Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 71: Şirk koşmak/ortak koşmak

Bu kavram 47 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

71Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 151

Arapça Metin (Harekeli)

444|3|151|سَنُلْقِى فِى قُلُوبِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ٱلرُّعْبَ بِمَآ أَشْرَكُوا۟ بِٱللَّهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِهِۦ سُلْطَٰنًا وَمَأْوَىٰهُمُ ٱلنَّارُ وَبِئْسَ مَثْوَى ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

444|3|151|سنلقي في قلوب الذين كفروا الرعب بما اشركوا بالله ما لم ينزل به سلطنا وماويهم النار وبيس مثوي الظلمين

Latin Literal

151. Se nulkî fî kulûbillezîne keferûr ru’be bimâ eşrakû billâhi mâ lem yunezzil bihî sultânâ(sultânen), ve me’vâhumun nâr(nâru), ve bi’se mesvez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Atacağız kalplerine kâfirlik25 etmiş kimselerin terör/korku/panik; şirk71 koştuklarından (dolayı) Allah'a; kendisine* bir sultân660 asla indirmediği (-yle); ve sığınakları onların ateştir; ve ne perişandır zalimlerin257 meskeni.

Ahmed Samira Çevirisi

151 We will throw in those who disbelieved’s hearts the terror because (of) what they shared with God what (He) did not descend with it a proof/evidence/authority, and their shelter/refuge (is) the fire , and how bad (is) the unjust’s home/residence/dwelling .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 senulki atacağız سَنُلْقِي لقي
2 fi -
3 kulubi kalblerine قُلُوبِ قلب
4 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
5 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
6 r-rua'be terör/korku/panik الرُّعْبَ رعب
7 bima بِمَا -
8 eşraku şirk koştuklarından أَشْرَكُوا شرك
9 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
10 ma مَا -
11 lem asla لَمْ -
12 yunezzil indirmediğine يُنَزِّلْ نزل
13 bihi ona بِهِ -
14 sultanen bir sultan/yetki سُلْطَانًا سلط
15 ve me'vahumu ve sığınakları onların وَمَأْوَاهُمُ اوي
16 n-naru ateştir النَّارُ نور
17 ve bi'se ve perişan وَبِئْسَ باس
18 mesva mesken مَثْوَى ثوي
19 z-zalimine zalimlerin الظَّالِمِينَ ظلم

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplar haricinde dinde hüküm koyucu her şey. Talmud, Pavlus'un yazıları, Kütüb-i Sitte, Riyâzu's Sâlihîn, Kütüb-i Erba’a vb. Yetki sadece Kur'an'dadır.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 186

Arapça Metin (Harekeli)

479|3|186|لَتُبْلَوُنَّ فِىٓ أَمْوَٰلِكُمْ وَأَنفُسِكُمْ وَلَتَسْمَعُنَّ مِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكُمْ وَمِنَ ٱلَّذِينَ أَشْرَكُوٓا۟ أَذًى كَثِيرًا وَإِن تَصْبِرُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ فَإِنَّ ذَٰلِكَ مِنْ عَزْمِ ٱلْأُمُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

479|3|186|لتبلون في امولكم وانفسكم ولتسمعن من الذين اوتوا الكتب من قبلكم ومن الذين اشركوا اذي كثيرا وان تصبروا وتتقوا فان ذلك من عزم الامور

Latin Literal

186. Le tublevunne fî emvâlikum ve enfusikum ve le tesmeunne minellezîne ûtûl kitâbe min kablikum ve minellezîne eşrakû ezen kesîrâ(kesîran), ve in tasbirû ve tettekû fe inne zâlike min azmil umûr(umûri).

Türkçe Çeviri

Mutlak belalandırılırsınız256 mallarınızda ve nefislerinizde201; mutlak işitirsiniz çokça bir eziyet/inciten kimselerden (ki) verildiler kitap135 sizlerden önce ve kimselerden (ki) şirk koşarlar71; ve eğer sabrederseniz51; ve takvalı21 olursanız öyle ki doğrusu işte budur azmi gerektiren emirler/işler.

Ahmed Samira Çevirisi

186 You shall be tested (E) in your properties and yourselves, and you will hear (E) from those who were given The Book from before you, and from those who shared/made partners (with God) much mild harm, and if you be patient, and you fear and obey, so then that (is) from the matters’/affairs’ decisiveness/determination.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 letublevunne mutlak belalandırılırsınız لَتُبْلَوُنَّ بلو
2 fi فِي -
3 emvalikum mallarınızda أَمْوَالِكُمْ مول
4 ve enfusikum ve nefislerinizde وَأَنْفُسِكُمْ نفس
5 veletesmeunne mutlak işitirisiniz وَلَتَسْمَعُنَّ سمع
6 mine مِنَ -
7 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
8 utu verildiler أُوتُوا اتي
9 l-kitabe Kitap الْكِتَابَ كتب
10 min مِنْ -
11 kablikum sizden önce قَبْلِكُمْ قبل
12 ve mine ve وَمِنَ -
13 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
14 eşraku şirk koş أَشْرَكُوا شرك
15 ezen eziyet/inciten أَذًى اذي
16 kesiran çokça كَثِيرًا كثر
17 ve in ve eğer وَإِنْ -
18 tesbiru sabrederseniz تَصْبِرُوا صبر
19 ve tetteku ve takvalı olursanız وَتَتَّقُوا وقي
20 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
21 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
22 min مِنْ -
23 azmi azmi gerektiren عَزْمِ عزم
24 l-umuri işlerdir الْأُمُورِ امر

4. Nisâ Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

529|4|36|وَٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ وَلَا تُشْرِكُوا۟ بِهِۦ شَيْـًٔا وَبِٱلْوَٰلِدَيْنِ إِحْسَٰنًا وَبِذِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱلْجَارِ ذِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْجَارِ ٱلْجُنُبِ وَٱلصَّاحِبِ بِٱلْجَنۢبِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُكُمْ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالًا فَخُورًا

Arapça Metin (Harekesiz)

529|4|36|واعبدوا الله ولا تشركوا به شيا وبالولدين احسنا وبذي القربي واليتمي والمسكين والجار ذي القربي والجار الجنب والصاحب بالجنب وابن السبيل وما ملكت ايمنكم ان الله لا يحب من كان مختالا فخورا

Latin Literal

36. Va’budûllâhe ve lâ tuşrikû bihî şeyen ve bil vâlideyni ihsânen ve bizil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîni vel câri zil kurbâ vel câril cunubi ves sâhıbi bil cenbi vebnis sebîli, ve mâ meleket eymânukum. İnnallâhe lâ yuhıbbu men kâne muhtâlen fehûrâ(fehûran).

Türkçe Çeviri

Ve kulluk46 edin Allah'a; ve şirk koşmayın71 O'na bir şeyi; ve ana babayadır bir ihsân250 ve yakınlık sahibine; ve yetimlere131; ve miskinlere113; ve yakınlık sahibi komşuya; ve uzak komşuya; ve (aynı) taraf/yönde yoldaşa; ve yolun oğluna354; ve malik/sahip olduğuna sağ ellerinizin77; doğrusu Allah sevmez kimseyi (ki) oldu (o) bir kurumlanan*; bir gururlanan.

Ahmed Samira Çevirisi

36 And worship God and do not share/make partners with Him a thing, and with the parents a goodness, and with of the relatives, and the orphans, and the poorest of poor/poor oppressed, and the neighbour of the relations/near, and the neighbour the distant/foreign, and the companion/friend with the side (close), and the traveler/stranded traveler, and what your rights owned; that God does not love/like who was/is a conceited/arrogant, proud/arrogant.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vea'budu ve kulluk edin وَاعْبُدُوا عبد
2 llahe Allah'a اللَّهَ -
3 ve la ve وَلَا -
4 tuşriku şirk koşmayın تُشْرِكُوا شرك
5 bihi O'na بِهِ -
6 şey'en bir şeyi شَيْئًا شيا
7 ve bil-valideyni ve ana babaya وَبِالْوَالِدَيْنِ ولد
8 ihsanen bir ihsan إِحْسَانًا حسن
9 ve bizi ve وَبِذِي -
10 l-kurba yakınlık sahibine الْقُرْبَىٰ قرب
11 velyetama ve yetimlere وَالْيَتَامَىٰ يتم
12 velmesakini ve miskinlere وَالْمَسَاكِينِ سكن
13 velcari ve komşuya وَالْجَارِ جور
14 zi sahibi ذِي -
15 l-kurba yakınlık الْقُرْبَىٰ قرب
16 velcari ve komşuya وَالْجَارِ جور
17 l-cunubi uzak الْجُنُبِ جنب
18 ve ssahibi ve yoldaşa وَالصَّاحِبِ صحب
19 bil-cenbi (aynı) taraf بِالْجَنْبِ جنب
20 vebni ve oğluna وَابْنِ بني
21 s-sebili yolun السَّبِيلِ سبل
22 ve ma ve وَمَا -
23 meleket malik/sahip olduğuna مَلَكَتْ ملك
24 eymanukum sağ ellerinizin أَيْمَانُكُمْ يمن
25 inne doğrusu إِنَّ -
26 llahe Allah اللَّهَ -
27 la لَا -
28 yuhibbu sevmez يُحِبُّ حبب
29 men kimselerin مَنْ -
30 kane oldu كَانَ كون
31 muhtalen bir kurumlanan مُخْتَالًا خيل
32 fehuran bir gururlanan فَخُورًا فخر

Notlar

Not 1

*Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Sağ elin sahip olduğu Kavram 77

77 Sözle/antlaşmayla bir başkasının kısmî kontrolüne giren kadın ve erkek. Örnek; bir savaş nedeniyle mülteci konumuna düşmüş evsiz kadın ve erkeklerin bir kamu yönetimi aracılığıyla belirli kişilerin kısmî kontrolüne bir sözleşmeyle/antlaşmayla verilmesi. Örnek; evde ya da iş yerinde çalışmak için iş ahdi yapmış olan çalışanlar.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Yetim Kavram 131

131 Anne veya babanın en az birisinden yoksun olan. Kendi geçimini sağlayacak güce ve akla henüz ulaşmamış olan çocuk.

İhsân, ihsân Kavram 250

250 İyilik etme, iyi davranma, dürüstlük, doğruluk.

Yolun oğlu. Kavram 354

354 Evsiz barksız olan.

4. Nisâ Suresi

Ayet 48

Arapça Metin (Harekeli)

541|4|48|إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِۦ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَٰلِكَ لِمَن يَشَآءُ وَمَن يُشْرِكْ بِٱللَّهِ فَقَدِ ٱفْتَرَىٰٓ إِثْمًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

541|4|48|ان الله لا يغفر ان يشرك به ويغفر ما دون ذلك لمن يشا ومن يشرك بالله فقد افتري اثما عظيما

Latin Literal

48. İnnallâhe lâ yagfiru en yuşrake bihî ve yagfiru mâ dûne zâlike li men yeşâu ve men yuşrik billâhi fe kadifterâ ismen azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah mağfiret319 etmez ki şirk71 koşulur O’na; ve mağfiret319 eder bunun astına/aşağısına dilediği kimse için; ve kim şirk71 koşar Allah'a; öyle ki iftira883 attı büyük bir günah.

Ahmed Samira Çevirisi

48 That God does not forgive that to be shared with Him, and He forgives what (is) other than that, to who He wills/wants, and who shares with God, so he fabricated a great sin/crime.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 llahe Allah اللَّهَ -
3 la لَا -
4 yegfiru mağfiret etmez يَغْفِرُ غفر
5 en ki أَنْ -
6 yuşrake şirk koşulur يُشْرَكَ شرك
7 bihi O’na بِهِ -
8 veyegfiru ve mağfiret eder وَيَغْفِرُ غفر
9 ma مَا -
10 dune astına دُونَ دون
11 zalike bunun ذَٰلِكَ -
12 limen kimse için لِمَنْ -
13 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
14 ve men ve kim وَمَنْ -
15 yuşrik şirk koşar يُشْرِكْ شرك
16 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
17 fekadi öyle ki فَقَدِ -
18 ftera iftira etti افْتَرَىٰ فري
19 ismen bir günah إِثْمًا اثم
20 azimen büyük عَظِيمًا عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

4. Nisâ Suresi

Ayet 116

Arapça Metin (Harekeli)

609|4|116|إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِۦ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَٰلِكَ لِمَن يَشَآءُ وَمَن يُشْرِكْ بِٱللَّهِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَٰلًۢا بَعِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

609|4|116|ان الله لا يغفر ان يشرك به ويغفر ما دون ذلك لمن يشا ومن يشرك بالله فقد ضل ضللا بعيدا

Latin Literal

116. İnnallâhe lâ yagfiru en yuşrake bihî ve yagfiru mâ dûne zâlike li men yeşâu. Ve men yuşrik billâhi fe kad dalle dalâlen baîdâ(baîdan).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah mağfiret319 etmez ki şirk71 koşulur O’na; ve mağfiret319 eder bundan astındakine dilediği kimse için; ve kim şirk71 koşar Allah'a; öyle ki muhakkak dalalette128 düştü (o); uzak bir dalalete128.

Ahmed Samira Çevirisi

116 That God does not forgive that He be made a partner with Him, and He forgives what (is) other than that to whom He wants/wills, and who shares/makes partners with God, so he had misguided a distant misguidance.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 llahe Allah اللَّهَ -
3 la لَا -
4 yegfiru mağfiret etmez يَغْفِرُ غفر
5 en ki أَنْ -
6 yuşrake şirk koşulur يُشْرَكَ شرك
7 bihi O’na بِهِ -
8 veyegfiru ve mağfiret eder وَيَغْفِرُ غفر
9 ma مَا -
10 dune astındakini دُونَ دون
11 zalike bundan ذَٰلِكَ -
12 limen kimseye لِمَنْ -
13 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
14 ve men ve kim وَمَنْ -
15 yuşrik şirk koşarsa يُشْرِكْ شرك
16 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
17 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
18 delle dalalette düştü ضَلَّ ضلل
19 delalen bir dalalete ضَلَالًا ضلل
20 beiyden bir uzak بَعِيدًا بعد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

5. Mâide Suresi

Ayet 72

Arapça Metin (Harekeli)

741|5|72|لَقَدْ كَفَرَ ٱلَّذِينَ قَالُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلْمَسِيحُ ٱبْنُ مَرْيَمَ وَقَالَ ٱلْمَسِيحُ يَٰبَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ رَبِّى وَرَبَّكُمْ إِنَّهُۥ مَن يُشْرِكْ بِٱللَّهِ فَقَدْ حَرَّمَ ٱللَّهُ عَلَيْهِ ٱلْجَنَّةَ وَمَأْوَىٰهُ ٱلنَّارُ وَمَا لِلظَّٰلِمِينَ مِنْ أَنصَارٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

741|5|72|لقد كفر الذين قالوا ان الله هو المسيح ابن مريم وقال المسيح يبني اسريل اعبدوا الله ربي وربكم انه من يشرك بالله فقد حرم الله عليه الجنه وماويه النار وما للظلمين من انصار

Latin Literal

72. Lekad keferallezîne kâlû innallâhe huvel mesîhubnu meryem(meryeme) ve kâlel mesîhu yâ benî isrâîla’budûllâhe rabbî ve rabbekum innehu men yuşrik billâhi fekad harremallâhu aleyhil cennete ve me’vâhun nâr(nâru) ve mâ liz zâlimîne min ensâr(ensârin).

Türkçe Çeviri

Ant olsun (ki) kâfirlik25 etmiş kimseler dediler: "Doğrusu Allah (ki) O Meryem oğlu Mesih'tir"; ve dedi Mesih: "Ey İsrâîloğulları!197 Kulluk edin Allah'a; Rabbime4 ve Rabbinize4"; doğrusu O’dur (ki) kim şirk koşar71 Allah'a; öyle ki muhakkak haram etti Allah ona cenneti; ve sığınağı onun ateştir834; ve yoktur zalimler257 için hiçbir yardımcı.

Ahmed Samira Çevirisi

72 Those who said: "That God, He is the Messiah Mary’s son," had disbelieved, and the Messiah, said: "You, Israel’s sons and daughters, worship God, my Lord and your Lord, that he who shares/makes partners with God, so He had forbidden on him the Paradise, and his shelter/refuge (is) the fire , and (there are) no victoriors/saviors to the unjust/oppressors."74

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lekad ant olsun لَقَدْ -
2 kefera kâfirlik etti كَفَرَ كفر
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 kalu dediler قَالُوا قول
5 inne doğrusu إِنَّ -
6 llahe Allah اللَّهَ -
7 huve o هُوَ -
8 l-mesihu Mesih'tir الْمَسِيحُ -
9 bnu oğlu ابْنُ بني
10 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
11 vekale ve dedi وَقَالَ قول
12 l-mesihu Mesih الْمَسِيحُ -
13 ya beni ey oğulları يَا بَنِي بني
14 israile İsrail إِسْرَائِيلَ -
15 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
16 llahe Allah'a اللَّهَ -
17 rabbi Rabbime رَبِّي ربب
18 ve rabbekum ve Rabbinize وَرَبَّكُمْ ربب
19 innehu doğrusu O’dur (ki) إِنَّهُ -
20 men kim مَنْ -
21 yuşrik şirk koşar يُشْرِكْ شرك
22 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
23 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
24 harrame haram etti حَرَّمَ حرم
25 llahu Allah اللَّهُ -
26 aleyhi ona عَلَيْهِ -
27 l-cennete cenneti الْجَنَّةَ جنن
28 ve me'vahu ve sığınağı onun وَمَأْوَاهُ اوي
29 n-naru ateştir النَّارُ نور
30 ve ma ve yoktur وَمَا -
31 lizzalimine zalimler için لِلظَّالِمِينَ ظلم
32 min hiç مِنْ -
33 ensarin bir yardımcı أَنْصَارٍ نصر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

İsrâîloğulları Kavram 197

197 İsrâîl Yakûb peygamberin diğer ismidir. İsrâîloğulları da Yakûb oğulları yani Yakûb soyundan gelenler demektir. Yûsuf peygamberin Mısır'da yetkin bir yönetici olmasıyla birlikte 11 kardeşi, babası Yakûb ve annesi Mısır'a girmiştir. Bu girişin Hiksosluların da Mısır'a giriş tarihleri olan MÖ 1900 yıllarında gerçekleşmiş olduğuna yönelik kanıtlar vardır. Yakûb'un soyu 300-400 yıl içinde katlanarak artmıştır. Mısır'da hür bir şekilde yaşayan Yakûb soyu firavunlar tarafından sonradan köleleştirilmiştir. Kendisi de Yakûb soyundan olan Musa peygamberin mücadelesi de aslında köleliğe bir baş kaldırma mücadelesidir (Mısır'dan çıkış: MÖ 1640 yılı).

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

5. Mâide Suresi

Ayet 82

Arapça Metin (Harekeli)

751|5|82|لَتَجِدَنَّ أَشَدَّ ٱلنَّاسِ عَدَٰوَةً لِّلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱلْيَهُودَ وَٱلَّذِينَ أَشْرَكُوا۟ وَلَتَجِدَنَّ أَقْرَبَهُم مَّوَدَّةً لِّلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱلَّذِينَ قَالُوٓا۟ إِنَّا نَصَٰرَىٰ ذَٰلِكَ بِأَنَّ مِنْهُمْ قِسِّيسِينَ وَرُهْبَانًا وَأَنَّهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

751|5|82|لتجدن اشد الناس عدوه للذين امنوا اليهود والذين اشركوا ولتجدن اقربهم موده للذين امنوا الذين قالوا انا نصري ذلك بان منهم قسيسين ورهبانا وانهم لا يستكبرون

Latin Literal

82. Le tecidenne eşedden nâsi adâveten lillezîne âmenûl yehûde vellezîne eşrakû, ve le tecidenne akrabehum meveddeten lillezîne âmenûllezîne kâlû innâ nasârâ zâlike bi enne minhum kıssîsîne ve ruhbânen ve ennehum lâ yestekbirûn(yestekbirûne).

Türkçe Çeviri

Mutlak bulursun Yahudileri295 ve şirk koşmuş71 kimseleri iman47 etmiş kimselere (karşı) düşmanlıkta daha şiddetli insanlar (olarak); ve mutlak bulursun "bizler Nasâralıyız268" diyen kimseleri daha yakın onlara; iman etmiş kimselere; sevgice/arkadaşça; işte budur; ki onlardandır keşişler555 ve ruhbanlar/rahipler554; ve onlar büyüklenmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

82 You will find (E) the strongest people (with) animosity to those who believed (are) the Jews, and those who shared/made partners (with God), and you will find (E) their nearest/closest love/friendship , to those who believed, (are) those who said: "That we are Christian ." That (is) with that from them (are) priests/clergymen and monks, and that they are not being arrogant.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 letecidenne mutlak bulursun لَتَجِدَنَّ وجد
2 eşedde daha şiddetli أَشَدَّ شدد
3 n-nasi insanlar النَّاسِ نوس
4 adaveten bir düşman عَدَاوَةً عدو
5 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
6 amenu iman etmiş امَنُوا امن
7 l-yehude yahudileri الْيَهُودَ -
8 vellezine ve kimseleri وَالَّذِينَ -
9 eşraku şirk koşmuş أَشْرَكُوا شرك
10 veletecidenne ve mutlak bulursun وَلَتَجِدَنَّ وجد
11 ekrabehum daha yakın onlara أَقْرَبَهُمْ قرب
12 meveddeten sevgice/arkadaşça مَوَدَّةً ودد
13 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
14 amenu iman etmiş امَنُوا امن
15 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
16 kalu derler قَالُوا قول
17 inna bizler إِنَّا -
18 nesara Nasaralıyız نَصَارَىٰ نصر
19 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
20 bienne ki بِأَنَّ -
21 minhum onlardandır مِنْهُمْ -
22 kissisine keşişler قِسِّيسِينَ قسس
23 ve ruhbanen ve ruhbanlar/rahipler وَرُهْبَانًا رهب
24 ve ennehum ve onlar وَأَنَّهُمْ -
25 la لَا -
26 yestekbirune büyüklenmezler يَسْتَكْبِرُونَ كبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Nasârâlılar Kavram 268

268 Sadece İncil'e tabi olmuş Hristiyanlar. Nasârâ'da doğmuş bir elçinin getirdiği kitaba tabi olmuş. İncil sonrası insanların elleriyle yazdıkları masal kitaplarına uyarak sapmamış. Günümüzdeki Hristiyanlarla yakından uzaktan ilgisi yoktur.

Yahudi Kavram 295

295 Sadece Tevrat'a tabi olan kimselerle birlikte sonrasında Tevrat'ı bırakıp da Talmud kitaplarına tabi olmuş tüm Yahudiler. Tek tanrıcı ve müşrik tüm Yahudiler.

Ruhban, rahib. Kavram 554

554 Yüce Allah'a karşı korkan, çekinen, huşu içinde olan, ürken, köle olan. Ancak Kur'an'da sözde, uyduruk din adamları, özellikle Hıristiyan din görevlilerini (papaz, keşiş, rahip vb.) de işaret eder. Bu kimselerin gerçek ruhbanlıkla ilgileri yoktur.

Keşiş Kavram 555

555 Dinleyen, öğrenen, sorgulayan, bilge, âkil, bilgi aranan kimseler.

6. En'âm Suresi

Ayet 19

Arapça Metin (Harekeli)

808|6|19|قُلْ أَىُّ شَىْءٍ أَكْبَرُ شَهَٰدَةً قُلِ ٱللَّهُ شَهِيدٌۢ بَيْنِى وَبَيْنَكُمْ وَأُوحِىَ إِلَىَّ هَٰذَا ٱلْقُرْءَانُ لِأُنذِرَكُم بِهِۦ وَمَنۢ بَلَغَ أَئِنَّكُمْ لَتَشْهَدُونَ أَنَّ مَعَ ٱللَّهِ ءَالِهَةً أُخْرَىٰ قُل لَّآ أَشْهَدُ قُلْ إِنَّمَا هُوَ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ وَإِنَّنِى بَرِىٓءٌ مِّمَّا تُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

808|6|19|قل اي شي اكبر شهده قل الله شهيد بيني وبينكم واوحي الي هذا القران لانذركم به ومن بلغ اينكم لتشهدون ان مع الله الهه اخري قل لا اشهد قل انما هو اله وحد وانني بري مما تشركون

Latin Literal

19. Kul eyyu şey’in ekberu şehâdeh(şehâdeten), kulillâhu şehîdun, beynî ve beynekum ve ûhiye ileyye hâzâl kur’ânu li unzirekum bihî ve men belag(belaga), e innekum le teşhedûne enne meallâhi âliheten uhrâ, kul lâ eşhed(eşhedu), kul innemâ huve ilâhun vâhidun ve innenî berîun mimmâ tuşrikûn(tuşrikûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Hangi şey daha büyüktür bir tanıklık/şahitlik (olarak)?"; de ki: "Allah bir Şehîd’tir499 benim aramla ve sizlerin arasında; ve vahyolundu603 bana bu Kur'ân; uyarmam için sizleri onunla* ve kimseyi (ki) ulaştı/vardı594 o**; doğrusu sizler mi mutlak şahitlik/tanıklık edersiniz ki Allah’la birlikte başka ilâhlara74?"; de ki: "Şahitlik etmem/tanıklık etmem"; de ki: "Doğrusu O (Allah) tek bir ilâhtır74; ve doğrusu ben bir beriyim/serbestim/temizim şirk71 koştuklarınızdan."

Ahmed Samira Çevirisi

19 Say: "Which thing (is) greater (in) testimony/certification ?" Say: "God (is an) honest witness between me and between you (P), and (it is) transmitted/revealed to me this the Koran, to warn you with it and who (was) reached (informed); that you are witnessing/testifying (E), that with God, (are) other Gods." Say: "I do not witness/testify." Say: "But He is one God, and that I am innocent from what you share (with God)."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 eyyu hangi أَيُّ -
3 şey'in şey شَيْءٍ شيا
4 ekberu daha büyüktür أَكْبَرُ كبر
5 şehadeten bir tanıklık/şahitlik (olarak) شَهَادَةً شهد
6 kuli de ki قُلِ قول
7 llahu Allah اللَّهُ -
8 şehidun bir Şehîd’idr شَهِيدٌ شهد
9 beyni aramla بَيْنِي بين
10 ve beynekum ve sizlerin arasında وَبَيْنَكُمْ بين
11 ve uhiye ve vahyolundu وَأُوحِيَ وحي
12 ileyye bana إِلَيَّ -
13 haza bu هَٰذَا -
14 l-kuranu Kur'an الْقُرْانُ قرا
15 liunzirakum uyarmam için sizleri لِأُنْذِرَكُمْ نذر
16 bihi kendisiyle بِهِ -
17 ve men ve kimseye وَمَنْ -
18 belega ulaştı o (Kur'an) بَلَغَ بلغ
19 einnekum doğrusu sizler mi أَئِنَّكُمْ -
20 leteşhedune mutlak şahitlik/tanıklık edersiniz لَتَشْهَدُونَ شهد
21 enne ki أَنَّ -
22 mea birlikte مَعَ -
23 llahi Allah’la اللَّهِ -
24 aliheten ilahlar الِهَةً اله
25 uhra başka أُخْرَىٰ اخر
26 kul de ki قُلْ قول
27 la لَا -
28 eşhedu şahitlik etmem/tanıklık etmem أَشْهَدُ شهد
29 kul de ki قُلْ قول
30 innema doğrusu إِنَّمَا -
31 huve O هُوَ -
32 ilahun bir ilahtır إِلَٰهٌ اله
33 vahidun tek bir وَاحِدٌ وحد
34 ve inneni ve doğrusu ben وَإِنَّنِي -
35 beri'un beriyim/uzağım بَرِيءٌ برا
36 mimma şeylerden مِمَّا -
37 tuşrikune şirk koştuklarınızdan تُشْرِكُونَ شرك

Notlar

Not 1

*Kur'an'la.**Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Şehîd Kavram 499

499 Tanık olan, şahit olan.

Kur'an ulaştığı kimselere bir uyarıcıdır. Kavram 594

594 6:19 ayetinde Yüce Allah Kur'an'ın ulaştığı kimselere bir uyarıcı olduğunu bildirmiştir. Mutlak ki bu durum diğer kutsal kitaplar için de geçerlidir. Elçilerin ya da kutsal kitapların ulaşmadığı kimselerin ahirette sorumlu tutulmayacağını Kur'an'ın bütününden anlayabiliriz.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

6. En'âm Suresi

Ayet 22

Arapça Metin (Harekeli)

811|6|22|وَيَوْمَ نَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشْرَكُوٓا۟ أَيْنَ شُرَكَآؤُكُمُ ٱلَّذِينَ كُنتُمْ تَزْعُمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

811|6|22|ويوم نحشرهم جميعا ثم نقول للذين اشركوا اين شركاوكم الذين كنتم تزعمون

Latin Literal

22. Ve yevme nahşuruhum cemîan summe nekûlu lillezîne eşrakû eyne şurekâukumullezîne kuntum tez’umûn(tez’umûne).

Türkçe Çeviri

Ve gündür (ki) haşrederiz556 onları topluca; sonra deriz şirk71 koşmuş kimselere: "Nerede şirk71 koştuklarınız; liderlik iddia eder/ileri sürer* olduğunuz kimseler**?"

Ahmed Samira Çevirisi

22 And a day We gather them all together, then We say to those who shared (with God): "Where (are) your partners (Idols with God), those who you were claiming/supporting?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yevme ve gündür وَيَوْمَ يوم
2 nehşuruhum haşrederiz onları نَحْشُرُهُمْ حشر
3 cemian topluca جَمِيعًا جمع
4 summe sonra ثُمَّ -
5 nekulu deriz نَقُولُ قول
6 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
7 eşraku şirk koştular أَشْرَكُوا شرك
8 eyne nerede أَيْنَ -
9 şuraka'ukumu şirk koştuklarınız شُرَكَاؤُكُمُ شرك
10 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
11 kuntum oldunuz كُنْتُمْ كون
12 tez'umune lider (olarak) iddia ettiniz/ileri sürdünüz تَزْعُمُونَ زعم

Notlar

Not 1

*Ummetin/tarikatın/mezhebin lideri bizlere şefaat eder ve günahlarımızı bağışlar" inanışı külliyen yanlıştır. Buhari'nin tamamı zan olan kitabını Yüce Allah'ın kitabına ortak edenler Buhari'yi ahirette yanlarında bulamayacaklardır. Resûlleri şefaat için çağıranlar onları yanlarında bulamayacaktır. **Kimseler kelimesi bilinçli varlıklar için kullanılır. Demek ki müşrik insanlar Yüce Allah'a kendileri de ancak bir kul olan insanları ortak koşmaktadır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 64

Arapça Metin (Harekeli)

853|6|64|قُلِ ٱللَّهُ يُنَجِّيكُم مِّنْهَا وَمِن كُلِّ كَرْبٍ ثُمَّ أَنتُمْ تُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

853|6|64|قل الله ينجيكم منها ومن كل كرب ثم انتم تشركون

Latin Literal

64. Kulillâhu yuneccîkum minhâ ve min kulli kerbin summe entum tuşrikûn(tuşrikûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Allah kurtarır sizleri ondan; ve her bir endişeden/dertten/kaygıdan; sonra sizler şirk71 koşarsınız."

Ahmed Samira Çevirisi

64 Say: "God saves/rescues you from it, and from every grief, hardship and suffering , then you are sharing/making partners (with God)."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kuli de ki قُلِ قول
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 yuneccikum kurtarır sizleri يُنَجِّيكُمْ نجو
4 minha ondan مِنْهَا -
5 ve min ve وَمِنْ -
6 kulli her bir كُلِّ كلل
7 kerbin endişeden/dertten/kaygıdan كَرْبٍ كرب
8 summe sonra ثُمَّ -
9 entum sizler أَنْتُمْ -
10 tuşrikune şirke girersiniz تُشْرِكُونَ شرك

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 78

Arapça Metin (Harekeli)

867|6|78|فَلَمَّا رَءَا ٱلشَّمْسَ بَازِغَةً قَالَ هَٰذَا رَبِّى هَٰذَآ أَكْبَرُ فَلَمَّآ أَفَلَتْ قَالَ يَٰقَوْمِ إِنِّى بَرِىٓءٌ مِّمَّا تُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

867|6|78|فلما را الشمس بازغه قال هذا ربي هذا اكبر فلما افلت قال يقوم اني بري مما تشركون

Latin Literal

78. Fe lemmâ reeş şemse bâzigaten kâle hâzâ rabbî,hâzâ ekber(ekberu), fe lemmâ efelet kâle yâ kavmî innî berîun mimmâ tuşrikûn(tuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman gördü Güneş'i bir görünüp yükselen (olarak) dedi: "Budur Rabbim4! Bu daha büyüktür"; öyle ki ne zaman battı (Güneş) dedi: "Ey kavmim/toplumum! Doğrusu ben uzağım şirk71 koştuklarınızdan."

Ahmed Samira Çevirisi

78 So when he saw the sun rising/emerging, he said: "That (is) my lord, that (is) bigger." So when it set, he said: "You (my) nation, that I am innocent/renouncing from what you share/make partners (with God)."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
2 raa gördü رَأَى راي
3 ş-şemse güneşi الشَّمْسَ شمس
4 bazigaten bir görünüp yükselen (olarak) بَازِغَةً بزغ
5 kale dedi قَالَ قول
6 haza budur هَٰذَا -
7 rabbi Rabbim رَبِّي ربب
8 haza bu هَٰذَا -
9 ekberu daha büyük أَكْبَرُ كبر
10 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
11 efelet battı (Güneş) أَفَلَتْ افل
12 kale dedi قَالَ قول
13 ya kavmi ey kavmim يَا قَوْمِ قوم
14 inni doğrusu ben إِنِّي -
15 beri'un uzağım بَرِيءٌ برا
16 mimma مِمَّا -
17 tuşrikune şirk koştuklarından تُشْرِكُونَ شرك

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 80

Arapça Metin (Harekeli)

869|6|80|وَحَآجَّهُۥ قَوْمُهُۥ قَالَ أَتُحَٰٓجُّوٓنِّى فِى ٱللَّهِ وَقَدْ هَدَىٰنِ وَلَآ أَخَافُ مَا تُشْرِكُونَ بِهِۦٓ إِلَّآ أَن يَشَآءَ رَبِّى شَيْـًٔا وَسِعَ رَبِّى كُلَّ شَىْءٍ عِلْمًا أَفَلَا تَتَذَكَّرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

869|6|80|وحاجه قومه قال اتحجوني في الله وقد هدين ولا اخاف ما تشركون به الا ان يشا ربي شيا وسع ربي كل شي علما افلا تتذكرون

Latin Literal

80. Ve hâccehu kavmuh(kavmuhu), kâle e tuhâccûnnî fîllâhi ve kad hedân(hedâni), ve lâ ehâfu mâ tuşrıkûne bihî illâ en yeşâe rabbî şey’â(şeyen), vesia rabbî kulle şey’in ilmâ(ilmen), e fe lâ tetezekkerûn(tetezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ve hacc376 etti ona (İbrahim'e) kavmi/toplumu onun (İbrahim'in); dedi (İbrahim): "Hacc376 mı edersiniz Allah hakkında? Muhakkak doğru yola kılavuzladı (Allah) beni; ve korkmam O'na (Allah'a) şirk71 koştuğunuzdan; dışındadır* ki diler Rabbim4 bir şey; kuşatır Rabbim4 her bir şeyi bir ilim/bilim (-le); öyle ki zikretmez78 misiniz?"

Ahmed Samira Çevirisi

80 And his nation disputed with him, he said: "Do you argue/dispute with me in God and He had guided me, and I do not fear what you share/make partners (with God) with it, except that my lord wills/wants a thing, my lord spread/enriched every thing (in) knowledge, so do you not think?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve haccehu ve hacc etti ona وَحَاجَّهُ حجج
2 kavmuhu kavmi onun قَوْمُهُ قوم
3 kale dedi قَالَ قول
4 etuhaccunni hacc mı edersiniz أَتُحَاجُّونِّي حجج
5 fi hakkında فِي -
6 llahi Allah اللَّهِ -
7 vekad muhakkak وَقَدْ -
8 hedani doğru yola kılavuzladı beni هَدَانِ هدي
9 ve la ve وَلَا -
10 ehafu korkmam أَخَافُ خوف
11 ma مَا -
12 tuşrikune şirk koştuğunuzdan تُشْرِكُونَ شرك
13 bihi O'na بِهِ -
14 illa dışındadır إِلَّا -
15 en ki أَنْ -
16 yeşa'e diler يَشَاءَ شيا
17 rabbi Rabbim رَبِّي ربب
18 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
19 vesia kuşatır وَسِعَ وسع
20 rabbi Rabbim رَبِّي ربب
21 kulle her bir كُلَّ كلل
22 şey'in şeyi شَيْءٍ شيا
23 ilmen bir ilim/bilim (-le) عِلْمًا علم
24 efela öyle ki أَفَلَا -
25 tetezekkerune zikretmezsiniz/hatırlamazsınız تَتَذَكَّرُونَ ذكر

Notlar

Not 1

*Rabbim'den gelen bir şeyden korkarım ancak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Hac Kavram 376

376 Delillerle tartışma.

6. En'âm Suresi

Ayet 81

Arapça Metin (Harekeli)

870|6|81|وَكَيْفَ أَخَافُ مَآ أَشْرَكْتُمْ وَلَا تَخَافُونَ أَنَّكُمْ أَشْرَكْتُم بِٱللَّهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِهِۦ عَلَيْكُمْ سُلْطَٰنًا فَأَىُّ ٱلْفَرِيقَيْنِ أَحَقُّ بِٱلْأَمْنِ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

870|6|81|وكيف اخاف ما اشركتم ولا تخافون انكم اشركتم بالله ما لم ينزل به عليكم سلطنا فاي الفريقين احق بالامن ان كنتم تعلمون

Latin Literal

81. Ve keyfe ehâfu mâ eşrektum ve lâ tehâfûne ennekum eşrektum billâhi mâ lem yunezzıl bihî aleykum sultânâ(sultânen), fe eyyul ferîkayni ehakku bil emn(emni), in kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

"Ve nasıl* korkarım şirk71 koştuğunuzdan; ve korkmazsınız ki sizler şirk71 koştunuz Allah’a; asla indirmediğine kendisiyle üzerinize bir sultân660; öyle ki hangisi iki fırkadan/gruptan daha haktır/gerçektir emin/güvenli (olmada); eğer olduysanız bilirler."

Ahmed Samira Çevirisi

81 And how (do) I fear what you shared/made partners (with God), and you (P) (do) not fear that you shared/made partners with God what He did not descend with it on you (from) a proof/evidence ? So which (of) the two groups/parties (is) more worthy with the safety/security if you were knowing?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve keyfe ve nasıl وَكَيْفَ كيف
2 ehafu korkarım أَخَافُ خوف
3 ma مَا -
4 eşraktum şirk koştuğunuzdan أَشْرَكْتُمْ شرك
5 vela ve وَلَا -
6 tehafune korkmazsınız تَخَافُونَ خوف
7 ennekum ki sizler أَنَّكُمْ -
8 eşraktum şirk koştunuz أَشْرَكْتُمْ شرك
9 billahi Allah’a بِاللَّهِ -
10 ma مَا -
11 lem asla لَمْ -
12 yunezzil indirmediğine يُنَزِّلْ نزل
13 bihi onunla بِهِ -
14 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
15 sultanen bir sultan/yetki/güç سُلْطَانًا سلط
16 feeyyu öyle ki hangisi فَأَيُّ -
17 l-ferikayni iki fırkadan الْفَرِيقَيْنِ فرق
18 ehakku daha haktır/gerçektir أَحَقُّ حقق
19 bil-emni emin olmada بِالْأَمْنِ امن
20 in eğer إِنْ -
21 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
22 tea'lemune bilirler تَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Korkmam söz konusu bile olmaz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Sultân, sultân. Kavram 660

660 Yetki, salahiyet, otorite.

6. En'âm Suresi

Ayet 88

Arapça Metin (Harekeli)

877|6|88|ذَٰلِكَ هُدَى ٱللَّهِ يَهْدِى بِهِۦ مَن يَشَآءُ مِنْ عِبَادِهِۦ وَلَوْ أَشْرَكُوا۟ لَحَبِطَ عَنْهُم مَّا كَانُوا۟ يَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

877|6|88|ذلك هدي الله يهدي به من يشا من عباده ولو اشركوا لحبط عنهم ما كانوا يعملون

Latin Literal

88. Zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu min ıbâdih(ıbâdihî), ve lev eşrekû le habita anhum mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

İşte bu; doğru yola kılavuzudur Allah'ın; doğru yola kılavuzlar onunla kullarından dilediği kimseyi; velev/fakat şirk71 koşsalardı onlar*; mutlak boşa çıkardı** onlardan yapar oldukları.

Ahmed Samira Çevirisi

88 That (is) God’s guidance, He guides with it whom He wills/wants from His worshippers/slaves, and if they shared/made partners (with God), what they were making/doing/working would have been wasted/invalidated from them.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
2 huda doğru yola kılavuzudur هُدَى هدي
3 llahi Allah'ın اللَّهِ -
4 yehdi doğru yola kılavuzlar يَهْدِي هدي
5 bihi onunla بِهِ -
6 men kimseyi مَنْ -
7 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
8 min مِنْ -
9 ibadihi kullarından عِبَادِهِ عبد
10 velev velev/fakat وَلَوْ -
11 eşraku şirk koşsalardı onlar أَشْرَكُوا شرك
12 lehabita mutlak boşa çıkardı لَحَبِطَ حبط
13 anhum onlardan عَنْهُمْ -
14 ma مَا -
15 kanu oldukları كَانُوا كون
16 yea'melune yaparlar يَعْمَلُونَ عمل

Notlar

Not 1

*Önceki ayetlerde sayılan resûller. **Şirk her şeyi boşa çıkarır. Affı yoktur. Her şeyi 0'la çarpar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 107

Arapça Metin (Harekeli)

896|6|107|وَلَوْ شَآءَ ٱللَّهُ مَآ أَشْرَكُوا۟ وَمَا جَعَلْنَٰكَ عَلَيْهِمْ حَفِيظًا وَمَآ أَنتَ عَلَيْهِم بِوَكِيلٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

896|6|107|ولو شا الله ما اشركوا وما جعلنك عليهم حفيظا وما انت عليهم بوكيل

Latin Literal

107. Ve lev şâallâhu mâ eşrekû, ve mâ cealnâke aleyhim hafîzâ(hafîzan), ve mâ ente aleyhim bi vekîl(vekîlin).

Türkçe Çeviri

Velev/fakat dileseydi* Allah şirk71 koşmuş olmazlardı; ve yapmış değiliz seni üzerlerine bir hafız**; ve değilsin sen onlara vekil***.

Ahmed Samira Çevirisi

107 And if God wanted/willed, they would not (have) shared/made partners (with God), and We did not make you a protector/observer on them, and you are not on them with a guardian .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velev velev/fakat وَلَوْ -
2 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 ma değildi مَا -
5 eşraku şirk koşarlar أَشْرَكُوا شرك
6 ve ma ve değiliz وَمَا -
7 cealnake yaptık جَعَلْنَاكَ جعل
8 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
9 hafizen bir hafız حَفِيظًا حفظ
10 ve ma ve değilsin وَمَا -
11 ente sen أَنْتَ -
12 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
13 bivekilin vekil بِوَكِيلٍ وكل

Notlar

Not 1

*Yüce Allah dileseydi asla şirk koşamazlardı. Anlarız ki müşriklerin şirk koşarak sapmalarına izin verilmiştir.**Koruyucu. Muhafız.***Vekalet verilen.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 148

Arapça Metin (Harekeli)

937|6|148|سَيَقُولُ ٱلَّذِينَ أَشْرَكُوا۟ لَوْ شَآءَ ٱللَّهُ مَآ أَشْرَكْنَا وَلَآ ءَابَآؤُنَا وَلَا حَرَّمْنَا مِن شَىْءٍ كَذَٰلِكَ كَذَّبَ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ حَتَّىٰ ذَاقُوا۟ بَأْسَنَا قُلْ هَلْ عِندَكُم مِّنْ عِلْمٍ فَتُخْرِجُوهُ لَنَآ إِن تَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَإِنْ أَنتُمْ إِلَّا تَخْرُصُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

937|6|148|سيقول الذين اشركوا لو شا الله ما اشركنا ولا اباونا ولا حرمنا من شي كذلك كذب الذين من قبلهم حتي ذاقوا باسنا قل هل عندكم من علم فتخرجوه لنا ان تتبعون الا الظن وان انتم الا تخرصون

Latin Literal

148. Seyekûlullezîne eşrekû lev şâallâhu mâ eşreknâ ve lâ âbâunâ ve lâ harremnâ min şey’(şey’in), kezâlike kezzebellezîne min kablihim hattâ zâkû be’senâ, kul hel indekum min ilmin fe tuhricûhu lenâ, in tettebiûne illez zanne ve in entumillâ tahrusûn(tahrusûne).

Türkçe Çeviri

Diyecekler şirk71 koşmuş kimseler: "Şayet dileseydi Allah şirk71 koşmuş olmazdık; ve ne de babalarımız/atalarımız; ve ne de haram kılmazdık hiçbir şeyi"; işte böyledir; yalanladı kimseler onlardan önce; ta ki tattılar yıkımımızı; de ki: "İndinizde/yanınızda (var) mı hiç bir ilim*; öyle ki çıkarırsınız onu bize; ki tabi olursunuz ancak zanna314; ve ki sizler ancak varsayarsınız**."

Ahmed Samira Çevirisi

148 Those who shared/made partners (with God) will say: "If God wanted/willed, we would not (have) made partners (with God), and nor our fathers, and nor forbade from a thing." Like that those from before them lied/denied until they tasted/experienced Our might/power , say: "Is at you from knowledge, so you bring it out for us? That you follow except the assumption/suspicion, and that truly you are except lying/speculating."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 seyekulu diyecekler سَيَقُولُ قول
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 eşraku şirk koştular أَشْرَكُوا شرك
4 lev şayet لَوْ -
5 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
6 llahu Allah اللَّهُ -
7 ma değiliz مَا -
8 eşrakna şirk koşar أَشْرَكْنَا شرك
9 ve la ve ne de وَلَا -
10 aba'una babalarımız/atalarımız ابَاؤُنَا ابو
11 ve la ve ne de وَلَا -
12 harramna haram kılmazdık حَرَّمْنَا حرم
13 min hiçbir مِنْ -
14 şey'in şeyi شَيْءٍ شيا
15 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
16 kezzebe yalanlayan كَذَّبَ كذب
17 ellezine kimler الَّذِينَ -
18 min مِنْ -
19 kablihim onlardan önce قَبْلِهِمْ قبل
20 hatta ta ki حَتَّىٰ -
21 zaku tattılar ذَاقُوا ذوق
22 be'sena yıkımımızı بَأْسَنَا باس
23 kul de ki قُلْ قول
24 hel mi هَلْ -
25 indekum indinizde/yanınızda عِنْدَكُمْ عند
26 min hiç مِنْ -
27 ilmin bir ilim عِلْمٍ علم
28 fetuhricuhu öyle ki çıkarırsınız فَتُخْرِجُوهُ خرج
29 lena bize لَنَا -
30 in ki إِنْ -
31 tettebiune tabi olursunuz تَتَّبِعُونَ تبع
32 illa ancak إِلَّا -
33 z-zenne zanna الظَّنَّ ظنن
34 ve in ve ki وَإِنْ -
35 entum sizler أَنْتُمْ -
36 illa ancak إِلَّا -
37 tehrusune varsayarsınız تَخْرُصُونَ خرص

Notlar

Not 1

*Gerçek/hak ilme dayandırılmayan şeyler zandır; varsayımdır.**Müşriklerin özelliğini Rabbimiz bizlere göstermektedir. Zan içeren şeyleri din sanan, din varsayan kimselerin tamamı müşriktir. Sadece Kur'an demeyen ancak kendini Muhammedî sanan herkes müşriktir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

6. En'âm Suresi

Ayet 151

Arapça Metin (Harekeli)

940|6|151|قُلْ تَعَالَوْا۟ أَتْلُ مَا حَرَّمَ رَبُّكُمْ عَلَيْكُمْ أَلَّا تُشْرِكُوا۟ بِهِۦ شَيْـًٔا وَبِٱلْوَٰلِدَيْنِ إِحْسَٰنًا وَلَا تَقْتُلُوٓا۟ أَوْلَٰدَكُم مِّنْ إِمْلَٰقٍ نَّحْنُ نَرْزُقُكُمْ وَإِيَّاهُمْ وَلَا تَقْرَبُوا۟ ٱلْفَوَٰحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَلَا تَقْتُلُوا۟ ٱلنَّفْسَ ٱلَّتِى حَرَّمَ ٱللَّهُ إِلَّا بِٱلْحَقِّ ذَٰلِكُمْ وَصَّىٰكُم بِهِۦ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

940|6|151|قل تعالوا اتل ما حرم ربكم عليكم الا تشركوا به شيا وبالولدين احسنا ولا تقتلوا اولدكم من املق نحن نرزقكم واياهم ولا تقربوا الفوحش ما ظهر منها وما بطن ولا تقتلوا النفس التي حرم الله الا بالحق ذلكم وصيكم به لعلكم تعقلون

Latin Literal

151. Kul teâlev etlu mâ harreme rabbukum aleykum ellâ tuşrikû bihî şey’â(şey’en), ve bil vâlideyni ihsânâ(ihsânen), ve lâ taktulû evlâdekum min imlak(imlakin), nahnu nerzukukum ve iyyâhum, ve lâ takrebûl fevâhışe mâ zahere minhâ ve mâ batan(batane), ve lâ taktulûn nefselletî harremallâhu illâ bil hakk(hakkı), zâlikum vassâkum bihî leallekum ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Gelin; okuyayım Rabbinizin4 haram kıldığını üzerinize; ki şirk71 koşmayın O’na bir şeyi; ve ana babayadır bir ihsan/güzellik; ve katletmeyin35 evlatlarınızı yoksulluktan; biz rızıklandırırız onları; onlaradır (o rızık); yaklaşmayın fahişeliklere490 açılmışa ondan ve gizlenmişe; ve katletmeyin35 nefsi201 ki (o) haram ettiğidir649 Allah'ın hakla* (olması) dışında; işte sizleredir; vasiyet etti (Allah) sizlere bunu; belki sizler akledersiniz.

Ahmed Samira Çevirisi

151 Say: "Come I (will) read/recite what your Lord forbade on you, that do not make partners with Him (in) a thing, and with the parents (treat with) goodness, and do not kill your children from poverty We provide for you and them, and do not approach/near the enormous/atrocious deeds , what is visible from it, and what is hidden, and do not kill the self that God forbade, except with the right , that He directed/commanded you with it, maybe you reason/comprehend ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 teaalev gelin تَعَالَوْا علو
3 etlu okurum أَتْلُ تلو
4 ma مَا -
5 harrame haram kıldığını حَرَّمَ حرم
6 rabbukum Rabbinizin رَبُّكُمْ ربب
7 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
8 ella ki أَلَّا -
9 tuşriku şirk koşmayın تُشْرِكُوا شرك
10 bihi O’na بِهِ -
11 şey'en bir şeyi شَيْئًا شيا
12 ve bil-valideyni ve ana babaya وَبِالْوَالِدَيْنِ ولد
13 ihsanen bir ihsan إِحْسَانًا حسن
14 ve la ve وَلَا -
15 tektulu katletmeyin تَقْتُلُوا قتل
16 evladekum evlatlarınızı أَوْلَادَكُمْ ولد
17 min مِنْ -
18 imlakin yoksulluktan إِمْلَاقٍ ملق
19 nehnu biz نَحْنُ -
20 nerzukukum rızıklandırırız onları نَرْزُقُكُمْ رزق
21 ve iyyahum ve onlaradır وَإِيَّاهُمْ -
22 ve la وَلَا -
23 tekrabu yaklaşmayın تَقْرَبُوا قرب
24 l-fevahişe fahişeliklere الْفَوَاحِشَ فحش
25 ma مَا -
26 zehera açılana ظَهَرَ ظهر
27 minha ondan مِنْهَا -
28 ve ma ve وَمَا -
29 betane gizlenene بَطَنَ بطن
30 ve la وَلَا -
31 tektulu ve katletmeyin تَقْتُلُوا قتل
32 n-nefse nefsi النَّفْسَ نفس
33 lleti ki الَّتِي -
34 harrame haram ettiğidir حَرَّمَ حرم
35 llahu Allah'ın اللَّهُ -
36 illa dışında إِلَّا -
37 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
38 zalikum işte sizlere ذَٰلِكُمْ -
39 vessakum vasiyet etti (Allah) وَصَّاكُمْ وصي
40 bihi bunu بِهِ -
41 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
42 tea'kilune akledersiniz تَعْقِلُونَ عقل

Notlar

Not 1

*Nefsi müdafaa; katledenleri katletmek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Fahişelik. Kavram 490

490 Sınırı aşmak. Evrensel kabuller olan marufun dışına çıkmak.

Bir nefsi katletmek hangi şartlara bağlıdır? Kavram 649

649 Yüce Allah bir nefsi haksız yere katletmeyi haram kılmıştır. Zorunlu şartlar 5:32 ayetinde göre şunlardır.Nefsi müdafaa kapsamında başka bir nefsi ölümden kurtarmak için diğer nefis katledilebilir. Yeryüzünde fitne/fesat çıkaran nefisler gerekirse katledilebilir.

6. En'âm Suresi

Ayet 163

Arapça Metin (Harekeli)

952|6|163|لَا شَرِيكَ لَهُۥ وَبِذَٰلِكَ أُمِرْتُ وَأَنَا۠ أَوَّلُ ٱلْمُسْلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

952|6|163|لا شريك له وبذلك امرت وانا اول المسلمين

Latin Literal

163. Lâ şerîke leh(lehu), ve bi zâlike umirtu ve ene evvelul muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

Olmaz şirk/ortak71 O’na (Allah'a); ve işte böyle emredildim; ve ben evveliyim* müslimin45.

Ahmed Samira Çevirisi

163 No partner to Him, and with that I was ordered/commanded, and I am first (of) the Moslems/submitters/surrenderers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la olmaz لَا -
2 şerike şirk/ortak شَرِيكَ شرك
3 lehu O’na لَهُ -
4 ve bizalike ve böyle وَبِذَٰلِكَ -
5 umirtu emredildim أُمِرْتُ امر
6 ve ena ve ben وَأَنَا -
7 evvelu evveliyim أَوَّلُ اول
8 l-muslimine müslimin الْمُسْلِمِينَ سلم

Notlar

Not 1

*Öncüsüyüm.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

7. A'râf Suresi

Ayet 33

Arapça Metin (Harekeli)

987|7|33|قُلْ إِنَّمَا حَرَّمَ رَبِّىَ ٱلْفَوَٰحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَٱلْإِثْمَ وَٱلْبَغْىَ بِغَيْرِ ٱلْحَقِّ وَأَن تُشْرِكُوا۟ بِٱللَّهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِهِۦ سُلْطَٰنًا وَأَن تَقُولُوا۟ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

987|7|33|قل انما حرم ربي الفوحش ما ظهر منها وما بطن والاثم والبغي بغير الحق وان تشركوا بالله ما لم ينزل به سلطنا وان تقولوا علي الله ما لا تعلمون

Latin Literal

33. Kul innemâ harreme rabbiyel fevâhişe mâ zahere minhâ ve mâ batane vel isme vel bagye bi gayril hakkı ve en tuşrikû billâhi mâ lem yunezzil bihî sultânen ve en tekûlû alallâhi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ancak haram etti Rabbim4 fahşaları81; açığını ondan ve gizlisini; ve günahı; ve bir hak/gerçek olmaksızın taşmayı552; ve ki şirk71 koşmayı Allah'a kendisiyle bir sultân660 asla indirmediğini*; ve ki Allah'a karşı bilmediğinizi söylemenizi661."

Ahmed Samira Çevirisi

33 Say: "But my Lord forbade the enormous/atrocious deeds what is/became visible from it, and what is/was hidden, and the sin/crime, and the oppression/transgression/corruption without the right , and that you share/make partners (with God) what He did not descend with it a proof/evidence , and that you say on (about) God what you do not know.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 innema ancak إِنَّمَا -
3 harrame haram etti حَرَّمَ حرم
4 rabbiye Rabbim رَبِّيَ ربب
5 l-fevahişe fuhuşları الْفَوَاحِشَ فحش
6 ma مَا -
7 zehera açığını ظَهَرَ ظهر
8 minha ondan مِنْهَا -
9 ve ma ve وَمَا -
10 betane gizlisini بَطَنَ بطن
11 vel'isme ve günahı وَالْإِثْمَ اثم
12 velbegye ve taşmayı وَالْبَغْيَ بغي
13 bigayri olmaksızın بِغَيْرِ غير
14 l-hakki bir hak/gerçek الْحَقِّ حقق
15 ve en ve ki وَأَنْ -
16 tuşriku şirk koşmayı تُشْرِكُوا شرك
17 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
18 ma مَا -
19 lem asla لَمْ -
20 yunezzil indirmediğini يُنَزِّلْ نزل
21 bihi onunla بِهِ -
22 sultanen bir sultan سُلْطَانًا سلط
23 ve en ve ki وَأَنْ -
24 tekulu söylemenizi تَقُولُوا قول
25 ala karşı عَلَى -
26 llahi Allah اللَّهِ -
27 ma مَا -
28 la لَا -
29 tea'lemune bilmediğinizi تَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplar haricinde Allah'ın ve resûlünün adını kullanarak uydurulan, tamamı zan olan, hiçbir sultanları olmayan kitaplar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Fahşâ Kavram 81

81 Vahşetten/fuhuştan/ahlaksızlıktan.

Din konusunda sınırı aşmak, taşmak. Kavram 552

552 Hakka yani gerçeğe dayanmadan dinde yapılan tüm eylemler sınırı aşmadır, taşmadır. Kendilerine yetki verilmiş kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan kitaplara tabi olmak kesinlikle haktan bir şey getirmez. Resûl buyurdu ki şeklinde başlayan şeytan öğretilerinin tamamı zandır. Din konusunda sınırı aşmamak sadece kutsal kitaplar demekle olur. Sadece Kur'an demekle olur.

Sultân, sultân. Kavram 660

660 Yetki, salahiyet, otorite.

İnsanların Allah karşı bilmediklerini söylemeleri. Kavram 661

661 Yüce Allah adına hakkı/gerçeği bilmedikleri halde ileri geri konuşmaları. Yüce Allah'ın kendisine hiçbir yetki indirmediği hadis/söylenti kitaplarıyla Yüce Allah'a karşı sanki O'nun emriymiş gibi şeylerin uydurulması.

7. A'râf Suresi

Ayet 173

Arapça Metin (Harekeli)

1127|7|173|أَوْ تَقُولُوٓا۟ إِنَّمَآ أَشْرَكَ ءَابَآؤُنَا مِن قَبْلُ وَكُنَّا ذُرِّيَّةً مِّنۢ بَعْدِهِمْ أَفَتُهْلِكُنَا بِمَا فَعَلَ ٱلْمُبْطِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1127|7|173|او تقولوا انما اشرك اباونا من قبل وكنا ذريه من بعدهم افتهلكنا بما فعل المبطلون

Latin Literal

173. Ev tekûlû innemâ eşreke âbâunâ min kablu ve kunnâ zurriyyeten min ba’dihim, e fe tuhlikunâ bimâ fealel mubtilûn(mubtilûne).

Türkçe Çeviri

Ya da dersiniz (diye): "Doğrusu şirk71 koştuğudur babalarımız/atalarımızın önceden; ve olduk bir zürriyet380 onlardan sonra; helak mı edersin bizleri faaliyet ettiğiyle batıllaştıranların/iptal edenlerin682."

Ahmed Samira Çevirisi

173 Or you say: "But our fathers shared/made partners (with God) from before, and we were descendants from after them, do you perish us/destroy us because (of) what the wasters/cancellors made/did ?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ev ya da أَوْ -
2 tekulu dersiniz تَقُولُوا قول
3 innema doğrusu إِنَّمَا -
4 eşrake şirk koştuğu أَشْرَكَ شرك
5 aba'una babalarımız/atalarımızın ابَاؤُنَا ابو
6 min مِنْ -
7 kablu önceden قَبْلُ قبل
8 ve kunna ve olduk وَكُنَّا كون
9 zurriyyeten bir zürriyet ذُرِّيَّةً ذرر
10 min مِنْ -
11 bea'dihim onlardan sonra بَعْدِهِمْ بعد
12 efetuhlikuna helak mı edersin bizleri أَفَتُهْلِكُنَا هلك
13 bima بِمَا -
14 feale faaliyet ettiğiyle فَعَلَ فعل
15 l-mubtilune batıllaştıranların/iptal edenlerin الْمُبْطِلُونَ بطل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

Mubtilûn, batıllaştıranlar, iptal edenler. Kavram 682

682 Yüce Allah'ın mesajını boşa çıkaranlar, yok hükmüne getirenler, boşaltanlar. Ayetlerin anlamını uyduruk, tamamı zan olan söylentilerle boşa çıkaranlar. Yüce Allah'ın kutsal kitaplarınddaki mesajını iptal edenler, feshedenler. Nasih mensûh uydurmasyonlarıyla, kendi elleriyle yazdıkları hadislerle Kur'an'ın ayetlerini yok sayanlar. Tevrât'ın ayetlerini kendi elleriyle yazdıkları Talmud ile yok hükmüne getirenler.

7. A'râf Suresi

Ayet 190

Arapça Metin (Harekeli)

1144|7|190|فَلَمَّآ ءَاتَىٰهُمَا صَٰلِحًا جَعَلَا لَهُۥ شُرَكَآءَ فِيمَآ ءَاتَىٰهُمَا فَتَعَٰلَى ٱللَّهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1144|7|190|فلما اتيهما صلحا جعلا له شركا فيما اتيهما فتعلي الله عما يشركون

Latin Literal

190. Fe lemmâ âtâhumâ sâlihan cealâ lehu şurakâe fîmâ âtâhumâ, fe teâlâllâhu ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman verdi ikisine (Allah) bir sâlih777; yaptı* (erkek) O'na (Allah'a) ortaklar ikisine verdiğinde**; öyle ki yücelmiştir Allah şirk71 koştuklarından.

Ahmed Samira Çevirisi

190 So when He gave them (B) correct/righteous, they (B) made/created for Him partners in what He gave them (B), so God (is) high, mighty, exalted and dignified from what they share/make partners (with Him).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
2 atahuma verdi ikisine اتَاهُمَا اتي
3 salihen bir sâlih صَالِحًا صلح
4 ceala yaptı (erkek) جَعَلَا جعل
5 lehu O'na لَهُ -
6 şuraka'e ortaklar شُرَكَاءَ شرك
7 fima فِيمَا -
8 atahuma ikisine verdiğinde اتَاهُمَا اتي
9 feteaala öyle. ki yüceldi فَتَعَالَى علو
10 llahu Allah اللَّهُ -
11 amma عَمَّا -
12 yuşrikune şirk koştuklarından يُشْرِكُونَ شرك

Notlar

Not 1

*Eril tekil zamir önemlidir. Şirk koşanın erkek olduğunu anlarız.**Sâlih evlat veren sadece Yüce Allah'a teşekkür edeceğine O'nun astından şeye/şeylere de teşekkür etmiştir; şükretmiştir. Aracı saymıştır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Sâlih Kavram 777

777 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik.

7. A'râf Suresi

Ayet 191

Arapça Metin (Harekeli)

1145|7|191|أَيُشْرِكُونَ مَا لَا يَخْلُقُ شَيْـًٔا وَهُمْ يُخْلَقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1145|7|191|ايشركون ما لا يخلق شيا وهم يخلقون

Latin Literal

191. E yuşrikûne mâ lâ yahluku şey’en ve hum yuhlekûn(yuhlekûne).

Türkçe Çeviri

Şirk71 mi koşarlar bir şey yaratamayanı? Ve (oysa) onlar yaratılırlar.

Ahmed Samira Çevirisi

191 Do they share/make partners (with God in) what does not create a thing, and they are, they are being created?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eyuşrikune ortak mı koşarlar أَيُشْرِكُونَ شرك
2 ma مَا -
3 la لَا -
4 yehluku yaratamayanı يَخْلُقُ خلق
5 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
6 ve hum ve onlar وَهُمْ -
7 yuhlekune yaratılırlar يُخْلَقُونَ خلق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

7. A'râf Suresi

Ayet 195

Arapça Metin (Harekeli)

1149|7|195|أَلَهُمْ أَرْجُلٌ يَمْشُونَ بِهَآ أَمْ لَهُمْ أَيْدٍ يَبْطِشُونَ بِهَآ أَمْ لَهُمْ أَعْيُنٌ يُبْصِرُونَ بِهَآ أَمْ لَهُمْ ءَاذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا قُلِ ٱدْعُوا۟ شُرَكَآءَكُمْ ثُمَّ كِيدُونِ فَلَا تُنظِرُونِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1149|7|195|الهم ارجل يمشون بها ام لهم ايد يبطشون بها ام لهم اعين يبصرون بها ام لهم اذان يسمعون بها قل ادعوا شركاكم ثم كيدون فلا تنظرون

Latin Literal

195. E lehum erculun yemşûne bihâ, em lehum eydin yabtışûne bihâ, em lehum a’yunun yubsırûne bihâ, em lehum âzânun yesmeûne bihâ, kulid’û şurekâekum summe kîdûni fe lâ tunzırûn(tunzırûne).

Türkçe Çeviri

Onlara mıdır ayaklar* yürürler onunla; ya da onlaradır eller* saldırıp vururlar onunla; ya da onlaradır gözler* bakarlar onunla; ya da onlaradır kulaklar* işitirler onunla?; de ki: "Çağırın şirk71 koştuklarınızı; sonra plan** yapın bana (karşı); öyle ki göz açtırmayın bana."

Ahmed Samira Çevirisi

195 Are for them feet (legs) they walk with it, or (are) for them hands they destroy/attack violently with it, or (are) for them eyes/sights they see/understand with it, or (are) for them ears, they hear/listen with it? Say: "Call your partners (with God) then plot/conspire against me , so you (will) not delay me/give me time ."110

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elehum onlara mı أَلَهُمْ -
2 erculun ayaklar أَرْجُلٌ رجل
3 yemşune yürürler يَمْشُونَ مشي
4 biha onunla بِهَا -
5 em ya da أَمْ -
6 lehum onlara لَهُمْ -
7 eydin eller أَيْدٍ يدي
8 yebtişune saldırıp vururlar يَبْطِشُونَ بطش
9 biha onunla بِهَا -
10 em ya da أَمْ -
11 lehum onlara لَهُمْ -
12 ea'yunun gözler أَعْيُنٌ عين
13 yubsirune bakarlar يُبْصِرُونَ بصر
14 biha onunla بِهَا -
15 em ya da أَمْ -
16 lehum onlara لَهُمْ -
17 azanun kulaklar اذَانٌ اذن
18 yesmeune işitirler يَسْمَعُونَ سمع
19 biha onunla بِهَا -
20 kuli de ki قُلِ قول
21 d'u çağırın ادْعُوا دعو
22 şuraka'ekum şirk koştuklarınızı شُرَكَاءَكُمْ شرك
23 summe sonra ثُمَّ -
24 kiduni plan yapın bana كِيدُونِ كيد
25 fe la öyle ki فَلَا -
26 tunziruni göz açtırmayın bana تُنْظِرُونِ نظر

Notlar

Not 1

*Şirk koşulan kimselerin kendilerine gelecek bir zararı bile gidermeye güçleri yoktur. Kendilerine bir hayır da sağlayamazlar. Bu evrenden ayrılıp gitmişlerdir. Önceden ne hayır yaptılarsa Yüce Allah katında onu bulurlar. **Strateji geliştirin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

10. Yunus Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

1380|10|18|وَيَعْبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ مَا لَا يَضُرُّهُمْ وَلَا يَنفَعُهُمْ وَيَقُولُونَ هَٰٓؤُلَآءِ شُفَعَٰٓؤُنَا عِندَ ٱللَّهِ قُلْ أَتُنَبِّـُٔونَ ٱللَّهَ بِمَا لَا يَعْلَمُ فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَلَا فِى ٱلْأَرْضِ سُبْحَٰنَهُۥ وَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1380|10|18|ويعبدون من دون الله ما لا يضرهم ولا ينفعهم ويقولون هولا شفعونا عند الله قل اتنبون الله بما لا يعلم في السموت ولا في الارض سبحنه وتعلي عما يشركون

Latin Literal

18. Ve ya’budûne min dûnillâhi mâ lâ yedurruhum ve lâ yenfeuhum ve yekûlûne hâulâi şufeâunâ indallâh(indallâhi), kul e tunebbiûnâllâhe bimâ lâ ya’lemu fîs semâvâti ve lâ fîl ard(ardı), subhânehu ve teâlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Ve kulluk46 ederler Allah'ı astından zarar veremeyene onlara ve de menfaat sağlayamayana onlara; ve derler: "Bunlar şefâatçilerimizdir114 Allah'ın indinde/katında"; de ki: "Haber mi verirsiniz Allah'a bilmediğini göklerde162 ve ne de yerde? Subhân’dır7 O; ve yücelmiştir şirk71 koştuklarından."

Ahmed Samira Çevirisi

18 And they worship from other than God what does not harm them and nor benefit them, and they say: "Those (are) our mediators at God." Say: "Do you inform God with what He does not know in the skies/space and nor in the earth/Planet Earth?" His praise/glory and high, mighty, exalted and dignified from what they share/make partners (with God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yea'budune ve kulluk ederler وَيَعْبُدُونَ عبد
2 min مِنْ -
3 duni astından دُونِ دون
4 llahi Allah'ı اللَّهِ -
5 ma مَا -
6 la لَا -
7 yedurruhum zarar veremeyene onlara يَضُرُّهُمْ ضرر
8 ve la ve وَلَا -
9 yenfeuhum menfaat sağlayamana onlara يَنْفَعُهُمْ نفع
10 ve yekulune ve derler وَيَقُولُونَ قول
11 ha'ula'i bunlar هَٰؤُلَاءِ -
12 şufeaa'una şefaatçilerimizdir شُفَعَاؤُنَا شفع
13 inde indinde/katında عِنْدَ عند
14 llahi Allah اللَّهِ -
15 kul de ki قُلْ قول
16 etunebbiune haber mi verir siniz أَتُنَبِّئُونَ نبا
17 llahe Allah'a اللَّهَ -
18 bima بِمَا -
19 la لَا -
20 yea'lemu bilmediğini يَعْلَمُ علم
21 fi فِي -
22 s-semavati göklerde السَّمَاوَاتِ سمو
23 ve la ve ne de وَلَا -
24 fi فِي -
25 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
26 subhanehu Sunhân’dır O سُبْحَانَهُ سبح
27 ve teaala ve yüceldi وَتَعَالَىٰ علو
28 amma عَمَّا -
29 yuşrikune şirk koştuklarına يُشْرِكُونَ شرك

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Subhân Kavram 7

7 Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Şefâat Kavram 114

114 Yargılama esnasında araya girip müdahale etmek. Şefâat kavramı şeytânın en büyük aldatmacasıdır. Şefâatin tamamı Yüce Allah'a aittir. O'nun astından şefâatçiler ummak/beklenti içine girmek şirktir. Müşriklerin yani Yüce Allah'a ortak koşan kimselerin ortak özelliklerinden bir tanesi Yüce Allah'ın katında/indinde Yüce Allah'ın astından şeyleri şefâatçiler olarak beklemektir (10:18). Peygamberlerin, ölmüş insanların, şeyhlerin, imamların ahirette şefâatçiler olacağına iman etmek büyük bir şirktir ve affı yoktur. Şeytanın en büyük tuzağı: Şefâat aldatmacası

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

10. Yunus Suresi

Ayet 28

Arapça Metin (Harekeli)

1390|10|28|وَيَوْمَ نَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشْرَكُوا۟ مَكَانَكُمْ أَنتُمْ وَشُرَكَآؤُكُمْ فَزَيَّلْنَا بَيْنَهُمْ وَقَالَ شُرَكَآؤُهُم مَّا كُنتُمْ إِيَّانَا تَعْبُدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1390|10|28|ويوم نحشرهم جميعا ثم نقول للذين اشركوا مكانكم انتم وشركاوكم فزيلنا بينهم وقال شركاوهم ما كنتم ايانا تعبدون

Latin Literal

28. Ve yevme nahsuruhum cemîan summe nekûlu lillezîne eşrekû mekânekum entum ve şurekâukum, fe zeyyelnâ beynehum, ve kâle şurekâuhum mâ kuntum iyyânâ ta’budûn(ta’budûne).

Türkçe Çeviri

Ve gündür (ki) haşrederiz556 onları topluca; sonra deriz şirk71 koşmuş kimselere: "Mekanlarınıza* sizler ve şirk71 koştuklarınız"; öyle ki ayırdık aralarını; ve dediler şirk71 koştukları: "Olmuş değildiniz bizlere kulluk46 ediyor."

Ahmed Samira Çevirisi

28 And a day We gather them all/all together , then We say to those who shared/made partners (with God): "Your place/position, you and your partners (with God)." So We separated/dispersed between them, and their partners (with God) said: "You were not us worshipping."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yevme ve gündür (ki) وَيَوْمَ يوم
2 nehşuruhum haşrederiz onları نَحْشُرُهُمْ حشر
3 cemian topluca جَمِيعًا جمع
4 summe sonra ثُمَّ -
5 nekulu deriz نَقُولُ قول
6 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
7 eşraku şirk koşmuş أَشْرَكُوا شرك
8 mekanekum mekanlarınıza مَكَانَكُمْ كون
9 entum sizler أَنْتُمْ -
10 ve şuraka'ukum ve şirk koştuklarınız وَشُرَكَاؤُكُمْ شرك
11 fezeyyelna öyle ki ayırdık فَزَيَّلْنَا زيل
12 beynehum aralarını بَيْنَهُمْ بين
13 ve kale ve dediler وَقَالَ قول
14 şuraka'uhum şirk koştukları شُرَكَاؤُهُمْ شرك
15 ma değildiniz مَا -
16 kuntum olmuş كُنْتُمْ كون
17 iyyana bizlere إِيَّانَا -
18 tea'budune kulluk ediyorlar تَعْبُدُونَ عبد

Notlar

Not 1

*Haydi mekanlarınıza!

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

10. Yunus Suresi

Ayet 34

Arapça Metin (Harekeli)

1396|10|34|قُلْ هَلْ مِن شُرَكَآئِكُم مَّن يَبْدَؤُا۟ ٱلْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥ قُلِ ٱللَّهُ يَبْدَؤُا۟ ٱلْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥ فَأَنَّىٰ تُؤْفَكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1396|10|34|قل هل من شركايكم من يبدوا الخلق ثم يعيده قل الله يبدوا الخلق ثم يعيده فاني توفكون

Latin Literal

34. Kul hel min şurekâikum men yebdeul halka summe yu’îduh(yu’îduhu), kulillâhu yebdeul halka summe yu’îduhu fe ennâ tu’fekûn(tu’fekûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Şirk71 koştuklarınızdan kimse mi başlatır* yaratmayı; sonra geri döndürür** onu**?"; de ki: "Allah başlatır* yaratmayı; sonra geri döndürür** onu***"; öyleyse nasıl ayartılırsınız****?

Ahmed Samira Çevirisi

34 Say: "Are there from your partners (with God) who starts/initiates the creation then he repeats it?" Say: "God starts/initiates the creation, then He repeats it. So how/where (do) you lie/turn away?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 hel هَلْ -
3 min مِنْ -
4 şurakaikum şirk koştuklarınızdan شُرَكَائِكُمْ شرك
5 men kimse mi (ki) مَنْ -
6 yebdeu başlatır يَبْدَأُ بدا
7 l-halka yaratmayı الْخَلْقَ خلق
8 summe sonra ثُمَّ -
9 yuiyduhu geri döndürür onu يُعِيدُهُ عود
10 kuli de ki قُلِ قول
11 llahu Allah اللَّهُ -
12 yebdeu başlatır يَبْدَأُ بدا
13 l-halka yaratmayı الْخَلْقَ خلق
14 summe sonra ثُمَّ -
15 yuiyduhu geri döndürür onu يُعِيدُهُ عود
16 feenna öyle ki nasıl فَأَنَّىٰ اني
17 tu'fekune ayartılırsınız تُؤْفَكُونَ افك

Notlar

Not 1

*Tekillikteki saf enerjiden E=mc2 ile maddeyi ve evreni yaratmaya başlama.**Evrendeki tüm maddeleri evrenin yırtılmasıyla birlikte tekrar tekilliğe döndürerek E=mc2 ile saf enerjiye geri döndürme. ***Yaratmayı.****Yalana uydurulmak, kandırılmak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

10. Yunus Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

1397|10|35|قُلْ هَلْ مِن شُرَكَآئِكُم مَّن يَهْدِىٓ إِلَى ٱلْحَقِّ قُلِ ٱللَّهُ يَهْدِى لِلْحَقِّ أَفَمَن يَهْدِىٓ إِلَى ٱلْحَقِّ أَحَقُّ أَن يُتَّبَعَ أَمَّن لَّا يَهِدِّىٓ إِلَّآ أَن يُهْدَىٰ فَمَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1397|10|35|قل هل من شركايكم من يهدي الي الحق قل الله يهدي للحق افمن يهدي الي الحق احق ان يتبع امن لا يهدي الا ان يهدي فما لكم كيف تحكمون

Latin Literal

35. Kul hel min şurekâikum men yehdî ilel hakk, kulillâhu yehdî lil hakk(hakkı), e fe men yehdî ilel hakkı ehakku en yuttebea em men lâ yehiddî illâ en yuhdâ, fe mâ lekum, keyfe tahkumûn(tahkumûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Şirk71 koştuklarınızdan kimse mi kılavuzlar hakka/gerçeğe doğru?"; de ki: "Allah kılavuzlar hakka/gerçeğe; öyle ki kimse mi (ki) kılavuzlar hakka/gerçeğe doğru daha haktır/layıktır ki tabi olunur; ya da kimse mi (ki) kılavuzlayamaz dışında ki (kendisi) kılavuzlanır; öyle ki nedir sizlere (olan ki) nasıl hükmedersiniz?

Ahmed Samira Çevirisi

35 Say: "Are there from your partners (with God) who guides to the truth ?" Say: "God guides to the truth .Is who guides to the truth more worthy/deserving that He be followed or who does not guide except that he be guided, so what (is it) for you how you judge/rule?"138

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 hel هَلْ -
3 min مِنْ -
4 şurakaikum şirk koştuklarınızdan شُرَكَائِكُمْ شرك
5 men kimse mi مَنْ -
6 yehdi kılavuzlar يَهْدِي هدي
7 ila doğru إِلَى -
8 l-hakki hakka/gerçeğe الْحَقِّ حقق
9 kuli de ki قُلِ قول
10 llahu Allah اللَّهُ -
11 yehdi kılavuzlar يَهْدِي هدي
12 lilhakki hakka/gerçeğe لِلْحَقِّ حقق
13 efemen öyle ki kimse mi (ki) أَفَمَنْ -
14 yehdi kılavuzlar يَهْدِي هدي
15 ila doğru إِلَى -
16 l-hakki hakka/gerçeke الْحَقِّ حقق
17 ehakku daha haktır/layıktır أَحَقُّ حقق
18 en ki أَنْ -
19 yuttebea tabi olunur يُتَّبَعَ تبع
20 emmen ya da kimse (ki) أَمَّنْ -
21 la لَا -
22 yehiddi kılavuzlayamaz يَهِدِّي هدي
23 illa dışında إِلَّا -
24 en ki أَنْ -
25 yuhda (kendi) kılavuzlanır يُهْدَىٰ هدي
26 fema öyle ki nedir فَمَا -
27 lekum sizlere (olan) لَكُمْ -
28 keyfe nasıl كَيْفَ كيف
29 tehkumune hükmedersiniz تَحْكُمُونَ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

10. Yunus Suresi

Ayet 66

Arapça Metin (Harekeli)

1428|10|66|أَلَآ إِنَّ لِلَّهِ مَن فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَن فِى ٱلْأَرْضِ وَمَا يَتَّبِعُ ٱلَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ شُرَكَآءَ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَإِنْ هُمْ إِلَّا يَخْرُصُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1428|10|66|الا ان لله من في السموت ومن في الارض وما يتبع الذين يدعون من دون الله شركا ان يتبعون الا الظن وان هم الا يخرصون

Latin Literal

66. E lâ inne lillâhi men fîs semâvâti ve men fîl ard(ardı), ve mâ yettebiullezîne yed’ûne min dûnillâhi şûrekâ(şûrekâe), in yettebiûne illez zanne ve in hum illâ yahrusûn(yahrusûne).

Türkçe Çeviri

Değil mi (ki) doğrusu Allah’adır kimse436 göklerde162 ve kimse436 yerde*; ve tabi olur değillerdir kimseler (ki) çağırırlar Allah’ın astından şirk71 koştuklarını; ki tabi olurlar ancak zanna314; ve ki onlar ancak yalan uydururlar.

Ahmed Samira Çevirisi

66 Is it not that to God who (is) in the skies/space and the earth/Planet Earth? And those who call from other than God partners, (they) do not follow (anything) except the assumption/supposition, and that they (are) except lying/speculating.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ela değil mi (ki) أَلَا -
2 inne doğrusu إِنَّ -
3 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
4 men kimse مَنْ -
5 fi فِي -
6 s-semavati göklerde السَّمَاوَاتِ سمو
7 ve men ve kimse وَمَنْ -
8 fi فِي -
9 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
10 ve ma ve değillerdir وَمَا -
11 yettebiu tabi olurlar يَتَّبِعُ تبع
12 ellezine kimseler الَّذِينَ -
13 yed'une çağırırlar يَدْعُونَ دعو
14 min مِنْ -
15 duni astından دُونِ دون
16 llahi Allah’ın اللَّهِ -
17 şuraka'e şirk koştuklarını شُرَكَاءَ شرك
18 in ki إِنْ -
19 yettebiune tabi olurlar يَتَّبِعُونَ تبع
20 illa ancak إِلَّا -
21 z-zenne zanna الظَّنَّ ظنن
22 ve in ve ki وَإِنْ -
23 hum onlar هُمْ -
24 illa ancak إِلَّا -
25 yehrusune yalan uydururlar يَخْرُصُونَ خرص

Notlar

Not 1

*Yeryüzü ve ötegezegenler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

Göklerdeki kimseler. Kavram 436

436 Şerefli Kur'an'da akıllı/bilinçli uzaylı varlıkların/canlıların mevcut olduğu 1400 yıl öncesinden bildirilmiştir. Bu varlıklar öte gezegenlerde 'exoplanets' yaşarlar. Kendi Güneşleri vardır. Sabah ve akşamları vardır. Gölgeleri de vardır. Bu da bizlere maddeden yaratıldıklarını net bir şekilde gösterir. ‘Men’ ‘مَن’ zamirinin bilinçleri olan, akıllı varlıkları işaret etmesi üzerine yapılan bir analiz: Evrenimizde bizden başka yaşayan akıllı/bilinçli varlıklar var mı? Yüce Allah'ın katındaki kimseler kim?

12. Yusuf Suresi

Ayet 38

Arapça Metin (Harekeli)

1632|12|38|وَٱتَّبَعْتُ مِلَّةَ ءَابَآءِىٓ إِبْرَٰهِيمَ وَإِسْحَٰقَ وَيَعْقُوبَ مَا كَانَ لَنَآ أَن نُّشْرِكَ بِٱللَّهِ مِن شَىْءٍ ذَٰلِكَ مِن فَضْلِ ٱللَّهِ عَلَيْنَا وَعَلَى ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَشْكُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1632|12|38|واتبعت مله اباي ابرهيم واسحق ويعقوب ما كان لنا ان نشرك بالله من شي ذلك من فضل الله علينا وعلي الناس ولكن اكثر الناس لا يشكرون

Latin Literal

38. Vetteba’tu millete âbâî ibrâhîme ve ishâka ve ya’kûb(ya’kûbe), mâ kâne lenâ en nuşrike billâhi min şey(şey’in), zâlike min fadlillâhi aleynâ ve alen nâsi ve lâkinne ekseren nâsi lâ yeşkurûn(yeşkurûne).

Türkçe Çeviri

"Ve tabi oldum* babalarım/atalarım** İbrahim'in ve İshâk'ın ve Yakûb'un milletine301; olmuş değildir bizlere ki şirk71 koşarız Allah'a hiçbir şeyi; işte bu; bir fazlındandır202 Allah'ın üzerimize ve insanların üzerine; velakin/fakat insanların ekserisi/çoğu şükretmezler43."

Ahmed Samira Çevirisi

38 And I followed my father’s/forefather’s, Abraham’s and Isaac’s and Jacob’s faith/religion, (it) was not for us that we share/make partners with God from a thing, that is from God’s grace on us, and on the people, and but most of the people do not thank/be grateful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vettebea'tu ve tabi oldum وَاتَّبَعْتُ تبع
2 millete milletine مِلَّةَ ملل
3 abai babalarım/atalarım ابَائِي ابو
4 ibrahime İbrahim'in إِبْرَاهِيمَ -
5 ve ishaka ve İshâk'ın وَإِسْحَاقَ -
6 ve yea'kube ve Yakûb'un وَيَعْقُوبَ -
7 ma değildir مَا -
8 kane olur كَانَ كون
9 lena bizlere لَنَا -
10 en ki أَنْ -
11 nuşrike şirk koşarız نُشْرِكَ شرك
12 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
13 min مِنْ -
14 şey'in bir şeyden شَيْءٍ شيا
15 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
16 min مِنْ -
17 fedli bir fazlındandır فَضْلِ فضل
18 llahi Allah'ın اللَّهِ -
19 aleyna üzerimize عَلَيْنَا -
20 ve ala ve üzerine وَعَلَى -
21 n-nasi insanların النَّاسِ نوس
22 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
23 eksera ekseri/çoğu أَكْثَرَ كثر
24 n-nasi insanların النَّاسِ نوس
25 la لَا -
26 yeşkurune şükretmezler يَشْكُرُونَ شكر

Notlar

Not 1

*Yûsuf. Yûsuf uyduruk antik Mısır dinini terk edip tek tanrıcı dine tabi olmuştur. **Anlarız ki Yûsuf zindana düştüğünde babası Yakûb'tan haberdardı. Rabbimiz belki de vahiy yoluyla bildirmiştir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

Millet Kavram 301

301 Dinî öğreti, dinî inanç, dinî camia, dinî cemiyet, dinî topluluk, dinî cemaat.

13. Ra'd Suresi

Ayet 33

Arapça Metin (Harekeli)

1738|13|33|أَفَمَنْ هُوَ قَآئِمٌ عَلَىٰ كُلِّ نَفْسٍۭ بِمَا كَسَبَتْ وَجَعَلُوا۟ لِلَّهِ شُرَكَآءَ قُلْ سَمُّوهُمْ أَمْ تُنَبِّـُٔونَهُۥ بِمَا لَا يَعْلَمُ فِى ٱلْأَرْضِ أَم بِظَٰهِرٍ مِّنَ ٱلْقَوْلِ بَلْ زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مَكْرُهُمْ وَصُدُّوا۟ عَنِ ٱلسَّبِيلِ وَمَن يُضْلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنْ هَادٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1738|13|33|افمن هو قايم علي كل نفس بما كسبت وجعلوا لله شركا قل سموهم ام تنبونه بما لا يعلم في الارض ام بظهر من القول بل زين للذين كفروا مكرهم وصدوا عن السبيل ومن يضلل الله فما له من هاد

Latin Literal

33. E fe men huve kâimun alâ kulli nefsin bi mâ kesebet, ve cealû lillâhi şurekâ’(şurekâe), kul semmûhum, em tunebbiûnehu bi mâ lâ ya’lemu fîl ardı em bi zâhirin minel kavl(kavli), bel zuyyine lillezîne keferû mekruhum ve suddû anis sebîl(sebîli), ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kimse midir o* (ki) bir kıyamdadır143** her bir nefis201 üzerine kazandığıyla? Ve yaptılar Allah'a ortaklar71; de ki: "İsimlendirin*** onları****; ya da haber (mi) verirsiniz O'na***** bilmediğini yerde; ya da söylemden ortaya çıkanladır******; evet! Ziynetlendirildi856 kâfirlik25 etmiş kimselere tuzakları; ve sapıp uzaklaştırıldılar yoldan*******; ve kimi dalalette128 bırakır Allah; öyle ki yoktur ona hiç bir doğru yola kılavuz.

Ahmed Samira Çevirisi

33 Is whom, He is taking care of on every self with what it earned/gained , and they made/created to God partners, say: "Name/identify them, or you inform Him with what He does not know in the earth/Planet Earth, or with apparent/visible from the saying/opinion and belief . Rather their cheatery/deceit was decorated/beautified to those who disbelieved, and they prevented/obstructed from the way/path , and whom God misguides so (there is) none from (a) guide (is) for him.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 efemen öyle ki kimse mi أَفَمَنْ -
2 huve o (ki) هُوَ -
3 kaimun bir kıyamdadır قَائِمٌ قوم
4 ala üzerinde عَلَىٰ -
5 kulli her كُلِّ كلل
6 nefsin nefsin نَفْسٍ نفس
7 bima بِمَا -
8 kesebet kazandığıyla كَسَبَتْ كسب
9 vecealu ve yaptılar وَجَعَلُوا جعل
10 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
11 şuraka'e ortaklar شُرَكَاءَ شرك
12 kul de ki قُلْ قول
13 semmuhum isimlendirin onları سَمُّوهُمْ سمو
14 em ya da أَمْ -
15 tunebbiunehu haber verirsiniz ona تُنَبِّئُونَهُ نبا
16 bima بِمَا -
17 la لَا -
18 yea'lemu bilmediğini يَعْلَمُ علم
19 fi فِي -
20 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
21 em ya da أَمْ -
22 bizahirin ortaya çıkanla بِظَاهِرٍ ظهر
23 mine مِنَ -
24 l-kavli söylemden الْقَوْلِ قول
25 bel evet بَلْ -
26 zuyyine ziynetlendirildi زُيِّنَ زين
27 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
28 keferu kafirlik etmiş كَفَرُوا كفر
29 mekruhum tuzakları مَكْرُهُمْ مكر
30 ve suddu ve sapıp uzaklaştırıldılar وَصُدُّوا صدد
31 ani عَنِ -
32 s-sebili yoldan السَّبِيلِ سبل
33 ve men ve kimi وَمَنْ -
34 yudlili dalalette bırakır يُضْلِلِ ضلل
35 llahu Allah اللَّهُ -
36 fema öyle ki yoktur فَمَا -
37 lehu ona لَهُ -
38 min hiç bir مِنْ -
39 hadin bir doğru yola kılavuzdan هَادٍ هدي

Notlar

Not 1

*Kâfirlik etmiş kimse ve/veya Yüce Allah'a ortak edilen kimse. **Her zaman uyanıktır, dikelmiştir, aktiftir. Kendisi yaratılmış olan bir kimse asla Yüce Allah'a ortak koşulamaz.***Ne isim verirseniz verin bir ilâh olma özellikleri asla yoktur.****Ortak koşulan kimseler. *****Allah'a. ******Boş sözle, boş lafla. Kuru laf kalabalığıyla.*******Kur'an'dan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Kıyam; genel tanım. Kavram 143

143 Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; bir amaç için ayaklanması/hareketlenmesi.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Ziynet Kavram 856

856 Süs, dekorasyon, takı, bezek.

13. Ra'd Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

1741|13|36|وَٱلَّذِينَ ءَاتَيْنَٰهُمُ ٱلْكِتَٰبَ يَفْرَحُونَ بِمَآ أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمِنَ ٱلْأَحْزَابِ مَن يُنكِرُ بَعْضَهُۥ قُلْ إِنَّمَآ أُمِرْتُ أَنْ أَعْبُدَ ٱللَّهَ وَلَآ أُشْرِكَ بِهِۦٓ إِلَيْهِ أَدْعُوا۟ وَإِلَيْهِ مَـَٔابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1741|13|36|والذين اتينهم الكتب يفرحون بما انزل اليك ومن الاحزاب من ينكر بعضه قل انما امرت ان اعبد الله ولا اشرك به اليه ادعوا واليه ماب

Latin Literal

36. Vellezîne âteynâhumul kitâbe yefrehûne bimâ unzile ileyke ve minel ahzâbi men yunkiru ba’dah(ba’dahu), kul innemâ umirtu en a’budallâhe ve lâ uşrike bih(bihî), ileyhi ed’û ve ileyhi meâb(meâbi).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) verdik onlara kitap*; ferahlarlar (senin) üzerine indirilenle**; ve hiziplerden*** kimi inkar eder bir kısmını onun****; de ki: "Ancak ki emredildi bana ki kulluk ederim Allah'a; ve şirk71 koşmam O'na*****; O’nadır****** (ki) çağırırım/davet ederim; ve O'nadır****** dönüşüm.

Ahmed Samira Çevirisi

36 And those whom We gave them The Book they rejoice/delight with what was descended to you. And from the groups/parties who denies some/part of it, say: "But I was ordered/commanded that I worship God, and I do not share/make partners with Him, to Him I call, and to Him (is) my return."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler (ki) وَالَّذِينَ -
2 ateynahumu verdik onlara اتَيْنَاهُمُ اتي
3 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
4 yefrahune ferahlarlar يَفْرَحُونَ فرح
5 bima بِمَا -
6 unzile indirilenle أُنْزِلَ نزل
7 ileyke üzerine إِلَيْكَ -
8 vemine ve وَمِنَ -
9 l-ehzabi hiziplerden الْأَحْزَابِ حزب
10 men kimi مَنْ -
11 yunkiru inkar eder يُنْكِرُ نكر
12 bea'dehu bir kısmını onun بَعْضَهُ بعض
13 kul de ki قُلْ قول
14 innema ancak ki إِنَّمَا -
15 umirtu emredildi bana أُمِرْتُ امر
16 en ki أَنْ -
17 ea'bude kulluk ederim أَعْبُدَ عبد
18 llahe Allah'a اللَّهَ -
19 ve la ve وَلَا -
20 uşrike şirk koşmam أُشْرِكَ شرك
21 bihi O'na بِهِ -
22 ileyhi O’nadır (ki) إِلَيْهِ -
23 ed'u çağırırım/davet ederim أَدْعُو دعو
24 ve ileyhi ve O'nadır وَإِلَيْهِ -
25 mabi dönüşüm مَابِ اوب

Notlar

Not 1

*Kitap ehli. Hristiyanlar ve Yahudiler.**Kur'an'la.***Gruplardan.****Kur'an'ın.*****Allah'a.******Allah'adır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

14. İbrahim Suresi

Ayet 22

Arapça Metin (Harekeli)

1770|14|22|وَقَالَ ٱلشَّيْطَٰنُ لَمَّا قُضِىَ ٱلْأَمْرُ إِنَّ ٱللَّهَ وَعَدَكُمْ وَعْدَ ٱلْحَقِّ وَوَعَدتُّكُمْ فَأَخْلَفْتُكُمْ وَمَا كَانَ لِىَ عَلَيْكُم مِّن سُلْطَٰنٍ إِلَّآ أَن دَعَوْتُكُمْ فَٱسْتَجَبْتُمْ لِى فَلَا تَلُومُونِى وَلُومُوٓا۟ أَنفُسَكُم مَّآ أَنَا۠ بِمُصْرِخِكُمْ وَمَآ أَنتُم بِمُصْرِخِىَّ إِنِّى كَفَرْتُ بِمَآ أَشْرَكْتُمُونِ مِن قَبْلُ إِنَّ ٱلظَّٰلِمِينَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1770|14|22|وقال الشيطن لما قضي الامر ان الله وعدكم وعد الحق ووعدتكم فاخلفتكم وما كان لي عليكم من سلطن الا ان دعوتكم فاستجبتم لي فلا تلوموني ولوموا انفسكم ما انا بمصرخكم وما انتم بمصرخي اني كفرت بما اشركتمون من قبل ان الظلمين لهم عذاب اليم

Latin Literal

22. Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe veadekum va’del hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrıhıyy(musrıhıyye), innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kabl(kablu), innaz zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dedi şeytân29 ne zaman ki bitirildi/tamamlandı emir: "Doğrusu Allah vaat etti sizlere hak/gerçek vaadi; ve (ben de) vaat ettim sizlere; öyle ki ihtilafa düştüm* sizlere; ve olmuş değildir bana üzerinize hiç bir sultân660; dışındadır ki davet ederim sizleri; öyle ki cevap verirsiniz bana; öyle ki beni kınamayın/paylamayın; ve kınayın/paylayın kendi nefislerinizi201; değilim ben yardım çağıran sizlere; ve değilsiniz sizler yardım çağıranlar bana; doğrusu ben kâfirlik25 etmiştim şirk71 koşmanıza beni** önceden; doğrusu zalimler257 (ki) onlaradır bir elim*** azap.

Ahmed Samira Çevirisi

22 And the devil said when the matter/affair/order/command was passed/judged : "That God promised you, the truth’s promise, and I promised you, so I broke the promise to you, and (there) was not from a power/control to me on you except that I called you, so you answered/replied to me, so do not blame/reprimand me and blame/reprimand yourselves, I am not with aiding you (a savior), and you are not with aiding me, that I disbelieved with what you made me a partner (with God) from before. That the unjust/oppressive, for them (is) a painful torture."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 ş-şeytanu şeytân الشَّيْطَانُ شطن
3 lemma ne zaman ki لَمَّا -
4 kudiye bitirildi/tamamlandı قُضِيَ قضي
5 l-emru emir الْأَمْرُ امر
6 inne doğrusu إِنَّ -
7 llahe Allah اللَّهَ -
8 veadekum vaat etti sizlere وَعَدَكُمْ وعد
9 vea'de vaadi وَعْدَ وعد
10 l-hakki hak/gerçek الْحَقِّ حقق
11 ve veadtukum ve vaat ettim sizlere وَوَعَدْتُكُمْ وعد
12 feehleftukum öyle ki ihtilafa düştüm sizlere فَأَخْلَفْتُكُمْ خلف
13 vema ve değildir وَمَا -
14 kane olmuş كَانَ كون
15 liye bana لِيَ -
16 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
17 min hiç مِنْ -
18 sultanin bir sultan سُلْطَانٍ سلط
19 illa dışındadır إِلَّا -
20 en ki أَنْ -
21 deavtukum davet ederim sizleri دَعَوْتُكُمْ دعو
22 festecebtum öyle ki cevap verirsiniz فَاسْتَجَبْتُمْ جوب
23 li bana لِي -
24 fela öyle ki فَلَا -
25 telumuni beni kınamayın/paylamayın تَلُومُونِي لوم
26 velumu ve kınayın/paylatın وَلُومُوا لوم
27 enfusekum kendi nefislerinizi أَنْفُسَكُمْ نفس
28 ma değilim مَا -
29 ena ben أَنَا -
30 bimusrihikum yardım çağıran sizlere بِمُصْرِخِكُمْ صرخ
31 ve ma ve değilsiniz وَمَا -
32 entum sizler أَنْتُمْ -
33 bimusrihiyye yardım çağıranlar bana بِمُصْرِخِيَّ صرخ
34 inni doğrusu ben إِنِّي -
35 kefertu kâfirlik etmiştim كَفَرْتُ كفر
36 bima بِمَا -
37 eşraktumuni şirk koşmanıza beni أَشْرَكْتُمُونِ شرك
38 min مِنْ -
39 kablu önceden قَبْلُ قبل
40 inne doğrusu إِنَّ -
41 z-zalimine zalimler الظَّالِمِينَ ظلم
42 lehum onlaradır لَهُمْ -
43 azabun bir azab عَذَابٌ عذب
44 elimun elim أَلِيمٌ الم

Notlar

Not 1

*Vaadi değiştirmek, bozmak, caymak.**Şeytân bile Yüce Allah'a kendisinin ortak koşulmasına karşı çıkmış zamanında. ***Acıklı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Sultân, sultân. Kavram 660

660 Yetki, salahiyet, otorite.

16. Nahl Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

1900|16|1|أَتَىٰٓ أَمْرُ ٱللَّهِ فَلَا تَسْتَعْجِلُوهُ سُبْحَٰنَهُۥ وَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1900|16|1|اتي امر الله فلا تستعجلوه سبحنه وتعلي عما يشركون

Latin Literal

1. Etâ emrullâhi fe lâ testa’cilûh(testa’cilûhu), subhânehu ve teâlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Geldi Allah'ın emri; öyle ki acele etmeyin ona*; Subhândır7** O***; ve yücelmiştir şirk71 koştuklarından.

Ahmed Samira Çevirisi

1 God’s order/command came so do not hurry/rush/hasten Him , His praise/glory and (He is) high, mighty, exalted and dignified about what they share/make partners (with God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eta geldi أَتَىٰ اتي
2 emru emri أَمْرُ امر
3 llahi Allah'ın اللَّهِ -
4 fela öyle ki فَلَا -
5 testea'ciluhu acele etmeyin ona تَسْتَعْجِلُوهُ عجل
6 subhanehu Subhandır O سُبْحَانَهُ سبح
7 ve teaala ve yücelmiştir وَتَعَالَىٰ علو
8 amma عَمَّا -
9 yuşrikune şirk koştuklarından يُشْرِكُونَ شرك

Notlar

Not 1

*Emre. **Gelen emrin yerine getirilmesi için gerekli sıfatları yürütendir.***Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Subhân Kavram 7

7 Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

16. Nahl Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

1902|16|3|خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ بِٱلْحَقِّ تَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1902|16|3|خلق السموت والارض بالحق تعلي عما يشركون

Latin Literal

3. Halakas semâvâti vel arda bil hakk(hakkı), teâlâ âmmâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Yarattı* gökleri162 ve yeri hakla/gerçekle; yücelmiştir* şirk71 koştuklarından.

Ahmed Samira Çevirisi

3 He created the skies/space and the earth/Planet Earth with the truth, (He is) high, mighty, exalted and dignified from what they share/make partners (with God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 haleka yarattı خَلَقَ خلق
2 s-semavati gökleri السَّمَاوَاتِ سمو
3 vel'erde ve yeri وَالْأَرْضَ ارض
4 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
5 teaala yücelmiştir تَعَالَىٰ علو
6 amma عَمَّا -
7 yuşrikune şirk koştuklarından يُشْرِكُونَ شرك

Notlar

Not 1

*Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

16. Nahl Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

1934|16|35|وَقَالَ ٱلَّذِينَ أَشْرَكُوا۟ لَوْ شَآءَ ٱللَّهُ مَا عَبَدْنَا مِن دُونِهِۦ مِن شَىْءٍ نَّحْنُ وَلَآ ءَابَآؤُنَا وَلَا حَرَّمْنَا مِن دُونِهِۦ مِن شَىْءٍ كَذَٰلِكَ فَعَلَ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَهَلْ عَلَى ٱلرُّسُلِ إِلَّا ٱلْبَلَٰغُ ٱلْمُبِينُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1934|16|35|وقال الذين اشركوا لو شا الله ما عبدنا من دونه من شي نحن ولا اباونا ولا حرمنا من دونه من شي كذلك فعل الذين من قبلهم فهل علي الرسل الا البلغ المبين

Latin Literal

35. Ve kâlellezîne eşrekû lev şâallâhu mâ abednâ min dûnihî min şey’in nahnu ve lâ âbâunâ ve lâ harremnâ min dûnihi min şey’(şey’in), kezâlike fe alellezîne min kablihim, fe hel aler rusuli illel belâgul mubîn(mubînu).

Türkçe Çeviri

Ve dedi şirk71 koşmuş kimseler: "Şayet dileseydi Allah kulluk46 etmiş değildik O'ndan* başka hiçbir şeye; bizler ve ne de babalarımız/atalarımız; ve haram etmezdik O’nun** astından hiçbir şeyi"; işte böyledir; faaliyet etti onlardan önceki kimseler (de); öyle ki değil mi ki resûllere418 karşıdır ancak apaçık belagat515?

Ahmed Samira Çevirisi

35 And those who shared/made partners (with God) said: "If God willed/wanted, we would not have worshipped from182other than Him from a thing, us and nor our fathers, and nor forbade/prohibited from other than Him from a thing." As/like that those from before them made/did, so is there on the messengers except the information/communication the clear/evident ?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 eşraku şirk koştular أَشْرَكُوا شرك
4 lev şayet لَوْ -
5 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
6 llahu Allah اللَّهُ -
7 ma değildik مَا -
8 abedna kulluk eder عَبَدْنَا عبد
9 min مِنْ -
10 dunihi O'ndan başka دُونِهِ دون
11 min hiçbir مِنْ -
12 şey'in bir şeye شَيْءٍ شيا
13 nehnu bizler نَحْنُ -
14 ve la ve ne de وَلَا -
15 aba'una atalarımız ابَاؤُنَا ابو
16 ve la ve وَلَا -
17 harramna haram etmezdik حَرَّمْنَا حرم
18 min مِنْ -
19 dunihi O’un astından دُونِهِ دون
20 min hiçbir مِنْ -
21 şey'in şeyi شَيْءٍ شيا
22 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
23 feale faaliyet etti فَعَلَ فعل
24 ellezine kimseler الَّذِينَ -
25 min مِنْ -
26 kablihim onlardan önce قَبْلِهِمْ قبل
27 fehel öyle ki midir فَهَلْ -
28 ala karşı عَلَى -
29 r-rusuli resûllere الرُّسُلِ رسل
30 illa dışında إِلَّا -
31 l-belagu belagat الْبَلَاغُ بلغ
32 l-mubinu apaçık الْمُبِينُ بين

Notlar

Not 1

*Allah'tan.**Allah'ın. Yüce Allah'ın kutsal kitaplarının astından kitaplara tabi olarak bazı şeyleri haram kılmak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Belagat Kavram 515

515 Bilgilendirme, mesaj, raporlama, duyuru, ilan, deklarasyon.

16. Nahl Suresi

Ayet 54

Arapça Metin (Harekeli)

1953|16|54|ثُمَّ إِذَا كَشَفَ ٱلضُّرَّ عَنكُمْ إِذَا فَرِيقٌ مِّنكُم بِرَبِّهِمْ يُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1953|16|54|ثم اذا كشف الضر عنكم اذا فريق منكم بربهم يشركون

Latin Literal

54. Summe iza keşefad durra ankum izâ ferîkun minkum bi rabbihim yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Sonra keşfettiği* zaman darlığı sizden; (o) zaman bir fırka** sizlerden Rablerine4 şirk71 koşarlar.

Ahmed Samira Çevirisi

54 Then if He removed/uncovered/(relieved) the harm from you, then a group/party from you, they share/make partners with their Lord.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 summe sonra ثُمَّ -
2 iza إِذَا -
3 keşefe keşfettiği zaman كَشَفَ كشف
4 d-durra darlığı الضُّرَّ ضرر
5 ankum sizden عَنْكُمْ -
6 iza (o) zaman إِذَا -
7 ferikun bir fırka فَرِيقٌ فرق
8 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
9 birabbihim Rablerine بِرَبِّهِمْ ربب
10 yuşrikune şirk koşarlar يُشْرِكُونَ شرك

Notlar

Not 1

*Kurtuluş yolu keşfettiği zaman.**Grup.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

16. Nahl Suresi

Ayet 86

Arapça Metin (Harekeli)

1985|16|86|وَإِذَا رَءَا ٱلَّذِينَ أَشْرَكُوا۟ شُرَكَآءَهُمْ قَالُوا۟ رَبَّنَا هَٰٓؤُلَآءِ شُرَكَآؤُنَا ٱلَّذِينَ كُنَّا نَدْعُوا۟ مِن دُونِكَ فَأَلْقَوْا۟ إِلَيْهِمُ ٱلْقَوْلَ إِنَّكُمْ لَكَٰذِبُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1985|16|86|واذا را الذين اشركوا شركاهم قالوا ربنا هولا شركاونا الذين كنا ندعوا من دونك فالقوا اليهم القول انكم لكذبون

Latin Literal

86. Ve izâ raellezîne eşrekû şurekâehum kâlû rabbenâ hâulâi şurekâunellezîne kunnâ ned’û min dûnik(dûnike), fe elkav ileyhimul kavle innekum le kâzibûn(kâzibûne).

Türkçe Çeviri

Ve gördükleri zaman şirk koşmuş71 kimseler şirk koştuklarını71 dediler: "Rabbimiz! İşte bunlar şirk koştuklarımızdır; kimselerdir (ki) olduk çağırırlar senin astından"; öyle ki attılar* onlara** kavil/söz; "doğrusu sizler mutlak yalancılarsınız195***."

Ahmed Samira Çevirisi

86 And if those who shared/made partners (with God) saw their partners (with God), they said: "Our Lord, those (are) our partners (with You), those whom we were calling from other than You." So they threw the saying/word/opinion and belief that you (are) lying/denying/falsifying (E).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 raa gördükleri رَأَى راي
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 eşraku şirk koştular أَشْرَكُوا شرك
5 şuraka'ehum şirk koştuklarını شُرَكَاءَهُمْ شرك
6 kalu dediler قَالُوا قول
7 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
8 ha'ula'i işte bunlar هَٰؤُلَاءِ -
9 şuraka'una şirk koştuklarımız شُرَكَاؤُنَا شرك
10 ellezine kimsler الَّذِينَ -
11 kunna olduk كُنَّا كون
12 ned'u çağırırlar نَدْعُو دعو
13 min مِنْ -
14 dunike astından senin دُونِكَ دون
15 feelkav öyle ki attılar فَأَلْقَوْا لقي
16 ileyhimu onlara إِلَيْهِمُ -
17 l-kavle kavil/söz الْقَوْلَ قول
18 innekum doğrusu sizler إِنَّكُمْ -
19 lekazibune mutlak yalancılarsınız لَكَاذِبُونَ كذب

Notlar

Not 1

*Şirk koşulanlar.**Şirk koşanlara.***Ayetleri yalanlayanlarsınız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Yalanlamak, Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamak. Kavram 195

195 Yüce Allah'ın ayetlerini kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek. Ahiret hayatına iman etmeyen ateistler, deistler vb. herkes Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamıştır. Kur'an ayetlerini söylentilere/hadislere boğduranlar, ayetlerin hükmünü tamamı zan olan söylentilerle/hadislerle düşüren müşrik ve münafıklar da ayetleri yalanlayanlardır.

22. Hac Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

2610|22|17|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَٱلَّذِينَ هَادُوا۟ وَٱلصَّٰبِـِٔينَ وَٱلنَّصَٰرَىٰ وَٱلْمَجُوسَ وَٱلَّذِينَ أَشْرَكُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ شَهِيدٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

2610|22|17|ان الذين امنوا والذين هادوا والصبين والنصري والمجوس والذين اشركوا ان الله يفصل بينهم يوم القيمه ان الله علي كل شي شهيد

Latin Literal

17. İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ves sâbiîne ven nasârâ vel mecûse vellezîne eşrekû innallâhe yafsılu beynehum yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), innallâhe alâ kulli şey’in şehîd(şehîdun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu iman47 etmiş kimseler; ve yahudileşmiş267 kimseler; ve Sâbiîler266; ve Nasârâlılar268; ve Mecûsiler270; ve kimseler (ki) ortak koştular/şirke girdiler71; doğrusu Allah ayırır* arasını onların kıyamet günü148; doğrusu Allah her bir şey üzerine şahittir/tanıktır.

Ahmed Samira Çevirisi

17 That those who believed, and those who repented/Jews , and the Sabians/converts , and the Christians , and the magians/sun and fire worshippers , and those who shared/made partners (with God), that God separates/judges between them (on) the Resurrection Day, that God (is) on every thing witnessing .

Notlar

Not 1

*Yüce Allah ortak koşarak Yüce Allah'a iman etmiş kimseleri diğerlerinden direkt olarak ayırır. Bu kimseler cehenneme girdirilir. Not: 2:62, 5:69, 22:17 ayetleri cennetlere girmenin minimum/asgari/en az şartlarını bildirmektedir. 22:17 ayetinde ayrıca cehenneme girmemenin yolu olan şirke günahına bir vurgu vardır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

Sâbiîler Kavram 266

266 II. Kiros (Zülkarneyn) zamanında Babil Sürgününden Kudüs’e geri dönmeyen Yahudi kabilelerden çoğalanlar (MÖ 538). Zülkarneyn’in etkisiyle Yahudilik dinini terk edip tek tanrıcı Zerdüştlük dinine dönen kimseler. Kelimenin kök anlamı (صبا) ‘dönmek’ demektir. Dinden dönen kimseleri işaret etmek için kullanılır.

Yahudileşmek Kavram 267

267 Sadece Tevrat'a tabi olmuş. Tek tanrıcı. Şirke girmemiş. Talmud kitaplarına uyarak sapmamış, müşrik olmamış. Günümüzdeki Yahudilerle uzaktan yakında ilgisi yoktur.

Nasârâlılar Kavram 268

268 Sadece İncil'e tabi olmuş Hristiyanlar. Nasârâ'da doğmuş bir elçinin getirdiği kitaba tabi olmuş. İncil sonrası insanların elleriyle yazdıkları masal kitaplarına uyarak sapmamış. Günümüzdeki Hristiyanlarla yakından uzaktan ilgisi yoktur.

22. Hac Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

2619|22|26|وَإِذْ بَوَّأْنَا لِإِبْرَٰهِيمَ مَكَانَ ٱلْبَيْتِ أَن لَّا تُشْرِكْ بِى شَيْـًٔا وَطَهِّرْ بَيْتِىَ لِلطَّآئِفِينَ وَٱلْقَآئِمِينَ وَٱلرُّكَّعِ ٱلسُّجُودِ

Arapça Metin (Harekesiz)

2619|22|26|واذ بوانا لابرهيم مكان البيت ان لا تشرك بي شيا وطهر بيتي للطايفين والقايمين والركع السجود

Latin Literal

26. Ve iz bevve’nâ li ibrâhîme mekânel beyti en lâ tuşrik bî şey’en ve tahhir beytiye lit tâifîne vel kâimîne ver rukkais sucûd(sucûdi).

Türkçe Çeviri

Ve saptadığımız/tespit ettiğimiz zaman İbrahim'e beytin32 mekanını/yerini; ki şirk koşma71 benimle bir şey; ve temizle beytimi32*; etrafta dolaşanlar için; ve dikelmişler/ayağa kalkmışlar/doğrulmuşlar (için); ve rükû11 edenler (için); secde12 edenler (için).

Ahmed Samira Çevirisi

26 And when We established/assigned to Abraham the House/Home’s place/position , that do not share/make partners with Me (in) a thing, and purify/clean My House/Home to the circlers/walkers around,232and the standing/keeping up , and the bowing , and the prostrating.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 bevve'na saptadık/tespit ettik بَوَّأْنَا بوا
3 liibrahime İbrahim'e لِإِبْرَاهِيمَ -
4 mekane mekanını/yerini مَكَانَ كون
5 l-beyti beytin/evin الْبَيْتِ بيت
6 en ki أَنْ -
7 la لَا -
8 tuşrik ortak etme/ortaklaştırma تُشْرِكْ شرك
9 bi benimle بِي -
10 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
11 ve tahhir ve temizle وَطَهِّرْ طهر
12 beytiye beytimi/evimi بَيْتِيَ بيت
13 littaifine etrafta dolaşanlar için لِلطَّائِفِينَ طوف
14 velkaimine ve dikelmişler/ayağa kalkmışlar/doğrulmuşlar (için) وَالْقَائِمِينَ قوم
15 ve rrukkei ve rükû edenler/eğilenler/dize gelenler/baş eğenler (için) وَالرُّكَّعِ ركع
16 s-sucudi secde edenler/teslim olanlar (için). السُّجُودِ سجد

Notlar

Not 1

*Kimseye ait olmayan, topluma ait olan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Beyt/ev Kavram 32

32 Topluma ait olan, dini öğretilerin takip edildiği ev, mekân. Kur'an'ın okunup öğrenildiği topluma ait mekân.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

30. Rûm Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

3447|30|40|ٱللَّهُ ٱلَّذِى خَلَقَكُمْ ثُمَّ رَزَقَكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يُحْيِيكُمْ هَلْ مِن شُرَكَآئِكُم مَّن يَفْعَلُ مِن ذَٰلِكُم مِّن شَىْءٍ سُبْحَٰنَهُۥ وَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3447|30|40|الله الذي خلقكم ثم رزقكم ثم يميتكم ثم يحييكم هل من شركايكم من يفعل من ذلكم من شي سبحنه وتعلي عما يشركون

Latin Literal

40. Allâhullezî halakakum summe rezekakum summe yumîtukum summe yuhyîkum, hel min şurekâikum men yef’alu min zâlikum min şey’(şey’in), subhânehu ve teâlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Allah ki yarattı sizleri; sonra rızıklandırdı sizleri; sonra öldürür* sizleri; sonra diriltir sizleri; var mı şirk koştuklarınızdan71 kimse; yapar bunlardan bir şeyden? Subhân'dır7 O; ve yüceldi/üstün oldu (Allah) şirk koştuklarından71.

Ahmed Samira Çevirisi

40 God (is) who created you, then He provided for you, then He makes you die, then He revives/makes you alive, are (there) from your partners (with God) who makes/does from that from a thing? His praise/glory and (He is) high, mighty, exalted and dignified about what they share/make partners (with Him).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 allahu Allah اللَّهُ -
2 llezi ki الَّذِي -
3 halekakum yarattı sizleri خَلَقَكُمْ خلق
4 summe sonra ثُمَّ -
5 razekakum rızıklandırdı sizleri رَزَقَكُمْ رزق
6 summe sonra ثُمَّ -
7 yumitukum öldürür sizleri يُمِيتُكُمْ موت
8 summe sonra ثُمَّ -
9 yuhyikum diriltir sizleri يُحْيِيكُمْ حيي
10 hel var mı? هَلْ -
11 min مِنْ -
12 şurakaikum ortak koştuklarınızdan شُرَكَائِكُمْ شرك
13 men kimse مَنْ -
14 yef'alu yapar يَفْعَلُ فعل
15 min مِنْ -
16 zalikum bunlardan ذَٰلِكُمْ -
17 min مِنْ -
18 şey'in bir şeyden شَيْءٍ شيا
19 subhanehu subhândır O/tüm isimlerini-sıfatlarını tecelli ettirendir O سُبْحَانَهُ سبح
20 ve teaala ve yüceldi/üstün oldu (Allah) وَتَعَالَىٰ علو
21 amma عَمَّا -
22 yuşrikune ortak-şirk koştuklarından يُشْرِكُونَ شرك

Notlar

Not 1

*Her insan iki kez öldürülür. 1. ölüm ilk cennet evrenindeki ölümdür. İkinci ölüm ise bu evrendeki ölümdür. Ancak Yüce Allah yolunda katledilenler ve cennetlere girmeyi hak edenlere 2. ölüm yoktur. Sadece vefat ettirilirler. Selam yurduna/diyarına sokulurlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Subhân Kavram 7

7 Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

31. Lokman Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

3480|31|13|وَإِذْ قَالَ لُقْمَٰنُ لِٱبْنِهِۦ وَهُوَ يَعِظُهُۥ يَٰبُنَىَّ لَا تُشْرِكْ بِٱللَّهِ إِنَّ ٱلشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

3480|31|13|واذ قال لقمن لابنه وهو يعظه يبني لا تشرك بالله ان الشرك لظلم عظيم

Latin Literal

13. Ve iz kâle lukmânu libnihî ve huve yaızuhu yâ buneyye lâ tuşrik billâh(billâhi), inneş şirke le zulmun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman Lokmân oğluna; ve o vaaz653 ediyordu ona; "Ey oğlum! Asla şirk71 koşma Allah'a; doğrusu şirk71 mutlak büyük bir zulümdür257.

Ahmed Samira Çevirisi

13 And when Lukman said to his son, and (while) he preaches/advises him: "You my son do not share/make partners with God, that truly the sharing/partnership (with God is) great injustice/oppression (E)."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve وَإِذْ -
2 kale dediği zaman قَالَ قول
3 lukmanu Lokman لُقْمَانُ -
4 liabnihi oğluna لِابْنِهِ بني
5 vehuve ve o وَهُوَ -
6 yeizuhu vaaz ediyordu ona يَعِظُهُ وعظ
7 ya buneyye ey oğlum يَا بُنَيَّ بني
8 la asla لَا -
9 tuşrik şirk koşma تُشْرِكْ شرك
10 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
11 inne doğrusu إِنَّ -
12 ş-şirke şirk الشِّرْكَ شرك
13 lezulmun mutlak büyük bir zulümdür لَظُلْمٌ ظلم
14 azimun büyük عَظِيمٌ عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

vaaz Kavram 653

653 Öğüt vermek, uyarmak, nasihat etmek, bir fikri aşılamak.

39. Zümer Suresi

Ayet 67

Arapça Metin (Harekeli)

4123|39|67|وَمَا قَدَرُوا۟ ٱللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِۦ وَٱلْأَرْضُ جَمِيعًا قَبْضَتُهُۥ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ وَٱلسَّمَٰوَٰتُ مَطْوِيَّٰتٌۢ بِيَمِينِهِۦ سُبْحَٰنَهُۥ وَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4123|39|67|وما قدروا الله حق قدره والارض جميعا قبضته يوم القيمه والسموت مطويت بيمينه سبحنه وتعلي عما يشركون

Latin Literal

67. Ve mâ kaderûllâhe hakka kadrihî vel ardu cemîan kabdatuhu yevmel kıyâmeti ves semâvâtu matviyyâtun bi yemînih(yemînihi), subhânehu ve te’âlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Ve takdir etmiş değildiler Allah'ı; hak/gerçek kadrini/değerini O’nun; ve yer; topluca avucundadır O’nun; kıyam günü144; ve gökler; dürülenlerdir sağ elinde O’nun; Subhân'dır7 O; ve yüceldi/üstün oldu (Allah) şirk koştuklarından71.

Ahmed Samira Çevirisi

67 And they did not evaluate/estimate God, His correct/true evaluation/estimation, and the earth/Planet Earth all/all together (on) the Resurrection Day (is in) His hand hold/grasp , and the skies/space (are) folded/rolled at/by His right , His praise/glory about what they share/make partners (with Him).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 kaderu takdir ettiler قَدَرُوا قدر
3 llahe Allah'ı اللَّهَ -
4 hakka hak/gerçek حَقَّ حقق
5 kadrihi kadrini/değerini onun قَدْرِهِ قدر
6 vel'erdu ve yer وَالْأَرْضُ ارض
7 cemian topluca جَمِيعًا جمع
8 kabdetuhu avucundadır onun قَبْضَتُهُ قبض
9 yevme günü يَوْمَ يوم
10 l-kiyameti kıyam/ayağa kalkma/diriliş الْقِيَامَةِ قوم
11 ve ssemavatu ve gökler وَالسَّمَاوَاتُ سمو
12 metviyyatun dürülenlerdir مَطْوِيَّاتٌ طوي
13 biyeminihi sağ elinde onun بِيَمِينِهِ يمن
14 subhanehu subhândır O/tüm isimlerini-sıfatlarını tecelli ettirendir O سُبْحَانَهُ سبح
15 ve teaala ve yüceldi/üstün oldu (Allah) وَتَعَالَىٰ علو
16 amma عَمَّا -
17 yuşrikune ortak/şirk koştuklarından يُشْرِكُونَ شرك

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Subhân Kavram 7

7 Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

52. Tûr Suresi

Ayet 43

Arapça Metin (Harekeli)

4776|52|43|أَمْ لَهُمْ إِلَٰهٌ غَيْرُ ٱللَّهِ سُبْحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4776|52|43|ام لهم اله غير الله سبحن الله عما يشركون

Latin Literal

43. Em lehum ilâhun gayrullâh(gayrullâhi), subhânallâhi ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Onlara mı bir ilâh74? Allah'tan gayri/başka; Subhân'dır7 Allah; şirk koştuklarından71 (ayrıdır).

Ahmed Samira Çevirisi

43 Or for them (is) a god other than God? God’s praise/glory from what they share/make partners (with Him).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 em أَمْ -
2 lehum onlara لَهُمْ -
3 ilahun bir ilah إِلَٰهٌ اله
4 gayru gayri/başka غَيْرُ غير
5 llahi Allah'tan اللَّهِ -
6 subhane subhândır/tüm isimlerini-sıfatlarını tecelli ettirendir سُبْحَانَ سبح
7 llahi Allah اللَّهِ -
8 amma عَمَّا -
9 yuşrikune ortak/şirk koştuklarından (ayrıdır) يُشْرِكُونَ شرك

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Subhân Kavram 7

7 Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

59. Haşr Suresi

Ayet 23

Arapça Metin (Harekeli)

5147|59|23|هُوَ ٱللَّهُ ٱلَّذِى لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلْمَلِكُ ٱلْقُدُّوسُ ٱلسَّلَٰمُ ٱلْمُؤْمِنُ ٱلْمُهَيْمِنُ ٱلْعَزِيزُ ٱلْجَبَّارُ ٱلْمُتَكَبِّرُ سُبْحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5147|59|23|هو الله الذي لا اله الا هو الملك القدوس السلم المومن المهيمن العزيز الجبار المتكبر سبحن الله عما يشركون

Latin Literal

23. Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, elmelikul kuddûsus selâmul mû’minul muheyminul azîzul cebbârul mutekebbir(mutekebbiru), subhânallâhi ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

O; Allah'tır; ki yoktur ilâh74 O'nun dışında; Melik'tir96; Kuddûs'tür97; Selâm'dır98; Mûmin’dir99; Muheymin'dir100; Azîz'dir37; Cebbâr'dır101; Mutekebbir'dir102; Subhân'dır7Allah; şirk koştuklarından71 (ayrıdır).

Ahmed Samira Çevirisi

23 He is God, which (there is) no God except Him, the king/owner/possessor , the holy/sanctimonious/ glorified , the safety/security/peace , the confirmer/believer , the guardian/protector , the glorious/mighty , the almighty/tremendous , the greatened/proud/arrogant , God’s praise/glory from what they share/make partners (with Him).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 huve O هُوَ -
2 llahu Allah'tır اللَّهُ -
3 llezi ki الَّذِي -
4 la yoktur لَا -
5 ilahe ilah إِلَٰهَ اله
6 illa dışında إِلَّا -
7 huve O'nun هُوَ -
8 l-meliku Melik'tir/hükümdardır الْمَلِكُ ملك
9 l-kuddusu Kuddûs'tür/mukaddestir/kutsaldır الْقُدُّوسُ قدس
10 s-selamu Selâm'dır/esenlik-güven bahşedendir السَّلَامُ سلم
11 l-mu'minu Mûmin’dir/itimat-eminlik bahşedendir الْمُؤْمِنُ امن
12 l-muheyminu Muheymin'dir/koruyucu-kollayıcıdır الْمُهَيْمِنُ همن
13 l-azizu Azîz'dir/güç yetirendir الْعَزِيزُ عزز
14 l-cebbaru Cebbâr'dır/zorla düzeltendir الْجَبَّارُ جبر
15 l-mutekebbiru Mutekebbir'dir/büyüklenendir الْمُتَكَبِّرُ كبر
16 subhane subhândır/tüm isimlerini-sıfatlarını tecelli ettirendir سُبْحَانَ سبح
17 llahi Allah اللَّهِ -
18 amma عَمَّا -
19 yuşrikune ortak/şirk koştuklarından (ayrıdır) يُشْرِكُونَ شرك

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Subhân Kavram 7

7 Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Melik Kavram 96

96 Hükümdar/hünkâr.

Selâm Kavram 98

98 Esenlik-güven bahşeden.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

5160|60|12|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ إِذَا جَآءَكَ ٱلْمُؤْمِنَٰتُ يُبَايِعْنَكَ عَلَىٰٓ أَن لَّا يُشْرِكْنَ بِٱللَّهِ شَيْـًٔا وَلَا يَسْرِقْنَ وَلَا يَزْنِينَ وَلَا يَقْتُلْنَ أَوْلَٰدَهُنَّ وَلَا يَأْتِينَ بِبُهْتَٰنٍ يَفْتَرِينَهُۥ بَيْنَ أَيْدِيهِنَّ وَأَرْجُلِهِنَّ وَلَا يَعْصِينَكَ فِى مَعْرُوفٍ فَبَايِعْهُنَّ وَٱسْتَغْفِرْ لَهُنَّ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

5160|60|12|يايها النبي اذا جاك المومنت يبايعنك علي ان لا يشركن بالله شيا ولا يسرقن ولا يزنين ولا يقتلن اولدهن ولا ياتين ببهتن يفترينه بين ايديهن وارجلهن ولا يعصينك في معروف فبايعهن واستغفر لهن الله ان الله غفور رحيم

Latin Literal

12. Yâ eyyuhen nebiyyu izâ câekel mu’minâtu yubâyi’neke alâ en lâ yuşrikne billâhi şey’en ve lâ yesrikne ve lâ yeznîne ve lâ yaktulne evlâdehunne ve lâ ye’tîne bi buhtânin yefterînehu beyne eydîhinne ve erculihinne ve lâ ya’sîneke fî ma’rûfin fe bâyı’hunne vestagfirlehunnallâh(vestagfirlehunnallâhe) innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*! Geldiği zaman sana mümin27 kadınlar biat745 etsinler sana karşı ki şirk71 koşmazlar Allah'a bir şeyi; ve çalmazlar; ve zina etmezler; ve katletmezler35 evlatlarını; ve gelmezler yalan suçlamayla (ki) iftira883 atarak elleri arasında ve bacakları arasında; ve isyan etmezler sana bir maruftakine291; öyle ki biat745 et onlara**; ve mağfiret319 sun onlar** için Allah’a; doğrusu Allah bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

12 You, you the prophet, if the believers (F) came to you, they (F) pledge/swear to you loyalty on that (E) they (F) not share/make partners with God a thing, and nor they (F) steal/rob, and nor they (F) commit adultery/fornication , and nor they (F) kill their (F) children, and nor they (F) do/commit with falsehood/slander (that) they (F) fabricate it between their (F) hands and their (F) feet, and nor they (F) disobey you in known/generosity , so pledge/swear to them (F) loyalty, and ask for forgiveness (P) for them (F) (from) God, that truly God (is) forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
3 iza zaman إِذَا -
4 ca'eke geldiği zaman sana جَاءَكَ جيا
5 l-mu'minatu mümin kadınlar الْمُؤْمِنَاتُ امن
6 yubayia'neke biat etsinler sana يُبَايِعْنَكَ بيع
7 ala karşı عَلَىٰ -
8 en ki أَنْ -
9 la لَا -
10 yuşrikne şirk koşmazlar يُشْرِكْنَ شرك
11 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
12 şey'en bir şeyi شَيْئًا شيا
13 ve la ve وَلَا -
14 yesrikne çalmazlar يَسْرِقْنَ سرق
15 ve la ve وَلَا -
16 yeznine zina etmezler يَزْنِينَ زني
17 ve la ve وَلَا -
18 yektulne katletmezler يَقْتُلْنَ قتل
19 evladehunne evlatlarını أَوْلَادَهُنَّ ولد
20 ve la ve وَلَا -
21 ye'tine gelmezler يَأْتِينَ اتي
22 bibuhtanin yalan suçlamayla بِبُهْتَانٍ بهت
23 yefterinehu iftira atarak يَفْتَرِينَهُ فري
24 beyne arasında بَيْنَ بين
25 eydihinne elleri أَيْدِيهِنَّ يدي
26 ve erculihinne ve bacakları arasında وَأَرْجُلِهِنَّ رجل
27 ve la ve وَلَا -
28 yea'sineke isyan etmezler يَعْصِينَكَ عصي
29 fi فِي -
30 mea'rufin bir maruftakine مَعْرُوفٍ عرف
31 febayia'hunne öyle ki biat et onlara فَبَايِعْهُنَّ بيع
32 vestegfir ve mağfiret dile وَاسْتَغْفِرْ غفر
33 lehunne onlara لَهُنَّ -
34 llahe Allah’a اللَّهَ -
35 inne şüphesiz إِنَّ -
36 llahe Allah اللَّهَ -
37 gafurun bir Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
38 rahimun bir Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

**Nebi Muhammed.**Kadınlara. Sen de biat et onlara. Bu noktada biat kelimesinin karşılıklı olduğunu net bir şekilde anlarız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

72. Cin Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

5447|72|2|يَهْدِىٓ إِلَى ٱلرُّشْدِ فَـَٔامَنَّا بِهِۦ وَلَن نُّشْرِكَ بِرَبِّنَآ أَحَدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5447|72|2|يهدي الي الرشد فامنا به ولن نشرك بربنا احدا

Latin Literal

2. Yehdî iler ruşdi fe âmennâ bih(bihî), ve len nuşrike bi rabbinâ ehadâ(ehaden).

Türkçe Çeviri

“Kılavuzlar* doğruya; öyle ki iman47 ettik ona**; ve asla ortak koşmayız71 Rabbimize4 birini.”

Ahmed Samira Çevirisi

2 ’It guides to the correct/right guidance, so we believed with it, and we will never/not share/make partners with our Lord anyone.’

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yehdi kılavuzlar (Kur’an) يَهْدِي هدي
2 ila إِلَى -
3 r-ruşdi doğruya الرُّشْدِ رشد
4 fe amenna öyle ki iman ettik فَامَنَّا امن
5 bihi ona (Kur’an’a) بِهِ -
6 velen ve asla وَلَنْ -
7 nuşrike ortak koşmayız نُشْرِكَ شرك
8 birabbina Rabbimize بِرَبِّنَا ربب
9 ehaden birini أَحَدًا احد

Notlar

Not 1

*Kur’ân.**Kur’ân'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

72. Cin Suresi

Ayet 20

Arapça Metin (Harekeli)

5465|72|20|قُلْ إِنَّمَآ أَدْعُوا۟ رَبِّى وَلَآ أُشْرِكُ بِهِۦٓ أَحَدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5465|72|20|قل انما ادعوا ربي ولا اشرك به احدا

Latin Literal

20. Kul innemâ ed’û rabbî ve lâ uşriku bihî ehadâ(ehaden).

Türkçe Çeviri

De ki: “Sadece Rabbimi çağırırım219; ve ortak koşmam71 O'na birini”

Ahmed Samira Çevirisi

20 Say: "Truly I call my Lord, and I do not share/make partners with Him anyone."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 innema sadece إِنَّمَا -
3 ed'u çağırırım أَدْعُو دعو
4 rabbi Rabbimi رَبِّي ربب
5 ve la ve وَلَا -
6 uşriku ortak koşmam أُشْرِكُ شرك
7 bihi O'na بِهِ -
8 ehaden birini أَحَدًا احد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Yüce Allah'ı çağırmak/dua etmek Kavram 219

219 Dua etmek. Dua kelimesi Türkçeye de geçmiş bir kelimedir. Çağrıda bulunmak demektir. Yüce Allah'a her an, her durumda, her yerde çağrıda bulunabiliriz. Rabbimizle iletişime geçebiliriz. O'nu çağırıp isteklerimizi arz ederiz. Dua etmek için özel ritüellere gerek yoktur. Yüce Allah insana şah damarından daha yakındır. Kuluna bir Planck mesafesinden (1.6x10 -35 metre) daha yakındır. Ancak şirk içermeyen dualar/çağrılar Yüce Allah'a yükselir. Sadece Kur'an demeyen, Kur'an'ın astından tamamı zan içeren söylentilere/hadislere tabi olarak şirk günahını işleyenlerin çağrıları Yüce Allah'ın katına ulaşmaz. Ancak tek tanrıcıların çağrıları Yüce Allah'a ulaşır. Sadece Kur'an diyenlerin; Kur'an bize yeter diyenlerin. Beynin secde etmesi sonrası yapılan duanın/çağrının Yüce Allah tarafından kabul buyrulması daha olasıdır. Bu nedenle müminlere vakitli olarak emredilen sabah-akşam salâtları ve toplantı salâtı yani Kur'an dersleri bitiminde yapılan beynin secdesi sonrası (fiziksel secde de beynin secdesine eşlik edebilir veya etmeyebilir) Yüce Allah'a çağrıda bulunmak en güzel dua zamanıdır. Ancak beynin secde ettiği her yer ve zamanda da dua edilmesi, Rabbimize çağrıda bulunulması kulun kendisi için hayırlı olacaktır.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 71: Şirk koşmak/ortak koşmak

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Şirk koşmak/ortak koşmak

Kavram No: 71

Kısa Açıklama: 71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 47

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 151

Türkçe Meal: Atacağız kalplerine kâfirlik 25 etmiş kimselerin terör/korku/panik; şirk 71 koştuklarından (dolayı) Allah'a; kendisine * bir sultân 660 asla indirmediği (-yle); ve sığınakları onların ateştir; ve ne perişandır zalimlerin 257 meskeni.

Arapça: 444|3|151|سنلقي في قلوب الذين كفروا الرعب بما اشركوا بالله ما لم ينزل به سلطنا وماويهم النار وبيس مثوي الظلمين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 186

Türkçe Meal: Mutlak belalandırılırsınız 256 mallarınızda ve nefislerinizde 201 ; mutlak işitirsiniz çokça bir eziyet/inciten kimselerden (ki) verildiler kitap 135 sizlerden önce ve kimselerden (ki) şirk koşarlar 71 ; ve eğer sabrederseniz 51 ; ve takvalı 21 olursanız öyle ki doğrusu işte budur azmi gerektiren emirler/işler.

Arapça: 479|3|186|لتبلون في امولكم وانفسكم ولتسمعن من الذين اوتوا الكتب من قبلكم ومن الذين اشركوا اذي كثيرا وان تصبروا وتتقوا فان ذلك من عزم الامور

Nisâ Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Ve kulluk 46 edin Allah'a; ve şirk koşmayın 71 O'na bir şeyi; ve ana babayadır bir ihsân 250 ve yakınlık sahibine; ve yetimlere 131 ; ve miskinlere 113 ; ve yakınlık sahibi komşuya; ve uzak komşuya; ve (aynı) taraf/yönde yoldaşa; ve yolun oğluna 354 ; ve malik/sahip olduğuna sağ ellerinizin 77 ; doğrusu Allah sevmez kimseyi (ki) oldu (o) bir kurumlanan * ; bir gururlanan.

Arapça: 529|4|36|واعبدوا الله ولا تشركوا به شيا وبالولدين احسنا وبذي القربي واليتمي والمسكين والجار ذي القربي والجار الجنب والصاحب بالجنب وابن السبيل وما ملكت ايمنكم ان الله لا يحب من كان مختالا فخورا

Nisâ Suresi - Ayet 48

Türkçe Meal: Doğrusu Allah mağfiret 319 etmez ki şirk 71 koşulur O’na; ve mağfiret 319 eder bunun astına/aşağısına dilediği kimse için; ve kim şirk 71 koşar Allah'a; öyle ki iftira 883 attı büyük bir günah.

Arapça: 541|4|48|ان الله لا يغفر ان يشرك به ويغفر ما دون ذلك لمن يشا ومن يشرك بالله فقد افتري اثما عظيما

Nisâ Suresi - Ayet 116

Türkçe Meal: Doğrusu Allah mağfiret 319 etmez ki şirk 71 koşulur O’na; ve mağfiret 319 eder bundan astındakine dilediği kimse için; ve kim şirk 71 koşar Allah'a; öyle ki muhakkak dalalette 128 düştü (o); uzak bir dalalete 128 .

Arapça: 609|4|116|ان الله لا يغفر ان يشرك به ويغفر ما دون ذلك لمن يشا ومن يشرك بالله فقد ضل ضللا بعيدا

Mâide Suresi - Ayet 72

Türkçe Meal: Ant olsun (ki) kâfirlik 25 etmiş kimseler dediler: "Doğrusu Allah (ki) O Meryem oğlu Mesih'tir"; ve dedi Mesih: "Ey İsrâîloğulları! 197 Kulluk edin Allah'a; Rabbime 4 ve Rabbinize 4 "; doğrusu O’dur (ki) kim şirk koşar 71 Allah'a; öyle ki muhakkak haram etti Allah ona cenneti; ve sığınağı onun ateştir 834 ; ve yoktur zalimler 257 için hiçbir yardımcı.

Arapça: 741|5|72|لقد كفر الذين قالوا ان الله هو المسيح ابن مريم وقال المسيح يبني اسريل اعبدوا الله ربي وربكم انه من يشرك بالله فقد حرم الله عليه الجنه وماويه النار وما للظلمين من انصار

Mâide Suresi - Ayet 82

Türkçe Meal: Mutlak bulursun Yahudileri 295 ve şirk koşmuş 71 kimseleri iman 47 etmiş kimselere (karşı) düşmanlıkta daha şiddetli insanlar (olarak); ve mutlak bulursun "bizler Nasâralıyız 268 " diyen kimseleri daha yakın onlara; iman etmiş kimselere; sevgice/arkadaşça; işte budur; ki onlardandır keşişler 555 ve ruhbanlar/rahipler 554 ; ve onlar büyüklenmezler.

Arapça: 751|5|82|لتجدن اشد الناس عدوه للذين امنوا اليهود والذين اشركوا ولتجدن اقربهم موده للذين امنوا الذين قالوا انا نصري ذلك بان منهم قسيسين ورهبانا وانهم لا يستكبرون

En'âm Suresi - Ayet 19

Türkçe Meal: De ki: "Hangi şey daha büyüktür bir tanıklık/şahitlik (olarak)?"; de ki: "Allah bir Şehîd’tir 499 benim aramla ve sizlerin arasında; ve vahyolundu 603 bana bu Kur'ân; uyarmam için sizleri onunla * ve kimseyi (ki) ulaştı/vardı 594 o ** ; doğrusu sizler mi mutlak şahitlik/tanıklık edersiniz ki Allah’la birlikte başka ilâhlara 74 ?"; de ki: "Şahitlik etmem/tanıklık etmem"; de ki: "Doğrusu O (Allah) tek bir ilâhtır 74 ; ve doğrusu ben bir beriyim/serbestim/temizim şirk 71 koştuklarınızdan."

Arapça: 808|6|19|قل اي شي اكبر شهده قل الله شهيد بيني وبينكم واوحي الي هذا القران لانذركم به ومن بلغ اينكم لتشهدون ان مع الله الهه اخري قل لا اشهد قل انما هو اله وحد وانني بري مما تشركون

En'âm Suresi - Ayet 22

Türkçe Meal: Ve gündür (ki) haşrederiz 556 onları topluca; sonra deriz şirk 71 koşmuş kimselere: "Nerede şirk 71 koştuklarınız; liderlik iddia eder/ileri sürer * olduğunuz kimseler ** ?"

Arapça: 811|6|22|ويوم نحشرهم جميعا ثم نقول للذين اشركوا اين شركاوكم الذين كنتم تزعمون

En'âm Suresi - Ayet 64

Türkçe Meal: De ki: "Allah kurtarır sizleri ondan; ve her bir endişeden/dertten/kaygıdan; sonra sizler şirk 71 koşarsınız."

Arapça: 853|6|64|قل الله ينجيكم منها ومن كل كرب ثم انتم تشركون

En'âm Suresi - Ayet 78

Türkçe Meal: Öyle ki ne zaman gördü Güneş'i bir görünüp yükselen (olarak) dedi: "Budur Rabbim 4 ! Bu daha büyüktür"; öyle ki ne zaman battı (Güneş) dedi: "Ey kavmim/toplumum! Doğrusu ben uzağım şirk 71 koştuklarınızdan."

Arapça: 867|6|78|فلما را الشمس بازغه قال هذا ربي هذا اكبر فلما افلت قال يقوم اني بري مما تشركون

En'âm Suresi - Ayet 80

Türkçe Meal: Ve hacc 376 etti ona (İbrahim'e) kavmi/toplumu onun (İbrahim'in); dedi (İbrahim): "Hacc 376 mı edersiniz Allah hakkında? Muhakkak doğru yola kılavuzladı (Allah) beni; ve korkmam O'na (Allah'a) şirk 71 koştuğunuzdan; dışındadır * ki diler Rabbim 4 bir şey; kuşatır Rabbim 4 her bir şeyi bir ilim/bilim (-le); öyle ki zikretmez 78 misiniz?"

Arapça: 869|6|80|وحاجه قومه قال اتحجوني في الله وقد هدين ولا اخاف ما تشركون به الا ان يشا ربي شيا وسع ربي كل شي علما افلا تتذكرون

En'âm Suresi - Ayet 81

Türkçe Meal: "Ve nasıl * korkarım şirk 71 koştuğunuzdan; ve korkmazsınız ki sizler şirk 71 koştunuz Allah’a; asla indirmediğine kendisiyle üzerinize bir sultân 660 ; öyle ki hangisi iki fırkadan/gruptan daha haktır/gerçektir emin/güvenli (olmada); eğer olduysanız bilirler."

Arapça: 870|6|81|وكيف اخاف ما اشركتم ولا تخافون انكم اشركتم بالله ما لم ينزل به عليكم سلطنا فاي الفريقين احق بالامن ان كنتم تعلمون

En'âm Suresi - Ayet 88

Türkçe Meal: İşte bu; doğru yola kılavuzudur Allah'ın; doğru yola kılavuzlar onunla kullarından dilediği kimseyi; velev/fakat şirk 71 koşsalardı onlar * ; mutlak boşa çıkardı ** onlardan yapar oldukları.

Arapça: 877|6|88|ذلك هدي الله يهدي به من يشا من عباده ولو اشركوا لحبط عنهم ما كانوا يعملون

En'âm Suresi - Ayet 107

Türkçe Meal: Velev/fakat dileseydi * Allah şirk 71 koşmuş olmazlardı; ve yapmış değiliz seni üzerlerine bir hafız ** ; ve değilsin sen onlara vekil *** .

Arapça: 896|6|107|ولو شا الله ما اشركوا وما جعلنك عليهم حفيظا وما انت عليهم بوكيل

En'âm Suresi - Ayet 148

Türkçe Meal: Diyecekler şirk 71 koşmuş kimseler: "Şayet dileseydi Allah şirk 71 koşmuş olmazdık; ve ne de babalarımız/atalarımız; ve ne de haram kılmazdık hiçbir şeyi"; işte böyledir; yalanladı kimseler onlardan önce; ta ki tattılar yıkımımızı; de ki: "İndinizde/yanınızda (var) mı hiç bir ilim * ; öyle ki çıkarırsınız onu bize; ki tabi olursunuz ancak zanna 314 ; ve ki sizler ancak varsayarsınız **."

Arapça: 937|6|148|سيقول الذين اشركوا لو شا الله ما اشركنا ولا اباونا ولا حرمنا من شي كذلك كذب الذين من قبلهم حتي ذاقوا باسنا قل هل عندكم من علم فتخرجوه لنا ان تتبعون الا الظن وان انتم الا تخرصون

En'âm Suresi - Ayet 151

Türkçe Meal: De ki: "Gelin; okuyayım Rabbinizin 4 haram kıldığını üzerinize; ki şirk 71 koşmayın O’na bir şeyi; ve ana babayadır bir ihsan/güzellik; ve katletmeyin 35 evlatlarınızı yoksulluktan; biz rızıklandırırız onları; onlaradır (o rızık); yaklaşmayın fahişeliklere 490 açılmışa ondan ve gizlenmişe; ve katletmeyin 35 nefsi 201 ki (o) haram ettiğidir 649 Allah'ın hakla * (olması) dışında; işte sizleredir; vasiyet etti (Allah) sizlere bunu; belki sizler akledersiniz.

Arapça: 940|6|151|قل تعالوا اتل ما حرم ربكم عليكم الا تشركوا به شيا وبالولدين احسنا ولا تقتلوا اولدكم من املق نحن نرزقكم واياهم ولا تقربوا الفوحش ما ظهر منها وما بطن ولا تقتلوا النفس التي حرم الله الا بالحق ذلكم وصيكم به لعلكم تعقلون

En'âm Suresi - Ayet 163

Türkçe Meal: Olmaz şirk/ortak 71 O’na (Allah'a); ve işte böyle emredildim; ve ben evveliyim * müslimin 45 .

Arapça: 952|6|163|لا شريك له وبذلك امرت وانا اول المسلمين

A'râf Suresi - Ayet 33

Türkçe Meal: De ki: "Ancak haram etti Rabbim 4 fahşaları 81 ; açığını ondan ve gizlisini; ve günahı; ve bir hak/gerçek olmaksızın taşmayı 552 ; ve ki şirk 71 koşmayı Allah'a kendisiyle bir sultân 660 asla indirmediğini * ; ve ki Allah'a karşı bilmediğinizi söylemenizi 661 ."

Arapça: 987|7|33|قل انما حرم ربي الفوحش ما ظهر منها وما بطن والاثم والبغي بغير الحق وان تشركوا بالله ما لم ينزل به سلطنا وان تقولوا علي الله ما لا تعلمون

A'râf Suresi - Ayet 173

Türkçe Meal: Ya da dersiniz (diye): "Doğrusu şirk 71 koştuğudur babalarımız/atalarımızın önceden; ve olduk bir zürriyet 380 onlardan sonra; helak mı edersin bizleri faaliyet ettiğiyle batıllaştıranların/iptal edenlerin 682 ."

Arapça: 1127|7|173|او تقولوا انما اشرك اباونا من قبل وكنا ذريه من بعدهم افتهلكنا بما فعل المبطلون

A'râf Suresi - Ayet 190

Türkçe Meal: Öyle ki ne zaman verdi ikisine (Allah) bir sâlih 777 ; yaptı * (erkek) O'na (Allah'a) ortaklar ikisine verdiğinde ** ; öyle ki yücelmiştir Allah şirk 71 koştuklarından.

Arapça: 1144|7|190|فلما اتيهما صلحا جعلا له شركا فيما اتيهما فتعلي الله عما يشركون

A'râf Suresi - Ayet 191

Türkçe Meal: Şirk 71 mi koşarlar bir şey yaratamayanı? Ve (oysa) onlar yaratılırlar.

Arapça: 1145|7|191|ايشركون ما لا يخلق شيا وهم يخلقون

A'râf Suresi - Ayet 195

Türkçe Meal: Onlara mıdır ayaklar * yürürler onunla; ya da onlaradır eller * saldırıp vururlar onunla; ya da onlaradır gözler * bakarlar onunla; ya da onlaradır kulaklar * işitirler onunla?; de ki: "Çağırın şirk 71 koştuklarınızı; sonra plan ** yapın bana (karşı); öyle ki göz açtırmayın bana."

Arapça: 1149|7|195|الهم ارجل يمشون بها ام لهم ايد يبطشون بها ام لهم اعين يبصرون بها ام لهم اذان يسمعون بها قل ادعوا شركاكم ثم كيدون فلا تنظرون

Yunus Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Ve kulluk 46 ederler Allah'ı astından zarar veremeyene onlara ve de menfaat sağlayamayana onlara; ve derler: "Bunlar şefâatçilerimizdir 114 Allah'ın indinde/katında"; de ki: "Haber mi verirsiniz Allah'a bilmediğini göklerde 162 ve ne de yerde? Subhân’dır 7 O; ve yücelmiştir şirk 71 koştuklarından."

Arapça: 1380|10|18|ويعبدون من دون الله ما لا يضرهم ولا ينفعهم ويقولون هولا شفعونا عند الله قل اتنبون الله بما لا يعلم في السموت ولا في الارض سبحنه وتعلي عما يشركون

Yunus Suresi - Ayet 28

Türkçe Meal: Ve gündür (ki) haşrederiz 556 onları topluca; sonra deriz şirk 71 koşmuş kimselere: "Mekanlarınıza * sizler ve şirk 71 koştuklarınız"; öyle ki ayırdık aralarını; ve dediler şirk 71 koştukları: "Olmuş değildiniz bizlere kulluk 46 ediyor."

Arapça: 1390|10|28|ويوم نحشرهم جميعا ثم نقول للذين اشركوا مكانكم انتم وشركاوكم فزيلنا بينهم وقال شركاوهم ما كنتم ايانا تعبدون

Yunus Suresi - Ayet 34

Türkçe Meal: De ki: "Şirk 71 koştuklarınızdan kimse mi başlatır * yaratmayı; sonra geri döndürür ** onu ** ?"; de ki: "Allah başlatır * yaratmayı; sonra geri döndürür ** onu *** "; öyleyse nasıl ayartılırsınız **** ?

Arapça: 1396|10|34|قل هل من شركايكم من يبدوا الخلق ثم يعيده قل الله يبدوا الخلق ثم يعيده فاني توفكون

Yunus Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: De ki: "Şirk 71 koştuklarınızdan kimse mi kılavuzlar hakka/gerçeğe doğru?"; de ki: "Allah kılavuzlar hakka/gerçeğe; öyle ki kimse mi (ki) kılavuzlar hakka/gerçeğe doğru daha haktır/layıktır ki tabi olunur; ya da kimse mi (ki) kılavuzlayamaz dışında ki (kendisi) kılavuzlanır; öyle ki nedir sizlere (olan ki) nasıl hükmedersiniz?

Arapça: 1397|10|35|قل هل من شركايكم من يهدي الي الحق قل الله يهدي للحق افمن يهدي الي الحق احق ان يتبع امن لا يهدي الا ان يهدي فما لكم كيف تحكمون

Yunus Suresi - Ayet 66

Türkçe Meal: Değil mi (ki) doğrusu Allah’adır kimse 436 göklerde 162 ve kimse 436 yerde * ; ve tabi olur değillerdir kimseler (ki) çağırırlar Allah’ın astından şirk 71 koştuklarını; ki tabi olurlar ancak zanna 314 ; ve ki onlar ancak yalan uydururlar.

Arapça: 1428|10|66|الا ان لله من في السموت ومن في الارض وما يتبع الذين يدعون من دون الله شركا ان يتبعون الا الظن وان هم الا يخرصون

Yusuf Suresi - Ayet 38

Türkçe Meal: "Ve tabi oldum * babalarım/atalarım ** İbrahim'in ve İshâk'ın ve Yakûb'un milletine 301 ; olmuş değildir bizlere ki şirk 71 koşarız Allah'a hiçbir şeyi; işte bu; bir fazlındandır 202 Allah'ın üzerimize ve insanların üzerine; velakin/fakat insanların ekserisi/çoğu şükretmezler 43 ."

Arapça: 1632|12|38|واتبعت مله اباي ابرهيم واسحق ويعقوب ما كان لنا ان نشرك بالله من شي ذلك من فضل الله علينا وعلي الناس ولكن اكثر الناس لا يشكرون

Ra'd Suresi - Ayet 33

Türkçe Meal: Öyle ki kimse midir o * (ki) bir kıyamdadır 143 ** her bir nefis 201 üzerine kazandığıyla? Ve yaptılar Allah'a ortaklar 71 ; de ki: "İsimlendirin *** onları **** ; ya da haber (mi) verirsiniz O'na ***** bilmediğini yerde; ya da söylemden ortaya çıkanladır ****** ; evet! Ziynetlendirildi 856 kâfirlik 25 etmiş kimselere tuzakları; ve sapıp uzaklaştırıldılar yoldan ******* ; ve kimi dalalette 128 bırakır Allah; öyle ki yoktur ona hiç bir doğru yola kılavuz.

Arapça: 1738|13|33|افمن هو قايم علي كل نفس بما كسبت وجعلوا لله شركا قل سموهم ام تنبونه بما لا يعلم في الارض ام بظهر من القول بل زين للذين كفروا مكرهم وصدوا عن السبيل ومن يضلل الله فما له من هاد

Ra'd Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) verdik onlara kitap * ; ferahlarlar (senin) üzerine indirilenle ** ; ve hiziplerden *** kimi inkar eder bir kısmını onun **** ; de ki: "Ancak ki emredildi bana ki kulluk ederim Allah'a; ve şirk 71 koşmam O'na ***** ; O’nadır ****** (ki) çağırırım/davet ederim; ve O'nadır ****** dönüşüm.

Arapça: 1741|13|36|والذين اتينهم الكتب يفرحون بما انزل اليك ومن الاحزاب من ينكر بعضه قل انما امرت ان اعبد الله ولا اشرك به اليه ادعوا واليه ماب

İbrahim Suresi - Ayet 22

Türkçe Meal: Ve dedi şeytân 29 ne zaman ki bitirildi/tamamlandı emir: "Doğrusu Allah vaat etti sizlere hak/gerçek vaadi; ve (ben de) vaat ettim sizlere; öyle ki ihtilafa düştüm * sizlere; ve olmuş değildir bana üzerinize hiç bir sultân 660 ; dışındadır ki davet ederim sizleri; öyle ki cevap verirsiniz bana; öyle ki beni kınamayın/paylamayın; ve kınayın/paylayın kendi nefislerinizi 201 ; değilim ben yardım çağıran sizlere; ve değilsiniz sizler yardım çağıranlar bana; doğrusu ben kâfirlik 25 etmiştim şirk 71 koşmanıza beni ** önceden; doğrusu zalimler 257 (ki) onlaradır bir elim *** azap.

Arapça: 1770|14|22|وقال الشيطن لما قضي الامر ان الله وعدكم وعد الحق ووعدتكم فاخلفتكم وما كان لي عليكم من سلطن الا ان دعوتكم فاستجبتم لي فلا تلوموني ولوموا انفسكم ما انا بمصرخكم وما انتم بمصرخي اني كفرت بما اشركتمون من قبل ان الظلمين لهم عذاب اليم

Nahl Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Geldi Allah'ın emri; öyle ki acele etmeyin ona * ; Subhândır 7 ** O *** ; ve yücelmiştir şirk 71 koştuklarından.

Arapça: 1900|16|1|اتي امر الله فلا تستعجلوه سبحنه وتعلي عما يشركون

Nahl Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: Yarattı * gökleri 162 ve yeri hakla/gerçekle; yücelmiştir * şirk 71 koştuklarından.

Arapça: 1902|16|3|خلق السموت والارض بالحق تعلي عما يشركون

Nahl Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Ve dedi şirk 71 koşmuş kimseler: "Şayet dileseydi Allah kulluk 46 etmiş değildik O'ndan * başka hiçbir şeye; bizler ve ne de babalarımız/atalarımız; ve haram etmezdik O’nun ** astından hiçbir şeyi"; işte böyledir; faaliyet etti onlardan önceki kimseler (de); öyle ki değil mi ki resûllere 418 karşıdır ancak apaçık belagat 515 ?

Arapça: 1934|16|35|وقال الذين اشركوا لو شا الله ما عبدنا من دونه من شي نحن ولا اباونا ولا حرمنا من دونه من شي كذلك فعل الذين من قبلهم فهل علي الرسل الا البلغ المبين

Nahl Suresi - Ayet 54

Türkçe Meal: Sonra keşfettiği * zaman darlığı sizden; (o) zaman bir fırka ** sizlerden Rablerine 4 şirk 71 koşarlar.

Arapça: 1953|16|54|ثم اذا كشف الضر عنكم اذا فريق منكم بربهم يشركون

Nahl Suresi - Ayet 86

Türkçe Meal: Ve gördükleri zaman şirk koşmuş 71 kimseler şirk koştuklarını 71 dediler: "Rabbimiz! İşte bunlar şirk koştuklarımızdır; kimselerdir (ki) olduk çağırırlar senin astından"; öyle ki attılar * onlara ** kavil/söz; "doğrusu sizler mutlak yalancılarsınız 195 ***."

Arapça: 1985|16|86|واذا را الذين اشركوا شركاهم قالوا ربنا هولا شركاونا الذين كنا ندعوا من دونك فالقوا اليهم القول انكم لكذبون

Hac Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Doğrusu iman 47 etmiş kimseler; ve yahudileşmiş 267 kimseler; ve Sâbiîler 266 ; ve Nasârâlılar 268 ; ve Mecûsiler 270 ; ve kimseler (ki) ortak koştular/şirke girdiler 71 ; doğrusu Allah ayırır * arasını onların kıyamet günü 148 ; doğrusu Allah her bir şey üzerine şahittir/tanıktır.

Arapça: 2610|22|17|ان الذين امنوا والذين هادوا والصبين والنصري والمجوس والذين اشركوا ان الله يفصل بينهم يوم القيمه ان الله علي كل شي شهيد

Hac Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: Ve saptadığımız/tespit ettiğimiz zaman İbrahim'e beytin 32 mekanını/yerini; ki şirk koşma 71 benimle bir şey; ve temizle beytimi 32 *; etrafta dolaşanlar için; ve dikelmişler/ayağa kalkmışlar/doğrulmuşlar (için); ve rükû 11 edenler (için); secde 12 edenler (için).

Arapça: 2619|22|26|واذ بوانا لابرهيم مكان البيت ان لا تشرك بي شيا وطهر بيتي للطايفين والقايمين والركع السجود

Rûm Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: Allah ki yarattı sizleri; sonra rızıklandırdı sizleri; sonra öldürür * sizleri; sonra diriltir sizleri; var mı şirk koştuklarınızdan 71 kimse; yapar bunlardan bir şeyden? Subhân'dır 7 O; ve yüceldi/üstün oldu (Allah) şirk koştuklarından 71 .

Arapça: 3447|30|40|الله الذي خلقكم ثم رزقكم ثم يميتكم ثم يحييكم هل من شركايكم من يفعل من ذلكم من شي سبحنه وتعلي عما يشركون

Lokman Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Ve dediği zaman Lokmân oğluna; ve o vaaz 653 ediyordu ona; "Ey oğlum! Asla şirk 71 koşma Allah'a; doğrusu şirk 71 mutlak büyük bir zulümdür 257 .

Arapça: 3480|31|13|واذ قال لقمن لابنه وهو يعظه يبني لا تشرك بالله ان الشرك لظلم عظيم

Zümer Suresi - Ayet 67

Türkçe Meal: Ve takdir etmiş değildiler Allah'ı; hak/gerçek kadrini/değerini O’nun; ve yer; topluca avucundadır O’nun; kıyam günü 144 ; ve gökler; dürülenlerdir sağ elinde O’nun; Subhân'dır 7 O; ve yüceldi/üstün oldu (Allah) şirk koştuklarından 71 .

Arapça: 4123|39|67|وما قدروا الله حق قدره والارض جميعا قبضته يوم القيمه والسموت مطويت بيمينه سبحنه وتعلي عما يشركون

Tûr Suresi - Ayet 43

Türkçe Meal: Onlara mı bir ilâh 74 ? Allah'tan gayri/başka; Subhân'dır 7 Allah; şirk koştuklarından 71 (ayrıdır).

Arapça: 4776|52|43|ام لهم اله غير الله سبحن الله عما يشركون

Haşr Suresi - Ayet 23

Türkçe Meal: O; Allah'tır; ki yoktur ilâh 74 O'nun dışında; Melik'tir 96 ; Kuddûs'tür 97 ; Selâm'dır 98 ; Mûmin’dir 99 ; Muheymin'dir 100 ; Azîz'dir 37 ; Cebbâr'dır 101 ; Mutekebbir'dir 102 ; Subhân'dır 7 Allah; şirk koştuklarından 71 (ayrıdır).

Arapça: 5147|59|23|هو الله الذي لا اله الا هو الملك القدوس السلم المومن المهيمن العزيز الجبار المتكبر سبحن الله عما يشركون

Mümtehine Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Ey nebi 132 *! Geldiği zaman sana mümin 27 kadınlar biat 745 etsinler sana karşı ki şirk 71 koşmazlar Allah'a bir şeyi; ve çalmazlar; ve zina etmezler; ve katletmezler 35 evlatlarını; ve gelmezler yalan suçlamayla (ki) iftira 883 atarak elleri arasında ve bacakları arasında; ve isyan etmezler sana bir maruftakine 291 ; öyle ki biat 745 et onlara ** ; ve mağfiret 319 sun onlar ** için Allah’a; doğrusu Allah bir Gafûr’dur 20 ; bir Rahîm’dir 2 .

Arapça: 5160|60|12|يايها النبي اذا جاك المومنت يبايعنك علي ان لا يشركن بالله شيا ولا يسرقن ولا يزنين ولا يقتلن اولدهن ولا ياتين ببهتن يفترينه بين ايديهن وارجلهن ولا يعصينك في معروف فبايعهن واستغفر لهن الله ان الله غفور رحيم

Cin Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: “Kılavuzlar * doğruya; öyle ki iman 47 ettik ona ** ; ve asla ortak koşmayız 71 Rabbimize 4 birini.”

Arapça: 5447|72|2|يهدي الي الرشد فامنا به ولن نشرك بربنا احدا

Cin Suresi - Ayet 20

Türkçe Meal: De ki: “Sadece Rabbimi çağırırım 219 ; ve ortak koşmam 71 O'na birini”

Arapça: 5465|72|20|قل انما ادعوا ربي ولا اشرك به احدا