Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 856: Ziynet

Bu kavram 8 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

856Süs, dekorasyon, takı, bezek.

10. Yunus Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

1386|10|24|إِنَّمَا مَثَلُ ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا كَمَآءٍ أَنزَلْنَٰهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ فَٱخْتَلَطَ بِهِۦ نَبَاتُ ٱلْأَرْضِ مِمَّا يَأْكُلُ ٱلنَّاسُ وَٱلْأَنْعَٰمُ حَتَّىٰٓ إِذَآ أَخَذَتِ ٱلْأَرْضُ زُخْرُفَهَا وَٱزَّيَّنَتْ وَظَنَّ أَهْلُهَآ أَنَّهُمْ قَٰدِرُونَ عَلَيْهَآ أَتَىٰهَآ أَمْرُنَا لَيْلًا أَوْ نَهَارًا فَجَعَلْنَٰهَا حَصِيدًا كَأَن لَّمْ تَغْنَ بِٱلْأَمْسِ كَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ ٱلْءَايَٰتِ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1386|10|24|انما مثل الحيوه الدنيا كما انزلنه من السما فاختلط به نبات الارض مما ياكل الناس والانعم حتي اذا اخذت الارض زخرفها وازينت وظن اهلها انهم قدرون عليها اتيها امرنا ليلا او نهارا فجعلنها حصيدا كان لم تغن بالامس كذلك نفصل الايت لقوم يتفكرون

Latin Literal

24. İnnemâ meselul hayâtid dunyâ ke mâin enzelnâhu mines semâi fahteleta bihî nebâtul ardı mimmâ ye’kulun nâsu vel en’âm(en’âmu), hattâ izâ ehazetil ardu zuhrufehâ vezzeyyenet ve zanne ehluhâ ennehum kâdirûne aleyhâ etâhâ emrunâ leylen ev nehâren fe cealnâhâ hasîden ke en lem tagne bil ems(emsi), kezâlike nufassilul âyâti li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ancak (ki) misali* dünya hayatının bir mayi** gibidir (ki) indirdik onu gökten179; öyle ki karıştı onunla*** yerin bitkisi (ki) yediğindendir insanların ve en'âmın645; ta ki edindiği zaman yer kendi zuhrufunu869; ve ziynetlendi856; ve zannetti ehli568 onun**** ki onlar muktedirlerdir onun**** üzerine; geldi ona***** emrimiz bir gece ya da bir gündüz; öyle ki yaptık onu****** bir hasatlanmış******* gibi; sanki asla ganiyleşmemiş******** bir gün önce; işte böyledir; tafsilatlandırırız166 ayetlerimizi fikreder868 bir kavim/toplum için.

Ahmed Samira Çevirisi

24 But the life the present’s/worldly life’s example (is) as/like water, We descended it from the sky, so the Earth’s/land’s plant mixed/mingled with it, from what the people eat and the camels/livestock, until the earth/land took its decoration/beauty and it became decorated/beautified, and its people thought/assumed that they are capable/overpowering on it, (then) Our order/matter came to/destroyed it at night or (at) daytime, so We made it uprooted as though it did not enrich/be inhabited by the yesterday/previous day, as/like that We detail/explain/clarify the verses/evidences to a nation thinking.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak إِنَّمَا -
2 meselu misali مَثَلُ مثل
3 l-hayati hayatının الْحَيَاةِ حيي
4 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
5 kemain bir mayi gibidir كَمَاءٍ موه
6 enzelnahu indirdik onu أَنْزَلْنَاهُ نزل
7 mine مِنَ -
8 s-semai gökten السَّمَاءِ سمو
9 fehteleta öyle ki karıştı فَاخْتَلَطَ خلط
10 bihi onunla بِهِ -
11 nebatu bitkisi نَبَاتُ نبت
12 l-erdi yerin الْأَرْضِ ارض
13 mimma مِمَّا -
14 ye'kulu yediğinden يَأْكُلُ اكل
15 n-nasu insanların النَّاسُ نوس
16 vel'en'aamu ve enamın وَالْأَنْعَامُ نعم
17 hatta ta ki حَتَّىٰ -
18 iza zaman إِذَا -
19 ehazeti edindi أَخَذَتِ اخذ
20 l-erdu yer الْأَرْضُ ارض
21 zuhrufeha kendi zuhrufunu زُخْرُفَهَا زخرف
22 vezzeyyenet ve ziynetlendi وَازَّيَّنَتْ زين
23 ve zenne ve zannetti وَظَنَّ ظنن
24 ehluha ehli onun أَهْلُهَا اهل
25 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
26 kadirune muktedirlerdir قَادِرُونَ قدر
27 aleyha onun üzerine عَلَيْهَا -
28 etaha geldi ona أَتَاهَا اتي
29 emruna emrimiz أَمْرُنَا امر
30 leylen bir gece لَيْلًا ليل
31 ev ya da أَوْ -
32 neharan bir gündüz نَهَارًا نهر
33 fe cealnaha öyle ki yaptık onu فَجَعَلْنَاهَا جعل
34 hasiden hasat edilen حَصِيدًا حصد
35 keen gibi ki كَأَنْ -
36 lem asla لَمْ -
37 tegne ganiyleşmemiş تَغْنَ غني
38 bil-emsi bir gün önce بِالْأَمْسِ -
39 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
40 nufessilu fasıllarız نُفَصِّلُ فصل
41 l-ayati ayetlerimizi الْايَاتِ ايي
42 likavmin bir kavim/toplum لِقَوْمٍ قوم
43 yetefekkerune fikrederler يَتَفَكَّرُونَ فكر

Notlar

Not 1

*Örneği, benzeri.**Sıvı/su.***Sıvıyla/suyla.****Yerin.*****Yere.******Yeri.*******Hasat edilmiş gibi, ürünleri toplanmış gibi.********Zenginleşmemiş, yeterli olmamış.

10. Yunus Suresi

Ayet 88

Arapça Metin (Harekeli)

1450|10|88|وَقَالَ مُوسَىٰ رَبَّنَآ إِنَّكَ ءَاتَيْتَ فِرْعَوْنَ وَمَلَأَهُۥ زِينَةً وَأَمْوَٰلًا فِى ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا رَبَّنَا لِيُضِلُّوا۟ عَن سَبِيلِكَ رَبَّنَا ٱطْمِسْ عَلَىٰٓ أَمْوَٰلِهِمْ وَٱشْدُدْ عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ فَلَا يُؤْمِنُوا۟ حَتَّىٰ يَرَوُا۟ ٱلْعَذَابَ ٱلْأَلِيمَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1450|10|88|وقال موسي ربنا انك اتيت فرعون وملاه زينه وامولا في الحيوه الدنيا ربنا ليضلوا عن سبيلك ربنا اطمس علي امولهم واشدد علي قلوبهم فلا يومنوا حتي يروا العذاب الاليم

Latin Literal

88. Ve kâle mûsâ rabbenâ inneke âteyte fir’avne ve melâhu zîneten ve emvâlen fîl hayâtid dunyâ rabbenâ li yudıllû an sebîlik(sebîlike), rabbenatmis alâ emvâlihim veşdud alâ kulûbihim fe lâ yu’minû hattâ yerevul azâbel elîm(elîme).

Türkçe Çeviri

Ve dedi Mûsâ: "Rabbimiz4! Doğrusu sen; verdin firavuna ve melesine364 onun* bir ziynet856 ve mallar dünya hayatında; Rabbimiz4! Dalalete128 düşürmeleri için senin yolundan336; Rabbimiz4! Sil mallarının üzerini ve sertleştir/katılaştır kalplerinin175 üzerini; öyle ki iman47 etmezler ta ki görürler elim/acıklı azabı."

Ahmed Samira Çevirisi

88 And Moses said: "Our Lord, that You, You gave/brought Pharaoh and his nobles/assembly decoration/beauty/ornament and properties/possessions/wealth in the present world/worldly life, our Lord, to misguide (E) from Your way/path , our Lord wipe out/destroy on their properties/possessions/wealths and stamp/hit on their hearts/minds so they do not believe until they see the torture the painful."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 musa Mûsâ مُوسَىٰ -
3 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
4 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
5 ateyte verdin اتَيْتَ اتي
6 fir'avne firavuna فِرْعَوْنَ -
7 ve meleehu ve melesine onun وَمَلَأَهُ ملا
8 zineten bir ziynet زِينَةً زين
9 ve emvalen ve mallar وَأَمْوَالًا مول
10 fi فِي -
11 l-hayati hayatında الْحَيَاةِ حيي
12 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
13 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
14 liyudillu dalalete sürüklemeleri için لِيُضِلُّوا ضلل
15 an عَنْ -
16 sebilike senin yolundan سَبِيلِكَ سبل
17 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
18 tmis sil اطْمِسْ طمس
19 ala üzerini عَلَىٰ -
20 emvalihim mallarının أَمْوَالِهِمْ مول
21 veşdud ve sertleştir/katılaştır وَاشْدُدْ شدد
22 ala üzerini عَلَىٰ -
23 kulubihim kalplerinin قُلُوبِهِمْ قلب
24 fela öyle ki فَلَا -
25 yu'minu iman etmezler يُؤْمِنُوا امن
26 hatta ta ki حَتَّىٰ -
27 yeravu görürler يَرَوُا راي
28 l-azabe azabı الْعَذَابَ عذب
29 l-elime elim/acıklı الْأَلِيمَ الم

Notlar

Not 1

*Firavunun.

11. Hûd Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

1486|11|15|مَن كَانَ يُرِيدُ ٱلْحَيَوٰةَ ٱلدُّنْيَا وَزِينَتَهَا نُوَفِّ إِلَيْهِمْ أَعْمَٰلَهُمْ فِيهَا وَهُمْ فِيهَا لَا يُبْخَسُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1486|11|15|من كان يريد الحيوه الدنيا وزينتها نوف اليهم اعملهم فيها وهم فيها لا يبخسون

Latin Literal

15. Men kâne yurîdul hayâted dunyâ ve zînetehâ nuveffi ileyhim a’mâlehum fîhâ ve hum fîhâ lâ yubhasûn(yubhasûne).

Türkçe Çeviri

Kim (ki) oldu arzular dünya hayatını ve ziynetini856 onun*; tamamlarız üzerlerine orada** yaptıklarını; ve onlara orada** azaltılmaz/eksiltilmez***.

Ahmed Samira Çevirisi

15 Who was/is wanting the life the present/worldly life and its decoration/beauty/ornament, We fulfill/complete to them their deeds in it, and they in it are not being reduced/cheated/caused injustice to.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 men kim مَنْ -
2 kane oldu كَانَ كون
3 yuridu arzular يُرِيدُ رود
4 l-hayate hayatını الْحَيَاةَ حيي
5 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
6 ve zineteha ve ziynetini onun وَزِينَتَهَا زين
7 nuveffi tamamlarız نُوَفِّ وفي
8 ileyhim üzerlerine إِلَيْهِمْ -
9 ea'malehum yaptıklarını أَعْمَالَهُمْ عمل
10 fiha orada فِيهَا -
11 ve hum ve onlara وَهُمْ -
12 fiha orada فِيهَا -
13 la لَا -
14 yubhasune azaltılmaz يُبْخَسُونَ بخس

Notlar

Not 1

*Dünya hayatının.**Dünya hayatında.***Haksızlık edilmez, yaptıklarının karşılığı yine dünya hayatında eksiksiz verilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ziynet Kavram 856

856 Süs, dekorasyon, takı, bezek.

13. Ra'd Suresi

Ayet 33

Arapça Metin (Harekeli)

1738|13|33|أَفَمَنْ هُوَ قَآئِمٌ عَلَىٰ كُلِّ نَفْسٍۭ بِمَا كَسَبَتْ وَجَعَلُوا۟ لِلَّهِ شُرَكَآءَ قُلْ سَمُّوهُمْ أَمْ تُنَبِّـُٔونَهُۥ بِمَا لَا يَعْلَمُ فِى ٱلْأَرْضِ أَم بِظَٰهِرٍ مِّنَ ٱلْقَوْلِ بَلْ زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مَكْرُهُمْ وَصُدُّوا۟ عَنِ ٱلسَّبِيلِ وَمَن يُضْلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنْ هَادٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1738|13|33|افمن هو قايم علي كل نفس بما كسبت وجعلوا لله شركا قل سموهم ام تنبونه بما لا يعلم في الارض ام بظهر من القول بل زين للذين كفروا مكرهم وصدوا عن السبيل ومن يضلل الله فما له من هاد

Latin Literal

33. E fe men huve kâimun alâ kulli nefsin bi mâ kesebet, ve cealû lillâhi şurekâ’(şurekâe), kul semmûhum, em tunebbiûnehu bi mâ lâ ya’lemu fîl ardı em bi zâhirin minel kavl(kavli), bel zuyyine lillezîne keferû mekruhum ve suddû anis sebîl(sebîli), ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kimse midir o* (ki) bir kıyamdadır143** her bir nefis201 üzerine kazandığıyla? Ve yaptılar Allah'a ortaklar71; de ki: "İsimlendirin*** onları****; ya da haber (mi) verirsiniz O'na***** bilmediğini yerde; ya da söylemden ortaya çıkanladır******; evet! Ziynetlendirildi856 kâfirlik25 etmiş kimselere tuzakları; ve sapıp uzaklaştırıldılar yoldan*******; ve kimi dalalette128 bırakır Allah; öyle ki yoktur ona hiç bir doğru yola kılavuz.

Ahmed Samira Çevirisi

33 Is whom, He is taking care of on every self with what it earned/gained , and they made/created to God partners, say: "Name/identify them, or you inform Him with what He does not know in the earth/Planet Earth, or with apparent/visible from the saying/opinion and belief . Rather their cheatery/deceit was decorated/beautified to those who disbelieved, and they prevented/obstructed from the way/path , and whom God misguides so (there is) none from (a) guide (is) for him.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 efemen öyle ki kimse mi أَفَمَنْ -
2 huve o (ki) هُوَ -
3 kaimun bir kıyamdadır قَائِمٌ قوم
4 ala üzerinde عَلَىٰ -
5 kulli her كُلِّ كلل
6 nefsin nefsin نَفْسٍ نفس
7 bima بِمَا -
8 kesebet kazandığıyla كَسَبَتْ كسب
9 vecealu ve yaptılar وَجَعَلُوا جعل
10 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
11 şuraka'e ortaklar شُرَكَاءَ شرك
12 kul de ki قُلْ قول
13 semmuhum isimlendirin onları سَمُّوهُمْ سمو
14 em ya da أَمْ -
15 tunebbiunehu haber verirsiniz ona تُنَبِّئُونَهُ نبا
16 bima بِمَا -
17 la لَا -
18 yea'lemu bilmediğini يَعْلَمُ علم
19 fi فِي -
20 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
21 em ya da أَمْ -
22 bizahirin ortaya çıkanla بِظَاهِرٍ ظهر
23 mine مِنَ -
24 l-kavli söylemden الْقَوْلِ قول
25 bel evet بَلْ -
26 zuyyine ziynetlendirildi زُيِّنَ زين
27 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
28 keferu kafirlik etmiş كَفَرُوا كفر
29 mekruhum tuzakları مَكْرُهُمْ مكر
30 ve suddu ve sapıp uzaklaştırıldılar وَصُدُّوا صدد
31 ani عَنِ -
32 s-sebili yoldan السَّبِيلِ سبل
33 ve men ve kimi وَمَنْ -
34 yudlili dalalette bırakır يُضْلِلِ ضلل
35 llahu Allah اللَّهُ -
36 fema öyle ki yoktur فَمَا -
37 lehu ona لَهُ -
38 min hiç bir مِنْ -
39 hadin bir doğru yola kılavuzdan هَادٍ هدي

Notlar

Not 1

*Kâfirlik etmiş kimse ve/veya Yüce Allah'a ortak edilen kimse. **Her zaman uyanıktır, dikelmiştir, aktiftir. Kendisi yaratılmış olan bir kimse asla Yüce Allah'a ortak koşulamaz.***Ne isim verirseniz verin bir ilâh olma özellikleri asla yoktur.****Ortak koşulan kimseler. *****Allah'a. ******Boş sözle, boş lafla. Kuru laf kalabalığıyla.*******Kur'an'dan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Kıyam; genel tanım. Kavram 143

143 Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; bir amaç için ayaklanması/hareketlenmesi.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Ziynet Kavram 856

856 Süs, dekorasyon, takı, bezek.

16. Nahl Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

1907|16|8|وَٱلْخَيْلَ وَٱلْبِغَالَ وَٱلْحَمِيرَ لِتَرْكَبُوهَا وَزِينَةً وَيَخْلُقُ مَا لَا تَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1907|16|8|والخيل والبغال والحمير لتركبوها وزينه ويخلق ما لا تعلمون

Latin Literal

8. Vel hayle vel bigâle vel hamîre li terkebûhâ ve zîneh(zîneten), ve yahluku mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve at; ve katırlar; ve merkepler*; binmeniz içindir ona**; ve bir ziynettir856***; ve yaratır bilmediklerinizi****.

Ahmed Samira Çevirisi

8 And the horses and the mules and the donkeys, (are) to ride it and decoration/beauty , and He creates what you do not know.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velhayle ve at وَالْخَيْلَ خيل
2 velbigale ve katırlar وَالْبِغَالَ بغل
3 velhamira ve merkepler وَالْحَمِيرَ حمر
4 literkebuha binmeniz içindir ona لِتَرْكَبُوهَا ركب
5 ve zineten ve bir ziynettir وَزِينَةً زين
6 ve yehluku ve yaratır وَيَخْلُقُ خلق
7 ma مَا -
8 la لَا -
9 tea'lemune bilmediklerinizi تَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Eşekler.**Hayvana.***Rabbimiz süslü hayvanlar yaratmıştır.****Evrende belki de milyarlarca çeşit bilmediğimiz güzel hayvanlar yaratmıştır Rabbimiz. Ötegezegenlerde yaşamaktadırlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ziynet Kavram 856

856 Süs, dekorasyon, takı, bezek.

16. Nahl Suresi

Ayet 63

Arapça Metin (Harekeli)

1962|16|63|تَٱللَّهِ لَقَدْ أَرْسَلْنَآ إِلَىٰٓ أُمَمٍ مِّن قَبْلِكَ فَزَيَّنَ لَهُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ أَعْمَٰلَهُمْ فَهُوَ وَلِيُّهُمُ ٱلْيَوْمَ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1962|16|63|تالله لقد ارسلنا الي امم من قبلك فزين لهم الشيطن اعملهم فهو وليهم اليوم ولهم عذاب اليم

Latin Literal

63. Tallâhi lekad erselnâ ilâ umemin min kablike fe zeyyene lehumuş şeytânu a’mâlehum fe huve veliyyuhumul yevme ve lehum âzâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

TAllahi1017; ant olsun gönderdik* ümmetlere305 senden önce (de); öyle ki ziynetledi856 onlara** şeytân29 yaptıklarını; öyle ki o*** velisidir212 onların**** o gün; ve onlaradır** elim/acıklı bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

63 By God, We had sent to nations from before you, so the devil decorated/beautified for them their deeds, so he is their guardian/ally today, and for them (is) a painful torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 tallehi TAllahi تَاللَّهِ -
2 lekad ant olsun لَقَدْ -
3 erselna gönderdik أَرْسَلْنَا رسل
4 ila إِلَىٰ -
5 umemin ümmetlere أُمَمٍ امم
6 min مِنْ -
7 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
8 fezeyyene öyle ki ziynetledi فَزَيَّنَ زين
9 lehumu onlara لَهُمُ -
10 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
11 ea'malehum yaptıklarını أَعْمَالَهُمْ عمل
12 fehuve öyle ki O فَهُوَ -
13 veliyyuhumu velisidir onların وَلِيُّهُمُ ولي
14 l-yevme o gun الْيَوْمَ يوم
15 velehum ve onlaradır وَلَهُمْ -
16 azabun bir azap عَذَابٌ عذب
17 elimun elin/acıklı أَلِيمٌ الم

Notlar

Not 1

*Resûller.**Ümmetlere.***Şeytân.****Ümmetlerin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

Ziynet Kavram 856

856 Süs, dekorasyon, takı, bezek.

18. Kehf Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

2145|18|7|إِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى ٱلْأَرْضِ زِينَةً لَّهَا لِنَبْلُوَهُمْ أَيُّهُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2145|18|7|انا جعلنا ما علي الارض زينه لها لنبلوهم ايهم احسن عملا

Latin Literal

7. İnnâ cealnâ mâ alel ardı zîneten lehâ li nebluvehum eyyuhum ahsenu amelâ(amelen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz yaptık yer* üzerindekini bir ziynet856 ona**; test etmemiz içindir onları; hangisi onların daha güzeldir yapıp etmede/amelde.

Ahmed Samira Çevirisi

7 We have made/put what (is) on the earth/Planet Earth (as) decoration/beauty for it, to test them which of them (is) better (in) a deed .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inna doğrusu biz إِنَّا -
2 cealna yaptık جَعَلْنَا جعل
3 ma مَا -
4 ala üzerindekini عَلَى -
5 l-erdi yer/yeryüzü الْأَرْضِ ارض
6 zineten bir süs زِينَةً زين
7 leha ona (yere) لَهَا -
8 linebluvehum test etmemiz için onları لِنَبْلُوَهُمْ بلو
9 eyyuhum Hangisi onların أَيُّهُمْ -
10 ehsenu güzel أَحْسَنُ حسن
11 amelen amelli/faaliyetli/işli عَمَلًا عمل

Notlar

Not

Yüce Allah Dünya gezegeninin yaratılma nedeninin insanları test etmek için olduğunu bildiriyor. Evrenin/evrenlerin ve içindekilerin yaratılış gayesi kendilerine sorumluk verilen bazı varlıkların test edilmesidir. Test edilen bu varlıkların bir tanesi de insandır. Dünya gezegeninin Güneş sistemimizdeki diğer gezegenlerden farkı aşikârdır. Yüce Allah bu gezegeni sadece yaratmakla kalmamış üzerini de canlıların yaşaması için süslemiştir. Venüs, Mars gibi kara gezegenlerine baktığımızda yüce Allah’ın Dünya gezegenini bizlere yuva yapmasıyla bizlere büyük bir lütufta bulunmuş olduğu görülür.

Not 1

*Yeryüzü.**Yere.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ziynet Kavram 856

856 Süs, dekorasyon, takı, bezek.

37. Sâffât Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

3792|37|6|إِنَّا زَيَّنَّا ٱلسَّمَآءَ ٱلدُّنْيَا بِزِينَةٍ ٱلْكَوَاكِبِ

Arapça Metin (Harekesiz)

3792|37|6|انا زينا السما الدنيا بزينه الكواكب

Latin Literal

6. İnnâ zeyyennes semâed dunyâ bi zîynetinil kevâkib(kevâkibi).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz ziynetlendirdik856 dünya göğünü996 bir ziynetle856; (ki) kevkeblerdir159*.

Ahmed Samira Çevirisi

6 That We decorated/beautified the sky/space (of) the present world with the stars’/planets’ decoration/beauty .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inna doğrusu biz إِنَّا -
2 zeyyenna ziynetlendirdik زَيَّنَّا زين
3 s-semae göğünü السَّمَاءَ سمو
4 d-dunya dünya/yakın الدُّنْيَا دنو
5 bizinetin bir ziynetle (ki) بِزِينَةٍ زين
6 l-kevakibi kevkeblerdir الْكَوَاكِبِ كوكب

Notlar

Not 1

*Kesinlikle yıldız değildir. Yıldız "necm" kelimesiyle işaret edilir. Kevkebler ancak yıldızların ışığını yansıtan gök cisimlerdir. Gezegenlerdir. Ay'ın kendisi de özünde bir kevkebtir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kevkeb Kavram 159

159 Kendi ışığını yıldızlar gibi füzyon reaksiyonuyla üretmeyen parlak gök cisimleri. Gezegenler, asteroidler, kuyruklu yıldızlar, kuasarlar vb.

Ziynet Kavram 856

856 Süs, dekorasyon, takı, bezek.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 856: Ziynet

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Ziynet

Kavram No: 856

Kısa Açıklama: 856 Süs, dekorasyon, takı, bezek.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 8

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Yunus Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Ancak (ki) misali * dünya hayatının bir mayi ** gibidir (ki) indirdik onu gökten 179 ; öyle ki karıştı onunla *** yerin bitkisi (ki) yediğindendir insanların ve en'âmın 645 ; ta ki edindiği zaman yer kendi zuhrufunu 869 ; ve ziynetlendi 856 ; ve zannetti ehli 568 onun **** ki onlar muktedirlerdir onun **** üzerine; geldi ona ***** emrimiz bir gece ya da bir gündüz; öyle ki yaptık onu ****** bir hasatlanmış ******* gibi; sanki asla ganiyleşmemiş ******** bir gün önce; işte böyledir; tafsilatlandırırız 166 ayetlerimizi fikreder 868 bir kavim/toplum için.

Arapça: 1386|10|24|انما مثل الحيوه الدنيا كما انزلنه من السما فاختلط به نبات الارض مما ياكل الناس والانعم حتي اذا اخذت الارض زخرفها وازينت وظن اهلها انهم قدرون عليها اتيها امرنا ليلا او نهارا فجعلنها حصيدا كان لم تغن بالامس كذلك نفصل الايت لقوم يتفكرون

Yunus Suresi - Ayet 88

Türkçe Meal: Ve dedi Mûsâ: "Rabbimiz 4 ! Doğrusu sen; verdin firavuna ve melesine 364 onun * bir ziynet 856 ve mallar dünya hayatında; Rabbimiz 4 ! Dalalete 128 düşürmeleri için senin yolundan 336 ; Rabbimiz 4 ! Sil mallarının üzerini ve sertleştir/katılaştır kalplerinin 175 üzerini; öyle ki iman 47 etmezler ta ki görürler elim/acıklı azabı."

Arapça: 1450|10|88|وقال موسي ربنا انك اتيت فرعون وملاه زينه وامولا في الحيوه الدنيا ربنا ليضلوا عن سبيلك ربنا اطمس علي امولهم واشدد علي قلوبهم فلا يومنوا حتي يروا العذاب الاليم

Hûd Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Kim (ki) oldu arzular dünya hayatını ve ziynetini 856 onun * ; tamamlarız üzerlerine orada ** yaptıklarını; ve onlara orada ** azaltılmaz/eksiltilmez *** .

Arapça: 1486|11|15|من كان يريد الحيوه الدنيا وزينتها نوف اليهم اعملهم فيها وهم فيها لا يبخسون

Ra'd Suresi - Ayet 33

Türkçe Meal: Öyle ki kimse midir o * (ki) bir kıyamdadır 143 ** her bir nefis 201 üzerine kazandığıyla? Ve yaptılar Allah'a ortaklar 71 ; de ki: "İsimlendirin *** onları **** ; ya da haber (mi) verirsiniz O'na ***** bilmediğini yerde; ya da söylemden ortaya çıkanladır ****** ; evet! Ziynetlendirildi 856 kâfirlik 25 etmiş kimselere tuzakları; ve sapıp uzaklaştırıldılar yoldan ******* ; ve kimi dalalette 128 bırakır Allah; öyle ki yoktur ona hiç bir doğru yola kılavuz.

Arapça: 1738|13|33|افمن هو قايم علي كل نفس بما كسبت وجعلوا لله شركا قل سموهم ام تنبونه بما لا يعلم في الارض ام بظهر من القول بل زين للذين كفروا مكرهم وصدوا عن السبيل ومن يضلل الله فما له من هاد

Nahl Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: Ve at; ve katırlar; ve merkepler * ; binmeniz içindir ona ** ; ve bir ziynettir 856 ***; ve yaratır bilmediklerinizi **** .

Arapça: 1907|16|8|والخيل والبغال والحمير لتركبوها وزينه ويخلق ما لا تعلمون

Nahl Suresi - Ayet 63

Türkçe Meal: TAllahi 1017 ; ant olsun gönderdik * ümmetlere 305 senden önce (de); öyle ki ziynetledi 856 onlara ** şeytân 29 yaptıklarını; öyle ki o *** velisidir 212 onların **** o gün; ve onlaradır ** elim/acıklı bir azap.

Arapça: 1962|16|63|تالله لقد ارسلنا الي امم من قبلك فزين لهم الشيطن اعملهم فهو وليهم اليوم ولهم عذاب اليم

Kehf Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Doğrusu biz yaptık yer * üzerindekini bir ziynet 856 ona ** ; test etmemiz içindir onları; hangisi onların daha güzeldir yapıp etmede/amelde.

Arapça: 2145|18|7|انا جعلنا ما علي الارض زينه لها لنبلوهم ايهم احسن عملا

Sâffât Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Doğrusu biz ziynetlendirdik 856 dünya göğünü 996 bir ziynetle 856 ; (ki) kevkeblerdir 159 *.

Arapça: 3792|37|6|انا زينا السما الدنيا بزينه الكواكب