Arapça Metin (Harekeli)
3566|33|35|إِنَّ ٱلْمُسْلِمِينَ وَٱلْمُسْلِمَٰتِ وَٱلْمُؤْمِنِينَ وَٱلْمُؤْمِنَٰتِ وَٱلْقَٰنِتِينَ وَٱلْقَٰنِتَٰتِ وَٱلصَّٰدِقِينَ وَٱلصَّٰدِقَٰتِ وَٱلصَّٰبِرِينَ وَٱلصَّٰبِرَٰتِ وَٱلْخَٰشِعِينَ وَٱلْخَٰشِعَٰتِ وَٱلْمُتَصَدِّقِينَ وَٱلْمُتَصَدِّقَٰتِ وَٱلصَّٰٓئِمِينَ وَٱلصَّٰٓئِمَٰتِ وَٱلْحَٰفِظِينَ فُرُوجَهُمْ وَٱلْحَٰفِظَٰتِ وَٱلذَّٰكِرِينَ ٱللَّهَ كَثِيرًا وَٱلذَّٰكِرَٰتِ أَعَدَّ ٱللَّهُ لَهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا
Arapça Metin (Harekesiz)
3566|33|35|ان المسلمين والمسلمت والمومنين والمومنت والقنتين والقنتت والصدقين والصدقت والصبرين والصبرت والخشعين والخشعت والمتصدقين والمتصدقت والصيمين والصيمت والحفظين فروجهم والحفظت والذكرين الله كثيرا والذكرت اعد الله لهم مغفره واجرا عظيما
Latin Literal
35. İnnel muslimîne vel muslimâti vel mu’minîne vel mu’minâti vel kânitîne vel kânitâti ves sâdikîne ves sâdikâti ves sâbirîne ves sâbirâti vel hâşiîne vel hâşiâti vel mutesaddikîne vel mutesaddikâti ves sâimîne ves sâimâti vel hâfızîne furûcehum vel hâfızâti vez zâkirînallâhe kesîren vez zâkirâti eaddallâhu lehum magfireten ve ecren azîmâ(azîmen).
Türkçe Çeviri
Doğrusu müslim45 (erkekler) ve müslim45 (kadınlar); ve mümin27 (erkekler) ve mümin27 (kadınlar); ve kanaat eden (erkekler) ve kanaat eden (kadınlar); ve sâdık182 (erkekler) ve sâdık182 (kadınlar); ve sabreden51 (erkekler) ve sabreden51 (kadınlar); haşyet53 duyan (erkekler) ve haşyet53 duyan (kadınlar); sadaka342 veren (erkekler) ve sadaka342 veren (kadınlar); ve siyam322 eden (erkekler) ve siyam322 eden (kadınlar); ve koruyan (erkekler) fürûclarını110 ve koruyan (kadınlar); ve Allah'ı çokça zikreden78 (erkekler) ve zikreden78 (kadınlar); hazırlardı Allah onlara* bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820 .
Ahmed Samira Çevirisi
35 That truly the Moslems/submitters (M) , and the Moslems/submitters (F), and the believers (M), and the believers (F), and the obeying humbly (M) , and the obeying humbly (F) , and the truthful (M), and the truthful (F), and the patient (M), and the patient (F), and the humble/submissive (M) , and the humble/submissive (F) , and the charity givers (M), and the charity givers (F), and the fasters (M) ,and the fasters (F) , and the protecting/observing (M) their genital parts between their (M) legs, and the protecting/observing (F) , and the mentioning/remembering God much, and the mentioning/remembering (F) , God prepared for them a forgiveness and a great reward .
Kelime Kelime Analiz Tablosu
| No |
Kelime |
Anlam |
Arapça |
Kök |
| 1 |
inne |
doğrusu |
إِنَّ |
- |
| 2 |
l-muslimine |
müslim (erkekler) |
الْمُسْلِمِينَ |
سلم |
| 3 |
velmuslimati |
ve müslim (kadınlar) |
وَالْمُسْلِمَاتِ |
سلم |
| 4 |
velmu'minine |
ve mümin (erkekler) |
وَالْمُؤْمِنِينَ |
امن |
| 5 |
velmu'minati |
ve mümin (kadınlar) |
وَالْمُؤْمِنَاتِ |
امن |
| 6 |
velkanitine |
ve kanaat eden (erkekler) |
وَالْقَانِتِينَ |
قنت |
| 7 |
velkanitati |
ve kanaat eden (kadınlar) |
وَالْقَانِتَاتِ |
قنت |
| 8 |
ve ssadikine |
ve sadık (erkekler) |
وَالصَّادِقِينَ |
صدق |
| 9 |
ve ssadikati |
ve sadık (kadınlar) |
وَالصَّادِقَاتِ |
صدق |
| 10 |
ve ssabirine |
ve sabreden (erkekler) |
وَالصَّابِرِينَ |
صبر |
| 11 |
ve ssabirati |
ve sabreden (kadınlar) |
وَالصَّابِرَاتِ |
صبر |
| 12 |
velhaşiiyne |
haşyet duyan (erkekler) |
وَالْخَاشِعِينَ |
خشع |
| 13 |
velhaşiaati |
ve haşyet duyan (kadınlar) |
وَالْخَاشِعَاتِ |
خشع |
| 14 |
velmutesaddikine |
sadaka veren (erkekler) |
وَالْمُتَصَدِّقِينَ |
صدق |
| 15 |
velmutesaddikati |
ve sadaka veren (kadınlar) |
وَالْمُتَصَدِّقَاتِ |
صدق |
| 16 |
ve ssaimine |
ve siyam eden (erkekler) |
وَالصَّائِمِينَ |
صوم |
| 17 |
ve ssaimati |
ve siyam eden (kadınlar) |
وَالصَّائِمَاتِ |
صوم |
| 18 |
velhafizine |
ve koruyan (erkekler) |
وَالْحَافِظِينَ |
حفظ |
| 19 |
furucehum |
fürûçlarını |
فُرُوجَهُمْ |
فرج |
| 20 |
velhafizati |
ve koruyan (kadınlar) |
وَالْحَافِظَاتِ |
حفظ |
| 21 |
vezzakirine |
ve zikreden (erkekler) |
وَالذَّاكِرِينَ |
ذكر |
| 22 |
llahe |
Allah'ı |
اللَّهَ |
- |
| 23 |
kesiran |
çokça |
كَثِيرًا |
كثر |
| 24 |
vezzakirati |
ve zikreden (kadınlar) |
وَالذَّاكِرَاتِ |
ذكر |
| 25 |
eadde |
hazırlardı |
أَعَدَّ |
عدد |
| 26 |
llahu |
Allah |
اللَّهُ |
- |
| 27 |
lehum |
onlara |
لَهُمْ |
- |
| 28 |
megfiraten |
bir mağfiret |
مَغْفِرَةً |
غفر |
| 29 |
ve ecran |
ve bir ecir/karşılık |
وَأَجْرًا |
اجر |
| 30 |
azimen |
büyük |
عَظِيمًا |
عظم |
Notlar
Not 1
*Eril çoğul gelen zamir. İşaret edilen erkek ve kadınların tümümü kapsar. Bu da bizlere Arapça gramer olarak eril çoğulla gelen zamirlerin sadece erkekleri değil hem erkekleri hem de kadınları işaret ettiğine güzel bir delil olur.