Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 62: Gayb

Bu kavram 25 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

62Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

2. Bakara Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

10|2|3|ٱلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِٱلْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَمِمَّا رَزَقْنَٰهُمْ يُنفِقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

10|2|3|الذين يومنون بالغيب ويقيمون الصلوه ومما رزقنهم ينفقون

Latin Literal

3. Ellezîne yu’minûne bil gaybi ve yukîmûnes salâte ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir* (ki) iman47 ederler gayba62**; ve ikame572 ederler salâtı5; ve rızıklandırdığımızdan onları infak6 ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

3 Those who believe with the unseen/hidden and they keep up/call for the prayers and from what We provided for them they spend.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 yu'minune iman ederler يُؤْمِنُونَ امن
3 bil-gaybi gayba/görünmeyene/gizliye بِالْغَيْبِ غيب
4 ve yukimune ve dikerler/ayağa kaldırırlar وَيُقِيمُونَ قوم
5 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
6 ve mimma ve وَمِمَّا -
7 razeknahum rızıklandırdığımızdan onları رَزَقْنَاهُمْ رزق
8 yunfikune infak ederler/harcarlar يُنْفِقُونَ نفق

Notlar

Not 1

*Takva sahipleri.**Rablerini gözleriyle göremeseler de O'nun tecelli etmiş olan isimlerine/sıfatlarına tanık/şahit olarak iman ederler/emin olurlar.

2. Bakara Suresi

Ayet 33

Arapça Metin (Harekeli)

40|2|33|قَالَ يَٰٓـَٔادَمُ أَنۢبِئْهُم بِأَسْمَآئِهِمْ فَلَمَّآ أَنۢبَأَهُم بِأَسْمَآئِهِمْ قَالَ أَلَمْ أَقُل لَّكُمْ إِنِّىٓ أَعْلَمُ غَيْبَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَأَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا كُنتُمْ تَكْتُمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

40|2|33|قال يادم انبيهم باسمايهم فلما انباهم باسمايهم قال الم اقل لكم اني اعلم غيب السموت والارض واعلم ما تبدون وما كنتم تكتمون

Latin Literal

33. Kâle yâ âdemu enbi’hum bi esmâihim, fe lemmâ enbeehum bi esmâihim, kâle e lem ekul lekum innî a’lemu gaybes semâvâti vel ardı ve a’lemu mâ tubdûne ve mâ kuntum tektumûn(tektumûne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): “Ey Âdem50! Haber ver* onlara isimlerini49 onların (Yüce Allah'ın sıfatlarını)”; öyle ki ne zaman haber* verdi (Âdem) onlara (meleklere) isimlerini49 onların (Yüce Allah'ın sıfatlarını) dedi (Allah): “Dedim değil mi sizlere; doğrusu ben bilirim gaybını62 göklerin162 ve yerin; ve bilirim açık ettiğinizi ve gizler olduğunuzu.”

Ahmed Samira Çevirisi

33 He said: "You, Adam, inform them with their names." so when he informed them with their names, He (God) said: "Did I not say to you, that I know the skies’/space’s and the earth’s/Planet Earth’s unseen and I know what you show, and what you were hiding/concealing."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi (Allah) قَالَ قول
2 ya ademu Ey Adem! يَاادَمُ -
3 enbi'hum haber ver onlara أَنْبِئْهُمْ نبا
4 biesmaihim isimlerini onların بِأَسْمَائِهِمْ سمو
5 fe lemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
6 enbeehum haber verdi onlara أَنْبَأَهُمْ نبا
7 biesmaihim isimlerini onların بِأَسْمَائِهِمْ سمو
8 kale dedi (Allah) قَالَ قول
9 elem değil mi أَلَمْ -
10 ekul dedim أَقُلْ قول
11 lekum sizlere لَكُمْ -
12 inni doğrusu ben إِنِّي -
13 ea'lemu bilirim أَعْلَمُ علم
14 gaybe gaybını غَيْبَ غيب
15 s-semavati göklerin السَّمَاوَاتِ سمو
16 vel'erdi ve yerin وَالْأَرْضِ ارض
17 ve ea'lemu ve bilirim وَأَعْلَمُ علم
18 ma مَا -
19 tubdune açık ettiğinizi تُبْدُونَ بدو
20 ve ma ve وَمَا -
21 kuntum olduğunuzu كُنْتُمْ كون
22 tektumune gizler تَكْتُمُونَ كتم

Notlar

Not 1

*Bilge insan prototipi olan Adem meleklerin yapamadığını yapmıştır. Yüce Allah'ın sıfatlarının isimlerini öğrenmiş ve onların nasıl tecelli ettiklerini şerefli meleklere haber vermiştir. İşte insanı değerli kılan da tam olarak budur. Yüce Allah'ın sıfatlarını kendisine bahşedilen akılla öğrenebilmek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Âdem, Adem Kavram 50

50 Bilge insandan (Homo Sapiens) ilk nebi/peygamber. Âdem ve eşi örneklemi üzerinden insanlığın başından geçen olaylar Kur'an'la hatırlatılmaktadır. Âdem ve eşinin başından geçen olayların tamamı tüm insanların başından geçmiş olaylardır. Yüce Allah'ın sıfatlarının nasıl tecelli ettiğini öğrenebilen, fikir yürütebilen bir varlık olan Âdem ve eşi bir cennet evreninde rahat ve kolay şekilde yaşamaktaydı. İblîs'in cennet evrenine paralel olan başka bir evrenden fısıldamasıyla Yüce Allah'ın emrine karşı geldiler. Anında tövbe ettiler. Yüce Allah onların tövbelerini kabul etti. İblîs Âdem'e meydan okumaya devam etti. Âdem de kabul etti. Yüce Allah bu karşılıklı meydan okumanın gerçekleşmesine izin verdi. Âdem'i, eşini ve tüm insanları daha alçak olan şu an içinde bulunduğumuz evrene gönderdi. Aynı şekilde İblîs'i ve onun soyundan olan cinleri de paralel bir evrene yerleştirdi. Sınavın kuralı gereği olarak cinlerin insanların kalp ve beyindeki sinir hücrelerine kuantum seviyesinde kendi paralel evrenlerinden fısıldayabilme izni verildi. Tek yapabildikleri fısıldamaktır. Ne yazık ki insanların çoğu bu sınavı kaybetti.

5. Mâide Suresi

Ayet 94

Arapça Metin (Harekeli)

763|5|94|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَيَبْلُوَنَّكُمُ ٱللَّهُ بِشَىْءٍ مِّنَ ٱلصَّيْدِ تَنَالُهُۥٓ أَيْدِيكُمْ وَرِمَاحُكُمْ لِيَعْلَمَ ٱللَّهُ مَن يَخَافُهُۥ بِٱلْغَيْبِ فَمَنِ ٱعْتَدَىٰ بَعْدَ ذَٰلِكَ فَلَهُۥ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

763|5|94|يايها الذين امنوا ليبلونكم الله بشي من الصيد تناله ايديكم ورماحكم ليعلم الله من يخافه بالغيب فمن اعتدي بعد ذلك فله عذاب اليم

Latin Literal

94. Yâ eyyuhellezîne âmenû le yebluvennekumullâhu bi şey’in mines saydı tenâluhu eydîkum ve rimâhukum li ya’lemallâhu men yahâfuhu bil gayb(gaybi), fe meni’tedâ ba’de zâlike fe lehu azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Mutlak belalandırır256 Allah avlanmadan şeyle (ki) erişir elleriniz ve mızraklarınız/zıpkınlarınız; bilindik kılması içindir Allah'ın (ki) kim korku474 duyar O'na gaybta62; öyle ki kim sınırı aştı/taştı bunun sonrası öyle ki onadır elim/acıklı bir azaptır.

Ahmed Samira Çevirisi

94 You, you those who believed, God will test you (E) with something from the hunt/fishing/trapping, your hands and your spears/lances take/receive/obtain (reach) it, (for) God (is) to know who fears Him with the unseen , so who transgressed/violated after that, so for him (is) a painful torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 leyebluvennekumu mutlak belalandırır لَيَبْلُوَنَّكُمُ بلو
5 llahu Allah اللَّهُ -
6 bişey'in bişeyle بِشَيْءٍ شيا
7 mine مِنَ -
8 s-saydi avlanmadan الصَّيْدِ صيد
9 tenaluhu erişir تَنَالُهُ نيل
10 eydikum elleriniz أَيْدِيكُمْ يدي
11 ve rimahukum ve mızraklarınız/zıpkınlarınız وَرِمَاحُكُمْ رمح
12 liyea'leme bilmek için لِيَعْلَمَ علم
13 llahu Allah اللَّهُ -
14 men kim مَنْ -
15 yehafuhu korku duyar kendisine يَخَافُهُ خوف
16 bil-gaybi gaybta بِالْغَيْبِ غيب
17 fe meni öyle ki kim فَمَنِ -
18 a'teda sınırı aştı/taştı اعْتَدَىٰ عدو
19 bea'de sonrası بَعْدَ بعد
20 zalike bunun ذَٰلِكَ -
21 felehu öyle ki onadır
22 azabun bir azaptır عَذَابٌ عذب
23 elimun elim/acıklı أَلِيمٌ الم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Allah'a karşı çekince duymak, Allah'tan korkmak. Kavram 474

474 Yüce Allah'ın öfkesine neden olacak işlerden/eylemlerden uzak durmak. Yüce Allah'ın gazabının hak edene karşı (kâfirlik etmiş ve müşrik olmuş kimselere) tecelli edebileceğini bilmek.

5. Mâide Suresi

Ayet 109

Arapça Metin (Harekeli)

778|5|109|يَوْمَ يَجْمَعُ ٱللَّهُ ٱلرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَآ أُجِبْتُمْ قَالُوا۟ لَا عِلْمَ لَنَآ إِنَّكَ أَنتَ عَلَّٰمُ ٱلْغُيُوبِ

Arapça Metin (Harekesiz)

778|5|109|يوم يجمع الله الرسل فيقول ماذا اجبتم قالوا لا علم لنا انك انت علم الغيوب

Latin Literal

109. Yevme yecmeullâhur rusule fe yekûlu mâzâ ucibtum kâlû lâ ilme lenâ inneke ente allâmul guyûb(guyûbi).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) bir araya getirir Allah resûlleri418; öyle ki der (Allah): "Ne cevap verildi sizlere?"; derler: "Yoktur ilim/bilgi bizlere563; doğrusu sen; sensin Alîm8 (olan) gayba62.

Ahmed Samira Çevirisi

109 A day God gathers/collects the messengers, so he says: "What were you answered/replied?" They said: "No knowledge for us, that you (are) knower (of) the unseens/hiddens (unknown)."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yevme gündür يَوْمَ يوم
2 yecmeu bir araya getirir يَجْمَعُ جمع
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 r-rusule resûlleri الرُّسُلَ رسل
5 fe yekulu öyle ki der فَيَقُولُ قول
6 maza ne? مَاذَا -
7 ucibtum cevap verildi sizlere أُجِبْتُمْ جوب
8 kalu derler قَالُوا قول
9 la yoktur لَا -
10 ilme ilim/bilgi عِلْمَ علم
11 lena bizlere لَنَا -
12 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
13 ente sensin أَنْتَ -
14 allamu Alîm عَلَّامُ علم
15 l-guyubi gaybı الْغُيُوبِ غيب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Bir araya getirilen resûllerin cevabı. Kavram 563

563 5:109 ayetinde Yüce Allah'ın ahiret evreninde resûlleri bir araya getireceği bildirilmiştir. Resûllere Yüce Allah gaybla ilgili bir soru sormaktadır. Resûller kendi kavimlerinin Yüce Allah'ın mesajına cevaplarının ne olduğunu bilmediklerini açık ve net olarak söylemektedirler. Bu da bizlere gösterir ki resûller de birer beşerdir; insandır. Vefat ettirildiklerinde içinde yaşadığımız evrenle bağlantıları kopar.

6. En'âm Suresi

Ayet 50

Arapça Metin (Harekeli)

839|6|50|قُل لَّآ أَقُولُ لَكُمْ عِندِى خَزَآئِنُ ٱللَّهِ وَلَآ أَعْلَمُ ٱلْغَيْبَ وَلَآ أَقُولُ لَكُمْ إِنِّى مَلَكٌ إِنْ أَتَّبِعُ إِلَّا مَا يُوحَىٰٓ إِلَىَّ قُلْ هَلْ يَسْتَوِى ٱلْأَعْمَىٰ وَٱلْبَصِيرُ أَفَلَا تَتَفَكَّرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

839|6|50|قل لا اقول لكم عندي خزاين الله ولا اعلم الغيب ولا اقول لكم اني ملك ان اتبع الا ما يوحي الي قل هل يستوي الاعمي والبصير افلا تتفكرون

Latin Literal

50. Kul lâ ekûlu lekum indî hazâinullâhi ve lâ a’lemul gaybe ve lâ ekûlu lekum innî melek(melekun), in ettebiu illâ mâ yûhâ ileyy(ileyye), kul hel yestevîl a’mâ vel basîr(basîru),e fe lâ tetefekkerûn(tetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Demem sizlere (ki) indimdedir/yanımdadır Allah'ın hazineleri; ve bilmem gaybı62; ve demem sizlere (ki) ben bir meleğim48; tabi olur değilim üzerime vahyedilen* dışında"; de ki: "Aynı seviyede olur mu âmâ/kör ve gören; öyle ki tefekkür357 etmez misiniz?"

Ahmed Samira Çevirisi

50 Say: "I do not say to you, at me (are) God’s safes/storages (treasures), and I do not know the unseen/absent ,and I do not say to you that I am (an) angel/king/owner , that I follow except what (is) transmitted/revealed to me." Say: "Do the blind, and the seeing become equal/alike, so do you not think?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 la لَا -
3 ekulu demem أَقُولُ قول
4 lekum sizlere لَكُمْ -
5 indi indimdedir/yanımdadır عِنْدِي عند
6 hazainu hazineleri خَزَائِنُ خزن
7 llahi Allah'ın اللَّهِ -
8 ve la ve وَلَا -
9 ea'lemu bilmem أَعْلَمُ علم
10 l-gaybe gaybı الْغَيْبَ غيب
11 ve la ve وَلَا -
12 ekulu demem أَقُولُ قول
13 lekum sizlere لَكُمْ -
14 inni ben إِنِّي -
15 melekun bir meleğim مَلَكٌ ملك
16 in değilim إِنْ -
17 ettebiu tabi olur أَتَّبِعُ تبع
18 illa dışında إِلَّا -
19 ma مَا -
20 yuha vahyedilene يُوحَىٰ وحي
21 ileyye üzerime إِلَيَّ -
22 kul de ki قُلْ قول
23 hel midir? هَلْ -
24 yestevi aynı seviyedem mi يَسْتَوِي سوي
25 l-ea'ma âmâ الْأَعْمَىٰ عمي
26 velbesiru ve gören وَالْبَصِيرُ بصر
27 efela öyle ki أَفَلَا -
28 tetefekkerune tefekkür etmez misiniz تَتَفَكَّرُونَ فكر

Notlar

Not 1

*Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Tefekkür Kavram 357

357 Aklı kullanarak derinlemesine fikir/akıl/mantık yürütmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 59

Arapça Metin (Harekeli)

848|6|59|وَعِندَهُۥ مَفَاتِحُ ٱلْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَآ إِلَّا هُوَ وَيَعْلَمُ مَا فِى ٱلْبَرِّ وَٱلْبَحْرِ وَمَا تَسْقُطُ مِن وَرَقَةٍ إِلَّا يَعْلَمُهَا وَلَا حَبَّةٍ فِى ظُلُمَٰتِ ٱلْأَرْضِ وَلَا رَطْبٍ وَلَا يَابِسٍ إِلَّا فِى كِتَٰبٍ مُّبِينٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

848|6|59|وعنده مفاتح الغيب لا يعلمها الا هو ويعلم ما في البر والبحر وما تسقط من ورقه الا يعلمها ولا حبه في ظلمت الارض ولا رطب ولا يابس الا في كتب مبين

Latin Literal

59. Ve indehu mefâtihul gaybi lâ ya’lemuhâ illâ huve, ve ya’lemu mâ fîl berri vel bahr(bahri), ve mâ teskutu min varakatin illâ ya’lemuhâ ve lâ habbetin fî zulumâtil ardı ve lâ ratbin ve lâ yâbisin illâ fî kitâbin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Ve O’nun (Allah'ın) indindedir/yanındadır gaybın62 anahtarları/açıcıları; bilmez (kimse) onu O’nun dışında; ve bilir (O) karadakini ve denizdekini; ve düşer değildir hiçbir bir varak/yaprak ancak bilir (O) onu; ve olmaz bir habbe/tahıl tanesi yerin karanlıklarında; ve olmaz bir nem ve ne de bir kuru; ancak apaçık bir kitaptadır.

Ahmed Samira Çevirisi

59 And at Him (are) the unseen’s/absent’s/super natural’s keys/treasures, no (one) knows it except He, and He knows what (is) in the land/shore and the sea/ocean , and (nothing) from a leaf/piece of paper does not fall/drop except He knows it, and nor a seed/grain in the earth’s darknesses and nor soft/ripe , and nor dry (hard) except (it is documented) in (an) evident Book .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve indehu ve indindedir/yanındadır O’nun وَعِنْدَهُ عند
2 mefatihu anahtarları/açıcıları مَفَاتِحُ فتح
3 l-gaybi gaybın الْغَيْبِ غيب
4 la لَا -
5 yea'lemuha bilmez onu يَعْلَمُهَا علم
6 illa dışında إِلَّا -
7 huve O’nun هُوَ -
8 ve yea'lemu ve bilir (O) وَيَعْلَمُ علم
9 ma مَا -
10 fi فِي -
11 l-berri karadakini الْبَرِّ برر
12 velbehri ve denizdekini وَالْبَحْرِ بحر
13 ve ma ve değildir وَمَا -
14 teskutu düşer تَسْقُطُ سقط
15 min hiçbir مِنْ -
16 verakatin bir varak/yaprak وَرَقَةٍ ورق
17 illa dışında إِلَّا -
18 yea'lemuha bilir (O) onu يَعْلَمُهَا علم
19 ve la ve olmaz وَلَا -
20 habbetin bir habbe/tahıl tanesi حَبَّةٍ حبب
21 fi فِي -
22 zulumati karanlıklarda ظُلُمَاتِ ظلم
23 l-erdi yerin الْأَرْضِ ارض
24 ve la ve olmaz وَلَا -
25 ratbin bir nem رَطْبٍ رطب
26 ve la ve ne de وَلَا -
27 yabisin bir kuru يَابِسٍ يبس
28 illa dışında إِلَّا -
29 fi فِي -
30 kitabin bir kitaptadır كِتَابٍ كتب
31 mubinin apaçık مُبِينٍ بين

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

6. En'âm Suresi

Ayet 73

Arapça Metin (Harekeli)

862|6|73|وَهُوَ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ بِٱلْحَقِّ وَيَوْمَ يَقُولُ كُن فَيَكُونُ قَوْلُهُ ٱلْحَقُّ وَلَهُ ٱلْمُلْكُ يَوْمَ يُنفَخُ فِى ٱلصُّورِ عَٰلِمُ ٱلْغَيْبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ وَهُوَ ٱلْحَكِيمُ ٱلْخَبِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

862|6|73|وهو الذي خلق السموت والارض بالحق ويوم يقول كن فيكون قوله الحق وله الملك يوم ينفخ في الصور علم الغيب والشهده وهو الحكيم الخبير

Latin Literal

73. Ve huvellezî halakas semâvâti vel arda bil hakk(hakkı), ve yevme yekûlu kun fe yekûn(yekûnu), kavluhul hakk(hakku), ve lehul mulku yevme yunfehu fîs sûr(sûri), âlimul gaybi veş şehâdeh(şehâdeti), ve huvel hakîmul habîr(habîru).

Türkçe Çeviri

Ve O; O ki yarattı gökleri162 ve yeri hakla/gerçekle; ve gün (ki) der: "Ol!"; öyle ki olur (o); O’nun hak/gerçek kavli/sözü; ve O’nadır mülk; gün (ki) üfürülür Sur'a64; bilendir gaybı62 ve şahitliyi/tanıklıyı*; ve O Hakîm'dir9; Habîr'dir466.

Ahmed Samira Çevirisi

73 And He is who created the skies/space and the earth/Planet Earth with the truth , and a day He says: "Be." So it becomes, His saying/words (is) the truth, and to Him (is) the ownership ; a day the horn/bugle be blown into,85(He is) knower (of) the unseen/absent , and the testimony/presence , and He is the wise/judicious, the expert/experienced.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve huve ve O وَهُوَ -
2 llezi o ki الَّذِي -
3 haleka yarattı خَلَقَ خلق
4 s-semavati gökleri السَّمَاوَاتِ سمو
5 vel'erde ve yeri وَالْأَرْضَ ارض
6 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
7 ve yevme ve gündür وَيَوْمَ يوم
8 yekulu der يَقُولُ قول
9 kun Ol! كُنْ كون
10 fe yekunu öyle ki olur فَيَكُونُ كون
11 kavluhu kavli/sözü O’nun قَوْلُهُ قول
12 l-hakku hak/gerçek الْحَقُّ حقق
13 velehu ve O’nadır وَلَهُ -
14 l-mulku mülk الْمُلْكُ ملك
15 yevme gündür يَوْمَ يوم
16 yunfehu üfürülür يُنْفَخُ نفخ
17 fi فِي -
18 s-suri Sur'a الصُّورِ صور
19 aalimu bilendir عَالِمُ علم
20 l-gaybi gaybı الْغَيْبِ غيب
21 ve şşehadeti ve şahitliyi/tanıklıyı وَالشَّهَادَةِ شهد
22 ve huve ve O وَهُوَ -
23 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم
24 l-habiru Haber الْخَبِيرُ خبر

Notlar

Not 1

*Tanık olunmuş, görünmüş, tespit edilmiş.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Sur Kavram 64

64 Borazan. Evrenimiz borazan şeklinde bir yapının yüzeyindedir. Borazan içine karanlık enerji üflenir. Bu üfleme evreni hızlanarak genişletir.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Habîr. Kavram 466

466 Haberdar.

7. A'râf Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

961|7|7|فَلَنَقُصَّنَّ عَلَيْهِم بِعِلْمٍ وَمَا كُنَّا غَآئِبِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

961|7|7|فلنقصن عليهم بعلم وما كنا غايبين

Latin Literal

7. Fe le nekussanne aleyhim bi ilmin ve mâ kunnâ gâibîn(gâibîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki mutlak kıssalaştırırız430 onlara bir ilimle*; ve gayb62 olmuş değiliz.

Ahmed Samira Çevirisi

7 So We will inform/narrate on (to) them with knowledge and We were not absent.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 felenekussanne öyle ki mutlak kıssalaştırırız فَلَنَقُصَّنَّ قصص
2 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
3 biilmin bir ilimle بِعِلْمٍ علم
4 ve ma ve değiliz وَمَا -
5 kunna olmuş كُنَّا كون
6 gaibine gayb غَائِبِينَ غيب

Notlar

Not 1

*Kıssalaştırma mutlak ki bir ilimle/bilimle olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

9. Tevbe Suresi

Ayet 78

Arapça Metin (Harekeli)

1313|9|78|أَلَمْ يَعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ يَعْلَمُ سِرَّهُمْ وَنَجْوَىٰهُمْ وَأَنَّ ٱللَّهَ عَلَّٰمُ ٱلْغُيُوبِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1313|9|78|الم يعلموا ان الله يعلم سرهم ونجويهم وان الله علم الغيوب

Latin Literal

78. E lem ya’lemû ennallâhe ya’lemu sırrehum ve necvâhum ve ennallâhe allamul guyûb(guyûbi).

Türkçe Çeviri

Hiç bilmezler mi ki Allah bilir sırlarını ve sakladıklarını; ve ki Allah bilendir gaybı62.

Ahmed Samira Çevirisi

78 Did they not know that God knows their secret and their confidential talk/secret conversation, and that God (is) all knower (of) the unseens/invisible/(unknowns)?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elem hiç أَلَمْ -
2 yea'lemu bilmezler mi يَعْلَمُوا علم
3 enne ki أَنَّ -
4 llahe Allah اللَّهَ -
5 yea'lemu bilir يَعْلَمُ علم
6 sirrahum sırlarını onların سِرَّهُمْ سرر
7 ve necvahum ve sakladıklarını وَنَجْوَاهُمْ نجو
8 ve enne ve ki وَأَنَّ -
9 llahe Allah اللَّهَ -
10 allamu bilendir عَلَّامُ علم
11 l-guyubi gaybi الْغُيُوبِ غيب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

9. Tevbe Suresi

Ayet 94

Arapça Metin (Harekeli)

1329|9|94|يَعْتَذِرُونَ إِلَيْكُمْ إِذَا رَجَعْتُمْ إِلَيْهِمْ قُل لَّا تَعْتَذِرُوا۟ لَن نُّؤْمِنَ لَكُمْ قَدْ نَبَّأَنَا ٱللَّهُ مِنْ أَخْبَارِكُمْ وَسَيَرَى ٱللَّهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُۥ ثُمَّ تُرَدُّونَ إِلَىٰ عَٰلِمِ ٱلْغَيْبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1329|9|94|يعتذرون اليكم اذا رجعتم اليهم قل لا تعتذروا لن نومن لكم قد نبانا الله من اخباركم وسيري الله عملكم ورسوله ثم تردون الي علم الغيب والشهده فينبيكم بما كنتم تعملون

Latin Literal

94. Ya’tezirûne ileykum izâ reca’tum ileyhim, kul lâ ta’tezirû len nu’mine lekum kad nebbe enallâhu min ahbârikum, ve se yerallâhu amelekum ve resûluhu summe tureddûne ilâ âlimil gaybi veş şehâdetî fe yunebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Özür beyan ederler sizlere geri döndüğünüz zaman onlara; de ki: "Özür beyan etmeyin; asla iman47 etmeyiz sizlere; muhakkak haber verdi bizlere Allah haberlerinizden; ve görecek* Allah yaptıklarınızı sizlerin; ve resûlü (de); sonra döndürülürsünüz gaybı62 bilene doğru; ve şahit/tanık olana; öyle ki haber verir** sizlere yapar olduğunuzu."

Ahmed Samira Çevirisi

94 They apologize/excuse (themselves) to you, if you returned to them, say: "Do not apologize/excuse (yourselves), we will never believe for you, God had informed us from your news/information , and God will see your deed and His messenger, then you (will) be returned to knower (of) the unseen/absent and the testimony/certification , so He informs you with what you were making/doing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yea'tezirune özür beyan ederler يَعْتَذِرُونَ عذر
2 ileykum sizlere إِلَيْكُمْ -
3 iza zaman إِذَا -
4 racea'tum geri döndüğünüz رَجَعْتُمْ رجع
5 ileyhim onlara إِلَيْهِمْ -
6 kul de ki قُلْ قول
7 la لَا -
8 tea'teziru özür beyan etmeyin تَعْتَذِرُوا عذر
9 len asla لَنْ -
10 nu'mine iman etmeyiz نُؤْمِنَ امن
11 lekum sizlere لَكُمْ -
12 kad muhakkak قَدْ -
13 nebbeena haber verdi bizlere نَبَّأَنَا نبا
14 llahu Allah اللَّهُ -
15 min مِنْ -
16 ehbarikum haberlerinizden أَخْبَارِكُمْ خبر
17 ve seyera ve görecek وَسَيَرَى راي
18 llahu Allah اللَّهُ -
19 amelekum yaptıklarınızı sizlerin عَمَلَكُمْ عمل
20 ve rasuluhu ve resûlü وَرَسُولُهُ رسل
21 summe sonra ثُمَّ -
22 turaddune döndürülürsünüz تُرَدُّونَ ردد
23 ila doğru إِلَىٰ -
24 aalimi bilene عَالِمِ علم
25 l-gaybi gaybı الْغَيْبِ غيب
26 ve şşehadeti ve şahit/tanık olana وَالشَّهَادَةِ شهد
27 feyunebbiukum öyle ki haber verir sizlere فَيُنَبِّئُكُمْ نبا
28 bima بِمَا -
29 kuntum olduğunuza كُنْتُمْ كون
30 tea'melune yaparlar تَعْمَلُونَ عمل

Notlar

Not 1

*Apaçık ortaya koyacak, hesabınızı görecek.**Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

9. Tevbe Suresi

Ayet 105

Arapça Metin (Harekeli)

1340|9|105|وَقُلِ ٱعْمَلُوا۟ فَسَيَرَى ٱللَّهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُۥ وَٱلْمُؤْمِنُونَ وَسَتُرَدُّونَ إِلَىٰ عَٰلِمِ ٱلْغَيْبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1340|9|105|وقل اعملوا فسيري الله عملكم ورسوله والمومنون وستردون الي علم الغيب والشهده فينبيكم بما كنتم تعملون

Latin Literal

105. Ve kuli’melû fe se yerallâhu amelekum ve resûluhu vel mu’minûn(mu’minûne), ve se tureddûne ilâ âlimil gaybi veş şehâdeti fe yunebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve de ki: "Yapın; öyle ki görecek Allah yaptıklarınızı; ve resûlü* (de); ve müminler27 (de); sonra döndürülürsünüz bilene** doğru gaybı62 ve tanıklığı/şahitliği; öyle ki haber verir*** sizlere yapar olduğunuzu."

Ahmed Samira Çevirisi

105 And say: "Make/work , so God and His messenger and the believers will see your deeds, and you will be returned to knower (of) the unseen/supernatural and the testimony/certification , so He informs you with what you were making/doing."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kuli ve de ki وَقُلِ قول
2 a'melu yapın اعْمَلُوا عمل
3 feseyera öyle ki görecek فَسَيَرَى راي
4 llahu Allah اللَّهُ -
5 amelekum yaptıklarınızı عَمَلَكُمْ عمل
6 ve rasuluhu ve resûlü (de) وَرَسُولُهُ رسل
7 velmu'minune ve müminler (de) وَالْمُؤْمِنُونَ امن
8 ve seturaddune sonra döndürülürsünüz وَسَتُرَدُّونَ ردد
9 ila doğru إِلَىٰ -
10 aalimi bilene عَالِمِ علم
11 l-gaybi gaybı الْغَيْبِ غيب
12 ve şşehadeti ve tanıklığı/şahitliği وَالشَّهَادَةِ شهد
13 feyunebbiukum öyle ki haber verir sizlere فَيُنَبِّئُكُمْ نبا
14 bima بِمَا -
15 kuntum olduğunuzu كُنْتُمْ كون
16 tea'melune yaparlar تَعْمَلُونَ عمل

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed. **Yüce Allah'a.***Yüce Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

10. Yunus Suresi

Ayet 20

Arapça Metin (Harekeli)

1382|10|20|وَيَقُولُونَ لَوْلَآ أُنزِلَ عَلَيْهِ ءَايَةٌ مِّن رَّبِّهِۦ فَقُلْ إِنَّمَا ٱلْغَيْبُ لِلَّهِ فَٱنتَظِرُوٓا۟ إِنِّى مَعَكُم مِّنَ ٱلْمُنتَظِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1382|10|20|ويقولون لولا انزل عليه ايه من ربه فقل انما الغيب لله فانتظروا اني معكم من المنتظرين

Latin Literal

20. Ve yekûlûne lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), fe kul innemel gaybu lillâhi fentezirû, innî meakum minel muntazirîn(muntazirîne).

Türkçe Çeviri

Ve derler: "Oysa indirilmedi ona* bir ayet287 Rabbinden4 onun*"; öyle ki de ki: "Gayb62 ancak Allah’adır; öyle ki gözetleyin; doğrusu ben (de) sizinle beraber gözetleyenlerdenim."

Ahmed Samira Çevirisi

20 And they say: "If only an evidence/sign was descended on him from his Lord." So say: "But the absent/supernatural (is) to God so wait , that I am with you from the waiting .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yekulune ve derler وَيَقُولُونَ قول
2 levla oysa لَوْلَا -
3 unzile indirilmedi أُنْزِلَ نزل
4 aleyhi ona عَلَيْهِ -
5 ayetun bir ayet ايَةٌ ايي
6 min مِنْ -
7 rabbihi Rabbinden رَبِّهِ ربب
8 fekul öyle ki de ki فَقُلْ قول
9 innema ancak إِنَّمَا -
10 l-gaybu gayb الْغَيْبُ غيب
11 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
12 fenteziru öyleyse gözetleyin فَانْتَظِرُوا نظر
13 inni doğrusu ben إِنِّي -
14 meakum sizinle beraber مَعَكُمْ -
15 mine مِنَ -
16 l-muntezirine gözetleyenlerdenim الْمُنْتَظِرِينَ نظر

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

11. Hûd Suresi

Ayet 31

Arapça Metin (Harekeli)

1502|11|31|وَلَآ أَقُولُ لَكُمْ عِندِى خَزَآئِنُ ٱللَّهِ وَلَآ أَعْلَمُ ٱلْغَيْبَ وَلَآ أَقُولُ إِنِّى مَلَكٌ وَلَآ أَقُولُ لِلَّذِينَ تَزْدَرِىٓ أَعْيُنُكُمْ لَن يُؤْتِيَهُمُ ٱللَّهُ خَيْرًا ٱللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا فِىٓ أَنفُسِهِمْ إِنِّىٓ إِذًا لَّمِنَ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1502|11|31|ولا اقول لكم عندي خزاين الله ولا اعلم الغيب ولا اقول اني ملك ولا اقول للذين تزدري اعينكم لن يوتيهم الله خيرا الله اعلم بما في انفسهم اني اذا لمن الظلمين

Latin Literal

31. Ve lâ ekûlu lekum indî hazâinullâhi ve lâ a’lemul gaybe ve lâ ekûlu innî melekun ve lâ ekûlu lillezîne tezderî a’yunukum len yu’tiyehumullâhu hayrâ(hayren), allâhu a’lemu bimâ fî enfusihim, innî izen le minez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

"Ve demiyorum sizlere indimdedir/katımdadır Allah'ın hazineleri; ve bilmiyorum gaybı62; ve demiyorum 'doğrusu ben bir meleğim'; ve demiyorum kimseler* için (ki) azarlar/hor görür gözleriniz 'asla vermez onlara Allah bir hayır'; Allah daha iyi bilir nefislerindekini201 onların; doğrusu ben o zaman mutlak zalimlerdenim257."

Ahmed Samira Çevirisi

31 And I do not say to you: ’At me (are) God’s safes/storages (treasures), and I do not know the unseen/absent .’And I do not say: ’That I am (an) angel .’ And I do not say to those who your eyes/sights despise/belittle : ’God will never/not give/bring them goodness .’ God (is) more knowledgeable with what (is) in their selves, that I am then from (E) the unjust/oppressors.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve وَلَا -
2 ekulu demiyorum أَقُولُ قول
3 lekum sizlere لَكُمْ -
4 indi indimdedir/katımdadır عِنْدِي عند
5 hazainu hazineleri خَزَائِنُ خزن
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 ve la ve وَلَا -
8 ea'lemu bilmiyorum أَعْلَمُ علم
9 l-gaybe gaybı الْغَيْبَ غيب
10 ve la ve وَلَا -
11 ekulu demiyorum أَقُولُ قول
12 inni doğrusu ben إِنِّي -
13 melekun bir meleğim مَلَكٌ ملك
14 ve la ve وَلَا -
15 ekulu demiyorum أَقُولُ قول
16 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
17 tezderi azarladığı/hor gördüğü تَزْدَرِي زري
18 ea'yunukum gözlerinizin أَعْيُنُكُمْ عين
19 len asla لَنْ -
20 yu'tiyehumu vermez onlara يُؤْتِيَهُمُ اتي
21 llahu Allah اللَّهُ -
22 hayran bir hayır خَيْرًا خير
23 llahu Allah اللَّهُ -
24 ea'lemu daha iyi bilir أَعْلَمُ علم
25 bima olanı بِمَا -
26 fi فِي -
27 enfusihim onların nefislerindekini أَنْفُسِهِمْ نفس
28 inni doğrusu ben إِنِّي -
29 izen o zaman إِذًا -
30 lemine mutlak لَمِنَ -
31 z-zalimine zalimlerdenim الظَّالِمِينَ ظلم

Notlar

Not 1

*Müminler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

11. Hûd Suresi

Ayet 49

Arapça Metin (Harekeli)

1520|11|49|تِلْكَ مِنْ أَنۢبَآءِ ٱلْغَيْبِ نُوحِيهَآ إِلَيْكَ مَا كُنتَ تَعْلَمُهَآ أَنتَ وَلَا قَوْمُكَ مِن قَبْلِ هَٰذَا فَٱصْبِرْ إِنَّ ٱلْعَٰقِبَةَ لِلْمُتَّقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1520|11|49|تلك من انبا الغيب نوحيها اليك ما كنت تعلمها انت ولا قومك من قبل هذا فاصبر ان العقبه للمتقين

Latin Literal

49. Tilke min enbâil gaybi nûhîhâ ileyk(ileyke), mâ kunte ta’lemuhâ ente ve lâ kavmuke min kabli hâzâ, fasbır, innel âkıbete lil muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

İşte şu (ki) gayb62 haberlerindendir; vahy603 ederiz onu* üzerine; olmuş değildin bilir onu* sen** ve ne de senin kavmin/toplumun öncesinde bunun; öyle ki sabret51; doğrusu akıbet892 takva21 sahiplerinedir.

Ahmed Samira Çevirisi

49 Those are from the unseen information/news, We inspire/transmit it to you, you were not knowing it, you, and nor your nation from before, that, so be patient that the end (result is) to the fearing and obeying.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 tilke işte şu تِلْكَ -
2 min مِنْ -
3 enba'i haberlerindendir أَنْبَاءِ نبا
4 l-gaybi gayb الْغَيْبِ غيب
5 nuhiha vahy ederiz onu نُوحِيهَا وحي
6 ileyke üzerine إِلَيْكَ -
7 ma değildin مَا -
8 kunte olmuş كُنْتَ كون
9 tea'lemuha bilir onu تَعْلَمُهَا علم
10 ente sen أَنْتَ -
11 ve la ve ne de وَلَا -
12 kavmuke senin kavmin قَوْمُكَ قوم
13 min مِنْ -
14 kabli öncesinde قَبْلِ قبل
15 haza bunun هَٰذَا -
16 fesbir öyle ki sabret فَاصْبِرْ صبر
17 inne doğrusu إِنَّ -
18 l-aakibete akibet الْعَاقِبَةَ عقب
19 lilmuttekine takva sahiplerinedir لِلْمُتَّقِينَ وقي

Notlar

Not 1

*Gaybı.**Resûl Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

11. Hûd Suresi

Ayet 123

Arapça Metin (Harekeli)

1594|11|123|وَلِلَّهِ غَيْبُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَإِلَيْهِ يُرْجَعُ ٱلْأَمْرُ كُلُّهُۥ فَٱعْبُدْهُ وَتَوَكَّلْ عَلَيْهِ وَمَا رَبُّكَ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1594|11|123|ولله غيب السموت والارض واليه يرجع الامر كله فاعبده وتوكل عليه وما ربك بغفل عما تعملون

Latin Literal

123. Ve lillâhi gaybus semâvâti vel ardı ve ileyhi yurceul emru kulluhu fa’budhu ve tevekkel aleyh(aleyhi), ve mâ rabbuke bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve Allah’adır gaybı62 göklerin162 ve yerin; ve O'na* döndürülür emir351; her biri onun**; öyle ki kulluk46 et O’na*; ve tevekkül79 et O’na* karşı; ve değildir (senin) Rabbin4 yaptıklarınıza bir gâfil310.

Ahmed Samira Çevirisi

123 And to God (is) the skies’/space’s and the earth’s/Planet Earth’s unseen/surpernatural , and to Him the matter/affair all of it is returned, so worship Him, and rely/depend on Him, and your Lord is not with ignoring/neglecting/disregarding from what you make/do

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velillahi ve Allah’adır وَلِلَّهِ -
2 gaybu gaybı غَيْبُ غيب
3 s-semavati göklerin السَّمَاوَاتِ سمو
4 vel'erdi ve yerin وَالْأَرْضِ ارض
5 ve ileyhi ve O'na وَإِلَيْهِ -
6 yurceu döndürülür يُرْجَعُ رجع
7 l-emru emir الْأَمْرُ امر
8 kulluhu her biri onun كُلُّهُ كلل
9 fea'budhu öyle ki kulluk et O’na فَاعْبُدْهُ عبد
10 ve teve kkel ve tevekkül et وَتَوَكَّلْ وكل
11 aleyhi O’na karşı عَلَيْهِ -
12 ve ma ve değildir وَمَا -
13 rabbuke Rabbin رَبُّكَ ربب
14 bigafilin bir gafil بِغَافِلٍ غفل
15 amma عَمَّا -
16 tea'melune yaptıklarınızdan تَعْمَلُونَ عمل

Notlar

Not 1

*Allah'a.**Emrin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Tevekkül Kavram 79

79 Vekil olarak yetkilendirmek, atamak, vazifelendirmek.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Gâfil, gâfil. Kavram 310

310 Aymaz, bilmez, farkında olmayan.

Emir Kavram 351

351 İş ve oluş. Levh-i Mahfuzdaki (Holografik evren prensibi kapsamında evrenimizi bir üst boyuttan saran 2D zar) rakamlanmış bilginin sicimlere (bak. sicim teorisi) ruh aracılığıyla iletilmesi. Sicimle aldıkları bilgilerle titreşirler ve atom altı parçacıklar oluşur. Evrenimiz ışık hızında çalışan bir 3D yazıcı gibi bilgiden yaratılır, canlanır.

12. Yusuf Suresi

Ayet 81

Arapça Metin (Harekeli)

1675|12|81|ٱرْجِعُوٓا۟ إِلَىٰٓ أَبِيكُمْ فَقُولُوا۟ يَٰٓأَبَانَآ إِنَّ ٱبْنَكَ سَرَقَ وَمَا شَهِدْنَآ إِلَّا بِمَا عَلِمْنَا وَمَا كُنَّا لِلْغَيْبِ حَٰفِظِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1675|12|81|ارجعوا الي ابيكم فقولوا يابانا ان ابنك سرق وما شهدنا الا بما علمنا وما كنا للغيب حفظين

Latin Literal

81. Irciû ilâ ebîkum fe kûlû yâ ebânâ innebneke serak(seraka), ve mâ şehidnâ illâ bimâ alimnâ ve mâ kunnâ lil gaybi hâfizîn(hâfizîne).

Türkçe Çeviri

"Dönün babanıza* doğru; öyle ki deyin: "Ey babamız! Doğrusu senin oğlun hırsızlık etti; ve şahitlik/tanıklık etmiş değiliz bildiğimizin dışında; ve olmuş değiliz gayba62 hafîzlar613.""

Ahmed Samira Çevirisi

81 Return to your father so say: ’You, our father, that your son stole/robbed, and we did not witness/testify except with what we knew, and we were not to the unseen observing/guarding .’

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 irciu dönün ارْجِعُوا رجع
2 ila doğru إِلَىٰ -
3 ebikum babanıza أَبِيكُمْ ابو
4 fe kulu öyle ki deyin فَقُولُوا قول
5 ya ebana ey babamız يَا أَبَانَا ابو
6 inne doğrusu إِنَّ -
7 bneke senin oğlun ابْنَكَ بني
8 seraka hırsızlık etti سَرَقَ سرق
9 ve ma ve değiliz وَمَا -
10 şehidna şahitlik/tanık etmedik شَهِدْنَا شهد
11 illa dışında إِلَّا -
12 bima بِمَا -
13 alimna bildiğimizin عَلِمْنَا علم
14 ve ma ve değiliz وَمَا -
15 kunna olduk كُنَّا كون
16 lilgaybi gayba لِلْغَيْبِ غيب
17 hafizine hafızları حَافِظِينَ حفظ

Notlar

Not 1

*Yakûb'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

12. Yusuf Suresi

Ayet 102

Arapça Metin (Harekeli)

1696|12|102|ذَٰلِكَ مِنْ أَنۢبَآءِ ٱلْغَيْبِ نُوحِيهِ إِلَيْكَ وَمَا كُنتَ لَدَيْهِمْ إِذْ أَجْمَعُوٓا۟ أَمْرَهُمْ وَهُمْ يَمْكُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1696|12|102|ذلك من انبا الغيب نوحيه اليك وما كنت لديهم اذ اجمعوا امرهم وهم يمكرون

Latin Literal

102. Zâlike min enbâil gaybi nûhîhi ileyk(ileyke), ve mâ kunte ledeyhim iz ecmaû emrehum ve hum yemkurûn(yemkurûne).

Türkçe Çeviri

İşte bu haberlerindendir gaybın62 (ki) vahy603 ederiz sana*; ve olmuş değildin onların** yanında toplandıkları zaman emirlerine200 ve onlar plan yapıyorlarken.

Ahmed Samira Çevirisi

102 That (is) from the unseen’s/hidden’s information/news, We inspire/transmit it to you, and you were not162by/near them when they all unanimously agreed their matter/affair, and (while) they are cheating/deceiving/scheming.

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Yûsuf'un kardeşlerinin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

emir, emretmek Kavram 200

200 Buyurmak, talepte bulunmak, istekte bulunmak, nasihat etmek, buyruk, talep, istek, nasihat. Kur'an'daki emretmek kavramı zorla bir şeyi yaptırmak, yapılmadığında ceza vermek asla değildir.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

13. Ra'd Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

1714|13|9|عَٰلِمُ ٱلْغَيْبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ ٱلْكَبِيرُ ٱلْمُتَعَالِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1714|13|9|علم الغيب والشهده الكبير المتعال

Latin Literal

9. Âlimul gaybi veş şehâdetil kebîrul muteâl(muteâli).

Türkçe Çeviri

Bilendir gaybı62 ve şahit/tanık olunanı; Kebîr’dir502; Muteâl’dir953.

Ahmed Samira Çevirisi

9 Knower (of) the unseen/hidden and the testimony/certification/presence, the great/exalted/revered, the most high, mighty, exalted and dignified.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Kebîr Kavram 502

502 Her şeyin ötesinde büyük.

16. Nahl Suresi

Ayet 77

Arapça Metin (Harekeli)

1976|16|77|وَلِلَّهِ غَيْبُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَآ أَمْرُ ٱلسَّاعَةِ إِلَّا كَلَمْحِ ٱلْبَصَرِ أَوْ هُوَ أَقْرَبُ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1976|16|77|ولله غيب السموت والارض وما امر الساعه الا كلمح البصر او هو اقرب ان الله علي كل شي قدير

Latin Literal

77. Ve lillâhi gaybus semâvâti vel ard(ardı), ve mâ emrus sâati illâ kelemhıl basari ev huve akreb(akrebu), innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ve Allah’adır gaybı62 göklerin162 ve yerin; ve değildir sâatin470 emri351 bir göz atış* gibi dışında veya o** daha yakındır***; doğrusu Allah her bir şey üzerine bir Kadîr’dir177.

Ahmed Samira Çevirisi

77 And to God (is) the skies’/space’s and the earth’s/Planet Earth’s unseen/invisible ; and the Hour’s/Resurrection’s order/command/matter/affair is not except as the eye sights’/knowledges’ twinkling/quick glance or it is nearer/closer, that God (is) on every thing capable/able .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velillahi ve Allah’adır وَلِلَّهِ -
2 gaybu gaybı غَيْبُ غيب
3 s-semavati göklerin السَّمَاوَاتِ سمو
4 vel'erdi ve yerin وَالْأَرْضِ ارض
5 ve ma ve değildir وَمَا -
6 emru emri أَمْرُ امر
7 s-saati saatin السَّاعَةِ سوع
8 illa dışında إِلَّا -
9 kelemhi bakışı gibidir كَلَمْحِ لمح
10 l-besari bir göz الْبَصَرِ بصر
11 ev veya أَوْ -
12 huve o هُوَ -
13 ekrabu daha yakındır أَقْرَبُ قرب
14 inne doğrusu إِنَّ -
15 llahe Allah اللَّهَ -
16 ala üzerine عَلَىٰ -
17 kulli her bir كُلِّ كلل
18 şey'in şey شَيْءٍ شيا
19 kadirun bir Kadîr’dir قَدِيرٌ قدر

Notlar

Not 1

*Gözün bir yere bakış süresi.**Emir.***Anlarız ki emir ışık hızında hareket etmektedir. Evrenin yırtıkları ışık hızında Güneş sistemimize ulaşacaktır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Kadîr Kavram 177

177 Ölçeklendiren, derecelendiren, değerini belirleyen.

Emir Kavram 351

351 İş ve oluş. Levh-i Mahfuzdaki (Holografik evren prensibi kapsamında evrenimizi bir üst boyuttan saran 2D zar) rakamlanmış bilginin sicimlere (bak. sicim teorisi) ruh aracılığıyla iletilmesi. Sicimle aldıkları bilgilerle titreşirler ve atom altı parçacıklar oluşur. Evrenimiz ışık hızında çalışan bir 3D yazıcı gibi bilgiden yaratılır, canlanır.

Sâat Kavram 470

470 Kıyamet. Evrenin uzay zaman kumaşının karanlık enerjinin aşırı üflemesi sonucu yırtılması ve evrenin hızla şişirilen (Sur'a üfleme) bir balonun patlaması gibi parçalanması. Yırtıklar ışık hızında tüm evrene yayılacaktır. Parçalanan evren yerçekimi kuvvetiyle tekrar tekillik haline dönecektir.

18. Kehf Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

2164|18|26|قُلِ ٱللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثُوا۟ لَهُۥ غَيْبُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ أَبْصِرْ بِهِۦ وَأَسْمِعْ مَا لَهُم مِّن دُونِهِۦ مِن وَلِىٍّ وَلَا يُشْرِكُ فِى حُكْمِهِۦٓ أَحَدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2164|18|26|قل الله اعلم بما لبثوا له غيب السموت والارض ابصر به واسمع ما لهم من دونه من ولي ولا يشرك في حكمه احدا

Latin Literal

26. Kulillâhu a’lemu bimâ lebisû, lehu gaybus semâvâti vel ard(ardı), ebsır bihî ve esmı’, mâ lehum min dûnihî min veliyyin ve lâ yuşriku fî hukmihî ehadâ(ehaden).

Türkçe Çeviri

De ki: “Allah en iyi bilendir kaldıklarını onların; O'nadır gaybı62 göklerin ve yerin; en iyi görür onu; ve en iyi işitir; yoktur onlara O'nun astından hiçbir veli28; ve ortak etmez kendi hükmüne birini.”

Ahmed Samira Çevirisi

26 Say: "God (is) more knowledgeable with what they stayed/remained , for Him (are) the skies’/space’s and the earth’s/Planet Earth’s unseen/invisible , see/look/understand with Him, and make (to) hear/listen, (there is) none for them from other than Him (as a) guardian/ally , and He does not share/make partners in His judgment/rule anyone.201

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kuli de ki قُلِ قول
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 ea'lemu en iyi bilendir أَعْلَمُ علم
4 bima بِمَا -
5 lebisu kaldıklarını onların لَبِثُوا لبث
6 lehu O'nundur لَهُ -
7 gaybu gaybı/bilinmeyeni غَيْبُ غيب
8 s-semavati göklerin السَّمَاوَاتِ سمو
9 vel'erdi ve yerin وَالْأَرْضِ ارض
10 ebsir en iyi görür أَبْصِرْ بصر
11 bihi onu بِهِ -
12 ve esmia' ve en iyi işitir وَأَسْمِعْ سمع
13 ma yoktur مَا -
14 lehum onlara لَهُمْ -
15 min مِنْ -
16 dunihi O'nun astından دُونِهِ دون
17 min hiçbir مِنْ -
18 veliyyin veli (yakın koruyucu) وَلِيٍّ ولي
19 ve la ve وَلَا -
20 yuşriku ortak etmez يُشْرِكُ شرك
21 fi فِي -
22 hukmihi kendi hükmüne حُكْمِهِ حكم
23 ehaden birini أَحَدًا احد

Notlar

Not

Yüce Allah bu ayette mağarada gençlerin ne kadar kaldığını en iyi kendisinin bilebileceğini, kendisi ancak dilerse başkalarının onun ilmini kuşatabileceğine vurgu yapmıştır. Gençler mağarada kaç sene kaldılar, nasıl zaman yolculuğu yaptılar gibi soruların elbette kesin cevabını bizlere Rabb’imiz verir. Bu cevapları da şerefli Kur’an’a yerleştirerek bizlere gösterir ki bizler Kur’an’ın yüce Allah katından geldiğine kesin olarak kanaat getirelim; sadece Kur’an’a teslim olalım. Sadece Kur’an’a teslim olma süreci başlarsa yüce Allah bizim velimiz olur; yakın koruyucumuz olur. Ayetin sonunda ‘ve ortak etmez kendi hükmüne birini’ geçişi o kadar önemlidir ki, bu geçiş herkese ders olmalıdır. Yüce Allah hükmü olan Kur’an haricinde hiçbir şeyi dinde hüküm koyucu olarak kabul etmez. Dinlerini parça etmiş olan;Ey Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbelî, Zahiri kardeşlerim!Ey Ezarika, Sufr’îyye, Necadat, Acaride, İbadiyye kardeşlerim!Ey Caferî, Zeydî, İsmailî kardeşlerim!Ey Alevi kardeşlerim! Ey Protestan, Katolik, Ortodoks Hristiyan kardeşlerim!Ey Hasidî, Ferisî, Sadukî, Essnî, Zelot, Rabbânî, İseviyye, Yudganiyye Yahudi kardeşlerim!Yüce Allah’a iman etmiş olan insanlar!Yüce Allah’ın bir rahmeti olan, bir hatırlatması olan Kur’an varken ne olur onun astından kitaplar edinmeyin. Hepiniz “en doğru mezhep benimkidir; en doğru mezhep benim tabi olduğum mezheptir, en doğru yol benim yolumdur; Allah’a en yakın yol benim yolumdur” diyorsunuz. Samimisiniz; biliyorum. Yüce Allah’a iman ediyorsunuz, ahirete iman ediyorsunuz, samimi olarak yüce Allah’a ibadet ediyorsunuz. Bazılarınız oruç tutuyor, namaz kılıyor. Ancak durum sizlerin düşündüğü gibi değildir. Ne yaparsanız yapın eğer en ufak bir şirk günahını işlerseniz tüm yaptıklarınız boşa gidecektir. Şeytan da bunu biliyor ve insanlara bu günahı işletmek için elinden geleni yapıyor. O da biliyor ki tüm ömrünü alnı secdede geçiren bir kimse secdede Yüce Allah’a yönelirken O’nun astından başkalarına da yönelirse tüm yaptıkları boşa gidecektir.6:88 İşte bu, kılavuzudur Allah'ın; doğru yola iletir onunla kullarından dilediği kimseyi; ve eğer ortak koşsalardı mutlak boşa çıkardı onlardan yapmış oldukları.İnsanların çoğunluğu dinlerini parça parça edip hiziplere bölmüştür. 30:32 Kimselerden; parça parça ettiler dinlerini; ve oldular takipçiler; her bir hizip/bölük yanındakiyle ferahlayanlar/rahatlayanlardır.Oysa yüce Allah’ın katında sadece tek bir din vardır. O da İslam’dır. İslam da İbrahim peygamberin dinidir; Musa peygamberin dinidir, İsa peygamberin dinidir, Muhammed peygamberin dinidir. Tüm peygamberin dini tek dindir. O da İslam’dır. Sadece Kur’an’dır. Ahirette İslam’dan başka bir din asla kabul edilmeyecektir.3:19 Doğrusu Allah indinde/katında din İslam’dır; ve ayrılığa-ihtilafa düştüler/farklılaştılar kitap verilen kimseler, onlara gelen ilim sonrasında; zorbalık/baskı/yozlaşma aralarında; başka değil; ve kim kâfirlik eder/örter Allah'ın ayetlerini; öyle ki doğrusu Allah seridir/çabuktur hesapta/hesaplaşmada.3:85 Ve kim arzular/arar İslam’dan başka bir din; öyle ki asla kabul edilmez ondan; ve o ahirette hüsran içinde olanlardandır/kaybedenlerdendir.4:125 Ve kim daha güzeldir kimseden bir dinen? Teslim etti yüzünü Allah'a; ve o güzel işler yapandır; ve tabi oldu İbrahim’in inanç öğretisine; bir tek tanrıcı; ve edindi Allah İbrahim’i bir dost.6:161 De ki: “Şüphesiz beni; doğruya kılavuzladı beni Rabb’im; dosdoğru bir yola; doğru/düzgün bir dine; İbrahim'in inanç öğretisine; bir tek tanrıcı; ve değildi olmuş (İbrahim) müşriklerden/ortak koşanlardan.Peygamber buyurdu ki diye başlayan, tamamı zan ve varsayım olan söylentileri/sözleri/hadisleri lütfen yüce Allah’ın sözü olan Kur’an’la bir tutmayın. Zannı tümden terk edin; çünkü resuller kendilerine indirilen kitaplar haricinde dinde hüküm koyucu tek bir kelime etmedi. Peygamberimiz de Kur’an haricinde dinde hüküm koyan asla bir şey söylemedi, okumadı. Yüce Allah’ın elçisi olarak görevini yaptı. Kur’an’ı okudu. Kur’an’ı söyledi. Kur’an haricinde din adına bir şey söyleseydi mutlak ki yüce Allah gereğini yapardı. 69:43 Bir indirilen (Kur’an); alemlerin Rabb’inden.69:44 Ve eğer söylerse (resul Muhammed) bize karşı bazı sözler.69:45 Mutlak alırdık ondan sağ eli.69:46 Sonra mutlak keserdik ondan şah damarı.69:47 Öyle ki, olamazdı sizden hiçbirisi; ondan (resul Muhammed’den) (onu) engelleyen.Kur’an bize yeter. Yüce Allah’ın kitabı bize yeter. Bana ne olmuş ki yüce Allah’ın biricik kitabı elimdeyken onun astından kitaplar edinecekmişim!Kur’an doğru yolu gösteren bir nurdur, aydınlıktır. Elbette sadece Kur’an’ın takip edilmesi gerekir.5:15 Ey ehli kitap! Muhakkak ki geldi size resûlümüz; beyan eder/bildirir/deklere eder sizlere, kitaptan gizler/saklar olduğunuzdan çoğunu; ve ki siler çoğunu; muhakkak geldi size Allah’tan bir nur; ve bir kitap (Kur’an); apaçık.5:16 Kılavuzlar onunla (Kur’an’la) Allah, rızasına tabi olan kimseyi; barışcıl/esenlikli/güvenli yollara; ve çıkarır onları (Kur’an) karanlıklardan nura/aydınlığa; izniyle O’nun (Allah’ın); ve kılavuzlar (Kur’an) dosdoğru bir yola.Muhammed peygamber kendisine indirilen Kur’an’ı okudu ve insanlara sadece Kur’an’ı deklere etti. Kur’an da kendisine tabi olan kimseleri karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kitabın sonlarına yaklaştık. Kur’an’ın birçok mucizesine tanık olduk. Artık sadece Kur’an’a teslim olma vakti geldi. Kur’an’ımızı anlayarak okuma vakti geldi. Kur’an’ı anlayabilmek, ona dokunabilmek için öncelikle kendimizi aklen temizlememiz gereklidir. Bu nedenle Kur’an haricinde dinî hüküm koyan; Kur’an’ın astından olan tüm kitapları, tüm bilgileri, tüm gelenekleri terk ederek Kur’an okumaya başlamalıyız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

35. Fâtır Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

3676|35|18|وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ وَإِن تَدْعُ مُثْقَلَةٌ إِلَىٰ حِمْلِهَا لَا يُحْمَلْ مِنْهُ شَىْءٌ وَلَوْ كَانَ ذَا قُرْبَىٰٓ إِنَّمَا تُنذِرُ ٱلَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُم بِٱلْغَيْبِ وَأَقَامُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَمَن تَزَكَّىٰ فَإِنَّمَا يَتَزَكَّىٰ لِنَفْسِهِۦ وَإِلَى ٱللَّهِ ٱلْمَصِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

3676|35|18|ولا تزر وازره وزر اخري وان تدع مثقله الي حملها لا يحمل منه شي ولو كان ذا قربي انما تنذر الذين يخشون ربهم بالغيب واقاموا الصلوه ومن تزكي فانما يتزكي لنفسه والي الله المصير

Latin Literal

18. Ve lâ tezirû vâziretun vizre uhrâ, ve in ted’u muskaletun ilâ himlihâ lâ yuhmel minhu şey’un ve lev kâne zâ kurbâ, innemâ tunzirullezîne yahşevne rabbehum bil gaybi ve ekâmûs salâh(salâte), ve men tezekkâ fe innemâ yetezekkâ li nefsih(nefsihî), ve ilâllâhil masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Ve üstlenmez/yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; ve eğer çağırsa bir ağır yük yüklenen, yüklenmeye onu (yükü); yüklenmez (çağrılan) ondan (yükten) bir şey; kaldı ki olsa (bile) yakınlık sahibi; ancak uyarırsın kimseleri; haşyet53 duyarlar Rablerinden4 gaybla62*; ve ikame572 ederler salâtı5; ve kim zekâtlanırsa10 (verirse zekâtı) ; öyle ki ancak zekâtlanmış10 olur (vermiş olur zekâtı) kendi nefsin için; ve Allah'a doğrudur dönüş yeri.

Ahmed Samira Çevirisi

18 And no sinner/loader/burdener (F) (self) carries/bears/sins (F) another’s sin/load/burden , and if she/it calls (a) burdened/loaded (F) (self) to (remove) her/its weight/load , nothing from it (will) be carried/lifted a thing, and even if it was/is (to) of relations , truly/indeed you warn/give notice (to) those who fear their Lord with the unseen/hidden and they kept up the prayers, and who purifies , so but he purifies to/for him self, and to God (is) the end/destination.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve وَلَا -
2 teziru üstlenmez/yüklenmez تَزِرُ وزر
3 vaziratun bir yüklenici وَازِرَةٌ وزر
4 vizra yükünü وِزْرَ وزر
5 uhra başkasının أُخْرَىٰ اخر
6 ve in ve eğer وَإِنْ -
7 ted'u çağırsa تَدْعُ دعو
8 muskaletun bir ağır yük yüklenen مُثْقَلَةٌ ثقل
9 ila إِلَىٰ -
10 himliha yüklenmeye onu (yükü) حِمْلِهَا حمل
11 la لَا -
12 yuhmel yüklenmez يُحْمَلْ حمل
13 minhu ondan (yükten) مِنْهُ -
14 şey'un bir şey شَيْءٌ شيا
15 velev kaldı ki (bile) وَلَوْ -
16 kane olsa كَانَ كون
17 za sahibi ذَا -
18 kurba yakınlık قُرْبَىٰ قرب
19 innema ancak إِنَّمَا -
20 tunziru uyarırsın تُنْذِرُ نذر
21 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
22 yehşevne haşyet duyarlar/korkarlar يَخْشَوْنَ خشي
23 rabbehum Rablerinden رَبَّهُمْ ربب
24 bil-gaybi gaybla/görünmezle/bilinmezle (gözleriyle görmedikleri halde) بِالْغَيْبِ غيب
25 ve ekamu ve dikerler/ayağa kaldırırlar وَأَقَامُوا قوم
26 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
27 ve men ve kim وَمَنْ -
28 tezekka zekâtlanırsa/arınırsa (verirse zekâtı) تَزَكَّىٰ زكو
29 feinnema öyle ki ancak فَإِنَّمَا -
30 yetezekka zekâtlanmış/arınmış olur (vermiş olur zekâtı) يَتَزَكَّىٰ زكو
31 linefsihi kendi nefsin için لِنَفْسِهِ نفس
32 ve ila ve وَإِلَى -
33 llahi Allah'a doğrudur اللَّهِ -
34 l-mesiru dönüş yeri الْمَصِيرُ صير

Notlar

Not 1

*Gözleriyle görmedikleri halde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

53. Necm Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

4817|53|35|أَعِندَهُۥ عِلْمُ ٱلْغَيْبِ فَهُوَ يَرَىٰٓ

Arapça Metin (Harekesiz)

4817|53|35|اعنده علم الغيب فهو يري

Latin Literal

35. E indehu ilmul gaybi fe huve yerâ.

Türkçe Çeviri

İndinde/yanında mı onun* gaybın62 ilmi958 öyle ki o görür?

Ahmed Samira Çevirisi

35 Is it at him the unseen’s/absents knowledge so he sees/understands ?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eindehu indinde/yanında mı onun أَعِنْدَهُ عند
2 ilmu ilmi عِلْمُ علم
3 l-gaybi gaybın الْغَيْبِ غيب
4 fehuve öyle ki o فَهُوَ -
5 yera görür يَرَىٰ راي

Notlar

Not 1

*Sırt çeviren kimsenin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

72. Cin Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

5471|72|26|عَٰلِمُ ٱلْغَيْبِ فَلَا يُظْهِرُ عَلَىٰ غَيْبِهِۦٓ أَحَدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5471|72|26|علم الغيب فلا يظهر علي غيبه احدا

Latin Literal

26. Âlimul gaybi fe lâ yuzhiru alâ gaybihî ehadâ(ehaden).

Türkçe Çeviri

Bilendir gaybı62; öyle ki zahir/belli etmez kendi gaybı62 üzerine birini.

Ahmed Samira Çevirisi

26 Knower (of) the unseen/absent , so He does not reveal (to) anyone on His unseen/supernatural (secret) .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 aalimu bilendir عَالِمُ علم
2 l-gaybi gaybı الْغَيْبِ غيب
3 fela öyle ki فَلَا -
4 yuzhiru zahir/belli etmez يُظْهِرُ ظهر
5 ala üzerine عَلَىٰ -
6 gaybihi gaybı onun/kendi غَيْبِهِ غيب
7 ehaden birine أَحَدًا احد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

81. Tekvir Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

5822|81|24|وَمَا هُوَ عَلَى ٱلْغَيْبِ بِضَنِينٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

5822|81|24|وما هو علي الغيب بضنين

Latin Literal

24. Ve mâ huve alel gaybi bi danîn(danînin).

Türkçe Çeviri

Ve değildir o* gayba62 karşı bir geri duran/kıt/yetersiz**.

Ahmed Samira Çevirisi

24 And he is not on the unseen/supernatural (future) with withholding/clinging .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 huve o هُوَ -
3 ala üzerine عَلَى -
4 l-gaybi gayb الْغَيْبِ غيب
5 bidaninin bir kıt/yetersiz بِضَنِينٍ ضنن

Notlar

Not 1

*Cibrîl.**Geçmişe, geleceğe ait olan, evrenin her noktasının kuantum bilgilerini içeren Levh-i Mahfûz'a erişim yetkisi vardır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

82. İnfitâr Suresi

Ayet 16

Arapça Metin (Harekeli)

5843|82|16|وَمَا هُمْ عَنْهَا بِغَآئِبِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5843|82|16|وما هم عنها بغايبين

Latin Literal

16. Ve mâ hum anhâ bi gâibîn(gâibîne).

Türkçe Çeviri

Ve değildir onlar ondan* gayb62 olanlar**.

Ahmed Samira Çevirisi

16 And they are not from it with (being) absent/hidden .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 hum onlar هُمْ -
3 anha ondan عَنْهَا -
4 bigaibine gayb olanlar بِغَائِبِينَ غيب

Notlar

Not 1

*Cahîmden.**Gizlenemezler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 62: Gayb

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Gayb

Kavram No: 62

Kısa Açıklama: 62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 25

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: Kimselerdir * (ki) iman 47 ederler gayba 62 **; ve ikame 572 ederler salâtı 5 ; ve rızıklandırdığımızdan onları infak 6 ederler.

Arapça: 10|2|3|الذين يومنون بالغيب ويقيمون الصلوه ومما رزقنهم ينفقون

Bakara Suresi - Ayet 33

Türkçe Meal: Dedi (Allah): “Ey Âdem 50 ! Haber ver * onlara isimlerini 49 onların (Yüce Allah'ın sıfatlarını)”; öyle ki ne zaman haber * verdi (Âdem) onlara (meleklere) isimlerini 49 onların (Yüce Allah'ın sıfatlarını) dedi (Allah): “Dedim değil mi sizlere; doğrusu ben bilirim gaybını 62 göklerin 162 ve yerin; ve bilirim açık ettiğinizi ve gizler olduğunuzu.”

Arapça: 40|2|33|قال يادم انبيهم باسمايهم فلما انباهم باسمايهم قال الم اقل لكم اني اعلم غيب السموت والارض واعلم ما تبدون وما كنتم تكتمون

Mâide Suresi - Ayet 94

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Mutlak belalandırır 256 Allah avlanmadan şeyle (ki) erişir elleriniz ve mızraklarınız/zıpkınlarınız; bilindik kılması içindir Allah'ın (ki) kim korku 474 duyar O'na gaybta 62 ; öyle ki kim sınırı aştı/taştı bunun sonrası öyle ki onadır elim/acıklı bir azaptır.

Arapça: 763|5|94|يايها الذين امنوا ليبلونكم الله بشي من الصيد تناله ايديكم ورماحكم ليعلم الله من يخافه بالغيب فمن اعتدي بعد ذلك فله عذاب اليم

Mâide Suresi - Ayet 109

Türkçe Meal: Gündür (ki) bir araya getirir Allah resûlleri 418 ; öyle ki der (Allah): "Ne cevap verildi sizlere?"; derler: "Yoktur ilim/bilgi bizlere 563 ; doğrusu sen; sensin Alîm 8 (olan) gayba 62 .

Arapça: 778|5|109|يوم يجمع الله الرسل فيقول ماذا اجبتم قالوا لا علم لنا انك انت علم الغيوب

En'âm Suresi - Ayet 50

Türkçe Meal: De ki: "Demem sizlere (ki) indimdedir/yanımdadır Allah'ın hazineleri; ve bilmem gaybı 62 ; ve demem sizlere (ki) ben bir meleğim 48 ; tabi olur değilim üzerime vahyedilen * dışında"; de ki: "Aynı seviyede olur mu âmâ/kör ve gören; öyle ki tefekkür 357 etmez misiniz?"

Arapça: 839|6|50|قل لا اقول لكم عندي خزاين الله ولا اعلم الغيب ولا اقول لكم اني ملك ان اتبع الا ما يوحي الي قل هل يستوي الاعمي والبصير افلا تتفكرون

En'âm Suresi - Ayet 59

Türkçe Meal: Ve O’nun (Allah'ın) indindedir/yanındadır gaybın 62 anahtarları/açıcıları; bilmez (kimse) onu O’nun dışında; ve bilir (O) karadakini ve denizdekini; ve düşer değildir hiçbir bir varak/yaprak ancak bilir (O) onu; ve olmaz bir habbe/tahıl tanesi yerin karanlıklarında; ve olmaz bir nem ve ne de bir kuru; ancak apaçık bir kitaptadır.

Arapça: 848|6|59|وعنده مفاتح الغيب لا يعلمها الا هو ويعلم ما في البر والبحر وما تسقط من ورقه الا يعلمها ولا حبه في ظلمت الارض ولا رطب ولا يابس الا في كتب مبين

En'âm Suresi - Ayet 73

Türkçe Meal: Ve O; O ki yarattı gökleri 162 ve yeri hakla/gerçekle; ve gün (ki) der: "Ol!"; öyle ki olur (o); O’nun hak/gerçek kavli/sözü; ve O’nadır mülk; gün (ki) üfürülür Sur'a 64 ; bilendir gaybı 62 ve şahitliyi/tanıklıyı * ; ve O Hakîm'dir 9 ; Habîr'dir 466 .

Arapça: 862|6|73|وهو الذي خلق السموت والارض بالحق ويوم يقول كن فيكون قوله الحق وله الملك يوم ينفخ في الصور علم الغيب والشهده وهو الحكيم الخبير

A'râf Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Öyle ki mutlak kıssalaştırırız 430 onlara bir ilimle * ; ve gayb 62 olmuş değiliz.

Arapça: 961|7|7|فلنقصن عليهم بعلم وما كنا غايبين

Tevbe Suresi - Ayet 78

Türkçe Meal: Hiç bilmezler mi ki Allah bilir sırlarını ve sakladıklarını; ve ki Allah bilendir gaybı 62 .

Arapça: 1313|9|78|الم يعلموا ان الله يعلم سرهم ونجويهم وان الله علم الغيوب

Tevbe Suresi - Ayet 94

Türkçe Meal: Özür beyan ederler sizlere geri döndüğünüz zaman onlara; de ki: "Özür beyan etmeyin; asla iman 47 etmeyiz sizlere; muhakkak haber verdi bizlere Allah haberlerinizden; ve görecek * Allah yaptıklarınızı sizlerin; ve resûlü (de); sonra döndürülürsünüz gaybı 62 bilene doğru; ve şahit/tanık olana; öyle ki haber verir ** sizlere yapar olduğunuzu."

Arapça: 1329|9|94|يعتذرون اليكم اذا رجعتم اليهم قل لا تعتذروا لن نومن لكم قد نبانا الله من اخباركم وسيري الله عملكم ورسوله ثم تردون الي علم الغيب والشهده فينبيكم بما كنتم تعملون

Tevbe Suresi - Ayet 105

Türkçe Meal: Ve de ki: "Yapın; öyle ki görecek Allah yaptıklarınızı; ve resûlü * (de); ve müminler 27 (de); sonra döndürülürsünüz bilene ** doğru gaybı 62 ve tanıklığı/şahitliği; öyle ki haber verir *** sizlere yapar olduğunuzu."

Arapça: 1340|9|105|وقل اعملوا فسيري الله عملكم ورسوله والمومنون وستردون الي علم الغيب والشهده فينبيكم بما كنتم تعملون

Yunus Suresi - Ayet 20

Türkçe Meal: Ve derler: "Oysa indirilmedi ona * bir ayet 287 Rabbinden 4 onun * "; öyle ki de ki: "Gayb 62 ancak Allah’adır; öyle ki gözetleyin; doğrusu ben (de) sizinle beraber gözetleyenlerdenim."

Arapça: 1382|10|20|ويقولون لولا انزل عليه ايه من ربه فقل انما الغيب لله فانتظروا اني معكم من المنتظرين

Hûd Suresi - Ayet 31

Türkçe Meal: "Ve demiyorum sizlere indimdedir/katımdadır Allah'ın hazineleri; ve bilmiyorum gaybı 62 ; ve demiyorum 'doğrusu ben bir meleğim'; ve demiyorum kimseler * için (ki) azarlar/hor görür gözleriniz 'asla vermez onlara Allah bir hayır'; Allah daha iyi bilir nefislerindekini 201 onların; doğrusu ben o zaman mutlak zalimlerdenim 257 ."

Arapça: 1502|11|31|ولا اقول لكم عندي خزاين الله ولا اعلم الغيب ولا اقول اني ملك ولا اقول للذين تزدري اعينكم لن يوتيهم الله خيرا الله اعلم بما في انفسهم اني اذا لمن الظلمين

Hûd Suresi - Ayet 49

Türkçe Meal: İşte şu (ki) gayb 62 haberlerindendir; vahy 603 ederiz onu * üzerine; olmuş değildin bilir onu * sen ** ve ne de senin kavmin/toplumun öncesinde bunun; öyle ki sabret 51 ; doğrusu akıbet 892 takva 21 sahiplerinedir.

Arapça: 1520|11|49|تلك من انبا الغيب نوحيها اليك ما كنت تعلمها انت ولا قومك من قبل هذا فاصبر ان العقبه للمتقين

Hûd Suresi - Ayet 123

Türkçe Meal: Ve Allah’adır gaybı 62 göklerin 162 ve yerin; ve O'na * döndürülür emir 351 ; her biri onun ** ; öyle ki kulluk 46 et O’na * ; ve tevekkül 79 et O’na * karşı; ve değildir (senin) Rabbin 4 yaptıklarınıza bir gâfil 310 .

Arapça: 1594|11|123|ولله غيب السموت والارض واليه يرجع الامر كله فاعبده وتوكل عليه وما ربك بغفل عما تعملون

Yusuf Suresi - Ayet 81

Türkçe Meal: "Dönün babanıza * doğru; öyle ki deyin: "Ey babamız! Doğrusu senin oğlun hırsızlık etti; ve şahitlik/tanıklık etmiş değiliz bildiğimizin dışında; ve olmuş değiliz gayba 62 hafîzlar 613 .""

Arapça: 1675|12|81|ارجعوا الي ابيكم فقولوا يابانا ان ابنك سرق وما شهدنا الا بما علمنا وما كنا للغيب حفظين

Yusuf Suresi - Ayet 102

Türkçe Meal: İşte bu haberlerindendir gaybın 62 (ki) vahy 603 ederiz sana * ; ve olmuş değildin onların ** yanında toplandıkları zaman emirlerine 200 ve onlar plan yapıyorlarken.

Arapça: 1696|12|102|ذلك من انبا الغيب نوحيه اليك وما كنت لديهم اذ اجمعوا امرهم وهم يمكرون

Ra'd Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Bilendir gaybı 62 ve şahit/tanık olunanı; Kebîr’dir 502 ; Muteâl’dir 953 .

Arapça: 1714|13|9|علم الغيب والشهده الكبير المتعال

Nahl Suresi - Ayet 77

Türkçe Meal: Ve Allah’adır gaybı 62 göklerin 162 ve yerin; ve değildir sâatin 470 emri 351 bir göz atış * gibi dışında veya o ** daha yakındır *** ; doğrusu Allah her bir şey üzerine bir Kadîr’dir 177 .

Arapça: 1976|16|77|ولله غيب السموت والارض وما امر الساعه الا كلمح البصر او هو اقرب ان الله علي كل شي قدير

Kehf Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: De ki: “Allah en iyi bilendir kaldıklarını onların; O'nadır gaybı 62 göklerin ve yerin; en iyi görür onu; ve en iyi işitir; yoktur onlara O'nun astından hiçbir veli 28 ; ve ortak etmez kendi hükmüne birini.”

Arapça: 2164|18|26|قل الله اعلم بما لبثوا له غيب السموت والارض ابصر به واسمع ما لهم من دونه من ولي ولا يشرك في حكمه احدا

Fâtır Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Ve üstlenmez/yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; ve eğer çağırsa bir ağır yük yüklenen, yüklenmeye onu (yükü); yüklenmez (çağrılan) ondan (yükten) bir şey; kaldı ki olsa (bile) yakınlık sahibi; ancak uyarırsın kimseleri; haşyet 53 duyarlar Rablerinden 4 gaybla 62 *; ve ikame 572 ederler salâtı 5 ; ve kim zekâtlanırsa 10 (verirse zekâtı) ; öyle ki ancak zekâtlanmış 10 olur (vermiş olur zekâtı) kendi nefsin için; ve Allah'a doğrudur dönüş yeri.

Arapça: 3676|35|18|ولا تزر وازره وزر اخري وان تدع مثقله الي حملها لا يحمل منه شي ولو كان ذا قربي انما تنذر الذين يخشون ربهم بالغيب واقاموا الصلوه ومن تزكي فانما يتزكي لنفسه والي الله المصير

Necm Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: İndinde/yanında mı onun * gaybın 62 ilmi 958 öyle ki o görür?

Arapça: 4817|53|35|اعنده علم الغيب فهو يري

Cin Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: Bilendir gaybı 62 ; öyle ki zahir/belli etmez kendi gaybı 62 üzerine birini.

Arapça: 5471|72|26|علم الغيب فلا يظهر علي غيبه احدا

Tekvir Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Ve değildir o * gayba 62 karşı bir geri duran/kıt/yetersiz ** .

Arapça: 5822|81|24|وما هو علي الغيب بضنين

İnfitâr Suresi - Ayet 16

Türkçe Meal: Ve değildir onlar ondan * gayb 62 olanlar ** .

Arapça: 5843|82|16|وما هم عنها بغايبين