Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 135: Kitap ehli

Bu kavram 36 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

135Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

2. Bakara Suresi

Ayet 105

Arapça Metin (Harekeli)

112|2|105|مَّا يَوَدُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ وَلَا ٱلْمُشْرِكِينَ أَن يُنَزَّلَ عَلَيْكُم مِّنْ خَيْرٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَٱللَّهُ يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِۦ مَن يَشَآءُ وَٱللَّهُ ذُو ٱلْفَضْلِ ٱلْعَظِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

112|2|105|ما يود الذين كفروا من اهل الكتب ولا المشركين ان ينزل عليكم من خير من ربكم والله يختص برحمته من يشا والله ذو الفضل العظيم

Latin Literal

105. Mâ yeveddullezîne keferû min ehlil kitâbi ve lel muşrikîne en yunezzele aleykum min hayrin min rabbikum vallâhu yahtassu bi rahmetihî men yeşâu, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).

Türkçe Çeviri

Arzular/ister değildir kâfirlik25 etmiş kimseler -kitap ehlinden135 ve müşriklerden36 (de)-; ki indirilir sizlere Rabbinizden4 herhangi bir hayır/iyilik/yarar; ve Allah tahsis eder/özgüler* rahmetini271 dilediği kimseye; ve Allah Zul** Fadlil285 Azîm94dir286.

Ahmed Samira Çevirisi

105 Those who disbelieved from the people of The Book and nor the sharing (with God) , they do not wish/love that a goodness be descended on you from your Lord, and God singles out/specializes with His mercy whom He wills/wants, and God (is) of the grace/favour , the great .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 yeveddu arzu eder يَوَدُّ ودد
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
5 min مِنْ -
6 ehli ehlinden أَهْلِ اهل
7 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
8 ve la وَلَا -
9 l-muşrikine ve müşriklerden (de) الْمُشْرِكِينَ شرك
10 en ki أَنْ -
11 yunezzele indirilir يُنَزَّلَ نزل
12 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
13 min مِنْ -
14 hayrin hayırdan خَيْرٍ خير
15 min -den مِنْ -
16 rabbikum rabbiniz- رَبِّكُمْ ربب
17 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
18 yehtessu tahsis eder/özgüler يَخْتَصُّ خصص
19 birahmetihi rahmetini بِرَحْمَتِهِ رحم
20 men kimseye مَنْ -
21 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
22 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
23 zu sahibidir ذُو -
24 l-fedli Fadlil الْفَضْلِ فضل
25 l-azimi Azîm الْعَظِيمِ عظم

Notlar

Not 1

*Sadece ona özgüler, ona ayırır, sadece ona hususi ve özel yapar.**Sahibidir.

2. Bakara Suresi

Ayet 109

Arapça Metin (Harekeli)

116|2|109|وَدَّ كَثِيرٌ مِّنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ لَوْ يَرُدُّونَكُم مِّنۢ بَعْدِ إِيمَٰنِكُمْ كُفَّارًا حَسَدًا مِّنْ عِندِ أَنفُسِهِم مِّنۢ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ ٱلْحَقُّ فَٱعْفُوا۟ وَٱصْفَحُوا۟ حَتَّىٰ يَأْتِىَ ٱللَّهُ بِأَمْرِهِۦٓ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

116|2|109|ود كثير من اهل الكتب لو يردونكم من بعد ايمنكم كفارا حسدا من عند انفسهم من بعد ما تبين لهم الحق فاعفوا واصفحوا حتي ياتي الله بامره ان الله علي كل شي قدير

Latin Literal

109. Vedde kesîrun min ehlil kitâbi lev yeruddûnekum min ba’di îmânikum kuffârâ(kuffâran), haseden min indi enfusihim min ba’di mâ tebeyyene lehumul hakk(hakku), fa’fû vasfehû hattâ ye’tiyallâhu bi emrih(emrihî), innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

İster kitap ehlinden135 birçoğu; eğer ki geri döndürseler sizleri imanınızdan47 sonra kâfirlere25; bir hasettir208 nefislerinin201 yanından; beyan/deklere226 olandan sonra onlara hak/gerçek; öyleyse affedin; el sıkışın/temas kurun kibarca; ta ki getirir Allah emrini; doğrusu Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir177.

Ahmed Samira Çevirisi

109 Many from The Book’s people wished/loved if they return you (back) from after your belief (to) disbelievers, envying/jealousy from at themselves from after what was clarified to them (from) the truth , so forgive/pardon and forgive/pardon until God comes with His order/command , that God (is) on every thing powerful/capable .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vedde ister وَدَّ ودد
2 kesirun bir çoğu كَثِيرٌ كثر
3 min مِنْ -
4 ehli ehli- أَهْلِ اهل
5 l-kitabi kitaptan الْكِتَابِ كتب
6 lev eğer ki لَوْ -
7 yeruddunekum geri döndürseler sizleri يَرُدُّونَكُمْ ردد
8 min مِنْ -
9 bea'di sonra بَعْدِ بعد
10 imanikum imanınızdan إِيمَانِكُمْ امن
11 kuffaran kâfirler كُفَّارًا كفر
12 haseden bir haset حَسَدًا حسد
13 min مِنْ -
14 indi yanından عِنْدِ عند
15 enfusihim kendi nefisleri أَنْفُسِهِمْ نفس
16 min مِنْ -
17 bea'di sonra بَعْدِ بعد
18 ma مَا -
19 tebeyyene beyan/deklere olandan تَبَيَّنَ بين
20 lehumu onlara لَهُمُ -
21 l-hakku hak/gerçek الْحَقُّ حقق
22 fea'fu öyleyse affedin فَاعْفُوا عفو
23 vesfehu el sıkışın/dokunun kibarca وَاصْفَحُوا صفح
24 hatta ta ki حَتَّىٰ -
25 ye'tiye getirir يَأْتِيَ اتي
26 llahu Allah اللَّهُ -
27 biemrihi emrini بِأَمْرِهِ امر
28 inne doğrusu إِنَّ -
29 llahe Allah اللَّهَ -
30 ala üzerine عَلَىٰ -
31 kulli her bir كُلِّ كلل
32 şey'in şey شَيْءٍ شيا
33 kadirun Kadîr’dir. قَدِيرٌ قدر

2. Bakara Suresi

Ayet 146

Arapça Metin (Harekeli)

153|2|146|ٱلَّذِينَ ءَاتَيْنَٰهُمُ ٱلْكِتَٰبَ يَعْرِفُونَهُۥ كَمَا يَعْرِفُونَ أَبْنَآءَهُمْ وَإِنَّ فَرِيقًا مِّنْهُمْ لَيَكْتُمُونَ ٱلْحَقَّ وَهُمْ يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

153|2|146|الذين اتينهم الكتب يعرفونه كما يعرفون ابناهم وان فريقا منهم ليكتمون الحق وهم يعلمون

Latin Literal

146. Ellezîne âteynâhumul kitâbe ya’rifûnehu kemâ ya’rifûne ebnâehum ve inne ferîkan minhum le yektumûnel hakka ve hum ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler135; arif olup tanırlar onu* arif olup tanıdıkları gibi kendi oğullarını; ve doğrusu bir fırka/grup onlardan mutlak gizlerler hakkı/gerçeği; ve onlar bilirler (de).

Ahmed Samira Çevirisi

146 Those whom We gave them The Book they know it, as they know their sons, and that a group from them hide/conceal (E) the truth and they are knowing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 ateynahumu verdik onlara اتَيْنَاهُمُ اتي
3 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
4 yea'rifunehu arif olup tanırlar onu يَعْرِفُونَهُ عرف
5 kema gibi كَمَا -
6 yea'rifune arif olup tanıdıkları يَعْرِفُونَ عرف
7 ebna'ehum kendi oğullarını أَبْنَاءَهُمْ بني
8 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
9 ferikan bir fırka/grup فَرِيقًا فرق
10 minhum onlardan مِنْهُمْ -
11 leyektumune mutlak gizlerler لَيَكْتُمُونَ كتم
12 l-hakka hakkı/gerçeği الْحَقَّ حقق
13 vehum ve onlar وَهُمْ -
14 yea'lemune bilirler (de) يَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 20

Arapça Metin (Harekeli)

313|3|20|فَإِنْ حَآجُّوكَ فَقُلْ أَسْلَمْتُ وَجْهِىَ لِلَّهِ وَمَنِ ٱتَّبَعَنِ وَقُل لِّلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْأُمِّيِّۦنَ ءَأَسْلَمْتُمْ فَإِنْ أَسْلَمُوا۟ فَقَدِ ٱهْتَدَوا۟ وَّإِن تَوَلَّوْا۟ فَإِنَّمَا عَلَيْكَ ٱلْبَلَٰغُ وَٱللَّهُ بَصِيرٌۢ بِٱلْعِبَادِ

Arapça Metin (Harekesiz)

313|3|20|فان حاجوك فقل اسلمت وجهي لله ومن اتبعن وقل للذين اوتوا الكتب والامين اسلمتم فان اسلموا فقد اهتدوا وان تولوا فانما عليك البلغ والله بصير بالعباد

Latin Literal

20. Fe in hâccûke fe kul eslemtu vechiye lillâhi ve menittebean(menittebeani), ve kul lillezîne ûtûl kitâbe vel ummiyyîne e eslemtum, fe in eslemû fe kadihtedev, ve in tevellev fe innemâ aleykel belâg(belâgu), vallâhu basîrun bil ibâd(ibâdi).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer hac376 ederlerse sana; öyleyse de ki: "Teslim ettim yüzümü Allah'a; ve bana tabi olmuş kimse (de teslim etti yüzünü Allah'a)"; ve de ki kendilerine kitap verilmişlere135 ve ümmilere277: "Teslim oldunuz mu sizler?"; öyle ki eğer teslim oldularsa öyle ki muhakkak doğru yola kılavuzlandılar; ve eğer yüz çevirdilerse öyle ki sanadır ancak belagat/duyurma399; ve Allah kullarını görendir.

Ahmed Samira Çevirisi

20 So if they argued/quarreled with you so say: "I submitted/surrendered my face/front to God and who followed me." And say to those who were given The Book and the illiterates/belongers to a nation : "Did you submit/surrender?" So if they submitted/surrendered/became Moslem, so they had been guided, and if they turned, so but on you (is) the information/communication, and God (is) with the worshippers seeing/knowing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
2 haccuke hacc ederlerse sana حَاجُّوكَ حجج
3 fekul öyle ki de ki فَقُلْ قول
4 eslemtu teslim ettim أَسْلَمْتُ سلم
5 vechiye yüzümü وَجْهِيَ وجه
6 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
7 ve meni ve kimse وَمَنِ -
8 ttebeani tabi oldu bana اتَّبَعَنِ تبع
9 ve kul ve de ki وَقُلْ قول
10 lillezine kendilerine لِلَّذِينَ -
11 utu verildiler أُوتُوا اتي
12 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
13 vel'ummiyyine ve ümmilere وَالْأُمِّيِّينَ امم
14 eeslemtum teslim oldunuz mu sizler أَأَسْلَمْتُمْ سلم
15 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
16 eslemu teslim oldularsa أَسْلَمُوا سلم
17 fekadi öyle ki muhakkak فَقَدِ -
18 htedev doğru yola kılavuzlandılar اهْتَدَوْا هدي
19 vein ve eğer وَإِنْ -
20 tevellev sırt çevirdilerse تَوَلَّوْا ولي
21 feinnema öyle ki ancak فَإِنَّمَا -
22 aleyke sanadır عَلَيْكَ -
23 l-belagu belagat/duyurma الْبَلَاغُ بلغ
24 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
25 besirun görendir بَصِيرٌ بصر
26 bil-ibadi kullarını بِالْعِبَادِ عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Ümmi, ümmi Kavram 277

277 Kutsal kitapları anlayarak okumayan ya da okuyamayan. Günümüzde kendilerini müslüman sanan milyarlarca insan kendi dillerinde okuma yazmaya sahip olsalar da Kur'an'a ümmidirler. Kur'an'ı anlamadan yüzünden okuyanların hepsi ümmidir. Kur'an'ın anladığı dilde tercümesini okuyanlar ümmi sınıfına girmezler.

Hac Kavram 376

376 Delillerle tartışma.

Resûlün görevi ancak bir belagattır/duyurmadır. Kavram 399

399 Tartışma/hac ancak delillerle yapılır. Dileyen iman eder, dileyen inkar eder. İman etmeyerek sırtını dönenlere yani kâfirlere ya da müşriklere hiçbir şey yapılmaz. Gerçek Kur'an müminlerine düşen ancak bir duyurmadır. Daha fazlası asla değildir. Duyurma dışında insanları zorlamak Kur'an ayetlerini örtmek, ayetlere uymamak, ayetleri yalanlamak demektir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 64

Arapça Metin (Harekeli)

357|3|64|قُلْ يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ تَعَالَوْا۟ إِلَىٰ كَلِمَةٍ سَوَآءٍۭ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ أَلَّا نَعْبُدَ إِلَّا ٱللَّهَ وَلَا نُشْرِكَ بِهِۦ شَيْـًٔا وَلَا يَتَّخِذَ بَعْضُنَا بَعْضًا أَرْبَابًا مِّن دُونِ ٱللَّهِ فَإِن تَوَلَّوْا۟ فَقُولُوا۟ ٱشْهَدُوا۟ بِأَنَّا مُسْلِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

357|3|64|قل ياهل الكتب تعالوا الي كلمه سوا بيننا وبينكم الا نعبد الا الله ولا نشرك به شيا ولا يتخذ بعضنا بعضا اربابا من دون الله فان تولوا فقولوا اشهدوا بانا مسلمون

Latin Literal

64. Kul yâ ehlel kitâbi teâlev ilâ kelimetin sevâin beynenâ ve beynekum ellâ na’bude illâllâhe ve lâ nuşrike bihî şey’en ve lâ yettehize ba’dunâ ba’den erbâben min dûnillâh(dûnillâhi), fe in tevellev fe kûlûşhedû bi ennâ muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kitap ehli135! Yapışalım bir kelimeye* (ki) aynı seviyededir/farksızdır bizim aramızda ve sizin aranızda; ki kulluk etmeyelim Allah dışında; ve ortak koşmayalım O'na bir şey; edinmesin bir kısmımız bir kısmı Allah'ın astından rabler4; öyle ki eğer yüz çevirdilerse öyle ki deyin: "Şahit/tanık olun ki bizler müslimiz45."

Ahmed Samira Çevirisi

64 Say: "You people (of) The Book, come to a word equal/straight, between us and you, that we do not worship except God, and we do not share/make partners with Him a thing, and (we) do not take some of us, some (as) lords from other than God." So if they turned away, so say: "Witness/testify with that (we are) submitters/surrenderers/Moslems."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 ya ehle ey ehli يَا أَهْلَ اهل
3 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
4 teaalev yapışalım تَعَالَوْا علو
5 ila إِلَىٰ -
6 kelimetin bir kelimeye كَلِمَةٍ كلم
7 seva'in aynı seviyede/farksız سَوَاءٍ سوي
8 beynena bizim aramızda بَيْنَنَا بين
9 ve beynekum ve sizin aranızda وَبَيْنَكُمْ بين
10 ella ki أَلَّا -
11 nea'bude kulluk etmeyelim نَعْبُدَ عبد
12 illa dışında إِلَّا -
13 llahe Allah'a اللَّهَ -
14 ve la ve وَلَا -
15 nuşrike müşriklik etmeyelim نُشْرِكَ شرك
16 bihi O'na بِهِ -
17 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
18 ve la وَلَا -
19 yettehize edinmesin يَتَّخِذَ اخذ
20 bea'duna bir kısmımız بَعْضُنَا بعض
21 bea'dan bir kısmı بَعْضًا بعض
22 erbaben rabler/efendiler/komuta edenler أَرْبَابًا ربب
23 min مِنْ -
24 duni astından دُونِ دون
25 llahi Allah'ın اللَّهِ -
26 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
27 tevellev yüz çevirdilerse تَوَلَّوْا ولي
28 fekulu öyle ki deyin فَقُولُوا قول
29 şhedu şahit/tanık olun اشْهَدُوا شهد
30 bienna ki bizler بِأَنَّا -
31 muslimune müslimiz مُسْلِمُونَ سلم

Notlar

Not 1

*Tek tanrıcı, monoteist, haniflik öğretisi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 65

Arapça Metin (Harekeli)

358|3|65|يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لِمَ تُحَآجُّونَ فِىٓ إِبْرَٰهِيمَ وَمَآ أُنزِلَتِ ٱلتَّوْرَىٰةُ وَٱلْإِنجِيلُ إِلَّا مِنۢ بَعْدِهِۦٓ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

358|3|65|ياهل الكتب لم تحاجون في ابرهيم وما انزلت التوريه والانجيل الا من بعده افلا تعقلون

Latin Literal

65. Yâ ehlel kitâbi lime tuhâccûne fî ibrâhîme ve mâ unziletit tevrâtu vel incîlu illâ min ba’dih(ba’dihî), e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ey kitap ehli135! Neden hac376 edersiniz İbrahim hakkında; ve indirilmiş değildi Tevrât ve İncîl; ancak ondan (İbrahim’den) sonradır; öyle ki akletmez562 misiniz?

Ahmed Samira Çevirisi

65 You The Book’s people, why (do) you argue/quarrel in Abraham, and the Torah and the New Testament/Bible were not descended except from after him, so do you not reason/understand?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya ehle Ey ehli يَا أَهْلَ اهل
2 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
3 lime neden لِمَ -
4 tuhaccune hacc edersiniz تُحَاجُّونَ حجج
5 fi hakkında فِي -
6 ibrahime İbrahim إِبْرَاهِيمَ -
7 vema ve değildi وَمَا -
8 unzileti indirilmiş أُنْزِلَتِ نزل
9 t-tevratu Tevrât التَّوْرَاةُ -
10 vel'incilu ve İncîl وَالْإِنْجِيلُ -
11 illa ancak إِلَّا -
12 min مِنْ -
13 bea'dihi ondan (İbrahim’den) sonra بَعْدِهِ بعد
14 efela öyle ki أَفَلَا -
15 tea'kilune akletmez misiniz? تَعْقِلُونَ عقل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Hac Kavram 376

376 Delillerle tartışma.

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 69

Arapça Metin (Harekeli)

362|3|69|وَدَّت طَّآئِفَةٌ مِّنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ لَوْ يُضِلُّونَكُمْ وَمَا يُضِلُّونَ إِلَّآ أَنفُسَهُمْ وَمَا يَشْعُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

362|3|69|ودت طايفه من اهل الكتب لو يضلونكم وما يضلون الا انفسهم وما يشعرون

Latin Literal

69. Veddet tâifetun min ehlil kitâbi lev yudillûnekum ve mâ yudıllûne illâ enfusehum ve mâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Türkçe Çeviri

İstedi kitap ehlinden135 bir tayfa; keşke dalalete128 sürüklesinler* sizleri; ve dalalete128 sürükler değillerdir kendi nefisleri201** dışında; ve değillerdir farkına varırlar/anlarlar**.

Ahmed Samira Çevirisi

69 A group from The Book’s people, wished/loved if they misguide you, and they do not misguide except themselves and they do not feel/know/sense.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veddet istedi وَدَّتْ ودد
2 taifetun bir tayfa طَائِفَةٌ طوف
3 min مِنْ -
4 ehli ehli أَهْلِ اهل
5 l-kitabi kitaptan الْكِتَابِ كتب
6 lev eğer/keşke لَوْ -
7 yudillunekum dalalete sürüklesinler sizleri يُضِلُّونَكُمْ ضلل
8 ve ma ve değildir وَمَا -
9 yudillune dalalete sürüklerler يُضِلُّونَ ضلل
10 illa ancak إِلَّا -
11 enfusehum kendi nefislerini أَنْفُسَهُمْ نفس
12 ve ma ve değildir وَمَا -
13 yeş'urune farkına varırlar/anlarlar يَشْعُرُونَ شعر

Notlar

Not 1

*Sadece Kur'an demekten uzaklaştırıp kendi Talmud benzeri kitaplara tabi etmek. Kendi sapkın yolları olan müşrikliğe sürüklemek. **Kendi nefislerini saptırırlar. Bu sapkınlıklarının da farkında değillerdir. Talmud kitaplarına gönülden iman ederler. Sapkınlıklarında samimidirler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 70

Arapça Metin (Harekeli)

363|3|70|يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لِمَ تَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَأَنتُمْ تَشْهَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

363|3|70|ياهل الكتب لم تكفرون بايت الله وانتم تشهدون

Latin Literal

70. Yâ ehlel kitâbi lime tekfurûne bi âyâtillâhi ve entum teşhedûn(teşhedûne).

Türkçe Çeviri

Ey kitap ehli135! Neden kâfirlik25 edersiniz Allah'ın ayetlerine; ve sizler şahit/tanık olursunuz* (da buna).

Ahmed Samira Çevirisi

70 You The Book’s people, why do you disbelieve with God’s signs/verses/evidences, and you are witnessing/testifying?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya ehle Ey ehli يَا أَهْلَ اهل
2 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
3 lime neden لِمَ -
4 tekfurune kâfirlik edersiniz تَكْفُرُونَ كفر
5 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 veentum ve sizler وَأَنْتُمْ -
8 teşhedune şahit/tanık olursunuz تَشْهَدُونَ شهد

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın ayetleri olan Tevrât'a tanık/şahit de oldunuz. Halen de oluyorsunuz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 71

Arapça Metin (Harekeli)

364|3|71|يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لِمَ تَلْبِسُونَ ٱلْحَقَّ بِٱلْبَٰطِلِ وَتَكْتُمُونَ ٱلْحَقَّ وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

364|3|71|ياهل الكتب لم تلبسون الحق بالبطل وتكتمون الحق وانتم تعلمون

Latin Literal

71. Ya ehlel kitâbi lime telbisûnel hakka bil bâtılı ve tektumûnel hakka ve entum ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ey kitap ehli135! Neden giydirirsiniz hakka/gerçeğe batılı199; ve gizlersiniz hakkı/gerçeği; ve sizler bilirsiniz (de).

Ahmed Samira Çevirisi

71 You The Book’s people, why do you confuse/mix/cover/dress the correct/truth with the falsehood and you hide/conceal the correct/truth and you are knowing?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya ehle Ey ehli يَا أَهْلَ اهل
2 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
3 lime neden لِمَ -
4 telbisune giydirirsiniz تَلْبِسُونَ لبس
5 l-hakka hakka الْحَقَّ حقق
6 bil-batili batılı بِالْبَاطِلِ بطل
7 ve tektumune ve gizlersiniz وَتَكْتُمُونَ كتم
8 l-hakka hakkı/gerçeği الْحَقَّ حقق
9 veentum ve sizler وَأَنْتُمْ -
10 tea'lemune bilirsiniz تَعْلَمُونَ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Batıl Kavram 199

199 Gerçek olmayan, geçersiz, temelsiz, asılsız.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 72

Arapça Metin (Harekeli)

365|3|72|وَقَالَت طَّآئِفَةٌ مِّنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ ءَامِنُوا۟ بِٱلَّذِىٓ أُنزِلَ عَلَى ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَجْهَ ٱلنَّهَارِ وَٱكْفُرُوٓا۟ ءَاخِرَهُۥ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

365|3|72|وقالت طايفه من اهل الكتب امنوا بالذي انزل علي الذين امنوا وجه النهار واكفروا اخره لعلهم يرجعون

Latin Literal

72. Ve kâlet tâifetun min ehlil kitâbi âminû billezî unzile alellezîne âmenû vechen nehâri vekfurû âhirahu leallehum yerciûn(yerciûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi bir tayfa kitap ehlinden135: "İndirilmişe* iman47 edin; iman47 etmiş kimselere karşı gündüzün yüzünde; ve kâfirlik25 edin sonunda (gündüzün); belki onlar dönerler."

Ahmed Samira Çevirisi

72 And a group from The Book’s people, said: "Believe with (what) was/is descended on those who believed (during the) face/front (beginning of) the daytime and disbelieve (during) its end, maybe they return."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kalet ve dedi وَقَالَتْ قول
2 taifetun bir tayfa طَائِفَةٌ طوف
3 min -nden مِنْ -
4 ehli ehli- أَهْلِ اهل
5 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
6 aminu iman edin امِنُوا امن
7 billezi' ki بِالَّذِي -
8 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
9 ala karşı عَلَى -
10 ellezine kimseler الَّذِينَ -
11 amenu iman etmiş امَنُوا امن
12 veche yüzünde وَجْهَ وجه
13 n-nehari gündüzün النَّهَارِ نهر
14 vekfuru ve kâfirlik edin وَاكْفُرُوا كفر
15 ahirahu sonunda (gündüzün) اخِرَهُ اخر
16 leallehum belki onlar لَعَلَّهُمْ -
17 yerciune dönerler يَرْجِعُونَ رجع

Notlar

Not 1

*Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 75

Arapça Metin (Harekeli)

368|3|75|وَمِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ مَنْ إِن تَأْمَنْهُ بِقِنطَارٍ يُؤَدِّهِۦٓ إِلَيْكَ وَمِنْهُم مَّنْ إِن تَأْمَنْهُ بِدِينَارٍ لَّا يُؤَدِّهِۦٓ إِلَيْكَ إِلَّا مَا دُمْتَ عَلَيْهِ قَآئِمًا ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَالُوا۟ لَيْسَ عَلَيْنَا فِى ٱلْأُمِّيِّۦنَ سَبِيلٌ وَيَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلْكَذِبَ وَهُمْ يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

368|3|75|ومن اهل الكتب من ان تامنه بقنطار يوده اليك ومنهم من ان تامنه بدينار لا يوده اليك الا ما دمت عليه قايما ذلك بانهم قالوا ليس علينا في الامين سبيل ويقولون علي الله الكذب وهم يعلمون

Latin Literal

75. Ve min ehlil kitâbi men in te’menhu bi kıntârin yueddihî ileyk(ileyke), ve minhum men in te’menhu bi dînârin lâ yueddihî ileyke illâ mâ dumte aleyhi kâimâ(kâimen), zâlike bi ennehum kâlû leyse aleynâ fîl ummiyyîne sebîl(sebîlun), ve yekûlûne alâllâhil kezibe ve hum ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve kitap ehlinden135 kimse (ki) eğer emanet edersen ona kantarla/yığınla; getirir/ulaştırır onu sana; ve onlardan kimse (ki) eğer emanet edersen bir dinar; getirmez/ulaştırmaz sana ancak daima/sürekli durursun üzerine onun bir dikilme (-yle); işte bu onların demelerindendir (ki) "yoktur bizlere ümmilerde277* bir yol**"; ve derler Allah'a karşı yalan; ve onlar bilirler (de).

Ahmed Samira Çevirisi

75 And from The Book’s people, whom if you entrust him with a (ton) , he discharges/fulfills (pays) it (back) to you, and from them whom, if you entrust him with a dinar , (he) does not discharge/fulfill (pay) it (back) to you, except as long as you continued keeping up (demanding) on him. That is with that they said: "It is not on us in the illiterates/belongers to a nation (a) means (we do not have to be honest when dealing with other nations)." And they say on God the lie/falsehood and they know.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve min ve وَمِنْ -
2 ehli ehli أَهْلِ اهل
3 l-kitabi kitaptan الْكِتَابِ كتب
4 men kimse مَنْ -
5 in eğer إِنْ -
6 te'menhu emanet edersen ona تَأْمَنْهُ امن
7 bikintarin kantarla بِقِنْطَارٍ قنطر
8 yu'eddihi getirir/ulaştırır onu يُؤَدِّهِ ادي
9 ileyke sana إِلَيْكَ -
10 ve minhum ve onlardan وَمِنْهُمْ -
11 men kimse مَنْ -
12 in eğer إِنْ -
13 te'menhu emanet edersen تَأْمَنْهُ امن
14 bidinarin bir dinar بِدِينَارٍ دنر
15 la لَا -
16 yu'eddihi getirmez/ulaştırmaz يُؤَدِّهِ ادي
17 ileyke sana إِلَيْكَ -
18 illa ancak إِلَّا -
19 ma مَا -
20 dumte daima/sürekli durursun دُمْتَ دوم
21 aleyhi üzerine onun عَلَيْهِ -
22 kaimen bir dikilme (-yle) قَائِمًا قوم
23 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
24 biennehum onların بِأَنَّهُمْ -
25 kalu demelerindendir قَالُوا قول
26 leyse yoktur لَيْسَ ليس
27 aleyna bizlere عَلَيْنَا -
28 fi فِي -
29 l-ummiyyine ümmilerde الْأُمِّيِّينَ امم
30 sebilun bir yol سَبِيلٌ سبل
31 ve yekulune ve derler وَيَقُولُونَ قول
32 ala karşı عَلَى -
33 llahi Allah'a اللَّهِ -
34 l-kezibe yalan الْكَذِبَ كذب
35 vehum ve onlar وَهُمْ -
36 yea'lemune bilirler يَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Tevrat ve İncîl'e ümmi olanlar. Yahudiler Yahudi olmayanları 'Goy, Goyim' olarak tanımlamıştır. Akılsız, donuk, aptal, kalpsiz, kaba anlamına gelen aşağılayıcı bir terimdir. **Onlarla ortak bir yolumuz olmaz. Allah bizleri onlara karşı yaptıklarımızdan sorumlu tutmaz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Ümmi, ümmi Kavram 277

277 Kutsal kitapları anlayarak okumayan ya da okuyamayan. Günümüzde kendilerini müslüman sanan milyarlarca insan kendi dillerinde okuma yazmaya sahip olsalar da Kur'an'a ümmidirler. Kur'an'ı anlamadan yüzünden okuyanların hepsi ümmidir. Kur'an'ın anladığı dilde tercümesini okuyanlar ümmi sınıfına girmezler.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 98

Arapça Metin (Harekeli)

391|3|98|قُلْ يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لِمَ تَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ شَهِيدٌ عَلَىٰ مَا تَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

391|3|98|قل ياهل الكتب لم تكفرون بايت الله والله شهيد علي ما تعملون

Latin Literal

98. Kul yâ ehlel kitâbi lime tekfurûne bi âyâtillâhi, vallâhu şehîdun alâ mâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kitap ehli135! Niçin kâfirlik25 edersiniz Allah'ın ayetlerine? Ve Allah bir tanıktır/şahittir yaptığınız üzerine."

Ahmed Samira Çevirisi

98 Say: "You The Book’s people, why do you disbelieve with God’s signs/verses/evidences, and God (is an) honest witness on what you make/do/work?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 ya ehle ey ehli يَا أَهْلَ اهل
3 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
4 lime niçin لِمَ -
5 tekfurune kâfirlik edersiniz تَكْفُرُونَ كفر
6 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
7 llahi Allah'ın اللَّهِ -
8 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
9 şehidun bir tanıktır/şahittir شَهِيدٌ شهد
10 ala üzerine عَلَىٰ -
11 ma مَا -
12 tea'melune yaptığınız تَعْمَلُونَ عمل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 99

Arapça Metin (Harekeli)

392|3|99|قُلْ يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لِمَ تَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ مَنْ ءَامَنَ تَبْغُونَهَا عِوَجًا وَأَنتُمْ شُهَدَآءُ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

392|3|99|قل ياهل الكتب لم تصدون عن سبيل الله من امن تبغونها عوجا وانتم شهدا وما الله بغفل عما تعملون

Latin Literal

99. Kul yâ ehlel kitâbi lime tesuddûne an sebîlillâhi men âmene tebgûnehâ ivecen ve entum şuhedâu ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kitap ehli135! Niçin engellersiniz Allah’ın yolundan336 iman47 etmiş kimseyi? Aranırsınız/bakınırsınız bir eğriliğe; ve sizler şahitlersiniz tanıklarsınız (da); ve Allah gâfil310 değildir yaptıklarınızdan."

Ahmed Samira Çevirisi

99 Say: "You The Book’s people , why do you prevent/obstruct from God’s way/path who believed, you desire it (be) bent/crookedness, and you are witnessing/testifying, and God is not with ignoring/neglecting what you are making/doing/working."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 ya ehle ehli يَا أَهْلَ اهل
3 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
4 lime niçin لِمَ -
5 tesuddune engellersiniz تَصُدُّونَ صدد
6 an عَنْ -
7 sebili yolundan سَبِيلِ سبل
8 llahi Allah’ın اللَّهِ -
9 men kimseyi مَنْ -
10 amene iman etmiş امَنَ امن
11 tebguneha aranırsınız/bakınırsınız تَبْغُونَهَا بغي
12 ivecen bir eğriliğe عِوَجًا عوج
13 veentum ve sizler وَأَنْتُمْ -
14 şuheda'u şahitlersiniz/tanıklarsınız شُهَدَاءُ شهد
15 ve ma ve değildir وَمَا -
16 llahu Allah اللَّهُ -
17 bigafilin gafil بِغَافِلٍ غفل
18 amma عَمَّا -
19 tea'melune yaptıklarınızdan تَعْمَلُونَ عمل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Gâfil, gâfil. Kavram 310

310 Aymaz, bilmez, farkında olmayan.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 110

Arapça Metin (Harekeli)

403|3|110|كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِٱلْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ وَلَوْ ءَامَنَ أَهْلُ ٱلْكِتَٰبِ لَكَانَ خَيْرًا لَّهُم مِّنْهُمُ ٱلْمُؤْمِنُونَ وَأَكْثَرُهُمُ ٱلْفَٰسِقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

403|3|110|كنتم خير امه اخرجت للناس تامرون بالمعروف وتنهون عن المنكر وتومنون بالله ولو امن اهل الكتب لكان خيرا لهم منهم المومنون واكثرهم الفسقون

Latin Literal

110. Kuntum hayra ummetin uhricet lin nâsi te’murûne bil ma’rûfi ve tenhevne anil munkeri ve tu’minûne billâh(billâhi), ve lev âmene ehlul kitâbi le kâne hayran lehum, minhumul mu’minûne ve ekseruhumul fâsikûn(fâsikûne).

Türkçe Çeviri

Oldunuz insanlar için çıkarılmış hayırlı/iyi bir ümmet305; emredersiniz200 marufla291; ve menedersiniz münkerden82; ve iman47 edesiniz Allah'a; ve eğer iman47 etseydi kitap ehli135; mutlak olurdu bir hayır onlara; onlardandır müminler451; ve ekserisi/çoğu onların fâsıklardır38.

Ahmed Samira Çevirisi

110 You were (the) best nation , brought out to the people, you order/command with the kindness/known , and you forbid/prevent from the awfulness/obscenity , and you believe with God, and if The40Book’s people believed, (it) would have been/would be best for them, from them (are) the believing/believers, and most of them (are) the debauchers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kuntum oldunuz كُنْتُمْ كون
2 hayra hayırlı خَيْرَ خير
3 ummetin bir ümmet أُمَّةٍ امم
4 uhricet çıkarılmış أُخْرِجَتْ خرج
5 linnasi insanlar için لِلنَّاسِ نوس
6 te'murune emredersiniz تَأْمُرُونَ امر
7 bil-mea'rufi marufla بِالْمَعْرُوفِ عرف
8 ve tenhevne ve men edersiniz وَتَنْهَوْنَ نهي
9 ani عَنِ -
10 l-munkeri münkerden الْمُنْكَرِ نكر
11 ve tu'minune ve iman edesiniz وَتُؤْمِنُونَ امن
12 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
13 velev ve eğer وَلَوْ -
14 amene iman etseydi امَنَ امن
15 ehlu ehli أَهْلُ اهل
16 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
17 lekane mutlak olurdu لَكَانَ كون
18 hayran bir hayır خَيْرًا خير
19 lehum onlara لَهُمْ -
20 minhumu onlardandır مِنْهُمُ -
21 l-mu'minune müminler الْمُؤْمِنُونَ امن
22 veekseruhumu ve ekserisi onların وَأَكْثَرُهُمُ كثر
23 l-fasikune fasıklardır الْفَاسِقُونَ فسق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Münker Kavram 82

82 İğrençleştirilmiş, çirkinleştirilmiş. Pasif gelen bir kelimedir. Evrenin kabullerini yani işleyişini bozan uygulamalar mutlak ki çirkinlikle ve iğrençlikle sona erer.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

emir, emretmek Kavram 200

200 Buyurmak, talepte bulunmak, istekte bulunmak, nasihat etmek, buyruk, talep, istek, nasihat. Kur'an'daki emretmek kavramı zorla bir şeyi yaptırmak, yapılmadığında ceza vermek asla değildir.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

Ehli kitaptan mümin kimseler. Kavram 451

451 İman etmiş kimselere mümin denir. İman sahibi kimseler demektir. Anlarız ki bu kavram resûllere isnat edilemez. Kişilere isnat edilemez. Sadece kutsal kitaplara tabi olarak tek tanrıcı olmuş kimseler gerçek mümindir. Yüce Allah 3:110 ayetinde bunu işaretini vermiştir. Şerefli Kur'an'a göre kitap ehlinden (başta Yahudiler ve Hristiyanlar olmak üzere kendilerine Kur'an öncesi kitap verilenlerden) azınlık olan kimseler de mümindir. Mümin olmak bir nebiyi ya da resûlü takip etmek değildir. Sadece kutsal kitapları takip etmektir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 113

Arapça Metin (Harekeli)

406|3|113|لَيْسُوا۟ سَوَآءً مِّنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ أُمَّةٌ قَآئِمَةٌ يَتْلُونَ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ ءَانَآءَ ٱلَّيْلِ وَهُمْ يَسْجُدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

406|3|113|ليسوا سوا من اهل الكتب امه قايمه يتلون ايت الله انا اليل وهم يسجدون

Latin Literal

113. Leysû sevâ’(sevâen), min ehlil kitâbi ummetun kâimetun yetlûne âyâtillâhi ânâel leyli ve hum yescudûn(yescudûne).

Türkçe Çeviri

Kitap ehlinden135 kıyamda143 bir ümmet305 (ki) olmadılar aynı seviyede/farksız (kitap ehlinden diğerleriyle); okurlar (onlar) ayetlerini454 Allah'ın gece zamanları455; ve onlar secde12 ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

113 They are not equal/alike , from The Book’s people, (are) a nation standing/keeping up , they read/recite God’s signs/verses/evidences (during) the night’s hours, and they prostrate.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leysu olmadılar لَيْسُوا ليس
2 seva'en aynı سَوَاءً سوي
3 min -nden مِنْ -
4 ehli ehli- أَهْلِ اهل
5 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
6 ummetun bir ümmet أُمَّةٌ امم
7 kaimetun kıyamdadır/ayaktadır/ قَائِمَةٌ قوم
8 yetlune okurlar يَتْلُونَ تلو
9 ayati ayetlerini ايَاتِ ايي
10 llahi Allah'ın اللَّهِ -
11 ana'e zamanları انَاءَ اني
12 l-leyli gece اللَّيْلِ ليل
13 ve hum ve onlar وَهُمْ -
14 yescudune secde ederler يَسْجُدُونَ سجد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Kıyam; genel tanım. Kavram 143

143 Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; bir amaç için ayaklanması/hareketlenmesi.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Kitap ehlinin gece zamanları Yüce Allah'ın ayetlerini okumaları. Kavram 455

455 Kur'an'a göre Güneş'in kendisinin ufukta kaybolmasıyla gündüz biter ve gece başlar. Kur'an'da gece kavramı akşamı da içeren bir kavramdır. Güneş'in batması sonrası henüz tam karanlığın çökmediği zaman dilimi akşam olarak işaret edilir. Tam karanlığın çökmesi ise 'gasıkıl leyl' olarak tanımlanır. Akşam salâtı Güneş'in ufuktan kaybolmasıyla başlar ve tam karanlık çökünce biter. Vakitlenmiş salât emrinin ehli kitap için de verildiğini anlamaktayız. Kitap ehlinden bazı müminler Güneş battıktan sonra tam karanlığa kadar (gecenin zamanları) Tevrât'ın ya da İncîl'in ayetlerini anlayarak okumuş, anlayarak çalışmıştır.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 186

Arapça Metin (Harekeli)

479|3|186|لَتُبْلَوُنَّ فِىٓ أَمْوَٰلِكُمْ وَأَنفُسِكُمْ وَلَتَسْمَعُنَّ مِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكُمْ وَمِنَ ٱلَّذِينَ أَشْرَكُوٓا۟ أَذًى كَثِيرًا وَإِن تَصْبِرُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ فَإِنَّ ذَٰلِكَ مِنْ عَزْمِ ٱلْأُمُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

479|3|186|لتبلون في امولكم وانفسكم ولتسمعن من الذين اوتوا الكتب من قبلكم ومن الذين اشركوا اذي كثيرا وان تصبروا وتتقوا فان ذلك من عزم الامور

Latin Literal

186. Le tublevunne fî emvâlikum ve enfusikum ve le tesmeunne minellezîne ûtûl kitâbe min kablikum ve minellezîne eşrakû ezen kesîrâ(kesîran), ve in tasbirû ve tettekû fe inne zâlike min azmil umûr(umûri).

Türkçe Çeviri

Mutlak belalandırılırsınız256 mallarınızda ve nefislerinizde201; mutlak işitirsiniz çokça bir eziyet/inciten kimselerden (ki) verildiler kitap135 sizlerden önce ve kimselerden (ki) şirk koşarlar71; ve eğer sabrederseniz51; ve takvalı21 olursanız öyle ki doğrusu işte budur azmi gerektiren emirler/işler.

Ahmed Samira Çevirisi

186 You shall be tested (E) in your properties and yourselves, and you will hear (E) from those who were given The Book from before you, and from those who shared/made partners (with God) much mild harm, and if you be patient, and you fear and obey, so then that (is) from the matters’/affairs’ decisiveness/determination.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 letublevunne mutlak belalandırılırsınız لَتُبْلَوُنَّ بلو
2 fi فِي -
3 emvalikum mallarınızda أَمْوَالِكُمْ مول
4 ve enfusikum ve nefislerinizde وَأَنْفُسِكُمْ نفس
5 veletesmeunne mutlak işitirisiniz وَلَتَسْمَعُنَّ سمع
6 mine مِنَ -
7 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
8 utu verildiler أُوتُوا اتي
9 l-kitabe Kitap الْكِتَابَ كتب
10 min مِنْ -
11 kablikum sizden önce قَبْلِكُمْ قبل
12 ve mine ve وَمِنَ -
13 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
14 eşraku şirk koş أَشْرَكُوا شرك
15 ezen eziyet/inciten أَذًى اذي
16 kesiran çokça كَثِيرًا كثر
17 ve in ve eğer وَإِنْ -
18 tesbiru sabrederseniz تَصْبِرُوا صبر
19 ve tetteku ve takvalı olursanız وَتَتَّقُوا وقي
20 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
21 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
22 min مِنْ -
23 azmi azmi gerektiren عَزْمِ عزم
24 l-umuri işlerdir الْأُمُورِ امر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 199

Arapça Metin (Harekeli)

492|3|199|وَإِنَّ مِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ لَمَن يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْكُمْ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْهِمْ خَٰشِعِينَ لِلَّهِ لَا يَشْتَرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ ثَمَنًا قَلِيلًا أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ إِنَّ ٱللَّهَ سَرِيعُ ٱلْحِسَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

492|3|199|وان من اهل الكتب لمن يومن بالله وما انزل اليكم وما انزل اليهم خشعين لله لا يشترون بايت الله ثمنا قليلا اوليك لهم اجرهم عند ربهم ان الله سريع الحساب

Latin Literal

199. Ve inne min ehlil kitâbi le men yu’minu billâhi ve mâ unzile ileykum ve mâ unzile ileyhim hâşiîne lillâhi, lâ yeşterûne bi âyâtillâhi semenen kalîlâ(kalîlen), ulâike lehum ecruhum inde rabbihim innallâhe serîul hısâb(hısâbi).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu kitap ehlinden135 mutlak (vardır) kimseler (ki) iman47 ederler Allah'a; ve sizlere indirilmişe*; ve kendilerine indirilmişe**; haşyet53 duyanlardır Allah'a; satmazlar Allah'ın ayetlerini454 az bir fiyata; işte bunlar; onlaradır ecirleri820 Rableri4 indinde/katında; doğrusu Allah seridir hesapta.

Ahmed Samira Çevirisi

199 And that from The Book’s People whom (E) believes with God and what was descended to you, and what was descended to them, humble and fearing to God, they do not buy with God’s signs/verses/evidences a small price, those for them (is) their reward at their Lord, that God (is) quick (in) the counting/calculating .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
2 min مِنْ -
3 ehli ehlinden أَهْلِ اهل
4 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
5 lemen mutlak kimselerdir لَمَنْ -
6 yu'minu iman ederler يُؤْمِنُ امن
7 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
8 ve ma ve وَمَا -
9 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
10 ileykum sizlere إِلَيْكُمْ -
11 ve ma ve وَمَا -
12 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
13 ileyhim onlara إِلَيْهِمْ -
14 haşiiyne haşyet duyanlardır خَاشِعِينَ خشع
15 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
16 la لَا -
17 yeşterune satmazlar يَشْتَرُونَ شري
18 biayati ayetlerini بِايَاتِ ايي
19 llahi Allah'ın اللَّهِ -
20 semenen bir fiyata ثَمَنًا ثمن
21 kalilen az bir قَلِيلًا قلل
22 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
23 lehum onlaradır لَهُمْ -
24 ecruhum ecirleri/karşılıkları أَجْرُهُمْ اجر
25 inde indinde/katında عِنْدَ عند
26 rabbihim Rableri رَبِّهِمْ ربب
27 inne doğrusu إِنَّ -
28 llahe Allah اللَّهَ -
29 seriu seridir سَرِيعُ سرع
30 l-hisabi hesap الْحِسَابِ حسب

Notlar

Not 1

*Kur'an'a.**Tevrat'a ve İncil'e.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

4. Nisâ Suresi

Ayet 47

Arapça Metin (Harekeli)

540|4|47|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ ءَامِنُوا۟ بِمَا نَزَّلْنَا مُصَدِّقًا لِّمَا مَعَكُم مِّن قَبْلِ أَن نَّطْمِسَ وُجُوهًا فَنَرُدَّهَا عَلَىٰٓ أَدْبَارِهَآ أَوْ نَلْعَنَهُمْ كَمَا لَعَنَّآ أَصْحَٰبَ ٱلسَّبْتِ وَكَانَ أَمْرُ ٱللَّهِ مَفْعُولًا

Arapça Metin (Harekesiz)

540|4|47|يايها الذين اوتوا الكتب امنوا بما نزلنا مصدقا لما معكم من قبل ان نطمس وجوها فنردها علي ادبارها او نلعنهم كما لعنا اصحب السبت وكان امر الله مفعولا

Latin Literal

47. Yâ eyyuhâllezîne ûtûl kitâbe âminû bi mâ nezzelnâ musaddikan li mâ meakum min kabli en natmise vucûhen fe neruddehâ alâ edbârihâ ev nel’anehum kemâ leannâ ashâbes sebt(sebti). Ve kâne emrullâhi mef’ûlâ(mef’ûlen).

Türkçe Çeviri

Ey kitap verilmiş kimseler135! İman47 edin indirdiğimize*; bir musaddıktır140 yanınızdakine; önceden ki sileriz yüzleri öyle ki döndürürüz onu arkası üzerine506; ya da lanetleriz280 onları lanetlediğimiz273** gibi sebt/şabat272 yoldaşlarını; ve oldu emri Allah'ın faaliyete geçen.

Ahmed Samira Çevirisi

47 You, you those who were given The Book , believe with what We descended, confirming to what (is) with you (P) from before that We efface/wipe out faces, so We return it on its backs or We curse/humiliate them as We cursed/humiliated the owners of the Saturday/Sabbath, and God’s order/command is/was done.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 utu verildiler أُوتُوا اتي
4 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
5 aminu iman edin امِنُوا امن
6 bima بِمَا -
7 nezzelna indirdiğimize (Kur’an’a) نَزَّلْنَا نزل
8 musaddikan bir musaddıktır مُصَدِّقًا صدق
9 lima لِمَا -
10 meakum yanınızdakine sizlerin مَعَكُمْ -
11 min مِنْ -
12 kabli önceden قَبْلِ قبل
13 en ki أَنْ -
14 netmise sileriz نَطْمِسَ طمس
15 vucuhen yüzleri وُجُوهًا وجه
16 fe neruddeha öyle ki döndürürüz onu فَنَرُدَّهَا ردد
17 ala üzerine عَلَىٰ -
18 edbariha arkası أَدْبَارِهَا دبر
19 ev ya da أَوْ -
20 nel'anehum lanetleriz onları نَلْعَنَهُمْ لعن
21 kema gibi كَمَا -
22 leanna lanetlediğimiz لَعَنَّا لعن
23 eshabe yoldaşları أَصْحَابَ صحب
24 s-sebti sebt/şabat السَّبْتِ سبت
25 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
26 emru emri أَمْرُ امر
27 llahi Allah'ın اللَّهِ -
28 mef'ulen faaliyete geçen مَفْعُولًا فعل

Notlar

Not 1

*Kur'ân'a.**Maymunlaşma.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Musaddık Kavram 140

140 Doğrulayıp tasdik edici. Sadece tasdik edici/doğrulayıcı değil; aynı zamanda yanlış olanın doğrusunu da tasdik edici.

Sebt Kavram 272

272 Sebt/Şabat/Şabbat; Yahudilere dinden bir şeriat olan, onlara özel emredilen bir uygulama. Haftanın bir gününde iş bırakılacak ve o gün Tevrat dersleri yapılacaktır. Günümüz Yahudileri bu günü Cumartesi olarak uygulamaktadırlar. Yüce Allah'ın sebt emri yine şirke kurban gitmiş ve Yahudiler sınırı aşmıştır. Günümüzde Cumartesi günleri elektrik düğmesine bile basmadan tüm günü hiç bir iş yapmadan geçirmektedirler.

Maymunlaşma Kavram 273

273 Maymunların karakterlerine benzeme. Bilgelikten yoksun davranmak. Akılsızca taklit etmek.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Yüzlerin silinip arkası üzerine döndürülmesi. Kavram 506

506 Ahiret evreninde ya da cehennemde olan kimselerin yaratılış özelliği olarak yüzlerinin arkalarında olduğunu anlarız. Normal bir insan olarak yaratılmayacaklardır.

4. Nisâ Suresi

Ayet 51

Arapça Metin (Harekeli)

544|4|51|أَلَمْ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ نَصِيبًا مِّنَ ٱلْكِتَٰبِ يُؤْمِنُونَ بِٱلْجِبْتِ وَٱلطَّٰغُوتِ وَيَقُولُونَ لِلَّذِينَ كَفَرُوا۟ هَٰٓؤُلَآءِ أَهْدَىٰ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ سَبِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

544|4|51|الم تر الي الذين اوتوا نصيبا من الكتب يومنون بالجبت والطغوت ويقولون للذين كفروا هولا اهدي من الذين امنوا سبيلا

Latin Literal

51. E lem tera ilâllezîne ûtû nasîben minel kitâbi yu’minûne bil cibti vet tâgûti ve yekûlûne lillezîne keferû hâulâi ehdâ minellezîne âmenû sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin kitaptan bir nasip verilmiş kimseleri135 (ki) iman47 ederler cibte507 ve tâğûta442; ve derler kâfirlik25 etmiş kimseler için: "Bunlar* iman47 etmiş kimselerden** daha doğru bir yola kılavuzludur."

Ahmed Samira Çevirisi

51 Did you not see to those who were given a share from The Book , they believe with the idol/sorcery/sorcerer and the anything worshipped other than God/the devil , and they say to those who disbelieved: "Those (are) more guided from those who believed (by) a way/path."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elem أَلَمْ -
2 tera görmez misin تَرَ راي
3 ila إِلَى -
4 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
5 utu verildiler أُوتُوا اتي
6 nesiben bir nasip نَصِيبًا نصب
7 mine مِنَ -
8 l-kitabi kitaptan الْكِتَابِ كتب
9 yu'minune iman ederler يُؤْمِنُونَ امن
10 bil-cibti cibt'e بِالْجِبْتِ جبت
11 ve ttaguti ve tağut'a وَالطَّاغُوتِ طغي
12 ve yekulune ve derler وَيَقُولُونَ قول
13 lillezine kimseler için لِلَّذِينَ -
14 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
15 ha'ula'i bunlar هَٰؤُلَاءِ -
16 ehda daha doğru kılavuzludur أَهْدَىٰ هدي
17 mine -den مِنَ -
18 ellezine kimseler- الَّذِينَ -
19 amenu iman etmiş امَنُوا امن
20 sebilen bir yola سَبِيلًا سبل

Notlar

Not 1

*Kâfirlik etmiş kimseler.**Kur'an'a tabi olmuş.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Tûğyân, tâğût Kavram 442

442 Azgınlık, sınırı aşma, sınırı çiğneme, taşkınlık, tiranlık, despotluk. Din konusunda ise kutsal kitapların hükümlerinin dışına çıkma, kutsal kitaplardan taşma, kutsal kitapların çizdiği hükümleri çiğnemedir. Tevrat'ın tâğûtu Talmud'tur. Kur'an'ın tâğûtu ise hadis kitaplarıdır.

Cibt Kavram 507

507 İdol. Örnek alınan, en çok hayranlık duyulan kimse/şey. Tarikat liderleri, mezhep imamları, şeyhler, sözde hadis/söylenti alimleri. Kutsal kitaplar haricide dinde idol asla edinilmez.

4. Nisâ Suresi

Ayet 123

Arapça Metin (Harekeli)

616|4|123|لَّيْسَ بِأَمَانِيِّكُمْ وَلَآ أَمَانِىِّ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ مَن يَعْمَلْ سُوٓءًا يُجْزَ بِهِۦ وَلَا يَجِدْ لَهُۥ مِن دُونِ ٱللَّهِ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

616|4|123|ليس بامانيكم ولا اماني اهل الكتب من يعمل سوا يجز به ولا يجد له من دون الله وليا ولا نصيرا

Latin Literal

123. Leyse bi emâniyyikum ve lâ emâniyyi ehlil kitâb(kitâbi). Men ya’mel sûen yucze bihî, ve lâ yecid lehu min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

Olmaz sizlerin temennileri ve (de) kitap ehlinin135 temennileri*; kim yapar bir kötülük; cezalandırılır onunla; ve bulamaz kendisine astından Allah’ın bir veli28 ne de bir yardımcı.

Ahmed Samira Çevirisi

123 (It is) not your wishes/desires nor The Book’s people’s wishes/desires, who makes/does bad/evil/harm (he) will be rewarded with it, and he does not find for him from other than God a guardian/ally , and nor a victorious/savior .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leyse olmaz لَيْسَ ليس
2 biemaniyyikum temennileriniz بِأَمَانِيِّكُمْ مني
3 ve la ve (de) وَلَا -
4 emaniyyi temennileri أَمَانِيِّ مني
5 ehli ehlinin أَهْلِ اهل
6 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
7 men kim مَنْ -
8 yea'mel yapar يَعْمَلْ عمل
9 su'en bir kötülük سُوءًا سوا
10 yucze cezalandırılır يُجْزَ جزي
11 bihi onunla بِهِ -
12 ve la وَلَا -
13 yecid ve bulamaz يَجِدْ وجد
14 lehu kendisine لَهُ -
15 min مِنْ -
16 duni astından دُونِ دون
17 llahi Allah’ın اللَّهِ -
18 veliyyen bir veli وَلِيًّا ولي
19 ve la ne de وَلَا -
20 nesiran bir yardımcı نَصِيرًا نصر

Notlar

Not 1

*İşler ve oluşlar temenni ederek olmaz. Gerçek neyse o olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

4. Nisâ Suresi

Ayet 153

Arapça Metin (Harekeli)

646|4|153|يَسْـَٔلُكَ أَهْلُ ٱلْكِتَٰبِ أَن تُنَزِّلَ عَلَيْهِمْ كِتَٰبًا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ فَقَدْ سَأَلُوا۟ مُوسَىٰٓ أَكْبَرَ مِن ذَٰلِكَ فَقَالُوٓا۟ أَرِنَا ٱللَّهَ جَهْرَةً فَأَخَذَتْهُمُ ٱلصَّٰعِقَةُ بِظُلْمِهِمْ ثُمَّ ٱتَّخَذُوا۟ ٱلْعِجْلَ مِنۢ بَعْدِ مَا جَآءَتْهُمُ ٱلْبَيِّنَٰتُ فَعَفَوْنَا عَن ذَٰلِكَ وَءَاتَيْنَا مُوسَىٰ سُلْطَٰنًا مُّبِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

646|4|153|يسلك اهل الكتب ان تنزل عليهم كتبا من السما فقد سالوا موسي اكبر من ذلك فقالوا ارنا الله جهره فاخذتهم الصعقه بظلمهم ثم اتخذوا العجل من بعد ما جاتهم البينت فعفونا عن ذلك واتينا موسي سلطنا مبينا

Latin Literal

153. Yes’eluke ehlul kitâbi en tunezzile aleyhim kitâben mines semâi fe kad seelû mûsâ ekbera min zâlike fe kâlû erinâllâhe cehraten fe ehazethumus sâikatu bi zulmihim, summettehazûl ıcle min ba’di mâ câethumul beyyinâtu fe afevnâ an zâlik(zâlike), ve âteynâ mûsâ sultânen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

Sual ederler* sana kitap ehli135 ki indirirsin üzerlerine bir kitap gökten180 (diye); öyle ki muhakkak sual* etmişlerdi Musa'ya daha büyüğünü bundan; öyle ki dediler: "Göster bize Allah'ı açıkça"; öyle ki yakaladı/tuttu onları yıldırım260 zulümleriyle257; sonra tuttular/edindiler buzağıyı258 onlara gelen beyanlar226 sonrasında; öyle ki affettik bundan**; ve verdik Musa'ya apaçık bir yetki/güç.

Ahmed Samira Çevirisi

153 The Book’s people ask/question you, that to descend on them a book from the sky/space, so they had asked Moses greater than that, so they said: "Show us God publicly/openly." So the fire falling from the sky accompanied by thunderous noise punished/took them with their injustice/oppression, then they took the calf from after what came to them (from) the evidences, so We forgave/pardoned on that, and We gave Moses evident proof .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yeseluke sual ederler sana يَسْأَلُكَ سال
2 ehlu ehli أَهْلُ اهل
3 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
4 en ki أَنْ -
5 tunezzile indirirsin تُنَزِّلَ نزل
6 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
7 kitaben bir kitap كِتَابًا كتب
8 mine مِنَ -
9 s-semai gökten السَّمَاءِ سمو
10 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
11 seelu sual etmişlerdi سَأَلُوا سال
12 musa Musa'ya مُوسَىٰ -
13 ekbera daha büyüğünü أَكْبَرَ كبر
14 min مِنْ -
15 zalike bundan ذَٰلِكَ -
16 fekalu öyle ki dediler فَقَالُوا قول
17 erina göster bize أَرِنَا راي
18 llahe Allah'ı اللَّهَ -
19 cehraten açıkça جَهْرَةً جهر
20 feehazethumu öyle ki yakaladı/tuttu onları فَأَخَذَتْهُمُ اخذ
21 s-saikatu yıldırım الصَّاعِقَةُ صعق
22 bizulmihim zulümleriyle بِظُلْمِهِمْ ظلم
23 summe sonra ثُمَّ -
24 ttehazu tuttular/edindiler اتَّخَذُوا اخذ
25 l-icle buzağıyı الْعِجْلَ عجل
26 min مِنْ -
27 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
28 ma مَا -
29 ca'ethumu onlara gelen جَاءَتْهُمُ جيا
30 l-beyyinatu beyanlar الْبَيِّنَاتُ بين
31 feafevna öyle ki affettik فَعَفَوْنَا عفو
32 an عَنْ -
33 zalike bundan ذَٰلِكَ -
34 ve ateyna ve verdik وَاتَيْنَا اتي
35 musa Musa'ya مُوسَىٰ -
36 sultanen bir yetki/güç سُلْطَانًا سلط
37 mubinen apaçık مُبِينًا بين

Notlar

Not 1

*Sorarlar, isterler, talep ederler.**Anlaşılır ki müşrik hale gelen kimseler vefatlarından önce tevbe ederlerse ve ıslah olurlarsa Yüce Allah onları affedebilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Buzağı. Kavram 258

258 Değerli metallerin karıştırılıp eritilerek yapıldığı buzağı şeklinde bir heykel.

Yıldırım. Kavram 260

260 Yerle bulut arasındaki elektrik boşalmasıdır. Yere düşen/çarpan şimşek olup en tehlikeli şimşek türüdür. Yıldırımın dönüş darbesi yaklaşık 30.000 ampere ve sıcaklığı 30.000 °C'ye ulaşır. Öncül darbe buluttan yere yaklaşık 30 milisaniyede ulaşır ve yerden bulutun merkezine yaklaşık 100 milisaniyede döner.

4. Nisâ Suresi

Ayet 159

Arapça Metin (Harekeli)

652|4|159|وَإِن مِّنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ إِلَّا لَيُؤْمِنَنَّ بِهِۦ قَبْلَ مَوْتِهِۦ وَيَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ يَكُونُ عَلَيْهِمْ شَهِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

652|4|159|وان من اهل الكتب الا ليومنن به قبل موته ويوم القيمه يكون عليهم شهيدا

Latin Literal

159. Ve in min ehlil kitâbi illâ le yu’minenne bihî kable mevtihî, ve yevmel kıyâmeti yekûnu aleyhim şehîdâ(şehîden).

Türkçe Çeviri

Ve ki kitap ehlinden135 (kimse) dışındadır* (ki) mutlak iman47 eder** ona (Îsâ) kendi ölümü öncesinde***; ve kıyamet günü148 olur (Îsâ) aleyhlerinde**** bir şahit/tanık.

Ahmed Samira Çevirisi

159 And that from The Book’s people, except to believe (E) with him (Jesus) before his (the individual’s) death, and (on) the Resurrection Day, he (Jesus) will be on them a witness/testifier.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve ki وَإِنْ -
2 min مِنْ -
3 ehli ehlinden أَهْلِ اهل
4 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
5 illa dışındadır (o kimse ki) إِلَّا -
6 leyu'minenne mutlak iman eder لَيُؤْمِنَنَّ امن
7 bihi ona بِهِ -
8 kable öncesinde قَبْلَ قبل
9 mevtihi kendi ölümü مَوْتِهِ موت
10 ve yevme ve günü وَيَوْمَ يوم
11 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
12 yekunu olur يَكُونُ كون
13 aleyhim aleyhinde onların عَلَيْهِمْ -
14 şehiden bir şahit/tanık شَهِيدًا شهد

Notlar

Not 1

*4:155, 4:156 ve 4:157 ayetlerindeki kimseler gibi olmazlar. **Îsâ'nın başına gelenlere hak/gerçek olan Kur'an'ın bildirdiği şekilde iman ederler.***Ölmeden önce bu imana sahip olmalıdır.****Îsâ bu imana sahip olmadan ölen kimselere karşı diriliş gününde olumsuz olarak şahitlik/tanıklık edecektir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

4. Nisâ Suresi

Ayet 171

Arapça Metin (Harekeli)

664|4|171|يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لَا تَغْلُوا۟ فِى دِينِكُمْ وَلَا تَقُولُوا۟ عَلَى ٱللَّهِ إِلَّا ٱلْحَقَّ إِنَّمَا ٱلْمَسِيحُ عِيسَى ٱبْنُ مَرْيَمَ رَسُولُ ٱللَّهِ وَكَلِمَتُهُۥٓ أَلْقَىٰهَآ إِلَىٰ مَرْيَمَ وَرُوحٌ مِّنْهُ فَـَٔامِنُوا۟ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦ وَلَا تَقُولُوا۟ ثَلَٰثَةٌ ٱنتَهُوا۟ خَيْرًا لَّكُمْ إِنَّمَا ٱللَّهُ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ سُبْحَٰنَهُۥٓ أَن يَكُونَ لَهُۥ وَلَدٌ لَّهُۥ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ وَكِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

664|4|171|ياهل الكتب لا تغلوا في دينكم ولا تقولوا علي الله الا الحق انما المسيح عيسي ابن مريم رسول الله وكلمته القيها الي مريم وروح منه فامنوا بالله ورسله ولا تقولوا ثلثه انتهوا خيرا لكم انما الله اله وحد سبحنه ان يكون له ولد له ما في السموت وما في الارض وكفي بالله وكيلا

Latin Literal

171. Yâ ehlel kitâbi lâ taglû fî dînikum ve lâ tekûlû alâllâhi illâl hakk(hakka). İnnemâl mesîhu îsâbnu meryeme resûlullâhi ve kelimetuhu. Elkâhâ ilâ meryeme ve rûhun minhu, fe âminû billâhi ve rusulihî, ve lâ tekûlû selâseh(selâsetun). İntehû hayran lekum. İnnemâllâhu ilâhun vâhid(vâhidun). Subhânehû en yekûne lehu veled(veledun), lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen).

Türkçe Çeviri

Ey ehli kitap135! Sınırı aşmayın dininizde; ve demeyin Allah üzerine hak/gerçek dışında; ancak ki Mesih Îsâ; Meryem oğlu; resûlüdür418 Allah'ın; ve kelimesidir416 O’nun (Allah’ın); attı onu Meryem'e doğru; ve bir ruh O'ndan (Allah’tan); öyle ki iman47 edin Allah'a ve resûllerine418 O’nun; ve demeyin "üç"; yasaklayın/engelleyin bir hayır/iyilik (olarak) sizlere; ancak ki Allah bir tek ilâhtır74; Subhân'dır7 O; ki olmaz O’na bir çocuk; O'nadır göklerde olan ve yerde olan; ve kafî geldi/yetti Allah bir vekîl (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

171 You The Book’s people, do not exaggerate/exceed the limit in your religion, and do not say on (about) God except the truth , but the Messiah, Jesus, Mary’s son (is) God’s messenger and His word/expression He threw it away to Mary, and a Soul/Spirit (could be Gabriel) from Him; so believe with God, and His messengers, and do not say: "Three." Stop (it is) best for you, but God (is) one God, His praise/glory that to be for him a child; for Him what (is) in the skies/space and what (is) in the earth/Planet Earth, enough/sufficient with God (as a) guardian/protector .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya ehle ey ehli يَاأَهْلَ اهل
2 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
3 la لَا -
4 teglu sınırı aşmayın تَغْلُوا غلو
5 fi فِي -
6 dinikum dininizde دِينِكُمْ دين
7 ve la وَلَا -
8 tekulu ve demeyin تَقُولُوا قول
9 ala üzerine عَلَى -
10 llahi Allah اللَّهِ -
11 illa dışında إِلَّا -
12 l-hakka hak/gerçek الْحَقَّ حقق
13 innema ancak ki إِنَّمَا -
14 l-mesihu Mesih الْمَسِيحُ -
15 iysa Îsa عِيسَى -
16 bnu oğlu ابْنُ بني
17 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
18 rasulu resulüdür/elçisidir رَسُولُ رسل
19 llahi Allah'ın اللَّهِ -
20 ve kelimetuhu ve kelimesidir O’nun وَكَلِمَتُهُ كلم
21 elkaha attı onu أَلْقَاهَا لقي
22 ila doğru إِلَىٰ -
23 meryeme Meryem'e مَرْيَمَ -
24 ve ruhun ve bir ruh وَرُوحٌ روح
25 minhu O'ndan مِنْهُ -
26 fe aminu öyle ki iman edin فَامِنُوا امن
27 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
28 ve rusulihi ve resullerine/elçilerine O’nun وَرُسُلِهِ رسل
29 ve la ve وَلَا -
30 tekulu demeyin تَقُولُوا قول
31 selasetun "üçtür" ثَلَاثَةٌ ثلث
32 ntehu yasaklayın/engelleyin انْتَهُوا نهي
33 hayran bir hayır/iyilik (olarak) خَيْرًا خير
34 lekum sizlere لَكُمْ -
35 innema ancak ki إِنَّمَا -
36 llahu Allah اللَّهُ -
37 ilahun bir ilahtır إِلَٰهٌ اله
38 vahidun tek وَاحِدٌ وحد
39 subhanehu subhândır O سُبْحَانَهُ سبح
40 en ki أَنْ -
41 yekune olmaz يَكُونَ كون
42 lehu O’na لَهُ -
43 veledun bir çocuk وَلَدٌ ولد
44 lehu O'nadır لَهُ -
45 ma مَا -
46 fi فِي -
47 s-semavati göklerde olan السَّمَاوَاتِ سمو
48 ve ma ve وَمَا -
49 fi فِي -
50 l-erdi yerde olan الْأَرْضِ ارض
51 ve kefa ve kafî geldi/yetti وَكَفَىٰ كفي
52 billahi Allah بِاللَّهِ -
53 vekilen bir vekîl (olarak) وَكِيلًا وكل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Subhân Kavram 7

7 Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Yüce Allah'ın kelimesi/sözü. Kavram 416

416 Buyruğu, emri, hükmü, kararı, 'ol' demesi.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

674|5|5|ٱلْيَوْمَ أُحِلَّ لَكُمُ ٱلطَّيِّبَٰتُ وَطَعَامُ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ حِلٌّ لَّكُمْ وَطَعَامُكُمْ حِلٌّ لَّهُمْ وَٱلْمُحْصَنَٰتُ مِنَ ٱلْمُؤْمِنَٰتِ وَٱلْمُحْصَنَٰتُ مِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكُمْ إِذَآ ءَاتَيْتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ مُحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَٰفِحِينَ وَلَا مُتَّخِذِىٓ أَخْدَانٍ وَمَن يَكْفُرْ بِٱلْإِيمَٰنِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُۥ وَهُوَ فِى ٱلْءَاخِرَةِ مِنَ ٱلْخَٰسِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

674|5|5|اليوم احل لكم الطيبت وطعام الذين اوتوا الكتب حل لكم وطعامكم حل لهم والمحصنت من المومنت والمحصنت من الذين اوتوا الكتب من قبلكم اذا اتيتموهن اجورهن محصنين غير مسفحين ولا متخذي اخدان ومن يكفر بالايمن فقد حبط عمله وهو في الاخره من الخسرين

Latin Literal

5. El yevme uhılle lekumut tayyibât(tayyibâtu) ve taâmullezîne ûtûl kitâbe hıllun lekum ve taâmukum hıllun lehum vel muhsanâtu minel mu’minâti vel muhsanâtu min ellezîne utûl kitâbe min kablikum izâ âteytumûhunne ucûrehunne muhsınîne gayra musâfihîne ve lâ muttehızî ehdân(ehdânin) ve men yekfur bil îmâni fe kad habita ameluhu ve huve fîl âhıreti minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Bugün (ki) helal kılındı sizlere iyiler; ve kitap verilmiş kimselerin135 yiyeceği bir helaldir sizlere; sizin yiyeceğiniz bir helaldir onlara; ve (helaldir) (kendinizden olan) müminâtlardan493 muhsanât492 kadınlar; ve sizden önce kitap verilmiş kimseler135 (olan) muhsanât492 kadınlar; verdiğiniz zaman onlara (kadınlara) ecirlerini* muhsinler294 (olarak); olmaksızın musâfihin495; ve edinmeyin gizli dost; ve kim kâfirlik25 eder imana47; öyle ki muhakkak boşa çıktı ameli** onun; ve o ahirette hüsrana uğrayanlardandır.

Ahmed Samira Çevirisi

5 Today is permitted/allowed for you the goodnesses, and those who were given The Book’s food is permitted/allowed for you, and your food is permitted/allowed for them, and the chaste (F) from the believers (F), and the chaste (F) from those who were given The Book from before you, if you gave them (F) their (F) fees (dowries), marrying not fornicating/adulterating, and not taking friends/lovers , and who disbelieves with the faith/belief, so his deed had wasted/failed, and he (is) in the end (other life) from the losers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 el-yevme bugün (ki) الْيَوْمَ يوم
2 uhille helal kılındı أُحِلَّ حلل
3 lekumu sizlere لَكُمُ -
4 t-tayyibatu iyiler الطَّيِّبَاتُ طيب
5 ve taaamu ve yiyeceği وَطَعَامُ طعم
6 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
7 utu verildiler أُوتُوا اتي
8 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
9 hillun bir helaldir حِلٌّ حلل
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 ve taaamukum sizin yiyeceğiniz وَطَعَامُكُمْ طعم
12 hillun bir helaldir حِلٌّ حلل
13 lehum onlara لَهُمْ -
14 velmuhsanatu ve muhsenat kadınlar وَالْمُحْصَنَاتُ حصن
15 mine مِنَ -
16 l-mu'minati müminatlardan الْمُؤْمِنَاتِ امن
17 velmuhsanatu ve muhsenat kadınlar وَالْمُحْصَنَاتُ حصن
18 mine مِنَ -
19 ellezine kimseler الَّذِينَ -
20 utu verildiler أُوتُوا اتي
21 l-kitabe Kitap الْكِتَابَ كتب
22 min مِنْ -
23 kablikum sizden önce قَبْلِكُمْ قبل
24 iza إِذَا -
25 ateytumuhunne verdiğiniz zaman onlara (kadınlara) اتَيْتُمُوهُنَّ اتي
26 ucurahunne ecirlerini/karşılıklarını أُجُورَهُنَّ اجر
27 muhsinine muhsinler olarak مُحْصِنِينَ حصن
28 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
29 musafihine musafihin مُسَافِحِينَ سفح
30 ve la وَلَا -
31 muttehizi ve edinmeyin مُتَّخِذِي اخذ
32 ehdanin gizli dost أَخْدَانٍ خدن
33 ve men ve kim وَمَنْ -
34 yekfur kâfirlik eder يَكْفُرْ كفر
35 bil-imani imâna بِالْإِيمَانِ امن
36 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
37 habita boşa çıktı حَبِطَ حبط
38 ameluhu ameli onun عَمَلُهُ عمل
39 ve huve ve o وَهُوَ -
40 fi فِي -
41 l-ahirati ahirette الْاخِرَةِ اخر
42 mine مِنَ -
43 l-hasirine hüsrana uğrayanlardandır الْخَاسِرِينَ خسر

Notlar

Not 1

*Mehirlerini.**Yaptığı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Muhsanât Kavram 492

492 İffeti sağlam, güçlendirilmiş kadınlar. İffetini korumuş, korunmuş kadınlar. Sağlam ve güçlü iffeti nedeniyle ulaşılmaz/erişilmez olmuş kadınlar.

Müminât Kavram 493

493 Mümin kadınlar. İman etmiş kadınlar.

Musâfih Kavram 495

495 Nikâh olmadan bekâr kadınlarla cinsel ilişkiye giren bekâr erkekler.

5. Mâide Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

684|5|15|يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ قَدْ جَآءَكُمْ رَسُولُنَا يُبَيِّنُ لَكُمْ كَثِيرًا مِّمَّا كُنتُمْ تُخْفُونَ مِنَ ٱلْكِتَٰبِ وَيَعْفُوا۟ عَن كَثِيرٍ قَدْ جَآءَكُم مِّنَ ٱللَّهِ نُورٌ وَكِتَٰبٌ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

684|5|15|ياهل الكتب قد جاكم رسولنا يبين لكم كثيرا مما كنتم تخفون من الكتب ويعفوا عن كثير قد جاكم من الله نور وكتب مبين

Latin Literal

15. Yâ ehlel kitâbi kad câekum resûlunâ yubeyyinu lekum kesîran mimmâ kuntum tuhfûne minel kitâbi ve ya’fû an kesîr(kesîrin) kad câekum minallâhi nûrun ve kitâbun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ey kitap ehli135! Muhakkak geldi sizlere resûlümüz* (ki) beyan226 eder sizlere kitaptan** gizler olduğunuzdan çoğunu***; ve affeder çoğundan****; muhakkak geldi sizlere Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap*****.

Ahmed Samira Çevirisi

15 You The Book’s people, Our messenger had come to you, he clarifies/shows to you much from what you were hiding from The Book, and He forgives/pardons from much, a light and clear/evident Book had come to you69from God.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya ehle ey ehli يَا أَهْلَ اهل
2 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
3 kad muhakkak قَدْ -
4 ca'ekum geldi sizlere جَاءَكُمْ جيا
5 rasuluna resûlümüz رَسُولُنَا رسل
6 yubeyyinu beyan eder يُبَيِّنُ بين
7 lekum sizlere لَكُمْ -
8 kesiran çoğunu كَثِيرًا كثر
9 mimma مِمَّا -
10 kuntum olduğunuzdan كُنْتُمْ كون
11 tuhfune gizlersiniz تُخْفُونَ خفي
12 mine مِنَ -
13 l-kitabi kitaptan الْكِتَابِ كتب
14 ve yea'fu ve affeder وَيَعْفُو عفو
15 an عَنْ -
16 kesirin çoğundan كَثِيرٍ كثر
17 kad muhakkak قَدْ -
18 ca'ekum geldi sizlere جَاءَكُمْ جيا
19 mine مِنَ -
20 llahi Allah’tan اللَّهِ -
21 nurun bir nur نُورٌ نور
22 ve kitabun ve kitap وَكِتَابٌ كتب
23 mubinun apaçık bir مُبِينٌ بين

Notlar

Not 1

*Muhammed peygamber.**Tevrât ve İncîl.***Kutsal kitapta yer almasına rağmen örterek unutturduğunuz, hükmünü uydurmalarla yok ettiğiniz hükümlerin çoğunu sizlere Kur'an ile tekrar deklere eder.****Kutsal kitapla sizlere indirilen dinden şeriat hükümlerinin çoğundan Yüce Allah vazgeçmiştir. Affetmiştir. Bunları da Kur'an'la deklere eder. *****Kur'an. Alemler için bir nurdur, aydınlıktır. Bir deniz fenerinin nur üstüne nur olan ışığı gibi, evrendeki Quasarlar gibi yol gösterir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

5. Mâide Suresi

Ayet 57

Arapça Metin (Harekeli)

726|5|57|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَّخِذُوا۟ ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُوا۟ دِينَكُمْ هُزُوًا وَلَعِبًا مِّنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكُمْ وَٱلْكُفَّارَ أَوْلِيَآءَ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

726|5|57|يايها الذين امنوا لا تتخذوا الذين اتخذوا دينكم هزوا ولعبا من الذين اوتوا الكتب من قبلكم والكفار اوليا واتقوا الله ان كنتم مومنين

Latin Literal

57. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızûllezînettehazû dînekum huzuven ve leiben min ellezîne ûtûl kitâbe min kablikum vel kuffâra evliyâ(evliyâe), vettekûllâhe in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Edinmeyin/tutmayın kimseleri evliya212 (ki) edindiler/tuttular dininizi122 maskaraca* ve laubalice**; kimseleri135 (de ki) verildiler kitap sizden önce ve kâfirleri25 (de); ve takvalı21 olun Allah'a eğer olduysanız müminler21.

Ahmed Samira Çevirisi

57 You, you those who believed, do not take those who took your religion mockingly and playing/amusement from those who were given The Book from before you, and the disbelievers (as) guardians/patrons/allies , and fear and obey God, if you were believing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tettehizu edinmeyin/tutmayın تَتَّخِذُوا اخذ
6 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
7 ttehazu edinirler/tutarlar اتَّخَذُوا اخذ
8 dinekum dininizi دِينَكُمْ دين
9 huzuven eğlence هُزُوًا هزا
10 veleiben ve bir laubali وَلَعِبًا لعب
11 mine مِنَ -
12 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
13 utu verildiler أُوتُوا اتي
14 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
15 min مِنْ -
16 kablikum sizden önce قَبْلِكُمْ قبل
17 velkuffara ve kâfirleri وَالْكُفَّارَ كفر
18 evliya'e evliya أَوْلِيَاءَ ولي
19 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
20 llahe Allah'a اللَّهَ -
21 in eğer إِنْ -
22 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
23 mu'minine müminler مُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*Şerefsizce, onursuzca, haysiyetsizce, rezilce (kimse); şebekçe.**Davranışları ölçüsüz, olgun olmayan; ciddiyetsiz, gayriciddi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

5. Mâide Suresi

Ayet 65

Arapça Metin (Harekeli)

734|5|65|وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ ءَامَنُوا۟ وَٱتَّقَوْا۟ لَكَفَّرْنَا عَنْهُمْ سَيِّـَٔاتِهِمْ وَلَأَدْخَلْنَٰهُمْ جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

734|5|65|ولو ان اهل الكتب امنوا واتقوا لكفرنا عنهم سياتهم ولادخلنهم جنت النعيم

Latin Literal

65. Ve lev enne ehlel kitâbi âmenû vettekav le keffernâ anhum seyyiâtihim ve le edhalnâhum cennâtin naîm(naîmi).

Türkçe Çeviri

Şayet ki kitap ehli135 iman47 etselerdi ve takvalı21 olsalardı; mutlak kâfirlik25 ederdik onlardan kötülüklerini; ve mutlak sokardık onları nimetli cennetlere.

Ahmed Samira Çevirisi

65 And if that The Book’s people believed and feared and obeyed We would have substituted from them their sins/crimes, and We would have entered them the blessing’s gardens.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velev şayet وَلَوْ -
2 enne ki أَنَّ -
3 ehle ehli أَهْلَ اهل
4 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
5 amenu iman etselerdi امَنُوا امن
6 vettekav ve takvalı olsalardı وَاتَّقَوْا وقي
7 lekefferna mutlak kâfirlik ederdik لَكَفَّرْنَا كفر
8 anhum onlardan عَنْهُمْ -
9 seyyiatihim kötülüklerini سَيِّئَاتِهِمْ سوا
10 vel'eedhalnahum ve mutlak sokardık onları وَلَأَدْخَلْنَاهُمْ دخل
11 cennati cennetlere جَنَّاتِ جنن
12 n-neiymi nimetli النَّعِيمِ نعم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

5. Mâide Suresi

Ayet 68

Arapça Metin (Harekeli)

737|5|68|قُلْ يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لَسْتُمْ عَلَىٰ شَىْءٍ حَتَّىٰ تُقِيمُوا۟ ٱلتَّوْرَىٰةَ وَٱلْإِنجِيلَ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْكُم مِّن رَّبِّكُمْ وَلَيَزِيدَنَّ كَثِيرًا مِّنْهُم مَّآ أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ طُغْيَٰنًا وَكُفْرًا فَلَا تَأْسَ عَلَى ٱلْقَوْمِ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

737|5|68|قل ياهل الكتب لستم علي شي حتي تقيموا التوريه والانجيل وما انزل اليكم من ربكم وليزيدن كثيرا منهم ما انزل اليك من ربك طغينا وكفرا فلا تاس علي القوم الكفرين

Latin Literal

68. Kul yâ ehlel kitâbi! lestum alâ şey’in hattâ tukîmût Tevrâte vel İncîle ve mâ unzile ileykum min rabbikum ve le yezîdenne kesîren minhum mâ unzile ileyke min rabbike tugyanen ve kufr(kufren), fe lâ te’se alâl kavmil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kitap ehli!135 Olmadınız bir şey üzerinde; ta ki kıyam229 edersiniz/dikersiniz Tevrât'ı ve İncîl'i; ve* indirileni sizlere Rabbinizden4; ve Rabbinden4 sana indirilen** mutlak ziyade eder*** onlardan çoğuna tûğyânı442 ve küfrü422; öyle ki tasalanma kâfirler25 kavmine/toplumuna karşı.

Ahmed Samira Çevirisi

68 Say: "You The Book’s people, you are not on a thing, until you keep up the Torah/Old Testament and the Bible/New Testament , and what was descended to you from your (P) Lord." And what was descended to you (S/M) from your Lord increases (E) many of them tyranny/arrogance, and disbelief, so do not grieve/sadden on the nation, the disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 ya ehle ey ehli يَا أَهْلَ اهل
3 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
4 lestum olmadınız لَسْتُمْ ليس
5 ala üzerinde عَلَىٰ -
6 şey'in bir şey شَيْءٍ شيا
7 hatta ta ki حَتَّىٰ -
8 tukimu kıyam edersiniz تُقِيمُوا قوم
9 t-tevrate Tevrat'ı التَّوْرَاةَ -
10 vel'incile ve İncil'i وَالْإِنْجِيلَ -
11 ve ma ve وَمَا -
12 unzile indirileni أُنْزِلَ نزل
13 ileykum sizlere إِلَيْكُمْ -
14 min مِنْ -
15 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
16 veleyezidenne ve mutlak ziyade eder وَلَيَزِيدَنَّ زيد
17 kesiran çoğunu كَثِيرًا كثر
18 minhum onlardan مِنْهُمْ -
19 ma مَا -
20 unzile indirilen أُنْزِلَ نزل
21 ileyke sana إِلَيْكَ -
22 min مِنْ -
23 rabbike Rabbinden رَبِّكَ ربب
24 tugyanen tuğyanı طُغْيَانًا طغي
25 ve kufran ve küfrü وَكُفْرًا كفر
26 fela öyle ki فَلَا -
27 te'se tasalanma تَأْسَ اسو
28 ala karşı عَلَى -
29 l-kavmi kavmine/toplumuna الْقَوْمِ قوم
30 l-kafirine kâfirler الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Ve 'Vav' bağlacı vurgulama amaçlıdır.**Kur'ân.***Artırır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Ayağa kaldırın/dikin, ayağa kaldırmak, dikmek, kıyam etmek, ekîmu Kavram 229

229 İşaret ettiği şeyi ayağa kaldırmak, işler hale getirmek, aktifleştirmek, uyandırmak, canlandırmak, işlevsel hale getirmek, yürürlüğe sokmak, devam ettirmek, dikmek, dikili halde tutmak.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

Tûğyân, tâğût Kavram 442

442 Azgınlık, sınırı aşma, sınırı çiğneme, taşkınlık, tiranlık, despotluk. Din konusunda ise kutsal kitapların hükümlerinin dışına çıkma, kutsal kitaplardan taşma, kutsal kitapların çizdiği hükümleri çiğnemedir. Tevrat'ın tâğûtu Talmud'tur. Kur'an'ın tâğûtu ise hadis kitaplarıdır.

5. Mâide Suresi

Ayet 77

Arapça Metin (Harekeli)

746|5|77|قُلْ يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لَا تَغْلُوا۟ فِى دِينِكُمْ غَيْرَ ٱلْحَقِّ وَلَا تَتَّبِعُوٓا۟ أَهْوَآءَ قَوْمٍ قَدْ ضَلُّوا۟ مِن قَبْلُ وَأَضَلُّوا۟ كَثِيرًا وَضَلُّوا۟ عَن سَوَآءِ ٱلسَّبِيلِ

Arapça Metin (Harekesiz)

746|5|77|قل ياهل الكتب لا تغلوا في دينكم غير الحق ولا تتبعوا اهوا قوم قد ضلوا من قبل واضلوا كثيرا وضلوا عن سوا السبيل

Latin Literal

77. Kul yâ ehlel kitâbi, lâ taglû fî dînikum gayral hakkı ve lâ tettebi’û ehvâe kavmin kad dallû min kablu ve edallû kesîran ve dallû an sevâis sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kitap ehli!135 Aşmayın/taşmayın552 siz ikiniz* dininizde; olmaksızın hak/gerçek"; ve tabi olmayın hevâlarına278 bir kavmin/toplumun (ki) muhakkak dalalete128 düştüler önceden; ve dalalete128 düştüler bir çoğu; ve dalalete128 düştüler dümdüz yoldan553.

Ahmed Samira Çevirisi

77 Say: "You The Book’s people, do not exaggerate/exceed the limit in your religion, other than the truth , and do not follow a nation’s self attractions for desires , they had misguided from before and they misguided many, and they misguided from the way’s/path’s middle/straightness."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 ya ehle ey ehli يَا أَهْلَ اهل
3 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
4 la لَا -
5 teglu aşmayın/taşmayın ikiniz تَغْلُوا غلو
6 fi فِي -
7 dinikum dininizde دِينِكُمْ دين
8 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
9 l-hakki hak/gerçek الْحَقِّ حقق
10 ve la وَلَا -
11 tettebiu ve tabi olmayın تَتَّبِعُوا تبع
12 ehva'e hevalarına أَهْوَاءَ هوي
13 kavmin bir kavmin قَوْمٍ قوم
14 kad muhakkak قَدْ -
15 dellu dalalete düştüler ضَلُّوا ضلل
16 min مِنْ -
17 kablu önceden قَبْلُ قبل
18 ve edellu ve dalalete düştüler وَأَضَلُّوا ضلل
19 kesiran bir çoğu كَثِيرًا كثر
20 ve dellu ve dalalete düştüler وَضَلُّوا ضلل
21 an -ndan عَنْ -
22 seva'i düz سَوَاءِ سوي
23 s-sebili yoldan السَّبِيلِ سبل

Notlar

Not 1

*Fiilin 2. şahıs tesniye ile gelmesi iki grubu işaret eder. Yahudiler ve Hristiyanlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Hevâ Kavram 278

278 İstek, heves, meyil, sevme, düşme, ihtiras, rağbet.

Din konusunda sınırı aşmak, taşmak. Kavram 552

552 Hakka yani gerçeğe dayanmadan dinde yapılan tüm eylemler sınırı aşmadır, taşmadır. Kendilerine yetki verilmiş kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan kitaplara tabi olmak kesinlikle haktan bir şey getirmez. Resûl buyurdu ki şeklinde başlayan şeytan öğretilerinin tamamı zandır. Din konusunda sınırı aşmamak sadece kutsal kitaplar demekle olur. Sadece Kur'an demekle olur.

Dümdüz yol. Kavram 553

553 Yüce Allah'ın biricik yolu. Tek tanrıcıların yolu. İslam yolu. Sadece Kur'an. Sadece kutsal kitaplar.

6. En'âm Suresi

Ayet 20

Arapça Metin (Harekeli)

809|6|20|ٱلَّذِينَ ءَاتَيْنَٰهُمُ ٱلْكِتَٰبَ يَعْرِفُونَهُۥ كَمَا يَعْرِفُونَ أَبْنَآءَهُمُ ٱلَّذِينَ خَسِرُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ فَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

809|6|20|الذين اتينهم الكتب يعرفونه كما يعرفون ابناهم الذين خسروا انفسهم فهم لا يومنون

Latin Literal

20. Ellezîne âteynâhumul kitâbe ya’rifûnehu kemâ ya’rifûne ebnâehum ellezîne hasirû enfusehum fe hum lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler135 tanırlar onu* tanıdıkları gibi kendi oğullarını; kimselerdirler (ki) hüsrana uğrattılar kendi nefislerini; öyle ki onlar iman47 etmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

20 Those whom We brought to (gave) them The Book , they know it as they know their sons, those who lost themselves, so they do not believe.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
2 ateynahumu verdik onlara اتَيْنَاهُمُ اتي
3 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
4 yea'rifunehu tanırlar onu يَعْرِفُونَهُ عرف
5 kema gibi كَمَا -
6 yea'rifune tanıdıkları يَعْرِفُونَ عرف
7 ebna'ehumu oğullarını أَبْنَاءَهُمُ بني
8 ellezine kimseler الَّذِينَ -
9 hasiru hüsrana uğratırlar خَسِرُوا خسر
10 enfusehum kendi nefislerini أَنْفُسَهُمْ نفس
11 fehum öyle ki onlar فَهُمْ -
12 la لَا -
13 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı ya da Muhammed peygamberi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

10. Yunus Suresi

Ayet 94

Arapça Metin (Harekeli)

1456|10|94|فَإِن كُنتَ فِى شَكٍّ مِّمَّآ أَنزَلْنَآ إِلَيْكَ فَسْـَٔلِ ٱلَّذِينَ يَقْرَءُونَ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكَ لَقَدْ جَآءَكَ ٱلْحَقُّ مِن رَّبِّكَ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلْمُمْتَرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1456|10|94|فان كنت في شك مما انزلنا اليك فسل الذين يقرون الكتب من قبلك لقد جاك الحق من ربك فلا تكونن من الممترين

Latin Literal

94. Fe in kunte fî şekkin mimmâ enzelnâ ileyke fes’elillezîne yakreûnel kitâbe min kablik(kablike), lekad câekel hakku min rabbike fe lâ tekûnenne minel mumterîn(mumterîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer olduysan bir kuşkuda üzerine indirdiğimizden*; öyle ki sual et/sor kimselere135 (ki) ikra815 ederler kitabı** senden önce; ant olsun geldi sana hak/gerçek (senin) Rabbinden4; öyle ki sakın olma şüphelenenlerden.

Ahmed Samira Çevirisi

94 So if you were in doubt/suspicion from what We descended to you, so ask/question those who read The Book from before you, the truth had come to you from your Lord, so do not be from the doubting/arguing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
2 kunte olduysan كُنْتَ كون
3 fi فِي -
4 şekkin bir kuşkuda شَكٍّ شكك
5 mimma مِمَّا -
6 enzelna indirdiğimizden أَنْزَلْنَا نزل
7 ileyke üzerine إِلَيْكَ -
8 feseli öyle ki sual et/sor فَاسْأَلِ سال
9 ellezine kimselere الَّذِينَ -
10 yekra'une ikra ederler يَقْرَءُونَ قرا
11 l-kitabe kitabı الْكِتَابَ كتب
12 min مِنْ -
13 kablike senden once قَبْلِكَ قبل
14 lekad ant olsun لَقَدْ -
15 ca'eke geldi sana جَاءَكَ جيا
16 l-hakku hak/gerçek الْحَقُّ حقق
17 min مِنْ -
18 rabbike (senin) Rabbinden رَبِّكَ ربب
19 fela öyle ki فَلَا -
20 tekunenne sakın olma تَكُونَنَّ كون
21 mine مِنَ -
22 l-mumterine şüphelenlerden الْمُمْتَرِينَ مري

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Tevrât'ı ve İncîl'i.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

16. Nahl Suresi

Ayet 43

Arapça Metin (Harekeli)

1942|16|43|وَمَآ أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ إِلَّا رِجَالًا نُّوحِىٓ إِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُوٓا۟ أَهْلَ ٱلذِّكْرِ إِن كُنتُمْ لَا تَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1942|16|43|وما ارسلنا من قبلك الا رجالا نوحي اليهم فسلوا اهل الذكر ان كنتم لا تعلمون

Latin Literal

43. Ve mâ erselnâ min kablike illâ ricâlen nûhî ileyhim fes’elû ehlez zikri in kuntum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve göndermiş değiliz senden* önce erkekler dışında (ki) vahy603 ederiz üzerlerine; öyle ki sual edin** zikir* ehline135 eğer olduysanız bilmezler****.

Ahmed Samira Çevirisi

43 And We did not send from before you except men , We inspire/transmit to them, so ask/question the reminder’s/remembrance’s people , if you were not knowing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değiliz وَمَا -
2 erselna göndermiş أَرْسَلْنَا رسل
3 min مِنْ -
4 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
5 illa dışında إِلَّا -
6 ricalen erkekler رِجَالًا رجل
7 nuhi vahyederiz نُوحِي وحي
8 ileyhim üzerlerine إِلَيْهِمْ -
9 feselu öyle ki sual edin/sorun فَاسْأَلُوا سال
10 ehle ehline أَهْلَ اهل
11 z-zikri zikir الذِّكْرِ ذكر
12 in eğer إِنْ -
13 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
14 la لَا -
15 tea'lemune bilmezler تَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Sorun.***Hatırlatma, öğüt. Kutsal kitaplar zikirdir. Daha önce gönderilenler Tevrât ve İncîl'de vardır. O kitapları okuyanlara sorun. ****Bilmediğimiz konularda bilenlere sormak, sözü dinleyip en güzeline uymak emirdir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

3557|33|26|وَأَنزَلَ ٱلَّذِينَ ظَٰهَرُوهُم مِّنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ مِن صَيَاصِيهِمْ وَقَذَفَ فِى قُلُوبِهِمُ ٱلرُّعْبَ فَرِيقًا تَقْتُلُونَ وَتَأْسِرُونَ فَرِيقًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3557|33|26|وانزل الذين ظهروهم من اهل الكتب من صياصيهم وقذف في قلوبهم الرعب فريقا تقتلون وتاسرون فريقا

Latin Literal

26. Ve enzelellezîne zâherûhum min ehlil kitâbi min sayâsîhım ve kazefe fî kulûbihimur ru’be feriykan taktulûne ve te’sirûne ferîkâ(ferîkan).

Türkçe Çeviri

Ve indirdi onlara* destek** olmuş kitap ehlinden135 kimseleri kalelerinden; ve attı (Allah) kalplerine onların*** panik/korku; bir fırkasını/grubunu katlediyordunuz35; ve esir721 alıyordunuz bir fırkayı/grubu.

Ahmed Samira Çevirisi

26 And He descended those who cooperated/supported (against) them , from The Book’s people from their fortresses/strong holds , and He threw/hurled in their hearts/minds the terror/fright, a group/party you kill, and a group/party you capture/imprison.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve enzele ve indirdi وَأَنْزَلَ نزل
2 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
3 zaheruhum onlara destek olmuş ظَاهَرُوهُمْ ظهر
4 min مِنْ -
5 ehli ehlinden أَهْلِ اهل
6 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
7 min مِنْ -
8 sayasiyhim kalelerinden صَيَاصِيهِمْ صيص
9 ve kazefe ve attı (Allah) وَقَذَفَ قذف
10 fi فِي -
11 kulubihimu kalplerine قُلُوبِهِمُ قلب
12 r-rua'be panik/korku الرُّعْبَ رعب
13 ferikan bir fırkasını فَرِيقًا فرق
14 tektulune katlediyordunuz تَقْتُلُونَ قتل
15 ve te'sirune ve esir alıyordunuz وَتَأْسِرُونَ اسر
16 ferikan bir kısmı فَرِيقًا فرق

Notlar

Not 1

*Müşrik ve kâfirlere.**Anlarız ki bir kalede yaşayan kitap ehlinden kimseler müşrik ve kâfirlerden oluşan birliklere bizzat katılarak ve/veya lojistik anlamda destek olmuşlardır. ***Kalede bulunan kitap ehlinin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

98. Beyyine Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

6129|98|1|لَمْ يَكُنِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ وَٱلْمُشْرِكِينَ مُنفَكِّينَ حَتَّىٰ تَأْتِيَهُمُ ٱلْبَيِّنَةُ

Arapça Metin (Harekesiz)

6129|98|1|لم يكن الذين كفروا من اهل الكتب والمشركين منفكين حتي تاتيهم البينه

Latin Literal

1. Lem yekunillizîne keferû min ehlil kitâbi vel muşrikîne munfekkîne hattâ te’tiye humul beyyineh(beyyinetu).

Türkçe Çeviri

Asla olmaz kâfirlik25 etmiş kimseler kitap ehlinden135 ve müşriklerden36 ayrılmışlar/kopmuşlar*; ta ki verilirler onlara beyanat620**.

Ahmed Samira Çevirisi

1 Those who disbelieved from the Book’s people and the sharers/takers of partners (with God) were not broken to pieces/separated until the evidence comes to them.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lem asla لَمْ -
2 yekuni olmaz يَكُنِ كون
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
5 min مِنْ -
6 ehli ehli- أَهْلِ اهل
7 l-kitabi kitaptan الْكِتَابِ كتب
8 velmuşrikine ve müşriklerden وَالْمُشْرِكِينَ شرك
9 munfekkine ayrılmışlar/kopmuşlar مُنْفَكِّينَ فكك
10 hatta ta ki حَتَّىٰ -
11 te'tiyehumu verilirler onlara تَأْتِيَهُمُ اتي
12 l-beyyinetu beyanat الْبَيِّنَةُ بين

Notlar

Not 1

*Birbirlerinden.*Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

98. Beyyine Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

6132|98|4|وَمَا تَفَرَّقَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ إِلَّا مِنۢ بَعْدِ مَا جَآءَتْهُمُ ٱلْبَيِّنَةُ

Arapça Metin (Harekesiz)

6132|98|4|وما تفرق الذين اوتوا الكتب الا من بعد ما جاتهم البينه

Latin Literal

4. Ve mâ teferrekallezîne ûtûl kitâbe illâ min ba’di mâ câet humul beyyineh(beyyinetu).

Türkçe Çeviri

Ve ayrılmış/kopmuş* değillerdi kitap135 verilmiş kimseler dışında onlara gelen beyanat620** sonrasında.

Ahmed Samira Çevirisi

4 And those who were given/brought the Book did not separate except from after what came to them (from) the evidence.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildi وَمَا -
2 teferraka ayrıldılar/koptular تَفَرَّقَ فرق
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 utu verildiler أُوتُوا اتي
5 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
6 illa dışındandır إِلَّا -
7 min مِنْ -
8 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
9 ma مَا -
10 ca'ethumu gelen onlara جَاءَتْهُمُ جيا
11 l-beyyinetu beyanat الْبَيِّنَةُ بين

Notlar

Not 1

*Birbirlerinden.**Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

98. Beyyine Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

6134|98|6|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ وَٱلْمُشْرِكِينَ فِى نَارِ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أُو۟لَٰٓئِكَ هُمْ شَرُّ ٱلْبَرِيَّةِ

Arapça Metin (Harekesiz)

6134|98|6|ان الذين كفروا من اهل الكتب والمشركين في نار جهنم خلدين فيها اوليك هم شر البريه

Latin Literal

6. İnnellezîne keferû min ehlil kitâbi velmuşrikîne fî nâri cehenneme hâlidîne fîhâ, ulâike hum şerrul beriyeh(beriyyeti).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kâfirlik25 etmiş kimseler ehli135 kitaptan ve müşriklerden36 cehennem ateşindedir834; ölümsüzlerdir185 orada*; işte bunlar; onlar şerlisidir yaratılanın.

Ahmed Samira Çevirisi

6 That truly those who disbelieved from the Book’s people and the sharers/takers of partners (with God are) in Hell’s fire immortally/eternally in it, those, they are the creation’s worst.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 min مِنْ -
5 ehli ehlinden أَهْلِ اهل
6 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
7 velmuşrikine ve müşriklerden وَالْمُشْرِكِينَ شرك
8 fi فِي -
9 nari ateşindedir نَارِ نور
10 cehenneme cehennem جَهَنَّمَ -
11 halidine ölümsüzlerdir خَالِدِينَ خلد
12 fiha orada فِيهَا -
13 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
14 hum onlar هُمْ -
15 şerru şerlisidir شَرُّ شرر
16 l-beriyyeti yaratılanın الْبَرِيَّةِ برا

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 135: Kitap ehli

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Kitap ehli

Kavram No: 135

Kısa Açıklama: 135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 36

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 105

Türkçe Meal: Arzular/ister değildir kâfirlik 25 etmiş kimseler -kitap ehlinden 135 ve müşriklerden 36 (de)-; ki indirilir sizlere Rabbinizden 4 herhangi bir hayır/iyilik/yarar; ve Allah tahsis eder/özgüler * rahmetini 271 dilediği kimseye; ve Allah Zul ** Fadlil 285 Azîm 94 dir 286 .

Arapça: 112|2|105|ما يود الذين كفروا من اهل الكتب ولا المشركين ان ينزل عليكم من خير من ربكم والله يختص برحمته من يشا والله ذو الفضل العظيم

Bakara Suresi - Ayet 109

Türkçe Meal: İster kitap ehlinden 135 birçoğu; eğer ki geri döndürseler sizleri imanınızdan 47 sonra kâfirlere 25 ; bir hasettir 208 nefislerinin 201 yanından; beyan/deklere 226 olandan sonra onlara hak/gerçek; öyleyse affedin; el sıkışın/temas kurun kibarca; ta ki getirir Allah emrini; doğrusu Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir 177 .

Arapça: 116|2|109|ود كثير من اهل الكتب لو يردونكم من بعد ايمنكم كفارا حسدا من عند انفسهم من بعد ما تبين لهم الحق فاعفوا واصفحوا حتي ياتي الله بامره ان الله علي كل شي قدير

Bakara Suresi - Ayet 146

Türkçe Meal: Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler 135 ; arif olup tanırlar onu * arif olup tanıdıkları gibi kendi oğullarını; ve doğrusu bir fırka/grup onlardan mutlak gizlerler hakkı/gerçeği; ve onlar bilirler (de).

Arapça: 153|2|146|الذين اتينهم الكتب يعرفونه كما يعرفون ابناهم وان فريقا منهم ليكتمون الحق وهم يعلمون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 20

Türkçe Meal: Öyle ki eğer hac 376 ederlerse sana; öyleyse de ki: "Teslim ettim yüzümü Allah'a; ve bana tabi olmuş kimse (de teslim etti yüzünü Allah'a)"; ve de ki kendilerine kitap verilmişlere 135 ve ümmilere 277 : "Teslim oldunuz mu sizler?"; öyle ki eğer teslim oldularsa öyle ki muhakkak doğru yola kılavuzlandılar; ve eğer yüz çevirdilerse öyle ki sanadır ancak belagat/duyurma 399 ; ve Allah kullarını görendir.

Arapça: 313|3|20|فان حاجوك فقل اسلمت وجهي لله ومن اتبعن وقل للذين اوتوا الكتب والامين اسلمتم فان اسلموا فقد اهتدوا وان تولوا فانما عليك البلغ والله بصير بالعباد

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 64

Türkçe Meal: De ki: "Ey kitap ehli 135 ! Yapışalım bir kelimeye * (ki) aynı seviyededir/farksızdır bizim aramızda ve sizin aranızda; ki kulluk etmeyelim Allah dışında; ve ortak koşmayalım O'na bir şey; edinmesin bir kısmımız bir kısmı Allah'ın astından rabler 4 ; öyle ki eğer yüz çevirdilerse öyle ki deyin: "Şahit/tanık olun ki bizler müslimiz 45 ."

Arapça: 357|3|64|قل ياهل الكتب تعالوا الي كلمه سوا بيننا وبينكم الا نعبد الا الله ولا نشرك به شيا ولا يتخذ بعضنا بعضا اربابا من دون الله فان تولوا فقولوا اشهدوا بانا مسلمون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 65

Türkçe Meal: Ey kitap ehli 135 ! Neden hac 376 edersiniz İbrahim hakkında; ve indirilmiş değildi Tevrât ve İncîl; ancak ondan (İbrahim’den) sonradır; öyle ki akletmez 562 misiniz?

Arapça: 358|3|65|ياهل الكتب لم تحاجون في ابرهيم وما انزلت التوريه والانجيل الا من بعده افلا تعقلون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 69

Türkçe Meal: İstedi kitap ehlinden 135 bir tayfa; keşke dalalete 128 sürüklesinler * sizleri; ve dalalete 128 sürükler değillerdir kendi nefisleri 201 ** dışında; ve değillerdir farkına varırlar/anlarlar ** .

Arapça: 362|3|69|ودت طايفه من اهل الكتب لو يضلونكم وما يضلون الا انفسهم وما يشعرون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 70

Türkçe Meal: Ey kitap ehli 135 ! Neden kâfirlik 25 edersiniz Allah'ın ayetlerine; ve sizler şahit/tanık olursunuz * (da buna).

Arapça: 363|3|70|ياهل الكتب لم تكفرون بايت الله وانتم تشهدون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 71

Türkçe Meal: Ey kitap ehli 135 ! Neden giydirirsiniz hakka/gerçeğe batılı 199 ; ve gizlersiniz hakkı/gerçeği; ve sizler bilirsiniz (de).

Arapça: 364|3|71|ياهل الكتب لم تلبسون الحق بالبطل وتكتمون الحق وانتم تعلمون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 72

Türkçe Meal: Ve dedi bir tayfa kitap ehlinden 135 : "İndirilmişe * iman 47 edin; iman 47 etmiş kimselere karşı gündüzün yüzünde; ve kâfirlik 25 edin sonunda (gündüzün); belki onlar dönerler."

Arapça: 365|3|72|وقالت طايفه من اهل الكتب امنوا بالذي انزل علي الذين امنوا وجه النهار واكفروا اخره لعلهم يرجعون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 75

Türkçe Meal: Ve kitap ehlinden 135 kimse (ki) eğer emanet edersen ona kantarla/yığınla; getirir/ulaştırır onu sana; ve onlardan kimse (ki) eğer emanet edersen bir dinar; getirmez/ulaştırmaz sana ancak daima/sürekli durursun üzerine onun bir dikilme (-yle); işte bu onların demelerindendir (ki) "yoktur bizlere ümmilerde 277 * bir yol ** "; ve derler Allah'a karşı yalan; ve onlar bilirler (de).

Arapça: 368|3|75|ومن اهل الكتب من ان تامنه بقنطار يوده اليك ومنهم من ان تامنه بدينار لا يوده اليك الا ما دمت عليه قايما ذلك بانهم قالوا ليس علينا في الامين سبيل ويقولون علي الله الكذب وهم يعلمون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 98

Türkçe Meal: De ki: "Ey kitap ehli 135 ! Niçin kâfirlik 25 edersiniz Allah'ın ayetlerine? Ve Allah bir tanıktır/şahittir yaptığınız üzerine."

Arapça: 391|3|98|قل ياهل الكتب لم تكفرون بايت الله والله شهيد علي ما تعملون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 99

Türkçe Meal: De ki: "Ey kitap ehli 135 ! Niçin engellersiniz Allah’ın yolundan 336 iman 47 etmiş kimseyi? Aranırsınız/bakınırsınız bir eğriliğe; ve sizler şahitlersiniz tanıklarsınız (da); ve Allah gâfil 310 değildir yaptıklarınızdan."

Arapça: 392|3|99|قل ياهل الكتب لم تصدون عن سبيل الله من امن تبغونها عوجا وانتم شهدا وما الله بغفل عما تعملون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 110

Türkçe Meal: Oldunuz insanlar için çıkarılmış hayırlı/iyi bir ümmet 305 ; emredersiniz 200 marufla 291 ; ve menedersiniz münkerden 82 ; ve iman 47 edesiniz Allah'a; ve eğer iman 47 etseydi kitap ehli 135 ; mutlak olurdu bir hayır onlara; onlardandır müminler 451 ; ve ekserisi/çoğu onların fâsıklardır 38 .

Arapça: 403|3|110|كنتم خير امه اخرجت للناس تامرون بالمعروف وتنهون عن المنكر وتومنون بالله ولو امن اهل الكتب لكان خيرا لهم منهم المومنون واكثرهم الفسقون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 113

Türkçe Meal: Kitap ehlinden 135 kıyamda 143 bir ümmet 305 (ki) olmadılar aynı seviyede/farksız (kitap ehlinden diğerleriyle); okurlar (onlar) ayetlerini 454 Allah'ın gece zamanları 455 ; ve onlar secde 12 ederler.

Arapça: 406|3|113|ليسوا سوا من اهل الكتب امه قايمه يتلون ايت الله انا اليل وهم يسجدون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 186

Türkçe Meal: Mutlak belalandırılırsınız 256 mallarınızda ve nefislerinizde 201 ; mutlak işitirsiniz çokça bir eziyet/inciten kimselerden (ki) verildiler kitap 135 sizlerden önce ve kimselerden (ki) şirk koşarlar 71 ; ve eğer sabrederseniz 51 ; ve takvalı 21 olursanız öyle ki doğrusu işte budur azmi gerektiren emirler/işler.

Arapça: 479|3|186|لتبلون في امولكم وانفسكم ولتسمعن من الذين اوتوا الكتب من قبلكم ومن الذين اشركوا اذي كثيرا وان تصبروا وتتقوا فان ذلك من عزم الامور

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 199

Türkçe Meal: Ve doğrusu kitap ehlinden 135 mutlak (vardır) kimseler (ki) iman 47 ederler Allah'a; ve sizlere indirilmişe * ; ve kendilerine indirilmişe ** ; haşyet 53 duyanlardır Allah'a; satmazlar Allah'ın ayetlerini 454 az bir fiyata; işte bunlar; onlaradır ecirleri 820 Rableri 4 indinde/katında; doğrusu Allah seridir hesapta.

Arapça: 492|3|199|وان من اهل الكتب لمن يومن بالله وما انزل اليكم وما انزل اليهم خشعين لله لا يشترون بايت الله ثمنا قليلا اوليك لهم اجرهم عند ربهم ان الله سريع الحساب

Nisâ Suresi - Ayet 47

Türkçe Meal: Ey kitap verilmiş kimseler 135 ! İman 47 edin indirdiğimize * ; bir musaddıktır 140 yanınızdakine; önceden ki sileriz yüzleri öyle ki döndürürüz onu arkası üzerine 506 ; ya da lanetleriz 280 onları lanetlediğimiz 273 ** gibi sebt/şabat 272 yoldaşlarını; ve oldu emri Allah'ın faaliyete geçen.

Arapça: 540|4|47|يايها الذين اوتوا الكتب امنوا بما نزلنا مصدقا لما معكم من قبل ان نطمس وجوها فنردها علي ادبارها او نلعنهم كما لعنا اصحب السبت وكان امر الله مفعولا

Nisâ Suresi - Ayet 51

Türkçe Meal: Hiç görmez misin kitaptan bir nasip verilmiş kimseleri 135 (ki) iman 47 ederler cibte 507 ve tâğûta 442 ; ve derler kâfirlik 25 etmiş kimseler için: "Bunlar * iman 47 etmiş kimselerden ** daha doğru bir yola kılavuzludur."

Arapça: 544|4|51|الم تر الي الذين اوتوا نصيبا من الكتب يومنون بالجبت والطغوت ويقولون للذين كفروا هولا اهدي من الذين امنوا سبيلا

Nisâ Suresi - Ayet 123

Türkçe Meal: Olmaz sizlerin temennileri ve (de) kitap ehlinin 135 temennileri * ; kim yapar bir kötülük; cezalandırılır onunla; ve bulamaz kendisine astından Allah’ın bir veli 28 ne de bir yardımcı.

Arapça: 616|4|123|ليس بامانيكم ولا اماني اهل الكتب من يعمل سوا يجز به ولا يجد له من دون الله وليا ولا نصيرا

Nisâ Suresi - Ayet 153

Türkçe Meal: Sual ederler * sana kitap ehli 135 ki indirirsin üzerlerine bir kitap gökten 180 (diye); öyle ki muhakkak sual * etmişlerdi Musa'ya daha büyüğünü bundan; öyle ki dediler: "Göster bize Allah'ı açıkça"; öyle ki yakaladı/tuttu onları yıldırım 260 zulümleriyle 257 ; sonra tuttular/edindiler buzağıyı 258 onlara gelen beyanlar 226 sonrasında; öyle ki affettik bundan ** ; ve verdik Musa'ya apaçık bir yetki/güç.

Arapça: 646|4|153|يسلك اهل الكتب ان تنزل عليهم كتبا من السما فقد سالوا موسي اكبر من ذلك فقالوا ارنا الله جهره فاخذتهم الصعقه بظلمهم ثم اتخذوا العجل من بعد ما جاتهم البينت فعفونا عن ذلك واتينا موسي سلطنا مبينا

Nisâ Suresi - Ayet 159

Türkçe Meal: Ve ki kitap ehlinden 135 (kimse) dışındadır * (ki) mutlak iman 47 eder ** ona (Îsâ) kendi ölümü öncesinde *** ; ve kıyamet günü 148 olur (Îsâ) aleyhlerinde **** bir şahit/tanık.

Arapça: 652|4|159|وان من اهل الكتب الا ليومنن به قبل موته ويوم القيمه يكون عليهم شهيدا

Nisâ Suresi - Ayet 171

Türkçe Meal: Ey ehli kitap 135 ! Sınırı aşmayın dininizde; ve demeyin Allah üzerine hak/gerçek dışında; ancak ki Mesih Îsâ; Meryem oğlu; resûlüdür 418 Allah'ın; ve kelimesidir 416 O’nun (Allah’ın); attı onu Meryem'e doğru; ve bir ruh O'ndan (Allah’tan); öyle ki iman 47 edin Allah'a ve resûllerine 418 O’nun; ve demeyin "üç"; yasaklayın/engelleyin bir hayır/iyilik (olarak) sizlere; ancak ki Allah bir tek ilâhtır 74 ; Subhân'dır 7 O; ki olmaz O’na bir çocuk; O'nadır göklerde olan ve yerde olan; ve kafî geldi/yetti Allah bir vekîl (olarak).

Arapça: 664|4|171|ياهل الكتب لا تغلوا في دينكم ولا تقولوا علي الله الا الحق انما المسيح عيسي ابن مريم رسول الله وكلمته القيها الي مريم وروح منه فامنوا بالله ورسله ولا تقولوا ثلثه انتهوا خيرا لكم انما الله اله وحد سبحنه ان يكون له ولد له ما في السموت وما في الارض وكفي بالله وكيلا

Mâide Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Bugün (ki) helal kılındı sizlere iyiler; ve kitap verilmiş kimselerin 135 yiyeceği bir helaldir sizlere; sizin yiyeceğiniz bir helaldir onlara; ve (helaldir) (kendinizden olan) müminâtlardan 493 muhsanât 492 kadınlar; ve sizden önce kitap verilmiş kimseler 135 (olan) muhsanât 492 kadınlar; verdiğiniz zaman onlara (kadınlara) ecirlerini * muhsinler 294 (olarak); olmaksızın musâfihin 495 ; ve edinmeyin gizli dost; ve kim kâfirlik 25 eder imana 47 ; öyle ki muhakkak boşa çıktı ameli ** onun; ve o ahirette hüsrana uğrayanlardandır.

Arapça: 674|5|5|اليوم احل لكم الطيبت وطعام الذين اوتوا الكتب حل لكم وطعامكم حل لهم والمحصنت من المومنت والمحصنت من الذين اوتوا الكتب من قبلكم اذا اتيتموهن اجورهن محصنين غير مسفحين ولا متخذي اخدان ومن يكفر بالايمن فقد حبط عمله وهو في الاخره من الخسرين

Mâide Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Ey kitap ehli 135 ! Muhakkak geldi sizlere resûlümüz * (ki) beyan 226 eder sizlere kitaptan ** gizler olduğunuzdan çoğunu *** ; ve affeder çoğundan **** ; muhakkak geldi sizlere Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap ***** .

Arapça: 684|5|15|ياهل الكتب قد جاكم رسولنا يبين لكم كثيرا مما كنتم تخفون من الكتب ويعفوا عن كثير قد جاكم من الله نور وكتب مبين

Mâide Suresi - Ayet 57

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Edinmeyin/tutmayın kimseleri evliya 212 (ki) edindiler/tuttular dininizi 122 maskaraca * ve laubalice ** ; kimseleri 135 (de ki) verildiler kitap sizden önce ve kâfirleri 25 (de); ve takvalı 21 olun Allah'a eğer olduysanız müminler 21 .

Arapça: 726|5|57|يايها الذين امنوا لا تتخذوا الذين اتخذوا دينكم هزوا ولعبا من الذين اوتوا الكتب من قبلكم والكفار اوليا واتقوا الله ان كنتم مومنين

Mâide Suresi - Ayet 65

Türkçe Meal: Şayet ki kitap ehli 135 iman 47 etselerdi ve takvalı 21 olsalardı; mutlak kâfirlik 25 ederdik onlardan kötülüklerini; ve mutlak sokardık onları nimetli cennetlere.

Arapça: 734|5|65|ولو ان اهل الكتب امنوا واتقوا لكفرنا عنهم سياتهم ولادخلنهم جنت النعيم

Mâide Suresi - Ayet 68

Türkçe Meal: De ki: "Ey kitap ehli! 135 Olmadınız bir şey üzerinde; ta ki kıyam 229 edersiniz/dikersiniz Tevrât'ı ve İncîl'i; ve * indirileni sizlere Rabbinizden 4 ; ve Rabbinden 4 sana indirilen ** mutlak ziyade eder *** onlardan çoğuna tûğyânı 442 ve küfrü 422 ; öyle ki tasalanma kâfirler 25 kavmine/toplumuna karşı.

Arapça: 737|5|68|قل ياهل الكتب لستم علي شي حتي تقيموا التوريه والانجيل وما انزل اليكم من ربكم وليزيدن كثيرا منهم ما انزل اليك من ربك طغينا وكفرا فلا تاس علي القوم الكفرين

Mâide Suresi - Ayet 77

Türkçe Meal: De ki: "Ey kitap ehli! 135 Aşmayın/taşmayın 552 siz ikiniz * dininizde; olmaksızın hak/gerçek"; ve tabi olmayın hevâlarına 278 bir kavmin/toplumun (ki) muhakkak dalalete 128 düştüler önceden; ve dalalete 128 düştüler bir çoğu; ve dalalete 128 düştüler dümdüz yoldan 553 .

Arapça: 746|5|77|قل ياهل الكتب لا تغلوا في دينكم غير الحق ولا تتبعوا اهوا قوم قد ضلوا من قبل واضلوا كثيرا وضلوا عن سوا السبيل

En'âm Suresi - Ayet 20

Türkçe Meal: Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler 135 tanırlar onu * tanıdıkları gibi kendi oğullarını; kimselerdirler (ki) hüsrana uğrattılar kendi nefislerini; öyle ki onlar iman 47 etmezler.

Arapça: 809|6|20|الذين اتينهم الكتب يعرفونه كما يعرفون ابناهم الذين خسروا انفسهم فهم لا يومنون

Yunus Suresi - Ayet 94

Türkçe Meal: Öyle ki eğer olduysan bir kuşkuda üzerine indirdiğimizden * ; öyle ki sual et/sor kimselere 135 (ki) ikra 815 ederler kitabı ** senden önce; ant olsun geldi sana hak/gerçek (senin) Rabbinden 4 ; öyle ki sakın olma şüphelenenlerden.

Arapça: 1456|10|94|فان كنت في شك مما انزلنا اليك فسل الذين يقرون الكتب من قبلك لقد جاك الحق من ربك فلا تكونن من الممترين

Nahl Suresi - Ayet 43

Türkçe Meal: Ve göndermiş değiliz senden * önce erkekler dışında (ki) vahy 603 ederiz üzerlerine; öyle ki sual edin ** zikir * ehline 135 eğer olduysanız bilmezler **** .

Arapça: 1942|16|43|وما ارسلنا من قبلك الا رجالا نوحي اليهم فسلوا اهل الذكر ان كنتم لا تعلمون

Ahzâb Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: Ve indirdi onlara * destek ** olmuş kitap ehlinden 135 kimseleri kalelerinden; ve attı (Allah) kalplerine onların *** panik/korku; bir fırkasını/grubunu katlediyordunuz 35 ; ve esir 721 alıyordunuz bir fırkayı/grubu.

Arapça: 3557|33|26|وانزل الذين ظهروهم من اهل الكتب من صياصيهم وقذف في قلوبهم الرعب فريقا تقتلون وتاسرون فريقا

Beyyine Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Asla olmaz kâfirlik 25 etmiş kimseler kitap ehlinden 135 ve müşriklerden 36 ayrılmışlar/kopmuşlar * ; ta ki verilirler onlara beyanat 620 **.

Arapça: 6129|98|1|لم يكن الذين كفروا من اهل الكتب والمشركين منفكين حتي تاتيهم البينه

Beyyine Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: Ve ayrılmış/kopmuş * değillerdi kitap 135 verilmiş kimseler dışında onlara gelen beyanat 620 ** sonrasında.

Arapça: 6132|98|4|وما تفرق الذين اوتوا الكتب الا من بعد ما جاتهم البينه

Beyyine Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Doğrusu kâfirlik 25 etmiş kimseler ehli 135 kitaptan ve müşriklerden 36 cehennem ateşindedir 834 ; ölümsüzlerdir 185 orada * ; işte bunlar; onlar şerlisidir yaratılanın.

Arapça: 6134|98|6|ان الذين كفروا من اهل الكتب والمشركين في نار جهنم خلدين فيها اوليك هم شر البريه