Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 180: gök; göğü

Bu kavram 31 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

180Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

2. Bakara Suresi

Ayet 22

Arapça Metin (Harekeli)

29|2|22|ٱلَّذِى جَعَلَ لَكُمُ ٱلْأَرْضَ فِرَٰشًا وَٱلسَّمَآءَ بِنَآءً وَأَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً فَأَخْرَجَ بِهِۦ مِنَ ٱلثَّمَرَٰتِ رِزْقًا لَّكُمْ فَلَا تَجْعَلُوا۟ لِلَّهِ أَندَادًا وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

29|2|22|الذي جعل لكم الارض فرشا والسما بنا وانزل من السما ما فاخرج به من الثمرت رزقا لكم فلا تجعلوا لله اندادا وانتم تعلمون

Latin Literal

22. Ellezî ceale lekumul arda firâşen ves semâe binââ(binâen), ve enzele mines semâi mâen fe ahrece bihî mines semarâti rızkan lekum, fe lâ tec’alû lillâhi endâden ve entum ta’lemûn(tâ’lemune).

Türkçe Çeviri

Ki yaptı sizlere yeri/yeryüzünü bir döşek/yatak181; ve göğü180* bir bina; ve indirdi gökten180* bir su179; öyle ki çıkardı onunla (suyla) meyvelerden; bir rızık sizlere; öyleyse yapmayın Allah'a eşler/denkler; ve sizler bilirsiniz (de bunu).

Ahmed Samira Çevirisi

22 Who made/created for you the earth/Planet Earth a spread , and the sky/space a structure and descended from the sky water, so He brought out with it from the fruits a provision for you, so do not make/create to God equals (idols) and you are knowing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezi ki الَّذِي -
2 ceale yaptı جَعَلَ جعل
3 lekumu sizlere لَكُمُ -
4 l-erde yeri/yeryüzünü الْأَرْضَ ارض
5 firaşen bir döşek/yatak فِرَاشًا فرش
6 ve ssemae ve göğü وَالسَّمَاءَ سمو
7 bina'en bir bina بِنَاءً بني
8 ve enzele ve indirdi وَأَنْزَلَ نزل
9 mine -ten مِنَ -
10 s-semai gök السَّمَاءِ سمو
11 maen bir su مَاءً موه
12 feehrace öyle ki çıkardı فَأَخْرَجَ خرج
13 bihi onunla (suyla) بِهِ -
14 mine مِنَ -
15 s-semerati meyvelerden الثَّمَرَاتِ ثمر
16 rizkan bir rızık رِزْقًا رزق
17 lekum sizlere لَكُمْ -
18 fela öyleyse فَلَا -
19 tec'alu yapmayın تَجْعَلُوا جعل
20 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
21 endaden eşler/denkler أَنْدَادًا ندد
22 veentum ve sizler وَأَنْتُمْ -
23 tea'lemune bilirsiniz تَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

* Evren ve Dünya atmosferi.

2. Bakara Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

36|2|29|هُوَ ٱلَّذِى خَلَقَ لَكُم مَّا فِى ٱلْأَرْضِ جَمِيعًا ثُمَّ ٱسْتَوَىٰٓ إِلَى ٱلسَّمَآءِ فَسَوَّىٰهُنَّ سَبْعَ سَمَٰوَٰتٍ وَهُوَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

36|2|29|هو الذي خلق لكم ما في الارض جميعا ثم استوي الي السما فسويهن سبع سموت وهو بكل شي عليم

Latin Literal

29. Huvellezî halaka lekum mâ fîl ardı cemîan summestevâ iles semâi fe sevvâhunne seb’a semâvât(semâvâtin), ve huve bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

O* ki yaratandır sizlere yerdekini/yeryüzündekini topluca; sonra istiva188 etti göğe180**; öyle ki istiva188 etti onlara; yedi göklere161***; ve O (Allah) her bir şeye bir Alîm'dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

29 He (is), who created for you what (is) in the land/earth/Planet Earth all together/wholly , then He tended to the sky/space, so He straightened them (into) seven skies/space(s), and He is with every thing knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 huve O (Allah) هُوَ -
2 llezi ki الَّذِي -
3 haleka yarattı خَلَقَ خلق
4 lekum sizlere لَكُمْ -
5 ma مَا -
6 fi فِي -
7 l-erdi yerdekini/yeryüzündekini الْأَرْضِ ارض
8 cemian topluca جَمِيعًا جمع
9 summe sonra ثُمَّ -
10 steva istiva etti اسْتَوَىٰ سوي
11 ila إِلَى -
12 s-semai göğe السَّمَاءِ سمو
13 fe sevvahunne öyle ki istiva etti onlara فَسَوَّاهُنَّ سوي
14 seb'a yedi سَبْعَ سبع
15 semavatin göklere سَمَاوَاتٍ سمو
16 ve huve ve O (Allah) وَهُوَ -
17 bikulli her bir بِكُلِّ كلل
18 şey'in şeye شَيْءٍ شيا
19 alimun bir Alîm'dir. عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Allah.**Dünya atmosferi işaret edilmiştir. Yer yani Dünya gezegeni yaratıldığında bir atmosfere yani göğe sahip değildi. Dünya atmosferinin oluşumu sonradan gerçekleşmiştir. ***Güneş sistemimizdeki diğer gezegenlerin gökleri de Dünya atmosferimizle aynı zamanda düzenlenmiştir. Çoklu gökler bu ayette Güneş sistemdeki gezegenlerin gökleri için kullanılmıştır.

2. Bakara Suresi

Ayet 164

Arapça Metin (Harekeli)

171|2|164|إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

171|2|164|ان في خلق السموت والارض واختلف اليل والنهار والفلك التي تجري في البحر بما ينفع الناس وما انزل الله من السما من ما فاحيا به الارض بعد موتها وبث فيها من كل دابه وتصريف الريح والسحاب المسخر بين السما والارض لايت لقوم يعقلون

Latin Literal

164. İnne fî halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyli ven nehâri vel fulkilletî tecrî fîl bahri bimâ yenfeun nâse ve mâ enzelallâhu mines semâi min mâin fe ahyâ bihil arda ba’de mevtihâ ve besse fîhâ min kulli dâbbe(dâbbetin), ve tasrîfir riyâhı ves sehâbil musahhari beynes semâi vel ardı le âyâtin li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu yaratılışında göklerin ve yerin; ve halifeliğinde* gece ve gündüzün; ve gemilerde -ki akar bol suda236; faydalı olmasıyla insanlara-; indirdiğinde Allah'ın gökten; bir sudan -öyle ki diriltti onunla (suyla) yeri; ölümü sonrası onun (yerin); ve yaydı orada (yerde) her bir debelenenden-; ve evirip çevirmesinde gök180 ve yer arasındaki emre hazırlanmış rüzgarları ve bulutları; mutlak (vardır) ayetler237 akleden bir kavim için.

Ahmed Samira Çevirisi

164 That in the skies’/space’s and the earth’s/Planet Earth’s creation, and the night’s and the daytime’s difference, and the ships which run/pass in the large body of water (sea) with what benefits the people, and what God descended from the sky from water, so He revived with it the earth after its death/lifelessness and He scattered/distributed , in it from every walker/creeper/crawler and sending away/diverting the winds/breezes and the clouds, the manipulated/subjugated between the sky and the earth, (are)signs/evidences (E) for a nation, reasoning/understanding .

Notlar

Not 1

*Yerine geçmesi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Bol su, bahr, bihâr. Kavram 236

236 Tatlı veya tuzlu fark etmeksizin bol su. Denizler, okyanuslar, yüksek debili nehirler (Nil), göller.

Ayetler Kavram 237

237 Ayet kelimesi gösterge, işaret, kanıt, mucize anlamındadır. Çoğul olarak kullanıldığında Yüce Allah'ın varlığına kanıt olacak muhteşem mucizeleri işaret eder. Evrenin kendisi içindeki her şeyle Yüce Allah'ın ayetlerindendir. Evren kitabını bilimsel olarak okuyanlar Yüce Allah'ın bu ayetlerine tanıklık ederler.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

298|3|5|إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَخْفَىٰ عَلَيْهِ شَىْءٌ فِى ٱلْأَرْضِ وَلَا فِى ٱلسَّمَآءِ

Arapça Metin (Harekesiz)

298|3|5|ان الله لا يخفي عليه شي في الارض ولا في السما

Latin Literal

5. İnnallâhe lâ yahfâ aleyhi şey’un fîl ardı ve lâ fîs semâ’(semâi).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah'a; gizli kalmaz ona bir şey yerde ve ne de gökte180.

Ahmed Samira Çevirisi

5 That God, no(thing) hides on Him, in the earth/Planet Earth and nor in the sky/space.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 llahe Allah'a اللَّهَ -
3 la لَا -
4 yehfa gizli kalmaz يَخْفَىٰ خفي
5 aleyhi ona عَلَيْهِ -
6 şey'un bir şey شَيْءٌ شيا
7 fi فِي -
8 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
9 ve la وَلَا -
10 fi فِي -
11 s-semai ve ne de gökte السَّمَاءِ سمو

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

4. Nisâ Suresi

Ayet 153

Arapça Metin (Harekeli)

646|4|153|يَسْـَٔلُكَ أَهْلُ ٱلْكِتَٰبِ أَن تُنَزِّلَ عَلَيْهِمْ كِتَٰبًا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ فَقَدْ سَأَلُوا۟ مُوسَىٰٓ أَكْبَرَ مِن ذَٰلِكَ فَقَالُوٓا۟ أَرِنَا ٱللَّهَ جَهْرَةً فَأَخَذَتْهُمُ ٱلصَّٰعِقَةُ بِظُلْمِهِمْ ثُمَّ ٱتَّخَذُوا۟ ٱلْعِجْلَ مِنۢ بَعْدِ مَا جَآءَتْهُمُ ٱلْبَيِّنَٰتُ فَعَفَوْنَا عَن ذَٰلِكَ وَءَاتَيْنَا مُوسَىٰ سُلْطَٰنًا مُّبِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

646|4|153|يسلك اهل الكتب ان تنزل عليهم كتبا من السما فقد سالوا موسي اكبر من ذلك فقالوا ارنا الله جهره فاخذتهم الصعقه بظلمهم ثم اتخذوا العجل من بعد ما جاتهم البينت فعفونا عن ذلك واتينا موسي سلطنا مبينا

Latin Literal

153. Yes’eluke ehlul kitâbi en tunezzile aleyhim kitâben mines semâi fe kad seelû mûsâ ekbera min zâlike fe kâlû erinâllâhe cehraten fe ehazethumus sâikatu bi zulmihim, summettehazûl ıcle min ba’di mâ câethumul beyyinâtu fe afevnâ an zâlik(zâlike), ve âteynâ mûsâ sultânen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

Sual ederler* sana kitap ehli135 ki indirirsin üzerlerine bir kitap gökten180 (diye); öyle ki muhakkak sual* etmişlerdi Musa'ya daha büyüğünü bundan; öyle ki dediler: "Göster bize Allah'ı açıkça"; öyle ki yakaladı/tuttu onları yıldırım260 zulümleriyle257; sonra tuttular/edindiler buzağıyı258 onlara gelen beyanlar226 sonrasında; öyle ki affettik bundan**; ve verdik Musa'ya apaçık bir yetki/güç.

Ahmed Samira Çevirisi

153 The Book’s people ask/question you, that to descend on them a book from the sky/space, so they had asked Moses greater than that, so they said: "Show us God publicly/openly." So the fire falling from the sky accompanied by thunderous noise punished/took them with their injustice/oppression, then they took the calf from after what came to them (from) the evidences, so We forgave/pardoned on that, and We gave Moses evident proof .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yeseluke sual ederler sana يَسْأَلُكَ سال
2 ehlu ehli أَهْلُ اهل
3 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
4 en ki أَنْ -
5 tunezzile indirirsin تُنَزِّلَ نزل
6 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
7 kitaben bir kitap كِتَابًا كتب
8 mine مِنَ -
9 s-semai gökten السَّمَاءِ سمو
10 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
11 seelu sual etmişlerdi سَأَلُوا سال
12 musa Musa'ya مُوسَىٰ -
13 ekbera daha büyüğünü أَكْبَرَ كبر
14 min مِنْ -
15 zalike bundan ذَٰلِكَ -
16 fekalu öyle ki dediler فَقَالُوا قول
17 erina göster bize أَرِنَا راي
18 llahe Allah'ı اللَّهَ -
19 cehraten açıkça جَهْرَةً جهر
20 feehazethumu öyle ki yakaladı/tuttu onları فَأَخَذَتْهُمُ اخذ
21 s-saikatu yıldırım الصَّاعِقَةُ صعق
22 bizulmihim zulümleriyle بِظُلْمِهِمْ ظلم
23 summe sonra ثُمَّ -
24 ttehazu tuttular/edindiler اتَّخَذُوا اخذ
25 l-icle buzağıyı الْعِجْلَ عجل
26 min مِنْ -
27 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
28 ma مَا -
29 ca'ethumu onlara gelen جَاءَتْهُمُ جيا
30 l-beyyinatu beyanlar الْبَيِّنَاتُ بين
31 feafevna öyle ki affettik فَعَفَوْنَا عفو
32 an عَنْ -
33 zalike bundan ذَٰلِكَ -
34 ve ateyna ve verdik وَاتَيْنَا اتي
35 musa Musa'ya مُوسَىٰ -
36 sultanen bir yetki/güç سُلْطَانًا سلط
37 mubinen apaçık مُبِينًا بين

Notlar

Not 1

*Sorarlar, isterler, talep ederler.**Anlaşılır ki müşrik hale gelen kimseler vefatlarından önce tevbe ederlerse ve ıslah olurlarsa Yüce Allah onları affedebilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Buzağı. Kavram 258

258 Değerli metallerin karıştırılıp eritilerek yapıldığı buzağı şeklinde bir heykel.

Yıldırım. Kavram 260

260 Yerle bulut arasındaki elektrik boşalmasıdır. Yere düşen/çarpan şimşek olup en tehlikeli şimşek türüdür. Yıldırımın dönüş darbesi yaklaşık 30.000 ampere ve sıcaklığı 30.000 °C'ye ulaşır. Öncül darbe buluttan yere yaklaşık 30 milisaniyede ulaşır ve yerden bulutun merkezine yaklaşık 100 milisaniyede döner.

7. A'râf Suresi

Ayet 96

Arapça Metin (Harekeli)

1050|7|96|وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ ٱلْقُرَىٰٓ ءَامَنُوا۟ وَٱتَّقَوْا۟ لَفَتَحْنَا عَلَيْهِم بَرَكَٰتٍ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ وَلَٰكِن كَذَّبُوا۟ فَأَخَذْنَٰهُم بِمَا كَانُوا۟ يَكْسِبُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1050|7|96|ولو ان اهل القري امنوا واتقوا لفتحنا عليهم بركت من السما والارض ولكن كذبوا فاخذنهم بما كانوا يكسبون

Latin Literal

96. Ve lev enne ehlel kurâ âmenû vettekav le fetahnâ aleyhim berekâtin mines semâi vel ardı ve lâkin kezzebû fe ehaznâhum bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Türkçe Çeviri

Ve şayet ki kentlerin ehli568 (olanlar) iman47 etselerdi ve takvalı21 olsalardı; öyle ki açardık üzerlerine bereketler gökten180 ve yerden; velakin/fakat yalanladılar244; öyle ki tuttuk onları kazanır olduklarıyla.

Ahmed Samira Çevirisi

96 And if that the villages’/urban cities’ peoples believed and feared and obeyed, We would have opened/eased on them blessings from the sky/space and the earth/Planet Earth, and but they denied/falsified , so We took/punished them because (of)what they were acquiring/gathering .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velev ve şayet وَلَوْ -
2 enne ki أَنَّ -
3 ehle ehli أَهْلَ اهل
4 l-kura kentlerin الْقُرَىٰ قري
5 amenu iman etselerdi امَنُوا امن
6 vettekav ve takvalı olsalardı وَاتَّقَوْا وقي
7 lefetehna öyle ki açardık لَفَتَحْنَا فتح
8 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
9 berakatin bereketler بَرَكَاتٍ برك
10 mine مِنَ -
11 s-semai gökten السَّمَاءِ سمو
12 vel'erdi ve yerden وَالْأَرْضِ ارض
13 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
14 kezzebu yalanladılar كَذَّبُوا كذب
15 feehaznahum öyle ki tuttuk onları فَأَخَذْنَاهُمْ اخذ
16 bima بِمَا -
17 kanu olduklarıyla كَانُوا كون
18 yeksibune kazanırlar يَكْسِبُونَ كسب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Yalanlama Kavram 244

244 Yanıltmak, aldatmak, kandırmak, hakkında yalan söylemek, yanlış yönlendirmek, onaylamamak, inkâr etmek. İşaret edilen şeyi inkâr etmemekle birlikte onun hakkında yanıltıcı, gerçek dışı uyduruk şeylere tabi olmak da tam olarak aynı kelimeyle işaret edilir.

Ahali, ehli. Kavram 568

568 Bir şeye üye olan, bir kümeye dahil olan insanlar grubu. Üye olunan şeye göre anlam genişler. Bir satranç kulübünün üyeleri satranç kulübünün ahalisi olur. Aile üyeleri, taraftar olan üyeler, bir siyasi partiye dahil olmuş olan insanlar o partinin ahalisi olur.

10. Yunus Suresi

Ayet 31

Arapça Metin (Harekeli)

1393|10|31|قُلْ مَن يَرْزُقُكُم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ أَمَّن يَمْلِكُ ٱلسَّمْعَ وَٱلْأَبْصَٰرَ وَمَن يُخْرِجُ ٱلْحَىَّ مِنَ ٱلْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ ٱلْمَيِّتَ مِنَ ٱلْحَىِّ وَمَن يُدَبِّرُ ٱلْأَمْرَ فَسَيَقُولُونَ ٱللَّهُ فَقُلْ أَفَلَا تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1393|10|31|قل من يرزقكم من السما والارض امن يملك السمع والابصر ومن يخرج الحي من الميت ويخرج الميت من الحي ومن يدبر الامر فسيقولون الله فقل افلا تتقون

Latin Literal

31. Kul men yerzukukum mines semâi vel ardı emmen yemlikus sem’a vel ebsâre ve men yuhricul hayye minel meyyiti ve yuhricul meyyite minel hayyi ve men yudebbirul emr(emre), fe se yekûlûnâllâh(yekûlûnâllâhu), fe kul e fe lâ tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Kim rızıklandırır sizleri gökten180 ve yerden*; ya da kim malik** olur işitmelere ve bakışlara; ve kim çıkarır canlıyı ölüden ve çıkarır ölüyü canlıdan; ve kim tasarlar/organize eder emri351?"; öyle ki diyecekler: "Allah"; öyleyse takvalı21 olmaz mısınız?

Ahmed Samira Çevirisi

31 Say: "Who provides for you from the sky/space and the earth/Planet Earth? Or who owns/possesses the hearing/listening , and the eye sights/knowledge, and He brings out/emerges the live/alive from the dead, and He brings out/emerges the dead from the live/alive, and who plans/regulates the matter/affair?" So they will say: "God." so say: "So do you not fear and obey?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 men kim مَنْ -
3 yerzukukum rızıklandırır sizleri يَرْزُقُكُمْ رزق
4 mine مِنَ -
5 s-semai gökten السَّمَاءِ سمو
6 vel'erdi ve yerden وَالْأَرْضِ ارض
7 emmen yahut kim? أَمَّنْ -
8 yemliku malik olur يَمْلِكُ ملك
9 s-sem'a işitmelere السَّمْعَ سمع
10 vel'ebsara ve bakışlara وَالْأَبْصَارَ بصر
11 ve men ve kim وَمَنْ -
12 yuhricu çıkarır يُخْرِجُ خرج
13 l-hayye canlıyı الْحَيَّ حيي
14 mine مِنَ -
15 l-meyyiti ölüden الْمَيِّتِ موت
16 ve yuhricu ve çıkarır وَيُخْرِجُ خرج
17 l-meyyite ölüyü الْمَيِّتَ موت
18 mine مِنَ -
19 l-hayyi canlıdan الْحَيِّ حيي
20 ve men ve kim وَمَنْ -
21 yudebbiru tasarlar/organize eder يُدَبِّرُ دبر
22 l-emra emri الْأَمْرَ امر
23 feseyekulune öyle ki diyecekler فَسَيَقُولُونَ قول
24 llahu Allah اللَّهُ -
25 fekul öyle ki فَقُلْ قول
26 efela öyleyse أَفَلَا -
27 tettekune takvalı olmaz mısınız? تَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Yeryüzünden.**Sahip olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Emir Kavram 351

351 İş ve oluş. Levh-i Mahfuzdaki (Holografik evren prensibi kapsamında evrenimizi bir üst boyuttan saran 2D zar) rakamlanmış bilginin sicimlere (bak. sicim teorisi) ruh aracılığıyla iletilmesi. Sicimle aldıkları bilgilerle titreşirler ve atom altı parçacıklar oluşur. Evrenimiz ışık hızında çalışan bir 3D yazıcı gibi bilgiden yaratılır, canlanır.

10. Yunus Suresi

Ayet 61

Arapça Metin (Harekeli)

1423|10|61|وَمَا تَكُونُ فِى شَأْنٍ وَمَا تَتْلُوا۟ مِنْهُ مِن قُرْءَانٍ وَلَا تَعْمَلُونَ مِنْ عَمَلٍ إِلَّا كُنَّا عَلَيْكُمْ شُهُودًا إِذْ تُفِيضُونَ فِيهِ وَمَا يَعْزُبُ عَن رَّبِّكَ مِن مِّثْقَالِ ذَرَّةٍ فِى ٱلْأَرْضِ وَلَا فِى ٱلسَّمَآءِ وَلَآ أَصْغَرَ مِن ذَٰلِكَ وَلَآ أَكْبَرَ إِلَّا فِى كِتَٰبٍ مُّبِينٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1423|10|61|وما تكون في شان وما تتلوا منه من قران ولا تعملون من عمل الا كنا عليكم شهودا اذ تفيضون فيه وما يعزب عن ربك من مثقال ذره في الارض ولا في السما ولا اصغر من ذلك ولا اكبر الا في كتب مبين

Latin Literal

61. Ve mâ tekûnu fî şe’nin ve mâ tetlû minhu min kur’ânin ve lâ ta’melûne min amelin illâ kunnâ aleykum şuhûden iz tufîdûne, fîh(fîhi) ve mâ ya’zubu an rabbike min miskâli zerretin fîl ardı ve lâ fîs semâi ve lâ asgare min zâlike ve lâ ekbere illâ fî kitâbin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Ve olur değilsiniz bir durumda; ve tilâvet874 eder değilsiniz ondan; Kur’ân’dan850; ve yapmazsınız bir amelden* dışında (ki) olduk üzerinize şahitler/tanıklar; taşıp aktığınız zaman onda**; uzaklaşır değildir (senin) Rabbinden4 ağırlığından bir zerre503 yerde ve ne de gökte180; ve ne de daha küçüğü875 bundan***; ve ne de daha büyüğü (ki) ancak apaçık bir kitaptadır134.

Ahmed Samira Çevirisi

61 And you (do) not be in a matter/affair , and what you read/recite from it from Koran , and you do not make/do from deed(s) except (that) We were on you witnessing when you rush/hurry in it, and none from a weight (of) a smallest particle (smaller than an atom) in the earth/Planet Earth and nor in the sky/ space, and nor smaller/littler than that, and nor greater/magnified is far, hidden and distant from your Lord, except (it is) in an evident/clear Book .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 tekunu olursunuz تَكُونُ كون
3 fi فِي -
4 şe'nin bir durumda شَأْنٍ شان
5 ve ma ve değilsiniz وَمَا -
6 tetlu tilavet ederler تَتْلُو تلو
7 minhu ondan مِنْهُ -
8 min مِنْ -
9 kur'anin Kur’an’dan قُرْانٍ قرا
10 ve la ve وَلَا -
11 tea'melune yapmazsınız تَعْمَلُونَ عمل
12 min مِنْ -
13 amelin bir amelden عَمَلٍ عمل
14 illa dışında إِلَّا -
15 kunna olduk كُنَّا كون
16 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
17 şuhuden şahitler/tanıklar شُهُودًا شهد
18 iz zaman إِذْ -
19 tufidune taşıp aktığınız تُفِيضُونَ فيض
20 fihi onda فِيهِ -
21 ve ma değildir وَمَا -
22 yea'zubu uzaklaşmaz يَعْزُبُ عزب
23 an عَنْ -
24 rabbike (senin) Rabbinden رَبِّكَ ربب
25 min مِنْ -
26 miskali ağırlığından مِثْقَالِ ثقل
27 zerratin bir zerre ذَرَّةٍ ذرر
28 fi فِي -
29 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
30 ve la ve ne de وَلَا -
31 fi فِي -
32 s-semai gökte السَّمَاءِ سمو
33 ve la ve ne de وَلَا -
34 esgara daha küçüğü أَصْغَرَ صغر
35 min مِنْ -
36 zalike bundan ذَٰلِكَ -
37 ve la ve ne de وَلَا -
38 ekbera daha büyüğü أَكْبَرَ كبر
39 illa ancak إِلَّا -
40 fi فِي -
41 kitabin bir kitaptadır كِتَابٍ كتب
42 mubinin apaçık مُبِينٍ بين

Notlar

Not 1

*Yapıp etmeden.**Amelde, yapıp etmede.***Zerreden.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Zerre ve ağırlığı. Kavram 503

503 Kur'an'ın büyük bir mucizesidir. Zerre atomu işaret eder. Atomların ağırlıkları mevcuttur. Yüce Allah Kur'an'da evrenin en küçük yapıtaşı olan sicimleri (Sicim Teorisi) de fitil/fatil olarak işaret etmektedir. Bir fitil ve onun titreşimi işaret edilmiştir. Fitil işaretinin geçtiği ayetlerde ağırlık vurgulanmazken zerre geçen ayetlerde ağırlığa vurgu yapılmıştır. Sicimlerin herhangi bir ağırlığa sahip olmadıkları bilinmektedir. Bir atomdan daha küçük olanlar: Sicimler. Atomun ağırlığı varken sicimlerin ağırlığı yoktur.

Kur'an, kuran. Kavram 850

850 İkra kelimesiyle aynı kökten gelir. İkra oku, okumayı başkaları duyacak şekilde oku, okuyarak ilet, okuduğunu naklet, okuduğunu çalış, okuduğunu incele, okuduğunu araştır, okuduğunu öğret anlamındadır. Kur'an da ikra edilen şeydir. Şerefli Kur'an'da 6234 tane numaralı ayet ve 112 numarasız besmele vardır. İki kapak arasına alınmasıyla kitap haline getirilmiştir. Şerefli Kur'an'ın ikra edilmesi MS 610 yılında başlamış ve MS 633 yılında tamamlanmıştır. Ayetleri nebi ve resûl Muhammed tilavet etmiş, ikra etmiştir. İnen ayetler parşömenlere satır satır yazılmış ve rulo haline getirilerek bir odada saklanmıştır. Elbette insanlar ezberlemiştir de. Nebi vefat etmeden önce şerefli elçi Cibrîl'in eşliğinde rulo olan parşömenler açılmış/yayılmış ve Cibrîl'in talimatıyla iki kapak arasına alınmıştır. Şerefli Kur'an'ın her bir ayeti ikra edilen bir Kur'an'dır.

Tilâvet Kavram 874

874 Takip edip okumak, ardından gelmek, sesli okumak, bir metni takip ederek okumak, ardışık gelen/mütevali kelimeleri/harfleri okumak.

11. Hûd Suresi

Ayet 52

Arapça Metin (Harekeli)

1523|11|52|وَيَٰقَوْمِ ٱسْتَغْفِرُوا۟ رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُوٓا۟ إِلَيْهِ يُرْسِلِ ٱلسَّمَآءَ عَلَيْكُم مِّدْرَارًا وَيَزِدْكُمْ قُوَّةً إِلَىٰ قُوَّتِكُمْ وَلَا تَتَوَلَّوْا۟ مُجْرِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1523|11|52|ويقوم استغفروا ربكم ثم توبوا اليه يرسل السما عليكم مدرارا ويزدكم قوه الي قوتكم ولا تتولوا مجرمين

Latin Literal

52. Ve yâ kavmistagfirû rabbekum summe tûbû ileyhi yursilis semâe aleykum midrâran ve yezidkum kuvveten ilâ kuvvetikum ve lâ tetevellev mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Ve ey kavmim/toplumum! Mağfiret319 dileyin Rabbinize4; sonra tevbe33 edin O'na doğru; göndersin gökten180 üzerinize bolca yağmur*; ve ziyade etsin sizlere bir kuvveti kuvvetinize doğru; yüz çevirmeyin mücrim674 (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

52 And you (my) nation, ask for forgiveness (from) your Lord then repent to Him, He sends the skies/space on you flowing/pouring abundantly, and He increases you strength/power to your strength/power , and do not turn away (as) criminals/sinners .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ya kavmi ve ey kavmim/toplumum وَيَا قَوْمِ قوم
2 stegfiru mağfiret dileyin اسْتَغْفِرُوا غفر
3 rabbekum Rabbinize رَبَّكُمْ ربب
4 summe sonra ثُمَّ -
5 tubu tevbe edin تُوبُوا توب
6 ileyhi O'na doğru إِلَيْهِ -
7 yursili göndersin يُرْسِلِ رسل
8 s-semae gökten السَّمَاءَ سمو
9 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
10 midraran bolca yağmur مِدْرَارًا درر
11 ve yezidkum ve ziyade etsin sizlere وَيَزِدْكُمْ زيد
12 kuvveten bir kuvveti قُوَّةً قوي
13 ila doğru إِلَىٰ -
14 kuvvetikum kuvvetinize قُوَّتِكُمْ قوي
15 ve la وَلَا -
16 tetevellev yüz çevirmeyin تَتَوَلَّوْا ولي
17 mucrimine mücrimin مُجْرِمِينَ جرم

Notlar

Not 1

*Bol akan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Mücrim Kavram 674

674 Cürüm işleyenler, suçlular.

14. İbrahim Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

1772|14|24|أَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ ٱللَّهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ أَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِى ٱلسَّمَآءِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1772|14|24|الم تر كيف ضرب الله مثلا كلمه طيبه كشجره طيبه اصلها ثابت وفرعها في السما

Latin Literal

24. E lem tere keyfe daraballâhu meselen kelimeten tayyibeten ke şeceretin tayyibetin asluhâ sâbitun ve fer’uhâ fis semâ(semâi).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin (ki) nasıl darp etti/ortaya koydu Allah bir misali870; güzel bir kelime* güzel bir ağaç986 gibidir; kökü onun** sabittir***; ve onun**** dalları göktedir180.

Ahmed Samira Çevirisi

24 Do you not see/understand how God gave an example/proverb, (of) a good/pure word/expression ,as a good/pure tree, its root (is) affirmed/established (fixed) and its branch/top (is) in the sky?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elem hiç أَلَمْ -
2 tera görmez misin تَرَ راي
3 keyfe nasıl كَيْفَ كيف
4 derabe darp etti/ortaya koydu ضَرَبَ ضرب
5 llahu Allah اللَّهُ -
6 meselen bir misali مَثَلًا مثل
7 kelimeten bir kelime كَلِمَةً كلم
8 tayyibeten bir güzel طَيِّبَةً طيب
9 keşeceratin bir ağaç gibidir كَشَجَرَةٍ شجر
10 tayyibetin güzel طَيِّبَةٍ طيب
11 esluha kökü onun أَصْلُهَا اصل
12 sabitun bir sabit ثَابِتٌ ثبت
13 ve fer'uha ve dalları onun وَفَرْعُهَا فرع
14 fi فِي -
15 s-semai göktedir السَّمَاءِ سمو

Notlar

Not 1

*Kelam, söz, söylem.**Ağacın.***Kimse oynatamaz.****Ağacın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

14. İbrahim Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

1780|14|32|ٱللَّهُ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ وَأَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً فَأَخْرَجَ بِهِۦ مِنَ ٱلثَّمَرَٰتِ رِزْقًا لَّكُمْ وَسَخَّرَ لَكُمُ ٱلْفُلْكَ لِتَجْرِىَ فِى ٱلْبَحْرِ بِأَمْرِهِۦ وَسَخَّرَ لَكُمُ ٱلْأَنْهَٰرَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1780|14|32|الله الذي خلق السموت والارض وانزل من السما ما فاخرج به من الثمرت رزقا لكم وسخر لكم الفلك لتجري في البحر بامره وسخر لكم الانهر

Latin Literal

32. Allâhullezî halakas semâvâti vel arda ve enzele mines semâi mâen fe ahrece bihî mines semerâti rızkan lekum, ve sehhare lekumul fulke li tecriye fil bahri bi emrih(emrihî), ve sehhare lekumul enhâr(enhâra).

Türkçe Çeviri

Allah (ki) yaratandır gökleri162 ve yeri; ve indirdi gökten180 bir su179; öyle ki çıkardı onunla* meyvelerden** bir rızık (olarak) sizlere; ve boyun eğdirdi sizlere gemiyi akması için bahrda236 kendi emriyle; ve boyun eğdirdi sizlere nehirleri.

Ahmed Samira Çevirisi

32 God is who created the skies/space and the earth/Planet Earth, and He descended from the sky water so He brought out with it from the fruits a provision for you, and He manipulated for you the ships to flow/pass/orbit in the sea/river/ocean with His order/command, and He manipulated for you the rivers/waterways.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 allahu Allah اللَّهُ -
2 llezi الَّذِي -
3 haleka yaratandır خَلَقَ خلق
4 s-semavati gökleri السَّمَاوَاتِ سمو
5 vel'erde ve yeri وَالْأَرْضَ ارض
6 ve enzele ve indirdi وَأَنْزَلَ نزل
7 mine مِنَ -
8 s-semai gökten السَّمَاءِ سمو
9 maen bir su مَاءً موه
10 feehrace öyle ki çıkardı فَأَخْرَجَ خرج
11 bihi onunla بِهِ -
12 mine مِنَ -
13 s-semerati ürünlerden الثَّمَرَاتِ ثمر
14 rizkan bir rızık (olarak) رِزْقًا رزق
15 lekum sizlere لَكُمْ -
16 ve sehhara ve boyun eğdirdi وَسَخَّرَ سخر
17 lekumu sizlere لَكُمُ -
18 l-fulke gemiyi الْفُلْكَ فلك
19 litecriye akması için لِتَجْرِيَ جري
20 fi فِي -
21 l-behri baharda الْبَحْرِ بحر
22 biemrihi O’nun emriyle بِأَمْرِهِ امر
23 ve sehhara ve boyun eğdirdi وَسَخَّرَ سخر
24 lekumu sizlere لَكُمُ -
25 l-enhara nehirleri الْأَنْهَارَ نهر

Notlar

Not 1

*Suyla.**Ürünlerden.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Gökten inen su Kavram 179

179 Evrenimizdeki ilk su molekülleri (H2O) Tarık (Nötron) yıldızlarını oluşturan Süpernova patlamalarında yaratıldı. Dünya gezegeninin ilk oluşum evresi olan Hadean döneminde yeryüzünde su yoktu. Bol miktarda donmuş su içeren Jüpiter bölgesi asteroidlerinin yeryüzüne çarpmasıyla Dünya gezegenimiz suya kavuştu. Dünyamızın suyu gökten yani uzaydan inmiştir. Rabbimiz ayrıca bu suyu yağmurlarla yine gökten yere indirmektedir.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Bol su, bahr, bihâr. Kavram 236

236 Tatlı veya tuzlu fark etmeksizin bol su. Denizler, okyanuslar, yüksek debili nehirler (Nil), göller.

14. İbrahim Suresi

Ayet 38

Arapça Metin (Harekeli)

1786|14|38|رَبَّنَآ إِنَّكَ تَعْلَمُ مَا نُخْفِى وَمَا نُعْلِنُ وَمَا يَخْفَىٰ عَلَى ٱللَّهِ مِن شَىْءٍ فِى ٱلْأَرْضِ وَلَا فِى ٱلسَّمَآءِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1786|14|38|ربنا انك تعلم ما نخفي وما نعلن وما يخفي علي الله من شي في الارض ولا في السما

Latin Literal

38. Rabbenâ inneke ta’lemu mâ nuhfî ve mâ nu’lin(nu’linu), ve mâ yahfâ alallâhi min şey’infil ardı ve lâ fis semâ(semâi).

Türkçe Çeviri

"Rabbimiz4! Doğrusu sen bilirsin hafiyelik988 ettiğimizi ve alenileştirdiğimizi*; ve hafiye988 kalır değildir Allah'a karşı hiçbir şey yerde ve ne de gökte180.

Ahmed Samira Çevirisi

38 Our Lord, You know what we hide, and what we declare/publicize , and (there is) not from a thing (that) hides from God in the earth/Planet Earth and nor in the sky/space.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
2 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
3 tea'lemu bilirsin تَعْلَمُ علم
4 ma مَا -
5 nuhfi hafiyelik ettiğimizi نُخْفِي خفي
6 ve ma ve وَمَا -
7 nua'linu alenileştirdiğimizi نُعْلِنُ علن
8 ve ma ve değildir وَمَا -
9 yehfa hafiye kalır يَخْفَىٰ خفي
10 ala karşı عَلَى -
11 llahi Allah'a اللَّهِ -
12 min hiçbir مِنْ -
13 şey'in şey شَيْءٍ شيا
14 fi فِي -
15 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
16 ve la ve ne de وَلَا -
17 fi فِي -
18 s-semai gökte السَّمَاءِ سمو

Notlar

Not 1

*Açık ettiğimizi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

15. Hicr Suresi

Ayet 14

Arapça Metin (Harekeli)

1814|15|14|وَلَوْ فَتَحْنَا عَلَيْهِم بَابًا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ فَظَلُّوا۟ فِيهِ يَعْرُجُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1814|15|14|ولو فتحنا عليهم بابا من السما فظلوا فيه يعرجون

Latin Literal

14. Ve lev fetahnâ aleyhim bâben mines semâi fe zallû fîhi ya’rucûn(ya’rucûne).

Türkçe Çeviri

Ve şayet açsak üzerlerine bir kapı* gökten180**; öyle ki devam etseler onda*** (ki) yükselirler****.

Ahmed Samira Çevirisi

14 And if We opened on them a door/entrance from the sky/space, so they continued/remained in it ascending/zigzagging.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velev ve şayet وَلَوْ -
2 fetehna açsak فَتَحْنَا فتح
3 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
4 baben bir kapı بَابًا بوب
5 mine مِنَ -
6 s-semai gökten السَّمَاءِ سمو
7 fe zellu öyle ki devam etseler فَظَلُّوا ظلل
8 fihi onda فِيهِ -
9 yea'rucune yükselirler يَعْرُجُونَ عرج

Notlar

Not 1

*Delip geçen bir geçit, kapı.**Atmosferden.***Kapıda, kapının içinde.****Atmosferin içindeki geçitten yukarıya doğru yükselirler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

15. Hicr Suresi

Ayet 16

Arapça Metin (Harekeli)

1816|15|16|وَلَقَدْ جَعَلْنَا فِى ٱلسَّمَآءِ بُرُوجًا وَزَيَّنَّٰهَا لِلنَّٰظِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1816|15|16|ولقد جعلنا في السما بروجا وزينها للنظرين

Latin Literal

16. Ve le kad cealnâ fis semâi burûcen ve zeyyennâhâ lin nâzırîn(nâzırîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun yaptık gökte180* burçlar846**; ve süsledik onu*** bakanlar**** için.

Ahmed Samira Çevirisi

16 And We had made/created in the sky/space constellations, and We decorated/beautified it to the lookers/seers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 cealna yaptık جَعَلْنَا جعل
3 fi فِي -
4 s-semai gökte السَّمَاءِ سمو
5 burucen burçlar بُرُوجًا برج
6 ve zeyyennaha ve süsledik onu وَزَيَّنَّاهَا زين
7 linnazirine bakanlar için لِلنَّاظِرِينَ نظر

Notlar

Not 1

*Atmosferde. **Kule gibi yüksek kutup ışıkları.***Göğü.****Bakanlar için geçişi önemlidir. Kutup ışıklarını herkes görmez. Ancak kutup bölgelerine gidip bakanlar ancak o süsleri görebilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

15. Hicr Suresi

Ayet 22

Arapça Metin (Harekeli)

1822|15|22|وَأَرْسَلْنَا ٱلرِّيَٰحَ لَوَٰقِحَ فَأَنزَلْنَا مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً فَأَسْقَيْنَٰكُمُوهُ وَمَآ أَنتُمْ لَهُۥ بِخَٰزِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1822|15|22|وارسلنا الريح لوقح فانزلنا من السما ما فاسقينكموه وما انتم له بخزنين

Latin Literal

22. Ve erselner riyâha levâkıha fe enzelnâ mines semâi mâen fe eskaynâkumûh(eskaynâkumûhu), ve mâ entum lehu bi hâzinîn(hâzinîne).

Türkçe Çeviri

Ve gönderdik rüzgârları aşılayıcılar/dölleyiciler1001 (olarak); öyle ki indirdik gökten180 bir su179; öyle ki suladık sizleri onu* (-nla); ve değilsiniz sizler onu** bir hazineleştiren***.

Ahmed Samira Çevirisi

22 And We sent the winds/breezes (as) pollinators , so We descended from the sky water, so We gave it to you to drink, and you are not for it with storing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve erselna ve gönderdik وَأَرْسَلْنَا رسل
2 r-riyaha rüzgarları الرِّيَاحَ روح
3 levakiha aşılayıcılar لَوَاقِحَ لقح
4 fe enzelna öyle ki indirdik فَأَنْزَلْنَا نزل
5 mine مِنَ -
6 s-semai gökten السَّمَاءِ سمو
7 maen bir su مَاءً موه
8 fe eskaynakumuhu öyle ki suladık onun (-la) sizleri فَأَسْقَيْنَاكُمُوهُ سقي
9 ve ma ve değilsiniz وَمَا -
10 entum sizler أَنْتُمْ -
11 lehu onu لَهُ -
12 bihazinine hazineleştirenler بِخَازِنِينَ خزن

Notlar

Not 1

*Suyla.**Suyu.***Hazine düzeyinde depolayanlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gökten inen su Kavram 179

179 Evrenimizdeki ilk su molekülleri (H2O) Tarık (Nötron) yıldızlarını oluşturan Süpernova patlamalarında yaratıldı. Dünya gezegeninin ilk oluşum evresi olan Hadean döneminde yeryüzünde su yoktu. Bol miktarda donmuş su içeren Jüpiter bölgesi asteroidlerinin yeryüzüne çarpmasıyla Dünya gezegenimiz suya kavuştu. Dünyamızın suyu gökten yani uzaydan inmiştir. Rabbimiz ayrıca bu suyu yağmurlarla yine gökten yere indirmektedir.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

16. Nahl Suresi

Ayet 65

Arapça Metin (Harekeli)

1964|16|65|وَٱللَّهُ أَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَآ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةً لِّقَوْمٍ يَسْمَعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1964|16|65|والله انزل من السما ما فاحيا به الارض بعد موتها ان في ذلك لايه لقوم يسمعون

Latin Literal

65. Vallâhu enzele mines semâi mâen fe ahyâ bihil arda ba’de mevtihâ, inne fî zâlike le âyeten li kavmin yesmeûn(yesmeûne).

Türkçe Çeviri

Ve Allah indirdi gökten180 bir su179; öyle ki hayat verdi onunla* yere sonrasında ölümü**; doğrusu işte bundadır mutlak bir ayet287 işitir bir kavme/topluma.

Ahmed Samira Çevirisi

65 And God descended from the sky water, so He revived with it the land/Earth after its death/lifelessness, that in that (is) an evidence/sign (E) to a nation listening/hearing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
2 enzele indirdi أَنْزَلَ نزل
3 mine مِنَ -
4 s-semai gökten السَّمَاءِ سمو
5 maen bir su مَاءً موه
6 feehya öyle ki hayat verdi فَأَحْيَا حيي
7 bihi onunla بِهِ -
8 l-erde yere الْأَرْضَ ارض
9 bea'de sonrasında بَعْدَ بعد
10 mevtiha ölümü مَوْتِهَا موت
11 inne doğrusu إِنَّ -
12 fi فِي -
13 zalike işte bundadır ذَٰلِكَ -
14 layeten mutlak bir ayet لَايَةً ايي
15 likavmin bir kavme/topluma لِقَوْمٍ قوم
16 yesmeune işitirler يَسْمَعُونَ سمع

Notlar

Not 1

*Suyla.**Yerin ölümü.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gökten inen su Kavram 179

179 Evrenimizdeki ilk su molekülleri (H2O) Tarık (Nötron) yıldızlarını oluşturan Süpernova patlamalarında yaratıldı. Dünya gezegeninin ilk oluşum evresi olan Hadean döneminde yeryüzünde su yoktu. Bol miktarda donmuş su içeren Jüpiter bölgesi asteroidlerinin yeryüzüne çarpmasıyla Dünya gezegenimiz suya kavuştu. Dünyamızın suyu gökten yani uzaydan inmiştir. Rabbimiz ayrıca bu suyu yağmurlarla yine gökten yere indirmektedir.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

35. Fâtır Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

3685|35|27|أَلَمْ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ أَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً فَأَخْرَجْنَا بِهِۦ ثَمَرَٰتٍ مُّخْتَلِفًا أَلْوَٰنُهَا وَمِنَ ٱلْجِبَالِ جُدَدٌۢ بِيضٌ وَحُمْرٌ مُّخْتَلِفٌ أَلْوَٰنُهَا وَغَرَابِيبُ سُودٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

3685|35|27|الم تر ان الله انزل من السما ما فاخرجنا به ثمرت مختلفا الونها ومن الجبال جدد بيض وحمر مختلف الونها وغرابيب سود

Latin Literal

27. E lem tere ennallâhe enzele mines semâi mâen, fe ahrecnâ bihî semerâtin muhtelifen elvânuhâ, ve minel cibâli cudedun bîdun ve humrun muhtelifun elvânuhâ ve garâbîbu sûd(sûdun).

Türkçe Çeviri

Görmez misin ki Allah indirdi gökten180 bir su179; öyle ki çıkardık onunla (suyla) meyveler; çeşit çeşit/muhtelif renkleri; ve dağlardan yollar289; beyaz* ve kırmızı**; çeşit çeşit/muhtelif renkleri***; ve simsiyah/kuzguni kara****.

Ahmed Samira Çevirisi

27 Do you not see/understand that God descended from the sky water, so We brought out with it fruits its colours (are) different, and from mountains white sides/river banks and red, its colours (are) different, and blacks, very blacks?

Notlar

Not 1

*Bentonit vb.**Bakır vb. ***Çok farklı renklerde elementler.****Kömür vb.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gökten inen su Kavram 179

179 Evrenimizdeki ilk su molekülleri (H2O) Tarık (Nötron) yıldızlarını oluşturan Süpernova patlamalarında yaratıldı. Dünya gezegeninin ilk oluşum evresi olan Hadean döneminde yeryüzünde su yoktu. Bol miktarda donmuş su içeren Jüpiter bölgesi asteroidlerinin yeryüzüne çarpmasıyla Dünya gezegenimiz suya kavuştu. Dünyamızın suyu gökten yani uzaydan inmiştir. Rabbimiz ayrıca bu suyu yağmurlarla yine gökten yere indirmektedir.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

38. Sâd Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

3995|38|27|وَمَا خَلَقْنَا ٱلسَّمَآءَ وَٱلْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا بَٰطِلًا ذَٰلِكَ ظَنُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فَوَيْلٌ لِّلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنَ ٱلنَّارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

3995|38|27|وما خلقنا السما والارض وما بينهما بطلا ذلك ظن الذين كفروا فويل للذين كفروا من النار

Latin Literal

27. Ve mâ halaknes semâe vel arda ve mâ beynehumâ bâtıla(bâtılen), zâlike zannullezîne keferû, fe veylun lillezîne keferû minen nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

Ve yaratmış değiliz göğü180 ve yeri; ve ikisi arasındakini bir batılla199; işte bu*; zannıdır314 kâfirlik25 etmiş kimselerin; öyle ki vah haline kâfirlik25 etmiş kimselerin ateşten834 (dolayı).

Ahmed Samira Çevirisi

27 And We did not create the skies/space and the earth/Planet Earth and what (is) between them (B) wastefully/falsely , that is those who disbelieved’s doubt/suspicion, so calamity/scandal to those who disbelieved from the fire .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değiliz وَمَا -
2 halekna yaratmış خَلَقْنَا خلق
3 s-semae göğü السَّمَاءَ سمو
4 vel'erde ve yeri وَالْأَرْضَ ارض
5 ve ma ve ne de وَمَا -
6 beynehuma ikisi arasındakini بَيْنَهُمَا بين
7 batilen bir batılla بَاطِلًا بطل
8 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
9 zennu zannıdır ظَنُّ ظنن
10 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
11 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
12 feveylun öyle ki vah haline فَوَيْلٌ -
13 lillezine kimselerin لِلَّذِينَ -
14 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
15 mine مِنَ -
16 n-nari ateşten النَّارِ نور

Notlar

Not 1

*"Evren amaçsızdır, kendiliğinden oluşmuştur, bir amaç için var edilmiş değildir" gibi sözler edenlerin vay haline. Bu varsayımları hiçbir bilimsel delile dayanmayan bir zandır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Batıl Kavram 199

199 Gerçek olmayan, geçersiz, temelsiz, asılsız.

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

44. Duhân Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

4422|44|10|فَٱرْتَقِبْ يَوْمَ تَأْتِى ٱلسَّمَآءُ بِدُخَانٍ مُّبِينٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

4422|44|10|فارتقب يوم تاتي السما بدخان مبين

Latin Literal

10. Fertekib yevme te’tîs semâu bi duhânin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gözle/gözetle günü (ki) gelir gök180 apaçık bir dumanla903.

Ahmed Samira Çevirisi

10 So observe/lie in wait, a day/time the sky/space comes with clear/evident smoke/fumes.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fertekib öyle ki gözle/gözetle فَارْتَقِبْ رقب
2 yevme günü يَوْمَ يوم
3 te'ti gelir تَأْتِي اتي
4 s-semau gök السَّمَاءُ سمو
5 biduhanin bir dumanla بِدُخَانٍ دخن
6 mubinin apaçık مُبِينٍ بين

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

44. Duhân Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

4441|44|29|فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ ٱلسَّمَآءُ وَٱلْأَرْضُ وَمَا كَانُوا۟ مُنظَرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4441|44|29|فما بكت عليهم السما والارض وما كانوا منظرين

Latin Literal

29. Fe mâ beket aleyhimus semâu vel ardu ve mâ kânû munzarîn(munzarîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ağlamış921 değildi onlara gök180 ve yer; ve değillerdi olmuş göz açtırılanlar.

Ahmed Samira Çevirisi

29 So the sky/space and the earth/Planet Earth did not weep (sadden) on them, and they were not given time/delayed .

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

50. Kaf Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

4634|50|6|أَفَلَمْ يَنظُرُوٓا۟ إِلَى ٱلسَّمَآءِ فَوْقَهُمْ كَيْفَ بَنَيْنَٰهَا وَزَيَّنَّٰهَا وَمَا لَهَا مِن فُرُوجٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

4634|50|6|افلم ينظروا الي السما فوقهم كيف بنينها وزينها وما لها من فروج

Latin Literal

6. E fe lem yanzurû iles semâi fevkahum keyfe beneynâhâ ve zeyyennâhâ ve mâ lehâ min furûcin.

Türkçe Çeviri

Öyle ki hiç bakmazlar mı üstlerindeki göğe180 doğru (ki) nasıl bina ettik onu* ve ziynetlendirdik onu*; ve yoktur ona** hiçbir açıklık/aralık/gedik.

Ahmed Samira Çevirisi

6 Did they not look/wonder about to the sky/space above them, how We built/constructed it and We decorated/beautified it, and (there are) no openings/gaps due to defects for it?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 efelem öyle ki hiç أَفَلَمْ -
2 yenzuru bakmazlar mı يَنْظُرُوا نظر
3 ila doğru إِلَى -
4 s-semai göğe السَّمَاءِ سمو
5 fevkahum üstlerindeki فَوْقَهُمْ فوق
6 keyfe nasıl كَيْفَ كيف
7 beneynaha bina ettik onu بَنَيْنَاهَا بني
8 ve zeyyennaha ve ziynetlendirdik onu وَزَيَّنَّاهَا زين
9 ve ma ve yoktur وَمَا -
10 leha ona لَهَا -
11 min hiçbir مِنْ -
12 furucin açıklık/aralık/gedik فُرُوجٍ فرج

Notlar

Not 1

*Göğü.**Göğe.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

51. Zâriyât Suresi

Ayet 47

Arapça Metin (Harekeli)

4720|51|47|وَٱلسَّمَآءَ بَنَيْنَٰهَا بِأَيْي۟دٍ وَإِنَّا لَمُوسِعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4720|51|47|والسما بنينها باييد وانا لموسعون

Latin Literal

47. Ves semâe beneynâhâ bi eydin ve innâ le mûsiûn(mûsiûne).

Türkçe Çeviri

Ve gök180*; bina ettik onu kuvvetlerle**; ve doğrusu biz mutlak genişleticileriz***.

Ahmed Samira Çevirisi

47 And the sky/space We built/constructed it with power/support , and We (E) are extending/spreading (E) .

Notlar

Not 1

*Evren**Çoğul olarak gelmiştir. Evren 4 temel kuvvetle bina edilmiştir. Bunlar; zayıf nükleer güç, kuvvetli nükleer güç, elektromanyetizma ve kütle çekim kuvvetidir. ***İsim kelimesi ve çoğul olarak gelmiştir. Evrenimiz karanlık enerji tarafından hızlanarak genişletilmektedir.Evrenin şişmesi-genişlemesi ve Kur'an

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

54. Kamer Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

4855|54|11|فَفَتَحْنَآ أَبْوَٰبَ ٱلسَّمَآءِ بِمَآءٍ مُّنْهَمِرٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

4855|54|11|ففتحنا ابوب السما بما منهمر

Latin Literal

11. Fe fetahnâ ebvâbes semâi bi mâin munhemir(munhemirin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki açtık kapılarını göğün180 bir suyla (ki) boşalandır (munhemir).

Ahmed Samira Çevirisi

11 So We opened the sky’s doors/entrances, with water pouring/flowing strongly .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fefetehna öyle ki açtık فَفَتَحْنَا فتح
2 ebvabe kapılarını أَبْوَابَ بوب
3 s-semai göğün السَّمَاءِ سمو
4 bimain bir suyla بِمَاءٍ موه
5 munhemirin boşalan مُنْهَمِرٍ همر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

55. Rahmân Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

4906|55|7|وَٱلسَّمَآءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ ٱلْمِيزَانَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4906|55|7|والسما رفعها ووضع الميزان

Latin Literal

7. Ves semâe refeahâ ve vedaal mîzân(mîzâne).

Türkçe Çeviri

Ve gök180*; yükseltti231 onu*; ve koydu mizanı228.

Ahmed Samira Çevirisi

7 And the sky/space He rose it, and He laid/put/raised the scale/measuring instrument .

Notlar

Not 1

*Evren.**Evreni.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

55. Rahmân Suresi

Ayet 37

Arapça Metin (Harekeli)

4936|55|37|فَإِذَا ٱنشَقَّتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتْ وَرْدَةً كَٱلدِّهَانِ

Arapça Metin (Harekesiz)

4936|55|37|فاذا انشقت السما فكانت ورده كالدهان

Latin Literal

37. Fe îzen şakkatis semâu fe kânet verdeten keddihân(keddihâni).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yarıldığı zaman gök180*; öyle ki oldu (gök) bir gül rengi**; yağlı boyama*** (tablosu) gibi.

Ahmed Samira Çevirisi

37 So if the sky/space split/cut open , so it was a red/a rose as/like the paint/painted with oil .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feiza öyle ki zaman فَإِذَا -
2 nşekkati yarıldığı انْشَقَّتِ شقق
3 s-semau gök السَّمَاءُ سمو
4 fe kanet öyle ki oldu (gök) فَكَانَتْ كون
5 verdeten bir gül rengi وَرْدَةً ورد
6 kaddihani yağlı boyama (tablosu) gibi كَالدِّهَانِ دهن

Notlar

Not 1

*Evren**Kırmızı, pembe. ***Dihân, yağlamak, boyamak, sürtmek, greslemek (katı yağla yağlamak), sıvamak, boyamak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

71. Nuh Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

5428|71|11|يُرْسِلِ ٱلسَّمَآءَ عَلَيْكُم مِّدْرَارًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5428|71|11|يرسل السما عليكم مدرارا

Latin Literal

11. Yursilis semâe aleykum midrârâ(midrâren).

Türkçe Çeviri

"Gönderir gökten180 üzerinize bol akan/yağmur."

Ahmed Samira Çevirisi

11 ’He sends the sky/space on you flowing/pouring abundantly.’

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yursili gönderir يُرْسِلِ رسل
2 s-semae gökten السَّمَاءَ سمو
3 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
4 midraran bol akan مِدْرَارًا درر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

81. Tekvir Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

5809|81|11|وَإِذَا ٱلسَّمَآءُ كُشِطَتْ

Arapça Metin (Harekesiz)

5809|81|11|واذا السما كشطت

Latin Literal

11. Ve izes semâu kuşitat.

Türkçe Çeviri

Ve gök180 sıyrıldığı zaman.

Ahmed Samira Çevirisi

11 And when/if the sky/space was skimmed/scraped off/uncovered.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 s-semau gök السَّمَاءُ سمو
3 kuşitat sıyrıldığı كُشِطَتْ كشط

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

82. İnfitâr Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

5828|82|1|إِذَا ٱلسَّمَآءُ ٱنفَطَرَتْ

Arapça Metin (Harekesiz)

5828|82|1|اذا السما انفطرت

Latin Literal

1. İzes semâunfetaret.

Türkçe Çeviri

Gök180 yarıldığı zaman.

Ahmed Samira Çevirisi

1 When/if the sky/space split/cracked/cleaved.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iza zaman إِذَا -
2 s-semau gök السَّمَاءُ سمو
3 nfetarat yarıldığı انْفَطَرَتْ فطر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

84. İnşikak Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

5883|84|1|إِذَا ٱلسَّمَآءُ ٱنشَقَّتْ

Arapça Metin (Harekesiz)

5883|84|1|اذا السما انشقت

Latin Literal

1. İzes semâunşakkat.

Türkçe Çeviri

Gök180 yarıldığı* zaman.

Ahmed Samira Çevirisi

1 When/if the sky/space split/cracked .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iza zaman إِذَا -
2 s-semau gök السَّمَاءُ سمو
3 nşekkat yarıldığı انْشَقَّتْ شقق

Notlar

Not 1

*Evrenin kumaşı mutlak ki bir zaman evrenin genişlemesine dayanamayacak ve yırtılacaktır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

86. Târık Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

5940|86|11|وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلرَّجْعِ

Arapça Metin (Harekesiz)

5940|86|11|والسما ذات الرجع

Latin Literal

11. Ves semâi zâtir rec’(rec’ı).

Türkçe Çeviri

Ve göğe180; dönüş sahibi*.

Ahmed Samira Çevirisi

11 And the sky/space that of the rain after rain/benefit .

Notlar

Not 1

*Gezegenlerin atmosferlerinin yağmur gibi dönüşler sağlaması; evrenin tekillik haline tekrar dönecek olması. Evren kalp atışları gibi var olup yok olur. Buna "Big Bounce" "Büyük Sıçrama" denir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

91. Şems Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

6046|91|5|وَٱلسَّمَآءِ وَمَا بَنَىٰهَا

Arapça Metin (Harekesiz)

6046|91|5|والسما وما بنيها

Latin Literal

5. Ves semâi ve mâ benâhâ.

Türkçe Çeviri

Ve göğe180; ve bina edene onu*.

Ahmed Samira Çevirisi

5 And/by the sky/space and who built/constructed it.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ssemai ve göğe وَالسَّمَاءِ سمو
2 ve ma ve وَمَا -
3 benaha bina edene onu (göğü) بَنَاهَا بني

Notlar

Not 1

*Göğü.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 180: gök; göğü

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: gök; göğü

Kavram No: 180

Kısa Açıklama: 180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 31

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 22

Türkçe Meal: Ki yaptı sizlere yeri/yeryüzünü bir döşek/yatak 181 ; ve göğü 180 * bir bina; ve indirdi gökten 180 * bir su 179 ; öyle ki çıkardı onunla (suyla) meyvelerden; bir rızık sizlere; öyleyse yapmayın Allah'a eşler/denkler; ve sizler bilirsiniz (de bunu).

Arapça: 29|2|22|الذي جعل لكم الارض فرشا والسما بنا وانزل من السما ما فاخرج به من الثمرت رزقا لكم فلا تجعلوا لله اندادا وانتم تعلمون

Bakara Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: O * ki yaratandır sizlere yerdekini/yeryüzündekini topluca; sonra istiva 188 etti göğe 180 **; öyle ki istiva 188 etti onlara; yedi göklere 161 ***; ve O (Allah) her bir şeye bir Alîm'dir 8 .

Arapça: 36|2|29|هو الذي خلق لكم ما في الارض جميعا ثم استوي الي السما فسويهن سبع سموت وهو بكل شي عليم

Bakara Suresi - Ayet 164

Türkçe Meal: Doğrusu yaratılışında göklerin ve yerin; ve halifeliğinde * gece ve gündüzün; ve gemilerde -ki akar bol suda 236 ; faydalı olmasıyla insanlara-; indirdiğinde Allah'ın gökten; bir sudan -öyle ki diriltti onunla (suyla) yeri; ölümü sonrası onun (yerin); ve yaydı orada (yerde) her bir debelenenden-; ve evirip çevirmesinde gök 180 ve yer arasındaki emre hazırlanmış rüzgarları ve bulutları; mutlak (vardır) ayetler 237 akleden bir kavim için.

Arapça: 171|2|164|ان في خلق السموت والارض واختلف اليل والنهار والفلك التي تجري في البحر بما ينفع الناس وما انزل الله من السما من ما فاحيا به الارض بعد موتها وبث فيها من كل دابه وتصريف الريح والسحاب المسخر بين السما والارض لايت لقوم يعقلون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Doğrusu Allah'a; gizli kalmaz ona bir şey yerde ve ne de gökte 180 .

Arapça: 298|3|5|ان الله لا يخفي عليه شي في الارض ولا في السما

Nisâ Suresi - Ayet 153

Türkçe Meal: Sual ederler * sana kitap ehli 135 ki indirirsin üzerlerine bir kitap gökten 180 (diye); öyle ki muhakkak sual * etmişlerdi Musa'ya daha büyüğünü bundan; öyle ki dediler: "Göster bize Allah'ı açıkça"; öyle ki yakaladı/tuttu onları yıldırım 260 zulümleriyle 257 ; sonra tuttular/edindiler buzağıyı 258 onlara gelen beyanlar 226 sonrasında; öyle ki affettik bundan ** ; ve verdik Musa'ya apaçık bir yetki/güç.

Arapça: 646|4|153|يسلك اهل الكتب ان تنزل عليهم كتبا من السما فقد سالوا موسي اكبر من ذلك فقالوا ارنا الله جهره فاخذتهم الصعقه بظلمهم ثم اتخذوا العجل من بعد ما جاتهم البينت فعفونا عن ذلك واتينا موسي سلطنا مبينا

A'râf Suresi - Ayet 96

Türkçe Meal: Ve şayet ki kentlerin ehli 568 (olanlar) iman 47 etselerdi ve takvalı 21 olsalardı; öyle ki açardık üzerlerine bereketler gökten 180 ve yerden; velakin/fakat yalanladılar 244 ; öyle ki tuttuk onları kazanır olduklarıyla.

Arapça: 1050|7|96|ولو ان اهل القري امنوا واتقوا لفتحنا عليهم بركت من السما والارض ولكن كذبوا فاخذنهم بما كانوا يكسبون

Yunus Suresi - Ayet 31

Türkçe Meal: De ki: "Kim rızıklandırır sizleri gökten 180 ve yerden * ; ya da kim malik ** olur işitmelere ve bakışlara; ve kim çıkarır canlıyı ölüden ve çıkarır ölüyü canlıdan; ve kim tasarlar/organize eder emri 351 ?"; öyle ki diyecekler: "Allah"; öyleyse takvalı 21 olmaz mısınız?

Arapça: 1393|10|31|قل من يرزقكم من السما والارض امن يملك السمع والابصر ومن يخرج الحي من الميت ويخرج الميت من الحي ومن يدبر الامر فسيقولون الله فقل افلا تتقون

Yunus Suresi - Ayet 61

Türkçe Meal: Ve olur değilsiniz bir durumda; ve tilâvet 874 eder değilsiniz ondan; Kur’ân’dan 850 ; ve yapmazsınız bir amelden * dışında (ki) olduk üzerinize şahitler/tanıklar; taşıp aktığınız zaman onda ** ; uzaklaşır değildir (senin) Rabbinden 4 ağırlığından bir zerre 503 yerde ve ne de gökte 180 ; ve ne de daha küçüğü 875 bundan *** ; ve ne de daha büyüğü (ki) ancak apaçık bir kitaptadır 134 .

Arapça: 1423|10|61|وما تكون في شان وما تتلوا منه من قران ولا تعملون من عمل الا كنا عليكم شهودا اذ تفيضون فيه وما يعزب عن ربك من مثقال ذره في الارض ولا في السما ولا اصغر من ذلك ولا اكبر الا في كتب مبين

Hûd Suresi - Ayet 52

Türkçe Meal: Ve ey kavmim/toplumum! Mağfiret 319 dileyin Rabbinize 4 ; sonra tevbe 33 edin O'na doğru; göndersin gökten 180 üzerinize bolca yağmur * ; ve ziyade etsin sizlere bir kuvveti kuvvetinize doğru; yüz çevirmeyin mücrim 674 (olarak).

Arapça: 1523|11|52|ويقوم استغفروا ربكم ثم توبوا اليه يرسل السما عليكم مدرارا ويزدكم قوه الي قوتكم ولا تتولوا مجرمين

İbrahim Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Hiç görmez misin (ki) nasıl darp etti/ortaya koydu Allah bir misali 870 ; güzel bir kelime * güzel bir ağaç 986 gibidir; kökü onun ** sabittir *** ; ve onun **** dalları göktedir 180 .

Arapça: 1772|14|24|الم تر كيف ضرب الله مثلا كلمه طيبه كشجره طيبه اصلها ثابت وفرعها في السما

İbrahim Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Allah (ki) yaratandır gökleri 162 ve yeri; ve indirdi gökten 180 bir su 179 ; öyle ki çıkardı onunla * meyvelerden ** bir rızık (olarak) sizlere; ve boyun eğdirdi sizlere gemiyi akması için bahrda 236 kendi emriyle; ve boyun eğdirdi sizlere nehirleri.

Arapça: 1780|14|32|الله الذي خلق السموت والارض وانزل من السما ما فاخرج به من الثمرت رزقا لكم وسخر لكم الفلك لتجري في البحر بامره وسخر لكم الانهر

İbrahim Suresi - Ayet 38

Türkçe Meal: "Rabbimiz 4 ! Doğrusu sen bilirsin hafiyelik 988 ettiğimizi ve alenileştirdiğimizi * ; ve hafiye 988 kalır değildir Allah'a karşı hiçbir şey yerde ve ne de gökte 180 .

Arapça: 1786|14|38|ربنا انك تعلم ما نخفي وما نعلن وما يخفي علي الله من شي في الارض ولا في السما

Hicr Suresi - Ayet 14

Türkçe Meal: Ve şayet açsak üzerlerine bir kapı * gökten 180 **; öyle ki devam etseler onda *** (ki) yükselirler **** .

Arapça: 1814|15|14|ولو فتحنا عليهم بابا من السما فظلوا فيه يعرجون

Hicr Suresi - Ayet 16

Türkçe Meal: Ve ant olsun yaptık gökte 180 * burçlar 846 **; ve süsledik onu *** bakanlar **** için.

Arapça: 1816|15|16|ولقد جعلنا في السما بروجا وزينها للنظرين

Hicr Suresi - Ayet 22

Türkçe Meal: Ve gönderdik rüzgârları aşılayıcılar/dölleyiciler 1001 (olarak); öyle ki indirdik gökten 180 bir su 179 ; öyle ki suladık sizleri onu * (-nla); ve değilsiniz sizler onu ** bir hazineleştiren *** .

Arapça: 1822|15|22|وارسلنا الريح لوقح فانزلنا من السما ما فاسقينكموه وما انتم له بخزنين

Nahl Suresi - Ayet 65

Türkçe Meal: Ve Allah indirdi gökten 180 bir su 179 ; öyle ki hayat verdi onunla * yere sonrasında ölümü ** ; doğrusu işte bundadır mutlak bir ayet 287 işitir bir kavme/topluma.

Arapça: 1964|16|65|والله انزل من السما ما فاحيا به الارض بعد موتها ان في ذلك لايه لقوم يسمعون

Fâtır Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: Görmez misin ki Allah indirdi gökten 180 bir su 179 ; öyle ki çıkardık onunla (suyla) meyveler; çeşit çeşit/muhtelif renkleri; ve dağlardan yollar 289 ; beyaz * ve kırmızı ** ; çeşit çeşit/muhtelif renkleri *** ; ve simsiyah/kuzguni kara **** .

Arapça: 3685|35|27|الم تر ان الله انزل من السما ما فاخرجنا به ثمرت مختلفا الونها ومن الجبال جدد بيض وحمر مختلف الونها وغرابيب سود

Sâd Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: Ve yaratmış değiliz göğü 180 ve yeri; ve ikisi arasındakini bir batılla 199 ; işte bu * ; zannıdır 314 kâfirlik 25 etmiş kimselerin; öyle ki vah haline kâfirlik 25 etmiş kimselerin ateşten 834 (dolayı).

Arapça: 3995|38|27|وما خلقنا السما والارض وما بينهما بطلا ذلك ظن الذين كفروا فويل للذين كفروا من النار

Duhân Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Öyle ki gözle/gözetle günü (ki) gelir gök 180 apaçık bir dumanla 903 .

Arapça: 4422|44|10|فارتقب يوم تاتي السما بدخان مبين

Duhân Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: Öyle ki ağlamış 921 değildi onlara gök 180 ve yer; ve değillerdi olmuş göz açtırılanlar.

Arapça: 4441|44|29|فما بكت عليهم السما والارض وما كانوا منظرين

Kaf Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Öyle ki hiç bakmazlar mı üstlerindeki göğe 180 doğru (ki) nasıl bina ettik onu * ve ziynetlendirdik onu * ; ve yoktur ona ** hiçbir açıklık/aralık/gedik.

Arapça: 4634|50|6|افلم ينظروا الي السما فوقهم كيف بنينها وزينها وما لها من فروج

Zâriyât Suresi - Ayet 47

Türkçe Meal: Ve gök 180 *; bina ettik onu kuvvetlerle ** ; ve doğrusu biz mutlak genişleticileriz *** .

Arapça: 4720|51|47|والسما بنينها باييد وانا لموسعون

Kamer Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Öyle ki açtık kapılarını göğün 180 bir suyla (ki) boşalandır (munhemir).

Arapça: 4855|54|11|ففتحنا ابوب السما بما منهمر

Rahmân Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Ve gök 180 *; yükseltti 231 onu * ; ve koydu mizanı 228 .

Arapça: 4906|55|7|والسما رفعها ووضع الميزان

Rahmân Suresi - Ayet 37

Türkçe Meal: Öyle ki yarıldığı zaman gök 180 *; öyle ki oldu (gök) bir gül rengi ** ; yağlı boyama *** (tablosu) gibi.

Arapça: 4936|55|37|فاذا انشقت السما فكانت ورده كالدهان

Nuh Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: "Gönderir gökten 180 üzerinize bol akan/yağmur."

Arapça: 5428|71|11|يرسل السما عليكم مدرارا

Tekvir Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Ve gök 180 sıyrıldığı zaman.

Arapça: 5809|81|11|واذا السما كشطت

İnfitâr Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Gök 180 yarıldığı zaman.

Arapça: 5828|82|1|اذا السما انفطرت

İnşikak Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Gök 180 yarıldığı * zaman.

Arapça: 5883|84|1|اذا السما انشقت

Târık Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Ve göğe 180 ; dönüş sahibi * .

Arapça: 5940|86|11|والسما ذات الرجع

Şems Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Ve göğe 180 ; ve bina edene onu * .

Arapça: 6046|91|5|والسما وما بنيها