Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 13: insanın Kur’an’a salla eylemi

Bu kavram 5 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

13Yüce Allah’ın biricik dini olan İslam’a yani Kur’an’a yüz çevirmemek, ilgisiz kalmamak, kale almak, umursamak, kayıtsız kalmamak, mühimsemek, tepkisiz kalmayarak Kur’an’ı bir hedef belirleyip, kendisine bahşedilen akıl/fikir kılavuzluğunda takip etmek.

📋 Detaylı Açıklama

Bir göçmen kuşun kendisine verilen jeomanyetik GPS sistemini kullanarak bir hedefe doğru (göç) zihnen ve bedenen uçması; bir at yarışında atın öndeki atı hemen arkasından/kıçından tüm gücüyle bir hedef için (birinci olmak) takip etmesi, koşması.

2. Bakara Suresi

Ayet 125

Arapça Metin (Harekeli)

132|2|125|وَإِذْ جَعَلْنَا ٱلْبَيْتَ مَثَابَةً لِّلنَّاسِ وَأَمْنًا وَٱتَّخِذُوا۟ مِن مَّقَامِ إِبْرَٰهِۦمَ مُصَلًّى وَعَهِدْنَآ إِلَىٰٓ إِبْرَٰهِۦمَ وَإِسْمَٰعِيلَ أَن طَهِّرَا بَيْتِىَ لِلطَّآئِفِينَ وَٱلْعَٰكِفِينَ وَٱلرُّكَّعِ ٱلسُّجُودِ

Arapça Metin (Harekesiz)

132|2|125|واذ جعلنا البيت مثابه للناس وامنا واتخذوا من مقام ابرهم مصلي وعهدنا الي ابرهم واسمعيل ان طهرا بيتي للطايفين والعكفين والركع السجود

Latin Literal

125. Ve iz cealnâl beyte mesâbeten lin nâsi ve emnâ(emnen), vettehizû min makâmı ibrâhîme musallâ(musallen) ve ahidnâ ilâ ibrâhîme ve ismâîle en tahhirâ beytiye lit tâifîne vel âkifîne ver rukkais sucûd(sucûdi).

Türkçe Çeviri

Ve yaptığı zaman beyti/evi32 bilinci geri döndürme yeri insanlara; ve bir güvenlik; ve edinin/tutun/alın İbrahim'in dikelme/ayağa kalkma/doğrulma yerinden bir salla13 yeri; ve antlaştık/ahitleştik İbrahim’le ve İsmail'le ki o ikisi temizler evimi32; etrafta dolaşanlar için; ve adananlara/kendini vakfedenlere; ve rükû11 edenlere; secde12 edenlere.

Ahmed Samira Çevirisi

125 And when We put The House (as) a reward/replacement/compensation to the people, and (a) safety/security, and they took from Abraham’s place a prayer place , and We entrusted/recommended to Abraham and Ishmael: "That purify/clean/wash (B) My House for the circlers/walkers around , and the devoting/dedicating , and the bowing , the prostrating ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 cealna yaptık جَعَلْنَا جعل
3 l-beyte beyti/evi الْبَيْتَ بيت
4 mesabeten bilinci geri döndürme yeri مَثَابَةً ثوب
5 linnasi insanlara لِلنَّاسِ نوس
6 ve emnen ve bir güvenlik وَأَمْنًا امن
7 vettehizu ve edinin/tutun/alın وَاتَّخِذُوا اخذ
8 min مِنْ -
9 mekami dikelme/ayağa kalkma/doğrulma yerinden مَقَامِ قوم
10 ibrahime İbrahim'in إِبْرَاهِيمَ -
11 musallen bir salla yeri مُصَلًّى صلو
12 ve ahidna ve antlaştık/ahitleştik وَعَهِدْنَا عهد
13 ila إِلَىٰ -
14 ibrahime İbrahim'le إِبْرَاهِيمَ -
15 ve ismaiyle ve İsmail'le وَإِسْمَاعِيلَ -
16 en ki أَنْ -
17 tahhira o ikisi temizler طَهِّرَا طهر
18 beytiye evimi بَيْتِيَ بيت
19 littaifine etrafta dolaşanlar için لِلطَّائِفِينَ طوف
20 vel'aakifine ve adananlar/kendini vakfedenler وَالْعَاكِفِينَ عكف
21 ve rrukkei ve rükû edenler وَالرُّكَّعِ ركع
22 s-sucudi secde edenler السُّجُودِ سجد

Notlar

Not

(ثوب) dönmek (return), geri gelmek (come back), bir şeyin veya durumun geri gelmesi (come back a state or conditon), bilincin tekrar kazanılması (regain conciousness), duygunun iyileşmesi (recover a sense), ödüllendirmek (reward), tekrar ödemek (repay) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 130 (of 1303)(طوف) etrafta gitmek (go about), etrafta yürümek (walk around), etrafta gezinen (ride about) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 671 (of 1303)

4. Nisâ Suresi

Ayet 102

Arapça Metin (Harekeli)

595|4|102|وَإِذَا كُنتَ فِيهِمْ فَأَقَمْتَ لَهُمُ ٱلصَّلَوٰةَ فَلْتَقُمْ طَآئِفَةٌ مِّنْهُم مَّعَكَ وَلْيَأْخُذُوٓا۟ أَسْلِحَتَهُمْ فَإِذَا سَجَدُوا۟ فَلْيَكُونُوا۟ مِن وَرَآئِكُمْ وَلْتَأْتِ طَآئِفَةٌ أُخْرَىٰ لَمْ يُصَلُّوا۟ فَلْيُصَلُّوا۟ مَعَكَ وَلْيَأْخُذُوا۟ حِذْرَهُمْ وَأَسْلِحَتَهُمْ وَدَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَوْ تَغْفُلُونَ عَنْ أَسْلِحَتِكُمْ وَأَمْتِعَتِكُمْ فَيَمِيلُونَ عَلَيْكُم مَّيْلَةً وَٰحِدَةً وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِن كَانَ بِكُمْ أَذًى مِّن مَّطَرٍ أَوْ كُنتُم مَّرْضَىٰٓ أَن تَضَعُوٓا۟ أَسْلِحَتَكُمْ وَخُذُوا۟ حِذْرَكُمْ إِنَّ ٱللَّهَ أَعَدَّ لِلْكَٰفِرِينَ عَذَابًا مُّهِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

595|4|102|واذا كنت فيهم فاقمت لهم الصلوه فلتقم طايفه منهم معك ولياخذوا اسلحتهم فاذا سجدوا فليكونوا من ورايكم ولتات طايفه اخري لم يصلوا فليصلوا معك ولياخذوا حذرهم واسلحتهم ود الذين كفروا لو تغفلون عن اسلحتكم وامتعتكم فيميلون عليكم ميله وحده ولا جناح عليكم ان كان بكم اذي من مطر او كنتم مرضي ان تضعوا اسلحتكم وخذوا حذركم ان الله اعد للكفرين عذابا مهينا

Latin Literal

102. Ve izâ kunte fîhim fe ekamte lehumus salâte fel tekum tâifetun minhum meake vel ye’huzû eslihatehum fe izâ secedû fel yekûnû min varâikum, vel te’ti tâifetun uhrâ lem yusallû fel yusallû meake vel ye’huzû hızrahum ve eslihatehum, veddellezîne keferû lev tagfulûne an eslihatikum ve emtiatikum fe yemîlûne aleykum meyleten vâhıdeh(vâhıdeten). Ve lâ cunâha aleykum in kâne bikum ezen min matarin ev kuntum mardâ en tedaû eslihatekum, ve huzû hızrakum. İnnallâhe eadde lil kâfirîne azâben muhînâ(muhînen).

Türkçe Çeviri

Ve olduğun zaman onların içinde; öyle ki ikame572 et onlara salâtı5; öyle ki doğrulsun/dikelsin/ayağa kalksın bir tayfa/bir bölük onlardan seninle birlikte; ve tutsunlar/alsınlar silahlarını; öyle ki secde12 ettikleri zaman; öyle ki olsunlar onlar sizlerin arkasından/ötesinden; gelsin diğer bir tayfa/bir bölük; asla salla13 etmeyen; öyle ki salla13 etsinler seninle birlikte; ve tutsunlar/alsınlar savunma tedbirlerini ve silahlarını; isterler kâfirlik25 etmiş kimseler keşke gaflet/aymazlık içinde olsanız silahlarınızdan ve metalarınızdan/eşyalarınızdan; öyle ki meyletseler üzerinize tek bir meyille; ve yoktur bir günah sizlere; eğer oldu sizlerle bir eziyet yağmurdan ya da oldunuz marazlılar/hastalar ki bırakın/koyun silahlarınızı; ve tutun/alın savunma tedbirlerinizi; doğrusu Allah hazırladı kâfirler25 için yıpratan/çöktüren bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

102 And if you were in them, so you started for them the prayer, so a group from them should stand with you, and they should take their weapons/arms, so if they prostrated, so they be from behind you, and another group should come (that) they did not pray, so they pray (E) with you, and they should take their caution, and their weapons/arms; those who disbelieved, wished if you ignore/neglect your weapons/arms, and your belongings/effects/goods, so they lean on you one bend, and no offense/guilt (is) on you if mild harm was with you from rain or you were sick/diseased, that you lay your weapons/arms, and take your caution, that God prepared to the disbelievers a degrading/humiliating torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 kunte olduğun كُنْتَ كون
3 fihim onların içinde فِيهِمْ -
4 fe ekamte öyle ki doğrult/dikelt/ayağa kaldır فَأَقَمْتَ قوم
5 lehumu onlara لَهُمُ -
6 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
7 feltekum öyle ki doğrulsun/dikelsin/ayağa kalksın فَلْتَقُمْ قوم
8 taifetun bir tayfa/bir bölük طَائِفَةٌ طوف
9 minhum onlardan مِنْهُمْ -
10 meake seninle birlikte مَعَكَ -
11 velye'huzu ve tutsunlar/alsınlar وَلْيَأْخُذُوا اخذ
12 eslihatehum silahlarını أَسْلِحَتَهُمْ سلح
13 feiza öyle ki zaman فَإِذَا -
14 secedu secde ettikleri سَجَدُوا سجد
15 felyekunu öyle ki olsunlar onlar فَلْيَكُونُوا كون
16 min مِنْ -
17 veraikum sizlerin arkasından وَرَائِكُمْ وري
18 velte'ti gelsin وَلْتَأْتِ اتي
19 taifetun bir tayfa/bir bölük طَائِفَةٌ طوف
20 uhra diğer أُخْرَىٰ اخر
21 lem asla لَمْ -
22 yusallu salla etmeyen يُصَلُّوا صلو
23 fe lyusallu öyle ki salla etsinler فَلْيُصَلُّوا صلو
24 meake seninle birlikte مَعَكَ -
25 velye'huzu ve tutsunlar/alsınlar وَلْيَأْخُذُوا اخذ
26 hizrahum savunma tedbirlerini حِذْرَهُمْ حذر
27 ve eslihatehum ve silahlarını وَأَسْلِحَتَهُمْ سلح
28 vedde isterler وَدَّ ودد
29 ellezine kimseler الَّذِينَ -
30 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
31 lev keşke لَوْ -
32 tegfulune gaflet içinde olsanız تَغْفُلُونَ غفل
33 an عَنْ -
34 eslihatikum silahlarınızdan أَسْلِحَتِكُمْ سلح
35 ve emtiatikum ve metalarınızdan/eşyalarınızdan وَأَمْتِعَتِكُمْ متع
36 feyemilune öyle ki meyletseler فَيَمِيلُونَ ميل
37 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
38 meyleten bir meyille مَيْلَةً ميل
39 vahideten tek وَاحِدَةً وحد
40 vela ve yoktur وَلَا -
41 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
42 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
43 in eğer إِنْ -
44 kane oldu كَانَ كون
45 bikum sizlerle بِكُمْ -
46 ezen bir eziyet أَذًى اذي
47 min مِنْ -
48 metarin yağmurdan مَطَرٍ مطر
49 ev ya da أَوْ -
50 kuntum oldunuz كُنْتُمْ كون
51 merda marazlılar/hastalar مَرْضَىٰ مرض
52 en ki أَنْ -
53 tedeu bırakın/koyun تَضَعُوا وضع
54 eslihatekum silahlarınızı أَسْلِحَتَكُمْ سلح
55 vehuzu ve tutun/alın وَخُذُوا اخذ
56 hizrakum savunma tedbirlerinizi حِذْرَكُمْ حذر
57 inne doğrusu إِنَّ -
58 llahe Allah اللَّهَ -
59 eadde hazırladı أَعَدَّ عدد
60 lilkafirine kâfirler için لِلْكَافِرِينَ كفر
61 azaben bir azap عَذَابًا عذب
62 muhinen utanç verici مُهِينًا هون

75. Kıyamet Suresi

Ayet 31

Arapça Metin (Harekeli)

5580|75|31|فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّىٰ

Arapça Metin (Harekesiz)

5580|75|31|فلا صدق ولا صلي

Latin Literal

31. Fe lâ saddeka ve lâ sallâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki, doğruyu tasdiklemedi; ve salla13 etmedi.

Ahmed Samira Çevirisi

31 So he did not give charity and nor he prayed.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fe la öyle ki فَلَا -
2 saddeka doğruyu tasdiklemedi صَدَّقَ صدق
3 ve la ve وَلَا -
4 salla salla etmedi صَلَّىٰ صلو

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın Kur’an’a salla eylemi Kavram 13

13 Yüce Allah’ın biricik dini olan İslam’a yani Kur’an’a yüz çevirmemek, ilgisiz kalmamak, kale almak, umursamak, kayıtsız kalmamak, mühimsemek, tepkisiz kalmayarak Kur’an’ı bir hedef belirleyip, kendisine bahşedilen akıl/fikir kılavuzluğunda takip etmek.

96. Alak Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

6114|96|10|عَبْدًا إِذَا صَلَّىٰٓ

Arapça Metin (Harekesiz)

6114|96|10|عبدا اذا صلي

Latin Literal

10. Abden izâ sallâ.

Türkçe Çeviri

Bir kulu; salla13 ettiği zaman.

Ahmed Samira Çevirisi

10 A worshipper/servant/slave when/if he prayed ?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 abden bir kulu? عَبْدًا عبد
2 iza zaman إِذَا -
3 salla salla ettiği صَلَّىٰ صلو

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın Kur’an’a salla eylemi Kavram 13

13 Yüce Allah’ın biricik dini olan İslam’a yani Kur’an’a yüz çevirmemek, ilgisiz kalmamak, kale almak, umursamak, kayıtsız kalmamak, mühimsemek, tepkisiz kalmayarak Kur’an’ı bir hedef belirleyip, kendisine bahşedilen akıl/fikir kılavuzluğunda takip etmek.

108. Kevser Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

6204|108|2|فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَٱنْحَرْ

Arapça Metin (Harekesiz)

6204|108|2|فصل لربك وانحر

Latin Literal

2. Fe salli li rabbike venhar.

Türkçe Çeviri

Öyle ki salla13 et Rabbine; ve göğüsleyerek karşı dur.

Ahmed Samira Çevirisi

2 So pray to your Lord, and be perfect/excellent/slaughter (for charity) .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fesalli öyle ki salla et فَصَلِّ صلو
2 lirabbike Rabbine لِرَبِّكَ ربب
3 venhar ve göğüslerek karşı dur وَانْحَرْ نحر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın Kur’an’a salla eylemi Kavram 13

13 Yüce Allah’ın biricik dini olan İslam’a yani Kur’an’a yüz çevirmemek, ilgisiz kalmamak, kale almak, umursamak, kayıtsız kalmamak, mühimsemek, tepkisiz kalmayarak Kur’an’ı bir hedef belirleyip, kendisine bahşedilen akıl/fikir kılavuzluğunda takip etmek.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 13: insanın Kur’an’a salla eylemi

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: insanın Kur’an’a salla eylemi

Kavram No: 13

Kısa Açıklama: 13 Yüce Allah’ın biricik dini olan İslam’a yani Kur’an’a yüz çevirmemek, ilgisiz kalmamak, kale almak, umursamak, kayıtsız kalmamak, mühimsemek, tepkisiz kalmayarak Kur’an’ı bir hedef belirleyip, kendisine bahşedilen akıl/fikir kılavuzluğunda takip etmek.

Detaylı Açıklama: Bir göçmen kuşun kendisine verilen jeomanyetik GPS sistemini kullanarak bir hedefe doğru (göç) zihnen ve bedenen uçması; bir at yarışında atın öndeki atı hemen arkasından/kıçından tüm gücüyle bir hedef için (birinci olmak) takip etmesi, koşması.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 5

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 125

Türkçe Meal: Ve yaptığı zaman beyti/evi 32 bilinci geri döndürme yeri insanlara; ve bir güvenlik; ve edinin/tutun/alın İbrahim'in dikelme/ayağa kalkma/doğrulma yerinden bir salla 13 yeri; ve antlaştık/ahitleştik İbrahim’le ve İsmail'le ki o ikisi temizler evimi 32 ; etrafta dolaşanlar için; ve adananlara/kendini vakfedenlere; ve rükû 11 edenlere; secde 12 edenlere.

Arapça: 132|2|125|واذ جعلنا البيت مثابه للناس وامنا واتخذوا من مقام ابرهم مصلي وعهدنا الي ابرهم واسمعيل ان طهرا بيتي للطايفين والعكفين والركع السجود

Nisâ Suresi - Ayet 102

Türkçe Meal: Ve olduğun zaman onların içinde; öyle ki ikame 572 et onlara salâtı 5 ; öyle ki doğrulsun/dikelsin/ayağa kalksın bir tayfa/bir bölük onlardan seninle birlikte; ve tutsunlar/alsınlar silahlarını; öyle ki secde 12 ettikleri zaman; öyle ki olsunlar onlar sizlerin arkasından/ötesinden; gelsin diğer bir tayfa/bir bölük; asla salla 13 etmeyen; öyle ki salla 13 etsinler seninle birlikte; ve tutsunlar/alsınlar savunma tedbirlerini ve silahlarını; isterler kâfirlik 25 etmiş kimseler keşke gaflet/aymazlık içinde olsanız silahlarınızdan ve metalarınızdan/eşyalarınızdan; öyle ki meyletseler üzerinize tek bir meyille; ve yoktur bir günah sizlere; eğer oldu sizlerle bir eziyet yağmurdan ya da oldunuz marazlılar/hastalar ki bırakın/koyun silahlarınızı; ve tutun/alın savunma tedbirlerinizi; doğrusu Allah hazırladı kâfirler 25 için yıpratan/çöktüren bir azap.

Arapça: 595|4|102|واذا كنت فيهم فاقمت لهم الصلوه فلتقم طايفه منهم معك ولياخذوا اسلحتهم فاذا سجدوا فليكونوا من ورايكم ولتات طايفه اخري لم يصلوا فليصلوا معك ولياخذوا حذرهم واسلحتهم ود الذين كفروا لو تغفلون عن اسلحتكم وامتعتكم فيميلون عليكم ميله وحده ولا جناح عليكم ان كان بكم اذي من مطر او كنتم مرضي ان تضعوا اسلحتكم وخذوا حذركم ان الله اعد للكفرين عذابا مهينا

Kıyamet Suresi - Ayet 31

Türkçe Meal: Öyle ki, doğruyu tasdiklemedi; ve salla 13 etmedi.

Arapça: 5580|75|31|فلا صدق ولا صلي

Alak Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Bir kulu; salla 13 ettiği zaman.

Arapça: 6114|96|10|عبدا اذا صلي

Kevser Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Öyle ki salla 13 et Rabbine; ve göğüsleyerek karşı dur.

Arapça: 6204|108|2|فصل لربك وانحر