Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 29: Şeytân

Bu kavram 44 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

29Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

📋 Detaylı Açıklama

Güneş'ten ve yıldızlar arası uzay boşluğundan çıkan kozmik parçacıklar organik yaşamı bozduğu için şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu şeytânlar yakın/alçak gökte/atmosferde terbiye edilmektedir. Dünya'nın manyetik alanı bu şeytanları kutuplara doğru yönlendirir. Burada azapla terbiye edilirler. Bu esnada da aydınlanmalı bir süs olan kutup ışıkları ortaya çıkar.

2. Bakara Suresi

Ayet 14

Arapça Metin (Harekeli)

21|2|14|وَإِذَا لَقُوا۟ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ قَالُوٓا۟ ءَامَنَّا وَإِذَا خَلَوْا۟ إِلَىٰ شَيَٰطِينِهِمْ قَالُوٓا۟ إِنَّا مَعَكُمْ إِنَّمَا نَحْنُ مُسْتَهْزِءُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

21|2|14|واذا لقوا الذين امنوا قالوا امنا واذا خلوا الي شيطينهم قالوا انا معكم انما نحن مستهزون

Latin Literal

14. Ve izâ lekûllezîne âmenû kâlû âmennâ, ve izâ halev ilâ şeyâtînihim, kâlû innâ meakum, innemâ nahnu mustehziûn(mustehziûne).

Türkçe Çeviri

Ve karşılaştıkları* zaman iman47 etmiş** kimselere dediler*: “İman47 ettik”; ve yalnız kaldıkları zaman şeytânlarıyla29 dediler*: “Doğrusu bizler beraberiz sizlerle; ancak bizler alay edenleriz***.”

Ahmed Samira Çevirisi

14 And if they met/found those who believed, they said: "We believed". And if they were alone/together with to their devils they said: "That we are with you, but we are mocking ."

Notlar

Not 1

*2:8 ayetinde işaret edilen sahte müminler.**Sadece Kur'an'a tabi olmuş tek tanrıcılara.***Anlarız ki Kur'an'ın inme sürecinde sahte müminler vardır. Kendilerini mümin sanan bu kimseler sadece Kur'an'a tabi olmuş kimselerle alay etmektedirler. Kur'an öğretileri yerine saptırıcılara/şeytânlara tabi olurlar.

2. Bakara Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

43|2|36|فَأَزَلَّهُمَا ٱلشَّيْطَٰنُ عَنْهَا فَأَخْرَجَهُمَا مِمَّا كَانَا فِيهِ وَقُلْنَا ٱهْبِطُوا۟ بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ وَلَكُمْ فِى ٱلْأَرْضِ مُسْتَقَرٌّ وَمَتَٰعٌ إِلَىٰ حِينٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

43|2|36|فازلهما الشيطن عنها فاخرجهما مما كانا فيه وقلنا اهبطوا بعضكم لبعض عدو ولكم في الارض مستقر ومتع الي حين

Latin Literal

36. Fe ezellehumâş şeytânu anhâ fe ahrecehumâ mimmâ kânâ fîh(fîhi), ve kulnâhbitû ba’dukum li ba’din aduvv(aduvvun), ve lekum fîl ardı mustekarrun ve metâun ilâ hîn(hînin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kaydırdı ikisini şeytân29* ondan (cennetten)**; öyle ki çıkardı ikisini içinde olduklarından; ve dedik: “Alçalın193 (insanlar); sizlerin bir kısmı bir kısma bir düşman (olarak); ve sizleredir yerde/yeryüzünde bir kararlı yerleşim; ve bir meta54; bir süreye (kadar).

Ahmed Samira Çevirisi

36 So the devil made them (B) slip/fall/sin from it, so he brought them (B) out from what they were (B) in it, and We said: "Descend/decline some of you to some (are) an enemy and for you in the earth/Planet Earth (is) settlement and long life/enjoyment to a time ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feezellehuma öyle ki kaydırdı ikisini فَأَزَلَّهُمَا زلل
2 ş-şeytanu şeytân الشَّيْطَانُ شطن
3 anha ondan (cennetten) عَنْهَا -
4 fe ehracehuma öyle ki çıkardı ikisini فَأَخْرَجَهُمَا خرج
5 mimma مِمَّا -
6 kana olduklarından كَانَا كون
7 fihi içinde فِيهِ -
8 ve kulna ve dedik وَقُلْنَا قول
9 hbitu alçalın (insanlar) اهْبِطُوا هبط
10 bea'dukum sizlerin bir kısmı بَعْضُكُمْ بعض
11 libea'din bir kısma لِبَعْضٍ بعض
12 aduvvun bir düşman عَدُوٌّ عدو
13 velekum ve sizleredir وَلَكُمْ -
14 fi - فِي -
15 l-erdi yerde/yeryüzünde الْأَرْضِ ارض
16 mustekarrun bir kararlı yerleşim مُسْتَقَرٌّ قرر
17 ve metaun ve bir meta وَمَتَاعٌ متع
18 ila إِلَىٰ -
19 hinin bir süreye حِينٍ حين

Notlar

Not 1

*İblîs**İblîs cennette bulunan Âdem ve eşine bulunduğu paralel evrenden fısıldayarak onları kandırmış ve cennetten çıkmalarına neden olmuştur.

2. Bakara Suresi

Ayet 102

Arapça Metin (Harekeli)

109|2|102|وَٱتَّبَعُوا۟ مَا تَتْلُوا۟ ٱلشَّيَٰطِينُ عَلَىٰ مُلْكِ سُلَيْمَٰنَ وَمَا كَفَرَ سُلَيْمَٰنُ وَلَٰكِنَّ ٱلشَّيَٰطِينَ كَفَرُوا۟ يُعَلِّمُونَ ٱلنَّاسَ ٱلسِّحْرَ وَمَآ أُنزِلَ عَلَى ٱلْمَلَكَيْنِ بِبَابِلَ هَٰرُوتَ وَمَٰرُوتَ وَمَا يُعَلِّمَانِ مِنْ أَحَدٍ حَتَّىٰ يَقُولَآ إِنَّمَا نَحْنُ فِتْنَةٌ فَلَا تَكْفُرْ فَيَتَعَلَّمُونَ مِنْهُمَا مَا يُفَرِّقُونَ بِهِۦ بَيْنَ ٱلْمَرْءِ وَزَوْجِهِۦ وَمَا هُم بِضَآرِّينَ بِهِۦ مِنْ أَحَدٍ إِلَّا بِإِذْنِ ٱللَّهِ وَيَتَعَلَّمُونَ مَا يَضُرُّهُمْ وَلَا يَنفَعُهُمْ وَلَقَدْ عَلِمُوا۟ لَمَنِ ٱشْتَرَىٰهُ مَا لَهُۥ فِى ٱلْءَاخِرَةِ مِنْ خَلَٰقٍ وَلَبِئْسَ مَا شَرَوْا۟ بِهِۦٓ أَنفُسَهُمْ لَوْ كَانُوا۟ يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

109|2|102|واتبعوا ما تتلوا الشيطين علي ملك سليمن وما كفر سليمن ولكن الشيطين كفروا يعلمون الناس السحر وما انزل علي الملكين ببابل هروت ومروت وما يعلمان من احد حتي يقولا انما نحن فتنه فلا تكفر فيتعلمون منهما ما يفرقون به بين المر وزوجه وما هم بضارين به من احد الا باذن الله ويتعلمون ما يضرهم ولا ينفعهم ولقد علموا لمن اشتريه ما له في الاخره من خلق ولبيس ما شروا به انفسهم لو كانوا يعلمون

Latin Literal

102. Vettebeû mâ tetlûş şeyâtînu alâ mulki suleymân(suleymâne) ve mâ kefere suleymânu ve lâkinneş şeyâtîne keferû yuallimûnen nâses sihrâ, ve mâ unzile alel melekeyni bi bâbile hârûte ve mârût(mârûte), ve mâ yuallimâni min ehadin hattâ yekûlâ innemâ nahnu fitnetun fe lâ tekfur fe yeteallemûne minhumâ mâ yuferrikûne bihî beynel mer’i ve zevcih(zevcihî), ve mâ hum bi dârrîne bihî min ehadin illâ bi iznillâh(iznillâhi), ve yeteallemûne mâ yadurruhum ve lâ yenfeuhum ve lekad alimû le menişterâhu mâ lehu fîl âhireti min halâkın, ve le bi’se mâ şerev bihî enfusehum lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve tabi oldular şeytânların29* okuduğuna; Süleyman'ın mülkü üzerine; ve kâfirlik25 etmiş değildi Süleyman; fakat şeytânlar29* kâfirlik25 ettiler; öğretirler (şeytânlar) insanlara sihri283; ve indirileni/bahşedileni iki melik** üzerine; Babil'de***; Harut284 ve Marut284; ve öğretir değildi o ikisi bir şeyden; ancak der ikisi: “Doğrusu biz bir fitneyiz/bir testiz/bir sınavız****; öyle ki; kâfirlik25 etme”; öyle ki öğrenirler (şeytânlar) ikisinden şeyi ki ayırırlar onunla adam ve eşinin arasını*****; ve değildir onlar (şeytânlar) zarar verenler onunla bir şeyden; ancak Allah’ın izniyle; ve öğrenirler zarar vereni kendilerine; ve yarar vermez kendilerine; ant olsun bildiler; mutlak ki kim satın aldı onu yoktur ona ahirette bir nasipten; ve mutlak kötüdür satın almış oldukları onunla; kendi nefislerine; keşke olmuş olsalardı bilirler.

Ahmed Samira Çevirisi

102 And they followed what the devils read/recite on Soliman’s kingdom/ownership and Soliman did not disbelieve, and but the devils disbelieved. They teach the people the magic/sorcery and what was descended on the two kings/angels Harut and Marutat Babylon, and they (B) do not teach from anyone until they (B) say: "But we are a test , so do not disbelieve". So they learn from them (B) what they separate with it between the human/man and his wife, and they are not with harming with it from anyone except with God’s permission. And they learn what harms them and does not benefit them, and they had known for who (E) bought it, (there is) no share of blessing/fortune for him in the end (other life), and how bad (E) (is) what they bought/volunteered with it themselves, if they were knowing?

Notlar

Not 1

*Doğrudan saptırıcı, iyiyi bozucu, iyiden uzaklaştırıcı insanlar. **Hükümdar, hünkâr, kral.***Antik Babil. MÖ 1300 yılları. Irak’ın başkenti Bağdat’ın 100 km güneyinde bulunan antik Babil krallığının başkenti. Antik Yahudiya krallığıyla komşu. ****Öğrenilen telkin ve hipnoz teknikleri iyi ya da kötü yönde kullanılabilir. Öğrenen kimse için büyük bir fitne/test/sınav olacaktır. *****Telkin hipnoz teknikleri öyle etkilidir ki karı-koca arasındaki sıkı bağı bile koparır. Bir kocaya ya da kadına eşinin kendisini aldattığı yönünde telkin verilirse mutlak ki etkisi çok fazla olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Sihir Kavram 283

283 Normal şartlarda gerçekleşmesi imkânsız olan bir şeyi bazı yöntemlerle gerçekmiş gibi gösterip insanları inandırmaktır. Hükümdarın yanındaki sihirbazlar kendilerine göre çok ciddi işler yaparlardı. Gökyüzündeki gezegenlerin ve yıldızların pozisyonuna göre kral için tahminlerde bulunurlardı. Akıllarınca kralları şeytânlardan, cadılarda, kötü ruhlardan koruyacak bazı ritüeller yaparlardı. Savaşlarda başarı sağlamak için sözde tanrılarla bağlantılı ritüeller yaparlardı. Defin merasimlerinde akıllarınca ölen kişinin ruhunu koruyacak tılsımlar yaparlardı. Kralın tahtının bulunduğu mekânın girişlerini koruyan heykeller yaparlardı. Bu heykeller öyle tasarlanırdı ki ışık ve gölge oyunları ile sanki kötü ruhların oraya girmesini engelliyormuş gibi bir izlenim oluştururlardı. Eğitimli sihirbazların halüsinojen mantar ve bitki yapraklarını kullanarak telkin terapisiyle (hipnoz; ‘mesmerism’) insanların bilinçaltlarını düşünceler ekebildiğini bilmekteyiz.

Harut ve Marut Kavram 284

284 Antik Babil’de MÖ 1300 yıllarında yaşamış olan Babil Kralları. Kur’an’ın büyük mucizesidir ki Babil’de yapılan kazılarda MÖ 1300 yıllarında ‘Marutta’ isimli bir Babil kralının yaşadığı kesin olarak ispatlanmıştır. Kralın isminin çivi yazısıyla yazılı olduğu taş modern arkeolojik kazılarda bulunmuştur.Babil hükümdarları olan ‘Harut(a)’ ve ‘Marut(a)’ kimdir? Marut(a) Babil kralı ‘Maruttaš’ mı?

2. Bakara Suresi

Ayet 168

Arapça Metin (Harekeli)

175|2|168|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ كُلُوا۟ مِمَّا فِى ٱلْأَرْضِ حَلَٰلًا طَيِّبًا وَلَا تَتَّبِعُوا۟ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيْطَٰنِ إِنَّهُۥ لَكُمْ عَدُوٌّ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

175|2|168|يايها الناس كلوا مما في الارض حللا طيبا ولا تتبعوا خطوت الشيطن انه لكم عدو مبين

Latin Literal

168. Yâ eyyuhen nâsu kulû mimmâ fîl ardı halâlen tayyiben, ve lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân(şeytâni), innehu lekum aduvvun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ey insanlar! Yiyin yerdekinden/yeryüzündekinden; güzel/iyi bir helaldir; ve tabi olmayın şeytânın29 adımlarına; doğrusu o (şeytân) sizlere apaçık bir düşmandır.

Ahmed Samira Çevirisi

168 You, you the people, eat from what (is) in the Earth/land permitted/allowed good/enjoyable , and do not follow the devil’s foot-steps, that he (is) for you an evident enemy.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nasu insanlar النَّاسُ نوس
3 kulu yiyin كُلُوا اكل
4 mimma مِمَّا -
5 fi فِي -
6 l-erdi yerdekinden/yeryüzündekinden الْأَرْضِ ارض
7 halalen bir helal حَلَالًا حلل
8 tayyiben güzel/iyi طَيِّبًا طيب
9 ve la ve وَلَا -
10 tettebiu ve tabi olmayın تَتَّبِعُوا تبع
11 hutuvati adımlarına خُطُوَاتِ خطو
12 ş-şeytani şeytanın الشَّيْطَانِ شطن
13 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
14 lekum sizlere لَكُمْ -
15 aduvvun düşmandır عَدُوٌّ عدو
16 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

2. Bakara Suresi

Ayet 208

Arapça Metin (Harekeli)

215|2|208|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱدْخُلُوا۟ فِى ٱلسِّلْمِ كَآفَّةً وَلَا تَتَّبِعُوا۟ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيْطَٰنِ إِنَّهُۥ لَكُمْ عَدُوٌّ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

215|2|208|يايها الذين امنوا ادخلوا في السلم كافه ولا تتبعوا خطوت الشيطن انه لكم عدو مبين

Latin Literal

208. Yâ eyyuhellezîne âmenûdhulû fîs silmi kâffeh(kâffeten), ve lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân(şeytâni), innehu lekum aduvvun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Girin İslam’a218; istisnasız olarak tümden; ve tabi olmayın şeytânın29* adımlarına; doğrusu o (şeytan) sizlere apaçık bir düşmandır.

Ahmed Samira Çevirisi

208 You, you those who believed,, enter in the safety/security all, and do not follow the devil’s foot-steps, that he is for you a clear/evident enemy.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 dhulu girin ادْخُلُوا دخل
5 fi فِي -
6 s-silmi İslam’a السِّلْمِ سلم
7 kaffeten istisnasız tümden كَافَّةً كفف
8 ve la ve وَلَا -
9 tettebiu tabi olmayın تَتَّبِعُوا تبع
10 hutuvati adımlarına خُطُوَاتِ خطو
11 ş-şeytani şeytanın الشَّيْطَانِ شطن
12 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
13 lekum sizlere لَكُمْ -
14 aduvvun bir düşmandır عَدُوٌّ عدو
15 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

Notlar

Not 1

*İblîs.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

İslam, islam Kavram 218

218 Yüce Allah'ın biricik ve tek dini. Ahirette kabul edilecek tek din. İslam teslimiyet demektir; Yüce Allah ile insanın arasında yapılmış olan mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye teslim olmak, uymaktır demektir. Antlaşmayı bozmamaktır. Kutsal kitaplar bizlere işte bu antlaşmayı hatırlatır. Kısacası İslam sadece Kur'an demektir. Günümüzde milyarlarca insan kendisini müslüman sanmakta ve İslam dininde olduklarını, islam olduklarını iddia etmektedirler. Oysa büyük bir yanılgı içindedirler. Kur'an'la yakından uzaktan ilgisi olmayan, tamamı zan olan söyletilerle/hadislerle uydurulmuş bir din asla ama asla Yüce Allah'ın İslam dini değildir. İslam girmek için ilk şart söylentileri/hadisleri terk etmek ve sadece Kur'an'a tabi olmaktır.

2. Bakara Suresi

Ayet 268

Arapça Metin (Harekeli)

275|2|268|ٱلشَّيْطَٰنُ يَعِدُكُمُ ٱلْفَقْرَ وَيَأْمُرُكُم بِٱلْفَحْشَآءِ وَٱللَّهُ يَعِدُكُم مَّغْفِرَةً مِّنْهُ وَفَضْلًا وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

275|2|268|الشيطن يعدكم الفقر ويامركم بالفحشا والله يعدكم مغفره منه وفضلا والله وسع عليم

Latin Literal

268. Eş şeytânu yeidukumul fakra ve ye’murukumbil fahşâi vallâhu yeidukum magfireten minhuve fadlâ(fadlan), vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Şeytân29 vaat eder sizlere fakirliği; ve emreder200 sizlere fahşayı81; ve Allah vaat eder sizlere bir mağfiret319 kendinden; ve bir fazl/fazilet; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

268 The devil promises you the poverty/grief and orders/commands you with enormous/atrocious deeds , and God promises you forgiveness from Him and grace/favour , and God (is) extended/abundant , knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
2 yeidukumu vaat eder sizlere يَعِدُكُمُ وعد
3 l-fekra fakirliği الْفَقْرَ فقر
4 ve ye'murukum ve emreder sizlere وَيَأْمُرُكُمْ امر
5 bil-fehşa'i fahşayı بِالْفَحْشَاءِ فحش
6 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
7 yeidukum vaat eder sizlere يَعِدُكُمْ وعد
8 megfiraten mağfiret مَغْفِرَةً غفر
9 minhu kendinden مِنْهُ -
10 ve fedlen ve bir fazl/fazilet وَفَضْلًا فضل
11 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
12 vasiun Vâsi’dir وَاسِعٌ وسع
13 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Fahşâ Kavram 81

81 Vahşetten/fuhuştan/ahlaksızlıktan.

emir, emretmek Kavram 200

200 Buyurmak, talepte bulunmak, istekte bulunmak, nasihat etmek, buyruk, talep, istek, nasihat. Kur'an'daki emretmek kavramı zorla bir şeyi yaptırmak, yapılmadığında ceza vermek asla değildir.

Vâsi Kavram 297

297 Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

329|3|36|فَلَمَّا وَضَعَتْهَا قَالَتْ رَبِّ إِنِّى وَضَعْتُهَآ أُنثَىٰ وَٱللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا وَضَعَتْ وَلَيْسَ ٱلذَّكَرُ كَٱلْأُنثَىٰ وَإِنِّى سَمَّيْتُهَا مَرْيَمَ وَإِنِّىٓ أُعِيذُهَا بِكَ وَذُرِّيَّتَهَا مِنَ ٱلشَّيْطَٰنِ ٱلرَّجِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

329|3|36|فلما وضعتها قالت رب اني وضعتها انثي والله اعلم بما وضعت وليس الذكر كالانثي واني سميتها مريم واني اعيذها بك وذريتها من الشيطن الرجيم

Latin Literal

36. Fe lemmâ vadaathâ kâlet rabbi innî vada’tuhâ unsâ vallâhu a’lemu bi mâ vadaat ve leysez zekeru kel unsâ, ve innî semmeytuhâ meryeme ve innî uîzuhâ bike ve zurriyyetehâ mineş şeytânir racîm(racîmi).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman bıraktı/doğurdu onu* dedi: "Rabbim4! Doğrusu ben bıraktım/doğurdum bir kız*"; -ve Allah bilendir bıraktığını/doğurduğunu (onun)**- "ve olmaz erkek kız gibi; ve doğrusu ben Meryem ismini verdim ona; ve doğrusu ben sığındırırım onu* sana; ve zürriyetini380 (de) onun* racîm411 şeytândan29 "

Ahmed Samira Çevirisi

36 So when she gave birth to her, she said: "My Lord, that I gave birth to her, a female." And God (is) more knowing with what she gave birth to. "And the male is not as/like the female and that I named her Mary ,and that I seek protection for her with (in) You, and her descendants, from the devil the cursed/expelled."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
2 vedeatha bıraktı/doğurdu onu وَضَعَتْهَا وضع
3 kalet dedi قَالَتْ قول
4 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
5 inni doğrusu ben إِنِّي -
6 vedea'tuha bıraktım/doğurdum وَضَعْتُهَا وضع
7 unsa bir kız أُنْثَىٰ انث
8 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
9 ea'lemu bilendir أَعْلَمُ علم
10 bima بِمَا -
11 vedeat bıraktığını/doğurduğunu وَضَعَتْ وضع
12 veleyse ve olmaz وَلَيْسَ ليس
13 z-zekeru erkek الذَّكَرُ ذكر
14 kalunsa kız gibi كَالْأُنْثَىٰ انث
15 ve inni ve doğrusu ben وَإِنِّي -
16 semmeytuha isim verdim ona سَمَّيْتُهَا سمو
17 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
18 ve inni ve doğrusu ben وَإِنِّي -
19 uiyzuha sığındırırım onu أُعِيذُهَا عوذ
20 bike sana بِكَ -
21 ve zurriyyeteha ve zürriyetini onun وَذُرِّيَّتَهَا ذرر
22 mine مِنَ -
23 ş-şeytani şeytandan الشَّيْطَانِ شطن
24 r-racimi racim الرَّجِيمِ رجم

Notlar

Not 1

*Dişil zamir ve kız işareti. Meryem'in annesinden doğduğunda dış cinsiyet organlarının tamamen dişil şeklinde görüldüğünü anlarız. **Yüce Allah'ın büyük bir işaretidir. Yüce Allah tabiri caizse; "siz Meryem'i dıştan kız gibi görseniz de durum sizin sandığınız gibi değil. Meryem genetik olarak 46 XX/46 XY'ye sahiptir. Vücudunda Y kromozomuna sahip hücreler de vardır. Erkek özelliği de taşımaktadır. Ben bilirim onu." buyurmaktadır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

Racîm Kavram 411

411 Fırlamış, taş gibi fırlatılmış, fırlatılan taş gibi uzaklaşmış.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 155

Arapça Metin (Harekeli)

448|3|155|إِنَّ ٱلَّذِينَ تَوَلَّوْا۟ مِنكُمْ يَوْمَ ٱلْتَقَى ٱلْجَمْعَانِ إِنَّمَا ٱسْتَزَلَّهُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ بِبَعْضِ مَا كَسَبُوا۟ وَلَقَدْ عَفَا ٱللَّهُ عَنْهُمْ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ حَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

448|3|155|ان الذين تولوا منكم يوم التقي الجمعان انما استزلهم الشيطن ببعض ما كسبوا ولقد عفا الله عنهم ان الله غفور حليم

Latin Literal

155. İnnellezîne tevellev minkum yevmel tekal cem’âni, inne mestezellehumuş şeytânu bi ba’di mâ kesebû, ve lekad afâllâhu anhum innallâhe gafûrun halîm(halîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) yüz çevirdiler* sizlerden; toplanmış iki grubun karşılaştığı gün; ancak zillete452 düşürdüğüdür şeytânın29 (onların) kazandıklarının bir kısmıyla; ant olsun affetti Allah onlardan; doğrusu Allah Gafûr’dur20; Halîm’dir58.

Ahmed Samira Çevirisi

155 That those who turned away from you, a day/time the two groups/gatherings met, but the devil made them slip/fall/sin , with some/part (of) what they earned/gathered , and God had forgiven/pardoned on them, that God (is) forgiving, clement.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 tevellev yüz çevirdiler تَوَلَّوْا ولي
4 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
5 yevme gün يَوْمَ يوم
6 t-teka karşılaştığı الْتَقَى لقي
7 l-cem'aani toplanmış iki grubun الْجَمْعَانِ جمع
8 innema ancak إِنَّمَا -
9 stezellehumu zillete düşürdüğüdür اسْتَزَلَّهُمُ زلل
10 ş-şeytanu şeytanın الشَّيْطَانُ شطن
11 bibea'di bir kısmıyla بِبَعْضِ بعض
12 ma مَا -
13 kesebu kazandıklarının كَسَبُوا كسب
14 velekad ant olsun وَلَقَدْ -
15 afa affetti عَفَا عفو
16 llahu Allah اللَّهُ -
17 anhum onlardan عَنْهُمْ -
18 inne doğrusu إِنَّ -
19 llahe Allah اللَّهَ -
20 gafurun Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
21 halimun Halim’dir حَلِيمٌ حلم

Notlar

Not 1

*Sizlere katılmadılar. Sırt çevirdiler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Halîm Kavram 58

58 Yumuşak huylu.

Zillet Kavram 452

452 Alçaklık, aşağılık, hor görülmek.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 175

Arapça Metin (Harekeli)

468|3|175|إِنَّمَا ذَٰلِكُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَآءَهُۥ فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

468|3|175|انما ذلكم الشيطن يخوف اولياه فلا تخافوهم وخافون ان كنتم مومنين

Latin Literal

175. İnnemâ zâlikumuş şeytânu yuhavvifu evliyâ’eh(evliyâ’ehu), fe lâ tehâfûhum ve hâfûni in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu işte bundadır (ki) şeytân29 korku/çekince verir475 kendi evliyasına212; öyle ki korku/çekince duymayın onlara; ve korku/çekince duyun474 bana eğer olduysanız müminler27.

Ahmed Samira Çevirisi

175 But that (is) the devil , he frightens his patrons/supporters , so do not fear them, and fear Me, if you were believers.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

Allah'a karşı çekince duymak, Allah'tan korkmak. Kavram 474

474 Yüce Allah'ın öfkesine neden olacak işlerden/eylemlerden uzak durmak. Yüce Allah'ın gazabının hak edene karşı (kâfirlik etmiş ve müşrik olmuş kimselere) tecelli edebileceğini bilmek.

Şaytânın evliyasına korku/çekince vermesi Kavram 475

475 Kutsal kitapları terk ederek onun astından şeytân öğretileri olan Talmud'a, Pavlus'un el yazmalarına ve Kutubi Sitte benzeri hadis kitaplarına tabi olanlar Yüce Allah'tan değil o öğretilerden korkarlar. O öğretileri harfiyen yerine getirirler. En ufacık bir sapma yapmak istemezler. Aksi durumda derin bir korku ve endişe duyarlar. Oysa Yüce Allah'ın şerefli kutsal kitapları ne diyor diye anlayarak okumazlar bile.

4. Nisâ Suresi

Ayet 38

Arapça Metin (Harekeli)

531|4|38|وَٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَٰلَهُمْ رِئَآءَ ٱلنَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ وَلَا بِٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَمَن يَكُنِ ٱلشَّيْطَٰنُ لَهُۥ قَرِينًا فَسَآءَ قَرِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

531|4|38|والذين ينفقون امولهم ريا الناس ولا يومنون بالله ولا باليوم الاخر ومن يكن الشيطن له قرينا فسا قرينا

Latin Literal

38. Vellezîne yunfıkûne emvâlehum riâen nâsi ve lâ yu’minûne billâhi ve lâ bil yevmil âhir(âhiri). Ve men yekuniş şeytânu lehu karînen fe sâe karînâ(karînen).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) infak6 ederler mallarını insanlara göstermeye; ve iman47 etmezler Allah'a ve ahiret gününe; kime (ki) olur şeytân29 ona birleşik/bağlantılı; öyle ki ne kötü (bir) birleşmedir/bağlanmadır.

Ahmed Samira Çevirisi

38 Those who spend their properties/wealths showing off/pretending/appearing (to) the people, and do not believe with God, and nor with the Day the Last/Resurrection Day, and who the devil is for him a companion , so he was/is a bad/evil companion.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق
3 emvalehum mallarını أَمْوَالَهُمْ مول
4 ria'e göstermeye رِئَاءَ راي
5 n-nasi insanlara النَّاسِ نوس
6 ve la ve وَلَا -
7 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن
8 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
9 ve la وَلَا -
10 bil-yevmi ve gününe بِالْيَوْمِ يوم
11 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
12 ve men kimin وَمَنْ -
13 yekuni olur يَكُنِ كون
14 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
15 lehu ona لَهُ -
16 karinen birleşik/bağlantılı قَرِينًا قرن
17 fesa'e öyle ki ne kötü فَسَاءَ سوا
18 karinen birleşik/bağlantılı قَرِينًا قرن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

4. Nisâ Suresi

Ayet 76

Arapça Metin (Harekeli)

569|4|76|ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ يُقَٰتِلُونَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ يُقَٰتِلُونَ فِى سَبِيلِ ٱلطَّٰغُوتِ فَقَٰتِلُوٓا۟ أَوْلِيَآءَ ٱلشَّيْطَٰنِ إِنَّ كَيْدَ ٱلشَّيْطَٰنِ كَانَ ضَعِيفًا

Arapça Metin (Harekesiz)

569|4|76|الذين امنوا يقتلون في سبيل الله والذين كفروا يقتلون في سبيل الطغوت فقتلوا اوليا الشيطن ان كيد الشيطن كان ضعيفا

Latin Literal

76. Ellezîne âmenû yukâtilûne fî sebîlillâh(sebîlillâhi), vellezîne keferû yukâtilûne fî sebîlit tâgûti fe kâtilû evliyâeş şeytân(şeytâni), inne keydeş şeytâni kâne daîfâ(daîfen).

Türkçe Çeviri

İman47 etmiş kimseler (ki) katlederler35 Allah yolunda331; ve kâfirlik25 etmiş kimseler (ki) katlederler35 tâğût442 yolunda; öyle ki katledin35 şeytânın29 evliyasını212; doğrusu şeytânın29 hilesi/taktiği oldu bir zaaflı.

Ahmed Samira Çevirisi

76 Those who believed, fight/kill in God’s sake, and those who disbelieved fight/kill in the devil/idol’s sake, so fight/kill the devil’s supporters/allies/followers, that the devil’s conspiracy/deceit was weak.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 amenu iman etmiş امَنُوا امن
3 yukatilune katlederler يُقَاتِلُونَ قتل
4 fi فِي -
5 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
6 llahi Allah اللَّهِ -
7 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
8 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
9 yukatilune katlederler يُقَاتِلُونَ قتل
10 fi فِي -
11 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
12 t-taguti tağut الطَّاغُوتِ طغي
13 fekatilu öyle ki katledin فَقَاتِلُوا قتل
14 evliya'e evliyasını أَوْلِيَاءَ ولي
15 ş-şeytani şeytanın الشَّيْطَانِ شطن
16 inne doğrusu إِنَّ -
17 keyde hilesi/taktiği كَيْدَ كيد
18 ş-şeytani şeytanın الشَّيْطَانِ شطن
19 kane oldu كَانَ كون
20 deiyfen zaaflı ضَعِيفًا ضعف

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

Allah yolunda katletmek Kavram 331

331 Yüce Allah'ın yolu olan tek tanrıcı/monoteist inanca sahip kimseleri haksız yere katleden kimselere karşı tek tanrıcıların yaptığı, sınırı aşmadan yapılan katletme.

Tûğyân, tâğût Kavram 442

442 Azgınlık, sınırı aşma, sınırı çiğneme, taşkınlık, tiranlık, despotluk. Din konusunda ise kutsal kitapların hükümlerinin dışına çıkma, kutsal kitaplardan taşma, kutsal kitapların çizdiği hükümleri çiğnemedir. Tevrat'ın tâğûtu Talmud'tur. Kur'an'ın tâğûtu ise hadis kitaplarıdır.

4. Nisâ Suresi

Ayet 83

Arapça Metin (Harekeli)

576|4|83|وَإِذَا جَآءَهُمْ أَمْرٌ مِّنَ ٱلْأَمْنِ أَوِ ٱلْخَوْفِ أَذَاعُوا۟ بِهِۦ وَلَوْ رَدُّوهُ إِلَى ٱلرَّسُولِ وَإِلَىٰٓ أُو۟لِى ٱلْأَمْرِ مِنْهُمْ لَعَلِمَهُ ٱلَّذِينَ يَسْتَنۢبِطُونَهُۥ مِنْهُمْ وَلَوْلَا فَضْلُ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُۥ لَٱتَّبَعْتُمُ ٱلشَّيْطَٰنَ إِلَّا قَلِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

576|4|83|واذا جاهم امر من الامن او الخوف اذاعوا به ولو ردوه الي الرسول والي اولي الامر منهم لعلمه الذين يستنبطونه منهم ولولا فضل الله عليكم ورحمته لاتبعتم الشيطن الا قليلا

Latin Literal

83. Ve izâ câehum emrun minel emni evil havfi ezâû bihî.Ve lev reddûhu ilâr resûli ve ilâ ulil emri minhum le alimehullezîne yestenbitûnehu minhum. Ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu letteba’tumuş şeytâne illâ kalîlâ(kalîlen).

Türkçe Çeviri

Ve geldiği zaman onlara bir emir/iş güvenden ya da korkudan; yaydılar onu; şayet döndürselerdi onu resûle ve kendilerinden (olan) emir sahiplerine; mutlak bilirdi onu (emrin/işin iç yüzünü) kendilerinden kimseler (ki) derinlemesine araştırırlar onu (emri/işi); şayet olmasa fazlı Allah'ın üzerinize; ve rahmeti (de); mutlak tabi olurdunuz şeytâna29 bir az dışında.

Ahmed Samira Çevirisi

83 And if a matter/affair from the safety/security or the fear came to them, they spread/circulated with it, and if they returned it to the messenger and to (those) of the order/command from them; those who from them conclude/discover (understand) it would have known it (E), and where it not for God’s grace/favour/blessing on you, and His mercy, you would have followed the devil, except a few (from you).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 ca'ehum geldi onlara جَاءَهُمْ جيا
3 emrun bir emir/iş أَمْرٌ امر
4 mine مِنَ -
5 l-emni güvenden الْأَمْنِ امن
6 evi ya da أَوِ -
7 l-havfi korkudan الْخَوْفِ خوف
8 ezau yaydılar أَذَاعُوا ذيع
9 bihi onu بِهِ -
10 velev şayet وَلَوْ -
11 radduhu döndürselerdi onu رَدُّوهُ ردد
12 ila إِلَى -
13 r-rasuli resûle الرَّسُولِ رسل
14 ve ila ve وَإِلَىٰ -
15 uli sahiplerine أُولِي اول
16 l-emri emir الْأَمْرِ امر
17 minhum onlardan مِنْهُمْ -
18 lealimehu mutlak bilirdi onu لَعَلِمَهُ علم
19 ellezine kimseler الَّذِينَ -
20 yestenbitunehu derinlemesine araştırırlar onu يَسْتَنْبِطُونَهُ نبط
21 minhum onlardan مِنْهُمْ -
22 velevla şayet olmasa وَلَوْلَا -
23 fedlu fazlı فَضْلُ فضل
24 llahi Allah'ın اللَّهِ -
25 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
26 ve rahmetuhu ve rahmeti وَرَحْمَتُهُ رحم
27 lattebea'tumu mutlak tabi olurdunuz لَاتَّبَعْتُمُ تبع
28 ş-şeytane şeytana الشَّيْطَانَ شطن
29 illa dışında إِلَّا -
30 kalilen bir az قَلِيلًا قلل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

4. Nisâ Suresi

Ayet 117

Arapça Metin (Harekeli)

610|4|117|إِن يَدْعُونَ مِن دُونِهِۦٓ إِلَّآ إِنَٰثًا وَإِن يَدْعُونَ إِلَّا شَيْطَٰنًا مَّرِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

610|4|117|ان يدعون من دونه الا انثا وان يدعون الا شيطنا مريدا

Latin Literal

117. İn yed’ûne min dûnihî illâ inâsâ(inâsen), ve in yed’ûne illâ şeytânen merîdâ(merîden).

Türkçe Çeviri

Ki çağırırlar O'nu astından ancak (bazı) dişileri526; ve ki çağırırlar ancak dirençli/inatçı/asi bir şeytânı29.

Ahmed Samira Çevirisi

117 That they call from other than Him except females, and that they call except a rebellious/evil devil .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in ki إِنْ -
2 yed'une çağırırlar يَدْعُونَ دعو
3 min مِنْ -
4 dunihi O'nu astından دُونِهِ دون
5 illa dışında إِلَّا -
6 inasen dişilere إِنَاثًا انث
7 ve in ve ki وَإِنْ -
8 yed'une çağırırlar يَدْعُونَ دعو
9 illa dışında إِلَّا -
10 şeytanen bir şeytana شَيْطَانًا شطن
11 meriden dirençli/inatçı/asi مَرِيدًا مرد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Yüce Allah'ın astından olup dua edilen/çağrılan dişiler. Kavram 526

526 Kur'an'ın indiği dönemde Yüce Allah'a şirk koşarak iman eden kimselerin aracı ettikleri objeler, semboller, idoller. O dönem için Lat, Menat ve Uzza.

4. Nisâ Suresi

Ayet 119

Arapça Metin (Harekeli)

612|4|119|وَلَأُضِلَّنَّهُمْ وَلَأُمَنِّيَنَّهُمْ وَلَءَامُرَنَّهُمْ فَلَيُبَتِّكُنَّ ءَاذَانَ ٱلْأَنْعَٰمِ وَلَءَامُرَنَّهُمْ فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ ٱللَّهِ وَمَن يَتَّخِذِ ٱلشَّيْطَٰنَ وَلِيًّا مِّن دُونِ ٱللَّهِ فَقَدْ خَسِرَ خُسْرَانًا مُّبِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

612|4|119|ولاضلنهم ولامنينهم ولامرنهم فليبتكن اذان الانعم ولامرنهم فليغيرن خلق الله ومن يتخذ الشيطن وليا من دون الله فقد خسر خسرانا مبينا

Latin Literal

119. Ve le udillennehum ve le umenniyennehum ve le âmurannehum fe le yubettikunne âzânel en’âmi, ve le âmurannehum fe le yugayyirunne halkallâh(halkallâhi. Ve men yettehıziş şeytâne veliyyen min dûnillâhi fe kad hasira husrânen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

"Ve mutlak dalalete128 düşürürüm onları; ve mutlak temenniye* sokarım onları; ve mutlak emrederim200 onlara öyle ki mutlak keserler kulaklarını çiftlik hayvanlarının; ve mutlak emrederim200 öyle ki mutlak değiştirirler Allah'ın yaratışını"; ve kim tutar/edinir şeytânı29 bir veli28 astından Allah'ın; öyle ki muhakkak hüsrana uğrar; apaçık bir hüsrana.

Ahmed Samira Çevirisi

119 And I will misguide them (E), and I will make them desire (E), and I will order/command them (E), so they will cut (E) the animals’/livestock’s ears, and I will order/command them (E), so they will change (E) God’s creation. And who takes the devil (as) a guardian/ally from other than God, so he had lost an evident loss.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veleudillennehum ve mutlak dalalete düşürürüm onları وَلَأُضِلَّنَّهُمْ ضلل
2 veleumenniyennehum ve mutlak temenni ettiririm onları وَلَأُمَنِّيَنَّهُمْ مني
3 velamurannehum ve mutlak emrederim onlara وَلَامُرَنَّهُمْ امر
4 feleyubettikunne öyle ki mutlak keserler فَلَيُبَتِّكُنَّ بتك
5 azane kulaklarını اذَانَ اذن
6 l-en'aami enamın الْأَنْعَامِ نعم
7 velamurannehum ve mutlak emrederim وَلَامُرَنَّهُمْ امر
8 feleyugayyirunne öyle ki mutlak değiştirirler فَلَيُغَيِّرُنَّ غير
9 halka yaratışını خَلْقَ خلق
10 llahi Allah'ın اللَّهِ -
11 ve men ve kim وَمَنْ -
12 yettehizi tutar/edinir يَتَّخِذِ اخذ
13 ş-şeytane şeytanı الشَّيْطَانَ شطن
14 veliyyen bir veli وَلِيًّا ولي
15 min مِنْ -
16 duni astından دُونِ دون
17 llahi Allah'ın اللَّهِ -
18 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
19 hasira hüsrana uğrar خَسِرَ خسر
20 husranen bir hüsran خُسْرَانًا خسر
21 mubinen bir apacık مُبِينًا بين

Notlar

Not 1

*Bitmez tükenmez beklentiler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

emir, emretmek Kavram 200

200 Buyurmak, talepte bulunmak, istekte bulunmak, nasihat etmek, buyruk, talep, istek, nasihat. Kur'an'daki emretmek kavramı zorla bir şeyi yaptırmak, yapılmadığında ceza vermek asla değildir.

4. Nisâ Suresi

Ayet 120

Arapça Metin (Harekeli)

613|4|120|يَعِدُهُمْ وَيُمَنِّيهِمْ وَمَا يَعِدُهُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ إِلَّا غُرُورًا

Arapça Metin (Harekesiz)

613|4|120|يعدهم ويمنيهم وما يعدهم الشيطن الا غرورا

Latin Literal

120. Yeıduhum, ve yumennîhim. Ve mâ yeıduhumuş şeytânu illâ gurûrâ(gurûran).

Türkçe Çeviri

Vaat eder (şeytân) onlara; ve temenni ettirir (şeytân) onlara; ve vaat eder değildir onlara şeytân29 bir aldatma dışında.

Ahmed Samira Çevirisi

120 He promises them and he makes them wish/desire, and the devil does not promise them except deceit/temptation.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yeiduhum vaat eder onlara يَعِدُهُمْ وعد
2 ve yumennihim ve temenni ettirir وَيُمَنِّيهِمْ مني
3 ve ma ve değildir وَمَا -
4 yeiduhumu vaat eder onlara يَعِدُهُمُ وعد
5 ş-şeytanu şeytânın الشَّيْطَانُ شطن
6 illa ancak إِلَّا -
7 gururan bir aldatmadır غُرُورًا غرر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

5. Mâide Suresi

Ayet 90

Arapça Metin (Harekeli)

759|5|90|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِنَّمَا ٱلْخَمْرُ وَٱلْمَيْسِرُ وَٱلْأَنصَابُ وَٱلْأَزْلَٰمُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ ٱلشَّيْطَٰنِ فَٱجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

759|5|90|يايها الذين امنوا انما الخمر والميسر والانصاب والازلم رجس من عمل الشيطن فاجتنبوه لعلكم تفلحون

Latin Literal

90. Yâ eyyuhellezîne âmenû innemel hamru vel meysiru vel ensâbu vel ezlâmu ricsun min ameliş şeytâni fectenibûhu leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Doğrusu hamr138; ve meysir359; ve anıtlar/abideler/idoller*; ve şans okları bir pisliktir şeytânın29 amelinden/işinden; öyle ki uzak kalın ona; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

90 You, you those who believed, that the intoxicants , and the gambling and the monuments , and the featherless arrows (are) sin/crime from the devil’s making/work, so avoid it , maybe you succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 innema doğrusu إِنَّمَا -
5 l-hamru hamr الْخَمْرُ خمر
6 velmeysiru ve meysir وَالْمَيْسِرُ يسر
7 vel'ensabu ve anıtlar/abideler/idoller وَالْأَنْصَابُ نصب
8 vel'ezlamu ve şans okları وَالْأَزْلَامُ زلم
9 ricsun bir pisliktir رِجْسٌ رجس
10 min مِنْ -
11 ameli amelinden/işinden عَمَلِ عمل
12 ş-şeytani şeytan الشَّيْطَانِ شطن
13 fectenibuhu öyle ki uzak kalın ona فَاجْتَنِبُوهُ جنب
14 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
15 tuflihune felaha ulaşırsınız تُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not 1

*Tekkeler, türbeler, putlar, ölmüş insanların mezarları vb.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Hamr Kavram 138

138 Örten, gizleyen. Mayalı. Aklı devre dışı bırakan her şey. Sadece alkolle kısıtlı değildir.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

Meysir Kavram 359

359 Kumar, şans oyunları. Kelimenin anlamı 'kolay/zor olmayan' olduğu için daha geniş anlamda kolay/emeksiz kazanç getiren her şeyi kapsar.

5. Mâide Suresi

Ayet 91

Arapça Metin (Harekeli)

760|5|91|إِنَّمَا يُرِيدُ ٱلشَّيْطَٰنُ أَن يُوقِعَ بَيْنَكُمُ ٱلْعَدَٰوَةَ وَٱلْبَغْضَآءَ فِى ٱلْخَمْرِ وَٱلْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَن ذِكْرِ ٱللَّهِ وَعَنِ ٱلصَّلَوٰةِ فَهَلْ أَنتُم مُّنتَهُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

760|5|91|انما يريد الشيطن ان يوقع بينكم العدوه والبغضا في الخمر والميسر ويصدكم عن ذكر الله وعن الصلوه فهل انتم منتهون

Latin Literal

91. İnnemâ yurîduş şeytânu en yûkia beynekumul adâvete vel bagdâe fîl hamri vel meysiri ve yasuddekum an zikrillâhi ve anis salâh(salâti), fe hel entum muntehûn(muntehûne).

Türkçe Çeviri

Ancak arzu eder şeytân29 ki düşürsün aranıza husumet/düşmanlık ve nefret; hamr138 içinde; ve meysir359 (içinde); ve uzaklaştırmak/alıkoymak Allah'ın zikrinden78 ve salâttan5; öyleyse sizler nehy edenler/geri duranlar/dizginleyenler misiniz?

Ahmed Samira Çevirisi

91 But the devil wants that he makes the animosity and the intense hatred fall between you, in (through use of) the intoxicants and the gambling, and he prevents/obstructs you from God’s remembrance/reminder, and from the prayers, so are you ending/stopping?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak إِنَّمَا -
2 yuridu arzu eder يُرِيدُ رود
3 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
4 en ki أَنْ -
5 yukia düşürsün يُوقِعَ وقع
6 beynekumu aranıza بَيْنَكُمُ بين
7 l-adavete husumet الْعَدَاوَةَ عدو
8 velbegda'e ve nefret وَالْبَغْضَاءَ بغض
9 fi فِي -
10 l-hamri aklı örten içinde الْخَمْرِ خمر
11 velmeysiri ve meysir وَالْمَيْسِرِ يسر
12 ve yesuddekum ve uzaklaştırmak/alıkoymak وَيَصُدَّكُمْ صدد
13 an عَنْ -
14 zikri zikrinden ذِكْرِ ذكر
15 llahi Allah'ın اللَّهِ -
16 ve ani ve وَعَنِ -
17 s-salati ve salattan الصَّلَاةِ صلو
18 fehel öyleyse misiniz فَهَلْ -
19 entum sizler أَنْتُمْ -
20 muntehune nehy edenler/geri duranlar/dizginleyenler مُنْتَهُونَ نهي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Hamr Kavram 138

138 Örten, gizleyen. Mayalı. Aklı devre dışı bırakan her şey. Sadece alkolle kısıtlı değildir.

Meysir Kavram 359

359 Kumar, şans oyunları. Kelimenin anlamı 'kolay/zor olmayan' olduğu için daha geniş anlamda kolay/emeksiz kazanç getiren her şeyi kapsar.

6. En'âm Suresi

Ayet 43

Arapça Metin (Harekeli)

832|6|43|فَلَوْلَآ إِذْ جَآءَهُم بَأْسُنَا تَضَرَّعُوا۟ وَلَٰكِن قَسَتْ قُلُوبُهُمْ وَزَيَّنَ لَهُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ مَا كَانُوا۟ يَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

832|6|43|فلولا اذ جاهم باسنا تضرعوا ولكن قست قلوبهم وزين لهم الشيطن ما كانوا يعملون

Latin Literal

43. Fe lev lâ iz câehum be’sunâ tedarraû ve lâkin kaset kulûbuhum ve zeyyene lehumuş şeytânu mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki neden olmadı; geldiği zaman onlara ızdırabımız/sıkıntımız/zorluğumuz alçak gönüllü olsalardı; velakin/fakat katılaştı kalpleri175; ve süsledi onlara şeytân29 yapar olduklarını.

Ahmed Samira Çevirisi

43 So where it not for when Our might came to them, they became humble and humiliated themselves, and but their hearts/minds became cruel/merciless, and the devil decorated/beautified for them what they were making/doing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 felevla öyle ki niye olmadı فَلَوْلَا -
2 iz zaman إِذْ -
3 ca'ehum geldiği zaman onlara جَاءَهُمْ جيا
4 be'suna ızdırabımız/sıkıntımız/zorluğumuz بَأْسُنَا باس
5 tederrau alçak gönüllü olsalardı تَضَرَّعُوا ضرع
6 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
7 kaset katılaştı قَسَتْ قسو
8 kulubuhum kalbleri قُلُوبُهُمْ قلب
9 ve zeyyene ve süsledi وَزَيَّنَ زين
10 lehumu onlara لَهُمُ -
11 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
12 ma مَا -
13 kanu olduklarını كَانُوا كون
14 yea'melune yapar يَعْمَلُونَ عمل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Kalpler; mühür, maraz/hastalık/kilitler/perde/paslanma. Kavram 175

175 Gözler nasıl ki beyinle görür, kulaklar nasıl ki beyinle duyar, beyin de kalple akleder. İnsan kalbinde kendi hafızası olan 40-50 bin adet sinir hücresi vardır. Kalp sinirleri beynin karar verme bölgesi olan ön lobuna (perçem bölgesi altına) uyarıda bulunur. Aklı kullanarak karar vermede kalbin rolü vardır. Kâfirlik etmiş kişilerin kalpleri biyolojik olarak paslanır (LDH yağı oksitlenir yani paslanır), kalbin beyni etkilemesi bozulur. Kalp mühürlenir. Kalp kilitlenir. Kalp marazlı/hastalıklı olur. Kalp perdelenir. Kalpler paslanır. İnsan kendi yapıp ettiğiyle buna neden olur. Ancak daha geniş boyutta Yüce Allah’ın buna izin vermesiyle süreç gerçekleşir.Kalplerin paslanması LDH isimli kötü yağın oksitlenmesi yani paslanması sonucu da gerçekleşir. Kavrayan/anlayan/akleden kalpler: Kalp-beyin iletişimi.Kalplerin paslanması.

6. En'âm Suresi

Ayet 68

Arapça Metin (Harekeli)

857|6|68|وَإِذَا رَأَيْتَ ٱلَّذِينَ يَخُوضُونَ فِىٓ ءَايَٰتِنَا فَأَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتَّىٰ يَخُوضُوا۟ فِى حَدِيثٍ غَيْرِهِۦ وَإِمَّا يُنسِيَنَّكَ ٱلشَّيْطَٰنُ فَلَا تَقْعُدْ بَعْدَ ٱلذِّكْرَىٰ مَعَ ٱلْقَوْمِ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

857|6|68|واذا رايت الذين يخوضون في ايتنا فاعرض عنهم حتي يخوضوا في حديث غيره واما ينسينك الشيطن فلا تقعد بعد الذكري مع القوم الظلمين

Latin Literal

68. Ve izâ reeytellezîne yahûdûne fî âyâtinâ fe a’rıd anhum hattâ yahûdû fî hadîsin gayrih(gayrihî), ve immâ yunsiyennekeş şeytânu fe lâ tak’ud ba’dez zikrâ meal kavmiz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve gördüğün zaman kimseleri (ki) dalarlar* ayetlerimize; yüz çevir onlardan**; ta ki dalarlar* onun başkası bir söze***; ve unutturursa**** sana şeytân29; öyle ki oturma zikir/hatırlama sonrası zalimler257 kavmiyle/topluluğuyla birlikte.

Ahmed Samira Çevirisi

68 And if you saw those who plunge into/engage in conversation (interpreting beyond the actual Koranic text) in Our verses/evidences, so turn away from them until they plunge into/engage in conversation in an information/speech other than it, and if the devil makes you forget, so do not sit/remain after the remembrance/reminder with the nation, the unjust/oppressive.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 raeyte gördüğün رَأَيْتَ راي
3 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
4 yehudune (münasebetsizliğe) dalarlar يَخُوضُونَ خوض
5 fi فِي -
6 ayatina ayetlerimize ايَاتِنَا ايي
7 feea'rid yüz çevir فَأَعْرِضْ عرض
8 anhum onlardan عَنْهُمْ -
9 hatta taki حَتَّىٰ -
10 yehudu dalarlar يَخُوضُوا خوض
11 fi فِي -
12 hadisin bir söze حَدِيثٍ حدث
13 gayrihi onun başkasına غَيْرِهِ غير
14 ve imma ve وَإِمَّا -
15 yunsiyenneke unutturursa sana يُنْسِيَنَّكَ نسي
16 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
17 fela öyle ki فَلَا -
18 tek'ud oturma تَقْعُدْ قعد
19 bea'de sonrası بَعْدَ بعد
20 z-zikra zikir/hatırlama الذِّكْرَىٰ ذكر
21 mea birlikte مَعَ -
22 l-kavmi kavmiyle/topluluğuyla الْقَوْمِ قوم
23 z-zalimine zalimler الظَّالِمِينَ ظلم

Notlar

Not 1

*Kur'an ayetleri hakkında ileri-geri, laubali, ciddiyetsiz şekilde sokak ağzıyla konuşmak. **Görüldüğü üzere "Kur'an ayetlerine iman etmeyenleri öldürün, kesin, doğrayın, savaş açın onlara" gibi bir emir yoktur. Sadece yüz çevrilir. ***Kur'an ayetleri sıradan sözler değildir. Laubali şekilde dalınabilecek diğer sözler gibi değildir. ****Anlarız ki resûller de diğer insanlar gibi en büyük şeytân olan iblîs ve soyunun vesvesesinden/fısıldamasından münezzeh değildir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

6. En'âm Suresi

Ayet 71

Arapça Metin (Harekeli)

860|6|71|قُلْ أَنَدْعُوا۟ مِن دُونِ ٱللَّهِ مَا لَا يَنفَعُنَا وَلَا يَضُرُّنَا وَنُرَدُّ عَلَىٰٓ أَعْقَابِنَا بَعْدَ إِذْ هَدَىٰنَا ٱللَّهُ كَٱلَّذِى ٱسْتَهْوَتْهُ ٱلشَّيَٰطِينُ فِى ٱلْأَرْضِ حَيْرَانَ لَهُۥٓ أَصْحَٰبٌ يَدْعُونَهُۥٓ إِلَى ٱلْهُدَى ٱئْتِنَا قُلْ إِنَّ هُدَى ٱللَّهِ هُوَ ٱلْهُدَىٰ وَأُمِرْنَا لِنُسْلِمَ لِرَبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

860|6|71|قل اندعوا من دون الله ما لا ينفعنا ولا يضرنا ونرد علي اعقابنا بعد اذ هدينا الله كالذي استهوته الشيطين في الارض حيران له اصحب يدعونه الي الهدي ايتنا قل ان هدي الله هو الهدي وامرنا لنسلم لرب العلمين

Latin Literal

71. Kul e ned’û min dûnillâhi mâ lâ yenfeunâ ve lâ yadurrunâ ve nureddu alâ a’kâbinâ ba’de iz hedânâllâhu kellezîstehvethuş şeyâtînu fîl ardı hayrâne lehû ashâbun yed’ûnehû ilel hude’tinâ, kul inne hudallâhi huvel hudâ, ve umirnâ li nuslime li rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Çağırır mıyız Allah’ın astından menfaat sağlamayanı bizlere ve zarar vermeyeni bizlere; ve döner (miyiz) topuklarımız üzerine, doğru yola kılavuzladığı zaman sonrası Allah'ın bizleri; kimse gibi (ki) kılavuzluk etti ona şeytânlar29 yerde bir şaşkınlığa ona; arkadaşları çağırır onu doğru kılavuza doğru; "Gel bizlere" (diye)"; de ki: "Doğrusu Allah'ın kılavuzu (ki) odur doğru kılavuz; ve emredildi bizlere İslam218 olmamız alemlerin203 Rabbine4."

Ahmed Samira Çevirisi

71 Say: "Do we call from other than God what does not benefit us, and nor harms us, and we be returned on our heels, after when God guided us, as/like whom the devil tempted/allured him , in the earth/Planet Earth, confused/bewildered, for him (are) friends/company, they call him to the guidance: ’Come to us.’" Say: "That God’s guidance, it is the guidance, and we were ordered/commanded to surrender to the creations altogether’s/(universes’) Lord."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 ened'u çağırır mıyız أَنَدْعُو دعو
3 min مِنْ -
4 duni astından دُونِ دون
5 llahi Allah’ın اللَّهِ -
6 ma مَا -
7 la لَا -
8 yenfeuna menfaat sağlamayani bizlere يَنْفَعُنَا نفع
9 ve la ve وَلَا -
10 yedurruna ve zarar vermeyeni bizlere يَضُرُّنَا ضرر
11 ve nuraddu ve döner (miyiz) وَنُرَدُّ ردد
12 ala üzerinde عَلَىٰ -
13 ea'kabina topuklarımız أَعْقَابِنَا عقب
14 bea'de sonrası بَعْدَ بعد
15 iz zaman إِذْ -
16 hedana doğru yola kılavuzladı bizleri هَدَانَا هدي
17 llahu Allah اللَّهُ -
18 kallezi kimse gibi كَالَّذِي -
19 stehvethu kılavuzluk etti ona اسْتَهْوَتْهُ هوي
20 ş-şeyatinu şeytanlar الشَّيَاطِينُ شطن
21 fi فِي -
22 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
23 hayrane bir şaşkınlığa حَيْرَانَ حير
24 lehu ona لَهُ -
25 eshabun arkadaşları أَصْحَابٌ صحب
26 yed'unehu çağırır onu يَدْعُونَهُ دعو
27 ila doğru إِلَى -
28 l-huda doğru kılavuza الْهُدَى هدي
29 tina gel bizlere ائْتِنَا اتي
30 kul de ki قُلْ قول
31 inne doğrusu إِنَّ -
32 huda doğru kılavuzu هُدَى هدي
33 llahi Allah'ın اللَّهِ -
34 huve odur هُوَ -
35 l-huda doğru kılavuz الْهُدَىٰ هدي
36 ve umirna ve emredildi bizlere وَأُمِرْنَا امر
37 linuslime İslam olmamız لِنُسْلِمَ سلم
38 lirabbi Rabbine لِرَبِّ ربب
39 l-aalemine alemlerin الْعَالَمِينَ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Âlem, âlem, alem. Kavram 203

203 Farklı zamanlar ve/veya mekanlarda yaşamlar, durum ve şartlar. Göklerdeki uzaylı yaşamlar. Dünya hayatının farklı zamanlarında gerçekleşen yaşamlar.

İslam, islam Kavram 218

218 Yüce Allah'ın biricik ve tek dini. Ahirette kabul edilecek tek din. İslam teslimiyet demektir; Yüce Allah ile insanın arasında yapılmış olan mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye teslim olmak, uymaktır demektir. Antlaşmayı bozmamaktır. Kutsal kitaplar bizlere işte bu antlaşmayı hatırlatır. Kısacası İslam sadece Kur'an demektir. Günümüzde milyarlarca insan kendisini müslüman sanmakta ve İslam dininde olduklarını, islam olduklarını iddia etmektedirler. Oysa büyük bir yanılgı içindedirler. Kur'an'la yakından uzaktan ilgisi olmayan, tamamı zan olan söyletilerle/hadislerle uydurulmuş bir din asla ama asla Yüce Allah'ın İslam dini değildir. İslam girmek için ilk şart söylentileri/hadisleri terk etmek ve sadece Kur'an'a tabi olmaktır.

6. En'âm Suresi

Ayet 112

Arapça Metin (Harekeli)

901|6|112|وَكَذَٰلِكَ جَعَلْنَا لِكُلِّ نَبِىٍّ عَدُوًّا شَيَٰطِينَ ٱلْإِنسِ وَٱلْجِنِّ يُوحِى بَعْضُهُمْ إِلَىٰ بَعْضٍ زُخْرُفَ ٱلْقَوْلِ غُرُورًا وَلَوْ شَآءَ رَبُّكَ مَا فَعَلُوهُ فَذَرْهُمْ وَمَا يَفْتَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

901|6|112|وكذلك جعلنا لكل نبي عدوا شيطين الانس والجن يوحي بعضهم الي بعض زخرف القول غرورا ولو شا ربك ما فعلوه فذرهم وما يفترون

Latin Literal

112. Ve kezâlike cealnâ li kulli nebiyyin aduvven şeyâtînel insi vel cinni, yûhî ba’duhum ilâ ba’dın zuhrufel kavli gurûrâ(gurûran), ve lev şâe rabbuke mâ fealûhu fe zerhum ve mâ yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; yaptık her bir nebiye132 bir düşman; şeytânlar29, insan ve cin210 (-den); fısıldar bir kısmı onların bir kısım üzerine süslü sözler; bir aldatma/kandırmadır; ve eğer dileseydi Rabbin yapamazlardı onu; öyleyse bırak/terk et onları ve uydurdukları yalanları.

Ahmed Samira Çevirisi

112 And like that We made/put to each prophet an enemy (from) the human’s/mankind’s and the Jinn’s devils, some of them inspire/transmit to some the word’s/opinion and belief’s ornament/decoration (as) deceit/temptation, and if your Lord wanted/willed they would not have done it, so leave them and what they fabricate

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kezalike ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
2 cealna yaptık جَعَلْنَا جعل
3 likulli her لِكُلِّ كلل
4 nebiyyin bir nebiye نَبِيٍّ نبا
5 aduvven bir düşman عَدُوًّا عدو
6 şeyatine şeytanlar شَيَاطِينَ شطن
7 l-insi insan الْإِنْسِ انس
8 velcinni ve cin وَالْجِنِّ جنن
9 yuhi fısıldar يُوحِي وحي
10 bea'duhum bir kısmı onların بَعْضُهُمْ بعض
11 ila إِلَىٰ -
12 bea'din bir kısım üzerine بَعْضٍ بعض
13 zuhrufe süslü زُخْرُفَ زخرف
14 l-kavli sözler الْقَوْلِ قول
15 gururan bir aldatma/kandırma غُرُورًا غرر
16 velev ve eğer وَلَوْ -
17 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
18 rabbuke Rabbin رَبُّكَ ربب
19 ma مَا -
20 fealuhu yapmazlardı onu فَعَلُوهُ فعل
21 fezerhum öyleyse bırak/terk et onları فَذَرْهُمْ وذر
22 ve ma ve وَمَا -
23 yefterune uydurdukları yalanları يَفْتَرُونَ فري

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Cin Kavram 210

210 İblis ve onun soyundan olan varlıklar. İblis Âdem'e secde etmedi. Yüce Allah'ın emrine karşı geldi ve fâsıklardan/sapanlardan oldu. Bir cennet evrenine yerleştirilen Âdem ve eşini ayartarak Yüce Allah'ın yasağını çiğnetti. Yüce Allah Âdem ve eşiyle birlikte yasağı çiğneyen tüm insanları cennetten indirdi. Âdem derhal tevbe etti. Yüce Allah onun tevbesini kabul etti. İblis Âdem'e meydan okudu. Yüce Allah bu meydan okumaya izin verdi. Âdem soyu olan insanlarla iblis soyu olan cinler arasında 2. tur bir savaş başladı. 2. savaş cennet evreninden daha alçak yerleşimli olan günümüz evreninde şu an devam etmektedir. İnsanoğlu 1. savaşı kaybetti. 2. savaşın içindeyiz. 2. şansımızı kullanıyoruz. Savaş kuralları gereği her doğan insana bir cin yoldaşlık eder. İnsan bu cinle mücadele eder. Cin kendisine verilen izni kullanır. Yani insanın kalbine fısıldar. Kalbine vesvese verir. Yüce Allah'ın dosdoğru yolu olan kutsal kitaplardan uzaklaştırmak ister. İnsanı Yüce Allah'ın emrinden saptırmak ister. Maalesef insanların pek azı haricinde çoğu 2. savaşı da kaybetti. Yüce Allah'ın cehennemi cinden ve insanlardan doldururum sözü hak oldu.

6. En'âm Suresi

Ayet 121

Arapça Metin (Harekeli)

910|6|121|وَلَا تَأْكُلُوا۟ مِمَّا لَمْ يُذْكَرِ ٱسْمُ ٱللَّهِ عَلَيْهِ وَإِنَّهُۥ لَفِسْقٌ وَإِنَّ ٱلشَّيَٰطِينَ لَيُوحُونَ إِلَىٰٓ أَوْلِيَآئِهِمْ لِيُجَٰدِلُوكُمْ وَإِنْ أَطَعْتُمُوهُمْ إِنَّكُمْ لَمُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

910|6|121|ولا تاكلوا مما لم يذكر اسم الله عليه وانه لفسق وان الشيطين ليوحون الي اوليايهم ليجدلوكم وان اطعتموهم انكم لمشركون

Latin Literal

121. Ve lâ te’kulû mimmâ lem yuzkerismullâhî aleyhi ve innehu le fısk(fıskun), ve inneş şeyâtîne le yûhûne ilâ evliyâihim li yucâdilûkum ve in eta’tumûhum innekum le muşrikûn(muşrikûne).

Türkçe Çeviri

Ve yemeyin üzerine Allah'ın isminin asla zikredilmeyeninden*; ve doğrusu o mutlak bir fısktır38; ve doğrusu şeytânlar29 fısıldarlar evliyalarına212 karşı sizlerle mücadele etmeye; ve eğer tabi olursanız; doğrusu sizler (de) mutlak müşriklerdensiniz36.

Ahmed Samira Çevirisi

121 And do not eat/consume from what God’s name was not mentioned on it, and that it truly is debauchery (E) , and that the devils inspire/transmit (E) to their patrons/supporters to argue/dispute with you, and if you obeyed them, that you are (then) sharers/takers of partners (with God) (E).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve وَلَا -
2 te'kulu yemeyin تَأْكُلُوا اكل
3 mimma مِمَّا -
4 lem asla لَمْ -
5 yuzkeri zikredilmeyendden يُذْكَرِ ذكر
6 ismu ismi اسْمُ سمو
7 llahi Allah'ın اللَّهِ -
8 aleyhi üzerine عَلَيْهِ -
9 ve innehu ve doğrusu o وَإِنَّهُ -
10 lefiskun mutlak bir fısktır لَفِسْقٌ فسق
11 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
12 ş-şeyatine şeytanlar الشَّيَاطِينَ شطن
13 leyuhune fısıldarlar لَيُوحُونَ وحي
14 ila karşı إِلَىٰ -
15 evliyaihim evliyalarına أَوْلِيَائِهِمْ ولي
16 liyucadilukum sizlerle mücadele etmeye لِيُجَادِلُوكُمْ جدل
17 ve in ve eğer وَإِنْ -
18 etaa'tumuhum tabi olursanız أَطَعْتُمُوهُمْ طوع
19 innekum doğrusu sizler إِنَّكُمْ -
20 lemuşrikune mutlak müşriklerdensiniz لَمُشْرِكُونَ شرك

Notlar

Not 1

*Sözde başka ilahlar adına kurban edilenden. Yüce Allah'a yaklaştırır sapkın inancıyla başka kimseler adına kesilen kurbanlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

6. En'âm Suresi

Ayet 142

Arapça Metin (Harekeli)

931|6|142|وَمِنَ ٱلْأَنْعَٰمِ حَمُولَةً وَفَرْشًا كُلُوا۟ مِمَّا رَزَقَكُمُ ٱللَّهُ وَلَا تَتَّبِعُوا۟ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيْطَٰنِ إِنَّهُۥ لَكُمْ عَدُوٌّ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

931|6|142|ومن الانعم حموله وفرشا كلوا مما رزقكم الله ولا تتبعوا خطوت الشيطن انه لكم عدو مبين

Latin Literal

142. Ve minel en’âmi hamûleten ve ferşâ(ferşan), kulû mimmâ rezekakumullâhu ve lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân(şeytâni),innehu lekum aduvvun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ve en'âmdandır645 yüklenen* ve serilen**; yiyin rızıklandırdığından sizleri Allah'ın; tabi olmayın şeytânın29 adımlara; doğrusu o sizlere apaçık bir düşmandır.

Ahmed Samira Çevirisi

142 And from the camels/livestock carriers/burdeners , and spreaders , eat from what God provided for you, and do not follow the devil’s foot steps, that he (is) for you a clear/evident enemy.

Notlar

Not 1

*Yük taşıyan; deve vb.**Serilen postları.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

En’âm, enâm; koyun, keçi, deve ve sığır türleri. Kavram 645

645 Koyun, keçi, deve ve sığır türleri. Eşli olarak sekiz çiftlerdir. Bak. 6:143-144.

7. A'râf Suresi

Ayet 20

Arapça Metin (Harekeli)

974|7|20|فَوَسْوَسَ لَهُمَا ٱلشَّيْطَٰنُ لِيُبْدِىَ لَهُمَا مَا وُۥرِىَ عَنْهُمَا مِن سَوْءَٰتِهِمَا وَقَالَ مَا نَهَىٰكُمَا رَبُّكُمَا عَنْ هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةِ إِلَّآ أَن تَكُونَا مَلَكَيْنِ أَوْ تَكُونَا مِنَ ٱلْخَٰلِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

974|7|20|فوسوس لهما الشيطن ليبدي لهما ما وري عنهما من سوتهما وقال ما نهيكما ربكما عن هذه الشجره الا ان تكونا ملكين او تكونا من الخلدين

Latin Literal

20. Fe vesvese lehumuş şeytânu li yubdiye lehumâ mâ vuriye anhumâ min sev’âtihimâ ve kâle mâ nehâkumâ rabbukumâ an hâzihiş şecereti illâ en tekûnâ melekeyni ev tekûnâ minel hâlidîn(hâlidîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki vesvese verdi* ikisine şeytân29; ortaya çıkarması için ikisine çirkinliklerinden** kendilerine gizlenmişi/saklanmışı; dedi (şeytân): "Men etmiş değildir ikinizi Rabbiniz4 şu ağaçtan691 dışında ki olursunuz ikiniz iki melek48; ya da olursunuz ikiniz ölümsüzlerden185."

Ahmed Samira Çevirisi

20 So the devil talked to/gave evil suggestions and temptations to them (B) to show to them (B) what was hidden/concealed from them (B) from their (B)’s shameful genital private parts, and he said: "Your (B)’s Lord did not prevent you (B) from that/this tree except that you (B) become/be two angels or you (B) become/be from the immortal/eternal ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fevesvese öyle ki vesvese verdi فَوَسْوَسَ وسوس
2 lehuma o ikisine لَهُمَا -
3 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
4 liyubdiye ortaya çıkaması için لِيُبْدِيَ بدو
5 lehuma ikisine لَهُمَا -
6 ma مَا -
7 vuriye gizlenmişi/saklanmışı
8 anhuma ikisinden عَنْهُمَا -
9 min مِنْ -
10 sev'atihima çirkinliklerinden سَوْاتِهِمَا سوا
11 ve kale dedi وَقَالَ قول
12 ma değildir مَا -
13 nehakuma men etmiş ikinizi نَهَاكُمَا نهي
14 rabbukuma Rabbiniz رَبُّكُمَا ربب
15 an عَنْ -
16 hazihi şu هَٰذِهِ -
17 ş-şecerati ağaçtan الشَّجَرَةِ شجر
18 illa ancak إِلَّا -
19 en ki أَنْ -
20 tekuna olursunuz ikiniz تَكُونَا كون
21 melekeyni iki melek مَلَكَيْنِ ملك
22 ev ya da أَوْ -
23 tekuna olursunuz ikiniz تَكُونَا كون
24 mine مِنَ -
25 l-halidine ölümsüzlerden الْخَالِدِينَ خلد

Notlar

Not 1

*Olay kendisine izin verilen en büyük şeytân olan İblîs'in bir cennet evreninde mesken edinen Âdem ve eşine fısıldamasıdır. İblîs kendi cennetinden indirilmiş ve kovulmuştur. İzin gereği Âdem ve eşinin bulunduğu cennet evrenine dışardan (mutlak ki başka bir paralel evrenden) fısıldama yapmaktadır. Âdem ve eşinin (tüm kadın erkek insanların) yaşadığı bu cennet bizlerin ilk cennetidir. Anlarız ki bu cennette ölümsüzlük yoktur. **Cinsel organ bölgeleri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

İlk cennet evreninde hepimizin tattığı ölümsüzlük ağacı. İlk cennette bulunan ağaç. Kavram 691

691 İlk cennet evrenimizde iblisin kandırmasıyla Yüce Allah'ın ilâhlık sıfatına ortak koştuğumuz ağaç. İblis bu ağaçtan tattığımızda ölümsüzler olacağımız yalanıyla hepimizi kandırdı ve ilk cennet evreninden çıkmamıza neden oldu. Bizler Yüce Allah'ı çağırmak yerine bir ağaca bel bağladık. Ağacın bizlere ilâhi yardım edeceğine inandık. Bu günahın bedelini ilk cennetten öldürülerek çıkarılmayla ödedik. Ancak Rabbimiz yine bizim tevbemizi kabul etti ve bizlere 2. bir şans verdi. Daha alçak olan bir evrene gönderildik. İblisle olan sınavın 2. periyodunu şu an yaşamaktayız.

7. A'râf Suresi

Ayet 22

Arapça Metin (Harekeli)

976|7|22|فَدَلَّىٰهُمَا بِغُرُورٍ فَلَمَّا ذَاقَا ٱلشَّجَرَةَ بَدَتْ لَهُمَا سَوْءَٰتُهُمَا وَطَفِقَا يَخْصِفَانِ عَلَيْهِمَا مِن وَرَقِ ٱلْجَنَّةِ وَنَادَىٰهُمَا رَبُّهُمَآ أَلَمْ أَنْهَكُمَا عَن تِلْكُمَا ٱلشَّجَرَةِ وَأَقُل لَّكُمَآ إِنَّ ٱلشَّيْطَٰنَ لَكُمَا عَدُوٌّ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

976|7|22|فدليهما بغرور فلما ذاقا الشجره بدت لهما سوتهما وطفقا يخصفان عليهما من ورق الجنه وناديهما ربهما الم انهكما عن تلكما الشجره واقل لكما ان الشيطن لكما عدو مبين

Latin Literal

22. Fedellâhumâ bi gurûr(gurûrin), fe lemmâ zâkâş şecerete bedet lehumâ sev’âtuhumâ ve tafikâ yahsıfâni aleyhimâ min varakıl cenneh(cenneti), ve nâdâhumâ rabbuhumâ e lem enhekumâ an tilkumeş şecereti ve ekul lekumâ inneş şeytâne lekumâ aduvvun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kılavuzluk/delalet etti* ikisine** kandırmayla/aldatmayla; öyle ki ne zaman tattı ikisi ağacı691; göründü ikisine çirkin yerleri***; ve hemen başladı ikisi ilmikleyip/bağlayıp örtmeye üzerlerine cennet**** yapraklarından; ve nida etti/seslendi ikisine** Rableri4: "Asla men etmedim mi ikinizi** şu ağaçtan691; ve demedim mi ikinize** doğrusu şeytân29 ikinize apaçık bir düşmandır."

Ahmed Samira Çevirisi

22 So he lured/attracted and lowered them (B) , with deceit/temptation so when they (B) tasted/experienced the tree, their (B)’s shameful genital private parts appeared to them (B), and they (B) started and continued (to) stick/tried hard to make do with what they do not have on them (B) from the Paradise’s leaves , and their (B)’s Lord called them (B): "Did I not forbid/prevent you (B) from that the tree, and I said to you (B) that the devil (is) for you (B) an evident enemy?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fedellahuma öyle ki kılavuzluk/delalet etti ikisine فَدَلَّاهُمَا دلل
2 bigururin kandırmayla/aldatmayla بِغُرُورٍ غرر
3 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
4 zaka tattılar ذَاقَا ذوق
5 ş-şecerate ağacı الشَّجَرَةَ شجر
6 bedet göründü بَدَتْ بدو
7 lehuma ikisine لَهُمَا -
8 sev'atuhuma çirkin yerleri سَوْاتُهُمَا سوا
9 ve tafika ve hemen başladılar وَطَفِقَا طفق
10 yehsifani ilmikleyip/bağlayıp örtmeye يَخْصِفَانِ خصف
11 aleyhima üzerlerine عَلَيْهِمَا -
12 min مِنْ -
13 veraki yapraklarından وَرَقِ ورق
14 l-cenneti cennet الْجَنَّةِ جنن
15 ve nadahuma ve nida etti وَنَادَاهُمَا ندو
16 rabbuhuma Rableri رَبُّهُمَا ربب
17 elem asla أَلَمْ -
18 enhekuma men etmedim mi ikinizi أَنْهَكُمَا نهي
19 an عَنْ -
20 tilkuma şu تِلْكُمَا -
21 ş-şecerati ağaçtan الشَّجَرَةِ شجر
22 ve ekul ve demedim mi وَأَقُلْ قول
23 lekuma ikinize لَكُمَا -
24 inne doğrusu إِنَّ -
25 ş-şeytane şeytan الشَّيْطَانَ شطن
26 lekuma ikinize لَكُمَا -
27 aduvvun bir düşmandır عَدُوٌّ عدو
28 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

Notlar

Not 1

*Şeytân.**Âdem ve eşine. Erkek insana ve kadın insana.***Cinsel organ bölgeleri.****İlk cennetimiz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

İlk cennet evreninde hepimizin tattığı ölümsüzlük ağacı. İlk cennette bulunan ağaç. Kavram 691

691 İlk cennet evrenimizde iblisin kandırmasıyla Yüce Allah'ın ilâhlık sıfatına ortak koştuğumuz ağaç. İblis bu ağaçtan tattığımızda ölümsüzler olacağımız yalanıyla hepimizi kandırdı ve ilk cennet evreninden çıkmamıza neden oldu. Bizler Yüce Allah'ı çağırmak yerine bir ağaca bel bağladık. Ağacın bizlere ilâhi yardım edeceğine inandık. Bu günahın bedelini ilk cennetten öldürülerek çıkarılmayla ödedik. Ancak Rabbimiz yine bizim tevbemizi kabul etti ve bizlere 2. bir şans verdi. Daha alçak olan bir evrene gönderildik. İblisle olan sınavın 2. periyodunu şu an yaşamaktayız.

7. A'râf Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

981|7|27|يَٰبَنِىٓ ءَادَمَ لَا يَفْتِنَنَّكُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ كَمَآ أَخْرَجَ أَبَوَيْكُم مِّنَ ٱلْجَنَّةِ يَنزِعُ عَنْهُمَا لِبَاسَهُمَا لِيُرِيَهُمَا سَوْءَٰتِهِمَآ إِنَّهُۥ يَرَىٰكُمْ هُوَ وَقَبِيلُهُۥ مِنْ حَيْثُ لَا تَرَوْنَهُمْ إِنَّا جَعَلْنَا ٱلشَّيَٰطِينَ أَوْلِيَآءَ لِلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

981|7|27|يبني ادم لا يفتننكم الشيطن كما اخرج ابويكم من الجنه ينزع عنهما لباسهما ليريهما سوتهما انه يريكم هو وقبيله من حيث لا ترونهم انا جعلنا الشيطين اوليا للذين لا يومنون

Latin Literal

27. Yâ benî âdeme lâ yeftinennekumuş şeytânu kemâ ahrece ebeveykum minel cenneti yenziu anhumâ libâsehumâ li yuriyehumâ sev’âtihimâ innehu yerâkum huve ve kabîluhu min haysu lâ terevnehum innâ cealneş şeyâtîne evliyâe lillezîne lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ey âdemoğulları692! Baştan çıkarmasın sizi şeytân29; çıkardığı gibi ebeveynlerinizi* cennetten**; soyarak ikisinden* elbiselerini; göstermek için ikisine* çirkinliklerini; doğrusu o (şeytân) görür sizleri; o ve onun kabilesi; yerden (ki) görmezsiniz onları; doğrusu biz; yaptık şeytânları29 evliya/veliler28; iman47 etmez kimseler için.

Ahmed Samira Çevirisi

27 You Adam’s sons and daughters, (let) not the devil test/misguide/betray you as/like he brought out your parents from the Paradise, he removes/pulls away from them (B) their (B)’s cover/dress to show them (B)/make them (B) understand their (B)’s shameful genital private parts; that he sees you, he and his group/tribe from where/when you do not see them, that We made the devils guardians/allies to those who do not believe.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya beni ey oğulları يَابَنِي بني
2 ademe âdem ادَمَ -
3 la لَا -
4 yeftinennekumu baştan çıkarmasın sizi يَفْتِنَنَّكُمُ فتن
5 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
6 kema gibi كَمَا -
7 ehrace çıkardığı أَخْرَجَ خرج
8 ebeveykum ebeveynlerinizi أَبَوَيْكُمْ ابو
9 mine -ten مِنَ -
10 l-cenneti cennet- الْجَنَّةِ جنن
11 yenziu soyarak يَنْزِعُ نزع
12 anhuma ikisinden عَنْهُمَا -
13 libasehuma elbiselerini لِبَاسَهُمَا لبس
14 liyuriyehuma göstermek için ikisine لِيُرِيَهُمَا راي
15 sev'atihima çirkinliklerini سَوْاتِهِمَا سوا
16 innehu doğrusu o (şeytan) إِنَّهُ -
17 yerakum görür sizleri يَرَاكُمْ راي
18 huve o هُوَ -
19 ve kabiluhu ve kabilesi onun وَقَبِيلُهُ قبل
20 min مِنْ -
21 haysu yerden (ki) حَيْثُ حيث
22 la لَا -
23 teravnehum göremezsiniz onları تَرَوْنَهُمْ راي
24 inna doğrusu biz إِنَّا -
25 cealna yaptık جَعَلْنَا جعل
26 ş-şeyatine şeytanları الشَّيَاطِينَ شطن
27 evliya'e evliya/veliler أَوْلِيَاءَ ولي
28 lillezine kimseler için لِلَّذِينَ -
29 la لَا -
30 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن

Notlar

Not 1

*Ana, baba. Bir üst soy. Bir katman üst soy. Bir önceki soy. İlk cennet evreninde bilinçlerimizi taşıyan bir üst soy erkek ve kadın bedenlerimiz.**İlk cennet evreni.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Âdemoğulları. Kavram 692

692 Homo Sapiens türünün bilgelik kazandırılmış insan çocukları. Erkek insanlar, kadın insanlar.

7. A'râf Suresi

Ayet 30

Arapça Metin (Harekeli)

984|7|30|فَرِيقًا هَدَىٰ وَفَرِيقًا حَقَّ عَلَيْهِمُ ٱلضَّلَٰلَةُ إِنَّهُمُ ٱتَّخَذُوا۟ ٱلشَّيَٰطِينَ أَوْلِيَآءَ مِن دُونِ ٱللَّهِ وَيَحْسَبُونَ أَنَّهُم مُّهْتَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

984|7|30|فريقا هدي وفريقا حق عليهم الضلله انهم اتخذوا الشيطين اوليا من دون الله ويحسبون انهم مهتدون

Latin Literal

30. Ferîkan hadâ ve ferîkan hakka aleyhimud dalâletu, innehumuttehazûş şeyâtîne evliyâe min dûnillâhi ve yahsebûne ennehum muhtedûn(muhtedûne).

Türkçe Çeviri

Bir fırka/grup (ki) kılavuzladı doğru yola (Allah); ve bir fırka/grup (ki) hak oldu onlar üzerine dalalet/sapkınlık; doğrusu onlar tuttular/edindiler şeytânları29 Allah'ın astından evliya/veliler28; ve hesaplarlar/düşünürler ki onlar doğru yola kılavuzlular.

Ahmed Samira Çevirisi

30 A group/party , He guided, and a group/party (it) became fact/deserved/imminent on them the misguidance, that they took the devils (as) guardians/allies from other than God, and they think/suppose that they are guided.97

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ferikan bir fırka/grup فَرِيقًا فرق
2 heda kılavuzladı doğru yola (Allah) هَدَىٰ هدي
3 ve ferikan ve bir fırka/grup وَفَرِيقًا فرق
4 hakka hak oldu حَقَّ حقق
5 aleyhimu onlar üzerine عَلَيْهِمُ -
6 d-delaletu dalalet/sapkınlık الضَّلَالَةُ ضلل
7 innehumu doğrusu onlar إِنَّهُمُ -
8 ttehazu tuttular/edindiler اتَّخَذُوا اخذ
9 ş-şeyatine şeytanları الشَّيَاطِينَ شطن
10 evliya'e evliya/veliler أَوْلِيَاءَ ولي
11 min مِنْ -
12 duni astından دُونِ دون
13 llahi Allah'ın اللَّهِ -
14 veyehsebune ve hesap ederler/sanırlar وَيَحْسَبُونَ حسب
15 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
16 muhtedune doğru yola kılavuzlular مُهْتَدُونَ هدي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

7. A'râf Suresi

Ayet 175

Arapça Metin (Harekeli)

1129|7|175|وَٱتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ ٱلَّذِىٓ ءَاتَيْنَٰهُ ءَايَٰتِنَا فَٱنسَلَخَ مِنْهَا فَأَتْبَعَهُ ٱلشَّيْطَٰنُ فَكَانَ مِنَ ٱلْغَاوِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1129|7|175|واتل عليهم نبا الذي اتينه ايتنا فانسلخ منها فاتبعه الشيطن فكان من الغاوين

Latin Literal

175. Vetlu aleyhim nebeellezî âteynâhu âyâtinâ fenseleha minhâ fe etbeahuş şeytânu fe kâne minel gâvîn(gâvîne).

Türkçe Çeviri

Ve oku onlara haberini kimsenin684 (ki) verdik ona684 ayetlerimizi ; sıyrıldı/soyuldu* ondan**; öyle ki tabi oldu ona***; şeytâna29; öyle ki oldu doğru yoldan sapanlardan.

Ahmed Samira Çevirisi

175 And read/recite on them whom We gave/brought him Our verses/evidences , so he broke away/separated from it, so the devil followed him, so he was from the misguided .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vetlu ve oku وَاتْلُ تلو
2 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
3 nebee haberini نَبَأَ نبا
4 llezi ki الَّذِي -
5 ateynahu verdik ona اتَيْنَاهُ اتي
6 ayatina ayetlerimizi ايَاتِنَا ايي
7 fenseleha öyle ki sıyrıldı فَانْسَلَخَ سلخ
8 minha ondan مِنْهَا -
9 feetbeahu öyle ki tabi oldu ona فَأَتْبَعَهُ تبع
10 ş-şeytanu şeytana الشَّيْطَانُ شطن
11 fe kane öyle ki oldu فَكَانَ كون
12 mine مِنَ -
13 l-gavine doğru yoldan sapanlardan الْغَاوِينَ غوي

Notlar

Not 1

*Derinin soyulması, hayvanın etinden derisinin soyulması/sıyrılması gibi.**Ayetten.***Şeytâna.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Kendisine ayetler verilen ancak hevâsına uyup, ayetlerden sıyrılan kimse. Kavram 684

684 7:175-176. ayetlerde dilini sarkıtıp soluyan bir köpeğin durumuna benzetilen, kendisine ayetler verilmiş olan kimseden bahsedilmektedir. Bu kimsenin resûl Muhammed öncesi yaşamış olduğu anlaşılır. İsrailoğullarından olması gerektiğini de anlarız. Kendisine ayetler verildiğine göre anlarız ki bu kimse bir elçi/resûl olmalıdır. Bu kimsenin ayetlerden sıyrılarak yeryüzüne tamah ettiğini ve hevâsına uyarak sapanlardan olduğunu anlarız. 7:176 ayetinde Rabbimiz dileseydi bu kimseyi ayetlerle yücelteceğini bildirmiştir. Demek ki Rabbimiz dilememiştir.

7. A'râf Suresi

Ayet 200

Arapça Metin (Harekeli)

1154|7|200|وَإِمَّا يَنزَغَنَّكَ مِنَ ٱلشَّيْطَٰنِ نَزْغٌ فَٱسْتَعِذْ بِٱللَّهِ إِنَّهُۥ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1154|7|200|واما ينزغنك من الشيطن نزغ فاستعذ بالله انه سميع عليم

Latin Literal

200. Ve immâ yenzeganneke mineş şeytâni nezgun festeiz billâh(billâhi), innehu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve eğer gelirse sana kışkırtma; şeytândan29 bir kışkırtma; öyle ki sığın Allah'a; doğrusu O bir Semî’dir41; bir Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

200 And if an urge to spoil evil from the devil spoils/urges you to evil (E), so seek protection by God, that He (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve imma ve eğer وَإِمَّا -
2 yenzeganneke gelirse sana kışkırtma يَنْزَغَنَّكَ نزغ
3 mine مِنَ -
4 ş-şeytani şeytandan الشَّيْطَانِ شطن
5 nezgun bir kışkırtma نَزْغٌ نزغ
6 festeiz öyle ki sığın فَاسْتَعِذْ عوذ
7 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
8 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
9 semiun bir Semî’dir سَمِيعٌ سمع
10 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

7. A'râf Suresi

Ayet 201

Arapça Metin (Harekeli)

1155|7|201|إِنَّ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوْا۟ إِذَا مَسَّهُمْ طَٰٓئِفٌ مِّنَ ٱلشَّيْطَٰنِ تَذَكَّرُوا۟ فَإِذَا هُم مُّبْصِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1155|7|201|ان الذين اتقوا اذا مسهم طيف من الشيطن تذكروا فاذا هم مبصرون

Latin Literal

201. İnnellezînettekav izâ messehum tâifun mineş şeytâni tezekkerû fe izâhum mubsırûn(mubsırûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) takvalı21 oldular (Allah’a) temas ettiği zaman onlara bir tavaf/dolaşma* şeytândan29; zikrettiler78 (Allah’ı); öyle ki o zaman onlar bakanlardır/görenlerdir**.

Ahmed Samira Çevirisi

201 That those who feared and obeyed, if a circler/walker from the devil touched them, they mentioned/remembered , so then they are seeing/understanding .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 ttekav takvalı oldular (Allah’a) اتَّقَوْا وقي
4 iza zaman إِذَا -
5 messehum temas ettiği zaman onlara مَسَّهُمْ مسس
6 taifun bir tavaf/bir turlama طَائِفٌ طوف
7 mine مِنَ -
8 ş-şeytani şeytândan الشَّيْطَانِ شطن
9 tezekkeru zikrettiler (Allah’ı) تَذَكَّرُوا ذكر
10 fe iza öyle ki o zaman فَإِذَا -
11 hum onlar هُمْ -
12 mubsirune bakanlardır مُبْصِرُونَ بصر

Notlar

Not 1

*Şeytânın musallat olması. **Şeytânın kışkırtmalarını rahatlıkla görürler, anlarlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

8. Enfâl Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

1171|8|11|إِذْ يُغَشِّيكُمُ ٱلنُّعَاسَ أَمَنَةً مِّنْهُ وَيُنَزِّلُ عَلَيْكُم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً لِّيُطَهِّرَكُم بِهِۦ وَيُذْهِبَ عَنكُمْ رِجْزَ ٱلشَّيْطَٰنِ وَلِيَرْبِطَ عَلَىٰ قُلُوبِكُمْ وَيُثَبِّتَ بِهِ ٱلْأَقْدَامَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1171|8|11|اذ يغشيكم النعاس امنه منه وينزل عليكم من السما ما ليطهركم به ويذهب عنكم رجز الشيطن وليربط علي قلوبكم ويثبت به الاقدام

Latin Literal

11. İz yugaşşîkumun nuâse emeneten minhu ve yunezzilu aleykum mines semâi mâen li yutahhirekum bihî ve yuzhibe ankum riczeş şeytâni ve li yerbıta alâ kulûbikum ve yusebbite bihil akdâm(akdâme).

Türkçe Çeviri

Sardığı zaman sizleri O’ndan (Allah'tan) bir emanet/güvenlik (veren) uyuklama; ve indiriyordu üzerinize gökten bir su; temizlemek içindi sizleri onunla; ve gidermek içindi sizden şeytânın29 riczini698; ve bağlayıp rabıtalamak699 içindi kalplerinizin üzerini; ve sabitlemek içindi onunla ayaklarınızı.

Ahmed Samira Çevirisi

11 If/when the slumber/dozing/lethargy covers/comes upon you safety/security from Him, and He descends water on you from the sky to purify/clean you with it and eliminate/wipe off the devil’s filth , and to bond/encourage on your hearts/minds and affirm/strengthen with it the feet.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iz إِذْ -
2 yugaşşikumu sardığı zaman sizleri يُغَشِّيكُمُ غشو
3 n-nuaase uyuklama النُّعَاسَ نعس
4 emeneten bir emanet/güven أَمَنَةً امن
5 minhu O’ndan مِنْهُ -
6 ve yunezzilu ve indiriyordu وَيُنَزِّلُ نزل
7 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
8 mine مِنَ -
9 s-semai gökten السَّمَاءِ سمو
10 maen bir su مَاءً موه
11 liyutahhirakum temizlemek için sizleri لِيُطَهِّرَكُمْ طهر
12 bihi onunla بِهِ -
13 ve yuzhibe ve gidermek için وَيُذْهِبَ ذهب
14 ankum sizden عَنْكُمْ -
15 ricze riczi رِجْزَ رجز
16 ş-şeytani şeytânî الشَّيْطَانِ شطن
17 veliyerbita ve bağlayıp rabıtalamak için وَلِيَرْبِطَ ربط
18 ala üzerini عَلَىٰ -
19 kulubikum kalblerinizin قُلُوبِكُمْ قلب
20 ve yusebbite ve sabitlemek için وَيُثَبِّتَ ثبت
21 bihi onunla بِهِ -
22 l-ekdame ayaklarınızı الْأَقْدَامَ قدم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Ricz Kavram 698

698 Pislik, kirlilik, temiz olmama, cezalandırma gerektiren durum.

Rabita, rabıta. Kavram 699

699 Bağlantı, ilişki, birbirini tutma, birbirine destek olarak bütün olarak durma. Kalplerin üzerinin rabıtalanması 8:11 ayetinde işaret edilmiştir. Belirli bir amaç için insanları gönül bağlarıyla bağlamak anlamındadır. Uyduruk tarikatlarda müridin uyduruk şeyhi aracılığıyla kalbini Allah'a bağlaması uydurmasıyla asla ilgisi yoktur.

8. Enfâl Suresi

Ayet 48

Arapça Metin (Harekeli)

1208|8|48|وَإِذْ زَيَّنَ لَهُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ أَعْمَٰلَهُمْ وَقَالَ لَا غَالِبَ لَكُمُ ٱلْيَوْمَ مِنَ ٱلنَّاسِ وَإِنِّى جَارٌ لَّكُمْ فَلَمَّا تَرَآءَتِ ٱلْفِئَتَانِ نَكَصَ عَلَىٰ عَقِبَيْهِ وَقَالَ إِنِّى بَرِىٓءٌ مِّنكُمْ إِنِّىٓ أَرَىٰ مَا لَا تَرَوْنَ إِنِّىٓ أَخَافُ ٱللَّهَ وَٱللَّهُ شَدِيدُ ٱلْعِقَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1208|8|48|واذ زين لهم الشيطن اعملهم وقال لا غالب لكم اليوم من الناس واني جار لكم فلما ترات الفيتان نكص علي عقبيه وقال اني بري منكم اني اري ما لا ترون اني اخاف الله والله شديد العقاب

Latin Literal

48. Ve iz zeyyene lehumuş şeytânu a’mâlehum ve kâle lâ gâlibe lekumul yevme minen nâsi ve innî cârun lekum, fe lemmâ terâetil fietâni nekesa alâ akıbeyhi ve kâle innî berîun minkum innî erâ mâ lâ terevne innî ehâfullâh(ehâfullâhe), vallâhu şedîdul ıkâb(ıkâbi).

Türkçe Çeviri

Ve süsledi onlara şeytân29 yaptıklarını onların; ve dedi (şeytân) olmaz galip sizlere bugün insanlardan; ve doğrusu ben bir bitişik sığınağım sizlere; öyle ki ne zaman gördü (birbirini) iki grup* çekildi (geriye) (şeytân) iki ökçesi üzerine; ve dedi (şeytân) "Doğrusu ben uzağım sizlerden; doğrusu ben görürüm görmediğinizi; doğrusu ben korkarım Allah'tan ve Allah şiddetlidir akabinde."

Ahmed Samira Çevirisi

48 And when the devil decorated/beautified for them their works/deeds , and he said: "No defeater/conqueror from the people for you today and that I am a savior/rescuer for you." So when the two groups saw each other, he returned/withdrew on his two heels, and he said: "That I am innocent/renouncing/separating from you, that I, I see/understand what you do not see/understand, that I, I fear God, and God (is) strong (severe) in the punishment."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve وَإِذْ -
2 zeyyene süsledi زَيَّنَ زين
3 lehumu onlara لَهُمُ -
4 ş-şeytanu şeytân الشَّيْطَانُ شطن
5 ea'malehum amellerini onların أَعْمَالَهُمْ عمل
6 ve kale ve dedi (şeytân) وَقَالَ قول
7 la olmaz لَا -
8 galibe galip غَالِبَ غلب
9 lekumu sizlere لَكُمُ -
10 l-yevme bugün الْيَوْمَ يوم
11 mine مِنَ -
12 n-nasi insanlardan النَّاسِ نوس
13 ve inni ve doğrusu ben وَإِنِّي -
14 carun bir sığınağım bitişik جَارٌ جور
15 lekum sizlere لَكُمْ -
16 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
17 tera'eti gördü (birbirini) تَرَاءَتِ راي
18 l-fietani iki grup الْفِئَتَانِ فاي
19 nekesa çekildi (geriye) (şeytân) نَكَصَ نكص
20 ala üzerine عَلَىٰ -
21 akibeyhi iki ökçesi عَقِبَيْهِ عقب
22 ve kale ve dedi (şeytân) وَقَالَ قول
23 inni doğrusu ben إِنِّي -
24 beri'un uzağım بَرِيءٌ برا
25 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
26 inni doğrusu ben إِنِّي -
27 era görürüm أَرَىٰ راي
28 ma مَا -
29 la لَا -
30 teravne görmediğinizi تَرَوْنَ راي
31 inni doğrusu ben إِنِّي -
32 ehafu korkarım أَخَافُ خوف
33 llahe Allah'tan اللَّهَ -
34 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
35 şedidu şiddetlidir شَدِيدُ شدد
36 l-ikabi akabinde الْعِقَابِ عقب

Notlar

Not 1

*İki savaş topluluğu.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

12. Yusuf Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

1599|12|5|قَالَ يَٰبُنَىَّ لَا تَقْصُصْ رُءْيَاكَ عَلَىٰٓ إِخْوَتِكَ فَيَكِيدُوا۟ لَكَ كَيْدًا إِنَّ ٱلشَّيْطَٰنَ لِلْإِنسَٰنِ عَدُوٌّ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1599|12|5|قال يبني لا تقصص رياك علي اخوتك فيكيدوا لك كيدا ان الشيطن للانسن عدو مبين

Latin Literal

5. Kâle yâ buneyye lâ taksus ru’yâke alâ ihvetike fe yekîdû leke keydâ(keyden), inneş şeytâne lil insâni aduvvun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ey oğlum**! Kıssalaştırma430 rüyanı938 kardeşlerine karşı; öyle ki kurarlar sana bir kumpas/entrika; doğrusu şeytân29 insan için apaçık bir düşmandır."

Ahmed Samira Çevirisi

5 You, my son, do not relay/inform your dream on (to) your brothers, so they conspire/plot to you a plot/conspiracy , that the devil (is) to the human/mankind a clean/evident enemy.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 ya buneyye ey oğlum يَا بُنَيَّ بني
3 la لَا -
4 teksus kıssalaştırma تَقْصُصْ قصص
5 ru'yake rüyanı رُؤْيَاكَ راي
6 ala karşı عَلَىٰ -
7 ihvetike kardeşlerine إِخْوَتِكَ اخو
8 feyekidu öyle ki kumpas/entrika kurarlar فَيَكِيدُوا كيد
9 leke sana لَكَ -
10 keyden bir kumpas/entrika كَيْدًا كيد
11 inne doğrusu إِنَّ -
12 ş-şeytane şeytan الشَّيْطَانَ شطن
13 lilinsani insan için لِلْإِنْسَانِ انس
14 aduvvun bir düşmandır عَدُوٌّ عدو
15 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Yûsuf.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

12. Yusuf Suresi

Ayet 42

Arapça Metin (Harekeli)

1636|12|42|وَقَالَ لِلَّذِى ظَنَّ أَنَّهُۥ نَاجٍ مِّنْهُمَا ٱذْكُرْنِى عِندَ رَبِّكَ فَأَنسَىٰهُ ٱلشَّيْطَٰنُ ذِكْرَ رَبِّهِۦ فَلَبِثَ فِى ٱلسِّجْنِ بِضْعَ سِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1636|12|42|وقال للذي ظن انه ناج منهما اذكرني عند ربك فانسيه الشيطن ذكر ربه فلبث في السجن بضع سنين

Latin Literal

42. Ve kâle lillezî zanne ennehu nâcin minhumazkurnî inde rabbike fe ensâhuş şeytânu zikre rabbihî fe lebise fîs sicni bid’a sinîn(sinîne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi* kimseye (ki) zannetti** ki o bir kurtulandır ikisinden: "Zikret78 beni (senin) rabbinin*** indinde/yanında"; öyle ki unutturdu ona şeytân29 zikri78 kendi rabbine****; öyle ki kaldı***** zindanda birkaç****** seneler.

Ahmed Samira Çevirisi

42 And he said to whom he thought/assumed that he is saved from them (B): "Mention me at your lord." So the devil made him forget, his lords’ reminder , so he stayed/waited in the prison/jail (a) few/some (between 3-9) years.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 lillezi kimseye (ki) لِلَّذِي -
3 zenne zannetti ظَنَّ ظنن
4 ennehu ki o أَنَّهُ -
5 nacin bir kurtulandır نَاجٍ نجو
6 minhuma ikisinden مِنْهُمَا -
7 zkurni zikret beni اذْكُرْنِي ذكر
8 inde indinde/yanında عِنْدَ عند
9 rabbike (senin) rabbinin رَبِّكَ ربب
10 feensahu öyle ki unutturdu ona فَأَنْسَاهُ نسي
11 ş-şeytanu şeytân الشَّيْطَانُ شطن
12 zikra zikri ذِكْرَ ذكر
13 rabbihi rabbine onun رَبِّهِ ربب
14 felebise öyle ki kaldı فَلَبِثَ لبث
15 fi فِي -
16 s-sicni zindanda السِّجْنِ سجن
17 bid'a birkaç بِضْعَ بضع
18 sinine seneler سِنِينَ سنو

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Varsayımda bulundu.***Efendinin.****Efendisine.*****Yûsuf.******3-9 arası.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

12. Yusuf Suresi

Ayet 100

Arapça Metin (Harekeli)

1694|12|100|وَرَفَعَ أَبَوَيْهِ عَلَى ٱلْعَرْشِ وَخَرُّوا۟ لَهُۥ سُجَّدًا وَقَالَ يَٰٓأَبَتِ هَٰذَا تَأْوِيلُ رُءْيَٰىَ مِن قَبْلُ قَدْ جَعَلَهَا رَبِّى حَقًّا وَقَدْ أَحْسَنَ بِىٓ إِذْ أَخْرَجَنِى مِنَ ٱلسِّجْنِ وَجَآءَ بِكُم مِّنَ ٱلْبَدْوِ مِنۢ بَعْدِ أَن نَّزَغَ ٱلشَّيْطَٰنُ بَيْنِى وَبَيْنَ إِخْوَتِىٓ إِنَّ رَبِّى لَطِيفٌ لِّمَا يَشَآءُ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلْعَلِيمُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1694|12|100|ورفع ابويه علي العرش وخروا له سجدا وقال يابت هذا تاويل ريي من قبل قد جعلها ربي حقا وقد احسن بي اذ اخرجني من السجن وجا بكم من البدو من بعد ان نزغ الشيطن بيني وبين اخوتي ان ربي لطيف لما يشا انه هو العليم الحكيم

Latin Literal

100. Ve refea ebeveyhi alel arşı ve harrû lehu succedâ(succeden), ve kâle yâ ebeti hâzâ te’vîlu ru’yâye min kablu kad cealehâ rabbî hakkâ(hakkan), ve kad ahsene bî iz ahrecenî mines sicni ve câe bikum minel bedvi min ba’di en nezegaş şeytânu beynî ve beyne ıhvetî, inne rabbî latîfun limâ yeşâ’(yeşâu) innehu huvel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Ve yükseltti* ana-babasını arşa/tahta karşı; ve kapandılar** ona secdeler12 (-le)”; ve dedi*: “Ey babam***! İşte bu tevilidir401 önceki rüyamın938; muhakkak yaptı onu**** Rabbim4 bir hak/gerçek; ve muhakkak ihsânda250 bulundu bana çıkarırken beni zindandan; ve getirdi sizleri çölden; ki şeytânın29 benim aramla ve kardeşlerim arasını kışkırtması sonrasında; doğrusu Rabbim4 Latîf'tir40 dilediği için; doğrusu O*****; O’dur***** Alîm8; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

100 And he rose his parents on the throne and they fell down to him prostrating, and he said: "You my father, that (is the) interpretation/explanation (of) my dream from before, my Lord had made it truthfully , and He had done good/bettered with me when He brought me out from the prison/jail, and He came with you from the desert from after that the devil spoiled between me and between my brothers, that my Lord (is) kind/soothing to what He wills/wants, that He is the knowledgeable, the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve rafea ve yükseltti وَرَفَعَ رفع
2 ebeveyhi ana-babasını أَبَوَيْهِ ابو
3 ala karşı عَلَى -
4 l-arşi arşa/tahta الْعَرْشِ عرش
5 ve harru ve kapandılar وَخَرُّوا خرر
6 lehu ona لَهُ -
7 succeden secdeler (-le) سُجَّدًا سجد
8 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
9 ya ebeti ey babam يَا أَبَتِ ابو
10 haza işte bu هَٰذَا -
11 te'vilu tevilidir تَأْوِيلُ اول
12 ru'yaye rüyamın رُؤْيَايَ راي
13 min مِنْ -
14 kablu önceden قَبْلُ قبل
15 kad muhakkak قَدْ -
16 cealeha yaptı onu جَعَلَهَا جعل
17 rabbi Rabbim رَبِّي ربب
18 hakkan bir hak/gerçek حَقًّا حقق
19 ve kad ve muhakkak وَقَدْ -
20 ehsene ihsanda bulundu أَحْسَنَ حسن
21 bi bana بِي -
22 iz إِذْ -
23 ehraceni çıkarırken beni أَخْرَجَنِي خرج
24 mine مِنَ -
25 s-sicni zindandan السِّجْنِ سجن
26 ve ca'e ve getirdi وَجَاءَ جيا
27 bikum sizleri بِكُمْ -
28 mine مِنَ -
29 l-bedvi çölden الْبَدْوِ بدو
30 min مِنْ -
31 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
32 en ki أَنْ -
33 nezega kışkırttı نَزَغَ نزغ
34 ş-şeytanu şeytân الشَّيْطَانُ شطن
35 beyni aramı بَيْنِي بين
36 ve beyne ve arasını وَبَيْنَ بين
37 ihveti kardeşlerim إِخْوَتِي اخو
38 inne doğrusu إِنَّ -
39 rabbi Rabbim رَبِّي ربب
40 letifun bir Latif’tir لَطِيفٌ لطف
41 lima لِمَا -
42 yeşa'u dilediği için يَشَاءُ شيا
43 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
44 huve O هُوَ -
45 l-alimu Alim الْعَلِيمُ علم
46 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Yakûp, Yûsuf'un anası ve kardeşleri.***Yakûb.****Rüyayı.*****Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Latîf Kavram 40

40 Kibar, ince, yumuşak.

İhsân, ihsân Kavram 250

250 İyilik etme, iyi davranma, dürüstlük, doğruluk.

Tevil Kavram 401

401 Yorumlamak, mana vermek, anlamlandırmak.

14. İbrahim Suresi

Ayet 22

Arapça Metin (Harekeli)

1770|14|22|وَقَالَ ٱلشَّيْطَٰنُ لَمَّا قُضِىَ ٱلْأَمْرُ إِنَّ ٱللَّهَ وَعَدَكُمْ وَعْدَ ٱلْحَقِّ وَوَعَدتُّكُمْ فَأَخْلَفْتُكُمْ وَمَا كَانَ لِىَ عَلَيْكُم مِّن سُلْطَٰنٍ إِلَّآ أَن دَعَوْتُكُمْ فَٱسْتَجَبْتُمْ لِى فَلَا تَلُومُونِى وَلُومُوٓا۟ أَنفُسَكُم مَّآ أَنَا۠ بِمُصْرِخِكُمْ وَمَآ أَنتُم بِمُصْرِخِىَّ إِنِّى كَفَرْتُ بِمَآ أَشْرَكْتُمُونِ مِن قَبْلُ إِنَّ ٱلظَّٰلِمِينَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1770|14|22|وقال الشيطن لما قضي الامر ان الله وعدكم وعد الحق ووعدتكم فاخلفتكم وما كان لي عليكم من سلطن الا ان دعوتكم فاستجبتم لي فلا تلوموني ولوموا انفسكم ما انا بمصرخكم وما انتم بمصرخي اني كفرت بما اشركتمون من قبل ان الظلمين لهم عذاب اليم

Latin Literal

22. Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe veadekum va’del hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrıhıyy(musrıhıyye), innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kabl(kablu), innaz zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dedi şeytân29 ne zaman ki bitirildi/tamamlandı emir: "Doğrusu Allah vaat etti sizlere hak/gerçek vaadi; ve (ben de) vaat ettim sizlere; öyle ki ihtilafa düştüm* sizlere; ve olmuş değildir bana üzerinize hiç bir sultân660; dışındadır ki davet ederim sizleri; öyle ki cevap verirsiniz bana; öyle ki beni kınamayın/paylamayın; ve kınayın/paylayın kendi nefislerinizi201; değilim ben yardım çağıran sizlere; ve değilsiniz sizler yardım çağıranlar bana; doğrusu ben kâfirlik25 etmiştim şirk71 koşmanıza beni** önceden; doğrusu zalimler257 (ki) onlaradır bir elim*** azap.

Ahmed Samira Çevirisi

22 And the devil said when the matter/affair/order/command was passed/judged : "That God promised you, the truth’s promise, and I promised you, so I broke the promise to you, and (there) was not from a power/control to me on you except that I called you, so you answered/replied to me, so do not blame/reprimand me and blame/reprimand yourselves, I am not with aiding you (a savior), and you are not with aiding me, that I disbelieved with what you made me a partner (with God) from before. That the unjust/oppressive, for them (is) a painful torture."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 ş-şeytanu şeytân الشَّيْطَانُ شطن
3 lemma ne zaman ki لَمَّا -
4 kudiye bitirildi/tamamlandı قُضِيَ قضي
5 l-emru emir الْأَمْرُ امر
6 inne doğrusu إِنَّ -
7 llahe Allah اللَّهَ -
8 veadekum vaat etti sizlere وَعَدَكُمْ وعد
9 vea'de vaadi وَعْدَ وعد
10 l-hakki hak/gerçek الْحَقِّ حقق
11 ve veadtukum ve vaat ettim sizlere وَوَعَدْتُكُمْ وعد
12 feehleftukum öyle ki ihtilafa düştüm sizlere فَأَخْلَفْتُكُمْ خلف
13 vema ve değildir وَمَا -
14 kane olmuş كَانَ كون
15 liye bana لِيَ -
16 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
17 min hiç مِنْ -
18 sultanin bir sultan سُلْطَانٍ سلط
19 illa dışındadır إِلَّا -
20 en ki أَنْ -
21 deavtukum davet ederim sizleri دَعَوْتُكُمْ دعو
22 festecebtum öyle ki cevap verirsiniz فَاسْتَجَبْتُمْ جوب
23 li bana لِي -
24 fela öyle ki فَلَا -
25 telumuni beni kınamayın/paylamayın تَلُومُونِي لوم
26 velumu ve kınayın/paylatın وَلُومُوا لوم
27 enfusekum kendi nefislerinizi أَنْفُسَكُمْ نفس
28 ma değilim مَا -
29 ena ben أَنَا -
30 bimusrihikum yardım çağıran sizlere بِمُصْرِخِكُمْ صرخ
31 ve ma ve değilsiniz وَمَا -
32 entum sizler أَنْتُمْ -
33 bimusrihiyye yardım çağıranlar bana بِمُصْرِخِيَّ صرخ
34 inni doğrusu ben إِنِّي -
35 kefertu kâfirlik etmiştim كَفَرْتُ كفر
36 bima بِمَا -
37 eşraktumuni şirk koşmanıza beni أَشْرَكْتُمُونِ شرك
38 min مِنْ -
39 kablu önceden قَبْلُ قبل
40 inne doğrusu إِنَّ -
41 z-zalimine zalimler الظَّالِمِينَ ظلم
42 lehum onlaradır لَهُمْ -
43 azabun bir azab عَذَابٌ عذب
44 elimun elim أَلِيمٌ الم

Notlar

Not 1

*Vaadi değiştirmek, bozmak, caymak.**Şeytân bile Yüce Allah'a kendisinin ortak koşulmasına karşı çıkmış zamanında. ***Acıklı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Sultân, sultân. Kavram 660

660 Yetki, salahiyet, otorite.

15. Hicr Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

1817|15|17|وَحَفِظْنَٰهَا مِن كُلِّ شَيْطَٰنٍ رَّجِيمٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1817|15|17|وحفظنها من كل شيطن رجيم

Latin Literal

17. Ve hafıznâhâ min kulli şeytânin recîm(recîmin).

Türkçe Çeviri

Ve koruduk* onu** her bir racîm411 şeytâna29 (karşı).

Ahmed Samira Çevirisi

17 And We protected/guarded it from every cursed/expelled devil.

Notlar

Not 1

*Muhafaza ettik.**Göğü; atmosferi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Racîm Kavram 411

411 Fırlamış, taş gibi fırlatılmış, fırlatılan taş gibi uzaklaşmış.

16. Nahl Suresi

Ayet 63

Arapça Metin (Harekeli)

1962|16|63|تَٱللَّهِ لَقَدْ أَرْسَلْنَآ إِلَىٰٓ أُمَمٍ مِّن قَبْلِكَ فَزَيَّنَ لَهُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ أَعْمَٰلَهُمْ فَهُوَ وَلِيُّهُمُ ٱلْيَوْمَ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1962|16|63|تالله لقد ارسلنا الي امم من قبلك فزين لهم الشيطن اعملهم فهو وليهم اليوم ولهم عذاب اليم

Latin Literal

63. Tallâhi lekad erselnâ ilâ umemin min kablike fe zeyyene lehumuş şeytânu a’mâlehum fe huve veliyyuhumul yevme ve lehum âzâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

TAllahi1017; ant olsun gönderdik* ümmetlere305 senden önce (de); öyle ki ziynetledi856 onlara** şeytân29 yaptıklarını; öyle ki o*** velisidir212 onların**** o gün; ve onlaradır** elim/acıklı bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

63 By God, We had sent to nations from before you, so the devil decorated/beautified for them their deeds, so he is their guardian/ally today, and for them (is) a painful torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 tallehi TAllahi تَاللَّهِ -
2 lekad ant olsun لَقَدْ -
3 erselna gönderdik أَرْسَلْنَا رسل
4 ila إِلَىٰ -
5 umemin ümmetlere أُمَمٍ امم
6 min مِنْ -
7 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
8 fezeyyene öyle ki ziynetledi فَزَيَّنَ زين
9 lehumu onlara لَهُمُ -
10 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
11 ea'malehum yaptıklarını أَعْمَالَهُمْ عمل
12 fehuve öyle ki O فَهُوَ -
13 veliyyuhumu velisidir onların وَلِيُّهُمُ ولي
14 l-yevme o gun الْيَوْمَ يوم
15 velehum ve onlaradır وَلَهُمْ -
16 azabun bir azap عَذَابٌ عذب
17 elimun elin/acıklı أَلِيمٌ الم

Notlar

Not 1

*Resûller.**Ümmetlere.***Şeytân.****Ümmetlerin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

Ziynet Kavram 856

856 Süs, dekorasyon, takı, bezek.

16. Nahl Suresi

Ayet 98

Arapça Metin (Harekeli)

1997|16|98|فَإِذَا قَرَأْتَ ٱلْقُرْءَانَ فَٱسْتَعِذْ بِٱللَّهِ مِنَ ٱلشَّيْطَٰنِ ٱلرَّجِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1997|16|98|فاذا قرات القران فاستعذ بالله من الشيطن الرجيم

Latin Literal

98. Fe izâ kare’tel kur’âne festeız billâhi mineş şeytânir racîm(racîmi).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kıraat578 ettiğin zaman Kur’ân’ı; öyle ki sığın Allah'a racîm411 şeytândan29.

Ahmed Samira Çevirisi

98 So if you read the Koran so seek protection by God from (against) the devil, the cursed/expelled.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feiza öyle ki فَإِذَا -
2 karate' kıraat ettiğin zaman قَرَأْتَ قرا
3 l-kurane Kur’an’ı الْقُرْانَ قرا
4 festeiz öyle ki sığın فَاسْتَعِذْ عوذ
5 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
6 mine مِنَ -
7 ş-şeytani şeytandan- الشَّيْطَانِ شطن
8 r-racimi racim الرَّجِيمِ رجم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Racîm Kavram 411

411 Fırlamış, taş gibi fırlatılmış, fırlatılan taş gibi uzaklaşmış.

25. Furkan Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

2882|25|29|لَّقَدْ أَضَلَّنِى عَنِ ٱلذِّكْرِ بَعْدَ إِذْ جَآءَنِى وَكَانَ ٱلشَّيْطَٰنُ لِلْإِنسَٰنِ خَذُولًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2882|25|29|لقد اضلني عن الذكر بعد اذ جاني وكان الشيطن للانسن خذولا

Latin Literal

29. Lekad edallenî aniz zikri ba’de iz câenî, ve kâneş şeytânu lil insâni hazûlâ(hazûlen).

Türkçe Çeviri

"Muhakkak ki saptırdı beni zikirden78; sonrası geldiği zaman bana o (zikir); ve oldu şeytân29 insan için bir yüzüstü bırakan."

Ahmed Samira Çevirisi

29 He had misguided me from the reminder after when (it) came to me. And the devil was to the human/mankind a disaster/letting down ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lekad muhakkak ki لَقَدْ -
2 edelleni saptırdı beni أَضَلَّنِي ضلل
3 ani عَنِ -
4 z-zikri zikirden/öğütten/hatırlatmadan (Kur’an’dan) الذِّكْرِ ذكر
5 bea'de sonrası بَعْدَ بعد
6 iz إِذْ -
7 ca'eni geldiği zaman bana o (zikir/öğüt/hatırlatma) جَاءَنِي جيا
8 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
9 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
10 lilinsani insan için لِلْإِنْسَانِ انس
11 hazulen bir yüzüstü bırakan خَذُولًا خذل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

27. Neml Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

3181|27|24|وَجَدتُّهَا وَقَوْمَهَا يَسْجُدُونَ لِلشَّمْسِ مِن دُونِ ٱللَّهِ وَزَيَّنَ لَهُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ أَعْمَٰلَهُمْ فَصَدَّهُمْ عَنِ ٱلسَّبِيلِ فَهُمْ لَا يَهْتَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3181|27|24|وجدتها وقومها يسجدون للشمس من دون الله وزين لهم الشيطن اعملهم فصدهم عن السبيل فهم لا يهتدون

Latin Literal

24. Vecedtuhâ ve kavmehâ yescudûne liş şemsi min dûnillâhi ve zeyyene lehümuş şeytânu a’mâlehum fe saddehum anis sebîli fe hum lâ yehtedûn(yehtedûne).

Türkçe Çeviri

Ve buldum onu (Sebe melikesini) ve kavmini/toplumunu; secde12 ederler Güneş’e, Allah'ın astından; ve süslemiş onlara şeytân29 amellerini-eylemlerini; ve onları engelleyip saptırmış yoldan; böylece onlar doğru yola kılavuzlanmazlar.

Ahmed Samira Çevirisi

24 I found her and her nation prostrating to the sun, from other than God, and the devil decorated/beautified for them their deeds , so he prevented/obstructed them from the way/path , so they do not be guided.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve cedtuha ve buldum onu (Sebe melikesini) وَجَدْتُهَا وجد
2 ve kavmeha ve kavmini/toplumunu وَقَوْمَهَا قوم
3 yescudune secde ederler/diz çöküp boyun eğerler يَسْجُدُونَ سجد
4 lişşemsi Güneş’e لِلشَّمْسِ شمس
5 min مِنْ -
6 duni astından دُونِ دون
7 llahi Allah'ın اللَّهِ -
8 ve zeyyene ve süslemiş وَزَيَّنَ زين
9 lehumu onlara لَهُمُ -
10 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
11 ea'malehum amellerini-eylemlerini أَعْمَالَهُمْ عمل
12 fe saddehum öyle ki engelleyip saptırmış فَصَدَّهُمْ صدد
13 ani عَنِ -
14 s-sebili yoldan السَّبِيلِ سبل
15 fehum böylece onlar فَهُمْ -
16 la لَا -
17 yehtedune doğru yola kılavuzlanmazlar. يَهْتَدُونَ هدي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

37. Sâffât Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

3793|37|7|وَحِفْظًا مِّن كُلِّ شَيْطَٰنٍ مَّارِدٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

3793|37|7|وحفظا من كل شيطن مارد

Latin Literal

7. Ve hıfzan min kulli şeytânin mârid(mâridin).

Türkçe Çeviri

Ve bir koruma998 her bir mârid997 şeytândan29.

Ahmed Samira Çevirisi

7 And a protection/guarding from every/each rebellious/mutinous devil.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve hifzen ve bir koruma وَحِفْظًا حفظ
2 min مِنْ -
3 kulli her bir كُلِّ كلل
4 şeytanin şeytândan شَيْطَانٍ شطن
5 maridin bir mârid مَارِدٍ مرد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

37. Sâffât Suresi

Ayet 65

Arapça Metin (Harekeli)

3851|37|65|طَلْعُهَا كَأَنَّهُۥ رُءُوسُ ٱلشَّيَٰطِينِ

Arapça Metin (Harekesiz)

3851|37|65|طلعها كانه روس الشيطين

Latin Literal

65. Tal’uhâ ke ennehu ruûsuş şeyâtîn(şeyâtîni).

Türkçe Çeviri

Tomurcuğu onun gibidir ki o (sanki) başlarıdır şeytânların29.

Ahmed Samira Çevirisi

65 Its first fruit of the season as though it (is) the devils’ heads/tops .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 tal'uha tomurcuğu onun طَلْعُهَا طلع
2 keennehu gibidir ki o كَأَنَّهُ -
3 ru'usu başlarıdır رُءُوسُ راس
4 ş-şeyatini şeytanların الشَّيَاطِينِ شطن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

81. Tekvir Suresi

Ayet 25

Arapça Metin (Harekeli)

5823|81|25|وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَٰنٍ رَّجِيمٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

5823|81|25|وما هو بقول شيطن رجيم

Latin Literal

25. Ve mâ huve bi kavli şeytânin recîm(recîmin).

Türkçe Çeviri

Ve değildir o* kavli/sözü racîm411 şeytânın29 .

Ahmed Samira Çevirisi

25 And it is not with a cursed/expelled devil’s saying/statement .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 huve o هُوَ -
3 bikavli kavli/sözü بِقَوْلِ قول
4 şeytanin şeytanın شَيْطَانٍ شطن
5 racimin racim رَجِيمٍ رجم

Notlar

Not 1

*Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Racîm Kavram 411

411 Fırlamış, taş gibi fırlatılmış, fırlatılan taş gibi uzaklaşmış.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 29: Şeytân

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Şeytân

Kavram No: 29

Kısa Açıklama: 29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Detaylı Açıklama: Güneş'ten ve yıldızlar arası uzay boşluğundan çıkan kozmik parçacıklar organik yaşamı bozduğu için şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu şeytânlar yakın/alçak gökte/atmosferde terbiye edilmektedir. Dünya'nın manyetik alanı bu şeytanları kutuplara doğru yönlendirir. Burada azapla terbiye edilirler. Bu esnada da aydınlanmalı bir süs olan kutup ışıkları ortaya çıkar.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 44

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 14

Türkçe Meal: Ve karşılaştıkları * zaman iman 47 etmiş ** kimselere dediler * : “İman 47 ettik”; ve yalnız kaldıkları zaman şeytânlarıyla 29 dediler * : “Doğrusu bizler beraberiz sizlerle; ancak bizler alay edenleriz *** .”

Arapça: 21|2|14|واذا لقوا الذين امنوا قالوا امنا واذا خلوا الي شيطينهم قالوا انا معكم انما نحن مستهزون

Bakara Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Öyle ki kaydırdı ikisini şeytân 29 * ondan (cennetten) ** ; öyle ki çıkardı ikisini içinde olduklarından; ve dedik: “Alçalın 193 (insanlar); sizlerin bir kısmı bir kısma bir düşman (olarak); ve sizleredir yerde/yeryüzünde bir kararlı yerleşim; ve bir meta 54 ; bir süreye (kadar).

Arapça: 43|2|36|فازلهما الشيطن عنها فاخرجهما مما كانا فيه وقلنا اهبطوا بعضكم لبعض عدو ولكم في الارض مستقر ومتع الي حين

Bakara Suresi - Ayet 102

Türkçe Meal: Ve tabi oldular şeytânların 29 * okuduğuna; Süleyman'ın mülkü üzerine; ve kâfirlik 25 etmiş değildi Süleyman; fakat şeytânlar 29 * kâfirlik 25 ettiler; öğretirler (şeytânlar) insanlara sihri 283 ; ve indirileni/bahşedileni iki melik ** üzerine; Babil'de *** ; Harut 284 ve Marut 284 ; ve öğretir değildi o ikisi bir şeyden; ancak der ikisi: “Doğrusu biz bir fitneyiz/bir testiz/bir sınavız **** ; öyle ki; kâfirlik 25 etme”; öyle ki öğrenirler (şeytânlar) ikisinden şeyi ki ayırırlar onunla adam ve eşinin arasını ***** ; ve değildir onlar (şeytânlar) zarar verenler onunla bir şeyden; ancak Allah’ın izniyle; ve öğrenirler zarar vereni kendilerine; ve yarar vermez kendilerine; ant olsun bildiler; mutlak ki kim satın aldı onu yoktur ona ahirette bir nasipten; ve mutlak kötüdür satın almış oldukları onunla; kendi nefislerine; keşke olmuş olsalardı bilirler.

Arapça: 109|2|102|واتبعوا ما تتلوا الشيطين علي ملك سليمن وما كفر سليمن ولكن الشيطين كفروا يعلمون الناس السحر وما انزل علي الملكين ببابل هروت ومروت وما يعلمان من احد حتي يقولا انما نحن فتنه فلا تكفر فيتعلمون منهما ما يفرقون به بين المر وزوجه وما هم بضارين به من احد الا باذن الله ويتعلمون ما يضرهم ولا ينفعهم ولقد علموا لمن اشتريه ما له في الاخره من خلق ولبيس ما شروا به انفسهم لو كانوا يعلمون

Bakara Suresi - Ayet 168

Türkçe Meal: Ey insanlar! Yiyin yerdekinden/yeryüzündekinden; güzel/iyi bir helaldir; ve tabi olmayın şeytânın 29 adımlarına; doğrusu o (şeytân) sizlere apaçık bir düşmandır.

Arapça: 175|2|168|يايها الناس كلوا مما في الارض حللا طيبا ولا تتبعوا خطوت الشيطن انه لكم عدو مبين

Bakara Suresi - Ayet 208

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Girin İslam’a 218 ; istisnasız olarak tümden; ve tabi olmayın şeytânın 29 * adımlarına; doğrusu o (şeytan) sizlere apaçık bir düşmandır.

Arapça: 215|2|208|يايها الذين امنوا ادخلوا في السلم كافه ولا تتبعوا خطوت الشيطن انه لكم عدو مبين

Bakara Suresi - Ayet 268

Türkçe Meal: Şeytân 29 vaat eder sizlere fakirliği; ve emreder 200 sizlere fahşayı 81 ; ve Allah vaat eder sizlere bir mağfiret 319 kendinden; ve bir fazl/fazilet; ve Allah Vâsi’dir 297 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 275|2|268|الشيطن يعدكم الفقر ويامركم بالفحشا والله يعدكم مغفره منه وفضلا والله وسع عليم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Öyle ki ne zaman bıraktı/doğurdu onu * dedi: "Rabbim 4 ! Doğrusu ben bıraktım/doğurdum bir kız * "; -ve Allah bilendir bıraktığını/doğurduğunu (onun) ** - "ve olmaz erkek kız gibi; ve doğrusu ben Meryem ismini verdim ona; ve doğrusu ben sığındırırım onu * sana; ve zürriyetini 380 (de) onun * racîm 411 şeytândan 29 "

Arapça: 329|3|36|فلما وضعتها قالت رب اني وضعتها انثي والله اعلم بما وضعت وليس الذكر كالانثي واني سميتها مريم واني اعيذها بك وذريتها من الشيطن الرجيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 155

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) yüz çevirdiler * sizlerden; toplanmış iki grubun karşılaştığı gün; ancak zillete 452 düşürdüğüdür şeytânın 29 (onların) kazandıklarının bir kısmıyla; ant olsun affetti Allah onlardan; doğrusu Allah Gafûr’dur 20 ; Halîm’dir 58 .

Arapça: 448|3|155|ان الذين تولوا منكم يوم التقي الجمعان انما استزلهم الشيطن ببعض ما كسبوا ولقد عفا الله عنهم ان الله غفور حليم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 175

Türkçe Meal: Doğrusu işte bundadır (ki) şeytân 29 korku/çekince verir 475 kendi evliyasına 212 ; öyle ki korku/çekince duymayın onlara; ve korku/çekince duyun 474 bana eğer olduysanız müminler 27 .

Arapça: 468|3|175|انما ذلكم الشيطن يخوف اولياه فلا تخافوهم وخافون ان كنتم مومنين

Nisâ Suresi - Ayet 38

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) infak 6 ederler mallarını insanlara göstermeye; ve iman 47 etmezler Allah'a ve ahiret gününe; kime (ki) olur şeytân 29 ona birleşik/bağlantılı; öyle ki ne kötü (bir) birleşmedir/bağlanmadır.

Arapça: 531|4|38|والذين ينفقون امولهم ريا الناس ولا يومنون بالله ولا باليوم الاخر ومن يكن الشيطن له قرينا فسا قرينا

Nisâ Suresi - Ayet 76

Türkçe Meal: İman 47 etmiş kimseler (ki) katlederler 35 Allah yolunda 331 ; ve kâfirlik 25 etmiş kimseler (ki) katlederler 35 tâğût 442 yolunda; öyle ki katledin 35 şeytânın 29 evliyasını 212 ; doğrusu şeytânın 29 hilesi/taktiği oldu bir zaaflı.

Arapça: 569|4|76|الذين امنوا يقتلون في سبيل الله والذين كفروا يقتلون في سبيل الطغوت فقتلوا اوليا الشيطن ان كيد الشيطن كان ضعيفا

Nisâ Suresi - Ayet 83

Türkçe Meal: Ve geldiği zaman onlara bir emir/iş güvenden ya da korkudan; yaydılar onu; şayet döndürselerdi onu resûle ve kendilerinden (olan) emir sahiplerine; mutlak bilirdi onu (emrin/işin iç yüzünü) kendilerinden kimseler (ki) derinlemesine araştırırlar onu (emri/işi); şayet olmasa fazlı Allah'ın üzerinize; ve rahmeti (de); mutlak tabi olurdunuz şeytâna 29 bir az dışında.

Arapça: 576|4|83|واذا جاهم امر من الامن او الخوف اذاعوا به ولو ردوه الي الرسول والي اولي الامر منهم لعلمه الذين يستنبطونه منهم ولولا فضل الله عليكم ورحمته لاتبعتم الشيطن الا قليلا

Nisâ Suresi - Ayet 117

Türkçe Meal: Ki çağırırlar O'nu astından ancak (bazı) dişileri 526 ; ve ki çağırırlar ancak dirençli/inatçı/asi bir şeytânı 29 .

Arapça: 610|4|117|ان يدعون من دونه الا انثا وان يدعون الا شيطنا مريدا

Nisâ Suresi - Ayet 119

Türkçe Meal: "Ve mutlak dalalete 128 düşürürüm onları; ve mutlak temenniye * sokarım onları; ve mutlak emrederim 200 onlara öyle ki mutlak keserler kulaklarını çiftlik hayvanlarının; ve mutlak emrederim 200 öyle ki mutlak değiştirirler Allah'ın yaratışını"; ve kim tutar/edinir şeytânı 29 bir veli 28 astından Allah'ın; öyle ki muhakkak hüsrana uğrar; apaçık bir hüsrana.

Arapça: 612|4|119|ولاضلنهم ولامنينهم ولامرنهم فليبتكن اذان الانعم ولامرنهم فليغيرن خلق الله ومن يتخذ الشيطن وليا من دون الله فقد خسر خسرانا مبينا

Nisâ Suresi - Ayet 120

Türkçe Meal: Vaat eder (şeytân) onlara; ve temenni ettirir (şeytân) onlara; ve vaat eder değildir onlara şeytân 29 bir aldatma dışında.

Arapça: 613|4|120|يعدهم ويمنيهم وما يعدهم الشيطن الا غرورا

Mâide Suresi - Ayet 90

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Doğrusu hamr 138 ; ve meysir 359 ; ve anıtlar/abideler/idoller * ; ve şans okları bir pisliktir şeytânın 29 amelinden/işinden; öyle ki uzak kalın ona; belki sizler felaha 326 ulaşırsınız.

Arapça: 759|5|90|يايها الذين امنوا انما الخمر والميسر والانصاب والازلم رجس من عمل الشيطن فاجتنبوه لعلكم تفلحون

Mâide Suresi - Ayet 91

Türkçe Meal: Ancak arzu eder şeytân 29 ki düşürsün aranıza husumet/düşmanlık ve nefret; hamr 138 içinde; ve meysir 359 (içinde); ve uzaklaştırmak/alıkoymak Allah'ın zikrinden 78 ve salâttan 5 ; öyleyse sizler nehy edenler/geri duranlar/dizginleyenler misiniz?

Arapça: 760|5|91|انما يريد الشيطن ان يوقع بينكم العدوه والبغضا في الخمر والميسر ويصدكم عن ذكر الله وعن الصلوه فهل انتم منتهون

En'âm Suresi - Ayet 43

Türkçe Meal: Öyle ki neden olmadı; geldiği zaman onlara ızdırabımız/sıkıntımız/zorluğumuz alçak gönüllü olsalardı; velakin/fakat katılaştı kalpleri 175 ; ve süsledi onlara şeytân 29 yapar olduklarını.

Arapça: 832|6|43|فلولا اذ جاهم باسنا تضرعوا ولكن قست قلوبهم وزين لهم الشيطن ما كانوا يعملون

En'âm Suresi - Ayet 68

Türkçe Meal: Ve gördüğün zaman kimseleri (ki) dalarlar * ayetlerimize; yüz çevir onlardan ** ; ta ki dalarlar * onun başkası bir söze *** ; ve unutturursa **** sana şeytân 29 ; öyle ki oturma zikir/hatırlama sonrası zalimler 257 kavmiyle/topluluğuyla birlikte.

Arapça: 857|6|68|واذا رايت الذين يخوضون في ايتنا فاعرض عنهم حتي يخوضوا في حديث غيره واما ينسينك الشيطن فلا تقعد بعد الذكري مع القوم الظلمين

En'âm Suresi - Ayet 71

Türkçe Meal: De ki: "Çağırır mıyız Allah’ın astından menfaat sağlamayanı bizlere ve zarar vermeyeni bizlere; ve döner (miyiz) topuklarımız üzerine, doğru yola kılavuzladığı zaman sonrası Allah'ın bizleri; kimse gibi (ki) kılavuzluk etti ona şeytânlar 29 yerde bir şaşkınlığa ona; arkadaşları çağırır onu doğru kılavuza doğru; "Gel bizlere" (diye)"; de ki: "Doğrusu Allah'ın kılavuzu (ki) odur doğru kılavuz; ve emredildi bizlere İslam 218 olmamız alemlerin 203 Rabbine 4 ."

Arapça: 860|6|71|قل اندعوا من دون الله ما لا ينفعنا ولا يضرنا ونرد علي اعقابنا بعد اذ هدينا الله كالذي استهوته الشيطين في الارض حيران له اصحب يدعونه الي الهدي ايتنا قل ان هدي الله هو الهدي وامرنا لنسلم لرب العلمين

En'âm Suresi - Ayet 112

Türkçe Meal: Ve işte böyledir; yaptık her bir nebiye 132 bir düşman; şeytânlar 29 , insan ve cin 210 (-den); fısıldar bir kısmı onların bir kısım üzerine süslü sözler; bir aldatma/kandırmadır; ve eğer dileseydi Rabbin yapamazlardı onu; öyleyse bırak/terk et onları ve uydurdukları yalanları.

Arapça: 901|6|112|وكذلك جعلنا لكل نبي عدوا شيطين الانس والجن يوحي بعضهم الي بعض زخرف القول غرورا ولو شا ربك ما فعلوه فذرهم وما يفترون

En'âm Suresi - Ayet 121

Türkçe Meal: Ve yemeyin üzerine Allah'ın isminin asla zikredilmeyeninden * ; ve doğrusu o mutlak bir fısktır 38 ; ve doğrusu şeytânlar 29 fısıldarlar evliyalarına 212 karşı sizlerle mücadele etmeye; ve eğer tabi olursanız; doğrusu sizler (de) mutlak müşriklerdensiniz 36 .

Arapça: 910|6|121|ولا تاكلوا مما لم يذكر اسم الله عليه وانه لفسق وان الشيطين ليوحون الي اوليايهم ليجدلوكم وان اطعتموهم انكم لمشركون

En'âm Suresi - Ayet 142

Türkçe Meal: Ve en'âmdandır 645 yüklenen * ve serilen ** ; yiyin rızıklandırdığından sizleri Allah'ın; tabi olmayın şeytânın 29 adımlara; doğrusu o sizlere apaçık bir düşmandır.

Arapça: 931|6|142|ومن الانعم حموله وفرشا كلوا مما رزقكم الله ولا تتبعوا خطوت الشيطن انه لكم عدو مبين

A'râf Suresi - Ayet 20

Türkçe Meal: Öyle ki vesvese verdi * ikisine şeytân 29 ; ortaya çıkarması için ikisine çirkinliklerinden ** kendilerine gizlenmişi/saklanmışı; dedi (şeytân): "Men etmiş değildir ikinizi Rabbiniz 4 şu ağaçtan 691 dışında ki olursunuz ikiniz iki melek 48 ; ya da olursunuz ikiniz ölümsüzlerden 185 ."

Arapça: 974|7|20|فوسوس لهما الشيطن ليبدي لهما ما وري عنهما من سوتهما وقال ما نهيكما ربكما عن هذه الشجره الا ان تكونا ملكين او تكونا من الخلدين

A'râf Suresi - Ayet 22

Türkçe Meal: Öyle ki kılavuzluk/delalet etti * ikisine ** kandırmayla/aldatmayla; öyle ki ne zaman tattı ikisi ağacı 691 ; göründü ikisine çirkin yerleri *** ; ve hemen başladı ikisi ilmikleyip/bağlayıp örtmeye üzerlerine cennet **** yapraklarından; ve nida etti/seslendi ikisine ** Rableri 4 : "Asla men etmedim mi ikinizi ** şu ağaçtan 691 ; ve demedim mi ikinize ** doğrusu şeytân 29 ikinize apaçık bir düşmandır."

Arapça: 976|7|22|فدليهما بغرور فلما ذاقا الشجره بدت لهما سوتهما وطفقا يخصفان عليهما من ورق الجنه وناديهما ربهما الم انهكما عن تلكما الشجره واقل لكما ان الشيطن لكما عدو مبين

A'râf Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: Ey âdemoğulları 692 ! Baştan çıkarmasın sizi şeytân 29 ; çıkardığı gibi ebeveynlerinizi * cennetten ** ; soyarak ikisinden * elbiselerini; göstermek için ikisine * çirkinliklerini; doğrusu o (şeytân) görür sizleri; o ve onun kabilesi; yerden (ki) görmezsiniz onları; doğrusu biz; yaptık şeytânları 29 evliya/veliler 28 ; iman 47 etmez kimseler için.

Arapça: 981|7|27|يبني ادم لا يفتننكم الشيطن كما اخرج ابويكم من الجنه ينزع عنهما لباسهما ليريهما سوتهما انه يريكم هو وقبيله من حيث لا ترونهم انا جعلنا الشيطين اوليا للذين لا يومنون

A'râf Suresi - Ayet 30

Türkçe Meal: Bir fırka/grup (ki) kılavuzladı doğru yola (Allah); ve bir fırka/grup (ki) hak oldu onlar üzerine dalalet/sapkınlık; doğrusu onlar tuttular/edindiler şeytânları 29 Allah'ın astından evliya/veliler 28 ; ve hesaplarlar/düşünürler ki onlar doğru yola kılavuzlular.

Arapça: 984|7|30|فريقا هدي وفريقا حق عليهم الضلله انهم اتخذوا الشيطين اوليا من دون الله ويحسبون انهم مهتدون

A'râf Suresi - Ayet 175

Türkçe Meal: Ve oku onlara haberini kimsenin 684 (ki) verdik ona 684 ayetlerimizi ; sıyrıldı/soyuldu * ondan ** ; öyle ki tabi oldu ona *** ; şeytâna 29 ; öyle ki oldu doğru yoldan sapanlardan.

Arapça: 1129|7|175|واتل عليهم نبا الذي اتينه ايتنا فانسلخ منها فاتبعه الشيطن فكان من الغاوين

A'râf Suresi - Ayet 200

Türkçe Meal: Ve eğer gelirse sana kışkırtma; şeytândan 29 bir kışkırtma; öyle ki sığın Allah'a; doğrusu O bir Semî’dir 41 ; bir Alîm’dir 8 .

Arapça: 1154|7|200|واما ينزغنك من الشيطن نزغ فاستعذ بالله انه سميع عليم

A'râf Suresi - Ayet 201

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) takvalı 21 oldular (Allah’a) temas ettiği zaman onlara bir tavaf/dolaşma * şeytândan 29 ; zikrettiler 78 (Allah’ı); öyle ki o zaman onlar bakanlardır/görenlerdir ** .

Arapça: 1155|7|201|ان الذين اتقوا اذا مسهم طيف من الشيطن تذكروا فاذا هم مبصرون

Enfâl Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Sardığı zaman sizleri O’ndan (Allah'tan) bir emanet/güvenlik (veren) uyuklama; ve indiriyordu üzerinize gökten bir su; temizlemek içindi sizleri onunla; ve gidermek içindi sizden şeytânın 29 riczini 698 ; ve bağlayıp rabıtalamak 699 içindi kalplerinizin üzerini; ve sabitlemek içindi onunla ayaklarınızı.

Arapça: 1171|8|11|اذ يغشيكم النعاس امنه منه وينزل عليكم من السما ما ليطهركم به ويذهب عنكم رجز الشيطن وليربط علي قلوبكم ويثبت به الاقدام

Enfâl Suresi - Ayet 48

Türkçe Meal: Ve süsledi onlara şeytân 29 yaptıklarını onların; ve dedi (şeytân) olmaz galip sizlere bugün insanlardan; ve doğrusu ben bir bitişik sığınağım sizlere; öyle ki ne zaman gördü (birbirini) iki grup * çekildi (geriye) (şeytân) iki ökçesi üzerine; ve dedi (şeytân) "Doğrusu ben uzağım sizlerden; doğrusu ben görürüm görmediğinizi; doğrusu ben korkarım Allah'tan ve Allah şiddetlidir akabinde."

Arapça: 1208|8|48|واذ زين لهم الشيطن اعملهم وقال لا غالب لكم اليوم من الناس واني جار لكم فلما ترات الفيتان نكص علي عقبيه وقال اني بري منكم اني اري ما لا ترون اني اخاف الله والله شديد العقاب

Yusuf Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Dedi * : "Ey oğlum ** ! Kıssalaştırma 430 rüyanı 938 kardeşlerine karşı; öyle ki kurarlar sana bir kumpas/entrika; doğrusu şeytân 29 insan için apaçık bir düşmandır."

Arapça: 1599|12|5|قال يبني لا تقصص رياك علي اخوتك فيكيدوا لك كيدا ان الشيطن للانسن عدو مبين

Yusuf Suresi - Ayet 42

Türkçe Meal: Ve dedi * kimseye (ki) zannetti ** ki o bir kurtulandır ikisinden: "Zikret 78 beni (senin) rabbinin *** indinde/yanında"; öyle ki unutturdu ona şeytân 29 zikri 78 kendi rabbine **** ; öyle ki kaldı ***** zindanda birkaç ****** seneler.

Arapça: 1636|12|42|وقال للذي ظن انه ناج منهما اذكرني عند ربك فانسيه الشيطن ذكر ربه فلبث في السجن بضع سنين

Yusuf Suresi - Ayet 100

Türkçe Meal: Ve yükseltti * ana-babasını arşa/tahta karşı; ve kapandılar ** ona secdeler 12 (-le)”; ve dedi * : “Ey babam *** ! İşte bu tevilidir 401 önceki rüyamın 938 ; muhakkak yaptı onu **** Rabbim 4 bir hak/gerçek; ve muhakkak ihsânda 250 bulundu bana çıkarırken beni zindandan; ve getirdi sizleri çölden; ki şeytânın 29 benim aramla ve kardeşlerim arasını kışkırtması sonrasında; doğrusu Rabbim 4 Latîf'tir 40 dilediği için; doğrusu O ***** ; O’dur ***** Alîm 8 ; Hakîm 9 .

Arapça: 1694|12|100|ورفع ابويه علي العرش وخروا له سجدا وقال يابت هذا تاويل ريي من قبل قد جعلها ربي حقا وقد احسن بي اذ اخرجني من السجن وجا بكم من البدو من بعد ان نزغ الشيطن بيني وبين اخوتي ان ربي لطيف لما يشا انه هو العليم الحكيم

İbrahim Suresi - Ayet 22

Türkçe Meal: Ve dedi şeytân 29 ne zaman ki bitirildi/tamamlandı emir: "Doğrusu Allah vaat etti sizlere hak/gerçek vaadi; ve (ben de) vaat ettim sizlere; öyle ki ihtilafa düştüm * sizlere; ve olmuş değildir bana üzerinize hiç bir sultân 660 ; dışındadır ki davet ederim sizleri; öyle ki cevap verirsiniz bana; öyle ki beni kınamayın/paylamayın; ve kınayın/paylayın kendi nefislerinizi 201 ; değilim ben yardım çağıran sizlere; ve değilsiniz sizler yardım çağıranlar bana; doğrusu ben kâfirlik 25 etmiştim şirk 71 koşmanıza beni ** önceden; doğrusu zalimler 257 (ki) onlaradır bir elim *** azap.

Arapça: 1770|14|22|وقال الشيطن لما قضي الامر ان الله وعدكم وعد الحق ووعدتكم فاخلفتكم وما كان لي عليكم من سلطن الا ان دعوتكم فاستجبتم لي فلا تلوموني ولوموا انفسكم ما انا بمصرخكم وما انتم بمصرخي اني كفرت بما اشركتمون من قبل ان الظلمين لهم عذاب اليم

Hicr Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Ve koruduk * onu ** her bir racîm 411 şeytâna 29 (karşı).

Arapça: 1817|15|17|وحفظنها من كل شيطن رجيم

Nahl Suresi - Ayet 63

Türkçe Meal: TAllahi 1017 ; ant olsun gönderdik * ümmetlere 305 senden önce (de); öyle ki ziynetledi 856 onlara ** şeytân 29 yaptıklarını; öyle ki o *** velisidir 212 onların **** o gün; ve onlaradır ** elim/acıklı bir azap.

Arapça: 1962|16|63|تالله لقد ارسلنا الي امم من قبلك فزين لهم الشيطن اعملهم فهو وليهم اليوم ولهم عذاب اليم

Nahl Suresi - Ayet 98

Türkçe Meal: Öyle ki kıraat 578 ettiğin zaman Kur’ân’ı; öyle ki sığın Allah'a racîm 411 şeytândan 29 .

Arapça: 1997|16|98|فاذا قرات القران فاستعذ بالله من الشيطن الرجيم

Furkan Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: "Muhakkak ki saptırdı beni zikirden 78 ; sonrası geldiği zaman bana o (zikir); ve oldu şeytân 29 insan için bir yüzüstü bırakan."

Arapça: 2882|25|29|لقد اضلني عن الذكر بعد اذ جاني وكان الشيطن للانسن خذولا

Neml Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Ve buldum onu (Sebe melikesini) ve kavmini/toplumunu; secde 12 ederler Güneş’e, Allah'ın astından; ve süslemiş onlara şeytân 29 amellerini-eylemlerini; ve onları engelleyip saptırmış yoldan; böylece onlar doğru yola kılavuzlanmazlar.

Arapça: 3181|27|24|وجدتها وقومها يسجدون للشمس من دون الله وزين لهم الشيطن اعملهم فصدهم عن السبيل فهم لا يهتدون

Sâffât Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Ve bir koruma 998 her bir mârid 997 şeytândan 29 .

Arapça: 3793|37|7|وحفظا من كل شيطن مارد

Sâffât Suresi - Ayet 65

Türkçe Meal: Tomurcuğu onun gibidir ki o (sanki) başlarıdır şeytânların 29 .

Arapça: 3851|37|65|طلعها كانه روس الشيطين

Tekvir Suresi - Ayet 25

Türkçe Meal: Ve değildir o * kavli/sözü racîm 411 şeytânın 29 .

Arapça: 5823|81|25|وما هو بقول شيطن رجيم