Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 258: Buzağı.

Bu kavram 4 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

258Değerli metallerin karıştırılıp eritilerek yapıldığı buzağı şeklinde bir heykel.

2. Bakara Suresi

Ayet 51

Arapça Metin (Harekeli)

58|2|51|وَإِذْ وَٰعَدْنَا مُوسَىٰٓ أَرْبَعِينَ لَيْلَةً ثُمَّ ٱتَّخَذْتُمُ ٱلْعِجْلَ مِنۢ بَعْدِهِۦ وَأَنتُمْ ظَٰلِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

58|2|51|واذ وعدنا موسي اربعين ليله ثم اتخذتم العجل من بعده وانتم ظلمون

Latin Literal

51. Ve iz vâadnâ mûsâ erbaîne leyleten summettehaztumul icle min ba’dihî ve entum zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ve vaat ettiğimiz* zaman Musa’ya kırk gece**; sonra tuttunuz/edindiniz buzağıyı258 onun (Musa’nın) ardından; ve sizler zalimlersiniz257.

Ahmed Samira Çevirisi

51 And when/where We promised Moses forty nights, then you took the calf from after him, and you are unjust/oppressive.

Notlar

Not 1

*Çoğul olarak gelmiştir. Anlarız ki Yüce Allah'ın vaadi Cibrîl benzeri şerefli elçiler tarafından yerine getirilmiştir. **Musa peygamber 40 gece boyunca yalnız kalmış ve kendisine indirilen vahye odaklanmıştır.

2. Bakara Suresi

Ayet 54

Arapça Metin (Harekeli)

61|2|54|وَإِذْ قَالَ مُوسَىٰ لِقَوْمِهِۦ يَٰقَوْمِ إِنَّكُمْ ظَلَمْتُمْ أَنفُسَكُم بِٱتِّخَاذِكُمُ ٱلْعِجْلَ فَتُوبُوٓا۟ إِلَىٰ بَارِئِكُمْ فَٱقْتُلُوٓا۟ أَنفُسَكُمْ ذَٰلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ عِندَ بَارِئِكُمْ فَتَابَ عَلَيْكُمْ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

61|2|54|واذ قال موسي لقومه يقوم انكم ظلمتم انفسكم باتخاذكم العجل فتوبوا الي باريكم فاقتلوا انفسكم ذلكم خير لكم عند باريكم فتاب عليكم انه هو التواب الرحيم

Latin Literal

54. Ve iz kâle mûsâ li kavmihî yâ kavmi innekum zalemtum enfusekum bittihâzikumul icle fe tûbû ilâ bâriikum faktulû enfusekum zâlikum hayrun lekum inde bâriikum fe tâbe aleykum innehu huvet tevvâbur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman Musa kavmine: “Ey kavmim! Doğrusu sizler zulmettiniz257 nefislerinize201; tutmanızla/edinmenizle buzağıyı258; öyle ki tevbe33 edin yaratıcınıza doğru; öyle ki katledin35 nefislerinizi201; işte bu; yaratıcınız indinde/katında bir hayırdır sizlere; öyle ki tevbe33 etti (Allah) sizlere; doğrusu O; O’dur Tevvâb191; Rahîm2.

Ahmed Samira Çevirisi

54 And when Moses said to his nation: "You my nation, that you caused injustice to yourselves, because (of) your taking the calf (to worship), so repent to your creator , so fight/kill yourselves, that is best for you at your creator ." So, He forgave on you, that He is the forgiver , the most merciful .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 kale dedi قَالَ قول
3 musa Musa مُوسَىٰ -
4 likavmihi kavmine لِقَوْمِهِ قوم
5 ya kavmi ey kavmim! يَا قَوْمِ قوم
6 innekum doğrusu sizler إِنَّكُمْ -
7 zelemtum zulmettiniz ظَلَمْتُمْ ظلم
8 enfusekum nefislerinize أَنْفُسَكُمْ نفس
9 biattihazikumu tutmanızla/edinmenizle بِاتِّخَاذِكُمُ اخذ
10 l-icle buzağıyı الْعِجْلَ عجل
11 fetubu öyle ki tevbe edin فَتُوبُوا توب
12 ila doğru إِلَىٰ -
13 bariikum yaratıcınıza بَارِئِكُمْ برا
14 fektulu öyle ki katledin فَاقْتُلُوا قتل
15 enfusekum nefislerinizi أَنْفُسَكُمْ نفس
16 zalikum bu ذَٰلِكُمْ -
17 hayrun bir hayırdır خَيْرٌ خير
18 lekum sizlere لَكُمْ -
19 inde indinde/katında عِنْدَ عند
20 bariikum yaratıcınız بَارِئِكُمْ برا
21 fetabe öyle ki tevbe etti/döndü/vazgeçti فَتَابَ توب
22 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
23 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
24 huve O هُوَ -
25 t-tevvabu Tevvâb’tır التَّوَّابُ توب
26 r-rahimu Rahîm’dir. الرَّحِيمُ رحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

4. Nisâ Suresi

Ayet 153

Arapça Metin (Harekeli)

646|4|153|يَسْـَٔلُكَ أَهْلُ ٱلْكِتَٰبِ أَن تُنَزِّلَ عَلَيْهِمْ كِتَٰبًا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ فَقَدْ سَأَلُوا۟ مُوسَىٰٓ أَكْبَرَ مِن ذَٰلِكَ فَقَالُوٓا۟ أَرِنَا ٱللَّهَ جَهْرَةً فَأَخَذَتْهُمُ ٱلصَّٰعِقَةُ بِظُلْمِهِمْ ثُمَّ ٱتَّخَذُوا۟ ٱلْعِجْلَ مِنۢ بَعْدِ مَا جَآءَتْهُمُ ٱلْبَيِّنَٰتُ فَعَفَوْنَا عَن ذَٰلِكَ وَءَاتَيْنَا مُوسَىٰ سُلْطَٰنًا مُّبِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

646|4|153|يسلك اهل الكتب ان تنزل عليهم كتبا من السما فقد سالوا موسي اكبر من ذلك فقالوا ارنا الله جهره فاخذتهم الصعقه بظلمهم ثم اتخذوا العجل من بعد ما جاتهم البينت فعفونا عن ذلك واتينا موسي سلطنا مبينا

Latin Literal

153. Yes’eluke ehlul kitâbi en tunezzile aleyhim kitâben mines semâi fe kad seelû mûsâ ekbera min zâlike fe kâlû erinâllâhe cehraten fe ehazethumus sâikatu bi zulmihim, summettehazûl ıcle min ba’di mâ câethumul beyyinâtu fe afevnâ an zâlik(zâlike), ve âteynâ mûsâ sultânen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

Sual ederler* sana kitap ehli135 ki indirirsin üzerlerine bir kitap gökten180 (diye); öyle ki muhakkak sual* etmişlerdi Musa'ya daha büyüğünü bundan; öyle ki dediler: "Göster bize Allah'ı açıkça"; öyle ki yakaladı/tuttu onları yıldırım260 zulümleriyle257; sonra tuttular/edindiler buzağıyı258 onlara gelen beyanlar226 sonrasında; öyle ki affettik bundan**; ve verdik Musa'ya apaçık bir yetki/güç.

Ahmed Samira Çevirisi

153 The Book’s people ask/question you, that to descend on them a book from the sky/space, so they had asked Moses greater than that, so they said: "Show us God publicly/openly." So the fire falling from the sky accompanied by thunderous noise punished/took them with their injustice/oppression, then they took the calf from after what came to them (from) the evidences, so We forgave/pardoned on that, and We gave Moses evident proof .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yeseluke sual ederler sana يَسْأَلُكَ سال
2 ehlu ehli أَهْلُ اهل
3 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
4 en ki أَنْ -
5 tunezzile indirirsin تُنَزِّلَ نزل
6 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
7 kitaben bir kitap كِتَابًا كتب
8 mine مِنَ -
9 s-semai gökten السَّمَاءِ سمو
10 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
11 seelu sual etmişlerdi سَأَلُوا سال
12 musa Musa'ya مُوسَىٰ -
13 ekbera daha büyüğünü أَكْبَرَ كبر
14 min مِنْ -
15 zalike bundan ذَٰلِكَ -
16 fekalu öyle ki dediler فَقَالُوا قول
17 erina göster bize أَرِنَا راي
18 llahe Allah'ı اللَّهَ -
19 cehraten açıkça جَهْرَةً جهر
20 feehazethumu öyle ki yakaladı/tuttu onları فَأَخَذَتْهُمُ اخذ
21 s-saikatu yıldırım الصَّاعِقَةُ صعق
22 bizulmihim zulümleriyle بِظُلْمِهِمْ ظلم
23 summe sonra ثُمَّ -
24 ttehazu tuttular/edindiler اتَّخَذُوا اخذ
25 l-icle buzağıyı الْعِجْلَ عجل
26 min مِنْ -
27 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
28 ma مَا -
29 ca'ethumu onlara gelen جَاءَتْهُمُ جيا
30 l-beyyinatu beyanlar الْبَيِّنَاتُ بين
31 feafevna öyle ki affettik فَعَفَوْنَا عفو
32 an عَنْ -
33 zalike bundan ذَٰلِكَ -
34 ve ateyna ve verdik وَاتَيْنَا اتي
35 musa Musa'ya مُوسَىٰ -
36 sultanen bir yetki/güç سُلْطَانًا سلط
37 mubinen apaçık مُبِينًا بين

Notlar

Not 1

*Sorarlar, isterler, talep ederler.**Anlaşılır ki müşrik hale gelen kimseler vefatlarından önce tevbe ederlerse ve ıslah olurlarsa Yüce Allah onları affedebilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Buzağı. Kavram 258

258 Değerli metallerin karıştırılıp eritilerek yapıldığı buzağı şeklinde bir heykel.

Yıldırım. Kavram 260

260 Yerle bulut arasındaki elektrik boşalmasıdır. Yere düşen/çarpan şimşek olup en tehlikeli şimşek türüdür. Yıldırımın dönüş darbesi yaklaşık 30.000 ampere ve sıcaklığı 30.000 °C'ye ulaşır. Öncül darbe buluttan yere yaklaşık 30 milisaniyede ulaşır ve yerden bulutun merkezine yaklaşık 100 milisaniyede döner.

7. A'râf Suresi

Ayet 152

Arapça Metin (Harekeli)

1106|7|152|إِنَّ ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُوا۟ ٱلْعِجْلَ سَيَنَالُهُمْ غَضَبٌ مِّن رَّبِّهِمْ وَذِلَّةٌ فِى ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا وَكَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلْمُفْتَرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1106|7|152|ان الذين اتخذوا العجل سينالهم غضب من ربهم وذله في الحيوه الدنيا وكذلك نجزي المفترين

Latin Literal

152. İnnellezînettehazûl ıcle seyenâluhum gadabun min rabbihim ve zilletun fîl hayâtid dunyâ, ve kezâlike neczîl mufterîn(mufterîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) edindiler/tuttular buzağıyı258; nail* olacak onlara bir gazap Rablerinden4; ve bir zillet dünya hayatında; ve işte böyledir; cezalandırırız iftiracıları883.

Ahmed Samira Çevirisi

152 That those who took/received the calf, anger from their Lord will take/receive/obtain them, and humiliation/disgrace in the life the present/worldly life, and like that We reward/reimburse the fabricators .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimselere الَّذِينَ -
3 ttehazu edindiler/tuttular اتَّخَذُوا اخذ
4 l-icle buzağıyı الْعِجْلَ عجل
5 seyenaluhum nail olacak سَيَنَالُهُمْ نيل
6 gadebun bir gazap غَضَبٌ غضب
7 min مِنْ -
8 rabbihim Rablerinden رَبِّهِمْ ربب
9 ve zilletun ve bir zillet وَذِلَّةٌ ذلل
10 fi فِي -
11 l-hayati hayatında الْحَيَاةِ حيي
12 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
13 ve kezalike ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
14 neczi cezalandırırız نَجْزِي جزي
15 l-mufterine iftiracıları الْمُفْتَرِينَ فري

Notlar

Not 1

*Erişmiş, ele geçirmiş, başarmış, kazanmış, ulaşmış.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Buzağı. Kavram 258

258 Değerli metallerin karıştırılıp eritilerek yapıldığı buzağı şeklinde bir heykel.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 258: Buzağı.

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Buzağı.

Kavram No: 258

Kısa Açıklama: 258 Değerli metallerin karıştırılıp eritilerek yapıldığı buzağı şeklinde bir heykel.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 4

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 51

Türkçe Meal: Ve vaat ettiğimiz * zaman Musa’ya kırk gece ** ; sonra tuttunuz/edindiniz buzağıyı 258 onun (Musa’nın) ardından; ve sizler zalimlersiniz 257 .

Arapça: 58|2|51|واذ وعدنا موسي اربعين ليله ثم اتخذتم العجل من بعده وانتم ظلمون

Bakara Suresi - Ayet 54

Türkçe Meal: Ve dediği zaman Musa kavmine: “Ey kavmim! Doğrusu sizler zulmettiniz 257 nefislerinize 201 ; tutmanızla/edinmenizle buzağıyı 258 ; öyle ki tevbe 33 edin yaratıcınıza doğru; öyle ki katledin 35 nefislerinizi 201 ; işte bu; yaratıcınız indinde/katında bir hayırdır sizlere; öyle ki tevbe 33 etti (Allah) sizlere; doğrusu O; O’dur Tevvâb 191 ; Rahîm 2 .

Arapça: 61|2|54|واذ قال موسي لقومه يقوم انكم ظلمتم انفسكم باتخاذكم العجل فتوبوا الي باريكم فاقتلوا انفسكم ذلكم خير لكم عند باريكم فتاب عليكم انه هو التواب الرحيم

Nisâ Suresi - Ayet 153

Türkçe Meal: Sual ederler * sana kitap ehli 135 ki indirirsin üzerlerine bir kitap gökten 180 (diye); öyle ki muhakkak sual * etmişlerdi Musa'ya daha büyüğünü bundan; öyle ki dediler: "Göster bize Allah'ı açıkça"; öyle ki yakaladı/tuttu onları yıldırım 260 zulümleriyle 257 ; sonra tuttular/edindiler buzağıyı 258 onlara gelen beyanlar 226 sonrasında; öyle ki affettik bundan ** ; ve verdik Musa'ya apaçık bir yetki/güç.

Arapça: 646|4|153|يسلك اهل الكتب ان تنزل عليهم كتبا من السما فقد سالوا موسي اكبر من ذلك فقالوا ارنا الله جهره فاخذتهم الصعقه بظلمهم ثم اتخذوا العجل من بعد ما جاتهم البينت فعفونا عن ذلك واتينا موسي سلطنا مبينا

A'râf Suresi - Ayet 152

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) edindiler/tuttular buzağıyı 258 ; nail * olacak onlara bir gazap Rablerinden 4 ; ve bir zillet dünya hayatında; ve işte böyledir; cezalandırırız iftiracıları 883 .

Arapça: 1106|7|152|ان الذين اتخذوا العجل سينالهم غضب من ربهم وذله في الحيوه الدنيا وكذلك نجزي المفترين