Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 553: Dümdüz yol.

Bu kavram 4 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

553Yüce Allah'ın biricik yolu. Tek tanrıcıların yolu. İslam yolu. Sadece Kur'an. Sadece kutsal kitaplar.

2. Bakara Suresi

Ayet 108

Arapça Metin (Harekeli)

115|2|108|أَمْ تُرِيدُونَ أَن تَسْـَٔلُوا۟ رَسُولَكُمْ كَمَا سُئِلَ مُوسَىٰ مِن قَبْلُ وَمَن يَتَبَدَّلِ ٱلْكُفْرَ بِٱلْإِيمَٰنِ فَقَدْ ضَلَّ سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ

Arapça Metin (Harekesiz)

115|2|108|ام تريدون ان تسلوا رسولكم كما سيل موسي من قبل ومن يتبدل الكفر بالايمن فقد ضل سوا السبيل

Latin Literal

108. Em turîdûne en tes’elû resûlekum kemâ suile mûsâ min kabl(kablu), ve men yetebeddelil kufra bil îmâni fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

Ya da arzularsınız/istersiniz ki sual edersiniz/sorarsınız resûlünüze418*; Musa’nın sual edildiği/sorulduğu gibi önceden; ve kim değiştirir kâfirliği25 imanla47; öyle ki mutlak saptırdı (o) dümdüz yolu553.

Ahmed Samira Çevirisi

108 Or do you want that you question/ask your messenger, as Moses was questioned/asked from before, and who exchanges/replaces/substitutes the disbelief with the belief, so he had misguided the way’s/road’s straightness/equality .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 em ya da أَمْ -
2 turidune arzularsınız تُرِيدُونَ رود
3 en ki أَنْ -
4 teselu sual edersiniz/sorarsınız تَسْأَلُوا سال
5 rasulekum resulünüze رَسُولَكُمْ رسل
6 kema gibi كَمَا -
7 suile sual edildiği/sorulduğu سُئِلَ سال
8 musa Musa'nın مُوسَىٰ -
9 min مِنْ -
10 kablu önceden قَبْلُ قبل
11 ve men ve kim وَمَنْ -
12 yetebeddeli değiştirir يَتَبَدَّلِ بدل
13 l-kufra kâfirliği الْكُفْرَ كفر
14 bil-imani imanla بِالْإِيمَانِ امن
15 fekad öyle ki mutlak فَقَدْ -
16 delle saptırdı (o) ضَلَّ ضلل
17 seva'e düz سَوَاءَ سوي
18 s-sebili yolu السَّبِيلِ سبل

Notlar

Not 1

*Resul Muhammed.

5. Mâide Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

681|5|12|وَلَقَدْ أَخَذَ ٱللَّهُ مِيثَٰقَ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ وَبَعَثْنَا مِنْهُمُ ٱثْنَىْ عَشَرَ نَقِيبًا وَقَالَ ٱللَّهُ إِنِّى مَعَكُمْ لَئِنْ أَقَمْتُمُ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَيْتُمُ ٱلزَّكَوٰةَ وَءَامَنتُم بِرُسُلِى وَعَزَّرْتُمُوهُمْ وَأَقْرَضْتُمُ ٱللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا لَّأُكَفِّرَنَّ عَنكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَلَأُدْخِلَنَّكُمْ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ فَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَٰلِكَ مِنكُمْ فَقَدْ ضَلَّ سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ

Arapça Metin (Harekesiz)

681|5|12|ولقد اخذ الله ميثق بني اسريل وبعثنا منهم اثني عشر نقيبا وقال الله اني معكم لين اقمتم الصلوه واتيتم الزكوه وامنتم برسلي وعزرتموهم واقرضتم الله قرضا حسنا لاكفرن عنكم سياتكم ولادخلنكم جنت تجري من تحتها الانهر فمن كفر بعد ذلك منكم فقد ضل سوا السبيل

Latin Literal

12. Ve lekad ehazallâhu mîsâka benî isrâîl(isrâîle), ve beasnâ minhumusney aşera nakîbâ(nakîben) ve kâlellâhu innî meakum lein ekamtumus salâte ve âteytumuz zekâte ve âmentum bi rusulî ve azzertumûhum ve akradtumullâhe kardan hasenen le ukeffirenne ankum seyyiâtikum ve le udhılennekum cennâtin tecrî min tahtıhel enhâr(enhâru), fe men kefere ba’de zâlike minkum fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun aldı Allah bir mîsâk281 İsrailoğullarından; ve gönderdik onlardan on iki lider; ve dedi Allah; doğrusu ben sizinle birlikteyim; eğer ikame ettiniz salâtı5; ve verdiniz zekâtı10; ve iman47 ettiniz resûllerime418; ve desteklediniz onları; ve borç123 verdiniz Allah'a güzel bir borç123; mutlak kâfirlik25 ederim*; ve mutlak sokarım sizleri cennetlere; akar altından onun nehirler; öyle ki kim kâfirlik25 etti bundan sonra sizlerden; öyle ki muhakkak dalalet128 içinde oldu/saptı dümdüz yoldan553.

Ahmed Samira Çevirisi

12 And God had taken Israel’s sons’ and daughters’ promise/covenant, and We sent from them twelve heads/chiefs/representatives, and God said: "I am with you, if (E) you kept up the prayers, and you gave the charity/purification, and you believed with My messengers and you supported/aided them, and you lent/advanced God a good loan/advance, I will substitute (E) from you your sins/crimes and I will enter you (E) treed gardens the rivers flow from beneath it, so who disbelieved after that, from you, so (he) had misguided the way’s/path’s straightness."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 ehaze aldı أَخَذَ اخذ
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 misaka bir misak/sözleşme مِيثَاقَ وثق
5 beni oğullarından بَنِي بني
6 israile İsrail إِسْرَائِيلَ -
7 ve beasna ve gönderdik وَبَعَثْنَا بعث
8 minhumu onlardan مِنْهُمُ -
9 sney iki (on iki) اثْنَيْ ثني
10 aşera on (on iki) عَشَرَ عشر
11 nekiben lider نَقِيبًا نقب
12 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
13 llahu Allah اللَّهُ -
14 inni doğrusu ben إِنِّي -
15 meakum sizinle birlikteyim مَعَكُمْ -
16 lein eğer لَئِنْ -
17 ekamtumu diktiniz/ayağa kaldırdınız أَقَمْتُمُ قوم
18 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
19 ve ateytumu ve verdiniz وَاتَيْتُمُ اتي
20 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
21 ve amentum ve iman ettiniz وَامَنْتُمْ امن
22 birusuli resullerime/elçilerime بِرُسُلِي رسل
23 ve azzertumuhum ve desteklediniz onları وَعَزَّرْتُمُوهُمْ عزر
24 ve ekradtumu ve borç verdiniz وَأَقْرَضْتُمُ قرض
25 llahe Allah'a اللَّهَ -
26 kardan bir borç قَرْضًا قرض
27 hasenen güzel حَسَنًا حسن
28 leukeffiranne mutlak kâfirlik ederim لَأُكَفِّرَنَّ كفر
29 ankum sizlerden عَنْكُمْ -
30 seyyiatikum günahlarınızı سَيِّئَاتِكُمْ سوا
31 veleudhilennekum ve mutlak sokarım sizleri وَلَأُدْخِلَنَّكُمْ دخل
32 cennatin cennetlere جَنَّاتٍ جنن
33 tecri akar تَجْرِي جري
34 min مِنْ -
35 tehtiha altından onun تَحْتِهَا تحت
36 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
37 femen öyle ki kim فَمَنْ -
38 kefera kâfirlik etti/gerçeği örttü كَفَرَ كفر
39 bea'de sonra بَعْدَ بعد
40 zalike bundan ذَٰلِكَ -
41 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
42 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
43 delle dalalet içinde oldu/saptı ضَلَّ ضلل
44 seva'e düz سَوَاءَ سوي
45 s-sebili yoldan السَّبِيلِ سبل

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın mümin kimselerin bazı günahlarına kâfirlik edeceği yani örtüp gizleyeceği bu ayette bildirilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

5. Mâide Suresi

Ayet 60

Arapça Metin (Harekeli)

729|5|60|قُلْ هَلْ أُنَبِّئُكُم بِشَرٍّ مِّن ذَٰلِكَ مَثُوبَةً عِندَ ٱللَّهِ مَن لَّعَنَهُ ٱللَّهُ وَغَضِبَ عَلَيْهِ وَجَعَلَ مِنْهُمُ ٱلْقِرَدَةَ وَٱلْخَنَازِيرَ وَعَبَدَ ٱلطَّٰغُوتَ أُو۟لَٰٓئِكَ شَرٌّ مَّكَانًا وَأَضَلُّ عَن سَوَآءِ ٱلسَّبِيلِ

Arapça Metin (Harekesiz)

729|5|60|قل هل انبيكم بشر من ذلك مثوبه عند الله من لعنه الله وغضب عليه وجعل منهم القرده والخنازير وعبد الطغوت اوليك شر مكانا واضل عن سوا السبيل

Latin Literal

60. Kul hel unebbiukum bi şerrin min zâlike mesûbeten ındallâh(ındallâhi) men leanehullâhu ve gadıbe aleyhi ve ceale min humul kıredete vel hanâzîre ve abedet tâgût(tâgûte) ulâike şerrun mekânen ve edallu an sevâis sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

De ki: "Haber vereyim mi sizlere bundan şerrini/kötüsünü bir karşılık (olarak) Allah'ın indinde/katında; kime lanet280 etti Allah ve gazap127 etti onun üzerine; ve yaptı onlardan maymunlar273 ve domuzlar549; ve kul oldu (o kimse) tâğûta442; işte bunlar; bir şerdir/kötüdür bir mekan/yer (olarak) ve daha dalalettedir128 dümdüz yoldan553.

Ahmed Samira Çevirisi

60 Say: "Do I inform you with worse/more hateful than that? Replacement/compensation (from) at God, whom God cursed/humiliated , and He became angry/angered (at) on him, and He made/created from them the apes/monkeys and the pigs/swine , and the everything worshipped other than God’s/devil’s worshippers, those (are at) a worse place/position and more misguided, from the way’s/road’s middle/straightness."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 hel هَلْ -
3 unebbiukum haber vereyim mi sizlere أُنَبِّئُكُمْ نبا
4 bişerrin şerrini/kötüsünü بِشَرٍّ شرر
5 min مِنْ -
6 zalike bundan ذَٰلِكَ -
7 mesubeten bir karşılık مَثُوبَةً ثوب
8 inde indinde/katında عِنْدَ عند
9 llahi Allah اللَّهِ -
10 men kime مَنْ -
11 leanehu lanet etti لَعَنَهُ لعن
12 llahu Allah اللَّهُ -
13 ve gadibe ve gazab etti وَغَضِبَ غضب
14 aleyhi üzerine onun عَلَيْهِ -
15 ve ceale ve yaptı وَجَعَلَ جعل
16 minhumu onlardan مِنْهُمُ -
17 l-kiradete maymunlar الْقِرَدَةَ قرد
18 velhanazira ve domuzlar وَالْخَنَازِيرَ خنزر
19 ve abede ve kul oldu (o kimse) وَعَبَدَ عبد
20 t-tagute Tâğût'a الطَّاغُوتَ طغي
21 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
22 şerrun bir şerdir/kötüdür شَرٌّ شرر
23 mekanen bir mekan (olarak) مَكَانًا كون
24 ve edellu ve daha dalalettedir وَأَضَلُّ ضلل
25 an عَنْ -
26 seva'i düz سَوَاءِ سوي
27 s-sebili yoldan السَّبِيلِ سبل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Üzerlerine gazap edilen kimseler Kavram 127

127 Yüce Allah'ın öfkesinin üzerlerine hak olduğu kimseler.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Maymunlaşma Kavram 273

273 Maymunların karakterlerine benzeme. Bilgelikten yoksun davranmak. Akılsızca taklit etmek.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Tûğyân, tâğût Kavram 442

442 Azgınlık, sınırı aşma, sınırı çiğneme, taşkınlık, tiranlık, despotluk. Din konusunda ise kutsal kitapların hükümlerinin dışına çıkma, kutsal kitaplardan taşma, kutsal kitapların çizdiği hükümleri çiğnemedir. Tevrat'ın tâğûtu Talmud'tur. Kur'an'ın tâğûtu ise hadis kitaplarıdır.

Domuzlaşma. Kavram 549

549 Savajizim ‘savaging’ (Barbarlık, Vahşilik) annenin yavrularına karşı sergilediği saldırgan davranışları ifade eden bir terimdir. Saldırgan davranışlar arasında kendi yavrusuna kaba davranma, yaralama, ısırma, saldırma, ezme ve öldürme (annenin bebek öldürmesi) yer alır. Savajizim birçok türde görülmekle birlikte, açık ara ağırlıklı olarak evcil domuzlarda (Sus scrofa domesticus) sergilenmektedir.Görüldüğü üzere Yüce Allah bir örnek veriyorsa akıl sahipleri olan bilim insanları bunu detaylı olarak incelemelidir. Domuz örnek verildiğine göre domuzu diğer hayvanlardan ayıran özel bir özelliğinin işaret edildiğini anlarız. Bu da mutlak ki evcil domuzlarda görülen savajizimdir. Müşrik insanların bir özeliği de domuzlaşmalarıdır. Yani domuzlardaki savajizim özelliğini göstermeleridir. Nerede bir savajizim varsa, barbarlık varsa, vahşilik varsa bilin ki orada müşrik bir din inancı hakimdir. Tek tanrıcılarda ise savajizim asla görülmez.

Dümdüz yol. Kavram 553

553 Yüce Allah'ın biricik yolu. Tek tanrıcıların yolu. İslam yolu. Sadece Kur'an. Sadece kutsal kitaplar.

5. Mâide Suresi

Ayet 77

Arapça Metin (Harekeli)

746|5|77|قُلْ يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لَا تَغْلُوا۟ فِى دِينِكُمْ غَيْرَ ٱلْحَقِّ وَلَا تَتَّبِعُوٓا۟ أَهْوَآءَ قَوْمٍ قَدْ ضَلُّوا۟ مِن قَبْلُ وَأَضَلُّوا۟ كَثِيرًا وَضَلُّوا۟ عَن سَوَآءِ ٱلسَّبِيلِ

Arapça Metin (Harekesiz)

746|5|77|قل ياهل الكتب لا تغلوا في دينكم غير الحق ولا تتبعوا اهوا قوم قد ضلوا من قبل واضلوا كثيرا وضلوا عن سوا السبيل

Latin Literal

77. Kul yâ ehlel kitâbi, lâ taglû fî dînikum gayral hakkı ve lâ tettebi’û ehvâe kavmin kad dallû min kablu ve edallû kesîran ve dallû an sevâis sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kitap ehli!135 Aşmayın/taşmayın552 siz ikiniz* dininizde; olmaksızın hak/gerçek"; ve tabi olmayın hevâlarına278 bir kavmin/toplumun (ki) muhakkak dalalete128 düştüler önceden; ve dalalete128 düştüler bir çoğu; ve dalalete128 düştüler dümdüz yoldan553.

Ahmed Samira Çevirisi

77 Say: "You The Book’s people, do not exaggerate/exceed the limit in your religion, other than the truth , and do not follow a nation’s self attractions for desires , they had misguided from before and they misguided many, and they misguided from the way’s/path’s middle/straightness."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 ya ehle ey ehli يَا أَهْلَ اهل
3 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
4 la لَا -
5 teglu aşmayın/taşmayın ikiniz تَغْلُوا غلو
6 fi فِي -
7 dinikum dininizde دِينِكُمْ دين
8 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
9 l-hakki hak/gerçek الْحَقِّ حقق
10 ve la وَلَا -
11 tettebiu ve tabi olmayın تَتَّبِعُوا تبع
12 ehva'e hevalarına أَهْوَاءَ هوي
13 kavmin bir kavmin قَوْمٍ قوم
14 kad muhakkak قَدْ -
15 dellu dalalete düştüler ضَلُّوا ضلل
16 min مِنْ -
17 kablu önceden قَبْلُ قبل
18 ve edellu ve dalalete düştüler وَأَضَلُّوا ضلل
19 kesiran bir çoğu كَثِيرًا كثر
20 ve dellu ve dalalete düştüler وَضَلُّوا ضلل
21 an -ndan عَنْ -
22 seva'i düz سَوَاءِ سوي
23 s-sebili yoldan السَّبِيلِ سبل

Notlar

Not 1

*Fiilin 2. şahıs tesniye ile gelmesi iki grubu işaret eder. Yahudiler ve Hristiyanlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Hevâ Kavram 278

278 İstek, heves, meyil, sevme, düşme, ihtiras, rağbet.

Din konusunda sınırı aşmak, taşmak. Kavram 552

552 Hakka yani gerçeğe dayanmadan dinde yapılan tüm eylemler sınırı aşmadır, taşmadır. Kendilerine yetki verilmiş kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan kitaplara tabi olmak kesinlikle haktan bir şey getirmez. Resûl buyurdu ki şeklinde başlayan şeytan öğretilerinin tamamı zandır. Din konusunda sınırı aşmamak sadece kutsal kitaplar demekle olur. Sadece Kur'an demekle olur.

Dümdüz yol. Kavram 553

553 Yüce Allah'ın biricik yolu. Tek tanrıcıların yolu. İslam yolu. Sadece Kur'an. Sadece kutsal kitaplar.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 553: Dümdüz yol.

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Dümdüz yol.

Kavram No: 553

Kısa Açıklama: 553 Yüce Allah'ın biricik yolu. Tek tanrıcıların yolu. İslam yolu. Sadece Kur'an. Sadece kutsal kitaplar.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 4

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 108

Türkçe Meal: Ya da arzularsınız/istersiniz ki sual edersiniz/sorarsınız resûlünüze 418 *; Musa’nın sual edildiği/sorulduğu gibi önceden; ve kim değiştirir kâfirliği 25 imanla 47 ; öyle ki mutlak saptırdı (o) dümdüz yolu 553 .

Arapça: 115|2|108|ام تريدون ان تسلوا رسولكم كما سيل موسي من قبل ومن يتبدل الكفر بالايمن فقد ضل سوا السبيل

Mâide Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Ve ant olsun aldı Allah bir mîsâk 281 İsrailoğullarından; ve gönderdik onlardan on iki lider; ve dedi Allah; doğrusu ben sizinle birlikteyim; eğer ikame ettiniz salâtı 5 ; ve verdiniz zekâtı 10 ; ve iman 47 ettiniz resûllerime 418 ; ve desteklediniz onları; ve borç 123 verdiniz Allah'a güzel bir borç 123 ; mutlak kâfirlik 25 ederim * ; ve mutlak sokarım sizleri cennetlere; akar altından onun nehirler; öyle ki kim kâfirlik 25 etti bundan sonra sizlerden; öyle ki muhakkak dalalet 128 içinde oldu/saptı dümdüz yoldan 553 .

Arapça: 681|5|12|ولقد اخذ الله ميثق بني اسريل وبعثنا منهم اثني عشر نقيبا وقال الله اني معكم لين اقمتم الصلوه واتيتم الزكوه وامنتم برسلي وعزرتموهم واقرضتم الله قرضا حسنا لاكفرن عنكم سياتكم ولادخلنكم جنت تجري من تحتها الانهر فمن كفر بعد ذلك منكم فقد ضل سوا السبيل

Mâide Suresi - Ayet 60

Türkçe Meal: De ki: "Haber vereyim mi sizlere bundan şerrini/kötüsünü bir karşılık (olarak) Allah'ın indinde/katında; kime lanet 280 etti Allah ve gazap 127 etti onun üzerine; ve yaptı onlardan maymunlar 273 ve domuzlar 549 ; ve kul oldu (o kimse) tâğûta 442 ; işte bunlar; bir şerdir/kötüdür bir mekan/yer (olarak) ve daha dalalettedir 128 dümdüz yoldan 553 .

Arapça: 729|5|60|قل هل انبيكم بشر من ذلك مثوبه عند الله من لعنه الله وغضب عليه وجعل منهم القرده والخنازير وعبد الطغوت اوليك شر مكانا واضل عن سوا السبيل

Mâide Suresi - Ayet 77

Türkçe Meal: De ki: "Ey kitap ehli! 135 Aşmayın/taşmayın 552 siz ikiniz * dininizde; olmaksızın hak/gerçek"; ve tabi olmayın hevâlarına 278 bir kavmin/toplumun (ki) muhakkak dalalete 128 düştüler önceden; ve dalalete 128 düştüler bir çoğu; ve dalalete 128 düştüler dümdüz yoldan 553 .

Arapça: 746|5|77|قل ياهل الكتب لا تغلوا في دينكم غير الحق ولا تتبعوا اهوا قوم قد ضلوا من قبل واضلوا كثيرا وضلوا عن سوا السبيل