Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 18: Sâlihât

Bu kavram 33 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

18Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

2. Bakara Suresi

Ayet 25

Arapça Metin (Harekeli)

32|2|25|وَبَشِّرِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ أَنَّ لَهُمْ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ كُلَّمَا رُزِقُوا۟ مِنْهَا مِن ثَمَرَةٍ رِّزْقًا قَالُوا۟ هَٰذَا ٱلَّذِى رُزِقْنَا مِن قَبْلُ وَأُتُوا۟ بِهِۦ مُتَشَٰبِهًا وَلَهُمْ فِيهَآ أَزْوَٰجٌ مُّطَهَّرَةٌ وَهُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

32|2|25|وبشر الذين امنوا وعملوا الصلحت ان لهم جنت تجري من تحتها الانهر كلما رزقوا منها من ثمره رزقا قالوا هذا الذي رزقنا من قبل واتوا به متشبها ولهم فيها ازوج مطهره وهم فيها خلدون

Latin Literal

25. Ve beşşirillezîne âmenû ve amilûs sâlihâti enne lehum cennâtin tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), kullemâ ruzikû minhâ min semeretin rızkan kâlû hâzellezî ruzıknâ min kabl(kablu) ve utû bihî muteşâbihâ(muteşâbihan), ve lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun ve hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve müjdele kimseleri (ki) iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18 ki onlaradır cennetler; akar altından onun nehirler; her rızıklandırıldıklarında ondan*, meyveden; bir rızık (olarak); dediler: “Bu ki rızıklandırıldığımızdır önceden**”; ve (oysa) verilmişlerdi onun benzeri; ve onlaradır orada* eşler184; temiz kılınmış; ve onlar orada ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

25 And announce good news (to) those who believe and did/made the correct/righteous deeds, that to them (are) treed gardens the rivers flow from beneath it. Whenever they (were) provided for from it from a fruit a provision ,they said: "This (is) what we were provided for from before." And they were given with it similar , and for them in it (are) purified spouses and they are in it immortally/eternally .

Notlar

Not 1

*Cennetten.**Selam diyarında/yurdunda verilen rızıklar.

2. Bakara Suresi

Ayet 62

Arapça Metin (Harekeli)

69|2|62|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَٱلَّذِينَ هَادُوا۟ وَٱلنَّصَٰرَىٰ وَٱلصَّٰبِـِٔينَ مَنْ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَعَمِلَ صَٰلِحًا فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

69|2|62|ان الذين امنوا والذين هادوا والنصري والصبين من امن بالله واليوم الاخر وعمل صلحا فلهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

62. İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ven nasârâ ves sâbiîne men âmene billâhi vel yevmil âhiri ve amile sâlihan fe lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu iman47 etmiş kimseler; ve yahudileşmiş267 kimseler; ve Nasârâlılar268; ve Sâbiîler266; kim iman etti Allah'a ve ahiret gününe ve yaptı sâlihât18; öyle ki onlaradır ecirleri820 Rableri4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler269.

Ahmed Samira Çevirisi

62 That those who believed and those who repented/guided/Jews , and the Christians and the Sabians/converts , who believed with God and the Day the Last/Resurrection Day, and made/did correct/righteous deeds, so for them their reward (is) at their lord, and no fear/fright on them, and nor they be sad/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
5 hadu yahudileştiler هَادُوا هود
6 ve nnesara ve Nasârâlılar/Hristiyanlar وَالنَّصَارَىٰ نصر
7 ve ssabiine ve Sâbiîler وَالصَّابِئِينَ صبا
8 men kim مَنْ -
9 amene iman etti امَنَ امن
10 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
11 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
12 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
13 ve amile ve yaptı وَعَمِلَ عمل
14 salihen sâlîhat صَالِحًا صلح
15 felehum öyle ki onlaradır فَلَهُمْ -
16 ecruhum ecirleri/karşılıkları أَجْرُهُمْ اجر
17 inde indinde/katında عِنْدَ عند
18 rabbihim Rablerinin رَبِّهِمْ ربب
19 ve la ve yoktur وَلَا -
20 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
21 aleyhim onlar üzerine عَلَيْهِمْ -
22 ve la ve وَلَا -
23 hum onlar هُمْ -
24 yehzenune hüzünlenmezler يَحْزَنُونَ حزن

Notlar

Not 1

Not: 2:62, 5:69, 22:17 ayetleri cennetlere girmenin minimum/asgari/en az şartlarını bildirmektedir. 22:17 ayetinde ayrıca cehenneme girmemenin yolu olan şirke günahına bir vurgu vardır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Cennetlere girmenin minimum/asgari/en düşük kriterleri Kavram 269

269 Cennetlere girmenin minimum/asgari/en düşük kriterleri/şartları;Allah'a iman; Yüce Allah'a şirk koşmadan, tek tanrıcı 'monoteist', 'hanif’, 'muhavvid’ olarak iman etmek. Kurtuluşun ilk şartı budur. Bu şartı sağlamayan hiç kimse kurtuluşa eremez. Yüce Allah’a iman etmek tek bir yaratıcının olduğuna, O’nun tüm evreni/evrenleri yarattığına, her şeyin sadece O’nun kontrolünde ve hükmünde olduğuna iman etmektir. Açıktır ki din ve hükümdarlık sadece Yüce Allah’a özgülenmelidir. Yüce Allah’a imanın şirk içermeden olması gerektiğini Kuran’daki yüzlerce ayetten anlıyoruz. Kısacası; Yüce Allah’a iman şirksiz olmalıdır. Yüce Allah’a iman edip de O’nun astlarından O’na ortaklar koşmak Yüce Allah’a iman değildir. Bunun adı şirktir. Şirk de tüm amelleri boşa çıkarır.Ahiret gününe iman; ahiret evreninde yapılacak olan yargılamaya ve onun kurallarına iman etmek. Kutsal kitaplarda bildirilen yargılama kuralları dışında uyduruk şeylere iman etmek, ondan medet ummak ahiret günü kurallarını yalanlamaktır. Ahiret gününde elçilerin/resullerin şefaat ederek kurtarıcı olacaklarına inanmak en büyük şirktir. Yargılamanın tek olarak yapılacağını, zerre ağırlığında iyiliğin ve kötülüğün getirileceğini bilmek. Yargılama sonucunda sonsuz cennetlere veya sonsuz cehenneme ölümsüzler olarak girileceğine iman etmek. Sâlihât yapmak; düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler yapmak. Not: Şirk günahının affı yoktur. Yüce Allah'a ortak koşarak iman eden bir kimse müşriktir. Müşrik olarak vefat eden kimsenin cennetlere girmesi mümkün değildir. Cehenneme girdirilecektir. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucu, tamamı zan olan kitaplar edinmek (Tevrat sonrası Talmud, İncil sonrası insanların kendi elleriyle yazdıkları masallar, Kur'an sonrası hadis/söylenti kitapları) Yüce Allah'a ortak koşmaktır. Yüce Rabbimiz bu günahı asla affetmeyecektir. Bu kimselerin yapıp ettiği tüm ameller boşa çıkacaktır. Şirk günahı her şeyi 0 ile çarpar.

2. Bakara Suresi

Ayet 82

Arapça Metin (Harekeli)

89|2|82|وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

89|2|82|والذين امنوا وعملوا الصلحت اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Latin Literal

82. Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; işte bunlar; yoldaşlarıdır cennet; onlar orada (cennette) ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

82 And those who believed and made/did the correct/righteous deeds, those are the Paradise’s owners/company, they are in it immortally/eternally.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 amenu iman ettiler امَنُوا امن
3 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
4 s-salihati sâlihât الصَّالِحَاتِ صلح
5 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
6 eshabu yoldaşlarıdır أَصْحَابُ صحب
7 l-cenneti cennet الْجَنَّةِ جنن
8 hum onlar هُمْ -
9 fiha orada (cennette) فِيهَا -
10 halidune ölümsüzlerdir خَالِدُونَ خلد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

2. Bakara Suresi

Ayet 277

Arapça Metin (Harekeli)

284|2|277|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ وَأَقَامُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَوُا۟ ٱلزَّكَوٰةَ لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

284|2|277|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت واقاموا الصلوه واتوا الزكوه لهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

277. İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve ekâmûs salâte ve âtevûz zekâte lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18; ve ikame572 ettiler salâtı5; ve verdiler zekâtı10; onlaradır ecirleri820 Rablerinin4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlara; ve onlar hüzünlenmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

277 That those who believed and made/did the correct/righteous deeds, and kept up/performed the prayers, and gave/brought the charity/purification , for them at their Lord (is) their reward/wage , and no fear/fright on them and nor they be sad/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati sâlihât الصَّالِحَاتِ صلح
6 ve ekamu ve diktiler/ayağa kaldırdılar وَأَقَامُوا قوم
7 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
8 ve atevu ve verdiler وَاتَوُا اتي
9 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
10 lehum onlaradır لَهُمْ -
11 ecruhum ecirleri/karşılıkları أَجْرُهُمْ اجر
12 inde indindedir/katındadır عِنْدَ عند
13 rabbihim Rableri رَبِّهِمْ ربب
14 ve la ve yoktur وَلَا -
15 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
16 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
17 ve la وَلَا -
18 hum ve onlar هُمْ -
19 yehzenune hüzünlenmezler يَحْزَنُونَ حزن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 57

Arapça Metin (Harekeli)

350|3|57|وَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَيُوَفِّيهِمْ أُجُورَهُمْ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

350|3|57|واما الذين امنوا وعملوا الصلحت فيوفيهم اجورهم والله لا يحب الظلمين

Latin Literal

57. Ve emmellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe yuveffîhim ucûrehum vallâhu lâ yuhibbuz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve iman47 etmiş; ve sâlihâtı18 yapmış kimselere gelince; tastamam verir (Allah) onlara ecirlerini820; ve Allah sevmez zalimleri257.

Ahmed Samira Çevirisi

57 And but those who believed and did the correct/righteous deeds, so He fulfills/completes (to) them their rewards , and God does not love/like the unjust/oppressive.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve emma ve gelince وَأَمَّا -
2 ellezine kimselere الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati salihatı الصَّالِحَاتِ صلح
6 feyuveffihim tastamam verir (Allah) onlara فَيُوَفِّيهِمْ وفي
7 ucurahum ecirlerini/karşılıklarını أُجُورَهُمْ اجر
8 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
9 la لَا -
10 yuhibbu sevmez يُحِبُّ حبب
11 z-zalimine zalimleri الظَّالِمِينَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

4. Nisâ Suresi

Ayet 57

Arapça Metin (Harekeli)

550|4|57|وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ سَنُدْخِلُهُمْ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا لَّهُمْ فِيهَآ أَزْوَٰجٌ مُّطَهَّرَةٌ وَنُدْخِلُهُمْ ظِلًّا ظَلِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

550|4|57|والذين امنوا وعملوا الصلحت سندخلهم جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا لهم فيها ازوج مطهره وندخلهم ظلا ظليلا

Latin Literal

57. Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti se nudhıluhum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun, ve nudhıluhum zıllen zalîlâ(zalîlen).

Türkçe Çeviri

Ve kimseleri (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; sokacağız onları cennetlere; akar altından onun nehirler; ölümsüzler185 orada ebediyen; onlaradır orada temizlenmiş eşler184; ve sokarız onları korunaklı* bir korunağa.

Ahmed Samira Çevirisi

57 And those who believed and did/made the correct/righteous deeds, We will enter them treed gardens, the rivers flow from beneath it, (they are) immortally/eternally in it, for them in it (are) purified spouses, and We enter them (in) shade, continuous/permanent shade.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseleri وَالَّذِينَ -
2 amenu iman etmiş امَنُوا امن
3 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
4 s-salihati saliha الصَّالِحَاتِ صلح
5 senudhiluhum sokacağız onları سَنُدْخِلُهُمْ دخل
6 cennatin cennetlere جَنَّاتٍ جنن
7 tecri akar تَجْرِي جري
8 min مِنْ -
9 tehtiha altından تَحْتِهَا تحت
10 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
11 halidine ölümsüzler خَالِدِينَ خلد
12 fiha orada فِيهَا -
13 ebeden ebediyen أَبَدًا ابد
14 lehum onlaradır لَهُمْ -
15 fiha orada فِيهَا -
16 ezvacun eşler أَزْوَاجٌ زوج
17 mutahheratun tertemiz مُطَهَّرَةٌ طهر
18 ve nudhiluhum ve sokarız onları وَنُدْخِلُهُمْ دخل
19 zillen bir korunağa ظِلًّا ظلل
20 zelilen korunaklı ظَلِيلًا ظلل

Notlar

Not 1

*Gölgeli olarak çevrilen bu kelimenin anlamı daha geniştir. Korunaklı, siperli anlamındadır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Cennetlerde eş, eşler. Kavram 184

184 Ezvâcun; ahiret evreninde cinsiyetin mevcut olacağını şerefli Kur'an'dan öğreniyoruz. Cennetlere girmiş olan kimselere verilen, o kimseye özel olan, sadece o kimseyle bağlantı kuran, o kimsenin cinsiyetine uygun olarak verilecek olan varlıklar. Bu varlıklar eşleri olan kimselere sevginin/şefkatin en üst seviyesinde bir bağlantıyla bağlı olacaklardır.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

4. Nisâ Suresi

Ayet 122

Arapça Metin (Harekeli)

615|4|122|وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ سَنُدْخِلُهُمْ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا وَعْدَ ٱللَّهِ حَقًّا وَمَنْ أَصْدَقُ مِنَ ٱللَّهِ قِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

615|4|122|والذين امنوا وعملوا الصلحت سندخلهم جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا وعد الله حقا ومن اصدق من الله قيلا

Latin Literal

122. Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti se nudhiluhum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Va’dallâhi hakkâ(hakkan). Ve men asdaku minallâhi kîlâ(kîlen).

Türkçe Çeviri

Ve kimseleri (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; sokacağız onları cennetlere; akar altından onun (cennetin) nehirler; ölümsüzlerdir185 orada ebediyen; hak/gerçek vaadidir Allah'ın; ve kim daha sâdıktır182 Allah’tan bir söz/kelam (bakımından).

Ahmed Samira Çevirisi

122 And those who believed and did the correct/righteous deeds, We will enter them treed gardens, the rivers flow from beneath it, immortally/eternally in it forever, God’s promise truthfully , and who (is) more truthful from (than) God (in) a saying?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseleri وَالَّذِينَ -
2 amenu iman ettiler امَنُوا امن
3 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
4 s-salihati saliha الصَّالِحَاتِ صلح
5 senudhiluhum sokacağız onları سَنُدْخِلُهُمْ دخل
6 cennatin cennetlere جَنَّاتٍ جنن
7 tecri akar تَجْرِي جري
8 min مِنْ -
9 tehtiha altından onun تَحْتِهَا تحت
10 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
11 halidine ölümsüzler خَالِدِينَ خلد
12 fiha orada فِيهَا -
13 ebeden ebediyen أَبَدًا ابد
14 vea'de vaadidir وَعْدَ وعد
15 llahi Allah'ın اللَّهِ -
16 hakkan hak/gerçek حَقًّا حقق
17 ve men ve kim وَمَنْ -
18 esdeku daha sadıktır أَصْدَقُ صدق
19 mine مِنَ -
20 llahi Allah’tan اللَّهِ -
21 kilen sözlü قِيلًا قول

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

sâdık Kavram 182

182 Doğrular, dürüstler.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

4. Nisâ Suresi

Ayet 124

Arapça Metin (Harekeli)

617|4|124|وَمَن يَعْمَلْ مِنَ ٱلصَّٰلِحَٰتِ مِن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَىٰ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَأُو۟لَٰٓئِكَ يَدْخُلُونَ ٱلْجَنَّةَ وَلَا يُظْلَمُونَ نَقِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

617|4|124|ومن يعمل من الصلحت من ذكر او انثي وهو مومن فاوليك يدخلون الجنه ولا يظلمون نقيرا

Latin Literal

124. Ve men ya’mel mines sâlihâti min zekerin ev unsâ ve huve mu’minun fe ulâike yedhulûnel cennete ve lâ yuzlemûne nakîrâ(nakîran).

Türkçe Çeviri

Ve kim yapar sâlihâttan18; erkekten veya kadından; ve O bir mümindir27; öyle ki işte bunlar; girerler cennete; zulmedilmezler bir nakîr508 (kadar).

Ahmed Samira Çevirisi

124 And who makes/does from the correct/righteous deeds from a male or a female, and he is believing, so those enter the Paradise, and they are not being caused injustice/oppression to (in the amount of) a peck in a seed/stone.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Nakîr Kavram 508

508 Kelime anlamı olarak 'parmak şıklatma ile ortaya çıkan hafif ses’ ve ‘hurma çekirdeğinin üstündeki küçük kabartı’ demektir. Müteşabih anlam düşündüğünde nakîrin evrenin en küçük yapı taşı olan fitilin/fatilin/ipliksinin tek bir titreşimi olduğu görülür.

4. Nisâ Suresi

Ayet 173

Arapça Metin (Harekeli)

666|4|173|فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَيُوَفِّيهِمْ أُجُورَهُمْ وَيَزِيدُهُم مِّن فَضْلِهِۦ وَأَمَّا ٱلَّذِينَ ٱسْتَنكَفُوا۟ وَٱسْتَكْبَرُوا۟ فَيُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا وَلَا يَجِدُونَ لَهُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

666|4|173|فاما الذين امنوا وعملوا الصلحت فيوفيهم اجورهم ويزيدهم من فضله واما الذين استنكفوا واستكبروا فيعذبهم عذابا اليما ولا يجدون لهم من دون الله وليا ولا نصيرا

Latin Literal

173. Fe emmâllezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe yuveffîhim ucûrahum ve yezîduhum min fadlihî, ve emmâllezînestenkefû vestekberû fe yuazzibuhum azâben elîmen, ve lâ yecidûne lehum min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

Öyle ki iman47 etmiş ve sâlihâtı18 yapmış kimselere gelince; öyle ki tamamlanır ecirleri820; ve ziyade eder/artırır (Allah) fazlından202; ve geri durmuş ve büyüklenmiş kimselere gelince; öyle ki azap eder (Allah) onlara bir elim/acıklı (azapla); ve bulamazlar kendilerine Allah'ın astından bir veli28; ve ne de bir yardımcı.

Ahmed Samira Çevirisi

173 So but those who believed and made/did the correct/righteous deeds, so He fulfills/completes (to) them their rewards , and He increases them from His grace/favour, and but those who refused/rejected and were arrogant, so He tortures them a painful torture, and they do not find for them from other than God, a guardian/ally , and nor a victorior/savior .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feemma öyle ki فَأَمَّا -
2 ellezine kimselere الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş gelince امَنُوا امن
4 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati salihayı الصَّالِحَاتِ صلح
6 feyuveffihim öyle ki tamamlanır فَيُوَفِّيهِمْ وفي
7 ucurahum ecirleri/karşılıkları أُجُورَهُمْ اجر
8 ve yeziduhum ve ziyade eder/artırır وَيَزِيدُهُمْ زيد
9 min مِنْ -
10 fedlihi fazlından فَضْلِهِ فضل
11 ve emma ve gelince وَأَمَّا -
12 ellezine kimselere الَّذِينَ -
13 stenkefu geri durdu اسْتَنْكَفُوا نكف
14 vestekberu ve büyükledi وَاسْتَكْبَرُوا كبر
15 feyuazzibuhum öyle ki azap eder onlara فَيُعَذِّبُهُمْ عذب
16 azaben bir عَذَابًا عذب
17 elimen elim/acıklı أَلِيمًا الم
18 ve la ve وَلَا -
19 yecidune ve bulamazlar يَجِدُونَ وجد
20 lehum kendilerine لَهُمْ -
21 min مِنْ -
22 duni astından دُونِ دون
23 llahi Allah’ın اللَّهِ -
24 veliyyen bir veli وَلِيًّا ولي
25 ve la ve ne de وَلَا -
26 nesiran bir yardımcı نَصِيرًا نصر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

5. Mâide Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

678|5|9|وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

678|5|9|وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم مغفره واجر عظيم

Latin Literal

9. Veadellâhullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lehum magfiretun ve ecrun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Vaat etti Allah iman47 etmiş kimselere ve sâlihâtı18 yapmışlara; onlaradır bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

9 God promised those who believed and made/did the correct/righteous deeds, for them forgiveness and a great wage/reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veade vaad etti وَعَدَ وعد
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 ellezine kimselere الَّذِينَ -
4 amenu iman etmiş امَنُوا امن
5 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
6 s-salihati sâlihâtı الصَّالِحَاتِ صلح
7 lehum onlarındır لَهُمْ -
8 megfiratun bir mağfiret مَغْفِرَةٌ غفر
9 ve ecrun ve bir ecir/karşılık وَأَجْرٌ اجر
10 azimun büyük عَظِيمٌ عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

5. Mâide Suresi

Ayet 69

Arapça Metin (Harekeli)

738|5|69|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَٱلَّذِينَ هَادُوا۟ وَٱلصَّٰبِـُٔونَ وَٱلنَّصَٰرَىٰ مَنْ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَعَمِلَ صَٰلِحًا فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

738|5|69|ان الذين امنوا والذين هادوا والصبون والنصري من امن بالله واليوم الاخر وعمل صلحا فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

69. İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ves sâbiûne ven nasâra men âmene billâhi vel yevmil âhıri ve amile sâlihan fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu iman47 etmiş kimseler; ve yahudileşmiş267 kimseler; ve Sâbiîler266; ve Nasârâlılar268; kim iman47 etti Allah'a ve ahiret gününe ve yaptı sâlihât18; öyle ki yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler269.

Ahmed Samira Çevirisi

69 That those who believed and those who guided/Jews , and the converts/Sabians , and the Christians who believed with God and the Day the Last/Resurrection Day, and made/worked correct/righteous deeds, so no fear on them, and nor they be sad/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
5 hadu yahudileştiler هَادُوا هود
6 ve ssabiune ve Sâbiîler وَالصَّابِئُونَ صبا
7 ve nnesara ve Nasârâlılar وَالنَّصَارَىٰ نصر
8 men kim مَنْ -
9 amene İman etti امَنَ امن
10 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
11 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
12 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
13 ve amile ve yaptı وَعَمِلَ عمل
14 salihen sâlihât صَالِحًا صلح
15 fela öyle ki yoktur فَلَا -
16 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
17 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
18 ve la ve وَلَا -
19 hum onlar üzerine هُمْ -
20 yehzenune hüzünlenmezler يَحْزَنُونَ حزن

Notlar

Not 1

Not: 2:62, 5:69, 22:17 ayetleri cennetlere girmenin minimum/asgari/en az şartlarını bildirmektedir. 22:17 ayetinde ayrıca cehenneme girmemenin yolu olan şirke günahına bir vurgu vardır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sâbiîler Kavram 266

266 II. Kiros (Zülkarneyn) zamanında Babil Sürgününden Kudüs’e geri dönmeyen Yahudi kabilelerden çoğalanlar (MÖ 538). Zülkarneyn’in etkisiyle Yahudilik dinini terk edip tek tanrıcı Zerdüştlük dinine dönen kimseler. Kelimenin kök anlamı (صبا) ‘dönmek’ demektir. Dinden dönen kimseleri işaret etmek için kullanılır.

Yahudileşmek Kavram 267

267 Sadece Tevrat'a tabi olmuş. Tek tanrıcı. Şirke girmemiş. Talmud kitaplarına uyarak sapmamış, müşrik olmamış. Günümüzdeki Yahudilerle uzaktan yakında ilgisi yoktur.

Nasârâlılar Kavram 268

268 Sadece İncil'e tabi olmuş Hristiyanlar. Nasârâ'da doğmuş bir elçinin getirdiği kitaba tabi olmuş. İncil sonrası insanların elleriyle yazdıkları masal kitaplarına uyarak sapmamış. Günümüzdeki Hristiyanlarla yakından uzaktan ilgisi yoktur.

Cennetlere girmenin minimum/asgari/en düşük kriterleri Kavram 269

269 Cennetlere girmenin minimum/asgari/en düşük kriterleri/şartları;Allah'a iman; Yüce Allah'a şirk koşmadan, tek tanrıcı 'monoteist', 'hanif’, 'muhavvid’ olarak iman etmek. Kurtuluşun ilk şartı budur. Bu şartı sağlamayan hiç kimse kurtuluşa eremez. Yüce Allah’a iman etmek tek bir yaratıcının olduğuna, O’nun tüm evreni/evrenleri yarattığına, her şeyin sadece O’nun kontrolünde ve hükmünde olduğuna iman etmektir. Açıktır ki din ve hükümdarlık sadece Yüce Allah’a özgülenmelidir. Yüce Allah’a imanın şirk içermeden olması gerektiğini Kuran’daki yüzlerce ayetten anlıyoruz. Kısacası; Yüce Allah’a iman şirksiz olmalıdır. Yüce Allah’a iman edip de O’nun astlarından O’na ortaklar koşmak Yüce Allah’a iman değildir. Bunun adı şirktir. Şirk de tüm amelleri boşa çıkarır.Ahiret gününe iman; ahiret evreninde yapılacak olan yargılamaya ve onun kurallarına iman etmek. Kutsal kitaplarda bildirilen yargılama kuralları dışında uyduruk şeylere iman etmek, ondan medet ummak ahiret günü kurallarını yalanlamaktır. Ahiret gününde elçilerin/resullerin şefaat ederek kurtarıcı olacaklarına inanmak en büyük şirktir. Yargılamanın tek olarak yapılacağını, zerre ağırlığında iyiliğin ve kötülüğün getirileceğini bilmek. Yargılama sonucunda sonsuz cennetlere veya sonsuz cehenneme ölümsüzler olarak girileceğine iman etmek. Sâlihât yapmak; düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler yapmak. Not: Şirk günahının affı yoktur. Yüce Allah'a ortak koşarak iman eden bir kimse müşriktir. Müşrik olarak vefat eden kimsenin cennetlere girmesi mümkün değildir. Cehenneme girdirilecektir. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucu, tamamı zan olan kitaplar edinmek (Tevrat sonrası Talmud, İncil sonrası insanların kendi elleriyle yazdıkları masallar, Kur'an sonrası hadis/söylenti kitapları) Yüce Allah'a ortak koşmaktır. Yüce Rabbimiz bu günahı asla affetmeyecektir. Bu kimselerin yapıp ettiği tüm ameller boşa çıkacaktır. Şirk günahı her şeyi 0 ile çarpar.

5. Mâide Suresi

Ayet 93

Arapça Metin (Harekeli)

762|5|93|لَيْسَ عَلَى ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ جُنَاحٌ فِيمَا طَعِمُوٓا۟ إِذَا مَا ٱتَّقَوا۟ وَّءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ ثُمَّ ٱتَّقَوا۟ وَّءَامَنُوا۟ ثُمَّ ٱتَّقَوا۟ وَّأَحْسَنُوا۟ وَٱللَّهُ يُحِبُّ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

762|5|93|ليس علي الذين امنوا وعملوا الصلحت جناح فيما طعموا اذا ما اتقوا وامنوا وعملوا الصلحت ثم اتقوا وامنوا ثم اتقوا واحسنوا والله يحب المحسنين

Latin Literal

93. Leyse alellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti cunâhun fîmâ taimû izâ mettekav ve âmenû ve amilûs sâlihâti summettekav ve âmenû summettekav ve ahsenû vallâhu yuhibbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Yoktur iman47 etmiş ve sâlihât18 yapmış kimseler üzerine bir günah yediklerindekinde; zaman ki takvalı21 oldular ve iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; sonra (da) takvalı21 oldular ve iman47 ettiler; sonra (da) takvalı21 oldular; ve (bu) daha güzeldir; ve Allah sever muhsinleri294.

Ahmed Samira Çevirisi

93 (An) offense/guilt is not on those who believed and made/did correct/righteous deeds in what they ate/tasted, if as long as they feared and obeyed and believed and they made/did the correct/righteous deeds, then they feared and obeyed and they believed, and then they feared and obeyed, and they did good and God loves/likes the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leyse yoktur لَيْسَ ليس
2 ala üzerine عَلَى -
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 amenu iman etmiş امَنُوا امن
5 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
6 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
7 cunahun bir günah جُنَاحٌ جنح
8 fima فِيمَا -
9 taimu yediklerindekinde طَعِمُوا طعم
10 iza zaman إِذَا -
11 ma ki مَا -
12 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
13 ve amenu ve iman ettiler وَامَنُوا امن
14 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
15 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
16 summe sonra ثُمَّ -
17 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
18 ve amenu ve iman ettiler وَامَنُوا امن
19 summe sonra ثُمَّ -
20 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
21 ve ehsenu ve daha güzeldir وَأَحْسَنُوا حسن
22 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
23 yuhibbu sever يُحِبُّ حبب
24 l-muhsinine muhsinleri الْمُحْسِنِينَ حسن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

7. A'râf Suresi

Ayet 42

Arapça Metin (Harekeli)

996|7|42|وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَا نُكَلِّفُ نَفْسًا إِلَّا وُسْعَهَآ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

996|7|42|والذين امنوا وعملوا الصلحت لا نكلف نفسا الا وسعها اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Latin Literal

42. Vellezîne âmenû ve amilus sâlihâti lâ nukellifu nefsen illâ vus’ahâ ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; mükellef kılmayız bir nefsi201 kuşattığının dışında; işte bunlar; cennet ashâbıdır194; onlar orada ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

42 And those who believed and made/did the correct/righteous deeds, We do not burden/impose a self except its endurance/capacity , those are the Paradises’ owners/company , they are in it immortally/eternally.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 amenu iman etmiş امَنُوا امن
3 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
4 s-salihati saliha الصَّالِحَاتِ صلح
5 la لَا -
6 nukellifu mükellef kılmayız نُكَلِّفُ كلف
7 nefsen bir nefsi نَفْسًا نفس
8 illa dışında إِلَّا -
9 vus'aha kuşattığının وُسْعَهَا وسع
10 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
11 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
12 l-cenneti cennet الْجَنَّةِ جنن
13 hum onlar هُمْ -
14 fiha orada فِيهَا -
15 halidune ölümsüzlerdir خَالِدُونَ خلد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

10. Yunus Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

1366|10|4|إِلَيْهِ مَرْجِعُكُمْ جَمِيعًا وَعْدَ ٱللَّهِ حَقًّا إِنَّهُۥ يَبْدَؤُا۟ ٱلْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥ لِيَجْزِىَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ بِٱلْقِسْطِ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَهُمْ شَرَابٌ مِّنْ حَمِيمٍ وَعَذَابٌ أَلِيمٌۢ بِمَا كَانُوا۟ يَكْفُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1366|10|4|اليه مرجعكم جميعا وعد الله حقا انه يبدوا الخلق ثم يعيده ليجزي الذين امنوا وعملوا الصلحت بالقسط والذين كفروا لهم شراب من حميم وعذاب اليم بما كانوا يكفرون

Latin Literal

4. İleyhi merciukum cemîâ(cemîan), va’dallâhi hakkâ(hakkan), innehu yebdeul halka summe yuîduhu li yecziyellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti bil kıst(kıstı), vellezîne keferû lehum şerâbun min hamîmin ve azâbun elîmun bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne).

Türkçe Çeviri

O'nadır* dönüş yerleriniz topluca; vaadi Allah'ın bir haktır/gerçektir; doğrusu O** benzersiz başlatır yaratışı; sonra geri döndürür onu***; karşılığını63 vermek için kimselerin (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18 eşitlikle230 ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; onlaradır**** kaynardan bir şarap***** ve elim/acıklı bir azap; kâfirlik25 ederler olduklarına.

Ahmed Samira Çevirisi

4 To Him (is) your return all/all together, God’s promise truthfully , that He truly starts/initiates the creation, then He returns/repeats it to reward/reimburse those who believed and made/did the correct/righteous deeds with the just/equitable, and those who disbelieved for them (is) a drink from hot/cold water and a painful torture because (of) what they were disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ileyhi O'nadır إِلَيْهِ -
2 merciukum dönüş yerleri onların مَرْجِعُكُمْ رجع
3 cemian topluca جَمِيعًا جمع
4 vea'de vaadi وَعْدَ وعد
5 llahi Allah'ın اللَّهِ -
6 hakkan bir haktır/gerçektir حَقًّا حقق
7 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
8 yebdeu benzersiz yaratır يَبْدَأُ بدا
9 l-halka yaratışı الْخَلْقَ خلق
10 summe sonra ثُمَّ -
11 yuiyduhu geri döndürür onu يُعِيدُهُ عود
12 liyecziye cezalandırmak için لِيَجْزِيَ جزي
13 ellezine kimselere الَّذِينَ -
14 amenu iman etmiş امَنُوا امن
15 ve amilu ve yaparlar وَعَمِلُوا عمل
16 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
17 bil-kisti eşitlikle بِالْقِسْطِ قسط
18 vellezine ve kimselere وَالَّذِينَ -
19 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
20 lehum onlaradır لَهُمْ -
21 şerabun bir şarap شَرَابٌ شرب
22 min مِنْ -
23 hamimin kaynardan حَمِيمٍ حمم
24 ve azabun ve bir azap وَعَذَابٌ عذب
25 elimun bir elim/acıklı أَلِيمٌ الم
26 bima بِمَا -
27 kanu olduklayırla كَانُوا كون
28 yekfurune kâfirlik ederler يَكْفُرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Allah'a.**Allah.***Yaratışı.****Kâfirlere.*****İçecek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Eşitlik, kıst Kavram 230

230 Dağıtmak, taksitlere bölerek ödemek, eşitlik, eşit muamele etmek, tarafsızlık, doğruluk, düzgünlük.

10. Yunus Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

1371|10|9|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ يَهْدِيهِمْ رَبُّهُم بِإِيمَٰنِهِمْ تَجْرِى مِن تَحْتِهِمُ ٱلْأَنْهَٰرُ فِى جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1371|10|9|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت يهديهم ربهم بايمنهم تجري من تحتهم الانهر في جنت النعيم

Latin Literal

9. İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti yehdîhim rabbuhum bi îmânihim, tecrî min tahtihimul enhâru fî cennâtin naîm(naîmi).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihat18; doğru yola kılavuzlar onları Rableri4 imanlarıyla47; akar altından onların* nehirler naîm783 cennetlerinde.

Ahmed Samira Çevirisi

9 That those who believed and made/did the correct/righteous deeds, their Lord guides them because of their faith/belief (to) the rivers flowing/running from below/beneath them in the blessing/goodness (of) treed gardens/paradises.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
6 yehdihim doğru yola kılavuzlar onları يَهْدِيهِمْ هدي
7 rabbuhum Rableri رَبُّهُمْ ربب
8 biimanihim imanlarıyla بِإِيمَانِهِمْ امن
9 tecri akar تَجْرِي جري
10 min مِنْ -
11 tehtihimu altlarından onların تَحْتِهِمُ تحت
12 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
13 fi فِي -
14 cennati cennetlerinde جَنَّاتِ جنن
15 n-neiymi naim النَّعِيمِ نعم

Notlar

Not 1

*Rableri tarafından doğru yola kılavuzlanmış kimselerin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Naîm Kavram 783

783 Hoşluk, rahatlık, komfor, kolaylık, mutluluk, nimet, saadet, huzur.

11. Hûd Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

1482|11|11|إِلَّا ٱلَّذِينَ صَبَرُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ كَبِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1482|11|11|الا الذين صبروا وعملوا الصلحت اوليك لهم مغفره واجر كبير

Latin Literal

11. İllellezîne saberû ve amilûs sâlihât(sâlihâti), ûlâike lehum magfiretun ve ecrun kebîr(kebîrun).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) sabrettiler51 ve yaptılar sâlihât18; işte bunlar; onlaradır bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

11 Except those who were patient, and made/did the correct/righteous deeds , those for them (is) a forgiveness and (a) big/great wage/reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışındadır إِلَّا -
2 ellezine kimseler ki() الَّذِينَ -
3 saberu sabrettiler صَبَرُوا صبر
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati sâlihât الصَّالِحَاتِ صلح
6 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
7 lehum onlaradır لَهُمْ -
8 megfiratun bir mağfiret مَغْفِرَةٌ غفر
9 ve ecrun ve bir ecir وَأَجْرٌ اجر
10 kebirun büyük كَبِيرٌ كبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

11. Hûd Suresi

Ayet 23

Arapça Metin (Harekeli)

1494|11|23|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ وَأَخْبَتُوٓا۟ إِلَىٰ رَبِّهِمْ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1494|11|23|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت واخبتوا الي ربهم اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Latin Literal

23. İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve ahbetû ilâ rabbihim ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; ve boyun eğdiler* Rablerine4 doğru; işte bunlar; cennet ashâbıdır194 ; onlar orada** ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

23 That those who believed and made/did the correct/righteous deeds, and they became humble/tranquil to their Lord, those are the Paradise’s owners/company/friends, they are in it immortally/eternally .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
6 ve ehbetu ve boyun eğdiler وَأَخْبَتُوا خبت
7 ila doğru إِلَىٰ -
8 rabbihim Rablerine رَبِّهِمْ ربب
9 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
10 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
11 l-cenneti cennet الْجَنَّةِ جنن
12 hum onlar هُمْ -
13 fiha orada فِيهَا -
14 halidune ölümsüzlerdir خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Kalpleri titredi/ürperdi.**Cennette.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

13. Ra'd Suresi

Ayet 23

Arapça Metin (Harekeli)

1728|13|23|جَنَّٰتُ عَدْنٍ يَدْخُلُونَهَا وَمَن صَلَحَ مِنْ ءَابَآئِهِمْ وَأَزْوَٰجِهِمْ وَذُرِّيَّٰتِهِمْ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ يَدْخُلُونَ عَلَيْهِم مِّن كُلِّ بَابٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1728|13|23|جنت عدن يدخلونها ومن صلح من ابايهم وازوجهم وذريتهم والمليكه يدخلون عليهم من كل باب

Latin Literal

23. Cennâtu adnin yedhulûnehâ ve men salaha min âbâihim ve ezvâcihim ve zurriyyâtihim vel melâiketu yedhulûne aleyhim min kulli bâb(bâbin).

Türkçe Çeviri

Adn812 cennetleri970 (ki) girerler ona*; ve babalarından/atalarından sâlihât18 yapmış kimse (de); ve zevcelerinden (de); ve zürriyetlerinden380 (de); ve melekler (ki) girerler üzerlerine onların her bir kapıdan.

Ahmed Samira Çevirisi

23 Treed gardens/paradises (as) eternal residence, they enter it, and who was righteous/correct from their167fathers/forefathers, and their spouses , and their descendants, and the angels enter on them from every door/entrance.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 cennatu cennetleri جَنَّاتُ جنن
2 adnin Adn عَدْنٍ -
3 yedhuluneha girerler ona يَدْخُلُونَهَا دخل
4 ve men ve kimseler وَمَنْ -
5 saleha salihat yaptı صَلَحَ صلح
6 min مِنْ -
7 abaihim babalarından/atalarından ابَائِهِمْ ابو
8 ve ezvacihim ve zevcelerinden وَأَزْوَاجِهِمْ زوج
9 ve zurriyyatihim ve zürriyetlerinden وَذُرِّيَّاتِهِمْ ذرر
10 velmelaiketu ve melekler de وَالْمَلَائِكَةُ ملك
11 yedhulune girerler يَدْخُلُونَ دخل
12 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
13 min مِنْ -
14 kulli her bir كُلِّ كلل
15 babin bir kapıdan بَابٍ بوب

Notlar

Not 1

*Cennete.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

13. Ra'd Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

1734|13|29|ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ طُوبَىٰ لَهُمْ وَحُسْنُ مَـَٔابٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1734|13|29|الذين امنوا وعملوا الصلحت طوبي لهم وحسن ماب

Latin Literal

29. Ellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti tûbâ lehum ve husnu meâb(meâbin).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; onlaradır tûbâ976 ve bir güzel dönüş yeri.

Ahmed Samira Çevirisi

29 Those who believed and made/did the correct/righteous deeds, for them (is) goodness/beauty/enjoyment , and (a) good/beautiful return.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 amenu iman ettiler امَنُوا امن
3 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
4 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
5 tuba tûbâ طُوبَىٰ طيب
6 lehum onlara لَهُمْ -
7 ve husnu ve güzel وَحُسْنُ حسن
8 mabin bir dönüş yeri مَابٍ اوب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

14. İbrahim Suresi

Ayet 23

Arapça Metin (Harekeli)

1771|14|23|وَأُدْخِلَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِمْ تَحِيَّتُهُمْ فِيهَا سَلَٰمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1771|14|23|وادخل الذين امنوا وعملوا الصلحت جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها باذن ربهم تحيتهم فيها سلم

Latin Literal

23. Ve udhilellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ bi izni rabbihim, tehıyyetuhum fîhâ selâm(selâmun).

Türkçe Çeviri

Ve girdirilir iman47 etmiş ve sâlihât18 yapmış kimseler cennetlere970; akar altından onun* nehirler; ölümsüzlerdir185 orada** Rablerinin4 izniyle; hayatlamaları*** onların orada** bir selâm’dır98.

Ahmed Samira Çevirisi

23 And those who believed and made/did the correct/righteous deeds were made to enter treed gardens/paradises, the rivers/waterways flow from beneath it immortally/eternally in it, with their Lord’s permission , their greeting in it (is): "A security/peace ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve udhile ve girdirilir وَأُدْخِلَ دخل
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati saliha الصَّالِحَاتِ صلح
6 cennatin cennetlere جَنَّاتٍ جنن
7 tecri akar تَجْرِي جري
8 min مِنْ -
9 tehtiha altından onun تَحْتِهَا تحت
10 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
11 halidine ölümsüzler خَالِدِينَ خلد
12 fiha orada فِيهَا -
13 biizni izniyle بِإِذْنِ اذن
14 rabbihim Rablerinin رَبِّهِمْ ربب
15 tehiyyetuhum hayatlamaları onların تَحِيَّتُهُمْ حيي
16 fiha orada فِيهَا -
17 selamun bir selam’dır سَلَامٌ سلم

Notlar

Not 1

*Cennetin.**Cennette.***Hayat, ömür, canlılık dilemeleri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Selâm Kavram 98

98 Esenlik-güven bahşeden.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

16. Nahl Suresi

Ayet 97

Arapça Metin (Harekeli)

1996|16|97|مَنْ عَمِلَ صَٰلِحًا مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَىٰ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَنُحْيِيَنَّهُۥ حَيَوٰةً طَيِّبَةً وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَجْرَهُم بِأَحْسَنِ مَا كَانُوا۟ يَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1996|16|97|من عمل صلحا من ذكر او انثي وهو مومن فلنحيينه حيوه طيبه ولنجزينهم اجرهم باحسن ما كانوا يعملون

Latin Literal

97. Men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu’minun fe le nuhyiyennehu hayâten tayyibeh(tayyibeten), ve le necziyennehum ecrehum bi ahseni mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Kim yaptı bir sâlihât18 erkekten veya kadından; ve o (ki) bir mümindir27; öyle ki mutlak hayat veririz ona* güzel bir hayat; ve mutlak cezalandırırız63 onları ecirleri (-yle)820; en güzeliyle; yaparlar olduklarına (karşı).

Ahmed Samira Çevirisi

97 Who made/did correct/righteous deeds from a male or a female, and he is believing, so We will make him live a good life , and We will reward them (E) , their reward/wage/fee with (the) best (of) what they making/doing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 men kim مَنْ -
2 amile yaptı عَمِلَ عمل
3 salihen bir sâlihât صَالِحًا صلح
4 min مِنْ -
5 zekerin erkekten ذَكَرٍ ذكر
6 ev veya أَوْ -
7 unsa kadından أُنْثَىٰ انث
8 vehuve ve o وَهُوَ -
9 mu'minun bir mümindir مُؤْمِنٌ امن
10 felenuhyiyennehu öyle ki mutlak hayat veririz ona فَلَنُحْيِيَنَّهُ حيي
11 hayaten bir hayat حَيَاةً حيي
12 tayyibeten bir güzel طَيِّبَةً طيب
13 velenecziyennehum ve mutlak cezalandırırız onları وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ جزي
14 ecrahum ecirlerini أَجْرَهُمْ اجر
15 biehseni en güzeliyle بِأَحْسَنِ حسن
16 ma مَا -
17 kanu olduklarına كَانُوا كون
18 yea'melune yaparlar يَعْمَلُونَ عمل

Notlar

Not 1

*O kimseye.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

18. Kehf Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

2140|18|2|قَيِّمًا لِّيُنذِرَ بَأْسًا شَدِيدًا مِّن لَّدُنْهُ وَيُبَشِّرَ ٱلْمُؤْمِنِينَ ٱلَّذِينَ يَعْمَلُونَ ٱلصَّٰلِحَٰتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا حَسَنًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2140|18|2|قيما لينذر باسا شديدا من لدنه ويبشر المومنين الذين يعملون الصلحت ان لهم اجرا حسنا

Latin Literal

2. Kayyimen li yunzire be’sen şedîden min ledunhu ve yubeşşirel mu’minînellezîne ya’melûnes sâlihâti enne lehum ecren hasenâ(hasenen).

Türkçe Çeviri

Kıyamdadır143; uyarması içindir onun (Allah'ın) katından/indinden şiddetli bir perişanlığı/bir kaygıyı; ve müjdeler müminleri27; sâlihât18 yapan kimseleri; ki onlaradır güzel bir ecir.

Ahmed Samira Çevirisi

2 A straight/valuable (Book) to warn/give notice (of) a severe power/might from at Him, and (it) announces good news (to) the believers those who make/do the correct/righteous deeds , that (E) for them (is a) good/beautiful reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kayyimen dosdoğru ayakta قَيِّمًا قوم
2 liyunzira uyarması için لِيُنْذِرَ نذر
3 be'sen bir perişanlığı/bir üzüntüyü/bir kaygıyı بَأْسًا باس
4 şediden şiddetli شَدِيدًا شدد
5 min مِنْ -
6 ledunhu katından/indinden لَدُنْهُ لدن
7 ve yubeşşira ve müjdeler وَيُبَشِّرَ بشر
8 l-mu'minine müminleri/itimat edenleri/emin olanları الْمُؤْمِنِينَ امن
9 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
10 yea'melune yapan يَعْمَلُونَ عمل
11 s-salihati düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler الصَّالِحَاتِ صلح
12 enne ki أَنَّ -
13 lehum onlaradır لَهُمْ -
14 ecran bir ecir/bir karşılık. أَجْرًا اجر
15 hasenen güzel حَسَنًا حسن

Notlar

Not

Kur’an âlemler için bir zikir yani bir hatırlatmadır. Kur’an “kayyimen” olmuştur. Yani dimdik, dosdoğru ayaktadır. Kur’an insanları uyarmaktadır. Perişanlık, üzüntü ve kaygı verecek olan bir günün geleceği konusunda âlemleri uyarmaktadır. Evrenimiz yaratılmadan önce hiperuzay ('hyper-dimensional bulk') denilen bir yerde yüce Allah’ımızla bilinçlerimiz arasında bir antlaşma yapıldı. Hiperuzay Kur’an’da arş olarak geçer. Evreni de içine alan bir kavramdır. Antlaşmanın özü şuydu; şeytanın adımlarını takip etmemek, yüce Allah’ın ilahlığına teslim olmak, onun astından asla ilahlar edinmemek, erdemli olmak, güzel ve barışa yönelik faaliyetlerde bulunmak ve yargılama gününün geleceği konusunda bilgili olmak. İşte Kur’an bu antlaşmayı hatırlatır bizlere. Bu antlaşmayı bozanlara yüce Allah katında bir azap vardır. Antlaşmaya sadık kalanlarsa bu sınavda başarılı olurlar. Bu sınavda başarılı olan müminlere yani delillerle iman etmiş ve şirke girmemiş olan kimselere güzel bir karşılık verileceği müjde olarak bildirilmektedir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Kıyam; genel tanım. Kavram 143

143 Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; bir amaç için ayaklanması/hareketlenmesi.

18. Kehf Suresi

Ayet 88

Arapça Metin (Harekeli)

2226|18|88|وَأَمَّا مَنْ ءَامَنَ وَعَمِلَ صَٰلِحًا فَلَهُۥ جَزَآءً ٱلْحُسْنَىٰ وَسَنَقُولُ لَهُۥ مِنْ أَمْرِنَا يُسْرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2226|18|88|واما من امن وعمل صلحا فله جزا الحسني وسنقول له من امرنا يسرا

Latin Literal

88. Ve emmâ men âmene ve amile sâlihan fe lehu cezâenil husnâ ve se nekûlu lehu min emrinâ yusrâ(yusren).

Türkçe Çeviri

Ve iman47 etmiş; ve sâlihât18 yapmış kimseye gelince; onadır güzel bir ceza63; ve diyeceğiz ona emrimizden kolayını.

Ahmed Samira Çevirisi

88 And as for who believed and made/did correct/righteous deeds, so to him the best’s/goodnesses’ reward/reimbursement , and we will say to him from our order/matter ease/flexibility.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veemma ve gelince وَأَمَّا -
2 men kimseye مَنْ -
3 amene inanmış امَنَ امن
4 ve amile ve yapmış وَعَمِلَ عمل
5 salihen düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler صَالِحًا صلح
6 felehu öyle ki onadır فَلَهُۥ 5
7 ceza'en bir ceza/bir karşılık جَزَاءً جزي
8 l-husna güzel الْحُسْنَىٰ حسن
9 ve senekulu ve diyeceğiz وَسَنَقُولُ قول
10 lehu ona لَهُ -
11 min مِنْ -
12 emrina emrimizden أَمْرِنَا امر
13 yusran kolayını يُسْرًا يسر

Notlar

Not

İnanmış ve düzeltici (barışa yönelik) işler yapmış kimse kim?Pers Kralı II. Kiros (Zülkarneyn) zalim Lydia Kralı Kroisos’a karşı zafer kazandıktan sonra İonia ve Aiol Krallığı II. Kiros’a elçiler göndermiş ve Kroisos’a nasıl bağlılarsa II. Kiros’a da aynı şekilde bağlı kalacaklarını bildirmişler ve bazı ayrıcalıklı haklar istemişlerdir. II. Kiros zafer öncesi yaptığı teklifi reddettikleri için bu iki krallığın isteğini kabul etmemiştir. 12 İonia kentinden sadece tek bir kente özel haklar tanımıştır. Bu da Miletus yönetimidir. II. Kiros Lydia Krallığı’nı ele geçirdikten sonra burada yaşayan insanlara tanıdığı hakların aynısını Miletoslulara da tanımıştır. II. Kiros neden böyle bir ayrıcalık tanısın? Muhtemeldir ki Kroisos ile II. Kiros arasındaki savaştan önce Miletus’un başındaki kişi Kroisos’un yaptığı zulme karşı çıkmış olmalıdır. Savaş öncesi II. Kiros’un bu küçük yönetimlere yaptığı “Lydia Kralı Kroisos’un zulmüne ortak olayın; benim yanımda yer alın” teklifine diğer yönetimler gibi hayır dememiş olmalıdır. Herodot’a göre Miletuslular II. Kiros’tan korkmazlardı. II. Kiros’un komutanı olan Harpagos İonia kentlerini savaşarak ele geçirmiştir. Sadece Milatoslular II. Kiros’un onlara sağladığı haklar nedeni ile Harpagos ile savaşmak zorunda kalmadılar. Açıkça görülüyor ki II. Kiros’un batı seferinde bir yönetime (Milatos) güzel bir karşılık vermiştir. II. Kiros bu halka karşı iyi ve güzel emirler vermiş oluyor. II. Kiros’un komutanı Harpagos savaşarak Karialıları, Kaunosluları ve Lykialıları Pers Hükümdarlığı’na katar.Miletus’un II. Kiros’un bizzat kendisi ve emrinde olan Harpagos tarafından ayrıcalıklı bir muameleye muhatap olması gerçekten dikkat çekicidir. 18:88 ayetinde işaret edilen, inanmış ve düzeltici (iyileştirici, barışa yönelik) işler yapmış bu kimse Miletus kentinin MÖ 547 tarihinde (Lydia Krallığı’nı düştüğü tarihte) yöneticisi olan kimse olabilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

29. Ankebût Suresi

Ayet 58

Arapça Metin (Harekeli)

3396|29|58|وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَنُبَوِّئَنَّهُم مِّنَ ٱلْجَنَّةِ غُرَفًا تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا نِعْمَ أَجْرُ ٱلْعَٰمِلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3396|29|58|والذين امنوا وعملوا الصلحت لنبوينهم من الجنه غرفا تجري من تحتها الانهر خلدين فيها نعم اجر العملين

Latin Literal

58. Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti le nubevviennehum minel cenneti gurafan tecrîmin tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ, ni’me ecrul âmilîn(âmilîne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler; iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18; mutlak yerleştiririz onları cennetten yüksek alanlara; akar altlarından nehirler; ölümsüzler185 orada (cennette); ne muhteşemdir ecri/karşılığı (bunu) yapanların.

Ahmed Samira Çevirisi

58 And those who believed and made/did the correct/righteous deeds, We (will) reside/assign them (E) from the Paradise/treed garden chambers/elevated (stages/places), the rivers/waterways run/flow from below/beneath it, immorally/eternally in it, blessed/praised (is) the makers’/doers’ reward/fee .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 amenu iman ettiler امَنُوا امن
3 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
4 s-salihati sâlihât الصَّالِحَاتِ صلح
5 lenubevviennehum mutlak yerleştiririz onları لَنُبَوِّئَنَّهُمْ بوا
6 mine مِنَ -
7 l-cenneti cennetten الْجَنَّةِ جنن
8 gurafen yüksek odalara غُرَفًا غرف
9 tecri akar تَجْرِي جري
10 min -ndan مِنْ -
11 tehtiha altları- تَحْتِهَا تحت
12 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
13 halidine ölümsüzler خَالِدِينَ خلد
14 fiha orada (cennette) فِيهَا -
15 nia'me ne muhteşemdir نِعْمَ نعم
16 ecru ecri/karşılığı أَجْرُ اجر
17 l-aamiline (bunu) yapanların الْعَامِلِينَ عمل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

38. Sâd Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

3992|38|24|قَالَ لَقَدْ ظَلَمَكَ بِسُؤَالِ نَعْجَتِكَ إِلَىٰ نِعَاجِهِۦ وَإِنَّ كَثِيرًا مِّنَ ٱلْخُلَطَآءِ لَيَبْغِى بَعْضُهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ وَقَلِيلٌ مَّا هُمْ وَظَنَّ دَاوُۥدُ أَنَّمَا فَتَنَّٰهُ فَٱسْتَغْفَرَ رَبَّهُۥ وَخَرَّ رَاكِعًا وَأَنَابَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3992|38|24|قال لقد ظلمك بسوال نعجتك الي نعاجه وان كثيرا من الخلطا ليبغي بعضهم علي بعض الا الذين امنوا وعملوا الصلحت وقليل ما هم وظن داود انما فتنه فاستغفر ربه وخر راكعا واناب

Latin Literal

24. Kâle lekad zalemeke bi suâli na’cetike ilâ niâcih(niâcihî), ve inne kesîren minel huletâi le yebgî ba’duhum alâ ba’dın illellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve kalîlun mâ hum, ve zanne dâvûdu ennemâ fetennâhu festagfere rabbehu ve harre râkian ve enâb(enâbe). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Dedi (Davut): “Ant olsun, zulmetti sana sormakla/istemekle dişi koyununu senin kendi koyunlarına; ve doğrusu, çoğu karışanlardan/ortaklardan mutlak güçlü gelir bir kısmı onların diğer bir kısmı üzerine; kimseler dışında; inandılar ve yaptılar sâlihât18; ve ne azdır onlar; ve zannetti Davut o durumda denediğimizi onu; öyle ki mağfiret diledi/bağışlanma diledi Rabbinden; ve kapandı yere rükû11 ederek; ve tevbe33 etti.

Ahmed Samira Çevirisi

24 He (David) said: "He had (E) caused injustice to you/oppressed you with requesting your ewe/female sheep to his ewes/female sheep, and that many from the associates/company some of them oppress/transgress (E) on some (each other) except those who believed and made/did the correct/righteous deeds, and little/few what they are." And David doubted/suspected that We tested him so he asked for forgiveness (from) his Lord, and he fell down bowing, and He repented/obeyed .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale Dedi (Davut) قَالَ قول
2 lekad ant olsun لَقَدْ -
3 zelemeke zulmetti sana ظَلَمَكَ ظلم
4 bisu'ali sormakla/istemekle بِسُؤَالِ سال
5 nea'cetike dişi koyununu senin نَعْجَتِكَ نعج
6 ila إِلَىٰ -
7 niaacihi kendi koyunlarına نِعَاجِهِ نعج
8 ve inne ve doğrusu, وَإِنَّ -
9 kesiran çoğu كَثِيرًا كثر
10 mine مِنَ -
11 l-huleta'i karışanlardan/ortaklardan الْخُلَطَاءِ خلط
12 leyebgi mutlak güçlü gelir لَيَبْغِي بغي
13 bea'duhum bir kısmı onların بَعْضُهُمْ بعض
14 ala üzerine عَلَىٰ -
15 bea'din diğer bir kısmı بَعْضٍ بعض
16 illa dışında إِلَّا -
17 ellezine kimseler الَّذِينَ -
18 amenu inandılar امَنُوا امن
19 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
20 s-salihati düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler الصَّالِحَاتِ صلح
21 ve kalilun ve ne azdır وَقَلِيلٌ قلل
22 ma مَا -
23 hum onlar هُمْ -
24 ve zenne ve zannetti وَظَنَّ ظنن
25 davudu Davut دَاوُودُ -
26 ennema أَنَّمَا -
27 fetennahu o durumda denediğimizi onu فَتَنَّاهُ فتن
28 festegfera öyle ki mağfiret diledi/bağışlanma diledi فَاسْتَغْفَرَ غفر
29 rabbehu Rabbinden رَبَّهُ ربب
30 ve harra ve kapandı yere وَخَرَّ خرر
31 rakian rükû ederek/eğilerek/dize gelerek/baş eğerek رَاكِعًا ركع
32 ve enabe ve döndü/tevbe etti. وَأَنَابَ نوب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

46. Ahkaf Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

4523|46|15|وَوَصَّيْنَا ٱلْإِنسَٰنَ بِوَٰلِدَيْهِ إِحْسَٰنًا حَمَلَتْهُ أُمُّهُۥ كُرْهًا وَوَضَعَتْهُ كُرْهًا وَحَمْلُهُۥ وَفِصَٰلُهُۥ ثَلَٰثُونَ شَهْرًا حَتَّىٰٓ إِذَا بَلَغَ أَشُدَّهُۥ وَبَلَغَ أَرْبَعِينَ سَنَةً قَالَ رَبِّ أَوْزِعْنِىٓ أَنْ أَشْكُرَ نِعْمَتَكَ ٱلَّتِىٓ أَنْعَمْتَ عَلَىَّ وَعَلَىٰ وَٰلِدَىَّ وَأَنْ أَعْمَلَ صَٰلِحًا تَرْضَىٰهُ وَأَصْلِحْ لِى فِى ذُرِّيَّتِىٓ إِنِّى تُبْتُ إِلَيْكَ وَإِنِّى مِنَ ٱلْمُسْلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4523|46|15|ووصينا الانسن بولديه احسنا حملته امه كرها ووضعته كرها وحمله وفصله ثلثون شهرا حتي اذا بلغ اشده وبلغ اربعين سنه قال رب اوزعني ان اشكر نعمتك التي انعمت علي وعلي ولدي وان اعمل صلحا ترضيه واصلح لي في ذريتي اني تبت اليك واني من المسلمين

Latin Literal

15. Ve vassaynel insâne bi vâlideyhi ihsânâ(ihsânen), hamelethu ummuhu kurhen ve vadaathu kurhâ(kurhan), ve hamluhu ve fisâluhu selâsûne şehrâ(şehren), hattâ izâ belega eşuddehu ve belega erbaîne seneten kâle rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele sâlihan terdâhu ve aslıh lî fî zurriyyetî, innî tubtu ileyke ve innî minel muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

Ve vasiyet973 ettik insana ana babasına (karşı) bir ihsân250; taşıdı onu* anası bir zahmetle; ve doğurdu onu* bir zahmetle; ve taşınması onun** ve ayrılması onun** otuz aydır974; ta ki ulaştığı zaman şiddetlisine ve ulaştığında kırk seneye***; dedi: "Rabbim! Sevk eyle/dizginle beni ki şükrederim (senin) nimetine ki nimetlendirdin üzerime ve anama babama karşı; ve ki yaparım bir sâlihât18 (ki) razı olursun ona***; ve ıslah316 et bana zürriyetimde380; doğrusu ben tevbe33 ettim sana ve doğrusu ben müslimdenim45."

Ahmed Samira Çevirisi

15 And We directed/commanded the human (with) a goodness (in treatment) with (to) his parents, his mother bore/became pregnant with him compellingly/forcefully/involuntarily and she gave birth to him compellingly/forcefully/involuntarily, and his weight/pregnancy with him , and his wearing/separation thirty months, until when he reached his maturity/strength, and he reached forty years, he said: "My Lord inspire/influence me that (E) I thank/be grateful (for) your blessing which you blessed on me and on my parents, and that (E) I make/do correct/righteous deeds you accept/approve it, and correct/repair for me in my descendants, that I repented to you, and that I am from the Moslems/submitters/surrenderers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve vessayna ve vasiyet ettik وَوَصَّيْنَا وصي
2 l-insane insana الْإِنْسَانَ انس
3 bivalideyhi ana babasına (karşı) بِوَالِدَيْهِ ولد
4 ihsanen bir ihsan إِحْسَانًا حسن
5 hamelethu taşıdı onu حَمَلَتْهُ حمل
6 ummuhu anası أُمُّهُ امم
7 kurhen bir zahmetle كُرْهًا كره
8 ve vedeathu ve doğurdu onu وَوَضَعَتْهُ وضع
9 kurhen bir zahmetle كُرْهًا كره
10 ve hamluhu ve taşınması onun وَحَمْلُهُ حمل
11 ve fisaluhu ve ayrılması onun وَفِصَالُهُ فصل
12 selasune otuz ثَلَاثُونَ ثلث
13 şehran aydır شَهْرًا شهر
14 hatta ta ki حَتَّىٰ -
15 iza zaman إِذَا -
16 belega ulaştığı بَلَغَ بلغ
17 eşuddehu şiddetlisine أَشُدَّهُ شدد
18 ve belega ve ulaştı وَبَلَغَ بلغ
19 erbeiyne kırk أَرْبَعِينَ ربع
20 seneten seneye سَنَةً سنو
21 kale dedi قَالَ قول
22 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
23 evzia'ni sevk eyle/dizginle beni أَوْزِعْنِي وزع
24 en ki أَنْ -
25 eşkura şükrederim أَشْكُرَ شكر
26 nia'meteke (senin) nimetine نِعْمَتَكَ نعم
27 lleti ki الَّتِي -
28 en'amte nimetlendirdin أَنْعَمْتَ نعم
29 aleyye üzerime عَلَيَّ -
30 ve ala ve karşı وَعَلَىٰ -
31 velideyye anama babama وَالِدَيَّ ولد
32 ve en ve ki وَأَنْ -
33 ea'mele yaparım أَعْمَلَ عمل
34 salihen bir salihat صَالِحًا صلح
35 terdahu razı olursun ona تَرْضَاهُ رضو
36 ve eslih ve islah et وَأَصْلِحْ صلح
37 li bana لِي -
38 fi فِي -
39 zurriyeti zürriyetimde ذُرِّيَّتِي ذرر
40 inni doğrusu ben إِنِّي -
41 tubtu tevbe ettim تُبْتُ توب
42 ileyke sana إِلَيْكَ -
43 ve inni ve doğrusu ben وَإِنِّي -
44 mine مِنَ -
45 l-muslimine müslimdenim الْمُسْلِمِينَ سلم

Notlar

Not 1

*İnsanı.**İnsanın.***Sâlihâta

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

İhsân, ihsân Kavram 250

250 İyilik etme, iyi davranma, dürüstlük, doğruluk.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

48. Fetih Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

4610|48|29|مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ ٱللَّهِ وَٱلَّذِينَ مَعَهُۥٓ أَشِدَّآءُ عَلَى ٱلْكُفَّارِ رُحَمَآءُ بَيْنَهُمْ تَرَىٰهُمْ رُكَّعًا سُجَّدًا يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِضْوَٰنًا سِيمَاهُمْ فِى وُجُوهِهِم مِّنْ أَثَرِ ٱلسُّجُودِ ذَٰلِكَ مَثَلُهُمْ فِى ٱلتَّوْرَىٰةِ وَمَثَلُهُمْ فِى ٱلْإِنجِيلِ كَزَرْعٍ أَخْرَجَ شَطْـَٔهُۥ فَـَٔازَرَهُۥ فَٱسْتَغْلَظَ فَٱسْتَوَىٰ عَلَىٰ سُوقِهِۦ يُعْجِبُ ٱلزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ ٱلْكُفَّارَ وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ مِنْهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًۢا

Arapça Metin (Harekesiz)

4610|48|29|محمد رسول الله والذين معه اشدا علي الكفار رحما بينهم تريهم ركعا سجدا يبتغون فضلا من الله ورضونا سيماهم في وجوههم من اثر السجود ذلك مثلهم في التوريه ومثلهم في الانجيل كزرع اخرج شطه فازره فاستغلظ فاستوي علي سوقه يعجب الزراع ليغيظ بهم الكفار وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت منهم مغفره واجرا عظيما

Latin Literal

29. Muhammedun resûlullâh(resûlullâhi), vellezîne meahû eşiddâu alel kuffâri ruhamâu beynehum terâhum rukkean succeden yebtegûne fadlen minallâhi ve rıdvânen sîmâhum fî vucûhihim min eseris sucûd(sucûdi), zâlike meseluhum fît tevrât(tevrâti), ve meseluhum fîl incîl(incîli), ke zer’in ahrece şat’ehu fe âzerehu festagleza festevâ alâ sûkıhî yu’cibuz zurrâa, li yagîza bihimul kuffâr(kuffâra), vaadallâhullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti minhum magfireten ve ecren azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Muhammed resûlüdür418 Allah'ın; ve onunla birlikte (olan) kimseler şiddetlidirler kâfirlere25 karşı; merhametlidirler829 kendi aralarında; görürsün onları rükû11 edenler; secde12 edenler; ararlar bir fazıl/lütuf Allah’tan; ve bir rıza; yüzlerindeki simaları onların eserindendir secdelerin12; işte bu; misalleridir onların Tevrât'ta; ve misalleridir onların İncîl’de; bir zer/bir tohum (ki) çıkardı filizini; öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu); öyle ki kalınlaştı/sertleşti; öyle ki istiva etti/seviyeledi gövdesinin üstüne; hayranlıkla zevk alır zer/tohum ekenler; kızması için/öfkelenmesi için onlara kâfirlerin25; vaat etti Allah kimselere; iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18 onlardan (iman edenlerden); bir mağfiret/bir bağışlanma; ve büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

29 Mohammad (is) God’s messenger, and those who with him (are) strong over the disbelievers, merciful between them, you see them bowing, prostrating wishing/desiring grace/favour from God, and an acceptance/approval , their marks/identifications/expressions (are) in their faces/fronts from the prostration’s trace/sign , that (is) their example in the Torah, and their example in the Bible/New Testament , as/like a plant/crop, it brought out/emerged its sprout/shoot , so it surrounded and strengthened it, so it hardened/thickened , so it straightened/leveled on its stem, it pleases/marvels the sowers/seeders/planters to anger/enrage with it the disbelievers, God promised those who believed and made/did the correct/righteous deeds from them, forgiveness and a great reward 378

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 muhammedun Muhammed مُحَمَّدٌ -
2 rasulu resulüdür/elçisidir رَسُولُ رسل
3 llahi Allah'ın اللَّهِ -
4 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
5 meahu birlikte onunla مَعَهُ -
6 eşidda'u şiddetlidirler أَشِدَّاءُ شدد
7 ala karşı عَلَى -
8 l-kuffari kâfirlere/gerçeği örtüp gizleyenlere الْكُفَّارِ كفر
9 ruhama'u merhametlidirler رُحَمَاءُ رحم
10 beynehum kendi aralarında بَيْنَهُمْ بين
11 terahum görürsün onları تَرَاهُمْ راي
12 rukkean rükû edenler/eğilenler/dize gelenler/baş eğenler رُكَّعًا ركع
13 succeden secde edenler/diz çöküp boyun eğenler سُجَّدًا سجد
14 yebtegune aranırlar يَبْتَغُونَ بغي
15 fedlen bir fazıl/lütuf فَضْلًا فضل
16 mine مِنَ -
17 llahi Allah’tan اللَّهِ -
18 ve ridvanen ve bir rıza وَرِضْوَانًا رضو
19 simahum simaları onların سِيمَاهُمْ سوم
20 fi فِي -
21 vucuhihim yüzlerindeki وُجُوهِهِمْ وجه
22 min مِنْ -
23 eseri eserindendir أَثَرِ اثر
24 s-sucudi secdelerin/teslim olmaların السُّجُودِ سجد
25 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
26 meseluhum misalleridir onların مَثَلُهُمْ مثل
27 fi فِي -
28 t-tevrati Tevrat'ta التَّوْرَاةِ -
29 ve meseluhum ve misalleridir onların وَمَثَلُهُمْ مثل
30 fi فِي -
31 l-incili İncil’de الْإِنْجِيلِ -
32 kezer'in bir zer/bir tohum كَزَرْعٍ زرع
33 ehrace çıkardı أَخْرَجَ خرج
34 şetehu filizini شَطْأَهُ شطا
35 fe azerahu öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu) فَازَرَهُ ازر
36 festegleze öyle ki kalınlaştı/sertleşti فَاسْتَغْلَظَ غلظ
37 festeva öyle ki istiva etti/seviyelendi فَاسْتَوَىٰ سوي
38 ala üstüne عَلَىٰ -
39 sukihi gövdesinin سُوقِهِ سوق
40 yua'cibu hayranlıkla keyf alır يُعْجِبُ عجب
41 z-zurraa zer/tohum ekenler الزُّرَّاعَ زرع
42 liyegiyze kızması için/öfkelenmesi için لِيَغِيظَ غيظ
43 bihimu onlara بِهِمُ -
44 l-kuffara kafirlerin/gerçeği örtüp gizleyenlerin الْكُفَّارَ كفر
45 veade vaat etti وَعَدَ وعد
46 llahu Allah اللَّهُ -
47 ellezine kimselere الَّذِينَ -
48 amenu iman ettiler امَنُوا امن
49 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
50 s-salihati düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler الصَّالِحَاتِ صلح
51 minhum onlardan (iman edenlerden) مِنْهُمْ -
52 megfiraten bir mağfiret/bir bağışlanma مَغْفِرَةً غفر
53 ve ecran ve bir ecir/karşılık وَأَجْرًا اجر
54 azimen büyük عَظِيمًا عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

65. Talâk Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

5226|65|11|رَّسُولًا يَتْلُوا۟ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ مُبَيِّنَٰتٍ لِّيُخْرِجَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ مِنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِ وَمَن يُؤْمِنۢ بِٱللَّهِ وَيَعْمَلْ صَٰلِحًا يُدْخِلْهُ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا قَدْ أَحْسَنَ ٱللَّهُ لَهُۥ رِزْقًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5226|65|11|رسولا يتلوا عليكم ايت الله مبينت ليخرج الذين امنوا وعملوا الصلحت من الظلمت الي النور ومن يومن بالله ويعمل صلحا يدخله جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا قد احسن الله له رزقا

Latin Literal

11. Resûlen yetlû aleykum âyâtillâhi mubeyyinâtin li yuhricellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti minez zulumâti ilen nûr(nûri), ve men yû’min billâhi ve ya’mel sâlihan yudhilhu cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), kad ahsenallâhu lehu rızkâ(rızkan).

Türkçe Çeviri

Bir resûldür418* (ki) okur sizlere Allah'ın ayetlerini454 beyanatlarla620; çıkarması için (Allah’ın) iman47 etmiş kimseleri ve sâlihât18 yapmışları karanlıklardan nura** doğru; ve kim iman47 eder Allah'a ve yapar bir sâlih777 sokar/girdirir onu (Allah) cennetlere; akar altından onun*** nehirler; ölümsüzlerdir185 orada ebediyen; muhakkak daha güzelleştirir Allah ona**** bir rızık (-la).

Ahmed Samira Çevirisi

11 A messenger, he reads/recites on you God’s evident verses/evidences , to bring/drive out those who believed and made/did the correct/righteous deeds from the darknesses to the light, and who believes with (in) God and makes/does correct/righteous deeds, He enters him (into) treed gardens/paradises, the rivers/waterways flow from beneath it, immortally/eternally in it (for) ever (E), God had bettered for him a provision .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rasulen bir resûldür (ki) رَسُولًا رسل
2 yetlu okur يَتْلُو تلو
3 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
4 ayati ayetlerini ايَاتِ ايي
5 llahi Allah'ın اللَّهِ -
6 mubeyyinatin beyanatlar (-la) مُبَيِّنَاتٍ بين
7 liyuhrice çıkarması için (Allah’ın) لِيُخْرِجَ خرج
8 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
9 amenu iman etmiş امَنُوا امن
10 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
11 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
12 mine مِنَ -
13 z-zulumati karanlıklardan الظُّلُمَاتِ ظلم
14 ila doğru إِلَى -
15 n-nuri nura النُّورِ نور
16 ve men ve kim وَمَنْ -
17 yu'min iman eder يُؤْمِنْ امن
18 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
19 ve yea'mel ve yapar وَيَعْمَلْ عمل
20 salihen bir salih صَالِحًا صلح
21 yudhilhu sokar/girdirir onu (Allah) يُدْخِلْهُ دخل
22 cennatin cennetlere جَنَّاتٍ جنن
23 tecri akar تَجْرِي جري
24 min مِنْ -
25 tehtiha altından onun تَحْتِهَا تحت
26 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
27 halidine ölümsüzlerdir خَالِدِينَ خلد
28 fiha orada فِيهَا -
29 ebeden ebedidiyen أَبَدًا ابد
30 kad muhakkak قَدْ -
31 ehsene daha güzelleştirir أَحْسَنَ حسن
32 llahu Allah اللَّهُ -
33 lehu ona لَهُ -
34 rizkan bir rızık (-la) رِزْقًا رزق

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Aydınlık.***Cennetin.****Kimseye.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Sâlih Kavram 777

777 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik.

84. İnşikak Suresi

Ayet 25

Arapça Metin (Harekeli)

5907|84|25|إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍۭ

Arapça Metin (Harekesiz)

5907|84|25|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم اجر غير ممنون

Latin Literal

25. İllellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lehum ecrun gayru memnûn(memnûnin).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18; onlaradır bir ecir820; olmayan bir kesinti/zayıflama851.

Ahmed Samira Çevirisi

25 Except those who believed and made/did the correct/righteous deeds, for them (is) a reward not obligated/interrupted

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışındadır إِلَّا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
6 lehum onlaradır لَهُمْ -
7 ecrun bir ecir أَجْرٌ اجر
8 gayru olmayan غَيْرُ غير
9 memnunin bir kesinti/zayıflama مَمْنُونٍ منن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

85. Bürûc Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

5918|85|11|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُمْ جَنَّٰتٌ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ ذَٰلِكَ ٱلْفَوْزُ ٱلْكَبِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5918|85|11|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم جنت تجري من تحتها الانهر ذلك الفوز الكبير

Latin Literal

11. İnnellezîne âmenû ve amilus sâlihâti lehum cennâtun tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), zâlikel fevzul kebîr(kebîru).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; onlaradır cennetler (ki) akar altından onun* nehirler; işte bu; büyük fevzdir768.

Ahmed Samira Çevirisi

11 That truly those who believed and made/did the correct/righteous deeds, for them (are) treed gardens/paradises the rivers/waterways flow from below it, that is the winning/success , the great .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
6 lehum onlardır لَهُمْ -
7 cennatun cennetler جَنَّاتٌ جنن
8 tecri akar تَجْرِي جري
9 min مِنْ -
10 tehtiha altından onun تَحْتِهَا تحت
11 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
12 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
13 l-fevzu fevzdir الْفَوْزُ فوز
14 l-kebiru büyük الْكَبِيرُ كبر

Notlar

Not 1

*Cennetin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Fevz Kavram 768

768 Başarı, zafer.

95. Tin Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

6102|95|6|إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَلَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

6102|95|6|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت فلهم اجر غير ممنون

Latin Literal

6. İllellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe lehum ecrun gayru memnûn(memnûnin).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; öyle ki onlaradır bir ecir820 olmayan bir kesinti/zayıflama851.

Ahmed Samira Çevirisi

6 Except those who believed and made/did the correct/righteous deeds, so for them (is) a not interrupted/weakened reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışındadır إِلَّا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
6 felehum öyle ki onlaradır فَلَهُمْ -
7 ecrun bir ecir أَجْرٌ اجر
8 gayru olmayan غَيْرُ غير
9 memnunin bir kesinti/zayıflama مَمْنُونٍ منن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

98. Beyyine Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

6135|98|7|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ أُو۟لَٰٓئِكَ هُمْ خَيْرُ ٱلْبَرِيَّةِ

Arapça Metin (Harekesiz)

6135|98|7|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت اوليك هم خير البريه

Latin Literal

7. İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ulâike hum hayrul beriyyeh(beriyyeti).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; işte bunlar; onlar hayırlısıdır yaratılanın.

Ahmed Samira Çevirisi

7 That truly those who believed and made/did the correct/righteous deeds, those, they are the creation’s best.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
6 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
7 hum onlar هُمْ -
8 hayru hayırlısı خَيْرُ خير
9 l-beriyyeti yaratılanın الْبَرِيَّةِ برا

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

103. Asr Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

6177|103|3|إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ وَتَوَاصَوْا۟ بِٱلْحَقِّ وَتَوَاصَوْا۟ بِٱلصَّبْرِ

Arapça Metin (Harekesiz)

6177|103|3|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت وتواصوا بالحق وتواصوا بالصبر

Latin Literal

3. İllellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve tevâsav bil hakkı ve tevâsav bis sabr(sabrı).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18; ve tavsiye ettiler hakkı/gerçeği; ve tavsiye ettiler sabrı51.

Ahmed Samira Çevirisi

3 Except those who believed and made/did the correct/righteous deeds, and directed/commanded with the truth/just , and directed/commanded with the patience.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışındadır إِلَّا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati sâlihât الصَّالِحَاتِ صلح
6 ve tevasav ve tavsiye ettiler وَتَوَاصَوْا وصي
7 bil-hakki hakkı/gerçeği بِالْحَقِّ حقق
8 ve tevasav ve tavsiye ettiler وَتَوَاصَوْا وصي
9 bis-sabri sabrı بِالصَّبْرِ صبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 18: Sâlihât

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Sâlihât

Kavram No: 18

Kısa Açıklama: 18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 33

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 25

Türkçe Meal: Ve müjdele kimseleri (ki) iman 47 ettiler; ve yaptılar sâlihât 18 ki onlaradır cennetler; akar altından onun nehirler; her rızıklandırıldıklarında ondan * , meyveden; bir rızık (olarak); dediler: “Bu ki rızıklandırıldığımızdır önceden ** ”; ve (oysa) verilmişlerdi onun benzeri; ve onlaradır orada * eşler 184 ; temiz kılınmış; ve onlar orada ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 32|2|25|وبشر الذين امنوا وعملوا الصلحت ان لهم جنت تجري من تحتها الانهر كلما رزقوا منها من ثمره رزقا قالوا هذا الذي رزقنا من قبل واتوا به متشبها ولهم فيها ازوج مطهره وهم فيها خلدون

Bakara Suresi - Ayet 62

Türkçe Meal: Doğrusu iman 47 etmiş kimseler; ve yahudileşmiş 267 kimseler; ve Nasârâlılar 268 ; ve Sâbiîler 266 ; kim iman etti Allah'a ve ahiret gününe ve yaptı sâlihât 18 ; öyle ki onlaradır ecirleri 820 Rableri 4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler 269 .

Arapça: 69|2|62|ان الذين امنوا والذين هادوا والنصري والصبين من امن بالله واليوم الاخر وعمل صلحا فلهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Bakara Suresi - Ayet 82

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; işte bunlar; yoldaşlarıdır cennet; onlar orada (cennette) ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 89|2|82|والذين امنوا وعملوا الصلحت اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Bakara Suresi - Ayet 277

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) iman 47 ettiler; ve yaptılar sâlihât 18 ; ve ikame 572 ettiler salâtı 5 ; ve verdiler zekâtı 10 ; onlaradır ecirleri 820 Rablerinin 4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlara; ve onlar hüzünlenmezler.

Arapça: 284|2|277|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت واقاموا الصلوه واتوا الزكوه لهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 57

Türkçe Meal: Ve iman 47 etmiş; ve sâlihâtı 18 yapmış kimselere gelince; tastamam verir (Allah) onlara ecirlerini 820 ; ve Allah sevmez zalimleri 257 .

Arapça: 350|3|57|واما الذين امنوا وعملوا الصلحت فيوفيهم اجورهم والله لا يحب الظلمين

Nisâ Suresi - Ayet 57

Türkçe Meal: Ve kimseleri (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; sokacağız onları cennetlere; akar altından onun nehirler; ölümsüzler 185 orada ebediyen; onlaradır orada temizlenmiş eşler 184 ; ve sokarız onları korunaklı * bir korunağa.

Arapça: 550|4|57|والذين امنوا وعملوا الصلحت سندخلهم جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا لهم فيها ازوج مطهره وندخلهم ظلا ظليلا

Nisâ Suresi - Ayet 122

Türkçe Meal: Ve kimseleri (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; sokacağız onları cennetlere; akar altından onun (cennetin) nehirler; ölümsüzlerdir 185 orada ebediyen; hak/gerçek vaadidir Allah'ın; ve kim daha sâdıktır 182 Allah’tan bir söz/kelam (bakımından).

Arapça: 615|4|122|والذين امنوا وعملوا الصلحت سندخلهم جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا وعد الله حقا ومن اصدق من الله قيلا

Nisâ Suresi - Ayet 124

Türkçe Meal: Ve kim yapar sâlihâttan 18 ; erkekten veya kadından; ve O bir mümindir 27 ; öyle ki işte bunlar; girerler cennete; zulmedilmezler bir nakîr 508 (kadar).

Arapça: 617|4|124|ومن يعمل من الصلحت من ذكر او انثي وهو مومن فاوليك يدخلون الجنه ولا يظلمون نقيرا

Nisâ Suresi - Ayet 173

Türkçe Meal: Öyle ki iman 47 etmiş ve sâlihâtı 18 yapmış kimselere gelince; öyle ki tamamlanır ecirleri 820 ; ve ziyade eder/artırır (Allah) fazlından 202 ; ve geri durmuş ve büyüklenmiş kimselere gelince; öyle ki azap eder (Allah) onlara bir elim/acıklı (azapla); ve bulamazlar kendilerine Allah'ın astından bir veli 28 ; ve ne de bir yardımcı.

Arapça: 666|4|173|فاما الذين امنوا وعملوا الصلحت فيوفيهم اجورهم ويزيدهم من فضله واما الذين استنكفوا واستكبروا فيعذبهم عذابا اليما ولا يجدون لهم من دون الله وليا ولا نصيرا

Mâide Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Vaat etti Allah iman 47 etmiş kimselere ve sâlihâtı 18 yapmışlara; onlaradır bir mağfiret 319 ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 678|5|9|وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم مغفره واجر عظيم

Mâide Suresi - Ayet 69

Türkçe Meal: Doğrusu iman 47 etmiş kimseler; ve yahudileşmiş 267 kimseler; ve Sâbiîler 266 ; ve Nasârâlılar 268 ; kim iman 47 etti Allah'a ve ahiret gününe ve yaptı sâlihât 18 ; öyle ki yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler 269 .

Arapça: 738|5|69|ان الذين امنوا والذين هادوا والصبون والنصري من امن بالله واليوم الاخر وعمل صلحا فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Mâide Suresi - Ayet 93

Türkçe Meal: Yoktur iman 47 etmiş ve sâlihât 18 yapmış kimseler üzerine bir günah yediklerindekinde; zaman ki takvalı 21 oldular ve iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; sonra (da) takvalı 21 oldular ve iman 47 ettiler; sonra (da) takvalı 21 oldular; ve (bu) daha güzeldir; ve Allah sever muhsinleri 294 .

Arapça: 762|5|93|ليس علي الذين امنوا وعملوا الصلحت جناح فيما طعموا اذا ما اتقوا وامنوا وعملوا الصلحت ثم اتقوا وامنوا ثم اتقوا واحسنوا والله يحب المحسنين

A'râf Suresi - Ayet 42

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; mükellef kılmayız bir nefsi 201 kuşattığının dışında; işte bunlar; cennet ashâbıdır 194 ; onlar orada ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 996|7|42|والذين امنوا وعملوا الصلحت لا نكلف نفسا الا وسعها اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Yunus Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: O'nadır * dönüş yerleriniz topluca; vaadi Allah'ın bir haktır/gerçektir; doğrusu O ** benzersiz başlatır yaratışı; sonra geri döndürür onu *** ; karşılığını 63 vermek için kimselerin (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 eşitlikle 230 ve kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler; onlaradır **** kaynardan bir şarap ***** ve elim/acıklı bir azap; kâfirlik 25 ederler olduklarına.

Arapça: 1366|10|4|اليه مرجعكم جميعا وعد الله حقا انه يبدوا الخلق ثم يعيده ليجزي الذين امنوا وعملوا الصلحت بالقسط والذين كفروا لهم شراب من حميم وعذاب اليم بما كانوا يكفرون

Yunus Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihat 18 ; doğru yola kılavuzlar onları Rableri 4 imanlarıyla 47 ; akar altından onların * nehirler naîm 783 cennetlerinde.

Arapça: 1371|10|9|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت يهديهم ربهم بايمنهم تجري من تحتهم الانهر في جنت النعيم

Hûd Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Dışındadır kimseler (ki) sabrettiler 51 ve yaptılar sâlihât 18 ; işte bunlar; onlaradır bir mağfiret 319 ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 1482|11|11|الا الذين صبروا وعملوا الصلحت اوليك لهم مغفره واجر كبير

Hûd Suresi - Ayet 23

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; ve boyun eğdiler * Rablerine 4 doğru; işte bunlar; cennet ashâbıdır 194 ; onlar orada ** ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 1494|11|23|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت واخبتوا الي ربهم اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Ra'd Suresi - Ayet 23

Türkçe Meal: Adn 812 cennetleri 970 (ki) girerler ona * ; ve babalarından/atalarından sâlihât 18 yapmış kimse (de); ve zevcelerinden (de); ve zürriyetlerinden 380 (de); ve melekler (ki) girerler üzerlerine onların her bir kapıdan.

Arapça: 1728|13|23|جنت عدن يدخلونها ومن صلح من ابايهم وازوجهم وذريتهم والمليكه يدخلون عليهم من كل باب

Ra'd Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: Kimseler (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; onlaradır tûbâ 976 ve bir güzel dönüş yeri.

Arapça: 1734|13|29|الذين امنوا وعملوا الصلحت طوبي لهم وحسن ماب

İbrahim Suresi - Ayet 23

Türkçe Meal: Ve girdirilir iman 47 etmiş ve sâlihât 18 yapmış kimseler cennetlere 970 ; akar altından onun * nehirler; ölümsüzlerdir 185 orada ** Rablerinin 4 izniyle; hayatlamaları *** onların orada ** bir selâm’dır 98 .

Arapça: 1771|14|23|وادخل الذين امنوا وعملوا الصلحت جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها باذن ربهم تحيتهم فيها سلم

Nahl Suresi - Ayet 97

Türkçe Meal: Kim yaptı bir sâlihât 18 erkekten veya kadından; ve o (ki) bir mümindir 27 ; öyle ki mutlak hayat veririz ona * güzel bir hayat; ve mutlak cezalandırırız 63 onları ecirleri (-yle) 820 ; en güzeliyle; yaparlar olduklarına (karşı).

Arapça: 1996|16|97|من عمل صلحا من ذكر او انثي وهو مومن فلنحيينه حيوه طيبه ولنجزينهم اجرهم باحسن ما كانوا يعملون

Kehf Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Kıyamdadır 143 ; uyarması içindir onun (Allah'ın) katından/indinden şiddetli bir perişanlığı/bir kaygıyı; ve müjdeler müminleri 27 ; sâlihât 18 yapan kimseleri; ki onlaradır güzel bir ecir.

Arapça: 2140|18|2|قيما لينذر باسا شديدا من لدنه ويبشر المومنين الذين يعملون الصلحت ان لهم اجرا حسنا

Kehf Suresi - Ayet 88

Türkçe Meal: Ve iman 47 etmiş; ve sâlihât 18 yapmış kimseye gelince; onadır güzel bir ceza 63 ; ve diyeceğiz ona emrimizden kolayını.

Arapça: 2226|18|88|واما من امن وعمل صلحا فله جزا الحسني وسنقول له من امرنا يسرا

Ankebût Suresi - Ayet 58

Türkçe Meal: Ve kimseler; iman 47 ettiler; ve yaptılar sâlihât 18 ; mutlak yerleştiririz onları cennetten yüksek alanlara; akar altlarından nehirler; ölümsüzler 185 orada (cennette); ne muhteşemdir ecri/karşılığı (bunu) yapanların.

Arapça: 3396|29|58|والذين امنوا وعملوا الصلحت لنبوينهم من الجنه غرفا تجري من تحتها الانهر خلدين فيها نعم اجر العملين

Sâd Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Dedi (Davut): “Ant olsun, zulmetti sana sormakla/istemekle dişi koyununu senin kendi koyunlarına; ve doğrusu, çoğu karışanlardan/ortaklardan mutlak güçlü gelir bir kısmı onların diğer bir kısmı üzerine; kimseler dışında; inandılar ve yaptılar sâlihât 18 ; ve ne azdır onlar; ve zannetti Davut o durumda denediğimizi onu; öyle ki mağfiret diledi/bağışlanma diledi Rabbinden; ve kapandı yere rükû 11 ederek; ve tevbe 33 etti.

Arapça: 3992|38|24|قال لقد ظلمك بسوال نعجتك الي نعاجه وان كثيرا من الخلطا ليبغي بعضهم علي بعض الا الذين امنوا وعملوا الصلحت وقليل ما هم وظن داود انما فتنه فاستغفر ربه وخر راكعا واناب

Ahkaf Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Ve vasiyet 973 ettik insana ana babasına (karşı) bir ihsân 250 ; taşıdı onu * anası bir zahmetle; ve doğurdu onu * bir zahmetle; ve taşınması onun ** ve ayrılması onun ** otuz aydır 974 ; ta ki ulaştığı zaman şiddetlisine ve ulaştığında kırk seneye *** ; dedi: "Rabbim! Sevk eyle/dizginle beni ki şükrederim (senin) nimetine ki nimetlendirdin üzerime ve anama babama karşı; ve ki yaparım bir sâlihât 18 (ki) razı olursun ona *** ; ve ıslah 316 et bana zürriyetimde 380 ; doğrusu ben tevbe 33 ettim sana ve doğrusu ben müslimdenim 45 ."

Arapça: 4523|46|15|ووصينا الانسن بولديه احسنا حملته امه كرها ووضعته كرها وحمله وفصله ثلثون شهرا حتي اذا بلغ اشده وبلغ اربعين سنه قال رب اوزعني ان اشكر نعمتك التي انعمت علي وعلي ولدي وان اعمل صلحا ترضيه واصلح لي في ذريتي اني تبت اليك واني من المسلمين

Fetih Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: Muhammed resûlüdür 418 Allah'ın; ve onunla birlikte (olan) kimseler şiddetlidirler kâfirlere 25 karşı; merhametlidirler 829 kendi aralarında; görürsün onları rükû 11 edenler; secde 12 edenler; ararlar bir fazıl/lütuf Allah’tan; ve bir rıza; yüzlerindeki simaları onların eserindendir secdelerin 12 ; işte bu; misalleridir onların Tevrât'ta; ve misalleridir onların İncîl’de; bir zer/bir tohum (ki) çıkardı filizini; öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu); öyle ki kalınlaştı/sertleşti; öyle ki istiva etti/seviyeledi gövdesinin üstüne; hayranlıkla zevk alır zer/tohum ekenler; kızması için/öfkelenmesi için onlara kâfirlerin 25 ; vaat etti Allah kimselere; iman 47 ettiler; ve yaptılar sâlihât 18 onlardan (iman edenlerden); bir mağfiret/bir bağışlanma; ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 4610|48|29|محمد رسول الله والذين معه اشدا علي الكفار رحما بينهم تريهم ركعا سجدا يبتغون فضلا من الله ورضونا سيماهم في وجوههم من اثر السجود ذلك مثلهم في التوريه ومثلهم في الانجيل كزرع اخرج شطه فازره فاستغلظ فاستوي علي سوقه يعجب الزراع ليغيظ بهم الكفار وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت منهم مغفره واجرا عظيما

Talâk Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Bir resûldür 418 * (ki) okur sizlere Allah'ın ayetlerini 454 beyanatlarla 620 ; çıkarması için (Allah’ın) iman 47 etmiş kimseleri ve sâlihât 18 yapmışları karanlıklardan nura ** doğru; ve kim iman 47 eder Allah'a ve yapar bir sâlih 777 sokar/girdirir onu (Allah) cennetlere; akar altından onun *** nehirler; ölümsüzlerdir 185 orada ebediyen; muhakkak daha güzelleştirir Allah ona **** bir rızık (-la).

Arapça: 5226|65|11|رسولا يتلوا عليكم ايت الله مبينت ليخرج الذين امنوا وعملوا الصلحت من الظلمت الي النور ومن يومن بالله ويعمل صلحا يدخله جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا قد احسن الله له رزقا

İnşikak Suresi - Ayet 25

Türkçe Meal: Dışındadır kimseler (ki) iman 47 ettiler; ve yaptılar sâlihât 18 ; onlaradır bir ecir 820 ; olmayan bir kesinti/zayıflama 851 .

Arapça: 5907|84|25|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم اجر غير ممنون

Bürûc Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; onlaradır cennetler (ki) akar altından onun * nehirler; işte bu; büyük fevzdir 768 .

Arapça: 5918|85|11|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم جنت تجري من تحتها الانهر ذلك الفوز الكبير

Tin Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Dışındadır kimseler (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; öyle ki onlaradır bir ecir 820 olmayan bir kesinti/zayıflama 851 .

Arapça: 6102|95|6|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت فلهم اجر غير ممنون

Beyyine Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; işte bunlar; onlar hayırlısıdır yaratılanın.

Arapça: 6135|98|7|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت اوليك هم خير البريه

Asr Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: Dışındadır kimseler (ki) iman 47 ettiler; ve yaptılar sâlihât 18 ; ve tavsiye ettiler hakkı/gerçeği; ve tavsiye ettiler sabrı 51 .

Arapça: 6177|103|3|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت وتواصوا بالحق وتواصوا بالصبر