Âl-i İmrân Suresi - Ayet 17
Türkçe Meal: Sabredenlerdir 51 ; ve sâdıklardır 182 ; ve kanaat 398 edenlerdir; ve infak 6 edenlerdir; ve istiğfar 396 edenlerdir seherlerde 397 .
Arapça: 310|3|17|الصبرين والصدقين والقنتين والمنفقين والمستغفرين بالاسحار
Arama Operatörleri:
Ayet 17
| No | Kelime | Anlam | Arapça | Kök |
|---|---|---|---|---|
| 1 | es-sabirine | sabredenlerdir | الصَّابِرِينَ | صبر |
| 2 | ve ssadikine | ve sadıklardır | وَالصَّادِقِينَ | صدق |
| 3 | velkanitine | ve kanaat edenlerdir | وَالْقَانِتِينَ | قنت |
| 4 | velmunfikine | ve infak edenlerdir | وَالْمُنْفِقِينَ | نفق |
| 5 | velmustegfirine | ve istiğfar edenlerdir | وَالْمُسْتَغْفِرِينَ | غفر |
| 6 | bil-eshari | seherlerde | بِالْأَسْحَارِ | سحر |
Ayet 34
*Yatağı ayırın. Cinsel ilişki kurmayın.**Boşanma darbesinin öne sürülmesiyle itaat ederlerse boşanmaktan vazgeçilir.
Ayet 5
| No | Kelime | Anlam | Arapça | Kök |
|---|---|---|---|---|
| 1 | asa | belki de | عَسَىٰ | عسي |
| 2 | rabbuhu | Rabbin onun | رَبُّهُ | ربب |
| 3 | in | eğer | إِنْ | - |
| 4 | tallekakunne | boşasaydı sizleri | طَلَّقَكُنَّ | طلق |
| 5 | en | ki | أَنْ | - |
| 6 | yubdilehu | değiştirir (Rabbi) ona | يُبْدِلَهُ | بدل |
| 7 | ezvacen | eşleri | أَزْوَاجًا | زوج |
| 8 | hayran | hayırlı | خَيْرًا | خير |
| 9 | minkunne | sizlerden | مِنْكُنَّ | - |
| 10 | muslimatin | müslüman (kadınlar) | مُسْلِمَاتٍ | سلم |
| 11 | mu'minatin | mümin (kadınlar) | مُؤْمِنَاتٍ | امن |
| 12 | kanitatin | kanaat eden (kadınlar) | قَانِتَاتٍ | قنت |
| 13 | taibatin | tevbe eden (kadınlar) | تَائِبَاتٍ | توب |
| 14 | aabidatin | kulluk eden (kadınlar) | عَابِدَاتٍ | عبد |
| 15 | saihatin | seyahat eden (kadınlar) | سَائِحَاتٍ | سيح |
| 16 | seyyibatin | dul (kadınlar) | ثَيِّبَاتٍ | ثيب |
| 17 | ve ebkaran | ve bakir (kadınlar) | وَأَبْكَارًا | بكر |
*Nebi Muhammed'in, Nebi Muhammed'e.**Kadınlar.
Ayet 12
| No | Kelime | Anlam | Arapça | Kök |
|---|---|---|---|---|
| 1 | ve meryeme | ve Meryem'i | وَمَرْيَمَ | - |
| 2 | bnete | kızı | ابْنَتَ | بني |
| 3 | imrane | İmran'ın | عِمْرَانَ | - |
| 4 | lleti | ki | الَّتِي | - |
| 5 | ehsanet | ulaşılmaz kıldı | أَحْصَنَتْ | حصن |
| 6 | ferceha | bacak arasındakini | فَرْجَهَا | فرج |
| 7 | fenefehna | öyle ki nefesledik | فَنَفَخْنَا | نفخ |
| 8 | fihi | ona | فِيهِ | - |
| 9 | min | مِنْ | - | |
| 10 | ruhina | ruhumuzdan | رُوحِنَا | روح |
| 11 | ve saddekat | ve doğruladı | وَصَدَّقَتْ | صدق |
| 12 | bikelimati | kelimelerini | بِكَلِمَاتِ | كلم |
| 13 | rabbiha | Rabbinin | رَبِّهَا | ربب |
| 14 | ve kutubihi | ve kitaplarını | وَكُتُبِهِ | كتب |
| 15 | ve kanet | ve oldu | وَكَانَتْ | كون |
| 16 | mine | مِنَ | - | |
| 17 | l-kanitine | kanaat edenlerden | الْقَانِتِينَ | قنت |
*Meryem'i işaret ederken eril tekil zamirle gelmesi büyük bir mucizedir. Bu da bizlere Meryem'in gerçek bir hermafrodit (Dış cinsel organı kadın olmakla birlikte karın içinde hem yumurtalığın hem de testisin bulunması) olduğunun başka bir delilini sunar. Meryem'in vücudunda bazı hücreler 46 XX, bazı hücreler 46 XY kromozomuna sahipti. **Yazıtlarını. Levh-i Mahfûz kitabında yazılı olan kuantum bilgileri tecelli etti ve Yüce Allah'ın kelimesi/emri/buyruğu yerine geldi.
Kavram Adı: Kanaat etmek.
Kavram No: 398
Kısa Açıklama: 398 Yetinmek. Yüce Allah'ın fazlından/lütfundan aranma/bakınma sonrası Yüce Allah'ın bahşettikleriyle yetinmek. Elindekinden hoşnut olma durumu, yeter bulmak.
Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 4
Türkçe Meal: Sabredenlerdir 51 ; ve sâdıklardır 182 ; ve kanaat 398 edenlerdir; ve infak 6 edenlerdir; ve istiğfar 396 edenlerdir seherlerde 397 .
Arapça: 310|3|17|الصبرين والصدقين والقنتين والمنفقين والمستغفرين بالاسحار
Türkçe Meal: Erkekler kavvamdır 501 kadınlara karşı; fazlalıklı kılmasıyla Allah'ın bir kısmı onlardan (insanlardan) bir kısma karşı ve mallarından infak 6 ettikleriyle; öyle ki sâlih 777 kadınlar kanaatkarlardır 398 ; koruyanlardır gizliyi Allah'ın koruduğuyla (Allah'ın korunmasına hükmettiğiyle); ve o (kadınlardan) ki (eğer) korkarsanız kalkışmalar (dan)/yüksekten bakmalar (dan); öyle ki vaaz 653 edin onlara; ve terk edin (kendiniz terk ederek) onları/ hicret edin onlardan yataklarda * ; ve darbeyi vurun 500 onlara; öyle ki itaat ** ederlerse sizlere; öyle ki aramayın/bakınmayın onların aleyhine bir yol; doğrusu Allah oldu bir Aliyy 373 ; bir Kebîr 502 .
Arapça: 527|4|34|الرجال قومون علي النسا بما فضل الله بعضهم علي بعض وبما انفقوا من امولهم فالصلحت قنتت حفظت للغيب بما حفظ الله والتي تخافون نشوزهن فعظوهن واهجروهن في المضاجع واضربوهن فان اطعنكم فلا تبغوا عليهن سبيلا ان الله كان عليا كبيرا
Türkçe Meal: Belki de onun * Rabbi 4 -eğer boşasaydı sizleri- ki değiştirir ona * sizlerden (daha) hayırlı müslüman 431 **; mümin 27 **, kanaat 398 eden**; tevbe 33 eden**; kulluk 46 eden**; seyahat 735 eden**; dul ve bakir eşler.
Arapça: 5232|66|5|عسي ربه ان طلقكن ان يبدله ازوجا خيرا منكن مسلمت مومنت قنتت تيبت عبدت سيحت ثيبت وابكارا
Türkçe Meal: Ve İmrân'ın kızı Meryem'i; o ki ulaşılmaz kıldı bacak arasındakini; öyle ki nefes verdik ona * ruhumuzdan 608 ; ve doğruladı kelimelerini 416 Rabbinin 4 ; ve kitaplarını ** ; ve oldu kanaat 398 edenlerden.
Arapça: 5239|66|12|ومريم ابنت عمرن التي احصنت فرجها فنفخنا فيه من روحنا وصدقت بكلمت ربها وكتبه وكانت من القنتين