Fâtiha Suresi - Ayet 1
Türkçe Meal: İsmiyle 49 Allah'ın 19 ; Rahmân'dır 1 ; Rahîm'dir 2 .
Arapça: 1|1|1|بسم الله الرحمن الرحيم
Arama Operatörleri:
Ayet 1
| No | Kelime | Anlam | Arapça | Kök |
|---|---|---|---|---|
| 1 | bismi | adıyla | بِسْمِ | سمو |
| 2 | llahi | Allah'ın | اللَّهِ | - |
| 3 | r-rahmani | Rahman | الرَّحْمَٰنِ | رحم |
| 4 | r-rahimi | Rahîm | الرَّحِيمِ | رحم |
Şerefli Kur’an’ın ilk ayeti görüldüğü üzere besmeledir. Yüce Rabbimiz Kur'an'ı neden besmeleyle başlattı? Bu sorunun cevabını bulmak için Yüce Allah'ın besmelede işaret ettiği iki sıfatını iyi anlamak gereklidir.Rahman ve Rahîm ne demek?Her iki kelime de (رحم) ‘rhm’ kökünden türemiş tekil sıfat kelimesidir. Fiil olarak ‘rhm’ kök anlamı merhamet/rahmet sahibi olmak (to have mercy), şefkat sahibi olmak (have compassion) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 384 (of 1303) Rahman (رحمن) kelimesi en yüce merhamet sahibi, yüce merhametli olarak Türkçeye çevrilebilir. Besmelede geçen Rahîm (رحيم) kelimesin anlamını iyi anlayabilmek için bu kökten türemiş olan kardeş bir kelimeyi anlamamız gereklidir. Yüce Allah’a çok şükürler olsun ki bize bu kardeş kelimenin anlamını tam olarak işaret etmiş. Bu kardeş kelime kadınlarda bulunan, bebeğin içinde büyüdüğü ‘rahim’ (رحم) organını işaret eder.Rahim kelimesi kadın rahmi/uterus (womb), ilgili/bağlantılı/akraba (relationship) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 384 (of 1303)Hemen görüleceği üzere kadınlarda bulunan rahim kelimesinde uzatma ‘ye’ (ي) harfi yoktur. Besmelede geçen formunda ise uzatma ‘ye’ (ي) harfi vardır. Türkçeye çevirdiğimizde kadınlarda bulunan üreme organı olan rahim ‘rahim’ şeklinde; besmelede bulunan ‘rahîm’ de ‘rahîm’ şeklinde yazılabilir. Tek fark besmeledeki formunda şapkalı ‘î’ olmasıdır. Kur’an’da benzer yazılışı İbrahim kelimesi için de görürüz. İbrahim kelimesi 43 yerde ‘İbrahîm’ (ابرهيم) olarak yani uzatma ‘ye’ (ي) harfiyle yazılmışken (örnek 3:33), 15 yerde ‘ibrahim’ (ابرهم) olarak yani uzatma ‘ye’ (ي) harfi olmadan yazılmıştır (örnek 2:124). Besmeledeki ‘Rahîm’ kelimesinin tabiri caizse kardeşi olan, kadınlarda bulunan rahimlerin özelliği iyi incelendiğinde besmelede geçen Rahîm kelimesinin işaretleri daha iyi anlaşılır.Kadın rahmi merhametin en üst seviyede tecelli etmesidir. Bir bebeği öyle bir sarar ki onu her türlü zararlıya karşı korur. İçerdiği güçlü kaslarla bebeği bir zırh gibi sarar. Ayrıca bebeği plasenta dediğimiz (bebeğin eşi) yapı aracılıyla besler. Gözle görünmeyen bir embriyodan doğuma kadar bebeğin ihtiyacı olan oksijeni, tüm elektrolitleri, tüm aminoasitleri, tüm yağ asitlerini, tüm karbonhidratları, tüm vitaminleri kısacası tüm atomları anne kanından alır ve bebeğe transfer eder. Bebeğin üretmiş olduğu karbondioksit gazını ve diğer atıkları anne kanına geçirir. Rahim içinde oluşan amniyon sıvısı sayesinde bebek ağırlıksız bir ortamdaymış gibi serbest olarak sıvı içinde yüzer ve dengeli bir şekilde, muhteşem bir güzellikte yaratılır. Zamanı geldiğinde rahim bebeğin olgunlaştığını anlar ve doğumu başlatır. Ritmik kasılmalarla bebeği kibarca vajinaya doğru iter. En sonunda bebek doğar. Göbek kordonu bağlanır ve kesilir. Rahim bebeğin eşini kibarca bırakır. Bebeğin eşi rahimden ayrılır ve vajinadan çıkar. Büyümüş olan rahim kendini kasarak kanamayı durdurur. Doğumdan 14 gün sonra eski halinde gelir. Kadın rahmi Yüce Allah’ın Rahman sıfatının tecelli etmiş halidir; vücut bulmuş, ortaya çıkmış halidir. Ne muhteşemsin Yüce Allah’ım! SubhanAllah.Rahîm kelimesi Rahman sıfatının yani yüce merhamet sahibi olan Rabbimizin bu sıfatının tecelli etmesi, vücut bulmasıdır. Böylece anlarız ki besmele şu şekilde Türkçeye çevrilebilir1:1 Allah’ın adıyla; yüce merhametli; yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Kur’an neden besmeleyle başladı?Rabbimizin bizlere işaret etmesiyle besmelenin anlamını tam olarak öğrendik. Kur’an’ı besmeleyle başlaması onun alemler için bir rahmet olmasındandır. Yüce Allah bu nedenle Rahmet sıfatını öncelikle işaret etmiş ve daha sonra bu sıfatın tecelli etmesini işaret eden Rahîm sıfatını işaret etmiştir. Şerefli Kur’an Rabbimizin Rahman sıfatının yine O’nun Rahîm sıfatıyla tecelli etmiş, vücut bulmuş, ortaya çıkmış halidir. Bir annenin rahmi bebeği nasıl sarıp koruyorsa; bebeğin ihtiyacı olan her şeyi yerine getiriyorsa Kur’an’da bir insan için anne rahmi gibidir. Bu nedenle Kur’an’ın besmeleyle başlaması gerçekten muhteşem bir güzelliktedir. Besmele Kur’an’ın en sık tekrar eden ayetidir. Kur’an’da 114 (19x6) besmele vardır. Bu besmelelerin 2 tanesi numaralıdır; 112 tanesiyse numarasızdır. Besmele 113 surenin başında bulunurken çok ilginç bir şekilde sadece 1 surenin başında bulunmaz. Bu da 9. suredir. Yüce Allah 1. surenin başındaki besmeleyi numaralı yaparak; 9. surenin başına da besmele koymayarak 19 sayısına bir dikkat çekmiştir. Başında besmele olmayan 9. sure 1. sure olarak alındığında tam 19. sure olan 27. surenin 30. ayetinde, sure içinde besmele geçirilir. Böylece Kur’an’daki en çok tekrar edilen besmele sayısı 114’e tamamlanır.Besmele 19 (19x1) harften oluşur (Tablo-1). Besmelede geçen Yüce Allah’ın isim ve sıfatları Kur’an’da tam olarak 19’un katı olacak şekilde geçer. Allah kelimesi 2698 (19x142) kez; Rahman kelimesi 57 (19x3) kez ve Rahîm kelimesi 114 (19x6) kez geçer (Tablo-2). Tablo-1. Besmeleyi oluşturan 4 kelimede toplam 19 Arapça harf vardır.1. kelimeBismiBSMMSBمسب3212. kelimeAllahALLHHLLAهللا76543. kelimeEr-RahmanEL-RHMNNMHRLEنمحرلا13121110984. kelimeEr-RahîmEL-RHYMMYHRLEميحرلا191817161514 Tablo-2. Yüce Allah’ın besmelede bulunan isim ve sıfatları tüm Kur’an’da 19’un katı olacak şekilde geçer.KelimeGeçiş sayısı(الله) Allah 2698 (142x19)(رحمن) Rahman 57 (3x19)(رحيم) Rahîm 114 (6x19) Bu işaretler neden var?Kur’an’ın 19 sayısı temelli bir sistemle örüntülendiğini Yüce Rabbimiz bizlere Müddesir suresinde bildirmiştir. 19 sayısı Kur’an’ın Yüce Allah katından geldiğine dair rasyonel, inkâr edilemez, kendisine hayran bırakan muhteşem matematiksel veriler sunar. Bu deliller imanı olanların imanını kat ve kat artırır (74:31). Yüce Rabbimin ayetlerine göre herkes 19 mucizesine tanık olamayacaktır. Tanık olanlar Yüce Allah katında bir kıdem, bir kademe kazanacaklardır (74:37).
Ayet 31
| No | Kelime | Anlam | Arapça | Kök |
|---|---|---|---|---|
| 1 | ve alleme | ve öğretti | وَعَلَّمَ | علم |
| 2 | ademe | Adem'e | ادَمَ | - |
| 3 | l-esma'e | isimleri | الْأَسْمَاءَ | سمو |
| 4 | kulleha | tamamını onun | كُلَّهَا | كلل |
| 5 | summe | sonra | ثُمَّ | - |
| 6 | aradehum | sundu onları (isimleri) | عَرَضَهُمْ | عرض |
| 7 | ala | üzerine | عَلَى | - |
| 8 | l-melaiketi | melekler- | الْمَلَائِكَةِ | ملك |
| 9 | fekale | ve dedi | فَقَالَ | قول |
| 10 | enbiuni | haber verin bana | أَنْبِئُونِي | نبا |
| 11 | biesma'i | isimlerini | بِأَسْمَاءِ | سمو |
| 12 | ha'ula'i | bunların | هَٰؤُلَاءِ | - |
| 13 | in | eğer | إِنْ | - |
| 14 | kuntum | olduysanız | كُنْتُمْ | كون |
| 15 | sadikine | doğrular | صَادِقِينَ | صدق |
*Yüce Allah'ın sıfatları ve nasıl tecelli ettikleri öğretildi. Bu öğretme süreci evrenimiz yaratılmadan önce Yüce Allah'ın arşında bir yerde gerçekleşti.
Ayet 33
| No | Kelime | Anlam | Arapça | Kök |
|---|---|---|---|---|
| 1 | kale | dedi (Allah) | قَالَ | قول |
| 2 | ya ademu | Ey Adem! | يَاادَمُ | - |
| 3 | enbi'hum | haber ver onlara | أَنْبِئْهُمْ | نبا |
| 4 | biesmaihim | isimlerini onların | بِأَسْمَائِهِمْ | سمو |
| 5 | fe lemma | öyle ki ne zaman | فَلَمَّا | - |
| 6 | enbeehum | haber verdi onlara | أَنْبَأَهُمْ | نبا |
| 7 | biesmaihim | isimlerini onların | بِأَسْمَائِهِمْ | سمو |
| 8 | kale | dedi (Allah) | قَالَ | قول |
| 9 | elem | değil mi | أَلَمْ | - |
| 10 | ekul | dedim | أَقُلْ | قول |
| 11 | lekum | sizlere | لَكُمْ | - |
| 12 | inni | doğrusu ben | إِنِّي | - |
| 13 | ea'lemu | bilirim | أَعْلَمُ | علم |
| 14 | gaybe | gaybını | غَيْبَ | غيب |
| 15 | s-semavati | göklerin | السَّمَاوَاتِ | سمو |
| 16 | vel'erdi | ve yerin | وَالْأَرْضِ | ارض |
| 17 | ve ea'lemu | ve bilirim | وَأَعْلَمُ | علم |
| 18 | ma | مَا | - | |
| 19 | tubdune | açık ettiğinizi | تُبْدُونَ | بدو |
| 20 | ve ma | ve | وَمَا | - |
| 21 | kuntum | olduğunuzu | كُنْتُمْ | كون |
| 22 | tektumune | gizler | تَكْتُمُونَ | كتم |
*Bilge insan prototipi olan Adem meleklerin yapamadığını yapmıştır. Yüce Allah'ın sıfatlarının isimlerini öğrenmiş ve onların nasıl tecelli ettiklerini şerefli meleklere haber vermiştir. İşte insanı değerli kılan da tam olarak budur. Yüce Allah'ın sıfatlarını kendisine bahşedilen akılla öğrenebilmek.
Ayet 4
| No | Kelime | Anlam | Arapça | Kök |
|---|---|---|---|---|
| 1 | yeseluneke | sual ederler sana | يَسْأَلُونَكَ | سال |
| 2 | maza | neyin | مَاذَا | - |
| 3 | uhille | helal kılındığını | أُحِلَّ | حلل |
| 4 | lehum | onlara | لَهُمْ | - |
| 5 | kul | de ki | قُلْ | قول |
| 6 | uhille | helal kılındı | أُحِلَّ | حلل |
| 7 | lekumu | sizlere | لَكُمُ | - |
| 8 | t-tayyibatu | iyiler | الطَّيِّبَاتُ | طيب |
| 9 | ve ma | ve | وَمَا | - |
| 10 | allemtum | öğrettiğiniz | عَلَّمْتُمْ | علم |
| 11 | mine | مِنَ | - | |
| 12 | l-cevarihi | avcı hayvanlardan | الْجَوَارِحِ | جرح |
| 13 | mukellibine | avcı hayvanların eğitenler | مُكَلِّبِينَ | كلب |
| 14 | tuallimunehunne | öğretirsiniz onları | تُعَلِّمُونَهُنَّ | علم |
| 15 | mimma | مِمَّا | - | |
| 16 | allemekumu | sizlere öğretttiğinden | عَلَّمَكُمُ | علم |
| 17 | llahu | Allah'ın | اللَّهُ | - |
| 18 | fekulu | öyle ki yiyin | فَكُلُوا | اكل |
| 19 | mimma | مِمَّا | - | |
| 20 | emsekne | tuttuklarından | أَمْسَكْنَ | مسك |
| 21 | aleykum | sizlere | عَلَيْكُمْ | - |
| 22 | vezkuru | ve anın | وَاذْكُرُوا | ذكر |
| 23 | isme | adını/ismini | اسْمَ | سمو |
| 24 | llahi | Allah'ın | اللَّهِ | - |
| 25 | aleyhi | üzerine onun | عَلَيْهِ | - |
| 26 | vetteku | ve takvalı olun | وَاتَّقُوا | وقي |
| 27 | llahe | Allah’a | اللَّهَ | - |
| 28 | inne | doğrusu | إِنَّ | - |
| 29 | llahe | Allah | اللَّهَ | - |
| 30 | seriu | seridir | سَرِيعُ | سرع |
| 31 | l-hisabi | hesapta | الْحِسَابِ | حسب |
*Tazı, köpek, şahin, doğan, kartal gibi avcı hayvanlar.**Avcı hayvanların eğitilebilmesi mutlak ki Yüce Allah'ın bilgisi ve izniyle olmaktadır. İnsana kalemle yazmayı öğreten Rabbimiz bizlere başka şeyler de öğretti.
Ayet 180
| No | Kelime | Anlam | Arapça | Kök |
|---|---|---|---|---|
| 1 | velillahi | ve Allah’adır | وَلِلَّهِ | - |
| 2 | l-esma'u | isimler | الْأَسْمَاءُ | سمو |
| 3 | l-husna | güzel | الْحُسْنَىٰ | حسن |
| 4 | fed'uhu | öyle ki çağırın | فَادْعُوهُ | دعو |
| 5 | biha | onunla | بِهَا | - |
| 6 | ve zeru | ve bırakın | وَذَرُوا | وذر |
| 7 | ellezine | kimseleri | الَّذِينَ | - |
| 8 | yulhidune | eğilirler/saparlar | يُلْحِدُونَ | لحد |
| 9 | fi | فِي | - | |
| 10 | esmaihi | O'nun isimlerinde | أَسْمَائِهِ | سمو |
| 11 | seyuczevne | cezalandırılacaklar | سَيُجْزَوْنَ | جزي |
| 12 | ma | مَا | - | |
| 13 | kanu | olduklarıyla | كَانُوا | كون |
| 14 | yea'melune | yaparlar | يَعْمَلُونَ | عمل |
*İsimle.**Allah'ın.
Ayet 110
| No | Kelime | Anlam | Arapça | Kök |
|---|---|---|---|---|
| 1 | kuli | de ki | قُلِ | قول |
| 2 | d'u | çağırın/dua edin | ادْعُوا | دعو |
| 3 | llahe | Allah (diye) | اللَّهَ | - |
| 4 | evi | veya | أَوِ | - |
| 5 | d'u | çağırın/dua edin | ادْعُوا | دعو |
| 6 | r-rahmane | Rahman (diye) | الرَّحْمَٰنَ | رحم |
| 7 | eyyen | hangisiyse | أَيًّا | - |
| 8 | ma | مَا | - | |
| 9 | ted'u | çağırdığınız/dua ettiğiniz | تَدْعُوا | دعو |
| 10 | felehu | öyle ki O'nadır | فَلَهُ | - |
| 11 | l-esma'u | isimler | الْأَسْمَاءُ | سمو |
| 12 | l-husna | en güzel | الْحُسْنَىٰ | حسن |
| 13 | ve la | وَلَا | - | |
| 14 | techer | sesini yükseltme | تَجْهَرْ | جهر |
| 15 | bisalatike | salatında | بِصَلَاتِكَ | صلو |
| 16 | ve la | وَلَا | - | |
| 17 | tuhafit | sessiz (de) etme | تُخَافِتْ | خفت |
| 18 | biha | onu | بِهَا | - |
| 19 | vebtegi | bakın/ara | وَابْتَغِ | بغي |
| 20 | beyne | arasında | بَيْنَ | بين |
| 21 | zalike | bunun | ذَٰلِكَ | - |
| 22 | sebilen | bir yol | سَبِيلًا | سبل |
Ayet 65
| No | Kelime | Anlam | Arapça | Kök |
|---|---|---|---|---|
| 1 | rabbu | Rabbidir | رَبُّ | ربب |
| 2 | s-semavati | göklerin | السَّمَاوَاتِ | سمو |
| 3 | vel'erdi | ve yerin | وَالْأَرْضِ | ارض |
| 4 | ve ma | ve | وَمَا | - |
| 5 | beynehuma | ikisi arasındakinin | بَيْنَهُمَا | بين |
| 6 | fea'budhu | öyle ki kulluk et O’na | فَاعْبُدْهُ | عبد |
| 7 | vestabir | ve sabret | وَاصْطَبِرْ | صبر |
| 8 | liibadetihi | kulluğuna O’nun | لِعِبَادَتِهِ | عبد |
| 9 | hel | هَلْ | - | |
| 10 | tea'lemu | bilir misin? | تَعْلَمُ | علم |
| 11 | lehu | O’na | لَهُ | - |
| 12 | semiyyen | bir (aynı) isimli | سَمِيًّا | سمو |
*O'na kulluk etmek zorludur, sabır gerektirir, mücadele gerektirir, metanetli direnme gerektirir.**İsim kelimesi Yüce Allah için kullanıldığında O'nun sıfatlarını işaret eder. O'nun sıfatlarına hiçbir şey sahip olamaz, benzeşemez.
Ayet 36
| No | Kelime | Anlam | Arapça | Kök |
|---|---|---|---|---|
| 1 | fi | فِي | - | |
| 2 | buyutin | Evlerdedir (kandil) | بُيُوتٍ | بيت |
| 3 | ezine | izin verdi | أَذِنَ | اذن |
| 4 | llahu | Allah | اللَّهُ | - |
| 5 | en | ki | أَنْ | - |
| 6 | turfea | yükseltilir | تُرْفَعَ | رفع |
| 7 | ve yuzkera | ve anılır/hatırlanır | وَيُذْكَرَ | ذكر |
| 8 | fiha | Orada (kandilde) | فِيهَا | - |
| 9 | ismuhu | O’nun (Allah’ın) ismi | اسْمُهُ | سمو |
| 10 | yusebbihu | tesbih eder (evdeki kimse) | يُسَبِّحُ | سبح |
| 11 | lehu | O'nu (Allah'ı) | لَهُ | - |
| 12 | fiha | orada (kandilde) | فِيهَا | - |
| 13 | bil-guduvvi | gün doğumu sonrası | بِالْغُدُوِّ | غدو |
| 14 | vel'asali | gün batımı öncesi | وَالْاصَالِ | اصل |
Ayet 78
Ayet 74
| No | Kelime | Anlam | Arapça | Kök |
|---|---|---|---|---|
| 1 | fesebbih | öyle ki tesbih et | فَسَبِّحْ | سبح |
| 2 | bismi | adıyla | بِاسْمِ | سمو |
| 3 | rabbike | Rabbinin | رَبِّكَ | ربب |
| 4 | l-azimi | azîm/büyük/azametli | الْعَظِيمِ | عظم |
Ayet 24
| No | Kelime | Anlam | Arapça | Kök |
|---|---|---|---|---|
| 1 | huve | O | هُوَ | - |
| 2 | llahu | Allah’tır | اللَّهُ | - |
| 3 | l-haliku | hâliktir/yaratandır | الْخَالِقُ | خلق |
| 4 | l-bariu | bârî'dir/başlatıp yapandır | الْبَارِئُ | برا |
| 5 | l-musavviru | musavvirdir/şekillendirendir/biçimlendirendir | الْمُصَوِّرُ | صور |
| 6 | lehu | O'nadır | لَهُ | - |
| 7 | l-esma'u | isimler | الْأَسْمَاءُ | سمو |
| 8 | l-husna | en güzel | الْحُسْنَىٰ | حسن |
| 9 | yusebbihu | tesbih ederler | يُسَبِّحُ | سبح |
| 10 | lehu | O'nu | لَهُ | - |
| 11 | ma | مَا | - | |
| 12 | fi | فِي | - | |
| 13 | s-semavati | göklerdeki | السَّمَاوَاتِ | سمو |
| 14 | vel'erdi | ve yerdeki | وَالْأَرْضِ | ارض |
| 15 | ve huve | ve O | وَهُوَ | - |
| 16 | l-azizu | azîzdir/güç yetirendir. | الْعَزِيزُ | عزز |
| 17 | l-hakimu | hakîmdir/bilgedir | الْحَكِيمُ | حكم |
Ayet 1
| No | Kelime | Anlam | Arapça | Kök |
|---|---|---|---|---|
| 1 | sebbihi | tesbih et | سَبِّحِ | سبح |
| 2 | isme | adını | اسْمَ | سمو |
| 3 | rabbike | Rabbinin | رَبِّكَ | ربب |
| 4 | l-ea'la | en yüce/üstün | الْأَعْلَى | علو |
Kavram Adı: İsim/ad.
Kavram No: 49
Kısa Açıklama: 49 İsim; Yüce Allah'ın sıfatı ve tecelli edişi. Çoğul olarak 'isimler'; Yüce Allah'ın tüm sıfatları ve tecelli edişleri. En güzel isimler/sıfatlar O'nadır.
Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 12
Türkçe Meal: İsmiyle 49 Allah'ın 19 ; Rahmân'dır 1 ; Rahîm'dir 2 .
Arapça: 1|1|1|بسم الله الرحمن الرحيم
Türkçe Meal: Ve öğretti * Âdem'e 50 isimleri 49 ; tamamını onun; sonra sundu onları (isimleri) melekler 48 üzerine; ve dedi: “Haber verin bana bunların isimlerini 49 ; eğer olduysanız sâdıklar 182 .”
Arapça: 38|2|31|وعلم ادم الاسما كلها ثم عرضهم علي المليكه فقال انبوني باسما هولا ان كنتم صدقين
Türkçe Meal: Dedi (Allah): “Ey Âdem 50 ! Haber ver * onlara isimlerini 49 onların (Yüce Allah'ın sıfatlarını)”; öyle ki ne zaman haber * verdi (Âdem) onlara (meleklere) isimlerini 49 onların (Yüce Allah'ın sıfatlarını) dedi (Allah): “Dedim değil mi sizlere; doğrusu ben bilirim gaybını 62 göklerin 162 ve yerin; ve bilirim açık ettiğinizi ve gizler olduğunuzu.”
Arapça: 40|2|33|قال يادم انبيهم باسمايهم فلما انباهم باسمايهم قال الم اقل لكم اني اعلم غيب السموت والارض واعلم ما تبدون وما كنتم تكتمون
Türkçe Meal: Sual ederler/sorarlar sana neyin helal kılındığını onlara; de ki: "Helal kılındı sizlere iyiler; ve avcı hayvanlardan * öğrettiğiniz (şey); avcı hayvanları eğitenler (ki) öğretirsiniz onları (avcı hayvanları) sizlere öğrettiğinden ** Allah'ın; öyle ki yiyin tuttuklarından sizlere; ve anın/zikredin 78 Allah'ın ismini 49 onun (avın) üzerine; ve takvalı 21 olun Allah’a; doğrusu Allah seridir/çabuktur hesapta.
Arapça: 673|5|4|يسلونك ماذا احل لهم قل احل لكم الطيبت وما علمتم من الجوارح مكلبين تعلمونهن مما علمكم الله فكلوا مما امسكن عليكم واذكروا اسم الله عليه واتقوا الله ان الله سريع الحساب
Türkçe Meal: Ve Allah’adır güzel isimler 49 ; öyle ki çağırın onunla * ; ve bırakın kimseleri (ki) eğilirler/saparlar O'nun ** isimlerinde 49 ; cezalandırılacaklar 63 yapar olduklarıyla.
Arapça: 1134|7|180|ولله الاسما الحسني فادعوه بها وذروا الذين يلحدون في اسميه سيجزون ما كانوا يعملون
Türkçe Meal: De ki: “Dua 80 edin Allah (diye) veya dua 80 edin Rahmân 1 (diye); dua 80 ettiğiniz hangisiyse”; öyle ki O'nadır en güzel isimler 49 ; sesini yükseltme salâtında 5 ; sessiz (de) etme onu; bakın/ara arasında bunun bir yol.
Arapça: 2137|17|110|قل ادعوا الله او ادعوا الرحمن ايا ما تدعوا فله الاسما الحسني ولا تجهر بصلاتك ولا تخافت بها وابتغ بين ذلك سبيلا
Türkçe Meal: Rabbidir 4 göklerin 162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; öyle ki kulluk 46 et O’na; ve sabret 51 kulluğuna 46 O’nun * ; bilir misin O’na bir (aynı) isimli 49 **?
Arapça: 2313|19|65|رب السموت والارض وما بينهما فاعبده واصطبر لعبدته هل تعلم له سميا
Türkçe Meal: Evlerdedir (kandil); izin verdi Allah ki yükseltilir ve anılır/hatırlanır orada (kandilde) O’nun (Allah’ın) ismi 49 ; tesbih 31 eder (evdeki kimse) O'nu (Allah'ı) orada (kandilde); gün doğumu sonrası; ve gün batımı öncesi.
Arapça: 2825|24|36|في بيوت اذن الله ان ترفع ويذكر فيها اسمه يسبح له فيها بالغدو والاصال
Türkçe Meal: Bereketlendi 252 Rabbinin 4 adı/ismi 49 ; Celâl 239 ve İkrâm 240 sahibi 241 .
Arapça: 4977|55|78|تبرك اسم ربك ذي الجلل والاكرام
Türkçe Meal: Öyle ki tesbih 31 et adıyla/ismiyle 49 Rabbinin; azîm 94 .
Arapça: 5051|56|74|فسبح باسم ربك العظيم
Türkçe Meal: O; Allah’tır; Hâliktir 103 ; Bârî'dir 104 ; Musavvir'dir 105 ; O'nadır güzel isimler 49 ; tesbih 57 ederler O'nu göklerdeki ve yerdeki; ve O (Allah); Azîz'dir 37 ; Hakîm'dir 9 .
Arapça: 5148|59|24|هو الله الخلق الباري المصور له الاسما الحسني يسبح له ما في السموت والارض وهو العزيز الحكيم
Türkçe Meal: Tesbih 31 et adını/ismini 49 A’lâ 116 Rabbinin 4 .
Arapça: 5947|87|1|سبح اسم ربك الاعلي