Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 37: Azîz

Bu kavram 39 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

37Güç yetiren.

2. Bakara Suresi

Ayet 129

Arapça Metin (Harekeli)

136|2|129|رَبَّنَا وَٱبْعَثْ فِيهِمْ رَسُولًا مِّنْهُمْ يَتْلُوا۟ عَلَيْهِمْ ءَايَٰتِكَ وَيُعَلِّمُهُمُ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْحِكْمَةَ وَيُزَكِّيهِمْ إِنَّكَ أَنتَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

136|2|129|ربنا وابعث فيهم رسولا منهم يتلوا عليهم ايتك ويعلمهم الكتب والحكمه ويزكيهم انك انت العزيز الحكيم

Latin Literal

129. Rabbenâ veb’as fîhim resûlen minhum yetlû aleyhim âyâtike ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmete ve yuzekkîhim inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz4! Ve gönder/yolla onlara bir resûl418 onlardan; okur onlara ayetlerini senin; ve bildirir onlara kitabı* ve hikmeti303; ve saflaştırır onları; doğrusu sen; sensin Azîz37; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

129 Our Lord, and send in them a messenger from them (who) reads/recites on (to) them Your verses/evidences and He teaches/instructs them The Book , and the wisdom , and purifies them , that You are the glorious/mighty the wise/ judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbena Rabbimiz! رَبَّنَا ربب
2 veb'as ve gönder/yolla وَابْعَثْ بعث
3 fihim onlara فِيهِمْ -
4 rasulen bir resul رَسُولًا رسل
5 minhum onlardan مِنْهُمْ -
6 yetlu okur يَتْلُو تلو
7 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
8 ayatike ayetlerini senin ايَاتِكَ ايي
9 ve yuallimuhumu ve bildirir onlara وَيُعَلِّمُهُمُ علم
10 l-kitabe kitabı الْكِتَابَ كتب
11 velhikmete ve hikmeti وَالْحِكْمَةَ حكم
12 ve yuzekkihim ve saflaştırır onları وَيُزَكِّيهِمْ زكو
13 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
14 ente sensin أَنْتَ -
15 l-azizu Azîz الْعَزِيزُ عزز
16 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplar.

2. Bakara Suresi

Ayet 209

Arapça Metin (Harekeli)

216|2|209|فَإِن زَلَلْتُم مِّنۢ بَعْدِ مَا جَآءَتْكُمُ ٱلْبَيِّنَٰتُ فَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

216|2|209|فان زللتم من بعد ما جاتكم البينت فاعلموا ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

209. Fe in zeleltum min ba’di mâ câetkumul beyyinâtu fa’lemû ennallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer kaydıysanız* sizlere gelen beyanatlardan226** sonra; öyle ki bilin ki Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

209 So if you slipped/fell/sinned from after the evidences came to you, so know that God (is) glorious/mighty ,wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
2 zeleltum kaydıysanız زَلَلْتُمْ زلل
3 min مِنْ -
4 bea'di sonra بَعْدِ بعد
5 ma مَا -
6 ca'etkumu gelenden sizlere جَاءَتْكُمُ جيا
7 l-beyyinatu beyanatlar الْبَيِّنَاتُ بين
8 fea'lemu öyle ki bilin فَاعْلَمُوا علم
9 enne ki أَنَّ -
10 llahe Allah اللَّهَ -
11 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
12 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Hataya düşmek.**Kutsal kitaplar.

2. Bakara Suresi

Ayet 220

Arapça Metin (Harekeli)

227|2|220|فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلْيَتَٰمَىٰ قُلْ إِصْلَاحٌ لَّهُمْ خَيْرٌ وَإِن تُخَالِطُوهُمْ فَإِخْوَٰنُكُمْ وَٱللَّهُ يَعْلَمُ ٱلْمُفْسِدَ مِنَ ٱلْمُصْلِحِ وَلَوْ شَآءَ ٱللَّهُ لَأَعْنَتَكُمْ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

227|2|220|في الدنيا والاخره ويسلونك عن اليتمي قل اصلاح لهم خير وان تخالطوهم فاخونكم والله يعلم المفسد من المصلح ولو شا الله لاعنتكم ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

220. Fîd dunyâ vel âhirah(âhirati) ve yes’elûneke anil yetâmâ kul ıslâhun lehum hayr(hayrun) ve in tuhâlitûhum fe ıhvânukum vallâhu ya’lemul mufside minel muslih(muslihi) ve lev şâallâhu le a’netekum innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve sual ederler/sorarlar sana yetimler131 hakkında; de ki: "Islah360 onlara bir hayırdır; ve eğer karışırsanız* onlara; öyle ki kardeşlerinizdir386 sizlerin; ve Allah (ayırmayı) bilir fesat265 edeni ıslah360 edenden; ve eğer dileseydi Allah mutlak zora/sıkıntıya sokardı sizleri dünyada ve ahirette**; doğrusu Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

220 In the present world and the end (other life), and they ask/question you about the orphans say: "Correction/repair (doing good) for them (is) best , and if you mix/mingle/associate with them, so (they are) your brothers, and God knows the corrupting from the correcting/repairing , and if God wanted/willed, He would have caused burden/hardship to you , that God (is) glorious/mighty ,wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fi فِي -
2 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
3 vel'ahirati ve ahirette وَالْاخِرَةِ اخر
4 veyeseluneke ve sual ederler/sorarlar sana وَيَسْأَلُونَكَ سال
5 ani hakkında عَنِ -
6 l-yetama yetimler الْيَتَامَىٰ يتم
7 kul de ki قُلْ قول
8 islahun ıslah إِصْلَاحٌ صلح
9 lehum onlara لَهُمْ -
10 hayrun bir hayırdır خَيْرٌ خير
11 ve in ve eğer وَإِنْ -
12 tuhalituhum karışırsanız onlara تُخَالِطُوهُمْ خلط
13 feihvanukum öyle ki kardeşlerinizdir sizlerin فَإِخْوَانُكُمْ اخو
14 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
15 yea'lemu bilir يَعْلَمُ علم
16 l-mufside fesat edeni الْمُفْسِدَ فسد
17 mine -den مِنَ -
18 l-muslihi ıslah eden- الْمُصْلِحِ صلح
19 velev ve eğer وَلَوْ -
20 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
21 llahu Allah اللَّهُ -
22 leea'netekum mutlak zora/sıkıntıya sokardı sizleri لَأَعْنَتَكُمْ عنت
23 inne doğrusu إِنَّ -
24 llahe Allah اللَّهَ -
25 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
26 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Ailenin bir üyesi yaparsanız, evlat edinirseniz.**'dünyada ve ahirette' geçişinin 'mutlak zora/sıkıntıya sokardı sizleri ' sonrası olması gerekmektedir. Bu konuyla ilgili detaylı bilgi aşağıdaki makaleden okunabilir.Mushaftaki 2:220 ayeti ‘dünyada ve ahirette’ geçişi şeklinde mi başlamalı?

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Yetim Kavram 131

131 Anne veya babanın en az birisinden yoksun olan. Kendi geçimini sağlayacak güce ve akla henüz ulaşmamış olan çocuk.

Fesat çıkarmak Kavram 265

265 Hak/gerçek olmadığı halde yalanla, yanlışla, hileyle, aldatmayla, manipülasyonla, yanlış yönlendirmeyle kargaşaya, karışıklığa neden olmak.

Islah/ıslah Kavram 360

360 İyileştirme, düzeltme.

Evlat edinilen yetimler ailenin bir kardeşi olur ve aile üyelerinin bu erkekler veya kızlarla evlenmesi haramdır. Kavram 386

386 Aileye evlat edinilerek karıştırılan erkekler ya da kızlar artık o ailenin kardeşidir. 4:23 ayetine göre nasıl ki kardeşlerle evlenmek yasaktır bu erkekler ve kadınlarla kardeş statüsünde olan aileden birisi evlenemez. Anne-baba, dede-büyükanne statüsündeki kimseler de evlenemez. Aynı aileye evlat edinilen erkekler ve kızlar birbirlerinin de kardeşi olmuş olacakları için kendi aralarında evlenemezler.

2. Bakara Suresi

Ayet 228

Arapça Metin (Harekeli)

235|2|228|وَٱلْمُطَلَّقَٰتُ يَتَرَبَّصْنَ بِأَنفُسِهِنَّ ثَلَٰثَةَ قُرُوٓءٍ وَلَا يَحِلُّ لَهُنَّ أَن يَكْتُمْنَ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ فِىٓ أَرْحَامِهِنَّ إِن كُنَّ يُؤْمِنَّ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَبُعُولَتُهُنَّ أَحَقُّ بِرَدِّهِنَّ فِى ذَٰلِكَ إِنْ أَرَادُوٓا۟ إِصْلَٰحًا وَلَهُنَّ مِثْلُ ٱلَّذِى عَلَيْهِنَّ بِٱلْمَعْرُوفِ وَلِلرِّجَالِ عَلَيْهِنَّ دَرَجَةٌ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

235|2|228|والمطلقت يتربصن بانفسهن ثلثه قرو ولا يحل لهن ان يكتمن ما خلق الله في ارحامهن ان كن يومن بالله واليوم الاخر وبعولتهن احق بردهن في ذلك ان ارادوا اصلحا ولهن مثل الذي عليهن بالمعروف وللرجال عليهن درجه والله عزيز حكيم

Latin Literal

228. Vel mutallakâtu yeterabbasne bi enfusihinne selâsete kurûin, ve lâ yahıllu lehunne en yektumne mâ halakallâhu fî erhâmihinne in kunne yu’minne billâhi vel yevmil âhır(âhıri), ve buûletuhunne ehakku bi reddihinne fî zâlike in erâdû ıslâhâ(ıslâhan), ve lehunne mislullezî aleyhinne bil ma’rûf(ma’rûfi), ve lir ricâli aleyhinne dereceh(derecetun), vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve boşanmışlar (kadınlar) bekletirler nefislerini üç mens/âdet; ve helal olmaz onlara ki gizlerler Allah'ın rahimlerinde yarattığını; eğer olduysalar iman47 ederler Allah'a ve ahiret gününe; ve kocalarına daha haktır döndürmeye onları (kadınları) bunun içinde (bekleme süresinde) eğer istedilerse bir ıslah316; ve onlaradır (kadınlaradır) benzeri (erkeklere verilen hak) ki onlar (kadınlar) üzerine maruf291 (olan); ve adamlar içindir onlar (kadınlar) üzerine bir derece*; ve Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

228 And the divorced (F) wait with themselves (F) three menstrual cycles , and (it is) not permitted/allowed to them (F) that they (F) hide/conceal what God created in their (F) wombs/uteruses , if they (F) were believing with God, and the Day the Last/Resurrection Day, and their husbands/spouses (are) more worthy/deserving with returning them, in that if they wanted/intended a reconciliation . And for them (F) similar/equal what (is) on them (F) with the kindness/generosity , and to the men a step/stage/grade on them (F), and God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velmutallekatu ve boşanmışlar (kadınlar) وَالْمُطَلَّقَاتُ طلق
2 yeterabbesne beklerler يَتَرَبَّصْنَ ربص
3 bienfusihinne nefisleriyle بِأَنْفُسِهِنَّ نفس
4 selasete üç ثَلَاثَةَ ثلث
5 kuru'in mens/âdet قُرُوءٍ قرا
6 ve la ve وَلَا -
7 yehillu helal olmaz يَحِلُّ حلل
8 lehunne onlara لَهُنَّ -
9 en ki أَنْ -
10 yektumne gizlerler يَكْتُمْنَ كتم
11 ma مَا -
12 haleka yarattığını خَلَقَ خلق
13 llahu Allah'ın اللَّهُ -
14 fi فِي -
15 erhamihinne rahimlerinde onların أَرْحَامِهِنَّ رحم
16 in eğer إِنْ -
17 kunne olduysalar كُنَّ كون
18 yu'minne iman ederler يُؤْمِنَّ امن
19 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
20 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
21 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
22 ve buuletuhunne ve kocalarına onların وَبُعُولَتُهُنَّ بعل
23 ehakku daha haktır أَحَقُّ حقق
24 biraddihinne döndürmeye onları بِرَدِّهِنَّ ردد
25 fi فِي -
26 zalike bunun içinde ذَٰلِكَ -
27 in eğer إِنْ -
28 eradu istedilerse أَرَادُوا رود
29 islahen bir ıslah إِصْلَاحًا صلح
30 velehunne ve onlara (kadınlaradır) وَلَهُنَّ -
31 mislu benzeri مِثْلُ مثل
32 llezi ki الَّذِي -
33 aleyhinne onlara (kadınlar) üzerine عَلَيْهِنَّ -
34 bil-mea'rufi marufla بِالْمَعْرُوفِ عرف
35 velirricali ve adamlar için وَلِلرِّجَالِ رجل
36 aleyhinne onlar (kadınlar) üzerine عَلَيْهِنَّ -
37 deracetun bir derece دَرَجَةٌ درج
38 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
39 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
40 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Bekleme süresinde eski eşlerle yeniden evlenme konusunda erkeklerin eski eşleri üzerinde bir derecesi vardır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

2. Bakara Suresi

Ayet 240

Arapça Metin (Harekeli)

247|2|240|وَٱلَّذِينَ يُتَوَفَّوْنَ مِنكُمْ وَيَذَرُونَ أَزْوَٰجًا وَصِيَّةً لِّأَزْوَٰجِهِم مَّتَٰعًا إِلَى ٱلْحَوْلِ غَيْرَ إِخْرَاجٍ فَإِنْ خَرَجْنَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِى مَا فَعَلْنَ فِىٓ أَنفُسِهِنَّ مِن مَّعْرُوفٍ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

247|2|240|والذين يتوفون منكم ويذرون ازوجا وصيه لازوجهم متعا الي الحول غير اخراج فان خرجن فلا جناح عليكم في ما فعلن في انفسهن من معروف والله عزيز حكيم

Latin Literal

240. Vellezîne yuteveffevne minkum ve yezerûne ezvâcâ(ezvâcen), vasıyyeten li ezvâcihim metâan ilel havli gayre ıhrâc(ıhrâcın), fe in harecne fe lâ cunâha aleykum fî mâ fealne fî enfusihinne min ma’rûf(ma’rûfin), vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler; vefat ettirilirler sizlerden; ve bırakırlar geride eşler; bir vasiyet (olsun) eşleri için; bir yıla kadar bir meta54; yoktur ihraç/çıkarma; öyle ki eğer çıktılar (kadınlar) (isteyerek); öyle ki yoktur bir günah sizlere faal olduklarından; kendi nefislerindeki201 bir maruftan291; ve Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

240 And those who are made to die from you, and they leave spouses/wives , a bequest to their spouses/wives, alimony/enjoyment to the year without/not bringing out/forcing out, so if they (F) got out , so no offense/guilt/sin on you, in what they made/did in themselves (F) from kindness/known/goodness, and God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 yuteveffevne vefat ettirilirler يُتَوَفَّوْنَ وفي
3 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
4 ve yezerune ve bırakırlar geride وَيَذَرُونَ وذر
5 ezvacen eşler أَزْوَاجًا زوج
6 vesiyyeten bir vasiyettir وَصِيَّةً وصي
7 liezvacihim eşleri için لِأَزْوَاجِهِمْ زوج
8 metaan bir meta مَتَاعًا متع
9 ila kadar إِلَى -
10 l-havli bir yıla الْحَوْلِ حول
11 gayra yoktur غَيْرَ غير
12 ihracin ihraç/çıkarma إِخْرَاجٍ خرج
13 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
14 haracne çıktılar (kadınlar) خَرَجْنَ خرج
15 fela öyle ki yoktur فَلَا -
16 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
17 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
18 fi فِي -
19 ma مَا -
20 fealne faal olduklarında فَعَلْنَ فعل
21 fi فِي -
22 enfusihinne nefislerinde أَنْفُسِهِنَّ نفس
23 min مِنْ -
24 mea'rufin bir maruftan مَعْرُوفٍ عرف
25 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
26 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
27 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Meta Kavram 54

54 Sermaye. Yararlanma.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

2. Bakara Suresi

Ayet 260

Arapça Metin (Harekeli)

267|2|260|وَإِذْ قَالَ إِبْرَٰهِۦمُ رَبِّ أَرِنِى كَيْفَ تُحْىِ ٱلْمَوْتَىٰ قَالَ أَوَلَمْ تُؤْمِن قَالَ بَلَىٰ وَلَٰكِن لِّيَطْمَئِنَّ قَلْبِى قَالَ فَخُذْ أَرْبَعَةً مِّنَ ٱلطَّيْرِ فَصُرْهُنَّ إِلَيْكَ ثُمَّ ٱجْعَلْ عَلَىٰ كُلِّ جَبَلٍ مِّنْهُنَّ جُزْءًا ثُمَّ ٱدْعُهُنَّ يَأْتِينَكَ سَعْيًا وَٱعْلَمْ أَنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

267|2|260|واذ قال ابرهم رب ارني كيف تحي الموتي قال اولم تومن قال بلي ولكن ليطمين قلبي قال فخذ اربعه من الطير فصرهن اليك ثم اجعل علي كل جبل منهن جزا ثم ادعهن ياتينك سعيا واعلم ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

260. Ve iz kâle ibrâhîmu rabbî erinî keyfe tuhyil mevtâ kâle e ve lem tu’min kâle belâ ve lâkin li yatmainne kalbî kâle fe huz erbeaten minet tayri fe surhunne ileyke summec’al alâ kulli cebelin minhunne cuz’en summed’uhunne ye’tîneke sa’yâ(sa’yen), va’lem ennallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman İbrahim: "Rabbim4! Göster bana; nasıl canlandırırsın ölüleri"; dedi (Allah): "Yoksa asla iman47 etmez misin? "; dedi (İbrahim): "Evet! (iman ettim); velakin/fakat mutmain377 olması içindir kalbimin"; dedi (Allah): "Öyleyse tut dördünü kuştan; öyle ki meylettir* onları (dördünü) kendine; sonra koy her bir dağın üzerine onlardan (dördünden) bir parça/cüz; sonra çağır onları (dördünü); gelirler (dördü) sana bir ivedi hareketlenme (-yle); ve bil ki Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

260 And when Abraham said: "My Lord, show me how you revive/make alive the deads." He said: "Did you not believe?" he said: "Yes/certainly, and but (for) my heart/mind to (be) assured/secure (E)." He (Abraham) said: "So take four from the birds, so take them (F) close to you, then put on every mountain from them (F) a part/portion, then call them (F), they come (F) (to) you fast , and know that God isglorious/mighty/powerful/dignified, wise/judicious." (NOTICE USE OF FEMININE IN THE PRECEDING VERSE)

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve zaman وَإِذْ -
2 kale dedi قَالَ قول
3 ibrahimu İbrahim إِبْرَاهِيمُ -
4 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
5 erini göster bana أَرِنِي راي
6 keyfe nasıl كَيْفَ كيف
7 tuhyi canlandırırsın تُحْيِي حيي
8 l-mevta ölüleri الْمَوْتَىٰ موت
9 kale dedi قَالَ قول
10 evelem yoksa asla أَوَلَمْ -
11 tu'min iman etmez misin تُؤْمِنْ امن
12 kale dedi (İbrahim) قَالَ قول
13 bela evet (iman ettim) بَلَىٰ -
14 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
15 liyetmeinne mutmain olması içindir لِيَطْمَئِنَّ طمن
16 kalbi kalbimin قَلْبِي قلب
17 kale dedi قَالَ قول
18 fehuz öyleyse tut فَخُذْ اخذ
19 erbeaten dördünü أَرْبَعَةً ربع
20 mine مِنَ -
21 t-tayri kuştan الطَّيْرِ طير
22 fe surhunne öyle ki meylettir onları (dördünü) فَصُرْهُنَّ صور
23 ileyke kendine إِلَيْكَ -
24 summe sonra ثُمَّ -
25 c'al yap اجْعَلْ جعل
26 ala üzerine عَلَىٰ -
27 kulli her كُلِّ كلل
28 cebelin bir dağın جَبَلٍ جبل
29 minhunne onlardan (dördünden) مِنْهُنَّ -
30 cuz'en bir parça/cüz جُزْءًا جزا
31 summe sonra ثُمَّ -
32 d'uhunne çağır onları (dördünü) ادْعُهُنَّ دعو
33 ye'tineke gelirler (dördü) sana يَأْتِينَكَ اتي
34 sea'yen bir ivedi hareketlenme (-yle) سَعْيًا سعي
35 vea'lem ve bil وَاعْلَمْ علم
36 enne ki أَنَّ -
37 llahe Allah اللَّهَ -
38 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
39 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Alıştır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Mutmain Kavram 377

377 Tatmin olan, istenen bir şeyin gerçekleşmesini sağlamış, gönül doygunluğuna eren.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

297|3|4|مِن قَبْلُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَأَنزَلَ ٱلْفُرْقَانَ إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ ذُو ٱنتِقَامٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

297|3|4|من قبل هدي للناس وانزل الفرقان ان الذين كفروا بايت الله لهم عذاب شديد والله عزيز ذو انتقام

Latin Literal

4. Min kablu huden lin nâsi ve enzelel furkân(furkâne), innellezîne keferû bi âyâtillâhi lehum azâbun şedîd(şedîdun), vallâhu azîzun zuntikâm(zuntikâmin).

Türkçe Çeviri

Önceden (de) insanlar için bir doğru yola kılavuzu (da); ve indirmişti furkanı259; doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler Allah'ın ayetlerine400; onlaradır şiddetli bir azap; ve Allah bir Azîz’dir37; bir Zuntikâm’dır390.

Ahmed Samira Çevirisi

4 From before guidance to the people, and He descended the Separator of Right and Wrong/Koran , that those who disbelieved with God’s verses , for them (is) a strong (severe) torture, and God (is) glorious/mighty , (owner) of a revenge/punishment.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 min مِنْ -
2 kablu önceden قَبْلُ قبل
3 huden bir doğru yola kılavuz هُدًى هدي
4 linnasi insanlara لِلنَّاسِ نوس
5 ve enzele ve indirdi وَأَنْزَلَ نزل
6 l-furkane furkanı الْفُرْقَانَ فرق
7 inne doğrusu إِنَّ -
8 ellezine kimselere الَّذِينَ -
9 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
10 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
11 llahi Allah'ın اللَّهِ -
12 lehum onlaradır لَهُمْ -
13 azabun bir azab عَذَابٌ عذب
14 şedidun şiddetli شَدِيدٌ شدد
15 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
16 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
17 zu ذُو -
18 ntikamin Zuntikâm’dır انْتِقَامٍ نقم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Furkan Kavram 259

259 Ayıran, bölen, yaran. Doğruyu yanlıştan ışın kılıcı gibi ayıran. Kutsal kitapların her biri bir furkandır. Elbette şerefli Kur'an'ımızdır. Kur'an'ı anlayarak okuyanlar ellerine bu ışın kılıcını almış olur.

Zuntikâm Kavram 390

390 İntikam sahibi, öç sahibi.

Yüce Allah'ın ayetlerine kâfirlik etmek. Kavram 400

400 Yüce Allah'ın ayetlerini örtmek, gizlemek. Ayetleri kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek de kâfirlik etmektir. Kutsal kitapların hükümlerini örten hadis/söylenti kitaplarına tabi olanlar Yüce Allah'ın ayetlerine kâfirlik etmiş olur.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

299|3|6|هُوَ ٱلَّذِى يُصَوِّرُكُمْ فِى ٱلْأَرْحَامِ كَيْفَ يَشَآءُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

299|3|6|هو الذي يصوركم في الارحام كيف يشا لا اله الا هو العزيز الحكيم

Latin Literal

6. Huvellezî yusavvirukum fîl erhâmi keyfe yeşâ’(yeşâu), lâ ilâhe illâ huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

O'dur* ki şekillendirir sizleri rahimlerde391 nasılsa dilediği; yoktur ilâh74 O’nun dışında ; Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

6 He is who pictures/forms you in the wombs/uteruses how (as) He wants/wills, no God except He, the glorious/mighty, the wise/judicious.

Notlar

Not 1

*Allah

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Rahimlerde şekillenen insan. Kavram 391

391 Babadan DNA taşıyan sperm ve anneden DNA taşıyan yumurtanın birleşmesiyle oluşan, gözle görülemeyen zigottan bir bebeğin şekillenmesi embriyoloji biliminin konusudur. DNA bir bilgi bankası olarak okunur ve mitoz bölünmelerle hücreler çoğalır. Her bir hücre hangi organı oluşturacağının bilgisini Rabbinin kendi içine yerleştirdiği DNA'dan alır. Her bir organ yaratıcının dilediği kadar büyür. Ne çok ne az. Birleşmeden 280 gün sonra rahim içindeki şekillenmiş bebeği doğumla dışarı çıkarır. Anne rahmi Yüce Allah'ın Rahîm sıfatına en güzel örnektir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

311|3|18|شَهِدَ ٱللَّهُ أَنَّهُۥ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ وَأُو۟لُوا۟ ٱلْعِلْمِ قَآئِمًۢا بِٱلْقِسْطِ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

311|3|18|شهد الله انه لا اله الا هو والمليكه واولوا العلم قايما بالقسط لا اله الا هو العزيز الحكيم

Latin Literal

18. Şehidallâhu ennehû lâ ilâhe illâ huve, vel melâiketu ve ulûl ilmi kâimen bil kıst(kıstı), lâ ilâhe illâ huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Şahit/tanık oldu Allah ki O'dur; yoktur ilâh74 O’nun dışında; ve melekler (de); ve eşitliği ayağa diken/kaldıran ilim sahipleri (de)*; (ki) yoktur ilâh74 O’nun dışında; Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

18 God witnessed that He, (there is) no God except He, and the angels and those of the knowledge (He is) keeping up/taking care of with the just/equitable, no God except He, the glorious , the wise/judicious . (God and the angels and those of the knowledge witnessed/testified that there is no God except God alone.)

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 şehide şahit/tanık oldu شَهِدَ شهد
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 ennehu ki O أَنَّهُ -
4 la yoktur لَا -
5 ilahe ilah إِلَٰهَ اله
6 illa dışında إِلَّا -
7 huve O’nun هُوَ -
8 velmelaiketu ve melekler (de) وَالْمَلَائِكَةُ ملك
9 ve ulu ve sahipleri وَأُولُو اول
10 l-ilmi ilim (de) الْعِلْمِ علم
11 kaimen ayağa dikenler قَائِمًا قوم
12 bil-kisti eşitliği بِالْقِسْطِ قسط
13 la yoktur لَا -
14 ilahe ilah إِلَٰهَ اله
15 illa dışında إِلَّا -
16 huve O’nun هُوَ -
17 l-azizu Azîz’dir الْعَزِيزُ عزز
18 l-hakimu Hakîm’dir الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Şahit/tanık oldular.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 62

Arapça Metin (Harekeli)

355|3|62|إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ ٱلْقَصَصُ ٱلْحَقُّ وَمَا مِنْ إِلَٰهٍ إِلَّا ٱللَّهُ وَإِنَّ ٱللَّهَ لَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

355|3|62|ان هذا لهو القصص الحق وما من اله الا الله وان الله لهو العزيز الحكيم

Latin Literal

62. İnne hâzâ le huvel kasasul hakk(hakku), ve mâ min ilâhin illâllâh(illâllâhu), ve innellâhe le huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Doğrusu bu mutlak ki onun (Îsâ'nın) hak/gerçek kıssasıdır430; ve yoktur hiçbir ilâh74 Allah dışında; ve doğrusu Allah; O’dur Azîz37; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

62 That this (is) it (E), the narratives/information (true stories) the truth, and (there is) none from a god except God, and that God, he (E) (is) the glorious/mighty, the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 haza budur هَٰذَا -
3 lehuve mutlak onun لَهُوَ -
4 l-kasasu kıssası الْقَصَصُ قصص
5 l-hakku hak/gerçek الْحَقُّ حقق
6 ve ma ve yoktur وَمَا -
7 min hiçbir مِنْ -
8 ilahin ilâh إِلَٰهٍ اله
9 illa dışında إِلَّا -
10 llahu Allah اللَّهُ -
11 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
12 llahe Allah اللَّهَ -
13 lehuve O’dur لَهُوَ -
14 l-azizu Azîz الْعَزِيزُ عزز
15 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 126

Arapça Metin (Harekeli)

419|3|126|وَمَا جَعَلَهُ ٱللَّهُ إِلَّا بُشْرَىٰ لَكُمْ وَلِتَطْمَئِنَّ قُلُوبُكُم بِهِۦ وَمَا ٱلنَّصْرُ إِلَّا مِنْ عِندِ ٱللَّهِ ٱلْعَزِيزِ ٱلْحَكِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

419|3|126|وما جعله الله الا بشري لكم ولتطمين قلوبكم به وما النصر الا من عند الله العزيز الحكيم

Latin Literal

126. Ve mâ cealehullâhu illâ buşrâ lekum ve li tatmeinne kulûbukum bih(bihî), ve men nasru illâ min indillâhil azîzil hakîm(hakîmi).

Türkçe Çeviri

Ve yapmış değildir onu Allah; ancak (bir) müjdedir sizlere; ve tatmin olması içindir kalplerinizin onunla; ve yoktur yardım Allah'ın indinden/katından başka; Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

126 And God did not make/manipulate it except (as) a good news to you and to assure/tranquillise your hearts with it, and the victory/aid is not except from at God, the glorious/mighty , the wise judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve وَمَا -
2 cealehu yapmış değildir onu جَعَلَهُ جعل
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 illa dışında إِلَّا -
5 buşra müjde بُشْرَىٰ بشر
6 lekum sizlere لَكُمْ -
7 velitetmeinne ve tatmin olması için وَلِتَطْمَئِنَّ طمن
8 kulubukum kalblerinizin قُلُوبُكُمْ قلب
9 bihi onunla بِهِ -
10 ve ma ve yoktur وَمَا -
11 n-nesru yardım النَّصْرُ نصر
12 illa dışında إِلَّا -
13 min مِنْ -
14 indi indinden/katından عِنْدِ عند
15 llahi Allah اللَّهِ -
16 l-azizi Azîz’dir الْعَزِيزِ عزز
17 l-hakimi Hakîm’dir. الْحَكِيمِ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

4. Nisâ Suresi

Ayet 56

Arapça Metin (Harekeli)

549|4|56|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَا سَوْفَ نُصْلِيهِمْ نَارًا كُلَّمَا نَضِجَتْ جُلُودُهُم بَدَّلْنَٰهُمْ جُلُودًا غَيْرَهَا لِيَذُوقُوا۟ ٱلْعَذَابَ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَزِيزًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

549|4|56|ان الذين كفروا بايتنا سوف نصليهم نارا كلما نضجت جلودهم بدلنهم جلودا غيرها ليذوقوا العذاب ان الله كان عزيزا حكيما

Latin Literal

56. İnnellezîne keferû bi âyâtinâ sevfe nuslîhim nâra(nâran). Kullemâ nadicet culûduhum beddelnâhum culûden gayrahâ li yezûkûl azâb(azâbe). İnnallâhe kâne azîzen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseleri (ki) kâfirlik ettiler ayetlerimize400; yakında yakacağız onları bir ateş (-le); her piştiğinde ciltleri/derileri509 onların; değiştirdik onları* (kimseleri) onun (cildin/derinin) başkası (olan) ciltler (-le)/deriler (-le); tatmaları için azabı; doğrusu Allah oldu bir Azîz37; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

56 That those who disbelieved, with Our verses , We will roast them (in) a fire, whenever their skins were done/cooked (burnt), We replaced/substituted them (with) skins other than it, to taste/experience the torture, that God was/is glorious/mighty , wise/judicious.

Notlar

Not 1

*Gramere göre değişen insanlardır. Demek ki her cilt değişimi birbirinin aynısı olmamaktadır. Yeni gelen cilt/deri o insanı farklılaştırmaktadır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Yüce Allah'ın ayetlerine kâfirlik etmek. Kavram 400

400 Yüce Allah'ın ayetlerini örtmek, gizlemek. Ayetleri kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek de kâfirlik etmektir. Kutsal kitapların hükümlerini örten hadis/söylenti kitaplarına tabi olanlar Yüce Allah'ın ayetlerine kâfirlik etmiş olur.

Ciltlerin/derilerin her piştiğinde başka derilerin yaratılması. Kavram 509

509 4:46 ayeti büyük bir mucize sunar. Ayetten anlarız ki cehennemde (Sekar) olan kimselerin derileri radyasyon benzeri bir ışımayla sürekli olarak yanmaktadır. Ancak deri hiçbir zaman bitmemektedir. Yandıkça altından yeni deriler gelmektedir. Bunun amacının acıyı tekrar tekrar tatmaları için olduğu bildirilmiştir. Yüce Allah acaba neden bu işareti bizlere sunmuştur? Bilimsel çalışmalardan biliyoruz ki derinin üst kısmında ağrıyı algılayan sinir uçları vardır. Bu sinir uçları yanarak yok olduğunda artık acı hissi kaybolmaktadır. Demek ki Kur'an'ın sahibi bu detayı 1400 yıl önceden bilmekteymiş.

4. Nisâ Suresi

Ayet 158

Arapça Metin (Harekeli)

651|4|158|بَل رَّفَعَهُ ٱللَّهُ إِلَيْهِ وَكَانَ ٱللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

651|4|158|بل رفعه الله اليه وكان الله عزيزا حكيما

Latin Literal

158. Bel rafaahullâhu ileyh(ileyhi). Ve kânallâhu azîzen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Evet! Yükseltti onu Allah kendisine doğru; ve oldu Allah bir Azîz37; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

158 But God rose him (Jesus) to Him, and God was/is glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 bel Evet! بَلْ -
2 rafeahu yükseltti onu رَفَعَهُ رفع
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 ileyhi kendisine doğru إِلَيْهِ -
5 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
6 llahu Allah اللَّهُ -
7 azizen bir Azîz عَزِيزًا عزز
8 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

4. Nisâ Suresi

Ayet 165

Arapça Metin (Harekeli)

658|4|165|رُّسُلًا مُّبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَى ٱللَّهِ حُجَّةٌۢ بَعْدَ ٱلرُّسُلِ وَكَانَ ٱللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

658|4|165|رسلا مبشرين ومنذرين ليلا يكون للناس علي الله حجه بعد الرسل وكان الله عزيزا حكيما

Latin Literal

165. Rusulen mubeşşirîne ve munzirîne li ellâ yekûne lin nâsi alâllâhi huccetun ba’der rusul(rusuli). Ve kânallâhu azîzen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Resûller418 (ki) müjdeleyicilerdir ve uyarıcılardır; olmaması içindir insanlara bir hüccet/hac376 Allah'a karşı; resûller sonrası; ve oldu Allah bir Azîz37; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

165 Messengers, announcers of good news and warners/givers of notice, for that (there is) no proof/argument be to the people on God after the messengers, and God was/is glorious/mighty, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rusulen resûller رُسُلًا رسل
2 mubeşşirine müjdeleyiciler مُبَشِّرِينَ بشر
3 ve munzirine ve uyarıcılar وَمُنْذِرِينَ نذر
4 liella için لِئَلَّا -
5 yekune olmaması يَكُونَ كون
6 linnasi insanlara لِلنَّاسِ نوس
7 ala karşı عَلَى -
8 llahi Allah'a اللَّهِ -
9 huccetun bir hac حُجَّةٌ حجج
10 bea'de sonrası بَعْدَ بعد
11 r-rusuli resûller الرُّسُلِ رسل
12 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
13 llahu Allah اللَّهُ -
14 azizen bir Azîz عَزِيزًا عزز
15 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Hac Kavram 376

376 Delillerle tartışma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 38

Arapça Metin (Harekeli)

707|5|38|وَٱلسَّارِقُ وَٱلسَّارِقَةُ فَٱقْطَعُوٓا۟ أَيْدِيَهُمَا جَزَآءًۢ بِمَا كَسَبَا نَكَٰلًا مِّنَ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

707|5|38|والسارق والسارقه فاقطعوا ايديهما جزا بما كسبا نكلا من الله والله عزيز حكيم

Latin Literal

38. Ves sâriku ves sârikatu faktaû eydiyehumâ cezâen bimâ kesebâ nekâlen minallâh(minallâhi) vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve (erkek) hırsızın541; ve (kadın) hırsızın541; öyle ki kesin ellerini540 (ikisinin) kazandıklarına (ikisinin) bir ceza (olarak); ibretlik bir ders (olarak) Allah’tan; ve Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

38 And the male thief/robber and the female thief/robber, so cut off their (B)’s hands, a reward because (of) what they (B) gathered/acquired , severe exemplary punishment from God, and God (is) glorious/mighty ,wise/judicious .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ssariku ve (erkek) hırsızın وَالسَّارِقُ سرق
2 ve ssarikatu ve (kadın) hırsızın وَالسَّارِقَةُ سرق
3 fektau öyle ki kesin فَاقْطَعُوا قطع
4 eydiyehuma ellerini ikisinin أَيْدِيَهُمَا يدي
5 ceza'en bir ceza جَزَاءً جزي
6 bima بِمَا -
7 keseba kazandıklarına كَسَبَا كسب
8 nekalen ibretlik bir ders نَكَالًا نكل
9 mine مِنَ -
10 llahi Allah’tan اللَّهِ -
11 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
12 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
13 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Hırsız erkek ve kadının ellerinin kesilmesi. Kavram 540

540 Hırsız kadın ve erkeğin ellerinin kesilmesi gerektiğini net bir şekilde ayetten anlarız. Bu kesilme mutlak ki fiziksel bir kesme olmalıdır. Çünkü uygulanan bu işlem bir ceza statüsünde olmalı ve aynı zamanda Allah’tan ibretlik bir ders olmalıdır. Hem hırsızlık yapan kimseye hem de başka insanlara. Ancak şu durum karşımıza çıkar. El nasıl ve nereden kesilecektir? Elin ön koldan bağlantısı mı kesilecektir? Rabbimiz ayette buna bir işaret vermemiştir. Ancak Yüce Allah Kur’an’da asla bir eksiklik bırakmaz. Gerekli olanı gerektiği kadar verir. Kur’an’da yer almayan konularda ise marufla hükmetmemizi emreder. Yapmamız gereken ilk şey Kur’an’ın bütününe bakmaktır. Eller ve kesmek kelimelerini 7:124, 12:31, 20:71 ve 26:49 ayetlerinde geçtiğini görürüz. 7:124, 20:71 ve 26:49 ayetlerinde ellerin kesilmesi ayakların kesilmesiyle birlikte zikredilmiş ve firavunun bir ceza yöntemi olarak işaret edilmiştir. Bu 3 ayette ayrıca çapraz asılma eylemi de işaret edilmiştir. Sadece eller ve kesmek kelimeleri 5:31 ve 12:31 ayetlerinde zikredilmiştir. Bu nedenle 5:31 ayetinde ellerin nasıl kesilmesi gerektiğini Yüce Allah 12:31 ayetinde biz kullarına bildirmiş olmalıdır. Ayet şöyledir;12:31 Ne zaman ki işitti (kadın) hilelerini/dalaverelerini onların(kadınların); gönderdi üzerlerine onların (kadınların); ve hazırladı onlara bir dayanaklı oturak; ve verdi her birine onlardan bir bıçak; ve dedi: "Çık karşılarına onların"; öyle ki ne zaman gördüler onu; büyüttüler onu; ve kestiler ellerini; ve dediler: "Haşa/geri durma/engelleme Allah için; bu bir beşer değildir; ki bu ancak kerîm bir melektir." Çok net anlarız ki bu kadınlar Yusuf peygamberi görünce ellerini ön koldan itibaren tam olarak keserek ayırmamışlardır, koparmamışlardır. Ellerindeki bıçak ellerinde bir kesiye neden olmuştur. Yüce Rabbimiz bu durumu ellerin kesilmesi olarak bizlere bildiriyorsa bize düşen görev de 5:31 ayetinde ellerin kesilmesini de aynı şekilde anlamak olmalıdır. Durum aslında bu kadar basittir. Hırsız erkek ve kadının elleri başkalarının hırsızlık yaptıklarını anlayacakları şekilde keskin bir bıçakla iz bırakacak şekilde kesilmelidir. Elma soyarken elini ortalama düzeyde kesen bir kimsenin sahip olduğu kesi kadar elin görünür yüzüne kesi yapılmalıdır. Acil servislere başvuran bıçakla gerçekleşen hatayla el kesme kesilerinin ortalaması alınabilir.

Hırsız Kavram 541

541 Çalan, başkalarına ait olanı haksız yere kendisinin yaparak insanlara zulmeden. Çalınan şey maddi ve manevi her şey olabilir. Büyük günahlardandır. Hırsızın elinin kesilmesi konusu 5:38 ayetinde incelenmiştir.

5. Mâide Suresi

Ayet 95

Arapça Metin (Harekeli)

764|5|95|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَقْتُلُوا۟ ٱلصَّيْدَ وَأَنتُمْ حُرُمٌ وَمَن قَتَلَهُۥ مِنكُم مُّتَعَمِّدًا فَجَزَآءٌ مِّثْلُ مَا قَتَلَ مِنَ ٱلنَّعَمِ يَحْكُمُ بِهِۦ ذَوَا عَدْلٍ مِّنكُمْ هَدْيًۢا بَٰلِغَ ٱلْكَعْبَةِ أَوْ كَفَّٰرَةٌ طَعَامُ مَسَٰكِينَ أَوْ عَدْلُ ذَٰلِكَ صِيَامًا لِّيَذُوقَ وَبَالَ أَمْرِهِۦ عَفَا ٱللَّهُ عَمَّا سَلَفَ وَمَنْ عَادَ فَيَنتَقِمُ ٱللَّهُ مِنْهُ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ ذُو ٱنتِقَامٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

764|5|95|يايها الذين امنوا لا تقتلوا الصيد وانتم حرم ومن قتله منكم متعمدا فجزا مثل ما قتل من النعم يحكم به ذوا عدل منكم هديا بلغ الكعبه او كفره طعام مسكين او عدل ذلك صياما ليذوق وبال امره عفا الله عما سلف ومن عاد فينتقم الله منه والله عزيز ذو انتقام

Latin Literal

95. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ taktulûs sayde ve entum hûrûm(hûrûmun) ve men katelehu minkum muteammiden fe cezâun mislu mâ katele min en neami yahkumu bihî zevâ adlin minkum hedyen bâligal ka’beti ev keffâratun taâmu mesâkîne ev adlu zâlike siyâmen li yezûka vebâle emrih(emrihî) afâllâhu amma selef(selefe) ve men âde fe yentakimullâhu minh(minhu) vallâhu azîzun zûntikâm(zûntikâmin).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Katletmeyin35 avı; ve sizler ihramlı534 (olarak); ve kim katletti35 onu (avı) sizlerden kasıtlı/kasten; öyle ki bir cezadır misli870 katlettiğinin35 çiftlik hayvanlarından (ki) hükmeder ona sizlerden iki adalet680 sahibi; Kabe'ye557 ulaşan bir hediye (olarak); ya da bir kefaret (olarak) yedirmedir miskine113; ya da buna adil/eşit/denk bir oruçtur; tatması içindir vebalini (o kimsenin) emrini/işini; affetti Allah geçeni; ve kim taştı/sınırı aştı; intikam alır Allah ondan; ve Allah Azîz’dir37; Zuntikâmdır390.

Ahmed Samira Çevirisi

95 You, you those who believed, do not kill the hunt/trapping, and you are forbidden/respecting for pilgrimage, and who intentionally/purposely killed it from you, so a reimbursement equal/similar (to) what he killed from the properties/livestock (the animals/birds), (two) of (B) justice/equality from you judges/rules with it (as) an offering reaching/delivered (to) the Kaaba , or substitution (of) feeding (the) poorest of poor/poor oppressed (P), or redemption (of) that (is) fasting , to taste/experience his matter’s/affair’s severity/bad consequences/evil results, God forgave/pardoned on what preceded, and who returned (again), so God revenges from Him, and God (is) glorious/mighty , (owner) of revenge.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tektulu katletmeyin تَقْتُلُوا قتل
6 s-sayde avı الصَّيْدَ صيد
7 veentum ve sizler وَأَنْتُمْ -
8 hurumun ihramlı حُرُمٌ حرم
9 ve men ve kim وَمَنْ -
10 katelehu ketletti onu (avı) قَتَلَهُ قتل
11 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
12 muteammiden kasıtlı/kasten مُتَعَمِّدًا عمد
13 feceza'un öyle ki bir cezadır فَجَزَاءٌ جزي
14 mislu misli/benzeri مِثْلُ مثل
15 ma مَا -
16 katele katlettiğinin قَتَلَ قتل
17 mine مِنَ -
18 n-neami enamdan/çiftlik hayvanlarından النَّعَمِ نعم
19 yehkumu hükmeder يَحْكُمُ حكم
20 bihi ona بِهِ -
21 zeva iki sahibi ذَوَا -
22 adlin adalet عَدْلٍ عدل
23 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
24 hedyen bir hediye هَدْيًا هدي
25 baliga ulaşan بَالِغَ بلغ
26 l-kea'beti Kabe'ye الْكَعْبَةِ كعب
27 ev ya da أَوْ -
28 keffaratun bir kefarettir كَفَّارَةٌ كفر
29 taaamu yedirme طَعَامُ طعم
30 mesakine miskine مَسَاكِينَ سكن
31 ev ya da أَوْ -
32 adlu adil/eşit/denk عَدْلُ عدل
33 zalike buna ذَٰلِكَ -
34 siyamen bir oruçtur صِيَامًا صوم
35 liyezuka tatması için لِيَذُوقَ ذوق
36 vebale vebalini وَبَالَ وبل
37 emrihi emrini/işini أَمْرِهِ امر
38 afa affeti عَفَا عفو
39 llahu Allah اللَّهُ -
40 amma عَمَّا -
41 selefe geçeni سَلَفَ سلف
42 vemen ve kim وَمَنْ -
43 aade taştı/sınırı aştı عَادَ عود
44 feyentekimu intikam alır فَيَنْتَقِمُ نقم
45 llahu Allah اللَّهُ -
46 minhu ondan مِنْهُ -
47 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
48 azizun Aziz’dir عَزِيزٌ عزز
49 zu sahibidir ذُو -
50 ntikamin intikam انْتِقَامٍ نقم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Zuntikâm Kavram 390

390 İntikam sahibi, öç sahibi.

Hurum, ihram Kavram 534

534 Hac döneminde yapılması haram edilen şeyleri yapmamak. Haram emrine uymak.

Kabe Kavram 557

557 Küp şeklinde olan.

Adalet Kavram 680

680 Hakka/gerçeğe uygunluk, hakkı/gerçeği gözetme. Hakka/gerçeğe uygunluk temelinde herkese eşit ve tarafsız bir şekilde davranma. Hakların herkes tarafından eşit/tarafsız şekilde kullanılmasının sağlanması. Hakları eşit olarak dengelemek, eşit olarak balanslamak. Adalet, doğruluk ve eşitlik prensiplerine dayanan evrensel bir değerdir.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

5. Mâide Suresi

Ayet 118

Arapça Metin (Harekeli)

787|5|118|إِن تُعَذِّبْهُمْ فَإِنَّهُمْ عِبَادُكَ وَإِن تَغْفِرْ لَهُمْ فَإِنَّكَ أَنتَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

787|5|118|ان تعذبهم فانهم عبادك وان تغفر لهم فانك انت العزيز الحكيم

Latin Literal

118. İn tuazzibhum fe innehum ibâduk(ibâduke), ve in tagfir lehum fe inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Eğer azap edersen onlara; öyle ki doğrusu onlar kullarındır46 senin; ve eğer mağfiret319 edersen onlara; öyle ki doğrusu sen; sensin Azîz37; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

118 ’If You torture them, so that they are Your worshippers/slaves, and if You forgive for them, so that You are the glorious/mighty , the wise/judicious .’

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in eğer إِنْ -
2 tuazzibhum azap edersen onlara تُعَذِّبْهُمْ عذب
3 feinnehum öyle ki doğrus onlar فَإِنَّهُمْ -
4 ibaduke kullarındır senin عِبَادُكَ عبد
5 ve in ve eğer وَإِنْ -
6 tegfir mağfiret edersen تَغْفِرْ غفر
7 lehum onlara لَهُمْ -
8 feinneke öyle ki doğrusu sen فَإِنَّكَ -
9 ente sensin أَنْتَ -
10 l-azizu Azîz الْعَزِيزُ عزز
11 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

6. En'âm Suresi

Ayet 96

Arapça Metin (Harekeli)

885|6|96|فَالِقُ ٱلْإِصْبَاحِ وَجَعَلَ ٱلَّيْلَ سَكَنًا وَٱلشَّمْسَ وَٱلْقَمَرَ حُسْبَانًا ذَٰلِكَ تَقْدِيرُ ٱلْعَزِيزِ ٱلْعَلِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

885|6|96|فالق الاصباح وجعل اليل سكنا والشمس والقمر حسبانا ذلك تقدير العزيز العليم

Latin Literal

96. Fâlikul ısbâh(ısbâhı), ve cealel leyle sekenen veş şemse vel kamere husbânâ(husbânen), zâlike takdîrul azîzil alîm(alîmi).

Türkçe Çeviri

Yarandır/ayırandır sabahı; ve yaptı (Allah) geceyi bir sakinlik; ve Güneş’i ve Ay’ı bir hesap; işte bu takdiridir Azîz'in37; Alîm'in8.

Ahmed Samira Çevirisi

96 Splitter (of) the morning/day break and He made the night tranquillity/security/residence and the sun and the moon counting/calculating, that (is) predestination (of) the glorious/mighty , the knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 faliku yarandır/ayırandır فَالِقُ فلق
2 l-isbahi sabahı الْإِصْبَاحِ صبح
3 ve ceale ve yaptı وَجَعَلَ جعل
4 l-leyle geceyi اللَّيْلَ ليل
5 sekenen bir sakinlik سَكَنًا سكن
6 ve şşemse ve Güneş’i وَالشَّمْسَ شمس
7 velkamera ve Ay’ı وَالْقَمَرَ قمر
8 husbanen bir hesap حُسْبَانًا حسب
9 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
10 tekdiru takdirdir تَقْدِيرُ قدر
11 l-azizi Aziz الْعَزِيزِ عزز
12 l-alimi Alîm الْعَلِيمِ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

8. Enfâl Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

1170|8|10|وَمَا جَعَلَهُ ٱللَّهُ إِلَّا بُشْرَىٰ وَلِتَطْمَئِنَّ بِهِۦ قُلُوبُكُمْ وَمَا ٱلنَّصْرُ إِلَّا مِنْ عِندِ ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1170|8|10|وما جعله الله الا بشري ولتطمين به قلوبكم وما النصر الا من عند الله ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

10. Ve mâ cealehullâhu illâ buşrâ ve li tatmainne bihî kulûbukum ve men nasru illâ min indillâh(indillâhi), innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve yapmış değildi onu Allah bir büşra* dışında; ve tatmin olması için onunla kalplerinizin; ve yoktur yardım Allah indinden/katından dışında; doğrusu Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

10 And God did not make him/it except a good news and to assure/tranquillise/secure with him/it your hearts/minds , and the victory/aid is not except from at God, that God (is) glorious/mighty ,wise/judicious.

Notlar

Not 1

*Müjde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

8. Enfâl Suresi

Ayet 49

Arapça Metin (Harekeli)

1209|8|49|إِذْ يَقُولُ ٱلْمُنَٰفِقُونَ وَٱلَّذِينَ فِى قُلُوبِهِم مَّرَضٌ غَرَّ هَٰٓؤُلَآءِ دِينُهُمْ وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى ٱللَّهِ فَإِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1209|8|49|اذ يقول المنفقون والذين في قلوبهم مرض غر هولا دينهم ومن يتوكل علي الله فان الله عزيز حكيم

Latin Literal

49. İz yekûlul munâfikûne vellezîne fî kulûbihim maradun garrehâulâi dînuhum, ve men yetevekkel alallâhi fe innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman münâfıklar26 ve kimseler (ki) kalplerindedir175 bir maraz/hastalık: "Aldatmış bunları dinleri122"; ve kim tevekkül eder Allah'a karşı; öyle ki doğrusu Allah bir Azîz’dir37; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

49 When/if the hypocrites and those who in their hearts/minds (there) is sickness/disease say: "Those, their religion has deceived/tempted (them)." And who relies/depends on God, so then God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Münâfık Kavram 26

26 İç yüzünü gizleyen. İki yüzlü.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

Kalpler; mühür, maraz/hastalık/kilitler/perde/paslanma. Kavram 175

175 Gözler nasıl ki beyinle görür, kulaklar nasıl ki beyinle duyar, beyin de kalple akleder. İnsan kalbinde kendi hafızası olan 40-50 bin adet sinir hücresi vardır. Kalp sinirleri beynin karar verme bölgesi olan ön lobuna (perçem bölgesi altına) uyarıda bulunur. Aklı kullanarak karar vermede kalbin rolü vardır. Kâfirlik etmiş kişilerin kalpleri biyolojik olarak paslanır (LDH yağı oksitlenir yani paslanır), kalbin beyni etkilemesi bozulur. Kalp mühürlenir. Kalp kilitlenir. Kalp marazlı/hastalıklı olur. Kalp perdelenir. Kalpler paslanır. İnsan kendi yapıp ettiğiyle buna neden olur. Ancak daha geniş boyutta Yüce Allah’ın buna izin vermesiyle süreç gerçekleşir.Kalplerin paslanması LDH isimli kötü yağın oksitlenmesi yani paslanması sonucu da gerçekleşir. Kavrayan/anlayan/akleden kalpler: Kalp-beyin iletişimi.Kalplerin paslanması.

8. Enfâl Suresi

Ayet 63

Arapça Metin (Harekeli)

1223|8|63|وَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ لَوْ أَنفَقْتَ مَا فِى ٱلْأَرْضِ جَمِيعًا مَّآ أَلَّفْتَ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ أَلَّفَ بَيْنَهُمْ إِنَّهُۥ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1223|8|63|والف بين قلوبهم لو انفقت ما في الارض جميعا ما الفت بين قلوبهم ولكن الله الف بينهم انه عزيز حكيم

Latin Literal

63. Ve ellefe beyne kulûbihim, lev enfakte mâ fîl ardı cemîan mâ ellefte beyne kulûbihim ve lâkinnallâhe ellefe beynehum, innehu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve birleştirdi/kaynaştırdı onların kalplerinin arasını; şayet infak6 etseydin yerdekini* topluca; birleştirmiş/kaynaştırmış değildin kalplerinin arasını; velakin/fakat Allah birleştirdi/uzlaştırdı onların arasını; doğrusu O bir Azîz’dir37; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

63 And He united/joined between their hearts/minds , if you spent what (is) in the earth/Planet Earth all/all together, you would not (have) united/joined between their hearts/minds , and but God united/joined between them, that He truly is glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ellefe ve birleştirdi/kaynaştırdı وَأَلَّفَ الف
2 beyne arasını بَيْنَ بين
3 kulubihim kalplerinin قُلُوبِهِمْ قلب
4 lev şayet لَوْ -
5 enfekte infak etseydin أَنْفَقْتَ نفق
6 ma مَا -
7 fi فِي -
8 l-erdi yerdekini الْأَرْضِ ارض
9 cemian topluca جَمِيعًا جمع
10 ma değildin مَا -
11 ellefte birleştirmiş/kaynaştırmış أَلَّفْتَ الف
12 beyne arasını بَيْنَ بين
13 kulubihim kalplerinin قُلُوبِهِمْ قلب
14 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
15 llahe Allah اللَّهَ -
16 ellefe birleştirdi/uzlaştırdı أَلَّفَ الف
17 beynehum onların arasını بَيْنَهُمْ بين
18 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
19 azizun bir Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
20 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Yeryüzünün tamamını.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

8. Enfâl Suresi

Ayet 67

Arapça Metin (Harekeli)

1227|8|67|مَا كَانَ لِنَبِىٍّ أَن يَكُونَ لَهُۥٓ أَسْرَىٰ حَتَّىٰ يُثْخِنَ فِى ٱلْأَرْضِ تُرِيدُونَ عَرَضَ ٱلدُّنْيَا وَٱللَّهُ يُرِيدُ ٱلْءَاخِرَةَ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1227|8|67|ما كان لنبي ان يكون له اسري حتي يثخن في الارض تريدون عرض الدنيا والله يريد الاخره والله عزيز حكيم

Latin Literal

67. Mâ kâne li nebiyyin en yekûne lehû esrâ hattâ yushıne fîl ard(ardı), turîdûne aradad dunyâ, vallâhu yurîdul ahıreh(ahırete), vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir bir nebiye132 ki olur ona* esirler749; ta ki kalınlaşır/sağlamlaşır** yerde; istersiniz dünyanın arzını***; ve Allah ister ahireti; ve Allah bir Azîz’dir37; bir Hakîm’dir37.

Ahmed Samira Çevirisi

67 (It) was not to a prophet that (there) be for him captives/prisoners so that he hardens/exceeds in killing (tyrannizes) in the earth/Planet Earth, you want the present world’s enjoyable accessories/vanities , and God wants the end (other life), and God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 linebiyyin nebiye لِنَبِيٍّ نبا
4 en ki أَنْ -
5 yekune olur يَكُونَ كون
6 lehu ona لَهُ -
7 esra esirler أَسْرَىٰ اسر
8 hatta taki حَتَّىٰ -
9 yushine kalınlaşır/sağlamlaşır يُثْخِنَ ثخن
10 fi فِي -
11 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
12 turidune istersiniz تُرِيدُونَ رود
13 arade arzını عَرَضَ عرض
14 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
15 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
16 yuridu ister يُرِيدُ رود
17 l-ahirate ahireti الْاخِرَةَ اخر
18 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
19 azizun bir Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
20 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Nebiye.**Savaşı kazandığı belli olur.***Sunduğunu. Kaçmalarına izin vermek yerine esir almak istersiniz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Nebiler savaşlarda üstünlük sağladıktan sonra asla esir alamazlar. Kavram 749

749 Yüce Allah 8:67 ayetinde açık olarak bir nebinin savaşta esir alma peşinde koşmayacağını bildirmiştir. Esir alma ancak savaşta henüz sonucun belli olmadığı durumlarda yapılabilir. Savaş kazanıldığında nebinin esir alması mümkün değildir. Esir almak yerine 8:57 ayetinde emredildiği gibi kâfirlerin dağıtılarak kaçmalarına izin verilir. Savaşın durumu belli değilken alınan esirler de koşulsuz olarak serbest bırakılır. Yüce Allah'ın mesajını getiren bir kimsenin amacı bu mesajın insanlara duyurulmasıdır. Nebinin durup dururken esir alma gibi bir hedefi asla olamaz. Rabbimiz bunu işaret etmektedir.

9. Tevbe Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

1275|9|40|إِلَّا تَنصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ ٱللَّهُ إِذْ أَخْرَجَهُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ثَانِىَ ٱثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِى ٱلْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَٰحِبِهِۦ لَا تَحْزَنْ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَنَا فَأَنزَلَ ٱللَّهُ سَكِينَتَهُۥ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُۥ بِجُنُودٍ لَّمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ٱلسُّفْلَىٰ وَكَلِمَةُ ٱللَّهِ هِىَ ٱلْعُلْيَا وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1275|9|40|الا تنصروه فقد نصره الله اذ اخرجه الذين كفروا ثاني اثنين اذ هما في الغار اذ يقول لصحبه لا تحزن ان الله معنا فانزل الله سكينته عليه وايده بجنود لم تروها وجعل كلمه الذين كفروا السفلي وكلمه الله هي العليا والله عزيز حكيم

Latin Literal

40. İlla tensurûhu fe kad nasarahullâhu iz ahrecehullezîne keferû sâniyesneyni iz humâ fîl gâri iz yekûlu li sâhibihî lâ tahzen innallâhe meanâ, fe enzelallâhu sekînetehu aleyhi ve eyyedehu bicunûdin lem terevhâ ve ceale kelimetellezîne keferûs suflâ, ve kelimetullâhi hiyel ulyâ vallâhu azîzun hakîm (hakîmun).

Türkçe Çeviri

Eğer yardım etmezseniz ona* öyle ki muhakkak yardım etti ona* Allah; çıkardıkları zaman onu* kâfirlik25 etmiş kimseler; ikincisiydi ikinin mağaradayken** ikisi; dediği zaman arkadaşına: "Hüzünlenme; doğrusu Allah bizimle beraberdir"; öyle ki indirdi Allah kendi sakinliğini onun* üzerine; ve destekledi onu* ordularla (ki) asla göremezsiniz onu***; ve yaptı kelimeyi kâfir25 etmiş kimselere sefillik (olarak) ; ve (yaptı) Allah'ın kelimesini o**** uludur (diye); ve Allah bir Azîz’dir37; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

40 If you do not give Him victory/aid, so God had given him victory/aid when those who disbelieved brought him out/drove him out, second (of) two, when they (B) are (in) the cave , when he says to his companion/friend: "Do not be sad/grievous, that God (is) with us." So God descended His tranquillity/calm on him, and He supported him with soldiers you do not see it, and He made (the) word/expression (of) those who disbelieved the lowest/bottom most, and God’s word/expression it is the high/elevated, and God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa eğer إِلَّا -
2 tensuruhu yardım etmezseniz تَنْصُرُوهُ نصر
3 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
4 nesarahu yardım etti ona نَصَرَهُ نصر
5 llahu Allah اللَّهُ -
6 iz إِذْ -
7 ehracehu çıkardıkları zaman onu أَخْرَجَهُ خرج
8 ellezine kimseler الَّذِينَ -
9 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
10 saniye ikincisiydi ثَانِيَ ثني
11 sneyni ikiden اثْنَيْنِ ثني
12 iz zaman إِذْ -
13 huma ikisi هُمَا -
14 fi فِي -
15 l-gari mağarada الْغَارِ غور
16 iz إِذْ -
17 yekulu dediği zaman يَقُولُ قول
18 lisahibihi arkadaşına لِصَاحِبِهِ صحب
19 la لَا -
20 tehzen hüzünlenme تَحْزَنْ حزن
21 inne doğrusu إِنَّ -
22 llahe Allah اللَّهَ -
23 meana beraberdir bizimle مَعَنَا -
24 feenzele öyle ki indirdi فَأَنْزَلَ نزل
25 llahu Allah اللَّهُ -
26 sekinetehu kendi sakinliğini سَكِينَتَهُ سكن
27 aleyhi onun üzerine عَلَيْهِ -
28 ve eyyedehu ve destekledi onu وَأَيَّدَهُ ايد
29 bicunudin ordularla بِجُنُودٍ جند
30 lem asla لَمْ -
31 teravha göremezsiniz onu تَرَوْهَا راي
32 ve ceale ve yaptı وَجَعَلَ جعل
33 kelimete kelimeyi كَلِمَةَ كلم
34 ellezine kimselere الَّذِينَ -
35 keferu kâfir etmiş كَفَرُوا كفر
36 s-sufla sefillik السُّفْلَىٰ سفل
37 vekelimetu ve kelimeyi وَكَلِمَةُ كلم
38 llahi Allah'ın اللَّهِ -
39 hiye o هِيَ -
40 l-ulya Uludur الْعُلْيَا علو
41 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
42 azizun bir Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
43 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Küçük bir mağara. Büyük mağara "kehf" olarak işaret edilir. Yüce Allah Kahramanmaraş ilimizin Afşin ilçesindeki Ashâb-ı Kehf mağarasını mağara olarak değil "kehf" olarak işaret etmiştir. Bu mağara büyük bir mağaradır.***Orduyu.****Kelime.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

9. Tevbe Suresi

Ayet 71

Arapça Metin (Harekeli)

1306|9|71|وَٱلْمُؤْمِنُونَ وَٱلْمُؤْمِنَٰتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَآءُ بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِٱلْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُؤْتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَيُطِيعُونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥٓ أُو۟لَٰٓئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ ٱللَّهُ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1306|9|71|والمومنون والمومنت بعضهم اوليا بعض يامرون بالمعروف وينهون عن المنكر ويقيمون الصلوه ويوتون الزكوه ويطيعون الله ورسوله اوليك سيرحمهم الله ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

71. Vel mu’minûne vel mu’minâtu ba’duhum evlîyâu ba’d(ba’din), ye’murûne bil ma’rûfi ve yenhevne anil munkeri ve yukîmûnas salâte ve yu’tûnez zekâte ve yutîûnallâhe ve resûleh(resûlehu), ulâike se yerhamuhumullâh(yerhamuhumullâhu), innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve mümin27 erkekler; ve mümin27 kadınlar*; onların bir kısmı velileridir28 bir kısmın; emrederler marufla291 ve engellerler münkeri82; ve ikame572 ederler salâtı5; ve verirler zekâtı10; ve itaat ederler Allah'a ve O’nun resûlüne418; işte bunlar, rahmet271 edecektir onlara Allah; doğrusu Allah bir Azîzdir37; bir Hakîmdir9.

Ahmed Samira Çevirisi

71 And the believers (M) and believers (F) some of them (are) guardians/allies (to) some, they order/command with the kindness/generosity , and they forbid/prevent from the defiance of God and His orders/obscenity ,and they keep up the prayers, and they give the charity/purification and they obey God and His messenger, those, God will have mercy upon them, that God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velmu'minune ve mümin erkekler وَالْمُؤْمِنُونَ امن
2 velmu'minatu ve mümin kadınlar وَالْمُؤْمِنَاتُ امن
3 bea'duhum bir kısmı onların بَعْضُهُمْ بعض
4 evliya'u velileridir أَوْلِيَاءُ ولي
5 bea'din bir kısmın بَعْضٍ بعض
6 ye'murune emrederler يَأْمُرُونَ امر
7 bil-mea'rufi evrensel kabulleri/normları بِالْمَعْرُوفِ عرف
8 ve yenhevne ve engellerler وَيَنْهَوْنَ نهي
9 ani عَنِ -
10 l-munkeri iğrençleştirilmişten/çirkinleştirilmişten الْمُنْكَرِ نكر
11 ve yukimune ve dikerler/ayağa kaldırırlar وَيُقِيمُونَ قوم
12 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
13 ve yu'tune ve verirler وَيُؤْتُونَ اتي
14 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
15 ve yutiune ve itaat ederler وَيُطِيعُونَ طوع
16 llahe Allah'a اللَّهَ -
17 ve rasulehu ve O’nun resulüne/elçisine وَرَسُولَهُ رسل
18 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
19 seyerhamuhumu rahmet edecektir onlara سَيَرْحَمُهُمُ رحم
20 llahu Allah اللَّهُ -
21 inne doğrusu إِنَّ -
22 llahe Allah اللَّهَ -
23 azizun azîzdir عَزِيزٌ عزز
24 hakimun hakîmdir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*9:67 ayetinde münâfık erkekler ve münâfık kadınların özelliği bildirilmiştir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Münker Kavram 82

82 İğrençleştirilmiş, çirkinleştirilmiş. Pasif gelen bir kelimedir. Evrenin kabullerini yani işleyişini bozan uygulamalar mutlak ki çirkinlikle ve iğrençlikle sona erer.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

11. Hûd Suresi

Ayet 66

Arapça Metin (Harekeli)

1537|11|66|فَلَمَّا جَآءَ أَمْرُنَا نَجَّيْنَا صَٰلِحًا وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مَعَهُۥ بِرَحْمَةٍ مِّنَّا وَمِنْ خِزْىِ يَوْمِئِذٍ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ ٱلْقَوِىُّ ٱلْعَزِيزُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1537|11|66|فلما جا امرنا نجينا صلحا والذين امنوا معه برحمه منا ومن خزي يوميذ ان ربك هو القوي العزيز

Latin Literal

66. Fe lemmâ câe emrunâ necceynâ sâlihan vellezîne âmenû meahu bi rahmetin minnâ ve min hizyi yevmi iz(izin), inne rabbeke huvel kaviyyul azîz(azîzu).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman geldi emrimiz200; kurtardık Sâlih'i ve onunla* beraber iman47 etmiş kimseleri kendimizden bir rahmetle271; ve rezilliğinden günün; doğrusu (senin) Rabbin4; O (ki) Kaviyy’dir72; Azîz’dir37.

Ahmed Samira Çevirisi

66 So when Our promise came We saved/rescued Saleh and those who believed with him, with mercy from Us and from that days’ shame/scandal/disgrace, that your Lord, He is the powerful/strong, the glorious/mighty .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
2 ca'e geldi جَاءَ جيا
3 emruna emrimiz أَمْرُنَا امر
4 necceyna kurtardık نَجَّيْنَا نجو
5 salihen Sâlih'i صَالِحًا صلح
6 vellezine ve kimseleri وَالَّذِينَ -
7 amenu iman etmiş امَنُوا امن
8 meahu onunla beraber مَعَهُ -
9 birahmetin bir rahmetle بِرَحْمَةٍ رحم
10 minna bizden مِنَّا -
11 ve min ve وَمِنْ -
12 hizyi aşağılığından/perişanlığından خِزْيِ خزي
13 yevmiizin o günün يَوْمِئِذٍ -
14 inne doğrusu إِنَّ -
15 rabbeke (senin) Rabbin رَبَّكَ ربب
16 huve O هُوَ -
17 l-kaviyyu Kaviyy’dir الْقَوِيُّ قوي
18 l-azizu Azîz’dir الْعَزِيزُ عزز

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kaviyy Kavram 72

72 Kuvvetli.

emir, emretmek Kavram 200

200 Buyurmak, talepte bulunmak, istekte bulunmak, nasihat etmek, buyruk, talep, istek, nasihat. Kur'an'daki emretmek kavramı zorla bir şeyi yaptırmak, yapılmadığında ceza vermek asla değildir.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

14. İbrahim Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

1749|14|1|الٓر كِتَٰبٌ أَنزَلْنَٰهُ إِلَيْكَ لِتُخْرِجَ ٱلنَّاسَ مِنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِ بِإِذْنِ رَبِّهِمْ إِلَىٰ صِرَٰطِ ٱلْعَزِيزِ ٱلْحَمِيدِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1749|14|1|الر كتب انزلنه اليك لتخرج الناس من الظلمت الي النور باذن ربهم الي صرط العزيز الحميد

Latin Literal

1. Elif lâm râ kitâbun enzelnâhu ileyke li tuhricen nâse minez zulûmâti ilen nûri bi izni rabbihim ilâ sırâtıl azîzil hamîd(hamîdi).

Türkçe Çeviri

ALR44*; bir kitaptır (ki) indirdik onu** sana***; çıkarman için insanları karanlıklardan nura**** doğru Rablerinin4 izniyle; Azîz'in37; Hamîd'in107 yoluna doğru.

Ahmed Samira Çevirisi

1 A L R a Book We descended it to you, to bring the people out from the darknesses to the light with their Lord’s permission, to the glorious’s/mighty’s the praise worthy’s/commendable’s way/path .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elif, Lam, Ra Elif Lam Ra الر -
2 kitabun bir kitaptır كِتَابٌ كتب
3 enzelnahu indirdik onu أَنْزَلْنَاهُ نزل
4 ileyke sana إِلَيْكَ -
5 lituhrice çıkarman için لِتُخْرِجَ خرج
6 n-nase insanları النَّاسَ نوس
7 mine مِنَ -
8 z-zulumati karanlıklardan الظُّلُمَاتِ ظلم
9 ila إِلَى -
10 n-nuri nura doğru النُّورِ نور
11 biizni izniyle بِإِذْنِ اذن
12 rabbihim Rablerinin رَبِّهِمْ ربب
13 ila doğru إِلَىٰ -
14 sirati yoluna صِرَاطِ صرط
15 l-azizi Azîz الْعَزِيزِ عزز
16 l-hamidi Hamîd الْحَمِيدِ حمد

Notlar

Not 1

*Elif, Lâm, Ra.**Kur'an'ı.***Nebi ve resûl Muhammed.****Aydınlığa.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Anahtar harfler. Hurûf-u mukatta. Kavram 44

44 Kesik harfler olarak tanımlanır. On dört (14) harfin tekli, ikili, üçlü, dörtlü ve beşli kombinasyonlarından oluşurlar. Yirmi dokuz (29) surenin başında yer alarak surenin açılışını yaparlar. Yedi (7) grup oluştururlar. İlgili gruplarda ve alt gruplarda anahtar harflerin geçiş sayısı on dokuzun (19) tam katıdır. On dokuz (19) mucizesinin tecelli edişinin çok güzel örneklerini sunarlar. Kur'an'ın bir beşer sözü olamayacağına en büyük delillerdendirler. Hurûf-u Mukataa (Anahtar Harfler) Mucizesi.

Hamîd Kavram 107

107 En yüce övgüye/methedilmeye değer.

14. İbrahim Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

1752|14|4|وَمَآ أَرْسَلْنَا مِن رَّسُولٍ إِلَّا بِلِسَانِ قَوْمِهِۦ لِيُبَيِّنَ لَهُمْ فَيُضِلُّ ٱللَّهُ مَن يَشَآءُ وَيَهْدِى مَن يَشَآءُ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1752|14|4|وما ارسلنا من رسول الا بلسان قومه ليبين لهم فيضل الله من يشا ويهدي من يشا وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

4. Ve mâ erselnâ min resûlin illâ bi lisâni kavmihî li yubeyyine lehum, fe yudillullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ’(yeşâu), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Ve göndermiş değiliz hiçbir resûlü418 onun* kavminin/toplumunun lisanı/dili980 dışında; beyan226 etmesi içindir onlara**; öyle ki dalalette128 bırakır Allah dilediği kimseyi; ve doğruya kılavuzlar dilediği kimseyi; ve O*** Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

4 And We did not send from a messenger except with his nation’s tongue/language , to clarify/explain to them, so God misguides whom He wills/wants, and He guides whom He wills/wants, and He is the glorious/mighty , the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değiliz وَمَا -
2 erselna göndermiş أَرْسَلْنَا رسل
3 min hiçbir مِنْ -
4 rasulin resûlü رَسُولٍ رسل
5 illa dışında إِلَّا -
6 bilisani lisanı/dili بِلِسَانِ لسن
7 kavmihi onun kavminin قَوْمِهِ قوم
8 liyubeyyine beyan etmesi için لِيُبَيِّنَ بين
9 lehum olara لَهُمْ -
10 feyudillu öyle ki dalalette bırakır فَيُضِلُّ ضلل
11 llahu Allah اللَّهُ -
12 men kimseyi مَنْ -
13 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
14 ve yehdi ve doğruya kılavuzlar وَيَهْدِي هدي
15 men kimseyi مَنْ -
16 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
17 ve huve ve O وَهُوَ -
18 l-azizu Aziz’dir الْعَزِيزُ عزز
19 l-hakimu Hakîm’di الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Resûlün.**Kavme/topluma.***Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

14. İbrahim Suresi

Ayet 47

Arapça Metin (Harekeli)

1795|14|47|فَلَا تَحْسَبَنَّ ٱللَّهَ مُخْلِفَ وَعْدِهِۦ رُسُلَهُۥٓ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ ذُو ٱنتِقَامٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1795|14|47|فلا تحسبن الله مخلف وعده رسله ان الله عزيز ذو انتقام

Latin Literal

47. Fe lâ tahsebennallâhe muhlife va’dihî rusuleh(rusulehu), innallâhe azîzun zuntikâm(zuntikâmin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sakın düşünme* (ki) Allah bir muhaliftir** resûllerine418 (olan) vaadine***; doğrusu Allah bir Azîz’dir37; Zuntikâm'dır390.

Ahmed Samira Çevirisi

47 So do not think/suppose (E) , (that) God (is) breaking His promise (to) His messengers, that God (is) glorious/mighty , (capable) of revenge/punishment.

Notlar

Not 1

*Hesap etme, hesaplama.**Muhalif olan, ihlal eden, zıtlaşan, karşıt olan.***Kendilerine zulmetmiş kimselerin meskenlerini resûllerine mesken eder (14:47).

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Zuntikâm Kavram 390

390 İntikam sahibi, öç sahibi.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

16. Nahl Suresi

Ayet 60

Arapça Metin (Harekeli)

1959|16|60|لِلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِٱلْءَاخِرَةِ مَثَلُ ٱلسَّوْءِ وَلِلَّهِ ٱلْمَثَلُ ٱلْأَعْلَىٰ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1959|16|60|للذين لا يومنون بالاخره مثل السو ولله المثل الاعلي وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

60. Lillezîne lâ yu’minûne bil âhıreti meselus sev’(sev’i), ve lillâhil meselul â’lâ, ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Ahirete iman47 etmeyen kimseleredir kötü misal870; ve Allah’adır yücelmiş misal870; ve O* Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

60 To those who do not believe with the end (other life) the bads’/evil’s example/proverb, and to God the example/proverb the highest/mightiest , and He is the glorious/mighty, the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lillezine kimse içindir لِلَّذِينَ -
2 la لَا -
3 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن
4 bil-ahirati ahirete بِالْاخِرَةِ اخر
5 meselu misal مَثَلُ مثل
6 s-sev'i kötü السَّوْءِ سوا
7 velillahi ve Allah’adır وَلِلَّهِ -
8 l-meselu misal الْمَثَلُ مثل
9 l-ea'la yücelmiş الْأَعْلَىٰ علو
10 ve huve ve O وَهُوَ -
11 l-azizu Azîz’dir الْعَزِيزُ عزز
12 l-hakimu Hakîm’dir الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

22. Hac Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

2633|22|40|ٱلَّذِينَ أُخْرِجُوا۟ مِن دِيَٰرِهِم بِغَيْرِ حَقٍّ إِلَّآ أَن يَقُولُوا۟ رَبُّنَا ٱللَّهُ وَلَوْلَا دَفْعُ ٱللَّهِ ٱلنَّاسَ بَعْضَهُم بِبَعْضٍ لَّهُدِّمَتْ صَوَٰمِعُ وَبِيَعٌ وَصَلَوَٰتٌ وَمَسَٰجِدُ يُذْكَرُ فِيهَا ٱسْمُ ٱللَّهِ كَثِيرًا وَلَيَنصُرَنَّ ٱللَّهُ مَن يَنصُرُهُۥٓ إِنَّ ٱللَّهَ لَقَوِىٌّ عَزِيزٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

2633|22|40|الذين اخرجوا من ديرهم بغير حق الا ان يقولوا ربنا الله ولولا دفع الله الناس بعضهم ببعض لهدمت صومع وبيع وصلوت ومسجد يذكر فيها اسم الله كثيرا ولينصرن الله من ينصره ان الله لقوي عزيز

Latin Literal

40. Ellezîne uhricû min diyârihim bi gayri hakkın illâ en yekûlû rabbunallâh(rabbunallâhu), ve lev lâ def’ullâhin nâse ba’dahum bi ba’dın lehuddimet savâmıu ve biyaun ve salavâtun ve mesâcidu yuzkeru fîhesmullâhi kesîrâ(kesîran), ve le yansurennallâhu men yansuruh(yansuruhu), innallâhe le kaviyyun azîz(azîzun).

Türkçe Çeviri

Kimseler; çıkarıldılar diyarlarından haksız yere; sadece ki derler: “Rabbimiz4 Allah'tır”; fakat olmasaydı defetmesi Allah'ın insanların bir kısmını onların bir kısmıyla; mutlak yıkılırdı manastırlar; ve kiliseler; ve salâtlar23; ve mescitler16; anılır orada Allah'ın ismi çokça; ve mutlak yardım eder Allah O’na (Allah’a) yardım eden kimseye; doğrusu Allah mutlak Kaviyy'dir72; Azîz'dir37.

Ahmed Samira Çevirisi

40 Those who were brought/driven out from their homes/countries/places without (a) right/justice except that they say: "Our Lord (is) God." And were it not for God’s pushing the people some of them with some elevated and secluded monasteries , and temples (for Jews and Christians), and prayers, and mosques/places of worshipping God, God’s name is mentioned/remembered in it much, would have been demolished/torn down, and God will give victory/aid (E) (to) who gives Him victory/aid, that truly God (is) strong, glorious/mighty .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 uhricu çıkarıldılar أُخْرِجُوا خرج
3 min مِنْ -
4 diyarihim diyarlarından/yurtlarından دِيَارِهِمْ دور
5 bigayri بِغَيْرِ غير
6 hakkin haksız yere حَقٍّ حقق
7 illa sadece إِلَّا -
8 en ki أَنْ -
9 yekulu derler يَقُولُوا قول
10 rabbuna Rabbimiz رَبُّنَا ربب
11 llahu Allah'tır اللَّهُ -
12 velevla fakat وَلَوْلَا -
13 def'u olmasaydı defetmesi دَفْعُ دفع
14 llahi Allah'ın اللَّهِ -
15 n-nase insanların النَّاسَ نوس
16 bea'dehum bir kısmını onların بَعْضَهُمْ بعض
17 bibea'din bir kısmıyla بِبَعْضٍ بعض
18 lehuddimet mutlak yıkılırdı لَهُدِّمَتْ هدم
19 savamiu manastırlar صَوَامِعُ صمع
20 ve biyeun ve kiliseler وَبِيَعٌ بيع
21 ve salevatun ve salatlar وَصَلَوَاتٌ صلو
22 ve mesacidu ve mescitler وَمَسَاجِدُ سجد
23 yuzkeru anılır يُذْكَرُ ذكر
24 fiha orada فِيهَا -
25 ismu ismi اسْمُ سمو
26 llahi Allah'ın اللَّهِ -
27 kesiran çokça كَثِيرًا كثر
28 veleyensuranne ve mutlak yardım eder وَلَيَنْصُرَنَّ نصر
29 llahu Allah اللَّهُ -
30 men kimseye مَنْ -
31 yensuruhu yardım eden O’na (Allah’a) يَنْصُرُهُ نصر
32 inne doğrusu إِنَّ -
33 llahe Allah اللَّهَ -
34 lekaviyyun mutlak kuvvetlidir لَقَوِيٌّ قوي
35 azizun azîzdir/güç yetirendir. عَزِيزٌ عزز

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Mescit Kavram 16

16 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğdiği her yer.

insanların salâtları (çoğul) Kavram 23

23 Müminlerin her gün belirli vakitlerde (sabah ve akşam) yaptığı iki salât ve her hafta toplantı gününde yaptıkları salât. Salâtlar olarak çoğul.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Kaviyy Kavram 72

72 Kuvvetli.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 25

Arapça Metin (Harekeli)

3556|33|25|وَرَدَّ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِغَيْظِهِمْ لَمْ يَنَالُوا۟ خَيْرًا وَكَفَى ٱللَّهُ ٱلْمُؤْمِنِينَ ٱلْقِتَالَ وَكَانَ ٱللَّهُ قَوِيًّا عَزِيزًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3556|33|25|ورد الله الذين كفروا بغيظهم لم ينالوا خيرا وكفي الله المومنين القتال وكان الله قويا عزيزا

Latin Literal

25. Ve reddallâhullezîne keferû bi gayzıhim lem yenâlû hayrâ(hayran), ve kefallâhul mu’minînel kıtâl, ve kânallâhu kaviyyen azîzâ(azîzen).

Türkçe Çeviri

Ve reddetti Allah kâfirlik25 etmiş kimseleri gazaplarıyla*; asla ulaşamazlar bir hayra; ve kâfi geldi/yetti Allah müminlere27 katletmede/katledilmede35; ve oldı Allah bir Kaviyy72; bir Azîz37.

Ahmed Samira Çevirisi

25 And God returned those who disbelieved with their anger/rage, they did not obtain goodness , and God stopped/prevented the believers (from) the fighting/killing, and God was/is powerful/strong, glorious/mighty 300

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve radde ve reddetti وَرَدَّ ردد
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
4 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
5 bigayzihim öfkeleriyle بِغَيْظِهِمْ غيظ
6 lem asla لَمْ -
7 yenalu ulaşamazlar يَنَالُوا نيل
8 hayran bir hayra خَيْرًا خير
9 ve kefa ve kâfî geldi/yetti وَكَفَى كفي
10 llahu Allah اللَّهُ -
11 l-mu'minine müminlere الْمُؤْمِنِينَ امن
12 l-kitale katletmede/katledilmede الْقِتَالَ قتل
13 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
14 llahu Allah اللَّهُ -
15 kaviyyen bir Kaviyy قَوِيًّا قوي
16 azizen bir Azîz عَزِيزًا عزز

Notlar

Not 1

*Öfkeleriyle.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Kaviyy Kavram 72

72 Kuvvetli.

38. Sâd Suresi

Ayet 66

Arapça Metin (Harekeli)

4034|38|66|رَبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا ٱلْعَزِيزُ ٱلْغَفَّٰرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

4034|38|66|رب السموت والارض وما بينهما العزيز الغفر

Latin Literal

66. Rabbus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumel azîzul gaffâr(gaffâru).

Türkçe Çeviri

Rabbidir4 göklerin162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; Azîz’dir37; Gaffâr’dır.

Ahmed Samira Çevirisi

66 The skies’/space’s and the earth’s/Planet Earth’s Lord, and what (is) between them (B), the glorious/mighty ,the forgiving often/forgiver.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

44. Duhân Suresi

Ayet 42

Arapça Metin (Harekeli)

4454|44|42|إِلَّا مَن رَّحِمَ ٱللَّهُ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

4454|44|42|الا من رحم الله انه هو العزيز الرحيم

Latin Literal

42. İllâ men rahimallâh(rahimallâhu), innehu huvel azîzur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Dışındadır* kimseler (ki) rahmet271 etti Allah; doğrusu O**; O'dur** Azîz37; Rahîm2.

Ahmed Samira Çevirisi

42 Except whom God had mercy upon (him), that He truly, He is the glorious/mighty , the merciful .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışındadır إِلَّا -
2 men kimseler (ki) مَنْ -
3 rahime rahmet etti رَحِمَ رحم
4 llahu Allah اللَّهُ -
5 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
6 huve O'dur هُوَ -
7 l-azizu Azîz الْعَزِيزُ عزز
8 r-rahimu Rahîm الرَّحِيمُ رحم

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın o gün rahmetiyle yardım edeceği kimseler vardır.**Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

57. Hadid Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

5074|57|1|سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5074|57|1|سبح لله ما في السموت والارض وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

1. Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Tesbih57 etti Allah'ı göklerdeki; ve yerdeki; ve O; Azîz'dir37; Hakîm'dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

1 Praised/glorified to God what is in the skies/space and the earth/Planet Earth, and He is the glorious/mighty ,the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 sebbeha tesbih etti سَبَّحَ سبح
2 lillahi Allah'ı لِلَّهِ -
3 ma مَا -
4 fi فِي -
5 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
6 vel'erdi ve yerdeki وَالْأَرْضِ ارض
7 ve huve ve O وَهُوَ -
8 l-azizu azîzdir/güç yetirendir. الْعَزِيزُ عزز
9 l-hakimu hakîmdir/bilgedir. الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Tesbih Kavram 57

57 Yaratılış amacına uygun olarak bir rotada/yörüngede yüzüp ilerlemek.

59. Haşr Suresi

Ayet 23

Arapça Metin (Harekeli)

5147|59|23|هُوَ ٱللَّهُ ٱلَّذِى لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلْمَلِكُ ٱلْقُدُّوسُ ٱلسَّلَٰمُ ٱلْمُؤْمِنُ ٱلْمُهَيْمِنُ ٱلْعَزِيزُ ٱلْجَبَّارُ ٱلْمُتَكَبِّرُ سُبْحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5147|59|23|هو الله الذي لا اله الا هو الملك القدوس السلم المومن المهيمن العزيز الجبار المتكبر سبحن الله عما يشركون

Latin Literal

23. Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, elmelikul kuddûsus selâmul mû’minul muheyminul azîzul cebbârul mutekebbir(mutekebbiru), subhânallâhi ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

O; Allah'tır; ki yoktur ilâh74 O'nun dışında; Melik'tir96; Kuddûs'tür97; Selâm'dır98; Mûmin’dir99; Muheymin'dir100; Azîz'dir37; Cebbâr'dır101; Mutekebbir'dir102; Subhân'dır7Allah; şirk koştuklarından71 (ayrıdır).

Ahmed Samira Çevirisi

23 He is God, which (there is) no God except Him, the king/owner/possessor , the holy/sanctimonious/ glorified , the safety/security/peace , the confirmer/believer , the guardian/protector , the glorious/mighty , the almighty/tremendous , the greatened/proud/arrogant , God’s praise/glory from what they share/make partners (with Him).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 huve O هُوَ -
2 llahu Allah'tır اللَّهُ -
3 llezi ki الَّذِي -
4 la yoktur لَا -
5 ilahe ilah إِلَٰهَ اله
6 illa dışında إِلَّا -
7 huve O'nun هُوَ -
8 l-meliku Melik'tir/hükümdardır الْمَلِكُ ملك
9 l-kuddusu Kuddûs'tür/mukaddestir/kutsaldır الْقُدُّوسُ قدس
10 s-selamu Selâm'dır/esenlik-güven bahşedendir السَّلَامُ سلم
11 l-mu'minu Mûmin’dir/itimat-eminlik bahşedendir الْمُؤْمِنُ امن
12 l-muheyminu Muheymin'dir/koruyucu-kollayıcıdır الْمُهَيْمِنُ همن
13 l-azizu Azîz'dir/güç yetirendir الْعَزِيزُ عزز
14 l-cebbaru Cebbâr'dır/zorla düzeltendir الْجَبَّارُ جبر
15 l-mutekebbiru Mutekebbir'dir/büyüklenendir الْمُتَكَبِّرُ كبر
16 subhane subhândır/tüm isimlerini-sıfatlarını tecelli ettirendir سُبْحَانَ سبح
17 llahi Allah اللَّهِ -
18 amma عَمَّا -
19 yuşrikune ortak/şirk koştuklarından (ayrıdır) يُشْرِكُونَ شرك

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Subhân Kavram 7

7 Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Melik Kavram 96

96 Hükümdar/hünkâr.

Selâm Kavram 98

98 Esenlik-güven bahşeden.

59. Haşr Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

5148|59|24|هُوَ ٱللَّهُ ٱلْخَٰلِقُ ٱلْبَارِئُ ٱلْمُصَوِّرُ لَهُ ٱلْأَسْمَآءُ ٱلْحُسْنَىٰ يُسَبِّحُ لَهُۥ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5148|59|24|هو الله الخلق الباري المصور له الاسما الحسني يسبح له ما في السموت والارض وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

24. Huvallâhul hâlikul bâriûl musavviru lehul esmâul husnâ, yusebbihu lehu mâ fîs semâvâti vel ard(ardı) ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

O; Allah’tır; Hâliktir103; Bârî'dir104; Musavvir'dir105; O'nadır güzel isimler49; tesbih57 ederler O'nu göklerdeki ve yerdeki; ve O (Allah); Azîz'dir37; Hakîm'dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

24 He is God, the creator , the creator , the shaper/former/image maker , for Him (are) the names the good/most beautiful , what (is) in the skies/space and the earth/Planet Earth, praise/glorify to Him, and He is the glorious/mighty , the wise/judicious.413

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 huve O هُوَ -
2 llahu Allah’tır اللَّهُ -
3 l-haliku hâliktir/yaratandır الْخَالِقُ خلق
4 l-bariu bârî'dir/başlatıp yapandır الْبَارِئُ برا
5 l-musavviru musavvirdir/şekillendirendir/biçimlendirendir الْمُصَوِّرُ صور
6 lehu O'nadır لَهُ -
7 l-esma'u isimler الْأَسْمَاءُ سمو
8 l-husna en güzel الْحُسْنَىٰ حسن
9 yusebbihu tesbih ederler يُسَبِّحُ سبح
10 lehu O'nu لَهُ -
11 ma مَا -
12 fi فِي -
13 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
14 vel'erdi ve yerdeki وَالْأَرْضِ ارض
15 ve huve ve O وَهُوَ -
16 l-azizu azîzdir/güç yetirendir. الْعَزِيزُ عزز
17 l-hakimu hakîmdir/bilgedir الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

İsim/ad. Kavram 49

49 İsim; Yüce Allah'ın sıfatı ve tecelli edişi. Çoğul olarak 'isimler'; Yüce Allah'ın tüm sıfatları ve tecelli edişleri. En güzel isimler/sıfatlar O'nadır.

Tesbih Kavram 57

57 Yaratılış amacına uygun olarak bir rotada/yörüngede yüzüp ilerlemek.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

5153|60|5|رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِّلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَٱغْفِرْ لَنَا رَبَّنَآ إِنَّكَ أَنتَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5153|60|5|ربنا لا تجعلنا فتنه للذين كفروا واغفر لنا ربنا انك انت العزيز الحكيم

Latin Literal

5. Rabbenâ lâ tec’alnâ fitneten lillezîne keferû, vagfir lenâ rabbenâ, inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz4! Yapma bizleri bir fitne610 kâfirlik25 etmiş kimseler için; ve mağfiret319 et bizlere; Rabbimiz4! Doğrusu sen; sensin Azîz37; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

5 Our Lord do not make/put us (as) a test/allurement to those who disbelieved, and forgive for us, our Lord, that You truly are, You are, the glorious/mighty , the wise/judicious .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
2 la لَا -
3 tec'alna yapma bizleri تَجْعَلْنَا جعل
4 fitneten bir fitne فِتْنَةً فتن
5 lillezine kimseler için لِلَّذِينَ -
6 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
7 vegfir ve mağfiret et وَاغْفِرْ غفر
8 lena bizlere لَنَا -
9 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
10 inneke doğrusu Ses إِنَّكَ -
11 ente Sen أَنْتَ -
12 l-azizu Aziz الْعَزِيزُ عزز
13 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Fitne. Kavram 610

610 Test, deneme, sınav, yanlışla doğruyu ayırt edebilme yetisinin ölçülmesi.

61. Saf Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

5162|61|1|سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5162|61|1|سبح لله ما في السموت وما في الارض وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

1. Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), ve huvel âzîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Tesbih57 etti Allah'ı göklerdeki162 ve yerdeki; ve O Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

1 What (is) in the skies/space and what (is) in the earth/Planet Earth praise/glorify to God, and He is the glorious/mighty , the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 sebbeha tesbih etti سَبَّحَ سبح
2 lillahi Allah'ı لِلَّهِ -
3 ma مَا -
4 fi فِي -
5 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
6 ve ma ve وَمَا -
7 fi فِي -
8 l-erdi yerdeki الْأَرْضِ ارض
9 ve huve ve O وَهُوَ -
10 l-azizu Azîz’dir الْعَزِيزُ عزز
11 l-hakimu Hakîm’dir الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Tesbih Kavram 57

57 Yaratılış amacına uygun olarak bir rotada/yörüngede yüzüp ilerlemek.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

85. Bürûc Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

5915|85|8|وَمَا نَقَمُوا۟ مِنْهُمْ إِلَّآ أَن يُؤْمِنُوا۟ بِٱللَّهِ ٱلْعَزِيزِ ٱلْحَمِيدِ

Arapça Metin (Harekesiz)

5915|85|8|وما نقموا منهم الا ان يومنوا بالله العزيز الحميد

Latin Literal

8. Ve mâ nekamû minhum illâ en yu’minû billâhil azîzil hamîd(hamîdi).

Türkçe Çeviri

Ve intikam almış değillerdi* onlardan** dışında*** ki iman47 ederler Azîz37; Hamîd107 Allah'a.

Ahmed Samira Çevirisi

8 And they did not revenge/punish from them except (because) that (E) they believe with (in) God, the glorious/mighty , the praiseworthy/commendable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildi وَمَا -
2 nekamu intikam aldılar نَقَمُوا نقم
3 minhum onlardan مِنْهُمْ -
4 illa dışında إِلَّا -
5 en ki أَنْ -
6 yu'minu iman ederler يُؤْمِنُوا امن
7 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
8 l-azizi Azîz الْعَزِيزِ عزز
9 l-hamidi Hamîd الْحَمِيدِ حمد

Notlar

Not 1

*Müşrikler ve kâfirler.**Müminlerden.***Geçerli/haklı/gerçek bir intikam nedenleri yoktu. Durup dururken, sadece iman etmiş olmaları nedeniyle müminlerden intikam almaya kalktılar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Hamîd Kavram 107

107 En yüce övgüye/methedilmeye değer.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 37: Azîz

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Azîz

Kavram No: 37

Kısa Açıklama: 37 Güç yetiren.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 39

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 129

Türkçe Meal: Rabbimiz 4 ! Ve gönder/yolla onlara bir resûl 418 onlardan; okur onlara ayetlerini senin; ve bildirir onlara kitabı * ve hikmeti 303 ; ve saflaştırır onları; doğrusu sen; sensin Azîz 37 ; Hakîm 9 .

Arapça: 136|2|129|ربنا وابعث فيهم رسولا منهم يتلوا عليهم ايتك ويعلمهم الكتب والحكمه ويزكيهم انك انت العزيز الحكيم

Bakara Suresi - Ayet 209

Türkçe Meal: Öyle ki eğer kaydıysanız * sizlere gelen beyanatlardan 226 ** sonra; öyle ki bilin ki Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 216|2|209|فان زللتم من بعد ما جاتكم البينت فاعلموا ان الله عزيز حكيم

Bakara Suresi - Ayet 220

Türkçe Meal: Ve sual ederler/sorarlar sana yetimler 131 hakkında; de ki: "Islah 360 onlara bir hayırdır; ve eğer karışırsanız * onlara; öyle ki kardeşlerinizdir 386 sizlerin; ve Allah (ayırmayı) bilir fesat 265 edeni ıslah 360 edenden; ve eğer dileseydi Allah mutlak zora/sıkıntıya sokardı sizleri dünyada ve ahirette ** ; doğrusu Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 227|2|220|في الدنيا والاخره ويسلونك عن اليتمي قل اصلاح لهم خير وان تخالطوهم فاخونكم والله يعلم المفسد من المصلح ولو شا الله لاعنتكم ان الله عزيز حكيم

Bakara Suresi - Ayet 228

Türkçe Meal: Ve boşanmışlar (kadınlar) bekletirler nefislerini üç mens/âdet; ve helal olmaz onlara ki gizlerler Allah'ın rahimlerinde yarattığını; eğer olduysalar iman 47 ederler Allah'a ve ahiret gününe; ve kocalarına daha haktır döndürmeye onları (kadınları) bunun içinde (bekleme süresinde) eğer istedilerse bir ıslah 316 ; ve onlaradır (kadınlaradır) benzeri (erkeklere verilen hak) ki onlar (kadınlar) üzerine maruf 291 (olan); ve adamlar içindir onlar (kadınlar) üzerine bir derece * ; ve Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 235|2|228|والمطلقت يتربصن بانفسهن ثلثه قرو ولا يحل لهن ان يكتمن ما خلق الله في ارحامهن ان كن يومن بالله واليوم الاخر وبعولتهن احق بردهن في ذلك ان ارادوا اصلحا ولهن مثل الذي عليهن بالمعروف وللرجال عليهن درجه والله عزيز حكيم

Bakara Suresi - Ayet 240

Türkçe Meal: Ve kimseler; vefat ettirilirler sizlerden; ve bırakırlar geride eşler; bir vasiyet (olsun) eşleri için; bir yıla kadar bir meta 54 ; yoktur ihraç/çıkarma; öyle ki eğer çıktılar (kadınlar) (isteyerek); öyle ki yoktur bir günah sizlere faal olduklarından; kendi nefislerindeki 201 bir maruftan 291 ; ve Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 247|2|240|والذين يتوفون منكم ويذرون ازوجا وصيه لازوجهم متعا الي الحول غير اخراج فان خرجن فلا جناح عليكم في ما فعلن في انفسهن من معروف والله عزيز حكيم

Bakara Suresi - Ayet 260

Türkçe Meal: Ve dediği zaman İbrahim: "Rabbim 4 ! Göster bana; nasıl canlandırırsın ölüleri"; dedi (Allah): "Yoksa asla iman 47 etmez misin? "; dedi (İbrahim): "Evet! (iman ettim); velakin/fakat mutmain 377 olması içindir kalbimin"; dedi (Allah): "Öyleyse tut dördünü kuştan; öyle ki meylettir * onları (dördünü) kendine; sonra koy her bir dağın üzerine onlardan (dördünden) bir parça/cüz; sonra çağır onları (dördünü); gelirler (dördü) sana bir ivedi hareketlenme (-yle); ve bil ki Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 267|2|260|واذ قال ابرهم رب ارني كيف تحي الموتي قال اولم تومن قال بلي ولكن ليطمين قلبي قال فخذ اربعه من الطير فصرهن اليك ثم اجعل علي كل جبل منهن جزا ثم ادعهن ياتينك سعيا واعلم ان الله عزيز حكيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: Önceden (de) insanlar için bir doğru yola kılavuzu (da); ve indirmişti furkanı 259 ; doğrusu kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler Allah'ın ayetlerine 400 ; onlaradır şiddetli bir azap; ve Allah bir Azîz’dir 37 ; bir Zuntikâm’dır 390 .

Arapça: 297|3|4|من قبل هدي للناس وانزل الفرقان ان الذين كفروا بايت الله لهم عذاب شديد والله عزيز ذو انتقام

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: O'dur * ki şekillendirir sizleri rahimlerde 391 nasılsa dilediği; yoktur ilâh 74 O’nun dışında ; Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 299|3|6|هو الذي يصوركم في الارحام كيف يشا لا اله الا هو العزيز الحكيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Şahit/tanık oldu Allah ki O'dur; yoktur ilâh 74 O’nun dışında; ve melekler (de); ve eşitliği ayağa diken/kaldıran ilim sahipleri (de) * ; (ki) yoktur ilâh 74 O’nun dışında; Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 311|3|18|شهد الله انه لا اله الا هو والمليكه واولوا العلم قايما بالقسط لا اله الا هو العزيز الحكيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 62

Türkçe Meal: Doğrusu bu mutlak ki onun (Îsâ'nın) hak/gerçek kıssasıdır 430 ; ve yoktur hiçbir ilâh 74 Allah dışında; ve doğrusu Allah; O’dur Azîz 37 ; Hakîm 9 .

Arapça: 355|3|62|ان هذا لهو القصص الحق وما من اله الا الله وان الله لهو العزيز الحكيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 126

Türkçe Meal: Ve yapmış değildir onu Allah; ancak (bir) müjdedir sizlere; ve tatmin olması içindir kalplerinizin onunla; ve yoktur yardım Allah'ın indinden/katından başka; Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 419|3|126|وما جعله الله الا بشري لكم ولتطمين قلوبكم به وما النصر الا من عند الله العزيز الحكيم

Nisâ Suresi - Ayet 56

Türkçe Meal: Doğrusu kimseleri (ki) kâfirlik ettiler ayetlerimize 400 ; yakında yakacağız onları bir ateş (-le); her piştiğinde ciltleri/derileri 509 onların; değiştirdik onları* (kimseleri) onun (cildin/derinin) başkası (olan) ciltler (-le)/deriler (-le); tatmaları için azabı; doğrusu Allah oldu bir Azîz 37 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 549|4|56|ان الذين كفروا بايتنا سوف نصليهم نارا كلما نضجت جلودهم بدلنهم جلودا غيرها ليذوقوا العذاب ان الله كان عزيزا حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 158

Türkçe Meal: Evet! Yükseltti onu Allah kendisine doğru; ve oldu Allah bir Azîz 37 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 651|4|158|بل رفعه الله اليه وكان الله عزيزا حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 165

Türkçe Meal: Resûller 418 (ki) müjdeleyicilerdir ve uyarıcılardır; olmaması içindir insanlara bir hüccet/hac 376 Allah'a karşı; resûller sonrası; ve oldu Allah bir Azîz 37 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 658|4|165|رسلا مبشرين ومنذرين ليلا يكون للناس علي الله حجه بعد الرسل وكان الله عزيزا حكيما

Mâide Suresi - Ayet 38

Türkçe Meal: Ve (erkek) hırsızın 541 ; ve (kadın) hırsızın 541 ; öyle ki kesin ellerini 540 (ikisinin) kazandıklarına (ikisinin) bir ceza (olarak); ibretlik bir ders (olarak) Allah’tan; ve Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 707|5|38|والسارق والسارقه فاقطعوا ايديهما جزا بما كسبا نكلا من الله والله عزيز حكيم

Mâide Suresi - Ayet 95

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Katletmeyin 35 avı; ve sizler ihramlı 534 (olarak); ve kim katletti 35 onu (avı) sizlerden kasıtlı/kasten; öyle ki bir cezadır misli 870 katlettiğinin 35 çiftlik hayvanlarından (ki) hükmeder ona sizlerden iki adalet 680 sahibi; Kabe'ye 557 ulaşan bir hediye (olarak); ya da bir kefaret (olarak) yedirmedir miskine 113 ; ya da buna adil/eşit/denk bir oruçtur; tatması içindir vebalini (o kimsenin) emrini/işini; affetti Allah geçeni; ve kim taştı/sınırı aştı; intikam alır Allah ondan; ve Allah Azîz’dir 37 ; Zuntikâmdır 390 .

Arapça: 764|5|95|يايها الذين امنوا لا تقتلوا الصيد وانتم حرم ومن قتله منكم متعمدا فجزا مثل ما قتل من النعم يحكم به ذوا عدل منكم هديا بلغ الكعبه او كفره طعام مسكين او عدل ذلك صياما ليذوق وبال امره عفا الله عما سلف ومن عاد فينتقم الله منه والله عزيز ذو انتقام

Mâide Suresi - Ayet 118

Türkçe Meal: Eğer azap edersen onlara; öyle ki doğrusu onlar kullarındır 46 senin; ve eğer mağfiret 319 edersen onlara; öyle ki doğrusu sen; sensin Azîz 37 ; Hakîm 9 .

Arapça: 787|5|118|ان تعذبهم فانهم عبادك وان تغفر لهم فانك انت العزيز الحكيم

En'âm Suresi - Ayet 96

Türkçe Meal: Yarandır/ayırandır sabahı; ve yaptı (Allah) geceyi bir sakinlik; ve Güneş’i ve Ay’ı bir hesap; işte bu takdiridir Azîz'in 37 ; Alîm'in 8 .

Arapça: 885|6|96|فالق الاصباح وجعل اليل سكنا والشمس والقمر حسبانا ذلك تقدير العزيز العليم

Enfâl Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Ve yapmış değildi onu Allah bir büşra * dışında; ve tatmin olması için onunla kalplerinizin; ve yoktur yardım Allah indinden/katından dışında; doğrusu Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1170|8|10|وما جعله الله الا بشري ولتطمين به قلوبكم وما النصر الا من عند الله ان الله عزيز حكيم

Enfâl Suresi - Ayet 49

Türkçe Meal: Dediği zaman münâfıklar 26 ve kimseler (ki) kalplerindedir 175 bir maraz/hastalık: "Aldatmış bunları dinleri 122 "; ve kim tevekkül eder Allah'a karşı; öyle ki doğrusu Allah bir Azîz’dir 37 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1209|8|49|اذ يقول المنفقون والذين في قلوبهم مرض غر هولا دينهم ومن يتوكل علي الله فان الله عزيز حكيم

Enfâl Suresi - Ayet 63

Türkçe Meal: Ve birleştirdi/kaynaştırdı onların kalplerinin arasını; şayet infak 6 etseydin yerdekini * topluca; birleştirmiş/kaynaştırmış değildin kalplerinin arasını; velakin/fakat Allah birleştirdi/uzlaştırdı onların arasını; doğrusu O bir Azîz’dir 37 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1223|8|63|والف بين قلوبهم لو انفقت ما في الارض جميعا ما الفت بين قلوبهم ولكن الله الف بينهم انه عزيز حكيم

Enfâl Suresi - Ayet 67

Türkçe Meal: Olmuş değildir bir nebiye 132 ki olur ona * esirler 749 ; ta ki kalınlaşır/sağlamlaşır ** yerde; istersiniz dünyanın arzını *** ; ve Allah ister ahireti; ve Allah bir Azîz’dir 37 ; bir Hakîm’dir 37 .

Arapça: 1227|8|67|ما كان لنبي ان يكون له اسري حتي يثخن في الارض تريدون عرض الدنيا والله يريد الاخره والله عزيز حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: Eğer yardım etmezseniz ona * öyle ki muhakkak yardım etti ona * Allah; çıkardıkları zaman onu * kâfirlik 25 etmiş kimseler; ikincisiydi ikinin mağaradayken ** ikisi; dediği zaman arkadaşına: "Hüzünlenme; doğrusu Allah bizimle beraberdir"; öyle ki indirdi Allah kendi sakinliğini onun * üzerine; ve destekledi onu * ordularla (ki) asla göremezsiniz onu *** ; ve yaptı kelimeyi kâfir 25 etmiş kimselere sefillik (olarak) ; ve (yaptı) Allah'ın kelimesini o **** uludur (diye); ve Allah bir Azîz’dir 37 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1275|9|40|الا تنصروه فقد نصره الله اذ اخرجه الذين كفروا ثاني اثنين اذ هما في الغار اذ يقول لصحبه لا تحزن ان الله معنا فانزل الله سكينته عليه وايده بجنود لم تروها وجعل كلمه الذين كفروا السفلي وكلمه الله هي العليا والله عزيز حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 71

Türkçe Meal: Ve mümin 27 erkekler; ve mümin 27 kadınlar * ; onların bir kısmı velileridir 28 bir kısmın; emrederler marufla 291 ve engellerler münkeri 82 ; ve ikame 572 ederler salâtı 5 ; ve verirler zekâtı 10 ; ve itaat ederler Allah'a ve O’nun resûlüne 418 ; işte bunlar, rahmet 271 edecektir onlara Allah; doğrusu Allah bir Azîzdir 37 ; bir Hakîmdir 9 .

Arapça: 1306|9|71|والمومنون والمومنت بعضهم اوليا بعض يامرون بالمعروف وينهون عن المنكر ويقيمون الصلوه ويوتون الزكوه ويطيعون الله ورسوله اوليك سيرحمهم الله ان الله عزيز حكيم

Hûd Suresi - Ayet 66

Türkçe Meal: Öyle ki ne zaman geldi emrimiz 200 ; kurtardık Sâlih'i ve onunla * beraber iman 47 etmiş kimseleri kendimizden bir rahmetle 271 ; ve rezilliğinden günün; doğrusu (senin) Rabbin 4 ; O (ki) Kaviyy’dir 72 ; Azîz’dir 37 .

Arapça: 1537|11|66|فلما جا امرنا نجينا صلحا والذين امنوا معه برحمه منا ومن خزي يوميذ ان ربك هو القوي العزيز

İbrahim Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: ALR 44 *; bir kitaptır (ki) indirdik onu ** sana *** ; çıkarman için insanları karanlıklardan nura **** doğru Rablerinin 4 izniyle; Azîz'in 37 ; Hamîd'in 107 yoluna doğru.

Arapça: 1749|14|1|الر كتب انزلنه اليك لتخرج الناس من الظلمت الي النور باذن ربهم الي صرط العزيز الحميد

İbrahim Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: Ve göndermiş değiliz hiçbir resûlü 418 onun * kavminin/toplumunun lisanı/dili 980 dışında; beyan 226 etmesi içindir onlara ** ; öyle ki dalalette 128 bırakır Allah dilediği kimseyi; ve doğruya kılavuzlar dilediği kimseyi; ve O *** Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1752|14|4|وما ارسلنا من رسول الا بلسان قومه ليبين لهم فيضل الله من يشا ويهدي من يشا وهو العزيز الحكيم

İbrahim Suresi - Ayet 47

Türkçe Meal: Öyle ki sakın düşünme * (ki) Allah bir muhaliftir ** resûllerine 418 (olan) vaadine *** ; doğrusu Allah bir Azîz’dir 37 ; Zuntikâm'dır 390 .

Arapça: 1795|14|47|فلا تحسبن الله مخلف وعده رسله ان الله عزيز ذو انتقام

Nahl Suresi - Ayet 60

Türkçe Meal: Ahirete iman 47 etmeyen kimseleredir kötü misal 870 ; ve Allah’adır yücelmiş misal 870 ; ve O * Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1959|16|60|للذين لا يومنون بالاخره مثل السو ولله المثل الاعلي وهو العزيز الحكيم

Hac Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: Kimseler; çıkarıldılar diyarlarından haksız yere; sadece ki derler: “Rabbimiz 4 Allah'tır”; fakat olmasaydı defetmesi Allah'ın insanların bir kısmını onların bir kısmıyla; mutlak yıkılırdı manastırlar; ve kiliseler; ve salâtlar 23 ; ve mescitler 16 ; anılır orada Allah'ın ismi çokça; ve mutlak yardım eder Allah O’na (Allah’a) yardım eden kimseye; doğrusu Allah mutlak Kaviyy'dir 72 ; Azîz'dir 37 .

Arapça: 2633|22|40|الذين اخرجوا من ديرهم بغير حق الا ان يقولوا ربنا الله ولولا دفع الله الناس بعضهم ببعض لهدمت صومع وبيع وصلوت ومسجد يذكر فيها اسم الله كثيرا ولينصرن الله من ينصره ان الله لقوي عزيز

Ahzâb Suresi - Ayet 25

Türkçe Meal: Ve reddetti Allah kâfirlik 25 etmiş kimseleri gazaplarıyla * ; asla ulaşamazlar bir hayra; ve kâfi geldi/yetti Allah müminlere 27 katletmede/katledilmede 35 ; ve oldı Allah bir Kaviyy 72 ; bir Azîz 37 .

Arapça: 3556|33|25|ورد الله الذين كفروا بغيظهم لم ينالوا خيرا وكفي الله المومنين القتال وكان الله قويا عزيزا

Sâd Suresi - Ayet 66

Türkçe Meal: Rabbidir 4 göklerin 162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; Azîz’dir 37 ; Gaffâr’dır.

Arapça: 4034|38|66|رب السموت والارض وما بينهما العزيز الغفر

Duhân Suresi - Ayet 42

Türkçe Meal: Dışındadır * kimseler (ki) rahmet 271 etti Allah; doğrusu O ** ; O'dur ** Azîz 37 ; Rahîm 2 .

Arapça: 4454|44|42|الا من رحم الله انه هو العزيز الرحيم

Hadid Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Tesbih 57 etti Allah'ı göklerdeki; ve yerdeki; ve O; Azîz'dir 37 ; Hakîm'dir 9 .

Arapça: 5074|57|1|سبح لله ما في السموت والارض وهو العزيز الحكيم

Haşr Suresi - Ayet 23

Türkçe Meal: O; Allah'tır; ki yoktur ilâh 74 O'nun dışında; Melik'tir 96 ; Kuddûs'tür 97 ; Selâm'dır 98 ; Mûmin’dir 99 ; Muheymin'dir 100 ; Azîz'dir 37 ; Cebbâr'dır 101 ; Mutekebbir'dir 102 ; Subhân'dır 7 Allah; şirk koştuklarından 71 (ayrıdır).

Arapça: 5147|59|23|هو الله الذي لا اله الا هو الملك القدوس السلم المومن المهيمن العزيز الجبار المتكبر سبحن الله عما يشركون

Haşr Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: O; Allah’tır; Hâliktir 103 ; Bârî'dir 104 ; Musavvir'dir 105 ; O'nadır güzel isimler 49 ; tesbih 57 ederler O'nu göklerdeki ve yerdeki; ve O (Allah); Azîz'dir 37 ; Hakîm'dir 9 .

Arapça: 5148|59|24|هو الله الخلق الباري المصور له الاسما الحسني يسبح له ما في السموت والارض وهو العزيز الحكيم

Mümtehine Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Rabbimiz 4 ! Yapma bizleri bir fitne 610 kâfirlik 25 etmiş kimseler için; ve mağfiret 319 et bizlere; Rabbimiz 4 ! Doğrusu sen; sensin Azîz 37 ; Hakîm 9 .

Arapça: 5153|60|5|ربنا لا تجعلنا فتنه للذين كفروا واغفر لنا ربنا انك انت العزيز الحكيم

Saf Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Tesbih 57 etti Allah'ı göklerdeki 162 ve yerdeki; ve O Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 5162|61|1|سبح لله ما في السموت وما في الارض وهو العزيز الحكيم

Bürûc Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: Ve intikam almış değillerdi * onlardan ** dışında *** ki iman 47 ederler Azîz 37 ; Hamîd 107 Allah'a.

Arapça: 5915|85|8|وما نقموا منهم الا ان يومنوا بالله العزيز الحميد