Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 21: Takva

Bu kavram 123 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

21Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

2. Bakara Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

9|2|2|ذَٰلِكَ ٱلْكِتَٰبُ لَا رَيْبَ فِيهِ هُدًى لِّلْمُتَّقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

9|2|2|ذلك الكتب لا ريب فيه هدي للمتقين

Latin Literal

2. Zâlikel kitâbu lâ reybe fîh(fîhi), huden lil muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

İşte bu; kitaptır*; yoktur şüphe onda*; bir doğru yola kılavuzdur takva21 sahipleri için**.

Ahmed Samira Çevirisi

2 That The Book no doubt/suspicion in it, (it is) guidance to the fearing and obeying.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
2 l-kitabu kitaptır الْكِتَابُ كتب
3 la yoktur لَا -
4 raybe şüphe رَيْبَ ريب
5 fihi onda (kitapta) فِيهِ -
6 huden bir doğru yola kılavuz هُدًى هدي
7 lilmuttekine muttakiler için لِلْمُتَّقِينَ وقي

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Kur'an sadece takva sahiplerine yani muttakilere bir doğru yola kılavuzdur. Takva sahibi olmayan kimseler Kur'an'ın kılavuzluğundan asla faydalandırılmaz.

2. Bakara Suresi

Ayet 21

Arapça Metin (Harekeli)

28|2|21|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱعْبُدُوا۟ رَبَّكُمُ ٱلَّذِى خَلَقَكُمْ وَٱلَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

28|2|21|يايها الناس اعبدوا ربكم الذي خلقكم والذين من قبلكم لعلكم تتقون

Latin Literal

21. Yâ eyyuhen nâsu’budû rabbekumullezî halakakum vellezîne min kablikum leallekum tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ey insanlar*! Kulluk46 edin Rabbinize4 ki yarattı sizleri ve sizden önceki kimseleri** belki sizler takvalı21 olursunuz.

Ahmed Samira Çevirisi

21 You, you the people worship your Lord who created you, and those from before you, maybe/perhaps you fear and obey (God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَاأَيُّهَا -
2 n-nasu insanlar النَّاسُ نوس
3 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
4 rabbekumu Rabbinize رَبَّكُمُ ربب
5 llezi ki الَّذِي -
6 halekakum yarattı sizleri خَلَقَكُمْ خلق
7 vellezine ve kimseleri وَالَّذِينَ -
8 min مِنْ -
9 kablikum sizden önceki قَبْلِكُمْ قبل
10 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
11 tettekune takvalı olursunuz تَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Homo Sapiens.**Homo Sapiens öncesi yeryüzünde yaşayan ve soyları kesilen Homo Heidelbergensis, Homo Rudolfensis, Homo Habilis, Homo Floresiensis, Homo Erectus ve Homo Neanderthalensis gibi insan türleri.Günümüzde dünyaya egemen olan insan türünden (Homo Sapiens) önce yaşamış olan insan türleri

2. Bakara Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

31|2|24|فَإِن لَّمْ تَفْعَلُوا۟ وَلَن تَفْعَلُوا۟ فَٱتَّقُوا۟ ٱلنَّارَ ٱلَّتِى وَقُودُهَا ٱلنَّاسُ وَٱلْحِجَارَةُ أُعِدَّتْ لِلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

31|2|24|فان لم تفعلوا ولن تفعلوا فاتقوا النار التي وقودها الناس والحجاره اعدت للكفرين

Latin Literal

24. Fe in lem tef’alû ve len tef’alû fettekûn nârelletî vakûduhân nâsu vel hicâratu, uiddet lil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer asla yapmazsınız; ve asla yapamazsınız; öyle ki takvalı21 olun ateşe ki yakıtı onun insanlar ve taşlardır; hazırlandı kâfirler25 için.

Ahmed Samira Çevirisi

24 So if you do not make/do and you will never make/do, so fear the fire, that/which its fuel (is) the people and the stones, (it) was/is prepared to the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
2 lem asla لَمْ -
3 tef'alu yapamazsınız تَفْعَلُوا فعل
4 velen ve asla وَلَنْ -
5 tef'alu yapamazsınız تَفْعَلُوا فعل
6 fetteku öyle ki takvalı olun فَاتَّقُوا وقي
7 n-nara ateşe النَّارَ نور
8 lleti ki الَّتِي -
9 vekuduha yakıtı onun وَقُودُهَا وقد
10 n-nasu insanlardır النَّاسُ نوس
11 velhicaratu ve taşlardır وَالْحِجَارَةُ حجر
12 uiddet hazırlandı أُعِدَّتْ عدد
13 lilkafirine kâfirler için لِلْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

2. Bakara Suresi

Ayet 41

Arapça Metin (Harekeli)

48|2|41|وَءَامِنُوا۟ بِمَآ أَنزَلْتُ مُصَدِّقًا لِّمَا مَعَكُمْ وَلَا تَكُونُوٓا۟ أَوَّلَ كَافِرٍۭ بِهِۦ وَلَا تَشْتَرُوا۟ بِـَٔايَٰتِى ثَمَنًا قَلِيلًا وَإِيَّٰىَ فَٱتَّقُونِ

Arapça Metin (Harekesiz)

48|2|41|وامنوا بما انزلت مصدقا لما معكم ولا تكونوا اول كافر به ولا تشتروا بايتي ثمنا قليلا وايي فاتقون

Latin Literal

41. Ve âminû bi mâ enzeltu musaddikan li mâ meakum ve lâ tekûnû evvele kâfirin bih(bîhî), ve lâ teşterû bi âyâtî semenen kalîlen ve iyyâye fettekûni.

Türkçe Çeviri

Ve iman47 edin indirdiğime (Kur'ân'a); bir musaddıktır140 sizlerin yanındakine (Tevrât’a); ve olmayın ilk kâfir25 ona*; ve satmayın ayetlerimi az bir fiyata; ve sadece bana; öyle ki takvalı21 olun (sadece) bana.

Ahmed Samira Çevirisi

41 And believe with what I descended, confirming to what (is) with you, and do not be (the) first disbeliever with it, and do not buy/volunteer with My verses/evidences a small/little price, and (only) Me, so fear and obey Me.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve aminu ve iman edin وَامِنُوا امن
2 bima بِمَا -
3 enzeltu indirdiğime أَنْزَلْتُ نزل
4 musaddikan bir musaddik مُصَدِّقًا صدق
5 lima لِمَا -
6 meakum sizlerin yanındakine (Tevrat’a) مَعَكُمْ -
7 ve la وَلَا -
8 tekunu ve olmayın تَكُونُوا كون
9 evvele ilk أَوَّلَ اول
10 kafirin kâfir كَافِرٍ كفر
11 bihi ona (Kur’an’a) بِهِ -
12 ve la وَلَا -
13 teşteru ve satmayın تَشْتَرُوا شري
14 biayati ayetlerimi بِايَاتِي ايي
15 semenen bir fiyata ثَمَنًا ثمن
16 kalilen az قَلِيلًا قلل
17 ve iyyaye ve sadece bana وَإِيَّايَ -
18 fettekuni öyle ki takvalı onu bana فَاتَّقُونِ وقي

Notlar

Not 1

*Kur’ân’a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Musaddık Kavram 140

140 Doğrulayıp tasdik edici. Sadece tasdik edici/doğrulayıcı değil; aynı zamanda yanlış olanın doğrusunu da tasdik edici.

2. Bakara Suresi

Ayet 48

Arapça Metin (Harekeli)

55|2|48|وَٱتَّقُوا۟ يَوْمًا لَّا تَجْزِى نَفْسٌ عَن نَّفْسٍ شَيْـًٔا وَلَا يُقْبَلُ مِنْهَا شَفَٰعَةٌ وَلَا يُؤْخَذُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلَا هُمْ يُنصَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

55|2|48|واتقوا يوما لا تجزي نفس عن نفس شيا ولا يقبل منها شفعه ولا يوخذ منها عدل ولا هم ينصرون

Latin Literal

48. Vettekû yevmen lâ teczî nefsun an nefsin şey’en ve lâ yukbelu minhâ şefâatun ve lâ yu’hazu minhâ adlun ve lâ hum yunsarûn(yunsarûne).

Türkçe Çeviri

Ve takvalı21 olun bir güne242 (ki) cezalandırılmaz63 bir nefis201 bir nefisten201 bir şey; ve kabul edilmez ondan* bir şefaat222; ve alınmaz ondan* bir telafi/tazmin; ve onlar yardım edilir değillerdir.

Ahmed Samira Çevirisi

48 And fear a day/time, no self rewards/substitutes from a self a thing, and no mediation (is to) be accepted/received from it, and no ransom/redemption (is to) be taken from it, and nor they be given victory .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
2 yevmen bir güne يَوْمًا يوم
3 la لَا -
4 teczi ceza/karşılık almaz تَجْزِي جزي
5 nefsun bir nefis نَفْسٌ نفس
6 an عَنْ -
7 nefsin bir nefisten نَفْسٍ نفس
8 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
9 ve la ve وَلَا -
10 yukbelu kabul edilmez يُقْبَلُ قبل
11 minha ondan (nefisten) مِنْهَا -
12 şefaatun bir şefaat شَفَاعَةٌ شفع
13 ve la وَلَا -
14 yu'hazu ve alınmaz يُؤْخَذُ اخذ
15 minha ondan (nefisten) مِنْهَا -
16 adlun bir telafi/tazmin عَدْلٌ عدل
17 ve la ve değildir وَلَا -
18 hum onlar هُمْ -
19 yunsarune yardım edilir يُنْصَرُونَ نصر

Notlar

Not 1

*Nefisten.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Koruyamaz beni (Muhammed peygamber) Allah’tan birisi, şefaat sadece Yüce Allah'a aittir. Kavram 222

222 Şefaat araya girip müdahale etmek demektir. Şefaat ahiret evreninde yargılamanın yapıldığı esnada olur. Yargılama süreci son derece kesin kurallara göre yapılır. Bu yargılama gününde kitap ortaya konulur, nebiler ve şahitler getirilir (39:69). Herbir kişi tek olarak yargılanır (6:94). Yapılan zerre kadar iyilik getirilir, yapılan zerre kadar kötülük de getirilir. Bir kişi yargılama sonucunda suçlu bulunursa işte tam bu noktada şefaat devreye girer. Yüce Allah yargılama sürecinde araya girerek, direkt olarak müdahale eder ve kişinin günahlarını bağışlar ve cezadan kurtarır. Cennetlere yerleştirir. Yüce Allah yargılama sürecinde araya girmez/şefaat etmez ve bu kişinin günahlarını bağışlamazsa yargılama sonucunda kişinin ceza almasına hükmedilir ve bu kişi cehenneme girdirilir. Yüce Allah kendisine şefaati (yargılamada araya girerek müdahale etmeyi) yazmıştır. Yüce Allah’a sonsuz şükürler olsun ki kendisine şefaati yazmıştır. Yüce Allah dışında hiçbir kimsenin şefaat yetkisi yoktur. Ayette görüldüğü üzere Muhammed peygamber kendisini koruyacak başka bir kişi aramamaktadır. Zaten de böyle bir kişi asla yoktur. Muhammed peygamber kendisine ancak Yüce Allah’ın şefaat edebileceğini bilmektedir. Müminler de bilmelidir ki şefaat sadece Yüce Allah’a aittir. Muhammed peygamberlerin yada başkalarını şefaat edeceğine iman etmek şirktir ve affı yoktur. Artık kulağı olan işitsin; gözü olan görsün, kalbi olan akletsin.

Gün Kavram 242

242 Dönem, evre, döngü. Dünyamızın kendi etrafında tam bir tur dönmesi bir gün olarak isimlendirilir. Evrenin 6 günde/evrede yaratıldığını, Dünya gezegeninin 2 günde yaratıldığı, Dünya'nın üzerindekilerin oluşması için gereken rızıkların/atomların 4 günde/evrede hazır edildiğini şerefli Kur'an'ımızdan anlıyoruz. Kur'an'da tekil olarak 'gün' kelimesi tam olarak 365 kez geçer. Dünyamız Güneş'in etrafından bir turunu tamamladığında kendi etrafında 365 dönmüş olur. Kur'an'ın büyük bir mucizesidir. Kur'an’da (يوم) (yevm) gün kelimesi 365 defa geçmektedir.

2. Bakara Suresi

Ayet 63

Arapça Metin (Harekeli)

70|2|63|وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَٰقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ ٱلطُّورَ خُذُوا۟ مَآ ءَاتَيْنَٰكُم بِقُوَّةٍ وَٱذْكُرُوا۟ مَا فِيهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

70|2|63|واذ اخذنا ميثقكم ورفعنا فوقكم الطور خذوا ما اتينكم بقوه واذكروا ما فيه لعلكم تتقون

Latin Literal

63. Ve iz ehaznâ mîsâkakum ve refa’nâ fevkakumut tûr(tûra) huzû mâ ateynâkum bi kuvvetin vezkurû mâ fîhi leallekum tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve aldığımız zaman mîsâkınızı281; ve yükselttik üstünüze turu/dağı; alın verdiğimizi sizlere kuvvetle/güçle; ve hatırlayın ondakini (mîsâkın içindekini); belki sizler takvalı21 olursunuz.

Ahmed Samira Çevirisi

63 And when We took your promise/covenant , and We raised above you the mountain , take/receive what We gave you with strength/power , and mention/remember what (is) in it, maybe you fear and obey (God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 ehazna aldık أَخَذْنَا اخذ
3 misakakum mîsâkınızı مِيثَاقَكُمْ وثق
4 ve rafea'na ve yükselttik وَرَفَعْنَا رفع
5 fevkakumu üstünüze فَوْقَكُمُ فوق
6 t-tura turu/dağı الطُّورَ طور
7 huzu alın خُذُوا اخذ
8 ma مَا -
9 ateynakum verdiğimizi sizlere اتَيْنَاكُمْ اتي
10 bikuvvetin kuvvetle بِقُوَّةٍ قوي
11 vezkuru ve hatırlayın وَاذْكُرُوا ذكر
12 ma مَا -
13 fihi ondakini (mîsâkın içindekini ) فِيهِ -
14 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
15 tettekune takvalı olursunuz تَتَّقُونَ وقي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

2. Bakara Suresi

Ayet 66

Arapça Metin (Harekeli)

73|2|66|فَجَعَلْنَٰهَا نَكَٰلًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهَا وَمَا خَلْفَهَا وَمَوْعِظَةً لِّلْمُتَّقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

73|2|66|فجعلنها نكلا لما بين يديها وما خلفها وموعظه للمتقين

Latin Literal

66. Fe cealnâhâ nekâlen li mâ beyne yedeyhâ ve mâ halfehâ ve mev’ızaten lil muttakîn(muttakîne).

Türkçe Çeviri

Ve yaptık onu (maymunlaşmayı) ibretlik bir ders; önündekini onun* (maymunlaşmanın) ve arkasındakini onun* (maymunlaşmanın); ve bir vaaz653 takva21 sahipleri için.

Ahmed Samira Çevirisi

66 So We made it (a) severe exemplary punishment for what (is) between its hands and what (is) behind it, and (an) advice/warning , to the fearing and obeying.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fecealnaha ve yaptık onu (maymunlaşmayı) فَجَعَلْنَاهَا جعل
2 nekalen ibretlik bir ders نَكَالًا نكل
3 lima لِمَا -
4 beyne arasındaki بَيْنَ بين
5 yedeyha iki elinin onun يَدَيْهَا يدي
6 ve ma ve وَمَا -
7 halfeha arkasındaki onun خَلْفَهَا خلف
8 ve mev'izeten ve bir vaaz/tavsiye وَمَوْعِظَةً وعظ
9 lilmuttekine müttakiler için لِلْمُتَّقِينَ وقي

Notlar

Not 1

*Maymunlaşma sürecinin öncesi ve sonrası. Akılsızca taklit etmenin sonuçları muttakiler için bir vaazdır, tavsiyedir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

vaaz Kavram 653

653 Öğüt vermek, uyarmak, nasihat etmek, bir fikri aşılamak.

2. Bakara Suresi

Ayet 103

Arapça Metin (Harekeli)

110|2|103|وَلَوْ أَنَّهُمْ ءَامَنُوا۟ وَٱتَّقَوْا۟ لَمَثُوبَةٌ مِّنْ عِندِ ٱللَّهِ خَيْرٌ لَّوْ كَانُوا۟ يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

110|2|103|ولو انهم امنوا واتقوا لمثوبه من عند الله خير لو كانوا يعلمون

Latin Literal

103. Ve lev ennehum âmenû vettekav le mesûbetun min indillâhi hayr(hayrun), lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer ki onlar iman47 etselerdi; ve takvalı21 olsalardı; mutlak ki sevaptı* Allah'ın indinden/katından; bir hayır (da); eğer olsaydılar bilirler.

Ahmed Samira Çevirisi

103 And if they had believed and feared and obeyed, then a reward (E) from at God, (is) better if they were knowing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velev ve eğer وَلَوْ -
2 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
3 amenu iman etselerdi امَنُوا امن
4 vettekav ve takvalı olsalardı وَاتَّقَوْا وقي
5 lemesubetun mutlak sevaptı لَمَثُوبَةٌ ثوب
6 min مِنْ -
7 indi indinden/katından عِنْدِ عند
8 llahi Allah'ın اللَّهِ -
9 hayrun bir hayır (da) خَيْرٌ خير
10 lev eğer لَوْ -
11 kanu olsaydılar كَانُوا كون
12 yea'lemune bilirler يَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Ödül, karşılık, ecir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

2. Bakara Suresi

Ayet 123

Arapça Metin (Harekeli)

130|2|123|وَٱتَّقُوا۟ يَوْمًا لَّا تَجْزِى نَفْسٌ عَن نَّفْسٍ شَيْـًٔا وَلَا يُقْبَلُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلَا تَنفَعُهَا شَفَٰعَةٌ وَلَا هُمْ يُنصَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

130|2|123|واتقوا يوما لا تجزي نفس عن نفس شيا ولا يقبل منها عدل ولا تنفعها شفعه ولا هم ينصرون

Latin Literal

123. Vettekû yevmen lâ teczî nefsun an nefsin şey’en ve lâ yukbelu minhâ adlun ve lâ tenfeuhâ şefâatun ve lâ hum yunsarûn(yunsarûne).

Türkçe Çeviri

Ve takvalı21 olun bir güne242; ceza/karşılık almaz bir nefis201 bir nefisten201 bir şey; ve kabul edilmez ondan (nefisten) bir telafi/tazmin; ve fayda vermez ona (nefse) bir şefaat222; ve onlar yardım edilir değillerdir.

Ahmed Samira Çevirisi

123 And fear a day/time, no self rewards/reimburses (removes) from a self a thing, and no redemption/ransom (is) to be accepted/received from it, and nor mediation benefits it, and nor they be given victory/aid.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
2 yevmen bir güne يَوْمًا يوم
3 la لَا -
4 teczi ceza/karşılık almaz تَجْزِي جزي
5 nefsun bir nefis نَفْسٌ نفس
6 an عَنْ -
7 nefsin Bir nefisten نَفْسٍ نفس
8 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
9 ve la ve وَلَا -
10 yukbelu kabul edilmez يُقْبَلُ قبل
11 minha ondan (nefisten) مِنْهَا -
12 adlun bir telafi/tazmin عَدْلٌ عدل
13 ve la ve وَلَا -
14 tenfeuha fayda vermez ona (nefse) تَنْفَعُهَا نفع
15 şefaatun bir şefaat شَفَاعَةٌ شفع
16 ve la ve değildir وَلَا -
17 hum onlar هُمْ -
18 yunsarune yardım edilirler يُنْصَرُونَ نصر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Koruyamaz beni (Muhammed peygamber) Allah’tan birisi, şefaat sadece Yüce Allah'a aittir. Kavram 222

222 Şefaat araya girip müdahale etmek demektir. Şefaat ahiret evreninde yargılamanın yapıldığı esnada olur. Yargılama süreci son derece kesin kurallara göre yapılır. Bu yargılama gününde kitap ortaya konulur, nebiler ve şahitler getirilir (39:69). Herbir kişi tek olarak yargılanır (6:94). Yapılan zerre kadar iyilik getirilir, yapılan zerre kadar kötülük de getirilir. Bir kişi yargılama sonucunda suçlu bulunursa işte tam bu noktada şefaat devreye girer. Yüce Allah yargılama sürecinde araya girerek, direkt olarak müdahale eder ve kişinin günahlarını bağışlar ve cezadan kurtarır. Cennetlere yerleştirir. Yüce Allah yargılama sürecinde araya girmez/şefaat etmez ve bu kişinin günahlarını bağışlamazsa yargılama sonucunda kişinin ceza almasına hükmedilir ve bu kişi cehenneme girdirilir. Yüce Allah kendisine şefaati (yargılamada araya girerek müdahale etmeyi) yazmıştır. Yüce Allah’a sonsuz şükürler olsun ki kendisine şefaati yazmıştır. Yüce Allah dışında hiçbir kimsenin şefaat yetkisi yoktur. Ayette görüldüğü üzere Muhammed peygamber kendisini koruyacak başka bir kişi aramamaktadır. Zaten de böyle bir kişi asla yoktur. Muhammed peygamber kendisine ancak Yüce Allah’ın şefaat edebileceğini bilmektedir. Müminler de bilmelidir ki şefaat sadece Yüce Allah’a aittir. Muhammed peygamberlerin yada başkalarını şefaat edeceğine iman etmek şirktir ve affı yoktur. Artık kulağı olan işitsin; gözü olan görsün, kalbi olan akletsin.

Gün Kavram 242

242 Dönem, evre, döngü. Dünyamızın kendi etrafında tam bir tur dönmesi bir gün olarak isimlendirilir. Evrenin 6 günde/evrede yaratıldığını, Dünya gezegeninin 2 günde yaratıldığı, Dünya'nın üzerindekilerin oluşması için gereken rızıkların/atomların 4 günde/evrede hazır edildiğini şerefli Kur'an'ımızdan anlıyoruz. Kur'an'da tekil olarak 'gün' kelimesi tam olarak 365 kez geçer. Dünyamız Güneş'in etrafından bir turunu tamamladığında kendi etrafında 365 dönmüş olur. Kur'an'ın büyük bir mucizesidir. Kur'an’da (يوم) (yevm) gün kelimesi 365 defa geçmektedir.

2. Bakara Suresi

Ayet 177

Arapça Metin (Harekeli)

184|2|177|لَّيْسَ ٱلْبِرَّ أَن تُوَلُّوا۟ وُجُوهَكُمْ قِبَلَ ٱلْمَشْرِقِ وَٱلْمَغْرِبِ وَلَٰكِنَّ ٱلْبِرَّ مَنْ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةِ وَٱلْكِتَٰبِ وَٱلنَّبِيِّۦنَ وَءَاتَى ٱلْمَالَ عَلَىٰ حُبِّهِۦ ذَوِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينَ وَٱبْنَ ٱلسَّبِيلِ وَٱلسَّآئِلِينَ وَفِى ٱلرِّقَابِ وَأَقَامَ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَى ٱلزَّكَوٰةَ وَٱلْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَٰهَدُوا۟ وَٱلصَّٰبِرِينَ فِى ٱلْبَأْسَآءِ وَٱلضَّرَّآءِ وَحِينَ ٱلْبَأْسِ أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ صَدَقُوا۟ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

184|2|177|ليس البر ان تولوا وجوهكم قبل المشرق والمغرب ولكن البر من امن بالله واليوم الاخر والمليكه والكتب والنبين واتي المال علي حبه ذوي القربي واليتمي والمسكين وابن السبيل والسايلين وفي الرقاب واقام الصلوه واتي الزكوه والموفون بعهدهم اذا عهدوا والصبرين في الباسا والضرا وحين الباس اوليك الذين صدقوا واوليك هم المتقون

Latin Literal

177. Leysel birre en tuvellû vucûhekum kıbelel maşrıkı vel magrıbi ve lâkinnel birre men âmene billâhi vel yevmil âhırı vel melâiketi vel kitâbi ven nebiyyîn(nebiyyîne), ve âtel mâle alâ hubbihî zevil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîne vebnes sebîli, ves sâilîne ve fîr rıkâb(rıkâbi), ve ekâmes salâte ve âtez zekât(zekâte), vel mûfûne bi ahdihim izâ âhed(âhedû), ves sâbirîne fîl be’sâi ved darrâi ve hînel be’s(be’si) ulâikellezîne sadakû, ve ulâike humul muttekûn(muttekûne).

Türkçe Çeviri

Erdem değildir ki çevirirsiniz yüzlerinizi doğu ve batı kıbleye14; fakat erdem kimsededir (ki) iman47 etti Allah'a ve ahiret gününe; ve meleklere; ve kitaba* ve nebilere132; ve verdi malını -üzerindedir sevgisi-; yakında olanlara; ve yetimlere; ve açlık sınırında yaşayanlara; ve yolun oğluna/evsize; ve isteyenlere/talep edenlere; ve boyunlardadır (boyunduruğu çözmededir); ve ikame572 etti salâtı5; ve verdi zekâtı10; ve yerine getirenlerdedir antlaşmalarını antlaştıkları zaman; ve sabredenlerdedir51 sefalette/sıkıntıda; ve başı darda/bunalımda; ve seferberlik zamanında; işte bunlar; doğru kimselerdir; ve işte bunlar; onlardır takva sahipleri21.

Ahmed Samira Çevirisi

177 The righteousness/obedience is not that you turn your faces/fronts facing the sunrise/east, and the sunset/west, and but the righteousness/obedience (is) who believed with God, and the Day the Last/Resurrection Day, and the angels and The Book , and the prophets, and brought/gave the property/possession/wealth on his love/like (to it), (to) of the relations/near (ones), and the orphans, and the poorest of the poor/poor oppressed, and the traveler/stranded traveler , and the askers/beggars , and in the necks’/slaves’ (freeing) , and kept up/performed the prayers, and gave/brought the charity/purification , and the fulfilling with the promise/contract if they promised/made a contract, and the patient in the misery/hardship and the calamity/disastrous distress , and (during the) time of the war/hardship ,those are who were truthful, and those, those are the fearing and obeying (God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leyse değildir لَيْسَ ليس
2 l-birra erdem الْبِرَّ برر
3 en ki أَنْ -
4 tuvellu çevirirsiniz تُوَلُّوا ولي
5 vucuhekum yüzlerinizi وُجُوهَكُمْ وجه
6 kibele kıbleye/yönüne قِبَلَ قبل
7 l-meşriki doğu الْمَشْرِقِ شرق
8 velmegribi ve batı وَالْمَغْرِبِ غرب
9 velakinne fakat وَلَٰكِنَّ -
10 l-birra erdem الْبِرَّ برر
11 men kimsededir مَنْ -
12 amene iman etti امَنَ امن
13 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
14 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
15 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
16 velmelaiketi ve meleklere وَالْمَلَائِكَةِ ملك
17 velkitabi ve kitaba (Kur’an’a) وَالْكِتَابِ كتب
18 ve nnebiyyine ve nebilere/peygamberlere وَالنَّبِيِّينَ نبا
19 ve ata ve verdi وَاتَى اتي
20 l-male malını الْمَالَ مول
21 ala üzerindedir عَلَىٰ -
22 hubbihi sevgisi حُبِّهِ حبب
23 zevi olanlara ذَوِي -
24 l-kurba yakında الْقُرْبَىٰ قرب
25 velyetama ve yetimlere وَالْيَتَامَىٰ يتم
26 velmesakine ve açlık sınırında yaşayanlara وَالْمَسَاكِينَ سكن
27 vebne ve oğluna وَابْنَ بني
28 s-sebili yolun السَّبِيلِ سبل
29 ve ssailine ve isteyenlere/talep edenlere وَالسَّائِلِينَ سال
30 ve fi ve وَفِي -
31 r-rikabi boyunlardadır (boyunduruğu çözmededir) الرِّقَابِ رقب
32 ve ekame ve dikti/ayağa kaldırdı وَأَقَامَ قوم
33 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
34 ve ata ve verdi وَاتَى اتي
35 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
36 velmufune ve yerine getirenler وَالْمُوفُونَ وفي
37 biahdihim antlaşmalarını بِعَهْدِهِمْ عهد
38 iza zaman إِذَا -
39 aahedu antlaştıkları عَاهَدُوا عهد
40 ve ssabirine ve sabrederler/metanetli direnirler وَالصَّابِرِينَ صبر
41 fi فِي -
42 l-be'sa'i sefalette/sıkıntıda الْبَأْسَاءِ باس
43 ve dderra'i ve başı darda/bunalımda وَالضَّرَّاءِ ضرر
44 ve hine ve zamanında وَحِينَ حين
45 l-be'si seferberlik الْبَأْسِ باس
46 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
47 ellezine kimseler الَّذِينَ -
48 sadeku doğrular صَدَقُوا صدق
49 ve ulaike ve işte bunlar وَأُولَٰئِكَ -
50 humu onlardır هُمُ -
51 l-muttekune muttakiler الْمُتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Kur'ân'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Kıble Kavram 14

14 Tarafın/hedefin belli edilmesi amaçlı yönelme.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

2. Bakara Suresi

Ayet 179

Arapça Metin (Harekeli)

186|2|179|وَلَكُمْ فِى ٱلْقِصَاصِ حَيَوٰةٌ يَٰٓأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

186|2|179|ولكم في القصاص حيوه ياولي الالبب لعلكم تتقون

Latin Literal

179. Ve lekum fîl kısâsı hayâtun yâ ulîl elbâbi leallekum tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve sizleredir kısasta320 bir hayat*; ey mantık sahipleri! Belki sizler takvalı21 olursunuz.

Ahmed Samira Çevirisi

179 And for you in the revenge (is) life/growth , you (owners) of the pure minds/hearts, maybe you fear and obey (God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekum ve sizleredir وَلَكُمْ -
2 fi فِي -
3 l-kisasi kısasta الْقِصَاصِ قصص
4 hayatun bir hayat حَيَاةٌ حيي
5 ya uli Ey sahipleri يَا أُولِي اول
6 l-elbabi mantık الْأَلْبَابِ لبب
7 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
8 tettekune takvalı olursunuz تَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Katletmeye meyilli kimselerin kısasla sayılarının ve genetik geçirgenliklerinin azalması diğer insanlara hayat verir. Diğer insanların yaşama olasılığını artırır. Ayrıca caydırıcı bir ceza olması da insanların suç işleme oranını mutlak ki azaltır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kısas Kavram 320

320 Tam karşılık, misilleme, tam karşılıklı öç/intikam.

2. Bakara Suresi

Ayet 180

Arapça Metin (Harekeli)

187|2|180|كُتِبَ عَلَيْكُمْ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ ٱلْمَوْتُ إِن تَرَكَ خَيْرًا ٱلْوَصِيَّةُ لِلْوَٰلِدَيْنِ وَٱلْأَقْرَبِينَ بِٱلْمَعْرُوفِ حَقًّا عَلَى ٱلْمُتَّقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

187|2|180|كتب عليكم اذا حضر احدكم الموت ان ترك خيرا الوصيه للولدين والاقربين بالمعروف حقا علي المتقين

Latin Literal

180. Kutibe aleykum izâ hadara ehadekumul mevtu in tereke hayrâ(hayran), el vasiyyetu lil vâlideyni vel akrabîne bil ma’rûf(ma’rûfi), hakkan alel muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Yazıldı üzerinize; geldiği/ulaştığı/ziyaret ettiği zaman birine sizlerden ölüm; eğer terk ettiyse/bıraktıysa bir hayır; bir haktır* vasiyet321 anaya babaya ve yakınlık sahiplerine marufla291 ; takva sahipleri21 üzerinedir.

Ahmed Samira Çevirisi

180 It is dictated/ordered on you if the death/lifelessness came/attended (to) one of you, if he left wealth/goodness (in) the bequest/will, to the parents, and the nearest/closest (ones), with the kindness/goodness , dutifully/truthfully on the fearing and obeying (God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kutibe yazıldı كُتِبَ كتب
2 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
3 iza zaman إِذَا -
4 hadera geldiği/ulaştığı/ziyaret ettiği حَضَرَ حضر
5 ehadekumu birine sizlerden أَحَدَكُمُ احد
6 l-mevtu ölüm الْمَوْتُ موت
7 in eğer إِنْ -
8 terake terk ettiyse/bıraktıysa تَرَكَ ترك
9 hayran bir hayır خَيْرًا خير
10 l-vesiyyetu vasiyyet الْوَصِيَّةُ وصي
11 lilvalideyni anaya babaya لِلْوَالِدَيْنِ ولد
12 vel'ekrabine ve yakınlık sahiplerine وَالْأَقْرَبِينَ قرب
13 bil-mea'rufi marufla بِالْمَعْرُوفِ عرف
14 hakkan bir haktır/gerçektir حَقًّا حقق
15 ala üzerine عَلَى -
16 l-muttekine muttakiler الْمُتَّقِينَ وقي

Notlar

Not 1

*Vasiyet bırakmak engellenemez bir haktır. Ana-babanın ve yakınlık sahiplerinin bu vasiyette hakkı gözetilmelidir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Vasiyet Kavram 321

321 Geride bir hayır/mal/mülk bırakacak olan kimse ölmeden önce şahitler eşliğinde yazılı olarak vasiyet etmelidir. Ana babaya, evlatlara ve yakınlık sahiplerine geride bıraktığı hayrı marufla pay etmelidir.

2. Bakara Suresi

Ayet 183

Arapça Metin (Harekeli)

190|2|183|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ كُتِبَ عَلَيْكُمُ ٱلصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

190|2|183|يايها الذين امنوا كتب عليكم الصيام كما كتب علي الذين من قبلكم لعلكم تتقون

Latin Literal

183. Yâ eyyuhellezîne âmenû kutibe aleykumus sıyâmu kemâ kutibe alellezîne min kablikum leallekum tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman etmiş kimseler!* Yazıldı üzerinize siyam/oruç322; yazıldığı gibi sizden önceki kimseler üzerine**; belki sizler takvalı21 olursunuz***.

Ahmed Samira Çevirisi

183 You, you those who believed, it is dictated/ordered on you the fasting , as it is dictated/ordered on those from before you, maybe you fear and obey (God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 kutibe yazıldı كُتِبَ كتب
5 aleykumu üzerinize عَلَيْكُمُ -
6 s-siyamu siyam/oruç الصِّيَامُ صوم
7 kema gibi كَمَا -
8 kutibe yazıldığı كُتِبَ كتب
9 ala üzerine عَلَى -
10 ellezine kimseler الَّذِينَ -
11 min مِنْ -
12 kablikum sizden önceki قَبْلِكُمْ قبل
13 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
14 tettekune takvalı olursunuz تَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Siyam/oruç sadece iman etmiş kimselere yazılmıştır. Kur'an'a iman etmemiş kimselere siyam/oruç asla zorlanamaz. **Geçmiş ümmetlere de siyam/oruç yazılmıştır.***Siyam/oruç Yüce Allah'ın razı olmayacağı davranışlardan sakınmak olan takvayı artırır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Siyam/oruç Kavram 322

322 İmtina etmek, çekinmek, sakınmak, uzak durmak anlamındadır. Ramazan ayında (30 gün) siyam/oruç tutulur. Şafağın beyaz ipliği siyah ipliğinden ayırt olunca -gün ışığı karanlıkta ilk belirginleştiğinde- başlar ve Güneş batınca biter. Siyam yemekten, içmekten ve cinsel yakınlaşmadan uzak durmaktır. Hasta veya seferde olanlar tutamadıkları günleri Ramazan ayı dışında tutarlar. Tâkatını kullanarak tutabilenlerse bir miskini/açlık sınırında yaşayanı doyurarak bir fidye verirler. Siyam/oruç tutmak da hayırlıdır; fidye vermek de hayırlıdır. Birbirlerine üstünlükleri yoktur. Siyam/oruç gecesi cinsel yakınlaşma serbesttir.

2. Bakara Suresi

Ayet 187

Arapça Metin (Harekeli)

194|2|187|أُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ ٱلصِّيَامِ ٱلرَّفَثُ إِلَىٰ نِسَآئِكُمْ هُنَّ لِبَاسٌ لَّكُمْ وَأَنتُمْ لِبَاسٌ لَّهُنَّ عَلِمَ ٱللَّهُ أَنَّكُمْ كُنتُمْ تَخْتَانُونَ أَنفُسَكُمْ فَتَابَ عَلَيْكُمْ وَعَفَا عَنكُمْ فَٱلْـَٰٔنَ بَٰشِرُوهُنَّ وَٱبْتَغُوا۟ مَا كَتَبَ ٱللَّهُ لَكُمْ وَكُلُوا۟ وَٱشْرَبُوا۟ حَتَّىٰ يَتَبَيَّنَ لَكُمُ ٱلْخَيْطُ ٱلْأَبْيَضُ مِنَ ٱلْخَيْطِ ٱلْأَسْوَدِ مِنَ ٱلْفَجْرِ ثُمَّ أَتِمُّوا۟ ٱلصِّيَامَ إِلَى ٱلَّيْلِ وَلَا تُبَٰشِرُوهُنَّ وَأَنتُمْ عَٰكِفُونَ فِى ٱلْمَسَٰجِدِ تِلْكَ حُدُودُ ٱللَّهِ فَلَا تَقْرَبُوهَا كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ ءَايَٰتِهِۦ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

194|2|187|احل لكم ليله الصيام الرفث الي نسايكم هن لباس لكم وانتم لباس لهن علم الله انكم كنتم تختانون انفسكم فتاب عليكم وعفا عنكم فالن بشروهن وابتغوا ما كتب الله لكم وكلوا واشربوا حتي يتبين لكم الخيط الابيض من الخيط الاسود من الفجر ثم اتموا الصيام الي اليل ولا تبشروهن وانتم عكفون في المسجد تلك حدود الله فلا تقربوها كذلك يبين الله ايته للناس لعلهم يتقون

Latin Literal

187. Uhılle lekum leyletes sıyâmir refesu ilâ nisâikum hunne libâsun lekum ve entum libâsun lehun(lehunne) alîmallâhu ennekum kuntum tahtânûne enfusekum fe tâbe aleykum ve afâ ankum, fel âne bâşirûhunne vebtegû mâ keteballâhu lekum, ve kulû veşrabû hattâ yetebeyyene lekumul haytul ebyadu minel haytıl esvedi minel fecri, summe etimmus sıyâme ilel leyli, ve lâ tubâşirûhunne ve entum âkifûne fîl mesâcid(mesâcidi), tilke hudûdullâhi fe lâ takrabûhâ kezâlike yubeyyinullâhu âyâtihî lin nâsi leallehum yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Helal kılındı sizlere siyam/oruç322 gecesi cinsellik içeren davranışlar kadınlarınıza karşı; onlardır bir elbise sizlere; ve sizlersiniz bir elbise onlara; bildi Allah ki sizler kandırır/aldatır/hainlik eder oldunuz kendi nefislerinize201; öyle ki tevbe etti33 (Allah) üzerinize; ve affetti (Allah) sizleri; öyle ki şimdi cinsellik içeren ten tene temas kurun onlara; ve arayın/bakının Allah'ın sizlere yazdığına; ve yiyin; ve için; ta ki beyan olur sizlere beyaz iplik siyah iplikten; fecirde*; sonra tamamlayın siyamı/orucu322 geceye doğru; cinsellik içeren ten tene temas kurmayın onlara ve sizler itikâf325 içindeler (-ken) mescitlerde16* işte şu; hudutlarıdır Allah'ın; öyle ki yaklaşmayın ona; işte budur; beyan226 eder Allah ayetlerini insanlara; belki onlar takvalı21 olurlar.

Ahmed Samira Çevirisi

187 (It) became/is permitted/allowed to you (the) night of the fasting the obscenity/ indecency (intercourse), to your women (wives), they are (F) a cover/wives to you and you are a cover/husbands tothem (F), God knew that you were betraying/being unfaithful (to) yourselves, so He forgave on you, and He forgave/pardoned on you, so now touch their (F) outer skin , and desire (seek) what God has written/dictated for you, and eat and drink until the thread the white appears from the thread the black from the dawn , then complete the fasting to the night and do not touch their outer skin (while) you are devoting in the mosques/places of worshipping God. Those are God’s limits/orders , so do not approach/near it, like that God clarifies His verses/evidences to the people, maybe they fear and obey (God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 uhille helal kılındı أُحِلَّ حلل
2 lekum sizlere لَكُمْ -
3 leylete gecesi لَيْلَةَ ليل
4 s-siyami siyam/oruç الصِّيَامِ صوم
5 r-rafesu cinsellik içeren davranışlar الرَّفَثُ رفث
6 ila karşı إِلَىٰ -
7 nisaikum kadınlarınıza نِسَائِكُمْ نسو
8 hunne onlardır هُنَّ -
9 libasun bir elbise لِبَاسٌ لبس
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 ve entum ve sizlersiniz وَأَنْتُمْ -
12 libasun bir elbise لِبَاسٌ لبس
13 lehunne onlara لَهُنَّ -
14 alime bildi عَلِمَ علم
15 llahu Allah اللَّهُ -
16 ennekum ki sizler أَنَّكُمْ -
17 kuntum oldunuz كُنْتُمْ كون
18 tehtanune kandırır/aldatır/hainlik eder تَخْتَانُونَ خون
19 enfusekum kendi nefislerinize أَنْفُسَكُمْ نفس
20 fetabe öyle ki tevbe etti فَتَابَ توب
21 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
22 ve afa ve affetti وَعَفَا عفو
23 ankum sizlerden عَنْكُمْ -
24 felane öyle ki şimdi فَالْانَ -
25 başiruhunne cinsellik içeren ten tene temas kurun onlara بَاشِرُوهُنَّ بشر
26 vebtegu ve arayın/bakının وَابْتَغُوا بغي
27 ma مَا -
28 ketebe yazdığını كَتَبَ كتب
29 llahu Allah'ın اللَّهُ -
30 lekum sizlere لَكُمْ -
31 ve kulu ve yiyin وَكُلُوا اكل
32 veşrabu ve için وَاشْرَبُوا شرب
33 hatta ta ki حَتَّىٰ -
34 yetebeyyene beyan olur يَتَبَيَّنَ بين
35 lekumu sizlere لَكُمُ -
36 l-haytu iplik الْخَيْطُ خيط
37 l-ebyedu beyaz الْأَبْيَضُ بيض
38 mine مِنَ -
39 l-hayti iplikten الْخَيْطِ خيط
40 l-esvedi siyah الْأَسْوَدِ سود
41 mine مِنَ -
42 l-fecri fecrin/şafağın الْفَجْرِ فجر
43 summe sonra ثُمَّ -
44 etimmu tamamlayın أَتِمُّوا تمم
45 s-siyame siyamı/orucu الصِّيَامَ صوم
46 ila doğru إِلَى -
47 l-leyli geceye اللَّيْلِ ليل
48 ve la وَلَا -
49 tubaşiruhunne cinsellik içeren ten tene temas kurmayın onlara تُبَاشِرُوهُنَّ بشر
50 veentum ve sizler وَأَنْتُمْ -
51 aakifune itikâf içindeler عَاكِفُونَ عكف
52 fi فِي -
53 l-mesacidi mescitlerde الْمَسَاجِدِ سجد
54 tilke işte şu تِلْكَ -
55 hududu hudutlarıdır حُدُودُ حدد
56 llahi Allah'ın اللَّهِ -
57 fela öyle ki فَلَا -
58 tekrabuha yaklaşmayın ona تَقْرَبُوهَا قرب
59 kezalike işte budur كَذَٰلِكَ -
60 yubeyyinu beyan eder يُبَيِّنُ بين
61 llahu Allah اللَّهُ -
62 ayatihi ayetlerini ايَاتِهِ ايي
63 linnasi insanlara لِلنَّاسِ نوس
64 leallehum belki onlar لَعَلَّهُمْ -
65 yettekune takvalı olurlar يَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Tan yeri ağarmaya başladığında.**Evin bir bölümünde yoğunlaşmış şekilde Kur'an çalışmak, Kur'an öğrenmek, Yüce Allah'ı çağırmak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mescit Kavram 16

16 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğdiği her yer.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Siyam/oruç Kavram 322

322 İmtina etmek, çekinmek, sakınmak, uzak durmak anlamındadır. Ramazan ayında (30 gün) siyam/oruç tutulur. Şafağın beyaz ipliği siyah ipliğinden ayırt olunca -gün ışığı karanlıkta ilk belirginleştiğinde- başlar ve Güneş batınca biter. Siyam yemekten, içmekten ve cinsel yakınlaşmadan uzak durmaktır. Hasta veya seferde olanlar tutamadıkları günleri Ramazan ayı dışında tutarlar. Tâkatını kullanarak tutabilenlerse bir miskini/açlık sınırında yaşayanı doyurarak bir fidye verirler. Siyam/oruç tutmak da hayırlıdır; fidye vermek de hayırlıdır. Birbirlerine üstünlükleri yoktur. Siyam/oruç gecesi cinsel yakınlaşma serbesttir.

itikâf Kavram 325

325 Odaklanmak ve yoğunlaşmak için bir kenara çekilme.

2. Bakara Suresi

Ayet 189

Arapça Metin (Harekeli)

196|2|189|يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلْأَهِلَّةِ قُلْ هِىَ مَوَٰقِيتُ لِلنَّاسِ وَٱلْحَجِّ وَلَيْسَ ٱلْبِرُّ بِأَن تَأْتُوا۟ ٱلْبُيُوتَ مِن ظُهُورِهَا وَلَٰكِنَّ ٱلْبِرَّ مَنِ ٱتَّقَىٰ وَأْتُوا۟ ٱلْبُيُوتَ مِنْ أَبْوَٰبِهَا وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

196|2|189|يسلونك عن الاهله قل هي موقيت للناس والحج وليس البر بان تاتوا البيوت من ظهورها ولكن البر من اتقي واتوا البيوت من ابوبها واتقوا الله لعلكم تفلحون

Latin Literal

189. Yes’elûneke anil ehilleh(ehilleti), kul hiye mevâkîtu lin nâsi vel hacc(haccı), ve leysel birru bi en te’tûl buyûte min zuhûrihâ ve lâkinnel birre menittekâ, ve’tûl buyûte min ebvâbihâ, vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana hilallerden; de ki: "O belirlenmiş vakitlerdir insanlar için ve hac327 için; ve yoktur erdemlilik gelmenizde/varmanızda evlere arkalarından onun328*; velakin erdemlilik takvalı olmuş kimsedir; ve gelin/varın evlere kapılarından onun328*; ve takvalı21 olun Allah'a; belki sizler felaha326 kavuşursunuz.

Ahmed Samira Çevirisi

189 They ask/question you about the crescents . Say: "It is appointed times to the people, and the pilgrimage , and the righteousness is not that you come to the houses/homes from its backs, and but the righteousness (is) who feared and obeyed (God), and came (to) the houses/homes from its doors/entrances. And fear and obey God, maybe you succeed/win."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yeseluneke sual ederler sana يَسْأَلُونَكَ سال
2 ani عَنِ -
3 l-ehilleti hilallerden الْأَهِلَّةِ هلل
4 kul de ki قُلْ قول
5 hiye o هِيَ -
6 mevakitu belirlenmiş vakitlerdir مَوَاقِيتُ وقت
7 linnasi insanlar için لِلنَّاسِ نوس
8 velhacci ve hac için وَالْحَجِّ حجج
9 veleyse ve yoktur وَلَيْسَ ليس
10 l-birru erdemlilik الْبِرُّ برر
11 bien بِأَنْ -
12 te'tu gelmenizde/varmanızda تَأْتُوا اتي
13 l-buyute evlere الْبُيُوتَ بيت
14 min مِنْ -
15 zuhuriha arkalarından onun ظُهُورِهَا ظهر
16 velakinne ve lakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
17 l-birra erdemlilik الْبِرَّ برر
18 meni kimsedir مَنِ -
19 tteka takvalı oldu اتَّقَىٰ وقي
20 ve'tu ve gelin/varın وَأْتُوا اتي
21 l-buyute evlere الْبُيُوتَ بيت
22 min مِنْ -
23 ebvabiha kapılarından onun أَبْوَابِهَا بوب
24 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
25 llahe Allah'a اللَّهَ -
26 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
27 tuflihune felaha kavuşursunuz تُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not 1

*Evin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

Hac Kavram 327

327 Kur'an ayetlerinin delillerle tartışıldığı, öğrenildiği; belirlenmiş bir mekanda ve zamanda gerçekleştirilen, önceden duyurusu yapılan toplanma, bir araya gelme; kongre.

Evlere arkalarından varmak/gelmek; evlere normal kapılarından girmek. Kavram 328

328 Arapça bir deyimdir. Türkçedeki 'kulağı ters taraftan göstermek' benzeri bir anlamı vardır. Bir işin kolay yolu varken o işi daha zor ve uzun yollar kullanarak yapmak. Benzer bir deyim 17:13 ayetinde de geçer. Her insanın kuşunun boynuna tutturulması deyim olarak verilmiştir.

2. Bakara Suresi

Ayet 194

Arapça Metin (Harekeli)

201|2|194|ٱلشَّهْرُ ٱلْحَرَامُ بِٱلشَّهْرِ ٱلْحَرَامِ وَٱلْحُرُمَٰتُ قِصَاصٌ فَمَنِ ٱعْتَدَىٰ عَلَيْكُمْ فَٱعْتَدُوا۟ عَلَيْهِ بِمِثْلِ مَا ٱعْتَدَىٰ عَلَيْكُمْ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلْمُتَّقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

201|2|194|الشهر الحرام بالشهر الحرام والحرمت قصاص فمن اعتدي عليكم فاعتدوا عليه بمثل ما اعتدي عليكم واتقوا الله واعلموا ان الله مع المتقين

Latin Literal

194. Eş şehrul harâmu biş şehril harâmi vel hurumâtu kısâs(kısâsun), fe meni’tedâ aleykum fa’tedû aleyhi bi misli ma’tedâ aleykum, vettekûllâhe va’lemû ennellâhe meal muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Haram ay34 haram ayladır34; ve hürmetler kısaslıdır/karşılıklıdır335; öyle ki, kim sınırı aştı sizlere; öyle ki sınırı aşın ona; sınırı aştığı misliyle870 sizlere; ve takvalı21 olun Allah'a; ve bilin ki Allah beraberdir takva21 sahipleriyle.

Ahmed Samira Çevirisi

194 The month, the forbidden/respected/sacred, with the month, the forbidden/respected/sacred, and the God’s ordered prohibitions (are) equal revenge , so who transgressed/violated on you, so transgress/violate (revenge) on him with similar/equal (to) what he transgressed on you, and fear and obey God and know that God (is) with the fearing and obeying.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eş-şehru ay الشَّهْرُ شهر
2 l-haramu haram الْحَرَامُ حرم
3 biş-şehri ayladır بِالشَّهْرِ شهر
4 l-harami haram الْحَرَامِ حرم
5 velhurumatu ve hürmetler وَالْحُرُمَاتُ حرم
6 kisasun kısaslıdır قِصَاصٌ قصص
7 femeni öyle ki kim فَمَنِ -
8 a'teda sınırı aştı sizlere اعْتَدَىٰ عدو
9 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
10 fea'tedu öyle ki sınırı aşın فَاعْتَدُوا عدو
11 aleyhi ona عَلَيْهِ -
12 bimisli misliyle بِمِثْلِ مثل
13 ma مَا -
14 a'teda sınırı aştığı اعْتَدَىٰ عدو
15 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
16 vetteku takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
17 llahe Allah'a اللَّهَ -
18 vea'lemu ve bilin وَاعْلَمُوا علم
19 enne ki أَنَّ -
20 llahe Allah اللَّهَ -
21 mea beraberdir مَعَ -
22 l-muttekine muttakilerle الْمُتَّقِينَ وقي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Haram aylar Kavram 34

34 Kur'an'ın indiği dönemde o bölgede yaşayan insanların belirlemiş olduğu bir kural/antlaşma. Savaşmanın haram olduğu 4 ay.

Hürmetler karşılıklıdır/kısaslıdır. Kavram 335

335 Gereğinden fazla hürmet göstermek, gereğinden az hürmet göstermek uygun değildir. Herkese hak ettiği hürmet gösterilir. Hürmette kısas gözetilmelidir.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

2. Bakara Suresi

Ayet 196

Arapça Metin (Harekeli)

203|2|196|وَأَتِمُّوا۟ ٱلْحَجَّ وَٱلْعُمْرَةَ لِلَّهِ فَإِنْ أُحْصِرْتُمْ فَمَا ٱسْتَيْسَرَ مِنَ ٱلْهَدْىِ وَلَا تَحْلِقُوا۟ رُءُوسَكُمْ حَتَّىٰ يَبْلُغَ ٱلْهَدْىُ مَحِلَّهُۥ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوْ بِهِۦٓ أَذًى مِّن رَّأْسِهِۦ فَفِدْيَةٌ مِّن صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ فَإِذَآ أَمِنتُمْ فَمَن تَمَتَّعَ بِٱلْعُمْرَةِ إِلَى ٱلْحَجِّ فَمَا ٱسْتَيْسَرَ مِنَ ٱلْهَدْىِ فَمَن لَّمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلَٰثَةِ أَيَّامٍ فِى ٱلْحَجِّ وَسَبْعَةٍ إِذَا رَجَعْتُمْ تِلْكَ عَشَرَةٌ كَامِلَةٌ ذَٰلِكَ لِمَن لَّمْ يَكُنْ أَهْلُهُۥ حَاضِرِى ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلْعِقَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

203|2|196|واتموا الحج والعمره لله فان احصرتم فما استيسر من الهدي ولا تحلقوا روسكم حتي يبلغ الهدي محله فمن كان منكم مريضا او به اذي من راسه ففديه من صيام او صدقه او نسك فاذا امنتم فمن تمتع بالعمره الي الحج فما استيسر من الهدي فمن لم يجد فصيام ثلثه ايام في الحج وسبعه اذا رجعتم تلك عشره كامله ذلك لمن لم يكن اهله حاضري المسجد الحرام واتقوا الله واعلموا ان الله شديد العقاب

Latin Literal

196. Ve etimmûl hacce vel umrete lillâh(lillâhi), fe in uhsirtum fe mesteysera minel hedyi ve lâ tahlikû ruûsekum hattâ yeblugal hedyu mahilleh(mahillehu), fe men kâne minkum marîdan ev bihî ezen min ra’sihî fe fidyetun min sıyâmin ev sadakatin ev nusuk(nusukin) fe izâ emintum, fe men temettea bil umreti ilel haccı fe mesteysera minel hedyi, fe men lem yecid fe sıyâmu selâseti eyyâmin fîl haccı ve seb’atin izâ reca’tum tilke aşaratun kâmileh(kâmiletun), zâlike li men lem yekun ehluhu hâdırıl mescidil harâm(harâmi), vettekûllâhe va’lemû ennellâhe şedîdul ikâb(ikâbi).

Türkçe Çeviri

Ve tamamlayın haccı327 ve umreyi337 Allah için; öyle ki eğer kısıtlanırsanız o durumda kolayınıza gelenidir* hediyeden338; tıraş etmeyin başlarınızı339; ta ki ulaşır hediye338 kendi mahalline/yerine; öyle ki kim oldu sizlerden bir hasta ya da (oldu) onda (kimsede) başından bir rahatsızlık341; öyle ki (vardır) bir fidye siyamdan/oruçtan322 ya da sadakadan342** ya da nusuktan169; öyle ki emin olduğunuz zaman öyle ki kim metalandı/faydalandı umreyle doğru/kadar hacca; öyle ki (vardır) kolayına geldiği* hediyeden338; öyle ki kim asla bulamaz (hediye)340 öyle ki (vardır) bir siyam/oruç üç gün hacta; ve (vardır) yedi döndüğünüz zaman; işte şu (ki) ondur tamamı340; işte bu***; kimseleredir (ki) asla olmaz ahalisi onun hazır (da) haram mescitte; ve takvalı21 olun Allah'a; ve bilin; doğrusu Allah şiddetlidir akabinde.

Ahmed Samira Çevirisi

196 And complete the pilgrimage and the visiting of God’s House in other than the four forbidden sacred months to God, so if you were restricted/surrounded , so what became easy/possible , from the offerings , and do not shave your heads until the offering reaches its place/destination, so who was from you sick/diseased, or with him mild harm from his head so a ransom/redemption from fasting , or charity, or rituals or methods of worship/offerings , so if you became safe/secure, so who enjoyed with the visiting of God’s House in other than the four forbidden/sacred months, to the pilgrimage, so what became easy/possible from the offering, so who does not find, so fasting three days in the pilgrimage, and seven(days) if you returned, that is ten complete (days), that (is) to whom his family was not present/attending, (at) the Mosque the Forbidden/Sacred, and fear and obey God, and know that God (is) strong (severe in) the punishment.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve etimmu ve tamamlayın وَأَتِمُّوا تمم
2 l-hacce haccı الْحَجَّ حجج
3 vel'umrate ve umreyi وَالْعُمْرَةَ عمر
4 lillahi Allah için لِلَّهِ -
5 fe in öyle ki eğer فَإِنْ -
6 uhsirtum kısıtlanırsanız أُحْصِرْتُمْ حصر
7 fema öyle ki فَمَا -
8 steysera kolayınıza gelenidir اسْتَيْسَرَ يسر
9 mine مِنَ -
10 l-hedyi hediyeden الْهَدْيِ هدي
11 ve la وَلَا -
12 tehliku tıraş etmeyin تَحْلِقُوا حلق
13 ru'usekum başlarınızı رُءُوسَكُمْ راس
14 hatta ta ki حَتَّىٰ -
15 yebluga ulaşırsınız يَبْلُغَ بلغ
16 l-hedyu hediye الْهَدْيُ هدي
17 mehillehu mahalline/yerine onun (hediyenin) مَحِلَّهُ حلل
18 femen öyle ki kim فَمَنْ -
19 kane oldu كَانَ كون
20 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
21 meridan bir hasta مَرِيضًا مرض
22 ev ya da أَوْ -
23 bihi onda بِهِ -
24 ezen bir eziyet/rahatsızlık/hasar/ağrı أَذًى اذي
25 min مِنْ -
26 ra'sihi başından onun رَأْسِهِ راس
27 fefidyetun öyle ki bir fidye فَفِدْيَةٌ فدي
28 min مِنْ -
29 siyamin siyamdan/oruçtan صِيَامٍ صوم
30 ev veya أَوْ -
31 sadekatin sadakadadan صَدَقَةٍ صدق
32 ev ya da أَوْ -
33 nusukin nusuktan نُسُكٍ نسك
34 feiza öyle ki zaman فَإِذَا -
35 emintum emin oldunuz أَمِنْتُمْ امن
36 femen öyle ki kim فَمَنْ -
37 temettea metalanır/faydalanır تَمَتَّعَ متع
38 bil-umrati umreyle بِالْعُمْرَةِ عمر
39 ila doğru إِلَى -
40 l-hacci hacca الْحَجِّ حجج
41 fema öyle ki فَمَا -
42 steysera kolayına gelenidir اسْتَيْسَرَ يسر
43 mine مِنَ -
44 l-hedyi hediyeden الْهَدْيِ هدي
45 femen öyle ki kim فَمَنْ -
46 lem asla لَمْ -
47 yecid bulamaz يَجِدْ وجد
48 fesiyamu öyle ki siyam/oruç tutar فَصِيَامُ صوم
49 selaseti üç ثَلَاثَةِ ثلث
50 eyyamin gün أَيَّامٍ يوم
51 fi فِي -
52 l-hacci hacta الْحَجِّ حجج
53 ve seb'atin ve yedidir وَسَبْعَةٍ سبع
54 iza zaman إِذَا -
55 racea'tum döndüğünüz رَجَعْتُمْ رجع
56 tilke işte şu تِلْكَ -
57 aşeratun ondur عَشَرَةٌ عشر
58 kamiletun tamamı كَامِلَةٌ كمل
59 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
60 limen kimseleredir لِمَنْ -
61 lem asla لَمْ -
62 yekun olmaz يَكُنْ كون
63 ehluhu ahalisi onun أَهْلُهُ اهل
64 hadiri hazır حَاضِرِي حضر
65 l-mescidi mescitte الْمَسْجِدِ سجد
66 l-harami haram الْحَرَامِ حرم
67 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
68 llahe Allah'tan اللَّهَ -
69 vea'lemu ve bilin وَاعْلَمُوا علم
70 enne doğrusu أَنَّ -
71 llahe Allah اللَّهَ -
72 şedidu şiddetlidir شَدِيدُ شدد
73 l-ikabi akabinde/arkasında الْعِقَابِ عقب

Notlar

Not 1

*Gücünüzün yettiğidir.**Tip 3 sadaka.***Ayette işaret edilenler haram mescitte oturmayan, kendisinin bakımını sağlayacak olan hazırda akrabaları veya tanıdıkları olmayan kimseler içindir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Nusuk Kavram 169

169 Dine, İslam'a, sadece Kur'an'a adanmış hayat tarzı. Sadece Kur'an'ın emir ve yasaklarına dayanarak yapılan tüm eylemler.

Siyam/oruç Kavram 322

322 İmtina etmek, çekinmek, sakınmak, uzak durmak anlamındadır. Ramazan ayında (30 gün) siyam/oruç tutulur. Şafağın beyaz ipliği siyah ipliğinden ayırt olunca -gün ışığı karanlıkta ilk belirginleştiğinde- başlar ve Güneş batınca biter. Siyam yemekten, içmekten ve cinsel yakınlaşmadan uzak durmaktır. Hasta veya seferde olanlar tutamadıkları günleri Ramazan ayı dışında tutarlar. Tâkatını kullanarak tutabilenlerse bir miskini/açlık sınırında yaşayanı doyurarak bir fidye verirler. Siyam/oruç tutmak da hayırlıdır; fidye vermek de hayırlıdır. Birbirlerine üstünlükleri yoktur. Siyam/oruç gecesi cinsel yakınlaşma serbesttir.

Hac Kavram 327

327 Kur'an ayetlerinin delillerle tartışıldığı, öğrenildiği; belirlenmiş bir mekanda ve zamanda gerçekleştirilen, önceden duyurusu yapılan toplanma, bir araya gelme; kongre.

Umre Kavram 337

337 Vizit, ziyaret, amaç edinme, onarmak.

Hediye Kavram 338

338 Hac veya umre için haram mescide gelen kimselerin kendileri ve başkaları için yanlarında getirdikleri ihtiyaç giderici şeyler. Canlı hayvan mantıken en iyi hediyedir. İyi bir besin kaynağı olan et çölde çok hızlı bozulacağı için et verecek olan hayvanın canlı olarak haram mescide getirilmesi en güzelidir. Bu hayvanlar oraya gelen insanların doyurulması içindir. İhtiyaç oluştukça Yüce Allah adına kesilirler.

Başların tıraş edilmesi. Kavram 339

339 Hac ve umre için gelenlerin haram mescide girmeden önce baş tıraşı oldukları anlaşılmaktadır. Saçların çok kısa kalacak şekilde kesilmesi bit ve pire gibi parazitlerin yayılmasını büyük ölçüde azaltır. Benzer uygulamalar antik uygarlıklarda da mevcuttu. Şehre gelen yabancılar hamamda yıkanmadan şehre giremezlerdi. Baş tıraşının aynı zamanda damga gibi bir işaret olduğunu da anlıyoruz. Hediye olarak getirilen şey hediyelerin kabul edilerek kayıt altına alındığı alana gelinceye kadar baş tıraşı olunmazdı. Hediye kendi mahalline ulaşıp o kimse adına kayıt yapıldığında artık o kimse baş tıraşı olabilir ve haram mescide girebilirdi. Anlarız ki baş tıraşı sağlık açısından önemli olduğu kadar işaretleme amaçlı da kullanılmıştır. Başları tıraşlı olan kimseler toplum için hediye sunmuş kimselerdir.

Hac ve umrede asla hediye getiremeyen kimseler. Kavram 340

340 Hac ve umrede asla hediye getirme imkanı olmayan kimseler de baş tıraşı olur. Haram mescide girer. Ancak hediye fideye olarak 3 gün hac zamanında, 7 gün de evine döndüğünde olacak şekilde toplam 10 gün siyam/oruç tutar.

Hac ve umre için gelmiş olmasına rağmen haram mescide giremeyenler ve fidyeler. Kavram 341

341 Bir kimse hastaysa ya da başı tıraş edildiğinde başında bir deri hastalığı görülürse o kimseler hac ve umre yapamaz. Haram mescide giremez. Fidye olarak siyamdan/oruçtan ya da sadakadan ya da nusuktan bir karşılık/ödeme verir. Kişinin iyileştiğinden ve başındaki deri hastalığının geçtiğinden emin olunursa o durumda hediyesi kabul edilir ve haram mescide girebilir. Hediyede zorlanırsa kendisine kolay geleni verir.Rabbimiz bu fidyenin miktarını rahmetinin gereği bildirmemiştir. Bu nedenle bizlere en kolay geleni tercih edebiliriz. Tek günlük bir siyam/oruç tutmak da ayetin tecelli etmesine yeterlidir. Ya da 3. tip bir sadaka verilebilir. Ya da adanılmış hayat tarzında devam edilebilir. Hastalığı nedeniyle mağdur olmuş bir kimseye Yüce Allah asla zorluk yüklemez. Adanmış hayatına devam etmesi bile bir fidye olur.

Sadaka nedir? Kavram 342

342 Kur’an’da 3 tip sadaka vardır. Bunlar;1-Sadaka-1: Kamu yönetiminin topladığı bir gelir vergisi türü.Kamu yönetimini 9:60 ayetinde Rabbimiz tarafından zikredilen gruplar için topladığı özel bir kamu vergisi (9:103, 9:58 ve 9:60). 2-Sadaka-2: Kamudan talepleri olan kişi ve kurumların kamu yönetimi ile görüşmeden önce vermesi gereken sadaka vergisi (Kamu harcı).58:12 ayeti; bu fonda toplanan harç vergileri Sadaka-1 fonuna aktarılır.3-Sadaka-3: Kişinin kendisinin sadaka vergisi vermesi.Kamu yönetiminin Sadaka-1’deki gibi bir vergi almadığı kazançlardan kişinin kendisinin topluma kazandırarak verdiği sadaka. Bu tip sadaka vergisi fakirlere verilir. Açıkça verilebilir. Ama gizli verilmesi daha hayırlıdır. Fakirlere verilen sadaka vergisi kesinlikle incitici ve başa kakıcı olmamalıdır. (2:271 ve 2:263)Detaylı bilgi için;Sadaka nedir?

2. Bakara Suresi

Ayet 197

Arapça Metin (Harekeli)

204|2|197|ٱلْحَجُّ أَشْهُرٌ مَّعْلُومَٰتٌ فَمَن فَرَضَ فِيهِنَّ ٱلْحَجَّ فَلَا رَفَثَ وَلَا فُسُوقَ وَلَا جِدَالَ فِى ٱلْحَجِّ وَمَا تَفْعَلُوا۟ مِنْ خَيْرٍ يَعْلَمْهُ ٱللَّهُ وَتَزَوَّدُوا۟ فَإِنَّ خَيْرَ ٱلزَّادِ ٱلتَّقْوَىٰ وَٱتَّقُونِ يَٰٓأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ

Arapça Metin (Harekesiz)

204|2|197|الحج اشهر معلومت فمن فرض فيهن الحج فلا رفث ولا فسوق ولا جدال في الحج وما تفعلوا من خير يعلمه الله وتزودوا فان خير الزاد التقوي واتقون ياولي الالبب

Latin Literal

197. El haccu eşhurun ma’lûmât(ma’lûmâtun), fe men farada fîhinnel hacca fe lâ refese ve lâ fusûka ve lâ cidâle fîl hacc(haccı), ve mâ tef’alû min hayrın ya’lemhullâh(ya’lemhullâhu), ve tezevvedû fe inne hayraz zâdit takvâ, vettekûni yâ ulîl elbâb(elbâbi).

Türkçe Çeviri

Hac327 malum343 aylardır*; öyle ki kim farz497 kıldı onlarda (aylarda) haccı327; öyle ki yoktur cinsellik içeren davranışlar; ve yoktur fasıklık38; ve yoktur dalaşma hacta; ve yaptığınızı hayırdan/iyilikten bilir onu Allah; ve ikbal/tedarik/erzak edinin**; öyle ki doğrusu hayırlısı ikbalin/tedarikin/erzakın takvadır21; ve takvalı21 olun bana ey elbab/mantık sahipleri!

Ahmed Samira Çevirisi

197 The pilgrimage (are in) known months, so who made the pilgrimage a the duty/specified on himself in them (the four known months), so no obscenity/indecency (intercourse) , and no debauchery , and no arguing/disputing in the pilgrimage, and what you make/do from goodness/generosity , God knows (of) it, and be provided (prepared), so that (the) provision’s best (is) the fear and obedience, and fear and obey Me, you (owners) of the pure minds/hearts .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 el-haccu Hac الْحَجُّ حجج
2 eşhurun aylardır أَشْهُرٌ شهر
3 mea'lumatun malum مَعْلُومَاتٌ علم
4 femen öyle ki kim فَمَنْ -
5 ferade farz kıldı فَرَضَ فرض
6 fihinne onlarda فِيهِنَّ -
7 l-hacce haccı الْحَجَّ حجج
8 fela öyle ki yoktur فَلَا -
9 rafese cinsellik içeren davranışlar رَفَثَ رفث
10 ve la ve yoktur وَلَا -
11 fusuka fasıklık فُسُوقَ فسق
12 ve la ve yoktur وَلَا -
13 cidale dalaşma جِدَالَ جدل
14 fi فِي -
15 l-hacci hacda الْحَجِّ حجج
16 ve ma ve وَمَا -
17 tef'alu yaptığınızı تَفْعَلُوا فعل
18 min مِنْ -
19 hayrin hayırdan/iyilikten خَيْرٍ خير
20 yea'lemhu bilir onu يَعْلَمْهُ علم
21 llahu Allah اللَّهُ -
22 ve tezevve du ve ikbal/tedarik/erzak edinin وَتَزَوَّدُوا زود
23 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
24 hayra hayırlısı خَيْرَ خير
25 z-zadi ikbalin/tedariğin/erzağın الزَّادِ زود
26 t-tekva takvadır التَّقْوَىٰ وقي
27 vettekuni ve takvalı olun bana وَاتَّقُونِ وقي
28 ya uli ey sahipleri يَا أُولِي اول
29 l-elbabi elbab/mantık الْأَلْبَابِ لبب

Notlar

Not 1

*Arapça gramer gereği çoğul 3 ve üzerinde başlar. **Aylar boyunca sürecek olan hac için gerekli erzak hazır edilmelidir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

Hac Kavram 327

327 Kur'an ayetlerinin delillerle tartışıldığı, öğrenildiği; belirlenmiş bir mekanda ve zamanda gerçekleştirilen, önceden duyurusu yapılan toplanma, bir araya gelme; kongre.

Malum Kavram 343

343 Herkesin bildiği, gizli olmayan, herkesin öğrendiği.

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

2. Bakara Suresi

Ayet 203

Arapça Metin (Harekeli)

210|2|203|وَٱذْكُرُوا۟ ٱللَّهَ فِىٓ أَيَّامٍ مَّعْدُودَٰتٍ فَمَن تَعَجَّلَ فِى يَوْمَيْنِ فَلَآ إِثْمَ عَلَيْهِ وَمَن تَأَخَّرَ فَلَآ إِثْمَ عَلَيْهِ لِمَنِ ٱتَّقَىٰ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّكُمْ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

210|2|203|واذكروا الله في ايام معدودت فمن تعجل في يومين فلا اثم عليه ومن تاخر فلا اثم عليه لمن اتقي واتقوا الله واعلموا انكم اليه تحشرون

Latin Literal

203. Vezkurûllâhe fî eyyâmin ma’dûdât(ma’dûdâtin), fe men teaccele fî yevmeyni fe lâ isme aleyh(aleyhi), ve men teahhara fe lâ isme aleyhi, li menittekâ vettekûllâhe va’lemû ennekum ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).

Türkçe Çeviri

Ve zikredin/hatırlayın78 Allah'ı sayılı/adetli* günlerde; öyle ki kim acele etti iki gündedir; öyle ki yoktur günah onun üzerine; ve kim tehir etti/geriye bıraktı; öyle ki yoktur günah ona (da); takvalı21 olmuş kimse için; ve takvalı21 olun Allah'a; ve bilin ki sizler O'na (Allah'a) haşredilirsiniz556.

Ahmed Samira Çevirisi

203 And mention/remember God in counted/numbered days/times, so who hurried in two days, so no sin/crime on him, and who delayed , so no sin/crime on him, for who feared and obeyed God, and fear and obey God and know that you are to Him are being gathered.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vezkuru ve zikredin/hatırlayın وَاذْكُرُوا ذكر
2 llahe Allah'ı اللَّهَ -
3 fi فِي -
4 eyyamin günlerde أَيَّامٍ يوم
5 mea'dudatin sayılı/adetli مَعْدُودَاتٍ عدد
6 femen öyle ki kim فَمَنْ -
7 teaccele acele etti تَعَجَّلَ عجل
8 fi فِي -
9 yevmeyni iki günde يَوْمَيْنِ يوم
10 fela öyle ki yoktur فَلَا -
11 isme günah إِثْمَ اثم
12 aleyhi üzerine onun عَلَيْهِ -
13 ve men ve kim وَمَنْ -
14 teehhara tehir etti/geriye bıraktı تَأَخَّرَ اخر
15 fela öyle ki yoktur فَلَا -
16 isme günah إِثْمَ اثم
17 aleyhi ona عَلَيْهِ -
18 limeni kimse için لِمَنِ -
19 tteka takvalı olmuş اتَّقَىٰ وقي
20 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
21 llahe Allah'a اللَّهَ -
22 vea'lemu ve bilin وَاعْلَمُوا علم
23 ennekum ki sizler أَنَّكُمْ -
24 ileyhi O'na إِلَيْهِ -
25 tuhşerune haşredilirsiniz تُحْشَرُونَ حشر

Notlar

Not 1

*En az 3 gün. Sayısı/adeti belirlenmiş.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

2. Bakara Suresi

Ayet 206

Arapça Metin (Harekeli)

213|2|206|وَإِذَا قِيلَ لَهُ ٱتَّقِ ٱللَّهَ أَخَذَتْهُ ٱلْعِزَّةُ بِٱلْإِثْمِ فَحَسْبُهُۥ جَهَنَّمُ وَلَبِئْسَ ٱلْمِهَادُ

Arapça Metin (Harekesiz)

213|2|206|واذا قيل له اتق الله اخذته العزه بالاثم فحسبه جهنم ولبيس المهاد

Latin Literal

206. Ve izâ kîle lehuttekıllâhe ehazethul izzetu bil ismi fe hasbuhu cehennem(cehennemu), ve le bi’sel mihâd(mihâdu).

Türkçe Çeviri

Ve dendiği zaman ona takvalı21 ol Allah'a'; alır onu izzeti614 günaha; öyle ki yeterlidir ona cehennem; ve mutlak ki perişan (bir) yataktır/dinlenme yeridir.

Ahmed Samira Çevirisi

206 And if (it) was said to him: "Fear and obey God." The glory/might took him with the sin/crime, so (it is) enough for him Hell and how bad (E), (are) the beds .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 kile dendiği قِيلَ قول
3 lehu ona لَهُ -
4 tteki takvalı ol اتَّقِ وقي
5 llahe Allah'a اللَّهَ -
6 ehazethu alır onu أَخَذَتْهُ اخذ
7 l-izzetu izzeti/ululuğu الْعِزَّةُ عزز
8 bil-ismi günaha بِالْإِثْمِ اثم
9 fehasbuhu öyle ki yeterlidir ona فَحَسْبُهُ حسب
10 cehennemu cehennem جَهَنَّمُ -
11 velebi'se ve mutlak perişan وَلَبِئْسَ باس
12 l-mihadu yataktır/dinlenme yeridir الْمِهَادُ مهد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

İzzet, izzet. Kavram 614

614 Güç, yetki, kudret, asla üstesinden gelinemeyen, asla güç yetirilemeyen, her zaman güç yetiren.

2. Bakara Suresi

Ayet 212

Arapça Metin (Harekeli)

219|2|212|زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَا وَيَسْخَرُونَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَٱلَّذِينَ ٱتَّقَوْا۟ فَوْقَهُمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ وَٱللَّهُ يَرْزُقُ مَن يَشَآءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

219|2|212|زين للذين كفروا الحيوه الدنيا ويسخرون من الذين امنوا والذين اتقوا فوقهم يوم القيمه والله يرزق من يشا بغير حساب

Latin Literal

212. Zuyyine lillezîne keferûl hayâtud dunyâ ve yesharûne minellezîne âmenû, vellezînettekav fevkahum yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), vallâhu yerzuku men yeşâu bi gayrihisâb(hisâbin).

Türkçe Çeviri

Süslendi kâfirlik25 etmiş kimselere dünya hayatı; ve dudak bükerler (kâfirler) iman47 etmiş kimselerden ve takvalı21 olmuş kimselerden; (oysa) üstündedirler onların (kâfirlerin) kıyamet gününde148; ve Allah rızıklandırır dilediği kimseyi olmadan bir hesap.

Ahmed Samira Çevirisi

212 The life the present/worldly life was decorated/beautified to those who disbelieved, and they humiliate/mock from (about) those who believed, and those who feared and obeyed (are) over them (in) the Resurrection Day, and God provides for whom He wills/wants without counting/calculation.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zuyyine ziynetlendi/süslendi زُيِّنَ زين
2 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 l-hayatu hayatı الْحَيَاةُ حيي
5 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
6 ve yesharune ve dudak bükerler وَيَسْخَرُونَ سخر
7 mine مِنَ -
8 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
9 amenu iman etmiş امَنُوا امن
10 vellezine ve kimselerden وَالَّذِينَ -
11 ttekav takvalı olmuş اتَّقَوْا وقي
12 fevkahum üstündedirler onların فَوْقَهُمْ فوق
13 yevme gününde يَوْمَ يوم
14 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
15 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
16 yerzuku rızıklandırır يَرْزُقُ رزق
17 men kimseyi مَنْ -
18 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
19 bigayri olmadan بِغَيْرِ غير
20 hisabin bir hesap حِسَابٍ حسب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

2. Bakara Suresi

Ayet 223

Arapça Metin (Harekeli)

230|2|223|نِسَآؤُكُمْ حَرْثٌ لَّكُمْ فَأْتُوا۟ حَرْثَكُمْ أَنَّىٰ شِئْتُمْ وَقَدِّمُوا۟ لِأَنفُسِكُمْ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّكُم مُّلَٰقُوهُ وَبَشِّرِ ٱلْمُؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

230|2|223|نساوكم حرث لكم فاتوا حرثكم اني شيتم وقدموا لانفسكم واتقوا الله واعلموا انكم ملقوه وبشر المومنين

Latin Literal

223. Nisâukum harsun lekum, fe’tû harsekum ennâ şi’tum ve kaddimû li enfusikum vettekûllâhe va’lemû ennekum mulâkûh(mulâkûhu), ve beşşiril mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Kadınlarınız bir tarladır* sizlere; öyle ki gelin tarlanıza* istediğiniz uygun süre/zaman (da)**; ve önceden gönderin nefisleriniz201 için; ve takvalı21 olun Allah'a; ve bilin ki sizler kavuşanlarsınız O’na; ve müjdele müminleri.

Ahmed Samira Çevirisi

223 Your women (are) a cultivation/plantation to you, so come (to) your cultivation/plantation when you wanted/willed, and present/advance to yourselves, and fear and obey God and know that you are meeting Him , and announce good news (to) the believers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 nisa'ukum kadınlarınız نِسَاؤُكُمْ نسو
2 harsun bir tarla حَرْثٌ حرث
3 lekum sizlere لَكُمْ -
4 fe'tu öyle ki gelin فَأْتُوا اتي
5 harsekum tarlanıza حَرْثَكُمْ حرث
6 enna uygun zaman أَنَّىٰ اني
7 şi'tum istediğiniz شِئْتُمْ شيا
8 ve kaddimu ve önceden gönderin وَقَدِّمُوا قدم
9 lienfusikum nefisleriniz için لِأَنْفُسِكُمْ نفس
10 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
11 llahe Allah'a اللَّهَ -
12 vea'lemu ve bilin وَاعْلَمُوا علم
13 ennekum ki sizler أَنَّكُمْ -
14 mulakuhu kavuşanlarsınız O’na مُلَاقُوهُ لقي
15 ve beşşiri ve müjdele وَبَشِّرِ بشر
16 l-mu'minine müminleri الْمُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*Ürün veren verimli, bereketli toprak. Rahim iç zarı humuslu bir toprak gibidir. Katmanlardan oluşur. Toprağın bir tohuma tüm ihtiyaçlarını sağlaması gibi insan tohumu olan embriyoya her türlü ihtiyaçlarını sağlar.**Ennâ kelimesi zaman/süre/periyod demektir. Ayrıca olgunlaşmak, uygun olmak, sabırlı olmak, acele etmemek anlamındadır."Kadınlarınız ürün veren bir toprak sizlere; öyleyse gelin ürün veren toprağınıza arzu ettiğiniz zaman”; muhteşem bilimsel deliller sunan ve kadınları yücelten ayetler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

2. Bakara Suresi

Ayet 224

Arapça Metin (Harekeli)

231|2|224|وَلَا تَجْعَلُوا۟ ٱللَّهَ عُرْضَةً لِّأَيْمَٰنِكُمْ أَن تَبَرُّوا۟ وَتَتَّقُوا۟ وَتُصْلِحُوا۟ بَيْنَ ٱلنَّاسِ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

231|2|224|ولا تجعلوا الله عرضه لايمنكم ان تبروا وتتقوا وتصلحوا بين الناس والله سميع عليم

Latin Literal

224. Ve lâ tec’alûllâhe urdaten li eymânikum en teberrû ve tettekû ve tuslihû beynen nâs(nâsi), vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve yapmayın Allah’ı bir gaye/amaç* yeminlerinize; ki (o durumda) erdemli olursunuz; ve takvalı21 olursunuz; ve düzeltirsiniz/iyileştirirsiniz insanların arasını; Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

224 And do not make God a subject/target to your oaths that you be righteous and fear and obey (God) and correct/reconciliate between the people, and God (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve وَلَا -
2 tec'alu yapmayın تَجْعَلُوا جعل
3 llahe Allah’ı اللَّهَ -
4 urdeten bir gaye/amaç عُرْضَةً عرض
5 lieymanikum yeminlerinize لِأَيْمَانِكُمْ يمن
6 en ki أَنْ -
7 teberru erdemli olursunuz تَبَرُّوا برر
8 ve tetteku ve takvalı olursunuz وَتَتَّقُوا وقي
9 ve tuslihu ve düzeltirsiniz/iyileştirsiniz وَتُصْلِحُوا صلح
10 beyne arasını بَيْنَ بين
11 n-nasi insanların النَّاسِ نوس
12 vallahu Allah وَاللَّهُ -
13 semiun Semî’dir سَمِيعٌ سمع
14 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Alet etmek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

2. Bakara Suresi

Ayet 231

Arapça Metin (Harekeli)

238|2|231|وَإِذَا طَلَّقْتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَبَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ أَوْ سَرِّحُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ وَلَا تُمْسِكُوهُنَّ ضِرَارًا لِّتَعْتَدُوا۟ وَمَن يَفْعَلْ ذَٰلِكَ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَهُۥ وَلَا تَتَّخِذُوٓا۟ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ هُزُوًا وَٱذْكُرُوا۟ نِعْمَتَ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ وَمَآ أَنزَلَ عَلَيْكُم مِّنَ ٱلْكِتَٰبِ وَٱلْحِكْمَةِ يَعِظُكُم بِهِۦ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

238|2|231|واذا طلقتم النسا فبلغن اجلهن فامسكوهن بمعروف او سرحوهن بمعروف ولا تمسكوهن ضرارا لتعتدوا ومن يفعل ذلك فقد ظلم نفسه ولا تتخذوا ايت الله هزوا واذكروا نعمت الله عليكم وما انزل عليكم من الكتب والحكمه يعظكم به واتقوا الله واعلموا ان الله بكل شي عليم

Latin Literal

231. Ve izâ tallaktumun nisâe fe belagne ecelehunne fe emsikûhunne bi ma’rûfin ev serrihûhunne bi ma’rûf(ma’rûfin), ve lâ tumsikûhunne dırâran li ta’tedû, ve men yef’al zâlike fe kad zaleme nefseh(nefsehu), ve lâ tettehızû âyâtillâhi huzuvâ(huzuven), vezkurû ni’metallâhi aleykum ve mâ enzele aleykum minel kitâbi vel hikmeti yeızukum bih(bihî), vettekûllâhe va’lemû ennallâhe bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve boşadığınız zaman kadınları öyle ki ulaştılar (kadınlar) ecellerine*; öyle ki tutun onları marufla291 ya da salın onları marufla291; ve tutmayın onları bir zarar (vererek) sınırı aşmak için; ve kim yapar bunu muhakkak ki zulmetti nefsine201; ve edinmeyin Allah'ın ayetlerini istihza361; ve zikredin/hatırlayın Allah'ın nimetini sizlere; ve indirdiğini sizlere hikmet303 (içeren) kitaptan**; vaaz653 eder onunla** (kitapla); ve takvalı21 olun Allah'a; ve bilin ki Allah her bir şeyi bilendir.

Ahmed Samira Çevirisi

231 And if you divorced the women, so they reached their term/time, so hold/grasp them (F) with kindness/generosity or divorce/release them (F) with kindness/generosity , and do not hold/grasp them (F) harming to transgress/violate, and who makes/does that, so he had caused injustice/oppression (to) himself. And do not take God’s verses/evidences mockingly , and mention/remember God’s blessing on you, and what He descended on you from The Book and the wisdom , He advises/warns you with it, and fear and obey God, and know that God (is) with every thing knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 tallektumu boşadığınız طَلَّقْتُمُ طلق
3 n-nisa'e kadınları النِّسَاءَ نسو
4 fe belegne öyle ki ulaştılar (kadınlar) فَبَلَغْنَ بلغ
5 ecelehunne ecellerine () أَجَلَهُنَّ اجل
6 feemsikuhunne öyle ki tutun onları فَأَمْسِكُوهُنَّ مسك
7 bimea'rufin marufla بِمَعْرُوفٍ عرف
8 ev ya da أَوْ -
9 serrihuhunne salın onları سَرِّحُوهُنَّ سرح
10 bimea'rufin marufla بِمَعْرُوفٍ عرف
11 ve la ve وَلَا -
12 tumsikuhunne tutmayın onları تُمْسِكُوهُنَّ مسك
13 diraran bir zarar ضِرَارًا ضرر
14 litea'tedu sınırı aşmak için لِتَعْتَدُوا عدو
15 ve men ve kim وَمَنْ -
16 yef'al yapar يَفْعَلْ فعل
17 zalike bunu ذَٰلِكَ -
18 fekad muhakkak ki فَقَدْ -
19 zeleme zulmetti ظَلَمَ ظلم
20 nefsehu nefsine نَفْسَهُ نفس
21 ve la ve وَلَا -
22 tettehizu edinmeyin تَتَّخِذُوا اخذ
23 ayati ayetlerini ايَاتِ ايي
24 llahi Allah'ın اللَّهِ -
25 huzuven istihza هُزُوًا هزا
26 vezkuru ve zikredin/hatırlayın وَاذْكُرُوا ذكر
27 nia'mete nimetini نِعْمَتَ نعم
28 llahi Allah'ın اللَّهِ -
29 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
30 ve ma ve وَمَا -
31 enzele indirdiğini أَنْزَلَ نزل
32 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
33 mine -tan مِنَ -
34 l-kitabi kitaptan الْكِتَابِ كتب
35 velhikmeti ve hikmetli وَالْحِكْمَةِ حكم
36 yeizukum vaaz eder يَعِظُكُمْ وعظ
37 bihi onunla (kitapla) بِهِ -
38 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
39 llahe Allah'a اللَّهَ -
40 vea'lemu ve bilin وَاعْلَمُوا علم
41 enne ki أَنَّ -
42 llahe Allah اللَّهَ -
43 bikulli her بِكُلِّ كلل
44 şey'in bir şeyi شَيْءٍ شيا
45 alimun bilendir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*İddet süresinin sonu.**Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Kitap ve hikmet. Kavram 303

303 Hikmet içeren kitap, hikmetli kitap, hikmetli hükümler içeren kitap. Arapça 'vav' 've' bağlacı vurgulama amaçlı da kullanılır. Daha detaylı inceleme aşağıdaki makaleden okunabilir.Hikmetli kitap, hikmet içeren kitap: Kur'an.

İstihza/istihza Kavram 361

361 Tiye almak, alay etmek.

vaaz Kavram 653

653 Öğüt vermek, uyarmak, nasihat etmek, bir fikri aşılamak.

2. Bakara Suresi

Ayet 233

Arapça Metin (Harekeli)

240|2|233|وَٱلْوَٰلِدَٰتُ يُرْضِعْنَ أَوْلَٰدَهُنَّ حَوْلَيْنِ كَامِلَيْنِ لِمَنْ أَرَادَ أَن يُتِمَّ ٱلرَّضَاعَةَ وَعَلَى ٱلْمَوْلُودِ لَهُۥ رِزْقُهُنَّ وَكِسْوَتُهُنَّ بِٱلْمَعْرُوفِ لَا تُكَلَّفُ نَفْسٌ إِلَّا وُسْعَهَا لَا تُضَآرَّ وَٰلِدَةٌۢ بِوَلَدِهَا وَلَا مَوْلُودٌ لَّهُۥ بِوَلَدِهِۦ وَعَلَى ٱلْوَارِثِ مِثْلُ ذَٰلِكَ فَإِنْ أَرَادَا فِصَالًا عَن تَرَاضٍ مِّنْهُمَا وَتَشَاوُرٍ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِمَا وَإِنْ أَرَدتُّمْ أَن تَسْتَرْضِعُوٓا۟ أَوْلَٰدَكُمْ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِذَا سَلَّمْتُم مَّآ ءَاتَيْتُم بِٱلْمَعْرُوفِ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

240|2|233|والولدت يرضعن اولدهن حولين كاملين لمن اراد ان يتم الرضاعه وعلي المولود له رزقهن وكسوتهن بالمعروف لا تكلف نفس الا وسعها لا تضار ولده بولدها ولا مولود له بولده وعلي الوارث مثل ذلك فان ارادا فصالا عن تراض منهما وتشاور فلا جناح عليهما وان اردتم ان تسترضعوا اولدكم فلا جناح عليكم اذا سلمتم ما اتيتم بالمعروف واتقوا الله واعلموا ان الله بما تعملون بصير

Latin Literal

233. Vel vâlidâtu yurdı’ne evlâdehunne havleyni kâmileyni li men erâde en yutimmer radâah(radâate), ve alel mevlûdi lehu rızkuhunne ve kisvetuhunne bil ma’rûf(ma’rûfi), lâ tukellefu nefsun illâ vus’ahâ, lâ tudârra vâlidetun bi veledihâ ve lâ mevlûdun lehu bi veledihî ve alel vârisi mislu zâlik(zâlike), fe in erâdâ fısâlen an terâdın min humâ ve teşâvurin fe lâ cunâha aleyhimâ ve in eradtum en testerdıû evlâdekum fe lâ cunâha aleykum izâ sellemtum mâ âteytum bil ma’rûf(ma’rûfi), vettekullâhe va’lemû ennellâhe bi mâ ta’melûne basîr(basîrun).

Türkçe Çeviri

Ve anneler emzirirler evlatlarını iki tam yıl*; kimse** içindir; istedi ki tamamlar emzirmeyi; ve evlat sahibi (baba) olanadır rızıkları (annelerin) ve giyecekleri (annelerin) marufla291; külfete sokulmaz bir nefis201 kapasitesi dışında; zarara sokulmaz bir anne evladıyla; ve ne de evlat sahibi (baba) olan evladıyla; ve varislerin/mirasçıların üzerinedir misli870 bunun; öyle ki eğer istedilerse (anne-baba) kesmek/ayırmak (sütten) o ikisinden (anne-baba) (olan) bir rızadan ve bir danışmadan (sonra); öyle ki olmaz bir günah o ikisi (anne-baba) üzerine; ve eğer isterseniz ki emzirtmek (süt anneye) evlatlarınızı; öyle ki olmaz bir günah üzerinize; selamladığınız zaman verdiğiniz (-le) (karşılığıyla), marufla291; ve takvalı21 olun Allah'a; ve bilin ki Allah yaptığınızı görendir.

Ahmed Samira Çevirisi

233 And the mothers breast feed their children two years complete, to who wanted/intended that (to) complete the lactation/breast feeding period, and on the born to him/father, (is the responsibility of) their provision (F) and their dressing/clothing (F) with the kindness/generosity , (that) no self be burdened/imposed upon except its endurance/capacity , no mother (is) to be harmed with her child, and nor a born to him/father (be harmed) with his child. And on the heir/inharitant similar/equal (to) that, so if they (B) wanted separation (weaning) on acceptance/approval from them (B), and discussion/consultation , so no offense/guilt/sin on them (B), and if you willed/wanted that to seek a wet nurse/breast feeder (for) your children, so no offense/guilt/sin on you if you handed/delivered over what you gave with the kindness/generosity , and fear and obey God, and know that God (is) with what you make/do seeing/knowing/understanding.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velvelidatu ve anneler وَالْوَالِدَاتُ ولد
2 yurdia'ne emzirirler يُرْضِعْنَ رضع
3 evladehunne evlatlarını أَوْلَادَهُنَّ ولد
4 havleyni iki yıl حَوْلَيْنِ حول
5 kamileyni tam كَامِلَيْنِ كمل
6 limen kimse içindir لِمَنْ -
7 erade istedi أَرَادَ رود
8 en ki أَنْ -
9 yutimme tamamlar يُتِمَّ تمم
10 r-radaate emzirmeyi الرَّضَاعَةَ رضع
11 ve ala ve وَعَلَى -
12 l-mevludi evlat sahibi (olan) الْمَوْلُودِ ولد
13 lehu onadır (babaların) لَهُ -
14 rizkuhunne rızıkları onların (annelerin) رِزْقُهُنَّ رزق
15 ve kisve tuhunne ve giyecekleri onların (annelerin) وَكِسْوَتُهُنَّ كسو
16 bil-mea'rufi marufla بِالْمَعْرُوفِ عرف
17 la لَا -
18 tukellefu külfete sokulmaz تُكَلَّفُ كلف
19 nefsun bir nefis نَفْسٌ نفس
20 illa dışında إِلَّا -
21 vus'aha kapasitesi وُسْعَهَا وسع
22 la لَا -
23 tudarra zarara sokulmaz تُضَارَّ ضرر
24 velidetun bir anne وَالِدَةٌ ولد
25 bivelediha evladıyla بِوَلَدِهَا ولد
26 ve la ve ne de وَلَا -
27 mevludun evlat sahibi (baba) مَوْلُودٌ ولد
28 lehu olan لَهُ -
29 biveledihi evladıyla بِوَلَدِهِ ولد
30 ve ala ve üzerindedir وَعَلَى -
31 l-varisi varislerin/mirasçıların الْوَارِثِ ورث
32 mislu misli/benzeri مِثْلُ مثل
33 zalike bunun ذَٰلِكَ -
34 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
35 erada istedilerse أَرَادَا رود
36 fisalen kesmek/ayırmak فِصَالًا فصل
37 an عَنْ -
38 teradin bir rızadan تَرَاضٍ رضو
39 minhuma o ikisinden (anne-baba) مِنْهُمَا -
40 ve teşavurin ve bir danışma وَتَشَاوُرٍ شور
41 fela öyle ki olmaz فَلَا -
42 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
43 aleyhima o ikisi (anne-baba) üzerine عَلَيْهِمَا -
44 ve in ve eğer وَإِنْ -
45 eradtum isterseniz أَرَدْتُمْ رود
46 en ki أَنْ -
47 testerdiu emzirtmek (süt anneye) تَسْتَرْضِعُوا رضع
48 evladekum evlatlarınızı أَوْلَادَكُمْ ولد
49 fela öyle ki olmaz فَلَا -
50 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
51 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
52 iza zaman إِذَا -
53 sellemtum selamladınız سَلَّمْتُمْ سلم
54 ma مَا -
55 ateytum verdiğiniz (-le) (karşılığıyla) اتَيْتُمْ اتي
56 bil-mea'rufi marufla بِالْمَعْرُوفِ عرف
57 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
58 llahe Allah'a اللَّهَ -
59 vea'lemu ve bilin وَاعْلَمُوا علم
60 enne ki أَنَّ -
61 llahe Allah اللَّهَ -
62 bima بِمَا -
63 tea'melune yaptığınızı تَعْمَلُونَ عمل
64 besirun görendir بَصِيرٌ بصر

Notlar

Not 1

*Kur'an'ın 2 yıl emzirmeyi önermesi büyük bir mucizedir. Dünya Sağlık Cemiyeti (WHO) emzirmenin 2 yıl olması gerektiğini bilimsel verilerle önermektedir.İnsan cenininin ruhu ne zaman veriliyor? Kuran 2 yıl emzirme öneriyor.**Kimse edatı kadın ve erkek fark etmeksizin kullanılır. Ayette kadınlar için kullanıldığına güzel bir örnek vardır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

2. Bakara Suresi

Ayet 241

Arapça Metin (Harekeli)

248|2|241|وَلِلْمُطَلَّقَٰتِ مَتَٰعٌۢ بِٱلْمَعْرُوفِ حَقًّا عَلَى ٱلْمُتَّقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

248|2|241|وللمطلقت متع بالمعروف حقا علي المتقين

Latin Literal

241. Ve lil mutallakâti metâun bil ma’rûf(ma’rûfi) hakkan alel muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Ve boşanmışlara (kadınlara) marufla bir meta bir haktır takva21 sahipleri üzerine.

Ahmed Samira Çevirisi

241 And for the divorcees (F) alimony with the kindness/generosity deservedly/rightfully on the fearing and obeying (God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velilmutallekati ve boşanmış kadınlara وَلِلْمُطَلَّقَاتِ طلق
2 metaun bir meta مَتَاعٌ متع
3 bil-mea'rufi marulla بِالْمَعْرُوفِ عرف
4 hakkan bir haktır حَقًّا حقق
5 ala üzerine عَلَى -
6 l-muttekine müttakiler الْمُتَّقِينَ وقي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

2. Bakara Suresi

Ayet 278

Arapça Metin (Harekeli)

285|2|278|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَذَرُوا۟ مَا بَقِىَ مِنَ ٱلرِّبَوٰٓا۟ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

285|2|278|يايها الذين امنوا اتقوا الله وذروا ما بقي من الربوا ان كنتم مومنين

Latin Literal

278. Yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe ve zerû mâ bakiye miner ribâ in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Takvalı21 olun Allah’a; ve bırakın* neyse bakiye ribadan383; eğer olduysanız müminler.

Ahmed Samira Çevirisi

278 You, you those who believed, fear and obey God and leave what remained from the growth/interest/usury , if you were believing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş! امَنُوا امن
4 tteku takvalı olun اتَّقُوا وقي
5 llahe Allah’a اللَّهَ -
6 ve zeru ve bırakın وَذَرُوا وذر
7 ma neyse مَا -
8 bekiye bakiye بَقِيَ بقي
9 mine -dan مِنَ -
10 r-riba riba- الرِّبَا ربو
11 in eğer إِنْ -
12 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
13 mu'minine müminler مُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*Riba olmayan kısım alın, riba olan kısmı bırakın, terk edin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Riba Kavram 383

383 Değerde katlanma, katmerlenme, büyüme, çoğalma, ilave.Rabbimiz bu kelimeyi fiil olarak 16:92 ayetinde bir ümmetin başka bir ümmete göre daha katmerli örn: daha gelişmiş, daha kuvvetli, daha güçlü daha zengin; olduğunu işaret etmek için kullanmıştır. Katmerlenme sabit bir değer üzerinden olur. Sabit ve ölçeklenebilir bir değerin katmerlenmesidir. Örn: İki toplumun savaş uçak sayıları eşit olsa bile bir toplumun savaş uçakları diğer toplumun uçaklarından savaşma kapasitesi olarak iki kat daha gelişmişse gelişmiş toplum diğerine göre ribalı olur. Uçak sayısının önemi yoktur. Önemli olan uçağın savaşma kapasitesidir; gerçekten ürettiği değerdir. Para da aynı uçak gibidir. Satın alma kapasitesi değişkendir. 10 adet 100 dolar ile 10 adet 100 TL'nin satın alma güçleri farklıdır. Bu nedenle riba için bir şeyin gerçek değeri üzerinden artış var mı katlanma var mı diye bakılmalıdır.Başka güzel bir örnek daha verelim; on ekmek borç verildiyse ve süre sonunda geriye 11 ekmek alındıysa bu durumda artan, çoğalan, ilave olan o 1 ekmek riba olur. Dönen mal artmamalıdır. Günümüzde mal yerine çoğunlukla değeri değişken olan para kullanıldığı için kafa karışıklığı yaşanmaktadır. Örnek; 10 ekmek değerinde olan para süre sonunda yine aynı para olarak geri alınırsa enflasyon nedeniyle paranın değer kaybetmesi sonucu borç veren geri aldığı parayla 10 ekmek alamayacaktır. Örneğin 9 ekmek alabilecektir. Borç verenin 1 ekmek hakkı yenmiş olacaktır. Merkez bankaları yıllık enflasyonun değerini belirler yani paranın değer kaybını belirlerler. O durumda borç para olarak verilecekse enflasyon değerinde paranın artarak geri alınması asla riba olmaz. Aslında malın artması değil korunması söz konusu olur. Ancak enflasyonun üstündeki her değer riba olacaktır. Enflasyon değerinde faiz kesinlikle riba değildir. Ancak faizin ribalaşma durumuna dikkat edilmelidir. Enflasyon üstünde gelir getiren faizlerin enflasyon üstü getirisi riba olmaktadır.

2. Bakara Suresi

Ayet 281

Arapça Metin (Harekeli)

288|2|281|وَٱتَّقُوا۟ يَوْمًا تُرْجَعُونَ فِيهِ إِلَى ٱللَّهِ ثُمَّ تُوَفَّىٰ كُلُّ نَفْسٍ مَّا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

288|2|281|واتقوا يوما ترجعون فيه الي الله ثم توفي كل نفس ما كسبت وهم لا يظلمون

Latin Literal

281. Vettekû yevmen turceûne fîhî ilâllâhi summe tuveffâ kullu nefsin mâ kesebet ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne).

Türkçe Çeviri

Ve takvalı21 olun bir güne; döndürülürsünüz onda Allah'a; sonra tamamlanır her bir nefse201 kazandığı; ve onlara zulmedilmez.

Ahmed Samira Çevirisi

281 And fear a day/time, you are being returned in it to God, then every self is (to be) fulfilled/completed what (it) gathered/earned , and they are not being caused injustice to/oppressed.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
2 yevmen bir güne يَوْمًا يوم
3 turceune döndürülürsünüz تُرْجَعُونَ رجع
4 fihi onda فِيهِ -
5 ila إِلَى -
6 llahi Allah'a اللَّهِ -
7 summe sonra ثُمَّ -
8 tuveffa tamamlanır تُوَفَّىٰ وفي
9 kullu her كُلُّ كلل
10 nefsin nefse نَفْسٍ نفس
11 ma مَا -
12 kesebet kazandığı كَسَبَتْ كسب
13 ve hum ve onlara وَهُمْ -
14 la لَا -
15 yuzlemune zulmedilmez يُظْلَمُونَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

2. Bakara Suresi

Ayet 282

Arapça Metin (Harekeli)

289|2|282|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِذَا تَدَايَنتُم بِدَيْنٍ إِلَىٰٓ أَجَلٍ مُّسَمًّى فَٱكْتُبُوهُ وَلْيَكْتُب بَّيْنَكُمْ كَاتِبٌۢ بِٱلْعَدْلِ وَلَا يَأْبَ كَاتِبٌ أَن يَكْتُبَ كَمَا عَلَّمَهُ ٱللَّهُ فَلْيَكْتُبْ وَلْيُمْلِلِ ٱلَّذِى عَلَيْهِ ٱلْحَقُّ وَلْيَتَّقِ ٱللَّهَ رَبَّهُۥ وَلَا يَبْخَسْ مِنْهُ شَيْـًٔا فَإِن كَانَ ٱلَّذِى عَلَيْهِ ٱلْحَقُّ سَفِيهًا أَوْ ضَعِيفًا أَوْ لَا يَسْتَطِيعُ أَن يُمِلَّ هُوَ فَلْيُمْلِلْ وَلِيُّهُۥ بِٱلْعَدْلِ وَٱسْتَشْهِدُوا۟ شَهِيدَيْنِ مِن رِّجَالِكُمْ فَإِن لَّمْ يَكُونَا رَجُلَيْنِ فَرَجُلٌ وَٱمْرَأَتَانِ مِمَّن تَرْضَوْنَ مِنَ ٱلشُّهَدَآءِ أَن تَضِلَّ إِحْدَىٰهُمَا فَتُذَكِّرَ إِحْدَىٰهُمَا ٱلْأُخْرَىٰ وَلَا يَأْبَ ٱلشُّهَدَآءُ إِذَا مَا دُعُوا۟ وَلَا تَسْـَٔمُوٓا۟ أَن تَكْتُبُوهُ صَغِيرًا أَوْ كَبِيرًا إِلَىٰٓ أَجَلِهِۦ ذَٰلِكُمْ أَقْسَطُ عِندَ ٱللَّهِ وَأَقْوَمُ لِلشَّهَٰدَةِ وَأَدْنَىٰٓ أَلَّا تَرْتَابُوٓا۟ إِلَّآ أَن تَكُونَ تِجَٰرَةً حَاضِرَةً تُدِيرُونَهَا بَيْنَكُمْ فَلَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَلَّا تَكْتُبُوهَا وَأَشْهِدُوٓا۟ إِذَا تَبَايَعْتُمْ وَلَا يُضَآرَّ كَاتِبٌ وَلَا شَهِيدٌ وَإِن تَفْعَلُوا۟ فَإِنَّهُۥ فُسُوقٌۢ بِكُمْ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَيُعَلِّمُكُمُ ٱللَّهُ وَٱللَّهُ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

289|2|282|يايها الذين امنوا اذا تداينتم بدين الي اجل مسمي فاكتبوه وليكتب بينكم كاتب بالعدل ولا ياب كاتب ان يكتب كما علمه الله فليكتب وليملل الذي عليه الحق وليتق الله ربه ولا يبخس منه شيا فان كان الذي عليه الحق سفيها او ضعيفا او لا يستطيع ان يمل هو فليملل وليه بالعدل واستشهدوا شهيدين من رجالكم فان لم يكونا رجلين فرجل وامراتان ممن ترضون من الشهدا ان تضل احديهما فتذكر احديهما الاخري ولا ياب الشهدا اذا ما دعوا ولا تسموا ان تكتبوه صغيرا او كبيرا الي اجله ذلكم اقسط عند الله واقوم للشهده وادني الا ترتابوا الا ان تكون تجره حاضره تديرونها بينكم فليس عليكم جناح الا تكتبوها واشهدوا اذا تبايعتم ولا يضار كاتب ولا شهيد وان تفعلوا فانه فسوق بكم واتقوا الله ويعلمكم الله والله بكل شي عليم

Latin Literal

282. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ tedâyentum bi deynin ilâ ecelin musemmen fektubûh(fektubûhu), velyektub beynekum kâtibun bil adl(adli), ve lâ ye’be kâtibun en yektube kemâ allemehullâhu felyektub, velyumlilillezî aleyhil hakku velyettekıllâhe rabbehû ve lâ yebhas minhu şey’â(şey’en), fe in kânellezî aleyhil hakku sefîhan ev daîfen ev lâ yestatîu en yumille huve felyumlil veliyyuhu bil adl(adli), vesteşhidû şehîdeyni min ricâlikum, fe in lem yekûnâ raculeyni fe raculun vemraetâni mimmen terdavne mineş şuhedâi en tedılle ıhdâhumâ fe tuzekkire ıhdâhumâl uhrâ ve lâ ye’beş şuhedâu izâ mâ duû, ve lâ tes’emû en tektubûhu sagîran ev kebîran ilâ ecelih(ecelihî), zâlikum aksatu indallâhi ve akvemu liş şehâdeti ve ednâ ellâ tertâbû illâ en tekûne ticâreten hâdıraten tudîrûnehâ beynekum fe leyse aleykum cunâhun ellâ tektubûhâ ve eşhidû izâ tebâya’tum, ve lâ yudârra kâtibun ve lâ şehîd(şehîdun), ve in tef’alû fe innehu fusûkun bikum, vettekûllâh(vettekûllâhe), ve yuallimukumullâh(yuallimukumullâhu), vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Borçlandığınız zaman borç; belirlenmiş bir ecele/süreye kadar; öyle ki yazın onu (borcu); ve yazsın aranızdan bir kâtip/yazıcı adaletle680; geri çevirmesin/reddetmesin kâtip/yazıcı; ki yazsın Allah'ın ona öğrettiği gibi*; öyle ki yazsın ve dikte etsin** (borçlu) kimse (ki) üzerindedir hak (borçlu); ve takvalı21 olsun (borçlu) Allah’a; Rabbine; ve azaltmasın (borçlu) ondan (borçtan) bir şey; öyle ki eğer üzerinde hak olmuş olan (borçlu) kimse bir aklı ermezse ya da bir zayıfsa/acizse ya da o tabi olamazsa/güç yetiremezse dikte etmeye**; öyle ki dikte etsin** velisi onun adaletle680; ve şahit/tanık edin iki şahidi/tanığı adamlarınızdan/erkeklerinizden; öyle ki eğer asla olmazsa iki adam/erkek; öyle ki bir adam/erkek ve iki kadın384 şahitlerden; razı olduğunuz kimseden; ki dalalete düşer o ikisinin biri (bir kadın); öyle ki hatırlatır o ikisinin biri (kadın) diğerine384; ve geri çevirmesin/reddetmesin şahitler davet edildikleri zaman; üşenmeyin yazmaya onu (borcu); az ya da çok; eceline kadar onun (borcun); işte bu; daha eşittir Allah’ın indinde/katında; ve daha diktir/ayaktadır/kıyamdadır şahitliğe/tanıklığa; ve daha yakındır kuşkulanmamamıza; dışındadır ki olur hazır bir ticaret***; değiş tokuş edersiniz onu aranızda; öyle ki yoktur üzerinize bir günah ki yazmazsınız onu; ve şahit/tanık tutun alışveriş ettiğiniz**** zaman; ve de zarara uğratılmasın kâtip/yazan; ve de şahit/tanık; ve eğer faaliyet içinde olursanız (zarara uğratmaya); öyle ki doğrusu o (faaliyet) bir fâsıktır38 sizlere; ve takvalı21 olun Allah’a; ve öğretir sizlere Allah; ve Allah her bir şeyi bilendir.

Ahmed Samira Çevirisi

282 You, you those who believed, if you indebted (each other) with a debt to a named/identified (specified) term/time, so write it, and (a) writer/one able to write should write between you with justice/equality , and awriter/one able to write does (should) not refuse/hate that to write as God taught/instructed him , so he should write (E). And whom the duty is on him (the borrower), should dictate (E) , and should fear and obey (E) God his lord, and does (should) not reduce/cheat from it a thing, so if whom the duty is on him (the borrower), was ignorant/foolish or weak, or that he is not able that to dictate he, so his guardian should dictate (E) with justice/equality and call a witness, two witnesses/testifiers from your men, so if they (B) are not two men, so a man and two women, from what/whom you accept/approve from the witnesses/testifiers that (E) one of them (B) be misguided, so she reminds the other (F). And the witnesses (should) not refuse/hate if as long as they are called , and do not be bored/tired that to write/dictate it small/little or big/great , to its term/time, that (is) more just/equitable at God, and more just/direct to the testimony/witnessing and nearer that you not be doubtful/suspicious, except that (it) be present commercial buying and selling , you run/manage it between you, so an offense/guilt/sin is not on you that you do not write/dictate it, and call a witness if you sold/traded (to each other). And no writer/one able to write nor honest witness (is to) be harmed, and if you make/do (that), so it is debauchery by/from you , and fear and obey God, and God teaches/instructs you , and God (is) with every thing knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 iza zaman إِذَا -
5 tedayentum borçlandığınız تَدَايَنْتُمْ دين
6 bideynin borç بِدَيْنٍ دين
7 ila kadar إِلَىٰ -
8 ecelin ecele أَجَلٍ اجل
9 musemmen bir belirlenmiş مُسَمًّى سمو
10 fektubuhu öyle ki yazın onu فَاكْتُبُوهُ كتب
11 velyektub ve yazsın وَلْيَكْتُبْ كتب
12 beynekum aranızdan بَيْنَكُمْ بين
13 katibun bir kâtip/yazıcı كَاتِبٌ كتب
14 bil-adli adaletle بِالْعَدْلِ عدل
15 ve la وَلَا -
16 ye'be geri çevirmesin/reddetmesin يَأْبَ ابي
17 katibun kâtip/yazıcı كَاتِبٌ كتب
18 en ki أَنْ -
19 yektube yazsın يَكْتُبَ كتب
20 kema gibi كَمَا -
21 allemehu ona öğrettiği عَلَّمَهُ علم
22 llahu Allah'ın اللَّهُ -
23 felyektub öyle ki yazsın فَلْيَكْتُبْ كتب
24 velyumlili ve dikte etsin وَلْيُمْلِلِ ملل
25 llezi kimse الَّذِي -
26 aleyhi üzerindedir onun عَلَيْهِ -
27 l-hakku hak الْحَقُّ حقق
28 velyetteki ve takvalı olsun وَلْيَتَّقِ وقي
29 llahe Allah’a اللَّهَ -
30 rabbehu Rabbi’ne رَبَّهُ ربب
31 ve la ve وَلَا -
32 yebhas azaltmasın يَبْخَسْ بخس
33 minhu ondan مِنْهُ -
34 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
35 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
36 kane oldu كَانَ كون
37 llezi kimse الَّذِي -
38 aleyhi üzerindedir onun عَلَيْهِ -
39 l-hakku hak الْحَقُّ حقق
40 sefihen bir aklı ermez سَفِيهًا سفه
41 ev ya da أَوْ -
42 deiyfen bir zayıf/aciz ضَعِيفًا ضعف
43 ev ya da أَوْ -
44 la لَا -
45 yestetiu tabi olmaz يَسْتَطِيعُ طوع
46 en ki أَنْ -
47 yumille dikte eder يُمِلَّ ملل
48 huve o هُوَ -
49 felyumlil öyle ki dikte etsin فَلْيُمْلِلْ ملل
50 veliyyuhu velisi onun وَلِيُّهُ ولي
51 bil-adli adaletle بِالْعَدْلِ عدل
52 vesteşhidu ve şahit/tanık edin وَاسْتَشْهِدُوا شهد
53 şehideyni iki şahidi/tanığı شَهِيدَيْنِ شهد
54 min مِنْ -
55 ricalikum adamlarınızdan رِجَالِكُمْ رجل
56 fe in öyle ki eğer فَإِنْ -
57 lem asla لَمْ -
58 yekuna olmazsa يَكُونَا كون
59 raculeyni iki adam رَجُلَيْنِ رجل
60 feraculun öyle ki bir adam فَرَجُلٌ رجل
61 vemraetani ve iki kadın وَامْرَأَتَانِ مرا
62 mimmen kimseden مِمَّنْ -
63 terdevne razı olursunuz تَرْضَوْنَ رضو
64 mine مِنَ -
65 ş-şuheda'i şahidlerden الشُّهَدَاءِ شهد
66 en ki أَنْ -
67 tedille dalalate düşer (kadın) تَضِلَّ ضلل
68 ihdahuma biri o ikisinin إِحْدَاهُمَا احد
69 fetuzekkira öyle ki hatırlatır فَتُذَكِّرَ ذكر
70 ihdahuma biri o ikisinin إِحْدَاهُمَا احد
71 l-uhra diğerine الْأُخْرَىٰ اخر
72 ve la ve وَلَا -
73 ye'be geri çevirmesin/reddetmesin يَأْبَ ابي
74 ş-şuheda'u şahidler الشُّهَدَاءُ شهد
75 iza zaman إِذَا -
76 ma مَا -
77 duu davet edildikleri دُعُوا دعو
78 ve la وَلَا -
79 tesemu üşenmesinler تَسْأَمُوا سام
80 en ki أَنْ -
81 tektubuhu yazarsınız onu تَكْتُبُوهُ كتب
82 sagiran az صَغِيرًا صغر
83 ev ya da أَوْ -
84 kebiran çok كَبِيرًا كبر
85 ila kadar إِلَىٰ -
86 ecelihi eceline onun أَجَلِهِ اجل
87 zalikum işte bu ذَٰلِكُمْ -
88 eksetu daha eşittir أَقْسَطُ قسط
89 inde indinde/katında عِنْدَ عند
90 llahi Allah’ın اللَّهِ -
91 ve ekve mu ve daha diktir/ayaktadır/kıyamdadır وَأَقْوَمُ قوم
92 lişşehadeti şahitliğe/tanıklığa لِلشَّهَادَةِ شهد
93 ve edna ve daha yakındır وَأَدْنَىٰ دنو
94 ella ki أَلَّا -
95 tertabu kuşkulanmazsınız تَرْتَابُوا ريب
96 illa dışında إِلَّا -
97 en ki أَنْ -
98 tekune olur تَكُونَ كون
99 ticaraten bir ticaret تِجَارَةً تجر
100 hadiraten hazır حَاضِرَةً حضر
101 tudiruneha değiş tokuş edersiniz onu تُدِيرُونَهَا دور
102 beynekum aranızda بَيْنَكُمْ بين
103 feleyse öyle ki yoktur فَلَيْسَ ليس
104 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
105 cunahun bir günah جُنَاحٌ جنح
106 ella ki أَلَّا -
107 tektubuha yazmazsınız onu تَكْتُبُوهَا كتب
108 ve eşhidu ve şahid/tanık tutun وَأَشْهِدُوا شهد
109 iza zaman إِذَا -
110 tebayea'tum alışveriş edersiniz تَبَايَعْتُمْ بيع
111 ve la ve de وَلَا -
112 yudarra zarara uğratılmasın يُضَارَّ ضرر
113 katibun kâtip/yazan كَاتِبٌ كتب
114 ve la ve de وَلَا -
115 şehidun şahik/tanık شَهِيدٌ شهد
116 ve in ve eğer وَإِنْ -
117 tef'alu faaliyet içinde olursanız تَفْعَلُوا فعل
118 feinnehu öyle ki doğrusu o فَإِنَّهُ -
119 fusukun bir fasıktır فُسُوقٌ فسق
120 bikum sizlere بِكُمْ -
121 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
122 llahe Allah’a اللَّهَ -
123 ve yuallimukumu ve öğretir sizlere وَيُعَلِّمُكُمُ علم
124 llahu Allah اللَّهُ -
125 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
126 bikulli her bir بِكُلِّ كلل
127 şey'in şeyi شَيْءٍ شيا
128 alimun bilendir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın kendisine verdiği okuma yazma nimetini kullanarak ayette belirtildiği gibi yazsın.**Yazıyı takip etsin. Gerekirse sesli olarak okusun.***Borçlanmadan yapılan peşin alışveriş. ****Borçlanarak yapılan alışveriş.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

İki (2) kadının şahitliğinin bir (1) erkeğin şahitliğine denk olması. Kavram 384

384 Borçlanma tanıklığında/şahitliğinde 1 erkek tanıklığı 2 kadın tanıklığına eşittir. Kadınların bir başkası tarafından baskı altına alınması, tehdit edilmesi ve zorlanması her dönemde erkeklere göre daha olasıdır. Tanık/şahit olan bir kadının erkekler tarafından (kocası vb.) baskı altına alınarak şahitlik/tanıklık konusunda dalalete sürüklenmesinin engellenmesi için destek olarak bir başka kadın da sigorta olarak istenmektedir. Ayetten 'kadınların aklı kıttır, şaşırırlar' gibi bir anlam asla çıkarılamaz.

Adalet Kavram 680

680 Hakka/gerçeğe uygunluk, hakkı/gerçeği gözetme. Hakka/gerçeğe uygunluk temelinde herkese eşit ve tarafsız bir şekilde davranma. Hakların herkes tarafından eşit/tarafsız şekilde kullanılmasının sağlanması. Hakları eşit olarak dengelemek, eşit olarak balanslamak. Adalet, doğruluk ve eşitlik prensiplerine dayanan evrensel bir değerdir.

2. Bakara Suresi

Ayet 283

Arapça Metin (Harekeli)

290|2|283|وَإِن كُنتُمْ عَلَىٰ سَفَرٍ وَلَمْ تَجِدُوا۟ كَاتِبًا فَرِهَٰنٌ مَّقْبُوضَةٌ فَإِنْ أَمِنَ بَعْضُكُم بَعْضًا فَلْيُؤَدِّ ٱلَّذِى ٱؤْتُمِنَ أَمَٰنَتَهُۥ وَلْيَتَّقِ ٱللَّهَ رَبَّهُۥ وَلَا تَكْتُمُوا۟ ٱلشَّهَٰدَةَ وَمَن يَكْتُمْهَا فَإِنَّهُۥٓ ءَاثِمٌ قَلْبُهُۥ وَٱللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

290|2|283|وان كنتم علي سفر ولم تجدوا كاتبا فرهن مقبوضه فان امن بعضكم بعضا فليود الذي اوتمن امنته وليتق الله ربه ولا تكتموا الشهده ومن يكتمها فانه اثم قلبه والله بما تعملون عليم

Latin Literal

283. Ve in kuntum alâ seferin ve lem tecidû kâtiben fe rihânun makbûdah(makbûdatun), fe in emine ba’dukum ba’dan felyueddillezî’tumine emânetehu velyettekıllâhe rabbeh(rabbehu), ve lâ tektumûş şehâdeh(şehâdete), ve men yektumhâ fe innehû âsimun kalbuh(kalbuhu), vallâhu bi mâ ta’melûne alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve eğer olduysanız bir sefer üzerinde; ve asla bulamazsanız bir kâtip/yazıcı; öyle ki tutulan/alınan rehinelerdir (ipotek olarak); öyle ki eğer güvenirse bir kısmınız bir kısma öyle ki ödesin güvenilmiş kimse* emanetini**; ve takvalı21 olsun (güvenilmiş kimse) Allah’a; Rabbine4; gizlemeyin şahitliği/tanıklığı; ve kim gizledi onu; öyle ki doğrusu o (kimse); bir günahkardır onun kalbi; Allah yaptıklarınızı bilendir.

Ahmed Samira Çevirisi

283 And if you were on (a) journey/trip/voyage and did not find (a) writer/one able to write, so a secured pawn handed over/received , so if some/part of you trusted/entrusted some/part, so who was trusted should discharge/fulfill (E) his deposit/security, and (he) should fear and obey God, his Lord, and do not hide/conceal the testimony/certification and who hides/conceals it, so that he truly his heart/mind is sinning/committing a crime , and God (is) with what you make/do knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve eğer وَإِنْ -
2 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
3 ala üzerinde عَلَىٰ -
4 seferin bir sefer سَفَرٍ سفر
5 velem ve asla وَلَمْ -
6 tecidu bulamazsanız تَجِدُوا وجد
7 katiben bir kâtip/yazıcı كَاتِبًا كتب
8 ferihanun öyle ki rehineler(ipotek yerine geçenler) فَرِهَانٌ رهن
9 mekbudetun tutulan/alınan مَقْبُوضَةٌ قبض
10 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
11 emine güvenirse أَمِنَ امن
12 bea'dukum bir kısmınız بَعْضُكُمْ بعض
13 bea'dan bir kısma بَعْضًا بعض
14 felyu'eddi öyle ki ödesin فَلْيُؤَدِّ ادي
15 llezi kimse الَّذِي -
16 tumine güvenilmiş اؤْتُمِنَ امن
17 emanetehu emanetini أَمَانَتَهُ امن
18 velyetteki ve takvalı olsun وَلْيَتَّقِ وقي
19 llahe Allah’a اللَّهَ -
20 rabbehu Rabbine رَبَّهُ ربب
21 ve la وَلَا -
22 tektumu gizlemeyin تَكْتُمُوا كتم
23 ş-şehadete şahitliği/tanıklığı الشَّهَادَةَ شهد
24 ve men ve kim وَمَنْ -
25 yektumha gizledi onu يَكْتُمْهَا كتم
26 feinnehu öyle ki doğrusu o فَإِنَّهُ -
27 asimun bir günahkardır اثِمٌ اثم
28 kalbuhu onun kalbi قَلْبُهُ قلب
29 vallahu Allah وَاللَّهُ -
30 bima بِمَا -
31 tea'melune yaptıklarınız تَعْمَلُونَ عمل
32 alimun bilendir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Kefil olan kimse.**Kefil olduğunu.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

308|3|15|قُلْ أَؤُنَبِّئُكُم بِخَيْرٍ مِّن ذَٰلِكُمْ لِلَّذِينَ ٱتَّقَوْا۟ عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّٰتٌ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا وَأَزْوَٰجٌ مُّطَهَّرَةٌ وَرِضْوَٰنٌ مِّنَ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ بَصِيرٌۢ بِٱلْعِبَادِ

Arapça Metin (Harekesiz)

308|3|15|قل اونبيكم بخير من ذلكم للذين اتقوا عند ربهم جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها وازوج مطهره ورضون من الله والله بصير بالعباد

Latin Literal

15. Kul e unebbiukum bi hayrın min zâlikum, lillezînettekav inde rabbihim cennâtun tecrî min tahtıhel enhâru hâlidîne fîhâ ve ezvâcun mutahharatun ve rıdvânun minallâh(minallâhi), vallâhu basîrun bil ıbâd(ıbâdi).

Türkçe Çeviri

De ki: "Haber vereyim mi sizlere bunlardan hayırlısını? Rablerinin4 indinde/katında takvalı21 olmuş kimseleredir cennetler; akar onun (cennetin) altından nehirler; ölümsüzlerdir185 orada (cennette); ve (vardır) tertemiz eşler184; ve Allah’tan bir rıza; ve Allah görendir kullarını."

Ahmed Samira Çevirisi

15 Say: "Do I inform you with (a) better than that. To those who feared and obeyed, at their Lord (are) treed gardens/paradises, the rivers flow from below/beneath it, immortally/eternally in it, and purified spouses and acceptance from God, and God (is) seeing/knowing with the worshippers ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 e'unebbiukum haber vereyim mi sizlere أَؤُنَبِّئُكُمْ نبا
3 bihayrin hayırlısını بِخَيْرٍ خير
4 min مِنْ -
5 zalikum bunlardan ذَٰلِكُمْ -
6 lillezine kimseler için لِلَّذِينَ -
7 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
8 inde indinde/katında عِنْدَ عند
9 rabbihim Rablerinin رَبِّهِمْ ربب
10 cennatun cennetler جَنَّاتٌ جنن
11 tecri akar تَجْرِي جري
12 min مِنْ -
13 tehtiha altından onun (cennetin) تَحْتِهَا تحت
14 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
15 halidine ölümsüzler خَالِدِينَ خلد
16 fiha orada (cennette) فِيهَا -
17 ve ezvacun ve eşler وَأَزْوَاجٌ زوج
18 mutahheratun tertemiz مُطَهَّرَةٌ طهر
19 ve ridvanun ve bir rıza وَرِضْوَانٌ رضو
20 mine مِنَ -
21 llahi Allah’tan اللَّهِ -
22 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
23 besirun görendir بَصِيرٌ بصر
24 bil-ibadi kullarını بِالْعِبَادِ عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Cennetlerde eş, eşler. Kavram 184

184 Ezvâcun; ahiret evreninde cinsiyetin mevcut olacağını şerefli Kur'an'dan öğreniyoruz. Cennetlere girmiş olan kimselere verilen, o kimseye özel olan, sadece o kimseyle bağlantı kuran, o kimsenin cinsiyetine uygun olarak verilecek olan varlıklar. Bu varlıklar eşleri olan kimselere sevginin/şefkatin en üst seviyesinde bir bağlantıyla bağlı olacaklardır.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 50

Arapça Metin (Harekeli)

343|3|50|وَمُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَىَّ مِنَ ٱلتَّوْرَىٰةِ وَلِأُحِلَّ لَكُم بَعْضَ ٱلَّذِى حُرِّمَ عَلَيْكُمْ وَجِئْتُكُم بِـَٔايَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ فَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ

Arapça Metin (Harekesiz)

343|3|50|ومصدقا لما بين يدي من التوريه ولاحل لكم بعض الذي حرم عليكم وجيتكم بايه من ربكم فاتقوا الله واطيعون

Latin Literal

50. Ve musaddikan limâ beyne yedeyye minet tevrâti ve li uhılle lekum ba’dallezî hurrime aleykum ve ci’tukum bi âyetin min rabbikum fettekûllâhe ve etîûn(etîûni).

Türkçe Çeviri

"Ve bir musaddık140 (olarak) Tevrât’tan iki eliniz arasındakine; ve helal kılmak için sizlere bazısını ki haram kılındı üzerinize421; ve geldim sizlere Rabbinizden4 bir ayetle287; ve takvalı21 olun Allah’a; ve itaat edin bana420."

Ahmed Samira Çevirisi

50 And confirming to what (is) between my hands from the Torah and to permit/allow for you some (of) what was forbidden on you, and I came to you with a sign/evidence from your Lord, so fear and obey God and obey me.36

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve musaddikan ve bir musaddık وَمُصَدِّقًا صدق
2 lima لِمَا -
3 beyne arasındakine بَيْنَ بين
4 yedeyye iki eliniz يَدَيَّ يدي
5 mine مِنَ -
6 t-tevrati Tevrat’tan التَّوْرَاةِ -
7 veliuhille ve helal kılmak için وَلِأُحِلَّ حلل
8 lekum sizlere لَكُمْ -
9 bea'de bazısını بَعْضَ بعض
10 llezi ki الَّذِي -
11 hurrime haram kılındı حُرِّمَ حرم
12 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
13 ve ci'tukum ve geldim sizlere وَجِئْتُكُمْ جيا
14 biayetin bir ayetle بِايَةٍ ايي
15 min مِنْ -
16 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
17 fetteku ve takvalı olun فَاتَّقُوا وقي
18 llahe Allah’a اللَّهَ -
19 ve etiuni ve itaat edin bana وَأَطِيعُونِ طوع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Musaddık Kavram 140

140 Doğrulayıp tasdik edici. Sadece tasdik edici/doğrulayıcı değil; aynı zamanda yanlış olanın doğrusunu da tasdik edici.

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

Îsâ'ya itaat etmek. Kavram 420

420 Yüce Allah resûllerin getirdiğine yani kutsal kitaplara itaat etmemizi emretmiştir. Kendilerine değil. Îsâ'ya itaat etmemiz de emredilmiştir. Demek ki resûl Muhammed'e itaat etmek onun adına uydurulmuş, tamamı zan olan söylentilere/hadislere itaat etmek değildir. Ehli sünnete tabi olmuş kimseler şunu iyice düşünsün; resûle itaat etmeyi kutsal kitaplar haricinde söylentilere/hadislere itaat olarak algılıyorlarsa Îsâ'nın sünnetine de tabi olmaları gerektiğini bilsinler. Hristiyanlıkta Îsâ adına uydurulmuş birçok söylenti/hadis mevcuttur. Mûsâ adına uydurulmuş Talmud kitabına uymaları gerektiğini bilsinler.

Resûllerin haram helal kılma yetkisi var mı? Kavram 421

421 Resûllerin kendi dinleri olmaz. Kendi helalleri ve kendi haramları olamaz. Nasıl ki kendi mucizeleri olamayacağı gibi. Yüce Allah'ın İslam dini asla değişmez. Ancak dinden şeriat değişebilir. Yahudilere hayvanların iç yağı haram edilmişti. Kur'an bu haramı helal kıldı. Haram ve helal etme yetkisi sadece Yüce Allah'ın uhdesindedir. Sadece kutsal kitapların uhdesindedir. Yüce Allah tarafından tamamı zan olan hadislerin/söylentilere bir yetki verilmemiştir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 76

Arapça Metin (Harekeli)

369|3|76|بَلَىٰ مَنْ أَوْفَىٰ بِعَهْدِهِۦ وَٱتَّقَىٰ فَإِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلْمُتَّقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

369|3|76|بلي من اوفي بعهده واتقي فان الله يحب المتقين

Latin Literal

76. Belâ men evfâ bi ahdihî vettekâ fe innallâhe yuhibbul muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Evet! Kim tastamam yerine getirdi ahdini187; ve takvalı21 oldu; öyle ki doğrusu Allah sever takva21 sahiplerini.

Ahmed Samira Çevirisi

76 Yes/certainly, who fulfilled with his promise and feared and obeyed, so that God loves/likes the fearing and obeying.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 bela Evet! بَلَىٰ -
2 men kim مَنْ -
3 evfa tastamam yerine getirdi أَوْفَىٰ وفي
4 biahdihi ahdini بِعَهْدِهِ عهد
5 vetteka ve takvalı oldu وَاتَّقَىٰ وقي
6 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
7 llahe Allah اللَّهَ -
8 yuhibbu sever يُحِبُّ حبب
9 l-muttekine takva sahiplerini الْمُتَّقِينَ وقي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Ayırmama, birleştirme ahdi/antlaşması; insanların Yüce Allah'a verdiği ahit, antlaşma Kavram 187

187 Resullerle Yüce Allah’ın yani O’nun kutsal kitaplarının arasını ayırmama. Yüce Allah’ın tek dini olan İslam’ı parçalara bölmeme. Resulleri kutsal kitaplardan ayırmama. Talmud, Kütüb-i Sitte, Riyâzu's Sâlihîn gibi insan söylentileriyle/hadislerle, zan içeren kitaplar aracılığıyla resulleri kutsal kitaplardan ayırmama. Resullerle Yüce Allah’ın arası ayrılmışsa bunu birleştirme. Sadece kutsal kitaplara dönme. Sadece Kur’an deme.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 102

Arapça Metin (Harekeli)

395|3|102|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ حَقَّ تُقَاتِهِۦ وَلَا تَمُوتُنَّ إِلَّا وَأَنتُم مُّسْلِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

395|3|102|يايها الذين امنوا اتقوا الله حق تقاته ولا تموتن الا وانتم مسلمون

Latin Literal

102. Yâ eyyuhellezîne âmenûttekullâhe hakka tukâtihî ve lâ temûtunne illâ ve entum muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Takvalı21 olun Allah’a; O’nun takvasının21 hakkı (-yla); ölmeyin dışında (ki) ve sizler müslimsiniz45.

Ahmed Samira Çevirisi

102 You, you those who believed fear and obey God, His real/deserved fear and obedience, and do not die (E) except and you are submitters/surrenderers/Moslems.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 tteku takvalı olun اتَّقُوا وقي
5 llahe Allah’a اللَّهَ -
6 hakka hakkı (-yla) حَقَّ حقق
7 tukatihi takvasına O’nun تُقَاتِهِ وقي
8 ve la وَلَا -
9 temutunne ölmeyin تَمُوتُنَّ موت
10 illa dışında إِلَّا -
11 veentum ve sizler وَأَنْتُمْ -
12 muslimune müslim مُسْلِمُونَ سلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 120

Arapça Metin (Harekeli)

413|3|120|إِن تَمْسَسْكُمْ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْ وَإِن تُصِبْكُمْ سَيِّئَةٌ يَفْرَحُوا۟ بِهَا وَإِن تَصْبِرُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ لَا يَضُرُّكُمْ كَيْدُهُمْ شَيْـًٔا إِنَّ ٱللَّهَ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

413|3|120|ان تمسسكم حسنه تسوهم وان تصبكم سييه يفرحوا بها وان تصبروا وتتقوا لا يضركم كيدهم شيا ان الله بما يعملون محيط

Latin Literal

120. İn temseskum hasenetun tesû’hum, ve in tusibkum seyyietun yefrahû bihâ ve in tasbirû ve tettekû lâ yadurrukum keyduhum şey’a(şey’en), innallâhe bi mâ ya’melûne muhît(muhîtun).

Türkçe Çeviri

Eğer dokunsa sizlere bir güzellik; kötülük verir (güzellik) onlara; ve eğer dokunsa sizlere bir kötülük; ferahlarlar onunla; ve eğer sabrederseniz51 ve takvalı21 olursanız; zarar vermez sizlere onların tezgâhları bir şey (-le); doğrusu Allah (onların) yaptıklarını kuşatandır.

Ahmed Samira Çevirisi

120 If a good/goodness touches you, it harms them, and if a sin/crime strikes you, they become happy/rejoiced with it, and if you be patient and you fear and obey, their plotting/conspiring does not harm you a thing. That God (is) with what they make/do/work surrounding .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in eğer إِنْ -
2 temseskum dokunsa sizlere تَمْسَسْكُمْ مسس
3 hasenetun bir güzellik حَسَنَةٌ حسن
4 tesu'hum kötüleşir (güzellik) onlara تَسُؤْهُمْ سوا
5 ve in ve eğer وَإِنْ -
6 tusibkum dokunsa sizlere تُصِبْكُمْ صوب
7 seyyietun bir kötülük سَيِّئَةٌ سوا
8 yefrahu ferahlarlar يَفْرَحُوا فرح
9 biha onunla بِهَا -
10 ve in ve eğer وَإِنْ -
11 tesbiru sabrederseniz تَصْبِرُوا صبر
12 ve tetteku ve takvalı olursanız وَتَتَّقُوا وقي
13 la لَا -
14 yedurrukum zarar vermez sizlere يَضُرُّكُمْ ضرر
15 keyduhum tezgahları onların كَيْدُهُمْ كيد
16 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
17 inne doğrusu إِنَّ -
18 llahe Allah اللَّهَ -
19 bima بِمَا -
20 yea'melune yaptıklarını يَعْمَلُونَ عمل
21 muhitun kuşatmadır مُحِيطٌ حوط

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 123

Arapça Metin (Harekeli)

416|3|123|وَلَقَدْ نَصَرَكُمُ ٱللَّهُ بِبَدْرٍ وَأَنتُمْ أَذِلَّةٌ فَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

416|3|123|ولقد نصركم الله ببدر وانتم اذله فاتقوا الله لعلكم تشكرون

Latin Literal

123. Ve lekad nasarakumullâhu bi bedrin ve entum ezilleh(ezilletun), fettekûllâhe leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Ant olsun yardım etti sizlere Allah Bedir'de457; ve sizler zillet452 içindeydiniz*; öyle ki takvalı21 olun Allah’a; belki sizler şükredersiniz43.

Ahmed Samira Çevirisi

123 And God had (E) given you victory/aid with (at) Badr , and you are humiliated/disgraced , so fear and obey God, maybe/perhaps you thank/be grateful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ant olsun وَلَقَدْ -
2 nesarakumu yardım etti sizlere نَصَرَكُمُ نصر
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 bibedrin Bedir'de بِبَدْرٍ -
5 veentum ve sizler وَأَنْتُمْ -
6 ezilletun zillet içinde أَذِلَّةٌ ذلل
7 fetteku öyle ki takvalı olun فَاتَّقُوا وقي
8 llahe Allah’a اللَّهَ -
9 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
10 teşkurune şükredersiniz تَشْكُرُونَ شكر

Notlar

Not 1

*Zayıf, perişan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Zillet Kavram 452

452 Alçaklık, aşağılık, hor görülmek.

Bedir Kavram 457

457 Müslümanları katletmek için gelen düşmana karşı yapılan savaşın yapıldığı yerin ismi. Yüce Allah perişan haldeki müslümanlara yardım etmiştir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 125

Arapça Metin (Harekeli)

418|3|125|بَلَىٰٓ إِن تَصْبِرُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ وَيَأْتُوكُم مِّن فَوْرِهِمْ هَٰذَا يُمْدِدْكُمْ رَبُّكُم بِخَمْسَةِ ءَالَٰفٍ مِّنَ ٱلْمَلَٰٓئِكَةِ مُسَوِّمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

418|3|125|بلي ان تصبروا وتتقوا وياتوكم من فورهم هذا يمددكم ربكم بخمسه الف من المليكه مسومين

Latin Literal

125. Belâ in tasbirû ve tettekû ve ye’tûkum min fevrihim hâzâ yumdidkum rabbukum bi hamseti âlâfin minel melâiketi musevvimîn(musevvimîne).

Türkçe Çeviri

Evet! Eğer sabrederseniz51 ve takvalı21 olursanız; ve gelseler (bile) sizlere birdenbire/fevrice şu (anda); destekler sizleri Rabbiniz4 nişanlı meleklerden beş binle.

Ahmed Samira Çevirisi

125 Yes/certainly if you be patient and you fear and obey, and they come to you from this their promptness (at once) , your Lord extends (supplies) you with five thousand from the angels marked/identified .

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 130

Arapça Metin (Harekeli)

423|3|130|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَأْكُلُوا۟ ٱلرِّبَوٰٓا۟ أَضْعَٰفًا مُّضَٰعَفَةً وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

423|3|130|يايها الذين امنوا لا تاكلوا الربوا اضعفا مضعفه واتقوا الله لعلكم تفلحون

Latin Literal

130. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ te’kulur ribâ ad’âfen mudâafeh(mudâafeten), vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Yemeyin kat kat katmerli riba383; ve takvalı21 olun Allah’a; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

130 You, you those who believed, do not eat, the growth/increase/interest doubles doubled , and fear and obey God, maybe/perhaps you succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 te'kulu yemeyin تَأْكُلُوا اكل
6 r-riba riba الرِّبَا ربو
7 ed'aafen kat kat أَضْعَافًا ضعف
8 mudaafeten katmerli مُضَاعَفَةً ضعف
9 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
10 llahe Allah’a اللَّهَ -
11 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
12 tuflihune felaha ulaşırsınız تُفْلِحُونَ فلح

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

Riba Kavram 383

383 Değerde katlanma, katmerlenme, büyüme, çoğalma, ilave.Rabbimiz bu kelimeyi fiil olarak 16:92 ayetinde bir ümmetin başka bir ümmete göre daha katmerli örn: daha gelişmiş, daha kuvvetli, daha güçlü daha zengin; olduğunu işaret etmek için kullanmıştır. Katmerlenme sabit bir değer üzerinden olur. Sabit ve ölçeklenebilir bir değerin katmerlenmesidir. Örn: İki toplumun savaş uçak sayıları eşit olsa bile bir toplumun savaş uçakları diğer toplumun uçaklarından savaşma kapasitesi olarak iki kat daha gelişmişse gelişmiş toplum diğerine göre ribalı olur. Uçak sayısının önemi yoktur. Önemli olan uçağın savaşma kapasitesidir; gerçekten ürettiği değerdir. Para da aynı uçak gibidir. Satın alma kapasitesi değişkendir. 10 adet 100 dolar ile 10 adet 100 TL'nin satın alma güçleri farklıdır. Bu nedenle riba için bir şeyin gerçek değeri üzerinden artış var mı katlanma var mı diye bakılmalıdır.Başka güzel bir örnek daha verelim; on ekmek borç verildiyse ve süre sonunda geriye 11 ekmek alındıysa bu durumda artan, çoğalan, ilave olan o 1 ekmek riba olur. Dönen mal artmamalıdır. Günümüzde mal yerine çoğunlukla değeri değişken olan para kullanıldığı için kafa karışıklığı yaşanmaktadır. Örnek; 10 ekmek değerinde olan para süre sonunda yine aynı para olarak geri alınırsa enflasyon nedeniyle paranın değer kaybetmesi sonucu borç veren geri aldığı parayla 10 ekmek alamayacaktır. Örneğin 9 ekmek alabilecektir. Borç verenin 1 ekmek hakkı yenmiş olacaktır. Merkez bankaları yıllık enflasyonun değerini belirler yani paranın değer kaybını belirlerler. O durumda borç para olarak verilecekse enflasyon değerinde paranın artarak geri alınması asla riba olmaz. Aslında malın artması değil korunması söz konusu olur. Ancak enflasyonun üstündeki her değer riba olacaktır. Enflasyon değerinde faiz kesinlikle riba değildir. Ancak faizin ribalaşma durumuna dikkat edilmelidir. Enflasyon üstünde gelir getiren faizlerin enflasyon üstü getirisi riba olmaktadır.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 131

Arapça Metin (Harekeli)

424|3|131|وَٱتَّقُوا۟ ٱلنَّارَ ٱلَّتِىٓ أُعِدَّتْ لِلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

424|3|131|واتقوا النار التي اعدت للكفرين

Latin Literal

131. Vettekûn nârelletî uiddet lil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve takvalı21 olun ateşe; ki hazırlandı kâfirler için25.

Ahmed Samira Çevirisi

131 And fear (and avoid) the fire which was/is prepared to the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
2 n-nara ateşe النَّارَ نور
3 lleti ki الَّتِي -
4 uiddet hazırlandı أُعِدَّتْ عدد
5 lilkafirine kâfirler için لِلْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 172

Arapça Metin (Harekeli)

465|3|172|ٱلَّذِينَ ٱسْتَجَابُوا۟ لِلَّهِ وَٱلرَّسُولِ مِنۢ بَعْدِ مَآ أَصَابَهُمُ ٱلْقَرْحُ لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا۟ مِنْهُمْ وَٱتَّقَوْا۟ أَجْرٌ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

465|3|172|الذين استجابوا لله والرسول من بعد ما اصابهم القرح للذين احسنوا منهم واتقوا اجر عظيم

Latin Literal

172. Ellezinestecâbû lillâhi ver resûli min ba’di mâ asâbehumul karh(karhu), lillezîne ahsenû minhum vettekav ecrun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) cevap verdiler Allah’a ve resûle418; onlara isabet eden yara* sonrasında; onlardan kimseleredir büyük bir ecir820 (ki) güzelleştirdiler** ve takvalı21 oldular.

Ahmed Samira Çevirisi

172 Those who answered/replied to God and the messenger from after what the wound/ulcer (harm) struck them, for those who did good from them, and feared and obeyed, a great reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
2 stecabu cevap verdiler اسْتَجَابُوا جوب
3 lillahi Allah’a لِلَّهِ -
4 ve rrasuli ve resûle وَالرَّسُولِ رسل
5 min مِنْ -
6 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
7 ma مَا -
8 esabehumu isabet eden أَصَابَهُمُ صوب
9 l-karhu bir yara الْقَرْحُ قرح
10 lillezine kimseler içindir لِلَّذِينَ -
11 ehsenu güzel yaptılar أَحْسَنُوا حسن
12 minhum onlardan مِنْهُمْ -
13 vettekav ve takvalı oldular وَاتَّقَوْا وقي
14 ecrun bir ecir أَجْرٌ اجر
15 azimun büyük عَظِيمٌ عظم

Notlar

Not 1

*Bere, incinme, yaralanma.**Güzel yaptılar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 179

Arapça Metin (Harekeli)

472|3|179|مَّا كَانَ ٱللَّهُ لِيَذَرَ ٱلْمُؤْمِنِينَ عَلَىٰ مَآ أَنتُمْ عَلَيْهِ حَتَّىٰ يَمِيزَ ٱلْخَبِيثَ مِنَ ٱلطَّيِّبِ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُطْلِعَكُمْ عَلَى ٱلْغَيْبِ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَجْتَبِى مِن رُّسُلِهِۦ مَن يَشَآءُ فَـَٔامِنُوا۟ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦ وَإِن تُؤْمِنُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ فَلَكُمْ أَجْرٌ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

472|3|179|ما كان الله ليذر المومنين علي ما انتم عليه حتي يميز الخبيث من الطيب وما كان الله ليطلعكم علي الغيب ولكن الله يجتبي من رسله من يشا فامنوا بالله ورسله وان تومنوا وتتقوا فلكم اجر عظيم

Latin Literal

179. Mâ kânallâhu li yezerel mu’minîne alâ mâ entum aleyhi hattâ yemîzel habîse minet tayyib(tayyibi), ve mâ kânallâhu li yutliakum alel gaybi ve lâkinnallâhe yectebî min rusulihî men yeşâu fe âminû billâhi ve rusulih(rusulihî), ve in tu’minû ve tettekû fe lekum ecrun azîm(azîmun).”

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir Allah bırakmak için müminleri27 sizlerin üzerinde (olduğunuza) karşı; ta ki ayırır kötüyü iyiden; ve olmuş değildir Allah (ki) görünür eder sizlere gaybı; velakin/fakat Allah seçer resûllerinden418 dilediği kimseyi; öyle ki iman47 edin Allah'a ve resûllerine418 O'nun; ve eğer iman47 ederseniz ve takvalı21 olursanız, öyle ki sizleredir büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

179 God was not to leave the believers on what you are on it until He distinguishes/separates the bad/malicious from the good , and God was not to show/inform you on the unseen , and but God chooses/purifies from His messengers, whom He wants/wills, so believe with God and His messengers, and if you believe and fear and obey, so for you (is) a great reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 liyezera bırakmak için لِيَذَرَ وذر
5 l-mu'minine müminleri الْمُؤْمِنِينَ امن
6 ala karşı عَلَىٰ -
7 ma (olduğunuza) مَا -
8 entum sizlerin أَنْتُمْ -
9 aleyhi üzerinde عَلَيْهِ -
10 hatta ta ki حَتَّىٰ -
11 yemize ayırır يَمِيزَ ميز
12 l-habise kötüyü الْخَبِيثَ خبث
13 mine مِنَ -
14 t-tayyibi iyiyiden الطَّيِّبِ طيب
15 ve ma ve değildir وَمَا -
16 kane olmuş كَانَ كون
17 llahu Allah اللَّهُ -
18 liyutliakum sizi görünür eder sizlere لِيُطْلِعَكُمْ طلع
19 ala üzerine عَلَى -
20 l-gaybi gayb الْغَيْبِ غيب
21 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
22 llahe Allah اللَّهَ -
23 yectebi seçer يَجْتَبِي جبي
24 min مِنْ -
25 rusulihi resûllerinden رُسُلِهِ رسل
26 men kimseyi مَنْ -
27 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
28 fe aminu öyle ki iman edin فَامِنُوا امن
29 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
30 ve rusulihi ve resûllerine onun وَرُسُلِهِ رسل
31 ve in ve eğer وَإِنْ -
32 tu'minu inanırsanız تُؤْمِنُوا امن
33 ve tetteku ve takvalı olursanız وَتَتَّقُوا وقي
34 felekum öyle ki sizleredir فَلَكُمْ -
35 ecrun bir emir/karşılık أَجْرٌ اجر
36 azimun büyük عَظِيمٌ عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 186

Arapça Metin (Harekeli)

479|3|186|لَتُبْلَوُنَّ فِىٓ أَمْوَٰلِكُمْ وَأَنفُسِكُمْ وَلَتَسْمَعُنَّ مِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكُمْ وَمِنَ ٱلَّذِينَ أَشْرَكُوٓا۟ أَذًى كَثِيرًا وَإِن تَصْبِرُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ فَإِنَّ ذَٰلِكَ مِنْ عَزْمِ ٱلْأُمُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

479|3|186|لتبلون في امولكم وانفسكم ولتسمعن من الذين اوتوا الكتب من قبلكم ومن الذين اشركوا اذي كثيرا وان تصبروا وتتقوا فان ذلك من عزم الامور

Latin Literal

186. Le tublevunne fî emvâlikum ve enfusikum ve le tesmeunne minellezîne ûtûl kitâbe min kablikum ve minellezîne eşrakû ezen kesîrâ(kesîran), ve in tasbirû ve tettekû fe inne zâlike min azmil umûr(umûri).

Türkçe Çeviri

Mutlak belalandırılırsınız256 mallarınızda ve nefislerinizde201; mutlak işitirsiniz çokça bir eziyet/inciten kimselerden (ki) verildiler kitap135 sizlerden önce ve kimselerden (ki) şirk koşarlar71; ve eğer sabrederseniz51; ve takvalı21 olursanız öyle ki doğrusu işte budur azmi gerektiren emirler/işler.

Ahmed Samira Çevirisi

186 You shall be tested (E) in your properties and yourselves, and you will hear (E) from those who were given The Book from before you, and from those who shared/made partners (with God) much mild harm, and if you be patient, and you fear and obey, so then that (is) from the matters’/affairs’ decisiveness/determination.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 letublevunne mutlak belalandırılırsınız لَتُبْلَوُنَّ بلو
2 fi فِي -
3 emvalikum mallarınızda أَمْوَالِكُمْ مول
4 ve enfusikum ve nefislerinizde وَأَنْفُسِكُمْ نفس
5 veletesmeunne mutlak işitirisiniz وَلَتَسْمَعُنَّ سمع
6 mine مِنَ -
7 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
8 utu verildiler أُوتُوا اتي
9 l-kitabe Kitap الْكِتَابَ كتب
10 min مِنْ -
11 kablikum sizden önce قَبْلِكُمْ قبل
12 ve mine ve وَمِنَ -
13 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
14 eşraku şirk koş أَشْرَكُوا شرك
15 ezen eziyet/inciten أَذًى اذي
16 kesiran çokça كَثِيرًا كثر
17 ve in ve eğer وَإِنْ -
18 tesbiru sabrederseniz تَصْبِرُوا صبر
19 ve tetteku ve takvalı olursanız وَتَتَّقُوا وقي
20 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
21 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
22 min مِنْ -
23 azmi azmi gerektiren عَزْمِ عزم
24 l-umuri işlerdir الْأُمُورِ امر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 198

Arapça Metin (Harekeli)

491|3|198|لَٰكِنِ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوْا۟ رَبَّهُمْ لَهُمْ جَنَّٰتٌ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا نُزُلًا مِّنْ عِندِ ٱللَّهِ وَمَا عِندَ ٱللَّهِ خَيْرٌ لِّلْأَبْرَارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

491|3|198|لكن الذين اتقوا ربهم لهم جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها نزلا من عند الله وما عند الله خير للابرار

Latin Literal

198. Lâkinillezînettekav rabbehum lehum cennâtun tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ nuzulen min indillâh(indillâhi), ve mâ indallâhi hayrun lil ebrâr(ebrâri).

Türkçe Çeviri

Lakin/fakat kimseler (ki) takvalı21 oldular Rablerine4; onlaradır cennetler (ki) akar altından onun nehirler; ölümsüzlerdir185 orada (cennette); bir indirmedir478 Allah’ın indinden/katından; ve Allah indindeki/katındaki bir hayırdır erdemlilere.

Ahmed Samira Çevirisi

198 However/but those who feared and obeyed their Lord, for them (are) treed gardens, the rivers flow from below/beneath it, immortally/eternally in it a prepared guest house/place of descent from at God, and what (is) at God (is) better to the righteous .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lakini lakin/fakat لَٰكِنِ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
4 rabbehum Rablerine رَبَّهُمْ ربب
5 lehum onlaradır لَهُمْ -
6 cennatun cennetler جَنَّاتٌ جنن
7 tecri akar تَجْرِي جري
8 min مِنْ -
9 tehtiha altından onun تَحْتِهَا تحت
10 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
11 halidine ölümsüzler خَالِدِينَ خلد
12 fiha orada (cennette) فِيهَا -
13 nuzulen bir indirme نُزُلًا نزل
14 min مِنْ -
15 indi indinden/katından عِنْدِ عند
16 llahi Allah’ın اللَّهِ -
17 ve ma ve وَمَا -
18 inde indindeki/katındaki عِنْدَ عند
19 llahi Allah اللَّهِ -
20 hayrun bir hayıdır خَيْرٌ خير
21 lilebrari erdemlilere لِلْأَبْرَارِ برر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Cennetlerin ve cehennemin Yüce Allah katından/indinden inmesi/indirilmesi. Kavram 478

478 Holografik evren prensibi kapsamında evrenimizin bir üst boyutunda bulunan 2D zardaki/membrandaki bilgi 3D kuantum bilgileri aracılığıyla evreni ışık hızında çalışan bir 3D yazıcı gibi canlandırır. Evreni canlandıran ruh ve emir ışık hızında bir üst boyuttan alt boyuta yani evrene indirilir. Her şey üst boyutlarda bulunan Yüce Allah'ın indinden/katından iner. Anlarız ki 'Big Bounce' Büyük Sıçramayla oluşacak olan cennetler ve cehennem evrenleri paralel evrenler olacak ve yine aynı mekanizmayla yaratılacaklar. Yeni oluşan Levh-i Mahfuz'dan indirilen bilgilerle yaratılacaklar.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 200

Arapça Metin (Harekeli)

493|3|200|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱصْبِرُوا۟ وَصَابِرُوا۟ وَرَابِطُوا۟ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

493|3|200|يايها الذين امنوا اصبروا وصابروا ورابطوا واتقوا الله لعلكم تفلحون

Latin Literal

200. Yâ eyyuhellezîne âmenusbirû ve sâbirû ve râbitû vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Sabredin51; ve yarışın sabırda51; ve bağlanın*; ve takvalı21 olun Allah’a; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

200 You, you those who believed, be patient, and compete in patience, and stand firmly on guard/steadfast, and fear and obey God, maybe/perhaps you succeed/win.47

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 sbiru sabredin اصْبِرُوا صبر
5 ve sabiru ve yarışın sabırda وَصَابِرُوا صبر
6 ve rabitu ve bağlanın وَرَابِطُوا ربط
7 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
8 llahe Allah’a اللَّهَ -
9 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
10 tuflihune felaha ulaşırsınız تُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not 1

*Tutunmak, ayakları yere sağlam basmak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

4. Nisâ Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

494|4|1|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱتَّقُوا۟ رَبَّكُمُ ٱلَّذِى خَلَقَكُم مِّن نَّفْسٍ وَٰحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالًا كَثِيرًا وَنِسَآءً وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ ٱلَّذِى تَسَآءَلُونَ بِهِۦ وَٱلْأَرْحَامَ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقِيبًا

Arapça Metin (Harekesiz)

494|4|1|يايها الناس اتقوا ربكم الذي خلقكم من نفس وحده وخلق منها زوجها وبث منهما رجالا كثيرا ونسا واتقوا الله الذي تسالون به والارحام ان الله كان عليكم رقيبا

Latin Literal

1. Yâ eyyuhân nâsuttekû rabbekumullezî halakakum min nefsin vâhidetin ve halaka minhâ zevcehâ ve besse minhumâ ricâlen kesîran ve nisââ(nisâen), vettekûllâhellezî tesâelûne bihî vel erhâm(erhâme). İnnallâhe kâne aleykum rakîbâ(rakîben).

Türkçe Çeviri

Ey insanlar! Takvalı21 olun Rabbinize4 O ki yarattı sizleri bir tek nefisten201; ve yarattı ondan* eşini** onun*; ve yaydı ikisinden birçok erkekler ve kadınlar; ve takvalı21 olun Allah’a -O ki sorarsınız/istersiniz O’nunla (adıyla)- ve rahimlere479 (de takvalı olun); doğrusu Allah oldu üzerinize bir Rakîb484.

Ahmed Samira Çevirisi

1 You, you the people, fear and obey your Lord who created you from one self and He created from it its spouse, and He scattered/distributed from them (B) many men and women, and fear and obey God who you ask each other/make oath to each other with Him, and the wombs/uteruses, that God was/is on you observing .

Notlar

Not 1

*Dişil zamirle geldiği için ilk yaratılan nefsin dişi olduğu anlaşılır. **Dişil olan ilk nefisten yaratılan eş de mutlak ki erildir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Rahimlere takvalı olmak. Kavram 479

479 4:1 ayetinde Yüce Allah kendisine takvalı olunmasını emretmiştir. Ayette ayrıca rahimlere de takvalı olunması gerektiği net bir şekilde bildirilmiştir. Rahim kelimesine 'akrabalar' gibi anlamlar verilmeye çalışılsa da kelimenin anlamı apaçık ortadadır. Türkçeye de geçmiş olan bu kelimenin anlamı direkt olarak kadınlarda bulunan üreme organı rahimdir. Rahimlere takvalı olmak kadınlara takvalı olmaktır. Kadınlar ve erkekler birbirlerinin giysileridir. Birbirlerini tamamlarlar. Yüce Allah tüm insanlara rahim sahipleri olan kadınların hoşnut olmayacağı işleri yapmamalarını emretmektedir.

Rakîb Kavram 484

484 Gözetleyen.

4. Nisâ Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

502|4|9|وَلْيَخْشَ ٱلَّذِينَ لَوْ تَرَكُوا۟ مِنْ خَلْفِهِمْ ذُرِّيَّةً ضِعَٰفًا خَافُوا۟ عَلَيْهِمْ فَلْيَتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَلْيَقُولُوا۟ قَوْلًا سَدِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

502|4|9|وليخش الذين لو تركوا من خلفهم ذريه ضعفا خافوا عليهم فليتقوا الله وليقولوا قولا سديدا

Latin Literal

9. Velyahşellezîne lev terakû min halfihim zurriyeten dıâfen hâfû aleyhim, felyettekûllâhe velyekûlû kavlen sedîdâ(sedîdan).

Türkçe Çeviri

Ve haşyet53 duysun kimseler (ki) eğer terk etselerdi* kendilerinin ardından gelen zayıf/perişan bir zürriyet380; korkarlardı onlar üzerine; öyleyse takvalı21 olsunlar Allah’a; ve desinler hedefi tam vuran bir söz.

Ahmed Samira Çevirisi

9 And those who, if they left from behind them weak descendants should fear, fear on them, and so they fear and obey (E) God, and they should say an accurate/truthful saying .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velyehşe ve haşyet duysun وَلْيَخْشَ خشي
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 lev eğer لَوْ -
4 teraku terk etseler تَرَكُوا ترك
5 min مِنْ -
6 halfihim onların sonrasında gelen خَلْفِهِمْ خلف
7 zurriyyeten bir zürriyet ذُرِّيَّةً ذرر
8 diaafen zayıf/perişan ضِعَافًا ضعف
9 hafu korkarlardı خَافُوا خوف
10 aleyhim onlar üzerine عَلَيْهِمْ -
11 felyetteku öyle ki takvalı olsunlar فَلْيَتَّقُوا وقي
12 llahe Allah’a اللَّهَ -
13 velyekulu ve desinler وَلْيَقُولُوا قول
14 kavlen söz قَوْلًا قول
15 sediden hedefi tam vuran سَدِيدًا سدد

Notlar

Not 1

*Ölüp gitseler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

4. Nisâ Suresi

Ayet 77

Arapça Metin (Harekeli)

570|4|77|أَلَمْ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ قِيلَ لَهُمْ كُفُّوٓا۟ أَيْدِيَكُمْ وَأَقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُوا۟ ٱلزَّكَوٰةَ فَلَمَّا كُتِبَ عَلَيْهِمُ ٱلْقِتَالُ إِذَا فَرِيقٌ مِّنْهُمْ يَخْشَوْنَ ٱلنَّاسَ كَخَشْيَةِ ٱللَّهِ أَوْ أَشَدَّ خَشْيَةً وَقَالُوا۟ رَبَّنَا لِمَ كَتَبْتَ عَلَيْنَا ٱلْقِتَالَ لَوْلَآ أَخَّرْتَنَآ إِلَىٰٓ أَجَلٍ قَرِيبٍ قُلْ مَتَٰعُ ٱلدُّنْيَا قَلِيلٌ وَٱلْءَاخِرَةُ خَيْرٌ لِّمَنِ ٱتَّقَىٰ وَلَا تُظْلَمُونَ فَتِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

570|4|77|الم تر الي الذين قيل لهم كفوا ايديكم واقيموا الصلوه واتوا الزكوه فلما كتب عليهم القتال اذا فريق منهم يخشون الناس كخشيه الله او اشد خشيه وقالوا ربنا لم كتبت علينا القتال لولا اخرتنا الي اجل قريب قل متع الدنيا قليل والاخره خير لمن اتقي ولا تظلمون فتيلا

Latin Literal

77. E lem tera ilâllezîne kîle lehum kuffû eydiyekum, ve ekîmus salâte ve âtûz zekât(zekâte), fe lemmâ kutibe aleyhimul kıtâlu izâ ferîkun minhum yahşevnen nâse ke haşyetillâhi ev eşedde haşyeh(haşyeten), ve kâlû rabbenâ lime ketebte aleynâl kıtâl(kıtâle), lev lâ ahhartenâ ilâ ecelin karîb(karîbin). Kul metâud dunyâ kalîl(kalîlun), vel âhıratu hayrun li menittekâ ve lâ tuzlemûne fetîlâ(fetîlen).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin kimseleri (ki) denildi onlara: "Çekin ellerinizi; ve ikame572 edin salâtı5; ve verin zekâtı10"; öyle ki ne zaman yazıldı onlara savaş; o zaman bir fırka/bir bölük onlardan haşyet53 duyar insanlara; haşyet53 duyar gibi Allah'a; ya da daha şiddetli bir haşyet53 duyma; ve dediler: “Rabbimiz4! Niçin yazdın bize savaş? Keşke tehir etseydin/erteleseydin bizi yakın bir ecele/bir süreye”; de ki: “Dünya metası54 azdır; ve ahiret hayırlıdır; kimse için; takvalı21 oldu; ve zulmedilmez sizlere bir fitil/bir sicim137 (kadar).

Ahmed Samira Çevirisi

77 Did you not see to those who were said to them: "Prevent/stop your hands and keep up the prayers, and give the charity." So when the fighting/killing was written/decreed on them, then a group from them fear the people, as God’s fear, or stronger fear, and they said: "Our Lord, for what (did) You write/decree on us the fighting/killing, if only You delayed us to (a) near term/time." Say: "The present world’s enjoyment (is) little, and the end (other life) (is) best to who feared and obeyed, and you do (will) not be caused injustice to/oppressed (as little as) a cleft in a seed ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elem أَلَمْ -
2 tera görmez misin تَرَ راي
3 ila إِلَى -
4 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
5 kile denildi قِيلَ قول
6 lehum onlara لَهُمْ -
7 kuffu çekin كُفُّوا كفف
8 eydiyekum ellerinizi أَيْدِيَكُمْ يدي
9 ve ekimu ve dikin/ayağa kaldırın وَأَقِيمُوا قوم
10 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
11 ve atu ve verin وَاتُوا اتي
12 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
13 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
14 kutibe yazıldı كُتِبَ كتب
15 aleyhimu onlara عَلَيْهِمُ -
16 l-kitalu savaş الْقِتَالُ قتل
17 iza o zaman إِذَا -
18 ferikun bir fırka/bir grup فَرِيقٌ فرق
19 minhum onlardan مِنْهُمْ -
20 yehşevne haşyet duyar/derin saygı duyar يَخْشَوْنَ خشي
21 n-nase insanlara النَّاسَ نوس
22 kehaşyeti haşyet duyar/derin saygı duyar gibi كَخَشْيَةِ خشي
23 llahi Allah'a اللَّهِ -
24 ev ya da أَوْ -
25 eşedde daha şiddetli أَشَدَّ شدد
26 haşyeten bir haşyet duyma/derin saygı duyma خَشْيَةً خشي
27 ve kalu ve dediler وَقَالُوا قول
28 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
29 lime niçin لِمَ -
30 ketebte yazdın كَتَبْتَ كتب
31 aleyna bize عَلَيْنَا -
32 l-kitale savaş الْقِتَالَ قتل
33 levla keşke لَوْلَا -
34 ehhartena tehir etseydin/erteleseydin bizi أَخَّرْتَنَا اخر
35 ila إِلَىٰ -
36 ecelin bir ecele/bir süreye أَجَلٍ اجل
37 karibin yakın قَرِيبٍ قرب
38 kul de ki قُلْ قول
39 metau metası/yararlanması مَتَاعُ متع
40 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
41 kalilun azdır قَلِيلٌ قلل
42 vel'ahiratu ve ahiret وَالْاخِرَةُ اخر
43 hayrun hayırlıdır خَيْرٌ خير
44 limeni kimse için لِمَنِ -
45 tteka takvalı oldu/sakındı اتَّقَىٰ وقي
46 ve la ve وَلَا -
47 tuzlemune zulmedilmez sizlere تُظْلَمُونَ ظلم
48 fetilen bir fitil/bir sicim (kadar) فَتِيلًا فتل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Meta Kavram 54

54 Sermaye. Yararlanma.

Bir fitil/bir sicim Kavram 137

137 Evrenimizin en küçük yapıtaşı 1.6x10 -35 metre uzunluğunda, ipliksi, fitil benzeri titreşen bir sicimdir. İpliksi, fitil benzeri yapılardır.Kur'an’da yüce Allah evrendeki en küçük yapının sicim (kıvrılmış-fitil, ‘string’) olduğunu işaret etmektedir.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

4. Nisâ Suresi

Ayet 128

Arapça Metin (Harekeli)

621|4|128|وَإِنِ ٱمْرَأَةٌ خَافَتْ مِنۢ بَعْلِهَا نُشُوزًا أَوْ إِعْرَاضًا فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِمَآ أَن يُصْلِحَا بَيْنَهُمَا صُلْحًا وَٱلصُّلْحُ خَيْرٌ وَأُحْضِرَتِ ٱلْأَنفُسُ ٱلشُّحَّ وَإِن تُحْسِنُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ فَإِنَّ ٱللَّهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

621|4|128|وان امراه خافت من بعلها نشوزا او اعراضا فلا جناح عليهما ان يصلحا بينهما صلحا والصلح خير واحضرت الانفس الشح وان تحسنوا وتتقوا فان الله كان بما تعملون خبيرا

Latin Literal

128. Ve in imraetun hâfet min ba’lihâ nuşûzen ev ı’râdan fe lâ cunâha aleyhimâ en yuslıhâ beynehumâ sulhâ(sulhan). Ves sulhu hayr(hayrun). Ve uhdıratil enfusuş şuhh(şuhha). Ve in tuhsinû ve tettekû fe innallâhe kâne bi mâ ta’melûne habîrâ(habîran).

Türkçe Çeviri

Ve eğer bir kadın korktuysa kendi kocasından bir uyuşmazlığa/geçimsizliğe ya da bir yüz çevirmeye/bırakmaya; öyle ki olmaz günah ikisine ki düzeltir ikisi* aralarını bir sulh** (-le); ve sulh** bir hayırdır; ve hazırlandı nefisler cimriliğe***; ve eğer güzelleştirir**** ve takvalı21 olursanız öyle ki doğrusu Allah oldu yaptıklarınıza bir Habîr466.

Ahmed Samira Çevirisi

128 And if a woman feared from her husband quarrel/despise or objection/opposition/turning away, so no offense/guilt (is) on them (B) that they (B) correct/reconciliate between them (B) correction/reconciliation, and the correction/reconciliation (is) best ; and the selves the miser/careful were brought/made to be present/made to attend , and if you do good and you fear and obey, so then God was/is with what you make/do an expert/experienced.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ini ve eğer وَإِنِ -
2 mraetun bir kadın امْرَأَةٌ مرا
3 hafet korktuysa خَافَتْ خوف
4 min مِنْ -
5 bea'liha kocasından onun بَعْلِهَا بعل
6 nuşuzen bir uyuşmazlık (evlilik ahidine uymayan davranışlar) نُشُوزًا نشز
7 ev ya da أَوْ -
8 ia'radan bir yüz çevirme/bırakma إِعْرَاضًا عرض
9 fela öyle ki olmaz فَلَا -
10 cunaha günah جُنَاحَ جنح
11 aleyhima ikisine عَلَيْهِمَا -
12 en ki أَنْ -
13 yusliha düzeltir ikisi يُصْلِحَا صلح
14 beynehuma aralarını بَيْنَهُمَا بين
15 sulhen bir sulh (-le) صُلْحًا صلح
16 ve ssulhu ve sulh وَالصُّلْحُ صلح
17 hayrun bir hayırdır خَيْرٌ خير
18 ve uhdirati ve hazırlandı وَأُحْضِرَتِ حضر
19 l-enfusu nefisler الْأَنْفُسُ نفس
20 ş-şuhha cimriliğe الشُّحَّ شحح
21 vein ve eğer وَإِنْ -
22 tuhsinu güzelleştirir تُحْسِنُوا حسن
23 ve tetteku ve takvalı olursanız وَتَتَّقُوا وقي
24 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
25 llahe Allah اللَّهَ -
26 kane oldu كَانَ كون
27 bima بِمَا -
28 tea'melune yaptıklarınıza تَعْمَلُونَ عمل
29 habiran bir haberdar. خَبِيرًا خبر

Notlar

Not 1

*Mevcut kötü gidişe bir dur derler ve aralarını düzeltirler. Aralarını düzelterek barış içinde geçinip giderler ya da barış içinde boşanarak aralarını düzeltirler.**Barış. Geçimsizlik ya da evliliğin sonlanması durumları mutlaka barışla gerçekleşmelidir. Barışla evliliğe devam edilmeli ya da barışla ayrılma gerçekleşmelidir. ***Ayrılma sürecinde eşler birbirlerine karşı cimrilik etmeye meyillidir. Yüce Allah bunun yapılmaması gerektiğini bildirmektedir. ****Eşler birbirlerine karşı takvalı olursa (birbirlerini incitmekten sakınırlarsa) ve boşanma durumunda bile güzellikle boşanma gerçekleşirse bu durum onlar için hayırlıdır. Her ikisine de bir günah yoktur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Habîr. Kavram 466

466 Haberdar.

4. Nisâ Suresi

Ayet 129

Arapça Metin (Harekeli)

622|4|129|وَلَن تَسْتَطِيعُوٓا۟ أَن تَعْدِلُوا۟ بَيْنَ ٱلنِّسَآءِ وَلَوْ حَرَصْتُمْ فَلَا تَمِيلُوا۟ كُلَّ ٱلْمَيْلِ فَتَذَرُوهَا كَٱلْمُعَلَّقَةِ وَإِن تُصْلِحُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ فَإِنَّ ٱللَّهَ كَانَ غَفُورًا رَّحِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

622|4|129|ولن تستطيعوا ان تعدلوا بين النسا ولو حرصتم فلا تميلوا كل الميل فتذروها كالمعلقه وان تصلحوا وتتقوا فان الله كان غفورا رحيما

Latin Literal

129. Ve len testatîû en ta’dilû beynen nisâi ve lev harastum fe lâ temîlû kullel meyli fe tezerûhâ kel muallakah(muallakati). Ve in tuslihû ve tettekû fe innallâhe kâne gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ve asla tabi olamazsınız ki adaleti680 sağlamaya kadınlar arasında; velev/fakat arzulasanız da (bir eşi) öyleyse meyletmeyin hepten (o eşe) meyil (-le); öyle ki bırakırsınız yalnız onu (diğer eşi) asılmış gibi; ve eğer düzeltirseniz ve takvalı21* olursanız öyle ki doğrusu Allah oldu bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Ahmed Samira Çevirisi

129 And you will never be able that you be just/equitable between the women, and (even) if you held onto stingily and desired strongly (were very careful), so do not bend/sway all the bend/inclination, so you leave her as/like the suspended neither properly married nor divorced and free to remarry (abused, abandoned and neglected), and if you reconciliate, and you fear and obey (God), so then God was/is a forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velen ve asla وَلَنْ -
2 testetiu tabi olamazsınız/takip demezsiniz تَسْتَطِيعُوا طوع
3 en ki أَنْ -
4 tea'dilu adaletli sağlamaya تَعْدِلُوا عدل
5 beyne arasında بَيْنَ بين
6 n-nisa'i kadınlar النِّسَاءِ نسو
7 velev velev/fakat وَلَوْ -
8 harastum arzulasanız da حَرَصْتُمْ حرص
9 fela öyleyse فَلَا -
10 temilu meyletmeyin تَمِيلُوا ميل
11 kulle hepten كُلَّ كلل
12 l-meyli meyil (-le) الْمَيْلِ ميل
13 fe tezeruha öyle ki bırakırsınız yalnız onu فَتَذَرُوهَا وذر
14 kalmuallekati asılmış gibi كَالْمُعَلَّقَةِ علق
15 ve in ve eğer وَإِنْ -
16 tuslihu düzeltirseniz تُصْلِحُوا صلح
17 ve tetteku ve takvalı olursanız وَتَتَّقُوا وقي
18 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
19 llahe Allah اللَّهَ -
20 kane oldu كَانَ كون
21 gafuran Gafûr. غَفُورًا غفر
22 rahimen Rahîm. رَحِيمًا رحم

Notlar

Not 1

*4:1 ayetinde Yüce Allah toplumun kadınlara takvalı olması gerektiğini bildirmiştir. Kadınları incitmekten, zora sokmaktan sakınmak gereklidir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Adalet Kavram 680

680 Hakka/gerçeğe uygunluk, hakkı/gerçeği gözetme. Hakka/gerçeğe uygunluk temelinde herkese eşit ve tarafsız bir şekilde davranma. Hakların herkes tarafından eşit/tarafsız şekilde kullanılmasının sağlanması. Hakları eşit olarak dengelemek, eşit olarak balanslamak. Adalet, doğruluk ve eşitlik prensiplerine dayanan evrensel bir değerdir.

5. Mâide Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

671|5|2|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تُحِلُّوا۟ شَعَٰٓئِرَ ٱللَّهِ وَلَا ٱلشَّهْرَ ٱلْحَرَامَ وَلَا ٱلْهَدْىَ وَلَا ٱلْقَلَٰٓئِدَ وَلَآ ءَآمِّينَ ٱلْبَيْتَ ٱلْحَرَامَ يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِّن رَّبِّهِمْ وَرِضْوَٰنًا وَإِذَا حَلَلْتُمْ فَٱصْطَادُوا۟ وَلَا يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَـَٔانُ قَوْمٍ أَن صَدُّوكُمْ عَنِ ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ أَن تَعْتَدُوا۟ وَتَعَاوَنُوا۟ عَلَى ٱلْبِرِّ وَٱلتَّقْوَىٰ وَلَا تَعَاوَنُوا۟ عَلَى ٱلْإِثْمِ وَٱلْعُدْوَٰنِ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلْعِقَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

671|5|2|يايها الذين امنوا لا تحلوا شعير الله ولا الشهر الحرام ولا الهدي ولا القليد ولا امين البيت الحرام يبتغون فضلا من ربهم ورضونا واذا حللتم فاصطادوا ولا يجرمنكم شنان قوم ان صدوكم عن المسجد الحرام ان تعتدوا وتعاونوا علي البر والتقوي ولا تعاونوا علي الاثم والعدون واتقوا الله ان الله شديد العقاب

Latin Literal

2. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tuhıllû şe’âirallâhi veleş şehral harâme ve lâl hedye ve lâl kalâide ve lâ ammînel beytel harâme yebtegûne fadlan min rabbihim ve rıdvânâ(rıdvânen) ve izâ haleltum fastâdû ve lâ yecrimennekum şeneânu kavmin en saddûkum anil mescidil harâmi en ta’tedû, ve teâvenû alel birri vet takva ve lâ teâvenû alel ismi vel udvâni vettekullâh(vettekullâhe) innallâhe şedîdul ıkâb(ıkâbi).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Halel getirmeyin* Allah'ın şiarlarına312; ve ne de haram aya34; ve ne de hediyeye338; ve ne de gerdanlara**; ve ne de haram eve535 gelenlere (ki) bakınırlar bir fazilete202 Rablerinden4 ve bir rızaya; ve sonlandırdığınız zaman ihramı534 öyle ki avlanın; cürüm işletmesin sizlere bir kavme (olan) nefret/kin ki engellediler sizleri haram mescitten158 ki (o durumda) sınırı aşarsınız; ve yardımlaşın erdem ve takva21 üzerine; ve yardımlaşmayın günah üzerine; ve sınırı aşmayın; ve takvalı21 olun Allah’a; doğrusu Allah Şedîd'tir536 akabinde***.

Ahmed Samira Çevirisi

2 You, you those who believed, do not permit/allow God’s methods of worship and nor the month the forbidden/sacred, and nor the offering, and nor the sacrificial animals/necklaces , and nor heading to the Forbidden/Sacred House/Home, they ask/desire grace/favour from their Lord, and acceptance/satisfaction, and if you finished pilgrimage so hunt/fish, and (let) not a nation’s hatred and animosity make you commit a crime/sin that (because) they prevented you from the Mosque the Forbidden/Sacred, that you transgress, and help each other, on the righteousness , and fear and obedience (of God), and do not help each other on the sin/crime and the transgression/aggression , and fear and obey God, that God (is) strong (severe in) the punishment.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tuhillu halel getirmeyin تُحِلُّوا حلل
6 şeaaira işaretlerine شَعَائِرَ شعر
7 llahi Allah'ın اللَّهِ -
8 ve la ve ne de وَلَا -
9 ş-şehra aya الشَّهْرَ شهر
10 l-harame haram الْحَرَامَ حرم
11 ve la ve ne de وَلَا -
12 l-hedye hediyeye الْهَدْيَ هدي
13 ve la ve ne de وَلَا -
14 l-kalaide gerdanlara الْقَلَائِدَ قلد
15 ve la ve ne de وَلَا -
16 ammine gelenlere امِّينَ امم
17 l-beyte eve الْبَيْتَ بيت
18 l-harame haram الْحَرَامَ حرم
19 yebtegune bakınırlar يَبْتَغُونَ بغي
20 fedlen bir fazilete فَضْلًا فضل
21 min مِنْ -
22 rabbihim Rableriden رَبِّهِمْ ربب
23 ve ridvanen ve bir rızaya وَرِضْوَانًا رضو
24 ve iza ve zaman وَإِذَا -
25 haleltum sonlandırdınız ihramı حَلَلْتُمْ حلل
26 festadu öyle ki avlanın فَاصْطَادُوا صيد
27 ve la وَلَا -
28 yecrimennekum cürüm işletmesin sizlere يَجْرِمَنَّكُمْ جرم
29 şenanu nefret/kin شَنَانُ شنا
30 kavmin bir kavme قَوْمٍ قوم
31 en ki أَنْ -
32 saddukum engellediler sizleri صَدُّوكُمْ صدد
33 ani عَنِ -
34 l-mescidi mescitten الْمَسْجِدِ سجد
35 l-harami haram الْحَرَامِ حرم
36 en ki أَنْ -
37 tea'tedu sınırı aşarsınız تَعْتَدُوا عدو
38 ve teaave nu ve yardımlaşın وَتَعَاوَنُوا عون
39 ala üzerine عَلَى -
40 l-birri erdem الْبِرِّ برر
41 ve ttekva ve takva وَالتَّقْوَىٰ وقي
42 vela ve وَلَا -
43 teaavenu yardımlaşmayın تَعَاوَنُوا عون
44 ala üzerine عَلَى -
45 l-ismi günah الْإِثْمِ اثم
46 vel'udvani ve sınırı aşma وَالْعُدْوَانِ عدو
47 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
48 llahe Allah’a اللَّهَ -
49 inne doğrusu إِنَّ -
50 llahe Allah اللَّهَ -
51 şedidu şiddetlidir شَدِيدُ شدد
52 l-ikabi akabinde الْعِقَابِ عقب

Notlar

Not 1

*Bozmak.**Hediye olarak gönderilmiş hayvanlara işaretleme amacıyla takılan gerdanlıklar. ***Ardında.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Haram aylar Kavram 34

34 Kur'an'ın indiği dönemde o bölgede yaşayan insanların belirlemiş olduğu bir kural/antlaşma. Savaşmanın haram olduğu 4 ay.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Haram mescit Kavram 158

158 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğdiği her yer mescittir. Haram mescitse bulunduğu yerde günah işlemenin, kötülük yapmanın, canlılara zarar vermenin haram edildiği/yasaklandığı topluma ait olan mescittir.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

Şiar Kavram 312

312 Sembol, slogan, amblem, nişan, işaret, soyut bir kavramın somutlaşarak sembol/belirteç haline gelmesi.

Hediye Kavram 338

338 Hac veya umre için haram mescide gelen kimselerin kendileri ve başkaları için yanlarında getirdikleri ihtiyaç giderici şeyler. Canlı hayvan mantıken en iyi hediyedir. İyi bir besin kaynağı olan et çölde çok hızlı bozulacağı için et verecek olan hayvanın canlı olarak haram mescide getirilmesi en güzelidir. Bu hayvanlar oraya gelen insanların doyurulması içindir. İhtiyaç oluştukça Yüce Allah adına kesilirler.

Hurum, ihram Kavram 534

534 Hac döneminde yapılması haram edilen şeyleri yapmamak. Haram emrine uymak.

Haram ev, haram beyt. Kavram 535

535 Bulunduğu yerde günah işlemenin, kötülük yapmanın, canlılara zarar vermenin haram edildiği/yasaklandığı topluma ait olan ev.

Şedîd Kavram 536

536 Şiddetli.

5. Mâide Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

673|5|4|يَسْـَٔلُونَكَ مَاذَآ أُحِلَّ لَهُمْ قُلْ أُحِلَّ لَكُمُ ٱلطَّيِّبَٰتُ وَمَا عَلَّمْتُم مِّنَ ٱلْجَوَارِحِ مُكَلِّبِينَ تُعَلِّمُونَهُنَّ مِمَّا عَلَّمَكُمُ ٱللَّهُ فَكُلُوا۟ مِمَّآ أَمْسَكْنَ عَلَيْكُمْ وَٱذْكُرُوا۟ ٱسْمَ ٱللَّهِ عَلَيْهِ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ سَرِيعُ ٱلْحِسَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

673|5|4|يسلونك ماذا احل لهم قل احل لكم الطيبت وما علمتم من الجوارح مكلبين تعلمونهن مما علمكم الله فكلوا مما امسكن عليكم واذكروا اسم الله عليه واتقوا الله ان الله سريع الحساب

Latin Literal

4. Yes’elûneke mâ zâ uhılle lehum kul uhılle lekumut tayyibâtu ve mâ allemtum minel cevârihi mukellibîne tuallimûnehunne mimmâ allemekumullâhu fe kulû mimmâ emsekne aleykum vezkurûsmellâhi aleyhi vettekûllâh(vettekûllâhe) innallâhe serîul hısâb(hısâbi).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana neyin helal kılındığını onlara; de ki: "Helal kılındı sizlere iyiler; ve avcı hayvanlardan* öğrettiğiniz (şey); avcı hayvanları eğitenler (ki) öğretirsiniz onları (avcı hayvanları) sizlere öğrettiğinden** Allah'ın; öyle ki yiyin tuttuklarından sizlere; ve anın/zikredin78 Allah'ın ismini49 onun (avın) üzerine; ve takvalı21 olun Allah’a; doğrusu Allah seridir/çabuktur hesapta.

Ahmed Samira Çevirisi

4 They ask/question you what became permitted (allowed) for them, say: "Permitted/allowed for you (are) the goodnesses, and what you taught from the predatory animals, hunting birds and hunting dogs, training for hunting and retrieving , you teach them (F) from what God taught/instructed you, so eat from what they (F) held/grasped/seized on (for) you, and mention/remember God’s name on it, and fear and obey God, that God (is) quick/fast (in) the counting/calculating."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yeseluneke sual ederler sana يَسْأَلُونَكَ سال
2 maza neyin مَاذَا -
3 uhille helal kılındığını أُحِلَّ حلل
4 lehum onlara لَهُمْ -
5 kul de ki قُلْ قول
6 uhille helal kılındı أُحِلَّ حلل
7 lekumu sizlere لَكُمُ -
8 t-tayyibatu iyiler الطَّيِّبَاتُ طيب
9 ve ma ve وَمَا -
10 allemtum öğrettiğiniz عَلَّمْتُمْ علم
11 mine مِنَ -
12 l-cevarihi avcı hayvanlardan الْجَوَارِحِ جرح
13 mukellibine avcı hayvanların eğitenler مُكَلِّبِينَ كلب
14 tuallimunehunne öğretirsiniz onları تُعَلِّمُونَهُنَّ علم
15 mimma مِمَّا -
16 allemekumu sizlere öğretttiğinden عَلَّمَكُمُ علم
17 llahu Allah'ın اللَّهُ -
18 fekulu öyle ki yiyin فَكُلُوا اكل
19 mimma مِمَّا -
20 emsekne tuttuklarından أَمْسَكْنَ مسك
21 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
22 vezkuru ve anın وَاذْكُرُوا ذكر
23 isme adını/ismini اسْمَ سمو
24 llahi Allah'ın اللَّهِ -
25 aleyhi üzerine onun عَلَيْهِ -
26 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
27 llahe Allah’a اللَّهَ -
28 inne doğrusu إِنَّ -
29 llahe Allah اللَّهَ -
30 seriu seridir سَرِيعُ سرع
31 l-hisabi hesapta الْحِسَابِ حسب

Notlar

Not 1

*Tazı, köpek, şahin, doğan, kartal gibi avcı hayvanlar.**Avcı hayvanların eğitilebilmesi mutlak ki Yüce Allah'ın bilgisi ve izniyle olmaktadır. İnsana kalemle yazmayı öğreten Rabbimiz bizlere başka şeyler de öğretti.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

İsim/ad. Kavram 49

49 İsim; Yüce Allah'ın sıfatı ve tecelli edişi. Çoğul olarak 'isimler'; Yüce Allah'ın tüm sıfatları ve tecelli edişleri. En güzel isimler/sıfatlar O'nadır.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

5. Mâide Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

676|5|7|وَٱذْكُرُوا۟ نِعْمَةَ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ وَمِيثَٰقَهُ ٱلَّذِى وَاثَقَكُم بِهِۦٓ إِذْ قُلْتُمْ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

676|5|7|واذكروا نعمه الله عليكم وميثقه الذي واثقكم به اذ قلتم سمعنا واطعنا واتقوا الله ان الله عليم بذات الصدور

Latin Literal

7. Vezkurû ni’metellâhi aleykum ve mîsâkahullezî vâsekakum bihî iz kultum semi’nâ ve ata’nâ vettekûllâh(vettekûllâhe) innallâhe alîmun bizâtis sudûr(sudûri).

Türkçe Çeviri

Ve anın/zikredin78 nimetini Allah'ın sizlere; ve mîsâkını281 (da); O (Allah) ki ve mîsâkladı281 sizleri onunla dediğiniz zaman "İşittik ve itaat ettik"; ve takvalı21 olun Allah’a; doğrusu Allah bir Alîm’dir8 göğüslerin zatîne/özüne.

Ahmed Samira Çevirisi

7 And remember/mention God’s blessing/goodness on you, and His entrustment that He entrusted you with it, when you said: "We heard/listened and we obeyed." And fear and obey God, that God (is) knowledgeable within the innermosts (chests).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vezkuru ve anın/zikredin وَاذْكُرُوا ذكر
2 nia'mete ni'metini نِعْمَةَ نعم
3 llahi Allah'ın اللَّهِ -
4 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
5 ve misakahu ve misakını onun وَمِيثَاقَهُ وثق
6 llezi O ki الَّذِي -
7 vesekakum ve misakladı sizleri وَاثَقَكُمْ وثق
8 bihi onunla بِهِ -
9 iz zaman إِذْ -
10 kultum dediniz قُلْتُمْ قول
11 semia'na işittik سَمِعْنَا سمع
12 ve etaa'na ve itaat ettik وَأَطَعْنَا طوع
13 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
14 llahe Allah’a اللَّهَ -
15 inne doğrusu إِنَّ -
16 llahe Allah اللَّهَ -
17 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
18 bizati zatîne/özüne بِذَاتِ -
19 s-suduri göğüslerin الصُّدُورِ صدر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

5. Mâide Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

677|5|8|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ كُونُوا۟ قَوَّٰمِينَ لِلَّهِ شُهَدَآءَ بِٱلْقِسْطِ وَلَا يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَـَٔانُ قَوْمٍ عَلَىٰٓ أَلَّا تَعْدِلُوا۟ ٱعْدِلُوا۟ هُوَ أَقْرَبُ لِلتَّقْوَىٰ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ خَبِيرٌۢ بِمَا تَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

677|5|8|يايها الذين امنوا كونوا قومين لله شهدا بالقسط ولا يجرمنكم شنان قوم علي الا تعدلوا اعدلوا هو اقرب للتقوي واتقوا الله ان الله خبير بما تعملون

Latin Literal

8. Yâ eyyuhellezîne âmenû kûnû kavvâmîne lillâhi şuhedâe bil kıstı ve lâ yecrimennekum şeneânu kavmin alâ ellâ ta’dilû. I’dilû, huve akrabu lit takva vettekûllâh(vettekûllâhe) innallâhe habîrun bimâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Olun kavvamlar501 Allah için eşitliğe şahitler/tanıklar; ve cürüm* işletmesin sizlere nefret/kin bir kavme karşı ki (o durumda) adaleti gözetmez (olursunuz); adil680 olun; o daha yakındır takvaya21; ve takvalı21 olun Allah’a; doğrusu Allah bir Habîr’dir466 yaptıklarınıza.

Ahmed Samira Çevirisi

8 You, you those who believed, be just/upright to God, witnessing/testifying with the just/equitable, and (let) not a nation’s hatred and animosity make you commit a crime/sin , on (because) that you not be just/equitable, be just/equitable it is nearer/closer to the fear and obedience (of God), and fear and obey God, that God is expert/experienced with what you make/do.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 kunu olun كُونُوا كون
5 kavvamine kavvamlar قَوَّامِينَ قوم
6 lillahi Allah için لِلَّهِ -
7 şuheda'e şahitler/tanıklar شُهَدَاءَ شهد
8 bil-kisti eşitliğe بِالْقِسْطِ قسط
9 ve la ve وَلَا -
10 yecrimennekum cürüm işletmesin sizlere يَجْرِمَنَّكُمْ جرم
11 şenanu nefret/kin شَنَانُ شنا
12 kavmin bir kavme قَوْمٍ قوم
13 ala karşı عَلَىٰ -
14 ella ki أَلَّا -
15 tea'dilu adaleti gözetmezsiniz تَعْدِلُوا عدل
16 a'dilu adil olun اعْدِلُوا عدل
17 huve o هُوَ -
18 ekrabu daha yakındır أَقْرَبُ قرب
19 littekva takvaya لِلتَّقْوَىٰ وقي
20 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
21 llahe Allah’a اللَّهَ -
22 inne doğrusu إِنَّ -
23 llahe Allah اللَّهَ -
24 habirun bir Habir’dir خَبِيرٌ خبر
25 bima بِمَا -
26 tea'melune yaptıklarınıza تَعْمَلُونَ عمل

Notlar

Not 1

*Suç.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Habîr. Kavram 466

466 Haberdar.

Kavvam Kavram 501

501 Ayakta duran, dikelip kol kanat geren, evin direği.

Adalet Kavram 680

680 Hakka/gerçeğe uygunluk, hakkı/gerçeği gözetme. Hakka/gerçeğe uygunluk temelinde herkese eşit ve tarafsız bir şekilde davranma. Hakların herkes tarafından eşit/tarafsız şekilde kullanılmasının sağlanması. Hakları eşit olarak dengelemek, eşit olarak balanslamak. Adalet, doğruluk ve eşitlik prensiplerine dayanan evrensel bir değerdir.

5. Mâide Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

680|5|11|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱذْكُرُوا۟ نِعْمَتَ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ هَمَّ قَوْمٌ أَن يَبْسُطُوٓا۟ إِلَيْكُمْ أَيْدِيَهُمْ فَكَفَّ أَيْدِيَهُمْ عَنكُمْ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَعَلَى ٱللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ ٱلْمُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

680|5|11|يايها الذين امنوا اذكروا نعمت الله عليكم اذ هم قوم ان يبسطوا اليكم ايديهم فكف ايديهم عنكم واتقوا الله وعلي الله فليتوكل المومنون

Latin Literal

11. Yâ eyyuhellezîne âmenûzkurû ni’metallâhi aleykum iz hemme kavmun en yebsutû ileykum eydiyehum fe keffe eydiyehum ankum, vettekûllâh(vettekûllâhe) ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Anın/zikredin78 Allah'ın üzerinize (olan) nimetini; yeltendiği zaman bir kavim/topluluk (ki) uzatmaya sizlere ellerini; öyle ki geri bıraktırdı (Allah) sizden ellerini onların ; ve takvalı21 olun Allah’a; ve Allah'a karşı öyle ki tevekkül79 etsinler müminler27.

Ahmed Samira Çevirisi

11 You, you those who believed, remember/mention God’s blessing/goodness on you, when a nation started that they spread/extend their hands to you, so He prevented/stopped their hands from you, and fear and obey God, and on God so should the believers rely on/trust in.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 zkuru anın/zikredin اذْكُرُوا ذكر
5 nia'mete nimetini نِعْمَتَ نعم
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
8 iz zaman إِذْ -
9 hemme yeltenmişti هَمَّ همم
10 kavmun bir kavim/topluluk قَوْمٌ قوم
11 en أَنْ -
12 yebsutu uzatırlar يَبْسُطُوا بسط
13 ileykum sizlere إِلَيْكُمْ -
14 eydiyehum ellerini أَيْدِيَهُمْ يدي
15 fekeffe öyle ki geri bıraktırdı (Allah) فَكَفَّ كفف
16 eydiyehum ellerini onların أَيْدِيَهُمْ يدي
17 ankum sizden عَنْكُمْ -
18 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
19 llahe Allah’a اللَّهَ -
20 ve ala ve karşı وَعَلَى -
21 llahi Allah'a اللَّهِ -
22 felyetevekkeli öyle ki tevekkül etsinler فَلْيَتَوَكَّلِ وكل
23 l-mu'minune müminler الْمُؤْمِنُونَ امن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Tevekkül Kavram 79

79 Vekil olarak yetkilendirmek, atamak, vazifelendirmek.

5. Mâide Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

704|5|35|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱبْتَغُوٓا۟ إِلَيْهِ ٱلْوَسِيلَةَ وَجَٰهِدُوا۟ فِى سَبِيلِهِۦ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

704|5|35|يايها الذين امنوا اتقوا الله وابتغوا اليه الوسيله وجهدوا في سبيله لعلكم تفلحون

Latin Literal

35. Yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe vebtegû ileyhil vesîlete ve câhidû fî sebîlihi leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Takvalı21 olun Allah’a; ve arayın/bakının O'na vesile/fırsat/sebep; ve cihat356 edin O'nun yolunda336; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

35 You, you those who believed, fear and obey God, and ask/wish to him the means to approach , and struggle in His way/path (sake), maybe you succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 tteku takvalı olun اتَّقُوا وقي
5 llahe Allah’a اللَّهَ -
6 vebtegu ve arayın/bakının وَابْتَغُوا بغي
7 ileyhi O'na إِلَيْهِ -
8 l-vesilete vesile الْوَسِيلَةَ وسل
9 ve cahidu ve cihat edin وَجَاهِدُوا جهد
10 fi فِي -
11 sebilihi O'nun yolunda سَبِيلِهِ سبل
12 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
13 tuflihune felaha ulaşırsınız تُفْلِحُونَ فلح

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

Cihat etmek Kavram 356

356 Mücadele etmek. Kur’an’da savaş/öldürmek katletmek olarak işaret edilir. Cihat etmek Kur’an’la yapılan mücadeledir. 25:52 ayetinde kâfirlerle karşı en büyük cihadın Kur’an’la yapılması gerektiğini Yüce Rabbimiz apaçık bir şekilde bizlere bildirilmektedir. Kur’an’la cihat eden kimselere de mücahit denir.

5. Mâide Suresi

Ayet 57

Arapça Metin (Harekeli)

726|5|57|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَّخِذُوا۟ ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُوا۟ دِينَكُمْ هُزُوًا وَلَعِبًا مِّنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكُمْ وَٱلْكُفَّارَ أَوْلِيَآءَ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

726|5|57|يايها الذين امنوا لا تتخذوا الذين اتخذوا دينكم هزوا ولعبا من الذين اوتوا الكتب من قبلكم والكفار اوليا واتقوا الله ان كنتم مومنين

Latin Literal

57. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızûllezînettehazû dînekum huzuven ve leiben min ellezîne ûtûl kitâbe min kablikum vel kuffâra evliyâ(evliyâe), vettekûllâhe in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Edinmeyin/tutmayın kimseleri evliya212 (ki) edindiler/tuttular dininizi122 maskaraca* ve laubalice**; kimseleri135 (de ki) verildiler kitap sizden önce ve kâfirleri25 (de); ve takvalı21 olun Allah'a eğer olduysanız müminler21.

Ahmed Samira Çevirisi

57 You, you those who believed, do not take those who took your religion mockingly and playing/amusement from those who were given The Book from before you, and the disbelievers (as) guardians/patrons/allies , and fear and obey God, if you were believing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tettehizu edinmeyin/tutmayın تَتَّخِذُوا اخذ
6 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
7 ttehazu edinirler/tutarlar اتَّخَذُوا اخذ
8 dinekum dininizi دِينَكُمْ دين
9 huzuven eğlence هُزُوًا هزا
10 veleiben ve bir laubali وَلَعِبًا لعب
11 mine مِنَ -
12 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
13 utu verildiler أُوتُوا اتي
14 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
15 min مِنْ -
16 kablikum sizden önce قَبْلِكُمْ قبل
17 velkuffara ve kâfirleri وَالْكُفَّارَ كفر
18 evliya'e evliya أَوْلِيَاءَ ولي
19 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
20 llahe Allah'a اللَّهَ -
21 in eğer إِنْ -
22 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
23 mu'minine müminler مُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*Şerefsizce, onursuzca, haysiyetsizce, rezilce (kimse); şebekçe.**Davranışları ölçüsüz, olgun olmayan; ciddiyetsiz, gayriciddi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

5. Mâide Suresi

Ayet 65

Arapça Metin (Harekeli)

734|5|65|وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ ءَامَنُوا۟ وَٱتَّقَوْا۟ لَكَفَّرْنَا عَنْهُمْ سَيِّـَٔاتِهِمْ وَلَأَدْخَلْنَٰهُمْ جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

734|5|65|ولو ان اهل الكتب امنوا واتقوا لكفرنا عنهم سياتهم ولادخلنهم جنت النعيم

Latin Literal

65. Ve lev enne ehlel kitâbi âmenû vettekav le keffernâ anhum seyyiâtihim ve le edhalnâhum cennâtin naîm(naîmi).

Türkçe Çeviri

Şayet ki kitap ehli135 iman47 etselerdi ve takvalı21 olsalardı; mutlak kâfirlik25 ederdik onlardan kötülüklerini; ve mutlak sokardık onları nimetli cennetlere.

Ahmed Samira Çevirisi

65 And if that The Book’s people believed and feared and obeyed We would have substituted from them their sins/crimes, and We would have entered them the blessing’s gardens.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velev şayet وَلَوْ -
2 enne ki أَنَّ -
3 ehle ehli أَهْلَ اهل
4 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
5 amenu iman etselerdi امَنُوا امن
6 vettekav ve takvalı olsalardı وَاتَّقَوْا وقي
7 lekefferna mutlak kâfirlik ederdik لَكَفَّرْنَا كفر
8 anhum onlardan عَنْهُمْ -
9 seyyiatihim kötülüklerini سَيِّئَاتِهِمْ سوا
10 vel'eedhalnahum ve mutlak sokardık onları وَلَأَدْخَلْنَاهُمْ دخل
11 cennati cennetlere جَنَّاتِ جنن
12 n-neiymi nimetli النَّعِيمِ نعم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

5. Mâide Suresi

Ayet 88

Arapça Metin (Harekeli)

757|5|88|وَكُلُوا۟ مِمَّا رَزَقَكُمُ ٱللَّهُ حَلَٰلًا طَيِّبًا وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ ٱلَّذِىٓ أَنتُم بِهِۦ مُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

757|5|88|وكلوا مما رزقكم الله حللا طيبا واتقوا الله الذي انتم به مومنون

Latin Literal

88. Ve kulû mimmâ razakakumullâhu halâlen tayyiben vettekûllâhellezî entum bihî mu’minûn(mu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve yiyin rızıklandırdığından Allah'ın bir helal* (olarak); bir iyi (olarak); ve takvalı21 olun Allah’a O ki sizler O’na müminlersiniz27.

Ahmed Samira Çevirisi

88 And eat from what God provided for you, permitted/allowed, good/enjoyable , and fear and obey God, whom you are with (in) him believing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kulu ve yeyin وَكُلُوا اكل
2 mimma مِمَّا -
3 razekakumu rızıklandırdığından رَزَقَكُمُ رزق
4 llahu Allah'ın اللَّهُ -
5 halalen bir helal (olarak) حَلَالًا حلل
6 tayyiben bir iyi (olarak) طَيِّبًا طيب
7 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
8 llahe Allah’a اللَّهَ -
9 llezi o ki الَّذِي -
10 entum sizler أَنْتُمْ -
11 bihi O’na بِهِ -
12 mu'minune müminlersiniz مُؤْمِنُونَ امن

Notlar

Not 1

*Kur'an'da belirtilen haram yiyecekler dışında Yüce Allah'ın rızık olarak verdiği yiyeceklerden sizlere iyi geleni, sevdiğinizi rahatlıkla yiyin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

5. Mâide Suresi

Ayet 93

Arapça Metin (Harekeli)

762|5|93|لَيْسَ عَلَى ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ جُنَاحٌ فِيمَا طَعِمُوٓا۟ إِذَا مَا ٱتَّقَوا۟ وَّءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ ثُمَّ ٱتَّقَوا۟ وَّءَامَنُوا۟ ثُمَّ ٱتَّقَوا۟ وَّأَحْسَنُوا۟ وَٱللَّهُ يُحِبُّ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

762|5|93|ليس علي الذين امنوا وعملوا الصلحت جناح فيما طعموا اذا ما اتقوا وامنوا وعملوا الصلحت ثم اتقوا وامنوا ثم اتقوا واحسنوا والله يحب المحسنين

Latin Literal

93. Leyse alellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti cunâhun fîmâ taimû izâ mettekav ve âmenû ve amilûs sâlihâti summettekav ve âmenû summettekav ve ahsenû vallâhu yuhibbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Yoktur iman47 etmiş ve sâlihât18 yapmış kimseler üzerine bir günah yediklerindekinde; zaman ki takvalı21 oldular ve iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; sonra (da) takvalı21 oldular ve iman47 ettiler; sonra (da) takvalı21 oldular; ve (bu) daha güzeldir; ve Allah sever muhsinleri294.

Ahmed Samira Çevirisi

93 (An) offense/guilt is not on those who believed and made/did correct/righteous deeds in what they ate/tasted, if as long as they feared and obeyed and believed and they made/did the correct/righteous deeds, then they feared and obeyed and they believed, and then they feared and obeyed, and they did good and God loves/likes the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leyse yoktur لَيْسَ ليس
2 ala üzerine عَلَى -
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 amenu iman etmiş امَنُوا امن
5 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
6 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
7 cunahun bir günah جُنَاحٌ جنح
8 fima فِيمَا -
9 taimu yediklerindekinde طَعِمُوا طعم
10 iza zaman إِذَا -
11 ma ki مَا -
12 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
13 ve amenu ve iman ettiler وَامَنُوا امن
14 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
15 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
16 summe sonra ثُمَّ -
17 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
18 ve amenu ve iman ettiler وَامَنُوا امن
19 summe sonra ثُمَّ -
20 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
21 ve ehsenu ve daha güzeldir وَأَحْسَنُوا حسن
22 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
23 yuhibbu sever يُحِبُّ حبب
24 l-muhsinine muhsinleri الْمُحْسِنِينَ حسن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

5. Mâide Suresi

Ayet 96

Arapça Metin (Harekeli)

765|5|96|أُحِلَّ لَكُمْ صَيْدُ ٱلْبَحْرِ وَطَعَامُهُۥ مَتَٰعًا لَّكُمْ وَلِلسَّيَّارَةِ وَحُرِّمَ عَلَيْكُمْ صَيْدُ ٱلْبَرِّ مَا دُمْتُمْ حُرُمًا وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ ٱلَّذِىٓ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

765|5|96|احل لكم صيد البحر وطعامه متعا لكم وللسياره وحرم عليكم صيد البر ما دمتم حرما واتقوا الله الذي اليه تحشرون

Latin Literal

96. Uhille lekum saydul bahri ve taâmuhu metâan lekum ve lis seyyârah(seyyârati), ve hurrime aleykum saydul berri mâ dumtum hurumâ(hurumen) vettekullâhellezî ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).

Türkçe Çeviri

Helal kılındı sizlere bol su236 avı ve yiyeceği onun; bir metadır54 sizlere ve seyir halinde olanlara; ve haram edildi üzerinize kara avı daim olduğunuzda ihrama534; ve takvalı21 olun Allah’a; O ki O’na doğru haşredilirsiniz.

Ahmed Samira Çevirisi

96 Permitted/allowed for you is the sea’s hunting/fishing, and its food, enjoyment to you and to the caravan/people often moving , and forbidden on you (is) the shore’s/land’s hunting/trapping as long as you continued in compliance with pilgrimage prohibitions , and fear and obey God, who to Him you are being gathered.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 uhille helal kılındı أُحِلَّ حلل
2 lekum sizlere لَكُمْ -
3 saydu avı صَيْدُ صيد
4 l-behri bol su الْبَحْرِ بحر
5 ve taaamuhu ve yiyeceği onun وَطَعَامُهُ طعم
6 metaan bir meta مَتَاعًا متع
7 lekum sizlere لَكُمْ -
8 velisseyyarati ve seyir halinde olanlara وَلِلسَّيَّارَةِ سير
9 ve hurrime ve haram edildi وَحُرِّمَ حرم
10 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
11 saydu avı صَيْدُ صيد
12 l-berri kara الْبَرِّ برر
13 ma مَا -
14 dumtum daim olduğunuzda دُمْتُمْ دوم
15 hurumen ihrama حُرُمًا حرم
16 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
17 llahe Allah’a اللَّهَ -
18 llezi O ki الَّذِي -
19 ileyhi O’na doğru إِلَيْهِ -
20 tuhşerune haşredilirsiniz تُحْشَرُونَ حشر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Meta Kavram 54

54 Sermaye. Yararlanma.

Bol su, bahr, bihâr. Kavram 236

236 Tatlı veya tuzlu fark etmeksizin bol su. Denizler, okyanuslar, yüksek debili nehirler (Nil), göller.

Hurum, ihram Kavram 534

534 Hac döneminde yapılması haram edilen şeyleri yapmamak. Haram emrine uymak.

5. Mâide Suresi

Ayet 100

Arapça Metin (Harekeli)

769|5|100|قُل لَّا يَسْتَوِى ٱلْخَبِيثُ وَٱلطَّيِّبُ وَلَوْ أَعْجَبَكَ كَثْرَةُ ٱلْخَبِيثِ فَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ يَٰٓأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

769|5|100|قل لا يستوي الخبيث والطيب ولو اعجبك كثره الخبيث فاتقوا الله ياولي الالبب لعلكم تفلحون

Latin Literal

100. Kul lâ yestevîl habîsu vet tayyibu ve lev a’cebeke kesretul habîs(habîsi), fettekullâhe yâ ulîl elbâbi leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Olmaz aynı seviyede habis/kötülük ve iyilik; şayet hayranlık/şaşkınlık uyandırsa (da) sana çokluğu habisin/kötülüğün; öyle ki takvalı21 olun Allah’a ey elbâb88 sahipleri!; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

100 Say: "The bad/spoiled and the good/pure do not become equal/alike, and even if it pleased/marveled you the bad’s/spoiled’s plentifulness, so fear and obey God, you (owners) of the pure minds/intelligences ,maybe/perhaps you win/succeed."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 la olmaz لَا -
3 yestevi aynı seviyede يَسْتَوِي سوي
4 l-habisu habis الْخَبِيثُ خبث
5 ve ttayyibu ve iyilik وَالطَّيِّبُ طيب
6 velev şayet وَلَوْ -
7 ea'cebeke hayranlık/şaşkınlık uyandırsa sana أَعْجَبَكَ عجب
8 kesratu çokluğu كَثْرَةُ كثر
9 l-habisi habisin الْخَبِيثِ خبث
10 fetteku öyle ki takvalı olun فَاتَّقُوا وقي
11 llahe Allah’a اللَّهَ -
12 ya uli ey sahipleri يَا أُولِي اول
13 l-elbabi elbab الْأَلْبَابِ لبب
14 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
15 tuflihune felaha ulaşırsınız تُفْلِحُونَ فلح

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Elbâb Kavram 88

88 Akıl ve mantık. Analitik/rasyonel düşünme.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

5. Mâide Suresi

Ayet 108

Arapça Metin (Harekeli)

777|5|108|ذَٰلِكَ أَدْنَىٰٓ أَن يَأْتُوا۟ بِٱلشَّهَٰدَةِ عَلَىٰ وَجْهِهَآ أَوْ يَخَافُوٓا۟ أَن تُرَدَّ أَيْمَٰنٌۢ بَعْدَ أَيْمَٰنِهِمْ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱسْمَعُوا۟ وَٱللَّهُ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلْفَٰسِقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

777|5|108|ذلك ادني ان ياتوا بالشهده علي وجهها او يخافوا ان ترد ايمن بعد ايمنهم واتقوا الله واسمعوا والله لا يهدي القوم الفسقين

Latin Literal

108. Zâlike ednâ en ye’tû biş şehâdeti alâ vechihâ ev yehâfûen turadde eymânun ba’de eymânihim vettekûllâhe vesmeû vallâhu lâ yehdil kavmel fâsikîn(fâsikîne).

Türkçe Çeviri

İşte bu; daha yakındır ki gelirler şahitlikle/tanıklıkla yüzü üzerine (şahitliğin) ya da korkarlar ki reddedilir onların yeminleri yeminler sonrasında; ve takvalı21 olun Allah'a; ve işitin; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz fâsıklar38 kavmini/toplumunu.

Ahmed Samira Çevirisi

108 That (is) nearer that they come with the testimony/certification on its face/direction , or they fear that oaths be returned after their oaths, and fear and obey God and hear/listen, and God does not guide the nation the debauchers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
2 edna daha yakındır أَدْنَىٰ دنو
3 en ki أَنْ -
4 ye'tu gelirler يَأْتُوا اتي
5 biş-şehadeti şahitlikle/tanıklıkla بِالشَّهَادَةِ شهد
6 ala üzerine عَلَىٰ -
7 vechiha yüzü (şahitliğin) وَجْهِهَا وجه
8 ev ya da أَوْ -
9 yehafu korkarlar يَخَافُوا خوف
10 en ki أَنْ -
11 turadde reddedilir تُرَدَّ ردد
12 eymanun yeminler أَيْمَانٌ يمن
13 bea'de sonrası بَعْدَ بعد
14 eymanihim yeminleri onları أَيْمَانِهِمْ يمن
15 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
16 llahe Allah'tan اللَّهَ -
17 vesmeu ve işitin وَاسْمَعُوا سمع
18 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
19 la لَا -
20 yehdi doğru yola kılavuzlamaz يَهْدِي هدي
21 l-kavme kavmi/toplumu الْقَوْمَ قوم
22 l-fasikine fasıklar الْفَاسِقِينَ فسق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

5. Mâide Suresi

Ayet 112

Arapça Metin (Harekeli)

781|5|112|إِذْ قَالَ ٱلْحَوَارِيُّونَ يَٰعِيسَى ٱبْنَ مَرْيَمَ هَلْ يَسْتَطِيعُ رَبُّكَ أَن يُنَزِّلَ عَلَيْنَا مَآئِدَةً مِّنَ ٱلسَّمَآءِ قَالَ ٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

781|5|112|اذ قال الحواريون يعيسي ابن مريم هل يستطيع ربك ان ينزل علينا مايده من السما قال اتقوا الله ان كنتم مومنين

Latin Literal

112. İz kâlel havâriyyûne yâ îsebne meryeme hel yestetîu rabbuke en yunezzile aleynâ mâideten mines semâ(semâi) kâlettekullâhe in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Dedikleri zaman havâriler565: "Ey Meryem oğlu Îsâ! Güç yetirir mi senin Rabbin4 ki indirir üzerimize bir sofra gökten?"; dedi (Îsâ): "Takvalı21 olun Allah’a eğer olduysanız müminler27."

Ahmed Samira Çevirisi

112 When the supporters and Deciples said: "You, Jesus Mary’s son, is your Lord able that He descends on us a table with food from the sky?" He said: "Fear and obey God if you were believing."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iz zaman إِذْ -
2 kale dedikleri قَالَ قول
3 l-havariyyune havariler الْحَوَارِيُّونَ حور
4 ya iysa ey Îsâ يَا عِيسَى -
5 bne oğlu ابْنَ بني
6 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
7 hel -mi? هَلْ -
8 yestetiu gücü yeter- يَسْتَطِيعُ طوع
9 rabbuke Rabbin senin رَبُّكَ ربب
10 en ki أَنْ -
11 yunezzile indirir يُنَزِّلَ نزل
12 aleyna üzerimize عَلَيْنَا -
13 maideten bir sofra مَائِدَةً ميد
14 mine مِنَ -
15 s-semai gökten السَّمَاءِ سمو
16 kale dedi قَالَ قول
17 tteku takvalı olun اتَّقُوا وقي
18 llahe Allah’a اللَّهَ -
19 in eğer إِنْ -
20 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
21 mu'minine müminler مُؤْمِنِينَ امن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Havâri Kavram 565

565 Kelimenin kök (حور) anlamları ışığında; bir kimseyle birlikte olan, ona bağlı olan, o kimseyle yakından iletişim/diyalog halinde olan, o kimseye geri dönen, o kimsenin sürekli çevresinde olup onu saran kimseleri işaret eder.

6. En'âm Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

821|6|32|وَمَا ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَآ إِلَّا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَلَلدَّارُ ٱلْءَاخِرَةُ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ يَتَّقُونَ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

821|6|32|وما الحيوه الدنيا الا لعب ولهو وللدار الاخره خير للذين يتقون افلا تعقلون

Latin Literal

32. Ve mâl hayâtud dunyâ illâ leibun ve lehv(lehvun), ve led dârul âhiretu hayrun lillezîne yettekûn(yettekûne), e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve değildir dünya hayatı bir aldatıcı oyun ve bir oyalayıcı dışında; ve mutlak ki ahiret diyarı hayırlıdır kimselere (ki) takvalı21 olurlar; öyle ki akletmez562 misiniz?

Ahmed Samira Çevirisi

32 And the life the present/worldly life is not except playing/amusement/enjoyment and play things , and (the) end’s (other life’s) house/home (E) (is) better to those who fear and obey, so do you not reason/understand?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 l-hayatu hayatı الْحَيَاةُ حيي
3 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
4 illa dışında إِلَّا -
5 leibun bir aldatıcı oyun لَعِبٌ لعب
6 velehvun ve bir oyalayıcı وَلَهْوٌ لهو
7 veleddaru ve mutlak diyarı وَلَلدَّارُ دور
8 l-ahiratu ahiret الْاخِرَةُ اخر
9 hayrun hayırlıdır خَيْرٌ خير
10 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
11 yettekune takvalı olurlar يَتَّقُونَ وقي
12 efela öyleyse أَفَلَا -
13 tea'kilune akletmez misiniz? تَعْقِلُونَ عقل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 51

Arapça Metin (Harekeli)

840|6|51|وَأَنذِرْ بِهِ ٱلَّذِينَ يَخَافُونَ أَن يُحْشَرُوٓا۟ إِلَىٰ رَبِّهِمْ لَيْسَ لَهُم مِّن دُونِهِۦ وَلِىٌّ وَلَا شَفِيعٌ لَّعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

840|6|51|وانذر به الذين يخافون ان يحشروا الي ربهم ليس لهم من دونه ولي ولا شفيع لعلهم يتقون

Latin Literal

51. Ve enzir bihillezîne yehâfûne en yuhşerû ilâ rabbihimleyse lehum min dûnihî veliyyun ve lâ şefîun leallehum yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve uyar onunla* kimseleri (ki) korkarlar ki haşredilirler556 Rablerine4 karşı; olmaz onlara O’nun astından bir veli28 ne de bir şefâat114; belki onlar takvalı21 olurlar.

Ahmed Samira Çevirisi

51 And warn with it those who fear that they be gathered to their Lord, (there) is not for them a guardian , and nor a mediator other than Him, maybe they fear and obey.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve enzir ve uyar وَأَنْذِرْ نذر
2 bihi onunla بِهِ -
3 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
4 yehafune korkarlar يَخَافُونَ خوف
5 en ki أَنْ -
6 yuhşeru haşredilirler يُحْشَرُوا حشر
7 ila karşı إِلَىٰ -
8 rabbihim Rablerine رَبِّهِمْ ربب
9 leyse yoktur لَيْسَ ليس
10 lehum onlara لَهُمْ -
11 min مِنْ -
12 dunihi O’nun astından دُونِهِ دون
13 veliyyun bir veli وَلِيٌّ ولي
14 ve la ne de وَلَا -
15 şefiun şefaat شَفِيعٌ شفع
16 leallehum belki onlar لَعَلَّهُمْ -
17 yettekune takvalı olurlar يَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Kur'an'la.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Şefâat Kavram 114

114 Yargılama esnasında araya girip müdahale etmek. Şefâat kavramı şeytânın en büyük aldatmacasıdır. Şefâatin tamamı Yüce Allah'a aittir. O'nun astından şefâatçiler ummak/beklenti içine girmek şirktir. Müşriklerin yani Yüce Allah'a ortak koşan kimselerin ortak özelliklerinden bir tanesi Yüce Allah'ın katında/indinde Yüce Allah'ın astından şeyleri şefâatçiler olarak beklemektir (10:18). Peygamberlerin, ölmüş insanların, şeyhlerin, imamların ahirette şefâatçiler olacağına iman etmek büyük bir şirktir ve affı yoktur. Şeytanın en büyük tuzağı: Şefâat aldatmacası

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 69

Arapça Metin (Harekeli)

858|6|69|وَمَا عَلَى ٱلَّذِينَ يَتَّقُونَ مِنْ حِسَابِهِم مِّن شَىْءٍ وَلَٰكِن ذِكْرَىٰ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

858|6|69|وما علي الذين يتقون من حسابهم من شي ولكن ذكري لعلهم يتقون

Latin Literal

69. Ve mâ alellezîne yettekûne min hısâbihim min şey’in ve lâkin zikrâ leallehum yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve yoktur takvalı21 olan kimseler üzerine onların* hesabından hiçbir şey; velakin/fakat bir zikirdir/hatırlatmadır78; belki onlar** takvalı21 olurlar.

Ahmed Samira Çevirisi

69 And there is not from a thing on those who fear and obey (God) from their account/calculation (those who fear and obey God need not worry about their account), and but (it is) a remembrance/reminder, maybe they fear and obey.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve yoktur وَمَا -
2 ala üzerine عَلَى -
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 yettekune takvalı olurlar يَتَّقُونَ وقي
5 min مِنْ -
6 hisabihim onların hesabından حِسَابِهِمْ حسب
7 min مِنْ -
8 şey'in bir şeyden شَيْءٍ شيا
9 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
10 zikra bir hatırlatmadır ذِكْرَىٰ ذكر
11 leallehum belki onlar لَعَلَّهُمْ -
12 yettekune takvalı olurlar يَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Kur'an ayetleri hakkında laubali konuşanlar.**Bu kimselere Kur'an ayetleri sadece hatırlatılır. Zorlama yoktur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

6. En'âm Suresi

Ayet 72

Arapça Metin (Harekeli)

861|6|72|وَأَنْ أَقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَٱتَّقُوهُ وَهُوَ ٱلَّذِىٓ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

861|6|72|وان اقيموا الصلوه واتقوه وهو الذي اليه تحشرون

Latin Literal

72. Ve en ekîmûs salâte vettekûh(vettekûhu), ve huvellezî ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).

Türkçe Çeviri

Ve ki ikame572 edin salâtı5; ve takvalı21 olun O’na (Allah'a); ve O ki; O’na haşredilirsiniz556.

Ahmed Samira Çevirisi

72 And that keep up the prayers and fear and obey Him, and He is who to Him you are being gathered/collected.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve en ve ki وَأَنْ -
2 ekimu dikin/ayağa kaldırın أَقِيمُوا قوم
3 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
4 vettekuhu ve takvalı olun O’na وَاتَّقُوهُ وقي
5 ve huve ve O وَهُوَ -
6 llezi ki الَّذِي -
7 ileyhi O’na إِلَيْهِ -
8 tuhşerune haşr olunursunuz/bir araya getirilirsiniz تُحْشَرُونَ حشر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

6. En'âm Suresi

Ayet 153

Arapça Metin (Harekeli)

942|6|153|وَأَنَّ هَٰذَا صِرَٰطِى مُسْتَقِيمًا فَٱتَّبِعُوهُ وَلَا تَتَّبِعُوا۟ ٱلسُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَن سَبِيلِهِۦ ذَٰلِكُمْ وَصَّىٰكُم بِهِۦ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

942|6|153|وان هذا صرطي مستقيما فاتبعوه ولا تتبعوا السبل فتفرق بكم عن سبيله ذلكم وصيكم به لعلكم تتقون

Latin Literal

153. Ve enne hâzâ sırâtî mustekîmen fettebiûh(fettebiûhu), ve lâ tettebiûs subule fe teferreka bikum an sebîlih(sebîlihi), zâlikum vassâkum bihî leallekum tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve ki budur dosdoğru yolum124; öyle ki tabi olun ona*; tabi olmayın yollara**; öyle ki fırkalara*** böler sizleri O'nun (Allah'ın) yolundan124; işte sizleredir; vasiyet etti (Allah) sizlere onunla; öyle ki belki sizler takvalı21 olursunuz.

Ahmed Samira Çevirisi

153 And that, that (is) My straight/direct road/path, so follow it, and do not follow the roads/paths, so it separates (divides) with you from His road/path, that He directed/commanded you with it, maybe you fear and obey (God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve enne ve ki وَأَنَّ -
2 haza budur هَٰذَا -
3 sirati yolum صِرَاطِي صرط
4 mustekimen dosdoğru مُسْتَقِيمًا قوم
5 fettebiuhu öyle ki tabi olun ona فَاتَّبِعُوهُ تبع
6 ve la وَلَا -
7 tettebiu tabi olmayın تَتَّبِعُوا تبع
8 s-subule yollara السُّبُلَ سبل
9 feteferraka öyle ki fırkalara bölür فَتَفَرَّقَ فرق
10 bikum sizleri بِكُمْ -
11 an -ndan عَنْ -
12 sebilihi O'nun yolu- سَبِيلِهِ سبل
13 zalikum işte sizleredir ذَٰلِكُمْ -
14 vessakum vasiyet etti (Allah) sizlere وَصَّاكُمْ وصي
15 bihi onunla بِهِ -
16 leallekum öyle ki belki sizler لَعَلَّكُمْ -
17 tettekune takvalı olursunuz تَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Yola. Sadece kutsal kitaplar. Sadece Kur'an.**Çoğul gelmesi önemlidir. Bir yerde farklı yollar varsa onların tamamı sapkınlık içindedir. Tek yol vardır. O da Yüce Allah'ın yoludur.***Kendilerini müslüman sanan kimselerin durumu ortadadır. Dinlerini parça parça edip fırkalara bölünmüşlerdir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Dosdoğru yol Kavram 124

124 Sırâtel mustakîm. Tek ve dosdoğru yol; sadece Kur'an.

7. A'râf Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

980|7|26|يَٰبَنِىٓ ءَادَمَ قَدْ أَنزَلْنَا عَلَيْكُمْ لِبَاسًا يُوَٰرِى سَوْءَٰتِكُمْ وَرِيشًا وَلِبَاسُ ٱلتَّقْوَىٰ ذَٰلِكَ خَيْرٌ ذَٰلِكَ مِنْ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

980|7|26|يبني ادم قد انزلنا عليكم لباسا يوري سوتكم وريشا ولباس التقوي ذلك خير ذلك من ايت الله لعلهم يذكرون

Latin Literal

26. Yâ benî âdeme kad enzelnâ aleykum libâsen yuvârî sev’âtikum ve rîşâ(rîşâen) ve libâsut takvâ zâlike hayr(hayrun), zâlike min âyâtillâhi leallehum yezzekkerûn(yezzekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ey âdemoğulları692! Muhakkak indirdik sizlere bir elbise; örter ayıp olan cinsel organ bölgelerinizi; ve bir rîşâ*; ve takva21 elbisesi; işte bu**; hayırlıdır; işte bu; ayetlerindendir237 Allah'ın; belki onlar zikrederler78.

Ahmed Samira Çevirisi

26 You Adam’s sons and daughters, We had descended on you a cover/dress (that) hides/conceals your shameful genital private parts, and feathers/riches/possessions, and the fear and obedience (of God’s) cover/dress, that (is) better , and that (is) from God’s signs/verses/evidences, maybe/perhaps they remember/glorify .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya beni ey oğulları يَابَنِي بني
2 ademe âdem ادَمَ -
3 kad muhakkak قَدْ -
4 enzelna indirdik أَنْزَلْنَا نزل
5 aleykum size عَلَيْكُمْ -
6 libasen bir elbise لِبَاسًا لبس
7 yuvari örter يُوَارِي -
8 sev'atikum ayıp olan cinsel organ bölgelerinizi سَوْاتِكُمْ سوا
9 ve rişen ve bir rîşâ وَرِيشًا ريش
10 velibasu ve elbisesi وَلِبَاسُ لبس
11 t-tekva takva التَّقْوَىٰ وقي
12 zalike İşte bu ذَٰلِكَ -
13 hayrun hayırlıdır خَيْرٌ خير
14 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
15 min مِنْ -
16 ayati ayetlerindendir ايَاتِ ايي
17 llahi Allah'ın اللَّهِ -
18 leallehum belki onlar لَعَلَّهُمْ -
19 yezzekkerune düşünüp öğüt alırlar. يَذَّكَّرُونَ ذكر

Notlar

Not

Takva kelimesi sakınmak demektir. Yüce Allah’ın razı olmayacağı eylemlerden sakınmaktır. Yüce Allah’ın emirlerine uymak demektir.Soru şudur; bu takva elbisesi nerededir ve nasıl giyilir?Yüce Allah bu takva elbisesini indirdiğini bildirmiştir. Bu da bize açıkça gösterir ki bu takva elbisesi Kur’an’ın ta kendisidir. Kur’an’ın emir ve yasaklarına uyan bir kimse takva elbisesini giymiş olur.Kur’an üzerinde düşünen kimselerin öğüt alma şansının olduğu ayette bildirilmiştir. Bir kitaptan öğüt alabilmek için onu anlamak için okumak gerektiği evrensel bir gerçektir. Demek ki Kur’an’ı anlayarak okuyacağız ve üzerinde düşüneceğiz. Bu düşünme bize bir öğüt, bir hatırlatma olacaktır. Takva elbisesini giymemize neden olacaktır.Takva elbisesi her şeyden daha hayırlıdır. Daha faydalıdır. Çünkü Yüce Allah’ın rızasını almaktan daha büyük ve daha değerli hiçbir şey olamaz.

Not 1

*Süslü, gösterişli elbiseler, süslü donatılar. Ziynet kelimesinden farklıdır. **Takva elbisesi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Ayetler Kavram 237

237 Ayet kelimesi gösterge, işaret, kanıt, mucize anlamındadır. Çoğul olarak kullanıldığında Yüce Allah'ın varlığına kanıt olacak muhteşem mucizeleri işaret eder. Evrenin kendisi içindeki her şeyle Yüce Allah'ın ayetlerindendir. Evren kitabını bilimsel olarak okuyanlar Yüce Allah'ın bu ayetlerine tanıklık ederler.

Âdemoğulları. Kavram 692

692 Homo Sapiens türünün bilgelik kazandırılmış insan çocukları. Erkek insanlar, kadın insanlar.

7. A'râf Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

989|7|35|يَٰبَنِىٓ ءَادَمَ إِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ رُسُلٌ مِّنكُمْ يَقُصُّونَ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتِى فَمَنِ ٱتَّقَىٰ وَأَصْلَحَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

989|7|35|يبني ادم اما ياتينكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي فمن اتقي واصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

35. Yâ benî âdeme immâ ye’tiyennekum rusulun minkum yekussûne aleykum âyâtî fe menittekâ ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Ey Âdemoğulları692! Bu esnada mutlak gelir sizlere bir resûl418 sizlerden; kıssalaştırır430 sizlere ayetlerimi454; öyle ki kim takvalı21 oldu ve ıslah316 oldu; öyle ki olmaz bir korku üzerlerine; ve olmaz onlar hüzünlenirler.

Ahmed Samira Çevirisi

35 You Adam’s sons and daughters, if/whenever messengers from you come to you, they narrate/relay/inform on (to) you My verses/evidences , so who feared and obeyed and corrected/repaired , so no fear/fright on them, and nor they be sad/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya beni ey oğulları يَا بَنِي بني
2 ademe Adem ادَمَ -
3 imma bu esnada إِمَّا -
4 ye'tiyennekum mutlak gelir sizlere يَأْتِيَنَّكُمْ اتي
5 rusulun bir resûl رُسُلٌ رسل
6 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
7 yekussune kıssalaştırır يَقُصُّونَ قصص
8 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
9 ayati ayetlerimi ايَاتِي ايي
10 femeni öyle ki kim فَمَنِ -
11 tteka takvalı oldu اتَّقَىٰ وقي
12 ve esleha ve ıslah oldu وَأَصْلَحَ صلح
13 fela öyle ki olmaz فَلَا -
14 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
15 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
16 ve la ve olmaz وَلَا -
17 hum onlar هُمْ -
18 yehzenune hüzünlenirler يَحْزَنُونَ حزن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Âdemoğulları. Kavram 692

692 Homo Sapiens türünün bilgelik kazandırılmış insan çocukları. Erkek insanlar, kadın insanlar.

7. A'râf Suresi

Ayet 63

Arapça Metin (Harekeli)

1017|7|63|أَوَعَجِبْتُمْ أَن جَآءَكُمْ ذِكْرٌ مِّن رَّبِّكُمْ عَلَىٰ رَجُلٍ مِّنكُمْ لِيُنذِرَكُمْ وَلِتَتَّقُوا۟ وَلَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1017|7|63|اوعجبتم ان جاكم ذكر من ربكم علي رجل منكم لينذركم ولتتقوا ولعلكم ترحمون

Latin Literal

63. E ve acibtum en câekum zikrun min rabbikum alâ raculin minkum li yunzirekum ve li tettekû ve leallekum turhamûn(turhamûne).

Türkçe Çeviri

"Acayip mi oldunuz ki geldi sizlere bir zikir78 Rabbinizden4; sizlerden bir adam üzerine; uyarması için (onun) sizleri; ve takvalı21 olmanız için; ve belki sizler rahmet271 edilirsiniz."

Ahmed Samira Çevirisi

63 Are you astonished/surprised that a reminder came to you from your Lord on a man from you to warn/give you notice, and to fear and obey (E), and maybe/perhaps you attain mercy.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eveacibtum bir acayip mi oldunuz أَوَعَجِبْتُمْ عجب
2 en ki أَنْ -
3 ca'ekum geldi sizlere جَاءَكُمْ جيا
4 zikrun bir zikir ذِكْرٌ ذكر
5 min مِنْ -
6 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
7 ala üzerine عَلَىٰ -
8 raculin bir adam رَجُلٍ رجل
9 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
10 liyunzirakum uyarması için (onun) sizleri لِيُنْذِرَكُمْ نذر
11 velitetteku ve takvalı olmanız için وَلِتَتَّقُوا وقي
12 veleallekum ve belki sizler وَلَعَلَّكُمْ -
13 turhamune rahmet edilirsiniz تُرْحَمُونَ رحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

7. A'râf Suresi

Ayet 65

Arapça Metin (Harekeli)

1019|7|65|وَإِلَىٰ عَادٍ أَخَاهُمْ هُودًا قَالَ يَٰقَوْمِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُۥٓ أَفَلَا تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1019|7|65|والي عاد اخاهم هودا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره افلا تتقون

Latin Literal

65. Ve ilâ âdin ehâhum hûdâ(hûden), kâle yâ kavmi’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), e fe lâ tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve Âd’a* (da) kardeşleri Hûd'u; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O’dan başka; öyle ki takvalı21 olmaz mısınız?"

Ahmed Samira Çevirisi

65 And to Aad/an ancient tribe that could have been Hegaz, (We sent) their brother Hood, he said: "My nation worship God, (there is) no God for you from other than Him, so do you not fear and obey?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ila ve وَإِلَىٰ -
2 aadin Ad’a عَادٍ عود
3 ehahum kardeşleri أَخَاهُمْ اخو
4 huden Hud'u هُودًا هود
5 kale dedi قَالَ قول
6 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
7 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
8 llahe Allah'a اللَّهَ -
9 ma yoktur مَا -
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 min hiçbir مِنْ -
12 ilahin ilâh إِلَٰهٍ اله
13 gayruhu O’dan başka غَيْرُهُ غير
14 efela öyle ki أَفَلَا -
15 tettekune takvalı olmaz mısınız تَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Âd kavmi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

7. A'râf Suresi

Ayet 96

Arapça Metin (Harekeli)

1050|7|96|وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ ٱلْقُرَىٰٓ ءَامَنُوا۟ وَٱتَّقَوْا۟ لَفَتَحْنَا عَلَيْهِم بَرَكَٰتٍ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ وَلَٰكِن كَذَّبُوا۟ فَأَخَذْنَٰهُم بِمَا كَانُوا۟ يَكْسِبُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1050|7|96|ولو ان اهل القري امنوا واتقوا لفتحنا عليهم بركت من السما والارض ولكن كذبوا فاخذنهم بما كانوا يكسبون

Latin Literal

96. Ve lev enne ehlel kurâ âmenû vettekav le fetahnâ aleyhim berekâtin mines semâi vel ardı ve lâkin kezzebû fe ehaznâhum bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Türkçe Çeviri

Ve şayet ki kentlerin ehli568 (olanlar) iman47 etselerdi ve takvalı21 olsalardı; öyle ki açardık üzerlerine bereketler gökten180 ve yerden; velakin/fakat yalanladılar244; öyle ki tuttuk onları kazanır olduklarıyla.

Ahmed Samira Çevirisi

96 And if that the villages’/urban cities’ peoples believed and feared and obeyed, We would have opened/eased on them blessings from the sky/space and the earth/Planet Earth, and but they denied/falsified , so We took/punished them because (of)what they were acquiring/gathering .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velev ve şayet وَلَوْ -
2 enne ki أَنَّ -
3 ehle ehli أَهْلَ اهل
4 l-kura kentlerin الْقُرَىٰ قري
5 amenu iman etselerdi امَنُوا امن
6 vettekav ve takvalı olsalardı وَاتَّقَوْا وقي
7 lefetehna öyle ki açardık لَفَتَحْنَا فتح
8 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
9 berakatin bereketler بَرَكَاتٍ برك
10 mine مِنَ -
11 s-semai gökten السَّمَاءِ سمو
12 vel'erdi ve yerden وَالْأَرْضِ ارض
13 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
14 kezzebu yalanladılar كَذَّبُوا كذب
15 feehaznahum öyle ki tuttuk onları فَأَخَذْنَاهُمْ اخذ
16 bima بِمَا -
17 kanu olduklarıyla كَانُوا كون
18 yeksibune kazanırlar يَكْسِبُونَ كسب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Yalanlama Kavram 244

244 Yanıltmak, aldatmak, kandırmak, hakkında yalan söylemek, yanlış yönlendirmek, onaylamamak, inkâr etmek. İşaret edilen şeyi inkâr etmemekle birlikte onun hakkında yanıltıcı, gerçek dışı uyduruk şeylere tabi olmak da tam olarak aynı kelimeyle işaret edilir.

Ahali, ehli. Kavram 568

568 Bir şeye üye olan, bir kümeye dahil olan insanlar grubu. Üye olunan şeye göre anlam genişler. Bir satranç kulübünün üyeleri satranç kulübünün ahalisi olur. Aile üyeleri, taraftar olan üyeler, bir siyasi partiye dahil olmuş olan insanlar o partinin ahalisi olur.

7. A'râf Suresi

Ayet 156

Arapça Metin (Harekeli)

1110|7|156|وَٱكْتُبْ لَنَا فِى هَٰذِهِ ٱلدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِى ٱلْءَاخِرَةِ إِنَّا هُدْنَآ إِلَيْكَ قَالَ عَذَابِىٓ أُصِيبُ بِهِۦ مَنْ أَشَآءُ وَرَحْمَتِى وَسِعَتْ كُلَّ شَىْءٍ فَسَأَكْتُبُهَا لِلَّذِينَ يَتَّقُونَ وَيُؤْتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَٱلَّذِينَ هُم بِـَٔايَٰتِنَا يُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1110|7|156|واكتب لنا في هذه الدنيا حسنه وفي الاخره انا هدنا اليك قال عذابي اصيب به من اشا ورحمتي وسعت كل شي فساكتبها للذين يتقون ويوتون الزكوه والذين هم بايتنا يومنون

Latin Literal

156. Vektub lenâ fî hâzihid dunyâ haseneten ve fîl âhıreti innâ hudnâ ileyk(ileyke), kâle azâbî usîbu bihî men eşâu ve rahmetî vesiat kulle şey’(şey’in), fe se ektubuhâ lillezîne yettekûne ve yu’tûnez zekâte vellezîne hum bi âyâtinâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve yaz bizlere bu dünyada bir iyilik/güzellik ve ahirette (de); doğrusu bizler kılavuzlandık sana; dedi (Allah) : "Azabım (ki) isabet ettiririm onu dilediğim kimseye; ve rahmetim271 (ki) kuşattı her bir şeyi; öyle ki yazarım onu kimselere (ki) takvalı21 olurlar; ve verirler zekâtı10; ve kimselerdir (ki) onlar ayetlerimize iman47 ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

156 And decree for us in this the present world goodness and in the end (other life), we have, we repented/guided to You. He said: "My torture, I strike/mark who I will/want with it, and My mercy extended/enriches every thing, so I will decree to those who fear and obey, and give/bring the charity/purification and those who, they are with Our verses/evidences believing."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vektub ve yaz وَاكْتُبْ كتب
2 lena bizlere لَنَا -
3 fi فِي -
4 hazihi bu هَٰذِهِ -
5 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
6 haseneten bir iyilik/güzellik حَسَنَةً حسن
7 ve fi ve وَفِي -
8 l-ahirati ahirette الْاخِرَةِ اخر
9 inna doğrusu bizler إِنَّا -
10 hudna kılavuzlandık هُدْنَا هود
11 ileyke sana إِلَيْكَ -
12 kale dedi (Allah) قَالَ قول
13 azabi azabım عَذَابِي عذب
14 usibu isabet ettiririm أُصِيبُ صوب
15 bihi onu بِهِ -
16 men kimseye مَنْ -
17 eşa'u dilediğim أَشَاءُ شيا
18 verahmeti ve rahmetim وَرَحْمَتِي رحم
19 vesiat kuşatmıştır وَسِعَتْ وسع
20 kulle her كُلَّ كلل
21 şey'in bir şeyi شَيْءٍ شيا
22 feseektubuha öyle ki yazarım onu فَسَأَكْتُبُهَا كتب
23 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
24 yettekune takvalı olurlar يَتَّقُونَ وقي
25 ve yu'tune ve verirler وَيُؤْتُونَ اتي
26 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
27 vellezine ve kimselere وَالَّذِينَ -
28 hum onlar هُمْ -
29 biayatina ayetlerimize بِايَاتِنَا ايي
30 yu'minune iman ederler يُؤْمِنُونَ امن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

7. A'râf Suresi

Ayet 164

Arapça Metin (Harekeli)

1118|7|164|وَإِذْ قَالَتْ أُمَّةٌ مِّنْهُمْ لِمَ تَعِظُونَ قَوْمًا ٱللَّهُ مُهْلِكُهُمْ أَوْ مُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا قَالُوا۟ مَعْذِرَةً إِلَىٰ رَبِّكُمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1118|7|164|واذ قالت امه منهم لم تعظون قوما الله مهلكهم او معذبهم عذابا شديدا قالوا معذره الي ربكم ولعلهم يتقون

Latin Literal

164. Ve iz kâlet ummetun minhum lime teizûne kavmenillâhu muhlikuhum ev muazzibuhum azâben şedîdâ(şedîden), kâlû ma’zireten ilâ rabbikum ve leallehum yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman bir ümmet305 onlardan*: "Niçin vaaz653 edersiniz** bir kavme/topluma (ki) Allah helak edicidir onları ya da azap edicidir onlara şiddetli bir azap (-la)?"; dediler**: "Bir mazerettir*** (sizin) Rabbinize4 karşı; ve belki onlar takvalı21 olurlar.

Ahmed Samira Çevirisi

164 And when a nation from them said: "Why/for what (do) you preach/advise/warn a nation God (is) making them die/destroying them or torturing them, a strong (severe) torture." They said: "An apology/excuse to your Lord and maybe/perhaps they fear and obey."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve zaman وَإِذْ -
2 kalet dedi قَالَتْ قول
3 ummetun bir ümmet أُمَّةٌ امم
4 minhum onlardan مِنْهُمْ -
5 lime niçin? لِمَ -
6 teizune vaaz edersiniz تَعِظُونَ وعظ
7 kavmen bir kavme/topluma قَوْمًا قوم
8 llahu Allah اللَّهُ -
9 muhlikuhum helak edicidir onları مُهْلِكُهُمْ هلك
10 ev ya da أَوْ -
11 muazzibuhum azap edicidir onlara مُعَذِّبُهُمْ عذب
12 azaben bir azap (-la) عَذَابًا عذب
13 şediden şiddetli شَدِيدًا شدد
14 kalu dediler قَالُوا قول
15 mea'ziraten bir mazerettir مَعْذِرَةً عذر
16 ila karşı إِلَىٰ -
17 rabbikum Rabbinize رَبِّكُمْ ربب
18 veleallehum ve belki onlar وَلَعَلَّهُمْ -
19 yettekune takvalı olurlar يَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Yahudilerden.**Müminler.***Muaf tutulmak için özür beyanıdır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

vaaz Kavram 653

653 Öğüt vermek, uyarmak, nasihat etmek, bir fikri aşılamak.

7. A'râf Suresi

Ayet 169

Arapça Metin (Harekeli)

1123|7|169|فَخَلَفَ مِنۢ بَعْدِهِمْ خَلْفٌ وَرِثُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ يَأْخُذُونَ عَرَضَ هَٰذَا ٱلْأَدْنَىٰ وَيَقُولُونَ سَيُغْفَرُ لَنَا وَإِن يَأْتِهِمْ عَرَضٌ مِّثْلُهُۥ يَأْخُذُوهُ أَلَمْ يُؤْخَذْ عَلَيْهِم مِّيثَٰقُ ٱلْكِتَٰبِ أَن لَّا يَقُولُوا۟ عَلَى ٱللَّهِ إِلَّا ٱلْحَقَّ وَدَرَسُوا۟ مَا فِيهِ وَٱلدَّارُ ٱلْءَاخِرَةُ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ يَتَّقُونَ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1123|7|169|فخلف من بعدهم خلف ورثوا الكتب ياخذون عرض هذا الادني ويقولون سيغفر لنا وان ياتهم عرض مثله ياخذوه الم يوخذ عليهم ميثق الكتب ان لا يقولوا علي الله الا الحق ودرسوا ما فيه والدار الاخره خير للذين يتقون افلا تعقلون

Latin Literal

169. Fe halefe min ba’dihim halfun verisûl kitâbe ye’huzûne arada hâzel ednâ ve yekûlûne se yugferu lenâ ve in ye’tihim aradun misluhu ye’huzûh(ye’huzûhu), e lem yu’haz aleyhim mîsâkul kitâbi en lâ yekûlû alâllâhi illel hakka ve deresû mâ fîh(fîhî), ved dârul âhıretu hayrun lillezîne yettekûn(yettekûne), e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki halife65 oldu onların sonrasında bir halife65 (ki) varis oldular kitaba*; tutarlar/edinirler arzını/sunduğunu bu alçağın**; ve derler: "Mağfiret319 edilecek bizlere"; ve eğer gelse onlara arzın/sunulanın kendi (kadar) misli870; tutarlar/edinirler onu; asla tutmazlar/edinmezler üzerlerine kitabın* mîsâkını281 ki "demeyin Allah’a karşı hak/gerçek dışında" (dır); ve (oysa) ders çalıştılar (onlar) onun* içindekine; ve ahiret diyarı hayırlıdır kimselere (ki) takvalı21 olurlar; öyle ki akletmez misiniz?

Ahmed Samira Çevirisi

169 So from after them succeeded/followed successions, they inherited The Book , they take/receive that enjoyable accessories/non-essentials/vanities the nearer , and they say: "(It) will be forgiven for us."108And if enjoyable accessories/non-essentials/vanities similar/equal to it comes to them they take/receive it, was not The Book’s promise/covenant being taken on (from) them, that they not say on God except the truth ? And they studied/memorized what is in it, and the home/house (of) the end (other life is) better/best , to those who fear and obey, so do you not reason/understand ?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fehalefe öyle ki halife oldu فَخَلَفَ خلف
2 min مِنْ -
3 bea'dihim onların sonrasında بَعْدِهِمْ بعد
4 halfun bir halife خَلْفٌ خلف
5 verisu varis oldular وَرِثُوا ورث
6 l-kitabe kitaba الْكِتَابَ كتب
7 ye'huzune edinirler يَأْخُذُونَ اخذ
8 arade arzını/sunduğunu عَرَضَ عرض
9 haza bu هَٰذَا -
10 l-edna alçağın الْأَدْنَىٰ دنو
11 ve yekulune ve derler وَيَقُولُونَ قول
12 seyugferu mağfiret edilecek سَيُغْفَرُ غفر
13 lena bizlere لَنَا -
14 ve in ve eğer وَإِنْ -
15 ye'tihim gelse onlara يَأْتِهِمْ اتي
16 aradun arzı/sunulan عَرَضٌ عرض
17 misluhu misli onun مِثْلُهُ مثل
18 ye'huzuhu tutarlar/edinirler onu يَأْخُذُوهُ اخذ
19 elem asla أَلَمْ -
20 yu'haz tutmazlar/edinmezler يُؤْخَذْ اخذ
21 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
22 misaku misakını مِيثَاقُ وثق
23 l-kitabi kitabın الْكِتَابِ كتب
24 en ki أَنْ -
25 la لَا -
26 yekulu demeyin يَقُولُوا قول
27 ala karşı عَلَى -
28 llahi Allah’a اللَّهِ -
29 illa dışında إِلَّا -
30 l-hakka hak/gerçek الْحَقَّ حقق
31 vederasu ve ders çalıştılar وَدَرَسُوا درس
32 ma مَا -
33 fihi onun içindekine فِيهِ -
34 ve ddaru ve diyarı وَالدَّارُ دور
35 l-ahiratu Âhiret الْاخِرَةُ اخر
36 hayrun hayırlıdır خَيْرٌ خير
37 lillezine kimselere (ki) لِلَّذِينَ -
38 yettekune takvalı olurlar يَتَّقُونَ وقي
39 efela öyle ki أَفَلَا -
40 tea'kilune akletmezler misiniz? تَعْقِلُونَ عقل

Notlar

Not 1

*Tevrât'a.**Daha alçak/aşağı bir evrende olan Dünya gezegeninin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Halife Kavram 65

65 Sonrası gelen, halef.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

7. A'râf Suresi

Ayet 171

Arapça Metin (Harekeli)

1125|7|171|وَإِذْ نَتَقْنَا ٱلْجَبَلَ فَوْقَهُمْ كَأَنَّهُۥ ظُلَّةٌ وَظَنُّوٓا۟ أَنَّهُۥ وَاقِعٌۢ بِهِمْ خُذُوا۟ مَآ ءَاتَيْنَٰكُم بِقُوَّةٍ وَٱذْكُرُوا۟ مَا فِيهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1125|7|171|واذ نتقنا الجبل فوقهم كانه ظله وظنوا انه واقع بهم خذوا ما اتينكم بقوه واذكروا ما فيه لعلكم تتقون

Latin Literal

171. Ve iz netaknel cebele fevkahum ke ennehu zulletun ve zannû ennehu vâkıun bihim, huzû mâ âteynâkum bi kuvvetin vezkurû mâ fîhi leallekum tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve kaldırdığımız zaman dağı üstlerine ki o* bir gölge gibiydi; ve zannettiler ki o* bir düşendi onlara; tutun/edinin verdiğimi** sizlere kuvvetle; ve zikredin78 onun** içindekini; belki sizler takvalı21 olursunuz.

Ahmed Samira Çevirisi

171 And if We shook off/rose/spread the mountain above them as if/though it (is) shade and they assumed/suspected that it (is) falling/landing with (on) them, take/receive what We gave/brought you with power/strength and mention/remember what (is) in it, maybe/perhaps you fear and obey.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve وَإِذْ -
2 netekna kaldırdığımız zazamn نَتَقْنَا نتق
3 l-cebele dağı الْجَبَلَ جبل
4 fevkahum üstlerine فَوْقَهُمْ فوق
5 keennehu ki o gibidiydi كَأَنَّهُ -
6 zulletun bir gölge ظُلَّةٌ ظلل
7 ve zennu ve zannettiler وَظَنُّوا ظنن
8 ennehu ki o أَنَّهُ -
9 vakiun bir düşen وَاقِعٌ وقع
10 bihim onlara بِهِمْ -
11 huzu tutun/edinin خُذُوا اخذ
12 ma مَا -
13 ateynakum verdiğimi sizlere اتَيْنَاكُمْ اتي
14 bikuvvetin kuvvetle بِقُوَّةٍ قوي
15 vezkuru ve zikredin وَاذْكُرُوا ذكر
16 ma مَا -
17 fihi onun içindekini فِيهِ -
18 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
19 tettekune takvalı olursunuz تَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Dağ.**Tevrât'ı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

7. A'râf Suresi

Ayet 201

Arapça Metin (Harekeli)

1155|7|201|إِنَّ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوْا۟ إِذَا مَسَّهُمْ طَٰٓئِفٌ مِّنَ ٱلشَّيْطَٰنِ تَذَكَّرُوا۟ فَإِذَا هُم مُّبْصِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1155|7|201|ان الذين اتقوا اذا مسهم طيف من الشيطن تذكروا فاذا هم مبصرون

Latin Literal

201. İnnellezînettekav izâ messehum tâifun mineş şeytâni tezekkerû fe izâhum mubsırûn(mubsırûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) takvalı21 oldular (Allah’a) temas ettiği zaman onlara bir tavaf/dolaşma* şeytândan29; zikrettiler78 (Allah’ı); öyle ki o zaman onlar bakanlardır/görenlerdir**.

Ahmed Samira Çevirisi

201 That those who feared and obeyed, if a circler/walker from the devil touched them, they mentioned/remembered , so then they are seeing/understanding .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 ttekav takvalı oldular (Allah’a) اتَّقَوْا وقي
4 iza zaman إِذَا -
5 messehum temas ettiği zaman onlara مَسَّهُمْ مسس
6 taifun bir tavaf/bir turlama طَائِفٌ طوف
7 mine مِنَ -
8 ş-şeytani şeytândan الشَّيْطَانِ شطن
9 tezekkeru zikrettiler (Allah’ı) تَذَكَّرُوا ذكر
10 fe iza öyle ki o zaman فَإِذَا -
11 hum onlar هُمْ -
12 mubsirune bakanlardır مُبْصِرُونَ بصر

Notlar

Not 1

*Şeytânın musallat olması. **Şeytânın kışkırtmalarını rahatlıkla görürler, anlarlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

8. Enfâl Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

1161|8|1|يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلْأَنفَالِ قُلِ ٱلْأَنفَالُ لِلَّهِ وَٱلرَّسُولِ فَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَأَصْلِحُوا۟ ذَاتَ بَيْنِكُمْ وَأَطِيعُوا۟ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥٓ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1161|8|1|يسلونك عن الانفال قل الانفال لله والرسول فاتقوا الله واصلحوا ذات بينكم واطيعوا الله ورسوله ان كنتم مومنين

Latin Literal

1. Yes’elûneke anil enfâl(enfâli), kulil enfâlu lillâhi ver resûl(resûli), fettekullâhe ve aslihû zâte beynikum ve etîûllâhe ve resûlehû in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Sual ederler sana enfâlden696; de ki "Enfâl696 Allah’a ve resûlünedir700; öyle ki takvalı21 olun Allah’a; ve ıslah360 edin aranızdaki hali/olanı; ve itaat76 edin Allah'a ve resûlüne700 eğer olduysanız müminler27."

Ahmed Samira Çevirisi

1 They ask/question you about the spoils/gifts . Say: "The spoils/gifts (are) to God and the messenger, so fear and obey God and correct/repair that what is between you, and obey God and His messenger, if you were believing."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yeseluneke sual ederler sana يَسْأَلُونَكَ سال
2 ani عَنِ -
3 l-enfali enfalden الْأَنْفَالِ نفل
4 kuli de ki قُلِ قول
5 l-enfalu enfal الْأَنْفَالُ نفل
6 lillahi Allah’a لِلَّهِ -
7 ve rrasuli ve resûlünedir وَالرَّسُولِ رسل
8 fetteku öyle ki takvalı olun فَاتَّقُوا وقي
9 llahe Allah’a اللَّهَ -
10 ve eslihu ve ıslah edin وَأَصْلِحُوا صلح
11 zate hali/olanı ذَاتَ -
12 beynikum aranızdaki بَيْنِكُمْ بين
13 ve etiu ve itaat edin وَأَطِيعُوا طوع
14 llahe Allah'a اللَّهَ -
15 ve rasulehu ve resûlüne وَرَسُولَهُ رسل
16 in eğer إِنْ -
17 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
18 mu'minine müminler مُؤْمِنِينَ امن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Resule itaat Kavram 76

76 Resule/elçiye itaat etmek sadece Kur'an'a itaat etmektir. Kur'an=Resul; Resul=Kur'an. Resule itaat etmek tamamı zan olan hadislere itaat etmek asla değildir.

Islah/ıslah Kavram 360

360 İyileştirme, düzeltme.

Enfâl Kavram 696

697 Ganimetler kelimesinden farklı bir anlamı vardır. Ganimetlerin dağıtımında öncelikli olma/kayrılma/imtiyaz sahibi olmak demektir. Elde edilen ganimetler öncelikli olarak Yüce Allah ve resûlüne yani Kur'an'a verilecektir. Kur'an enfâl için ne diyorsa o yapılacaktır. Bu oran 1/5 olarak Rabbimiz tarafından bildirilmiştir. Kalan ganimetler (4/5) hak edenler arasında paylaşılacaktır.Yüce Allah'ın işaret ettiği oran maddi kazancın zekâtı olan vergiye de yansıyabilir. Zekât kavramına lütfen bakınız.

Allah ve resûlü=Kur'an. Kavram 700

700 Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

8. Enfâl Suresi

Ayet 25

Arapça Metin (Harekeli)

1185|8|25|وَٱتَّقُوا۟ فِتْنَةً لَّا تُصِيبَنَّ ٱلَّذِينَ ظَلَمُوا۟ مِنكُمْ خَآصَّةً وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلْعِقَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1185|8|25|واتقوا فتنه لا تصيبن الذين ظلموا منكم خاصه واعلموا ان الله شديد العقاب

Latin Literal

25. Vettekû fitneten lâ tusîbennellezîne zalemû minkum hâssah(hâssaten), va’lemû ennallâhe şedîdul ikâb(ikâbi).

Türkçe Çeviri

Ve takvalı21 olun bir fitneye610 (ki) isabet etmez sizlerden zulmetmiş257 kimselere bir has* (olarak); ve bilin ki Allah Şedîd'tir536 akabinde.

Ahmed Samira Çevirisi

25 And fear (and avoid a) test/torture (that) strikes/hits (E) especially/specifically those who caused injustice/oppression from you, and know that God (is) strong (severe in) the punishment.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
2 fitneten bir fitneye فِتْنَةً فتن
3 la لَا -
4 tusibenne isabet etmez تُصِيبَنَّ صوب
5 ellezine kimselere الَّذِينَ -
6 zelemu zulmetmiş ظَلَمُوا ظلم
7 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
8 hassaten bir has (olarak) خَاصَّةً خصص
9 vea'lemu ve bilin وَاعْلَمُوا علم
10 enne ki أَنَّ -
11 llahe Allah'ın اللَّهَ -
12 şedidu şiddetlidir شَدِيدُ شدد
13 l-ikabi akabinde الْعِقَابِ عقب

Notlar

Not 1

*Sadece onlara has değil sizlere de isabet eder. Anlarız ki zulmetmiş kimselere isabet ettirilen fitne müminleri de etkileyebilir. Müminler bu konuda takvalı olmalıdır. Sadece Kur'an'ın mesajına tabi olarak fitneyi güzel bir belaya çevirmeli ve kendisi için hayra dönüştürmelidir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Şedîd Kavram 536

536 Şiddetli.

Fitne. Kavram 610

610 Test, deneme, sınav, yanlışla doğruyu ayırt edebilme yetisinin ölçülmesi.

8. Enfâl Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

1189|8|29|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِن تَتَّقُوا۟ ٱللَّهَ يَجْعَل لَّكُمْ فُرْقَانًا وَيُكَفِّرْ عَنكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَٱللَّهُ ذُو ٱلْفَضْلِ ٱلْعَظِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1189|8|29|يايها الذين امنوا ان تتقوا الله يجعل لكم فرقانا ويكفر عنكم سياتكم ويغفر لكم والله ذو الفضل العظيم

Latin Literal

29. Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Eğer takvalı21 olursanız Allah’a; yapar sizlere bir furkan259; ve kâfirlik498 eder sizden kötülüklerinizi; ve mağfiret319 eder sizlere; ve Allah Zul* Fadlil285 Azîm94'dir286.

Ahmed Samira Çevirisi

29 You, you those who believed if you fear and obey God, He makes/creates for you a Separation of Right and Wrong , and He covers/substitutes from you your sins/crimes, and forgives for you, and God (is owner) of the grace/favour/blessing, the great.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 in eğer إِنْ -
5 tetteku takvalı olursanız تَتَّقُوا وقي
6 llahe Allah’a اللَّهَ -
7 yec'al yapar يَجْعَلْ جعل
8 lekum sizlere لَكُمْ -
9 furkanen bir furkan فُرْقَانًا فرق
10 ve yukeffir ve kâfirlik eder وَيُكَفِّرْ كفر
11 ankum sizden عَنْكُمْ -
12 seyyiatikum kötülüklerinizi سَيِّئَاتِكُمْ سوا
13 ve yegfir ve mağfiret eder وَيَغْفِرْ غفر
14 lekum sizlere لَكُمْ -
15 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
16 zu Zul ذُو -
17 l-fedli Fadlil الْفَضْلِ فضل
18 l-azimi Azîm الْعَظِيمِ عظم

Notlar

Not 1

*Sahibi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Azîm Kavram 94

94 Büyük/azametli.

Furkan Kavram 259

259 Ayıran, bölen, yaran. Doğruyu yanlıştan ışın kılıcı gibi ayıran. Kutsal kitapların her biri bir furkandır. Elbette şerefli Kur'an'ımızdır. Kur'an'ı anlayarak okuyanlar ellerine bu ışın kılıcını almış olur.

Fadl Kavram 285

285 Fazlalık, bolluk, çokluk; bunları bolca veren.

Zûl Fadlil Azîm Kavram 286

286 Çok azametli/büyük fazlalık, bolluk, çokluk sahibi.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Yüce Allah'ın kâfirlik etmesi. Kavram 498

498 Dilediği kulları için günahları, kötülükleri örtmesi, gizlemesi.

8. Enfâl Suresi

Ayet 56

Arapça Metin (Harekeli)

1216|8|56|ٱلَّذِينَ عَٰهَدتَّ مِنْهُمْ ثُمَّ يَنقُضُونَ عَهْدَهُمْ فِى كُلِّ مَرَّةٍ وَهُمْ لَا يَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1216|8|56|الذين عهدت منهم ثم ينقضون عهدهم في كل مره وهم لا يتقون

Latin Literal

56. Ellezîne âhedte minhum summe yenkudûne ahdehum fî kulli merretin ve hum lâ yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) ahit* aldın onlardan; sonra parçalarlar ahitlerini* her bir kerede; ve onlar takvalı21 olmazlar.

Ahmed Samira Çevirisi

56 Those (are) from them (who) you made a contract/entrusted , then they break/destroy their promise/contract in every time , and they do no fear and obey.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimselerdir الَّذِينَ -
2 aahedte ahit aldın عَاهَدْتَ عهد
3 minhum onlardan مِنْهُمْ -
4 summe sonra ثُمَّ -
5 yenkudune parçalarlar يَنْقُضُونَ نقض
6 ahdehum ahitlerini عَهْدَهُمْ عهد
7 fi فِي -
8 kulli her bir كُلِّ كلل
9 merratin kerede مَرَّةٍ مرر
10 ve hum ve onlar وَهُمْ -
11 la لَا -
12 yettekune sakınmazlar يَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Söz, anlaşma, antlaşma.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

8. Enfâl Suresi

Ayet 69

Arapça Metin (Harekeli)

1229|8|69|فَكُلُوا۟ مِمَّا غَنِمْتُمْ حَلَٰلًا طَيِّبًا وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1229|8|69|فكلوا مما غنمتم حللا طيبا واتقوا الله ان الله غفور رحيم

Latin Literal

69. Fe kulû mimmâ ganimtum halâlen tayyiben vettekullâh(vettekullâhe), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yiyin ganimet aldığınızdan* bir helal (olarak); bir iyi (olarak); ve takvalı21 olun Allah'a; doğrusu Allah bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

69 So eat from what you won/gained by spoils of war (it is) permitted/allowed enjoyable/allowed/permitted, and fear and obey God, that God (is) forgiving merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fekulu öyle ki yiyin فَكُلُوا اكل
2 mimma مِمَّا -
3 ganimtum ganimet aldığınızdan غَنِمْتُمْ غنم
4 halalen bir helal (olarak) حَلَالًا حلل
5 tayyiben bir iyi (olarak) طَيِّبًا طيب
6 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
7 llahe Allah'tan اللَّهَ -
8 inne doğrusu إِنَّ -
9 llahe Allah اللَّهَ -
10 gafurun bir Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
11 rahimun bir Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Elde edilen ganimetlerin 4/5'ini. 1/5 oranı Allah ve resûlü olan Kur'an'a aittir. O'nun emrettiği yerlere harcanır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

9. Tevbe Suresi

Ayet 108

Arapça Metin (Harekeli)

1343|9|108|لَا تَقُمْ فِيهِ أَبَدًا لَّمَسْجِدٌ أُسِّسَ عَلَى ٱلتَّقْوَىٰ مِنْ أَوَّلِ يَوْمٍ أَحَقُّ أَن تَقُومَ فِيهِ فِيهِ رِجَالٌ يُحِبُّونَ أَن يَتَطَهَّرُوا۟ وَٱللَّهُ يُحِبُّ ٱلْمُطَّهِّرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1343|9|108|لا تقم فيه ابدا لمسجد اسس علي التقوي من اول يوم احق ان تقوم فيه فيه رجال يحبون ان يتطهروا والله يحب المطهرين

Latin Literal

108. Lâ tekum fîhi ebedâ(ebeden), le mescidun ussise alet takvâ min evveli yevmin ehakku en tekûme fîh(fîhi), fîhi ricâlun yuhıbbûne en yetetahherû, vallâhu yuhıbbul muttahhirîn(muttahhirîne).

Türkçe Çeviri

Dikelme* orada** ebediyen; mutlak ki evvel/ilk günden takva21 üzerine kurulmuş bir mescit16 daha haktır ki dikelirsin orada***; ondadır*** erkekler (ki) severler temizlenmeyi****; ve Allah sever muttahhirleri779.

Ahmed Samira Çevirisi

108 Do not stand in it ever (E), a mosque/place of worshipping God (E) founded (established) on the fear and obedience (of God) from (the) first day (is) more worthy/deserving that you stand in it, in it (are) men they love/like that they purify themselves mentally and physically , and God loves/likes the pure/clean .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la لَا -
2 tekum dikelme تَقُمْ قوم
3 fihi orada فِيهِ -
4 ebeden ebediyen أَبَدًا ابد
5 lemescidun mutlak bir mescit لَمَسْجِدٌ سجد
6 ussise kuruldu أُسِّسَ اسس
7 ala üzerine عَلَى -
8 t-tekva takva التَّقْوَىٰ وقي
9 min مِنْ -
10 evveli evvel/ilk أَوَّلِ اول
11 yevmin günden يَوْمٍ يوم
12 ehakku daha haktır أَحَقُّ حقق
13 en ki أَنْ -
14 tekume dikelirsin تَقُومَ قوم
15 fihi orada فِيهِ -
16 fihi ondadır فِيهِ -
17 ricalun erkekler رِجَالٌ رجل
18 yuhibbune severler يُحِبُّونَ حبب
19 en ki أَنْ -
20 yetetahheru temizlemeyi يَتَطَهَّرُوا طهر
21 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
22 yuhibbu sever يُحِبُّ حبب
23 l-muttahhirine temizlenenleri الْمُطَّهِّرِينَ طهر

Notlar

Not 1

*Durma.**Sahte mescitte.***Takva üzerine kurulu tek tanrıcıların mescitleri.****Pislik (rics) olan şirkten temizlenmeyi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mescit Kavram 16

16 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğdiği her yer.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Muttahhir. Kavram 779

779 Temizlenenler. Yüce Allah müşrikleri yani Yüce Allah'a şirk koşarak iman edenleri pislik/kir (rics) olarak tanımlamaktadır. Anlarız ki temizlenmek bu pislikleri uzaklaştırmaktır. Günümüzde pislikler hadislerdir. Hadislere iman bir insanı ancak müşrik yapar. Kur'an'dan saptırır. Pisliklerin temizlenmesi ancak Kur'an'la olur. Nasıl ki tüm vücudu zifte batmış bir kimseyi suyla değil de tinerle temizlemek gerekir; hadislere batmış bir kimseyi de ancak Kur'an temizleyebilir. Din olarak sadece Kur'an okuyan (anlayarak!) kimse kendisini temizlemiş olur.

9. Tevbe Suresi

Ayet 109

Arapça Metin (Harekeli)

1344|9|109|أَفَمَنْ أَسَّسَ بُنْيَٰنَهُۥ عَلَىٰ تَقْوَىٰ مِنَ ٱللَّهِ وَرِضْوَٰنٍ خَيْرٌ أَم مَّنْ أَسَّسَ بُنْيَٰنَهُۥ عَلَىٰ شَفَا جُرُفٍ هَارٍ فَٱنْهَارَ بِهِۦ فِى نَارِ جَهَنَّمَ وَٱللَّهُ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1344|9|109|افمن اسس بنينه علي تقوي من الله ورضون خير ام من اسس بنينه علي شفا جرف هار فانهار به في نار جهنم والله لا يهدي القوم الظلمين

Latin Literal

109. E fe men essese bunyânehu alâ takvâ minallâhi ve rıdvânin hayrun em men essese bunyânehu alâ şefâ curufin hârin fenhâre bihî fî nâri cehennem(cehenneme), vallâhu lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kimse mi (ki) kurdu binasını takva21 üzerine Allah'tan; ve bir rızaya; bir hayra; yoksa kimse (mi) (ki) kurdu binasını çöken bir uçurum kenarı üzerine; öyle ki çöktü* onunla** cehennem ateşine834; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz zalimler kavmini/toplumunu.

Ahmed Samira Çevirisi

109 Is who founded (established) his building/structure on fear and obedience from God and acceptance/approval better ? Or who founded (established) his building/structure on (the) edge/brink (of) a130cracking/falling/weakly undercut bank/shore , so it collapsed/fell down with him in Hell’s fire? And God does not guide the nation the unjust/oppressive.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 efemen öyle ki kimse mi أَفَمَنْ -
2 essese kurdu أَسَّسَ اسس
3 bunyanehu binasını بُنْيَانَهُ بني
4 ala üzerine عَلَىٰ -
5 tekva takva تَقْوَىٰ وقي
6 mine مِنَ -
7 llahi Allah'tan اللَّهِ -
8 ve ridvanin ve bir rızaya وَرِضْوَانٍ رضو
9 hayrun bir hayra خَيْرٌ خير
10 em yoksa أَمْ -
11 men kimse (mi) مَنْ -
12 essese kurdu أَسَّسَ اسس
13 bunyanehu binasını بُنْيَانَهُ بني
14 ala üzerine عَلَىٰ -
15 şefa kenarı شَفَا شفو
16 curufin bir uçurum جُرُفٍ جرف
17 harin çöken هَارٍ هور
18 fenhara öyle ki çöktü فَانْهَارَ هور
19 bihi onunla بِهِ -
20 fi فِي -
21 nari ateşine نَارِ نور
22 cehenneme cehennem جَهَنَّمَ -
23 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
24 la لَا -
25 yehdi doğru yola kılavuzlamaz يَهْدِي هدي
26 l-kavme kavmini/toplumunu الْقَوْمَ قوم
27 z-zalimine zalimler الظَّالِمِينَ ظلم

Notlar

Not 1

*Bina.**Kimseyle.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

9. Tevbe Suresi

Ayet 115

Arapça Metin (Harekeli)

1350|9|115|وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُضِلَّ قَوْمًۢا بَعْدَ إِذْ هَدَىٰهُمْ حَتَّىٰ يُبَيِّنَ لَهُم مَّا يَتَّقُونَ إِنَّ ٱللَّهَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1350|9|115|وما كان الله ليضل قوما بعد اذ هديهم حتي يبين لهم ما يتقون ان الله بكل شي عليم

Latin Literal

115. Ve mâ kânallâhu lî yudılle kavmen ba’de iz hedâhum hattâ yubeyyine lehum mâ yettekûn(yettekûne), innallâhe bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir Allah dalalette128 bırakır bir kavmi/toplumu doğru yola kılavuzladığı zaman sonrasında; ta ki beyan226 eder* onlara neye takvalı21 olurlar; doğrusu Allah her bir şeye bir Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

115 And God was not to misguide (a) nation after when He guided them, until He clarifies/explains to them what they fear and obey, that God was/is with every thing knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 liyudille dalalette bırakır لِيُضِلَّ ضلل
5 kavmen bir kavmi/toplumu قَوْمًا قوم
6 bea'de sonrasında بَعْدَ بعد
7 iz zaman إِذْ -
8 hedahum doğru yola kılavuzlaması هَدَاهُمْ هدي
9 hatta ta ki حَتَّىٰ -
10 yubeyyine beyan ederler يُبَيِّنَ بين
11 lehum onlara لَهُمْ -
12 ma neye مَا -
13 yettekune takvalı olurlar يَتَّقُونَ وقي
14 inne doğrusu إِنَّ -
15 llahe Allah اللَّهَ -
16 bikulli herbir بِكُلِّ كلل
17 şey'in şeye شَيْءٍ شيا
18 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

9. Tevbe Suresi

Ayet 119

Arapça Metin (Harekeli)

1354|9|119|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَكُونُوا۟ مَعَ ٱلصَّٰدِقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1354|9|119|يايها الذين امنوا اتقوا الله وكونوا مع الصدقين

Latin Literal

119. Yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe ve kûnû meas sâdikîn (sâdikîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Takvalı21 olun Allah’a; ve olun sâdıklarla182 beraber.

Ahmed Samira Çevirisi

119 You, you those who believed, fear and obey God and be with the truthful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 tteku takvalı olun اتَّقُوا وقي
5 llahe Allah’a اللَّهَ -
6 ve kunu ve olun وَكُونُوا كون
7 mea beraber مَعَ -
8 s-sadikine sadıklarla الصَّادِقِينَ صدق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

sâdık Kavram 182

182 Doğrular, dürüstler.

10. Yunus Suresi

Ayet 31

Arapça Metin (Harekeli)

1393|10|31|قُلْ مَن يَرْزُقُكُم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ أَمَّن يَمْلِكُ ٱلسَّمْعَ وَٱلْأَبْصَٰرَ وَمَن يُخْرِجُ ٱلْحَىَّ مِنَ ٱلْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ ٱلْمَيِّتَ مِنَ ٱلْحَىِّ وَمَن يُدَبِّرُ ٱلْأَمْرَ فَسَيَقُولُونَ ٱللَّهُ فَقُلْ أَفَلَا تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1393|10|31|قل من يرزقكم من السما والارض امن يملك السمع والابصر ومن يخرج الحي من الميت ويخرج الميت من الحي ومن يدبر الامر فسيقولون الله فقل افلا تتقون

Latin Literal

31. Kul men yerzukukum mines semâi vel ardı emmen yemlikus sem’a vel ebsâre ve men yuhricul hayye minel meyyiti ve yuhricul meyyite minel hayyi ve men yudebbirul emr(emre), fe se yekûlûnâllâh(yekûlûnâllâhu), fe kul e fe lâ tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Kim rızıklandırır sizleri gökten180 ve yerden*; ya da kim malik** olur işitmelere ve bakışlara; ve kim çıkarır canlıyı ölüden ve çıkarır ölüyü canlıdan; ve kim tasarlar/organize eder emri351?"; öyle ki diyecekler: "Allah"; öyleyse takvalı21 olmaz mısınız?

Ahmed Samira Çevirisi

31 Say: "Who provides for you from the sky/space and the earth/Planet Earth? Or who owns/possesses the hearing/listening , and the eye sights/knowledge, and He brings out/emerges the live/alive from the dead, and He brings out/emerges the dead from the live/alive, and who plans/regulates the matter/affair?" So they will say: "God." so say: "So do you not fear and obey?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 men kim مَنْ -
3 yerzukukum rızıklandırır sizleri يَرْزُقُكُمْ رزق
4 mine مِنَ -
5 s-semai gökten السَّمَاءِ سمو
6 vel'erdi ve yerden وَالْأَرْضِ ارض
7 emmen yahut kim? أَمَّنْ -
8 yemliku malik olur يَمْلِكُ ملك
9 s-sem'a işitmelere السَّمْعَ سمع
10 vel'ebsara ve bakışlara وَالْأَبْصَارَ بصر
11 ve men ve kim وَمَنْ -
12 yuhricu çıkarır يُخْرِجُ خرج
13 l-hayye canlıyı الْحَيَّ حيي
14 mine مِنَ -
15 l-meyyiti ölüden الْمَيِّتِ موت
16 ve yuhricu ve çıkarır وَيُخْرِجُ خرج
17 l-meyyite ölüyü الْمَيِّتَ موت
18 mine مِنَ -
19 l-hayyi canlıdan الْحَيِّ حيي
20 ve men ve kim وَمَنْ -
21 yudebbiru tasarlar/organize eder يُدَبِّرُ دبر
22 l-emra emri الْأَمْرَ امر
23 feseyekulune öyle ki diyecekler فَسَيَقُولُونَ قول
24 llahu Allah اللَّهُ -
25 fekul öyle ki فَقُلْ قول
26 efela öyleyse أَفَلَا -
27 tettekune takvalı olmaz mısınız? تَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Yeryüzünden.**Sahip olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Emir Kavram 351

351 İş ve oluş. Levh-i Mahfuzdaki (Holografik evren prensibi kapsamında evrenimizi bir üst boyuttan saran 2D zar) rakamlanmış bilginin sicimlere (bak. sicim teorisi) ruh aracılığıyla iletilmesi. Sicimle aldıkları bilgilerle titreşirler ve atom altı parçacıklar oluşur. Evrenimiz ışık hızında çalışan bir 3D yazıcı gibi bilgiden yaratılır, canlanır.

10. Yunus Suresi

Ayet 63

Arapça Metin (Harekeli)

1425|10|63|ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَكَانُوا۟ يَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1425|10|63|الذين امنوا وكانوا يتقون

Latin Literal

63. Ellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) iman47 ettiler; ve takvalaşır21 oldular.

Ahmed Samira Çevirisi

63 Those who believed and were fearing and obeying.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimselerdir (ki) الَّذِينَ -
2 amenu iman ettiler امَنُوا امن
3 ve kanu ve oldular وَكَانُوا كون
4 yettekune takvalaşırlar يَتَّقُونَ وقي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

11. Hûd Suresi

Ayet 49

Arapça Metin (Harekeli)

1520|11|49|تِلْكَ مِنْ أَنۢبَآءِ ٱلْغَيْبِ نُوحِيهَآ إِلَيْكَ مَا كُنتَ تَعْلَمُهَآ أَنتَ وَلَا قَوْمُكَ مِن قَبْلِ هَٰذَا فَٱصْبِرْ إِنَّ ٱلْعَٰقِبَةَ لِلْمُتَّقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1520|11|49|تلك من انبا الغيب نوحيها اليك ما كنت تعلمها انت ولا قومك من قبل هذا فاصبر ان العقبه للمتقين

Latin Literal

49. Tilke min enbâil gaybi nûhîhâ ileyk(ileyke), mâ kunte ta’lemuhâ ente ve lâ kavmuke min kabli hâzâ, fasbır, innel âkıbete lil muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

İşte şu (ki) gayb62 haberlerindendir; vahy603 ederiz onu* üzerine; olmuş değildin bilir onu* sen** ve ne de senin kavmin/toplumun öncesinde bunun; öyle ki sabret51; doğrusu akıbet892 takva21 sahiplerinedir.

Ahmed Samira Çevirisi

49 Those are from the unseen information/news, We inspire/transmit it to you, you were not knowing it, you, and nor your nation from before, that, so be patient that the end (result is) to the fearing and obeying.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 tilke işte şu تِلْكَ -
2 min مِنْ -
3 enba'i haberlerindendir أَنْبَاءِ نبا
4 l-gaybi gayb الْغَيْبِ غيب
5 nuhiha vahy ederiz onu نُوحِيهَا وحي
6 ileyke üzerine إِلَيْكَ -
7 ma değildin مَا -
8 kunte olmuş كُنْتَ كون
9 tea'lemuha bilir onu تَعْلَمُهَا علم
10 ente sen أَنْتَ -
11 ve la ve ne de وَلَا -
12 kavmuke senin kavmin قَوْمُكَ قوم
13 min مِنْ -
14 kabli öncesinde قَبْلِ قبل
15 haza bunun هَٰذَا -
16 fesbir öyle ki sabret فَاصْبِرْ صبر
17 inne doğrusu إِنَّ -
18 l-aakibete akibet الْعَاقِبَةَ عقب
19 lilmuttekine takva sahiplerinedir لِلْمُتَّقِينَ وقي

Notlar

Not 1

*Gaybı.**Resûl Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

11. Hûd Suresi

Ayet 78

Arapça Metin (Harekeli)

1549|11|78|وَجَآءَهُۥ قَوْمُهُۥ يُهْرَعُونَ إِلَيْهِ وَمِن قَبْلُ كَانُوا۟ يَعْمَلُونَ ٱلسَّيِّـَٔاتِ قَالَ يَٰقَوْمِ هَٰٓؤُلَآءِ بَنَاتِى هُنَّ أَطْهَرُ لَكُمْ فَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَلَا تُخْزُونِ فِى ضَيْفِىٓ أَلَيْسَ مِنكُمْ رَجُلٌ رَّشِيدٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1549|11|78|وجاه قومه يهرعون اليه ومن قبل كانوا يعملون السيات قال يقوم هولا بناتي هن اطهر لكم فاتقوا الله ولا تخزون في ضيفي اليس منكم رجل رشيد

Latin Literal

78. Ve câehu kavmuhu yuhreûne ileyhi ve min kablu kânû ya’melûnes seyyiât(seyyiâti), kâle yâ kavmi hâulâi benâtî hunne etharu lekum, fettekullâhe ve lâ tuhzûni fî dayfî, e leyse minkum raculun reşîd(reşîdun).

Türkçe Çeviri

Ve geldi ona* kavmi/toplumu; çabuk oluyorlardı ona*; ve önceden kötülükler yapar olmuşlardı; dedi**: "Ey kavmim/toplumum! Şunlar (ki) kızlarımdır; onlar*** daha temizdir sizlere; öyle ki takvalı21 olun Allah’a; ve rezil etmeyin beni ziyaretçilerim**** içinde; olmaz mı sizlerden reşit***** bir adam?"

Ahmed Samira Çevirisi

78 And his nation came to him rushing disturbedly/hysterically/madly to him, and from before they were making/doing the sins/crimes, he said: "You (my) nation those are my daughters, they are (F) purer for you, so fear and obey God and do not shame/scandalize/disgrace me in (front of) my guests, is (there) not from you a correctly/rightly guided man?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ca'ehu ve geldi ona وَجَاءَهُ جيا
2 kavmuhu kavmi/toplumu قَوْمُهُ قوم
3 yuhraune çabuklaşıyorlardı يُهْرَعُونَ هرع
4 ileyhi ona إِلَيْهِ -
5 ve min وَمِنْ -
6 kablu ve önceden قَبْلُ قبل
7 kanu olmuşlardı كَانُوا كون
8 yea'melune yaparlar يَعْمَلُونَ عمل
9 s-seyyiati kötülükler السَّيِّئَاتِ سوا
10 kale dedi قَالَ قول
11 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
12 ha'ula'i şunlar هَٰؤُلَاءِ -
13 benati kızlarımdır بَنَاتِي بني
14 hunne onlar هُنَّ -
15 etheru daha temizdir أَطْهَرُ طهر
16 lekum sizlere لَكُمْ -
17 fetteku öyle ki takvalı olun فَاتَّقُوا وقي
18 llahe Allah’a اللَّهَ -
19 ve la ve وَلَا -
20 tuhzuni rezil etmeyin beni تُخْزُونِ خزي
21 fi içinde فِي -
22 deyfi vizaretçilerim ضَيْفِي ضيف
23 eleyse olmaz mı أَلَيْسَ ليس
24 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
25 raculun bir adam رَجُلٌ رجل
26 raşidun bir reşit رَشِيدٌ رشد

Notlar

Not 1

*Lut'a.**Lût.***Kızlar.****Gönderilen resûllerin; meleklerin içinde.*****Olgun, aklı başında olan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

11. Hûd Suresi

Ayet 85

Arapça Metin (Harekeli)

1556|11|85|وَيَٰقَوْمِ أَوْفُوا۟ ٱلْمِكْيَالَ وَٱلْمِيزَانَ بِٱلْقِسْطِ وَلَا تَبْخَسُوا۟ ٱلنَّاسَ أَشْيَآءَهُمْ وَلَا تَعْثَوْا۟ فِى ٱلْأَرْضِ مُفْسِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1556|11|85|ويقوم اوفوا المكيال والميزان بالقسط ولا تبخسوا الناس اشياهم ولا تعثوا في الارض مفسدين

Latin Literal

85. Ve yâ kavmi evfûl mikyâle vel mîzâne bil kıstı ve lâ tebhasûn nâse eşyâehum ve lâ ta’sev fîl ardı mufsidîn(mufsidîne).

Türkçe Çeviri

"Ve ey kavmim/toplumum*! Takvalı21 olun ölçüye ve mizana650 eşitlikle; ve eksiltmeyin/azaltmayın insanların eşyalarını; ve küstahlaşmayın yerde fesatçılar265 (olarak)."

Ahmed Samira Çevirisi

85 And you (my) nation fulfill/complete the measuring/weighing device and the scale/weight with the just/equitable, and do not reduce/cheat the people (of) their things, and do not corrupt in the earth/Planet Earth disordering/corrupting .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ya kavmi ve ey kavmim/toplumum وَيَا قَوْمِ قوم
2 evfu takvalı olun أَوْفُوا وفي
3 l-mikyale ölçüye الْمِكْيَالَ كيل
4 velmizane ve mizana وَالْمِيزَانَ وزن
5 bil-kisti eşitlikle بِالْقِسْطِ قسط
6 ve la ve وَلَا -
7 tebhasu eksiltmeyin/azaltmayın تَبْخَسُوا بخس
8 n-nase insanların النَّاسَ نوس
9 eşya'ehum eşyalarını أَشْيَاءَهُمْ شيا
10 ve la ve وَلَا -
11 tea'sev küstahlaşmayın تَعْثَوْا عثو
12 fi فِي -
13 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
14 mufsidine fesatçılar (olarak) مُفْسِدِينَ فسد

Notlar

Not 1

*Resûl Şuayb kavmi Medyenlilere seslenmektedir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Fesat çıkarmak Kavram 265

265 Hak/gerçek olmadığı halde yalanla, yanlışla, hileyle, aldatmayla, manipülasyonla, yanlış yönlendirmeyle kargaşaya, karışıklığa neden olmak.

Ölçüyü ve mizanı eşitlikle yapmak. Kavram 650

650 Mizan tartı/terazi demektir. Sadece fiziksel tartıları değil beyinde gerçekleşen her türlü tartıyı da işaret eder. Beyinde kurulan tartıda/terazide her zaman eşitlik gözetilmelidir. Ölçü de eşitlikle yapılmalıdır. Yine beyinde yapılan her türlü ölçme, değerini belirleme işlemi eşitlikle yapılmalıdır.

12. Yusuf Suresi

Ayet 57

Arapça Metin (Harekeli)

1651|12|57|وَلَأَجْرُ ٱلْءَاخِرَةِ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَكَانُوا۟ يَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1651|12|57|ولاجر الاخره خير للذين امنوا وكانوا يتقون

Latin Literal

57. Ve le ecrul âhıreti hayrun lillezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve mutlak ki ahiret ecri820 hayırlıdır kimselere (ki) iman ettiler47; ve oldular takvalılar21.

Ahmed Samira Çevirisi

57 And the ends’ (other life’s) reward (E) (is) better to those who believed and were fearing and obeying.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veleecru ve mutlak ki ecri وَلَأَجْرُ اجر
2 l-ahirati ahiretin الْاخِرَةِ اخر
3 hayrun hayırlıdır خَيْرٌ خير
4 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
5 amenu iman ettiler امَنُوا امن
6 ve kanu ve oldular وَكَانُوا كون
7 yettekune takvalılar يَتَّقُونَ وقي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

12. Yusuf Suresi

Ayet 90

Arapça Metin (Harekeli)

1684|12|90|قَالُوٓا۟ أَءِنَّكَ لَأَنتَ يُوسُفُ قَالَ أَنَا۠ يُوسُفُ وَهَٰذَآ أَخِى قَدْ مَنَّ ٱللَّهُ عَلَيْنَآ إِنَّهُۥ مَن يَتَّقِ وَيَصْبِرْ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1684|12|90|قالوا انك لانت يوسف قال انا يوسف وهذا اخي قد من الله علينا انه من يتق ويصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Latin Literal

90. Kâlû e inneke le ente yûsuf(yûsufu), kâle ene yûsufu ve hâzâ ahî kad mennallâhu aleynâ, innehu men yettekı ve yasbir fe innallâhe lâ yudî’u ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Doğrusu sen misin? Mutlak ki sensin Yûsuf!"; Dedi**: "Benim Yûsuf; ve bu da kardeşimdir; muhakkak minnet*** gösterdi Allah bizlere; doğrusu o (ki) kim takvalı21 olur ve sabreder51; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez**** muhsinlerin294 ecrini820."

Ahmed Samira Çevirisi

90 They said: "Are you, you are (E) Joseph?" He said: "I am Joseph and that (is) my brother, God had blessed on us, that who, whom fears and obeys, and is patient, so that God does not loose/waste/destroy the good doer’s reward ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalu dediler قَالُوا قول
2 einneke doğrusu sen misin? أَإِنَّكَ -
3 leente mutlak sensin لَأَنْتَ -
4 yusufu Yûsuf يُوسُفُ -
5 kale dedi قَالَ قول
6 ena benim أَنَا -
7 yusufu Yûsuf يُوسُفُ -
8 ve haza ve bu da وَهَٰذَا -
9 ehi kardeşimdir أَخِي اخو
10 kad muhakkak قَدْ -
11 menne minnet gösterdi مَنَّ منن
12 llahu Allah اللَّهُ -
13 aleyna bizlere عَلَيْنَا -
14 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
15 men kim مَنْ -
16 yetteki takvalı olur يَتَّقِ وقي
17 ve yesbir ve sabreder وَيَصْبِرْ صبر
18 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
19 llahe Allah اللَّهَ -
20 la لَا -
21 yudiu zayi etmez يُضِيعُ ضيع
22 ecra ecrini أَجْرَ اجر
23 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Yûsuf.***Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma.****Gidermez.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

12. Yusuf Suresi

Ayet 109

Arapça Metin (Harekeli)

1703|12|109|وَمَآ أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ إِلَّا رِجَالًا نُّوحِىٓ إِلَيْهِم مِّنْ أَهْلِ ٱلْقُرَىٰٓ أَفَلَمْ يَسِيرُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ فَيَنظُرُوا۟ كَيْفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَدَارُ ٱلْءَاخِرَةِ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ ٱتَّقَوْا۟ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1703|12|109|وما ارسلنا من قبلك الا رجالا نوحي اليهم من اهل القري افلم يسيروا في الارض فينظروا كيف كان عقبه الذين من قبلهم ولدار الاخره خير للذين اتقوا افلا تعقلون

Latin Literal

109. Ve mâ erselnâ min kablike illâ ricâlen nûhî ileyhim min ehlil kurâ, e fe lem yesîrû fîl ardı fe yanzurû keyfe kâne âkıbetullezîne min kablihim, ve le dârul âhıreti hayrun lillezînettekav, e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve göndermiş değiliz senden önce erkekler dışında (ki) vahy603 ettik onlara kentlerin ehlinden568*; öyle ki hiç seyahat etmezler mi yerde**; öyle ki bakmazlar mı nasıl oldu akıbeti892 onlardan önceki kimselerin; ve ahiret diyarı*** hayırlıdır**** kimselere (ki) takvalı21 oldular; öyle ki akletmez562 misiniz?

Ahmed Samira Çevirisi

109 And We did not send from before you except men We inspire/transmit to them from (about) the villages’/urban cities’ people/relation , did they not walk/move/ride in the earth/Planet Earth, so they see/wonder about how was (the) end/turn (result of) those who (were) from before them, and the end’s (other life’s) home/house (E) (is) best to those who feared and obeyed, so do you not reason/understand/comprehend?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değiliz وَمَا -
2 erselna göndermiş أَرْسَلْنَا رسل
3 min مِنْ -
4 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
5 illa dışında إِلَّا -
6 ricalen bir erkekler رِجَالًا رجل
7 nuhi vahy ettik نُوحِي وحي
8 ileyhim onlara إِلَيْهِمْ -
9 min مِنْ -
10 ehli ehlinden أَهْلِ اهل
11 l-kura kentlerin الْقُرَىٰ قري
12 efelem öyle ki hiç أَفَلَمْ -
13 yesiru seyahat etmezler mi يَسِيرُوا سير
14 fi فِي -
15 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
16 fe yenzuru öyle ki bakmazlar mı فَيَنْظُرُوا نظر
17 keyfe nasıl كَيْفَ كيف
18 kane oldu كَانَ كون
19 aakibetu akibeti عَاقِبَةُ عقب
20 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
21 min مِنْ -
22 kablihim onlardan önceki قَبْلِهِمْ قبل
23 veledaru ve diyarı وَلَدَارُ دور
24 l-ahirati ahiret الْاخِرَةِ اخر
25 hayrun hayırlıdır خَيْرٌ خير
26 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
27 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
28 efela öyle ki أَفَلَا -
29 tea'kilune ekletmez misiniz? تَعْقِلُونَ عقل

Notlar

Not 1

*Kentlerin ahalisinin başına gelenler hakkında onlara da vahy ettik.**Yeryüzünde antik kentleri gezin.***Yurdu.****Ahiret diyarı/yurdu sadece takvalılara hayırlıdır. Başkalarına değil.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

Ahali, ehli. Kavram 568

568 Bir şeye üye olan, bir kümeye dahil olan insanlar grubu. Üye olunan şeye göre anlam genişler. Bir satranç kulübünün üyeleri satranç kulübünün ahalisi olur. Aile üyeleri, taraftar olan üyeler, bir siyasi partiye dahil olmuş olan insanlar o partinin ahalisi olur.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

13. Ra'd Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

1740|13|35|مَّثَلُ ٱلْجَنَّةِ ٱلَّتِى وُعِدَ ٱلْمُتَّقُونَ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ أُكُلُهَا دَآئِمٌ وَظِلُّهَا تِلْكَ عُقْبَى ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوا۟ وَّعُقْبَى ٱلْكَٰفِرِينَ ٱلنَّارُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1740|13|35|مثل الجنه التي وعد المتقون تجري من تحتها الانهر اكلها دايم وظلها تلك عقبي الذين اتقوا وعقبي الكفرين النار

Latin Literal

35. Meselul cennetilletî vuidel muttekûn(muttekûne), tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), ukuluhâ dâimun ve zilluhâ, tilke ukbellezînettekav ve ukbel kâfirînen nâr(nâru).

Türkçe Çeviri

Misalidir870 cennetin970 ki vaat edilendir muttakilere17; akar altından onun* nehirler; meyvesi onun* bir daimdir**; ve onun* gölgesi (de); işte şu; akıbetidir892 kimselerin (ki) takvalı21 oldular; ve akıbeti892 kâfirlerin25 ateştir834.

Ahmed Samira Çevirisi

35 (The) example/proverb (of) a treed garden/paradise which the fearing and obeying were promised (it), (is) the rivers/waterways flows/passes from below/beneath it , its fruits (are) continuous/lasting, and its shade.168That (is) those who feared and obeyed’s end/turn (result); and the disbelievers end/turn (result) is the fire .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 meselu misalid,r مَثَلُ مثل
2 l-cenneti cennetin الْجَنَّةِ جنن
3 lleti ki الَّتِي -
4 vuide vaat edilendir وُعِدَ وعد
5 l-muttekune muttakilere الْمُتَّقُونَ وقي
6 tecri akar تَجْرِي جري
7 min مِنْ -
8 tehtiha altından onun تَحْتِهَا تحت
9 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
10 ukuluha meyvesi onun أُكُلُهَا اكل
11 daimun bir daimidir دَائِمٌ دوم
12 ve zilluha ve onun gölgesi (de) وَظِلُّهَا ظلل
13 tilke işte şu تِلْكَ -
14 ukba akıbeti عُقْبَى عقب
15 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
16 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
17 ve ukba ve akıbeti وَعُقْبَى عقب
18 l-kafirine kâfirlerin الْكَافِرِينَ كفر
19 n-naru ateştir النَّارُ نور

Notlar

Not 1

*Cennetin.**Kesintisiz, sürekli kalan, yıkılmayan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Muttaki Kavram 17

17 Takva sahipleri/Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı her şeyden sakınanlar.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

15. Hicr Suresi

Ayet 69

Arapça Metin (Harekeli)

1869|15|69|وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَلَا تُخْزُونِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1869|15|69|واتقوا الله ولا تخزون

Latin Literal

69. Vettekullâhe ve lâ tuhzûn(tuhzûni).

Türkçe Çeviri

"Ve takvalı21 olun Allah’a; ve rezil etmeyin beni*."

Ahmed Samira Çevirisi

69 And fear and obey God and do not shame/disgrace me .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
2 llahe Allah’a اللَّهَ -
3 ve la ve وَلَا -
4 tuhzuni rezil etmeyin beni تُخْزُونِ خزي

Notlar

Not 1

*Lût.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

16. Nahl Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

1901|16|2|يُنَزِّلُ ٱلْمَلَٰٓئِكَةَ بِٱلرُّوحِ مِنْ أَمْرِهِۦ عَلَىٰ مَن يَشَآءُ مِنْ عِبَادِهِۦٓ أَنْ أَنذِرُوٓا۟ أَنَّهُۥ لَآ إِلَٰهَ إِلَّآ أَنَا۠ فَٱتَّقُونِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1901|16|2|ينزل المليكه بالروح من امره علي من يشا من عباده ان انذروا انه لا اله الا انا فاتقون

Latin Literal

2. Yunezzilul melâikete bir rûhi min emrihî alâ men yeşâu min ibâdihî en enzirû ennehu lâ ilâhe illâ ene fettekûn(fettekûni).

Türkçe Çeviri

İndirir* melekleri1013 rûhla1012 -(ki) emrindendir- kullarından dilediği kimseler** üzerine; ki uyarsınlar ki "O'dur***"; yoktur ilâh74 benim**** dışında; öyle ki takvalı21 olun bana****.

Ahmed Samira Çevirisi

2 He descends the angels with the Soul/Spirit from His order/command on whom He wills/wants from His worshippers/slaves, that warn/give notice, that He is, no God except Me, so fear and obey Me.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yunezzilu indirir يُنَزِّلُ نزل
2 l-melaikete melekleri الْمَلَائِكَةَ ملك
3 bir-ruhi ruhla بِالرُّوحِ روح
4 min مِنْ -
5 emrihi emrinden أَمْرِهِ امر
6 ala üzerine عَلَىٰ -
7 men kimseler مَنْ -
8 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
9 min مِنْ -
10 ibadihi kullarından عِبَادِهِ عبد
11 en ki أَنْ -
12 enziru uyarsınlar أَنْذِرُوا نذر
13 ennehu ki O أَنَّهُ -
14 la yoktur لَا -
15 ilahe ilâh إِلَٰهَ اله
16 illa dışında إِلَّا -
17 ena ki bana أَنَا -
18 fettekuni öyle ki takvalı olun bana فَاتَّقُونِ وقي

Notlar

Not 1

*Evrenin en küçük yapı taşı olan titreşen kanatlı (çok boyutlu) sicimlerin nasıl titreşeceğini bir üst boyuttan inen rûh belirler.**Rabbimiz dilediği kimsenin beyin kimyasallarını dilediği şekilde değiştirerek (Yüce Allah'ın emir bilgilerini meleklere/sicimlere ileten rûhla) o kulunu kendi emri altına alır.***Allah'tır. ****Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

16. Nahl Suresi

Ayet 30

Arapça Metin (Harekeli)

1929|16|30|وَقِيلَ لِلَّذِينَ ٱتَّقَوْا۟ مَاذَآ أَنزَلَ رَبُّكُمْ قَالُوا۟ خَيْرًا لِّلَّذِينَ أَحْسَنُوا۟ فِى هَٰذِهِ ٱلدُّنْيَا حَسَنَةٌ وَلَدَارُ ٱلْءَاخِرَةِ خَيْرٌ وَلَنِعْمَ دَارُ ٱلْمُتَّقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1929|16|30|وقيل للذين اتقوا ماذا انزل ربكم قالوا خيرا للذين احسنوا في هذه الدنيا حسنه ولدار الاخره خير ولنعم دار المتقين

Latin Literal

30. Ve kîle lillezînettekav mâ zâ enzele rabbukum, kâlû hayrâ(hayren), lillezîne ahsenû fî hâzihid dunyâ haseneh(haseneten), ve le dârul âhıreti hayr(hayrun), ve le ni’me dârul muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Ve denildi takvalı21 olmuş kimselere; "Nedir indirdiği Rabbinizin4?"; Dediler: "Bir hayır kimselere (ki) iyileştirdiler/güzelleştirdiler bu dünyada*; bir iyiliktir/güzelliktir (onlara); ve ahiret diyarı/yurdu642 (da) hayırlıdır; ve ne muhteşemdir muttakilerin17 diyarı/yurdu642.

Ahmed Samira Çevirisi

30 And (it) was said to those who feared and obeyed: "What (did) your Lord descend?" They said: "Goodness/honour to those who did good in this the present world a goodness, and the house/home (of) the last (other life is) best , and blessed/praised (E) (is) the fearing and obeying’s house/home."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kile ve denildi وَقِيلَ قول
2 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
3 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
4 maza nedir مَاذَا -
5 enzele indirdiği أَنْزَلَ نزل
6 rabbukum Rabbiniz رَبُّكُمْ ربب
7 kalu dediler قَالُوا قول
8 hayran bir hayır خَيْرًا خير
9 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
10 ehsenu iyileştiren/güzelleştiren أَحْسَنُوا حسن
11 fi فِي -
12 hazihi bu هَٰذِهِ -
13 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
14 hasenetun bir iyilik/güzellik حَسَنَةٌ حسن
15 veledaru ve diyarı/yurdu وَلَدَارُ دور
16 l-ahirati ahiret الْاخِرَةِ اخر
17 hayrun hayırlıdır خَيْرٌ خير
18 velenia'me ve ne muhteşemdir وَلَنِعْمَ نعم
19 daru diyarı/yurdu دَارُ دور
20 l-muttekine muttakilerin الْمُتَّقِينَ وقي

Notlar

Not 1

*Şu an içinde yaşadığımız evren ve yaşam.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Muttaki Kavram 17

17 Takva sahipleri/Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı her şeyden sakınanlar.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Rabbimizin indinde/katında bulunan selâm diyarı/yurdu. Kavram 642

642 Cennete gitmeye hak kazanmış kimseler sadece vefat ettirilir. Öldürülmezler. Yüce Allah yolunda katledilen kimseler nasıl ki ölüler değillerdir gerçek müminler de asla ölüler değillerdir. Rableri katında rızıklandırılırlar. İşte bu rızıklandırmanın nerede olacağını Rabbimiz bizlere 6:127 ve 10:25 ayetlerinde bildirmiştir. Kendi indinde/katında bulunan 'selâm diyarı/yurdu' olarak isimlendirdiği yerde bu kimseleri rızıklandıracaktır. 10:26 ayetinden anlarız ki selam diyarından/yurdundan daha iyisi/güzeli ve daha fazlalıklı olan yerler vardır ve bunlar mutlak ki cennetlerdir. Din gününde kadar bu diyarda kalmayı ve sonrası da cennetlerine girmeyi Yüce Rabbimiz bizlere nasip etsin inşAllah.

16. Nahl Suresi

Ayet 52

Arapça Metin (Harekeli)

1951|16|52|وَلَهُۥ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَلَهُ ٱلدِّينُ وَاصِبًا أَفَغَيْرَ ٱللَّهِ تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1951|16|52|وله ما في السموت والارض وله الدين واصبا افغير الله تتقون

Latin Literal

52. Ve lehu mâ fîs semâvâti vel ardı ve lehud dînu vâsıbâ(vâsıben), e fe gayrallâhi tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve O'nadır göklerdeki162 ve yerdeki; ve O’nadır* bir kesintisiz** din437; öyle ki Allah'tan başkasına*** mı takvalı21 olursunuz?

Ahmed Samira Çevirisi

52 And to Him what (is) in the skies/space and the earth/Planet Earth, and to Him (is) the permanent/continuous/lasting religion, so is other than God you fear and obey?183

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve lehu ve O’nadır وَلَهُۥ
2 ma مَا -
3 fi فِي -
4 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
5 vel'erdi ve yerde وَالْأَرْضِ ارض
6 velehu ve O’nadır وَلَهُ -
7 d-dinu din الدِّينُ دين
8 vasiben bir kesintisiz وَاصِبًا وصب
9 efegayra öyle ki başkasına mı أَفَغَيْرَ غير
10 llahi Allah'tan اللَّهِ -
11 tettekune takvalı olursunuz تَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Allah'adır.**Rabbimizin dini olan İslâm hiç değişmemiştir. Süreklidir. Tüm nebiler ve resûller Yüce Allah'ın bu dinini sürekli olarak tebliğ etmişlerdir.***Yüce Allah'ın emir ve yasaklarından sakınacaklarına O'nun astından sözde dinî kurallardan (hadisler) sakınırlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Allah'ın dini. Kavram 437

437 İslam. Sadece kutsal kitaplara teslim olma. Kutsal kitaplar haricinde dinde kaynak kabul etmemek. Kutsal kitaplarda ne varsa uymak. Kutsal kitapların astından hadis/söylenti kitapları edinmemek. Kur'an'ı terk edilmiş bırakmamak.

20. Tâ-Hâ Suresi

Ayet 132

Arapça Metin (Harekeli)

2478|20|132|وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِٱلصَّلَوٰةِ وَٱصْطَبِرْ عَلَيْهَا لَا نَسْـَٔلُكَ رِزْقًا نَّحْنُ نَرْزُقُكَ وَٱلْعَٰقِبَةُ لِلتَّقْوَىٰ

Arapça Metin (Harekesiz)

2478|20|132|وامر اهلك بالصلوه واصطبر عليها لا نسلك رزقا نحن نرزقك والعقبه للتقوي

Latin Literal

132. Ve’mur ehleke bis salâti vastabir aleyhâ, lâ nes’eluke rızkâ(rızkan), nahnu nerzukuk(nerzukuke), vel âkıbetu lit takvâ.

Türkçe Çeviri

Ve emret ahaline/halkına salâtı5; ve bağlan sabırla51 ona (salâta); sormayız sana bir rızık; biz rızıklandırırız seni; ve akıbet892 takvalılaradır21.

Ahmed Samira Çevirisi

132 And order/command your family/people with the prayers and endure patience on it, We do not ask/question you (for) a provision/means of livelihood , We provide for you, and the end (result is) to the fear and obedience (of God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve'mur ve emret وَأْمُرْ امر
2 ehleke ahaline/halkına أَهْلَكَ اهل
3 bis-salati salatı بِالصَّلَاةِ صلو
4 vestabir ve bağlan sabırla وَاصْطَبِرْ صبر
5 aleyha ona (salata) عَلَيْهَا -
6 la لَا -
7 neseluke sormayız sana نَسْأَلُكَ سال
8 rizkan bir rızık رِزْقًا رزق
9 nehnu biz نَحْنُ -
10 nerzukuke rızıklandırırız seni نَرْزُقُكَ رزق
11 vel'aakibetu ve akıbet/son وَالْعَاقِبَةُ عقب
12 littekva takvalılaradır/sakınanlaradır لِلتَّقْوَىٰ وقي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

23. Mü'minûn Suresi

Ayet 23

Arapça Metin (Harekeli)

2694|23|23|وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوْمِهِۦ فَقَالَ يَٰقَوْمِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُۥٓ أَفَلَا تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2694|23|23|ولقد ارسلنا نوحا الي قومه فقال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره افلا تتقون

Latin Literal

23. Ve lekad erselnâ nûhan ilâ kavmihî fe kâle yâ kavmi’ budullâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), e fe lâ tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik Nûh'u1014 kavmine/toplumuna doğru; öyle ki dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk907 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'ndan** başka; öyle ki takvalı21 olmaz mısınız?"

Ahmed Samira Çevirisi

23 And We had sent Noah to his nation, so he said: "You my nation, worship God, (there is) no God for you from other than Him, so do you not fear and obey?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 erselna gönderdik أَرْسَلْنَا رسل
3 nuhen Nûh'u نُوحًا -
4 ila doğru إِلَىٰ -
5 kavmihi kavmine قَوْمِهِ قوم
6 fe kale öyle ki dedi فَقَالَ قول
7 ya kavmi ey kavmim يَا قَوْمِ قوم
8 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
9 llahe Allah'a اللَّهَ -
10 ma yoktur مَا -
11 lekum sizlere لَكُمْ -
12 min hiçbir مِنْ -
13 ilahin ilâh إِلَٰهٍ اله
14 gayruhu O'ndan başka غَيْرُهُ غير
15 efela öyle ki أَفَلَا -
16 tettekune takvalı olmaz mısınız تَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Nûh.**Allah'tan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

23. Mü'minûn Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

2703|23|32|فَأَرْسَلْنَا فِيهِمْ رَسُولًا مِّنْهُمْ أَنِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُۥٓ أَفَلَا تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2703|23|32|فارسلنا فيهم رسولا منهم ان اعبدوا الله ما لكم من اله غيره افلا تتقون

Latin Literal

32. Fe erselnâ fîhim resûlen minhum eni’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), e fe lâ tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gönderdik onlarda* bir resûl418 onlardan** ki "kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'nun*** başkası" (diye); öyle ki takvalı21 olmaz mısınız?"

Ahmed Samira Çevirisi

32 So We sent in (between) them a messenger from them: "That worship God, (there is) no God for you from other than Him, so do you not fear and obey?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fe erselna öyle ki gönderdik فَأَرْسَلْنَا رسل
2 fihim onlarda فِيهِمْ -
3 rasulen bir resûl رَسُولًا رسل
4 minhum onlardan مِنْهُمْ -
5 eni ki أَنِ -
6 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
7 llahe Allah'a اللَّهَ -
8 ma yoktur مَا -
9 lekum sizlere لَكُمْ -
10 min hiçbir مِنْ -
11 ilahin ilâh إِلَٰهٍ اله
12 gayruhu O'ndan başka غَيْرُهُ غير
13 efela öyle ki أَفَلَا -
14 tettekune takvalı olmaz mısınız تَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Fi edatı içinde demektir. Nûh'un sahip olduğu J-L858 haplogrup dalı ve İbrahim'in sahip olduğu J-Z640 yan dalıyla ilerleyen erkek soyunun içinde. **Kendilerinden.***Allah'ın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

26. Şuarâ Suresi

Ayet 106

Arapça Metin (Harekeli)

3036|26|106|إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ نُوحٌ أَلَا تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3036|26|106|اذ قال لهم اخوهم نوح الا تتقون

Latin Literal

106. İz kâle lehum ehûhum nûhun e lâ tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman onlara kardeşleri Nûh: "Takvalı21 olmaz mısınız?"

Ahmed Samira Çevirisi

106 When their brother Noah, said to them: "Do you not fear and obey?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iz إِذْ -
2 kale dediği zaman قَالَ قول
3 lehum onlara لَهُمْ -
4 ehuhum kardeşleri أَخُوهُمْ اخو
5 nuhun Nuh نُوحٌ -
6 ela أَلَا -
7 tettekune takvalı olmaz mısınız? تَتَّقُونَ وقي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

26. Şuarâ Suresi

Ayet 108

Arapça Metin (Harekeli)

3038|26|108|فَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ

Arapça Metin (Harekesiz)

3038|26|108|فاتقوا الله واطيعون

Latin Literal

108. Fettekûllâhe ve etîûn(etîûni).

Türkçe Çeviri

"Öyle ki takvalı21 olun Allah’a; ve itaat573 edin bana."

Ahmed Samira Çevirisi

108 So fear and obey God, and obey me.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fetteku öyle ki takvalı olun فَاتَّقُوا وقي
2 llahe Allah’a اللَّهَ -
3 ve etiuni ve itaat edin bana. وَأَطِيعُونِ طوع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

26. Şuarâ Suresi

Ayet 110

Arapça Metin (Harekeli)

3040|26|110|فَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ

Arapça Metin (Harekesiz)

3040|26|110|فاتقوا الله واطيعون

Latin Literal

110. Fettekûllâhe ve etîûn(etîûni).

Türkçe Çeviri

"Öyle ki takvalı21 olun Allah’a; ve itaat573 edin bana."

Ahmed Samira Çevirisi

110 So fear and obey God and obey me.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fetteku öyle ki takvalı olun فَاتَّقُوا وقي
2 llahe Allah’a اللَّهَ -
3 ve etiuni ve itaat edin bana وَأَطِيعُونِ طوع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

30. Rûm Suresi

Ayet 31

Arapça Metin (Harekeli)

3438|30|31|مُنِيبِينَ إِلَيْهِ وَٱتَّقُوهُ وَأَقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَلَا تَكُونُوا۟ مِنَ ٱلْمُشْرِكِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3438|30|31|منيبين اليه واتقوه واقيموا الصلوه ولا تكونوا من المشركين

Latin Literal

31. Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

Dönenler (olun) O'na (Allah'a); ve takvalı21 olun O'na ; ve ikame572 edin salâtı5; ve olmayın müşriklerden36.

Ahmed Samira Çevirisi

31 Returning to God/repenting/obeying to Him, and fear and obey Him, and keep up/start the prayers, and do not be from the sharers/takers of partners (with God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 munibine dönenler (olun) مُنِيبِينَ نوب
2 ileyhi O'na إِلَيْهِ -
3 vettekuhu ve takvalı olun O'na وَاتَّقُوهُ وقي
4 ve ekimu ve dikin/ayağa kaldırın وَأَقِيمُوا قوم
5 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
6 ve la ve وَلَا -
7 tekunu olmayın تَكُونُوا كون
8 mine مِنَ -
9 l-muşrikine müşriklerden/ortak koşanlardan الْمُشْرِكِينَ شرك

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

3532|33|1|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ ٱتَّقِ ٱللَّهَ وَلَا تُطِعِ ٱلْكَٰفِرِينَ وَٱلْمُنَٰفِقِينَ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3532|33|1|يايها النبي اتق الله ولا تطع الكفرين والمنفقين ان الله كان عليما حكيما

Latin Literal

1. Yâ eyyuhen nebiyyuttekillâhe ve lâ tutıil kâfirîne vel munâfikîn(munâfikîne), innallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*! Takvalı21 ol Allah’a; ve itaat etme kâfirlere25 ve münâfıklara26; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

1 You, you the prophet, fear and obey God, and do not obey the disbelievers and the hypocrites, that truly God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
3 tteki takvalı ol اتَّقِ وقي
4 llahe Allah’a اللَّهَ -
5 ve la ve وَلَا -
6 tutii itaat etme تُطِعِ طوع
7 l-kafirine kâfirlere الْكَافِرِينَ كفر
8 velmunafikine ve münafıklara وَالْمُنَافِقِينَ نفق
9 inne doğrusu إِنَّ -
10 llahe Allah اللَّهَ -
11 kane oldu كَانَ كون
12 alimen bir Alım عَلِيمًا علم
13 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Münâfık Kavram 26

26 İç yüzünü gizleyen. İki yüzlü.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

3563|33|32|يَٰنِسَآءَ ٱلنَّبِىِّ لَسْتُنَّ كَأَحَدٍ مِّنَ ٱلنِّسَآءِ إِنِ ٱتَّقَيْتُنَّ فَلَا تَخْضَعْنَ بِٱلْقَوْلِ فَيَطْمَعَ ٱلَّذِى فِى قَلْبِهِۦ مَرَضٌ وَقُلْنَ قَوْلًا مَّعْرُوفًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3563|33|32|ينسا النبي لستن كاحد من النسا ان اتقيتن فلا تخضعن بالقول فيطمع الذي في قلبه مرض وقلن قولا معروفا

Latin Literal

32. Yâ nisâen nebiyyi lestunne ke ehadin minen nisai inittekaytunne fe lâ tahda’ne bil kavli fe yatmaallezî fî kalbihî maradun ve kulne kavlen ma’rûfâ(ma’rûfen).

Türkçe Çeviri

Ey nebinin* kadınları! Olmadınız kadınlardan biri** gibi; eğer takvalı21 oldunuzsa öyle ki eğmeyin/yumuşatmayın*** sözlerinizi; öyle ki tamah eder kimse (ki) kalbindedir bir maraz/hastalık; ve deyin maruf291 bir söz.

Ahmed Samira Çevirisi

32 You, the prophet’s women (wives), you are not as anyone from the women, if you feared and obeyed so do not soften/submit/obey with the word/opinion and belief, so wishes/desires who in his heart/mind (is) sickness/disease, and say (F) a kind/generous word/opinion and belief .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya nisa'e ey kadınları يَا نِسَاءَ نسو
2 n-nebiyyi nebinin النَّبِيِّ نبا
3 lestunne olmadınız لَسْتُنَّ ليس
4 keehadin biri gibi كَأَحَدٍ احد
5 mine مِنَ -
6 n-nisa'i kadınlardan النِّسَاءِ نسو
7 ini eğer إِنِ -
8 ttekaytunne takvalı oldunuzsa اتَّقَيْتُنَّ وقي
9 fela öyle ki فَلَا -
10 tehdea'ne eğmeyin/yumuşatmayın تَخْضَعْنَ خضع
11 bil-kavli sözlerinizle بِالْقَوْلِ قول
12 feyetmea öyle ki tamah eder فَيَطْمَعَ طمع
13 llezi kimse الَّذِي -
14 fi فِي -
15 kalbihi kalbinde قَلْبِهِ قلب
16 meradun bir maraz مَرَضٌ مرض
17 vekulne ve deyin وَقُلْنَ قول
18 kavlen bir söz قَوْلًا قول
19 mea'rufen bir maruf مَعْرُوفًا عرف

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed'in.**Bu kadınlar binlerce erkekle muhatap olmak durumundadır. Bu erkekler içinde münafıklar da vardır. Henüz tam bir mümin olmamış olanlar da vardır. Diğer kadınlardan farklı bir durumda oldukları için Rableri onları kalplerinde hastalık bulunan erkeklere karşı uyarmaktadır. ***Kelimenin kök anlamı boyun eğmek demektir. Sözler eğilip bükülebilir olursa yanlış anlaşılmalara neden olabilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 37

Arapça Metin (Harekeli)

3568|33|37|وَإِذْ تَقُولُ لِلَّذِىٓ أَنْعَمَ ٱللَّهُ عَلَيْهِ وَأَنْعَمْتَ عَلَيْهِ أَمْسِكْ عَلَيْكَ زَوْجَكَ وَٱتَّقِ ٱللَّهَ وَتُخْفِى فِى نَفْسِكَ مَا ٱللَّهُ مُبْدِيهِ وَتَخْشَى ٱلنَّاسَ وَٱللَّهُ أَحَقُّ أَن تَخْشَىٰهُ فَلَمَّا قَضَىٰ زَيْدٌ مِّنْهَا وَطَرًا زَوَّجْنَٰكَهَا لِكَىْ لَا يَكُونَ عَلَى ٱلْمُؤْمِنِينَ حَرَجٌ فِىٓ أَزْوَٰجِ أَدْعِيَآئِهِمْ إِذَا قَضَوْا۟ مِنْهُنَّ وَطَرًا وَكَانَ أَمْرُ ٱللَّهِ مَفْعُولًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3568|33|37|واذ تقول للذي انعم الله عليه وانعمت عليه امسك عليك زوجك واتق الله وتخفي في نفسك ما الله مبديه وتخشي الناس والله احق ان تخشيه فلما قضي زيد منها وطرا زوجنكها لكي لا يكون علي المومنين حرج في ازوج ادعيايهم اذا قضوا منهن وطرا وكان امر الله مفعولا

Latin Literal

37. Ve iz tekûlu lillezî en’amallâhu aleyhi ve en’amte aleyhi emsik aleyke zevceke vettekıllâh ve tuhfî fî nefsike mallâhu mubdîhi ve tahşen nâs(nâse), vallâhu ehakku en tahşâh(tahşâhu), fe lemmâ kadâ zeydun minhâ vetaran zevvecnâ kehâ likey lâ yekûne alel mu’minîne haracun fî ezvâci ed’ıyâihim izâ kadav min hunne vetarâ(vetaran), ve kâne emrullâhi mef’ûlâ(mef’ûlen).

Türkçe Çeviri

Ve o zaman diyordun kimseye* (ki) nimet vermişti Allah ona*; ve nimet vermiştin (sen) ona*: "Tut kendine eşini; ve takvalı21 ol Allah’a"; ve hafiyelik* ediyordun kendi nefsindekine201 (ki) neyse onu Allah açığa çıkarandır; ve haşyet53 duyuyordu*** (nefsin) insanlara; ve (oysa) Allah'a daha haktır ki haşyet53 duyarsın O’na (Allah'a); öyle ki ne zaman tamamladı zeyd725 ondan**** arzuyu/amacı*****; eş yaptık onu**** sana; olmaması içindir müminler27 üzerine bir yasak/engel****** eşlerde (ki) onların babalık714 ettikleri tamamladıkları zaman onlardan******* arzuyu/amacı*****; ve oldu emri Allah'ın faaliyete geçirilen.

Ahmed Samira Çevirisi

37 And when you say to who God blessed/comforted and eased on (to) him, and you blessed/comforted and eased on (to) him: "Hold/grasp on (to) you your wife, and fear and obey God." And you hide in your self what God (is) showing it (E), and you fear the people, and God (is) more worthy/deserving that (E)301you fear Him, so when Zeyd carried out/ended from her a need/desire (divorced) We made you marry her, so that (there) not be on the believers hardship/blame in wives/spouses (of their adopted) ones called after them, if they carried out/ended from them (F) a need/desire (divorced), and God’s order/command was/is made/done.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 tekulu diyordun تَقُولُ قول
3 lillezi kimseye (ki) لِلَّذِي -
4 en'ame nimet verdi أَنْعَمَ نعم
5 llahu Allah اللَّهُ -
6 aleyhi ona عَلَيْهِ -
7 ve en'amte ve nimet verdin (sen) وَأَنْعَمْتَ نعم
8 aleyhi ona عَلَيْهِ -
9 emsik tut أَمْسِكْ مسك
10 aleyke kendine عَلَيْكَ -
11 zevceke eşini زَوْجَكَ زوج
12 vetteki ve takvalı ol وَاتَّقِ وقي
13 llahe Allah’a اللَّهَ -
14 vetuhfi ve hafiyelik ediyordun وَتُخْفِي خفي
15 fi فِي -
16 nefsike kendi nefsindekine نَفْسِكَ نفس
17 ma neyse مَا -
18 llahu Allah'ın اللَّهُ -
19 mubdihi onu açığa çıkarıcıdır مُبْدِيهِ بدو
20 ve tehşa ve haşyet duyuyordu (nefsin) وَتَخْشَى خشي
21 n-nase insanlara النَّاسَ نوس
22 vallahu ve Allah'a وَاللَّهُ -
23 ehakku daha haktır أَحَقُّ حقق
24 en ki أَنْ -
25 tehşahu haşyet duyarsın O’na تَخْشَاهُ خشي
26 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
27 kada tamamladı قَضَىٰ قضي
28 zeydun Zeyd زَيْدٌ -
29 minha ondan مِنْهَا -
30 vetaran bir arzuyu/amacı وَطَرًا وطر
31 zevvecnakeha eş yaptık onu sana زَوَّجْنَاكَهَا زوج
32 likey için لِكَيْ -
33 la لَا -
34 yekune olmaması يَكُونَ كون
35 ala üzerine عَلَى -
36 l-mu'minine müminler الْمُؤْمِنِينَ امن
37 haracun bir yasak/engel حَرَجٌ حرج
38 fi فِي -
39 ezvaci eşlerde (ki) أَزْوَاجِ زوج
40 ed'iyaihim onların babalık ettiklerinin أَدْعِيَائِهِمْ دعو
41 iza zaman إِذَا -
42 kadev tamamladılar قَضَوْا قضي
43 minhunne onlardan مِنْهُنَّ -
44 vetaran bir arzuyu/amacı وَطَرًا وطر
45 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
46 emru emri أَمْرُ امر
47 llahi Allah'ın اللَّهِ -
48 mef'ulen faaliyete geçirilendir مَفْعُولًا فعل

Notlar

Not 1

*Zeyd.***Gizlemek, görünmez etmek, saklamak. 3. tekil şahıs resûl Muhammed'i işaret eder. Anlarız ki resûl Muhammed kendi nefsindekini kendisine karşı gizlemeye çalışmaktadır.***Nefsin. Fiil dişil tekil olarak gelmiştir. Nefsi işaret eder. ****Kadından.*****Eş olma istediğinin/arzusunun bitmesi, sonra ermesi. ******Anlarız ki bu tarz evlilikler toplum tarafından yasaklanmış, engellenmiştir. İnsanlar toplumun tepkisinden korkmaktadırlar. Resûl Muhammed bile toplumun tepkisinden çekinmektedir. Yüce Allah bu tarz evliliklerin müminler üzerine haram olmadığını, helal olduğunu göstermek için toplumun tepkisine rağmen resûlü Muhammed'e bu görevi vermiştir. Resûl Muhammed dışında başka bir kimse bu tarz bir evliliği toplumun tepkisinden korktuğu için asla yapamayacaktı. Bu nedenle Resûl Muhammed'e bu görevin verildiği düşünülür. *******Kadınlardan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 55

Arapça Metin (Harekeli)

3586|33|55|لَّا جُنَاحَ عَلَيْهِنَّ فِىٓ ءَابَآئِهِنَّ وَلَآ أَبْنَآئِهِنَّ وَلَآ إِخْوَٰنِهِنَّ وَلَآ أَبْنَآءِ إِخْوَٰنِهِنَّ وَلَآ أَبْنَآءِ أَخَوَٰتِهِنَّ وَلَا نِسَآئِهِنَّ وَلَا مَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُهُنَّ وَٱتَّقِينَ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ شَهِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3586|33|55|لا جناح عليهن في ابايهن ولا ابنايهن ولا اخونهن ولا ابنا اخونهن ولا ابنا اخوتهن ولا نسايهن ولا ما ملكت ايمنهن واتقين الله ان الله كان علي كل شي شهيدا

Latin Literal

55. Lâ cunâha aleyhinne fî âbâihinne ve lâ ebnâihinne ve lâ ihvânihinne ve lâ ebnâi ihvânihinne ve lâ ebnâi ehavâtihinne ve lâ nisâihinne ve lâ mâ meleket eymânuhun(eymânuhunne), vettekînallâh(vettekînallâhe), innallâhe kâne alâ kulli şey’in şehîdâ(şehîden).

Türkçe Çeviri

Olmaz bir günah onlara* babalarında ve ne de oğullarında; ve ne de kardeşlerinde; ve ne de (erkek) kardeşlerinin oğullarında; ve ne de (kız) kardeşlerinin oğullarında; ve ne de kadınlarında**; ve ne de sağ ellerinin malik olduklarında; ve takvalı21 olun Allah’a; doğrusu Allah oldu her bir şey üzerine bir Şehîd499.

Ahmed Samira Çevirisi

55 No offense/guilt/sin (is) on them in their (F) fathers, and nor their (F) sons, and nor their (F) brothers, and nor their (F) brother’s sons, and nor their sisters’ (F) sons, and nor their women (F), and nor what their (F) rights (hands) owned/possessed, and fear and obey God, that truly God was/is on every thing a witness/testifier .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la olmaz لَا -
2 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
3 aleyhinne onlara عَلَيْهِنَّ -
4 fi فِي -
5 abaihinne babalarında ابَائِهِنَّ ابو
6 ve la ve ve de وَلَا -
7 ebnaihinne oğullarında أَبْنَائِهِنَّ بني
8 ve la ve ne de وَلَا -
9 ihvanihinne kardeşlerinde إِخْوَانِهِنَّ اخو
10 ve la ve ne de وَلَا -
11 ebna'i oğullarında أَبْنَاءِ بني
12 ihvanihinne kardeşlerinin إِخْوَانِهِنَّ اخو
13 ve la ve ne de وَلَا -
14 ebna'i oğulları أَبْنَاءِ بني
15 ehavatihinne kızkardeşlerinin أَخَوَاتِهِنَّ اخو
16 ve la ve ne de وَلَا -
17 nisaihinne kadınlarında نِسَائِهِنَّ نسو
18 ve la ve ne de وَلَا -
19 ma مَا -
20 meleket malik oldukları مَلَكَتْ ملك
21 eymanuhunne sağ ellerinin أَيْمَانُهُنَّ يمن
22 vettekine ve takvalı olun وَاتَّقِينَ وقي
23 llahe Allah’a اللَّهَ -
24 inne doğrusu إِنَّ -
25 llahe Allah اللَّهَ -
26 kane oldu كَانَ كون
27 ala üzerine عَلَىٰ -
28 kulli herbir كُلِّ كلل
29 şey'in bir şey شَيْءٍ شيا
30 şehiden bir Şehîd شَهِيدًا شهد

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed'in eşlerinde. Emir nebinin eşlerinedir. Ayette sayılan kimseler nebinin evlerine geldiklerinde nebinin eşleri bu gelen kimselerde bir yasak/perde arkasından konuşmak zorunda kalmazlar. Ayet diğer kadınlarla ilgili değildir. Tüm kadınları bağlayacak olan bir emir olmuş olsaydı Yüce Rabbimiz Kur'an'ın birçok yerinde olduğu gibi "Ey mümin kadınlar...", ya da "Mümin kadınlara söyle..." şeklinde gelirdi. **İletişime geçtikleri kadınlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Şehîd Kavram 499

499 Tanık olan, şahit olan.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 70

Arapça Metin (Harekeli)

3601|33|70|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَقُولُوا۟ قَوْلًا سَدِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3601|33|70|يايها الذين امنوا اتقوا الله وقولوا قولا سديدا

Latin Literal

70. Yâ eyyuhellezîne âmenûttekullâhe ve kûlû kavlen sedîdâ(sedîden).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler; takvalı21 olun Allah’a; ve deyin/söyleyin sedîd732 bir söylem.

Ahmed Samira Çevirisi

70 You, you those who believed, fear and obey God and say an accurate/truthful saying/word and opinion .

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

49. Hucurât Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

4622|49|12|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱجْتَنِبُوا۟ كَثِيرًا مِّنَ ٱلظَّنِّ إِنَّ بَعْضَ ٱلظَّنِّ إِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا۟ وَلَا يَغْتَب بَّعْضُكُم بَعْضًا أَيُحِبُّ أَحَدُكُمْ أَن يَأْكُلَ لَحْمَ أَخِيهِ مَيْتًا فَكَرِهْتُمُوهُ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ تَوَّابٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

4622|49|12|يايها الذين امنوا اجتنبوا كثيرا من الظن ان بعض الظن اثم ولا تجسسوا ولا يغتب بعضكم بعضا ايحب احدكم ان ياكل لحم اخيه ميتا فكرهتموه واتقوا الله ان الله تواب رحيم

Latin Literal

12. Yâ eyyyuhellezîne âmenûctenibû kesîran minez zanni, inne ba’daz zanni ismun, ve lâ tecessesû ve lâ yagteb ba’dukum ba’dâ(ba’dan), e yuhıbbu ehadukum en ye’kule lahme ahîhi meyten fe kerihtumûh(kerihtumûhu), vettekullâh(vettekullâhe), innallâhe tevvâbun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Sakının/uzak durun çoğu zandan314; doğrusu bir kısmı zannın314 günahtır; ve casusluk yapmayın/gizlice bilgi edinmeye çalışmayın; ve gıybet315 etmesin bir kısmınız bir kısmı; sever mi biriniz ki yer ölü kardeşinin etini?; öyle ki iğrenç/tiksindirici buldunuz onu; ve takvalı21 olun Allah'a; doğrusu Allah Tevvâb’tır191; Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

12 You, you those who believed, avoid/distance yourselves from much of the doubt/suspicion , that truly some/part (of) the doubt/suspicion (is a) sin/crime, and do not spy/seek information (about others) and some of youdo not backbite some (each other). Does any of you love/like that (E) he eats his dead/lifeless brother’s flesh ? So you hated it, and fear and obey God, that truly God (is) forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 ctenibu sakının/uzak durun اجْتَنِبُوا جنب
5 kesiran çoğu كَثِيرًا كثر
6 mine مِنَ -
7 z-zenni zandan الظَّنِّ ظنن
8 inne doğrusu إِنَّ -
9 bea'de bir kısmı بَعْضَ بعض
10 z-zenni zannın الظَّنِّ ظنن
11 ismun bir günahtır إِثْمٌ اثم
12 ve la ve وَلَا -
13 tecessesu casusluk yapmayın/bilgi edinmeye çalışmayın تَجَسَّسُوا جسس
14 ve la ve وَلَا -
15 yegteb gıybet etmesin يَغْتَبْ غيب
16 bea'dukum bir kısmınız بَعْضُكُمْ بعض
17 bea'dan bir kısmı بَعْضًا بعض
18 eyuhibbu sever mi? أَيُحِبُّ حبب
19 ehadukum biriniz أَحَدُكُمْ احد
20 en ki أَنْ -
21 ye'kule yer يَأْكُلَ اكل
22 lehme etini لَحْمَ لحم
23 ehihi kardeşinin أَخِيهِ اخو
24 meyten ölü مَيْتًا موت
25 fekerihtumuhu öyle ki iğrenç/tiksindirici buldunuz onu فَكَرِهْتُمُوهُ كره
26 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
27 llahe Allah’a اللَّهَ -
28 inne doğrusu إِنَّ -
29 llahe Allah اللَّهَ -
30 tevvabun Tevvâb’tır تَوَّابٌ توب
31 rahimun Rahîm’dir. رَحِيمٌ رحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Tevvâb Kavram 191

191 Yaptıkları hatalardan/günahlardan dönüp vazgeçen kullarına cezayı/karşılığı vermekten vazgeçen, dönen. Kullarına sürekli dönen. Kullarının tevbesini yani vazgeçmelerini çokça kabul eden. Cezadan/karşılıktan vazgeçen.

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

53. Necm Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

4814|53|32|ٱلَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَٰٓئِرَ ٱلْإِثْمِ وَٱلْفَوَٰحِشَ إِلَّا ٱللَّمَمَ إِنَّ رَبَّكَ وَٰسِعُ ٱلْمَغْفِرَةِ هُوَ أَعْلَمُ بِكُمْ إِذْ أَنشَأَكُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ وَإِذْ أَنتُمْ أَجِنَّةٌ فِى بُطُونِ أُمَّهَٰتِكُمْ فَلَا تُزَكُّوٓا۟ أَنفُسَكُمْ هُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ ٱتَّقَىٰٓ

Arapça Metin (Harekesiz)

4814|53|32|الذين يجتنبون كبير الاثم والفوحش الا اللمم ان ربك وسع المغفره هو اعلم بكم اذ انشاكم من الارض واذ انتم اجنه في بطون امهتكم فلا تزكوا انفسكم هو اعلم بمن اتقي

Latin Literal

32. Ellezîne yectenibûne kebâirel ismi vel fevâhışe lemem(lememe), inne rabbeke vâsiul magfireh(magfireti), huve a’lemu bikum iz enşeekum minel ardı ve iz entum e cinnetun fî butûni ummehâtikum, fe lâ tuzekkû enfusekum, huve a’lemu bi menittekâ.

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) uzak tutarlar büyükler* (olan) günahları ve fahişelikleri490; dışındadır lemem957**; doğrusu (senin) Rabbin4 Vâsi’dir297 mağfirete319; O*** (ki) daha iyi bilendir sizleri inşa ettiği zaman sizleri yerden****; sizler ceninlerken***** annelerinizin karınlarında; öyle ki temize çıkarmayın955 nefislerinizi201; O*** (ki) daha iyi bilendir takvalı21 olan kimseyi.

Ahmed Samira Çevirisi

32 Those who avoid/distance themselves (from) the sin’s/crime’s greatest/biggest and the enormous/atrocious deeds , except the minor sins , that truly your Lord (is) rich/spread (in) the forgiveness, He is more knowledgeable with (of) you, when He created/originated you from the earth/Planet Earth and when you are embryos/fetuses/hidden in your mother’s bellies/insides, so do not commend/claim righteousness (for) yourselves, He is more knowledgeable with who feared and obeyed.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimselerdir (ki) الَّذِينَ -
2 yectenibune uzak tutarlar يَجْتَنِبُونَ جنب
3 kebaira büyükler (olanları) كَبَائِرَ كبر
4 l-ismi günahların الْإِثْمِ اثم
5 velfevahişe ve fahişelikleri وَالْفَوَاحِشَ فحش
6 illa dışındadır إِلَّا -
7 l-lememe lemem اللَّمَمَ لمم
8 inne doğrusu إِنَّ -
9 rabbeke (senin) Rabbinin رَبَّكَ ربب
10 vasiu Vâsi’dir وَاسِعُ وسع
11 l-megfirati mağfirete الْمَغْفِرَةِ غفر
12 huve O هُوَ -
13 ea'lemu daha iyi bilendir أَعْلَمُ علم
14 bikum sizleri بِكُمْ -
15 iz zaman إِذْ -
16 enşeekum inşa etti sizleri أَنْشَأَكُمْ نشا
17 mine مِنَ -
18 l-erdi yerden الْأَرْضِ ارض
19 ve iz zaman وَإِذْ -
20 entum sizler أَنْتُمْ -
21 ecinnetun ceninlerken أَجِنَّةٌ جنن
22 fi فِي -
23 butuni karınlarında بُطُونِ بطن
24 ummehatikum annelerinizin أُمَّهَاتِكُمْ امم
25 fela öyle ki فَلَا -
26 tuzekku temize çıkarmayın تُزَكُّوا زكو
27 enfusekum nefislerinizi أَنْفُسَكُمْ نفس
28 huve O هُوَ -
29 ea'lemu daha iyi bilendir أَعْلَمُ علم
30 bimeni kimseyi بِمَنِ -
31 tteka takvalı olur اتَّقَىٰ وقي

Notlar

Not 1

*Sıfat değil isim kelimesidir. Çoğuldur. Dikkat: Günahları derecesi ne olursa olsun sürekli işlemek de büyükleştirir. **Büyüklerden olan günahlar dışında kısa süreli, tekrarlamayan.***Allah.****Yeryüzündeki atomlardan evrim süreciyle.*****Fetüs.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Vâsi Kavram 297

297 Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Fahişelik. Kavram 490

490 Sınırı aşmak. Evrensel kabuller olan marufun dışına çıkmak.

59. Haşr Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

5133|59|9|وَٱلَّذِينَ تَبَوَّءُو ٱلدَّارَ وَٱلْإِيمَٰنَ مِن قَبْلِهِمْ يُحِبُّونَ مَنْ هَاجَرَ إِلَيْهِمْ وَلَا يَجِدُونَ فِى صُدُورِهِمْ حَاجَةً مِّمَّآ أُوتُوا۟ وَيُؤْثِرُونَ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمْ وَلَوْ كَانَ بِهِمْ خَصَاصَةٌ وَمَن يُوقَ شُحَّ نَفْسِهِۦ فَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5133|59|9|والذين تبوو الدار والايمن من قبلهم يحبون من هاجر اليهم ولا يجدون في صدورهم حاجه مما اوتوا ويوثرون علي انفسهم ولو كان بهم خصاصه ومن يوق شح نفسه فاوليك هم المفلحون

Latin Literal

9. Vellezîne tebevveûd dâre vel îmâne min kablihim yuhıbbûne men hâcere ileyhim ve lâ yecidûne fî sudûrihim hâceten mimmâ ûtû ve yû’sirûne alâ enfusihim ve lev kâne bihim hasâsah(hasâsatun), ve men yûka şuhha nefsihî fe ulâike humul muflihûn(muflihûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) yerleştiler diyara* ve imana47 onlardan** önce; severler*** kendilerine hicret355 etmiş kimseyi; ve bulmazlar göğüslerinde bir ihtiyaç/eksiklik verildiklerinden****; ve tercih ederler*** kendi nefislerine201 karşı; velev/şayet olduysa da onlara*** bir yoksulluk/yokluk; ve kim takvalı21 oldurur kendi nefsini201 cimriliğe/pintiliğe (karşı); öyle ki işte bunlar; onlar muflihtir174.

Ahmed Samira Çevirisi

9 And those who resided/settled the house/home and the faith/belief from before them, they love/like who emigrated to them, and they do not find in their chests (innermosts) a need/necessity from what they were given/brought, and they prefer/choose (the immigrants) over themselves and even if (it) was neediness/poverty with them, and who is protected (from) his self’, so those are the successful/winners.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler (ki) وَالَّذِينَ -
2 tebevve'u yerleştiler تَبَوَّءُوا بوا
3 d-dara diyara الدَّارَ دور
4 vel'imane ve imana وَالْإِيمَانَ امن
5 min مِنْ -
6 kablihim onlardan önce قَبْلِهِمْ قبل
7 yuhibbune severler يُحِبُّونَ حبب
8 men kimseyi مَنْ -
9 hacera hicret etmiş هَاجَرَ هجر
10 ileyhim kendilerine إِلَيْهِمْ -
11 ve la ve وَلَا -
12 yecidune bulmazlar يَجِدُونَ وجد
13 fi فِي -
14 sudurihim göğüslerinde صُدُورِهِمْ صدر
15 haceten bir ihtiyaç/eksiklik حَاجَةً حوج
16 mimma مِمَّا -
17 utu verildiklerinden أُوتُوا اتي
18 veyu'sirune ve tercih ederler وَيُؤْثِرُونَ اثر
19 ala karşı عَلَىٰ -
20 enfusihim kendi nefislerine أَنْفُسِهِمْ نفس
21 velev velev/şayet وَلَوْ -
22 kane olduysa كَانَ كون
23 bihim onlara بِهِمْ -
24 hasasatun bir yoksulluk/yokluk خَصَاصَةٌ خصص
25 ve men ve kim وَمَنْ -
26 yuka takvalı oldurur يُوقَ وقي
27 şuhha cimriliğe/pintiliğe شُحَّ شحح
28 nefsihi kendi nefsinin نَفْسِهِ نفس
29 feulaike öyle ki işte bunlar فَأُولَٰئِكَ -
30 humu onlar هُمُ -
31 l-muflihune muflihtir الْمُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not 1

*Yurt, memleket. Yesrib yurdu.**Hicret edenlerden.***Yesrib yurdunda bulunanlar.****Fiil pasif geldiği için verdikleri değil verildikleri olur. Anlarız ki hicret edenler Yesrib yurdunda bazı ailelere verilmişlerdir. Paylaştırılmışlardır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Muflih Kavram 174

174 Felaha ulaşanlar, kurtuluşa kavuşanlar, başaranlar.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Hicret etmek. Kavram 355

355 Göç etmek, bırakıp terk etmek, göçmen olmak.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

5159|60|11|وَإِن فَاتَكُمْ شَىْءٌ مِّنْ أَزْوَٰجِكُمْ إِلَى ٱلْكُفَّارِ فَعَاقَبْتُمْ فَـَٔاتُوا۟ ٱلَّذِينَ ذَهَبَتْ أَزْوَٰجُهُم مِّثْلَ مَآ أَنفَقُوا۟ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ ٱلَّذِىٓ أَنتُم بِهِۦ مُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5159|60|11|وان فاتكم شي من ازوجكم الي الكفار فعاقبتم فاتوا الذين ذهبت ازوجهم مثل ما انفقوا واتقوا الله الذي انتم به مومنون

Latin Literal

11. Ve in fâtekum şey’un min ezvâcikum ilel kuffâri fe âkabtum fe âtûllezîne zehebet ezvâcuhum misle mâ enfekû, vettekûllâhellezî entum bihî mû’minûn(mû’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer geçip gittiyse bir şey eşlerinizden kâfir25 erkeklere doğru; öyle ki akabinde/ardında oldunuz (böyle bir durumun aynısına karşı); öyle ki verin mislini870 infak743 ettiklerinin kimselere* (ki) gitti/terk etti eşleri** onları*; ve takvalı21 olun Allah'a; ki sizler O’na*** müminlersiniz27.

Ahmed Samira Çevirisi

11 And if a thing passed you from your spouses to the disbelievers, (so if you lost some of your possessions to disbelieving wives that left you) so you punished , so bring those whom their spouses went/took away (reimburse spouses of disbelievers) similar/equal (to) what they spent, and fear and obey God, whom you are with (in) Him believing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve eğer وَإِنْ -
2 fetekum geçip gittiyse فَاتَكُمْ فوت
3 şey'un bir şey شَيْءٌ شيا
4 min مِنْ -
5 ezvacikum eşlerinizden أَزْوَاجِكُمْ زوج
6 ila doğru إِلَى -
7 l-kuffari kafirlere الْكُفَّارِ كفر
8 feaakabtum öyle ki akabinde/ardında oldunuz فَعَاقَبْتُمْ عقب
9 fe atu öyle ki verin فَاتُوا اتي
10 ellezine kimselere الَّذِينَ -
11 zehebet gitti/terk etti ذَهَبَتْ ذهب
12 ezvacuhum eşleri onları أَزْوَاجُهُمْ زوج
13 misle mislini/benzerini مِثْلَ مثل
14 ma مَا -
15 enfeku infak ettiklerinin أَنْفَقُوا نفق
16 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
17 llahe Allah'a اللَّهَ -
18 llezi ki الَّذِي -
19 entum sizler أَنْتُمْ -
20 bihi O’na بِهِ -
21 mu'minune müminlersiniz مُؤْمِنُونَ امن

Notlar

Not 1

*Kâfir erkeklere, kâfir erkekleri.**Kadınlar.***Allah'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

65. Talâk Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

5217|65|2|فَإِذَا بَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ أَوْ فَارِقُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ وَأَشْهِدُوا۟ ذَوَىْ عَدْلٍ مِّنكُمْ وَأَقِيمُوا۟ ٱلشَّهَٰدَةَ لِلَّهِ ذَٰلِكُمْ يُوعَظُ بِهِۦ مَن كَانَ يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَمَن يَتَّقِ ٱللَّهَ يَجْعَل لَّهُۥ مَخْرَجًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5217|65|2|فاذا بلغن اجلهن فامسكوهن بمعروف او فارقوهن بمعروف واشهدوا ذوي عدل منكم واقيموا الشهده لله ذلكم يوعظ به من كان يومن بالله واليوم الاخر ومن يتق الله يجعل له مخرجا

Latin Literal

2. Fe izâ belagne ecelehunne fe emsikûhunne bi ma’rûfin evfârikûhunne bi ma’rûfin ve eşhidû zevey adlin minkum ve ekîmûş şehâdete lillâh(lillâhi), zâlikum yûazu bihî men kâne yû’minu billâhi vel yevmil âhir(âhiri), ve men yettekıllâhe yec’al lehu mahrecâ(mahrecen).

Türkçe Çeviri

Öyle ki (kadınlar) ulaştıkları zaman ecellerine*; öyle ki tutun onları (kadınları) marufla291 ya da ayırın onları (kadınları) marufla291; ve şahid tutun adalet680 sahibi ikiyi (iki erkek) sizlerden; ve kıyamda/ayakta tutun şahitliği Allah için; işte sizleredir; vaaz653 edildi onunla kimseye (ki) oldu (o) iman47 eder Allah'a ve ahiret gününe; ve kim takvalı21 olur Allah’a; yapar (Allah) ona bir çıkış yeri.

Ahmed Samira Çevirisi

2 So if they (F) reached (completed) their term/time, so hold/grasp them (F) with kindness/generosity or separate from them (F) with kindness/generosity , and call a witness (two owners) (B) of justice/equality from you, and keep up/take care of the testimony/certification to God, that is being preached/advised/warned with it who was believing with (in) God, and the Day the Last/Resurrection Day; and who fears and obeys God, He makes/puts for him a way out/exit.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feiza öyle ki zaman فَإِذَا -
2 belegne ulaştıkları بَلَغْنَ بلغ
3 ecelehunne ecellerine أَجَلَهُنَّ اجل
4 feemsikuhunne öyleki tutun onları فَأَمْسِكُوهُنَّ مسك
5 bimea'rufin marufla بِمَعْرُوفٍ عرف
6 ev ya da أَوْ -
7 ferikuhunne ayırın/bölün onları فَارِقُوهُنَّ فرق
8 bimea'rufin marufla بِمَعْرُوفٍ عرف
9 ve eşhidu ve şahid tutun وَأَشْهِدُوا شهد
10 zevey sahibi ikiyi (iki erkek) ذَوَيْ -
11 adlin adalet عَدْلٍ عدل
12 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
13 ve ekimu ve kıyamda tutun وَأَقِيمُوا قوم
14 ş-şehadete şahidliği الشَّهَادَةَ شهد
15 lillahi Allah için لِلَّهِ -
16 zalikum işte sizleredir ذَٰلِكُمْ -
17 yuazu vaaz edildi يُوعَظُ وعظ
18 bihi onunla بِهِ -
19 men kimseye (ki) مَنْ -
20 kane oldu كَانَ كون
21 yu'minu iman eder يُؤْمِنُ امن
22 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
23 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
24 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
25 ve men ve kim وَمَنْ -
26 yetteki takvalı olur يَتَّقِ وقي
27 llahe Allah’a اللَّهَ -
28 yec'al yapar (Allah) يَجْعَلْ جعل
29 lehu ona لَهُ -
30 mehracen bir çıkış yeri مَخْرَجًا خرج

Notlar

Not 1

*İddet sürelerine.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

vaaz Kavram 653

653 Öğüt vermek, uyarmak, nasihat etmek, bir fikri aşılamak.

Adalet Kavram 680

680 Hakka/gerçeğe uygunluk, hakkı/gerçeği gözetme. Hakka/gerçeğe uygunluk temelinde herkese eşit ve tarafsız bir şekilde davranma. Hakların herkes tarafından eşit/tarafsız şekilde kullanılmasının sağlanması. Hakları eşit olarak dengelemek, eşit olarak balanslamak. Adalet, doğruluk ve eşitlik prensiplerine dayanan evrensel bir değerdir.

65. Talâk Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

5220|65|5|ذَٰلِكَ أَمْرُ ٱللَّهِ أَنزَلَهُۥٓ إِلَيْكُمْ وَمَن يَتَّقِ ٱللَّهَ يُكَفِّرْ عَنْهُ سَيِّـَٔاتِهِۦ وَيُعْظِمْ لَهُۥٓ أَجْرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5220|65|5|ذلك امر الله انزله اليكم ومن يتق الله يكفر عنه سياته ويعظم له اجرا

Latin Literal

5. Zâlike emrullâhi enzelehû ileykum, ve men yettekıllâhe yukeffir anhu seyyiâtihî ve yu’zım lehû ecrâ(ecren).

Türkçe Çeviri

İşte bu; emridir Allah'ın; indirdi onu üzerinize; ve kim takvalı21 olur Allah’a; kâfirlik498 eder (Allah) ondan kötülükleri onun; ve azîmleştirir* ona ecri/karşılığı.

Ahmed Samira Çevirisi

5 That (is) God’s order/command, He descended it to you, and who fears and obeys God, He covers/substitutes from him his sins/crimes and He magnifies for him a reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zalike işte bu; ذَٰلِكَ -
2 emru emridir أَمْرُ امر
3 llahi Allah'ın اللَّهِ -
4 enzelehu indirdi onu أَنْزَلَهُ نزل
5 ileykum üzerinize إِلَيْكُمْ -
6 ve men ve kim وَمَنْ -
7 yetteki takvalı olur يَتَّقِ وقي
8 llahe Allah’a اللَّهَ -
9 yukeffir kâfirlik eder يُكَفِّرْ كفر
10 anhu ondan عَنْهُ -
11 seyyiatihi kötülüklerini onun سَيِّئَاتِهِ سوا
12 ve yua'zim ve azimleştirir وَيُعْظِمْ عظم
13 lehu ona لَهُ -
14 ecran ecri أَجْرًا اجر

Notlar

Not 1

*Büyütür, azametli kılar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Yüce Allah'ın kâfirlik etmesi. Kavram 498

498 Dilediği kulları için günahları, kötülükleri örtmesi, gizlemesi.

65. Talâk Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

5225|65|10|أَعَدَّ ٱللَّهُ لَهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا فَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ يَٰٓأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ قَدْ أَنزَلَ ٱللَّهُ إِلَيْكُمْ ذِكْرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5225|65|10|اعد الله لهم عذابا شديدا فاتقوا الله ياولي الالبب الذين امنوا قد انزل الله اليكم ذكرا

Latin Literal

10. E addallâhu lehum azâben şedîden fettekûllâhe yâ ulîl elbâb(elbâbi), ellezîne âmenû, kad enzelallâhu ileykum zikrâ(zikren).

Türkçe Çeviri

Adetledi* Allah onlara şiddetli bir azabı; öyle ki takvalı21 olun Allah’a ey elbâb88 sahipleri; iman47 etmiş kimseler! Muhakkak indirdi Allah üzerinize bir zikir78.

Ahmed Samira Çevirisi

10 God prepared for them a strong (severe) torture, so fear and obey God you (owners) of the pure minds/hearts , those who believed, God had descended to you a reminder/remembrance.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eadde adetledi أَعَدَّ عدد
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 lehum onlara لَهُمْ -
4 azaben bir azab عَذَابًا عذب
5 şediden şiddetli شَدِيدًا شدد
6 fetteku öyle ki takvalı olun فَاتَّقُوا وقي
7 llahe Allah’a اللَّهَ -
8 ya uli ey يَا أُولِي اول
9 l-elbabi mantık sahipleri الْأَلْبَابِ لبب
10 ellezine kimseler الَّذِينَ -
11 amenu iman ettiler امَنُوا امن
12 kad muhakkak قَدْ -
13 enzele indirdi أَنْزَلَ نزل
14 llahu Allah اللَّهُ -
15 ileykum üzerinize إِلَيْكُمْ -
16 zikran bir zikir ذِكْرًا ذكر

Notlar

Not 1

*Sayısı belli olarak, ardışık gelecek şekilde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Elbâb Kavram 88

88 Akıl ve mantık. Analitik/rasyonel düşünme.

71. Nuh Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

5420|71|3|أَنِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ وَٱتَّقُوهُ وَأَطِيعُونِ

Arapça Metin (Harekesiz)

5420|71|3|ان اعبدوا الله واتقوه واطيعون

Latin Literal

3. Eni’budûllâhe vettekûhu ve etîûn(etîûni).

Türkçe Çeviri

"Ki kulluk46 edin Allah'a; ve takvalı21 olun O'na; ve itaat edin573 bana."

Ahmed Samira Çevirisi

3 That (E) worship God and fear and obey Him, and obey me.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eni ki أَنِ -
2 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
3 llahe Allah'a اللَّهَ -
4 vettekuhu ve takvalı olun وَاتَّقُوهُ وقي
5 ve etiuni ve itaat edin bana وَأَطِيعُونِ طوع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

92. Leyl Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

6061|92|5|فَأَمَّا مَنْ أَعْطَىٰ وَٱتَّقَىٰ

Arapça Metin (Harekesiz)

6061|92|5|فاما من اعطي واتقي

Latin Literal

5. Fe emmâ men a’tâ vettekâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki gelince kimseye (ki) verdi ve takvalı21 oldu.

Ahmed Samira Çevirisi

5 So but who gave/granted and feared and obeyed.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feemma öyle ki gelince فَأَمَّا -
2 men kimseye (ki) مَنْ -
3 ea'ta verdi أَعْطَىٰ عطو
4 vetteka ve takvalı oldu وَاتَّقَىٰ وقي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

92. Leyl Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

6073|92|17|وَسَيُجَنَّبُهَا ٱلْأَتْقَى

Arapça Metin (Harekesiz)

6073|92|17|وسيجنبها الاتقي

Latin Literal

17. Ve seyucennebuhel etkâ.

Türkçe Çeviri

Ve uzak tutulur ondan* daha takvalılar21.

Ahmed Samira Çevirisi

17 And the most fearing and obeying will be made to avoid it/be distanced from it.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veseyucennebuha ve ondan uzak tutulur وَسَيُجَنَّبُهَا جنب
2 l-etka daha takvalılar الْأَتْقَى وقي

Notlar

Not 1

*Ateşten.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

96. Alak Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

6116|96|12|أَوْ أَمَرَ بِٱلتَّقْوَىٰٓ

Arapça Metin (Harekesiz)

6116|96|12|او امر بالتقوي

Latin Literal

12. Ev emera bit takvâ.

Türkçe Çeviri

Ya da emretti o* takvayı21.

Ahmed Samira Çevirisi

12 Or he ordered/commanded with the fear and obedience of God?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ev ya da أَوْ -
2 emera Emretti o أَمَرَ امر
3 bit-tekva takvayı (sakınmayı) بِالتَّقْوَىٰ وقي

Notlar

Not 1

*O kul.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 21: Takva

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Takva

Kavram No: 21

Kısa Açıklama: 21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 123

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: İşte bu; kitaptır * ; yoktur şüphe onda * ; bir doğru yola kılavuzdur takva 21 sahipleri için ** .

Arapça: 9|2|2|ذلك الكتب لا ريب فيه هدي للمتقين

Bakara Suresi - Ayet 21

Türkçe Meal: Ey insanlar * ! Kulluk 46 edin Rabbinize 4 ki yarattı sizleri ve sizden önceki kimseleri ** belki sizler takvalı 21 olursunuz.

Arapça: 28|2|21|يايها الناس اعبدوا ربكم الذي خلقكم والذين من قبلكم لعلكم تتقون

Bakara Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Öyle ki eğer asla yapmazsınız; ve asla yapamazsınız; öyle ki takvalı 21 olun ateşe ki yakıtı onun insanlar ve taşlardır; hazırlandı kâfirler 25 için.

Arapça: 31|2|24|فان لم تفعلوا ولن تفعلوا فاتقوا النار التي وقودها الناس والحجاره اعدت للكفرين

Bakara Suresi - Ayet 41

Türkçe Meal: Ve iman 47 edin indirdiğime (Kur'ân'a); bir musaddıktır 140 sizlerin yanındakine (Tevrât’a); ve olmayın ilk kâfir 25 ona * ; ve satmayın ayetlerimi az bir fiyata; ve sadece bana; öyle ki takvalı 21 olun (sadece) bana.

Arapça: 48|2|41|وامنوا بما انزلت مصدقا لما معكم ولا تكونوا اول كافر به ولا تشتروا بايتي ثمنا قليلا وايي فاتقون

Bakara Suresi - Ayet 48

Türkçe Meal: Ve takvalı 21 olun bir güne 242 (ki) cezalandırılmaz 63 bir nefis 201 bir nefisten 201 bir şey; ve kabul edilmez ondan * bir şefaat 222 ; ve alınmaz ondan * bir telafi/tazmin; ve onlar yardım edilir değillerdir.

Arapça: 55|2|48|واتقوا يوما لا تجزي نفس عن نفس شيا ولا يقبل منها شفعه ولا يوخذ منها عدل ولا هم ينصرون

Bakara Suresi - Ayet 63

Türkçe Meal: Ve aldığımız zaman mîsâkınızı 281 ; ve yükselttik üstünüze turu/dağı; alın verdiğimizi sizlere kuvvetle/güçle; ve hatırlayın ondakini (mîsâkın içindekini); belki sizler takvalı 21 olursunuz.

Arapça: 70|2|63|واذ اخذنا ميثقكم ورفعنا فوقكم الطور خذوا ما اتينكم بقوه واذكروا ما فيه لعلكم تتقون

Bakara Suresi - Ayet 66

Türkçe Meal: Ve yaptık onu (maymunlaşmayı) ibretlik bir ders; önündekini onun * (maymunlaşmanın) ve arkasındakini onun * (maymunlaşmanın); ve bir vaaz 653 takva 21 sahipleri için.

Arapça: 73|2|66|فجعلنها نكلا لما بين يديها وما خلفها وموعظه للمتقين

Bakara Suresi - Ayet 103

Türkçe Meal: Ve eğer ki onlar iman 47 etselerdi; ve takvalı 21 olsalardı; mutlak ki sevaptı * Allah'ın indinden/katından; bir hayır (da); eğer olsaydılar bilirler.

Arapça: 110|2|103|ولو انهم امنوا واتقوا لمثوبه من عند الله خير لو كانوا يعلمون

Bakara Suresi - Ayet 123

Türkçe Meal: Ve takvalı 21 olun bir güne 242 ; ceza/karşılık almaz bir nefis 201 bir nefisten 201 bir şey; ve kabul edilmez ondan (nefisten) bir telafi/tazmin; ve fayda vermez ona (nefse) bir şefaat 222 ; ve onlar yardım edilir değillerdir.

Arapça: 130|2|123|واتقوا يوما لا تجزي نفس عن نفس شيا ولا يقبل منها عدل ولا تنفعها شفعه ولا هم ينصرون

Bakara Suresi - Ayet 177

Türkçe Meal: Erdem değildir ki çevirirsiniz yüzlerinizi doğu ve batı kıbleye 14 ; fakat erdem kimsededir (ki) iman 47 etti Allah'a ve ahiret gününe; ve meleklere; ve kitaba * ve nebilere 132 ; ve verdi malını -üzerindedir sevgisi-; yakında olanlara; ve yetimlere; ve açlık sınırında yaşayanlara; ve yolun oğluna/evsize; ve isteyenlere/talep edenlere; ve boyunlardadır (boyunduruğu çözmededir); ve ikame 572 etti salâtı 5 ; ve verdi zekâtı 10 ; ve yerine getirenlerdedir antlaşmalarını antlaştıkları zaman; ve sabredenlerdedir 51 sefalette/sıkıntıda; ve başı darda/bunalımda; ve seferberlik zamanında; işte bunlar; doğru kimselerdir; ve işte bunlar; onlardır takva sahipleri 21 .

Arapça: 184|2|177|ليس البر ان تولوا وجوهكم قبل المشرق والمغرب ولكن البر من امن بالله واليوم الاخر والمليكه والكتب والنبين واتي المال علي حبه ذوي القربي واليتمي والمسكين وابن السبيل والسايلين وفي الرقاب واقام الصلوه واتي الزكوه والموفون بعهدهم اذا عهدوا والصبرين في الباسا والضرا وحين الباس اوليك الذين صدقوا واوليك هم المتقون

Bakara Suresi - Ayet 179

Türkçe Meal: Ve sizleredir kısasta 320 bir hayat * ; ey mantık sahipleri! Belki sizler takvalı 21 olursunuz.

Arapça: 186|2|179|ولكم في القصاص حيوه ياولي الالبب لعلكم تتقون

Bakara Suresi - Ayet 180

Türkçe Meal: Yazıldı üzerinize; geldiği/ulaştığı/ziyaret ettiği zaman birine sizlerden ölüm; eğer terk ettiyse/bıraktıysa bir hayır; bir haktır * vasiyet 321 anaya babaya ve yakınlık sahiplerine marufla 291 ; takva sahipleri 21 üzerinedir.

Arapça: 187|2|180|كتب عليكم اذا حضر احدكم الموت ان ترك خيرا الوصيه للولدين والاقربين بالمعروف حقا علي المتقين

Bakara Suresi - Ayet 183

Türkçe Meal: Ey iman etmiş kimseler! * Yazıldı üzerinize siyam/oruç 322 ; yazıldığı gibi sizden önceki kimseler üzerine ** ; belki sizler takvalı 21 olursunuz *** .

Arapça: 190|2|183|يايها الذين امنوا كتب عليكم الصيام كما كتب علي الذين من قبلكم لعلكم تتقون

Bakara Suresi - Ayet 187

Türkçe Meal: Helal kılındı sizlere siyam/oruç 322 gecesi cinsellik içeren davranışlar kadınlarınıza karşı; onlardır bir elbise sizlere; ve sizlersiniz bir elbise onlara; bildi Allah ki sizler kandırır/aldatır/hainlik eder oldunuz kendi nefislerinize 201 ; öyle ki tevbe etti 33 (Allah) üzerinize; ve affetti (Allah) sizleri; öyle ki şimdi cinsellik içeren ten tene temas kurun onlara; ve arayın/bakının Allah'ın sizlere yazdığına; ve yiyin; ve için; ta ki beyan olur sizlere beyaz iplik siyah iplikten; fecirde * ; sonra tamamlayın siyamı/orucu 322 geceye doğru; cinsellik içeren ten tene temas kurmayın onlara ve sizler itikâf 325 içindeler (-ken) mescitlerde 16 * işte şu; hudutlarıdır Allah'ın; öyle ki yaklaşmayın ona; işte budur; beyan 226 eder Allah ayetlerini insanlara; belki onlar takvalı 21 olurlar.

Arapça: 194|2|187|احل لكم ليله الصيام الرفث الي نسايكم هن لباس لكم وانتم لباس لهن علم الله انكم كنتم تختانون انفسكم فتاب عليكم وعفا عنكم فالن بشروهن وابتغوا ما كتب الله لكم وكلوا واشربوا حتي يتبين لكم الخيط الابيض من الخيط الاسود من الفجر ثم اتموا الصيام الي اليل ولا تبشروهن وانتم عكفون في المسجد تلك حدود الله فلا تقربوها كذلك يبين الله ايته للناس لعلهم يتقون

Bakara Suresi - Ayet 189

Türkçe Meal: Sual ederler/sorarlar sana hilallerden; de ki: "O belirlenmiş vakitlerdir insanlar için ve hac 327 için; ve yoktur erdemlilik gelmenizde/varmanızda evlere arkalarından onun 328 *; velakin erdemlilik takvalı olmuş kimsedir; ve gelin/varın evlere kapılarından onun 328 *; ve takvalı 21 olun Allah'a; belki sizler felaha 326 kavuşursunuz.

Arapça: 196|2|189|يسلونك عن الاهله قل هي موقيت للناس والحج وليس البر بان تاتوا البيوت من ظهورها ولكن البر من اتقي واتوا البيوت من ابوبها واتقوا الله لعلكم تفلحون

Bakara Suresi - Ayet 194

Türkçe Meal: Haram ay 34 haram ayladır 34 ; ve hürmetler kısaslıdır/karşılıklıdır 335 ; öyle ki, kim sınırı aştı sizlere; öyle ki sınırı aşın ona; sınırı aştığı misliyle 870 sizlere; ve takvalı 21 olun Allah'a; ve bilin ki Allah beraberdir takva 21 sahipleriyle.

Arapça: 201|2|194|الشهر الحرام بالشهر الحرام والحرمت قصاص فمن اعتدي عليكم فاعتدوا عليه بمثل ما اعتدي عليكم واتقوا الله واعلموا ان الله مع المتقين

Bakara Suresi - Ayet 196

Türkçe Meal: Ve tamamlayın haccı 327 ve umreyi 337 Allah için; öyle ki eğer kısıtlanırsanız o durumda kolayınıza gelenidir * hediyeden 338 ; tıraş etmeyin başlarınızı 339 ; ta ki ulaşır hediye 338 kendi mahalline/yerine; öyle ki kim oldu sizlerden bir hasta ya da (oldu) onda (kimsede) başından bir rahatsızlık 341 ; öyle ki (vardır) bir fidye siyamdan/oruçtan 322 ya da sadakadan 342 ** ya da nusuktan 169 ; öyle ki emin olduğunuz zaman öyle ki kim metalandı/faydalandı umreyle doğru/kadar hacca; öyle ki (vardır) kolayına geldiği * hediyeden 338 ; öyle ki kim asla bulamaz (hediye) 340 öyle ki (vardır) bir siyam/oruç üç gün hacta; ve (vardır) yedi döndüğünüz zaman; işte şu (ki) ondur tamamı 340 ; işte bu *** ; kimseleredir (ki) asla olmaz ahalisi onun hazır (da) haram mescitte; ve takvalı 21 olun Allah'a; ve bilin; doğrusu Allah şiddetlidir akabinde.

Arapça: 203|2|196|واتموا الحج والعمره لله فان احصرتم فما استيسر من الهدي ولا تحلقوا روسكم حتي يبلغ الهدي محله فمن كان منكم مريضا او به اذي من راسه ففديه من صيام او صدقه او نسك فاذا امنتم فمن تمتع بالعمره الي الحج فما استيسر من الهدي فمن لم يجد فصيام ثلثه ايام في الحج وسبعه اذا رجعتم تلك عشره كامله ذلك لمن لم يكن اهله حاضري المسجد الحرام واتقوا الله واعلموا ان الله شديد العقاب

Bakara Suresi - Ayet 197

Türkçe Meal: Hac 327 malum 343 aylardır * ; öyle ki kim farz 497 kıldı onlarda (aylarda) haccı 327 ; öyle ki yoktur cinsellik içeren davranışlar; ve yoktur fasıklık 38 ; ve yoktur dalaşma hacta; ve yaptığınızı hayırdan/iyilikten bilir onu Allah; ve ikbal/tedarik/erzak edinin ** ; öyle ki doğrusu hayırlısı ikbalin/tedarikin/erzakın takvadır 21 ; ve takvalı 21 olun bana ey elbab/mantık sahipleri!

Arapça: 204|2|197|الحج اشهر معلومت فمن فرض فيهن الحج فلا رفث ولا فسوق ولا جدال في الحج وما تفعلوا من خير يعلمه الله وتزودوا فان خير الزاد التقوي واتقون ياولي الالبب

Bakara Suresi - Ayet 203

Türkçe Meal: Ve zikredin/hatırlayın 78 Allah'ı sayılı/adetli * günlerde; öyle ki kim acele etti iki gündedir; öyle ki yoktur günah onun üzerine; ve kim tehir etti/geriye bıraktı; öyle ki yoktur günah ona (da); takvalı 21 olmuş kimse için; ve takvalı 21 olun Allah'a; ve bilin ki sizler O'na (Allah'a) haşredilirsiniz 556 .

Arapça: 210|2|203|واذكروا الله في ايام معدودت فمن تعجل في يومين فلا اثم عليه ومن تاخر فلا اثم عليه لمن اتقي واتقوا الله واعلموا انكم اليه تحشرون

Bakara Suresi - Ayet 206

Türkçe Meal: Ve dendiği zaman ona takvalı 21 ol Allah'a'; alır onu izzeti 614 günaha; öyle ki yeterlidir ona cehennem; ve mutlak ki perişan (bir) yataktır/dinlenme yeridir.

Arapça: 213|2|206|واذا قيل له اتق الله اخذته العزه بالاثم فحسبه جهنم ولبيس المهاد

Bakara Suresi - Ayet 212

Türkçe Meal: Süslendi kâfirlik 25 etmiş kimselere dünya hayatı; ve dudak bükerler (kâfirler) iman 47 etmiş kimselerden ve takvalı 21 olmuş kimselerden; (oysa) üstündedirler onların (kâfirlerin) kıyamet gününde 148 ; ve Allah rızıklandırır dilediği kimseyi olmadan bir hesap.

Arapça: 219|2|212|زين للذين كفروا الحيوه الدنيا ويسخرون من الذين امنوا والذين اتقوا فوقهم يوم القيمه والله يرزق من يشا بغير حساب

Bakara Suresi - Ayet 223

Türkçe Meal: Kadınlarınız bir tarladır * sizlere; öyle ki gelin tarlanıza * istediğiniz uygun süre/zaman (da) ** ; ve önceden gönderin nefisleriniz 201 için; ve takvalı 21 olun Allah'a; ve bilin ki sizler kavuşanlarsınız O’na; ve müjdele müminleri.

Arapça: 230|2|223|نساوكم حرث لكم فاتوا حرثكم اني شيتم وقدموا لانفسكم واتقوا الله واعلموا انكم ملقوه وبشر المومنين

Bakara Suresi - Ayet 224

Türkçe Meal: Ve yapmayın Allah’ı bir gaye/amaç * yeminlerinize; ki (o durumda) erdemli olursunuz; ve takvalı 21 olursunuz; ve düzeltirsiniz/iyileştirirsiniz insanların arasını; Allah Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 231|2|224|ولا تجعلوا الله عرضه لايمنكم ان تبروا وتتقوا وتصلحوا بين الناس والله سميع عليم

Bakara Suresi - Ayet 231

Türkçe Meal: Ve boşadığınız zaman kadınları öyle ki ulaştılar (kadınlar) ecellerine * ; öyle ki tutun onları marufla 291 ya da salın onları marufla 291 ; ve tutmayın onları bir zarar (vererek) sınırı aşmak için; ve kim yapar bunu muhakkak ki zulmetti nefsine 201 ; ve edinmeyin Allah'ın ayetlerini istihza 361 ; ve zikredin/hatırlayın Allah'ın nimetini sizlere; ve indirdiğini sizlere hikmet 303 (içeren) kitaptan ** ; vaaz 653 eder onunla ** (kitapla); ve takvalı 21 olun Allah'a; ve bilin ki Allah her bir şeyi bilendir.

Arapça: 238|2|231|واذا طلقتم النسا فبلغن اجلهن فامسكوهن بمعروف او سرحوهن بمعروف ولا تمسكوهن ضرارا لتعتدوا ومن يفعل ذلك فقد ظلم نفسه ولا تتخذوا ايت الله هزوا واذكروا نعمت الله عليكم وما انزل عليكم من الكتب والحكمه يعظكم به واتقوا الله واعلموا ان الله بكل شي عليم

Bakara Suresi - Ayet 233

Türkçe Meal: Ve anneler emzirirler evlatlarını iki tam yıl * ; kimse** içindir; istedi ki tamamlar emzirmeyi; ve evlat sahibi (baba) olanadır rızıkları (annelerin) ve giyecekleri (annelerin) marufla 291 ; külfete sokulmaz bir nefis 201 kapasitesi dışında; zarara sokulmaz bir anne evladıyla; ve ne de evlat sahibi (baba) olan evladıyla; ve varislerin/mirasçıların üzerinedir misli 870 bunun; öyle ki eğer istedilerse (anne-baba) kesmek/ayırmak (sütten) o ikisinden (anne-baba) (olan) bir rızadan ve bir danışmadan (sonra); öyle ki olmaz bir günah o ikisi (anne-baba) üzerine; ve eğer isterseniz ki emzirtmek (süt anneye) evlatlarınızı; öyle ki olmaz bir günah üzerinize; selamladığınız zaman verdiğiniz (-le) (karşılığıyla), marufla 291 ; ve takvalı 21 olun Allah'a; ve bilin ki Allah yaptığınızı görendir.

Arapça: 240|2|233|والولدت يرضعن اولدهن حولين كاملين لمن اراد ان يتم الرضاعه وعلي المولود له رزقهن وكسوتهن بالمعروف لا تكلف نفس الا وسعها لا تضار ولده بولدها ولا مولود له بولده وعلي الوارث مثل ذلك فان ارادا فصالا عن تراض منهما وتشاور فلا جناح عليهما وان اردتم ان تسترضعوا اولدكم فلا جناح عليكم اذا سلمتم ما اتيتم بالمعروف واتقوا الله واعلموا ان الله بما تعملون بصير

Bakara Suresi - Ayet 241

Türkçe Meal: Ve boşanmışlara (kadınlara) marufla bir meta bir haktır takva 21 sahipleri üzerine.

Arapça: 248|2|241|وللمطلقت متع بالمعروف حقا علي المتقين

Bakara Suresi - Ayet 278

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Takvalı 21 olun Allah’a; ve bırakın * neyse bakiye ribadan 383 ; eğer olduysanız müminler.

Arapça: 285|2|278|يايها الذين امنوا اتقوا الله وذروا ما بقي من الربوا ان كنتم مومنين

Bakara Suresi - Ayet 281

Türkçe Meal: Ve takvalı 21 olun bir güne; döndürülürsünüz onda Allah'a; sonra tamamlanır her bir nefse 201 kazandığı; ve onlara zulmedilmez.

Arapça: 288|2|281|واتقوا يوما ترجعون فيه الي الله ثم توفي كل نفس ما كسبت وهم لا يظلمون

Bakara Suresi - Ayet 282

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Borçlandığınız zaman borç; belirlenmiş bir ecele/süreye kadar; öyle ki yazın onu (borcu); ve yazsın aranızdan bir kâtip/yazıcı adaletle 680 ; geri çevirmesin/reddetmesin kâtip/yazıcı; ki yazsın Allah'ın ona öğrettiği gibi * ; öyle ki yazsın ve dikte etsin ** (borçlu) kimse (ki) üzerindedir hak (borçlu); ve takvalı 21 olsun (borçlu) Allah’a; Rabbine; ve azaltmasın (borçlu) ondan (borçtan) bir şey; öyle ki eğer üzerinde hak olmuş olan (borçlu) kimse bir aklı ermezse ya da bir zayıfsa/acizse ya da o tabi olamazsa/güç yetiremezse dikte etmeye ** ; öyle ki dikte etsin ** velisi onun adaletle 680 ; ve şahit/tanık edin iki şahidi/tanığı adamlarınızdan/erkeklerinizden; öyle ki eğer asla olmazsa iki adam/erkek; öyle ki bir adam/erkek ve iki kadın 384 şahitlerden; razı olduğunuz kimseden; ki dalalete düşer o ikisinin biri (bir kadın); öyle ki hatırlatır o ikisinin biri (kadın) diğerine 384 ; ve geri çevirmesin/reddetmesin şahitler davet edildikleri zaman; üşenmeyin yazmaya onu (borcu); az ya da çok; eceline kadar onun (borcun); işte bu; daha eşittir Allah’ın indinde/katında; ve daha diktir/ayaktadır/kıyamdadır şahitliğe/tanıklığa; ve daha yakındır kuşkulanmamamıza; dışındadır ki olur hazır bir ticaret *** ; değiş tokuş edersiniz onu aranızda; öyle ki yoktur üzerinize bir günah ki yazmazsınız onu; ve şahit/tanık tutun alışveriş ettiğiniz **** zaman; ve de zarara uğratılmasın kâtip/yazan; ve de şahit/tanık; ve eğer faaliyet içinde olursanız (zarara uğratmaya); öyle ki doğrusu o (faaliyet) bir fâsıktır 38 sizlere; ve takvalı 21 olun Allah’a; ve öğretir sizlere Allah; ve Allah her bir şeyi bilendir.

Arapça: 289|2|282|يايها الذين امنوا اذا تداينتم بدين الي اجل مسمي فاكتبوه وليكتب بينكم كاتب بالعدل ولا ياب كاتب ان يكتب كما علمه الله فليكتب وليملل الذي عليه الحق وليتق الله ربه ولا يبخس منه شيا فان كان الذي عليه الحق سفيها او ضعيفا او لا يستطيع ان يمل هو فليملل وليه بالعدل واستشهدوا شهيدين من رجالكم فان لم يكونا رجلين فرجل وامراتان ممن ترضون من الشهدا ان تضل احديهما فتذكر احديهما الاخري ولا ياب الشهدا اذا ما دعوا ولا تسموا ان تكتبوه صغيرا او كبيرا الي اجله ذلكم اقسط عند الله واقوم للشهده وادني الا ترتابوا الا ان تكون تجره حاضره تديرونها بينكم فليس عليكم جناح الا تكتبوها واشهدوا اذا تبايعتم ولا يضار كاتب ولا شهيد وان تفعلوا فانه فسوق بكم واتقوا الله ويعلمكم الله والله بكل شي عليم

Bakara Suresi - Ayet 283

Türkçe Meal: Ve eğer olduysanız bir sefer üzerinde; ve asla bulamazsanız bir kâtip/yazıcı; öyle ki tutulan/alınan rehinelerdir (ipotek olarak); öyle ki eğer güvenirse bir kısmınız bir kısma öyle ki ödesin güvenilmiş kimse * emanetini ** ; ve takvalı 21 olsun (güvenilmiş kimse) Allah’a; Rabbine 4 ; gizlemeyin şahitliği/tanıklığı; ve kim gizledi onu; öyle ki doğrusu o (kimse); bir günahkardır onun kalbi; Allah yaptıklarınızı bilendir.

Arapça: 290|2|283|وان كنتم علي سفر ولم تجدوا كاتبا فرهن مقبوضه فان امن بعضكم بعضا فليود الذي اوتمن امنته وليتق الله ربه ولا تكتموا الشهده ومن يكتمها فانه اثم قلبه والله بما تعملون عليم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: De ki: "Haber vereyim mi sizlere bunlardan hayırlısını? Rablerinin 4 indinde/katında takvalı 21 olmuş kimseleredir cennetler; akar onun (cennetin) altından nehirler; ölümsüzlerdir 185 orada (cennette); ve (vardır) tertemiz eşler 184 ; ve Allah’tan bir rıza; ve Allah görendir kullarını."

Arapça: 308|3|15|قل اونبيكم بخير من ذلكم للذين اتقوا عند ربهم جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها وازوج مطهره ورضون من الله والله بصير بالعباد

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 50

Türkçe Meal: "Ve bir musaddık 140 (olarak) Tevrât’tan iki eliniz arasındakine; ve helal kılmak için sizlere bazısını ki haram kılındı üzerinize 421 ; ve geldim sizlere Rabbinizden 4 bir ayetle 287 ; ve takvalı 21 olun Allah’a; ve itaat edin bana 420 ."

Arapça: 343|3|50|ومصدقا لما بين يدي من التوريه ولاحل لكم بعض الذي حرم عليكم وجيتكم بايه من ربكم فاتقوا الله واطيعون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 76

Türkçe Meal: Evet! Kim tastamam yerine getirdi ahdini 187 ; ve takvalı 21 oldu; öyle ki doğrusu Allah sever takva 21 sahiplerini.

Arapça: 369|3|76|بلي من اوفي بعهده واتقي فان الله يحب المتقين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 102

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Takvalı 21 olun Allah’a; O’nun takvasının 21 hakkı (-yla); ölmeyin dışında (ki) ve sizler müslimsiniz 45 .

Arapça: 395|3|102|يايها الذين امنوا اتقوا الله حق تقاته ولا تموتن الا وانتم مسلمون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 120

Türkçe Meal: Eğer dokunsa sizlere bir güzellik; kötülük verir (güzellik) onlara; ve eğer dokunsa sizlere bir kötülük; ferahlarlar onunla; ve eğer sabrederseniz 51 ve takvalı 21 olursanız; zarar vermez sizlere onların tezgâhları bir şey (-le); doğrusu Allah (onların) yaptıklarını kuşatandır.

Arapça: 413|3|120|ان تمسسكم حسنه تسوهم وان تصبكم سييه يفرحوا بها وان تصبروا وتتقوا لا يضركم كيدهم شيا ان الله بما يعملون محيط

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 123

Türkçe Meal: Ant olsun yardım etti sizlere Allah Bedir'de 457 ; ve sizler zillet 452 içindeydiniz * ; öyle ki takvalı 21 olun Allah’a; belki sizler şükredersiniz 43 .

Arapça: 416|3|123|ولقد نصركم الله ببدر وانتم اذله فاتقوا الله لعلكم تشكرون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 125

Türkçe Meal: Evet! Eğer sabrederseniz 51 ve takvalı 21 olursanız; ve gelseler (bile) sizlere birdenbire/fevrice şu (anda); destekler sizleri Rabbiniz 4 nişanlı meleklerden beş binle.

Arapça: 418|3|125|بلي ان تصبروا وتتقوا وياتوكم من فورهم هذا يمددكم ربكم بخمسه الف من المليكه مسومين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 130

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Yemeyin kat kat katmerli riba 383 ; ve takvalı 21 olun Allah’a; belki sizler felaha 326 ulaşırsınız.

Arapça: 423|3|130|يايها الذين امنوا لا تاكلوا الربوا اضعفا مضعفه واتقوا الله لعلكم تفلحون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 131

Türkçe Meal: Ve takvalı 21 olun ateşe; ki hazırlandı kâfirler için 25 .

Arapça: 424|3|131|واتقوا النار التي اعدت للكفرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 172

Türkçe Meal: Kimseler (ki) cevap verdiler Allah’a ve resûle 418 ; onlara isabet eden yara * sonrasında; onlardan kimseleredir büyük bir ecir 820 (ki) güzelleştirdiler** ve takvalı 21 oldular.

Arapça: 465|3|172|الذين استجابوا لله والرسول من بعد ما اصابهم القرح للذين احسنوا منهم واتقوا اجر عظيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 179

Türkçe Meal: Olmuş değildir Allah bırakmak için müminleri 27 sizlerin üzerinde (olduğunuza) karşı; ta ki ayırır kötüyü iyiden; ve olmuş değildir Allah (ki) görünür eder sizlere gaybı; velakin/fakat Allah seçer resûllerinden 418 dilediği kimseyi; öyle ki iman 47 edin Allah'a ve resûllerine 418 O'nun; ve eğer iman 47 ederseniz ve takvalı 21 olursanız, öyle ki sizleredir büyük bir ecir 820 .

Arapça: 472|3|179|ما كان الله ليذر المومنين علي ما انتم عليه حتي يميز الخبيث من الطيب وما كان الله ليطلعكم علي الغيب ولكن الله يجتبي من رسله من يشا فامنوا بالله ورسله وان تومنوا وتتقوا فلكم اجر عظيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 186

Türkçe Meal: Mutlak belalandırılırsınız 256 mallarınızda ve nefislerinizde 201 ; mutlak işitirsiniz çokça bir eziyet/inciten kimselerden (ki) verildiler kitap 135 sizlerden önce ve kimselerden (ki) şirk koşarlar 71 ; ve eğer sabrederseniz 51 ; ve takvalı 21 olursanız öyle ki doğrusu işte budur azmi gerektiren emirler/işler.

Arapça: 479|3|186|لتبلون في امولكم وانفسكم ولتسمعن من الذين اوتوا الكتب من قبلكم ومن الذين اشركوا اذي كثيرا وان تصبروا وتتقوا فان ذلك من عزم الامور

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 198

Türkçe Meal: Lakin/fakat kimseler (ki) takvalı 21 oldular Rablerine 4 ; onlaradır cennetler (ki) akar altından onun nehirler; ölümsüzlerdir 185 orada (cennette); bir indirmedir 478 Allah’ın indinden/katından; ve Allah indindeki/katındaki bir hayırdır erdemlilere.

Arapça: 491|3|198|لكن الذين اتقوا ربهم لهم جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها نزلا من عند الله وما عند الله خير للابرار

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 200

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Sabredin 51 ; ve yarışın sabırda 51 ; ve bağlanın * ; ve takvalı 21 olun Allah’a; belki sizler felaha 326 ulaşırsınız.

Arapça: 493|3|200|يايها الذين امنوا اصبروا وصابروا ورابطوا واتقوا الله لعلكم تفلحون

Nisâ Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Ey insanlar! Takvalı 21 olun Rabbinize 4 O ki yarattı sizleri bir tek nefisten 201 ; ve yarattı ondan * eşini ** onun * ; ve yaydı ikisinden birçok erkekler ve kadınlar; ve takvalı 21 olun Allah’a -O ki sorarsınız/istersiniz O’nunla (adıyla)- ve rahimlere 479 (de takvalı olun); doğrusu Allah oldu üzerinize bir Rakîb 484 .

Arapça: 494|4|1|يايها الناس اتقوا ربكم الذي خلقكم من نفس وحده وخلق منها زوجها وبث منهما رجالا كثيرا ونسا واتقوا الله الذي تسالون به والارحام ان الله كان عليكم رقيبا

Nisâ Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Ve haşyet 53 duysun kimseler (ki) eğer terk etselerdi * kendilerinin ardından gelen zayıf/perişan bir zürriyet 380 ; korkarlardı onlar üzerine; öyleyse takvalı 21 olsunlar Allah’a; ve desinler hedefi tam vuran bir söz.

Arapça: 502|4|9|وليخش الذين لو تركوا من خلفهم ذريه ضعفا خافوا عليهم فليتقوا الله وليقولوا قولا سديدا

Nisâ Suresi - Ayet 77

Türkçe Meal: Hiç görmez misin kimseleri (ki) denildi onlara: "Çekin ellerinizi; ve ikame 572 edin salâtı 5 ; ve verin zekâtı 10 "; öyle ki ne zaman yazıldı onlara savaş; o zaman bir fırka/bir bölük onlardan haşyet 53 duyar insanlara; haşyet 53 duyar gibi Allah'a; ya da daha şiddetli bir haşyet 53 duyma; ve dediler: “Rabbimiz 4 ! Niçin yazdın bize savaş? Keşke tehir etseydin/erteleseydin bizi yakın bir ecele/bir süreye”; de ki: “Dünya metası 54 azdır; ve ahiret hayırlıdır; kimse için; takvalı 21 oldu; ve zulmedilmez sizlere bir fitil/bir sicim 137 (kadar).

Arapça: 570|4|77|الم تر الي الذين قيل لهم كفوا ايديكم واقيموا الصلوه واتوا الزكوه فلما كتب عليهم القتال اذا فريق منهم يخشون الناس كخشيه الله او اشد خشيه وقالوا ربنا لم كتبت علينا القتال لولا اخرتنا الي اجل قريب قل متع الدنيا قليل والاخره خير لمن اتقي ولا تظلمون فتيلا

Nisâ Suresi - Ayet 128

Türkçe Meal: Ve eğer bir kadın korktuysa kendi kocasından bir uyuşmazlığa/geçimsizliğe ya da bir yüz çevirmeye/bırakmaya; öyle ki olmaz günah ikisine ki düzeltir ikisi * aralarını bir sulh ** (-le); ve sulh ** bir hayırdır; ve hazırlandı nefisler cimriliğe *** ; ve eğer güzelleştirir **** ve takvalı 21 olursanız öyle ki doğrusu Allah oldu yaptıklarınıza bir Habîr 466 .

Arapça: 621|4|128|وان امراه خافت من بعلها نشوزا او اعراضا فلا جناح عليهما ان يصلحا بينهما صلحا والصلح خير واحضرت الانفس الشح وان تحسنوا وتتقوا فان الله كان بما تعملون خبيرا

Nisâ Suresi - Ayet 129

Türkçe Meal: Ve asla tabi olamazsınız ki adaleti 680 sağlamaya kadınlar arasında; velev/fakat arzulasanız da (bir eşi) öyleyse meyletmeyin hepten (o eşe) meyil (-le); öyle ki bırakırsınız yalnız onu (diğer eşi) asılmış gibi; ve eğer düzeltirseniz ve takvalı 21 * olursanız öyle ki doğrusu Allah oldu bir Gafûr 20 ; bir Rahîm 2 .

Arapça: 622|4|129|ولن تستطيعوا ان تعدلوا بين النسا ولو حرصتم فلا تميلوا كل الميل فتذروها كالمعلقه وان تصلحوا وتتقوا فان الله كان غفورا رحيما

Mâide Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Halel getirmeyin * Allah'ın şiarlarına 312 ; ve ne de haram aya 34 ; ve ne de hediyeye 338 ; ve ne de gerdanlara ** ; ve ne de haram eve 535 gelenlere (ki) bakınırlar bir fazilete 202 Rablerinden 4 ve bir rızaya; ve sonlandırdığınız zaman ihramı 534 öyle ki avlanın; cürüm işletmesin sizlere bir kavme (olan) nefret/kin ki engellediler sizleri haram mescitten 158 ki (o durumda) sınırı aşarsınız; ve yardımlaşın erdem ve takva 21 üzerine; ve yardımlaşmayın günah üzerine; ve sınırı aşmayın; ve takvalı 21 olun Allah’a; doğrusu Allah Şedîd'tir 536 akabinde *** .

Arapça: 671|5|2|يايها الذين امنوا لا تحلوا شعير الله ولا الشهر الحرام ولا الهدي ولا القليد ولا امين البيت الحرام يبتغون فضلا من ربهم ورضونا واذا حللتم فاصطادوا ولا يجرمنكم شنان قوم ان صدوكم عن المسجد الحرام ان تعتدوا وتعاونوا علي البر والتقوي ولا تعاونوا علي الاثم والعدون واتقوا الله ان الله شديد العقاب

Mâide Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: Sual ederler/sorarlar sana neyin helal kılındığını onlara; de ki: "Helal kılındı sizlere iyiler; ve avcı hayvanlardan * öğrettiğiniz (şey); avcı hayvanları eğitenler (ki) öğretirsiniz onları (avcı hayvanları) sizlere öğrettiğinden ** Allah'ın; öyle ki yiyin tuttuklarından sizlere; ve anın/zikredin 78 Allah'ın ismini 49 onun (avın) üzerine; ve takvalı 21 olun Allah’a; doğrusu Allah seridir/çabuktur hesapta.

Arapça: 673|5|4|يسلونك ماذا احل لهم قل احل لكم الطيبت وما علمتم من الجوارح مكلبين تعلمونهن مما علمكم الله فكلوا مما امسكن عليكم واذكروا اسم الله عليه واتقوا الله ان الله سريع الحساب

Mâide Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Ve anın/zikredin 78 nimetini Allah'ın sizlere; ve mîsâkını 281 (da); O (Allah) ki ve mîsâkladı 281 sizleri onunla dediğiniz zaman "İşittik ve itaat ettik"; ve takvalı 21 olun Allah’a; doğrusu Allah bir Alîm’dir 8 göğüslerin zatîne/özüne.

Arapça: 676|5|7|واذكروا نعمه الله عليكم وميثقه الذي واثقكم به اذ قلتم سمعنا واطعنا واتقوا الله ان الله عليم بذات الصدور

Mâide Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Olun kavvamlar 501 Allah için eşitliğe şahitler/tanıklar; ve cürüm * işletmesin sizlere nefret/kin bir kavme karşı ki (o durumda) adaleti gözetmez (olursunuz); adil 680 olun; o daha yakındır takvaya 21 ; ve takvalı 21 olun Allah’a; doğrusu Allah bir Habîr’dir 466 yaptıklarınıza.

Arapça: 677|5|8|يايها الذين امنوا كونوا قومين لله شهدا بالقسط ولا يجرمنكم شنان قوم علي الا تعدلوا اعدلوا هو اقرب للتقوي واتقوا الله ان الله خبير بما تعملون

Mâide Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Anın/zikredin 78 Allah'ın üzerinize (olan) nimetini; yeltendiği zaman bir kavim/topluluk (ki) uzatmaya sizlere ellerini; öyle ki geri bıraktırdı (Allah) sizden ellerini onların ; ve takvalı 21 olun Allah’a; ve Allah'a karşı öyle ki tevekkül 79 etsinler müminler 27 .

Arapça: 680|5|11|يايها الذين امنوا اذكروا نعمت الله عليكم اذ هم قوم ان يبسطوا اليكم ايديهم فكف ايديهم عنكم واتقوا الله وعلي الله فليتوكل المومنون

Mâide Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Takvalı 21 olun Allah’a; ve arayın/bakının O'na vesile/fırsat/sebep; ve cihat 356 edin O'nun yolunda 336 ; belki sizler felaha 326 ulaşırsınız.

Arapça: 704|5|35|يايها الذين امنوا اتقوا الله وابتغوا اليه الوسيله وجهدوا في سبيله لعلكم تفلحون

Mâide Suresi - Ayet 57

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Edinmeyin/tutmayın kimseleri evliya 212 (ki) edindiler/tuttular dininizi 122 maskaraca * ve laubalice ** ; kimseleri 135 (de ki) verildiler kitap sizden önce ve kâfirleri 25 (de); ve takvalı 21 olun Allah'a eğer olduysanız müminler 21 .

Arapça: 726|5|57|يايها الذين امنوا لا تتخذوا الذين اتخذوا دينكم هزوا ولعبا من الذين اوتوا الكتب من قبلكم والكفار اوليا واتقوا الله ان كنتم مومنين

Mâide Suresi - Ayet 65

Türkçe Meal: Şayet ki kitap ehli 135 iman 47 etselerdi ve takvalı 21 olsalardı; mutlak kâfirlik 25 ederdik onlardan kötülüklerini; ve mutlak sokardık onları nimetli cennetlere.

Arapça: 734|5|65|ولو ان اهل الكتب امنوا واتقوا لكفرنا عنهم سياتهم ولادخلنهم جنت النعيم

Mâide Suresi - Ayet 88

Türkçe Meal: Ve yiyin rızıklandırdığından Allah'ın bir helal * (olarak); bir iyi (olarak); ve takvalı 21 olun Allah’a O ki sizler O’na müminlersiniz 27 .

Arapça: 757|5|88|وكلوا مما رزقكم الله حللا طيبا واتقوا الله الذي انتم به مومنون

Mâide Suresi - Ayet 93

Türkçe Meal: Yoktur iman 47 etmiş ve sâlihât 18 yapmış kimseler üzerine bir günah yediklerindekinde; zaman ki takvalı 21 oldular ve iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; sonra (da) takvalı 21 oldular ve iman 47 ettiler; sonra (da) takvalı 21 oldular; ve (bu) daha güzeldir; ve Allah sever muhsinleri 294 .

Arapça: 762|5|93|ليس علي الذين امنوا وعملوا الصلحت جناح فيما طعموا اذا ما اتقوا وامنوا وعملوا الصلحت ثم اتقوا وامنوا ثم اتقوا واحسنوا والله يحب المحسنين

Mâide Suresi - Ayet 96

Türkçe Meal: Helal kılındı sizlere bol su 236 avı ve yiyeceği onun; bir metadır 54 sizlere ve seyir halinde olanlara; ve haram edildi üzerinize kara avı daim olduğunuzda ihrama 534 ; ve takvalı 21 olun Allah’a; O ki O’na doğru haşredilirsiniz.

Arapça: 765|5|96|احل لكم صيد البحر وطعامه متعا لكم وللسياره وحرم عليكم صيد البر ما دمتم حرما واتقوا الله الذي اليه تحشرون

Mâide Suresi - Ayet 100

Türkçe Meal: De ki: "Olmaz aynı seviyede habis/kötülük ve iyilik; şayet hayranlık/şaşkınlık uyandırsa (da) sana çokluğu habisin/kötülüğün; öyle ki takvalı 21 olun Allah’a ey elbâb 88 sahipleri!; belki sizler felaha 326 ulaşırsınız.

Arapça: 769|5|100|قل لا يستوي الخبيث والطيب ولو اعجبك كثره الخبيث فاتقوا الله ياولي الالبب لعلكم تفلحون

Mâide Suresi - Ayet 108

Türkçe Meal: İşte bu; daha yakındır ki gelirler şahitlikle/tanıklıkla yüzü üzerine (şahitliğin) ya da korkarlar ki reddedilir onların yeminleri yeminler sonrasında; ve takvalı 21 olun Allah'a; ve işitin; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz fâsıklar 38 kavmini/toplumunu.

Arapça: 777|5|108|ذلك ادني ان ياتوا بالشهده علي وجهها او يخافوا ان ترد ايمن بعد ايمنهم واتقوا الله واسمعوا والله لا يهدي القوم الفسقين

Mâide Suresi - Ayet 112

Türkçe Meal: Dedikleri zaman havâriler 565 : "Ey Meryem oğlu Îsâ! Güç yetirir mi senin Rabbin 4 ki indirir üzerimize bir sofra gökten?"; dedi (Îsâ): "Takvalı 21 olun Allah’a eğer olduysanız müminler 27 ."

Arapça: 781|5|112|اذ قال الحواريون يعيسي ابن مريم هل يستطيع ربك ان ينزل علينا مايده من السما قال اتقوا الله ان كنتم مومنين

En'âm Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Ve değildir dünya hayatı bir aldatıcı oyun ve bir oyalayıcı dışında; ve mutlak ki ahiret diyarı hayırlıdır kimselere (ki) takvalı 21 olurlar; öyle ki akletmez 562 misiniz?

Arapça: 821|6|32|وما الحيوه الدنيا الا لعب ولهو وللدار الاخره خير للذين يتقون افلا تعقلون

En'âm Suresi - Ayet 51

Türkçe Meal: Ve uyar onunla * kimseleri (ki) korkarlar ki haşredilirler 556 Rablerine 4 karşı; olmaz onlara O’nun astından bir veli 28 ne de bir şefâat 114 ; belki onlar takvalı 21 olurlar.

Arapça: 840|6|51|وانذر به الذين يخافون ان يحشروا الي ربهم ليس لهم من دونه ولي ولا شفيع لعلهم يتقون

En'âm Suresi - Ayet 69

Türkçe Meal: Ve yoktur takvalı 21 olan kimseler üzerine onların * hesabından hiçbir şey; velakin/fakat bir zikirdir/hatırlatmadır 78 ; belki onlar ** takvalı 21 olurlar.

Arapça: 858|6|69|وما علي الذين يتقون من حسابهم من شي ولكن ذكري لعلهم يتقون

En'âm Suresi - Ayet 72

Türkçe Meal: Ve ki ikame 572 edin salâtı 5 ; ve takvalı 21 olun O’na (Allah'a); ve O ki; O’na haşredilirsiniz 556 .

Arapça: 861|6|72|وان اقيموا الصلوه واتقوه وهو الذي اليه تحشرون

En'âm Suresi - Ayet 153

Türkçe Meal: Ve ki budur dosdoğru yolum 124 ; öyle ki tabi olun ona * ; tabi olmayın yollara ** ; öyle ki fırkalara *** böler sizleri O'nun (Allah'ın) yolundan 124 ; işte sizleredir; vasiyet etti (Allah) sizlere onunla; öyle ki belki sizler takvalı 21 olursunuz.

Arapça: 942|6|153|وان هذا صرطي مستقيما فاتبعوه ولا تتبعوا السبل فتفرق بكم عن سبيله ذلكم وصيكم به لعلكم تتقون

A'râf Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: Ey âdemoğulları 692 ! Muhakkak indirdik sizlere bir elbise; örter ayıp olan cinsel organ bölgelerinizi; ve bir rîşâ * ; ve takva 21 elbisesi; işte bu ** ; hayırlıdır; işte bu; ayetlerindendir 237 Allah'ın; belki onlar zikrederler 78 .

Arapça: 980|7|26|يبني ادم قد انزلنا عليكم لباسا يوري سوتكم وريشا ولباس التقوي ذلك خير ذلك من ايت الله لعلهم يذكرون

A'râf Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Ey Âdemoğulları 692 ! Bu esnada mutlak gelir sizlere bir resûl 418 sizlerden; kıssalaştırır 430 sizlere ayetlerimi 454 ; öyle ki kim takvalı 21 oldu ve ıslah 316 oldu; öyle ki olmaz bir korku üzerlerine; ve olmaz onlar hüzünlenirler.

Arapça: 989|7|35|يبني ادم اما ياتينكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي فمن اتقي واصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

A'râf Suresi - Ayet 63

Türkçe Meal: "Acayip mi oldunuz ki geldi sizlere bir zikir 78 Rabbinizden 4 ; sizlerden bir adam üzerine; uyarması için (onun) sizleri; ve takvalı 21 olmanız için; ve belki sizler rahmet 271 edilirsiniz."

Arapça: 1017|7|63|اوعجبتم ان جاكم ذكر من ربكم علي رجل منكم لينذركم ولتتقوا ولعلكم ترحمون

A'râf Suresi - Ayet 65

Türkçe Meal: Ve Âd’a * (da) kardeşleri Hûd'u; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh 74 O’dan başka; öyle ki takvalı 21 olmaz mısınız?"

Arapça: 1019|7|65|والي عاد اخاهم هودا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره افلا تتقون

A'râf Suresi - Ayet 96

Türkçe Meal: Ve şayet ki kentlerin ehli 568 (olanlar) iman 47 etselerdi ve takvalı 21 olsalardı; öyle ki açardık üzerlerine bereketler gökten 180 ve yerden; velakin/fakat yalanladılar 244 ; öyle ki tuttuk onları kazanır olduklarıyla.

Arapça: 1050|7|96|ولو ان اهل القري امنوا واتقوا لفتحنا عليهم بركت من السما والارض ولكن كذبوا فاخذنهم بما كانوا يكسبون

A'râf Suresi - Ayet 156

Türkçe Meal: Ve yaz bizlere bu dünyada bir iyilik/güzellik ve ahirette (de); doğrusu bizler kılavuzlandık sana; dedi (Allah) : "Azabım (ki) isabet ettiririm onu dilediğim kimseye; ve rahmetim 271 (ki) kuşattı her bir şeyi; öyle ki yazarım onu kimselere (ki) takvalı 21 olurlar; ve verirler zekâtı 10 ; ve kimselerdir (ki) onlar ayetlerimize iman 47 ederler.

Arapça: 1110|7|156|واكتب لنا في هذه الدنيا حسنه وفي الاخره انا هدنا اليك قال عذابي اصيب به من اشا ورحمتي وسعت كل شي فساكتبها للذين يتقون ويوتون الزكوه والذين هم بايتنا يومنون

A'râf Suresi - Ayet 164

Türkçe Meal: Ve dediği zaman bir ümmet 305 onlardan * : "Niçin vaaz 653 edersiniz ** bir kavme/topluma (ki) Allah helak edicidir onları ya da azap edicidir onlara şiddetli bir azap (-la)?"; dediler ** : "Bir mazerettir *** (sizin) Rabbinize 4 karşı; ve belki onlar takvalı 21 olurlar.

Arapça: 1118|7|164|واذ قالت امه منهم لم تعظون قوما الله مهلكهم او معذبهم عذابا شديدا قالوا معذره الي ربكم ولعلهم يتقون

A'râf Suresi - Ayet 169

Türkçe Meal: Öyle ki halife 65 oldu onların sonrasında bir halife 65 (ki) varis oldular kitaba * ; tutarlar/edinirler arzını/sunduğunu bu alçağın ** ; ve derler: "Mağfiret 319 edilecek bizlere"; ve eğer gelse onlara arzın/sunulanın kendi (kadar) misli 870 ; tutarlar/edinirler onu; asla tutmazlar/edinmezler üzerlerine kitabın * mîsâkını 281 ki "demeyin Allah’a karşı hak/gerçek dışında" (dır); ve (oysa) ders çalıştılar (onlar) onun * içindekine; ve ahiret diyarı hayırlıdır kimselere (ki) takvalı 21 olurlar; öyle ki akletmez misiniz?

Arapça: 1123|7|169|فخلف من بعدهم خلف ورثوا الكتب ياخذون عرض هذا الادني ويقولون سيغفر لنا وان ياتهم عرض مثله ياخذوه الم يوخذ عليهم ميثق الكتب ان لا يقولوا علي الله الا الحق ودرسوا ما فيه والدار الاخره خير للذين يتقون افلا تعقلون

A'râf Suresi - Ayet 171

Türkçe Meal: Ve kaldırdığımız zaman dağı üstlerine ki o * bir gölge gibiydi; ve zannettiler ki o * bir düşendi onlara; tutun/edinin verdiğimi ** sizlere kuvvetle; ve zikredin 78 onun ** içindekini; belki sizler takvalı 21 olursunuz.

Arapça: 1125|7|171|واذ نتقنا الجبل فوقهم كانه ظله وظنوا انه واقع بهم خذوا ما اتينكم بقوه واذكروا ما فيه لعلكم تتقون

A'râf Suresi - Ayet 201

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) takvalı 21 oldular (Allah’a) temas ettiği zaman onlara bir tavaf/dolaşma * şeytândan 29 ; zikrettiler 78 (Allah’ı); öyle ki o zaman onlar bakanlardır/görenlerdir ** .

Arapça: 1155|7|201|ان الذين اتقوا اذا مسهم طيف من الشيطن تذكروا فاذا هم مبصرون

Enfâl Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Sual ederler sana enfâlden 696 ; de ki "Enfâl 696 Allah’a ve resûlünedir 700 ; öyle ki takvalı 21 olun Allah’a; ve ıslah 360 edin aranızdaki hali/olanı; ve itaat 76 edin Allah'a ve resûlüne 700 eğer olduysanız müminler 27 ."

Arapça: 1161|8|1|يسلونك عن الانفال قل الانفال لله والرسول فاتقوا الله واصلحوا ذات بينكم واطيعوا الله ورسوله ان كنتم مومنين

Enfâl Suresi - Ayet 25

Türkçe Meal: Ve takvalı 21 olun bir fitneye 610 (ki) isabet etmez sizlerden zulmetmiş 257 kimselere bir has * (olarak); ve bilin ki Allah Şedîd'tir 536 akabinde.

Arapça: 1185|8|25|واتقوا فتنه لا تصيبن الذين ظلموا منكم خاصه واعلموا ان الله شديد العقاب

Enfâl Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Eğer takvalı 21 olursanız Allah’a; yapar sizlere bir furkan 259 ; ve kâfirlik 498 eder sizden kötülüklerinizi; ve mağfiret 319 eder sizlere; ve Allah Zul * Fadlil 285 Azîm 94 'dir 286 .

Arapça: 1189|8|29|يايها الذين امنوا ان تتقوا الله يجعل لكم فرقانا ويكفر عنكم سياتكم ويغفر لكم والله ذو الفضل العظيم

Enfâl Suresi - Ayet 56

Türkçe Meal: Kimselerdir (ki) ahit * aldın onlardan; sonra parçalarlar ahitlerini * her bir kerede; ve onlar takvalı 21 olmazlar.

Arapça: 1216|8|56|الذين عهدت منهم ثم ينقضون عهدهم في كل مره وهم لا يتقون

Enfâl Suresi - Ayet 69

Türkçe Meal: Öyle ki yiyin ganimet aldığınızdan * bir helal (olarak); bir iyi (olarak); ve takvalı 21 olun Allah'a; doğrusu Allah bir Gafûr’dur 20 ; bir Rahîm’dir 2 .

Arapça: 1229|8|69|فكلوا مما غنمتم حللا طيبا واتقوا الله ان الله غفور رحيم

Tevbe Suresi - Ayet 108

Türkçe Meal: Dikelme * orada ** ebediyen; mutlak ki evvel/ilk günden takva 21 üzerine kurulmuş bir mescit 16 daha haktır ki dikelirsin orada *** ; ondadır *** erkekler (ki) severler temizlenmeyi **** ; ve Allah sever muttahhirleri 779 .

Arapça: 1343|9|108|لا تقم فيه ابدا لمسجد اسس علي التقوي من اول يوم احق ان تقوم فيه فيه رجال يحبون ان يتطهروا والله يحب المطهرين

Tevbe Suresi - Ayet 109

Türkçe Meal: Öyle ki kimse mi (ki) kurdu binasını takva 21 üzerine Allah'tan; ve bir rızaya; bir hayra; yoksa kimse (mi) (ki) kurdu binasını çöken bir uçurum kenarı üzerine; öyle ki çöktü * onunla ** cehennem ateşine 834 ; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz zalimler kavmini/toplumunu.

Arapça: 1344|9|109|افمن اسس بنينه علي تقوي من الله ورضون خير ام من اسس بنينه علي شفا جرف هار فانهار به في نار جهنم والله لا يهدي القوم الظلمين

Tevbe Suresi - Ayet 115

Türkçe Meal: Ve olmuş değildir Allah dalalette 128 bırakır bir kavmi/toplumu doğru yola kılavuzladığı zaman sonrasında; ta ki beyan 226 eder * onlara neye takvalı 21 olurlar; doğrusu Allah her bir şeye bir Alîm’dir 8 .

Arapça: 1350|9|115|وما كان الله ليضل قوما بعد اذ هديهم حتي يبين لهم ما يتقون ان الله بكل شي عليم

Tevbe Suresi - Ayet 119

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Takvalı 21 olun Allah’a; ve olun sâdıklarla 182 beraber.

Arapça: 1354|9|119|يايها الذين امنوا اتقوا الله وكونوا مع الصدقين

Yunus Suresi - Ayet 31

Türkçe Meal: De ki: "Kim rızıklandırır sizleri gökten 180 ve yerden * ; ya da kim malik ** olur işitmelere ve bakışlara; ve kim çıkarır canlıyı ölüden ve çıkarır ölüyü canlıdan; ve kim tasarlar/organize eder emri 351 ?"; öyle ki diyecekler: "Allah"; öyleyse takvalı 21 olmaz mısınız?

Arapça: 1393|10|31|قل من يرزقكم من السما والارض امن يملك السمع والابصر ومن يخرج الحي من الميت ويخرج الميت من الحي ومن يدبر الامر فسيقولون الله فقل افلا تتقون

Yunus Suresi - Ayet 63

Türkçe Meal: Kimselerdir (ki) iman 47 ettiler; ve takvalaşır 21 oldular.

Arapça: 1425|10|63|الذين امنوا وكانوا يتقون

Hûd Suresi - Ayet 49

Türkçe Meal: İşte şu (ki) gayb 62 haberlerindendir; vahy 603 ederiz onu * üzerine; olmuş değildin bilir onu * sen ** ve ne de senin kavmin/toplumun öncesinde bunun; öyle ki sabret 51 ; doğrusu akıbet 892 takva 21 sahiplerinedir.

Arapça: 1520|11|49|تلك من انبا الغيب نوحيها اليك ما كنت تعلمها انت ولا قومك من قبل هذا فاصبر ان العقبه للمتقين

Hûd Suresi - Ayet 78

Türkçe Meal: Ve geldi ona * kavmi/toplumu; çabuk oluyorlardı ona * ; ve önceden kötülükler yapar olmuşlardı; dedi ** : "Ey kavmim/toplumum! Şunlar (ki) kızlarımdır; onlar *** daha temizdir sizlere; öyle ki takvalı 21 olun Allah’a; ve rezil etmeyin beni ziyaretçilerim **** içinde; olmaz mı sizlerden reşit ***** bir adam?"

Arapça: 1549|11|78|وجاه قومه يهرعون اليه ومن قبل كانوا يعملون السيات قال يقوم هولا بناتي هن اطهر لكم فاتقوا الله ولا تخزون في ضيفي اليس منكم رجل رشيد

Hûd Suresi - Ayet 85

Türkçe Meal: "Ve ey kavmim/toplumum * ! Takvalı 21 olun ölçüye ve mizana 650 eşitlikle; ve eksiltmeyin/azaltmayın insanların eşyalarını; ve küstahlaşmayın yerde fesatçılar 265 (olarak)."

Arapça: 1556|11|85|ويقوم اوفوا المكيال والميزان بالقسط ولا تبخسوا الناس اشياهم ولا تعثوا في الارض مفسدين

Yusuf Suresi - Ayet 57

Türkçe Meal: Ve mutlak ki ahiret ecri 820 hayırlıdır kimselere (ki) iman ettiler 47 ; ve oldular takvalılar 21 .

Arapça: 1651|12|57|ولاجر الاخره خير للذين امنوا وكانوا يتقون

Yusuf Suresi - Ayet 90

Türkçe Meal: Dediler * : "Doğrusu sen misin? Mutlak ki sensin Yûsuf!"; Dedi ** : "Benim Yûsuf; ve bu da kardeşimdir; muhakkak minnet *** gösterdi Allah bizlere; doğrusu o (ki) kim takvalı 21 olur ve sabreder 51 ; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez **** muhsinlerin 294 ecrini 820 ."

Arapça: 1684|12|90|قالوا انك لانت يوسف قال انا يوسف وهذا اخي قد من الله علينا انه من يتق ويصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Yusuf Suresi - Ayet 109

Türkçe Meal: Ve göndermiş değiliz senden önce erkekler dışında (ki) vahy 603 ettik onlara kentlerin ehlinden 568 *; öyle ki hiç seyahat etmezler mi yerde ** ; öyle ki bakmazlar mı nasıl oldu akıbeti 892 onlardan önceki kimselerin; ve ahiret diyarı *** hayırlıdır **** kimselere (ki) takvalı 21 oldular; öyle ki akletmez 562 misiniz?

Arapça: 1703|12|109|وما ارسلنا من قبلك الا رجالا نوحي اليهم من اهل القري افلم يسيروا في الارض فينظروا كيف كان عقبه الذين من قبلهم ولدار الاخره خير للذين اتقوا افلا تعقلون

Ra'd Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Misalidir 870 cennetin 970 ki vaat edilendir muttakilere 17 ; akar altından onun * nehirler; meyvesi onun * bir daimdir ** ; ve onun * gölgesi (de); işte şu; akıbetidir 892 kimselerin (ki) takvalı 21 oldular; ve akıbeti 892 kâfirlerin 25 ateştir 834 .

Arapça: 1740|13|35|مثل الجنه التي وعد المتقون تجري من تحتها الانهر اكلها دايم وظلها تلك عقبي الذين اتقوا وعقبي الكفرين النار

Hicr Suresi - Ayet 69

Türkçe Meal: "Ve takvalı 21 olun Allah’a; ve rezil etmeyin beni * ."

Arapça: 1869|15|69|واتقوا الله ولا تخزون

Nahl Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: İndirir * melekleri 1013 rûhla 1012 -(ki) emrindendir- kullarından dilediği kimseler ** üzerine; ki uyarsınlar ki "O'dur *** "; yoktur ilâh 74 benim **** dışında; öyle ki takvalı 21 olun bana **** .

Arapça: 1901|16|2|ينزل المليكه بالروح من امره علي من يشا من عباده ان انذروا انه لا اله الا انا فاتقون

Nahl Suresi - Ayet 30

Türkçe Meal: Ve denildi takvalı 21 olmuş kimselere; "Nedir indirdiği Rabbinizin 4 ?"; Dediler: "Bir hayır kimselere (ki) iyileştirdiler/güzelleştirdiler bu dünyada * ; bir iyiliktir/güzelliktir (onlara); ve ahiret diyarı/yurdu 642 (da) hayırlıdır; ve ne muhteşemdir muttakilerin 17 diyarı/yurdu 642 .

Arapça: 1929|16|30|وقيل للذين اتقوا ماذا انزل ربكم قالوا خيرا للذين احسنوا في هذه الدنيا حسنه ولدار الاخره خير ولنعم دار المتقين

Nahl Suresi - Ayet 52

Türkçe Meal: Ve O'nadır göklerdeki 162 ve yerdeki; ve O’nadır * bir kesintisiz ** din 437 ; öyle ki Allah'tan başkasına *** mı takvalı 21 olursunuz?

Arapça: 1951|16|52|وله ما في السموت والارض وله الدين واصبا افغير الله تتقون

Tâ-Hâ Suresi - Ayet 132

Türkçe Meal: Ve emret ahaline/halkına salâtı 5 ; ve bağlan sabırla 51 ona (salâta); sormayız sana bir rızık; biz rızıklandırırız seni; ve akıbet 892 takvalılaradır 21 .

Arapça: 2478|20|132|وامر اهلك بالصلوه واصطبر عليها لا نسلك رزقا نحن نرزقك والعقبه للتقوي

Mü'minûn Suresi - Ayet 23

Türkçe Meal: Ve ant olsun gönderdik Nûh'u 1014 kavmine/toplumuna doğru; öyle ki dedi * : "Ey kavmim/toplumum! Kulluk 907 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh 74 O'ndan ** başka; öyle ki takvalı 21 olmaz mısınız?"

Arapça: 2694|23|23|ولقد ارسلنا نوحا الي قومه فقال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره افلا تتقون

Mü'minûn Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Öyle ki gönderdik onlarda * bir resûl 418 onlardan ** ki "kulluk 46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh 74 O'nun *** başkası" (diye); öyle ki takvalı 21 olmaz mısınız?"

Arapça: 2703|23|32|فارسلنا فيهم رسولا منهم ان اعبدوا الله ما لكم من اله غيره افلا تتقون

Şuarâ Suresi - Ayet 106

Türkçe Meal: Dediği zaman onlara kardeşleri Nûh: "Takvalı 21 olmaz mısınız?"

Arapça: 3036|26|106|اذ قال لهم اخوهم نوح الا تتقون

Şuarâ Suresi - Ayet 108

Türkçe Meal: "Öyle ki takvalı 21 olun Allah’a; ve itaat 573 edin bana."

Arapça: 3038|26|108|فاتقوا الله واطيعون

Şuarâ Suresi - Ayet 110

Türkçe Meal: "Öyle ki takvalı 21 olun Allah’a; ve itaat 573 edin bana."

Arapça: 3040|26|110|فاتقوا الله واطيعون

Rûm Suresi - Ayet 31

Türkçe Meal: Dönenler (olun) O'na (Allah'a); ve takvalı 21 olun O'na ; ve ikame 572 edin salâtı 5 ; ve olmayın müşriklerden 36 .

Arapça: 3438|30|31|منيبين اليه واتقوه واقيموا الصلوه ولا تكونوا من المشركين

Ahzâb Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Ey nebi 132 *! Takvalı 21 ol Allah’a; ve itaat etme kâfirlere 25 ve münâfıklara 26 ; doğrusu Allah oldu bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 3532|33|1|يايها النبي اتق الله ولا تطع الكفرين والمنفقين ان الله كان عليما حكيما

Ahzâb Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Ey nebinin * kadınları! Olmadınız kadınlardan biri ** gibi; eğer takvalı 21 oldunuzsa öyle ki eğmeyin/yumuşatmayın *** sözlerinizi; öyle ki tamah eder kimse (ki) kalbindedir bir maraz/hastalık; ve deyin maruf 291 bir söz.

Arapça: 3563|33|32|ينسا النبي لستن كاحد من النسا ان اتقيتن فلا تخضعن بالقول فيطمع الذي في قلبه مرض وقلن قولا معروفا

Ahzâb Suresi - Ayet 37

Türkçe Meal: Ve o zaman diyordun kimseye * (ki) nimet vermişti Allah ona * ; ve nimet vermiştin (sen) ona * : "Tut kendine eşini; ve takvalı 21 ol Allah’a"; ve hafiyelik * ediyordun kendi nefsindekine 201 (ki) neyse onu Allah açığa çıkarandır; ve haşyet 53 duyuyordu *** (nefsin) insanlara; ve (oysa) Allah'a daha haktır ki haşyet 53 duyarsın O’na (Allah'a); öyle ki ne zaman tamamladı zeyd 725 ondan **** arzuyu/amacı ***** ; eş yaptık onu **** sana; olmaması içindir müminler 27 üzerine bir yasak/engel ****** eşlerde (ki) onların babalık 714 ettikleri tamamladıkları zaman onlardan ******* arzuyu/amacı ***** ; ve oldu emri Allah'ın faaliyete geçirilen.

Arapça: 3568|33|37|واذ تقول للذي انعم الله عليه وانعمت عليه امسك عليك زوجك واتق الله وتخفي في نفسك ما الله مبديه وتخشي الناس والله احق ان تخشيه فلما قضي زيد منها وطرا زوجنكها لكي لا يكون علي المومنين حرج في ازوج ادعيايهم اذا قضوا منهن وطرا وكان امر الله مفعولا

Ahzâb Suresi - Ayet 55

Türkçe Meal: Olmaz bir günah onlara * babalarında ve ne de oğullarında; ve ne de kardeşlerinde; ve ne de (erkek) kardeşlerinin oğullarında; ve ne de (kız) kardeşlerinin oğullarında; ve ne de kadınlarında ** ; ve ne de sağ ellerinin malik olduklarında; ve takvalı 21 olun Allah’a; doğrusu Allah oldu her bir şey üzerine bir Şehîd 499 .

Arapça: 3586|33|55|لا جناح عليهن في ابايهن ولا ابنايهن ولا اخونهن ولا ابنا اخونهن ولا ابنا اخوتهن ولا نسايهن ولا ما ملكت ايمنهن واتقين الله ان الله كان علي كل شي شهيدا

Ahzâb Suresi - Ayet 70

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler; takvalı 21 olun Allah’a; ve deyin/söyleyin sedîd 732 bir söylem.

Arapça: 3601|33|70|يايها الذين امنوا اتقوا الله وقولوا قولا سديدا

Hucurât Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Sakının/uzak durun çoğu zandan 314 ; doğrusu bir kısmı zannın 314 günahtır; ve casusluk yapmayın/gizlice bilgi edinmeye çalışmayın; ve gıybet 315 etmesin bir kısmınız bir kısmı; sever mi biriniz ki yer ölü kardeşinin etini?; öyle ki iğrenç/tiksindirici buldunuz onu; ve takvalı 21 olun Allah'a; doğrusu Allah Tevvâb’tır 191 ; Rahîm’dir 2 .

Arapça: 4622|49|12|يايها الذين امنوا اجتنبوا كثيرا من الظن ان بعض الظن اثم ولا تجسسوا ولا يغتب بعضكم بعضا ايحب احدكم ان ياكل لحم اخيه ميتا فكرهتموه واتقوا الله ان الله تواب رحيم

Necm Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Kimselerdir (ki) uzak tutarlar büyükler * (olan) günahları ve fahişelikleri 490 ; dışındadır lemem 957 **; doğrusu (senin) Rabbin 4 Vâsi’dir 297 mağfirete 319 ; O *** (ki) daha iyi bilendir sizleri inşa ettiği zaman sizleri yerden **** ; sizler ceninlerken ***** annelerinizin karınlarında; öyle ki temize çıkarmayın 955 nefislerinizi 201 ; O *** (ki) daha iyi bilendir takvalı 21 olan kimseyi.

Arapça: 4814|53|32|الذين يجتنبون كبير الاثم والفوحش الا اللمم ان ربك وسع المغفره هو اعلم بكم اذ انشاكم من الارض واذ انتم اجنه في بطون امهتكم فلا تزكوا انفسكم هو اعلم بمن اتقي

Haşr Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) yerleştiler diyara * ve imana 47 onlardan ** önce; severler *** kendilerine hicret 355 etmiş kimseyi; ve bulmazlar göğüslerinde bir ihtiyaç/eksiklik verildiklerinden **** ; ve tercih ederler *** kendi nefislerine 201 karşı; velev/şayet olduysa da onlara *** bir yoksulluk/yokluk; ve kim takvalı 21 oldurur kendi nefsini 201 cimriliğe/pintiliğe (karşı); öyle ki işte bunlar; onlar muflihtir 174 .

Arapça: 5133|59|9|والذين تبوو الدار والايمن من قبلهم يحبون من هاجر اليهم ولا يجدون في صدورهم حاجه مما اوتوا ويوثرون علي انفسهم ولو كان بهم خصاصه ومن يوق شح نفسه فاوليك هم المفلحون

Mümtehine Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Ve eğer geçip gittiyse bir şey eşlerinizden kâfir 25 erkeklere doğru; öyle ki akabinde/ardında oldunuz (böyle bir durumun aynısına karşı); öyle ki verin mislini 870 infak 743 ettiklerinin kimselere * (ki) gitti/terk etti eşleri ** onları * ; ve takvalı 21 olun Allah'a; ki sizler O’na *** müminlersiniz 27 .

Arapça: 5159|60|11|وان فاتكم شي من ازوجكم الي الكفار فعاقبتم فاتوا الذين ذهبت ازوجهم مثل ما انفقوا واتقوا الله الذي انتم به مومنون

Talâk Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Öyle ki (kadınlar) ulaştıkları zaman ecellerine * ; öyle ki tutun onları (kadınları) marufla 291 ya da ayırın onları (kadınları) marufla 291 ; ve şahid tutun adalet 680 sahibi ikiyi (iki erkek) sizlerden; ve kıyamda/ayakta tutun şahitliği Allah için; işte sizleredir; vaaz 653 edildi onunla kimseye (ki) oldu (o) iman 47 eder Allah'a ve ahiret gününe; ve kim takvalı 21 olur Allah’a; yapar (Allah) ona bir çıkış yeri.

Arapça: 5217|65|2|فاذا بلغن اجلهن فامسكوهن بمعروف او فارقوهن بمعروف واشهدوا ذوي عدل منكم واقيموا الشهده لله ذلكم يوعظ به من كان يومن بالله واليوم الاخر ومن يتق الله يجعل له مخرجا

Talâk Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: İşte bu; emridir Allah'ın; indirdi onu üzerinize; ve kim takvalı 21 olur Allah’a; kâfirlik 498 eder (Allah) ondan kötülükleri onun; ve azîmleştirir * ona ecri/karşılığı.

Arapça: 5220|65|5|ذلك امر الله انزله اليكم ومن يتق الله يكفر عنه سياته ويعظم له اجرا

Talâk Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Adetledi * Allah onlara şiddetli bir azabı; öyle ki takvalı 21 olun Allah’a ey elbâb 88 sahipleri; iman 47 etmiş kimseler! Muhakkak indirdi Allah üzerinize bir zikir 78 .

Arapça: 5225|65|10|اعد الله لهم عذابا شديدا فاتقوا الله ياولي الالبب الذين امنوا قد انزل الله اليكم ذكرا

Nuh Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: "Ki kulluk 46 edin Allah'a; ve takvalı 21 olun O'na; ve itaat edin 573 bana."

Arapça: 5420|71|3|ان اعبدوا الله واتقوه واطيعون

Leyl Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Öyle ki gelince kimseye (ki) verdi ve takvalı 21 oldu.

Arapça: 6061|92|5|فاما من اعطي واتقي

Leyl Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Ve uzak tutulur ondan * daha takvalılar 21 .

Arapça: 6073|92|17|وسيجنبها الاتقي

Alak Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Ya da emretti o * takvayı 21 .

Arapça: 6116|96|12|او امر بالتقوي