Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 883: iftira

Bu kavram 11 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

883Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

317|3|24|ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَالُوا۟ لَن تَمَسَّنَا ٱلنَّارُ إِلَّآ أَيَّامًا مَّعْدُودَٰتٍ وَغَرَّهُمْ فِى دِينِهِم مَّا كَانُوا۟ يَفْتَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

317|3|24|ذلك بانهم قالوا لن تمسنا النار الا اياما معدودت وغرهم في دينهم ما كانوا يفترون

Latin Literal

24. Zâlike bi ennehum kâlû len temessenen nâru illâ eyyâmen ma’dûdât(ma’dûdâtin), ve garrahum fî dînihim mâ kânû yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

İşte bu; onların "Asla temas etmez bizlere ateş adetli/sayılı günler403 dışında" dediklerinden dolayıdır; ve aldattı onları dinlerinde* iftira atar883 olmuş olmaları.

Ahmed Samira Çevirisi

24 That (is) because they said: "The fire will not/never touch us, except a counted/numbered days/times, and deceived/tempted them in their religion what they were fabricating .34

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
2 biennehum onların بِأَنَّهُمْ -
3 kalu dediler قَالُوا قول
4 len asla لَنْ -
5 temessena temas etmez bizlere تَمَسَّنَا مسس
6 n-naru ateş النَّارُ نور
7 illa dışında إِلَّا -
8 eyyamen günler أَيَّامًا يوم
9 mea'dudatin adetlenmiş/sayılmış مَعْدُودَاتٍ عدد
10 ve garrahum ve aldattı onları وَغَرَّهُمْ غرر
11 fi فِي -
12 dinihim dinlerinde دِينِهِمْ دين
13 ma مَا -
14 kanu oldukları كَانُوا كون
15 yefterune iftira atarlar يَفْتَرُونَ فري

Notlar

Not 1

*İftira, zan, yalan, söylenti/hadis temelli uydurulmuş din.

4. Nisâ Suresi

Ayet 48

Arapça Metin (Harekeli)

541|4|48|إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِۦ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَٰلِكَ لِمَن يَشَآءُ وَمَن يُشْرِكْ بِٱللَّهِ فَقَدِ ٱفْتَرَىٰٓ إِثْمًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

541|4|48|ان الله لا يغفر ان يشرك به ويغفر ما دون ذلك لمن يشا ومن يشرك بالله فقد افتري اثما عظيما

Latin Literal

48. İnnallâhe lâ yagfiru en yuşrake bihî ve yagfiru mâ dûne zâlike li men yeşâu ve men yuşrik billâhi fe kadifterâ ismen azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah mağfiret319 etmez ki şirk71 koşulur O’na; ve mağfiret319 eder bunun astına/aşağısına dilediği kimse için; ve kim şirk71 koşar Allah'a; öyle ki iftira883 attı büyük bir günah.

Ahmed Samira Çevirisi

48 That God does not forgive that to be shared with Him, and He forgives what (is) other than that, to who He wills/wants, and who shares with God, so he fabricated a great sin/crime.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 llahe Allah اللَّهَ -
3 la لَا -
4 yegfiru mağfiret etmez يَغْفِرُ غفر
5 en ki أَنْ -
6 yuşrake şirk koşulur يُشْرَكَ شرك
7 bihi O’na بِهِ -
8 veyegfiru ve mağfiret eder وَيَغْفِرُ غفر
9 ma مَا -
10 dune astına دُونَ دون
11 zalike bunun ذَٰلِكَ -
12 limen kimse için لِمَنْ -
13 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
14 ve men ve kim وَمَنْ -
15 yuşrik şirk koşar يُشْرِكْ شرك
16 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
17 fekadi öyle ki فَقَدِ -
18 ftera iftira etti افْتَرَىٰ فري
19 ismen bir günah إِثْمًا اثم
20 azimen büyük عَظِيمًا عظم

6. En'âm Suresi

Ayet 138

Arapça Metin (Harekeli)

927|6|138|وَقَالُوا۟ هَٰذِهِۦٓ أَنْعَٰمٌ وَحَرْثٌ حِجْرٌ لَّا يَطْعَمُهَآ إِلَّا مَن نَّشَآءُ بِزَعْمِهِمْ وَأَنْعَٰمٌ حُرِّمَتْ ظُهُورُهَا وَأَنْعَٰمٌ لَّا يَذْكُرُونَ ٱسْمَ ٱللَّهِ عَلَيْهَا ٱفْتِرَآءً عَلَيْهِ سَيَجْزِيهِم بِمَا كَانُوا۟ يَفْتَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

927|6|138|وقالوا هذه انعم وحرث حجر لا يطعمها الا من نشا بزعمهم وانعم حرمت ظهورها وانعم لا يذكرون اسم الله عليها افترا عليه سيجزيهم بما كانوا يفترون

Latin Literal

138. Ve kâlû hâzihi en’âmun ve harsun hicrun lâ yat’amuhâ illâ men neşâu bi za’mihim ve en’âmun hurrimet zuhûruhâ ve en’âmun lâ yezkurûnesmallâhi aleyhaftirâen aleyh(aleyhi) se yeczîhim bimâ kânû yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler zanlarınla: "Bu en’âma645 ve ekinedir bir engel; yiyemez onu dilediğimiz kimse dışında"; ve en’âm645 (ki) haram edildi* sırtları onun; ve en’âm645 (ki) zikredilmez Allah’ın ismi üzerine; bir iftiradır402 O’na (Allah’a); cezalandıracak onları (Allah) iftira883 atar olduklarıyla.

Ahmed Samira Çevirisi

138 And they said: "Those camels/livestock, and cultivation/plantation (are) prohibited, no (one) eats it except whom we will/want." With their claims/pretensions , and camels/livestock its backs were forbidden ,and camels/livestock they do not mention/remember God’s name on it, fabrication on Him, He will reward/reimburse them because (of) what they were fabricating.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kalu ve dediler وَقَالُوا قول
2 hazihi bu هَٰذِهِ -
3 en'aamun en’âmdır أَنْعَامٌ نعم
4 ve harsun ve ekindir وَحَرْثٌ حرث
5 hicrun bir bariyer حِجْرٌ حجر
6 la لَا -
7 yet'amuha yiyemez onu يَطْعَمُهَا طعم
8 illa dışında إِلَّا -
9 men kimse مَنْ -
10 neşa'u dilediğimiz نَشَاءُ شيا
11 bizea'mihim zanlarınla بِزَعْمِهِمْ زعم
12 ve en'aamun ve en’âmdır وَأَنْعَامٌ نعم
13 hurrimet haram edildi حُرِّمَتْ حرم
14 zuhuruha sırtları onun ظُهُورُهَا ظهر
15 ve en'aamun ve en’âmdır وَأَنْعَامٌ نعم
16 la لَا -
17 yezkurune zikredilmez يَذْكُرُونَ ذكر
18 isme ismi اسْمَ سمو
19 llahi Allah’ın اللَّهِ -
20 aleyha üzerine عَلَيْهَا -
21 ftira'en bir iftiradır افْتِرَاءً فري
22 aleyhi O’na (Allah’a) عَلَيْهِ -
23 seyeczihim cezalandıracak onları (Allah) سَيَجْزِيهِمْ جزي
24 bima بِمَا -
25 kanu olduklarıyla كَانُوا كون
26 yefterune iftira atarlar يَفْتَرُونَ فري

Notlar

Not 1

*Sırtlarına binmeyi ya da yük taşımayı kendilerine haram ettiler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Din konusunda Allah'a iftira atmak, yalan uydurmak. Kavram 402

402 Kutsal kitapların astından olan söylenti/hadis kitaplarıyla (Talmud, Kütüb-i Sitte, Riyâzus Sâlihîn vb. ) Yüce Allah'ın bizzat kendisine ve onun resûllerine iftira atmak. Allah'ın adına kutsi hadisler uydurmak. Tamamı zan olan 'Resûl buyurdu ki' sözleriyle resûl adına uydurulmuş bir din oluşturmak. Sünnet adı altında resûle iftira olan sözlere/hadislere tabi olmak. Mezheplere tabi olmak. Tarikatlara tabi olmak. Sadece Kur'an, sadece kutsal kitap dememek.

En’âm, enâm; koyun, keçi, deve ve sığır türleri. Kavram 645

645 Koyun, keçi, deve ve sığır türleri. Eşli olarak sekiz çiftlerdir. Bak. 6:143-144.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

7. A'râf Suresi

Ayet 53

Arapça Metin (Harekeli)

1007|7|53|هَلْ يَنظُرُونَ إِلَّا تَأْوِيلَهُۥ يَوْمَ يَأْتِى تَأْوِيلُهُۥ يَقُولُ ٱلَّذِينَ نَسُوهُ مِن قَبْلُ قَدْ جَآءَتْ رُسُلُ رَبِّنَا بِٱلْحَقِّ فَهَل لَّنَا مِن شُفَعَآءَ فَيَشْفَعُوا۟ لَنَآ أَوْ نُرَدُّ فَنَعْمَلَ غَيْرَ ٱلَّذِى كُنَّا نَعْمَلُ قَدْ خَسِرُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُوا۟ يَفْتَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1007|7|53|هل ينظرون الا تاويله يوم ياتي تاويله يقول الذين نسوه من قبل قد جات رسل ربنا بالحق فهل لنا من شفعا فيشفعوا لنا او نرد فنعمل غير الذي كنا نعمل قد خسروا انفسهم وضل عنهم ما كانوا يفترون

Latin Literal

53. Hel yanzurûne illâ te’vîleh(te’vîlehu), yevme ye’tî te’vîluhu yekûlullezîne nesûhu min kablu kad câet rusulu rabbinâ bil hakk(hakkı), fe hel lenâ min şufeâe fe yeşfeû lenâ ev nureddu fe na’mele gayrellezî kunnâ na’mel(na’melu), kad hasirû enfusehum ve dalle anhum mâ kânû yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

Onun* tevili401 dışındakine** mi bakarlar? Gün*** (ki) gelir onun tevili401; der onu önceden nesh etmiş/unutmuş**** kimseler: "Muhakkak gelmiş Rabbimizin4 resûlleri418 hakla/gerçekle; öyle ki olur mu bizlere şefâatçiler114? Öyle ki şefâat114 ederler bizlere ya da geri döndürülürüz*****; öyle ki yaparız olmaksızın yapar olmuş olduğumuzu"; muhakkak hüsrana uğrattılar kendi nefislerini201 ve saptı****** onlardan iftira883 atar oldukları.

Ahmed Samira Çevirisi

53 Do they wait/watch except (for) its interpretation/explanation? (On) a day its interpretation/explanation comes, those who forgot it from before say: "Our Lord’s messengers had come with the truth . So are99(there) for us from mediators, so they mediate for us, or we be returned so we make/do other than what we were making/doing?" They had lost themselves, and what they were fabricating/cutting and splitting (was) misguided/wasted/lost from them.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 hel mı? هَلْ -
2 yenzurune bakarlar يَنْظُرُونَ نظر
3 illa dışında إِلَّا -
4 te'vilehu tevili onun تَأْوِيلَهُ اول
5 yevme gündür يَوْمَ يوم
6 ye'ti gelir يَأْتِي اتي
7 te'viluhu tevili onun تَأْوِيلُهُ اول
8 yekulu der يَقُولُ قول
9 ellezine kimseler الَّذِينَ -
10 nesuhu unuttu onu نَسُوهُ نسي
11 min مِنْ -
12 kablu önceden قَبْلُ قبل
13 kad muhakkak قَدْ -
14 ca'et gelmiş جَاءَتْ جيا
15 rusulu resûlleri رُسُلُ رسل
16 rabbina Rabbimizin رَبِّنَا ربب
17 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
18 fehel öyle ki olur mu? فَهَلْ -
19 lena bizlere لَنَا -
20 min مِنْ -
21 şufeaa'e şefaatçiler شُفَعَاءَ شفع
22 feyeşfeu öyleki şefaat ederler فَيَشْفَعُوا شفع
23 lena bizlere لَنَا -
24 ev ya da أَوْ -
25 nuraddu geri döndürülürüz نُرَدُّ ردد
26 fenea'mele öyle ki yaparız فَنَعْمَلَ عمل
27 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
28 llezi o ki الَّذِي -
29 kunna olduk كُنَّا كون
30 nea'melu yaparız نَعْمَلُ عمل
31 kad muhakkak قَدْ -
32 hasiru hüsrana uğrattılar خَسِرُوا خسر
33 enfusehum kendi nefislerini أَنْفُسَهُمْ نفس
34 ve delle ve saptı وَضَلَّ ضلل
35 anhum onlardan عَنْهُمْ -
36 ma مَا -
37 kanu oldukları كَانُوا كون
38 yefterune iftira atarlar/uydururlar يَفْتَرُونَ فري

Notlar

Not 1

*Kur'an'ın.**Kur'an ayetleri ortadayken onun tevilini ilimle/bilimle yapacaklarına tamamı zan olan, uyduruk, şeytân öğretileri olan söylentilere/hadislerle bakınırlar.***Din günü Kur'an'ın gerçek tevili gelir ve hata yaptıklarını anlarlar.****Ayetleri söylentilerle/hadislerle nesh edenler/unutanlar.*****Dünya hayatına döndürülsek.******Yüce Allah'a ve resûllerine karşı uydurulan binlerce hadisin/söylentinin doğru olmadığı ortaya çıktı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Şefâat Kavram 114

114 Yargılama esnasında araya girip müdahale etmek. Şefâat kavramı şeytânın en büyük aldatmacasıdır. Şefâatin tamamı Yüce Allah'a aittir. O'nun astından şefâatçiler ummak/beklenti içine girmek şirktir. Müşriklerin yani Yüce Allah'a ortak koşan kimselerin ortak özelliklerinden bir tanesi Yüce Allah'ın katında/indinde Yüce Allah'ın astından şeyleri şefâatçiler olarak beklemektir (10:18). Peygamberlerin, ölmüş insanların, şeyhlerin, imamların ahirette şefâatçiler olacağına iman etmek büyük bir şirktir ve affı yoktur. Şeytanın en büyük tuzağı: Şefâat aldatmacası

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Tevil Kavram 401

401 Yorumlamak, mana vermek, anlamlandırmak.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

7. A'râf Suresi

Ayet 152

Arapça Metin (Harekeli)

1106|7|152|إِنَّ ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُوا۟ ٱلْعِجْلَ سَيَنَالُهُمْ غَضَبٌ مِّن رَّبِّهِمْ وَذِلَّةٌ فِى ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا وَكَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلْمُفْتَرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1106|7|152|ان الذين اتخذوا العجل سينالهم غضب من ربهم وذله في الحيوه الدنيا وكذلك نجزي المفترين

Latin Literal

152. İnnellezînettehazûl ıcle seyenâluhum gadabun min rabbihim ve zilletun fîl hayâtid dunyâ, ve kezâlike neczîl mufterîn(mufterîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) edindiler/tuttular buzağıyı258; nail* olacak onlara bir gazap Rablerinden4; ve bir zillet dünya hayatında; ve işte böyledir; cezalandırırız iftiracıları883.

Ahmed Samira Çevirisi

152 That those who took/received the calf, anger from their Lord will take/receive/obtain them, and humiliation/disgrace in the life the present/worldly life, and like that We reward/reimburse the fabricators .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimselere الَّذِينَ -
3 ttehazu edindiler/tuttular اتَّخَذُوا اخذ
4 l-icle buzağıyı الْعِجْلَ عجل
5 seyenaluhum nail olacak سَيَنَالُهُمْ نيل
6 gadebun bir gazap غَضَبٌ غضب
7 min مِنْ -
8 rabbihim Rablerinden رَبِّهِمْ ربب
9 ve zilletun ve bir zillet وَذِلَّةٌ ذلل
10 fi فِي -
11 l-hayati hayatında الْحَيَاةِ حيي
12 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
13 ve kezalike ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
14 neczi cezalandırırız نَجْزِي جزي
15 l-mufterine iftiracıları الْمُفْتَرِينَ فري

Notlar

Not 1

*Erişmiş, ele geçirmiş, başarmış, kazanmış, ulaşmış.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Buzağı. Kavram 258

258 Değerli metallerin karıştırılıp eritilerek yapıldığı buzağı şeklinde bir heykel.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

10. Yunus Suresi

Ayet 30

Arapça Metin (Harekeli)

1392|10|30|هُنَالِكَ تَبْلُوا۟ كُلُّ نَفْسٍ مَّآ أَسْلَفَتْ وَرُدُّوٓا۟ إِلَى ٱللَّهِ مَوْلَىٰهُمُ ٱلْحَقِّ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُوا۟ يَفْتَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1392|10|30|هنالك تبلوا كل نفس ما اسلفت وردوا الي الله موليهم الحق وضل عنهم ما كانوا يفترون

Latin Literal

30. Hunâlike teblû kullu nefsin mâ eslefet ve ruddû ilallâhi mevlâhumul hakkı ve dalle anhum mâ kânû yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

İşte orada/anda belalanır* her bir nefis201 önceden yaptığı (-yla) ve döndürdükleri (-yle) hak/gerçek mevlâları** Allah'a karşı; ve dalalete*** düştü onlardan iftira883 atarlar oldukları.

Ahmed Samira Çevirisi

30 At that place and time every self will find it is foolish what it advanced, and they were returned to God their owner/master the true , and what they were fabricating misguided/nullified from them.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 hunalike işte orada هُنَالِكَ -
2 teblu belalanır تَبْلُو بلو
3 kullu her كُلُّ كلل
4 nefsin bir nefis نَفْسٍ نفس
5 ma مَا -
6 eslefet önceden yaptığı (-yla) أَسْلَفَتْ سلف
7 ve ruddu ve döndürdükleri (-yle) وَرُدُّوا ردد
8 ila karşı إِلَى -
9 llahi Allah'a اللَّهِ -
10 mevlahumu mevlâları مَوْلَاهُمُ ولي
11 l-hakki hak/gerçek الْحَقِّ حقق
12 ve delle ve dalalete düştü وَضَلَّ ضلل
13 anhum onlardan عَنْهُمْ -
14 ma مَا -
15 kanu oldukları كَانُوا كون
16 yefterune iftira attarlar يَفْتَرُونَ فري

Notlar

Not 1

*Testte tabi tutulur. **Sahipleri.***Saptı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

10. Yunus Suresi

Ayet 37

Arapça Metin (Harekeli)

1399|10|37|وَمَا كَانَ هَٰذَا ٱلْقُرْءَانُ أَن يُفْتَرَىٰ مِن دُونِ ٱللَّهِ وَلَٰكِن تَصْدِيقَ ٱلَّذِى بَيْنَ يَدَيْهِ وَتَفْصِيلَ ٱلْكِتَٰبِ لَا رَيْبَ فِيهِ مِن رَّبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1399|10|37|وما كان هذا القران ان يفتري من دون الله ولكن تصديق الذي بين يديه وتفصيل الكتب لا ريب فيه من رب العلمين

Latin Literal

37. Ve mâ kâne hâzel kur’ânu en yufterâ min dûnillâhi ve lâkin tasdîkallezî beyne yedeyhi ve tafsîlel kitâbi lâ reybe fîhi min rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir bu Kur'ân850 ki iftira883 atılır Allah’ın astından*; velakin/fakat tasdik eder iki elinin arasındakini**; ve tefsîl651 edendir kitabı**; olmaz şüphe onda***; alemlerin203 Rabbindendir4.

Ahmed Samira Çevirisi

37 And this the Koran was/is not that it be fabricated from (by) other than God, and but confirmation (of) what (is) between his (Prophet Mohammad’s) hands, and detailing/explaining The Book , no doubt/suspicion in it, (it is) from the creations all together’s/(universes’) Lord.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 haza bu هَٰذَا -
4 l-kuranu Kur'an الْقُرْانُ قرا
5 en ki أَنْ -
6 yuftera iftira atılır يُفْتَرَىٰ فري
7 min مِنْ -
8 duni astından دُونِ دون
9 llahi Allah’ıın اللَّهِ -
10 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
11 tesdika bir tastikleyendir تَصْدِيقَ صدق
12 llezi الَّذِي -
13 beyne arasındakini بَيْنَ بين
14 yedeyhi iki elinin يَدَيْهِ يدي
15 ve tefsile ve tefsil edendir وَتَفْصِيلَ فصل
16 l-kitabi kitabı الْكِتَابِ كتب
17 la olmaz لَا -
18 raybe şüphe رَيْبَ ريب
19 fihi onda فِيهِ -
20 min مِنْ -
21 rabbi Rabbindendir رَبِّ ربب
22 l-aalemine alemlerin الْعَالَمِينَ علم

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplar haricinde dinde hüküm koyan tüm kitaplar çöptür. Dinde zerre değerleri yoktur. Yüce Allah'ın astından olan bu kitaplar bizzat Yüce Allah'a ve resûllerine tonlarca iftira eden hükümler içerirler. **Tevrât'ı.***Kur'an'da.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Âlem, âlem, alem. Kavram 203

203 Farklı zamanlar ve/veya mekanlarda yaşamlar, durum ve şartlar. Göklerdeki uzaylı yaşamlar. Dünya hayatının farklı zamanlarında gerçekleşen yaşamlar.

Tefsîl Kavram 651

651 Detaylandırmak; detaylı, ayrılmış.

Kur'an, kuran. Kavram 850

850 İkra kelimesiyle aynı kökten gelir. İkra oku, okumayı başkaları duyacak şekilde oku, okuyarak ilet, okuduğunu naklet, okuduğunu çalış, okuduğunu incele, okuduğunu araştır, okuduğunu öğret anlamındadır. Kur'an da ikra edilen şeydir. Şerefli Kur'an'da 6234 tane numaralı ayet ve 112 numarasız besmele vardır. İki kapak arasına alınmasıyla kitap haline getirilmiştir. Şerefli Kur'an'ın ikra edilmesi MS 610 yılında başlamış ve MS 633 yılında tamamlanmıştır. Ayetleri nebi ve resûl Muhammed tilavet etmiş, ikra etmiştir. İnen ayetler parşömenlere satır satır yazılmış ve rulo haline getirilerek bir odada saklanmıştır. Elbette insanlar ezberlemiştir de. Nebi vefat etmeden önce şerefli elçi Cibrîl'in eşliğinde rulo olan parşömenler açılmış/yayılmış ve Cibrîl'in talimatıyla iki kapak arasına alınmıştır. Şerefli Kur'an'ın her bir ayeti ikra edilen bir Kur'an'dır.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

11. Hûd Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

1484|11|13|أَمْ يَقُولُونَ ٱفْتَرَىٰهُ قُلْ فَأْتُوا۟ بِعَشْرِ سُوَرٍ مِّثْلِهِۦ مُفْتَرَيَٰتٍ وَٱدْعُوا۟ مَنِ ٱسْتَطَعْتُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1484|11|13|ام يقولون افتريه قل فاتوا بعشر سور مثله مفتريت وادعوا من استطعتم من دون الله ان كنتم صدقين

Latin Literal

13. Em yekûlûnefterâh(yekûlûnefterâhu), kul fe’tû bi aşri suverin mislihî muftereyâtin ved’û menisteta’tum min dûnillâhi in kuntum sâdikîn(sâdikîne).

Türkçe Çeviri

Ya da derler: "İftira883 attı onu*"; de ki: "Gelin on sureyle183 onun** iftira883 atılmış misli (-yle); ve çağırın itaat*** ettiğiniz kimseyi Allah’ın astından eğer olduysanız sâdıklar182."

Ahmed Samira Çevirisi

13 Or they say: "He fabricated/cut and split it." Say: "So come or bring with ten chapters of the Koran similar/equal/alike to it fabricated , and call whom you were able from other than God if you were truthful."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 em ya da أَمْ -
2 yekulune derler يَقُولُونَ قول
3 fterahu iftira attı onu افْتَرَاهُ فري
4 kul de ki قُلْ قول
5 fe'tu gelin فَأْتُوا اتي
6 biaşri onla بِعَشْرِ عشر
7 suverin bir sure سُوَرٍ سور
8 mislihi misli onun مِثْلِهِ مثل
9 mufterayatin iftira atılmış مُفْتَرَيَاتٍ فري
10 ved'u ve çağırın وَادْعُوا دعو
11 meni kimseyi مَنِ -
12 stetaa'tum itaat ettiğiniz اسْتَطَعْتُمْ طوع
13 min مِنْ -
14 duni astından دُونِ دون
15 llahi Allah’ın اللَّهِ -
16 in eğer إِنْ -
17 kuntum oldduysanız كُنْتُمْ كون
18 sadikine sadıklar صَادِقِينَ صدق

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.**Kur'an'ın.***Tabi olduğunuz, takip ettiğiniz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

sâdık Kavram 182

182 Doğrular, dürüstler.

On sure getiremezler, bir sure getiremezler. Kavram 183

183 On sure getiremezler, bir sure getiremezler meydan okumaları asla boşuna değildir. Şerefli Kur’an 19 matematiksel mucizesiyle kodlanmıştır. Kur’an’ın bir beşer sözü olduğunu, eskilerin masalları olduğunu iddia eden kişiliğe karşı (74:10-25) Kur’an 19 sayısı temelli bir mucizeyi delil olarak sunmaktadır. Kur'an'ın her bir suresi birbiriyle ve Kur'an'ın bütünle 19 sistemiyle bağlantılıdır. Asla ayrılamaz. Aşağıdaki makalede bir örnek gösterilmiştir. 10 sure getiremezler; 1 sure getiremezler: Sure kelimesinin büyük mucizesi.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

11. Hûd Suresi

Ayet 21

Arapça Metin (Harekeli)

1492|11|21|أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ خَسِرُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُوا۟ يَفْتَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1492|11|21|اوليك الذين خسروا انفسهم وضل عنهم ما كانوا يفترون

Latin Literal

21. Ulâikellezîne hasirû enfusehum ve dalle anhum mâ kânû yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar*; kimselerdir (ki) hüsrana uğrattılar kendi nefislerini201; ve saptı** onlardan iftira883 atar oldukları.

Ahmed Samira Çevirisi

21 Those are those who lost themselves, and what they were fabricating/cutting and splitting (was) wasted/lost from them.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
2 ellezine kimselerdir الَّذِينَ -
3 hasiru hüsrana uğrattılar خَسِرُوا خسر
4 enfusehum kendi nefislerini أَنْفُسَهُمْ نفس
5 ve delle ve saptı وَضَلَّ ضلل
6 anhum onlardan عَنْهُمْ -
7 ma مَا -
8 kanu oldukları كَانُوا كون
9 yefterune iftira atar يَفْتَرُونَ فري

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'a iftira atan müşrikler.**Ahirette iftira attıklarının gerçek olmadığını anladılar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

11. Hûd Suresi

Ayet 50

Arapça Metin (Harekeli)

1521|11|50|وَإِلَىٰ عَادٍ أَخَاهُمْ هُودًا قَالَ يَٰقَوْمِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُۥٓ إِنْ أَنتُمْ إِلَّا مُفْتَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1521|11|50|والي عاد اخاهم هودا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره ان انتم الا مفترون

Latin Literal

50. Ve ilâ âdin ehâhum hûdâ(hûden), kâle yâ kavmi’budullâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), in entum illâ mufterûn(mufterûne).

Türkçe Çeviri

Ve Âd’adır kardeşleri Hûd; dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiç bir ilâh74 O'ndan başka ki sizler ancak iftira883 atanlarsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

50 And to Aad, their brother Hoodan/Hood, he said: "You (my) nation, worship God (there is) not for you from a God other than Him, that you are except fabricators/cutters and splitters.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ila ve وَإِلَىٰ -
2 aadin Ad’a عَادٍ عود
3 ehahum kardeşleri أَخَاهُمْ اخو
4 huden Hûd'u هُودًا هود
5 kale dedi قَالَ قول
6 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
7 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
8 llahe Allah'a اللَّهَ -
9 ma yoktur مَا -
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 min hiç bir مِنْ -
12 ilahin ilah إِلَٰهٍ اله
13 gayruhu O'ndan başka غَيْرُهُ غير
14 in ki إِنْ -
15 entum sizler أَنْتُمْ -
16 illa ancak إِلَّا -
17 mufterune iftira atanlarsınız مُفْتَرُونَ فري

Notlar

Not 1

*Hûd.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

5160|60|12|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ إِذَا جَآءَكَ ٱلْمُؤْمِنَٰتُ يُبَايِعْنَكَ عَلَىٰٓ أَن لَّا يُشْرِكْنَ بِٱللَّهِ شَيْـًٔا وَلَا يَسْرِقْنَ وَلَا يَزْنِينَ وَلَا يَقْتُلْنَ أَوْلَٰدَهُنَّ وَلَا يَأْتِينَ بِبُهْتَٰنٍ يَفْتَرِينَهُۥ بَيْنَ أَيْدِيهِنَّ وَأَرْجُلِهِنَّ وَلَا يَعْصِينَكَ فِى مَعْرُوفٍ فَبَايِعْهُنَّ وَٱسْتَغْفِرْ لَهُنَّ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

5160|60|12|يايها النبي اذا جاك المومنت يبايعنك علي ان لا يشركن بالله شيا ولا يسرقن ولا يزنين ولا يقتلن اولدهن ولا ياتين ببهتن يفترينه بين ايديهن وارجلهن ولا يعصينك في معروف فبايعهن واستغفر لهن الله ان الله غفور رحيم

Latin Literal

12. Yâ eyyuhen nebiyyu izâ câekel mu’minâtu yubâyi’neke alâ en lâ yuşrikne billâhi şey’en ve lâ yesrikne ve lâ yeznîne ve lâ yaktulne evlâdehunne ve lâ ye’tîne bi buhtânin yefterînehu beyne eydîhinne ve erculihinne ve lâ ya’sîneke fî ma’rûfin fe bâyı’hunne vestagfirlehunnallâh(vestagfirlehunnallâhe) innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*! Geldiği zaman sana mümin27 kadınlar biat745 etsinler sana karşı ki şirk71 koşmazlar Allah'a bir şeyi; ve çalmazlar; ve zina etmezler; ve katletmezler35 evlatlarını; ve gelmezler yalan suçlamayla (ki) iftira883 atarak elleri arasında ve bacakları arasında; ve isyan etmezler sana bir maruftakine291; öyle ki biat745 et onlara**; ve mağfiret319 sun onlar** için Allah’a; doğrusu Allah bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

12 You, you the prophet, if the believers (F) came to you, they (F) pledge/swear to you loyalty on that (E) they (F) not share/make partners with God a thing, and nor they (F) steal/rob, and nor they (F) commit adultery/fornication , and nor they (F) kill their (F) children, and nor they (F) do/commit with falsehood/slander (that) they (F) fabricate it between their (F) hands and their (F) feet, and nor they (F) disobey you in known/generosity , so pledge/swear to them (F) loyalty, and ask for forgiveness (P) for them (F) (from) God, that truly God (is) forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
3 iza zaman إِذَا -
4 ca'eke geldiği zaman sana جَاءَكَ جيا
5 l-mu'minatu mümin kadınlar الْمُؤْمِنَاتُ امن
6 yubayia'neke biat etsinler sana يُبَايِعْنَكَ بيع
7 ala karşı عَلَىٰ -
8 en ki أَنْ -
9 la لَا -
10 yuşrikne şirk koşmazlar يُشْرِكْنَ شرك
11 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
12 şey'en bir şeyi شَيْئًا شيا
13 ve la ve وَلَا -
14 yesrikne çalmazlar يَسْرِقْنَ سرق
15 ve la ve وَلَا -
16 yeznine zina etmezler يَزْنِينَ زني
17 ve la ve وَلَا -
18 yektulne katletmezler يَقْتُلْنَ قتل
19 evladehunne evlatlarını أَوْلَادَهُنَّ ولد
20 ve la ve وَلَا -
21 ye'tine gelmezler يَأْتِينَ اتي
22 bibuhtanin yalan suçlamayla بِبُهْتَانٍ بهت
23 yefterinehu iftira atarak يَفْتَرِينَهُ فري
24 beyne arasında بَيْنَ بين
25 eydihinne elleri أَيْدِيهِنَّ يدي
26 ve erculihinne ve bacakları arasında وَأَرْجُلِهِنَّ رجل
27 ve la ve وَلَا -
28 yea'sineke isyan etmezler يَعْصِينَكَ عصي
29 fi فِي -
30 mea'rufin bir maruftakine مَعْرُوفٍ عرف
31 febayia'hunne öyle ki biat et onlara فَبَايِعْهُنَّ بيع
32 vestegfir ve mağfiret dile وَاسْتَغْفِرْ غفر
33 lehunne onlara لَهُنَّ -
34 llahe Allah’a اللَّهَ -
35 inne şüphesiz إِنَّ -
36 llahe Allah اللَّهَ -
37 gafurun bir Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
38 rahimun bir Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

**Nebi Muhammed.**Kadınlara. Sen de biat et onlara. Bu noktada biat kelimesinin karşılıklı olduğunu net bir şekilde anlarız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 883: iftira

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: iftira

Kavram No: 883

Kısa Açıklama: 883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 11

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: İşte bu; onların "Asla temas etmez bizlere ateş adetli/sayılı günler 403 dışında" dediklerinden dolayıdır; ve aldattı onları dinlerinde * iftira atar 883 olmuş olmaları.

Arapça: 317|3|24|ذلك بانهم قالوا لن تمسنا النار الا اياما معدودت وغرهم في دينهم ما كانوا يفترون

Nisâ Suresi - Ayet 48

Türkçe Meal: Doğrusu Allah mağfiret 319 etmez ki şirk 71 koşulur O’na; ve mağfiret 319 eder bunun astına/aşağısına dilediği kimse için; ve kim şirk 71 koşar Allah'a; öyle ki iftira 883 attı büyük bir günah.

Arapça: 541|4|48|ان الله لا يغفر ان يشرك به ويغفر ما دون ذلك لمن يشا ومن يشرك بالله فقد افتري اثما عظيما

En'âm Suresi - Ayet 138

Türkçe Meal: Ve dediler zanlarınla: "Bu en’âma 645 ve ekinedir bir engel; yiyemez onu dilediğimiz kimse dışında"; ve en’âm 645 (ki) haram edildi * sırtları onun; ve en’âm 645 (ki) zikredilmez Allah’ın ismi üzerine; bir iftiradır 402 O’na (Allah’a); cezalandıracak onları (Allah) iftira 883 atar olduklarıyla.

Arapça: 927|6|138|وقالوا هذه انعم وحرث حجر لا يطعمها الا من نشا بزعمهم وانعم حرمت ظهورها وانعم لا يذكرون اسم الله عليها افترا عليه سيجزيهم بما كانوا يفترون

A'râf Suresi - Ayet 53

Türkçe Meal: Onun * tevili 401 dışındakine ** mi bakarlar? Gün *** (ki) gelir onun tevili 401 ; der onu önceden nesh etmiş/unutmuş **** kimseler: "Muhakkak gelmiş Rabbimizin 4 resûlleri 418 hakla/gerçekle; öyle ki olur mu bizlere şefâatçiler 114 ? Öyle ki şefâat 114 ederler bizlere ya da geri döndürülürüz ***** ; öyle ki yaparız olmaksızın yapar olmuş olduğumuzu"; muhakkak hüsrana uğrattılar kendi nefislerini 201 ve saptı ****** onlardan iftira 883 atar oldukları.

Arapça: 1007|7|53|هل ينظرون الا تاويله يوم ياتي تاويله يقول الذين نسوه من قبل قد جات رسل ربنا بالحق فهل لنا من شفعا فيشفعوا لنا او نرد فنعمل غير الذي كنا نعمل قد خسروا انفسهم وضل عنهم ما كانوا يفترون

A'râf Suresi - Ayet 152

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) edindiler/tuttular buzağıyı 258 ; nail * olacak onlara bir gazap Rablerinden 4 ; ve bir zillet dünya hayatında; ve işte böyledir; cezalandırırız iftiracıları 883 .

Arapça: 1106|7|152|ان الذين اتخذوا العجل سينالهم غضب من ربهم وذله في الحيوه الدنيا وكذلك نجزي المفترين

Yunus Suresi - Ayet 30

Türkçe Meal: İşte orada/anda belalanır * her bir nefis 201 önceden yaptığı (-yla) ve döndürdükleri (-yle) hak/gerçek mevlâları ** Allah'a karşı; ve dalalete *** düştü onlardan iftira 883 atarlar oldukları.

Arapça: 1392|10|30|هنالك تبلوا كل نفس ما اسلفت وردوا الي الله موليهم الحق وضل عنهم ما كانوا يفترون

Yunus Suresi - Ayet 37

Türkçe Meal: Ve olmuş değildir bu Kur'ân 850 ki iftira 883 atılır Allah’ın astından * ; velakin/fakat tasdik eder iki elinin arasındakini ** ; ve tefsîl 651 edendir kitabı ** ; olmaz şüphe onda *** ; alemlerin 203 Rabbindendir 4 .

Arapça: 1399|10|37|وما كان هذا القران ان يفتري من دون الله ولكن تصديق الذي بين يديه وتفصيل الكتب لا ريب فيه من رب العلمين

Hûd Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Ya da derler: "İftira 883 attı onu * "; de ki: "Gelin on sureyle 183 onun ** iftira 883 atılmış misli (-yle); ve çağırın itaat *** ettiğiniz kimseyi Allah’ın astından eğer olduysanız sâdıklar 182 ."

Arapça: 1484|11|13|ام يقولون افتريه قل فاتوا بعشر سور مثله مفتريت وادعوا من استطعتم من دون الله ان كنتم صدقين

Hûd Suresi - Ayet 21

Türkçe Meal: İşte bunlar * ; kimselerdir (ki) hüsrana uğrattılar kendi nefislerini 201 ; ve saptı ** onlardan iftira 883 atar oldukları.

Arapça: 1492|11|21|اوليك الذين خسروا انفسهم وضل عنهم ما كانوا يفترون

Hûd Suresi - Ayet 50

Türkçe Meal: Ve Âd’adır kardeşleri Hûd; dedi * : "Ey kavmim/toplumum! Kulluk 46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiç bir ilâh 74 O'ndan başka ki sizler ancak iftira 883 atanlarsınız.

Arapça: 1521|11|50|والي عاد اخاهم هودا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره ان انتم الا مفترون

Mümtehine Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Ey nebi 132 *! Geldiği zaman sana mümin 27 kadınlar biat 745 etsinler sana karşı ki şirk 71 koşmazlar Allah'a bir şeyi; ve çalmazlar; ve zina etmezler; ve katletmezler 35 evlatlarını; ve gelmezler yalan suçlamayla (ki) iftira 883 atarak elleri arasında ve bacakları arasında; ve isyan etmezler sana bir maruftakine 291 ; öyle ki biat 745 et onlara ** ; ve mağfiret 319 sun onlar ** için Allah’a; doğrusu Allah bir Gafûr’dur 20 ; bir Rahîm’dir 2 .

Arapça: 5160|60|12|يايها النبي اذا جاك المومنت يبايعنك علي ان لا يشركن بالله شيا ولا يسرقن ولا يزنين ولا يقتلن اولدهن ولا ياتين ببهتن يفترينه بين ايديهن وارجلهن ولا يعصينك في معروف فبايعهن واستغفر لهن الله ان الله غفور رحيم