Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 280: Lanet etmek.

Bu kavram 25 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

280Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

2. Bakara Suresi

Ayet 88

Arapça Metin (Harekeli)

95|2|88|وَقَالُوا۟ قُلُوبُنَا غُلْفٌۢ بَل لَّعَنَهُمُ ٱللَّهُ بِكُفْرِهِمْ فَقَلِيلًا مَّا يُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

95|2|88|وقالوا قلوبنا غلف بل لعنهم الله بكفرهم فقليلا ما يومنون

Latin Literal

88. Ve kâlû kulûbunâ gulf(gulfun), bel leanehumullâhu bi kufrihim fe kalîlen mâ yu’minun(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: "Kalplerimiz örtülenlerdir/sarılanlardır175" evet! mutlak lanetledi280 onları Allah kâfirlikleriyle25; öyle ki pek azdır* iman47 ettikleri.

Ahmed Samira Çevirisi

88 And they said: "Our hearts/minds (are) covered/uncomprehending ." But God cursed them with their disbelief, so little/few (are) what they believe.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kalu ve dediler وَقَالُوا قول
2 kulubuna kalplerimiz قُلُوبُنَا قلب
3 gulfun örtülenlerdir/sarılanlardır غُلْفٌ غلف
4 bel Evet! بَلْ -
5 leanehumu mutlak lanetledi onları لَعَنَهُمُ لعن
6 llahu Allah اللَّهُ -
7 bikufrihim kâfirlikleriyle onların بِكُفْرِهِمْ كفر
8 fekalilen öyle ki azdır فَقَلِيلًا قلل
9 ma مَا -
10 yu'minune İman ettikleri يُؤْمِنُونَ امن

Notlar

Not 1

*Kutsak kitapların ayetlerinin pek azına gerçekten iman ederler. Çoğuna iman etmezler. Kutsal kitaplar yerine Talmud gibi kitaplara iman ederler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kalpler; mühür, maraz/hastalık/kilitler/perde/paslanma. Kavram 175

175 Gözler nasıl ki beyinle görür, kulaklar nasıl ki beyinle duyar, beyin de kalple akleder. İnsan kalbinde kendi hafızası olan 40-50 bin adet sinir hücresi vardır. Kalp sinirleri beynin karar verme bölgesi olan ön lobuna (perçem bölgesi altına) uyarıda bulunur. Aklı kullanarak karar vermede kalbin rolü vardır. Kâfirlik etmiş kişilerin kalpleri biyolojik olarak paslanır (LDH yağı oksitlenir yani paslanır), kalbin beyni etkilemesi bozulur. Kalp mühürlenir. Kalp kilitlenir. Kalp marazlı/hastalıklı olur. Kalp perdelenir. Kalpler paslanır. İnsan kendi yapıp ettiğiyle buna neden olur. Ancak daha geniş boyutta Yüce Allah’ın buna izin vermesiyle süreç gerçekleşir.Kalplerin paslanması LDH isimli kötü yağın oksitlenmesi yani paslanması sonucu da gerçekleşir. Kavrayan/anlayan/akleden kalpler: Kalp-beyin iletişimi.Kalplerin paslanması.

2. Bakara Suresi

Ayet 89

Arapça Metin (Harekeli)

96|2|89|وَلَمَّا جَآءَهُمْ كِتَٰبٌ مِّنْ عِندِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٌ لِّمَا مَعَهُمْ وَكَانُوا۟ مِن قَبْلُ يَسْتَفْتِحُونَ عَلَى ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فَلَمَّا جَآءَهُم مَّا عَرَفُوا۟ كَفَرُوا۟ بِهِۦ فَلَعْنَةُ ٱللَّهِ عَلَى ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

96|2|89|ولما جاهم كتب من عند الله مصدق لما معهم وكانوا من قبل يستفتحون علي الذين كفروا فلما جاهم ما عرفوا كفروا به فلعنه الله علي الكفرين

Latin Literal

89. Ve lemmâ câehum kitâbun min indillâhi musaddikun limâ meahum, ve kânû min kablu yesteftihûne alellezîne keferû, fe lemmâ câehum mâ arafû keferû bihî, fe la’netullâhi alel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki geldi onlara bir kitap* Allah’ın indinden/katından; bir musaddıktır140 yanlarındakine** onların; -ve daha önceden kâfirlik25 etmiş kimselere karşı yardım ister olmuşlardı*** -; öyle ki ne zaman geldi onlara bildikleri/arif oldukları*; kâfirlik25 ettiler ona*; öyleyse laneti280 Allah'ın üzerinedir kâfirlerin25.

Ahmed Samira Çevirisi

89 And when a Book came to them from at God, confirming to what (is) with them and they were from before judging/asking on those who disbelieved, so when what they knew came to them, they disbelieved with it, so God’s curse/torture (is) on the disbelievers.

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Tevrat.***Kur'an inmeden önce kâfirlere karşı Allah'tan yardım aranırlardı; Yüce Allah'a yardım için çağrıda bulunurlardı.

2. Bakara Suresi

Ayet 159

Arapça Metin (Harekeli)

166|2|159|إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكْتُمُونَ مَآ أَنزَلْنَا مِنَ ٱلْبَيِّنَٰتِ وَٱلْهُدَىٰ مِنۢ بَعْدِ مَا بَيَّنَّٰهُ لِلنَّاسِ فِى ٱلْكِتَٰبِ أُو۟لَٰٓئِكَ يَلْعَنُهُمُ ٱللَّهُ وَيَلْعَنُهُمُ ٱللَّٰعِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

166|2|159|ان الذين يكتمون ما انزلنا من البينت والهدي من بعد ما بينه للناس في الكتب اوليك يلعنهم الله ويلعنهم اللعنون

Latin Literal

159. İnnellezîne yektumûne mâ enzelnâ min el beyyinâti vel hudâ min ba’di mâ beyyennâhu lin nâsi fîl kitâbi, ulâike yel’anuhumullâhu ve yel’anuhumul lâinûn(lâinûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler; gizlerler indirdiğimizi beyanatlardan226 ve doğru yola kılavuzdan; beyan226 etmemizden sonra onu insanlara kitapta*; işte bunlardır, lanet280 eder onlara Allah; ve lanet280 eder onlara lanet280 edenler.

Ahmed Samira Çevirisi

159 That those who hide/conceal what God descended from the evidences and the guidance from after We clarified it to the people in The Book , those, God curses them them, and the cursors curse them .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 yektumune gizlerler يَكْتُمُونَ كتم
4 ma مَا -
5 enzelna indirdiğimizi أَنْزَلْنَا نزل
6 mine مِنَ -
7 l-beyyinati beyenatlardan الْبَيِّنَاتِ بين
8 velhuda ve doğru yola kılavuzdan وَالْهُدَىٰ هدي
9 min مِنْ -
10 bea'di sonradan بَعْدِ بعد
11 ma مَا -
12 beyyennahu beyan ettik onu بَيَّنَّاهُ بين
13 linnasi insanlar için لِلنَّاسِ نوس
14 fi فِي -
15 l-kitabi kitapta الْكِتَابِ كتب
16 ulaike işte bunlardır أُولَٰئِكَ -
17 yel'anuhumu lanet eder onlara يَلْعَنُهُمُ لعن
18 llahu Allah اللَّهُ -
19 ve yel'anuhumu ve lanet eder onlara وَيَلْعَنُهُمُ لعن
20 l-lainune lanet edenler اللَّاعِنُونَ لعن

Notlar

Not 1

*Kutsal kitap.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

2. Bakara Suresi

Ayet 161

Arapça Metin (Harekeli)

168|2|161|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَمَاتُوا۟ وَهُمْ كُفَّارٌ أُو۟لَٰٓئِكَ عَلَيْهِمْ لَعْنَةُ ٱللَّهِ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةِ وَٱلنَّاسِ أَجْمَعِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

168|2|161|ان الذين كفروا وماتوا وهم كفار اوليك عليهم لعنه الله والمليكه والناس اجمعين

Latin Literal

161. İnnellezîne keferû ve mâtû ve hum kuffârun ulâike aleyhim la’netullâhi vel melâiketi ven nâsi ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler; kâfirlik25 ettiler; ve öldüler -ve onlar kâfirler25 (olarak)- işte bunlar; onların üzerinedir Allah'ın laneti280; ve meleklerin (de); ve insanların (da); topluca.

Ahmed Samira Çevirisi

161 That those who disbelieved and died and they are disbelievers, those on them (is) God’s curse/torture and the angels’, and the peoples’ all together.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 ve matu ve öldüler وَمَاتُوا موت
5 vehum ve onlar وَهُمْ -
6 kuffarun bir kâfirler كُفَّارٌ كفر
7 ulaike işte bunlardır أُولَٰئِكَ -
8 aleyhim üzerinedir onların عَلَيْهِمْ -
9 lea'netu laneti لَعْنَةُ لعن
10 llahi Allah'ın اللَّهِ -
11 velmelaiketi ve meleklerin وَالْمَلَائِكَةِ ملك
12 ve nnasi ve insanların وَالنَّاسِ نوس
13 ecmeiyne topluca أَجْمَعِينَ جمع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 87

Arapça Metin (Harekeli)

380|3|87|أُو۟لَٰٓئِكَ جَزَآؤُهُمْ أَنَّ عَلَيْهِمْ لَعْنَةَ ٱللَّهِ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةِ وَٱلنَّاسِ أَجْمَعِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

380|3|87|اوليك جزاوهم ان عليهم لعنه الله والمليكه والناس اجمعين

Latin Literal

87. Ulâike cezâuhum enne aleyhim la’netallâhi vel melâiketi ven nâsi ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; cezasıdır onların ki üzerlerinedir laneti280 Allah'ın; ve meleklerin48; ve insanların; topluca.

Ahmed Samira Çevirisi

87 Those, their reward (is) that on them (is) God’s curse/torture and the angel’s, and the people all (E).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
2 ceza'uhum cezasıdır onların جَزَاؤُهُمْ جزي
3 enne ki أَنَّ -
4 aleyhim üzerlerinedir عَلَيْهِمْ -
5 lea'nete laneti لَعْنَةَ لعن
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 velmelaiketi ve meleklerin وَالْمَلَائِكَةِ ملك
8 ve nnasi ve insanların وَالنَّاسِ نوس
9 ecmeiyne topluca أَجْمَعِينَ جمع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Melek-1 (Cibrîl benzeri şerefli elçi) Kavram 48

48 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli elçi Cibril benzeri varlıklar. Kendi iradeleri/akılları vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değillerdir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamazlar. İradeleriyle oluşturdukları her fikir mutlak ki takva içerir.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

4. Nisâ Suresi

Ayet 46

Arapça Metin (Harekeli)

539|4|46|مِّنَ ٱلَّذِينَ هَادُوا۟ يُحَرِّفُونَ ٱلْكَلِمَ عَن مَّوَاضِعِهِۦ وَيَقُولُونَ سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَٱسْمَعْ غَيْرَ مُسْمَعٍ وَرَٰعِنَا لَيًّۢا بِأَلْسِنَتِهِمْ وَطَعْنًا فِى ٱلدِّينِ وَلَوْ أَنَّهُمْ قَالُوا۟ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَٱسْمَعْ وَٱنظُرْنَا لَكَانَ خَيْرًا لَّهُمْ وَأَقْوَمَ وَلَٰكِن لَّعَنَهُمُ ٱللَّهُ بِكُفْرِهِمْ فَلَا يُؤْمِنُونَ إِلَّا قَلِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

539|4|46|من الذين هادوا يحرفون الكلم عن مواضعه ويقولون سمعنا وعصينا واسمع غير مسمع ورعنا ليا بالسنتهم وطعنا في الدين ولو انهم قالوا سمعنا واطعنا واسمع وانظرنا لكان خيرا لهم واقوم ولكن لعنهم الله بكفرهم فلا يومنون الا قليلا

Latin Literal

46. Minellezîne hâdû yuharrifûnel kelime an mevâdııhî ve yekûlûne semi’nâ ve asaynâ vesma’ gayra musmeın ve râınâ leyyen bi elsinetihim ve ta’nan fîd dîn(dîni). Ve lev ennehum kâlû semi’nâ ve ata’nâ vesma’ venzurnâ le kâne hayran lehum ve akvem(akveme), ve lâkin leanehumullâhu bi kufrihim fe lâ yu’minûne illâ kalîlâ(kalîlen).

Türkçe Çeviri

Yahudileşmiş kimselerden (ki) tahrif ederler kelimeyi kendi yerlerinden; ve derler: "İşittik ve isyan ettik"; -ve işit olmaksızın işiten!- ve (derler) "Güt300 bizi”; eğip bükme (-yle) dillerini ve ta’an949 (-la) dinde; ve şayet ki onlar deselerdi: "İşittik ve itaat ettik" ve "İşit ve gözet300 bizleri"; mutlak olurdu bir hayır onlara ve (olurdu) daha dik/ayakta/kıyamda; fakat mutlak lanetledi280 onları Allah küfürleriyle25; öyle ki iman47 etmezler bir az dışında.

Ahmed Samira Çevirisi

46 From those who repented/guided/Jews, they alter the words/expressions from its places, and they say: "We heard/listened and we disobeyed." And hear/listen not making others hear, and: "Observe us ."Distortion with their tongues/languages and defaming in the religion, and if that they said: "We heard/listened and we obeyed and hear/listen and give us time/delay us ." (It) would have been best for them and more just/direct, and but God cursed them, with their disbelief, so they do not believe, except (for a) few. (NOTE: IN HEBREW MEANS `OUR EVIL ONE’),

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 mine مِنَ -
2 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
3 hadu yahudileşmiş هَادُوا هود
4 yuharrifune tahrif ederler يُحَرِّفُونَ حرف
5 l-kelime kelimeyi الْكَلِمَ كلم
6 an عَنْ -
7 mevadiihi kendi yerlerinden مَوَاضِعِهِ وضع
8 ve yekulune ve derler وَيَقُولُونَ قول
9 semia'na işittik سَمِعْنَا سمع
10 ve asayna ve isyan ettik وَعَصَيْنَا عصي
11 vesmea' ve işit وَاسْمَعْ سمع
12 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
13 musmein işiten مُسْمَعٍ سمع
14 ve raina ve “güt bizi” وَرَاعِنَا رعي
15 leyyen eğip bükme (-yle) لَيًّا لوي
16 bielsinetihim dillerini بِأَلْسِنَتِهِمْ لسن
17 ve taa'nen ve ta’an (-la) وَطَعْنًا طعن
18 fi فِي -
19 d-dini dinde الدِّينِ دين
20 velev ve şayet وَلَوْ -
21 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
22 kalu deselerdi قَالُوا قول
23 semia'na işittik سَمِعْنَا سمع
24 ve etaa'na ve itaat ettik وَأَطَعْنَا طوع
25 vesmea' ve işit وَاسْمَعْ سمع
26 venzurna ve gözet bizleri وَانْظُرْنَا نظر
27 lekane mutlak olurdu لَكَانَ كون
28 hayran bir hayır خَيْرًا خير
29 lehum onlara لَهُمْ -
30 ve ekve me ve daha dik/ayakta/kıyamda وَأَقْوَمَ قوم
31 velakin fakat وَلَٰكِنْ -
32 leanehumu mutlak lanetlerdi onları لَعَنَهُمُ لعن
33 llahu Allah اللَّهُ -
34 bikufrihim küfürleriyle بِكُفْرِهِمْ كفر
35 fela öyle ki فَلَا -
36 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن
37 illa dışında إِلَّا -
38 kalilen bir az قَلِيلًا قلل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Müşriklerin özelliği "Güt bizi" demektir. Tek tanrıcıların özelliği "Gözet bizi" demektir. Kavram 300

300 Yüce Allah'ın resûlü de olsa hiç kimseye bir koyunun çobana teslim olduğu gibi teslim olunmaz, olunamaz. Bireylerden başlayarak toplumu da koyun sürüsüne dönüştürmek müşriklerin özelliğidir. Bir koyun gibi güdülmek istemek müşrikliğin bir göstergesidir. Günümüzde tarikat liderleri, mezhep liderleri, hadis kitaplarının sözde alimleri toplumu gütmektedir. İnsanlar kendi akıllarını bir kenara bırakıp bu kimselere kiraya vermiş ve koyunlaşmışlardır.

Dini ta’an etmek, delip geçmek, delik deşik etmek. Kavram 949

949 Rabbimiz 4:46 ayetinde Yahudileşmiş kimselerin dilleriyle dinlerini delik deşik ettikleri bildirilmiştir. Ta’an kelimesi iftiralarla delmek, hücum ederek delmek, delik deşik etmek demektir. Yahudiler Talmud kitaplarıyla Tevrât'larını delik deşik ettiler. Kendilerine müslümanım diyen milyarlarca müşrik de şerefli Kur'an'ı delik deşik etmiştir.

4. Nisâ Suresi

Ayet 47

Arapça Metin (Harekeli)

540|4|47|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ ءَامِنُوا۟ بِمَا نَزَّلْنَا مُصَدِّقًا لِّمَا مَعَكُم مِّن قَبْلِ أَن نَّطْمِسَ وُجُوهًا فَنَرُدَّهَا عَلَىٰٓ أَدْبَارِهَآ أَوْ نَلْعَنَهُمْ كَمَا لَعَنَّآ أَصْحَٰبَ ٱلسَّبْتِ وَكَانَ أَمْرُ ٱللَّهِ مَفْعُولًا

Arapça Metin (Harekesiz)

540|4|47|يايها الذين اوتوا الكتب امنوا بما نزلنا مصدقا لما معكم من قبل ان نطمس وجوها فنردها علي ادبارها او نلعنهم كما لعنا اصحب السبت وكان امر الله مفعولا

Latin Literal

47. Yâ eyyuhâllezîne ûtûl kitâbe âminû bi mâ nezzelnâ musaddikan li mâ meakum min kabli en natmise vucûhen fe neruddehâ alâ edbârihâ ev nel’anehum kemâ leannâ ashâbes sebt(sebti). Ve kâne emrullâhi mef’ûlâ(mef’ûlen).

Türkçe Çeviri

Ey kitap verilmiş kimseler135! İman47 edin indirdiğimize*; bir musaddıktır140 yanınızdakine; önceden ki sileriz yüzleri öyle ki döndürürüz onu arkası üzerine506; ya da lanetleriz280 onları lanetlediğimiz273** gibi sebt/şabat272 yoldaşlarını; ve oldu emri Allah'ın faaliyete geçen.

Ahmed Samira Çevirisi

47 You, you those who were given The Book , believe with what We descended, confirming to what (is) with you (P) from before that We efface/wipe out faces, so We return it on its backs or We curse/humiliate them as We cursed/humiliated the owners of the Saturday/Sabbath, and God’s order/command is/was done.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 utu verildiler أُوتُوا اتي
4 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
5 aminu iman edin امِنُوا امن
6 bima بِمَا -
7 nezzelna indirdiğimize (Kur’an’a) نَزَّلْنَا نزل
8 musaddikan bir musaddıktır مُصَدِّقًا صدق
9 lima لِمَا -
10 meakum yanınızdakine sizlerin مَعَكُمْ -
11 min مِنْ -
12 kabli önceden قَبْلِ قبل
13 en ki أَنْ -
14 netmise sileriz نَطْمِسَ طمس
15 vucuhen yüzleri وُجُوهًا وجه
16 fe neruddeha öyle ki döndürürüz onu فَنَرُدَّهَا ردد
17 ala üzerine عَلَىٰ -
18 edbariha arkası أَدْبَارِهَا دبر
19 ev ya da أَوْ -
20 nel'anehum lanetleriz onları نَلْعَنَهُمْ لعن
21 kema gibi كَمَا -
22 leanna lanetlediğimiz لَعَنَّا لعن
23 eshabe yoldaşları أَصْحَابَ صحب
24 s-sebti sebt/şabat السَّبْتِ سبت
25 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
26 emru emri أَمْرُ امر
27 llahi Allah'ın اللَّهِ -
28 mef'ulen faaliyete geçen مَفْعُولًا فعل

Notlar

Not 1

*Kur'ân'a.**Maymunlaşma.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Musaddık Kavram 140

140 Doğrulayıp tasdik edici. Sadece tasdik edici/doğrulayıcı değil; aynı zamanda yanlış olanın doğrusunu da tasdik edici.

Sebt Kavram 272

272 Sebt/Şabat/Şabbat; Yahudilere dinden bir şeriat olan, onlara özel emredilen bir uygulama. Haftanın bir gününde iş bırakılacak ve o gün Tevrat dersleri yapılacaktır. Günümüz Yahudileri bu günü Cumartesi olarak uygulamaktadırlar. Yüce Allah'ın sebt emri yine şirke kurban gitmiş ve Yahudiler sınırı aşmıştır. Günümüzde Cumartesi günleri elektrik düğmesine bile basmadan tüm günü hiç bir iş yapmadan geçirmektedirler.

Maymunlaşma Kavram 273

273 Maymunların karakterlerine benzeme. Bilgelikten yoksun davranmak. Akılsızca taklit etmek.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Yüzlerin silinip arkası üzerine döndürülmesi. Kavram 506

506 Ahiret evreninde ya da cehennemde olan kimselerin yaratılış özelliği olarak yüzlerinin arkalarında olduğunu anlarız. Normal bir insan olarak yaratılmayacaklardır.

4. Nisâ Suresi

Ayet 52

Arapça Metin (Harekeli)

545|4|52|أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ لَعَنَهُمُ ٱللَّهُ وَمَن يَلْعَنِ ٱللَّهُ فَلَن تَجِدَ لَهُۥ نَصِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

545|4|52|اوليك الذين لعنهم الله ومن يلعن الله فلن تجد له نصيرا

Latin Literal

52. Ulâikellezîne leanehumullâh(leanehumullâhu). Ve men yel’anillâhu fe len tecide lehu nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar kimselerdir (ki) mutlak lanetledi280 Allah; ve kimi lanetlerse280 Allah öyle ki asla bulamazsın ona bir yardımcı.

Ahmed Samira Çevirisi

52 Those, are those who God cursed/humiliated them, and whom God humiliates, so you will never find for him a victoriors/savior.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
2 ellezine kimselerdir الَّذِينَ -
3 leanehumu mutlak lanetledi onları لَعَنَهُمُ لعن
4 llahu Allah اللَّهُ -
5 ve men ve kimi وَمَنْ -
6 yel'ani lanetledi يَلْعَنِ لعن
7 llahu Allah اللَّهُ -
8 felen öyle ki asla فَلَنْ -
9 tecide bulamazsın تَجِدَ وجد
10 lehu ona لَهُ -
11 nesiran bir yardımcı نَصِيرًا نصر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

4. Nisâ Suresi

Ayet 93

Arapça Metin (Harekeli)

586|4|93|وَمَن يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُّتَعَمِّدًا فَجَزَآؤُهُۥ جَهَنَّمُ خَٰلِدًا فِيهَا وَغَضِبَ ٱللَّهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُۥ وَأَعَدَّ لَهُۥ عَذَابًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

586|4|93|ومن يقتل مومنا متعمدا فجزاوه جهنم خلدا فيها وغضب الله عليه ولعنه واعد له عذابا عظيما

Latin Literal

93. Ve men yaktul mu’minen muteammiden fe cezâuhu cehennemu hâliden fîhâ ve gadıballâhu aleyhi ve leanehu ve eadde lehu azâben azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Ve kim katleder35 bir mümini27 kasıtlı/amaçlı (olarak); öyle ki cezası/karşılığı onun cehennemdir; ölümsüzdür orada*; ve gazap etti Allah ona; ve lanetledi280 onu; ve hazırladı ona büyük bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

93 And who kills a believer intentionally/purposely, so his reward (repayment/retribution is) Hell immortally/eternally in it, and God became angry on him, and He cursed/humiliated him, and He prepared for him a great torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve men ve kim وَمَنْ -
2 yektul katleder يَقْتُلْ قتل
3 mu'minen bir mümini مُؤْمِنًا امن
4 muteammiden kasden مُتَعَمِّدًا عمد
5 feceza'uhu öyle ki cezası onun فَجَزَاؤُهُ جزي
6 cehennemu cehennemdir جَهَنَّمُ -
7 haliden ölümsüzdür خَالِدًا خلد
8 fiha orada فِيهَا -
9 ve gadibe ve gazap etti وَغَضِبَ غضب
10 llahu Allah اللَّهُ -
11 aleyhi ona عَلَيْهِ -
12 veleanehu ve lanetledi onu وَلَعَنَهُ لعن
13 ve eadde ve hazırladı وَأَعَدَّ عدد
14 lehu ona لَهُ -
15 azaben bir azap عَذَابًا عذب
16 azimen büyük عَظِيمًا عظم

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

4. Nisâ Suresi

Ayet 118

Arapça Metin (Harekeli)

611|4|118|لَّعَنَهُ ٱللَّهُ وَقَالَ لَأَتَّخِذَنَّ مِنْ عِبَادِكَ نَصِيبًا مَّفْرُوضًا

Arapça Metin (Harekesiz)

611|4|118|لعنه الله وقال لاتخذن من عبادك نصيبا مفروضا

Latin Literal

118. Leanehullâh(leanehullâhu), ve kâle le ettehizenne min ibâdike nasîben mefrûdâ(mefrûdan).

Türkçe Çeviri

Mutlak lanet280 etti ona Allah; ve dedi (şeytân): "Mutlak tutarım/edinirim senin kullarından önceden belirli* bir nasip."

Ahmed Samira Çevirisi

118 God cursed him , and he (the devil) said: "I will take (E) from your worshippers/slaves a specified share."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leanehu mutlak lanet etti ona لَعَنَهُ لعن
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 ve kale ve dedi (şeytan) وَقَالَ قول
4 leettehizenne mutlak tutarım/edinirim لَأَتَّخِذَنَّ اخذ
5 min مِنْ -
6 ibadike kullarından senin عِبَادِكَ عبد
7 nesiben bir nasip نَصِيبًا نصب
8 mefrudan önceden belirli مَفْرُوضًا فرض

Notlar

Not 1

*Yüce Allah izin verdiği belirli bir nasip.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

5. Mâide Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

682|5|13|فَبِمَا نَقْضِهِم مِّيثَٰقَهُمْ لَعَنَّٰهُمْ وَجَعَلْنَا قُلُوبَهُمْ قَٰسِيَةً يُحَرِّفُونَ ٱلْكَلِمَ عَن مَّوَاضِعِهِۦ وَنَسُوا۟ حَظًّا مِّمَّا ذُكِّرُوا۟ بِهِۦ وَلَا تَزَالُ تَطَّلِعُ عَلَىٰ خَآئِنَةٍ مِّنْهُمْ إِلَّا قَلِيلًا مِّنْهُمْ فَٱعْفُ عَنْهُمْ وَٱصْفَحْ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

682|5|13|فبما نقضهم ميثقهم لعنهم وجعلنا قلوبهم قسيه يحرفون الكلم عن مواضعه ونسوا حظا مما ذكروا به ولا تزال تطلع علي خاينه منهم الا قليلا منهم فاعف عنهم واصفح ان الله يحب المحسنين

Latin Literal

13. Fe bimâ nakdihim mîsâkahum leannâhum ve cealnâ kulûbehum kâsiyet(kâsiyeten), yuharrifûnel kelime an mevâdııhî ve nesû hazzan mimmâ zukkirû bih(bihî), ve lâ tezâlu tettaliu alâ hâınetin minhum illâ kalîlen minhum fa’fu anhum vasfah innallâhe yuhıbbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki mîsâklarını281 bozmaları nedeniyledir; mutlak lanetledik280 onları ve yaptık kalplerini kaskatı175; tahrif ederler kelimeleri yerlerinden; ve unuttular bir payı zikredildiklerinden kendisiyle* (Tevrât'la); ve daima karşılaşırsın onlardan bir hainlik üzerine; dışındadır onlardan bir azı ; öyle ki affet onlardan; ve el sıkış/dokun kibarca; doğrusu Allah sever muhsinleri294.

Ahmed Samira Çevirisi

13 So because (of) what their breaking/breaching their promise/covenant, We cursed them and We made their hearts cruel/merciless, they alter/distort the words/expressions from its places, and they forgot (a) fortune (share) from what they were reminded with it, and do you not still/continue to know/see on a betrayal/unfaithfulness from them, except (a) few from them, so forg ive/pardon on them and forgive/pardon, that God loves/likes the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 febima öyle ki nedeniyledir فَبِمَا -
2 nekdihim bozmaları onların نَقْضِهِمْ نقض
3 misakahum misaklarını مِيثَاقَهُمْ وثق
4 leannahum mutlak lanetledik onları لَعَنَّاهُمْ لعن
5 ve cealna ve yaptık وَجَعَلْنَا جعل
6 kulubehum kalplerini قُلُوبَهُمْ قلب
7 kasiyeten bir kaskatı قَاسِيَةً قسو
8 yuharrifune tahrif ederler يُحَرِّفُونَ حرف
9 l-kelime kelimeleri الْكَلِمَ كلم
10 an عَنْ -
11 mevadiihi yerlerinden مَوَاضِعِهِ وضع
12 ve nesu ve unuttular وَنَسُوا نسي
13 hazzen bir payı حَظًّا حظظ
14 mimma مِمَّا -
15 zukkiru zikredildiklerinden ذُكِّرُوا ذكر
16 bihi kendisiyle (kitap) بِهِ -
17 ve la ve وَلَا -
18 tezalu daima تَزَالُ زيل
19 tettaliu karşılaşırsın تَطَّلِعُ طلع
20 ala üzerine عَلَىٰ -
21 hainetin bir hainlik خَائِنَةٍ خون
22 minhum onlardan مِنْهُمْ -
23 illa dışındadır إِلَّا -
24 kalilen bir az قَلِيلًا قلل
25 minhum onlardan مِنْهُمْ -
26 fea'fu öyle ki affet فَاعْفُ عفو
27 anhum onlardan عَنْهُمْ -
28 vesfeh ve el sıkış/dokun kibarca وَاصْفَحْ صفح
29 inne doğrusu إِنَّ -
30 llahe Allah اللَّهَ -
31 yuhibbu sever يُحِبُّ حبب
32 l-muhsinine muhsinleri الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Kendilerine verilen Tevrât'tan bir pay alamadılar. Onun yerine kendi elleriyle yazdıkları uyduruk anlatılar olan Talmud'a tabi oldular.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kalpler; mühür, maraz/hastalık/kilitler/perde/paslanma. Kavram 175

175 Gözler nasıl ki beyinle görür, kulaklar nasıl ki beyinle duyar, beyin de kalple akleder. İnsan kalbinde kendi hafızası olan 40-50 bin adet sinir hücresi vardır. Kalp sinirleri beynin karar verme bölgesi olan ön lobuna (perçem bölgesi altına) uyarıda bulunur. Aklı kullanarak karar vermede kalbin rolü vardır. Kâfirlik etmiş kişilerin kalpleri biyolojik olarak paslanır (LDH yağı oksitlenir yani paslanır), kalbin beyni etkilemesi bozulur. Kalp mühürlenir. Kalp kilitlenir. Kalp marazlı/hastalıklı olur. Kalp perdelenir. Kalpler paslanır. İnsan kendi yapıp ettiğiyle buna neden olur. Ancak daha geniş boyutta Yüce Allah’ın buna izin vermesiyle süreç gerçekleşir.Kalplerin paslanması LDH isimli kötü yağın oksitlenmesi yani paslanması sonucu da gerçekleşir. Kavrayan/anlayan/akleden kalpler: Kalp-beyin iletişimi.Kalplerin paslanması.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

5. Mâide Suresi

Ayet 60

Arapça Metin (Harekeli)

729|5|60|قُلْ هَلْ أُنَبِّئُكُم بِشَرٍّ مِّن ذَٰلِكَ مَثُوبَةً عِندَ ٱللَّهِ مَن لَّعَنَهُ ٱللَّهُ وَغَضِبَ عَلَيْهِ وَجَعَلَ مِنْهُمُ ٱلْقِرَدَةَ وَٱلْخَنَازِيرَ وَعَبَدَ ٱلطَّٰغُوتَ أُو۟لَٰٓئِكَ شَرٌّ مَّكَانًا وَأَضَلُّ عَن سَوَآءِ ٱلسَّبِيلِ

Arapça Metin (Harekesiz)

729|5|60|قل هل انبيكم بشر من ذلك مثوبه عند الله من لعنه الله وغضب عليه وجعل منهم القرده والخنازير وعبد الطغوت اوليك شر مكانا واضل عن سوا السبيل

Latin Literal

60. Kul hel unebbiukum bi şerrin min zâlike mesûbeten ındallâh(ındallâhi) men leanehullâhu ve gadıbe aleyhi ve ceale min humul kıredete vel hanâzîre ve abedet tâgût(tâgûte) ulâike şerrun mekânen ve edallu an sevâis sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

De ki: "Haber vereyim mi sizlere bundan şerrini/kötüsünü bir karşılık (olarak) Allah'ın indinde/katında; kime lanet280 etti Allah ve gazap127 etti onun üzerine; ve yaptı onlardan maymunlar273 ve domuzlar549; ve kul oldu (o kimse) tâğûta442; işte bunlar; bir şerdir/kötüdür bir mekan/yer (olarak) ve daha dalalettedir128 dümdüz yoldan553.

Ahmed Samira Çevirisi

60 Say: "Do I inform you with worse/more hateful than that? Replacement/compensation (from) at God, whom God cursed/humiliated , and He became angry/angered (at) on him, and He made/created from them the apes/monkeys and the pigs/swine , and the everything worshipped other than God’s/devil’s worshippers, those (are at) a worse place/position and more misguided, from the way’s/road’s middle/straightness."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 hel هَلْ -
3 unebbiukum haber vereyim mi sizlere أُنَبِّئُكُمْ نبا
4 bişerrin şerrini/kötüsünü بِشَرٍّ شرر
5 min مِنْ -
6 zalike bundan ذَٰلِكَ -
7 mesubeten bir karşılık مَثُوبَةً ثوب
8 inde indinde/katında عِنْدَ عند
9 llahi Allah اللَّهِ -
10 men kime مَنْ -
11 leanehu lanet etti لَعَنَهُ لعن
12 llahu Allah اللَّهُ -
13 ve gadibe ve gazab etti وَغَضِبَ غضب
14 aleyhi üzerine onun عَلَيْهِ -
15 ve ceale ve yaptı وَجَعَلَ جعل
16 minhumu onlardan مِنْهُمُ -
17 l-kiradete maymunlar الْقِرَدَةَ قرد
18 velhanazira ve domuzlar وَالْخَنَازِيرَ خنزر
19 ve abede ve kul oldu (o kimse) وَعَبَدَ عبد
20 t-tagute Tâğût'a الطَّاغُوتَ طغي
21 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
22 şerrun bir şerdir/kötüdür شَرٌّ شرر
23 mekanen bir mekan (olarak) مَكَانًا كون
24 ve edellu ve daha dalalettedir وَأَضَلُّ ضلل
25 an عَنْ -
26 seva'i düz سَوَاءِ سوي
27 s-sebili yoldan السَّبِيلِ سبل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Üzerlerine gazap edilen kimseler Kavram 127

127 Yüce Allah'ın öfkesinin üzerlerine hak olduğu kimseler.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Maymunlaşma Kavram 273

273 Maymunların karakterlerine benzeme. Bilgelikten yoksun davranmak. Akılsızca taklit etmek.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Tûğyân, tâğût Kavram 442

442 Azgınlık, sınırı aşma, sınırı çiğneme, taşkınlık, tiranlık, despotluk. Din konusunda ise kutsal kitapların hükümlerinin dışına çıkma, kutsal kitaplardan taşma, kutsal kitapların çizdiği hükümleri çiğnemedir. Tevrat'ın tâğûtu Talmud'tur. Kur'an'ın tâğûtu ise hadis kitaplarıdır.

Domuzlaşma. Kavram 549

549 Savajizim ‘savaging’ (Barbarlık, Vahşilik) annenin yavrularına karşı sergilediği saldırgan davranışları ifade eden bir terimdir. Saldırgan davranışlar arasında kendi yavrusuna kaba davranma, yaralama, ısırma, saldırma, ezme ve öldürme (annenin bebek öldürmesi) yer alır. Savajizim birçok türde görülmekle birlikte, açık ara ağırlıklı olarak evcil domuzlarda (Sus scrofa domesticus) sergilenmektedir.Görüldüğü üzere Yüce Allah bir örnek veriyorsa akıl sahipleri olan bilim insanları bunu detaylı olarak incelemelidir. Domuz örnek verildiğine göre domuzu diğer hayvanlardan ayıran özel bir özelliğinin işaret edildiğini anlarız. Bu da mutlak ki evcil domuzlarda görülen savajizimdir. Müşrik insanların bir özeliği de domuzlaşmalarıdır. Yani domuzlardaki savajizim özelliğini göstermeleridir. Nerede bir savajizim varsa, barbarlık varsa, vahşilik varsa bilin ki orada müşrik bir din inancı hakimdir. Tek tanrıcılarda ise savajizim asla görülmez.

Dümdüz yol. Kavram 553

553 Yüce Allah'ın biricik yolu. Tek tanrıcıların yolu. İslam yolu. Sadece Kur'an. Sadece kutsal kitaplar.

5. Mâide Suresi

Ayet 64

Arapça Metin (Harekeli)

733|5|64|وَقَالَتِ ٱلْيَهُودُ يَدُ ٱللَّهِ مَغْلُولَةٌ غُلَّتْ أَيْدِيهِمْ وَلُعِنُوا۟ بِمَا قَالُوا۟ بَلْ يَدَاهُ مَبْسُوطَتَانِ يُنفِقُ كَيْفَ يَشَآءُ وَلَيَزِيدَنَّ كَثِيرًا مِّنْهُم مَّآ أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ طُغْيَٰنًا وَكُفْرًا وَأَلْقَيْنَا بَيْنَهُمُ ٱلْعَدَٰوَةَ وَٱلْبَغْضَآءَ إِلَىٰ يَوْمِ ٱلْقِيَٰمَةِ كُلَّمَآ أَوْقَدُوا۟ نَارًا لِّلْحَرْبِ أَطْفَأَهَا ٱللَّهُ وَيَسْعَوْنَ فِى ٱلْأَرْضِ فَسَادًا وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلْمُفْسِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

733|5|64|وقالت اليهود يد الله مغلوله غلت ايديهم ولعنوا بما قالوا بل يداه مبسوطتان ينفق كيف يشا وليزيدن كثيرا منهم ما انزل اليك من ربك طغينا وكفرا والقينا بينهم العدوه والبغضا الي يوم القيمه كلما اوقدوا نارا للحرب اطفاها الله ويسعون في الارض فسادا والله لا يحب المفسدين

Latin Literal

64. Ve kâletil yehûdu yedullâhi maglûleh(maglûletun) gullet eydîhim ve luınû bimâ kâlû bel yedâhu mebsûtatâni yunfıku keyfe yeşâ(yeşâû) ve leyezîdenne kesîran minhum mâ unzile ileyke min rabbike tugyanen ve kufrâ(kufren) ve elkaynâ beynehumul adâvete vel bagdâe ilâ yevmil kıyâmeh(kıyâmeti) kullemâ evkadû nâran lil harbi etfeehallâhu ve yes’avne fîl ardı fesâda(fesâden) vallâhu lâ yuhıbbul mufsidîn(mufsidîne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler Yahudiler295: "Allah'ın eli bağlanmıştır/zincirlenmiştir"; (oysa) bağlandı/zincirlendi kendi elleri ve lanetlendiler280 dedikleriyle; evet! İki eli O’nun (Allah'ın) genişlemiştir/yayılmıştır; infak* eder nasıl dilerse; ve Rabbinden4 sana indirilen** mutlak ziyade*** eder çoğuna onlardan bir tûğyânı442 ve bir küfrü422; ve attık aralarına taşkınlık ve nefret kıyamet gününe148 kadar; her ne zaman yaktılar bir ateş harp için; söndürdü onu Allah; ve koşarlar yeryüzünde fesada265; ve Allah sevmez fesatçıları265.

Ahmed Samira Çevirisi

64 And the Jews said: "God’s hand (is) chained or tied." (But) their hands (are) chained or tied, and they were cursed/humiliated because (of) what they said, but His two hands (are) outspread/outstretched , He spends how (as) He wills/wants; and what was descended to you from your Lord increases (E) many of them tyranny/arrogance and disbelief, and We threw between them the animosity and the intense hatred to the Resurrection Day, whenever they ignited a fire to the battle/war , God extinguished it , and they strive/hasten in the earth/Planet Earth (in) corruption , and God does not love/like the corrupting.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kaleti ve dediler وَقَالَتِ قول
2 l-yehudu yahudiler الْيَهُودُ -
3 yedu eli يَدُ يدي
4 llahi Allah'ın اللَّهِ -
5 megluletun bağlanmıştır مَغْلُولَةٌ غلل
6 gullet bağlandı غُلَّتْ غلل
7 eydihim kendi elleri أَيْدِيهِمْ يدي
8 veluinu ve lanetlendiler وَلُعِنُوا لعن
9 bima بِمَا -
10 kalu dedikleriyle قَالُوا قول
11 bel evet! بَلْ -
12 yedahu iki eli O’nun يَدَاهُ يدي
13 mebsutatani genişlemiştir/yayılmıştır مَبْسُوطَتَانِ بسط
14 yunfiku infak eder يُنْفِقُ نفق
15 keyfe nasıl كَيْفَ كيف
16 yeşa'u dilerse يَشَاءُ شيا
17 veleyezidenne ve mutlak ziyade der وَلَيَزِيدَنَّ زيد
18 kesiran çoğuna كَثِيرًا كثر
19 minhum onlardan مِنْهُمْ -
20 ma مَا -
21 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
22 ileyke üzerine إِلَيْكَ -
23 min مِنْ -
24 rabbike Rabbinden رَبِّكَ ربب
25 tugyanen bir tuğyanı طُغْيَانًا طغي
26 ve kufran ve bir küfrü وَكُفْرًا كفر
27 ve elkayna ve attık وَأَلْقَيْنَا لقي
28 beynehumu aralarına بَيْنَهُمُ بين
29 l-adavete taşkınlık الْعَدَاوَةَ عدو
30 velbegda'e ve nefret وَالْبَغْضَاءَ بغض
31 ila kadar إِلَىٰ -
32 yevmi gününe يَوْمِ يوم
33 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
34 kullema her ne zaman كُلَّمَا كلل
35 evkadu yaktılar أَوْقَدُوا وقد
36 naran bir ateş نَارًا نور
37 lilharbi harp için لِلْحَرْبِ حرب
38 etfeeha söndürdü onu أَطْفَأَهَا طفا
39 llahu Allah اللَّهُ -
40 ve yes'avne ve koşarlar وَيَسْعَوْنَ سعي
41 fi فِي -
42 l-erdi yeryüzünde الْأَرْضِ ارض
43 fesaden fesada فَسَادًا فسد
44 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
45 la لَا -
46 yuhibbu sevmez يُحِبُّ حبب
47 l-mufsidine fesatçıkları الْمُفْسِدِينَ فسد

Notlar

Not 1

*Harcar.**Kur'ân.***Artırır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

Fesat çıkarmak Kavram 265

265 Hak/gerçek olmadığı halde yalanla, yanlışla, hileyle, aldatmayla, manipülasyonla, yanlış yönlendirmeyle kargaşaya, karışıklığa neden olmak.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Yahudi Kavram 295

295 Sadece Tevrat'a tabi olan kimselerle birlikte sonrasında Tevrat'ı bırakıp da Talmud kitaplarına tabi olmuş tüm Yahudiler. Tek tanrıcı ve müşrik tüm Yahudiler.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

Tûğyân, tâğût Kavram 442

442 Azgınlık, sınırı aşma, sınırı çiğneme, taşkınlık, tiranlık, despotluk. Din konusunda ise kutsal kitapların hükümlerinin dışına çıkma, kutsal kitaplardan taşma, kutsal kitapların çizdiği hükümleri çiğnemedir. Tevrat'ın tâğûtu Talmud'tur. Kur'an'ın tâğûtu ise hadis kitaplarıdır.

5. Mâide Suresi

Ayet 78

Arapça Metin (Harekeli)

747|5|78|لُعِنَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنۢ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ عَلَىٰ لِسَانِ دَاوُۥدَ وَعِيسَى ٱبْنِ مَرْيَمَ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَوا۟ وَّكَانُوا۟ يَعْتَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

747|5|78|لعن الذين كفروا من بني اسريل علي لسان داود وعيسي ابن مريم ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

Latin Literal

78. Luinellezîne keferû min benî isrâîle alâ lisâni dâvude ve îsebni meryem(meryeme) zâlike bimâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne).

Türkçe Çeviri

Lanet280 edildi kâfirlik25 etmiş kimselere İsrâîloğullarından197; Dâvûd ve Meryem oğlu Îsâ'ya karşı dillerinden* (dolayı); işte budur; asilik etmiş ve haddi aşmış oldukları nedeniyledir.

Ahmed Samira Çevirisi

78 Those who disbelieved from Israel’s sons and daughters were cursed/humiliated on David’s and Jesus Mary’s son’s tongue, that (is) with what they disobeyed, and they were transgressing/violating .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 luine lanet edildi لُعِنَ لعن
2 ellezine kimselere الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 min -ndan مِنْ -
5 beni oğulları- بَنِي بني
6 israile İsrail إِسْرَائِيلَ -
7 ala karşı عَلَىٰ -
8 lisani dili لِسَانِ لسن
9 davude Davud دَاوُودَ -
10 ve iysa ve Îsa وَعِيسَى -
11 bni oğlu ابْنِ بني
12 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
13 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
14 bima nedeniyle بِمَا -
15 asav asilik ettiler عَصَوْا عصي
16 ve kanu ve oldular وَكَانُوا كون
17 yea'tedune haddi aştılar يَعْتَدُونَ عدو

Notlar

Not 1

*Onlar hakkında uyduruk, yalan yanlış, şeytânî bir dil kullandıklarından.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

İsrâîloğulları Kavram 197

197 İsrâîl Yakûb peygamberin diğer ismidir. İsrâîloğulları da Yakûb oğulları yani Yakûb soyundan gelenler demektir. Yûsuf peygamberin Mısır'da yetkin bir yönetici olmasıyla birlikte 11 kardeşi, babası Yakûb ve annesi Mısır'a girmiştir. Bu girişin Hiksosluların da Mısır'a giriş tarihleri olan MÖ 1900 yıllarında gerçekleşmiş olduğuna yönelik kanıtlar vardır. Yakûb'un soyu 300-400 yıl içinde katlanarak artmıştır. Mısır'da hür bir şekilde yaşayan Yakûb soyu firavunlar tarafından sonradan köleleştirilmiştir. Kendisi de Yakûb soyundan olan Musa peygamberin mücadelesi de aslında köleliğe bir baş kaldırma mücadelesidir (Mısır'dan çıkış: MÖ 1640 yılı).

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

7. A'râf Suresi

Ayet 44

Arapça Metin (Harekeli)

998|7|44|وَنَادَىٰٓ أَصْحَٰبُ ٱلْجَنَّةِ أَصْحَٰبَ ٱلنَّارِ أَن قَدْ وَجَدْنَا مَا وَعَدَنَا رَبُّنَا حَقًّا فَهَلْ وَجَدتُّم مَّا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقًّا قَالُوا۟ نَعَمْ فَأَذَّنَ مُؤَذِّنٌۢ بَيْنَهُمْ أَن لَّعْنَةُ ٱللَّهِ عَلَى ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

998|7|44|ونادي اصحب الجنه اصحب النار ان قد وجدنا ما وعدنا ربنا حقا فهل وجدتم ما وعد ربكم حقا قالوا نعم فاذن موذن بينهم ان لعنه الله علي الظلمين

Latin Literal

44. Ve nâdâ ashâbul cenneti ashâben nâri en kad vecednâ mâ vâadenâ rabbunâ hakka(hakkan) fe hel vecedtum mâ vaade rabbukum hakka(hakkan) kâlû neam fe ezzene muezzinun beynehum en lâ’netullâhi alez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve nida* etti cennet** ashâbı194 ateş*** ashâbına194 ki "Muhakkak bulduk**** vaat ettiğini bizlere Rabbimizin4 bir hak/gerçek (olarak); öyle ki buldunuz***** mu vaat ettiğini Rabbinizin4 bir hak/gerçek (olarak)?"; dediler: "Evet"; öyle ki ünledi bir ünleyici666 aralarında ki "Allah'ın laneti280 zalimlerin257 üzerinedir."

Ahmed Samira Çevirisi

44 And the Paradises’ owners/company called/cried (to) the fire’s owners/company: "That we had found what our Lord promised us truthful/factually , so did you find what your Lord promised truthfully/factually ?" They said: "Yes." So an announcer/informer (from) between them announced/informed : "That God’s curse/torture (is) on the unjust/oppressors ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve nada ve nida etti وَنَادَىٰ ندو
2 eshabu ashabı أَصْحَابُ صحب
3 l-cenneti cennet الْجَنَّةِ جنن
4 eshabe ashabına أَصْحَابَ صحب
5 n-nari ateş النَّارِ نور
6 en ki أَنْ -
7 kad muhakkak قَدْ -
8 vecedna bulduk وَجَدْنَا وجد
9 ma مَا -
10 veadena vaat ettiğini bizlere وَعَدَنَا وعد
11 rabbuna Rabbimizin رَبُّنَا ربب
12 hakkan bir hak/gerçek (olarak) حَقًّا حقق
13 fehel öyle ki فَهَلْ -
14 vecedtum buldunuz mu وَجَدْتُمْ وجد
15 ma مَا -
16 veade vaat ettiğini وَعَدَ وعد
17 rabbukum Rabbinizin رَبُّكُمْ ربب
18 hakkan bir hak/gerçek (olarak) حَقًّا حقق
19 kalu dediler قَالُوا قول
20 neam evet نَعَمْ -
21 feezzene öyle ki ünledi فَأَذَّنَ اذن
22 mu'ezzinun bir ünleyici مُؤَذِّنٌ اذن
23 beynehum aralarında بَيْنَهُمْ بين
24 en ki أَنْ -
25 lea'netu laneti لَعْنَةُ لعن
26 llahi Allah'ın اللَّهِ -
27 ala üzerinedir عَلَى -
28 z-zalimine zalimlerin الظَّالِمِينَ ظلم

Notlar

Not 1

*Seslendi.**Cennetlere henüz girmemiş ancak girecek olan.***Cehenneme henüz girmemiş ancak girecek olan.****Gerçeği bulduk. Cennetlere gireceğimizi anladık.*****Gerçeği bulduk. Cehenneme gireceğimizi anladık.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Din gününde cennet ve cehennem ashâbları arasındaki ünleyici. Kavram 666

666 7:44 ayetinde Rabbimiz bizlere önemli bir işaret vermiştir. Din gününde cennet ashâbıyla cehennem ashâbı arasında bir seslenişli konuşma gerçekleşmektedir. Bu konuşma cennet ve cehennem evrenleri arasında değildir. Olay din gününde gerçekleşmektedir. Bu iki insan topluluğu arasında bir engel olduğunu net bir şekilde anlıyoruz. Bu engel bölgesinde bazı görevli varlıkların olduğunu da anlıyoruz. Bu varlıkların ünleyiciler/anons ediciler oldukları ortadadır.

11. Hûd Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

1489|11|18|وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ ٱفْتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبًا أُو۟لَٰٓئِكَ يُعْرَضُونَ عَلَىٰ رَبِّهِمْ وَيَقُولُ ٱلْأَشْهَٰدُ هَٰٓؤُلَآءِ ٱلَّذِينَ كَذَبُوا۟ عَلَىٰ رَبِّهِمْ أَلَا لَعْنَةُ ٱللَّهِ عَلَى ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1489|11|18|ومن اظلم ممن افتري علي الله كذبا اوليك يعرضون علي ربهم ويقول الاشهد هولا الذين كذبوا علي ربهم الا لعنه الله علي الظلمين

Latin Literal

18. Ve men ezlemu mimmenifterâ alâllâhi kezibâ(keziben), ulâike yu’radûne alâ rabbihim ve yekûlul eşhâdu hâulâillezîne kezebû alâ rabbihim, e lâ lâ’netullâhi alâz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve kimdir daha zalim257 kimseden (ki) iftira402 attı Allah'a karşı bir yalanı244; işte bunlar; arz ederler* Rabblerine4 karşı; ve der şahitler/tanıklar885: "İşte bunlar kimselerdir (ki) yalan söylediler Rabblerine4 karşı"; değil mi (ki) Allah'ın laneti280 zalimlere257 karşıdır.

Ahmed Samira Çevirisi

18 And who (is) more unjust/oppressive than who fabricated/cut and split on God lies/denials/falsifications? Those, they are being displayed/exhibited/shown on (to) their Lord, and the witnesses/testifiers (the angels) say: "Those (are) those who lied/denied/falsified on their Lord." Is not God’s curse/torture on the unjust/oppressors?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve men ve kimdir وَمَنْ -
2 ezlemu daha zalim أَظْلَمُ ظلم
3 mimmeni kimseden (ki) مِمَّنِ -
4 ftera iftira attı افْتَرَىٰ فري
5 ala karşı عَلَى -
6 llahi Allah'a اللَّهِ -
7 keziben bir yalanı كَذِبًا كذب
8 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
9 yua'radune arz ederler يُعْرَضُونَ عرض
10 ala karşı عَلَىٰ -
11 rabbihim Rabblerine رَبِّهِمْ ربب
12 ve yekulu ve der وَيَقُولُ قول
13 l-eşhadu şahitler/tanıklar الْأَشْهَادُ شهد
14 ha'ula'i işte bunlardır هَٰؤُلَاءِ -
15 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
16 kezebu yalan söylediler كَذَبُوا كذب
17 ala karşı عَلَىٰ -
18 rabbihim Rabblerine رَبِّهِمْ ربب
19 ela değil mi (ki) أَلَا -
20 lea'netu laneti لَعْنَةُ لعن
21 llahi Allah'ın اللَّهِ -
22 ala karşıdır عَلَى -
23 z-zalimine zalimlere الظَّالِمِينَ ظلم

Notlar

Not 1

*Fiil aktif çoğul 3. şahıs eril gelmiştir. Arzı bu kimseler yapmaktadır. Savunmalarını arz etmektedirler; sunmaktadırlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Yalanlama Kavram 244

244 Yanıltmak, aldatmak, kandırmak, hakkında yalan söylemek, yanlış yönlendirmek, onaylamamak, inkâr etmek. İşaret edilen şeyi inkâr etmemekle birlikte onun hakkında yanıltıcı, gerçek dışı uyduruk şeylere tabi olmak da tam olarak aynı kelimeyle işaret edilir.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Din konusunda Allah'a iftira atmak, yalan uydurmak. Kavram 402

402 Kutsal kitapların astından olan söylenti/hadis kitaplarıyla (Talmud, Kütüb-i Sitte, Riyâzus Sâlihîn vb. ) Yüce Allah'ın bizzat kendisine ve onun resûllerine iftira atmak. Allah'ın adına kutsi hadisler uydurmak. Tamamı zan olan 'Resûl buyurdu ki' sözleriyle resûl adına uydurulmuş bir din oluşturmak. Sünnet adı altında resûle iftira olan sözlere/hadislere tabi olmak. Mezheplere tabi olmak. Tarikatlara tabi olmak. Sadece Kur'an, sadece kutsal kitap dememek.

11. Hûd Suresi

Ayet 60

Arapça Metin (Harekeli)

1531|11|60|وَأُتْبِعُوا۟ فِى هَٰذِهِ ٱلدُّنْيَا لَعْنَةً وَيَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ أَلَآ إِنَّ عَادًا كَفَرُوا۟ رَبَّهُمْ أَلَا بُعْدًا لِّعَادٍ قَوْمِ هُودٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1531|11|60|واتبعوا في هذه الدنيا لعنه ويوم القيمه الا ان عادا كفروا ربهم الا بعدا لعاد قوم هود

Latin Literal

60. Ve utbiû fî hâzihid dunyâ la’neten ve yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), e lâ inne âden keferû rabbehum, e lâ bu’den li âdin kavmi hûd(hûdin).

Türkçe Çeviri

Ve tabi edildiler bu dünyada bir lanete280 ve kıyamet148 gününde (de); değil mi (ki) doğrusu Âd (ki) kâfirlik25 ettiler Rabblerine4; değil mi (ki) bir uzaklıktır* Hûd'un Âd kavmine/toplumuna.

Ahmed Samira Çevirisi

60 And they were followed in this the present world (by) curse/torture and the Resurrection Day, is not that Aad disbelieved (in) their Lord, is not destruction/death/curse to Aad, Hood’s nation?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve utbiu ve tabi edildiler وَأُتْبِعُوا تبع
2 fi فِي -
3 hazihi bu هَٰذِهِ -
4 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
5 lea'neten bir lanete لَعْنَةً لعن
6 ve yevme ve gününde (de) وَيَوْمَ يوم
7 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
8 ela değil mi (ki) أَلَا -
9 inne doğrusu إِنَّ -
10 aaden Âd عَادًا عود
11 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
12 rabbehum Rabblerine رَبَّهُمْ ربب
13 ela değil mi (ki) أَلَا -
14 bua'den bir uzaklıktır بُعْدًا بعد
15 liaadin Ad لِعَادٍ عود
16 kavmi kavmine قَوْمِ قوم
17 hudin Hûd'un هُودٍ هود

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın lanetinin kendi rahmetinden uzak tutması olduğunu net bir şekilde anlarız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

11. Hûd Suresi

Ayet 99

Arapça Metin (Harekeli)

1570|11|99|وَأُتْبِعُوا۟ فِى هَٰذِهِۦ لَعْنَةً وَيَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ بِئْسَ ٱلرِّفْدُ ٱلْمَرْفُودُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1570|11|99|واتبعوا في هذه لعنه ويوم القيمه بيس الرفد المرفود

Latin Literal

99. Ve utbiû fî hâzihî la’neten ve yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), bi’ser rifdul merfûd(merfûdu).

Türkçe Çeviri

Ve tabi edildiler burada* bir lanete280 ve kıyamet148 gününde; ne kötü oldu (o) destek/dayanışma**; (o) desteklenen/dayanılan**.

Ahmed Samira Çevirisi

99 And they were followed in this (by) curse/torture and (on) the Resurrection Day, how bad (is) the giving/support , the given/(desired) support ?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve utbiu ve tabi edildiler وَأُتْبِعُوا تبع
2 fi فِي -
3 hazihi burada هَٰذِهِ -
4 lea'neten bir lanete لَعْنَةً لعن
5 ve yevme ve gününde وَيَوْمَ يوم
6 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
7 bi'se ne kötü oldu بِئْسَ باس
8 r-rifdu destek/yardım الرِّفْدُ رفد
9 l-merfudu (o) desteklenen/yardım edilen الْمَرْفُودُ رفد

Notlar

Not 1

*Dünya hayatında.**Reşîd olmayan emri yerine getirmedeki dayanışma. Uygunsuz emirlerde destekleşenler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

13. Ra'd Suresi

Ayet 25

Arapça Metin (Harekeli)

1730|13|25|وَٱلَّذِينَ يَنقُضُونَ عَهْدَ ٱللَّهِ مِنۢ بَعْدِ مِيثَٰقِهِۦ وَيَقْطَعُونَ مَآ أَمَرَ ٱللَّهُ بِهِۦٓ أَن يُوصَلَ وَيُفْسِدُونَ فِى ٱلْأَرْضِ أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمُ ٱللَّعْنَةُ وَلَهُمْ سُوٓءُ ٱلدَّارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1730|13|25|والذين ينقضون عهد الله من بعد ميثقه ويقطعون ما امر الله به ان يوصل ويفسدون في الارض اوليك لهم اللعنه ولهم سو الدار

Latin Literal

25. Vellezîne yankudûne ahdallâhi min ba’di mîsâkıhi ve yaktaûne mâ emerallâhu bihi en yûsale ve yufsidûne fîl ardı ulâike lehumul la’netu ve lehum sûud dâr(dâri).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) bozarlar Allah'a (olan) ahdi969 sonrasında kendi mîsâkı281; ve keserler187 Allah'ın kendisiyle emrettiğini ki birleştirilir; ve fesat265 çıkarırlar yerde; işte bunlar; onlaradır lanet280; ve onlaradır bir kötü diyar*.

Ahmed Samira Çevirisi

25 And those who break/unbind God’s promise/oath, from after its affirmation , and they cut/sever what God ordered with it that (it) be connected , and they corrupt in the earth/Planet Earth, those for them (is) the curse/torture, and for them the house’s/home’s evil .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler (ki) وَالَّذِينَ -
2 yenkudune bozarlar يَنْقُضُونَ نقض
3 ahde ahdi عَهْدَ عهد
4 llahi Allah'a اللَّهِ -
5 min مِنْ -
6 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
7 misakihi misakı مِيثَاقِهِ وثق
8 ve yektaune ve keserler وَيَقْطَعُونَ قطع
9 ma مَا -
10 emera emrettiğini أَمَرَ امر
11 llahu Allah'ın اللَّهُ -
12 bihi kendisiyle بِهِ -
13 en ki أَنْ -
14 yusale birleştirilir يُوصَلَ وصل
15 ve yufsidune ve fesat çıkarırlar وَيُفْسِدُونَ فسد
16 fi فِي -
17 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
18 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
19 lehumu onlaradır لَهُمُ -
20 l-lea'netu lanet اللَّعْنَةُ لعن
21 velehum ve onlaradır وَلَهُمْ -
22 su'u bir kötü سُوءُ سوا
23 d-dari diyar الدَّارِ دور

Notlar

Not 1

*Yurt.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ayırmama, birleştirme ahdi/antlaşması; insanların Yüce Allah'a verdiği ahit, antlaşma Kavram 187

187 Resullerle Yüce Allah’ın yani O’nun kutsal kitaplarının arasını ayırmama. Yüce Allah’ın tek dini olan İslam’ı parçalara bölmeme. Resulleri kutsal kitaplardan ayırmama. Talmud, Kütüb-i Sitte, Riyâzu's Sâlihîn gibi insan söylentileriyle/hadislerle, zan içeren kitaplar aracılığıyla resulleri kutsal kitaplardan ayırmama. Resullerle Yüce Allah’ın arası ayrılmışsa bunu birleştirme. Sadece kutsal kitaplara dönme. Sadece Kur’an deme.

Fesat çıkarmak Kavram 265

265 Hak/gerçek olmadığı halde yalanla, yanlışla, hileyle, aldatmayla, manipülasyonla, yanlış yönlendirmeyle kargaşaya, karışıklığa neden olmak.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

15. Hicr Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

1835|15|35|وَإِنَّ عَلَيْكَ ٱللَّعْنَةَ إِلَىٰ يَوْمِ ٱلدِّينِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1835|15|35|وان عليك اللعنه الي يوم الدين

Latin Literal

35. Ve inne aleykel lâ’nete ilâ yevmid dîn(dîni).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu üzerinedir* lanet280; din109 gününe kadar.

Ahmed Samira Çevirisi

35 And that on you (is) the curse/torture to the Judgment’s Day/Resurrection Day .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
2 aleyke üzerine عَلَيْكَ -
3 l-lea'nete lanet اللَّعْنَةَ لعن
4 ila kadar إِلَىٰ -
5 yevmi gününe يَوْمِ يوم
6 d-dini din الدِّينِ دين

Notlar

Not 1

*İblîs.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Din günü Kavram 109

109 Dinden yani konusu din olacak yargılamanın yapılacağı gün/evre/dönem. Yargılama ahiret evreninde yapılacaktır.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

17. İsrâ Suresi

Ayet 60

Arapça Metin (Harekeli)

2087|17|60|وَإِذْ قُلْنَا لَكَ إِنَّ رَبَّكَ أَحَاطَ بِٱلنَّاسِ وَمَا جَعَلْنَا ٱلرُّءْيَا ٱلَّتِىٓ أَرَيْنَٰكَ إِلَّا فِتْنَةً لِّلنَّاسِ وَٱلشَّجَرَةَ ٱلْمَلْعُونَةَ فِى ٱلْقُرْءَانِ وَنُخَوِّفُهُمْ فَمَا يَزِيدُهُمْ إِلَّا طُغْيَٰنًا كَبِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2087|17|60|واذ قلنا لك ان ربك احاط بالناس وما جعلنا الريا التي ارينك الا فتنه للناس والشجره الملعونه في القران ونخوفهم فما يزيدهم الا طغينا كبيرا

Latin Literal

60. Ve iz kulnâ leke inne rabbeke ehâta bin nâs(nâsi), ve mâ cealner ru’yâlletî ereynâke illâ fitneten lin nâsi veş şeceretel mel’ûnete fîl kur’ân(kur’âni), ve nuhavvifuhum fe mâ yezîduhum illâ tugyânen kebîrâ(kebîren).

Türkçe Çeviri

Ve dediğimiz zaman sana: "Doğrusu (senin) Rabbin4 gözetip kuşatır insanları; ve yapmış değiliz o* gösterdiğimiz rüyayı611 sana, ancak bir fitnedir610 insanlara; ve Kur'ân'daki melun/lanetlenmiş280 ağacını (da); ve korkuturuz onları** öyle ki ziyade eder değildir onlara büyük tûğyân442 dışında."

Ahmed Samira Çevirisi

60 And when We said to you that your Lord took care of/was aware with the people, and We did not make the dream which We showed you except (as) a test to the people, and the tree the cursed in the Koran, and We194frighten them, so it does not increase them except great tyranny .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve وَإِذْ -
2 kulna dediğimiz zaman قُلْنَا قول
3 leke sana لَكَ -
4 inne doğrusu إِنَّ -
5 rabbeke (senin) Rabbin رَبَّكَ ربب
6 ehata gözeterek kuşatır أَحَاطَ حوط
7 bin-nasi insanları بِالنَّاسِ نوس
8 ve ma ve değiliz وَمَا -
9 cealna yapmış جَعَلْنَا جعل
10 r-ru'ya rüyayı الرُّؤْيَا راي
11 lleti o ki الَّتِي -
12 eraynake gösterdik sana أَرَيْنَاكَ راي
13 illa ancak إِلَّا -
14 fitneten bir fitnedir/testtir/denemedir فِتْنَةً فتن
15 linnasi insanlara لِلنَّاسِ نوس
16 ve şşecerate ve ağacı وَالشَّجَرَةَ شجر
17 l-mel'unete melun/lanetlenmiş الْمَلْعُونَةَ لعن
18 fi فِي -
19 l-kurani Kur'an'da الْقُرْانِ قرا
20 ve nuhavvifuhum ve korkuturuz onları وَنُخَوِّفُهُمْ خوف
21 fema öyle ki değildir فَمَا -
22 yeziduhum ziyade eder onlara يَزِيدُهُمْ زيد
23 illa ancak إِلَّا -
24 tugyanen tuğyanı طُغْيَانًا طغي
25 kebiran büyük كَبِيرًا كبر

Notlar

Not 1

*Rüyada senin gözlerinle gördüğün şeyler insanoğlunun test sürecidir. Nasıl ve neden fitnelendirildiklerini gördün.**İnsanları. Korkutarak geri durmalarını sağlamak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Tûğyân, tâğût Kavram 442

442 Azgınlık, sınırı aşma, sınırı çiğneme, taşkınlık, tiranlık, despotluk. Din konusunda ise kutsal kitapların hükümlerinin dışına çıkma, kutsal kitaplardan taşma, kutsal kitapların çizdiği hükümleri çiğnemedir. Tevrat'ın tâğûtu Talmud'tur. Kur'an'ın tâğûtu ise hadis kitaplarıdır.

Fitne. Kavram 610

610 Test, deneme, sınav, yanlışla doğruyu ayırt edebilme yetisinin ölçülmesi.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 57

Arapça Metin (Harekeli)

3588|33|57|إِنَّ ٱلَّذِينَ يُؤْذُونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ لَعَنَهُمُ ٱللَّهُ فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ وَأَعَدَّ لَهُمْ عَذَابًا مُّهِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3588|33|57|ان الذين يوذون الله ورسوله لعنهم الله في الدنيا والاخره واعد لهم عذابا مهينا

Latin Literal

57. İnnellezîne yu’zûnallâhe ve resûlehu leanehumullâhu fîd dunyâ vel âhıreti ve eadde lehum azâben muhînâ(muhînen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) eziyet729 ettiler Allah ve resûlüne; mutlak lanet280 etti onlara Allah dünyada ve ahirette; ve hazırladı (Allah) onlara yıpratan/çöktüren bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

57 That truly those who harm mildly God and His messengers, God cursed/humiliated them in the present world, and the end (other life), and He prepared for them a disgracing/degrading torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 yu'zune eziyet ettiler يُؤْذُونَ اذي
4 llahe Allah'a اللَّهَ -
5 ve rasulehu ve resûlüne O’nun وَرَسُولَهُ رسل
6 leanehumu mutlak lanet etti onlara لَعَنَهُمُ لعن
7 llahu Allah اللَّهُ -
8 fi فِي -
9 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
10 vel'ahirati ve ahirette وَالْاخِرَةِ اخر
11 ve eadde ve hazırladı (Allah) وَأَعَدَّ عدد
12 lehum onlara لَهُمْ -
13 azaben bir azap عَذَابًا عذب
14 muhinen yıpratan/çöktüren مُهِينًا هون

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 61

Arapça Metin (Harekeli)

3592|33|61|مَّلْعُونِينَ أَيْنَمَا ثُقِفُوٓا۟ أُخِذُوا۟ وَقُتِّلُوا۟ تَقْتِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3592|33|61|ملعونين اينما ثقفوا اخذوا وقتلوا تقتيلا

Latin Literal

61. Mel’ûnîn(mel’ûnîne), eyne mâ sukıfû uhızû ve kuttılû taktîlâ(taktîlen).

Türkçe Çeviri

Lanetlemişlerdir280; her nerede (-yseler) bulunurlar; alınırlar*; ve katledilirler35 bir katletme35 (-yle).

Ahmed Samira Çevirisi

61 Cursed/humiliated wherever they were defeated/caught up with , they were taken/punished ,and they were killed killingly.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 mel'unine lanetlemişlerdir مَلْعُونِينَ لعن
2 eynema her nerede أَيْنَمَا -
3 sukifu bulunurlar ثُقِفُوا ثقف
4 uhizu alınırlar أُخِذُوا اخذ
5 ve kuttilu ve katledilirler وَقُتِّلُوا قتل
6 tektilen bir katletme (-yle) تَقْتِيلًا قتل

Notlar

Not 1

*Tutuklamak anlamında değildir. Tutuklamak kelimesi sabitlemek kelimesiyle işaret edilir. Burada anlam ele almak, elde etmek, kuşatmak anlamındadır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 64

Arapça Metin (Harekeli)

3595|33|64|إِنَّ ٱللَّهَ لَعَنَ ٱلْكَٰفِرِينَ وَأَعَدَّ لَهُمْ سَعِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3595|33|64|ان الله لعن الكفرين واعد لهم سعيرا

Latin Literal

64. İnnallâhe leanel kâfirîne ve eadde lehum saîrâ(saîren).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah lanet280 etti kâfirlere25; ve hazırladı onlara* bir seîr809.

Ahmed Samira Çevirisi

64 That truly God cursed/humiliated the disbelievers, and He prepared for them blazing/inflaming (fire).303

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 llahe Allah اللَّهَ -
3 leane lanet etti لَعَنَ لعن
4 l-kafirine kâfirlere الْكَافِرِينَ كفر
5 ve eadde ve hazırladı وَأَعَدَّ عدد
6 lehum onlara لَهُمْ -
7 seiyran çılgın bir alev سَعِيرًا سعر

Notlar

Not 1

*Kâfirlere.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Seîr Kavram 809

809 Çılgın ateş.

38. Sâd Suresi

Ayet 78

Arapça Metin (Harekeli)

4046|38|78|وَإِنَّ عَلَيْكَ لَعْنَتِىٓ إِلَىٰ يَوْمِ ٱلدِّينِ

Arapça Metin (Harekesiz)

4046|38|78|وان عليك لعنتي الي يوم الدين

Latin Literal

78. Ve inne aleyke la’netî ilâ yevmid dîn(dîni).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu (senin) üzerinedir lanetim280 din gününe109 kadar.

Ahmed Samira Çevirisi

78 And that (E) on you (is) My curse/torture/expulsion to the Judgment Day/Resurrection Day .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
2 aleyke üzerinedir عَلَيْكَ -
3 lea'neti lanetim لَعْنَتِي لعن
4 ila kadar إِلَىٰ -
5 yevmi gününe يَوْمِ يوم
6 d-dini din الدِّينِ دين

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Din günü Kavram 109

109 Dinden yani konusu din olacak yargılamanın yapılacağı gün/evre/dönem. Yargılama ahiret evreninde yapılacaktır.

Lanet etmek. Kavram 280

280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 280: Lanet etmek.

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Lanet etmek.

Kavram No: 280

Kısa Açıklama: 280 Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 25

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 88

Türkçe Meal: Ve dediler: "Kalplerimiz örtülenlerdir/sarılanlardır 175 " evet! mutlak lanetledi 280 onları Allah kâfirlikleriyle 25 ; öyle ki pek azdır * iman 47 ettikleri.

Arapça: 95|2|88|وقالوا قلوبنا غلف بل لعنهم الله بكفرهم فقليلا ما يومنون

Bakara Suresi - Ayet 89

Türkçe Meal: Ve ne zaman ki geldi onlara bir kitap * Allah’ın indinden/katından; bir musaddıktır 140 yanlarındakine ** onların; -ve daha önceden kâfirlik 25 etmiş kimselere karşı yardım ister olmuşlardı *** -; öyle ki ne zaman geldi onlara bildikleri/arif oldukları * ; kâfirlik 25 ettiler ona * ; öyleyse laneti 280 Allah'ın üzerinedir kâfirlerin 25 .

Arapça: 96|2|89|ولما جاهم كتب من عند الله مصدق لما معهم وكانوا من قبل يستفتحون علي الذين كفروا فلما جاهم ما عرفوا كفروا به فلعنه الله علي الكفرين

Bakara Suresi - Ayet 159

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler; gizlerler indirdiğimizi beyanatlardan 226 ve doğru yola kılavuzdan; beyan 226 etmemizden sonra onu insanlara kitapta * ; işte bunlardır, lanet 280 eder onlara Allah; ve lanet 280 eder onlara lanet 280 edenler.

Arapça: 166|2|159|ان الذين يكتمون ما انزلنا من البينت والهدي من بعد ما بينه للناس في الكتب اوليك يلعنهم الله ويلعنهم اللعنون

Bakara Suresi - Ayet 161

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler; kâfirlik 25 ettiler; ve öldüler -ve onlar kâfirler 25 (olarak)- işte bunlar; onların üzerinedir Allah'ın laneti 280 ; ve meleklerin (de); ve insanların (da); topluca.

Arapça: 168|2|161|ان الذين كفروا وماتوا وهم كفار اوليك عليهم لعنه الله والمليكه والناس اجمعين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 87

Türkçe Meal: İşte bunlar; cezasıdır onların ki üzerlerinedir laneti 280 Allah'ın; ve meleklerin 48 ; ve insanların; topluca.

Arapça: 380|3|87|اوليك جزاوهم ان عليهم لعنه الله والمليكه والناس اجمعين

Nisâ Suresi - Ayet 46

Türkçe Meal: Yahudileşmiş kimselerden (ki) tahrif ederler kelimeyi kendi yerlerinden; ve derler: "İşittik ve isyan ettik"; -ve işit olmaksızın işiten!- ve (derler) "Güt 300 bizi”; eğip bükme (-yle) dillerini ve ta’an 949 (-la) dinde; ve şayet ki onlar deselerdi: "İşittik ve itaat ettik" ve "İşit ve gözet 300 bizleri"; mutlak olurdu bir hayır onlara ve (olurdu) daha dik/ayakta/kıyamda; fakat mutlak lanetledi 280 onları Allah küfürleriyle 25 ; öyle ki iman 47 etmezler bir az dışında.

Arapça: 539|4|46|من الذين هادوا يحرفون الكلم عن مواضعه ويقولون سمعنا وعصينا واسمع غير مسمع ورعنا ليا بالسنتهم وطعنا في الدين ولو انهم قالوا سمعنا واطعنا واسمع وانظرنا لكان خيرا لهم واقوم ولكن لعنهم الله بكفرهم فلا يومنون الا قليلا

Nisâ Suresi - Ayet 47

Türkçe Meal: Ey kitap verilmiş kimseler 135 ! İman 47 edin indirdiğimize * ; bir musaddıktır 140 yanınızdakine; önceden ki sileriz yüzleri öyle ki döndürürüz onu arkası üzerine 506 ; ya da lanetleriz 280 onları lanetlediğimiz 273 ** gibi sebt/şabat 272 yoldaşlarını; ve oldu emri Allah'ın faaliyete geçen.

Arapça: 540|4|47|يايها الذين اوتوا الكتب امنوا بما نزلنا مصدقا لما معكم من قبل ان نطمس وجوها فنردها علي ادبارها او نلعنهم كما لعنا اصحب السبت وكان امر الله مفعولا

Nisâ Suresi - Ayet 52

Türkçe Meal: İşte bunlar kimselerdir (ki) mutlak lanetledi 280 Allah; ve kimi lanetlerse 280 Allah öyle ki asla bulamazsın ona bir yardımcı.

Arapça: 545|4|52|اوليك الذين لعنهم الله ومن يلعن الله فلن تجد له نصيرا

Nisâ Suresi - Ayet 93

Türkçe Meal: Ve kim katleder 35 bir mümini 27 kasıtlı/amaçlı (olarak); öyle ki cezası/karşılığı onun cehennemdir; ölümsüzdür orada * ; ve gazap etti Allah ona; ve lanetledi 280 onu; ve hazırladı ona büyük bir azap.

Arapça: 586|4|93|ومن يقتل مومنا متعمدا فجزاوه جهنم خلدا فيها وغضب الله عليه ولعنه واعد له عذابا عظيما

Nisâ Suresi - Ayet 118

Türkçe Meal: Mutlak lanet 280 etti ona Allah; ve dedi (şeytân): "Mutlak tutarım/edinirim senin kullarından önceden belirli* bir nasip."

Arapça: 611|4|118|لعنه الله وقال لاتخذن من عبادك نصيبا مفروضا

Mâide Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Öyle ki mîsâklarını 281 bozmaları nedeniyledir; mutlak lanetledik 280 onları ve yaptık kalplerini kaskatı 175 ; tahrif ederler kelimeleri yerlerinden; ve unuttular bir payı zikredildiklerinden kendisiyle * (Tevrât'la); ve daima karşılaşırsın onlardan bir hainlik üzerine; dışındadır onlardan bir azı ; öyle ki affet onlardan; ve el sıkış/dokun kibarca; doğrusu Allah sever muhsinleri 294 .

Arapça: 682|5|13|فبما نقضهم ميثقهم لعنهم وجعلنا قلوبهم قسيه يحرفون الكلم عن مواضعه ونسوا حظا مما ذكروا به ولا تزال تطلع علي خاينه منهم الا قليلا منهم فاعف عنهم واصفح ان الله يحب المحسنين

Mâide Suresi - Ayet 60

Türkçe Meal: De ki: "Haber vereyim mi sizlere bundan şerrini/kötüsünü bir karşılık (olarak) Allah'ın indinde/katında; kime lanet 280 etti Allah ve gazap 127 etti onun üzerine; ve yaptı onlardan maymunlar 273 ve domuzlar 549 ; ve kul oldu (o kimse) tâğûta 442 ; işte bunlar; bir şerdir/kötüdür bir mekan/yer (olarak) ve daha dalalettedir 128 dümdüz yoldan 553 .

Arapça: 729|5|60|قل هل انبيكم بشر من ذلك مثوبه عند الله من لعنه الله وغضب عليه وجعل منهم القرده والخنازير وعبد الطغوت اوليك شر مكانا واضل عن سوا السبيل

Mâide Suresi - Ayet 64

Türkçe Meal: Ve dediler Yahudiler 295 : "Allah'ın eli bağlanmıştır/zincirlenmiştir"; (oysa) bağlandı/zincirlendi kendi elleri ve lanetlendiler 280 dedikleriyle; evet! İki eli O’nun (Allah'ın) genişlemiştir/yayılmıştır; infak * eder nasıl dilerse; ve Rabbinden 4 sana indirilen ** mutlak ziyade *** eder çoğuna onlardan bir tûğyânı 442 ve bir küfrü 422 ; ve attık aralarına taşkınlık ve nefret kıyamet gününe 148 kadar; her ne zaman yaktılar bir ateş harp için; söndürdü onu Allah; ve koşarlar yeryüzünde fesada 265 ; ve Allah sevmez fesatçıları 265 .

Arapça: 733|5|64|وقالت اليهود يد الله مغلوله غلت ايديهم ولعنوا بما قالوا بل يداه مبسوطتان ينفق كيف يشا وليزيدن كثيرا منهم ما انزل اليك من ربك طغينا وكفرا والقينا بينهم العدوه والبغضا الي يوم القيمه كلما اوقدوا نارا للحرب اطفاها الله ويسعون في الارض فسادا والله لا يحب المفسدين

Mâide Suresi - Ayet 78

Türkçe Meal: Lanet 280 edildi kâfirlik 25 etmiş kimselere İsrâîloğullarından 197 ; Dâvûd ve Meryem oğlu Îsâ'ya karşı dillerinden * (dolayı); işte budur; asilik etmiş ve haddi aşmış oldukları nedeniyledir.

Arapça: 747|5|78|لعن الذين كفروا من بني اسريل علي لسان داود وعيسي ابن مريم ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

A'râf Suresi - Ayet 44

Türkçe Meal: Ve nida * etti cennet ** ashâbı 194 ateş *** ashâbına 194 ki "Muhakkak bulduk **** vaat ettiğini bizlere Rabbimizin 4 bir hak/gerçek (olarak); öyle ki buldunuz ***** mu vaat ettiğini Rabbinizin 4 bir hak/gerçek (olarak)?"; dediler: "Evet"; öyle ki ünledi bir ünleyici 666 aralarında ki "Allah'ın laneti 280 zalimlerin 257 üzerinedir."

Arapça: 998|7|44|ونادي اصحب الجنه اصحب النار ان قد وجدنا ما وعدنا ربنا حقا فهل وجدتم ما وعد ربكم حقا قالوا نعم فاذن موذن بينهم ان لعنه الله علي الظلمين

Hûd Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Ve kimdir daha zalim 257 kimseden (ki) iftira 402 attı Allah'a karşı bir yalanı 244 ; işte bunlar; arz ederler * Rabblerine 4 karşı; ve der şahitler/tanıklar 885 : "İşte bunlar kimselerdir (ki) yalan söylediler Rabblerine 4 karşı"; değil mi (ki) Allah'ın laneti 280 zalimlere 257 karşıdır.

Arapça: 1489|11|18|ومن اظلم ممن افتري علي الله كذبا اوليك يعرضون علي ربهم ويقول الاشهد هولا الذين كذبوا علي ربهم الا لعنه الله علي الظلمين

Hûd Suresi - Ayet 60

Türkçe Meal: Ve tabi edildiler bu dünyada bir lanete 280 ve kıyamet 148 gününde (de); değil mi (ki) doğrusu Âd (ki) kâfirlik 25 ettiler Rabblerine 4 ; değil mi (ki) bir uzaklıktır * Hûd'un Âd kavmine/toplumuna.

Arapça: 1531|11|60|واتبعوا في هذه الدنيا لعنه ويوم القيمه الا ان عادا كفروا ربهم الا بعدا لعاد قوم هود

Hûd Suresi - Ayet 99

Türkçe Meal: Ve tabi edildiler burada * bir lanete 280 ve kıyamet 148 gününde; ne kötü oldu (o) destek/dayanışma ** ; (o) desteklenen/dayanılan ** .

Arapça: 1570|11|99|واتبعوا في هذه لعنه ويوم القيمه بيس الرفد المرفود

Ra'd Suresi - Ayet 25

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) bozarlar Allah'a (olan) ahdi 969 sonrasında kendi mîsâkı 281 ; ve keserler 187 Allah'ın kendisiyle emrettiğini ki birleştirilir; ve fesat 265 çıkarırlar yerde; işte bunlar; onlaradır lanet 280 ; ve onlaradır bir kötü diyar * .

Arapça: 1730|13|25|والذين ينقضون عهد الله من بعد ميثقه ويقطعون ما امر الله به ان يوصل ويفسدون في الارض اوليك لهم اللعنه ولهم سو الدار

Hicr Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Ve doğrusu üzerinedir * lanet 280 ; din 109 gününe kadar.

Arapça: 1835|15|35|وان عليك اللعنه الي يوم الدين

İsrâ Suresi - Ayet 60

Türkçe Meal: Ve dediğimiz zaman sana: "Doğrusu (senin) Rabbin 4 gözetip kuşatır insanları; ve yapmış değiliz o * gösterdiğimiz rüyayı 611 sana, ancak bir fitnedir 610 insanlara; ve Kur'ân'daki melun/lanetlenmiş 280 ağacını (da); ve korkuturuz onları ** öyle ki ziyade eder değildir onlara büyük tûğyân 442 dışında."

Arapça: 2087|17|60|واذ قلنا لك ان ربك احاط بالناس وما جعلنا الريا التي ارينك الا فتنه للناس والشجره الملعونه في القران ونخوفهم فما يزيدهم الا طغينا كبيرا

Ahzâb Suresi - Ayet 57

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) eziyet 729 ettiler Allah ve resûlüne; mutlak lanet 280 etti onlara Allah dünyada ve ahirette; ve hazırladı (Allah) onlara yıpratan/çöktüren bir azap.

Arapça: 3588|33|57|ان الذين يوذون الله ورسوله لعنهم الله في الدنيا والاخره واعد لهم عذابا مهينا

Ahzâb Suresi - Ayet 61

Türkçe Meal: Lanetlemişlerdir 280 ; her nerede (-yseler) bulunurlar; alınırlar * ; ve katledilirler 35 bir katletme 35 (-yle).

Arapça: 3592|33|61|ملعونين اينما ثقفوا اخذوا وقتلوا تقتيلا

Ahzâb Suresi - Ayet 64

Türkçe Meal: Doğrusu Allah lanet 280 etti kâfirlere 25 ; ve hazırladı onlara * bir seîr 809 .

Arapça: 3595|33|64|ان الله لعن الكفرين واعد لهم سعيرا

Sâd Suresi - Ayet 78

Türkçe Meal: Ve doğrusu (senin) üzerinedir lanetim 280 din gününe 109 kadar.

Arapça: 4046|38|78|وان عليك لعنتي الي يوم الدين