Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 51: Sabır/sabr.

Bu kavram 44 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

51Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

2. Bakara Suresi

Ayet 45

Arapça Metin (Harekeli)

52|2|45|وَٱسْتَعِينُوا۟ بِٱلصَّبْرِ وَٱلصَّلَوٰةِ وَإِنَّهَا لَكَبِيرَةٌ إِلَّا عَلَى ٱلْخَٰشِعِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

52|2|45|واستعينوا بالصبر والصلوه وانها لكبيره الا علي الخشعين

Latin Literal

45. Vesteînû bis sabri ves salât(sâlâti), ve innehâ le kebîretun illâ alel hâşiîn(hâşiîne).

Türkçe Çeviri

Ve yardım/destek isteyin sabırla51; ve salâtla5; ve doğrusu o (salât) mutlak bir büyüktür (yüktür); dışındadır haşyetliler/huşulular53 üzerine (olanı).

Ahmed Samira Çevirisi

45 And seek support with the patience and the prayers and that it truly is a great/burden (E) except on the humble .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vesteiynu ve yardım/destek isteyin وَاسْتَعِينُوا عون
2 bis-sabri sabırla بِالصَّبْرِ صبر
3 ve ssalati ve salatla وَالصَّلَاةِ صلو
4 ve inneha ve doğrusu o (salat) وَإِنَّهَا -
5 lekebiratun mutlak bir büyüktür(yüktür) لَكَبِيرَةٌ كبر
6 illa dışındadır إِلَّا -
7 ala üzerine (olan) عَلَى -
8 l-haşiiyne haşyet الْخَاشِعِينَ خشع

2. Bakara Suresi

Ayet 61

Arapça Metin (Harekeli)

68|2|61|وَإِذْ قُلْتُمْ يَٰمُوسَىٰ لَن نَّصْبِرَ عَلَىٰ طَعَامٍ وَٰحِدٍ فَٱدْعُ لَنَا رَبَّكَ يُخْرِجْ لَنَا مِمَّا تُنۢبِتُ ٱلْأَرْضُ مِنۢ بَقْلِهَا وَقِثَّآئِهَا وَفُومِهَا وَعَدَسِهَا وَبَصَلِهَا قَالَ أَتَسْتَبْدِلُونَ ٱلَّذِى هُوَ أَدْنَىٰ بِٱلَّذِى هُوَ خَيْرٌ ٱهْبِطُوا۟ مِصْرًا فَإِنَّ لَكُم مَّا سَأَلْتُمْ وَضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ ٱلذِّلَّةُ وَٱلْمَسْكَنَةُ وَبَآءُو بِغَضَبٍ مِّنَ ٱللَّهِ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَانُوا۟ يَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقْتُلُونَ ٱلنَّبِيِّۦنَ بِغَيْرِ ٱلْحَقِّ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَوا۟ وَّكَانُوا۟ يَعْتَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

68|2|61|واذ قلتم يموسي لن نصبر علي طعام وحد فادع لنا ربك يخرج لنا مما تنبت الارض من بقلها وقثايها وفومها وعدسها وبصلها قال اتستبدلون الذي هو ادني بالذي هو خير اهبطوا مصرا فان لكم ما سالتم وضربت عليهم الذله والمسكنه وباو بغضب من الله ذلك بانهم كانوا يكفرون بايت الله ويقتلون النبين بغير الحق ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

Latin Literal

61. Ve iz kultum yâ mûsâ len nasbira alâ taâmin vâhidin fed’u lenâ rabbeke yuhric lenâ mimmâ tunbitulardu min baklihâ ve kıssâiha ve fûmihâ ve adesihâ ve basalihâ, kâle e testebdilûnellezî huve ednâ billezî huve hayr(hayrun), ihbitû mısran fe inne lekum mâ seeltum ve duribet aleyhimuz zilletu vel meskenetu ve bâu bi gadabin minallâh(minallâhi), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnen nebiyyîne bi gayril hak(hakkı), zâlike bi mâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediğiniz zaman: “Ey Musa! Asla sabretmeyiz51 tek bir yemeğe; öyle ki dua80 et bizlere; Rabbine4; çıkarsın bizlere bitirdiğinden yerin baklagilinden; ve hıyarından/kabağından; ve sarımsağından; ve mercimeğinden; ve soğanından onun”; dedi (Musa): “Takas mı edersiniz o ast/aşağı olanı o hayır olanla? İnin bir şehre; öyle ki doğrusu sizleredir sual ettiğiniz/sorduğunuz”; ve vuruldu üzerlerine aşağılık/alçaklık ve miskinlik113; ve maruz kaldılar Allah’tan bir gazaba; işte bu; nedeniyledir ki kâfirlik25 eder oldular Allah'ın ayetlerine; ve katleder35 (oldular) nebileri132 hak değilken; işte bu; nedeniyledir (ki) isyan ettiler ve sınırı aşar oldular.

Ahmed Samira Çevirisi

61 And when you said: "You Moses, (we) will never be patient on one food, so call for us your lord (to) bring out for us from what the Earth/land sprouts/grows from its vegetables , and its long cucumber , and its legumes , and its lentils and its onions ." He said: "Do you exchange/substitute what it isnearer/weaker/poorer with what it is good/best ? Descend/enter (to the) city/border/region/Egypt , so for you (there is) what you asked/demanded." And it is imposed/forced on them the humiliation/disgrace and the poverty/ oppression and they returned/resided with anger from God, (that is) because they were disbelieving with God’s signs/verses/evidences , and (they) kill the prophets without the right , that (is) because (of) what they disobeyed, and they were transgressing/violating .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 kultum dediniz قُلْتُمْ قول
3 ya musa ey Musa يَا مُوسَىٰ -
4 len asla لَنْ -
5 nesbira sabretmeyiz نَصْبِرَ صبر
6 ala عَلَىٰ -
7 taaamin bir yemeğe طَعَامٍ طعم
8 vahidin tek وَاحِدٍ وحد
9 fed'u öyle ki dua et فَادْعُ دعو
10 lena bizlere لَنَا -
11 rabbeke Rabbine رَبَّكَ ربب
12 yuhric çıkarsın يُخْرِجْ خرج
13 lena bizlere لَنَا -
14 mimma مِمَّا -
15 tunbitu bitirdiğinden تُنْبِتُ نبت
16 l-erdu yerin الْأَرْضُ ارض
17 min مِنْ -
18 bekliha baklagilinden بَقْلِهَا بقل
19 vekissaiha ve hıyarından/kabağından وَقِثَّائِهَا قثا
20 vefumiha ve sarımsağından وَفُومِهَا فوم
21 veadesiha ve mercimeğinden وَعَدَسِهَا عدس
22 ve besaliha ve soğanından onun وَبَصَلِهَا بصل
23 kale dedi (Musa) قَالَ قول
24 etestebdilune takas mı edersiniz أَتَسْتَبْدِلُونَ بدل
25 llezi olan الَّذِي -
26 huve o هُوَ -
27 edna ast/aşağı/ أَدْنَىٰ دنو
28 billezi' olanla بِالَّذِي -
29 huve o هُوَ -
30 hayrun hayır خَيْرٌ خير
31 hbitu inin اهْبِطُوا هبط
32 misran bir şehre مِصْرًا مصر
33 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
34 lekum sizleredir لَكُمْ -
35 ma مَا -
36 seeltum sual ettiğiniz/sorduğunuz سَأَلْتُمْ سال
37 ve duribet ve vuruldu وَضُرِبَتْ ضرب
38 aleyhimu üzerlerine عَلَيْهِمُ -
39 z-zilletu aşağılık/alçaklık الذِّلَّةُ ذلل
40 velmeskenetu ve miskinlik وَالْمَسْكَنَةُ سكن
41 ve ba'u ve maruz kaldılar/ وَبَاءُوا بوا
42 bigadebin bir gazaba بِغَضَبٍ غضب
43 mine -tan مِنَ -
44 llahi Allah- اللَّهِ -
45 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
46 biennehum doğrusu onların nedeniyledir بِأَنَّهُمْ -
47 kanu oldular كَانُوا كون
48 yekfurune Kâfirlik ederler يَكْفُرُونَ كفر
49 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
50 llahi Allah'ın اللَّهِ -
51 ve yektulune ve katlederler وَيَقْتُلُونَ قتل
52 n-nebiyyine nebileri النَّبِيِّينَ نبا
53 bigayri başka بِغَيْرِ غير
54 l-hakki hak/gerçek الْحَقِّ حقق
55 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
56 bima nedeniyledir بِمَا -
57 asav isyan ettiler عَصَوْا عصي
58 ve kanu ve oldular وَكَانُوا كون
59 yea'tedune sınırı aştılar يَعْتَدُونَ عدو

2. Bakara Suresi

Ayet 153

Arapça Metin (Harekeli)

160|2|153|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱسْتَعِينُوا۟ بِٱلصَّبْرِ وَٱلصَّلَوٰةِ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلصَّٰبِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

160|2|153|يايها الذين امنوا استعينوا بالصبر والصلوه ان الله مع الصبرين

Latin Literal

153. Yâ eyyuhellezîne âmenustainû bis sabri ves salât(salâti), innallâhe meas sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Yardım/destek isteyin sabırla51; ve salâtla5; doğrusu Allah birliktedir sabredenlerle51.

Ahmed Samira Çevirisi

153 You, you those who believed, seek help with the patience and the prayers that God (is) with the patient/enduring.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَاأَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 steiynu yardım/destek isteyin اسْتَعِينُوا عون
5 bis-sabri sabırla/metanetli direnmeyle بِالصَّبْرِ صبر
6 ve ssalati ve salatla وَالصَّلَاةِ صلو
7 inne doğrusu إِنَّ -
8 llahe Allah اللَّهَ -
9 mea birliktedir مَعَ -
10 s-sabirine sabredenlerle/metanetli direnenlerle الصَّابِرِينَ صبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

2. Bakara Suresi

Ayet 155

Arapça Metin (Harekeli)

162|2|155|وَلَنَبْلُوَنَّكُم بِشَىْءٍ مِّنَ ٱلْخَوْفِ وَٱلْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ ٱلْأَمْوَٰلِ وَٱلْأَنفُسِ وَٱلثَّمَرَٰتِ وَبَشِّرِ ٱلصَّٰبِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

162|2|155|ولنبلونكم بشي من الخوف والجوع ونقص من الامول والانفس والثمرت وبشر الصبرين

Latin Literal

155. Ve le nebluvennekum bi şey’in minel havfi vel cûi ve naksın minel emvâli vel enfusi ves semerât(semerâti), ve beşşiris sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

*Ve mutlak belalandırırız256 sizleri bir şeyle; korkudan; ve açlıktan; ve noksanlık/eksilme mallardan ve nefislerden201; ve ürünlerden; ve müjdele sabredenleri51.

Ahmed Samira Çevirisi

155 And We will test you (E) with something from the fear/fright and the hunger/starvation and reduction/decrease from the properties owned/wealth , and the selves and the fruits, and announce good news (to) the patient .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velenebluvennekum ve mutlak belalandırırız sizleri وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بلو
2 bişey'in bir şeyle بِشَيْءٍ شيا
3 mine مِنَ -
4 l-havfi korkudan الْخَوْفِ خوف
5 velcui ve açlıktan وَالْجُوعِ جوع
6 ve neksin ve noksanlık/eksilme وَنَقْصٍ نقص
7 mine مِنَ -
8 l-emvali mallardan الْأَمْوَالِ مول
9 vel'enfusi ve nefislerden وَالْأَنْفُسِ نفس
10 vessemerati ve ürünlerinizin وَالثَّمَرَاتِ ثمر
11 vebeşşiri ve müjdele وَبَشِّرِ بشر
12 s-sabirine sabredenleri الصَّابِرِينَ صبر

Notlar

Not 1

*Detaylı inceleme için;Musibetler Allah’ın bilgisi ve izni ile gerçekleşir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

2. Bakara Suresi

Ayet 177

Arapça Metin (Harekeli)

184|2|177|لَّيْسَ ٱلْبِرَّ أَن تُوَلُّوا۟ وُجُوهَكُمْ قِبَلَ ٱلْمَشْرِقِ وَٱلْمَغْرِبِ وَلَٰكِنَّ ٱلْبِرَّ مَنْ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةِ وَٱلْكِتَٰبِ وَٱلنَّبِيِّۦنَ وَءَاتَى ٱلْمَالَ عَلَىٰ حُبِّهِۦ ذَوِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينَ وَٱبْنَ ٱلسَّبِيلِ وَٱلسَّآئِلِينَ وَفِى ٱلرِّقَابِ وَأَقَامَ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَى ٱلزَّكَوٰةَ وَٱلْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَٰهَدُوا۟ وَٱلصَّٰبِرِينَ فِى ٱلْبَأْسَآءِ وَٱلضَّرَّآءِ وَحِينَ ٱلْبَأْسِ أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ صَدَقُوا۟ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

184|2|177|ليس البر ان تولوا وجوهكم قبل المشرق والمغرب ولكن البر من امن بالله واليوم الاخر والمليكه والكتب والنبين واتي المال علي حبه ذوي القربي واليتمي والمسكين وابن السبيل والسايلين وفي الرقاب واقام الصلوه واتي الزكوه والموفون بعهدهم اذا عهدوا والصبرين في الباسا والضرا وحين الباس اوليك الذين صدقوا واوليك هم المتقون

Latin Literal

177. Leysel birre en tuvellû vucûhekum kıbelel maşrıkı vel magrıbi ve lâkinnel birre men âmene billâhi vel yevmil âhırı vel melâiketi vel kitâbi ven nebiyyîn(nebiyyîne), ve âtel mâle alâ hubbihî zevil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîne vebnes sebîli, ves sâilîne ve fîr rıkâb(rıkâbi), ve ekâmes salâte ve âtez zekât(zekâte), vel mûfûne bi ahdihim izâ âhed(âhedû), ves sâbirîne fîl be’sâi ved darrâi ve hînel be’s(be’si) ulâikellezîne sadakû, ve ulâike humul muttekûn(muttekûne).

Türkçe Çeviri

Erdem değildir ki çevirirsiniz yüzlerinizi doğu ve batı kıbleye14; fakat erdem kimsededir (ki) iman47 etti Allah'a ve ahiret gününe; ve meleklere; ve kitaba* ve nebilere132; ve verdi malını -üzerindedir sevgisi-; yakında olanlara; ve yetimlere; ve açlık sınırında yaşayanlara; ve yolun oğluna/evsize; ve isteyenlere/talep edenlere; ve boyunlardadır (boyunduruğu çözmededir); ve ikame572 etti salâtı5; ve verdi zekâtı10; ve yerine getirenlerdedir antlaşmalarını antlaştıkları zaman; ve sabredenlerdedir51 sefalette/sıkıntıda; ve başı darda/bunalımda; ve seferberlik zamanında; işte bunlar; doğru kimselerdir; ve işte bunlar; onlardır takva sahipleri21.

Ahmed Samira Çevirisi

177 The righteousness/obedience is not that you turn your faces/fronts facing the sunrise/east, and the sunset/west, and but the righteousness/obedience (is) who believed with God, and the Day the Last/Resurrection Day, and the angels and The Book , and the prophets, and brought/gave the property/possession/wealth on his love/like (to it), (to) of the relations/near (ones), and the orphans, and the poorest of the poor/poor oppressed, and the traveler/stranded traveler , and the askers/beggars , and in the necks’/slaves’ (freeing) , and kept up/performed the prayers, and gave/brought the charity/purification , and the fulfilling with the promise/contract if they promised/made a contract, and the patient in the misery/hardship and the calamity/disastrous distress , and (during the) time of the war/hardship ,those are who were truthful, and those, those are the fearing and obeying (God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leyse değildir لَيْسَ ليس
2 l-birra erdem الْبِرَّ برر
3 en ki أَنْ -
4 tuvellu çevirirsiniz تُوَلُّوا ولي
5 vucuhekum yüzlerinizi وُجُوهَكُمْ وجه
6 kibele kıbleye/yönüne قِبَلَ قبل
7 l-meşriki doğu الْمَشْرِقِ شرق
8 velmegribi ve batı وَالْمَغْرِبِ غرب
9 velakinne fakat وَلَٰكِنَّ -
10 l-birra erdem الْبِرَّ برر
11 men kimsededir مَنْ -
12 amene iman etti امَنَ امن
13 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
14 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
15 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
16 velmelaiketi ve meleklere وَالْمَلَائِكَةِ ملك
17 velkitabi ve kitaba (Kur’an’a) وَالْكِتَابِ كتب
18 ve nnebiyyine ve nebilere/peygamberlere وَالنَّبِيِّينَ نبا
19 ve ata ve verdi وَاتَى اتي
20 l-male malını الْمَالَ مول
21 ala üzerindedir عَلَىٰ -
22 hubbihi sevgisi حُبِّهِ حبب
23 zevi olanlara ذَوِي -
24 l-kurba yakında الْقُرْبَىٰ قرب
25 velyetama ve yetimlere وَالْيَتَامَىٰ يتم
26 velmesakine ve açlık sınırında yaşayanlara وَالْمَسَاكِينَ سكن
27 vebne ve oğluna وَابْنَ بني
28 s-sebili yolun السَّبِيلِ سبل
29 ve ssailine ve isteyenlere/talep edenlere وَالسَّائِلِينَ سال
30 ve fi ve وَفِي -
31 r-rikabi boyunlardadır (boyunduruğu çözmededir) الرِّقَابِ رقب
32 ve ekame ve dikti/ayağa kaldırdı وَأَقَامَ قوم
33 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
34 ve ata ve verdi وَاتَى اتي
35 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
36 velmufune ve yerine getirenler وَالْمُوفُونَ وفي
37 biahdihim antlaşmalarını بِعَهْدِهِمْ عهد
38 iza zaman إِذَا -
39 aahedu antlaştıkları عَاهَدُوا عهد
40 ve ssabirine ve sabrederler/metanetli direnirler وَالصَّابِرِينَ صبر
41 fi فِي -
42 l-be'sa'i sefalette/sıkıntıda الْبَأْسَاءِ باس
43 ve dderra'i ve başı darda/bunalımda وَالضَّرَّاءِ ضرر
44 ve hine ve zamanında وَحِينَ حين
45 l-be'si seferberlik الْبَأْسِ باس
46 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
47 ellezine kimseler الَّذِينَ -
48 sadeku doğrular صَدَقُوا صدق
49 ve ulaike ve işte bunlar وَأُولَٰئِكَ -
50 humu onlardır هُمُ -
51 l-muttekune muttakiler الْمُتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Kur'ân'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Kıble Kavram 14

14 Tarafın/hedefin belli edilmesi amaçlı yönelme.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

2. Bakara Suresi

Ayet 250

Arapça Metin (Harekeli)

257|2|250|وَلَمَّا بَرَزُوا۟ لِجَالُوتَ وَجُنُودِهِۦ قَالُوا۟ رَبَّنَآ أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا وَٱنصُرْنَا عَلَى ٱلْقَوْمِ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

257|2|250|ولما برزوا لجالوت وجنوده قالوا ربنا افرغ علينا صبرا وثبت اقدامنا وانصرنا علي القوم الكفرين

Latin Literal

250. Ve lemmâ berazû li câlûte ve cunûdihî kâlû rabbenâ efrig aleynâ sabren ve sebbit ekdâmenâ vensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman barizleşti/ortaya çıktı Câlût ve orduları onun; dediler: "Rabbimiz! Dök/yağdır üzerimize bir sabır51; ve sebat et/sabitle ayaklarımızı; ve yardım et bizlere; kâfirler25 kavmine karşı.

Ahmed Samira Çevirisi

250 And when they emerged/appeared to Goliath and his soldiers/warriors, they said: "Our Lord, pour on us patience and make our feet firm , and give us victory/aid on (over) the nation, the disbelieving."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velemma ve ne zaman وَلَمَّا -
2 berazu barizleşti/ortaya çıktı بَرَزُوا برز
3 licalute Câlût لِجَالُوتَ -
4 ve cunudihi ve orduları onun وَجُنُودِهِ جند
5 kalu dediler قَالُوا قول
6 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
7 efrig dök/yağdır أَفْرِغْ فرغ
8 aleyna üzerimize عَلَيْنَا -
9 sabran bir sabır صَبْرًا صبر
10 ve sebbit ve sebat et/sabitle وَثَبِّتْ ثبت
11 ekdamena ayaklarımızı أَقْدَامَنَا قدم
12 vensurna ve yardım et bizlere وَانْصُرْنَا نصر
13 ala karşı عَلَى -
14 l-kavmi kavmi الْقَوْمِ قوم
15 l-kafirine kafirler الْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

310|3|17|ٱلصَّٰبِرِينَ وَٱلصَّٰدِقِينَ وَٱلْقَٰنِتِينَ وَٱلْمُنفِقِينَ وَٱلْمُسْتَغْفِرِينَ بِٱلْأَسْحَارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

310|3|17|الصبرين والصدقين والقنتين والمنفقين والمستغفرين بالاسحار

Latin Literal

17. Es sâbirîne ves sâdıkîne vel kânitîne vel munfikîne vel mustagfirîne bil eshâr(eshâri).

Türkçe Çeviri

Sabredenlerdir51; ve sâdıklardır182; ve kanaat398 edenlerdir; ve infak6 edenlerdir; ve istiğfar396 edenlerdir seherlerde397.

Ahmed Samira Çevirisi

17 The patient and the truthful, and the obeying humbly , and the spending , and the ones asking for forgiveness, at the times at end of night, before dawn .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 es-sabirine sabredenlerdir الصَّابِرِينَ صبر
2 ve ssadikine ve sadıklardır وَالصَّادِقِينَ صدق
3 velkanitine ve kanaat edenlerdir وَالْقَانِتِينَ قنت
4 velmunfikine ve infak edenlerdir وَالْمُنْفِقِينَ نفق
5 velmustegfirine ve istiğfar edenlerdir وَالْمُسْتَغْفِرِينَ غفر
6 bil-eshari seherlerde بِالْأَسْحَارِ سحر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

sâdık Kavram 182

182 Doğrular, dürüstler.

istiğfar Kavram 396

396 Mağfiret dilemek, suçlarının bağışlanmasını dilemek.

seher Kavram 397

397 Fecr, tan yeri, şafak, tam karanlığın Güneş'in ilk ışıklarıyla aydınlanmaya başlamasından Güneş'in kendisinin doğması öncesine kadar geçen zaman. Seher vakti sabah salatı vaktidir. Salatın içinde beyin her secde ettiğinde Yüce Allah'tan bağışlanma dilemek gerekir.

Kanaat etmek. Kavram 398

398 Yetinmek. Yüce Allah'ın fazlından/lütfundan aranma/bakınma sonrası Yüce Allah'ın bahşettikleriyle yetinmek. Elindekinden hoşnut olma durumu, yeter bulmak.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 120

Arapça Metin (Harekeli)

413|3|120|إِن تَمْسَسْكُمْ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْ وَإِن تُصِبْكُمْ سَيِّئَةٌ يَفْرَحُوا۟ بِهَا وَإِن تَصْبِرُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ لَا يَضُرُّكُمْ كَيْدُهُمْ شَيْـًٔا إِنَّ ٱللَّهَ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

413|3|120|ان تمسسكم حسنه تسوهم وان تصبكم سييه يفرحوا بها وان تصبروا وتتقوا لا يضركم كيدهم شيا ان الله بما يعملون محيط

Latin Literal

120. İn temseskum hasenetun tesû’hum, ve in tusibkum seyyietun yefrahû bihâ ve in tasbirû ve tettekû lâ yadurrukum keyduhum şey’a(şey’en), innallâhe bi mâ ya’melûne muhît(muhîtun).

Türkçe Çeviri

Eğer dokunsa sizlere bir güzellik; kötülük verir (güzellik) onlara; ve eğer dokunsa sizlere bir kötülük; ferahlarlar onunla; ve eğer sabrederseniz51 ve takvalı21 olursanız; zarar vermez sizlere onların tezgâhları bir şey (-le); doğrusu Allah (onların) yaptıklarını kuşatandır.

Ahmed Samira Çevirisi

120 If a good/goodness touches you, it harms them, and if a sin/crime strikes you, they become happy/rejoiced with it, and if you be patient and you fear and obey, their plotting/conspiring does not harm you a thing. That God (is) with what they make/do/work surrounding .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in eğer إِنْ -
2 temseskum dokunsa sizlere تَمْسَسْكُمْ مسس
3 hasenetun bir güzellik حَسَنَةٌ حسن
4 tesu'hum kötüleşir (güzellik) onlara تَسُؤْهُمْ سوا
5 ve in ve eğer وَإِنْ -
6 tusibkum dokunsa sizlere تُصِبْكُمْ صوب
7 seyyietun bir kötülük سَيِّئَةٌ سوا
8 yefrahu ferahlarlar يَفْرَحُوا فرح
9 biha onunla بِهَا -
10 ve in ve eğer وَإِنْ -
11 tesbiru sabrederseniz تَصْبِرُوا صبر
12 ve tetteku ve takvalı olursanız وَتَتَّقُوا وقي
13 la لَا -
14 yedurrukum zarar vermez sizlere يَضُرُّكُمْ ضرر
15 keyduhum tezgahları onların كَيْدُهُمْ كيد
16 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
17 inne doğrusu إِنَّ -
18 llahe Allah اللَّهَ -
19 bima بِمَا -
20 yea'melune yaptıklarını يَعْمَلُونَ عمل
21 muhitun kuşatmadır مُحِيطٌ حوط

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 125

Arapça Metin (Harekeli)

418|3|125|بَلَىٰٓ إِن تَصْبِرُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ وَيَأْتُوكُم مِّن فَوْرِهِمْ هَٰذَا يُمْدِدْكُمْ رَبُّكُم بِخَمْسَةِ ءَالَٰفٍ مِّنَ ٱلْمَلَٰٓئِكَةِ مُسَوِّمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

418|3|125|بلي ان تصبروا وتتقوا وياتوكم من فورهم هذا يمددكم ربكم بخمسه الف من المليكه مسومين

Latin Literal

125. Belâ in tasbirû ve tettekû ve ye’tûkum min fevrihim hâzâ yumdidkum rabbukum bi hamseti âlâfin minel melâiketi musevvimîn(musevvimîne).

Türkçe Çeviri

Evet! Eğer sabrederseniz51 ve takvalı21 olursanız; ve gelseler (bile) sizlere birdenbire/fevrice şu (anda); destekler sizleri Rabbiniz4 nişanlı meleklerden beş binle.

Ahmed Samira Çevirisi

125 Yes/certainly if you be patient and you fear and obey, and they come to you from this their promptness (at once) , your Lord extends (supplies) you with five thousand from the angels marked/identified .

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 142

Arapça Metin (Harekeli)

435|3|142|أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تَدْخُلُوا۟ ٱلْجَنَّةَ وَلَمَّا يَعْلَمِ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ جَٰهَدُوا۟ مِنكُمْ وَيَعْلَمَ ٱلصَّٰبِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

435|3|142|ام حسبتم ان تدخلوا الجنه ولما يعلم الله الذين جهدوا منكم ويعلم الصبرين

Latin Literal

142. Em hasibtum en tedhulûl cennete ve lemmâ ya’lemillâhullezîne câhedû minkum ve ya’lemes sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

Ya da sandınız (mı) ki girersiniz cennete*; ve bilindik etmeden Allah sizlerden cihat356 etmiş kimseleri; ve bilindik etmeden sabredenleri51.

Ahmed Samira Çevirisi

142 Or (have) you thought/supposed that you enter the Paradise, and God did not (E) know, those who struggled/did utmost from you, and He knows the patient.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 em ya da أَمْ -
2 hasibtum sandınız حَسِبْتُمْ حسب
3 en ki أَنْ -
4 tedhulu girersiniz تَدْخُلُوا دخل
5 l-cennete cennete الْجَنَّةَ جنن
6 velemma ve وَلَمَّا -
7 yea'lemi bilindik etmeden يَعْلَمِ علم
8 llahu Allah اللَّهُ -
9 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
10 cahedu cihat ettiler جَاهَدُوا جهد
11 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
12 ve yea'leme ve bilindik etmeden وَيَعْلَمَ علم
13 s-sabirine sabredenleri الصَّابِرِينَ صبر

Notlar

Not 1

*Cennete girmek mücadele gerektirir; eylem gerektirir. Zorluklara karşı metanetle direnme gerektirir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Cihat etmek Kavram 356

356 Mücadele etmek. Kur’an’da savaş/öldürmek katletmek olarak işaret edilir. Cihat etmek Kur’an’la yapılan mücadeledir. 25:52 ayetinde kâfirlerle karşı en büyük cihadın Kur’an’la yapılması gerektiğini Yüce Rabbimiz apaçık bir şekilde bizlere bildirilmektedir. Kur’an’la cihat eden kimselere de mücahit denir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 146

Arapça Metin (Harekeli)

439|3|146|وَكَأَيِّن مِّن نَّبِىٍّ قَٰتَلَ مَعَهُۥ رِبِّيُّونَ كَثِيرٌ فَمَا وَهَنُوا۟ لِمَآ أَصَابَهُمْ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَمَا ضَعُفُوا۟ وَمَا ٱسْتَكَانُوا۟ وَٱللَّهُ يُحِبُّ ٱلصَّٰبِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

439|3|146|وكاين من نبي قتل معه ربيون كثير فما وهنوا لما اصابهم في سبيل الله وما ضعفوا وما استكانوا والله يحب الصبرين

Latin Literal

146. Ve keeyyin min nebiyyin kâtele, meahu rıbbiyyûne kesîr(kesîrun), fe mâ vehenû li mâ asâbehum fî sebîlillâhi ve mâ daufû ve mestekânû vallâhu yuhibbus sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

Ve nicedir bir nebiden (ki) katletti35 (o); onun (nebinin) yanındadır birçok rabbânî462; öyle ki gevşemiş değillerdi isabet edene onlara Allah yolunda336; ve zaafa* kapılmış değillerdi; ve boyun eğmiş değillerdi; ve Allah sever sabredenleri51.

Ahmed Samira Çevirisi

146 And how many from a prophet fought/killed with him many knowledgeable Lord worshippers? So they did not weaken/enfeeble for (what) struck them in God’s sake , and they did not weaken, and they did not become humiliated/disgraced, and God loves/likes the patient.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve keeyyin ve nicedir وَكَأَيِّنْ -
2 min مِنْ -
3 nebiyyin bir nebiden نَبِيٍّ نبا
4 katele katletti (o) قَاتَلَ قتل
5 meahu onun yanındadır مَعَهُ -
6 ribbiyyune Rabbani رِبِّيُّونَ ربب
7 kesirun birçok كَثِيرٌ كثر
8 fema öyle ki değillerdi فَمَا -
9 vehenu gevşemiş وَهَنُوا وهن
10 lima لِمَا -
11 esabehum isabet edene onlara أَصَابَهُمْ صوب
12 fi فِي -
13 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
14 llahi Allah اللَّهِ -
15 ve ma ve değillerdi وَمَا -
16 deufu zaafa kapılmış ضَعُفُوا ضعف
17 ve ma ve değillerdi وَمَا -
18 stekanu boyun eğmiş اسْتَكَانُوا كين
19 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
20 yuhibbu sever يُحِبُّ حبب
21 s-sabirine sabredenleri الصَّابِرِينَ صبر

Notlar

Not 1

*İrade kaybı, güçsüzlük, eksiklik, düşkünlük.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

Rabbânî Kavram 462

462 Sadece Rabba kulluk/kölelik edenler.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 186

Arapça Metin (Harekeli)

479|3|186|لَتُبْلَوُنَّ فِىٓ أَمْوَٰلِكُمْ وَأَنفُسِكُمْ وَلَتَسْمَعُنَّ مِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكُمْ وَمِنَ ٱلَّذِينَ أَشْرَكُوٓا۟ أَذًى كَثِيرًا وَإِن تَصْبِرُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ فَإِنَّ ذَٰلِكَ مِنْ عَزْمِ ٱلْأُمُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

479|3|186|لتبلون في امولكم وانفسكم ولتسمعن من الذين اوتوا الكتب من قبلكم ومن الذين اشركوا اذي كثيرا وان تصبروا وتتقوا فان ذلك من عزم الامور

Latin Literal

186. Le tublevunne fî emvâlikum ve enfusikum ve le tesmeunne minellezîne ûtûl kitâbe min kablikum ve minellezîne eşrakû ezen kesîrâ(kesîran), ve in tasbirû ve tettekû fe inne zâlike min azmil umûr(umûri).

Türkçe Çeviri

Mutlak belalandırılırsınız256 mallarınızda ve nefislerinizde201; mutlak işitirsiniz çokça bir eziyet/inciten kimselerden (ki) verildiler kitap135 sizlerden önce ve kimselerden (ki) şirk koşarlar71; ve eğer sabrederseniz51; ve takvalı21 olursanız öyle ki doğrusu işte budur azmi gerektiren emirler/işler.

Ahmed Samira Çevirisi

186 You shall be tested (E) in your properties and yourselves, and you will hear (E) from those who were given The Book from before you, and from those who shared/made partners (with God) much mild harm, and if you be patient, and you fear and obey, so then that (is) from the matters’/affairs’ decisiveness/determination.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 letublevunne mutlak belalandırılırsınız لَتُبْلَوُنَّ بلو
2 fi فِي -
3 emvalikum mallarınızda أَمْوَالِكُمْ مول
4 ve enfusikum ve nefislerinizde وَأَنْفُسِكُمْ نفس
5 veletesmeunne mutlak işitirisiniz وَلَتَسْمَعُنَّ سمع
6 mine مِنَ -
7 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
8 utu verildiler أُوتُوا اتي
9 l-kitabe Kitap الْكِتَابَ كتب
10 min مِنْ -
11 kablikum sizden önce قَبْلِكُمْ قبل
12 ve mine ve وَمِنَ -
13 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
14 eşraku şirk koş أَشْرَكُوا شرك
15 ezen eziyet/inciten أَذًى اذي
16 kesiran çokça كَثِيرًا كثر
17 ve in ve eğer وَإِنْ -
18 tesbiru sabrederseniz تَصْبِرُوا صبر
19 ve tetteku ve takvalı olursanız وَتَتَّقُوا وقي
20 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
21 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
22 min مِنْ -
23 azmi azmi gerektiren عَزْمِ عزم
24 l-umuri işlerdir الْأُمُورِ امر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 200

Arapça Metin (Harekeli)

493|3|200|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱصْبِرُوا۟ وَصَابِرُوا۟ وَرَابِطُوا۟ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

493|3|200|يايها الذين امنوا اصبروا وصابروا ورابطوا واتقوا الله لعلكم تفلحون

Latin Literal

200. Yâ eyyuhellezîne âmenusbirû ve sâbirû ve râbitû vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Sabredin51; ve yarışın sabırda51; ve bağlanın*; ve takvalı21 olun Allah’a; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

200 You, you those who believed, be patient, and compete in patience, and stand firmly on guard/steadfast, and fear and obey God, maybe/perhaps you succeed/win.47

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 sbiru sabredin اصْبِرُوا صبر
5 ve sabiru ve yarışın sabırda وَصَابِرُوا صبر
6 ve rabitu ve bağlanın وَرَابِطُوا ربط
7 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
8 llahe Allah’a اللَّهَ -
9 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
10 tuflihune felaha ulaşırsınız تُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not 1

*Tutunmak, ayakları yere sağlam basmak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Felah Kavram 326

326 Kurtuluş, başarı.

6. En'âm Suresi

Ayet 34

Arapça Metin (Harekeli)

823|6|34|وَلَقَدْ كُذِّبَتْ رُسُلٌ مِّن قَبْلِكَ فَصَبَرُوا۟ عَلَىٰ مَا كُذِّبُوا۟ وَأُوذُوا۟ حَتَّىٰٓ أَتَىٰهُمْ نَصْرُنَا وَلَا مُبَدِّلَ لِكَلِمَٰتِ ٱللَّهِ وَلَقَدْ جَآءَكَ مِن نَّبَإِى۟ ٱلْمُرْسَلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

823|6|34|ولقد كذبت رسل من قبلك فصبروا علي ما كذبوا واوذوا حتي اتيهم نصرنا ولا مبدل لكلمت الله ولقد جاك من نباي المرسلين

Latin Literal

34. Ve lekad kuzzibet rusulun min kablike fe saberû alâ mâ kuzzibû ve ûzû hattâ etâhum nasrunâ, ve lâ mubeddile li kelimâtillâh(kelimâtillâhi), ve lekad câeke min nebeil murselîn(murselîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun yalanlandı resûller418 senden önce; öyle ki sabrettiler51 yalanlanmalarına ve eziyet edilmelerine karşı; ta ki geldi onlara yardımımız; ve olmaz bir mübadele/değişim* Allah'ın kelimelerine; ve ant olsun geldi sana gönderilmişlerin haberinden.

Ahmed Samira Çevirisi

34 And messengers from before you had been lied to/denied, so they were patient on what they were denied (rejected) and they were harmed mildly, until Our victory/aid came to them, and (there is) no exchanger to God’s words/expressions; and from the messengers’ information/news had come to you.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 kuzzibet yalanlandı كُذِّبَتْ كذب
3 rusulun resûller رُسُلٌ رسل
4 min مِنْ -
5 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
6 fesaberu öyle ki sabrettiler فَصَبَرُوا صبر
7 ala karşı عَلَىٰ -
8 ma مَا -
9 kuzzibu yalanlanmalarına كُذِّبُوا كذب
10 ve uzu ve eziyet edilmelerine وَأُوذُوا اذي
11 hatta ta ki حَتَّىٰ -
12 etahum geldi onlara أَتَاهُمْ اتي
13 nesruna yardımımız نَصْرُنَا نصر
14 ve la ve olmaz وَلَا -
15 mubeddile mübadele/değişim مُبَدِّلَ بدل
16 likelimati kelimelerine لِكَلِمَاتِ كلم
17 llahi Allah'ın اللَّهِ -
18 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
19 ca'eke geldi sana جَاءَكَ جيا
20 min مِنْ -
21 nebei haberinden نَبَإِ نبا
22 l-murseline gönderilmişlerin الْمُرْسَلِينَ رسل

Notlar

Not 1

*Tüm resûller Yüce Allah'ın tek dini olan İslam'ı getirmiştir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

7. A'râf Suresi

Ayet 87

Arapça Metin (Harekeli)

1041|7|87|وَإِن كَانَ طَآئِفَةٌ مِّنكُمْ ءَامَنُوا۟ بِٱلَّذِىٓ أُرْسِلْتُ بِهِۦ وَطَآئِفَةٌ لَّمْ يُؤْمِنُوا۟ فَٱصْبِرُوا۟ حَتَّىٰ يَحْكُمَ ٱللَّهُ بَيْنَنَا وَهُوَ خَيْرُ ٱلْحَٰكِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1041|7|87|وان كان طايفه منكم امنوا بالذي ارسلت به وطايفه لم يومنوا فاصبروا حتي يحكم الله بيننا وهو خير الحكمين

Latin Literal

87. Ve in kâne tâifetun minkum âmenû billezî ursiltu bihî ve tâifetun lem yu’minû fasbirû hattâ yahkumallâhu beynenâ, ve huve hayrul hâkimîn(hâkimîne).

Türkçe Çeviri

"Ve eğer olduysa sizlerden bir tayfa* (ki) iman47 ettiler kendisiyle gönderildiğime; ve bir tayfa* (ki) asla iman47 etmezler; öyle ki sabredin51; ta ki hükmeder Allah aramızda; ve O hayırlısıdır hükmedenlerin."

Ahmed Samira Çevirisi

87 And if (there) was a group of people from you (that) believed with what I was sent with it and a group of people did not believe, so be patient until God judges/rules between us, and He is the judges’/rulers’ best .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve eğer وَإِنْ -
2 kane olduysa كَانَ كون
3 taifetun bir tayfa طَائِفَةٌ طوف
4 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
5 amenu iman ettiler امَنُوا امن
6 billezi' بِالَّذِي -
7 ursiltu gönderildiğime أُرْسِلْتُ رسل
8 bihi kendisiyle بِهِ -
9 ve taifetun ve bir tayfa وَطَائِفَةٌ طوف
10 lem asla لَمْ -
11 yu'minu iman etmezler يُؤْمِنُوا امن
12 fesbiru öyle ki sabredin فَاصْبِرُوا صبر
13 hatta taki حَتَّىٰ -
14 yehkume hükmeder يَحْكُمَ حكم
15 llahu Allah اللَّهُ -
16 beynena aramızda بَيْنَنَا بين
17 ve huve ve O وَهُوَ -
18 hayru hayırlısıdır خَيْرُ خير
19 l-hakimine hükmedenlerin الْحَاكِمِينَ حكم

Notlar

Not 1

*Grup.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

7. A'râf Suresi

Ayet 126

Arapça Metin (Harekeli)

1080|7|126|وَمَا تَنقِمُ مِنَّآ إِلَّآ أَنْ ءَامَنَّا بِـَٔايَٰتِ رَبِّنَا لَمَّا جَآءَتْنَا رَبَّنَآ أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَتَوَفَّنَا مُسْلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1080|7|126|وما تنقم منا الا ان امنا بايت ربنا لما جاتنا ربنا افرغ علينا صبرا وتوفنا مسلمين

Latin Literal

126. Ve mâ tenkımu minnâ illâ en âmennâ bi âyâti rabbinâ lemmâ câetnâ, rabbenâ efrıg aleynâ sabren ve teveffenâ muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

"Ve intikam alır değilsin bizden dışında ki iman47 ettik Rabbimizin4 ayetlerine237 geldiğinde o* bizlere; Rabbimiz4! Boşalt üzerimize bir sabır51; ve vefat621 ettir bizleri müslim45 (olarak)."

Ahmed Samira Çevirisi

126 And you do not revenge/hate/criticize from us except that we believed with our Lord’s evidences/verses/signs, when (it) came to us, our Lord pour on us patience, and make us die (as) Moslems/submitters/surrenderers.104

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değilsin وَمَا -
2 tenkimu intikam alır تَنْقِمُ نقم
3 minna bizden مِنَّا -
4 illa dışında إِلَّا -
5 en kli أَنْ -
6 amenna iman ettik امَنَّا امن
7 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
8 rabbina Rabbimizin رَبِّنَا ربب
9 lemma لَمَّا -
10 ca'etna geldiğinde bizlere جَاءَتْنَا جيا
11 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
12 efrig boşalt أَفْرِغْ فرغ
13 aleyna üzerimize عَلَيْنَا -
14 sabran bir sabır صَبْرًا صبر
15 ve teve ffena ve vefat ettir bizleri وَتَوَفَّنَا وفي
16 muslimine müslim (olarak) مُسْلِمِينَ سلم

Notlar

Not 1

*Ayet.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Ayetler Kavram 237

237 Ayet kelimesi gösterge, işaret, kanıt, mucize anlamındadır. Çoğul olarak kullanıldığında Yüce Allah'ın varlığına kanıt olacak muhteşem mucizeleri işaret eder. Evrenin kendisi içindeki her şeyle Yüce Allah'ın ayetlerindendir. Evren kitabını bilimsel olarak okuyanlar Yüce Allah'ın bu ayetlerine tanıklık ederler.

Vefat Kavram 621

621 Vefat ölümden farklıdır. Bilincin aktif olduğu beynin korteks kısmının işlevlerinin talamus tarafından devreden çıkarılmasıdır. İlkel işlevler devam eder. Soluma, kalp atışı vb. Yüce Allah uykunun bir vefat olduğunu bizlere bildirmiştir. Ölüm gerçekleşmeden önce mutlaka vefat gerçekleşir. Her vefat ölümle sonlanmaz. Yüce Allah yolunda katledilenlerin ve müminlerin ölmeden vefat ettirildiği Kur'an'ımızda bizlere bildirilmiştir. Resûl Îsâ'nın da vefat ettirildiği ancak ölmediği ortadadır. Bu kimseler Rableri indinde rızıklandırılırlar. 6:60 ayetinde "...sonra diriltir sizleri orada.." buyrulmuştur. Orada kelimesi yeri/arzı/yeryüzünü işaret eder. Anlaşılır ki uykudaki vefat sürecinde bilincin kaybolmasını ve geri yüklenmesini sağlayan talamus bölgesi kuantum seviyesinde yeri de kapsayan evrenle direkt olarak ilişkilidir.

7. A'râf Suresi

Ayet 128

Arapça Metin (Harekeli)

1082|7|128|قَالَ مُوسَىٰ لِقَوْمِهِ ٱسْتَعِينُوا۟ بِٱللَّهِ وَٱصْبِرُوٓا۟ إِنَّ ٱلْأَرْضَ لِلَّهِ يُورِثُهَا مَن يَشَآءُ مِنْ عِبَادِهِۦ وَٱلْعَٰقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1082|7|128|قال موسي لقومه استعينوا بالله واصبروا ان الارض لله يورثها من يشا من عباده والعقبه للمتقين

Latin Literal

128. Kâle mûsâ li kavmihisteînû billâhi vasbirû, innel arda lillâhi yûrisuhâ men yeşâu min ibâdih(ibâdihî), vel âkıbetu lil muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Dedi Mûsâ kavmine/toplumuna: "Çağırın Allah’ı; ve sabredin51; doğrusu yer Allah’adır; varis eder onu* kullarından dilediği kimseye; ve akıbet892 muttakileredir17."

Ahmed Samira Çevirisi

128 Moses said to his nation: "Seek help/support/assistance by (from) God, and be patient, that the earth/land/Planet Earth (is) to God, He makes whom He wills/wants from His worshippers/slaves inherit it, and the end (result is) to the fearing and obeying (God)."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 musa Mûsâ مُوسَىٰ -
3 likavmihi kavmine/toplumuna لِقَوْمِهِ قوم
4 steiynu çağırın اسْتَعِينُوا عون
5 billahi Allah’ı بِاللَّهِ -
6 vesbiru ve sabredin وَاصْبِرُوا صبر
7 inne doğrusu إِنَّ -
8 l-erde yer الْأَرْضَ ارض
9 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
10 yurisuha varis eder ona يُورِثُهَا ورث
11 men kimseyi مَنْ -
12 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
13 min مِنْ -
14 ibadihi kullarından عِبَادِهِ عبد
15 vel'aakibetu ve akıbeti وَالْعَاقِبَةُ عقب
16 lilmuttekine mutakileredir لِلْمُتَّقِينَ وقي

Notlar

Not 1

*Yer.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Muttaki Kavram 17

17 Takva sahipleri/Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı her şeyden sakınanlar.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

8. Enfâl Suresi

Ayet 46

Arapça Metin (Harekeli)

1206|8|46|وَأَطِيعُوا۟ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ وَلَا تَنَٰزَعُوا۟ فَتَفْشَلُوا۟ وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ وَٱصْبِرُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلصَّٰبِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1206|8|46|واطيعوا الله ورسوله ولا تنزعوا فتفشلوا وتذهب ريحكم واصبروا ان الله مع الصبرين

Latin Literal

46. Ve etîullâhe ve resûlehu ve lâ tenâzeû fe tefşelû ve tezhebe rîhukum vasbirû, innallâhe meas sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

Ve itaat edin Allah'a ve resûlüne76; ve çekişmeyin; öyle ki cesaretinizi kaybedersiniz ve gider canlılığınız*; ve sabredin51; doğrusu Allah beraberdir sabredenlerle51.

Ahmed Samira Çevirisi

46 And obey God and His messenger, and do not dispute/quarrel so you fail/become weakened and your wind/breeze (energy & strength) goes/goes away , and be patient, that God (is) with the patient.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve etiu ve itaat edin وَأَطِيعُوا طوع
2 llahe Allah'a اللَّهَ -
3 ve rasulehu ve resûlüne وَرَسُولَهُ رسل
4 ve la ve وَلَا -
5 tenazeu çekişmeyin تَنَازَعُوا نزع
6 fetefşelu öyle ki cesaretinizi kaybedersiniz فَتَفْشَلُوا فشل
7 ve tezhebe ve gider وَتَذْهَبَ ذهب
8 rihukum canlılığınız رِيحُكُمْ روح
9 vesbiru ve sabredin وَاصْبِرُوا صبر
10 inne doğrusu إِنَّ -
11 llahe Allah اللَّهَ -
12 mea beraberdir مَعَ -
13 s-sabirine sabredenlerle الصَّابِرِينَ صبر

Notlar

Not 1

*Enerjiniz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Resule itaat Kavram 76

76 Resule/elçiye itaat etmek sadece Kur'an'a itaat etmektir. Kur'an=Resul; Resul=Kur'an. Resule itaat etmek tamamı zan olan hadislere itaat etmek asla değildir.

8. Enfâl Suresi

Ayet 66

Arapça Metin (Harekeli)

1226|8|66|ٱلْـَٰٔنَ خَفَّفَ ٱللَّهُ عَنكُمْ وَعَلِمَ أَنَّ فِيكُمْ ضَعْفًا فَإِن يَكُن مِّنكُم مِّا۟ئَةٌ صَابِرَةٌ يَغْلِبُوا۟ مِا۟ئَتَيْنِ وَإِن يَكُن مِّنكُمْ أَلْفٌ يَغْلِبُوٓا۟ أَلْفَيْنِ بِإِذْنِ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ مَعَ ٱلصَّٰبِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1226|8|66|الن خفف الله عنكم وعلم ان فيكم ضعفا فان يكن منكم مايه صابره يغلبوا مايتين وان يكن منكم الف يغلبوا الفين باذن الله والله مع الصبرين

Latin Literal

66. El’âne haffefallâhu ankum ve alime enne fîkum da’fâ(da’fen), fe in yekun minkum mietun sâbiretun yaglibû mieteyn(mieteyni), ve in yekun minkum elfun yaglibû elfeyni bi iznillâh(iznillâhi), vallâhu meas sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

Şimdi hafifletti Allah sizden; ve bildi ki sizlerdedir bir zaaf*; öyle ki eğer olursa sizlerden sabreden51 bir yüz**; galip gelir iki yüze**; ve eğer olursa sizlerden bir bin*** galip gelir iki bine*** Allah'ın izniyle; ve Allah beraberdir sabredenlerle.

Ahmed Samira Çevirisi

66 Now God reduced/lightened from you, and He knew that in you (is) weakness, so if (there) be from you one hundred patient, they defeat/conquer two hundred, and if (there) be from you a thousand, they defeat/conquer two thousand with God’s permission/pardon, and God (is) with the patient.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 el-ane şimdi الْانَ -
2 haffefe hafifletti خَفَّفَ خفف
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 ankum sizden عَنْكُمْ -
5 ve alime ve bildi وَعَلِمَ علم
6 enne ki أَنَّ -
7 fikum sizlerdeki فِيكُمْ -
8 dea'fen zaafı ضَعْفًا ضعف
9 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
10 yekun olursa يَكُنْ كون
11 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
12 miaetun bie yüz مِائَةٌ ماي
13 sabiratun sabreden صَابِرَةٌ صبر
14 yeglibu galip gelir يَغْلِبُوا غلب
15 miaeteyni iki yüze مِائَتَيْنِ ماي
16 ve in ve eğer وَإِنْ -
17 yekun olursa يَكُنْ كون
18 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
19 elfun bir bin أَلْفٌ الف
20 yeglibu galip gelir يَغْلِبُوا غلب
21 elfeyni iki bine أَلْفَيْنِ الف
22 biizni izniyle بِإِذْنِ اذن
23 llahi Allah'ın اللَّهِ -
24 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
25 mea beraberdir مَعَ -
26 s-sabirine sabredenlerle الصَّابِرِينَ صبر

Notlar

Not 1

*Düşkünlük, eksiklik.**100/200 yani 1/2 oranı (+). Sabreden kimselerin kâfirlere karşı galip gelme oranı. Dikkat! Anlarız ki müminlerin içinde %100 mümin olamamış kimseler vardır. Zaaf imandaki eksikliktir.***1000/2000 yani yine 1/2 oranı (+). Sabreden kimselerin kâfirlere karşı galip gelme oranı. Dikkat! Anlarız ki müminlerin içinde %100 mümin olamamış kimseler vardır. Zaaf imandaki eksikliktir.****Önemli olan sayı değil kalitedir. Sabreden ancak %100 imanlı olamayan zaaflı bir toplum da sayıca kendisinden üstün olan (1/2) toplumlara karşı galip gelebilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

10. Yunus Suresi

Ayet 109

Arapça Metin (Harekeli)

1471|10|109|وَٱتَّبِعْ مَا يُوحَىٰٓ إِلَيْكَ وَٱصْبِرْ حَتَّىٰ يَحْكُمَ ٱللَّهُ وَهُوَ خَيْرُ ٱلْحَٰكِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1471|10|109|واتبع ما يوحي اليك واصبر حتي يحكم الله وهو خير الحكمين

Latin Literal

109. Vettebi’ mâ yûhâ ileyke vasbir hattâ yahkumallâh(yahkumallâhu), ve huve hayrul hâkimîn(hâkimîne).

Türkçe Çeviri

Ve tabi ol vahyedilene603 üzerine; ve sabret51; ta ki hükmeder Allah; ve O hayırlısıdır hâkimlerin821.

Ahmed Samira Çevirisi

109 And follow what is inspired/transmitted to you, and be patient until God judges/rules , and He is best (of) the judges/rulers. 143

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vettebia' ve tabi ol وَاتَّبِعْ تبع
2 ma مَا -
3 yuha vahyedilen يُوحَىٰ وحي
4 ileyke üzerine إِلَيْكَ -
5 vesbir ve sabret وَاصْبِرْ صبر
6 hatta ta ki حَتَّىٰ -
7 yehkume hükmeder يَحْكُمَ حكم
8 llahu Allah اللَّهُ -
9 ve huve ve O وَهُوَ -
10 hayru hayırlısıdır خَيْرُ خير
11 l-hakimine hâkimlerin الْحَاكِمِينَ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

11. Hûd Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

1482|11|11|إِلَّا ٱلَّذِينَ صَبَرُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ كَبِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1482|11|11|الا الذين صبروا وعملوا الصلحت اوليك لهم مغفره واجر كبير

Latin Literal

11. İllellezîne saberû ve amilûs sâlihât(sâlihâti), ûlâike lehum magfiretun ve ecrun kebîr(kebîrun).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) sabrettiler51 ve yaptılar sâlihât18; işte bunlar; onlaradır bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

11 Except those who were patient, and made/did the correct/righteous deeds , those for them (is) a forgiveness and (a) big/great wage/reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışındadır إِلَّا -
2 ellezine kimseler ki() الَّذِينَ -
3 saberu sabrettiler صَبَرُوا صبر
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati sâlihât الصَّالِحَاتِ صلح
6 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
7 lehum onlaradır لَهُمْ -
8 megfiratun bir mağfiret مَغْفِرَةٌ غفر
9 ve ecrun ve bir ecir وَأَجْرٌ اجر
10 kebirun büyük كَبِيرٌ كبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

11. Hûd Suresi

Ayet 49

Arapça Metin (Harekeli)

1520|11|49|تِلْكَ مِنْ أَنۢبَآءِ ٱلْغَيْبِ نُوحِيهَآ إِلَيْكَ مَا كُنتَ تَعْلَمُهَآ أَنتَ وَلَا قَوْمُكَ مِن قَبْلِ هَٰذَا فَٱصْبِرْ إِنَّ ٱلْعَٰقِبَةَ لِلْمُتَّقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1520|11|49|تلك من انبا الغيب نوحيها اليك ما كنت تعلمها انت ولا قومك من قبل هذا فاصبر ان العقبه للمتقين

Latin Literal

49. Tilke min enbâil gaybi nûhîhâ ileyk(ileyke), mâ kunte ta’lemuhâ ente ve lâ kavmuke min kabli hâzâ, fasbır, innel âkıbete lil muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

İşte şu (ki) gayb62 haberlerindendir; vahy603 ederiz onu* üzerine; olmuş değildin bilir onu* sen** ve ne de senin kavmin/toplumun öncesinde bunun; öyle ki sabret51; doğrusu akıbet892 takva21 sahiplerinedir.

Ahmed Samira Çevirisi

49 Those are from the unseen information/news, We inspire/transmit it to you, you were not knowing it, you, and nor your nation from before, that, so be patient that the end (result is) to the fearing and obeying.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 tilke işte şu تِلْكَ -
2 min مِنْ -
3 enba'i haberlerindendir أَنْبَاءِ نبا
4 l-gaybi gayb الْغَيْبِ غيب
5 nuhiha vahy ederiz onu نُوحِيهَا وحي
6 ileyke üzerine إِلَيْكَ -
7 ma değildin مَا -
8 kunte olmuş كُنْتَ كون
9 tea'lemuha bilir onu تَعْلَمُهَا علم
10 ente sen أَنْتَ -
11 ve la ve ne de وَلَا -
12 kavmuke senin kavmin قَوْمُكَ قوم
13 min مِنْ -
14 kabli öncesinde قَبْلِ قبل
15 haza bunun هَٰذَا -
16 fesbir öyle ki sabret فَاصْبِرْ صبر
17 inne doğrusu إِنَّ -
18 l-aakibete akibet الْعَاقِبَةَ عقب
19 lilmuttekine takva sahiplerinedir لِلْمُتَّقِينَ وقي

Notlar

Not 1

*Gaybı.**Resûl Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

11. Hûd Suresi

Ayet 115

Arapça Metin (Harekeli)

1586|11|115|وَٱصْبِرْ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1586|11|115|واصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Latin Literal

115. Vasbir fe innallâhe lâ yudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve sabret51; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez* muhsinlerin294 ecrini820.

Ahmed Samira Çevirisi

115 And be patient, so then God does not waste/loose/destroy the good doers’ reward/wage .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vesbir ve sabret وَاصْبِرْ صبر
2 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
3 llahe Allah اللَّهَ -
4 la لَا -
5 yudiu zayi etmez يُضِيعُ ضيع
6 ecra ecrini أَجْرَ اجر
7 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Gidermez.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

12. Yusuf Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

1612|12|18|وَجَآءُو عَلَىٰ قَمِيصِهِۦ بِدَمٍ كَذِبٍ قَالَ بَلْ سَوَّلَتْ لَكُمْ أَنفُسُكُمْ أَمْرًا فَصَبْرٌ جَمِيلٌ وَٱللَّهُ ٱلْمُسْتَعَانُ عَلَىٰ مَا تَصِفُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1612|12|18|وجاو علي قميصه بدم كذب قال بل سولت لكم انفسكم امرا فصبر جميل والله المستعان علي ما تصفون

Latin Literal

18. Ve câû alâ kamîsıhî bi demin kezib(kezibin), kâle bel sevvelet lekum enfusukum emrâ(emren), fe sabrun cemîl(cemîlun), vallâhul musteânu alâ mâ tesıfûn(tesıfûne).

Türkçe Çeviri

Ve geldiler onun* gömleğine karşı** yalandan bir kanla; dedi***: "Evet! Ayartmış sizleri nefisleriniz201 bir emre200; öyle ki bir cemîl930 bir sabırdır51****; ve Allah yardım/destek istenendir vasıflandırdığınıza/tasvir***** ettiğinize karşı.

Ahmed Samira Çevirisi

18 And they came on his shirt/dress with blood falsified , he said: "But your selves enticed/lured for you a matter/affair/order/command, so graceful patience, and God (is) the seeked help/support from on what you describe/categorize."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ca'u ve geldiler وَجَاءُوا جيا
2 ala karşı عَلَىٰ -
3 kamisihi onun gömleğine قَمِيصِهِ قمص
4 bidemin bir kanla بِدَمٍ دمو
5 kezibin bir yalan كَذِبٍ كذب
6 kale dedi قَالَ قول
7 bel evet بَلْ -
8 sevvelet ayartmış سَوَّلَتْ سول
9 lekum sizleri لَكُمْ -
10 enfusukum nefisleriniz أَنْفُسُكُمْ نفس
11 emran bir emre أَمْرًا امر
12 fesabrun öyle ki bir sabırdır فَصَبْرٌ صبر
13 cemilun bir cemîl جَمِيلٌ جمل
14 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
15 l-musteaanu yardım/destek istenendir الْمُسْتَعَانُ عون
16 ala kaşı عَلَىٰ -
17 ma مَا -
18 tesifune vasıflandırdığınıza/tasvir ettiğinize تَصِفُونَ وصف

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un.**Gömleğin üzerine sürülmüş.***Yakûb.****Bana düşen; gerekir.*****Tarif ettiğinize.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

emir, emretmek Kavram 200

200 Buyurmak, talepte bulunmak, istekte bulunmak, nasihat etmek, buyruk, talep, istek, nasihat. Kur'an'daki emretmek kavramı zorla bir şeyi yaptırmak, yapılmadığında ceza vermek asla değildir.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

12. Yusuf Suresi

Ayet 90

Arapça Metin (Harekeli)

1684|12|90|قَالُوٓا۟ أَءِنَّكَ لَأَنتَ يُوسُفُ قَالَ أَنَا۠ يُوسُفُ وَهَٰذَآ أَخِى قَدْ مَنَّ ٱللَّهُ عَلَيْنَآ إِنَّهُۥ مَن يَتَّقِ وَيَصْبِرْ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1684|12|90|قالوا انك لانت يوسف قال انا يوسف وهذا اخي قد من الله علينا انه من يتق ويصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Latin Literal

90. Kâlû e inneke le ente yûsuf(yûsufu), kâle ene yûsufu ve hâzâ ahî kad mennallâhu aleynâ, innehu men yettekı ve yasbir fe innallâhe lâ yudî’u ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Doğrusu sen misin? Mutlak ki sensin Yûsuf!"; Dedi**: "Benim Yûsuf; ve bu da kardeşimdir; muhakkak minnet*** gösterdi Allah bizlere; doğrusu o (ki) kim takvalı21 olur ve sabreder51; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez**** muhsinlerin294 ecrini820."

Ahmed Samira Çevirisi

90 They said: "Are you, you are (E) Joseph?" He said: "I am Joseph and that (is) my brother, God had blessed on us, that who, whom fears and obeys, and is patient, so that God does not loose/waste/destroy the good doer’s reward ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalu dediler قَالُوا قول
2 einneke doğrusu sen misin? أَإِنَّكَ -
3 leente mutlak sensin لَأَنْتَ -
4 yusufu Yûsuf يُوسُفُ -
5 kale dedi قَالَ قول
6 ena benim أَنَا -
7 yusufu Yûsuf يُوسُفُ -
8 ve haza ve bu da وَهَٰذَا -
9 ehi kardeşimdir أَخِي اخو
10 kad muhakkak قَدْ -
11 menne minnet gösterdi مَنَّ منن
12 llahu Allah اللَّهُ -
13 aleyna bizlere عَلَيْنَا -
14 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
15 men kim مَنْ -
16 yetteki takvalı olur يَتَّقِ وقي
17 ve yesbir ve sabreder وَيَصْبِرْ صبر
18 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
19 llahe Allah اللَّهَ -
20 la لَا -
21 yudiu zayi etmez يُضِيعُ ضيع
22 ecra ecrini أَجْرَ اجر
23 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Yûsuf.***Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma.****Gidermez.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

13. Ra'd Suresi

Ayet 22

Arapça Metin (Harekeli)

1727|13|22|وَٱلَّذِينَ صَبَرُوا۟ ٱبْتِغَآءَ وَجْهِ رَبِّهِمْ وَأَقَامُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَأَنفَقُوا۟ مِمَّا رَزَقْنَٰهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً وَيَدْرَءُونَ بِٱلْحَسَنَةِ ٱلسَّيِّئَةَ أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمْ عُقْبَى ٱلدَّارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1727|13|22|والذين صبروا ابتغا وجه ربهم واقاموا الصلوه وانفقوا مما رزقنهم سرا وعلانيه ويدرون بالحسنه السييه اوليك لهم عقبي الدار

Latin Literal

22. Vellezîne saberûbtigâe vechi rabbihim ve ekâmûs salâte ve enfekû mimmâ rezaknâhum sirren ve alâniyeten ve yedreûne bil hasenetis seyyiete ulâike lehum ukbed dâr(dâri).

Türkçe Çeviri

Ve kimselerdir (ki) sabrettiler51; arayanlardır Rablerinin4 yüzünü; ve ikame572 ettiler salâtı5; ve infak ettiler6 rızıklandırdığımızdan onları sırlı/gizlice ve alenen/bildirerek; ve savarlar/defederler güzellikle rezilliği/iğrençliği; işte bunlar; onlaradır diyarın** sonu*.

Ahmed Samira Çevirisi

22 And those who were patient desiring their Lord’s direction/face , and kept up the prayers, and they spent from what We provided for them secretly and openly/publicly , and they drive away/repel the sin/crime with the good/goodness, those, for them (are) the home’s/house’s end/turn (result).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 saberu sabrederler/metanetle direnirler صَبَرُوا صبر
3 btiga'e arayan ابْتِغَاءَ بغي
4 vechi yüzünü وَجْهِ وجه
5 rabbihim Rablerinin رَبِّهِمْ ربب
6 ve ekamu ve diktiler/ayağa kaldırdılar وَأَقَامُوا قوم
7 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
8 ve enfeku ve infak ettiler/harcadılar وَأَنْفَقُوا نفق
9 mimma مِمَّا -
10 razeknahum rızıklandırdığımızdan onları رَزَقْنَاهُمْ رزق
11 sirran sırlı şekilde/gizlice سِرًّا سرر
12 ve alaniyeten ve alenen/bildirerek وَعَلَانِيَةً علن
13 ve yedra'une ve savarlar/defederler وَيَدْرَءُونَ درا
14 bil-haseneti güzellikle بِالْحَسَنَةِ حسن
15 s-seyyiete rezilliği/iğrençliği السَّيِّئَةَ سوا
16 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
17 lehum onlaradır لَهُمْ -
18 ukba sonu عُقْبَى عقب
19 d-dari diyarın/yurdun الدَّارِ دور

Notlar

Not 1

*Selam diyarı/yurdu sonrası girilecek olan son yurt/diyar olan cennet yurdu/diyarı.**Yurdun.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

13. Ra'd Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

1729|13|24|سَلَٰمٌ عَلَيْكُم بِمَا صَبَرْتُمْ فَنِعْمَ عُقْبَى ٱلدَّارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1729|13|24|سلم عليكم بما صبرتم فنعم عقبي الدار

Latin Literal

24. Selâmun aleykum bi mâ sabertum fe ni’me ukbed dâr(dâri).

Türkçe Çeviri

"Bir selâmdır98 üzerinize; sabretmenize51 karşılık; öyle ki ne muhteşemdir akıbeti892 diyarın*."

Ahmed Samira Çevirisi

24 A greeting/peace on you because (of) what you became patient, so the house’s/home’s end/turn (result is) blessed/praised.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 selamun bir selamdır سَلَامٌ سلم
2 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
3 bima karşılık بِمَا -
4 sabertum sabretmenize صَبَرْتُمْ صبر
5 fe nia'me öyle ki ne muhteşemdir فَنِعْمَ نعم
6 ukba akibeti عُقْبَى عقب
7 d-dari diyarın الدَّارِ دور

Notlar

Not 1

*Yurdun.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Selâm Kavram 98

98 Esenlik-güven bahşeden.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

14. İbrahim Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

1753|14|5|وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مُوسَىٰ بِـَٔايَٰتِنَآ أَنْ أَخْرِجْ قَوْمَكَ مِنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِ وَذَكِّرْهُم بِأَيَّىٰمِ ٱللَّهِ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَٰتٍ لِّكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1753|14|5|ولقد ارسلنا موسي بايتنا ان اخرج قومك من الظلمت الي النور وذكرهم باييم الله ان في ذلك لايت لكل صبار شكور

Latin Literal

5. Ve le kad erselnâ mûsâ bi âyâtinâ en ahric kavmeke minez zulumâti ilen nûri, ve zekkirhum bi eyyâmillâh(eyyâmillâhi), inne fî zâlike le âyâtin li kulli sabbârin şekûr(şekûrin).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik Mûsâ’yı ayetlerimizle* ki çıkarır kavmini/toplumunu karanlıklardan nura** doğru; ve zikreder78 onlara Allah'ın günlerini981; doğrusu bundadır mutlak ayetler287 her bir sabredene51; şükredene43.

Ahmed Samira Çevirisi

5 And We had sent Moses with Our signs/evidences/verses: "That bring out your nation from the darknesses to the light, and remind them with God’s days/times that in that (are) evidences/verses to every patient/endurer, thankful/grateful."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 erselna gönderdik أَرْسَلْنَا رسل
3 musa Mûsâ’yı مُوسَىٰ -
4 biayatina ayetlerimizle بِايَاتِنَا ايي
5 en ki أَنْ -
6 ehric çıkarır أَخْرِجْ خرج
7 kavmeke kavmini قَوْمَكَ قوم
8 mine مِنَ -
9 z-zulumati karanlıklardan الظُّلُمَاتِ ظلم
10 ila doğru إِلَى -
11 n-nuri nura النُّورِ نور
12 ve zekkirhum ve zikreder onlara وَذَكِّرْهُمْ ذكر
13 bieyyami günlerini بِأَيَّامِ يوم
14 llahi Allah'ın اللَّهِ -
15 inne doğrusu إِنَّ -
16 fi فِي -
17 zalike bundadır ذَٰلِكَ -
18 layatin mutlak ayetler لَايَاتٍ ايي
19 likulli her bir لِكُلِّ كلل
20 sabbarin sabredene صَبَّارٍ صبر
21 şekurin şükredene شَكُورٍ شكر

Notlar

Not 1

*Mûsâ'ya verilen 9 ayet ve Tevrât'ın ayetleri.**Aydınlığa.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

14. İbrahim Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

1760|14|12|وَمَا لَنَآ أَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى ٱللَّهِ وَقَدْ هَدَىٰنَا سُبُلَنَا وَلَنَصْبِرَنَّ عَلَىٰ مَآ ءَاذَيْتُمُونَا وَعَلَى ٱللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ ٱلْمُتَوَكِّلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1760|14|12|وما لنا الا نتوكل علي الله وقد هدينا سبلنا ولنصبرن علي ما اذيتمونا وعلي الله فليتوكل المتوكلون

Latin Literal

12. Ve mâ lenâ ellâ netevekkele alâllâhi ve kad hedânâ subulenâ, ve le nasbirenne alâ mâ âzeytumûnâ, ve alâllâhi fel yetevekkelil mutevekkilûn (mutevekkilûne).

Türkçe Çeviri

"Ve nedir bizlere* (olan) ki tevekkül79 etmeyiz Allah'a karşı; ve muhakkak doğru yola kılavuzladı** yollarımızı; ve mutlak sabrederiz51 eziyet ettiğinize karşı bizlere; ve Allah'a karşı öyle ki tevekkül79 etsinler tevekkül79 edenler."

Ahmed Samira Çevirisi

12 And why not for us that we not, rely/depend on God, and He had guided us (to) our ways/paths , and we will be patient (E) on what you harmed us mildly (with it), and on God so should rely/depend the reliant/dependent .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve nedir وَمَا -
2 lena bizlere لَنَا -
3 ella ki أَلَّا -
4 netevekkele tevekkül etmeyiz نَتَوَكَّلَ وكل
5 ala karşı عَلَى -
6 llahi Allah'a اللَّهِ -
7 vekad ve muhakkak وَقَدْ -
8 hedana doğru yola kılavuzladı هَدَانَا هدي
9 subulena yollarımızı سُبُلَنَا سبل
10 velenesbiranne ve mutlak sabrederiz وَلَنَصْبِرَنَّ صبر
11 ala karşı عَلَىٰ -
12 ma مَا -
13 azeytumuna eziyet ettiğinize bizlere اذَيْتُمُونَا اذي
14 ve ala ve karşı وَعَلَى -
15 llahi Allah'a اللَّهِ -
16 felyetevekkeli öyle ki tevekkül etsinler فَلْيَتَوَكَّلِ وكل
17 l-mutevekkilune tevekkül edenler الْمُتَوَكِّلُونَ وكل

Notlar

Not 1

*Resûller.**Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Tevekkül Kavram 79

79 Vekil olarak yetkilendirmek, atamak, vazifelendirmek.

16. Nahl Suresi

Ayet 42

Arapça Metin (Harekeli)

1941|16|42|ٱلَّذِينَ صَبَرُوا۟ وَعَلَىٰ رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1941|16|42|الذين صبروا وعلي ربهم يتوكلون

Latin Literal

42. Ellezîne saberû ve alâ rabbihim yetevekkelûn(yetevekkelûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) sabrettiler51; ve Rablerine4 karşı tevekkül79 ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

42 Those who were patient, and on their Lord they rely/depend/surrender to .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimselerdir (ki) الَّذِينَ -
2 saberu sabrettiler صَبَرُوا صبر
3 ve ala ve karşı وَعَلَىٰ -
4 rabbihim Rablerine رَبِّهِمْ ربب
5 yetevekkelune tevekkül ederler يَتَوَكَّلُونَ وكل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Tevekkül Kavram 79

79 Vekil olarak yetkilendirmek, atamak, vazifelendirmek.

19. Meryem Suresi

Ayet 65

Arapça Metin (Harekeli)

2313|19|65|رَّبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا فَٱعْبُدْهُ وَٱصْطَبِرْ لِعِبَٰدَتِهِۦ هَلْ تَعْلَمُ لَهُۥ سَمِيًّا

Arapça Metin (Harekesiz)

2313|19|65|رب السموت والارض وما بينهما فاعبده واصطبر لعبدته هل تعلم له سميا

Latin Literal

65. Rabbus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ fa’budhu vastabir li ibâdetih(ibâdetihî), hel ta’lemu lehu semiyyâ(semiyyen).

Türkçe Çeviri

Rabbidir4 göklerin162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; öyle ki kulluk46 et O’na; ve sabret51 kulluğuna46 O’nun*; bilir misin O’na bir (aynı) isimli49**?

Ahmed Samira Çevirisi

65 The skies’/space’s and the earth’s/Planet Earth’s and what (is) between them (B)’s Lord, so worship Him, and endure patience to His worshipping, do you know (an) equivalent to Him?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbu Rabbidir رَبُّ ربب
2 s-semavati göklerin السَّمَاوَاتِ سمو
3 vel'erdi ve yerin وَالْأَرْضِ ارض
4 ve ma ve وَمَا -
5 beynehuma ikisi arasındakinin بَيْنَهُمَا بين
6 fea'budhu öyle ki kulluk et O’na فَاعْبُدْهُ عبد
7 vestabir ve sabret وَاصْطَبِرْ صبر
8 liibadetihi kulluğuna O’nun لِعِبَادَتِهِ عبد
9 hel هَلْ -
10 tea'lemu bilir misin? تَعْلَمُ علم
11 lehu O’na لَهُ -
12 semiyyen bir (aynı) isimli سَمِيًّا سمو

Notlar

Not 1

*O'na kulluk etmek zorludur, sabır gerektirir, mücadele gerektirir, metanetli direnme gerektirir.**İsim kelimesi Yüce Allah için kullanıldığında O'nun sıfatlarını işaret eder. O'nun sıfatlarına hiçbir şey sahip olamaz, benzeşemez.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

İsim/ad. Kavram 49

49 İsim; Yüce Allah'ın sıfatı ve tecelli edişi. Çoğul olarak 'isimler'; Yüce Allah'ın tüm sıfatları ve tecelli edişleri. En güzel isimler/sıfatlar O'nadır.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

20. Tâ-Hâ Suresi

Ayet 130

Arapça Metin (Harekeli)

2476|20|130|فَٱصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ ٱلشَّمْسِ وَقَبْلَ غُرُوبِهَا وَمِنْ ءَانَآئِ ٱلَّيْلِ فَسَبِّحْ وَأَطْرَافَ ٱلنَّهَارِ لَعَلَّكَ تَرْضَىٰ

Arapça Metin (Harekesiz)

2476|20|130|فاصبر علي ما يقولون وسبح بحمد ربك قبل طلوع الشمس وقبل غروبها ومن اناي اليل فسبح واطراف النهار لعلك ترضي

Latin Literal

130. Fasbir alâ mâ yekûlûne ve sebbih bi hamdi rabbike kable tulûış şemsi ve kable gurûbihâ, ve min ânâil leyli fe sebbih ve etrâfen nehâri lealleke terdâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki sabret51 üzerine ne derler onlar; ve tesbih31 et hamd3 ile Rabbini4; Güneş’in doğuşu öncesi; ve batışı öncesi onun; ve gece171 vakitlerinden; öyle ki tesbih31 et; ve taraflarında/etrafında gündüzün170; belki sen razı olursun.

Ahmed Samira Çevirisi

130 So you be patient on what they say, and praise/glorify with your Lord’s praise/gratitude/thanks, before the sun’s ascent/rising, and before its decline/setting , and from the night’s hours so praise/glorify, and the daytime’s ends/edges, maybe/perhaps you accept/approve.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fesbir öyle ki sabret فَاصْبِرْ صبر
2 ala üzerine عَلَىٰ -
3 ma ne مَا -
4 yekulune derler onlar يَقُولُونَ قول
5 ve sebbih ve tesbih et وَسَبِّحْ سبح
6 bihamdi hamd ile بِحَمْدِ حمد
7 rabbike Rabbini رَبِّكَ ربب
8 kable öncesi قَبْلَ قبل
9 tului doğuşu طُلُوعِ طلع
10 ş-şemsi Güneş’in الشَّمْسِ شمس
11 ve kable ve öncesi وَقَبْلَ قبل
12 gurubiha batışı onun غُرُوبِهَا غرب
13 ve min ve وَمِنْ -
14 ana'i vakitlerinden انَاءِ اني
15 l-leyli gece اللَّيْلِ ليل
16 fe sebbih öyle ki tesbih et فَسَبِّحْ سبح
17 veetrafe ve taraflarında/etfarında وَأَطْرَافَ طرف
18 n-nehari gündüzün النَّهَارِ نهر
19 lealleke belki sen لَعَلَّكَ -
20 terda razı olursun تَرْضَىٰ رضو

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hamd Kavram 3

3 En yüce övgü/methetme.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

insanın tesbihi Kavram 31

31 Yüce Allah’ın tüm sıfatlarının tecelli edişine Yüce Allah’ın bahşettiği akıl/fikir aracılığıyla tanık/şahit olarak Rabbini aramak.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

20. Tâ-Hâ Suresi

Ayet 132

Arapça Metin (Harekeli)

2478|20|132|وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِٱلصَّلَوٰةِ وَٱصْطَبِرْ عَلَيْهَا لَا نَسْـَٔلُكَ رِزْقًا نَّحْنُ نَرْزُقُكَ وَٱلْعَٰقِبَةُ لِلتَّقْوَىٰ

Arapça Metin (Harekesiz)

2478|20|132|وامر اهلك بالصلوه واصطبر عليها لا نسلك رزقا نحن نرزقك والعقبه للتقوي

Latin Literal

132. Ve’mur ehleke bis salâti vastabir aleyhâ, lâ nes’eluke rızkâ(rızkan), nahnu nerzukuk(nerzukuke), vel âkıbetu lit takvâ.

Türkçe Çeviri

Ve emret ahaline/halkına salâtı5; ve bağlan sabırla51 ona (salâta); sormayız sana bir rızık; biz rızıklandırırız seni; ve akıbet892 takvalılaradır21.

Ahmed Samira Çevirisi

132 And order/command your family/people with the prayers and endure patience on it, We do not ask/question you (for) a provision/means of livelihood , We provide for you, and the end (result is) to the fear and obedience (of God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve'mur ve emret وَأْمُرْ امر
2 ehleke ahaline/halkına أَهْلَكَ اهل
3 bis-salati salatı بِالصَّلَاةِ صلو
4 vestabir ve bağlan sabırla وَاصْطَبِرْ صبر
5 aleyha ona (salata) عَلَيْهَا -
6 la لَا -
7 neseluke sormayız sana نَسْأَلُكَ سال
8 rizkan bir rızık رِزْقًا رزق
9 nehnu biz نَحْنُ -
10 nerzukuke rızıklandırırız seni نَرْزُقُكَ رزق
11 vel'aakibetu ve akıbet/son وَالْعَاقِبَةُ عقب
12 littekva takvalılaradır/sakınanlaradır لِلتَّقْوَىٰ وقي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

22. Hac Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

2628|22|35|ٱلَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ ٱللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَٱلصَّٰبِرِينَ عَلَىٰ مَآ أَصَابَهُمْ وَٱلْمُقِيمِى ٱلصَّلَوٰةِ وَمِمَّا رَزَقْنَٰهُمْ يُنفِقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2628|22|35|الذين اذا ذكر الله وجلت قلوبهم والصبرين علي ما اصابهم والمقيمي الصلوه ومما رزقنهم ينفقون

Latin Literal

35. Ellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum vas sâbirîne alâ mâ esâbehum vel mukîmis salâti ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler; anıldığı zaman Allah korkar kalpleri; ve sabredenler51 kendileri üzerine isabet edene; ve ikame edenler salâtı5; ve rızıklandırdığımızdan onları infak6 ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

35 Those whom if God was mentioned their hearts/minds became afraid/apprehensive, and the patient on what struck them , and the keeping up the prayers, and from what We provided for them they spend.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 iza zaman إِذَا -
3 zukira anıldığı ذُكِرَ ذكر
4 llahu Allah اللَّهُ -
5 vecilet korkar وَجِلَتْ وجل
6 kulubuhum kalpleri قُلُوبُهُمْ قلب
7 ve ssabirine ve sabrederler/metanetli direnenler وَالصَّابِرِينَ صبر
8 ala üzerine عَلَىٰ -
9 ma مَا -
10 esabehum isabet edene onlara أَصَابَهُمْ صوب
11 velmukimi ve dikenler/ayağa kaldıranlar وَالْمُقِيمِي قوم
12 s-salati salatı الصَّلَاةِ صلو
13 ve mimma ve وَمِمَّا -
14 razeknahum rızıklandırdığımızdan onları رَزَقْنَاهُمْ رزق
15 yunfikune infak ederler/harcarlar يُنْفِقُونَ نفق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

31. Lokman Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

3484|31|17|يَٰبُنَىَّ أَقِمِ ٱلصَّلَوٰةَ وَأْمُرْ بِٱلْمَعْرُوفِ وَٱنْهَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَٱصْبِرْ عَلَىٰ مَآ أَصَابَكَ إِنَّ ذَٰلِكَ مِنْ عَزْمِ ٱلْأُمُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

3484|31|17|يبني اقم الصلوه وامر بالمعروف وانه عن المنكر واصبر علي ما اصابك ان ذلك من عزم الامور

Latin Literal

17. Yâ buneyye ekımıs salâte ve’mur bil ma’rûfi venhe anil munkeri vasbir alâ mâ esâbek(esâbeke), inne zâlike min azmil umûr(umûri).

Türkçe Çeviri

Ey oğlum! İkame572 et salâtı5; ve emret marûfla73; ve engelle/yasakla münkerden82; ve sabret51 sana isabet eden üzerine; doğrusu bu azimden* emirlerdir/işlerdir.

Ahmed Samira Çevirisi

17 You my son, keep up/start the prayers, and order/command with the kindness/known , and forbid/prevent from the defiance of God and His orders/obscenity, and be patient on what struck/hit you , that (is) from the matter’s/affair’s decisiveness/determination .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya buneyye ey oğlum يَابُنَيَّ بني
2 ekimi dik/ayakta tut أَقِمِ قوم
3 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
4 ve'mur ve emret وَأْمُرْ امر
5 bil-mea'rufi evrensel kabulleri/normları بِالْمَعْرُوفِ عرف
6 venhe ve engelle/yasakla وَانْهَ نهي
7 ani عَنِ -
8 l-munkeri iğrençleştirilmişten/çirkinleştirilmişten الْمُنْكَرِ نكر
9 vesbir ve sabret/metanetle diren وَاصْبِرْ صبر
10 ala üzerine عَلَىٰ -
11 ma مَا -
12 esabeke isabet edene أَصَابَكَ صوب
13 inne doğrusu إِنَّ -
14 zalike bunlar ذَٰلِكَ -
15 min مِنْ -
16 azmi azimden/engelleri aşma kararlılığından عَزْمِ عزم
17 l-umuri işlerdir الْأُمُورِ امر

Notlar

Not 1

*Engelleri aşma kararlılığından.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Münker Kavram 82

82 İğrençleştirilmiş, çirkinleştirilmiş. Pasif gelen bir kelimedir. Evrenin kabullerini yani işleyişini bozan uygulamalar mutlak ki çirkinlikle ve iğrençlikle sona erer.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

3566|33|35|إِنَّ ٱلْمُسْلِمِينَ وَٱلْمُسْلِمَٰتِ وَٱلْمُؤْمِنِينَ وَٱلْمُؤْمِنَٰتِ وَٱلْقَٰنِتِينَ وَٱلْقَٰنِتَٰتِ وَٱلصَّٰدِقِينَ وَٱلصَّٰدِقَٰتِ وَٱلصَّٰبِرِينَ وَٱلصَّٰبِرَٰتِ وَٱلْخَٰشِعِينَ وَٱلْخَٰشِعَٰتِ وَٱلْمُتَصَدِّقِينَ وَٱلْمُتَصَدِّقَٰتِ وَٱلصَّٰٓئِمِينَ وَٱلصَّٰٓئِمَٰتِ وَٱلْحَٰفِظِينَ فُرُوجَهُمْ وَٱلْحَٰفِظَٰتِ وَٱلذَّٰكِرِينَ ٱللَّهَ كَثِيرًا وَٱلذَّٰكِرَٰتِ أَعَدَّ ٱللَّهُ لَهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3566|33|35|ان المسلمين والمسلمت والمومنين والمومنت والقنتين والقنتت والصدقين والصدقت والصبرين والصبرت والخشعين والخشعت والمتصدقين والمتصدقت والصيمين والصيمت والحفظين فروجهم والحفظت والذكرين الله كثيرا والذكرت اعد الله لهم مغفره واجرا عظيما

Latin Literal

35. İnnel muslimîne vel muslimâti vel mu’minîne vel mu’minâti vel kânitîne vel kânitâti ves sâdikîne ves sâdikâti ves sâbirîne ves sâbirâti vel hâşiîne vel hâşiâti vel mutesaddikîne vel mutesaddikâti ves sâimîne ves sâimâti vel hâfızîne furûcehum vel hâfızâti vez zâkirînallâhe kesîren vez zâkirâti eaddallâhu lehum magfireten ve ecren azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu müslim45 (erkekler) ve müslim45 (kadınlar); ve mümin27 (erkekler) ve mümin27 (kadınlar); ve kanaat eden (erkekler) ve kanaat eden (kadınlar); ve sâdık182 (erkekler) ve sâdık182 (kadınlar); ve sabreden51 (erkekler) ve sabreden51 (kadınlar); haşyet53 duyan (erkekler) ve haşyet53 duyan (kadınlar); sadaka342 veren (erkekler) ve sadaka342 veren (kadınlar); ve siyam322 eden (erkekler) ve siyam322 eden (kadınlar); ve koruyan (erkekler) fürûclarını110 ve koruyan (kadınlar); ve Allah'ı çokça zikreden78 (erkekler) ve zikreden78 (kadınlar); hazırlardı Allah onlara* bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820 .

Ahmed Samira Çevirisi

35 That truly the Moslems/submitters (M) , and the Moslems/submitters (F), and the believers (M), and the believers (F), and the obeying humbly (M) , and the obeying humbly (F) , and the truthful (M), and the truthful (F), and the patient (M), and the patient (F), and the humble/submissive (M) , and the humble/submissive (F) , and the charity givers (M), and the charity givers (F), and the fasters (M) ,and the fasters (F) , and the protecting/observing (M) their genital parts between their (M) legs, and the protecting/observing (F) , and the mentioning/remembering God much, and the mentioning/remembering (F) , God prepared for them a forgiveness and a great reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 l-muslimine müslim (erkekler) الْمُسْلِمِينَ سلم
3 velmuslimati ve müslim (kadınlar) وَالْمُسْلِمَاتِ سلم
4 velmu'minine ve mümin (erkekler) وَالْمُؤْمِنِينَ امن
5 velmu'minati ve mümin (kadınlar) وَالْمُؤْمِنَاتِ امن
6 velkanitine ve kanaat eden (erkekler) وَالْقَانِتِينَ قنت
7 velkanitati ve kanaat eden (kadınlar) وَالْقَانِتَاتِ قنت
8 ve ssadikine ve sadık (erkekler) وَالصَّادِقِينَ صدق
9 ve ssadikati ve sadık (kadınlar) وَالصَّادِقَاتِ صدق
10 ve ssabirine ve sabreden (erkekler) وَالصَّابِرِينَ صبر
11 ve ssabirati ve sabreden (kadınlar) وَالصَّابِرَاتِ صبر
12 velhaşiiyne haşyet duyan (erkekler) وَالْخَاشِعِينَ خشع
13 velhaşiaati ve haşyet duyan (kadınlar) وَالْخَاشِعَاتِ خشع
14 velmutesaddikine sadaka veren (erkekler) وَالْمُتَصَدِّقِينَ صدق
15 velmutesaddikati ve sadaka veren (kadınlar) وَالْمُتَصَدِّقَاتِ صدق
16 ve ssaimine ve siyam eden (erkekler) وَالصَّائِمِينَ صوم
17 ve ssaimati ve siyam eden (kadınlar) وَالصَّائِمَاتِ صوم
18 velhafizine ve koruyan (erkekler) وَالْحَافِظِينَ حفظ
19 furucehum fürûçlarını فُرُوجَهُمْ فرج
20 velhafizati ve koruyan (kadınlar) وَالْحَافِظَاتِ حفظ
21 vezzakirine ve zikreden (erkekler) وَالذَّاكِرِينَ ذكر
22 llahe Allah'ı اللَّهَ -
23 kesiran çokça كَثِيرًا كثر
24 vezzakirati ve zikreden (kadınlar) وَالذَّاكِرَاتِ ذكر
25 eadde hazırlardı أَعَدَّ عدد
26 llahu Allah اللَّهُ -
27 lehum onlara لَهُمْ -
28 megfiraten bir mağfiret مَغْفِرَةً غفر
29 ve ecran ve bir ecir/karşılık وَأَجْرًا اجر
30 azimen büyük عَظِيمًا عظم

Notlar

Not 1

*Eril çoğul gelen zamir. İşaret edilen erkek ve kadınların tümümü kapsar. Bu da bizlere Arapça gramer olarak eril çoğulla gelen zamirlerin sadece erkekleri değil hem erkekleri hem de kadınları işaret ettiğine güzel bir delil olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

sâdık Kavram 182

182 Doğrular, dürüstler.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Siyam/oruç Kavram 322

322 İmtina etmek, çekinmek, sakınmak, uzak durmak anlamındadır. Ramazan ayında (30 gün) siyam/oruç tutulur. Şafağın beyaz ipliği siyah ipliğinden ayırt olunca -gün ışığı karanlıkta ilk belirginleştiğinde- başlar ve Güneş batınca biter. Siyam yemekten, içmekten ve cinsel yakınlaşmadan uzak durmaktır. Hasta veya seferde olanlar tutamadıkları günleri Ramazan ayı dışında tutarlar. Tâkatını kullanarak tutabilenlerse bir miskini/açlık sınırında yaşayanı doyurarak bir fidye verirler. Siyam/oruç tutmak da hayırlıdır; fidye vermek de hayırlıdır. Birbirlerine üstünlükleri yoktur. Siyam/oruç gecesi cinsel yakınlaşma serbesttir.

Sadaka nedir? Kavram 342

342 Kur’an’da 3 tip sadaka vardır. Bunlar;1-Sadaka-1: Kamu yönetiminin topladığı bir gelir vergisi türü.Kamu yönetimini 9:60 ayetinde Rabbimiz tarafından zikredilen gruplar için topladığı özel bir kamu vergisi (9:103, 9:58 ve 9:60). 2-Sadaka-2: Kamudan talepleri olan kişi ve kurumların kamu yönetimi ile görüşmeden önce vermesi gereken sadaka vergisi (Kamu harcı).58:12 ayeti; bu fonda toplanan harç vergileri Sadaka-1 fonuna aktarılır.3-Sadaka-3: Kişinin kendisinin sadaka vergisi vermesi.Kamu yönetiminin Sadaka-1’deki gibi bir vergi almadığı kazançlardan kişinin kendisinin topluma kazandırarak verdiği sadaka. Bu tip sadaka vergisi fakirlere verilir. Açıkça verilebilir. Ama gizli verilmesi daha hayırlıdır. Fakirlere verilen sadaka vergisi kesinlikle incitici ve başa kakıcı olmamalıdır. (2:271 ve 2:263)Detaylı bilgi için;Sadaka nedir?

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

37. Sâffât Suresi

Ayet 102

Arapça Metin (Harekeli)

3888|37|102|فَلَمَّا بَلَغَ مَعَهُ ٱلسَّعْىَ قَالَ يَٰبُنَىَّ إِنِّىٓ أَرَىٰ فِى ٱلْمَنَامِ أَنِّىٓ أَذْبَحُكَ فَٱنظُرْ مَاذَا تَرَىٰ قَالَ يَٰٓأَبَتِ ٱفْعَلْ مَا تُؤْمَرُ سَتَجِدُنِىٓ إِن شَآءَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلصَّٰبِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3888|37|102|فلما بلغ معه السعي قال يبني اني اري في المنام اني اذبحك فانظر ماذا تري قال يابت افعل ما تومر ستجدني ان شا الله من الصبرين

Latin Literal

102. Fe lemmâ belega meahus sa’ye kâle yâ buneyye innî erâ fîl menâmi ennî ezbehuke fanzur mâzâ terâ, kâle yâ ebetif’al mâ tû’meru setecidunî inşâallâhu mines sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman ulaştı* yanında onun** harekete/gayrete***; dedi****: "Ey oğlum! Doğrusu ben görüyorum uykumda ki ben boğazlıyorum seni; öyle ki bak neyi görürsün?"; dedi*****: "Ey babam! Faaliyete geçir emredileni; bulacaksın beni eğer dilerse Allah sabredenlerden51."

Ahmed Samira Çevirisi

102 So when he reached the struggle/endeavor with him, he said you my son: "That I, I see/understand in the sleep/dream that I, I slaughter you/cut your throat, so look/wonder about/consider what you see/understand." He said: "You my father, make/do what you are being ordered/commanded, so you will find me, if God wills/wants from the patient."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
2 belega ulaştı بَلَغَ بلغ
3 meahu yanında onun مَعَهُ -
4 s-sea'ye amaçlı harekete, sonuç odaklı gayrete السَّعْيَ سعي
5 kale dedi قَالَ قول
6 ya buneyye ey oğlum يَا بُنَيَّ بني
7 inni doğrusu ben إِنِّي -
8 era görüyorum أَرَىٰ راي
9 fi فِي -
10 l-menami uykumda الْمَنَامِ نوم
11 enni ki ben أَنِّي -
12 ezbehuke boğazlıyorum seni أَذْبَحُكَ ذبح
13 fenzur öyle ki bak فَانْظُرْ نظر
14 maza neyi مَاذَا -
15 tera görürsün تَرَىٰ راي
16 kale dedi قَالَ قول
17 ya ebeti ey babam يَا أَبَتِ ابو
18 f'al faaliyete geçir افْعَلْ فعل
19 ma مَا -
20 tu'meru emredileni تُؤْمَرُ امر
21 seteciduni bulacaksın beni سَتَجِدُنِي وجد
22 in eğer إِنْ -
23 şa'e dilerse شَاءَ شيا
24 llahu Allah اللَّهُ -
25 mine مِنَ -
26 s-sabirine sabredenlerden الصَّابِرِينَ صبر

Notlar

Not 1

*İshâk.**İbrahim'in.***Bilinçli, amaçlı hareketler, çabalar. Anlarız ki İshâk çocukluktan çıkmıştır. Ergenlik dönemi olabilir. Kısacası aklı başındadır. ****İbrahim.*****İshâk.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

40. Mü'min Suresi

Ayet 55

Arapça Metin (Harekeli)

4186|40|55|فَٱصْبِرْ إِنَّ وَعْدَ ٱللَّهِ حَقٌّ وَٱسْتَغْفِرْ لِذَنۢبِكَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ بِٱلْعَشِىِّ وَٱلْإِبْكَٰرِ

Arapça Metin (Harekesiz)

4186|40|55|فاصبر ان وعد الله حق واستغفر لذنبك وسبح بحمد ربك بالعشي والابكر

Latin Literal

55. Fasbir inne va’dallâhi hakkun vestagfir li zenbike ve sebbih bi hamdi rabbike bil aşiyyi vel ibkâr(ibkâri).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sabret51; doğrusu Allah'ın vaadi haktır/gerçektir; ve istiğfar et/bağışlanma dile günahların için; ve tesbih31 et hamd3 ile Rabbini4; akşamla/gün batımı sonrasıyla; sabahla/ilk aydınlanmayla/seherle.

Ahmed Samira Çevirisi

55 So be patient that truly God’s promise (is) true , and ask for forgiveness for your crime, and praise/glorify with your Lord’s praise/gratitude at the evening/first darkness and the day breaks/early morning.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fesbir öyle ki sabret/metanetle diren فَاصْبِرْ صبر
2 inne doğrusu إِنَّ -
3 vea'de vaadi وَعْدَ وعد
4 llahi Allah'ın اللَّهِ -
5 hakkun haktır/gerçektir حَقٌّ حقق
6 vestegfir ve istiğfar et/bağışlanma dile وَاسْتَغْفِرْ غفر
7 lizenbike günahları için لِذَنْبِكَ ذنب
8 ve sebbih ve tesbih et وَسَبِّحْ سبح
9 bihamdi hamd ile بِحَمْدِ حمد
10 rabbike Rabbini رَبِّكَ ربب
11 bil-aşiyyi akşamla/gün batımı sonrasıyla بِالْعَشِيِّ عشو
12 vel'ibkari sabahla/ilk aydınlanmayla /seherle وَالْإِبْكَارِ بكر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hamd Kavram 3

3 En yüce övgü/methetme.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

insanın tesbihi Kavram 31

31 Yüce Allah’ın tüm sıfatlarının tecelli edişine Yüce Allah’ın bahşettiği akıl/fikir aracılığıyla tanık/şahit olarak Rabbini aramak.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

42. Şûrâ Suresi

Ayet 33

Arapça Metin (Harekeli)

4303|42|33|إِن يَشَأْ يُسْكِنِ ٱلرِّيحَ فَيَظْلَلْنَ رَوَاكِدَ عَلَىٰ ظَهْرِهِۦٓ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَٰتٍ لِّكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

4303|42|33|ان يشا يسكن الريح فيظللن رواكد علي ظهره ان في ذلك لايت لكل صبار شكور

Latin Literal

33. İn yeşe’ yuskinir rîha fe yazlelne revâkide alâ zahrih(zahrihi), inne fî zâlike le âyâtin li kulli sabbârin şekûr(şekûrin).

Türkçe Çeviri

Eğer dilerse (Allah) sakinleştirir rüzgarı; öyle ki kalakalırlar (akanlar) hareketsiz/durağan; arka tarafına doğru onun (bol suyun); doğrusu bundadır mutlak ayetler her bir sabreden51, şükreden43 için.

Ahmed Samira Çevirisi

33 If He wills/wants He stops/quietens the wind/breeze, so they continue/remain still/fixed in place on its back/surface , that truly in that (are) evidences/signs (E) to every/each patient/endurer, thankful/grateful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in eğer إِنْ -
2 yeşe' dilerse (Allah) يَشَأْ شيا
3 yuskini sakinleştirir يُسْكِنِ سكن
4 r-riha rüzgarı الرِّيحَ روح
5 feyezlelne öyle ki kalakalır فَيَظْلَلْنَ ظلل
6 ravakide hareketsiz/durağan رَوَاكِدَ ركد
7 ala عَلَىٰ -
8 zehrihi arka tarafına doğru onun (bol suyun) ظَهْرِهِ ظهر
9 inne doğrusu إِنَّ -
10 fi فِي -
11 zalike bundadır ذَٰلِكَ -
12 layatin mutlak ayetler لَايَاتٍ ايي
13 likulli her bir için لِكُلِّ كلل
14 sabbarin sabreden صَبَّارٍ صبر
15 şekurin şükreden شَكُورٍ شكر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

50. Kaf Suresi

Ayet 39

Arapça Metin (Harekeli)

4667|50|39|فَٱصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ ٱلشَّمْسِ وَقَبْلَ ٱلْغُرُوبِ

Arapça Metin (Harekesiz)

4667|50|39|فاصبر علي ما يقولون وسبح بحمد ربك قبل طلوع الشمس وقبل الغروب

Latin Literal

39. Fasbir alâ mâ yekûlûne ve sebbih bi hamdi rabbike kable tulûış şemsi ve kablel gurûb(gurûbi).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sabret51 onların dedikleri üzerine; ve tesbih31 et hamd3 ile Rabbini4; Güneş’in doğuşu öncesi; ve batışı öncesi onun (Güneş’in).

Ahmed Samira Çevirisi

39 So be patient on what they say, and praise/glorify with your Lord’s praise/gratitude/thanks before the sun’s ascent/rising , and before the sunset.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fesbir öyle ki sabret/metanetle diren فَاصْبِرْ صبر
2 ala üzerine عَلَىٰ -
3 ma مَا -
4 yekulune dediklerine onların يَقُولُونَ قول
5 ve sebbih ve tesbih et وَسَبِّحْ سبح
6 bihamdi hamd ile بِحَمْدِ حمد
7 rabbike Rabbini رَبِّكَ ربب
8 kable öncesi قَبْلَ قبل
9 tului doğuşu طُلُوعِ طلع
10 ş-şemsi Güneş’in الشَّمْسِ شمس
11 ve kable ve öncesi وَقَبْلَ قبل
12 l-gurubi batışı onun (Güneş’in) الْغُرُوبِ غرب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hamd Kavram 3

3 En yüce övgü/methetme.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

insanın tesbihi Kavram 31

31 Yüce Allah’ın tüm sıfatlarının tecelli edişine Yüce Allah’ın bahşettiği akıl/fikir aracılığıyla tanık/şahit olarak Rabbini aramak.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

52. Tûr Suresi

Ayet 48

Arapça Metin (Harekeli)

4781|52|48|وَٱصْبِرْ لِحُكْمِ رَبِّكَ فَإِنَّكَ بِأَعْيُنِنَا وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ حِينَ تَقُومُ

Arapça Metin (Harekesiz)

4781|52|48|واصبر لحكم ربك فانك باعيننا وسبح بحمد ربك حين تقوم

Latin Literal

48. Vasbir li hukmi rabbike fe inneke bi a’yuninâ, ve sebbih bi hamdi rabbike hîne tekûmu.

Türkçe Çeviri

Ve sabret51 Rabbinin4 hükmüne; öyle ki doğrusu sen gözlerimizin önündesin; ve tesbih31 et hamd3 ile Rabbini4; zaman (ki); dikelirsin/ayağa kalkarsın.

Ahmed Samira Çevirisi

48 And be patient for your Lord’s judgment/rule, so that you are with Our eyes/sights, and praise/glorify with your Lord’s praise/gratitude when you stand/get up .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vesbir ve sabret/metanetle diren وَاصْبِرْ صبر
2 lihukmi hükmüne لِحُكْمِ حكم
3 rabbike Rabbinin رَبِّكَ ربب
4 feinneke öyle ki doğrusu sen فَإِنَّكَ -
5 biea'yunina gözlerimizin önündesin بِأَعْيُنِنَا عين
6 ve sebbih ve tesbih et وَسَبِّحْ سبح
7 bihamdi hamd ile بِحَمْدِ حمد
8 rabbike Rabbini رَبِّكَ ربب
9 hine zaman حِينَ حين
10 tekumu dikelirsin/ayağa kalkarsın تَقُومُ قوم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hamd Kavram 3

3 En yüce övgü/methetme.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

insanın tesbihi Kavram 31

31 Yüce Allah’ın tüm sıfatlarının tecelli edişine Yüce Allah’ın bahşettiği akıl/fikir aracılığıyla tanık/şahit olarak Rabbini aramak.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

54. Kamer Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

4871|54|27|إِنَّا مُرْسِلُوا۟ ٱلنَّاقَةِ فِتْنَةً لَّهُمْ فَٱرْتَقِبْهُمْ وَٱصْطَبِرْ

Arapça Metin (Harekesiz)

4871|54|27|انا مرسلوا الناقه فتنه لهم فارتقبهم واصطبر

Latin Literal

27. İnnâ mursilûn nâkati fitneten lehum fertekıbhum vestabir.

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz göndericileriz dişi deveyi bir fitne610 (olarak) onlara; öyle ki gözetle onları ve sabret51 (vestabir).

Ahmed Samira Çevirisi

27 We (E) (are) sending the female camel (as) a test for them, so observe/watch them , and endure patience.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Fitne. Kavram 610

610 Test, deneme, sınav, yanlışla doğruyu ayırt edebilme yetisinin ölçülmesi.

90. Beled Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

6038|90|17|ثُمَّ كَانَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَتَوَاصَوْا۟ بِٱلصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا۟ بِٱلْمَرْحَمَةِ

Arapça Metin (Harekesiz)

6038|90|17|ثم كان من الذين امنوا وتواصوا بالصبر وتواصوا بالمرحمه

Latin Literal

17. Summe kâne minellezîne âmenû ve tevâsav bis sabri ve tevâsav bil merhame(merhameti).

Türkçe Çeviri

Sonra oldu (o) kimselerden (ki) iman47 ettiler; ve tavsiye ettiler sabrı51; ve tavsiye ettiler merhameti829.

Ahmed Samira Çevirisi

17 Then he was from those who believed and directed/commanded each other with the patience, and directed/commanded each other with the mercy/compassion .

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

103. Asr Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

6177|103|3|إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ وَتَوَاصَوْا۟ بِٱلْحَقِّ وَتَوَاصَوْا۟ بِٱلصَّبْرِ

Arapça Metin (Harekesiz)

6177|103|3|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت وتواصوا بالحق وتواصوا بالصبر

Latin Literal

3. İllellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve tevâsav bil hakkı ve tevâsav bis sabr(sabrı).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18; ve tavsiye ettiler hakkı/gerçeği; ve tavsiye ettiler sabrı51.

Ahmed Samira Çevirisi

3 Except those who believed and made/did the correct/righteous deeds, and directed/commanded with the truth/just , and directed/commanded with the patience.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışındadır إِلَّا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati sâlihât الصَّالِحَاتِ صلح
6 ve tevasav ve tavsiye ettiler وَتَوَاصَوْا وصي
7 bil-hakki hakkı/gerçeği بِالْحَقِّ حقق
8 ve tevasav ve tavsiye ettiler وَتَوَاصَوْا وصي
9 bis-sabri sabrı بِالصَّبْرِ صبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 51: Sabır/sabr.

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Sabır/sabr.

Kavram No: 51

Kısa Açıklama: 51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 44

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 45

Türkçe Meal: Ve yardım/destek isteyin sabırla 51 ; ve salâtla 5 ; ve doğrusu o (salât) mutlak bir büyüktür (yüktür); dışındadır haşyetliler/huşulular 53 üzerine (olanı).

Arapça: 52|2|45|واستعينوا بالصبر والصلوه وانها لكبيره الا علي الخشعين

Bakara Suresi - Ayet 61

Türkçe Meal: Ve dediğiniz zaman: “Ey Musa! Asla sabretmeyiz 51 tek bir yemeğe; öyle ki dua 80 et bizlere; Rabbine 4 ; çıkarsın bizlere bitirdiğinden yerin baklagilinden; ve hıyarından/kabağından; ve sarımsağından; ve mercimeğinden; ve soğanından onun”; dedi (Musa): “Takas mı edersiniz o ast/aşağı olanı o hayır olanla? İnin bir şehre; öyle ki doğrusu sizleredir sual ettiğiniz/sorduğunuz”; ve vuruldu üzerlerine aşağılık/alçaklık ve miskinlik 113 ; ve maruz kaldılar Allah’tan bir gazaba; işte bu; nedeniyledir ki kâfirlik 25 eder oldular Allah'ın ayetlerine; ve katleder 35 (oldular) nebileri 132 hak değilken; işte bu; nedeniyledir (ki) isyan ettiler ve sınırı aşar oldular.

Arapça: 68|2|61|واذ قلتم يموسي لن نصبر علي طعام وحد فادع لنا ربك يخرج لنا مما تنبت الارض من بقلها وقثايها وفومها وعدسها وبصلها قال اتستبدلون الذي هو ادني بالذي هو خير اهبطوا مصرا فان لكم ما سالتم وضربت عليهم الذله والمسكنه وباو بغضب من الله ذلك بانهم كانوا يكفرون بايت الله ويقتلون النبين بغير الحق ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

Bakara Suresi - Ayet 153

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Yardım/destek isteyin sabırla 51 ; ve salâtla 5 ; doğrusu Allah birliktedir sabredenlerle 51 .

Arapça: 160|2|153|يايها الذين امنوا استعينوا بالصبر والصلوه ان الله مع الصبرين

Bakara Suresi - Ayet 155

Türkçe Meal: * Ve mutlak belalandırırız 256 sizleri bir şeyle; korkudan; ve açlıktan; ve noksanlık/eksilme mallardan ve nefislerden 201 ; ve ürünlerden; ve müjdele sabredenleri 51 .

Arapça: 162|2|155|ولنبلونكم بشي من الخوف والجوع ونقص من الامول والانفس والثمرت وبشر الصبرين

Bakara Suresi - Ayet 177

Türkçe Meal: Erdem değildir ki çevirirsiniz yüzlerinizi doğu ve batı kıbleye 14 ; fakat erdem kimsededir (ki) iman 47 etti Allah'a ve ahiret gününe; ve meleklere; ve kitaba * ve nebilere 132 ; ve verdi malını -üzerindedir sevgisi-; yakında olanlara; ve yetimlere; ve açlık sınırında yaşayanlara; ve yolun oğluna/evsize; ve isteyenlere/talep edenlere; ve boyunlardadır (boyunduruğu çözmededir); ve ikame 572 etti salâtı 5 ; ve verdi zekâtı 10 ; ve yerine getirenlerdedir antlaşmalarını antlaştıkları zaman; ve sabredenlerdedir 51 sefalette/sıkıntıda; ve başı darda/bunalımda; ve seferberlik zamanında; işte bunlar; doğru kimselerdir; ve işte bunlar; onlardır takva sahipleri 21 .

Arapça: 184|2|177|ليس البر ان تولوا وجوهكم قبل المشرق والمغرب ولكن البر من امن بالله واليوم الاخر والمليكه والكتب والنبين واتي المال علي حبه ذوي القربي واليتمي والمسكين وابن السبيل والسايلين وفي الرقاب واقام الصلوه واتي الزكوه والموفون بعهدهم اذا عهدوا والصبرين في الباسا والضرا وحين الباس اوليك الذين صدقوا واوليك هم المتقون

Bakara Suresi - Ayet 250

Türkçe Meal: Ve ne zaman barizleşti/ortaya çıktı Câlût ve orduları onun; dediler: "Rabbimiz! Dök/yağdır üzerimize bir sabır 51 ; ve sebat et/sabitle ayaklarımızı; ve yardım et bizlere; kâfirler 25 kavmine karşı.

Arapça: 257|2|250|ولما برزوا لجالوت وجنوده قالوا ربنا افرغ علينا صبرا وثبت اقدامنا وانصرنا علي القوم الكفرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Sabredenlerdir 51 ; ve sâdıklardır 182 ; ve kanaat 398 edenlerdir; ve infak 6 edenlerdir; ve istiğfar 396 edenlerdir seherlerde 397 .

Arapça: 310|3|17|الصبرين والصدقين والقنتين والمنفقين والمستغفرين بالاسحار

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 120

Türkçe Meal: Eğer dokunsa sizlere bir güzellik; kötülük verir (güzellik) onlara; ve eğer dokunsa sizlere bir kötülük; ferahlarlar onunla; ve eğer sabrederseniz 51 ve takvalı 21 olursanız; zarar vermez sizlere onların tezgâhları bir şey (-le); doğrusu Allah (onların) yaptıklarını kuşatandır.

Arapça: 413|3|120|ان تمسسكم حسنه تسوهم وان تصبكم سييه يفرحوا بها وان تصبروا وتتقوا لا يضركم كيدهم شيا ان الله بما يعملون محيط

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 125

Türkçe Meal: Evet! Eğer sabrederseniz 51 ve takvalı 21 olursanız; ve gelseler (bile) sizlere birdenbire/fevrice şu (anda); destekler sizleri Rabbiniz 4 nişanlı meleklerden beş binle.

Arapça: 418|3|125|بلي ان تصبروا وتتقوا وياتوكم من فورهم هذا يمددكم ربكم بخمسه الف من المليكه مسومين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 142

Türkçe Meal: Ya da sandınız (mı) ki girersiniz cennete * ; ve bilindik etmeden Allah sizlerden cihat 356 etmiş kimseleri; ve bilindik etmeden sabredenleri 51 .

Arapça: 435|3|142|ام حسبتم ان تدخلوا الجنه ولما يعلم الله الذين جهدوا منكم ويعلم الصبرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 146

Türkçe Meal: Ve nicedir bir nebiden (ki) katletti 35 (o); onun (nebinin) yanındadır birçok rabbânî 462 ; öyle ki gevşemiş değillerdi isabet edene onlara Allah yolunda 336 ; ve zaafa * kapılmış değillerdi; ve boyun eğmiş değillerdi; ve Allah sever sabredenleri 51 .

Arapça: 439|3|146|وكاين من نبي قتل معه ربيون كثير فما وهنوا لما اصابهم في سبيل الله وما ضعفوا وما استكانوا والله يحب الصبرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 186

Türkçe Meal: Mutlak belalandırılırsınız 256 mallarınızda ve nefislerinizde 201 ; mutlak işitirsiniz çokça bir eziyet/inciten kimselerden (ki) verildiler kitap 135 sizlerden önce ve kimselerden (ki) şirk koşarlar 71 ; ve eğer sabrederseniz 51 ; ve takvalı 21 olursanız öyle ki doğrusu işte budur azmi gerektiren emirler/işler.

Arapça: 479|3|186|لتبلون في امولكم وانفسكم ولتسمعن من الذين اوتوا الكتب من قبلكم ومن الذين اشركوا اذي كثيرا وان تصبروا وتتقوا فان ذلك من عزم الامور

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 200

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Sabredin 51 ; ve yarışın sabırda 51 ; ve bağlanın * ; ve takvalı 21 olun Allah’a; belki sizler felaha 326 ulaşırsınız.

Arapça: 493|3|200|يايها الذين امنوا اصبروا وصابروا ورابطوا واتقوا الله لعلكم تفلحون

En'âm Suresi - Ayet 34

Türkçe Meal: Ve ant olsun yalanlandı resûller 418 senden önce; öyle ki sabrettiler 51 yalanlanmalarına ve eziyet edilmelerine karşı; ta ki geldi onlara yardımımız; ve olmaz bir mübadele/değişim * Allah'ın kelimelerine; ve ant olsun geldi sana gönderilmişlerin haberinden.

Arapça: 823|6|34|ولقد كذبت رسل من قبلك فصبروا علي ما كذبوا واوذوا حتي اتيهم نصرنا ولا مبدل لكلمت الله ولقد جاك من نباي المرسلين

A'râf Suresi - Ayet 87

Türkçe Meal: "Ve eğer olduysa sizlerden bir tayfa * (ki) iman 47 ettiler kendisiyle gönderildiğime; ve bir tayfa * (ki) asla iman 47 etmezler; öyle ki sabredin 51 ; ta ki hükmeder Allah aramızda; ve O hayırlısıdır hükmedenlerin."

Arapça: 1041|7|87|وان كان طايفه منكم امنوا بالذي ارسلت به وطايفه لم يومنوا فاصبروا حتي يحكم الله بيننا وهو خير الحكمين

A'râf Suresi - Ayet 126

Türkçe Meal: "Ve intikam alır değilsin bizden dışında ki iman 47 ettik Rabbimizin 4 ayetlerine 237 geldiğinde o* bizlere; Rabbimiz 4 ! Boşalt üzerimize bir sabır 51 ; ve vefat 621 ettir bizleri müslim 45 (olarak)."

Arapça: 1080|7|126|وما تنقم منا الا ان امنا بايت ربنا لما جاتنا ربنا افرغ علينا صبرا وتوفنا مسلمين

A'râf Suresi - Ayet 128

Türkçe Meal: Dedi Mûsâ kavmine/toplumuna: "Çağırın Allah’ı; ve sabredin 51 ; doğrusu yer Allah’adır; varis eder onu * kullarından dilediği kimseye; ve akıbet 892 muttakileredir 17 ."

Arapça: 1082|7|128|قال موسي لقومه استعينوا بالله واصبروا ان الارض لله يورثها من يشا من عباده والعقبه للمتقين

Enfâl Suresi - Ayet 46

Türkçe Meal: Ve itaat edin Allah'a ve resûlüne 76 ; ve çekişmeyin; öyle ki cesaretinizi kaybedersiniz ve gider canlılığınız * ; ve sabredin 51 ; doğrusu Allah beraberdir sabredenlerle 51 .

Arapça: 1206|8|46|واطيعوا الله ورسوله ولا تنزعوا فتفشلوا وتذهب ريحكم واصبروا ان الله مع الصبرين

Enfâl Suresi - Ayet 66

Türkçe Meal: Şimdi hafifletti Allah sizden; ve bildi ki sizlerdedir bir zaaf * ; öyle ki eğer olursa sizlerden sabreden 51 bir yüz ** ; galip gelir iki yüze ** ; ve eğer olursa sizlerden bir bin *** galip gelir iki bine *** Allah'ın izniyle; ve Allah beraberdir sabredenlerle.

Arapça: 1226|8|66|الن خفف الله عنكم وعلم ان فيكم ضعفا فان يكن منكم مايه صابره يغلبوا مايتين وان يكن منكم الف يغلبوا الفين باذن الله والله مع الصبرين

Yunus Suresi - Ayet 109

Türkçe Meal: Ve tabi ol vahyedilene 603 üzerine; ve sabret 51 ; ta ki hükmeder Allah; ve O hayırlısıdır hâkimlerin 821 .

Arapça: 1471|10|109|واتبع ما يوحي اليك واصبر حتي يحكم الله وهو خير الحكمين

Hûd Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Dışındadır kimseler (ki) sabrettiler 51 ve yaptılar sâlihât 18 ; işte bunlar; onlaradır bir mağfiret 319 ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 1482|11|11|الا الذين صبروا وعملوا الصلحت اوليك لهم مغفره واجر كبير

Hûd Suresi - Ayet 49

Türkçe Meal: İşte şu (ki) gayb 62 haberlerindendir; vahy 603 ederiz onu * üzerine; olmuş değildin bilir onu * sen ** ve ne de senin kavmin/toplumun öncesinde bunun; öyle ki sabret 51 ; doğrusu akıbet 892 takva 21 sahiplerinedir.

Arapça: 1520|11|49|تلك من انبا الغيب نوحيها اليك ما كنت تعلمها انت ولا قومك من قبل هذا فاصبر ان العقبه للمتقين

Hûd Suresi - Ayet 115

Türkçe Meal: Ve sabret 51 ; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez * muhsinlerin 294 ecrini 820 .

Arapça: 1586|11|115|واصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Yusuf Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Ve geldiler onun * gömleğine karşı ** yalandan bir kanla; dedi *** : "Evet! Ayartmış sizleri nefisleriniz 201 bir emre 200 ; öyle ki bir cemîl 930 bir sabırdır 51 ****; ve Allah yardım/destek istenendir vasıflandırdığınıza/tasvir ***** ettiğinize karşı.

Arapça: 1612|12|18|وجاو علي قميصه بدم كذب قال بل سولت لكم انفسكم امرا فصبر جميل والله المستعان علي ما تصفون

Yusuf Suresi - Ayet 90

Türkçe Meal: Dediler * : "Doğrusu sen misin? Mutlak ki sensin Yûsuf!"; Dedi ** : "Benim Yûsuf; ve bu da kardeşimdir; muhakkak minnet *** gösterdi Allah bizlere; doğrusu o (ki) kim takvalı 21 olur ve sabreder 51 ; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez **** muhsinlerin 294 ecrini 820 ."

Arapça: 1684|12|90|قالوا انك لانت يوسف قال انا يوسف وهذا اخي قد من الله علينا انه من يتق ويصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Ra'd Suresi - Ayet 22

Türkçe Meal: Ve kimselerdir (ki) sabrettiler 51 ; arayanlardır Rablerinin 4 yüzünü; ve ikame 572 ettiler salâtı 5 ; ve infak ettiler 6 rızıklandırdığımızdan onları sırlı/gizlice ve alenen/bildirerek; ve savarlar/defederler güzellikle rezilliği/iğrençliği; işte bunlar; onlaradır diyarın ** sonu * .

Arapça: 1727|13|22|والذين صبروا ابتغا وجه ربهم واقاموا الصلوه وانفقوا مما رزقنهم سرا وعلانيه ويدرون بالحسنه السييه اوليك لهم عقبي الدار

Ra'd Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: "Bir selâmdır 98 üzerinize; sabretmenize 51 karşılık; öyle ki ne muhteşemdir akıbeti 892 diyarın * ."

Arapça: 1729|13|24|سلم عليكم بما صبرتم فنعم عقبي الدار

İbrahim Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Ve ant olsun gönderdik Mûsâ’yı ayetlerimizle * ki çıkarır kavmini/toplumunu karanlıklardan nura ** doğru; ve zikreder 78 onlara Allah'ın günlerini 981 ; doğrusu bundadır mutlak ayetler 287 her bir sabredene 51 ; şükredene 43 .

Arapça: 1753|14|5|ولقد ارسلنا موسي بايتنا ان اخرج قومك من الظلمت الي النور وذكرهم باييم الله ان في ذلك لايت لكل صبار شكور

İbrahim Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: "Ve nedir bizlere * (olan) ki tevekkül 79 etmeyiz Allah'a karşı; ve muhakkak doğru yola kılavuzladı ** yollarımızı; ve mutlak sabrederiz 51 eziyet ettiğinize karşı bizlere; ve Allah'a karşı öyle ki tevekkül 79 etsinler tevekkül 79 edenler."

Arapça: 1760|14|12|وما لنا الا نتوكل علي الله وقد هدينا سبلنا ولنصبرن علي ما اذيتمونا وعلي الله فليتوكل المتوكلون

Nahl Suresi - Ayet 42

Türkçe Meal: Kimselerdir (ki) sabrettiler 51 ; ve Rablerine 4 karşı tevekkül 79 ederler.

Arapça: 1941|16|42|الذين صبروا وعلي ربهم يتوكلون

Meryem Suresi - Ayet 65

Türkçe Meal: Rabbidir 4 göklerin 162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; öyle ki kulluk 46 et O’na; ve sabret 51 kulluğuna 46 O’nun * ; bilir misin O’na bir (aynı) isimli 49 **?

Arapça: 2313|19|65|رب السموت والارض وما بينهما فاعبده واصطبر لعبدته هل تعلم له سميا

Tâ-Hâ Suresi - Ayet 130

Türkçe Meal: Öyle ki sabret 51 üzerine ne derler onlar; ve tesbih 31 et hamd 3 ile Rabbini 4 ; Güneş’in doğuşu öncesi; ve batışı öncesi onun; ve gece 171 vakitlerinden; öyle ki tesbih 31 et; ve taraflarında/etrafında gündüzün 170 ; belki sen razı olursun.

Arapça: 2476|20|130|فاصبر علي ما يقولون وسبح بحمد ربك قبل طلوع الشمس وقبل غروبها ومن اناي اليل فسبح واطراف النهار لعلك ترضي

Tâ-Hâ Suresi - Ayet 132

Türkçe Meal: Ve emret ahaline/halkına salâtı 5 ; ve bağlan sabırla 51 ona (salâta); sormayız sana bir rızık; biz rızıklandırırız seni; ve akıbet 892 takvalılaradır 21 .

Arapça: 2478|20|132|وامر اهلك بالصلوه واصطبر عليها لا نسلك رزقا نحن نرزقك والعقبه للتقوي

Hac Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Kimseler; anıldığı zaman Allah korkar kalpleri; ve sabredenler 51 kendileri üzerine isabet edene; ve ikame edenler salâtı 5 ; ve rızıklandırdığımızdan onları infak 6 ederler.

Arapça: 2628|22|35|الذين اذا ذكر الله وجلت قلوبهم والصبرين علي ما اصابهم والمقيمي الصلوه ومما رزقنهم ينفقون

Lokman Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Ey oğlum! İkame 572 et salâtı 5 ; ve emret marûfla 73 ; ve engelle/yasakla münkerden 82 ; ve sabret 51 sana isabet eden üzerine; doğrusu bu azimden * emirlerdir/işlerdir.

Arapça: 3484|31|17|يبني اقم الصلوه وامر بالمعروف وانه عن المنكر واصبر علي ما اصابك ان ذلك من عزم الامور

Ahzâb Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Doğrusu müslim 45 (erkekler) ve müslim 45 (kadınlar); ve mümin 27 (erkekler) ve mümin 27 (kadınlar); ve kanaat eden (erkekler) ve kanaat eden (kadınlar); ve sâdık 182 (erkekler) ve sâdık 182 (kadınlar); ve sabreden 51 (erkekler) ve sabreden 51 (kadınlar); haşyet 53 duyan (erkekler) ve haşyet 53 duyan (kadınlar); sadaka 342 veren (erkekler) ve sadaka 342 veren (kadınlar); ve siyam 322 eden (erkekler) ve siyam 322 eden (kadınlar); ve koruyan (erkekler) fürûclarını 110 ve koruyan (kadınlar); ve Allah'ı çokça zikreden 78 (erkekler) ve zikreden 78 (kadınlar); hazırlardı Allah onlara * bir mağfiret 319 ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 3566|33|35|ان المسلمين والمسلمت والمومنين والمومنت والقنتين والقنتت والصدقين والصدقت والصبرين والصبرت والخشعين والخشعت والمتصدقين والمتصدقت والصيمين والصيمت والحفظين فروجهم والحفظت والذكرين الله كثيرا والذكرت اعد الله لهم مغفره واجرا عظيما

Sâffât Suresi - Ayet 102

Türkçe Meal: Öyle ki ne zaman ulaştı * yanında onun ** harekete/gayrete *** ; dedi **** : "Ey oğlum! Doğrusu ben görüyorum uykumda ki ben boğazlıyorum seni; öyle ki bak neyi görürsün?"; dedi ***** : "Ey babam! Faaliyete geçir emredileni; bulacaksın beni eğer dilerse Allah sabredenlerden 51 ."

Arapça: 3888|37|102|فلما بلغ معه السعي قال يبني اني اري في المنام اني اذبحك فانظر ماذا تري قال يابت افعل ما تومر ستجدني ان شا الله من الصبرين

Mü'min Suresi - Ayet 55

Türkçe Meal: Öyle ki sabret 51 ; doğrusu Allah'ın vaadi haktır/gerçektir; ve istiğfar et/bağışlanma dile günahların için; ve tesbih 31 et hamd 3 ile Rabbini 4 ; akşamla/gün batımı sonrasıyla; sabahla/ilk aydınlanmayla/seherle.

Arapça: 4186|40|55|فاصبر ان وعد الله حق واستغفر لذنبك وسبح بحمد ربك بالعشي والابكر

Şûrâ Suresi - Ayet 33

Türkçe Meal: Eğer dilerse (Allah) sakinleştirir rüzgarı; öyle ki kalakalırlar (akanlar) hareketsiz/durağan; arka tarafına doğru onun (bol suyun); doğrusu bundadır mutlak ayetler her bir sabreden 51 , şükreden 43 için.

Arapça: 4303|42|33|ان يشا يسكن الريح فيظللن رواكد علي ظهره ان في ذلك لايت لكل صبار شكور

Kaf Suresi - Ayet 39

Türkçe Meal: Öyle ki sabret 51 onların dedikleri üzerine; ve tesbih 31 et hamd 3 ile Rabbini 4 ; Güneş’in doğuşu öncesi; ve batışı öncesi onun (Güneş’in).

Arapça: 4667|50|39|فاصبر علي ما يقولون وسبح بحمد ربك قبل طلوع الشمس وقبل الغروب

Tûr Suresi - Ayet 48

Türkçe Meal: Ve sabret 51 Rabbinin 4 hükmüne; öyle ki doğrusu sen gözlerimizin önündesin; ve tesbih 31 et hamd 3 ile Rabbini 4 ; zaman (ki); dikelirsin/ayağa kalkarsın.

Arapça: 4781|52|48|واصبر لحكم ربك فانك باعيننا وسبح بحمد ربك حين تقوم

Kamer Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: Doğrusu biz göndericileriz dişi deveyi bir fitne 610 (olarak) onlara; öyle ki gözetle onları ve sabret 51 (vestabir).

Arapça: 4871|54|27|انا مرسلوا الناقه فتنه لهم فارتقبهم واصطبر

Beled Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Sonra oldu (o) kimselerden (ki) iman 47 ettiler; ve tavsiye ettiler sabrı 51 ; ve tavsiye ettiler merhameti 829 .

Arapça: 6038|90|17|ثم كان من الذين امنوا وتواصوا بالصبر وتواصوا بالمرحمه

Asr Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: Dışındadır kimseler (ki) iman 47 ettiler; ve yaptılar sâlihât 18 ; ve tavsiye ettiler hakkı/gerçeği; ve tavsiye ettiler sabrı 51 .

Arapça: 6177|103|3|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت وتواصوا بالحق وتواصوا بالصبر