Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 691: İlk cennet evreninde hepimizin tattığı ölümsüzlük ağacı. İlk cennette bulunan ağaç.

Bu kavram 3 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

691İlk cennet evrenimizde iblisin kandırmasıyla Yüce Allah'ın ilâhlık sıfatına ortak koştuğumuz ağaç. İblis bu ağaçtan tattığımızda ölümsüzler olacağımız yalanıyla hepimizi kandırdı ve ilk cennet evreninden çıkmamıza neden oldu. Bizler Yüce Allah'ı çağırmak yerine bir ağaca bel bağladık. Ağacın bizlere ilâhi yardım edeceğine inandık. Bu günahın bedelini ilk cennetten öldürülerek çıkarılmayla ödedik. Ancak Rabbimiz yine bizim tevbemizi kabul etti ve bizlere 2. bir şans verdi. Daha alçak olan bir evrene gönderildik. İblisle olan sınavın 2. periyodunu şu an yaşamaktayız.

7. A'râf Suresi

Ayet 19

Arapça Metin (Harekeli)

973|7|19|وَيَٰٓـَٔادَمُ ٱسْكُنْ أَنتَ وَزَوْجُكَ ٱلْجَنَّةَ فَكُلَا مِنْ حَيْثُ شِئْتُمَا وَلَا تَقْرَبَا هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

973|7|19|ويادم اسكن انت وزوجك الجنه فكلا من حيث شيتما ولا تقربا هذه الشجره فتكونا من الظلمين

Latin Literal

19. Ve yâ âdemuskun ente ve zevcukel cennete fe kulâ min haysu şi’tumâ ve lâ takrebâ hâzihiş şecerete fe tekûnâ minez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

"Ve ey Âdem50! Mesken edin sen ve eşin cennette*; öyle ki yiyin ikiniz dilediğiniz yerden; ve yaklaşmayın ikiniz şu ağaca691; öyle ki olursunuz ikiniz zalimlerden257."

Ahmed Samira Çevirisi

19 And you Adam, reside/inhabit you and your wife/spouse the Paradise, so you (B) eat from (it) where/when you (B) willed/wanted, and do not approach/near this/that the tree, so you (B) become/will be from the unjust/oppressive.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ya ademu ve ey Âdem وَيَا ادَمُ -
2 skun mesken edin اسْكُنْ سكن
3 ente sen أَنْتَ -
4 ve zevcuke ve eşin وَزَوْجُكَ زوج
5 l-cennete cennette الْجَنَّةَ جنن
6 fe kula öyle ki yiyin ikiniz فَكُلَا اكل
7 min مِنْ -
8 haysu yerden حَيْثُ حيث
9 şi'tuma dilediniz ikiniz شِئْتُمَا شيا
10 vela ve وَلَا -
11 tekraba yaklaşmayın ikiniz تَقْرَبَا قرب
12 hazihi şu هَٰذِهِ -
13 ş-şecerate ağaca الشَّجَرَةَ شجر
14 fetekuna öyle ki olursunuz ikiniz فَتَكُونَا كون
15 mine مِنَ -
16 z-zalimine zalimlerden الظَّالِمِينَ ظلم

Notlar

Not 1

*İblîs'e verilen izin sonrası Âdem ve eşinin bir cennet evrenine yerleştirilmesi. Erkek ve kadın tüm insanlar bir cennet evrenine yerleştirilmiştir. Şu an içinde yaşadığımız evren değildir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Âdem, Adem Kavram 50

50 Bilge insandan (Homo Sapiens) ilk nebi/peygamber. Âdem ve eşi örneklemi üzerinden insanlığın başından geçen olaylar Kur'an'la hatırlatılmaktadır. Âdem ve eşinin başından geçen olayların tamamı tüm insanların başından geçmiş olaylardır. Yüce Allah'ın sıfatlarının nasıl tecelli ettiğini öğrenebilen, fikir yürütebilen bir varlık olan Âdem ve eşi bir cennet evreninde rahat ve kolay şekilde yaşamaktaydı. İblîs'in cennet evrenine paralel olan başka bir evrenden fısıldamasıyla Yüce Allah'ın emrine karşı geldiler. Anında tövbe ettiler. Yüce Allah onların tövbelerini kabul etti. İblîs Âdem'e meydan okumaya devam etti. Âdem de kabul etti. Yüce Allah bu karşılıklı meydan okumanın gerçekleşmesine izin verdi. Âdem'i, eşini ve tüm insanları daha alçak olan şu an içinde bulunduğumuz evrene gönderdi. Aynı şekilde İblîs'i ve onun soyundan olan cinleri de paralel bir evrene yerleştirdi. Sınavın kuralı gereği olarak cinlerin insanların kalp ve beyindeki sinir hücrelerine kuantum seviyesinde kendi paralel evrenlerinden fısıldayabilme izni verildi. Tek yapabildikleri fısıldamaktır. Ne yazık ki insanların çoğu bu sınavı kaybetti.

7. A'râf Suresi

Ayet 20

Arapça Metin (Harekeli)

974|7|20|فَوَسْوَسَ لَهُمَا ٱلشَّيْطَٰنُ لِيُبْدِىَ لَهُمَا مَا وُۥرِىَ عَنْهُمَا مِن سَوْءَٰتِهِمَا وَقَالَ مَا نَهَىٰكُمَا رَبُّكُمَا عَنْ هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةِ إِلَّآ أَن تَكُونَا مَلَكَيْنِ أَوْ تَكُونَا مِنَ ٱلْخَٰلِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

974|7|20|فوسوس لهما الشيطن ليبدي لهما ما وري عنهما من سوتهما وقال ما نهيكما ربكما عن هذه الشجره الا ان تكونا ملكين او تكونا من الخلدين

Latin Literal

20. Fe vesvese lehumuş şeytânu li yubdiye lehumâ mâ vuriye anhumâ min sev’âtihimâ ve kâle mâ nehâkumâ rabbukumâ an hâzihiş şecereti illâ en tekûnâ melekeyni ev tekûnâ minel hâlidîn(hâlidîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki vesvese verdi* ikisine şeytân29; ortaya çıkarması için ikisine çirkinliklerinden** kendilerine gizlenmişi/saklanmışı; dedi (şeytân): "Men etmiş değildir ikinizi Rabbiniz4 şu ağaçtan691 dışında ki olursunuz ikiniz iki melek48; ya da olursunuz ikiniz ölümsüzlerden185."

Ahmed Samira Çevirisi

20 So the devil talked to/gave evil suggestions and temptations to them (B) to show to them (B) what was hidden/concealed from them (B) from their (B)’s shameful genital private parts, and he said: "Your (B)’s Lord did not prevent you (B) from that/this tree except that you (B) become/be two angels or you (B) become/be from the immortal/eternal ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fevesvese öyle ki vesvese verdi فَوَسْوَسَ وسوس
2 lehuma o ikisine لَهُمَا -
3 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
4 liyubdiye ortaya çıkaması için لِيُبْدِيَ بدو
5 lehuma ikisine لَهُمَا -
6 ma مَا -
7 vuriye gizlenmişi/saklanmışı
8 anhuma ikisinden عَنْهُمَا -
9 min مِنْ -
10 sev'atihima çirkinliklerinden سَوْاتِهِمَا سوا
11 ve kale dedi وَقَالَ قول
12 ma değildir مَا -
13 nehakuma men etmiş ikinizi نَهَاكُمَا نهي
14 rabbukuma Rabbiniz رَبُّكُمَا ربب
15 an عَنْ -
16 hazihi şu هَٰذِهِ -
17 ş-şecerati ağaçtan الشَّجَرَةِ شجر
18 illa ancak إِلَّا -
19 en ki أَنْ -
20 tekuna olursunuz ikiniz تَكُونَا كون
21 melekeyni iki melek مَلَكَيْنِ ملك
22 ev ya da أَوْ -
23 tekuna olursunuz ikiniz تَكُونَا كون
24 mine مِنَ -
25 l-halidine ölümsüzlerden الْخَالِدِينَ خلد

Notlar

Not 1

*Olay kendisine izin verilen en büyük şeytân olan İblîs'in bir cennet evreninde mesken edinen Âdem ve eşine fısıldamasıdır. İblîs kendi cennetinden indirilmiş ve kovulmuştur. İzin gereği Âdem ve eşinin bulunduğu cennet evrenine dışardan (mutlak ki başka bir paralel evrenden) fısıldama yapmaktadır. Âdem ve eşinin (tüm kadın erkek insanların) yaşadığı bu cennet bizlerin ilk cennetidir. Anlarız ki bu cennette ölümsüzlük yoktur. **Cinsel organ bölgeleri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

7. A'râf Suresi

Ayet 22

Arapça Metin (Harekeli)

976|7|22|فَدَلَّىٰهُمَا بِغُرُورٍ فَلَمَّا ذَاقَا ٱلشَّجَرَةَ بَدَتْ لَهُمَا سَوْءَٰتُهُمَا وَطَفِقَا يَخْصِفَانِ عَلَيْهِمَا مِن وَرَقِ ٱلْجَنَّةِ وَنَادَىٰهُمَا رَبُّهُمَآ أَلَمْ أَنْهَكُمَا عَن تِلْكُمَا ٱلشَّجَرَةِ وَأَقُل لَّكُمَآ إِنَّ ٱلشَّيْطَٰنَ لَكُمَا عَدُوٌّ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

976|7|22|فدليهما بغرور فلما ذاقا الشجره بدت لهما سوتهما وطفقا يخصفان عليهما من ورق الجنه وناديهما ربهما الم انهكما عن تلكما الشجره واقل لكما ان الشيطن لكما عدو مبين

Latin Literal

22. Fedellâhumâ bi gurûr(gurûrin), fe lemmâ zâkâş şecerete bedet lehumâ sev’âtuhumâ ve tafikâ yahsıfâni aleyhimâ min varakıl cenneh(cenneti), ve nâdâhumâ rabbuhumâ e lem enhekumâ an tilkumeş şecereti ve ekul lekumâ inneş şeytâne lekumâ aduvvun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kılavuzluk/delalet etti* ikisine** kandırmayla/aldatmayla; öyle ki ne zaman tattı ikisi ağacı691; göründü ikisine çirkin yerleri***; ve hemen başladı ikisi ilmikleyip/bağlayıp örtmeye üzerlerine cennet**** yapraklarından; ve nida etti/seslendi ikisine** Rableri4: "Asla men etmedim mi ikinizi** şu ağaçtan691; ve demedim mi ikinize** doğrusu şeytân29 ikinize apaçık bir düşmandır."

Ahmed Samira Çevirisi

22 So he lured/attracted and lowered them (B) , with deceit/temptation so when they (B) tasted/experienced the tree, their (B)’s shameful genital private parts appeared to them (B), and they (B) started and continued (to) stick/tried hard to make do with what they do not have on them (B) from the Paradise’s leaves , and their (B)’s Lord called them (B): "Did I not forbid/prevent you (B) from that the tree, and I said to you (B) that the devil (is) for you (B) an evident enemy?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fedellahuma öyle ki kılavuzluk/delalet etti ikisine فَدَلَّاهُمَا دلل
2 bigururin kandırmayla/aldatmayla بِغُرُورٍ غرر
3 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
4 zaka tattılar ذَاقَا ذوق
5 ş-şecerate ağacı الشَّجَرَةَ شجر
6 bedet göründü بَدَتْ بدو
7 lehuma ikisine لَهُمَا -
8 sev'atuhuma çirkin yerleri سَوْاتُهُمَا سوا
9 ve tafika ve hemen başladılar وَطَفِقَا طفق
10 yehsifani ilmikleyip/bağlayıp örtmeye يَخْصِفَانِ خصف
11 aleyhima üzerlerine عَلَيْهِمَا -
12 min مِنْ -
13 veraki yapraklarından وَرَقِ ورق
14 l-cenneti cennet الْجَنَّةِ جنن
15 ve nadahuma ve nida etti وَنَادَاهُمَا ندو
16 rabbuhuma Rableri رَبُّهُمَا ربب
17 elem asla أَلَمْ -
18 enhekuma men etmedim mi ikinizi أَنْهَكُمَا نهي
19 an عَنْ -
20 tilkuma şu تِلْكُمَا -
21 ş-şecerati ağaçtan الشَّجَرَةِ شجر
22 ve ekul ve demedim mi وَأَقُلْ قول
23 lekuma ikinize لَكُمَا -
24 inne doğrusu إِنَّ -
25 ş-şeytane şeytan الشَّيْطَانَ شطن
26 lekuma ikinize لَكُمَا -
27 aduvvun bir düşmandır عَدُوٌّ عدو
28 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

Notlar

Not 1

*Şeytân.**Âdem ve eşine. Erkek insana ve kadın insana.***Cinsel organ bölgeleri.****İlk cennetimiz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

İlk cennet evreninde hepimizin tattığı ölümsüzlük ağacı. İlk cennette bulunan ağaç. Kavram 691

691 İlk cennet evrenimizde iblisin kandırmasıyla Yüce Allah'ın ilâhlık sıfatına ortak koştuğumuz ağaç. İblis bu ağaçtan tattığımızda ölümsüzler olacağımız yalanıyla hepimizi kandırdı ve ilk cennet evreninden çıkmamıza neden oldu. Bizler Yüce Allah'ı çağırmak yerine bir ağaca bel bağladık. Ağacın bizlere ilâhi yardım edeceğine inandık. Bu günahın bedelini ilk cennetten öldürülerek çıkarılmayla ödedik. Ancak Rabbimiz yine bizim tevbemizi kabul etti ve bizlere 2. bir şans verdi. Daha alçak olan bir evrene gönderildik. İblisle olan sınavın 2. periyodunu şu an yaşamaktayız.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 691: İlk cennet evreninde hepimizin tattığı ölümsüzlük ağacı. İlk cennette bulunan ağaç.

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: İlk cennet evreninde hepimizin tattığı ölümsüzlük ağacı. İlk cennette bulunan ağaç.

Kavram No: 691

Kısa Açıklama: 691 İlk cennet evrenimizde iblisin kandırmasıyla Yüce Allah'ın ilâhlık sıfatına ortak koştuğumuz ağaç. İblis bu ağaçtan tattığımızda ölümsüzler olacağımız yalanıyla hepimizi kandırdı ve ilk cennet evreninden çıkmamıza neden oldu. Bizler Yüce Allah'ı çağırmak yerine bir ağaca bel bağladık. Ağacın bizlere ilâhi yardım edeceğine inandık. Bu günahın bedelini ilk cennetten öldürülerek çıkarılmayla ödedik. Ancak Rabbimiz yine bizim tevbemizi kabul etti ve bizlere 2. bir şans verdi. Daha alçak olan bir evrene gönderildik. İblisle olan sınavın 2. periyodunu şu an yaşamaktayız.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 3

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

A'râf Suresi - Ayet 19

Türkçe Meal: "Ve ey Âdem 50 ! Mesken edin sen ve eşin cennette *; öyle ki yiyin ikiniz dilediğiniz yerden; ve yaklaşmayın ikiniz şu ağaca 691 ; öyle ki olursunuz ikiniz zalimlerden 257 ."

Arapça: 973|7|19|ويادم اسكن انت وزوجك الجنه فكلا من حيث شيتما ولا تقربا هذه الشجره فتكونا من الظلمين

A'râf Suresi - Ayet 20

Türkçe Meal: Öyle ki vesvese verdi * ikisine şeytân 29 ; ortaya çıkarması için ikisine çirkinliklerinden ** kendilerine gizlenmişi/saklanmışı; dedi (şeytân): "Men etmiş değildir ikinizi Rabbiniz 4 şu ağaçtan 691 dışında ki olursunuz ikiniz iki melek 48 ; ya da olursunuz ikiniz ölümsüzlerden 185 ."

Arapça: 974|7|20|فوسوس لهما الشيطن ليبدي لهما ما وري عنهما من سوتهما وقال ما نهيكما ربكما عن هذه الشجره الا ان تكونا ملكين او تكونا من الخلدين

A'râf Suresi - Ayet 22

Türkçe Meal: Öyle ki kılavuzluk/delalet etti * ikisine ** kandırmayla/aldatmayla; öyle ki ne zaman tattı ikisi ağacı 691 ; göründü ikisine çirkin yerleri *** ; ve hemen başladı ikisi ilmikleyip/bağlayıp örtmeye üzerlerine cennet **** yapraklarından; ve nida etti/seslendi ikisine ** Rableri 4 : "Asla men etmedim mi ikinizi ** şu ağaçtan 691 ; ve demedim mi ikinize ** doğrusu şeytân 29 ikinize apaçık bir düşmandır."

Arapça: 976|7|22|فدليهما بغرور فلما ذاقا الشجره بدت لهما سوتهما وطفقا يخصفان عليهما من ورق الجنه وناديهما ربهما الم انهكما عن تلكما الشجره واقل لكما ان الشيطن لكما عدو مبين