Arapça Metin (Harekeli)
32|2|25|وَبَشِّرِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ أَنَّ لَهُمْ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ كُلَّمَا رُزِقُوا۟ مِنْهَا مِن ثَمَرَةٍ رِّزْقًا قَالُوا۟ هَٰذَا ٱلَّذِى رُزِقْنَا مِن قَبْلُ وَأُتُوا۟ بِهِۦ مُتَشَٰبِهًا وَلَهُمْ فِيهَآ أَزْوَٰجٌ مُّطَهَّرَةٌ وَهُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ
Arapça Metin (Harekesiz)
32|2|25|وبشر الذين امنوا وعملوا الصلحت ان لهم جنت تجري من تحتها الانهر كلما رزقوا منها من ثمره رزقا قالوا هذا الذي رزقنا من قبل واتوا به متشبها ولهم فيها ازوج مطهره وهم فيها خلدون
Latin Literal
25. Ve beşşirillezîne âmenû ve amilûs sâlihâti enne lehum cennâtin tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), kullemâ ruzikû minhâ min semeretin rızkan kâlû hâzellezî ruzıknâ min kabl(kablu) ve utû bihî muteşâbihâ(muteşâbihan), ve lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun ve hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Türkçe Çeviri
Ve müjdele kimseleri (ki) iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18 ki onlaradır cennetler; akar altından onun nehirler; her rızıklandırıldıklarında ondan*, meyveden; bir rızık (olarak); dediler: “Bu ki rızıklandırıldığımızdır önceden**”; ve (oysa) verilmişlerdi onun benzeri; ve onlaradır orada* eşler184; temiz kılınmış; ve onlar orada ölümsüzlerdir185.
Ahmed Samira Çevirisi
25 And announce good news (to) those who believe and did/made the correct/righteous deeds, that to them (are) treed gardens the rivers flow from beneath it. Whenever they (were) provided for from it from a fruit a provision ,they said: "This (is) what we were provided for from before." And they were given with it similar , and for them in it (are) purified spouses and they are in it immortally/eternally .
Notlar
Not 1
*Cennetten.**Selam diyarında/yurdunda verilen rızıklar.