Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 294: Muhsin

Bu kavram 23 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

294Güzel işler yapan, güzelleştiren.

2. Bakara Suresi

Ayet 112

Arapça Metin (Harekeli)

119|2|112|بَلَىٰ مَنْ أَسْلَمَ وَجْهَهُۥ لِلَّهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَلَهُۥٓ أَجْرُهُۥ عِندَ رَبِّهِۦ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

119|2|112|بلي من اسلم وجهه لله وهو محسن فله اجره عند ربه ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

112. Belâ men esleme vechehu lillâhi ve huve muhsinun fe lehû ecruhu inde rabbihî, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Evet! Kim teslim etti* yüzünü Allah'a; ve o bir muhsindir294; öyle ki onadır ecri820 onun Rabbinin4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlara; ve onlar hüzünlenmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

112 Yes/certainly, who submitted/surrendered his faith/direction to God and he is (a) good doer, so for him his reward (is) at his Lord and no fear/fright on them and nor they be saddened/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 bela evet! بَلَىٰ -
2 men kim مَنْ -
3 esleme teslim etti أَسْلَمَ سلم
4 vechehu yüzünü وَجْهَهُ وجه
5 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
6 ve huve ve o وَهُوَ -
7 muhsinun bir muhsin مُحْسِنٌ حسن
8 fe lehû öyle ki onadır
9 ecruhu ecri/karşılığı onun أَجْرُهُ اجر
10 inde indindedir/katındadır عِنْدَ عند
11 rabbihi Rabbinin رَبِّهِ ربب
12 ve la ve yoktur وَلَا -
13 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
14 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
15 ve la ve وَلَا -
16 hum onlar هُمْ -
17 yehzenune hüzünlenmezler يَحْزَنُونَ حزن

Notlar

Not 1

*İslam oldu. Kutsal kitapların getirdiği İslam dinine teslim olarak Yüce Allah'a yüzünü teslim etti.

2. Bakara Suresi

Ayet 236

Arapça Metin (Harekeli)

243|2|236|لَّا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِن طَلَّقْتُمُ ٱلنِّسَآءَ مَا لَمْ تَمَسُّوهُنَّ أَوْ تَفْرِضُوا۟ لَهُنَّ فَرِيضَةً وَمَتِّعُوهُنَّ عَلَى ٱلْمُوسِعِ قَدَرُهُۥ وَعَلَى ٱلْمُقْتِرِ قَدَرُهُۥ مَتَٰعًۢا بِٱلْمَعْرُوفِ حَقًّا عَلَى ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

243|2|236|لا جناح عليكم ان طلقتم النسا ما لم تمسوهن او تفرضوا لهن فريضه ومتعوهن علي الموسع قدره وعلي المقتر قدره متعا بالمعروف حقا علي المحسنين

Latin Literal

236. Lâ cunâha aleykum in tallaktumun nisâe mâ lem temessûhunne ev tefridû lehunne farîdâh(farîdâten) ve mettiûhunne alel mûsiı kaderuhu ve alel muktiri kaderuh(kaderuhu) metâan bil ma’rûf(ma’rûfi), hakkan alel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Yoktur bir günah üzerinize; eğer boşadıysanız363 kadınları (ki) asla temas etmediğinizi*; ya da belirlediniz onlara (kadınlara) bir farîdah362; ve faydalandırın onları (kadınları) bir maruflu291 faydalandırmayla; üzerine genişlik olana kendi ölçüsüyledir; ve üzerine kıtlık olana kendi ölçüsüyledir; bir haktır muhsinler294 üzerine.

Ahmed Samira Çevirisi

236 No offense/guilt/sin (is) on you if you divorced the women as long as you did not touch them (F), or specify/stipulate for them (F) a specification/stipulation (dowry) , and give them (F) alimony on the enriched/rich, his capability , and on the tight/restricted (poor) his capability alimony with the kindness/generosity , dutifully/deservedly/rightfully on the good doers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la yoktur لَا -
2 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
3 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
4 in eğer إِنْ -
5 tallektumu boşadıysanız طَلَّقْتُمُ طلق
6 n-nisa'e kadınları النِّسَاءَ نسو
7 ma مَا -
8 lem لَمْ -
9 temessuhunne asla temas etmediğiniz تَمَسُّوهُنَّ مسس
10 ev ya da أَوْ -
11 tefridu belirlediniz تَفْرِضُوا فرض
12 lehunne onlara (kadınlara) لَهُنَّ -
13 ferideten bir farîdah فَرِيضَةً فرض
14 ve mettiuhunne ve faydalandırın onları وَمَتِّعُوهُنَّ متع
15 ala üzerine عَلَى -
16 l-musii genişlik olan الْمُوسِعِ وسع
17 kaderuhu kendi ölçüsüyle قَدَرُهُ قدر
18 ve ala ve üzerini وَعَلَى -
19 l-muktiri kıt olan الْمُقْتِرِ قتر
20 kaderuhu kendi ölçüsüyle قَدَرُهُ قدر
21 metaan bir geçimlik مَتَاعًا متع
22 bil-mea'rufi marufla بِالْمَعْرُوفِ عرف
23 hakkan bir haktır حَقًّا حقق
24 ala üzerine عَلَى -
25 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Cinsel temas.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 134

Arapça Metin (Harekeli)

427|3|134|ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ فِى ٱلسَّرَّآءِ وَٱلضَّرَّآءِ وَٱلْكَٰظِمِينَ ٱلْغَيْظَ وَٱلْعَافِينَ عَنِ ٱلنَّاسِ وَٱللَّهُ يُحِبُّ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

427|3|134|الذين ينفقون في السرا والضرا والكظمين الغيظ والعافين عن الناس والله يحب المحسنين

Latin Literal

134. Ellezîne yunfikûne fîs serrâi ved darrâi vel kâzımînel gayza vel âfîne anin nâs(nâsi), vallâhu yuhibbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) infak6 ederler mutlulukta/refahta ve darlıkta; ve yutarlar öfkeyi; ve affederler insanları; ve Allah sever muhsini294.

Ahmed Samira Çevirisi

134 Those who spend in the prosperity, and (in) the calamity, and the suppressing the anger/rage , and the forgiving/pardoning on the people, and God loves/likes the good doers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
2 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق
3 fi فِي -
4 s-serra'i mutlulukta/refahta السَّرَّاءِ سرر
5 ve dderra'i ve darlıkta وَالضَّرَّاءِ ضرر
6 velkazimine ve yutarlar وَالْكَاظِمِينَ كظم
7 l-gayze öfkeyi الْغَيْظَ غيظ
8 vel'aafine ve affederler وَالْعَافِينَ عفو
9 ani عَنِ -
10 n-nasi insanları النَّاسِ نوس
11 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
12 yuhibbu sever يُحِبُّ حبب
13 l-muhsinine muhsini الْمُحْسِنِينَ حسن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 148

Arapça Metin (Harekeli)

441|3|148|فَـَٔاتَىٰهُمُ ٱللَّهُ ثَوَابَ ٱلدُّنْيَا وَحُسْنَ ثَوَابِ ٱلْءَاخِرَةِ وَٱللَّهُ يُحِبُّ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

441|3|148|فاتيهم الله ثواب الدنيا وحسن ثواب الاخره والله يحب المحسنين

Latin Literal

148. Fe âtâhumullâhu sevâbed dunyâ ve husne sevâbil âhireh(âhireti), vallâhu yuhibbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki verdi onlara Allah dünya sevabını464; ve güzel ahiret sevabını464; ve Allah sever muhsini294.

Ahmed Samira Çevirisi

148 So God gave them the present world’s reward, and the end’s (other life’s) beautiful/good reward, and God loves/likes the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fe atahumu öyle ki verdi onlara فَاتَاهُمُ اتي
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 sevabe sevabını ثَوَابَ ثوب
4 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
5 ve husne ve güzel وَحُسْنَ حسن
6 sevabi sevabını ثَوَابِ ثوب
7 l-ahirati ahiret الْاخِرَةِ اخر
8 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
9 yuhibbu sever يُحِبُّ حبب
10 l-muhsinine muhsini الْمُحْسِنِينَ حسن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Sevap Kavram 464

464 Ödül, mükâfat, karşılık.

4. Nisâ Suresi

Ayet 125

Arapça Metin (Harekeli)

618|4|125|وَمَنْ أَحْسَنُ دِينًا مِّمَّنْ أَسْلَمَ وَجْهَهُۥ لِلَّهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ وَٱتَّبَعَ مِلَّةَ إِبْرَٰهِيمَ حَنِيفًا وَٱتَّخَذَ ٱللَّهُ إِبْرَٰهِيمَ خَلِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

618|4|125|ومن احسن دينا ممن اسلم وجهه لله وهو محسن واتبع مله ابرهيم حنيفا واتخذ الله ابرهيم خليلا

Latin Literal

125. Ve men ahsenu dînen mimmen esleme vechehu lillâhi ve huve muhsinun vettebea millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen). Vettehazallâhu ibrâhîme halîlâ(halîlen).

Türkçe Çeviri

Ve kim daha iyidir bir din122 (olarak); kimseden (ki) teslim* etti yüzünü Allah'a; ve o bir muhsindir294; ve tabi oldu bir hanîf117 (olan) İbrahim'in milletine301; ve edindi/tuttu Allah İbrahim'i bir halîl/dost**.

Ahmed Samira Çevirisi

125 And who (is in) a better religion from (than) who submitted/surrendered his face to God, and he is (a) good doer, and he followed Abraham’s religion/faith, Unifier of God ? And God took Abraham (as) a faithful/close friend.

Notlar

Not 1

*İslam oldu.**Bir dost/arkadaş kıdemine yükseltti.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hanîf Kavram 117

117 Dönen, eğilen. Hakka gerçeğe doğru dönen/eğilen. Çoğunluğun uymuş olduğu atalar dinini terk ederek tek tanrıcı, monoteist, Yüce Allah'a şirksiz iman eden olan.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Millet Kavram 301

301 Dinî öğreti, dinî inanç, dinî camia, dinî cemiyet, dinî topluluk, dinî cemaat.

5. Mâide Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

674|5|5|ٱلْيَوْمَ أُحِلَّ لَكُمُ ٱلطَّيِّبَٰتُ وَطَعَامُ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ حِلٌّ لَّكُمْ وَطَعَامُكُمْ حِلٌّ لَّهُمْ وَٱلْمُحْصَنَٰتُ مِنَ ٱلْمُؤْمِنَٰتِ وَٱلْمُحْصَنَٰتُ مِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكُمْ إِذَآ ءَاتَيْتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ مُحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَٰفِحِينَ وَلَا مُتَّخِذِىٓ أَخْدَانٍ وَمَن يَكْفُرْ بِٱلْإِيمَٰنِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُۥ وَهُوَ فِى ٱلْءَاخِرَةِ مِنَ ٱلْخَٰسِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

674|5|5|اليوم احل لكم الطيبت وطعام الذين اوتوا الكتب حل لكم وطعامكم حل لهم والمحصنت من المومنت والمحصنت من الذين اوتوا الكتب من قبلكم اذا اتيتموهن اجورهن محصنين غير مسفحين ولا متخذي اخدان ومن يكفر بالايمن فقد حبط عمله وهو في الاخره من الخسرين

Latin Literal

5. El yevme uhılle lekumut tayyibât(tayyibâtu) ve taâmullezîne ûtûl kitâbe hıllun lekum ve taâmukum hıllun lehum vel muhsanâtu minel mu’minâti vel muhsanâtu min ellezîne utûl kitâbe min kablikum izâ âteytumûhunne ucûrehunne muhsınîne gayra musâfihîne ve lâ muttehızî ehdân(ehdânin) ve men yekfur bil îmâni fe kad habita ameluhu ve huve fîl âhıreti minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Bugün (ki) helal kılındı sizlere iyiler; ve kitap verilmiş kimselerin135 yiyeceği bir helaldir sizlere; sizin yiyeceğiniz bir helaldir onlara; ve (helaldir) (kendinizden olan) müminâtlardan493 muhsanât492 kadınlar; ve sizden önce kitap verilmiş kimseler135 (olan) muhsanât492 kadınlar; verdiğiniz zaman onlara (kadınlara) ecirlerini* muhsinler294 (olarak); olmaksızın musâfihin495; ve edinmeyin gizli dost; ve kim kâfirlik25 eder imana47; öyle ki muhakkak boşa çıktı ameli** onun; ve o ahirette hüsrana uğrayanlardandır.

Ahmed Samira Çevirisi

5 Today is permitted/allowed for you the goodnesses, and those who were given The Book’s food is permitted/allowed for you, and your food is permitted/allowed for them, and the chaste (F) from the believers (F), and the chaste (F) from those who were given The Book from before you, if you gave them (F) their (F) fees (dowries), marrying not fornicating/adulterating, and not taking friends/lovers , and who disbelieves with the faith/belief, so his deed had wasted/failed, and he (is) in the end (other life) from the losers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 el-yevme bugün (ki) الْيَوْمَ يوم
2 uhille helal kılındı أُحِلَّ حلل
3 lekumu sizlere لَكُمُ -
4 t-tayyibatu iyiler الطَّيِّبَاتُ طيب
5 ve taaamu ve yiyeceği وَطَعَامُ طعم
6 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
7 utu verildiler أُوتُوا اتي
8 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
9 hillun bir helaldir حِلٌّ حلل
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 ve taaamukum sizin yiyeceğiniz وَطَعَامُكُمْ طعم
12 hillun bir helaldir حِلٌّ حلل
13 lehum onlara لَهُمْ -
14 velmuhsanatu ve muhsenat kadınlar وَالْمُحْصَنَاتُ حصن
15 mine مِنَ -
16 l-mu'minati müminatlardan الْمُؤْمِنَاتِ امن
17 velmuhsanatu ve muhsenat kadınlar وَالْمُحْصَنَاتُ حصن
18 mine مِنَ -
19 ellezine kimseler الَّذِينَ -
20 utu verildiler أُوتُوا اتي
21 l-kitabe Kitap الْكِتَابَ كتب
22 min مِنْ -
23 kablikum sizden önce قَبْلِكُمْ قبل
24 iza إِذَا -
25 ateytumuhunne verdiğiniz zaman onlara (kadınlara) اتَيْتُمُوهُنَّ اتي
26 ucurahunne ecirlerini/karşılıklarını أُجُورَهُنَّ اجر
27 muhsinine muhsinler olarak مُحْصِنِينَ حصن
28 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
29 musafihine musafihin مُسَافِحِينَ سفح
30 ve la وَلَا -
31 muttehizi ve edinmeyin مُتَّخِذِي اخذ
32 ehdanin gizli dost أَخْدَانٍ خدن
33 ve men ve kim وَمَنْ -
34 yekfur kâfirlik eder يَكْفُرْ كفر
35 bil-imani imâna بِالْإِيمَانِ امن
36 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
37 habita boşa çıktı حَبِطَ حبط
38 ameluhu ameli onun عَمَلُهُ عمل
39 ve huve ve o وَهُوَ -
40 fi فِي -
41 l-ahirati ahirette الْاخِرَةِ اخر
42 mine مِنَ -
43 l-hasirine hüsrana uğrayanlardandır الْخَاسِرِينَ خسر

Notlar

Not 1

*Mehirlerini.**Yaptığı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Muhsanât Kavram 492

492 İffeti sağlam, güçlendirilmiş kadınlar. İffetini korumuş, korunmuş kadınlar. Sağlam ve güçlü iffeti nedeniyle ulaşılmaz/erişilmez olmuş kadınlar.

Müminât Kavram 493

493 Mümin kadınlar. İman etmiş kadınlar.

Musâfih Kavram 495

495 Nikâh olmadan bekâr kadınlarla cinsel ilişkiye giren bekâr erkekler.

5. Mâide Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

682|5|13|فَبِمَا نَقْضِهِم مِّيثَٰقَهُمْ لَعَنَّٰهُمْ وَجَعَلْنَا قُلُوبَهُمْ قَٰسِيَةً يُحَرِّفُونَ ٱلْكَلِمَ عَن مَّوَاضِعِهِۦ وَنَسُوا۟ حَظًّا مِّمَّا ذُكِّرُوا۟ بِهِۦ وَلَا تَزَالُ تَطَّلِعُ عَلَىٰ خَآئِنَةٍ مِّنْهُمْ إِلَّا قَلِيلًا مِّنْهُمْ فَٱعْفُ عَنْهُمْ وَٱصْفَحْ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

682|5|13|فبما نقضهم ميثقهم لعنهم وجعلنا قلوبهم قسيه يحرفون الكلم عن مواضعه ونسوا حظا مما ذكروا به ولا تزال تطلع علي خاينه منهم الا قليلا منهم فاعف عنهم واصفح ان الله يحب المحسنين

Latin Literal

13. Fe bimâ nakdihim mîsâkahum leannâhum ve cealnâ kulûbehum kâsiyet(kâsiyeten), yuharrifûnel kelime an mevâdııhî ve nesû hazzan mimmâ zukkirû bih(bihî), ve lâ tezâlu tettaliu alâ hâınetin minhum illâ kalîlen minhum fa’fu anhum vasfah innallâhe yuhıbbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki mîsâklarını281 bozmaları nedeniyledir; mutlak lanetledik280 onları ve yaptık kalplerini kaskatı175; tahrif ederler kelimeleri yerlerinden; ve unuttular bir payı zikredildiklerinden kendisiyle* (Tevrât'la); ve daima karşılaşırsın onlardan bir hainlik üzerine; dışındadır onlardan bir azı ; öyle ki affet onlardan; ve el sıkış/dokun kibarca; doğrusu Allah sever muhsinleri294.

Ahmed Samira Çevirisi

13 So because (of) what their breaking/breaching their promise/covenant, We cursed them and We made their hearts cruel/merciless, they alter/distort the words/expressions from its places, and they forgot (a) fortune (share) from what they were reminded with it, and do you not still/continue to know/see on a betrayal/unfaithfulness from them, except (a) few from them, so forg ive/pardon on them and forgive/pardon, that God loves/likes the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 febima öyle ki nedeniyledir فَبِمَا -
2 nekdihim bozmaları onların نَقْضِهِمْ نقض
3 misakahum misaklarını مِيثَاقَهُمْ وثق
4 leannahum mutlak lanetledik onları لَعَنَّاهُمْ لعن
5 ve cealna ve yaptık وَجَعَلْنَا جعل
6 kulubehum kalplerini قُلُوبَهُمْ قلب
7 kasiyeten bir kaskatı قَاسِيَةً قسو
8 yuharrifune tahrif ederler يُحَرِّفُونَ حرف
9 l-kelime kelimeleri الْكَلِمَ كلم
10 an عَنْ -
11 mevadiihi yerlerinden مَوَاضِعِهِ وضع
12 ve nesu ve unuttular وَنَسُوا نسي
13 hazzen bir payı حَظًّا حظظ
14 mimma مِمَّا -
15 zukkiru zikredildiklerinden ذُكِّرُوا ذكر
16 bihi kendisiyle (kitap) بِهِ -
17 ve la ve وَلَا -
18 tezalu daima تَزَالُ زيل
19 tettaliu karşılaşırsın تَطَّلِعُ طلع
20 ala üzerine عَلَىٰ -
21 hainetin bir hainlik خَائِنَةٍ خون
22 minhum onlardan مِنْهُمْ -
23 illa dışındadır إِلَّا -
24 kalilen bir az قَلِيلًا قلل
25 minhum onlardan مِنْهُمْ -
26 fea'fu öyle ki affet فَاعْفُ عفو
27 anhum onlardan عَنْهُمْ -
28 vesfeh ve el sıkış/dokun kibarca وَاصْفَحْ صفح
29 inne doğrusu إِنَّ -
30 llahe Allah اللَّهَ -
31 yuhibbu sever يُحِبُّ حبب
32 l-muhsinine muhsinleri الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Kendilerine verilen Tevrât'tan bir pay alamadılar. Onun yerine kendi elleriyle yazdıkları uyduruk anlatılar olan Talmud'a tabi oldular.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kalpler; mühür, maraz/hastalık/kilitler/perde/paslanma. Kavram 175

175 Gözler nasıl ki beyinle görür, kulaklar nasıl ki beyinle duyar, beyin de kalple akleder. İnsan kalbinde kendi hafızası olan 40-50 bin adet sinir hücresi vardır. Kalp sinirleri beynin karar verme bölgesi olan ön lobuna (perçem bölgesi altına) uyarıda bulunur. Aklı kullanarak karar vermede kalbin rolü vardır. Kâfirlik etmiş kişilerin kalpleri biyolojik olarak paslanır (LDH yağı oksitlenir yani paslanır), kalbin beyni etkilemesi bozulur. Kalp mühürlenir. Kalp kilitlenir. Kalp marazlı/hastalıklı olur. Kalp perdelenir. Kalpler paslanır. İnsan kendi yapıp ettiğiyle buna neden olur. Ancak daha geniş boyutta Yüce Allah’ın buna izin vermesiyle süreç gerçekleşir.Kalplerin paslanması LDH isimli kötü yağın oksitlenmesi yani paslanması sonucu da gerçekleşir. Kavrayan/anlayan/akleden kalpler: Kalp-beyin iletişimi.Kalplerin paslanması.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

5. Mâide Suresi

Ayet 85

Arapça Metin (Harekeli)

754|5|85|فَأَثَٰبَهُمُ ٱللَّهُ بِمَا قَالُوا۟ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا وَذَٰلِكَ جَزَآءُ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

754|5|85|فاثبهم الله بما قالوا جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها وذلك جزا المحسنين

Latin Literal

85. Fe esâbehumullâhu bimâ kâlû cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ve zâlike cezâûl muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sevaplandırdı464 onları Allah söylemleri/demeleri nedeniyle; cennetler (-le) (ki) akar altından nehirler; ölümsüzler185 orada; ve işte bu; cezasıdır63 muhsinlerin294.

Ahmed Samira Çevirisi

85 So God rewarded them because (of) what they said treed gardens, the rivers flow from beneath it, immortally/eternally in it, and that (is) the good doer’s reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feesabehumu öyle ki sevaplandırdı فَأَثَابَهُمُ ثوب
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 bima nedeniyle بِمَا -
4 kalu demeleri قَالُوا قول
5 cennatin cennetler جَنَّاتٍ جنن
6 tecri akar تَجْرِي جري
7 min مِنْ -
8 tehtiha altından تَحْتِهَا تحت
9 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
10 halidine ölümsüzler خَالِدِينَ خلد
11 fiha orada فِيهَا -
12 ve zalike ve işte budur وَذَٰلِكَ -
13 ceza'u cezası جَزَاءُ جزي
14 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Sevap Kavram 464

464 Ödül, mükâfat, karşılık.

5. Mâide Suresi

Ayet 93

Arapça Metin (Harekeli)

762|5|93|لَيْسَ عَلَى ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ جُنَاحٌ فِيمَا طَعِمُوٓا۟ إِذَا مَا ٱتَّقَوا۟ وَّءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ ثُمَّ ٱتَّقَوا۟ وَّءَامَنُوا۟ ثُمَّ ٱتَّقَوا۟ وَّأَحْسَنُوا۟ وَٱللَّهُ يُحِبُّ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

762|5|93|ليس علي الذين امنوا وعملوا الصلحت جناح فيما طعموا اذا ما اتقوا وامنوا وعملوا الصلحت ثم اتقوا وامنوا ثم اتقوا واحسنوا والله يحب المحسنين

Latin Literal

93. Leyse alellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti cunâhun fîmâ taimû izâ mettekav ve âmenû ve amilûs sâlihâti summettekav ve âmenû summettekav ve ahsenû vallâhu yuhibbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Yoktur iman47 etmiş ve sâlihât18 yapmış kimseler üzerine bir günah yediklerindekinde; zaman ki takvalı21 oldular ve iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; sonra (da) takvalı21 oldular ve iman47 ettiler; sonra (da) takvalı21 oldular; ve (bu) daha güzeldir; ve Allah sever muhsinleri294.

Ahmed Samira Çevirisi

93 (An) offense/guilt is not on those who believed and made/did correct/righteous deeds in what they ate/tasted, if as long as they feared and obeyed and believed and they made/did the correct/righteous deeds, then they feared and obeyed and they believed, and then they feared and obeyed, and they did good and God loves/likes the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leyse yoktur لَيْسَ ليس
2 ala üzerine عَلَى -
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 amenu iman etmiş امَنُوا امن
5 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
6 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
7 cunahun bir günah جُنَاحٌ جنح
8 fima فِيمَا -
9 taimu yediklerindekinde طَعِمُوا طعم
10 iza zaman إِذَا -
11 ma ki مَا -
12 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
13 ve amenu ve iman ettiler وَامَنُوا امن
14 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
15 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
16 summe sonra ثُمَّ -
17 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
18 ve amenu ve iman ettiler وَامَنُوا امن
19 summe sonra ثُمَّ -
20 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
21 ve ehsenu ve daha güzeldir وَأَحْسَنُوا حسن
22 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
23 yuhibbu sever يُحِبُّ حبب
24 l-muhsinine muhsinleri الْمُحْسِنِينَ حسن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

6. En'âm Suresi

Ayet 84

Arapça Metin (Harekeli)

873|6|84|وَوَهَبْنَا لَهُۥٓ إِسْحَٰقَ وَيَعْقُوبَ كُلًّا هَدَيْنَا وَنُوحًا هَدَيْنَا مِن قَبْلُ وَمِن ذُرِّيَّتِهِۦ دَاوُۥدَ وَسُلَيْمَٰنَ وَأَيُّوبَ وَيُوسُفَ وَمُوسَىٰ وَهَٰرُونَ وَكَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

873|6|84|ووهبنا له اسحق ويعقوب كلا هدينا ونوحا هدينا من قبل ومن ذريته داود وسليمن وايوب ويوسف وموسي وهرون وكذلك نجزي المحسنين

Latin Literal

84. Ve vehebnâ lehû ishâka ve ya’kûb(ya’kûbe), kullen hedeynâ ve nûhâ(nûhan) hedeynâ min kablu ve min zurriyyetihî dâvude ve suleymâne ve eyyûbe ve yûsufe ve mûsâ ve hârûn(hârûne) ve kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve armağan ettik ona (İbrâhîm'e) İshâk’ı ve Yakûb’u; hepsini doğru yola kılavuzladık; ve Nûh'u (ki) doğru yola kılavuzlamıştık önceden; ve zürriyetinden380 onun (Nûh'un) Dâvûd'u; ve Süleymân'ı; ve Eyyûb'u; ve Yûsuf'u; ve Mûsâ'yı; ve Hârûn'u; ve işte böyledir; cezalandırırız63 muhsinleri294.

Ahmed Samira Çevirisi

84 And We granted to him Issac, and Jacob, each/all We guided, and Noah We guided from before, and from his descendants (are) David, and Soliman, and Job, and Joseph, and Moses, and Aaron, and like that We reward the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve vehebna ve hediye ettik/bağışladık وَوَهَبْنَا وهب
2 lehu ona لَهُ -
3 ishaka İshak'ı إِسْحَاقَ -
4 ve yea'kube ve Yakub'u da وَيَعْقُوبَ -
5 kullen hepsini كُلًّا كلل
6 hedeyna doğruya kılavuzladık هَدَيْنَا هدي
7 ve nuhen Nuh'a وَنُوحًا -
8 hedeyna doğru yola kılavuzladık هَدَيْنَا هدي
9 min مِنْ -
10 kablu önceden قَبْلُ قبل
11 ve min ve وَمِنْ -
12 zurriyyetihi zürriyetinden onun ذُرِّيَّتِهِ ذرر
13 davude Davud’u دَاوُودَ -
14 ve suleymane ve Süleyman’ı وَسُلَيْمَانَ -
15 ve eyyube ve Eyyub’u وَأَيُّوبَ -
16 ve yusufe ve Yusuf’u وَيُوسُفَ -
17 ve musa ve Musa’yı وَمُوسَىٰ -
18 ve harune ve Harun’u وَهَارُونَ -
19 ve kezalike ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
20 neczi cezalandırırız نَجْزِي جزي
21 l-muhsinine güzel davrananları الْمُحْسِنِينَ حسن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

7. A'râf Suresi

Ayet 56

Arapça Metin (Harekeli)

1010|7|56|وَلَا تُفْسِدُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ بَعْدَ إِصْلَٰحِهَا وَٱدْعُوهُ خَوْفًا وَطَمَعًا إِنَّ رَحْمَتَ ٱللَّهِ قَرِيبٌ مِّنَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1010|7|56|ولا تفسدوا في الارض بعد اصلحها وادعوه خوفا وطمعا ان رحمت الله قريب من المحسنين

Latin Literal

56. Ve lâ tufsidû fîl ardı ba’de ıslâhıhâ ved’ûhu havfen ve tamaâ(tamaân) inne rahmetallâhi karîbun minel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Fesat265 çıkarmayın yerde onun (yerin) ıslahı316 sonrasında; ve çağırın O’nu (Allah’ı) bir korku (-yla) ve bir tamah* (-la); doğrusu Allah'ın rahmeti271 bir yakındır muhsinlere294.

Ahmed Samira Çevirisi

56 And do not corrupt/disorder in the earth/Planet Earth after its correction/repairment, and call Him fearfully/frightfully wishing/coveting , that God’s mercy (is) near/close from the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la وَلَا -
2 tufsidu fesat çıkarmayın تُفْسِدُوا فسد
3 fi فِي -
4 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
5 bea'de sonrasında بَعْدَ بعد
6 islahiha onun ıslahı إِصْلَاحِهَا صلح
7 ved'uhu ve çağırın O’nu (Allah’ı) وَادْعُوهُ دعو
8 havfen bir korku (-yla) خَوْفًا خوف
9 ve tamean ve bir tamah (-la) وَطَمَعًا طمع
10 inne doğrusu إِنَّ -
11 rahmete rahmeti رَحْمَتَ رحم
12 llahi Allah'ın اللَّهِ -
13 karibun bir yakındır قَرِيبٌ قرب
14 mine مِنَ -
15 l-muhsinine muhsinlerden الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Aşırı istek, arzu.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Fesat çıkarmak Kavram 265

265 Hak/gerçek olmadığı halde yalanla, yanlışla, hileyle, aldatmayla, manipülasyonla, yanlış yönlendirmeyle kargaşaya, karışıklığa neden olmak.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

9. Tevbe Suresi

Ayet 91

Arapça Metin (Harekeli)

1326|9|91|لَّيْسَ عَلَى ٱلضُّعَفَآءِ وَلَا عَلَى ٱلْمَرْضَىٰ وَلَا عَلَى ٱلَّذِينَ لَا يَجِدُونَ مَا يُنفِقُونَ حَرَجٌ إِذَا نَصَحُوا۟ لِلَّهِ وَرَسُولِهِۦ مَا عَلَى ٱلْمُحْسِنِينَ مِن سَبِيلٍ وَٱللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1326|9|91|ليس علي الضعفا ولا علي المرضي ولا علي الذين لا يجدون ما ينفقون حرج اذا نصحوا لله ورسوله ما علي المحسنين من سبيل والله غفور رحيم

Latin Literal

91. Leyse alâd duafâi ve lâ alel merdâ ve lâ alellezîne lâ yecidûne mâ yunfikûne haracun izâ nasahû lillâhi ve resûlih(resûlihî), mâ alel muhsinîne min sebîl(sebîlin), vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Olmaz bir sıkıntı zaaflılar üzerine; ve ne de marazlılar* üzerine; ve ne de kimseler üzerine (ki) bulamazlar infak6 edecek (bir şey); nasihat** ettikleri zaman Allah'a ve resûlüne700; yoktur muhsinlerin294 üzerine hiçbir yol***; ve Allah bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

91 Strain/sin/hardship is not on the weak ones, and nor on the sick/diseased, and nor on those who do not find what they (should) spend, if they were faithful/sincere to God and His messenger, (there) is not from a way/path on the good doers, and God (is) a forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leyse olmaz لَيْسَ ليس
2 ala üzerine عَلَى -
3 d-duafa'i zaaflılar الضُّعَفَاءِ ضعف
4 ve la ve ne de وَلَا -
5 ala üzerine عَلَى -
6 l-merda marazlılar الْمَرْضَىٰ مرض
7 ve la ve ne de وَلَا -
8 ala üzerine عَلَى -
9 ellezine kimseler الَّذِينَ -
10 la لَا -
11 yecidune bulamazlar يَجِدُونَ وجد
12 ma مَا -
13 yunfikune infak edecek (bir şey) يُنْفِقُونَ نفق
14 haracun bir sıkıntı حَرَجٌ حرج
15 iza zaman إِذَا -
16 nesahu nasihat ettiler نَصَحُوا نصح
17 lillahi Allah için لِلَّهِ -
18 ve rasulihi ve resûlü وَرَسُولِهِ رسل
19 ma yoktur مَا -
20 ala üzerine عَلَى -
21 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن
22 min hiçbir مِنْ -
23 sebilin yol سَبِيلٍ سبل
24 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
25 gafurun bir Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
26 rahimun bir Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Hastalar.**İçtenlikle, samimi olarak beyan ettikleri zaman.***Kur'an emri vermiştir. Başka hiçbir yol yoktur. Bu şartlara uyanlar dışında savaşa katılım ve/veya infak ile katkı sağlamak zorunludur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Allah ve resûlü=Kur'an. Kavram 700

700 Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

9. Tevbe Suresi

Ayet 120

Arapça Metin (Harekeli)

1355|9|120|مَا كَانَ لِأَهْلِ ٱلْمَدِينَةِ وَمَنْ حَوْلَهُم مِّنَ ٱلْأَعْرَابِ أَن يَتَخَلَّفُوا۟ عَن رَّسُولِ ٱللَّهِ وَلَا يَرْغَبُوا۟ بِأَنفُسِهِمْ عَن نَّفْسِهِۦ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ لَا يُصِيبُهُمْ ظَمَأٌ وَلَا نَصَبٌ وَلَا مَخْمَصَةٌ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلَا يَطَـُٔونَ مَوْطِئًا يَغِيظُ ٱلْكُفَّارَ وَلَا يَنَالُونَ مِنْ عَدُوٍّ نَّيْلًا إِلَّا كُتِبَ لَهُم بِهِۦ عَمَلٌ صَٰلِحٌ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1355|9|120|ما كان لاهل المدينه ومن حولهم من الاعراب ان يتخلفوا عن رسول الله ولا يرغبوا بانفسهم عن نفسه ذلك بانهم لا يصيبهم ظما ولا نصب ولا مخمصه في سبيل الله ولا يطون موطيا يغيظ الكفار ولا ينالون من عدو نيلا الا كتب لهم به عمل صلح ان الله لا يضيع اجر المحسنين

Latin Literal

120. Mâ kâne li ehlil medîneti ve men havlehum minel a’râbi en yetehallefû an resûlillâhi ve lâ yergabû bi enfusihim an nefsih(nefsihî), zâlike bi ennehum lâ yusîbuhum zameun ve lâ nasabun ve lâ mahmesatun fî sebîlillâhi ve lâ yetaûne mevtıan yagîzul kuffâre ve lâ yenâlûne min aduvvin neylen illâ kutibe lehum bihî amelun sâlih(sâlihun), innallâhe lâ yudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir şehir ehline568 ve Araplardan772 onların çevresinde (olan) kimseye ki geri kalırlar Allah'ın resûlünden*; ve tercih etmezler kendi nefislerini201 onun* nefsine201; işte budur; nedeniyledir onlara ki isabet etmez bir susuzluk; ve ne de bir yorgunluk/bitkinlik; ve ne de bir açlık Allah yolunda; ve adımlamazlar bir adım (ki) kızdırır/öfkelendirir kâfirleri; ve nail** olmazlar bir düşmana bir nail** (-le); ancak yazıldı**** onlara onunla sâlih777 bir amel***; doğrusu Allah zayi etmez muhsinlerin294 ecirlerini820.

Ahmed Samira Çevirisi

120 (It) was not to the city’s/town’s family/relation/people and who (is) around/surrounding them from the Arabs , that they delay (remain behind) from God’s messenger, and nor they wish/desire with themselves from his self/himself, that (is) because they (E) (experience) no thirst, and nor hardship/fatigue , and nor hunger strikes them in God’s sake , and they do not step on/set foot on a foothold (that) angers/enrages the131disbelievers, and they do not take/obtain (win) from an enemy receiving/obtaining (winning) except (that) it was written/decreed for them with it, correct/righteous deeds , that God does not loose/waste/destroy the good doer’s reward/wage .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 liehli ehline لِأَهْلِ اهل
4 l-medineti şehir الْمَدِينَةِ مدن
5 ve men ve kimseye وَمَنْ -
6 havlehum onların çevresinde (olan) حَوْلَهُمْ حول
7 mine - مِنَ -
8 l-ea'rabi Araplardan الْأَعْرَابِ عرب
9 en ki أَنْ -
10 yetehallefu geri kalırlar يَتَخَلَّفُوا خلف
11 an عَنْ -
12 rasuli resûlünden رَسُولِ رسل
13 llahi Allah'ın اللَّهِ -
14 ve la ve وَلَا -
15 yergabu tercih etmezler يَرْغَبُوا رغب
16 bienfusihim kendi nefislerini بِأَنْفُسِهِمْ نفس
17 an عَنْ -
18 nefsihi onun nefsine نَفْسِهِ نفس
19 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
20 biennehum nedeniyledir onlara ki بِأَنَّهُمْ -
21 la لَا -
22 yusibuhum isabet etmez يُصِيبُهُمْ صوب
23 zemeun bir susuzluk ظَمَأٌ ظما
24 ve la ve ne de وَلَا -
25 nesabun bir yorgunluk/bitkinlik نَصَبٌ نصب
26 ve la ve ne de وَلَا -
27 mehmesatun bir açlık مَخْمَصَةٌ خمص
28 fi فِي -
29 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
30 llahi Allah اللَّهِ -
31 ve la ve وَلَا -
32 yetaune adımlamazlar يَطَئُونَ وطا
33 mevtien bir adım (ki) مَوْطِئًا وطا
34 yegizu kızdırır/öfkelendirir يَغِيظُ غيظ
35 l-kuffara kâfirleri الْكُفَّارَ كفر
36 ve la ve وَلَا -
37 yenalune nail olmazlar يَنَالُونَ نيل
38 min مِنْ -
39 aduvvin bir düşmandan عَدُوٍّ عدو
40 neylen bir nail (-le) نَيْلًا نيل
41 illa dışında إِلَّا -
42 kutibe yazıldı كُتِبَ كتب
43 lehum onlara لَهُمْ -
44 bihi onunla بِهِ -
45 amelun bir amel عَمَلٌ عمل
46 salihun salih صَالِحٌ صلح
47 inne doğrusu إِنَّ -
48 llahe Allah اللَّهَ -
49 la لَا -
50 yudiu zayi etmez يُضِيعُ ضيع
51 ecra ecirleri أَجْرَ اجر
52 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Ulaşma, başarma, elde etme.***Yapma, eylem.****Yüce Allah yolunda yaşanan sıkıntıları Yüce Allah o kimseye bir salih amel olarak yazar; asla boşa çıkarmaz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Ahali, ehli. Kavram 568

568 Bir şeye üye olan, bir kümeye dahil olan insanlar grubu. Üye olunan şeye göre anlam genişler. Bir satranç kulübünün üyeleri satranç kulübünün ahalisi olur. Aile üyeleri, taraftar olan üyeler, bir siyasi partiye dahil olmuş olan insanlar o partinin ahalisi olur.

Arap Kavram 772

772 Kelime anlamı olarak açıkça/hatasız şekilde sesle ifade etmek, açık ve berrak şekilde söylemek/deklere etmek, ortaya koymak, bilinir etmek demektir. Araplar olarak bilinen insanları işaret eder. Çöl bedevileri olarak da bilinirler. Arap kavmi/toplumu da İsrailoğulları gibi Nûh'un soyundan gelmiştir.

Sâlih Kavram 777

777 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

11. Hûd Suresi

Ayet 115

Arapça Metin (Harekeli)

1586|11|115|وَٱصْبِرْ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1586|11|115|واصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Latin Literal

115. Vasbir fe innallâhe lâ yudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve sabret51; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez* muhsinlerin294 ecrini820.

Ahmed Samira Çevirisi

115 And be patient, so then God does not waste/loose/destroy the good doers’ reward/wage .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vesbir ve sabret وَاصْبِرْ صبر
2 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
3 llahe Allah اللَّهَ -
4 la لَا -
5 yudiu zayi etmez يُضِيعُ ضيع
6 ecra ecrini أَجْرَ اجر
7 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Gidermez.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

12. Yusuf Suresi

Ayet 22

Arapça Metin (Harekeli)

1616|12|22|وَلَمَّا بَلَغَ أَشُدَّهُۥٓ ءَاتَيْنَٰهُ حُكْمًا وَعِلْمًا وَكَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1616|12|22|ولما بلغ اشده اتينه حكما وعلما وكذلك نجزي المحسنين

Latin Literal

22. Ve lemmâ belega eşuddehû âteynâhu hukmen ve ilmâ(ilmen), ve kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne)."

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki erişti* şiddetlisine**; verdik ona*** bir hüküm**** ve bir ilim*****; işte böyledir; karşılığını veririz muhsinlerin294.

Ahmed Samira Çevirisi

22 And when he reached his maturity/strength, We gave/brought him judgment/rule and knowledge, and as/like that We reward the good doers.

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Güçlü, sert, kuvvetli zamanına.***Yusuf'a.****Doğru hükmetme yetisi.*****İlimle, bilimle doğru karar verme.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

12. Yusuf Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

1630|12|36|وَدَخَلَ مَعَهُ ٱلسِّجْنَ فَتَيَانِ قَالَ أَحَدُهُمَآ إِنِّىٓ أَرَىٰنِىٓ أَعْصِرُ خَمْرًا وَقَالَ ٱلْءَاخَرُ إِنِّىٓ أَرَىٰنِىٓ أَحْمِلُ فَوْقَ رَأْسِى خُبْزًا تَأْكُلُ ٱلطَّيْرُ مِنْهُ نَبِّئْنَا بِتَأْوِيلِهِۦٓ إِنَّا نَرَىٰكَ مِنَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1630|12|36|ودخل معه السجن فتيان قال احدهما اني اريني اعصر خمرا وقال الاخر اني اريني احمل فوق راسي خبزا تاكل الطير منه نبينا بتاويله انا نريك من المحسنين

Latin Literal

36. Ve dehale meahus sicne feteyân(feteyâni), kâle ehaduhumâ innî erânî a’sıru hamrâ(hamren), ve kâlel âharu innî erânî ahmilu fevka re’sî hubzen te’kulut tayru minh(minhu), nebbi’nâ bi te’vîlih(te’vîlihî), innâ nerâke minel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve girdi* onunla** beraber zindana iki fetân936; dedi birisi ikisinden: “Doğrusu ben görürüm kendimi (ki) sıkarım hamr138 ”; ve dedi diğeri: “Doğrusu ben görürüm kendimi (ki) taşırım başımın üstünde bir ekmek; yer kuş ondan; haber ver bize tevilini401 onun; doğrusu biz görürüz seni muhsinlerden294.

Ahmed Samira Çevirisi

36 And two youths/adolescents entered with him the prison/jail, one of them (B) said: "That I , I see myself, I press/squeeze an intoxicant ." And the other said: "That I, I see myself, I carry/bear over my head bread, the birds eat from it, inform us with its interpretation/explanation, that we see/understand you (are) from the good doers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve dehale ve girdi وَدَخَلَ دخل
2 meahu yanında onun (Yusuf’un) مَعَهُ -
3 s-sicne zindana السِّجْنَ سجن
4 feteyani iki genç فَتَيَانِ فتي
5 kale dedi قَالَ قول
6 ehaduhuma birisi o ikisinden أَحَدُهُمَا احد
7 inni doğrusu ben إِنِّي -
8 erani görürüm kendimi أَرَانِي راي
9 ea'siru sıkarım أَعْصِرُ عصر
10 hamran hamr خَمْرًا خمر
11 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
12 l-aharu diğeri الْاخَرُ اخر
13 inni doğrusu ben إِنِّي -
14 erani görürüm kendimi أَرَانِي راي
15 ehmilu taşırım أَحْمِلُ حمل
16 fevka üstünde فَوْقَ فوق
17 ra'si başımın رَأْسِي راس
18 hubzen bir ekmek خُبْزًا خبز
19 te'kulu yer تَأْكُلُ اكل
20 t-tayru kuş الطَّيْرُ طير
21 minhu ondan مِنْهُ -
22 nebbi'na haber ver bize نَبِّئْنَا نبا
23 bite'vilihi tevilini onun بِتَأْوِيلِهِ اول
24 inna doğrusu biz إِنَّا -
25 nerake görürüz seni نَرَاكَ راي
26 mine مِنَ -
27 l-muhsinine Muhsinlerden الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Mahkeme heyeti Yûsuf'la birlikte 2 fetânı da zindana gönderme kararı aldığı için. **Yûsuf'la.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hamr Kavram 138

138 Örten, gizleyen. Mayalı. Aklı devre dışı bırakan her şey. Sadece alkolle kısıtlı değildir.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Tevil Kavram 401

401 Yorumlamak, mana vermek, anlamlandırmak.

12. Yusuf Suresi

Ayet 56

Arapça Metin (Harekeli)

1650|12|56|وَكَذَٰلِكَ مَكَّنَّا لِيُوسُفَ فِى ٱلْأَرْضِ يَتَبَوَّأُ مِنْهَا حَيْثُ يَشَآءُ نُصِيبُ بِرَحْمَتِنَا مَن نَّشَآءُ وَلَا نُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1650|12|56|وكذلك مكنا ليوسف في الارض يتبوا منها حيث يشا نصيب برحمتنا من نشا ولا نضيع اجر المحسنين

Latin Literal

56. Ve kezâlike mekkennâ li yûsufe fîl ard(ardı), yetebevveu minhâ haysu yeşâ’(yeşâu), nusîbu bi rahmetinâ men neşâu ve lâ nudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; imkan verdik Yûsuf'a yerde; konaklıyordu ondan* dilediği nereyse; isabet ettiririz rahmetimizi271 dilediğimiz kimseye; ve zayi etmeyiz muhsinlerin294 ecrini820.

Ahmed Samira Çevirisi

56 And as/like that We highly positioned to Joseph in the land/Earth he establishes/resides from it159when/where he wills/wants, We strike/mark with Our mercy whom We will/want, and We do not loose/waste/destroy the good doers reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kezalike ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
2 mekkenna imkan verdik مَكَّنَّا مكن
3 liusufe Yûsuf'a لِيُوسُفَ -
4 fi فِي -
5 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
6 yetebevveu konaklıyordu يَتَبَوَّأُ بوا
7 minha ondan مِنْهَا -
8 haysu neredeyse حَيْثُ حيث
9 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
10 nusibu isabet ettiririz نُصِيبُ صوب
11 birahmetina rahmetimizi بِرَحْمَتِنَا رحم
12 men kimseye مَنْ -
13 neşa'u dilediğimiz نَشَاءُ شيا
14 ve la ve وَلَا -
15 nudiu zayi etmeyiz نُضِيعُ ضيع
16 ecra ecrini أَجْرَ اجر
17 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Yerden.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

12. Yusuf Suresi

Ayet 78

Arapça Metin (Harekeli)

1672|12|78|قَالُوا۟ يَٰٓأَيُّهَا ٱلْعَزِيزُ إِنَّ لَهُۥٓ أَبًا شَيْخًا كَبِيرًا فَخُذْ أَحَدَنَا مَكَانَهُۥٓ إِنَّا نَرَىٰكَ مِنَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1672|12|78|قالوا يايها العزيز ان له ابا شيخا كبيرا فخذ احدنا مكانه انا نريك من المحسنين

Latin Literal

78. Kâlû yâ eyyuhel azîzu inne lehû eben şeyhan kebîren fe huz ehadenâ mekâneh(mekânehu), innâ nerâke minel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Ey azîz**! Doğrusu onadır büyük, ihtiyar bir baba; öyle ki tut bizden birisini onun mekanına; doğrusu bizler görürüz seni muhsinlerden294."

Ahmed Samira Çevirisi

78 They said: "You, you Elaziz/Egyptian ruler, that to him (is) an old aged big father, so take/receive any of us (in) his place/position, that we, we see you from the good doers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalu dediler قَالُوا قول
2 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
3 l-azizu azîz الْعَزِيزُ عزز
4 inne doğrusu إِنَّ -
5 lehu onadır لَهُ -
6 eben bir baba أَبًا ابو
7 şeyhen bir ihtiyar شَيْخًا شيخ
8 kebiran bir büyük كَبِيرًا كبر
9 fehuz öyle ki tut فَخُذْ اخذ
10 ehadena bizden birisini أَحَدَنَا احد
11 mekanehu onun mekanına مَكَانَهُ كون
12 inna doğrusu biz إِنَّا -
13 nerake görürüz seni نَرَاكَ راي
14 mine مِنَ -
15 l-muhsinine muhsinlerden الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Meliğin dininin gereği yapılan yargılamanın azîzi (güç yetireni) olan yargıcı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

12. Yusuf Suresi

Ayet 90

Arapça Metin (Harekeli)

1684|12|90|قَالُوٓا۟ أَءِنَّكَ لَأَنتَ يُوسُفُ قَالَ أَنَا۠ يُوسُفُ وَهَٰذَآ أَخِى قَدْ مَنَّ ٱللَّهُ عَلَيْنَآ إِنَّهُۥ مَن يَتَّقِ وَيَصْبِرْ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1684|12|90|قالوا انك لانت يوسف قال انا يوسف وهذا اخي قد من الله علينا انه من يتق ويصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Latin Literal

90. Kâlû e inneke le ente yûsuf(yûsufu), kâle ene yûsufu ve hâzâ ahî kad mennallâhu aleynâ, innehu men yettekı ve yasbir fe innallâhe lâ yudî’u ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Doğrusu sen misin? Mutlak ki sensin Yûsuf!"; Dedi**: "Benim Yûsuf; ve bu da kardeşimdir; muhakkak minnet*** gösterdi Allah bizlere; doğrusu o (ki) kim takvalı21 olur ve sabreder51; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez**** muhsinlerin294 ecrini820."

Ahmed Samira Çevirisi

90 They said: "Are you, you are (E) Joseph?" He said: "I am Joseph and that (is) my brother, God had blessed on us, that who, whom fears and obeys, and is patient, so that God does not loose/waste/destroy the good doer’s reward ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalu dediler قَالُوا قول
2 einneke doğrusu sen misin? أَإِنَّكَ -
3 leente mutlak sensin لَأَنْتَ -
4 yusufu Yûsuf يُوسُفُ -
5 kale dedi قَالَ قول
6 ena benim أَنَا -
7 yusufu Yûsuf يُوسُفُ -
8 ve haza ve bu da وَهَٰذَا -
9 ehi kardeşimdir أَخِي اخو
10 kad muhakkak قَدْ -
11 menne minnet gösterdi مَنَّ منن
12 llahu Allah اللَّهُ -
13 aleyna bizlere عَلَيْنَا -
14 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
15 men kim مَنْ -
16 yetteki takvalı olur يَتَّقِ وقي
17 ve yesbir ve sabreder وَيَصْبِرْ صبر
18 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
19 llahe Allah اللَّهَ -
20 la لَا -
21 yudiu zayi etmez يُضِيعُ ضيع
22 ecra ecrini أَجْرَ اجر
23 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Yûsuf.***Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma.****Gidermez.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

37. Sâffât Suresi

Ayet 80

Arapça Metin (Harekeli)

3866|37|80|إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3866|37|80|انا كذلك نجزي المحسنين

Latin Literal

80. İnnâ kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz (ki) işte böyledir; cezalandırırız63 muhsinleri294.

Ahmed Samira Çevirisi

80 We (E) like that, We reimburse the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inna doğrusu biz إِنَّا -
2 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
3 neczi cezalandırırız نَجْزِي جزي
4 l-muhsinine muhsinleri الْمُحْسِنِينَ حسن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

37. Sâffât Suresi

Ayet 105

Arapça Metin (Harekeli)

3891|37|105|قَدْ صَدَّقْتَ ٱلرُّءْيَآ إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3891|37|105|قد صدقت الريا انا كذلك نجزي المحسنين

Latin Literal

105. Kad saddakter ru’yâ, innâ kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Muhakkak doğruladın* rüyayı938; doğrusu biz (ki) işte böyledir; cezalandırırız63 muhsinleri294.

Ahmed Samira Çevirisi

105 You had confirmed the dream, We (E), like that We reimburse the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kad muhakkak قَدْ -
2 saddekte doğruladın صَدَّقْتَ صدق
3 r-ru'ya rüyayı الرُّؤْيَا راي
4 inna doğrusu biz إِنَّا -
5 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
6 neczi cezalandırırız نَجْزِي جزي
7 l-muhsinine muhsinleri الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*İbrahim.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

37. Sâffât Suresi

Ayet 110

Arapça Metin (Harekeli)

3896|37|110|كَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3896|37|110|كذلك نجزي المحسنين

Latin Literal

110. Kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir; cezalandırırız63 muhsinleri294.

Ahmed Samira Çevirisi

110 As/like that We reimburse the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
2 neczi cezalandırırız نَجْزِي جزي
3 l-muhsinine muhsinleri الْمُحْسِنِينَ حسن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

37. Sâffât Suresi

Ayet 113

Arapça Metin (Harekeli)

3899|37|113|وَبَٰرَكْنَا عَلَيْهِ وَعَلَىٰٓ إِسْحَٰقَ وَمِن ذُرِّيَّتِهِمَا مُحْسِنٌ وَظَالِمٌ لِّنَفْسِهِۦ مُبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

3899|37|113|وبركنا عليه وعلي اسحق ومن ذريتهما محسن وظالم لنفسه مبين

Latin Literal

113. Ve bâreknâ aleyhi ve alâ ishâk(ishâka), ve min zurriyyetihimâ muhsinun ve zâlimun li nefsihi mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ve bereket verdik üzerine onun* ve üzerine İshâk'ın; ve ikisinin zürriyetindendir bir muhsin294 ve kendi nefislerine201 apaçık bir zalim257.

Ahmed Samira Çevirisi

113 And We blessed on him and on Isaac, and from their (B)’s descendants, (are) good doers, and (a) clear/evident unjust/oppressive to himself.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve barakna ve bereket verdik وَبَارَكْنَا برك
2 aleyhi üzerine onun عَلَيْهِ -
3 ve ala ve üzerine وَعَلَىٰ -
4 ishaka İshâk'ın إِسْحَاقَ -
5 ve min ve وَمِنْ -
6 zurriyyetihima ikisinin zürriyetindendir ذُرِّيَّتِهِمَا ذرر
7 muhsinun bir muhsin مُحْسِنٌ حسن
8 ve zalimun ve bir zalimler وَظَالِمٌ ظلم
9 linefsihi kendi nefislerine لِنَفْسِهِ نفس
10 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

Notlar

Not 1

*İbrahim'in.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 294: Muhsin

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Muhsin

Kavram No: 294

Kısa Açıklama: 294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 23

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 112

Türkçe Meal: Evet! Kim teslim etti * yüzünü Allah'a; ve o bir muhsindir 294 ; öyle ki onadır ecri 820 onun Rabbinin 4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlara; ve onlar hüzünlenmezler.

Arapça: 119|2|112|بلي من اسلم وجهه لله وهو محسن فله اجره عند ربه ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Bakara Suresi - Ayet 236

Türkçe Meal: Yoktur bir günah üzerinize; eğer boşadıysanız 363 kadınları (ki) asla temas etmediğinizi * ; ya da belirlediniz onlara (kadınlara) bir farîdah 362 ; ve faydalandırın onları (kadınları) bir maruflu 291 faydalandırmayla; üzerine genişlik olana kendi ölçüsüyledir; ve üzerine kıtlık olana kendi ölçüsüyledir; bir haktır muhsinler 294 üzerine.

Arapça: 243|2|236|لا جناح عليكم ان طلقتم النسا ما لم تمسوهن او تفرضوا لهن فريضه ومتعوهن علي الموسع قدره وعلي المقتر قدره متعا بالمعروف حقا علي المحسنين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 134

Türkçe Meal: Kimseler (ki) infak 6 ederler mutlulukta/refahta ve darlıkta; ve yutarlar öfkeyi; ve affederler insanları; ve Allah sever muhsini 294 .

Arapça: 427|3|134|الذين ينفقون في السرا والضرا والكظمين الغيظ والعافين عن الناس والله يحب المحسنين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 148

Türkçe Meal: Öyle ki verdi onlara Allah dünya sevabını 464 ; ve güzel ahiret sevabını 464 ; ve Allah sever muhsini 294 .

Arapça: 441|3|148|فاتيهم الله ثواب الدنيا وحسن ثواب الاخره والله يحب المحسنين

Nisâ Suresi - Ayet 125

Türkçe Meal: Ve kim daha iyidir bir din 122 (olarak); kimseden (ki) teslim * etti yüzünü Allah'a; ve o bir muhsindir 294 ; ve tabi oldu bir hanîf 117 (olan) İbrahim'in milletine 301 ; ve edindi/tuttu Allah İbrahim'i bir halîl/dost ** .

Arapça: 618|4|125|ومن احسن دينا ممن اسلم وجهه لله وهو محسن واتبع مله ابرهيم حنيفا واتخذ الله ابرهيم خليلا

Mâide Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Bugün (ki) helal kılındı sizlere iyiler; ve kitap verilmiş kimselerin 135 yiyeceği bir helaldir sizlere; sizin yiyeceğiniz bir helaldir onlara; ve (helaldir) (kendinizden olan) müminâtlardan 493 muhsanât 492 kadınlar; ve sizden önce kitap verilmiş kimseler 135 (olan) muhsanât 492 kadınlar; verdiğiniz zaman onlara (kadınlara) ecirlerini * muhsinler 294 (olarak); olmaksızın musâfihin 495 ; ve edinmeyin gizli dost; ve kim kâfirlik 25 eder imana 47 ; öyle ki muhakkak boşa çıktı ameli ** onun; ve o ahirette hüsrana uğrayanlardandır.

Arapça: 674|5|5|اليوم احل لكم الطيبت وطعام الذين اوتوا الكتب حل لكم وطعامكم حل لهم والمحصنت من المومنت والمحصنت من الذين اوتوا الكتب من قبلكم اذا اتيتموهن اجورهن محصنين غير مسفحين ولا متخذي اخدان ومن يكفر بالايمن فقد حبط عمله وهو في الاخره من الخسرين

Mâide Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Öyle ki mîsâklarını 281 bozmaları nedeniyledir; mutlak lanetledik 280 onları ve yaptık kalplerini kaskatı 175 ; tahrif ederler kelimeleri yerlerinden; ve unuttular bir payı zikredildiklerinden kendisiyle * (Tevrât'la); ve daima karşılaşırsın onlardan bir hainlik üzerine; dışındadır onlardan bir azı ; öyle ki affet onlardan; ve el sıkış/dokun kibarca; doğrusu Allah sever muhsinleri 294 .

Arapça: 682|5|13|فبما نقضهم ميثقهم لعنهم وجعلنا قلوبهم قسيه يحرفون الكلم عن مواضعه ونسوا حظا مما ذكروا به ولا تزال تطلع علي خاينه منهم الا قليلا منهم فاعف عنهم واصفح ان الله يحب المحسنين

Mâide Suresi - Ayet 85

Türkçe Meal: Öyle ki sevaplandırdı 464 onları Allah söylemleri/demeleri nedeniyle; cennetler (-le) (ki) akar altından nehirler; ölümsüzler 185 orada; ve işte bu; cezasıdır 63 muhsinlerin 294 .

Arapça: 754|5|85|فاثبهم الله بما قالوا جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها وذلك جزا المحسنين

Mâide Suresi - Ayet 93

Türkçe Meal: Yoktur iman 47 etmiş ve sâlihât 18 yapmış kimseler üzerine bir günah yediklerindekinde; zaman ki takvalı 21 oldular ve iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; sonra (da) takvalı 21 oldular ve iman 47 ettiler; sonra (da) takvalı 21 oldular; ve (bu) daha güzeldir; ve Allah sever muhsinleri 294 .

Arapça: 762|5|93|ليس علي الذين امنوا وعملوا الصلحت جناح فيما طعموا اذا ما اتقوا وامنوا وعملوا الصلحت ثم اتقوا وامنوا ثم اتقوا واحسنوا والله يحب المحسنين

En'âm Suresi - Ayet 84

Türkçe Meal: Ve armağan ettik ona (İbrâhîm'e) İshâk’ı ve Yakûb’u; hepsini doğru yola kılavuzladık; ve Nûh'u (ki) doğru yola kılavuzlamıştık önceden; ve zürriyetinden 380 onun (Nûh'un) Dâvûd'u; ve Süleymân'ı; ve Eyyûb'u; ve Yûsuf'u; ve Mûsâ'yı; ve Hârûn'u; ve işte böyledir; cezalandırırız 63 muhsinleri 294 .

Arapça: 873|6|84|ووهبنا له اسحق ويعقوب كلا هدينا ونوحا هدينا من قبل ومن ذريته داود وسليمن وايوب ويوسف وموسي وهرون وكذلك نجزي المحسنين

A'râf Suresi - Ayet 56

Türkçe Meal: Fesat 265 çıkarmayın yerde onun (yerin) ıslahı 316 sonrasında; ve çağırın O’nu (Allah’ı) bir korku (-yla) ve bir tamah * (-la); doğrusu Allah'ın rahmeti 271 bir yakındır muhsinlere 294 .

Arapça: 1010|7|56|ولا تفسدوا في الارض بعد اصلحها وادعوه خوفا وطمعا ان رحمت الله قريب من المحسنين

Tevbe Suresi - Ayet 91

Türkçe Meal: Olmaz bir sıkıntı zaaflılar üzerine; ve ne de marazlılar * üzerine; ve ne de kimseler üzerine (ki) bulamazlar infak 6 edecek (bir şey); nasihat ** ettikleri zaman Allah'a ve resûlüne 700 ; yoktur muhsinlerin 294 üzerine hiçbir yol *** ; ve Allah bir Gafûr’dur 20 ; bir Rahîm’dir 2 .

Arapça: 1326|9|91|ليس علي الضعفا ولا علي المرضي ولا علي الذين لا يجدون ما ينفقون حرج اذا نصحوا لله ورسوله ما علي المحسنين من سبيل والله غفور رحيم

Tevbe Suresi - Ayet 120

Türkçe Meal: Olmuş değildir şehir ehline 568 ve Araplardan 772 onların çevresinde (olan) kimseye ki geri kalırlar Allah'ın resûlünden * ; ve tercih etmezler kendi nefislerini 201 onun * nefsine 201 ; işte budur; nedeniyledir onlara ki isabet etmez bir susuzluk; ve ne de bir yorgunluk/bitkinlik; ve ne de bir açlık Allah yolunda; ve adımlamazlar bir adım (ki) kızdırır/öfkelendirir kâfirleri; ve nail ** olmazlar bir düşmana bir nail ** (-le); ancak yazıldı **** onlara onunla sâlih 777 bir amel *** ; doğrusu Allah zayi etmez muhsinlerin 294 ecirlerini 820 .

Arapça: 1355|9|120|ما كان لاهل المدينه ومن حولهم من الاعراب ان يتخلفوا عن رسول الله ولا يرغبوا بانفسهم عن نفسه ذلك بانهم لا يصيبهم ظما ولا نصب ولا مخمصه في سبيل الله ولا يطون موطيا يغيظ الكفار ولا ينالون من عدو نيلا الا كتب لهم به عمل صلح ان الله لا يضيع اجر المحسنين

Hûd Suresi - Ayet 115

Türkçe Meal: Ve sabret 51 ; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez * muhsinlerin 294 ecrini 820 .

Arapça: 1586|11|115|واصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Yusuf Suresi - Ayet 22

Türkçe Meal: Ve ne zaman ki erişti * şiddetlisine ** ; verdik ona *** bir hüküm **** ve bir ilim ***** ; işte böyledir; karşılığını veririz muhsinlerin 294 .

Arapça: 1616|12|22|ولما بلغ اشده اتينه حكما وعلما وكذلك نجزي المحسنين

Yusuf Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Ve girdi * onunla ** beraber zindana iki fetân 936 ; dedi birisi ikisinden: “Doğrusu ben görürüm kendimi (ki) sıkarım hamr 138 ”; ve dedi diğeri: “Doğrusu ben görürüm kendimi (ki) taşırım başımın üstünde bir ekmek; yer kuş ondan; haber ver bize tevilini 401 onun; doğrusu biz görürüz seni muhsinlerden 294 . ”

Arapça: 1630|12|36|ودخل معه السجن فتيان قال احدهما اني اريني اعصر خمرا وقال الاخر اني اريني احمل فوق راسي خبزا تاكل الطير منه نبينا بتاويله انا نريك من المحسنين

Yusuf Suresi - Ayet 56

Türkçe Meal: Ve işte böyledir; imkan verdik Yûsuf'a yerde; konaklıyordu ondan * dilediği nereyse; isabet ettiririz rahmetimizi 271 dilediğimiz kimseye; ve zayi etmeyiz muhsinlerin 294 ecrini 820 .

Arapça: 1650|12|56|وكذلك مكنا ليوسف في الارض يتبوا منها حيث يشا نصيب برحمتنا من نشا ولا نضيع اجر المحسنين

Yusuf Suresi - Ayet 78

Türkçe Meal: Dediler * : "Ey azîz ** ! Doğrusu onadır büyük, ihtiyar bir baba; öyle ki tut bizden birisini onun mekanına; doğrusu bizler görürüz seni muhsinlerden 294 ."

Arapça: 1672|12|78|قالوا يايها العزيز ان له ابا شيخا كبيرا فخذ احدنا مكانه انا نريك من المحسنين

Yusuf Suresi - Ayet 90

Türkçe Meal: Dediler * : "Doğrusu sen misin? Mutlak ki sensin Yûsuf!"; Dedi ** : "Benim Yûsuf; ve bu da kardeşimdir; muhakkak minnet *** gösterdi Allah bizlere; doğrusu o (ki) kim takvalı 21 olur ve sabreder 51 ; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez **** muhsinlerin 294 ecrini 820 ."

Arapça: 1684|12|90|قالوا انك لانت يوسف قال انا يوسف وهذا اخي قد من الله علينا انه من يتق ويصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Sâffât Suresi - Ayet 80

Türkçe Meal: Doğrusu biz (ki) işte böyledir; cezalandırırız 63 muhsinleri 294 .

Arapça: 3866|37|80|انا كذلك نجزي المحسنين

Sâffât Suresi - Ayet 105

Türkçe Meal: Muhakkak doğruladın * rüyayı 938 ; doğrusu biz (ki) işte böyledir; cezalandırırız 63 muhsinleri 294 .

Arapça: 3891|37|105|قد صدقت الريا انا كذلك نجزي المحسنين

Sâffât Suresi - Ayet 110

Türkçe Meal: İşte böyledir; cezalandırırız 63 muhsinleri 294 .

Arapça: 3896|37|110|كذلك نجزي المحسنين

Sâffât Suresi - Ayet 113

Türkçe Meal: Ve bereket verdik üzerine onun * ve üzerine İshâk'ın; ve ikisinin zürriyetindendir bir muhsin 294 ve kendi nefislerine 201 apaçık bir zalim 257 .

Arapça: 3899|37|113|وبركنا عليه وعلي اسحق ومن ذريتهما محسن وظالم لنفسه مبين