Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 12: insanın secdesi

Bu kavram 39 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

12Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

2. Bakara Suresi

Ayet 58

Arapça Metin (Harekeli)

65|2|58|وَإِذْ قُلْنَا ٱدْخُلُوا۟ هَٰذِهِ ٱلْقَرْيَةَ فَكُلُوا۟ مِنْهَا حَيْثُ شِئْتُمْ رَغَدًا وَٱدْخُلُوا۟ ٱلْبَابَ سُجَّدًا وَقُولُوا۟ حِطَّةٌ نَّغْفِرْ لَكُمْ خَطَٰيَٰكُمْ وَسَنَزِيدُ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

65|2|58|واذ قلنا ادخلوا هذه القريه فكلوا منها حيث شيتم رغدا وادخلوا الباب سجدا وقولوا حطه نغفر لكم خطيكم وسنزيد المحسنين

Latin Literal

58. Ve iz kulnâdhulû hâzihil karyete fe kulû minhâ haysu şi’tum ragaden vedhulûl bâbe succeden ve kûlû hıttatun nagfir lekum hatâyâkum ve senezîdul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve dediğimiz zaman: “Girin şu kente; öyle ki yiyin oradan; her yerde; dilediğiniz (gibi) bolca; ve girin kapıdan secde12 edenler (olarak)”; ve deyin: “Hitta/günahlardan-hatalardan bir arınma”; bağışlarız sizlere hatalarınızı; ve ziyade edeceğiz/artıracağız güzel davrananlara.

Ahmed Samira Çevirisi

58 And when We said: "Enter this village/urban city, so eat from it where/when you willed/wanted easily/comfortably and enter the door/entrance prostrating and say humility/forgiveness (be humble) ,We (will) forgive for you your sins/wrongs/mistakes , and We will increase the good doers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 kulna dedik قُلْنَا قول
3 dhulu girin ادْخُلُوا دخل
4 hazihi şu هَٰذِهِ -
5 l-karyete kente الْقَرْيَةَ قري
6 fekulu öyle ki yiyin فَكُلُوا اكل
7 minha oradan مِنْهَا -
8 haysu her yerde حَيْثُ حيث
9 şi'tum dilediğiniz (gibi) شِئْتُمْ شيا
10 ragaden bolca رَغَدًا رغد
11 vedhulu ve girin وَادْخُلُوا دخل
12 l-babe kapıdan الْبَابَ بوب
13 succeden secde edenler (olarak) سُجَّدًا سجد
14 ve kulu ve deyin وَقُولُوا قول
15 hittatun hitta/günahlardan-hatalardan bir arınma/ حِطَّةٌ حطط
16 negfir bağışlarız نَغْفِرْ غفر
17 lekum sizlere لَكُمْ -
18 hatayakum hatalarınızı خَطَايَاكُمْ خطا
19 ve senezidu ve ziyade edeceğiz وَسَنَزِيدُ زيد
20 l-muhsinine güzel davrananlara الْمُحْسِنِينَ حسن

2. Bakara Suresi

Ayet 125

Arapça Metin (Harekeli)

132|2|125|وَإِذْ جَعَلْنَا ٱلْبَيْتَ مَثَابَةً لِّلنَّاسِ وَأَمْنًا وَٱتَّخِذُوا۟ مِن مَّقَامِ إِبْرَٰهِۦمَ مُصَلًّى وَعَهِدْنَآ إِلَىٰٓ إِبْرَٰهِۦمَ وَإِسْمَٰعِيلَ أَن طَهِّرَا بَيْتِىَ لِلطَّآئِفِينَ وَٱلْعَٰكِفِينَ وَٱلرُّكَّعِ ٱلسُّجُودِ

Arapça Metin (Harekesiz)

132|2|125|واذ جعلنا البيت مثابه للناس وامنا واتخذوا من مقام ابرهم مصلي وعهدنا الي ابرهم واسمعيل ان طهرا بيتي للطايفين والعكفين والركع السجود

Latin Literal

125. Ve iz cealnâl beyte mesâbeten lin nâsi ve emnâ(emnen), vettehizû min makâmı ibrâhîme musallâ(musallen) ve ahidnâ ilâ ibrâhîme ve ismâîle en tahhirâ beytiye lit tâifîne vel âkifîne ver rukkais sucûd(sucûdi).

Türkçe Çeviri

Ve yaptığı zaman beyti/evi32 bilinci geri döndürme yeri insanlara; ve bir güvenlik; ve edinin/tutun/alın İbrahim'in dikelme/ayağa kalkma/doğrulma yerinden bir salla13 yeri; ve antlaştık/ahitleştik İbrahim’le ve İsmail'le ki o ikisi temizler evimi32; etrafta dolaşanlar için; ve adananlara/kendini vakfedenlere; ve rükû11 edenlere; secde12 edenlere.

Ahmed Samira Çevirisi

125 And when We put The House (as) a reward/replacement/compensation to the people, and (a) safety/security, and they took from Abraham’s place a prayer place , and We entrusted/recommended to Abraham and Ishmael: "That purify/clean/wash (B) My House for the circlers/walkers around , and the devoting/dedicating , and the bowing , the prostrating ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 cealna yaptık جَعَلْنَا جعل
3 l-beyte beyti/evi الْبَيْتَ بيت
4 mesabeten bilinci geri döndürme yeri مَثَابَةً ثوب
5 linnasi insanlara لِلنَّاسِ نوس
6 ve emnen ve bir güvenlik وَأَمْنًا امن
7 vettehizu ve edinin/tutun/alın وَاتَّخِذُوا اخذ
8 min مِنْ -
9 mekami dikelme/ayağa kalkma/doğrulma yerinden مَقَامِ قوم
10 ibrahime İbrahim'in إِبْرَاهِيمَ -
11 musallen bir salla yeri مُصَلًّى صلو
12 ve ahidna ve antlaştık/ahitleştik وَعَهِدْنَا عهد
13 ila إِلَىٰ -
14 ibrahime İbrahim'le إِبْرَاهِيمَ -
15 ve ismaiyle ve İsmail'le وَإِسْمَاعِيلَ -
16 en ki أَنْ -
17 tahhira o ikisi temizler طَهِّرَا طهر
18 beytiye evimi بَيْتِيَ بيت
19 littaifine etrafta dolaşanlar için لِلطَّائِفِينَ طوف
20 vel'aakifine ve adananlar/kendini vakfedenler وَالْعَاكِفِينَ عكف
21 ve rrukkei ve rükû edenler وَالرُّكَّعِ ركع
22 s-sucudi secde edenler السُّجُودِ سجد

Notlar

Not

(ثوب) dönmek (return), geri gelmek (come back), bir şeyin veya durumun geri gelmesi (come back a state or conditon), bilincin tekrar kazanılması (regain conciousness), duygunun iyileşmesi (recover a sense), ödüllendirmek (reward), tekrar ödemek (repay) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 130 (of 1303)(طوف) etrafta gitmek (go about), etrafta yürümek (walk around), etrafta gezinen (ride about) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 671 (of 1303)

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 43

Arapça Metin (Harekeli)

336|3|43|يَٰمَرْيَمُ ٱقْنُتِى لِرَبِّكِ وَٱسْجُدِى وَٱرْكَعِى مَعَ ٱلرَّٰكِعِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

336|3|43|يمريم اقنتي لربك واسجدي واركعي مع الركعين

Latin Literal

43. Yâ meryemuknutî li rabbiki vescudî verkai mear râkiîn(râkiîne).

Türkçe Çeviri

"Ey Meryem! Alçak gönüllü ol/uysal ol Rabbine4; ve secde12 et; ve rükû11 et rükû11 edenlerle birlikte."

Ahmed Samira Çevirisi

43 You Mary, obey humbly to your Lord, and prostrate, and bow with the bowing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya meryemu ey Meryem يَامَرْيَمُ -
2 knuti alçak gönüllü ol/uysal ol اقْنُتِي قنت
3 lirabbiki Rabbine لِرَبِّكِ ربب
4 vescudi ve secde et وَاسْجُدِي سجد
5 verkeiy ve rükû et وَارْكَعِي ركع
6 mea birlikte مَعَ -
7 r-rakiiyne rükû edenlerle الرَّاكِعِينَ ركع

Notlar

Not

Rükû için; bak 2:43

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 113

Arapça Metin (Harekeli)

406|3|113|لَيْسُوا۟ سَوَآءً مِّنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ أُمَّةٌ قَآئِمَةٌ يَتْلُونَ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ ءَانَآءَ ٱلَّيْلِ وَهُمْ يَسْجُدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

406|3|113|ليسوا سوا من اهل الكتب امه قايمه يتلون ايت الله انا اليل وهم يسجدون

Latin Literal

113. Leysû sevâ’(sevâen), min ehlil kitâbi ummetun kâimetun yetlûne âyâtillâhi ânâel leyli ve hum yescudûn(yescudûne).

Türkçe Çeviri

Kitap ehlinden135 kıyamda143 bir ümmet305 (ki) olmadılar aynı seviyede/farksız (kitap ehlinden diğerleriyle); okurlar (onlar) ayetlerini454 Allah'ın gece zamanları455; ve onlar secde12 ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

113 They are not equal/alike , from The Book’s people, (are) a nation standing/keeping up , they read/recite God’s signs/verses/evidences (during) the night’s hours, and they prostrate.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leysu olmadılar لَيْسُوا ليس
2 seva'en aynı سَوَاءً سوي
3 min -nden مِنْ -
4 ehli ehli- أَهْلِ اهل
5 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
6 ummetun bir ümmet أُمَّةٌ امم
7 kaimetun kıyamdadır/ayaktadır/ قَائِمَةٌ قوم
8 yetlune okurlar يَتْلُونَ تلو
9 ayati ayetlerini ايَاتِ ايي
10 llahi Allah'ın اللَّهِ -
11 ana'e zamanları انَاءَ اني
12 l-leyli gece اللَّيْلِ ليل
13 ve hum ve onlar وَهُمْ -
14 yescudune secde ederler يَسْجُدُونَ سجد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Kıyam; genel tanım. Kavram 143

143 Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; bir amaç için ayaklanması/hareketlenmesi.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Kitap ehlinin gece zamanları Yüce Allah'ın ayetlerini okumaları. Kavram 455

455 Kur'an'a göre Güneş'in kendisinin ufukta kaybolmasıyla gündüz biter ve gece başlar. Kur'an'da gece kavramı akşamı da içeren bir kavramdır. Güneş'in batması sonrası henüz tam karanlığın çökmediği zaman dilimi akşam olarak işaret edilir. Tam karanlığın çökmesi ise 'gasıkıl leyl' olarak tanımlanır. Akşam salâtı Güneş'in ufuktan kaybolmasıyla başlar ve tam karanlık çökünce biter. Vakitlenmiş salât emrinin ehli kitap için de verildiğini anlamaktayız. Kitap ehlinden bazı müminler Güneş battıktan sonra tam karanlığa kadar (gecenin zamanları) Tevrât'ın ya da İncîl'in ayetlerini anlayarak okumuş, anlayarak çalışmıştır.

4. Nisâ Suresi

Ayet 102

Arapça Metin (Harekeli)

595|4|102|وَإِذَا كُنتَ فِيهِمْ فَأَقَمْتَ لَهُمُ ٱلصَّلَوٰةَ فَلْتَقُمْ طَآئِفَةٌ مِّنْهُم مَّعَكَ وَلْيَأْخُذُوٓا۟ أَسْلِحَتَهُمْ فَإِذَا سَجَدُوا۟ فَلْيَكُونُوا۟ مِن وَرَآئِكُمْ وَلْتَأْتِ طَآئِفَةٌ أُخْرَىٰ لَمْ يُصَلُّوا۟ فَلْيُصَلُّوا۟ مَعَكَ وَلْيَأْخُذُوا۟ حِذْرَهُمْ وَأَسْلِحَتَهُمْ وَدَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَوْ تَغْفُلُونَ عَنْ أَسْلِحَتِكُمْ وَأَمْتِعَتِكُمْ فَيَمِيلُونَ عَلَيْكُم مَّيْلَةً وَٰحِدَةً وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِن كَانَ بِكُمْ أَذًى مِّن مَّطَرٍ أَوْ كُنتُم مَّرْضَىٰٓ أَن تَضَعُوٓا۟ أَسْلِحَتَكُمْ وَخُذُوا۟ حِذْرَكُمْ إِنَّ ٱللَّهَ أَعَدَّ لِلْكَٰفِرِينَ عَذَابًا مُّهِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

595|4|102|واذا كنت فيهم فاقمت لهم الصلوه فلتقم طايفه منهم معك ولياخذوا اسلحتهم فاذا سجدوا فليكونوا من ورايكم ولتات طايفه اخري لم يصلوا فليصلوا معك ولياخذوا حذرهم واسلحتهم ود الذين كفروا لو تغفلون عن اسلحتكم وامتعتكم فيميلون عليكم ميله وحده ولا جناح عليكم ان كان بكم اذي من مطر او كنتم مرضي ان تضعوا اسلحتكم وخذوا حذركم ان الله اعد للكفرين عذابا مهينا

Latin Literal

102. Ve izâ kunte fîhim fe ekamte lehumus salâte fel tekum tâifetun minhum meake vel ye’huzû eslihatehum fe izâ secedû fel yekûnû min varâikum, vel te’ti tâifetun uhrâ lem yusallû fel yusallû meake vel ye’huzû hızrahum ve eslihatehum, veddellezîne keferû lev tagfulûne an eslihatikum ve emtiatikum fe yemîlûne aleykum meyleten vâhıdeh(vâhıdeten). Ve lâ cunâha aleykum in kâne bikum ezen min matarin ev kuntum mardâ en tedaû eslihatekum, ve huzû hızrakum. İnnallâhe eadde lil kâfirîne azâben muhînâ(muhînen).

Türkçe Çeviri

Ve olduğun zaman onların içinde; öyle ki ikame572 et onlara salâtı5; öyle ki doğrulsun/dikelsin/ayağa kalksın bir tayfa/bir bölük onlardan seninle birlikte; ve tutsunlar/alsınlar silahlarını; öyle ki secde12 ettikleri zaman; öyle ki olsunlar onlar sizlerin arkasından/ötesinden; gelsin diğer bir tayfa/bir bölük; asla salla13 etmeyen; öyle ki salla13 etsinler seninle birlikte; ve tutsunlar/alsınlar savunma tedbirlerini ve silahlarını; isterler kâfirlik25 etmiş kimseler keşke gaflet/aymazlık içinde olsanız silahlarınızdan ve metalarınızdan/eşyalarınızdan; öyle ki meyletseler üzerinize tek bir meyille; ve yoktur bir günah sizlere; eğer oldu sizlerle bir eziyet yağmurdan ya da oldunuz marazlılar/hastalar ki bırakın/koyun silahlarınızı; ve tutun/alın savunma tedbirlerinizi; doğrusu Allah hazırladı kâfirler25 için yıpratan/çöktüren bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

102 And if you were in them, so you started for them the prayer, so a group from them should stand with you, and they should take their weapons/arms, so if they prostrated, so they be from behind you, and another group should come (that) they did not pray, so they pray (E) with you, and they should take their caution, and their weapons/arms; those who disbelieved, wished if you ignore/neglect your weapons/arms, and your belongings/effects/goods, so they lean on you one bend, and no offense/guilt (is) on you if mild harm was with you from rain or you were sick/diseased, that you lay your weapons/arms, and take your caution, that God prepared to the disbelievers a degrading/humiliating torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 kunte olduğun كُنْتَ كون
3 fihim onların içinde فِيهِمْ -
4 fe ekamte öyle ki doğrult/dikelt/ayağa kaldır فَأَقَمْتَ قوم
5 lehumu onlara لَهُمُ -
6 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
7 feltekum öyle ki doğrulsun/dikelsin/ayağa kalksın فَلْتَقُمْ قوم
8 taifetun bir tayfa/bir bölük طَائِفَةٌ طوف
9 minhum onlardan مِنْهُمْ -
10 meake seninle birlikte مَعَكَ -
11 velye'huzu ve tutsunlar/alsınlar وَلْيَأْخُذُوا اخذ
12 eslihatehum silahlarını أَسْلِحَتَهُمْ سلح
13 feiza öyle ki zaman فَإِذَا -
14 secedu secde ettikleri سَجَدُوا سجد
15 felyekunu öyle ki olsunlar onlar فَلْيَكُونُوا كون
16 min مِنْ -
17 veraikum sizlerin arkasından وَرَائِكُمْ وري
18 velte'ti gelsin وَلْتَأْتِ اتي
19 taifetun bir tayfa/bir bölük طَائِفَةٌ طوف
20 uhra diğer أُخْرَىٰ اخر
21 lem asla لَمْ -
22 yusallu salla etmeyen يُصَلُّوا صلو
23 fe lyusallu öyle ki salla etsinler فَلْيُصَلُّوا صلو
24 meake seninle birlikte مَعَكَ -
25 velye'huzu ve tutsunlar/alsınlar وَلْيَأْخُذُوا اخذ
26 hizrahum savunma tedbirlerini حِذْرَهُمْ حذر
27 ve eslihatehum ve silahlarını وَأَسْلِحَتَهُمْ سلح
28 vedde isterler وَدَّ ودد
29 ellezine kimseler الَّذِينَ -
30 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
31 lev keşke لَوْ -
32 tegfulune gaflet içinde olsanız تَغْفُلُونَ غفل
33 an عَنْ -
34 eslihatikum silahlarınızdan أَسْلِحَتِكُمْ سلح
35 ve emtiatikum ve metalarınızdan/eşyalarınızdan وَأَمْتِعَتِكُمْ متع
36 feyemilune öyle ki meyletseler فَيَمِيلُونَ ميل
37 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
38 meyleten bir meyille مَيْلَةً ميل
39 vahideten tek وَاحِدَةً وحد
40 vela ve yoktur وَلَا -
41 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
42 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
43 in eğer إِنْ -
44 kane oldu كَانَ كون
45 bikum sizlerle بِكُمْ -
46 ezen bir eziyet أَذًى اذي
47 min مِنْ -
48 metarin yağmurdan مَطَرٍ مطر
49 ev ya da أَوْ -
50 kuntum oldunuz كُنْتُمْ كون
51 merda marazlılar/hastalar مَرْضَىٰ مرض
52 en ki أَنْ -
53 tedeu bırakın/koyun تَضَعُوا وضع
54 eslihatekum silahlarınızı أَسْلِحَتَكُمْ سلح
55 vehuzu ve tutun/alın وَخُذُوا اخذ
56 hizrakum savunma tedbirlerinizi حِذْرَكُمْ حذر
57 inne doğrusu إِنَّ -
58 llahe Allah اللَّهَ -
59 eadde hazırladı أَعَدَّ عدد
60 lilkafirine kâfirler için لِلْكَافِرِينَ كفر
61 azaben bir azap عَذَابًا عذب
62 muhinen utanç verici مُهِينًا هون

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

insanın Kur’an’a salla eylemi Kavram 13

13 Yüce Allah’ın biricik dini olan İslam’a yani Kur’an’a yüz çevirmemek, ilgisiz kalmamak, kale almak, umursamak, kayıtsız kalmamak, mühimsemek, tepkisiz kalmayarak Kur’an’ı bir hedef belirleyip, kendisine bahşedilen akıl/fikir kılavuzluğunda takip etmek.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

4. Nisâ Suresi

Ayet 154

Arapça Metin (Harekeli)

647|4|154|وَرَفَعْنَا فَوْقَهُمُ ٱلطُّورَ بِمِيثَٰقِهِمْ وَقُلْنَا لَهُمُ ٱدْخُلُوا۟ ٱلْبَابَ سُجَّدًا وَقُلْنَا لَهُمْ لَا تَعْدُوا۟ فِى ٱلسَّبْتِ وَأَخَذْنَا مِنْهُم مِّيثَٰقًا غَلِيظًا

Arapça Metin (Harekesiz)

647|4|154|ورفعنا فوقهم الطور بميثقهم وقلنا لهم ادخلوا الباب سجدا وقلنا لهم لا تعدوا في السبت واخذنا منهم ميثقا غليظا

Latin Literal

154. Ve rafa’nâ fevkahumut tûra bi mîsâkıhim ve kulnâ lehumudhulûl bâbe succeden ve kulnâ lehum lâ ta’dû fîs sebti ve ehaznâ minhum mîsâkan galîzâ(galîzan).

Türkçe Çeviri

Ve kaldırdık/yükselttik üzerlerine onların turu/dağı; mîsâkları281 (gereği) onların; ve dedik onlara: “Girin kapıdan secde12 edenler (olarak)”; ve dedik onlara: “Sınırı aşmayın şabatta/dinlenme döneminde”; ve aldık onlardan sağlam bir mîsâk281.

Ahmed Samira Çevirisi

154 And We raised above them the Mountain with their promise/covenant, and We said to them: "Enter the door/entrance prostrating". And We said to them: "Do not transgress/violate in the Saturday/Sabbath". And We took from them a strong promise/covenant.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve rafea'na ve kaldırdık/yükselttik وَرَفَعْنَا رفع
2 fevkahumu üzerlerine onların فَوْقَهُمُ فوق
3 t-tura turu/dağı الطُّورَ طور
4 bimisakihim misakları/antlaşmaları (gereği) onların بِمِيثَاقِهِمْ وثق
5 ve kulna ve dedik وَقُلْنَا قول
6 lehumu onlara لَهُمُ -
7 dhulu girin ادْخُلُوا دخل
8 l-babe kapıdan الْبَابَ بوب
9 succeden secde edenler (olarak) سُجَّدًا سجد
10 ve kulna ve dedik وَقُلْنَا قول
11 lehum onlara لَهُمْ -
12 la لَا -
13 tea'du sınırı aşmayın تَعْدُوا عدو
14 fi فِي -
15 s-sebti şabatta/dinlenme döneminde السَّبْتِ سبت
16 ve ehazna ve aldık وَأَخَذْنَا اخذ
17 minhum onlardan مِنْهُمْ -
18 misakan bir antlaşma/misak مِيثَاقًا وثق
19 galizen sağlam غَلِيظًا غلظ

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

7. A'râf Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

965|7|11|وَلَقَدْ خَلَقْنَٰكُمْ ثُمَّ صَوَّرْنَٰكُمْ ثُمَّ قُلْنَا لِلْمَلَٰٓئِكَةِ ٱسْجُدُوا۟ لِءَادَمَ فَسَجَدُوٓا۟ إِلَّآ إِبْلِيسَ لَمْ يَكُن مِّنَ ٱلسَّٰجِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

965|7|11|ولقد خلقنكم ثم صورنكم ثم قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس لم يكن من السجدين

Latin Literal

11. Ve lekad halaknâkum summe savvernâkum summe kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), lem yekun mines sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun yarattık sizleri*; sonra biçimlendirdik sizleri**; sonra dedik*** meleklere48: "Secde70 edin Âdem'e50"; öyle ki secde12 ettiler dışında iblîs190 (ki) asla olmuyordu secde70 edenlerden.

Ahmed Samira Çevirisi

11 And We had created you, then We pictured/formed you , then We said to the angels: "Prostrate to Adam." So they prostrated except Satan , was not from the prostrating.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 haleknakum yarattık sizleri خَلَقْنَاكُمْ خلق
3 summe sonra ثُمَّ -
4 savvernakum biçimlendirdik sizleri صَوَّرْنَاكُمْ صور
5 summe sonra ثُمَّ -
6 kulna dedik قُلْنَا قول
7 lilmelaiketi meleklere لِلْمَلَائِكَةِ ملك
8 scudu secde edin اسْجُدُوا سجد
9 liademe Âdem'e لِادَمَ -
10 fesecedu öyle ki secde ettiler فَسَجَدُوا سجد
11 illa dışında إِلَّا -
12 iblise İblis إِبْلِيسَ -
13 lem asla لَمْ -
14 yekun olmuyordu يَكُنْ كون
15 mine مِنَ -
16 s-sacidine secde edenlerden السَّاجِدِينَ سجد

Notlar

Not 1

*İnsanların bilinçlerinin yaratılması. Çoğul eril olarak gelmişltir.**İnsanların bedenlerinin şekillendirilmesi.***Anlarız ki Âdem'in meleklere sunulması ve iblîsle yaşanan durumu tüm insanlar Âdem'in yaşadığı gibi fiziksel bir bedene sahip olarak yaşamıştır. Anlarız ki insanlar olarak bizler bilinçlerimiz ve bedenlerimizle daha önceden yaratılmışızdır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Âdem, Adem Kavram 50

50 Bilge insandan (Homo Sapiens) ilk nebi/peygamber. Âdem ve eşi örneklemi üzerinden insanlığın başından geçen olaylar Kur'an'la hatırlatılmaktadır. Âdem ve eşinin başından geçen olayların tamamı tüm insanların başından geçmiş olaylardır. Yüce Allah'ın sıfatlarının nasıl tecelli ettiğini öğrenebilen, fikir yürütebilen bir varlık olan Âdem ve eşi bir cennet evreninde rahat ve kolay şekilde yaşamaktaydı. İblîs'in cennet evrenine paralel olan başka bir evrenden fısıldamasıyla Yüce Allah'ın emrine karşı geldiler. Anında tövbe ettiler. Yüce Allah onların tövbelerini kabul etti. İblîs Âdem'e meydan okumaya devam etti. Âdem de kabul etti. Yüce Allah bu karşılıklı meydan okumanın gerçekleşmesine izin verdi. Âdem'i, eşini ve tüm insanları daha alçak olan şu an içinde bulunduğumuz evrene gönderdi. Aynı şekilde İblîs'i ve onun soyundan olan cinleri de paralel bir evrene yerleştirdi. Sınavın kuralı gereği olarak cinlerin insanların kalp ve beyindeki sinir hücrelerine kuantum seviyesinde kendi paralel evrenlerinden fısıldayabilme izni verildi. Tek yapabildikleri fısıldamaktır. Ne yazık ki insanların çoğu bu sınavı kaybetti.

Secde; genel tanım. Kavram 70

70 Yaratılış özelliğiyle diz çöküp boyun eğmek.

iblîs Kavram 190

190 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan bir varlık. Kendisini daha üstün görerek Yüce Allah’ın Âdem’e yani insanoğluna secde emrine uymamıştır. Bu nedenle kâfir olmuş bir varlıktır. Âdem’e yani insanlığa karşı meydan okuması Yüce Allah tarafından kabul edilmiştir. Bu nedenle Âdemoğlu olarak yani bilge insanlar olarak bir sınavın içindeyiz. Bu sınavın ana konusu insanoğlu olarak Yüce Allah’a, O’nun arşında verdiğimiz mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye uymaktır. İblîs Âdemoğlunun çoğunun bu antlaşmayı bozarak sınavı kaybedeceği varsayımını yapmıştır. Yüce Allah iblîsin zannında doğru çıktığını bildirmektedir. Çoğu insan antlaşmayı bozmuş ve müşrik olmuştur. İnsanların çoğu da bu nedenle cehennemdedir.

7. A'râf Suresi

Ayet 120

Arapça Metin (Harekeli)

1074|7|120|وَأُلْقِىَ ٱلسَّحَرَةُ سَٰجِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1074|7|120|والقي السحره سجدين

Latin Literal

120. Ve ulkıyes seharatu sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Ve atıldılar/kapandılar sihirbazlar secde edenler12 (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

120 And the magicians/sorcerers were thrown/thrown away prostrating.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ulkiye ve atıldılar/kapandılar وَأُلْقِيَ لقي
2 s-seharatu sihirbazlar السَّحَرَةُ سحر
3 sacidine secde edenler (olarak). سَاجِدِينَ سجد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

7. A'râf Suresi

Ayet 161

Arapça Metin (Harekeli)

1115|7|161|وَإِذْ قِيلَ لَهُمُ ٱسْكُنُوا۟ هَٰذِهِ ٱلْقَرْيَةَ وَكُلُوا۟ مِنْهَا حَيْثُ شِئْتُمْ وَقُولُوا۟ حِطَّةٌ وَٱدْخُلُوا۟ ٱلْبَابَ سُجَّدًا نَّغْفِرْ لَكُمْ خَطِيٓـَٰٔتِكُمْ سَنَزِيدُ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1115|7|161|واذ قيل لهم اسكنوا هذه القريه وكلوا منها حيث شيتم وقولوا حطه وادخلوا الباب سجدا نغفر لكم خطيتكم سنزيد المحسنين

Latin Literal

161. Ve iz kîle lehumuskunû hâzihil karyete ve kulû minhâ haysu şi’tum ve kûlû hıttatun vedhulûl bâbe succeden nagfir lekum hatîâtikum, senezîdul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve denildiği zaman onlara: “Mesken edinin şu kentte; ve yiyin orada dilediğiniz (gibi) her yerden; ve deyin: “hitta/günahlardan-hatalardan bir arınma“; ve girin kapıdan secde edenler12 (olarak)”; bağışlarız sizlere hatalarınızı; ziyade edeceğiz güzel davrananlara.

Ahmed Samira Çevirisi

161 And if (it) was said to them: "Reside/inhabit this the village/urban city, and eat from it where/when you willed/wanted, and say humility/humbleness , and enter the door/entrance prostrating, We forgive for you your sins/mistakes , We will increase the good doers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 kile denildi قِيلَ قول
3 lehumu onlara لَهُمُ -
4 skunu mesken edinin اسْكُنُوا سكن
5 hazihi şu هَٰذِهِ -
6 l-karyete kentte الْقَرْيَةَ قري
7 ve kulu ve yiyin وَكُلُوا اكل
8 minha orada مِنْهَا -
9 haysu her yerden حَيْثُ حيث
10 şi'tum dilediğiniz شِئْتُمْ شيا
11 ve kulu ve deyin وَقُولُوا قول
12 hittatun hitta/günahlardan-hatalardan bir arınma حِطَّةٌ حطط
13 vedhulu ve girin وَادْخُلُوا دخل
14 l-babe kapıdan الْبَابَ بوب
15 succeden secde edenler/diz çöküp boyun eğenler (olarak) سُجَّدًا سجد
16 negfir bağışlarız نَغْفِرْ غفر
17 lekum sizlere لَكُمْ -
18 hatiyatikum hatalarınızı خَطِيئَاتِكُمْ خطا
19 senezidu ziyade edeceğiz سَنَزِيدُ زيد
20 l-muhsinine güzel davrananlara. الْمُحْسِنِينَ حسن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

7. A'râf Suresi

Ayet 206

Arapça Metin (Harekeli)

1160|7|206|إِنَّ ٱلَّذِينَ عِندَ رَبِّكَ لَا يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِهِۦ وَيُسَبِّحُونَهُۥ وَلَهُۥ يَسْجُدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1160|7|206|ان الذين عند ربك لا يستكبرون عن عبادته ويسبحونه وله يسجدون

Latin Literal

206. İnnellezîne inde rabbike lâ yestekbirûne an ibadetihî ve yusebbihûnehu ve lehu yescudûn(yescudûne). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Doğrusu Rabbinin4 indindedir/katındadır kimseler695; (ki) büyüklenmezler kulluk etmekten O’na (Allah’a); ve tesbih31 ederler O'nu (Allah’ı); ve O’na (Allah’a) secde12 ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

206 That those at your Lord are not being arrogant about worshipping Him, and they praise/glorify Him, and to Him they prostrate.111

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 inde indinde/katında عِنْدَ عند
4 rabbike Rabbinin رَبِّكَ ربب
5 la لَا -
6 yestekbirune büyüklenmezler يَسْتَكْبِرُونَ كبر
7 an عَنْ -
8 ibadetihi kulluk etmekten O’na (Allah'a) عِبَادَتِهِ عبد
9 ve yusebbihunehu ve tesbih ederler O'nu (Allah'ı) وَيُسَبِّحُونَهُ سبح
10 ve lehu ve O’na (Allah'â) وَلَهُۥ
11 yescudune secde ederler يَسْجُدُونَ سجد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

insanın tesbihi Kavram 31

31 Yüce Allah’ın tüm sıfatlarının tecelli edişine Yüce Allah’ın bahşettiği akıl/fikir aracılığıyla tanık/şahit olarak Rabbini aramak.

Yüce Allah'ın indinde/katında olan kimseler. Kavram 695

695 Hiperuzayda bulunan kimseler. Şerefli melekler ve/veya selam diyarına girmiş kimseler. Bu kimseler Yüce Allah yolunda katledilmiş kimselerdir ve cennetlere girmeyi hak ederek selam diyarında olan kimselerdir.

9. Tevbe Suresi

Ayet 112

Arapça Metin (Harekeli)

1347|9|112|ٱلتَّٰٓئِبُونَ ٱلْعَٰبِدُونَ ٱلْحَٰمِدُونَ ٱلسَّٰٓئِحُونَ ٱلرَّٰكِعُونَ ٱلسَّٰجِدُونَ ٱلْءَامِرُونَ بِٱلْمَعْرُوفِ وَٱلنَّاهُونَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَٱلْحَٰفِظُونَ لِحُدُودِ ٱللَّهِ وَبَشِّرِ ٱلْمُؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1347|9|112|التيبون العبدون الحمدون السيحون الركعون السجدون الامرون بالمعروف والناهون عن المنكر والحفظون لحدود الله وبشر المومنين

Latin Literal

112. Ettâibûnel âbidûnel hâmidûnes sâihûner râkiûnes sâcidûnel âmirûne bil ma’rûfi ven nâhûne anil munkeri vel hâfizûne li hudûdillâh (hudûdillâhi), ve beşşiril mu’minîn (mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Tevbe33 edenlerdir; kulluk edenlerdir; hamd3 edenlerdir; seyahat edenlerdir*; rükû11 edenlerdir; secde12 edenlerdir; emredenlerdir marufla291; ve engelleyenlerdir/yasaklayanlardır münkeri82; ve koruyanlardır Allah'ın hudutlarını; ve müjdele müminleri27.

Ahmed Samira Çevirisi

112 The repentant, the worshippers, the praising , the travelers/tourists for knowledge , the bowing , the prostrating, the ordering/commanding with the kindness/generosity, and the forbidding/preventing from the defiance of God and His orders/obscenity , and the protectors/observers to God’s limits/boundaries , and announce good news (to) the believers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 et-taibune tevbe edenler التَّائِبُونَ توب
2 l-aabidune kulluk edenler الْعَابِدُونَ عبد
3 l-hamidune hamd edenler الْحَامِدُونَ حمد
4 s-saihune seyahat edenler (Allah için) السَّائِحُونَ سيح
5 r-rakiune rükû edenler الرَّاكِعُونَ ركع
6 s-sacidune secde edenler السَّاجِدُونَ سجد
7 l-amirune emredenler الْامِرُونَ امر
8 bil-mea'rufi evrensel kabul edilmişle بِالْمَعْرُوفِ عرف
9 ve nnahune ve engelleyenler/yasaklayanlar وَالنَّاهُونَ نهي
10 ani عَنِ -
11 l-munkeri iğrençleştirilmişten/çirkinleştirilmişten الْمُنْكَرِ نكر
12 velhafizune ve koruyanlar وَالْحَافِظُونَ حفظ
13 lihududi hudutlarını لِحُدُودِ حدد
14 llahi Allah'ın اللَّهِ -
15 ve beşşiri ve müjdele وَبَشِّرِ بشر
16 l-mu'minine müminleri الْمُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın yolunda.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hamd Kavram 3

3 En yüce övgü/methetme.

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Münker Kavram 82

82 İğrençleştirilmiş, çirkinleştirilmiş. Pasif gelen bir kelimedir. Evrenin kabullerini yani işleyişini bozan uygulamalar mutlak ki çirkinlikle ve iğrençlikle sona erer.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

12. Yusuf Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

1598|12|4|إِذْ قَالَ يُوسُفُ لِأَبِيهِ يَٰٓأَبَتِ إِنِّى رَأَيْتُ أَحَدَ عَشَرَ كَوْكَبًا وَٱلشَّمْسَ وَٱلْقَمَرَ رَأَيْتُهُمْ لِى سَٰجِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1598|12|4|اذ قال يوسف لابيه يابت اني رايت احد عشر كوكبا والشمس والقمر رايتهم لي سجدين

Latin Literal

4. İz kâle yûsufu li ebîhi yâ ebeti innî re eytu ehade aşere kevkeben veş şemse vel kamere re eytuhum lî sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman Yûsuf babasına*: “Ey babam! Doğrusu ben gördüm on bir** kevkebi159; ve Güneş’i; ve Ay’ı; gördüm onları bana secde12 edenler.

Ahmed Samira Çevirisi

4 When Joseph said to his father: You my father that I, I saw eleven planet(s)/star(s) and the sun and the moon, I saw/them to me prostrating."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iz o zaman إِذْ -
2 kale dedi قَالَ قول
3 yusufu Yusuf يُوسُفُ -
4 liebihi babasına لِأَبِيهِ ابو
5 ya ebeti Ey babam! يَاأَبَتِ ابو
6 inni doğrusu ben إِنِّي -
7 raeytu gördüm رَأَيْتُ راي
8 ehade (on) bir أَحَدَ احد
9 aşera on (bir) عَشَرَ عشر
10 kevkeben kevkebi كَوْكَبًا كوكب
11 ve şşemse ve Güneş’i وَالشَّمْسَ شمس
12 velkamera ve Ay’ı وَالْقَمَرَ قمر
13 raeytuhum gördüm onları رَأَيْتُهُمْ راي
14 li bana لِي -
15 sacidine secde edenler/diz çöküp boyun eğenler سَاجِدِينَ سجد

Notlar

Not 1

*Yakûb'a.**On bir (11).

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Kevkeb Kavram 159

159 Kendi ışığını yıldızlar gibi füzyon reaksiyonuyla üretmeyen parlak gök cisimleri. Gezegenler, asteroidler, kuyruklu yıldızlar, kuasarlar vb.

12. Yusuf Suresi

Ayet 100

Arapça Metin (Harekeli)

1694|12|100|وَرَفَعَ أَبَوَيْهِ عَلَى ٱلْعَرْشِ وَخَرُّوا۟ لَهُۥ سُجَّدًا وَقَالَ يَٰٓأَبَتِ هَٰذَا تَأْوِيلُ رُءْيَٰىَ مِن قَبْلُ قَدْ جَعَلَهَا رَبِّى حَقًّا وَقَدْ أَحْسَنَ بِىٓ إِذْ أَخْرَجَنِى مِنَ ٱلسِّجْنِ وَجَآءَ بِكُم مِّنَ ٱلْبَدْوِ مِنۢ بَعْدِ أَن نَّزَغَ ٱلشَّيْطَٰنُ بَيْنِى وَبَيْنَ إِخْوَتِىٓ إِنَّ رَبِّى لَطِيفٌ لِّمَا يَشَآءُ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلْعَلِيمُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1694|12|100|ورفع ابويه علي العرش وخروا له سجدا وقال يابت هذا تاويل ريي من قبل قد جعلها ربي حقا وقد احسن بي اذ اخرجني من السجن وجا بكم من البدو من بعد ان نزغ الشيطن بيني وبين اخوتي ان ربي لطيف لما يشا انه هو العليم الحكيم

Latin Literal

100. Ve refea ebeveyhi alel arşı ve harrû lehu succedâ(succeden), ve kâle yâ ebeti hâzâ te’vîlu ru’yâye min kablu kad cealehâ rabbî hakkâ(hakkan), ve kad ahsene bî iz ahrecenî mines sicni ve câe bikum minel bedvi min ba’di en nezegaş şeytânu beynî ve beyne ıhvetî, inne rabbî latîfun limâ yeşâ’(yeşâu) innehu huvel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Ve yükseltti* ana-babasını arşa/tahta karşı; ve kapandılar** ona secdeler12 (-le)”; ve dedi*: “Ey babam***! İşte bu tevilidir401 önceki rüyamın938; muhakkak yaptı onu**** Rabbim4 bir hak/gerçek; ve muhakkak ihsânda250 bulundu bana çıkarırken beni zindandan; ve getirdi sizleri çölden; ki şeytânın29 benim aramla ve kardeşlerim arasını kışkırtması sonrasında; doğrusu Rabbim4 Latîf'tir40 dilediği için; doğrusu O*****; O’dur***** Alîm8; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

100 And he rose his parents on the throne and they fell down to him prostrating, and he said: "You my father, that (is the) interpretation/explanation (of) my dream from before, my Lord had made it truthfully , and He had done good/bettered with me when He brought me out from the prison/jail, and He came with you from the desert from after that the devil spoiled between me and between my brothers, that my Lord (is) kind/soothing to what He wills/wants, that He is the knowledgeable, the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve rafea ve yükseltti وَرَفَعَ رفع
2 ebeveyhi ana-babasını أَبَوَيْهِ ابو
3 ala karşı عَلَى -
4 l-arşi arşa/tahta الْعَرْشِ عرش
5 ve harru ve kapandılar وَخَرُّوا خرر
6 lehu ona لَهُ -
7 succeden secdeler (-le) سُجَّدًا سجد
8 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
9 ya ebeti ey babam يَا أَبَتِ ابو
10 haza işte bu هَٰذَا -
11 te'vilu tevilidir تَأْوِيلُ اول
12 ru'yaye rüyamın رُؤْيَايَ راي
13 min مِنْ -
14 kablu önceden قَبْلُ قبل
15 kad muhakkak قَدْ -
16 cealeha yaptı onu جَعَلَهَا جعل
17 rabbi Rabbim رَبِّي ربب
18 hakkan bir hak/gerçek حَقًّا حقق
19 ve kad ve muhakkak وَقَدْ -
20 ehsene ihsanda bulundu أَحْسَنَ حسن
21 bi bana بِي -
22 iz إِذْ -
23 ehraceni çıkarırken beni أَخْرَجَنِي خرج
24 mine مِنَ -
25 s-sicni zindandan السِّجْنِ سجن
26 ve ca'e ve getirdi وَجَاءَ جيا
27 bikum sizleri بِكُمْ -
28 mine مِنَ -
29 l-bedvi çölden الْبَدْوِ بدو
30 min مِنْ -
31 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
32 en ki أَنْ -
33 nezega kışkırttı نَزَغَ نزغ
34 ş-şeytanu şeytân الشَّيْطَانُ شطن
35 beyni aramı بَيْنِي بين
36 ve beyne ve arasını وَبَيْنَ بين
37 ihveti kardeşlerim إِخْوَتِي اخو
38 inne doğrusu إِنَّ -
39 rabbi Rabbim رَبِّي ربب
40 letifun bir Latif’tir لَطِيفٌ لطف
41 lima لِمَا -
42 yeşa'u dilediği için يَشَاءُ شيا
43 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
44 huve O هُوَ -
45 l-alimu Alim الْعَلِيمُ علم
46 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Yakûp, Yûsuf'un anası ve kardeşleri.***Yakûb.****Rüyayı.*****Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Latîf Kavram 40

40 Kibar, ince, yumuşak.

İhsân, ihsân Kavram 250

250 İyilik etme, iyi davranma, dürüstlük, doğruluk.

Tevil Kavram 401

401 Yorumlamak, mana vermek, anlamlandırmak.

13. Ra'd Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

1720|13|15|وَلِلَّهِ يَسْجُدُ مَن فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ طَوْعًا وَكَرْهًا وَظِلَٰلُهُم بِٱلْغُدُوِّ وَٱلْءَاصَالِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1720|13|15|ولله يسجد من في السموت والارض طوعا وكرها وظللهم بالغدو والاصال

Latin Literal

15. Ve lillâhi yescudu men fis semâvâti vel ardı tav’an ve kerhen ve zilâluhum bil guduvvi vel âsâl(âsâli). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Ve Allah'a secde12 eder kimse; göklerde162 ve yerde; gönüllü ve kerhen697; ve gölgeleri* (de) onların; gün doğumu** sonrası; gün batımı** öncesi.

Ahmed Samira Çevirisi

15 And to God, prostrate what (are) in the skies/space and the earth/Planet Earth voluntarily and involuntarily/forcefully , and their shadow/glory at the early morning and the evening to sunsets.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velillahi ve Allah'a وَلِلَّهِ -
2 yescudu secde eder/teslim olur يَسْجُدُ سجد
3 men kimse مَنْ -
4 fi فِي -
5 s-semavati göklerde السَّمَاوَاتِ سمو
6 vel'erdi ve yerde وَالْأَرْضِ ارض
7 tav'an gönüllü طَوْعًا طوع
8 vekerhen ve kerhen/istemeyerek وَكَرْهًا كره
9 ve zilaluhum ve gölgeleri (de) onların وَظِلَالُهُمْ ظلل
10 bil-guduvvi gün doğumu sonrası بِالْغُدُوِّ غدو
11 vel'asali gün batımı öncesi وَالْاصَالِ اصل

Notlar

Not 1

*Gölgenin işaret edilmesi önemlidir. Uzayda bir yıldızın yörüngesindeki ötegezegenlerde yaşayan maddeden yaratılmış varlıkları işaret eder. **Gün batımı ve gün doğumu oluyorsa mutlak ki bir yıldız ve hem kendi etrafında hem de yıldızı etrafında dönen bir gezegen var olmalıdır. Ötegezegenlerin varlığı şerefli Kur'an'da işaret edilmiştir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Kerhen. Kavram 697

697 İstemeyerek, istemeye istemeye, gönülsüz olarak, tiksinerek, iğrenerek.

15. Hicr Suresi

Ayet 98

Arapça Metin (Harekeli)

1898|15|98|فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَكُن مِّنَ ٱلسَّٰجِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1898|15|98|فسبح بحمد ربك وكن من السجدين

Latin Literal

98. Fe sebbih bi hamdi rabbike ve kun mines sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tesbih31 et hamd3 ile Rabbini4; ve ol secde12 edenlerden.

Ahmed Samira Çevirisi

98 So praise/glorify with your Lord’s praise/gratitude/thanks, and be from the prostrating.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fesebbih öyle ki tesbih et فَسَبِّحْ سبح
2 bihamdi hamd ile بِحَمْدِ حمد
3 rabbike Rabbini رَبِّكَ ربب
4 ve kun ve ol وَكُنْ كون
5 mine مِنَ -
6 s-sacidine secde edenlerden/diz çöküp boyun eğenlerden السَّاجِدِينَ سجد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hamd Kavram 3

3 En yüce övgü/methetme.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

insanın tesbihi Kavram 31

31 Yüce Allah’ın tüm sıfatlarının tecelli edişine Yüce Allah’ın bahşettiği akıl/fikir aracılığıyla tanık/şahit olarak Rabbini aramak.

16. Nahl Suresi

Ayet 48

Arapça Metin (Harekeli)

1947|16|48|أَوَلَمْ يَرَوْا۟ إِلَىٰ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ مِن شَىْءٍ يَتَفَيَّؤُا۟ ظِلَٰلُهُۥ عَنِ ٱلْيَمِينِ وَٱلشَّمَآئِلِ سُجَّدًا لِّلَّهِ وَهُمْ دَٰخِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1947|16|48|اولم يروا الي ما خلق الله من شي يتفيوا ظلله عن اليمين والشمايل سجدا لله وهم دخرون

Latin Literal

48. E ve lem yerev ilâ mâ halakallâhu min şey’in yetefeyyeu zilâluhu anil yemîni veş şemâili succeden lillâhi ve hum dâhırûn(dâhırûne).

Türkçe Çeviri

Bakmazlar mı Allah'ın yarattığına doğru bir şeyden? Geri döner gölgeleri onun* sağdan ve soldan; secde12 edenler (olarak) Allah’a; ve onlardır düzleşip serilenler.

Ahmed Samira Çevirisi

48 Did they not see/understand, to what God created from a thing (that) its shades/shadows turns/follows from the right and the lefts, prostrating to God and (while) they are degraded/humiliated ?

Notlar

Not

Doğu yönü her zaman Güneş’in doğduğu yöndür. Batı yönüyse her zaman Güneş’in battığı yöndür. Ancak sağ ve sol yönleri bir kimsenin baktığı yöne göre değişir. Bu nedenle Kur’an’da sağ-sol kavramı kuzey-güney ya da güney-kuzey yönlerini işaret eder. Örnek olarak;Kuzey yarımkürede olan bir direğin gölgesi Güneş’in doğmasıyla en uzun halindedir. Güneş’in sağa yani güneye eğilerek yükselmesiyle birlikte gölge kuzeyden güneye doğru kısalır. Güneş’in batmak için eğilmesiyle birlikte gölge uzayarak kuzey yönüne doğru tekrar geri gelir. Güney yarımkürede olan bir direğin gölgesi Güneş’in doğmasıyla en uzun halindedir. Güneş’in sola yani kuzeye eğilerek yükselmesiyle birlikte gölge güneyden kuzeye doğru kısalır. Güneş’in batmak için eğilmesiyle birlikte gölge uzayarak güney yönüne doğru tekrar geri gelir. Anlarız ki Yüce Allah gölgelerin sağ-sol yani kuzey-güney ya da güney kuzey yönlerinde kısalıp uzayarak geri dönmesini işaret etmektedir.

Not 1

*Şeyin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

16. Nahl Suresi

Ayet 49

Arapça Metin (Harekeli)

1948|16|49|وَلِلَّهِ يَسْجُدُ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ مِن دَآبَّةٍ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ وَهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1948|16|49|ولله يسجد ما في السموت وما في الارض من دابه والمليكه وهم لا يستكبرون

Latin Literal

49. Ve lillâhi yescudu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı min dâbbetin vel melâiketu ve hum lâ yestekbirûn(yestekbirûne). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Ve Allah'a secde12 eder göklerdeki ve yerdeki bir debelenenden/canlıdan; ve melekler48 (de); ve onlar büyüklenmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

49 And to God prostrates what (is) in the skies/space and what (is) in the earth/Planet Earth from a walker/creeper/crawler , and the angels , and they are not being arrogant.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velillahi ve Allah'a وَلِلَّهِ -
2 yescudu secde eder/teslim olur يَسْجُدُ سجد
3 ma مَا -
4 fi فِي -
5 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
6 ve ma ve وَمَا -
7 fi فِي -
8 l-erdi yerdeki الْأَرْضِ ارض
9 min مِنْ -
10 dabbetin bir debelenenden/canlıdan دَابَّةٍ دبب
11 velmelaiketu ve melekler (de) وَالْمَلَائِكَةُ ملك
12 ve hum ve onlar وَهُمْ -
13 la لَا -
14 yestekbirune büyüklenmezler يَسْتَكْبِرُونَ كبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

17. İsrâ Suresi

Ayet 107

Arapça Metin (Harekeli)

2134|17|107|قُلْ ءَامِنُوا۟ بِهِۦٓ أَوْ لَا تُؤْمِنُوٓا۟ إِنَّ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْعِلْمَ مِن قَبْلِهِۦٓ إِذَا يُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ سُجَّدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2134|17|107|قل امنوا به او لا تومنوا ان الذين اوتوا العلم من قبله اذا يتلي عليهم يخرون للاذقان سجدا

Latin Literal

107. Kul âminû bihî ev lâ tu’minû, innellezîne ûtul ilme min kablihî izâ yutlâ aleyhim yahırrûne lil ezkâni succedâ(succeden). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

De ki: “İman47 edin ona* ya da iman47 etmeyin; doğrusu önceden ilim verilen kimselere (ki) okunduğu zaman onlara**; kapandılar çeneleri üstüne secde12 edenler (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

107 Say: "Believe with it or do not believe, that (E) those who were given/brought to the knowledge, from before it, if (it) is being read/recited on them, they fall down to the chins/beards prostrating."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 aminu iman edin امِنُوا امن
3 bihi ona (Kur’an’a) بِهِ -
4 ev veya أَوْ -
5 la لَا -
6 tu'minu iman etmeyin تُؤْمِنُوا امن
7 inne doğrusu إِنَّ -
8 ellezine kimseler الَّذِينَ -
9 utu verildiler أُوتُوا اتي
10 l-ilme ilim الْعِلْمَ علم
11 min مِنْ -
12 kablihi önceden قَبْلِهِ قبل
13 iza zaman إِذَا -
14 yutla okunur يُتْلَىٰ تلو
15 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
16 yehirrune kapandılar يَخِرُّونَ خرر
17 lilezkani çeneleri üstüne لِلْأَذْقَانِ ذقن
18 succeden secde edenler/diz çöküp boyun eğenler (olarak) سُجَّدًا سجد

Notlar

Not 1

*Kur'ân'a.**Kur'ân.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

19. Meryem Suresi

Ayet 58

Arapça Metin (Harekeli)

2306|19|58|أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ أَنْعَمَ ٱللَّهُ عَلَيْهِم مِّنَ ٱلنَّبِيِّۦنَ مِن ذُرِّيَّةِ ءَادَمَ وَمِمَّنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍ وَمِن ذُرِّيَّةِ إِبْرَٰهِيمَ وَإِسْرَٰٓءِيلَ وَمِمَّنْ هَدَيْنَا وَٱجْتَبَيْنَآ إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ ءَايَٰتُ ٱلرَّحْمَٰنِ خَرُّوا۟ سُجَّدًا وَبُكِيًّا

Arapça Metin (Harekesiz)

2306|19|58|اوليك الذين انعم الله عليهم من النبين من ذريه ادم وممن حملنا مع نوح ومن ذريه ابرهيم واسريل وممن هدينا واجتبينا اذا تتلي عليهم ايت الرحمن خروا سجدا وبكيا

Latin Literal

58. Ulâikellezîne en’amallâhu aleyhim minen nebiyyîne min zurriyyeti âdeme ve mimmen hamelnâ mea nûhin ve min zurriyyeti ibrâhîme ve isrâîle ve mimmen hedeynâ vectebeynâ, izâ tutlâ aleyhim âyâtur rahmâni harrû succeden ve bukiyyâ(bukiyyen). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; kimselerdir (ki) nimet verdi Allah üzerlerine; nebilerden132; zürriyetinden Âdem’in50; ve Nûh’la birlikte taşıdığımız kimseden; ve zürriyetinden İbrahim’in ; ve İsrâîl’in (Yakûb'un); ve doğru yola kılavuzladığımız kimseden; ve seçtiğimiz (-den); okunduğu zaman onlara Rahmân'ın1 ayetleri; kapandılar secde12 edenler (olarak); ve ağlayanlar/göz yaşı dökenler (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

58 Those are those who God blessed/praised on them from the prophets from Adam’s descendants; and from who We carried with Noah, , and from Abraham’s and Ishmael’s descendants, and from who We guided and We chose/purified, if the merciful’s verses/evidences are read/recited on them they fell down prostrating and weeping .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
2 ellezine kimselerdir الَّذِينَ -
3 en'ame nimet verdi أَنْعَمَ نعم
4 llahu Allah اللَّهُ -
5 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
6 mine مِنَ -
7 n-nebiyyine nebilerden النَّبِيِّينَ نبا
8 min مِنْ -
9 zurriyyeti zürriyetinden/neslinden ذُرِّيَّةِ ذرر
10 ademe Adem ادَمَ -
11 ve mimmen ve kimseden وَمِمَّنْ -
12 hamelna taşıdık حَمَلْنَا حمل
13 mea birlikte مَعَ -
14 nuhin Nuh نُوحٍ -
15 ve min ve وَمِنْ -
16 zurriyyeti zürriyetinden/neslinden ذُرِّيَّةِ ذرر
17 ibrahime İbrahim’in إِبْرَاهِيمَ -
18 ve israile ve İsrail’in (Yakub’un) وَإِسْرَائِيلَ -
19 ve mimmen ve kimseden وَمِمَّنْ -
20 hedeyna doğru yola kılavuzladık هَدَيْنَا هدي
21 vectebeyna ve seçtiğimiz (-den) وَاجْتَبَيْنَا جبي
22 iza zaman إِذَا -
23 tutla okunduğu تُتْلَىٰ تلو
24 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
25 ayatu ayetleri ايَاتُ ايي
26 r-rahmani Rahman'ın الرَّحْمَٰنِ رحم
27 harru kapandılar خَرُّوا خرر
28 succeden secde edenler/diz çöküp boyun eğenler (olarak) سُجَّدًا سجد
29 ve bukiyyen ve ağlayanlar/göz yaşı dökenler (olarak) وَبُكِيًّا بكي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahmân Kavram 1

1 En yüce merhametli.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Âdem, Adem Kavram 50

50 Bilge insandan (Homo Sapiens) ilk nebi/peygamber. Âdem ve eşi örneklemi üzerinden insanlığın başından geçen olaylar Kur'an'la hatırlatılmaktadır. Âdem ve eşinin başından geçen olayların tamamı tüm insanların başından geçmiş olaylardır. Yüce Allah'ın sıfatlarının nasıl tecelli ettiğini öğrenebilen, fikir yürütebilen bir varlık olan Âdem ve eşi bir cennet evreninde rahat ve kolay şekilde yaşamaktaydı. İblîs'in cennet evrenine paralel olan başka bir evrenden fısıldamasıyla Yüce Allah'ın emrine karşı geldiler. Anında tövbe ettiler. Yüce Allah onların tövbelerini kabul etti. İblîs Âdem'e meydan okumaya devam etti. Âdem de kabul etti. Yüce Allah bu karşılıklı meydan okumanın gerçekleşmesine izin verdi. Âdem'i, eşini ve tüm insanları daha alçak olan şu an içinde bulunduğumuz evrene gönderdi. Aynı şekilde İblîs'i ve onun soyundan olan cinleri de paralel bir evrene yerleştirdi. Sınavın kuralı gereği olarak cinlerin insanların kalp ve beyindeki sinir hücrelerine kuantum seviyesinde kendi paralel evrenlerinden fısıldayabilme izni verildi. Tek yapabildikleri fısıldamaktır. Ne yazık ki insanların çoğu bu sınavı kaybetti.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

20. Tâ-Hâ Suresi

Ayet 70

Arapça Metin (Harekeli)

2416|20|70|فَأُلْقِىَ ٱلسَّحَرَةُ سُجَّدًا قَالُوٓا۟ ءَامَنَّا بِرَبِّ هَٰرُونَ وَمُوسَىٰ

Arapça Metin (Harekesiz)

2416|20|70|فالقي السحره سجدا قالوا امنا برب هرون وموسي

Latin Literal

70. Fe ulkıyes seharatu succeden kâlû âmennâ bi rabbi hârûne ve mûsâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki kapandı sihirbazlar secde12 edenler (olarak); dediler: “İman45 ettik Rabbine4 Harun'un ve Musa'nın.”

Ahmed Samira Çevirisi

70 So the magicians/sorcerers were thrown/thrown away prostrating, they said: "We believed with (in) Aaron’s and Moses’ Lord."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feulkiye öyle ki kapandı فَأُلْقِيَ لقي
2 s-seharatu sihirbazlar السَّحَرَةُ سحر
3 succeden secde edenler/diz çöküp boyun eğenler (olarak) سُجَّدًا سجد
4 kalu dediler قَالُوا قول
5 amenna iman ettik امَنَّا امن
6 birabbi Rabbine بِرَبِّ ربب
7 harune Harun'un هَارُونَ -
8 ve musa ve Musa'nın وَمُوسَىٰ -

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

22. Hac Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

2619|22|26|وَإِذْ بَوَّأْنَا لِإِبْرَٰهِيمَ مَكَانَ ٱلْبَيْتِ أَن لَّا تُشْرِكْ بِى شَيْـًٔا وَطَهِّرْ بَيْتِىَ لِلطَّآئِفِينَ وَٱلْقَآئِمِينَ وَٱلرُّكَّعِ ٱلسُّجُودِ

Arapça Metin (Harekesiz)

2619|22|26|واذ بوانا لابرهيم مكان البيت ان لا تشرك بي شيا وطهر بيتي للطايفين والقايمين والركع السجود

Latin Literal

26. Ve iz bevve’nâ li ibrâhîme mekânel beyti en lâ tuşrik bî şey’en ve tahhir beytiye lit tâifîne vel kâimîne ver rukkais sucûd(sucûdi).

Türkçe Çeviri

Ve saptadığımız/tespit ettiğimiz zaman İbrahim'e beytin32 mekanını/yerini; ki şirk koşma71 benimle bir şey; ve temizle beytimi32*; etrafta dolaşanlar için; ve dikelmişler/ayağa kalkmışlar/doğrulmuşlar (için); ve rükû11 edenler (için); secde12 edenler (için).

Ahmed Samira Çevirisi

26 And when We established/assigned to Abraham the House/Home’s place/position , that do not share/make partners with Me (in) a thing, and purify/clean My House/Home to the circlers/walkers around,232and the standing/keeping up , and the bowing , and the prostrating.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 bevve'na saptadık/tespit ettik بَوَّأْنَا بوا
3 liibrahime İbrahim'e لِإِبْرَاهِيمَ -
4 mekane mekanını/yerini مَكَانَ كون
5 l-beyti beytin/evin الْبَيْتِ بيت
6 en ki أَنْ -
7 la لَا -
8 tuşrik ortak etme/ortaklaştırma تُشْرِكْ شرك
9 bi benimle بِي -
10 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
11 ve tahhir ve temizle وَطَهِّرْ طهر
12 beytiye beytimi/evimi بَيْتِيَ بيت
13 littaifine etrafta dolaşanlar için لِلطَّائِفِينَ طوف
14 velkaimine ve dikelmişler/ayağa kalkmışlar/doğrulmuşlar (için) وَالْقَائِمِينَ قوم
15 ve rrukkei ve rükû edenler/eğilenler/dize gelenler/baş eğenler (için) وَالرُّكَّعِ ركع
16 s-sucudi secde edenler/teslim olanlar (için). السُّجُودِ سجد

Notlar

Not 1

*Kimseye ait olmayan, topluma ait olan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Beyt/ev Kavram 32

32 Topluma ait olan, dini öğretilerin takip edildiği ev, mekân. Kur'an'ın okunup öğrenildiği topluma ait mekân.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

22. Hac Suresi

Ayet 77

Arapça Metin (Harekeli)

2670|22|77|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱرْكَعُوا۟ وَٱسْجُدُوا۟ وَٱعْبُدُوا۟ رَبَّكُمْ وَٱفْعَلُوا۟ ٱلْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2670|22|77|يايها الذين امنوا اركعوا واسجدوا واعبدوا ربكم وافعلوا الخير لعلكم تفلحون

Latin Literal

77. Yâ eyyuhellezîne âmenûrkeû vescudû va’budû rabbekum vef’alûl hayre leallekum tuflihûn(tuflihûne). (Secde Ayeti)

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Ve rükû11 edin; ve secde12 edin; ve kulluk edin46 Rabbinize4; ve hayır/iyilik faaliyetinde bulunun; belki de sizler felaha326 kavuşursunuz.

Ahmed Samira Çevirisi

77 You, you those who believed, bow , and prostrate, and worship your Lord, and make/do the good ,maybe/perhaps you succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَاأَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 rkeu ve rükû edin/eğilin/dize gelin/baş eğin ارْكَعُوا ركع
5 vescudu ve secde edin/teslim olun وَاسْجُدُوا سجد
6 vea'budu ve kulluk edin وَاعْبُدُوا عبد
7 rabbekum Rabbinize رَبَّكُمْ ربب
8 vef'alu ve faaliyetinde bulunun وَافْعَلُوا فعل
9 l-hayra hayır/iyilik الْخَيْرَ خير
10 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
11 tuflihune felaha/kurtuluşa kavuşursunuz تُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not

Rükû için; bak 2:43

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

25. Furkan Suresi

Ayet 60

Arapça Metin (Harekeli)

2913|25|60|وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱسْجُدُوا۟ لِلرَّحْمَٰنِ قَالُوا۟ وَمَا ٱلرَّحْمَٰنُ أَنَسْجُدُ لِمَا تَأْمُرُنَا وَزَادَهُمْ نُفُورًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2913|25|60|واذا قيل لهم اسجدوا للرحمن قالوا وما الرحمن انسجد لما تامرنا وزادهم نفورا

Latin Literal

60. Ve izâ kîle lehumuscudû lir rahmâni kâlû ve mer rahmânu e nescudu li mâ te’murunâ ve zâdehum nufûrâ(nufûren). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Ve denildiği zaman onlara; secde12 edin Rahmân'a1; derler: “Ve nedir Rahmân1? Secde12 eder miyiz (hiç) senin emrettiğine bize”; ve ziyade eder/artırır (denilen) onlara nefreti.

Ahmed Samira Çevirisi

60 And if (it) was said to them: "Prostrate to the merciful." They said: "And what (is) the merciful? Do we prostrate to what you order/command us?" And (it) increased them hastening away with aversion.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 kile denildiği قِيلَ قول
3 lehumu onlara لَهُمُ -
4 scudu secde edin/diz çöküp boyun eğin اسْجُدُوا سجد
5 lirrahmani Rahman'a لِلرَّحْمَٰنِ رحم
6 kalu derler قَالُوا قول
7 ve ma ve nedir? وَمَا -
8 r-rahmanu Rahman الرَّحْمَٰنُ رحم
9 enescudu secde eder miyiz/diz çöküp boyun eğer miyiz أَنَسْجُدُ سجد
10 lima لِمَا -
11 te'muruna senin emrettiğine bize تَأْمُرُنَا امر
12 ve zadehum ve ziyade eder/artırır (denilen) onlara وَزَادَهُمْ زيد
13 nufuran nefreti نُفُورًا نفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahmân Kavram 1

1 En yüce merhametli.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

25. Furkan Suresi

Ayet 64

Arapça Metin (Harekeli)

2917|25|64|وَٱلَّذِينَ يَبِيتُونَ لِرَبِّهِمْ سُجَّدًا وَقِيَٰمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2917|25|64|والذين يبيتون لربهم سجدا وقيما

Latin Literal

64. Vellezîne yebîtûne li rabbihim succeden ve kıyâmâ(kıyâmen).

Türkçe Çeviri

Kimseler; olurlar gece171 Rablerine4; secde12 edenler ve dikelenler/ayağa kalkanlar.

Ahmed Samira Çevirisi

64 And those who spend the night to their Lord prostrating and keeping up .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine kimseler وَالَّذِينَ -
2 yebitune gece olurlar/yaparlar يَبِيتُونَ بيت
3 lirabbihim Rablerine لِرَبِّهِمْ ربب
4 succeden secde edenler/diz çöküp boyun eğenler (olarak) سُجَّدًا سجد
5 ve kiyamen ve dikelenler/ayağa kalkanlar (olarak) وَقِيَامًا قوم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

26. Şuarâ Suresi

Ayet 46

Arapça Metin (Harekeli)

2976|26|46|فَأُلْقِىَ ٱلسَّحَرَةُ سَٰجِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2976|26|46|فالقي السحره سجدين

Latin Literal

46. Fe ulkıyes seharatu sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kapandılar sihirbazlar secde12 edenler (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

46 So the magicians/sorcerers were thrown/thrown away prostrating.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feulkiye öyle ki kapandılar فَأُلْقِيَ لقي
2 s-seharatu sihirbazlar السَّحَرَةُ سحر
3 sacidine secde edenler/diz çöküp boyun eğenler (olarak) سَاجِدِينَ سجد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

26. Şuarâ Suresi

Ayet 219

Arapça Metin (Harekeli)

3149|26|219|وَتَقَلُّبَكَ فِى ٱلسَّٰجِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3149|26|219|وتقلبك في السجدين

Latin Literal

219. Ve tekallubeke fîs sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Ve çevirmelerini (yüzünü göğe); secde12 edenler içinde.

Ahmed Samira Çevirisi

219 And your turning in (between) the prostrating.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve tekallubeke ve çevirmelerini (yüzünü göğe) وَتَقَلُّبَكَ قلب
2 fi içinde فِي -
3 s-sacidine secde edenler/diz çöküp boyun eğenler السَّاجِدِينَ سجد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

27. Neml Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

3181|27|24|وَجَدتُّهَا وَقَوْمَهَا يَسْجُدُونَ لِلشَّمْسِ مِن دُونِ ٱللَّهِ وَزَيَّنَ لَهُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ أَعْمَٰلَهُمْ فَصَدَّهُمْ عَنِ ٱلسَّبِيلِ فَهُمْ لَا يَهْتَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3181|27|24|وجدتها وقومها يسجدون للشمس من دون الله وزين لهم الشيطن اعملهم فصدهم عن السبيل فهم لا يهتدون

Latin Literal

24. Vecedtuhâ ve kavmehâ yescudûne liş şemsi min dûnillâhi ve zeyyene lehümuş şeytânu a’mâlehum fe saddehum anis sebîli fe hum lâ yehtedûn(yehtedûne).

Türkçe Çeviri

Ve buldum onu (Sebe melikesini) ve kavmini/toplumunu; secde12 ederler Güneş’e, Allah'ın astından; ve süslemiş onlara şeytân29 amellerini-eylemlerini; ve onları engelleyip saptırmış yoldan; böylece onlar doğru yola kılavuzlanmazlar.

Ahmed Samira Çevirisi

24 I found her and her nation prostrating to the sun, from other than God, and the devil decorated/beautified for them their deeds , so he prevented/obstructed them from the way/path , so they do not be guided.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve cedtuha ve buldum onu (Sebe melikesini) وَجَدْتُهَا وجد
2 ve kavmeha ve kavmini/toplumunu وَقَوْمَهَا قوم
3 yescudune secde ederler/diz çöküp boyun eğerler يَسْجُدُونَ سجد
4 lişşemsi Güneş’e لِلشَّمْسِ شمس
5 min مِنْ -
6 duni astından دُونِ دون
7 llahi Allah'ın اللَّهِ -
8 ve zeyyene ve süslemiş وَزَيَّنَ زين
9 lehumu onlara لَهُمُ -
10 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
11 ea'malehum amellerini-eylemlerini أَعْمَالَهُمْ عمل
12 fe saddehum öyle ki engelleyip saptırmış فَصَدَّهُمْ صدد
13 ani عَنِ -
14 s-sebili yoldan السَّبِيلِ سبل
15 fehum böylece onlar فَهُمْ -
16 la لَا -
17 yehtedune doğru yola kılavuzlanmazlar. يَهْتَدُونَ هدي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

27. Neml Suresi

Ayet 25

Arapça Metin (Harekeli)

3182|27|25|أَلَّا يَسْجُدُوا۟ لِلَّهِ ٱلَّذِى يُخْرِجُ ٱلْخَبْءَ فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَيَعْلَمُ مَا تُخْفُونَ وَمَا تُعْلِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3182|27|25|الا يسجدوا لله الذي يخرج الخب في السموت والارض ويعلم ما تخفون وما تعلنون

Latin Literal

25. Ellâ yescudû lillâhillezî yuhriculhab’e fîs semâvâti vel ardı ve ya’lemu mâ tuhfûne ve mâ tu’linûn(tu’linûne).

Türkçe Çeviri

Secde12 etmezler mi Allah’a? Ki çıkarır gizliyi/saklıyı göklerde ve yerde; ve bilir gizlediklerini/sakladıklarını; ve açığa vurduklarını.

Ahmed Samira Çevirisi

25 Do they not prostrate to God who brings out the hidden/concealed in the skies/space and the earth/Planet Earth, and he knows what you hide, and what you declare/publicize ?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ella أَلَّا -
2 yescudu secde etmezler mi? يَسْجُدُوا سجد
3 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
4 llezi ki الَّذِي -
5 yuhricu çıkarır يُخْرِجُ خرج
6 l-hab'e gizliyi/saklıyı الْخَبْءَ خبا
7 fi فِي -
8 s-semavati göklerde السَّمَاوَاتِ سمو
9 vel'erdi ve yerde وَالْأَرْضِ ارض
10 ve yea'lemu ve bilir وَيَعْلَمُ علم
11 ma مَا -
12 tuhfune gizlediklerini/sakladıklarını تُخْفُونَ خفي
13 ve ma وَمَا -
14 tua'linune ve açığa vurduklarını. تُعْلِنُونَ علن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

32. Secde Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

3516|32|15|إِنَّمَا يُؤْمِنُ بِـَٔايَٰتِنَا ٱلَّذِينَ إِذَا ذُكِّرُوا۟ بِهَا خَرُّوا۟ سُجَّدًا وَسَبَّحُوا۟ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3516|32|15|انما يومن بايتنا الذين اذا ذكروا بها خروا سجدا وسبحوا بحمد ربهم وهم لا يستكبرون

Latin Literal

15. İnnemâ yu’minu bi âyâtinellezîne izâ zukkirû bihâ harrû succeden ve sebbehû bi hamdi rabbihim ve hum lâ yestekbirûn(yestekbirûne).

Türkçe Çeviri

Ancak ayetlerimize iman47 eden kimseler (ki) hatırlatıldığı zaman onlara* onunla**; kapandılar secde12 edenler (olarak); ve tesbih31 ettiler hamd3 ile Rablerini4; ve onlar büyüklenmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

15 Truly/indeed (who) believes with Our verses/evidences (are) those who if they were reminded with it they fell down prostrating and they praised/glorified with their Lord’s praise/gratitude , and they do not be arrogant.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak إِنَّمَا -
2 yu'minu iman eden يُؤْمِنُ امن
3 biayatina ayetlerimize بِايَاتِنَا ايي
4 ellezine kimseler الَّذِينَ -
5 iza zaman إِذَا -
6 zukkiru hatırlatıldığı onlara ذُكِّرُوا ذكر
7 biha onunla (ayetle) بِهَا -
8 harru kapanırlar خَرُّوا خرر
9 succeden secde edenler/diz çöküp boyun eğenler (olarak) سُجَّدًا سجد
10 ve sebbehu ve tesbih ederler وَسَبَّحُوا سبح
11 bihamdi hamd ile/en yüce övgüyle بِحَمْدِ حمد
12 rabbihim Rablerini رَبِّهِمْ ربب
13 ve hum ve onlar وَهُمْ -
14 la لَا -
15 yestekbirune büyüklenmezler يَسْتَكْبِرُونَ كبر

Notlar

Not 1

*Kur'ân.**Ayetle.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hamd Kavram 3

3 En yüce övgü/methetme.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

insanın tesbihi Kavram 31

31 Yüce Allah’ın tüm sıfatlarının tecelli edişine Yüce Allah’ın bahşettiği akıl/fikir aracılığıyla tanık/şahit olarak Rabbini aramak.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

39. Zümer Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

4065|39|9|أَمَّنْ هُوَ قَٰنِتٌ ءَانَآءَ ٱلَّيْلِ سَاجِدًا وَقَآئِمًا يَحْذَرُ ٱلْءَاخِرَةَ وَيَرْجُوا۟ رَحْمَةَ رَبِّهِۦ قُلْ هَلْ يَسْتَوِى ٱلَّذِينَ يَعْلَمُونَ وَٱلَّذِينَ لَا يَعْلَمُونَ إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُو۟لُوا۟ ٱلْأَلْبَٰبِ

Arapça Metin (Harekesiz)

4065|39|9|امن هو قنت انا اليل ساجدا وقايما يحذر الاخره ويرجوا رحمه ربه قل هل يستوي الذين يعلمون والذين لا يعلمون انما يتذكر اولوا الالبب

Latin Literal

9. Em men huve kânitun ânâel leyli sâciden ve kâimen yahzerul âhırete ve yercû rahmete rabbih(rabbihî), kul hel yestevîllezîne ya’lemûne vellezîne lâ ya’lemûn(ya’lemûne), innemâ yetezekkeru ulûl elbâb(elbâbi).

Türkçe Çeviri

Yoksa kimse mi (ki) o kanaat edendir gece171 vakitleri; secde12 eden ve dikelen/ayakta durandır; hazırlanır ahirete; ve rica eder/talep eder Rabbinin4 rahmetini271; de ki: “Aynı seviyede midir bilen kimseler ve bilmeyen kimseler?"; doğrusu ancak elbâb88 sahipleri hatırlar/öğüt alır.

Ahmed Samira Çevirisi

9 Or who he is obeying humbly/prolonging the prayer (during) the nights’ hours, prostrating and standing/keeping up he fears the end (other life) and hopes/expects his lord’s mercy, say: "Do (they) become equal/alike, those who know and those who do not know?" But (owners) of the pure minds/hearts mention/remember.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 emmen kimse midir? أَمَّنْ -
2 huve o هُوَ -
3 kanitun kanaat edendir قَانِتٌ قنت
4 ana'e vakitleri انَاءَ اني
5 l-leyli gece اللَّيْلِ ليل
6 saciden secde eden/diz çöküp boyun eğen سَاجِدًا سجد
7 ve kaimen ve dikelen/ayakta duran وَقَائِمًا قوم
8 yehzeru hazırlanır يَحْذَرُ حذر
9 l-ahirate ahirete الْاخِرَةَ اخر
10 ve yercu ve rica eder/talep eder وَيَرْجُو رجو
11 rahmete rahmetini رَحْمَةَ رحم
12 rabbihi Rabbinin رَبِّهِ ربب
13 kul de ki قُلْ قول
14 hel mu? هَلْ -
15 yestevi Seviyesi eşit olur يَسْتَوِي سوي
16 ellezine Kimseler (ki) الَّذِينَ -
17 yea'lemune bilirler يَعْلَمُونَ علم
18 vellezine ve kimseler (ki) وَالَّذِينَ -
19 la لَا -
20 yea'lemune bilmezler يَعْلَمُونَ علم
21 innema doğrusu ancak إِنَّمَا -
22 yetezekkeru hatırlar/öğüt alır يَتَذَكَّرُ ذكر
23 ulu sahipleri أُولُو اول
24 l-elbabi mantık الْأَلْبَابِ لبب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Elbâb Kavram 88

88 Akıl ve mantık. Analitik/rasyonel düşünme.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

41. Fussilet Suresi

Ayet 37

Arapça Metin (Harekeli)

4253|41|37|وَمِنْ ءَايَٰتِهِ ٱلَّيْلُ وَٱلنَّهَارُ وَٱلشَّمْسُ وَٱلْقَمَرُ لَا تَسْجُدُوا۟ لِلشَّمْسِ وَلَا لِلْقَمَرِ وَٱسْجُدُوا۟ لِلَّهِ ٱلَّذِى خَلَقَهُنَّ إِن كُنتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4253|41|37|ومن ايته اليل والنهار والشمس والقمر لا تسجدوا للشمس ولا للقمر واسجدوا لله الذي خلقهن ان كنتم اياه تعبدون

Latin Literal

37. Ve min âyâtihil leylu ven nehâru veş şemsu vel kamer(kameru), lâ tescudû liş şemsi ve lâ lil kameri vescudû lillâhillezî halakahunne in kuntum iyyâhu ta’budûn(ta’budûne). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Ve ayetlerindendir gece171 ve gündüz170; ve Güneş; ve Ay; secde12 etmeyin Güneş’e; ve de Ay’a; ve secde12 edin Allah'a; ki yarattı onları; eğer olduysanız sadece O'na (Allah’a) kulluk46 eder.

Ahmed Samira Çevirisi

37 And from His verses/evidences/signs (are) the night and the daytime and the sun and the moon, do not prostrate to the sun and nor to the moon, and prostrate to God who created them (B), if you were/are (only) Him worshipping.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve min ve وَمِنْ -
2 ayatihi ayetlerindendir ايَاتِهِ ايي
3 l-leylu gece اللَّيْلُ ليل
4 ve nneharu ve gündüz وَالنَّهَارُ نهر
5 ve şşemsu ve Güneş وَالشَّمْسُ شمس
6 velkameru ve Ay وَالْقَمَرُ قمر
7 la لَا -
8 tescudu secde etmeyin/diz çöküp boyun eğmeyin تَسْجُدُوا سجد
9 lişşemsi Güneş’e لِلشَّمْسِ شمس
10 ve la ve de وَلَا -
11 lilkameri Ay’a لِلْقَمَرِ قمر
12 vescudu ve secde edin/diz çöküp boyun eğin وَاسْجُدُوا سجد
13 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
14 llezi ki الَّذِي -
15 halekahunne yarattı onları خَلَقَهُنَّ خلق
16 in eğer إِنْ -
17 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
18 iyyahu sadece O'na (Allah’a) إِيَّاهُ -
19 tea'budune kulluk eder تَعْبُدُونَ عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

48. Fetih Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

4610|48|29|مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ ٱللَّهِ وَٱلَّذِينَ مَعَهُۥٓ أَشِدَّآءُ عَلَى ٱلْكُفَّارِ رُحَمَآءُ بَيْنَهُمْ تَرَىٰهُمْ رُكَّعًا سُجَّدًا يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِضْوَٰنًا سِيمَاهُمْ فِى وُجُوهِهِم مِّنْ أَثَرِ ٱلسُّجُودِ ذَٰلِكَ مَثَلُهُمْ فِى ٱلتَّوْرَىٰةِ وَمَثَلُهُمْ فِى ٱلْإِنجِيلِ كَزَرْعٍ أَخْرَجَ شَطْـَٔهُۥ فَـَٔازَرَهُۥ فَٱسْتَغْلَظَ فَٱسْتَوَىٰ عَلَىٰ سُوقِهِۦ يُعْجِبُ ٱلزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ ٱلْكُفَّارَ وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ مِنْهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًۢا

Arapça Metin (Harekesiz)

4610|48|29|محمد رسول الله والذين معه اشدا علي الكفار رحما بينهم تريهم ركعا سجدا يبتغون فضلا من الله ورضونا سيماهم في وجوههم من اثر السجود ذلك مثلهم في التوريه ومثلهم في الانجيل كزرع اخرج شطه فازره فاستغلظ فاستوي علي سوقه يعجب الزراع ليغيظ بهم الكفار وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت منهم مغفره واجرا عظيما

Latin Literal

29. Muhammedun resûlullâh(resûlullâhi), vellezîne meahû eşiddâu alel kuffâri ruhamâu beynehum terâhum rukkean succeden yebtegûne fadlen minallâhi ve rıdvânen sîmâhum fî vucûhihim min eseris sucûd(sucûdi), zâlike meseluhum fît tevrât(tevrâti), ve meseluhum fîl incîl(incîli), ke zer’in ahrece şat’ehu fe âzerehu festagleza festevâ alâ sûkıhî yu’cibuz zurrâa, li yagîza bihimul kuffâr(kuffâra), vaadallâhullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti minhum magfireten ve ecren azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Muhammed resûlüdür418 Allah'ın; ve onunla birlikte (olan) kimseler şiddetlidirler kâfirlere25 karşı; merhametlidirler829 kendi aralarında; görürsün onları rükû11 edenler; secde12 edenler; ararlar bir fazıl/lütuf Allah’tan; ve bir rıza; yüzlerindeki simaları onların eserindendir secdelerin12; işte bu; misalleridir onların Tevrât'ta; ve misalleridir onların İncîl’de; bir zer/bir tohum (ki) çıkardı filizini; öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu); öyle ki kalınlaştı/sertleşti; öyle ki istiva etti/seviyeledi gövdesinin üstüne; hayranlıkla zevk alır zer/tohum ekenler; kızması için/öfkelenmesi için onlara kâfirlerin25; vaat etti Allah kimselere; iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18 onlardan (iman edenlerden); bir mağfiret/bir bağışlanma; ve büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

29 Mohammad (is) God’s messenger, and those who with him (are) strong over the disbelievers, merciful between them, you see them bowing, prostrating wishing/desiring grace/favour from God, and an acceptance/approval , their marks/identifications/expressions (are) in their faces/fronts from the prostration’s trace/sign , that (is) their example in the Torah, and their example in the Bible/New Testament , as/like a plant/crop, it brought out/emerged its sprout/shoot , so it surrounded and strengthened it, so it hardened/thickened , so it straightened/leveled on its stem, it pleases/marvels the sowers/seeders/planters to anger/enrage with it the disbelievers, God promised those who believed and made/did the correct/righteous deeds from them, forgiveness and a great reward 378

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 muhammedun Muhammed مُحَمَّدٌ -
2 rasulu resulüdür/elçisidir رَسُولُ رسل
3 llahi Allah'ın اللَّهِ -
4 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
5 meahu birlikte onunla مَعَهُ -
6 eşidda'u şiddetlidirler أَشِدَّاءُ شدد
7 ala karşı عَلَى -
8 l-kuffari kâfirlere/gerçeği örtüp gizleyenlere الْكُفَّارِ كفر
9 ruhama'u merhametlidirler رُحَمَاءُ رحم
10 beynehum kendi aralarında بَيْنَهُمْ بين
11 terahum görürsün onları تَرَاهُمْ راي
12 rukkean rükû edenler/eğilenler/dize gelenler/baş eğenler رُكَّعًا ركع
13 succeden secde edenler/diz çöküp boyun eğenler سُجَّدًا سجد
14 yebtegune aranırlar يَبْتَغُونَ بغي
15 fedlen bir fazıl/lütuf فَضْلًا فضل
16 mine مِنَ -
17 llahi Allah’tan اللَّهِ -
18 ve ridvanen ve bir rıza وَرِضْوَانًا رضو
19 simahum simaları onların سِيمَاهُمْ سوم
20 fi فِي -
21 vucuhihim yüzlerindeki وُجُوهِهِمْ وجه
22 min مِنْ -
23 eseri eserindendir أَثَرِ اثر
24 s-sucudi secdelerin/teslim olmaların السُّجُودِ سجد
25 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
26 meseluhum misalleridir onların مَثَلُهُمْ مثل
27 fi فِي -
28 t-tevrati Tevrat'ta التَّوْرَاةِ -
29 ve meseluhum ve misalleridir onların وَمَثَلُهُمْ مثل
30 fi فِي -
31 l-incili İncil’de الْإِنْجِيلِ -
32 kezer'in bir zer/bir tohum كَزَرْعٍ زرع
33 ehrace çıkardı أَخْرَجَ خرج
34 şetehu filizini شَطْأَهُ شطا
35 fe azerahu öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu) فَازَرَهُ ازر
36 festegleze öyle ki kalınlaştı/sertleşti فَاسْتَغْلَظَ غلظ
37 festeva öyle ki istiva etti/seviyelendi فَاسْتَوَىٰ سوي
38 ala üstüne عَلَىٰ -
39 sukihi gövdesinin سُوقِهِ سوق
40 yua'cibu hayranlıkla keyf alır يُعْجِبُ عجب
41 z-zurraa zer/tohum ekenler الزُّرَّاعَ زرع
42 liyegiyze kızması için/öfkelenmesi için لِيَغِيظَ غيظ
43 bihimu onlara بِهِمُ -
44 l-kuffara kafirlerin/gerçeği örtüp gizleyenlerin الْكُفَّارَ كفر
45 veade vaat etti وَعَدَ وعد
46 llahu Allah اللَّهُ -
47 ellezine kimselere الَّذِينَ -
48 amenu iman ettiler امَنُوا امن
49 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
50 s-salihati düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler الصَّالِحَاتِ صلح
51 minhum onlardan (iman edenlerden) مِنْهُمْ -
52 megfiraten bir mağfiret/bir bağışlanma مَغْفِرَةً غفر
53 ve ecran ve bir ecir/karşılık وَأَجْرًا اجر
54 azimen büyük عَظِيمًا عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

50. Kaf Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

4668|50|40|وَمِنَ ٱلَّيْلِ فَسَبِّحْهُ وَأَدْبَٰرَ ٱلسُّجُودِ

Arapça Metin (Harekesiz)

4668|50|40|ومن اليل فسبحه وادبر السجود

Latin Literal

40. Ve minel leyli fe sebbihhu ve edbâres sucûdi.

Türkçe Çeviri

Ve geceden171; öyle ki tesbih31 et O’nu (Allah'ı); ve secde12 arkalarında.

Ahmed Samira Çevirisi

40 And from the night so praise/glorify Him, and (during) the prostration’s ends/backs.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve mine ve وَمِنَ -
2 l-leyli geceden اللَّيْلِ ليل
3 fesebbihhu öyle ki tesbih et O’nu فَسَبِّحْهُ سبح
4 ve edbara ve arkalarında وَأَدْبَارَ دبر
5 s-sucudi secde السُّجُودِ سجد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

insanın tesbihi Kavram 31

31 Yüce Allah’ın tüm sıfatlarının tecelli edişine Yüce Allah’ın bahşettiği akıl/fikir aracılığıyla tanık/şahit olarak Rabbini aramak.

53. Necm Suresi

Ayet 62

Arapça Metin (Harekeli)

4844|53|62|فَٱسْجُدُوا۟ لِلَّهِ وَٱعْبُدُوا۟

Arapça Metin (Harekesiz)

4844|53|62|فاسجدوا لله واعبدوا

Latin Literal

62. Fescudû lillâhi va’budû. (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Öyleyse secde12 edin Allah'a; ve kulluk46 edin.

Ahmed Samira Çevirisi

62 So prostrate to God and worship.393

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fescudu öyleyse secde edin/diz çöküp boyun eğin فَاسْجُدُوا سجد
2 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
3 vea'budu ve kulluk edin وَاعْبُدُوا عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

68. Kalem Suresi

Ayet 42

Arapça Metin (Harekeli)

5311|68|42|يَوْمَ يُكْشَفُ عَن سَاقٍ وَيُدْعَوْنَ إِلَى ٱلسُّجُودِ فَلَا يَسْتَطِيعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5311|68|42|يوم يكشف عن ساق ويدعون الي السجود فلا يستطيعون

Latin Literal

42. Yevme yukşefu an sâkın ve yud’avne iles sucûdi fe lâ yestetîûn(yestetîûne).

Türkçe Çeviri

O gün sıyrılıp kaldırılır (kas/güç) bacaktan/uyluktan; ve davet edilirler secdeye12; öyle ki itaat edemezler.

Ahmed Samira Çevirisi

42 A day/time being uncovered/(relieved) of (a) shin/leg, and they be/are being called repeatedly to the prostration, so they are not able.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yevme o gün يَوْمَ يوم
2 yukşefu sıyrılıp kaldırılır يُكْشَفُ كشف
3 an عَنْ -
4 sakin bacaktan/uyluktan سَاقٍ سوق
5 ve yud'avne ve davet edilirler وَيُدْعَوْنَ دعو
6 ila إِلَى -
7 s-sucudi secdeye السُّجُودِ سجد
8 fela öyle ki فَلَا -
9 yestetiune itaat edemezler يَسْتَطِيعُونَ طوع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

68. Kalem Suresi

Ayet 43

Arapça Metin (Harekeli)

5312|68|43|خَٰشِعَةً أَبْصَٰرُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ وَقَدْ كَانُوا۟ يُدْعَوْنَ إِلَى ٱلسُّجُودِ وَهُمْ سَٰلِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5312|68|43|خشعه ابصرهم ترهقهم ذله وقد كانوا يدعون الي السجود وهم سلمون

Latin Literal

43. Hâşiaten ebsâruhum terhekuhum zilleh(zilletun), ve kad kânû yud’avne iles sucûdi ve hum sâlimûn(sâlimûne).

Türkçe Çeviri

Alçalmış/kibri kırılmış gözleri onların; yetişir onlara bir zillet; ve muhakkak ki olmuşlardı davet edilirler secdelere12; ve onlar salimler (-di)/sağlıklılar (-dı).

Ahmed Samira Çevirisi

43 Their eyesights/understanding (are) humble/submissive , humiliation/disgrace burdens/depresses them , and they had become being called repeatedly to the prostration and they are safe/secure.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 haşiaten alçalmış/kibri kırılmış خَاشِعَةً خشع
2 ebsaruhum gözleri onların أَبْصَارُهُمْ بصر
3 terhekuhum yetişir onlara تَرْهَقُهُمْ رهق
4 zilletun bir zillet ذِلَّةٌ ذلل
5 ve kad ve muhakkak ki وَقَدْ -
6 kanu olmuşlardı كَانُوا كون
7 yud'avne davet edilirler يُدْعَوْنَ دعو
8 ila إِلَى -
9 s-sucudi secdelere السُّجُودِ سجد
10 vehum ve onlar وَهُمْ -
11 salimune salimler (-di)/sağlıklılar (-dı). سَالِمُونَ سلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

76. İnsan Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

5615|76|26|وَمِنَ ٱلَّيْلِ فَٱسْجُدْ لَهُۥ وَسَبِّحْهُ لَيْلًا طَوِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5615|76|26|ومن اليل فاسجد له وسبحه ليلا طويلا

Latin Literal

26. Ve minel leyli fescud lehu ve sebbihhu leylen tavîlâ(tavîlen).

Türkçe Çeviri

Ve geceden171; öyle ki secde12 et O'na (Allah’a); ve tesbih31 et O'nu (Allah’ı) bir gece171; uzunca.

Ahmed Samira Çevirisi

26 And from the night, so prostrate to Him, and praise/glorify Him at night/nightly long.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve mine ve وَمِنَ -
2 l-leyli geceden اللَّيْلِ ليل
3 fescud öyle ki secde et/diz çöküp boyun eğ فَاسْجُدْ سجد
4 lehu O'na (Allah’a) لَهُ -
5 ve sebbihhu ve tesbih et O'nu (Allah’ı) وَسَبِّحْهُ سبح
6 leylen bir gece لَيْلًا ليل
7 tavilen uzunca طَوِيلًا طول

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

insanın tesbihi Kavram 31

31 Yüce Allah’ın tüm sıfatlarının tecelli edişine Yüce Allah’ın bahşettiği akıl/fikir aracılığıyla tanık/şahit olarak Rabbini aramak.

84. İnşikak Suresi

Ayet 21

Arapça Metin (Harekeli)

5903|84|21|وَإِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ ٱلْقُرْءَانُ لَا يَسْجُدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5903|84|21|واذا قري عليهم القران لا يسجدون

Latin Literal

21. Ve izâ kurıe aleyhimul kur’ânu lâ yescudûn(yescudûne). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Ve kıraat578 edildiği zaman üzerlerine Kur'ân850 secde12 etmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

21 And when/if the Koran is read on them they, they do not prostrate?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 kurie kıraat edildiği قُرِئَ قرا
3 aleyhimu üzerlerine عَلَيْهِمُ -
4 l-kuranu Kur'an الْقُرْانُ قرا
5 la لَا -
6 yescudune secde etmezler يَسْجُدُونَ سجد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Kur'an, kuran. Kavram 850

850 İkra kelimesiyle aynı kökten gelir. İkra oku, okumayı başkaları duyacak şekilde oku, okuyarak ilet, okuduğunu naklet, okuduğunu çalış, okuduğunu incele, okuduğunu araştır, okuduğunu öğret anlamındadır. Kur'an da ikra edilen şeydir. Şerefli Kur'an'da 6234 tane numaralı ayet ve 112 numarasız besmele vardır. İki kapak arasına alınmasıyla kitap haline getirilmiştir. Şerefli Kur'an'ın ikra edilmesi MS 610 yılında başlamış ve MS 633 yılında tamamlanmıştır. Ayetleri nebi ve resûl Muhammed tilavet etmiş, ikra etmiştir. İnen ayetler parşömenlere satır satır yazılmış ve rulo haline getirilerek bir odada saklanmıştır. Elbette insanlar ezberlemiştir de. Nebi vefat etmeden önce şerefli elçi Cibrîl'in eşliğinde rulo olan parşömenler açılmış/yayılmış ve Cibrîl'in talimatıyla iki kapak arasına alınmıştır. Şerefli Kur'an'ın her bir ayeti ikra edilen bir Kur'an'dır.

96. Alak Suresi

Ayet 19

Arapça Metin (Harekeli)

6123|96|19|كَلَّا لَا تُطِعْهُ وَٱسْجُدْ وَٱقْتَرِب

Arapça Metin (Harekesiz)

6123|96|19|كلا لا تطعه واسجد واقترب

Latin Literal

19. Kellâ, lâ tutı’hu vescud vakterib. (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Hayır! İtaat etme ona; ve secde12 et; ve yaklaş.

Ahmed Samira Çevirisi

19 No but do not obey him, and prostrate and near/approach (to Me).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kella hayır! كَلَّا -
2 la لَا -
3 tutia'hu itaat etme ona تُطِعْهُ طوع
4 vescud ve secde et/diz çöküp boyun eğ وَاسْجُدْ سجد
5 vekterib ve yaklaş وَاقْتَرِبْ قرب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 12: insanın secdesi

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: insanın secdesi

Kavram No: 12

Kısa Açıklama: 12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 39

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 58

Türkçe Meal: Ve dediğimiz zaman: “Girin şu kente; öyle ki yiyin oradan; her yerde; dilediğiniz (gibi) bolca; ve girin kapıdan secde 12 edenler (olarak)”; ve deyin: “Hitta/günahlardan-hatalardan bir arınma”; bağışlarız sizlere hatalarınızı; ve ziyade edeceğiz/artıracağız güzel davrananlara.

Arapça: 65|2|58|واذ قلنا ادخلوا هذه القريه فكلوا منها حيث شيتم رغدا وادخلوا الباب سجدا وقولوا حطه نغفر لكم خطيكم وسنزيد المحسنين

Bakara Suresi - Ayet 125

Türkçe Meal: Ve yaptığı zaman beyti/evi 32 bilinci geri döndürme yeri insanlara; ve bir güvenlik; ve edinin/tutun/alın İbrahim'in dikelme/ayağa kalkma/doğrulma yerinden bir salla 13 yeri; ve antlaştık/ahitleştik İbrahim’le ve İsmail'le ki o ikisi temizler evimi 32 ; etrafta dolaşanlar için; ve adananlara/kendini vakfedenlere; ve rükû 11 edenlere; secde 12 edenlere.

Arapça: 132|2|125|واذ جعلنا البيت مثابه للناس وامنا واتخذوا من مقام ابرهم مصلي وعهدنا الي ابرهم واسمعيل ان طهرا بيتي للطايفين والعكفين والركع السجود

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 43

Türkçe Meal: "Ey Meryem! Alçak gönüllü ol/uysal ol Rabbine 4 ; ve secde 12 et; ve rükû 11 et rükû 11 edenlerle birlikte."

Arapça: 336|3|43|يمريم اقنتي لربك واسجدي واركعي مع الركعين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 113

Türkçe Meal: Kitap ehlinden 135 kıyamda 143 bir ümmet 305 (ki) olmadılar aynı seviyede/farksız (kitap ehlinden diğerleriyle); okurlar (onlar) ayetlerini 454 Allah'ın gece zamanları 455 ; ve onlar secde 12 ederler.

Arapça: 406|3|113|ليسوا سوا من اهل الكتب امه قايمه يتلون ايت الله انا اليل وهم يسجدون

Nisâ Suresi - Ayet 102

Türkçe Meal: Ve olduğun zaman onların içinde; öyle ki ikame 572 et onlara salâtı 5 ; öyle ki doğrulsun/dikelsin/ayağa kalksın bir tayfa/bir bölük onlardan seninle birlikte; ve tutsunlar/alsınlar silahlarını; öyle ki secde 12 ettikleri zaman; öyle ki olsunlar onlar sizlerin arkasından/ötesinden; gelsin diğer bir tayfa/bir bölük; asla salla 13 etmeyen; öyle ki salla 13 etsinler seninle birlikte; ve tutsunlar/alsınlar savunma tedbirlerini ve silahlarını; isterler kâfirlik 25 etmiş kimseler keşke gaflet/aymazlık içinde olsanız silahlarınızdan ve metalarınızdan/eşyalarınızdan; öyle ki meyletseler üzerinize tek bir meyille; ve yoktur bir günah sizlere; eğer oldu sizlerle bir eziyet yağmurdan ya da oldunuz marazlılar/hastalar ki bırakın/koyun silahlarınızı; ve tutun/alın savunma tedbirlerinizi; doğrusu Allah hazırladı kâfirler 25 için yıpratan/çöktüren bir azap.

Arapça: 595|4|102|واذا كنت فيهم فاقمت لهم الصلوه فلتقم طايفه منهم معك ولياخذوا اسلحتهم فاذا سجدوا فليكونوا من ورايكم ولتات طايفه اخري لم يصلوا فليصلوا معك ولياخذوا حذرهم واسلحتهم ود الذين كفروا لو تغفلون عن اسلحتكم وامتعتكم فيميلون عليكم ميله وحده ولا جناح عليكم ان كان بكم اذي من مطر او كنتم مرضي ان تضعوا اسلحتكم وخذوا حذركم ان الله اعد للكفرين عذابا مهينا

Nisâ Suresi - Ayet 154

Türkçe Meal: Ve kaldırdık/yükselttik üzerlerine onların turu/dağı; mîsâkları 281 (gereği) onların; ve dedik onlara: “Girin kapıdan secde 12 edenler (olarak)”; ve dedik onlara: “Sınırı aşmayın şabatta/dinlenme döneminde”; ve aldık onlardan sağlam bir mîsâk 281 .

Arapça: 647|4|154|ورفعنا فوقهم الطور بميثقهم وقلنا لهم ادخلوا الباب سجدا وقلنا لهم لا تعدوا في السبت واخذنا منهم ميثقا غليظا

A'râf Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Ve ant olsun yarattık sizleri * ; sonra biçimlendirdik sizleri ** ; sonra dedik *** meleklere 48 : "Secde 70 edin Âdem'e 50 "; öyle ki secde 12 ettiler dışında iblîs 190 (ki) asla olmuyordu secde 70 edenlerden.

Arapça: 965|7|11|ولقد خلقنكم ثم صورنكم ثم قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس لم يكن من السجدين

A'râf Suresi - Ayet 120

Türkçe Meal: Ve atıldılar/kapandılar sihirbazlar secde edenler 12 (olarak).

Arapça: 1074|7|120|والقي السحره سجدين

A'râf Suresi - Ayet 161

Türkçe Meal: Ve denildiği zaman onlara: “Mesken edinin şu kentte; ve yiyin orada dilediğiniz (gibi) her yerden; ve deyin: “hitta/günahlardan-hatalardan bir arınma“; ve girin kapıdan secde edenler 12 (olarak)”; bağışlarız sizlere hatalarınızı; ziyade edeceğiz güzel davrananlara.

Arapça: 1115|7|161|واذ قيل لهم اسكنوا هذه القريه وكلوا منها حيث شيتم وقولوا حطه وادخلوا الباب سجدا نغفر لكم خطيتكم سنزيد المحسنين

A'râf Suresi - Ayet 206

Türkçe Meal: Doğrusu Rabbinin 4 indindedir/katındadır kimseler 695 ; (ki) büyüklenmezler kulluk etmekten O’na (Allah’a); ve tesbih 31 ederler O'nu (Allah’ı); ve O’na (Allah’a) secde 12 ederler.

Arapça: 1160|7|206|ان الذين عند ربك لا يستكبرون عن عبادته ويسبحونه وله يسجدون

Tevbe Suresi - Ayet 112

Türkçe Meal: Tevbe 33 edenlerdir; kulluk edenlerdir; hamd 3 edenlerdir; seyahat edenlerdir * ; rükû 11 edenlerdir; secde 12 edenlerdir; emredenlerdir marufla 291 ; ve engelleyenlerdir/yasaklayanlardır münkeri 82 ; ve koruyanlardır Allah'ın hudutlarını; ve müjdele müminleri 27 .

Arapça: 1347|9|112|التيبون العبدون الحمدون السيحون الركعون السجدون الامرون بالمعروف والناهون عن المنكر والحفظون لحدود الله وبشر المومنين

Yusuf Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: Dediği zaman Yûsuf babasına * : “Ey babam! Doğrusu ben gördüm on bir ** kevkebi 159 ; ve Güneş’i; ve Ay’ı; gördüm onları bana secde 12 edenler.

Arapça: 1598|12|4|اذ قال يوسف لابيه يابت اني رايت احد عشر كوكبا والشمس والقمر رايتهم لي سجدين

Yusuf Suresi - Ayet 100

Türkçe Meal: Ve yükseltti * ana-babasını arşa/tahta karşı; ve kapandılar ** ona secdeler 12 (-le)”; ve dedi * : “Ey babam *** ! İşte bu tevilidir 401 önceki rüyamın 938 ; muhakkak yaptı onu **** Rabbim 4 bir hak/gerçek; ve muhakkak ihsânda 250 bulundu bana çıkarırken beni zindandan; ve getirdi sizleri çölden; ki şeytânın 29 benim aramla ve kardeşlerim arasını kışkırtması sonrasında; doğrusu Rabbim 4 Latîf'tir 40 dilediği için; doğrusu O ***** ; O’dur ***** Alîm 8 ; Hakîm 9 .

Arapça: 1694|12|100|ورفع ابويه علي العرش وخروا له سجدا وقال يابت هذا تاويل ريي من قبل قد جعلها ربي حقا وقد احسن بي اذ اخرجني من السجن وجا بكم من البدو من بعد ان نزغ الشيطن بيني وبين اخوتي ان ربي لطيف لما يشا انه هو العليم الحكيم

Ra'd Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Ve Allah'a secde 12 eder kimse; göklerde 162 ve yerde; gönüllü ve kerhen 697 ; ve gölgeleri * (de) onların; gün doğumu ** sonrası; gün batımı ** öncesi.

Arapça: 1720|13|15|ولله يسجد من في السموت والارض طوعا وكرها وظللهم بالغدو والاصال

Hicr Suresi - Ayet 98

Türkçe Meal: Öyle ki tesbih 31 et hamd 3 ile Rabbini 4 ; ve ol secde 12 edenlerden.

Arapça: 1898|15|98|فسبح بحمد ربك وكن من السجدين

Nahl Suresi - Ayet 48

Türkçe Meal: Bakmazlar mı Allah'ın yarattığına doğru bir şeyden? Geri döner gölgeleri onun * sağdan ve soldan; secde 12 edenler (olarak) Allah’a; ve onlardır düzleşip serilenler.

Arapça: 1947|16|48|اولم يروا الي ما خلق الله من شي يتفيوا ظلله عن اليمين والشمايل سجدا لله وهم دخرون

Nahl Suresi - Ayet 49

Türkçe Meal: Ve Allah'a secde 12 eder göklerdeki ve yerdeki bir debelenenden/canlıdan; ve melekler 48 (de); ve onlar büyüklenmezler.

Arapça: 1948|16|49|ولله يسجد ما في السموت وما في الارض من دابه والمليكه وهم لا يستكبرون

İsrâ Suresi - Ayet 107

Türkçe Meal: De ki: “İman 47 edin ona * ya da iman 47 etmeyin; doğrusu önceden ilim verilen kimselere (ki) okunduğu zaman onlara ** ; kapandılar çeneleri üstüne secde 12 edenler (olarak).

Arapça: 2134|17|107|قل امنوا به او لا تومنوا ان الذين اوتوا العلم من قبله اذا يتلي عليهم يخرون للاذقان سجدا

Meryem Suresi - Ayet 58

Türkçe Meal: İşte bunlar; kimselerdir (ki) nimet verdi Allah üzerlerine; nebilerden 132 ; zürriyetinden Âdem’in 50 ; ve Nûh’la birlikte taşıdığımız kimseden; ve zürriyetinden İbrahim’in ; ve İsrâîl’in (Yakûb'un); ve doğru yola kılavuzladığımız kimseden; ve seçtiğimiz (-den); okunduğu zaman onlara Rahmân'ın 1 ayetleri; kapandılar secde 12 edenler (olarak); ve ağlayanlar/göz yaşı dökenler (olarak).

Arapça: 2306|19|58|اوليك الذين انعم الله عليهم من النبين من ذريه ادم وممن حملنا مع نوح ومن ذريه ابرهيم واسريل وممن هدينا واجتبينا اذا تتلي عليهم ايت الرحمن خروا سجدا وبكيا

Tâ-Hâ Suresi - Ayet 70

Türkçe Meal: Öyle ki kapandı sihirbazlar secde 12 edenler (olarak); dediler: “İman 45 ettik Rabbine 4 Harun'un ve Musa'nın.”

Arapça: 2416|20|70|فالقي السحره سجدا قالوا امنا برب هرون وموسي

Hac Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: Ve saptadığımız/tespit ettiğimiz zaman İbrahim'e beytin 32 mekanını/yerini; ki şirk koşma 71 benimle bir şey; ve temizle beytimi 32 *; etrafta dolaşanlar için; ve dikelmişler/ayağa kalkmışlar/doğrulmuşlar (için); ve rükû 11 edenler (için); secde 12 edenler (için).

Arapça: 2619|22|26|واذ بوانا لابرهيم مكان البيت ان لا تشرك بي شيا وطهر بيتي للطايفين والقايمين والركع السجود

Hac Suresi - Ayet 77

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Ve rükû 11 edin; ve secde 12 edin; ve kulluk edin 46 Rabbinize 4 ; ve hayır/iyilik faaliyetinde bulunun; belki de sizler felaha 326 kavuşursunuz.

Arapça: 2670|22|77|يايها الذين امنوا اركعوا واسجدوا واعبدوا ربكم وافعلوا الخير لعلكم تفلحون

Furkan Suresi - Ayet 60

Türkçe Meal: Ve denildiği zaman onlara; secde 12 edin Rahmân'a 1 ; derler: “Ve nedir Rahmân 1 ? Secde 12 eder miyiz (hiç) senin emrettiğine bize”; ve ziyade eder/artırır (denilen) onlara nefreti.

Arapça: 2913|25|60|واذا قيل لهم اسجدوا للرحمن قالوا وما الرحمن انسجد لما تامرنا وزادهم نفورا

Furkan Suresi - Ayet 64

Türkçe Meal: Kimseler; olurlar gece 171 Rablerine 4 ; secde 12 edenler ve dikelenler/ayağa kalkanlar.

Arapça: 2917|25|64|والذين يبيتون لربهم سجدا وقيما

Şuarâ Suresi - Ayet 46

Türkçe Meal: Öyle ki kapandılar sihirbazlar secde 12 edenler (olarak).

Arapça: 2976|26|46|فالقي السحره سجدين

Şuarâ Suresi - Ayet 219

Türkçe Meal: Ve çevirmelerini (yüzünü göğe); secde 12 edenler içinde.

Arapça: 3149|26|219|وتقلبك في السجدين

Neml Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Ve buldum onu (Sebe melikesini) ve kavmini/toplumunu; secde 12 ederler Güneş’e, Allah'ın astından; ve süslemiş onlara şeytân 29 amellerini-eylemlerini; ve onları engelleyip saptırmış yoldan; böylece onlar doğru yola kılavuzlanmazlar.

Arapça: 3181|27|24|وجدتها وقومها يسجدون للشمس من دون الله وزين لهم الشيطن اعملهم فصدهم عن السبيل فهم لا يهتدون

Neml Suresi - Ayet 25

Türkçe Meal: Secde 12 etmezler mi Allah’a? Ki çıkarır gizliyi/saklıyı göklerde ve yerde; ve bilir gizlediklerini/sakladıklarını; ve açığa vurduklarını.

Arapça: 3182|27|25|الا يسجدوا لله الذي يخرج الخب في السموت والارض ويعلم ما تخفون وما تعلنون

Secde Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Ancak ayetlerimize iman 47 eden kimseler (ki) hatırlatıldığı zaman onlara * onunla ** ; kapandılar secde 12 edenler (olarak); ve tesbih 31 ettiler hamd 3 ile Rablerini 4 ; ve onlar büyüklenmezler.

Arapça: 3516|32|15|انما يومن بايتنا الذين اذا ذكروا بها خروا سجدا وسبحوا بحمد ربهم وهم لا يستكبرون

Zümer Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Yoksa kimse mi (ki) o kanaat edendir gece 171 vakitleri; secde 12 eden ve dikelen/ayakta durandır; hazırlanır ahirete; ve rica eder/talep eder Rabbinin 4 rahmetini 271 ; de ki: “Aynı seviyede midir bilen kimseler ve bilmeyen kimseler?"; doğrusu ancak elbâb 88 sahipleri hatırlar/öğüt alır.

Arapça: 4065|39|9|امن هو قنت انا اليل ساجدا وقايما يحذر الاخره ويرجوا رحمه ربه قل هل يستوي الذين يعلمون والذين لا يعلمون انما يتذكر اولوا الالبب

Fussilet Suresi - Ayet 37

Türkçe Meal: Ve ayetlerindendir gece 171 ve gündüz 170 ; ve Güneş; ve Ay; secde 12 etmeyin Güneş’e; ve de Ay’a; ve secde 12 edin Allah'a; ki yarattı onları; eğer olduysanız sadece O'na (Allah’a) kulluk 46 eder.

Arapça: 4253|41|37|ومن ايته اليل والنهار والشمس والقمر لا تسجدوا للشمس ولا للقمر واسجدوا لله الذي خلقهن ان كنتم اياه تعبدون

Fetih Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: Muhammed resûlüdür 418 Allah'ın; ve onunla birlikte (olan) kimseler şiddetlidirler kâfirlere 25 karşı; merhametlidirler 829 kendi aralarında; görürsün onları rükû 11 edenler; secde 12 edenler; ararlar bir fazıl/lütuf Allah’tan; ve bir rıza; yüzlerindeki simaları onların eserindendir secdelerin 12 ; işte bu; misalleridir onların Tevrât'ta; ve misalleridir onların İncîl’de; bir zer/bir tohum (ki) çıkardı filizini; öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu); öyle ki kalınlaştı/sertleşti; öyle ki istiva etti/seviyeledi gövdesinin üstüne; hayranlıkla zevk alır zer/tohum ekenler; kızması için/öfkelenmesi için onlara kâfirlerin 25 ; vaat etti Allah kimselere; iman 47 ettiler; ve yaptılar sâlihât 18 onlardan (iman edenlerden); bir mağfiret/bir bağışlanma; ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 4610|48|29|محمد رسول الله والذين معه اشدا علي الكفار رحما بينهم تريهم ركعا سجدا يبتغون فضلا من الله ورضونا سيماهم في وجوههم من اثر السجود ذلك مثلهم في التوريه ومثلهم في الانجيل كزرع اخرج شطه فازره فاستغلظ فاستوي علي سوقه يعجب الزراع ليغيظ بهم الكفار وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت منهم مغفره واجرا عظيما

Kaf Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: Ve geceden 171 ; öyle ki tesbih 31 et O’nu (Allah'ı); ve secde 12 arkalarında.

Arapça: 4668|50|40|ومن اليل فسبحه وادبر السجود

Necm Suresi - Ayet 62

Türkçe Meal: Öyleyse secde 12 edin Allah'a; ve kulluk 46 edin.

Arapça: 4844|53|62|فاسجدوا لله واعبدوا

Kalem Suresi - Ayet 42

Türkçe Meal: O gün sıyrılıp kaldırılır (kas/güç) bacaktan/uyluktan; ve davet edilirler secdeye 12 ; öyle ki itaat edemezler.

Arapça: 5311|68|42|يوم يكشف عن ساق ويدعون الي السجود فلا يستطيعون

Kalem Suresi - Ayet 43

Türkçe Meal: Alçalmış/kibri kırılmış gözleri onların; yetişir onlara bir zillet; ve muhakkak ki olmuşlardı davet edilirler secdelere 12 ; ve onlar salimler (-di)/sağlıklılar (-dı).

Arapça: 5312|68|43|خشعه ابصرهم ترهقهم ذله وقد كانوا يدعون الي السجود وهم سلمون

İnsan Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: Ve geceden 171 ; öyle ki secde 12 et O'na (Allah’a); ve tesbih 31 et O'nu (Allah’ı) bir gece 171 ; uzunca.

Arapça: 5615|76|26|ومن اليل فاسجد له وسبحه ليلا طويلا

İnşikak Suresi - Ayet 21

Türkçe Meal: Ve kıraat 578 edildiği zaman üzerlerine Kur'ân 850 secde 12 etmezler.

Arapça: 5903|84|21|واذا قري عليهم القران لا يسجدون

Alak Suresi - Ayet 19

Türkçe Meal: Hayır! İtaat etme ona; ve secde 12 et; ve yaklaş.

Arapça: 6123|96|19|كلا لا تطعه واسجد واقترب