Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 46: Kulluk etmek

Bu kavram 63 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

46Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

1. Fâtiha Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

5|1|5|إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5|1|5|اياك نعبد واياك نستعين

Latin Literal

5. İyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn(nestaînu).

Türkçe Çeviri

Ancak* sana kulluk46 ederiz709; ve ancak* sana yardım** arz ederiz709.

Ahmed Samira Çevirisi

5 (Only) You we worship, and (only) You we seek help from .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iyyake ancak sana إِيَّاكَ -
2 na'budu kulluk ederiz نَعْبُدُ عبد
3 ve iyyake ve ancak sana وَإِيَّاكَ -
4 nesteiynu istekte bulunuruz yardım için نَسْتَعِينُ عون

Notlar

Not

‘na’budu’ kelimesi kökü (عبد) olup ibadet etmek/kulluk etmek/tapınmak (worship), hizmet etmek (serve), ilahlaştımak/taparcasına sevmek (idolize), köle olmak (enslave) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 685 (of 1303)Ayette fiil olarak, 1. şahıs çoğul, geniş zaman kipinde gelmiştir. ‘kulluk ederiz’ anlamına gelir. ‘İyyâke’ kelimesi ‘sadece sana’ demektir. Demek ki kulluk sadece ve sadece Yüce Allah’a yapılacaktır. Taparcasına sevmek, ilahlaştırmak/tanrılaştırmak, kölelik yapmak, kul olmak sadece Yüce Allah’a özgülenecektir. O’nun astından hiçbir şeye bu paye verilmeyecektir. ‘nestaîn’ kelimesi kökü (عون) olup yardım etmek/yardım talebinde bulunmak (help), yardım amaçlı destek vermek/talep etmek (support) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 771 (of 1303)Ayette fiil olarak, 1. şahıs çoğul, geniş zaman kipinde gelmiştir. ‘istekte bulunuruz yardım için/istekte bulunuruz destek için’ anlamına gelir.Demek ki ilahi yardım ve destek sadece ve sadece Yüce Allah’tan talep edilecektir. O’nun astından hiçbir şeyden ilahi bir yardım, destek istenmeyecektir. Yüce Allah’ın astından peygamberlerden, ölmüş kimselerden, evliyadan/velilerden, imamlardan, tekkelerden, türbelerden, yatırlardan asla ilahi bir yardım istenmeyecektir. Ayetin anlamını saptıran bazı müşrikler yardım/destek istemeyi ilahi anlamından çıkarıp sıradan işlerde de yarım istemenin işaret edildiğini iddia ederek müşrikliklerine kılıf hazırlarlar. Örneğin; düşüp ayağını kıran bir kimse yandan geçen insanlardan yardım/destek isteyemez mi? Elbette ister. Derler ki: "Öyleyse biz de bu ayete rağmen Yüce Allah'ın astından kimselerden ilahi yardım isteyebiliriz." Şeytanın aldatmacası ne de yaman! Ayette kastedilen şüphesiz ilahi destektir; ilahi yardımdır. Bir insan elinden gelen her şeyi yapacaktır. Mücadele edecektir. İnsanlardan elbette yardım talep edebilir. Tevekkül ve ilahi destek/yardım konusundaysa sadece Rabbinden yardım ve destek isteyecektir. Sadece ve sadece Rabbinden.

Not 1

*Dışlama vurgusu (+). **İlâhî yardım.

2. Bakara Suresi

Ayet 21

Arapça Metin (Harekeli)

28|2|21|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱعْبُدُوا۟ رَبَّكُمُ ٱلَّذِى خَلَقَكُمْ وَٱلَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

28|2|21|يايها الناس اعبدوا ربكم الذي خلقكم والذين من قبلكم لعلكم تتقون

Latin Literal

21. Yâ eyyuhen nâsu’budû rabbekumullezî halakakum vellezîne min kablikum leallekum tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ey insanlar*! Kulluk46 edin Rabbinize4 ki yarattı sizleri ve sizden önceki kimseleri** belki sizler takvalı21 olursunuz.

Ahmed Samira Çevirisi

21 You, you the people worship your Lord who created you, and those from before you, maybe/perhaps you fear and obey (God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَاأَيُّهَا -
2 n-nasu insanlar النَّاسُ نوس
3 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
4 rabbekumu Rabbinize رَبَّكُمُ ربب
5 llezi ki الَّذِي -
6 halekakum yarattı sizleri خَلَقَكُمْ خلق
7 vellezine ve kimseleri وَالَّذِينَ -
8 min مِنْ -
9 kablikum sizden önceki قَبْلِكُمْ قبل
10 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
11 tettekune takvalı olursunuz تَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Homo Sapiens.**Homo Sapiens öncesi yeryüzünde yaşayan ve soyları kesilen Homo Heidelbergensis, Homo Rudolfensis, Homo Habilis, Homo Floresiensis, Homo Erectus ve Homo Neanderthalensis gibi insan türleri.Günümüzde dünyaya egemen olan insan türünden (Homo Sapiens) önce yaşamış olan insan türleri

2. Bakara Suresi

Ayet 83

Arapça Metin (Harekeli)

90|2|83|وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَٰقَ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ لَا تَعْبُدُونَ إِلَّا ٱللَّهَ وَبِٱلْوَٰلِدَيْنِ إِحْسَانًا وَذِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَقُولُوا۟ لِلنَّاسِ حُسْنًا وَأَقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُوا۟ ٱلزَّكَوٰةَ ثُمَّ تَوَلَّيْتُمْ إِلَّا قَلِيلًا مِّنكُمْ وَأَنتُم مُّعْرِضُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

90|2|83|واذ اخذنا ميثق بني اسريل لا تعبدون الا الله وبالولدين احسانا وذي القربي واليتمي والمسكين وقولوا للناس حسنا واقيموا الصلوه واتوا الزكوه ثم توليتم الا قليلا منكم وانتم معرضون

Latin Literal

83. Ve iz ehaznâ mîsâka benî isrâîle lâ ta’budûne illâllâhe ve bil vâlideyni ihsânen ve zil kurbâvel yetâmâ vel mesâkîni ve kûlû lin nâsi husnen ve ekîmûs salâte ve âtûz zekât(zekâte), summe tevelleytum illâ kalîlen minkum ve entum mu’ridûn(mu’ridûne).

Türkçe Çeviri

Ve aldığımız zaman bir mîsâk281 İsrailoğullarından; kulluk46 etmeyesiniz; ancak Allah'a; ve ana babaya bir güzellik; ve yakınlık sahibine130 (de); ve yetimlere131 (de); ve miskinlere113 (de); ve deyin insanlar için güzelliği; ve ikame572 edin salâtı5; ve verin zekâtı10; sonra biraz dışında sizlerden döndünüz; ve sizler direnç gösterenlersiniz/karşı çıkanlarsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

83 And when We took Israel’s sons’ and daughters’ promise/covenant, "Do not worship except God, and with the parents a goodness and of the relations/near , and the orphans and the poorest of the poor/poor oppressed , and say to the people goodness, and keep up/take care of the prayers and give/bring the charity/purification." Then you turned away except (a) few from you and you are objecting/opposing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 ehazna aldık أَخَذْنَا اخذ
3 misaka bir sözleşme/misak مِيثَاقَ وثق
4 beni oğullarından بَنِي بني
5 israile İsrail إِسْرَائِيلَ -
6 la لَا -
7 tea'budune kulluk etmeyesiniz تَعْبُدُونَ عبد
8 illa ancak إِلَّا -
9 llahe Allah'a اللَّهَ -
10 ve bil-valideyni ve ana babayla وَبِالْوَالِدَيْنِ ولد
11 ihsanen bir güzellik إِحْسَانًا حسن
12 ve zi ve sahibine (de) وَذِي -
13 l-kurba yakınlık الْقُرْبَىٰ قرب
14 velyetama ve yetimlere (de) وَالْيَتَامَىٰ يتم
15 velmesakini ve miskinlere/açlık sınırında yaşayanlara (da) وَالْمَسَاكِينِ سكن
16 ve kulu ve deyin وَقُولُوا قول
17 linnasi insanlar için لِلنَّاسِ نوس
18 husnen güzelliği حُسْنًا حسن
19 ve ekimu ve dikin/ayağa kaldırın وَأَقِيمُوا قوم
20 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
21 ve atu ve verin وَاتُوا اتي
22 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
23 summe sonra ثُمَّ -
24 tevelleytum döndünüz تَوَلَّيْتُمْ ولي
25 illa dışında إِلَّا -
26 kalilen bir az قَلِيلًا قلل
27 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
28 ve entum ve sizler وَأَنْتُمْ -
29 mua'ridune direnç gösterenlersiniz /karşı çıkanlarsınız مُعْرِضُونَ عرض

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Yakınlık sahibi Kavram 130

130 Her türlü yakınlık sahibi. Soy yakınlığı, mekan yakınlığı vb.

Yetim Kavram 131

131 Anne veya babanın en az birisinden yoksun olan. Kendi geçimini sağlayacak güce ve akla henüz ulaşmamış olan çocuk.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

2. Bakara Suresi

Ayet 133

Arapça Metin (Harekeli)

140|2|133|أَمْ كُنتُمْ شُهَدَآءَ إِذْ حَضَرَ يَعْقُوبَ ٱلْمَوْتُ إِذْ قَالَ لِبَنِيهِ مَا تَعْبُدُونَ مِنۢ بَعْدِى قَالُوا۟ نَعْبُدُ إِلَٰهَكَ وَإِلَٰهَ ءَابَآئِكَ إِبْرَٰهِۦمَ وَإِسْمَٰعِيلَ وَإِسْحَٰقَ إِلَٰهًا وَٰحِدًا وَنَحْنُ لَهُۥ مُسْلِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

140|2|133|ام كنتم شهدا اذ حضر يعقوب الموت اذ قال لبنيه ما تعبدون من بعدي قالوا نعبد الهك واله ابايك ابرهم واسمعيل واسحق الها وحدا ونحن له مسلمون

Latin Literal

133. Em kuntum şuhedâe iz hadara ya’kûbel mevtu, iz kâle li benîhi mâ ta’budûne min ba’dî kâlû na’budu ilâheke ve ilâhe âbâike ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ilâhen vâhidâ(vahiden) ve nahnu lehu muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

Ya da şahitler/tanıklar (mı) oldunuz ulaştığı zaman Yakûb’a ölüm; dediği* zaman oğullarına: “Neye kulluk46 edersiniz benden sonra”; dediler: “Kulluk46 ederiz ilâhına74 senin; ve ilâhına74 ataların İbrahim; ve İsmâîl; ve İshâk'ın; tek bir ilâh74; ve bizler O'na** müslimiz45.

Ahmed Samira Çevirisi

133 Or were you witnesses when the death came to Jacob, when he said to his sons and daughters :"What (do) you worship from after me?" They said: "We worship your God and your fathers/forefathers Abraham’s and Ishmael’s and Issac’s God, one God and we are to Him submitters/surrenderers/Moslems."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 em ya da أَمْ -
2 kuntum oldunuz كُنْتُمْ كون
3 şuheda'e şahitler/tanıklar شُهَدَاءَ شهد
4 iz zaman إِذْ -
5 hadera ulaştığı حَضَرَ حضر
6 yea'kube Yakup’a يَعْقُوبَ -
7 l-mevtu ölüm الْمَوْتُ موت
8 iz o zaman إِذْ -
9 kale dedi (Yakup) قَالَ قول
10 libenihi oğullarına لِبَنِيهِ بني
11 ma neye مَا -
12 tea'budune kulluk edersiniz تَعْبُدُونَ عبد
13 min مِنْ -
14 bea'di benden sonra بَعْدِي بعد
15 kalu dediler قَالُوا قول
16 nea'budu kulluk ederiz نَعْبُدُ عبد
17 ilaheke senin ilâhına إِلَٰهَكَ اله
18 ve ilahe ve ilâhına وَإِلَٰهَ اله
19 abaike ataların ابَائِكَ ابو
20 ibrahime İbrahim إِبْرَاهِيمَ -
21 ve ismaiyle ve İsmail وَإِسْمَاعِيلَ -
22 ve ishaka ve İshak'ın وَإِسْحَاقَ -
23 ilahen bir ilâh إِلَٰهًا اله
24 vahiden tek وَاحِدًا وحد
25 ve nehnu ve bizler وَنَحْنُ -
26 lehu O'na لَهُ -
27 muslimune Müslimiz مُسْلِمُونَ سلم

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Allah'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

2. Bakara Suresi

Ayet 138

Arapça Metin (Harekeli)

145|2|138|صِبْغَةَ ٱللَّهِ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ ٱللَّهِ صِبْغَةً وَنَحْنُ لَهُۥ عَٰبِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

145|2|138|صبغه الله ومن احسن من الله صبغه ونحن له عبدون

Latin Literal

138. Sıbgatallâh(sıbgatallâhi) ve men ahsenu minallâhi sıbgaten, ve nahnu lehu âbidûn(âbidûne).

Türkçe Çeviri

"Allah'ın boyası308; ve kim daha güzeldir Allah’ın bir boyasından308 (boyanmıştan); ve bizler O'na (Allah’a) kulluk46 edenleriz."

Ahmed Samira Çevirisi

138 God’s faith/immersion , and who (is) better than God’s faith/immersion , and we are to Him worshipping.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 sibgate boyası صِبْغَةَ صبغ
2 llahi Allah'ın اللَّهِ -
3 ve men ve kim وَمَنْ -
4 ehsenu en güzeldir أَحْسَنُ حسن
5 mine مِنَ -
6 llahi Allah’ın اللَّهِ -
7 sibgaten boyasından صِبْغَةً صبغ
8 ve nehnu ve bizler وَنَحْنُ -
9 lehu O'na (Allah’a) لَهُ -
10 aabidune kulluk edenleriz عَابِدُونَ عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Allah'ın boyası. Kavram 308

308 Yüce Allah'ın boyası olan Kur'an'ın ayetleri. Bu boyaya adi/sahte başka boyalar (söylentiler/hadisler) asla karıştırılmamalıdır. Her yerimize bu boyayı sürmemiz gereklidir. Kesintisiz olarak, son nefesimize kadar da sürmeye devam etmeliyiz. Tabiri caizse boyanın içine atlamamız gereklidir.

2. Bakara Suresi

Ayet 172

Arapça Metin (Harekeli)

179|2|172|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ كُلُوا۟ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقْنَٰكُمْ وَٱشْكُرُوا۟ لِلَّهِ إِن كُنتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

179|2|172|يايها الذين امنوا كلوا من طيبت ما رزقنكم واشكروا لله ان كنتم اياه تعبدون

Latin Literal

172. Yâ eyyuhellezîne âmenû kulû min tayyibâti mâ razaknâkum veşkurû lillâhi in kuntum iyyâhu ta’budûn(ta’budûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Yiyin sizleri rızıklandırdığımızın iyilerinden/güzellerinden; ve şükredin43 Allah'a eğer olduysanız sadece O'na kulluk46 ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

172 You, you those who believed, eat from (the) goodnesses what We provided for you and thank/be grateful to God, if you were (only) Him worshipping.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 kulu yiyin كُلُوا اكل
5 min مِنْ -
6 tayyibati iyisinden/güzelinden طَيِّبَاتِ طيب
7 ma مَا -
8 razeknakum rızıklandırdığımızın sizleri رَزَقْنَاكُمْ رزق
9 veşkuru ve şükredin وَاشْكُرُوا شكر
10 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
11 in eğer إِنْ -
12 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
13 iyyahu sadece ona إِيَّاهُ -
14 tea'budune kulluk edersiniz تَعْبُدُونَ عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 51

Arapça Metin (Harekeli)

344|3|51|إِنَّ ٱللَّهَ رَبِّى وَرَبُّكُمْ فَٱعْبُدُوهُ هَٰذَا صِرَٰطٌ مُّسْتَقِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

344|3|51|ان الله ربي وربكم فاعبدوه هذا صرط مستقيم

Latin Literal

51. İnnallâhe rabbî ve rabbikum fa’budûh(fa’budûhu), hâzâ sırâtun mustakîm(mustakîmun).

Türkçe Çeviri

"Doğrusu Allah Rabbimdir4; ve Rabbinizdir4; öyle ki kulluk46 edin ona; budur dosdoğru yol."

Ahmed Samira Çevirisi

51 That God (is) my Lord and your Lord, so worship Him, this (is a) straight/direct road/way.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 llahe Allah اللَّهَ -
3 rabbi Rabbimdir رَبِّي ربب
4 ve rabbukum ve Rabbinizdir وَرَبُّكُمْ ربب
5 fea'buduhu öyle ki kulluk edin ona فَاعْبُدُوهُ عبد
6 haza budur هَٰذَا -
7 siratun yol صِرَاطٌ صرط
8 mustekimun dosdoğru مُسْتَقِيمٌ قوم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 79

Arapça Metin (Harekeli)

372|3|79|مَا كَانَ لِبَشَرٍ أَن يُؤْتِيَهُ ٱللَّهُ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْحُكْمَ وَٱلنُّبُوَّةَ ثُمَّ يَقُولَ لِلنَّاسِ كُونُوا۟ عِبَادًا لِّى مِن دُونِ ٱللَّهِ وَلَٰكِن كُونُوا۟ رَبَّٰنِيِّۦنَ بِمَا كُنتُمْ تُعَلِّمُونَ ٱلْكِتَٰبَ وَبِمَا كُنتُمْ تَدْرُسُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

372|3|79|ما كان لبشر ان يوتيه الله الكتب والحكم والنبوه ثم يقول للناس كونوا عبادا لي من دون الله ولكن كونوا ربنين بما كنتم تعلمون الكتب وبما كنتم تدرسون

Latin Literal

79. Mâ kâne li beşerin en yu’tiyehullâhul kitâbe vel hukme ven nubuvvete summe yekûle lin nâsi kûnû ıbâden lî min dûnillâhi ve lâkin kûnû rabbâniyyîne bi mâ kuntum tuallimûnel kitâbe ve bimâ kuntum tedrusûn(tedrusûne).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir bir beşer432 için ki verir ona Allah kitap ve hikmet303; ve nebilik132; sonra der (o beşer) insanlara: "Olun kullar46 bana Allah’ın astından"; velakin/ancak (der o beşer) "Olun Rabbe4 kullar; kitaba* talim433 eder/öğretim yapar olduğunuzla; ve ders434 yapar olduğunuzla"

Ahmed Samira Çevirisi

79 It was not to a human that God gives him The Book and the judgment/rule and the prophethood then he says to the people: "Be/become worshippers/slaves to me, from other than God". And but: "Be knowledgeable Lord worshippers with what you were teaching The Book and with what you were studying ".

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 libeşerin bir beşer için لِبَشَرٍ بشر
4 en ki أَنْ -
5 yu'tiyehu verir ona يُؤْتِيَهُ اتي
6 llahu Allah اللَّهُ -
7 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
8 velhukme ve hikmet وَالْحُكْمَ حكم
9 ve nnubuvve te ve nebilik وَالنُّبُوَّةَ نبا
10 summe sonra ثُمَّ -
11 yekule der o يَقُولَ قول
12 linnasi insanlara لِلنَّاسِ نوس
13 kunu olun كُونُوا كون
14 ibaden kullar عِبَادًا عبد
15 li bana لِي -
16 min مِنْ -
17 duni astından دُونِ دون
18 llahi Allah’ın اللَّهِ -
19 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
20 kunu olun كُونُوا كون
21 rabbaniyyine Rabbe kullar رَبَّانِيِّينَ ربب
22 bima بِمَا -
23 kuntum olduğunuzla كُنْتُمْ كون
24 tuallimune talim edersiniz/öğretim yaparsınız تُعَلِّمُونَ علم
25 l-kitabe kitaba الْكِتَابَ كتب
26 ve bima ve وَبِمَا -
27 kuntum olduğunuzla كُنْتُمْ كون
28 tedrusune ders yaparsınız تَدْرُسُونَ درس

Notlar

Not 1

*Kur'an'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Kitap ve hikmet. Kavram 303

303 Hikmet içeren kitap, hikmetli kitap, hikmetli hükümler içeren kitap. Arapça 'vav' 've' bağlacı vurgulama amaçlı da kullanılır. Daha detaylı inceleme aşağıdaki makaleden okunabilir.Hikmetli kitap, hikmet içeren kitap: Kur'an.

Beşer Kavram 432

432 İnsanoğlu.

Kur'an'a/kitaba talim etmek. Kavram 433

433 Kur'an öğretmek, Kur'an öğrenmek. Yüce Allah bizlere Kur'an'ı öğrenip öğretmemizi emretmiştir. Bak. 3:79. Kur'an'a talim etmek onun ayetlerini anlamakla olur. Arapçasını yüzünden anlamadan okumak ve sevap beklemek şeytanın büyük bir tuzağıdır. Kur'an'ı öğretip öğrenmek Yüce Allah'a nasıl kulluk edileceğini öğretir. Bak. 3:79

Kur'an'ı ders yaparak çalışmak. Kavram 434

434 Yüce Allah'ın bir emridir. Bak. 3:79. Kur'an ayetlerini analitik olarak incelemek. Ayetler üzerinde derinlemesine düşünmek. Kur'an'ı bir bütün olarak çalışmak. Bir okulda matematik dersi yapar gibi Kur'an dersleri yapmak. Bu derslerde Kur'an öğrenmek, öğretmek. Kur'an çalışmak ayetlerin anlamlarını idrak etmekle olur. Anlamadan Arapçasından yüzünden okumak şeytanın büyük bir tuzağıdır. Kur'an'ı ders olarak çalışmak Yüce Allah'a nasıl kulluk edileceğini öğretir. Bak. 3:796:105 ayetinde ayetler üzerinde ders çalışmamız gerektiği resûl Muhammed üzerinden işaretle verilmiştir. Resûl Muhammed'in kalp ve beyin sinir hücrelerine Kur'an indirildi. Bizler ise Kur'an'ı ders çalışarak kalbimize ve beynimize yazmalıyız.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 182

Arapça Metin (Harekeli)

475|3|182|ذَٰلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيكُمْ وَأَنَّ ٱللَّهَ لَيْسَ بِظَلَّامٍ لِّلْعَبِيدِ

Arapça Metin (Harekesiz)

475|3|182|ذلك بما قدمت ايديكم وان الله ليس بظلام للعبيد

Latin Literal

182. Zâlike bimâ kaddemet eydîkum ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil abîd(abîdi).

Türkçe Çeviri

İşte bu; kademe/kıdem kazandığıdır ellerinizin; ve ki Allah zalim257 olmaz kullarına46.

Ahmed Samira Çevirisi

182 That (is) because (of) what your hands advanced/presented and that God is not with an unjust/oppressor to the worshippers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
2 bima بِمَا -
3 kaddemet kademe/kıdem aldığınız/ قَدَّمَتْ قدم
4 eydikum ellerinizin أَيْدِيكُمْ يدي
5 ve enne ve ki وَأَنَّ -
6 llahe Allah اللَّهَ -
7 leyse olmaz لَيْسَ ليس
8 bizellamin zalim بِظَلَّامٍ ظلم
9 lil'abidi kullarına لِلْعَبِيدِ عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

4. Nisâ Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

529|4|36|وَٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ وَلَا تُشْرِكُوا۟ بِهِۦ شَيْـًٔا وَبِٱلْوَٰلِدَيْنِ إِحْسَٰنًا وَبِذِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱلْجَارِ ذِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْجَارِ ٱلْجُنُبِ وَٱلصَّاحِبِ بِٱلْجَنۢبِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُكُمْ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالًا فَخُورًا

Arapça Metin (Harekesiz)

529|4|36|واعبدوا الله ولا تشركوا به شيا وبالولدين احسنا وبذي القربي واليتمي والمسكين والجار ذي القربي والجار الجنب والصاحب بالجنب وابن السبيل وما ملكت ايمنكم ان الله لا يحب من كان مختالا فخورا

Latin Literal

36. Va’budûllâhe ve lâ tuşrikû bihî şeyen ve bil vâlideyni ihsânen ve bizil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîni vel câri zil kurbâ vel câril cunubi ves sâhıbi bil cenbi vebnis sebîli, ve mâ meleket eymânukum. İnnallâhe lâ yuhıbbu men kâne muhtâlen fehûrâ(fehûran).

Türkçe Çeviri

Ve kulluk46 edin Allah'a; ve şirk koşmayın71 O'na bir şeyi; ve ana babayadır bir ihsân250 ve yakınlık sahibine; ve yetimlere131; ve miskinlere113; ve yakınlık sahibi komşuya; ve uzak komşuya; ve (aynı) taraf/yönde yoldaşa; ve yolun oğluna354; ve malik/sahip olduğuna sağ ellerinizin77; doğrusu Allah sevmez kimseyi (ki) oldu (o) bir kurumlanan*; bir gururlanan.

Ahmed Samira Çevirisi

36 And worship God and do not share/make partners with Him a thing, and with the parents a goodness, and with of the relatives, and the orphans, and the poorest of poor/poor oppressed, and the neighbour of the relations/near, and the neighbour the distant/foreign, and the companion/friend with the side (close), and the traveler/stranded traveler, and what your rights owned; that God does not love/like who was/is a conceited/arrogant, proud/arrogant.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vea'budu ve kulluk edin وَاعْبُدُوا عبد
2 llahe Allah'a اللَّهَ -
3 ve la ve وَلَا -
4 tuşriku şirk koşmayın تُشْرِكُوا شرك
5 bihi O'na بِهِ -
6 şey'en bir şeyi شَيْئًا شيا
7 ve bil-valideyni ve ana babaya وَبِالْوَالِدَيْنِ ولد
8 ihsanen bir ihsan إِحْسَانًا حسن
9 ve bizi ve وَبِذِي -
10 l-kurba yakınlık sahibine الْقُرْبَىٰ قرب
11 velyetama ve yetimlere وَالْيَتَامَىٰ يتم
12 velmesakini ve miskinlere وَالْمَسَاكِينِ سكن
13 velcari ve komşuya وَالْجَارِ جور
14 zi sahibi ذِي -
15 l-kurba yakınlık الْقُرْبَىٰ قرب
16 velcari ve komşuya وَالْجَارِ جور
17 l-cunubi uzak الْجُنُبِ جنب
18 ve ssahibi ve yoldaşa وَالصَّاحِبِ صحب
19 bil-cenbi (aynı) taraf بِالْجَنْبِ جنب
20 vebni ve oğluna وَابْنِ بني
21 s-sebili yolun السَّبِيلِ سبل
22 ve ma ve وَمَا -
23 meleket malik/sahip olduğuna مَلَكَتْ ملك
24 eymanukum sağ ellerinizin أَيْمَانُكُمْ يمن
25 inne doğrusu إِنَّ -
26 llahe Allah اللَّهَ -
27 la لَا -
28 yuhibbu sevmez يُحِبُّ حبب
29 men kimselerin مَنْ -
30 kane oldu كَانَ كون
31 muhtalen bir kurumlanan مُخْتَالًا خيل
32 fehuran bir gururlanan فَخُورًا فخر

Notlar

Not 1

*Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Sağ elin sahip olduğu Kavram 77

77 Sözle/antlaşmayla bir başkasının kısmî kontrolüne giren kadın ve erkek. Örnek; bir savaş nedeniyle mülteci konumuna düşmüş evsiz kadın ve erkeklerin bir kamu yönetimi aracılığıyla belirli kişilerin kısmî kontrolüne bir sözleşmeyle/antlaşmayla verilmesi. Örnek; evde ya da iş yerinde çalışmak için iş ahdi yapmış olan çalışanlar.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Yetim Kavram 131

131 Anne veya babanın en az birisinden yoksun olan. Kendi geçimini sağlayacak güce ve akla henüz ulaşmamış olan çocuk.

İhsân, ihsân Kavram 250

250 İyilik etme, iyi davranma, dürüstlük, doğruluk.

Yolun oğlu. Kavram 354

354 Evsiz barksız olan.

4. Nisâ Suresi

Ayet 172

Arapça Metin (Harekeli)

665|4|172|لَّن يَسْتَنكِفَ ٱلْمَسِيحُ أَن يَكُونَ عَبْدًا لِّلَّهِ وَلَا ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ ٱلْمُقَرَّبُونَ وَمَن يَسْتَنكِفْ عَنْ عِبَادَتِهِۦ وَيَسْتَكْبِرْ فَسَيَحْشُرُهُمْ إِلَيْهِ جَمِيعًا

Arapça Metin (Harekesiz)

665|4|172|لن يستنكف المسيح ان يكون عبدا لله ولا المليكه المقربون ومن يستنكف عن عبادته ويستكبر فسيحشرهم اليه جميعا

Latin Literal

172. Len yestenkifel mesîhu en yekûne abden lillâhi ve lâl melâiketul mukarrabûn(mukarrabûne). Ve men yestenkif an ibâdetihî ve yestekbir fe se yahşuruhum ileyhi cemîâ(cemîan).

Türkçe Çeviri

Asla geri durmaz Mesih* ki olur bir kul46 Allah'a; ve yakınlaştırılmış melekler48 (de); ve kim geri durur onun kulluğundan46 ve büyüklenir; öyle ki haşreder556 onları kendine topluca.

Ahmed Samira Çevirisi

172 The Messiah will never/not refuse/reject that to be a slave/worshipper to God, and nor the angels the neared/close, and who refuses/rejects from worshipping Him, and becomes arrogant, so He will gather them to Him all together.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 len asla لَنْ -
2 yestenkife geri durmaz يَسْتَنْكِفَ نكف
3 l-mesihu Mesih الْمَسِيحُ -
4 en ki أَنْ -
5 yekune olur يَكُونَ كون
6 abden bir kul عَبْدًا عبد
7 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
8 ve la ve وَلَا -
9 l-melaiketu melekler (de) الْمَلَائِكَةُ ملك
10 l-mukarrabune yakınlaştırılmış الْمُقَرَّبُونَ قرب
11 ve men ve kim وَمَنْ -
12 yestenkif geri durur يَسْتَنْكِفْ نكف
13 an ki عَنْ -
14 ibadetihi kulluğuna onun عِبَادَتِهِ عبد
15 ve yestekbir ve büyüklenir وَيَسْتَكْبِرْ كبر
16 feseyehşuruhum öyle ki haşreder onları فَسَيَحْشُرُهُمْ حشر
17 ileyhi kendine إِلَيْهِ -
18 cemian topluca جَمِيعًا جمع

Notlar

Not 1

*Meryem oğlu Îsâ

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

5. Mâide Suresi

Ayet 118

Arapça Metin (Harekeli)

787|5|118|إِن تُعَذِّبْهُمْ فَإِنَّهُمْ عِبَادُكَ وَإِن تَغْفِرْ لَهُمْ فَإِنَّكَ أَنتَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

787|5|118|ان تعذبهم فانهم عبادك وان تغفر لهم فانك انت العزيز الحكيم

Latin Literal

118. İn tuazzibhum fe innehum ibâduk(ibâduke), ve in tagfir lehum fe inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Eğer azap edersen onlara; öyle ki doğrusu onlar kullarındır46 senin; ve eğer mağfiret319 edersen onlara; öyle ki doğrusu sen; sensin Azîz37; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

118 ’If You torture them, so that they are Your worshippers/slaves, and if You forgive for them, so that You are the glorious/mighty , the wise/judicious .’

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in eğer إِنْ -
2 tuazzibhum azap edersen onlara تُعَذِّبْهُمْ عذب
3 feinnehum öyle ki doğrus onlar فَإِنَّهُمْ -
4 ibaduke kullarındır senin عِبَادُكَ عبد
5 ve in ve eğer وَإِنْ -
6 tegfir mağfiret edersen تَغْفِرْ غفر
7 lehum onlara لَهُمْ -
8 feinneke öyle ki doğrusu sen فَإِنَّكَ -
9 ente sensin أَنْتَ -
10 l-azizu Azîz الْعَزِيزُ عزز
11 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

6. En'âm Suresi

Ayet 56

Arapça Metin (Harekeli)

845|6|56|قُلْ إِنِّى نُهِيتُ أَنْ أَعْبُدَ ٱلَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ قُل لَّآ أَتَّبِعُ أَهْوَآءَكُمْ قَدْ ضَلَلْتُ إِذًا وَمَآ أَنَا۠ مِنَ ٱلْمُهْتَدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

845|6|56|قل اني نهيت ان اعبد الذين تدعون من دون الله قل لا اتبع اهواكم قد ضللت اذا وما انا من المهتدين

Latin Literal

56. Kul innî nuhîtu en a’budellezîne ted’ûne min dûnillâh(dûnillâhi), kul lâ ettebiu ehvâekum kad dalaltu izen ve mâ ene minel muhtedîn(muhtedîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Doğrusu ben yasaklandım kulluk46 etmekten kimselere (ki) çağırırsınız Allah’ın astından"; de ki: "Tabi olmam heveslerinize; muhakkak dalalete128 düşmüş (olurum) o zaman; ve ben doğru yola kılavuzlulardan olmamış (olurum)."

Ahmed Samira Çevirisi

56 Say: "That I, I was forbidden/prevented that I worship those who you call from other than God." Say: "I do not follow your self attractions for desires I had then become misguided, and I am not from the guided."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 inni doğrusu ben إِنِّي -
3 nuhitu yasaklandım نُهِيتُ نهي
4 en ki أَنْ -
5 ea'bude kullur ederim أَعْبُدَ عبد
6 ellezine kimselere الَّذِينَ -
7 ted'une çağırırsınız تَدْعُونَ دعو
8 min مِنْ -
9 duni astından دُونِ دون
10 llahi Allah’ın اللَّهِ -
11 kul de ki قُلْ قول
12 la لَا -
13 ettebiu tab olmam أَتَّبِعُ تبع
14 ehva'ekum heveslerinize أَهْوَاءَكُمْ هوي
15 kad muhakkak قَدْ -
16 deleltu dalalete düşmüş (olurum) ضَلَلْتُ ضلل
17 izen o zaman إِذًا -
18 ve ma ve وَمَا -
19 ena ben أَنَا -
20 mine مِنَ -
21 l-muhtedine doğru yola kılavuzlulardan olmamış (olurum) الْمُهْتَدِينَ هدي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

6. En'âm Suresi

Ayet 102

Arapça Metin (Harekeli)

891|6|102|ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمْ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ خَٰلِقُ كُلِّ شَىْءٍ فَٱعْبُدُوهُ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ وَكِيلٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

891|6|102|ذلكم الله ربكم لا اله الا هو خلق كل شي فاعبدوه وهو علي كل شي وكيل

Latin Literal

102. Zâlikumullâhu rabbukum, lâ ilâhe illâ huve, hâliku kulli şey’in fa’budûh(fa’budûhu),ve huve alâ kulli şey’in vekîl(vekîlun).

Türkçe Çeviri

İşte sizlere Allah; Rabbiniz4; yoktur ilâh74 O’nun dışında; yaratandır her bir şeyi; öyle ki kulluk46 edin O’na; ve O her bir şey üzerine bir Vekîl’dir517.

Ahmed Samira Çevirisi

102 That one (is) God, your (P) Lord, no God except Him, creator (of) every thing, so worship Him, and He is on every thing a guardian/protector .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zalikumu işte sizlere ذَٰلِكُمُ -
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 rabbukum Rabbiniz رَبُّكُمْ ربب
4 la yoktur لَا -
5 ilahe ilah إِلَٰهَ اله
6 illa dışında إِلَّا -
7 huve O’nun هُوَ -
8 haliku yaratandır خَالِقُ خلق
9 kulli herbir كُلِّ كلل
10 şey'in şeyi شَيْءٍ شيا
11 fea'buduhu öyle ki kulluk edin O’na فَاعْبُدُوهُ عبد
12 ve huve ve O وَهُوَ -
13 ala üzerine عَلَىٰ -
14 kulli her bir كُلِّ كلل
15 şey'in şey شَيْءٍ شيا
16 vekilun bir Vekil’dir. وَكِيلٌ وكل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Vekîl Kavram 517

517 Vekalet verilen, birinin işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği.

7. A'râf Suresi

Ayet 70

Arapça Metin (Harekeli)

1024|7|70|قَالُوٓا۟ أَجِئْتَنَا لِنَعْبُدَ ٱللَّهَ وَحْدَهُۥ وَنَذَرَ مَا كَانَ يَعْبُدُ ءَابَآؤُنَا فَأْتِنَا بِمَا تَعِدُنَآ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1024|7|70|قالوا اجيتنا لنعبد الله وحده ونذر ما كان يعبد اباونا فاتنا بما تعدنا ان كنت من الصدقين

Latin Literal

70. Kâlû e ci’tenâ li na’budallâhe vahdehu ve nezere mâ kâne ya’budu âbâunâ, fe’tinâ bi mâ teidunâ in kunte mines sâdıkîn(sâdıkîne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Geldin mi (sen) bizlere (ki) kulluk46 etmemiz için Allah'a ve tek O’na*; ve bırakalım atalarımızın/babalarımızın kulluk46 eder olduğunu?; öyle ki ver vaat ettiğini eğer olduysan sâdıklardan182."

Ahmed Samira Çevirisi

70 They said: Did you come to us to worship God alone, and we leave (discard) what our fathers were worship(ping), so come/bring to us with what you promise us, if you were from the truthful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalu dediler قَالُوا قول
2 eci'tena geldin mi bizlere أَجِئْتَنَا جيا
3 linea'bude kulluk etmemiz için لِنَعْبُدَ عبد
4 llahe Allah'a اللَّهَ -
5 vehdehu ve tek O’na وَحْدَهُ وحد
6 ve nezera ve bırakalım وَنَذَرَ وذر
7 ma مَا -
8 kane olduğunu كَانَ كون
9 yea'budu kulluk eder يَعْبُدُ عبد
10 aba'una atalarımızın ابَاؤُنَا ابو
11 fe'tina öyle ki ver فَأْتِنَا اتي
12 bima بِمَا -
13 teiduna vaateddiğini تَعِدُنَا وعد
14 in eğer إِنْ -
15 kunte olduysan كُنْتَ كون
16 mine -dan مِنَ -
17 s-sadikine sadıklarıdan الصَّادِقِينَ صدق

Notlar

Not 1

*Tek Allah'a kulluk etmeye bir itirazın olduğuna lütfen dikkat edin. Tek bir ilâh asla kabul etmiyorlar. Allah'la birlikte mutlaka birçok sözde ilâha da kulluk etmek istiyorlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

sâdık Kavram 182

182 Doğrular, dürüstler.

7. A'râf Suresi

Ayet 73

Arapça Metin (Harekeli)

1027|7|73|وَإِلَىٰ ثَمُودَ أَخَاهُمْ صَٰلِحًا قَالَ يَٰقَوْمِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُۥ قَدْ جَآءَتْكُم بَيِّنَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ هَٰذِهِۦ نَاقَةُ ٱللَّهِ لَكُمْ ءَايَةً فَذَرُوهَا تَأْكُلْ فِىٓ أَرْضِ ٱللَّهِ وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُوٓءٍ فَيَأْخُذَكُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1027|7|73|والي ثمود اخاهم صلحا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره قد جاتكم بينه من ربكم هذه ناقه الله لكم ايه فذروها تاكل في ارض الله ولا تمسوها بسو فياخذكم عذاب اليم

Latin Literal

73. Ve ilâ semûde ehâhum sâlihan kâle yâ kavmi’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruhu, kad câetkum beyyinetun min rabbikum hâzihî nâkatullâhi lekum âyeten fe zerûha te’kul fî ardıllâhi ve lâ temessûhâ bi sûin fe ye’huzekum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ve Semûd’a kardeşleri Sâlih'i; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'ndan başka; muhakkak geldi sizlere bir beyanat620 Rabbinizden4; bu dişi devesi672 Allah'ın sizlere bir ayetidir287; öyle ki bırakın onu (dişi deveyi) yesin Allah'ın yerinde; ve temas etmeyin ona (dişi deveye) bir kötülükle; öyle ki yakalar sizleri elim bir azap."

Ahmed Samira Çevirisi

73 And to Thamud/a pre-Islamic Arab tribe that could have been in Hegaz, (We sent) their brother Saleh, he said: "My nation, worship God, (there) is no God for you from other than Him, an evidence had come to you from your Lord, this (is) God’s female camel for you (as) a sign/evidence , so leave it eat in God’s ground/earth/land, and do not touch it with evil/harm , so (then a) painful torture takes/punishes you."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ila ve وَإِلَىٰ -
2 semude Semud’a ثَمُودَ -
3 ehahum kardeşleri أَخَاهُمْ اخو
4 salihen Salih'i صَالِحًا صلح
5 kale dedi قَالَ قول
6 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
7 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
8 llahe Allah'a اللَّهَ -
9 ma yoktur مَا -
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 min hiçbir مِنْ -
12 ilahin ilâh إِلَٰهٍ اله
13 gayruhu O'ndan başka غَيْرُهُ غير
14 kad muhakkak قَدْ -
15 ca'etkum gelsi sizlere جَاءَتْكُمْ جيا
16 beyyinetun bir beyanat بَيِّنَةٌ بين
17 min مِنْ -
18 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
19 hazihi budur هَٰذِهِ -
20 nakatu dişi devesi نَاقَةُ نوق
21 llahi Allah'ın اللَّهِ -
22 lekum sizlere لَكُمْ -
23 ayeten bir ayet (olarak) ايَةً ايي
24 fezeruha öyle ki bırakın onu (dişi deveyi) فَذَرُوهَا وذر
25 te'kul yesin تَأْكُلْ اكل
26 fi فِي -
27 erdi yerde أَرْضِ ارض
28 llahi Allah'ın اللَّهِ -
29 ve la ve وَلَا -
30 temessuha temas etmeyin ona تَمَسُّوهَا مسس
31 bisu'in bir kötülükle بِسُوءٍ سوا
32 feye'huzekum öyle ki yakalar sizleri فَيَأْخُذَكُمْ اخذ
33 azabun bir azab عَذَابٌ عذب
34 elimun bir elim أَلِيمٌ الم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Allah'ın dişi devesi. Kavram 672

672 Semûd kavmine verilen bir ayettir; mucizedir. Allah'ın bir malı, bir evi, bir hayvanı asla olmaz. Evrenin her şeyi zaten O'nundur. Anlarız ki bir şeyin Yüce Allah'a ait olduğunun vurgulanması onun kamuya, topluma ait olmasındandır. Hiç kimseye, hiçbir şahsa ait olmayan şey demektir. Allah'ın evi, Allah'ın dişi devesi, Allah'a ait olan ganimetler bu şekilde okunmalıdır.Anlarız ki bu dişi deve bir mucizedir. Muhtemel ki kendi başına gezinen, Yüce Allah'ın yeri olan kamuya ait arazilerde beslenen bu dişi deve ihtiyaç sahipleri için bol miktarda süt vermektedir. 7:73 ayetinde deveye kötülükle temas edilmemesi vurgulanmıştır. Anlarız ki bu deveye iyilik amaçlı olarak temas edilmektedir. Belirli aralıklarla sütü alınıp dağıtılmaktadır.

7. A'râf Suresi

Ayet 85

Arapça Metin (Harekeli)

1039|7|85|وَإِلَىٰ مَدْيَنَ أَخَاهُمْ شُعَيْبًا قَالَ يَٰقَوْمِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُۥ قَدْ جَآءَتْكُم بَيِّنَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ فَأَوْفُوا۟ ٱلْكَيْلَ وَٱلْمِيزَانَ وَلَا تَبْخَسُوا۟ ٱلنَّاسَ أَشْيَآءَهُمْ وَلَا تُفْسِدُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ بَعْدَ إِصْلَٰحِهَا ذَٰلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1039|7|85|والي مدين اخاهم شعيبا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره قد جاتكم بينه من ربكم فاوفوا الكيل والميزان ولا تبخسوا الناس اشياهم ولا تفسدوا في الارض بعد اصلحها ذلكم خير لكم ان كنتم مومنين

Latin Literal

85. Ve ilâ medyene ehâhum şuaybâ kâle yâ kavmi’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruhu kad câetkum beyyinetun min rabbikum fe evfûl keyle vel mîzâne ve lâ tebhasûn nâse eşyâehum ve lâ tufsidû fîl ardı ba’de ıslahıhâ zâlikum hayrun lekum in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve Medyen'e kardeşleri Şuayb'i; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'ndan başka; muhakkak geldi sizlere bir beyanat620 Rabbinizden4; öyle ki tamamlayın ölçüyü650 ve mizanı650; ve eksiltmeyin insanların eşyalarını; fesat265 çıkarmayın yerde onun ıslahı360 sonrasında; işte sizleredir; bir hayırdır sizlere; eğer olduysanız müminler27."

Ahmed Samira Çevirisi

85 And to Madya/an ancient city, that could have been by the Red Sea, (We sent) their brother Shu’aib, he said: "My nation, worship God, (there is) no God for you from other than Him, an evidence had come to you from your Lord, so fulfill/complete the measuring/weighing device, and the scale/measuring instrument , and do not reduce/cheat the people (from) their things, and do not corrupt/disorder in the earth/Planet Earth, (from) after its correction/repairment, that (is) better for you, if you were believing."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ila ve وَإِلَىٰ -
2 medyene Medyen'e مَدْيَنَ -
3 ehahum kardeşleri أَخَاهُمْ اخو
4 şuayben Şuayb'i شُعَيْبًا -
5 kale dedi قَالَ قول
6 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
7 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
8 llahe Allah'a اللَّهَ -
9 ma yoktur مَا -
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 min hiçbir مِنْ -
12 ilahin ilâh إِلَٰهٍ اله
13 gayruhu O'ndan başka غَيْرُهُ غير
14 kad muhakkak قَدْ -
15 ca'etkum geldi sizlere جَاءَتْكُمْ جيا
16 beyyinetun bir beyanat بَيِّنَةٌ بين
17 min مِنْ -
18 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
19 feevfu öyle ki tamamlayın فَأَوْفُوا وفي
20 l-keyle ölçüyü الْكَيْلَ كيل
21 velmizane ve mizanı وَالْمِيزَانَ وزن
22 ve la ve وَلَا -
23 tebhasu eksiltmeyin تَبْخَسُوا بخس
24 n-nase insanların النَّاسَ نوس
25 eşya'ehum eşyalarını أَشْيَاءَهُمْ شيا
26 ve la وَلَا -
27 tufsidu fesat çıkarmayın تُفْسِدُوا فسد
28 fi فِي -
29 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
30 bea'de sonrasında بَعْدَ بعد
31 islahiha ıslahı onun إِصْلَاحِهَا صلح
32 zalikum işte sizlersiniz ذَٰلِكُمْ -
33 hayrun bir hayır خَيْرٌ خير
34 lekum sizlere لَكُمْ -
35 in eğer إِنْ -
36 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
37 mu'minine müminler مُؤْمِنِينَ امن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Fesat çıkarmak Kavram 265

265 Hak/gerçek olmadığı halde yalanla, yanlışla, hileyle, aldatmayla, manipülasyonla, yanlış yönlendirmeyle kargaşaya, karışıklığa neden olmak.

Islah/ıslah Kavram 360

360 İyileştirme, düzeltme.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Ölçüyü ve mizanı eşitlikle yapmak. Kavram 650

650 Mizan tartı/terazi demektir. Sadece fiziksel tartıları değil beyinde gerçekleşen her türlü tartıyı da işaret eder. Beyinde kurulan tartıda/terazide her zaman eşitlik gözetilmelidir. Ölçü de eşitlikle yapılmalıdır. Yine beyinde yapılan her türlü ölçme, değerini belirleme işlemi eşitlikle yapılmalıdır.

10. Yunus Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

1380|10|18|وَيَعْبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ مَا لَا يَضُرُّهُمْ وَلَا يَنفَعُهُمْ وَيَقُولُونَ هَٰٓؤُلَآءِ شُفَعَٰٓؤُنَا عِندَ ٱللَّهِ قُلْ أَتُنَبِّـُٔونَ ٱللَّهَ بِمَا لَا يَعْلَمُ فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَلَا فِى ٱلْأَرْضِ سُبْحَٰنَهُۥ وَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1380|10|18|ويعبدون من دون الله ما لا يضرهم ولا ينفعهم ويقولون هولا شفعونا عند الله قل اتنبون الله بما لا يعلم في السموت ولا في الارض سبحنه وتعلي عما يشركون

Latin Literal

18. Ve ya’budûne min dûnillâhi mâ lâ yedurruhum ve lâ yenfeuhum ve yekûlûne hâulâi şufeâunâ indallâh(indallâhi), kul e tunebbiûnâllâhe bimâ lâ ya’lemu fîs semâvâti ve lâ fîl ard(ardı), subhânehu ve teâlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Ve kulluk46 ederler Allah'ı astından zarar veremeyene onlara ve de menfaat sağlayamayana onlara; ve derler: "Bunlar şefâatçilerimizdir114 Allah'ın indinde/katında"; de ki: "Haber mi verirsiniz Allah'a bilmediğini göklerde162 ve ne de yerde? Subhân’dır7 O; ve yücelmiştir şirk71 koştuklarından."

Ahmed Samira Çevirisi

18 And they worship from other than God what does not harm them and nor benefit them, and they say: "Those (are) our mediators at God." Say: "Do you inform God with what He does not know in the skies/space and nor in the earth/Planet Earth?" His praise/glory and high, mighty, exalted and dignified from what they share/make partners (with God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yea'budune ve kulluk ederler وَيَعْبُدُونَ عبد
2 min مِنْ -
3 duni astından دُونِ دون
4 llahi Allah'ı اللَّهِ -
5 ma مَا -
6 la لَا -
7 yedurruhum zarar veremeyene onlara يَضُرُّهُمْ ضرر
8 ve la ve وَلَا -
9 yenfeuhum menfaat sağlayamana onlara يَنْفَعُهُمْ نفع
10 ve yekulune ve derler وَيَقُولُونَ قول
11 ha'ula'i bunlar هَٰؤُلَاءِ -
12 şufeaa'una şefaatçilerimizdir شُفَعَاؤُنَا شفع
13 inde indinde/katında عِنْدَ عند
14 llahi Allah اللَّهِ -
15 kul de ki قُلْ قول
16 etunebbiune haber mi verir siniz أَتُنَبِّئُونَ نبا
17 llahe Allah'a اللَّهَ -
18 bima بِمَا -
19 la لَا -
20 yea'lemu bilmediğini يَعْلَمُ علم
21 fi فِي -
22 s-semavati göklerde السَّمَاوَاتِ سمو
23 ve la ve ne de وَلَا -
24 fi فِي -
25 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
26 subhanehu Sunhân’dır O سُبْحَانَهُ سبح
27 ve teaala ve yüceldi وَتَعَالَىٰ علو
28 amma عَمَّا -
29 yuşrikune şirk koştuklarına يُشْرِكُونَ شرك

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Subhân Kavram 7

7 Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Şefâat Kavram 114

114 Yargılama esnasında araya girip müdahale etmek. Şefâat kavramı şeytânın en büyük aldatmacasıdır. Şefâatin tamamı Yüce Allah'a aittir. O'nun astından şefâatçiler ummak/beklenti içine girmek şirktir. Müşriklerin yani Yüce Allah'a ortak koşan kimselerin ortak özelliklerinden bir tanesi Yüce Allah'ın katında/indinde Yüce Allah'ın astından şeyleri şefâatçiler olarak beklemektir (10:18). Peygamberlerin, ölmüş insanların, şeyhlerin, imamların ahirette şefâatçiler olacağına iman etmek büyük bir şirktir ve affı yoktur. Şeytanın en büyük tuzağı: Şefâat aldatmacası

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

10. Yunus Suresi

Ayet 28

Arapça Metin (Harekeli)

1390|10|28|وَيَوْمَ نَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشْرَكُوا۟ مَكَانَكُمْ أَنتُمْ وَشُرَكَآؤُكُمْ فَزَيَّلْنَا بَيْنَهُمْ وَقَالَ شُرَكَآؤُهُم مَّا كُنتُمْ إِيَّانَا تَعْبُدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1390|10|28|ويوم نحشرهم جميعا ثم نقول للذين اشركوا مكانكم انتم وشركاوكم فزيلنا بينهم وقال شركاوهم ما كنتم ايانا تعبدون

Latin Literal

28. Ve yevme nahsuruhum cemîan summe nekûlu lillezîne eşrekû mekânekum entum ve şurekâukum, fe zeyyelnâ beynehum, ve kâle şurekâuhum mâ kuntum iyyânâ ta’budûn(ta’budûne).

Türkçe Çeviri

Ve gündür (ki) haşrederiz556 onları topluca; sonra deriz şirk71 koşmuş kimselere: "Mekanlarınıza* sizler ve şirk71 koştuklarınız"; öyle ki ayırdık aralarını; ve dediler şirk71 koştukları: "Olmuş değildiniz bizlere kulluk46 ediyor."

Ahmed Samira Çevirisi

28 And a day We gather them all/all together , then We say to those who shared/made partners (with God): "Your place/position, you and your partners (with God)." So We separated/dispersed between them, and their partners (with God) said: "You were not us worshipping."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yevme ve gündür (ki) وَيَوْمَ يوم
2 nehşuruhum haşrederiz onları نَحْشُرُهُمْ حشر
3 cemian topluca جَمِيعًا جمع
4 summe sonra ثُمَّ -
5 nekulu deriz نَقُولُ قول
6 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
7 eşraku şirk koşmuş أَشْرَكُوا شرك
8 mekanekum mekanlarınıza مَكَانَكُمْ كون
9 entum sizler أَنْتُمْ -
10 ve şuraka'ukum ve şirk koştuklarınız وَشُرَكَاؤُكُمْ شرك
11 fezeyyelna öyle ki ayırdık فَزَيَّلْنَا زيل
12 beynehum aralarını بَيْنَهُمْ بين
13 ve kale ve dediler وَقَالَ قول
14 şuraka'uhum şirk koştukları شُرَكَاؤُهُمْ شرك
15 ma değildiniz مَا -
16 kuntum olmuş كُنْتُمْ كون
17 iyyana bizlere إِيَّانَا -
18 tea'budune kulluk ediyorlar تَعْبُدُونَ عبد

Notlar

Not 1

*Haydi mekanlarınıza!

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

10. Yunus Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

1391|10|29|فَكَفَىٰ بِٱللَّهِ شَهِيدًۢا بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ إِن كُنَّا عَنْ عِبَادَتِكُمْ لَغَٰفِلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1391|10|29|فكفي بالله شهيدا بيننا وبينكم ان كنا عن عبادتكم لغفلين

Latin Literal

29. Fe kefâ billâhi şehîden beynenâ ve beynekum in kunnâ an ibâdetikum le gâfilîn(gâfilîne).

Türkçe Çeviri

"Öyle ki kâfi geldi/yetti Allah bir şahit/tanık (olarak) aramızda ve aranızda ki olduk kulluğunuzdan46 mutlak gâfiller310."

Ahmed Samira Çevirisi

29 So enough/sufficient with God (as) a witness/testifier between us and between you, if we were about your worshipping ignoring/neglecting (E).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fekefa öyle ki kafi geldi/yetti فَكَفَىٰ كفي
2 billahi Allah بِاللَّهِ -
3 şehiden bir şahit/tanık شَهِيدًا شهد
4 beynena aramızda بَيْنَنَا بين
5 ve beynekum ve aranızda وَبَيْنَكُمْ بين
6 in ki إِنْ -
7 kunna olduk كُنَّا كون
8 an عَنْ -
9 ibadetikum kulluğunuzdan عِبَادَتِكُمْ عبد
10 legafiline mutlak gafiller لَغَافِلِينَ غفل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Gâfil, gâfil. Kavram 310

310 Aymaz, bilmez, farkında olmayan.

10. Yunus Suresi

Ayet 104

Arapça Metin (Harekeli)

1466|10|104|قُلْ يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ إِن كُنتُمْ فِى شَكٍّ مِّن دِينِى فَلَآ أَعْبُدُ ٱلَّذِينَ تَعْبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ وَلَٰكِنْ أَعْبُدُ ٱللَّهَ ٱلَّذِى يَتَوَفَّىٰكُمْ وَأُمِرْتُ أَنْ أَكُونَ مِنَ ٱلْمُؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1466|10|104|قل يايها الناس ان كنتم في شك من ديني فلا اعبد الذين تعبدون من دون الله ولكن اعبد الله الذي يتوفيكم وامرت ان اكون من المومنين

Latin Literal

104. Kul yâ eyyuhen nâsu in kuntum fî şekkin min dînî,fe lâ a’budullezîne ta’budûne min dûnillâhi, ve lâkin a’budullâhellezî yeteveffâkum, ve umirtu en ekûne minel mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey insanlar! Eğer olduysanız bir kuşkuda dinimden437; öyle ki kulluk46 etmem kimselere (ki) kulluk46 edersiniz Allah’ın astından; velakin/fakat kulluk46 ederim Allah'a; vefat ettirene sizleri; ve emrolundum ki olurum müminlerden27."

Ahmed Samira Çevirisi

104 Say: "You, you the people, if you were in doubt/suspicion of/from my religion, so I do not worship those whom you worship from other than God, and but I worship God who makes you die, and I was ordered/commanded that I be from the believers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
3 n-nasu insanlar النَّاسُ نوس
4 in eğer إِنْ -
5 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
6 fi فِي -
7 şekkin bir kuşkuda شَكٍّ شكك
8 min مِنْ -
9 dini dinimden دِينِي دين
10 fela öyle ki فَلَا -
11 ea'budu kulluk etmem أَعْبُدُ عبد
12 ellezine kimselere (ki) الَّذِينَ -
13 tea'budune kulluk edersiniz تَعْبُدُونَ عبد
14 min مِنْ -
15 duni astından دُونِ دون
16 llahi Allah’ın اللَّهِ -
17 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
18 ea'budu kulluk ederim أَعْبُدُ عبد
19 llahe Allah'a اللَّهَ -
20 llezi الَّذِي -
21 yeteveffakum vefat ettirene sizleri يَتَوَفَّاكُمْ وفي
22 ve umirtu ve emrolundum وَأُمِرْتُ امر
23 en ki أَنْ -
24 ekune olurum أَكُونَ كون
25 mine مِنَ -
26 l-mu'minine müminlerden الْمُؤْمِنِينَ امن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Allah'ın dini. Kavram 437

437 İslam. Sadece kutsal kitaplara teslim olma. Kutsal kitaplar haricinde dinde kaynak kabul etmemek. Kutsal kitaplarda ne varsa uymak. Kutsal kitapların astından hadis/söylenti kitapları edinmemek. Kur'an'ı terk edilmiş bırakmamak.

10. Yunus Suresi

Ayet 107

Arapça Metin (Harekeli)

1469|10|107|وَإِن يَمْسَسْكَ ٱللَّهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُۥٓ إِلَّا هُوَ وَإِن يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَآدَّ لِفَضْلِهِۦ يُصِيبُ بِهِۦ مَن يَشَآءُ مِنْ عِبَادِهِۦ وَهُوَ ٱلْغَفُورُ ٱلرَّحِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1469|10|107|وان يمسسك الله بضر فلا كاشف له الا هو وان يردك بخير فلا راد لفضله يصيب به من يشا من عباده وهو الغفور الرحيم

Latin Literal

107. Ve in yemseskallâhu bidurrin fe lâ kâşife lehu illâ hû(hûve), ve in yuridke bi hayrin fe lâ râdde li fadlih(fadlihi), yusîbu bihî men yeşâu min ibâdih(ibâdihi), ve huvel gafûrur râhîm(râhîmu).

Türkçe Çeviri

Ve eğer temas ettirse sana Allah bir zararı; öyle ki olmaz kâşif* ona** O’nun*** dışında; ve eğer dilerse**** sana bir hayrı; öyle ki olmaz reddeden***** fazlını202 O’nun***; isabet ettirir**** onu****** kullarından46 dilediği kimseye; ve O**** Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

107 And if God touches you with harm, so (there is) no remover/uncoverer (reliever) to it except Him, and if He wants/wills/intends you with goodness/generosity , so (there is) no returner for His grace/favour/blessing, He strikes/hits with it whom He wills/wants from His worshippers/slaves, and He is the forgiving, the merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve eğer وَإِنْ -
2 yemseske temas ettirse sana يَمْسَسْكَ مسس
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 bidurrin bir zararı بِضُرٍّ ضرر
5 fela öyle ki olmaz فَلَا -
6 kaşife kaşif كَاشِفَ كشف
7 lehu ona لَهُ -
8 illa dışında إِلَّا -
9 huve O’nun هُوَ -
10 ve in ve eğer وَإِنْ -
11 yuridke dilerse sana يُرِدْكَ رود
12 bihayrin bir hayrı بِخَيْرٍ خير
13 fela öyle ki olmaz فَلَا -
14 radde reddeden رَادَّ ردد
15 lifedlihi fazlını O’nun لِفَضْلِهِ فضل
16 yusibu isabet ettirir يُصِيبُ صوب
17 bihi onu بِهِ -
18 men kimseye مَنْ -
19 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
20 min مِنْ -
21 ibadihi kullarından عِبَادِهِ عبد
22 ve huve ve O وَهُوَ -
23 l-gafuru Gafûr’dur الْغَفُورُ غفر
24 r-rahimu Rahîm’dir الرَّحِيمُ رحم

Notlar

Not 1

*Kurtulmanın yollarını keşfeden.**Zarara.***Allah'ın.****Allah.*****Geri döndüren.******Fazlı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

11. Hûd Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

1473|11|2|أَلَّا تَعْبُدُوٓا۟ إِلَّا ٱللَّهَ إِنَّنِى لَكُم مِّنْهُ نَذِيرٌ وَبَشِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1473|11|2|الا تعبدوا الا الله انني لكم منه نذير وبشير

Latin Literal

2. Ellâ ta’budû illallâh(illallâhe), innenî lekum minhu nezîrun ve beşîr(beşîrun).

Türkçe Çeviri

Ki kulluk46 etmeyin Allah’ın dışında; doğrusu ben* sizlere O’ndan** bir uyarıcıyım ve müjdeleyiciyim.

Ahmed Samira Çevirisi

2 That you not worship except God, that I am (E) to you from Him (a) warner/giver of notice, announcer of good news.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ella ki أَلَّا -
2 tea'budu kulluk etmeyin تَعْبُدُوا عبد
3 illa dışında إِلَّا -
4 llahe Allah’ın اللَّهَ -
5 inneni doğrusu ben إِنَّنِي -
6 lekum sizlere لَكُمْ -
7 minhu O’ndan مِنْهُ -
8 nezirun bir uyarıcıyım نَذِيرٌ نذر
9 ve beşirun ve bir müjdeleyiciyim وَبَشِيرٌ بشر

Notlar

Not 1

*Cibrîl. Kur'an şerefli bir elçi olan Cibrîl'in sözüdür. Yüce Allah'ın ayetlerini Yüce Allah adına Kur'an olarak resûl Muhammed'in kalp ve beyin sinir hücrelerine indirmiştir. Yüce Rabbimiz Cibrîl'in konuşmasının da Kur'an'da olmasını dilemiştir.**Allah'tan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

11. Hûd Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

1497|11|26|أَن لَّا تَعْبُدُوٓا۟ إِلَّا ٱللَّهَ إِنِّىٓ أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ أَلِيمٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1497|11|26|ان لا تعبدوا الا الله اني اخاف عليكم عذاب يوم اليم

Latin Literal

26. En lâ ta’budû illallâh(illallâhe), innî ehâfu aleykum azâbe yevmin elîm(elîmin).

Türkçe Çeviri

Ki kulluk46 etmeyin Allah'ın dışında; doğrusu ben korkarım üzerinize (olan) elim/acıklı bir günün azabından.

Ahmed Samira Çevirisi

26 That do not worship except God, that I, I fear on you a painful day’s torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 en ki أَنْ -
2 la لَا -
3 tea'budu kulluk etmeyin تَعْبُدُوا عبد
4 illa dışında إِلَّا -
5 llahe Allah’ın اللَّهَ -
6 inni doğrusu ben إِنِّي -
7 ehafu korkarım أَخَافُ خوف
8 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
9 azabe azabın عَذَابَ عذب
10 yevmin bir günün يَوْمٍ يوم
11 elimin elim/acıklı أَلِيمٍ الم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

11. Hûd Suresi

Ayet 50

Arapça Metin (Harekeli)

1521|11|50|وَإِلَىٰ عَادٍ أَخَاهُمْ هُودًا قَالَ يَٰقَوْمِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُۥٓ إِنْ أَنتُمْ إِلَّا مُفْتَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1521|11|50|والي عاد اخاهم هودا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره ان انتم الا مفترون

Latin Literal

50. Ve ilâ âdin ehâhum hûdâ(hûden), kâle yâ kavmi’budullâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), in entum illâ mufterûn(mufterûne).

Türkçe Çeviri

Ve Âd’adır kardeşleri Hûd; dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiç bir ilâh74 O'ndan başka ki sizler ancak iftira883 atanlarsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

50 And to Aad, their brother Hoodan/Hood, he said: "You (my) nation, worship God (there is) not for you from a God other than Him, that you are except fabricators/cutters and splitters.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ila ve وَإِلَىٰ -
2 aadin Ad’a عَادٍ عود
3 ehahum kardeşleri أَخَاهُمْ اخو
4 huden Hûd'u هُودًا هود
5 kale dedi قَالَ قول
6 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
7 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
8 llahe Allah'a اللَّهَ -
9 ma yoktur مَا -
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 min hiç bir مِنْ -
12 ilahin ilah إِلَٰهٍ اله
13 gayruhu O'ndan başka غَيْرُهُ غير
14 in ki إِنْ -
15 entum sizler أَنْتُمْ -
16 illa ancak إِلَّا -
17 mufterune iftira atanlarsınız مُفْتَرُونَ فري

Notlar

Not 1

*Hûd.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

11. Hûd Suresi

Ayet 61

Arapça Metin (Harekeli)

1532|11|61|وَإِلَىٰ ثَمُودَ أَخَاهُمْ صَٰلِحًا قَالَ يَٰقَوْمِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُۥ هُوَ أَنشَأَكُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ وَٱسْتَعْمَرَكُمْ فِيهَا فَٱسْتَغْفِرُوهُ ثُمَّ تُوبُوٓا۟ إِلَيْهِ إِنَّ رَبِّى قَرِيبٌ مُّجِيبٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1532|11|61|والي ثمود اخاهم صلحا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره هو انشاكم من الارض واستعمركم فيها فاستغفروه ثم توبوا اليه ان ربي قريب مجيب

Latin Literal

61. Ve ilâ semûde ehâhum sâlihâ(sâlihan), kâle yâ kavmi’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), huve enşeekum minel ardı vesta’merekum fîhâ festâgfirûhu summe tûbû ileyh(ileyhi), inne rabbî karîbun mucîb(mucîbun).

Türkçe Çeviri

Ve Semûd'adır kardeşleri Sâlih; dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'ndan başka; O (ki) inşa etti sizleri yerden**; ve yaşam oluşturdu orada***; öyle ki mağfiret319 dileyin; sonra tevbe33 edin O'na; doğrusu Rabbim4 bir yakındır cevaplayana****.

Ahmed Samira Çevirisi

61 And to Thamud their brother Saleh, He said: "You (my) nation worship God, (there is) not for you from a God other than Him, He created you in the Earth , and He made you inhabit/populate in it, so ask Him for forgiveness, then repent to Him, that my Lord (is) near/close answering/replying."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ila ve وَإِلَىٰ -
2 semude Semûd’adır ثَمُودَ -
3 ehahum kardeşleri أَخَاهُمْ اخو
4 salihen Sâlih صَالِحًا صلح
5 kale dedi قَالَ قول
6 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
7 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
8 llahe Allah'a اللَّهَ -
9 ma yoktur مَا -
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 min hiçbir مِنْ -
12 ilahin ilâh إِلَٰهٍ اله
13 gayruhu O'ndan başka غَيْرُهُ غير
14 huve O (ki) هُوَ -
15 enşeekum inşa etti sizleri أَنْشَأَكُمْ نشا
16 mine مِنَ -
17 l-erdi yerden الْأَرْضِ ارض
18 vestea'merakum ve yaşam oluşturdu sizlere وَاسْتَعْمَرَكُمْ عمر
19 fiha orada فِيهَا -
20 festegfiruhu öyle ki mağfiret dileyin O’na فَاسْتَغْفِرُوهُ غفر
21 summe sonra ثُمَّ -
22 tubu tevbe edin تُوبُوا توب
23 ileyhi O’na إِلَيْهِ -
24 inne doğrusu إِنَّ -
25 rabbi Rabbim رَبِّي ربب
26 karibun bir yakındır قَرِيبٌ قرب
27 mucibun cevaplayana مُجِيبٌ جوب

Notlar

Not 1

*Sâlih.**Yeryüzünden.***Yerde.****Rablerinin çağrısına cevap verene yakındır. Tek tanrıcılara yakındır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

11. Hûd Suresi

Ayet 62

Arapça Metin (Harekeli)

1533|11|62|قَالُوا۟ يَٰصَٰلِحُ قَدْ كُنتَ فِينَا مَرْجُوًّا قَبْلَ هَٰذَآ أَتَنْهَىٰنَآ أَن نَّعْبُدَ مَا يَعْبُدُ ءَابَآؤُنَا وَإِنَّنَا لَفِى شَكٍّ مِّمَّا تَدْعُونَآ إِلَيْهِ مُرِيبٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1533|11|62|قالوا يصلح قد كنت فينا مرجوا قبل هذا اتنهينا ان نعبد ما يعبد اباونا واننا لفي شك مما تدعونا اليه مريب

Latin Literal

62. Kâlû yâ sâlihu kad kunte fînâ mercuvven kable hâzâ e tenhânâ en na’bude mâ ya’budu âbâunâ ve innenâ le fî şekkin mimmâ ted’ûnâ ileyhi murîb(murîbin).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Ey Sâlih! Muhakkak olmuştun içimizde umut beslenen öncesi bunun; menedersin mi bizleri ki kulluk46 ederiz babalarımızın/atalarımızın693 kulluk46 ettiğine; doğrusu biz mutlak içindeyiz bir kuşku davet ettiğinden bizleri (ki) bir şüphelidir kendisi."

Ahmed Samira Çevirisi

62 They Said: "You Saleh, you had been between us promising/hoped for before this, do you forbid/prevent us that we worship what our fathers worship? And that we truly (are) in (E) doubtful/suspicious doubt/suspicion from what you call us to it."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalu dediler قَالُوا قول
2 ya salihu ey Sâlih يَا صَالِحُ صلح
3 kad muhakkak قَدْ -
4 kunte olmuştun كُنْتَ كون
5 fina içimizde فِينَا -
6 mercuvven bir umut beslenen مَرْجُوًّا رجو
7 kable öncesi قَبْلَ قبل
8 haza bunun هَٰذَا -
9 etenhana menedersin mi bizleri أَتَنْهَانَا نهي
10 en ki أَنْ -
11 nea'bude kulluk ederiz نَعْبُدَ عبد
12 ma مَا -
13 yea'budu kulluk ettiğine يَعْبُدُ عبد
14 aba'una babalarımızın/atalarımızın ابَاؤُنَا ابو
15 ve innena doğrusu biz وَإِنَّنَا -
16 lefi mutlak içindeyiz لَفِي -
17 şekkin bir kuşku شَكٍّ شكك
18 mimma مِمَّا -
19 ted'una davet ettiğinden bizleri تَدْعُونَا دعو
20 ileyhi kendisine إِلَيْهِ -
21 muribin bir şüpheli (olan) مُرِيبٍ ريب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Müşriklerin bir özelliği; Yüce Allah'ın kendi sapkın dinlerini emrettiğine samimiyetle inanmaları. Atalar/babalar dinine körü köküne itaat etmeleri. Kavram 693

693 7:28 ayetinde müşriklerin bir özelliği işaret edilmektedir. Müşrikler yaptıkları çirkin aşırılıklara karşı "Bulduk babalarımızı/atalarımızı onun üzerinde; ve Allah emretti bize onu" demektedirler. Anlaşılır ki bu kimseler uyduruk atalar/babalar dinini Yüce Allah'ın emrettiğini, bu uyduruk dinin Yüce Allah'tan geldiğine iman etmektedir. Tıpkı günümüzde uyduruk, tamamı zana olan, çirkin aşırılıklar içeren mezheplere bölünmüş müşrikler gibi.

11. Hûd Suresi

Ayet 101

Arapça Metin (Harekeli)

1572|11|101|وَمَا ظَلَمْنَٰهُمْ وَلَٰكِن ظَلَمُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ فَمَآ أَغْنَتْ عَنْهُمْ ءَالِهَتُهُمُ ٱلَّتِى يَدْعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ مِن شَىْءٍ لَّمَّا جَآءَ أَمْرُ رَبِّكَ وَمَا زَادُوهُمْ غَيْرَ تَتْبِيبٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1572|11|101|وما ظلمنهم ولكن ظلموا انفسهم فما اغنت عنهم الهتهم التي يدعون من دون الله من شي لما جا امر ربك وما زادوهم غير تتبيب

Latin Literal

101. Ve mâ zalemnâhum ve lâkin zalemû enfusehum fe mâ agnet anhum âlihetuhumulletî yed’ûne min dûnillâhi min şey’in lemmâ câe emru rabbik(rabbike), ve mâ zâdûhum gayre tetbîb(tetbîbin).

Türkçe Çeviri

Ve zulmetmiş257 değiliz onlara; velakin/fakat zulmettiler257 nefislerine201; öyle ki ganiyleştirir* değildi onları Allah’ın astından kulluk46 ettikleri ilâhları74 hiç bir şey; ne zaman ki geldi (senin) Rabbinin4 emri200; ve ziyade etmiş değillerdi** onlara*** bir yıkım dışında.

Ahmed Samira Çevirisi

101 And We did not cause injustice/oppression to them, and but they caused injustice/oppression (to) themselves, so their gods which they call from other than God did not enrich/satisfy from a thing from them (their gods did not help them in any way or thing), when your Lord’s order/command came, and they did not increase them other than destruction/loss.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değiliz وَمَا -
2 zelemnahum zulmetmiş onlara ظَلَمْنَاهُمْ ظلم
3 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
4 zelemu zulmettiler ظَلَمُوا ظلم
5 enfusehum nefislerine أَنْفُسَهُمْ نفس
6 fema öyle ki değildi فَمَا -
7 egnet ganiyleştir أَغْنَتْ غني
8 anhum onlardan عَنْهُمْ -
9 alihetuhumu ilahları الِهَتُهُمُ اله
10 lleti الَّتِي -
11 yed'une kulluk ettikleri يَدْعُونَ دعو
12 min مِنْ -
13 duni astından دُونِ دون
14 llahi Allah’ın اللَّهِ -
15 min hiç bir مِنْ -
16 şey'in şey شَيْءٍ شيا
17 lemma ne zaman ki لَمَّا -
18 ca'e geldi جَاءَ جيا
19 emru emri أَمْرُ امر
20 rabbike (senin) Rabbinin رَبِّكَ ربب
21 ve ma ve değildi وَمَا -
22 zaduhum ziyade eder onlara زَادُوهُمْ زيد
23 gayra dışında غَيْرَ غير
24 tetbibin bir yıkım تَتْبِيبٍ تبب

Notlar

Not 1

*Zenginleştirir.**Sözde ilâhları.***Kendi nefislerine zulmetmiş; şirk koşmuş müşriklere.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

emir, emretmek Kavram 200

200 Buyurmak, talepte bulunmak, istekte bulunmak, nasihat etmek, buyruk, talep, istek, nasihat. Kur'an'daki emretmek kavramı zorla bir şeyi yaptırmak, yapılmadığında ceza vermek asla değildir.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

11. Hûd Suresi

Ayet 109

Arapça Metin (Harekeli)

1580|11|109|فَلَا تَكُ فِى مِرْيَةٍ مِّمَّا يَعْبُدُ هَٰٓؤُلَآءِ مَا يَعْبُدُونَ إِلَّا كَمَا يَعْبُدُ ءَابَآؤُهُم مِّن قَبْلُ وَإِنَّا لَمُوَفُّوهُمْ نَصِيبَهُمْ غَيْرَ مَنقُوصٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1580|11|109|فلا تك في مريه مما يعبد هولا ما يعبدون الا كما يعبد اباوهم من قبل وانا لموفوهم نصيبهم غير منقوص

Latin Literal

109. Fe lâ teku fî miryetin mimmâ ya’budu hâulâ’(hâulâi), mâ ya’budûne illâ kemâ ya’budu âbâuhum min kabl(kablu), ve innâ le muveffûhum nasîbehum gayre menkûs(menkûsin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki olmayın bir şüphede kulluk46 ettiğinden bunların*; kulluk46 eder değillerdir dışında kulluk46 ettiği gibi atalarının/babalarının önceden; ve doğrusu biz mutlak tastamamlarız onların nasiplerini olmaksızın bir eksiltilen.

Ahmed Samira Çevirisi

109 So do not be in doubt from what those worship, they do not worship except as their fathers worship(ed) from before, and that We are fulfilling/completing their share/fortune , not reduced/decreased .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fela öyle ki فَلَا -
2 teku olmayın تَكُ كون
3 fi فِي -
4 miryetin bir şüphede مِرْيَةٍ مري
5 mimma مِمَّا -
6 yea'budu kulluk ettiğinden يَعْبُدُ عبد
7 ha'ula'i bunların هَٰؤُلَاءِ -
8 ma değillerdir مَا -
9 yea'budune kulluk ederler يَعْبُدُونَ عبد
10 illa dışında إِلَّا -
11 kema كَمَا -
12 yea'budu kulluk ettiği gibi يَعْبُدُ عبد
13 aba'uhum atalarının/babalarının ابَاؤُهُمْ ابو
14 min مِنْ -
15 kablu önceden قَبْلُ قبل
16 ve inna ve doğrusu biz وَإِنَّا -
17 lemuveffuhum mutlak tastamamlarız onların لَمُوَفُّوهُمْ وفي
18 nesibehum nasiplerini نَصِيبَهُمْ نصب
19 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
20 menkusin bir eksiltilen مَنْقُوصٍ نقص

Notlar

Not 1

*Müşriklerin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

11. Hûd Suresi

Ayet 123

Arapça Metin (Harekeli)

1594|11|123|وَلِلَّهِ غَيْبُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَإِلَيْهِ يُرْجَعُ ٱلْأَمْرُ كُلُّهُۥ فَٱعْبُدْهُ وَتَوَكَّلْ عَلَيْهِ وَمَا رَبُّكَ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1594|11|123|ولله غيب السموت والارض واليه يرجع الامر كله فاعبده وتوكل عليه وما ربك بغفل عما تعملون

Latin Literal

123. Ve lillâhi gaybus semâvâti vel ardı ve ileyhi yurceul emru kulluhu fa’budhu ve tevekkel aleyh(aleyhi), ve mâ rabbuke bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve Allah’adır gaybı62 göklerin162 ve yerin; ve O'na* döndürülür emir351; her biri onun**; öyle ki kulluk46 et O’na*; ve tevekkül79 et O’na* karşı; ve değildir (senin) Rabbin4 yaptıklarınıza bir gâfil310.

Ahmed Samira Çevirisi

123 And to God (is) the skies’/space’s and the earth’s/Planet Earth’s unseen/surpernatural , and to Him the matter/affair all of it is returned, so worship Him, and rely/depend on Him, and your Lord is not with ignoring/neglecting/disregarding from what you make/do

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velillahi ve Allah’adır وَلِلَّهِ -
2 gaybu gaybı غَيْبُ غيب
3 s-semavati göklerin السَّمَاوَاتِ سمو
4 vel'erdi ve yerin وَالْأَرْضِ ارض
5 ve ileyhi ve O'na وَإِلَيْهِ -
6 yurceu döndürülür يُرْجَعُ رجع
7 l-emru emir الْأَمْرُ امر
8 kulluhu her biri onun كُلُّهُ كلل
9 fea'budhu öyle ki kulluk et O’na فَاعْبُدْهُ عبد
10 ve teve kkel ve tevekkül et وَتَوَكَّلْ وكل
11 aleyhi O’na karşı عَلَيْهِ -
12 ve ma ve değildir وَمَا -
13 rabbuke Rabbin رَبُّكَ ربب
14 bigafilin bir gafil بِغَافِلٍ غفل
15 amma عَمَّا -
16 tea'melune yaptıklarınızdan تَعْمَلُونَ عمل

Notlar

Not 1

*Allah'a.**Emrin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Tevekkül Kavram 79

79 Vekil olarak yetkilendirmek, atamak, vazifelendirmek.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Gâfil, gâfil. Kavram 310

310 Aymaz, bilmez, farkında olmayan.

Emir Kavram 351

351 İş ve oluş. Levh-i Mahfuzdaki (Holografik evren prensibi kapsamında evrenimizi bir üst boyuttan saran 2D zar) rakamlanmış bilginin sicimlere (bak. sicim teorisi) ruh aracılığıyla iletilmesi. Sicimle aldıkları bilgilerle titreşirler ve atom altı parçacıklar oluşur. Evrenimiz ışık hızında çalışan bir 3D yazıcı gibi bilgiden yaratılır, canlanır.

12. Yusuf Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

1618|12|24|وَلَقَدْ هَمَّتْ بِهِۦ وَهَمَّ بِهَا لَوْلَآ أَن رَّءَا بُرْهَٰنَ رَبِّهِۦ كَذَٰلِكَ لِنَصْرِفَ عَنْهُ ٱلسُّوٓءَ وَٱلْفَحْشَآءَ إِنَّهُۥ مِنْ عِبَادِنَا ٱلْمُخْلَصِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1618|12|24|ولقد همت به وهم بها لولا ان را برهن ربه كذلك لنصرف عنه السو والفحشا انه من عبادنا المخلصين

Latin Literal

24. Ve le kad hemmet bihî ve hemme bihâ, levlâ en reâ burhâne rabbih(rabbihi), kezâlike li nasrife anhus sûe vel fahşâ(fahşâe), innehu min ibâdinel muhlesîn(muhlesîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun ehemmiyet* verdi** ona***; ve ehemmiyet* verirdi**** ona***** şayet ki görmeseydi burhânı293 Rabbinin4; işte böyledir; çevirmek/uzak tutmak içindir ondan****** kötülüğü ve fahişeliği490; doğrusu o**** muhles934 kullarımızdandı46.

Ahmed Samira Çevirisi

24 And she had been intended/resolved with him, and he intended/resolved with her, where it not for that he saw/understood his Lord’s proof/evidence, and like that to send away/divert from him the bad/evil/harm and the enormous/atrocious deeds , that he truly is from Our worshippers/slaves, the faithful/loyal/devoted.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 hemmet ehemmiyet verdi هَمَّتْ همم
3 bihi ona بِهِ -
4 ve hemme ve ehemmiyet verirdi وَهَمَّ همم
5 biha ona بِهَا -
6 levla şayet لَوْلَا -
7 en ki أَنْ -
8 raa görmeseydi رَأَىٰ راي
9 burhane burhanını بُرْهَانَ برهن
10 rabbihi Rabbinin رَبِّهِ ربب
11 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
12 linesrife çevirmek/uzak tutmak içindir لِنَصْرِفَ صرف
13 anhu ondan عَنْهُ -
14 s-su'e kötülüğü السُّوءَ سوا
15 velfehşa'e ve fahişeliği وَالْفَحْشَاءَ فحش
16 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
17 min مِنْ -
18 ibadina kullarımızdandı عِبَادِنَا عبد
19 l-muhlesine muhles الْمُخْلَصِينَ خلص

Notlar

Not 1

*Önem vermek, ilgilenmek.**Kadın.***Yusuf'a.****Yûsuf.*****Kadına.******Yûsuf'tan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Burhân Kavram 293

293 Delil, kanıt, ispat, gösterim.

Fahişelik. Kavram 490

490 Sınırı aşmak. Evrensel kabuller olan marufun dışına çıkmak.

12. Yusuf Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

1634|12|40|مَا تَعْبُدُونَ مِن دُونِهِۦٓ إِلَّآ أَسْمَآءً سَمَّيْتُمُوهَآ أَنتُمْ وَءَابَآؤُكُم مَّآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بِهَا مِن سُلْطَٰنٍ إِنِ ٱلْحُكْمُ إِلَّا لِلَّهِ أَمَرَ أَلَّا تَعْبُدُوٓا۟ إِلَّآ إِيَّاهُ ذَٰلِكَ ٱلدِّينُ ٱلْقَيِّمُ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1634|12|40|ما تعبدون من دونه الا اسما سميتموها انتم واباوكم ما انزل الله بها من سلطن ان الحكم الا لله امر الا تعبدوا الا اياه ذلك الدين القيم ولكن اكثر الناس لا يعلمون

Latin Literal

40. Mâ ta’budûne min dûnihî illâ esmâen semmeytumûhâ entum ve âbâukum mâ enzelallâhu bihâ min sultân(sultânin), inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), emere ellâ ta’budû illâ iyyâh(iyyâhu), zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

"Kulluk46 eder değilsiniz O’nun* astından ancak ki isimlere** (ki) isimlendirdi** onları siz ve babalarınız/atalarınız; indirmiş değildir Allah onlara hiçbir sultân660; yoktur hüküm Allah’a (olan) dışında; emretti ki kulluk46 etmeyin O’nun* dışında; işte budur kıyam*** din; velakin/fakat insanların ekserisi/çoğu bilmezler."

Ahmed Samira Çevirisi

40 You do not worship from other than Him except names you named it, you and your fathers/forefathers, God did not descend with it from a proof/evidence , that the judgment/rule (is) except to God, He ordered/commanded that you not worship except (only) Him that (is) the religion the straight , and but most of the people do not know.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değilsiniz مَا -
2 tea'budune kulluk eder تَعْبُدُونَ عبد
3 min مِنْ -
4 dunihi astından O’nun دُونِهِ دون
5 illa ancak ki إِلَّا -
6 esma'en isimlere أَسْمَاءً سمو
7 semmeytumuha isimlendirdi onları سَمَّيْتُمُوهَا سمو
8 entum sizler أَنْتُمْ -
9 ve aba'ukum ve babalarınız/atalarınız وَابَاؤُكُمْ ابو
10 ma değildir مَا -
11 enzele indirmiş أَنْزَلَ نزل
12 llahu Allah اللَّهُ -
13 biha onlara بِهَا -
14 min hiçbir مِنْ -
15 sultanin sultan سُلْطَانٍ سلط
16 ini yoktur إِنِ -
17 l-hukmu hüküm الْحُكْمُ حكم
18 illa dışında إِلَّا -
19 lillahi Allah’a لِلَّهِ -
20 emera emretti أَمَرَ امر
21 ella ki أَلَّا -
22 tea'budu kulluk etmeyin تَعْبُدُوا عبد
23 illa dışında إِلَّا -
24 iyyahu O’nun إِيَّاهُ -
25 zalike işte budur ذَٰلِكَ -
26 d-dinu din الدِّينُ دين
27 l-kayyimu kıyamda الْقَيِّمُ قوم
28 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
29 eksera ekseri/çoğu أَكْثَرَ كثر
30 n-nasi insanların النَّاسِ نوس
31 la لَا -
32 yea'lemune bilmezler يَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Allah'ın.**Antik Mısır'ın sözde tanrıları. Çok sayıda isim uydurulmuştur. İnsanların kendi uydurdukları isimlerdir.***Dik, doğru, eğilmeyen.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Sultân, sultân. Kavram 660

660 Yetki, salahiyet, otorite.

14. İbrahim Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

1758|14|10|قَالَتْ رُسُلُهُمْ أَفِى ٱللَّهِ شَكٌّ فَاطِرِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ يَدْعُوكُمْ لِيَغْفِرَ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرَكُمْ إِلَىٰٓ أَجَلٍ مُّسَمًّى قَالُوٓا۟ إِنْ أَنتُمْ إِلَّا بَشَرٌ مِّثْلُنَا تُرِيدُونَ أَن تَصُدُّونَا عَمَّا كَانَ يَعْبُدُ ءَابَآؤُنَا فَأْتُونَا بِسُلْطَٰنٍ مُّبِينٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1758|14|10|قالت رسلهم افي الله شك فاطر السموت والارض يدعوكم ليغفر لكم من ذنوبكم ويوخركم الي اجل مسمي قالوا ان انتم الا بشر مثلنا تريدون ان تصدونا عما كان يعبد اباونا فاتونا بسلطن مبين

Latin Literal

10. Kâlet rusuluhum e fîllâhi şekkun fâtırıs semâvâti vel ard(ardı), yed’ûkum li yagfire lekum min zunûbikum ve yuahhırekum ilâ ecelin musemmâ(musemmen), kâlû in entum illâ beşerun mislunâ, turîdûne en tesuddûnâ ammâ kâne ya’budu âbâunâ fe’tûnâ bi sultânin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Dedi resûlleri418 onların: "Allah hakkında mıdır (sizlere) bir kuşku (ki) yarandır* gökleri162 ve yeri; davet eder/çağırır sizleri mağfiret319 etmeye üzerinize günahlarınızdan; ve öteler sizleri belirlenmiş bir ecele doğru?"; dediler: "Sizler değilsiniz bizim mislimiz870 dışında bir beşer432 (ki) arzularsınız ki çevrilerim kulluk eder46 olduğumuzdan babalarımızın/atalarımızın; öyle ki gelin bize apaçık bir sultânla660."

Ahmed Samira Çevirisi

10 Their messenger said: "Is (there) doubt/suspicion in God, creator/bringer to being (of) the skies/space and the earth/Planet Earth, He calls you to forgive for you from your crimes, and He delays you to (a) named/identified term/time?" They said: "That you are except humans similar/equal to us, you want/intend that you prevent/obstruct us from what our fathers were worshipping, so come to us/bring to us with a clear/evident proof/evidence ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalet dedi قَالَتْ قول
2 rusuluhum resûlleri onların رُسُلُهُمْ رسل
3 efi hakkında (edilir) mi? أَفِي -
4 llahi Allah اللَّهِ -
5 şekkun bir kuşku شَكٌّ شكك
6 fatiri yaran فَاطِرِ فطر
7 s-semavati gökleri السَّمَاوَاتِ سمو
8 vel'erdi ve yeri وَالْأَرْضِ ارض
9 yed'ukum davet eder sizleri يَدْعُوكُمْ دعو
10 liyegfira mağfiret etmeye لِيَغْفِرَ غفر
11 lekum üzerinize لَكُمْ -
12 min مِنْ -
13 zunubikum günahlarınızdan ذُنُوبِكُمْ ذنب
14 ve yu'ehhirakum ve öteler sizlere وَيُؤَخِّرَكُمْ اخر
15 ila doğru إِلَىٰ -
16 ecelin bir ecele أَجَلٍ اجل
17 musemmen bir belirlenmiş مُسَمًّى سمو
18 kalu dediler قَالُوا قول
19 in değilsiniz إِنْ -
20 entum sizler أَنْتُمْ -
21 illa dışında إِلَّا -
22 beşerun bir beşer بَشَرٌ بشر
23 misluna bizim mislimiz مِثْلُنَا مثل
24 turidune arzularsınız تُرِيدُونَ رود
25 en ki أَنْ -
26 tesudduna çevrilerim تَصُدُّونَا صدد
27 amma عَمَّا -
28 kane olduğumuzdan كَانَ كون
29 yea'budu kulluk eder يَعْبُدُ عبد
30 aba'una babalarımızın/atalarımızın ابَاؤُنَا ابو
31 fe'tuna öyle ki gelin bize فَأْتُونَا اتي
32 bisultanin bir sultanla بِسُلْطَانٍ سلط
33 mubinin apaçık مُبِينٍ بين

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın yaratması yarma, bölme üzerine kuruludur. Tekillikteki enerji şerefli Mikâil meleği tarafından Rabbinin emriyle ve izniyle evrenleri oluşturacak şekilde yarılmıştır, bölünmüştür.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Beşer Kavram 432

432 İnsanoğlu.

Sultân, sultân. Kavram 660

660 Yetki, salahiyet, otorite.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

15. Hicr Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

1840|15|40|إِلَّا عِبَادَكَ مِنْهُمُ ٱلْمُخْلَصِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1840|15|40|الا عبادك منهم المخلصين

Latin Literal

40. İllâ ıbâdeke minhumul muhlasîn(muhlasîne).

Türkçe Çeviri

"Dışındadır (senin) kulların46; onlardan* muhlis309 (olanlar)."

Ahmed Samira Çevirisi

40 Except Your worshippers/slaves from them, the faithful/loyal/devoted.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışındadır إِلَّا -
2 ibadeke kulların عِبَادَكَ عبد
3 minhumu onlardan مِنْهُمُ -
4 l-muhlesine muhlis (olanlar) الْمُخْلَصِينَ خلص

Notlar

Not 1

*Kullarından.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Muhlis Kavram 309

309 Halis, saf, katıksız olmuşlar.

15. Hicr Suresi

Ayet 49

Arapça Metin (Harekeli)

1849|15|49|نَبِّئْ عِبَادِىٓ أَنِّىٓ أَنَا ٱلْغَفُورُ ٱلرَّحِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1849|15|49|نبي عبادي اني انا الغفور الرحيم

Latin Literal

49. Nebbî’ ibâdî ennî enel gafûrur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Haber ver kullarıma46 ki ben; benim Gafûr20; Rahîm2.

Ahmed Samira Çevirisi

49 Inform My worshippers/slaves, that I, I am the forgiving , the merciful .

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

15. Hicr Suresi

Ayet 99

Arapça Metin (Harekeli)

1899|15|99|وَٱعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّىٰ يَأْتِيَكَ ٱلْيَقِينُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1899|15|99|واعبد ربك حتي ياتيك اليقين

Latin Literal

99. Va’bud rabbeke hattâ ye’tiyekel yakîn(yakînu).

Türkçe Çeviri

Ve kulluk46 et Rabbine4 ta ki gelir sana yakın299*.

Ahmed Samira Çevirisi

99 And worship your Lord, until the assurance/certainty (death) comes to you. 179

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vea'bud ve kulluk et وَاعْبُدْ عبد
2 rabbeke Rabbine رَبَّكَ ربب
3 hatta ta ki حَتَّىٰ -
4 ye'tiyeke gelir sana يَأْتِيَكَ اتي
5 l-yekinu yakîn الْيَقِينُ يقن

Notlar

Not 1

*Vefat.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Kesin, kesinleşmek, yakın Kavram 299

299 Kesin tanık olmak, kesinleşmek, %100 emin olmak, şüphesiz.

16. Nahl Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

1934|16|35|وَقَالَ ٱلَّذِينَ أَشْرَكُوا۟ لَوْ شَآءَ ٱللَّهُ مَا عَبَدْنَا مِن دُونِهِۦ مِن شَىْءٍ نَّحْنُ وَلَآ ءَابَآؤُنَا وَلَا حَرَّمْنَا مِن دُونِهِۦ مِن شَىْءٍ كَذَٰلِكَ فَعَلَ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَهَلْ عَلَى ٱلرُّسُلِ إِلَّا ٱلْبَلَٰغُ ٱلْمُبِينُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1934|16|35|وقال الذين اشركوا لو شا الله ما عبدنا من دونه من شي نحن ولا اباونا ولا حرمنا من دونه من شي كذلك فعل الذين من قبلهم فهل علي الرسل الا البلغ المبين

Latin Literal

35. Ve kâlellezîne eşrekû lev şâallâhu mâ abednâ min dûnihî min şey’in nahnu ve lâ âbâunâ ve lâ harremnâ min dûnihi min şey’(şey’in), kezâlike fe alellezîne min kablihim, fe hel aler rusuli illel belâgul mubîn(mubînu).

Türkçe Çeviri

Ve dedi şirk71 koşmuş kimseler: "Şayet dileseydi Allah kulluk46 etmiş değildik O'ndan* başka hiçbir şeye; bizler ve ne de babalarımız/atalarımız; ve haram etmezdik O’nun** astından hiçbir şeyi"; işte böyledir; faaliyet etti onlardan önceki kimseler (de); öyle ki değil mi ki resûllere418 karşıdır ancak apaçık belagat515?

Ahmed Samira Çevirisi

35 And those who shared/made partners (with God) said: "If God willed/wanted, we would not have worshipped from182other than Him from a thing, us and nor our fathers, and nor forbade/prohibited from other than Him from a thing." As/like that those from before them made/did, so is there on the messengers except the information/communication the clear/evident ?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 eşraku şirk koştular أَشْرَكُوا شرك
4 lev şayet لَوْ -
5 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
6 llahu Allah اللَّهُ -
7 ma değildik مَا -
8 abedna kulluk eder عَبَدْنَا عبد
9 min مِنْ -
10 dunihi O'ndan başka دُونِهِ دون
11 min hiçbir مِنْ -
12 şey'in bir şeye شَيْءٍ شيا
13 nehnu bizler نَحْنُ -
14 ve la ve ne de وَلَا -
15 aba'una atalarımız ابَاؤُنَا ابو
16 ve la ve وَلَا -
17 harramna haram etmezdik حَرَّمْنَا حرم
18 min مِنْ -
19 dunihi O’un astından دُونِهِ دون
20 min hiçbir مِنْ -
21 şey'in şeyi شَيْءٍ شيا
22 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
23 feale faaliyet etti فَعَلَ فعل
24 ellezine kimseler الَّذِينَ -
25 min مِنْ -
26 kablihim onlardan önce قَبْلِهِمْ قبل
27 fehel öyle ki midir فَهَلْ -
28 ala karşı عَلَى -
29 r-rusuli resûllere الرُّسُلِ رسل
30 illa dışında إِلَّا -
31 l-belagu belagat الْبَلَاغُ بلغ
32 l-mubinu apaçık الْمُبِينُ بين

Notlar

Not 1

*Allah'tan.**Allah'ın. Yüce Allah'ın kutsal kitaplarının astından kitaplara tabi olarak bazı şeyleri haram kılmak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Belagat Kavram 515

515 Bilgilendirme, mesaj, raporlama, duyuru, ilan, deklarasyon.

16. Nahl Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

1935|16|36|وَلَقَدْ بَعَثْنَا فِى كُلِّ أُمَّةٍ رَّسُولًا أَنِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ وَٱجْتَنِبُوا۟ ٱلطَّٰغُوتَ فَمِنْهُم مَّنْ هَدَى ٱللَّهُ وَمِنْهُم مَّنْ حَقَّتْ عَلَيْهِ ٱلضَّلَٰلَةُ فَسِيرُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ فَٱنظُرُوا۟ كَيْفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلْمُكَذِّبِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1935|16|36|ولقد بعثنا في كل امه رسولا ان اعبدوا الله واجتنبوا الطغوت فمنهم من هدي الله ومنهم من حقت عليه الضلله فسيروا في الارض فانظروا كيف كان عقبه المكذبين

Latin Literal

36. Ve le kad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni’budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâleh(dalâletu), fe sîrû fîl ardı fanzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn(mukezzibîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun* gönderdik** her bir ümmete305 bir resûl418 ki kulluk46 edin Allah'a ve kaçının tâğût442 (-tan) ; öyle ki onlardan kimini doğru yola kılavuzladı Allah; ve onlardan kiminin üzerlerine dalalet128 hakikatlaştı***; öyle ki dolaşın**** yerde; ve bakın nasıl oldu yalanlayanların196 akıbeti892.

Ahmed Samira Çevirisi

36 And We had sent in every nation a messenger: "That worship God and avoid/distance (yourselves from) the every thing worshipped other than God/idols ." So from them who God guided, and from them who the misguidance became certain/deserved on him, so walk/move in the earth/Planet Earth, so see/wonder about how was the liars’/deniers’ end/turn (result).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 beasna gönderdik بَعَثْنَا بعث
3 fi فِي -
4 kulli her bir كُلِّ كلل
5 ummetin ümmete أُمَّةٍ امم
6 rasulen bir resûl رَسُولًا رسل
7 eni ki أَنِ -
8 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
9 llahe Allah'a اللَّهَ -
10 vectenibu ve kaçının وَاجْتَنِبُوا جنب
11 t-tagute tâğût (-tan) الطَّاغُوتَ طغي
12 feminhum öyle ki onlardan فَمِنْهُمْ -
13 men kimini مَنْ -
14 heda doğru yola kılavuzladı هَدَى هدي
15 llahu Allah اللَّهُ -
16 ve minhum ve onlardan وَمِنْهُمْ -
17 men kimine مَنْ -
18 hakkat hakikatleşti حَقَّتْ حقق
19 aleyhi üzerlerine عَلَيْهِ -
20 d-delaletu dalalet الضَّلَالَةُ ضلل
21 fesiru öyle ki dolaşın فَسِيرُوا سير
22 fi فِي -
23 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
24 fenzuru ve bakın فَانْظُرُوا نظر
25 keyfe nasıl كَيْفَ كيف
26 kane olmuş كَانَ كون
27 aakibetu akıbeti عَاقِبَةُ عقب
28 l-mukezzibine yalanlayanların الْمُكَذِّبِينَ كذب

Notlar

Not 1

*Rabbimizin ekstradan vurgulaması asla ama asla aksinin olamayacağını bildirmek içindir. **Her bir ümmete kendi içlerinden, onların dilini konuşan resûller gönderilir. Nebi ve resûl kavramları doğru anlaşılmalıdır. Nebiler kutsal kitapları getirirler. Son nebi de Muhammed'tir. Ancak resûller gelmeye devam eder. Kıyamete kadar da gelecektir. Rabbimin insanları doğru yola kılavuzlamak istediğini ve bu nedenle resûlleri göndermeyi murad ettiğini anlarız. ***Hakikat/gerçek tecelli etti.****Arkeolojik kazılar yapın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Yalanlamak, Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamak. Kavram 196

196 Yüce Allah'ın ayetlerini kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek. Ahiret hayatına iman etmeyen ateistler, deistler vb. herkes Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamıştır. Kur'an ayetlerini söylentilere/hadislere boğduranlar, ayetlerin hükmünü tamamı zan olan söylentilerle/hadislerle düşüren müşrik ve münafıklar da ayetleri yalanlayanlardır.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Tûğyân, tâğût Kavram 442

442 Azgınlık, sınırı aşma, sınırı çiğneme, taşkınlık, tiranlık, despotluk. Din konusunda ise kutsal kitapların hükümlerinin dışına çıkma, kutsal kitaplardan taşma, kutsal kitapların çizdiği hükümleri çiğnemedir. Tevrat'ın tâğûtu Talmud'tur. Kur'an'ın tâğûtu ise hadis kitaplarıdır.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

16. Nahl Suresi

Ayet 73

Arapça Metin (Harekeli)

1972|16|73|وَيَعْبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ مَا لَا يَمْلِكُ لَهُمْ رِزْقًا مِّنَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ شَيْـًٔا وَلَا يَسْتَطِيعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1972|16|73|ويعبدون من دون الله ما لا يملك لهم رزقا من السموت والارض شيا ولا يستطيعون

Latin Literal

73. Ve ya’budûne min dûnillâhi mâ lâ yemliku lehum rızkan mines semâvâti vel ardı şey’en ve lâ yestetîûn(yestetîûne).

Türkçe Çeviri

Ve kulluk46 ederler Allah'ın astından (ki) malik olamayana onlara bir rızka; göklerden162 ve yerden bir şeye; ve tabi (bile) olamazlar*.

Ahmed Samira Çevirisi

73 And they worship from other than God what does not own/possess for them a provision/rain a thing from the skies/space and the earth/Planet Earth, and they are not able.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yea'budune ve kulluk ederler وَيَعْبُدُونَ عبد
2 min مِنْ -
3 duni astından دُونِ دون
4 llahi Allah'tan اللَّهِ -
5 ma değildir مَا -
6 la لَا -
7 yemliku malik olamazlar يَمْلِكُ ملك
8 lehum onlara لَهُمْ -
9 rizkan bir rızık رِزْقًا رزق
10 mine مِنَ -
11 s-semavati göklerden السَّمَاوَاتِ سمو
12 vel'erdi ve yerden وَالْأَرْضِ ارض
13 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
14 ve la ve وَلَا -
15 yestetiune tabi olamazlar يَسْتَطِيعُونَ طوع

Notlar

Not 1

*Bırakın rızkı yaratmayı rızkın yaratılış anlarına bile tabi olamazlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

19. Meryem Suresi

Ayet 65

Arapça Metin (Harekeli)

2313|19|65|رَّبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا فَٱعْبُدْهُ وَٱصْطَبِرْ لِعِبَٰدَتِهِۦ هَلْ تَعْلَمُ لَهُۥ سَمِيًّا

Arapça Metin (Harekesiz)

2313|19|65|رب السموت والارض وما بينهما فاعبده واصطبر لعبدته هل تعلم له سميا

Latin Literal

65. Rabbus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ fa’budhu vastabir li ibâdetih(ibâdetihî), hel ta’lemu lehu semiyyâ(semiyyen).

Türkçe Çeviri

Rabbidir4 göklerin162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; öyle ki kulluk46 et O’na; ve sabret51 kulluğuna46 O’nun*; bilir misin O’na bir (aynı) isimli49**?

Ahmed Samira Çevirisi

65 The skies’/space’s and the earth’s/Planet Earth’s and what (is) between them (B)’s Lord, so worship Him, and endure patience to His worshipping, do you know (an) equivalent to Him?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbu Rabbidir رَبُّ ربب
2 s-semavati göklerin السَّمَاوَاتِ سمو
3 vel'erdi ve yerin وَالْأَرْضِ ارض
4 ve ma ve وَمَا -
5 beynehuma ikisi arasındakinin بَيْنَهُمَا بين
6 fea'budhu öyle ki kulluk et O’na فَاعْبُدْهُ عبد
7 vestabir ve sabret وَاصْطَبِرْ صبر
8 liibadetihi kulluğuna O’nun لِعِبَادَتِهِ عبد
9 hel هَلْ -
10 tea'lemu bilir misin? تَعْلَمُ علم
11 lehu O’na لَهُ -
12 semiyyen bir (aynı) isimli سَمِيًّا سمو

Notlar

Not 1

*O'na kulluk etmek zorludur, sabır gerektirir, mücadele gerektirir, metanetli direnme gerektirir.**İsim kelimesi Yüce Allah için kullanıldığında O'nun sıfatlarını işaret eder. O'nun sıfatlarına hiçbir şey sahip olamaz, benzeşemez.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

İsim/ad. Kavram 49

49 İsim; Yüce Allah'ın sıfatı ve tecelli edişi. Çoğul olarak 'isimler'; Yüce Allah'ın tüm sıfatları ve tecelli edişleri. En güzel isimler/sıfatlar O'nadır.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

20. Tâ-Hâ Suresi

Ayet 14

Arapça Metin (Harekeli)

2360|20|14|إِنَّنِىٓ أَنَا ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّآ أَنَا۠ فَٱعْبُدْنِى وَأَقِمِ ٱلصَّلَوٰةَ لِذِكْرِىٓ

Arapça Metin (Harekesiz)

2360|20|14|انني انا الله لا اله الا انا فاعبدني واقم الصلوه لذكري

Latin Literal

14. İnnenî enallâhu lâ ilâhe illâ ene fa’budnî ve ekımis salâte li zikrî.

Türkçe Çeviri

Doğrusu ben; benim Allah; yoktur ilâh74 benim dışında; öyle ki kulluk46 et bana; ve dik/ayağa kaldır salâtı5; zikrim* için.

Ahmed Samira Çevirisi

14 That I , I am God, no god except Me, so worship Me, and keep up/start the prayers for mentioning/remembering Me (E).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inneni doğrusu ben; إِنَّنِي -
2 ena benim أَنَا -
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 la yoktur لَا -
5 ilahe ilah إِلَٰهَ اله
6 illa dışında إِلَّا -
7 ena benim أَنَا -
8 fea'budni öyle ki kulluk et bana فَاعْبُدْنِي عبد
9 ve ekimi ve dik/ayağa kaldır وَأَقِمِ قوم
10 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
11 lizikri zikrim (Kur’an) için لِذِكْرِي ذكر

Notlar

Not 1

*Kur’ân'ım.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

21. Enbiyâ Suresi

Ayet 73

Arapça Metin (Harekeli)

2554|21|73|وَجَعَلْنَٰهُمْ أَئِمَّةً يَهْدُونَ بِأَمْرِنَا وَأَوْحَيْنَآ إِلَيْهِمْ فِعْلَ ٱلْخَيْرَٰتِ وَإِقَامَ ٱلصَّلَوٰةِ وَإِيتَآءَ ٱلزَّكَوٰةِ وَكَانُوا۟ لَنَا عَٰبِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2554|21|73|وجعلنهم ايمه يهدون بامرنا واوحينا اليهم فعل الخيرت واقام الصلوه وايتا الزكوه وكانوا لنا عبدين

Latin Literal

73. Ve cealnâhum eimmeten yehdûne bi emrinâ ve evhaynâ ileyhim fi’lel hayrâti ve ikâmes salâti ve îtâez zekâh(zekâti), ve kânû lenâ âbidîn(âbidîne).

Türkçe Çeviri

Ve yaptık onları emirler/liderler; doğru yola kılavuzlarlar emrimizle; ve vahyettik603 onlara faaliyet yapmayı; hayırlar/iyilikler; ve ikame572 edenler salâtı5; ve verenler zekâtı10; ve oldular bize kulluk46 edenler.

Ahmed Samira Çevirisi

73 And We made them leaders/examples guiding with Our order/command, and We inspired/transmitted to them making/doing the goodnesses , and keeping up the prayers, and giving/bringing the charity/purification , and they were to Us worshipping.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve cealnahum ve yaptık onları وَجَعَلْنَاهُمْ جعل
2 eimmeten emirler/liderler أَئِمَّةً امم
3 yehdune doğru yola kılavuzlarlar يَهْدُونَ هدي
4 biemrina emrimizle بِأَمْرِنَا امر
5 ve evhayna ve vahyettik وَأَوْحَيْنَا وحي
6 ileyhim onlara إِلَيْهِمْ -
7 fia'le faaliyet yapmayı فِعْلَ فعل
8 l-hayrati hayırlar/iyilikler الْخَيْرَاتِ خير
9 ve ikame ve ikame edenler/dikenler/ayağa kaldıranlar وَإِقَامَ قوم
10 s-salati salatı الصَّلَاةِ صلو
11 ve ita'e ve verenler وَإِيتَاءَ اتي
12 z-zekati zekâtı الزَّكَاةِ زكو
13 ve kanu ve oldular وَكَانُوا كون
14 lena bize لَنَا -
15 aabidine kulluk edenler عَابِدِينَ عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

22. Hac Suresi

Ayet 77

Arapça Metin (Harekeli)

2670|22|77|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱرْكَعُوا۟ وَٱسْجُدُوا۟ وَٱعْبُدُوا۟ رَبَّكُمْ وَٱفْعَلُوا۟ ٱلْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2670|22|77|يايها الذين امنوا اركعوا واسجدوا واعبدوا ربكم وافعلوا الخير لعلكم تفلحون

Latin Literal

77. Yâ eyyuhellezîne âmenûrkeû vescudû va’budû rabbekum vef’alûl hayre leallekum tuflihûn(tuflihûne). (Secde Ayeti)

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Ve rükû11 edin; ve secde12 edin; ve kulluk edin46 Rabbinize4; ve hayır/iyilik faaliyetinde bulunun; belki de sizler felaha326 kavuşursunuz.

Ahmed Samira Çevirisi

77 You, you those who believed, bow , and prostrate, and worship your Lord, and make/do the good ,maybe/perhaps you succeed/win.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَاأَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 rkeu ve rükû edin/eğilin/dize gelin/baş eğin ارْكَعُوا ركع
5 vescudu ve secde edin/teslim olun وَاسْجُدُوا سجد
6 vea'budu ve kulluk edin وَاعْبُدُوا عبد
7 rabbekum Rabbinize رَبَّكُمْ ربب
8 vef'alu ve faaliyetinde bulunun وَافْعَلُوا فعل
9 l-hayra hayır/iyilik الْخَيْرَ خير
10 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
11 tuflihune felaha/kurtuluşa kavuşursunuz تُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not

Rükû için; bak 2:43

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

23. Mü'minûn Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

2703|23|32|فَأَرْسَلْنَا فِيهِمْ رَسُولًا مِّنْهُمْ أَنِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُۥٓ أَفَلَا تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2703|23|32|فارسلنا فيهم رسولا منهم ان اعبدوا الله ما لكم من اله غيره افلا تتقون

Latin Literal

32. Fe erselnâ fîhim resûlen minhum eni’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), e fe lâ tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gönderdik onlarda* bir resûl418 onlardan** ki "kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'nun*** başkası" (diye); öyle ki takvalı21 olmaz mısınız?"

Ahmed Samira Çevirisi

32 So We sent in (between) them a messenger from them: "That worship God, (there is) no God for you from other than Him, so do you not fear and obey?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fe erselna öyle ki gönderdik فَأَرْسَلْنَا رسل
2 fihim onlarda فِيهِمْ -
3 rasulen bir resûl رَسُولًا رسل
4 minhum onlardan مِنْهُمْ -
5 eni ki أَنِ -
6 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
7 llahe Allah'a اللَّهَ -
8 ma yoktur مَا -
9 lekum sizlere لَكُمْ -
10 min hiçbir مِنْ -
11 ilahin ilâh إِلَٰهٍ اله
12 gayruhu O'ndan başka غَيْرُهُ غير
13 efela öyle ki أَفَلَا -
14 tettekune takvalı olmaz mısınız تَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Fi edatı içinde demektir. Nûh'un sahip olduğu J-L858 haplogrup dalı ve İbrahim'in sahip olduğu J-Z640 yan dalıyla ilerleyen erkek soyunun içinde. **Kendilerinden.***Allah'ın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

34. Sebe' Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

3644|34|40|وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ يَقُولُ لِلْمَلَٰٓئِكَةِ أَهَٰٓؤُلَآءِ إِيَّاكُمْ كَانُوا۟ يَعْبُدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3644|34|40|ويوم يحشرهم جميعا ثم يقول للمليكه اهولا اياكم كانوا يعبدون

Latin Literal

40. Ve yevme yahşuruhum cemîan summe yekûlu lil melâiketi e hâulâi iyyâkum kânû ya’budûn(ya’budûne).

Türkçe Çeviri

Ve gündür (ki) haşreder556* onları topluca; sonra der* meleklere48: "Bunlar mı ancak sizlere oldular kulluk46 ederler?"

Ahmed Samira Çevirisi

40 And a day/time He gathers them all/all together then He says to the angels: "Are those (who) were (to) you worshipping?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yevme ve gündür (ki) وَيَوْمَ يوم
2 yehşuruhum haşreder onları يَحْشُرُهُمْ حشر
3 cemian topluca جَمِيعًا جمع
4 summe sonra ثُمَّ -
5 yekulu der يَقُولُ قول
6 lilmelaiketi meleklere لِلْمَلَائِكَةِ ملك
7 eha'ula'i bunlar mı? أَهَٰؤُلَاءِ -
8 iyyakum ancak sizlere إِيَّاكُمْ -
9 kanu oldular كَانُوا كون
10 yea'budune kulluk ederler يَعْبُدُونَ عبد

Notlar

Not 1

*Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

34. Sebe' Suresi

Ayet 41

Arapça Metin (Harekeli)

3645|34|41|قَالُوا۟ سُبْحَٰنَكَ أَنتَ وَلِيُّنَا مِن دُونِهِم بَلْ كَانُوا۟ يَعْبُدُونَ ٱلْجِنَّ أَكْثَرُهُم بِهِم مُّؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3645|34|41|قالوا سبحنك انت ولينا من دونهم بل كانوا يعبدون الجن اكثرهم بهم مومنون

Latin Literal

41. Kâlû subhâneke ente veliyyunâ min dûnihim, bel kânû ya’budûnel cinn(cinne), ekseruhum bihim mû’minûn(mû’minûne).

Türkçe Çeviri

Dediler (melekler): “Subhân’sın7 sen; sensin velimiz28”; alçaklıklarından/aşağılıklarından onların; evet! Oldular kulluk46 eder cinne210; çokları onların (insanların) onlara (cinlere) müminlerdir*.

Ahmed Samira Çevirisi

41 They said: "Your praise/glory; you are our guardian/ally from other than them, but they were worshipping the Jinns , most of them with them (are) believing."

Notlar

Not 1

*Alçak/aşağılık bazı insanlar Yüce Allah'a ve Kur'an'a iman edip müminlerden olacaklarına kendilerine fısıldayan cinlere iman ederler; onlara mümin olurlar; onlara tabi olurlar. Yüce Allah'ı ve Kur'an'ı terk ederler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Subhân Kavram 7

7 Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Cin Kavram 210

210 İblis ve onun soyundan olan varlıklar. İblis Âdem'e secde etmedi. Yüce Allah'ın emrine karşı geldi ve fâsıklardan/sapanlardan oldu. Bir cennet evrenine yerleştirilen Âdem ve eşini ayartarak Yüce Allah'ın yasağını çiğnetti. Yüce Allah Âdem ve eşiyle birlikte yasağı çiğneyen tüm insanları cennetten indirdi. Âdem derhal tevbe etti. Yüce Allah onun tevbesini kabul etti. İblis Âdem'e meydan okudu. Yüce Allah bu meydan okumaya izin verdi. Âdem soyu olan insanlarla iblis soyu olan cinler arasında 2. tur bir savaş başladı. 2. savaş cennet evreninden daha alçak yerleşimli olan günümüz evreninde şu an devam etmektedir. İnsanoğlu 1. savaşı kaybetti. 2. savaşın içindeyiz. 2. şansımızı kullanıyoruz. Savaş kuralları gereği her doğan insana bir cin yoldaşlık eder. İnsan bu cinle mücadele eder. Cin kendisine verilen izni kullanır. Yani insanın kalbine fısıldar. Kalbine vesvese verir. Yüce Allah'ın dosdoğru yolu olan kutsal kitaplardan uzaklaştırmak ister. İnsanı Yüce Allah'ın emrinden saptırmak ister. Maalesef insanların pek azı haricinde çoğu 2. savaşı da kaybetti. Yüce Allah'ın cehennemi cinden ve insanlardan doldururum sözü hak oldu.

37. Sâffât Suresi

Ayet 81

Arapça Metin (Harekeli)

3867|37|81|إِنَّهُۥ مِنْ عِبَادِنَا ٱلْمُؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3867|37|81|انه من عبادنا المومنين

Latin Literal

81. İnnehu min ibâdinel mû’minîn(mû’minîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu o* mümin27 kullarımızdandı46.

Ahmed Samira Çevirisi

81 That he truly is from Our worshippers/slaves , the believers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
2 min مِنْ -
3 ibadina kullarımızdandı عِبَادِنَا عبد
4 l-mu'minine mümin الْمُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*Nûh.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

37. Sâffât Suresi

Ayet 85

Arapça Metin (Harekeli)

3871|37|85|إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوْمِهِۦ مَاذَا تَعْبُدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3871|37|85|اذ قال لابيه وقومه ماذا تعبدون

Latin Literal

85. İz kâle li ebîhi ve kavmihî mâzâ ta’budûn(ta’budûne).

Türkçe Çeviri

Dediği* zaman babasına ve kavmine/toplumuna: "Neye kulluk46 ediyorsunuz?"

Ahmed Samira Çevirisi

85 When he said to his father and nation: "What (do) you worship?"

Notlar

Not 1

*İbrahim.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

37. Sâffât Suresi

Ayet 95

Arapça Metin (Harekeli)

3881|37|95|قَالَ أَتَعْبُدُونَ مَا تَنْحِتُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3881|37|95|قال اتعبدون ما تنحتون

Latin Literal

95. Kâle e ta’budûne mâ tenhıtûn(tenhıtûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Kulluk46 mu edersiniz yonttuğunuza?"

Ahmed Samira Çevirisi

95 He said: "Do you worship what you carve out/cut ?"

Notlar

Not 1

*İbrahim.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

37. Sâffât Suresi

Ayet 111

Arapça Metin (Harekeli)

3897|37|111|إِنَّهُۥ مِنْ عِبَادِنَا ٱلْمُؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3897|37|111|انه من عبادنا المومنين

Latin Literal

111. İnnehu min ibâdinel mû’minîn(mû’minîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu o* mümin27 kullarımızdandı46.

Ahmed Samira Çevirisi

111 That he truly is from Our worshippers/slaves the believers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
2 min مِنْ -
3 ibadina kullarımızdandı عِبَادِنَا عبد
4 l-mu'minine mü'min الْمُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*İbrahim.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

41. Fussilet Suresi

Ayet 37

Arapça Metin (Harekeli)

4253|41|37|وَمِنْ ءَايَٰتِهِ ٱلَّيْلُ وَٱلنَّهَارُ وَٱلشَّمْسُ وَٱلْقَمَرُ لَا تَسْجُدُوا۟ لِلشَّمْسِ وَلَا لِلْقَمَرِ وَٱسْجُدُوا۟ لِلَّهِ ٱلَّذِى خَلَقَهُنَّ إِن كُنتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4253|41|37|ومن ايته اليل والنهار والشمس والقمر لا تسجدوا للشمس ولا للقمر واسجدوا لله الذي خلقهن ان كنتم اياه تعبدون

Latin Literal

37. Ve min âyâtihil leylu ven nehâru veş şemsu vel kamer(kameru), lâ tescudû liş şemsi ve lâ lil kameri vescudû lillâhillezî halakahunne in kuntum iyyâhu ta’budûn(ta’budûne). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Ve ayetlerindendir gece171 ve gündüz170; ve Güneş; ve Ay; secde12 etmeyin Güneş’e; ve de Ay’a; ve secde12 edin Allah'a; ki yarattı onları; eğer olduysanız sadece O'na (Allah’a) kulluk46 eder.

Ahmed Samira Çevirisi

37 And from His verses/evidences/signs (are) the night and the daytime and the sun and the moon, do not prostrate to the sun and nor to the moon, and prostrate to God who created them (B), if you were/are (only) Him worshipping.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve min ve وَمِنْ -
2 ayatihi ayetlerindendir ايَاتِهِ ايي
3 l-leylu gece اللَّيْلُ ليل
4 ve nneharu ve gündüz وَالنَّهَارُ نهر
5 ve şşemsu ve Güneş وَالشَّمْسُ شمس
6 velkameru ve Ay وَالْقَمَرُ قمر
7 la لَا -
8 tescudu secde etmeyin/diz çöküp boyun eğmeyin تَسْجُدُوا سجد
9 lişşemsi Güneş’e لِلشَّمْسِ شمس
10 ve la ve de وَلَا -
11 lilkameri Ay’a لِلْقَمَرِ قمر
12 vescudu ve secde edin/diz çöküp boyun eğin وَاسْجُدُوا سجد
13 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
14 llezi ki الَّذِي -
15 halekahunne yarattı onları خَلَقَهُنَّ خلق
16 in eğer إِنْ -
17 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
18 iyyahu sadece O'na (Allah’a) إِيَّاهُ -
19 tea'budune kulluk eder تَعْبُدُونَ عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

51. Zâriyât Suresi

Ayet 56

Arapça Metin (Harekeli)

4729|51|56|وَمَا خَلَقْتُ ٱلْجِنَّ وَٱلْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ

Arapça Metin (Harekesiz)

4729|51|56|وما خلقت الجن والانس الا ليعبدون

Latin Literal

56. Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya’budûn(ya’budûni).

Türkçe Çeviri

Ve yaratmış değilim cinni210 ve insanı; ancak kulluk46 etmeleri için bana.

Ahmed Samira Çevirisi

56 And I did not create the Jinns and the human/mankind except to worship Me.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değil وَمَا -
2 halektu yarattım خَلَقْتُ خلق
3 l-cinne cinni الْجِنَّ جنن
4 vel'inse ve insanı وَالْإِنْسَ انس
5 illa dışında إِلَّا -
6 liyea'buduni kulluk etmeleri için bana لِيَعْبُدُونِ عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Cin Kavram 210

210 İblis ve onun soyundan olan varlıklar. İblis Âdem'e secde etmedi. Yüce Allah'ın emrine karşı geldi ve fâsıklardan/sapanlardan oldu. Bir cennet evrenine yerleştirilen Âdem ve eşini ayartarak Yüce Allah'ın yasağını çiğnetti. Yüce Allah Âdem ve eşiyle birlikte yasağı çiğneyen tüm insanları cennetten indirdi. Âdem derhal tevbe etti. Yüce Allah onun tevbesini kabul etti. İblis Âdem'e meydan okudu. Yüce Allah bu meydan okumaya izin verdi. Âdem soyu olan insanlarla iblis soyu olan cinler arasında 2. tur bir savaş başladı. 2. savaş cennet evreninden daha alçak yerleşimli olan günümüz evreninde şu an devam etmektedir. İnsanoğlu 1. savaşı kaybetti. 2. savaşın içindeyiz. 2. şansımızı kullanıyoruz. Savaş kuralları gereği her doğan insana bir cin yoldaşlık eder. İnsan bu cinle mücadele eder. Cin kendisine verilen izni kullanır. Yani insanın kalbine fısıldar. Kalbine vesvese verir. Yüce Allah'ın dosdoğru yolu olan kutsal kitaplardan uzaklaştırmak ister. İnsanı Yüce Allah'ın emrinden saptırmak ister. Maalesef insanların pek azı haricinde çoğu 2. savaşı da kaybetti. Yüce Allah'ın cehennemi cinden ve insanlardan doldururum sözü hak oldu.

53. Necm Suresi

Ayet 62

Arapça Metin (Harekeli)

4844|53|62|فَٱسْجُدُوا۟ لِلَّهِ وَٱعْبُدُوا۟

Arapça Metin (Harekesiz)

4844|53|62|فاسجدوا لله واعبدوا

Latin Literal

62. Fescudû lillâhi va’budû. (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Öyleyse secde12 edin Allah'a; ve kulluk46 edin.

Ahmed Samira Çevirisi

62 So prostrate to God and worship.393

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fescudu öyleyse secde edin/diz çöküp boyun eğin فَاسْجُدُوا سجد
2 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
3 vea'budu ve kulluk edin وَاعْبُدُوا عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

5152|60|4|قَدْ كَانَتْ لَكُمْ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ فِىٓ إِبْرَٰهِيمَ وَٱلَّذِينَ مَعَهُۥٓ إِذْ قَالُوا۟ لِقَوْمِهِمْ إِنَّا بُرَءَٰٓؤُا۟ مِنكُمْ وَمِمَّا تَعْبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ كَفَرْنَا بِكُمْ وَبَدَا بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمُ ٱلْعَدَٰوَةُ وَٱلْبَغْضَآءُ أَبَدًا حَتَّىٰ تُؤْمِنُوا۟ بِٱللَّهِ وَحْدَهُۥٓ إِلَّا قَوْلَ إِبْرَٰهِيمَ لِأَبِيهِ لَأَسْتَغْفِرَنَّ لَكَ وَمَآ أَمْلِكُ لَكَ مِنَ ٱللَّهِ مِن شَىْءٍ رَّبَّنَا عَلَيْكَ تَوَكَّلْنَا وَإِلَيْكَ أَنَبْنَا وَإِلَيْكَ ٱلْمَصِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5152|60|4|قد كانت لكم اسوه حسنه في ابرهيم والذين معه اذ قالوا لقومهم انا بروا منكم ومما تعبدون من دون الله كفرنا بكم وبدا بيننا وبينكم العدوه والبغضا ابدا حتي تومنوا بالله وحده الا قول ابرهيم لابيه لاستغفرن لك وما املك لك من الله من شي ربنا عليك توكلنا واليك انبنا واليك المصير

Latin Literal

4. Kad kânet lekum usvetun hasenetun fî ibrâhîme vellezîne meah(meahu), iz kâlû li kavmihim innâ bureâu minkum ve mimmâ ta’budûne min dûnillâhi kefernâ bikum, ve bedee beynenâ ve beynekumul adâvetu vel bagdâu ebeden hattâ tû’minû billâhi vahdehû, illâ kavle ibrâhîme li ebîhi le estagfirenne leke ve mâ emliku leke minallâhi min şey’İn, rabbenâ aleyke tevekkelnâ ve ileyke enebnâ ve ileykel masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Muhakkak oldu sizlere güzel bir örnek/bir rol model İbrahim'de; ve onunla birlikte (olan) kimseler (de); dedikleri zaman kavimlerine/toplumlarına: “Doğrusu bizler uzaklaşanlarız sizden ve Allah'ın astından kulluk46 eder olduğunuzdan; örttük/gizledik/inkar ettik sizleri; ve görünür oldu/açığa çıktı bizim aramızda ve sizin aranızda ebediyen/sürekli bir düşmanlık ve nefret; ta ki iman47 edersiniz bir tek Allah'a”; dışındadır sözü İbrahim'in babası için ‘Mutlak mağfiret dilerim sana; ve güç yetirir değilim sana Allah’tan (gelen) hiçbir şeye’; “Rabbimiz4! Sana tevekkül ettik; ve sana yöneldik; ve sanadır son varış.”

Ahmed Samira Çevirisi

4 A good example/model (to follow) had been for you in Abraham and those with him, when they said to their nation: "We are innocent/separating from you, and from what you worship from other than God, we disbelieved with you, and the animosity and the intense hatred appeared between us and between you (for) ever (E), until you believe with (in) God alone." Except Abraham’s word/statement to his father: "I will ask for forgiveness for you, and I do not own/possess for you from God from a thing, our Lord, on You we relied depended (on) , and to You we returned/repented , and to You (is) the end/destination."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kad muhakkak قَدْ -
2 kanet oldu كَانَتْ كون
3 lekum sizlere لَكُمْ -
4 usvetun bir örnek/bir rol model أُسْوَةٌ اسو
5 hasenetun güzel حَسَنَةٌ حسن
6 fi فِي -
7 ibrahime İbrahim'de إِبْرَاهِيمَ -
8 vellezine ve kimseler (de) وَالَّذِينَ -
9 meahu onunla birlikte مَعَهُ -
10 iz zaman إِذْ -
11 kalu dedikleri قَالُوا قول
12 likavmihim kavimlerine/toplumlarına لِقَوْمِهِمْ قوم
13 inna doğrusu biz إِنَّا -
14 bura'u uzaklaşanlarız بُرَاءُ برا
15 minkum sizden مِنْكُمْ -
16 ve mimma ve وَمِمَّا -
17 tea'budune kulluk eder olduğunuzdan تَعْبُدُونَ عبد
18 min مِنْ -
19 duni astından دُونِ دون
20 llahi Allah'ın اللَّهِ -
21 keferna örttük/gizledik/inkar ettik كَفَرْنَا كفر
22 bikum sizleri بِكُمْ -
23 ve beda ve görünür oldu/açığa çıktı وَبَدَا بدو
24 beynena bizim aramızda بَيْنَنَا بين
25 ve beynekumu ve sizin aranızda وَبَيْنَكُمُ بين
26 l-adavetu bir düşmanlık الْعَدَاوَةُ عدو
27 velbegda'u ve nefret وَالْبَغْضَاءُ بغض
28 ebeden ebediyen/sürekli أَبَدًا ابد
29 hatta ta ki حَتَّىٰ -
30 tu'minu iman edersiniz تُؤْمِنُوا امن
31 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
32 vehdehu bir tek وَحْدَهُ وحد
33 illa dışında إِلَّا -
34 kavle sözü قَوْلَ قول
35 ibrahime İbrahim'in إِبْرَاهِيمَ -
36 liebihi babası için لِأَبِيهِ ابو
37 leestegfiranne mutlak mağfiret dilerim لَأَسْتَغْفِرَنَّ غفر
38 leke sana لَكَ -
39 vema ve değilim وَمَا -
40 emliku güç yetirir أَمْلِكُ ملك
41 leke sana لَكَ -
42 mine -tan مِنَ -
43 llahi Allah- اللَّهِ -
44 min مِنْ -
45 şey'in bir şeyden شَيْءٍ شيا
46 rabbena Rabbimiz! رَبَّنَا ربب
47 aleyke sana عَلَيْكَ -
48 tevekkelna tevekkül ettik تَوَكَّلْنَا وكل
49 ve ileyke ve sana وَإِلَيْكَ -
50 enebna yöneldik أَنَبْنَا نوب
51 ve ileyke ve sanadır وَإِلَيْكَ -
52 l-mesiru son varış الْمَصِيرُ صير

Notlar

Not

Bu ayette İbrahim peygamber müminlere bir örnek, bir rol model olarak gösterilmektedir. Tıpkı Muhammed peygamberin 33:21 ayetinde rol model olarak gösterilmesi gibi. Çok ilginç ki İbrahim peygamberden başka onun yanında olan mümin kimseler de örnek gösterilmiştir. Hatta 60:6 ayetinde bu kimselerin müminler için güzel bir örnek oluşu 2. kez vurgulanmaktadır. İbrahim peygamberin ve yanındaki kimselerin hangi özelliği en üst seviyede vurgulanmıştır?Ayetten anlarız ki bu kimselerin tek tanrıcı olmaları, tek/sadece Yüce Allah’a kulluk etmeleri örnek alınmalıdır. Ayete çok önemli bir işaret daha göze çarpar. Tek tanrıcılar Yüce Allah’a ortak koşarak iman eden müşriklerden kendilerini ayırmalıdırlar. Müşrikleri kendilerine bir dost veya yakın koruyucu bir veli edinmemelidirler. Müşriklerin gücü ele geçirdiğinde hiç acımadan gerçek müminleri toptan katledeceği asla akılardan çıkarılmamalıdır. Gerçek müminler müşriklere karşı kalplerinde bir hoşnutsuzluk zaten hissederler. Bir düşmana karşı nasıl tedbir alınıyorsa müşriklere karşı da aynı tedbirler alınmalıdır. Tek tanrıcı kimseler toplumu şirk konusunda aydınlatmalıdır. Müşriklerin düşmanlığını kazanırım diye sadece Kur’an demeye korkmamalıdır. Hiç korkmadan İbrahim peygamberin yolu olan, tek tanrıcılık yolu olan sadece Kur’an’a davet etmelidir. Müşriklerle mücadele Kur’an’la yapılmalıdır. Bazı kimseler 33:21 ayetinde Muhammed resulün bir rol model olarak gösterilmesini söylentilere/hadislere dayanak olarak ortaya koymak isterler. Oysa hemen anlaşılacağı gibi Muhammed resulü örnek almak sadece Kur’an demektir. Muhammed peygamberin yaşadığı dönemde asla yazdırmadığı, vefatından yaklaşık 230 sene sonra oradan buradan toplanan söylentileri örnek almak Muhammed peygamberi örnek almak asla değildir. Ayette İbrahim peygamberin müminler için örnek olmaması gereken bir davranışını Rabbimiz bizlere bildirmiştir. O da İbrahim peygamberin babası için mağfiret yani bağışlanma dilemesidir. Anlarız ki İbrahim peygamberin babası müşriktir. Müşrik olan bir kimse için; bu kimse babamız anamız, çocuklarımız da olsa onlar için mağfiret dilemek örnek bir davranış değildir. Müşrikler zalimdir. Yüce Allah'ın asla affetmeyeceğim buyurduğu bir günahı işlemişlerdir. Bak;https://kuranmucizeler.com/oldu-sizlere-allah-in-resulunde-guzel-bir-ornek-sirk-dininin-kaynagi-olan-hadislere-dayanak-yapilmaya-calisilan-bir-ayet

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

66. Tahrim Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

5232|66|5|عَسَىٰ رَبُّهُۥٓ إِن طَلَّقَكُنَّ أَن يُبْدِلَهُۥٓ أَزْوَٰجًا خَيْرًا مِّنكُنَّ مُسْلِمَٰتٍ مُّؤْمِنَٰتٍ قَٰنِتَٰتٍ تَٰٓئِبَٰتٍ عَٰبِدَٰتٍ سَٰٓئِحَٰتٍ ثَيِّبَٰتٍ وَأَبْكَارًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5232|66|5|عسي ربه ان طلقكن ان يبدله ازوجا خيرا منكن مسلمت مومنت قنتت تيبت عبدت سيحت ثيبت وابكارا

Latin Literal

5. Asâ rabbuhû in tallakakunne en yubdilehû ezvâcen hayren min kunne muslimâtin mû’minâtin kânitâtin tâibâtin âbidâtin sâihâtin seyyibâtin ve ebkârâ(ebkâren).

Türkçe Çeviri

Belki de onun* Rabbi4 -eğer boşasaydı sizleri- ki değiştirir ona* sizlerden (daha) hayırlı müslüman431**; mümin27**, kanaat398 eden**; tevbe33 eden**; kulluk46 eden**; seyahat735 eden**; dul ve bakir eşler.

Ahmed Samira Çevirisi

5 Maybe/perhaps his Lord if he divorced you (F) that He exchanges/replaces for him wives better than you, Moslems/submitters , believers, worshipping humbly, , repentant, worshipping , fasting and secluded in mosques (devout) , divorced/widowed/non-virgin , and first borns/virgins .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 asa belki de عَسَىٰ عسي
2 rabbuhu Rabbin onun رَبُّهُ ربب
3 in eğer إِنْ -
4 tallekakunne boşasaydı sizleri طَلَّقَكُنَّ طلق
5 en ki أَنْ -
6 yubdilehu değiştirir (Rabbi) ona يُبْدِلَهُ بدل
7 ezvacen eşleri أَزْوَاجًا زوج
8 hayran hayırlı خَيْرًا خير
9 minkunne sizlerden مِنْكُنَّ -
10 muslimatin müslüman (kadınlar) مُسْلِمَاتٍ سلم
11 mu'minatin mümin (kadınlar) مُؤْمِنَاتٍ امن
12 kanitatin kanaat eden (kadınlar) قَانِتَاتٍ قنت
13 taibatin tevbe eden (kadınlar) تَائِبَاتٍ توب
14 aabidatin kulluk eden (kadınlar) عَابِدَاتٍ عبد
15 saihatin seyahat eden (kadınlar) سَائِحَاتٍ سيح
16 seyyibatin dul (kadınlar) ثَيِّبَاتٍ ثيب
17 ve ebkaran ve bakir (kadınlar) وَأَبْكَارًا بكر

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed'in, Nebi Muhammed'e.**Kadınlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Kanaat etmek. Kavram 398

398 Yetinmek. Yüce Allah'ın fazlından/lütfundan aranma/bakınma sonrası Yüce Allah'ın bahşettikleriyle yetinmek. Elindekinden hoşnut olma durumu, yeter bulmak.

Müslüman Kavram 431

431 Müslim (Müslümanlar) kelimesinin tekil hali. Yüce Allah'ın gerçek İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) tabi olmuş olan. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah ile arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

71. Nuh Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

5420|71|3|أَنِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ وَٱتَّقُوهُ وَأَطِيعُونِ

Arapça Metin (Harekesiz)

5420|71|3|ان اعبدوا الله واتقوه واطيعون

Latin Literal

3. Eni’budûllâhe vettekûhu ve etîûn(etîûni).

Türkçe Çeviri

"Ki kulluk46 edin Allah'a; ve takvalı21 olun O'na; ve itaat edin573 bana."

Ahmed Samira Çevirisi

3 That (E) worship God and fear and obey Him, and obey me.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eni ki أَنِ -
2 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
3 llahe Allah'a اللَّهَ -
4 vettekuhu ve takvalı olun وَاتَّقُوهُ وقي
5 ve etiuni ve itaat edin bana وَأَطِيعُونِ طوع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

71. Nuh Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

5444|71|27|إِنَّكَ إِن تَذَرْهُمْ يُضِلُّوا۟ عِبَادَكَ وَلَا يَلِدُوٓا۟ إِلَّا فَاجِرًا كَفَّارًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5444|71|27|انك ان تذرهم يضلوا عبادك ولا يلدوا الا فاجرا كفارا

Latin Literal

27. İnneke in tezerhum yudıllû ıbâdeke ve lâ yelidû illâ fâciren keffârâ(keffâre).

Türkçe Çeviri

"Doğrusu sen eğer bırakırsan onları; dalalete128 düşürürler kullarını46 senin; ve doğurmazlar* dışında bir fücur440; bir kâfir25."

Ahmed Samira Çevirisi

27 That You, if You leave them, they misguide Your worshippers/servants , and they do not give birth except (to a) debaucher/corrupter, disbeliever.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
2 in eğer إِنْ -
3 tezerhum bırakırsan onları تَذَرْهُمْ وذر
4 yudillu dalalete düşürürler يُضِلُّوا ضلل
5 ibadeke kullarını senin عِبَادَكَ عبد
6 ve la ve وَلَا -
7 yelidu doğurmazlar يَلِدُوا ولد
8 illa dışında إِلَّا -
9 faciran bir fucur/ahlaksız فَاجِرًا فجر
10 keffaran bir kâfir كَفَّارًا كفر

Notlar

Not 1

*Fiziksel bir doğum değildir. Fiilin öznesi kadın değildir. Özne eril ve çoğuldur. Çoğaltma, çoğalma, bir şeyden türemeyi işaret eder.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

98. Beyyine Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

6133|98|5|وَمَآ أُمِرُوٓا۟ إِلَّا لِيَعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ ٱلدِّينَ حُنَفَآءَ وَيُقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُؤْتُوا۟ ٱلزَّكَوٰةَ وَذَٰلِكَ دِينُ ٱلْقَيِّمَةِ

Arapça Metin (Harekesiz)

6133|98|5|وما امروا الا ليعبدوا الله مخلصين له الدين حنفا ويقيموا الصلوه ويوتوا الزكوه وذلك دين القيمه

Latin Literal

5. Ve mâ umirû illâ li ya’budûllâhe muhlisîne lehud dîne hunefâe ve yukîmûs salâte ve yu’tûz zekâte ve zâlike dînul kayyimeh(kayyimeti).

Türkçe Çeviri

Ve emredilmiş değillerdi dışında kulluk46 etmeleri Allah'a; has kılanlar (olarak) O’na (Allah’a) dini; hanîfler117 (olarak); ve ikame572 etmeleri salâtı5; ve vermeleri zekâtı10; ve işte budur kıyam143 din.

Ahmed Samira Çevirisi

5 And they were not ordered/commanded except to worship God faithful/loyal/devoted to Him (in) the religion (as) submitters/Unifiers of God , and they keep up the prayers, and they give/bring the charity/purification , and that (is) the straight/valuable religion.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildiler وَمَا -
2 umiru emredilmişler أُمِرُوا امر
3 illa dışında إِلَّا -
4 liyea'budu kulluk etmeleri için لِيَعْبُدُوا عبد
5 llahe Allah'a اللَّهَ -
6 muhlisine has kılanlar مُخْلِصِينَ خلص
7 lehu O’na لَهُ -
8 d-dine dini الدِّينَ دين
9 hunefa'e hanifler/tek tanrıcılar/monoteistler حُنَفَاءَ حنف
10 ve yukimu ve dikerler/ayağa kaldırırlar وَيُقِيمُوا قوم
11 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
12 ve yu'tu ve verirler وَيُؤْتُوا اتي
13 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
14 ve zalike ve işte budur وَذَٰلِكَ -
15 dinu din دِينُ دين
16 l-kayyimeti doğru/kıyam/dik الْقَيِّمَةِ قوم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Hanîf Kavram 117

117 Dönen, eğilen. Hakka gerçeğe doğru dönen/eğilen. Çoğunluğun uymuş olduğu atalar dinini terk ederek tek tanrıcı, monoteist, Yüce Allah'a şirksiz iman eden olan.

Kıyam; genel tanım. Kavram 143

143 Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; bir amaç için ayaklanması/hareketlenmesi.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

106. Kureyş Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

6194|106|3|فَلْيَعْبُدُوا۟ رَبَّ هَٰذَا ٱلْبَيْتِ

Arapça Metin (Harekesiz)

6194|106|3|فليعبدوا رب هذا البيت

Latin Literal

3. Fel ya’budû rabbe hâzel beyt(beyti).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kulluk46 etsinler* Rabbine4 bu beytin32.

Ahmed Samira Çevirisi

3 So they should worship this, the House’s/Home’s Lord.

Notlar

Not 1

*Kureyşliler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Beyt/ev Kavram 32

32 Topluma ait olan, dini öğretilerin takip edildiği ev, mekân. Kur'an'ın okunup öğrenildiği topluma ait mekân.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

109. Kâfirûn Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

6207|109|2|لَآ أَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

6207|109|2|لا اعبد ما تعبدون

Latin Literal

2. Lâ a’budu mâ ta’budûn(ta’budûne).

Türkçe Çeviri

"Kulluk46 etmem; kulluk46 eder olduğunuza."

Ahmed Samira Çevirisi

2 I do not worship what you worship.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la لَا -
2 ea'budu kulluk etmem أَعْبُدُ عبد
3 ma مَا -
4 tea'budune kulluk eder olduğunuza تَعْبُدُونَ عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

109. Kâfirûn Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

6208|109|3|وَلَآ أَنتُمْ عَٰبِدُونَ مَآ أَعْبُدُ

Arapça Metin (Harekesiz)

6208|109|3|ولا انتم عبدون ما اعبد

Latin Literal

3. Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud(a’budu).

Türkçe Çeviri

"Ve değilsiniz sizler kulluk46 edenler; benim kulluk46 eder olduğuma."

Ahmed Samira Çevirisi

3 And you are not worshipping what I worship.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve değilsiniz وَلَا -
2 entum sizler أَنْتُمْ -
3 aabidune kulluk edenler عَابِدُونَ عبد
4 ma مَا -
5 ea'budu benim kulluk eder olduğuma أَعْبُدُ عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

109. Kâfirûn Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

6209|109|4|وَلَآ أَنَا۠ عَابِدٌ مَّا عَبَدتُّمْ

Arapça Metin (Harekesiz)

6209|109|4|ولا انا عابد ما عبدتم

Latin Literal

4. Ve lâ ene âbidun mâ abedtum.

Türkçe Çeviri

"Ve değilim ben bir kulluk46 eden; sizin kulluk46 ettiğinize."

Ahmed Samira Çevirisi

4 And nor I am worshipping what you worshipped.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve değilim وَلَا -
2 ena ben أَنَا -
3 aabidun bir kulluk eden عَابِدٌ عبد
4 ma مَا -
5 abedtum sizin kulluk ettiğinize عَبَدْتُمْ عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

109. Kâfirûn Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

6210|109|5|وَلَآ أَنتُمْ عَٰبِدُونَ مَآ أَعْبُدُ

Arapça Metin (Harekesiz)

6210|109|5|ولا انتم عبدون ما اعبد

Latin Literal

5. Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud(a’budu).

Türkçe Çeviri

"Ve değilsiniz sizler kulluk46 edenler; benim kulluk46 eder olduğuma."

Ahmed Samira Çevirisi

5 And nor you are worshipping what I worship.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve değilsiniz وَلَا -
2 entum sizler أَنْتُمْ -
3 aabidune kulluk edenler عَابِدُونَ عبد
4 ma مَا -
5 ea'budu benim kulluk eder olduğuma أَعْبُدُ عبد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 46: Kulluk etmek

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Kulluk etmek

Kavram No: 46

Kısa Açıklama: 46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 63

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Fâtiha Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Ancak * sana kulluk 46 ederiz 709 ; ve ancak * sana yardım ** arz ederiz 709 .

Arapça: 5|1|5|اياك نعبد واياك نستعين

Bakara Suresi - Ayet 21

Türkçe Meal: Ey insanlar * ! Kulluk 46 edin Rabbinize 4 ki yarattı sizleri ve sizden önceki kimseleri ** belki sizler takvalı 21 olursunuz.

Arapça: 28|2|21|يايها الناس اعبدوا ربكم الذي خلقكم والذين من قبلكم لعلكم تتقون

Bakara Suresi - Ayet 83

Türkçe Meal: Ve aldığımız zaman bir mîsâk 281 İsrailoğullarından; kulluk 46 etmeyesiniz; ancak Allah'a; ve ana babaya bir güzellik; ve yakınlık sahibine 130 (de); ve yetimlere 131 (de); ve miskinlere 113 (de); ve deyin insanlar için güzelliği; ve ikame 572 edin salâtı 5 ; ve verin zekâtı 10 ; sonra biraz dışında sizlerden döndünüz; ve sizler direnç gösterenlersiniz/karşı çıkanlarsınız.

Arapça: 90|2|83|واذ اخذنا ميثق بني اسريل لا تعبدون الا الله وبالولدين احسانا وذي القربي واليتمي والمسكين وقولوا للناس حسنا واقيموا الصلوه واتوا الزكوه ثم توليتم الا قليلا منكم وانتم معرضون

Bakara Suresi - Ayet 133

Türkçe Meal: Ya da şahitler/tanıklar (mı) oldunuz ulaştığı zaman Yakûb’a ölüm; dediği * zaman oğullarına: “Neye kulluk 46 edersiniz benden sonra”; dediler: “Kulluk 46 ederiz ilâhına 74 senin; ve ilâhına 74 ataların İbrahim; ve İsmâîl; ve İshâk'ın; tek bir ilâh 74 ; ve bizler O'na ** müslimiz 45 .

Arapça: 140|2|133|ام كنتم شهدا اذ حضر يعقوب الموت اذ قال لبنيه ما تعبدون من بعدي قالوا نعبد الهك واله ابايك ابرهم واسمعيل واسحق الها وحدا ونحن له مسلمون

Bakara Suresi - Ayet 138

Türkçe Meal: "Allah'ın boyası 308 ; ve kim daha güzeldir Allah’ın bir boyasından 308 (boyanmıştan); ve bizler O'na (Allah’a) kulluk 46 edenleriz."

Arapça: 145|2|138|صبغه الله ومن احسن من الله صبغه ونحن له عبدون

Bakara Suresi - Ayet 172

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Yiyin sizleri rızıklandırdığımızın iyilerinden/güzellerinden; ve şükredin 43 Allah'a eğer olduysanız sadece O'na kulluk 46 ederler.

Arapça: 179|2|172|يايها الذين امنوا كلوا من طيبت ما رزقنكم واشكروا لله ان كنتم اياه تعبدون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 51

Türkçe Meal: "Doğrusu Allah Rabbimdir 4 ; ve Rabbinizdir 4 ; öyle ki kulluk 46 edin ona; budur dosdoğru yol."

Arapça: 344|3|51|ان الله ربي وربكم فاعبدوه هذا صرط مستقيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 79

Türkçe Meal: Olmuş değildir bir beşer 432 için ki verir ona Allah kitap ve hikmet 303 ; ve nebilik 132 ; sonra der (o beşer) insanlara: "Olun kullar 46 bana Allah’ın astından"; velakin/ancak (der o beşer) "Olun Rabbe 4 kullar; kitaba * talim 433 eder/öğretim yapar olduğunuzla; ve ders 434 yapar olduğunuzla"

Arapça: 372|3|79|ما كان لبشر ان يوتيه الله الكتب والحكم والنبوه ثم يقول للناس كونوا عبادا لي من دون الله ولكن كونوا ربنين بما كنتم تعلمون الكتب وبما كنتم تدرسون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 182

Türkçe Meal: İşte bu; kademe/kıdem kazandığıdır ellerinizin; ve ki Allah zalim 257 olmaz kullarına 46 .

Arapça: 475|3|182|ذلك بما قدمت ايديكم وان الله ليس بظلام للعبيد

Nisâ Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Ve kulluk 46 edin Allah'a; ve şirk koşmayın 71 O'na bir şeyi; ve ana babayadır bir ihsân 250 ve yakınlık sahibine; ve yetimlere 131 ; ve miskinlere 113 ; ve yakınlık sahibi komşuya; ve uzak komşuya; ve (aynı) taraf/yönde yoldaşa; ve yolun oğluna 354 ; ve malik/sahip olduğuna sağ ellerinizin 77 ; doğrusu Allah sevmez kimseyi (ki) oldu (o) bir kurumlanan * ; bir gururlanan.

Arapça: 529|4|36|واعبدوا الله ولا تشركوا به شيا وبالولدين احسنا وبذي القربي واليتمي والمسكين والجار ذي القربي والجار الجنب والصاحب بالجنب وابن السبيل وما ملكت ايمنكم ان الله لا يحب من كان مختالا فخورا

Nisâ Suresi - Ayet 172

Türkçe Meal: Asla geri durmaz Mesih * ki olur bir kul 46 Allah'a; ve yakınlaştırılmış melekler 48 (de); ve kim geri durur onun kulluğundan 46 ve büyüklenir; öyle ki haşreder 556 onları kendine topluca.

Arapça: 665|4|172|لن يستنكف المسيح ان يكون عبدا لله ولا المليكه المقربون ومن يستنكف عن عبادته ويستكبر فسيحشرهم اليه جميعا

Mâide Suresi - Ayet 118

Türkçe Meal: Eğer azap edersen onlara; öyle ki doğrusu onlar kullarındır 46 senin; ve eğer mağfiret 319 edersen onlara; öyle ki doğrusu sen; sensin Azîz 37 ; Hakîm 9 .

Arapça: 787|5|118|ان تعذبهم فانهم عبادك وان تغفر لهم فانك انت العزيز الحكيم

En'âm Suresi - Ayet 56

Türkçe Meal: De ki: "Doğrusu ben yasaklandım kulluk 46 etmekten kimselere (ki) çağırırsınız Allah’ın astından"; de ki: "Tabi olmam heveslerinize; muhakkak dalalete 128 düşmüş (olurum) o zaman; ve ben doğru yola kılavuzlulardan olmamış (olurum)."

Arapça: 845|6|56|قل اني نهيت ان اعبد الذين تدعون من دون الله قل لا اتبع اهواكم قد ضللت اذا وما انا من المهتدين

En'âm Suresi - Ayet 102

Türkçe Meal: İşte sizlere Allah; Rabbiniz 4 ; yoktur ilâh 74 O’nun dışında; yaratandır her bir şeyi; öyle ki kulluk 46 edin O’na; ve O her bir şey üzerine bir Vekîl’dir 517 .

Arapça: 891|6|102|ذلكم الله ربكم لا اله الا هو خلق كل شي فاعبدوه وهو علي كل شي وكيل

A'râf Suresi - Ayet 70

Türkçe Meal: Dediler: "Geldin mi (sen) bizlere (ki) kulluk 46 etmemiz için Allah'a ve tek O’na * ; ve bırakalım atalarımızın/babalarımızın kulluk 46 eder olduğunu?; öyle ki ver vaat ettiğini eğer olduysan sâdıklardan 182 ."

Arapça: 1024|7|70|قالوا اجيتنا لنعبد الله وحده ونذر ما كان يعبد اباونا فاتنا بما تعدنا ان كنت من الصدقين

A'râf Suresi - Ayet 73

Türkçe Meal: Ve Semûd’a kardeşleri Sâlih'i; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk 46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh 74 O'ndan başka; muhakkak geldi sizlere bir beyanat 620 Rabbinizden 4 ; bu dişi devesi 672 Allah'ın sizlere bir ayetidir 287 ; öyle ki bırakın onu (dişi deveyi) yesin Allah'ın yerinde; ve temas etmeyin ona (dişi deveye) bir kötülükle; öyle ki yakalar sizleri elim bir azap."

Arapça: 1027|7|73|والي ثمود اخاهم صلحا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره قد جاتكم بينه من ربكم هذه ناقه الله لكم ايه فذروها تاكل في ارض الله ولا تمسوها بسو فياخذكم عذاب اليم

A'râf Suresi - Ayet 85

Türkçe Meal: Ve Medyen'e kardeşleri Şuayb'i; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk 46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh 74 O'ndan başka; muhakkak geldi sizlere bir beyanat 620 Rabbinizden 4 ; öyle ki tamamlayın ölçüyü 650 ve mizanı 650 ; ve eksiltmeyin insanların eşyalarını; fesat 265 çıkarmayın yerde onun ıslahı 360 sonrasında; işte sizleredir; bir hayırdır sizlere; eğer olduysanız müminler 27 ."

Arapça: 1039|7|85|والي مدين اخاهم شعيبا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره قد جاتكم بينه من ربكم فاوفوا الكيل والميزان ولا تبخسوا الناس اشياهم ولا تفسدوا في الارض بعد اصلحها ذلكم خير لكم ان كنتم مومنين

Yunus Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Ve kulluk 46 ederler Allah'ı astından zarar veremeyene onlara ve de menfaat sağlayamayana onlara; ve derler: "Bunlar şefâatçilerimizdir 114 Allah'ın indinde/katında"; de ki: "Haber mi verirsiniz Allah'a bilmediğini göklerde 162 ve ne de yerde? Subhân’dır 7 O; ve yücelmiştir şirk 71 koştuklarından."

Arapça: 1380|10|18|ويعبدون من دون الله ما لا يضرهم ولا ينفعهم ويقولون هولا شفعونا عند الله قل اتنبون الله بما لا يعلم في السموت ولا في الارض سبحنه وتعلي عما يشركون

Yunus Suresi - Ayet 28

Türkçe Meal: Ve gündür (ki) haşrederiz 556 onları topluca; sonra deriz şirk 71 koşmuş kimselere: "Mekanlarınıza * sizler ve şirk 71 koştuklarınız"; öyle ki ayırdık aralarını; ve dediler şirk 71 koştukları: "Olmuş değildiniz bizlere kulluk 46 ediyor."

Arapça: 1390|10|28|ويوم نحشرهم جميعا ثم نقول للذين اشركوا مكانكم انتم وشركاوكم فزيلنا بينهم وقال شركاوهم ما كنتم ايانا تعبدون

Yunus Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: "Öyle ki kâfi geldi/yetti Allah bir şahit/tanık (olarak) aramızda ve aranızda ki olduk kulluğunuzdan 46 mutlak gâfiller 310 ."

Arapça: 1391|10|29|فكفي بالله شهيدا بيننا وبينكم ان كنا عن عبادتكم لغفلين

Yunus Suresi - Ayet 104

Türkçe Meal: De ki: "Ey insanlar! Eğer olduysanız bir kuşkuda dinimden 437 ; öyle ki kulluk 46 etmem kimselere (ki) kulluk 46 edersiniz Allah’ın astından; velakin/fakat kulluk 46 ederim Allah'a; vefat ettirene sizleri; ve emrolundum ki olurum müminlerden 27 ."

Arapça: 1466|10|104|قل يايها الناس ان كنتم في شك من ديني فلا اعبد الذين تعبدون من دون الله ولكن اعبد الله الذي يتوفيكم وامرت ان اكون من المومنين

Yunus Suresi - Ayet 107

Türkçe Meal: Ve eğer temas ettirse sana Allah bir zararı; öyle ki olmaz kâşif * ona ** O’nun *** dışında; ve eğer dilerse **** sana bir hayrı; öyle ki olmaz reddeden ***** fazlını 202 O’nun *** ; isabet ettirir **** onu ****** kullarından 46 dilediği kimseye; ve O **** Gafûr’dur 20 ; Rahîm’dir 2 .

Arapça: 1469|10|107|وان يمسسك الله بضر فلا كاشف له الا هو وان يردك بخير فلا راد لفضله يصيب به من يشا من عباده وهو الغفور الرحيم

Hûd Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Ki kulluk 46 etmeyin Allah’ın dışında; doğrusu ben * sizlere O’ndan ** bir uyarıcıyım ve müjdeleyiciyim.

Arapça: 1473|11|2|الا تعبدوا الا الله انني لكم منه نذير وبشير

Hûd Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: Ki kulluk 46 etmeyin Allah'ın dışında; doğrusu ben korkarım üzerinize (olan) elim/acıklı bir günün azabından.

Arapça: 1497|11|26|ان لا تعبدوا الا الله اني اخاف عليكم عذاب يوم اليم

Hûd Suresi - Ayet 50

Türkçe Meal: Ve Âd’adır kardeşleri Hûd; dedi * : "Ey kavmim/toplumum! Kulluk 46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiç bir ilâh 74 O'ndan başka ki sizler ancak iftira 883 atanlarsınız.

Arapça: 1521|11|50|والي عاد اخاهم هودا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره ان انتم الا مفترون

Hûd Suresi - Ayet 61

Türkçe Meal: Ve Semûd'adır kardeşleri Sâlih; dedi * : "Ey kavmim/toplumum! Kulluk 46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh 74 O'ndan başka; O (ki) inşa etti sizleri yerden ** ; ve yaşam oluşturdu orada *** ; öyle ki mağfiret 319 dileyin; sonra tevbe 33 edin O'na; doğrusu Rabbim 4 bir yakındır cevaplayana **** .

Arapça: 1532|11|61|والي ثمود اخاهم صلحا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره هو انشاكم من الارض واستعمركم فيها فاستغفروه ثم توبوا اليه ان ربي قريب مجيب

Hûd Suresi - Ayet 62

Türkçe Meal: Dediler: "Ey Sâlih! Muhakkak olmuştun içimizde umut beslenen öncesi bunun; menedersin mi bizleri ki kulluk 46 ederiz babalarımızın/atalarımızın 693 kulluk 46 ettiğine; doğrusu biz mutlak içindeyiz bir kuşku davet ettiğinden bizleri (ki) bir şüphelidir kendisi."

Arapça: 1533|11|62|قالوا يصلح قد كنت فينا مرجوا قبل هذا اتنهينا ان نعبد ما يعبد اباونا واننا لفي شك مما تدعونا اليه مريب

Hûd Suresi - Ayet 101

Türkçe Meal: Ve zulmetmiş 257 değiliz onlara; velakin/fakat zulmettiler 257 nefislerine 201 ; öyle ki ganiyleştirir * değildi onları Allah’ın astından kulluk 46 ettikleri ilâhları 74 hiç bir şey; ne zaman ki geldi (senin) Rabbinin 4 emri 200 ; ve ziyade etmiş değillerdi ** onlara *** bir yıkım dışında.

Arapça: 1572|11|101|وما ظلمنهم ولكن ظلموا انفسهم فما اغنت عنهم الهتهم التي يدعون من دون الله من شي لما جا امر ربك وما زادوهم غير تتبيب

Hûd Suresi - Ayet 109

Türkçe Meal: Öyle ki olmayın bir şüphede kulluk 46 ettiğinden bunların * ; kulluk 46 eder değillerdir dışında kulluk 46 ettiği gibi atalarının/babalarının önceden; ve doğrusu biz mutlak tastamamlarız onların nasiplerini olmaksızın bir eksiltilen.

Arapça: 1580|11|109|فلا تك في مريه مما يعبد هولا ما يعبدون الا كما يعبد اباوهم من قبل وانا لموفوهم نصيبهم غير منقوص

Hûd Suresi - Ayet 123

Türkçe Meal: Ve Allah’adır gaybı 62 göklerin 162 ve yerin; ve O'na * döndürülür emir 351 ; her biri onun ** ; öyle ki kulluk 46 et O’na * ; ve tevekkül 79 et O’na * karşı; ve değildir (senin) Rabbin 4 yaptıklarınıza bir gâfil 310 .

Arapça: 1594|11|123|ولله غيب السموت والارض واليه يرجع الامر كله فاعبده وتوكل عليه وما ربك بغفل عما تعملون

Yusuf Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Ve ant olsun ehemmiyet * verdi ** ona *** ; ve ehemmiyet * verirdi **** ona ***** şayet ki görmeseydi burhânı 293 Rabbinin 4 ; işte böyledir; çevirmek/uzak tutmak içindir ondan ****** kötülüğü ve fahişeliği 490 ; doğrusu o **** muhles 934 kullarımızdandı 46 .

Arapça: 1618|12|24|ولقد همت به وهم بها لولا ان را برهن ربه كذلك لنصرف عنه السو والفحشا انه من عبادنا المخلصين

Yusuf Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: "Kulluk 46 eder değilsiniz O’nun * astından ancak ki isimlere ** (ki) isimlendirdi ** onları siz ve babalarınız/atalarınız; indirmiş değildir Allah onlara hiçbir sultân 660 ; yoktur hüküm Allah’a (olan) dışında; emretti ki kulluk 46 etmeyin O’nun * dışında; işte budur kıyam *** din; velakin/fakat insanların ekserisi/çoğu bilmezler."

Arapça: 1634|12|40|ما تعبدون من دونه الا اسما سميتموها انتم واباوكم ما انزل الله بها من سلطن ان الحكم الا لله امر الا تعبدوا الا اياه ذلك الدين القيم ولكن اكثر الناس لا يعلمون

İbrahim Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Dedi resûlleri 418 onların: "Allah hakkında mıdır (sizlere) bir kuşku (ki) yarandır * gökleri 162 ve yeri; davet eder/çağırır sizleri mağfiret 319 etmeye üzerinize günahlarınızdan; ve öteler sizleri belirlenmiş bir ecele doğru?"; dediler: "Sizler değilsiniz bizim mislimiz 870 dışında bir beşer 432 (ki) arzularsınız ki çevrilerim kulluk eder 46 olduğumuzdan babalarımızın/atalarımızın; öyle ki gelin bize apaçık bir sultânla 660 ."

Arapça: 1758|14|10|قالت رسلهم افي الله شك فاطر السموت والارض يدعوكم ليغفر لكم من ذنوبكم ويوخركم الي اجل مسمي قالوا ان انتم الا بشر مثلنا تريدون ان تصدونا عما كان يعبد اباونا فاتونا بسلطن مبين

Hicr Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: "Dışındadır (senin) kulların 46 ; onlardan * muhlis 309 (olanlar)."

Arapça: 1840|15|40|الا عبادك منهم المخلصين

Hicr Suresi - Ayet 49

Türkçe Meal: Haber ver kullarıma 46 ki ben; benim Gafûr 20 ; Rahîm 2 .

Arapça: 1849|15|49|نبي عبادي اني انا الغفور الرحيم

Hicr Suresi - Ayet 99

Türkçe Meal: Ve kulluk 46 et Rabbine 4 ta ki gelir sana yakın 299 *.

Arapça: 1899|15|99|واعبد ربك حتي ياتيك اليقين

Nahl Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Ve dedi şirk 71 koşmuş kimseler: "Şayet dileseydi Allah kulluk 46 etmiş değildik O'ndan * başka hiçbir şeye; bizler ve ne de babalarımız/atalarımız; ve haram etmezdik O’nun ** astından hiçbir şeyi"; işte böyledir; faaliyet etti onlardan önceki kimseler (de); öyle ki değil mi ki resûllere 418 karşıdır ancak apaçık belagat 515 ?

Arapça: 1934|16|35|وقال الذين اشركوا لو شا الله ما عبدنا من دونه من شي نحن ولا اباونا ولا حرمنا من دونه من شي كذلك فعل الذين من قبلهم فهل علي الرسل الا البلغ المبين

Nahl Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Ve ant olsun * gönderdik ** her bir ümmete 305 bir resûl 418 ki kulluk 46 edin Allah'a ve kaçının tâğût 442 (-tan) ; öyle ki onlardan kimini doğru yola kılavuzladı Allah; ve onlardan kiminin üzerlerine dalalet 128 hakikatlaştı *** ; öyle ki dolaşın **** yerde; ve bakın nasıl oldu yalanlayanların 196 akıbeti 892 .

Arapça: 1935|16|36|ولقد بعثنا في كل امه رسولا ان اعبدوا الله واجتنبوا الطغوت فمنهم من هدي الله ومنهم من حقت عليه الضلله فسيروا في الارض فانظروا كيف كان عقبه المكذبين

Nahl Suresi - Ayet 73

Türkçe Meal: Ve kulluk 46 ederler Allah'ın astından (ki) malik olamayana onlara bir rızka; göklerden 162 ve yerden bir şeye; ve tabi (bile) olamazlar * .

Arapça: 1972|16|73|ويعبدون من دون الله ما لا يملك لهم رزقا من السموت والارض شيا ولا يستطيعون

Meryem Suresi - Ayet 65

Türkçe Meal: Rabbidir 4 göklerin 162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; öyle ki kulluk 46 et O’na; ve sabret 51 kulluğuna 46 O’nun * ; bilir misin O’na bir (aynı) isimli 49 **?

Arapça: 2313|19|65|رب السموت والارض وما بينهما فاعبده واصطبر لعبدته هل تعلم له سميا

Tâ-Hâ Suresi - Ayet 14

Türkçe Meal: Doğrusu ben; benim Allah; yoktur ilâh 74 benim dışında; öyle ki kulluk 46 et bana; ve dik/ayağa kaldır salâtı 5 ; zikrim * için.

Arapça: 2360|20|14|انني انا الله لا اله الا انا فاعبدني واقم الصلوه لذكري

Enbiyâ Suresi - Ayet 73

Türkçe Meal: Ve yaptık onları emirler/liderler; doğru yola kılavuzlarlar emrimizle; ve vahyettik 603 onlara faaliyet yapmayı; hayırlar/iyilikler; ve ikame 572 edenler salâtı 5 ; ve verenler zekâtı 10 ; ve oldular bize kulluk 46 edenler.

Arapça: 2554|21|73|وجعلنهم ايمه يهدون بامرنا واوحينا اليهم فعل الخيرت واقام الصلوه وايتا الزكوه وكانوا لنا عبدين

Hac Suresi - Ayet 77

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Ve rükû 11 edin; ve secde 12 edin; ve kulluk edin 46 Rabbinize 4 ; ve hayır/iyilik faaliyetinde bulunun; belki de sizler felaha 326 kavuşursunuz.

Arapça: 2670|22|77|يايها الذين امنوا اركعوا واسجدوا واعبدوا ربكم وافعلوا الخير لعلكم تفلحون

Mü'minûn Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Öyle ki gönderdik onlarda * bir resûl 418 onlardan ** ki "kulluk 46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh 74 O'nun *** başkası" (diye); öyle ki takvalı 21 olmaz mısınız?"

Arapça: 2703|23|32|فارسلنا فيهم رسولا منهم ان اعبدوا الله ما لكم من اله غيره افلا تتقون

Sebe' Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: Ve gündür (ki) haşreder 556 * onları topluca; sonra der * meleklere 48 : "Bunlar mı ancak sizlere oldular kulluk 46 ederler?"

Arapça: 3644|34|40|ويوم يحشرهم جميعا ثم يقول للمليكه اهولا اياكم كانوا يعبدون

Sebe' Suresi - Ayet 41

Türkçe Meal: Dediler (melekler): “Subhân’sın 7 sen; sensin velimiz 28 ”; alçaklıklarından/aşağılıklarından onların; evet! Oldular kulluk 46 eder cinne 210 ; çokları onların (insanların) onlara (cinlere) müminlerdir * .

Arapça: 3645|34|41|قالوا سبحنك انت ولينا من دونهم بل كانوا يعبدون الجن اكثرهم بهم مومنون

Sâffât Suresi - Ayet 81

Türkçe Meal: Doğrusu o * mümin 27 kullarımızdandı 46 .

Arapça: 3867|37|81|انه من عبادنا المومنين

Sâffât Suresi - Ayet 85

Türkçe Meal: Dediği * zaman babasına ve kavmine/toplumuna: "Neye kulluk 46 ediyorsunuz?"

Arapça: 3871|37|85|اذ قال لابيه وقومه ماذا تعبدون

Sâffât Suresi - Ayet 95

Türkçe Meal: Dedi * : "Kulluk 46 mu edersiniz yonttuğunuza?"

Arapça: 3881|37|95|قال اتعبدون ما تنحتون

Sâffât Suresi - Ayet 111

Türkçe Meal: Doğrusu o * mümin 27 kullarımızdandı 46 .

Arapça: 3897|37|111|انه من عبادنا المومنين

Fussilet Suresi - Ayet 37

Türkçe Meal: Ve ayetlerindendir gece 171 ve gündüz 170 ; ve Güneş; ve Ay; secde 12 etmeyin Güneş’e; ve de Ay’a; ve secde 12 edin Allah'a; ki yarattı onları; eğer olduysanız sadece O'na (Allah’a) kulluk 46 eder.

Arapça: 4253|41|37|ومن ايته اليل والنهار والشمس والقمر لا تسجدوا للشمس ولا للقمر واسجدوا لله الذي خلقهن ان كنتم اياه تعبدون

Zâriyât Suresi - Ayet 56

Türkçe Meal: Ve yaratmış değilim cinni 210 ve insanı; ancak kulluk 46 etmeleri için bana.

Arapça: 4729|51|56|وما خلقت الجن والانس الا ليعبدون

Necm Suresi - Ayet 62

Türkçe Meal: Öyleyse secde 12 edin Allah'a; ve kulluk 46 edin.

Arapça: 4844|53|62|فاسجدوا لله واعبدوا

Mümtehine Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: Muhakkak oldu sizlere güzel bir örnek/bir rol model İbrahim'de; ve onunla birlikte (olan) kimseler (de); dedikleri zaman kavimlerine/toplumlarına: “Doğrusu bizler uzaklaşanlarız sizden ve Allah'ın astından kulluk 46 eder olduğunuzdan; örttük/gizledik/inkar ettik sizleri; ve görünür oldu/açığa çıktı bizim aramızda ve sizin aranızda ebediyen/sürekli bir düşmanlık ve nefret; ta ki iman 47 edersiniz bir tek Allah'a”; dışındadır sözü İbrahim'in babası için ‘Mutlak mağfiret dilerim sana; ve güç yetirir değilim sana Allah’tan (gelen) hiçbir şeye’; “Rabbimiz 4 ! Sana tevekkül ettik; ve sana yöneldik; ve sanadır son varış.”

Arapça: 5152|60|4|قد كانت لكم اسوه حسنه في ابرهيم والذين معه اذ قالوا لقومهم انا بروا منكم ومما تعبدون من دون الله كفرنا بكم وبدا بيننا وبينكم العدوه والبغضا ابدا حتي تومنوا بالله وحده الا قول ابرهيم لابيه لاستغفرن لك وما املك لك من الله من شي ربنا عليك توكلنا واليك انبنا واليك المصير

Tahrim Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Belki de onun * Rabbi 4 -eğer boşasaydı sizleri- ki değiştirir ona * sizlerden (daha) hayırlı müslüman 431 **; mümin 27 **, kanaat 398 eden**; tevbe 33 eden**; kulluk 46 eden**; seyahat 735 eden**; dul ve bakir eşler.

Arapça: 5232|66|5|عسي ربه ان طلقكن ان يبدله ازوجا خيرا منكن مسلمت مومنت قنتت تيبت عبدت سيحت ثيبت وابكارا

Nuh Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: "Ki kulluk 46 edin Allah'a; ve takvalı 21 olun O'na; ve itaat edin 573 bana."

Arapça: 5420|71|3|ان اعبدوا الله واتقوه واطيعون

Nuh Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: "Doğrusu sen eğer bırakırsan onları; dalalete 128 düşürürler kullarını 46 senin; ve doğurmazlar * dışında bir fücur 440 ; bir kâfir 25 ."

Arapça: 5444|71|27|انك ان تذرهم يضلوا عبادك ولا يلدوا الا فاجرا كفارا

Beyyine Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Ve emredilmiş değillerdi dışında kulluk 46 etmeleri Allah'a; has kılanlar (olarak) O’na (Allah’a) dini; hanîfler 117 (olarak); ve ikame 572 etmeleri salâtı 5 ; ve vermeleri zekâtı 10 ; ve işte budur kıyam 143 din.

Arapça: 6133|98|5|وما امروا الا ليعبدوا الله مخلصين له الدين حنفا ويقيموا الصلوه ويوتوا الزكوه وذلك دين القيمه

Kureyş Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: Öyle ki kulluk 46 etsinler * Rabbine 4 bu beytin 32 .

Arapça: 6194|106|3|فليعبدوا رب هذا البيت

Kâfirûn Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: "Kulluk 46 etmem; kulluk 46 eder olduğunuza."

Arapça: 6207|109|2|لا اعبد ما تعبدون

Kâfirûn Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: "Ve değilsiniz sizler kulluk 46 edenler; benim kulluk 46 eder olduğuma."

Arapça: 6208|109|3|ولا انتم عبدون ما اعبد

Kâfirûn Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: "Ve değilim ben bir kulluk 46 eden; sizin kulluk 46 ettiğinize."

Arapça: 6209|109|4|ولا انا عابد ما عبدتم

Kâfirûn Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: "Ve değilsiniz sizler kulluk 46 edenler; benim kulluk 46 eder olduğuma."

Arapça: 6210|109|5|ولا انتم عبدون ما اعبد