.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Ziynet Kavram 856

856 Süs, dekorasyon, takı, bezek.

13. Ra'd Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

1740|13|35|مَّثَلُ ٱلْجَنَّةِ ٱلَّتِى وُعِدَ ٱلْمُتَّقُونَ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ أُكُلُهَا دَآئِمٌ وَظِلُّهَا تِلْكَ عُقْبَى ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوا۟ وَّعُقْبَى ٱلْكَٰفِرِينَ ٱلنَّارُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1740|13|35|مثل الجنه التي وعد المتقون تجري من تحتها الانهر اكلها دايم وظلها تلك عقبي الذين اتقوا وعقبي الكفرين النار

Latin Literal

35. Meselul cennetilletî vuidel muttekûn(muttekûne), tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), ukuluhâ dâimun ve zilluhâ, tilke ukbellezînettekav ve ukbel kâfirînen nâr(nâru).

Türkçe Çeviri

Misalidir870 cennetin970 ki vaat edilendir muttakilere17; akar altından onun* nehirler; meyvesi onun* bir daimdir**; ve onun* gölgesi (de); işte şu; akıbetidir892 kimselerin (ki) takvalı21 oldular; ve akıbeti892 kâfirlerin25 ateştir834.

Ahmed Samira Çevirisi

35 (The) example/proverb (of) a treed garden/paradise which the fearing and obeying were promised (it), (is) the rivers/waterways flows/passes from below/beneath it , its fruits (are) continuous/lasting, and its shade.168That (is) those who feared and obeyed’s end/turn (result); and the disbelievers end/turn (result) is the fire .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 meselu misalid,r مَثَلُ مثل
2 l-cenneti cennetin الْجَنَّةِ جنن
3 lleti ki الَّتِي -
4 vuide vaat edilendir وُعِدَ وعد
5 l-muttekune muttakilere الْمُتَّقُونَ وقي
6 tecri akar تَجْرِي جري
7 min مِنْ -
8 tehtiha altından onun تَحْتِهَا تحت
9 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
10 ukuluha meyvesi onun أُكُلُهَا اكل
11 daimun bir daimidir دَائِمٌ دوم
12 ve zilluha ve onun gölgesi (de) وَظِلُّهَا ظلل
13 tilke işte şu تِلْكَ -
14 ukba akıbeti عُقْبَى عقب
15 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
16 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
17 ve ukba ve akıbeti وَعُقْبَى عقب
18 l-kafirine kâfirlerin الْكَافِرِينَ كفر
19 n-naru ateştir النَّارُ نور

Notlar

Not 1

*Cennetin.**Kesintisiz, sürekli kalan, yıkılmayan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Muttaki Kavram 17

17 Takva sahipleri/Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı her şeyden sakınanlar.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

13. Ra'd Suresi

Ayet 42

Arapça Metin (Harekeli)

1747|13|42|وَقَدْ مَكَرَ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَلِلَّهِ ٱلْمَكْرُ جَمِيعًا يَعْلَمُ مَا تَكْسِبُ كُلُّ نَفْسٍ وَسَيَعْلَمُ ٱلْكُفَّٰرُ لِمَنْ عُقْبَى ٱلدَّارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1747|13|42|وقد مكر الذين من قبلهم فلله المكر جميعا يعلم ما تكسب كل نفس وسيعلم الكفر لمن عقبي الدار

Latin Literal

42. Ve kad mekerellezîne min kablihim fe lillâhil mekru cemîâ(cemîan),ya’lemu mâ teksibu kullu nefs(nefsin), ve se ya’lemul kuffâru li men ukbed dâr(dâri).

Türkçe Çeviri

Ve muhakkak tuzak kurdu onlardan önceki kimseler (de); öyle ki Allah’adır tuzaklar topluca; bilir* kazandığını her bir nefsin201; ve bilecekler kâfirler25 kimedir akıbeti892 diyarın**.

Ahmed Samira Çevirisi

42 And those from before them had cheated/deceived/schemed, so to God (is) all the cheatery/deceit/scheme. He knows what every self gains/acquires , and the disbelievers will know to whom (is) the house’s/home’s end/turn (result).

Notlar

Not 1

*Allah.**Yurdun.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

13. Ra'd Suresi

Ayet 43

Arapça Metin (Harekeli)

1748|13|43|وَيَقُولُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَسْتَ مُرْسَلًا قُلْ كَفَىٰ بِٱللَّهِ شَهِيدًۢا بَيْنِى وَبَيْنَكُمْ وَمَنْ عِندَهُۥ عِلْمُ ٱلْكِتَٰبِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1748|13|43|ويقول الذين كفروا لست مرسلا قل كفي بالله شهيدا بيني وبينكم ومن عنده علم الكتب

Latin Literal

43. Ve yekûlullezîne keferû leste murselâ(murselen), kul kefâ billâhi şehîden beynî ve beynekum ve men indehu ilmul kitâb(kitâbi).

Türkçe Çeviri

Ve der kâfirlik25 etmiş kimseler: "Olmadın sen* bir gönderilen!"; de ki: "Kâfi geldi/yetti Allah bir şahit/tanık (olarak) benim aramla ve sizin aranızda; ve kimse (ki) indindedir/yanındadır onun597 kitap ilmi."

Ahmed Samira Çevirisi

43 And those who disbelieved say: "You are not sent." Say: "Enough/sufficient with God (as) a witness/testifier between me and between you, and who at him (is) The Book’s knowledge." 169

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yekulu ve der وَيَقُولُ قول
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 leste olmadın sen لَسْتَ ليس
5 murselen bir gönderilen مُرْسَلًا رسل
6 kul de ki قُلْ قول
7 kefa kâfi geldi/yetti كَفَىٰ كفي
8 billahi Allah’ın بِاللَّهِ -
9 şehiden bir şahit/tanık (olarak) شَهِيدًا شهد
10 beyni benim aramla بَيْنِي بين
11 ve beynekum ve sizlerin arasında وَبَيْنَكُمْ بين
12 ve men ve kimse وَمَنْ -
13 indehu indindedir/yanındadır onu عِنْدَهُ عند
14 ilmu ilmi عِلْمُ علم
15 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

14. İbrahim Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

1750|14|2|ٱللَّهِ ٱلَّذِى لَهُۥ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ وَوَيْلٌ لِّلْكَٰفِرِينَ مِنْ عَذَابٍ شَدِيدٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1750|14|2|الله الذي له ما في السموت وما في الارض وويل للكفرين من عذاب شديد

Latin Literal

2. Allâhillezî lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), ve veylun lil kâfirîne min azâbin şedîd(şedîdin).

Türkçe Çeviri

Allah ki O’nadır* göklerdeki162 ve yerdeki; ve vay haline kâfirlerin25! Şiddetli azaptan (dolayı).

Ahmed Samira Çevirisi

2 God, (is) who to Him what (is) in the skies/space and what (is) in the earth/Planet Earth, and grief/distress to the disbelievers from strong (severe) torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 allahi Allah اللَّهِ -
2 llezi ki الَّذِي -
3 lehu O’nadır لَهُ -
4 ma مَا -
5 fi فِي -
6 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
7 ve ma ve وَمَا -
8 fi فِي -
9 l-erdi yerdeki الْأَرْضِ ارض
10 ve veylun ve vay haline وَوَيْلٌ -
11 lilkafirine kâfirlerin لِلْكَافِرِينَ كفر
12 min مِنْ -
13 azabin azaptan عَذَابٍ عذب
14 şedidin şiddetli شَدِيدٍ شدد

Notlar

Not 1

*Allah'adır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

14. İbrahim Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

1755|14|7|وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِن شَكَرْتُمْ لَأَزِيدَنَّكُمْ وَلَئِن كَفَرْتُمْ إِنَّ عَذَابِى لَشَدِيدٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1755|14|7|واذ تاذن ربكم لين شكرتم لازيدنكم ولين كفرتم ان عذابي لشديد

Latin Literal

7. Ve iz te’ezzene rabbukum le in şekertum le ezîdennekum ve le in kefertum inne azâbî le şedîd(şedîdun).

Türkçe Çeviri

Ve bildirdiği/anons ettiği zaman Rabbiniz4: "Şayet şükrederseniz43 mutlak ziyade ederim* sizlere; ve şayet kâfirlik25 ederseniz; doğrusu azabım mutlak şiddetlidir."

Ahmed Samira Çevirisi

7 And when your Lord announced/informed if (E) you thanked/became grateful, I will increase you (E), and if (E) you disbelieved that My torture (is) strong (E) (severe).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve zaman وَإِذْ -
2 teezzene bildirdiği/anons ettiği تَأَذَّنَ اذن
3 rabbukum Rabbiniz رَبُّكُمْ ربب
4 lein şayet لَئِنْ -
5 şekertum şükrederseniz شَكَرْتُمْ شكر
6 leezidennekum mutlak ziyade ederim sizlere لَأَزِيدَنَّكُمْ زيد
7 velein ve şayet وَلَئِنْ -
8 kefertum kâfirlik ederseniz كَفَرْتُمْ كفر
9 inne doğrusu إِنَّ -
10 azabi azabım عَذَابِي عذب
11 leşedidun mutlak şiddetlidir لَشَدِيدٌ شدد

Notlar

Not 1

*Artırırım, çoğaltırım.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

14. İbrahim Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

1756|14|8|وَقَالَ مُوسَىٰٓ إِن تَكْفُرُوٓا۟ أَنتُمْ وَمَن فِى ٱلْأَرْضِ جَمِيعًا فَإِنَّ ٱللَّهَ لَغَنِىٌّ حَمِيدٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1756|14|8|وقال موسي ان تكفروا انتم ومن في الارض جميعا فان الله لغني حميد

Latin Literal

8. Ve kâle mûsâ in tekfurû entum ve men fîl ardı cemî’an fe innallâhe le ganiyyun hamîd(hamîdun).

Türkçe Çeviri

Ve dedi Mûsâ: "Eğer kâfirlik25 ederseniz sizler ve (de) yerdeki kimseler topluca; öyle ki doğrusu Allah mutlak bir Ganiyy'dir106; bir Hamîd’tir107.

Ahmed Samira Çevirisi

8 And Moses said: "If you disbelieve you and who (is) in the earth/Planet Earth all together, so then God (is) rich (E) praiseworthy/commendable."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 musa Mûsâ مُوسَىٰ -
3 in eğer إِنْ -
4 tekfuru kâfirli ederseniz تَكْفُرُوا كفر
5 entum sizler أَنْتُمْ -
6 ve men ve kimseler وَمَنْ -
7 fi فِي -
8 l-erdi yerdeki الْأَرْضِ ارض
9 cemian topluca جَمِيعًا جمع
10 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
11 llahe Allah اللَّهَ -
12 leganiyyun mutlak bir Ganiyy لَغَنِيٌّ غني
13 hamidun bir Hamîd’tir حَمِيدٌ حمد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Hamîd Kavram 107

107 En yüce övgüye/methedilmeye değer.

14. İbrahim Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

1757|14|9|أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَبَؤُا۟ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَ وَٱلَّذِينَ مِنۢ بَعْدِهِمْ لَا يَعْلَمُهُمْ إِلَّا ٱللَّهُ جَآءَتْهُمْ رُسُلُهُم بِٱلْبَيِّنَٰتِ فَرَدُّوٓا۟ أَيْدِيَهُمْ فِىٓ أَفْوَٰهِهِمْ وَقَالُوٓا۟ إِنَّا كَفَرْنَا بِمَآ أُرْسِلْتُم بِهِۦ وَإِنَّا لَفِى شَكٍّ مِّمَّا تَدْعُونَنَآ إِلَيْهِ مُرِيبٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1757|14|9|الم ياتكم نبوا الذين من قبلكم قوم نوح وعاد وثمود والذين من بعدهم لا يعلمهم الا الله جاتهم رسلهم بالبينت فردوا ايديهم في افوههم وقالوا انا كفرنا بما ارسلتم به وانا لفي شك مما تدعوننا اليه مريب

Latin Literal

9. E lem ye’tikum nebeullezîne min kablikum kavmi nûhın ve âdin ve semûd(semûde), vellezîne min ba’dihim, lâ ya’lemuhum illallâh(illallâhu), câethum rusuluhum bil beyyinâti fe reddû eydiyehum fî efvâhihim ve kâlû innâ kefernâ bi mâ ursiltum bihî ve innâ le fî şekkin mimmâ ted’ûnenâ ileyhi murîb(murîbin).

Türkçe Çeviri

Hiç gelmez mi sizlere sizlerden önceki kimselerin haberi; Nûh kavminin/toplumunun; ve Âd'ın; ve Semûd'un; ve onlardan sonraki kimselerin? Bilmez onları Allah’ın dışında; geldi onlara kendi resûlleri418 beyanatlarla620; öyle ki reddettiler ellerini* onların** ağızlarında***; ve dediler: "Doğrusu bizler kâfirlik25 ettik kendisiyle**** gönderildiğinize; ve bizler mutlak bir kuşkudayız bizleri kendisine çağırdığınızdan; bir şüphedeyiz."

Ahmed Samira Çevirisi

9 Did not information/news (of) those from before you come to you, nation (of) Noah and Aad and Thamud and those from after them? No (one) knows them except God, their messengers came to them with the evidences, so they returned their hands in their mouths (they bit their fingers from anger), and they said: "We have disbelieved with what you were sent with it, and we are in (E) doubtful/suspicious doubt/suspicion from what you call us to it."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elem hiç أَلَمْ -
2 ye'tikum gelmez mi يَأْتِكُمْ اتي
3 nebeu haberi نَبَأُ نبا
4 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
5 min مِنْ -
6 kablikum sizlerden önce قَبْلِكُمْ قبل
7 kavmi kavmin/toplumu قَوْمِ قوم
8 nuhin Nûh نُوحٍ -
9 ve aadin ve Âd وَعَادٍ عود
10 ve semude ve Semud وَثَمُودَ -
11 vellezine ve kimselerin وَالَّذِينَ -
12 min مِنْ -
13 bea'dihim onlardan sonra بَعْدِهِمْ بعد
14 la لَا -
15 yea'lemuhum bilmez onları يَعْلَمُهُمْ علم
16 illa dışında إِلَّا -
17 llahu Allah’ın اللَّهُ -
18 ca'ethum geldi onlara جَاءَتْهُمْ جيا
19 rusuluhum kendi resûlleri رُسُلُهُمْ رسل
20 bil-beyyinati beyanatlarla بِالْبَيِّنَاتِ بين
21 feraddu öyle ki reddettiler فَرَدُّوا ردد
22 eydiyehum ellerini onların أَيْدِيَهُمْ يدي
23 fi فِي -
24 efvahihim ağızlarında أَفْوَاهِهِمْ فوه
25 ve kalu ve dediler ki وَقَالُوا قول
26 inna doğrusu biz إِنَّا -
27 keferna kâfirlik ettik كَفَرْنَا كفر
28 bima بِمَا -
29 ursiltum sizlerin gönderildiğine أُرْسِلْتُمْ رسل
30 bihi onunla بِهِ -
31 ve inna ve bizler وَإِنَّا -
32 lefi mutlak لَفِي -
33 şekkin bir kuşkudayız شَكٍّ شكك
34 mimma مِمَّا -
35 ted'unena sizlerin çağırdığınızdan bizleri تَدْعُونَنَا دعو
36 ileyhi kendisine إِلَيْهِ -
37 muribin bir şüphe مُرِيبٍ ريب

Notlar

Not 1

*Allah'ın yoluna doğru çeken resûllerin elleri.**Resûllerin.***Ağızlarıyla reddettiler.****Risâlet.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

14. İbrahim Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

1761|14|13|وَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لِرُسُلِهِمْ لَنُخْرِجَنَّكُم مِّنْ أَرْضِنَآ أَوْ لَتَعُودُنَّ فِى مِلَّتِنَا فَأَوْحَىٰٓ إِلَيْهِمْ رَبُّهُمْ لَنُهْلِكَنَّ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1761|14|13|وقال الذين كفروا لرسلهم لنخرجنكم من ارضنا او لتعودن في ملتنا فاوحي اليهم ربهم لنهلكن الظلمين

Latin Literal

13. Ve kâlellezîne keferû li rusulihim le nuhricennekum min ardınâ ev le teûdunne fî milletinâ, fe evhâ ileyhim rabbuhum le nuhlikennez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi kâfirlik25 etmiş kimseler resûllerine418: "Mutlak çıkarırız675 sizleri yerimizden* ya da mutlak dönersiniz milletimize301"; öyle ki vahyetti603 onlara* Rableri4; "Mutlak helak ederiz zalimleri257.".

Ahmed Samira Çevirisi

13 And those who disbelieved said to their messengers: "We will bring/drive you (E) out from our land/Earth, or you return (E) in (to) our religion/faith." So their Lord inspired/transmitted to them: "We will make die/destroy (E) the unjust/oppressors."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 lirusulihim resûllerine لِرُسُلِهِمْ رسل
5 lenuhricennekum mutlak çıkarırız sizleri لَنُخْرِجَنَّكُمْ خرج
6 min مِنْ -
7 erdina yerinizden أَرْضِنَا ارض
8 ev ya da أَوْ -
9 leteudunne mutlak dönersiniz لَتَعُودُنَّ عود
10 fi فِي -
11 milletina milletimize مِلَّتِنَا ملل
12 feevha öyle ki vahyetti فَأَوْحَىٰ وحي
13 ileyhim onlara إِلَيْهِمْ -
14 rabbuhum Rableri رَبُّهُمْ ربب
15 lenuhlikenne mutlak helak ederiz لَنُهْلِكَنَّ هلك
16 z-zalimine zalimleri الظَّالِمِينَ ظلم

Notlar

Not 1

*Resûllere.**Zalimlerin bulunduğu yer, topraklar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Millet Kavram 301

301 Dinî öğreti, dinî inanç, dinî camia, dinî cemiyet, dinî topluluk, dinî cemaat.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

Müşriklerin ortak noktası. Kendi uyduruk milletlerine yani dini öğretilerine uymayanlara zulmederek yurtlarından çıkarmak. Tehdit etmek. Cebirle/tehditle kendi uyduruk dinlerine girmeye zorlamak. Kavram 675

675 Kur'an'ın bütününe baktığımızda açık ve net olarak görürüz ki müşrikler kendilerine zulmettikleri gibi kendi milletlerinden yani dinî öğretilerine tabi olmayan kimselere de zulmederler. Tehditle kendi öğretilerine girmeye zorlarlar. Kabul etmeyenleri yurtlarından çıkarırlar. Sadece Kur'an demeyen ve kendini Muhammedî sanarak mezheplere tabi olan herkes müşriktir. Bu müşriklerin milleti de yani dinî öğretileri de aynıdır. Kendisine tabi olmayanları dövmek, hapsetmek. Namaz kılmayanı dövmek ve hapsetmek. Namaz kılıncaya kadar hapiste tutmak. Sözde dinlerinden çıkanları mürted ilan edip öldürmek.

14. İbrahim Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

1766|14|18|مَّثَلُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِرَبِّهِمْ أَعْمَٰلُهُمْ كَرَمَادٍ ٱشْتَدَّتْ بِهِ ٱلرِّيحُ فِى يَوْمٍ عَاصِفٍ لَّا يَقْدِرُونَ مِمَّا كَسَبُوا۟ عَلَىٰ شَىْءٍ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلضَّلَٰلُ ٱلْبَعِيدُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1766|14|18|مثل الذين كفروا بربهم اعملهم كرماد اشتدت به الريح في يوم عاصف لا يقدرون مما كسبوا علي شي ذلك هو الضلل البعيد

Latin Literal

18. Meselullezîne keferû bi rabbihim a’mâluhum ke remâdinişteddet bihir rîhu fî yevmin âsıf(âsıfin), lâ yakdirûne mimmâ kesebû alâ şey’(şey’in), zâlike huved dalâlul baîd(baîdu).

Türkçe Çeviri

Misalidir870 kimselerin (ki) kâfirlik25 ettiler Rablerine4; yaptıkları onların* bir kül gibidir (ki) savurdu onu** rüzgar fırtınalı bir günde; muktedir964 olamazlar kazandıklarından*** bir şeye karşı; işte bu (ki) o uzak bir dalalettir128.

Ahmed Samira Çevirisi

18 (The) example/proverb (of) those who disbelieved with their Lord, their deeds (are) like ashes, the wind strengthened in a stormy/violent day, they do (can) not be capable/able on a thing from what they gained/acquired , that (is) the misguidance , the distant/far.

Notlar

Not 1

*Kâfirlerin.**Külü.***Kazandıkları sıfırla çarpılır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

14. İbrahim Suresi

Ayet 22

Arapça Metin (Harekeli)

1770|14|22|وَقَالَ ٱلشَّيْطَٰنُ لَمَّا قُضِىَ ٱلْأَمْرُ إِنَّ ٱللَّهَ وَعَدَكُمْ وَعْدَ ٱلْحَقِّ وَوَعَدتُّكُمْ فَأَخْلَفْتُكُمْ وَمَا كَانَ لِىَ عَلَيْكُم مِّن سُلْطَٰنٍ إِلَّآ أَن دَعَوْتُكُمْ فَٱسْتَجَبْتُمْ لِى فَلَا تَلُومُونِى وَلُومُوٓا۟ أَنفُسَكُم مَّآ أَنَا۠ بِمُصْرِخِكُمْ وَمَآ أَنتُم بِمُصْرِخِىَّ إِنِّى كَفَرْتُ بِمَآ أَشْرَكْتُمُونِ مِن قَبْلُ إِنَّ ٱلظَّٰلِمِينَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1770|14|22|وقال الشيطن لما قضي الامر ان الله وعدكم وعد الحق ووعدتكم فاخلفتكم وما كان لي عليكم من سلطن الا ان دعوتكم فاستجبتم لي فلا تلوموني ولوموا انفسكم ما انا بمصرخكم وما انتم بمصرخي اني كفرت بما اشركتمون من قبل ان الظلمين لهم عذاب اليم

Latin Literal

22. Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe veadekum va’del hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrıhıyy(musrıhıyye), innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kabl(kablu), innaz zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dedi şeytân29 ne zaman ki bitirildi/tamamlandı emir: "Doğrusu Allah vaat etti sizlere hak/gerçek vaadi; ve (ben de) vaat ettim sizlere; öyle ki ihtilafa düştüm* sizlere; ve olmuş değildir bana üzerinize hiç bir sultân660; dışındadır ki davet ederim sizleri; öyle ki cevap verirsiniz bana; öyle ki beni kınamayın/paylamayın; ve kınayın/paylayın kendi nefislerinizi201; değilim ben yardım çağıran sizlere; ve değilsiniz sizler yardım çağıranlar bana; doğrusu ben kâfirlik25 etmiştim şirk71 koşmanıza beni** önceden; doğrusu zalimler257 (ki) onlaradır bir elim*** azap.

Ahmed Samira Çevirisi

22 And the devil said when the matter/affair/order/command was passed/judged : "That God promised you, the truth’s promise, and I promised you, so I broke the promise to you, and (there) was not from a power/control to me on you except that I called you, so you answered/replied to me, so do not blame/reprimand me and blame/reprimand yourselves, I am not with aiding you (a savior), and you are not with aiding me, that I disbelieved with what you made me a partner (with God) from before. That the unjust/oppressive, for them (is) a painful torture."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 ş-şeytanu şeytân الشَّيْطَانُ شطن
3 lemma ne zaman ki لَمَّا -
4 kudiye bitirildi/tamamlandı قُضِيَ قضي
5 l-emru emir الْأَمْرُ امر
6 inne doğrusu إِنَّ -
7 llahe Allah اللَّهَ -
8 veadekum vaat etti sizlere وَعَدَكُمْ وعد
9 vea'de vaadi وَعْدَ وعد
10 l-hakki hak/gerçek الْحَقِّ حقق
11 ve veadtukum ve vaat ettim sizlere وَوَعَدْتُكُمْ وعد
12 feehleftukum öyle ki ihtilafa düştüm sizlere فَأَخْلَفْتُكُمْ خلف
13 vema ve değildir وَمَا -
14 kane olmuş كَانَ كون
15 liye bana لِيَ -
16 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
17 min hiç مِنْ -
18 sultanin bir sultan سُلْطَانٍ سلط
19 illa dışındadır إِلَّا -
20 en ki أَنْ -
21 deavtukum davet ederim sizleri دَعَوْتُكُمْ دعو
22 festecebtum öyle ki cevap verirsiniz فَاسْتَجَبْتُمْ جوب
23 li bana لِي -
24 fela öyle ki فَلَا -
25 telumuni beni kınamayın/paylamayın تَلُومُونِي لوم
26 velumu ve kınayın/paylatın وَلُومُوا لوم
27 enfusekum kendi nefislerinizi أَنْفُسَكُمْ نفس
28 ma değilim مَا -
29 ena ben أَنَا -
30 bimusrihikum yardım çağıran sizlere بِمُصْرِخِكُمْ صرخ
31 ve ma ve değilsiniz وَمَا -
32 entum sizler أَنْتُمْ -
33 bimusrihiyye yardım çağıranlar bana بِمُصْرِخِيَّ صرخ
34 inni doğrusu ben إِنِّي -
35 kefertu kâfirlik etmiştim كَفَرْتُ كفر
36 bima بِمَا -
37 eşraktumuni şirk koşmanıza beni أَشْرَكْتُمُونِ شرك
38 min مِنْ -
39 kablu önceden قَبْلُ قبل
40 inne doğrusu إِنَّ -
41 z-zalimine zalimler الظَّالِمِينَ ظلم
42 lehum onlaradır لَهُمْ -
43 azabun bir azab عَذَابٌ عذب
44 elimun elim أَلِيمٌ الم

Notlar

Not 1

*Vaadi değiştirmek, bozmak, caymak.**Şeytân bile Yüce Allah'a kendisinin ortak koşulmasına karşı çıkmış zamanında. ***Acıklı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Sultân, sultân. Kavram 660

660 Yetki, salahiyet, otorite.

15. Hicr Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

1802|15|2|رُّبَمَا يَوَدُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَوْ كَانُوا۟ مُسْلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1802|15|2|ربما يود الذين كفروا لو كانوا مسلمين

Latin Literal

2. Rubemâ yeveddullezîne keferû lev kânû muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

Belki* ister/arzu eder kâfirlik25 etmiş kimseler (ki) keşke olsaydılar müslim45.

Ahmed Samira Çevirisi

2 Maybe those who disbelieved wish/love if they were Moslems/submitters/surrenderers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rubema belki رُبَمَا -
2 yeveddu ister/arzu eder يَوَدُّ ودد
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik etmiş/gerçeği örtüp gizlemiş كَفَرُوا كفر
5 lev keşke لَوْ -
6 kanu olsaydılar كَانُوا كون
7 muslimine müslüman مُسْلِمِينَ سلم

Notlar

Not 1

*Azlık ifade eden edatın istihzâ/tehdit için ters kullanımı. Bağlam gereği bu, “gerçekte mutlaka arzu edecekler; hem de pişmanlığın en şiddetlisiyle” anlamını taşır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

16. Nahl Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

1926|16|27|ثُمَّ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ يُخْزِيهِمْ وَيَقُولُ أَيْنَ شُرَكَآءِىَ ٱلَّذِينَ كُنتُمْ تُشَٰٓقُّونَ فِيهِمْ قَالَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْعِلْمَ إِنَّ ٱلْخِزْىَ ٱلْيَوْمَ وَٱلسُّوٓءَ عَلَى ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1926|16|27|ثم يوم القيمه يخزيهم ويقول اين شركاي الذين كنتم تشقون فيهم قال الذين اوتوا العلم ان الخزي اليوم والسو علي الكفرين

Latin Literal

27. Summe yevmel kıyâmeti yuhzîhim ve yekûlu eyne şurekâiyellezîne kuntum tuşâkkûne fîhim, kâlellezîne ûtul ilme innel hızyel yevme ves sûe alel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Sonra kıyamet günü148 rezil eder* onları**; ve der*: "Nerede bana şirk koşulanlar**? Kimselerdir (ki) oldunuz ayrışır**** onlarda."; derler kimseler (ki) verildi onlara ilim: "Doğrusu rezillik günü ve kötülük kâfirler25 üzerinedir."

Ahmed Samira Çevirisi

27 Then (on) the Resurrection Day He shames/scandalizes/disgraces them, and he says: "Where (are) my partners those who you were making animosity/revolting/disobe ying in (because of) them?" Those who were given the knowledge said: "That the shame/scandal/disgrace, today , and the bad/evil/harm (is) on the disbelievers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 summe sonra ثُمَّ -
2 yevme günü يَوْمَ يوم
3 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
4 yuhzihim rezil eder onları يُخْزِيهِمْ خزي
5 ve yekulu ve der وَيَقُولُ قول
6 eyne hani nerede? أَيْنَ -
7 şurakaiye ortaklarım شُرَكَائِيَ شرك
8 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
9 kuntum oldunuz كُنْتُمْ كون
10 tuşakkune ayrışılar تُشَاقُّونَ شقق
11 fihim onlarda فِيهِمْ -
12 kale derler قَالَ قول
13 ellezine kimseler الَّذِينَ -
14 utu verildi أُوتُوا اتي
15 l-ilme ilim الْعِلْمَ علم
16 inne doğrusu إِنَّ -
17 l-hizye rezil الْخِزْيَ خزي
18 l-yevme bugün الْيَوْمَ يوم
19 ve ssu'e ve kötülük وَالسُّوءَ سوا
20 ala üzerinedir عَلَى -
21 l-kafirine kâfirler الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Allah.**Kâfirleri.***Benim astımdan çağırdığınız, ilâhlaştırdığınız kimseler nerede?****Onlardan ayrıldınız, yarıldınız, bölündünüz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

16. Nahl Suresi

Ayet 39

Arapça Metin (Harekeli)

1938|16|39|لِيُبَيِّنَ لَهُمُ ٱلَّذِى يَخْتَلِفُونَ فِيهِ وَلِيَعْلَمَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ أَنَّهُمْ كَانُوا۟ كَٰذِبِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1938|16|39|ليبين لهم الذي يختلفون فيه وليعلم الذين كفروا انهم كانوا كذبين

Latin Literal

39. Li yubeyyine lehumullezî yahtelifûne fîhi ve li ya’lemellezîne keferû ennehum kânû kâzibîn(kâzibîne).

Türkçe Çeviri

Beyan226 etmesi* içindir** onlara ki kendisinde ihtilafa düşerler (olduklarını); ve bilmeleri içindir kimselerin (ki) kâfirlik25 ettiler ki onlar oldular yalancılar.

Ahmed Samira Çevirisi

39 To clarify/show/explain for them what they differ/disagree/dispute in it, and (for) those who disbelieved to know that they were lying/denying/falsifying.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 liyubeyyine beyan etmesi içindir لِيُبَيِّنَ بين
2 lehumu onlara لَهُمُ -
3 llezi ki الَّذِي -
4 yehtelifune ihtilafa düşerler (olduklarını) يَخْتَلِفُونَ خلف
5 fihi onda/kendisinde فِيهِ -
6 veliyea'leme ve bilmeleri içindir وَلِيَعْلَمَ علم
7 ellezine kimselerin (ki) الَّذِينَ -
8 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
9 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
10 kanu oldular كَانُوا كون
11 kazibine yalancılar كَاذِبِينَ كذب

Notlar

Not 1

*Allah'ın.**Ölüleri diriltmesi bir amaç içindir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

16. Nahl Suresi

Ayet 55

Arapça Metin (Harekeli)

1954|16|55|لِيَكْفُرُوا۟ بِمَآ ءَاتَيْنَٰهُمْ فَتَمَتَّعُوا۟ فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1954|16|55|ليكفروا بما اتينهم فتمتعوا فسوف تعلمون

Latin Literal

55. Li yekfurû bimâ âteynâhum, fe temetteû, fesevfe ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Kâfirlik25 ederler (oldukları) için verdiğimize onlara*; öyle ki metalanın54; öyle ki yakında bileceksiniz.

Ahmed Samira Çevirisi

55 To disbelieve with what We gave/brought them, so live long/enjoy, so you will/shall know.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 liyekfuru kâfirlik ederler (oldukları) için لِيَكْفُرُوا كفر
2 bima بِمَا -
3 ateynahum verdiğimize onlara اتَيْنَاهُمْ اتي
4 fetemetteu öyle ki metalanın فَتَمَتَّعُوا متع
5 fesevfe öyle ki yakında فَسَوْفَ -
6 tea'lemune bileceksiniz تَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Meta Kavram 54

54 Sermaye. Yararlanma.

16. Nahl Suresi

Ayet 72

Arapça Metin (Harekeli)

1971|16|72|وَٱللَّهُ جَعَلَ لَكُم مِّنْ أَنفُسِكُمْ أَزْوَٰجًا وَجَعَلَ لَكُم مِّنْ أَزْوَٰجِكُم بَنِينَ وَحَفَدَةً وَرَزَقَكُم مِّنَ ٱلطَّيِّبَٰتِ أَفَبِٱلْبَٰطِلِ يُؤْمِنُونَ وَبِنِعْمَتِ ٱللَّهِ هُمْ يَكْفُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1971|16|72|والله جعل لكم من انفسكم ازوجا وجعل لكم من ازوجكم بنين وحفده ورزقكم من الطيبت افبالبطل يومنون وبنعمت الله هم يكفرون

Latin Literal

72. Vallâhu ceale lekum min enfusikum ezvâcen ve ceale lekum min ezvâcikum benîne ve hafedeten ve rezakakum minet tayyibât(tayyibâti), e fe bil bâtıli yu’minûne ve bi ni’metillâhi hum yekfurûn(yekfurûne).

Türkçe Çeviri

Ve Allah yaptı sizlere nefislerinizden201 eşler; ve yaptı sizlere eşlerinizden oğullar ve torunlar; ve rızıklandırdı sizleri iyilerden; öyle ki batıla199 mı iman47 ederler?; ve Allah'ın nimetine757 onlar kâfirlik25 ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

72 And God made/created for you from yourselves spouses , and He made/created for you from your spouses sons/sons and daughters, and sons of your sons , and He provided for you from the goodnesses . Is it with the falsehood they believe, and with Gods’ blessing/goodness they disbelieve?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
2 ceale yaptı جَعَلَ جعل
3 lekum sizlere لَكُمْ -
4 min مِنْ -
5 enfusikum nefislerinizden أَنْفُسِكُمْ نفس
6 ezvacen eşler أَزْوَاجًا زوج
7 ve ceale ve yaptı وَجَعَلَ جعل
8 lekum sizlere لَكُمْ -
9 min مِنْ -
10 ezvacikum eşlerinizden أَزْوَاجِكُمْ زوج
11 benine oğullar بَنِينَ بني
12 ve hafedeten ve torunlar وَحَفَدَةً حفد
13 ve razekakum ve rızıklandırdı sizleri وَرَزَقَكُمْ رزق
14 mine مِنَ -
15 t-tayyibati iyilerden الطَّيِّبَاتِ طيب
16 efebil-batili öyle ki batıla mı أَفَبِالْبَاطِلِ بطل
17 yu'minune iman ederler يُؤْمِنُونَ امن
18 ve binia'meti ve nimetine وَبِنِعْمَتِ نعم
19 llahi Allah'ın اللَّهِ -
20 hum onlar هُمْ -
21 yekfurune kâfirlik ederler يَكْفُرُونَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Batıl Kavram 199

199 Gerçek olmayan, geçersiz, temelsiz, asılsız.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Nimetler Kavram 757

757 Yüce Allah Rahmân suresinde nimetlere bir işaret buyurmuştur. 31 temel parçacığın oluşturduğu tüm evren Yüce Allah'ın bir nimetidir. Cennetlerde de Yüce Allah hak eden kullarına ayakta/dikelmiş/kıyamda nimetler vereceğini bildirmektedir (Örn: 9:21). Anlarız ki cennetler gerçek anlamda yaratılan evrenler olacaktır. Muhtemel ki farklı atomlar muhteşem şeyle oluşturacak ve Rabbimiz bizlere inşAllah bu nimetlerinden tattıracaktır.

16. Nahl Suresi

Ayet 83

Arapça Metin (Harekeli)

1982|16|83|يَعْرِفُونَ نِعْمَتَ ٱللَّهِ ثُمَّ يُنكِرُونَهَا وَأَكْثَرُهُمُ ٱلْكَٰفِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1982|16|83|يعرفون نعمت الله ثم ينكرونها واكثرهم الكفرون

Latin Literal

83. Ya’rifûne ni’metallâhi summe yunkirûnehâ ve ekseruhumul kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Arif olurlar* nimetine757 Allah'ın; sonra inkar ederler onu**; ve ekserisi onların kâfirlerdir25.

Ahmed Samira Çevirisi

83 They know God’s blessing , then they deny it, and most of them (are) the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yea'rifune arif olurlar يَعْرِفُونَ عرف
2 nia'mete nimetine نِعْمَتَ نعم
3 llahi Allah'ın اللَّهِ -
4 summe sonra ثُمَّ -
5 yunkiruneha inkar ederler onu يُنْكِرُونَهَا نكر
6 ve ekseruhumu ve ekserisi onların وَأَكْثَرُهُمُ كثر
7 l-kafirune kâfirlerdir الْكَافِرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Farkına varırlar.**Nimeti.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Nimetler Kavram 757

757 Yüce Allah Rahmân suresinde nimetlere bir işaret buyurmuştur. 31 temel parçacığın oluşturduğu tüm evren Yüce Allah'ın bir nimetidir. Cennetlerde de Yüce Allah hak eden kullarına ayakta/dikelmiş/kıyamda nimetler vereceğini bildirmektedir (Örn: 9:21). Anlarız ki cennetler gerçek anlamda yaratılan evrenler olacaktır. Muhtemel ki farklı atomlar muhteşem şeyle oluşturacak ve Rabbimiz bizlere inşAllah bu nimetlerinden tattıracaktır.

16. Nahl Suresi

Ayet 84

Arapça Metin (Harekeli)

1983|16|84|وَيَوْمَ نَبْعَثُ مِن كُلِّ أُمَّةٍ شَهِيدًا ثُمَّ لَا يُؤْذَنُ لِلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَلَا هُمْ يُسْتَعْتَبُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1983|16|84|ويوم نبعث من كل امه شهيدا ثم لا يوذن للذين كفروا ولا هم يستعتبون

Latin Literal

84. Ve yevme neb’asu min kulli ummetin şehîden summe lâ yu’zenu lillezînekeferû ve lâ hum yusta’tebûn(yusta’tebûne).

Türkçe Çeviri

Ve gündür (ki) görevlendiririz her bir ümmetten305 bir şahit/tanık*; sonra izin verilmez kâfirlik25 etmiş kimselere; ve onlar serzenişte/sitemde bulundurulmazlar.

Ahmed Samira Çevirisi

84 And a day/time We send/resurrect/revive from every nation a witness/testifier, then (it will) not be allowed/permitted to those who disbelieved, and nor they be allowed to offer reconciliation/appeasement.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yevme ve gündür وَيَوْمَ يوم
2 neb'asu görevlendiririz نَبْعَثُ بعث
3 min مِنْ -
4 kulli her كُلِّ كلل
5 ummetin ümmetten أُمَّةٍ امم
6 şehiden bir şahit/tanık شَهِيدًا شهد
7 summe sonra ثُمَّ -
8 la لَا -
9 yu'zenu izin verilmez يُؤْذَنُ اذن
10 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
11 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
12 ve la ve ne de وَلَا -
13 hum onları هُمْ -
14 yustea'tebune serzeniş/sitemde bulundurulmazlar يُسْتَعْتَبُونَ عتب

Notlar

Not 1

*O ümmete gönderilmiş olan resûller.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

16. Nahl Suresi

Ayet 88

Arapça Metin (Harekeli)

1987|16|88|ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَصَدُّوا۟ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ زِدْنَٰهُمْ عَذَابًا فَوْقَ ٱلْعَذَابِ بِمَا كَانُوا۟ يُفْسِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1987|16|88|الذين كفروا وصدوا عن سبيل الله زدنهم عذابا فوق العذاب بما كانوا يفسدون

Latin Literal

88. Ellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi zidnâhum azâben fevkal azâbi bimâ kânû yufsidûn(yufsidûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; ve set çektiler1023 Allah'ın yolundan336; ziyade ederiz* onlara bir azabı üstüne azabın**; fesat265 çıkarırlar olduklarından.

Ahmed Samira Çevirisi

88 Those who disbelieved and prevented/obstructed from Gods’ way/path , We increased them torture over/on the torture, because (of) what they were corrupting/disordering .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
3 ve saddu ve set çektiler وَصَدُّوا صدد
4 an عَنْ -
5 sebili yolundan سَبِيلِ سبل
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 zidnahum ziyade ederiz onlara زِدْنَاهُمْ زيد
8 azaben azabı عَذَابًا عذب
9 fevka üstüne فَوْقَ فوق
10 l-azabi azap الْعَذَابِ عذب
11 bima بِمَا -
12 kanu olduklarından كَانُوا كون
13 yufsidune fesat çıkarırlar يُفْسِدُونَ فسد

Notlar

Not 1

*Artırırız.**Azap üstüne azap veririz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Fesat çıkarmak Kavram 265

265 Hak/gerçek olmadığı halde yalanla, yanlışla, hileyle, aldatmayla, manipülasyonla, yanlış yönlendirmeyle kargaşaya, karışıklığa neden olmak.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

18. Kehf Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

2167|18|29|وَقُلِ ٱلْحَقُّ مِن رَّبِّكُمْ فَمَن شَآءَ فَلْيُؤْمِن وَمَن شَآءَ فَلْيَكْفُرْ إِنَّآ أَعْتَدْنَا لِلظَّٰلِمِينَ نَارًا أَحَاطَ بِهِمْ سُرَادِقُهَا وَإِن يَسْتَغِيثُوا۟ يُغَاثُوا۟ بِمَآءٍ كَٱلْمُهْلِ يَشْوِى ٱلْوُجُوهَ بِئْسَ ٱلشَّرَابُ وَسَآءَتْ مُرْتَفَقًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2167|18|29|وقل الحق من ربكم فمن شا فليومن ومن شا فليكفر انا اعتدنا للظلمين نارا احاط بهم سرادقها وان يستغيثوا يغاثوا بما كالمهل يشوي الوجوه بيس الشراب وسات مرتفقا

Latin Literal

29. Ve kulil hakku min rabbikum fe men şâe fel yu’min ve men şâe fel yekfur innâ a’tednâ liz zâlimîne nâren ehâta bihim surâdikuhâ, ve in yestegîsû yugâsû bi mâin kel muhli yeşvîl vucûh(vucûhe), bi’seş şerab(şerabu) ve sâet murtefekâ(murtefekan).

Türkçe Çeviri

Ve de ki: "Hak/gerçek Rabbinizdendir4; öyle ki kim diledi; öyle ki iman47 etsin; ve kim diledi; öyle ki kâfirlik25 etsin; doğrusu biz hazırladık zalimlere257 bir ateş834; sarmıştır onları onun* duman katmanı** ; ve eğer yardım isterlerse yardım edilirler ağır metal akışkanı*** gibi bir suyla (ki) kavurur/kızartır yüzleri; ne sefil bir içecek oldu; ve ne kötü bir refakat/dayanma/dinlenme yeri oldu.

Ahmed Samira Çevirisi

29 And say: "The truth (is) from your Lord, so who willed/wanted, so he should believe, and who willed/wanted, so he should disbelieve, that We have prepared/made ready to the unjust/oppressive a fire, its elevated surrounding ash/smoke encircled/enveloped with them, and if they seek/ask for help (rain) they be helped/aided/rained upon with water as the dead’s pus/refined oil , (it) roasts/grills the faces/fronts, how bad (is) the drink? And it was a bad/evil/harmful convenience/benefit ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kuli ve de ki وَقُلِ قول
2 l-hakku hak/gerçek الْحَقُّ حقق
3 min مِنْ -
4 rabbikum Rabbinizdendir رَبِّكُمْ ربب
5 femen öyle ki kim فَمَنْ -
6 şa'e diledi شَاءَ شيا
7 felyu'min öyle ki iman etsin فَلْيُؤْمِنْ امن
8 ve men ve kim وَمَنْ -
9 şa'e diledi شَاءَ شيا
10 felyekfur öyle ki kâfirlik etsin فَلْيَكْفُرْ كفر
11 inna doğrusu biz إِنَّا -
12 ea'tedna hazırladık أَعْتَدْنَا عتد
13 lizzalimine zalimlere لِلظَّالِمِينَ ظلم
14 naran bir ateş نَارًا نور
15 ehata sarmıştır أَحَاطَ حوط
16 bihim onları بِهِمْ -
17 suradikuha duman katmanı onun سُرَادِقُهَا سردق
18 ve in ve eğer وَإِنْ -
19 yestegisu yardım isteseler يَسْتَغِيثُوا غوث
20 yugasu yardım edilirler يُغَاثُوا غوث
21 bimain bir suyla بِمَاءٍ موه
22 kalmuhli ağır akışkan gibi كَالْمُهْلِ مهل
23 yeşvi kavurur/kızartır يَشْوِي شوي
24 l-vucuhe yüzleri الْوُجُوهَ وجه
25 bi'se ne sefil oldu بِئْسَ باس
26 ş-şerabu bir içecek الشَّرَابُ شرب
27 ve sa'et ve ne kötü/yıkım وَسَاءَتْ سوا
28 murtefekan refakat/dayanma/dinlenme yeri مُرْتَفَقًا رفق

Notlar

Not 1

*Ateşin.**Hâviyenin (karadeliğin) akresyon diski olan hutameden fırlayan gaz/toz ejaktaları.***Demir veya bakır gibi ağır metallerin ağır şekilde akan sıvı hallerine benzer. Bu ejaktalar sekarın atmosferine girdiklerinde ısınırlar ve ağır metaller erir. Yağmur yağar ancak bu yağmur erimiş ağır metal yağmurları şeklinde olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

18. Kehf Suresi

Ayet 100

Arapça Metin (Harekeli)

2238|18|100|وَعَرَضْنَا جَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ لِّلْكَٰفِرِينَ عَرْضًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2238|18|100|وعرضنا جهنم يوميذ للكفرين عرضا

Latin Literal

100. Ve aradnâ cehenneme yevmeizin lil kâfirîne ardâ(ardan).

Türkçe Çeviri

Ve sunduk/gösterdik cehennemi o gün kâfirler25 için; bir sunuş/bir gösterme.

Ahmed Samira Çevirisi

100 And We displayed/presented Hell (on) that day to the disbelievers a display/exhibition .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve aradna ve sunduk/gösterdik وَعَرَضْنَا عرض
2 cehenneme cehennemi جَهَنَّمَ -
3 yevmeizin o gün يَوْمَئِذٍ -
4 lilkafirine kâfirler لِلْكَافِرِينَ كفر
5 ardan bir sunuş/bir gösterme. عَرْضًا عرض

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

21. Enbiyâ Suresi

Ayet 30

Arapça Metin (Harekeli)

2511|21|30|أَوَلَمْ يَرَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ أَنَّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ كَانَتَا رَتْقًا فَفَتَقْنَٰهُمَا وَجَعَلْنَا مِنَ ٱلْمَآءِ كُلَّ شَىْءٍ حَىٍّ أَفَلَا يُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2511|21|30|اولم ير الذين كفروا ان السموت والارض كانتا رتقا ففتقنهما وجعلنا من الما كل شي حي افلا يومنون

Latin Literal

30. E ve lem yerellezîne keferû ennes semâvâti vel arda kânetâ retkan fe fetaknâhuma, ve cealnâ minel mâi kulle şey’in hayy(hayyin), e fe lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Hiç görmezler mi kâfirlik25 etmiş kimseler ki gökler162 ve yer olmuştu bir bitişik/yapışık387; öyle ki ayırdık* o ikisini; ve yaptık sudan her bir canlı şeyi387; öyle ki iman47 etmezler mi?

Ahmed Samira Çevirisi

30 Did those who disbelieved not see that the skies/space and the earth/Planet Earth, they (B) were joined , so We split/ruptured them (B) , and We made/created from the water every thing alive/living, so do they not believe?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 evelem أَوَلَمْ -
2 yera görmezler mi يَرَ راي
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik ederler كَفَرُوا كفر
5 enne ki أَنَّ -
6 s-semavati gökler السَّمَاوَاتِ سمو
7 vel'erde ve yer وَالْأَرْضَ ارض
8 kaneta olmuştu كَانَتَا كون
9 ratkan bir bitişik/yapışık رَتْقًا رتق
10 fefeteknahuma öyle ki ayırdık o ikisini فَفَتَقْنَاهُمَا فتق
11 ve cealna ve yaptık وَجَعَلْنَا جعل
12 mine -dan مِنَ -
13 l-mai su- الْمَاءِ موه
14 kulle her bir كُلَّ كلل
15 şey'in şeyi شَيْءٍ شيا
16 hayyin canlı حَيٍّ حيي
17 efela öyle ki أَفَلَا -
18 yu'minune iman etmezler mi يُؤْمِنُونَ امن

Notlar

Not 1

Bitişik olan yani tekillik ('singularity') halinde olan gökler ve yer 13.8 milyar yıl önce büyük patlamayla ayrıldı. Boyutlar oluştu. Tek bir kuvvet ayrılarak 4 temel kuvveti oluşturdu.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

22. Hac Suresi

Ayet 19

Arapça Metin (Harekeli)

2612|22|19|هَٰذَانِ خَصْمَانِ ٱخْتَصَمُوا۟ فِى رَبِّهِمْ فَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ قُطِّعَتْ لَهُمْ ثِيَابٌ مِّن نَّارٍ يُصَبُّ مِن فَوْقِ رُءُوسِهِمُ ٱلْحَمِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

2612|22|19|هذان خصمان اختصموا في ربهم فالذين كفروا قطعت لهم ثياب من نار يصب من فوق روسهم الحميم

Latin Literal

19. Hâzâni hasmânihtesamû fî rabbihim fellezîne keferû kuttıat lehum siyâbun min nâr(nârin), yusabbu min fevkı ruûsihumul hamîm(hamîmu).

Türkçe Çeviri

İşte şu ikisi; iki hasım*; hasımlaştılar** Rableri435 hakkında; öyle ki kâfirlik25 etmiş kimselere (ki) kesildi onlara ateşten elbiseler803; dökülür başlarının üstenden hamîm804.

Ahmed Samira Çevirisi

19 Those two, two disputers/adversaries disputed/controverted/argued in their Lord, so those who disbelieved, clothes/garments/dresses were cut for them from fire, the hot/cold water is being poured from above their heads.

Notlar

Not 1

*Karşı/zıt taraf.**Zıtlaştılar, tartıştılar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Nebileri Rabler edinmek. Kavram 435

435 Yüce Allah'ın uyarısı asla boşuna değildir. İnsanların nebileri bir zaman Rabler edineceğini bilen Rabbimiz bizleri uyarmaktadır. Îsâ'yı Rab edinen Hristiyanlar olacağını, Muhammedi Rab edinen kimseler olacağına Rabbimiz bilmiştir. Günümüzde sadece Kur'an demeyen, sadece Kur'an'a teslim olmayan ancak kendisine müslümanım diyen herkes müşriktir. Rab kelime anlamı olarak 'efendi' demektir. Peygamber efendimiz/rabbimiz buyurduk ki diye başlayan, tamamı zan olan söylentilere/hadislere tabi olanların tamamı kâfir olmuştur, küfretmiştir.

23. Mü'minûn Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

2695|23|24|فَقَالَ ٱلْمَلَؤُا۟ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِن قَوْمِهِۦ مَا هَٰذَآ إِلَّا بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ يُرِيدُ أَن يَتَفَضَّلَ عَلَيْكُمْ وَلَوْ شَآءَ ٱللَّهُ لَأَنزَلَ مَلَٰٓئِكَةً مَّا سَمِعْنَا بِهَٰذَا فِىٓ ءَابَآئِنَا ٱلْأَوَّلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2695|23|24|فقال الملوا الذين كفروا من قومه ما هذا الا بشر مثلكم يريد ان يتفضل عليكم ولو شا الله لانزل مليكه ما سمعنا بهذا في اباينا الاولين

Latin Literal

24. Fe kâlel meleullezîne keferû min kavmihî mâ hâzâ illâ beşerun mıslukum yurîdu en yetefaddale aleykum, ve lev şâallâhu le enzele melâikeh(melâiketen), mâ semi’nâ bi hâzâ fî âbâinel evvelîn(evvelîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki dedi melesi364 -(ki) onun* kavminden/toplumundan kâfirlik25 etmiş kimselerdir-: "Değildir bu** sizlerin misali870 bir beşer432 dışında; arzular** ki faziletli202 olsun üzerinize; velev/şayet dileseydi Allah mutlak indirirdi melekleri48; işitmiş değiliz bunu*** evvelki babalarımızda/atalarımızda."

Ahmed Samira Çevirisi

24 So said the nobles/assembly from those who disbelieved from his nation: "That (is) not except a human similar to you he wants that (he) makes himself more preferred/favoured on (to) you, and if God willed/wanted , He would have descended angels, we did not hear with that in our fathers/forefathers, the first/beginners."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fekale öyle ki dedi فَقَالَ قول
2 l-meleu melesi الْمَلَأُ ملا
3 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
5 min مِنْ -
6 kavmihi kavminden/toplumundan onun قَوْمِهِ قوم
7 ma değildir مَا -
8 haza bu هَٰذَا -
9 illa dışında إِلَّا -
10 beşerun bir beşer بَشَرٌ بشر
11 mislukum misli sizlerin مِثْلُكُمْ مثل
12 yuridu arzular يُرِيدُ رود
13 en ki أَنْ -
14 yetefeddele faziletli olsun يَتَفَضَّلَ فضل
15 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
16 velev velev/şayet وَلَوْ -
17 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
18 llahu Allah اللَّهُ -
19 leenzele mutlak indirirdi لَأَنْزَلَ نزل
20 melaiketen melekleri مَلَائِكَةً ملك
21 ma değiliz مَا -
22 semia'na işitmiş سَمِعْنَا سمع
23 bihaza bunu بِهَٰذَا -
24 fi فِي -
25 abaina babalarımızda/atalarımızda ابَائِنَا ابو
26 l-evveline evvelki الْأَوَّلِينَ اول

Notlar

Not 1

*Nûh'un.**Nûh.***Anlaşılır ki Nûh'tan meleklerin görünmesi gibi mucizeler istemektedirler. Melekler inmeden, bir mucize göstermeden bir resûl olamazsın demektedirler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

Mele Kavram 364

364 Toplumun önde gelenleri, yetkinleri.

Beşer Kavram 432

432 İnsanoğlu.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

30. Rûm Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

3415|30|8|أَوَلَمْ يَتَفَكَّرُوا۟ فِىٓ أَنفُسِهِم مَّا خَلَقَ ٱللَّهُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَآ إِلَّا بِٱلْحَقِّ وَأَجَلٍ مُّسَمًّى وَإِنَّ كَثِيرًا مِّنَ ٱلنَّاسِ بِلِقَآئِ رَبِّهِمْ لَكَٰفِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3415|30|8|اولم يتفكروا في انفسهم ما خلق الله السموت والارض وما بينهما الا بالحق واجل مسمي وان كثيرا من الناس بلقاي ربهم لكفرون

Latin Literal

8. E ve lem yetefekkerû fî enfusihim, mâ halakallâhus semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ illâ bil hakkı ve ecelin musemmâ(musemmen) ve inne kesîran minen nâsi bi likâi rabbihim le kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Hiç tefekkür357 etmezler mi kendi nefislerinde201 (ki) yaratmış değildir Allah gökleri162 ve yeri; ve ikisi arasındakini hakla/gerçekle (olması) dışında; ve belirlenmiş bir eceldir; ve doğrusu insanlardan ekserisi/çoğu Rabblerine4 karşılaşmaya mutlak kâfirdirler25.

Ahmed Samira Çevirisi

8 Did they not think in themselves God did not create the skies/space and the earth/Planet Earth, and what (is) between them (B) except with the truth and a named/identified (specified) term/time, and that many from the people with their Lord’s meeting (they are) disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 evelem hiç أَوَلَمْ -
2 yetefekkeru tefekkür etmezler mi يَتَفَكَّرُوا فكر
3 fi فِي -
4 enfusihim kendi nefislerinde أَنْفُسِهِمْ نفس
5 ma değildir مَا -
6 haleka yaratmış خَلَقَ خلق
7 llahu Allah اللَّهُ -
8 s-semavati gökleri السَّمَاوَاتِ سمو
9 vel'erde ve yeri وَالْأَرْضَ ارض
10 ve ma ve وَمَا -
11 beynehuma ikisi arasındakini بَيْنَهُمَا بين
12 illa dışında إِلَّا -
13 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
14 ve ecelin ve bir eceldir وَأَجَلٍ اجل
15 musemmen belirlenmiş مُسَمًّى سمو
16 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
17 kesiran ekserisi/çoğu كَثِيرًا كثر
18 mine -dan مِنَ -
19 n-nasi insanlardan النَّاسِ نوس
20 bilika'i kavuşmaya بِلِقَاءِ لقي
21 rabbihim Rabblerine رَبِّهِمْ ربب
22 lekafirune mutlak kâfirdirler لَكَافِرُونَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Tefekkür Kavram 357

357 Aklı kullanarak derinlemesine fikir/akıl/mantık yürütmek.

31. Lokman Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

3479|31|12|وَلَقَدْ ءَاتَيْنَا لُقْمَٰنَ ٱلْحِكْمَةَ أَنِ ٱشْكُرْ لِلَّهِ وَمَن يَشْكُرْ فَإِنَّمَا يَشْكُرُ لِنَفْسِهِۦ وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِىٌّ حَمِيدٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

3479|31|12|ولقد اتينا لقمن الحكمه ان اشكر لله ومن يشكر فانما يشكر لنفسه ومن كفر فان الله غني حميد

Latin Literal

12. Ve lekad âteynâ lukmânel hikmete enişkur lillâh(lillâhi), ve men yeşkur fe innemâ yeşkuru li nefsih(nefsihî), ve men kefere fe innellâhe ganiyyun hamîd(hamîdun).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun verdik Lokmân'a571 hikmet382 ki şükretsin43 Allah'a; ve kim şükreder43 öyle ki ancak şükreder43 kendi nefsi201 için; ve kim kâfirlik25 eder öyle ki doğrusu Allah Ganiyy’dir106; Hamîd’dir107.

Ahmed Samira Çevirisi

12 And We had given/brought Lukman the wisdom that (E) thank/be grateful to God, and who thanks/is grateful, so but he thanks/is grateful to/for his self, and who disbelieved, so then God (is) rich, praiseworthy/commendable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 ateyna verdik اتَيْنَا اتي
3 lukmane Lokmân'a لُقْمَانَ -
4 l-hikmete hikmet الْحِكْمَةَ حكم
5 eni ki أَنِ -
6 şkur şükretsin اشْكُرْ شكر
7 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
8 ve men ve kim وَمَنْ -
9 yeşkur şükreder يَشْكُرْ شكر
10 feinnema öyle ki ancak فَإِنَّمَا -
11 yeşkuru şükreder يَشْكُرُ شكر
12 linefsihi kendi nefsi için لِنَفْسِهِ نفس
13 ve men ve kim وَمَنْ -
14 kefera kâfirlik eder كَفَرَ كفر
15 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
16 llahe Allah اللَّهَ -
17 ganiyyun Ganiyy’dir غَنِيٌّ غني
18 hamidun Hamid’dir حَمِيدٌ حمد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Hamîd Kavram 107

107 En yüce övgüye/methedilmeye değer.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Hikmet Kavram 382

382 Kur'an'ın içerdiği hikmete sahip olmak. Kur'an'ın hikmeti. Hikmetli Kur'an'ın içerdiği hükümlerle hikmetlenmek.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

3532|33|1|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ ٱتَّقِ ٱللَّهَ وَلَا تُطِعِ ٱلْكَٰفِرِينَ وَٱلْمُنَٰفِقِينَ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3532|33|1|يايها النبي اتق الله ولا تطع الكفرين والمنفقين ان الله كان عليما حكيما

Latin Literal

1. Yâ eyyuhen nebiyyuttekillâhe ve lâ tutıil kâfirîne vel munâfikîn(munâfikîne), innallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*! Takvalı21 ol Allah’a; ve itaat etme kâfirlere25 ve münâfıklara26; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

1 You, you the prophet, fear and obey God, and do not obey the disbelievers and the hypocrites, that truly God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
3 tteki takvalı ol اتَّقِ وقي
4 llahe Allah’a اللَّهَ -
5 ve la ve وَلَا -
6 tutii itaat etme تُطِعِ طوع
7 l-kafirine kâfirlere الْكَافِرِينَ كفر
8 velmunafikine ve münafıklara وَالْمُنَافِقِينَ نفق
9 inne doğrusu إِنَّ -
10 llahe Allah اللَّهَ -
11 kane oldu كَانَ كون
12 alimen bir Alım عَلِيمًا علم
13 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Münâfık Kavram 26

26 İç yüzünü gizleyen. İki yüzlü.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

3539|33|8|لِّيَسْـَٔلَ ٱلصَّٰدِقِينَ عَن صِدْقِهِمْ وَأَعَدَّ لِلْكَٰفِرِينَ عَذَابًا أَلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3539|33|8|ليسل الصدقين عن صدقهم واعد للكفرين عذابا اليما

Latin Literal

8. Li yes’eles sâdikîne an sıdkıhim, ve eadde lil kâfirîne azâben elîmâ(elîmen).

Türkçe Çeviri

Sual etmesi/sorması içindir (Allah’ın) sâdıklığı182 onların sıddıklığından551; ve hazırladı (Allah) kâfirlere25 elim/acıklı bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

8 (It is for God) to ask/question the truthful about their truthfulness, and He prepared to the disbelievers a painful torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 liyesele sual etmesi/sorması için (Allah’ın) لِيَسْأَلَ سال
2 s-sadikine sadıklığı الصَّادِقِينَ صدق
3 an عَنْ -
4 sidkihim onların sıddıklığından صِدْقِهِمْ صدق
5 ve eadde ve hazırladı (Allah) وَأَعَدَّ عدد
6 lilkafirine kâfirlere لِلْكَافِرِينَ كفر
7 azaben bir azap عَذَابًا عذب
8 elimen elim/acıklı أَلِيمًا الم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

sâdık Kavram 182

182 Doğrular, dürüstler.

Sıddık Kavram 551

551 Her zaman doğruyu onaylayan, söyleyen, yapan.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 25

Arapça Metin (Harekeli)

3556|33|25|وَرَدَّ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِغَيْظِهِمْ لَمْ يَنَالُوا۟ خَيْرًا وَكَفَى ٱللَّهُ ٱلْمُؤْمِنِينَ ٱلْقِتَالَ وَكَانَ ٱللَّهُ قَوِيًّا عَزِيزًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3556|33|25|ورد الله الذين كفروا بغيظهم لم ينالوا خيرا وكفي الله المومنين القتال وكان الله قويا عزيزا

Latin Literal

25. Ve reddallâhullezîne keferû bi gayzıhim lem yenâlû hayrâ(hayran), ve kefallâhul mu’minînel kıtâl, ve kânallâhu kaviyyen azîzâ(azîzen).

Türkçe Çeviri

Ve reddetti Allah kâfirlik25 etmiş kimseleri gazaplarıyla*; asla ulaşamazlar bir hayra; ve kâfi geldi/yetti Allah müminlere27 katletmede/katledilmede35; ve oldı Allah bir Kaviyy72; bir Azîz37.

Ahmed Samira Çevirisi

25 And God returned those who disbelieved with their anger/rage, they did not obtain goodness , and God stopped/prevented the believers (from) the fighting/killing, and God was/is powerful/strong, glorious/mighty 300

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve radde ve reddetti وَرَدَّ ردد
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
5 bigayzihim öfkeleriyle بِغَيْظِهِمْ غيظ
6 lem asla لَمْ -
7 yenalu ulaşamazlar يَنَالُوا نيل
8 hayran bir hayra خَيْرًا خير
9 ve kefa ve kâfî geldi/yetti وَكَفَى كفي
10 llahu Allah اللَّهُ -
11 l-mu'minine müminlere الْمُؤْمِنِينَ امن
12 l-kitale katletmede/katledilmede الْقِتَالَ قتل
13 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
14 llahu Allah اللَّهُ -
15 kaviyyen bir Kaviyy قَوِيًّا قوي
16 azizen bir Azîz عَزِيزًا عزز

Notlar

Not 1

*Öfkeleriyle.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Kaviyy Kavram 72

72 Kuvvetli.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 48

Arapça Metin (Harekeli)

3579|33|48|وَلَا تُطِعِ ٱلْكَٰفِرِينَ وَٱلْمُنَٰفِقِينَ وَدَعْ أَذَىٰهُمْ وَتَوَكَّلْ عَلَى ٱللَّهِ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ وَكِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3579|33|48|ولا تطع الكفرين والمنفقين ودع اذيهم وتوكل علي الله وكفي بالله وكيلا

Latin Literal

48. Ve lâ tutııl kâfirîne vel munâfikîne veda’ezâhum ve tevekkel alâllâh(alâllâhi), ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen).

Türkçe Çeviri

Ve itaat etme kâfirlere25 ve münâfıklara26; ve veda et* eziyetlerine onların; ve tevekkül79 et Allah'a karşı; ve kâfi geldi/yetti Allah bir vekîl517 (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

48 And do not obey the disbelievers and the hypocrites, and leave/desert (forget) their mild harm, and rely/depend on God, and enough/sufficient with God (as) a guardian/ally .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve وَلَا -
2 tutii itaat etme تُطِعِ طوع
3 l-kafirine kâfirlere الْكَافِرِينَ كفر
4 velmunafikine ve münâfıklara وَالْمُنَافِقِينَ نفق
5 ve dea' ve veda et وَدَعْ ودع
6 ezahum eziyetlerine onların أَذَاهُمْ اذي
7 ve teve kkel ve tevekkül et وَتَوَكَّلْ وكل
8 ala karşı عَلَى -
9 llahi Allah'a اللَّهِ -
10 ve kefa ve kâfi geldi/yetti وَكَفَىٰ كفي
11 billahi Allah بِاللَّهِ -
12 vekilen bir vekil (olarak) وَكِيلًا وكل

Notlar

Not 1

*Terk et/yere bırak eziyetlerini onların.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Münâfık Kavram 26

26 İç yüzünü gizleyen. İki yüzlü.

Tevekkül Kavram 79

79 Vekil olarak yetkilendirmek, atamak, vazifelendirmek.

Vekîl Kavram 517

517 Vekalet verilen, birinin işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 64

Arapça Metin (Harekeli)

3595|33|64|إِنَّ ٱللَّهَ لَعَنَ ٱلْكَٰفِرِينَ وَأَعَدَّ لَهُمْ سَعِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3595|33|64|ان الله لعن الكفرين واعد لهم سعيرا

Latin Literal

64. İnnallâhe leanel kâfirîne ve eadde lehum saîrâ(saîren).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah lanet280 etti kâfirlere25; ve hazırladı onlara* bir seîr809.

Ahmed Samira Çevirisi

64 That truly God cursed/humiliated the disbelievers, and He prepared for them blazing/inflaming (fire).303

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 llahe Allah اللَّهَ -
3 leane lanet etti لَعَنَ لعن
4 l-kafirine kâfirlere الْكَافِرِينَ كفر
5 ve eadde ve hazırladı وَأَعَدَّ عدد
6 lehum onlara لَهُمْ -
7 seiyran çılgın bir alev سَعِيرًا سعر

Notlar

Not 1

*Kâfirlere.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Seîr Kavram 809

809 Çılgın ateş.

38. Sâd Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

3995|38|27|وَمَا خَلَقْنَا ٱلسَّمَآءَ وَٱلْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا بَٰطِلًا ذَٰلِكَ ظَنُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فَوَيْلٌ لِّلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنَ ٱلنَّارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

3995|38|27|وما خلقنا السما والارض وما بينهما بطلا ذلك ظن الذين كفروا فويل للذين كفروا من النار

Latin Literal

27. Ve mâ halaknes semâe vel arda ve mâ beynehumâ bâtıla(bâtılen), zâlike zannullezîne keferû, fe veylun lillezîne keferû minen nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

Ve yaratmış değiliz göğü180 ve yeri; ve ikisi arasındakini bir batılla199; işte bu*; zannıdır314 kâfirlik25 etmiş kimselerin; öyle ki vah haline kâfirlik25 etmiş kimselerin ateşten834 (dolayı).

Ahmed Samira Çevirisi

27 And We did not create the skies/space and the earth/Planet Earth and what (is) between them (B) wastefully/falsely , that is those who disbelieved’s doubt/suspicion, so calamity/scandal to those who disbelieved from the fire .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değiliz وَمَا -
2 halekna yaratmış خَلَقْنَا خلق
3 s-semae göğü السَّمَاءَ سمو
4 vel'erde ve yeri وَالْأَرْضَ ارض
5 ve ma ve ne de وَمَا -
6 beynehuma ikisi arasındakini بَيْنَهُمَا بين
7 batilen bir batılla بَاطِلًا بطل
8 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
9 zennu zannıdır ظَنُّ ظنن
10 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
11 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
12 feveylun öyle ki vah haline فَوَيْلٌ -
13 lillezine kimselerin لِلَّذِينَ -
14 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
15 mine مِنَ -
16 n-nari ateşten النَّارِ نور

Notlar

Not 1

*"Evren amaçsızdır, kendiliğinden oluşmuştur, bir amaç için var edilmiş değildir" gibi sözler edenlerin vay haline. Bu varsayımları hiçbir bilimsel delile dayanmayan bir zandır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Batıl Kavram 199

199 Gerçek olmayan, geçersiz, temelsiz, asılsız.

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

38. Sâd Suresi

Ayet 74

Arapça Metin (Harekeli)

4042|38|74|إِلَّآ إِبْلِيسَ ٱسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4042|38|74|الا ابليس استكبر وكان من الكفرين

Latin Literal

74. İllâ iblîs(iblîse), istekbere ve kâne minel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Dışında iblîs190; büyüklendi (o) ve oldu kâfirlerden25.

Ahmed Samira Çevirisi

74 Except Satan he became arrogant, and was/is from the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışında إِلَّا -
2 iblise İblis إِبْلِيسَ -
3 stekbera büyüklendi اسْتَكْبَرَ كبر
4 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
5 mine مِنَ -
6 l-kafirine kâfirlerden الْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iblîs Kavram 190

190 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan bir varlık. Kendisini daha üstün görerek Yüce Allah’ın Âdem’e yani insanoğluna secde emrine uymamıştır. Bu nedenle kâfir olmuş bir varlıktır. Âdem’e yani insanlığa karşı meydan okuması Yüce Allah tarafından kabul edilmiştir. Bu nedenle Âdemoğlu olarak yani bilge insanlar olarak bir sınavın içindeyiz. Bu sınavın ana konusu insanoğlu olarak Yüce Allah’a, O’nun arşında verdiğimiz mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye uymaktır. İblîs Âdemoğlunun çoğunun bu antlaşmayı bozarak sınavı kaybedeceği varsayımını yapmıştır. Yüce Allah iblîsin zannında doğru çıktığını bildirmektedir. Çoğu insan antlaşmayı bozmuş ve müşrik olmuştur. İnsanların çoğu da bu nedenle cehennemdedir.

39. Zümer Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

4063|39|7|إِن تَكْفُرُوا۟ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِىٌّ عَنكُمْ وَلَا يَرْضَىٰ لِعِبَادِهِ ٱلْكُفْرَ وَإِن تَشْكُرُوا۟ يَرْضَهُ لَكُمْ وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّكُم مَّرْجِعُكُمْ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ إِنَّهُۥ عَلِيمٌۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

4063|39|7|ان تكفروا فان الله غني عنكم ولا يرضي لعباده الكفر وان تشكروا يرضه لكم ولا تزر وازره وزر اخري ثم الي ربكم مرجعكم فينبيكم بما كنتم تعملون انه عليم بذات الصدور

Latin Literal

7. İn tekfurû fe innallâhe ganiyyun ankum, ve lâ yerdâ li ıbâdihil kufr(kufra), ve in teşkurû yerdahu lekum, ve lâ teziru vâziretun vizra uhrâ, summe ilâ rabbikum merciukum fe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne), innehû alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).

Türkçe Çeviri

Eğer kâfirlik25 ederseniz öyle ki doğrusu Allah Ganiyy’dir106 sizden; ve razı* olmaz kullarına küfre422; ve eğer şükrederseniz43 razı* olur ona sizlere; yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; sonra Rabbinizedir4 dönüş yeriniz; öyle ki haber verir sizlere yapar olduğunuzu; doğrusu O (Allah) bir Alîm’dir8 göğüslerin zatîne/özüne.

Ahmed Samira Çevirisi

7 If you disbelieve, so then God (is) rich from (without) you, and He does not accept/approve the disbelief to His worshippers/slaves , and if you thank/be grateful He accepts/approves it for you, and no sinner/loader/burdener carries/bears another’s sins/load/burden , then to your Lord (is) your return, so He informs you with what you were making/doing , that He truly (is) knowledgeable with of the chests (innermosts).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in eğer إِنْ -
2 tekfuru kâfirlik ederseniz تَكْفُرُوا كفر
3 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
4 llahe Allah اللَّهَ -
5 ganiyyun Ganiyy’dir غَنِيٌّ غني
6 ankum sizden عَنْكُمْ -
7 ve la ve وَلَا -
8 yerda razı olmaz يَرْضَىٰ رضو
9 liibadihi kullarına لِعِبَادِهِ عبد
10 l-kufra küfre الْكُفْرَ كفر
11 ve in ve eğer وَإِنْ -
12 teşkuru şükrederseniz تَشْكُرُوا شكر
13 yerdehu razı olur ona يَرْضَهُ رضو
14 lekum sizinlere لَكُمْ -
15 ve la وَلَا -
16 teziru yüklenmez تَزِرُ وزر
17 vaziratun bir yüklenici وَازِرَةٌ وزر
18 vizra yükünü وِزْرَ وزر
19 uhra başkasının أُخْرَىٰ اخر
20 summe sonra ثُمَّ -
21 ila إِلَىٰ -
22 rabbikum Rabbinizedir رَبِّكُمْ ربب
23 merciukum dönülen yeriniz مَرْجِعُكُمْ رجع
24 feyunebbiukum öyle ki haber verir sizlere فَيُنَبِّئُكُمْ نبا
25 bima بِمَا -
26 kuntum olduğunuzu كُنْتُمْ كون
27 tea'melune yaparlar تَعْمَلُونَ عمل
28 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
29 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
30 bizati zatîne/özüne بِذَاتِ -
31 s-suduri göğüslerin الصُّدُورِ صدر

Notlar

Not 1

*Hoşnut olmaz, istemez, dilemez, onaylamaz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

40. Mü'min Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

4141|40|10|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ يُنَادَوْنَ لَمَقْتُ ٱللَّهِ أَكْبَرُ مِن مَّقْتِكُمْ أَنفُسَكُمْ إِذْ تُدْعَوْنَ إِلَى ٱلْإِيمَٰنِ فَتَكْفُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4141|40|10|ان الذين كفروا ينادون لمقت الله اكبر من مقتكم انفسكم اذ تدعون الي الايمن فتكفرون

Latin Literal

10. İnnellezîne keferû yunâdevne le maktullâhi ekberu min maktikum enfusekum iz tud’avne ilel îmâni fe tekfurûn(tekfurûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kâfirlik25 etmiş kimselere nida* edildi: "Mutlak ki Allah'ın nefreti daha büyüktür kendi nefislerinize201 (olan) nefretinizden; çağrıldığınız zaman imana47; öyle ki kâfirlik25 ediyordunuz."

Ahmed Samira Çevirisi

10 That truly those who disbelieved they are being called: "God’s hatred/abhorrence (E) (is) greater than your hatred/abhorrence (to) yourselves if/when you are being called to the faith/belief so you disbelieve."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimselere الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 yunadevne nida edildi onlara يُنَادَوْنَ ندو
5 lemektu mutlak ki nefreti لَمَقْتُ مقت
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 ekberu daha büyüktür أَكْبَرُ كبر
8 min -dan مِنْ -
9 mektikum nefretinizden مَقْتِكُمْ مقت
10 enfusekum kendi nefislerinize أَنْفُسَكُمْ نفس
11 iz zaman إِذْ -
12 tud'avne çağrıldınız تُدْعَوْنَ دعو
13 ila إِلَى -
14 l-imani imana الْإِيمَانِ امن
15 fe tekfurune öyle ki kâfirlik ettiniz فَتَكْفُرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Seslenildi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

41. Fussilet Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

4245|41|29|وَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ رَبَّنَآ أَرِنَا ٱلَّذَيْنِ أَضَلَّانَا مِنَ ٱلْجِنِّ وَٱلْإِنسِ نَجْعَلْهُمَا تَحْتَ أَقْدَامِنَا لِيَكُونَا مِنَ ٱلْأَسْفَلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4245|41|29|وقال الذين كفروا ربنا ارنا الذين اضلانا من الجن والانس نجعلهما تحت اقدامنا ليكونا من الاسفلين

Latin Literal

29. Ve kâlellezîne keferû rabbenâ erinellezeyni edallânâ minel cinni vel insi nec’al humâ tahte akdâminâ li yekûnâ minel esfelîn(esfelîne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi kâfirlik25 etmiş kimseler: “Rabbimiz4! Göster bize ikisini; dalalete128 sürükledi ikisi bizleri; cinden210 ve insandan; koyalım/yapalım ikisini ayaklarımızın altına; olmaları için sefillerden.”

Ahmed Samira Çevirisi

29 And those who disbelieved said: "Our Lord, show us those (B) who misguided us from the Jinns and the human/mankind, we make/put them (B) below/under our feet, to be (B) from the lowest/meanest."349

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 rabbena Rabbimiz! رَبَّنَا ربب
5 erina göster bize أَرِنَا راي
6 l-lezeyni ikisini اللَّذَيْنِ -
7 edellana dalalete sürükledi ikisi bizleri أَضَلَّانَا ضلل
8 mine مِنَ -
9 l-cinni cinden الْجِنِّ جنن
10 vel'insi ve insandan وَالْإِنْسِ انس
11 nec'alhuma yapalım ikisini نَجْعَلْهُمَا جعل
12 tehte altına تَحْتَ تحت
13 ekdamina ayaklarımızın أَقْدَامِنَا قدم
14 liyekuna olmaları için لِيَكُونَا كون
15 mine مِنَ -
16 l-esfeline sefillerden الْأَسْفَلِينَ سفل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Cin Kavram 210

210 İblis ve onun soyundan olan varlıklar. İblis Âdem'e secde etmedi. Yüce Allah'ın emrine karşı geldi ve fâsıklardan/sapanlardan oldu. Bir cennet evrenine yerleştirilen Âdem ve eşini ayartarak Yüce Allah'ın yasağını çiğnetti. Yüce Allah Âdem ve eşiyle birlikte yasağı çiğneyen tüm insanları cennetten indirdi. Âdem derhal tevbe etti. Yüce Allah onun tevbesini kabul etti. İblis Âdem'e meydan okudu. Yüce Allah bu meydan okumaya izin verdi. Âdem soyu olan insanlarla iblis soyu olan cinler arasında 2. tur bir savaş başladı. 2. savaş cennet evreninden daha alçak yerleşimli olan günümüz evreninde şu an devam etmektedir. İnsanoğlu 1. savaşı kaybetti. 2. savaşın içindeyiz. 2. şansımızı kullanıyoruz. Savaş kuralları gereği her doğan insana bir cin yoldaşlık eder. İnsan bu cinle mücadele eder. Cin kendisine verilen izni kullanır. Yani insanın kalbine fısıldar. Kalbine vesvese verir. Yüce Allah'ın dosdoğru yolu olan kutsal kitaplardan uzaklaştırmak ister. İnsanı Yüce Allah'ın emrinden saptırmak ister. Maalesef insanların pek azı haricinde çoğu 2. savaşı da kaybetti. Yüce Allah'ın cehennemi cinden ve insanlardan doldururum sözü hak oldu.

48. Fetih Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

4610|48|29|مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ ٱللَّهِ وَٱلَّذِينَ مَعَهُۥٓ أَشِدَّآءُ عَلَى ٱلْكُفَّارِ رُحَمَآءُ بَيْنَهُمْ تَرَىٰهُمْ رُكَّعًا سُجَّدًا يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِضْوَٰنًا سِيمَاهُمْ فِى وُجُوهِهِم مِّنْ أَثَرِ ٱلسُّجُودِ ذَٰلِكَ مَثَلُهُمْ فِى ٱلتَّوْرَىٰةِ وَمَثَلُهُمْ فِى ٱلْإِنجِيلِ كَزَرْعٍ أَخْرَجَ شَطْـَٔهُۥ فَـَٔازَرَهُۥ فَٱسْتَغْلَظَ فَٱسْتَوَىٰ عَلَىٰ سُوقِهِۦ يُعْجِبُ ٱلزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ ٱلْكُفَّارَ وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ مِنْهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًۢا

Arapça Metin (Harekesiz)

4610|48|29|محمد رسول الله والذين معه اشدا علي الكفار رحما بينهم تريهم ركعا سجدا يبتغون فضلا من الله ورضونا سيماهم في وجوههم من اثر السجود ذلك مثلهم في التوريه ومثلهم في الانجيل كزرع اخرج شطه فازره فاستغلظ فاستوي علي سوقه يعجب الزراع ليغيظ بهم الكفار وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت منهم مغفره واجرا عظيما

Latin Literal

29. Muhammedun resûlullâh(resûlullâhi), vellezîne meahû eşiddâu alel kuffâri ruhamâu beynehum terâhum rukkean succeden yebtegûne fadlen minallâhi ve rıdvânen sîmâhum fî vucûhihim min eseris sucûd(sucûdi), zâlike meseluhum fît tevrât(tevrâti), ve meseluhum fîl incîl(incîli), ke zer’in ahrece şat’ehu fe âzerehu festagleza festevâ alâ sûkıhî yu’cibuz zurrâa, li yagîza bihimul kuffâr(kuffâra), vaadallâhullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti minhum magfireten ve ecren azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Muhammed resûlüdür418 Allah'ın; ve onunla birlikte (olan) kimseler şiddetlidirler kâfirlere25 karşı; merhametlidirler829 kendi aralarında; görürsün onları rükû11 edenler; secde12 edenler; ararlar bir fazıl/lütuf Allah’tan; ve bir rıza; yüzlerindeki simaları onların eserindendir secdelerin12; işte bu; misalleridir onların Tevrât'ta; ve misalleridir onların İncîl’de; bir zer/bir tohum (ki) çıkardı filizini; öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu); öyle ki kalınlaştı/sertleşti; öyle ki istiva etti/seviyeledi gövdesinin üstüne; hayranlıkla zevk alır zer/tohum ekenler; kızması için/öfkelenmesi için onlara kâfirlerin25; vaat etti Allah kimselere; iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18 onlardan (iman edenlerden); bir mağfiret/bir bağışlanma; ve büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

29 Mohammad (is) God’s messenger, and those who with him (are) strong over the disbelievers, merciful between them, you see them bowing, prostrating wishing/desiring grace/favour from God, and an acceptance/approval , their marks/identifications/expressions (are) in their faces/fronts from the prostration’s trace/sign , that (is) their example in the Torah, and their example in the Bible/New Testament , as/like a plant/crop, it brought out/emerged its sprout/shoot , so it surrounded and strengthened it, so it hardened/thickened , so it straightened/leveled on its stem, it pleases/marvels the sowers/seeders/planters to anger/enrage with it the disbelievers, God promised those who believed and made/did the correct/righteous deeds from them, forgiveness and a great reward 378

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 muhammedun Muhammed مُحَمَّدٌ -
2 rasulu resulüdür/elçisidir رَسُولُ رسل
3 llahi Allah'ın اللَّهِ -
4 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
5 meahu birlikte onunla مَعَهُ -
6 eşidda'u şiddetlidirler أَشِدَّاءُ شدد
7 ala karşı عَلَى -
8 l-kuffari kâfirlere/gerçeği örtüp gizleyenlere الْكُفَّارِ كفر
9 ruhama'u merhametlidirler رُحَمَاءُ رحم
10 beynehum kendi aralarında بَيْنَهُمْ بين
11 terahum görürsün onları تَرَاهُمْ راي
12 rukkean rükû edenler/eğilenler/dize gelenler/baş eğenler رُكَّعًا ركع
13 succeden secde edenler/diz çöküp boyun eğenler سُجَّدًا سجد
14 yebtegune aranırlar يَبْتَغُونَ بغي
15 fedlen bir fazıl/lütuf فَضْلًا فضل
16 mine مِنَ -
17 llahi Allah’tan اللَّهِ -
18 ve ridvanen ve bir rıza وَرِضْوَانًا رضو
19 simahum simaları onların سِيمَاهُمْ سوم
20 fi فِي -
21 vucuhihim yüzlerindeki وُجُوهِهِمْ وجه
22 min مِنْ -
23 eseri eserindendir أَثَرِ اثر
24 s-sucudi secdelerin/teslim olmaların السُّجُودِ سجد
25 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
26 meseluhum misalleridir onların مَثَلُهُمْ مثل
27 fi فِي -
28 t-tevrati Tevrat'ta التَّوْرَاةِ -
29 ve meseluhum ve misalleridir onların وَمَثَلُهُمْ مثل
30 fi فِي -
31 l-incili İncil’de الْإِنْجِيلِ -
32 kezer'in bir zer/bir tohum كَزَرْعٍ زرع
33 ehrace çıkardı أَخْرَجَ خرج
34 şetehu filizini شَطْأَهُ شطا
35 fe azerahu öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu) فَازَرَهُ ازر
36 festegleze öyle ki kalınlaştı/sertleşti فَاسْتَغْلَظَ غلظ
37 festeva öyle ki istiva etti/seviyelendi فَاسْتَوَىٰ سوي
38 ala üstüne عَلَىٰ -
39 sukihi gövdesinin سُوقِهِ سوق
40 yua'cibu hayranlıkla keyf alır يُعْجِبُ عجب
41 z-zurraa zer/tohum ekenler الزُّرَّاعَ زرع
42 liyegiyze kızması için/öfkelenmesi için لِيَغِيظَ غيظ
43 bihimu onlara بِهِمُ -
44 l-kuffara kafirlerin/gerçeği örtüp gizleyenlerin الْكُفَّارَ كفر
45 veade vaat etti وَعَدَ وعد
46 llahu Allah اللَّهُ -
47 ellezine kimselere الَّذِينَ -
48 amenu iman ettiler امَنُوا امن
49 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
50 s-salihati düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler الصَّالِحَاتِ صلح
51 minhum onlardan (iman edenlerden) مِنْهُمْ -
52 megfiraten bir mağfiret/bir bağışlanma مَغْفِرَةً غفر
53 ve ecran ve bir ecir/karşılık وَأَجْرًا اجر
54 azimen büyük عَظِيمًا عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

54. Kamer Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

4852|54|8|مُّهْطِعِينَ إِلَى ٱلدَّاعِ يَقُولُ ٱلْكَٰفِرُونَ هَٰذَا يَوْمٌ عَسِرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

4852|54|8|مهطعين الي الداع يقول الكفرون هذا يوم عسر

Latin Literal

8. Muhtıîne iled dâi, yekûlul kâfirûne hâzâ yevmun asir(asirun).

Türkçe Çeviri

Koşanlardır* çağırana889 doğru; derler kâfirler25: "Bu bir gündür (ki) zordur/çetindir (asir)."

Ahmed Samira Çevirisi

8 Coming rushing in fear to the caller/requester, the disbelievers say: "That (is) a day/time (of) difficult(ty)/hard(ship) ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 muhtiiyne boyunları uzatmış koşanlardır مُهْطِعِينَ هطع
2 ila doğru إِلَى -
3 d-dai çağırana الدَّاعِ دعو
4 yekulu derler يَقُولُ قول
5 l-kafirune kâfirler الْكَافِرُونَ كفر
6 haza bu هَٰذَا -
7 yevmun bir gündür يَوْمٌ يوم
8 asirun zor/çetin عَسِرٌ عسر

Notlar

Not 1

*Boyunları uzatmış hızla koşanlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

54. Kamer Suresi

Ayet 43

Arapça Metin (Harekeli)

4887|54|43|أَكُفَّارُكُمْ خَيْرٌ مِّنْ أُو۟لَٰٓئِكُمْ أَمْ لَكُم بَرَآءَةٌ فِى ٱلزُّبُرِ

Arapça Metin (Harekesiz)

4887|54|43|اكفاركم خير من اوليكم ام لكم براه في الزبر

Latin Literal

43. E kuffârukum hayrun min ulâikum em lekum berâetun fîz zubur(zuburi).

Türkçe Çeviri

Kâfirleriniz25 bir hayırlı mıdır bunlardan ya da sizleredir bir berâat751 zuburda* (z-zubur).

Ahmed Samira Çevirisi

43 Are your disbelievers better than those, or for you (is) declaration/denouncement in The Books?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ekuffarukum kâfirleriniz mi أَكُفَّارُكُمْ كفر
2 hayrun bir hayırlı خَيْرٌ خير
3 min مِنْ -
4 ulaikum şunlardan أُولَٰئِكُمْ -
5 em ya da أَمْ -
6 lekum sizleredir لَكُمْ -
7 bera'etun bir beraat بَرَاءَةٌ برا
8 fi فِي -
9 z-zuburi zuburda الزُّبُرِ زبر

Notlar

Not 1

*Yazıtlarda.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Berâat Kavram 751

751 Özgürlük bildirgesi, ültimatom.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

5149|60|1|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَّخِذُوا۟ عَدُوِّى وَعَدُوَّكُمْ أَوْلِيَآءَ تُلْقُونَ إِلَيْهِم بِٱلْمَوَدَّةِ وَقَدْ كَفَرُوا۟ بِمَا جَآءَكُم مِّنَ ٱلْحَقِّ يُخْرِجُونَ ٱلرَّسُولَ وَإِيَّاكُمْ أَن تُؤْمِنُوا۟ بِٱللَّهِ رَبِّكُمْ إِن كُنتُمْ خَرَجْتُمْ جِهَٰدًا فِى سَبِيلِى وَٱبْتِغَآءَ مَرْضَاتِى تُسِرُّونَ إِلَيْهِم بِٱلْمَوَدَّةِ وَأَنَا۠ أَعْلَمُ بِمَآ أَخْفَيْتُمْ وَمَآ أَعْلَنتُمْ وَمَن يَفْعَلْهُ مِنكُمْ فَقَدْ ضَلَّ سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ

Arapça Metin (Harekesiz)

5149|60|1|يايها الذين امنوا لا تتخذوا عدوي وعدوكم اوليا تلقون اليهم بالموده وقد كفروا بما جاكم من الحق يخرجون الرسول واياكم ان تومنوا بالله ربكم ان كنتم خرجتم جهدا في سبيلي وابتغا مرضاتي تسرون اليهم بالموده وانا اعلم بما اخفيتم وما اعلنتم ومن يفعله منكم فقد ضل سوا السبيل

Latin Literal

1. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızû aduvvî ve aduvvekum evliyâe, tulkûne ileyhim bil meveddeti ve kad keferû bi mâ câekum minel hakk(hakkı), yuhricûner resûle ve iyyâkum en tû’minû billâhi rabbikum, in kuntum harectum cihâden fî sebîlî vebtigâe merdâtî tusirrûne ileyhim bil meveddeti ve ene a’lemu bi mâ ahfeytum ve mâ a’lentum, ve men yef’alhu minkum fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Edinmeyin düşmanlarımı ve düşmanlarınızı evliya212; atarsınız/koyarsınız onlara sevgiyle/duygusal yakınlıkla; ve muhakkak kâfirlik25 ettiler sizlere haktan/gerçekten gelmişe; çıkarırlar resûlü; ve sizler ki iman47 edersiniz Allah'a; Rabbinize4; eğer olduysanız çıkmışlar bir cihata yolumda; ve bakınanlar/arananlar rızama; sırlaşırsınız onlara sevgiyle/duygusal yakınlıkla; ve ben daha iyi bilenim hafiyelik ettiğinizi; ve alenileştirdiğinizi; ve kim faaliyet içinde olur ona sizlerden; öyle ki muhakkak dalalete düştü seviyeli/düzgün yoldan.

Ahmed Samira Çevirisi

1 You, you those who believed, do not take My enemy and your enemy (as) guardians/allies , you throw to them with the love/affection, and they had disbelieved with what came to you from the truth , they drive/bring out the messenger and you, (because) that (E) you believe with (in) God your Lord, if you had gotten out/appeared struggling/defending for the faith in My way/path , and wishing/desiring My acceptances/approvals , you keep secret to them with the love/affection, and I am more knowledgeable with what you hid, and what you declared/publicized , and who makes/does it from you, so he had been misguided/lost (from) the way’s/path’s straightness/middle .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tettehizu edinmeyin تَتَّخِذُوا اخذ
6 aduvvi düşmanlarımı عَدُوِّي عدو
7 ve aduvve kum ve düşmanlarınızı وَعَدُوَّكُمْ عدو
8 evliya'e evliya أَوْلِيَاءَ ولي
9 tulkune atarsınız/koyarsınız تُلْقُونَ لقي
10 ileyhim onlara إِلَيْهِمْ -
11 bil-meveddeti sevgiyle/duygusal yakınlıkla بِالْمَوَدَّةِ ودد
12 vekad ve muhakkak وَقَدْ -
13 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
14 bima بِمَا -
15 ca'ekum sizlere gelmişe جَاءَكُمْ جيا
16 mine مِنَ -
17 l-hakki haktan/gerçekten الْحَقِّ حقق
18 yuhricune çıkarırlar يُخْرِجُونَ خرج
19 r-rasule resûlü الرَّسُولَ رسل
20 ve iyyakum ve sizlere وَإِيَّاكُمْ -
21 en ki أَنْ -
22 tu'minu iman edersiniz تُؤْمِنُوا امن
23 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
24 rabbikum Rabbinize رَبِّكُمْ ربب
25 in eğer إِنْ -
26 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
27 haractum çıkmışlar خَرَجْتُمْ خرج
28 cihaden bir cihata جِهَادًا جهد
29 fi فِي -
30 sebili yolumda سَبِيلِي سبل
31 vebtiga'e ve bakınanlar/arananlar وَابْتِغَاءَ بغي
32 merdati rızama مَرْضَاتِي رضو
33 tusirrune sırlaşırsınız تُسِرُّونَ سرر
34 ileyhim onlara إِلَيْهِمْ -
35 bil-meveddeti sevgiyle/duygusal yakınlıkla بِالْمَوَدَّةِ ودد
36 veena ve ben وَأَنَا -
37 ea'lemu daha iyi bilenim أَعْلَمُ علم
38 bima بِمَا -
39 ehfeytum hafiyelik ettiğinizi أَخْفَيْتُمْ خفي
40 ve ma ve وَمَا -
41 ea'lentum alenileştirdiğiniz أَعْلَنْتُمْ علن
42 ve men ve kim وَمَنْ -
43 yef'alhu faaliyet içinde olur ona يَفْعَلْهُ فعل
44 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
45 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
46 delle dalalete düştü ضَلَّ ضلل
47 seva'e seviyeli/düzgün سَوَاءَ سوي
48 s-sebili yoldan السَّبِيلِ سبل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

5150|60|2|إِن يَثْقَفُوكُمْ يَكُونُوا۟ لَكُمْ أَعْدَآءً وَيَبْسُطُوٓا۟ إِلَيْكُمْ أَيْدِيَهُمْ وَأَلْسِنَتَهُم بِٱلسُّوٓءِ وَوَدُّوا۟ لَوْ تَكْفُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5150|60|2|ان يثقفوكم يكونوا لكم اعدا ويبسطوا اليكم ايديهم والسنتهم بالسو وودوا لو تكفرون

Latin Literal

2. İn yeskafûkum yekûnû lekum a’dâen ve yebsutû ileykum eydiyehum ve elsinetehum bis sûi ve veddû lev tekfurûn(tekfurûne).

Türkçe Çeviri

Eğer bulsalar üstünlük sizlere (karşı) olurlar sizlere (karşı) düşmanlar; ve uzatırlar sizlere ellerini ve dillerini kötülükle; ve severler (ki) keşke kâfirlik25 etseniz.

Ahmed Samira Çevirisi

2 If they defeat/overcome you they be for you enemies, and they extend/spread their hands and their tongues to you with the bad/evil/harm, and they wished/loved if you disbelieve.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in eğer إِنْ -
2 yeskafukum bulsalar üstünlük sizlere يَثْقَفُوكُمْ ثقف
3 yekunu olurlar يَكُونُوا كون
4 lekum sizlere لَكُمْ -
5 ea'da'en düşmanlar أَعْدَاءً عدو
6 ve yebsutu ve uzatırlar وَيَبْسُطُوا بسط
7 ileykum sizlere إِلَيْكُمْ -
8 eydiyehum ellerini أَيْدِيَهُمْ يدي
9 ve elsinetehum ve dillerini وَأَلْسِنَتَهُمْ لسن
10 bis-su'i kötülükle بِالسُّوءِ سوا
11 ve veddu ve severler وَوَدُّوا ودد
12 lev keşke لَوْ -
13 tekfurune kâfirlik etseniz تَكْفُرُونَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

5153|60|5|رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِّلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَٱغْفِرْ لَنَا رَبَّنَآ إِنَّكَ أَنتَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5153|60|5|ربنا لا تجعلنا فتنه للذين كفروا واغفر لنا ربنا انك انت العزيز الحكيم

Latin Literal

5. Rabbenâ lâ tec’alnâ fitneten lillezîne keferû, vagfir lenâ rabbenâ, inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz4! Yapma bizleri bir fitne610 kâfirlik25 etmiş kimseler için; ve mağfiret319 et bizlere; Rabbimiz4! Doğrusu sen; sensin Azîz37; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

5 Our Lord do not make/put us (as) a test/allurement to those who disbelieved, and forgive for us, our Lord, that You truly are, You are, the glorious/mighty , the wise/judicious .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
2 la لَا -
3 tec'alna yapma bizleri تَجْعَلْنَا جعل
4 fitneten bir fitne فِتْنَةً فتن
5 lillezine kimseler için لِلَّذِينَ -
6 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
7 vegfir ve mağfiret et وَاغْفِرْ غفر
8 lena bizlere لَنَا -
9 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
10 inneke doğrusu Ses إِنَّكَ -
11 ente Sen أَنْتَ -
12 l-azizu Aziz الْعَزِيزُ عزز
13 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Fitne. Kavram 610

610 Test, deneme, sınav, yanlışla doğruyu ayırt edebilme yetisinin ölçülmesi.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

5158|60|10|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِذَا جَآءَكُمُ ٱلْمُؤْمِنَٰتُ مُهَٰجِرَٰتٍ فَٱمْتَحِنُوهُنَّ ٱللَّهُ أَعْلَمُ بِإِيمَٰنِهِنَّ فَإِنْ عَلِمْتُمُوهُنَّ مُؤْمِنَٰتٍ فَلَا تَرْجِعُوهُنَّ إِلَى ٱلْكُفَّارِ لَا هُنَّ حِلٌّ لَّهُمْ وَلَا هُمْ يَحِلُّونَ لَهُنَّ وَءَاتُوهُم مَّآ أَنفَقُوا۟ وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ أَن تَنكِحُوهُنَّ إِذَآ ءَاتَيْتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ وَلَا تُمْسِكُوا۟ بِعِصَمِ ٱلْكَوَافِرِ وَسْـَٔلُوا۟ مَآ أَنفَقْتُمْ وَلْيَسْـَٔلُوا۟ مَآ أَنفَقُوا۟ ذَٰلِكُمْ حُكْمُ ٱللَّهِ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

5158|60|10|يايها الذين امنوا اذا جاكم المومنت مهجرت فامتحنوهن الله اعلم بايمنهن فان علمتموهن مومنت فلا ترجعوهن الي الكفار لا هن حل لهم ولا هم يحلون لهن واتوهم ما انفقوا ولا جناح عليكم ان تنكحوهن اذا اتيتموهن اجورهن ولا تمسكوا بعصم الكوافر وسلوا ما انفقتم وليسلوا ما انفقوا ذلكم حكم الله يحكم بينكم والله عليم حكيم

Latin Literal

10. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ câekumul mû’minâtu muhâcirâtin femtehınû hunn(hunne), allâhu a’lemu bi îmânihinn(îmânihinne), fe in alimtimû hunne mû’minâtin fe lâ terciû hunne ilel kuffâr(kuffâri), lâ hunne hıllun lehum ve lâ hum yehıllûne le hunn(hunne), ve âtûhum mâ enfekû, ve lâ cunâha aleykum en tenkıhû hunne izâ âteytumû hunne ucûrehunn(ucûrehunne), ve lâ tumsikû bi isamil kevâfiri ves’elû mâ enfaktum vel yes’elû mâ enfekû, zâlikum hukmullâh(hukmullâhi), yahkumu beynekum, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Geldiği zaman mümin27 kadınlar bir muhâcir716 kadın (olarak) öyle ki imtihan742 edin onları*; Allah daha iyi bilendir onların* imanını47; öyle ki eğer bildiyseniz onlar mümin27 kadınlardır; öyle ki geri göndermeyin onları* kâfirlere25 doğru; olmaz onlar* bir helal onlara**; ve olmaz onlar** helali yaparlar** onları*; ve verin onlara** infak743 ettiklerini**; ve olmaz bir günah üzerinize ki nikahlarsınız744 onları* verdiğiniz zaman onlara ecirlerini/mehirlerini; ve tutmayın ismetlerini741 kâfir25 kadınların; ve sual edin/sorun infak743 ettiğinizi; ve sual etsinler/sorsunlar** infak743 ettiklerini; işte bu; hükmüdür Allah'ın; hükmeder aranızda; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

10 You, you those who believed, if the believing females came to you emigrating , so test/examine them (F) , God (is) more knowing with their faith/belief, so if you knew them (F) (to be) believers (F), so do not return them to the disbelievers, they (F) are not permitted/allowed for them, and nor they (the disbelievers) be permitted/allowed for them (F), and give them what they spent, and (there is) no offense/sin that (E) youmarry them (F) if you gave them (F) their rewards (dowries) , and do not hold fast/grasp/seize with the (insisting) disbelievers’ ties/bonds (discontinue marriage to disbelieving women), and ask (for) what you spent, and they should ask (for) what they spent, that (is) God’s judgment/rule, He judges/rules between you, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 iza إِذَا -
5 ca'ekumu geldiği zaman جَاءَكُمُ جيا
6 l-mu'minatu mümin kadınlar الْمُؤْمِنَاتُ امن
7 muhaciratin bir muhacir olarak مُهَاجِرَاتٍ هجر
8 femtehinuhunne öyle ki imtihan edin onları فَامْتَحِنُوهُنَّ محن
9 llahu Allah اللَّهُ -
10 ea'lemu daha iyi bilendir أَعْلَمُ علم
11 biimanihinne onların imanını بِإِيمَانِهِنَّ امن
12 fe in öyle ki eğer فَإِنْ -
13 alimtumuhunne bildiyseniz onlar عَلِمْتُمُوهُنَّ علم
14 mu'minatin mümin kadınlar مُؤْمِنَاتٍ امن
15 fela öyle ki فَلَا -
16 terciuhunne geri göndermeyin onları تَرْجِعُوهُنَّ رجع
17 ila doğru إِلَى -
18 l-kuffari kâfirlere الْكُفَّارِ كفر
19 la olmaz لَا -
20 hunne onlar هُنَّ -
21 hillun bir helal حِلٌّ حلل
22 lehum onlara لَهُمْ -
23 ve la ve olmaz وَلَا -
24 hum onlar هُمْ -
25 yehillune helal eder يَحِلُّونَ حلل
26 lehunne onlara لَهُنَّ -
27 ve atuhum ve verin onlara وَاتُوهُمْ اتي
28 ma مَا -
29 enfeku infak ettiklerini أَنْفَقُوا نفق
30 ve la ve olmaz وَلَا -
31 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
32 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
33 en ki أَنْ -
34 tenkihuhunne nikahlarsınız onları تَنْكِحُوهُنَّ نكح
35 iza zaman إِذَا -
36 ateytumuhunne verdiğiniz zaman onlara اتَيْتُمُوهُنَّ اتي
37 ucurahunne ecirlerini أُجُورَهُنَّ اجر
38 ve la ve وَلَا -
39 tumsiku tutmayın تُمْسِكُوا مسك
40 biisami ismetlerini بِعِصَمِ عصم
41 l-kevafiri kâfir kadınların الْكَوَافِرِ كفر
42 veselu ve sual edin/sorun وَاسْأَلُوا سال
43 ma مَا -
44 enfektum infak ettiğinizi أَنْفَقْتُمْ نفق
45 velyeselu ve sual etsinler/sorsunlar وَلْيَسْأَلُوا سال
46 ma مَا -
47 enfeku infak ettiklerini أَنْفَقُوا نفق
48 zalikum işte bu ذَٰلِكُمْ -
49 hukmu hükmüdür حُكْمُ حكم
50 llahi Allah'ın اللَّهِ -
51 yehkumu hükmeder يَحْكُمُ حكم
52 beynekum aranızda بَيْنَكُمْ بين
53 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
54 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
55 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Muhâcir kadınları, muhâcir kadınların.**Kâfir erkeklere, kâfir erkekler, kâfir erkeklerin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Muhâcir. Kavram 716

716 Diyarlarından zorla çıkarılmış kimseler.

Nikah Kavram 744

744 Yetişkin bir erkek ve bir kadın arasında gerçekleşen evlilik/izdivaç bağı/sözleşmesi/misâkıdır. Cinselliği de içeren bu bağa, bu bağdan doğacak olan çocukların sorumluluğunu almaya söz vermekdir. Karşılıklı yapılan bu sözleşmeye aykırı olarak başka kimselerle zina etmemektir. Bu sözleşmeden doğacak olan çocukların babasının kesin olarak kadınla nikahlanmış olan erkeğin olacağını insanlara duyurmaktır, deklere etmektir. Kur'an'da nikahlanmak bir ritüele bağlanmamıştır. Nikahlanmak kolaylaştırılmıştır. Bir yere kadar (2 kez) boşanma da kolaylaştırılmıştır. Biricik dinimiz İslam yani sadece Kur'an insanlara asla eziyet etmez. Nikahlanmak isteyenler karşılıklı olarak bu taleplerini birbirlerine iletirler ve aralarında bir bağ/akit yapmaya kadar verirler. Yaptıkları bu bağı/akti topluma duyururlar ki kadının ve erkeğin nikahlı olduğu bilinsin. İmam nikahı diye bir şey Kur'an'da yoktur. İki kişi arasında gerçekleşen bu bağın topluma duyurulması zorunluluğu vardır. Amaç toplumun bu nikahtan haberdar olmasıdır. Boşanma durumunda da topluma bu durumun bildirilme zorunluluğu vardır.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

5159|60|11|وَإِن فَاتَكُمْ شَىْءٌ مِّنْ أَزْوَٰجِكُمْ إِلَى ٱلْكُفَّارِ فَعَاقَبْتُمْ فَـَٔاتُوا۟ ٱلَّذِينَ ذَهَبَتْ أَزْوَٰجُهُم مِّثْلَ مَآ أَنفَقُوا۟ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ ٱلَّذِىٓ أَنتُم بِهِۦ مُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5159|60|11|وان فاتكم شي من ازوجكم الي الكفار فعاقبتم فاتوا الذين ذهبت ازوجهم مثل ما انفقوا واتقوا الله الذي انتم به مومنون

Latin Literal

11. Ve in fâtekum şey’un min ezvâcikum ilel kuffâri fe âkabtum fe âtûllezîne zehebet ezvâcuhum misle mâ enfekû, vettekûllâhellezî entum bihî mû’minûn(mû’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer geçip gittiyse bir şey eşlerinizden kâfir25 erkeklere doğru; öyle ki akabinde/ardında oldunuz (böyle bir durumun aynısına karşı); öyle ki verin mislini870 infak743 ettiklerinin kimselere* (ki) gitti/terk etti eşleri** onları*; ve takvalı21 olun Allah'a; ki sizler O’na*** müminlersiniz27.

Ahmed Samira Çevirisi

11 And if a thing passed you from your spouses to the disbelievers, (so if you lost some of your possessions to disbelieving wives that left you) so you punished , so bring those whom their spouses went/took away (reimburse spouses of disbelievers) similar/equal (to) what they spent, and fear and obey God, whom you are with (in) Him believing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve eğer وَإِنْ -
2 fetekum geçip gittiyse فَاتَكُمْ فوت
3 şey'un bir şey شَيْءٌ شيا
4 min مِنْ -
5 ezvacikum eşlerinizden أَزْوَاجِكُمْ زوج
6 ila doğru إِلَى -
7 l-kuffari kafirlere الْكُفَّارِ كفر
8 feaakabtum öyle ki akabinde/ardında oldunuz فَعَاقَبْتُمْ عقب
9 fe atu öyle ki verin فَاتُوا اتي
10 ellezine kimselere الَّذِينَ -
11 zehebet gitti/terk etti ذَهَبَتْ ذهب
12 ezvacuhum eşleri onları أَزْوَاجُهُمْ زوج
13 misle mislini/benzerini مِثْلَ مثل
14 ma مَا -
15 enfeku infak ettiklerinin أَنْفَقُوا نفق
16 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
17 llahe Allah'a اللَّهَ -
18 llezi ki الَّذِي -
19 entum sizler أَنْتُمْ -
20 bihi O’na بِهِ -
21 mu'minune müminlersiniz مُؤْمِنُونَ امن

Notlar

Not 1

*Kâfir erkeklere, kâfir erkekleri.**Kadınlar.***Allah'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

5161|60|13|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَوَلَّوْا۟ قَوْمًا غَضِبَ ٱللَّهُ عَلَيْهِمْ قَدْ يَئِسُوا۟ مِنَ ٱلْءَاخِرَةِ كَمَا يَئِسَ ٱلْكُفَّارُ مِنْ أَصْحَٰبِ ٱلْقُبُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

5161|60|13|يايها الذين امنوا لا تتولوا قوما غضب الله عليهم قد ييسوا من الاخره كما ييس الكفار من اصحب القبور

Latin Literal

13. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tetevellev kavmen gadıballâhu aleyhim kad yeisû minel âhireti kemâ yeisel kuffâru min ashâbil kubûr(kubûri).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Veliler28 edinmeyin bir kavmi/toplumu (ki) gazap127 etti Allah üzerlerine; muhakkak umudu kestiler (onlar) ahiretten kâfirlerin25 kabir ashâbından194 umudu kestiği gibi.

Ahmed Samira Çevirisi

13 You, you those who believed, do not follow a nation God became angry/angered on them, they had despaired/become hopeless from the end (other life), as/like the disbelievers despair/become hopeless from the graves’/burial place’s owners 415

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tetevellev veliler edinmeyin تَتَوَلَّوْا ولي
6 kavmen bir kavmi/toplumu قَوْمًا قوم
7 gadibe gazap etti غَضِبَ غضب
8 llahu Allah اللَّهُ -
9 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
10 kad muhakkak قَدْ -
11 yeisu umudu kestiler يَئِسُوا ياس
12 mine مِنَ -
13 l-ahirati ahiretten الْاخِرَةِ اخر
14 kema gibi كَمَا -
15 yeise umudu kestiği يَئِسَ ياس
16 l-kuffaru kâfirlerin الْكُفَّارُ كفر
17 min مِنْ -
18 eshabi ashabından أَصْحَابِ صحب
19 l-kuburi kabir الْقُبُورِ قبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Üzerlerine gazap edilen kimseler Kavram 127

127 Yüce Allah'ın öfkesinin üzerlerine hak olduğu kimseler.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

66. Tahrim Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

5234|66|7|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَا تَعْتَذِرُوا۟ ٱلْيَوْمَ إِنَّمَا تُجْزَوْنَ مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5234|66|7|يايها الذين كفروا لا تعتذروا اليوم انما تجزون ما كنتم تعملون

Latin Literal

7. Yâ eyyuhellezîne keferû lâ ta’tezirûl yevm(yevme), innemâ tuczevne mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ey kâfirlik25 etmiş kimseler! Özür dilemeyin bugün; ancak ki cezalandırılıyorsunuz yapmış olduğunuza (karşı).

Ahmed Samira Çevirisi

7 You, you those who disbelieved, do not apologize/excuse yourselves the day/today, but/truly you are being reimbursed what you were making/doing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 la لَا -
5 tea'teziru özür dilemeyin تَعْتَذِرُوا عذر
6 l-yevme bugün الْيَوْمَ يوم
7 innema ancak ki إِنَّمَا -
8 tuczevne cezalandırılıyorsunuz تُجْزَوْنَ جزي
9 ma مَا -
10 kuntum olduğuza كُنْتُمْ كون
11 tea'melune yaparlar تَعْمَلُونَ عمل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

66. Tahrim Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

5235|66|8|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ تُوبُوٓا۟ إِلَى ٱللَّهِ تَوْبَةً نَّصُوحًا عَسَىٰ رَبُّكُمْ أَن يُكَفِّرَ عَنكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ يَوْمَ لَا يُخْزِى ٱللَّهُ ٱلنَّبِىَّ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مَعَهُۥ نُورُهُمْ يَسْعَىٰ بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَبِأَيْمَٰنِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَآ أَتْمِمْ لَنَا نُورَنَا وَٱغْفِرْ لَنَآ إِنَّكَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

5235|66|8|يايها الذين امنوا توبوا الي الله توبه نصوحا عسي ربكم ان يكفر عنكم سياتكم ويدخلكم جنت تجري من تحتها الانهر يوم لا يخزي الله النبي والذين امنوا معه نورهم يسعي بين ايديهم وبايمنهم يقولون ربنا اتمم لنا نورنا واغفر لنا انك علي كل شي قدير

Latin Literal

8. Yâ eyyuhellezîne âmenû tûbû ilâllâhi tevbeten nasûhâ(nasûhan), asâ rabbukum en yukeffire ankum seyyiâtikum ve yudhilekum cennâtin tecrî min tahtihel enhâru, yevme lâ yuhzîllâhun nebiyye vellezîne âmenû meah(meahu), nûruhum yes’â beyne eydîhim ve bi eymânihim yekûlûne rabbenâ etmim lenâ nûrenâ vagfir lenâ, inneke alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Tevbe33 edin Allah'a karşı içten/samimi bir tevbe (-yle); belki de Rabbiniz4 ki kâfirlik25 eder sizden kötülüklerinizi ve sokar sizleri cennetlere (ki) akar altlarından onun** nehirler; gündür (ki) rezil etmez Allah nebiyi* ve onunla beraber iman47 etmiş kimseleri; nurları*** onların yürür/ilerler elleri arasında ve sağlarında; derler: "Rabbimiz4! Tamamla bizlere nurumuzu***; ve mağfiret319 et bizlere; doğrusu sensin her bir şey üzerine bir Kadîr177."

Ahmed Samira Çevirisi

8 You, you those who believed, repent to God, a sincere/honest (E) repentance, maybe/perhaps your Lord that He covers/substitutes from you your sins/crimes, and He makes you enter treed gardens/paradises, the rivers/waterways flow from beneath it, a day/time God does not shame/scandalize (disappoint) the prophet and those who believed with Him, their light strives/moves quickly between their hands, and at their rights , they say: "Our Lord complete for us our light, and forgive for us, that You are on every thing capable/able ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 tubu tevbe edin تُوبُوا توب
5 ila karşı إِلَى -
6 llahi Allah'a اللَّهِ -
7 tevbeten bir tevbe (-ile) تَوْبَةً توب
8 nesuhen bir içten/samimi نَصُوحًا نصح
9 asa belki de عَسَىٰ عسي
10 rabbukum Rabbiniz رَبُّكُمْ ربب
11 en ki أَنْ -
12 yukeffira kâfirlik eder يُكَفِّرَ كفر
13 ankum sizden عَنْكُمْ -
14 seyyiatikum kötülüklerinizi سَيِّئَاتِكُمْ سوا
15 ve yudhilekum ve sokar sizleri وَيُدْخِلَكُمْ دخل
16 cennatin cennetlere جَنَّاتٍ جنن
17 tecri akar تَجْرِي جري
18 min مِنْ -
19 tehtiha altlarından onun تَحْتِهَا تحت
20 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
21 yevme gündür (ki) يَوْمَ يوم
22 la لَا -
23 yuhzi hüzünlendirmez يُخْزِي خزي
24 llahu Allah اللَّهُ -
25 n-nebiyye nebiyi النَّبِيَّ نبا
26 vellezine ve kimseleri وَالَّذِينَ -
27 amenu iman etmiş امَنُوا امن
28 meahu onunla beraber مَعَهُ -
29 nuruhum nurları/aydınlıkları نُورُهُمْ نور
30 yes'aa yürür/ilerler يَسْعَىٰ سعي
31 beyne arasında بَيْنَ بين
32 eydihim elleri أَيْدِيهِمْ يدي
33 ve bieymanihim ve sağlarında وَبِأَيْمَانِهِمْ يمن
34 yekulune derler يَقُولُونَ قول
35 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
36 etmim tamamla أَتْمِمْ تمم
37 lena bizlere لَنَا -
38 nurana nurumuzu نُورَنَا نور
39 vegfir ve mağfiret et وَاغْفِرْ غفر
40 lena bizlere لَنَا -
41 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
42 ala üzerine عَلَىٰ -
43 kulli her كُلِّ كلل
44 şey'in bir şey شَيْءٍ شيا
45 kadirun bir Kadîr’sin قَدِيرٌ قدر

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed.**Cennetin.***Aydınlıkları, aydınlığımızı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kadîr Kavram 177

177 Ölçeklendiren, derecelendiren, değerini belirleyen.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

66. Tahrim Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

5236|66|9|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ جَٰهِدِ ٱلْكُفَّارَ وَٱلْمُنَٰفِقِينَ وَٱغْلُظْ عَلَيْهِمْ وَمَأْوَىٰهُمْ جَهَنَّمُ وَبِئْسَ ٱلْمَصِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5236|66|9|يايها النبي جهد الكفار والمنفقين واغلظ عليهم وماويهم جهنم وبيس المصير

Latin Literal

9. Yâ eyyuhen nebiyyu câhidil kuffâre vel munâfikîne vagluz aleyhim, ve me’vâhum cehennem(cehennemu), ve bi’sel masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Ey nebi*! Cihat356 et kâfirlere25 ve münâfıklara26 (karşı); ve katı/kaba/sert ol onlara; ve sığınakları onların cehennemdir; ve ne uğursuz/perişan varış yeridir.

Ahmed Samira Çevirisi

9 You, you the prophet, do your utmost/struggle (against) the disbelievers and the hypocrites , and be hard/strong on them, and their shelter/refuge (is) Hell , and how bad (is) the end/destination?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
3 cahidi mücadele et جَاهِدِ جهد
4 l-kuffara kafirlere الْكُفَّارَ كفر
5 velmunafikine ve münafıklarla وَالْمُنَافِقِينَ نفق
6 vegluz ve katı/kaba/sert ol وَاغْلُظْ غلظ
7 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
8 ve me'vahum ve sığınakları onların وَمَأْوَاهُمْ اوي
9 cehennemu cehennemdir جَهَنَّمُ -
10 ve bi'se v ene uğursuz/perişan وَبِئْسَ باس
11 l-mesiru varış yeridir الْمَصِيرُ صير

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Münâfık Kavram 26

26 İç yüzünü gizleyen. İki yüzlü.

Cihat etmek Kavram 356

356 Mücadele etmek. Kur’an’da savaş/öldürmek katletmek olarak işaret edilir. Cihat etmek Kur’an’la yapılan mücadeledir. 25:52 ayetinde kâfirlerle karşı en büyük cihadın Kur’an’la yapılması gerektiğini Yüce Rabbimiz apaçık bir şekilde bizlere bildirilmektedir. Kur’an’la cihat eden kimselere de mücahit denir.

66. Tahrim Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

5237|66|10|ضَرَبَ ٱللَّهُ مَثَلًا لِّلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ٱمْرَأَتَ نُوحٍ وَٱمْرَأَتَ لُوطٍ كَانَتَا تَحْتَ عَبْدَيْنِ مِنْ عِبَادِنَا صَٰلِحَيْنِ فَخَانَتَاهُمَا فَلَمْ يُغْنِيَا عَنْهُمَا مِنَ ٱللَّهِ شَيْـًٔا وَقِيلَ ٱدْخُلَا ٱلنَّارَ مَعَ ٱلدَّٰخِلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5237|66|10|ضرب الله مثلا للذين كفروا امرات نوح وامرات لوط كانتا تحت عبدين من عبادنا صلحين فخانتاهما فلم يغنيا عنهما من الله شيا وقيل ادخلا النار مع الدخلين

Latin Literal

10. Dareballâhu meselen lillezîne keferûmreete nûhın vemreete lût(lûtın), kânetâ tahte abdeyni min ibâdinâ sâlihayni fe hânetâhumâ fe lem yugniyâ anhumâ minallâhi şey’en ve kîledhulen nâre mead dâhılîn(dâhilîne).

Türkçe Çeviri

Darp* etti Allah bir misali/benzeri kâfirlik25 etmiş kimselere; Nûh'un karısını ve Lût'un karısını; olmuşlardı** kullarımızdan iki salih kulun altında; öyle ki ihanet ettiler** onlara***; öyle ki asla savamadılar738*** onlara** Allah’tan bir şey; ve denildi; "Girin ikiniz** ateşe834 girenlerle beraber."

Ahmed Samira Çevirisi

10 God gave an example/proverb to those who disbelieved, Noah’s woman (wife), and Lot’s woman (wife), they (B) were under (at) two worshippers (B) from Our worshippers (the) correct/righteous, so they (B) betrayed/were unfaithful to them (B), so they (B) did not enrich/avail from them (B) from God a thing, and (it was) said: "Enter (B) the fire with the entering."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 derabe darp etti ضَرَبَ ضرب
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 meselen bir misali مَثَلًا مثل
4 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
5 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
6 mraete karısını امْرَأَتَ مرا
7 nuhin Nûh'un نُوحٍ -
8 vemraete ve karısını وَامْرَأَتَ مرا
9 lutin Lût'un لُوطٍ -
10 kaneta olmuştu ikisi كَانَتَا كون
11 tehte altında تَحْتَ تحت
12 abdeyni iki kulun عَبْدَيْنِ عبد
13 min مِنْ -
14 ibadina kullarımızdan عِبَادِنَا عبد
15 salihayni iki salih صَالِحَيْنِ صلح
16 fehanetahuma öyle ki ihanet etti ikisi ikisine فَخَانَتَاهُمَا خون
17 felem öyle ki asla فَلَمْ -
18 yugniya savamadı ikisi يُغْنِيَا غني
19 anhuma ikisinden عَنْهُمَا -
20 mine مِنَ -
21 llahi Allah’tan اللَّهِ -
22 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
23 ve kile ve denildi وَقِيلَ قول
24 dhula girin ikiniz ادْخُلَا دخل
25 n-nara ateşe النَّارَ نور
26 mea beraber مَعَ -
27 d-dahiline girenlerle الدَّاخِلِينَ دخل

Notlar

Not 1

*Ortaya koydu, vurdu. Bu ortaya koyma surenin başında işaret edilen nebi Muhammed'in eşlerine de bir derstir, örnektir. Nûh ve Lût karılarını kurtaramamışlardır. Nebi Muhammed'in karısı olmanız size asla bir fayda sağlamaz buyurulmaktadır. **İki kadın, iki kadına.***Nûh ve Lût'a, Nûh ve Lût.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

68. Kalem Suresi

Ayet 51

Arapça Metin (Harekeli)

5320|68|51|وَإِن يَكَادُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَٰرِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا۟ ٱلذِّكْرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُۥ لَمَجْنُونٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

5320|68|51|وان يكاد الذين كفروا ليزلقونك بابصرهم لما سمعوا الذكر ويقولون انه لمجنون

Latin Literal

51. Ve in yekâdullezîne keferû le yuzlikûneke bi ebsârihim lemmâ semîûz zikra ve yekûlûne innehu le mecnûn(mecnûnun).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu kâfirlik25 etmiş kimseler âdeta/neredeyse mutlak kaydırırlar seni bakışlarıyla; ne zaman ki işittiler zikri78; ve derler doğrusu o (Muhammed peygamber) mutlak bir mecnundur302.

Ahmed Samira Çevirisi

51 And if those who disbelieved were about/almost to make you stumble/slip (E) with their eyesights when they heard/listened (to) the remembrance/reminder (the Koran), and they say: "That he truly is mad/insane (E) ".

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve doğrusu وَإِنْ -
2 yekadu neredeyse oldu يَكَادُ كود
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
5 leyuzlikuneke mutlak kaydırırlar seni لَيُزْلِقُونَكَ زلق
6 biebsarihim bakışlarıyla بِأَبْصَارِهِمْ بصر
7 lemma ne zaman ki لَمَّا -
8 semiu işittiler سَمِعُوا سمع
9 z-zikra zikri الذِّكْرَ ذكر
10 ve yekulune ve derler وَيَقُولُونَ قول
11 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
12 lemecnunun mutlak bir mecnundur لَمَجْنُونٌ جنن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

71. Nuh Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

5443|71|26|وَقَالَ نُوحٌ رَّبِّ لَا تَذَرْ عَلَى ٱلْأَرْضِ مِنَ ٱلْكَٰفِرِينَ دَيَّارًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5443|71|26|وقال نوح رب لا تذر علي الارض من الكفرين ديارا

Latin Literal

26. Ve kâle nûhun rabbi lâ tezer alel ardı minel kâfirîne deyyârâ(deyyâren).

Türkçe Çeviri

Ve dedi Nûh: "Rabbim!4 Bırakma yerde* kâfirlerden25 bir diyar/yurt** sakini."

Ahmed Samira Çevirisi

26 And Noah said: "My Lord, do not leave on the earth/Planet Earth from the disbelievers a resident/inhabitant."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi ki وَقَالَ قول
2 nuhun Nuh نُوحٌ -
3 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
4 la لَا -
5 tezer bırakma تَذَرْ وذر
6 ala عَلَى -
7 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
8 mine مِنَ -
9 l-kafirine kâfirlerden الْكَافِرِينَ كفر
10 deyyaran bir diyar sakini دَيَّارًا دور

Notlar

Not 1

*Nûh'un yaşamış olduğu yer.**Nûh'un diyarı/yurdu.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

71. Nuh Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

5444|71|27|إِنَّكَ إِن تَذَرْهُمْ يُضِلُّوا۟ عِبَادَكَ وَلَا يَلِدُوٓا۟ إِلَّا فَاجِرًا كَفَّارًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5444|71|27|انك ان تذرهم يضلوا عبادك ولا يلدوا الا فاجرا كفارا

Latin Literal

27. İnneke in tezerhum yudıllû ıbâdeke ve lâ yelidû illâ fâciren keffârâ(keffâre).

Türkçe Çeviri

"Doğrusu sen eğer bırakırsan onları; dalalete128 düşürürler kullarını46 senin; ve doğurmazlar* dışında bir fücur440; bir kâfir25."

Ahmed Samira Çevirisi

27 That You, if You leave them, they misguide Your worshippers/servants , and they do not give birth except (to a) debaucher/corrupter, disbeliever.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
2 in eğer إِنْ -
3 tezerhum bırakırsan onları تَذَرْهُمْ وذر
4 yudillu dalalete düşürürler يُضِلُّوا ضلل
5 ibadeke kullarını senin عِبَادَكَ عبد
6 ve la ve وَلَا -
7 yelidu doğurmazlar يَلِدُوا ولد
8 illa dışında إِلَّا -
9 faciran bir fucur/ahlaksız فَاجِرًا فجر
10 keffaran bir kâfir كَفَّارًا كفر

Notlar

Not 1

*Fiziksel bir doğum değildir. Fiilin öznesi kadın değildir. Özne eril ve çoğuldur. Çoğaltma, çoğalma, bir şeyden türemeyi işaret eder.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

83. Mutaffifin Suresi

Ayet 34

Arapça Metin (Harekeli)

5880|83|34|فَٱلْيَوْمَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مِنَ ٱلْكُفَّارِ يَضْحَكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5880|83|34|فاليوم الذين امنوا من الكفار يضحكون

Latin Literal

34. Felyevmellezîne âmenû minel kuffârı yadhakûn(yadhakûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki bugün iman47 etmiş kimseler kâfirlere25 gülerler/alay ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

34 So the day/today those who believed are laughing/wondering from (about) the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 felyevme öyle ki bu gün فَالْيَوْمَ يوم
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 mine مِنَ -
5 l-kuffari kâfirlere الْكُفَّارِ كفر
6 yedhakune gülerler/alay ederler يَضْحَكُونَ ضحك

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

83. Mutaffifin Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

5882|83|36|هَلْ ثُوِّبَ ٱلْكُفَّارُ مَا كَانُوا۟ يَفْعَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5882|83|36|هل ثوب الكفار ما كانوا يفعلون

Latin Literal

36. Hel suvvibel kuffâru mâ kânû yef’alûn(yef’alûne).

Türkçe Çeviri

Sevaplandırıldı* mı kâfirler25 faaliyet içinde olduklarına.

Ahmed Samira Çevirisi

36 Did the disbelievers become rewarded/replaced what they were making/doing ?462

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 hel هَلْ -
2 suvvibe sevaplandırdı mı ثُوِّبَ ثوب
3 l-kuffaru kafirler الْكُفَّارُ كفر
4 ma مَا -
5 kanu oldukları كَانُوا كون
6 yef'alune faaliyet içinde يَفْعَلُونَ فعل

Notlar

Not 1

*Ödüllendirildi mi?

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

84. İnşikak Suresi

Ayet 22

Arapça Metin (Harekeli)

5904|84|22|بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ يُكَذِّبُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5904|84|22|بل الذين كفروا يكذبون

Latin Literal

22. Belillezîne keferû yukezzibûn(yukezzibûne).

Türkçe Çeviri

Evet! Kâfirlik25 etmiş kimseler yalanlarlar244.

Ahmed Samira Çevirisi

22 But those who disbelieved they lie/deny/falsify.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 beli Evet! بَلِ -
2 ellezine kimseler () الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 yukezzibune yalanlarlar يُكَذِّبُونَ كذب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Yalanlama Kavram 244

244 Yanıltmak, aldatmak, kandırmak, hakkında yalan söylemek, yanlış yönlendirmek, onaylamamak, inkâr etmek. İşaret edilen şeyi inkâr etmemekle birlikte onun hakkında yanıltıcı, gerçek dışı uyduruk şeylere tabi olmak da tam olarak aynı kelimeyle işaret edilir.

85. Bürûc Suresi

Ayet 19

Arapça Metin (Harekeli)

5926|85|19|بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فِى تَكْذِيبٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

5926|85|19|بل الذين كفروا في تكذيب

Latin Literal

19. Belillezîne keferû fî tekzîb(tekzîbin).

Türkçe Çeviri

Evet! Kâfirlik25 etmiş kimseler bir tekziptedir*.

Ahmed Samira Çevirisi

19 But those who disbelieved (are) in lying/denial/falsification.

Notlar

Not 1

*Yalanlamadadır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

86. Târık Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

5946|86|17|فَمَهِّلِ ٱلْكَٰفِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًۢا

Arapça Metin (Harekesiz)

5946|86|17|فمهل الكفرين امهلهم رويدا

Latin Literal

17. Fe mehhilil kâfirîne emhilhum ruveydâ(ruveyden).

Türkçe Çeviri

Öyle ki mühlet ver* kâfirlere25; mühlet ver* onlara kibarca/nazikçe/yavaşça.

Ahmed Samira Çevirisi

17 So delay/give time (to) the disbelievers, delay them/give them time slowly/gently.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 femehhili öyle ki mühlet ver فَمَهِّلِ مهل
2 l-kafirine kâfirlere الْكَافِرِينَ كفر
3 emhilhum mühlet ver onlara أَمْهِلْهُمْ مهل
4 ruveyden kibarca/nazikçe/yavaşça رُوَيْدًا رود

Notlar

Not 1

*Ağırdan al, yavaş ol, acele etme, süre tanı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

88. Gâşiye Suresi

Ayet 23

Arapça Metin (Harekeli)

5988|88|23|إِلَّا مَن تَوَلَّىٰ وَكَفَرَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5988|88|23|الا من تولي وكفر

Latin Literal

23. İllâ men tevellâ ve kefer(kefere).

Türkçe Çeviri

Ancak kim yüz çevirir ve kâfirlik25 eder.

Ahmed Samira Çevirisi

23 Except who turned away and disbelieved.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa ancak إِلَّا -
2 men kim مَنْ -
3 tevella yüz çevirir تَوَلَّىٰ ولي
4 ve kefera ve kâfirlik eder وَكَفَرَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

90. Beled Suresi

Ayet 19

Arapça Metin (Harekeli)

6040|90|19|وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَا هُمْ أَصْحَٰبُ ٱلْمَشْـَٔمَةِ

Arapça Metin (Harekesiz)

6040|90|19|والذين كفروا بايتنا هم اصحب المشمه

Latin Literal

19. Vellezîne keferû bi âyâtinâ hum ashâbul meş’emeh(meş’emeti).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler ayetlerimize; onlar (ki) meşeme831 ashâbıdır194.

Ahmed Samira Çevirisi

19 And those who disbelieved with Our verses/evidences , they are the bad omen’s/left side’s owners/friends/company.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
3 biayatina ayetlerimize بِايَاتِنَا ايي
4 hum onlar هُمْ -
5 eshabu ashâb أَصْحَابُ صحب
6 l-meşemeti meşemedir الْمَشْأَمَةِ شام

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

98. Beyyine Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

6129|98|1|لَمْ يَكُنِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ وَٱلْمُشْرِكِينَ مُنفَكِّينَ حَتَّىٰ تَأْتِيَهُمُ ٱلْبَيِّنَةُ

Arapça Metin (Harekesiz)

6129|98|1|لم يكن الذين كفروا من اهل الكتب والمشركين منفكين حتي تاتيهم البينه

Latin Literal

1. Lem yekunillizîne keferû min ehlil kitâbi vel muşrikîne munfekkîne hattâ te’tiye humul beyyineh(beyyinetu).

Türkçe Çeviri

Asla olmaz kâfirlik25 etmiş kimseler kitap ehlinden135 ve müşriklerden36 ayrılmışlar/kopmuşlar*; ta ki verilirler onlara beyanat620**.

Ahmed Samira Çevirisi

1 Those who disbelieved from the Book’s people and the sharers/takers of partners (with God) were not broken to pieces/separated until the evidence comes to them.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lem asla لَمْ -
2 yekuni olmaz يَكُنِ كون
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
5 min مِنْ -
6 ehli ehli- أَهْلِ اهل
7 l-kitabi kitaptan الْكِتَابِ كتب
8 velmuşrikine ve müşriklerden وَالْمُشْرِكِينَ شرك
9 munfekkine ayrılmışlar/kopmuşlar مُنْفَكِّينَ فكك
10 hatta ta ki حَتَّىٰ -
11 te'tiyehumu verilirler onlara تَأْتِيَهُمُ اتي
12 l-beyyinetu beyanat الْبَيِّنَةُ بين

Notlar

Not 1

*Birbirlerinden.*Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

98. Beyyine Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

6134|98|6|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ وَٱلْمُشْرِكِينَ فِى نَارِ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أُو۟لَٰٓئِكَ هُمْ شَرُّ ٱلْبَرِيَّةِ

Arapça Metin (Harekesiz)

6134|98|6|ان الذين كفروا من اهل الكتب والمشركين في نار جهنم خلدين فيها اوليك هم شر البريه

Latin Literal

6. İnnellezîne keferû min ehlil kitâbi velmuşrikîne fî nâri cehenneme hâlidîne fîhâ, ulâike hum şerrul beriyeh(beriyyeti).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kâfirlik25 etmiş kimseler ehli135 kitaptan ve müşriklerden36 cehennem ateşindedir834; ölümsüzlerdir185 orada*; işte bunlar; onlar şerlisidir yaratılanın.

Ahmed Samira Çevirisi

6 That truly those who disbelieved from the Book’s people and the sharers/takers of partners (with God are) in Hell’s fire immortally/eternally in it, those, they are the creation’s worst.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 min مِنْ -
5 ehli ehlinden أَهْلِ اهل
6 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
7 velmuşrikine ve müşriklerden وَالْمُشْرِكِينَ شرك
8 fi فِي -
9 nari ateşindedir نَارِ نور
10 cehenneme cehennem جَهَنَّمَ -
11 halidine ölümsüzlerdir خَالِدِينَ خلد
12 fiha orada فِيهَا -
13 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
14 hum onlar هُمْ -
15 şerru şerlisidir شَرُّ شرر
16 l-beriyyeti yaratılanın الْبَرِيَّةِ برا

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

109. Kâfirûn Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

6206|109|1|قُلْ يَٰٓأَيُّهَا ٱلْكَٰفِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

6206|109|1|قل يايها الكفرون

Latin Literal

1. Kul yâ eyyuhel kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

De ki: “Ey kâfirler25!”

Ahmed Samira Çevirisi

1 Say: "You, you the disbelievers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 ya eyyuha ey يَاأَيُّهَا -
3 l-kafirune kâfirler/gerçeği örtüp gizleyenler! الْكَافِرُونَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 25: Kâfir

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Kâfir

Kavram No: 25

Kısa Açıklama: 25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Detaylı Açıklama: Yüce Allah'ın mümin kimselerin bazı günahlarına kâfirlik edeceği yani örtüp gizleyeceği 5:12 ayetinde bildirilir.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 244

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler * (ki) kâfirlik 25 ettiler; aynı seviyedir/farksızdır onlara uyarsan ** da onları ya da asla uyarmasan ** da; iman 47 etmezler *** .

Arapça: 13|2|6|ان الذين كفروا سوا عليهم انذرتهم ام لم تنذرهم لا يومنون

Bakara Suresi - Ayet 19

Türkçe Meal: Ya da gökten bir yağmur fırtınası gibi; içinde onun (yağmur fırtınasının) karanlıklar; ve gök gürültüsü; ve şimşek 261 ; koyarlar * parmaklarını kulaklarının içine gök gürültüsü sesinden; ölüme hazır; ve Allah kuşatıp sarandır kâfirleri 25 .

Arapça: 26|2|19|او كصيب من السما فيه ظلمت ورعد وبرق يجعلون اصبعهم في اذانهم من الصوعق حذر الموت والله محيط بالكفرين

Bakara Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Öyle ki eğer asla yapmazsınız; ve asla yapamazsınız; öyle ki takvalı 21 olun ateşe ki yakıtı onun insanlar ve taşlardır; hazırlandı kâfirler 25 için.

Arapça: 31|2|24|فان لم تفعلوا ولن تفعلوا فاتقوا النار التي وقودها الناس والحجاره اعدت للكفرين

Bakara Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: Doğrusu Allah çekinmez; ki vurur/ortaya koyar bir misal/örnek; bir sivrisineği 186 ; öyle ki onun üstündekini (de) 186 ; öyle ki ancak iman 47 etmiş kimseler; böylece bilirler ki o (örnek) haktır/gerçektir Rablerinden 4 ; ve ancak kâfirlik 25 etmiş kimseler; öyle ki derler: “Neyi amaçladı/arzuladı Allah bu misalle/örnekle?”; saptırır (Allah) onunla (örnekle) bir çoğunu; ve doğru yola kılavuzlar onunla (örnekle) bir çoğunu; ve saptırır değildir (Allah) onunla (örnekle); ancak fâsıkları 38 .

Arapça: 33|2|26|ان الله لا يستحي ان يضرب مثلا ما بعوضه فما فوقها فاما الذين امنوا فيعلمون انه الحق من ربهم واما الذين كفروا فيقولون ماذا اراد الله بهذا مثلا يضل به كثيرا ويهدي به كثيرا وما يضل به الا الفسقين

Bakara Suresi - Ayet 28

Türkçe Meal: Nasıl kâfirlik 25 edersiniz Allah'a; ve olmuştunuz ölüler 615 ; öyle ki canlandırdı/diriltti 615 sizleri; sonra öldürür 615 sizleri; sonra canlandırır/diriltir 615 sizleri; sonra O'na (Allah’a) döndürülürsünüz.

Arapça: 35|2|28|كيف تكفرون بالله وكنتم اموتا فاحيكم ثم يميتكم ثم يحييكم ثم اليه ترجعون

Bakara Suresi - Ayet 39

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler; ve yalanladılar 195 ayetlerimizi; işte bunlar; ateş ashâbıdır 194 ; onlar orada * ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 46|2|39|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Bakara Suresi - Ayet 41

Türkçe Meal: Ve iman 47 edin indirdiğime (Kur'ân'a); bir musaddıktır 140 sizlerin yanındakine (Tevrât’a); ve olmayın ilk kâfir 25 ona * ; ve satmayın ayetlerimi az bir fiyata; ve sadece bana; öyle ki takvalı 21 olun (sadece) bana.

Arapça: 48|2|41|وامنوا بما انزلت مصدقا لما معكم ولا تكونوا اول كافر به ولا تشتروا بايتي ثمنا قليلا وايي فاتقون

Bakara Suresi - Ayet 61

Türkçe Meal: Ve dediğiniz zaman: “Ey Musa! Asla sabretmeyiz 51 tek bir yemeğe; öyle ki dua 80 et bizlere; Rabbine 4 ; çıkarsın bizlere bitirdiğinden yerin baklagilinden; ve hıyarından/kabağından; ve sarımsağından; ve mercimeğinden; ve soğanından onun”; dedi (Musa): “Takas mı edersiniz o ast/aşağı olanı o hayır olanla? İnin bir şehre; öyle ki doğrusu sizleredir sual ettiğiniz/sorduğunuz”; ve vuruldu üzerlerine aşağılık/alçaklık ve miskinlik 113 ; ve maruz kaldılar Allah’tan bir gazaba; işte bu; nedeniyledir ki kâfirlik 25 eder oldular Allah'ın ayetlerine; ve katleder 35 (oldular) nebileri 132 hak değilken; işte bu; nedeniyledir (ki) isyan ettiler ve sınırı aşar oldular.

Arapça: 68|2|61|واذ قلتم يموسي لن نصبر علي طعام وحد فادع لنا ربك يخرج لنا مما تنبت الارض من بقلها وقثايها وفومها وعدسها وبصلها قال اتستبدلون الذي هو ادني بالذي هو خير اهبطوا مصرا فان لكم ما سالتم وضربت عليهم الذله والمسكنه وباو بغضب من الله ذلك بانهم كانوا يكفرون بايت الله ويقتلون النبين بغير الحق ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

Bakara Suresi - Ayet 85

Türkçe Meal: Sonra siz; şunlar; öldürürsünüz nefislerinizi 201 ; ve çıkarırsınız diyarlarından/yurtlarından bir grubu/bir fırkayı sizlerden; dayanışma/destekleşme içinde olursunuz onlara karşı günahla ve ihlalle/sınırı aşmayla/düşmanlıkla; ve eğer gelirlerse sizlere esirler olarak; fidye alırsınız onlara (serbest bırakmak için onları); ve (oysa) o haram/yasak edilendir sizlere; ihracı/çıkarılması (da) onların; iman 47 edersiniz bir kısmına kitabın * ve kâfirlik 25 edersiniz bir kısmına; öyle mi? Öyle ki, nedir cezası/karşılığı kimsenin (ki) yapar bunu sizlerden; ancak bir rezalet dünya hayatında ve diriliş gününde; geri döndürülür en şiddetli azaba doğru; ve değildir Allah gâfil 310 yaptıklarınızdan.

Arapça: 92|2|85|ثم انتم هولا تقتلون انفسكم وتخرجون فريقا منكم من ديرهم تظهرون عليهم بالاثم والعدون وان ياتوكم اسري تفدوهم وهو محرم عليكم اخراجهم افتومنون ببعض الكتب وتكفرون ببعض فما جزا من يفعل ذلك منكم الا خزي في الحيوه الدنيا ويوم القيمه يردون الي اشد العذاب وما الله بغفل عما تعملون

Bakara Suresi - Ayet 88

Türkçe Meal: Ve dediler: "Kalplerimiz örtülenlerdir/sarılanlardır 175 " evet! mutlak lanetledi 280 onları Allah kâfirlikleriyle 25 ; öyle ki pek azdır * iman 47 ettikleri.

Arapça: 95|2|88|وقالوا قلوبنا غلف بل لعنهم الله بكفرهم فقليلا ما يومنون

Bakara Suresi - Ayet 89

Türkçe Meal: Ve ne zaman ki geldi onlara bir kitap * Allah’ın indinden/katından; bir musaddıktır 140 yanlarındakine ** onların; -ve daha önceden kâfirlik 25 etmiş kimselere karşı yardım ister olmuşlardı *** -; öyle ki ne zaman geldi onlara bildikleri/arif oldukları * ; kâfirlik 25 ettiler ona * ; öyleyse laneti 280 Allah'ın üzerinedir kâfirlerin 25 .

Arapça: 96|2|89|ولما جاهم كتب من عند الله مصدق لما معهم وكانوا من قبل يستفتحون علي الذين كفروا فلما جاهم ما عرفوا كفروا به فلعنه الله علي الكفرين

Bakara Suresi - Ayet 90

Türkçe Meal: Ne bedbahtlıktır/perişanlıktır! Satın alıp takas ettiler onu nefisleri 201 (için); ki kâfirlik 25 ederler Allah'ın indirdiğine; bir sınırı aşmadır/ihlaldir; ki indirir Allah fazlından kullarından dilediği kimse üzerine; öyle ki geri döndüler/oturup kaldılar gazap/öfke üstüne bir gazapla/öfkeyle; ve kâfirler 25 içindir yıpratan/çöktüren bir azap.

Arapça: 97|2|90|بيسما اشتروا به انفسهم ان يكفروا بما انزل الله بغيا ان ينزل الله من فضله علي من يشا من عباده فباو بغضب علي غضب وللكفرين عذاب مهين

Bakara Suresi - Ayet 91

Türkçe Meal: Ve denildiği zaman onlara: “İman 47 edin indirdiğine Allah'ın”; dediler: “İman 47 ederiz üzerimize indirilmişe”; ve kâfirlik 25 ederler onun (Tevrât’ın) ardındakine * ; ve o ** haktır/gerçektir; bir musaddıktır 140 onların yanlarındaki (Tevrât) için; de ki: “Öyleyse neden katledersiniz 35 Allah'ın nebilerini 132 daha önceden; eğer olduysanız müminler 27 ?”

Arapça: 98|2|91|واذا قيل لهم امنوا بما انزل الله قالوا نومن بما انزل علينا ويكفرون بما وراه وهو الحق مصدقا لما معهم قل فلم تقتلون انبيا الله من قبل ان كنتم مومنين

Bakara Suresi - Ayet 93

Türkçe Meal: Ve aldığımız zaman mîsâklarını 281 ; ve yükselttik üstlerine onların turu/dağı; “Tutun/edinin verdiğimizi sizlere bir kuvvetle; ve işitin”; dediler: “İşittik ve isyan ettik”; ve içirildi/emdirildi kalplerine buzağı kâfirlikleriyle 25 ; de ki: “Ne bedbahtlıktır/perişanlıktır; emretti sizlere onu imanınız; eğer olduysanız müminler * .”

Arapça: 100|2|93|واذ اخذنا ميثقكم ورفعنا فوقكم الطور خذوا ما اتينكم بقوه واسمعوا قالوا سمعنا وعصينا واشربوا في قلوبهم العجل بكفرهم قل بيسما يامركم به ايمنكم ان كنتم مومنين

Bakara Suresi - Ayet 98

Türkçe Meal: Kim oldu bir düşman Allah'a; ve meleklerine; ve resûllerine 418 ; ve Cibrîl'e 282 ; ve Mîkâil'e 948 ; öyle ki doğrusu Allah (da) bir düşmandır kâfirlere 25 .

Arapça: 105|2|98|من كان عدوا لله ومليكته ورسله وجبريل وميكيل فان الله عدو للكفرين

Bakara Suresi - Ayet 99

Türkçe Meal: Ve ant olsun indirdik sana ayetler; beyanlı/bildirmeli/deklarasyonlu; ve kâfirlik 25 eder değildir ona (ayete) fâsıklar 38 dışında.

Arapça: 106|2|99|ولقد انزلنا اليك ايت بينت وما يكفر بها الا الفسقون

Bakara Suresi - Ayet 102

Türkçe Meal: Ve tabi oldular şeytânların 29 * okuduğuna; Süleyman'ın mülkü üzerine; ve kâfirlik 25 etmiş değildi Süleyman; fakat şeytânlar 29 * kâfirlik 25 ettiler; öğretirler (şeytânlar) insanlara sihri 283 ; ve indirileni/bahşedileni iki melik ** üzerine; Babil'de *** ; Harut 284 ve Marut 284 ; ve öğretir değildi o ikisi bir şeyden; ancak der ikisi: “Doğrusu biz bir fitneyiz/bir testiz/bir sınavız **** ; öyle ki; kâfirlik 25 etme”; öyle ki öğrenirler (şeytânlar) ikisinden şeyi ki ayırırlar onunla adam ve eşinin arasını ***** ; ve değildir onlar (şeytânlar) zarar verenler onunla bir şeyden; ancak Allah’ın izniyle; ve öğrenirler zarar vereni kendilerine; ve yarar vermez kendilerine; ant olsun bildiler; mutlak ki kim satın aldı onu yoktur ona ahirette bir nasipten; ve mutlak kötüdür satın almış oldukları onunla; kendi nefislerine; keşke olmuş olsalardı bilirler.

Arapça: 109|2|102|واتبعوا ما تتلوا الشيطين علي ملك سليمن وما كفر سليمن ولكن الشيطين كفروا يعلمون الناس السحر وما انزل علي الملكين ببابل هروت ومروت وما يعلمان من احد حتي يقولا انما نحن فتنه فلا تكفر فيتعلمون منهما ما يفرقون به بين المر وزوجه وما هم بضارين به من احد الا باذن الله ويتعلمون ما يضرهم ولا ينفعهم ولقد علموا لمن اشتريه ما له في الاخره من خلق ولبيس ما شروا به انفسهم لو كانوا يعلمون

Bakara Suresi - Ayet 104

Türkçe Meal: * Ey iman 47 etmiş kimseler! Demeyin “güt ** bizleri”; ve deyin “bak/ilgi göster *** bizlere”; ve işitin; ve kâfirler 25 içindir elim/acıklı bir azap.

Arapça: 111|2|104|يايها الذين امنوا لا تقولوا رعنا وقولوا انظرنا واسمعوا وللكفرين عذاب اليم

Bakara Suresi - Ayet 105

Türkçe Meal: Arzular/ister değildir kâfirlik 25 etmiş kimseler -kitap ehlinden 135 ve müşriklerden 36 (de)-; ki indirilir sizlere Rabbinizden 4 herhangi bir hayır/iyilik/yarar; ve Allah tahsis eder/özgüler * rahmetini 271 dilediği kimseye; ve Allah Zul ** Fadlil 285 Azîm 94 dir 286 .

Arapça: 112|2|105|ما يود الذين كفروا من اهل الكتب ولا المشركين ان ينزل عليكم من خير من ربكم والله يختص برحمته من يشا والله ذو الفضل العظيم

Bakara Suresi - Ayet 108

Türkçe Meal: Ya da arzularsınız/istersiniz ki sual edersiniz/sorarsınız resûlünüze 418 *; Musa’nın sual edildiği/sorulduğu gibi önceden; ve kim değiştirir kâfirliği 25 imanla 47 ; öyle ki mutlak saptırdı (o) dümdüz yolu 553 .

Arapça: 115|2|108|ام تريدون ان تسلوا رسولكم كما سيل موسي من قبل ومن يتبدل الكفر بالايمن فقد ضل سوا السبيل

Bakara Suresi - Ayet 109

Türkçe Meal: İster kitap ehlinden 135 birçoğu; eğer ki geri döndürseler sizleri imanınızdan 47 sonra kâfirlere 25 ; bir hasettir 208 nefislerinin 201 yanından; beyan/deklere 226 olandan sonra onlara hak/gerçek; öyleyse affedin; el sıkışın/temas kurun kibarca; ta ki getirir Allah emrini; doğrusu Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir 177 .

Arapça: 116|2|109|ود كثير من اهل الكتب لو يردونكم من بعد ايمنكم كفارا حسدا من عند انفسهم من بعد ما تبين لهم الحق فاعفوا واصفحوا حتي ياتي الله بامره ان الله علي كل شي قدير

Bakara Suresi - Ayet 121

Türkçe Meal: Kimseler (ki) verdik onlara kitap * ; okurlar onu * ; hak/gerçek ** okumayla onu * ; işte bunlar; iman 47 ederler ona * ; ve kim kâfirlik 25 eder ona * ; öyle ki işte bunlar; onlardır hüsrana uğrayanlar/kaybedenler.

Arapça: 128|2|121|الذين اتينهم الكتب يتلونه حق تلاوته اوليك يومنون به ومن يكفر به فاوليك هم الخسرون

Bakara Suresi - Ayet 126

Türkçe Meal: Ve dediği zaman İbrahim: “Rabbim! 4 Yap bunu (bu beldeyi) güvenli bir belde 832 ; ve rızıklandır ahalisini onun; meyvelerden; onlardan Allah'a ve ahiret gününe iman 47 etmiş kimseye”; dedi (Allah) “ve kim kâfirlik 25 etti öyle ki metalandırırım 54 onu biraz; sonra zorlarım onu ateş azabına doğru; ve yıkım (yeri) oldu (o) varış yeri.

Arapça: 133|2|126|واذ قال ابرهم رب اجعل هذا بلدا امنا وارزق اهله من الثمرت من امن منهم بالله واليوم الاخر قال ومن كفر فامتعه قليلا ثم اضطره الي عذاب النار وبيس المصير

Bakara Suresi - Ayet 152

Türkçe Meal: Öyle ki zikredin/hatırlayın beni; (ki) zikrederim/hatırlarım sizleri; ve şükredin 43 bana; ve kâfirlik 25 etmeyin bana.

Arapça: 159|2|152|فاذكروني اذكركم واشكروا لي ولا تكفرون

Bakara Suresi - Ayet 161

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler; kâfirlik 25 ettiler; ve öldüler -ve onlar kâfirler 25 (olarak)- işte bunlar; onların üzerinedir Allah'ın laneti 280 ; ve meleklerin (de); ve insanların (da); topluca.

Arapça: 168|2|161|ان الذين كفروا وماتوا وهم كفار اوليك عليهم لعنه الله والمليكه والناس اجمعين

Bakara Suresi - Ayet 171

Türkçe Meal: Ve kâfirlik 25 etmiş kimselerin misali misali gibidir kimse (ki) haykırır işitmeze 385 ; ancak bir çağırmadır ve bir nida/sesleniştir sağırlara, dilsizlere, körlere; öyle ki onlar (kâfirler) akletmezler 562 .

Arapça: 178|2|171|ومثل الذين كفروا كمثل الذي ينعق بما لا يسمع الا دعا وندا صم بكم عمي فهم لا يعقلون

Bakara Suresi - Ayet 191

Türkçe Meal: Ve katledin 35 onları bulduğunuz yerde; ve çıkarın onları çıkardıkları yerden sizleri; ve fitne 332 daha şiddetlidir katletmekten 35 ; katletmeyin 35 onları haram mescit 158 yanında; ta ki katlederler 35 sizleri orada; öyle ki eğer katlettiler 35 sizleri öyle ki katledin 35 onları; işte böyledir cezası/karşılığı kâfirlerin 25 .

Arapça: 198|2|191|واقتلوهم حيث ثقفتموهم واخرجوهم من حيث اخرجوكم والفتنه اشد من القتل ولا تقتلوهم عند المسجد الحرام حتي يقتلوكم فيه فان قتلوكم فاقتلوهم كذلك جزا الكفرين

Bakara Suresi - Ayet 212

Türkçe Meal: Süslendi kâfirlik 25 etmiş kimselere dünya hayatı; ve dudak bükerler (kâfirler) iman 47 etmiş kimselerden ve takvalı 21 olmuş kimselerden; (oysa) üstündedirler onların (kâfirlerin) kıyamet gününde 148 ; ve Allah rızıklandırır dilediği kimseyi olmadan bir hesap.

Arapça: 219|2|212|زين للذين كفروا الحيوه الدنيا ويسخرون من الذين امنوا والذين اتقوا فوقهم يوم القيمه والله يرزق من يشا بغير حساب

Bakara Suresi - Ayet 217

Türkçe Meal: Sual ederler/sorarlar sana haram ay 34 hakkında; katletmeyi 35 onda (haram ayda); de ki: "Katletme 35 onda bir büyüktür (günahtır); ve Allah'ın yolundan alıkoymak ve ona (haram aya) kâfirlik 25 etmek (de); ve haram mescid (-e gelince), ve çıkarmak halkını (mescidin) ondan (mescitten) daha büyüktür (günahtır) Allah'ın katında/indinde; ve fitne (-ye gelince), daha büyüktür katletmekten; vazgeçmezler (onlar); katlederler sizleri döndürünceye kadar dininizden sizleri eğer güç yetirseler; ve kim döner sizden dininden; öyle ki ölür (o) ve bir kâfir (olarak o); öyle ki işte bunlardır; boşa çıktı amelleri onların dünyada ve ahirette; ve işte bunlardır yoldaşları ateşin; onlar orada * ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 224|2|217|يسلونك عن الشهر الحرام قتال فيه قل قتال فيه كبير وصد عن سبيل الله وكفر به والمسجد الحرام واخراج اهله منه اكبر عند الله والفتنه اكبر من القتل ولا يزالون يقتلونكم حتي يردوكم عن دينكم ان استطعوا ومن يرتدد منكم عن دينه فيمت وهو كافر فاوليك حبطت اعملهم في الدنيا والاخره واوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Bakara Suresi - Ayet 250

Türkçe Meal: Ve ne zaman barizleşti/ortaya çıktı Câlût ve orduları onun; dediler: "Rabbimiz! Dök/yağdır üzerimize bir sabır 51 ; ve sebat et/sabitle ayaklarımızı; ve yardım et bizlere; kâfirler 25 kavmine karşı.

Arapça: 257|2|250|ولما برزوا لجالوت وجنوده قالوا ربنا افرغ علينا صبرا وثبت اقدامنا وانصرنا علي القوم الكفرين

Bakara Suresi - Ayet 253

Türkçe Meal: İşte şunlar; resûllerdir 418 ; öyle ki faziletli kıldık onların bir kısmını onlardan bir kısma karşı; kimine kelam etti Allah; ve yükseltti (Allah) bir kısmını onların derecelerle; ve verdik Meryem oğlu Îsa'ya beyanatlar; ve destekledik onu (Îsa'yı) kutsal ruhla; velev/eğer dileseydi Allah katletmiş olmazdı onların sonrasında (gelen) kimseler; onlara gelen beyanatlar sonrasında; velakin/fakat ihtilafa düştüler; öyle ki onlardan kimi iman 47 etti ve onlardan kimi kâfirlik 25 etti; velev/eğer dileseydi Allah katletmiş 35 olmazlardı; velakin/fakat Allah faaliyete geçirir dilediğini.

Arapça: 260|2|253|تلك الرسل فضلنا بعضهم علي بعض منهم من كلم الله ورفع بعضهم درجت واتينا عيسي ابن مريم البينت وايدنه بروح القدس ولو شا الله ما اقتتل الذين من بعدهم من بعد ما جاتهم البينت ولكن اختلفوا فمنهم من امن ومنهم من كفر ولو شا الله ما اقتتلوا ولكن الله يفعل ما يريد

Bakara Suresi - Ayet 254

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! İnfak 6 edin rızıklandırdığımızdan sizleri; önceden ki gelir bir gün; olmaz bir alışveriş onda; ve (de) bir dostluk; ve (de) bir şefaat 114 ; ve kâfirleredir 25 ; (ki) onlar zalimlerdir.

Arapça: 261|2|254|يايها الذين امنوا انفقوا مما رزقنكم من قبل ان ياتي يوم لا بيع فيه ولا خله ولا شفعه والكفرون هم الظلمون

Bakara Suresi - Ayet 256

Türkçe Meal: Yoktur ikrâh 374 dinde 122 ; muhakkak beyan 226 oldu doğruluk sapkınlıktan; öyle ki kim kâfirlik 25 eder tâgûta 375 ; ve iman 47 eder Allah'a; muhakkak ki kaptı sapasağlam bir kulp; yoktur çatlak ona; ve Allah Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 263|2|256|لا اكراه في الدين قد تبين الرشد من الغي فمن يكفر بالطغوت ويومن بالله فقد استمسك بالعروه الوثقي لا انفصام لها والله سميع عليم

Bakara Suresi - Ayet 257

Türkçe Meal: Allah velisidir 28 iman 47 etmiş kimselerin; çıkarır (Allah) onları karanlıklardan nura/aydınlığa doğru; ve kâfirlik 25 etmiş kimselerin kendi velileri 28 tâgûttur 375 ; çıkarırlar onları nurdan/aydınlıktan karanlıklara doğru; işte bunlar; ateş ashâbıdır 194 ; onlar orada * ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 264|2|257|الله ولي الذين امنوا يخرجهم من الظلمت الي النور والذين كفروا اولياوهم الطغوت يخرجونهم من النور الي الظلمت اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Bakara Suresi - Ayet 258

Türkçe Meal: Hiç görmez misin İbrahim'e hac 376 etmiş kimseyi onun Rabbi 4 hakkında; ki verdi ona Allah mülk/hükümdarlık; dediği zaman İbrahim: "Benim Rabbim 4 ki yaşatır ve öldürür"; dedi (kimse): "Ben (de) yaşatırım ve öldürürüm"; dedi İbrahim: "Öyle ki doğrusu Allah getirir Güneş’i doğudan; öyle ki sen (de) getir onu (Güneş'i) batıdan; öyle ki afalladı kâfirlik 25 etmiş kimse; Allah doğru yola kılavuzlamaz zalimler kavmini/toplumunu.

Arapça: 265|2|258|الم تر الي الذي حاج ابرهم في ربه ان اتيه الله الملك اذ قال ابرهم ربي الذي يحي ويميت قال انا احي واميت قال ابرهم فان الله ياتي بالشمس من المشرق فات بها من المغرب فبهت الذي كفر والله لا يهدي القوم الظلمين

Bakara Suresi - Ayet 264

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Boşa çıkarmayın sadakalarınızı 378 ; minnetle * (minnete neden olarak) ve eziyetle ** (eziyete neden olarak); kimse gibi (ki) infak 6 eder malını insanlara gösteriş (-le) ; iman 47 etmez Allah'a ve ahiret gününe; öyle ki misali onun (kimsenin) misali gibidir saf/düz bir kaya; üzerinde onun (kayanın) turabin/toz; öyle ki isabet eder ona (kayaya) bir sağanak ; öyle ki bırakır onu semsert/yaşamsız; güç yetiremez (o kimse) kazandıklarından bir şey üzerine; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz kâfirler 25 kavmini/toplumunu.

Arapça: 271|2|264|يايها الذين امنوا لا تبطلوا صدقتكم بالمن والاذي كالذي ينفق ماله ريا الناس ولا يومن بالله واليوم الاخر فمثله كمثل صفوان عليه تراب فاصابه وابل فتركه صلدا لا يقدرون علي شي مما كسبوا والله لا يهدي القوم الكفرين

Bakara Suresi - Ayet 271

Türkçe Meal: Eğer açık ederseniz sadakaları 378 ; öyle ki nimettir/hoştur o; ve eğer gizlerseniz onu ve verirseniz onu fakirlere; öyle ki o bir hayırdır sizlere; ve kâfirlik 25 eder * (Allah) sizden (bir kısmınıza), günahlarınızdan (bir kısmına); ve Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

Arapça: 278|2|271|ان تبدوا الصدقت فنعما هي وان تخفوها وتوتوها الفقرا فهو خير لكم ويكفر عنكم من سياتكم والله بما تعملون خبير

Bakara Suresi - Ayet 276

Türkçe Meal: Siler Allah ribayı 383 ; ve riba 383 eder sadakaları 342 *; ve Allah sevmez hiçbir günahkar kâfiri 25 .

Arapça: 283|2|276|يمحق الله الربوا ويربي الصدقت والله لا يحب كل كفار اثيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: Önceden (de) insanlar için bir doğru yola kılavuzu (da); ve indirmişti furkanı 259 ; doğrusu kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler Allah'ın ayetlerine 400 ; onlaradır şiddetli bir azap; ve Allah bir Azîz’dir 37 ; bir Zuntikâm’dır 390 .

Arapça: 297|3|4|من قبل هدي للناس وانزل الفرقان ان الذين كفروا بايت الله لهم عذاب شديد والله عزيز ذو انتقام

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler; asla yarar sağlamaz onlara malları; ne de evlatları Allah’tan bir şey; ve işte bunlar; onlardır ateşin yakıtı.

Arapça: 303|3|10|ان الذين كفروا لن تغني عنهم امولهم ولا اولدهم من الله شيا واوليك هم وقود النار

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Kâfirlik 25 etmiş kimselere de ki : "Mağlup olacaksınız; ve sürülerek haşredilirsiniz 556 cehenneme doğru"; ve ne uğursuz/perişan dinlenme yeridir.

Arapça: 305|3|12|قل للذين كفروا ستغلبون وتحشرون الي جهنم وبيس المهاد

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Muhakkak ki oldu sizlere bir ayet 287 karşılaşan iki grupta; bir grup katleder Allah yolunda 331 ; ve diğer (grup) kâfirdir 25 ; göz bakışı (-yla) görürler (kâfirler) onları (Allah yolunda olanları) kendilerinin iki misli 870 ; ve Allah destekler/arka çıkar kendi yardımıyla dilediği kimseye; doğrusu bundadır mutlak bir ibret; görüş sahipleri için.

Arapça: 306|3|13|قد كان لكم ايه في فيتين التقتا فيه تقتل في سبيل الله واخري كافره يرونهم مثليهم راي العين والله يويد بنصره من يشا ان في ذلك لعبره لاولي الابصر

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 19

Türkçe Meal: Doğrusu Allah'ın indinde/katında din 122 İslam’dır 218 ; ve ayrılığa düşmüş değildir kimseler (ki) verildiler kitap * ; ancak onlara gelen ilim ** sonrasında aralarında bir sınırı aşmadır/ihlaldir; ve kim kâfirlik 25 eder Allah'ın ayetlerine 353 ; öyle ki doğrusu Allah seridir/çabuktur hesapta *** .

Arapça: 312|3|19|ان الدين عند الله الاسلم وما اختلف الذين اوتوا الكتب الا من بعد ما جاهم العلم بغيا بينهم ومن يكفر بايت الله فان الله سريع الحساب

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 21

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler Allah'ın ayetlerine 400 ; ve katlettiler 35 nebileri 132 olmaksızın bir hak; ve katlederler 35 kimseleri (ki) emrederler eşitliği insanlardan; öyle ki müjdele onlara elim/acıklı bir azabı.

Arapça: 314|3|21|ان الذين يكفرون بايت الله ويقتلون النبين بغير حق ويقتلون الذين يامرون بالقسط من الناس فبشرهم بعذاب اليم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 28

Türkçe Meal: Edinmez müminler 27 kâfirleri 25 müminlerin 27 astından evliya 212 ; ve kim yapar bunu; öyle ki olmaz (o kimse) Allah’tan bir şeyde * ; dışındadır ki sakınırsınız onlardan bir sakınma (-yla); ve hazırlar/uyarır sizleri Allah kendi nefsine 406 ; ve Allah'adır dönüş yeri.

Arapça: 321|3|28|لا يتخذ المومنون الكفرين اوليا من دون المومنين ومن يفعل ذلك فليس من الله في شي الا ان تتقوا منهم تقيه ويحذركم الله نفسه والي الله المصير

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: De ki: "İtaat 76 edin Allah'a ve resûle 418 "; öyle ki eğer yüz çevirdilerse; öyle ki doğrusu Allah sevmez kâfirleri 25 .

Arapça: 325|3|32|قل اطيعوا الله والرسول فان تولوا فان الله لا يحب الكفرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 55

Türkçe Meal: Dediği zaman Allah: "Ey Îsâ! Doğrusu ben vefat ettirenim seni; ve yükseltenim seni bana doğru; ve temizleyenim seni kâfirlik 25 etmiş kimselerden; ve yapanım sana tabi olmuş kimseleri kâfirlik 25 etmiş kimselerin üstünde, kıyamet gününe 148 kadar; sonra banadır dönüşünüz; öyle ki hükmederim aranızda kendisinde ihtilafa düşer olduğunuzda."

Arapça: 348|3|55|اذ قال الله يعيسي اني متوفيك ورافعك الي ومطهرك من الذين كفروا وجاعل الذين اتبعوك فوق الذين كفروا الي يوم القيمه ثم الي مرجعكم فاحكم بينكم فيما كنتم فيه تختلفون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 56

Türkçe Meal: Öyle ki kâfirlik 25 etmiş kimselere gelince; öyle ki azap ederim 426 onlara şiddetli bir azap (-la) dünyada ve ahirette * ; ve yoktur onlara hiçbir yardımcı.

Arapça: 349|3|56|فاما الذين كفروا فاعذبهم عذابا شديدا في الدنيا والاخره وما لهم من نصرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 70

Türkçe Meal: Ey kitap ehli 135 ! Neden kâfirlik 25 edersiniz Allah'ın ayetlerine; ve sizler şahit/tanık olursunuz * (da buna).

Arapça: 363|3|70|ياهل الكتب لم تكفرون بايت الله وانتم تشهدون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 72

Türkçe Meal: Ve dedi bir tayfa kitap ehlinden 135 : "İndirilmişe * iman 47 edin; iman 47 etmiş kimselere karşı gündüzün yüzünde; ve kâfirlik 25 edin sonunda (gündüzün); belki onlar dönerler."

Arapça: 365|3|72|وقالت طايفه من اهل الكتب امنوا بالذي انزل علي الذين امنوا وجه النهار واكفروا اخره لعلهم يرجعون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 86

Türkçe Meal: Nasıl doğru yola kılavuzlar Allah bir kavmi/toplumu? (ki) kâfirlik 25 ettiler imanları 47 sonrası; ve şahit/tanık oldular ki resûl 418 bir haktır/gerçektir; ve geldi onlara beyanatlar 226 ; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz zalimler 257 kavmini/toplumunu.

Arapça: 379|3|86|كيف يهدي الله قوما كفروا بعد ايمنهم وشهدوا ان الرسول حق وجاهم البينت والله لا يهدي القوم الظلمين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 90

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler imanları 47 sonrası; sonra ziyade ettiler/artırdılar küfrü 422 ; asla kabul edilmez tevbeleri 33 onların; ve işte bunlar; onlardır dalalet 128 içinde olanlar.

Arapça: 383|3|90|ان الذين كفروا بعد ايمنهم ثم ازدادوا كفرا لن تقبل توبتهم واوليك هم الضالون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 91

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler; ve öldüler; ve onlar kâfirler 25 (olarak); öyle ki asla kabul edilmez birisinden dünya dolusu altın; ve eğer fidye verse bile onu; işte bunlar; onlaradır elim/acıklı bir azap; ve yoktur onlara hiçbir yardımcı.

Arapça: 384|3|91|ان الذين كفروا وماتوا وهم كفار فلن يقبل من احدهم مل الارض ذهبا ولو افتدي به اوليك لهم عذاب اليم وما لهم من نصرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 97

Türkçe Meal: Ondadır beyanlı 352 ayetler 237 ; İbrahim'in makamı 448 (-nda); ve kim girdi ona (makama), olmuştur o (kimse) emin 447 ; ve Allah’adır (Allah içindir) insanlar üzerine beyt/ev 446 haccı 327 * kimseye (ki) güç yetirebildi onun üzerine bir yol ** ; ve kim kâfirlik 25 etti; öyle ki doğrusu Allah alemlerden Ganiyy’dir 106 .

Arapça: 390|3|97|فيه ايت بينت مقام ابرهيم ومن دخله كان امنا ولله علي الناس حج البيت من استطاع اليه سبيلا ومن كفر فان الله غني عن العلمين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 98

Türkçe Meal: De ki: "Ey kitap ehli 135 ! Niçin kâfirlik 25 edersiniz Allah'ın ayetlerine? Ve Allah bir tanıktır/şahittir yaptığınız üzerine."

Arapça: 391|3|98|قل ياهل الكتب لم تكفرون بايت الله والله شهيد علي ما تعملون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 100

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Eğer tabi olursanız bir fırkaya kimselerden (ki) verildiler kitap * ; geri çevirirler sizleri imanınızdan 47 sonra kâfirlere 25 .

Arapça: 393|3|100|يايها الذين امنوا ان تطيعوا فريقا من الذين اوتوا الكتب يردوكم بعد ايمنكم كفرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 101

Türkçe Meal: Ve nasıl kâfirlik 25 edersiniz? Ve sizlere, okunur üzerinize Allah'ın ayetleri 389 ; ve içinizdedir O'nun resûlü * ; ve kim tutundu Allah'a; öyle ki muhakkak doğru yola kılavuzlandı; dosdoğru bir yola doğru.

Arapça: 394|3|101|وكيف تكفرون وانتم تتلي عليكم ايت الله وفيكم رسوله ومن يعتصم بالله فقد هدي الي صرط مستقيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 106

Türkçe Meal: Gündür (ki) ağarır yüzler; ve kararır yüzler; öyle ki yüzleri kararmış kimselere gelince; (denir:) "Kâfirlik 25 mi ettiniz imanınızdan 47 sonra?; öyleyse tadın azabı kâfirlik 25 eder olduğunuzla."

Arapça: 399|3|106|يوم تبيض وجوه وتسود وجوه فاما الذين اسودت وجوههم اكفرتم بعد ايمنكم فذوقوا العذاب بما كنتم تكفرون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 112

Türkçe Meal: Darbedildi/vuruldu üzerlerine zillet 452 bulundukları her nereyse; dışındadır Allah’tan bir ipe 453 (tutunmaları) ve insanlardan bir ipe 453 (tutunmaları); ve uğradılar Allah’tan bir gazaba; ve darbedildi/vuruldu üzerlerine miskinlik * ; işte böyledir ** ; onların kâfirlik 25 eder olmuş olmalarındandır Allah'ın ayetlerine; ve katletmelerindendir 35 nebileri 132 olmaksızın bir hak; işte böyledir; isyan etmelerindendir; ve sınır aşar olmuş olmalarındandır.

Arapça: 405|3|112|ضربت عليهم الذله اين ما ثقفوا الا بحبل من الله وحبل من الناس وباو بغضب من الله وضربت عليهم المسكنه ذلك بانهم كانوا يكفرون بايت الله ويقتلون الانبيا بغير حق ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 116

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler; asla kazandırmaz onlara malları ve ne de evlatları Allah’tan bir şey; ve işte onlar; ateş ashâbıdır 194 ; onlar orada * ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 409|3|116|ان الذين كفروا لن تغني عنهم امولهم ولا اولدهم من الله شيا واوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 127

Türkçe Meal: Kesmesi içindir kâfirlik 25 etmiş kimselerden bir tarafı/kısmı; ya da bastırır onları; öyle ki geri dönerler umutsuzca.

Arapça: 420|3|127|ليقطع طرفا من الذين كفروا او يكبتهم فينقلبوا خايبين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 131

Türkçe Meal: Ve takvalı 21 olun ateşe; ki hazırlandı kâfirler için 25 .

Arapça: 424|3|131|واتقوا النار التي اعدت للكفرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 141

Türkçe Meal: Ve damıtması/berraklaştırması * içindir Allah'ın iman 47 etmiş kimseleri; ve silip gidermesi ** (içindir) kâfirleri 25 .

Arapça: 434|3|141|وليمحص الله الذين امنوا ويمحق الكفرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 147

Türkçe Meal: Ve olmuş değildi onların sözleri; dışında ki dediler: "Rabbimiz! Mağfiret 319 et bizlere günahlarımızı ve israfımızı 463 emrimizde/işimizde; ve sabitle ayaklarımızı; ve yardım et bizlere kâfirler 25 kavmine/toplumuna karşı.

Arapça: 440|3|147|وما كان قولهم الا ان قالوا ربنا اغفر لنا ذنوبنا واسرافنا في امرنا وثبت اقدامنا وانصرنا علي القوم الكفرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 149

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Eğer itaat ederseniz kimselere (ki) kâfirlik 25 ettiler; döndürürler sizleri topuklarınız üzere; öyle ki dönersiniz hüsrana uğrayanlara.

Arapça: 442|3|149|يايها الذين امنوا ان تطيعوا الذين كفروا يردوكم علي اعقبكم فتنقلبوا خسرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 151

Türkçe Meal: Atacağız kalplerine kâfirlik 25 etmiş kimselerin terör/korku/panik; şirk 71 koştuklarından (dolayı) Allah'a; kendisine * bir sultân 660 asla indirmediği (-yle); ve sığınakları onların ateştir; ve ne perişandır zalimlerin 257 meskeni.

Arapça: 444|3|151|سنلقي في قلوب الذين كفروا الرعب بما اشركوا بالله ما لم ينزل به سلطنا وماويهم النار وبيس مثوي الظلمين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 156

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Olmayın kâfirlik 25 etmiş kimseler gibi; ve (kardeşleri onların) darbettikleri/vurdukları zaman (ayakları) yerde ya da savaşanlar olan kardeşleri için: "Eğer olsalardı bizim yanımızda ölmüş olmazlardı; ve katledilmiş 35 olmazlardı" diyenler (gibi); yapması içindir Allah'ın bunu kalplerinde bir hasret ** ; ve Allah yaşatır; ve öldürür; ve Allah yaptıklarınızı görendir.

Arapça: 449|3|156|يايها الذين امنوا لا تكونوا كالذين كفروا وقالوا لاخونهم اذا ضربوا في الارض او كانوا غزي لو كانوا عندنا ما ماتوا وما قتلوا ليجعل الله ذلك حسره في قلوبهم والله يحي ويميت والله بما تعملون بصير

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 178

Türkçe Meal: Sanmasın kâfirlik 25 etmiş kimseler ki verdiğimiz uzunca bir süre onlara bir hayırdır nefisleri 201 için; doğrusu verdiğimiz uzunca bir süre onlara ziyade etmesi/artırması içindir günahı; ve onlaradır alçaltıcı bir azap.

Arapça: 471|3|178|ولا يحسبن الذين كفروا انما نملي لهم خير لانفسهم انما نملي لهم ليزدادوا اثما ولهم عذاب مهين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 195

Türkçe Meal: Ve cevap verdi onlara Rableri 4 ki ben zayi etmem sizlerden erkek ya da dişi yapanın yaptığını; bir kısmınız bir kısımdandır; öyle ki kimseler (ki) hicret ettiler; ve çıkarıldılar diyarlarından; ve eziyet edildiler benim yolumda 336 ; ve katlettiler 35 ; ve katledildiler 35 ; mutlak kâfirlik 25 ederim onlardan kötülüklerine; ve mutlak sokarım onları cennetlere (ki) akar altından nehirler; bir sevaptır 464 Allah’ın indinden/katından; ve Allah’ın kendi katındadır güzel sevaplar 464 .

Arapça: 488|3|195|فاستجاب لهم ربهم اني لا اضيع عمل عمل منكم من ذكر او انثي بعضكم من بعض فالذين هاجروا واخرجوا من ديرهم واوذوا في سبيلي وقتلوا وقتلوا لاكفرن عنهم سياتهم ولادخلنهم جنت تجري من تحتها الانهر ثوابا من عند الله والله عنده حسن الثواب

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 196

Türkçe Meal: Aldatmasın seni kâfirlik 25 etmiş kimselerin beldelerde 832 (gezip) dolaşması.

Arapça: 489|3|196|لا يغرنك تقلب الذين كفروا في البلد

Nisâ Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Ve olmadı kimseler için tevbe 33 (ki) yaparlar kötülükler; ta ki hazır olduğu zaman birine onlardan ölüm; dedi: "Doğrusu ben tevbe 33 ettim şu anda"; ve olmaz (bir tevbe) kimselere (ki) ölürler ve onlar kâfirlerdir 25 ; işte bunlar; hazırladık onlara elim/acıklı bir azap.

Arapça: 511|4|18|وليست التوبه للذين يعملون السيات حتي اذا حضر احدهم الموت قال اني تبت الن ولا الذين يموتون وهم كفار اوليك اعتدنا لهم عذابا اليما

Nisâ Suresi - Ayet 37

Türkçe Meal: Kimseler (ki) cimrilik/pintilik ederler; ve emrederler insanlara cimriliği/pintiliği; ve gizlerler verdiğini onlara Allah'ın kendi fazlından 202 ; ve hazırladık kâfirler 25 için yıpratan/çöktüren bir azap.

Arapça: 530|4|37|الذين يبخلون ويامرون الناس بالبخل ويكتمون ما اتيهم الله من فضله واعتدنا للكفرين عذابا مهينا

Nisâ Suresi - Ayet 42

Türkçe Meal: O gün ister kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler ve isyan * ettiler resûle ** ; şayet/keşke aynı seviyede olsa onlarla yer *** ; ve gizleyemezler Allah’a bir hadis/söz 504 .

Arapça: 535|4|42|يوميذ يود الذين كفروا وعصوا الرسول لو تسوي بهم الارض ولا يكتمون الله حديثا

Nisâ Suresi - Ayet 46

Türkçe Meal: Yahudileşmiş kimselerden (ki) tahrif ederler kelimeyi kendi yerlerinden; ve derler: "İşittik ve isyan ettik"; -ve işit olmaksızın işiten!- ve (derler) "Güt 300 bizi”; eğip bükme (-yle) dillerini ve ta’an 949 (-la) dinde; ve şayet ki onlar deselerdi: "İşittik ve itaat ettik" ve "İşit ve gözet 300 bizleri"; mutlak olurdu bir hayır onlara ve (olurdu) daha dik/ayakta/kıyamda; fakat mutlak lanetledi 280 onları Allah küfürleriyle 25 ; öyle ki iman 47 etmezler bir az dışında.

Arapça: 539|4|46|من الذين هادوا يحرفون الكلم عن مواضعه ويقولون سمعنا وعصينا واسمع غير مسمع ورعنا ليا بالسنتهم وطعنا في الدين ولو انهم قالوا سمعنا واطعنا واسمع وانظرنا لكان خيرا لهم واقوم ولكن لعنهم الله بكفرهم فلا يومنون الا قليلا

Nisâ Suresi - Ayet 51

Türkçe Meal: Hiç görmez misin kitaptan bir nasip verilmiş kimseleri 135 (ki) iman 47 ederler cibte 507 ve tâğûta 442 ; ve derler kâfirlik 25 etmiş kimseler için: "Bunlar * iman 47 etmiş kimselerden ** daha doğru bir yola kılavuzludur."

Arapça: 544|4|51|الم تر الي الذين اوتوا نصيبا من الكتب يومنون بالجبت والطغوت ويقولون للذين كفروا هولا اهدي من الذين امنوا سبيلا

Nisâ Suresi - Ayet 76

Türkçe Meal: İman 47 etmiş kimseler (ki) katlederler 35 Allah yolunda 331 ; ve kâfirlik 25 etmiş kimseler (ki) katlederler 35 tâğût 442 yolunda; öyle ki katledin 35 şeytânın 29 evliyasını 212 ; doğrusu şeytânın 29 hilesi/taktiği oldu bir zaaflı.

Arapça: 569|4|76|الذين امنوا يقتلون في سبيل الله والذين كفروا يقتلون في سبيل الطغوت فقتلوا اوليا الشيطن ان كيد الشيطن كان ضعيفا

Nisâ Suresi - Ayet 84

Türkçe Meal: Öyle ki katlet 35 Allah yolunda; mükellef edilmezsin kendi nefsin 201 dışında; ve teşvik et müminleri 27 ; belki Allah ki kısıtlar/sınırlar kâfirlik 25 etmiş kimselerin gücünü/kuvvetini; ve Allah daha şiddetlidir güçte/kuvvette; ve daha şiddetlidir tenkîlde 518 .

Arapça: 577|4|84|فقتل في سبيل الله لا تكلف الا نفسك وحرض المومنين عسي الله ان يكف باس الذين كفروا والله اشد باسا واشد تنكيلا

Nisâ Suresi - Ayet 89

Türkçe Meal: İstediler (ki) şayet kâfirlik 25 ederseniz kâfirlik 25 ettikleri gibi; öyle ki olursunuz onlarla aynı seviyeli/farksız; öyle ki edinmeyin/tutmayın onlardan evliya 212 ta ki hicret ederler Allah yoluna; öyle ki eğer yüz çevirdilerse * öyle ki edinin/tutun onları ve katledin 35 onları nerede bulursanız ** ; ve edinmeyin/tutmayın onlardan bir veli 28 ne de bir yardımcı.

Arapça: 582|4|89|ودوا لو تكفرون كما كفروا فتكونون سوا فلا تتخذوا منهم اوليا حتي يهاجروا في سبيل الله فان تولوا فخذوهم واقتلوهم حيث وجدتموهم ولا تتخذوا منهم وليا ولا نصيرا

Nisâ Suresi - Ayet 101

Türkçe Meal: Ve darbettiğiniz/vurduğunuz zaman (ayakları) yerde/yeryüzünde; öyle ki yoktur sizlere bir günah ki kısarsınız salâttan 5 ; eğer korkarsanız/tedirgin olursanız ki işkence ederler kâfirlik 25 etmiş kimseler; doğrusu kâfirler 25 oldular sizlere apaçık bir düşman.

Arapça: 594|4|101|واذا ضربتم في الارض فليس عليكم جناح ان تقصروا من الصلوه ان خفتم ان يفتنكم الذين كفروا ان الكفرين كانوا لكم عدوا مبينا

Nisâ Suresi - Ayet 102

Türkçe Meal: Ve olduğun zaman onların içinde; öyle ki ikame 572 et onlara salâtı 5 ; öyle ki doğrulsun/dikelsin/ayağa kalksın bir tayfa/bir bölük onlardan seninle birlikte; ve tutsunlar/alsınlar silahlarını; öyle ki secde 12 ettikleri zaman; öyle ki olsunlar onlar sizlerin arkasından/ötesinden; gelsin diğer bir tayfa/bir bölük; asla salla 13 etmeyen; öyle ki salla 13 etsinler seninle birlikte; ve tutsunlar/alsınlar savunma tedbirlerini ve silahlarını; isterler kâfirlik 25 etmiş kimseler keşke gaflet/aymazlık içinde olsanız silahlarınızdan ve metalarınızdan/eşyalarınızdan; öyle ki meyletseler üzerinize tek bir meyille; ve yoktur bir günah sizlere; eğer oldu sizlerle bir eziyet yağmurdan ya da oldunuz marazlılar/hastalar ki bırakın/koyun silahlarınızı; ve tutun/alın savunma tedbirlerinizi; doğrusu Allah hazırladı kâfirler 25 için yıpratan/çöktüren bir azap.

Arapça: 595|4|102|واذا كنت فيهم فاقمت لهم الصلوه فلتقم طايفه منهم معك ولياخذوا اسلحتهم فاذا سجدوا فليكونوا من ورايكم ولتات طايفه اخري لم يصلوا فليصلوا معك ولياخذوا حذرهم واسلحتهم ود الذين كفروا لو تغفلون عن اسلحتكم وامتعتكم فيميلون عليكم ميله وحده ولا جناح عليكم ان كان بكم اذي من مطر او كنتم مرضي ان تضعوا اسلحتكم وخذوا حذركم ان الله اعد للكفرين عذابا مهينا

Nisâ Suresi - Ayet 136

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! İman 47 edin Allah'a ve resûlüne 418 *; ve kitabı ** indirendir resûlüne * ; ve kitabı ** indirendir daha önceden; ve kim kâfirlik 25 eder Allah’a; ve meleklerine; ve kitaplarına *** ; ve resûllerine **** ; ve ahiret gününü muhakkak dalalete 128 düştü (o kimse); uzak bir dalalete 128 .

Arapça: 629|4|136|يايها الذين امنوا امنوا بالله ورسوله والكتب الذي نزل علي رسوله والكتب الذي انزل من قبل ومن يكفر بالله ومليكته وكتبه ورسله واليوم الاخر فقد ضل ضللا بعيدا

Nisâ Suresi - Ayet 137

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) iman 47 ettiler; sonra kâfirlik 25 ettiler; sonra iman 47 ettiler; sonra kâfirlik 25 ettiler; sonra ziyade * ettiler küfrü 422 ; asla olmaz Allah mağfiret 319 etmeye onlara; ve doğru bir yola kılavuzlamaya.

Arapça: 630|4|137|ان الذين امنوا ثم كفروا ثم امنوا ثم كفروا ثم ازدادوا كفرا لم يكن الله ليغفر لهم ولا ليهديهم سبيلا

Nisâ Suresi - Ayet 139

Türkçe Meal: Kimseler (ki) tutarlar/edinirler kâfirleri 25 müminlerin 27 astından evliya 212 ; bakınırlar/ararlar onların yanında izzet 614 ; öyle ki doğrusu izzet 614 topluca Allah’adır.

Arapça: 632|4|139|الذين يتخذون الكفرين اوليا من دون المومنين ايبتغون عندهم العزه فان العزه لله جميعا

Nisâ Suresi - Ayet 140

Türkçe Meal: Ve muhakkak indirdi üzerinize kitapta * ki işittiğiniz zaman Allah'ın ayetlerini (ki) kâfirlik 25 ederler ona (ayete) ve maskaralık ** ederler ona (ayete); öyle ki kalmayın/oturmayın onlarla beraber ta ki dalarlar bir başka hadise/söze; doğrusu sizler (olursunuz) o zaman onların misli 870 ; doğrusu Allah münâfıkları 26 ve kâfirleri 25 topluca cehennemde bir toplayandır/bir araya getirendir .

Arapça: 633|4|140|وقد نزل عليكم في الكتب ان اذا سمعتم ايت الله يكفر بها ويستهزا بها فلا تقعدوا معهم حتي يخوضوا في حديث غيره انكم اذا مثلهم ان الله جامع المنفقين والكفرين في جهنم جميعا

Nisâ Suresi - Ayet 141

Türkçe Meal: Kimseler (ki) gözetleyip beklerler sizleri; öyle ki eğer olduysa sizlere bir fetih 527 Allah'tan; dediler: "Olmuyor muyuz asla sizlerle birlikte?"; ve eğer olduysa kâfirlere 25 bir nasip; dediler (kâfirlere): "Asla cesaret vermiyor muyuz üzerinize ve geri durdurmuyor muyuz sizleri müminlerden 27 ?" öyle ki Allah hükmeder aranızda kıyamet 148 günü; ve asla yapmaz Allah kâfirler 25 için müminlere 27 karşı bir yol * .

Arapça: 634|4|141|الذين يتربصون بكم فان كان لكم فتح من الله قالوا الم نكن معكم وان كان للكفرين نصيب قالوا الم نستحوذ عليكم ونمنعكم من المومنين فالله يحكم بينكم يوم القيمه ولن يجعل الله للكفرين علي المومنين سبيلا

Nisâ Suresi - Ayet 144

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Tutmayın/edinmeyin kâfirleri 25 evliya 212 müminlerin 27 astından; ister misiniz ki yaparsınız Allah’a (karşı) aleyhinizde apaçık bir yetki/delil/güç.

Arapça: 637|4|144|يايها الذين امنوا لا تتخذوا الكفرين اوليا من دون المومنين اتريدون ان تجعلوا لله عليكم سلطنا مبينا

Nisâ Suresi - Ayet 150

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik 25 ederler Allah’a ve resûlüne; ve isterler ki ayırsınlar Allah ve resûllerinin arasını; ve derler: "İman ederiz bir kısma; ve kâfirlik ederiz bir kısma; ve isterler ki tutsunlar/edinsinler bunun arasında bir yol.

Arapça: 643|4|150|ان الذين يكفرون بالله ورسله ويريدون ان يفرقوا بين الله ورسله ويقولون نومن ببعض ونكفر ببعض ويريدون ان يتخذوا بين ذلك سبيلا

Nisâ Suresi - Ayet 151

Türkçe Meal: İşte bunlar; onlar kâfirlerdir 25 bir hak/gerçek (olarak); ve hazırladık kâfirlere 25 yıpratan/çöktüren bir azap.

Arapça: 644|4|151|اوليك هم الكفرون حقا واعتدنا للكفرين عذابا مهينا

Nisâ Suresi - Ayet 155

Türkçe Meal: Öyle ki mîsâklarını 281 bozmaları; ve Allah'ın ayetlerine kâfirlik 25 etmeleri; ve enbiyayı * bir hak olmaksızın katletmeleri 35 ; ve "kalplerimiz kılıflıdır" söylemleri nedeniyledir; evet! mühürledi 175 Allah üzerini onun (kalbin) küfürleriyle**; öyle ki iman 47 etmezler (onlar) biraz dışında.

Arapça: 648|4|155|فبما نقضهم ميثقهم وكفرهم بايت الله وقتلهم الانبيا بغير حق وقولهم قلوبنا غلف بل طبع الله عليها بكفرهم فلا يومنون الا قليلا

Nisâ Suresi - Ayet 156

Türkçe Meal: Ve kâfirlik 25 etmeleri; ve Meryem'e karşı büyük bir yalan itham/suçlama söylemleri (nedeniyledir).

Arapça: 649|4|156|وبكفرهم وقولهم علي مريم بهتنا عظيما

Nisâ Suresi - Ayet 161

Türkçe Meal: Ve riba 383 edinmeleri (ki) muhakkak men edildiler/yasaklandılar ondan; ve insanların mallarının batılla * yemeleri; ve hazırladık kâfirlere 25 kendilerinden** elem/acıklı bir azap *** .

Arapça: 654|4|161|واخذهم الربوا وقد نهوا عنه واكلهم امول الناس بالبطل واعتدنا للكفرين منهم عذابا اليما

Nisâ Suresi - Ayet 167

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik 25 ederler ve yüz çevirirler/engellerler Allah’ın yolundan 336 ; muhakkak dalalete 128 düştüler; uzak bir dalalete 128 .

Arapça: 660|4|167|ان الذين كفروا وصدوا عن سبيل الله قد ضلوا ضللا بعيدا

Nisâ Suresi - Ayet 168

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler; ve zulmettiler 257 ; asla olmaz Allah mağfiret 319 etmeye onlara; ve bir doğru tarîkata 532 kılavuzlamaya.

Arapça: 661|4|168|ان الذين كفروا وظلموا لم يكن الله ليغفر لهم ولا ليهديهم طريقا

Nisâ Suresi - Ayet 170

Türkçe Meal: Ey insanlar! Muhakkak geldi sizlere resûl 418 ; hakla/gerçekle Rabbinizden 4 ; öyle ki iman 47 edin; bir hayırdır sizlere; ve eğer kâfirlik 25 ederseniz; öyle ki doğrusu Allah’adır göklerdeki 162 ve yerdeki; ve oldu Allah bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 663|4|170|يايها الناس قد جاكم الرسول بالحق من ربكم فامنوا خيرا لكم وان تكفروا فان لله ما في السموت والارض وكان الله عليما حكيما

Mâide Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: Haram kılındı üzerinize ölmüş; ve kan; ve hınzır/domuz eti; ve kendisine Allah’ın dışında başkasının (ismi) adanan/sunulan; ve boğulan (ölen); ve ağır darbeyle/hastalıkla (ölen); ve düşen (ölen); ve boynuzlanmış (ölen); ve yırtıcıların yediği; dışındadır boğazladığınız; ve (haram kılındı) boğazlanan dikilmişler * üzerine -ve ki kısmet ararsınız fal oklarıyla ** -; işte bunlar; bir fısktır 38 ; gündür (ki) umudu kesti kâfirlik 25 etmiş kimseler dininizden 122 ; öyle ki haşyet 53 duymayın onlara; ve haşyet 53 duyun bana; bugün (ki) kemale erdirdim/tamamladım sizlere dininizi 122 ; ve kemale erdirdim/tamamladım üzerinize nimetimi; ve razı oldum sizlere İslam’ı 218 bir din 122 (olarak); öyle ki kim daraldı açlıkta meyletmeksizindir günaha; öyle ki doğrusu Allah Gafûr’dur 20 ; Rahîm’dir 2 .

Arapça: 672|5|3|حرمت عليكم الميته والدم ولحم الخنزير وما اهل لغير الله به والمنخنقه والموقوذه والمترديه والنطيحه وما اكل السبع الا ما ذكيتم وما ذبح علي النصب وان تستقسموا بالازلم ذلكم فسق اليوم ييس الذين كفروا من دينكم فلا تخشوهم واخشون اليوم اكملت لكم دينكم واتممت عليكم نعمتي ورضيت لكم الاسلم دينا فمن اضطر في مخمصه غير متجانف لاثم فان الله غفور رحيم

Mâide Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Bugün (ki) helal kılındı sizlere iyiler; ve kitap verilmiş kimselerin 135 yiyeceği bir helaldir sizlere; sizin yiyeceğiniz bir helaldir onlara; ve (helaldir) (kendinizden olan) müminâtlardan 493 muhsanât 492 kadınlar; ve sizden önce kitap verilmiş kimseler 135 (olan) muhsanât 492 kadınlar; verdiğiniz zaman onlara (kadınlara) ecirlerini * muhsinler 294 (olarak); olmaksızın musâfihin 495 ; ve edinmeyin gizli dost; ve kim kâfirlik 25 eder imana 47 ; öyle ki muhakkak boşa çıktı ameli ** onun; ve o ahirette hüsrana uğrayanlardandır.

Arapça: 674|5|5|اليوم احل لكم الطيبت وطعام الذين اوتوا الكتب حل لكم وطعامكم حل لهم والمحصنت من المومنت والمحصنت من الذين اوتوا الكتب من قبلكم اذا اتيتموهن اجورهن محصنين غير مسفحين ولا متخذي اخدان ومن يكفر بالايمن فقد حبط عمله وهو في الاخره من الخسرين

Mâide Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler ve yalanladılar ayetlerimizi; işte bunlar; cahîm 808 ashâbıdır 194 .

Arapça: 679|5|10|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب الجحيم

Mâide Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Ve ant olsun aldı Allah bir mîsâk 281 İsrailoğullarından; ve gönderdik onlardan on iki lider; ve dedi Allah; doğrusu ben sizinle birlikteyim; eğer ikame ettiniz salâtı 5 ; ve verdiniz zekâtı 10 ; ve iman 47 ettiniz resûllerime 418 ; ve desteklediniz onları; ve borç 123 verdiniz Allah'a güzel bir borç 123 ; mutlak kâfirlik 25 ederim * ; ve mutlak sokarım sizleri cennetlere; akar altından onun nehirler; öyle ki kim kâfirlik 25 etti bundan sonra sizlerden; öyle ki muhakkak dalalet 128 içinde oldu/saptı dümdüz yoldan 553 .

Arapça: 681|5|12|ولقد اخذ الله ميثق بني اسريل وبعثنا منهم اثني عشر نقيبا وقال الله اني معكم لين اقمتم الصلوه واتيتم الزكوه وامنتم برسلي وعزرتموهم واقرضتم الله قرضا حسنا لاكفرن عنكم سياتكم ولادخلنكم جنت تجري من تحتها الانهر فمن كفر بعد ذلك منكم فقد ضل سوا السبيل

Mâide Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Ant olsun kâfirlik 25 etti kimseler (ki) dediler: "Doğrusu Allah (ki) O Meryem oğlu Mesih'tir"; de ki: "Öyle ki kim mülk/hükümdarlık sahibi olur Allah’a karşı bir şey eğer helak etmek istediyse (Allah) Meryem oğlu Mesih'i ve annesini onun ve yeryüzündeki kimseleri topluca; ve Allah’adır mülkü hükümdarlığı göklerin 162 ve yerin ve ikisi arasındakinin; yaratır dilediğini; ve Allah her bir şey üzerine bir Kadîr’dir 177 .

Arapça: 686|5|17|لقد كفر الذين قالوا ان الله هو المسيح ابن مريم قل فمن يملك من الله شيا ان اراد ان يهلك المسيح ابن مريم وامه ومن في الارض جميعا ولله ملك السموت والارض وما بينهما يخلق ما يشا والله علي كل شي قدير

Mâide Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler; şayet ki onlara (olsa) yerdekini topluca ve misli 870 onun * onunla ** beraber; mutlak fidye verirler onu kıyamet günü 148 azaptan (kurtulmaya); kabul edilmiş değildir onlardan; ve onlaradır elim/acıklı bir azap.

Arapça: 705|5|36|ان الذين كفروا لو ان لهم ما في الارض جميعا ومثله معه ليفتدوا به من عذاب يوم القيمه ما تقبل منهم ولهم عذاب اليم

Mâide Suresi - Ayet 44

Türkçe Meal: Doğrusu indirdik Tevrât'ı (ki) ondadır * bir doğru yola kılavuz ve bir nur; hükmeder onunla * nebiler 132 -İslam 218 olmuş kimseler-; yahudileşmiş 267 kimselere ve Rabbânîlere 462 ve bilginlere; hafızlık etmeleriyle/korumalarıyla ** Allah'ın kitabından * ; ve oldular onun * üzerine şahitler/tanıklar; öyle ki haşyet 53 duymayın insanlara 543 ; haşyet 53 duyun bana 543 ; ve satmayın ayetlerimi az bir fiyata; ve kim asla hükmetmez indirdiğiyle Allah'ın 544 ; öyle ki işte bunlar; onlardır kâfirler 25 .

Arapça: 713|5|44|انا انزلنا التوريه فيها هدي ونور يحكم بها النبيون الذين اسلموا للذين هادوا والربنيون والاحبار بما استحفظوا من كتب الله وكانوا عليه شهدا فلا تخشوا الناس واخشون ولا تشتروا بايتي ثمنا قليلا ومن لم يحكم بما انزل الله فاوليك هم الكفرون

Mâide Suresi - Ayet 54

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Kim dönerse sizlerden dininden 122 ; öyle ki yakında getirecek Allah bir kavmi/toplumu; sever (Allah) onları; ve sever onlar O’nu (Allah'ı); kibar/alçak gönüllüdürler müminlere 27 karşı; azametlidirler * kâfirlere 25 karşı; cihat 356 ederler Allah yolunda 336 ; ve korkmazlar ayıplama (-sından) bir ayıplayanın; işte bu; bir fazlıdır 202 Allah'ın; verir dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir 297 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 723|5|54|يايها الذين امنوا من يرتد منكم عن دينه فسوف ياتي الله بقوم يحبهم ويحبونه اذله علي المومنين اعزه علي الكفرين يجهدون في سبيل الله ولا يخافون لومه لايم ذلك فضل الله يوتيه من يشا والله وسع عليم

Mâide Suresi - Ayet 57

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Edinmeyin/tutmayın kimseleri evliya 212 (ki) edindiler/tuttular dininizi 122 maskaraca * ve laubalice ** ; kimseleri 135 (de ki) verildiler kitap sizden önce ve kâfirleri 25 (de); ve takvalı 21 olun Allah'a eğer olduysanız müminler 21 .

Arapça: 726|5|57|يايها الذين امنوا لا تتخذوا الذين اتخذوا دينكم هزوا ولعبا من الذين اوتوا الكتب من قبلكم والكفار اوليا واتقوا الله ان كنتم مومنين

Mâide Suresi - Ayet 65

Türkçe Meal: Şayet ki kitap ehli 135 iman 47 etselerdi ve takvalı 21 olsalardı; mutlak kâfirlik 25 ederdik onlardan kötülüklerini; ve mutlak sokardık onları nimetli cennetlere.

Arapça: 734|5|65|ولو ان اهل الكتب امنوا واتقوا لكفرنا عنهم سياتهم ولادخلنهم جنت النعيم

Mâide Suresi - Ayet 67

Türkçe Meal: Ey resûl! 418 * Belagat et/anons et/duyur sana indirileni Rabbinden 4 ; ve eğer asla faaliyet içinde olmazsan öyle ki belagat etmiş/anons etmiş/duyurmuş olmazsın O'nun risâletini 223 ; ve Allah korur seni insanlardan ** ; doğrusu Allah doğru yola kılavuzlamaz kâfirler 25 kavmini/toplumunu.

Arapça: 736|5|67|يايها الرسول بلغ ما انزل اليك من ربك وان لم تفعل فما بلغت رسالته والله يعصمك من الناس ان الله لا يهدي القوم الكفرين

Mâide Suresi - Ayet 68

Türkçe Meal: De ki: "Ey kitap ehli! 135 Olmadınız bir şey üzerinde; ta ki kıyam 229 edersiniz/dikersiniz Tevrât'ı ve İncîl'i; ve * indirileni sizlere Rabbinizden 4 ; ve Rabbinden 4 sana indirilen ** mutlak ziyade eder *** onlardan çoğuna tûğyânı 442 ve küfrü 422 ; öyle ki tasalanma kâfirler 25 kavmine/toplumuna karşı.

Arapça: 737|5|68|قل ياهل الكتب لستم علي شي حتي تقيموا التوريه والانجيل وما انزل اليكم من ربكم وليزيدن كثيرا منهم ما انزل اليك من ربك طغينا وكفرا فلا تاس علي القوم الكفرين

Mâide Suresi - Ayet 72

Türkçe Meal: Ant olsun (ki) kâfirlik 25 etmiş kimseler dediler: "Doğrusu Allah (ki) O Meryem oğlu Mesih'tir"; ve dedi Mesih: "Ey İsrâîloğulları! 197 Kulluk edin Allah'a; Rabbime 4 ve Rabbinize 4 "; doğrusu O’dur (ki) kim şirk koşar 71 Allah'a; öyle ki muhakkak haram etti Allah ona cenneti; ve sığınağı onun ateştir 834 ; ve yoktur zalimler 257 için hiçbir yardımcı.

Arapça: 741|5|72|لقد كفر الذين قالوا ان الله هو المسيح ابن مريم وقال المسيح يبني اسريل اعبدوا الله ربي وربكم انه من يشرك بالله فقد حرم الله عليه الجنه وماويه النار وما للظلمين من انصار

Mâide Suresi - Ayet 73

Türkçe Meal: Ant olsun kâfirlik 25 etmiş kimseler dediler: "Doğrusu Allah üçüncüsüdür bir üçün"; ve yoktur hiçbir ilâh 74 tek bir ilâh 74 dışında; ve eğer asla menetmezlerse * dediklerinden; mutlak temas eder kâfirlik 25 etmiş kimselere onlardan elim/acıklı bir azap

Arapça: 742|5|73|لقد كفر الذين قالوا ان الله ثالث ثلثه وما من اله الا اله وحد وان لم ينتهوا عما يقولون ليمسن الذين كفروا منهم عذاب اليم

Mâide Suresi - Ayet 78

Türkçe Meal: Lanet 280 edildi kâfirlik 25 etmiş kimselere İsrâîloğullarından 197 ; Dâvûd ve Meryem oğlu Îsâ'ya karşı dillerinden * (dolayı); işte budur; asilik etmiş ve haddi aşmış oldukları nedeniyledir.

Arapça: 747|5|78|لعن الذين كفروا من بني اسريل علي لسان داود وعيسي ابن مريم ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

Mâide Suresi - Ayet 80

Türkçe Meal: Görürsün çoğunu onlardan (ki) veli 28 edinirler kâfirlik 25 etmiş kimseleri; ne kötüdür kademe aldıkları/kıdem kazandıkları kendi nefislerine 201 ; ki hışma/gadaba uğrattı Allah onları; ve azapta onlar ölümsüzlerdir.

Arapça: 749|5|80|تري كثيرا منهم يتولون الذين كفروا لبيس ما قدمت لهم انفسهم ان سخط الله عليهم وفي العذاب هم خلدون

Mâide Suresi - Ayet 86

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler ve yalanladılar 195 ayetlerimizi; işte bunlar; cahîm 808 ashâbıdır 194 .

Arapça: 755|5|86|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب الجحيم

Mâide Suresi - Ayet 102

Türkçe Meal: Muhakkak sordu onu * bir kavim/toplum sizlerden önce; sonra sabahladılar onunla ** kâfirler 25 (olarak).

Arapça: 771|5|102|قد سالها قوم من قبلكم ثم اصبحوا بها كفرين

Mâide Suresi - Ayet 103

Türkçe Meal: Yapmış değildir Allah bir bahîreden 558 ; ve ne de bir sâibeden 559 ; ve ne de bir vasîleden 560 ; ve ne de bir hâmdan 561 ; velakin/fakat kâfirlik 25 etmiş kimseler uydururlar 402 Allah'a karşı yalan; ve çokları onların akletmezler 562 .

Arapça: 772|5|103|ما جعل الله من بحيره ولا سايبه ولا وصيله ولا حام ولكن الذين كفروا يفترون علي الله الكذب واكثرهم لا يعقلون

Mâide Suresi - Ayet 110

Türkçe Meal: Dediği zaman Allah: "Ey Meryem oğlu Îsâ! Zikret/an senin üzerine ve validene/annene karşı (olan) nimetimi desteklediğim zaman seni kutsal ruhla 279 ; kelam ediyordun insanlara beşikte 417 ve yetişkinlikte; ve bilir yaptığım zaman seni kitabı ve hikmeti 564 ve Tevrât'ı ve İncîl'i; ve yaratıyordun 419 ıslak topraktan kuş şekli gibi (bir şey) iznimle 419 ; öyle ki üflüyordun 419 içine onun (kuş şekli gibi şeyin); öyle ki oluyordu bir kuş iznimle; ve iyileştiriyordun 419 doğuştan körü ve cüzzamı/leprayı iznimle; ve çıkarıyorken 419 ölüleri iznimle; ve kısıtladığım/sınırladığım zaman İsrâîloğullarını 197 senden"; geldiğin zaman onlara beyanlarla 226 ; öyle ki dedi kâfirlik 25 etmiş kimseler onlardan: "Değildir bu apaçık bir sihir dışında."

Arapça: 779|5|110|اذ قال الله يعيسي ابن مريم اذكر نعمتي عليك وعلي ولدتك اذ ايدتك بروح القدس تكلم الناس في المهد وكهلا واذ علمتك الكتب والحكمه والتوريه والانجيل واذ تخلق من الطين كهيه الطير باذني فتنفخ فيها فتكون طيرا باذني وتبري الاكمه والابرص باذني واذ تخرج الموتي باذني واذ كففت بني اسريل عنك اذ جيتهم بالبينت فقال الذين كفروا منهم ان هذا الا سحر مبين

Mâide Suresi - Ayet 115

Türkçe Meal: Dedi Allah: "Doğrusu ben indiriciyim onu üzerinize; öyle ki kim kâfirlik 25 eder sonrasında sizden; öyle ki ben; azap ederim ona bir azapla (ki) azap etmem ona (olan azap gibi) başkasına alemlerden."

Arapça: 784|5|115|قال الله اني منزلها عليكم فمن يكفر بعد منكم فاني اعذبه عذابا لا اعذبه احدا من العلمين

En'âm Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Hamd 3 Allah’adır; O ki yarattı gökleri 162 ve yeri; ve yaptı karanlıklar 581 ve nur 581 ; sonra kâfirlik 25 etmiş kimseler Rablerine 4 .eşitlerler * .

Arapça: 790|6|1|الحمد لله الذي خلق السموت والارض وجعل الظلمت والنور ثم الذين كفروا بربهم يعدلون

En'âm Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Şayet indirseydik sana bir kitap, bir kırtasiye 583 (olarak); ve dokunsalardı ona elleriyle; mutlak derdi kâfirlik 25 etmiş kimseler ki bu ancak apaçık bir sihirdir.

Arapça: 796|6|7|ولو نزلنا عليك كتبا في قرطاس فلمسوه بايديهم لقال الذين كفروا ان هذا الا سحر مبين

En'âm Suresi - Ayet 25

Türkçe Meal: Ve onlardan kimse (ki) işitir seni; ve yaptık kalplerinin üzerine bir saklayan/gizleyen siper ki (farklı) fıkıh eder/anlar onu * ; ve kulaklarına bir ağırlık; ve eğer görseler her bir ayeti 287 iman 47 etmezler ona; ta ki geldikleri zaman sana mücadeleye girişirler sana; kâfirlik 25 etmiş kimseler dedi ki: "Bu ancak evvelkilerin ** satırlarıdır/hikayeleridir."

Arapça: 814|6|25|ومنهم من يستمع اليك وجعلنا علي قلوبهم اكنه ان يفقهوه وفي اذانهم وقرا وان يروا كل ايه لا يومنوا بها حتي اذا جاوك يجدلونك يقول الذين كفروا ان هذا الا اسطير الاولين

En'âm Suresi - Ayet 30

Türkçe Meal: Şayet görsen getirilip durduruldukları zaman Rablerine 4 karşı; dedi (Allah): "Değil miymiş bu hak/gerçek"; dediler 596 : "Evet! Ve Rabbimize!"; dedi (Allah): "Öyle ki tadın azabı kâfirlik 25 eder olduğunuzla."

Arapça: 819|6|30|ولو تري اذ وقفوا علي ربهم قال اليس هذا بالحق قالوا بلي وربنا قال فذوقوا العذاب بما كنتم تكفرون

En'âm Suresi - Ayet 70

Türkçe Meal: Ve bırak kimseleri (ki) edindiler dinlerini bir laubali * ve bir eğlence/oyun; ve aldattı onları dünya hayatı; ve zikret/hatırlat onunla ** ; ki tutuklanır bir nefis 201 kazandığıyla; olmaz ona (nefse) Allah’ın astından bir veli 28 ; ve ne de bir şefâatçi 114 ; ve eğer adil olsa/eşitlese (o nefis) her bir adaleti 680 ; alınmaz ondan (nefisten); işte bunlar; kimselerdir (ki) tutuklandılar kazandıklarıyla; onlaradır kaynardan bir içecek; ve acıklı bir azap kâfirlik 25 ederler olduklarıyla.

Arapça: 859|6|70|وذر الذين اتخذوا دينهم لعبا ولهوا وغرتهم الحيوه الدنيا وذكر به ان تبسل نفس بما كسبت ليس لها من دون الله ولي ولا شفيع وان تعدل كل عدل لا يوخذ منها اوليك الذين ابسلوا بما كسبوا لهم شراب من حميم وعذاب اليم بما كانوا يكفرون

En'âm Suresi - Ayet 89

Türkçe Meal: Bunlar kimselerdir (ki) verdik onlara kitap ve hikmet 303 ve nübüvvet 626 ; öyle ki eğer kâfirlik 25 ederse * ona ** ; işte şunlardır; öyle ki muhakkak vekil *** olduk ona ** ; bir kavme/topluma **** (ki) olmaz ona ** kâfirlik 25 edenler.

Arapça: 878|6|89|اوليك الذين اتينهم الكتب والحكم والنبوه فان يكفر بها هولا فقد وكلنا بها قوما ليسوا بها بكفرين

En'âm Suresi - Ayet 122

Türkçe Meal: Ve kimse (ki) olmuştu 615 bir ölü/mevta * ?; öyle ki dirilttik/canlandırdık onu ve verdik ona bir nur; yürür onunla insanlar içinde; misali onun ** kendisinden bir çıkışı olmayan karanlıklar içindeki kimse gibidir midir?; işte öyledir; süslendi kâfirlere 25 yapar oldukları.

Arapça: 911|6|122|اومن كان ميتا فاحيينه وجعلنا له نورا يمشي به في الناس كمن مثله في الظلمت ليس بخارج منها كذلك زين للكفرين ما كانوا يعملون

En'âm Suresi - Ayet 130

Türkçe Meal: Ey cin 210 ve insan klanı/kabilesi! "Asla gelmez mi (oldu) sizlere kendinizden resûller 418 ? Naklederler sizlere ayetlerimi; ve uyarırlar sizleri karşılaşma gününüze; buna (bu güne)"; dediler * : “Şahit olduk/tanık olduk nefislerimiz 201 üzerine”; ve aldattı onları dünya hayatı; ve şahit oldular/tanık oldular kendi nefisleri 201 üzerine; doğrusu onlar oldular kâfirler 25 .

Arapça: 919|6|130|يمعشر الجن والانس الم ياتكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي وينذرونكم لقا يومكم هذا قالوا شهدنا علي انفسنا وغرتهم الحيوه الدنيا وشهدوا علي انفسهم انهم كانوا كفرين

A'râf Suresi - Ayet 37

Türkçe Meal: Öyle ki kim daha zalimdir 257 kimseden (ki) iftira 402 attı Allah'a karşı bir yalan ya da yalanladı 195 ayetlerini O’nun (Allah'ın); işte bunlar; kavuşur nasipleri onların kitaptan * ; ta ki geldiği zaman onlara resûllerimiz 418 ; vefat ettirirken onları; dediler (resûl melekler): "Hani nerede Allah’ın astından çağırmış olduklarınız?"; dediler (vefat eden kimseler): "Saptılar bizden"; ve şahidlik/tanıklık ettiler kendi nefislerine 201 karşı ki onlar oldular kâfirler 25 .

Arapça: 991|7|37|فمن اظلم ممن افتري علي الله كذبا او كذب بايته اوليك ينالهم نصيبهم من الكتب حتي اذا جاتهم رسلنا يتوفونهم قالوا اين ما كنتم تدعون من دون الله قالوا ضلوا عنا وشهدوا علي انفسهم انهم كانوا كفرين

A'râf Suresi - Ayet 50

Türkçe Meal: Ve nida * etti ateş ** ashâbı 194 cennet *** ashâbına 194 ki "Akıtın **** üzerimize suyunuzdan veya Allah'ın rızıklandırdığından" (diye); dediler *** : "Doğrusu Allah haram etti ikisini kâfirler 25 üzerine."

Arapça: 1004|7|50|ونادي اصحب النار اصحب الجنه ان افيضوا علينا من الما او مما رزقكم الله قالوا ان الله حرمهما علي الكفرين

A'râf Suresi - Ayet 76

Türkçe Meal: Dedi büyüklenmiş/kibirlenmiş kimseler: "Doğrusu bizler onunla iman 47 ettiğinize kâfirleriz 25 ."

Arapça: 1030|7|76|قال الذين استكبروا انا بالذي امنتم به كفرون

A'râf Suresi - Ayet 90

Türkçe Meal: Ve dedi mele 364 (ki) kâfirlik 25 etmiş kimselerdir kavminden/toplumundan onun (Şuayb’ın): "Mutlak ki eğer tabi olursanız Şuayb'e; doğrusu sizler o durumda mutlak hüsrana uğrayanlarsınız."

Arapça: 1044|7|90|وقال الملا الذين كفروا من قومه لين اتبعتم شعيبا انكم اذا لخسرون

A'râf Suresi - Ayet 93

Türkçe Meal: Öyle ki yüz çevirdi (Şuayb) onlardan; ve dedi: "Ey kavmim/toplumum! Ant olsun belagat 399 ettim risâletini 223 Rabbimin 4 ; ve nasihat ettim sizlere; öyle ki nasıl acırım/üzülürüm kâfirler 25 (olan) bir kavme/topluma karşı."

Arapça: 1047|7|93|فتولي عنهم وقال يقوم لقد ابلغتكم رسلت ربي ونصحت لكم فكيف اسي علي قوم كفرين

A'râf Suresi - Ayet 101

Türkçe Meal: İşte şudur; kentler (ki) kıssalaştırırız sana onun * haberlerinden; ve ant olsun geldi onlara onların resûlleri 418 beyanatlarla 620 ; öyle ki olmuş değillerdi iman 47 etmeye öncesinde yalanladıkları nedeniyle; işte böyledir; mühürler 175 Allah kâfirlerin 25 kalplerinin üzerini.

Arapça: 1055|7|101|تلك القري نقص عليك من انبايها ولقد جاتهم رسلهم بالبينت فما كانوا ليومنوا بما كذبوا من قبل كذلك يطبع الله علي قلوب الكفرين

Enfâl Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Ve vaat ediyorken sizlere Allah iki tayfadan * birini ** ki o sizleredir (diye); ve istiyordunuz ki kuvvet/diken/sivrilik *** sahibi dışındaki **** olsun sizlere; ve (oysa) diliyordu Allah ki hakka/gerçeğe kavuşturmayı hakkı/gerçeği **** kendi kelimeleriyle 416 ; ve (diliyordu) kesmeyi kâfirlerin 25 ardını.

Arapça: 1167|8|7|واذ يعدكم الله احدي الطايفتين انها لكم وتودون ان غير ذات الشوكه تكون لكم ويريد الله ان يحق الحق بكلمته ويقطع دابر الكفرين

Enfâl Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Vahyediyorken (senin) Rabbin 4 meleklere ki: "Ben beraberim sizlerle; öyle ki sabitleyin * iman 47 etmiş kimseleri; atacağım kâfirlik 25 etmiş kimselerin kalplerine dehşet; öyle ki darbedin * boyunlar üstüne; ve darbedin * onlardan ** her parmak ucuna."

Arapça: 1172|8|12|اذ يوحي ربك الي المليكه اني معكم فثبتوا الذين امنوا سالقي في قلوب الذين كفروا الرعب فاضربوا فوق الاعناق واضربوا منهم كل بنان

Enfâl Suresi - Ayet 14

Türkçe Meal: İşte sizlersiniz; öyle ki tadın onu; ve ki kâfirler 25 içindir ateş 834 azabı.

Arapça: 1174|8|14|ذلكم فذوقوه وان للكفرين عذاب النار

Enfâl Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Karşılaştığınız zaman kâfirlik 25 etmiş kimselerle; bir toplu halde yürüme * (-yle); öyle ki dönmeyin onlara arkaları ** .

Arapça: 1175|8|15|يايها الذين امنوا اذا لقيتم الذين كفروا زحفا فلا تولوهم الادبار

Enfâl Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: İşte sizlersiniz; ve ki Allah zayıflatandır kâfirlerin 25 kumpasını/entrikasını.

Arapça: 1178|8|18|ذلكم وان الله موهن كيد الكفرين

Enfâl Suresi - Ayet 30

Türkçe Meal: Ve tertipliyorken 705 sana kâfirlik 25 etmiş kimseler (ki) sabitlemek * için seni ya da katletmek 35 için seni ya da çıkarmak ** için seni; ve tertipliyorlardı 705 ; ve Allah (da) tertipliyordu 705 ; ve Allah hayırlısıdır tertipleyenlerin 705 .

Arapça: 1190|8|30|واذ يمكر بك الذين كفروا ليثبتوك او يقتلوك او يخرجوك ويمكرون ويمكر الله والله خير المكرين

Enfâl Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Ve olmuş değildir onların * beytin/evin 32 yanındaki salâtı 5 ancak ıslık çalma 706 ve el çırpma 706 ; öyleyse tadın azabı; kâfirlik 25 eder olduğunuzla.

Arapça: 1195|8|35|وما كان صلاتهم عند البيت الا مكا وتصديه فذوقوا العذاب بما كنتم تكفرون

Enfâl Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Doğrusu kâfirlik 25 etmiş kimseler infak 6 ederler mallarını geri çevirmek/döndürmek için Allah yolundan 336 ; öyle ki infak 6 edecekler onu * ; sonra olur * üzerlerine bir hüsran; sonra yenilgiye uğratılırlar; ve kâfirlik 25 etmiş kimseler cehenneme doğru haşredilirler.

Arapça: 1196|8|36|ان الذين كفروا ينفقون امولهم ليصدوا عن سبيل الله فسينفقونها ثم تكون عليهم حسره ثم يغلبون والذين كفروا الي جهنم يحشرون

Enfâl Suresi - Ayet 38

Türkçe Meal: Kâfirlik 25 etmiş kimselere de ki: "Eğer menederlerse * mağfiret 319 edilir onlara; muhakkak geçendir ** ; ve eğer geri dönerlerse; öyle ki. muhakkak devam etti *** evvelki sünnet 707 ."

Arapça: 1198|8|38|قل للذين كفروا ان ينتهوا يغفر لهم ما قد سلف وان يعودوا فقد مضت سنت الاولين

Enfâl Suresi - Ayet 50

Türkçe Meal: Şayet görsen melekleri 522 vefat 621 ettirirken kâfirlik 25 etmiş kimseleri; darbederler yüzlerine onların ve arkalarına onların: ve "Tadın yakan azabı".

Arapça: 1210|8|50|ولو تري اذ يتوفي الذين كفروا المليكه يضربون وجوههم وادبرهم وذوقوا عذاب الحريق

Enfâl Suresi - Ayet 52

Türkçe Meal: Gidişatı gibidir firavun 711 ailesinin; ve onlardan önceki kimselerin (ki) kâfirlik 25 ettiler Allah'ın ayetlerine; öyle ki tuttu onları Allah günahlarıyla; doğrusu Allah Kaviyy’dir 72 ; Şedîd’tir 536 akabinde.

Arapça: 1212|8|52|كداب ال فرعون والذين من قبلهم كفروا بايت الله فاخذهم الله بذنوبهم ان الله قوي شديد العقاب

Enfâl Suresi - Ayet 55

Türkçe Meal: Doğrusu dâbbelerin 599 şerlisi Allah’ın indinde/katında kâfirlik 25 etmiş kimselerdir; öyle ki onlar iman 47 etmezler.

Arapça: 1215|8|55|ان شر الدواب عند الله الذين كفروا فهم لا يومنون

Enfâl Suresi - Ayet 59

Türkçe Meal: Ve hesaplamasınlar/düşünmesinler kâfirlik 25 etmiş kimseler öne geçtiklerini; doğrusu onlar aciz bırakamazlar.

Arapça: 1219|8|59|ولا يحسبن الذين كفروا سبقوا انهم لا يعجزون

Enfâl Suresi - Ayet 73

Türkçe Meal: Kâfirlik 25 etmiş kimseler (ki) bir kısmı onların evliyasıdır 212 bir kısmın; eğer faaliyete geçirmezseniz onu * ; olur bir fitne 332 yerde ve bir büyük fesat 265 .

Arapça: 1233|8|73|والذين كفروا بعضهم اوليا بعض الا تفعلوه تكن فتنه في الارض وفساد كبير

Tevbe Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Öyle ki seyahat edin yerde * dört ay ** ; ve bilin ki sizler olamazsınız aciz bırakanlar Allah'ı; ve ki Allah hezimete *** uğratandır kâfirleri 25 .

Arapça: 1237|9|2|فسيحوا في الارض اربعه اشهر واعلموا انكم غير معجزي الله وان الله مخزي الكفرين

Tevbe Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: Ve bir ezandır 752 Allah’tan ve resûlünden 700 insanlara en büyük hac 327 günü ki Allah uzaktır müşriklerden 36 ; ve resûlü (de); öyle ki eğer tevbe 33 ettinizse; öyle ki o hayırlıdır sizlere; ve eğer döndünüzse öyle ki bilin ki sizler olamazsınız aciz bırakanlar Allah'ı; ve müjdele kâfirlik 25 etmiş kimseleri elim/acıklı bir azapla.

Arapça: 1238|9|3|واذن من الله ورسوله الي الناس يوم الحج الاكبر ان الله بري من المشركين ورسوله فان تبتم فهو خير لكم وان توليتم فاعلموا انكم غير معجزي الله وبشر الذين كفروا بعذاب اليم

Tevbe Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: Sonra indirdi Allah sükunetini * resûlüne 418 ** karşı ve müminlere 27 karşı; ve indirdi ordular (ki) asla görmezsiniz onu; ve azap etti (Allah) kâfirlik 25 etmiş kimselere; ve işte bu; cezasıdır kâfirlerin 25 .

Arapça: 1261|9|26|ثم انزل الله سكينته علي رسوله وعلي المومنين وانزل جنودا لم تروها وعذب الذين كفروا وذلك جزا الكفرين

Tevbe Suresi - Ayet 30

Türkçe Meal: Ve dedi Yahudiler 306 : "Uzeyr * oğludur Allah'ın"; ve dedi Nâsâralılar: "Mesih ** oğludur Allah'ın"; işte bu; söylemleridir onların ağızlarıyla dillendirdikleri; benzetirler söylemine kâfirlik 25 etmiş kimselerin (ki) öncesinde katletti 35 onları Allah; nasıl da yalana uyduruluyorlar *** ?

Arapça: 1265|9|30|وقالت اليهود عزير ابن الله وقالت النصري المسيح ابن الله ذلك قولهم بافوههم يضهون قول الذين كفروا من قبل قتلهم الله اني يوفكون

Tevbe Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Arzularlar ki söndürürler Allah'ın nurunu * ağızlarıyla; ve (oysa) geri çevirir Allah dışında ki tamamlar ** nurunu * ; velev/şayet kerhen 697 de olsa kâfirler 25 .

Arapça: 1267|9|32|يريدون ان يطفوا نور الله بافوههم ويابي الله الا ان يتم نوره ولو كره الكفرون

Tevbe Suresi - Ayet 37

Türkçe Meal: Ancak ki ertelemek * bir ziyadedir ** küfürde 422 ; dalalette 128 bırakılır onunla kâfirlik 25 etmiş kimseler (ki) helal kılarlar onu *** bir yıl **** ve haram kılarlar onu *** bir yıl **** ; denk gelmesi için Allah'ın haram kıldığının adetini/sayısını; öyle ki helal kılarlar **** haram kıldığını Allah'ın; süslü gösterildi onlara yaptıkları kötülük; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz kâfirler 25 kavmini/toplumunu.

Arapça: 1272|9|37|انما النسي زياده في الكفر يضل به الذين كفروا يحلونه عاما ويحرمونه عاما ليواطوا عده ما حرم الله فيحلوا ما حرم الله زين لهم سو اعملهم والله لا يهدي القوم الكفرين

Tevbe Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: Eğer yardım etmezseniz ona * öyle ki muhakkak yardım etti ona * Allah; çıkardıkları zaman onu * kâfirlik 25 etmiş kimseler; ikincisiydi ikinin mağaradayken ** ikisi; dediği zaman arkadaşına: "Hüzünlenme; doğrusu Allah bizimle beraberdir"; öyle ki indirdi Allah kendi sakinliğini onun * üzerine; ve destekledi onu * ordularla (ki) asla göremezsiniz onu *** ; ve yaptı kelimeyi kâfir 25 etmiş kimselere sefillik (olarak) ; ve (yaptı) Allah'ın kelimesini o **** uludur (diye); ve Allah bir Azîz’dir 37 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1275|9|40|الا تنصروه فقد نصره الله اذ اخرجه الذين كفروا ثاني اثنين اذ هما في الغار اذ يقول لصحبه لا تحزن ان الله معنا فانزل الله سكينته عليه وايده بجنود لم تروها وجعل كلمه الذين كفروا السفلي وكلمه الله هي العليا والله عزيز حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 49

Türkçe Meal: Ve onlardan kimse der: "İzin ver bana; ve fitneye 332 düşürme beni"; zaten fitne 332 içine düşmüşler değil mi?; ve doğrusu cehennem kuşatıcıdır kâfirleri 25 .

Arapça: 1284|9|49|ومنهم من يقول ايذن لي ولا تفتني الا في الفتنه سقطوا وان جهنم لمحيطه بالكفرين

Tevbe Suresi - Ayet 54

Türkçe Meal: Ve mâni olmuş değildi ki kabul edilir onlardan infakları 6 ancak ki onlar kâfirlik 25 ederler Allah’a ve resûlüne 700 ; ve gelmezler salâta 5 ancak (ki) ve onlar üşengeç/umursamaz (olarak); ve infak 6 etmezler ancak (ki) ve onlar kerhenler 697 (olarak).

Arapça: 1289|9|54|وما منعهم ان تقبل منهم نفقتهم الا انهم كفروا بالله وبرسوله ولا ياتون الصلوه الا وهم كسالي ولا ينفقون الا وهم كرهون

Tevbe Suresi - Ayet 55

Türkçe Meal: Öyle ki şaşırtmasın * seni onların malları ne de evlatları; doğrusu arzular Allah azap etmeye onlara onunla ** dünya hayatında; ve (arzular ki) bırakırlar *** nefislerini 201 ; ve onlar kâfirler 25 (olarak).

Arapça: 1290|9|55|فلا تعجبك امولهم ولا اولدهم انما يريد الله ليعذبهم بها في الحيوه الدنيا وتزهق انفسهم وهم كفرون

Tevbe Suresi - Ayet 66

Türkçe Meal: Özür dilemeyin; muhakkak ki kâfirlik 25 ettiniz imanınız 47 sonrasında; eğer affetsek ki bir tayfayı 719 sizlerden; azap ederiz bir tayfaya 719 ; (ki) onların mücrimler 674 olmuş olmalarından dolayıdır.

Arapça: 1301|9|66|لا تعتذروا قد كفرتم بعد ايمنكم ان نعف عن طايفه منكم نعذب طايفه بانهم كانوا مجرمين

Tevbe Suresi - Ayet 68

Türkçe Meal: Vaat * etti Allah münâfık 26 erkeklere ve münâfık 26 kadınlara ve kâfirlere 25 cehennem ateşini 834 ; ölümsüzlerdir 185 orada; O ** hesap eder/düşünür onları *** ; ve lanetledi onları Allah; ve onlaradır bir azap kıyam/dik/ayakta **** .

Arapça: 1303|9|68|وعد الله المنفقين والمنفقت والكفار نار جهنم خلدين فيها هي حسبهم ولعنهم الله ولهم عذاب مقيم

Tevbe Suresi - Ayet 73

Türkçe Meal: Ey nebi 132 *!; Cihat 356 et kâfirlere 25 ve münâfıklara 26 (karşı); ve kabalaş/sert davran onlara; ve sığınakları onların cehennemdir; ve ne kötü oldu varış yeri.

Arapça: 1308|9|73|يايها النبي جهد الكفار والمنفقين واغلظ عليهم وماويهم جهنم وبيس المصير

Tevbe Suresi - Ayet 74

Türkçe Meal: Ant içerler Allah'a, demiş değillerdir (diye); ve muhakkak dediler küfür 422 kelimesini/söylemini; ve kâfirlik 25 ettiler İslam’ları 218 sonrasında; ve yeltendiler asla nail * olamaz olduklarına; değillerdi öç alırlar dışında ki ganileştirir ** onları Allah ve resûlü 700 fazlından 202 ; öyle ki eğer tevbe 33 ederlerse olur onlara hayır; ve eğer dönerlerse azap eder onlara Allah elim/acıklı bir azapla dünyada ve ahirette; ve olmaz onlara yerde hiçbir bir veli 28 ve ne de bir yardım eden.

Arapça: 1309|9|74|يحلفون بالله ما قالوا ولقد قالوا كلمه الكفر وكفروا بعد اسلمهم وهموا بما لم ينالوا وما نقموا الا ان اغنيهم الله ورسوله من فضله فان يتوبوا يك خيرا لهم وان يتولوا يعذبهم الله عذابا اليما في الدنيا والاخره وما لهم في الارض من ولي ولا نصير

Tevbe Suresi - Ayet 80

Türkçe Meal: İstiğfar 396 et onlara ya da istiğfar 396 etme onlara; eğer istiğfar etsen onlara yetmiş kere * ; öyle ki asla mağfiret 319 etmez Allah onlara; işte bu; ki kâfirlik 25 ettikleri nedeniyledir onların Allah’a ve resûlüne 700 ; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz fâsık 38 kavmi/toplumu.

Arapça: 1315|9|80|استغفر لهم او لا تستغفر لهم ان تستغفر لهم سبعين مره فلن يغفر الله لهم ذلك بانهم كفروا بالله ورسوله والله لا يهدي القوم الفسقين

Tevbe Suresi - Ayet 84

Türkçe Meal: Ve salla 52 * edilmez onlardan ölen birine ebediyen; ve kıyam 143 etme onun kabrinde; doğrusu onlar kâfirlik 25 ettiler Allah'a ve resûlüne; ve öldüler; ve onlar fâsıklardı 38 .

Arapça: 1319|9|84|ولا تصل علي احد منهم مات ابدا ولا تقم علي قبره انهم كفروا بالله ورسوله وماتوا وهم فسقون

Tevbe Suresi - Ayet 85

Türkçe Meal: Ve şaşırtmasın * seni onların malları ve evlatları; ancak arzular Allah ki azap eder onlara onunla ** dünyada; ve bırakırlar *** nefislerini 201 ; ve onlar kâfirlerdir 25 .

Arapça: 1320|9|85|ولا تعجبك امولهم واولدهم انما يريد الله ان يعذبهم بها في الدنيا وتزهق انفسهم وهم كفرون

Tevbe Suresi - Ayet 90

Türkçe Meal: Ve geldi Araplar'dan 772 özür beyan edenler (ki) izin verilmesi için onlara; ve oturdu * kimseler (ki) yalan söylediler Allah'a ve resûlüne; isabet edecek onlardan kâfirlik 25 etmiş kimselere elim/acıklı bir azap.

Arapça: 1325|9|90|وجا المعذرون من الاعراب ليوذن لهم وقعد الذين كذبوا الله ورسوله سيصيب الذين كفروا منهم عذاب اليم

Tevbe Suresi - Ayet 125

Türkçe Meal: Ve kimselere gelince (ki) kalplerindedir bir maraz; öyle ki artırdı * onlara bir ricsi 773 ricslerine 773 doğru; ve öldüler; ve onlar kâfirlerdir 25 .

Arapça: 1360|9|125|واما الذين في قلوبهم مرض فزادتهم رجسا الي رجسهم وماتوا وهم كفرون

Yunus Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: İnsanlara bir şaşılan mı oldu ki vahy 603 ettik bir adam üzerine onlardan? Ki "Uyar insanları; ve müjdele iman 47 etmiş kimseleri ki onlaradır gerçek/doğru bir kademe/kıdem Rableri 4 indinde/katında"; dedi kâfirler 25 : "Doğrusu bu * mutlak apaçık bir sihirdir."

Arapça: 1364|10|2|اكان للناس عجبا ان اوحينا الي رجل منهم ان انذر الناس وبشر الذين امنوا ان لهم قدم صدق عند ربهم قال الكفرون ان هذا لسحر مبين

Yunus Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: O'nadır * dönüş yerleriniz topluca; vaadi Allah'ın bir haktır/gerçektir; doğrusu O ** benzersiz başlatır yaratışı; sonra geri döndürür onu *** ; karşılığını 63 vermek için kimselerin (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 eşitlikle 230 ve kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler; onlaradır **** kaynardan bir şarap ***** ve elim/acıklı bir azap; kâfirlik 25 ederler olduklarına.

Arapça: 1366|10|4|اليه مرجعكم جميعا وعد الله حقا انه يبدوا الخلق ثم يعيده ليجزي الذين امنوا وعملوا الصلحت بالقسط والذين كفروا لهم شراب من حميم وعذاب اليم بما كانوا يكفرون

Yunus Suresi - Ayet 70

Türkçe Meal: Bir metadır 54 dünyadaki; sonra bize doğrudur dönüş yeri onların; sonra tattırırız onlara şiddetli azabı kâfirlik 25 ederler olduklarıyla.

Arapça: 1432|10|70|متع في الدنيا ثم الينا مرجعهم ثم نذيقهم العذاب الشديد بما كانوا يكفرون

Yunus Suresi - Ayet 86

Türkçe Meal: "Ve kurtar bizleri rahmetinle 271 kâfirler 25 kavminden/toplumundan."

Arapça: 1448|10|86|ونجنا برحمتك من القوم الكفرين

Hûd Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Ve O * (ki) yaratandır gökleri 162 ve yeri altı günde 781 ; ve oldu arşı 66 O’nun ** mayi/sıvı üzerinde 916 ; belalandırmak 256 içindir sizleri hanginiz daha güzeldir bir amel *** (-de); ve şayet dediysen "doğrusu sizler diriltilenlersiniz ölüm sonrasında"; mutlak derler kâfirlik 25 etmiş kimseler: "değildir bu apaçık bir sihir dışında"

Arapça: 1478|11|7|وهو الذي خلق السموت والارض في سته ايام وكان عرشه علي الما ليبلوكم ايكم احسن عملا ولين قلت انكم مبعوثون من بعد الموت ليقولن الذين كفروا ان هذا الا سحر مبين

Hûd Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Ve şayet tattırsak insana bizden bir rahmet 271 ; sonra soyup çeksek onu * ondan ** ; doğrusu o *** kâfir 25 bir ümitsizdir mutlak.

Arapça: 1480|11|9|ولين اذقنا الانسن منا رحمه ثم نزعنها منه انه ليوس كفور

Hûd Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Öyle ki kimse mi * (ki) oldu bir beyanat 620 üzere Rabbinden 4 ; ve tilâvet 874 eder onu ** ondan *** bir şahit/tanık (olarak) ; ve onun **** öncesinde Mûsâ'nın kitabı ***** bir imamdı 884 ve bir rahmetti 271 ; işte bunlardır; iman 47 ederler ona ****** ; ve kim kâfirlik 25 eder ona ****** gruplardan/partilerden; öyle ki ateştir 834 vaat edilen yeri onun; öyle ki olma şüphede ondan ******* ; doğrusu o ******** haktır/gerçektir (senin) Rabbinden 4 ; velakin/fakat çoğu insan iman 47 etmez.

Arapça: 1488|11|17|افمن كان علي بينه من ربه ويتلوه شاهد منه ومن قبله كتب موسي اماما ورحمه اوليك يومنون به ومن يكفر به من الاحزاب فالنار موعده فلا تك في مريه منه انه الحق من ربك ولكن اكثر الناس لا يومنون

Hûd Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: Öyle ki (Nûh’un) kavminden/toplumundan kâfirlik 25 etmiş kimselerin melesi 364 dedi: "Görür değiliz seni bir beşer * dışında; mislimiz 870 bizim; ve görür değiliz seni tabi oldu sana ancak kimseler (ki) onlar rezillerimizdir; sığ görüşlüdür; ve görür değiliz sizleri bizlere karşı bir faziletli/fazlalıklı; evet! Zannediyoruz sizleri (ki) yalancılarsınız.

Arapça: 1498|11|27|فقال الملا الذين كفروا من قومه ما نريك الا بشرا مثلنا وما نريك اتبعك الا الذين هم اراذلنا بادي الراي وما نري لكم علينا من فضل بل نظنكم كذبين

Hûd Suresi - Ayet 42

Türkçe Meal: Ve o * akıyordu onlarla ** dağlar gibi dalgalarda; ve nida *** etti Nûh oğluna (ki) ve olmuştu **** bir kenarda; "Ey oğlum! Bin bizimle birlikte; ve olma kâfirlerle 25 birlikte."

Arapça: 1513|11|42|وهي تجري بهم في موج كالجبال ونادي نوح ابنه وكان في معزل يبني اركب معنا ولا تكن مع الكفرين

Hûd Suresi - Ayet 60

Türkçe Meal: Ve tabi edildiler bu dünyada bir lanete 280 ve kıyamet 148 gününde (de); değil mi (ki) doğrusu Âd (ki) kâfirlik 25 ettiler Rabblerine 4 ; değil mi (ki) bir uzaklıktır * Hûd'un Âd kavmine/toplumuna.

Arapça: 1531|11|60|واتبعوا في هذه الدنيا لعنه ويوم القيمه الا ان عادا كفروا ربهم الا بعدا لعاد قوم هود

Hûd Suresi - Ayet 68

Türkçe Meal: Sanki hiç ganiyleşmiyorlardı * orada ** ; değil mi (ki) doğrusu Semûd (ki) kâfirlik 25 ettiler Rabblerine 4 ; değil mi (ki) bir uzaklıktır Semûd’a.

Arapça: 1539|11|68|كان لم يغنوا فيها الا ان ثمودا كفروا ربهم الا بعدا لثمود

Yusuf Suresi - Ayet 37

Türkçe Meal: Dedi * : "Gelmez ikinize bir yemek (ki) rızıklandırılırsınız ikiniz onun (-la); dışındadır (ki) haber verdim ikinize tevilini 401 onun ** önceden ki gelir (o *** ) ikinize; işte ikinizedir Rabbimin 4 öğrettiğinden; doğrusu ben * terk ettim milletini 301 bir kavmin/toplumun **** (ki) iman 47 etmezler Allah'a ve onlar ahirete ***** (ki) onlar kâfirliklerdir 25 ."

Arapça: 1631|12|37|قال لا ياتيكما طعام ترزقانه الا نباتكما بتاويله قبل ان ياتيكما ذلكما مما علمني ربي اني تركت مله قوم لا يومنون بالله وهم بالاخره هم كفرون

Yusuf Suresi - Ayet 87

Türkçe Meal: "Ey oğullarım! Gidin; öyle ki yoklayın * Yûsuf’tan ve kardeşinden onun; ve ümit kesmeyin Allah'ın rahmetinden 271 ; doğrusu o ** ümit kesmez Allah'ın rahmetinden 271 ; dışındadır kâfirler 25 kavim/toplumu."

Arapça: 1681|12|87|يبني اذهبوا فتحسسوا من يوسف واخيه ولا تايسوا من روح الله انه لا يايس من روح الله الا القوم الكفرون

Ra'd Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Ve eğer acayip karşılarsan * ; öyle ki acayip (olan) onların "Olduğumuz zaman mı bir turabin 428 , doğrusu bizler (olur) muyuz mutlak yeni bir yaratılış içinde?" sözleridir; işte bunlar; kimselerdir (ki) kâfirlik 25 ettiler Rablerine 4 ; ve işte bunlaradır kelepçeler ** boyunlarında; ve işte bunlar; ateş 834 ashâbıdır 194 ; onlar orada *** ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 1710|13|5|وان تعجب فعجب قولهم اذا كنا تربا انا لفي خلق جديد اوليك الذين كفروا بربهم واوليك الاغلل في اعناقهم واوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Ra'd Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Ve diyorlar kâfirlik 25 etmiş kimseler: "Değil miydi indirmeli ona * Rabbinden 4 bir ayet 287 ; ancak ki sen * bir uyarıcısın; ve her bir kavmedir/toplumadır bir doğruya kılavuzlayan ** ."

Arapça: 1712|13|7|ويقول الذين كفروا لولا انزل عليه ايه من ربه انما انت منذر ولكل قوم هاد

Ra'd Suresi - Ayet 14

Türkçe Meal: O'nadır * hak/gerçek çağrı/davet; ve kimseler (ki) çağırırlar/davet ederler O’nun ** astından (ki) cevap veremezler onlara bir şeyle; dışındadır uzatan iki avcunu *** suya; ulaşması için ağzına; ve o *** ulaşır değildir ona; ve değildir çağrısı/daveti kâfirlerin 25 dalaletteki 128 dışında.

Arapça: 1719|13|14|له دعوه الحق والذين يدعون من دونه لا يستجيبون لهم بشي الا كبسط كفيه الي الما ليبلغ فاه وما هو ببلغه وما دعا الكفرين الا في ضلل

Ra'd Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: Ve diyor kâfirlik 25 etmiş kimseler: "Değil miydi indirilmeli onun * üzerine bir ayet 287 Rabbinden 4 ?"; de ki: "Doğrusu Allah dalalette 128 bırakır dilediği kimseyi; ve kılavuzlar kendisine sıkça dönmüş ** kimseyi."

Arapça: 1732|13|27|ويقول الذين كفروا لولا انزل عليه ايه من ربه قل ان الله يضل من يشا ويهدي اليه من اناب

Ra'd Suresi - Ayet 30

Türkçe Meal: İşte böyledir; gönderdik seni * bir ümmete 305 ; muhakkak gelip geçti ondan ** önce ümmetler 305 ; tilâvet 874 etmen için onlara vahyettiğimizi 603 (senin) üzerine; ve onlar kâfirlik 25 ederler Rahmân'a 1 ; de ki: "O *** (ki) Rabbimdir 4 ; yoktur ilâh 74 O’nun **** dışında; O'na ****** tevekkül 79 ettim; ve O'nadır ***** tevbem 33 ."

Arapça: 1735|13|30|كذلك ارسلنك في امه قد خلت من قبلها امم لتتلوا عليهم الذي اوحينا اليك وهم يكفرون بالرحمن قل هو ربي لا اله الا هو عليه توكلت واليه متاب

Ra'd Suresi - Ayet 31

Türkçe Meal: Ve şayet ki bir Kur’an 850 (ki) yürütülseydi onunla * dağlar ya da kesilseydi ** onunla * yer ya da kelam ettirilseydi onunla * ölüler; Evet! Allah’adır emir 200 topluca; öyle ki hiç farkına varmaz mı iman 47 etmiş kimseler ki şayet dilerse Allah mutlak doğru yola kılavuzlardı insanları topluca; ve ayrılmaz/farklı kılınmaz kâfirlik 25 etmiş kimseler (ki) isabet eder onlara sanayi olarak ürettikleriyle bir çarpma/vuruş; ya da konar *** diyarlarından **** bir yakına; ta ki gelir vaadi Allah'ın; doğrusu Allah ihtilaf etmez ***** vaat yerine.

Arapça: 1736|13|31|ولو ان قرانا سيرت به الجبال او قطعت به الارض او كلم به الموتي بل لله الامر جميعا افلم يايس الذين امنوا ان لو يشا الله لهدي الناس جميعا ولا يزال الذين كفروا تصيبهم بما صنعوا قارعه او تحل قريبا من دارهم حتي ياتي وعد الله ان الله لا يخلف الميعاد

Ra'd Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Ve ant olsun istihza 361 edildi resûllere 418 senden önce; öyle ki serbestlik verdim kâfirlik 25 etmiş kimselere; sonra yakaladım onları; öyle ki nasıl oldu akıbetim 892 .

Arapça: 1737|13|32|ولقد استهزي برسل من قبلك فامليت للذين كفروا ثم اخذتهم فكيف كان عقاب

Ra'd Suresi - Ayet 33

Türkçe Meal: Öyle ki kimse midir o * (ki) bir kıyamdadır 143 ** her bir nefis 201 üzerine kazandığıyla? Ve yaptılar Allah'a ortaklar 71 ; de ki: "İsimlendirin *** onları **** ; ya da haber (mi) verirsiniz O'na ***** bilmediğini yerde; ya da söylemden ortaya çıkanladır ****** ; evet! Ziynetlendirildi 856 kâfirlik 25 etmiş kimselere tuzakları; ve sapıp uzaklaştırıldılar yoldan ******* ; ve kimi dalalette 128 bırakır Allah; öyle ki yoktur ona hiç bir doğru yola kılavuz.

Arapça: 1738|13|33|افمن هو قايم علي كل نفس بما كسبت وجعلوا لله شركا قل سموهم ام تنبونه بما لا يعلم في الارض ام بظهر من القول بل زين للذين كفروا مكرهم وصدوا عن السبيل ومن يضلل الله فما له من هاد

Ra'd Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Misalidir 870 cennetin 970 ki vaat edilendir muttakilere 17 ; akar altından onun * nehirler; meyvesi onun * bir daimdir ** ; ve onun * gölgesi (de); işte şu; akıbetidir 892 kimselerin (ki) takvalı 21 oldular; ve akıbeti 892 kâfirlerin 25 ateştir 834 .

Arapça: 1740|13|35|مثل الجنه التي وعد المتقون تجري من تحتها الانهر اكلها دايم وظلها تلك عقبي الذين اتقوا وعقبي الكفرين النار

Ra'd Suresi - Ayet 42

Türkçe Meal: Ve muhakkak tuzak kurdu onlardan önceki kimseler (de); öyle ki Allah’adır tuzaklar topluca; bilir * kazandığını her bir nefsin 201 ; ve bilecekler kâfirler 25 kimedir akıbeti 892 diyarın ** .

Arapça: 1747|13|42|وقد مكر الذين من قبلهم فلله المكر جميعا يعلم ما تكسب كل نفس وسيعلم الكفر لمن عقبي الدار

Ra'd Suresi - Ayet 43

Türkçe Meal: Ve der kâfirlik 25 etmiş kimseler: "Olmadın sen * bir gönderilen!"; de ki: "Kâfi geldi/yetti Allah bir şahit/tanık (olarak) benim aramla ve sizin aranızda; ve kimse (ki) indindedir/yanındadır onun 597 kitap ilmi."

Arapça: 1748|13|43|ويقول الذين كفروا لست مرسلا قل كفي بالله شهيدا بيني وبينكم ومن عنده علم الكتب

İbrahim Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Allah ki O’nadır * göklerdeki 162 ve yerdeki; ve vay haline kâfirlerin 25 ! Şiddetli azaptan (dolayı).

Arapça: 1750|14|2|الله الذي له ما في السموت وما في الارض وويل للكفرين من عذاب شديد

İbrahim Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Ve bildirdiği/anons ettiği zaman Rabbiniz 4 : "Şayet şükrederseniz 43 mutlak ziyade ederim * sizlere; ve şayet kâfirlik 25 ederseniz; doğrusu azabım mutlak şiddetlidir."

Arapça: 1755|14|7|واذ تاذن ربكم لين شكرتم لازيدنكم ولين كفرتم ان عذابي لشديد

İbrahim Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: Ve dedi Mûsâ: "Eğer kâfirlik 25 ederseniz sizler ve (de) yerdeki kimseler topluca; öyle ki doğrusu Allah mutlak bir Ganiyy'dir 106 ; bir Hamîd’tir 107 .

Arapça: 1756|14|8|وقال موسي ان تكفروا انتم ومن في الارض جميعا فان الله لغني حميد

İbrahim Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Hiç gelmez mi sizlere sizlerden önceki kimselerin haberi; Nûh kavminin/toplumunun; ve Âd'ın; ve Semûd'un; ve onlardan sonraki kimselerin? Bilmez onları Allah’ın dışında; geldi onlara kendi resûlleri 418 beyanatlarla 620 ; öyle ki reddettiler ellerini * onların ** ağızlarında *** ; ve dediler: "Doğrusu bizler kâfirlik 25 ettik kendisiyle **** gönderildiğinize; ve bizler mutlak bir kuşkudayız bizleri kendisine çağırdığınızdan; bir şüphedeyiz."

Arapça: 1757|14|9|الم ياتكم نبوا الذين من قبلكم قوم نوح وعاد وثمود والذين من بعدهم لا يعلمهم الا الله جاتهم رسلهم بالبينت فردوا ايديهم في افوههم وقالوا انا كفرنا بما ارسلتم به وانا لفي شك مما تدعوننا اليه مريب

İbrahim Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Ve dedi kâfirlik 25 etmiş kimseler resûllerine 418 : "Mutlak çıkarırız 675 sizleri yerimizden * ya da mutlak dönersiniz milletimize 301 "; öyle ki vahyetti 603 onlara * Rableri 4 ; "Mutlak helak ederiz zalimleri 257 .".

Arapça: 1761|14|13|وقال الذين كفروا لرسلهم لنخرجنكم من ارضنا او لتعودن في ملتنا فاوحي اليهم ربهم لنهلكن الظلمين

İbrahim Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Misalidir 870 kimselerin (ki) kâfirlik 25 ettiler Rablerine 4 ; yaptıkları onların * bir kül gibidir (ki) savurdu onu ** rüzgar fırtınalı bir günde; muktedir 964 olamazlar kazandıklarından *** bir şeye karşı; işte bu (ki) o uzak bir dalalettir 128 .

Arapça: 1766|14|18|مثل الذين كفروا بربهم اعملهم كرماد اشتدت به الريح في يوم عاصف لا يقدرون مما كسبوا علي شي ذلك هو الضلل البعيد

İbrahim Suresi - Ayet 22

Türkçe Meal: Ve dedi şeytân 29 ne zaman ki bitirildi/tamamlandı emir: "Doğrusu Allah vaat etti sizlere hak/gerçek vaadi; ve (ben de) vaat ettim sizlere; öyle ki ihtilafa düştüm * sizlere; ve olmuş değildir bana üzerinize hiç bir sultân 660 ; dışındadır ki davet ederim sizleri; öyle ki cevap verirsiniz bana; öyle ki beni kınamayın/paylamayın; ve kınayın/paylayın kendi nefislerinizi 201 ; değilim ben yardım çağıran sizlere; ve değilsiniz sizler yardım çağıranlar bana; doğrusu ben kâfirlik 25 etmiştim şirk 71 koşmanıza beni ** önceden; doğrusu zalimler 257 (ki) onlaradır bir elim *** azap.

Arapça: 1770|14|22|وقال الشيطن لما قضي الامر ان الله وعدكم وعد الحق ووعدتكم فاخلفتكم وما كان لي عليكم من سلطن الا ان دعوتكم فاستجبتم لي فلا تلوموني ولوموا انفسكم ما انا بمصرخكم وما انتم بمصرخي اني كفرت بما اشركتمون من قبل ان الظلمين لهم عذاب اليم

Hicr Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Belki * ister/arzu eder kâfirlik 25 etmiş kimseler (ki) keşke olsaydılar müslim 45 .

Arapça: 1802|15|2|ربما يود الذين كفروا لو كانوا مسلمين

Nahl Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: Sonra kıyamet günü 148 rezil eder * onları ** ; ve der * : "Nerede bana şirk koşulanlar ** ? Kimselerdir (ki) oldunuz ayrışır **** onlarda."; derler kimseler (ki) verildi onlara ilim: "Doğrusu rezillik günü ve kötülük kâfirler 25 üzerinedir."

Arapça: 1926|16|27|ثم يوم القيمه يخزيهم ويقول اين شركاي الذين كنتم تشقون فيهم قال الذين اوتوا العلم ان الخزي اليوم والسو علي الكفرين

Nahl Suresi - Ayet 39

Türkçe Meal: Beyan 226 etmesi * içindir ** onlara ki kendisinde ihtilafa düşerler (olduklarını); ve bilmeleri içindir kimselerin (ki) kâfirlik 25 ettiler ki onlar oldular yalancılar.

Arapça: 1938|16|39|ليبين لهم الذي يختلفون فيه وليعلم الذين كفروا انهم كانوا كذبين

Nahl Suresi - Ayet 55

Türkçe Meal: Kâfirlik 25 ederler (oldukları) için verdiğimize onlara * ; öyle ki metalanın 54 ; öyle ki yakında bileceksiniz.

Arapça: 1954|16|55|ليكفروا بما اتينهم فتمتعوا فسوف تعلمون

Nahl Suresi - Ayet 72

Türkçe Meal: Ve Allah yaptı sizlere nefislerinizden 201 eşler; ve yaptı sizlere eşlerinizden oğullar ve torunlar; ve rızıklandırdı sizleri iyilerden; öyle ki batıla 199 mı iman 47 ederler?; ve Allah'ın nimetine 757 onlar kâfirlik 25 ederler.

Arapça: 1971|16|72|والله جعل لكم من انفسكم ازوجا وجعل لكم من ازوجكم بنين وحفده ورزقكم من الطيبت افبالبطل يومنون وبنعمت الله هم يكفرون

Nahl Suresi - Ayet 83

Türkçe Meal: Arif olurlar * nimetine 757 Allah'ın; sonra inkar ederler onu ** ; ve ekserisi onların kâfirlerdir 25 .

Arapça: 1982|16|83|يعرفون نعمت الله ثم ينكرونها واكثرهم الكفرون

Nahl Suresi - Ayet 84

Türkçe Meal: Ve gündür (ki) görevlendiririz her bir ümmetten 305 bir şahit/tanık * ; sonra izin verilmez kâfirlik 25 etmiş kimselere; ve onlar serzenişte/sitemde bulundurulmazlar.

Arapça: 1983|16|84|ويوم نبعث من كل امه شهيدا ثم لا يوذن للذين كفروا ولا هم يستعتبون

Nahl Suresi - Ayet 88

Türkçe Meal: Kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler; ve set çektiler 1023 Allah'ın yolundan 336 ; ziyade ederiz * onlara bir azabı üstüne azabın ** ; fesat 265 çıkarırlar olduklarından.

Arapça: 1987|16|88|الذين كفروا وصدوا عن سبيل الله زدنهم عذابا فوق العذاب بما كانوا يفسدون

Kehf Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: Ve de ki: "Hak/gerçek Rabbinizdendir 4 ; öyle ki kim diledi; öyle ki iman 47 etsin; ve kim diledi; öyle ki kâfirlik 25 etsin; doğrusu biz hazırladık zalimlere 257 bir ateş 834 ; sarmıştır onları onun * duman katmanı ** ; ve eğer yardım isterlerse yardım edilirler ağır metal akışkanı *** gibi bir suyla (ki) kavurur/kızartır yüzleri; ne sefil bir içecek oldu; ve ne kötü bir refakat/dayanma/dinlenme yeri oldu.

Arapça: 2167|18|29|وقل الحق من ربكم فمن شا فليومن ومن شا فليكفر انا اعتدنا للظلمين نارا احاط بهم سرادقها وان يستغيثوا يغاثوا بما كالمهل يشوي الوجوه بيس الشراب وسات مرتفقا

Kehf Suresi - Ayet 100

Türkçe Meal: Ve sunduk/gösterdik cehennemi o gün kâfirler 25 için; bir sunuş/bir gösterme.

Arapça: 2238|18|100|وعرضنا جهنم يوميذ للكفرين عرضا

Enbiyâ Suresi - Ayet 30

Türkçe Meal: Hiç görmezler mi kâfirlik 25 etmiş kimseler ki gökler 162 ve yer olmuştu bir bitişik/yapışık 387 ; öyle ki ayırdık * o ikisini; ve yaptık sudan her bir canlı şeyi 387 ; öyle ki iman 47 etmezler mi?

Arapça: 2511|21|30|اولم ير الذين كفروا ان السموت والارض كانتا رتقا ففتقنهما وجعلنا من الما كل شي حي افلا يومنون

Hac Suresi - Ayet 19

Türkçe Meal: İşte şu ikisi; iki hasım * ; hasımlaştılar ** Rableri 435 hakkında; öyle ki kâfirlik 25 etmiş kimselere (ki) kesildi onlara ateşten elbiseler 803 ; dökülür başlarının üstenden hamîm 804 .

Arapça: 2612|22|19|هذان خصمان اختصموا في ربهم فالذين كفروا قطعت لهم ثياب من نار يصب من فوق روسهم الحميم

Mü'minûn Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Öyle ki dedi melesi 364 -(ki) onun * kavminden/toplumundan kâfirlik 25 etmiş kimselerdir-: "Değildir bu ** sizlerin misali 870 bir beşer 432 dışında; arzular ** ki faziletli 202 olsun üzerinize; velev/şayet dileseydi Allah mutlak indirirdi melekleri 48 ; işitmiş değiliz bunu *** evvelki babalarımızda/atalarımızda."

Arapça: 2695|23|24|فقال الملوا الذين كفروا من قومه ما هذا الا بشر مثلكم يريد ان يتفضل عليكم ولو شا الله لانزل مليكه ما سمعنا بهذا في اباينا الاولين

Rûm Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: Hiç tefekkür 357 etmezler mi kendi nefislerinde 201 (ki) yaratmış değildir Allah gökleri 162 ve yeri; ve ikisi arasındakini hakla/gerçekle (olması) dışında; ve belirlenmiş bir eceldir; ve doğrusu insanlardan ekserisi/çoğu Rabblerine 4 karşılaşmaya mutlak kâfirdirler 25 .

Arapça: 3415|30|8|اولم يتفكروا في انفسهم ما خلق الله السموت والارض وما بينهما الا بالحق واجل مسمي وان كثيرا من الناس بلقاي ربهم لكفرون

Lokman Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Ve ant olsun verdik Lokmân'a 571 hikmet 382 ki şükretsin 43 Allah'a; ve kim şükreder 43 öyle ki ancak şükreder 43 kendi nefsi 201 için; ve kim kâfirlik 25 eder öyle ki doğrusu Allah Ganiyy’dir 106 ; Hamîd’dir 107 .

Arapça: 3479|31|12|ولقد اتينا لقمن الحكمه ان اشكر لله ومن يشكر فانما يشكر لنفسه ومن كفر فان الله غني حميد

Ahzâb Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Ey nebi 132 *! Takvalı 21 ol Allah’a; ve itaat etme kâfirlere 25 ve münâfıklara 26 ; doğrusu Allah oldu bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 3532|33|1|يايها النبي اتق الله ولا تطع الكفرين والمنفقين ان الله كان عليما حكيما

Ahzâb Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: Sual etmesi/sorması içindir (Allah’ın) sâdıklığı 182 onların sıddıklığından 551 ; ve hazırladı (Allah) kâfirlere 25 elim/acıklı bir azap.

Arapça: 3539|33|8|ليسل الصدقين عن صدقهم واعد للكفرين عذابا اليما

Ahzâb Suresi - Ayet 25

Türkçe Meal: Ve reddetti Allah kâfirlik 25 etmiş kimseleri gazaplarıyla * ; asla ulaşamazlar bir hayra; ve kâfi geldi/yetti Allah müminlere 27 katletmede/katledilmede 35 ; ve oldı Allah bir Kaviyy 72 ; bir Azîz 37 .

Arapça: 3556|33|25|ورد الله الذين كفروا بغيظهم لم ينالوا خيرا وكفي الله المومنين القتال وكان الله قويا عزيزا

Ahzâb Suresi - Ayet 48

Türkçe Meal: Ve itaat etme kâfirlere 25 ve münâfıklara 26 ; ve veda et * eziyetlerine onların; ve tevekkül 79 et Allah'a karşı; ve kâfi geldi/yetti Allah bir vekîl 517 (olarak).

Arapça: 3579|33|48|ولا تطع الكفرين والمنفقين ودع اذيهم وتوكل علي الله وكفي بالله وكيلا

Ahzâb Suresi - Ayet 64

Türkçe Meal: Doğrusu Allah lanet 280 etti kâfirlere 25 ; ve hazırladı onlara * bir seîr 809 .

Arapça: 3595|33|64|ان الله لعن الكفرين واعد لهم سعيرا

Sâd Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: Ve yaratmış değiliz göğü 180 ve yeri; ve ikisi arasındakini bir batılla 199 ; işte bu * ; zannıdır 314 kâfirlik 25 etmiş kimselerin; öyle ki vah haline kâfirlik 25 etmiş kimselerin ateşten 834 (dolayı).

Arapça: 3995|38|27|وما خلقنا السما والارض وما بينهما بطلا ذلك ظن الذين كفروا فويل للذين كفروا من النار

Sâd Suresi - Ayet 74

Türkçe Meal: Dışında iblîs 190 ; büyüklendi (o) ve oldu kâfirlerden 25 .

Arapça: 4042|38|74|الا ابليس استكبر وكان من الكفرين

Zümer Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Eğer kâfirlik 25 ederseniz öyle ki doğrusu Allah Ganiyy’dir 106 sizden; ve razı * olmaz kullarına küfre 422 ; ve eğer şükrederseniz 43 razı * olur ona sizlere; yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; sonra Rabbinizedir 4 dönüş yeriniz; öyle ki haber verir sizlere yapar olduğunuzu; doğrusu O (Allah) bir Alîm’dir 8 göğüslerin zatîne/özüne.

Arapça: 4063|39|7|ان تكفروا فان الله غني عنكم ولا يرضي لعباده الكفر وان تشكروا يرضه لكم ولا تزر وازره وزر اخري ثم الي ربكم مرجعكم فينبيكم بما كنتم تعملون انه عليم بذات الصدور

Mü'min Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Doğrusu kâfirlik 25 etmiş kimselere nida * edildi: "Mutlak ki Allah'ın nefreti daha büyüktür kendi nefislerinize 201 (olan) nefretinizden; çağrıldığınız zaman imana 47 ; öyle ki kâfirlik 25 ediyordunuz."

Arapça: 4141|40|10|ان الذين كفروا ينادون لمقت الله اكبر من مقتكم انفسكم اذ تدعون الي الايمن فتكفرون

Fussilet Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: Ve dedi kâfirlik 25 etmiş kimseler: “Rabbimiz 4 ! Göster bize ikisini; dalalete 128 sürükledi ikisi bizleri; cinden 210 ve insandan; koyalım/yapalım ikisini ayaklarımızın altına; olmaları için sefillerden.”

Arapça: 4245|41|29|وقال الذين كفروا ربنا ارنا الذين اضلانا من الجن والانس نجعلهما تحت اقدامنا ليكونا من الاسفلين

Fetih Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: Muhammed resûlüdür 418 Allah'ın; ve onunla birlikte (olan) kimseler şiddetlidirler kâfirlere 25 karşı; merhametlidirler 829 kendi aralarında; görürsün onları rükû 11 edenler; secde 12 edenler; ararlar bir fazıl/lütuf Allah’tan; ve bir rıza; yüzlerindeki simaları onların eserindendir secdelerin 12 ; işte bu; misalleridir onların Tevrât'ta; ve misalleridir onların İncîl’de; bir zer/bir tohum (ki) çıkardı filizini; öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu); öyle ki kalınlaştı/sertleşti; öyle ki istiva etti/seviyeledi gövdesinin üstüne; hayranlıkla zevk alır zer/tohum ekenler; kızması için/öfkelenmesi için onlara kâfirlerin 25 ; vaat etti Allah kimselere; iman 47 ettiler; ve yaptılar sâlihât 18 onlardan (iman edenlerden); bir mağfiret/bir bağışlanma; ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 4610|48|29|محمد رسول الله والذين معه اشدا علي الكفار رحما بينهم تريهم ركعا سجدا يبتغون فضلا من الله ورضونا سيماهم في وجوههم من اثر السجود ذلك مثلهم في التوريه ومثلهم في الانجيل كزرع اخرج شطه فازره فاستغلظ فاستوي علي سوقه يعجب الزراع ليغيظ بهم الكفار وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت منهم مغفره واجرا عظيما

Kamer Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: Koşanlardır * çağırana 889 doğru; derler kâfirler 25 : "Bu bir gündür (ki) zordur/çetindir (asir)."

Arapça: 4852|54|8|مهطعين الي الداع يقول الكفرون هذا يوم عسر

Kamer Suresi - Ayet 43

Türkçe Meal: Kâfirleriniz 25 bir hayırlı mıdır bunlardan ya da sizleredir bir berâat 751 zuburda * (z-zubur).

Arapça: 4887|54|43|اكفاركم خير من اوليكم ام لكم براه في الزبر

Mümtehine Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Edinmeyin düşmanlarımı ve düşmanlarınızı evliya 212 ; atarsınız/koyarsınız onlara sevgiyle/duygusal yakınlıkla; ve muhakkak kâfirlik 25 ettiler sizlere haktan/gerçekten gelmişe; çıkarırlar resûlü; ve sizler ki iman 47 edersiniz Allah'a; Rabbinize 4 ; eğer olduysanız çıkmışlar bir cihata yolumda; ve bakınanlar/arananlar rızama; sırlaşırsınız onlara sevgiyle/duygusal yakınlıkla; ve ben daha iyi bilenim hafiyelik ettiğinizi; ve alenileştirdiğinizi; ve kim faaliyet içinde olur ona sizlerden; öyle ki muhakkak dalalete düştü seviyeli/düzgün yoldan.

Arapça: 5149|60|1|يايها الذين امنوا لا تتخذوا عدوي وعدوكم اوليا تلقون اليهم بالموده وقد كفروا بما جاكم من الحق يخرجون الرسول واياكم ان تومنوا بالله ربكم ان كنتم خرجتم جهدا في سبيلي وابتغا مرضاتي تسرون اليهم بالموده وانا اعلم بما اخفيتم وما اعلنتم ومن يفعله منكم فقد ضل سوا السبيل

Mümtehine Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Eğer bulsalar üstünlük sizlere (karşı) olurlar sizlere (karşı) düşmanlar; ve uzatırlar sizlere ellerini ve dillerini kötülükle; ve severler (ki) keşke kâfirlik 25 etseniz.

Arapça: 5150|60|2|ان يثقفوكم يكونوا لكم اعدا ويبسطوا اليكم ايديهم والسنتهم بالسو وودوا لو تكفرون

Mümtehine Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Rabbimiz 4 ! Yapma bizleri bir fitne 610 kâfirlik 25 etmiş kimseler için; ve mağfiret 319 et bizlere; Rabbimiz 4 ! Doğrusu sen; sensin Azîz 37 ; Hakîm 9 .

Arapça: 5153|60|5|ربنا لا تجعلنا فتنه للذين كفروا واغفر لنا ربنا انك انت العزيز الحكيم

Mümtehine Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Geldiği zaman mümin 27 kadınlar bir muhâcir 716 kadın (olarak) öyle ki imtihan 742 edin onları * ; Allah daha iyi bilendir onların * imanını 47 ; öyle ki eğer bildiyseniz onlar mümin 27 kadınlardır; öyle ki geri göndermeyin onları * kâfirlere 25 doğru; olmaz onlar * bir helal onlara ** ; ve olmaz onlar ** helali yaparlar ** onları * ; ve verin onlara ** infak 743 ettiklerini ** ; ve olmaz bir günah üzerinize ki nikahlarsınız 744 onları * verdiğiniz zaman onlara ecirlerini/mehirlerini; ve tutmayın ismetlerini 741 kâfir 25 kadınların; ve sual edin/sorun infak 743 ettiğinizi; ve sual etsinler/sorsunlar ** infak 743 ettiklerini; işte bu; hükmüdür Allah'ın; hükmeder aranızda; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 5158|60|10|يايها الذين امنوا اذا جاكم المومنت مهجرت فامتحنوهن الله اعلم بايمنهن فان علمتموهن مومنت فلا ترجعوهن الي الكفار لا هن حل لهم ولا هم يحلون لهن واتوهم ما انفقوا ولا جناح عليكم ان تنكحوهن اذا اتيتموهن اجورهن ولا تمسكوا بعصم الكوافر وسلوا ما انفقتم وليسلوا ما انفقوا ذلكم حكم الله يحكم بينكم والله عليم حكيم

Mümtehine Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Ve eğer geçip gittiyse bir şey eşlerinizden kâfir 25 erkeklere doğru; öyle ki akabinde/ardında oldunuz (böyle bir durumun aynısına karşı); öyle ki verin mislini 870 infak 743 ettiklerinin kimselere * (ki) gitti/terk etti eşleri ** onları * ; ve takvalı 21 olun Allah'a; ki sizler O’na *** müminlersiniz 27 .

Arapça: 5159|60|11|وان فاتكم شي من ازوجكم الي الكفار فعاقبتم فاتوا الذين ذهبت ازوجهم مثل ما انفقوا واتقوا الله الذي انتم به مومنون

Mümtehine Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Veliler 28 edinmeyin bir kavmi/toplumu (ki) gazap 127 etti Allah üzerlerine; muhakkak umudu kestiler (onlar) ahiretten kâfirlerin 25 kabir ashâbından 194 umudu kestiği gibi.

Arapça: 5161|60|13|يايها الذين امنوا لا تتولوا قوما غضب الله عليهم قد ييسوا من الاخره كما ييس الكفار من اصحب القبور

Tahrim Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Ey kâfirlik 25 etmiş kimseler! Özür dilemeyin bugün; ancak ki cezalandırılıyorsunuz yapmış olduğunuza (karşı).

Arapça: 5234|66|7|يايها الذين كفروا لا تعتذروا اليوم انما تجزون ما كنتم تعملون

Tahrim Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Tevbe 33 edin Allah'a karşı içten/samimi bir tevbe (-yle); belki de Rabbiniz 4 ki kâfirlik 25 eder sizden kötülüklerinizi ve sokar sizleri cennetlere (ki) akar altlarından onun ** nehirler; gündür (ki) rezil etmez Allah nebiyi * ve onunla beraber iman 47 etmiş kimseleri; nurları *** onların yürür/ilerler elleri arasında ve sağlarında; derler: "Rabbimiz 4 ! Tamamla bizlere nurumuzu *** ; ve mağfiret 319 et bizlere; doğrusu sensin her bir şey üzerine bir Kadîr 177 ."

Arapça: 5235|66|8|يايها الذين امنوا توبوا الي الله توبه نصوحا عسي ربكم ان يكفر عنكم سياتكم ويدخلكم جنت تجري من تحتها الانهر يوم لا يخزي الله النبي والذين امنوا معه نورهم يسعي بين ايديهم وبايمنهم يقولون ربنا اتمم لنا نورنا واغفر لنا انك علي كل شي قدير

Tahrim Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Ey nebi * ! Cihat 356 et kâfirlere 25 ve münâfıklara 26 (karşı); ve katı/kaba/sert ol onlara; ve sığınakları onların cehennemdir; ve ne uğursuz/perişan varış yeridir.

Arapça: 5236|66|9|يايها النبي جهد الكفار والمنفقين واغلظ عليهم وماويهم جهنم وبيس المصير

Tahrim Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Darp * etti Allah bir misali/benzeri kâfirlik 25 etmiş kimselere; Nûh'un karısını ve Lût'un karısını; olmuşlardı ** kullarımızdan iki salih kulun altında; öyle ki ihanet ettiler ** onlara *** ; öyle ki asla savamadılar 738 *** onlara ** Allah’tan bir şey; ve denildi; "Girin ikiniz ** ateşe 834 girenlerle beraber."

Arapça: 5237|66|10|ضرب الله مثلا للذين كفروا امرات نوح وامرات لوط كانتا تحت عبدين من عبادنا صلحين فخانتاهما فلم يغنيا عنهما من الله شيا وقيل ادخلا النار مع الدخلين

Kalem Suresi - Ayet 51

Türkçe Meal: Ve doğrusu kâfirlik 25 etmiş kimseler âdeta/neredeyse mutlak kaydırırlar seni bakışlarıyla; ne zaman ki işittiler zikri 78 ; ve derler doğrusu o (Muhammed peygamber) mutlak bir mecnundur 302 .

Arapça: 5320|68|51|وان يكاد الذين كفروا ليزلقونك بابصرهم لما سمعوا الذكر ويقولون انه لمجنون

Nuh Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: Ve dedi Nûh: "Rabbim! 4 Bırakma yerde * kâfirlerden 25 bir diyar/yurt ** sakini."

Arapça: 5443|71|26|وقال نوح رب لا تذر علي الارض من الكفرين ديارا

Nuh Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: "Doğrusu sen eğer bırakırsan onları; dalalete 128 düşürürler kullarını 46 senin; ve doğurmazlar * dışında bir fücur 440 ; bir kâfir 25 ."

Arapça: 5444|71|27|انك ان تذرهم يضلوا عبادك ولا يلدوا الا فاجرا كفارا

Mutaffifin Suresi - Ayet 34

Türkçe Meal: Öyle ki bugün iman 47 etmiş kimseler kâfirlere 25 gülerler/alay ederler.

Arapça: 5880|83|34|فاليوم الذين امنوا من الكفار يضحكون

Mutaffifin Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Sevaplandırıldı * mı kâfirler 25 faaliyet içinde olduklarına.

Arapça: 5882|83|36|هل ثوب الكفار ما كانوا يفعلون

İnşikak Suresi - Ayet 22

Türkçe Meal: Evet! Kâfirlik 25 etmiş kimseler yalanlarlar 244 .

Arapça: 5904|84|22|بل الذين كفروا يكذبون

Bürûc Suresi - Ayet 19

Türkçe Meal: Evet! Kâfirlik 25 etmiş kimseler bir tekziptedir * .

Arapça: 5926|85|19|بل الذين كفروا في تكذيب

Târık Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Öyle ki mühlet ver * kâfirlere 25 ; mühlet ver * onlara kibarca/nazikçe/yavaşça.

Arapça: 5946|86|17|فمهل الكفرين امهلهم رويدا

Gâşiye Suresi - Ayet 23

Türkçe Meal: Ancak kim yüz çevirir ve kâfirlik 25 eder.

Arapça: 5988|88|23|الا من تولي وكفر

Beled Suresi - Ayet 19

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler ayetlerimize; onlar (ki) meşeme 831 ashâbıdır 194 .

Arapça: 6040|90|19|والذين كفروا بايتنا هم اصحب المشمه

Beyyine Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Asla olmaz kâfirlik 25 etmiş kimseler kitap ehlinden 135 ve müşriklerden 36 ayrılmışlar/kopmuşlar * ; ta ki verilirler onlara beyanat 620 **.

Arapça: 6129|98|1|لم يكن الذين كفروا من اهل الكتب والمشركين منفكين حتي تاتيهم البينه

Beyyine Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Doğrusu kâfirlik 25 etmiş kimseler ehli 135 kitaptan ve müşriklerden 36 cehennem ateşindedir 834 ; ölümsüzlerdir 185 orada * ; işte bunlar; onlar şerlisidir yaratılanın.

Arapça: 6134|98|6|ان الذين كفروا من اهل الكتب والمشركين في نار جهنم خلدين فيها اوليك هم شر البريه

Kâfirûn Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: De ki: “Ey kâfirler 25 !”

Arapça: 6206|109|1|قل يايها الكفرون