Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 384: İki (2) kadının şahitliğinin bir (1) erkeğin şahitliğine denk olması.

Bu kavram 1 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

384Borçlanma tanıklığında/şahitliğinde 1 erkek tanıklığı 2 kadın tanıklığına eşittir. Kadınların bir başkası tarafından baskı altına alınması, tehdit edilmesi ve zorlanması her dönemde erkeklere göre daha olasıdır. Tanık/şahit olan bir kadının erkekler tarafından (kocası vb.) baskı altına alınarak şahitlik/tanıklık konusunda dalalete sürüklenmesinin engellenmesi için destek olarak bir başka kadın da sigorta olarak istenmektedir. Ayetten 'kadınların aklı kıttır, şaşırırlar' gibi bir anlam asla çıkarılamaz.

2. Bakara Suresi

Ayet 282

Arapça Metin (Harekeli)

289|2|282|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِذَا تَدَايَنتُم بِدَيْنٍ إِلَىٰٓ أَجَلٍ مُّسَمًّى فَٱكْتُبُوهُ وَلْيَكْتُب بَّيْنَكُمْ كَاتِبٌۢ بِٱلْعَدْلِ وَلَا يَأْبَ كَاتِبٌ أَن يَكْتُبَ كَمَا عَلَّمَهُ ٱللَّهُ فَلْيَكْتُبْ وَلْيُمْلِلِ ٱلَّذِى عَلَيْهِ ٱلْحَقُّ وَلْيَتَّقِ ٱللَّهَ رَبَّهُۥ وَلَا يَبْخَسْ مِنْهُ شَيْـًٔا فَإِن كَانَ ٱلَّذِى عَلَيْهِ ٱلْحَقُّ سَفِيهًا أَوْ ضَعِيفًا أَوْ لَا يَسْتَطِيعُ أَن يُمِلَّ هُوَ فَلْيُمْلِلْ وَلِيُّهُۥ بِٱلْعَدْلِ وَٱسْتَشْهِدُوا۟ شَهِيدَيْنِ مِن رِّجَالِكُمْ فَإِن لَّمْ يَكُونَا رَجُلَيْنِ فَرَجُلٌ وَٱمْرَأَتَانِ مِمَّن تَرْضَوْنَ مِنَ ٱلشُّهَدَآءِ أَن تَضِلَّ إِحْدَىٰهُمَا فَتُذَكِّرَ إِحْدَىٰهُمَا ٱلْأُخْرَىٰ وَلَا يَأْبَ ٱلشُّهَدَآءُ إِذَا مَا دُعُوا۟ وَلَا تَسْـَٔمُوٓا۟ أَن تَكْتُبُوهُ صَغِيرًا أَوْ كَبِيرًا إِلَىٰٓ أَجَلِهِۦ ذَٰلِكُمْ أَقْسَطُ عِندَ ٱللَّهِ وَأَقْوَمُ لِلشَّهَٰدَةِ وَأَدْنَىٰٓ أَلَّا تَرْتَابُوٓا۟ إِلَّآ أَن تَكُونَ تِجَٰرَةً حَاضِرَةً تُدِيرُونَهَا بَيْنَكُمْ فَلَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَلَّا تَكْتُبُوهَا وَأَشْهِدُوٓا۟ إِذَا تَبَايَعْتُمْ وَلَا يُضَآرَّ كَاتِبٌ وَلَا شَهِيدٌ وَإِن تَفْعَلُوا۟ فَإِنَّهُۥ فُسُوقٌۢ بِكُمْ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَيُعَلِّمُكُمُ ٱللَّهُ وَٱللَّهُ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

289|2|282|يايها الذين امنوا اذا تداينتم بدين الي اجل مسمي فاكتبوه وليكتب بينكم كاتب بالعدل ولا ياب كاتب ان يكتب كما علمه الله فليكتب وليملل الذي عليه الحق وليتق الله ربه ولا يبخس منه شيا فان كان الذي عليه الحق سفيها او ضعيفا او لا يستطيع ان يمل هو فليملل وليه بالعدل واستشهدوا شهيدين من رجالكم فان لم يكونا رجلين فرجل وامراتان ممن ترضون من الشهدا ان تضل احديهما فتذكر احديهما الاخري ولا ياب الشهدا اذا ما دعوا ولا تسموا ان تكتبوه صغيرا او كبيرا الي اجله ذلكم اقسط عند الله واقوم للشهده وادني الا ترتابوا الا ان تكون تجره حاضره تديرونها بينكم فليس عليكم جناح الا تكتبوها واشهدوا اذا تبايعتم ولا يضار كاتب ولا شهيد وان تفعلوا فانه فسوق بكم واتقوا الله ويعلمكم الله والله بكل شي عليم

Latin Literal

282. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ tedâyentum bi deynin ilâ ecelin musemmen fektubûh(fektubûhu), velyektub beynekum kâtibun bil adl(adli), ve lâ ye’be kâtibun en yektube kemâ allemehullâhu felyektub, velyumlilillezî aleyhil hakku velyettekıllâhe rabbehû ve lâ yebhas minhu şey’â(şey’en), fe in kânellezî aleyhil hakku sefîhan ev daîfen ev lâ yestatîu en yumille huve felyumlil veliyyuhu bil adl(adli), vesteşhidû şehîdeyni min ricâlikum, fe in lem yekûnâ raculeyni fe raculun vemraetâni mimmen terdavne mineş şuhedâi en tedılle ıhdâhumâ fe tuzekkire ıhdâhumâl uhrâ ve lâ ye’beş şuhedâu izâ mâ duû, ve lâ tes’emû en tektubûhu sagîran ev kebîran ilâ ecelih(ecelihî), zâlikum aksatu indallâhi ve akvemu liş şehâdeti ve ednâ ellâ tertâbû illâ en tekûne ticâreten hâdıraten tudîrûnehâ beynekum fe leyse aleykum cunâhun ellâ tektubûhâ ve eşhidû izâ tebâya’tum, ve lâ yudârra kâtibun ve lâ şehîd(şehîdun), ve in tef’alû fe innehu fusûkun bikum, vettekûllâh(vettekûllâhe), ve yuallimukumullâh(yuallimukumullâhu), vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Borçlandığınız zaman borç; belirlenmiş bir ecele/süreye kadar; öyle ki yazın onu (borcu); ve yazsın aranızdan bir kâtip/yazıcı adaletle680; geri çevirmesin/reddetmesin kâtip/yazıcı; ki yazsın Allah'ın ona öğrettiği gibi*; öyle ki yazsın ve dikte etsin** (borçlu) kimse (ki) üzerindedir hak (borçlu); ve takvalı21 olsun (borçlu) Allah’a; Rabbine; ve azaltmasın (borçlu) ondan (borçtan) bir şey; öyle ki eğer üzerinde hak olmuş olan (borçlu) kimse bir aklı ermezse ya da bir zayıfsa/acizse ya da o tabi olamazsa/güç yetiremezse dikte etmeye**; öyle ki dikte etsin** velisi onun adaletle680; ve şahit/tanık edin iki şahidi/tanığı adamlarınızdan/erkeklerinizden; öyle ki eğer asla olmazsa iki adam/erkek; öyle ki bir adam/erkek ve iki kadın384 şahitlerden; razı olduğunuz kimseden; ki dalalete düşer o ikisinin biri (bir kadın); öyle ki hatırlatır o ikisinin biri (kadın) diğerine384; ve geri çevirmesin/reddetmesin şahitler davet edildikleri zaman; üşenmeyin yazmaya onu (borcu); az ya da çok; eceline kadar onun (borcun); işte bu; daha eşittir Allah’ın indinde/katında; ve daha diktir/ayaktadır/kıyamdadır şahitliğe/tanıklığa; ve daha yakındır kuşkulanmamamıza; dışındadır ki olur hazır bir ticaret***; değiş tokuş edersiniz onu aranızda; öyle ki yoktur üzerinize bir günah ki yazmazsınız onu; ve şahit/tanık tutun alışveriş ettiğiniz**** zaman; ve de zarara uğratılmasın kâtip/yazan; ve de şahit/tanık; ve eğer faaliyet içinde olursanız (zarara uğratmaya); öyle ki doğrusu o (faaliyet) bir fâsıktır38 sizlere; ve takvalı21 olun Allah’a; ve öğretir sizlere Allah; ve Allah her bir şeyi bilendir.

Ahmed Samira Çevirisi

282 You, you those who believed, if you indebted (each other) with a debt to a named/identified (specified) term/time, so write it, and (a) writer/one able to write should write between you with justice/equality , and awriter/one able to write does (should) not refuse/hate that to write as God taught/instructed him , so he should write (E). And whom the duty is on him (the borrower), should dictate (E) , and should fear and obey (E) God his lord, and does (should) not reduce/cheat from it a thing, so if whom the duty is on him (the borrower), was ignorant/foolish or weak, or that he is not able that to dictate he, so his guardian should dictate (E) with justice/equality and call a witness, two witnesses/testifiers from your men, so if they (B) are not two men, so a man and two women, from what/whom you accept/approve from the witnesses/testifiers that (E) one of them (B) be misguided, so she reminds the other (F). And the witnesses (should) not refuse/hate if as long as they are called , and do not be bored/tired that to write/dictate it small/little or big/great , to its term/time, that (is) more just/equitable at God, and more just/direct to the testimony/witnessing and nearer that you not be doubtful/suspicious, except that (it) be present commercial buying and selling , you run/manage it between you, so an offense/guilt/sin is not on you that you do not write/dictate it, and call a witness if you sold/traded (to each other). And no writer/one able to write nor honest witness (is to) be harmed, and if you make/do (that), so it is debauchery by/from you , and fear and obey God, and God teaches/instructs you , and God (is) with every thing knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 iza zaman إِذَا -
5 tedayentum borçlandığınız تَدَايَنْتُمْ دين
6 bideynin borç بِدَيْنٍ دين
7 ila kadar إِلَىٰ -
8 ecelin ecele أَجَلٍ اجل
9 musemmen bir belirlenmiş مُسَمًّى سمو
10 fektubuhu öyle ki yazın onu فَاكْتُبُوهُ كتب
11 velyektub ve yazsın وَلْيَكْتُبْ كتب
12 beynekum aranızdan بَيْنَكُمْ بين
13 katibun bir kâtip/yazıcı كَاتِبٌ كتب
14 bil-adli adaletle بِالْعَدْلِ عدل
15 ve la وَلَا -
16 ye'be geri çevirmesin/reddetmesin يَأْبَ ابي
17 katibun kâtip/yazıcı كَاتِبٌ كتب
18 en ki أَنْ -
19 yektube yazsın يَكْتُبَ كتب
20 kema gibi كَمَا -
21 allemehu ona öğrettiği عَلَّمَهُ علم
22 llahu Allah'ın اللَّهُ -
23 felyektub öyle ki yazsın فَلْيَكْتُبْ كتب
24 velyumlili ve dikte etsin وَلْيُمْلِلِ ملل
25 llezi kimse الَّذِي -
26 aleyhi üzerindedir onun عَلَيْهِ -
27 l-hakku hak الْحَقُّ حقق
28 velyetteki ve takvalı olsun وَلْيَتَّقِ وقي
29 llahe Allah’a اللَّهَ -
30 rabbehu Rabbi’ne رَبَّهُ ربب
31 ve la ve وَلَا -
32 yebhas azaltmasın يَبْخَسْ بخس
33 minhu ondan مِنْهُ -
34 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
35 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
36 kane oldu كَانَ كون
37 llezi kimse الَّذِي -
38 aleyhi üzerindedir onun عَلَيْهِ -
39 l-hakku hak الْحَقُّ حقق
40 sefihen bir aklı ermez سَفِيهًا سفه
41 ev ya da أَوْ -
42 deiyfen bir zayıf/aciz ضَعِيفًا ضعف
43 ev ya da أَوْ -
44 la لَا -
45 yestetiu tabi olmaz يَسْتَطِيعُ طوع
46 en ki أَنْ -
47 yumille dikte eder يُمِلَّ ملل
48 huve o هُوَ -
49 felyumlil öyle ki dikte etsin فَلْيُمْلِلْ ملل
50 veliyyuhu velisi onun وَلِيُّهُ ولي
51 bil-adli adaletle بِالْعَدْلِ عدل
52 vesteşhidu ve şahit/tanık edin وَاسْتَشْهِدُوا شهد
53 şehideyni iki şahidi/tanığı شَهِيدَيْنِ شهد
54 min مِنْ -
55 ricalikum adamlarınızdan رِجَالِكُمْ رجل
56 fe in öyle ki eğer فَإِنْ -
57 lem asla لَمْ -
58 yekuna olmazsa يَكُونَا كون
59 raculeyni iki adam رَجُلَيْنِ رجل
60 feraculun öyle ki bir adam فَرَجُلٌ رجل
61 vemraetani ve iki kadın وَامْرَأَتَانِ مرا
62 mimmen kimseden مِمَّنْ -
63 terdevne razı olursunuz تَرْضَوْنَ رضو
64 mine مِنَ -
65 ş-şuheda'i şahidlerden الشُّهَدَاءِ شهد
66 en ki أَنْ -
67 tedille dalalate düşer (kadın) تَضِلَّ ضلل
68 ihdahuma biri o ikisinin إِحْدَاهُمَا احد
69 fetuzekkira öyle ki hatırlatır فَتُذَكِّرَ ذكر
70 ihdahuma biri o ikisinin إِحْدَاهُمَا احد
71 l-uhra diğerine الْأُخْرَىٰ اخر
72 ve la ve وَلَا -
73 ye'be geri çevirmesin/reddetmesin يَأْبَ ابي
74 ş-şuheda'u şahidler الشُّهَدَاءُ شهد
75 iza zaman إِذَا -
76 ma مَا -
77 duu davet edildikleri دُعُوا دعو
78 ve la وَلَا -
79 tesemu üşenmesinler تَسْأَمُوا سام
80 en ki أَنْ -
81 tektubuhu yazarsınız onu تَكْتُبُوهُ كتب
82 sagiran az صَغِيرًا صغر
83 ev ya da أَوْ -
84 kebiran çok كَبِيرًا كبر
85 ila kadar إِلَىٰ -
86 ecelihi eceline onun أَجَلِهِ اجل
87 zalikum işte bu ذَٰلِكُمْ -
88 eksetu daha eşittir أَقْسَطُ قسط
89 inde indinde/katında عِنْدَ عند
90 llahi Allah’ın اللَّهِ -
91 ve ekve mu ve daha diktir/ayaktadır/kıyamdadır وَأَقْوَمُ قوم
92 lişşehadeti şahitliğe/tanıklığa لِلشَّهَادَةِ شهد
93 ve edna ve daha yakındır وَأَدْنَىٰ دنو
94 ella ki أَلَّا -
95 tertabu kuşkulanmazsınız تَرْتَابُوا ريب
96 illa dışında إِلَّا -
97 en ki أَنْ -
98 tekune olur تَكُونَ كون
99 ticaraten bir ticaret تِجَارَةً تجر
100 hadiraten hazır حَاضِرَةً حضر
101 tudiruneha değiş tokuş edersiniz onu تُدِيرُونَهَا دور
102 beynekum aranızda بَيْنَكُمْ بين
103 feleyse öyle ki yoktur فَلَيْسَ ليس
104 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
105 cunahun bir günah جُنَاحٌ جنح
106 ella ki أَلَّا -
107 tektubuha yazmazsınız onu تَكْتُبُوهَا كتب
108 ve eşhidu ve şahid/tanık tutun وَأَشْهِدُوا شهد
109 iza zaman إِذَا -
110 tebayea'tum alışveriş edersiniz تَبَايَعْتُمْ بيع
111 ve la ve de وَلَا -
112 yudarra zarara uğratılmasın يُضَارَّ ضرر
113 katibun kâtip/yazan كَاتِبٌ كتب
114 ve la ve de وَلَا -
115 şehidun şahik/tanık شَهِيدٌ شهد
116 ve in ve eğer وَإِنْ -
117 tef'alu faaliyet içinde olursanız تَفْعَلُوا فعل
118 feinnehu öyle ki doğrusu o فَإِنَّهُ -
119 fusukun bir fasıktır فُسُوقٌ فسق
120 bikum sizlere بِكُمْ -
121 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
122 llahe Allah’a اللَّهَ -
123 ve yuallimukumu ve öğretir sizlere وَيُعَلِّمُكُمُ علم
124 llahu Allah اللَّهُ -
125 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
126 bikulli her bir بِكُلِّ كلل
127 şey'in şeyi شَيْءٍ شيا
128 alimun bilendir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın kendisine verdiği okuma yazma nimetini kullanarak ayette belirtildiği gibi yazsın.**Yazıyı takip etsin. Gerekirse sesli olarak okusun.***Borçlanmadan yapılan peşin alışveriş. ****Borçlanarak yapılan alışveriş.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 384: İki (2) kadının şahitliğinin bir (1) erkeğin şahitliğine denk olması.

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: İki (2) kadının şahitliğinin bir (1) erkeğin şahitliğine denk olması.

Kavram No: 384

Kısa Açıklama: 384 Borçlanma tanıklığında/şahitliğinde 1 erkek tanıklığı 2 kadın tanıklığına eşittir. Kadınların bir başkası tarafından baskı altına alınması, tehdit edilmesi ve zorlanması her dönemde erkeklere göre daha olasıdır. Tanık/şahit olan bir kadının erkekler tarafından (kocası vb.) baskı altına alınarak şahitlik/tanıklık konusunda dalalete sürüklenmesinin engellenmesi için destek olarak bir başka kadın da sigorta olarak istenmektedir. Ayetten 'kadınların aklı kıttır, şaşırırlar' gibi bir anlam asla çıkarılamaz.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 1

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 282

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Borçlandığınız zaman borç; belirlenmiş bir ecele/süreye kadar; öyle ki yazın onu (borcu); ve yazsın aranızdan bir kâtip/yazıcı adaletle 680 ; geri çevirmesin/reddetmesin kâtip/yazıcı; ki yazsın Allah'ın ona öğrettiği gibi * ; öyle ki yazsın ve dikte etsin ** (borçlu) kimse (ki) üzerindedir hak (borçlu); ve takvalı 21 olsun (borçlu) Allah’a; Rabbine; ve azaltmasın (borçlu) ondan (borçtan) bir şey; öyle ki eğer üzerinde hak olmuş olan (borçlu) kimse bir aklı ermezse ya da bir zayıfsa/acizse ya da o tabi olamazsa/güç yetiremezse dikte etmeye ** ; öyle ki dikte etsin ** velisi onun adaletle 680 ; ve şahit/tanık edin iki şahidi/tanığı adamlarınızdan/erkeklerinizden; öyle ki eğer asla olmazsa iki adam/erkek; öyle ki bir adam/erkek ve iki kadın 384 şahitlerden; razı olduğunuz kimseden; ki dalalete düşer o ikisinin biri (bir kadın); öyle ki hatırlatır o ikisinin biri (kadın) diğerine 384 ; ve geri çevirmesin/reddetmesin şahitler davet edildikleri zaman; üşenmeyin yazmaya onu (borcu); az ya da çok; eceline kadar onun (borcun); işte bu; daha eşittir Allah’ın indinde/katında; ve daha diktir/ayaktadır/kıyamdadır şahitliğe/tanıklığa; ve daha yakındır kuşkulanmamamıza; dışındadır ki olur hazır bir ticaret *** ; değiş tokuş edersiniz onu aranızda; öyle ki yoktur üzerinize bir günah ki yazmazsınız onu; ve şahit/tanık tutun alışveriş ettiğiniz **** zaman; ve de zarara uğratılmasın kâtip/yazan; ve de şahit/tanık; ve eğer faaliyet içinde olursanız (zarara uğratmaya); öyle ki doğrusu o (faaliyet) bir fâsıktır 38 sizlere; ve takvalı 21 olun Allah’a; ve öğretir sizlere Allah; ve Allah her bir şeyi bilendir.

Arapça: 289|2|282|يايها الذين امنوا اذا تداينتم بدين الي اجل مسمي فاكتبوه وليكتب بينكم كاتب بالعدل ولا ياب كاتب ان يكتب كما علمه الله فليكتب وليملل الذي عليه الحق وليتق الله ربه ولا يبخس منه شيا فان كان الذي عليه الحق سفيها او ضعيفا او لا يستطيع ان يمل هو فليملل وليه بالعدل واستشهدوا شهيدين من رجالكم فان لم يكونا رجلين فرجل وامراتان ممن ترضون من الشهدا ان تضل احديهما فتذكر احديهما الاخري ولا ياب الشهدا اذا ما دعوا ولا تسموا ان تكتبوه صغيرا او كبيرا الي اجله ذلكم اقسط عند الله واقوم للشهده وادني الا ترتابوا الا ان تكون تجره حاضره تديرونها بينكم فليس عليكم جناح الا تكتبوها واشهدوا اذا تبايعتم ولا يضار كاتب ولا شهيد وان تفعلوا فانه فسوق بكم واتقوا الله ويعلمكم الله والله بكل شي عليم