Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 418: Resûl

Bu kavram 110 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

418Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

2. Bakara Suresi

Ayet 87

Arapça Metin (Harekeli)

94|2|87|وَلَقَدْ ءَاتَيْنَا مُوسَى ٱلْكِتَٰبَ وَقَفَّيْنَا مِنۢ بَعْدِهِۦ بِٱلرُّسُلِ وَءَاتَيْنَا عِيسَى ٱبْنَ مَرْيَمَ ٱلْبَيِّنَٰتِ وَأَيَّدْنَٰهُ بِرُوحِ ٱلْقُدُسِ أَفَكُلَّمَا جَآءَكُمْ رَسُولٌۢ بِمَا لَا تَهْوَىٰٓ أَنفُسُكُمُ ٱسْتَكْبَرْتُمْ فَفَرِيقًا كَذَّبْتُمْ وَفَرِيقًا تَقْتُلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

94|2|87|ولقد اتينا موسي الكتب وقفينا من بعده بالرسل واتينا عيسي ابن مريم البينت وايدنه بروح القدس افكلما جاكم رسول بما لا تهوي انفسكم استكبرتم ففريقا كذبتم وفريقا تقتلون

Latin Literal

87. Ve lekad âteynâ mûsâl kitâbe ve kaffeynâ min ba’dihî bir rusuli ve âteynâ îsâbne meryemel beyyinâti ve eyyednâhu bi rûhil kudus(kudusi), e fe kullemâ câekum resûlun bimâ lâ tehvâ enfusukumustekbertum, fe ferîkan kezzebtum ve ferîkan taktulûn(taktulûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun verdik Musa'ya kitabı*; ve gönderdik resûller418 kafiyeli/ahenkli (olarak)** ardından onun (Musa’nın); ve verdik Meryem oğlu Îsa'ya beyanlar226; ve destekledik onu kutsal ruhla279; öyle (değil) mi? Her ne zaman geldi/ulaştı sizlere bir resûl418, nefislerinizin201 hevâsına278 uymayanla; büyüklendiniz/kibirlendiniz; öyle ki bir fırka/grup yalanlarsınız195; ve bir fırka/grup katledersiniz35.

Ahmed Samira Çevirisi

87 And We had given/brought Moses The Book and We sent from after him with the messengers, and Wegave/brought Jesus Mary’s son, the evidences and We supported him with the Holy/Sanctimonious Soul/Spirit , so if whenever a messenger came to you with what yourselves do not desire you become arrogant, so a group you denied and a group you kill .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 ateyna verdik اتَيْنَا اتي
3 musa Musa'ya مُوسَى -
4 l-kitabe kitabı الْكِتَابَ كتب
5 ve kaffeyna ve gönderdik kafiyeli/ahenkli وَقَفَّيْنَا قفو
6 min مِنْ -
7 bea'dihi ardından onun (Musa’nın) بَعْدِهِ بعد
8 bir-rusuli resuller بِالرُّسُلِ رسل
9 ve ateyna ve verdik وَاتَيْنَا اتي
10 iysa Îsa'ya عِيسَى -
11 bne oğlu ابْنَ بني
12 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
13 l-beyyinati beyanlar/deklarasyonlar الْبَيِّنَاتِ بين
14 ve eyyednahu ve destekledik onu وَأَيَّدْنَاهُ ايد
15 biruhi ruhla بِرُوحِ روح
16 l-kudusi kutsal الْقُدُسِ قدس
17 efekullema öyle mi? her ne zaman أَفَكُلَّمَا كلل
18 ca'ekum geldi/ulaştı sizlere جَاءَكُمْ جيا
19 rasulun bir resul رَسُولٌ رسل
20 bima بِمَا -
21 la لَا -
22 tehva hevâsına uymayanla تَهْوَىٰ هوي
23 enfusukumu nefislerinizin أَنْفُسُكُمُ نفس
24 stekbertum büyüklendiniz/kibirlendiniz اسْتَكْبَرْتُمْ كبر
25 feferikan öyle ki bir fırka/grup فَفَرِيقًا فرق
26 kezzebtum yalanlarsınız كَذَّبْتُمْ كذب
27 ve ferikan ve bir fırka/grup وَفَرِيقًا فرق
28 tektulune katledersiniz تَقْتُلُونَ قتل

Notlar

Not 1

*Tevrat**Bir düzene bağlı şekilde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

2. Bakara Suresi

Ayet 98

Arapça Metin (Harekeli)

105|2|98|مَن كَانَ عَدُوًّا لِّلَّهِ وَمَلَٰٓئِكَتِهِۦ وَرُسُلِهِۦ وَجِبْرِيلَ وَمِيكَىٰلَ فَإِنَّ ٱللَّهَ عَدُوٌّ لِّلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

105|2|98|من كان عدوا لله ومليكته ورسله وجبريل وميكيل فان الله عدو للكفرين

Latin Literal

98. Men kâne aduvven lillâhi ve melâiketihî ve rusulihî ve cibrîle ve mîkâle fe innallâhe aduvvun lil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Kim oldu bir düşman Allah'a; ve meleklerine; ve resûllerine418; ve Cibrîl'e282; ve Mîkâil'e948; öyle ki doğrusu Allah (da) bir düşmandır kâfirlere25.

Ahmed Samira Çevirisi

98 Who was an enemy to God, and His angels, and His messengers, and Gabriel , and Michael , so then God (is) an enemy to the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 men kim مَنْ -
2 kane oldu كَانَ كون
3 aduvven bir düşman عَدُوًّا عدو
4 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
5 ve melaiketihi ve meleklerine وَمَلَائِكَتِهِ ملك
6 ve rusulihi ve resullerine وَرُسُلِهِ رسل
7 ve cibrile ve Cibrîl'e وَجِبْرِيلَ -
8 ve mikale ve Mikail'e وَمِيكَالَ -
9 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
10 llahe Allah (da) اللَّهَ -
11 aduvvun bir düşmandır عَدُوٌّ عدو
12 lilkafirine kâfirlere لِلْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Cibrîl Kavram 282

282 Yüce Allah'ın indinde/katında/arşında bulunan şerefli bir varlık. Kendisine elçilik görevi verilmiştir. Evrenimizin bir üst boyutunda bulunan arşta bulunur. Kendi iradesi/aklı vardır. Ancak yaratılış gereği insanlardaki gibi fücur (psikanalizdeki 'id') sahibi değildir. Asla kötülük düşüncesi oluşturamaz. İradesiyle oluşturduğu her fikir mutlak ki takva içerir. Levh-i Mahfuz’a (Korunmuş Levha'ya) yani holografik evren prensibi kapsamınsa evrenimizi bir üst boyuttan saran, evrenin zaman dahil tüm kuantum bilgilerini muhafaza eden rakamlanmış/kodlanmış 2D zara/membrana erişim hakkı vardır. Bu nedenle evrenin her zamanında ve her yerinde aynı anda bulunabilir. Matrix filmindeki ajanlar gibidir. Kendisine Yüce Allah tarafından bahşedilen Levh-i Mahfuz’u kodlama yetkisi gereği evren içinde diledikleri şekle dönüşebilir. Evrenimizin en küçük yapı taşı 1.65x10-35 metre uzunluğundaki bir sicimdir/iptir. Her sicimin titreşimi bir müzik aletinin telinin titreşmesi sonucu özel bir ses çıkarması gibi kendine özel atom altı parçacıkları oluşturur. Sicimler titreşim bilgilerini ruh aracılığıyla Levh-i Mahfuz’dan alır. Levh-i Mahfuz rakamlanmış bilgiyi ruh aracılığıyla sicimlere aktarır. Işık hızında yazan bir 3D printer/yazıcı gibi evreni canlandırır. Cibrîl Levh-i Mahfuz’u kodlayarak sicimlerin titreşimini değiştirir ve farklı atom altı parçacıkları oluşturarak farklı atomları oluşturur. Böylece elçiye bir insan şeklinde seslenebilir. Bir ağaç içinden seslenebilir. Bir ateş içinden seslenebilir. Şerefli elçi Cibrîl’in şerefli Kur’an’ı Muhammed peygamberin beyin ve kalpte bulunan sinir hücrelerine indirmesini yine Levh-i Mahfuz’u kodlayarak sicimler üzerinden gerçekleştirdiğini anlarız. Böylece Muhammed peygamber ezberlemek zorunda kalmadan tüm Kur’an’ı bilmiş olmaktadır. Kur’an’dan Cibrîl benzeri farklı varlıkların da insanlarla temas kurduklarını anlıyoruz. Ashab-ı Kehf (Mağara yoldaşları) gençlerine zaman yolculuğu yaptıran Rakim/rakamlayıcı yoldaşları kendilerine Levh-i Mahfuz’u kodlama yetkisi verilen şerefli varlıklardır. İbrahim peygambere, Lut peygambere ve Meryem’e gelen elçiler de Cibrîl benzeri şerefli varlıklardır.

Mîkâil Kavram 948

948 Rabbimiz 2:98 ayetinde işaretini vermiştir. Cibrîl ve Mîkâil'i bir arada zikretmiş ve onlara yapılan düşmanlığı bizlere bildirmiştir. Cibrîl vahiy meleğidir. Hiperuzayda üst boyutlarda bulunan bir şerefli elçidir. Yüce Allah'ın vahyini nebilere iletir. Mîkâil de böyledir. Şerefli bir elçidir. Her iki melek de muhteşem yetkilerle donatılmışlardır. Cibrîl'e düşmanlık onun getirdiği vahye iman etmemekle olur. Anlarız ki Mîkâil'e de bir düşmanlık vardır. Apaçık anlarız ki Mîkâil'in görevi evrenleri başlatmak, sonlandırmak ve tekrar başlatmaktır. Yargılamanın yapılacağı evreni Mîkâil yapar. Cennet ve cehennem evrenlerini yine Mîkâil yapar. İçinde bulunduğumuz evreni tekillikten oluşturan da Mîkâil'di. Mîkâil içinde yaşadığımız evreni yırtacak ve onu tekrar tekillik haline Rabbinin izniyle getirecektir. 69:17 ayetinde işaret edilen o melek tam da Mîkâil'dir. Gök yırtılmıştır. Tekillik haline geri dönmüştür. Mîkâil'e düşman olmak ahireti yalanlamaktır; cennet ve cehennemi yalanlamaktır. Evreninin oluşumunu kozmik bir çarpışmaya bağlayan sahûnlar da Mîkâil'e düşmanlık etmektedirler.

2. Bakara Suresi

Ayet 101

Arapça Metin (Harekeli)

108|2|101|وَلَمَّا جَآءَهُمْ رَسُولٌ مِّنْ عِندِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٌ لِّمَا مَعَهُمْ نَبَذَ فَرِيقٌ مِّنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ كِتَٰبَ ٱللَّهِ وَرَآءَ ظُهُورِهِمْ كَأَنَّهُمْ لَا يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

108|2|101|ولما جاهم رسول من عند الله مصدق لما معهم نبذ فريق من الذين اوتوا الكتب كتب الله ورا ظهورهم كانهم لا يعلمون

Latin Literal

101. Ve lemmâ câehum resûlun min indillâhi musaddikun limâ meahum nebeze ferîkun minellezîne ûtûl kitâb(kitâbe), kitâballâhi verâe zuhûrihim ke ennehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ne zaman ki geldi onlara bir resûl418 Allah'ın indinden/katından; bir musaddıktır140 onların yanındaki* için; savurup fırlattı bir fırka/grup sırtlarının arkasına; kitap* verilmiş kimselerden; Allah'ın kitabını**; sanki onlar bilmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

101 And when a messenger came to them from at God confirming to what (is) with them, a group from those who were given The Book , discarded/rejected God’s Book behind their backs, as if they do not know.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velemma ne zaman ki وَلَمَّا -
2 ca'ehum geldi onlara جَاءَهُمْ جيا
3 rasulun bir resul رَسُولٌ رسل
4 min مِنْ -
5 indi indinden/katından عِنْدِ عند
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 musaddikun bir musaddık مُصَدِّقٌ صدق
8 lima için لِمَا -
9 meahum yanındaki onların مَعَهُمْ -
10 nebeze savurup fırlattı نَبَذَ نبذ
11 ferikun bir fırka/grup فَرِيقٌ فرق
12 mine مِنَ -
13 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
14 utu verildiler أُوتُوا اتي
15 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
16 kitabe kitabı كِتَابَ كتب
17 llahi Allah'ın اللَّهِ -
18 vera'e arkasına وَرَاءَ وري
19 zuhurihim sırtlarının ظُهُورِهِمْ ظهر
20 keennehum sanki onlar كَأَنَّهُمْ -
21 la لَا -
22 yea'lemune bilmezler يَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Tevrat.**Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Musaddık Kavram 140

140 Doğrulayıp tasdik edici. Sadece tasdik edici/doğrulayıcı değil; aynı zamanda yanlış olanın doğrusunu da tasdik edici.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

2. Bakara Suresi

Ayet 108

Arapça Metin (Harekeli)

115|2|108|أَمْ تُرِيدُونَ أَن تَسْـَٔلُوا۟ رَسُولَكُمْ كَمَا سُئِلَ مُوسَىٰ مِن قَبْلُ وَمَن يَتَبَدَّلِ ٱلْكُفْرَ بِٱلْإِيمَٰنِ فَقَدْ ضَلَّ سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ

Arapça Metin (Harekesiz)

115|2|108|ام تريدون ان تسلوا رسولكم كما سيل موسي من قبل ومن يتبدل الكفر بالايمن فقد ضل سوا السبيل

Latin Literal

108. Em turîdûne en tes’elû resûlekum kemâ suile mûsâ min kabl(kablu), ve men yetebeddelil kufra bil îmâni fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

Ya da arzularsınız/istersiniz ki sual edersiniz/sorarsınız resûlünüze418*; Musa’nın sual edildiği/sorulduğu gibi önceden; ve kim değiştirir kâfirliği25 imanla47; öyle ki mutlak saptırdı (o) dümdüz yolu553.

Ahmed Samira Çevirisi

108 Or do you want that you question/ask your messenger, as Moses was questioned/asked from before, and who exchanges/replaces/substitutes the disbelief with the belief, so he had misguided the way’s/road’s straightness/equality .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 em ya da أَمْ -
2 turidune arzularsınız تُرِيدُونَ رود
3 en ki أَنْ -
4 teselu sual edersiniz/sorarsınız تَسْأَلُوا سال
5 rasulekum resulünüze رَسُولَكُمْ رسل
6 kema gibi كَمَا -
7 suile sual edildiği/sorulduğu سُئِلَ سال
8 musa Musa'nın مُوسَىٰ -
9 min مِنْ -
10 kablu önceden قَبْلُ قبل
11 ve men ve kim وَمَنْ -
12 yetebeddeli değiştirir يَتَبَدَّلِ بدل
13 l-kufra kâfirliği الْكُفْرَ كفر
14 bil-imani imanla بِالْإِيمَانِ امن
15 fekad öyle ki mutlak فَقَدْ -
16 delle saptırdı (o) ضَلَّ ضلل
17 seva'e düz سَوَاءَ سوي
18 s-sebili yolu السَّبِيلِ سبل

Notlar

Not 1

*Resul Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Dümdüz yol. Kavram 553

553 Yüce Allah'ın biricik yolu. Tek tanrıcıların yolu. İslam yolu. Sadece Kur'an. Sadece kutsal kitaplar.

2. Bakara Suresi

Ayet 129

Arapça Metin (Harekeli)

136|2|129|رَبَّنَا وَٱبْعَثْ فِيهِمْ رَسُولًا مِّنْهُمْ يَتْلُوا۟ عَلَيْهِمْ ءَايَٰتِكَ وَيُعَلِّمُهُمُ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْحِكْمَةَ وَيُزَكِّيهِمْ إِنَّكَ أَنتَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

136|2|129|ربنا وابعث فيهم رسولا منهم يتلوا عليهم ايتك ويعلمهم الكتب والحكمه ويزكيهم انك انت العزيز الحكيم

Latin Literal

129. Rabbenâ veb’as fîhim resûlen minhum yetlû aleyhim âyâtike ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmete ve yuzekkîhim inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz4! Ve gönder/yolla onlara bir resûl418 onlardan; okur onlara ayetlerini senin; ve bildirir onlara kitabı* ve hikmeti303; ve saflaştırır onları; doğrusu sen; sensin Azîz37; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

129 Our Lord, and send in them a messenger from them (who) reads/recites on (to) them Your verses/evidences and He teaches/instructs them The Book , and the wisdom , and purifies them , that You are the glorious/mighty the wise/ judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbena Rabbimiz! رَبَّنَا ربب
2 veb'as ve gönder/yolla وَابْعَثْ بعث
3 fihim onlara فِيهِمْ -
4 rasulen bir resul رَسُولًا رسل
5 minhum onlardan مِنْهُمْ -
6 yetlu okur يَتْلُو تلو
7 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
8 ayatike ayetlerini senin ايَاتِكَ ايي
9 ve yuallimuhumu ve bildirir onlara وَيُعَلِّمُهُمُ علم
10 l-kitabe kitabı الْكِتَابَ كتب
11 velhikmete ve hikmeti وَالْحِكْمَةَ حكم
12 ve yuzekkihim ve saflaştırır onları وَيُزَكِّيهِمْ زكو
13 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
14 ente sensin أَنْتَ -
15 l-azizu Azîz الْعَزِيزُ عزز
16 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Kitap ve hikmet. Kavram 303

303 Hikmet içeren kitap, hikmetli kitap, hikmetli hükümler içeren kitap. Arapça 'vav' 've' bağlacı vurgulama amaçlı da kullanılır. Daha detaylı inceleme aşağıdaki makaleden okunabilir.Hikmetli kitap, hikmet içeren kitap: Kur'an.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

2. Bakara Suresi

Ayet 143

Arapça Metin (Harekeli)

150|2|143|وَكَذَٰلِكَ جَعَلْنَٰكُمْ أُمَّةً وَسَطًا لِّتَكُونُوا۟ شُهَدَآءَ عَلَى ٱلنَّاسِ وَيَكُونَ ٱلرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهِيدًا وَمَا جَعَلْنَا ٱلْقِبْلَةَ ٱلَّتِى كُنتَ عَلَيْهَآ إِلَّا لِنَعْلَمَ مَن يَتَّبِعُ ٱلرَّسُولَ مِمَّن يَنقَلِبُ عَلَىٰ عَقِبَيْهِ وَإِن كَانَتْ لَكَبِيرَةً إِلَّا عَلَى ٱلَّذِينَ هَدَى ٱللَّهُ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُضِيعَ إِيمَٰنَكُمْ إِنَّ ٱللَّهَ بِٱلنَّاسِ لَرَءُوفٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

150|2|143|وكذلك جعلنكم امه وسطا لتكونوا شهدا علي الناس ويكون الرسول عليكم شهيدا وما جعلنا القبله التي كنت عليها الا لنعلم من يتبع الرسول ممن ينقلب علي عقبيه وان كانت لكبيره الا علي الذين هدي الله وما كان الله ليضيع ايمنكم ان الله بالناس لروف رحيم

Latin Literal

143. Ve kezâlike cealnâkum ummeten vasatan li tekûnû şuhedâe alen nâsi ve yekûner resûlu aleykum şehîdâ(şehîden), ve mâ cealnâl kıbletelletî kunte aleyhâ illâ li na’leme men yettebiur resûle mimmen yenkalibu alâ akibeyh(akibeyhi), ve in kânet le kebîreten illâ alellezîne hedallâh(hedallâhu) ve mâ kânallâhu li yudîa îmânekum innallâhe bin nâsi le raûfun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; yaptık sizleri bir ümmet305; vasat/orta/hayırlı; olmanız için şahitler/tanıklar insanlar üzerine; ve olması için resûlün418 sizlere bir şahit/tanık; ve yapmış değiliz bir kıble14 ki oldunuz üzerinde onun; ancak belli etmek/bilmek için resûle418 tabi olan kimseyi kimseden; döner üzerinde iki topuğu; ve doğrusu oldu o (kıble) mutlak bir büyük (yük); dışında kimseye (ki) kılavuzladı doğru yola Allah; ve olmuş değildir Allah giderir/boşa çıkarır imanınızı47 sizlerin; doğrusu Allah insanlara mutlak Raûf'tur15; Rahîm'dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

143 And like that We made you a moderate/reasonable nation to be witnesses on the people, and the messenger be (a) witness on you, and We did not make the (prayer) direction that you were on it, except to know who follows the messenger from who returns on his two heels , and that truly (was) big/great (E) except on those who God guided, and God was not to waste your faith/belief, that God (is) with the people merciful/compassionate (E) , most merciful .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kezalike ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
2 cealnakum yaptık sizleri جَعَلْنَاكُمْ جعل
3 ummeten bir ümmet أُمَّةً امم
4 veseten vasat/orta/hayırlı وَسَطًا وسط
5 litekunu olmanız için لِتَكُونُوا كون
6 şuheda'e şahitler/tanıklar شُهَدَاءَ شهد
7 ala üzerine عَلَى -
8 n-nasi insanlar النَّاسِ نوس
9 ve yekune ve olması için وَيَكُونَ كون
10 r-rasulu resulün/elçinin الرَّسُولُ رسل
11 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
12 şehiden bir şahit/tanık شَهِيدًا شهد
13 ve ma ve değiliz وَمَا -
14 cealna yapmış جَعَلْنَا جعل
15 l-kiblete bir kıble الْقِبْلَةَ قبل
16 lleti ki الَّتِي -
17 kunte oldunuz كُنْتَ كون
18 aleyha üzerinde onun عَلَيْهَا -
19 illa ancak إِلَّا -
20 linea'leme belli etmek için لِنَعْلَمَ علم
21 men kimseyi مَنْ -
22 yettebiu tabi olur يَتَّبِعُ تبع
23 r-rasule resule/elçiye الرَّسُولَ رسل
24 mimmen kimseden مِمَّنْ -
25 yenkalibu döner يَنْقَلِبُ قلب
26 ala üzerinde عَلَىٰ -
27 akibeyhi iki topuğu عَقِبَيْهِ عقب
28 ve in ve doğrusu وَإِنْ -
29 kanet oldu o (kıble) كَانَتْ كون
30 lekebiraten mutlak bir büyük (yük) لَكَبِيرَةً كبر
31 illa dışında إِلَّا -
32 ala üzerine عَلَى -
33 ellezine kimse الَّذِينَ -
34 heda kılavuzladı doğru yola هَدَى هدي
35 llahu Allah اللَّهُ -
36 ve ma ve değildir وَمَا -
37 kane olmuş كَانَ كون
38 llahu Allah اللَّهُ -
39 liyudiya giderir/boşa çıkarır لِيُضِيعَ ضيع
40 imanekum imanınızı sizlerin إِيمَانَكُمْ امن
41 inne doğrusu إِنَّ -
42 llahe Allah اللَّهَ -
43 bin-nasi insanlara بِالنَّاسِ نوس
44 lera'ufun mutlak rauftur لَرَءُوفٌ راف
45 rahimun rahîmdir رَحِيمٌ رحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Kıble Kavram 14

14 Tarafın/hedefin belli edilmesi amaçlı yönelme.

Raûf Kavram 15

15 Şefkatli/kibar.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

2. Bakara Suresi

Ayet 151

Arapça Metin (Harekeli)

158|2|151|كَمَآ أَرْسَلْنَا فِيكُمْ رَسُولًا مِّنكُمْ يَتْلُوا۟ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتِنَا وَيُزَكِّيكُمْ وَيُعَلِّمُكُمُ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْحِكْمَةَ وَيُعَلِّمُكُم مَّا لَمْ تَكُونُوا۟ تَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

158|2|151|كما ارسلنا فيكم رسولا منكم يتلوا عليكم ايتنا ويزكيكم ويعلمكم الكتب والحكمه ويعلمكم ما لم تكونوا تعلمون

Latin Literal

151. Kemâ erselnâ fîkum resûlen minkum yetlû aleykum âyâtinâ ve yuzekkîkum ve yuallimukumul kitâbe vel hikmete ve yuallimukum mâ lem tekûnû ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Gönderdiğimiz gibi* içinizden bir resûl418; sizlerden; okur sizlere ayetlerimizi; ve saflaştırır sizleri; ve bilir yapar sizleri; kitabı ve hikmeti303; ve bilir yapar sizleri asla bilir olmadığınızı.

Ahmed Samira Çevirisi

151 As We sent in you a messenger from you, he reads/recites on you Our verses/evidences and he purifies you and he teaches you The Book and the wisdom, and he teaches you what you were not knowing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kema gibi كَمَا -
2 erselna gönderdiğimiz أَرْسَلْنَا رسل
3 fikum içinizden فِيكُمْ -
4 rasulen bir resul رَسُولًا رسل
5 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
6 yetlu okur يَتْلُو تلو
7 aleykum size عَلَيْكُمْ -
8 ayatina ayetlerimizi ايَاتِنَا ايي
9 ve yuzekkikum ve saflaştırır sizleri وَيُزَكِّيكُمْ زكو
10 ve yuallimukumu ve bilir yapar sizleri وَيُعَلِّمُكُمُ علم
11 l-kitabe kitabı الْكِتَابَ كتب
12 velhikmete ve hikmeti وَالْحِكْمَةَ حكم
13 ve yuallimukum ve bilir yapar sizleri وَيُعَلِّمُكُمْ علم
14 ma مَا -
15 lem asla لَمْ -
16 tekunu olmazsınız تَكُونُوا كون
17 tea'lemune bilirsiniz تَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Doğru yola kılavuzlamayı Yüce Allah hikmet içeren kutsal kitaplarla yapar. Bu kitapları da resûller aracılığıyla deklere eder.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kitap ve hikmet. Kavram 303

303 Hikmet içeren kitap, hikmetli kitap, hikmetli hükümler içeren kitap. Arapça 'vav' 've' bağlacı vurgulama amaçlı da kullanılır. Daha detaylı inceleme aşağıdaki makaleden okunabilir.Hikmetli kitap, hikmet içeren kitap: Kur'an.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

2. Bakara Suresi

Ayet 214

Arapça Metin (Harekeli)

221|2|214|أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تَدْخُلُوا۟ ٱلْجَنَّةَ وَلَمَّا يَأْتِكُم مَّثَلُ ٱلَّذِينَ خَلَوْا۟ مِن قَبْلِكُم مَّسَّتْهُمُ ٱلْبَأْسَآءُ وَٱلضَّرَّآءُ وَزُلْزِلُوا۟ حَتَّىٰ يَقُولَ ٱلرَّسُولُ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مَعَهُۥ مَتَىٰ نَصْرُ ٱللَّهِ أَلَآ إِنَّ نَصْرَ ٱللَّهِ قَرِيبٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

221|2|214|ام حسبتم ان تدخلوا الجنه ولما ياتكم مثل الذين خلوا من قبلكم مستهم الباسا والضرا وزلزلوا حتي يقول الرسول والذين امنوا معه متي نصر الله الا ان نصر الله قريب

Latin Literal

214. Em hasibtum en tedhulûl cennete ve lemmâ ye’tikum meselullezîne halev min kablikum messethumul be’sâu ved darrâu ve zulzilû hattâ yekûler resûlu vellezîne âmenû meahu metâ nasrullâh(nasrullâhi), e lâ inne nasrallâhi karîb(karîbun).

Türkçe Çeviri

Ya da hesapladınız/düşündünüz ki girersiniz cennete; ve (sandınız ki) asla gelir değildir sizlere kimselerin misali/örneği/benzeri; geçtiler sizlerden önce; (oysa) dokundu onlara sıkıntı/ıstırap/biçarelik ve darlık; ve sarsıldılar; ta ki der ki resûl418 ve onunla (resûlle) birlikte iman47 etmiş kimseler: "Ne zamandır Allah'ın yardımı”; değil mi (ki) doğrusu Allah'ın yardımı yakındır?

Ahmed Samira Çevirisi

214 Or (have) you thought/supposed that you enter the Paradise and (the) example of those who past/expired from before you (E) did not come to you, the misery/hardship and the calamity touched them, and they were shaken until the messenger and those who believed with him say: "When (is) God’s victory/aid?" Is it not (that) God’s victory/aid (is) near/close?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 em yoksa أَمْ -
2 hasibtum hesapladınız/düşündünüz حَسِبْتُمْ حسب
3 en ki أَنْ -
4 tedhulu girersiniz تَدْخُلُوا دخل
5 l-cennete cennete الْجَنَّةَ جنن
6 velemma ve asla değildir وَلَمَّا -
7 ye'tikum gelir sizlere يَأْتِكُمْ اتي
8 meselu misali/örneği مَثَلُ مثل
9 ellezine kimseler الَّذِينَ -
10 halev geçtiler خَلَوْا خلو
11 min مِنْ -
12 kablikum sizlerden önce قَبْلِكُمْ قبل
13 messethumu dokundu onlara مَسَّتْهُمُ مسس
14 l-be'sa'u sıkıntı/ıstırap/biçarelik الْبَأْسَاءُ باس
15 ve dderra'u ve darlık وَالضَّرَّاءُ ضرر
16 ve zulzilu ve sarsıldılar وَزُلْزِلُوا زلزل
17 hatta ta ki حَتَّىٰ -
18 yekule der يَقُولَ قول
19 r-rasulu resul الرَّسُولُ رسل
20 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
21 amenu iman etmiş امَنُوا امن
22 meahu birlikte onunla (resulle) مَعَهُ -
23 meta ne zamandır مَتَىٰ -
24 nesru yardımı نَصْرُ نصر
25 llahi Allah'ın اللَّهِ -
26 ela değil mi أَلَا -
27 inne doğrusu إِنَّ -
28 nesra yardımı نَصْرَ نصر
29 llahi Allah'ın اللَّهِ -
30 karibun yakındır قَرِيبٌ قرب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

2. Bakara Suresi

Ayet 253

Arapça Metin (Harekeli)

260|2|253|تِلْكَ ٱلرُّسُلُ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ مِّنْهُم مَّن كَلَّمَ ٱللَّهُ وَرَفَعَ بَعْضَهُمْ دَرَجَٰتٍ وَءَاتَيْنَا عِيسَى ٱبْنَ مَرْيَمَ ٱلْبَيِّنَٰتِ وَأَيَّدْنَٰهُ بِرُوحِ ٱلْقُدُسِ وَلَوْ شَآءَ ٱللَّهُ مَا ٱقْتَتَلَ ٱلَّذِينَ مِنۢ بَعْدِهِم مِّنۢ بَعْدِ مَا جَآءَتْهُمُ ٱلْبَيِّنَٰتُ وَلَٰكِنِ ٱخْتَلَفُوا۟ فَمِنْهُم مَّنْ ءَامَنَ وَمِنْهُم مَّن كَفَرَ وَلَوْ شَآءَ ٱللَّهُ مَا ٱقْتَتَلُوا۟ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَفْعَلُ مَا يُرِيدُ

Arapça Metin (Harekesiz)

260|2|253|تلك الرسل فضلنا بعضهم علي بعض منهم من كلم الله ورفع بعضهم درجت واتينا عيسي ابن مريم البينت وايدنه بروح القدس ولو شا الله ما اقتتل الذين من بعدهم من بعد ما جاتهم البينت ولكن اختلفوا فمنهم من امن ومنهم من كفر ولو شا الله ما اقتتلوا ولكن الله يفعل ما يريد

Latin Literal

253. Tilker rusulu faddalnâ ba’dahum alâ ba’d(ba’din), minhum men kellemallâhu ve rafea ba’dahum derecât(derecâtin), ve âteynâ îsâbne meryemel beyyinâti ve eyyednâhu bi rûhıl kudus(rûhıl kudusi), ve lev şâallâhu maktetelellezîne min ba’dihim min ba’di mâ câethumul beyyinâtu ve lâkinihtelefû fe minhum men âmene ve minhum men kefer(kefere), ve lev şâallâhu maktetelû ve lâkinnallâhe yef’alu mâ yurîd(yurîdu).

Türkçe Çeviri

İşte şunlar; resûllerdir418; öyle ki faziletli kıldık onların bir kısmını onlardan bir kısma karşı; kimine kelam etti Allah; ve yükseltti (Allah) bir kısmını onların derecelerle; ve verdik Meryem oğlu Îsa'ya beyanatlar; ve destekledik onu (Îsa'yı) kutsal ruhla; velev/eğer dileseydi Allah katletmiş olmazdı onların sonrasında (gelen) kimseler; onlara gelen beyanatlar sonrasında; velakin/fakat ihtilafa düştüler; öyle ki onlardan kimi iman47 etti ve onlardan kimi kâfirlik25 etti; velev/eğer dileseydi Allah katletmiş35 olmazlardı; velakin/fakat Allah faaliyete geçirir dilediğini.

Ahmed Samira Çevirisi

253 Those are the messengers, We preferred/favoured/blessed some/part of them over some/part, from them who spoke/conversed/talked (with) God, and He rose some/part of them steps/stages/degrees. And We gave Jesus ,Mary’s son, the evidences, and We supported him with the Holy/Sanctimonious Soul/Spirit , and if God wanted/willed, those from after them would not (have) fought/killed each other from after the evidences came to them, and but they differed/disagreed/disputed, so from them who believed, and from them who disbelieved, and if God willed/wanted, they would not (have) fought/killed each other, and but God does/makes what Hewants/wills/intends.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 tilke işte şunlar تِلْكَ -
2 r-rusulu resûllerdir الرُّسُلُ رسل
3 feddelna öyle ki faziletli kıldık فَضَّلْنَا فضل
4 bea'dehum bir kısmını onların بَعْضَهُمْ بعض
5 ala karşı عَلَىٰ -
6 bea'din bir kısma بَعْضٍ بعض
7 minhum onlardan مِنْهُمْ -
8 men kimine مَنْ -
9 kelleme kelam etti كَلَّمَ كلم
10 llahu Allah اللَّهُ -
11 ve rafea ve yükseltti (Allah) وَرَفَعَ رفع
12 bea'dehum bir kısmını onların بَعْضَهُمْ بعض
13 deracatin derecelerler دَرَجَاتٍ درج
14 ve ateyna ve verdik وَاتَيْنَا اتي
15 iysa Îsa'ya عِيسَى -
16 bne oğlu ابْنَ بني
17 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
18 l-beyyinati beyanatlar الْبَيِّنَاتِ بين
19 ve eyyednahu ve destekledik onu وَأَيَّدْنَاهُ ايد
20 biruhi ruhla بِرُوحِ روح
21 l-kudusi kutsal الْقُدُسِ قدس
22 velev velev/eğer وَلَوْ -
23 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
24 llahu Allah اللَّهُ -
25 ma olmazdı مَا -
26 ktetele öldürmüş اقْتَتَلَ قتل
27 ellezine kimseler الَّذِينَ -
28 min مِنْ -
29 bea'dihim sonrasında onların بَعْدِهِمْ بعد
30 min مِنْ -
31 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
32 ma مَا -
33 ca'ethumu gelen onlara جَاءَتْهُمُ جيا
34 l-beyyinatu beyanatlar الْبَيِّنَاتُ بين
35 velakini velakin/fakat وَلَٰكِنِ -
36 htelefu ihtilafa düştüler اخْتَلَفُوا خلف
37 feminhum öyle ki onlardan فَمِنْهُمْ -
38 men kimi مَنْ -
39 amene iman etti امَنَ امن
40 ve minhum ve onlardan وَمِنْهُمْ -
41 men kimi مَنْ -
42 kefera kâfirlik etti كَفَرَ كفر
43 velev velev/eğer وَلَوْ -
44 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
45 llahu Allah اللَّهُ -
46 ma olmazlardı مَا -
47 ktetelu katlemiş اقْتَتَلُوا قتل
48 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
49 llahe Allah اللَّهَ -
50 yef'alu faaliyete geçirir يَفْعَلُ فعل
51 ma مَا -
52 yuridu dilediğini يُرِيدُ رود

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

2. Bakara Suresi

Ayet 279

Arapça Metin (Harekeli)

286|2|279|فَإِن لَّمْ تَفْعَلُوا۟ فَأْذَنُوا۟ بِحَرْبٍ مِّنَ ٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَإِن تُبْتُمْ فَلَكُمْ رُءُوسُ أَمْوَٰلِكُمْ لَا تَظْلِمُونَ وَلَا تُظْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

286|2|279|فان لم تفعلوا فاذنوا بحرب من الله ورسوله وان تبتم فلكم روس امولكم لا تظلمون ولا تظلمون

Latin Literal

279. Fe in lem tef’alû fe’zenû bi harbin minallâhi ve resûlih(resûlihî), ve in tubtum fe lekum ruûsu emvâlikum, lâ tazlimûne ve lâ tuzlemûn(tuzlemûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer asla faaliyete geçmezseniz; öyle ki farkına varın bir harbin Allah’tan ve resûlünden418*; ve eğer tevbe33 ederseniz; öyle ki sizleredir malınızın başlangıcı; haksızlık etmezsiniz; haksızlık edilmezsiniz.

Ahmed Samira Çevirisi

279 So if you do not make/do, so be announced to/informed with (of) a battle/war from God and His messenger, and if you repented , so for you (are) your properties/wealths/beginnings/(capital) (keep only your capital), you do not cause injustice/oppression (to others) and nor be caused injustice to/oppressed.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fe in öyle ki eğer فَإِنْ -
2 lem asla لَمْ -
3 tef'alu faaliyete geçmezseniz تَفْعَلُوا فعل
4 fe'zenu öyle ki farkına varın فَأْذَنُوا اذن
5 biharbin bir harbin بِحَرْبٍ حرب
6 mine مِنَ -
7 llahi Allah’tan اللَّهِ -
8 ve rasulihi ve resulünden وَرَسُولِهِ رسل
9 ve in ve eğer وَإِنْ -
10 tubtum tevbe ederseniz تُبْتُمْ توب
11 felekum öyle ki sizleredir فَلَكُمْ -
12 ru'usu başlangıç رُءُوسُ راس
13 emvalikum malınız أَمْوَالِكُمْ مول
14 la لَا -
15 tezlimune haksızlık etmezsiniz تَظْلِمُونَ ظلم
16 ve la وَلَا -
17 tuzlemune haksızlık edilmezsiniz تُظْلَمُونَ ظلم

Notlar

Not 1

*Kamu gücü ribaya savaş açar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

2. Bakara Suresi

Ayet 285

Arapça Metin (Harekeli)

292|2|285|ءَامَنَ ٱلرَّسُولُ بِمَآ أُنزِلَ إِلَيْهِ مِن رَّبِّهِۦ وَٱلْمُؤْمِنُونَ كُلٌّ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَمَلَٰٓئِكَتِهِۦ وَكُتُبِهِۦ وَرُسُلِهِۦ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِّن رُّسُلِهِۦ وَقَالُوا۟ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيْكَ ٱلْمَصِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

292|2|285|امن الرسول بما انزل اليه من ربه والمومنون كل امن بالله ومليكته وكتبه ورسله لا نفرق بين احد من رسله وقالوا سمعنا واطعنا غفرانك ربنا واليك المصير

Latin Literal

285. Âmener resûlu bimâ unzile ileyhi min rabbihî vel mu’minûn(mu’minûne), kullun âmene billâhi ve melâiketihî ve kutubihî ve rusulih(rusulihî), lâ nuferriku beyne ehadin min rusulih(rusulihî), ve kâlû semi’nâ ve ata’nâ gufrâneke rabbenâ ve ileykel masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

İman47 etti resûl418 Rabbinden4 kendisine indirilmişe; ve müminler27; hepsi iman47 etti Allah'a; ve meleklerine; ve kitaplarına; ve resûllerine418; "ayırmayız resûllerinden418 birinin arasını"; ve dediler: "İşittik; ve itaat ettik; senin mağfiretin319. Rabbimiz4!; ve sanadır dönüş yeri."

Ahmed Samira Çevirisi

285 The messenger believed with what was descended to him from his Lord and the believers all/each believed with God and His angels, and His Books , and His messengers, we do not separate distinguish/differentiate between any one from His messengers, and they said: "We heard/listened, and we obeyed, your forgiveness, our Lord, and to you (is) the end/destination ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 amene iman etti امَنَ امن
2 r-rasulu resûl الرَّسُولُ رسل
3 bima بِمَا -
4 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
5 ileyhi kendisine إِلَيْهِ -
6 min مِنْ -
7 rabbihi Rabbinden رَبِّهِ ربب
8 velmu'minune ve müminler وَالْمُؤْمِنُونَ امن
9 kullun hepsi كُلٌّ كلل
10 amene iman etti امَنَ امن
11 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
12 ve melaiketihi ve meleklerine وَمَلَائِكَتِهِ ملك
13 ve kutubihi ve kitaplarına وَكُتُبِهِ كتب
14 ve rusulihi ve resullerine وَرُسُلِهِ رسل
15 la لَا -
16 nuferriku ayırmayız نُفَرِّقُ فرق
17 beyne arasını بَيْنَ بين
18 ehadin birinin أَحَدٍ احد
19 min مِنْ -
20 rusulihi resullerinden رُسُلِهِ رسل
21 ve kalu ve dediler وَقَالُوا قول
22 semia'na işittik سَمِعْنَا سمع
23 ve etaa'na ve itaat ettik وَأَطَعْنَا طوع
24 gufraneke mağfiretin senin غُفْرَانَكَ غفر
25 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
26 ve ileyke ve sanadır وَإِلَيْكَ -
27 l-mesiru dönüş yeri الْمَصِيرُ صير

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

325|3|32|قُلْ أَطِيعُوا۟ ٱللَّهَ وَٱلرَّسُولَ فَإِن تَوَلَّوْا۟ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

325|3|32|قل اطيعوا الله والرسول فان تولوا فان الله لا يحب الكفرين

Latin Literal

32. Kul etîûllâhe ver resûl(resûle), fe in tevellev fe innallâhe lâ yuhibbul kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "İtaat76 edin Allah'a ve resûle418"; öyle ki eğer yüz çevirdilerse; öyle ki doğrusu Allah sevmez kâfirleri25.

Ahmed Samira Çevirisi

32 Say: "Obey God, and the messenger." So if they turned away , so then God does not love/like the disbelievers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 etiu itaat edin أَطِيعُوا طوع
3 llahe Allah'a اللَّهَ -
4 ve rrasule ve resûle وَالرَّسُولَ رسل
5 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
6 tevellev yüz çevirdilerse تَوَلَّوْا ولي
7 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
8 llahe Allah اللَّهَ -
9 la لَا -
10 yuhibbu sevmez يُحِبُّ حبب
11 l-kafirine kâfirleri الْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Resule itaat Kavram 76

76 Resule/elçiye itaat etmek sadece Kur'an'a itaat etmektir. Kur'an=Resul; Resul=Kur'an. Resule itaat etmek tamamı zan olan hadislere itaat etmek asla değildir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 49

Arapça Metin (Harekeli)

342|3|49|وَرَسُولًا إِلَىٰ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ أَنِّى قَدْ جِئْتُكُم بِـَٔايَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ أَنِّىٓ أَخْلُقُ لَكُم مِّنَ ٱلطِّينِ كَهَيْـَٔةِ ٱلطَّيْرِ فَأَنفُخُ فِيهِ فَيَكُونُ طَيْرًۢا بِإِذْنِ ٱللَّهِ وَأُبْرِئُ ٱلْأَكْمَهَ وَٱلْأَبْرَصَ وَأُحْىِ ٱلْمَوْتَىٰ بِإِذْنِ ٱللَّهِ وَأُنَبِّئُكُم بِمَا تَأْكُلُونَ وَمَا تَدَّخِرُونَ فِى بُيُوتِكُمْ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةً لَّكُمْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

342|3|49|ورسولا الي بني اسريل اني قد جيتكم بايه من ربكم اني اخلق لكم من الطين كهيه الطير فانفخ فيه فيكون طيرا باذن الله وابري الاكمه والابرص واحي الموتي باذن الله وانبيكم بما تاكلون وما تدخرون في بيوتكم ان في ذلك لايه لكم ان كنتم مومنين

Latin Literal

49. Ve resûlen ilâ benî isrâîle ennî kad ci’tukum bi âyetin min rabbikum, ennî ehluku lekum minet tîni ke heyetit tayri fe enfuhu fîhi fe yekûnu tayran bi iznillâh(iznillâhi), ve ubriul ekmehe vel ebrasa ve uhyîl mevtâ bi iznillâh(iznillâhi), ve unebbiukum bi mâ te’kulûne ve mâ teddehırûne, fî buyûtikum inne fî zâlike le âyeten lekum in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve bir resûldür418 İsrâîloğullarına197; (der) "ki ben muhakkak geldim sizlere Rabbinizden4 bir ayetle287; ki ben yaratırım sizlere ıslak topraktan kuş şekli gibi (bir şey); öyle ki üflerim onun içine; öyle ki olur bir kuş419 Allah'ın izniyle; ve iyileştiririm doğuştan körü ve cüzzamı/leprayı419; ve diriltirim/canlandırırım ölüleri419 Allah'ın izniyle; ve haber veririm sizlere yediğinizi ve depoladığınızı evlerinizde419; doğrusu bundadır mutlak ayetler237 sizlere; eğer olduysanız müminler27."

Ahmed Samira Çevirisi

49 And a messenger to Israel’s sons and daughters (said): "That I had come to you (with) a sign/evidence from your Lord, that I create for you from the mud/clay as a shape/form (of) the birds, so I blow in it, so it will be flying/birds with God’s permission, and I cure and heal the blind/the born blind, and the leper and I revive/make alive the deads with God’s permission, and I inform you with what you eat and what you hoard/stock in your houses/homes. That in that (is) a sign/evidence (E) for you if you were believers/believing."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve rasulen ve bir resuldür وَرَسُولًا رسل
2 ila إِلَىٰ -
3 beni oğullarına بَنِي بني
4 israile İsrail إِسْرَائِيلَ -
5 enni ki ben أَنِّي -
6 kad muhakkak قَدْ -
7 ci'tukum geldim sizlere جِئْتُكُمْ جيا
8 biayetin ayetle بِايَةٍ ايي
9 min مِنْ -
10 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
11 enni ki ben أَنِّي -
12 ehluku yaratırım أَخْلُقُ خلق
13 lekum sizlere لَكُمْ -
14 mine مِنَ -
15 t-tini ıslak topraktan الطِّينِ طين
16 kehey'eti şekli gibi كَهَيْئَةِ هيا
17 t-tayri kuş الطَّيْرِ طير
18 feenfuhu öyle ki üflerim فَأَنْفُخُ نفخ
19 fihi onun içine فِيهِ -
20 fe yekunu öyle ki olur o فَيَكُونُ كون
21 tayran bir kuş طَيْرًا طير
22 biizni izniyle بِإِذْنِ اذن
23 llahi Allah'ın اللَّهِ -
24 ve ubriu ve iyileştiririm وَأُبْرِئُ برا
25 l-ekmehe doğuştan körü الْأَكْمَهَ كمه
26 vel'ebrasa ve cüzzamı/leprayı وَالْأَبْرَصَ برص
27 ve uhyi ve diriltirim/canlandırırım وَأُحْيِي حيي
28 l-mevta ölüleri الْمَوْتَىٰ موت
29 biizni izniyle بِإِذْنِ اذن
30 llahi Allah'ın اللَّهِ -
31 ve unebbiukum ve haber veririm sizlere وَأُنَبِّئُكُمْ نبا
32 bima بِمَا -
33 te'kulune yediğinizi تَأْكُلُونَ اكل
34 ve ma ve وَمَا -
35 teddehirune depoladığınızı تَدَّخِرُونَ ذخر
36 fi فِي -
37 buyutikum evlerinizde بُيُوتِكُمْ بيت
38 inne doğrusu إِنَّ -
39 fi فِي -
40 zalike bundadır ذَٰلِكَ -
41 layeten mutlak ayetler (vardır) لَايَةً ايي
42 lekum sizlere لَكُمْ -
43 in eğer إِنْ -
44 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
45 mu'minine müminler مُؤْمِنِينَ امن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

İsrâîloğulları Kavram 197

197 İsrâîl Yakûb peygamberin diğer ismidir. İsrâîloğulları da Yakûb oğulları yani Yakûb soyundan gelenler demektir. Yûsuf peygamberin Mısır'da yetkin bir yönetici olmasıyla birlikte 11 kardeşi, babası Yakûb ve annesi Mısır'a girmiştir. Bu girişin Hiksosluların da Mısır'a giriş tarihleri olan MÖ 1900 yıllarında gerçekleşmiş olduğuna yönelik kanıtlar vardır. Yakûb'un soyu 300-400 yıl içinde katlanarak artmıştır. Mısır'da hür bir şekilde yaşayan Yakûb soyu firavunlar tarafından sonradan köleleştirilmiştir. Kendisi de Yakûb soyundan olan Musa peygamberin mücadelesi de aslında köleliğe bir baş kaldırma mücadelesidir (Mısır'dan çıkış: MÖ 1640 yılı).

Ayetler Kavram 237

237 Ayet kelimesi gösterge, işaret, kanıt, mucize anlamındadır. Çoğul olarak kullanıldığında Yüce Allah'ın varlığına kanıt olacak muhteşem mucizeleri işaret eder. Evrenin kendisi içindeki her şeyle Yüce Allah'ın ayetlerindendir. Evren kitabını bilimsel olarak okuyanlar Yüce Allah'ın bu ayetlerine tanıklık ederler.

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Îsâ'nın mucizeleri. Kavram 419

419 Îsâ peygamberin göstermiş olduğu mucizeleri.Doğuştan körü ve cüzzamlıyı iyileştirmek. Bu iki hastalığın işaret edilmesi de anlamlıdır. Doğuştan körlüğün en sık nedeni Trahomdur. Doğum esnasında bebeğin gözüne annenin doğum kanalından bir bakteri ('Chlamydia trachomatis') bulaşırsa gözün korneası iltihaplanır ve ışığa geçirgenliğini kaybeder. Bebek doğuştan kör olmuş olur. Kendiliğinden iyileşmesi asla söz konusu olmaz. Cüzzam/lepra ise 'Mycobacterium leprae' isimli bir bakterinin neden olduğu, bulaşıcı ve kronik bir hastalıktır. Hastaların vücutlarında korkunç bezeler çıkar. Sinir sistemini etkiler. Sinir sistemi tutulumunda modern tedaviye rağmen bile iyileşme olmaz. Sayısız hastalık içinden kendiliğinden iyileşme ihtimali olmayan bu iki hastalığın işaret edilmesi bile Kur'an'ın bir mucizesidir. Islak topraktan kuşu canlı kuşa dönüştürmek ve ölüleri diriltmek.Evrenimiz holografik evren prensibi kapsamında bir üst boyutta bulunan 2D zardaki (Levh-i Mahfuz) bilginin evrenin içine yansımasından oluşur. Matrix filmi gibi düşünülebilir. Yüce Allah Levh-i Mahfuz'da kodlanmış olan kuş şeklindeki ıslak toprak atomlarının kuantum bilgilerini değiştirerek bu atomları canlı bir kuşu oluşturan atomlara dönüştürür. Ölmüş bir insanı tekrar canlandırmak da aynı şekildedir. Bu dönüşümleri ancak evreni yaratan ve evrene bir üst boyuttan müdahale etme yetkisi olan bir varlık yapabilir.Îsâ'ya verilen bu mucizeler mutlak ki Yüce Allah'ın izni ve yetkisiyle gerçekleşmiştir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 81

Arapça Metin (Harekeli)

374|3|81|وَإِذْ أَخَذَ ٱللَّهُ مِيثَٰقَ ٱلنَّبِيِّۦنَ لَمَآ ءَاتَيْتُكُم مِّن كِتَٰبٍ وَحِكْمَةٍ ثُمَّ جَآءَكُمْ رَسُولٌ مُّصَدِّقٌ لِّمَا مَعَكُمْ لَتُؤْمِنُنَّ بِهِۦ وَلَتَنصُرُنَّهُۥ قَالَ ءَأَقْرَرْتُمْ وَأَخَذْتُمْ عَلَىٰ ذَٰلِكُمْ إِصْرِى قَالُوٓا۟ أَقْرَرْنَا قَالَ فَٱشْهَدُوا۟ وَأَنَا۠ مَعَكُم مِّنَ ٱلشَّٰهِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

374|3|81|واذ اخذ الله ميثق النبين لما اتيتكم من كتب وحكمه ثم جاكم رسول مصدق لما معكم لتومنن به ولتنصرنه قال اقررتم واخذتم علي ذلكم اصري قالوا اقررنا قال فاشهدوا وانا معكم من الشهدين

Latin Literal

81. Ve iz ehazallâhu mîsâkan nebiyyîne lemâ âteytukum min kitâbin ve hikmetin summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne bihî ve le tensurunneh(tensurunnehu), kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ısrî, kâlû akrarnâ, kâle feşhedû ve ene meakum mineş şâhidîn(şâhidîne).

Türkçe Çeviri

Ve aldığı zaman Allah nebilerin132 mîsâkını281; (dedi Allah): "Mutlak verdiğime sizlere kitaptan ve hikmetten303; sonra geldi sizlere musaddık140 bir resûl418 yanınızdakine*; mutlak iman47 edersiniz ona (resûle); ve mutlak yardım edersiniz ona (resûle)"; dedi (Allah): "İkrar/kabul ettiniz mi ve aldınız mı üzerinize bunu, antlaşmamı?"; dediler: "İkrar/kabul ettik"; dedi (Allah): "Öyleyse tanık/şahit olun; ve ben (de) yanınızdayım şahit/tanık olanlardan."

Ahmed Samira Çevirisi

81 And when/if God took the prophets’ promise/covenant what/that what (E) I gave/brought you from a Book and wisdom , then a messenger came to you confirming to/for what (is) with you, to believe with him/it (E) and you will give him/it victory/aid (E). He said: "Did you confess/acknowledge and you took/received on that My promise ?" They said: "We confessed/acknowledged ." He said: "So witness/testify and I am with you from the witnessing/testifying/present."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve zaman وَإِذْ -
2 ehaze aldığı أَخَذَ اخذ
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 misaka mîsâkını/antlaşmasını مِيثَاقَ وثق
5 n-nebiyyine nebilerin النَّبِيِّينَ نبا
6 lema mutlak لَمَا -
7 ateytukum verdiğime sizlere اتَيْتُكُمْ اتي
8 min مِنْ -
9 kitabin kitaptan كِتَابٍ كتب
10 ve hikmetin ve hikmetten وَحِكْمَةٍ حكم
11 summe sonra ثُمَّ -
12 ca'ekum geldi sizlere جَاءَكُمْ جيا
13 rasulun bir resûl رَسُولٌ رسل
14 musaddikun musaddık مُصَدِّقٌ صدق
15 lima لِمَا -
16 meakum yanınızdakine مَعَكُمْ -
17 letu'minunne mutlak iman edersiniz لَتُؤْمِنُنَّ امن
18 bihi ona (resûle) بِهِ -
19 veletensurunnehu ve mutlak yardım edersiniz ona وَلَتَنْصُرُنَّهُ نصر
20 kale dedi (Allah) قَالَ قول
21 eekrartum ikrar/kabul ettiniz mi? أَأَقْرَرْتُمْ قرر
22 ve ehaztum ve aldınız mı وَأَخَذْتُمْ اخذ
23 ala üzerinize عَلَىٰ -
24 zalikum bunu ذَٰلِكُمْ -
25 isri antlaşmamı إِصْرِي اصر
26 kalu dediler قَالُوا قول
27 ekrarna ikrar/kabul ettik أَقْرَرْنَا قرر
28 kale dedi قَالَ قول
29 feşhedu öyleyse tanık/şahit olun فَاشْهَدُوا شهد
30 ve ena ve ben (de) وَأَنَا -
31 meakum yanınızdayım مَعَكُمْ -
32 mine مِنَ -
33 ş-şahidine tanık olanlardan الشَّاهِدِينَ شهد

Notlar

Not 1

*Verilen hikmetli kutsal kitaba.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Musaddık Kavram 140

140 Doğrulayıp tasdik edici. Sadece tasdik edici/doğrulayıcı değil; aynı zamanda yanlış olanın doğrusunu da tasdik edici.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

Kitap ve hikmet. Kavram 303

303 Hikmet içeren kitap, hikmetli kitap, hikmetli hükümler içeren kitap. Arapça 'vav' 've' bağlacı vurgulama amaçlı da kullanılır. Daha detaylı inceleme aşağıdaki makaleden okunabilir.Hikmetli kitap, hikmet içeren kitap: Kur'an.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 86

Arapça Metin (Harekeli)

379|3|86|كَيْفَ يَهْدِى ٱللَّهُ قَوْمًا كَفَرُوا۟ بَعْدَ إِيمَٰنِهِمْ وَشَهِدُوٓا۟ أَنَّ ٱلرَّسُولَ حَقٌّ وَجَآءَهُمُ ٱلْبَيِّنَٰتُ وَٱللَّهُ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

379|3|86|كيف يهدي الله قوما كفروا بعد ايمنهم وشهدوا ان الرسول حق وجاهم البينت والله لا يهدي القوم الظلمين

Latin Literal

86. Keyfe yehdillâhu kavmen keferû ba’de îmânihim ve şehidû enner resûle hakkun ve câehumul beyyinât(beyyinâtu) vallâhu lâ yehdil kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Nasıl doğru yola kılavuzlar Allah bir kavmi/toplumu? (ki) kâfirlik25 ettiler imanları47 sonrası; ve şahit/tanık oldular ki resûl418 bir haktır/gerçektir; ve geldi onlara beyanatlar226; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz zalimler257 kavmini/toplumunu.

Ahmed Samira Çevirisi

86 How God guides a nation (who) disbelieved after their belief, and they witnessed/testified that the messenger (is) correct/true/real/right and the evidences came to them? And God does not guide the nation, the unjust/oppressive.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 keyfe nasıl كَيْفَ كيف
2 yehdi doğru yola kılavuzlar يَهْدِي هدي
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 kavmen bir kavmi/toplumu قَوْمًا قوم
5 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
6 bea'de sonrası بَعْدَ بعد
7 imanihim imanları إِيمَانِهِمْ امن
8 ve şehidu ve şahit/tanık oldular وَشَهِدُوا شهد
9 enne ki أَنَّ -
10 r-rasule resûl الرَّسُولَ رسل
11 hakkun bir hak/gerçek حَقٌّ حقق
12 ve ca'ehumu ve geldi onlara وَجَاءَهُمُ جيا
13 l-beyyinatu beyanatlar الْبَيِّنَاتُ بين
14 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
15 la لَا -
16 yehdi doğru yola kılavuzlamaz يَهْدِي هدي
17 l-kavme kavmi الْقَوْمَ قوم
18 z-zalimine zalimler الظَّالِمِينَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 144

Arapça Metin (Harekeli)

437|3|144|وَمَا مُحَمَّدٌ إِلَّا رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ ٱلرُّسُلُ أَفَإِي۟ن مَّاتَ أَوْ قُتِلَ ٱنقَلَبْتُمْ عَلَىٰٓ أَعْقَٰبِكُمْ وَمَن يَنقَلِبْ عَلَىٰ عَقِبَيْهِ فَلَن يَضُرَّ ٱللَّهَ شَيْـًٔا وَسَيَجْزِى ٱللَّهُ ٱلشَّٰكِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

437|3|144|وما محمد الا رسول قد خلت من قبله الرسل افاين مات او قتل انقلبتم علي اعقبكم ومن ينقلب علي عقبيه فلن يضر الله شيا وسيجزي الله الشكرين

Latin Literal

144. Ve mâ muhammedun illâ resûl(resûlun), kad halet min kablihir rusûl(rusûlu), e fein mâte ev kutilenkalebtum alâ a’kâbikum, ve men yenkalib alâ akıbeyhi fe len yadurrallâhe şey’â(şey’en), ve se yeczîllâhuş şâkirîn(şâkirîne).”

Türkçe Çeviri

Ve Muhammed değildir bir resûl418 dışında; muhakkak geçti onun öncesinden* resûller418; öyle ki eğer ölür ya da katledilirse geri mi dönersiniz topuklarınız üzerinde?; ve kim geri döner iki topuğu üzerinde; öyle ki asla zarar vermez Allah'a bir şey; ve karşılığını verecek Allah şükredenlerin43.

Ahmed Samira Çevirisi

144 And Mohammad is not except a messenger, had passed/expired from before him the messengers, so if he died, or (he was) killed, you turned/returned on your heels , and whom turns/returns, on his two heels, so he will never/not harm God, a thing, and God will reward the thankful/grateful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 muhammedun Muhammed مُحَمَّدٌ -
3 illa dışında إِلَّا -
4 rasulun bir resûl رَسُولٌ رسل
5 kad muhakkak قَدْ -
6 halet geçti خَلَتْ خلو
7 min مِنْ -
8 kablihi onun öncesinden قَبْلِهِ قبل
9 r-rusulu resûller الرُّسُلُ رسل
10 efein mi öyle ki eğer أَفَإِنْ -
11 mate ölür مَاتَ موت
12 ev ya da أَوْ -
13 kutile katledilirse قُتِلَ قتل
14 nkalebtum geri dönersiniz انْقَلَبْتُمْ قلب
15 ala üzerinde عَلَىٰ -
16 ea'kabikum topuklarınız أَعْقَابِكُمْ عقب
17 ve men ve kim وَمَنْ -
18 yenkalib geri döner يَنْقَلِبْ قلب
19 ala üzerinde عَلَىٰ -
20 akibeyhi iki topuğu عَقِبَيْهِ عقب
21 felen öyle ki asla فَلَنْ -
22 yedurra zarar vermez يَضُرَّ ضرر
23 llahe Allah'a اللَّهَ -
24 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
25 ve seyeczi ve cezalandıracak وَسَيَجْزِي جزي
26 llahu Allah اللَّهُ -
27 ş-şakirine şükredenleri الشَّاكِرِينَ شكر

Notlar

Not 1

*Kur'an'da Muhammed nebi öncesinde yaşamış olan 26 nebinin ismi zikredilir. Bu resûller de bir insandı. Yaşadılar ve öldüler. Dünyada bâki olan kutsal kitaplardır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 172

Arapça Metin (Harekeli)

465|3|172|ٱلَّذِينَ ٱسْتَجَابُوا۟ لِلَّهِ وَٱلرَّسُولِ مِنۢ بَعْدِ مَآ أَصَابَهُمُ ٱلْقَرْحُ لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا۟ مِنْهُمْ وَٱتَّقَوْا۟ أَجْرٌ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

465|3|172|الذين استجابوا لله والرسول من بعد ما اصابهم القرح للذين احسنوا منهم واتقوا اجر عظيم

Latin Literal

172. Ellezinestecâbû lillâhi ver resûli min ba’di mâ asâbehumul karh(karhu), lillezîne ahsenû minhum vettekav ecrun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) cevap verdiler Allah’a ve resûle418; onlara isabet eden yara* sonrasında; onlardan kimseleredir büyük bir ecir820 (ki) güzelleştirdiler** ve takvalı21 oldular.

Ahmed Samira Çevirisi

172 Those who answered/replied to God and the messenger from after what the wound/ulcer (harm) struck them, for those who did good from them, and feared and obeyed, a great reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
2 stecabu cevap verdiler اسْتَجَابُوا جوب
3 lillahi Allah’a لِلَّهِ -
4 ve rrasuli ve resûle وَالرَّسُولِ رسل
5 min مِنْ -
6 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
7 ma مَا -
8 esabehumu isabet eden أَصَابَهُمُ صوب
9 l-karhu bir yara الْقَرْحُ قرح
10 lillezine kimseler içindir لِلَّذِينَ -
11 ehsenu güzel yaptılar أَحْسَنُوا حسن
12 minhum onlardan مِنْهُمْ -
13 vettekav ve takvalı oldular وَاتَّقَوْا وقي
14 ecrun bir ecir أَجْرٌ اجر
15 azimun büyük عَظِيمٌ عظم

Notlar

Not 1

*Bere, incinme, yaralanma.**Güzel yaptılar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 179

Arapça Metin (Harekeli)

472|3|179|مَّا كَانَ ٱللَّهُ لِيَذَرَ ٱلْمُؤْمِنِينَ عَلَىٰ مَآ أَنتُمْ عَلَيْهِ حَتَّىٰ يَمِيزَ ٱلْخَبِيثَ مِنَ ٱلطَّيِّبِ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُطْلِعَكُمْ عَلَى ٱلْغَيْبِ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَجْتَبِى مِن رُّسُلِهِۦ مَن يَشَآءُ فَـَٔامِنُوا۟ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦ وَإِن تُؤْمِنُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ فَلَكُمْ أَجْرٌ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

472|3|179|ما كان الله ليذر المومنين علي ما انتم عليه حتي يميز الخبيث من الطيب وما كان الله ليطلعكم علي الغيب ولكن الله يجتبي من رسله من يشا فامنوا بالله ورسله وان تومنوا وتتقوا فلكم اجر عظيم

Latin Literal

179. Mâ kânallâhu li yezerel mu’minîne alâ mâ entum aleyhi hattâ yemîzel habîse minet tayyib(tayyibi), ve mâ kânallâhu li yutliakum alel gaybi ve lâkinnallâhe yectebî min rusulihî men yeşâu fe âminû billâhi ve rusulih(rusulihî), ve in tu’minû ve tettekû fe lekum ecrun azîm(azîmun).”

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir Allah bırakmak için müminleri27 sizlerin üzerinde (olduğunuza) karşı; ta ki ayırır kötüyü iyiden; ve olmuş değildir Allah (ki) görünür eder sizlere gaybı; velakin/fakat Allah seçer resûllerinden418 dilediği kimseyi; öyle ki iman47 edin Allah'a ve resûllerine418 O'nun; ve eğer iman47 ederseniz ve takvalı21 olursanız, öyle ki sizleredir büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

179 God was not to leave the believers on what you are on it until He distinguishes/separates the bad/malicious from the good , and God was not to show/inform you on the unseen , and but God chooses/purifies from His messengers, whom He wants/wills, so believe with God and His messengers, and if you believe and fear and obey, so for you (is) a great reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 liyezera bırakmak için لِيَذَرَ وذر
5 l-mu'minine müminleri الْمُؤْمِنِينَ امن
6 ala karşı عَلَىٰ -
7 ma (olduğunuza) مَا -
8 entum sizlerin أَنْتُمْ -
9 aleyhi üzerinde عَلَيْهِ -
10 hatta ta ki حَتَّىٰ -
11 yemize ayırır يَمِيزَ ميز
12 l-habise kötüyü الْخَبِيثَ خبث
13 mine مِنَ -
14 t-tayyibi iyiyiden الطَّيِّبِ طيب
15 ve ma ve değildir وَمَا -
16 kane olmuş كَانَ كون
17 llahu Allah اللَّهُ -
18 liyutliakum sizi görünür eder sizlere لِيُطْلِعَكُمْ طلع
19 ala üzerine عَلَى -
20 l-gaybi gayb الْغَيْبِ غيب
21 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
22 llahe Allah اللَّهَ -
23 yectebi seçer يَجْتَبِي جبي
24 min مِنْ -
25 rusulihi resûllerinden رُسُلِهِ رسل
26 men kimseyi مَنْ -
27 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
28 fe aminu öyle ki iman edin فَامِنُوا امن
29 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
30 ve rusulihi ve resûllerine onun وَرُسُلِهِ رسل
31 ve in ve eğer وَإِنْ -
32 tu'minu inanırsanız تُؤْمِنُوا امن
33 ve tetteku ve takvalı olursanız وَتَتَّقُوا وقي
34 felekum öyle ki sizleredir فَلَكُمْ -
35 ecrun bir emir/karşılık أَجْرٌ اجر
36 azimun büyük عَظِيمٌ عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 183

Arapça Metin (Harekeli)

476|3|183|ٱلَّذِينَ قَالُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ عَهِدَ إِلَيْنَآ أَلَّا نُؤْمِنَ لِرَسُولٍ حَتَّىٰ يَأْتِيَنَا بِقُرْبَانٍ تَأْكُلُهُ ٱلنَّارُ قُلْ قَدْ جَآءَكُمْ رُسُلٌ مِّن قَبْلِى بِٱلْبَيِّنَٰتِ وَبِٱلَّذِى قُلْتُمْ فَلِمَ قَتَلْتُمُوهُمْ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

476|3|183|الذين قالوا ان الله عهد الينا الا نومن لرسول حتي ياتينا بقربان تاكله النار قل قد جاكم رسل من قبلي بالبينت وبالذي قلتم فلم قتلتموهم ان كنتم صدقين

Latin Literal

183. Ellezîne kâlû innallâhe ahide ileynâ ellâ nu’mine li resûlin hattâ ye’tiyenâ bi kurbânin te’kuluhun nâr(nâru), kul kad câekum rusulun min kablî bil beyyinâti ve billezî kultum fe lime kateltumûhum in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) dediler: 'Doğrusu Allah ahdetti* bizlere ki iman47 etmeyiz bir resûle418; ta ki gelir bizlere bir kurbanla476 (ki) yer onu (kurbanı) ateş'; de ki: 'Muhakkak geldi sizlere resûller418 benden önce; beyanatlarla352 ve dediğinizle**; öyleyse niçin katlettiniz35 onları eğer olduysanız sâdıklar182.'

Ahmed Samira Çevirisi

183 Those who said: "That God promised/recommended to us that We not believe to a messenger until he comes/brings to us with an approachment to God (offering that) the fire eats it." Say: "Messengers had come to you from before me with the evidences , and with what you said, so why (have) you killed them, if you were truthful?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 kalu dediler قَالُوا قول
3 inne doğrusu إِنَّ -
4 llahe Allah اللَّهَ -
5 ahide ahdetti عَهِدَ عهد
6 ileyna bizlere إِلَيْنَا -
7 ella ki أَلَّا -
8 nu'mine iman etmeyiz نُؤْمِنَ امن
9 lirasulin bir resûle لِرَسُولٍ رسل
10 hatta ta ki حَتَّىٰ -
11 ye'tiyena gelir bizlere يَأْتِيَنَا اتي
12 bikurbanin bir kurbanla بِقُرْبَانٍ قرب
13 te'kuluhu yer onu تَأْكُلُهُ اكل
14 n-naru ateş النَّارُ نور
15 kul de ki قُلْ قول
16 kad muhakkak قَدْ -
17 ca'ekum geldi sizlere جَاءَكُمْ جيا
18 rusulun resûller رُسُلٌ رسل
19 min مِنْ -
20 kabli benden önce قَبْلِي قبل
21 bil-beyyinati beyanatlarla بِالْبَيِّنَاتِ بين
22 ve bil-lezi ve وَبِالَّذِي -
23 kultum dediğinizle قُلْتُمْ قول
24 felime öyleyse niçin فَلِمَ -
25 kateltumuhum katlettiniz onları قَتَلْتُمُوهُمْ قتل
26 in eğer إِنْ -
27 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
28 sadikine sadıklar صَادِقِينَ صدق

Notlar

Not 1

*Söz vermek, antlaşma yapmak.**Sunulan kurbanın yağının yakılarak tüketildiği/yenildiği bir durumun daha önceden gerçekleşmiş olduğunu anlarız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

sâdık Kavram 182

182 Doğrular, dürüstler.

Beyanlı Kavram 352

352 Apaçık deklere edilmiş, bildirilmiş, kanıtlı/delilli olarak ortaya çıkmış.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Kurban Kavram 476

476 Yakınlaşma amaçlı sunu, feda edilen.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 184

Arapça Metin (Harekeli)

477|3|184|فَإِن كَذَّبُوكَ فَقَدْ كُذِّبَ رُسُلٌ مِّن قَبْلِكَ جَآءُو بِٱلْبَيِّنَٰتِ وَٱلزُّبُرِ وَٱلْكِتَٰبِ ٱلْمُنِيرِ

Arapça Metin (Harekesiz)

477|3|184|فان كذبوك فقد كذب رسل من قبلك جاو بالبينت والزبر والكتب المنير

Latin Literal

184. Fe in kezzebûke fe kad kuzzibe rusulun min kablike câu bil beyyinâti vez zuburi vel kitâbil munîr(munîri).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer yalanladılarsa seni; öyle ki muhakkak yalanlandı resûller418 senden önce (ki) geldiler beyanatlarla352; ve zeburla477; ve nurlu* kitapla**.

Ahmed Samira Çevirisi

184 So if they denied you , so messengers from before you had been denied (rejected), they came with the evidences, and The Books, and The Book , the luminous.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
2 kezzebuke yalanladılarsa seni كَذَّبُوكَ كذب
3 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
4 kuzzibe yalanlandı كُذِّبَ كذب
5 rusulun resuller رُسُلٌ رسل
6 min مِنْ -
7 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
8 ca'u geldiler جَاءُوا جيا
9 bil-beyyinati beyanatlarla بِالْبَيِّنَاتِ بين
10 ve zzuburi ve zeburla وَالزُّبُرِ زبر
11 velkitabi ve kitabı وَالْكِتَابِ كتب
12 l-muniri nurlu الْمُنِيرِ نور

Notlar

Not 1

*Aydınlık veren.**Kutsal kitaplar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Beyanlı Kavram 352

352 Apaçık deklere edilmiş, bildirilmiş, kanıtlı/delilli olarak ortaya çıkmış.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Zebur Kavram 477

477 Taş/kil yazıt. Kil tabletler. Üzerine çivi yazısı yazılmış ve sonrası pişirilerek taş haline getirilmiş yazıtlar. Anlarız ki kutsal kitaplar öncesi Yüce Allah insanlara üzerinde çivi yazısı olan tabletler göndermiş. Resûller Yüce Allah'tan aldıkları vahyi taş tabletler üzerine yazmışlar. 3:184 ayetinde nurlu kitap öncesi zikredilmesi taş yazıtların parşömenlerden oluşan kitaplardan daha önce gönderildiğini düşündürür.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 194

Arapça Metin (Harekeli)

487|3|194|رَبَّنَا وَءَاتِنَا مَا وَعَدتَّنَا عَلَىٰ رُسُلِكَ وَلَا تُخْزِنَا يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ إِنَّكَ لَا تُخْلِفُ ٱلْمِيعَادَ

Arapça Metin (Harekesiz)

487|3|194|ربنا واتنا ما وعدتنا علي رسلك ولا تخزنا يوم القيمه انك لا تخلف الميعاد

Latin Literal

194. Rabbenâ ve âtinâ mâ vaadtenâ alâ rusulike ve lâ tuhzinâ yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), inneke lâ tuhliful mîâd(mîâde).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz!4 Ve ver vaat ettiğini bizlere; resûllerinin418 üzerine; ve rezil etme bizleri kıyamet148 günü; doğrusu sen bozmazsın vaadi.

Ahmed Samira Çevirisi

194 Our Lord, and give us what you promised us on your messengers, and do not shame/scandalize/disgrace us (on) the Resurrection Day, that you do not break the appointment (promise).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbena Rabbimiz! رَبَّنَا ربب
2 ve atina ve ver وَاتِنَا اتي
3 ma مَا -
4 veadtena vaat ettiğiniz bizlere وَعَدْتَنَا وعد
5 ala عَلَىٰ -
6 rusulike resûllerinin üzerine رُسُلِكَ رسل
7 ve la ve وَلَا -
8 tuhzina rezil etme تُخْزِنَا خزي
9 yevme günü يَوْمَ يوم
10 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
11 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
12 la لَا -
13 tuhlifu bozmazsın تُخْلِفُ خلف
14 l-miaade vaadi الْمِيعَادَ وعد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

4. Nisâ Suresi

Ayet 14

Arapça Metin (Harekeli)

507|4|14|وَمَن يَعْصِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ وَيَتَعَدَّ حُدُودَهُۥ يُدْخِلْهُ نَارًا خَٰلِدًا فِيهَا وَلَهُۥ عَذَابٌ مُّهِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

507|4|14|ومن يعص الله ورسوله ويتعد حدوده يدخله نارا خلدا فيها وله عذاب مهين

Latin Literal

14. Ve men ya’sıllâhe ve resûlehu ve yeteadde hudûdehu yudhılhu nâran hâliden fîhâ.Ve lehu azâbun muhîn(muhînun).

Türkçe Çeviri

Ve kim isyan eder Allah'a ve resûlüne418; ve aşar hudutlarını O’nun (Allah'ın); sokar onu (Allah) bir ateşe; ölümsüzlerdir185 orada*; ve onadır alçaltıcı/perişan eden bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

14 And who disobeys God and His messenger and transgresses His limits/boundaries, He makes him enter a fire immortally/eternally in it, and to him (is) a despised torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve men ve kim وَمَنْ -
2 yea'si isyan eder يَعْصِ عصي
3 llahe Allah'a اللَّهَ -
4 ve rasulehu ve resulüne O’nun وَرَسُولَهُ رسل
5 ve yeteadde ve aşar وَيَتَعَدَّ عدو
6 hududehu hudutlarını O’nun حُدُودَهُ حدد
7 yudhilhu sokar onu (allah) يُدْخِلْهُ دخل
8 naran bir ateşe نَارًا نور
9 haliden ölümsüzler خَالِدًا خلد
10 fiha orada (cehennemde) فِيهَا -
11 velehu ve onadır
12 azabun bir azap عَذَابٌ عذب
13 muhinun alçaltıcı/perişan eden مُهِينٌ هون

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

4. Nisâ Suresi

Ayet 64

Arapça Metin (Harekeli)

557|4|64|وَمَآ أَرْسَلْنَا مِن رَّسُولٍ إِلَّا لِيُطَاعَ بِإِذْنِ ٱللَّهِ وَلَوْ أَنَّهُمْ إِذ ظَّلَمُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ جَآءُوكَ فَٱسْتَغْفَرُوا۟ ٱللَّهَ وَٱسْتَغْفَرَ لَهُمُ ٱلرَّسُولُ لَوَجَدُوا۟ ٱللَّهَ تَوَّابًا رَّحِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

557|4|64|وما ارسلنا من رسول الا ليطاع باذن الله ولو انهم اذ ظلموا انفسهم جاوك فاستغفروا الله واستغفر لهم الرسول لوجدوا الله توابا رحيما

Latin Literal

64. Ve mâ erselnâ min resûlin illâ li yutâa bi iznillâh(iznillâhi). Ve lev ennehum iz zalemû enfusehum câûke festagferûllâhe vestagfera lehumur resûlu le vecedûllâhe tevvâben rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ve göndermiş değiliz hiç bir resûlü418 itaat76 edilmesi dışında Allah'ın izniyle; velev (şayet) ki onlar zulmettikleri257 zaman kendi nefislerine201 gelseydiler sana; öyle ki mağfiret319 sunsalardı Allah'a; ve mağfiret319 isteseydi onlara resûl; mutlak bulurlardı Allah'ı bir Tevvâb191; bir Rahîm2.

Ahmed Samira Çevirisi

64 And We did not sent from a messenger except to be obeyed with God’s permission; and if that when they caused injustice/oppression to themselves, they came to you, so they asked for forgiveness (from) God, and the messenger asked for forgiveness for them, they would have found God forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değiliz وَمَا -
2 erselna göndermiş أَرْسَلْنَا رسل
3 min مِنْ -
4 rasulin hiç bir resûl رَسُولٍ رسل
5 illa dışında إِلَّا -
6 liyutaa itaat edilmesi için لِيُطَاعَ طوع
7 biizni izniyle بِإِذْنِ اذن
8 llahi Allah'ın اللَّهِ -
9 velev velev (fakat) وَلَوْ -
10 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
11 iz إِذْ -
12 zelemu zulmettikleri zaman ظَلَمُوا ظلم
13 enfusehum kendi nefislerine أَنْفُسَهُمْ نفس
14 ca'uke geldiler sana جَاءُوكَ جيا
15 festegferu öyle ki mağfiret istesinler فَاسْتَغْفَرُوا غفر
16 llahe Allah'a اللَّهَ -
17 vestegfera ve mağfiret isteseydi وَاسْتَغْفَرَ غفر
18 lehumu onlara لَهُمُ -
19 r-rasulu resûl الرَّسُولُ رسل
20 levecedu mutlak bulurlardı لَوَجَدُوا وجد
21 llahe Allah'ı اللَّهَ -
22 tevvaben Tevvab تَوَّابًا توب
23 rahimen Rahim رَحِيمًا رحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Resule itaat Kavram 76

76 Resule/elçiye itaat etmek sadece Kur'an'a itaat etmektir. Kur'an=Resul; Resul=Kur'an. Resule itaat etmek tamamı zan olan hadislere itaat etmek asla değildir.

Tevvâb Kavram 191

191 Yaptıkları hatalardan/günahlardan dönüp vazgeçen kullarına cezayı/karşılığı vermekten vazgeçen, dönen. Kullarına sürekli dönen. Kullarının tevbesini yani vazgeçmelerini çokça kabul eden. Cezadan/karşılıktan vazgeçen.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

4. Nisâ Suresi

Ayet 80

Arapça Metin (Harekeli)

573|4|80|مَّن يُطِعِ ٱلرَّسُولَ فَقَدْ أَطَاعَ ٱللَّهَ وَمَن تَوَلَّىٰ فَمَآ أَرْسَلْنَٰكَ عَلَيْهِمْ حَفِيظًا

Arapça Metin (Harekesiz)

573|4|80|من يطع الرسول فقد اطاع الله ومن تولي فما ارسلنك عليهم حفيظا

Latin Literal

80. Men yutiır resûle fe kad atâallâh(atâallâhe), ve men tevellâ fe mâ erselnâke aleyhim hafîzâ(hafîzen).

Türkçe Çeviri

Kim itaat76 eder resûle418; öyle ki muhakkak itaat etti Allah'a; ve kim yüz çevirirdi; öyle ki göndermiş değiliz seni üzerlerine bir koruyucu/gardiyan.

Ahmed Samira Çevirisi

80 And who obeys the messenger, so he obeyed God, and who turned away, so We did not send you on them (as) a protector .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 men kim مَنْ -
2 yutii itaat eder يُطِعِ طوع
3 r-rasule resûle الرَّسُولَ رسل
4 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
5 etaa ittat etti أَطَاعَ طوع
6 llahe Allah'a اللَّهَ -
7 ve men ve kim وَمَنْ -
8 tevella yüz çevirirdi تَوَلَّىٰ ولي
9 fema öyle ki değiliz فَمَا -
10 erselnake göndermiş değiliz seni أَرْسَلْنَاكَ رسل
11 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
12 hafizen bir koruyucu/gardiyan حَفِيظًا حفظ

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resule itaat Kavram 76

76 Resule/elçiye itaat etmek sadece Kur'an'a itaat etmektir. Kur'an=Resul; Resul=Kur'an. Resule itaat etmek tamamı zan olan hadislere itaat etmek asla değildir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

4. Nisâ Suresi

Ayet 115

Arapça Metin (Harekeli)

608|4|115|وَمَن يُشَاقِقِ ٱلرَّسُولَ مِنۢ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُ ٱلْهُدَىٰ وَيَتَّبِعْ غَيْرَ سَبِيلِ ٱلْمُؤْمِنِينَ نُوَلِّهِۦ مَا تَوَلَّىٰ وَنُصْلِهِۦ جَهَنَّمَ وَسَآءَتْ مَصِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

608|4|115|ومن يشاقق الرسول من بعد ما تبين له الهدي ويتبع غير سبيل المومنين نوله ما تولي ونصله جهنم وسات مصيرا

Latin Literal

115. Ve men yuşâkıkır resûle min ba’di mâ tebeyyene lehul hudâ ve yettebi’ gayra sebîlil mu’minîne nuvellıhî mâ tevellâ ve nuslihî cehennem(cehenneme). Ve sâet masîrâ(masîran).

Türkçe Çeviri

Ve kim baskı yapar/ağırlaştırır resûle418 ona (kimseye) beyan olan doğru yola kılavuz sonrasında; ve tabi olur müminlerin27 yolu haricinde (başka bir yola); çeviririz yüzünü onun yüz çevirdiğine*; ve yanması için sunarız onu cehenneme; ve ne kötü bir varış yeridir.

Ahmed Samira Çevirisi

115 And who defies/makes animosity with the messenger from after the guidance was clarified to him and he follows other than the believers’ way/path, We enable him what he followed , and We roast/make him suffer Hell, and it was a bad end/destination.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve men ve kim وَمَنْ -
2 yuşakiki ağırlaştırır/baskı yapar يُشَاقِقِ شقق
3 r-rasule resûle الرَّسُولَ رسل
4 min مِنْ -
5 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
6 ma مَا -
7 tebeyyene beyan olan تَبَيَّنَ بين
8 lehu ona لَهُ -
9 l-huda doğru yola kılavuz الْهُدَىٰ هدي
10 ve yettebia' ve tabi olur وَيَتَّبِعْ تبع
11 gayra haricinde غَيْرَ غير
12 sebili yolu سَبِيلِ سبل
13 l-mu'minine müminlerin الْمُؤْمِنِينَ امن
14 nuvellihi çeviririz yüzünü نُوَلِّهِ ولي
15 ma مَا -
16 tevella yüz çevirdiğine تَوَلَّىٰ ولي
17 ve nuslihi ve yanması için sunarız onu وَنُصْلِهِ صلي
18 cehenneme cehenneme جَهَنَّمَ -
19 ve sa'et ve ne kötü وَسَاءَتْ سوا
20 mesiran bir varış yeridir مَصِيرًا صير

Notlar

Not 1

*Dilediği gibi sapmasına izin veririz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

4. Nisâ Suresi

Ayet 136

Arapça Metin (Harekeli)

629|4|136|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ ءَامِنُوا۟ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَٱلْكِتَٰبِ ٱلَّذِى نَزَّلَ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ وَٱلْكِتَٰبِ ٱلَّذِىٓ أَنزَلَ مِن قَبْلُ وَمَن يَكْفُرْ بِٱللَّهِ وَمَلَٰٓئِكَتِهِۦ وَكُتُبِهِۦ وَرُسُلِهِۦ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَٰلًۢا بَعِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

629|4|136|يايها الذين امنوا امنوا بالله ورسوله والكتب الذي نزل علي رسوله والكتب الذي انزل من قبل ومن يكفر بالله ومليكته وكتبه ورسله واليوم الاخر فقد ضل ضللا بعيدا

Latin Literal

136. Yâ eyyuhâllezîne âmenû, âminû billâhi ve resûlihî vel kitâbillezî nezzele alâ resûlihî vel kitâbillezî enzele min kabl(kablu). Ve men yekfur billâhi ve melâiketihî ve kutubihî ve rusulihî vel yevmil âhıri fe kad dalle dalâlen baîdâ(baîden).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İman47 edin Allah'a ve resûlüne418*; ve kitabı** indirendir resûlüne*; ve kitabı** indirendir daha önceden; ve kim kâfirlik25 eder Allah’a; ve meleklerine; ve kitaplarına***; ve resûllerine****; ve ahiret gününü muhakkak dalalete128 düştü (o kimse); uzak bir dalalete128.

Ahmed Samira Çevirisi

136 You, you those who believed, believe with God and His messenger, and The Book that He descended on His messenger and The Book that He descended from before, and who disbelieves with God, and His angels, and His Books and His messengers and the Day the Last/Resurrection Day, so (he) had misguided a distant/far misguidance.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 aminu iman edin امِنُوا امن
5 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
6 ve rasulihi ve resûlüne وَرَسُولِهِ رسل
7 velkitabi ve kitaba وَالْكِتَابِ كتب
8 llezi o ki الَّذِي -
9 nezzele indirdi نَزَّلَ نزل
10 ala عَلَىٰ -
11 rasulihi resulüne رَسُولِهِ رسل
12 velkitabi ve kitaba وَالْكِتَابِ كتب
13 llezi o ki الَّذِي -
14 enzele indirdi أَنْزَلَ نزل
15 min مِنْ -
16 kablu daha önceden قَبْلُ قبل
17 ve men ve kim وَمَنْ -
18 yekfur kâfirlik eder يَكْفُرْ كفر
19 billahi Allah’a بِاللَّهِ -
20 ve melaiketihi ve meleklerine O’nun وَمَلَائِكَتِهِ ملك
21 ve kutubihi ve kitaplarına O’nun وَكُتُبِهِ كتب
22 ve rusulihi ve resûllerine O’nun وَرُسُلِهِ رسل
23 velyevmi ve gününü وَالْيَوْمِ يوم
24 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
25 fekad muhakkak فَقَدْ -
26 delle dalalete düştü ضَلَّ ضلل
27 delalen bir dalalet ضَلَالًا ضلل
28 beiyden uzak bir بَعِيدًا بعد

Notlar

Not 1

*Muhammed peygamber.**Kur'an'a.**Tevrat ve İncil'e.***Tüm kutsal kitaplara.****Tüm resûllere.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

4. Nisâ Suresi

Ayet 152

Arapça Metin (Harekeli)

645|4|152|وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦ وَلَمْ يُفَرِّقُوا۟ بَيْنَ أَحَدٍ مِّنْهُمْ أُو۟لَٰٓئِكَ سَوْفَ يُؤْتِيهِمْ أُجُورَهُمْ وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

645|4|152|والذين امنوا بالله ورسله ولم يفرقوا بين احد منهم اوليك سوف يوتيهم اجورهم وكان الله غفورا رحيما

Latin Literal

152. Vellezîne âmenû billâhi ve rusulihî ve lem yuferrikû beyne ehadin minhum ulâike sevfe yu’tîhim ucûrahum. Ve kânallâhu gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) iman47 ettiler Allah'a ve resûllerine418; ve asla ayırmazlar* onlardan birinin arasını; işte bunlardır; yakında verecek (Allah) ecirlerini820 onların; ve oldu Allah bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Ahmed Samira Çevirisi

152 And those who believed with God and His messengers, and they did not separate/distinguish/differentiate between anyone from them, those (God) will give them their rewards , and God was/is a forgiving, merciful.63

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 amenu iman ettiler امَنُوا امن
3 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
4 ve rusulihi ve resûllerine وَرُسُلِهِ رسل
5 velem ve asla وَلَمْ -
6 yuferriku ayırmazlar يُفَرِّقُوا فرق
7 beyne arasını بَيْنَ بين
8 ehadin birini أَحَدٍ احد
9 minhum onlardan مِنْهُمْ -
10 ulaike işte bunlardır أُولَٰئِكَ -
11 sevfe yakında سَوْفَ -
12 yu'tihim verecek يُؤْتِيهِمْ اتي
13 ucurahum ecirlerini/karşılıklarını onların أُجُورَهُمْ اجر
14 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
15 llahu Allah اللَّهُ -
16 gafuran bir Gafûr غَفُورًا غفر
17 rahimen bir Rahîm رَحِيمًا رحم

Notlar

Not 1

*Hem resûllerin arasını hem de Yüce Allah ile resûllerin arasını ayırmazlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

4. Nisâ Suresi

Ayet 157

Arapça Metin (Harekeli)

650|4|157|وَقَوْلِهِمْ إِنَّا قَتَلْنَا ٱلْمَسِيحَ عِيسَى ٱبْنَ مَرْيَمَ رَسُولَ ٱللَّهِ وَمَا قَتَلُوهُ وَمَا صَلَبُوهُ وَلَٰكِن شُبِّهَ لَهُمْ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ ٱخْتَلَفُوا۟ فِيهِ لَفِى شَكٍّ مِّنْهُ مَا لَهُم بِهِۦ مِنْ عِلْمٍ إِلَّا ٱتِّبَاعَ ٱلظَّنِّ وَمَا قَتَلُوهُ يَقِينًۢا

Arapça Metin (Harekesiz)

650|4|157|وقولهم انا قتلنا المسيح عيسي ابن مريم رسول الله وما قتلوه وما صلبوه ولكن شبه لهم وان الذين اختلفوا فيه لفي شك منه ما لهم به من علم الا اتباع الظن وما قتلوه يقينا

Latin Literal

157. Ve kavlihim innâ katelnâl mesîha îsâbne meryeme resûlallâh(resûlallâhi), ve mâ katelûhu ve mâ salebûhu ve lâkin şubbihe lehum. Ve innellezinahtelefû fîhi le fî şekkin minhu. Mâ lehum bihî min ilmin illâttibâaz zann(zanni), ve mâ katelûhu yakînâ(yakînen).

Türkçe Çeviri

Ve "Doğrusu biz katlettik35 Meryem oğlu Îsâ Mesih'i, Allah'ın resûlünü418" söylemleri (nedeniyledir); ve katletmiş35 değillerdi onu; ve asmış değillerdi onu; fakat benzeştirildi530 onlara; ve doğrusu kimseler (ki) ihtilaf ettiler onda; mutlak içindedirler tam bir kuşku/şüphe ondan; yoktur onlara onda hiçbir ilim; ancak tabi olmadır zanna314; ve katletmiş35 değillerdi onu kesin (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

157 And their saying: "We have killed the Messiah, Jesus, Mary’s son, God’s messenger, and they have not killed him, and they have not crucified him/placed him on a cross, and but (it) resembled/was vague/was doubtful to them, and that those who disagreed/disputed in (about) him (are) in (E) doubt/suspicion from him, (there is) no knowledge for them with (about) him, except following the assumption , and they have not killed him surely/certainly.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kavlihim ve söylemleri وَقَوْلِهِمْ قول
2 inna doğrusu biz إِنَّا -
3 katelna katlettik قَتَلْنَا قتل
4 l-mesiha Mesih'i الْمَسِيحَ -
5 iysa Îsa عِيسَى -
6 bne oğlu ابْنَ بني
7 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
8 rasule resûlü رَسُولَ رسل
9 llahi Allah'ın اللَّهِ -
10 ve ma ve değildir وَمَا -
11 kateluhu katlettiler قَتَلُوهُ قتل
12 ve ma ve değildi وَمَا -
13 salebuhu asmadılar صَلَبُوهُ صلب
14 velakin fakat وَلَٰكِنْ -
15 şubbihe benzeştirildi شُبِّهَ شبه
16 lehum onlara لَهُمْ -
17 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
18 ellezine kimseler الَّذِينَ -
19 htelefu ihtilaf ettiler اخْتَلَفُوا خلف
20 fihi onda فِيهِ -
21 lefi mutla içindedirler لَفِي -
22 şekkin tam bir kuşku/şüphe شَكٍّ شكك
23 minhu ondan مِنْهُ -
24 ma değildir مَا -
25 lehum onlara لَهُمْ -
26 bihi onda بِهِ -
27 min hiç مِنْ -
28 ilmin bir ilim عِلْمٍ علم
29 illa ancak إِلَّا -
30 ttibaa tabi olmadır اتِّبَاعَ تبع
31 z-zenni zanna الظَّنِّ ظنن
32 ve ma ve değildir وَمَا -
33 kateluhu katlettiler onu قَتَلُوهُ قتل
34 yekinen kesin يَقِينًا يقن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Meryem oğlu Îsâ Mesih'i asılması ve katledilmesi. Kavram 530

530 Nisa 157. ayetinden anlaşılır ki Îsâ Mesih asla asılmamış ve asla katledilmemiştir. Ancak bu olaylar yaşanmıştır. Îsâ Mesih'e benzeştirilen bir kişinin (mutlak ki bunu hak eden bir kimsedir) asılarak öldürüldüğü anlaşılır. Bu konuda bir tartışmanın o dönemde bile ortaya çıkmış olması bunu destekler. Îsâ Mesih'i gerçekten asıp öldürdükleri konusunda ihtilafa düşmüşlerdir. Yüce Allah gerçeği bizlere kesin olarak Kur'an'da bildirmiştir. Asılan ve öldürülen kimse Îsâ Mesih asla değildir. Ona benzeştirilen başka bir kimsedir.

4. Nisâ Suresi

Ayet 164

Arapça Metin (Harekeli)

657|4|164|وَرُسُلًا قَدْ قَصَصْنَٰهُمْ عَلَيْكَ مِن قَبْلُ وَرُسُلًا لَّمْ نَقْصُصْهُمْ عَلَيْكَ وَكَلَّمَ ٱللَّهُ مُوسَىٰ تَكْلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

657|4|164|ورسلا قد قصصنهم عليك من قبل ورسلا لم نقصصهم عليك وكلم الله موسي تكليما

Latin Literal

164. Ve rusulen kad kasasnâhum aleyke min kablu ve rusulen lem naksushum aleyk(aleyke). Ve kellemallâhu mûsâ teklîmâ(teklîmen).

Türkçe Çeviri

Ve resûller418 (ki) muhakkak kıssalaştırdık430 onları sana önceden; ve resûller (ki) asla kıssalaştırmadık430 sana; ve kelam531 etti Allah Mûsâ'ya bir kelam (-la).

Ahmed Samira Çevirisi

164 And messengers We had narrated/relayed them to you from before, and messengers We did not narrate/relay about them on you, and God conversed/spoke (to) Moses conversationally/speechfully .64

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve rusulen ve resûller وَرُسُلًا رسل
2 kad muhakkak قَدْ -
3 kasasnahum kıssalaştırdık onları قَصَصْنَاهُمْ قصص
4 aleyke sana عَلَيْكَ -
5 min مِنْ -
6 kablu önceden قَبْلُ قبل
7 ve rusulen ve resûller وَرُسُلًا رسل
8 lem asla لَمْ -
9 neksushum kıssalaştırmadık onları نَقْصُصْهُمْ قصص
10 aleyke sana عَلَيْكَ -
11 ve kelleme ve kelam etti وَكَلَّمَ كلم
12 llahu Allah اللَّهُ -
13 musa Musa'ya مُوسَىٰ -
14 teklimen bir kelam تَكْلِيمًا كلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

Yüce Allah'ın bir beşere kelam etmesi nasıl olur? Kavram 531

531 42:51 ayetinde Yüce Allah bir beşere doğrudan kelam etmesinin asla olmayacağını bildirmiştir. Kelam 3 yöntemle olur. Kişiye doğrudan vahiyle; Mûsâ'nın annesine yapılan vahiy.Bir perde arkasından; ağaç yada ateş gibi ara bir madde/perde arkasından. Mûsâ'nın Tur dağında ateş üzerinden vahiy alması. Muhammed'in ise ağaç üzerinden vahiy alması. Şerefli bir elçi göndererek; evrenimizin bir üst boyutundan bulunan Cibrîl, Rakim yoldaşları gibi varlıklar Yüce Allah'ın vahyini beşere yine O'nun izniyle vahy ederler.

4. Nisâ Suresi

Ayet 165

Arapça Metin (Harekeli)

658|4|165|رُّسُلًا مُّبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَى ٱللَّهِ حُجَّةٌۢ بَعْدَ ٱلرُّسُلِ وَكَانَ ٱللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

658|4|165|رسلا مبشرين ومنذرين ليلا يكون للناس علي الله حجه بعد الرسل وكان الله عزيزا حكيما

Latin Literal

165. Rusulen mubeşşirîne ve munzirîne li ellâ yekûne lin nâsi alâllâhi huccetun ba’der rusul(rusuli). Ve kânallâhu azîzen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Resûller418 (ki) müjdeleyicilerdir ve uyarıcılardır; olmaması içindir insanlara bir hüccet/hac376 Allah'a karşı; resûller sonrası; ve oldu Allah bir Azîz37; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

165 Messengers, announcers of good news and warners/givers of notice, for that (there is) no proof/argument be to the people on God after the messengers, and God was/is glorious/mighty, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rusulen resûller رُسُلًا رسل
2 mubeşşirine müjdeleyiciler مُبَشِّرِينَ بشر
3 ve munzirine ve uyarıcılar وَمُنْذِرِينَ نذر
4 liella için لِئَلَّا -
5 yekune olmaması يَكُونَ كون
6 linnasi insanlara لِلنَّاسِ نوس
7 ala karşı عَلَى -
8 llahi Allah'a اللَّهِ -
9 huccetun bir hac حُجَّةٌ حجج
10 bea'de sonrası بَعْدَ بعد
11 r-rusuli resûller الرُّسُلِ رسل
12 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
13 llahu Allah اللَّهُ -
14 azizen bir Azîz عَزِيزًا عزز
15 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Hac Kavram 376

376 Delillerle tartışma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

4. Nisâ Suresi

Ayet 170

Arapça Metin (Harekeli)

663|4|170|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ قَدْ جَآءَكُمُ ٱلرَّسُولُ بِٱلْحَقِّ مِن رَّبِّكُمْ فَـَٔامِنُوا۟ خَيْرًا لَّكُمْ وَإِن تَكْفُرُوا۟ فَإِنَّ لِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

663|4|170|يايها الناس قد جاكم الرسول بالحق من ربكم فامنوا خيرا لكم وان تكفروا فان لله ما في السموت والارض وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

170. Yâ eyyuhân nâsu kad câekumur resûlu bil hakkı min rabbikum fe âminû hayran lekum. Ve in tekfurû fe inne lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı). Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ey insanlar! Muhakkak geldi sizlere resûl418; hakla/gerçekle Rabbinizden4; öyle ki iman47 edin; bir hayırdır sizlere; ve eğer kâfirlik25 ederseniz; öyle ki doğrusu Allah’adır göklerdeki162 ve yerdeki; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

170 You, you the people, the Messenger had come to you with the truth from your Lord, so believe, (it is) best for you, and if you disbelieve, so to God (belongs) what (is) in the skies/space, and the earth/Planet Earth, and God was/is knowledgeable, wise/judicious

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nasu insanlar النَّاسُ نوس
3 kad muhakkak قَدْ -
4 ca'ekumu geldi sizlere جَاءَكُمُ جيا
5 r-rasulu resûl الرَّسُولُ رسل
6 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
7 min مِنْ -
8 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
9 fe aminu öyle ki iman edin فَامِنُوا امن
10 hayran bir hayırdır خَيْرًا خير
11 lekum sizlere لَكُمْ -
12 vein ve eğer وَإِنْ -
13 tekfuru kâfirlik ederseniz تَكْفُرُوا كفر
14 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
15 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
16 ma مَا -
17 fi فِي -
18 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
19 vel'erdi ve yerdeki وَالْأَرْضِ ارض
20 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
21 llahu Allah اللَّهُ -
22 alimen bir Alîm عَلِيمًا علم
23 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

4. Nisâ Suresi

Ayet 171

Arapça Metin (Harekeli)

664|4|171|يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لَا تَغْلُوا۟ فِى دِينِكُمْ وَلَا تَقُولُوا۟ عَلَى ٱللَّهِ إِلَّا ٱلْحَقَّ إِنَّمَا ٱلْمَسِيحُ عِيسَى ٱبْنُ مَرْيَمَ رَسُولُ ٱللَّهِ وَكَلِمَتُهُۥٓ أَلْقَىٰهَآ إِلَىٰ مَرْيَمَ وَرُوحٌ مِّنْهُ فَـَٔامِنُوا۟ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦ وَلَا تَقُولُوا۟ ثَلَٰثَةٌ ٱنتَهُوا۟ خَيْرًا لَّكُمْ إِنَّمَا ٱللَّهُ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ سُبْحَٰنَهُۥٓ أَن يَكُونَ لَهُۥ وَلَدٌ لَّهُۥ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ وَكِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

664|4|171|ياهل الكتب لا تغلوا في دينكم ولا تقولوا علي الله الا الحق انما المسيح عيسي ابن مريم رسول الله وكلمته القيها الي مريم وروح منه فامنوا بالله ورسله ولا تقولوا ثلثه انتهوا خيرا لكم انما الله اله وحد سبحنه ان يكون له ولد له ما في السموت وما في الارض وكفي بالله وكيلا

Latin Literal

171. Yâ ehlel kitâbi lâ taglû fî dînikum ve lâ tekûlû alâllâhi illâl hakk(hakka). İnnemâl mesîhu îsâbnu meryeme resûlullâhi ve kelimetuhu. Elkâhâ ilâ meryeme ve rûhun minhu, fe âminû billâhi ve rusulihî, ve lâ tekûlû selâseh(selâsetun). İntehû hayran lekum. İnnemâllâhu ilâhun vâhid(vâhidun). Subhânehû en yekûne lehu veled(veledun), lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen).

Türkçe Çeviri

Ey ehli kitap135! Sınırı aşmayın dininizde; ve demeyin Allah üzerine hak/gerçek dışında; ancak ki Mesih Îsâ; Meryem oğlu; resûlüdür418 Allah'ın; ve kelimesidir416 O’nun (Allah’ın); attı onu Meryem'e doğru; ve bir ruh O'ndan (Allah’tan); öyle ki iman47 edin Allah'a ve resûllerine418 O’nun; ve demeyin "üç"; yasaklayın/engelleyin bir hayır/iyilik (olarak) sizlere; ancak ki Allah bir tek ilâhtır74; Subhân'dır7 O; ki olmaz O’na bir çocuk; O'nadır göklerde olan ve yerde olan; ve kafî geldi/yetti Allah bir vekîl (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

171 You The Book’s people, do not exaggerate/exceed the limit in your religion, and do not say on (about) God except the truth , but the Messiah, Jesus, Mary’s son (is) God’s messenger and His word/expression He threw it away to Mary, and a Soul/Spirit (could be Gabriel) from Him; so believe with God, and His messengers, and do not say: "Three." Stop (it is) best for you, but God (is) one God, His praise/glory that to be for him a child; for Him what (is) in the skies/space and what (is) in the earth/Planet Earth, enough/sufficient with God (as a) guardian/protector .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya ehle ey ehli يَاأَهْلَ اهل
2 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
3 la لَا -
4 teglu sınırı aşmayın تَغْلُوا غلو
5 fi فِي -
6 dinikum dininizde دِينِكُمْ دين
7 ve la وَلَا -
8 tekulu ve demeyin تَقُولُوا قول
9 ala üzerine عَلَى -
10 llahi Allah اللَّهِ -
11 illa dışında إِلَّا -
12 l-hakka hak/gerçek الْحَقَّ حقق
13 innema ancak ki إِنَّمَا -
14 l-mesihu Mesih الْمَسِيحُ -
15 iysa Îsa عِيسَى -
16 bnu oğlu ابْنُ بني
17 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
18 rasulu resulüdür/elçisidir رَسُولُ رسل
19 llahi Allah'ın اللَّهِ -
20 ve kelimetuhu ve kelimesidir O’nun وَكَلِمَتُهُ كلم
21 elkaha attı onu أَلْقَاهَا لقي
22 ila doğru إِلَىٰ -
23 meryeme Meryem'e مَرْيَمَ -
24 ve ruhun ve bir ruh وَرُوحٌ روح
25 minhu O'ndan مِنْهُ -
26 fe aminu öyle ki iman edin فَامِنُوا امن
27 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
28 ve rusulihi ve resullerine/elçilerine O’nun وَرُسُلِهِ رسل
29 ve la ve وَلَا -
30 tekulu demeyin تَقُولُوا قول
31 selasetun "üçtür" ثَلَاثَةٌ ثلث
32 ntehu yasaklayın/engelleyin انْتَهُوا نهي
33 hayran bir hayır/iyilik (olarak) خَيْرًا خير
34 lekum sizlere لَكُمْ -
35 innema ancak ki إِنَّمَا -
36 llahu Allah اللَّهُ -
37 ilahun bir ilahtır إِلَٰهٌ اله
38 vahidun tek وَاحِدٌ وحد
39 subhanehu subhândır O سُبْحَانَهُ سبح
40 en ki أَنْ -
41 yekune olmaz يَكُونَ كون
42 lehu O’na لَهُ -
43 veledun bir çocuk وَلَدٌ ولد
44 lehu O'nadır لَهُ -
45 ma مَا -
46 fi فِي -
47 s-semavati göklerde olan السَّمَاوَاتِ سمو
48 ve ma ve وَمَا -
49 fi فِي -
50 l-erdi yerde olan الْأَرْضِ ارض
51 ve kefa ve kafî geldi/yetti وَكَفَىٰ كفي
52 billahi Allah بِاللَّهِ -
53 vekilen bir vekîl (olarak) وَكِيلًا وكل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Subhân Kavram 7

7 Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Yüce Allah'ın kelimesi/sözü. Kavram 416

416 Buyruğu, emri, hükmü, kararı, 'ol' demesi.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

681|5|12|وَلَقَدْ أَخَذَ ٱللَّهُ مِيثَٰقَ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ وَبَعَثْنَا مِنْهُمُ ٱثْنَىْ عَشَرَ نَقِيبًا وَقَالَ ٱللَّهُ إِنِّى مَعَكُمْ لَئِنْ أَقَمْتُمُ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَيْتُمُ ٱلزَّكَوٰةَ وَءَامَنتُم بِرُسُلِى وَعَزَّرْتُمُوهُمْ وَأَقْرَضْتُمُ ٱللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا لَّأُكَفِّرَنَّ عَنكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَلَأُدْخِلَنَّكُمْ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ فَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَٰلِكَ مِنكُمْ فَقَدْ ضَلَّ سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ

Arapça Metin (Harekesiz)

681|5|12|ولقد اخذ الله ميثق بني اسريل وبعثنا منهم اثني عشر نقيبا وقال الله اني معكم لين اقمتم الصلوه واتيتم الزكوه وامنتم برسلي وعزرتموهم واقرضتم الله قرضا حسنا لاكفرن عنكم سياتكم ولادخلنكم جنت تجري من تحتها الانهر فمن كفر بعد ذلك منكم فقد ضل سوا السبيل

Latin Literal

12. Ve lekad ehazallâhu mîsâka benî isrâîl(isrâîle), ve beasnâ minhumusney aşera nakîbâ(nakîben) ve kâlellâhu innî meakum lein ekamtumus salâte ve âteytumuz zekâte ve âmentum bi rusulî ve azzertumûhum ve akradtumullâhe kardan hasenen le ukeffirenne ankum seyyiâtikum ve le udhılennekum cennâtin tecrî min tahtıhel enhâr(enhâru), fe men kefere ba’de zâlike minkum fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun aldı Allah bir mîsâk281 İsrailoğullarından; ve gönderdik onlardan on iki lider; ve dedi Allah; doğrusu ben sizinle birlikteyim; eğer ikame ettiniz salâtı5; ve verdiniz zekâtı10; ve iman47 ettiniz resûllerime418; ve desteklediniz onları; ve borç123 verdiniz Allah'a güzel bir borç123; mutlak kâfirlik25 ederim*; ve mutlak sokarım sizleri cennetlere; akar altından onun nehirler; öyle ki kim kâfirlik25 etti bundan sonra sizlerden; öyle ki muhakkak dalalet128 içinde oldu/saptı dümdüz yoldan553.

Ahmed Samira Çevirisi

12 And God had taken Israel’s sons’ and daughters’ promise/covenant, and We sent from them twelve heads/chiefs/representatives, and God said: "I am with you, if (E) you kept up the prayers, and you gave the charity/purification, and you believed with My messengers and you supported/aided them, and you lent/advanced God a good loan/advance, I will substitute (E) from you your sins/crimes and I will enter you (E) treed gardens the rivers flow from beneath it, so who disbelieved after that, from you, so (he) had misguided the way’s/path’s straightness."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 ehaze aldı أَخَذَ اخذ
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 misaka bir misak/sözleşme مِيثَاقَ وثق
5 beni oğullarından بَنِي بني
6 israile İsrail إِسْرَائِيلَ -
7 ve beasna ve gönderdik وَبَعَثْنَا بعث
8 minhumu onlardan مِنْهُمُ -
9 sney iki (on iki) اثْنَيْ ثني
10 aşera on (on iki) عَشَرَ عشر
11 nekiben lider نَقِيبًا نقب
12 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
13 llahu Allah اللَّهُ -
14 inni doğrusu ben إِنِّي -
15 meakum sizinle birlikteyim مَعَكُمْ -
16 lein eğer لَئِنْ -
17 ekamtumu diktiniz/ayağa kaldırdınız أَقَمْتُمُ قوم
18 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
19 ve ateytumu ve verdiniz وَاتَيْتُمُ اتي
20 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
21 ve amentum ve iman ettiniz وَامَنْتُمْ امن
22 birusuli resullerime/elçilerime بِرُسُلِي رسل
23 ve azzertumuhum ve desteklediniz onları وَعَزَّرْتُمُوهُمْ عزر
24 ve ekradtumu ve borç verdiniz وَأَقْرَضْتُمُ قرض
25 llahe Allah'a اللَّهَ -
26 kardan bir borç قَرْضًا قرض
27 hasenen güzel حَسَنًا حسن
28 leukeffiranne mutlak kâfirlik ederim لَأُكَفِّرَنَّ كفر
29 ankum sizlerden عَنْكُمْ -
30 seyyiatikum günahlarınızı سَيِّئَاتِكُمْ سوا
31 veleudhilennekum ve mutlak sokarım sizleri وَلَأُدْخِلَنَّكُمْ دخل
32 cennatin cennetlere جَنَّاتٍ جنن
33 tecri akar تَجْرِي جري
34 min مِنْ -
35 tehtiha altından onun تَحْتِهَا تحت
36 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
37 femen öyle ki kim فَمَنْ -
38 kefera kâfirlik etti/gerçeği örttü كَفَرَ كفر
39 bea'de sonra بَعْدَ بعد
40 zalike bundan ذَٰلِكَ -
41 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
42 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
43 delle dalalet içinde oldu/saptı ضَلَّ ضلل
44 seva'e düz سَوَاءَ سوي
45 s-sebili yoldan السَّبِيلِ سبل

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın mümin kimselerin bazı günahlarına kâfirlik edeceği yani örtüp gizleyeceği bu ayette bildirilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Borç vermek (Yüce Allah'a) Kavram 123

123 Yüce Allah'ın kendisine yazmış olduğu şeyleri O'nun adına yapmak. Örnek; açlık çeken bir kimseyi Yüce Allah adına doyurmak.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Dümdüz yol. Kavram 553

553 Yüce Allah'ın biricik yolu. Tek tanrıcıların yolu. İslam yolu. Sadece Kur'an. Sadece kutsal kitaplar.

5. Mâide Suresi

Ayet 19

Arapça Metin (Harekeli)

688|5|19|يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ قَدْ جَآءَكُمْ رَسُولُنَا يُبَيِّنُ لَكُمْ عَلَىٰ فَتْرَةٍ مِّنَ ٱلرُّسُلِ أَن تَقُولُوا۟ مَا جَآءَنَا مِنۢ بَشِيرٍ وَلَا نَذِيرٍ فَقَدْ جَآءَكُم بَشِيرٌ وَنَذِيرٌ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

688|5|19|ياهل الكتب قد جاكم رسولنا يبين لكم علي فتره من الرسل ان تقولوا ما جانا من بشير ولا نذير فقد جاكم بشير ونذير والله علي كل شي قدير

Latin Literal

19. Yâ ehlel kitâbi kad câekum resûlunâ yubeyyinu lekum alâ fetretin min er rusuli en tekûlû mâ câenâ min beşîrin ve lâ nezîrin fe kad câekum beşîrun ve nezîr(nezîru) vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ey kitap ehli! Muhakkak geldi sizlere resûlümüz418 (ki) beyan eder sizlere; (önceki) resûllerden418 yarılmaya/açılmaya karşı ki dersiniz: "Gelmiş değildi bizlere bir müjdeciden ve ne de bir uyarıcıdan"; öyle ki muhakkak geldi sizlere bir müjdeci ve uyarıcı; ve Allah her bir şey üzerine bir Kadîr’dir.

Ahmed Samira Çevirisi

19 You The Book’s people, a messenger had come to you, he clarifies/shows to you, on an intermission from the messengers, that you say: "From (an) announcer of good news did not come to us, and nor a warner/giver of notice." So (an) announcer and a warner/giver of notice had come to you, and God was/is on every thing capable/able.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya ehle ey ehli يَا أَهْلَ اهل
2 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
3 kad muhakkak قَدْ -
4 ca'ekum geldi sizlere جَاءَكُمْ جيا
5 rasuluna resûlümüz رَسُولُنَا رسل
6 yubeyyinu beyan eder يُبَيِّنُ بين
7 lekum sizlere لَكُمْ -
8 ala karşı عَلَىٰ -
9 fetratin yarıldığı/açıldığı فَتْرَةٍ فتر
10 mine مِنَ -
11 r-rusuli resûllerden الرُّسُلِ رسل
12 en ki أَنْ -
13 tekulu dersinize تَقُولُوا قول
14 ma değildi مَا -
15 ca'ena geldi bizlere جَاءَنَا جيا
16 min مِنْ -
17 beşirin bir müjdeciden بَشِيرٍ بشر
18 ve la ve ne de وَلَا -
19 nezirin bir uyarıcıdan نَذِيرٍ نذر
20 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
21 ca'ekum geldi sizlere جَاءَكُمْ جيا
22 beşirun bir müjdeci بَشِيرٌ بشر
23 ve nezirun ve uyarıcı وَنَذِيرٌ نذر
24 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
25 ala üzerine عَلَىٰ -
26 kulli her كُلِّ كلل
27 şey'in bir şey شَيْءٍ شيا
28 kadirun Kâdir’dir قَدِيرٌ قدر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

701|5|32|مِنْ أَجْلِ ذَٰلِكَ كَتَبْنَا عَلَىٰ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ أَنَّهُۥ مَن قَتَلَ نَفْسًۢا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِى ٱلْأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ ٱلنَّاسَ جَمِيعًا وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَآ أَحْيَا ٱلنَّاسَ جَمِيعًا وَلَقَدْ جَآءَتْهُمْ رُسُلُنَا بِٱلْبَيِّنَٰتِ ثُمَّ إِنَّ كَثِيرًا مِّنْهُم بَعْدَ ذَٰلِكَ فِى ٱلْأَرْضِ لَمُسْرِفُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

701|5|32|من اجل ذلك كتبنا علي بني اسريل انه من قتل نفسا بغير نفس او فساد في الارض فكانما قتل الناس جميعا ومن احياها فكانما احيا الناس جميعا ولقد جاتهم رسلنا بالبينت ثم ان كثيرا منهم بعد ذلك في الارض لمسرفون

Latin Literal

32. Min ecli zâlik(zâlike), ketebnâ alâ benî isrâîle ennehu men katele nefsen bi gayri nefsin ev fesâdin fîl ardı fe ke ennemâ katelen nâse cemîa(cemîan) ve men ahyâhâ fe ke ennemâ ahyen nâse cemîa(cemîan) ve lekad câethum rusulunâ bil beyyinâti summe inne kesîran minhum ba’de zâlike fîl ardı le musrifûn(musrifûne).

Türkçe Çeviri

İşte bundan dolayıdır; yazdık İsrâîloğulları197 üzerine; ki o; kim katletti35 bir nefsi201 olmaksızın* bir nefse201 ya da (olmaksızın) yeryüzünde bir fesada265; öyle ki sanki katletmiş35 gibidir insanları topluca; ve kim yaşattı (bir nefsi) öyle ki sanki yaşatmış gibidir insanları topluca; ve ant olsun geldiler resûllerimiz418 beyanlarla352; sonra doğrusu (ki) çoğu onlardan sonrasında bunun mutlak müsriflerdir yeryüzünde.

Ahmed Samira Çevirisi

32 Because of that, We wrote/decreed on Israel’s sons and daughters, that who killed a self without a self, or corruption in the earth/Planet Earth, so (it is) as if he killed the people all/all together , and who revived (saved) it, so as if he revived (saved) the people all/all together, and Our messengers had come to them with the evidences, then that many from them, after that (are) in the earth/Planet Earth spoilers/wasters (E) .

Notlar

Not 1

*Bir nefsi ölümden korumak için ancak başka bir nefis öldürülebilir. Yeryüzünde fesat çıkaran nefisler de öldürülebilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

İsrâîloğulları Kavram 197

197 İsrâîl Yakûb peygamberin diğer ismidir. İsrâîloğulları da Yakûb oğulları yani Yakûb soyundan gelenler demektir. Yûsuf peygamberin Mısır'da yetkin bir yönetici olmasıyla birlikte 11 kardeşi, babası Yakûb ve annesi Mısır'a girmiştir. Bu girişin Hiksosluların da Mısır'a giriş tarihleri olan MÖ 1900 yıllarında gerçekleşmiş olduğuna yönelik kanıtlar vardır. Yakûb'un soyu 300-400 yıl içinde katlanarak artmıştır. Mısır'da hür bir şekilde yaşayan Yakûb soyu firavunlar tarafından sonradan köleleştirilmiştir. Kendisi de Yakûb soyundan olan Musa peygamberin mücadelesi de aslında köleliğe bir baş kaldırma mücadelesidir (Mısır'dan çıkış: MÖ 1640 yılı).

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Fesat çıkarmak Kavram 265

265 Hak/gerçek olmadığı halde yalanla, yanlışla, hileyle, aldatmayla, manipülasyonla, yanlış yönlendirmeyle kargaşaya, karışıklığa neden olmak.

Beyanlı Kavram 352

352 Apaçık deklere edilmiş, bildirilmiş, kanıtlı/delilli olarak ortaya çıkmış.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 41

Arapça Metin (Harekeli)

710|5|41|يَٰٓأَيُّهَا ٱلرَّسُولُ لَا يَحْزُنكَ ٱلَّذِينَ يُسَٰرِعُونَ فِى ٱلْكُفْرِ مِنَ ٱلَّذِينَ قَالُوٓا۟ ءَامَنَّا بِأَفْوَٰهِهِمْ وَلَمْ تُؤْمِن قُلُوبُهُمْ وَمِنَ ٱلَّذِينَ هَادُوا۟ سَمَّٰعُونَ لِلْكَذِبِ سَمَّٰعُونَ لِقَوْمٍ ءَاخَرِينَ لَمْ يَأْتُوكَ يُحَرِّفُونَ ٱلْكَلِمَ مِنۢ بَعْدِ مَوَاضِعِهِۦ يَقُولُونَ إِنْ أُوتِيتُمْ هَٰذَا فَخُذُوهُ وَإِن لَّمْ تُؤْتَوْهُ فَٱحْذَرُوا۟ وَمَن يُرِدِ ٱللَّهُ فِتْنَتَهُۥ فَلَن تَمْلِكَ لَهُۥ مِنَ ٱللَّهِ شَيْـًٔا أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ لَمْ يُرِدِ ٱللَّهُ أَن يُطَهِّرَ قُلُوبَهُمْ لَهُمْ فِى ٱلدُّنْيَا خِزْىٌ وَلَهُمْ فِى ٱلْءَاخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

710|5|41|يايها الرسول لا يحزنك الذين يسرعون في الكفر من الذين قالوا امنا بافوههم ولم تومن قلوبهم ومن الذين هادوا سمعون للكذب سمعون لقوم اخرين لم ياتوك يحرفون الكلم من بعد مواضعه يقولون ان اوتيتم هذا فخذوه وان لم توتوه فاحذروا ومن يرد الله فتنته فلن تملك له من الله شيا اوليك الذين لم يرد الله ان يطهر قلوبهم لهم في الدنيا خزي ولهم في الاخره عذاب عظيم

Latin Literal

41. Yâ eyyuher resûlu lâ yahzunkellezîne yusâriûne fîl kufri minellezîne kâlû âmennâ bi efvâhihim ve lem tu’min kulûbuhum, ve minellezîne hâdû semmâûne lil kezibi semmâûne li kavmin âharîne lem ye’tuk(ye’tuke) yuharrifûnel kelime min ba’di mevâdııh(mevâdııhî), yekûlûne in utîtum hâzâ fe huzûhu ve in lem tu’tevhu fahzerû ve men yuridillâhu fitnetehu fe len temlike lehu minallâhi şey’â(şey’en) ulâikellezîne lem yuridillâhu en yutahhire kulûbehum lehum fîd dunyâ hızyun ve lehum fîl âhıreti azâbun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ey resûl418!* Hüzünlendirmesin seni kimseler (ki) koşarlar küfürde422; kimselerden (ki) dediler: "İman47 ettik"; ağızlarıyladır; ve asla iman47 etmez kalpleri onların; ve kimselerden (ki) yahudileştiler295; kulak verenlerdir yalana; kulak verenlerdir başka bir kavme (ki) asla gelmezler sana; tahrif276 ederler kelimelerin yerlerini sonradan; derler: "Eğer verilirse sizlere bu; öyle ki tutun/edinin onu; ve eğer asla verilmezse sizlere; öyle ki hazırlıklı olun"; ve kime diledi Allah (bir) fitne332 ona; öyle ki asla malik** olamazsın ona Allah’tan bir şeye; işte bunlar; kimselerdir (ki) asla dilemez Allah ki temizler kalplerini; onlaradır dünyada bir rezillik; ve onlaradır ahirette büyük bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

41 You, you the messenger, do not be saddened (by) those who quicken/speed in the disbelief, from those who said: "We believed" with their mouths, and their hearts/minds did not believe, and from those who repented/Jews (who are) often listening/hearing to the lie/falsehood, (and) often listening/hearing to other nations (that) they did not come to you, they alter/distort the words/expressions from after its places, they71say: "If you were given that, so take it , and if you were not given it, so be warned ." And whom God wants testing him , so you will never own/possess for him from God a thing, those are those who God did not want that to purify their hearts/minds , for them in the present world (is) shame/scandal/ disgrace, and for them in the end (other life is) a great torture.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 r-rasulu resûl الرَّسُولُ رسل
3 la لَا -
4 yehzunke hüzünlendirmesin seni يَحْزُنْكَ حزن
5 ellezine kimseler الَّذِينَ -
6 yusariune koşarlar يُسَارِعُونَ سرع
7 fi فِي -
8 l-kufri küfürde الْكُفْرِ كفر
9 mine مِنَ -
10 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
11 kalu dediler قَالُوا قول
12 amenna iman ettik امَنَّا امن
13 biefvahihim ağızlarıyla بِأَفْوَاهِهِمْ فوه
14 velem ve asla وَلَمْ -
15 tu'min iman etmez تُؤْمِنْ امن
16 kulubuhum kalpleri onların قُلُوبُهُمْ قلب
17 ve mine ve وَمِنَ -
18 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
19 hadu yahudileştiler هَادُوا هود
20 semmaune kulak verenler سَمَّاعُونَ سمع
21 lilkezibi yalana لِلْكَذِبِ كذب
22 semmaune kulak verenler سَمَّاعُونَ سمع
23 likavmin bir kavme لِقَوْمٍ قوم
24 aharine başka اخَرِينَ اخر
25 lem asla لَمْ -
26 ye'tuke gelmezler sana يَأْتُوكَ اتي
27 yuharrifune tahrif ederler يُحَرِّفُونَ حرف
28 l-kelime kelimeleri الْكَلِمَ كلم
29 min مِنْ -
30 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
31 mevadiihi yerlerini onun مَوَاضِعِهِ وضع
32 yekulune derler يَقُولُونَ قول
33 in eğer إِنْ -
34 utitum verilirse sizlere أُوتِيتُمْ اتي
35 haza bu هَٰذَا -
36 fehuzuhu öyle ki tutun/edinin onu فَخُذُوهُ اخذ
37 vein ve eğer وَإِنْ -
38 lem asla لَمْ -
39 tu'tevhu verilmezse sizlere تُؤْتَوْهُ اتي
40 fehzeru öyle ki hazırlıklı olun فَاحْذَرُوا حذر
41 ve men ve kime وَمَنْ -
42 yuridi diledi يُرِدِ رود
43 llahu Allah اللَّهُ -
44 fitnetehu fitne ona فِتْنَتَهُ فتن
45 felen öyle ki asla فَلَنْ -
46 temlike malik olamazsın تَمْلِكَ ملك
47 lehu ona لَهُ -
48 mine مِنَ -
49 llahi Allah’tan اللَّهِ -
50 şey'en bir şeye شَيْئًا شيا
51 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
52 ellezine kimselerdir الَّذِينَ -
53 lem asla لَمْ -
54 yuridi dilemez يُرِدِ رود
55 llahu Allah اللَّهُ -
56 en ki أَنْ -
57 yutahhira temizler (Allah) يُطَهِّرَ طهر
58 kulubehum kalblerini قُلُوبَهُمْ قلب
59 lehum onlaradır لَهُمْ -
60 fi فِي -
61 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
62 hizyun bir rezillik خِزْيٌ خزي
63 velehum ve onlaradır وَلَهُمْ -
64 fi فِي -
65 l-ahirati ahirette الْاخِرَةِ اخر
66 azabun bir azap عَذَابٌ عذب
67 azimun büyük عَظِيمٌ عظم

Notlar

Not 1

*Muhammed peygamber.**Sahip.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Tahrif etmek Kavram 276

276 Bir şeyin aslını bozma; değiştirme. Bir kelime veya ibareyi değiştirip bozma, üzerinde oynayarak anlamı değiştirme.

Yahudi Kavram 295

295 Sadece Tevrat'a tabi olan kimselerle birlikte sonrasında Tevrat'ı bırakıp da Talmud kitaplarına tabi olmuş tüm Yahudiler. Tek tanrıcı ve müşrik tüm Yahudiler.

Fitne Kavram 332

332 Ayartarak doğru yoldan saptırmak.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

5. Mâide Suresi

Ayet 55

Arapça Metin (Harekeli)

724|5|55|إِنَّمَا وَلِيُّكُمُ ٱللَّهُ وَرَسُولُهُۥ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱلَّذِينَ يُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُؤْتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَهُمْ رَٰكِعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

724|5|55|انما وليكم الله ورسوله والذين امنوا الذين يقيمون الصلوه ويوتون الزكوه وهم ركعون

Latin Literal

55. İnnemâ veliyyukumullâhu ve resûluhu vellezîne âmenullezîne yukîmûnes salâte ve yu’tûnez zekâte ve hum râkıûn(râkıûne).

Türkçe Çeviri

Veliniz28 sizin ancak Allah’tır; ve resûlüdür418 O'nun; ve iman47 etmiş kimselerdir; kimseler (ki) ikame572 ederler salâtı5; ve verirler zekâtı10; ve onlar rükû11 edenlerdir.

Ahmed Samira Çevirisi

55 But your guardian/patron/ally (is) God, and His messenger; and those who believed they keep up the prayers, and they give the charity , and they are bowing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak إِنَّمَا -
2 veliyyukumu sizin veliniz وَلِيُّكُمُ ولي
3 llahu Allah'tır اللَّهُ -
4 ve rasuluhu ve resulüdür/elçisidir onun وَرَسُولُهُ رسل
5 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
6 amenu İman etmiş امَنُوا امن
7 ellezine kimseler الَّذِينَ -
8 yukimune dikerler/ayağa kaldırırlar يُقِيمُونَ قوم
9 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
10 ve yu'tune ve verirler وَيُؤْتُونَ اتي
11 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
12 ve hum ve onlar وَهُمْ -
13 rakiune rükû edenlerdir رَاكِعُونَ ركع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

5. Mâide Suresi

Ayet 56

Arapça Metin (Harekeli)

725|5|56|وَمَن يَتَوَلَّ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ فَإِنَّ حِزْبَ ٱللَّهِ هُمُ ٱلْغَٰلِبُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

725|5|56|ومن يتول الله ورسوله والذين امنوا فان حزب الله هم الغلبون

Latin Literal

56. Ve men yetevellallâhe ve resûlehu vellezîne âmenû fe inne hızbellâhi humul gâlibûn(gâlibûne).

Türkçe Çeviri

Ve kim veli28 edinir Allah'ı ve resûlünü418 ve iman47 etmiş kimseleri; öyle ki doğrusu taraftarıdır/partizanıdır Allah'ın; onlardır galip gelenler.

Ahmed Samira Çevirisi

56 And who follows God and His messenger and those who believed, so that God’s group/party, they are the defeaters/conquerors.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 67

Arapça Metin (Harekeli)

736|5|67|يَٰٓأَيُّهَا ٱلرَّسُولُ بَلِّغْ مَآ أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ وَإِن لَّمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۥ وَٱللَّهُ يَعْصِمُكَ مِنَ ٱلنَّاسِ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

736|5|67|يايها الرسول بلغ ما انزل اليك من ربك وان لم تفعل فما بلغت رسالته والله يعصمك من الناس ان الله لا يهدي القوم الكفرين

Latin Literal

67. Yâ eyyuherresûlu bellıg mâ unzile ileyke min rabbik(rabbike) ve in lem tef’al femâ bellagte risâleteh(risâletehu) vallâhu ya’sımuke minen nâs(nâsi) innallâhe lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ey resûl!418* Belagat et/anons et/duyur sana indirileni Rabbinden4; ve eğer asla faaliyet içinde olmazsan öyle ki belagat etmiş/anons etmiş/duyurmuş olmazsın O'nun risâletini223; ve Allah korur seni insanlardan**; doğrusu Allah doğru yola kılavuzlamaz kâfirler25 kavmini/toplumunu.

Ahmed Samira Çevirisi

67 You, you the messenger deliver/inform what was descended to you from your Lord, and if you did not make/do (that) so you did not reach (pass) His message, and God protects/shelters you from the people, that God does not guide the nation, the disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 r-rasulu resûl الرَّسُولُ رسل
3 bellig belagat et/anons et/nota ver بَلِّغْ بلغ
4 ma مَا -
5 unzile indirileni أُنْزِلَ نزل
6 ileyke sana إِلَيْكَ -
7 min مِنْ -
8 rabbike Rabbinden رَبِّكَ ربب
9 ve in ve eğer وَإِنْ -
10 lem asla لَمْ -
11 tef'al faaliyet içinde olmazsan تَفْعَلْ فعل
12 fema öyle ki olmazsın فَمَا -
13 bellegte belagat et/anons et/nota ver بَلَّغْتَ بلغ
14 risaletehu risaletini onun رِسَالَتَهُ رسل
15 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
16 yea'simuke korur seni يَعْصِمُكَ عصم
17 mine مِنَ -
18 n-nasi insanlardan النَّاسِ نوس
19 inne doğrusu إِنَّ -
20 llahe Allah اللَّهَ -
21 la لَا -
22 yehdi doğru yola kılavuzlamaz يَهْدِي هدي
23 l-kavme kavmi/toplumu الْقَوْمَ قوم
24 l-kafirine kâfirler الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Muhammed peygamber.**Sadece Kur'an diyen insanlar asla boş duramaz. Kur'an'ın mesajını yani Yüce Allah'ın risâletini tüm dünyaya nota verir gibi deklere etmelidirler. Bu eylemleri nedeniyle insanlardan asla bir korku duymamalıdırlar. Çünkü Yüce Allah onları koruyacaktır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Risâlet Kavram 223

223 Yüce Allah tarafından gönderilen mesaj, bilgi.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 70

Arapça Metin (Harekeli)

739|5|70|لَقَدْ أَخَذْنَا مِيثَٰقَ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ وَأَرْسَلْنَآ إِلَيْهِمْ رُسُلًا كُلَّمَا جَآءَهُمْ رَسُولٌۢ بِمَا لَا تَهْوَىٰٓ أَنفُسُهُمْ فَرِيقًا كَذَّبُوا۟ وَفَرِيقًا يَقْتُلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

739|5|70|لقد اخذنا ميثق بني اسريل وارسلنا اليهم رسلا كلما جاهم رسول بما لا تهوي انفسهم فريقا كذبوا وفريقا يقتلون

Latin Literal

70. Lekad ehaznâ mîsâka benî isrâîle ve erselnâ ileyhim rusulâ(rusulen) kullemâ câehum resûlun bimâ lâ tehvâ enfusuhum ferîkan kezzebû ve ferîkan yaktulûn(yaktulûne).

Türkçe Çeviri

Ant olsun aldık bir mîsâk281 İsrâîloğullarından197; ve gönderdik onlara resûller418; her ne zaman geldi onlara bir resûl418 bir şey (-le) (ki) nefislerinin hevasına uymayan; bir fırka/grup (ki) yalanladılar; ve bir fırka/grup (ki) katlettiler35.

Ahmed Samira Çevirisi

70 We had taken Israel’s sons’ and daughters’ promise/covenant, and We sent to them messengers, whenever a messenger came to them with what their selves do not desire, a group (some) they denied, and a group (some) they kill.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lekad ant olsun لَقَدْ -
2 ehazna aldık أَخَذْنَا اخذ
3 misaka bir misak مِيثَاقَ وثق
4 beni oğullarından بَنِي بني
5 israile İsrail إِسْرَائِيلَ -
6 ve erselna ve gönderdik وَأَرْسَلْنَا رسل
7 ileyhim onlara إِلَيْهِمْ -
8 rusulen resûller رُسُلًا رسل
9 kullema her ne zaman كُلَّمَا كلل
10 ca'ehum geldi onlara جَاءَهُمْ جيا
11 rasulun bir resûl رَسُولٌ رسل
12 bima bir şey بِمَا -
13 la لَا -
14 tehva hevasına uymayan تَهْوَىٰ هوي
15 enfusuhum nefislerinin أَنْفُسُهُمْ نفس
16 ferikan bir fırka فَرِيقًا فرق
17 kezzebu yalanladı onlar كَذَّبُوا كذب
18 ve ferikan ve fırka وَفَرِيقًا فرق
19 yektulune katletti onlar يَقْتُلُونَ قتل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

İsrâîloğulları Kavram 197

197 İsrâîl Yakûb peygamberin diğer ismidir. İsrâîloğulları da Yakûb oğulları yani Yakûb soyundan gelenler demektir. Yûsuf peygamberin Mısır'da yetkin bir yönetici olmasıyla birlikte 11 kardeşi, babası Yakûb ve annesi Mısır'a girmiştir. Bu girişin Hiksosluların da Mısır'a giriş tarihleri olan MÖ 1900 yıllarında gerçekleşmiş olduğuna yönelik kanıtlar vardır. Yakûb'un soyu 300-400 yıl içinde katlanarak artmıştır. Mısır'da hür bir şekilde yaşayan Yakûb soyu firavunlar tarafından sonradan köleleştirilmiştir. Kendisi de Yakûb soyundan olan Musa peygamberin mücadelesi de aslında köleliğe bir baş kaldırma mücadelesidir (Mısır'dan çıkış: MÖ 1640 yılı).

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 75

Arapça Metin (Harekeli)

744|5|75|مَّا ٱلْمَسِيحُ ٱبْنُ مَرْيَمَ إِلَّا رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ ٱلرُّسُلُ وَأُمُّهُۥ صِدِّيقَةٌ كَانَا يَأْكُلَانِ ٱلطَّعَامَ ٱنظُرْ كَيْفَ نُبَيِّنُ لَهُمُ ٱلْءَايَٰتِ ثُمَّ ٱنظُرْ أَنَّىٰ يُؤْفَكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

744|5|75|ما المسيح ابن مريم الا رسول قد خلت من قبله الرسل وامه صديقه كانا ياكلان الطعام انظر كيف نبين لهم الايت ثم انظر اني يوفكون

Latin Literal

75. Melmesîhubnu meryeme illâ resûl(resûlun), kad halet min kablihir rusul(rusulun) ve ummuhu sıddîkah(sıddîkatun) kânâ ye’kulânit taâm(taâmi) unzur keyfe nubeyyinu lehumul âyâti summenzur ennâ yu’fekûn(yu’fekûne).

Türkçe Çeviri

Meryem oğlu Mesih değildir bir resûl418 dışında; muhakkak gelip geçti onun öncesinden resûller418; ve annesi bir sıddıktır551; oldu ikisi yemek yer*; bak! nasıl beyan226 ederiz onlara ayetleri; sonra bak ki (nasıl) ters yüz edilirler.

Ahmed Samira Çevirisi

75 The Messiah Mary’s son is not except a messenger, the messengers had past/expired from before Him, and his mother (was) always very truthful, they were (B) eating the food; look/see how We clarify/explain to them the signs/evidences, then look/see where they be turned away .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 l-mesihu Mesih الْمَسِيحُ -
3 bnu oğlu ابْنُ بني
4 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
5 illa dışında إِلَّا -
6 rasulun bir resûl رَسُولٌ رسل
7 kad muhakkak قَدْ -
8 halet gelip geçti خَلَتْ خلو
9 min مِنْ -
10 kablihi onun öncesinde قَبْلِهِ قبل
11 r-rusulu resûller الرُّسُلُ رسل
12 ve ummuhu ve annesi وَأُمُّهُ امم
13 siddikatun bir sıddık صِدِّيقَةٌ صدق
14 kana oldu ikisi كَانَا كون
15 ye'kulani yer ikisi يَأْكُلَانِ اكل
16 t-taaame yemek الطَّعَامَ طعم
17 unzur bak انْظُرْ نظر
18 keyfe nasıl كَيْفَ كيف
19 nubeyyinu beyan ederiz نُبَيِّنُ بين
20 lehumu onlara لَهُمُ -
21 l-ayati ayetleri الْايَاتِ ايي
22 summe sonra ثُمَّ -
23 unzur bak انْظُرْ نظر
24 enna ki أَنَّىٰ اني
25 yu'fekune ters yüz edilirler يُؤْفَكُونَ افك

Notlar

Not 1

*Yemek yemeğe ihtiyaç duyan bir varlık nasıl bir ilâh olur?

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Sıddık Kavram 551

551 Her zaman doğruyu onaylayan, söyleyen, yapan.

5. Mâide Suresi

Ayet 83

Arapça Metin (Harekeli)

752|5|83|وَإِذَا سَمِعُوا۟ مَآ أُنزِلَ إِلَى ٱلرَّسُولِ تَرَىٰٓ أَعْيُنَهُمْ تَفِيضُ مِنَ ٱلدَّمْعِ مِمَّا عَرَفُوا۟ مِنَ ٱلْحَقِّ يَقُولُونَ رَبَّنَآ ءَامَنَّا فَٱكْتُبْنَا مَعَ ٱلشَّٰهِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

752|5|83|واذا سمعوا ما انزل الي الرسول تري اعينهم تفيض من الدمع مما عرفوا من الحق يقولون ربنا امنا فاكتبنا مع الشهدين

Latin Literal

83. Ve izâ semiû mâ unzile ilerresûli terâ a’yunehum tefîdu mined dem’ı mimmâ arefû minel hakk(hakkı), yekûlûne rabbenâ âmennâ fektubnâ meaş şâhidîn(şâhidîne).

Türkçe Çeviri

Ve işittikleri zaman indirileni resûle418; görürsün gözlerini onların taşar akar göz yaşından; arif olmalarındandır/bilmelerindendir haktan/gerçekten; derler: "Rabbimiz!4 İman47 ettik; öyle ki yaz bizleri şahitlerle/tanıklarla birlikte"

Ahmed Samira Çevirisi

83 And if they heard what was descended to the messenger, you see their eyes flow from the tears from what they knew from the truth , they say: "Our Lord, we believed, so write us with the witnessing/testifying."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve وَإِذَا -
2 semiu işittikleri zaman سَمِعُوا سمع
3 ma مَا -
4 unzile indirileni أُنْزِلَ نزل
5 ila إِلَى -
6 r-rasuli resûle الرَّسُولِ رسل
7 tera görürsün تَرَىٰ راي
8 ea'yunehum gözlerini onların أَعْيُنَهُمْ عين
9 tefidu taşar akar تَفِيضُ فيض
10 mine مِنَ -
11 d-dem'i göz yaşından الدَّمْعِ دمع
12 mimma مِمَّا -
13 arafu arif olmalarından عَرَفُوا عرف
14 mine مِنَ -
15 l-hakki haktan/gerçekten الْحَقِّ حقق
16 yekulune derler يَقُولُونَ قول
17 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
18 amenna iman ettik امَنَّا امن
19 fektubna öyle ki yaz bizleri فَاكْتُبْنَا كتب
20 mea birlikte مَعَ -
21 ş-şahidine şahitler/tanıklarla الشَّاهِدِينَ شهد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 92

Arapça Metin (Harekeli)

761|5|92|وَأَطِيعُوا۟ ٱللَّهَ وَأَطِيعُوا۟ ٱلرَّسُولَ وَٱحْذَرُوا۟ فَإِن تَوَلَّيْتُمْ فَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّمَا عَلَىٰ رَسُولِنَا ٱلْبَلَٰغُ ٱلْمُبِينُ

Arapça Metin (Harekesiz)

761|5|92|واطيعوا الله واطيعوا الرسول واحذروا فان توليتم فاعلموا انما علي رسولنا البلغ المبين

Latin Literal

92. Ve etîûllâhe ve etîûr resûle vahzerû, fe in tevelleytum fa’lemû ennemâ alâ resûlinel belâgul mubîn(mubînu).

Türkçe Çeviri

Ve itaat edin Allah'a; ve itaat edin76 resûle418; ve hazırlıklı olun; öyle ki eğer sırt çevirirseniz öyle ki bilin (ki) resûlümüz418 üzerine (olan) ancak apaçık belâgattır221.

Ahmed Samira Çevirisi

92 And obey God and obey the messenger, and be warned/cautious, so if you turned away, so know that truly on Our messengers (is) the information/communication, the clear/evident .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve etiu ve itaat edin وَأَطِيعُوا طوع
2 llahe Allah'a اللَّهَ -
3 ve etiu ve itaat edin وَأَطِيعُوا طوع
4 r-rasule resûle الرَّسُولَ رسل
5 vehzeru ve hazırlıklı olun وَاحْذَرُوا حذر
6 fe in öyle ki eğer فَإِنْ -
7 tevelleytum dönerseniz تَوَلَّيْتُمْ ولي
8 fea'lemu öyle ki bilin فَاعْلَمُوا علم
9 ennema ancak أَنَّمَا -
10 ala üzerine عَلَىٰ -
11 rasulina resûlümüz رَسُولِنَا رسل
12 l-belagu belagattır الْبَلَاغُ بلغ
13 l-mubinu apaçık الْمُبِينُ بين

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resule itaat Kavram 76

76 Resule/elçiye itaat etmek sadece Kur'an'a itaat etmektir. Kur'an=Resul; Resul=Kur'an. Resule itaat etmek tamamı zan olan hadislere itaat etmek asla değildir.

Belâg, mesaj, bildiri, ültimatom. Kavram 221

221 Belâg; tebligat, komünikasyon, temas, iletişim, bildiri, raporlama, ültimatom, mesaj, duyuru, anons.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 99

Arapça Metin (Harekeli)

768|5|99|مَّا عَلَى ٱلرَّسُولِ إِلَّا ٱلْبَلَٰغُ وَٱللَّهُ يَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا تَكْتُمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

768|5|99|ما علي الرسول الا البلغ والله يعلم ما تبدون وما تكتمون

Latin Literal

99. Mâ aler resûli illel belâg(belâgu) vallâhu ya’lemu mâ tubdûne ve mâ tektumûn(tektumûne).

Türkçe Çeviri

Yoktur resûl418 üzerine belagat399 dışında; ve Allah bilir açık ettiğinizi ve gizlediğinizi.

Ahmed Samira Çevirisi

99 Nothing (is) on the messenger except the information/communication, and God knows what you show and what you hide/conceal.76

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûlün görevi ancak bir belagattır/duyurmadır. Kavram 399

399 Tartışma/hac ancak delillerle yapılır. Dileyen iman eder, dileyen inkar eder. İman etmeyerek sırtını dönenlere yani kâfirlere ya da müşriklere hiçbir şey yapılmaz. Gerçek Kur'an müminlerine düşen ancak bir duyurmadır. Daha fazlası asla değildir. Duyurma dışında insanları zorlamak Kur'an ayetlerini örtmek, ayetlere uymamak, ayetleri yalanlamak demektir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 109

Arapça Metin (Harekeli)

778|5|109|يَوْمَ يَجْمَعُ ٱللَّهُ ٱلرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَآ أُجِبْتُمْ قَالُوا۟ لَا عِلْمَ لَنَآ إِنَّكَ أَنتَ عَلَّٰمُ ٱلْغُيُوبِ

Arapça Metin (Harekesiz)

778|5|109|يوم يجمع الله الرسل فيقول ماذا اجبتم قالوا لا علم لنا انك انت علم الغيوب

Latin Literal

109. Yevme yecmeullâhur rusule fe yekûlu mâzâ ucibtum kâlû lâ ilme lenâ inneke ente allâmul guyûb(guyûbi).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) bir araya getirir Allah resûlleri418; öyle ki der (Allah): "Ne cevap verildi sizlere?"; derler: "Yoktur ilim/bilgi bizlere563; doğrusu sen; sensin Alîm8 (olan) gayba62.

Ahmed Samira Çevirisi

109 A day God gathers/collects the messengers, so he says: "What were you answered/replied?" They said: "No knowledge for us, that you (are) knower (of) the unseens/hiddens (unknown)."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yevme gündür يَوْمَ يوم
2 yecmeu bir araya getirir يَجْمَعُ جمع
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 r-rusule resûlleri الرُّسُلَ رسل
5 fe yekulu öyle ki der فَيَقُولُ قول
6 maza ne? مَاذَا -
7 ucibtum cevap verildi sizlere أُجِبْتُمْ جوب
8 kalu derler قَالُوا قول
9 la yoktur لَا -
10 ilme ilim/bilgi عِلْمَ علم
11 lena bizlere لَنَا -
12 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
13 ente sensin أَنْتَ -
14 allamu Alîm عَلَّامُ علم
15 l-guyubi gaybı الْغُيُوبِ غيب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Bir araya getirilen resûllerin cevabı. Kavram 563

563 5:109 ayetinde Yüce Allah'ın ahiret evreninde resûlleri bir araya getireceği bildirilmiştir. Resûllere Yüce Allah gaybla ilgili bir soru sormaktadır. Resûller kendi kavimlerinin Yüce Allah'ın mesajına cevaplarının ne olduğunu bilmediklerini açık ve net olarak söylemektedirler. Bu da bizlere gösterir ki resûller de birer beşerdir; insandır. Vefat ettirildiklerinde içinde yaşadığımız evrenle bağlantıları kopar.

5. Mâide Suresi

Ayet 111

Arapça Metin (Harekeli)

780|5|111|وَإِذْ أَوْحَيْتُ إِلَى ٱلْحَوَارِيِّۦنَ أَنْ ءَامِنُوا۟ بِى وَبِرَسُولِى قَالُوٓا۟ ءَامَنَّا وَٱشْهَدْ بِأَنَّنَا مُسْلِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

780|5|111|واذ اوحيت الي الحوارين ان امنوا بي وبرسولي قالوا امنا واشهد باننا مسلمون

Latin Literal

111. Ve iz evhaytu ilel havâriyyîne en âminû bî ve bi resûlî, kâlû âmennâ veşhed bi ennenâ muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

Ve vahyettiğim603 zaman havârilere565 ki iman47 edin bana ve resûlüme418*; dediler: "İman47 ettik; ve şahit ol bizlere ki (bizler) müslimiz45.

Ahmed Samira Çevirisi

111 And when I inspired to the supporters and deciples that believe in Me and My messenger, they said: "We believed and witness with that we truly (are) submitters/surrenderers ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve zaman وَإِذْ -
2 evhaytu vahy ettim أَوْحَيْتُ وحي
3 ila إِلَى -
4 l-havariyyine havarilere الْحَوَارِيِّينَ حور
5 en ki أَنْ -
6 aminu iman edin امِنُوا امن
7 bi bana بِي -
8 ve birasuli ve resûlüme وَبِرَسُولِي رسل
9 kalu dediler قَالُوا قول
10 amenna iman ettik امَنَّا امن
11 veşhed ve şahit ol وَاشْهَدْ شهد
12 biennena ki bizlere بِأَنَّنَا -
13 muslimune müslimleriz مُسْلِمُونَ سلم

Notlar

Not 1

*Îsâ peygamber.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Havâri Kavram 565

565 Kelimenin kök (حور) anlamları ışığında; bir kimseyle birlikte olan, ona bağlı olan, o kimseyle yakından iletişim/diyalog halinde olan, o kimseye geri dönen, o kimsenin sürekli çevresinde olup onu saran kimseleri işaret eder.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

6. En'âm Suresi

Ayet 34

Arapça Metin (Harekeli)

823|6|34|وَلَقَدْ كُذِّبَتْ رُسُلٌ مِّن قَبْلِكَ فَصَبَرُوا۟ عَلَىٰ مَا كُذِّبُوا۟ وَأُوذُوا۟ حَتَّىٰٓ أَتَىٰهُمْ نَصْرُنَا وَلَا مُبَدِّلَ لِكَلِمَٰتِ ٱللَّهِ وَلَقَدْ جَآءَكَ مِن نَّبَإِى۟ ٱلْمُرْسَلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

823|6|34|ولقد كذبت رسل من قبلك فصبروا علي ما كذبوا واوذوا حتي اتيهم نصرنا ولا مبدل لكلمت الله ولقد جاك من نباي المرسلين

Latin Literal

34. Ve lekad kuzzibet rusulun min kablike fe saberû alâ mâ kuzzibû ve ûzû hattâ etâhum nasrunâ, ve lâ mubeddile li kelimâtillâh(kelimâtillâhi), ve lekad câeke min nebeil murselîn(murselîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun yalanlandı resûller418 senden önce; öyle ki sabrettiler51 yalanlanmalarına ve eziyet edilmelerine karşı; ta ki geldi onlara yardımımız; ve olmaz bir mübadele/değişim* Allah'ın kelimelerine; ve ant olsun geldi sana gönderilmişlerin haberinden.

Ahmed Samira Çevirisi

34 And messengers from before you had been lied to/denied, so they were patient on what they were denied (rejected) and they were harmed mildly, until Our victory/aid came to them, and (there is) no exchanger to God’s words/expressions; and from the messengers’ information/news had come to you.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 kuzzibet yalanlandı كُذِّبَتْ كذب
3 rusulun resûller رُسُلٌ رسل
4 min مِنْ -
5 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
6 fesaberu öyle ki sabrettiler فَصَبَرُوا صبر
7 ala karşı عَلَىٰ -
8 ma مَا -
9 kuzzibu yalanlanmalarına كُذِّبُوا كذب
10 ve uzu ve eziyet edilmelerine وَأُوذُوا اذي
11 hatta ta ki حَتَّىٰ -
12 etahum geldi onlara أَتَاهُمْ اتي
13 nesruna yardımımız نَصْرُنَا نصر
14 ve la ve olmaz وَلَا -
15 mubeddile mübadele/değişim مُبَدِّلَ بدل
16 likelimati kelimelerine لِكَلِمَاتِ كلم
17 llahi Allah'ın اللَّهِ -
18 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
19 ca'eke geldi sana جَاءَكَ جيا
20 min مِنْ -
21 nebei haberinden نَبَإِ نبا
22 l-murseline gönderilmişlerin الْمُرْسَلِينَ رسل

Notlar

Not 1

*Tüm resûller Yüce Allah'ın tek dini olan İslam'ı getirmiştir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

6. En'âm Suresi

Ayet 124

Arapça Metin (Harekeli)

913|6|124|وَإِذَا جَآءَتْهُمْ ءَايَةٌ قَالُوا۟ لَن نُّؤْمِنَ حَتَّىٰ نُؤْتَىٰ مِثْلَ مَآ أُوتِىَ رُسُلُ ٱللَّهِ ٱللَّهُ أَعْلَمُ حَيْثُ يَجْعَلُ رِسَالَتَهُۥ سَيُصِيبُ ٱلَّذِينَ أَجْرَمُوا۟ صَغَارٌ عِندَ ٱللَّهِ وَعَذَابٌ شَدِيدٌۢ بِمَا كَانُوا۟ يَمْكُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

913|6|124|واذا جاتهم ايه قالوا لن نومن حتي نوتي مثل ما اوتي رسل الله الله اعلم حيث يجعل رسالته سيصيب الذين اجرموا صغار عند الله وعذاب شديد بما كانوا يمكرون

Latin Literal

124. Ve izâ câethum âyetun kâlû len nu’mine hattâ nu’tâ misle mâ ûtiye rusulullâh(rusulullâhi), allâhu a’lemu haysu yec’alu risâleteh(risâletehu), seyusîbullezîne ecremû sagârun indallâhi ve azâbun şedîdun bimâ kânû yemkurûn(yemkurûne).

Türkçe Çeviri

Ve geldiği zaman onlara bir ayet353 dediler: "Asla iman47 etmeyiz; ta ki veriliriz misli870 Allah'ın resûllerine418 verilenin"; Allah daha iyi bilendir nereye koyar kendi risâletini223; isabet edecektir suç işlemiş kimselere bir aşağılama/alçalma Allah’ın indinde/katında; ve şiddetli bir azap; ayartır* olduklarıyla.

Ahmed Samira Çevirisi

124 And if an evidence/verse came to them, they said: "We will never/not believe until we be given/brought similar/equal/alike (to) what was given/brought (to) God’s messengers." God (is) more knowing where/when He makes/puts His message, those who committed a sin/crime will be struck/marked (with) humiliation/lowliness/subservience at God, and strong (severe) torture because (of) what they were cheating/deceiving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 ca'ethum geldi onlara جَاءَتْهُمْ جيا
3 ayetun bir ayet ايَةٌ ايي
4 kalu dediler قَالُوا قول
5 len asla لَنْ -
6 nu'mine iman etmeyiz نُؤْمِنَ امن
7 hatta ta ki حَتَّىٰ -
8 nu'ta verilir نُؤْتَىٰ اتي
9 misle misli مِثْلَ مثل
10 ma مَا -
11 utiye verilenin أُوتِيَ اتي
12 rusulu resûllere رُسُلُ رسل
13 llahi Allah'ın اللَّهِ -
14 llahu Allah اللَّهُ -
15 ea'lemu daha iyi bilendir أَعْلَمُ علم
16 haysu nereye حَيْثُ حيث
17 yec'alu koyar يَجْعَلُ جعل
18 risaletehu risaletini O’nun رِسَالَتَهُ رسل
19 seyusibu isabet edecektir سَيُصِيبُ صوب
20 ellezine kimselere الَّذِينَ -
21 ecramu suç işlediler أَجْرَمُوا جرم
22 sagarun bir aşağılık/alçaltıcı صَغَارٌ صغر
23 inde indinde/katında عِنْدَ عند
24 llahi Allah’ın اللَّهِ -
25 ve azabun ve bir azap وَعَذَابٌ عذب
26 şedidun şiddetli شَدِيدٌ شدد
27 bima بِمَا -
28 kanu olduklarıyla كَانُوا كون
29 yemkurune ayartırlar يَمْكُرُونَ مكر

Notlar

Not 1

*Haram yiyerek, haksızlık yaparak yükselirler ancak toplumu ayarttıkları/kandırdıkları/aldattıkları için toplum onların bu suçlarını göremez.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Risâlet Kavram 223

223 Yüce Allah tarafından gönderilen mesaj, bilgi.

Ayet Kavram 353

353 Kutsal kitap.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

6. En'âm Suresi

Ayet 130

Arapça Metin (Harekeli)

919|6|130|يَٰمَعْشَرَ ٱلْجِنِّ وَٱلْإِنسِ أَلَمْ يَأْتِكُمْ رُسُلٌ مِّنكُمْ يَقُصُّونَ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتِى وَيُنذِرُونَكُمْ لِقَآءَ يَوْمِكُمْ هَٰذَا قَالُوا۟ شَهِدْنَا عَلَىٰٓ أَنفُسِنَا وَغَرَّتْهُمُ ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَا وَشَهِدُوا۟ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمْ أَنَّهُمْ كَانُوا۟ كَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

919|6|130|يمعشر الجن والانس الم ياتكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي وينذرونكم لقا يومكم هذا قالوا شهدنا علي انفسنا وغرتهم الحيوه الدنيا وشهدوا علي انفسهم انهم كانوا كفرين

Latin Literal

130. Yâ ma’şerel cinni vel insi e lem ye’tikum rusulun minkum yakussûne aleykum âyâtî ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû şehidnâ alâ enfusinâ ve garrethumul hayâtud dunyâ ve şehidû alâ enfusihim ennehum kânû kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ey cin210 ve insan klanı/kabilesi! "Asla gelmez mi (oldu) sizlere kendinizden resûller418? Naklederler sizlere ayetlerimi; ve uyarırlar sizleri karşılaşma gününüze; buna (bu güne)"; dediler*: “Şahit olduk/tanık olduk nefislerimiz201 üzerine”; ve aldattı onları dünya hayatı; ve şahit oldular/tanık oldular kendi nefisleri201 üzerine; doğrusu onlar oldular kâfirler25.

Ahmed Samira Çevirisi

130 You the Jinn’s and the human’s race , did not messengers from you come to you, they relay/inform on you My verses/evidences and warn you (of) this your day’s/time’s meeting (your meeting at this day/time)? They said: "We witnessed/testified on our selves." And the life the present/worldly life had deceived/tempted them, and they witnessed/testified on themselves that they were disbelieving.

Notlar

Not 1

*Cinler ve insanlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Cin Kavram 210

210 İblis ve onun soyundan olan varlıklar. İblis Âdem'e secde etmedi. Yüce Allah'ın emrine karşı geldi ve fâsıklardan/sapanlardan oldu. Bir cennet evrenine yerleştirilen Âdem ve eşini ayartarak Yüce Allah'ın yasağını çiğnetti. Yüce Allah Âdem ve eşiyle birlikte yasağı çiğneyen tüm insanları cennetten indirdi. Âdem derhal tevbe etti. Yüce Allah onun tevbesini kabul etti. İblis Âdem'e meydan okudu. Yüce Allah bu meydan okumaya izin verdi. Âdem soyu olan insanlarla iblis soyu olan cinler arasında 2. tur bir savaş başladı. 2. savaş cennet evreninden daha alçak yerleşimli olan günümüz evreninde şu an devam etmektedir. İnsanoğlu 1. savaşı kaybetti. 2. savaşın içindeyiz. 2. şansımızı kullanıyoruz. Savaş kuralları gereği her doğan insana bir cin yoldaşlık eder. İnsan bu cinle mücadele eder. Cin kendisine verilen izni kullanır. Yani insanın kalbine fısıldar. Kalbine vesvese verir. Yüce Allah'ın dosdoğru yolu olan kutsal kitaplardan uzaklaştırmak ister. İnsanı Yüce Allah'ın emrinden saptırmak ister. Maalesef insanların pek azı haricinde çoğu 2. savaşı da kaybetti. Yüce Allah'ın cehennemi cinden ve insanlardan doldururum sözü hak oldu.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

7. A'râf Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

989|7|35|يَٰبَنِىٓ ءَادَمَ إِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ رُسُلٌ مِّنكُمْ يَقُصُّونَ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتِى فَمَنِ ٱتَّقَىٰ وَأَصْلَحَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

989|7|35|يبني ادم اما ياتينكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي فمن اتقي واصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

35. Yâ benî âdeme immâ ye’tiyennekum rusulun minkum yekussûne aleykum âyâtî fe menittekâ ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Ey Âdemoğulları692! Bu esnada mutlak gelir sizlere bir resûl418 sizlerden; kıssalaştırır430 sizlere ayetlerimi454; öyle ki kim takvalı21 oldu ve ıslah316 oldu; öyle ki olmaz bir korku üzerlerine; ve olmaz onlar hüzünlenirler.

Ahmed Samira Çevirisi

35 You Adam’s sons and daughters, if/whenever messengers from you come to you, they narrate/relay/inform on (to) you My verses/evidences , so who feared and obeyed and corrected/repaired , so no fear/fright on them, and nor they be sad/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya beni ey oğulları يَا بَنِي بني
2 ademe Adem ادَمَ -
3 imma bu esnada إِمَّا -
4 ye'tiyennekum mutlak gelir sizlere يَأْتِيَنَّكُمْ اتي
5 rusulun bir resûl رُسُلٌ رسل
6 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
7 yekussune kıssalaştırır يَقُصُّونَ قصص
8 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
9 ayati ayetlerimi ايَاتِي ايي
10 femeni öyle ki kim فَمَنِ -
11 tteka takvalı oldu اتَّقَىٰ وقي
12 ve esleha ve ıslah oldu وَأَصْلَحَ صلح
13 fela öyle ki olmaz فَلَا -
14 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
15 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
16 ve la ve olmaz وَلَا -
17 hum onlar هُمْ -
18 yehzenune hüzünlenirler يَحْزَنُونَ حزن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Âdemoğulları. Kavram 692

692 Homo Sapiens türünün bilgelik kazandırılmış insan çocukları. Erkek insanlar, kadın insanlar.

7. A'râf Suresi

Ayet 37

Arapça Metin (Harekeli)

991|7|37|فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ ٱفْتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبًا أَوْ كَذَّبَ بِـَٔايَٰتِهِۦٓ أُو۟لَٰٓئِكَ يَنَالُهُمْ نَصِيبُهُم مِّنَ ٱلْكِتَٰبِ حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءَتْهُمْ رُسُلُنَا يَتَوَفَّوْنَهُمْ قَالُوٓا۟ أَيْنَ مَا كُنتُمْ تَدْعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ قَالُوا۟ ضَلُّوا۟ عَنَّا وَشَهِدُوا۟ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمْ أَنَّهُمْ كَانُوا۟ كَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

991|7|37|فمن اظلم ممن افتري علي الله كذبا او كذب بايته اوليك ينالهم نصيبهم من الكتب حتي اذا جاتهم رسلنا يتوفونهم قالوا اين ما كنتم تدعون من دون الله قالوا ضلوا عنا وشهدوا علي انفسهم انهم كانوا كفرين

Latin Literal

37. Fe men azlemu mimmenifterâ alallâhi keziben ev kezzebe bi âyâtih(âyâtihi) ulâike yenâluhum nasîbuhum minel kitâb(kitâbi), hattâ izâ câethum rusulunâ yeteveffevnehum kâlû eyne mâ kuntum ted’ûne min dûnillâh(dûnillâhi) kâlû dallû annâ ve şehidû alâ enfusihim ennehum kânû kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kim daha zalimdir257 kimseden (ki) iftira402 attı Allah'a karşı bir yalan ya da yalanladı195 ayetlerini O’nun (Allah'ın); işte bunlar; kavuşur nasipleri onların kitaptan*; ta ki geldiği zaman onlara resûllerimiz418; vefat ettirirken onları; dediler (resûl melekler): "Hani nerede Allah’ın astından çağırmış olduklarınız?"; dediler (vefat eden kimseler): "Saptılar bizden"; ve şahidlik/tanıklık ettiler kendi nefislerine201 karşı ki onlar oldular kâfirler25.

Ahmed Samira Çevirisi

37 So who (is) more unjust/oppressive than who fabricated on (about) God lies/denials/falsifications or lied/denied/falsified with His verses/evidences , those their share/fortune from The Book takes them until/if/when Our messengers came to them, they make them die, they said: "Where (is) what you were/are calling/wishing/desiring from other than God?" They said: "They were misguided from us, and they witnessed/testified on themselves that they truly, they were disbelieving/disbelievers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 femen öyle ki kim فَمَنْ -
2 ezlemu daha zalimdir أَظْلَمُ ظلم
3 mimmeni kimseden مِمَّنِ -
4 ftera iftira attı افْتَرَىٰ فري
5 ala karşı عَلَى -
6 llahi Allah'a اللَّهِ -
7 keziben bir yalan كَذِبًا كذب
8 ev ya da أَوْ -
9 kezzebe yalanladı كَذَّبَ كذب
10 biayatihi ayetlerini O’nun بِايَاتِهِ ايي
11 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
12 yenaluhum kavuşur يَنَالُهُمْ نيل
13 nesibuhum nasipleri onların نَصِيبُهُمْ نصب
14 mine مِنَ -
15 l-kitabi kitaptan الْكِتَابِ كتب
16 hatta ta ki حَتَّىٰ -
17 iza zaman إِذَا -
18 ca'ethum geldi onlara جَاءَتْهُمْ جيا
19 rusuluna resûllerimiz رُسُلُنَا رسل
20 yeteveffevnehum vefat ettirirken onları يَتَوَفَّوْنَهُمْ وفي
21 kalu dediler (resûl melekler) قَالُوا قول
22 eyne hani nerede? أَيْنَ -
23 ma مَا -
24 kuntum olduklarınız كُنْتُمْ كون
25 ted'une çağırmış تَدْعُونَ دعو
26 min مِنْ -
27 duni astından دُونِ دون
28 llahi Allah’ın اللَّهِ -
29 kalu dediler قَالُوا قول
30 dellu saptılar ضَلُّوا ضلل
31 anna bizden عَنَّا -
32 ve şehidu ve şahidlik/tanıklık ettiler وَشَهِدُوا شهد
33 ala karşı عَلَىٰ -
34 enfusihim kendi nefislerine أَنْفُسِهِمْ نفس
35 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
36 kanu oldular كَانُوا كون
37 kafirine kâfirler كَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Yapıp ettikleri kitaptan/kayıttan gösterilir. Bu kayda bakan kimse kendi nefsine zulmettiğini, kâfirlerden olduğunu anlar; buna tanıklık/şahitlik eder.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Yalanlamak, Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamak. Kavram 195

195 Yüce Allah'ın ayetlerini kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek. Ahiret hayatına iman etmeyen ateistler, deistler vb. herkes Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamıştır. Kur'an ayetlerini söylentilere/hadislere boğduranlar, ayetlerin hükmünü tamamı zan olan söylentilerle/hadislerle düşüren müşrik ve münafıklar da ayetleri yalanlayanlardır.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Din konusunda Allah'a iftira atmak, yalan uydurmak. Kavram 402

402 Kutsal kitapların astından olan söylenti/hadis kitaplarıyla (Talmud, Kütüb-i Sitte, Riyâzus Sâlihîn vb. ) Yüce Allah'ın bizzat kendisine ve onun resûllerine iftira atmak. Allah'ın adına kutsi hadisler uydurmak. Tamamı zan olan 'Resûl buyurdu ki' sözleriyle resûl adına uydurulmuş bir din oluşturmak. Sünnet adı altında resûle iftira olan sözlere/hadislere tabi olmak. Mezheplere tabi olmak. Tarikatlara tabi olmak. Sadece Kur'an, sadece kutsal kitap dememek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

7. A'râf Suresi

Ayet 43

Arapça Metin (Harekeli)

997|7|43|وَنَزَعْنَا مَا فِى صُدُورِهِم مِّنْ غِلٍّ تَجْرِى مِن تَحْتِهِمُ ٱلْأَنْهَٰرُ وَقَالُوا۟ ٱلْحَمْدُ لِلَّهِ ٱلَّذِى هَدَىٰنَا لِهَٰذَا وَمَا كُنَّا لِنَهْتَدِىَ لَوْلَآ أَنْ هَدَىٰنَا ٱللَّهُ لَقَدْ جَآءَتْ رُسُلُ رَبِّنَا بِٱلْحَقِّ وَنُودُوٓا۟ أَن تِلْكُمُ ٱلْجَنَّةُ أُورِثْتُمُوهَا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

997|7|43|ونزعنا ما في صدورهم من غل تجري من تحتهم الانهر وقالوا الحمد لله الذي هدينا لهذا وما كنا لنهتدي لولا ان هدينا الله لقد جات رسل ربنا بالحق ونودوا ان تلكم الجنه اورثتموها بما كنتم تعملون

Latin Literal

43. Ve neza’nâ mâ fî sudûrihim min gıllin tecrî min tahtihimul enhâr(enhâru), ve kâlûl hamdu lillâhillezî hedânâ li hâzâ ve mâ kunnâ li nehtediye levlâ en hedânallâh(hedânallâhu), lekad câet rusulu rabbinâ bil hakk(hakkı), ve nûdû en tilkumul cennetu ûristumûhâ bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve soyarız göğüslerindekini nefretten/hınçtan; akar* altından onların** nehirler; ve dediler**: "Hamd3 Allah’adır; doğru yola kılavuzlayandır bizleri buraya***; ve olmuş değildik doğru yola kılavuzlanmaya şayet ki doğru yola kılavuzlamasaydı bizleri Allah; muhakkak gelmiş Rabbimizin4 resûlleri418 hakla/gerçekle; ve nida**** edildiler ki işte şusunuz (ki) cennete; varis kılındınız ona***** yapar olduğunuzla.

Ahmed Samira Çevirisi

43 And We removed/took away what (is) in their chests (innermosts) from hatred/spite/animosity , the rivers flow from beneath them , and they said: "The praise/gratitude/thanks (is) to God who guided us to this, and we were not to (be) guided had it not been for that God guided us. Our Lord’s messengers had come with the truth ." And they (those who believed) were called: "That (is) the Paradise you were made to inherit it becuase (of) what you were making/doing/working."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve nezea'na ve soyarız وَنَزَعْنَا نزع
2 ma مَا -
3 fi فِي -
4 sudurihim göğüslerindekini صُدُورِهِمْ صدر
5 min مِنْ -
6 gillin nefretten/hınçtan غِلٍّ غلل
7 tecri akar تَجْرِي جري
8 min مِنْ -
9 tehtihimu altından onların تَحْتِهِمُ تحت
10 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
11 ve kalu ve dediler وَقَالُوا قول
12 l-hamdu hamd الْحَمْدُ حمد
13 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
14 llezi الَّذِي -
15 hedana doğru yola kılavuzlayandır bizleri هَدَانَا هدي
16 lihaza buraya لِهَٰذَا -
17 ve ma ve değiliz وَمَا -
18 kunna olduk كُنَّا كون
19 linehtediye doğru yola kılavuzlanmaya لِنَهْتَدِيَ هدي
20 levla şayet لَوْلَا -
21 en ki أَنْ -
22 hedana doğru yola kılavuzlamasaydı bizleri هَدَانَا هدي
23 llahu Allah اللَّهُ -
24 lekad muhakkak لَقَدْ -
25 ca'et gelmiş جَاءَتْ جيا
26 rusulu resûlleri رُسُلُ رسل
27 rabbina Rabbimizin رَبِّنَا ربب
28 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
29 ve nudu ve nida edildiler وَنُودُوا ندو
30 en ki أَنْ -
31 tilkumu işte şusunuz تِلْكُمُ -
32 l-cennetu cennet الْجَنَّةُ جنن
33 uristumuha varis kılındınız o أُورِثْتُمُوهَا ورث
34 bima بِمَا -
35 kuntum olduğunuzla كُنْتُمْ كون
36 tea'melune yaparsınız تَعْمَلُونَ عمل

Notlar

Not 1

*Durum bildirir fiil. Akacak.**Din günü cennetlere girecek olan ancak henüz girmemiş olan kimseler. ***Bu noktaya. Cennetlere girme pozisyonuna.****Seslenildiler. Zaten cennette olan kimselere neden tekrar seslenilsin? Anlarız ki nida edilmeyle cennetlere henüz girmemiş ancak girecek olan grup çağrılmaktadır. *****Cennete.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hamd Kavram 3

3 En yüce övgü/methetme.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

7. A'râf Suresi

Ayet 53

Arapça Metin (Harekeli)

1007|7|53|هَلْ يَنظُرُونَ إِلَّا تَأْوِيلَهُۥ يَوْمَ يَأْتِى تَأْوِيلُهُۥ يَقُولُ ٱلَّذِينَ نَسُوهُ مِن قَبْلُ قَدْ جَآءَتْ رُسُلُ رَبِّنَا بِٱلْحَقِّ فَهَل لَّنَا مِن شُفَعَآءَ فَيَشْفَعُوا۟ لَنَآ أَوْ نُرَدُّ فَنَعْمَلَ غَيْرَ ٱلَّذِى كُنَّا نَعْمَلُ قَدْ خَسِرُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُوا۟ يَفْتَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1007|7|53|هل ينظرون الا تاويله يوم ياتي تاويله يقول الذين نسوه من قبل قد جات رسل ربنا بالحق فهل لنا من شفعا فيشفعوا لنا او نرد فنعمل غير الذي كنا نعمل قد خسروا انفسهم وضل عنهم ما كانوا يفترون

Latin Literal

53. Hel yanzurûne illâ te’vîleh(te’vîlehu), yevme ye’tî te’vîluhu yekûlullezîne nesûhu min kablu kad câet rusulu rabbinâ bil hakk(hakkı), fe hel lenâ min şufeâe fe yeşfeû lenâ ev nureddu fe na’mele gayrellezî kunnâ na’mel(na’melu), kad hasirû enfusehum ve dalle anhum mâ kânû yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

Onun* tevili401 dışındakine** mi bakarlar? Gün*** (ki) gelir onun tevili401; der onu önceden nesh etmiş/unutmuş**** kimseler: "Muhakkak gelmiş Rabbimizin4 resûlleri418 hakla/gerçekle; öyle ki olur mu bizlere şefâatçiler114? Öyle ki şefâat114 ederler bizlere ya da geri döndürülürüz*****; öyle ki yaparız olmaksızın yapar olmuş olduğumuzu"; muhakkak hüsrana uğrattılar kendi nefislerini201 ve saptı****** onlardan iftira883 atar oldukları.

Ahmed Samira Çevirisi

53 Do they wait/watch except (for) its interpretation/explanation? (On) a day its interpretation/explanation comes, those who forgot it from before say: "Our Lord’s messengers had come with the truth . So are99(there) for us from mediators, so they mediate for us, or we be returned so we make/do other than what we were making/doing?" They had lost themselves, and what they were fabricating/cutting and splitting (was) misguided/wasted/lost from them.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 hel mı? هَلْ -
2 yenzurune bakarlar يَنْظُرُونَ نظر
3 illa dışında إِلَّا -
4 te'vilehu tevili onun تَأْوِيلَهُ اول
5 yevme gündür يَوْمَ يوم
6 ye'ti gelir يَأْتِي اتي
7 te'viluhu tevili onun تَأْوِيلُهُ اول
8 yekulu der يَقُولُ قول
9 ellezine kimseler الَّذِينَ -
10 nesuhu unuttu onu نَسُوهُ نسي
11 min مِنْ -
12 kablu önceden قَبْلُ قبل
13 kad muhakkak قَدْ -
14 ca'et gelmiş جَاءَتْ جيا
15 rusulu resûlleri رُسُلُ رسل
16 rabbina Rabbimizin رَبِّنَا ربب
17 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
18 fehel öyle ki olur mu? فَهَلْ -
19 lena bizlere لَنَا -
20 min مِنْ -
21 şufeaa'e şefaatçiler شُفَعَاءَ شفع
22 feyeşfeu öyleki şefaat ederler فَيَشْفَعُوا شفع
23 lena bizlere لَنَا -
24 ev ya da أَوْ -
25 nuraddu geri döndürülürüz نُرَدُّ ردد
26 fenea'mele öyle ki yaparız فَنَعْمَلَ عمل
27 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
28 llezi o ki الَّذِي -
29 kunna olduk كُنَّا كون
30 nea'melu yaparız نَعْمَلُ عمل
31 kad muhakkak قَدْ -
32 hasiru hüsrana uğrattılar خَسِرُوا خسر
33 enfusehum kendi nefislerini أَنْفُسَهُمْ نفس
34 ve delle ve saptı وَضَلَّ ضلل
35 anhum onlardan عَنْهُمْ -
36 ma مَا -
37 kanu oldukları كَانُوا كون
38 yefterune iftira atarlar/uydururlar يَفْتَرُونَ فري

Notlar

Not 1

*Kur'an'ın.**Kur'an ayetleri ortadayken onun tevilini ilimle/bilimle yapacaklarına tamamı zan olan, uyduruk, şeytân öğretileri olan söylentilere/hadislerle bakınırlar.***Din günü Kur'an'ın gerçek tevili gelir ve hata yaptıklarını anlarlar.****Ayetleri söylentilerle/hadislerle nesh edenler/unutanlar.*****Dünya hayatına döndürülsek.******Yüce Allah'a ve resûllerine karşı uydurulan binlerce hadisin/söylentinin doğru olmadığı ortaya çıktı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Şefâat Kavram 114

114 Yargılama esnasında araya girip müdahale etmek. Şefâat kavramı şeytânın en büyük aldatmacasıdır. Şefâatin tamamı Yüce Allah'a aittir. O'nun astından şefâatçiler ummak/beklenti içine girmek şirktir. Müşriklerin yani Yüce Allah'a ortak koşan kimselerin ortak özelliklerinden bir tanesi Yüce Allah'ın katında/indinde Yüce Allah'ın astından şeyleri şefâatçiler olarak beklemektir (10:18). Peygamberlerin, ölmüş insanların, şeyhlerin, imamların ahirette şefâatçiler olacağına iman etmek büyük bir şirktir ve affı yoktur. Şeytanın en büyük tuzağı: Şefâat aldatmacası

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Tevil Kavram 401

401 Yorumlamak, mana vermek, anlamlandırmak.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

7. A'râf Suresi

Ayet 61

Arapça Metin (Harekeli)

1015|7|61|قَالَ يَٰقَوْمِ لَيْسَ بِى ضَلَٰلَةٌ وَلَٰكِنِّى رَسُولٌ مِّن رَّبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1015|7|61|قال يقوم ليس بي ضلله ولكني رسول من رب العلمين

Latin Literal

61. Kâle yâ kavmi leyse bî dalâletun ve lâkinnî resûlun min rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Nûh): "Ey kavmim/toplumum! Olmadı bende bir dalalet128; velakin/fakat bir resûlüm418 alemlerin203 Rabbinden4."

Ahmed Samira Çevirisi

61 He said: "My nation, (there) is not misguidance with me, and but I am a messenger from the creations all together’s/(universes’) Lord."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi (Nuh) قَالَ قول
2 ya kavmi ey kavmim يَا قَوْمِ قوم
3 leyse yoktur لَيْسَ ليس
4 bi bende بِي -
5 delaletun bir dalalet ضَلَالَةٌ ضلل
6 velakinni velakin/fakat وَلَٰكِنِّي -
7 rasulun bir resûlüm رَسُولٌ رسل
8 min مِنْ -
9 rabbi Rabbinden رَبِّ ربب
10 l-aalemine alemlerin الْعَالَمِينَ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Âlem, âlem, alem. Kavram 203

203 Farklı zamanlar ve/veya mekanlarda yaşamlar, durum ve şartlar. Göklerdeki uzaylı yaşamlar. Dünya hayatının farklı zamanlarında gerçekleşen yaşamlar.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

7. A'râf Suresi

Ayet 67

Arapça Metin (Harekeli)

1021|7|67|قَالَ يَٰقَوْمِ لَيْسَ بِى سَفَاهَةٌ وَلَٰكِنِّى رَسُولٌ مِّن رَّبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1021|7|67|قال يقوم ليس بي سفاهه ولكني رسول من رب العلمين

Latin Literal

67. Kâle yâ kavmi leyse bî sefâhetun ve lâkinnî resûlun min rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Olmadı bende bir sefâhat670; velakin/fakat bir resûlüm418 alemlerin203 Rabbinden4."

Ahmed Samira Çevirisi

67 He said: "My nation (there) is no ignorance/stupidity with me, and but I (am) a messenger from the creations all together’s/(universes’) Lord."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi (Hûd) قَالَ قول
2 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
3 leyse olmadı لَيْسَ ليس
4 bi bende بِي -
5 sefahetun bir sefahât سَفَاهَةٌ سفه
6 velakinni velakin/fakat وَلَٰكِنِّي -
7 rasulun bir resûlüm رَسُولٌ رسل
8 min مِنْ -
9 rabbi Rabbinden رَبِّ ربب
10 l-aalemine alemlerin الْعَالَمِينَ علم

Notlar

Not 1

*Hûd.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Âlem, âlem, alem. Kavram 203

203 Farklı zamanlar ve/veya mekanlarda yaşamlar, durum ve şartlar. Göklerdeki uzaylı yaşamlar. Dünya hayatının farklı zamanlarında gerçekleşen yaşamlar.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Sefâhat Kavram 670

670 Aptal, ahmak, saçmalayan kimse.

7. A'râf Suresi

Ayet 101

Arapça Metin (Harekeli)

1055|7|101|تِلْكَ ٱلْقُرَىٰ نَقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ أَنۢبَآئِهَا وَلَقَدْ جَآءَتْهُمْ رُسُلُهُم بِٱلْبَيِّنَٰتِ فَمَا كَانُوا۟ لِيُؤْمِنُوا۟ بِمَا كَذَّبُوا۟ مِن قَبْلُ كَذَٰلِكَ يَطْبَعُ ٱللَّهُ عَلَىٰ قُلُوبِ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1055|7|101|تلك القري نقص عليك من انبايها ولقد جاتهم رسلهم بالبينت فما كانوا ليومنوا بما كذبوا من قبل كذلك يطبع الله علي قلوب الكفرين

Latin Literal

101. Tilkel kurâ nakussu aleyke min enbâihâ ve lekad câethum rusuluhum bil beyyinâti fe mâ kânû liyu’minû bi mâ kezzebû min kablu kezâlike yatbaullâhu alâ kulûbil kâfirîn (kâfirîne).

Türkçe Çeviri

İşte şudur; kentler (ki) kıssalaştırırız sana onun* haberlerinden; ve ant olsun geldi onlara onların resûlleri418 beyanatlarla620; öyle ki olmuş değillerdi iman47 etmeye öncesinde yalanladıkları nedeniyle; işte böyledir; mühürler175 Allah kâfirlerin25 kalplerinin üzerini.

Ahmed Samira Çevirisi

101 Those are the villages’/urban cities’, We narrate/inform on (to) you from its information/news, and their messengers had come to them with the evidences, so they were not to believe with what they denied/falsified from before, as/like that God stamps/covers/seals on the disbelievers’ hearts/minds .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 tilke işte şudur تِلْكَ -
2 l-kura kentler الْقُرَىٰ قري
3 nekussu kıssalaştırırız نَقُصُّ قصص
4 aleyke sana عَلَيْكَ -
5 min مِنْ -
6 enbaiha haberlerinden onun أَنْبَائِهَا نبا
7 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
8 ca'ethum gelmişti onlara جَاءَتْهُمْ جيا
9 rusuluhum onların resûlleri رُسُلُهُمْ رسل
10 bil-beyyinati beyanatlarla بِالْبَيِّنَاتِ بين
11 fema öyle ki değildi فَمَا -
12 kanu oldular كَانُوا كون
13 liyu'minu iman etmeye لِيُؤْمِنُوا امن
14 bima ötürü بِمَا -
15 kezzebu yalanladıklarıyla كَذَّبُوا كذب
16 min مِنْ -
17 kablu öncesinde قَبْلُ قبل
18 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
19 yetbeu mühürledi يَطْبَعُ طبع
20 llahu Allah اللَّهُ -
21 ala üzerini عَلَىٰ -
22 kulubi kalplerinin قُلُوبِ قلب
23 l-kafirine kâfirlerin الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Kentin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kalpler; mühür, maraz/hastalık/kilitler/perde/paslanma. Kavram 175

175 Gözler nasıl ki beyinle görür, kulaklar nasıl ki beyinle duyar, beyin de kalple akleder. İnsan kalbinde kendi hafızası olan 40-50 bin adet sinir hücresi vardır. Kalp sinirleri beynin karar verme bölgesi olan ön lobuna (perçem bölgesi altına) uyarıda bulunur. Aklı kullanarak karar vermede kalbin rolü vardır. Kâfirlik etmiş kişilerin kalpleri biyolojik olarak paslanır (LDH yağı oksitlenir yani paslanır), kalbin beyni etkilemesi bozulur. Kalp mühürlenir. Kalp kilitlenir. Kalp marazlı/hastalıklı olur. Kalp perdelenir. Kalpler paslanır. İnsan kendi yapıp ettiğiyle buna neden olur. Ancak daha geniş boyutta Yüce Allah’ın buna izin vermesiyle süreç gerçekleşir.Kalplerin paslanması LDH isimli kötü yağın oksitlenmesi yani paslanması sonucu da gerçekleşir. Kavrayan/anlayan/akleden kalpler: Kalp-beyin iletişimi.Kalplerin paslanması.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

7. A'râf Suresi

Ayet 104

Arapça Metin (Harekeli)

1058|7|104|وَقَالَ مُوسَىٰ يَٰفِرْعَوْنُ إِنِّى رَسُولٌ مِّن رَّبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1058|7|104|وقال موسي يفرعون اني رسول من رب العلمين

Latin Literal

104. Ve kâle mûsâ yâ fir’avnu innî resûlun min rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi Mûsâ: "Ey firavun! Doğrusu ben bir resûlüm418 alemlerin203 Rabbinden4."

Ahmed Samira Çevirisi

104 And Moses said: "You Pharaoh, I am a messenger from the creations all together’s/(universes’) Lord."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 musa Mûsâ مُوسَىٰ -
3 ya fir'avnu ey firavun يَا فِرْعَوْنُ -
4 inni doğrusu ben إِنِّي -
5 rasulun bir resûlüm رَسُولٌ رسل
6 min مِنْ -
7 rabbi Rabbinden رَبِّ ربب
8 l-aalemine alemlerin الْعَالَمِينَ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Âlem, âlem, alem. Kavram 203

203 Farklı zamanlar ve/veya mekanlarda yaşamlar, durum ve şartlar. Göklerdeki uzaylı yaşamlar. Dünya hayatının farklı zamanlarında gerçekleşen yaşamlar.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

8. Enfâl Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

1184|8|24|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱسْتَجِيبُوا۟ لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ ٱلْمَرْءِ وَقَلْبِهِۦ وَأَنَّهُۥٓ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1184|8|24|يايها الذين امنوا استجيبوا لله وللرسول اذا دعاكم لما يحييكم واعلموا ان الله يحول بين المر وقلبه وانه اليه تحشرون

Latin Literal

24. Yâ eyyuhellezîne âmenûstecîbû lillâhi ve lir resûli izâ deâkum limâ yuhyîkûm, va’lemû ennallâhe yehûlu beynel mer’i ve kalbihî ve ennehû ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Cevap verin Allah’a ve resûlüne418 davet edildiğiniz zaman hayat verene* sizlere; ve bilin ki Allah değiştirip geçer kişi703 ve onun kalbi703 arasına; ve ki O'dur**; O’na*** karşı haşredilirsiniz.

Ahmed Samira Çevirisi

24 You, you those who believed, answer/reply to God and to the messenger, if He called you to what revives/makes you alive, and know that God comes between/intervenes between the human/man and his heart/mind and that He, to Him you are being gathered.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 stecibu cevap verin اسْتَجِيبُوا جوب
5 lillahi Allah’a لِلَّهِ -
6 velirrasuli ve resûlüne وَلِلرَّسُولِ رسل
7 iza إِذَا -
8 deaakum davet edildiğiniz zaman دَعَاكُمْ دعو
9 lima لِمَا -
10 yuhyikum hayat verene sizlere يُحْيِيكُمْ حيي
11 vea'lemu ve bilin وَاعْلَمُوا علم
12 enne ki أَنَّ -
13 llahe Allah اللَّهَ -
14 yehulu değiştirip geçer يَحُولُ حول
15 beyne arasına بَيْنَ بين
16 l-mer'i kişiyle/şahısla الْمَرْءِ مرا
17 ve kalbihi ve onun kalbi وَقَلْبِهِ قلب
18 ve ennehu ve ki O'dur وَأَنَّهُ -
19 ileyhi O’na karşı إِلَيْهِ -
20 tuhşerune haşredilirsiniz تُحْشَرُونَ حشر

Notlar

Not 1

*Allah'a.**Allah'tır.***Allah'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Kur'an'da insanı/kişiyi insan/kişi yapan şeyin kalpten farklı bir organ olduğu apaçık bildirilmiştir. "Değiştirip geçer kişi ve onun kalbi arasına" Kavram 703

703 Yüce Allah 8:24 ayetinde bir insanla/kişiyle/adamla/fertle yine onun kalbiyle arasına girip onu değiştireceğini bildirmektedir. Ayette "yehûlu beynel mer’i ve kalbihî" "Değiştirip geçer kişi ve onun kalbi arasına" geçişiyle "beyne" "arası" kelimesi kullanılmıştır. Bu da bizlere apaçık gösterir ki kişiyi kişi yapan kalp değildir. Yüce Allah apaçık şekilde kişiyi kişi yapan başka bir organla (beyinle) kalbi arasındakini değiştirerek kişiyi yönlendireceğini bildirmiştir. Bizler Kur'an'dan biliyoruz ki kalpler akletmede rol oynar. Kalpte bulunan 40-50 bin civarında sinir hücresi karar vermede rolü olan beynin ön boluna aksonlarını gönderir. Beyin aklederken aslında kalbin rolü de etkilidir. İşte Yüce Allah bu aradaki mekanizmayı işaret etmektedir.

8. Enfâl Suresi

Ayet 41

Arapça Metin (Harekeli)

1201|8|41|وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّمَا غَنِمْتُم مِّن شَىْءٍ فَأَنَّ لِلَّهِ خُمُسَهُۥ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ إِن كُنتُمْ ءَامَنتُم بِٱللَّهِ وَمَآ أَنزَلْنَا عَلَىٰ عَبْدِنَا يَوْمَ ٱلْفُرْقَانِ يَوْمَ ٱلْتَقَى ٱلْجَمْعَانِ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1201|8|41|واعلموا انما غنمتم من شي فان لله خمسه وللرسول ولذي القربي واليتمي والمسكين وابن السبيل ان كنتم امنتم بالله وما انزلنا علي عبدنا يوم الفرقان يوم التقي الجمعان والله علي كل شي قدير

Latin Literal

41. Va’lemû ennemâ ganimtum min şey’in fe enne lillâhi humusehu ve lir resûli ve li zîl kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîni vebnis sebîli in kuntum âmentum billâhi ve mâ enzelnâ alâ abdinâ yevmel furkâni yevmettekal cem’ân(cem’âni), vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ve bilin ki ganimet aldığınızın bir şeyden; öyle ki Allah'adır beşte biri; ve resûlünedir418; ve yakınadır130; ve yetimleredir131; ve miskinleredir113; ve yolun oğlunadır354; eğer olduysanız iman47 etmiş Allah'a ve kulumuz* üzerine indirdiğimize** furkan259 günü*** (ki) karşılaştığı gündür**** iki topluluğun; ve Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir177.

Ahmed Samira Çevirisi

41 And know that what you won/obtained by spoils of war from a thing, that to God its fifth and to the messenger and (those) of (E) the relations/near, and the orphans , and the poorest of poor/poor oppressed, and the traveler/stranded traveler, if you had believed by God and what We descended on Our worshipper/slave, (on) the Separation of Right and Wrong Day/Proof Day (the) day the two groups/gatherings met , and God (is) on every thing capable/able .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vea'lemu ve bilin وَاعْلَمُوا علم
2 ennema ki أَنَّمَا -
3 ganimtum ganimet aldığınızın غَنِمْتُمْ غنم
4 min مِنْ -
5 şey'in bir şeyden شَيْءٍ شيا
6 feenne öyle ki فَأَنَّ -
7 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
8 humusehu beşte biri onun خُمُسَهُ خمس
9 velirrasuli ve resûlünedir وَلِلرَّسُولِ رسل
10 velizi ve وَلِذِي -
11 l-kurba yakına الْقُرْبَىٰ قرب
12 velyetama ve yetimlere وَالْيَتَامَىٰ يتم
13 velmesakini ve miskinlere وَالْمَسَاكِينِ سكن
14 vebni ve oğluna وَابْنِ بني
15 s-sebili yolun السَّبِيلِ سبل
16 in eğer إِنْ -
17 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
18 amentum iman etmiş امَنْتُمْ امن
19 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
20 ve ma ve وَمَا -
21 enzelna indirdiğimize أَنْزَلْنَا نزل
22 ala üzerine عَلَىٰ -
23 abdina kulumuza عَبْدِنَا عبد
24 yevme günü يَوْمَ يوم
25 l-furkani furkan الْفُرْقَانِ فرق
26 yevme gün يَوْمَ يوم
27 t-teka karşılaştığı الْتَقَى لقي
28 l-cem'aani iki topluluğun الْجَمْعَانِ جمع
29 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
30 ala üzerine عَلَىٰ -
31 kulli her كُلِّ كلل
32 şey'in bir şey شَيْءٍ شيا
33 kadirun Kadîr’dir. قَدِيرٌ قدر

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Kur'an'a.***Hakkın batıldan ayrıldığı gün. İyinin kötüden ayrıldığı gün. ****İki ordunun savaştığı gün."

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Yakınlık sahibi Kavram 130

130 Her türlü yakınlık sahibi. Soy yakınlığı, mekan yakınlığı vb.

Yetim Kavram 131

131 Anne veya babanın en az birisinden yoksun olan. Kendi geçimini sağlayacak güce ve akla henüz ulaşmamış olan çocuk.

Kadîr Kavram 177

177 Ölçeklendiren, derecelendiren, değerini belirleyen.

Furkan Kavram 259

259 Ayıran, bölen, yaran. Doğruyu yanlıştan ışın kılıcı gibi ayıran. Kutsal kitapların her biri bir furkandır. Elbette şerefli Kur'an'ımızdır. Kur'an'ı anlayarak okuyanlar ellerine bu ışın kılıcını almış olur.

Yolun oğlu. Kavram 354

354 Evsiz barksız olan.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

9. Tevbe Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

1248|9|13|أَلَا تُقَٰتِلُونَ قَوْمًا نَّكَثُوٓا۟ أَيْمَٰنَهُمْ وَهَمُّوا۟ بِإِخْرَاجِ ٱلرَّسُولِ وَهُم بَدَءُوكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ أَتَخْشَوْنَهُمْ فَٱللَّهُ أَحَقُّ أَن تَخْشَوْهُ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1248|9|13|الا تقتلون قوما نكثوا ايمنهم وهموا باخراج الرسول وهم بدوكم اول مره اتخشونهم فالله احق ان تخشوه ان كنتم مومنين

Latin Literal

13. E lâ tukâtilûne kavmen nekesû eymânehum ve hemmû bi ihrâcir resûli ve hum bedeûkum evvele merreh(merretin), e tahşevnehum, fallâhu ehakku en tahşevhu in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Katletmez720 misiniz bir kavmi/toplumu754 (ki) bozdular yeminlerini; ve yeltendiler ihraca/çıkarmaya resûlü418*; ve onlar başlattılar sizlere evvel kere**; haşyet53 mi duyarsınız onlara? Öyle ki Allah’a daha haktır ki haşyet53 duyarsınız O’na; eğer olduysanız müminler27.

Ahmed Samira Çevirisi

13 Do you not fight/kill a nation (that) broke/violated their oaths , and they got interested/began by forcing out the messenger, and they started/initiated (the) first time with you, do you fear them? So God (is) more worthy/deserving that you fear Him if you were believing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ela أَلَا -
2 tukatilune katletmez misiniz تُقَاتِلُونَ قتل
3 kavmen bir kavmi/toplumu (ki) قَوْمًا قوم
4 nekesu bozdular نَكَثُوا نكث
5 eymanehum yeminlerini أَيْمَانَهُمْ يمن
6 ve hemmu ve yeltendiler وَهَمُّوا همم
7 biihraci ihraca بِإِخْرَاجِ خرج
8 r-rasuli resûlü الرَّسُولِ رسل
9 ve hum ve onlar وَهُمْ -
10 bede'ukum başlattılar sizlere بَدَءُوكُمْ بدا
11 evvele evvel أَوَّلَ اول
12 merratin kere مَرَّةٍ مرر
13 etehşevnehum haşyet mi duyarsınız onlara أَتَخْشَوْنَهُمْ خشي
14 fallahu öyle ki Allah’a فَاللَّهُ -
15 ehakku daha haktır أَحَقُّ حقق
16 en ki أَنْ -
17 tehşevhu haşyet duyarsınız O’na تَخْشَوْهُ خشي
18 in eğer إِنْ -
19 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
20 mu'minine müminler مُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Katletmeyi ilk kez onlar başlatmışken.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Katletmek/katledilmek öldürmekten/ölmekten farklı bir kavramdır. Kavram 720

720 Yüce Allah Kur'an'da her kelimeyi ve kavramı doğru yerde geçirerek biz kullarına takip edebilmemiz için işaretler koyar. 33:16 ayetinde de tam olarak böyle bir işaret var. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katledilmekten/katletmekten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katledilmek/katledilmek aynı şey asla değildir. İki kelimeyi "veya", "ya da" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırmıştır. 9:5 ayetinde de katletmenin/katledilmenin direkt olarak öldürmek/ölmek olmadığını anlarız. Katledilen müşrikler daha sonra tutsak edilecektir. Bu da bize ayrıca bir işarettir. Her katletme/katledilme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Kur'an durup dururken bir kavme/topluma karşı savaş emri asla vermez. Kavram 754

754 Kur'an'ı savaşa, katletmeye/katledilmeye yönlendiren olarak göstermeye çalışanların yatacak yeri yoktur. Şerefli Kur'an'ın tek bir kelimesinde bile savaş özendirilmez, iyi bir şeymiş gibi asla gösterilmez. Ancak şartlar oluştuğunda savaştan geri durulmaması da emredilir. 9:13 ayetinden anlarız ki yapılan antlaşmalara uymayan, antlaşmaları bozan, insanları yurtlarından çıkaran hatta savaşı ilk başlatmış olanlara karşı savaşmak da emredilmiştir.

9. Tevbe Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

1261|9|26|ثُمَّ أَنزَلَ ٱللَّهُ سَكِينَتَهُۥ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ وَعَلَى ٱلْمُؤْمِنِينَ وَأَنزَلَ جُنُودًا لَّمْ تَرَوْهَا وَعَذَّبَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَذَٰلِكَ جَزَآءُ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1261|9|26|ثم انزل الله سكينته علي رسوله وعلي المومنين وانزل جنودا لم تروها وعذب الذين كفروا وذلك جزا الكفرين

Latin Literal

26. Summe enzelallâhu sekînetehu alâ resûli-hî ve alel mu’minîne ve enzele cunûden lem terev-hâ ve azzebellezîne keferû ve zâlike cezâul kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Sonra indirdi Allah sükunetini* resûlüne418** karşı ve müminlere27 karşı; ve indirdi ordular (ki) asla görmezsiniz onu; ve azap etti (Allah) kâfirlik25 etmiş kimselere; ve işte bu; cezasıdır kâfirlerin25.

Ahmed Samira Çevirisi

26 Then God descended His tranquillity/calm on His messenger and on the believers, and He descended soldiers/warriors you did not see it, and He tortured those who disbelieved, and that (is) the disbeliever’s reward/reimbursement .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 summe sonra ثُمَّ -
2 enzele indirdi أَنْزَلَ نزل
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 sekinetehu sukunetini سَكِينَتَهُ سكن
5 ala karşı عَلَىٰ -
6 rasulihi resûlüne رَسُولِهِ رسل
7 ve ala ve karşı وَعَلَى -
8 l-mu'minine müminlere الْمُؤْمِنِينَ امن
9 ve enzele ve indirdi وَأَنْزَلَ نزل
10 cunuden ordular جُنُودًا جند
11 lem asla لَمْ -
12 teravha görmezsiniz onu تَرَوْهَا راي
13 ve azzebe ve azab etti وَعَذَّبَ عذب
14 ellezine kimselere الَّذِينَ -
15 keferu kafirlik ettiler كَفَرُوا كفر
16 ve zalike ve işte bu وَذَٰلِكَ -
17 ceza'u cezasıdır جَزَاءُ جزي
18 l-kafirine kafirlerin الْكَافِرِينَ كفر

Notlar

Not 1

*Sakinliğini, dinginliğini.**Resûl Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

9. Tevbe Suresi

Ayet 33

Arapça Metin (Harekeli)

1268|9|33|هُوَ ٱلَّذِىٓ أَرْسَلَ رَسُولَهُۥ بِٱلْهُدَىٰ وَدِينِ ٱلْحَقِّ لِيُظْهِرَهُۥ عَلَى ٱلدِّينِ كُلِّهِۦ وَلَوْ كَرِهَ ٱلْمُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1268|9|33|هو الذي ارسل رسوله بالهدي ودين الحق ليظهره علي الدين كله ولو كره المشركون

Latin Literal

33. Huvellezî ersele resûlehu bil hudâ ve dînil hakkı li yuzhirehu aled dîni kullihî ve lev kerihel muşrikûn(muşrikûne).

Türkçe Çeviri

O gönderendir resûlünü418* doğru yola kılavuzla** ve hak/gerçek dinle***; ortaya çıkarması**** için onu***** her bir dine122 karşı; velev/şayet kerhen697 de olsa müşrikler36.

Ahmed Samira Çevirisi

33 He (is) who sent His messenger with the guidance, and the correct/truth religion, to make it apparent/visible on the religion(s) all of it, and even if the sharers/takers of partners (with God) hated (it).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 huve O هُوَ -
2 llezi الَّذِي -
3 ersele gönderendir أَرْسَلَ رسل
4 rasulehu resûlünü رَسُولَهُ رسل
5 bil-huda hidayetle بِالْهُدَىٰ هدي
6 ve dini ve dinle وَدِينِ دين
7 l-hakki hak/gerçek الْحَقِّ حقق
8 liyuzhirahu zahir eder onu لِيُظْهِرَهُ ظهر
9 ala karşı عَلَى -
10 d-dini dine الدِّينِ دين
11 kullihi her birinin كُلِّهِ كلل
12 velev velev/şayet وَلَوْ -
13 kerihe kerhen de olsa كَرِهَ كره
14 l-muşrikune müşrikler الْمُشْرِكُونَ شرك

Notlar

Not 1

*Resül Muhammed.**Kur'an'la.***İslâm'la. Teslimiyet diniyle.****Resûl Muhammed'in.*****İslâm dinini. Sadece Kur'an dinini.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Kerhen. Kavram 697

697 İstemeyerek, istemeye istemeye, gönülsüz olarak, tiksinerek, iğrenerek.

9. Tevbe Suresi

Ayet 61

Arapça Metin (Harekeli)

1296|9|61|وَمِنْهُمُ ٱلَّذِينَ يُؤْذُونَ ٱلنَّبِىَّ وَيَقُولُونَ هُوَ أُذُنٌ قُلْ أُذُنُ خَيْرٍ لَّكُمْ يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ وَيُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِنِينَ وَرَحْمَةٌ لِّلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مِنكُمْ وَٱلَّذِينَ يُؤْذُونَ رَسُولَ ٱللَّهِ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1296|9|61|ومنهم الذين يوذون النبي ويقولون هو اذن قل اذن خير لكم يومن بالله ويومن للمومنين ورحمه للذين امنوا منكم والذين يوذون رسول الله لهم عذاب اليم

Latin Literal

61. Ve minhumullezîne yu’zûnen nebiyye ve yekûlûne huve uzun(uzunun), kul uzunu hayrin lekum yu’minu billâhi ve yu’minu lil mu’minîne ve rahmetun lillezîne âmenû minkum, vellezîne yu’zûne resûlallâhi lehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Onlardan kimseler (ki) eziyet ederler nebiye132*; ve derler "o bir kulaktır**"; de ki :"Bir hayır kulağıdır*** sizlere"; iman47 eder Allah'a; ve iman47 eder müminlere27; ve bir rahmettir**** sizlerden iman47 etmiş kimselere; ve Allah'ın resûlüne418* eziyet etmiş kimselere (gelince); onlaradır elim/acıklı bir azap.

Ahmed Samira Çevirisi

61 And from them those who harm mildly the prophet and say: "He is hearing." Say: "(He is a) good ear/hearing for you, he believes by God and he believes to the believers, and mercy to those who believed from you, and those who harm mildly God’s messenger, for them (is) a painful torture."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve minhumu onlardan وَمِنْهُمُ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 yu'zune eziyet ederler يُؤْذُونَ اذي
4 n-nebiyye nebiye النَّبِيَّ نبا
5 ve yekulune ve derler وَيَقُولُونَ قول
6 huve O هُوَ -
7 uzunun bir kulaktır أُذُنٌ اذن
8 kul de ki قُلْ قول
9 uzunu kulağıdır أُذُنُ اذن
10 hayrin bir hayır خَيْرٍ خير
11 lekum sizlere لَكُمْ -
12 yu'minu iman eder يُؤْمِنُ امن
13 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
14 ve yu'minu ve iman eder وَيُؤْمِنُ امن
15 lilmu'minine müminlere لِلْمُؤْمِنِينَ امن
16 ve rahmetun ve bir rahmettir وَرَحْمَةٌ رحم
17 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
18 amenu iman ettiler امَنُوا امن
19 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
20 vellezine ve kimselere وَالَّذِينَ -
21 yu'zune eziyet ederler يُؤْذُونَ اذي
22 rasule resûlüne رَسُولَ رسل
23 llahi Allah'ın اللَّهِ -
24 lehum onlaradır لَهُمْ -
25 azabun bir azap عَذَابٌ عذب
26 elimun elim/acıklı أَلِيمٌ الم

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed'e.**Herkesi kabul edip, kulak verip dinler. ***Herkese kulak vererek dinlemesi ve çözüm üretmesi sizlere hayırlı olur.****Alemlere bir rahmet olan Kur'an'ı getirmesiyle.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

9. Tevbe Suresi

Ayet 65

Arapça Metin (Harekeli)

1300|9|65|وَلَئِن سَأَلْتَهُمْ لَيَقُولُنَّ إِنَّمَا كُنَّا نَخُوضُ وَنَلْعَبُ قُلْ أَبِٱللَّهِ وَءَايَٰتِهِۦ وَرَسُولِهِۦ كُنتُمْ تَسْتَهْزِءُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1300|9|65|ولين سالتهم ليقولن انما كنا نخوض ونلعب قل ابالله وايته ورسوله كنتم تستهزون

Latin Literal

65. Ve lein se’eltehum le yekûlunne innemâ kunnâ nahûdu ve nel’ab(nel’abu), kul e billâhi ve âyâtihî ve resûlihî kuntum testehziûn (testehziûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer sual etsen/sorsan onlara derler: "Ancak ki olduk dalanlar* ve laubalik669 edenler"; de ki: "Allah'la mı? Ve ayetleriyle ve resûlüyle418 (mi) oldunuz alay ederler?"

Ahmed Samira Çevirisi

65 And if (E) you asked/questioned them, they will say (E): "But we were plunging into/engaging in conversation and we were playing/amusing ." Say: "Is with/by God and His evidences/verses , and His messenger you were mocking ?"

Notlar

Not 1

*Lafa dalma, farkında olmadan lafın gelişi söyleme.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Laubali Kavram 669

669 Saygısız, çekinmesi olmayan, davranışları ölçüsüz, olgun olmayan; ciddiyetsiz, gayriciddi.

9. Tevbe Suresi

Ayet 71

Arapça Metin (Harekeli)

1306|9|71|وَٱلْمُؤْمِنُونَ وَٱلْمُؤْمِنَٰتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَآءُ بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِٱلْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُؤْتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَيُطِيعُونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥٓ أُو۟لَٰٓئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ ٱللَّهُ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1306|9|71|والمومنون والمومنت بعضهم اوليا بعض يامرون بالمعروف وينهون عن المنكر ويقيمون الصلوه ويوتون الزكوه ويطيعون الله ورسوله اوليك سيرحمهم الله ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

71. Vel mu’minûne vel mu’minâtu ba’duhum evlîyâu ba’d(ba’din), ye’murûne bil ma’rûfi ve yenhevne anil munkeri ve yukîmûnas salâte ve yu’tûnez zekâte ve yutîûnallâhe ve resûleh(resûlehu), ulâike se yerhamuhumullâh(yerhamuhumullâhu), innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve mümin27 erkekler; ve mümin27 kadınlar*; onların bir kısmı velileridir28 bir kısmın; emrederler marufla291 ve engellerler münkeri82; ve ikame572 ederler salâtı5; ve verirler zekâtı10; ve itaat ederler Allah'a ve O’nun resûlüne418; işte bunlar, rahmet271 edecektir onlara Allah; doğrusu Allah bir Azîzdir37; bir Hakîmdir9.

Ahmed Samira Çevirisi

71 And the believers (M) and believers (F) some of them (are) guardians/allies (to) some, they order/command with the kindness/generosity , and they forbid/prevent from the defiance of God and His orders/obscenity ,and they keep up the prayers, and they give the charity/purification and they obey God and His messenger, those, God will have mercy upon them, that God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velmu'minune ve mümin erkekler وَالْمُؤْمِنُونَ امن
2 velmu'minatu ve mümin kadınlar وَالْمُؤْمِنَاتُ امن
3 bea'duhum bir kısmı onların بَعْضُهُمْ بعض
4 evliya'u velileridir أَوْلِيَاءُ ولي
5 bea'din bir kısmın بَعْضٍ بعض
6 ye'murune emrederler يَأْمُرُونَ امر
7 bil-mea'rufi evrensel kabulleri/normları بِالْمَعْرُوفِ عرف
8 ve yenhevne ve engellerler وَيَنْهَوْنَ نهي
9 ani عَنِ -
10 l-munkeri iğrençleştirilmişten/çirkinleştirilmişten الْمُنْكَرِ نكر
11 ve yukimune ve dikerler/ayağa kaldırırlar وَيُقِيمُونَ قوم
12 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
13 ve yu'tune ve verirler وَيُؤْتُونَ اتي
14 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
15 ve yutiune ve itaat ederler وَيُطِيعُونَ طوع
16 llahe Allah'a اللَّهَ -
17 ve rasulehu ve O’nun resulüne/elçisine وَرَسُولَهُ رسل
18 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
19 seyerhamuhumu rahmet edecektir onlara سَيَرْحَمُهُمُ رحم
20 llahu Allah اللَّهُ -
21 inne doğrusu إِنَّ -
22 llahe Allah اللَّهَ -
23 azizun azîzdir عَزِيزٌ عزز
24 hakimun hakîmdir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*9:67 ayetinde münâfık erkekler ve münâfık kadınların özelliği bildirilmiştir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Münker Kavram 82

82 İğrençleştirilmiş, çirkinleştirilmiş. Pasif gelen bir kelimedir. Evrenin kabullerini yani işleyişini bozan uygulamalar mutlak ki çirkinlikle ve iğrençlikle sona erer.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

9. Tevbe Suresi

Ayet 88

Arapça Metin (Harekeli)

1323|9|88|لَٰكِنِ ٱلرَّسُولُ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مَعَهُۥ جَٰهَدُوا۟ بِأَمْوَٰلِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ وَأُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمُ ٱلْخَيْرَٰتُ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُفْلِحُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1323|9|88|لكن الرسول والذين امنوا معه جهدوا بامولهم وانفسهم واوليك لهم الخيرت واوليك هم المفلحون

Latin Literal

88. Lâkinir resûlu vellezîne âmenû meahu câhedû bi emvâlihim ve enfusihim, ve ulâike lehumul hayrâtu ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).

Türkçe Çeviri

Lakin/fakat resûl418* ve kimseler (ki) iman47 ettiler onunla* beraber; cihat356 ettiler mallarıyla ve nefisleriyle201; ve işte bunlar; onlaradır hayırlar; ve işte bunlar; onlardır muflihler174.

Ahmed Samira Çevirisi

88 However the messenger and those who believed with him struggled/exerted with their properties/possessions and their selves, those, for them (is) the goodnesses/generosity, and those are the successful/winners.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lakini lakin/fakat لَٰكِنِ -
2 r-rasulu resûl الرَّسُولُ رسل
3 vellezine ve kimseler (ki) وَالَّذِينَ -
4 amenu iman ettiler امَنُوا امن
5 meahu onunla beraber مَعَهُ -
6 cahedu cihat ettiler جَاهَدُوا جهد
7 biemvalihim mallarıyla بِأَمْوَالِهِمْ مول
8 ve enfusihim ve nefisleriyle وَأَنْفُسِهِمْ نفس
9 ve ulaike ve işte bunlar وَأُولَٰئِكَ -
10 lehumu onlaradır لَهُمُ -
11 l-hayratu hayırlar الْخَيْرَاتُ خير
12 ve ulaike ve işte bunlar وَأُولَٰئِكَ -
13 humu onlardır هُمُ -
14 l-muflihune muflihler الْمُفْلِحُونَ فلح

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Muflih Kavram 174

174 Felaha ulaşanlar, kurtuluşa kavuşanlar, başaranlar.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Cihat etmek Kavram 356

356 Mücadele etmek. Kur’an’da savaş/öldürmek katletmek olarak işaret edilir. Cihat etmek Kur’an’la yapılan mücadeledir. 25:52 ayetinde kâfirlerle karşı en büyük cihadın Kur’an’la yapılması gerektiğini Yüce Rabbimiz apaçık bir şekilde bizlere bildirilmektedir. Kur’an’la cihat eden kimselere de mücahit denir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

9. Tevbe Suresi

Ayet 97

Arapça Metin (Harekeli)

1332|9|97|ٱلْأَعْرَابُ أَشَدُّ كُفْرًا وَنِفَاقًا وَأَجْدَرُ أَلَّا يَعْلَمُوا۟ حُدُودَ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1332|9|97|الاعراب اشد كفرا ونفاقا واجدر الا يعلموا حدود ما انزل الله علي رسوله والله عليم حكيم

Latin Literal

97. El a’râbu eşeddu kufren ve nifâkan ve ecderu ellâ ya’lemû hudûdemâ enzelallâhu alâ resûlih(resûlihî), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Araplar772 daha şiddetlidir küfürde422 ve nifâkta769; ve daha uygundurlar ki bilmezler Allah'ın resûlüne418* karşı indirdiğinin hudutlarını**; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

97 The Arabs (are) stronger (in) disbelief and hypocrisy, and more worthy/suited that they not know129limits/boundaries/orders (of) what God descended on His messenger, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 el-ea'rabu Araplar الْأَعْرَابُ عرب
2 eşeddu daha şiddetlidir أَشَدُّ شدد
3 kufran küfürde كُفْرًا كفر
4 ve nifakan ve nifâkta وَنِفَاقًا نفق
5 ve ecderu ve daha uygundur وَأَجْدَرُ جدر
6 ella ki أَلَّا -
7 yea'lemu bilmezler يَعْلَمُوا علم
8 hudude hududlarını حُدُودَ حدد
9 ma مَا -
10 enzele indirdiğinin أَنْزَلَ نزل
11 llahu Allah'ın اللَّهُ -
12 ala karşı عَلَىٰ -
13 rasulihi resûlüne رَسُولِهِ رسل
14 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
15 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
16 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Sınırlarını.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

Nifâk Kavram 769

769 Münâfıklık (iki yüzlülük, kalbindekiyle dışa vurduğu farklı olan) ederek geçimsizlik, anlaşmazlık, ara bozuculuk yapmak.

Arap Kavram 772

772 Kelime anlamı olarak açıkça/hatasız şekilde sesle ifade etmek, açık ve berrak şekilde söylemek/deklere etmek, ortaya koymak, bilinir etmek demektir. Araplar olarak bilinen insanları işaret eder. Çöl bedevileri olarak da bilinirler. Arap kavmi/toplumu da İsrailoğulları gibi Nûh'un soyundan gelmiştir.

9. Tevbe Suresi

Ayet 99

Arapça Metin (Harekeli)

1334|9|99|وَمِنَ ٱلْأَعْرَابِ مَن يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَيَتَّخِذُ مَا يُنفِقُ قُرُبَٰتٍ عِندَ ٱللَّهِ وَصَلَوَٰتِ ٱلرَّسُولِ أَلَآ إِنَّهَا قُرْبَةٌ لَّهُمْ سَيُدْخِلُهُمُ ٱللَّهُ فِى رَحْمَتِهِۦٓ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1334|9|99|ومن الاعراب من يومن بالله واليوم الاخر ويتخذ ما ينفق قربت عند الله وصلوت الرسول الا انها قربه لهم سيدخلهم الله في رحمته ان الله غفور رحيم

Latin Literal

99. Ve minel a’râbî men yu’minu billâhi vel yevmil âhıri ve yettehızu mâ yunfiku kurubâtin indallâhi ve salavâtir resûl(resûli), e lâ innehâ kurbetunlehum, se yudhıluhumullâhu fî rahmetih(rahmetihî), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve Araplardan772 kimi iman47 eder Allah'a ve âhiret774 gününe; ve edinir/tutar infak6 ettiğini Allah’ın indinde/katında yakınlıklar; ve resûlün418* salâtlarını142 (da); doğrusu o** bir yakınlıktır onlara değil mi?; sokacak/girdirecek onları Allah rahmetinin271 içine; doğrusu Allah bir Gafûr'dur20; bir Rahîm'dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

99 And from the Arabs who believes by God and the Day the Last/Resurrection Day, and takes what he spends (as) approachment to God (offerings) at God, and the messenger’s prayers, is it not an approachment to God (offering) for them? God will make them enter in His mercy, that God (is) forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vemine ve وَمِنَ -
2 l-ea'rabi araplardan الْأَعْرَابِ عرب
3 men kim مَنْ -
4 yu'minu iman eder يُؤْمِنُ امن
5 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
6 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
7 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
8 ve yettehizu ve tutar/edinir وَيَتَّخِذُ اخذ
9 ma مَا -
10 yunfiku infak ettiğini يُنْفِقُ نفق
11 kurubatin yakınlıklar قُرُبَاتٍ قرب
12 inde indinde/katında عِنْدَ عند
13 llahi Allah’ın اللَّهِ -
14 ve salevati ve salatlarını (da) وَصَلَوَاتِ صلو
15 r-rasuli resulün الرَّسُولِ رسل
16 ela değil mi أَلَا -
17 inneha doğrusu o إِنَّهَا -
18 kurbetun bir yakınlıktır قُرْبَةٌ قرب
19 lehum onlara لَهُمْ -
20 seyudhiluhumu sokacak/girdirecek onları سَيُدْخِلُهُمُ دخل
21 llahu Allah اللَّهُ -
22 fi içine فِي -
23 rahmetihi rahmetinin رَحْمَتِهِ رحم
24 inne doğrusu إِنَّ -
25 llahe Allah اللَّهَ -
26 gafurun bir Gafûrdur غَفُورٌ غفر
27 rahimun bir Rahîm'dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Dişil zamir salâtı işaret eder.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

insanın insana salâtı Kavram 142

142 O insana/insanlara ilgi-alaka gösterme, kale alma, dikkate alma, ilgiyle takip etme, üzerlerine titreme.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Arap Kavram 772

772 Kelime anlamı olarak açıkça/hatasız şekilde sesle ifade etmek, açık ve berrak şekilde söylemek/deklere etmek, ortaya koymak, bilinir etmek demektir. Araplar olarak bilinen insanları işaret eder. Çöl bedevileri olarak da bilinirler. Arap kavmi/toplumu da İsrailoğulları gibi Nûh'un soyundan gelmiştir.

Âhiret, âhiret. Kavram 774

774 Ertelenmiş, geriye bırakılmış, ötelenmiş, final, son, en uç. Diriliş ve din günüyle (yargılamanın dinden yani sadece Kur'an'dan yapılacağı gün) birlikte cennetleri ve cehennemi kapsayan evre/dönem.

10. Yunus Suresi

Ayet 21

Arapça Metin (Harekeli)

1383|10|21|وَإِذَآ أَذَقْنَا ٱلنَّاسَ رَحْمَةً مِّنۢ بَعْدِ ضَرَّآءَ مَسَّتْهُمْ إِذَا لَهُم مَّكْرٌ فِىٓ ءَايَاتِنَا قُلِ ٱللَّهُ أَسْرَعُ مَكْرًا إِنَّ رُسُلَنَا يَكْتُبُونَ مَا تَمْكُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1383|10|21|واذا اذقنا الناس رحمه من بعد ضرا مستهم اذا لهم مكر في اياتنا قل الله اسرع مكرا ان رسلنا يكتبون ما تمكرون

Latin Literal

21. Ve izâ ezaknen nâse rahmeten min ba’di darrâe messethum izâ lehum mekrun fî âyâtinâ, kulillâhu esrau mekrâ(mekren), inne rusulenâ yektubûne mâ temkurûn(temkurûne).

Türkçe Çeviri

Ve tattırdığımız zaman insanlara bir rahmet271 onlara temas etmiş darlık sonrasında; (olduğu) zaman onlara bir tertip705 ayetlerimizde454; de ki: "Allah daha seridir bir tertipte705"; doğrusu resûllerimiz418* yazarlar tertiplediğinizi.

Ahmed Samira Çevirisi

21 And if We made the people taste/experience mercy from after calamity/disastrous distress touched them, then for them (is) cheatery/deceit/schemes in Our verses/evidences . Say: "God (is) quicker/faster (in) cunning/scheming , that Our messengers write what you cheat/ deceive/scheme."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 ezekna tattırdığımız أَذَقْنَا ذوق
3 n-nase insanlara النَّاسَ نوس
4 rahmeten bir rahmet رَحْمَةً رحم
5 min مِنْ -
6 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
7 derra'e darlık ضَرَّاءَ ضرر
8 messethum temas etti onlara مَسَّتْهُمْ مسس
9 iza zaman إِذَا -
10 lehum onlara لَهُمْ -
11 mekrun bir tertip مَكْرٌ مكر
12 fi فِي -
13 ayatina ayetlerimizde ايَاتِنَا ايي
14 kuli de ki قُلِ قول
15 llahu Allah اللَّهُ -
16 esrau daha seridir أَسْرَعُ سرع
17 mekran bir tertipte مَكْرًا مكر
18 inne doğrusu إِنَّ -
19 rusulena resûllerimiz رُسُلَنَا رسل
20 yektubune yazarlar يَكْتُبُونَ كتب
21 ma مَا -
22 temkurune tertiplediğinizi تَمْكُرُونَ مكر

Notlar

Not 1

*Hafıza melekleri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Tertip Kavram 705

705 Düzenlemek, sıralamak, planlamak, ardışık düzene sokmak.

10. Yunus Suresi

Ayet 47

Arapça Metin (Harekeli)

1409|10|47|وَلِكُلِّ أُمَّةٍ رَّسُولٌ فَإِذَا جَآءَ رَسُولُهُمْ قُضِىَ بَيْنَهُم بِٱلْقِسْطِ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1409|10|47|ولكل امه رسول فاذا جا رسولهم قضي بينهم بالقسط وهم لا يظلمون

Latin Literal

47. Ve likulli ummetin resûl(resûlun), feizâ câe resûluhum kudıye beynehum bil kıstı ve hum lâ yuzlamûn(yuzlamûne).

Türkçe Çeviri

Ve her bir ümmet305 içindir bir resûl418; öyle ki geldiği zaman resûlleri4418 onların tamamlandı araları onların eşitlikle230 ve onlar zulmedilmezler257.

Ahmed Samira Çevirisi

47 And to each/every nation/generation (is) a messenger, so if their messenger came, judgment was passed between them with the just/equitable, and they are not being caused injustice to/oppressed.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velikulli ve her içindir وَلِكُلِّ كلل
2 ummetin bir ümmet أُمَّةٍ امم
3 rasulun bir resûl رَسُولٌ رسل
4 feiza öyle ki فَإِذَا -
5 ca'e geldiği zaman جَاءَ جيا
6 rasuluhum resûlleri رَسُولُهُمْ رسل
7 kudiye tamamlandı قُضِيَ قضي
8 beynehum araları بَيْنَهُمْ بين
9 bil-kisti eşitlikle بِالْقِسْطِ قسط
10 ve hum ve onlar وَهُمْ -
11 la لَا -
12 yuzlemune zulmedilmezler يُظْلَمُونَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Eşitlik, kıst Kavram 230

230 Dağıtmak, taksitlere bölerek ödemek, eşitlik, eşit muamele etmek, tarafsızlık, doğruluk, düzgünlük.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

10. Yunus Suresi

Ayet 74

Arapça Metin (Harekeli)

1436|10|74|ثُمَّ بَعَثْنَا مِنۢ بَعْدِهِۦ رُسُلًا إِلَىٰ قَوْمِهِمْ فَجَآءُوهُم بِٱلْبَيِّنَٰتِ فَمَا كَانُوا۟ لِيُؤْمِنُوا۟ بِمَا كَذَّبُوا۟ بِهِۦ مِن قَبْلُ كَذَٰلِكَ نَطْبَعُ عَلَىٰ قُلُوبِ ٱلْمُعْتَدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1436|10|74|ثم بعثنا من بعده رسلا الي قومهم فجاوهم بالبينت فما كانوا ليومنوا بما كذبوا به من قبل كذلك نطبع علي قلوب المعتدين

Latin Literal

74. Summe beasnâ min ba’dihî rusulen ilâ kavmihim fe câûhum bil beyyinâti fe mâ kânû li yu’minû bimâ kezzebû bihî min kabl(kablu), kezâlike natbeu alâ kulûbil mugtedîn(mugtedîne).

Türkçe Çeviri

Sonra gönderdik resûlleri418 kavimlerine/toplumlarına sonrasında onun* ; öyle ki geldiler** beyanatlarla352; öyle ki olmuş değillerdii*** iman47 etmeye önceden kendisini yalanladıklarına; işte böyledir; mühürleriz175 sınırı aşanların kalplerinin üzerini.

Ahmed Samira Çevirisi

74 Then We sent from after him messengers to their nations, so they came to them with the evidences/verses , so they were not to believe with what they lied/denied/falsified with it from before, as/like that We stamp/cover/seal on the transgressors’/violators’/breakers’ hearts/minds .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 summe sonra ثُمَّ -
2 beasna gönderdik بَعَثْنَا بعث
3 min مِنْ -
4 bea'dihi sonrasında onun (Nûh’un) بَعْدِهِ بعد
5 rusulen resulleri رُسُلًا رسل
6 ila إِلَىٰ -
7 kavmihim kavimlerine قَوْمِهِمْ قوم
8 fe ca'uhum öyle ki geldiler فَجَاءُوهُمْ جيا
9 bil-beyyinati beyanatlarla بِالْبَيِّنَاتِ بين
10 fema öyle ki değillerdi فَمَا -
11 kanu olmuş كَانُوا كون
12 liyu'minu iman etmek için لِيُؤْمِنُوا امن
13 bima بِمَا -
14 kezzebu yalanladıklarına كَذَّبُوا كذب
15 bihi kendisini بِهِ -
16 min مِنْ -
17 kablu önceden قَبْلُ قبل
18 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
19 netbeu mühürleriz نَطْبَعُ طبع
20 ala üzerini عَلَىٰ -
21 kulubi kalplerinin قُلُوبِ قلب
22 l-mua'tedine sınırı aşanları الْمُعْتَدِينَ عدو

Notlar

Not 1

*Resûl Nûh’un.**Resûller.***Kavimler/toplumlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kalpler; mühür, maraz/hastalık/kilitler/perde/paslanma. Kavram 175

175 Gözler nasıl ki beyinle görür, kulaklar nasıl ki beyinle duyar, beyin de kalple akleder. İnsan kalbinde kendi hafızası olan 40-50 bin adet sinir hücresi vardır. Kalp sinirleri beynin karar verme bölgesi olan ön lobuna (perçem bölgesi altına) uyarıda bulunur. Aklı kullanarak karar vermede kalbin rolü vardır. Kâfirlik etmiş kişilerin kalpleri biyolojik olarak paslanır (LDH yağı oksitlenir yani paslanır), kalbin beyni etkilemesi bozulur. Kalp mühürlenir. Kalp kilitlenir. Kalp marazlı/hastalıklı olur. Kalp perdelenir. Kalpler paslanır. İnsan kendi yapıp ettiğiyle buna neden olur. Ancak daha geniş boyutta Yüce Allah’ın buna izin vermesiyle süreç gerçekleşir.Kalplerin paslanması LDH isimli kötü yağın oksitlenmesi yani paslanması sonucu da gerçekleşir. Kavrayan/anlayan/akleden kalpler: Kalp-beyin iletişimi.Kalplerin paslanması.

Beyanlı Kavram 352

352 Apaçık deklere edilmiş, bildirilmiş, kanıtlı/delilli olarak ortaya çıkmış.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

10. Yunus Suresi

Ayet 103

Arapça Metin (Harekeli)

1465|10|103|ثُمَّ نُنَجِّى رُسُلَنَا وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ كَذَٰلِكَ حَقًّا عَلَيْنَا نُنجِ ٱلْمُؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1465|10|103|ثم ننجي رسلنا والذين امنوا كذلك حقا علينا ننج المومنين

Latin Literal

103. Summe nuneccî rusulenâ vellezîne âmenû kezâlik(kezâlike), hakkan aleynâ nuncil mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Sonra kurtarırız resûllerimizi418 ve iman47 etmiş kimseleri; işte böyledir; bir haktır/gerçektir üzerimize (ki) kurtarırız müminleri27.

Ahmed Samira Çevirisi

103 Then We save/rescue Our messengers and those who believed, as/like that truthfully on Us We save/rescue the believers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 summe sonra ثُمَّ -
2 nunecci kurtarırız نُنَجِّي نجو
3 rusulena resullerimizi رُسُلَنَا رسل
4 vellezine ve kimseleri وَالَّذِينَ -
5 amenu iman etmiş امَنُوا امن
6 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
7 hakkan bir haktır/gerçektir حَقًّا حقق
8 aleyna üzerimize (ki) عَلَيْنَا -
9 nunci kurtarırız نُنْجِ نجو
10 l-mu'minine müminleri الْمُؤْمِنِينَ امن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

11. Hûd Suresi

Ayet 59

Arapça Metin (Harekeli)

1530|11|59|وَتِلْكَ عَادٌ جَحَدُوا۟ بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِمْ وَعَصَوْا۟ رُسُلَهُۥ وَٱتَّبَعُوٓا۟ أَمْرَ كُلِّ جَبَّارٍ عَنِيدٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1530|11|59|وتلك عاد جحدوا بايت ربهم وعصوا رسله واتبعوا امر كل جبار عنيد

Latin Literal

59. Ve tilke âdun cehadû bi âyâti rabbihim ve asav rusulehu vettebeû emre kulli cebbârin anîd(anîdin).

Türkçe Çeviri

Ve işte şu Âd; cihat356 ettiler Rabblerinin4 ayetlerine; ve isyan ettiler O'nun resûllerine418; ve tabi oldular emrine* her bir inatçı cebbârın898.

Ahmed Samira Çevirisi

59 And that is Aad, they disbelieved and denied with their Lord’s evidences/verses and they disobeyed His messengers, and they followed every stubborn’s/obstinant’s tyrant’s/rebels’ order/command .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve tilke ve işte şu وَتِلْكَ -
2 aadun Âd عَادٌ عود
3 cehadu cihat ettiler جَحَدُوا جحد
4 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
5 rabbihim Rabblerinin رَبِّهِمْ ربب
6 ve asav ve isyan ettiler وَعَصَوْا عصي
7 rusulehu O'nun resûllerine رُسُلَهُ رسل
8 vettebeu ve tabi oldular وَاتَّبَعُوا تبع
9 emra emrine أَمْرَ امر
10 kulli her كُلِّ كلل
11 cebbarin zorbanın جَبَّارٍ جبر
12 anidin inatçı عَنِيدٍ عند

Notlar

Not 1

*Zorbalık yapan, zorbalıkta inat eden kimselerin emrine.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Cihat etmek Kavram 356

356 Mücadele etmek. Kur’an’da savaş/öldürmek katletmek olarak işaret edilir. Cihat etmek Kur’an’la yapılan mücadeledir. 25:52 ayetinde kâfirlerle karşı en büyük cihadın Kur’an’la yapılması gerektiğini Yüce Rabbimiz apaçık bir şekilde bizlere bildirilmektedir. Kur’an’la cihat eden kimselere de mücahit denir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

11. Hûd Suresi

Ayet 120

Arapça Metin (Harekeli)

1591|11|120|وَكُلًّا نَّقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ أَنۢبَآءِ ٱلرُّسُلِ مَا نُثَبِّتُ بِهِۦ فُؤَادَكَ وَجَآءَكَ فِى هَٰذِهِ ٱلْحَقُّ وَمَوْعِظَةٌ وَذِكْرَىٰ لِلْمُؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1591|11|120|وكلا نقص عليك من انبا الرسل ما نثبت به فوادك وجاك في هذه الحق وموعظه وذكري للمومنين

Latin Literal

120. Ve kullen nakussu aleyke min enbâir rusuli mâ nusebbitu bihî fuâdek(fuâdeke) ve câeke fî hâzihil hakku ve mev’ızatun ve zikrâ lil muminîn(muminîne).

Türkçe Çeviri

Ve her birini kıssalaştırırız430 sana haberlerinden resûllerin418; sabitleriz onunla* fuâdını915; ve geldi sana bunda** bir hak/gerçek; ve bir vaaz653; ve bir zikir78 müminler27 için.

Ahmed Samira Çevirisi

120 And all (every thing) We narrate/inform on (to) you from the messengers’ information/news, what We strengthen with it your heart , and in this came to you the truth and a sermon/advise/warning, and a153remembrance/reminder to the believers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kullen ve her birini وَكُلًّا كلل
2 nekussu kıssalaştırırız نَقُصُّ قصص
3 aleyke sana عَلَيْكَ -
4 min مِنْ -
5 enba'i haberlerinden أَنْبَاءِ نبا
6 r-rusuli resullerin الرُّسُلِ رسل
7 ma olan مَا -
8 nusebbitu sabitleler نُثَبِّتُ ثبت
9 bihi onunla بِهِ -
10 fu'adeke fuâdını فُؤَادَكَ فاد
11 ve ca'eke ve geldi sana وَجَاءَكَ جيا
12 fi فِي -
13 hazihi bunda هَٰذِهِ -
14 l-hakku bir hak/gerçek الْحَقُّ حقق
15 ve mev'izetun ve bir vaaz وَمَوْعِظَةٌ وعظ
16 ve zikra ve bir zikir وَذِكْرَىٰ ذكر
17 lilmu'minine müminler için لِلْمُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*O kıssa sana ayaklarının daha sabit basmasını sağlar. **Kur'an'da.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

vaaz Kavram 653

653 Öğüt vermek, uyarmak, nasihat etmek, bir fikri aşılamak.

12. Yusuf Suresi

Ayet 110

Arapça Metin (Harekeli)

1704|12|110|حَتَّىٰٓ إِذَا ٱسْتَيْـَٔسَ ٱلرُّسُلُ وَظَنُّوٓا۟ أَنَّهُمْ قَدْ كُذِبُوا۟ جَآءَهُمْ نَصْرُنَا فَنُجِّىَ مَن نَّشَآءُ وَلَا يُرَدُّ بَأْسُنَا عَنِ ٱلْقَوْمِ ٱلْمُجْرِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1704|12|110|حتي اذا استيس الرسل وظنوا انهم قد كذبوا جاهم نصرنا فنجي من نشا ولا يرد باسنا عن القوم المجرمين

Latin Literal

110. Hattâ izestey’eser rusulu ve zannû ennehum kad kuzibû câehum nasrunâ fe nucciye men neşâ’(neşâu), ve lâ yureddu be’sunâ anil kavmil mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Ta ki umudu kestiği zaman resûller418; ve zannettiler ki onlar muhakkak yalanlandılar; geldi onlara* yardımımız; öyle ki kurtarıldı kimseler (ki) dileriz/isteriz; ve geri döndürülemez perişanlığımız mücrim674 bir kavminden/toplumdan.

Ahmed Samira Çevirisi

110 Until when the messengers despaired , and they thought/assumed that they had been lied to/denied, Our victory/aid came to them, so We save/rescue whom We will/want, and Our courage/might/power does not be returned from the nation the criminals/sinners.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 hatta ta ki حَتَّىٰ -
2 iza zaman إِذَا -
3 steyese umudu kestiği اسْتَيْأَسَ ياس
4 r-rusulu resûller الرُّسُلُ رسل
5 ve zennu ve zannettiler وَظَنُّوا ظنن
6 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
7 kad muhakkak قَدْ -
8 kuzibu yalanlandılar كُذِبُوا كذب
9 ca'ehum geldi onlara جَاءَهُمْ جيا
10 nesruna yardımımız نَصْرُنَا نصر
11 fe nucciye öyle ki kurtarıldı فَنُجِّيَ نجو
12 men kimseler (ki) مَنْ -
13 neşa'u dileriz/isteriz نَشَاءُ شيا
14 ve la ve وَلَا -
15 yuraddu geri döndürülemez يُرَدُّ ردد
16 be'suna perişanlığımız بَأْسُنَا باس
17 ani عَنِ -
18 l-kavmi bir kavminden/toplumdan الْقَوْمِ قوم
19 l-mucrimine mücrim الْمُجْرِمِينَ جرم

Notlar

Not 1

*Resûllere.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Mücrim Kavram 674

674 Cürüm işleyenler, suçlular.

13. Ra'd Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

1737|13|32|وَلَقَدِ ٱسْتُهْزِئَ بِرُسُلٍ مِّن قَبْلِكَ فَأَمْلَيْتُ لِلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ثُمَّ أَخَذْتُهُمْ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1737|13|32|ولقد استهزي برسل من قبلك فامليت للذين كفروا ثم اخذتهم فكيف كان عقاب

Latin Literal

32. Ve lekadistuhzie bi rusulin min kablike fe emleytu lillezîne keferû summe ehaztuhum, fe keyfe kâne ıkâb(ıkâbi).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun istihza361 edildi resûllere418 senden önce; öyle ki serbestlik verdim kâfirlik25 etmiş kimselere; sonra yakaladım onları; öyle ki nasıl oldu akıbetim892.

Ahmed Samira Çevirisi

32 And with messengers from before you had been mocked/made fun (of), so I extended to those who disbelieved in time/enjoyment , then I punished them , so how was My punishment?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekadi ve ant olsun وَلَقَدِ -
2 stuhzie istihza edildi اسْتُهْزِئَ هزا
3 birusulin resullere بِرُسُلٍ رسل
4 min مِنْ -
5 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
6 feemleytu öyle ki serbestlik verdim فَأَمْلَيْتُ ملو
7 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
8 keferu kafirlik etmiş كَفَرُوا كفر
9 summe sonra ثُمَّ -
10 ehaztuhum onları yakaladım أَخَذْتُهُمْ اخذ
11 fe keyfe öyle ki nasıl فَكَيْفَ كيف
12 kane oldu كَانَ كون
13 ikabi akıbetim عِقَابِ عقب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

İstihza/istihza Kavram 361

361 Tiye almak, alay etmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

13. Ra'd Suresi

Ayet 38

Arapça Metin (Harekeli)

1743|13|38|وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلًا مِّن قَبْلِكَ وَجَعَلْنَا لَهُمْ أَزْوَٰجًا وَذُرِّيَّةً وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَن يَأْتِىَ بِـَٔايَةٍ إِلَّا بِإِذْنِ ٱللَّهِ لِكُلِّ أَجَلٍ كِتَابٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1743|13|38|ولقد ارسلنا رسلا من قبلك وجعلنا لهم ازوجا وذريه وما كان لرسول ان ياتي بايه الا باذن الله لكل اجل كتاب

Latin Literal

38. Ve lekad erselnâ rusulen min kablike ve cealnâ lehum ezvâcen ve zurriyyeh(zurriyyeten), ve mâ kâne li resûlin en ye’tiye bi âyetin illâ bi iznillâh(iznillâhi), li kulli ecelin kitâb(kitâbun).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik resûller418 senden* önce; ve verdik onlara** zevceler*** ve bir zürriyet380; olmuş değildir bir resûle418 (ki) gelir bir ayetle287; Allah'ın izniyle (olması) dışında; her bir eceledir bir kitap****.

Ahmed Samira Çevirisi

38 And We had sent messengers from before you and We made for them spouses and descendants. And (it) was not to a messenger that he comes with a verse/evidence except with God’s permission, to every term/time (is) a judgment/fate .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 erselna gönderdik أَرْسَلْنَا رسل
3 rusulen resûller رُسُلًا رسل
4 min مِنْ -
5 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
6 ve cealna ve verdik وَجَعَلْنَا جعل
7 lehum onlara لَهُمْ -
8 ezvacen zevceler أَزْوَاجًا زوج
9 ve zurriyyeten ve bir zürriyet وَذُرِّيَّةً ذرر
10 ve ma değildir وَمَا -
11 kane olmuş كَانَ كون
12 lirasulin hiçbir elçinin لِرَسُولٍ رسل
13 en أَنْ -
14 ye'tiye gelir يَأْتِيَ اتي
15 biayetin bir ayetle بِايَةٍ ايي
16 illa dışındadır إِلَّا -
17 biizni izniyle بِإِذْنِ اذن
18 llahi Allah'ın اللَّهِ -
19 likulli her bir لِكُلِّ كلل
20 ecelin eceledir أَجَلٍ اجل
21 kitabun bir kitap كِتَابٌ كتب

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Resûllere.***Eşler.****Yazıt, kayıt. Levh-i Mahfûz'da bulunan kuantum bilgileri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

14. İbrahim Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

1752|14|4|وَمَآ أَرْسَلْنَا مِن رَّسُولٍ إِلَّا بِلِسَانِ قَوْمِهِۦ لِيُبَيِّنَ لَهُمْ فَيُضِلُّ ٱللَّهُ مَن يَشَآءُ وَيَهْدِى مَن يَشَآءُ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1752|14|4|وما ارسلنا من رسول الا بلسان قومه ليبين لهم فيضل الله من يشا ويهدي من يشا وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

4. Ve mâ erselnâ min resûlin illâ bi lisâni kavmihî li yubeyyine lehum, fe yudillullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ’(yeşâu), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Ve göndermiş değiliz hiçbir resûlü418 onun* kavminin/toplumunun lisanı/dili980 dışında; beyan226 etmesi içindir onlara**; öyle ki dalalette128 bırakır Allah dilediği kimseyi; ve doğruya kılavuzlar dilediği kimseyi; ve O*** Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

4 And We did not send from a messenger except with his nation’s tongue/language , to clarify/explain to them, so God misguides whom He wills/wants, and He guides whom He wills/wants, and He is the glorious/mighty , the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değiliz وَمَا -
2 erselna göndermiş أَرْسَلْنَا رسل
3 min hiçbir مِنْ -
4 rasulin resûlü رَسُولٍ رسل
5 illa dışında إِلَّا -
6 bilisani lisanı/dili بِلِسَانِ لسن
7 kavmihi onun kavminin قَوْمِهِ قوم
8 liyubeyyine beyan etmesi için لِيُبَيِّنَ بين
9 lehum olara لَهُمْ -
10 feyudillu öyle ki dalalette bırakır فَيُضِلُّ ضلل
11 llahu Allah اللَّهُ -
12 men kimseyi مَنْ -
13 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
14 ve yehdi ve doğruya kılavuzlar وَيَهْدِي هدي
15 men kimseyi مَنْ -
16 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
17 ve huve ve O وَهُوَ -
18 l-azizu Aziz’dir الْعَزِيزُ عزز
19 l-hakimu Hakîm’di الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Resûlün.**Kavme/topluma.***Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

14. İbrahim Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

1757|14|9|أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَبَؤُا۟ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَ وَٱلَّذِينَ مِنۢ بَعْدِهِمْ لَا يَعْلَمُهُمْ إِلَّا ٱللَّهُ جَآءَتْهُمْ رُسُلُهُم بِٱلْبَيِّنَٰتِ فَرَدُّوٓا۟ أَيْدِيَهُمْ فِىٓ أَفْوَٰهِهِمْ وَقَالُوٓا۟ إِنَّا كَفَرْنَا بِمَآ أُرْسِلْتُم بِهِۦ وَإِنَّا لَفِى شَكٍّ مِّمَّا تَدْعُونَنَآ إِلَيْهِ مُرِيبٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1757|14|9|الم ياتكم نبوا الذين من قبلكم قوم نوح وعاد وثمود والذين من بعدهم لا يعلمهم الا الله جاتهم رسلهم بالبينت فردوا ايديهم في افوههم وقالوا انا كفرنا بما ارسلتم به وانا لفي شك مما تدعوننا اليه مريب

Latin Literal

9. E lem ye’tikum nebeullezîne min kablikum kavmi nûhın ve âdin ve semûd(semûde), vellezîne min ba’dihim, lâ ya’lemuhum illallâh(illallâhu), câethum rusuluhum bil beyyinâti fe reddû eydiyehum fî efvâhihim ve kâlû innâ kefernâ bi mâ ursiltum bihî ve innâ le fî şekkin mimmâ ted’ûnenâ ileyhi murîb(murîbin).

Türkçe Çeviri

Hiç gelmez mi sizlere sizlerden önceki kimselerin haberi; Nûh kavminin/toplumunun; ve Âd'ın; ve Semûd'un; ve onlardan sonraki kimselerin? Bilmez onları Allah’ın dışında; geldi onlara kendi resûlleri418 beyanatlarla620; öyle ki reddettiler ellerini* onların** ağızlarında***; ve dediler: "Doğrusu bizler kâfirlik25 ettik kendisiyle**** gönderildiğinize; ve bizler mutlak bir kuşkudayız bizleri kendisine çağırdığınızdan; bir şüphedeyiz."

Ahmed Samira Çevirisi

9 Did not information/news (of) those from before you come to you, nation (of) Noah and Aad and Thamud and those from after them? No (one) knows them except God, their messengers came to them with the evidences, so they returned their hands in their mouths (they bit their fingers from anger), and they said: "We have disbelieved with what you were sent with it, and we are in (E) doubtful/suspicious doubt/suspicion from what you call us to it."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elem hiç أَلَمْ -
2 ye'tikum gelmez mi يَأْتِكُمْ اتي
3 nebeu haberi نَبَأُ نبا
4 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
5 min مِنْ -
6 kablikum sizlerden önce قَبْلِكُمْ قبل
7 kavmi kavmin/toplumu قَوْمِ قوم
8 nuhin Nûh نُوحٍ -
9 ve aadin ve Âd وَعَادٍ عود
10 ve semude ve Semud وَثَمُودَ -
11 vellezine ve kimselerin وَالَّذِينَ -
12 min مِنْ -
13 bea'dihim onlardan sonra بَعْدِهِمْ بعد
14 la لَا -
15 yea'lemuhum bilmez onları يَعْلَمُهُمْ علم
16 illa dışında إِلَّا -
17 llahu Allah’ın اللَّهُ -
18 ca'ethum geldi onlara جَاءَتْهُمْ جيا
19 rusuluhum kendi resûlleri رُسُلُهُمْ رسل
20 bil-beyyinati beyanatlarla بِالْبَيِّنَاتِ بين
21 feraddu öyle ki reddettiler فَرَدُّوا ردد
22 eydiyehum ellerini onların أَيْدِيَهُمْ يدي
23 fi فِي -
24 efvahihim ağızlarında أَفْوَاهِهِمْ فوه
25 ve kalu ve dediler ki وَقَالُوا قول
26 inna doğrusu biz إِنَّا -
27 keferna kâfirlik ettik كَفَرْنَا كفر
28 bima بِمَا -
29 ursiltum sizlerin gönderildiğine أُرْسِلْتُمْ رسل
30 bihi onunla بِهِ -
31 ve inna ve bizler وَإِنَّا -
32 lefi mutlak لَفِي -
33 şekkin bir kuşkudayız شَكٍّ شكك
34 mimma مِمَّا -
35 ted'unena sizlerin çağırdığınızdan bizleri تَدْعُونَنَا دعو
36 ileyhi kendisine إِلَيْهِ -
37 muribin bir şüphe مُرِيبٍ ريب

Notlar

Not 1

*Allah'ın yoluna doğru çeken resûllerin elleri.**Resûllerin.***Ağızlarıyla reddettiler.****Risâlet.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

14. İbrahim Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

1758|14|10|قَالَتْ رُسُلُهُمْ أَفِى ٱللَّهِ شَكٌّ فَاطِرِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ يَدْعُوكُمْ لِيَغْفِرَ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرَكُمْ إِلَىٰٓ أَجَلٍ مُّسَمًّى قَالُوٓا۟ إِنْ أَنتُمْ إِلَّا بَشَرٌ مِّثْلُنَا تُرِيدُونَ أَن تَصُدُّونَا عَمَّا كَانَ يَعْبُدُ ءَابَآؤُنَا فَأْتُونَا بِسُلْطَٰنٍ مُّبِينٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1758|14|10|قالت رسلهم افي الله شك فاطر السموت والارض يدعوكم ليغفر لكم من ذنوبكم ويوخركم الي اجل مسمي قالوا ان انتم الا بشر مثلنا تريدون ان تصدونا عما كان يعبد اباونا فاتونا بسلطن مبين

Latin Literal

10. Kâlet rusuluhum e fîllâhi şekkun fâtırıs semâvâti vel ard(ardı), yed’ûkum li yagfire lekum min zunûbikum ve yuahhırekum ilâ ecelin musemmâ(musemmen), kâlû in entum illâ beşerun mislunâ, turîdûne en tesuddûnâ ammâ kâne ya’budu âbâunâ fe’tûnâ bi sultânin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Dedi resûlleri418 onların: "Allah hakkında mıdır (sizlere) bir kuşku (ki) yarandır* gökleri162 ve yeri; davet eder/çağırır sizleri mağfiret319 etmeye üzerinize günahlarınızdan; ve öteler sizleri belirlenmiş bir ecele doğru?"; dediler: "Sizler değilsiniz bizim mislimiz870 dışında bir beşer432 (ki) arzularsınız ki çevrilerim kulluk eder46 olduğumuzdan babalarımızın/atalarımızın; öyle ki gelin bize apaçık bir sultânla660."

Ahmed Samira Çevirisi

10 Their messenger said: "Is (there) doubt/suspicion in God, creator/bringer to being (of) the skies/space and the earth/Planet Earth, He calls you to forgive for you from your crimes, and He delays you to (a) named/identified term/time?" They said: "That you are except humans similar/equal to us, you want/intend that you prevent/obstruct us from what our fathers were worshipping, so come to us/bring to us with a clear/evident proof/evidence ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalet dedi قَالَتْ قول
2 rusuluhum resûlleri onların رُسُلُهُمْ رسل
3 efi hakkında (edilir) mi? أَفِي -
4 llahi Allah اللَّهِ -
5 şekkun bir kuşku شَكٌّ شكك
6 fatiri yaran فَاطِرِ فطر
7 s-semavati gökleri السَّمَاوَاتِ سمو
8 vel'erdi ve yeri وَالْأَرْضِ ارض
9 yed'ukum davet eder sizleri يَدْعُوكُمْ دعو
10 liyegfira mağfiret etmeye لِيَغْفِرَ غفر
11 lekum üzerinize لَكُمْ -
12 min مِنْ -
13 zunubikum günahlarınızdan ذُنُوبِكُمْ ذنب
14 ve yu'ehhirakum ve öteler sizlere وَيُؤَخِّرَكُمْ اخر
15 ila doğru إِلَىٰ -
16 ecelin bir ecele أَجَلٍ اجل
17 musemmen bir belirlenmiş مُسَمًّى سمو
18 kalu dediler قَالُوا قول
19 in değilsiniz إِنْ -
20 entum sizler أَنْتُمْ -
21 illa dışında إِلَّا -
22 beşerun bir beşer بَشَرٌ بشر
23 misluna bizim mislimiz مِثْلُنَا مثل
24 turidune arzularsınız تُرِيدُونَ رود
25 en ki أَنْ -
26 tesudduna çevrilerim تَصُدُّونَا صدد
27 amma عَمَّا -
28 kane olduğumuzdan كَانَ كون
29 yea'budu kulluk eder يَعْبُدُ عبد
30 aba'una babalarımızın/atalarımızın ابَاؤُنَا ابو
31 fe'tuna öyle ki gelin bize فَأْتُونَا اتي
32 bisultanin bir sultanla بِسُلْطَانٍ سلط
33 mubinin apaçık مُبِينٍ بين

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın yaratması yarma, bölme üzerine kuruludur. Tekillikteki enerji şerefli Mikâil meleği tarafından Rabbinin emriyle ve izniyle evrenleri oluşturacak şekilde yarılmıştır, bölünmüştür.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Beşer Kavram 432

432 İnsanoğlu.

Sultân, sultân. Kavram 660

660 Yetki, salahiyet, otorite.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

14. İbrahim Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

1759|14|11|قَالَتْ لَهُمْ رُسُلُهُمْ إِن نَّحْنُ إِلَّا بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَمُنُّ عَلَىٰ مَن يَشَآءُ مِنْ عِبَادِهِۦ وَمَا كَانَ لَنَآ أَن نَّأْتِيَكُم بِسُلْطَٰنٍ إِلَّا بِإِذْنِ ٱللَّهِ وَعَلَى ٱللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ ٱلْمُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1759|14|11|قالت لهم رسلهم ان نحن الا بشر مثلكم ولكن الله يمن علي من يشا من عباده وما كان لنا ان ناتيكم بسلطن الا باذن الله وعلي الله فليتوكل المومنون

Latin Literal

11. Kâlet lehum rusuluhum in nahnu illâ beşerun mislukum ve lâkinnallâhe yemunnu alâ men yeşâu min ibâdih(ibâdihî), ve mâ kâne lenâ en ne’tiyekum bi sultânin illâ bi iznillâh(iznillâhi), ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).

Türkçe Çeviri

Dedi onlara resûlleri418: "Değiliz bizler bir beşer432 dışında sizin misaliniz870; velakin/fakat Allah minnet982 eder kullarından dilediği kimseye karşı; ve olmuş değildir bizlere983 ki geliriz sizlere bir sultânla660 (ki) Allah'ın izniyle (olması) dışındadır; ve Allah'a karşı öyle ki tevekkül79 etsinler müminler27."

Ahmed Samira Çevirisi

11 Their messengers said to them: "That we are except humans similar/equal to you, and but God blesses on whom He wills/wants from His worshippers/slaves, and (it) was not for us that we come to you with a proof/evidence , except with God’s permission , and on God so should the believers rely/depend ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalet dedi قَالَتْ قول
2 lehum onlara لَهُمْ -
3 rusuluhum resûlleri رُسُلُهُمْ رسل
4 in değiliz إِنْ -
5 nehnu bizler نَحْنُ -
6 illa dışında إِلَّا -
7 beşerun bir beşer بَشَرٌ بشر
8 mislukum sizin misliniz مِثْلُكُمْ مثل
9 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
10 llahe Allah اللَّهَ -
11 yemunnu minnet eder يَمُنُّ منن
12 ala karşı عَلَىٰ -
13 men kimseye مَنْ -
14 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
15 min مِنْ -
16 ibadihi kullarından عِبَادِهِ عبد
17 ve ma ve değildir وَمَا -
18 kane olmuş كَانَ كون
19 lena bizlere لَنَا -
20 en ki أَنْ -
21 ne'tiyekum geliriz sizlere نَأْتِيَكُمْ اتي
22 bisultanin bir sultânla بِسُلْطَانٍ سلط
23 illa dışında إِلَّا -
24 biizni izni بِإِذْنِ اذن
25 llahi Allah'ın اللَّهِ -
26 ve ala ve karşı وَعَلَى -
27 llahi Allah'a اللَّهِ -
28 felyetevekkeli öyle ki tevekkül etsinler فَلْيَتَوَكَّلِ وكل
29 l-mu'minune müminler الْمُؤْمِنُونَ امن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Tevekkül Kavram 79

79 Vekil olarak yetkilendirmek, atamak, vazifelendirmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Beşer Kavram 432

432 İnsanoğlu.

Sultân, sultân. Kavram 660

660 Yetki, salahiyet, otorite.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

14. İbrahim Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

1761|14|13|وَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لِرُسُلِهِمْ لَنُخْرِجَنَّكُم مِّنْ أَرْضِنَآ أَوْ لَتَعُودُنَّ فِى مِلَّتِنَا فَأَوْحَىٰٓ إِلَيْهِمْ رَبُّهُمْ لَنُهْلِكَنَّ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1761|14|13|وقال الذين كفروا لرسلهم لنخرجنكم من ارضنا او لتعودن في ملتنا فاوحي اليهم ربهم لنهلكن الظلمين

Latin Literal

13. Ve kâlellezîne keferû li rusulihim le nuhricennekum min ardınâ ev le teûdunne fî milletinâ, fe evhâ ileyhim rabbuhum le nuhlikennez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi kâfirlik25 etmiş kimseler resûllerine418: "Mutlak çıkarırız675 sizleri yerimizden* ya da mutlak dönersiniz milletimize301"; öyle ki vahyetti603 onlara* Rableri4; "Mutlak helak ederiz zalimleri257.".

Ahmed Samira Çevirisi

13 And those who disbelieved said to their messengers: "We will bring/drive you (E) out from our land/Earth, or you return (E) in (to) our religion/faith." So their Lord inspired/transmitted to them: "We will make die/destroy (E) the unjust/oppressors."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 lirusulihim resûllerine لِرُسُلِهِمْ رسل
5 lenuhricennekum mutlak çıkarırız sizleri لَنُخْرِجَنَّكُمْ خرج
6 min مِنْ -
7 erdina yerinizden أَرْضِنَا ارض
8 ev ya da أَوْ -
9 leteudunne mutlak dönersiniz لَتَعُودُنَّ عود
10 fi فِي -
11 milletina milletimize مِلَّتِنَا ملل
12 feevha öyle ki vahyetti فَأَوْحَىٰ وحي
13 ileyhim onlara إِلَيْهِمْ -
14 rabbuhum Rableri رَبُّهُمْ ربب
15 lenuhlikenne mutlak helak ederiz لَنُهْلِكَنَّ هلك
16 z-zalimine zalimleri الظَّالِمِينَ ظلم

Notlar

Not 1

*Resûllere.**Zalimlerin bulunduğu yer, topraklar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Millet Kavram 301

301 Dinî öğreti, dinî inanç, dinî camia, dinî cemiyet, dinî topluluk, dinî cemaat.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

Müşriklerin ortak noktası. Kendi uyduruk milletlerine yani dini öğretilerine uymayanlara zulmederek yurtlarından çıkarmak. Tehdit etmek. Cebirle/tehditle kendi uyduruk dinlerine girmeye zorlamak. Kavram 675

675 Kur'an'ın bütününe baktığımızda açık ve net olarak görürüz ki müşrikler kendilerine zulmettikleri gibi kendi milletlerinden yani dinî öğretilerine tabi olmayan kimselere de zulmederler. Tehditle kendi öğretilerine girmeye zorlarlar. Kabul etmeyenleri yurtlarından çıkarırlar. Sadece Kur'an demeyen ve kendini Muhammedî sanarak mezheplere tabi olan herkes müşriktir. Bu müşriklerin milleti de yani dinî öğretileri de aynıdır. Kendisine tabi olmayanları dövmek, hapsetmek. Namaz kılmayanı dövmek ve hapsetmek. Namaz kılıncaya kadar hapiste tutmak. Sözde dinlerinden çıkanları mürted ilan edip öldürmek.

14. İbrahim Suresi

Ayet 44

Arapça Metin (Harekeli)

1792|14|44|وَأَنذِرِ ٱلنَّاسَ يَوْمَ يَأْتِيهِمُ ٱلْعَذَابُ فَيَقُولُ ٱلَّذِينَ ظَلَمُوا۟ رَبَّنَآ أَخِّرْنَآ إِلَىٰٓ أَجَلٍ قَرِيبٍ نُّجِبْ دَعْوَتَكَ وَنَتَّبِعِ ٱلرُّسُلَ أَوَلَمْ تَكُونُوٓا۟ أَقْسَمْتُم مِّن قَبْلُ مَا لَكُم مِّن زَوَالٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1792|14|44|وانذر الناس يوم ياتيهم العذاب فيقول الذين ظلموا ربنا اخرنا الي اجل قريب نجب دعوتك ونتبع الرسل اولم تكونوا اقسمتم من قبل ما لكم من زوال

Latin Literal

44. Ve enzirin nâse yevme ye’tîhimul azâbu fe yekûlullezîne zalemû rabbenâ ahhırnâ ilâ ecelin karîbin nucib da’veteke ve nettebiır rusul(rusule), e ve lem tekûnû aksemtum min kablu mâ lekum min zevâl(zevâlin).

Türkçe Çeviri

Ve uyar insanları bir güne (ki) gelir onlara azap; öyle ki der zulmetmiş kimseler: "Rabbimiz4! Ötele bizleri yakın bir ecele kadar; cevap verelim çağrına/davetine senin; ve tabi olalım resûllere418"; ve hiç olmuyor muydunuz (ki) kasem ettiniz önceden? Yoktur sizlere hiçbir zeval990.

Ahmed Samira Çevirisi

44 And warn/give notice, on a day the torture comes to them, so those who were unjust/oppressive say: "Our Lord delay us to a near/close term/time, we answer/reply (to) your call/request , and we follow the messengers." Did you not be sworn/made oath (swear/make oath) from before (that there is) none from vanishment/termination for you?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve enziri ve uyar وَأَنْذِرِ نذر
2 n-nase insanları النَّاسَ نوس
3 yevme bir güne (ki) يَوْمَ يوم
4 ye'tihimu gelir onlara يَأْتِيهِمُ اتي
5 l-azabu azab الْعَذَابُ عذب
6 feyekulu öyle ki der فَيَقُولُ قول
7 ellezine kimseler الَّذِينَ -
8 zelemu zulmetmiş ظَلَمُوا ظلم
9 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
10 ehhirna ötele bizleri أَخِّرْنَا اخر
11 ila kadar إِلَىٰ -
12 ecelin bir ecele أَجَلٍ اجل
13 karibin bir yakın قَرِيبٍ قرب
14 nucib cevap verelim نُجِبْ جوب
15 dea'veteke çağrına/davetine senin دَعْوَتَكَ دعو
16 ve nettebii ve tabi olalım وَنَتَّبِعِ تبع
17 r-rusule resûllere الرُّسُلَ رسل
18 evelem ve hiç أَوَلَمْ -
19 tekunu olmazmısınız mı تَكُونُوا كون
20 eksemtum kasem ettiniz أَقْسَمْتُمْ قسم
21 min مِنْ -
22 kablu önceden قَبْلُ قبل
23 ma yoktur مَا -
24 lekum sizlere لَكُمْ -
25 min hiçbir مِنْ -
26 zevalin zeval زَوَالٍ زول

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

14. İbrahim Suresi

Ayet 47

Arapça Metin (Harekeli)

1795|14|47|فَلَا تَحْسَبَنَّ ٱللَّهَ مُخْلِفَ وَعْدِهِۦ رُسُلَهُۥٓ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ ذُو ٱنتِقَامٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1795|14|47|فلا تحسبن الله مخلف وعده رسله ان الله عزيز ذو انتقام

Latin Literal

47. Fe lâ tahsebennallâhe muhlife va’dihî rusuleh(rusulehu), innallâhe azîzun zuntikâm(zuntikâmin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sakın düşünme* (ki) Allah bir muhaliftir** resûllerine418 (olan) vaadine***; doğrusu Allah bir Azîz’dir37; Zuntikâm'dır390.

Ahmed Samira Çevirisi

47 So do not think/suppose (E) , (that) God (is) breaking His promise (to) His messengers, that God (is) glorious/mighty , (capable) of revenge/punishment.

Notlar

Not 1

*Hesap etme, hesaplama.**Muhalif olan, ihlal eden, zıtlaşan, karşıt olan.***Kendilerine zulmetmiş kimselerin meskenlerini resûllerine mesken eder (14:47).

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Zuntikâm Kavram 390

390 İntikam sahibi, öç sahibi.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

15. Hicr Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

1811|15|11|وَمَا يَأْتِيهِم مِّن رَّسُولٍ إِلَّا كَانُوا۟ بِهِۦ يَسْتَهْزِءُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1811|15|11|وما ياتيهم من رسول الا كانوا به يستهزون

Latin Literal

11. Ve mâ ye’tîhim min resûlin illâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).

Türkçe Çeviri

Ve gelir değildir onlara* hiçbir resûl418 dışında (ki) oldular onunla** alay ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

11 And none from a messenger comes to them , except they were with him mocking/making fun.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 ye'tihim gelir onlara يَأْتِيهِمْ اتي
3 min hiçbir مِنْ -
4 rasulin resûl رَسُولٍ رسل
5 illa dışında إِلَّا -
6 kanu oldular كَانُوا كون
7 bihi onunla بِهِ -
8 yestehziune alay ederler يَسْتَهْزِئُونَ هزا

Notlar

Not 1

*Kendilerine resûl gönderilen şiya'lar.**Resûlle.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

15. Hicr Suresi

Ayet 57

Arapça Metin (Harekeli)

1857|15|57|قَالَ فَمَا خَطْبُكُمْ أَيُّهَا ٱلْمُرْسَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1857|15|57|قال فما خطبكم ايها المرسلون

Latin Literal

57. Kâle fe mâ hatbukum eyyuhel murselûn(murselûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Öyle ki nedir hitabınız** ey gönderilmiş resûller418?"

Ahmed Samira Çevirisi

57 He said: "So what (is) your matter/affair/concern, you, the messengers?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 fema öyle ki nedir فَمَا -
3 hatbukum hitabınız/hutbeniz خَطْبُكُمْ خطب
4 eyyuha ey أَيُّهَا -
5 l-murselune gönderilmiş resûller الْمُرْسَلُونَ رسل

Notlar

Not 1

*İbrahim.**Söyleviniz, sözle yönelmeniz, meseleyle ilgilenmeniz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

15. Hicr Suresi

Ayet 61

Arapça Metin (Harekeli)

1861|15|61|فَلَمَّا جَآءَ ءَالَ لُوطٍ ٱلْمُرْسَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1861|15|61|فلما جا ال لوط المرسلون

Latin Literal

61. Fe lemmâ câe âle lûtınil murselûn(murselûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman geldiler Lût ailesine gönderilmiş resûller418.

Ahmed Samira Çevirisi

61 So when the messengers came (to) Lot’s family .

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

15. Hicr Suresi

Ayet 80

Arapça Metin (Harekeli)

1880|15|80|وَلَقَدْ كَذَّبَ أَصْحَٰبُ ٱلْحِجْرِ ٱلْمُرْسَلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1880|15|80|ولقد كذب اصحب الحجر المرسلين

Latin Literal

80. Ve le kad kezzebe ashâbul hıcril murselîn(murselîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun yalanladı Hicr1009 ashâbı gönderilmiş resûlleri418*.

Ahmed Samira Çevirisi

80 And the forbidden’s/mind’s owners/company denied the messengers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 kezzebe yalanladı كَذَّبَ كذب
3 eshabu ashâbı أَصْحَابُ صحب
4 l-hicri Hicr الْحِجْرِ حجر
5 l-murseline gönderilmiş resûlleri الْمُرْسَلِينَ رسل

Notlar

Not 1

*Kelimenin çoğul gelmesi en az 3 veya daha fazla resûlün gönderildiğini işaret eder.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

16. Nahl Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

1934|16|35|وَقَالَ ٱلَّذِينَ أَشْرَكُوا۟ لَوْ شَآءَ ٱللَّهُ مَا عَبَدْنَا مِن دُونِهِۦ مِن شَىْءٍ نَّحْنُ وَلَآ ءَابَآؤُنَا وَلَا حَرَّمْنَا مِن دُونِهِۦ مِن شَىْءٍ كَذَٰلِكَ فَعَلَ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَهَلْ عَلَى ٱلرُّسُلِ إِلَّا ٱلْبَلَٰغُ ٱلْمُبِينُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1934|16|35|وقال الذين اشركوا لو شا الله ما عبدنا من دونه من شي نحن ولا اباونا ولا حرمنا من دونه من شي كذلك فعل الذين من قبلهم فهل علي الرسل الا البلغ المبين

Latin Literal

35. Ve kâlellezîne eşrekû lev şâallâhu mâ abednâ min dûnihî min şey’in nahnu ve lâ âbâunâ ve lâ harremnâ min dûnihi min şey’(şey’in), kezâlike fe alellezîne min kablihim, fe hel aler rusuli illel belâgul mubîn(mubînu).

Türkçe Çeviri

Ve dedi şirk71 koşmuş kimseler: "Şayet dileseydi Allah kulluk46 etmiş değildik O'ndan* başka hiçbir şeye; bizler ve ne de babalarımız/atalarımız; ve haram etmezdik O’nun** astından hiçbir şeyi"; işte böyledir; faaliyet etti onlardan önceki kimseler (de); öyle ki değil mi ki resûllere418 karşıdır ancak apaçık belagat515?

Ahmed Samira Çevirisi

35 And those who shared/made partners (with God) said: "If God willed/wanted, we would not have worshipped from182other than Him from a thing, us and nor our fathers, and nor forbade/prohibited from other than Him from a thing." As/like that those from before them made/did, so is there on the messengers except the information/communication the clear/evident ?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 eşraku şirk koştular أَشْرَكُوا شرك
4 lev şayet لَوْ -
5 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
6 llahu Allah اللَّهُ -
7 ma değildik مَا -
8 abedna kulluk eder عَبَدْنَا عبد
9 min مِنْ -
10 dunihi O'ndan başka دُونِهِ دون
11 min hiçbir مِنْ -
12 şey'in bir şeye شَيْءٍ شيا
13 nehnu bizler نَحْنُ -
14 ve la ve ne de وَلَا -
15 aba'una atalarımız ابَاؤُنَا ابو
16 ve la ve وَلَا -
17 harramna haram etmezdik حَرَّمْنَا حرم
18 min مِنْ -
19 dunihi O’un astından دُونِهِ دون
20 min hiçbir مِنْ -
21 şey'in şeyi شَيْءٍ شيا
22 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
23 feale faaliyet etti فَعَلَ فعل
24 ellezine kimseler الَّذِينَ -
25 min مِنْ -
26 kablihim onlardan önce قَبْلِهِمْ قبل
27 fehel öyle ki midir فَهَلْ -
28 ala karşı عَلَى -
29 r-rusuli resûllere الرُّسُلِ رسل
30 illa dışında إِلَّا -
31 l-belagu belagat الْبَلَاغُ بلغ
32 l-mubinu apaçık الْمُبِينُ بين

Notlar

Not 1

*Allah'tan.**Allah'ın. Yüce Allah'ın kutsal kitaplarının astından kitaplara tabi olarak bazı şeyleri haram kılmak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Belagat Kavram 515

515 Bilgilendirme, mesaj, raporlama, duyuru, ilan, deklarasyon.

16. Nahl Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

1935|16|36|وَلَقَدْ بَعَثْنَا فِى كُلِّ أُمَّةٍ رَّسُولًا أَنِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ وَٱجْتَنِبُوا۟ ٱلطَّٰغُوتَ فَمِنْهُم مَّنْ هَدَى ٱللَّهُ وَمِنْهُم مَّنْ حَقَّتْ عَلَيْهِ ٱلضَّلَٰلَةُ فَسِيرُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ فَٱنظُرُوا۟ كَيْفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلْمُكَذِّبِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1935|16|36|ولقد بعثنا في كل امه رسولا ان اعبدوا الله واجتنبوا الطغوت فمنهم من هدي الله ومنهم من حقت عليه الضلله فسيروا في الارض فانظروا كيف كان عقبه المكذبين

Latin Literal

36. Ve le kad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni’budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâleh(dalâletu), fe sîrû fîl ardı fanzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn(mukezzibîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun* gönderdik** her bir ümmete305 bir resûl418 ki kulluk46 edin Allah'a ve kaçının tâğût442 (-tan) ; öyle ki onlardan kimini doğru yola kılavuzladı Allah; ve onlardan kiminin üzerlerine dalalet128 hakikatlaştı***; öyle ki dolaşın**** yerde; ve bakın nasıl oldu yalanlayanların196 akıbeti892.

Ahmed Samira Çevirisi

36 And We had sent in every nation a messenger: "That worship God and avoid/distance (yourselves from) the every thing worshipped other than God/idols ." So from them who God guided, and from them who the misguidance became certain/deserved on him, so walk/move in the earth/Planet Earth, so see/wonder about how was the liars’/deniers’ end/turn (result).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 beasna gönderdik بَعَثْنَا بعث
3 fi فِي -
4 kulli her bir كُلِّ كلل
5 ummetin ümmete أُمَّةٍ امم
6 rasulen bir resûl رَسُولًا رسل
7 eni ki أَنِ -
8 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
9 llahe Allah'a اللَّهَ -
10 vectenibu ve kaçının وَاجْتَنِبُوا جنب
11 t-tagute tâğût (-tan) الطَّاغُوتَ طغي
12 feminhum öyle ki onlardan فَمِنْهُمْ -
13 men kimini مَنْ -
14 heda doğru yola kılavuzladı هَدَى هدي
15 llahu Allah اللَّهُ -
16 ve minhum ve onlardan وَمِنْهُمْ -
17 men kimine مَنْ -
18 hakkat hakikatleşti حَقَّتْ حقق
19 aleyhi üzerlerine عَلَيْهِ -
20 d-delaletu dalalet الضَّلَالَةُ ضلل
21 fesiru öyle ki dolaşın فَسِيرُوا سير
22 fi فِي -
23 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
24 fenzuru ve bakın فَانْظُرُوا نظر
25 keyfe nasıl كَيْفَ كيف
26 kane olmuş كَانَ كون
27 aakibetu akıbeti عَاقِبَةُ عقب
28 l-mukezzibine yalanlayanların الْمُكَذِّبِينَ كذب

Notlar

Not 1

*Rabbimizin ekstradan vurgulaması asla ama asla aksinin olamayacağını bildirmek içindir. **Her bir ümmete kendi içlerinden, onların dilini konuşan resûller gönderilir. Nebi ve resûl kavramları doğru anlaşılmalıdır. Nebiler kutsal kitapları getirirler. Son nebi de Muhammed'tir. Ancak resûller gelmeye devam eder. Kıyamete kadar da gelecektir. Rabbimin insanları doğru yola kılavuzlamak istediğini ve bu nedenle resûlleri göndermeyi murad ettiğini anlarız. ***Hakikat/gerçek tecelli etti.****Arkeolojik kazılar yapın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Yalanlamak, Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamak. Kavram 196

196 Yüce Allah'ın ayetlerini kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek. Ahiret hayatına iman etmeyen ateistler, deistler vb. herkes Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamıştır. Kur'an ayetlerini söylentilere/hadislere boğduranlar, ayetlerin hükmünü tamamı zan olan söylentilerle/hadislerle düşüren müşrik ve münafıklar da ayetleri yalanlayanlardır.

Ümmet, ümmet Kavram 305

305 Ulus, halk, ortak bazı değerlere sahip olan bir kesim/kısım insan topluluğu.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Tûğyân, tâğût Kavram 442

442 Azgınlık, sınırı aşma, sınırı çiğneme, taşkınlık, tiranlık, despotluk. Din konusunda ise kutsal kitapların hükümlerinin dışına çıkma, kutsal kitaplardan taşma, kutsal kitapların çizdiği hükümleri çiğnemedir. Tevrat'ın tâğûtu Talmud'tur. Kur'an'ın tâğûtu ise hadis kitaplarıdır.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

17. İsrâ Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

2042|17|15|مَّنِ ٱهْتَدَىٰ فَإِنَّمَا يَهْتَدِى لِنَفْسِهِۦ وَمَن ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيْهَا وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ وَمَا كُنَّا مُعَذِّبِينَ حَتَّىٰ نَبْعَثَ رَسُولًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2042|17|15|من اهتدي فانما يهتدي لنفسه ومن ضل فانما يضل عليها ولا تزر وازره وزر اخري وما كنا معذبين حتي نبعث رسولا

Latin Literal

15. Menihtedâ fe innemâ yehtedî li nefsih(nefsihî), ve men dalle fe innemâ yadıllu aleyhâ, ve lâ teziru vâziretun vizre uhrâ, ve mâ kunnâ muazzibîne hattâ neb’ase resûlâ(resûlen).

Türkçe Çeviri

Kim doğru yola kılavuzlandı; öyle ki ancak doğru yola kılavuzlanır kendi nefsi201 için; ve kim dalalete128 düştü öyle ki ancak dalalete128 düşer aleyhine onun (nefsin); ve yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; ve olmuş değiliz azap edenler ta ki göndeririz bir resûl418.

Ahmed Samira Çevirisi

15 Who was guided, so but he guides for himself, and who misguided, so but he misguides on it (himself) and no sinner/loader/burdener carries/loads/bears another’s sins/load/burden , and We were not torturing until We send a messenger.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 meni kim مَنِ -
2 hteda doğru yola kılavuzlandı اهْتَدَىٰ هدي
3 feinnema öyle ki ancak فَإِنَّمَا -
4 yehtedi doğru yola kılavuzlanır يَهْتَدِي هدي
5 linefsihi kendi nefsi için لِنَفْسِهِ نفس
6 ve men ve kim وَمَنْ -
7 delle dalalete düştü ضَلَّ ضلل
8 feinnema öyle ki ancak فَإِنَّمَا -
9 yedillu dalalete düşer يَضِلُّ ضلل
10 aleyha aleyhine onun (nefsin) عَلَيْهَا -
11 ve la ve وَلَا -
12 teziru yüklenmez تَزِرُ وزر
13 vaziratun bir yüklenici وَازِرَةٌ وزر
14 vizra yükünü وِزْرَ وزر
15 uhra başkasının أُخْرَىٰ اخر
16 ve ma ve değiliz وَمَا -
17 kunna olduk كُنَّا كون
18 muazzibine azap edenler مُعَذِّبِينَ عذب
19 hatta ta ki حَتَّىٰ -
20 neb'ase göndeririz نَبْعَثَ بعث
21 rasulen bir resûl رَسُولًا رسل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

22. Hac Suresi

Ayet 75

Arapça Metin (Harekeli)

2668|22|75|ٱللَّهُ يَصْطَفِى مِنَ ٱلْمَلَٰٓئِكَةِ رُسُلًا وَمِنَ ٱلنَّاسِ إِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌۢ بَصِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

2668|22|75|الله يصطفي من المليكه رسلا ومن الناس ان الله سميع بصير

Latin Literal

75. Allâhu yastafî minel melâiketi rusulen ve minen nâs(nâsi), innallâhe semîun basîr(basîrun).

Türkçe Çeviri

Allah saflaştırır meleklerden resûller418 ve insanlardan; doğrusu Allah bir Semî’dir; bir Basîr’dir.

Ahmed Samira Çevirisi

75 God chooses/purifies from the angels messengers, and from the people, that truly God (is) hearing/listening, seeing/understanding .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 allahu Allah اللَّهُ -
2 yestafi saflaştırır يَصْطَفِي صفو
3 mine مِنَ -
4 l-melaiketi meleklerden الْمَلَائِكَةِ ملك
5 rusulen resûller رُسُلًا رسل
6 ve mine ve وَمِنَ -
7 n-nasi insanlardan النَّاسِ نوس
8 inne doğrusu إِنَّ -
9 llahe Allah اللَّهَ -
10 semiun bir Semî’dir سَمِيعٌ سمع
11 besirun bir Basîr’dir بَصِيرٌ بصر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

22. Hac Suresi

Ayet 78

Arapça Metin (Harekeli)

2671|22|78|وَجَٰهِدُوا۟ فِى ٱللَّهِ حَقَّ جِهَادِهِۦ هُوَ ٱجْتَبَىٰكُمْ وَمَا جَعَلَ عَلَيْكُمْ فِى ٱلدِّينِ مِنْ حَرَجٍ مِّلَّةَ أَبِيكُمْ إِبْرَٰهِيمَ هُوَ سَمَّىٰكُمُ ٱلْمُسْلِمِينَ مِن قَبْلُ وَفِى هَٰذَا لِيَكُونَ ٱلرَّسُولُ شَهِيدًا عَلَيْكُمْ وَتَكُونُوا۟ شُهَدَآءَ عَلَى ٱلنَّاسِ فَأَقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُوا۟ ٱلزَّكَوٰةَ وَٱعْتَصِمُوا۟ بِٱللَّهِ هُوَ مَوْلَىٰكُمْ فَنِعْمَ ٱلْمَوْلَىٰ وَنِعْمَ ٱلنَّصِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

2671|22|78|وجهدوا في الله حق جهاده هو اجتبيكم وما جعل عليكم في الدين من حرج مله ابيكم ابرهيم هو سميكم المسلمين من قبل وفي هذا ليكون الرسول شهيدا عليكم وتكونوا شهدا علي الناس فاقيموا الصلوه واتوا الزكوه واعتصموا بالله هو موليكم فنعم المولي ونعم النصير

Latin Literal

78. Ve câhidû fillâhi hakka cihâdih(cihâdihî), huvectebâkum ve mâ ceale aleykum fid dîni min harac(haracin), millete ebîkum ibrâhîm(ibrâhîme), huve semmakumul muslimîne min kablu ve fî hâzâ li yekûner resûlu şehîden aleykum ve tekûnû şuhedâe alen nâs(nâsi), fe ekîmûs salâte ve âtuz zekâte va’tesımû billâh(billâhi), huve mevlâkum, fe ni’mel mevlâ ve ni’men nasîr(nasîru).

Türkçe Çeviri

Ve mücadele edin Allah uğrunda, gerçek/hak mücadelesi (-yle) O'nun*; O** (ki) seçti sizleri; ve yapmış değildir üzerinize dinde122 hiçbir güçlük/zorluk; babanız İbrâhîm'in inanç öğretisidir; O** (ki) önceden isimlendirdi sizleri müslim45 (olarak); ve bunda, olması içindir resûlün418 üzerinize bir tanık/bir şahit; ve olmanız içindir sizlerin tanıklar/şahitler insanlar üzerine; öyleyse ikame572 edin salâtı5 ve verin zekâtı10; ve sarılın Allah'a; O'dur*** mevlânız68; öyle ki bir muhteşem Mevlâ'dır68; ve bir muhteşem Nasîr'dir69.

Ahmed Samira Çevirisi

78 And struggle/do (your) utmost His deserved/true struggle , He chose/purified you, and He did not make/put on you in the religion from strain/hardship , your father Abraham’s religion/faith, He named/identified you the Moslems/submitters/surrenderers from before, and in this the Messenger to be a witness/present on you, and you be witnessing/testifying/witnesses/testifiers on the people, so stand/keep up the prayers, and give/bring the charity/ purification , and hold fast/take shelter with/by God, He is your master/ally , so blessed/praised (is) the master/ally , and blessed/praised (is) the victorior/savior . 236

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve cahidu ve mücadele edin وَجَاهِدُوا جهد
2 fi uğrunda فِي -
3 llahi Allah اللَّهِ -
4 hakka gerçek/hak حَقَّ حقق
5 cihadihi mücadelesi (-yle) onun جِهَادِهِ جهد
6 huve O هُوَ -
7 ctebakum seçti sizi اجْتَبَاكُمْ جبي
8 ve ma ve değildir وَمَا -
9 ceale yapmış جَعَلَ جعل
10 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
11 fi فِي -
12 d-dini dinde الدِّينِ دين
13 min hiç bir مِنْ -
14 haracin güçlük/zorluk حَرَجٍ حرج
15 millete inanç öğretisi مِلَّةَ ملل
16 ebikum babanız أَبِيكُمْ ابو
17 ibrahime İbrahim'in إِبْرَاهِيمَ -
18 huve O هُوَ -
19 semmakumu isimlendirdi sizi سَمَّاكُمُ سمو
20 l-muslimine Müslümanlar الْمُسْلِمِينَ سلم
21 min مِنْ -
22 kablu önceden قَبْلُ قبل
23 ve fi ve وَفِي -
24 haza bunda هَٰذَا -
25 liyekune olması için لِيَكُونَ كون
26 r-rasulu resûlün/elçinin الرَّسُولُ رسل
27 şehiden şahid/tanık شَهِيدًا شهد
28 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
29 ve tekunu ve olmanız için sizin وَتَكُونُوا كون
30 şuheda'e şahitler/tanıklar شُهَدَاءَ شهد
31 ala üzerine عَلَى -
32 n-nasi insanlar النَّاسِ نوس
33 feekimu öyle ki dikin/ayağa kaldırın فَأَقِيمُوا قوم
34 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
35 ve atu ve verin وَاتُوا اتي
36 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
37 vea'tesimu ve sarılın وَاعْتَصِمُوا عصم
38 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
39 huve O'dur هُوَ -
40 mevlakum mevlânız/sahibiniz مَوْلَاكُمْ ولي
41 fenia'me öyle ki bir muhteşem فَنِعْمَ نعم
42 l-mevla mevlâ/sahip الْمَوْلَىٰ ولي
43 ve nia'me ve bir muhteşem وَنِعْمَ نعم
44 n-nesiru yardımcı النَّصِيرُ نصر

Notlar

Not 1

*Allah'ın.**Allah.***Allah'tır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

Mevlâ Kavram 68

68 Sahip

Nasîr Kavram 69

69 Yardımcı, destekçi, arka çıkan, imdada koşan.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

23. Mü'minûn Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

2703|23|32|فَأَرْسَلْنَا فِيهِمْ رَسُولًا مِّنْهُمْ أَنِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُۥٓ أَفَلَا تَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2703|23|32|فارسلنا فيهم رسولا منهم ان اعبدوا الله ما لكم من اله غيره افلا تتقون

Latin Literal

32. Fe erselnâ fîhim resûlen minhum eni’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), e fe lâ tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gönderdik onlarda* bir resûl418 onlardan** ki "kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'nun*** başkası" (diye); öyle ki takvalı21 olmaz mısınız?"

Ahmed Samira Çevirisi

32 So We sent in (between) them a messenger from them: "That worship God, (there is) no God for you from other than Him, so do you not fear and obey?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fe erselna öyle ki gönderdik فَأَرْسَلْنَا رسل
2 fihim onlarda فِيهِمْ -
3 rasulen bir resûl رَسُولًا رسل
4 minhum onlardan مِنْهُمْ -
5 eni ki أَنِ -
6 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
7 llahe Allah'a اللَّهَ -
8 ma yoktur مَا -
9 lekum sizlere لَكُمْ -
10 min hiçbir مِنْ -
11 ilahin ilâh إِلَٰهٍ اله
12 gayruhu O'ndan başka غَيْرُهُ غير
13 efela öyle ki أَفَلَا -
14 tettekune takvalı olmaz mısınız تَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Fi edatı içinde demektir. Nûh'un sahip olduğu J-L858 haplogrup dalı ve İbrahim'in sahip olduğu J-Z640 yan dalıyla ilerleyen erkek soyunun içinde. **Kendilerinden.***Allah'ın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

25. Furkan Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

2880|25|27|وَيَوْمَ يَعَضُّ ٱلظَّالِمُ عَلَىٰ يَدَيْهِ يَقُولُ يَٰلَيْتَنِى ٱتَّخَذْتُ مَعَ ٱلرَّسُولِ سَبِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2880|25|27|ويوم يعض الظالم علي يديه يقول يليتني اتخذت مع الرسول سبيلا

Latin Literal

27. Ve yevme yeadduz zâlimu alâ yedeyhi yekûlu yâ leytenîttehaztu mear resûli sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Ve o gün ısırır zalim iki elini; der: “Ah! Keşke edinseydim resûlle418 birlikte bir yol.”

Ahmed Samira Çevirisi

27 And a day/time the unjust/oppressor bites on his hands, he says: "Oh I wish I would have taken/received with the messenger a way/road ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yevme ve o gün وَيَوْمَ يوم
2 yeaddu ısırır يَعَضُّ عضض
3 z-zalimu zalim الظَّالِمُ ظلم
4 ala عَلَىٰ -
5 yedeyhi iki elini يَدَيْهِ يدي
6 yekulu der يَقُولُ قول
7 ya leyteni ah! Keşke يَالَيْتَنِي -
8 ttehaztu edinseydim اتَّخَذْتُ اخذ
9 mea birlikte مَعَ -
10 r-rasuli resulle/elçiyle الرَّسُولِ رسل
11 sebilen bir yol سَبِيلًا سبل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

25. Furkan Suresi

Ayet 30

Arapça Metin (Harekeli)

2883|25|30|وَقَالَ ٱلرَّسُولُ يَٰرَبِّ إِنَّ قَوْمِى ٱتَّخَذُوا۟ هَٰذَا ٱلْقُرْءَانَ مَهْجُورًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2883|25|30|وقال الرسول يرب ان قومي اتخذوا هذا القران مهجورا

Latin Literal

30. Ve kâler resûlu yâ rabbi inne kavmîttehazû hâzel kur’âne mehcûrâ(mehcûran).

Türkçe Çeviri

Ve dedi resûl418: “Ey Rabbim4! Doğrusu benim kavmim/toplumum; tuttular bu Kur'ân'ı bir terk edilmiş."

Ahmed Samira Çevirisi

30 And the messenger said: "You my Lord, that my nation took this the Koran deserted/abandoned ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 r-rasulu resul/elçi الرَّسُولُ رسل
3 ya rabbi ey Rabbim! يَارَبِّ ربب
4 inne doğrusu إِنَّ -
5 kavmi Benim kavmim قَوْمِي قوم
6 ttehazu tuttular اتَّخَذُوا اخذ
7 haza bu هَٰذَا -
8 l-kurane Kur'an'ı الْقُرْانَ قرا
9 mehcuran bir terk edilmiş مَهْجُورًا هجر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

26. Şuarâ Suresi

Ayet 105

Arapça Metin (Harekeli)

3035|26|105|كَذَّبَتْ قَوْمُ نُوحٍ ٱلْمُرْسَلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3035|26|105|كذبت قوم نوح المرسلين

Latin Literal

105. Kezzebet kavmu nûhınil murselîn(murselîne).

Türkçe Çeviri

Yalanladı244 Nûh kavmi gönderilmiş resûlleri418*.

Ahmed Samira Çevirisi

105 Noah’s nation denied the messengers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kezzebet yalanladı كَذَّبَتْ كذب
2 kavmu kavmi قَوْمُ قوم
3 nuhin Nûh نُوحٍ -
4 l-murseline gönderilmiş resûlleri الْمُرْسَلِينَ رسل

Notlar

Not 1

*Çoğul kelime. En az 3 veya daha fazla resûl. Nûh kavmine Nûh öncesi şerefli Kur'an'da ismi zikredilmeyen en az iki (Nûh hariç) veya daha fazla resûl gönderilmiş olduğunu anlarız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Yalanlama Kavram 244

244 Yanıltmak, aldatmak, kandırmak, hakkında yalan söylemek, yanlış yönlendirmek, onaylamamak, inkâr etmek. İşaret edilen şeyi inkâr etmemekle birlikte onun hakkında yanıltıcı, gerçek dışı uyduruk şeylere tabi olmak da tam olarak aynı kelimeyle işaret edilir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

26. Şuarâ Suresi

Ayet 107

Arapça Metin (Harekeli)

3037|26|107|إِنِّى لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

3037|26|107|اني لكم رسول امين

Latin Literal

107. İnnî lekum resûlun emîn(emînun).

Türkçe Çeviri

"Doğrusu ben sizlere emin bir resûlüm418."

Ahmed Samira Çevirisi

107 That I am for you a faithful messenger.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inni doğrusu benim إِنِّي -
2 lekum sizlere لَكُمْ -
3 rasulun bir resûl رَسُولٌ رسل
4 eminun emin أَمِينٌ امن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 21

Arapça Metin (Harekeli)

3552|33|21|لَّقَدْ كَانَ لَكُمْ فِى رَسُولِ ٱللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِّمَن كَانَ يَرْجُوا۟ ٱللَّهَ وَٱلْيَوْمَ ٱلْءَاخِرَ وَذَكَرَ ٱللَّهَ كَثِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3552|33|21|لقد كان لكم في رسول الله اسوه حسنه لمن كان يرجوا الله واليوم الاخر وذكر الله كثيرا

Latin Literal

21. Lekad kâne lekum fî resûlillâhi usvetun hasenetun limen kâne yercûllâhe vel yevmel âhıre ve zekerallâhe kesîrâ(kesîren).

Türkçe Çeviri

Ant olsun oldu sizlere Allah'ın resûlünde418 güzel bir örnek/model; kimse için (ki) oldu (o) umar Allah'ı ve ahiret gününü; ve zikretti78 Allah'ı çokça.

Ahmed Samira Çevirisi

21 (It) had been for you in God’s messenger a good example/model to who was hoping/expecting God, and the Day the Last/Resurrection Day, and remembered/mentioned God much.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lekad ant olsun لَقَدْ -
2 kane oldu كَانَ كون
3 lekum sizlere لَكُمْ -
4 fi فِي -
5 rasuli resulünde رَسُولِ رسل
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 usvetun bir örnek/bir rol model أُسْوَةٌ اسو
8 hasenetun güzel حَسَنَةٌ حسن
9 limen kimse için لِمَنْ -
10 kane oldu كَانَ كون
11 yercu umar يَرْجُو رجو
12 llahe Allah'ı اللَّهَ -
13 velyevme ve gününü وَالْيَوْمَ يوم
14 l-ahira ahiret الْاخِرَ اخر
15 ve zekera ve zikretti وَذَكَرَ ذكر
16 llahe Allah'ı اللَّهَ -
17 kesiran çokça كَثِيرًا كثر

Notlar

Not

Yüce Allah'ın biricik Kur'an'ına teslim olmak varken resulün yaşadığı dönemde asla yazdırmadığı, vefat etmesinden yaklaşık 230 sene sonra oradan buradan toplanmış olan söylentileri Kur'an'a eş tutan kimseler bu ayetin anlamını kendi çıkarlarına göre saptırırlar. Resulün bir rol model olması gerektiği üzerinden resulün sünneti sanılan söylentilere bir pay çıkarmak isterler. Oysa resul sadece Kur'an demektir. Kur'an da resul demektir. Aşağıdaki denklemler asla unutulmamalıdır. Muhammed peygamber=Sadece Kur’anKur’an=Muhammed peygamberMuhammed peygamber≠HadislerHadisler≠Muhammed peygamberSadece Kur’an=Muhammed peygamberi örnek almak Kur’an+Hadisler+İmamlar+Tarikat liderleri+vb...≠Muhammed peygamberi örnek almak Özetle; Muhammed peygamberi örnek almak sadece Kur'an ile ahlaklanmaktır. Sadece Kur'an'a tabi olmaktır.İbrahim peygamber ve onun yanındaki kimselerin de bizler için güzel bir rol modeli olduğu Yüce Rabbimiz tarafından 60:4 ayetinde bildiriliyor. Söylentilere tabi olanların mantığına göre İbrahim peygamber ve yanındaki kimselerin de sünnetine tabi olmak zorundayız. Bak;https://kuranmucizeler.com/oldu-sizlere-allah-in-resulunde-guzel-bir-ornek-sirk-dininin-kaynagi-olan-hadislere-dayanak-yapilmaya-calisilan-bir-ayet

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

3571|33|40|مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَآ أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَٰكِن رَّسُولَ ٱللَّهِ وَخَاتَمَ ٱلنَّبِيِّۦنَ وَكَانَ ٱللَّهُ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3571|33|40|ما كان محمد ابا احد من رجالكم ولكن رسول الله وخاتم النبين وكان الله بكل شي عليما

Latin Literal

40. Mâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyin(nebiyyine), ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir Muhammed erkeklerinizden birisinin babası*; velakin/fakat resûlüdür418 Allah'ın; ve mührüdür726 nebilerin132; ve oldu Allah her bir şeye bir Alîm8.

Ahmed Samira Çevirisi

40 Mohammad was not a father (to) anyone from your men, and but God’s messenger, and the prophets’ end/conclusion/final , and God was/is with every thing knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 muhammedun Muhammed مُحَمَّدٌ -
4 eba babası أَبَا ابو
5 ehadin birinin أَحَدٍ احد
6 min مِنْ -
7 ricalikum erkeklerinizden رِجَالِكُمْ رجل
8 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
9 rasule resûlüdür رَسُولَ رسل
10 llahi Allah'ın اللَّهِ -
11 ve hateme ve mührüdür وَخَاتَمَ ختم
12 n-nebiyyine nebilerin النَّبِيِّينَ نبا
13 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
14 llahu Allah اللَّهُ -
15 bikulli her بِكُلِّ كلل
16 şey'in şeye شَيْءٍ شيا
17 alimen bir Alım عَلِيمًا علم

Notlar

Not 1

*Erkeklerinizden kimsenin biyolojik babası değildir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 66

Arapça Metin (Harekeli)

3597|33|66|يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِى ٱلنَّارِ يَقُولُونَ يَٰلَيْتَنَآ أَطَعْنَا ٱللَّهَ وَأَطَعْنَا ٱلرَّسُولَا۠

Arapça Metin (Harekesiz)

3597|33|66|يوم تقلب وجوههم في النار يقولون يليتنا اطعنا الله واطعنا الرسولا

Latin Literal

66. Yevme tukallebu vucûhuhum fîn nâri yekûlûne yâ leytenâ eta’nâllâhe ve eta’ner resûlâ(resûlen).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) çevrilir yüzleri onların ateşte834; derler: "Ey! Keşke bizler itaat etseydik Allah'a; ve itaat76 etseydik resûle418."

Ahmed Samira Çevirisi

66 A day/time their faces/fronts will be turned over in the fire , they say: "Oh if only we obeyed God and we obeyed the messenger/two messengers ?"

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yevme gündür يَوْمَ يوم
2 tukallebu çevrilir تُقَلَّبُ قلب
3 vucuhuhum yüzleri onların وُجُوهُهُمْ وجه
4 fi فِي -
5 n-nari ateşte النَّارِ نور
6 yekulune derler يَقُولُونَ قول
7 ya leytena ey keşke bizler يَا لَيْتَنَا -
8 etaa'na itaat etseydik أَطَعْنَا طوع
9 llahe Allah'a اللَّهَ -
10 ve etaa'na ve itaat etseydik وَأَطَعْنَا طوع
11 r-rasula resûle الرَّسُولَا رسل

Notlar

Not 1

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resule itaat Kavram 76

76 Resule/elçiye itaat etmek sadece Kur'an'a itaat etmektir. Kur'an=Resul; Resul=Kur'an. Resule itaat etmek tamamı zan olan hadislere itaat etmek asla değildir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

40. Mü'min Suresi

Ayet 78

Arapça Metin (Harekeli)

4209|40|78|وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلًا مِّن قَبْلِكَ مِنْهُم مَّن قَصَصْنَا عَلَيْكَ وَمِنْهُم مَّن لَّمْ نَقْصُصْ عَلَيْكَ وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَن يَأْتِىَ بِـَٔايَةٍ إِلَّا بِإِذْنِ ٱللَّهِ فَإِذَا جَآءَ أَمْرُ ٱللَّهِ قُضِىَ بِٱلْحَقِّ وَخَسِرَ هُنَالِكَ ٱلْمُبْطِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4209|40|78|ولقد ارسلنا رسلا من قبلك منهم من قصصنا عليك ومنهم من لم نقصص عليك وما كان لرسول ان ياتي بايه الا باذن الله فاذا جا امر الله قضي بالحق وخسر هنالك المبطلون

Latin Literal

78. Ve lekad erselnâ rusulen min kablike minhum men kasasnâ aleyke ve minhum men lem naksus aleyk(aleyke), ve mâ kâne li resûlin en ye’tiye bi âyetin illâ bi iznillâh(iznillâhi), fe izâ câe emrullâhi kudıye bil hakkı ve hasire hunâlikel mubtılûn(mubtılûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik resûller418 senden önce; onlardan kimini kıssalaştırdık430 sana; ve onlardan kimini asla kıssalaştırmadık430 sana; ve olmuş değildir bir resûle418 ki getirir bir ayet287 Allah'ın izni dışında; öyle ki geldiği zaman emri Allah'ın; tamamlandı hakla/gerçekle; ve hüsrana uğradı orada/zamanda batılla418 uğraşanlar.

Ahmed Samira Çevirisi

78 And We had (E) sent messengers from before you, from them whom We relayed/informed on (to) you, and from them whom We did not relay/inform on (to) you; and (it) was not to a messenger that (E) He comes345with an evidence/verse/sign except with God’s permission , so if God’s order/command came, judgment was passed/ordered with the truth , and at that place and time the wasters/falsifiers lost .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 erselna gönderdik أَرْسَلْنَا رسل
3 rusulen resûller رُسُلًا رسل
4 min مِنْ -
5 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
6 minhum onlardan مِنْهُمْ -
7 men kimini مَنْ -
8 kasasna kısaslaştırdık قَصَصْنَا قصص
9 aleyke sana عَلَيْكَ -
10 ve minhum ve onlardan وَمِنْهُمْ -
11 men kimini مَنْ -
12 lem asla لَمْ -
13 neksus kısaslaştırmadık نَقْصُصْ قصص
14 aleyke sana عَلَيْكَ -
15 ve ma ve değildir وَمَا -
16 kane olmuş كَانَ كون
17 lirasulin bir resûle لِرَسُولٍ رسل
18 en ki أَنْ -
19 ye'tiye getirir يَأْتِيَ اتي
20 biayetin bir ayet بِايَةٍ ايي
21 illa dışında إِلَّا -
22 biizni izni بِإِذْنِ اذن
23 llahi Allah'ın اللَّهِ -
24 feiza öyle ki zaman فَإِذَا -
25 ca'e geldiği جَاءَ جيا
26 emru emri أَمْرُ امر
27 llahi Allah'ın اللَّهِ -
28 kudiye karara bağlandı قُضِيَ قضي
29 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
30 ve hasira ve hüsrana uğradı وَخَسِرَ خسر
31 hunalike orada/zamanda هُنَالِكَ -
32 l-mubtilune batılla uğraşanlar الْمُبْطِلُونَ بطل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

44. Duhân Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

4430|44|18|أَنْ أَدُّوٓا۟ إِلَىَّ عِبَادَ ٱللَّهِ إِنِّى لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

4430|44|18|ان ادوا الي عباد الله اني لكم رسول امين

Latin Literal

18. En eddû ileyye ibâdallâh(ibâdallâhi), innî lekum resûlun emîn(emînun).

Türkçe Çeviri

Eda et905 bana Allah'ın kullarını*; doğrusu ben** sizlere emin/güvenilir bir resûlüm418.

Ahmed Samira Çevirisi

18 That (E) discharge/fulfill (give/pay) to me God’s worshippers/slaves , that I am for you a faithful/loyal messenger.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 en ki أَنْ -
2 eddu eda et أَدُّوا ادي
3 ileyye bana إِلَيَّ -
4 ibade kullarını عِبَادَ عبد
5 llahi Allah'ın اللَّهِ -
6 inni doğrusu ben إِنِّي -
7 lekum sizlere لَكُمْ -
8 rasulun bir resûlüm رَسُولٌ رسل
9 eminun bir emin أَمِينٌ امن

Notlar

Not 1

*İsrâîloğullarını.**Mûsâ.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

46. Ahkaf Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

4517|46|9|قُلْ مَا كُنتُ بِدْعًا مِّنَ ٱلرُّسُلِ وَمَآ أَدْرِى مَا يُفْعَلُ بِى وَلَا بِكُمْ إِنْ أَتَّبِعُ إِلَّا مَا يُوحَىٰٓ إِلَىَّ وَمَآ أَنَا۠ إِلَّا نَذِيرٌ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

4517|46|9|قل ما كنت بدعا من الرسل وما ادري ما يفعل بي ولا بكم ان اتبع الا ما يوحي الي وما انا الا نذير مبين

Latin Literal

9. Kul mâ kuntu bid’an miner rusuli ve mâ edrî mâ yuf’alu bî ve lâ bikum, in ettebiu illâ mâ yûhâ ileyye ve mâ ene illâ nezîrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

De ki: "Olmuş değilim bir başlama* resûllerden418; ve farkına varır/bilir değilim ne faaliyet edilir bana ve ne de sizlere; tabi olmam bana vahyedilen dışında; ve değilim ben apaçık bir uyarıcı dışında."

Ahmed Samira Çevirisi

9 Say: "I was not (a) new invention/unprecedented from the messengers, and I do not know what will be made/done with me, nor with you, that I follow except what is being inspired/transmitted to me, and I am not except a clear/evident warner/giver of notice."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 ma değilim مَا -
3 kuntu olmuş كُنْتُ كون
4 bid'an bir başlama بِدْعًا بدع
5 mine مِنَ -
6 r-rusuli resûllerden الرُّسُلِ رسل
7 ve ma ve değilim وَمَا -
8 edri farkına varır/bilir أَدْرِي دري
9 ma ne مَا -
10 yuf'alu faaliyet edilir يُفْعَلُ فعل
11 bi bana بِي -
12 ve la ve ne de وَلَا -
13 bikum sizlere بِكُمْ -
14 in olmam إِنْ -
15 ettebiu tabi olur أَتَّبِعُ تبع
16 illa dışında إِلَّا -
17 ma مَا -
18 yuha vahyedilen يُوحَىٰ وحي
19 ileyye bana إِلَيَّ -
20 ve ma ve değilim وَمَا -
21 ena ben أَنَا -
22 illa dışında إِلَّا -
23 nezirun bir uyarıcı نَذِيرٌ نذر
24 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

Notlar

Not 1

*Bid’an; göklerin benzersiz olarak ilk kez yaratılması da aynı kelimeyle işaret edilir. "Benden önce de resûller geldi. İlk başlaması ben değilim."

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

48. Fetih Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

4590|48|9|لِّتُؤْمِنُوا۟ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَتُعَزِّرُوهُ وَتُوَقِّرُوهُ وَتُسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَصِيلًا

Arapça Metin (Harekesiz)

4590|48|9|لتومنوا بالله ورسوله وتعزروه وتوقروه وتسبحوه بكره واصيلا

Latin Literal

9. Li tu’minû billâhi ve resûlihî ve tuazzirûhu ve tuvakkırûh(tuvakkırûhu), ve tusebbihûhu bukreten ve asîlâ(asîlen).

Türkçe Çeviri

İman47 etmeniz için Allah'a; ve resûlüne418 O’nun (Allah’ın); ve yardım edersiniz O’na (Allah’a); ve vakarlı olursunuz/oturaklı olursunuz O’na (Allah’a); ve tesbih31 edersiniz O’na (Allah’a); sabah/ilk aydınlanma (-yla)/seher (-le); ve gün batımı öncesi.

Ahmed Samira Çevirisi

9 To believe with (in) God and His messenger, and you support/aid Him , and you dignify/honour/respect Him , and you praise/glorify Him (at) daybreaks/early mornings and evening to sunset .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 litu'minu iman etmeniz için لِتُؤْمِنُوا امن
2 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
3 ve rasulihi ve resulüne/elçisine O’nun وَرَسُولِهِ رسل
4 ve tuazziruhu ve yardım edersiniz O’na وَتُعَزِّرُوهُ عزر
5 ve tuvekkiruhu ve vakarlı olursunuz/oturaklı olursunuz O’na وَتُوَقِّرُوهُ وقر
6 ve tusebbihuhu ve tesbih edersiniz O’na وَتُسَبِّحُوهُ سبح
7 bukraten sabah/ilk aydınlanma (-yla)/seher (-le) بُكْرَةً بكر
8 ve esilen ve gün batımı öncesi وَأَصِيلًا اصل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın tesbihi Kavram 31

31 Yüce Allah’ın tüm sıfatlarının tecelli edişine Yüce Allah’ın bahşettiği akıl/fikir aracılığıyla tanık/şahit olarak Rabbini aramak.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

48. Fetih Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

4610|48|29|مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ ٱللَّهِ وَٱلَّذِينَ مَعَهُۥٓ أَشِدَّآءُ عَلَى ٱلْكُفَّارِ رُحَمَآءُ بَيْنَهُمْ تَرَىٰهُمْ رُكَّعًا سُجَّدًا يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِضْوَٰنًا سِيمَاهُمْ فِى وُجُوهِهِم مِّنْ أَثَرِ ٱلسُّجُودِ ذَٰلِكَ مَثَلُهُمْ فِى ٱلتَّوْرَىٰةِ وَمَثَلُهُمْ فِى ٱلْإِنجِيلِ كَزَرْعٍ أَخْرَجَ شَطْـَٔهُۥ فَـَٔازَرَهُۥ فَٱسْتَغْلَظَ فَٱسْتَوَىٰ عَلَىٰ سُوقِهِۦ يُعْجِبُ ٱلزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ ٱلْكُفَّارَ وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ مِنْهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًۢا

Arapça Metin (Harekesiz)

4610|48|29|محمد رسول الله والذين معه اشدا علي الكفار رحما بينهم تريهم ركعا سجدا يبتغون فضلا من الله ورضونا سيماهم في وجوههم من اثر السجود ذلك مثلهم في التوريه ومثلهم في الانجيل كزرع اخرج شطه فازره فاستغلظ فاستوي علي سوقه يعجب الزراع ليغيظ بهم الكفار وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت منهم مغفره واجرا عظيما

Latin Literal

29. Muhammedun resûlullâh(resûlullâhi), vellezîne meahû eşiddâu alel kuffâri ruhamâu beynehum terâhum rukkean succeden yebtegûne fadlen minallâhi ve rıdvânen sîmâhum fî vucûhihim min eseris sucûd(sucûdi), zâlike meseluhum fît tevrât(tevrâti), ve meseluhum fîl incîl(incîli), ke zer’in ahrece şat’ehu fe âzerehu festagleza festevâ alâ sûkıhî yu’cibuz zurrâa, li yagîza bihimul kuffâr(kuffâra), vaadallâhullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti minhum magfireten ve ecren azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Muhammed resûlüdür418 Allah'ın; ve onunla birlikte (olan) kimseler şiddetlidirler kâfirlere25 karşı; merhametlidirler829 kendi aralarında; görürsün onları rükû11 edenler; secde12 edenler; ararlar bir fazıl/lütuf Allah’tan; ve bir rıza; yüzlerindeki simaları onların eserindendir secdelerin12; işte bu; misalleridir onların Tevrât'ta; ve misalleridir onların İncîl’de; bir zer/bir tohum (ki) çıkardı filizini; öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu); öyle ki kalınlaştı/sertleşti; öyle ki istiva etti/seviyeledi gövdesinin üstüne; hayranlıkla zevk alır zer/tohum ekenler; kızması için/öfkelenmesi için onlara kâfirlerin25; vaat etti Allah kimselere; iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18 onlardan (iman edenlerden); bir mağfiret/bir bağışlanma; ve büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

29 Mohammad (is) God’s messenger, and those who with him (are) strong over the disbelievers, merciful between them, you see them bowing, prostrating wishing/desiring grace/favour from God, and an acceptance/approval , their marks/identifications/expressions (are) in their faces/fronts from the prostration’s trace/sign , that (is) their example in the Torah, and their example in the Bible/New Testament , as/like a plant/crop, it brought out/emerged its sprout/shoot , so it surrounded and strengthened it, so it hardened/thickened , so it straightened/leveled on its stem, it pleases/marvels the sowers/seeders/planters to anger/enrage with it the disbelievers, God promised those who believed and made/did the correct/righteous deeds from them, forgiveness and a great reward 378

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 muhammedun Muhammed مُحَمَّدٌ -
2 rasulu resulüdür/elçisidir رَسُولُ رسل
3 llahi Allah'ın اللَّهِ -
4 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
5 meahu birlikte onunla مَعَهُ -
6 eşidda'u şiddetlidirler أَشِدَّاءُ شدد
7 ala karşı عَلَى -
8 l-kuffari kâfirlere/gerçeği örtüp gizleyenlere الْكُفَّارِ كفر
9 ruhama'u merhametlidirler رُحَمَاءُ رحم
10 beynehum kendi aralarında بَيْنَهُمْ بين
11 terahum görürsün onları تَرَاهُمْ راي
12 rukkean rükû edenler/eğilenler/dize gelenler/baş eğenler رُكَّعًا ركع
13 succeden secde edenler/diz çöküp boyun eğenler سُجَّدًا سجد
14 yebtegune aranırlar يَبْتَغُونَ بغي
15 fedlen bir fazıl/lütuf فَضْلًا فضل
16 mine مِنَ -
17 llahi Allah’tan اللَّهِ -
18 ve ridvanen ve bir rıza وَرِضْوَانًا رضو
19 simahum simaları onların سِيمَاهُمْ سوم
20 fi فِي -
21 vucuhihim yüzlerindeki وُجُوهِهِمْ وجه
22 min مِنْ -
23 eseri eserindendir أَثَرِ اثر
24 s-sucudi secdelerin/teslim olmaların السُّجُودِ سجد
25 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
26 meseluhum misalleridir onların مَثَلُهُمْ مثل
27 fi فِي -
28 t-tevrati Tevrat'ta التَّوْرَاةِ -
29 ve meseluhum ve misalleridir onların وَمَثَلُهُمْ مثل
30 fi فِي -
31 l-incili İncil’de الْإِنْجِيلِ -
32 kezer'in bir zer/bir tohum كَزَرْعٍ زرع
33 ehrace çıkardı أَخْرَجَ خرج
34 şetehu filizini شَطْأَهُ شطا
35 fe azerahu öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu) فَازَرَهُ ازر
36 festegleze öyle ki kalınlaştı/sertleşti فَاسْتَغْلَظَ غلظ
37 festeva öyle ki istiva etti/seviyelendi فَاسْتَوَىٰ سوي
38 ala üstüne عَلَىٰ -
39 sukihi gövdesinin سُوقِهِ سوق
40 yua'cibu hayranlıkla keyf alır يُعْجِبُ عجب
41 z-zurraa zer/tohum ekenler الزُّرَّاعَ زرع
42 liyegiyze kızması için/öfkelenmesi için لِيَغِيظَ غيظ
43 bihimu onlara بِهِمُ -
44 l-kuffara kafirlerin/gerçeği örtüp gizleyenlerin الْكُفَّارَ كفر
45 veade vaat etti وَعَدَ وعد
46 llahu Allah اللَّهُ -
47 ellezine kimselere الَّذِينَ -
48 amenu iman ettiler امَنُوا امن
49 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
50 s-salihati düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler الصَّالِحَاتِ صلح
51 minhum onlardan (iman edenlerden) مِنْهُمْ -
52 megfiraten bir mağfiret/bir bağışlanma مَغْفِرَةً غفر
53 ve ecran ve bir ecir/karşılık وَأَجْرًا اجر
54 azimen büyük عَظِيمًا عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

65. Talâk Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

5226|65|11|رَّسُولًا يَتْلُوا۟ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ مُبَيِّنَٰتٍ لِّيُخْرِجَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ مِنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِ وَمَن يُؤْمِنۢ بِٱللَّهِ وَيَعْمَلْ صَٰلِحًا يُدْخِلْهُ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا قَدْ أَحْسَنَ ٱللَّهُ لَهُۥ رِزْقًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5226|65|11|رسولا يتلوا عليكم ايت الله مبينت ليخرج الذين امنوا وعملوا الصلحت من الظلمت الي النور ومن يومن بالله ويعمل صلحا يدخله جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا قد احسن الله له رزقا

Latin Literal

11. Resûlen yetlû aleykum âyâtillâhi mubeyyinâtin li yuhricellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti minez zulumâti ilen nûr(nûri), ve men yû’min billâhi ve ya’mel sâlihan yudhilhu cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), kad ahsenallâhu lehu rızkâ(rızkan).

Türkçe Çeviri

Bir resûldür418* (ki) okur sizlere Allah'ın ayetlerini454 beyanatlarla620; çıkarması için (Allah’ın) iman47 etmiş kimseleri ve sâlihât18 yapmışları karanlıklardan nura** doğru; ve kim iman47 eder Allah'a ve yapar bir sâlih777 sokar/girdirir onu (Allah) cennetlere; akar altından onun*** nehirler; ölümsüzlerdir185 orada ebediyen; muhakkak daha güzelleştirir Allah ona**** bir rızık (-la).

Ahmed Samira Çevirisi

11 A messenger, he reads/recites on you God’s evident verses/evidences , to bring/drive out those who believed and made/did the correct/righteous deeds from the darknesses to the light, and who believes with (in) God and makes/does correct/righteous deeds, He enters him (into) treed gardens/paradises, the rivers/waterways flow from beneath it, immortally/eternally in it (for) ever (E), God had bettered for him a provision .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rasulen bir resûldür (ki) رَسُولًا رسل
2 yetlu okur يَتْلُو تلو
3 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
4 ayati ayetlerini ايَاتِ ايي
5 llahi Allah'ın اللَّهِ -
6 mubeyyinatin beyanatlar (-la) مُبَيِّنَاتٍ بين
7 liyuhrice çıkarması için (Allah’ın) لِيُخْرِجَ خرج
8 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
9 amenu iman etmiş امَنُوا امن
10 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
11 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
12 mine مِنَ -
13 z-zulumati karanlıklardan الظُّلُمَاتِ ظلم
14 ila doğru إِلَى -
15 n-nuri nura النُّورِ نور
16 ve men ve kim وَمَنْ -
17 yu'min iman eder يُؤْمِنْ امن
18 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
19 ve yea'mel ve yapar وَيَعْمَلْ عمل
20 salihen bir salih صَالِحًا صلح
21 yudhilhu sokar/girdirir onu (Allah) يُدْخِلْهُ دخل
22 cennatin cennetlere جَنَّاتٍ جنن
23 tecri akar تَجْرِي جري
24 min مِنْ -
25 tehtiha altından onun تَحْتِهَا تحت
26 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
27 halidine ölümsüzlerdir خَالِدِينَ خلد
28 fiha orada فِيهَا -
29 ebeden ebedidiyen أَبَدًا ابد
30 kad muhakkak قَدْ -
31 ehsene daha güzelleştirir أَحْسَنَ حسن
32 llahu Allah اللَّهُ -
33 lehu ona لَهُ -
34 rizkan bir rızık (-la) رِزْقًا رزق

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Aydınlık.***Cennetin.****Kimseye.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Sâlih Kavram 777

777 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik.

72. Cin Suresi

Ayet 23

Arapça Metin (Harekeli)

5468|72|23|إِلَّا بَلَٰغًا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِسَٰلَٰتِهِۦ وَمَن يَعْصِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ فَإِنَّ لَهُۥ نَارَ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5468|72|23|الا بلغا من الله ورسلته ومن يعص الله ورسوله فان له نار جهنم خلدين فيها ابدا

Latin Literal

23. İllâ belâgan minallâhi ve risâlâtih(risâlâtihî), ve men ya’sıllâhe ve resûlehu fe inne lehu nâre cehenneme hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden).

Türkçe Çeviri

Ancak* bir tebligat/mesaj/bildiri/ültimatom221 Allah’tan ve risâletleri223 O’nun; ve kim isyan etti Allah'a ve resûlüne418 (O’nun); öyle ki doğrusu onadır cehennem ateşi; ölümsüzler185 orada (cehennemde); ebediyen.

Ahmed Samira Çevirisi

23 Except an information/communication from God and His messenger, so who disobeys God and His messenger, so then Hell’s fire (is) for him, immortally/eternally in it (for) ever (E).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa ancak إِلَّا -
2 belagan bir mesaj/bildiri/ultimatom بَلَاغًا بلغ
3 mine -tan مِنَ -
4 llahi Allah- اللَّهِ -
5 ve risalatihi ve risâletleri O’nun وَرِسَالَاتِهِ رسل
6 ve men ve kim وَمَنْ -
7 yea'si isyan etti يَعْصِ عصي
8 llahe Allah'a اللَّهَ -
9 ve rasulehu ve resulüne (O’nun) وَرَسُولَهُ رسل
10 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
11 lehu onadır لَهُ -
12 nara ateşi نَارَ نور
13 cehenneme cehennem جَهَنَّمَ -
14 halidine ölümsüzler خَالِدِينَ خلد
15 fiha Orada (cehennemde) فِيهَا -
16 ebeden ebediyen أَبَدًا ابد

Notlar

Not 1

*"Resuller postacı mı? Sadece kitapları mı getirdiler? Onlar bizlere kutsal kitapları açıklar, uygulamalarıyla kitapta olmayanları bizlere öğretirler" diyenler 72:21/22/23 ayetleri iyi okusun. Resuller sadece postacıdır. Yüce Allah'tan aldıkları vahyi harfi harfine deklere ederler, beyan ederler, insanların anlayacağı dilde okurlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Belâg, mesaj, bildiri, ültimatom. Kavram 221

221 Belâg; tebligat, komünikasyon, temas, iletişim, bildiri, raporlama, ültimatom, mesaj, duyuru, anons.

Risâlet Kavram 223

223 Yüce Allah tarafından gönderilen mesaj, bilgi.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

72. Cin Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

5472|72|27|إِلَّا مَنِ ٱرْتَضَىٰ مِن رَّسُولٍ فَإِنَّهُۥ يَسْلُكُ مِنۢ بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهِۦ رَصَدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5472|72|27|الا من ارتضي من رسول فانه يسلك من بين يديه ومن خلفه رصدا

Latin Literal

27. İllâ menirtedâ min resûlin fe innehu yesluku min beyni yedeyhi ve min halfihî rasadâ(rasaden).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimse (ki) razı oldu* bir resûlden418; öyle ki doğrusu O* iğne deliğinden geçirir gibi sokar iki elinin arasından onun** ve arkasından onun** bir gözetleyen.

Ahmed Samira Çevirisi

27 Except whom He accepted from a messenger so that He truly, He enters/passes from between his hands (present) and from behind him (past), watching/observing observation.

Notlar

Not 1

*Allah.**Resûlün.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

91. Şems Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

6054|91|13|فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ ٱللَّهِ نَاقَةَ ٱللَّهِ وَسُقْيَٰهَا

Arapça Metin (Harekesiz)

6054|91|13|فقال لهم رسول الله ناقه الله وسقيها

Latin Literal

13. Fe kâle lehum resûlullâhi nâkatallâhi ve sukyâhâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki dedi onlara Allah'ın resûlü418; "Dişi devesidir Allah'ın; ve içmesidir onun*."

Ahmed Samira Çevirisi

13 So God’s messenger said to them: "God’s female camel, and its drink/drinking (water)."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fekale öyle ki dedi فَقَالَ قول
2 lehum onlara لَهُمْ -
3 rasulu resûlü رَسُولُ رسل
4 llahi Allah'ın اللَّهِ -
5 nakate diși devesidir نَاقَةَ نوق
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 ve sukyaha ve içmesidir onun وَسُقْيَاهَا سقي

Notlar

Not 1

*Dişi devenin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 418: Resûl

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Resûl

Kavram No: 418

Kısa Açıklama: 418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 110

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 87

Türkçe Meal: Ve ant olsun verdik Musa'ya kitabı * ; ve gönderdik resûller 418 kafiyeli/ahenkli (olarak) ** ardından onun (Musa’nın); ve verdik Meryem oğlu Îsa'ya beyanlar 226 ; ve destekledik onu kutsal ruhla 279 ; öyle (değil) mi? Her ne zaman geldi/ulaştı sizlere bir resûl 418 , nefislerinizin 201 hevâsına 278 uymayanla; büyüklendiniz/kibirlendiniz; öyle ki bir fırka/grup yalanlarsınız 195 ; ve bir fırka/grup katledersiniz 35 .

Arapça: 94|2|87|ولقد اتينا موسي الكتب وقفينا من بعده بالرسل واتينا عيسي ابن مريم البينت وايدنه بروح القدس افكلما جاكم رسول بما لا تهوي انفسكم استكبرتم ففريقا كذبتم وفريقا تقتلون

Bakara Suresi - Ayet 98

Türkçe Meal: Kim oldu bir düşman Allah'a; ve meleklerine; ve resûllerine 418 ; ve Cibrîl'e 282 ; ve Mîkâil'e 948 ; öyle ki doğrusu Allah (da) bir düşmandır kâfirlere 25 .

Arapça: 105|2|98|من كان عدوا لله ومليكته ورسله وجبريل وميكيل فان الله عدو للكفرين

Bakara Suresi - Ayet 101

Türkçe Meal: Ne zaman ki geldi onlara bir resûl 418 Allah'ın indinden/katından; bir musaddıktır 140 onların yanındaki * için; savurup fırlattı bir fırka/grup sırtlarının arkasına; kitap * verilmiş kimselerden; Allah'ın kitabını ** ; sanki onlar bilmezler.

Arapça: 108|2|101|ولما جاهم رسول من عند الله مصدق لما معهم نبذ فريق من الذين اوتوا الكتب كتب الله ورا ظهورهم كانهم لا يعلمون

Bakara Suresi - Ayet 108

Türkçe Meal: Ya da arzularsınız/istersiniz ki sual edersiniz/sorarsınız resûlünüze 418 *; Musa’nın sual edildiği/sorulduğu gibi önceden; ve kim değiştirir kâfirliği 25 imanla 47 ; öyle ki mutlak saptırdı (o) dümdüz yolu 553 .

Arapça: 115|2|108|ام تريدون ان تسلوا رسولكم كما سيل موسي من قبل ومن يتبدل الكفر بالايمن فقد ضل سوا السبيل

Bakara Suresi - Ayet 129

Türkçe Meal: Rabbimiz 4 ! Ve gönder/yolla onlara bir resûl 418 onlardan; okur onlara ayetlerini senin; ve bildirir onlara kitabı * ve hikmeti 303 ; ve saflaştırır onları; doğrusu sen; sensin Azîz 37 ; Hakîm 9 .

Arapça: 136|2|129|ربنا وابعث فيهم رسولا منهم يتلوا عليهم ايتك ويعلمهم الكتب والحكمه ويزكيهم انك انت العزيز الحكيم

Bakara Suresi - Ayet 143

Türkçe Meal: Ve işte böyledir; yaptık sizleri bir ümmet 305 ; vasat/orta/hayırlı; olmanız için şahitler/tanıklar insanlar üzerine; ve olması için resûlün 418 sizlere bir şahit/tanık; ve yapmış değiliz bir kıble 14 ki oldunuz üzerinde onun; ancak belli etmek/bilmek için resûle 418 tabi olan kimseyi kimseden; döner üzerinde iki topuğu; ve doğrusu oldu o (kıble) mutlak bir büyük (yük); dışında kimseye (ki) kılavuzladı doğru yola Allah; ve olmuş değildir Allah giderir/boşa çıkarır imanınızı 47 sizlerin; doğrusu Allah insanlara mutlak Raûf'tur 15 ; Rahîm'dir 2 .

Arapça: 150|2|143|وكذلك جعلنكم امه وسطا لتكونوا شهدا علي الناس ويكون الرسول عليكم شهيدا وما جعلنا القبله التي كنت عليها الا لنعلم من يتبع الرسول ممن ينقلب علي عقبيه وان كانت لكبيره الا علي الذين هدي الله وما كان الله ليضيع ايمنكم ان الله بالناس لروف رحيم

Bakara Suresi - Ayet 151

Türkçe Meal: Gönderdiğimiz gibi * içinizden bir resûl 418 ; sizlerden; okur sizlere ayetlerimizi; ve saflaştırır sizleri; ve bilir yapar sizleri; kitabı ve hikmeti 303 ; ve bilir yapar sizleri asla bilir olmadığınızı.

Arapça: 158|2|151|كما ارسلنا فيكم رسولا منكم يتلوا عليكم ايتنا ويزكيكم ويعلمكم الكتب والحكمه ويعلمكم ما لم تكونوا تعلمون

Bakara Suresi - Ayet 214

Türkçe Meal: Ya da hesapladınız/düşündünüz ki girersiniz cennete; ve (sandınız ki) asla gelir değildir sizlere kimselerin misali/örneği/benzeri; geçtiler sizlerden önce; (oysa) dokundu onlara sıkıntı/ıstırap/biçarelik ve darlık; ve sarsıldılar; ta ki der ki resûl 418 ve onunla (resûlle) birlikte iman 47 etmiş kimseler: "Ne zamandır Allah'ın yardımı”; değil mi (ki) doğrusu Allah'ın yardımı yakındır?

Arapça: 221|2|214|ام حسبتم ان تدخلوا الجنه ولما ياتكم مثل الذين خلوا من قبلكم مستهم الباسا والضرا وزلزلوا حتي يقول الرسول والذين امنوا معه متي نصر الله الا ان نصر الله قريب

Bakara Suresi - Ayet 253

Türkçe Meal: İşte şunlar; resûllerdir 418 ; öyle ki faziletli kıldık onların bir kısmını onlardan bir kısma karşı; kimine kelam etti Allah; ve yükseltti (Allah) bir kısmını onların derecelerle; ve verdik Meryem oğlu Îsa'ya beyanatlar; ve destekledik onu (Îsa'yı) kutsal ruhla; velev/eğer dileseydi Allah katletmiş olmazdı onların sonrasında (gelen) kimseler; onlara gelen beyanatlar sonrasında; velakin/fakat ihtilafa düştüler; öyle ki onlardan kimi iman 47 etti ve onlardan kimi kâfirlik 25 etti; velev/eğer dileseydi Allah katletmiş 35 olmazlardı; velakin/fakat Allah faaliyete geçirir dilediğini.

Arapça: 260|2|253|تلك الرسل فضلنا بعضهم علي بعض منهم من كلم الله ورفع بعضهم درجت واتينا عيسي ابن مريم البينت وايدنه بروح القدس ولو شا الله ما اقتتل الذين من بعدهم من بعد ما جاتهم البينت ولكن اختلفوا فمنهم من امن ومنهم من كفر ولو شا الله ما اقتتلوا ولكن الله يفعل ما يريد

Bakara Suresi - Ayet 279

Türkçe Meal: Öyle ki eğer asla faaliyete geçmezseniz; öyle ki farkına varın bir harbin Allah’tan ve resûlünden 418 *; ve eğer tevbe 33 ederseniz; öyle ki sizleredir malınızın başlangıcı; haksızlık etmezsiniz; haksızlık edilmezsiniz.

Arapça: 286|2|279|فان لم تفعلوا فاذنوا بحرب من الله ورسوله وان تبتم فلكم روس امولكم لا تظلمون ولا تظلمون

Bakara Suresi - Ayet 285

Türkçe Meal: İman 47 etti resûl 418 Rabbinden 4 kendisine indirilmişe; ve müminler 27 ; hepsi iman 47 etti Allah'a; ve meleklerine; ve kitaplarına; ve resûllerine 418 ; "ayırmayız resûllerinden 418 birinin arasını"; ve dediler: "İşittik; ve itaat ettik; senin mağfiretin 319. Rabbimiz 4 !; ve sanadır dönüş yeri."

Arapça: 292|2|285|امن الرسول بما انزل اليه من ربه والمومنون كل امن بالله ومليكته وكتبه ورسله لا نفرق بين احد من رسله وقالوا سمعنا واطعنا غفرانك ربنا واليك المصير

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: De ki: "İtaat 76 edin Allah'a ve resûle 418 "; öyle ki eğer yüz çevirdilerse; öyle ki doğrusu Allah sevmez kâfirleri 25 .

Arapça: 325|3|32|قل اطيعوا الله والرسول فان تولوا فان الله لا يحب الكفرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 49

Türkçe Meal: Ve bir resûldür 418 İsrâîloğullarına 197 ; (der) "ki ben muhakkak geldim sizlere Rabbinizden 4 bir ayetle 287 ; ki ben yaratırım sizlere ıslak topraktan kuş şekli gibi (bir şey); öyle ki üflerim onun içine; öyle ki olur bir kuş 419 Allah'ın izniyle; ve iyileştiririm doğuştan körü ve cüzzamı/leprayı 419 ; ve diriltirim/canlandırırım ölüleri 419 Allah'ın izniyle; ve haber veririm sizlere yediğinizi ve depoladığınızı evlerinizde 419 ; doğrusu bundadır mutlak ayetler 237 sizlere; eğer olduysanız müminler 27 ."

Arapça: 342|3|49|ورسولا الي بني اسريل اني قد جيتكم بايه من ربكم اني اخلق لكم من الطين كهيه الطير فانفخ فيه فيكون طيرا باذن الله وابري الاكمه والابرص واحي الموتي باذن الله وانبيكم بما تاكلون وما تدخرون في بيوتكم ان في ذلك لايه لكم ان كنتم مومنين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 81

Türkçe Meal: Ve aldığı zaman Allah nebilerin 132 mîsâkını 281 ; (dedi Allah): "Mutlak verdiğime sizlere kitaptan ve hikmetten 303 ; sonra geldi sizlere musaddık 140 bir resûl 418 yanınızdakine * ; mutlak iman 47 edersiniz ona (resûle); ve mutlak yardım edersiniz ona (resûle)"; dedi (Allah): "İkrar/kabul ettiniz mi ve aldınız mı üzerinize bunu, antlaşmamı?"; dediler: "İkrar/kabul ettik"; dedi (Allah): "Öyleyse tanık/şahit olun; ve ben (de) yanınızdayım şahit/tanık olanlardan."

Arapça: 374|3|81|واذ اخذ الله ميثق النبين لما اتيتكم من كتب وحكمه ثم جاكم رسول مصدق لما معكم لتومنن به ولتنصرنه قال اقررتم واخذتم علي ذلكم اصري قالوا اقررنا قال فاشهدوا وانا معكم من الشهدين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 86

Türkçe Meal: Nasıl doğru yola kılavuzlar Allah bir kavmi/toplumu? (ki) kâfirlik 25 ettiler imanları 47 sonrası; ve şahit/tanık oldular ki resûl 418 bir haktır/gerçektir; ve geldi onlara beyanatlar 226 ; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz zalimler 257 kavmini/toplumunu.

Arapça: 379|3|86|كيف يهدي الله قوما كفروا بعد ايمنهم وشهدوا ان الرسول حق وجاهم البينت والله لا يهدي القوم الظلمين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 144

Türkçe Meal: Ve Muhammed değildir bir resûl 418 dışında; muhakkak geçti onun öncesinden * resûller 418 ; öyle ki eğer ölür ya da katledilirse geri mi dönersiniz topuklarınız üzerinde?; ve kim geri döner iki topuğu üzerinde; öyle ki asla zarar vermez Allah'a bir şey; ve karşılığını verecek Allah şükredenlerin 43 .

Arapça: 437|3|144|وما محمد الا رسول قد خلت من قبله الرسل افاين مات او قتل انقلبتم علي اعقبكم ومن ينقلب علي عقبيه فلن يضر الله شيا وسيجزي الله الشكرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 172

Türkçe Meal: Kimseler (ki) cevap verdiler Allah’a ve resûle 418 ; onlara isabet eden yara * sonrasında; onlardan kimseleredir büyük bir ecir 820 (ki) güzelleştirdiler** ve takvalı 21 oldular.

Arapça: 465|3|172|الذين استجابوا لله والرسول من بعد ما اصابهم القرح للذين احسنوا منهم واتقوا اجر عظيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 179

Türkçe Meal: Olmuş değildir Allah bırakmak için müminleri 27 sizlerin üzerinde (olduğunuza) karşı; ta ki ayırır kötüyü iyiden; ve olmuş değildir Allah (ki) görünür eder sizlere gaybı; velakin/fakat Allah seçer resûllerinden 418 dilediği kimseyi; öyle ki iman 47 edin Allah'a ve resûllerine 418 O'nun; ve eğer iman 47 ederseniz ve takvalı 21 olursanız, öyle ki sizleredir büyük bir ecir 820 .

Arapça: 472|3|179|ما كان الله ليذر المومنين علي ما انتم عليه حتي يميز الخبيث من الطيب وما كان الله ليطلعكم علي الغيب ولكن الله يجتبي من رسله من يشا فامنوا بالله ورسله وان تومنوا وتتقوا فلكم اجر عظيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 183

Türkçe Meal: Kimseler (ki) dediler: 'Doğrusu Allah ahdetti * bizlere ki iman 47 etmeyiz bir resûle 418 ; ta ki gelir bizlere bir kurbanla 476 (ki) yer onu (kurbanı) ateş'; de ki: 'Muhakkak geldi sizlere resûller 418 benden önce; beyanatlarla 352 ve dediğinizle ** ; öyleyse niçin katlettiniz 35 onları eğer olduysanız sâdıklar 182 .'

Arapça: 476|3|183|الذين قالوا ان الله عهد الينا الا نومن لرسول حتي ياتينا بقربان تاكله النار قل قد جاكم رسل من قبلي بالبينت وبالذي قلتم فلم قتلتموهم ان كنتم صدقين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 184

Türkçe Meal: Öyle ki eğer yalanladılarsa seni; öyle ki muhakkak yalanlandı resûller 418 senden önce (ki) geldiler beyanatlarla 352 ; ve zeburla 477 ; ve nurlu * kitapla**.

Arapça: 477|3|184|فان كذبوك فقد كذب رسل من قبلك جاو بالبينت والزبر والكتب المنير

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 194

Türkçe Meal: Rabbimiz! 4 Ve ver vaat ettiğini bizlere; resûllerinin 418 üzerine; ve rezil etme bizleri kıyamet 148 günü; doğrusu sen bozmazsın vaadi.

Arapça: 487|3|194|ربنا واتنا ما وعدتنا علي رسلك ولا تخزنا يوم القيمه انك لا تخلف الميعاد

Nisâ Suresi - Ayet 14

Türkçe Meal: Ve kim isyan eder Allah'a ve resûlüne 418 ; ve aşar hudutlarını O’nun (Allah'ın); sokar onu (Allah) bir ateşe; ölümsüzlerdir 185 orada * ; ve onadır alçaltıcı/perişan eden bir azap.

Arapça: 507|4|14|ومن يعص الله ورسوله ويتعد حدوده يدخله نارا خلدا فيها وله عذاب مهين

Nisâ Suresi - Ayet 64

Türkçe Meal: Ve göndermiş değiliz hiç bir resûlü 418 itaat 76 edilmesi dışında Allah'ın izniyle; velev (şayet) ki onlar zulmettikleri 257 zaman kendi nefislerine 201 gelseydiler sana; öyle ki mağfiret 319 sunsalardı Allah'a; ve mağfiret 319 isteseydi onlara resûl; mutlak bulurlardı Allah'ı bir Tevvâb 191 ; bir Rahîm 2 .

Arapça: 557|4|64|وما ارسلنا من رسول الا ليطاع باذن الله ولو انهم اذ ظلموا انفسهم جاوك فاستغفروا الله واستغفر لهم الرسول لوجدوا الله توابا رحيما

Nisâ Suresi - Ayet 80

Türkçe Meal: Kim itaat 76 eder resûle 418 ; öyle ki muhakkak itaat etti Allah'a; ve kim yüz çevirirdi; öyle ki göndermiş değiliz seni üzerlerine bir koruyucu/gardiyan.

Arapça: 573|4|80|من يطع الرسول فقد اطاع الله ومن تولي فما ارسلنك عليهم حفيظا

Nisâ Suresi - Ayet 115

Türkçe Meal: Ve kim baskı yapar/ağırlaştırır resûle 418 ona (kimseye) beyan olan doğru yola kılavuz sonrasında; ve tabi olur müminlerin 27 yolu haricinde (başka bir yola); çeviririz yüzünü onun yüz çevirdiğine * ; ve yanması için sunarız onu cehenneme; ve ne kötü bir varış yeridir.

Arapça: 608|4|115|ومن يشاقق الرسول من بعد ما تبين له الهدي ويتبع غير سبيل المومنين نوله ما تولي ونصله جهنم وسات مصيرا

Nisâ Suresi - Ayet 136

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! İman 47 edin Allah'a ve resûlüne 418 *; ve kitabı ** indirendir resûlüne * ; ve kitabı ** indirendir daha önceden; ve kim kâfirlik 25 eder Allah’a; ve meleklerine; ve kitaplarına *** ; ve resûllerine **** ; ve ahiret gününü muhakkak dalalete 128 düştü (o kimse); uzak bir dalalete 128 .

Arapça: 629|4|136|يايها الذين امنوا امنوا بالله ورسوله والكتب الذي نزل علي رسوله والكتب الذي انزل من قبل ومن يكفر بالله ومليكته وكتبه ورسله واليوم الاخر فقد ضل ضللا بعيدا

Nisâ Suresi - Ayet 152

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) iman 47 ettiler Allah'a ve resûllerine 418 ; ve asla ayırmazlar * onlardan birinin arasını; işte bunlardır; yakında verecek (Allah) ecirlerini 820 onların; ve oldu Allah bir Gafûr 20 ; bir Rahîm 2 .

Arapça: 645|4|152|والذين امنوا بالله ورسله ولم يفرقوا بين احد منهم اوليك سوف يوتيهم اجورهم وكان الله غفورا رحيما

Nisâ Suresi - Ayet 157

Türkçe Meal: Ve "Doğrusu biz katlettik 35 Meryem oğlu Îsâ Mesih'i, Allah'ın resûlünü 418 " söylemleri (nedeniyledir); ve katletmiş 35 değillerdi onu; ve asmış değillerdi onu; fakat benzeştirildi 530 onlara; ve doğrusu kimseler (ki) ihtilaf ettiler onda; mutlak içindedirler tam bir kuşku/şüphe ondan; yoktur onlara onda hiçbir ilim; ancak tabi olmadır zanna 314 ; ve katletmiş 35 değillerdi onu kesin (olarak).

Arapça: 650|4|157|وقولهم انا قتلنا المسيح عيسي ابن مريم رسول الله وما قتلوه وما صلبوه ولكن شبه لهم وان الذين اختلفوا فيه لفي شك منه ما لهم به من علم الا اتباع الظن وما قتلوه يقينا

Nisâ Suresi - Ayet 164

Türkçe Meal: Ve resûller 418 (ki) muhakkak kıssalaştırdık 430 onları sana önceden; ve resûller (ki) asla kıssalaştırmadık 430 sana; ve kelam 531 etti Allah Mûsâ'ya bir kelam (-la).

Arapça: 657|4|164|ورسلا قد قصصنهم عليك من قبل ورسلا لم نقصصهم عليك وكلم الله موسي تكليما

Nisâ Suresi - Ayet 165

Türkçe Meal: Resûller 418 (ki) müjdeleyicilerdir ve uyarıcılardır; olmaması içindir insanlara bir hüccet/hac 376 Allah'a karşı; resûller sonrası; ve oldu Allah bir Azîz 37 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 658|4|165|رسلا مبشرين ومنذرين ليلا يكون للناس علي الله حجه بعد الرسل وكان الله عزيزا حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 170

Türkçe Meal: Ey insanlar! Muhakkak geldi sizlere resûl 418 ; hakla/gerçekle Rabbinizden 4 ; öyle ki iman 47 edin; bir hayırdır sizlere; ve eğer kâfirlik 25 ederseniz; öyle ki doğrusu Allah’adır göklerdeki 162 ve yerdeki; ve oldu Allah bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 663|4|170|يايها الناس قد جاكم الرسول بالحق من ربكم فامنوا خيرا لكم وان تكفروا فان لله ما في السموت والارض وكان الله عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 171

Türkçe Meal: Ey ehli kitap 135 ! Sınırı aşmayın dininizde; ve demeyin Allah üzerine hak/gerçek dışında; ancak ki Mesih Îsâ; Meryem oğlu; resûlüdür 418 Allah'ın; ve kelimesidir 416 O’nun (Allah’ın); attı onu Meryem'e doğru; ve bir ruh O'ndan (Allah’tan); öyle ki iman 47 edin Allah'a ve resûllerine 418 O’nun; ve demeyin "üç"; yasaklayın/engelleyin bir hayır/iyilik (olarak) sizlere; ancak ki Allah bir tek ilâhtır 74 ; Subhân'dır 7 O; ki olmaz O’na bir çocuk; O'nadır göklerde olan ve yerde olan; ve kafî geldi/yetti Allah bir vekîl (olarak).

Arapça: 664|4|171|ياهل الكتب لا تغلوا في دينكم ولا تقولوا علي الله الا الحق انما المسيح عيسي ابن مريم رسول الله وكلمته القيها الي مريم وروح منه فامنوا بالله ورسله ولا تقولوا ثلثه انتهوا خيرا لكم انما الله اله وحد سبحنه ان يكون له ولد له ما في السموت وما في الارض وكفي بالله وكيلا

Mâide Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Ve ant olsun aldı Allah bir mîsâk 281 İsrailoğullarından; ve gönderdik onlardan on iki lider; ve dedi Allah; doğrusu ben sizinle birlikteyim; eğer ikame ettiniz salâtı 5 ; ve verdiniz zekâtı 10 ; ve iman 47 ettiniz resûllerime 418 ; ve desteklediniz onları; ve borç 123 verdiniz Allah'a güzel bir borç 123 ; mutlak kâfirlik 25 ederim * ; ve mutlak sokarım sizleri cennetlere; akar altından onun nehirler; öyle ki kim kâfirlik 25 etti bundan sonra sizlerden; öyle ki muhakkak dalalet 128 içinde oldu/saptı dümdüz yoldan 553 .

Arapça: 681|5|12|ولقد اخذ الله ميثق بني اسريل وبعثنا منهم اثني عشر نقيبا وقال الله اني معكم لين اقمتم الصلوه واتيتم الزكوه وامنتم برسلي وعزرتموهم واقرضتم الله قرضا حسنا لاكفرن عنكم سياتكم ولادخلنكم جنت تجري من تحتها الانهر فمن كفر بعد ذلك منكم فقد ضل سوا السبيل

Mâide Suresi - Ayet 19

Türkçe Meal: Ey kitap ehli! Muhakkak geldi sizlere resûlümüz 418 (ki) beyan eder sizlere; (önceki) resûllerden 418 yarılmaya/açılmaya karşı ki dersiniz: "Gelmiş değildi bizlere bir müjdeciden ve ne de bir uyarıcıdan"; öyle ki muhakkak geldi sizlere bir müjdeci ve uyarıcı; ve Allah her bir şey üzerine bir Kadîr’dir.

Arapça: 688|5|19|ياهل الكتب قد جاكم رسولنا يبين لكم علي فتره من الرسل ان تقولوا ما جانا من بشير ولا نذير فقد جاكم بشير ونذير والله علي كل شي قدير

Mâide Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: İşte bundan dolayıdır; yazdık İsrâîloğulları 197 üzerine; ki o; kim katletti 35 bir nefsi 201 olmaksızın * bir nefse 201 ya da (olmaksızın) yeryüzünde bir fesada 265 ; öyle ki sanki katletmiş 35 gibidir insanları topluca; ve kim yaşattı (bir nefsi) öyle ki sanki yaşatmış gibidir insanları topluca; ve ant olsun geldiler resûllerimiz 418 beyanlarla 352 ; sonra doğrusu (ki) çoğu onlardan sonrasında bunun mutlak müsriflerdir yeryüzünde.

Arapça: 701|5|32|من اجل ذلك كتبنا علي بني اسريل انه من قتل نفسا بغير نفس او فساد في الارض فكانما قتل الناس جميعا ومن احياها فكانما احيا الناس جميعا ولقد جاتهم رسلنا بالبينت ثم ان كثيرا منهم بعد ذلك في الارض لمسرفون

Mâide Suresi - Ayet 41

Türkçe Meal: Ey resûl 418 !* Hüzünlendirmesin seni kimseler (ki) koşarlar küfürde 422 ; kimselerden (ki) dediler: "İman 47 ettik"; ağızlarıyladır; ve asla iman 47 etmez kalpleri onların; ve kimselerden (ki) yahudileştiler 295 ; kulak verenlerdir yalana; kulak verenlerdir başka bir kavme (ki) asla gelmezler sana; tahrif 276 ederler kelimelerin yerlerini sonradan; derler: "Eğer verilirse sizlere bu; öyle ki tutun/edinin onu; ve eğer asla verilmezse sizlere; öyle ki hazırlıklı olun"; ve kime diledi Allah (bir) fitne 332 ona; öyle ki asla malik ** olamazsın ona Allah’tan bir şeye; işte bunlar; kimselerdir (ki) asla dilemez Allah ki temizler kalplerini; onlaradır dünyada bir rezillik; ve onlaradır ahirette büyük bir azap.

Arapça: 710|5|41|يايها الرسول لا يحزنك الذين يسرعون في الكفر من الذين قالوا امنا بافوههم ولم تومن قلوبهم ومن الذين هادوا سمعون للكذب سمعون لقوم اخرين لم ياتوك يحرفون الكلم من بعد مواضعه يقولون ان اوتيتم هذا فخذوه وان لم توتوه فاحذروا ومن يرد الله فتنته فلن تملك له من الله شيا اوليك الذين لم يرد الله ان يطهر قلوبهم لهم في الدنيا خزي ولهم في الاخره عذاب عظيم

Mâide Suresi - Ayet 55

Türkçe Meal: Veliniz 28 sizin ancak Allah’tır; ve resûlüdür 418 O'nun; ve iman 47 etmiş kimselerdir; kimseler (ki) ikame 572 ederler salâtı 5 ; ve verirler zekâtı 10 ; ve onlar rükû 11 edenlerdir.

Arapça: 724|5|55|انما وليكم الله ورسوله والذين امنوا الذين يقيمون الصلوه ويوتون الزكوه وهم ركعون

Mâide Suresi - Ayet 56

Türkçe Meal: Ve kim veli 28 edinir Allah'ı ve resûlünü 418 ve iman 47 etmiş kimseleri; öyle ki doğrusu taraftarıdır/partizanıdır Allah'ın; onlardır galip gelenler.

Arapça: 725|5|56|ومن يتول الله ورسوله والذين امنوا فان حزب الله هم الغلبون

Mâide Suresi - Ayet 67

Türkçe Meal: Ey resûl! 418 * Belagat et/anons et/duyur sana indirileni Rabbinden 4 ; ve eğer asla faaliyet içinde olmazsan öyle ki belagat etmiş/anons etmiş/duyurmuş olmazsın O'nun risâletini 223 ; ve Allah korur seni insanlardan ** ; doğrusu Allah doğru yola kılavuzlamaz kâfirler 25 kavmini/toplumunu.

Arapça: 736|5|67|يايها الرسول بلغ ما انزل اليك من ربك وان لم تفعل فما بلغت رسالته والله يعصمك من الناس ان الله لا يهدي القوم الكفرين

Mâide Suresi - Ayet 70

Türkçe Meal: Ant olsun aldık bir mîsâk 281 İsrâîloğullarından 197 ; ve gönderdik onlara resûller 418 ; her ne zaman geldi onlara bir resûl 418 bir şey (-le) (ki) nefislerinin hevasına uymayan; bir fırka/grup (ki) yalanladılar; ve bir fırka/grup (ki) katlettiler 35 .

Arapça: 739|5|70|لقد اخذنا ميثق بني اسريل وارسلنا اليهم رسلا كلما جاهم رسول بما لا تهوي انفسهم فريقا كذبوا وفريقا يقتلون

Mâide Suresi - Ayet 75

Türkçe Meal: Meryem oğlu Mesih değildir bir resûl 418 dışında; muhakkak gelip geçti onun öncesinden resûller 418 ; ve annesi bir sıddıktır 551 ; oldu ikisi yemek yer*; bak! nasıl beyan 226 ederiz onlara ayetleri; sonra bak ki (nasıl) ters yüz edilirler.

Arapça: 744|5|75|ما المسيح ابن مريم الا رسول قد خلت من قبله الرسل وامه صديقه كانا ياكلان الطعام انظر كيف نبين لهم الايت ثم انظر اني يوفكون

Mâide Suresi - Ayet 83

Türkçe Meal: Ve işittikleri zaman indirileni resûle 418 ; görürsün gözlerini onların taşar akar göz yaşından; arif olmalarındandır/bilmelerindendir haktan/gerçekten; derler: "Rabbimiz! 4 İman 47 ettik; öyle ki yaz bizleri şahitlerle/tanıklarla birlikte"

Arapça: 752|5|83|واذا سمعوا ما انزل الي الرسول تري اعينهم تفيض من الدمع مما عرفوا من الحق يقولون ربنا امنا فاكتبنا مع الشهدين

Mâide Suresi - Ayet 92

Türkçe Meal: Ve itaat edin Allah'a; ve itaat edin 76 resûle 418 ; ve hazırlıklı olun; öyle ki eğer sırt çevirirseniz öyle ki bilin (ki) resûlümüz 418 üzerine (olan) ancak apaçık belâgattır 221 .

Arapça: 761|5|92|واطيعوا الله واطيعوا الرسول واحذروا فان توليتم فاعلموا انما علي رسولنا البلغ المبين

Mâide Suresi - Ayet 99

Türkçe Meal: Yoktur resûl 418 üzerine belagat 399 dışında; ve Allah bilir açık ettiğinizi ve gizlediğinizi.

Arapça: 768|5|99|ما علي الرسول الا البلغ والله يعلم ما تبدون وما تكتمون

Mâide Suresi - Ayet 109

Türkçe Meal: Gündür (ki) bir araya getirir Allah resûlleri 418 ; öyle ki der (Allah): "Ne cevap verildi sizlere?"; derler: "Yoktur ilim/bilgi bizlere 563 ; doğrusu sen; sensin Alîm 8 (olan) gayba 62 .

Arapça: 778|5|109|يوم يجمع الله الرسل فيقول ماذا اجبتم قالوا لا علم لنا انك انت علم الغيوب

Mâide Suresi - Ayet 111

Türkçe Meal: Ve vahyettiğim 603 zaman havârilere 565 ki iman 47 edin bana ve resûlüme 418 *; dediler: "İman 47 ettik; ve şahit ol bizlere ki (bizler) müslimiz 45 .

Arapça: 780|5|111|واذ اوحيت الي الحوارين ان امنوا بي وبرسولي قالوا امنا واشهد باننا مسلمون

En'âm Suresi - Ayet 34

Türkçe Meal: Ve ant olsun yalanlandı resûller 418 senden önce; öyle ki sabrettiler 51 yalanlanmalarına ve eziyet edilmelerine karşı; ta ki geldi onlara yardımımız; ve olmaz bir mübadele/değişim * Allah'ın kelimelerine; ve ant olsun geldi sana gönderilmişlerin haberinden.

Arapça: 823|6|34|ولقد كذبت رسل من قبلك فصبروا علي ما كذبوا واوذوا حتي اتيهم نصرنا ولا مبدل لكلمت الله ولقد جاك من نباي المرسلين

En'âm Suresi - Ayet 124

Türkçe Meal: Ve geldiği zaman onlara bir ayet 353 dediler: "Asla iman 47 etmeyiz; ta ki veriliriz misli 870 Allah'ın resûllerine 418 verilenin"; Allah daha iyi bilendir nereye koyar kendi risâletini 223 ; isabet edecektir suç işlemiş kimselere bir aşağılama/alçalma Allah’ın indinde/katında; ve şiddetli bir azap; ayartır * olduklarıyla.

Arapça: 913|6|124|واذا جاتهم ايه قالوا لن نومن حتي نوتي مثل ما اوتي رسل الله الله اعلم حيث يجعل رسالته سيصيب الذين اجرموا صغار عند الله وعذاب شديد بما كانوا يمكرون

En'âm Suresi - Ayet 130

Türkçe Meal: Ey cin 210 ve insan klanı/kabilesi! "Asla gelmez mi (oldu) sizlere kendinizden resûller 418 ? Naklederler sizlere ayetlerimi; ve uyarırlar sizleri karşılaşma gününüze; buna (bu güne)"; dediler * : “Şahit olduk/tanık olduk nefislerimiz 201 üzerine”; ve aldattı onları dünya hayatı; ve şahit oldular/tanık oldular kendi nefisleri 201 üzerine; doğrusu onlar oldular kâfirler 25 .

Arapça: 919|6|130|يمعشر الجن والانس الم ياتكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي وينذرونكم لقا يومكم هذا قالوا شهدنا علي انفسنا وغرتهم الحيوه الدنيا وشهدوا علي انفسهم انهم كانوا كفرين

A'râf Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Ey Âdemoğulları 692 ! Bu esnada mutlak gelir sizlere bir resûl 418 sizlerden; kıssalaştırır 430 sizlere ayetlerimi 454 ; öyle ki kim takvalı 21 oldu ve ıslah 316 oldu; öyle ki olmaz bir korku üzerlerine; ve olmaz onlar hüzünlenirler.

Arapça: 989|7|35|يبني ادم اما ياتينكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي فمن اتقي واصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

A'râf Suresi - Ayet 37

Türkçe Meal: Öyle ki kim daha zalimdir 257 kimseden (ki) iftira 402 attı Allah'a karşı bir yalan ya da yalanladı 195 ayetlerini O’nun (Allah'ın); işte bunlar; kavuşur nasipleri onların kitaptan * ; ta ki geldiği zaman onlara resûllerimiz 418 ; vefat ettirirken onları; dediler (resûl melekler): "Hani nerede Allah’ın astından çağırmış olduklarınız?"; dediler (vefat eden kimseler): "Saptılar bizden"; ve şahidlik/tanıklık ettiler kendi nefislerine 201 karşı ki onlar oldular kâfirler 25 .

Arapça: 991|7|37|فمن اظلم ممن افتري علي الله كذبا او كذب بايته اوليك ينالهم نصيبهم من الكتب حتي اذا جاتهم رسلنا يتوفونهم قالوا اين ما كنتم تدعون من دون الله قالوا ضلوا عنا وشهدوا علي انفسهم انهم كانوا كفرين

A'râf Suresi - Ayet 43

Türkçe Meal: Ve soyarız göğüslerindekini nefretten/hınçtan; akar * altından onların ** nehirler; ve dediler ** : "Hamd 3 Allah’adır; doğru yola kılavuzlayandır bizleri buraya *** ; ve olmuş değildik doğru yola kılavuzlanmaya şayet ki doğru yola kılavuzlamasaydı bizleri Allah; muhakkak gelmiş Rabbimizin 4 resûlleri 418 hakla/gerçekle; ve nida **** edildiler ki işte şusunuz (ki) cennete; varis kılındınız ona ***** yapar olduğunuzla.

Arapça: 997|7|43|ونزعنا ما في صدورهم من غل تجري من تحتهم الانهر وقالوا الحمد لله الذي هدينا لهذا وما كنا لنهتدي لولا ان هدينا الله لقد جات رسل ربنا بالحق ونودوا ان تلكم الجنه اورثتموها بما كنتم تعملون

A'râf Suresi - Ayet 53

Türkçe Meal: Onun * tevili 401 dışındakine ** mi bakarlar? Gün *** (ki) gelir onun tevili 401 ; der onu önceden nesh etmiş/unutmuş **** kimseler: "Muhakkak gelmiş Rabbimizin 4 resûlleri 418 hakla/gerçekle; öyle ki olur mu bizlere şefâatçiler 114 ? Öyle ki şefâat 114 ederler bizlere ya da geri döndürülürüz ***** ; öyle ki yaparız olmaksızın yapar olmuş olduğumuzu"; muhakkak hüsrana uğrattılar kendi nefislerini 201 ve saptı ****** onlardan iftira 883 atar oldukları.

Arapça: 1007|7|53|هل ينظرون الا تاويله يوم ياتي تاويله يقول الذين نسوه من قبل قد جات رسل ربنا بالحق فهل لنا من شفعا فيشفعوا لنا او نرد فنعمل غير الذي كنا نعمل قد خسروا انفسهم وضل عنهم ما كانوا يفترون

A'râf Suresi - Ayet 61

Türkçe Meal: Dedi (Nûh): "Ey kavmim/toplumum! Olmadı bende bir dalalet 128 ; velakin/fakat bir resûlüm 418 alemlerin 203 Rabbinden 4 ."

Arapça: 1015|7|61|قال يقوم ليس بي ضلله ولكني رسول من رب العلمين

A'râf Suresi - Ayet 67

Türkçe Meal: Dedi * : "Ey kavmim/toplumum! Olmadı bende bir sefâhat 670 ; velakin/fakat bir resûlüm 418 alemlerin 203 Rabbinden 4 ."

Arapça: 1021|7|67|قال يقوم ليس بي سفاهه ولكني رسول من رب العلمين

A'râf Suresi - Ayet 101

Türkçe Meal: İşte şudur; kentler (ki) kıssalaştırırız sana onun * haberlerinden; ve ant olsun geldi onlara onların resûlleri 418 beyanatlarla 620 ; öyle ki olmuş değillerdi iman 47 etmeye öncesinde yalanladıkları nedeniyle; işte böyledir; mühürler 175 Allah kâfirlerin 25 kalplerinin üzerini.

Arapça: 1055|7|101|تلك القري نقص عليك من انبايها ولقد جاتهم رسلهم بالبينت فما كانوا ليومنوا بما كذبوا من قبل كذلك يطبع الله علي قلوب الكفرين

A'râf Suresi - Ayet 104

Türkçe Meal: Ve dedi Mûsâ: "Ey firavun! Doğrusu ben bir resûlüm 418 alemlerin 203 Rabbinden 4 ."

Arapça: 1058|7|104|وقال موسي يفرعون اني رسول من رب العلمين

Enfâl Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Cevap verin Allah’a ve resûlüne 418 davet edildiğiniz zaman hayat verene * sizlere; ve bilin ki Allah değiştirip geçer kişi 703 ve onun kalbi 703 arasına; ve ki O'dur ** ; O’na *** karşı haşredilirsiniz.

Arapça: 1184|8|24|يايها الذين امنوا استجيبوا لله وللرسول اذا دعاكم لما يحييكم واعلموا ان الله يحول بين المر وقلبه وانه اليه تحشرون

Enfâl Suresi - Ayet 41

Türkçe Meal: Ve bilin ki ganimet aldığınızın bir şeyden; öyle ki Allah'adır beşte biri; ve resûlünedir 418 ; ve yakınadır 130 ; ve yetimleredir 131 ; ve miskinleredir 113 ; ve yolun oğlunadır 354 ; eğer olduysanız iman 47 etmiş Allah'a ve kulumuz * üzerine indirdiğimize ** furkan 259 günü *** (ki) karşılaştığı gündür **** iki topluluğun; ve Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir 177 .

Arapça: 1201|8|41|واعلموا انما غنمتم من شي فان لله خمسه وللرسول ولذي القربي واليتمي والمسكين وابن السبيل ان كنتم امنتم بالله وما انزلنا علي عبدنا يوم الفرقان يوم التقي الجمعان والله علي كل شي قدير

Tevbe Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Katletmez 720 misiniz bir kavmi/toplumu 754 (ki) bozdular yeminlerini; ve yeltendiler ihraca/çıkarmaya resûlü 418 *; ve onlar başlattılar sizlere evvel kere ** ; haşyet 53 mi duyarsınız onlara? Öyle ki Allah’a daha haktır ki haşyet 53 duyarsınız O’na; eğer olduysanız müminler 27 .

Arapça: 1248|9|13|الا تقتلون قوما نكثوا ايمنهم وهموا باخراج الرسول وهم بدوكم اول مره اتخشونهم فالله احق ان تخشوه ان كنتم مومنين

Tevbe Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: Sonra indirdi Allah sükunetini * resûlüne 418 ** karşı ve müminlere 27 karşı; ve indirdi ordular (ki) asla görmezsiniz onu; ve azap etti (Allah) kâfirlik 25 etmiş kimselere; ve işte bu; cezasıdır kâfirlerin 25 .

Arapça: 1261|9|26|ثم انزل الله سكينته علي رسوله وعلي المومنين وانزل جنودا لم تروها وعذب الذين كفروا وذلك جزا الكفرين

Tevbe Suresi - Ayet 33

Türkçe Meal: O gönderendir resûlünü 418 * doğru yola kılavuzla ** ve hak/gerçek dinle *** ; ortaya çıkarması **** için onu ***** her bir dine 122 karşı; velev/şayet kerhen 697 de olsa müşrikler 36 .

Arapça: 1268|9|33|هو الذي ارسل رسوله بالهدي ودين الحق ليظهره علي الدين كله ولو كره المشركون

Tevbe Suresi - Ayet 61

Türkçe Meal: Onlardan kimseler (ki) eziyet ederler nebiye 132 *; ve derler "o bir kulaktır ** "; de ki :"Bir hayır kulağıdır *** sizlere"; iman 47 eder Allah'a; ve iman 47 eder müminlere 27 ; ve bir rahmettir **** sizlerden iman 47 etmiş kimselere; ve Allah'ın resûlüne 418 * eziyet etmiş kimselere (gelince); onlaradır elim/acıklı bir azap.

Arapça: 1296|9|61|ومنهم الذين يوذون النبي ويقولون هو اذن قل اذن خير لكم يومن بالله ويومن للمومنين ورحمه للذين امنوا منكم والذين يوذون رسول الله لهم عذاب اليم

Tevbe Suresi - Ayet 65

Türkçe Meal: Ve eğer sual etsen/sorsan onlara derler: "Ancak ki olduk dalanlar * ve laubalik 669 edenler"; de ki: "Allah'la mı? Ve ayetleriyle ve resûlüyle 418 (mi) oldunuz alay ederler?"

Arapça: 1300|9|65|ولين سالتهم ليقولن انما كنا نخوض ونلعب قل ابالله وايته ورسوله كنتم تستهزون

Tevbe Suresi - Ayet 71

Türkçe Meal: Ve mümin 27 erkekler; ve mümin 27 kadınlar * ; onların bir kısmı velileridir 28 bir kısmın; emrederler marufla 291 ve engellerler münkeri 82 ; ve ikame 572 ederler salâtı 5 ; ve verirler zekâtı 10 ; ve itaat ederler Allah'a ve O’nun resûlüne 418 ; işte bunlar, rahmet 271 edecektir onlara Allah; doğrusu Allah bir Azîzdir 37 ; bir Hakîmdir 9 .

Arapça: 1306|9|71|والمومنون والمومنت بعضهم اوليا بعض يامرون بالمعروف وينهون عن المنكر ويقيمون الصلوه ويوتون الزكوه ويطيعون الله ورسوله اوليك سيرحمهم الله ان الله عزيز حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 88

Türkçe Meal: Lakin/fakat resûl 418 * ve kimseler (ki) iman 47 ettiler onunla * beraber; cihat 356 ettiler mallarıyla ve nefisleriyle 201 ; ve işte bunlar; onlaradır hayırlar; ve işte bunlar; onlardır muflihler 174 .

Arapça: 1323|9|88|لكن الرسول والذين امنوا معه جهدوا بامولهم وانفسهم واوليك لهم الخيرت واوليك هم المفلحون

Tevbe Suresi - Ayet 97

Türkçe Meal: Araplar 772 daha şiddetlidir küfürde 422 ve nifâkta 769 ; ve daha uygundurlar ki bilmezler Allah'ın resûlüne 418 * karşı indirdiğinin hudutlarını ** ; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1332|9|97|الاعراب اشد كفرا ونفاقا واجدر الا يعلموا حدود ما انزل الله علي رسوله والله عليم حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 99

Türkçe Meal: Ve Araplardan 772 kimi iman 47 eder Allah'a ve âhiret 774 gününe; ve edinir/tutar infak 6 ettiğini Allah’ın indinde/katında yakınlıklar; ve resûlün 418 * salâtlarını 142 (da); doğrusu o ** bir yakınlıktır onlara değil mi?; sokacak/girdirecek onları Allah rahmetinin 271 içine; doğrusu Allah bir Gafûr'dur 20 ; bir Rahîm'dir 2 .

Arapça: 1334|9|99|ومن الاعراب من يومن بالله واليوم الاخر ويتخذ ما ينفق قربت عند الله وصلوت الرسول الا انها قربه لهم سيدخلهم الله في رحمته ان الله غفور رحيم

Yunus Suresi - Ayet 21

Türkçe Meal: Ve tattırdığımız zaman insanlara bir rahmet 271 onlara temas etmiş darlık sonrasında; (olduğu) zaman onlara bir tertip 705 ayetlerimizde 454 ; de ki: "Allah daha seridir bir tertipte 705 "; doğrusu resûllerimiz 418 * yazarlar tertiplediğinizi.

Arapça: 1383|10|21|واذا اذقنا الناس رحمه من بعد ضرا مستهم اذا لهم مكر في اياتنا قل الله اسرع مكرا ان رسلنا يكتبون ما تمكرون

Yunus Suresi - Ayet 47

Türkçe Meal: Ve her bir ümmet 305 içindir bir resûl 418 ; öyle ki geldiği zaman resûlleri 4418 onların tamamlandı araları onların eşitlikle 230 ve onlar zulmedilmezler 257 .

Arapça: 1409|10|47|ولكل امه رسول فاذا جا رسولهم قضي بينهم بالقسط وهم لا يظلمون

Yunus Suresi - Ayet 74

Türkçe Meal: Sonra gönderdik resûlleri 418 kavimlerine/toplumlarına sonrasında onun * ; öyle ki geldiler ** beyanatlarla 352 ; öyle ki olmuş değillerdi i*** iman 47 etmeye önceden kendisini yalanladıklarına; işte böyledir; mühürleriz 175 sınırı aşanların kalplerinin üzerini.

Arapça: 1436|10|74|ثم بعثنا من بعده رسلا الي قومهم فجاوهم بالبينت فما كانوا ليومنوا بما كذبوا به من قبل كذلك نطبع علي قلوب المعتدين

Yunus Suresi - Ayet 103

Türkçe Meal: Sonra kurtarırız resûllerimizi 418 ve iman 47 etmiş kimseleri; işte böyledir; bir haktır/gerçektir üzerimize (ki) kurtarırız müminleri 27 .

Arapça: 1465|10|103|ثم ننجي رسلنا والذين امنوا كذلك حقا علينا ننج المومنين

Hûd Suresi - Ayet 59

Türkçe Meal: Ve işte şu Âd; cihat 356 ettiler Rabblerinin 4 ayetlerine; ve isyan ettiler O'nun resûllerine 418 ; ve tabi oldular emrine * her bir inatçı cebbârın 898 .

Arapça: 1530|11|59|وتلك عاد جحدوا بايت ربهم وعصوا رسله واتبعوا امر كل جبار عنيد

Hûd Suresi - Ayet 120

Türkçe Meal: Ve her birini kıssalaştırırız 430 sana haberlerinden resûllerin 418 ; sabitleriz onunla * fuâdını 915 ; ve geldi sana bunda ** bir hak/gerçek; ve bir vaaz 653 ; ve bir zikir 78 müminler 27 için.

Arapça: 1591|11|120|وكلا نقص عليك من انبا الرسل ما نثبت به فوادك وجاك في هذه الحق وموعظه وذكري للمومنين

Yusuf Suresi - Ayet 110

Türkçe Meal: Ta ki umudu kestiği zaman resûller 418 ; ve zannettiler ki onlar muhakkak yalanlandılar; geldi onlara * yardımımız; öyle ki kurtarıldı kimseler (ki) dileriz/isteriz; ve geri döndürülemez perişanlığımız mücrim 674 bir kavminden/toplumdan.

Arapça: 1704|12|110|حتي اذا استيس الرسل وظنوا انهم قد كذبوا جاهم نصرنا فنجي من نشا ولا يرد باسنا عن القوم المجرمين

Ra'd Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Ve ant olsun istihza 361 edildi resûllere 418 senden önce; öyle ki serbestlik verdim kâfirlik 25 etmiş kimselere; sonra yakaladım onları; öyle ki nasıl oldu akıbetim 892 .

Arapça: 1737|13|32|ولقد استهزي برسل من قبلك فامليت للذين كفروا ثم اخذتهم فكيف كان عقاب

Ra'd Suresi - Ayet 38

Türkçe Meal: Ve ant olsun gönderdik resûller 418 senden * önce; ve verdik onlara ** zevceler *** ve bir zürriyet 380 ; olmuş değildir bir resûle 418 (ki) gelir bir ayetle 287 ; Allah'ın izniyle (olması) dışında; her bir eceledir bir kitap **** .

Arapça: 1743|13|38|ولقد ارسلنا رسلا من قبلك وجعلنا لهم ازوجا وذريه وما كان لرسول ان ياتي بايه الا باذن الله لكل اجل كتاب

İbrahim Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: Ve göndermiş değiliz hiçbir resûlü 418 onun * kavminin/toplumunun lisanı/dili 980 dışında; beyan 226 etmesi içindir onlara ** ; öyle ki dalalette 128 bırakır Allah dilediği kimseyi; ve doğruya kılavuzlar dilediği kimseyi; ve O *** Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1752|14|4|وما ارسلنا من رسول الا بلسان قومه ليبين لهم فيضل الله من يشا ويهدي من يشا وهو العزيز الحكيم

İbrahim Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Hiç gelmez mi sizlere sizlerden önceki kimselerin haberi; Nûh kavminin/toplumunun; ve Âd'ın; ve Semûd'un; ve onlardan sonraki kimselerin? Bilmez onları Allah’ın dışında; geldi onlara kendi resûlleri 418 beyanatlarla 620 ; öyle ki reddettiler ellerini * onların ** ağızlarında *** ; ve dediler: "Doğrusu bizler kâfirlik 25 ettik kendisiyle **** gönderildiğinize; ve bizler mutlak bir kuşkudayız bizleri kendisine çağırdığınızdan; bir şüphedeyiz."

Arapça: 1757|14|9|الم ياتكم نبوا الذين من قبلكم قوم نوح وعاد وثمود والذين من بعدهم لا يعلمهم الا الله جاتهم رسلهم بالبينت فردوا ايديهم في افوههم وقالوا انا كفرنا بما ارسلتم به وانا لفي شك مما تدعوننا اليه مريب

İbrahim Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Dedi resûlleri 418 onların: "Allah hakkında mıdır (sizlere) bir kuşku (ki) yarandır * gökleri 162 ve yeri; davet eder/çağırır sizleri mağfiret 319 etmeye üzerinize günahlarınızdan; ve öteler sizleri belirlenmiş bir ecele doğru?"; dediler: "Sizler değilsiniz bizim mislimiz 870 dışında bir beşer 432 (ki) arzularsınız ki çevrilerim kulluk eder 46 olduğumuzdan babalarımızın/atalarımızın; öyle ki gelin bize apaçık bir sultânla 660 ."

Arapça: 1758|14|10|قالت رسلهم افي الله شك فاطر السموت والارض يدعوكم ليغفر لكم من ذنوبكم ويوخركم الي اجل مسمي قالوا ان انتم الا بشر مثلنا تريدون ان تصدونا عما كان يعبد اباونا فاتونا بسلطن مبين

İbrahim Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Dedi onlara resûlleri 418 : "Değiliz bizler bir beşer 432 dışında sizin misaliniz 870 ; velakin/fakat Allah minnet 982 eder kullarından dilediği kimseye karşı; ve olmuş değildir bizlere 983 ki geliriz sizlere bir sultânla 660 (ki) Allah'ın izniyle (olması) dışındadır; ve Allah'a karşı öyle ki tevekkül 79 etsinler müminler 27 ."

Arapça: 1759|14|11|قالت لهم رسلهم ان نحن الا بشر مثلكم ولكن الله يمن علي من يشا من عباده وما كان لنا ان ناتيكم بسلطن الا باذن الله وعلي الله فليتوكل المومنون

İbrahim Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Ve dedi kâfirlik 25 etmiş kimseler resûllerine 418 : "Mutlak çıkarırız 675 sizleri yerimizden * ya da mutlak dönersiniz milletimize 301 "; öyle ki vahyetti 603 onlara * Rableri 4 ; "Mutlak helak ederiz zalimleri 257 .".

Arapça: 1761|14|13|وقال الذين كفروا لرسلهم لنخرجنكم من ارضنا او لتعودن في ملتنا فاوحي اليهم ربهم لنهلكن الظلمين

İbrahim Suresi - Ayet 44

Türkçe Meal: Ve uyar insanları bir güne (ki) gelir onlara azap; öyle ki der zulmetmiş kimseler: "Rabbimiz 4 ! Ötele bizleri yakın bir ecele kadar; cevap verelim çağrına/davetine senin; ve tabi olalım resûllere 418 "; ve hiç olmuyor muydunuz (ki) kasem ettiniz önceden? Yoktur sizlere hiçbir zeval 990 .

Arapça: 1792|14|44|وانذر الناس يوم ياتيهم العذاب فيقول الذين ظلموا ربنا اخرنا الي اجل قريب نجب دعوتك ونتبع الرسل اولم تكونوا اقسمتم من قبل ما لكم من زوال

İbrahim Suresi - Ayet 47

Türkçe Meal: Öyle ki sakın düşünme * (ki) Allah bir muhaliftir ** resûllerine 418 (olan) vaadine *** ; doğrusu Allah bir Azîz’dir 37 ; Zuntikâm'dır 390 .

Arapça: 1795|14|47|فلا تحسبن الله مخلف وعده رسله ان الله عزيز ذو انتقام

Hicr Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Ve gelir değildir onlara * hiçbir resûl 418 dışında (ki) oldular onunla ** alay ederler.

Arapça: 1811|15|11|وما ياتيهم من رسول الا كانوا به يستهزون

Hicr Suresi - Ayet 57

Türkçe Meal: Dedi * : "Öyle ki nedir hitabınız ** ey gönderilmiş resûller 418 ?"

Arapça: 1857|15|57|قال فما خطبكم ايها المرسلون

Hicr Suresi - Ayet 61

Türkçe Meal: Öyle ki ne zaman geldiler Lût ailesine gönderilmiş resûller 418 .

Arapça: 1861|15|61|فلما جا ال لوط المرسلون

Hicr Suresi - Ayet 80

Türkçe Meal: Ve ant olsun yalanladı Hicr 1009 ashâbı gönderilmiş resûlleri 418 *.

Arapça: 1880|15|80|ولقد كذب اصحب الحجر المرسلين

Nahl Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Ve dedi şirk 71 koşmuş kimseler: "Şayet dileseydi Allah kulluk 46 etmiş değildik O'ndan * başka hiçbir şeye; bizler ve ne de babalarımız/atalarımız; ve haram etmezdik O’nun ** astından hiçbir şeyi"; işte böyledir; faaliyet etti onlardan önceki kimseler (de); öyle ki değil mi ki resûllere 418 karşıdır ancak apaçık belagat 515 ?

Arapça: 1934|16|35|وقال الذين اشركوا لو شا الله ما عبدنا من دونه من شي نحن ولا اباونا ولا حرمنا من دونه من شي كذلك فعل الذين من قبلهم فهل علي الرسل الا البلغ المبين

Nahl Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Ve ant olsun * gönderdik ** her bir ümmete 305 bir resûl 418 ki kulluk 46 edin Allah'a ve kaçının tâğût 442 (-tan) ; öyle ki onlardan kimini doğru yola kılavuzladı Allah; ve onlardan kiminin üzerlerine dalalet 128 hakikatlaştı *** ; öyle ki dolaşın **** yerde; ve bakın nasıl oldu yalanlayanların 196 akıbeti 892 .

Arapça: 1935|16|36|ولقد بعثنا في كل امه رسولا ان اعبدوا الله واجتنبوا الطغوت فمنهم من هدي الله ومنهم من حقت عليه الضلله فسيروا في الارض فانظروا كيف كان عقبه المكذبين

İsrâ Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Kim doğru yola kılavuzlandı; öyle ki ancak doğru yola kılavuzlanır kendi nefsi 201 için; ve kim dalalete 128 düştü öyle ki ancak dalalete 128 düşer aleyhine onun (nefsin); ve yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; ve olmuş değiliz azap edenler ta ki göndeririz bir resûl 418 .

Arapça: 2042|17|15|من اهتدي فانما يهتدي لنفسه ومن ضل فانما يضل عليها ولا تزر وازره وزر اخري وما كنا معذبين حتي نبعث رسولا

Hac Suresi - Ayet 75

Türkçe Meal: Allah saflaştırır meleklerden resûller 418 ve insanlardan; doğrusu Allah bir Semî’dir; bir Basîr’dir.

Arapça: 2668|22|75|الله يصطفي من المليكه رسلا ومن الناس ان الله سميع بصير

Hac Suresi - Ayet 78

Türkçe Meal: Ve mücadele edin Allah uğrunda, gerçek/hak mücadelesi (-yle) O'nun * ; O ** (ki) seçti sizleri; ve yapmış değildir üzerinize dinde 122 hiçbir güçlük/zorluk; babanız İbrâhîm'in inanç öğretisidir; O ** (ki) önceden isimlendirdi sizleri müslim 45 (olarak); ve bunda, olması içindir resûlün 418 üzerinize bir tanık/bir şahit; ve olmanız içindir sizlerin tanıklar/şahitler insanlar üzerine; öyleyse ikame 572 edin salâtı 5 ve verin zekâtı 10 ; ve sarılın Allah'a; O'dur *** mevlânız 68 ; öyle ki bir muhteşem Mevlâ'dır 68 ; ve bir muhteşem Nasîr'dir 69 .

Arapça: 2671|22|78|وجهدوا في الله حق جهاده هو اجتبيكم وما جعل عليكم في الدين من حرج مله ابيكم ابرهيم هو سميكم المسلمين من قبل وفي هذا ليكون الرسول شهيدا عليكم وتكونوا شهدا علي الناس فاقيموا الصلوه واتوا الزكوه واعتصموا بالله هو موليكم فنعم المولي ونعم النصير

Mü'minûn Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Öyle ki gönderdik onlarda * bir resûl 418 onlardan ** ki "kulluk 46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh 74 O'nun *** başkası" (diye); öyle ki takvalı 21 olmaz mısınız?"

Arapça: 2703|23|32|فارسلنا فيهم رسولا منهم ان اعبدوا الله ما لكم من اله غيره افلا تتقون

Furkan Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: Ve o gün ısırır zalim iki elini; der: “Ah! Keşke edinseydim resûlle 418 birlikte bir yol.”

Arapça: 2880|25|27|ويوم يعض الظالم علي يديه يقول يليتني اتخذت مع الرسول سبيلا

Furkan Suresi - Ayet 30

Türkçe Meal: Ve dedi resûl 418 : “Ey Rabbim 4 ! Doğrusu benim kavmim/toplumum; tuttular bu Kur'ân'ı bir terk edilmiş."

Arapça: 2883|25|30|وقال الرسول يرب ان قومي اتخذوا هذا القران مهجورا

Şuarâ Suresi - Ayet 105

Türkçe Meal: Yalanladı 244 Nûh kavmi gönderilmiş resûlleri 418 *.

Arapça: 3035|26|105|كذبت قوم نوح المرسلين

Şuarâ Suresi - Ayet 107

Türkçe Meal: "Doğrusu ben sizlere emin bir resûlüm 418 ."

Arapça: 3037|26|107|اني لكم رسول امين

Ahzâb Suresi - Ayet 21

Türkçe Meal: Ant olsun oldu sizlere Allah'ın resûlünde 418 güzel bir örnek/model; kimse için (ki) oldu (o) umar Allah'ı ve ahiret gününü; ve zikretti 78 Allah'ı çokça.

Arapça: 3552|33|21|لقد كان لكم في رسول الله اسوه حسنه لمن كان يرجوا الله واليوم الاخر وذكر الله كثيرا

Ahzâb Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: Olmuş değildir Muhammed erkeklerinizden birisinin babası * ; velakin/fakat resûlüdür 418 Allah'ın; ve mührüdür 726 nebilerin 132 ; ve oldu Allah her bir şeye bir Alîm 8 .

Arapça: 3571|33|40|ما كان محمد ابا احد من رجالكم ولكن رسول الله وخاتم النبين وكان الله بكل شي عليما

Ahzâb Suresi - Ayet 66

Türkçe Meal: Gündür (ki) çevrilir yüzleri onların ateşte 834 ; derler: "Ey! Keşke bizler itaat etseydik Allah'a; ve itaat 76 etseydik resûle 418 ."

Arapça: 3597|33|66|يوم تقلب وجوههم في النار يقولون يليتنا اطعنا الله واطعنا الرسولا

Mü'min Suresi - Ayet 78

Türkçe Meal: Ve ant olsun gönderdik resûller 418 senden önce; onlardan kimini kıssalaştırdık 430 sana; ve onlardan kimini asla kıssalaştırmadık 430 sana; ve olmuş değildir bir resûle 418 ki getirir bir ayet 287 Allah'ın izni dışında; öyle ki geldiği zaman emri Allah'ın; tamamlandı hakla/gerçekle; ve hüsrana uğradı orada/zamanda batılla 418 uğraşanlar.

Arapça: 4209|40|78|ولقد ارسلنا رسلا من قبلك منهم من قصصنا عليك ومنهم من لم نقصص عليك وما كان لرسول ان ياتي بايه الا باذن الله فاذا جا امر الله قضي بالحق وخسر هنالك المبطلون

Duhân Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Eda et 905 bana Allah'ın kullarını * ; doğrusu ben ** sizlere emin/güvenilir bir resûlüm 418 .

Arapça: 4430|44|18|ان ادوا الي عباد الله اني لكم رسول امين

Ahkaf Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: De ki: "Olmuş değilim bir başlama * resûllerden 418 ; ve farkına varır/bilir değilim ne faaliyet edilir bana ve ne de sizlere; tabi olmam bana vahyedilen dışında; ve değilim ben apaçık bir uyarıcı dışında."

Arapça: 4517|46|9|قل ما كنت بدعا من الرسل وما ادري ما يفعل بي ولا بكم ان اتبع الا ما يوحي الي وما انا الا نذير مبين

Fetih Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: İman 47 etmeniz için Allah'a; ve resûlüne 418 O’nun (Allah’ın); ve yardım edersiniz O’na (Allah’a); ve vakarlı olursunuz/oturaklı olursunuz O’na (Allah’a); ve tesbih 31 edersiniz O’na (Allah’a); sabah/ilk aydınlanma (-yla)/seher (-le); ve gün batımı öncesi.

Arapça: 4590|48|9|لتومنوا بالله ورسوله وتعزروه وتوقروه وتسبحوه بكره واصيلا

Fetih Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: Muhammed resûlüdür 418 Allah'ın; ve onunla birlikte (olan) kimseler şiddetlidirler kâfirlere 25 karşı; merhametlidirler 829 kendi aralarında; görürsün onları rükû 11 edenler; secde 12 edenler; ararlar bir fazıl/lütuf Allah’tan; ve bir rıza; yüzlerindeki simaları onların eserindendir secdelerin 12 ; işte bu; misalleridir onların Tevrât'ta; ve misalleridir onların İncîl’de; bir zer/bir tohum (ki) çıkardı filizini; öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu); öyle ki kalınlaştı/sertleşti; öyle ki istiva etti/seviyeledi gövdesinin üstüne; hayranlıkla zevk alır zer/tohum ekenler; kızması için/öfkelenmesi için onlara kâfirlerin 25 ; vaat etti Allah kimselere; iman 47 ettiler; ve yaptılar sâlihât 18 onlardan (iman edenlerden); bir mağfiret/bir bağışlanma; ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 4610|48|29|محمد رسول الله والذين معه اشدا علي الكفار رحما بينهم تريهم ركعا سجدا يبتغون فضلا من الله ورضونا سيماهم في وجوههم من اثر السجود ذلك مثلهم في التوريه ومثلهم في الانجيل كزرع اخرج شطه فازره فاستغلظ فاستوي علي سوقه يعجب الزراع ليغيظ بهم الكفار وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت منهم مغفره واجرا عظيما

Talâk Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Bir resûldür 418 * (ki) okur sizlere Allah'ın ayetlerini 454 beyanatlarla 620 ; çıkarması için (Allah’ın) iman 47 etmiş kimseleri ve sâlihât 18 yapmışları karanlıklardan nura ** doğru; ve kim iman 47 eder Allah'a ve yapar bir sâlih 777 sokar/girdirir onu (Allah) cennetlere; akar altından onun *** nehirler; ölümsüzlerdir 185 orada ebediyen; muhakkak daha güzelleştirir Allah ona **** bir rızık (-la).

Arapça: 5226|65|11|رسولا يتلوا عليكم ايت الله مبينت ليخرج الذين امنوا وعملوا الصلحت من الظلمت الي النور ومن يومن بالله ويعمل صلحا يدخله جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا قد احسن الله له رزقا

Cin Suresi - Ayet 23

Türkçe Meal: Ancak * bir tebligat/mesaj/bildiri/ültimatom 221 Allah’tan ve risâletleri 223 O’nun; ve kim isyan etti Allah'a ve resûlüne 418 (O’nun); öyle ki doğrusu onadır cehennem ateşi; ölümsüzler 185 orada (cehennemde); ebediyen.

Arapça: 5468|72|23|الا بلغا من الله ورسلته ومن يعص الله ورسوله فان له نار جهنم خلدين فيها ابدا

Cin Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: Dışındadır kimse (ki) razı oldu * bir resûlden 418 ; öyle ki doğrusu O * iğne deliğinden geçirir gibi sokar iki elinin arasından onun ** ve arkasından onun ** bir gözetleyen.

Arapça: 5472|72|27|الا من ارتضي من رسول فانه يسلك من بين يديه ومن خلفه رصدا

Şems Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Öyle ki dedi onlara Allah'ın resûlü 418 ; "Dişi devesidir Allah'ın; ve içmesidir onun * ."

Arapça: 6054|91|13|فقال لهم رسول الله ناقه الله وسقيها