Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 48: Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi)

Bu kavram 30 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

48Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

2. Bakara Suresi

Ayet 30

Arapça Metin (Harekeli)

37|2|30|وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَٰٓئِكَةِ إِنِّى جَاعِلٌ فِى ٱلْأَرْضِ خَلِيفَةً قَالُوٓا۟ أَتَجْعَلُ فِيهَا مَن يُفْسِدُ فِيهَا وَيَسْفِكُ ٱلدِّمَآءَ وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ قَالَ إِنِّىٓ أَعْلَمُ مَا لَا تَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

37|2|30|واذ قال ربك للمليكه اني جاعل في الارض خليفه قالوا اتجعل فيها من يفسد فيها ويسفك الدما ونحن نسبح بحمدك ونقدس لك قال اني اعلم ما لا تعلمون

Latin Literal

30. Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî câilun fîl ardı halîfeh(halîfeten), kâlû e tec’alu fîhâ men yufsidu fîhâ ve yesfikud dimâ(dimâe), ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek(leke), kâle innî a’lemu mâ lâ tâ’lemûn(tâ’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman Rabbin4 meleklere48: “Doğrusu ben yapıcıyım yerde/yeryüzünde bir halîfe189*.”; dediler**: “Kimse mi yaparsın orada*** (ki) fesat çıkarır/bozgunculuk yapar orada***; ve döker kan; ve bizler tesbih57 ederiz seni hamd3 ile; ve takdis ederiz/kutsarız seni”; dedi****: “Doğrusu ben bilirim bilmediğinizi.”

Ahmed Samira Çevirisi

30 And when your Lord said to the angels: "That I am making/creating/putting in the earth a caliph/successor/leader ." They said: "Do you make/create/put in it, who corrupts in it and sheds the blood, and we praise/glorify with Your praise and we (continue to admit Your) holiness/sanctity to You." He said: "I know what you do not know."

Notlar

Not 1

*Homo Sapiens yani bilge insan diğer insan türlerinin yerine halîfe olmuştur. 2:21 ayetinde işaret edilen insan türlerinin soyu kesilmiş ve onların yerine bilge insan yerin hâkimi yapılmıştır. Homo Sapiens öncesi Dünya gezegeninde yaşayan bu insan türleri takva sahibi değildi. Yaratılış gereği fücurlarıyla hareket ediyorlardı. Bilge insan değillerdi. Hayvansı iç güdülerle hareket ederek yerde kan döküyorlar, birbirlerini öldürüyorlar ve bozgunculuk yapıyorlardı. Melekler bunu gördüleri için Yüce Allah'a soru sormaktadırlar. **Melekler.***Yerde.****Allah.

2. Bakara Suresi

Ayet 31

Arapça Metin (Harekeli)

38|2|31|وَعَلَّمَ ءَادَمَ ٱلْأَسْمَآءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى ٱلْمَلَٰٓئِكَةِ فَقَالَ أَنۢبِـُٔونِى بِأَسْمَآءِ هَٰٓؤُلَآءِ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

38|2|31|وعلم ادم الاسما كلها ثم عرضهم علي المليكه فقال انبوني باسما هولا ان كنتم صدقين

Latin Literal

31. Ve alleme âdemel esmâe kullehâ summe aradahum alel melâiketi fe kâle enbiûnî bi esmâi hâulâi in kuntum sadikîn(sadikîne).

Türkçe Çeviri

Ve öğretti* Âdem'e50 isimleri49; tamamını onun; sonra sundu onları (isimleri) melekler48 üzerine; ve dedi: “Haber verin bana bunların isimlerini49; eğer olduysanız sâdıklar182.”

Ahmed Samira Çevirisi

31 And He taught Adam the names, all of them, then He displayed/exhibited/showed them on (to) the angels, so He said: "Inform Me with (the) names (of) those, if you were truthful."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve alleme ve öğretti وَعَلَّمَ علم
2 ademe Adem'e ادَمَ -
3 l-esma'e isimleri الْأَسْمَاءَ سمو
4 kulleha tamamını onun كُلَّهَا كلل
5 summe sonra ثُمَّ -
6 aradehum sundu onları (isimleri) عَرَضَهُمْ عرض
7 ala üzerine عَلَى -
8 l-melaiketi melekler- الْمَلَائِكَةِ ملك
9 fekale ve dedi فَقَالَ قول
10 enbiuni haber verin bana أَنْبِئُونِي نبا
11 biesma'i isimlerini بِأَسْمَاءِ سمو
12 ha'ula'i bunların هَٰؤُلَاءِ -
13 in eğer إِنْ -
14 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
15 sadikine doğrular صَادِقِينَ صدق

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın sıfatları ve nasıl tecelli ettikleri öğretildi. Bu öğretme süreci evrenimiz yaratılmadan önce Yüce Allah'ın arşında bir yerde gerçekleşti.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Âdem, Adem Kavram 50

50 Bilge insandan (Homo Sapiens) ilk nebi/peygamber. Âdem ve eşi örneklemi üzerinden insanlığın başından geçen olaylar Kur'an'la hatırlatılmaktadır. Âdem ve eşinin başından geçen olayların tamamı tüm insanların başından geçmiş olaylardır. Yüce Allah'ın sıfatlarının nasıl tecelli ettiğini öğrenebilen, fikir yürütebilen bir varlık olan Âdem ve eşi bir cennet evreninde rahat ve kolay şekilde yaşamaktaydı. İblîs'in cennet evrenine paralel olan başka bir evrenden fısıldamasıyla Yüce Allah'ın emrine karşı geldiler. Anında tövbe ettiler. Yüce Allah onların tövbelerini kabul etti. İblîs Âdem'e meydan okumaya devam etti. Âdem de kabul etti. Yüce Allah bu karşılıklı meydan okumanın gerçekleşmesine izin verdi. Âdem'i, eşini ve tüm insanları daha alçak olan şu an içinde bulunduğumuz evrene gönderdi. Aynı şekilde İblîs'i ve onun soyundan olan cinleri de paralel bir evrene yerleştirdi. Sınavın kuralı gereği olarak cinlerin insanların kalp ve beyindeki sinir hücrelerine kuantum seviyesinde kendi paralel evrenlerinden fısıldayabilme izni verildi. Tek yapabildikleri fısıldamaktır. Ne yazık ki insanların çoğu bu sınavı kaybetti.

2. Bakara Suresi

Ayet 34

Arapça Metin (Harekeli)

41|2|34|وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَٰٓئِكَةِ ٱسْجُدُوا۟ لِءَادَمَ فَسَجَدُوٓا۟ إِلَّآ إِبْلِيسَ أَبَىٰ وَٱسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

41|2|34|واذ قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس ابي واستكبر وكان من الكفرين

Latin Literal

34. Ve iz kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), ebâ vestekbere ve kâne minel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve dediğimiz zaman meleklere48: “Secde70 edin Âdem'e50”; öyle ki secde70 ettiler (melekler); iblîs190 dışında; hoşlanmadı/reddetti (iblîs); ve büyüklendi; ve oldu kâfirlerden.

Ahmed Samira Çevirisi

34 And when We said to the angels: "Prostrate to Adam." So they prostrated except Satan , he refused/hated and became arrogant, and he was from the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve zaman وَإِذْ -
2 kulna dediğimiz قُلْنَا قول
3 lilmelaiketi meleklere لِلْمَلَائِكَةِ ملك
4 scudu secde edin اسْجُدُوا سجد
5 liademe Adem'e لِادَمَ -
6 fesecedu öyle ki secde ettiler فَسَجَدُوا سجد
7 illa ancak إِلَّا -
8 iblise iblîs إِبْلِيسَ -
9 eba hoşlanmadı/reddetti (iblis) أَبَىٰ ابي
10 vestekbera ve büyüklendi وَاسْتَكْبَرَ كبر
11 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
12 mine مِنَ -
13 l-kafirine kâfirlerden الْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Âdem, Adem Kavram 50

50 Bilge insandan (Homo Sapiens) ilk nebi/peygamber. Âdem ve eşi örneklemi üzerinden insanlığın başından geçen olaylar Kur'an'la hatırlatılmaktadır. Âdem ve eşinin başından geçen olayların tamamı tüm insanların başından geçmiş olaylardır. Yüce Allah'ın sıfatlarının nasıl tecelli ettiğini öğrenebilen, fikir yürütebilen bir varlık olan Âdem ve eşi bir cennet evreninde rahat ve kolay şekilde yaşamaktaydı. İblîs'in cennet evrenine paralel olan başka bir evrenden fısıldamasıyla Yüce Allah'ın emrine karşı geldiler. Anında tövbe ettiler. Yüce Allah onların tövbelerini kabul etti. İblîs Âdem'e meydan okumaya devam etti. Âdem de kabul etti. Yüce Allah bu karşılıklı meydan okumanın gerçekleşmesine izin verdi. Âdem'i, eşini ve tüm insanları daha alçak olan şu an içinde bulunduğumuz evrene gönderdi. Aynı şekilde İblîs'i ve onun soyundan olan cinleri de paralel bir evrene yerleştirdi. Sınavın kuralı gereği olarak cinlerin insanların kalp ve beyindeki sinir hücrelerine kuantum seviyesinde kendi paralel evrenlerinden fısıldayabilme izni verildi. Tek yapabildikleri fısıldamaktır. Ne yazık ki insanların çoğu bu sınavı kaybetti.

Secde; genel tanım. Kavram 70

70 Yaratılış özelliğiyle diz çöküp boyun eğmek.

iblîs Kavram 190

190 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan bir varlık. Kendisini daha üstün görerek Yüce Allah’ın Âdem’e yani insanoğluna secde emrine uymamıştır. Bu nedenle kâfir olmuş bir varlıktır. Âdem’e yani insanlığa karşı meydan okuması Yüce Allah tarafından kabul edilmiştir. Bu nedenle Âdemoğlu olarak yani bilge insanlar olarak bir sınavın içindeyiz. Bu sınavın ana konusu insanoğlu olarak Yüce Allah’a, O’nun arşında verdiğimiz mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye uymaktır. İblîs Âdemoğlunun çoğunun bu antlaşmayı bozarak sınavı kaybedeceği varsayımını yapmıştır. Yüce Allah iblîsin zannında doğru çıktığını bildirmektedir. Çoğu insan antlaşmayı bozmuş ve müşrik olmuştur. İnsanların çoğu da bu nedenle cehennemdedir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 87

Arapça Metin (Harekeli)

380|3|87|أُو۟لَٰٓئِكَ جَزَآؤُهُمْ أَنَّ عَلَيْهِمْ لَعْنَةَ ٱللَّهِ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةِ وَٱلنَّاسِ أَجْمَعِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

380|3|87|اوليك جزاوهم ان عليهم لعنه الله والمليكه والناس اجمعين

Latin Literal

87. Ulâike cezâuhum enne aleyhim la’netallâhi vel melâiketi ven nâsi ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; cezasıdır onların ki üzerlerinedir laneti280 Allah'ın; ve meleklerin48; ve insanların; topluca.

Ahmed Samira Çevirisi

87 Those, their reward (is) that on them (is) God’s curse/torture and the angel’s, and the people all (E).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
2 ceza'uhum cezasıdır onların جَزَاؤُهُمْ جزي
3 enne ki أَنَّ -
4 aleyhim üzerlerinedir عَلَيْهِمْ -
5 lea'nete laneti لَعْنَةَ لعن
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 velmelaiketi ve meleklerin وَالْمَلَائِكَةِ ملك
8 ve nnasi ve insanların وَالنَّاسِ نوس
9 ecmeiyne topluca أَجْمَعِينَ جمع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

4. Nisâ Suresi

Ayet 166

Arapça Metin (Harekeli)

659|4|166|لَّٰكِنِ ٱللَّهُ يَشْهَدُ بِمَآ أَنزَلَ إِلَيْكَ أَنزَلَهُۥ بِعِلْمِهِۦ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ يَشْهَدُونَ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ شَهِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

659|4|166|لكن الله يشهد بما انزل اليك انزله بعلمه والمليكه يشهدون وكفي بالله شهيدا

Latin Literal

166. Lâkinillâhu yeşhedu bi mâ enzele ileyke enzelehu bi ılmihî, vel melâiketu yeşhedûn(yeşhedûne). Ve kefâ billâhi şehîdâ(şehîden).

Türkçe Çeviri

Oysa Allah şahitlik/tanıklık eder indirdiğine* sana; indirdi onu* kendi ilmiyle; ve melekler48 (de) şahitlik/tanıklık eder; ve kâfi geldi/yetti Allah bir tanık/şahit (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

166 But God witnesses/testifies with what He descended to you, He descended it with His knowledge, and the angels witness/testify, and enough with God (as) a witness.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lakini oysa لَٰكِنِ -
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 yeşhedu şahitlik/tanıklık eder يَشْهَدُ شهد
4 bima بِمَا -
5 enzele indirdiğine أَنْزَلَ نزل
6 ileyke sana إِلَيْكَ -
7 enzelehu indirdi onu أَنْزَلَهُ نزل
8 biilmihi kendi ilmiyle بِعِلْمِهِ علم
9 velmelaiketu ve melekler de وَالْمَلَائِكَةُ ملك
10 yeşhedune şahitlik/tanıklık eder يَشْهَدُونَ شهد
11 ve kefa ve kâfi geldi/yetti وَكَفَىٰ كفي
12 billahi Allah بِاللَّهِ -
13 şehiden bir tanık/şahit (olarak) شَهِيدًا شهد

Notlar

Not 1

*Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

4. Nisâ Suresi

Ayet 172

Arapça Metin (Harekeli)

665|4|172|لَّن يَسْتَنكِفَ ٱلْمَسِيحُ أَن يَكُونَ عَبْدًا لِّلَّهِ وَلَا ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ ٱلْمُقَرَّبُونَ وَمَن يَسْتَنكِفْ عَنْ عِبَادَتِهِۦ وَيَسْتَكْبِرْ فَسَيَحْشُرُهُمْ إِلَيْهِ جَمِيعًا

Arapça Metin (Harekesiz)

665|4|172|لن يستنكف المسيح ان يكون عبدا لله ولا المليكه المقربون ومن يستنكف عن عبادته ويستكبر فسيحشرهم اليه جميعا

Latin Literal

172. Len yestenkifel mesîhu en yekûne abden lillâhi ve lâl melâiketul mukarrabûn(mukarrabûne). Ve men yestenkif an ibâdetihî ve yestekbir fe se yahşuruhum ileyhi cemîâ(cemîan).

Türkçe Çeviri

Asla geri durmaz Mesih* ki olur bir kul46 Allah'a; ve yakınlaştırılmış melekler48 (de); ve kim geri durur onun kulluğundan46 ve büyüklenir; öyle ki haşreder556 onları kendine topluca.

Ahmed Samira Çevirisi

172 The Messiah will never/not refuse/reject that to be a slave/worshipper to God, and nor the angels the neared/close, and who refuses/rejects from worshipping Him, and becomes arrogant, so He will gather them to Him all together.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 len asla لَنْ -
2 yestenkife geri durmaz يَسْتَنْكِفَ نكف
3 l-mesihu Mesih الْمَسِيحُ -
4 en ki أَنْ -
5 yekune olur يَكُونَ كون
6 abden bir kul عَبْدًا عبد
7 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
8 ve la ve وَلَا -
9 l-melaiketu melekler (de) الْمَلَائِكَةُ ملك
10 l-mukarrabune yakınlaştırılmış الْمُقَرَّبُونَ قرب
11 ve men ve kim وَمَنْ -
12 yestenkif geri durur يَسْتَنْكِفْ نكف
13 an ki عَنْ -
14 ibadetihi kulluğuna onun عِبَادَتِهِ عبد
15 ve yestekbir ve büyüklenir وَيَسْتَكْبِرْ كبر
16 feseyehşuruhum öyle ki haşreder onları فَسَيَحْشُرُهُمْ حشر
17 ileyhi kendine إِلَيْهِ -
18 cemian topluca جَمِيعًا جمع

Notlar

Not 1

*Meryem oğlu Îsâ

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

797|6|8|وَقَالُوا۟ لَوْلَآ أُنزِلَ عَلَيْهِ مَلَكٌ وَلَوْ أَنزَلْنَا مَلَكًا لَّقُضِىَ ٱلْأَمْرُ ثُمَّ لَا يُنظَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

797|6|8|وقالوا لولا انزل عليه ملك ولو انزلنا ملكا لقضي الامر ثم لا ينظرون

Latin Literal

8. Ve kâlû lev lâ unzile aleyhi melek(melekun), ve lev enzelnâ meleken, le kudıyel emru summe lâ yunzarûn(yunzarûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: "İndirilmeli değil miydi ona bir melek48?"; şayet indirseydik bir melek48 mutlak tamamlanırdı emir/iş*; sonra göz açtırılmazlardı.

Ahmed Samira Çevirisi

8 And they said: "If only (an) angel was descended on him." And if We descended an angel, the matter/affair would have been executed/ended , then they (would) not be given time/delayed .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kalu ve dediler وَقَالُوا قول
2 levla değil miydi? لَوْلَا -
3 unzile indirilmeli أُنْزِلَ نزل
4 aleyhi O'na عَلَيْهِ -
5 melekun bir melek مَلَكٌ ملك
6 velev şayet وَلَوْ -
7 enzelna indirseydik أَنْزَلْنَا نزل
8 meleken bir melek مَلَكًا ملك
9 lekudiye mutlak kadere bağlanırdı لَقُضِيَ قضي
10 l-emru emir/iş الْأَمْرُ امر
11 summe sonra ثُمَّ -
12 la لَا -
13 yunzerune göz açtırılmaz يُنْظَرُونَ نظر

Notlar

Not 1

*Hiperuzayda bulunan bu şerefli elçiler kendilerine verilen görevleri/emirleri/işleri yerine getirirler. Levh-i Mahfuz'u tekrar kodlama yetkisi verilen bu elçiler Rabblerinin emriyle dünya gezegenini ışık hızında aniden yok edebilirler. Yok etme süresi ışık hızında olduğu için göz açıp kapama süre bile çok uzun bir süre halinde gelir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

6. En'âm Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

798|6|9|وَلَوْ جَعَلْنَٰهُ مَلَكًا لَّجَعَلْنَٰهُ رَجُلًا وَلَلَبَسْنَا عَلَيْهِم مَّا يَلْبِسُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

798|6|9|ولو جعلنه ملكا لجعلنه رجلا وللبسنا عليهم ما يلبسون

Latin Literal

9. Ve lev cealnâhu meleken le cealnâhu raculen ve le lebesnâ aleyhim mâ yelbisûn(yelbisûne).

Türkçe Çeviri

Şayet yapsaydık onu bir melek48; mutlak yapardık onu bir adam; ve mutlak elbise giydirirdik üzerlerine onların (meleklerin) giydikleriyle onların (insanların).

Ahmed Samira Çevirisi

9 And if We made him an angel, We would have made him a man, We would have dressed on him (from) what they dress.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velev şayet وَلَوْ -
2 cealnahu yapsaydık onu جَعَلْنَاهُ جعل
3 meleken bir melek مَلَكًا ملك
4 lecealnahu mutlak yapardık onu لَجَعَلْنَاهُ جعل
5 raculen bir adam رَجُلًا رجل
6 velelebesna ve mutlak giydirirdik وَلَلَبَسْنَا لبس
7 aleyhim üzerlerine onların عَلَيْهِمْ -
8 ma مَا -
9 yelbisune giydiklerini يَلْبِسُونَ لبس

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

6. En'âm Suresi

Ayet 50

Arapça Metin (Harekeli)

839|6|50|قُل لَّآ أَقُولُ لَكُمْ عِندِى خَزَآئِنُ ٱللَّهِ وَلَآ أَعْلَمُ ٱلْغَيْبَ وَلَآ أَقُولُ لَكُمْ إِنِّى مَلَكٌ إِنْ أَتَّبِعُ إِلَّا مَا يُوحَىٰٓ إِلَىَّ قُلْ هَلْ يَسْتَوِى ٱلْأَعْمَىٰ وَٱلْبَصِيرُ أَفَلَا تَتَفَكَّرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

839|6|50|قل لا اقول لكم عندي خزاين الله ولا اعلم الغيب ولا اقول لكم اني ملك ان اتبع الا ما يوحي الي قل هل يستوي الاعمي والبصير افلا تتفكرون

Latin Literal

50. Kul lâ ekûlu lekum indî hazâinullâhi ve lâ a’lemul gaybe ve lâ ekûlu lekum innî melek(melekun), in ettebiu illâ mâ yûhâ ileyy(ileyye), kul hel yestevîl a’mâ vel basîr(basîru),e fe lâ tetefekkerûn(tetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Demem sizlere (ki) indimdedir/yanımdadır Allah'ın hazineleri; ve bilmem gaybı62; ve demem sizlere (ki) ben bir meleğim48; tabi olur değilim üzerime vahyedilen* dışında"; de ki: "Aynı seviyede olur mu âmâ/kör ve gören; öyle ki tefekkür357 etmez misiniz?"

Ahmed Samira Çevirisi

50 Say: "I do not say to you, at me (are) God’s safes/storages (treasures), and I do not know the unseen/absent ,and I do not say to you that I am (an) angel/king/owner , that I follow except what (is) transmitted/revealed to me." Say: "Do the blind, and the seeing become equal/alike, so do you not think?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 la لَا -
3 ekulu demem أَقُولُ قول
4 lekum sizlere لَكُمْ -
5 indi indimdedir/yanımdadır عِنْدِي عند
6 hazainu hazineleri خَزَائِنُ خزن
7 llahi Allah'ın اللَّهِ -
8 ve la ve وَلَا -
9 ea'lemu bilmem أَعْلَمُ علم
10 l-gaybe gaybı الْغَيْبَ غيب
11 ve la ve وَلَا -
12 ekulu demem أَقُولُ قول
13 lekum sizlere لَكُمْ -
14 inni ben إِنِّي -
15 melekun bir meleğim مَلَكٌ ملك
16 in değilim إِنْ -
17 ettebiu tabi olur أَتَّبِعُ تبع
18 illa dışında إِلَّا -
19 ma مَا -
20 yuha vahyedilene يُوحَىٰ وحي
21 ileyye üzerime إِلَيَّ -
22 kul de ki قُلْ قول
23 hel midir? هَلْ -
24 yestevi aynı seviyedem mi يَسْتَوِي سوي
25 l-ea'ma âmâ الْأَعْمَىٰ عمي
26 velbesiru ve gören وَالْبَصِيرُ بصر
27 efela öyle ki أَفَلَا -
28 tetefekkerune tefekkür etmez misiniz تَتَفَكَّرُونَ فكر

Notlar

Not 1

*Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Tefekkür Kavram 357

357 Aklı kullanarak derinlemesine fikir/akıl/mantık yürütmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 158

Arapça Metin (Harekeli)

947|6|158|هَلْ يَنظُرُونَ إِلَّآ أَن تَأْتِيَهُمُ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ أَوْ يَأْتِىَ رَبُّكَ أَوْ يَأْتِىَ بَعْضُ ءَايَٰتِ رَبِّكَ يَوْمَ يَأْتِى بَعْضُ ءَايَٰتِ رَبِّكَ لَا يَنفَعُ نَفْسًا إِيمَٰنُهَا لَمْ تَكُنْ ءَامَنَتْ مِن قَبْلُ أَوْ كَسَبَتْ فِىٓ إِيمَٰنِهَا خَيْرًا قُلِ ٱنتَظِرُوٓا۟ إِنَّا مُنتَظِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

947|6|158|هل ينظرون الا ان تاتيهم المليكه او ياتي ربك او ياتي بعض ايت ربك يوم ياتي بعض ايت ربك لا ينفع نفسا ايمنها لم تكن امنت من قبل او كسبت في ايمنها خيرا قل انتظروا انا منتظرون

Latin Literal

158. Hel yanzurûne illâ en te’tiyehumul melâiketu ev ye’tiye rabbuke ev ye’tiye ba’du âyâti rabbik(rabbike), yevme ye’tî ba’du âyâti rabbike lâ yenfeu nefsen îmânuhâ lem tekun âmenet min kablu ev kesebet fî îmânihâ hayrâ(hayran), kul intezırû innâ muntezırûn(muntezırûne).

Türkçe Çeviri

Bakarlar mı (onlar) dışında ki gelir onlara melekler48 ya da gelir (senin) Rabbin4 ya da gelir (senin) Rabbinin4 bazıları ayetleri237?; gündür (ki) gelir bazı ayetleri237 (senin) Rabbinin; menfaat sağlamaz bir nefse201 iman47 etmesi onun (nefsin); asla olmaz (-sa) (o nefis) iman47 etmiş önceden ya da kazanmamış (-sa) (o nefis) kendi imanında47 bir hayır; de ki: "Bakın! Doğrusu bizler (de) bakanlarız.

Ahmed Samira Çevirisi

158 Do they wait except that the angels come to them , or your Lord comes, or some (of) your Lord’s verses/evidences come? (On) a day/time some (of) your Lord’s verses/evidences come, a self’s belief does not benefit (it) if it was (had) not believed from before, or gained goodness in its belief, say: "Wait/watch , We are waiting/watching."

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Ayetler Kavram 237

237 Ayet kelimesi gösterge, işaret, kanıt, mucize anlamındadır. Çoğul olarak kullanıldığında Yüce Allah'ın varlığına kanıt olacak muhteşem mucizeleri işaret eder. Evrenin kendisi içindeki her şeyle Yüce Allah'ın ayetlerindendir. Evren kitabını bilimsel olarak okuyanlar Yüce Allah'ın bu ayetlerine tanıklık ederler.

7. A'râf Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

965|7|11|وَلَقَدْ خَلَقْنَٰكُمْ ثُمَّ صَوَّرْنَٰكُمْ ثُمَّ قُلْنَا لِلْمَلَٰٓئِكَةِ ٱسْجُدُوا۟ لِءَادَمَ فَسَجَدُوٓا۟ إِلَّآ إِبْلِيسَ لَمْ يَكُن مِّنَ ٱلسَّٰجِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

965|7|11|ولقد خلقنكم ثم صورنكم ثم قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس لم يكن من السجدين

Latin Literal

11. Ve lekad halaknâkum summe savvernâkum summe kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), lem yekun mines sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun yarattık sizleri*; sonra biçimlendirdik sizleri**; sonra dedik*** meleklere48: "Secde70 edin Âdem'e50"; öyle ki secde12 ettiler dışında iblîs190 (ki) asla olmuyordu secde70 edenlerden.

Ahmed Samira Çevirisi

11 And We had created you, then We pictured/formed you , then We said to the angels: "Prostrate to Adam." So they prostrated except Satan , was not from the prostrating.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 haleknakum yarattık sizleri خَلَقْنَاكُمْ خلق
3 summe sonra ثُمَّ -
4 savvernakum biçimlendirdik sizleri صَوَّرْنَاكُمْ صور
5 summe sonra ثُمَّ -
6 kulna dedik قُلْنَا قول
7 lilmelaiketi meleklere لِلْمَلَائِكَةِ ملك
8 scudu secde edin اسْجُدُوا سجد
9 liademe Âdem'e لِادَمَ -
10 fesecedu öyle ki secde ettiler فَسَجَدُوا سجد
11 illa dışında إِلَّا -
12 iblise İblis إِبْلِيسَ -
13 lem asla لَمْ -
14 yekun olmuyordu يَكُنْ كون
15 mine مِنَ -
16 s-sacidine secde edenlerden السَّاجِدِينَ سجد

Notlar

Not 1

*İnsanların bilinçlerinin yaratılması. Çoğul eril olarak gelmişltir.**İnsanların bedenlerinin şekillendirilmesi.***Anlarız ki Âdem'in meleklere sunulması ve iblîsle yaşanan durumu tüm insanlar Âdem'in yaşadığı gibi fiziksel bir bedene sahip olarak yaşamıştır. Anlarız ki insanlar olarak bizler bilinçlerimiz ve bedenlerimizle daha önceden yaratılmışızdır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Âdem, Adem Kavram 50

50 Bilge insandan (Homo Sapiens) ilk nebi/peygamber. Âdem ve eşi örneklemi üzerinden insanlığın başından geçen olaylar Kur'an'la hatırlatılmaktadır. Âdem ve eşinin başından geçen olayların tamamı tüm insanların başından geçmiş olaylardır. Yüce Allah'ın sıfatlarının nasıl tecelli ettiğini öğrenebilen, fikir yürütebilen bir varlık olan Âdem ve eşi bir cennet evreninde rahat ve kolay şekilde yaşamaktaydı. İblîs'in cennet evrenine paralel olan başka bir evrenden fısıldamasıyla Yüce Allah'ın emrine karşı geldiler. Anında tövbe ettiler. Yüce Allah onların tövbelerini kabul etti. İblîs Âdem'e meydan okumaya devam etti. Âdem de kabul etti. Yüce Allah bu karşılıklı meydan okumanın gerçekleşmesine izin verdi. Âdem'i, eşini ve tüm insanları daha alçak olan şu an içinde bulunduğumuz evrene gönderdi. Aynı şekilde İblîs'i ve onun soyundan olan cinleri de paralel bir evrene yerleştirdi. Sınavın kuralı gereği olarak cinlerin insanların kalp ve beyindeki sinir hücrelerine kuantum seviyesinde kendi paralel evrenlerinden fısıldayabilme izni verildi. Tek yapabildikleri fısıldamaktır. Ne yazık ki insanların çoğu bu sınavı kaybetti.

Secde; genel tanım. Kavram 70

70 Yaratılış özelliğiyle diz çöküp boyun eğmek.

iblîs Kavram 190

190 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan bir varlık. Kendisini daha üstün görerek Yüce Allah’ın Âdem’e yani insanoğluna secde emrine uymamıştır. Bu nedenle kâfir olmuş bir varlıktır. Âdem’e yani insanlığa karşı meydan okuması Yüce Allah tarafından kabul edilmiştir. Bu nedenle Âdemoğlu olarak yani bilge insanlar olarak bir sınavın içindeyiz. Bu sınavın ana konusu insanoğlu olarak Yüce Allah’a, O’nun arşında verdiğimiz mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye uymaktır. İblîs Âdemoğlunun çoğunun bu antlaşmayı bozarak sınavı kaybedeceği varsayımını yapmıştır. Yüce Allah iblîsin zannında doğru çıktığını bildirmektedir. Çoğu insan antlaşmayı bozmuş ve müşrik olmuştur. İnsanların çoğu da bu nedenle cehennemdedir.

7. A'râf Suresi

Ayet 20

Arapça Metin (Harekeli)

974|7|20|فَوَسْوَسَ لَهُمَا ٱلشَّيْطَٰنُ لِيُبْدِىَ لَهُمَا مَا وُۥرِىَ عَنْهُمَا مِن سَوْءَٰتِهِمَا وَقَالَ مَا نَهَىٰكُمَا رَبُّكُمَا عَنْ هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةِ إِلَّآ أَن تَكُونَا مَلَكَيْنِ أَوْ تَكُونَا مِنَ ٱلْخَٰلِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

974|7|20|فوسوس لهما الشيطن ليبدي لهما ما وري عنهما من سوتهما وقال ما نهيكما ربكما عن هذه الشجره الا ان تكونا ملكين او تكونا من الخلدين

Latin Literal

20. Fe vesvese lehumuş şeytânu li yubdiye lehumâ mâ vuriye anhumâ min sev’âtihimâ ve kâle mâ nehâkumâ rabbukumâ an hâzihiş şecereti illâ en tekûnâ melekeyni ev tekûnâ minel hâlidîn(hâlidîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki vesvese verdi* ikisine şeytân29; ortaya çıkarması için ikisine çirkinliklerinden** kendilerine gizlenmişi/saklanmışı; dedi (şeytân): "Men etmiş değildir ikinizi Rabbiniz4 şu ağaçtan691 dışında ki olursunuz ikiniz iki melek48; ya da olursunuz ikiniz ölümsüzlerden185."

Ahmed Samira Çevirisi

20 So the devil talked to/gave evil suggestions and temptations to them (B) to show to them (B) what was hidden/concealed from them (B) from their (B)’s shameful genital private parts, and he said: "Your (B)’s Lord did not prevent you (B) from that/this tree except that you (B) become/be two angels or you (B) become/be from the immortal/eternal ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fevesvese öyle ki vesvese verdi فَوَسْوَسَ وسوس
2 lehuma o ikisine لَهُمَا -
3 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
4 liyubdiye ortaya çıkaması için لِيُبْدِيَ بدو
5 lehuma ikisine لَهُمَا -
6 ma مَا -
7 vuriye gizlenmişi/saklanmışı
8 anhuma ikisinden عَنْهُمَا -
9 min مِنْ -
10 sev'atihima çirkinliklerinden سَوْاتِهِمَا سوا
11 ve kale dedi وَقَالَ قول
12 ma değildir مَا -
13 nehakuma men etmiş ikinizi نَهَاكُمَا نهي
14 rabbukuma Rabbiniz رَبُّكُمَا ربب
15 an عَنْ -
16 hazihi şu هَٰذِهِ -
17 ş-şecerati ağaçtan الشَّجَرَةِ شجر
18 illa ancak إِلَّا -
19 en ki أَنْ -
20 tekuna olursunuz ikiniz تَكُونَا كون
21 melekeyni iki melek مَلَكَيْنِ ملك
22 ev ya da أَوْ -
23 tekuna olursunuz ikiniz تَكُونَا كون
24 mine مِنَ -
25 l-halidine ölümsüzlerden الْخَالِدِينَ خلد

Notlar

Not 1

*Olay kendisine izin verilen en büyük şeytân olan İblîs'in bir cennet evreninde mesken edinen Âdem ve eşine fısıldamasıdır. İblîs kendi cennetinden indirilmiş ve kovulmuştur. İzin gereği Âdem ve eşinin bulunduğu cennet evrenine dışardan (mutlak ki başka bir paralel evrenden) fısıldama yapmaktadır. Âdem ve eşinin (tüm kadın erkek insanların) yaşadığı bu cennet bizlerin ilk cennetidir. Anlarız ki bu cennette ölümsüzlük yoktur. **Cinsel organ bölgeleri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

İlk cennet evreninde hepimizin tattığı ölümsüzlük ağacı. İlk cennette bulunan ağaç. Kavram 691

691 İlk cennet evrenimizde iblisin kandırmasıyla Yüce Allah'ın ilâhlık sıfatına ortak koştuğumuz ağaç. İblis bu ağaçtan tattığımızda ölümsüzler olacağımız yalanıyla hepimizi kandırdı ve ilk cennet evreninden çıkmamıza neden oldu. Bizler Yüce Allah'ı çağırmak yerine bir ağaca bel bağladık. Ağacın bizlere ilâhi yardım edeceğine inandık. Bu günahın bedelini ilk cennetten öldürülerek çıkarılmayla ödedik. Ancak Rabbimiz yine bizim tevbemizi kabul etti ve bizlere 2. bir şans verdi. Daha alçak olan bir evrene gönderildik. İblisle olan sınavın 2. periyodunu şu an yaşamaktayız.

15. Hicr Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

1807|15|7|لَّوْ مَا تَأْتِينَا بِٱلْمَلَٰٓئِكَةِ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1807|15|7|لو ما تاتينا بالمليكه ان كنت من الصدقين

Latin Literal

7. Lev mâ te’tînâ bil melâiketi in kunte minas sâdıkîn(sâdıkîne).

Türkçe Çeviri

“Neden gelir değilsin bizlere meleklerle48 eğer olduysan doğrulardan.”

Ahmed Samira Çevirisi

7 If you (could) come to us with the angels , if you were from truthful! (expression of wonderment).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lev neden لَوْ -
2 ma değilsin مَا -
3 te'tina gelir bizlere تَأْتِينَا اتي
4 bil-melaiketi meleklerle بِالْمَلَائِكَةِ ملك
5 in eğer إِنْ -
6 kunte olduysan كُنْتَ كون
7 mine مِنَ -
8 s-sadikine doğrulardan الصَّادِقِينَ صدق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

15. Hicr Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

1808|15|8|مَا نُنَزِّلُ ٱلْمَلَٰٓئِكَةَ إِلَّا بِٱلْحَقِّ وَمَا كَانُوٓا۟ إِذًا مُّنظَرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1808|15|8|ما ننزل المليكه الا بالحق وما كانوا اذا منظرين

Latin Literal

8. Mâ nunezzilul melâikete illâ bil hakkı ve mâ kânû izen munzarîn(munzarîne).

Türkçe Çeviri

İndirir değiliz melekleri48 hakla/gerçekle (olması) dışında; ve olmuş değillerdir o zaman mühlet verilenler.

Ahmed Samira Çevirisi

8 We do not descend the angels except with the truth , and they (the disbelievers) were not then delayed/waited .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 nunezzilu indiririz نُنَزِّلُ نزل
3 l-melaikete melekleri الْمَلَائِكَةَ ملك
4 illa ancak إِلَّا -
5 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
6 ve ma ve değildir وَمَا -
7 kanu oldular كَانُوا كون
8 izen o zaman إِذًا -
9 munzerine mühlet verilenler مُنْظَرِينَ نظر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

15. Hicr Suresi

Ayet 28

Arapça Metin (Harekeli)

1828|15|28|وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَٰٓئِكَةِ إِنِّى خَٰلِقٌۢ بَشَرًا مِّن صَلْصَٰلٍ مِّنْ حَمَإٍ مَّسْنُونٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1828|15|28|واذ قال ربك للمليكه اني خلق بشرا من صلصل من حما مسنون

Latin Literal

28. Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî hâlikun beşeren min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman Rabbin4 meleklere48; doğrusu ben bir yaratıcıyım bir beşer432 salsâlinden224; bir topraktan; bir mesnûndur1002.

Ahmed Samira Çevirisi

28 When/if your Lord said to the angels : "That I am creating (a) human/humans from black (foul mud) dry mud/clay smoothened/rotted ."

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Beşer Kavram 432

432 İnsanoğlu.

15. Hicr Suresi

Ayet 30

Arapça Metin (Harekeli)

1830|15|30|فَسَجَدَ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1830|15|30|فسجد المليكه كلهم اجمعون

Latin Literal

30. Fe secedel melâiketu kulluhum ecmaûn(ecmaûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki secde70 ettiler melekler48; hepsi onların* topluca.

Ahmed Samira Çevirisi

30 So the angels all/all together prostrated.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fesecede öyle ki secde ettiler فَسَجَدَ سجد
2 l-melaiketu melekler الْمَلَائِكَةُ ملك
3 kulluhum hepsi onların كُلُّهُمْ كلل
4 ecmeune topluca أَجْمَعُونَ جمع

Notlar

Not 1

*Meleklerin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Secde; genel tanım. Kavram 70

70 Yaratılış özelliğiyle diz çöküp boyun eğmek.

16. Nahl Suresi

Ayet 33

Arapça Metin (Harekeli)

1932|16|33|هَلْ يَنظُرُونَ إِلَّآ أَن تَأْتِيَهُمُ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ أَوْ يَأْتِىَ أَمْرُ رَبِّكَ كَذَٰلِكَ فَعَلَ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَمَا ظَلَمَهُمُ ٱللَّهُ وَلَٰكِن كَانُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1932|16|33|هل ينظرون الا ان تاتيهم المليكه او ياتي امر ربك كذلك فعل الذين من قبلهم وما ظلمهم الله ولكن كانوا انفسهم يظلمون

Latin Literal

33. Hel yanzurûne illâ en te’tiyehumul melâiketu ev ye’tiye emru rabbik(rabbike), kezâlike fe alellezîne min kablihim, ve mâ zalemehumullâhu ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne).

Türkçe Çeviri

Bakarlar* mı dışında ki gelir onlara melekler48 ya da gelir emri** (senin) Rabbinin4?; işte böyledir; faaliyet etti*** onlardan önceki kimseler (de); ve zulmetmiş257 değildi onlara Allah; velakin/fakat oldular kendi nefislerine201 zulmederler257.

Ahmed Samira Çevirisi

33 Do they wait/watch except that the angels or your Lord’s order/command comes ? As/like that those from before them made/did, and God did not cause injustice/oppression to them, and but they were themselves causing injustice/oppression.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 hel mi? هَلْ -
2 yenzurune bakarlar يَنْظُرُونَ نظر
3 illa dışına إِلَّا -
4 en ki أَنْ -
5 te'tiyehumu gelir onlara تَأْتِيَهُمُ اتي
6 l-melaiketu melekler الْمَلَائِكَةُ ملك
7 ev ya da أَوْ -
8 ye'tiye gelir يَأْتِيَ اتي
9 emru emri أَمْرُ امر
10 rabbike Rabbinin رَبِّكَ ربب
11 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
12 feale faaliyete geçer فَعَلَ فعل
13 ellezine kimseler (de) الَّذِينَ -
14 min مِنْ -
15 kablihim onlardan önceki قَبْلِهِمْ قبل
16 ve ma ve değildi وَمَا -
17 zelemehumu zulmetmiş onlara ظَلَمَهُمُ ظلم
18 llahu Allah اللَّهُ -
19 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
20 kanu oldular كَانُوا كون
21 enfusehum kendi nefislerine أَنْفُسَهُمْ نفس
22 yezlimune zulmederler يَظْلِمُونَ ظلم

Notlar

Not 1

*Beklerler mi?**Azap. ***Aynı şekilde davrandılar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

16. Nahl Suresi

Ayet 49

Arapça Metin (Harekeli)

1948|16|49|وَلِلَّهِ يَسْجُدُ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ مِن دَآبَّةٍ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ وَهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1948|16|49|ولله يسجد ما في السموت وما في الارض من دابه والمليكه وهم لا يستكبرون

Latin Literal

49. Ve lillâhi yescudu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı min dâbbetin vel melâiketu ve hum lâ yestekbirûn(yestekbirûne). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Ve Allah'a secde12 eder göklerdeki ve yerdeki bir debelenenden/canlıdan; ve melekler48 (de); ve onlar büyüklenmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

49 And to God prostrates what (is) in the skies/space and what (is) in the earth/Planet Earth from a walker/creeper/crawler , and the angels , and they are not being arrogant.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velillahi ve Allah'a وَلِلَّهِ -
2 yescudu secde eder/teslim olur يَسْجُدُ سجد
3 ma مَا -
4 fi فِي -
5 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
6 ve ma ve وَمَا -
7 fi فِي -
8 l-erdi yerdeki الْأَرْضِ ارض
9 min مِنْ -
10 dabbetin bir debelenenden/canlıdan دَابَّةٍ دبب
11 velmelaiketu ve melekler (de) وَالْمَلَائِكَةُ ملك
12 ve hum ve onlar وَهُمْ -
13 la لَا -
14 yestekbirune büyüklenmezler يَسْتَكْبِرُونَ كبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

17. İsrâ Suresi

Ayet 61

Arapça Metin (Harekeli)

2088|17|61|وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَٰٓئِكَةِ ٱسْجُدُوا۟ لِءَادَمَ فَسَجَدُوٓا۟ إِلَّآ إِبْلِيسَ قَالَ ءَأَسْجُدُ لِمَنْ خَلَقْتَ طِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2088|17|61|واذ قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس قال اسجد لمن خلقت طينا

Latin Literal

61. Ve iz kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), kâle e escudu li men halakte tînâ(tînen).

Türkçe Çeviri

Ve dediğimiz zaman meleklere48; "Secde edin Âdem'e; öyle ki secde ettiler iblîs190 dışında; dedi (iblîs): "Secde mi ederim kimseye (ki) yarattın bir tinden582?."

Ahmed Samira Çevirisi

61 And when We said to the angels: "Prostrate to Adam." So they prostrated except Satan/Iblis, he said: "Do I prostrate to who you created (from) mud/clay ?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz bir zaman وَإِذْ -
2 kulna dediğimiz قُلْنَا قول
3 lilmelaiketi meleklere لِلْمَلَائِكَةِ ملك
4 scudu secde edin اسْجُدُوا سجد
5 liademe Adem'e لِادَمَ -
6 fesecedu öyle ki secde ettiler فَسَجَدُوا سجد
7 illa dışında إِلَّا -
8 iblise iblis إِبْلِيسَ -
9 kale dedi قَالَ قول
10 eescudu secde mi ederim أَأَسْجُدُ سجد
11 limen kimseye لِمَنْ -
12 halekte yarattığın خَلَقْتَ خلق
13 tinen bir tinden طِينًا طين

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

iblîs Kavram 190

190 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan bir varlık. Kendisini daha üstün görerek Yüce Allah’ın Âdem’e yani insanoğluna secde emrine uymamıştır. Bu nedenle kâfir olmuş bir varlıktır. Âdem’e yani insanlığa karşı meydan okuması Yüce Allah tarafından kabul edilmiştir. Bu nedenle Âdemoğlu olarak yani bilge insanlar olarak bir sınavın içindeyiz. Bu sınavın ana konusu insanoğlu olarak Yüce Allah’a, O’nun arşında verdiğimiz mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye uymaktır. İblîs Âdemoğlunun çoğunun bu antlaşmayı bozarak sınavı kaybedeceği varsayımını yapmıştır. Yüce Allah iblîsin zannında doğru çıktığını bildirmektedir. Çoğu insan antlaşmayı bozmuş ve müşrik olmuştur. İnsanların çoğu da bu nedenle cehennemdedir.

Tin Kavram 582

582 Islak toprak. Suyla karışık toprak.

18. Kehf Suresi

Ayet 50

Arapça Metin (Harekeli)

2188|18|50|وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَٰٓئِكَةِ ٱسْجُدُوا۟ لِءَادَمَ فَسَجَدُوٓا۟ إِلَّآ إِبْلِيسَ كَانَ مِنَ ٱلْجِنِّ فَفَسَقَ عَنْ أَمْرِ رَبِّهِۦٓ أَفَتَتَّخِذُونَهُۥ وَذُرِّيَّتَهُۥٓ أَوْلِيَآءَ مِن دُونِى وَهُمْ لَكُمْ عَدُوٌّۢ بِئْسَ لِلظَّٰلِمِينَ بَدَلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2188|18|50|واذ قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس كان من الجن ففسق عن امر ربه افتتخذونه وذريته اوليا من دوني وهم لكم عدو بيس للظلمين بدلا

Latin Literal

50. Ve iz kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), kâne minel cinni fe feseka an emri rabbih(rabbihî), e fe tettehızûnehu ve zurriyyetehû evliyâe min dûnî ve hum lekum aduvv(aduvvun), bi’se liz zâlimîne bedelâ(bedelen).

Türkçe Çeviri

Ve dediğimiz zaman meleklere48; secde70 edin Âdem'e50; öyle ki secde70 ettiler iblîs190 dışında; oldu (iblîs) cinden210; öyle ki fâsık oldu/saptı Rabbinin4 emrinden; öyle ki onu (iblisi) ve onun (iblisin) zürriyetini380 evliya212 mı edinirsiniz astımdan?; ve onlar sizlere düşmandır; ne perişan/sefil bir bedel/karşılık oldu zalimlere257.

Ahmed Samira Çevirisi

50 And when We said to the angels: "Prostrate to Adam, so they prostrated except Satan/Iblis (he) was from the Jinns/an intelligent free willing creature created before man , so he debauched from his Lord’s order/command , do you take him and his descendants (as) guardians/allies from other than Me? And they are for you an enemy, and how bad to the unjust/oppressive an exchange/replacement/substitution?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve zaman وَإِذْ -
2 kulna dediğimiz قُلْنَا قول
3 lilmelaiketi meleklere لِلْمَلَائِكَةِ ملك
4 scudu secde edin اسْجُدُوا سجد
5 liademe Adem'e لِادَمَ -
6 fesecedu öyle ki secde ettiler فَسَجَدُوا سجد
7 illa dışında إِلَّا -
8 iblise iblis إِبْلِيسَ -
9 kane oldu كَانَ كون
10 mine مِنَ -
11 l-cinni cinden الْجِنِّ جنن
12 fe fe seka öyle ki fasık oldu/saptı فَفَسَقَ فسق
13 an عَنْ -
14 emri emrinden أَمْرِ امر
15 rabbihi Rabbinin رَبِّهِ ربب
16 efetettehizunehu öyle ki edinir misiniz onu أَفَتَتَّخِذُونَهُ اخذ
17 ve zurriyyetehu ve onun zürriyetini/neslini/soyunu وَذُرِّيَّتَهُ ذرر
18 evliya'e evliya/veliler أَوْلِيَاءَ ولي
19 min مِنْ -
20 duni astımdan دُونِي دون
21 vehum ve onlar وَهُمْ -
22 lekum sizlere لَكُمْ -
23 aduvvun düşmanlık etti عَدُوٌّ عدو
24 bi'se perişan/sefil oldu بِئْسَ باس
25 lizzalimine zalimler için لِلظَّالِمِينَ ظلم
26 bedelen bir bedel/karşılık بَدَلًا بدل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Âdem, Adem Kavram 50

50 Bilge insandan (Homo Sapiens) ilk nebi/peygamber. Âdem ve eşi örneklemi üzerinden insanlığın başından geçen olaylar Kur'an'la hatırlatılmaktadır. Âdem ve eşinin başından geçen olayların tamamı tüm insanların başından geçmiş olaylardır. Yüce Allah'ın sıfatlarının nasıl tecelli ettiğini öğrenebilen, fikir yürütebilen bir varlık olan Âdem ve eşi bir cennet evreninde rahat ve kolay şekilde yaşamaktaydı. İblîs'in cennet evrenine paralel olan başka bir evrenden fısıldamasıyla Yüce Allah'ın emrine karşı geldiler. Anında tövbe ettiler. Yüce Allah onların tövbelerini kabul etti. İblîs Âdem'e meydan okumaya devam etti. Âdem de kabul etti. Yüce Allah bu karşılıklı meydan okumanın gerçekleşmesine izin verdi. Âdem'i, eşini ve tüm insanları daha alçak olan şu an içinde bulunduğumuz evrene gönderdi. Aynı şekilde İblîs'i ve onun soyundan olan cinleri de paralel bir evrene yerleştirdi. Sınavın kuralı gereği olarak cinlerin insanların kalp ve beyindeki sinir hücrelerine kuantum seviyesinde kendi paralel evrenlerinden fısıldayabilme izni verildi. Tek yapabildikleri fısıldamaktır. Ne yazık ki insanların çoğu bu sınavı kaybetti.

Secde; genel tanım. Kavram 70

70 Yaratılış özelliğiyle diz çöküp boyun eğmek.

iblîs Kavram 190

190 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan bir varlık. Kendisini daha üstün görerek Yüce Allah’ın Âdem’e yani insanoğluna secde emrine uymamıştır. Bu nedenle kâfir olmuş bir varlıktır. Âdem’e yani insanlığa karşı meydan okuması Yüce Allah tarafından kabul edilmiştir. Bu nedenle Âdemoğlu olarak yani bilge insanlar olarak bir sınavın içindeyiz. Bu sınavın ana konusu insanoğlu olarak Yüce Allah’a, O’nun arşında verdiğimiz mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye uymaktır. İblîs Âdemoğlunun çoğunun bu antlaşmayı bozarak sınavı kaybedeceği varsayımını yapmıştır. Yüce Allah iblîsin zannında doğru çıktığını bildirmektedir. Çoğu insan antlaşmayı bozmuş ve müşrik olmuştur. İnsanların çoğu da bu nedenle cehennemdedir.

Cin Kavram 210

210 İblis ve onun soyundan olan varlıklar. İblis Âdem'e secde etmedi. Yüce Allah'ın emrine karşı geldi ve fâsıklardan/sapanlardan oldu. Bir cennet evrenine yerleştirilen Âdem ve eşini ayartarak Yüce Allah'ın yasağını çiğnetti. Yüce Allah Âdem ve eşiyle birlikte yasağı çiğneyen tüm insanları cennetten indirdi. Âdem derhal tevbe etti. Yüce Allah onun tevbesini kabul etti. İblis Âdem'e meydan okudu. Yüce Allah bu meydan okumaya izin verdi. Âdem soyu olan insanlarla iblis soyu olan cinler arasında 2. tur bir savaş başladı. 2. savaş cennet evreninden daha alçak yerleşimli olan günümüz evreninde şu an devam etmektedir. İnsanoğlu 1. savaşı kaybetti. 2. savaşın içindeyiz. 2. şansımızı kullanıyoruz. Savaş kuralları gereği her doğan insana bir cin yoldaşlık eder. İnsan bu cinle mücadele eder. Cin kendisine verilen izni kullanır. Yani insanın kalbine fısıldar. Kalbine vesvese verir. Yüce Allah'ın dosdoğru yolu olan kutsal kitaplardan uzaklaştırmak ister. İnsanı Yüce Allah'ın emrinden saptırmak ister. Maalesef insanların pek azı haricinde çoğu 2. savaşı da kaybetti. Yüce Allah'ın cehennemi cinden ve insanlardan doldururum sözü hak oldu.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

20. Tâ-Hâ Suresi

Ayet 116

Arapça Metin (Harekeli)

2462|20|116|وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَٰٓئِكَةِ ٱسْجُدُوا۟ لِءَادَمَ فَسَجَدُوٓا۟ إِلَّآ إِبْلِيسَ أَبَىٰ

Arapça Metin (Harekesiz)

2462|20|116|واذ قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس ابي

Latin Literal

116. Ve iz kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), ebâ.

Türkçe Çeviri

Ve dediğimiz zaman meleklere48 secde70 edin Âdem'e50; öyle ki secde70 ettiler; ancak iblîs190 reddetti/geri çevirdi.

Ahmed Samira Çevirisi

116 And when We said to the angels: "Prostrate to Adam." So they prostrated except Satan/Iblis refused/hated.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve وَإِذْ -
2 kulna dediğimiz zaman قُلْنَا قول
3 lilmelaiketi meleklere لِلْمَلَائِكَةِ ملك
4 scudu secde edin اسْجُدُوا سجد
5 liademe Adem'e لِادَمَ -
6 fesecedu öyle ki secde ettiler فَسَجَدُوا سجد
7 illa ancak إِلَّا -
8 iblise İblis إِبْلِيسَ -
9 eba reddetti/geri çevirdi أَبَىٰ ابي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Âdem, Adem Kavram 50

50 Bilge insandan (Homo Sapiens) ilk nebi/peygamber. Âdem ve eşi örneklemi üzerinden insanlığın başından geçen olaylar Kur'an'la hatırlatılmaktadır. Âdem ve eşinin başından geçen olayların tamamı tüm insanların başından geçmiş olaylardır. Yüce Allah'ın sıfatlarının nasıl tecelli ettiğini öğrenebilen, fikir yürütebilen bir varlık olan Âdem ve eşi bir cennet evreninde rahat ve kolay şekilde yaşamaktaydı. İblîs'in cennet evrenine paralel olan başka bir evrenden fısıldamasıyla Yüce Allah'ın emrine karşı geldiler. Anında tövbe ettiler. Yüce Allah onların tövbelerini kabul etti. İblîs Âdem'e meydan okumaya devam etti. Âdem de kabul etti. Yüce Allah bu karşılıklı meydan okumanın gerçekleşmesine izin verdi. Âdem'i, eşini ve tüm insanları daha alçak olan şu an içinde bulunduğumuz evrene gönderdi. Aynı şekilde İblîs'i ve onun soyundan olan cinleri de paralel bir evrene yerleştirdi. Sınavın kuralı gereği olarak cinlerin insanların kalp ve beyindeki sinir hücrelerine kuantum seviyesinde kendi paralel evrenlerinden fısıldayabilme izni verildi. Tek yapabildikleri fısıldamaktır. Ne yazık ki insanların çoğu bu sınavı kaybetti.

Secde; genel tanım. Kavram 70

70 Yaratılış özelliğiyle diz çöküp boyun eğmek.

iblîs Kavram 190

190 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan bir varlık. Kendisini daha üstün görerek Yüce Allah’ın Âdem’e yani insanoğluna secde emrine uymamıştır. Bu nedenle kâfir olmuş bir varlıktır. Âdem’e yani insanlığa karşı meydan okuması Yüce Allah tarafından kabul edilmiştir. Bu nedenle Âdemoğlu olarak yani bilge insanlar olarak bir sınavın içindeyiz. Bu sınavın ana konusu insanoğlu olarak Yüce Allah’a, O’nun arşında verdiğimiz mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye uymaktır. İblîs Âdemoğlunun çoğunun bu antlaşmayı bozarak sınavı kaybedeceği varsayımını yapmıştır. Yüce Allah iblîsin zannında doğru çıktığını bildirmektedir. Çoğu insan antlaşmayı bozmuş ve müşrik olmuştur. İnsanların çoğu da bu nedenle cehennemdedir.

23. Mü'minûn Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

2695|23|24|فَقَالَ ٱلْمَلَؤُا۟ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِن قَوْمِهِۦ مَا هَٰذَآ إِلَّا بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ يُرِيدُ أَن يَتَفَضَّلَ عَلَيْكُمْ وَلَوْ شَآءَ ٱللَّهُ لَأَنزَلَ مَلَٰٓئِكَةً مَّا سَمِعْنَا بِهَٰذَا فِىٓ ءَابَآئِنَا ٱلْأَوَّلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2695|23|24|فقال الملوا الذين كفروا من قومه ما هذا الا بشر مثلكم يريد ان يتفضل عليكم ولو شا الله لانزل مليكه ما سمعنا بهذا في اباينا الاولين

Latin Literal

24. Fe kâlel meleullezîne keferû min kavmihî mâ hâzâ illâ beşerun mıslukum yurîdu en yetefaddale aleykum, ve lev şâallâhu le enzele melâikeh(melâiketen), mâ semi’nâ bi hâzâ fî âbâinel evvelîn(evvelîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki dedi melesi364 -(ki) onun* kavminden/toplumundan kâfirlik25 etmiş kimselerdir-: "Değildir bu** sizlerin misali870 bir beşer432 dışında; arzular** ki faziletli202 olsun üzerinize; velev/şayet dileseydi Allah mutlak indirirdi melekleri48; işitmiş değiliz bunu*** evvelki babalarımızda/atalarımızda."

Ahmed Samira Çevirisi

24 So said the nobles/assembly from those who disbelieved from his nation: "That (is) not except a human similar to you he wants that (he) makes himself more preferred/favoured on (to) you, and if God willed/wanted , He would have descended angels, we did not hear with that in our fathers/forefathers, the first/beginners."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fekale öyle ki dedi فَقَالَ قول
2 l-meleu melesi الْمَلَأُ ملا
3 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
5 min مِنْ -
6 kavmihi kavminden/toplumundan onun قَوْمِهِ قوم
7 ma değildir مَا -
8 haza bu هَٰذَا -
9 illa dışında إِلَّا -
10 beşerun bir beşer بَشَرٌ بشر
11 mislukum misli sizlerin مِثْلُكُمْ مثل
12 yuridu arzular يُرِيدُ رود
13 en ki أَنْ -
14 yetefeddele faziletli olsun يَتَفَضَّلَ فضل
15 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
16 velev velev/şayet وَلَوْ -
17 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
18 llahu Allah اللَّهُ -
19 leenzele mutlak indirirdi لَأَنْزَلَ نزل
20 melaiketen melekleri مَلَائِكَةً ملك
21 ma değiliz مَا -
22 semia'na işitmiş سَمِعْنَا سمع
23 bihaza bunu بِهَٰذَا -
24 fi فِي -
25 abaina babalarımızda/atalarımızda ابَائِنَا ابو
26 l-evveline evvelki الْأَوَّلِينَ اول

Notlar

Not 1

*Nûh'un.**Nûh.***Anlaşılır ki Nûh'tan meleklerin görünmesi gibi mucizeler istemektedirler. Melekler inmeden, bir mucize göstermeden bir resûl olamazsın demektedirler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

Mele Kavram 364

364 Toplumun önde gelenleri, yetkinleri.

Beşer Kavram 432

432 İnsanoğlu.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 56

Arapça Metin (Harekeli)

3587|33|56|إِنَّ ٱللَّهَ وَمَلَٰٓئِكَتَهُۥ يُصَلُّونَ عَلَى ٱلنَّبِىِّ يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ صَلُّوا۟ عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا۟ تَسْلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3587|33|56|ان الله ومليكته يصلون علي النبي يايها الذين امنوا صلوا عليه وسلموا تسليما

Latin Literal

56. İnnallâhe ve melâiketehu yusallûne alen nebiyyi, yâ eyyuhellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ(teslîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah ve melekleri48 salât22 ederler nebiye132; ey iman47 etmiş kimseler! Salât83 edin ona*; ve teslim olun bir teslim (-le).

Ahmed Samira Çevirisi

56 That truly God and His angels bless and compliment on the prophet. You, you those who believed, pray and call for God’s blessing on him (the prophet) and great greetings.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 llahe Allah اللَّهَ -
3 ve melaiketehu ve melekleri onun وَمَلَائِكَتَهُ ملك
4 yusallune salla ederler يُصَلُّونَ صلو
5 ala عَلَى -
6 n-nebiyyi nebiye/peygambere النَّبِيِّ نبا
7 ya eyyuha ey يَاأَيُّهَا -
8 ellezine kimseler الَّذِينَ -
9 amenu iman etmiş امَنُوا امن
10 sallu salla edin صَلُّوا صلو
11 aleyhi ona عَلَيْهِ -
12 ve sellimu ve teslim olun وَسَلِّمُوا سلم
13 teslimen bir teslim (-le) تَسْلِيمًا سلم

Notlar

Not 1

*Nebiye.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Yüce Allah'ın kuluna salâtı/salâtları. Kavram 22

22 Yüce Allah’ın kulunu gözünün önünden ayırmaması (52:48); hemen arkasından gözetlemesi/takip etmesi; koruması, kollaması, ilgisiz kalmaması. Yüce Allah’ın kuluna cevap vermesi, değer vermesi.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

34. Sebe' Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

3644|34|40|وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ يَقُولُ لِلْمَلَٰٓئِكَةِ أَهَٰٓؤُلَآءِ إِيَّاكُمْ كَانُوا۟ يَعْبُدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3644|34|40|ويوم يحشرهم جميعا ثم يقول للمليكه اهولا اياكم كانوا يعبدون

Latin Literal

40. Ve yevme yahşuruhum cemîan summe yekûlu lil melâiketi e hâulâi iyyâkum kânû ya’budûn(ya’budûne).

Türkçe Çeviri

Ve gündür (ki) haşreder556* onları topluca; sonra der* meleklere48: "Bunlar mı ancak sizlere oldular kulluk46 ederler?"

Ahmed Samira Çevirisi

40 And a day/time He gathers them all/all together then He says to the angels: "Are those (who) were (to) you worshipping?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yevme ve gündür (ki) وَيَوْمَ يوم
2 yehşuruhum haşreder onları يَحْشُرُهُمْ حشر
3 cemian topluca جَمِيعًا جمع
4 summe sonra ثُمَّ -
5 yekulu der يَقُولُ قول
6 lilmelaiketi meleklere لِلْمَلَائِكَةِ ملك
7 eha'ula'i bunlar mı? أَهَٰؤُلَاءِ -
8 iyyakum ancak sizlere إِيَّاكُمْ -
9 kanu oldular كَانُوا كون
10 yea'budune kulluk ederler يَعْبُدُونَ عبد

Notlar

Not 1

*Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

38. Sâd Suresi

Ayet 71

Arapça Metin (Harekeli)

4039|38|71|إِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَٰٓئِكَةِ إِنِّى خَٰلِقٌۢ بَشَرًا مِّن طِينٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

4039|38|71|اذ قال ربك للمليكه اني خلق بشرا من طين

Latin Literal

71. İz kâle rabbuke lil melâiketi innî hâlikun beşeren min tîn(tînin).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman (senin) Rabbin4 meleklere48; "Doğrusu ben yaratıcıyım bir beşer432 bir tinden582."

Ahmed Samira Çevirisi

71 When your Lord said to the angels: "That I am creating a human from mud/clay ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iz zaman إِذْ -
2 kale dediği قَالَ قول
3 rabbuke Rabbin رَبُّكَ ربب
4 lilmelaiketi meleklere لِلْمَلَائِكَةِ ملك
5 inni doğrusu ben إِنِّي -
6 halikun yaratıcıyım خَالِقٌ خلق
7 beşeran bir beşer بَشَرًا بشر
8 min مِنْ -
9 tinin tinden طِينٍ طين

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Beşer Kavram 432

432 İnsanoğlu.

Tin Kavram 582

582 Islak toprak. Suyla karışık toprak.

38. Sâd Suresi

Ayet 73

Arapça Metin (Harekeli)

4041|38|73|فَسَجَدَ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4041|38|73|فسجد المليكه كلهم اجمعون

Latin Literal

73. Fe secedel melâiketu kulluhum ecmaûn(ecmaûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki secde70 ettiler melekler48; hepsi onların topluca.

Ahmed Samira Çevirisi

73 So the angels prostrated all of them, all/all together.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fesecede öyle ki secde ettiler فَسَجَدَ سجد
2 l-melaiketu melekler الْمَلَائِكَةُ ملك
3 kulluhum hepsi onların كُلُّهُمْ كلل
4 ecmeune topluca أَجْمَعُونَ جمع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Secde; genel tanım. Kavram 70

70 Yaratılış özelliğiyle diz çöküp boyun eğmek.

53. Necm Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

4808|53|26|وَكَم مِّن مَّلَكٍ فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ لَا تُغْنِى شَفَٰعَتُهُمْ شَيْـًٔا إِلَّا مِنۢ بَعْدِ أَن يَأْذَنَ ٱللَّهُ لِمَن يَشَآءُ وَيَرْضَىٰٓ

Arapça Metin (Harekesiz)

4808|53|26|وكم من ملك في السموت لا تغني شفعتهم شيا الا من بعد ان ياذن الله لمن يشا ويرضي

Latin Literal

26. Ve kem min melekin fîs semâvâti lâ tugnî şefâatuhum şey’en illâ min ba’di en ye’zenallâhu limen yeşâu ve yerdâ.

Türkçe Çeviri

Ve nicedir meleklerden48 göklerde*; zenginleştirmez şefâatleri114 onların bir şey; dışındadır sonrasında ki izin verir Allah; dilediği ve razı olduğu kimse için.

Ahmed Samira Çevirisi

26 And how many from (an) angel (is) in the skies/space, their mediation does not enrich/suffice a thing except from after that God permits/allows to whom He wills/wants/intends, and He accepts/approves.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kem ve nicedir وَكَمْ -
2 min مِنْ -
3 melekin meleklerden مَلَكٍ ملك
4 fi فِي -
5 s-semavati göklerde السَّمَاوَاتِ سمو
6 la لَا -
7 tugni zenginleştirmez تُغْنِي غني
8 şefaatuhum şefaatleri onların شَفَاعَتُهُمْ شفع
9 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
10 illa dışındadır إِلَّا -
11 min مِنْ -
12 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
13 en ki أَنْ -
14 ye'zene izin verir يَأْذَنَ اذن
15 llahu Allah اللَّهُ -
16 limen kimse için لِمَنْ -
17 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
18 ve yerda ve razı olduğu وَيَرْضَىٰ رضو

Notlar

Not 1

*Hiperuzayda, Rabbimizin arşında, üst boyutlarda.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Şefâat Kavram 114

114 Yargılama esnasında araya girip müdahale etmek. Şefâat kavramı şeytânın en büyük aldatmacasıdır. Şefâatin tamamı Yüce Allah'a aittir. O'nun astından şefâatçiler ummak/beklenti içine girmek şirktir. Müşriklerin yani Yüce Allah'a ortak koşan kimselerin ortak özelliklerinden bir tanesi Yüce Allah'ın katında/indinde Yüce Allah'ın astından şeyleri şefâatçiler olarak beklemektir (10:18). Peygamberlerin, ölmüş insanların, şeyhlerin, imamların ahirette şefâatçiler olacağına iman etmek büyük bir şirktir ve affı yoktur. Şeytanın en büyük tuzağı: Şefâat aldatmacası

53. Necm Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

4809|53|27|إِنَّ ٱلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِٱلْءَاخِرَةِ لَيُسَمُّونَ ٱلْمَلَٰٓئِكَةَ تَسْمِيَةَ ٱلْأُنثَىٰ

Arapça Metin (Harekesiz)

4809|53|27|ان الذين لا يومنون بالاخره ليسمون المليكه تسميه الانثي

Latin Literal

27. İnnellezîne lâ yu’minûne bil âhireti le yusemmûnel melâikete tesmiyetel unsâ.

Türkçe Çeviri

Doğrusu ahirete648 iman etmemiş* kimseler mutlak isimlendirirler melekleri48 dişi** isimlendirmesi (-yle).

Ahmed Samira Çevirisi

27 That truly those who do not believe with (in) the end (other life) they name (E) the angels the female’s naming.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
3 la لَا -
4 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن
5 bil-ahirati ahirete بِالْاخِرَةِ اخر
6 leyusemmune mutlak isimlendirirler لَيُسَمُّونَ سمو
7 l-melaikete melekleri الْمَلَائِكَةَ ملك
8 tesmiyete isimlendirme (-yle) تَسْمِيَةَ سمو
9 l-unsa dişi الْأُنْثَىٰ انث

Notlar

Not 1

*Ahiret ve onun kuralları hakkında yanlış ve sapkın inanışa sahip olmak.**Anlarız ki müşrikler göklerdeki melekleri Lât, Uzzâ, Menât gibi dişi isimleriyle adlandırmışlardır. Bu isimler adına yaptıkları putların içine meleklerin tecelli ettiklerini düşünmektedirler. Aynı zamanda Allah'a da iman ederler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Ahirete iman etmeyen, ahireti yalanlayan müşrikler. Kavram 648

648 Kur'an'ın tanımlamış olduğu ahirete iman etmeyen kimselerdir. Din gününü yalanlayan kimselerdir. "Sadece bu evren vardır. Sonrası yoktur." diyen herkes bu tanıma girer. Ancak kafasına göre Kur'an'a aykırı olarak ahiret inancı geliştirenler de aslında Kur'an'ın ahiretine iman etmemiş olurlar. "Ahiret evreni/evrenleri vardır. Orada yargılanacağız. Cennetler ve cehenneme vardır" derken aynı zamanda ahiret evrenini Kur'an'da belirtilen kurallarını kabul etmeyip yalan yanlış hadislere iman edenler de aslında ahirete iman etmemiş olur. Ahireti yalanlamış olurlar.

66. Tahrim Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

5231|66|4|إِن تَتُوبَآ إِلَى ٱللَّهِ فَقَدْ صَغَتْ قُلُوبُكُمَا وَإِن تَظَٰهَرَا عَلَيْهِ فَإِنَّ ٱللَّهَ هُوَ مَوْلَىٰهُ وَجِبْرِيلُ وَصَٰلِحُ ٱلْمُؤْمِنِينَ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ بَعْدَ ذَٰلِكَ ظَهِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

5231|66|4|ان تتوبا الي الله فقد صغت قلوبكما وان تظهرا عليه فان الله هو موليه وجبريل وصلح المومنين والمليكه بعد ذلك ظهير

Latin Literal

4. İn tetûbâ ilâllâhi fe kad sagat kulûbukumâ, ve in tezâherâ aleyhi fe innallâhe huve mevlâhu ve cibrîlu ve sâlihul mû’minîn(mû’minîne), vel melâiketu ba’de zâlike zahîr(zahîrun).

Türkçe Çeviri

Eğer tevbe33 ederseniz ikiniz* Allah'a karşı; öyle ki muhakkak eğildi/büküldü ikinizin kalpleri; ve eğer destekleşirseniz ikiniz* ona** karşı; öyle ki doğrusu Allah; O; mevlâsıdır68 onun**; ve Cibrîl282; ve sâlihler217 müminler27; ve melekler48; bundan sonra bir destektir (ona).

Ahmed Samira Çevirisi

4 If you (B) repent to God, so your (B)’s hearts/minds had inclined/listened, and if they (B) cooperated/supported each other on (against) him, so then God, He is his guardian/ally , and Gabriel, and (the) correct/righteous (of) the believers, and the angels after that (are) a supporter/helper.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in eğer إِنْ -
2 tetuba tevbe ederseni ikiniz تَتُوبَا توب
3 ila karşı إِلَى -
4 llahi Allah'a اللَّهِ -
5 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
6 sagat eğildi/büküldü صَغَتْ صغو
7 kulubukuma ikinizin kalpleri قُلُوبُكُمَا قلب
8 vein ve eğer وَإِنْ -
9 tezahera destekleşirseniz/yardımlaşırsanız ikiniz تَظَاهَرَا ظهر
10 aleyhi ona karşı عَلَيْهِ -
11 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
12 llahe Allah'tır اللَّهَ -
13 huve O هُوَ -
14 mevlahu mevlâsıdır onun مَوْلَاهُ ولي
15 ve cibrilu ve Cibril'dir وَجِبْرِيلُ -
16 ve salihu ve salihler وَصَالِحُ صلح
17 l-mu'minine müminler الْمُؤْمِنِينَ امن
18 velmelaiketu ve melekler وَالْمَلَائِكَةُ ملك
19 bea'de sonra بَعْدَ بعد
20 zalike bundan ذَٰلِكَ -
21 zehirun bir destektir/yardımcıdır ظَهِيرٌ ظهر

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed'in iki eşi.**Nebi Muhammed'e, Nebi Muhammed'in.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Mevlâ Kavram 68

68 Sahip

Sâlihler Kavram 217

217 Düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler yapanlar.

Cibrîl Kavram 282

282 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli bir varlık. Kendisine elçilik görevi verilmiştir. Evrenimizin bir üst boyutunda bulunan arşta bulunur. Kendi iradesi/aklı vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değildir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamaz. İradesiyle oluşturduğu her fikir mutlak ki takva içerir. Levh-i Mahfuz’a (Korunmuş Levha'ya) yani holografik evren prensibi kapsamınsa evrenimizi bir üst boyuttan saran, evrenin zaman dahil tüm kuantum bilgilerini muhafaza eden rakamlanmış/kodlanmış 2D zara/membrana erişim hakkı vardır. Bu nedenle evrenin her zamanında ve her yerinde aynı anda bulunabilir. Matrix filmindeki ajanlar gibidir. Kendisine Yüce Allah tarafından bahşedilen Levh-i Mahfuz’u kodlama yetkisi gereği evren içinde diledikleri şekle dönüşebilir. Evrenimizin en küçük yapı taşı 1.65x10-35 metre uzunluğundaki bir sicimdir/iptir. Her sicimin titreşimi bir müzik aletinin telinin titreşmesi sonucu özel bir ses çıkarması gibi kendine özel atom altı parçacıkları oluşturur. Sicimler titreşim bilgilerini ruh aracılığıyla Levh-i Mahfuz’dan alır. Levh-i Mahfuz rakamlanmış bilgiyi ruh aracılığıyla sicimlere aktarır. Işık hızında yazan bir 3D printer/yazıcı gibi evreni canlandırır. Cibrîl Levh-i Mahfuz’u kodlayarak sicimlerin titreşimini değiştirir ve farklı atom altı parçacıkları oluşturarak farklı atomları oluşturur. Böylece elçiye bir insan şeklinde seslenebilir. Bir ağaç içinden seslenebilir. Bir ateş içinden seslenebilir. Şerefli elçi Cibrîl’in şerefli Kur’an’ı Muhammed peygamberin beyin ve kalpte bulunan sinir hücrelerine indirmesini yine Levh-i Mahfuz’u kodlayarak sicimler üzerinden gerçekleştirdiğini anlarız. Böylece Muhammed peygamber ezberlemek zorunda kalmadan tüm Kur’an’ı bilmiş olmaktadır. Kur’an’dan Cibrîl benzeri farklı varlıkların da insanlarla temas kurduklarını anlıyoruz. Ashab-ı Kehf (Mağara yoldaşları) gençlerine zaman yolculuğu yaptıran Rakim/rakamlayıcı yoldaşları kendilerine Levh-i Mahfuz’u kodlama yetkisi verilen şerefli varlıklardır. İbrahim peygambere, Lut peygambere ve Meryem’e gelen elçiler de Cibrîl benzeri şerefli varlıklardır.

97. Kadir Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

6127|97|4|تَنَزَّلُ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ وَٱلرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِم مِّن كُلِّ أَمْرٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

6127|97|4|تنزل المليكه والروح فيها باذن ربهم من كل امر

Latin Literal

4. Tenezzelul melâiketu ver rûhu fîhâ bi izni rabbihim min kulli emrin.

Türkçe Çeviri

İner melekler48 ve ruh279 onda* Rablerinin4 izniyle her bir emirden351.

Ahmed Samira Çevirisi

4 The angels descend and the Soul/Spirit in it, by their Lord’s permission/pardon from every matter/affair.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 tenezzelu iner تَنَزَّلُ نزل
2 l-melaiketu melekler الْمَلَائِكَةُ ملك
3 ve rruhu ve ruh وَالرُّوحُ روح
4 fiha onda فِيهَا -
5 biizni izniyle بِإِذْنِ اذن
6 rabbihim Rablerinin رَبِّهِمْ ربب
7 min bir مِنْ -
8 kulli her كُلِّ كلل
9 emrin emirden أَمْرٍ امر

Notlar

Not 1

*Kadr gecesinde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Kutsal ruh Kavram 279

279 Ruh canlandıran demektir. Evrenimizi bir üst boyuttan saran, 2D zar olan Levh-i Mahfûz'daki bilgiyi evrenin içine ileten, ışık hızında hareket eden mekanizmadır. Evrenin en küçük yapı taşları olan sicimlerin nasıl titreşeceği bilgisini taşır. Levh-i Mahfûz bilgi içeren bir 2D film şeridiyse, onu duvara yansıtan ruhtur. Duvardaki yansıma da evrendir. Anlaşılır ki Cibrîl gibi, Ashab-ı Rakim gibi Levh-i Mahfûz'u yeniden kodlama yetkisi verilen şerefli elçilerin kodladıkları bu bilgiyi evrene yansıtan ruh da mutlak ki kutsaldır. Asla değiştirilemez. Dışardan asla müdahale edilemez. Gerçekleşmesi asla önlenemez. Evrenin dışında bulunan başka varlıklar da bu kutsal canlandıran yansımaya asla müdahale edemez.

Emir Kavram 351

351 İş ve oluş. Levh-i Mahfuzdaki (Holografik evren prensibi kapsamında evrenimizi bir üst boyuttan saran 2D zar) rakamlanmış bilginin sicimlere (bak. sicim teorisi) ruh aracılığıyla iletilmesi. Sicimle aldıkları bilgilerle titreşirler ve atom altı parçacıklar oluşur. Evrenimiz ışık hızında çalışan bir 3D yazıcı gibi bilgiden yaratılır, canlanır.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 48: Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi)

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi)

Kavram No: 48

Kısa Açıklama: 48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 30

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 30

Türkçe Meal: Ve dediği zaman Rabbin 4 meleklere 48 : “Doğrusu ben yapıcıyım yerde/yeryüzünde bir halîfe 189 *.”; dediler ** : “Kimse mi yaparsın orada *** (ki) fesat çıkarır/bozgunculuk yapar orada *** ; ve döker kan; ve bizler tesbih 57 ederiz seni hamd 3 ile; ve takdis ederiz/kutsarız seni”; dedi **** : “Doğrusu ben bilirim bilmediğinizi.”

Arapça: 37|2|30|واذ قال ربك للمليكه اني جاعل في الارض خليفه قالوا اتجعل فيها من يفسد فيها ويسفك الدما ونحن نسبح بحمدك ونقدس لك قال اني اعلم ما لا تعلمون

Bakara Suresi - Ayet 31

Türkçe Meal: Ve öğretti * Âdem'e 50 isimleri 49 ; tamamını onun; sonra sundu onları (isimleri) melekler 48 üzerine; ve dedi: “Haber verin bana bunların isimlerini 49 ; eğer olduysanız sâdıklar 182 .”

Arapça: 38|2|31|وعلم ادم الاسما كلها ثم عرضهم علي المليكه فقال انبوني باسما هولا ان كنتم صدقين

Bakara Suresi - Ayet 34

Türkçe Meal: Ve dediğimiz zaman meleklere 48 : “Secde 70 edin Âdem'e 50 ”; öyle ki secde 70 ettiler (melekler); iblîs 190 dışında; hoşlanmadı/reddetti (iblîs); ve büyüklendi; ve oldu kâfirlerden.

Arapça: 41|2|34|واذ قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس ابي واستكبر وكان من الكفرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 87

Türkçe Meal: İşte bunlar; cezasıdır onların ki üzerlerinedir laneti 280 Allah'ın; ve meleklerin 48 ; ve insanların; topluca.

Arapça: 380|3|87|اوليك جزاوهم ان عليهم لعنه الله والمليكه والناس اجمعين

Nisâ Suresi - Ayet 166

Türkçe Meal: Oysa Allah şahitlik/tanıklık eder indirdiğine * sana; indirdi onu * kendi ilmiyle; ve melekler 48 (de) şahitlik/tanıklık eder; ve kâfi geldi/yetti Allah bir tanık/şahit (olarak).

Arapça: 659|4|166|لكن الله يشهد بما انزل اليك انزله بعلمه والمليكه يشهدون وكفي بالله شهيدا

Nisâ Suresi - Ayet 172

Türkçe Meal: Asla geri durmaz Mesih * ki olur bir kul 46 Allah'a; ve yakınlaştırılmış melekler 48 (de); ve kim geri durur onun kulluğundan 46 ve büyüklenir; öyle ki haşreder 556 onları kendine topluca.

Arapça: 665|4|172|لن يستنكف المسيح ان يكون عبدا لله ولا المليكه المقربون ومن يستنكف عن عبادته ويستكبر فسيحشرهم اليه جميعا

En'âm Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: Ve dediler: "İndirilmeli değil miydi ona bir melek 48 ?"; şayet indirseydik bir melek 48 mutlak tamamlanırdı emir/iş * ; sonra göz açtırılmazlardı.

Arapça: 797|6|8|وقالوا لولا انزل عليه ملك ولو انزلنا ملكا لقضي الامر ثم لا ينظرون

En'âm Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Şayet yapsaydık onu bir melek 48 ; mutlak yapardık onu bir adam; ve mutlak elbise giydirirdik üzerlerine onların (meleklerin) giydikleriyle onların (insanların).

Arapça: 798|6|9|ولو جعلنه ملكا لجعلنه رجلا وللبسنا عليهم ما يلبسون

En'âm Suresi - Ayet 50

Türkçe Meal: De ki: "Demem sizlere (ki) indimdedir/yanımdadır Allah'ın hazineleri; ve bilmem gaybı 62 ; ve demem sizlere (ki) ben bir meleğim 48 ; tabi olur değilim üzerime vahyedilen * dışında"; de ki: "Aynı seviyede olur mu âmâ/kör ve gören; öyle ki tefekkür 357 etmez misiniz?"

Arapça: 839|6|50|قل لا اقول لكم عندي خزاين الله ولا اعلم الغيب ولا اقول لكم اني ملك ان اتبع الا ما يوحي الي قل هل يستوي الاعمي والبصير افلا تتفكرون

En'âm Suresi - Ayet 158

Türkçe Meal: Bakarlar mı (onlar) dışında ki gelir onlara melekler 48 ya da gelir (senin) Rabbin 4 ya da gelir (senin) Rabbinin 4 bazıları ayetleri 237 ?; gündür (ki) gelir bazı ayetleri 237 (senin) Rabbinin; menfaat sağlamaz bir nefse 201 iman 47 etmesi onun (nefsin); asla olmaz (-sa) (o nefis) iman 47 etmiş önceden ya da kazanmamış (-sa) (o nefis) kendi imanında 47 bir hayır; de ki: "Bakın! Doğrusu bizler (de) bakanlarız.

Arapça: 947|6|158|هل ينظرون الا ان تاتيهم المليكه او ياتي ربك او ياتي بعض ايت ربك يوم ياتي بعض ايت ربك لا ينفع نفسا ايمنها لم تكن امنت من قبل او كسبت في ايمنها خيرا قل انتظروا انا منتظرون

A'râf Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Ve ant olsun yarattık sizleri * ; sonra biçimlendirdik sizleri ** ; sonra dedik *** meleklere 48 : "Secde 70 edin Âdem'e 50 "; öyle ki secde 12 ettiler dışında iblîs 190 (ki) asla olmuyordu secde 70 edenlerden.

Arapça: 965|7|11|ولقد خلقنكم ثم صورنكم ثم قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس لم يكن من السجدين

A'râf Suresi - Ayet 20

Türkçe Meal: Öyle ki vesvese verdi * ikisine şeytân 29 ; ortaya çıkarması için ikisine çirkinliklerinden ** kendilerine gizlenmişi/saklanmışı; dedi (şeytân): "Men etmiş değildir ikinizi Rabbiniz 4 şu ağaçtan 691 dışında ki olursunuz ikiniz iki melek 48 ; ya da olursunuz ikiniz ölümsüzlerden 185 ."

Arapça: 974|7|20|فوسوس لهما الشيطن ليبدي لهما ما وري عنهما من سوتهما وقال ما نهيكما ربكما عن هذه الشجره الا ان تكونا ملكين او تكونا من الخلدين

Hicr Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: “Neden gelir değilsin bizlere meleklerle 48 eğer olduysan doğrulardan.”

Arapça: 1807|15|7|لو ما تاتينا بالمليكه ان كنت من الصدقين

Hicr Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: İndirir değiliz melekleri 48 hakla/gerçekle (olması) dışında; ve olmuş değillerdir o zaman mühlet verilenler.

Arapça: 1808|15|8|ما ننزل المليكه الا بالحق وما كانوا اذا منظرين

Hicr Suresi - Ayet 28

Türkçe Meal: Ve dediği zaman Rabbin 4 meleklere 48 ; doğrusu ben bir yaratıcıyım bir beşer 432 salsâlinden 224 ; bir topraktan; bir mesnûndur 1002 .

Arapça: 1828|15|28|واذ قال ربك للمليكه اني خلق بشرا من صلصل من حما مسنون

Hicr Suresi - Ayet 30

Türkçe Meal: Öyle ki secde 70 ettiler melekler 48 ; hepsi onların * topluca.

Arapça: 1830|15|30|فسجد المليكه كلهم اجمعون

Nahl Suresi - Ayet 33

Türkçe Meal: Bakarlar * mı dışında ki gelir onlara melekler 48 ya da gelir emri ** (senin) Rabbinin 4 ?; işte böyledir; faaliyet etti *** onlardan önceki kimseler (de); ve zulmetmiş 257 değildi onlara Allah; velakin/fakat oldular kendi nefislerine 201 zulmederler 257 .

Arapça: 1932|16|33|هل ينظرون الا ان تاتيهم المليكه او ياتي امر ربك كذلك فعل الذين من قبلهم وما ظلمهم الله ولكن كانوا انفسهم يظلمون

Nahl Suresi - Ayet 49

Türkçe Meal: Ve Allah'a secde 12 eder göklerdeki ve yerdeki bir debelenenden/canlıdan; ve melekler 48 (de); ve onlar büyüklenmezler.

Arapça: 1948|16|49|ولله يسجد ما في السموت وما في الارض من دابه والمليكه وهم لا يستكبرون

İsrâ Suresi - Ayet 61

Türkçe Meal: Ve dediğimiz zaman meleklere 48 ; "Secde edin Âdem'e; öyle ki secde ettiler iblîs 190 dışında; dedi (iblîs): "Secde mi ederim kimseye (ki) yarattın bir tinden 582 ?."

Arapça: 2088|17|61|واذ قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس قال اسجد لمن خلقت طينا

Kehf Suresi - Ayet 50

Türkçe Meal: Ve dediğimiz zaman meleklere 48 ; secde 70 edin Âdem'e 50 ; öyle ki secde 70 ettiler iblîs 190 dışında; oldu (iblîs) cinden 210 ; öyle ki fâsık oldu/saptı Rabbinin 4 emrinden; öyle ki onu (iblisi) ve onun (iblisin) zürriyetini 380 evliya 212 mı edinirsiniz astımdan?; ve onlar sizlere düşmandır; ne perişan/sefil bir bedel/karşılık oldu zalimlere 257 .

Arapça: 2188|18|50|واذ قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس كان من الجن ففسق عن امر ربه افتتخذونه وذريته اوليا من دوني وهم لكم عدو بيس للظلمين بدلا

Tâ-Hâ Suresi - Ayet 116

Türkçe Meal: Ve dediğimiz zaman meleklere 48 secde 70 edin Âdem'e 50 ; öyle ki secde 70 ettiler; ancak iblîs 190 reddetti/geri çevirdi.

Arapça: 2462|20|116|واذ قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس ابي

Mü'minûn Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Öyle ki dedi melesi 364 -(ki) onun * kavminden/toplumundan kâfirlik 25 etmiş kimselerdir-: "Değildir bu ** sizlerin misali 870 bir beşer 432 dışında; arzular ** ki faziletli 202 olsun üzerinize; velev/şayet dileseydi Allah mutlak indirirdi melekleri 48 ; işitmiş değiliz bunu *** evvelki babalarımızda/atalarımızda."

Arapça: 2695|23|24|فقال الملوا الذين كفروا من قومه ما هذا الا بشر مثلكم يريد ان يتفضل عليكم ولو شا الله لانزل مليكه ما سمعنا بهذا في اباينا الاولين

Ahzâb Suresi - Ayet 56

Türkçe Meal: Doğrusu Allah ve melekleri 48 salât 22 ederler nebiye 132 ; ey iman 47 etmiş kimseler! Salât 83 edin ona * ; ve teslim olun bir teslim (-le).

Arapça: 3587|33|56|ان الله ومليكته يصلون علي النبي يايها الذين امنوا صلوا عليه وسلموا تسليما

Sebe' Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: Ve gündür (ki) haşreder 556 * onları topluca; sonra der * meleklere 48 : "Bunlar mı ancak sizlere oldular kulluk 46 ederler?"

Arapça: 3644|34|40|ويوم يحشرهم جميعا ثم يقول للمليكه اهولا اياكم كانوا يعبدون

Sâd Suresi - Ayet 71

Türkçe Meal: Dediği zaman (senin) Rabbin 4 meleklere 48 ; "Doğrusu ben yaratıcıyım bir beşer 432 bir tinden 582 ."

Arapça: 4039|38|71|اذ قال ربك للمليكه اني خلق بشرا من طين

Sâd Suresi - Ayet 73

Türkçe Meal: Öyle ki secde 70 ettiler melekler 48 ; hepsi onların topluca.

Arapça: 4041|38|73|فسجد المليكه كلهم اجمعون

Necm Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: Ve nicedir meleklerden 48 göklerde * ; zenginleştirmez şefâatleri 114 onların bir şey; dışındadır sonrasında ki izin verir Allah; dilediği ve razı olduğu kimse için.

Arapça: 4808|53|26|وكم من ملك في السموت لا تغني شفعتهم شيا الا من بعد ان ياذن الله لمن يشا ويرضي

Necm Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: Doğrusu ahirete 648 iman etmemiş * kimseler mutlak isimlendirirler melekleri 48 dişi ** isimlendirmesi (-yle).

Arapça: 4809|53|27|ان الذين لا يومنون بالاخره ليسمون المليكه تسميه الانثي

Tahrim Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: Eğer tevbe 33 ederseniz ikiniz * Allah'a karşı; öyle ki muhakkak eğildi/büküldü ikinizin kalpleri; ve eğer destekleşirseniz ikiniz * ona ** karşı; öyle ki doğrusu Allah; O; mevlâsıdır 68 onun ** ; ve Cibrîl 282 ; ve sâlihler 217 müminler 27 ; ve melekler 48 ; bundan sonra bir destektir (ona).

Arapça: 5231|66|4|ان تتوبا الي الله فقد صغت قلوبكما وان تظهرا عليه فان الله هو موليه وجبريل وصلح المومنين والمليكه بعد ذلك ظهير

Kadir Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: İner melekler 48 ve ruh 279 onda * Rablerinin 4 izniyle her bir emirden 351 .

Arapça: 6127|97|4|تنزل المليكه والروح فيها باذن ربهم من كل امر