Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 483: Yetimlerin kadınları olan yetim annelerinin ikişer, üçer ve dörder nikâhlanması.

Bu kavram 1 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

483Konu 4:3 ayetinde karşımıza çıkar. Ayetin ana konusu nikâh değildir. Ana konu yetimler ve onların eşit bir şekilde ayağa kaldırılmasıdır. Bu konuya vurguyu 4:129 ayetinde de görürüz. Anlarız ki özel bir durum oluşmuştur. Toplumdaki yetim sayısı muhtemel ki bir savaş sonrası çok sayıda babanın ölmesi sonrası artmıştır. Yetimlerin kadınları olan anneler de geçimlerini sağlayamaz olmuşlardır. Topluma düşen görev bu yetimlerin eşit şekilde ayağa kaldırılmasıdır. Ancak yetimler konusunda eşitliği sağlayamama durumu varsa, bu nedenle bir korku oluşmuşsa şunlar yapılabilir. Dikkat: Şartların oluşması gereklidir.1. Yetimlerin anneleri olan kadınların ikişer, üçer ve dörder şeklinde nikâhlanması. Yüce Allah 4:129 ayetinde bir erkeğin kadınlar arasında adaleti asla gözetemeyeceğini açık ve net olarak bildirmiştir. Yüce Allah adil olmayacak, adaletsizliğe neden olacak bir şeyi asla emretmez. Çok kadınla evlenmek mutlak ki adaletsizliğe neden olacaktır. Anlarız ki çok özel bir durum söz konusudur. Eşlerini kaybeden, yetim çocuklarıyla ortada kalmış kadınların bir şekilde topluma sağlıkla tekrar kavuşturulması gereklidir. Şüphe yoktur ki en iyi yöntem kadınların kendi rızasıyla tekrar nikâhlanmalarıdır. Ancak ayetten anlarız ki yetimlerin annelerine yetecek sayıda nikâhlanmaya uygun erkek yoktur. Bu nedenle Yüce Allah'ın bu çok özel durumun çözümü için bir erkeğin iki, üç veya dört kadınla aynı anda nikâhlanabilmesine izin verdiği rahatlıkla görülür. Bu demek değildir ki Yüce Allah genel şartlarda çoklu evliliği emretmiştir. Asıl amaç evlenmek olmayıp yetimlere maddi ve manevi destek sağlayacak bir babaya kavuşmaktır. Mutlak ki bu nikâhlanmalar karşılıklı kabulle olmalıdır. Aksi düşünülemez. 2. Yetimlerin anneleri olan kadınların tek şekilde nikâhlanması. Özel şartlar altında da olsa çoklu evliliklerin kadınlar açısından adaletsizliğe yol açacağı ortadadır. Bazı erkekler bu adaletsizlik ortamına girmek istemeyebilir. Yüce Allah bu erkeklere sadece bir tek kadınla nikâhlanmalarını tavsiye etmektedir. 3. Yetimlerin anneleri olan kadınları bir antlaşmayla sağ elin malik olduğu kimseler yapmak.'Mâ meleket eymân' 'Sağ elin malik/sahip olduğu' geçişi asla cariye demek değildir. Seks kölesi anlamına gelen cariye kelimesi Kur'an'da geçmez. Sonradan uydurulmuş bir tanımdır. Bu vezin antlaşmayla/sözleşmeyle üzerinde hak sahibi olunan kimseleri kapsar. Erkek veya kadın olabilir. Örneğin; evsiz barksız kalan göçmen kadınlar ve erkeklerin bir aile yanına bir antlaşmayla/sözleşmeyle verilmesi durumunda o göçmen kimseler 'mâ meleket eymân' olur. Ya da bir antlaşma gereği evde çalıştırılan kadın ve erkekler 'mâ meleket eymân' olur. Özetle; karşılıklı bir antlaşmayla üzerinde hak sahibi olunan kimse demektir. Bu antlaşma bir nikâh/evlilik ahdi asla değildir. Ayetten anlaşılır ki çoklu veya tekli olarak yetimlerin annelerini nikâhlamak istemeyen erkeklere bir başka yol Rableri tarafından önerilmiştir. Bu da bu kadınları yetim evlatlarıyla birlikte bir sözleşmeyle/antlaşmayla evlerine almak ve onların geçimlerini sağlamaktır.

4. Nisâ Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

496|4|3|وَإِنْ خِفْتُمْ أَلَّا تُقْسِطُوا۟ فِى ٱلْيَتَٰمَىٰ فَٱنكِحُوا۟ مَا طَابَ لَكُم مِّنَ ٱلنِّسَآءِ مَثْنَىٰ وَثُلَٰثَ وَرُبَٰعَ فَإِنْ خِفْتُمْ أَلَّا تَعْدِلُوا۟ فَوَٰحِدَةً أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُكُمْ ذَٰلِكَ أَدْنَىٰٓ أَلَّا تَعُولُوا۟

Arapça Metin (Harekesiz)

496|4|3|وان خفتم الا تقسطوا في اليتمي فانكحوا ما طاب لكم من النسا مثني وثلث وربع فان خفتم الا تعدلوا فوحده او ما ملكت ايمنكم ذلك ادني الا تعولوا

Latin Literal

3. Ve in hıftum ellâ tuksitû fîl yetâmâ fenkihû mâ tâbe lekum minen nisâi mesnâ ve sulâse ve rubâa, fe in hıftum ellâ ta’dilû fe vâhideten ev mâ meleket eymânukum. Zâlike ednâ ellâ teûlû.

Türkçe Çeviri

Ve eğer korktunuzsa ki eşitliği sağlayamazsınız yetimlerde*; öyle ki nikâhlayın483 iyi olmuş olanı sizlere kadınlardan** ikişer ve üçer ve dörder***; öyle ki eğer korktunuzsa ki adaleti680 sağlayamazsınız öyle ki tektir483 ya da malik/sahip olduğudur sağ77 ellerinizin483; işte bu; daha yakındır ki doğru yoldan sapmazsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

3 And if you feared that you not be just/equitable in the orphans , so marry what (was) allowed/permitted for you from the women two twos/twos, and threes, and fours, so if you feared that you not be just/equitable, so (marry) one or what your rights owned/possessed, that (is) nearer that you not side away from justice .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve eğer وَإِنْ -
2 hiftum korktunuzsa خِفْتُمْ خوف
3 ella ki أَلَّا -
4 tuksitu eşitliği sağlayamazsınız تُقْسِطُوا قسط
5 fi فِي -
6 l-yetama yetimlerde الْيَتَامَىٰ يتم
7 fenkihu öyle ki nikahlayın فَانْكِحُوا نكح
8 ma مَا -
9 tabe iyi olmuşu طَابَ طيب
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 mine مِنَ -
12 n-nisa'i kadınlardan النِّسَاءِ نسو
13 mesna ikişer/ikili مَثْنَىٰ ثني
14 vesulase ve üçer/üçlü وَثُلَاثَ ثلث
15 verubaa ve dörder/dörtlü وَرُبَاعَ ربع
16 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
17 hiftum korktunuzsa خِفْتُمْ خوف
18 ella ki أَلَّا -
19 tea'dilu adalet sağlayamazsınız تَعْدِلُوا عدل
20 fevahideten öyle ki tek (nikahlayın) فَوَاحِدَةً وحد
21 ev ya da أَوْ -
22 ma مَا -
23 meleket malik/sahip olduğu مَلَكَتْ ملك
24 eymanukum sağ ellerinizin أَيْمَانُكُمْ يمن
25 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
26 edna daha yakındır أَدْنَىٰ دنو
27 ella ki أَلَّا -
28 teulu doğru yoldan sapmazsınız تَعُولُوا عول

Notlar

Not 1

*Ayetin ana konusu yetimlerdir. Nikâh değildir. Yetimlerin hakları ve ayağa kaldırılmaları konusunda eşitlik esastır. **Yetimlerin anneleri olan dul kadınlar.***Üleştirme, gruplaştırma vezini (mesnâ ve sulâse ve rubâa).

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Yetimlerin kadınları olan yetim annelerinin ikişer, üçer ve dörder nikâhlanması. Kavram 483

483 Konu 4:3 ayetinde karşımıza çıkar. Ayetin ana konusu nikâh değildir. Ana konu yetimler ve onların eşit bir şekilde ayağa kaldırılmasıdır. Bu konuya vurguyu 4:129 ayetinde de görürüz. Anlarız ki özel bir durum oluşmuştur. Toplumdaki yetim sayısı muhtemel ki bir savaş sonrası çok sayıda babanın ölmesi sonrası artmıştır. Yetimlerin kadınları olan anneler de geçimlerini sağlayamaz olmuşlardır. Topluma düşen görev bu yetimlerin eşit şekilde ayağa kaldırılmasıdır. Ancak yetimler konusunda eşitliği sağlayamama durumu varsa, bu nedenle bir korku oluşmuşsa şunlar yapılabilir. Dikkat: Şartların oluşması gereklidir.1. Yetimlerin anneleri olan kadınların ikişer, üçer ve dörder şeklinde nikâhlanması. Yüce Allah 4:129 ayetinde bir erkeğin kadınlar arasında adaleti asla gözetemeyeceğini açık ve net olarak bildirmiştir. Yüce Allah adil olmayacak, adaletsizliğe neden olacak bir şeyi asla emretmez. Çok kadınla evlenmek mutlak ki adaletsizliğe neden olacaktır. Anlarız ki çok özel bir durum söz konusudur. Eşlerini kaybeden, yetim çocuklarıyla ortada kalmış kadınların bir şekilde topluma sağlıkla tekrar kavuşturulması gereklidir. Şüphe yoktur ki en iyi yöntem kadınların kendi rızasıyla tekrar nikâhlanmalarıdır. Ancak ayetten anlarız ki yetimlerin annelerine yetecek sayıda nikâhlanmaya uygun erkek yoktur. Bu nedenle Yüce Allah'ın bu çok özel durumun çözümü için bir erkeğin iki, üç veya dört kadınla aynı anda nikâhlanabilmesine izin verdiği rahatlıkla görülür. Bu demek değildir ki Yüce Allah genel şartlarda çoklu evliliği emretmiştir. Asıl amaç evlenmek olmayıp yetimlere maddi ve manevi destek sağlayacak bir babaya kavuşmaktır. Mutlak ki bu nikâhlanmalar karşılıklı kabulle olmalıdır. Aksi düşünülemez. 2. Yetimlerin anneleri olan kadınların tek şekilde nikâhlanması. Özel şartlar altında da olsa çoklu evliliklerin kadınlar açısından adaletsizliğe yol açacağı ortadadır. Bazı erkekler bu adaletsizlik ortamına girmek istemeyebilir. Yüce Allah bu erkeklere sadece bir tek kadınla nikâhlanmalarını tavsiye etmektedir. 3. Yetimlerin anneleri olan kadınları bir antlaşmayla sağ elin malik olduğu kimseler yapmak.'Mâ meleket eymân' 'Sağ elin malik/sahip olduğu' geçişi asla cariye demek değildir. Seks kölesi anlamına gelen cariye kelimesi Kur'an'da geçmez. Sonradan uydurulmuş bir tanımdır. Bu vezin antlaşmayla/sözleşmeyle üzerinde hak sahibi olunan kimseleri kapsar. Erkek veya kadın olabilir. Örneğin; evsiz barksız kalan göçmen kadınlar ve erkeklerin bir aile yanına bir antlaşmayla/sözleşmeyle verilmesi durumunda o göçmen kimseler 'mâ meleket eymân' olur. Ya da bir antlaşma gereği evde çalıştırılan kadın ve erkekler 'mâ meleket eymân' olur. Özetle; karşılıklı bir antlaşmayla üzerinde hak sahibi olunan kimse demektir. Bu antlaşma bir nikâh/evlilik ahdi asla değildir. Ayetten anlaşılır ki çoklu veya tekli olarak yetimlerin annelerini nikâhlamak istemeyen erkeklere bir başka yol Rableri tarafından önerilmiştir. Bu da bu kadınları yetim evlatlarıyla birlikte bir sözleşmeyle/antlaşmayla evlerine almak ve onların geçimlerini sağlamaktır.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 483: Yetimlerin kadınları olan yetim annelerinin ikişer, üçer ve dörder nikâhlanması.

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Yetimlerin kadınları olan yetim annelerinin ikişer, üçer ve dörder nikâhlanması.

Kavram No: 483

Kısa Açıklama: 483 Konu 4:3 ayetinde karşımıza çıkar. Ayetin ana konusu nikâh değildir. Ana konu yetimler ve onların eşit bir şekilde ayağa kaldırılmasıdır. Bu konuya vurguyu 4:129 ayetinde de görürüz. Anlarız ki özel bir durum oluşmuştur. Toplumdaki yetim sayısı muhtemel ki bir savaş sonrası çok sayıda babanın ölmesi sonrası artmıştır. Yetimlerin kadınları olan anneler de geçimlerini sağlayamaz olmuşlardır. Topluma düşen görev bu yetimlerin eşit şekilde ayağa kaldırılmasıdır. Ancak yetimler konusunda eşitliği sağlayamama durumu varsa, bu nedenle bir korku oluşmuşsa şunlar yapılabilir. Dikkat: Şartların oluşması gereklidir.1. Yetimlerin anneleri olan kadınların ikişer, üçer ve dörder şeklinde nikâhlanması. Yüce Allah 4:129 ayetinde bir erkeğin kadınlar arasında adaleti asla gözetemeyeceğini açık ve net olarak bildirmiştir. Yüce Allah adil olmayacak, adaletsizliğe neden olacak bir şeyi asla emretmez. Çok kadınla evlenmek mutlak ki adaletsizliğe neden olacaktır. Anlarız ki çok özel bir durum söz konusudur. Eşlerini kaybeden, yetim çocuklarıyla ortada kalmış kadınların bir şekilde topluma sağlıkla tekrar kavuşturulması gereklidir. Şüphe yoktur ki en iyi yöntem kadınların kendi rızasıyla tekrar nikâhlanmalarıdır. Ancak ayetten anlarız ki yetimlerin annelerine yetecek sayıda nikâhlanmaya uygun erkek yoktur. Bu nedenle Yüce Allah'ın bu çok özel durumun çözümü için bir erkeğin iki, üç veya dört kadınla aynı anda nikâhlanabilmesine izin verdiği rahatlıkla görülür. Bu demek değildir ki Yüce Allah genel şartlarda çoklu evliliği emretmiştir. Asıl amaç evlenmek olmayıp yetimlere maddi ve manevi destek sağlayacak bir babaya kavuşmaktır. Mutlak ki bu nikâhlanmalar karşılıklı kabulle olmalıdır. Aksi düşünülemez. 2. Yetimlerin anneleri olan kadınların tek şekilde nikâhlanması. Özel şartlar altında da olsa çoklu evliliklerin kadınlar açısından adaletsizliğe yol açacağı ortadadır. Bazı erkekler bu adaletsizlik ortamına girmek istemeyebilir. Yüce Allah bu erkeklere sadece bir tek kadınla nikâhlanmalarını tavsiye etmektedir. 3. Yetimlerin anneleri olan kadınları bir antlaşmayla sağ elin malik olduğu kimseler yapmak.'Mâ meleket eymân' 'Sağ elin malik/sahip olduğu' geçişi asla cariye demek değildir. Seks kölesi anlamına gelen cariye kelimesi Kur'an'da geçmez. Sonradan uydurulmuş bir tanımdır. Bu vezin antlaşmayla/sözleşmeyle üzerinde hak sahibi olunan kimseleri kapsar. Erkek veya kadın olabilir. Örneğin; evsiz barksız kalan göçmen kadınlar ve erkeklerin bir aile yanına bir antlaşmayla/sözleşmeyle verilmesi durumunda o göçmen kimseler 'mâ meleket eymân' olur. Ya da bir antlaşma gereği evde çalıştırılan kadın ve erkekler 'mâ meleket eymân' olur. Özetle; karşılıklı bir antlaşmayla üzerinde hak sahibi olunan kimse demektir. Bu antlaşma bir nikâh/evlilik ahdi asla değildir. Ayetten anlaşılır ki çoklu veya tekli olarak yetimlerin annelerini nikâhlamak istemeyen erkeklere bir başka yol Rableri tarafından önerilmiştir. Bu da bu kadınları yetim evlatlarıyla birlikte bir sözleşmeyle/antlaşmayla evlerine almak ve onların geçimlerini sağlamaktır.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 1

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Nisâ Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: Ve eğer korktunuzsa ki eşitliği sağlayamazsınız yetimlerde * ; öyle ki nikâhlayın 483 iyi olmuş olanı sizlere kadınlardan ** ikişer ve üçer ve dörder *** ; öyle ki eğer korktunuzsa ki adaleti 680 sağlayamazsınız öyle ki tektir 483 ya da malik/sahip olduğudur sağ 77 ellerinizin 483 ; işte bu; daha yakındır ki doğru yoldan sapmazsınız.

Arapça: 496|4|3|وان خفتم الا تقسطوا في اليتمي فانكحوا ما طاب لكم من النسا مثني وثلث وربع فان خفتم الا تعدلوا فوحده او ما ملكت ايمنكم ذلك ادني الا تعولوا