Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 369: Yüce Allah'ın bir beşere kelam etmesi.

Bu kavram 2 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

36942:51 ayetinde Yüce Allah bir beşere doğrudan kelam etmesinin asla olmayacağını bildirmiştir. Kelam 3 yöntemle olur. Kişiye doğrudan vahiyle; Mûsâ'nın annesine yapılan vahiy.Bir perde arkasından; ağaç yada ateş gibi ara bir madde/perde arkasından. Mûsâ'nın Tur dağında ateş üzerinden vahiy alması. Muhammed'in ise ağaç üzerinden vahiy alması. Şerefli bir elçi göndererek; evrenimizin bir üst boyutundan bulunan Cibrîl, Rakim yoldaşları gibi varlıklar Yüce Allah'ın vahyini beşere yine O'nun izniyle vahy ederler.

7. A'râf Suresi

Ayet 143

Arapça Metin (Harekeli)

1097|7|143|وَلَمَّا جَآءَ مُوسَىٰ لِمِيقَٰتِنَا وَكَلَّمَهُۥ رَبُّهُۥ قَالَ رَبِّ أَرِنِىٓ أَنظُرْ إِلَيْكَ قَالَ لَن تَرَىٰنِى وَلَٰكِنِ ٱنظُرْ إِلَى ٱلْجَبَلِ فَإِنِ ٱسْتَقَرَّ مَكَانَهُۥ فَسَوْفَ تَرَىٰنِى فَلَمَّا تَجَلَّىٰ رَبُّهُۥ لِلْجَبَلِ جَعَلَهُۥ دَكًّا وَخَرَّ مُوسَىٰ صَعِقًا فَلَمَّآ أَفَاقَ قَالَ سُبْحَٰنَكَ تُبْتُ إِلَيْكَ وَأَنَا۠ أَوَّلُ ٱلْمُؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1097|7|143|ولما جا موسي لميقتنا وكلمه ربه قال رب ارني انظر اليك قال لن تريني ولكن انظر الي الجبل فان استقر مكانه فسوف تريني فلما تجلي ربه للجبل جعله دكا وخر موسي صعقا فلما افاق قال سبحنك تبت اليك وانا اول المومنين

Latin Literal

143. Ve lemmâ câe mûsâ li mîkâtinâ ve kellemehu rabbuhu kâle rabbi erinî enzur ileyk(ileyke), kâle len terânî ve lakininzur ilel cebeli fe inistekarre mekânehu fe sevfe terânî fe lemmâ tecellâ rabbuhu lil cebeli cealehu dekkan ve harra mûsâ saıkan, fe lemmâ efaka kâle subhâneke tubtu ileyke ve ene evvelul mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki geldi Mûsâ vaktimize; ve kelam369 etti ona Rabbi4: dedi (Mûsâ): "Rabbim4! Görün bana; bakarım sana"; dedi (Allah): "Asla göremezsin beni; velakin/fakat bak dağa doğru; öyle ki eğer kararlı kalırsa o makamında; öyle ki yakında göreceksin beni"; öyle ki ne zaman tecelli etti onun Rabbi4 dağa; yaptı (Allah) onu dümdüz; ve düştü Mûsâ bayılma (-yla); ne zaman ki ayıldı dedi (Mûsâ): "Subhânsın7 sen! Tevbe33 ettim sana; ve ben evveliyim/öncüsüyüm müminlerin27."

Ahmed Samira Çevirisi

143 And when Moses came to Our appointed time/appointed time or place, and his Lord conversed/spoke (to) him, he said: "My Lord show me/make me understand, I look/see to you." He said: "You will never/not see me, and but/however look to the mountain , so if it settled/established/affixed (in) its place/position, so you will/shall see me." So when his Lord uncovered/revealed/shined to the mountain, He made it crushed/destroyed/leveled/flattened, and Moses fell down fainting from thunderous noise/thunderstruck, so when he recovered/woke up, he said: "Your praise/glory, I repented to you, and I am first (of) the believers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velemma ve ne zaman وَلَمَّا -
2 ca'e geldi جَاءَ جيا
3 musa Musa مُوسَىٰ -
4 limikatina vaktimize لِمِيقَاتِنَا وقت
5 ve kellemehu ve kelam etti ona وَكَلَّمَهُ كلم
6 rabbuhu Rabbi رَبُّهُ ربب
7 kale dedi قَالَ قول
8 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
9 erini görün bana أَرِنِي راي
10 enzur bakayım أَنْظُرْ نظر
11 ileyke sana إِلَيْكَ -
12 kale dedi ki قَالَ قول
13 len asla لَنْ -
14 terani göremezsin beni تَرَانِي راي
15 velakini velakin/fakat وَلَٰكِنِ -
16 unzur bak انْظُرْ نظر
17 ila doğru إِلَى -
18 l-cebeli dağa الْجَبَلِ جبل
19 feini öyle ki eğer فَإِنِ -
20 stekarra kararlı kalırsa اسْتَقَرَّ قرر
21 mekanehu makanında مَكَانَهُ كون
22 fesevfe öyle ki yakında فَسَوْفَ -
23 terani göreceksin beni تَرَانِي راي
24 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
25 tecella tecelli etti تَجَلَّىٰ جلو
26 rabbuhu onu Rabbi رَبُّهُ ربب
27 lilcebeli dağa لِلْجَبَلِ جبل
28 cealehu yaptı onu جَعَلَهُ جعل
29 dekken dümdüz دَكًّا دكك
30 ve harra ve düştü وَخَرَّ خرر
31 musa Mûsâ مُوسَىٰ -
32 saikan bayılma (-yla) صَعِقًا صعق
33 fe lemma ne zaman ki فَلَمَّا -
34 efaka ayıldı أَفَاقَ فوق
35 kale dedi (Mûsâ) قَالَ قول
36 subhaneke Subhansın sen سُبْحَانَكَ سبح
37 tubtu tevbe ettim تُبْتُ توب
38 ileyke sana إِلَيْكَ -
39 ve ena ve ben وَأَنَا -
40 evvelu evveliyim/öncüsüyüm أَوَّلُ اول
41 l-mu'minine müminlerin الْمُؤْمِنِينَ امن

7. A'râf Suresi

Ayet 144

Arapça Metin (Harekeli)

1098|7|144|قَالَ يَٰمُوسَىٰٓ إِنِّى ٱصْطَفَيْتُكَ عَلَى ٱلنَّاسِ بِرِسَٰلَٰتِى وَبِكَلَٰمِى فَخُذْ مَآ ءَاتَيْتُكَ وَكُن مِّنَ ٱلشَّٰكِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1098|7|144|قال يموسي اني اصطفيتك علي الناس برسلتي وبكلمي فخذ ما اتيتك وكن من الشكرين

Latin Literal

144. Kâle yâ mûsâ innîstafeytuke alen nâsi bi risâlâtî ve bi kelâmî fe huz mâ âteytuke ve kun mineş şâkirîn(şâkirîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): "Ey Mûsâ! Doğrusu ben saflaştırdım seni insanlara karşı; risâletimle223 ve kelamımla369; öyle ki tut/edin verdiğimi* sana; ve ol şükredenlerden."

Ahmed Samira Çevirisi

144 He said: "You Moses, that I, I chose/purified you, over the people with My messages, and with My speech/conversation/languages, so take/receive what I gave/brought you, and be from the thankful/grateful."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi (Allah) قَالَ قول
2 ya musa ey Mûsâ يَا مُوسَىٰ -
3 inni doğrusu ben إِنِّي -
4 stafeytuke saflaştırdım seni اصْطَفَيْتُكَ صفو
5 ala karşı عَلَى -
6 n-nasi insanlara النَّاسِ نوس
7 birisalati risaletimle بِرِسَالَاتِي رسل
8 ve bikelami ve kelamımla وَبِكَلَامِي كلم
9 fehuz öyle ki tut فَخُذْ اخذ
10 ma مَا -
11 ateytuke verdiğimi sana اتَيْتُكَ اتي
12 ve kun ve ol وَكُنْ كون
13 mine مِنَ -
14 ş-şakirine şükredenlerden الشَّاكِرِينَ شكر

Notlar

Not 1

*Taş levhalara/tabletlere yazılan Tevrât'ı.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 369: Yüce Allah'ın bir beşere kelam etmesi.

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Yüce Allah'ın bir beşere kelam etmesi.

Kavram No: 369

Kısa Açıklama: 369 42:51 ayetinde Yüce Allah bir beşere doğrudan kelam etmesinin asla olmayacağını bildirmiştir. Kelam 3 yöntemle olur. Kişiye doğrudan vahiyle; Mûsâ'nın annesine yapılan vahiy.Bir perde arkasından; ağaç yada ateş gibi ara bir madde/perde arkasından. Mûsâ'nın Tur dağında ateş üzerinden vahiy alması. Muhammed'in ise ağaç üzerinden vahiy alması. Şerefli bir elçi göndererek; evrenimizin bir üst boyutundan bulunan Cibrîl, Rakim yoldaşları gibi varlıklar Yüce Allah'ın vahyini beşere yine O'nun izniyle vahy ederler.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 2

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

A'râf Suresi - Ayet 143

Türkçe Meal: Ve ne zaman ki geldi Mûsâ vaktimize; ve kelam 369 etti ona Rabbi 4 : dedi (Mûsâ): "Rabbim 4 ! Görün bana; bakarım sana"; dedi (Allah): "Asla göremezsin beni; velakin/fakat bak dağa doğru; öyle ki eğer kararlı kalırsa o makamında; öyle ki yakında göreceksin beni"; öyle ki ne zaman tecelli etti onun Rabbi 4 dağa; yaptı (Allah) onu dümdüz; ve düştü Mûsâ bayılma (-yla); ne zaman ki ayıldı dedi (Mûsâ): "Subhânsın 7 sen! Tevbe 33 ettim sana; ve ben evveliyim/öncüsüyüm müminlerin 27 ."

Arapça: 1097|7|143|ولما جا موسي لميقتنا وكلمه ربه قال رب ارني انظر اليك قال لن تريني ولكن انظر الي الجبل فان استقر مكانه فسوف تريني فلما تجلي ربه للجبل جعله دكا وخر موسي صعقا فلما افاق قال سبحنك تبت اليك وانا اول المومنين

A'râf Suresi - Ayet 144

Türkçe Meal: Dedi (Allah): "Ey Mûsâ! Doğrusu ben saflaştırdım seni insanlara karşı; risâletimle 223 ve kelamımla 369 ; öyle ki tut/edin verdiğimi * sana; ve ol şükredenlerden."

Arapça: 1098|7|144|قال يموسي اني اصطفيتك علي الناس برسلتي وبكلمي فخذ ما اتيتك وكن من الشكرين