Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 6: infak

Bu kavram 40 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

6Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

2. Bakara Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

10|2|3|ٱلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِٱلْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَمِمَّا رَزَقْنَٰهُمْ يُنفِقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

10|2|3|الذين يومنون بالغيب ويقيمون الصلوه ومما رزقنهم ينفقون

Latin Literal

3. Ellezîne yu’minûne bil gaybi ve yukîmûnes salâte ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir* (ki) iman47 ederler gayba62**; ve ikame572 ederler salâtı5; ve rızıklandırdığımızdan onları infak6 ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

3 Those who believe with the unseen/hidden and they keep up/call for the prayers and from what We provided for them they spend.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 yu'minune iman ederler يُؤْمِنُونَ امن
3 bil-gaybi gayba/görünmeyene/gizliye بِالْغَيْبِ غيب
4 ve yukimune ve dikerler/ayağa kaldırırlar وَيُقِيمُونَ قوم
5 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
6 ve mimma ve وَمِمَّا -
7 razeknahum rızıklandırdığımızdan onları رَزَقْنَاهُمْ رزق
8 yunfikune infak ederler/harcarlar يُنْفِقُونَ نفق

Notlar

Not 1

*Takva sahipleri.**Rablerini gözleriyle göremeseler de O'nun tecelli etmiş olan isimlerine/sıfatlarına tanık/şahit olarak iman ederler/emin olurlar.

2. Bakara Suresi

Ayet 195

Arapça Metin (Harekeli)

202|2|195|وَأَنفِقُوا۟ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلَا تُلْقُوا۟ بِأَيْدِيكُمْ إِلَى ٱلتَّهْلُكَةِ وَأَحْسِنُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

202|2|195|وانفقوا في سبيل الله ولا تلقوا بايديكم الي التهلكه واحسنوا ان الله يحب المحسنين

Latin Literal

195. Ve enfikû fî sebîlillâhi ve lâ tulkû bi eydîkum ilet tehluketi, ve ahsinû, innallâhe yuhıbbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve infak6 edin Allah yolunda336; ve atmayın (kendinizi) ellerinizle tehlikeye doğru*; ve iyilik/güzellik yapın**; doğrusu Allah sever iyilik/güzellik yapanları.

Ahmed Samira Çevirisi

195 And spend in God’s way/sake and do not throw with your hands to the destruction , and do good, that God loves/likes the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve enfiku ve infak edin وَأَنْفِقُوا نفق
2 fi فِي -
3 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
4 llahi Allah اللَّهِ -
5 ve la ve وَلَا -
6 tulku atmayın تُلْقُوا لقي
7 bieydikum ellerinizle بِأَيْدِيكُمْ يدي
8 ila doğru إِلَى -
9 t-tehluketi tehlikeye التَّهْلُكَةِ هلك
10 ve ehsinu ve iyilik/güzellik yapın وَأَحْسِنُوا حسن
11 inne doğrusu إِنَّ -
12 llahe Allah اللَّهَ -
13 yuhibbu sever يُحِبُّ حبب
14 l-muhsinine iyilik/güzellik yapanları الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Göre göre tehlikeye doğru ilerlemek tek tanrıcı inancına uygun değildir. Tek tanrıcılar tehlikelere karşı tedbirli olur.**Tek tanrıcılar iyilik/güzellik yapar. Bulundukları her yerde ve zamanda iyiliği ve güzelliği hakim kılarlar. Yüce Allah'ın da kendilerini sevdiğini tüm kalpleriyle hissederler. İyilik/güzellik yapanlara Yüce Allah iyilikle/güzellikle cevap verir; karşılık verir.

2. Bakara Suresi

Ayet 215

Arapça Metin (Harekeli)

222|2|215|يَسْـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَ قُلْ مَآ أَنفَقْتُم مِّنْ خَيْرٍ فَلِلْوَٰلِدَيْنِ وَٱلْأَقْرَبِينَ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ وَمَا تَفْعَلُوا۟ مِنْ خَيْرٍ فَإِنَّ ٱللَّهَ بِهِۦ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

222|2|215|يسلونك ماذا ينفقون قل ما انفقتم من خير فللولدين والاقربين واليتمي والمسكين وابن السبيل وما تفعلوا من خير فان الله به عليم

Latin Literal

215. Yes’elûneke mâzâ yunfikûn(yunfikûne), kul mâ enfaktum min hayrin fe lil vâlideyni vel akrabîne vel yetâmâ vel mesâkîni vebnis sebîl(sebîli), ve mâ tef’alû min hayrin fe innallâhe bihî alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana neyi infak6 ederler; de ki: "İnfak6 ettiğiniz hayırdan öyle ki ana-baba içindir; ve yakınlık sahipleri130; ve yetimler131; ve miskinler113; ve yolun oğlu354 (içindir); ve hayırdan yaptığınızı öyle ki doğrusu Allah bilendir onu.

Ahmed Samira Çevirisi

215 They ask/question you what (should) they spend, say: "What you spend from goodness/wealth , so to the parents, and the nearest/closest, and the orphans , and the poorest of poor/poor oppressed, and the traveler/stranded traveler, and what you make/do from goodness , so then God (is) with it knowledgeable."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yeseluneke sual ederler/sorarla sana يَسْأَلُونَكَ سال
2 maza neyi مَاذَا -
3 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق
4 kul de ki قُلْ قول
5 ma مَا -
6 enfektum infak ettiğiniz أَنْفَقْتُمْ نفق
7 min مِنْ -
8 hayrin hayırdan خَيْرٍ خير
9 felilvalideyni öyle ki ana-baba içindir فَلِلْوَالِدَيْنِ ولد
10 vel'ekrabine ve yakınlık sahipleri وَالْأَقْرَبِينَ قرب
11 velyetama ve yetimler وَالْيَتَامَىٰ يتم
12 velmesakini ve miskinler وَالْمَسَاكِينِ سكن
13 vebni ve oğlu وَابْنِ بني
14 s-sebili yolun السَّبِيلِ سبل
15 ve ma ve وَمَا -
16 tef'alu yaptığınızı تَفْعَلُوا فعل
17 min مِنْ -
18 hayrin hayırdan خَيْرٍ خير
19 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
20 llahe Allah اللَّهَ -
21 bihi onu بِهِ -
22 alimun bilendir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Yakınlık sahibi Kavram 130

130 Her türlü yakınlık sahibi. Soy yakınlığı, mekan yakınlığı vb.

Yetim Kavram 131

131 Anne veya babanın en az birisinden yoksun olan. Kendi geçimini sağlayacak güce ve akla henüz ulaşmamış olan çocuk.

Yolun oğlu. Kavram 354

354 Evsiz barksız olan.

2. Bakara Suresi

Ayet 219

Arapça Metin (Harekeli)

226|2|219|يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلْخَمْرِ وَٱلْمَيْسِرِ قُلْ فِيهِمَآ إِثْمٌ كَبِيرٌ وَمَنَٰفِعُ لِلنَّاسِ وَإِثْمُهُمَآ أَكْبَرُ مِن نَّفْعِهِمَا وَيَسْـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَ قُلِ ٱلْعَفْوَ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلْءَايَٰتِ لَعَلَّكُمْ تَتَفَكَّرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

226|2|219|يسلونك عن الخمر والميسر قل فيهما اثم كبير ومنفع للناس واثمهما اكبر من نفعهما ويسلونك ماذا ينفقون قل العفو كذلك يبين الله لكم الايت لعلكم تتفكرون

Latin Literal

219. Yes’elûneke anil hamri vel meysir(meysiri), kul fîhimâ ismun kebîrun ve menâfiu lin nâsi, ve ismuhumâ ekberu min nef’ihimâ ve yes’elûneke mâzâ yunfikûn(yunfikûne) kulil afve, kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyâti leallekum tetefekkerûn(tetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana hamr138 ve meysir359 hakkında; de ki: "İkisindedir büyük bir günah; ve menfaatler* insanlar için; ve günahı ikisinin daha büyüktür faydasından ikisinin”; ve sual ederler/sorarlar neyi infak6 ederler; de ki: "Af/bağış358”; işte böyledir; beyan226 eder Allah sizlere ayetleri; belki sizler tefekkür357 edersiniz.

Ahmed Samira Çevirisi

219 They ask/question you about the intoxicants/substances affecting the brain and the gambling , say: "In them (B) (is a) great sin/crime and benefits/uses to the people and their (B’s) sin/crime (is) bigger/greater from (than) their (B’s) benefit/use, and they ask/question you what they (should) spend, say: "The excess over expense/goodness ." Like that God clarifies for you the signs/verses/evidences, maybe you think.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yeseluneke sual ederler/sorarlar sana يَسْأَلُونَكَ سال
2 ani hakkında عَنِ -
3 l-hamri hamır الْخَمْرِ خمر
4 velmeysiri ve meysir وَالْمَيْسِرِ يسر
5 kul de ki قُلْ قول
6 fihima o ikisindedir فِيهِمَا -
7 ismun bir günah إِثْمٌ اثم
8 kebirun büyük كَبِيرٌ كبر
9 ve menafiu ve menfeat وَمَنَافِعُ نفع
10 linnasi insanlar için لِلنَّاسِ نوس
11 veismuhuma ve günahı o ikisinin وَإِثْمُهُمَا اثم
12 ekberu daha büyüktür أَكْبَرُ كبر
13 min -ndan مِنْ -
14 nef'ihima faydasından o ikisinin نَفْعِهِمَا نفع
15 ve yeseluneke ve sual ederler/sorarlar وَيَسْأَلُونَكَ سال
16 maza neyi مَاذَا -
17 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق
18 kuli de ki قُلِ قول
19 l-afve affedilen الْعَفْوَ عفو
20 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
21 yubeyyinu beyan eder يُبَيِّنُ بين
22 llahu Allah اللَّهُ -
23 lekumu sizlere لَكُمُ -
24 l-ayati ayetleri الْايَاتِ ايي
25 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
26 tetefekkerune fikir yürütürsünüz/tefekkür edersiniz تَتَفَكَّرُونَ فكر

Notlar

Not 1

*Faydalar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Hamr Kavram 138

138 Örten, gizleyen. Mayalı. Aklı devre dışı bırakan her şey. Sadece alkolle kısıtlı değildir.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Tefekkür Kavram 357

357 Aklı kullanarak derinlemesine fikir/akıl/mantık yürütmek.

Af Kavram 358

358 Affetmek, bağışlamak.

Meysir Kavram 359

359 Kumar, şans oyunları. Kelimenin anlamı 'kolay/zor olmayan' olduğu için daha geniş anlamda kolay/emeksiz kazanç getiren her şeyi kapsar.

2. Bakara Suresi

Ayet 254

Arapça Metin (Harekeli)

261|2|254|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ أَنفِقُوا۟ مِمَّا رَزَقْنَٰكُم مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِىَ يَوْمٌ لَّا بَيْعٌ فِيهِ وَلَا خُلَّةٌ وَلَا شَفَٰعَةٌ وَٱلْكَٰفِرُونَ هُمُ ٱلظَّٰلِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

261|2|254|يايها الذين امنوا انفقوا مما رزقنكم من قبل ان ياتي يوم لا بيع فيه ولا خله ولا شفعه والكفرون هم الظلمون

Latin Literal

254. Yâ eyyûhellezîne âmenû enfikû mimmâ razaknâkum min kabli en ye’tiye yevmun lâ bey’un fîhi ve lâ hulletun ve lâ şefâah(şefâatun), vel kâfirûne humuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İnfak6 edin rızıklandırdığımızdan sizleri; önceden ki gelir bir gün; olmaz bir alışveriş onda; ve (de) bir dostluk; ve (de) bir şefaat114; ve kâfirleredir25; (ki) onlar zalimlerdir.

Ahmed Samira Çevirisi

254 You, you those who believed, spend from what We provided for you from before that a day comes, (there is) no selling/trading in it and nor faithful/close friendship , and nor mediation, and the disbelievers, they are the unjust/oppressive.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 enfiku infak edin أَنْفِقُوا نفق
5 mimma مِمَّا -
6 razeknakum rızıklandırdığımızdan sizleri رَزَقْنَاكُمْ رزق
7 min مِنْ -
8 kabli önceden قَبْلِ قبل
9 en ki أَنْ -
10 ye'tiye gelir يَأْتِيَ اتي
11 yevmun bir gün يَوْمٌ يوم
12 la olmaz لَا -
13 bey'un bir alış veriş بَيْعٌ بيع
14 fihi içinde onun فِيهِ -
15 ve la ve (de) وَلَا -
16 hulletun bir dostluk خُلَّةٌ خلل
17 ve la ve (de) وَلَا -
18 şefaatun bir şefaat شَفَاعَةٌ شفع
19 velkafirune ve kafirleredir وَالْكَافِرُونَ كفر
20 humu onlar هُمُ -
21 z-zalimune zalimlerdir الظَّالِمُونَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Şefâat Kavram 114

114 Yargılama esnasında araya girip müdahale etmek. Şefâat kavramı şeytânın en büyük aldatmacasıdır. Şefâatin tamamı Yüce Allah'a aittir. O'nun astından şefâatçiler ummak/beklenti içine girmek şirktir. Müşriklerin yani Yüce Allah'a ortak koşan kimselerin ortak özelliklerinden bir tanesi Yüce Allah'ın katında/indinde Yüce Allah'ın astından şeyleri şefâatçiler olarak beklemektir (10:18). Peygamberlerin, ölmüş insanların, şeyhlerin, imamların ahirette şefâatçiler olacağına iman etmek büyük bir şirktir ve affı yoktur. Şeytanın en büyük tuzağı: Şefâat aldatmacası

2. Bakara Suresi

Ayet 261

Arapça Metin (Harekeli)

268|2|261|مَّثَلُ ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَٰلَهُمْ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ أَنۢبَتَتْ سَبْعَ سَنَابِلَ فِى كُلِّ سُنۢبُلَةٍ مِّا۟ئَةُ حَبَّةٍ وَٱللَّهُ يُضَٰعِفُ لِمَن يَشَآءُ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

268|2|261|مثل الذين ينفقون امولهم في سبيل الله كمثل حبه انبتت سبع سنابل في كل سنبله مايه حبه والله يضعف لمن يشا والله وسع عليم

Latin Literal

261. Meselullezîne yunfikûne emvâlehum fî sebîlillâhi ke meseli habbetin enbetet seb’a senâbile fî kulli sunbuletin mietu habbeh(habbetin), vallâhu yudâifu li men yeşâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Mallarını Allah yolunda336 infak6 eden kimselerin misali; misali gibidir bir tohum; yetiştirdi yedi başak; her başağındadır yüz tohum; ve Allah katlar dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

261 (The) example/proverb (of) those who spend their properties/wealth in God’s way/sake (is) as/like (the) example/proverb of a seed/grain (that) sprouted/grew seven ears/spikes , in every ear/spike (are) one hundred grain(s)/seed(s), and God doubles/multiplies for whom He wills/wants, and God (is) rich/abundant ,knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 meselu misali مَثَلُ مثل
2 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
3 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق
4 emvalehum mallarını أَمْوَالَهُمْ مول
5 fi فِي -
6 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
7 llahi Allah اللَّهِ -
8 kemeseli misali gibidir كَمَثَلِ مثل
9 habbetin bir tohum حَبَّةٍ حبب
10 enbetet yetiştirdi أَنْبَتَتْ نبت
11 seb'a yedi سَبْعَ سبع
12 senabile başak سَنَابِلَ سنبل
13 fi فِي -
14 kulli her كُلِّ كلل
15 sunbuletin başağında سُنْبُلَةٍ سنبل
16 miaetu yüz مِائَةُ ماي
17 habbetin tohum حَبَّةٍ حبب
18 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
19 yudaifu katlar يُضَاعِفُ ضعف
20 limen kimseye لِمَنْ -
21 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
22 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
23 vasiun Vâsi’dir وَاسِعٌ وسع
24 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Vâsi Kavram 297

297 Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

2. Bakara Suresi

Ayet 262

Arapça Metin (Harekeli)

269|2|262|ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَٰلَهُمْ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ ثُمَّ لَا يُتْبِعُونَ مَآ أَنفَقُوا۟ مَنًّا وَلَآ أَذًى لَّهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

269|2|262|الذين ينفقون امولهم في سبيل الله ثم لا يتبعون ما انفقوا منا ولا اذي لهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

262. Ellezîne yunfikûne emvâlehum fî sebîlillâhi summe lâ yutbiûne mâ enfekû mennen ve lâ ezen lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) infak6 ederler mallarını Allah yolunda336; sonra tabi etmezler infak6 ettiklerini bir minnete ve de bir eziyete; onlaradır ecirleri820 Rableri4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onların üzerine; ve onlar hüzünlenmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

262 Those who spend their properties/wealths in God’s way/sake , then they do not follow what they spend (by) bragging , and nor mild harm , for them (is) their reward/wage at their Lord, and no fear on them and nor they be sad/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 yunfikune infak eden يُنْفِقُونَ نفق
3 emvalehum mallarını أَمْوَالَهُمْ مول
4 fi فِي -
5 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
6 llahi Allah اللَّهِ -
7 summe sonra ثُمَّ -
8 la لَا -
9 yutbiune tabi etmezler يُتْبِعُونَ تبع
10 ma مَا -
11 enfeku infak ettiklerini أَنْفَقُوا نفق
12 mennen bir minnete مَنًّا منن
13 ve la وَلَا -
14 ezen ve de bir eziyete أَذًى اذي
15 lehum onlaradır لَهُمْ -
16 ecruhum ecirleri أَجْرُهُمْ اجر
17 inde indinde عِنْدَ عند
18 rabbihim Rableri رَبِّهِمْ ربب
19 ve la ve yoktur وَلَا -
20 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
21 aleyhim onların üzerine عَلَيْهِمْ -
22 ve la ve وَلَا -
23 hum onlar هُمْ -
24 yehzenune hüzünlenmezler يَحْزَنُونَ حزن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

2. Bakara Suresi

Ayet 264

Arapça Metin (Harekeli)

271|2|264|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تُبْطِلُوا۟ صَدَقَٰتِكُم بِٱلْمَنِّ وَٱلْأَذَىٰ كَٱلَّذِى يُنفِقُ مَالَهُۥ رِئَآءَ ٱلنَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ فَمَثَلُهُۥ كَمَثَلِ صَفْوَانٍ عَلَيْهِ تُرَابٌ فَأَصَابَهُۥ وَابِلٌ فَتَرَكَهُۥ صَلْدًا لَّا يَقْدِرُونَ عَلَىٰ شَىْءٍ مِّمَّا كَسَبُوا۟ وَٱللَّهُ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

271|2|264|يايها الذين امنوا لا تبطلوا صدقتكم بالمن والاذي كالذي ينفق ماله ريا الناس ولا يومن بالله واليوم الاخر فمثله كمثل صفوان عليه تراب فاصابه وابل فتركه صلدا لا يقدرون علي شي مما كسبوا والله لا يهدي القوم الكفرين

Latin Literal

264. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tubtılû sadakâtikum bil menni vel ezâ, kellezî yunfiku mâlehu riâen nâsi ve lâ yu’minu billâhi vel yevmil âhır(âhıri), fe meseluhu ke meseli safvânin aleyhi turâbun fe esâbehu vâbilun fe terakehu saldâ(salden), lâ yakdirûne alâ şey’in mimmâ kesebû vallâhu lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Boşa çıkarmayın sadakalarınızı378; minnetle* (minnete neden olarak) ve eziyetle**(eziyete neden olarak); kimse gibi (ki) infak6 eder malını insanlara gösteriş (-le) ; iman47 etmez Allah'a ve ahiret gününe; öyle ki misali onun (kimsenin) misali gibidir saf/düz bir kaya; üzerinde onun (kayanın) turabin/toz; öyle ki isabet eder ona (kayaya) bir sağanak ; öyle ki bırakır onu semsert/yaşamsız; güç yetiremez (o kimse) kazandıklarından bir şey üzerine; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz kâfirler25 kavmini/toplumunu.

Ahmed Samira Çevirisi

264 You, you those who believed, do not waste/cancel your charities with the bragging and the mild harm, as that who spends his property/wealth showing off/pretending (to) the people, and does not believe with God, and the Day the Last/Resurrection Day, so his example/proverb (is as the) example (of) a smooth rock , on it (is) dust/earth, so struck it a heavy rain , so it left it hard/smooth , they are not capable on a thing from what they gathered/earned , and God does not guide the nation, the disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tubtilu boşa çıkarmayın تُبْطِلُوا بطل
6 sadekatikum sadakalarınızı صَدَقَاتِكُمْ صدق
7 bil-menni minnetle بِالْمَنِّ منن
8 vel'eza ve eziyetle وَالْأَذَىٰ اذي
9 kallezi kimseler gibi كَالَّذِي -
10 yunfiku infak eder يُنْفِقُ نفق
11 malehu malını مَالَهُ مول
12 ria'e gösteriş (-le) رِئَاءَ راي
13 n-nasi insanlara النَّاسِ نوس
14 ve la وَلَا -
15 yu'minu iman etmez يُؤْمِنُ امن
16 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
17 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
18 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
19 femeseluhu öyleki misali onun فَمَثَلُهُ مثل
20 kemeseli misali gibidir كَمَثَلِ مثل
21 safvanin saf/düz bir kaya صَفْوَانٍ صفو
22 aleyhi üzerinde onun عَلَيْهِ -
23 turabun toz تُرَابٌ ترب
24 feesabehu öyle ki isabet eder ona فَأَصَابَهُ صوب
25 vabilun bir sağanak وَابِلٌ وبل
26 feterakehu öyleki bırakır onu فَتَرَكَهُ ترك
27 salden semsert/yaşamsız صَلْدًا صلد
28 la لَا -
29 yekdirune güç yetiremez يَقْدِرُونَ قدر
30 ala üzerine عَلَىٰ -
31 şey'in bir şeye شَيْءٍ شيا
32 mimma مِمَّا -
33 kesebu kazandıklarından كَسَبُوا كسب
34 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
35 la لَا -
36 yehdi doğru yola kılavuzlamaz يَهْدِي هدي
37 l-kavme kavmini/toplumunu الْقَوْمَ قوم
38 l-kafirine kâfirler الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Minnet duyulması amacıyla yaparak. Minnet bekleyerek. **Sıkıntı, eziyet, huzursuzluk vererek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sadaka-3 Kavram 378

378 Kişinin kendisinin sadaka vergisi vermesi. Kamu yönetiminin Sadaka-1’deki gibi bir vergi almadığı kazançlardan kişinin kendisinin topluma kazandırarak verdiği sadaka. Bu tip sadaka vergisi fakirlere verilir. Açıkça verilebilir. Ama gizli verilmesi daha hayırlıdır. Fakirlere verilen sadaka vergisi kesinlikle incitici ve başa kakıcı olmamalıdır. (2:271 ve 2:263)Detaylı bilgi için;Sadaka nedir?

2. Bakara Suresi

Ayet 265

Arapça Metin (Harekeli)

272|2|265|وَمَثَلُ ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَٰلَهُمُ ٱبْتِغَآءَ مَرْضَاتِ ٱللَّهِ وَتَثْبِيتًا مِّنْ أَنفُسِهِمْ كَمَثَلِ جَنَّةٍۭ بِرَبْوَةٍ أَصَابَهَا وَابِلٌ فَـَٔاتَتْ أُكُلَهَا ضِعْفَيْنِ فَإِن لَّمْ يُصِبْهَا وَابِلٌ فَطَلٌّ وَٱللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

272|2|265|ومثل الذين ينفقون امولهم ابتغا مرضات الله وتثبيتا من انفسهم كمثل جنه بربوه اصابها وابل فاتت اكلها ضعفين فان لم يصبها وابل فطل والله بما تعملون بصير

Latin Literal

265. Ve meselullezîne yunfikûne emvâlehumubtigâe mardâtillâhi ve tesbîten min enfusihim ke meseli cennetin bi rabvetin esâbehâ vâbilun fe âtet ukulehâ dı’feyn(dı’feyni), fe in lem yusıbhâ vâbilun fe tall(tallun), vallâhu bimâ ta’melûne basîr(basîrun).

Türkçe Çeviri

Ve kimselerin misali (ki) infak6 ederler mallarını Allah'ın rızasını aramaya; ve (rızayı) nefislerinden201 tespitlemeye/tutturmaya; misali gibidir bir cennet379; yüksekte/gelişmiş; isabet etti ona bir sağanak; öyle ki verdi ürününü iki kat; öyle ki eğer asla isabet etmezse bile ona bir sağanak; öyle ki bir nem/bir çiy (bile yeterlidir); ve Allah yaptıklarınızı görendir.

Ahmed Samira Çevirisi

265 And (the) example/proverb of those who spend their properties/wealths asking/wishing/ desiring God’s acceptances/satisfactions , and steadfastness/affirmation from themselves, (is) as (an) example/proverb (of) a treed garden with an elevated ground/hill, a heavy rain struck it , so it brought/gave its fruits two doubles, so if no strong rain struck it, so light rain/drizzle , and God (is) with what you make/do seeing/knowing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve meselu ve misali وَمَثَلُ مثل
2 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
3 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق
4 emvalehumu mallarını أَمْوَالَهُمُ مول
5 btiga'e aramak ابْتِغَاءَ بغي
6 merdati rızasını مَرْضَاتِ رضو
7 llahi Allah'ın اللَّهِ -
8 ve tesbiten ve (rızayı) tespitlemeye/sabitlemeye وَتَثْبِيتًا ثبت
9 min مِنْ -
10 enfusihim nefislerinden أَنْفُسِهِمْ نفس
11 kemeseli misali gibidir كَمَثَلِ مثل
12 cennetin bir cennet جَنَّةٍ جنن
13 birabvetin yüksekte/gelişmiş بِرَبْوَةٍ ربو
14 esabeha isabet etti ona أَصَابَهَا صوب
15 vabilun bir sağanak وَابِلٌ وبل
16 fe atet öyle ki verdi فَاتَتْ اتي
17 ukuleha ürününü أُكُلَهَا اكل
18 dia'feyni iki kat ضِعْفَيْنِ ضعف
19 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
20 lem asla لَمْ -
21 yusibha isabet etmezse bile ona يُصِبْهَا صوب
22 vabilun bir sağanak وَابِلٌ وبل
23 fetallun öyle ki bir nem/bir çiy فَطَلٌّ طلل
24 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
25 bima بِمَا -
26 tea'melune yaptıklarınızı تَعْمَلُونَ عمل
27 besirun görendir بَصِيرٌ بصر

Notlar

Not 1

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Cennet, bahçe. Kavram 379

379 Bitki örtüsünün yoğunluğundan örtülmüş, gizlenmiş bahçe.

2. Bakara Suresi

Ayet 267

Arapça Metin (Harekeli)

274|2|267|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ أَنفِقُوا۟ مِن طَيِّبَٰتِ مَا كَسَبْتُمْ وَمِمَّآ أَخْرَجْنَا لَكُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ وَلَا تَيَمَّمُوا۟ ٱلْخَبِيثَ مِنْهُ تُنفِقُونَ وَلَسْتُم بِـَٔاخِذِيهِ إِلَّآ أَن تُغْمِضُوا۟ فِيهِ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ غَنِىٌّ حَمِيدٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

274|2|267|يايها الذين امنوا انفقوا من طيبت ما كسبتم ومما اخرجنا لكم من الارض ولا تيمموا الخبيث منه تنفقون ولستم باخذيه الا ان تغمضوا فيه واعلموا ان الله غني حميد

Latin Literal

267. Yâ eyyuhellezîne âmenû enfikû min tayyibâti mâ kesebtum ve mimmâ ahracnâ lekum minel ard(ardı), ve lâ teyemmemûl habîse minhu tunfikûne ve lestum bi âhızîhı illâ en tugmidû fîh(fîhî), va’lemû ennallâhe ganiyyun hamîd(hamîdun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İnfak6 edin iyilerinden kazandıklarınızın; ve çıkardığımızdan sizlere yerden; kalkışmayın/yeltenmeyin kötüsüne ondan (ki) infak6 edersiniz; ve olmayın edinenler onu ancak ki göz kapatırsınız* ona (infak edilene); ve bilin ki doğrusu Allah Ganiyy’dir106; Hamîd’tir107.

Ahmed Samira Çevirisi

267 You, you those who believed, spend from (the) goodnesses (of) what you gathered/earned and from what We brought out for you from the earth , and do not intend/specify (choose) the bad/spoiled from it, you spend and you are not taking/receiving it, except that you obscure/find fault in it, and know that God (is) rich, praiseworthy/commendable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 enfiku infak edin أَنْفِقُوا نفق
5 min مِنْ -
6 tayyibati iyilerinden طَيِّبَاتِ طيب
7 ma مَا -
8 kesebtum kazandıklarınızın كَسَبْتُمْ كسب
9 ve mimma ve وَمِمَّا -
10 ehracna çıkardığımızdan أَخْرَجْنَا خرج
11 lekum sizlere لَكُمْ -
12 mine -den مِنَ -
13 l-erdi yer- الْأَرْضِ ارض
14 ve la وَلَا -
15 teyemmemu kalkışmayın/yeltenmeyin تَيَمَّمُوا يمم
16 l-habise kötülere الْخَبِيثَ خبث
17 minhu ondan مِنْهُ -
18 tunfikune infak etmeye تُنْفِقُونَ نفق
19 velestum ve olmazsınız وَلَسْتُمْ ليس
20 biahizihi edinenler onu بِاخِذِيهِ اخذ
21 illa dışında إِلَّا -
22 en ki أَنْ -
23 tugmidu kör kapatırsınız تُغْمِضُوا غمض
24 fihi ona فِيهِ -
25 vea'lemu ve bilin ki وَاعْلَمُوا علم
26 enne doğrusu أَنَّ -
27 llahe Allah اللَّهَ -
28 ganiyyun Ganiyy’dir غَنِيٌّ غني
29 hamidun Hamîd’tir حَمِيدٌ حمد

Notlar

Not 1

*Kendiniz için gördüğünüzde asla almayacağınız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Hamîd Kavram 107

107 En yüce övgüye/methedilmeye değer.

2. Bakara Suresi

Ayet 270

Arapça Metin (Harekeli)

277|2|270|وَمَآ أَنفَقْتُم مِّن نَّفَقَةٍ أَوْ نَذَرْتُم مِّن نَّذْرٍ فَإِنَّ ٱللَّهَ يَعْلَمُهُۥ وَمَا لِلظَّٰلِمِينَ مِنْ أَنصَارٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

277|2|270|وما انفقتم من نفقه او نذرتم من نذر فان الله يعلمه وما للظلمين من انصار

Latin Literal

270. Ve mâ enfaktum min nafakatin ev nezertum min nezrin fe innallâhe ya’lemuh(ya’lemuhu), ve mâ liz zâlimîne min ensâr(ensârın).

Türkçe Çeviri

Ve infak6 ettiğiniz bir infaktan6 ya da adarsınız bir adaktan; öyle ki doğrusu Allah bilir onu; ve yoktur zalimlere hiçbir yardımcı.

Ahmed Samira Çevirisi

270 And what you spent from an expense/expenditure, or you made a duty/vow (on yourselves) from a duty/vow , so then God knows it, and (there are) no victoriors/saviors for the unjust/oppressive.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve ne وَمَا -
2 enfektum infak ettiğiniz أَنْفَقْتُمْ نفق
3 min مِنْ -
4 nefekatin nifaktan نَفَقَةٍ نفق
5 ev ya da أَوْ -
6 nezertum adarsınız نَذَرْتُمْ نذر
7 min مِنْ -
8 nezrin bir adaktan نَذْرٍ نذر
9 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
10 llahe Allah اللَّهَ -
11 yea'lemuhu bilir onu يَعْلَمُهُ علم
12 ve ma ve olmaz وَمَا -
13 lizzalimine zalimlere لِلظَّالِمِينَ ظلم
14 min hiçbir مِنْ -
15 ensarin yardımcı أَنْصَارٍ نصر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

2. Bakara Suresi

Ayet 272

Arapça Metin (Harekeli)

279|2|272|لَّيْسَ عَلَيْكَ هُدَىٰهُمْ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَهْدِى مَن يَشَآءُ وَمَا تُنفِقُوا۟ مِنْ خَيْرٍ فَلِأَنفُسِكُمْ وَمَا تُنفِقُونَ إِلَّا ٱبْتِغَآءَ وَجْهِ ٱللَّهِ وَمَا تُنفِقُوا۟ مِنْ خَيْرٍ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنتُمْ لَا تُظْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

279|2|272|ليس عليك هديهم ولكن الله يهدي من يشا وما تنفقوا من خير فلانفسكم وما تنفقون الا ابتغا وجه الله وما تنفقوا من خير يوف اليكم وانتم لا تظلمون

Latin Literal

272. Leyse aleyke hudâhum ve lâkinnallâhe yehdî men yeşâu, ve mâ tunfikû min hayrin fe li enfusikum, ve mâ tunfikûne illebtigâe vechillâh(vechillâhi), ve mâ tunfikû min hayrin yuveffe ileykum ve entum lâ tuzlemûn(tuzlemûne).

Türkçe Çeviri

Yoktur (senin) üzerine doğru yola kılavuzlamak onları; velakin/fakat Allah doğru yola kılavuzlar dilediği kimseyi; ve infak6 ettiğiniz bir hayırdan; öyle ki nefisleriniz201 içindir; ve infak6 eder değilsiniz Allah'ın yüzünü arama/bakınma dışında; ve bir hayırdan infak6 ettiğiniz, tamamlanır sizlere; ve sizler zulmedilmezsiniz.

Ahmed Samira Çevirisi

272 Their guidance (is) not on you, and but God guides whom he wills/wants, and what you spend from goodness/wealth , so it is for yourselves, and you do not spend, except asking/desiring God’s face/direction , and what you spend from goodness/wealth is fulfilled/completed to you, and you are not being caused injustice to/oppressed.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leyse yoktur لَيْسَ ليس
2 aleyke üzerine (senin) عَلَيْكَ -
3 hudahum doğru yola kılavuzlamak onları هُدَاهُمْ هدي
4 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
5 llahe Allah'tır اللَّهَ -
6 yehdi doğru yola kılavuzlar يَهْدِي هدي
7 men kimseyi مَنْ -
8 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
9 ve ma Ve وَمَا -
10 tunfiku infak ettiğiniz تُنْفِقُوا نفق
11 min مِنْ -
12 hayrin bir hayırdan خَيْرٍ خير
13 felienfusikum öyle ki nefisleriniz içindir فَلِأَنْفُسِكُمْ نفس
14 ve ma Ve değildir وَمَا -
15 tunfikune infak edersiniz تُنْفِقُونَ نفق
16 illa dışında إِلَّا -
17 btiga'e arama/bakınma ابْتِغَاءَ بغي
18 vechi yüzünü وَجْهِ وجه
19 llahi Allah'ın اللَّهِ -
20 ve ma ve وَمَا -
21 tunfiku infak ettiğiniz تُنْفِقُوا نفق
22 min مِنْ -
23 hayrin bir hayırdan خَيْرٍ خير
24 yuveffe tamamlanır يُوَفَّ وفي
25 ileykum sizlere إِلَيْكُمْ -
26 ve entum ve sizler وَأَنْتُمْ -
27 la لَا -
28 tuzlemune zulmedilmezsiniz تُظْلَمُونَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

2. Bakara Suresi

Ayet 273

Arapça Metin (Harekeli)

280|2|273|لِلْفُقَرَآءِ ٱلَّذِينَ أُحْصِرُوا۟ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ لَا يَسْتَطِيعُونَ ضَرْبًا فِى ٱلْأَرْضِ يَحْسَبُهُمُ ٱلْجَاهِلُ أَغْنِيَآءَ مِنَ ٱلتَّعَفُّفِ تَعْرِفُهُم بِسِيمَٰهُمْ لَا يَسْـَٔلُونَ ٱلنَّاسَ إِلْحَافًا وَمَا تُنفِقُوا۟ مِنْ خَيْرٍ فَإِنَّ ٱللَّهَ بِهِۦ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

280|2|273|للفقرا الذين احصروا في سبيل الله لا يستطيعون ضربا في الارض يحسبهم الجاهل اغنيا من التعفف تعرفهم بسيمهم لا يسلون الناس الحافا وما تنفقوا من خير فان الله به عليم

Latin Literal

273. Lil fukarâillezîne uhsirû fî sebîlillâhi lâ yestatîûne darben fîl ardı, yahsebuhumul câhilu agniyâe minet teaffuf(teaffufi), ta’rifuhum bi sîmâhum, lâ yes’elûnen nâse ilhâfâ(ilhâfen), ve mâ tunfikû min hayrin fe innallâhe bihî alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Fakirler/fukaralar içindir (infak); Allah yolunda336 kuşatılmış* kimseyedir; tabi olmazlar bir darba (ayakları vurmaya yere/seyahate) yerde; sanır cahil (onları) zengin; iffetlerinden (dolayı); tanırsın onları simalarıyla; sual etmezler/sormazlar insanlara sırnaşıkça; ve infak6 ettiğiniz bir hayırdan öyle ki doğrusu Allah bilendir onu.

Ahmed Samira Çevirisi

273 For the poor , those who were restricted/surrounded in God’s way/sake , they are not able (to go) moving/traveling in the earth/Planet Earth, the ignorant/foolish thinks/supposes them (as) rich from the purity/refrainment (dignity), you know them by their expressions/marks , they do not ask/question the people persistently , and what you spend from goodness/wealth , so that God (is) with it knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lilfukara'i fakirler/fukaralar içindir لِلْفُقَرَاءِ فقر
2 ellezine kimselere الَّذِينَ -
3 uhsiru kuşatıldı أُحْصِرُوا حصر
4 fi فِي -
5 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
6 llahi Allah اللَّهِ -
7 la لَا -
8 yestetiune tabi olmazlar يَسْتَطِيعُونَ طوع
9 derben bir darba (ayakları vurmaya yere/seyahate) ضَرْبًا ضرب
10 fi فِي -
11 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
12 yehsebuhumu hesap eder/sanar يَحْسَبُهُمُ حسب
13 l-cahilu cahil الْجَاهِلُ جهل
14 egniya'e zengin أَغْنِيَاءَ غني
15 mine مِنَ -
16 t-teaffufi iffetlerinden التَّعَفُّفِ عفف
17 tea'rifuhum tanırsın onları تَعْرِفُهُمْ عرف
18 bisimahum simalarıyla بِسِيمَاهُمْ سوم
19 la لَا -
20 yeselune sual etmezler/sormazlar يَسْأَلُونَ سال
21 n-nase insanlara النَّاسَ نوس
22 ilhafen sırnaşık/ısrarcı إِلْحَافًا لحف
23 ve ma ve وَمَا -
24 tunfiku infak ettiğiniz تُنْفِقُوا نفق
25 min مِنْ -
26 hayrin bir hayırdan خَيْرٍ خير
27 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
28 llahe Allah اللَّهَ -
29 bihi onu بِهِ -
30 alimun bilendir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Baskı ve zulümle rızkını arayamaz, kazanamaz olmuş; fakirleştirilmiş. Eli ayağı bağlanmış.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

2. Bakara Suresi

Ayet 274

Arapça Metin (Harekeli)

281|2|274|ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَٰلَهُم بِٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ سِرًّا وَعَلَانِيَةً فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

281|2|274|الذين ينفقون امولهم باليل والنهار سرا وعلانيه فلهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

274. Ellezîne yunfikûne emvâlehum bil leyli ven nehâri sirran ve alâniyeten fe lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) infak6 ederler mallarını gece ve gündüz; sırlı/gizli ve alenen/açıkça; öyle ki onlaradır ecirleri820 Rableri4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

274 Those who spend their properties/wealths at the night and the daytime secretly and openly/publicly ,so for them (is) their reward/fee at their Lord, and no fear on them, and nor they be sad/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
2 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق
3 emvalehum mallarını أَمْوَالَهُمْ مول
4 bil-leyli gece بِاللَّيْلِ ليل
5 ve nnehari ve gündüz وَالنَّهَارِ نهر
6 sirran sırlı سِرًّا سرر
7 ve alaniyeten ve alenen وَعَلَانِيَةً علن
8 felehum öyle ki onlaradır فَلَهُمْ -
9 ecruhum ecirleri أَجْرُهُمْ اجر
10 inde indinde/katında عِنْدَ عند
11 rabbihim Rableri رَبِّهِمْ ربب
12 ve la ve yoktur وَلَا -
13 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
14 aleyhim onlar üzerine عَلَيْهِمْ -
15 ve la ve وَلَا -
16 hum ve onlar هُمْ -
17 yehzenune hüzünlenmezler يَحْزَنُونَ حزن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

310|3|17|ٱلصَّٰبِرِينَ وَٱلصَّٰدِقِينَ وَٱلْقَٰنِتِينَ وَٱلْمُنفِقِينَ وَٱلْمُسْتَغْفِرِينَ بِٱلْأَسْحَارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

310|3|17|الصبرين والصدقين والقنتين والمنفقين والمستغفرين بالاسحار

Latin Literal

17. Es sâbirîne ves sâdıkîne vel kânitîne vel munfikîne vel mustagfirîne bil eshâr(eshâri).

Türkçe Çeviri

Sabredenlerdir51; ve sâdıklardır182; ve kanaat398 edenlerdir; ve infak6 edenlerdir; ve istiğfar396 edenlerdir seherlerde397.

Ahmed Samira Çevirisi

17 The patient and the truthful, and the obeying humbly , and the spending , and the ones asking for forgiveness, at the times at end of night, before dawn .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 es-sabirine sabredenlerdir الصَّابِرِينَ صبر
2 ve ssadikine ve sadıklardır وَالصَّادِقِينَ صدق
3 velkanitine ve kanaat edenlerdir وَالْقَانِتِينَ قنت
4 velmunfikine ve infak edenlerdir وَالْمُنْفِقِينَ نفق
5 velmustegfirine ve istiğfar edenlerdir وَالْمُسْتَغْفِرِينَ غفر
6 bil-eshari seherlerde بِالْأَسْحَارِ سحر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

sâdık Kavram 182

182 Doğrular, dürüstler.

istiğfar Kavram 396

396 Mağfiret dilemek, suçlarının bağışlanmasını dilemek.

seher Kavram 397

397 Fecr, tan yeri, şafak, tam karanlığın Güneş'in ilk ışıklarıyla aydınlanmaya başlamasından Güneş'in kendisinin doğması öncesine kadar geçen zaman. Seher vakti sabah salatı vaktidir. Salatın içinde beyin her secde ettiğinde Yüce Allah'tan bağışlanma dilemek gerekir.

Kanaat etmek. Kavram 398

398 Yetinmek. Yüce Allah'ın fazlından/lütfundan aranma/bakınma sonrası Yüce Allah'ın bahşettikleriyle yetinmek. Elindekinden hoşnut olma durumu, yeter bulmak.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 92

Arapça Metin (Harekeli)

385|3|92|لَن تَنَالُوا۟ ٱلْبِرَّ حَتَّىٰ تُنفِقُوا۟ مِمَّا تُحِبُّونَ وَمَا تُنفِقُوا۟ مِن شَىْءٍ فَإِنَّ ٱللَّهَ بِهِۦ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

385|3|92|لن تنالوا البر حتي تنفقوا مما تحبون وما تنفقوا من شي فان الله به عليم

Latin Literal

92. Len tenâlûl birre hattâ tunfikû mimmâ tuhibbûn(tuhibbûne), ve mâ tunfikû min şey’in fe innallâhe bihî alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Asla nail* olmazsınız erdemliliğe444 ta ki infak6 edersiniz sevdiğinizden; ve infak6 ettiğinizi bir şeyden öyle ki doğrusu Allah bilendir onu.

Ahmed Samira Çevirisi

92 You will never/not obtain the righteousness/charitability until you spend from what you love/like, and what you spend from a thing, so then God (is) with it knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 len asla لَنْ -
2 tenalu nail olmazsınız تَنَالُوا نيل
3 l-birra erdemliliğe الْبِرَّ برر
4 hatta taki حَتَّىٰ -
5 tunfiku infak edersiniz تُنْفِقُوا نفق
6 mimma مِمَّا -
7 tuhibbune sevdiğinizden تُحِبُّونَ حبب
8 ve ma ve وَمَا -
9 tunfiku infak ettiğinizi تُنْفِقُوا نفق
10 min مِنْ -
11 şey'in bir şeyden شَيْءٍ شيا
12 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
13 llahe Allah اللَّهَ -
14 bihi onu بِهِ -
15 alimun bilendir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Erişmiş, ele geçirmiş, başarmış, kazanmış, ulaşmış.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Erdem, erdemlilik. Kavram 444

444 İnsanın ruhsal olgunluğu, iyi ahlaklı, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı; fazilet. Bak 3:92

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 117

Arapça Metin (Harekeli)

410|3|117|مَثَلُ مَا يُنفِقُونَ فِى هَٰذِهِ ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا كَمَثَلِ رِيحٍ فِيهَا صِرٌّ أَصَابَتْ حَرْثَ قَوْمٍ ظَلَمُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ فَأَهْلَكَتْهُ وَمَا ظَلَمَهُمُ ٱللَّهُ وَلَٰكِنْ أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

410|3|117|مثل ما ينفقون في هذه الحيوه الدنيا كمثل ريح فيها صر اصابت حرث قوم ظلموا انفسهم فاهلكته وما ظلمهم الله ولكن انفسهم يظلمون

Latin Literal

117. Meselu mâ yunfikûne fî hâzihil hayâtid dunyâ ke meseli rîhin fîhâ sırrun esâbet harse kavmin zalemû enfusehum fe ehlekethu ve mâ zalemehumullâhu ve lâkin enfusehum yazlımûn(yazlımûne).

Türkçe Çeviri

Bu dünya hayatındaki infak6 ettiklerinin misali/benzeri misali/benzeri gibidir bir rüzgar; içindedir onun bir dondurucu; isabet etti (rüzgar) ekinine bir kavmin/toplumun (ki) zulmettiler kendi nefislerine; öyle ki helak etti (rüzgar) onu (ekini); ve zulmetmiş değildir Allah; velakin/fakat kendi nefislerine zulmederler (onlar).

Ahmed Samira Çevirisi

117 (An) example of what they spend in this the life the present/worldly life (is) as (the) example (of) a wind, in it (is) severe cold/frost, it struck a nation’s cultivation/plantation, they caused injustice (to) themselves, so it destroyed/wasted it , and God did not cause injustice to them, and but (it is) themselves they cause injustice to.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 meselu misali مَثَلُ مثل
2 ma مَا -
3 yunfikune infak ettiklerinin يُنْفِقُونَ نفق
4 fi فِي -
5 hazihi bu هَٰذِهِ -
6 l-hayati dünya الْحَيَاةِ حيي
7 d-dunya hayatındaki الدُّنْيَا دنو
8 kemeseli misali gibidir كَمَثَلِ مثل
9 rihin bir rüzgar رِيحٍ روح
10 fiha içinde onun فِيهَا -
11 sirrun dondurucu صِرٌّ صرر
12 esabet isabet etti أَصَابَتْ صوب
13 harse ekinine حَرْثَ حرث
14 kavmin bir kavmin قَوْمٍ قوم
15 zelemu zulmettiler ظَلَمُوا ظلم
16 enfusehum kendi nefislerine أَنْفُسَهُمْ نفس
17 feehlekethu öyle ki helak etti (rüzgar) onu (ekini) فَأَهْلَكَتْهُ هلك
18 ve ma ve değildir وَمَا -
19 zelemehumu zulme etmiş ظَلَمَهُمُ ظلم
20 llahu Allah اللَّهُ -
21 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
22 enfusehum kendi nefislerine أَنْفُسَهُمْ نفس
23 yezlimune zulmederler يَظْلِمُونَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 134

Arapça Metin (Harekeli)

427|3|134|ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ فِى ٱلسَّرَّآءِ وَٱلضَّرَّآءِ وَٱلْكَٰظِمِينَ ٱلْغَيْظَ وَٱلْعَافِينَ عَنِ ٱلنَّاسِ وَٱللَّهُ يُحِبُّ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

427|3|134|الذين ينفقون في السرا والضرا والكظمين الغيظ والعافين عن الناس والله يحب المحسنين

Latin Literal

134. Ellezîne yunfikûne fîs serrâi ved darrâi vel kâzımînel gayza vel âfîne anin nâs(nâsi), vallâhu yuhibbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) infak6 ederler mutlulukta/refahta ve darlıkta; ve yutarlar öfkeyi; ve affederler insanları; ve Allah sever muhsini294.

Ahmed Samira Çevirisi

134 Those who spend in the prosperity, and (in) the calamity, and the suppressing the anger/rage , and the forgiving/pardoning on the people, and God loves/likes the good doers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
2 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق
3 fi فِي -
4 s-serra'i mutlulukta/refahta السَّرَّاءِ سرر
5 ve dderra'i ve darlıkta وَالضَّرَّاءِ ضرر
6 velkazimine ve yutarlar وَالْكَاظِمِينَ كظم
7 l-gayze öfkeyi الْغَيْظَ غيظ
8 vel'aafine ve affederler وَالْعَافِينَ عفو
9 ani عَنِ -
10 n-nasi insanları النَّاسِ نوس
11 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
12 yuhibbu sever يُحِبُّ حبب
13 l-muhsinine muhsini الْمُحْسِنِينَ حسن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

4. Nisâ Suresi

Ayet 34

Arapça Metin (Harekeli)

527|4|34|ٱلرِّجَالُ قَوَّٰمُونَ عَلَى ٱلنِّسَآءِ بِمَا فَضَّلَ ٱللَّهُ بَعْضَهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ وَبِمَآ أَنفَقُوا۟ مِنْ أَمْوَٰلِهِمْ فَٱلصَّٰلِحَٰتُ قَٰنِتَٰتٌ حَٰفِظَٰتٌ لِّلْغَيْبِ بِمَا حَفِظَ ٱللَّهُ وَٱلَّٰتِى تَخَافُونَ نُشُوزَهُنَّ فَعِظُوهُنَّ وَٱهْجُرُوهُنَّ فِى ٱلْمَضَاجِعِ وَٱضْرِبُوهُنَّ فَإِنْ أَطَعْنَكُمْ فَلَا تَبْغُوا۟ عَلَيْهِنَّ سَبِيلًا إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيًّا كَبِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

527|4|34|الرجال قومون علي النسا بما فضل الله بعضهم علي بعض وبما انفقوا من امولهم فالصلحت قنتت حفظت للغيب بما حفظ الله والتي تخافون نشوزهن فعظوهن واهجروهن في المضاجع واضربوهن فان اطعنكم فلا تبغوا عليهن سبيلا ان الله كان عليا كبيرا

Latin Literal

34. Er ricâlu kavvâmûne alân nisâi bi mâ faddalallâhu ba’dahum alâ ba’dın ve bi mâ enfekû min emvâlihim. Fes sâlihâtu kânitâtun hâfizâtun lil gaybi bi mâ hafizallâh(hafizallâhu). Vellâtî tehâfûne nuşûzehunne fe ızûhunne vahcurûhunn (vahcurûhunne) fîl medâcıı vadrıbûhunne, fe in ata’nekum fe lâ tebgû aleyhinne sebîlâ(sebîlen). İnnallâhe kâne aliyyen kebîrâ(kebîran).

Türkçe Çeviri

Erkekler kavvamdır501 kadınlara karşı; fazlalıklı kılmasıyla Allah'ın bir kısmı onlardan (insanlardan) bir kısma karşı ve mallarından infak6 ettikleriyle; öyle ki sâlih777 kadınlar kanaatkarlardır398; koruyanlardır gizliyi Allah'ın koruduğuyla (Allah'ın korunmasına hükmettiğiyle); ve o (kadınlardan) ki (eğer) korkarsanız kalkışmalar (dan)/yüksekten bakmalar (dan); öyle ki vaaz653 edin onlara; ve terk edin (kendiniz terk ederek) onları/ hicret edin onlardan yataklarda*; ve darbeyi vurun500 onlara; öyle ki itaat** ederlerse sizlere; öyle ki aramayın/bakınmayın onların aleyhine bir yol; doğrusu Allah oldu bir Aliyy373; bir Kebîr502.

Ahmed Samira Çevirisi

34 The men (are) taking care of matters for livelihood on (for) the women with what God preferred/favoured some of them (men and women) on some, and with what they spent from their (M) properties/possession , so the correct/righteous females are obeying humbly , worshipping humbly, protecting/safekeeping to the invisible with what God protected ; and those whom (F) you fear their (F) quarrel (disobedience) , so advise/warn them (F) and desert/abandon them (F) in the place of lying down (beds), and ignore/disregard/push them (F) , so if they obeyed you, so do not oppress/transgress on them (F) a way/method, that God was/is high, mighty/great.

Notlar

Not 1

*Yatağı ayırın. Cinsel ilişki kurmayın.**Boşanma darbesinin öne sürülmesiyle itaat ederlerse boşanmaktan vazgeçilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Aliyy Kavram 373

373 Her şeyden daha üstün, daha yüksek, aşkın.

Kanaat etmek. Kavram 398

398 Yetinmek. Yüce Allah'ın fazlından/lütfundan aranma/bakınma sonrası Yüce Allah'ın bahşettikleriyle yetinmek. Elindekinden hoşnut olma durumu, yeter bulmak.

Kadınları darp etmek, kadınlara darbeyi vurmak. Kavram 500

500 Boşanma darbesini vurun. Boşanma darbesini öne sürün. 'Darp' 'vurmak' kelimesi Arapçada en çok anlama gelen kelimelerden bir tanesidir. Türkçeye de benzer örnekler geçmiştir. Birine vurulmak (aşık olmak). pişkinliğe vurmak (çıkarı için kötü bir davranışa veya söze aldırmamak), dem vurmak (o konuya atıfta bulunmak ) gibi örnekler verilebilir. Yüce Allah şerefli Kur'an'da bir misal/benzer örnek vermeyi/öne sürmeyi de 'bir misal darp etmek' olarak bildirmektedir. Anlarız ki kadına bir darbe vurulacaktır; kadına bir darbe öne sürülecektir. Bu da artık son çare/darbe olan boşanma darbesidir.

Kavvam Kavram 501

501 Ayakta duran, dikelip kol kanat geren, evin direği.

Kebîr Kavram 502

502 Her şeyin ötesinde büyük.

vaaz Kavram 653

653 Öğüt vermek, uyarmak, nasihat etmek, bir fikri aşılamak.

Sâlih Kavram 777

777 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik.

4. Nisâ Suresi

Ayet 38

Arapça Metin (Harekeli)

531|4|38|وَٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَٰلَهُمْ رِئَآءَ ٱلنَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ وَلَا بِٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَمَن يَكُنِ ٱلشَّيْطَٰنُ لَهُۥ قَرِينًا فَسَآءَ قَرِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

531|4|38|والذين ينفقون امولهم ريا الناس ولا يومنون بالله ولا باليوم الاخر ومن يكن الشيطن له قرينا فسا قرينا

Latin Literal

38. Vellezîne yunfıkûne emvâlehum riâen nâsi ve lâ yu’minûne billâhi ve lâ bil yevmil âhir(âhiri). Ve men yekuniş şeytânu lehu karînen fe sâe karînâ(karînen).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) infak6 ederler mallarını insanlara göstermeye; ve iman47 etmezler Allah'a ve ahiret gününe; kime (ki) olur şeytân29 ona birleşik/bağlantılı; öyle ki ne kötü (bir) birleşmedir/bağlanmadır.

Ahmed Samira Çevirisi

38 Those who spend their properties/wealths showing off/pretending/appearing (to) the people, and do not believe with God, and nor with the Day the Last/Resurrection Day, and who the devil is for him a companion , so he was/is a bad/evil companion.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق
3 emvalehum mallarını أَمْوَالَهُمْ مول
4 ria'e göstermeye رِئَاءَ راي
5 n-nasi insanlara النَّاسِ نوس
6 ve la ve وَلَا -
7 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن
8 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
9 ve la وَلَا -
10 bil-yevmi ve gününe بِالْيَوْمِ يوم
11 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
12 ve men kimin وَمَنْ -
13 yekuni olur يَكُنِ كون
14 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
15 lehu ona لَهُ -
16 karinen birleşik/bağlantılı قَرِينًا قرن
17 fesa'e öyle ki ne kötü فَسَاءَ سوا
18 karinen birleşik/bağlantılı قَرِينًا قرن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

4. Nisâ Suresi

Ayet 39

Arapça Metin (Harekeli)

532|4|39|وَمَاذَا عَلَيْهِمْ لَوْ ءَامَنُوا۟ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَأَنفَقُوا۟ مِمَّا رَزَقَهُمُ ٱللَّهُ وَكَانَ ٱللَّهُ بِهِمْ عَلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

532|4|39|وماذا عليهم لو امنوا بالله واليوم الاخر وانفقوا مما رزقهم الله وكان الله بهم عليما

Latin Literal

39. Ve mâzâ aleyhim lev âmenû billâhi vel yevmil âhıri ve enfekû mimmâ razakahumullâh(razakahumullâhu). Ve kânallâhu bihim alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

Ve nedir onların üzerlerine (olan)*; eğer (ki) iman47 etselerdi Allah'a ve ahiret gününe ve infak6 etselerdi rızıklandırdığından onları Allah'ın; ve oldu Allah onlara bir Alîm8.

Ahmed Samira Çevirisi

39 And what (is) on them if they believed with God, and the Day the Last/Resurrection Day, and they spent from what God provided for them, and God was/is with them knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve maza ve nedir وَمَاذَا -
2 aleyhim onların üzerlerine عَلَيْهِمْ -
3 lev şayet لَوْ -
4 amenu iman etselerdi امَنُوا امن
5 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
6 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
7 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
8 ve enfeku ve infak etselerdi وَأَنْفَقُوا نفق
9 mimma مِمَّا -
10 razekahumu rızıklandırdığından onları رَزَقَهُمُ رزق
11 llahu Allah'ın اللَّهُ -
12 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
13 llahu Allah اللَّهُ -
14 bihim onlara بِهِمْ -
15 alimen bir Alim عَلِيمًا علم

Notlar

Not 1

*Ne oluyor onlara ki?

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

8. Enfâl Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

1163|8|3|ٱلَّذِينَ يُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَمِمَّا رَزَقْنَٰهُمْ يُنفِقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1163|8|3|الذين يقيمون الصلوه ومما رزقنهم ينفقون

Latin Literal

3. Ellezîne yukîmûnes salâte ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) ikame572 ederler salâtı5; ve rızıklandırdığımızdan onları infak6 ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

3 Those who keep up the prayers and from what We provided for them they spend.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 yukimune dikerler/ayağa kaldırırlar يُقِيمُونَ قوم
3 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
4 ve mimma ve وَمِمَّا -
5 razeknahum rızıklandırdığımızdan onları رَزَقْنَاهُمْ رزق
6 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

8. Enfâl Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

1196|8|36|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ يُنفِقُونَ أَمْوَٰلَهُمْ لِيَصُدُّوا۟ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ فَسَيُنفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ إِلَىٰ جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1196|8|36|ان الذين كفروا ينفقون امولهم ليصدوا عن سبيل الله فسينفقونها ثم تكون عليهم حسره ثم يغلبون والذين كفروا الي جهنم يحشرون

Latin Literal

36. İnnellezîne keferû yunfikûne emvâlehum li yesuddû an sebîlillâh(sebîlillâhi), fe seyunfikûnehâ summe tekûnu aleyhim hasreten summe yuglebûn(yuglebûne), vellezîne keferû ilâ cehenneme yuhşerûn(yuhşerûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kâfirlik25 etmiş kimseler infak6 ederler mallarını geri çevirmek/döndürmek için Allah yolundan336; öyle ki infak6 edecekler onu*; sonra olur* üzerlerine bir hüsran; sonra yenilgiye uğratılırlar; ve kâfirlik25 etmiş kimseler cehenneme doğru haşredilirler.

Ahmed Samira Çevirisi

36 That those who disbelieved spend their properties/possessions/wealths to object/prevent/obstruct from Gods’ way/path/sake , so they will spend it, then (it will) be on them grief/weakness , then they (will) be defeated/conquered , and those who disbelieved, to Hell they (will) be gathered.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne Doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق
5 emvalehum mallarını أَمْوَالَهُمْ مول
6 liyesuddu geri çevirmek/döndürmek için لِيَصُدُّوا صدد
7 an عَنْ -
8 sebili yolundan سَبِيلِ سبل
9 llahi Allah اللَّهِ -
10 feseyunfikuneha öyle ki infak edecekler onu فَسَيُنْفِقُونَهَا نفق
11 summe sonra ثُمَّ -
12 tekunu olur تَكُونُ كون
13 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
14 hasraten bir hasret حَسْرَةً حسر
15 summe sonra ثُمَّ -
16 yuglebune yenilgiye uğratılırlar يُغْلَبُونَ غلب
17 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
18 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
19 ila doğru إِلَىٰ -
20 cehenneme cehenneme جَهَنَّمَ -
21 yuhşerune haşredilirler يُحْشَرُونَ حشر

Notlar

Not 1

*İnfak ettikleri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

8. Enfâl Suresi

Ayet 60

Arapça Metin (Harekeli)

1220|8|60|وَأَعِدُّوا۟ لَهُم مَّا ٱسْتَطَعْتُم مِّن قُوَّةٍ وَمِن رِّبَاطِ ٱلْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِۦ عَدُوَّ ٱللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَءَاخَرِينَ مِن دُونِهِمْ لَا تَعْلَمُونَهُمُ ٱللَّهُ يَعْلَمُهُمْ وَمَا تُنفِقُوا۟ مِن شَىْءٍ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنتُمْ لَا تُظْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1220|8|60|واعدوا لهم ما استطعتم من قوه ومن رباط الخيل ترهبون به عدو الله وعدوكم واخرين من دونهم لا تعلمونهم الله يعلمهم وما تنفقوا من شي في سبيل الله يوف اليكم وانتم لا تظلمون

Latin Literal

60. Ve eıddû lehum mesteta’tum min kuvvetin ve min rıbâtil hayli turhibûne bihî aduvvallâhi ve aduvvekum ve âharîne min dûnihim, lâ ta’lemûnehum, allâhu ya’lemuhum, ve mâ tunfikû min şey’in fî sebîlillâhi yuveffe ileykum ve entum lâ tuzlemûn(tuzlemûne).

Türkçe Çeviri

Ve hazırlayın onlara itaat ettirdiğiniz bir kuvvetten*; ve bir bağlanandan/birleşenden**; hayli (-ler)***; korkutursunuz onunla Allah'ın düşmanını ve düşmanlarınızı ve onların astından diğerlerini; bilmezsiniz (sizler) onları; (oysa) Allah bilir onları; ve ne infak6 edersiniz bir şeyden Allah yolunda336 tamamlanır**** sizlere; ve sizler zulmedilmezsiniz257.

Ahmed Samira Çevirisi

60 And prepare for them what you were able from strength/power and from the horses’/horsemens’ ties/strings/strength , you terrorize/terrify with it God’s enemy, and your enemy, and others from other than them, you do not know them, God knows them, and what you spend from a thing in God’s sake/way is fulfilled/completed to you, and you are not being caused injustice to/oppressed.

Notlar

Not 1

*Güç kuvvet üreten şeyi kendi itaatiniz altına alırsınız.**Bitişen, birleşen, bağlanan, fikse olan her şey bu tanıma girer. Hedefine angaje olan, kitlenen her şey bu tanıma girer.***"hayli" kelimesi at anlamında olmakla birlikte kelimenin kökü "hayal", "hayalet" anlamları da taşır. Anlarız ki bu ayet müteşabihtir. Yüce Allah hayalet gibi görünmez olan ve hedefine bağlanan kuvvetler yapmamızı emretmektedir. Bu tanıma belki de en iyi uyan silahlar radarlara yakalanmayan hayalet uçak ve hayalet füzelerdir. ****Tastamam geri ödenir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

8. Enfâl Suresi

Ayet 63

Arapça Metin (Harekeli)

1223|8|63|وَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ لَوْ أَنفَقْتَ مَا فِى ٱلْأَرْضِ جَمِيعًا مَّآ أَلَّفْتَ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ أَلَّفَ بَيْنَهُمْ إِنَّهُۥ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1223|8|63|والف بين قلوبهم لو انفقت ما في الارض جميعا ما الفت بين قلوبهم ولكن الله الف بينهم انه عزيز حكيم

Latin Literal

63. Ve ellefe beyne kulûbihim, lev enfakte mâ fîl ardı cemîan mâ ellefte beyne kulûbihim ve lâkinnallâhe ellefe beynehum, innehu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve birleştirdi/kaynaştırdı onların kalplerinin arasını; şayet infak6 etseydin yerdekini* topluca; birleştirmiş/kaynaştırmış değildin kalplerinin arasını; velakin/fakat Allah birleştirdi/uzlaştırdı onların arasını; doğrusu O bir Azîz’dir37; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

63 And He united/joined between their hearts/minds , if you spent what (is) in the earth/Planet Earth all/all together, you would not (have) united/joined between their hearts/minds , and but God united/joined between them, that He truly is glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ellefe ve birleştirdi/kaynaştırdı وَأَلَّفَ الف
2 beyne arasını بَيْنَ بين
3 kulubihim kalplerinin قُلُوبِهِمْ قلب
4 lev şayet لَوْ -
5 enfekte infak etseydin أَنْفَقْتَ نفق
6 ma مَا -
7 fi فِي -
8 l-erdi yerdekini الْأَرْضِ ارض
9 cemian topluca جَمِيعًا جمع
10 ma değildin مَا -
11 ellefte birleştirmiş/kaynaştırmış أَلَّفْتَ الف
12 beyne arasını بَيْنَ بين
13 kulubihim kalplerinin قُلُوبِهِمْ قلب
14 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
15 llahe Allah اللَّهَ -
16 ellefe birleştirdi/uzlaştırdı أَلَّفَ الف
17 beynehum onların arasını بَيْنَهُمْ بين
18 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
19 azizun bir Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
20 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Yeryüzünün tamamını.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

9. Tevbe Suresi

Ayet 53

Arapça Metin (Harekeli)

1288|9|53|قُلْ أَنفِقُوا۟ طَوْعًا أَوْ كَرْهًا لَّن يُتَقَبَّلَ مِنكُمْ إِنَّكُمْ كُنتُمْ قَوْمًا فَٰسِقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1288|9|53|قل انفقوا طوعا او كرها لن يتقبل منكم انكم كنتم قوما فسقين

Latin Literal

53. Kul enfikû tav’an ev kerhen len yutekabbele minkum, innekum kuntum kavmen fâsikîn(fâsikîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "İnfak6 edin gönüllü veya kerhen; asla kabul edilmez sizlerden; doğrusu sizler oldunuz fâsık38 bir kavim/toplum."

Ahmed Samira Çevirisi

53 Say: "Spend voluntarily or forcefully/involuntarily , (it) will never/not be accepted from you, that you are/were a nation (of) debauchers ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 enfiku infak edin أَنْفِقُوا نفق
3 tav'an gönüllü طَوْعًا طوع
4 ev veya أَوْ -
5 kerhen kerhen كَرْهًا كره
6 len asla لَنْ -
7 yutekabbele kabul edilmez يُتَقَبَّلَ قبل
8 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
9 innekum doğrusu sizler إِنَّكُمْ -
10 kuntum oldunuz كُنْتُمْ كون
11 kavmen bir kavim/toplum قَوْمًا قوم
12 fasikine fasıklar فَاسِقِينَ فسق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

9. Tevbe Suresi

Ayet 54

Arapça Metin (Harekeli)

1289|9|54|وَمَا مَنَعَهُمْ أَن تُقْبَلَ مِنْهُمْ نَفَقَٰتُهُمْ إِلَّآ أَنَّهُمْ كَفَرُوا۟ بِٱللَّهِ وَبِرَسُولِهِۦ وَلَا يَأْتُونَ ٱلصَّلَوٰةَ إِلَّا وَهُمْ كُسَالَىٰ وَلَا يُنفِقُونَ إِلَّا وَهُمْ كَٰرِهُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1289|9|54|وما منعهم ان تقبل منهم نفقتهم الا انهم كفروا بالله وبرسوله ولا ياتون الصلوه الا وهم كسالي ولا ينفقون الا وهم كرهون

Latin Literal

54. Ve mâ meneahum en tukbele minhum nefekâtuhum illâ ennehum keferû billâhi ve bi resûlihî ve lâ ye’tûnes salâte illâ ve humkusâlâ ve lâ yunfikûne illâ ve hum kârihûn(kârihûne).

Türkçe Çeviri

Ve mâni olmuş değildi ki kabul edilir onlardan infakları6 ancak ki onlar kâfirlik25 ederler Allah’a ve resûlüne700; ve gelmezler salâta5 ancak (ki) ve onlar üşengeç/umursamaz (olarak); ve infak6 etmezler ancak (ki) ve onlar kerhenler697 (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

54 And nothing prevented/prohibited them that their expenses/expenditures that (E) be accepted/received from them, except that they disbelieved by God, and with His messenger and they do not come (to) the prayers except and (while) they are lazy, and they do not spend except and (while) they are hating.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve وَمَا -
2 meneahum mâni olmuş değildir مَنَعَهُمْ منع
3 en ki أَنْ -
4 tukbele kabul edilir تُقْبَلَ قبل
5 minhum onlardan مِنْهُمْ -
6 nefekatuhum infakları onları نَفَقَاتُهُمْ نفق
7 illa dışında إِلَّا -
8 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
9 keferu kâfirlik ederler كَفَرُوا كفر
10 billahi Allah’a بِاللَّهِ -
11 ve birasulihi ve resûlüne وَبِرَسُولِهِ رسل
12 ve la ve وَلَا -
13 ye'tune gelmezler يَأْتُونَ اتي
14 s-salate salata الصَّلَاةَ صلو
15 illa dışında إِلَّا -
16 vehum ve onlar وَهُمْ -
17 kusala üşengeç/umursamaz (olarak) كُسَالَىٰ كسل
18 ve la ve وَلَا -
19 yunfikune infak etmezler يُنْفِقُونَ نفق
20 illa dışında إِلَّا -
21 vehum ve onlar وَهُمْ -
22 karihune kerhenler (olarak) كَارِهُونَ كره

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kerhen. Kavram 697

697 İstemeyerek, istemeye istemeye, gönülsüz olarak, tiksinerek, iğrenerek.

Allah ve resûlü=Kur'an. Kavram 700

700 Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

9. Tevbe Suresi

Ayet 91

Arapça Metin (Harekeli)

1326|9|91|لَّيْسَ عَلَى ٱلضُّعَفَآءِ وَلَا عَلَى ٱلْمَرْضَىٰ وَلَا عَلَى ٱلَّذِينَ لَا يَجِدُونَ مَا يُنفِقُونَ حَرَجٌ إِذَا نَصَحُوا۟ لِلَّهِ وَرَسُولِهِۦ مَا عَلَى ٱلْمُحْسِنِينَ مِن سَبِيلٍ وَٱللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1326|9|91|ليس علي الضعفا ولا علي المرضي ولا علي الذين لا يجدون ما ينفقون حرج اذا نصحوا لله ورسوله ما علي المحسنين من سبيل والله غفور رحيم

Latin Literal

91. Leyse alâd duafâi ve lâ alel merdâ ve lâ alellezîne lâ yecidûne mâ yunfikûne haracun izâ nasahû lillâhi ve resûlih(resûlihî), mâ alel muhsinîne min sebîl(sebîlin), vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Olmaz bir sıkıntı zaaflılar üzerine; ve ne de marazlılar* üzerine; ve ne de kimseler üzerine (ki) bulamazlar infak6 edecek (bir şey); nasihat** ettikleri zaman Allah'a ve resûlüne700; yoktur muhsinlerin294 üzerine hiçbir yol***; ve Allah bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

91 Strain/sin/hardship is not on the weak ones, and nor on the sick/diseased, and nor on those who do not find what they (should) spend, if they were faithful/sincere to God and His messenger, (there) is not from a way/path on the good doers, and God (is) a forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leyse olmaz لَيْسَ ليس
2 ala üzerine عَلَى -
3 d-duafa'i zaaflılar الضُّعَفَاءِ ضعف
4 ve la ve ne de وَلَا -
5 ala üzerine عَلَى -
6 l-merda marazlılar الْمَرْضَىٰ مرض
7 ve la ve ne de وَلَا -
8 ala üzerine عَلَى -
9 ellezine kimseler الَّذِينَ -
10 la لَا -
11 yecidune bulamazlar يَجِدُونَ وجد
12 ma مَا -
13 yunfikune infak edecek (bir şey) يُنْفِقُونَ نفق
14 haracun bir sıkıntı حَرَجٌ حرج
15 iza zaman إِذَا -
16 nesahu nasihat ettiler نَصَحُوا نصح
17 lillahi Allah için لِلَّهِ -
18 ve rasulihi ve resûlü وَرَسُولِهِ رسل
19 ma yoktur مَا -
20 ala üzerine عَلَى -
21 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن
22 min hiçbir مِنْ -
23 sebilin yol سَبِيلٍ سبل
24 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
25 gafurun bir Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
26 rahimun bir Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Hastalar.**İçtenlikle, samimi olarak beyan ettikleri zaman.***Kur'an emri vermiştir. Başka hiçbir yol yoktur. Bu şartlara uyanlar dışında savaşa katılım ve/veya infak ile katkı sağlamak zorunludur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Allah ve resûlü=Kur'an. Kavram 700

700 Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

9. Tevbe Suresi

Ayet 92

Arapça Metin (Harekeli)

1327|9|92|وَلَا عَلَى ٱلَّذِينَ إِذَا مَآ أَتَوْكَ لِتَحْمِلَهُمْ قُلْتَ لَآ أَجِدُ مَآ أَحْمِلُكُمْ عَلَيْهِ تَوَلَّوا۟ وَّأَعْيُنُهُمْ تَفِيضُ مِنَ ٱلدَّمْعِ حَزَنًا أَلَّا يَجِدُوا۟ مَا يُنفِقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1327|9|92|ولا علي الذين اذا ما اتوك لتحملهم قلت لا اجد ما احملكم عليه تولوا واعينهم تفيض من الدمع حزنا الا يجدوا ما ينفقون

Latin Literal

92. Ve lâ alellezîne izâ mâ etevke li tahmilehum kulte lâ ecidu mâahmilukum aleyhi tevellev ve a’yunuhum tefîdu mined dem’i hazenen ellâ yecidû mâ yunfikûn(yunfikûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmaz kimseler üzerine ne zaman ki geldiler sana bindirmen* için onları; dedin: "Bulamıyorum sizleri üzerine bindirecek* (bir şey)"; geri dönerler (onlar); ve gözleri onların taşar göz yaşından; bir hüzündür ki bulamazlar infak6 edecek (bir şey).

Ahmed Samira Çevirisi

92 And nor on those when/if they came to you to carry/bear them, you said: "I do not find what I carry you on it." They turned away and their eyes flow/over flow from the tears, sadness/grief that they not find what they (can) spend.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve olmaz وَلَا -
2 ala üzerine عَلَى -
3 ellezine kimselere الَّذِينَ -
4 iza zaman إِذَا -
5 ma ne مَا -
6 etevke geldiler sana أَتَوْكَ اتي
7 litehmilehum bindirmen için onları لِتَحْمِلَهُمْ حمل
8 kulte dedin قُلْتَ قول
9 la لَا -
10 ecidu bulamıyorum أَجِدُ وجد
11 ma مَا -
12 ehmilukum bindirecek sizleri أَحْمِلُكُمْ حمل
13 aleyhi üzerine عَلَيْهِ -
14 tevellev dönerler تَوَلَّوْا ولي
15 veea'yunuhum ve gözleri onların وَأَعْيُنُهُمْ عين
16 tefidu taşar تَفِيضُ فيض
17 mine مِنَ -
18 d-dem'i göz yaşından الدَّمْعِ دمع
19 hazenen bir hüzün حَزَنًا حزن
20 ella ki أَلَّا -
21 yecidu bulamazlar يَجِدُوا وجد
22 ma مَا -
23 yunfikune infak edecekleri يُنْفِقُونَ نفق

Notlar

Not 1

*Bir binek üzerine.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

9. Tevbe Suresi

Ayet 98

Arapça Metin (Harekeli)

1333|9|98|وَمِنَ ٱلْأَعْرَابِ مَن يَتَّخِذُ مَا يُنفِقُ مَغْرَمًا وَيَتَرَبَّصُ بِكُمُ ٱلدَّوَآئِرَ عَلَيْهِمْ دَآئِرَةُ ٱلسَّوْءِ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1333|9|98|ومن الاعراب من يتخذ ما ينفق مغرما ويتربص بكم الدواير عليهم دايره السو والله سميع عليم

Latin Literal

98. Ve minel a’râbi men yettehızu mâ yunfiku magremen ve yeterabbesu bi kumud devâir(devâire), aleyhim dâiretussev’ (dâiretussev’i), vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve Araplardan kimi edinir/tutar infak6 ettiğini* bir hasar/kayıp; ve gözetlerler sizlere döngüleri**; (oysa) üzerlerinedir kötü döngü***; ve Allah bir Semî’dir41; bir Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

98 And from the Arabs who takes what he spends (as) an obligated burden/monetary harm/loss , and he waits/remains with you the circles/disasters; on them (is) the bad/evil circle/disaster, and God (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve mine ve وَمِنَ -
2 l-ea'rabi Araplardan الْأَعْرَابِ عرب
3 men kimi مَنْ -
4 yettehizu edinir/tutar يَتَّخِذُ اخذ
5 ma مَا -
6 yunfiku infak ettiğini يُنْفِقُ نفق
7 megramen bir hasar/kayıp مَغْرَمًا غرم
8 ve yeterabbesu ve gözetlerler وَيَتَرَبَّصُ ربص
9 bikumu sizlerle بِكُمُ -
10 d-devaira döndüleri الدَّوَائِرَ دور
11 aleyhim üzerlerinedir عَلَيْهِمْ -
12 dairatu döngü دَائِرَةُ دور
13 s-sev'i kötü السَّوْءِ سوا
14 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
15 semiun bir Semî’dir سَمِيعٌ سمع
16 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Kerhen/istemeyerek/gönülsüz olarak Arapların kimilerinin infak ettiğini anlarız.**İyi dönemleriniz sonrasında kötü dönemler geçirmenizi isterler.***Kötü dönem asıl onlara ulaşacaktır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

9. Tevbe Suresi

Ayet 99

Arapça Metin (Harekeli)

1334|9|99|وَمِنَ ٱلْأَعْرَابِ مَن يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَيَتَّخِذُ مَا يُنفِقُ قُرُبَٰتٍ عِندَ ٱللَّهِ وَصَلَوَٰتِ ٱلرَّسُولِ أَلَآ إِنَّهَا قُرْبَةٌ لَّهُمْ سَيُدْخِلُهُمُ ٱللَّهُ فِى رَحْمَتِهِۦٓ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1334|9|99|ومن الاعراب من يومن بالله واليوم الاخر ويتخذ ما ينفق قربت عند الله وصلوت الرسول الا انها قربه لهم سيدخلهم الله في رحمته ان الله غفور رحيم

Latin Literal

99. Ve minel a’râbî men yu’minu billâhi vel yevmil âhıri ve yettehızu mâ yunfiku kurubâtin indallâhi ve salavâtir resûl(resûli), e lâ innehâ kurbetunlehum, se yudhıluhumullâhu fî rahmetih(rahmetihî), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve Araplardan772 kimi iman47 eder Allah'a ve âhiret774 gününe; ve edinir/tutar infak6 ettiğini Allah’ın indinde/katında yakınlıklar; ve resûlün418* salâtlarını142 (da); doğrusu o** bir yakınlıktır onlara değil mi?; sokacak/girdirecek onları Allah rahmetinin271 içine; doğrusu Allah bir Gafûr'dur20; bir Rahîm'dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

99 And from the Arabs who believes by God and the Day the Last/Resurrection Day, and takes what he spends (as) approachment to God (offerings) at God, and the messenger’s prayers, is it not an approachment to God (offering) for them? God will make them enter in His mercy, that God (is) forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vemine ve وَمِنَ -
2 l-ea'rabi araplardan الْأَعْرَابِ عرب
3 men kim مَنْ -
4 yu'minu iman eder يُؤْمِنُ امن
5 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
6 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
7 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
8 ve yettehizu ve tutar/edinir وَيَتَّخِذُ اخذ
9 ma مَا -
10 yunfiku infak ettiğini يُنْفِقُ نفق
11 kurubatin yakınlıklar قُرُبَاتٍ قرب
12 inde indinde/katında عِنْدَ عند
13 llahi Allah’ın اللَّهِ -
14 ve salevati ve salatlarını (da) وَصَلَوَاتِ صلو
15 r-rasuli resulün الرَّسُولِ رسل
16 ela değil mi أَلَا -
17 inneha doğrusu o إِنَّهَا -
18 kurbetun bir yakınlıktır قُرْبَةٌ قرب
19 lehum onlara لَهُمْ -
20 seyudhiluhumu sokacak/girdirecek onları سَيُدْخِلُهُمُ دخل
21 llahu Allah اللَّهُ -
22 fi içine فِي -
23 rahmetihi rahmetinin رَحْمَتِهِ رحم
24 inne doğrusu إِنَّ -
25 llahe Allah اللَّهَ -
26 gafurun bir Gafûrdur غَفُورٌ غفر
27 rahimun bir Rahîm'dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Dişil zamir salâtı işaret eder.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

insanın insana salâtı Kavram 142

142 O insana/insanlara ilgi-alaka gösterme, kale alma, dikkate alma, ilgiyle takip etme, üzerlerine titreme.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Arap Kavram 772

772 Kelime anlamı olarak açıkça/hatasız şekilde sesle ifade etmek, açık ve berrak şekilde söylemek/deklere etmek, ortaya koymak, bilinir etmek demektir. Araplar olarak bilinen insanları işaret eder. Çöl bedevileri olarak da bilinirler. Arap kavmi/toplumu da İsrailoğulları gibi Nûh'un soyundan gelmiştir.

Âhiret, âhiret. Kavram 774

774 Ertelenmiş, geriye bırakılmış, ötelenmiş, final, son, en uç. Diriliş ve din günüyle (yargılamanın dinden yani sadece Kur'an'dan yapılacağı gün) birlikte cennetleri ve cehennemi kapsayan evre/dönem.

9. Tevbe Suresi

Ayet 121

Arapça Metin (Harekeli)

1356|9|121|وَلَا يُنفِقُونَ نَفَقَةً صَغِيرَةً وَلَا كَبِيرَةً وَلَا يَقْطَعُونَ وَادِيًا إِلَّا كُتِبَ لَهُمْ لِيَجْزِيَهُمُ ٱللَّهُ أَحْسَنَ مَا كَانُوا۟ يَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1356|9|121|ولا ينفقون نفقه صغيره ولا كبيره ولا يقطعون واديا الا كتب لهم ليجزيهم الله احسن ما كانوا يعملون

Latin Literal

121. Ve lâ yunfikûne nefakaten sagîreten ve lâ kebîreten ve lâ yaktaûne vâdien illâ kutibe lehum lî yeczîyehumullâhu ahsene mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve infak6 etmezler bir infak6; bir küçük ve ne de bir büyük*; ve kesmezler** bir vadiyi dışında (ki) yazıldı onlara***; cezalandırması6 içindir Allah'ın daha güzeliyle**** yaparlar olduklarını.

Ahmed Samira Çevirisi

121 And they do not spend a small/little, and nor great/large expense/expenditure, and nor cross a valley, except it was written/decreed for them, (it is for) God to reward/compensate them (the) best (of) what they were making/doing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve وَلَا -
2 yunfikune infak etmezler يُنْفِقُونَ نفق
3 nefekaten bir infak نَفَقَةً نفق
4 sagiraten bir küçük صَغِيرَةً صغر
5 ve la ve ne de وَلَا -
6 kebiraten bir büyük كَبِيرَةً كبر
7 ve la ve وَلَا -
8 yektaune kesmezler يَقْطَعُونَ قطع
9 vadiyen bir vadiyi وَادِيًا ودي
10 illa dışında إِلَّا -
11 kutibe yazıldı كُتِبَ كتب
12 lehum onlara لَهُمْ -
13 liyecziyehumu cezalandırması için لِيَجْزِيَهُمُ جزي
14 llahu Allah'ın اللَّهُ -
15 ehsene daha güzeliyle أَحْسَنَ حسن
16 ma مَا -
17 kanu oldukları كَانُوا كون
18 yea'melune yaparlar يَعْمَلُونَ عمل

Notlar

Not 1

*Küçük büyük fark etmeksizin zerre kadar yaptıkları infak karşılığı verilmek üzere yazılır.**Geçmezler.***Müminlere.****Yüce Allah müminlerin yaptıklarına karşı onlara daha güzeliyle karşılık verir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

13. Ra'd Suresi

Ayet 22

Arapça Metin (Harekeli)

1727|13|22|وَٱلَّذِينَ صَبَرُوا۟ ٱبْتِغَآءَ وَجْهِ رَبِّهِمْ وَأَقَامُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَأَنفَقُوا۟ مِمَّا رَزَقْنَٰهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً وَيَدْرَءُونَ بِٱلْحَسَنَةِ ٱلسَّيِّئَةَ أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمْ عُقْبَى ٱلدَّارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1727|13|22|والذين صبروا ابتغا وجه ربهم واقاموا الصلوه وانفقوا مما رزقنهم سرا وعلانيه ويدرون بالحسنه السييه اوليك لهم عقبي الدار

Latin Literal

22. Vellezîne saberûbtigâe vechi rabbihim ve ekâmûs salâte ve enfekû mimmâ rezaknâhum sirren ve alâniyeten ve yedreûne bil hasenetis seyyiete ulâike lehum ukbed dâr(dâri).

Türkçe Çeviri

Ve kimselerdir (ki) sabrettiler51; arayanlardır Rablerinin4 yüzünü; ve ikame572 ettiler salâtı5; ve infak ettiler6 rızıklandırdığımızdan onları sırlı/gizlice ve alenen/bildirerek; ve savarlar/defederler güzellikle rezilliği/iğrençliği; işte bunlar; onlaradır diyarın** sonu*.

Ahmed Samira Çevirisi

22 And those who were patient desiring their Lord’s direction/face , and kept up the prayers, and they spent from what We provided for them secretly and openly/publicly , and they drive away/repel the sin/crime with the good/goodness, those, for them (are) the home’s/house’s end/turn (result).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 saberu sabrederler/metanetle direnirler صَبَرُوا صبر
3 btiga'e arayan ابْتِغَاءَ بغي
4 vechi yüzünü وَجْهِ وجه
5 rabbihim Rablerinin رَبِّهِمْ ربب
6 ve ekamu ve diktiler/ayağa kaldırdılar وَأَقَامُوا قوم
7 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
8 ve enfeku ve infak ettiler/harcadılar وَأَنْفَقُوا نفق
9 mimma مِمَّا -
10 razeknahum rızıklandırdığımızdan onları رَزَقْنَاهُمْ رزق
11 sirran sırlı şekilde/gizlice سِرًّا سرر
12 ve alaniyeten ve alenen/bildirerek وَعَلَانِيَةً علن
13 ve yedra'une ve savarlar/defederler وَيَدْرَءُونَ درا
14 bil-haseneti güzellikle بِالْحَسَنَةِ حسن
15 s-seyyiete rezilliği/iğrençliği السَّيِّئَةَ سوا
16 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
17 lehum onlaradır لَهُمْ -
18 ukba sonu عُقْبَى عقب
19 d-dari diyarın/yurdun الدَّارِ دور

Notlar

Not 1

*Selam diyarı/yurdu sonrası girilecek olan son yurt/diyar olan cennet yurdu/diyarı.**Yurdun.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

14. İbrahim Suresi

Ayet 31

Arapça Metin (Harekeli)

1779|14|31|قُل لِّعِبَادِىَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ يُقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُنفِقُوا۟ مِمَّا رَزَقْنَٰهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِىَ يَوْمٌ لَّا بَيْعٌ فِيهِ وَلَا خِلَٰلٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1779|14|31|قل لعبادي الذين امنوا يقيموا الصلوه وينفقوا مما رزقنهم سرا وعلانيه من قبل ان ياتي يوم لا بيع فيه ولا خلل

Latin Literal

31. Kul li ibâdiyellezîne âmenû yukîmus salâte ve yunfikû mimmâ razaknâhum sirren ve alâniyeten min kabli en ye’tiye yevmun lâ bey’un fîhi ve lâ hilâl(hilâlun).

Türkçe Çeviri

De ki kullarıma; iman47 etmiş kimselere; ikame572 etsinler salâtı5; ve infak etsinler6 rızıklandırdığımızdan onları; sırlı şekilde/gizlice ve alenen/bildirerek; önceden ki gelir bir gün; yoktur bir alışveriş onda; ve yoktur bir dostluk.

Ahmed Samira Çevirisi

31 Say to My worshippers/slaves those who believed: "They (should) keep up the prayers and spend from what We provided for them secretly and publicly from before that a day comes, (where there is) no selling/trading in it and nor differences in opinions/friendships .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 liibadiye kullarıma لِعِبَادِيَ عبد
3 ellezine kimselere الَّذِينَ -
4 amenu iman etmiş امَنُوا امن
5 yukimu diksinler/ayağa kaldırsınlar يُقِيمُوا قوم
6 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
7 ve yunfiku ve infak etsinler/harcasınlar وَيُنْفِقُوا نفق
8 mimma مِمَّا -
9 razeknahum rızıklandırdığımızdan onları رَزَقْنَاهُمْ رزق
10 sirran sırlı şekilde/gizlice سِرًّا سرر
11 ve alaniyeten ve alenen/bildirerek وَعَلَانِيَةً علن
12 min مِنْ -
13 kabli önce قَبْلِ قبل
14 en ki أَنْ -
15 ye'tiye gelir يَأْتِيَ اتي
16 yevmun bir gün يَوْمٌ يوم
17 la yoktur لَا -
18 bey'un bir alışveriş بَيْعٌ بيع
19 fihi onda فِيهِ -
20 ve la ve yoktur وَلَا -
21 hilalun bir dostluk خِلَالٌ خلل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

16. Nahl Suresi

Ayet 75

Arapça Metin (Harekeli)

1974|16|75|ضَرَبَ ٱللَّهُ مَثَلًا عَبْدًا مَّمْلُوكًا لَّا يَقْدِرُ عَلَىٰ شَىْءٍ وَمَن رَّزَقْنَٰهُ مِنَّا رِزْقًا حَسَنًا فَهُوَ يُنفِقُ مِنْهُ سِرًّا وَجَهْرًا هَلْ يَسْتَوُۥنَ ٱلْحَمْدُ لِلَّهِ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1974|16|75|ضرب الله مثلا عبدا مملوكا لا يقدر علي شي ومن رزقنه منا رزقا حسنا فهو ينفق منه سرا وجهرا هل يستون الحمد لله بل اكثرهم لا يعلمون

Latin Literal

75. Daraballâhu meselen abden memlûken lâ yakdiru alâ şey’in ve men razaknâhu minnâ rızkan hasenen fe huve yunfiku minhu sırren ve cehrâ(cehren), hel yestevûn(yestevûne), elhamdulillâh(elhamdulillâhi), bel ekseruhum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Darp eder* Allah bir misali870; mülk edilmiş** bir kulu (ki) muktedir olamaz bir şeye karşı; ve kimseyi (ki) rızıklandırdık onu bizden güzel bir rızık (-la); öyle ki o*** infak6 eder ondan**** bir sırlı***** ve açıkça; aynı seviyede midirler? Hamd3 Allah'adır; evet! Ekserisi***** onların****** bilmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

75 God gave an example , an owned slave/human , he is not capable/able on (of) a thing, and whom what We provided for him from Us a good/beautiful provision , so he spends from it secretly and publicly , do they become equal/alike? The praise/gratitude (is) to God, but most of them do not know.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 derabe darp eder ضَرَبَ ضرب
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 meselen bir misali مَثَلًا مثل
4 abden bir kulu عَبْدًا عبد
5 memluken bir mülk edilmiş مَمْلُوكًا ملك
6 la لَا -
7 yekdiru muktedir olamaz يَقْدِرُ قدر
8 ala karşı عَلَىٰ -
9 şey'in bir şeye شَيْءٍ شيا
10 ve men ve kimseyi (ki) وَمَنْ -
11 razeknahu rızıklandırdık onu رَزَقْنَاهُ رزق
12 minna bizden مِنَّا -
13 rizkan bir rızık (-la) رِزْقًا رزق
14 hasenen bir güzel حَسَنًا حسن
15 fehuve öyle ki o فَهُوَ -
16 yunfiku infak eder يُنْفِقُ نفق
17 minhu ondan مِنْهُ -
18 sirran bir sır (-la) سِرًّا سرر
19 ve cehran ve açıkça وَجَهْرًا جهر
20 hel هَلْ -
21 yestevune aynı seviyedemidirler يَسْتَوُونَ سوي
22 l-hamdu Hamd الْحَمْدُ حمد
23 lillahi Allah'adır لِلَّهِ -
24 bel evet بَلْ -
25 ekseruhum ekserisi onların أَكْثَرُهُمْ كثر
26 la لَا -
27 yea'lemune bilmezler يَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Vurur, ortaya koyar. **Başkasının mülkiyetine, kontrolüne girmiş.***Rabbimizin katından rızıklandırdığı kimse.****Rızıktan.****Gizli.*****Çoğunluğu.******İnsanların.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hamd Kavram 3

3 En yüce övgü/methetme.

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

22. Hac Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

2628|22|35|ٱلَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ ٱللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَٱلصَّٰبِرِينَ عَلَىٰ مَآ أَصَابَهُمْ وَٱلْمُقِيمِى ٱلصَّلَوٰةِ وَمِمَّا رَزَقْنَٰهُمْ يُنفِقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2628|22|35|الذين اذا ذكر الله وجلت قلوبهم والصبرين علي ما اصابهم والمقيمي الصلوه ومما رزقنهم ينفقون

Latin Literal

35. Ellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum vas sâbirîne alâ mâ esâbehum vel mukîmis salâti ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler; anıldığı zaman Allah korkar kalpleri; ve sabredenler51 kendileri üzerine isabet edene; ve ikame edenler salâtı5; ve rızıklandırdığımızdan onları infak6 ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

35 Those whom if God was mentioned their hearts/minds became afraid/apprehensive, and the patient on what struck them , and the keeping up the prayers, and from what We provided for them they spend.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 iza zaman إِذَا -
3 zukira anıldığı ذُكِرَ ذكر
4 llahu Allah اللَّهُ -
5 vecilet korkar وَجِلَتْ وجل
6 kulubuhum kalpleri قُلُوبُهُمْ قلب
7 ve ssabirine ve sabrederler/metanetli direnenler وَالصَّابِرِينَ صبر
8 ala üzerine عَلَىٰ -
9 ma مَا -
10 esabehum isabet edene onlara أَصَابَهُمْ صوب
11 velmukimi ve dikenler/ayağa kaldıranlar وَالْمُقِيمِي قوم
12 s-salati salatı الصَّلَاةِ صلو
13 ve mimma ve وَمِمَّا -
14 razeknahum rızıklandırdığımızdan onları رَزَقْنَاهُمْ رزق
15 yunfikune infak ederler/harcarlar يُنْفِقُونَ نفق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

35. Fâtır Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

3687|35|29|إِنَّ ٱلَّذِينَ يَتْلُونَ كِتَٰبَ ٱللَّهِ وَأَقَامُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَأَنفَقُوا۟ مِمَّا رَزَقْنَٰهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً يَرْجُونَ تِجَٰرَةً لَّن تَبُورَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3687|35|29|ان الذين يتلون كتب الله واقاموا الصلوه وانفقوا مما رزقنهم سرا وعلانيه يرجون تجره لن تبور

Latin Literal

29. İnnellezîne yetlûne kitâballâhi ve ekâmûs salâte ve enfekû mimmâ rezaknâhum sirren ve alâniyeten yercûne ticâreten len tebûr(tebûre).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler okurlar Allah'ın kitabını; ve ikame572 ettiler salâtı5; ve infak6 ettiler rızıklandırdığımızdan onları; sırlı şekilde/gizlice; ve alenen/bildirerek; umarlar bir ticaret; asla perişan olmaz.

Ahmed Samira Çevirisi

29 That truly those who read/recite God’s Book and kept up the prayers, and they spent from what We provided for them secretly and openly/publicly , they hope/expect (a) commercial trade it will never/not be destroyed/fail .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 yetlune okurlar يَتْلُونَ تلو
4 kitabe kitabını كِتَابَ كتب
5 llahi Allah'ın اللَّهِ -
6 ve ekamu ve diktiler/ayağa kaldırdılar وَأَقَامُوا قوم
7 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
8 ve enfeku ve infak ettiler/harcadılar وَأَنْفَقُوا نفق
9 mimma مِمَّا -
10 razeknahum rızıklandırdığımızdan onları رَزَقْنَاهُمْ رزق
11 sirran sırlı şekilde/gizlice سِرًّا سرر
12 ve alaniyeten ve alenen/bildirerek وَعَلَانِيَةً علن
13 yercune umarlar يَرْجُونَ رجو
14 ticaraten bir ticaret تِجَارَةً تجر
15 len asla لَنْ -
16 tebura perişan olmaz تَبُورَ بور

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

42. Şûrâ Suresi

Ayet 38

Arapça Metin (Harekeli)

4308|42|38|وَٱلَّذِينَ ٱسْتَجَابُوا۟ لِرَبِّهِمْ وَأَقَامُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَأَمْرُهُمْ شُورَىٰ بَيْنَهُمْ وَمِمَّا رَزَقْنَٰهُمْ يُنفِقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4308|42|38|والذين استجابوا لربهم واقاموا الصلوه وامرهم شوري بينهم ومما رزقنهم ينفقون

Latin Literal

38. Vellezînestacâbû li rabbihim ve ekâmus salâte ve emruhum şûrâ beynehum ve mimmâ rezaknâhum yunfikûn(yunfikûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler; cevap verdiler/icabet ettiler Rablerine4; ve ikame572 ettiler salâtı5; ve işleri/emirleri şuradır/danışmadır aralarında; ve rızıklandırdığımızdan infak6 ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

38 And those who answered/replied to their Lord and they kept up the prayers, and their matter/affair (is by) consultation/advice between them, and from what We provided for them, they spend.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 stecabu cevap verdiler/icabet ettiler اسْتَجَابُوا جوب
3 lirabbihim Rablerine لِرَبِّهِمْ ربب
4 ve ekamu ve diktiler/ayağa kaldırdılar وَأَقَامُوا قوم
5 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
6 ve emruhum ve işleri/emirleri وَأَمْرُهُمْ امر
7 şura şuradır/danışmadır شُورَىٰ شور
8 beynehum aralarında بَيْنَهُمْ بين
9 ve mimma ve وَمِمَّا -
10 razeknahum rızıklandırdığımızdan رَزَقْنَاهُمْ رزق
11 yunfikune infak ederler/harcarlar يُنْفِقُونَ نفق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

65. Talâk Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

5221|65|6|أَسْكِنُوهُنَّ مِنْ حَيْثُ سَكَنتُم مِّن وُجْدِكُمْ وَلَا تُضَآرُّوهُنَّ لِتُضَيِّقُوا۟ عَلَيْهِنَّ وَإِن كُنَّ أُو۟لَٰتِ حَمْلٍ فَأَنفِقُوا۟ عَلَيْهِنَّ حَتَّىٰ يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّ فَإِنْ أَرْضَعْنَ لَكُمْ فَـَٔاتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ وَأْتَمِرُوا۟ بَيْنَكُم بِمَعْرُوفٍ وَإِن تَعَاسَرْتُمْ فَسَتُرْضِعُ لَهُۥٓ أُخْرَىٰ

Arapça Metin (Harekesiz)

5221|65|6|اسكنوهن من حيث سكنتم من وجدكم ولا تضاروهن لتضيقوا عليهن وان كن اولت حمل فانفقوا عليهن حتي يضعن حملهن فان ارضعن لكم فاتوهن اجورهن واتمروا بينكم بمعروف وان تعاسرتم فسترضع له اخري

Latin Literal

6. Eskinû hunne min haysu sekentum min vucdikum ve lâ tudârrûhunne li tudayyikû aleyhinn(aleyhinne), ve in kunne ulâti hamlin fe enfikû aleyhinne hattâ yeda’ne hamle hunn(hunne), fe in erda’ne lekum fe âtûhunne ucûre hunn(hunne), ve’temirû beynekum bi ma’rûf(ma’rûfin), ve in teâsertum fe se turdıu lehû uhrâ.

Türkçe Çeviri

Mesken edindirin* onları mesken edindiğiniz yerden; varlığınızdan**; ve zarar vermeyin onlara darlamak*** için üzerlerine; ve eğer oldularsa bir hamile olan; öyle ki infak6 edin onlar üzerine; ta ki bırakırlar yüklerini; öyle ki eğer emzirirlerse (bebeği) sizlere; öyle ki verin ecirlerini820 onların; ve emredin**** aranızda marufla291; ve eğer zorlanırsanız; öyle ki emzirir onu**** başkası.

Ahmed Samira Çevirisi

6 Reside/make them (F) live from where you resided from your wealth/capability , and do not harm them (F) to tighten/strain on them (F), and if they (F) were of pregnancy so spend on them until they give birth/drop their loads/off spring/pregnancy , so if they (F) breast fed for you (wet nursed), so give/bring them their (F) rewards , and consult each other, between you with kindness/generosity , and if you had difficulty/hardship , so another will breast feed (wet nurse) for him.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eskinuhunne mesken edindirin/tutun onları أَسْكِنُوهُنَّ سكن
2 min مِنْ -
3 haysu yerden حَيْثُ حيث
4 sekentum mesken edindiğiniz سَكَنْتُمْ سكن
5 min مِنْ -
6 vucdikum varlığınızdan وُجْدِكُمْ وجد
7 ve la ve وَلَا -
8 tudarruhunne zarar vermeyin onlara تُضَارُّوهُنَّ ضرر
9 litudeyyiku darlamak için لِتُضَيِّقُوا ضيق
10 aleyhinne onlar üzerine عَلَيْهِنَّ -
11 ve in ve eğer وَإِنْ -
12 kunne oldularsa كُنَّ كون
13 ulati olanlar أُولَاتِ اول
14 hamlin bir hamile حَمْلٍ حمل
15 feenfiku öyle ki infak edin فَأَنْفِقُوا نفق
16 aleyhinne onlar üzerine عَلَيْهِنَّ -
17 hatta taki حَتَّىٰ -
18 yedea'ne bırakırlar يَضَعْنَ وضع
19 hamlehunne yüklerini حَمْلَهُنَّ حمل
20 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
21 erdea'ne emzirirlerse أَرْضَعْنَ رضع
22 lekum sizlere لَكُمْ -
23 fe atuhunne öyle ki verin فَاتُوهُنَّ اتي
24 ucurahunne ecirlerini onların أُجُورَهُنَّ اجر
25 ve te'miru ve emredin وَأْتَمِرُوا امر
26 beynekum aranızda بَيْنَكُمْ بين
27 bimea'rufin marufla بِمَعْرُوفٍ عرف
28 vein ve eğer وَإِنْ -
29 teaasertum zorlanırsanız تَعَاسَرْتُمْ عسر
30 feseturdiu öyleki emzirir فَسَتُرْضِعُ رضع
31 lehu onu لَهُ -
32 uhra başkası أُخْرَىٰ اخر

Notlar

Not 1

*Kadınlara mesken/barınak/kalacak/tutunacak yer sağlamak.**İmkanınızdan, gücünüzden.***Sıkıntı yaratmak.****Buyurmak.****Bebeği.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

65. Talâk Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

5222|65|7|لِيُنفِقْ ذُو سَعَةٍ مِّن سَعَتِهِۦ وَمَن قُدِرَ عَلَيْهِ رِزْقُهُۥ فَلْيُنفِقْ مِمَّآ ءَاتَىٰهُ ٱللَّهُ لَا يُكَلِّفُ ٱللَّهُ نَفْسًا إِلَّا مَآ ءَاتَىٰهَا سَيَجْعَلُ ٱللَّهُ بَعْدَ عُسْرٍ يُسْرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5222|65|7|لينفق ذو سعه من سعته ومن قدر عليه رزقه فلينفق مما اتيه الله لا يكلف الله نفسا الا ما اتيها سيجعل الله بعد عسر يسرا

Latin Literal

7. Li yunfık zû seatin min seatih(seatihî), ve men kudire aleyhi rızkuhu fel yunfik mimmâ âtâhullâh(âtâhullâhu), lâ yukellifullâhu nefsen illâ mâ âtâhâ, seyec’alullâhu ba’de usrin yusrâ(yusren).

Türkçe Çeviri

İnfak6 etsin bir genişlik sahibi kendi genişliğinden; ve kimse (ki) ölçeklendirdi üzerine rızkı onun öyle ki infak6 etsin Allah'ın verdiğinden; mükellef kılmaz Allah bir nefse201 ona verdiği dışında; yapacak Allah bir darlık sonrasında bir kolaylık.

Ahmed Samira Çevirisi

7 (The owner) of a wealth/abundance (is) to spend from his wealth/abundance, and whom his provision was tightened/strained on him, so he should spend from what God gave him, God does not burden/impose (on) a self except what He gave it, God will make/create after difficulty/hardship , ease/flexibility.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 liyunfik infak etsin لِيُنْفِقْ نفق
2 zu sahibi ذُو -
3 seatin bir genişlik سَعَةٍ وسع
4 min مِنْ -
5 seatihi genişliğinden onun سَعَتِهِ وسع
6 ve men ve kimse وَمَنْ -
7 kudira ölçeklendirdi قُدِرَ قدر
8 aleyhi üzerinen ona عَلَيْهِ -
9 rizkuhu rızkı onun رِزْقُهُ رزق
10 felyunfik öyle ki infak etsin فَلْيُنْفِقْ نفق
11 mimma مِمَّا -
12 atahu verdiğinden اتَاهُ اتي
13 llahu Allah'ın اللَّهُ -
14 la لَا -
15 yukellifu mükellef kılmaz يُكَلِّفُ كلف
16 llahu Allah اللَّهُ -
17 nefsen bir nefse نَفْسًا نفس
18 illa ancak إِلَّا -
19 ma مَا -
20 ataha ona verdiğidir اتَاهَا اتي
21 seyec'alu yapacak سَيَجْعَلُ جعل
22 llahu Allah اللَّهُ -
23 bea'de sonra بَعْدَ بعد
24 usrin bir darlıklatan عُسْرٍ عسر
25 yusran bir kolaylık يُسْرًا يسر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 6: infak

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: infak

Kavram No: 6

Kısa Açıklama: 6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 40

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: Kimselerdir * (ki) iman 47 ederler gayba 62 **; ve ikame 572 ederler salâtı 5 ; ve rızıklandırdığımızdan onları infak 6 ederler.

Arapça: 10|2|3|الذين يومنون بالغيب ويقيمون الصلوه ومما رزقنهم ينفقون

Bakara Suresi - Ayet 195

Türkçe Meal: Ve infak 6 edin Allah yolunda 336 ; ve atmayın (kendinizi) ellerinizle tehlikeye doğru * ; ve iyilik/güzellik yapın ** ; doğrusu Allah sever iyilik/güzellik yapanları.

Arapça: 202|2|195|وانفقوا في سبيل الله ولا تلقوا بايديكم الي التهلكه واحسنوا ان الله يحب المحسنين

Bakara Suresi - Ayet 215

Türkçe Meal: Sual ederler/sorarlar sana neyi infak 6 ederler; de ki: "İnfak 6 ettiğiniz hayırdan öyle ki ana-baba içindir; ve yakınlık sahipleri 130 ; ve yetimler 131 ; ve miskinler 113 ; ve yolun oğlu 354 (içindir); ve hayırdan yaptığınızı öyle ki doğrusu Allah bilendir onu.

Arapça: 222|2|215|يسلونك ماذا ينفقون قل ما انفقتم من خير فللولدين والاقربين واليتمي والمسكين وابن السبيل وما تفعلوا من خير فان الله به عليم

Bakara Suresi - Ayet 219

Türkçe Meal: Sual ederler/sorarlar sana hamr 138 ve meysir 359 hakkında; de ki: "İkisindedir büyük bir günah; ve menfaatler * insanlar için; ve günahı ikisinin daha büyüktür faydasından ikisinin”; ve sual ederler/sorarlar neyi infak 6 ederler; de ki: "Af/bağış 358 ”; işte böyledir; beyan 226 eder Allah sizlere ayetleri; belki sizler tefekkür 357 edersiniz.

Arapça: 226|2|219|يسلونك عن الخمر والميسر قل فيهما اثم كبير ومنفع للناس واثمهما اكبر من نفعهما ويسلونك ماذا ينفقون قل العفو كذلك يبين الله لكم الايت لعلكم تتفكرون

Bakara Suresi - Ayet 254

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! İnfak 6 edin rızıklandırdığımızdan sizleri; önceden ki gelir bir gün; olmaz bir alışveriş onda; ve (de) bir dostluk; ve (de) bir şefaat 114 ; ve kâfirleredir 25 ; (ki) onlar zalimlerdir.

Arapça: 261|2|254|يايها الذين امنوا انفقوا مما رزقنكم من قبل ان ياتي يوم لا بيع فيه ولا خله ولا شفعه والكفرون هم الظلمون

Bakara Suresi - Ayet 261

Türkçe Meal: Mallarını Allah yolunda 336 infak 6 eden kimselerin misali; misali gibidir bir tohum; yetiştirdi yedi başak; her başağındadır yüz tohum; ve Allah katlar dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir 297 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 268|2|261|مثل الذين ينفقون امولهم في سبيل الله كمثل حبه انبتت سبع سنابل في كل سنبله مايه حبه والله يضعف لمن يشا والله وسع عليم

Bakara Suresi - Ayet 262

Türkçe Meal: Kimseler (ki) infak 6 ederler mallarını Allah yolunda 336 ; sonra tabi etmezler infak 6 ettiklerini bir minnete ve de bir eziyete; onlaradır ecirleri 820 Rableri 4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onların üzerine; ve onlar hüzünlenmezler.

Arapça: 269|2|262|الذين ينفقون امولهم في سبيل الله ثم لا يتبعون ما انفقوا منا ولا اذي لهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Bakara Suresi - Ayet 264

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Boşa çıkarmayın sadakalarınızı 378 ; minnetle * (minnete neden olarak) ve eziyetle ** (eziyete neden olarak); kimse gibi (ki) infak 6 eder malını insanlara gösteriş (-le) ; iman 47 etmez Allah'a ve ahiret gününe; öyle ki misali onun (kimsenin) misali gibidir saf/düz bir kaya; üzerinde onun (kayanın) turabin/toz; öyle ki isabet eder ona (kayaya) bir sağanak ; öyle ki bırakır onu semsert/yaşamsız; güç yetiremez (o kimse) kazandıklarından bir şey üzerine; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz kâfirler 25 kavmini/toplumunu.

Arapça: 271|2|264|يايها الذين امنوا لا تبطلوا صدقتكم بالمن والاذي كالذي ينفق ماله ريا الناس ولا يومن بالله واليوم الاخر فمثله كمثل صفوان عليه تراب فاصابه وابل فتركه صلدا لا يقدرون علي شي مما كسبوا والله لا يهدي القوم الكفرين

Bakara Suresi - Ayet 265

Türkçe Meal: Ve kimselerin misali (ki) infak 6 ederler mallarını Allah'ın rızasını aramaya; ve (rızayı) nefislerinden 201 tespitlemeye/tutturmaya; misali gibidir bir cennet 379 ; yüksekte/gelişmiş; isabet etti ona bir sağanak; öyle ki verdi ürününü iki kat; öyle ki eğer asla isabet etmezse bile ona bir sağanak; öyle ki bir nem/bir çiy (bile yeterlidir); ve Allah yaptıklarınızı görendir.

Arapça: 272|2|265|ومثل الذين ينفقون امولهم ابتغا مرضات الله وتثبيتا من انفسهم كمثل جنه بربوه اصابها وابل فاتت اكلها ضعفين فان لم يصبها وابل فطل والله بما تعملون بصير

Bakara Suresi - Ayet 267

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! İnfak 6 edin iyilerinden kazandıklarınızın; ve çıkardığımızdan sizlere yerden; kalkışmayın/yeltenmeyin kötüsüne ondan (ki) infak 6 edersiniz; ve olmayın edinenler onu ancak ki göz kapatırsınız * ona (infak edilene); ve bilin ki doğrusu Allah Ganiyy’dir 106 ; Hamîd’tir 107 .

Arapça: 274|2|267|يايها الذين امنوا انفقوا من طيبت ما كسبتم ومما اخرجنا لكم من الارض ولا تيمموا الخبيث منه تنفقون ولستم باخذيه الا ان تغمضوا فيه واعلموا ان الله غني حميد

Bakara Suresi - Ayet 270

Türkçe Meal: Ve infak 6 ettiğiniz bir infaktan 6 ya da adarsınız bir adaktan; öyle ki doğrusu Allah bilir onu; ve yoktur zalimlere hiçbir yardımcı.

Arapça: 277|2|270|وما انفقتم من نفقه او نذرتم من نذر فان الله يعلمه وما للظلمين من انصار

Bakara Suresi - Ayet 272

Türkçe Meal: Yoktur (senin) üzerine doğru yola kılavuzlamak onları; velakin/fakat Allah doğru yola kılavuzlar dilediği kimseyi; ve infak 6 ettiğiniz bir hayırdan; öyle ki nefisleriniz 201 içindir; ve infak 6 eder değilsiniz Allah'ın yüzünü arama/bakınma dışında; ve bir hayırdan infak 6 ettiğiniz, tamamlanır sizlere; ve sizler zulmedilmezsiniz.

Arapça: 279|2|272|ليس عليك هديهم ولكن الله يهدي من يشا وما تنفقوا من خير فلانفسكم وما تنفقون الا ابتغا وجه الله وما تنفقوا من خير يوف اليكم وانتم لا تظلمون

Bakara Suresi - Ayet 273

Türkçe Meal: Fakirler/fukaralar içindir (infak); Allah yolunda 336 kuşatılmış * kimseyedir; tabi olmazlar bir darba (ayakları vurmaya yere/seyahate) yerde; sanır cahil (onları) zengin; iffetlerinden (dolayı); tanırsın onları simalarıyla; sual etmezler/sormazlar insanlara sırnaşıkça; ve infak 6 ettiğiniz bir hayırdan öyle ki doğrusu Allah bilendir onu.

Arapça: 280|2|273|للفقرا الذين احصروا في سبيل الله لا يستطيعون ضربا في الارض يحسبهم الجاهل اغنيا من التعفف تعرفهم بسيمهم لا يسلون الناس الحافا وما تنفقوا من خير فان الله به عليم

Bakara Suresi - Ayet 274

Türkçe Meal: Kimseler (ki) infak 6 ederler mallarını gece ve gündüz; sırlı/gizli ve alenen/açıkça; öyle ki onlaradır ecirleri 820 Rableri 4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler.

Arapça: 281|2|274|الذين ينفقون امولهم باليل والنهار سرا وعلانيه فلهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Sabredenlerdir 51 ; ve sâdıklardır 182 ; ve kanaat 398 edenlerdir; ve infak 6 edenlerdir; ve istiğfar 396 edenlerdir seherlerde 397 .

Arapça: 310|3|17|الصبرين والصدقين والقنتين والمنفقين والمستغفرين بالاسحار

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 92

Türkçe Meal: Asla nail * olmazsınız erdemliliğe 444 ta ki infak 6 edersiniz sevdiğinizden; ve infak 6 ettiğinizi bir şeyden öyle ki doğrusu Allah bilendir onu.

Arapça: 385|3|92|لن تنالوا البر حتي تنفقوا مما تحبون وما تنفقوا من شي فان الله به عليم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 117

Türkçe Meal: Bu dünya hayatındaki infak 6 ettiklerinin misali/benzeri misali/benzeri gibidir bir rüzgar; içindedir onun bir dondurucu; isabet etti (rüzgar) ekinine bir kavmin/toplumun (ki) zulmettiler kendi nefislerine; öyle ki helak etti (rüzgar) onu (ekini); ve zulmetmiş değildir Allah; velakin/fakat kendi nefislerine zulmederler (onlar).

Arapça: 410|3|117|مثل ما ينفقون في هذه الحيوه الدنيا كمثل ريح فيها صر اصابت حرث قوم ظلموا انفسهم فاهلكته وما ظلمهم الله ولكن انفسهم يظلمون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 134

Türkçe Meal: Kimseler (ki) infak 6 ederler mutlulukta/refahta ve darlıkta; ve yutarlar öfkeyi; ve affederler insanları; ve Allah sever muhsini 294 .

Arapça: 427|3|134|الذين ينفقون في السرا والضرا والكظمين الغيظ والعافين عن الناس والله يحب المحسنين

Nisâ Suresi - Ayet 34

Türkçe Meal: Erkekler kavvamdır 501 kadınlara karşı; fazlalıklı kılmasıyla Allah'ın bir kısmı onlardan (insanlardan) bir kısma karşı ve mallarından infak 6 ettikleriyle; öyle ki sâlih 777 kadınlar kanaatkarlardır 398 ; koruyanlardır gizliyi Allah'ın koruduğuyla (Allah'ın korunmasına hükmettiğiyle); ve o (kadınlardan) ki (eğer) korkarsanız kalkışmalar (dan)/yüksekten bakmalar (dan); öyle ki vaaz 653 edin onlara; ve terk edin (kendiniz terk ederek) onları/ hicret edin onlardan yataklarda * ; ve darbeyi vurun 500 onlara; öyle ki itaat ** ederlerse sizlere; öyle ki aramayın/bakınmayın onların aleyhine bir yol; doğrusu Allah oldu bir Aliyy 373 ; bir Kebîr 502 .

Arapça: 527|4|34|الرجال قومون علي النسا بما فضل الله بعضهم علي بعض وبما انفقوا من امولهم فالصلحت قنتت حفظت للغيب بما حفظ الله والتي تخافون نشوزهن فعظوهن واهجروهن في المضاجع واضربوهن فان اطعنكم فلا تبغوا عليهن سبيلا ان الله كان عليا كبيرا

Nisâ Suresi - Ayet 38

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) infak 6 ederler mallarını insanlara göstermeye; ve iman 47 etmezler Allah'a ve ahiret gününe; kime (ki) olur şeytân 29 ona birleşik/bağlantılı; öyle ki ne kötü (bir) birleşmedir/bağlanmadır.

Arapça: 531|4|38|والذين ينفقون امولهم ريا الناس ولا يومنون بالله ولا باليوم الاخر ومن يكن الشيطن له قرينا فسا قرينا

Nisâ Suresi - Ayet 39

Türkçe Meal: Ve nedir onların üzerlerine (olan) * ; eğer (ki) iman 47 etselerdi Allah'a ve ahiret gününe ve infak 6 etselerdi rızıklandırdığından onları Allah'ın; ve oldu Allah onlara bir Alîm 8 .

Arapça: 532|4|39|وماذا عليهم لو امنوا بالله واليوم الاخر وانفقوا مما رزقهم الله وكان الله بهم عليما

Enfâl Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: Kimselerdir (ki) ikame 572 ederler salâtı 5 ; ve rızıklandırdığımızdan onları infak 6 ederler.

Arapça: 1163|8|3|الذين يقيمون الصلوه ومما رزقنهم ينفقون

Enfâl Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Doğrusu kâfirlik 25 etmiş kimseler infak 6 ederler mallarını geri çevirmek/döndürmek için Allah yolundan 336 ; öyle ki infak 6 edecekler onu * ; sonra olur * üzerlerine bir hüsran; sonra yenilgiye uğratılırlar; ve kâfirlik 25 etmiş kimseler cehenneme doğru haşredilirler.

Arapça: 1196|8|36|ان الذين كفروا ينفقون امولهم ليصدوا عن سبيل الله فسينفقونها ثم تكون عليهم حسره ثم يغلبون والذين كفروا الي جهنم يحشرون

Enfâl Suresi - Ayet 60

Türkçe Meal: Ve hazırlayın onlara itaat ettirdiğiniz bir kuvvetten * ; ve bir bağlanandan/birleşenden ** ; hayli (-ler) *** ; korkutursunuz onunla Allah'ın düşmanını ve düşmanlarınızı ve onların astından diğerlerini; bilmezsiniz (sizler) onları; (oysa) Allah bilir onları; ve ne infak 6 edersiniz bir şeyden Allah yolunda 336 tamamlanır **** sizlere; ve sizler zulmedilmezsiniz 257 .

Arapça: 1220|8|60|واعدوا لهم ما استطعتم من قوه ومن رباط الخيل ترهبون به عدو الله وعدوكم واخرين من دونهم لا تعلمونهم الله يعلمهم وما تنفقوا من شي في سبيل الله يوف اليكم وانتم لا تظلمون

Enfâl Suresi - Ayet 63

Türkçe Meal: Ve birleştirdi/kaynaştırdı onların kalplerinin arasını; şayet infak 6 etseydin yerdekini * topluca; birleştirmiş/kaynaştırmış değildin kalplerinin arasını; velakin/fakat Allah birleştirdi/uzlaştırdı onların arasını; doğrusu O bir Azîz’dir 37 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1223|8|63|والف بين قلوبهم لو انفقت ما في الارض جميعا ما الفت بين قلوبهم ولكن الله الف بينهم انه عزيز حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 53

Türkçe Meal: De ki: "İnfak 6 edin gönüllü veya kerhen; asla kabul edilmez sizlerden; doğrusu sizler oldunuz fâsık 38 bir kavim/toplum."

Arapça: 1288|9|53|قل انفقوا طوعا او كرها لن يتقبل منكم انكم كنتم قوما فسقين

Tevbe Suresi - Ayet 54

Türkçe Meal: Ve mâni olmuş değildi ki kabul edilir onlardan infakları 6 ancak ki onlar kâfirlik 25 ederler Allah’a ve resûlüne 700 ; ve gelmezler salâta 5 ancak (ki) ve onlar üşengeç/umursamaz (olarak); ve infak 6 etmezler ancak (ki) ve onlar kerhenler 697 (olarak).

Arapça: 1289|9|54|وما منعهم ان تقبل منهم نفقتهم الا انهم كفروا بالله وبرسوله ولا ياتون الصلوه الا وهم كسالي ولا ينفقون الا وهم كرهون

Tevbe Suresi - Ayet 91

Türkçe Meal: Olmaz bir sıkıntı zaaflılar üzerine; ve ne de marazlılar * üzerine; ve ne de kimseler üzerine (ki) bulamazlar infak 6 edecek (bir şey); nasihat ** ettikleri zaman Allah'a ve resûlüne 700 ; yoktur muhsinlerin 294 üzerine hiçbir yol *** ; ve Allah bir Gafûr’dur 20 ; bir Rahîm’dir 2 .

Arapça: 1326|9|91|ليس علي الضعفا ولا علي المرضي ولا علي الذين لا يجدون ما ينفقون حرج اذا نصحوا لله ورسوله ما علي المحسنين من سبيل والله غفور رحيم

Tevbe Suresi - Ayet 92

Türkçe Meal: Ve olmaz kimseler üzerine ne zaman ki geldiler sana bindirmen * için onları; dedin: "Bulamıyorum sizleri üzerine bindirecek * (bir şey)"; geri dönerler (onlar); ve gözleri onların taşar göz yaşından; bir hüzündür ki bulamazlar infak 6 edecek (bir şey).

Arapça: 1327|9|92|ولا علي الذين اذا ما اتوك لتحملهم قلت لا اجد ما احملكم عليه تولوا واعينهم تفيض من الدمع حزنا الا يجدوا ما ينفقون

Tevbe Suresi - Ayet 98

Türkçe Meal: Ve Araplardan kimi edinir/tutar infak 6 ettiğini * bir hasar/kayıp; ve gözetlerler sizlere döngüleri ** ; (oysa) üzerlerinedir kötü döngü *** ; ve Allah bir Semî’dir 41 ; bir Alîm’dir 8 .

Arapça: 1333|9|98|ومن الاعراب من يتخذ ما ينفق مغرما ويتربص بكم الدواير عليهم دايره السو والله سميع عليم

Tevbe Suresi - Ayet 99

Türkçe Meal: Ve Araplardan 772 kimi iman 47 eder Allah'a ve âhiret 774 gününe; ve edinir/tutar infak 6 ettiğini Allah’ın indinde/katında yakınlıklar; ve resûlün 418 * salâtlarını 142 (da); doğrusu o ** bir yakınlıktır onlara değil mi?; sokacak/girdirecek onları Allah rahmetinin 271 içine; doğrusu Allah bir Gafûr'dur 20 ; bir Rahîm'dir 2 .

Arapça: 1334|9|99|ومن الاعراب من يومن بالله واليوم الاخر ويتخذ ما ينفق قربت عند الله وصلوت الرسول الا انها قربه لهم سيدخلهم الله في رحمته ان الله غفور رحيم

Tevbe Suresi - Ayet 121

Türkçe Meal: Ve infak 6 etmezler bir infak 6 ; bir küçük ve ne de bir büyük * ; ve kesmezler ** bir vadiyi dışında (ki) yazıldı onlara *** ; cezalandırması 6 içindir Allah'ın daha güzeliyle **** yaparlar olduklarını.

Arapça: 1356|9|121|ولا ينفقون نفقه صغيره ولا كبيره ولا يقطعون واديا الا كتب لهم ليجزيهم الله احسن ما كانوا يعملون

Ra'd Suresi - Ayet 22

Türkçe Meal: Ve kimselerdir (ki) sabrettiler 51 ; arayanlardır Rablerinin 4 yüzünü; ve ikame 572 ettiler salâtı 5 ; ve infak ettiler 6 rızıklandırdığımızdan onları sırlı/gizlice ve alenen/bildirerek; ve savarlar/defederler güzellikle rezilliği/iğrençliği; işte bunlar; onlaradır diyarın ** sonu * .

Arapça: 1727|13|22|والذين صبروا ابتغا وجه ربهم واقاموا الصلوه وانفقوا مما رزقنهم سرا وعلانيه ويدرون بالحسنه السييه اوليك لهم عقبي الدار

İbrahim Suresi - Ayet 31

Türkçe Meal: De ki kullarıma; iman 47 etmiş kimselere; ikame 572 etsinler salâtı 5 ; ve infak etsinler 6 rızıklandırdığımızdan onları; sırlı şekilde/gizlice ve alenen/bildirerek; önceden ki gelir bir gün; yoktur bir alışveriş onda; ve yoktur bir dostluk.

Arapça: 1779|14|31|قل لعبادي الذين امنوا يقيموا الصلوه وينفقوا مما رزقنهم سرا وعلانيه من قبل ان ياتي يوم لا بيع فيه ولا خلل

Nahl Suresi - Ayet 75

Türkçe Meal: Darp eder * Allah bir misali 870 ; mülk edilmiş ** bir kulu (ki) muktedir olamaz bir şeye karşı; ve kimseyi (ki) rızıklandırdık onu bizden güzel bir rızık (-la); öyle ki o *** infak 6 eder ondan **** bir sırlı ***** ve açıkça; aynı seviyede midirler? Hamd 3 Allah'adır; evet! Ekserisi ***** onların ****** bilmezler.

Arapça: 1974|16|75|ضرب الله مثلا عبدا مملوكا لا يقدر علي شي ومن رزقنه منا رزقا حسنا فهو ينفق منه سرا وجهرا هل يستون الحمد لله بل اكثرهم لا يعلمون

Hac Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Kimseler; anıldığı zaman Allah korkar kalpleri; ve sabredenler 51 kendileri üzerine isabet edene; ve ikame edenler salâtı 5 ; ve rızıklandırdığımızdan onları infak 6 ederler.

Arapça: 2628|22|35|الذين اذا ذكر الله وجلت قلوبهم والصبرين علي ما اصابهم والمقيمي الصلوه ومما رزقنهم ينفقون

Fâtır Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler okurlar Allah'ın kitabını; ve ikame 572 ettiler salâtı 5 ; ve infak 6 ettiler rızıklandırdığımızdan onları; sırlı şekilde/gizlice; ve alenen/bildirerek; umarlar bir ticaret; asla perişan olmaz.

Arapça: 3687|35|29|ان الذين يتلون كتب الله واقاموا الصلوه وانفقوا مما رزقنهم سرا وعلانيه يرجون تجره لن تبور

Şûrâ Suresi - Ayet 38

Türkçe Meal: Ve kimseler; cevap verdiler/icabet ettiler Rablerine 4 ; ve ikame 572 ettiler salâtı 5 ; ve işleri/emirleri şuradır/danışmadır aralarında; ve rızıklandırdığımızdan infak 6 ederler.

Arapça: 4308|42|38|والذين استجابوا لربهم واقاموا الصلوه وامرهم شوري بينهم ومما رزقنهم ينفقون

Talâk Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Mesken edindirin * onları mesken edindiğiniz yerden; varlığınızdan ** ; ve zarar vermeyin onlara darlamak *** için üzerlerine; ve eğer oldularsa bir hamile olan; öyle ki infak 6 edin onlar üzerine; ta ki bırakırlar yüklerini; öyle ki eğer emzirirlerse (bebeği) sizlere; öyle ki verin ecirlerini 820 onların; ve emredin **** aranızda marufla 291 ; ve eğer zorlanırsanız; öyle ki emzirir onu **** başkası.

Arapça: 5221|65|6|اسكنوهن من حيث سكنتم من وجدكم ولا تضاروهن لتضيقوا عليهن وان كن اولت حمل فانفقوا عليهن حتي يضعن حملهن فان ارضعن لكم فاتوهن اجورهن واتمروا بينكم بمعروف وان تعاسرتم فسترضع له اخري

Talâk Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: İnfak 6 etsin bir genişlik sahibi kendi genişliğinden; ve kimse (ki) ölçeklendirdi üzerine rızkı onun öyle ki infak 6 etsin Allah'ın verdiğinden; mükellef kılmaz Allah bir nefse 201 ona verdiği dışında; yapacak Allah bir darlık sonrasında bir kolaylık.

Arapça: 5222|65|7|لينفق ذو سعه من سعته ومن قدر عليه رزقه فلينفق مما اتيه الله لا يكلف الله نفسا الا ما اتيها سيجعل الله بعد عسر يسرا