Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 133: Melekler; İbrahim-Lut-Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçiler. Rakim yoldaşları.

Bu kavram 7 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

133Yüce Allah'ın indinde/katında olan; Levh-i Mahfuz'un tamamına erişim yetkisi olan Cibrîl benzeri şerefli varlıklar. Diledikleri şekle dönüşerek Yüce Allah'ın emrini yerine getirirler. Mağara yoldaşlarına zaman yolculuğu yaptıran Rakim yoldaşları; İbrahim, Lut, Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçilerdir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 39

Arapça Metin (Harekeli)

332|3|39|فَنَادَتْهُ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ وَهُوَ قَآئِمٌ يُصَلِّى فِى ٱلْمِحْرَابِ أَنَّ ٱللَّهَ يُبَشِّرُكَ بِيَحْيَىٰ مُصَدِّقًۢا بِكَلِمَةٍ مِّنَ ٱللَّهِ وَسَيِّدًا وَحَصُورًا وَنَبِيًّا مِّنَ ٱلصَّٰلِحِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

332|3|39|فنادته المليكه وهو قايم يصلي في المحراب ان الله يبشرك بيحيي مصدقا بكلمه من الله وسيدا وحصورا ونبيا من الصلحين

Latin Literal

39. Fe nâdethul melâiketu ve huve kâimun yusallî fîl mihrâbi, ennallâhe yubeşşiruke bi yahyâ musaddikan bi kelimetin minallâhi ve seyyiden ve hasûran ve nebiyyen mines sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nida etti/seslendi ona melekler133; -ve o (Zekeriyyâ) kıyamken143; salât5 ederken mihrapta/özel alanda-; “Doğrusu Allah müjdeler sana Yahyâ'yı; musaddıktır140 Allah’tan bir kelimeye416; ve bir liderdir/önderdir; ve bir kısıtlayandır/sınırlayandır*; ve bir nebidir132 ; iyilerdendir/salihlerdendir.”

Ahmed Samira Çevirisi

39 So the angels called him, and he is standing/keeping praying, in the prayer’s niche : "That God announces good new to you with John confirming with a word from God and a master and restricting himself (chaste) , and a prophet from the correct/righteous people."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fenadethu öyle ki nida etti/seslendi ona فَنَادَتْهُ ندو
2 l-melaiketu melekler الْمَلَائِكَةُ ملك
3 vehuve ve o (Zekeriyya) وَهُوَ -
4 kaimun bir dik/doğru/kıyam قَائِمٌ قوم
5 yusalli salat eder يُصَلِّي صلو
6 fi فِي -
7 l-mihrabi mihrapta/özel alanda الْمِحْرَابِ حرب
8 enne doğrusu أَنَّ -
9 llahe Allah اللَّهَ -
10 yubeşşiruke müjdeler sana يُبَشِّرُكَ بشر
11 biyehya Yahya'yı بِيَحْيَىٰ -
12 musaddikan doğrulayıp tasdikleyici مُصَدِّقًا صدق
13 bikelimetin bir kelimeyi بِكَلِمَةٍ كلم
14 mine -tan مِنَ -
15 llahi Allah- اللَّهِ -
16 ve seyyiden ve bir lider/önder وَسَيِّدًا سود
17 ve hasuran ve bir kısıtlayan/sınırlayan (nefsini) وَحَصُورًا حصر
18 ve nebiyyen ve bir nebi/peygamber وَنَبِيًّا نبا
19 mine مِنَ -
20 s-salihine iyilerden-salihlerden الصَّالِحِينَ صلح

Notlar

Not 1

*Nefsini.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 42

Arapça Metin (Harekeli)

335|3|42|وَإِذْ قَالَتِ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ يَٰمَرْيَمُ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصْطَفَىٰكِ وَطَهَّرَكِ وَٱصْطَفَىٰكِ عَلَىٰ نِسَآءِ ٱلْعَٰلَمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

335|3|42|واذ قالت المليكه يمريم ان الله اصطفيك وطهرك واصطفيك علي نسا العلمين

Latin Literal

42. Ve iz kâletil melâiketu yâ meryemu innallâhastafâki ve tahhareki vestafâki alâ nisâil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman melekler133: "Ey Meryem! Doğrusu Allah saflaştırdı409 seni; ve temizledi415 seni; ve saflaştırdı409 seni alemlerin203 kadınları üzerine."

Ahmed Samira Çevirisi

42 And when the angels said: "You, Mary, that God chose/purified you , and purified you , and chose/purified you over the creations all together/(universes’) women."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve zaman وَإِذْ -
2 kaleti dediği قَالَتِ قول
3 l-melaiketu melekler الْمَلَائِكَةُ ملك
4 ya meryemu Ey Meryem يَا مَرْيَمُ -
5 inne doğrusu إِنَّ -
6 llahe Allah اللَّهَ -
7 stafaki saflaştırdı seni اصْطَفَاكِ صفو
8 ve tahheraki ve temizledi seni وَطَهَّرَكِ طهر
9 vestafaki ve saflaştırdı seni وَاصْطَفَاكِ صفو
10 ala üzerine عَلَىٰ -
11 nisa'i kadınları نِسَاءِ نسو
12 l-aalemine alemlerin الْعَالَمِينَ علم

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 45

Arapça Metin (Harekeli)

338|3|45|إِذْ قَالَتِ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ يَٰمَرْيَمُ إِنَّ ٱللَّهَ يُبَشِّرُكِ بِكَلِمَةٍ مِّنْهُ ٱسْمُهُ ٱلْمَسِيحُ عِيسَى ٱبْنُ مَرْيَمَ وَجِيهًا فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ وَمِنَ ٱلْمُقَرَّبِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

338|3|45|اذ قالت المليكه يمريم ان الله يبشرك بكلمه منه اسمه المسيح عيسي ابن مريم وجيها في الدنيا والاخره ومن المقربين

Latin Literal

45. İz kâletil melâiketu yâ meryemu innallâhe yubeşşiruki bi kelimetin minh(minhu), ismuhul mesîhu îsebnu meryeme vecîhan fîd dunyâ vel âhıreti ve minel mukarrebîn(mukarrebîne).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman melekler133: "Ey Meryem! Doğrusu Allah müjdeler seni kendisinden bir kelimeyle416; ismi onun Mesîh'tir; Meryem oğlu Îsâ; seçkindir dünyada ve ahirette; ve yakınlaştırılanlardandır."

Ahmed Samira Çevirisi

45 When the angels said: "You Mary, that God announces good news to you, with a word/expression from Him, his name (is) the Messiah Jesus Mary’s son, noble in the present world/near and the end (other life), and from the neared/closer."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iz zaman إِذْ -
2 kaleti dediği قَالَتِ قول
3 l-melaiketu Melekler الْمَلَائِكَةُ ملك
4 ya meryemu Ey Meryem يَا مَرْيَمُ -
5 inne doğrusu إِنَّ -
6 llahe Allah اللَّهَ -
7 yubeşşiruki müjdeler seni يُبَشِّرُكِ بشر
8 bikelimetin bir kelimeyle بِكَلِمَةٍ كلم
9 minhu O’ndan مِنْهُ -
10 ismuhu ismi onun اسْمُهُ سمو
11 l-mesihu Mesih'dir الْمَسِيحُ -
12 iysa Îsa عِيسَى -
13 bnu oğlu ابْنُ بني
14 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
15 vecihen seçkindir وَجِيهًا وجه
16 fi فِي -
17 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
18 vel'ahirati ve ahirette وَالْاخِرَةِ اخر
19 ve mine ve وَمِنَ -
20 l-mukarrabine yakınlaştırılanlardandır الْمُقَرَّبِينَ قرب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melekler; İbrahim-Lut-Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçiler. Rakim yoldaşları. Kavram 133

133 Yüce Allah'ın indinde/katında olan; Levh-i Mahfuz'un tamamına erişim yetkisi olan Cibrîl benzeri şerefli varlıklar. Diledikleri şekle dönüşerek Yüce Allah'ın emrini yerine getirirler. Mağara yoldaşlarına zaman yolculuğu yaptıran Rakim yoldaşları; İbrahim, Lut, Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçilerdir.

Yüce Allah'ın kelimesi/sözü. Kavram 416

416 Buyruğu, emri, hükmü, kararı, 'ol' demesi.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 80

Arapça Metin (Harekeli)

373|3|80|وَلَا يَأْمُرَكُمْ أَن تَتَّخِذُوا۟ ٱلْمَلَٰٓئِكَةَ وَٱلنَّبِيِّۦنَ أَرْبَابًا أَيَأْمُرُكُم بِٱلْكُفْرِ بَعْدَ إِذْ أَنتُم مُّسْلِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

373|3|80|ولا يامركم ان تتخذوا المليكه والنبين اربابا ايامركم بالكفر بعد اذ انتم مسلمون

Latin Literal

80. Ve lâ ye’murekum en tettehizûl melâikete ven nebiyyîne erbâbâ(erbâben), e ye’murukum bil kufri ba’de iz entum muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

Ve emretmez (o beşer) sizlere ki edinin melekleri133 ve nebileri132 rabler435; emreder mi size küfrü422 sizlerin müslim45 olmasından sonra?

Ahmed Samira Çevirisi

80 And (he) does not order you that to take the angels and the prophets (as) Lords (Gods). Does he order/command you with the disbelief, after when you are submitters/surrenderers/Moslems?38

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la وَلَا -
2 ye'murakum ve emretmez sizlere يَأْمُرَكُمْ امر
3 en ki أَنْ -
4 tettehizu edinin تَتَّخِذُوا اخذ
5 l-melaikete melekleri الْمَلَائِكَةَ ملك
6 ve nnebiyyine ve nebileri وَالنَّبِيِّينَ نبا
7 erbaben rambler أَرْبَابًا ربب
8 eye'murukum emreder mi size أَيَأْمُرُكُمْ امر
9 bil-kufri küfrü بِالْكُفْرِ كفر
10 bea'de sonra بَعْدَ بعد
11 iz zaman إِذْ -
12 entum sizler أَنْتُمْ -
13 muslimune müslim مُسْلِمُونَ سلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Melekler; İbrahim-Lut-Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçiler. Rakim yoldaşları. Kavram 133

133 Yüce Allah'ın indinde/katında olan; Levh-i Mahfuz'un tamamına erişim yetkisi olan Cibrîl benzeri şerefli varlıklar. Diledikleri şekle dönüşerek Yüce Allah'ın emrini yerine getirirler. Mağara yoldaşlarına zaman yolculuğu yaptıran Rakim yoldaşları; İbrahim, Lut, Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçilerdir.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

Nebileri Rabler edinmek. Kavram 435

435 Yüce Allah'ın uyarısı asla boşuna değildir. İnsanların nebileri bir zaman Rabler edineceğini bilen Rabbimiz bizleri uyarmaktadır. Îsâ'yı Rab edinen Hristiyanlar olacağını, Muhammedi Rab edinen kimseler olacağına Rabbimiz bilmiştir. Günümüzde sadece Kur'an demeyen, sadece Kur'an'a teslim olmayan ancak kendisine müslümanım diyen herkes müşriktir. Rab kelime anlamı olarak 'efendi' demektir. Peygamber efendimiz/rabbimiz buyurduk ki diye başlayan, tamamı zan olan söylentilere/hadislere tabi olanların tamamı kâfir olmuştur, küfretmiştir.

11. Hûd Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

1483|11|12|فَلَعَلَّكَ تَارِكٌۢ بَعْضَ مَا يُوحَىٰٓ إِلَيْكَ وَضَآئِقٌۢ بِهِۦ صَدْرُكَ أَن يَقُولُوا۟ لَوْلَآ أُنزِلَ عَلَيْهِ كَنزٌ أَوْ جَآءَ مَعَهُۥ مَلَكٌ إِنَّمَآ أَنتَ نَذِيرٌ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ وَكِيلٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1483|11|12|فلعلك تارك بعض ما يوحي اليك وضايق به صدرك ان يقولوا لولا انزل عليه كنز او جا معه ملك انما انت نذير والله علي كل شي وكيل

Latin Literal

12. Fe lealleke târikun ba’da mâ yûhâ ileyke ve dâikun bihî sadruke en yekûlû lev lâ unzile aleyhi kenzun ev câe meahu melek(melekun), innemâ ente nezîr(nezîrun), vallâhu alâ kulli şey’in vekîl(vekîlun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki belki sen terkedensin bir kısmını vahyedilenin sana; ve daralandır onunla göğsün ki derler: "Değil mi (ki) indirilmeliydi ona bir hazine ya da gelmeliydi onunla beraber bir melek133?"; ancak ki sen bir uyarıcısın; ve Allah her bir şey üzerine bir Vekîl’dir517.

Ahmed Samira Çevirisi

12 So maybe/perhaps you are leaving some/part (of) what is inspired/transmitted to you, and narrowing/tightening with it your chest (innermost), that they say: "If only a treasure was descended on him, or (an) angel came with him." But you are (a) warner/giver of notice, and God (is) on every thing (a) guardian/protector .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 felealleke öyle ki belki sen فَلَعَلَّكَ -
2 tarikun terkedensin تَارِكٌ ترك
3 bea'de bir kısmını بَعْضَ بعض
4 ma مَا -
5 yuha vahyedilenin يُوحَىٰ وحي
6 ileyke sana إِلَيْكَ -
7 ve daikun ve daralanddır وَضَائِقٌ ضيق
8 bihi onunla بِهِ -
9 sadruke göğsün صَدْرُكَ صدر
10 en ki أَنْ -
11 yekulu derler يَقُولُوا قول
12 levla değil miydi? لَوْلَا -
13 unzile indirilmeli أُنْزِلَ نزل
14 aleyhi ona عَلَيْهِ -
15 kenzun bir hazine كَنْزٌ كنز
16 ev ya da أَوْ -
17 ca'e gelmeli جَاءَ جيا
18 meahu beraber onunla مَعَهُ -
19 melekun bir melek مَلَكٌ ملك
20 innema ancak ki إِنَّمَا -
21 ente sen أَنْتَ -
22 nezirun bir uyarıcısın نَذِيرٌ نذر
23 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
24 ala üzerine عَلَىٰ -
25 kulli her كُلِّ كلل
26 şey'in şey شَيْءٍ شيا
27 vekilun bir Vekîl’dir وَكِيلٌ وكل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melekler; İbrahim-Lut-Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçiler. Rakim yoldaşları. Kavram 133

133 Yüce Allah'ın indinde/katında olan; Levh-i Mahfuz'un tamamına erişim yetkisi olan Cibrîl benzeri şerefli varlıklar. Diledikleri şekle dönüşerek Yüce Allah'ın emrini yerine getirirler. Mağara yoldaşlarına zaman yolculuğu yaptıran Rakim yoldaşları; İbrahim, Lut, Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçilerdir.

Vekîl Kavram 517

517 Vekalet verilen, birinin işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği.

11. Hûd Suresi

Ayet 69

Arapça Metin (Harekeli)

1540|11|69|وَلَقَدْ جَآءَتْ رُسُلُنَآ إِبْرَٰهِيمَ بِٱلْبُشْرَىٰ قَالُوا۟ سَلَٰمًا قَالَ سَلَٰمٌ فَمَا لَبِثَ أَن جَآءَ بِعِجْلٍ حَنِيذٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1540|11|69|ولقد جات رسلنا ابرهيم بالبشري قالوا سلما قال سلم فما لبث ان جا بعجل حنيذ

Latin Literal

69. Ve lekad câet rusulunâ ibrâhîme bil buşrâ kâlû selâmâ(selâmen), kâle selâmun fe mâ lebise en câe bi iclin hanîz(hanîzin).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun geldiler resûllerimiz133* İbrahim'e bir müjdeyle; dediler*: "Bir selâmdır98"; dedi**: "Bir selamdır98"; öyle ki tereddüt etmiş/durmuş*** değildi** ki geldi** kızartılan/kavrulan bir buzağıyla.

Ahmed Samira Çevirisi

69 And Our messengers had come (to) Abraham with the good news. They said: "Greeting/security/peace ." He said: "Greeting/security/peace ." So he did not stay/wait/remain (before) that (E) he came with a toasted/well done (m) calf.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 ca'et geldiler جَاءَتْ جيا
3 rusuluna resûllerimiz رُسُلُنَا رسل
4 ibrahime İbrahim'e إِبْرَاهِيمَ -
5 bil-buşra müjdeyle بِالْبُشْرَىٰ بشر
6 kalu dediler قَالُوا قول
7 selamen Bir selamdır سَلَامًا سلم
8 kale dedi قَالَ قول
9 selamun bir selamdır سَلَامٌ سلم
10 fe ma öyle ki değildi فَمَا -
11 lebise tereddütt etmiş/kalmış لَبِثَ لبث
12 en ki أَنْ -
13 ca'e geldi جَاءَ جيا
14 biiclin bir buzağıyla بِعِجْلٍ عجل
15 hanizin bir kızartılan/kavrulan حَنِيذٍ حنذ

Notlar

Not 1

*Melekler.**İbrahim.***Bir an bile düşünmedi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Selâm Kavram 98

98 Esenlik-güven bahşeden.

Melekler; İbrahim-Lut-Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçiler. Rakim yoldaşları. Kavram 133

133 Yüce Allah'ın indinde/katında olan; Levh-i Mahfuz'un tamamına erişim yetkisi olan Cibrîl benzeri şerefli varlıklar. Diledikleri şekle dönüşerek Yüce Allah'ın emrini yerine getirirler. Mağara yoldaşlarına zaman yolculuğu yaptıran Rakim yoldaşları; İbrahim, Lut, Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçilerdir.

11. Hûd Suresi

Ayet 81

Arapça Metin (Harekeli)

1552|11|81|قَالُوا۟ يَٰلُوطُ إِنَّا رُسُلُ رَبِّكَ لَن يَصِلُوٓا۟ إِلَيْكَ فَأَسْرِ بِأَهْلِكَ بِقِطْعٍ مِّنَ ٱلَّيْلِ وَلَا يَلْتَفِتْ مِنكُمْ أَحَدٌ إِلَّا ٱمْرَأَتَكَ إِنَّهُۥ مُصِيبُهَا مَآ أَصَابَهُمْ إِنَّ مَوْعِدَهُمُ ٱلصُّبْحُ أَلَيْسَ ٱلصُّبْحُ بِقَرِيبٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1552|11|81|قالوا يلوط انا رسل ربك لن يصلوا اليك فاسر باهلك بقطع من اليل ولا يلتفت منكم احد الا امراتك انه مصيبها ما اصابهم ان موعدهم الصبح اليس الصبح بقريب

Latin Literal

81. Kâlû ya lûtu innâ rusulu rabbike len yasilû ileyke fe esri bi ehlike bi kıt’ın minel leyli ve lâ yeltefit minkum ehadun illemreetek(illemreeteke), innehu musîbuhâ mâ esâbehum, inne mev’ıdehumus subh(subhu), e leyses subhu bi karîb(karîbin).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Ey Lût! Doğrusu biz resûlleriyiz133 Rabbinin4; asla ilişemezler sana; öyle ki yürü ehlinle568 geceden bir vakitte; ve dönmesin sizlerden birisi; dışındadır karın; doğrusu o** musibetidir onun*** (ki) isabet edendir onlara; doğrusu vaat edilen onlara sabahtır; olmaz mı sabah bir yakın?"

Ahmed Samira Çevirisi

81 They said: "You Lot that we (are) your Lord’s messengers, they will never/not reach to you, so move/travel with your family/relation/people with parts/portions from the night, and no one of you turns around except your woman (wife), that it what struck/hit/marked them is striking/hitting/marking her, that their appointment (is) the morning/day break, is not the morning/daybreak with near/close?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalu dediler قَالُوا قول
2 ya lutu ey Lût يَا لُوطُ -
3 inna doğrusu biz إِنَّا -
4 rusulu resûlleriyiz رُسُلُ رسل
5 rabbike Rabbinin رَبِّكَ ربب
6 len asla لَنْ -
7 yesilu ilişemezler يَصِلُوا وصل
8 ileyke sana إِلَيْكَ -
9 feesri öyle ki yürü فَأَسْرِ سري
10 biehlike ehlinle بِأَهْلِكَ اهل
11 bikit'in bir vakitte بِقِطْعٍ قطع
12 mine مِنَ -
13 l-leyli geceden اللَّيْلِ ليل
14 ve la ve وَلَا -
15 yeltefit dönmesin يَلْتَفِتْ لفت
16 minkum sizden مِنْكُمْ -
17 ehadun birisi أَحَدٌ احد
18 illa dışındadır إِلَّا -
19 mraeteke karın امْرَأَتَكَ مرا
20 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
21 musibuha musibetidir onun (ki) مُصِيبُهَا صوب
22 ma مَا -
23 esabehum isabet edendir olara أَصَابَهُمْ صوب
24 inne doğrusu إِنَّ -
25 mev'idehumu vaat edilen onlara مَوْعِدَهُمُ وعد
26 s-subhu sabahtır الصُّبْحُ صبح
27 eleyse olmaz mı أَلَيْسَ ليس
28 s-subhu sabah الصُّبْحُ صبح
29 bikaribin bir yakın بِقَرِيبٍ قرب

Notlar

Not 1

*Melekler.**İsabet eden.***Lut'un karısının.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Melekler; İbrahim-Lut-Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçiler. Rakim yoldaşları. Kavram 133

133 Yüce Allah'ın indinde/katında olan; Levh-i Mahfuz'un tamamına erişim yetkisi olan Cibrîl benzeri şerefli varlıklar. Diledikleri şekle dönüşerek Yüce Allah'ın emrini yerine getirirler. Mağara yoldaşlarına zaman yolculuğu yaptıran Rakim yoldaşları; İbrahim, Lut, Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçilerdir.

Ahali, ehli. Kavram 568

568 Bir şeye üye olan, bir kümeye dahil olan insanlar grubu. Üye olunan şeye göre anlam genişler. Bir satranç kulübünün üyeleri satranç kulübünün ahalisi olur. Aile üyeleri, taraftar olan üyeler, bir siyasi partiye dahil olmuş olan insanlar o partinin ahalisi olur.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 133: Melekler; İbrahim-Lut-Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçiler. Rakim yoldaşları.

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Melekler; İbrahim-Lut-Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçiler. Rakim yoldaşları.

Kavram No: 133

Kısa Açıklama: 133 Yüce Allah'ın indinde/katında olan; Levh-i Mahfuz'un tamamına erişim yetkisi olan Cibrîl benzeri şerefli varlıklar. Diledikleri şekle dönüşerek Yüce Allah'ın emrini yerine getirirler. Mağara yoldaşlarına zaman yolculuğu yaptıran Rakim yoldaşları; İbrahim, Lut, Zekeriyyâ peygambere ve Meryem'e gelen elçilerdir.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 7

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 39

Türkçe Meal: Öyle ki nida etti/seslendi ona melekler 133 ; -ve o (Zekeriyyâ) kıyamken 143 ; salât 5 ederken mihrapta/özel alanda-; “Doğrusu Allah müjdeler sana Yahyâ'yı; musaddıktır 140 Allah’tan bir kelimeye 416 ; ve bir liderdir/önderdir; ve bir kısıtlayandır/sınırlayandır * ; ve bir nebidir 132 ; iyilerdendir/salihlerdendir.”

Arapça: 332|3|39|فنادته المليكه وهو قايم يصلي في المحراب ان الله يبشرك بيحيي مصدقا بكلمه من الله وسيدا وحصورا ونبيا من الصلحين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 42

Türkçe Meal: Ve dediği zaman melekler 133 : "Ey Meryem! Doğrusu Allah saflaştırdı 409 seni; ve temizledi 415 seni; ve saflaştırdı 409 seni alemlerin 203 kadınları üzerine."

Arapça: 335|3|42|واذ قالت المليكه يمريم ان الله اصطفيك وطهرك واصطفيك علي نسا العلمين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 45

Türkçe Meal: Dediği zaman melekler 133 : "Ey Meryem! Doğrusu Allah müjdeler seni kendisinden bir kelimeyle 416 ; ismi onun Mesîh'tir; Meryem oğlu Îsâ; seçkindir dünyada ve ahirette; ve yakınlaştırılanlardandır."

Arapça: 338|3|45|اذ قالت المليكه يمريم ان الله يبشرك بكلمه منه اسمه المسيح عيسي ابن مريم وجيها في الدنيا والاخره ومن المقربين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 80

Türkçe Meal: Ve emretmez (o beşer) sizlere ki edinin melekleri 133 ve nebileri 132 rabler 435 ; emreder mi size küfrü 422 sizlerin müslim 45 olmasından sonra?

Arapça: 373|3|80|ولا يامركم ان تتخذوا المليكه والنبين اربابا ايامركم بالكفر بعد اذ انتم مسلمون

Hûd Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Öyle ki belki sen terkedensin bir kısmını vahyedilenin sana; ve daralandır onunla göğsün ki derler: "Değil mi (ki) indirilmeliydi ona bir hazine ya da gelmeliydi onunla beraber bir melek 133 ?"; ancak ki sen bir uyarıcısın; ve Allah her bir şey üzerine bir Vekîl’dir 517 .

Arapça: 1483|11|12|فلعلك تارك بعض ما يوحي اليك وضايق به صدرك ان يقولوا لولا انزل عليه كنز او جا معه ملك انما انت نذير والله علي كل شي وكيل

Hûd Suresi - Ayet 69

Türkçe Meal: Ve ant olsun geldiler resûllerimiz 133 * İbrahim'e bir müjdeyle; dediler * : "Bir selâmdır 98 "; dedi ** : "Bir selamdır 98 "; öyle ki tereddüt etmiş/durmuş *** değildi ** ki geldi ** kızartılan/kavrulan bir buzağıyla.

Arapça: 1540|11|69|ولقد جات رسلنا ابرهيم بالبشري قالوا سلما قال سلم فما لبث ان جا بعجل حنيذ

Hûd Suresi - Ayet 81

Türkçe Meal: Dediler * : "Ey Lût! Doğrusu biz resûlleriyiz 133 Rabbinin 4 ; asla ilişemezler sana; öyle ki yürü ehlinle 568 geceden bir vakitte; ve dönmesin sizlerden birisi; dışındadır karın; doğrusu o ** musibetidir onun *** (ki) isabet edendir onlara; doğrusu vaat edilen onlara sabahtır; olmaz mı sabah bir yakın?"

Arapça: 1552|11|81|قالوا يلوط انا رسل ربك لن يصلوا اليك فاسر باهلك بقطع من اليل ولا يلتفت منكم احد الا امراتك انه مصيبها ما اصابهم ان موعدهم الصبح اليس الصبح بقريب