Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 464: Sevap

Bu kavram 4 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

464Ödül, mükâfat, karşılık.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 145

Arapça Metin (Harekeli)

438|3|145|وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ أَن تَمُوتَ إِلَّا بِإِذْنِ ٱللَّهِ كِتَٰبًا مُّؤَجَّلًا وَمَن يُرِدْ ثَوَابَ ٱلدُّنْيَا نُؤْتِهِۦ مِنْهَا وَمَن يُرِدْ ثَوَابَ ٱلْءَاخِرَةِ نُؤْتِهِۦ مِنْهَا وَسَنَجْزِى ٱلشَّٰكِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

438|3|145|وما كان لنفس ان تموت الا باذن الله كتبا موجلا ومن يرد ثواب الدنيا نوته منها ومن يرد ثواب الاخره نوته منها وسنجزي الشكرين

Latin Literal

145. Ve mâ kâne li nefsin en temûte illâ bi iznillâhi kitâben mueccelâ(mueccelen), ve men yurid sevâbed dunyâ nu’tihî minhâ, ve men yurid sevâbel âhirati nu’tihî minhâ, ve se neczîş şâkirîn(şâkirîne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir bir nefse201 ki ölür (o nefis) Allah'ın izni dışında; ecellenmiş* bir kitaptır/yazıttır; ve kim ister dünya sevabını464 veririz ona ondan; ve kim ister ahiret sevabını464 veririz ona ondan; ve karşılığını veririz şükredenlerin43.

Ahmed Samira Çevirisi

145 And it was not to a self that to die except with God’s permission, a decree/destiny/fate delayed , and who wants/wills the present world’s reward, We give him from it, and who wants/wills the end’s (other life’s) reward, We give him from it, and We will reward the thankful/grateful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 linefsin bir nefse لِنَفْسٍ نفس
4 en ki أَنْ -
5 temute ölür (o nefis) تَمُوتَ موت
6 illa dışında إِلَّا -
7 biizni izni بِإِذْنِ اذن
8 llahi Allah'ın اللَّهِ -
9 kitaben bir kitaptır كِتَابًا كتب
10 mu'eccelen ecellenmiş مُؤَجَّلًا اجل
11 ve men ve kim وَمَنْ -
12 yurid ister يُرِدْ رود
13 sevabe sevabını (menfaatini) ثَوَابَ ثوب
14 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
15 nu'tihi veririz ona نُؤْتِهِ اتي
16 minha ondan مِنْهَا -
17 ve men ve kim وَمَنْ -
18 yurid ister يُرِدْ رود
19 sevabe sevabını ثَوَابَ ثوب
20 l-ahirati ahiret الْاخِرَةِ اخر
21 nu'tihi veririz ona نُؤْتِهِ اتي
22 minha ondan مِنْهَا -
23 ve seneczi ve cezalandırırız وَسَنَجْزِي جزي
24 ş-şakirine şükredenleri الشَّاكِرِينَ شكر

Notlar

Not 1

*Belirlenmiş bir süre.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 148

Arapça Metin (Harekeli)

441|3|148|فَـَٔاتَىٰهُمُ ٱللَّهُ ثَوَابَ ٱلدُّنْيَا وَحُسْنَ ثَوَابِ ٱلْءَاخِرَةِ وَٱللَّهُ يُحِبُّ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

441|3|148|فاتيهم الله ثواب الدنيا وحسن ثواب الاخره والله يحب المحسنين

Latin Literal

148. Fe âtâhumullâhu sevâbed dunyâ ve husne sevâbil âhireh(âhireti), vallâhu yuhibbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki verdi onlara Allah dünya sevabını464; ve güzel ahiret sevabını464; ve Allah sever muhsini294.

Ahmed Samira Çevirisi

148 So God gave them the present world’s reward, and the end’s (other life’s) beautiful/good reward, and God loves/likes the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fe atahumu öyle ki verdi onlara فَاتَاهُمُ اتي
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 sevabe sevabını ثَوَابَ ثوب
4 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
5 ve husne ve güzel وَحُسْنَ حسن
6 sevabi sevabını ثَوَابِ ثوب
7 l-ahirati ahiret الْاخِرَةِ اخر
8 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
9 yuhibbu sever يُحِبُّ حبب
10 l-muhsinine muhsini الْمُحْسِنِينَ حسن

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 195

Arapça Metin (Harekeli)

488|3|195|فَٱسْتَجَابَ لَهُمْ رَبُّهُمْ أَنِّى لَآ أُضِيعُ عَمَلَ عَٰمِلٍ مِّنكُم مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَىٰ بَعْضُكُم مِّنۢ بَعْضٍ فَٱلَّذِينَ هَاجَرُوا۟ وَأُخْرِجُوا۟ مِن دِيَٰرِهِمْ وَأُوذُوا۟ فِى سَبِيلِى وَقَٰتَلُوا۟ وَقُتِلُوا۟ لَأُكَفِّرَنَّ عَنْهُمْ سَيِّـَٔاتِهِمْ وَلَأُدْخِلَنَّهُمْ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ ثَوَابًا مِّنْ عِندِ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ عِندَهُۥ حُسْنُ ٱلثَّوَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

488|3|195|فاستجاب لهم ربهم اني لا اضيع عمل عمل منكم من ذكر او انثي بعضكم من بعض فالذين هاجروا واخرجوا من ديرهم واوذوا في سبيلي وقتلوا وقتلوا لاكفرن عنهم سياتهم ولادخلنهم جنت تجري من تحتها الانهر ثوابا من عند الله والله عنده حسن الثواب

Latin Literal

195. Festecâbe lehum rabbuhum ennî lâ udîu amele âmilin minkum min zekerin ev unsâ, ba’dukum min ba’d(ba’dın), fellezîne hâcerû ve uhricû min diyârihim ve uzû fî sebîlî ve kâtelû ve kutilû le ukeffirenne anhum seyyiâtihim ve le udhılennehum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâr(enhâru), sevâben min indillâh(indillâhi) vallâhu indehû husnus sevâb(sevâbi).

Türkçe Çeviri

Ve cevap verdi onlara Rableri4 ki ben zayi etmem sizlerden erkek ya da dişi yapanın yaptığını; bir kısmınız bir kısımdandır; öyle ki kimseler (ki) hicret ettiler; ve çıkarıldılar diyarlarından; ve eziyet edildiler benim yolumda336; ve katlettiler35; ve katledildiler35; mutlak kâfirlik25 ederim onlardan kötülüklerine; ve mutlak sokarım onları cennetlere (ki) akar altından nehirler; bir sevaptır464 Allah’ın indinden/katından; ve Allah’ın kendi katındadır güzel sevaplar464.

Ahmed Samira Çevirisi

195 So their Lord answered/replied to them: "That I do not loose/waste the maker’s/doer’s deed from you, from a male or a female, some/part of you (are) from some/part (you are from each other), so those who emigrated, and were brought out from their homes/houses , and were harmed mildly in My way/sake , and they fought , and they were killed, I cover/substitute (E) from them their sins/crimes, and I will enter them (E) treed gardens, the rivers flow from below/beneath it, a reward from at God, and God at Him (is) the good/beautiful the reward".

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 festecabe ve cevap verdi فَاسْتَجَابَ جوب
2 lehum onlara لَهُمْ -
3 rabbuhum Rableri رَبُّهُمْ ربب
4 enni ki ben أَنِّي -
5 la لَا -
6 udiu zayi etmem أُضِيعُ ضيع
7 amele yaptığını عَمَلَ عمل
8 aamilin yapanın عَامِلٍ عمل
9 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
10 min مِنْ -
11 zekerin erkek ذَكَرٍ ذكر
12 ev ya da أَوْ -
13 unsa dişi أُنْثَىٰ انث
14 bea'dukum bir kısmınız بَعْضُكُمْ بعض
15 min مِنْ -
16 bea'din bir kızımdandır بَعْضٍ بعض
17 fellezine öyle ki kimseler فَالَّذِينَ -
18 haceru hicret etti هَاجَرُوا هجر
19 ve uhricu ve çıkarıldılar وَأُخْرِجُوا خرج
20 min مِنْ -
21 diyarihim diyarlarından دِيَارِهِمْ دور
22 ve uzu ve eziyet edildiler وَأُوذُوا اذي
23 fi فِي -
24 sebili benim yolumda سَبِيلِي سبل
25 ve katelu ve katlettiler وَقَاتَلُوا قتل
26 ve kutilu ve katledildiler وَقُتِلُوا قتل
27 leukeffiranne mutlak kâfirlik ederim لَأُكَفِّرَنَّ كفر
28 anhum onlardan عَنْهُمْ -
29 seyyiatihim kötülüklerini سَيِّئَاتِهِمْ سوا
30 veleudhilennehum ve mutlak sokarım onları وَلَأُدْخِلَنَّهُمْ دخل
31 cennatin cennetlere جَنَّاتٍ جنن
32 tecri akar تَجْرِي جري
33 min مِنْ -
34 tehtiha altlarından تَحْتِهَا تحت
35 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
36 sevaben bir sevap ثَوَابًا ثوب
37 min مِنْ -
38 indi indinden/katından عِنْدِ عند
39 llahi Allah’ın اللَّهِ -
40 vallahu ve Allah’ın وَاللَّهُ -
41 indehu kendi katındadır عِنْدَهُ عند
42 husnu güzel حُسْنُ حسن
43 s-sevabi sevapların الثَّوَابِ ثوب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

Sevap Kavram 464

464 Ödül, mükâfat, karşılık.

5. Mâide Suresi

Ayet 85

Arapça Metin (Harekeli)

754|5|85|فَأَثَٰبَهُمُ ٱللَّهُ بِمَا قَالُوا۟ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا وَذَٰلِكَ جَزَآءُ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

754|5|85|فاثبهم الله بما قالوا جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها وذلك جزا المحسنين

Latin Literal

85. Fe esâbehumullâhu bimâ kâlû cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ve zâlike cezâûl muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sevaplandırdı464 onları Allah söylemleri/demeleri nedeniyle; cennetler (-le) (ki) akar altından nehirler; ölümsüzler185 orada; ve işte bu; cezasıdır63 muhsinlerin294.

Ahmed Samira Çevirisi

85 So God rewarded them because (of) what they said treed gardens, the rivers flow from beneath it, immortally/eternally in it, and that (is) the good doer’s reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feesabehumu öyle ki sevaplandırdı فَأَثَابَهُمُ ثوب
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 bima nedeniyle بِمَا -
4 kalu demeleri قَالُوا قول
5 cennatin cennetler جَنَّاتٍ جنن
6 tecri akar تَجْرِي جري
7 min مِنْ -
8 tehtiha altından تَحْتِهَا تحت
9 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
10 halidine ölümsüzler خَالِدِينَ خلد
11 fiha orada فِيهَا -
12 ve zalike ve işte budur وَذَٰلِكَ -
13 ceza'u cezası جَزَاءُ جزي
14 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Sevap Kavram 464

464 Ödül, mükâfat, karşılık.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 464: Sevap

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Sevap

Kavram No: 464

Kısa Açıklama: 464 Ödül, mükâfat, karşılık.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 4

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 145

Türkçe Meal: Ve olmuş değildir bir nefse 201 ki ölür (o nefis) Allah'ın izni dışında; ecellenmiş * bir kitaptır/yazıttır; ve kim ister dünya sevabını 464 veririz ona ondan; ve kim ister ahiret sevabını 464 veririz ona ondan; ve karşılığını veririz şükredenlerin 43 .

Arapça: 438|3|145|وما كان لنفس ان تموت الا باذن الله كتبا موجلا ومن يرد ثواب الدنيا نوته منها ومن يرد ثواب الاخره نوته منها وسنجزي الشكرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 148

Türkçe Meal: Öyle ki verdi onlara Allah dünya sevabını 464 ; ve güzel ahiret sevabını 464 ; ve Allah sever muhsini 294 .

Arapça: 441|3|148|فاتيهم الله ثواب الدنيا وحسن ثواب الاخره والله يحب المحسنين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 195

Türkçe Meal: Ve cevap verdi onlara Rableri 4 ki ben zayi etmem sizlerden erkek ya da dişi yapanın yaptığını; bir kısmınız bir kısımdandır; öyle ki kimseler (ki) hicret ettiler; ve çıkarıldılar diyarlarından; ve eziyet edildiler benim yolumda 336 ; ve katlettiler 35 ; ve katledildiler 35 ; mutlak kâfirlik 25 ederim onlardan kötülüklerine; ve mutlak sokarım onları cennetlere (ki) akar altından nehirler; bir sevaptır 464 Allah’ın indinden/katından; ve Allah’ın kendi katındadır güzel sevaplar 464 .

Arapça: 488|3|195|فاستجاب لهم ربهم اني لا اضيع عمل عمل منكم من ذكر او انثي بعضكم من بعض فالذين هاجروا واخرجوا من ديرهم واوذوا في سبيلي وقتلوا وقتلوا لاكفرن عنهم سياتهم ولادخلنهم جنت تجري من تحتها الانهر ثوابا من عند الله والله عنده حسن الثواب

Mâide Suresi - Ayet 85

Türkçe Meal: Öyle ki sevaplandırdı 464 onları Allah söylemleri/demeleri nedeniyle; cennetler (-le) (ki) akar altından nehirler; ölümsüzler 185 orada; ve işte bu; cezasıdır 63 muhsinlerin 294 .

Arapça: 754|5|85|فاثبهم الله بما قالوا جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها وذلك جزا المحسنين