Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 470: Sâat

Bu kavram 15 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

470Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

6. En'âm Suresi

Ayet 31

Arapça Metin (Harekeli)

820|6|31|قَدْ خَسِرَ ٱلَّذِينَ كَذَّبُوا۟ بِلِقَآءِ ٱللَّهِ حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءَتْهُمُ ٱلسَّاعَةُ بَغْتَةً قَالُوا۟ يَٰحَسْرَتَنَا عَلَىٰ مَا فَرَّطْنَا فِيهَا وَهُمْ يَحْمِلُونَ أَوْزَارَهُمْ عَلَىٰ ظُهُورِهِمْ أَلَا سَآءَ مَا يَزِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

820|6|31|قد خسر الذين كذبوا بلقا الله حتي اذا جاتهم الساعه بغته قالوا يحسرتنا علي ما فرطنا فيها وهم يحملون اوزارهم علي ظهورهم الا سا ما يزرون

Latin Literal

31. Kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâh(likâillâhi) hattâ izâ câethumus sâatu bagteten kâlû yâ hasretenâ alâ mâ farratnâ fîhâ ve hum yahmilûne evzârehum alâ zuhûrihim, e lâ sâe mâ yezirûn(yezirûne).

Türkçe Çeviri

Muhakkak hüsrana uğradı kimseler (ki) yalanladılar Allah (-la) karşılaşmayı; ta ki geldiği zaman onlara sâat470 ansızın; dediler: "Ey! Hüsranımızdır; ilgisizliğimize/ihmalimize karşı orada*"; ve onlar yüklenirler günahlarını sırtlarına; kötü olmadı mı taşıdıkları?

Ahmed Samira Çevirisi

31 Those who denied had lost with God’s meeting until when the Hour/Resurrection came to them82suddenly, they said: "Oh, our grief/sorrow on what we neglected/wasted in it." And they are carrying their sins on their backs, is it not evil/harmful what they carry/bear?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kad muhakkak قَدْ -
2 hasira hüsrana uğradı خَسِرَ خسر
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 kezzebu yalanladılar كَذَّبُوا كذب
5 bilika'i karşılaşmayı بِلِقَاءِ لقي
6 llahi Allah’a اللَّهِ -
7 hatta ta ki حَتَّىٰ -
8 iza zaman إِذَا -
9 ca'ethumu geldiği zaman onlara جَاءَتْهُمُ جيا
10 s-saatu saat السَّاعَةُ سوع
11 begteten ansızın بَغْتَةً بغت
12 kalu dediler قَالُوا قول
13 ya hasratena ey! hüsranımızdır يَا حَسْرَتَنَا حسر
14 ala karşı عَلَىٰ -
15 ma مَا -
16 ferratna ilgisizliğimize/ihmalimize فَرَّطْنَا فرط
17 fiha orada فِيهَا -
18 vehum ve onlar وَهُمْ -
19 yehmilune yüklenirler يَحْمِلُونَ حمل
20 evzarahum günahlarını أَوْزَارَهُمْ وزر
21 ala عَلَىٰ -
22 zuhurihim sırtlarına ظُهُورِهِمْ ظهر
23 ela أَلَا -
24 sa'e ne kötü olmadı mı سَاءَ سوا
25 ma مَا -
26 yezirune taşıdıkları يَزِرُونَ وزر

Notlar

Not 1

*Dişil zamir yere/yeryüzüne (Dünya hayatına) gider.

6. En'âm Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

829|6|40|قُلْ أَرَءَيْتَكُمْ إِنْ أَتَىٰكُمْ عَذَابُ ٱللَّهِ أَوْ أَتَتْكُمُ ٱلسَّاعَةُ أَغَيْرَ ٱللَّهِ تَدْعُونَ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

829|6|40|قل اريتكم ان اتيكم عذاب الله او اتتكم الساعه اغير الله تدعون ان كنتم صدقين

Latin Literal

40. Kul e reeytekum in etâkum azâbullâhi ev etetkumus sâatu e gayrallâhi ted’ûn(ted’ûne), in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Gördünüz mü? Eğer gelse sizlere Allah'ın azabı ya da gelse sizlere o sâat470; Allah’tan başkasını mı çağırırsınız?"; eğer olduysanız* sâdıklar182.

Ahmed Samira Çevirisi

40 Say: "Did I show you/make you understand, if God’s torture came to you, or the Hour/Resurrection came to you, is (it) other than God you call, if you are/were truthful?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 eraeytekum gördünüz mü أَرَأَيْتَكُمْ راي
3 in eğer إِنْ -
4 etakum gelse sizlere أَتَاكُمْ اتي
5 azabu azabı عَذَابُ عذب
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 ev ya da أَوْ -
8 etetkumu gelse sizlere أَتَتْكُمُ اتي
9 s-saatu o saat السَّاعَةُ سوع
10 egayra dışında mı أَغَيْرَ غير
11 llahi Allah’ın اللَّهِ -
12 ted'une çağırırsınız تَدْعُونَ دعو
13 in eğer إِنْ -
14 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
15 sadikine sadıklar صَادِقِينَ صدق

Notlar

Not 1

*Sâdıklar olmuş olsaydınız görürdünüz.

7. A'râf Suresi

Ayet 187

Arapça Metin (Harekeli)

1141|7|187|يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلسَّاعَةِ أَيَّانَ مُرْسَىٰهَا قُلْ إِنَّمَا عِلْمُهَا عِندَ رَبِّى لَا يُجَلِّيهَا لِوَقْتِهَآ إِلَّا هُوَ ثَقُلَتْ فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ لَا تَأْتِيكُمْ إِلَّا بَغْتَةً يَسْـَٔلُونَكَ كَأَنَّكَ حَفِىٌّ عَنْهَا قُلْ إِنَّمَا عِلْمُهَا عِندَ ٱللَّهِ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1141|7|187|يسلونك عن الساعه ايان مرسيها قل انما علمها عند ربي لا يجليها لوقتها الا هو ثقلت في السموت والارض لا تاتيكم الا بغته يسلونك كانك حفي عنها قل انما علمها عند الله ولكن اكثر الناس لا يعلمون

Latin Literal

187. Yes’elûneke anis sâ’ati eyyâne mursâhâ, kul innemâ ilmuhâ inde rabbî, lâ yucellîhâ li vaktihâ illâ huv(huve), sekulet fîs semâvâti vel ard(ardı), lâ te’tîkum illâ bagtete(bagteten), yes’elûneke ke enneke hafiyyun anhâ, kul innemâ ilmuhâ indallâhi ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana sâatten470; ne zamandır gelip demir attırılması onun (diye); de ki : "Onun ilmi ancak Rabbimin4 indindedir/katındadır; belirgin edemez onun* vaktini O'nun dışında; ağır686 geldi (o) göklerde162 ve yerde; gelmez sizlere ansızın (olması) dışında; sual ederler/sorarlar sana sanki sen hafiysin** ondan; de ki: "Onun ilmi ancak Allah'ın indindedir/yanındadır; velakin/fakat insanların çoğu bilmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

187 They ask/question you about the Hour/Resurrection , when (is) its anchor/landing , say: "But its knowledge (is) at my Lord, not (no one) uncovers/reveals it to its time except He, (it) became heavy in the skies/space and the earth/Planet Earth, (it) does not come to you except suddenly/unexpectantly." They ask/question you, as (though) you (are) well acquainted/asking persistently (knowledgeable) about it, say: "But its knowledge (is) at God, and but most of the people do not know ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yeseluneke sual ederler/sorarlar sana يَسْأَلُونَكَ سال
2 ani عَنِ -
3 s-saati saatten السَّاعَةِ سوع
4 eyyane ne zamandır أَيَّانَ -
5 mursaha gelip demir attırılması onun مُرْسَاهَا رسو
6 kul de ki قُلْ قول
7 innema doğrusu إِنَّمَا -
8 ilmuha ilmi onun عِلْمُهَا علم
9 inde indindedir/katındadır عِنْدَ عند
10 rabbi Rabbimin رَبِّي ربب
11 la لَا -
12 yucelliha belirgin edemez onu يُجَلِّيهَا جلو
13 livektiha kendi vaktine لِوَقْتِهَا وقت
14 illa dışında إِلَّا -
15 huve O'ndan هُوَ -
16 sekulet ağır geldi ثَقُلَتْ ثقل
17 fi فِي -
18 s-semavati göklerde السَّمَاوَاتِ سمو
19 vel'erdi yerde وَالْأَرْضِ ارض
20 la لَا -
21 te'tikum gelmez sizlere تَأْتِيكُمْ اتي
22 illa dışında إِلَّا -
23 begteten ansızın بَغْتَةً بغت
24 yeseluneke sual ederler/sorarlar sana يَسْأَلُونَكَ سال
25 keenneke sanki sen كَأَنَّكَ -
26 hafiyyun hafiyesin/gizleyensin حَفِيٌّ حفو
27 anha ondan عَنْهَا -
28 kul de ki قُلْ قول
29 innema doğrusu إِنَّمَا -
30 ilmuha ilmi onun عِلْمُهَا علم
31 inde indindedir/yanındadır عِنْدَ عند
32 llahi Allah'ın اللَّهِ -
33 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
34 eksera çoğu أَكْثَرَ كثر
35 n-nasi insanların النَّاسِ نوس
36 la لَا -
37 yea'lemune bilmezler يَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Sâatin.**Bilgi sahibi olmak için araştırmak-sorgulamak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Sâat Kavram 470

470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

Sâatin göklere ve yere ağır gelmesi. Kavram 686

686 Ağırlığı oluşturan şey kütle çekim kuvveti olduğu için evrenin yırtılmasıyla birlikte evrenin düzeninin bozulmasını yine kütle çekim kuvvetinin gerçekleştireceğini anlarız. Kur'an'a göre kütle çekim kuvveti tüm evreni bir karadeliğe dönüştürecek ve sonunda yine tekilliğe dönüş gerçekleşecektir. Evreni oluşturan tüm madde ve her şey tekrar saf enerjiye dönüşecektir.

12. Yusuf Suresi

Ayet 107

Arapça Metin (Harekeli)

1701|12|107|أَفَأَمِنُوٓا۟ أَن تَأْتِيَهُمْ غَٰشِيَةٌ مِّنْ عَذَابِ ٱللَّهِ أَوْ تَأْتِيَهُمُ ٱلسَّاعَةُ بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1701|12|107|افامنوا ان تاتيهم غشيه من عذاب الله او تاتيهم الساعه بغته وهم لا يشعرون

Latin Literal

107. E fe eminû en te’tiyehum gâşiyetun min azâbillâhi ev te’tiyehumus sâatu bagteten ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eminler mi ki gelir onlara* bir saran/örten** Allah'ın azabından ya da gelir onlara sâat470 ansızın; ve onlar şuurlanmazlar.

Ahmed Samira Çevirisi

107 Did they become safe that (a) cover/disaster from God’s torture comes to them, or the Hour/Resurrection comes to them suddenly/unexpectedly and (while) they do not feel/know/sense?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 efeeminu öyle ki eminler mi أَفَأَمِنُوا امن
2 en ki أَنْ -
3 te'tiyehum gelir onlara تَأْتِيَهُمْ اتي
4 gaşiyetun bir saran/örten غَاشِيَةٌ غشو
5 min مِنْ -
6 azabi azabından عَذَابِ عذب
7 llahi Alah'ın اللَّهِ -
8 ev ya da أَوْ -
9 te'tiyehumu gelir onlara تَأْتِيَهُمُ اتي
10 s-saatu sâat السَّاعَةُ سوع
11 begteten ansızın بَغْتَةً بغت
12 vehum ve onlar وَهُمْ -
13 la لَا -
14 yeş'urune şuurlanmazlar يَشْعُرُونَ شعر

Notlar

Not 1

*İnsanlara.**Tüm dünya atmosferini/göğü saran duman azabı. Duhân suresi 10. ayette bildirilen küresel felaket.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâat Kavram 470

470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

16. Nahl Suresi

Ayet 77

Arapça Metin (Harekeli)

1976|16|77|وَلِلَّهِ غَيْبُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَآ أَمْرُ ٱلسَّاعَةِ إِلَّا كَلَمْحِ ٱلْبَصَرِ أَوْ هُوَ أَقْرَبُ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1976|16|77|ولله غيب السموت والارض وما امر الساعه الا كلمح البصر او هو اقرب ان الله علي كل شي قدير

Latin Literal

77. Ve lillâhi gaybus semâvâti vel ard(ardı), ve mâ emrus sâati illâ kelemhıl basari ev huve akreb(akrebu), innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ve Allah’adır gaybı62 göklerin162 ve yerin; ve değildir sâatin470 emri351 bir göz atış* gibi dışında veya o** daha yakındır***; doğrusu Allah her bir şey üzerine bir Kadîr’dir177.

Ahmed Samira Çevirisi

77 And to God (is) the skies’/space’s and the earth’s/Planet Earth’s unseen/invisible ; and the Hour’s/Resurrection’s order/command/matter/affair is not except as the eye sights’/knowledges’ twinkling/quick glance or it is nearer/closer, that God (is) on every thing capable/able .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velillahi ve Allah’adır وَلِلَّهِ -
2 gaybu gaybı غَيْبُ غيب
3 s-semavati göklerin السَّمَاوَاتِ سمو
4 vel'erdi ve yerin وَالْأَرْضِ ارض
5 ve ma ve değildir وَمَا -
6 emru emri أَمْرُ امر
7 s-saati saatin السَّاعَةِ سوع
8 illa dışında إِلَّا -
9 kelemhi bakışı gibidir كَلَمْحِ لمح
10 l-besari bir göz الْبَصَرِ بصر
11 ev veya أَوْ -
12 huve o هُوَ -
13 ekrabu daha yakındır أَقْرَبُ قرب
14 inne doğrusu إِنَّ -
15 llahe Allah اللَّهَ -
16 ala üzerine عَلَىٰ -
17 kulli her bir كُلِّ كلل
18 şey'in şey شَيْءٍ شيا
19 kadirun bir Kadîr’dir قَدِيرٌ قدر

Notlar

Not 1

*Gözün bir yere bakış süresi.**Emir.***Anlarız ki emir ışık hızında hareket etmektedir. Evrenin yırtıkları ışık hızında Güneş sistemimize ulaşacaktır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Kadîr Kavram 177

177 Ölçeklendiren, derecelendiren, değerini belirleyen.

Emir Kavram 351

351 İş ve oluş. Levh-i Mahfuzdaki (Holografik evren prensibi kapsamında evrenimizi bir üst boyuttan saran 2D zar) rakamlanmış bilginin sicimlere (bak. sicim teorisi) ruh aracılığıyla iletilmesi. Sicimle aldıkları bilgilerle titreşirler ve atom altı parçacıklar oluşur. Evrenimiz ışık hızında çalışan bir 3D yazıcı gibi bilgiden yaratılır, canlanır.

Sâat Kavram 470

470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

18. Kehf Suresi

Ayet 21

Arapça Metin (Harekeli)

2159|18|21|وَكَذَٰلِكَ أَعْثَرْنَا عَلَيْهِمْ لِيَعْلَمُوٓا۟ أَنَّ وَعْدَ ٱللَّهِ حَقٌّ وَأَنَّ ٱلسَّاعَةَ لَا رَيْبَ فِيهَآ إِذْ يَتَنَٰزَعُونَ بَيْنَهُمْ أَمْرَهُمْ فَقَالُوا۟ ٱبْنُوا۟ عَلَيْهِم بُنْيَٰنًا رَّبُّهُمْ أَعْلَمُ بِهِمْ قَالَ ٱلَّذِينَ غَلَبُوا۟ عَلَىٰٓ أَمْرِهِمْ لَنَتَّخِذَنَّ عَلَيْهِم مَّسْجِدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2159|18|21|وكذلك اعثرنا عليهم ليعلموا ان وعد الله حق وان الساعه لا ريب فيها اذ يتنزعون بينهم امرهم فقالوا ابنوا عليهم بنينا ربهم اعلم بهم قال الذين غلبوا علي امرهم لنتخذن عليهم مسجدا

Latin Literal

21. Ve kezâlike a’sernâ aleyhim li ya’lemû enne va’dallâhi hakkun ve ennes sâate lâ reybe fîhâ, iz yetenâzeûne beynehum emrehum fe kâlûbnû aleyhim bunyânâ(bunyânen), rabbuhum a’lemu bihim, kâlellezîne galebû alâ emrihim le nettehızenne aleyhim mescidâ(mesciden).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; tökezlettik/düşürdük/rastlattık* onların üzerine; bilmeleri için ki Allah'ın vaadi haktır/gerçektir; ve doğrusu sâat470 (ki) yoktur şüphe onda**; münazara ettikleri zaman kendi aralarında onların işlerini; öyle ki dediler: “Bina edin onların üstüne bir bina; Rableri4 bilir onlar hakkında; onların işine galip gelmiş kimseler dedi: “Mutlaka yaparız onların üzerine bir mescit16***.”

Ahmed Samira Çevirisi

21 And as/like that We made be stumbled upon on them (We made them be stumbled upon) to know that God’s promise (is) truth , and that (E) the Hour/Resurrection (there is) no doubt/suspicion in it, when they dispute/argue their matter/affair between them, so they said: "Build/construct on them a building/structure, their Lord (is) more knowledgeable with (of) them." Those who defeated/overcame on their matter/affair said: "We will take (E) on them a mosque/place of worshipping God."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kezalike Ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
2 ea'serna tökezlettik/düşürdük/rastlattık أَعْثَرْنَا عثر
3 aleyhim onların üzerine عَلَيْهِمْ -
4 liyea'lemu bilmeleri için لِيَعْلَمُوا علم
5 enne ki أَنَّ -
6 vea'de vaadi وَعْدَ وعد
7 llahi Allah'ın اللَّهِ -
8 hakkun hak/gerçek حَقٌّ حقق
9 ve enne ve doğrusu وَأَنَّ -
10 s-saate saat السَّاعَةَ سوع
11 la yoktur لَا -
12 raybe şüphe رَيْبَ ريب
13 fiha onda فِيهَا -
14 iz zaman إِذْ -
15 yetenazeune münazara ettikleri يَتَنَازَعُونَ نزع
16 beynehum kendi aralarında بَيْنَهُمْ بين
17 emrahum onların işlerini أَمْرَهُمْ امر
18 fe kalu öyle ki dediler فَقَالُوا قول
19 bnu bina edin ابْنُوا بني
20 aleyhim onların üstüne عَلَيْهِمْ -
21 bunyanen bir bina بُنْيَانًا بني
22 rabbuhum Rableri رَبُّهُمْ ربب
23 ea'lemu bilir أَعْلَمُ علم
24 bihim onlar hakkında بِهِمْ -
25 kale dedi قَالَ قول
26 ellezine kimseler الَّذِينَ -
27 galebu galip gelmiş غَلَبُوا غلب
28 ala عَلَىٰ -
29 emrihim onların işine أَمْرِهِمْ امر
30 lenettehizenne Mutlaka yaparız لَنَتَّخِذَنَّ اخذ
31 aleyhim yaparız onların üzerine عَلَيْهِمْ -
32 mesciden bir mescit/bir teslim olma yeri. مَسْجِدًا سجد

Notlar

Not

Bu ayette mağara yoldaşları olan gençlerin mağara dışına çıkıp insanlarla karşılaşmaları konu edilmektedir. Bu gençlerin insanlarla karşılaştırılması da elbette boşuna değildir. Yüce Allah'ın vaadinin hak ve gerçek olduğunu insanlar elbette görecektir. Yüce Allah “saatin” geleceğini de vaat etmektedir. Mutlak ki evren de bir zaman gelip yer çekimi marifetiyle yok olacak ve ilk yaratılıştaki tekillik hâline döndürülecektir. Gençlerin başlarına daha sonra ne geldiği ayette bizlere bildirilmemiştir. Ayetten anlaşılır ki zaman yolculuğu yapmış olan gençlerle karşılaşan insanlar bir mucizeye tanık olduklarını anlamışlardır. Tartışmalar sonucunda gençlerin bulunduğu mağaranın üstüne kendi dinlerine özgü bir teslim olma mekânı (mescid) yapmışlardır.

Not 1

*Başka insanların gençlere rastlaması.**Sâatte.***Kilise.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Mescit Kavram 16

16 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğdiği her yer.

Sâat Kavram 470

470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

20. Tâ-Hâ Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

2361|20|15|إِنَّ ٱلسَّاعَةَ ءَاتِيَةٌ أَكَادُ أُخْفِيهَا لِتُجْزَىٰ كُلُّ نَفْسٍۭ بِمَا تَسْعَىٰ

Arapça Metin (Harekesiz)

2361|20|15|ان الساعه اتيه اكاد اخفيها لتجزي كل نفس بما تسعي

Latin Literal

15. İnnes sâate âtiyetun ekâdu uhfîhâ li tuczâ kullu nefsin bimâ tes’â.

Türkçe Çeviri

Doğrusu sâat470 bir gelendir; neredeyse* hafiyelik988 ederim** ona***; cezalandırılması63 içindir her bir nefsin201 kovaladığıyla****.

Ahmed Samira Çevirisi

15 That (E) the Hour/Resurrection is coming, I am about to/almost, I hide it, (so) each self (is) to be rewarded/reimbursed because (of) what it strives/endeavors

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 s-saate saat السَّاعَةَ سوع
3 atiyetun bir gelendir اتِيَةٌ اتي
4 ekadu neredeyse أَكَادُ كود
5 uhfiha hafiyelik ederim ona أُخْفِيهَا خفي
6 litucza cezalandırılması içindir لِتُجْزَىٰ جزي
7 kullu her كُلُّ كلل
8 nefsin bir nefsin نَفْسٍ نفس
9 bima بِمَا -
10 tes'aa kovaladığıyla تَسْعَىٰ سعي

Notlar

Not 1

*Fiil, geniş zaman 1. tekil şahıs, "neredeyse olurum".**Gizlerim onu.***Saate.****İlerlediğiyle, yürüdüğüyle, peşinden koştuğuyla.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Sâat Kavram 470

470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 63

Arapça Metin (Harekeli)

3594|33|63|يَسْـَٔلُكَ ٱلنَّاسُ عَنِ ٱلسَّاعَةِ قُلْ إِنَّمَا عِلْمُهَا عِندَ ٱللَّهِ وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّ ٱلسَّاعَةَ تَكُونُ قَرِيبًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3594|33|63|يسلك الناس عن الساعه قل انما علمها عند الله وما يدريك لعل الساعه تكون قريبا

Latin Literal

63. Yes’eluken nâsu anis sâah(sâati), kul innemâ ilmuhâ indallâh(indallâhi), ve mâ yudrîke lealles sâate tekûnu karîbâ(karîben).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana insanlar sâatten470; de ki: "Ancak ki ilmi onun* indindedir/katındadır Allah'ın"; ve ne idrak657 ettirir sana? Belki de sâat470 olur bir yakın."

Ahmed Samira Çevirisi

63 The people ask/question you about the Hour/Resurrection , say: "Truly its knowledge (is) at God, and what informs you maybe/perhaps the Hour/Resurrection be near/close."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yeseluke sual ederler/sorarlar sana يَسْأَلُكَ سال
2 n-nasu insanlar النَّاسُ نوس
3 ani عَنِ -
4 s-saati saatten السَّاعَةِ سوع
5 kul de ki قُلْ قول
6 innema ancak إِنَّمَا -
7 ilmuha ilmi onun عِلْمُهَا علم
8 inde indindedir/katındarı عِنْدَ عند
9 llahi Allah'ın اللَّهِ -
10 ve ma ve ne وَمَا -
11 yudrike idrak ettirir sana يُدْرِيكَ دري
12 lealle belki لَعَلَّ -
13 s-saate saat السَّاعَةَ سوع
14 tekunu olur تَكُونُ كون
15 kariben bir yakın قَرِيبًا قرب

Notlar

Not 1

*Saatin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâat Kavram 470

470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

42. Şûrâ Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

4288|42|18|يَسْتَعْجِلُ بِهَا ٱلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِهَا وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مُشْفِقُونَ مِنْهَا وَيَعْلَمُونَ أَنَّهَا ٱلْحَقُّ أَلَآ إِنَّ ٱلَّذِينَ يُمَارُونَ فِى ٱلسَّاعَةِ لَفِى ضَلَٰلٍۭ بَعِيدٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

4288|42|18|يستعجل بها الذين لا يومنون بها والذين امنوا مشفقون منها ويعلمون انها الحق الا ان الذين يمارون في الساعه لفي ضلل بعيد

Latin Literal

18. Yesta’cilu bihellezîne lâ yû’minûne bihâ, vellezîne âmenû muşfikûne minhâ ve ya’lemûne ennehel hakk(hakku), e lâ innellezîne yumârûne fîs sâati le fî dalâlin baîd(baîdin).

Türkçe Çeviri

Acele ederler ona* kimseler (ki) iman47 etmezler ona*; ve (oysa) iman47 etmiş kimseler endişelenenlerdir** ondan***; ve bilirler ki o**** haktır/gerçektir; değil mi (ki) doğrusu sâatte470 karşı çıkan kimseler***** mutlak bir dalalettedir128.

Ahmed Samira Çevirisi

18 Those who do not believe with (in) it hasten/urge with it, and those who believed (are) afraid/cautious from it, and they know that it (E) (is) the truth , is (it) not that truly those who argue/discuss in the Hour/Resurrection (are) in (E) far/distant misguidance?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yestea'cilu acele ederler يَسْتَعْجِلُ عجل
2 biha ona بِهَا -
3 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
4 la لَا -
5 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن
6 biha ona بِهَا -
7 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
8 amenu iman etmiş امَنُوا امن
9 muşfikune endişelenlerdir مُشْفِقُونَ شفق
10 minha ondan مِنْهَا -
11 ve yea'lemune ve bilirler وَيَعْلَمُونَ علم
12 enneha ki o أَنَّهَا -
13 l-hakku haktır/gerçektir الْحَقُّ حقق
14 ela değil mi (ki) أَلَا -
15 inne doğrusu إِنَّ -
16 ellezine kimseler الَّذِينَ -
17 yumarune karşı çıkarlar يُمَارُونَ مري
18 fi فِي -
19 s-saati saatte السَّاعَةِ سوع
20 lefi mutlak لَفِي -
21 delalin bir dalalettedir ضَلَالٍ ضلل
22 beiydin uzak بَعِيدٍ بعد

Notlar

Not 1

*Saate.**Kaygı duyanlardır.***Saatten.****Saat.*****Saatin geleceğine karşı çıkanlar, saatin varlığına itiraz edenler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Sâat Kavram 470

470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

43. Zuhruf Suresi

Ayet 61

Arapça Metin (Harekeli)

4384|43|61|وَإِنَّهُۥ لَعِلْمٌ لِّلسَّاعَةِ فَلَا تَمْتَرُنَّ بِهَا وَٱتَّبِعُونِ هَٰذَا صِرَٰطٌ مُّسْتَقِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

4384|43|61|وانه لعلم للساعه فلا تمترن بها واتبعون هذا صرط مستقيم

Latin Literal

61. Ve innehu le ilmun lis sâati, fe lâ temterunne bihâ vettebiûni, hâzâ sırâtun mustekîm(mustekîmun).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu o* mutlak bir ilimdir sâate470; öyle ki karşı çıkmayın ona**; ve tabi olun bana***; budur dosdoğru yol.

Ahmed Samira Çevirisi

61 And that he/it truly is knowledge (E) to the Resurrection/Time of Resurrection/Hour, so do not doubt/argue (E) with it, and follow Me, that (is a) straight/direct road/way.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve innehu ve doğrusu o وَإِنَّهُ -
2 leilmun mutlak bir ilimdir لَعِلْمٌ علم
3 lissaati saate لِلسَّاعَةِ سوع
4 fela öyle ki فَلَا -
5 temterunne karşı çıkmayın تَمْتَرُنَّ مري
6 biha ona بِهَا -
7 vettebiuni ve tabi olun bana وَاتَّبِعُونِ تبع
8 haza budur هَٰذَا -
9 siratun yol صِرَاطٌ صرط
10 mustekimun dosdoğru مُسْتَقِيمٌ قوم

Notlar

Not 1

*Kur'an. Zamir Îsâ yerine Kur'an'a gitmesi gereklidir. Çünkü Îsâ ile ilgili konu 43:59 ayetinde bitmiştir. 43:60 ayetinde konu genelleşmiş ve melekler zikredilmiştir. Firavundan bahseden 43:56 ayetinden Îsâ'dan bahseden 43:57 ayetine "vav" bağlacı ile geçtiği gibi. Saatle ilgili bilgiler Kur'an'dan alınabilecektir.**Hem saate hem de Kur'an'a gidebilir.***Yüce Allah'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâat Kavram 470

470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

43. Zuhruf Suresi

Ayet 85

Arapça Metin (Harekeli)

4408|43|85|وَتَبَارَكَ ٱلَّذِى لَهُۥ مُلْكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَعِندَهُۥ عِلْمُ ٱلسَّاعَةِ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4408|43|85|وتبارك الذي له ملك السموت والارض وما بينهما وعنده علم الساعه واليه ترجعون

Latin Literal

85. Ve tebârekellezî lehu mulkus semâvâti vel’ardı ve mâ beynehumâ, ve indehu ilmus sâah(sâati), ve ileyhi turceûn(turceûne).

Türkçe Çeviri

Ve bereketlendirdi*; ki O’nadır** mülkü*** göklerin162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; ve O'nun**** indindedir/katındadır sâatin470 ilmi; ve O'na***** geri döndürülürsünüz.

Ahmed Samira Çevirisi

85 And blessed who for Him (is) the skies’/space’s and the earth’s/Planet Earth’s and what (is) between them (B)’s ownership/kingdom , and at Him (is) the Hour’s/Resurrection’s knowledge, and to Him you are being returned.361

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve tebarake ve bereketlendi وَتَبَارَكَ برك
2 llezi ki الَّذِي -
3 lehu O’nadır لَهُ -
4 mulku mülkü مُلْكُ ملك
5 s-semavati göklerin السَّمَاوَاتِ سمو
6 vel'erdi ve yerin وَالْأَرْضِ ارض
7 ve ma ve وَمَا -
8 beynehuma ikisi arasındakinin بَيْنَهُمَا بين
9 ve indehu ve O'nun indindedir/katındadır وَعِنْدَهُ عند
10 ilmu ilmi عِلْمُ علم
11 s-saati sâatin السَّاعَةِ سوع
12 ve ileyhi ve O'na وَإِلَيْهِ -
13 turceune geri döndürülürsünüz تُرْجَعُونَ رجع

Notlar

Not 1

*Allah.**Allah'adır.***Hükümdarlığı, sahipliği.*****Allah'ın.****Allah'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Sâat Kavram 470

470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

47. Muhammed Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

4561|47|18|فَهَلْ يَنظُرُونَ إِلَّا ٱلسَّاعَةَ أَن تَأْتِيَهُم بَغْتَةً فَقَدْ جَآءَ أَشْرَاطُهَا فَأَنَّىٰ لَهُمْ إِذَا جَآءَتْهُمْ ذِكْرَىٰهُمْ

Arapça Metin (Harekesiz)

4561|47|18|فهل ينظرون الا الساعه ان تاتيهم بغته فقد جا اشراطها فاني لهم اذا جاتهم ذكريهم

Latin Literal

18. Fe hel yenzurûne illes sâate en te’tiyehum bagteh(bagteten), fe kad câe eşrâtuhâ, fe ennâ lehum izâ câethum zikrâhum.

Türkçe Çeviri

Öyle ki bakarlar mı sâatin470 dışında (bir şeye) ki gelir onlara ansızın; öyle ki muhakkak geldi işaretleri onun*; öyle ki nasıl (olur) onlara geldiği zaman onlara zikirleri78**?

Ahmed Samira Çevirisi

18 So do they wait/watch except (for) the Hour/Resurrection that (E) it comes to them suddenly/unexpectedly, so its signs/indications had (E) come, so how (is it) for them if/when their reminder/remembrance came to them?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fehel öyle ki فَهَلْ -
2 yenzurune bakarlar mı يَنْظُرُونَ نظر
3 illa dışında إِلَّا -
4 s-saate saatin السَّاعَةَ سوع
5 en ki أَنْ -
6 te'tiyehum gelir onlara تَأْتِيَهُمْ اتي
7 begteten bir ansızın بَغْتَةً بغت
8 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
9 ca'e geldi جَاءَ جيا
10 eşratuha işaretleri onun أَشْرَاطُهَا شرط
11 feenna öyle ki nasıldır فَأَنَّىٰ اني
12 lehum onlara لَهُمْ -
13 iza zaman إِذَا -
14 ca'ethum geldiği onlara جَاءَتْهُمْ جيا
15 zikrahum zikirleri ذِكْرَاهُمْ ذكر

Notlar

Not 1

*Saatin.**Saatin geleceği konusunda daha önceden yapılan hatırlatmalar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Sâat Kavram 470

470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

54. Kamer Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

4845|54|1|ٱقْتَرَبَتِ ٱلسَّاعَةُ وَٱنشَقَّ ٱلْقَمَرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

4845|54|1|اقتربت الساعه وانشق القمر

Latin Literal

1. İkterebetis sâatu ven şakkal kamer(kameru).

Türkçe Çeviri

Yaklaştı sâat470; ve yarıldı887 Ay (kamer).

Ahmed Samira Çevirisi

1 The Hour/Resurrection neared/approached, and the moon split/cracked/cut open .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ikterabeti yaklaştı اقْتَرَبَتِ قرب
2 s-saatu saat السَّاعَةُ سوع
3 venşekka ve yarıldı وَانْشَقَّ شقق
4 l-kameru ay الْقَمَرُ قمر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâat Kavram 470

470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

54. Kamer Suresi

Ayet 46

Arapça Metin (Harekeli)

4890|54|46|بَلِ ٱلسَّاعَةُ مَوْعِدُهُمْ وَٱلسَّاعَةُ أَدْهَىٰ وَأَمَرُّ

Arapça Metin (Harekesiz)

4890|54|46|بل الساعه موعدهم والساعه ادهي وامر

Latin Literal

46. Belis sâatu mev’ıduhum ves sâ’atu edhâ ve emerr(emerru).

Türkçe Çeviri

Evet! O sâattir470 (ki) vaat edilendir onlara; ve o sâat470 (ki) daha faciadır*; ve acıdır/keskindir (emerr).

Ahmed Samira Çevirisi

46 But the Hour/Resurrection (is) their appointment, and the Hour/Resurrection (is) more disastrous/catastrophic and more bitter/firmer .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 beli evet بَلِ -
2 s-saatu o sâattir السَّاعَةُ سوع
3 mev'iduhum vaat edilendir onlara مَوْعِدُهُمْ وعد
4 ve ssaatu ve o sâat وَالسَّاعَةُ سوع
5 edha daha faciadır أَدْهَىٰ دهي
6 ve emerru ve acıdır/keskindir وَأَمَرُّ مرر

Notlar

Not 1

*Yıkıcı, afet, felaket.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâat Kavram 470

470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

79. Nâziât Suresi

Ayet 42

Arapça Metin (Harekeli)

5752|79|42|يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلسَّاعَةِ أَيَّانَ مُرْسَىٰهَا

Arapça Metin (Harekesiz)

5752|79|42|يسلونك عن الساعه ايان مرسيها

Latin Literal

42. Yes’elûneke anis sâati eyyâne mursâhâ.

Türkçe Çeviri

Sual ederler* sana** sâatte470 ne zamandır demir attırılması onun***?

Ahmed Samira Çevirisi

42 They ask/question you about the Hour/Resurrection when (is) its landing ?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yeseluneke sual ederler sana يَسْأَلُونَكَ سال
2 ani عَنِ -
3 s-saati saatten السَّاعَةِ سوع
4 eyyane ne zamandır أَيَّانَ -
5 mursaha demir attırılması onun مُرْسَاهَا رسو

Notlar

Not 1

*Sorarlar.**Resûl Muhammed.***Saatin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâat Kavram 470

470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 470: Sâat

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Sâat

Kavram No: 470

Kısa Açıklama: 470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 15

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

En'âm Suresi - Ayet 31

Türkçe Meal: Muhakkak hüsrana uğradı kimseler (ki) yalanladılar Allah (-la) karşılaşmayı; ta ki geldiği zaman onlara sâat 470 ansızın; dediler: "Ey! Hüsranımızdır; ilgisizliğimize/ihmalimize karşı orada * "; ve onlar yüklenirler günahlarını sırtlarına; kötü olmadı mı taşıdıkları?

Arapça: 820|6|31|قد خسر الذين كذبوا بلقا الله حتي اذا جاتهم الساعه بغته قالوا يحسرتنا علي ما فرطنا فيها وهم يحملون اوزارهم علي ظهورهم الا سا ما يزرون

En'âm Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: De ki: "Gördünüz mü? Eğer gelse sizlere Allah'ın azabı ya da gelse sizlere o sâat 470 ; Allah’tan başkasını mı çağırırsınız?"; eğer olduysanız * sâdıklar 182 .

Arapça: 829|6|40|قل اريتكم ان اتيكم عذاب الله او اتتكم الساعه اغير الله تدعون ان كنتم صدقين

A'râf Suresi - Ayet 187

Türkçe Meal: Sual ederler/sorarlar sana sâatten 470 ; ne zamandır gelip demir attırılması onun (diye); de ki : "Onun ilmi ancak Rabbimin 4 indindedir/katındadır; belirgin edemez onun * vaktini O'nun dışında; ağır 686 geldi (o) göklerde 162 ve yerde; gelmez sizlere ansızın (olması) dışında; sual ederler/sorarlar sana sanki sen hafiysin ** ondan; de ki: "Onun ilmi ancak Allah'ın indindedir/yanındadır; velakin/fakat insanların çoğu bilmezler.

Arapça: 1141|7|187|يسلونك عن الساعه ايان مرسيها قل انما علمها عند ربي لا يجليها لوقتها الا هو ثقلت في السموت والارض لا تاتيكم الا بغته يسلونك كانك حفي عنها قل انما علمها عند الله ولكن اكثر الناس لا يعلمون

Yusuf Suresi - Ayet 107

Türkçe Meal: Öyle ki eminler mi ki gelir onlara * bir saran/örten ** Allah'ın azabından ya da gelir onlara sâat 470 ansızın; ve onlar şuurlanmazlar.

Arapça: 1701|12|107|افامنوا ان تاتيهم غشيه من عذاب الله او تاتيهم الساعه بغته وهم لا يشعرون

Nahl Suresi - Ayet 77

Türkçe Meal: Ve Allah’adır gaybı 62 göklerin 162 ve yerin; ve değildir sâatin 470 emri 351 bir göz atış * gibi dışında veya o ** daha yakındır *** ; doğrusu Allah her bir şey üzerine bir Kadîr’dir 177 .

Arapça: 1976|16|77|ولله غيب السموت والارض وما امر الساعه الا كلمح البصر او هو اقرب ان الله علي كل شي قدير

Kehf Suresi - Ayet 21

Türkçe Meal: Ve işte böyledir; tökezlettik/düşürdük/rastlattık * onların üzerine; bilmeleri için ki Allah'ın vaadi haktır/gerçektir; ve doğrusu sâat 470 (ki) yoktur şüphe onda ** ; münazara ettikleri zaman kendi aralarında onların işlerini; öyle ki dediler: “Bina edin onların üstüne bir bina; Rableri 4 bilir onlar hakkında; onların işine galip gelmiş kimseler dedi: “Mutlaka yaparız onların üzerine bir mescit 16 ***.”

Arapça: 2159|18|21|وكذلك اعثرنا عليهم ليعلموا ان وعد الله حق وان الساعه لا ريب فيها اذ يتنزعون بينهم امرهم فقالوا ابنوا عليهم بنينا ربهم اعلم بهم قال الذين غلبوا علي امرهم لنتخذن عليهم مسجدا

Tâ-Hâ Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Doğrusu sâat 470 bir gelendir; neredeyse * hafiyelik 988 ederim ** ona *** ; cezalandırılması 63 içindir her bir nefsin 201 kovaladığıyla **** .

Arapça: 2361|20|15|ان الساعه اتيه اكاد اخفيها لتجزي كل نفس بما تسعي

Ahzâb Suresi - Ayet 63

Türkçe Meal: Sual ederler/sorarlar sana insanlar sâatten 470 ; de ki: "Ancak ki ilmi onun * indindedir/katındadır Allah'ın"; ve ne idrak 657 ettirir sana? Belki de sâat 470 olur bir yakın."

Arapça: 3594|33|63|يسلك الناس عن الساعه قل انما علمها عند الله وما يدريك لعل الساعه تكون قريبا

Şûrâ Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Acele ederler ona * kimseler (ki) iman 47 etmezler ona * ; ve (oysa) iman 47 etmiş kimseler endişelenenlerdir ** ondan *** ; ve bilirler ki o **** haktır/gerçektir; değil mi (ki) doğrusu sâatte 470 karşı çıkan kimseler ***** mutlak bir dalalettedir 128 .

Arapça: 4288|42|18|يستعجل بها الذين لا يومنون بها والذين امنوا مشفقون منها ويعلمون انها الحق الا ان الذين يمارون في الساعه لفي ضلل بعيد

Zuhruf Suresi - Ayet 61

Türkçe Meal: Ve doğrusu o * mutlak bir ilimdir sâate 470 ; öyle ki karşı çıkmayın ona ** ; ve tabi olun bana *** ; budur dosdoğru yol.

Arapça: 4384|43|61|وانه لعلم للساعه فلا تمترن بها واتبعون هذا صرط مستقيم

Zuhruf Suresi - Ayet 85

Türkçe Meal: Ve bereketlendirdi * ; ki O’nadır ** mülkü *** göklerin 162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; ve O'nun **** indindedir/katındadır sâatin 470 ilmi; ve O'na ***** geri döndürülürsünüz.

Arapça: 4408|43|85|وتبارك الذي له ملك السموت والارض وما بينهما وعنده علم الساعه واليه ترجعون

Muhammed Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Öyle ki bakarlar mı sâatin 470 dışında (bir şeye) ki gelir onlara ansızın; öyle ki muhakkak geldi işaretleri onun * ; öyle ki nasıl (olur) onlara geldiği zaman onlara zikirleri 78 **?

Arapça: 4561|47|18|فهل ينظرون الا الساعه ان تاتيهم بغته فقد جا اشراطها فاني لهم اذا جاتهم ذكريهم

Kamer Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Yaklaştı sâat 470 ; ve yarıldı 887 Ay (kamer).

Arapça: 4845|54|1|اقتربت الساعه وانشق القمر

Kamer Suresi - Ayet 46

Türkçe Meal: Evet! O sâattir 470 (ki) vaat edilendir onlara; ve o sâat 470 (ki) daha faciadır * ; ve acıdır/keskindir (emerr).

Arapça: 4890|54|46|بل الساعه موعدهم والساعه ادهي وامر

Nâziât Suresi - Ayet 42

Türkçe Meal: Sual ederler * sana ** sâatte 470 ne zamandır demir attırılması onun *** ?

Arapça: 5752|79|42|يسلونك عن الساعه ايان مرسيها