Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 9: Hakîm

Bu kavram 57 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

9Bilge/bilgelikle hükmeden.

2. Bakara Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

39|2|32|قَالُوا۟ سُبْحَٰنَكَ لَا عِلْمَ لَنَآ إِلَّا مَا عَلَّمْتَنَآ إِنَّكَ أَنتَ ٱلْعَلِيمُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

39|2|32|قالوا سبحنك لا علم لنا الا ما علمتنا انك انت العليم الحكيم

Latin Literal

32. Kâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Dediler: “Subhân'sın7 sen; yoktur bilgi bizlere bize öğrettiğinin dışında; doğrusu sen; sensin Alîm8; Hakîm9."

Ahmed Samira Çevirisi

32 They said: "Your praise/glory , no knowledge to us except what You taught us , that You are the knowledgeable, the wise/judicious ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalu dediler قَالُوا قول
2 subhaneke subhânsın sen سُبْحَانَكَ سبح
3 la yoktur لَا -
4 ilme bilgi عِلْمَ علم
5 lena bizlere لَنَا -
6 illa dışında إِلَّا -
7 ma مَا -
8 allemtena bize öğrettiğin عَلَّمْتَنَا علم
9 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
10 ente sensin أَنْتَ -
11 l-alimu alîm الْعَلِيمُ علم
12 l-hakimu hakîm الْحَكِيمُ حكم

2. Bakara Suresi

Ayet 129

Arapça Metin (Harekeli)

136|2|129|رَبَّنَا وَٱبْعَثْ فِيهِمْ رَسُولًا مِّنْهُمْ يَتْلُوا۟ عَلَيْهِمْ ءَايَٰتِكَ وَيُعَلِّمُهُمُ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْحِكْمَةَ وَيُزَكِّيهِمْ إِنَّكَ أَنتَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

136|2|129|ربنا وابعث فيهم رسولا منهم يتلوا عليهم ايتك ويعلمهم الكتب والحكمه ويزكيهم انك انت العزيز الحكيم

Latin Literal

129. Rabbenâ veb’as fîhim resûlen minhum yetlû aleyhim âyâtike ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmete ve yuzekkîhim inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz4! Ve gönder/yolla onlara bir resûl418 onlardan; okur onlara ayetlerini senin; ve bildirir onlara kitabı* ve hikmeti303; ve saflaştırır onları; doğrusu sen; sensin Azîz37; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

129 Our Lord, and send in them a messenger from them (who) reads/recites on (to) them Your verses/evidences and He teaches/instructs them The Book , and the wisdom , and purifies them , that You are the glorious/mighty the wise/ judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbena Rabbimiz! رَبَّنَا ربب
2 veb'as ve gönder/yolla وَابْعَثْ بعث
3 fihim onlara فِيهِمْ -
4 rasulen bir resul رَسُولًا رسل
5 minhum onlardan مِنْهُمْ -
6 yetlu okur يَتْلُو تلو
7 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
8 ayatike ayetlerini senin ايَاتِكَ ايي
9 ve yuallimuhumu ve bildirir onlara وَيُعَلِّمُهُمُ علم
10 l-kitabe kitabı الْكِتَابَ كتب
11 velhikmete ve hikmeti وَالْحِكْمَةَ حكم
12 ve yuzekkihim ve saflaştırır onları وَيُزَكِّيهِمْ زكو
13 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
14 ente sensin أَنْتَ -
15 l-azizu Azîz الْعَزِيزُ عزز
16 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplar.

2. Bakara Suresi

Ayet 209

Arapça Metin (Harekeli)

216|2|209|فَإِن زَلَلْتُم مِّنۢ بَعْدِ مَا جَآءَتْكُمُ ٱلْبَيِّنَٰتُ فَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

216|2|209|فان زللتم من بعد ما جاتكم البينت فاعلموا ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

209. Fe in zeleltum min ba’di mâ câetkumul beyyinâtu fa’lemû ennallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer kaydıysanız* sizlere gelen beyanatlardan226** sonra; öyle ki bilin ki Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

209 So if you slipped/fell/sinned from after the evidences came to you, so know that God (is) glorious/mighty ,wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
2 zeleltum kaydıysanız زَلَلْتُمْ زلل
3 min مِنْ -
4 bea'di sonra بَعْدِ بعد
5 ma مَا -
6 ca'etkumu gelenden sizlere جَاءَتْكُمُ جيا
7 l-beyyinatu beyanatlar الْبَيِّنَاتُ بين
8 fea'lemu öyle ki bilin فَاعْلَمُوا علم
9 enne ki أَنَّ -
10 llahe Allah اللَّهَ -
11 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
12 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Hataya düşmek.**Kutsal kitaplar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

2. Bakara Suresi

Ayet 220

Arapça Metin (Harekeli)

227|2|220|فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلْيَتَٰمَىٰ قُلْ إِصْلَاحٌ لَّهُمْ خَيْرٌ وَإِن تُخَالِطُوهُمْ فَإِخْوَٰنُكُمْ وَٱللَّهُ يَعْلَمُ ٱلْمُفْسِدَ مِنَ ٱلْمُصْلِحِ وَلَوْ شَآءَ ٱللَّهُ لَأَعْنَتَكُمْ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

227|2|220|في الدنيا والاخره ويسلونك عن اليتمي قل اصلاح لهم خير وان تخالطوهم فاخونكم والله يعلم المفسد من المصلح ولو شا الله لاعنتكم ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

220. Fîd dunyâ vel âhirah(âhirati) ve yes’elûneke anil yetâmâ kul ıslâhun lehum hayr(hayrun) ve in tuhâlitûhum fe ıhvânukum vallâhu ya’lemul mufside minel muslih(muslihi) ve lev şâallâhu le a’netekum innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve sual ederler/sorarlar sana yetimler131 hakkında; de ki: "Islah360 onlara bir hayırdır; ve eğer karışırsanız* onlara; öyle ki kardeşlerinizdir386 sizlerin; ve Allah (ayırmayı) bilir fesat265 edeni ıslah360 edenden; ve eğer dileseydi Allah mutlak zora/sıkıntıya sokardı sizleri dünyada ve ahirette**; doğrusu Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

220 In the present world and the end (other life), and they ask/question you about the orphans say: "Correction/repair (doing good) for them (is) best , and if you mix/mingle/associate with them, so (they are) your brothers, and God knows the corrupting from the correcting/repairing , and if God wanted/willed, He would have caused burden/hardship to you , that God (is) glorious/mighty ,wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fi فِي -
2 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
3 vel'ahirati ve ahirette وَالْاخِرَةِ اخر
4 veyeseluneke ve sual ederler/sorarlar sana وَيَسْأَلُونَكَ سال
5 ani hakkında عَنِ -
6 l-yetama yetimler الْيَتَامَىٰ يتم
7 kul de ki قُلْ قول
8 islahun ıslah إِصْلَاحٌ صلح
9 lehum onlara لَهُمْ -
10 hayrun bir hayırdır خَيْرٌ خير
11 ve in ve eğer وَإِنْ -
12 tuhalituhum karışırsanız onlara تُخَالِطُوهُمْ خلط
13 feihvanukum öyle ki kardeşlerinizdir sizlerin فَإِخْوَانُكُمْ اخو
14 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
15 yea'lemu bilir يَعْلَمُ علم
16 l-mufside fesat edeni الْمُفْسِدَ فسد
17 mine -den مِنَ -
18 l-muslihi ıslah eden- الْمُصْلِحِ صلح
19 velev ve eğer وَلَوْ -
20 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
21 llahu Allah اللَّهُ -
22 leea'netekum mutlak zora/sıkıntıya sokardı sizleri لَأَعْنَتَكُمْ عنت
23 inne doğrusu إِنَّ -
24 llahe Allah اللَّهَ -
25 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
26 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Ailenin bir üyesi yaparsanız, evlat edinirseniz.**'dünyada ve ahirette' geçişinin 'mutlak zora/sıkıntıya sokardı sizleri ' sonrası olması gerekmektedir. Bu konuyla ilgili detaylı bilgi aşağıdaki makaleden okunabilir.Mushaftaki 2:220 ayeti ‘dünyada ve ahirette’ geçişi şeklinde mi başlamalı?

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Yetim Kavram 131

131 Anne veya babanın en az birisinden yoksun olan. Kendi geçimini sağlayacak güce ve akla henüz ulaşmamış olan çocuk.

Fesat çıkarmak Kavram 265

265 Hak/gerçek olmadığı halde yalanla, yanlışla, hileyle, aldatmayla, manipülasyonla, yanlış yönlendirmeyle kargaşaya, karışıklığa neden olmak.

Islah/ıslah Kavram 360

360 İyileştirme, düzeltme.

Evlat edinilen yetimler ailenin bir kardeşi olur ve aile üyelerinin bu erkekler veya kızlarla evlenmesi haramdır. Kavram 386

386 Aileye evlat edinilerek karıştırılan erkekler ya da kızlar artık o ailenin kardeşidir. 4:23 ayetine göre nasıl ki kardeşlerle evlenmek yasaktır bu erkekler ve kadınlarla kardeş statüsünde olan aileden birisi evlenemez. Anne-baba, dede-büyükanne statüsündeki kimseler de evlenemez. Aynı aileye evlat edinilen erkekler ve kızlar birbirlerinin de kardeşi olmuş olacakları için kendi aralarında evlenemezler.

2. Bakara Suresi

Ayet 228

Arapça Metin (Harekeli)

235|2|228|وَٱلْمُطَلَّقَٰتُ يَتَرَبَّصْنَ بِأَنفُسِهِنَّ ثَلَٰثَةَ قُرُوٓءٍ وَلَا يَحِلُّ لَهُنَّ أَن يَكْتُمْنَ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ فِىٓ أَرْحَامِهِنَّ إِن كُنَّ يُؤْمِنَّ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَبُعُولَتُهُنَّ أَحَقُّ بِرَدِّهِنَّ فِى ذَٰلِكَ إِنْ أَرَادُوٓا۟ إِصْلَٰحًا وَلَهُنَّ مِثْلُ ٱلَّذِى عَلَيْهِنَّ بِٱلْمَعْرُوفِ وَلِلرِّجَالِ عَلَيْهِنَّ دَرَجَةٌ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

235|2|228|والمطلقت يتربصن بانفسهن ثلثه قرو ولا يحل لهن ان يكتمن ما خلق الله في ارحامهن ان كن يومن بالله واليوم الاخر وبعولتهن احق بردهن في ذلك ان ارادوا اصلحا ولهن مثل الذي عليهن بالمعروف وللرجال عليهن درجه والله عزيز حكيم

Latin Literal

228. Vel mutallakâtu yeterabbasne bi enfusihinne selâsete kurûin, ve lâ yahıllu lehunne en yektumne mâ halakallâhu fî erhâmihinne in kunne yu’minne billâhi vel yevmil âhır(âhıri), ve buûletuhunne ehakku bi reddihinne fî zâlike in erâdû ıslâhâ(ıslâhan), ve lehunne mislullezî aleyhinne bil ma’rûf(ma’rûfi), ve lir ricâli aleyhinne dereceh(derecetun), vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve boşanmışlar (kadınlar) bekletirler nefislerini üç mens/âdet; ve helal olmaz onlara ki gizlerler Allah'ın rahimlerinde yarattığını; eğer olduysalar iman47 ederler Allah'a ve ahiret gününe; ve kocalarına daha haktır döndürmeye onları (kadınları) bunun içinde (bekleme süresinde) eğer istedilerse bir ıslah316; ve onlaradır (kadınlaradır) benzeri (erkeklere verilen hak) ki onlar (kadınlar) üzerine maruf291 (olan); ve adamlar içindir onlar (kadınlar) üzerine bir derece*; ve Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

228 And the divorced (F) wait with themselves (F) three menstrual cycles , and (it is) not permitted/allowed to them (F) that they (F) hide/conceal what God created in their (F) wombs/uteruses , if they (F) were believing with God, and the Day the Last/Resurrection Day, and their husbands/spouses (are) more worthy/deserving with returning them, in that if they wanted/intended a reconciliation . And for them (F) similar/equal what (is) on them (F) with the kindness/generosity , and to the men a step/stage/grade on them (F), and God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velmutallekatu ve boşanmışlar (kadınlar) وَالْمُطَلَّقَاتُ طلق
2 yeterabbesne beklerler يَتَرَبَّصْنَ ربص
3 bienfusihinne nefisleriyle بِأَنْفُسِهِنَّ نفس
4 selasete üç ثَلَاثَةَ ثلث
5 kuru'in mens/âdet قُرُوءٍ قرا
6 ve la ve وَلَا -
7 yehillu helal olmaz يَحِلُّ حلل
8 lehunne onlara لَهُنَّ -
9 en ki أَنْ -
10 yektumne gizlerler يَكْتُمْنَ كتم
11 ma مَا -
12 haleka yarattığını خَلَقَ خلق
13 llahu Allah'ın اللَّهُ -
14 fi فِي -
15 erhamihinne rahimlerinde onların أَرْحَامِهِنَّ رحم
16 in eğer إِنْ -
17 kunne olduysalar كُنَّ كون
18 yu'minne iman ederler يُؤْمِنَّ امن
19 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
20 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
21 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
22 ve buuletuhunne ve kocalarına onların وَبُعُولَتُهُنَّ بعل
23 ehakku daha haktır أَحَقُّ حقق
24 biraddihinne döndürmeye onları بِرَدِّهِنَّ ردد
25 fi فِي -
26 zalike bunun içinde ذَٰلِكَ -
27 in eğer إِنْ -
28 eradu istedilerse أَرَادُوا رود
29 islahen bir ıslah إِصْلَاحًا صلح
30 velehunne ve onlara (kadınlaradır) وَلَهُنَّ -
31 mislu benzeri مِثْلُ مثل
32 llezi ki الَّذِي -
33 aleyhinne onlara (kadınlar) üzerine عَلَيْهِنَّ -
34 bil-mea'rufi marufla بِالْمَعْرُوفِ عرف
35 velirricali ve adamlar için وَلِلرِّجَالِ رجل
36 aleyhinne onlar (kadınlar) üzerine عَلَيْهِنَّ -
37 deracetun bir derece دَرَجَةٌ درج
38 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
39 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
40 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Bekleme süresinde eski eşlerle yeniden evlenme konusunda erkeklerin eski eşleri üzerinde bir derecesi vardır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

2. Bakara Suresi

Ayet 240

Arapça Metin (Harekeli)

247|2|240|وَٱلَّذِينَ يُتَوَفَّوْنَ مِنكُمْ وَيَذَرُونَ أَزْوَٰجًا وَصِيَّةً لِّأَزْوَٰجِهِم مَّتَٰعًا إِلَى ٱلْحَوْلِ غَيْرَ إِخْرَاجٍ فَإِنْ خَرَجْنَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِى مَا فَعَلْنَ فِىٓ أَنفُسِهِنَّ مِن مَّعْرُوفٍ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

247|2|240|والذين يتوفون منكم ويذرون ازوجا وصيه لازوجهم متعا الي الحول غير اخراج فان خرجن فلا جناح عليكم في ما فعلن في انفسهن من معروف والله عزيز حكيم

Latin Literal

240. Vellezîne yuteveffevne minkum ve yezerûne ezvâcâ(ezvâcen), vasıyyeten li ezvâcihim metâan ilel havli gayre ıhrâc(ıhrâcın), fe in harecne fe lâ cunâha aleykum fî mâ fealne fî enfusihinne min ma’rûf(ma’rûfin), vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler; vefat ettirilirler sizlerden; ve bırakırlar geride eşler; bir vasiyet (olsun) eşleri için; bir yıla kadar bir meta54; yoktur ihraç/çıkarma; öyle ki eğer çıktılar (kadınlar) (isteyerek); öyle ki yoktur bir günah sizlere faal olduklarından; kendi nefislerindeki201 bir maruftan291; ve Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

240 And those who are made to die from you, and they leave spouses/wives , a bequest to their spouses/wives, alimony/enjoyment to the year without/not bringing out/forcing out, so if they (F) got out , so no offense/guilt/sin on you, in what they made/did in themselves (F) from kindness/known/goodness, and God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 yuteveffevne vefat ettirilirler يُتَوَفَّوْنَ وفي
3 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
4 ve yezerune ve bırakırlar geride وَيَذَرُونَ وذر
5 ezvacen eşler أَزْوَاجًا زوج
6 vesiyyeten bir vasiyettir وَصِيَّةً وصي
7 liezvacihim eşleri için لِأَزْوَاجِهِمْ زوج
8 metaan bir meta مَتَاعًا متع
9 ila kadar إِلَى -
10 l-havli bir yıla الْحَوْلِ حول
11 gayra yoktur غَيْرَ غير
12 ihracin ihraç/çıkarma إِخْرَاجٍ خرج
13 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
14 haracne çıktılar (kadınlar) خَرَجْنَ خرج
15 fela öyle ki yoktur فَلَا -
16 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
17 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
18 fi فِي -
19 ma مَا -
20 fealne faal olduklarında فَعَلْنَ فعل
21 fi فِي -
22 enfusihinne nefislerinde أَنْفُسِهِنَّ نفس
23 min مِنْ -
24 mea'rufin bir maruftan مَعْرُوفٍ عرف
25 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
26 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
27 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Meta Kavram 54

54 Sermaye. Yararlanma.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

2. Bakara Suresi

Ayet 260

Arapça Metin (Harekeli)

267|2|260|وَإِذْ قَالَ إِبْرَٰهِۦمُ رَبِّ أَرِنِى كَيْفَ تُحْىِ ٱلْمَوْتَىٰ قَالَ أَوَلَمْ تُؤْمِن قَالَ بَلَىٰ وَلَٰكِن لِّيَطْمَئِنَّ قَلْبِى قَالَ فَخُذْ أَرْبَعَةً مِّنَ ٱلطَّيْرِ فَصُرْهُنَّ إِلَيْكَ ثُمَّ ٱجْعَلْ عَلَىٰ كُلِّ جَبَلٍ مِّنْهُنَّ جُزْءًا ثُمَّ ٱدْعُهُنَّ يَأْتِينَكَ سَعْيًا وَٱعْلَمْ أَنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

267|2|260|واذ قال ابرهم رب ارني كيف تحي الموتي قال اولم تومن قال بلي ولكن ليطمين قلبي قال فخذ اربعه من الطير فصرهن اليك ثم اجعل علي كل جبل منهن جزا ثم ادعهن ياتينك سعيا واعلم ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

260. Ve iz kâle ibrâhîmu rabbî erinî keyfe tuhyil mevtâ kâle e ve lem tu’min kâle belâ ve lâkin li yatmainne kalbî kâle fe huz erbeaten minet tayri fe surhunne ileyke summec’al alâ kulli cebelin minhunne cuz’en summed’uhunne ye’tîneke sa’yâ(sa’yen), va’lem ennallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman İbrahim: "Rabbim4! Göster bana; nasıl canlandırırsın ölüleri"; dedi (Allah): "Yoksa asla iman47 etmez misin? "; dedi (İbrahim): "Evet! (iman ettim); velakin/fakat mutmain377 olması içindir kalbimin"; dedi (Allah): "Öyleyse tut dördünü kuştan; öyle ki meylettir* onları (dördünü) kendine; sonra koy her bir dağın üzerine onlardan (dördünden) bir parça/cüz; sonra çağır onları (dördünü); gelirler (dördü) sana bir ivedi hareketlenme (-yle); ve bil ki Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

260 And when Abraham said: "My Lord, show me how you revive/make alive the deads." He said: "Did you not believe?" he said: "Yes/certainly, and but (for) my heart/mind to (be) assured/secure (E)." He (Abraham) said: "So take four from the birds, so take them (F) close to you, then put on every mountain from them (F) a part/portion, then call them (F), they come (F) (to) you fast , and know that God isglorious/mighty/powerful/dignified, wise/judicious." (NOTICE USE OF FEMININE IN THE PRECEDING VERSE)

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve zaman وَإِذْ -
2 kale dedi قَالَ قول
3 ibrahimu İbrahim إِبْرَاهِيمُ -
4 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
5 erini göster bana أَرِنِي راي
6 keyfe nasıl كَيْفَ كيف
7 tuhyi canlandırırsın تُحْيِي حيي
8 l-mevta ölüleri الْمَوْتَىٰ موت
9 kale dedi قَالَ قول
10 evelem yoksa asla أَوَلَمْ -
11 tu'min iman etmez misin تُؤْمِنْ امن
12 kale dedi (İbrahim) قَالَ قول
13 bela evet (iman ettim) بَلَىٰ -
14 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
15 liyetmeinne mutmain olması içindir لِيَطْمَئِنَّ طمن
16 kalbi kalbimin قَلْبِي قلب
17 kale dedi قَالَ قول
18 fehuz öyleyse tut فَخُذْ اخذ
19 erbeaten dördünü أَرْبَعَةً ربع
20 mine مِنَ -
21 t-tayri kuştan الطَّيْرِ طير
22 fe surhunne öyle ki meylettir onları (dördünü) فَصُرْهُنَّ صور
23 ileyke kendine إِلَيْكَ -
24 summe sonra ثُمَّ -
25 c'al yap اجْعَلْ جعل
26 ala üzerine عَلَىٰ -
27 kulli her كُلِّ كلل
28 cebelin bir dağın جَبَلٍ جبل
29 minhunne onlardan (dördünden) مِنْهُنَّ -
30 cuz'en bir parça/cüz جُزْءًا جزا
31 summe sonra ثُمَّ -
32 d'uhunne çağır onları (dördünü) ادْعُهُنَّ دعو
33 ye'tineke gelirler (dördü) sana يَأْتِينَكَ اتي
34 sea'yen bir ivedi hareketlenme (-yle) سَعْيًا سعي
35 vea'lem ve bil وَاعْلَمْ علم
36 enne ki أَنَّ -
37 llahe Allah اللَّهَ -
38 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
39 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Alıştır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Mutmain Kavram 377

377 Tatmin olan, istenen bir şeyin gerçekleşmesini sağlamış, gönül doygunluğuna eren.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

299|3|6|هُوَ ٱلَّذِى يُصَوِّرُكُمْ فِى ٱلْأَرْحَامِ كَيْفَ يَشَآءُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

299|3|6|هو الذي يصوركم في الارحام كيف يشا لا اله الا هو العزيز الحكيم

Latin Literal

6. Huvellezî yusavvirukum fîl erhâmi keyfe yeşâ’(yeşâu), lâ ilâhe illâ huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

O'dur* ki şekillendirir sizleri rahimlerde391 nasılsa dilediği; yoktur ilâh74 O’nun dışında ; Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

6 He is who pictures/forms you in the wombs/uteruses how (as) He wants/wills, no God except He, the glorious/mighty, the wise/judicious.

Notlar

Not 1

*Allah

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Rahimlerde şekillenen insan. Kavram 391

391 Babadan DNA taşıyan sperm ve anneden DNA taşıyan yumurtanın birleşmesiyle oluşan, gözle görülemeyen zigottan bir bebeğin şekillenmesi embriyoloji biliminin konusudur. DNA bir bilgi bankası olarak okunur ve mitoz bölünmelerle hücreler çoğalır. Her bir hücre hangi organı oluşturacağının bilgisini Rabbinin kendi içine yerleştirdiği DNA'dan alır. Her bir organ yaratıcının dilediği kadar büyür. Ne çok ne az. Birleşmeden 280 gün sonra rahim içindeki şekillenmiş bebeği doğumla dışarı çıkarır. Anne rahmi Yüce Allah'ın Rahîm sıfatına en güzel örnektir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

311|3|18|شَهِدَ ٱللَّهُ أَنَّهُۥ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ وَأُو۟لُوا۟ ٱلْعِلْمِ قَآئِمًۢا بِٱلْقِسْطِ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

311|3|18|شهد الله انه لا اله الا هو والمليكه واولوا العلم قايما بالقسط لا اله الا هو العزيز الحكيم

Latin Literal

18. Şehidallâhu ennehû lâ ilâhe illâ huve, vel melâiketu ve ulûl ilmi kâimen bil kıst(kıstı), lâ ilâhe illâ huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Şahit/tanık oldu Allah ki O'dur; yoktur ilâh74 O’nun dışında; ve melekler (de); ve eşitliği ayağa diken/kaldıran ilim sahipleri (de)*; (ki) yoktur ilâh74 O’nun dışında; Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

18 God witnessed that He, (there is) no God except He, and the angels and those of the knowledge (He is) keeping up/taking care of with the just/equitable, no God except He, the glorious , the wise/judicious . (God and the angels and those of the knowledge witnessed/testified that there is no God except God alone.)

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 şehide şahit/tanık oldu شَهِدَ شهد
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 ennehu ki O أَنَّهُ -
4 la yoktur لَا -
5 ilahe ilah إِلَٰهَ اله
6 illa dışında إِلَّا -
7 huve O’nun هُوَ -
8 velmelaiketu ve melekler (de) وَالْمَلَائِكَةُ ملك
9 ve ulu ve sahipleri وَأُولُو اول
10 l-ilmi ilim (de) الْعِلْمِ علم
11 kaimen ayağa dikenler قَائِمًا قوم
12 bil-kisti eşitliği بِالْقِسْطِ قسط
13 la yoktur لَا -
14 ilahe ilah إِلَٰهَ اله
15 illa dışında إِلَّا -
16 huve O’nun هُوَ -
17 l-azizu Azîz’dir الْعَزِيزُ عزز
18 l-hakimu Hakîm’dir الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Şahit/tanık oldular.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 62

Arapça Metin (Harekeli)

355|3|62|إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ ٱلْقَصَصُ ٱلْحَقُّ وَمَا مِنْ إِلَٰهٍ إِلَّا ٱللَّهُ وَإِنَّ ٱللَّهَ لَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

355|3|62|ان هذا لهو القصص الحق وما من اله الا الله وان الله لهو العزيز الحكيم

Latin Literal

62. İnne hâzâ le huvel kasasul hakk(hakku), ve mâ min ilâhin illâllâh(illâllâhu), ve innellâhe le huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Doğrusu bu mutlak ki onun (Îsâ'nın) hak/gerçek kıssasıdır430; ve yoktur hiçbir ilâh74 Allah dışında; ve doğrusu Allah; O’dur Azîz37; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

62 That this (is) it (E), the narratives/information (true stories) the truth, and (there is) none from a god except God, and that God, he (E) (is) the glorious/mighty, the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 haza budur هَٰذَا -
3 lehuve mutlak onun لَهُوَ -
4 l-kasasu kıssası الْقَصَصُ قصص
5 l-hakku hak/gerçek الْحَقُّ حقق
6 ve ma ve yoktur وَمَا -
7 min hiçbir مِنْ -
8 ilahin ilâh إِلَٰهٍ اله
9 illa dışında إِلَّا -
10 llahu Allah اللَّهُ -
11 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
12 llahe Allah اللَّهَ -
13 lehuve O’dur لَهُوَ -
14 l-azizu Azîz الْعَزِيزُ عزز
15 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 126

Arapça Metin (Harekeli)

419|3|126|وَمَا جَعَلَهُ ٱللَّهُ إِلَّا بُشْرَىٰ لَكُمْ وَلِتَطْمَئِنَّ قُلُوبُكُم بِهِۦ وَمَا ٱلنَّصْرُ إِلَّا مِنْ عِندِ ٱللَّهِ ٱلْعَزِيزِ ٱلْحَكِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

419|3|126|وما جعله الله الا بشري لكم ولتطمين قلوبكم به وما النصر الا من عند الله العزيز الحكيم

Latin Literal

126. Ve mâ cealehullâhu illâ buşrâ lekum ve li tatmeinne kulûbukum bih(bihî), ve men nasru illâ min indillâhil azîzil hakîm(hakîmi).

Türkçe Çeviri

Ve yapmış değildir onu Allah; ancak (bir) müjdedir sizlere; ve tatmin olması içindir kalplerinizin onunla; ve yoktur yardım Allah'ın indinden/katından başka; Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

126 And God did not make/manipulate it except (as) a good news to you and to assure/tranquillise your hearts with it, and the victory/aid is not except from at God, the glorious/mighty , the wise judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve وَمَا -
2 cealehu yapmış değildir onu جَعَلَهُ جعل
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 illa dışında إِلَّا -
5 buşra müjde بُشْرَىٰ بشر
6 lekum sizlere لَكُمْ -
7 velitetmeinne ve tatmin olması için وَلِتَطْمَئِنَّ طمن
8 kulubukum kalblerinizin قُلُوبُكُمْ قلب
9 bihi onunla بِهِ -
10 ve ma ve yoktur وَمَا -
11 n-nesru yardım النَّصْرُ نصر
12 illa dışında إِلَّا -
13 min مِنْ -
14 indi indinden/katından عِنْدِ عند
15 llahi Allah اللَّهِ -
16 l-azizi Azîz’dir الْعَزِيزِ عزز
17 l-hakimi Hakîm’dir. الْحَكِيمِ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

4. Nisâ Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

504|4|11|يُوصِيكُمُ ٱللَّهُ فِىٓ أَوْلَٰدِكُمْ لِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ ٱلْأُنثَيَيْنِ فَإِن كُنَّ نِسَآءً فَوْقَ ٱثْنَتَيْنِ فَلَهُنَّ ثُلُثَا مَا تَرَكَ وَإِن كَانَتْ وَٰحِدَةً فَلَهَا ٱلنِّصْفُ وَلِأَبَوَيْهِ لِكُلِّ وَٰحِدٍ مِّنْهُمَا ٱلسُّدُسُ مِمَّا تَرَكَ إِن كَانَ لَهُۥ وَلَدٌ فَإِن لَّمْ يَكُن لَّهُۥ وَلَدٌ وَوَرِثَهُۥٓ أَبَوَاهُ فَلِأُمِّهِ ٱلثُّلُثُ فَإِن كَانَ لَهُۥٓ إِخْوَةٌ فَلِأُمِّهِ ٱلسُّدُسُ مِنۢ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصِى بِهَآ أَوْ دَيْنٍ ءَابَآؤُكُمْ وَأَبْنَآؤُكُمْ لَا تَدْرُونَ أَيُّهُمْ أَقْرَبُ لَكُمْ نَفْعًا فَرِيضَةً مِّنَ ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

504|4|11|يوصيكم الله في اولدكم للذكر مثل حظ الانثيين فان كن نسا فوق اثنتين فلهن ثلثا ما ترك وان كانت وحده فلها النصف ولابويه لكل وحد منهما السدس مما ترك ان كان له ولد فان لم يكن له ولد وورثه ابواه فلامه الثلث فان كان له اخوه فلامه السدس من بعد وصيه يوصي بها او دين اباوكم وابناوكم لا تدرون ايهم اقرب لكم نفعا فريضه من الله ان الله كان عليما حكيما

Latin Literal

11. Yûsîkumullâhu fî evlâdikum liz zekeri mislu hazzıl unseyeyn(unseyeyni), fe in kunne nisâen fevkasneteyni fe lehunne sulusâ mâ terak(terake), ve in kânet vâhideten fe lehân nısf(nısfu). Ve li ebeveyhi li kulli vâhidin min humâs sudusu mimmâ terake in kâne lehu veled(veledun), fe in lem yekun lehu veledun ve varisehû ebevâhu fe li ummihis sulus(sulusu), fe in kâne lehû ıhvetun fe li ummihis sudusu, min ba’di vasiyyetin yûsî bihâ ev deyn(deynin). Âbâukum ve ebnâukum, lâ tedrûne eyyuhum akrabu lekum nef’â(nef’en), farîdaten minallâh(minallâhi). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Vasiyet* eder481 Allah sizlere evlatlarınızda; erkeğedir misli870 iki kadın payı**; öyle ki eğer oldularsa kadınlar iki üzerinde öyle ki onlaradır (kadınlaradır) üçte ikisi (2/3) terk ettiğinin (ölenin); ve eğer olduysa (kadın) tek öyle ki onadır yarısı (1/2); ve ana babasınadır onun (ölenin) ikisinden (ana-baba) her bir tekine altıda biri (1/6) terk ettiğinden (ölenin) eğer olduysa ona (ölene) bir evlat***; öyle ki eğer asla olmazsa ona (ölene) bir evlat**** ve varis oldu ana babası onun (ölenin) öyle ki anasınadır (ölenin) üçte bir (1/3); öyle ki eğer olduysa ona kardeşler öyle ki anasınadır altıda bir (1/6); sonrasındadır bir vasiyetten***** (ki) vasiyet eder (kimse) onunla ya da (sonrasındadır) borç*****; babalarınızı ve oğullarınızı (ki) bilmezsiniz hangisi daha yakındır sizlere faydada/yararda; bir farzdır497 Allah’tan; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

11 God directs/commands/recommends you in your children, to the male equal (the) fortune (share of) the two females, so if they are/were women more/over two, so for them (F) two thirds (from) what he left, and if she was one, so for her the half and to his parents, to each one from them (B) the sixth from what he left,if for him was a child (son), so if (there) was not for him a child (son), and his parents inherited him, so to his mother the third, so if brothers were for him, so to his mother the sixth, from after a bequest/will he bequeaths with it or a debt; your (P) fathers and your (P) sons, you (P) do not know, which of them (is) closer to you (P) (in) benefit/usefulness, a religious duty/command from God, that God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yusikumu vasiyet eder sizlere يُوصِيكُمُ وصي
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 fi فِي -
4 evladikum evlatlarınızda أَوْلَادِكُمْ ولد
5 lizzekeri erkeğedir لِلذَّكَرِ ذكر
6 mislu misli مِثْلُ مثل
7 hazzi pay حَظِّ حظظ
8 l-unseyeyni iki kadın الْأُنْثَيَيْنِ انث
9 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
10 kunne oldularsa كُنَّ كون
11 nisa'en kadınlar نِسَاءً نسو
12 fevka üzerinde فَوْقَ فوق
13 sneteyni iki اثْنَتَيْنِ ثني
14 felehunne öyle ki onlaradır (kadınlaradır) فَلَهُنَّ -
15 sulusa üçte ikisi ثُلُثَا ثلث
16 ma مَا -
17 terake terk ettiğinin (ölenin) تَرَكَ ترك
18 ve in ve eğer وَإِنْ -
19 kanet olduysa (kadın) كَانَتْ كون
20 vahideten tek وَاحِدَةً وحد
21 feleha öyle ki onadır فَلَهَا -
22 n-nisfu yarısı النِّصْفُ نصف
23 veliebeveyhi ve ana babasınadır onu (ölenin) وَلِأَبَوَيْهِ ابو
24 likulli her bir لِكُلِّ كلل
25 vahidin tekine وَاحِدٍ وحد
26 minhuma ikisinden مِنْهُمَا -
27 s-sudusu altıda birinin السُّدُسُ سدس
28 mimma مِمَّا -
29 terake terk ettiğinden (ölenin) تَرَكَ ترك
30 in eğer إِنْ -
31 kane olduysa كَانَ كون
32 lehu ona (ölene) لَهُ -
33 veledun bir evlat وَلَدٌ ولد
34 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
35 lem asla لَمْ -
36 yekun olmazsa يَكُنْ كون
37 lehu ona (ölene) لَهُ -
38 veledun bir evlat وَلَدٌ ولد
39 ve verisehu ve varis oldu وَوَرِثَهُ ورث
40 ebevahu ana babası onun (ölenin) أَبَوَاهُ ابو
41 feliummihi öyle ki anasınadır (ölenin) فَلِأُمِّهِ امم
42 s-sulusu üçte bir الثُّلُثُ ثلث
43 fe in öyle ki eğer فَإِنْ -
44 kane olduysa كَانَ كون
45 lehu ona لَهُ -
46 ihvetun kardeşler إِخْوَةٌ اخو
47 feliummihi öyle ki anasınadır فَلِأُمِّهِ امم
48 s-sudusu altıda bir السُّدُسُ سدس
49 min مِنْ -
50 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
51 vesiyyetin bir vasiyyetten وَصِيَّةٍ وصي
52 yusi vasiyet eder يُوصِي وصي
53 biha onunla بِهَا -
54 ev ya da أَوْ -
55 deynin borçtan دَيْنٍ دين
56 aba'ukum babalarınız ابَاؤُكُمْ ابو
57 ve ebna'ukum ve oğullarınız وَأَبْنَاؤُكُمْ بني
58 la لَا -
59 tedrune bilmezsiniz تَدْرُونَ دري
60 eyyuhum hangisinin أَيُّهُمْ -
61 ekrabu daha yakındır أَقْرَبُ قرب
62 lekum sizlere لَكُمْ -
63 nef'an faydada/yararda نَفْعًا نفع
64 ferideten bir farzdır فَرِيضَةً فرض
65 mine مِنَ -
66 llahi Allah’tan اللَّهِ -
67 inne doğrusu إِنَّ -
68 llahe Allah اللَّهَ -
69 kane oldu كَانَ كون
70 alimen Alim عَلِيمًا علم
71 hakimen Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Tavsiye eder; teklif eder, önerir.**Erkek kadının payının iki katı oranda pay alır.***Sadece tek evlat varlığında. Ateistlerin miras ayetlerinde çelişki var diye bilip bilmeden konuşmaları bu kelimeye yanlış anlam veren mealler yüzündendir. Tek evlat varlığında ölenin anne ve babasına 1/6 pay düşer. Evlat sayısı birden fazlaysa bu oran 1/6 olmaz. ****Hiç evladı olmamış. Çocuksuz.*****Öncelikle borç varsa ödenir. Bir vasiyet bırakılmışsa o da yerine getirilir. Bunlardan sonra kalan miras Yüce Allah'ın tavsiyesine uygun olarak taksim edilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Miras hukuku. Kavram 481

481 Kur'an'ın mucizelerindendir. Yüce Allah'ın 4:11, 4:12 ve 4:176 ayetlerinde verdiği veriler üzerinden mirasla ilgili tüm olasılıklar eksiksiz bir şekilde tespit edilir.Kur'an’da miras paylaşımıKur'an'a göre miras paylaşımı yapan yazılım için;Miras Hesapla

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

4. Nisâ Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

510|4|17|إِنَّمَا ٱلتَّوْبَةُ عَلَى ٱللَّهِ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ ٱلسُّوٓءَ بِجَهَٰلَةٍ ثُمَّ يَتُوبُونَ مِن قَرِيبٍ فَأُو۟لَٰٓئِكَ يَتُوبُ ٱللَّهُ عَلَيْهِمْ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

510|4|17|انما التوبه علي الله للذين يعملون السو بجهله ثم يتوبون من قريب فاوليك يتوب الله عليهم وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

17. İnnemât tevbetu alâllâhi lillezîne ya’melûnes sûe bi cehâletin summe yetûbûne min karîbin fe ulâike yetûbullâhu aleyhim. Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ancak Allah'ın üzerine (olan) tevbe33 kimseler içindir (ki) yaparlar kötülük cahillikle489; sonra tevbe33 ederler yakından*; öyle ki işte bunlar; tevbe33 eder Allah onların üzerine; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

17 But the repentance (is) at God to those (who) make/do the bad/evil with ignorance/foolishness, then they repent from near/close, so those God forgives on them, and God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak إِنَّمَا -
2 t-tevbetu tevbe etmesi التَّوْبَةُ توب
3 ala üzerine عَلَى -
4 llahi Allah اللَّهِ -
5 lillezine kimseler içindir لِلَّذِينَ -
6 yea'melune yaparlar يَعْمَلُونَ عمل
7 s-su'e bir kötülük السُّوءَ سوا
8 bicehaletin cahillikle بِجَهَالَةٍ جهل
9 summe sonra ثُمَّ -
10 yetubune tevbe ederler يَتُوبُونَ توب
11 min مِنْ -
12 karibin yakından قَرِيبٍ قرب
13 feulaike öyle ki işte bunlar فَأُولَٰئِكَ -
14 yetubu tevbe eder يَتُوبُ توب
15 llahu Allah اللَّهُ -
16 aleyhim üzerilerine onların عَلَيْهِمْ -
17 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
18 llahu Allah اللَّهُ -
19 alimen Alim عَلِيمًا علم
20 hakimen Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*İçtenlikle, yakın bir zamanda.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Cahil Kavram 489

489 Bilgisiz, bihaber, bilinçsizlik, farkındalığı olmayan.

4. Nisâ Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

517|4|24|وَٱلْمُحْصَنَٰتُ مِنَ ٱلنِّسَآءِ إِلَّا مَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُكُمْ كِتَٰبَ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ وَأُحِلَّ لَكُم مَّا وَرَآءَ ذَٰلِكُمْ أَن تَبْتَغُوا۟ بِأَمْوَٰلِكُم مُّحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَٰفِحِينَ فَمَا ٱسْتَمْتَعْتُم بِهِۦ مِنْهُنَّ فَـَٔاتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ فَرِيضَةً وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا تَرَٰضَيْتُم بِهِۦ مِنۢ بَعْدِ ٱلْفَرِيضَةِ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

517|4|24|والمحصنت من النسا الا ما ملكت ايمنكم كتب الله عليكم واحل لكم ما ورا ذلكم ان تبتغوا بامولكم محصنين غير مسفحين فما استمتعتم به منهن فاتوهن اجورهن فريضه ولا جناح عليكم فيما ترضيتم به من بعد الفريضه ان الله كان عليما حكيما

Latin Literal

24. Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum, kitâballâhi aleykum, ve uhille lekum mâ varâe zâlikum en tebtegû bi emvâlikum muhsinîne gayra musâfihîn(musâfihîne). Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah(farîdaten). Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah(farîdati). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ve muhsanât492 kadınlardan (nikâh) (ki) -dışındadır* sağ ellerinizin malik/sahip77 olduğu- Allah'ın kitabıdır/yazgısıdır üzerine*; ve helal kılındı sizlere bunların ötesi/arkası (da) ki bakınırsınız mallarınızla** muhsinîn496 (olmaya), olmaksızın musâfihin494; öyle ki metalanmanızdır54*** onunla (nikâhla) onlardan (sağ ellerinizin malik/sahip olduklarından); öyle ki verin ecirlerini**** bir farz497 (olarak); ve farz497 (olan) sonrasında olmaz bir günah üzerinize onunla (nikâhla) razı olduğunuzdakinde*****; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

24 And the married from the women except what your rights owned/possessed (from spoils of war) God’s decree/judgment on you, and became/is permitted/allowed for you, what (is) behind that, that you ask/desire with your (P) wealths , marrying not fornicating/adulterating, so what you enjoyed with it, from them (F), so give them (F) their (F) rewards/fees (dowries) a religious duty/command/stipulation ,and no offense/guilt on you in what you (P) mutually agreed with it, from after the religious duty/command/stipulation , that God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velmuhsanatu ve muhsenât وَالْمُحْصَنَاتُ حصن
2 mine مِنَ -
3 n-nisa'i kadınlardan النِّسَاءِ نسو
4 illa dışındadır إِلَّا -
5 ma مَا -
6 meleket malik/sahip olduğu مَلَكَتْ ملك
7 eymanukum sağ ellerinizin أَيْمَانُكُمْ يمن
8 kitabe kitabıdır/yazmasıdır كِتَابَ كتب
9 llahi Allah'ın اللَّهِ -
10 aleykum üzerine عَلَيْكُمْ -
11 ve uhille ve helal kılındı وَأُحِلَّ حلل
12 lekum sizlere لَكُمْ -
13 ma مَا -
14 vera'e ötesi/arkası وَرَاءَ وري
15 zalikum bunların ذَٰلِكُمْ -
16 en ki أَنْ -
17 tebtegu bakınırsınız تَبْتَغُوا بغي
18 biemvalikum mallarınızla بِأَمْوَالِكُمْ مول
19 muhsinine muhsine (olmaya) مُحْصِنِينَ حصن
20 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
21 musafihine musâfihin مُسَافِحِينَ سفح
22 fema öyle ki فَمَا -
23 stemtea'tum metalandığınızdır اسْتَمْتَعْتُمْ متع
24 bihi onunla (nikahla)) بِهِ -
25 minhunne onlardan (kadınlardan) مِنْهُنَّ -
26 fe atuhunne öyle ki verin فَاتُوهُنَّ اتي
27 ucurahunne ecirlerini/karşılıklarını أُجُورَهُنَّ اجر
28 ferideten bir farz (olarak) فَرِيضَةً فرض
29 ve la ve olmaz وَلَا -
30 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
31 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
32 fima فِيمَا -
33 teradeytum razı olduğunuzdakinde تَرَاضَيْتُمْ رضو
34 bihi onunla (nikahla) بِهِ -
35 min مِنْ -
36 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
37 l-ferideti farz (olan) الْفَرِيضَةِ فرض
38 inne doğrusu إِنَّ -
39 llahe Allah اللَّهَ -
40 kane oldu كَانَ كون
41 alimen Alîm عَلِيمًا علم
42 hakimen Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Müslüman erkeklere muhsanât kadınlarla nikâh yazılmıştır. Müminlerin ilk hedefi öncelikle müminât muhsanât kadınlarla nikâhlanmak olmalıdır. Müminât muhsanât kadınlarla nikâhlanma çabalamasına rağmen asla güç yetiremeyenler varsa sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlardan birisiyle nikâhlanabilir. Elbette karşılıklı rızayla. 4:25 ayetinde sağ ellerin malik/sahip olduğu genç kadınlardan müminât (iman etmiş) olanların tercih edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlarla yapılan bu nikâh da çiftleri birbirine bağlayan bir nikâhtır (4:21). Geçici bir nikâh asla değildir. Çünkü bu nikâhtan çocuklar doğabilir. Çiftler nikâhın tüm sorumluluklarını ve şartlarını kabul etmiş sayılır. Boşanma şartları da mutlak ki Kur'an'da bildirilen kurallara tabidir. **Nikâhlanarak bir ev geçindirme gücünüz, kuvvetiniz ve malınız varsa. ***Bir kadınla evlilik hayatı paylaşarak geçimlik sağlama.****Muhsanât kadınlarla evlenmek için sadaka/mehir verilir. Sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlar için de nikâha bir karşılık/ecir bir farz/zorunluluk olarak verilmelidir.*****Farz olan ecir/karşılık tamamlanırsa nikâh şekli çiftlerin dilediği gibi yapılabilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Meta Kavram 54

54 Sermaye. Yararlanma.

Sağ elin sahip olduğu Kavram 77

77 Sözle/antlaşmayla bir başkasının kısmî kontrolüne giren kadın ve erkek. Örnek; bir savaş nedeniyle mülteci konumuna düşmüş evsiz kadın ve erkeklerin bir kamu yönetimi aracılığıyla belirli kişilerin kısmî kontrolüne bir sözleşmeyle/antlaşmayla verilmesi. Örnek; evde ya da iş yerinde çalışmak için iş ahdi yapmış olan çalışanlar.

Muhsanât Kavram 492

492 İffeti sağlam, güçlendirilmiş kadınlar. İffetini korumuş, korunmuş kadınlar. Sağlam ve güçlü iffeti nedeniyle ulaşılmaz/erişilmez olmuş kadınlar.

Musâfihât Kavram 494

494 Nikâh olmadan bekâr erkeklerle cinsel ilişkiye giren bekâr kadınlar.

Muhsinîn Kavram 496

496 İffeti sağlam, güçlendirilmiş erkekler. İffetini korumuş, korunmuş erkekler. Sağlam ve güçlü iffeti nedeniyle ulaşılmaz/erişilmez olmuş erkekler.

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

4. Nisâ Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

519|4|26|يُرِيدُ ٱللَّهُ لِيُبَيِّنَ لَكُمْ وَيَهْدِيَكُمْ سُنَنَ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ وَيَتُوبَ عَلَيْكُمْ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

519|4|26|يريد الله ليبين لكم ويهديكم سنن الذين من قبلكم ويتوب عليكم والله عليم حكيم

Latin Literal

26. Yurîdullâhu li yubeyyine lekum ve yehdîyekum sunenellezîne min kablikum ve yetûbe aleykum. Vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

İster Allah beyan226 etmek sizlere; ve doğru yola kılavuzlamak sizleri sizden öncekilerden kimselerin yasalarına/yollarına*; ve tevbe33 etmek (ister) üzerinize; ve Allah Alîm’dir8; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

26 God wants to clarify/show/explain to you and (He) guides you (to) those who (were) before you’s laws/ways, and He forgives on you, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yuridu ister يُرِيدُ رود
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 liyubeyyine beyan etmek لِيُبَيِّنَ بين
4 lekum sizlere لَكُمْ -
5 ve yehdiyekum ve doğru yola kılavuzlamak sizleri وَيَهْدِيَكُمْ هدي
6 sunene yasalarına/yollarına سُنَنَ سنن
7 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
8 min مِنْ -
9 kablikum sizden öncekilerden قَبْلِكُمْ قبل
10 ve yetube ve tevbe etmek (ister) وَيَتُوبَ توب
11 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
12 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
13 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم
14 hakimun Hakîm’dir. حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Sadece kutsal kitaplar demiş olan kimselerin yasalarına yani kutsal kitapların yasalarına.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

4. Nisâ Suresi

Ayet 56

Arapça Metin (Harekeli)

549|4|56|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَا سَوْفَ نُصْلِيهِمْ نَارًا كُلَّمَا نَضِجَتْ جُلُودُهُم بَدَّلْنَٰهُمْ جُلُودًا غَيْرَهَا لِيَذُوقُوا۟ ٱلْعَذَابَ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَزِيزًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

549|4|56|ان الذين كفروا بايتنا سوف نصليهم نارا كلما نضجت جلودهم بدلنهم جلودا غيرها ليذوقوا العذاب ان الله كان عزيزا حكيما

Latin Literal

56. İnnellezîne keferû bi âyâtinâ sevfe nuslîhim nâra(nâran). Kullemâ nadicet culûduhum beddelnâhum culûden gayrahâ li yezûkûl azâb(azâbe). İnnallâhe kâne azîzen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseleri (ki) kâfirlik ettiler ayetlerimize400; yakında yakacağız onları bir ateş (-le); her piştiğinde ciltleri/derileri509 onların; değiştirdik onları* (kimseleri) onun (cildin/derinin) başkası (olan) ciltler (-le)/deriler (-le); tatmaları için azabı; doğrusu Allah oldu bir Azîz37; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

56 That those who disbelieved, with Our verses , We will roast them (in) a fire, whenever their skins were done/cooked (burnt), We replaced/substituted them (with) skins other than it, to taste/experience the torture, that God was/is glorious/mighty , wise/judicious.

Notlar

Not 1

*Gramere göre değişen insanlardır. Demek ki her cilt değişimi birbirinin aynısı olmamaktadır. Yeni gelen cilt/deri o insanı farklılaştırmaktadır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Yüce Allah'ın ayetlerine kâfirlik etmek. Kavram 400

400 Yüce Allah'ın ayetlerini örtmek, gizlemek. Ayetleri kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek de kâfirlik etmektir. Kutsal kitapların hükümlerini örten hadis/söylenti kitaplarına tabi olanlar Yüce Allah'ın ayetlerine kâfirlik etmiş olur.

Ciltlerin/derilerin her piştiğinde başka derilerin yaratılması. Kavram 509

509 4:46 ayeti büyük bir mucize sunar. Ayetten anlarız ki cehennemde (Sekar) olan kimselerin derileri radyasyon benzeri bir ışımayla sürekli olarak yanmaktadır. Ancak deri hiçbir zaman bitmemektedir. Yandıkça altından yeni deriler gelmektedir. Bunun amacının acıyı tekrar tekrar tatmaları için olduğu bildirilmiştir. Yüce Allah acaba neden bu işareti bizlere sunmuştur? Bilimsel çalışmalardan biliyoruz ki derinin üst kısmında ağrıyı algılayan sinir uçları vardır. Bu sinir uçları yanarak yok olduğunda artık acı hissi kaybolmaktadır. Demek ki Kur'an'ın sahibi bu detayı 1400 yıl önceden bilmekteymiş.

4. Nisâ Suresi

Ayet 92

Arapça Metin (Harekeli)

585|4|92|وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ أَن يَقْتُلَ مُؤْمِنًا إِلَّا خَطَـًٔا وَمَن قَتَلَ مُؤْمِنًا خَطَـًٔا فَتَحْرِيرُ رَقَبَةٍ مُّؤْمِنَةٍ وَدِيَةٌ مُّسَلَّمَةٌ إِلَىٰٓ أَهْلِهِۦٓ إِلَّآ أَن يَصَّدَّقُوا۟ فَإِن كَانَ مِن قَوْمٍ عَدُوٍّ لَّكُمْ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَتَحْرِيرُ رَقَبَةٍ مُّؤْمِنَةٍ وَإِن كَانَ مِن قَوْمٍۭ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُم مِّيثَٰقٌ فَدِيَةٌ مُّسَلَّمَةٌ إِلَىٰٓ أَهْلِهِۦ وَتَحْرِيرُ رَقَبَةٍ مُّؤْمِنَةٍ فَمَن لَّمْ يَجِدْ فَصِيَامُ شَهْرَيْنِ مُتَتَابِعَيْنِ تَوْبَةً مِّنَ ٱللَّهِ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

585|4|92|وما كان لمومن ان يقتل مومنا الا خطا ومن قتل مومنا خطا فتحرير رقبه مومنه وديه مسلمه الي اهله الا ان يصدقوا فان كان من قوم عدو لكم وهو مومن فتحرير رقبه مومنه وان كان من قوم بينكم وبينهم ميثق فديه مسلمه الي اهله وتحرير رقبه مومنه فمن لم يجد فصيام شهرين متتابعين توبه من الله وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

92. Ve mâ kâne li mu’minin en yaktule mu’minen illâ hataâ(hataen), ve men katele mu’minen hataen fe tahrîru rakabetin mu’minetin ve diyetun musellemetun ilâ ehlihî illâ en yessaddakû. Fe in kâne min kavmin aduvvin lekum ve huve mu’minun fe tahrîru rakabetin mu’mineh(mu’minetin). Ve in kâne min kavmin beynekum ve beynehum mîsâkun fe diyetun musellemetun ilâ ehlihî ve tahrîru rakabetin mu’mineh(mu’minetin), fe men lem yecid fe sıyâmu şehreyni mutetâbiayni tevbeten minallâh(minallâhi). Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir bir mümin27 için ki katleder35 bir mümini27; dışındadır bir hata (-yla olması); ve kim katletti35 bir mümini27 bir hata (-yla); öyle ki serbestleştirmektir mümin bir rakabe520; ve bir diyettir teslim edilen onun (katledilenin) ehline*; dışındadır ki sadaka378 ederler (katledilenin ehli); öyle ki eğer olduysa sizlere bir düşman kavimden**; ve o (katledilen) bir müminse27; öyle ki serbestleştirmektir mümin bir rakabe520; ve eğer olduysa bir kavimden (ki) sizlerin arasında ve onların arasında (vardır) bir misak/antlaşma***; öyle ki bir diyettir teslim edilen onun (katledilenin) ehline; ve serbestleştirmektir mümin bir rakabe520; öyle ki kim asla bulamaz; öyle ki siyamdır322 mütemadiyen**** iki ay; bir tevbedir33 Allah’tan; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

92 And (it) was/is not to a believer that he kills a believer except mistakenly, and who killed a believer mistakenly, so freeing/liberating a believing neck (slave), and compensation handed over/delivered to his (the victim’s) family, except that they give charity (forgive), so if he was from a nation, an enemy for you, and he (the victim was) a believer, so freeing/liberating a believing neck (slave), and if he was/is from a nation between you and between them (is) a covenant (treaty), so a compensation handed over/delivered to his (the victim’s) family and freeing/liberating a believing neck (slave), so who does not find, so fasting two months following each other (E), a repentance from at God, and God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 limu'minin bir mümin için لِمُؤْمِنٍ امن
4 en ki أَنْ -
5 yektule katleder يَقْتُلَ قتل
6 mu'minen bir mümini مُؤْمِنًا امن
7 illa dışındadır إِلَّا -
8 hataen bir hata خَطَأً خطا
9 ve men ve kim وَمَنْ -
10 katele katletti قَتَلَ قتل
11 mu'minen bir mümini مُؤْمِنًا امن
12 hataen bir hata (-yla) خَطَأً خطا
13 fetehriru öyle ki serbestleştirmedir فَتَحْرِيرُ حرر
14 rakabetin bir rakabe رَقَبَةٍ رقب
15 mu'minetin mümin مُؤْمِنَةٍ امن
16 ve diyetun ve bir diyet وَدِيَةٌ ودي
17 musellemetun teslim edilen مُسَلَّمَةٌ سلم
18 ila إِلَىٰ -
19 ehlihi ehline onun أَهْلِهِ اهل
20 illa dışındadır إِلَّا -
21 en ki أَنْ -
22 yessaddeku sadaka ederler يَصَّدَّقُوا صدق
23 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
24 kane oldu كَانَ كون
25 min مِنْ -
26 kavmin bir kavimden قَوْمٍ قوم
27 aduvvin düşman عَدُوٍّ عدو
28 lekum sizlere لَكُمْ -
29 ve huve ve o (katledilen) وَهُوَ -
30 mu'minun bir mümin مُؤْمِنٌ امن
31 fetehriru öyle ki serbestleştirmedir فَتَحْرِيرُ حرر
32 rakabetin bir rakabe رَقَبَةٍ رقب
33 mu'minetin mümin مُؤْمِنَةٍ امن
34 ve in ve eğer وَإِنْ -
35 kane oldu كَانَ كون
36 min مِنْ -
37 kavmin bir kavimden قَوْمٍ قوم
38 beynekum arasında sizinle بَيْنَكُمْ بين
39 ve beynehum ve arasında onların وَبَيْنَهُمْ بين
40 misakun bir misak/anlaşma مِيثَاقٌ وثق
41 fediyetun öyle ki bir diyet فَدِيَةٌ ودي
42 musellemetun teslim edilen مُسَلَّمَةٌ سلم
43 ila إِلَىٰ -
44 ehlihi ehline onun أَهْلِهِ اهل
45 ve tehriru ve serbestleştirmedir وَتَحْرِيرُ حرر
46 rakabetin bir rakabe رَقَبَةٍ رقب
47 mu'minetin mümin مُؤْمِنَةٍ امن
48 fe men öyle ki kim فَمَنْ -
49 lem asla لَمْ -
50 yecid bulamaz يَجِدْ وجد
51 fesiyamu öyle ki siyamdır فَصِيَامُ صوم
52 şehrayni iki ay شَهْرَيْنِ شهر
53 mutetabiayni mütemadiyen مُتَتَابِعَيْنِ تبع
54 tevbeten bir tevbe تَوْبَةً توب
55 mine مِنَ -
56 llahi Allah’tan اللَّهِ -
57 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
58 llahu Allah اللَّهُ -
59 alimen bir Alîm عَلِيمًا علم
60 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Ailesine.**Düşman bir kavimdense diyet verilmez.***Antlaşma olan bir kavimdense diyet verilir.****Ardışık. Aralıksız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Siyam/oruç Kavram 322

322 İmtina etmek, çekinmek, sakınmak, uzak durmak anlamındadır. Ramazan ayında (30 gün) siyam/oruç tutulur. Şafağın beyaz ipliği siyah ipliğinden ayırt olunca -gün ışığı karanlıkta ilk belirginleştiğinde- başlar ve Güneş batınca biter. Siyam yemekten, içmekten ve cinsel yakınlaşmadan uzak durmaktır. Hasta veya seferde olanlar tutamadıkları günleri Ramazan ayı dışında tutarlar. Tâkatını kullanarak tutabilenlerse bir miskini/açlık sınırında yaşayanı doyurarak bir fidye verirler. Siyam/oruç tutmak da hayırlıdır; fidye vermek de hayırlıdır. Birbirlerine üstünlükleri yoktur. Siyam/oruç gecesi cinsel yakınlaşma serbesttir.

Sadaka-3 Kavram 378

378 Kişinin kendisinin sadaka vergisi vermesi. Kamu yönetiminin Sadaka-1’deki gibi bir vergi almadığı kazançlardan kişinin kendisinin topluma kazandırarak verdiği sadaka. Bu tip sadaka vergisi fakirlere verilir. Açıkça verilebilir. Ama gizli verilmesi daha hayırlıdır. Fakirlere verilen sadaka vergisi kesinlikle incitici ve başa kakıcı olmamalıdır. (2:271 ve 2:263)Detaylı bilgi için;Sadaka nedir?

Rakabe Kavram 520

520 Bağlı boyunlar. Boyunduruk altına girmiş kimseler.

4. Nisâ Suresi

Ayet 104

Arapça Metin (Harekeli)

597|4|104|وَلَا تَهِنُوا۟ فِى ٱبْتِغَآءِ ٱلْقَوْمِ إِن تَكُونُوا۟ تَأْلَمُونَ فَإِنَّهُمْ يَأْلَمُونَ كَمَا تَأْلَمُونَ وَتَرْجُونَ مِنَ ٱللَّهِ مَا لَا يَرْجُونَ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

597|4|104|ولا تهنوا في ابتغا القوم ان تكونوا تالمون فانهم يالمون كما تالمون وترجون من الله ما لا يرجون وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

104. Ve lâ tehinû fîbtigâil kavm(kavmi). İn tekûnû te’lemûne fe innehum ye’lemûne kemâ te’lemûn(te’lemûne), ve tercûne minallâhi mâ lâ yercûn(yercûne). Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Gevşemeyin aranmada/bakınmada* (düşman) kavmi/toplumunu; eğer olursanız elem/keder çekenler; öyle ki doğrusu onlar (da) elem/keder çekerler; sizlerin elem/keder çektiği gibi; ve umarsınız Allah'tan (onların) ummadıklarını**; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

104 And do not weaken in asking/desiring the nation, if you are feeling pain, so then they are feeling pain, as/like you feel pain/ache, and you hope/expect from God what they do not hope/expect, and God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la وَلَا -
2 tehinu gevşemeyin تَهِنُوا وهن
3 fi فِي -
4 btiga'i aranmada/bakınmada ابْتِغَاءِ بغي
5 l-kavmi kavmi/toplumu الْقَوْمِ قوم
6 in eğer إِنْ -
7 tekunu olursanız تَكُونُوا كون
8 te'lemune elem/keder çekersiniz تَأْلَمُونَ الم
9 feinnehum öyle ki doğrusu onlar (da) فَإِنَّهُمْ -
10 ye'lemune elem/keder çekerler يَأْلَمُونَ الم
11 kema gibi كَمَا -
12 te'lemune elem/keder çektiğiniz تَأْلَمُونَ الم
13 vetercune ve umarsınız وَتَرْجُونَ رجو
14 mine مِنَ -
15 llahi Allah'tan اللَّهِ -
16 ma مَا -
17 la لَا -
18 yercune ummadıklarını يَرْجُونَ رجو
19 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
20 llahu Alah اللَّهُ -
21 alimen Alîm عَلِيمًا علم
22 hakimen Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Takip etmede, gözetlemede, istihbaratta.**Siz Yüce Allah'a karşı bir umma/beklenti içinde olursunuz. Onlar sa bunu yapmazlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

4. Nisâ Suresi

Ayet 111

Arapça Metin (Harekeli)

604|4|111|وَمَن يَكْسِبْ إِثْمًا فَإِنَّمَا يَكْسِبُهُۥ عَلَىٰ نَفْسِهِۦ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

604|4|111|ومن يكسب اثما فانما يكسبه علي نفسه وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

111. Ve men yeksib ismen fe innemâ yeksibuhu alâ nefsihî. Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ve kim kazanır bir günah; öyle ki ancak kazandığıdır kendi nefsine201 karşı; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

111 And who acquires/carries a sin/crime , so but he carries it on himself, and God was/is wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve men ve kim وَمَنْ -
2 yeksib kazanır يَكْسِبْ كسب
3 ismen bir günah إِثْمًا اثم
4 feinnema öyle ki ancak فَإِنَّمَا -
5 yeksibuhu kazandığıdır يَكْسِبُهُ كسب
6 ala karşı عَلَىٰ -
7 nefsihi kendi nefsine نَفْسِهِ نفس
8 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
9 llahu Allah اللَّهُ -
10 alimen bir Alîm عَلِيمًا علم
11 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

4. Nisâ Suresi

Ayet 130

Arapça Metin (Harekeli)

623|4|130|وَإِن يَتَفَرَّقَا يُغْنِ ٱللَّهُ كُلًّا مِّن سَعَتِهِۦ وَكَانَ ٱللَّهُ وَٰسِعًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

623|4|130|وان يتفرقا يغن الله كلا من سعته وكان الله وسعا حكيما

Latin Literal

130. Ve in yeteferrekâ yugnillâhu kullen min seatihî. Ve kânallâhu vâsian hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ve eğer ayrılırsa ikisi; zengin eder Allah her birini kendi genişliğiyle; ve oldu Allah bir Vâsi297; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

130 If they (B) separate, God enriches/suffices each from his wealth/abundance, and God was/is rich/extended , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve eğer وَإِنْ -
2 yeteferraka ayrılırsa ikisi يَتَفَرَّقَا فرق
3 yugni zengin eder يُغْنِ غني
4 llahu Allah اللَّهُ -
5 kullen her birini كُلًّا كلل
6 min مِنْ -
7 seatihi genişliğiyle O’nun سَعَتِهِ وسع
8 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
9 llahu Allah اللَّهُ -
10 vasian bir Vâsi وَاسِعًا وسع
11 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Vâsi Kavram 297

297 Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

4. Nisâ Suresi

Ayet 158

Arapça Metin (Harekeli)

651|4|158|بَل رَّفَعَهُ ٱللَّهُ إِلَيْهِ وَكَانَ ٱللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

651|4|158|بل رفعه الله اليه وكان الله عزيزا حكيما

Latin Literal

158. Bel rafaahullâhu ileyh(ileyhi). Ve kânallâhu azîzen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Evet! Yükseltti onu Allah kendisine doğru; ve oldu Allah bir Azîz37; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

158 But God rose him (Jesus) to Him, and God was/is glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 bel Evet! بَلْ -
2 rafeahu yükseltti onu رَفَعَهُ رفع
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 ileyhi kendisine doğru إِلَيْهِ -
5 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
6 llahu Allah اللَّهُ -
7 azizen bir Azîz عَزِيزًا عزز
8 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

4. Nisâ Suresi

Ayet 165

Arapça Metin (Harekeli)

658|4|165|رُّسُلًا مُّبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَى ٱللَّهِ حُجَّةٌۢ بَعْدَ ٱلرُّسُلِ وَكَانَ ٱللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

658|4|165|رسلا مبشرين ومنذرين ليلا يكون للناس علي الله حجه بعد الرسل وكان الله عزيزا حكيما

Latin Literal

165. Rusulen mubeşşirîne ve munzirîne li ellâ yekûne lin nâsi alâllâhi huccetun ba’der rusul(rusuli). Ve kânallâhu azîzen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Resûller418 (ki) müjdeleyicilerdir ve uyarıcılardır; olmaması içindir insanlara bir hüccet/hac376 Allah'a karşı; resûller sonrası; ve oldu Allah bir Azîz37; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

165 Messengers, announcers of good news and warners/givers of notice, for that (there is) no proof/argument be to the people on God after the messengers, and God was/is glorious/mighty, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rusulen resûller رُسُلًا رسل
2 mubeşşirine müjdeleyiciler مُبَشِّرِينَ بشر
3 ve munzirine ve uyarıcılar وَمُنْذِرِينَ نذر
4 liella için لِئَلَّا -
5 yekune olmaması يَكُونَ كون
6 linnasi insanlara لِلنَّاسِ نوس
7 ala karşı عَلَى -
8 llahi Allah'a اللَّهِ -
9 huccetun bir hac حُجَّةٌ حجج
10 bea'de sonrası بَعْدَ بعد
11 r-rusuli resûller الرُّسُلِ رسل
12 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
13 llahu Allah اللَّهُ -
14 azizen bir Azîz عَزِيزًا عزز
15 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Hac Kavram 376

376 Delillerle tartışma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

4. Nisâ Suresi

Ayet 170

Arapça Metin (Harekeli)

663|4|170|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ قَدْ جَآءَكُمُ ٱلرَّسُولُ بِٱلْحَقِّ مِن رَّبِّكُمْ فَـَٔامِنُوا۟ خَيْرًا لَّكُمْ وَإِن تَكْفُرُوا۟ فَإِنَّ لِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

663|4|170|يايها الناس قد جاكم الرسول بالحق من ربكم فامنوا خيرا لكم وان تكفروا فان لله ما في السموت والارض وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

170. Yâ eyyuhân nâsu kad câekumur resûlu bil hakkı min rabbikum fe âminû hayran lekum. Ve in tekfurû fe inne lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı). Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ey insanlar! Muhakkak geldi sizlere resûl418; hakla/gerçekle Rabbinizden4; öyle ki iman47 edin; bir hayırdır sizlere; ve eğer kâfirlik25 ederseniz; öyle ki doğrusu Allah’adır göklerdeki162 ve yerdeki; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

170 You, you the people, the Messenger had come to you with the truth from your Lord, so believe, (it is) best for you, and if you disbelieve, so to God (belongs) what (is) in the skies/space, and the earth/Planet Earth, and God was/is knowledgeable, wise/judicious

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nasu insanlar النَّاسُ نوس
3 kad muhakkak قَدْ -
4 ca'ekumu geldi sizlere جَاءَكُمُ جيا
5 r-rasulu resûl الرَّسُولُ رسل
6 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
7 min مِنْ -
8 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
9 fe aminu öyle ki iman edin فَامِنُوا امن
10 hayran bir hayırdır خَيْرًا خير
11 lekum sizlere لَكُمْ -
12 vein ve eğer وَإِنْ -
13 tekfuru kâfirlik ederseniz تَكْفُرُوا كفر
14 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
15 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
16 ma مَا -
17 fi فِي -
18 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
19 vel'erdi ve yerdeki وَالْأَرْضِ ارض
20 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
21 llahu Allah اللَّهُ -
22 alimen bir Alîm عَلِيمًا علم
23 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 38

Arapça Metin (Harekeli)

707|5|38|وَٱلسَّارِقُ وَٱلسَّارِقَةُ فَٱقْطَعُوٓا۟ أَيْدِيَهُمَا جَزَآءًۢ بِمَا كَسَبَا نَكَٰلًا مِّنَ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

707|5|38|والسارق والسارقه فاقطعوا ايديهما جزا بما كسبا نكلا من الله والله عزيز حكيم

Latin Literal

38. Ves sâriku ves sârikatu faktaû eydiyehumâ cezâen bimâ kesebâ nekâlen minallâh(minallâhi) vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve (erkek) hırsızın541; ve (kadın) hırsızın541; öyle ki kesin ellerini540 (ikisinin) kazandıklarına (ikisinin) bir ceza (olarak); ibretlik bir ders (olarak) Allah’tan; ve Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

38 And the male thief/robber and the female thief/robber, so cut off their (B)’s hands, a reward because (of) what they (B) gathered/acquired , severe exemplary punishment from God, and God (is) glorious/mighty ,wise/judicious .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ssariku ve (erkek) hırsızın وَالسَّارِقُ سرق
2 ve ssarikatu ve (kadın) hırsızın وَالسَّارِقَةُ سرق
3 fektau öyle ki kesin فَاقْطَعُوا قطع
4 eydiyehuma ellerini ikisinin أَيْدِيَهُمَا يدي
5 ceza'en bir ceza جَزَاءً جزي
6 bima بِمَا -
7 keseba kazandıklarına كَسَبَا كسب
8 nekalen ibretlik bir ders نَكَالًا نكل
9 mine مِنَ -
10 llahi Allah’tan اللَّهِ -
11 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
12 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
13 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Hırsız erkek ve kadının ellerinin kesilmesi. Kavram 540

540 Hırsız kadın ve erkeğin ellerinin kesilmesi gerektiğini net bir şekilde ayetten anlarız. Bu kesilme mutlak ki fiziksel bir kesme olmalıdır. Çünkü uygulanan bu işlem bir ceza statüsünde olmalı ve aynı zamanda Allah’tan ibretlik bir ders olmalıdır. Hem hırsızlık yapan kimseye hem de başka insanlara. Ancak şu durum karşımıza çıkar. El nasıl ve nereden kesilecektir? Elin ön koldan bağlantısı mı kesilecektir? Rabbimiz ayette buna bir işaret vermemiştir. Ancak Yüce Allah Kur’an’da asla bir eksiklik bırakmaz. Gerekli olanı gerektiği kadar verir. Kur’an’da yer almayan konularda ise marufla hükmetmemizi emreder. Yapmamız gereken ilk şey Kur’an’ın bütününe bakmaktır. Eller ve kesmek kelimelerini 7:124, 12:31, 20:71 ve 26:49 ayetlerinde geçtiğini görürüz. 7:124, 20:71 ve 26:49 ayetlerinde ellerin kesilmesi ayakların kesilmesiyle birlikte zikredilmiş ve firavunun bir ceza yöntemi olarak işaret edilmiştir. Bu 3 ayette ayrıca çapraz asılma eylemi de işaret edilmiştir. Sadece eller ve kesmek kelimeleri 5:31 ve 12:31 ayetlerinde zikredilmiştir. Bu nedenle 5:31 ayetinde ellerin nasıl kesilmesi gerektiğini Yüce Allah 12:31 ayetinde biz kullarına bildirmiş olmalıdır. Ayet şöyledir;12:31 Ne zaman ki işitti (kadın) hilelerini/dalaverelerini onların(kadınların); gönderdi üzerlerine onların (kadınların); ve hazırladı onlara bir dayanaklı oturak; ve verdi her birine onlardan bir bıçak; ve dedi: "Çık karşılarına onların"; öyle ki ne zaman gördüler onu; büyüttüler onu; ve kestiler ellerini; ve dediler: "Haşa/geri durma/engelleme Allah için; bu bir beşer değildir; ki bu ancak kerîm bir melektir." Çok net anlarız ki bu kadınlar Yusuf peygamberi görünce ellerini ön koldan itibaren tam olarak keserek ayırmamışlardır, koparmamışlardır. Ellerindeki bıçak ellerinde bir kesiye neden olmuştur. Yüce Rabbimiz bu durumu ellerin kesilmesi olarak bizlere bildiriyorsa bize düşen görev de 5:31 ayetinde ellerin kesilmesini de aynı şekilde anlamak olmalıdır. Durum aslında bu kadar basittir. Hırsız erkek ve kadının elleri başkalarının hırsızlık yaptıklarını anlayacakları şekilde keskin bir bıçakla iz bırakacak şekilde kesilmelidir. Elma soyarken elini ortalama düzeyde kesen bir kimsenin sahip olduğu kesi kadar elin görünür yüzüne kesi yapılmalıdır. Acil servislere başvuran bıçakla gerçekleşen hatayla el kesme kesilerinin ortalaması alınabilir.

Hırsız Kavram 541

541 Çalan, başkalarına ait olanı haksız yere kendisinin yaparak insanlara zulmeden. Çalınan şey maddi ve manevi her şey olabilir. Büyük günahlardandır. Hırsızın elinin kesilmesi konusu 5:38 ayetinde incelenmiştir.

5. Mâide Suresi

Ayet 118

Arapça Metin (Harekeli)

787|5|118|إِن تُعَذِّبْهُمْ فَإِنَّهُمْ عِبَادُكَ وَإِن تَغْفِرْ لَهُمْ فَإِنَّكَ أَنتَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

787|5|118|ان تعذبهم فانهم عبادك وان تغفر لهم فانك انت العزيز الحكيم

Latin Literal

118. İn tuazzibhum fe innehum ibâduk(ibâduke), ve in tagfir lehum fe inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Eğer azap edersen onlara; öyle ki doğrusu onlar kullarındır46 senin; ve eğer mağfiret319 edersen onlara; öyle ki doğrusu sen; sensin Azîz37; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

118 ’If You torture them, so that they are Your worshippers/slaves, and if You forgive for them, so that You are the glorious/mighty , the wise/judicious .’

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in eğer إِنْ -
2 tuazzibhum azap edersen onlara تُعَذِّبْهُمْ عذب
3 feinnehum öyle ki doğrus onlar فَإِنَّهُمْ -
4 ibaduke kullarındır senin عِبَادُكَ عبد
5 ve in ve eğer وَإِنْ -
6 tegfir mağfiret edersen تَغْفِرْ غفر
7 lehum onlara لَهُمْ -
8 feinneke öyle ki doğrusu sen فَإِنَّكَ -
9 ente sensin أَنْتَ -
10 l-azizu Azîz الْعَزِيزُ عزز
11 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

6. En'âm Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

807|6|18|وَهُوَ ٱلْقَاهِرُ فَوْقَ عِبَادِهِۦ وَهُوَ ٱلْحَكِيمُ ٱلْخَبِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

807|6|18|وهو القاهر فوق عباده وهو الحكيم الخبير

Latin Literal

18. Ve huvel kâhiru fevka ıbâdih(ıbâdihî), ve huvel hakîmul habîr(habîru).

Türkçe Çeviri

Ve O Kâhir’dir593 kullarının üstüne; ve O Hakîm’dir9; Habîr’dir466.

Ahmed Samira Çevirisi

18 And He is the defeater/conqueror over His worshippers/slaves, and He is the wise/judicious, the expert/experienced.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve huve ve O وَهُوَ -
2 l-kahiru Kâhir’dir الْقَاهِرُ قهر
3 fevka üstüne فَوْقَ فوق
4 ibadihi kullarının عِبَادِهِ عبد
5 ve huve ve O وَهُوَ -
6 l-hakimu Hakîm’dir الْحَكِيمُ حكم
7 l-habiru Habîr’dir. الْخَبِيرُ خبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Habîr. Kavram 466

466 Haberdar.

Kâhir Kavram 593

593 Dilediğini zorla yaptırma gücü olan, her şeye güç yetiren, zapt eden, zafer kazanan, kahreden, zorla hizaya getiren.

6. En'âm Suresi

Ayet 73

Arapça Metin (Harekeli)

862|6|73|وَهُوَ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ بِٱلْحَقِّ وَيَوْمَ يَقُولُ كُن فَيَكُونُ قَوْلُهُ ٱلْحَقُّ وَلَهُ ٱلْمُلْكُ يَوْمَ يُنفَخُ فِى ٱلصُّورِ عَٰلِمُ ٱلْغَيْبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ وَهُوَ ٱلْحَكِيمُ ٱلْخَبِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

862|6|73|وهو الذي خلق السموت والارض بالحق ويوم يقول كن فيكون قوله الحق وله الملك يوم ينفخ في الصور علم الغيب والشهده وهو الحكيم الخبير

Latin Literal

73. Ve huvellezî halakas semâvâti vel arda bil hakk(hakkı), ve yevme yekûlu kun fe yekûn(yekûnu), kavluhul hakk(hakku), ve lehul mulku yevme yunfehu fîs sûr(sûri), âlimul gaybi veş şehâdeh(şehâdeti), ve huvel hakîmul habîr(habîru).

Türkçe Çeviri

Ve O; O ki yarattı gökleri162 ve yeri hakla/gerçekle; ve gün (ki) der: "Ol!"; öyle ki olur (o); O’nun hak/gerçek kavli/sözü; ve O’nadır mülk; gün (ki) üfürülür Sur'a64; bilendir gaybı62 ve şahitliyi/tanıklıyı*; ve O Hakîm'dir9; Habîr'dir466.

Ahmed Samira Çevirisi

73 And He is who created the skies/space and the earth/Planet Earth with the truth , and a day He says: "Be." So it becomes, His saying/words (is) the truth, and to Him (is) the ownership ; a day the horn/bugle be blown into,85(He is) knower (of) the unseen/absent , and the testimony/presence , and He is the wise/judicious, the expert/experienced.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve huve ve O وَهُوَ -
2 llezi o ki الَّذِي -
3 haleka yarattı خَلَقَ خلق
4 s-semavati gökleri السَّمَاوَاتِ سمو
5 vel'erde ve yeri وَالْأَرْضَ ارض
6 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
7 ve yevme ve gündür وَيَوْمَ يوم
8 yekulu der يَقُولُ قول
9 kun Ol! كُنْ كون
10 fe yekunu öyle ki olur فَيَكُونُ كون
11 kavluhu kavli/sözü O’nun قَوْلُهُ قول
12 l-hakku hak/gerçek الْحَقُّ حقق
13 velehu ve O’nadır وَلَهُ -
14 l-mulku mülk الْمُلْكُ ملك
15 yevme gündür يَوْمَ يوم
16 yunfehu üfürülür يُنْفَخُ نفخ
17 fi فِي -
18 s-suri Sur'a الصُّورِ صور
19 aalimu bilendir عَالِمُ علم
20 l-gaybi gaybı الْغَيْبِ غيب
21 ve şşehadeti ve şahitliyi/tanıklıyı وَالشَّهَادَةِ شهد
22 ve huve ve O وَهُوَ -
23 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم
24 l-habiru Haber الْخَبِيرُ خبر

Notlar

Not 1

*Tanık olunmuş, görünmüş, tespit edilmiş.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Sur Kavram 64

64 Borazan. Evrenimiz borazan şeklinde bir yapının yüzeyindedir. Borazan içine karanlık enerji üflenir. Bu üfleme evreni hızlanarak genişletir.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Habîr. Kavram 466

466 Haberdar.

6. En'âm Suresi

Ayet 128

Arapça Metin (Harekeli)

917|6|128|وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا يَٰمَعْشَرَ ٱلْجِنِّ قَدِ ٱسْتَكْثَرْتُم مِّنَ ٱلْإِنسِ وَقَالَ أَوْلِيَآؤُهُم مِّنَ ٱلْإِنسِ رَبَّنَا ٱسْتَمْتَعَ بَعْضُنَا بِبَعْضٍ وَبَلَغْنَآ أَجَلَنَا ٱلَّذِىٓ أَجَّلْتَ لَنَا قَالَ ٱلنَّارُ مَثْوَىٰكُمْ خَٰلِدِينَ فِيهَآ إِلَّا مَا شَآءَ ٱللَّهُ إِنَّ رَبَّكَ حَكِيمٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

917|6|128|ويوم يحشرهم جميعا يمعشر الجن قد استكثرتم من الانس وقال اولياوهم من الانس ربنا استمتع بعضنا ببعض وبلغنا اجلنا الذي اجلت لنا قال النار مثويكم خلدين فيها الا ما شا الله ان ربك حكيم عليم

Latin Literal

128. Ve yevme yahşuruhum cemîa(cemîan), yâ ma’şerel cinni kadisteksertum minel ins(insi) ve kâle evliyauhum minel insi rabbenestemtea ba’dunâ biba’dın ve belagnâ ecelenellezî eccelte lenâ, kâlen nâru mesvâkum hâlidîne fîhâ illâ mâ şâallâhu, inne rabbeke hakîmun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve haşrettiği556 gün* onları (Allah) topluca; “Ey cin210 klanı/kabilesi! Muhakkak çoğaldınız sayıca insandan”; ve dedi** evliyası212 onların insandan; “Rabbimiz4! Yararlandık bir kısmımız bir kısımdan; ve ulaştık ecelimize ki tayin ettin/erteledin bize”; dedi (Allah): “Ateştir meskenleriniz"; ölümsüzlerdir orada*** dışındadır808 Allah'ın dilediği; doğrusu (senin) Rabbin4 bir Hakîm’dir9; bir Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

128 And a day (when) He gathers them all together , you the Jinn’s race , you had become more than the human , and their allies/patrons from the human said: "Our Lord, some of us enjoyed with some (of them) and we reached our term/time that You delayed for us." He said: "The fire (is) your residence , (you are) immortally in it except what (who) God wanted/willed, that your Lord (is) wise/judicious, knowledgeable."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yevme ve o gün وَيَوْمَ يوم
2 yehşuruhum haşreder/bir araya getirir onları (Allah) يَحْشُرُهُمْ حشر
3 cemian topluca جَمِيعًا جمع
4 ya mea'şera ey klanı/kabilesi يَا مَعْشَرَ عشر
5 l-cinni cin الْجِنِّ جنن
6 kadi muhakkak قَدِ -
7 steksertum çoğaldınız sayıca اسْتَكْثَرْتُمْ كثر
8 mine مِنَ -
9 l-insi insandan الْإِنْسِ انس
10 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
11 evliya'uhum evliyası onların أَوْلِيَاؤُهُمْ ولي
12 mine -dan مِنَ -
13 l-insi insan الْإِنْسِ انس
14 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
15 stemtea yararlandık اسْتَمْتَعَ متع
16 bea'duna bir kısmımız بَعْضُنَا بعض
17 bibea'din bir kısımdan بِبَعْضٍ بعض
18 ve belegna ve ulaştık وَبَلَغْنَا بلغ
19 ecelena ecelimize أَجَلَنَا اجل
20 llezi ki الَّذِي -
21 eccelte tayin ettin/erteledin أَجَّلْتَ اجل
22 lena bize لَنَا -
23 kale dedi (Allah) قَالَ قول
24 n-naru ateştir النَّارُ نور
25 mesvakum meskenleriniz مَثْوَاكُمْ ثوي
26 halidine ölümsüzlerdir خَالِدِينَ خلد
27 fiha orada (cehennemde) فِيهَا -
28 illa dışında إِلَّا -
29 ma مَا -
30 şa'e dilediği شَاءَ شيا
31 llahu Allah'ın اللَّهُ -
32 inne doğrusu إِنَّ -
33 rabbeke Rabbin رَبَّكَ ربب
34 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم
35 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Bir önceki ayette geçen selâm diyarının/yurdunu haşrediliş gününden önce olduğu anlaşılır.**Diğer insanlara ve cinlere evliya/veliler olmuş olan insanlar konuşmaktadır.***Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Cin Kavram 210

210 İblis ve onun soyundan olan varlıklar. İblis Âdem'e secde etmedi. Yüce Allah'ın emrine karşı geldi ve fâsıklardan/sapanlardan oldu. Bir cennet evrenine yerleştirilen Âdem ve eşini ayartarak Yüce Allah'ın yasağını çiğnetti. Yüce Allah Âdem ve eşiyle birlikte yasağı çiğneyen tüm insanları cennetten indirdi. Âdem derhal tevbe etti. Yüce Allah onun tevbesini kabul etti. İblis Âdem'e meydan okudu. Yüce Allah bu meydan okumaya izin verdi. Âdem soyu olan insanlarla iblis soyu olan cinler arasında 2. tur bir savaş başladı. 2. savaş cennet evreninden daha alçak yerleşimli olan günümüz evreninde şu an devam etmektedir. İnsanoğlu 1. savaşı kaybetti. 2. savaşın içindeyiz. 2. şansımızı kullanıyoruz. Savaş kuralları gereği her doğan insana bir cin yoldaşlık eder. İnsan bu cinle mücadele eder. Cin kendisine verilen izni kullanır. Yani insanın kalbine fısıldar. Kalbine vesvese verir. Yüce Allah'ın dosdoğru yolu olan kutsal kitaplardan uzaklaştırmak ister. İnsanı Yüce Allah'ın emrinden saptırmak ister. Maalesef insanların pek azı haricinde çoğu 2. savaşı da kaybetti. Yüce Allah'ın cehennemi cinden ve insanlardan doldururum sözü hak oldu.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

Cahîm Kavram 808

808 Yangın, yanan, cehennem yangını, cehenneme ait.

6. En'âm Suresi

Ayet 139

Arapça Metin (Harekeli)

928|6|139|وَقَالُوا۟ مَا فِى بُطُونِ هَٰذِهِ ٱلْأَنْعَٰمِ خَالِصَةٌ لِّذُكُورِنَا وَمُحَرَّمٌ عَلَىٰٓ أَزْوَٰجِنَا وَإِن يَكُن مَّيْتَةً فَهُمْ فِيهِ شُرَكَآءُ سَيَجْزِيهِمْ وَصْفَهُمْ إِنَّهُۥ حَكِيمٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

928|6|139|وقالوا ما في بطون هذه الانعم خالصه لذكورنا ومحرم علي ازوجنا وان يكن ميته فهم فيه شركا سيجزيهم وصفهم انه حكيم عليم

Latin Literal

139. Ve kâlû mâ fî butûni hazihil en’âmi hâlisatun li zukûrinâ ve muharremun alâ ezvâcinâ, ve in yekun meyteten fe hum fîhi şurekâu, se yeczîhim vasfehum, innehu hakîmun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: "Bu en’âmın645 karınlarındaki* bir halis** olarak erkeklerimizedir; ve bir haram edilendir eşlerimiz*** üzerine; ve eğer olursa (o) bir ölü/mevta****; öyle ki onlaradır (eşlere) onda ortaktır"; cezalandıracak (Allah) onları vasıflandırma (-syla) onların; doğrusu O (Allah) Hakîm’dir9; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

139 And they said: "What (is) in these camels’/livestock’s’ bellies/insides (are) clearly/purely to our males and forbidden on our wives/spouses." And if (it) was dead , so they are in it partners, he will reward/reimburse90them (equal to) their description/categorization, that He (is) wise/judicious, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kalu ve dediler وَقَالُوا قول
2 ma مَا -
3 fi فِي -
4 butuni karınlarındaki بُطُونِ بطن
5 hazihi bu هَٰذِهِ -
6 l-en'aami en’âmın الْأَنْعَامِ نعم
7 halisatun bir halis olarak خَالِصَةٌ خلص
8 lizukurina erkeklerimizedir لِذُكُورِنَا ذكر
9 ve muharramun ve bir haram edilendir وَمُحَرَّمٌ حرم
10 ala üzerine عَلَىٰ -
11 ezvacina eşlerimiz أَزْوَاجِنَا زوج
12 vein ve eğer وَإِنْ -
13 yekun olursa يَكُنْ كون
14 meyteten bir ölü/mevta مَيْتَةً موت
15 fehum öyle ki onlar (eşler) فَهُمْ -
16 fihi onda فِيهِ -
17 şuraka'u ortaklardır شُرَكَاءُ شرك
18 seyeczihim cezalandıracak onları (Allah) سَيَجْزِيهِمْ جزي
19 vesfehum onların vasıflandırma (-sıyla) وَصْفَهُمْ وصف
20 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
21 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم
22 alimun Alim’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Karınları içinde taşıdıkları. Rahimde bulunan ceninler. Bu gebe hayvanların bir dini ritüel olarak seçildiği ve doğum yaptıklarında yavrularının erkekler arasında dağıtılarak yenildiği anlaşılmaktadır. **Saf olarak, katıksız, ortaksız.***Kadınlar.****Yavru ölü doğarsa ancak kadınlar yavrunun etinden yiyebilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

En’âm, enâm; koyun, keçi, deve ve sığır türleri. Kavram 645

645 Koyun, keçi, deve ve sığır türleri. Eşli olarak sekiz çiftlerdir. Bak. 6:143-144.

8. Enfâl Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

1170|8|10|وَمَا جَعَلَهُ ٱللَّهُ إِلَّا بُشْرَىٰ وَلِتَطْمَئِنَّ بِهِۦ قُلُوبُكُمْ وَمَا ٱلنَّصْرُ إِلَّا مِنْ عِندِ ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1170|8|10|وما جعله الله الا بشري ولتطمين به قلوبكم وما النصر الا من عند الله ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

10. Ve mâ cealehullâhu illâ buşrâ ve li tatmainne bihî kulûbukum ve men nasru illâ min indillâh(indillâhi), innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve yapmış değildi onu Allah bir büşra* dışında; ve tatmin olması için onunla kalplerinizin; ve yoktur yardım Allah indinden/katından dışında; doğrusu Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

10 And God did not make him/it except a good news and to assure/tranquillise/secure with him/it your hearts/minds , and the victory/aid is not except from at God, that God (is) glorious/mighty ,wise/judicious.

Notlar

Not 1

*Müjde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

8. Enfâl Suresi

Ayet 49

Arapça Metin (Harekeli)

1209|8|49|إِذْ يَقُولُ ٱلْمُنَٰفِقُونَ وَٱلَّذِينَ فِى قُلُوبِهِم مَّرَضٌ غَرَّ هَٰٓؤُلَآءِ دِينُهُمْ وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى ٱللَّهِ فَإِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1209|8|49|اذ يقول المنفقون والذين في قلوبهم مرض غر هولا دينهم ومن يتوكل علي الله فان الله عزيز حكيم

Latin Literal

49. İz yekûlul munâfikûne vellezîne fî kulûbihim maradun garrehâulâi dînuhum, ve men yetevekkel alallâhi fe innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman münâfıklar26 ve kimseler (ki) kalplerindedir175 bir maraz/hastalık: "Aldatmış bunları dinleri122"; ve kim tevekkül eder Allah'a karşı; öyle ki doğrusu Allah bir Azîz’dir37; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

49 When/if the hypocrites and those who in their hearts/minds (there) is sickness/disease say: "Those, their religion has deceived/tempted (them)." And who relies/depends on God, so then God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Münâfık Kavram 26

26 İç yüzünü gizleyen. İki yüzlü.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

Kalpler; mühür, maraz/hastalık/kilitler/perde/paslanma. Kavram 175

175 Gözler nasıl ki beyinle görür, kulaklar nasıl ki beyinle duyar, beyin de kalple akleder. İnsan kalbinde kendi hafızası olan 40-50 bin adet sinir hücresi vardır. Kalp sinirleri beynin karar verme bölgesi olan ön lobuna (perçem bölgesi altına) uyarıda bulunur. Aklı kullanarak karar vermede kalbin rolü vardır. Kâfirlik etmiş kişilerin kalpleri biyolojik olarak paslanır (LDH yağı oksitlenir yani paslanır), kalbin beyni etkilemesi bozulur. Kalp mühürlenir. Kalp kilitlenir. Kalp marazlı/hastalıklı olur. Kalp perdelenir. Kalpler paslanır. İnsan kendi yapıp ettiğiyle buna neden olur. Ancak daha geniş boyutta Yüce Allah’ın buna izin vermesiyle süreç gerçekleşir.Kalplerin paslanması LDH isimli kötü yağın oksitlenmesi yani paslanması sonucu da gerçekleşir. Kavrayan/anlayan/akleden kalpler: Kalp-beyin iletişimi.Kalplerin paslanması.

8. Enfâl Suresi

Ayet 63

Arapça Metin (Harekeli)

1223|8|63|وَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ لَوْ أَنفَقْتَ مَا فِى ٱلْأَرْضِ جَمِيعًا مَّآ أَلَّفْتَ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ أَلَّفَ بَيْنَهُمْ إِنَّهُۥ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1223|8|63|والف بين قلوبهم لو انفقت ما في الارض جميعا ما الفت بين قلوبهم ولكن الله الف بينهم انه عزيز حكيم

Latin Literal

63. Ve ellefe beyne kulûbihim, lev enfakte mâ fîl ardı cemîan mâ ellefte beyne kulûbihim ve lâkinnallâhe ellefe beynehum, innehu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve birleştirdi/kaynaştırdı onların kalplerinin arasını; şayet infak6 etseydin yerdekini* topluca; birleştirmiş/kaynaştırmış değildin kalplerinin arasını; velakin/fakat Allah birleştirdi/uzlaştırdı onların arasını; doğrusu O bir Azîz’dir37; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

63 And He united/joined between their hearts/minds , if you spent what (is) in the earth/Planet Earth all/all together, you would not (have) united/joined between their hearts/minds , and but God united/joined between them, that He truly is glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ellefe ve birleştirdi/kaynaştırdı وَأَلَّفَ الف
2 beyne arasını بَيْنَ بين
3 kulubihim kalplerinin قُلُوبِهِمْ قلب
4 lev şayet لَوْ -
5 enfekte infak etseydin أَنْفَقْتَ نفق
6 ma مَا -
7 fi فِي -
8 l-erdi yerdekini الْأَرْضِ ارض
9 cemian topluca جَمِيعًا جمع
10 ma değildin مَا -
11 ellefte birleştirmiş/kaynaştırmış أَلَّفْتَ الف
12 beyne arasını بَيْنَ بين
13 kulubihim kalplerinin قُلُوبِهِمْ قلب
14 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
15 llahe Allah اللَّهَ -
16 ellefe birleştirdi/uzlaştırdı أَلَّفَ الف
17 beynehum onların arasını بَيْنَهُمْ بين
18 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
19 azizun bir Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
20 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Yeryüzünün tamamını.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

9. Tevbe Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

1250|9|15|وَيُذْهِبْ غَيْظَ قُلُوبِهِمْ وَيَتُوبُ ٱللَّهُ عَلَىٰ مَن يَشَآءُ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1250|9|15|ويذهب غيظ قلوبهم ويتوب الله علي من يشا والله عليم حكيم

Latin Literal

15. Ve yuzhib gayza kulûbihim, ve yetûbullâhu alâ men yeşâ’u, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve giderir onların* kalplerinin kızgınlığını; ve tevbe33 eder Allah dilediği kişiye karşı; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

15 And He takes away/eliminates their heart’s/mind’s anger/rage, and God forgives on whom He wills/wants, and God (is) knowledgeable, wise/judicious

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yuzhib ve giderir وَيُذْهِبْ ذهب
2 gayze kızgınlığını غَيْظَ غيظ
3 kulubihim kalplerinin onların قُلُوبِهِمْ قلب
4 ve yetubu ve tevbe eder وَيَتُوبُ توب
5 llahu Allah اللَّهُ -
6 ala karşı عَلَىٰ -
7 men kişiye مَنْ -
8 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
9 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
10 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
11 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Yeminlerini bozan, resûlü diyarından çıkarmak için ilk savaşı başlatan müşriklerin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

9. Tevbe Suresi

Ayet 28

Arapça Metin (Harekeli)

1263|9|28|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِنَّمَا ٱلْمُشْرِكُونَ نَجَسٌ فَلَا يَقْرَبُوا۟ ٱلْمَسْجِدَ ٱلْحَرَامَ بَعْدَ عَامِهِمْ هَٰذَا وَإِنْ خِفْتُمْ عَيْلَةً فَسَوْفَ يُغْنِيكُمُ ٱللَّهُ مِن فَضْلِهِۦٓ إِن شَآءَ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1263|9|28|يايها الذين امنوا انما المشركون نجس فلا يقربوا المسجد الحرام بعد عامهم هذا وان خفتم عيله فسوف يغنيكم الله من فضله ان شا ان الله عليم حكيم

Latin Literal

28. Yâ eyyuhellezîne âmenû innemâl muşrikûne necesun fe lâ yakrebul mescidel harâme ba’de âmihim hâzâ ve in hıftum ayleten fe sevfe yugnîkumullâhu min fadlihî in şâe, innallâhe alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Ancak ki müşrikler36 bir necestir760; öyle ki yaklaşamazlar haram mescite158 sonrasında bu yılları*; ve eğer korktunuzsa bir yoksulluk (olmasından); öyle ki yakında zengin edecek sizleri Allah kendi fazlından202 eğer dilerse; doğrusu Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

28 You, you those who believed but/truly the sharers/takers of partners (with God are) impurity/contamination , so they do not approach/near the Mosque the Forbidden/Sacred after this their year, and if you feared need/necessity/poverty, so God will/shall enrich/suffice you from His grace/favour , if He willed/wanted, that God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 innema ancak ki إِنَّمَا -
5 l-muşrikune müşrikler الْمُشْرِكُونَ شرك
6 necesun bir necestir نَجَسٌ نجس
7 fela öyle ki فَلَا -
8 yekrabu yaklaşmazlar يَقْرَبُوا قرب
9 l-mescide mescidi الْمَسْجِدَ سجد
10 l-harame haram الْحَرَامَ حرم
11 bea'de sonrasında بَعْدَ بعد
12 aamihim yılları عَامِهِمْ عوم
13 haza bu هَٰذَا -
14 ve in ve eğer وَإِنْ -
15 hiftum korktunuzsa خِفْتُمْ خوف
16 ayleten bir yoksulluk (olmasından) عَيْلَةً عيل
17 fesevfe öyle ki yakında فَسَوْفَ -
18 yugnikumu zengin edecek sizleri يُغْنِيكُمُ غني
19 llahu Allah اللَّهُ -
20 min مِنْ -
21 fedlihi kendi fazlından فَضْلِهِ فضل
22 in eğer إِنْ -
23 şa'e dilerse شَاءَ شيا
24 inne doğrusu إِنَّ -
25 llahe Allah اللَّهَ -
26 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
27 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Bu yılları son yıllarıdır. Bundan sonra haram mescite yaklaşamazlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Haram mescit Kavram 158

158 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğdiği her yer mescittir. Haram mescitse bulunduğu yerde günah işlemenin, kötülük yapmanın, canlılara zarar vermenin haram edildiği/yasaklandığı topluma ait olan mescittir.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

Neces Kavram 760

760 Pis, kirli, kontamine olmuş, temiz olmayan, saf olmayan. Müşrikler yani Yüce Allah'a şirk/ortak koşarak iman edenler ilâhi kitapların yanında dinde hüküm koyan şeyleri de kutsal kitaplara eş tuttukları için saf/temiz/halis değillerdir.

9. Tevbe Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

1275|9|40|إِلَّا تَنصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ ٱللَّهُ إِذْ أَخْرَجَهُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ثَانِىَ ٱثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِى ٱلْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَٰحِبِهِۦ لَا تَحْزَنْ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَنَا فَأَنزَلَ ٱللَّهُ سَكِينَتَهُۥ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُۥ بِجُنُودٍ لَّمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ٱلسُّفْلَىٰ وَكَلِمَةُ ٱللَّهِ هِىَ ٱلْعُلْيَا وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1275|9|40|الا تنصروه فقد نصره الله اذ اخرجه الذين كفروا ثاني اثنين اذ هما في الغار اذ يقول لصحبه لا تحزن ان الله معنا فانزل الله سكينته عليه وايده بجنود لم تروها وجعل كلمه الذين كفروا السفلي وكلمه الله هي العليا والله عزيز حكيم

Latin Literal

40. İlla tensurûhu fe kad nasarahullâhu iz ahrecehullezîne keferû sâniyesneyni iz humâ fîl gâri iz yekûlu li sâhibihî lâ tahzen innallâhe meanâ, fe enzelallâhu sekînetehu aleyhi ve eyyedehu bicunûdin lem terevhâ ve ceale kelimetellezîne keferûs suflâ, ve kelimetullâhi hiyel ulyâ vallâhu azîzun hakîm (hakîmun).

Türkçe Çeviri

Eğer yardım etmezseniz ona* öyle ki muhakkak yardım etti ona* Allah; çıkardıkları zaman onu* kâfirlik25 etmiş kimseler; ikincisiydi ikinin mağaradayken** ikisi; dediği zaman arkadaşına: "Hüzünlenme; doğrusu Allah bizimle beraberdir"; öyle ki indirdi Allah kendi sakinliğini onun* üzerine; ve destekledi onu* ordularla (ki) asla göremezsiniz onu***; ve yaptı kelimeyi kâfir25 etmiş kimselere sefillik (olarak) ; ve (yaptı) Allah'ın kelimesini o**** uludur (diye); ve Allah bir Azîz’dir37; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

40 If you do not give Him victory/aid, so God had given him victory/aid when those who disbelieved brought him out/drove him out, second (of) two, when they (B) are (in) the cave , when he says to his companion/friend: "Do not be sad/grievous, that God (is) with us." So God descended His tranquillity/calm on him, and He supported him with soldiers you do not see it, and He made (the) word/expression (of) those who disbelieved the lowest/bottom most, and God’s word/expression it is the high/elevated, and God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa eğer إِلَّا -
2 tensuruhu yardım etmezseniz تَنْصُرُوهُ نصر
3 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
4 nesarahu yardım etti ona نَصَرَهُ نصر
5 llahu Allah اللَّهُ -
6 iz إِذْ -
7 ehracehu çıkardıkları zaman onu أَخْرَجَهُ خرج
8 ellezine kimseler الَّذِينَ -
9 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
10 saniye ikincisiydi ثَانِيَ ثني
11 sneyni ikiden اثْنَيْنِ ثني
12 iz zaman إِذْ -
13 huma ikisi هُمَا -
14 fi فِي -
15 l-gari mağarada الْغَارِ غور
16 iz إِذْ -
17 yekulu dediği zaman يَقُولُ قول
18 lisahibihi arkadaşına لِصَاحِبِهِ صحب
19 la لَا -
20 tehzen hüzünlenme تَحْزَنْ حزن
21 inne doğrusu إِنَّ -
22 llahe Allah اللَّهَ -
23 meana beraberdir bizimle مَعَنَا -
24 feenzele öyle ki indirdi فَأَنْزَلَ نزل
25 llahu Allah اللَّهُ -
26 sekinetehu kendi sakinliğini سَكِينَتَهُ سكن
27 aleyhi onun üzerine عَلَيْهِ -
28 ve eyyedehu ve destekledi onu وَأَيَّدَهُ ايد
29 bicunudin ordularla بِجُنُودٍ جند
30 lem asla لَمْ -
31 teravha göremezsiniz onu تَرَوْهَا راي
32 ve ceale ve yaptı وَجَعَلَ جعل
33 kelimete kelimeyi كَلِمَةَ كلم
34 ellezine kimselere الَّذِينَ -
35 keferu kâfir etmiş كَفَرُوا كفر
36 s-sufla sefillik السُّفْلَىٰ سفل
37 vekelimetu ve kelimeyi وَكَلِمَةُ كلم
38 llahi Allah'ın اللَّهِ -
39 hiye o هِيَ -
40 l-ulya Uludur الْعُلْيَا علو
41 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
42 azizun bir Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
43 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Küçük bir mağara. Büyük mağara "kehf" olarak işaret edilir. Yüce Allah Kahramanmaraş ilimizin Afşin ilçesindeki Ashâb-ı Kehf mağarasını mağara olarak değil "kehf" olarak işaret etmiştir. Bu mağara büyük bir mağaradır.***Orduyu.****Kelime.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

9. Tevbe Suresi

Ayet 60

Arapça Metin (Harekeli)

1295|9|60|إِنَّمَا ٱلصَّدَقَٰتُ لِلْفُقَرَآءِ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱلْعَٰمِلِينَ عَلَيْهَا وَٱلْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِى ٱلرِّقَابِ وَٱلْغَٰرِمِينَ وَفِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ فَرِيضَةً مِّنَ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1295|9|60|انما الصدقت للفقرا والمسكين والعملين عليها والمولفه قلوبهم وفي الرقاب والغرمين وفي سبيل الله وابن السبيل فريضه من الله والله عليم حكيم

Latin Literal

60. İnnemas sadakâtu lil fukarâi vel mesakîni vel âmilîne aleyhâ vel muellefeti kulûbuhum ve fîr rikâbi vel gârimîne ve fî sebîlillâhi vebnissebîl(vebnissebîli), farîdaten minallâh(minallâhi), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ancak ki sadakalar39 fukaralara*; ve miskinlere113; ve onun** üzerine amel edenlere***; ve kalpleri alıştırılanlaradır****; ve boyunlardadır*****; ve borçlularadır; ve Allah yolundadır******; ve yolun oğlunadır354; bir farzdır497 Allah’tan; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

60 But the charities (are) to the poor/needy , and the poorest of poor/poor oppressed, and the doers/workers on it, and (those who) their hearts/minds (are) united/joined , and in the necks (freeing) slaves, and the obliged indebted , and in God’s sake/path , and the traveler/stranded traveler (it is) a religious duty/stipulation from God, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.126

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak ki إِنَّمَا -
2 s-sadekatu sadakalar الصَّدَقَاتُ صدق
3 lilfukara'i fukaralara لِلْفُقَرَاءِ فقر
4 velmesakini ve miskinlere وَالْمَسَاكِينِ سكن
5 vel'aamiline ve amel edenler وَالْعَامِلِينَ عمل
6 aleyha üzerine onun عَلَيْهَا -
7 velmu'ellefeti ve alıştırılanlara وَالْمُؤَلَّفَةِ الف
8 kulubuhum kalpleri قُلُوبُهُمْ قلب
9 ve fi وَفِي -
10 r-rikabi ve boyunlardadır الرِّقَابِ رقب
11 velgarimine ve borçlulara وَالْغَارِمِينَ غرم
12 ve fi وَفِي -
13 sebili ve yolunda سَبِيلِ سبل
14 llahi Allah اللَّهِ -
15 vebni ve oğluna وَابْنِ بني
16 s-sebili yolun السَّبِيلِ سبل
17 ferideten bir farzdır فَرِيضَةً فرض
18 mine مِنَ -
19 llahi Allah’tan اللَّهِ -
20 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
21 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
22 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Fakirlere.**Sadakanın.***Sadakaların toplanmasını yapanlar/edenler.****Kalpleri Kur'an'ın merhametiyle tanıştırılacak olanlar. *****Boyunduruk altına girmiş kimseleri kurtarmak içindir.******Sadece Kur'an için yapılan mücadelededir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Sadaka-1; kamu yönetiminin topladığı bir gelir vergisi türü. Kavram 39

39 Sadaka-1; kamu otoritesinin belirlediği bir oranda alınan özel bir vergi türü. Zekâttan ayrı olarak bu toplanan sadaka vergisi sadece 9:60 ayetinde işaret edilenler için harcanır.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Yolun oğlu. Kavram 354

354 Evsiz barksız olan.

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

9. Tevbe Suresi

Ayet 71

Arapça Metin (Harekeli)

1306|9|71|وَٱلْمُؤْمِنُونَ وَٱلْمُؤْمِنَٰتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَآءُ بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِٱلْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُؤْتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَيُطِيعُونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥٓ أُو۟لَٰٓئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ ٱللَّهُ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1306|9|71|والمومنون والمومنت بعضهم اوليا بعض يامرون بالمعروف وينهون عن المنكر ويقيمون الصلوه ويوتون الزكوه ويطيعون الله ورسوله اوليك سيرحمهم الله ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

71. Vel mu’minûne vel mu’minâtu ba’duhum evlîyâu ba’d(ba’din), ye’murûne bil ma’rûfi ve yenhevne anil munkeri ve yukîmûnas salâte ve yu’tûnez zekâte ve yutîûnallâhe ve resûleh(resûlehu), ulâike se yerhamuhumullâh(yerhamuhumullâhu), innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve mümin27 erkekler; ve mümin27 kadınlar*; onların bir kısmı velileridir28 bir kısmın; emrederler marufla291 ve engellerler münkeri82; ve ikame572 ederler salâtı5; ve verirler zekâtı10; ve itaat ederler Allah'a ve O’nun resûlüne418; işte bunlar, rahmet271 edecektir onlara Allah; doğrusu Allah bir Azîzdir37; bir Hakîmdir9.

Ahmed Samira Çevirisi

71 And the believers (M) and believers (F) some of them (are) guardians/allies (to) some, they order/command with the kindness/generosity , and they forbid/prevent from the defiance of God and His orders/obscenity ,and they keep up the prayers, and they give the charity/purification and they obey God and His messenger, those, God will have mercy upon them, that God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velmu'minune ve mümin erkekler وَالْمُؤْمِنُونَ امن
2 velmu'minatu ve mümin kadınlar وَالْمُؤْمِنَاتُ امن
3 bea'duhum bir kısmı onların بَعْضُهُمْ بعض
4 evliya'u velileridir أَوْلِيَاءُ ولي
5 bea'din bir kısmın بَعْضٍ بعض
6 ye'murune emrederler يَأْمُرُونَ امر
7 bil-mea'rufi evrensel kabulleri/normları بِالْمَعْرُوفِ عرف
8 ve yenhevne ve engellerler وَيَنْهَوْنَ نهي
9 ani عَنِ -
10 l-munkeri iğrençleştirilmişten/çirkinleştirilmişten الْمُنْكَرِ نكر
11 ve yukimune ve dikerler/ayağa kaldırırlar وَيُقِيمُونَ قوم
12 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
13 ve yu'tune ve verirler وَيُؤْتُونَ اتي
14 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
15 ve yutiune ve itaat ederler وَيُطِيعُونَ طوع
16 llahe Allah'a اللَّهَ -
17 ve rasulehu ve O’nun resulüne/elçisine وَرَسُولَهُ رسل
18 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
19 seyerhamuhumu rahmet edecektir onlara سَيَرْحَمُهُمُ رحم
20 llahu Allah اللَّهُ -
21 inne doğrusu إِنَّ -
22 llahe Allah اللَّهَ -
23 azizun azîzdir عَزِيزٌ عزز
24 hakimun hakîmdir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*9:67 ayetinde münâfık erkekler ve münâfık kadınların özelliği bildirilmiştir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Münker Kavram 82

82 İğrençleştirilmiş, çirkinleştirilmiş. Pasif gelen bir kelimedir. Evrenin kabullerini yani işleyişini bozan uygulamalar mutlak ki çirkinlikle ve iğrençlikle sona erer.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

9. Tevbe Suresi

Ayet 97

Arapça Metin (Harekeli)

1332|9|97|ٱلْأَعْرَابُ أَشَدُّ كُفْرًا وَنِفَاقًا وَأَجْدَرُ أَلَّا يَعْلَمُوا۟ حُدُودَ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1332|9|97|الاعراب اشد كفرا ونفاقا واجدر الا يعلموا حدود ما انزل الله علي رسوله والله عليم حكيم

Latin Literal

97. El a’râbu eşeddu kufren ve nifâkan ve ecderu ellâ ya’lemû hudûdemâ enzelallâhu alâ resûlih(resûlihî), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Araplar772 daha şiddetlidir küfürde422 ve nifâkta769; ve daha uygundurlar ki bilmezler Allah'ın resûlüne418* karşı indirdiğinin hudutlarını**; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

97 The Arabs (are) stronger (in) disbelief and hypocrisy, and more worthy/suited that they not know129limits/boundaries/orders (of) what God descended on His messenger, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 el-ea'rabu Araplar الْأَعْرَابُ عرب
2 eşeddu daha şiddetlidir أَشَدُّ شدد
3 kufran küfürde كُفْرًا كفر
4 ve nifakan ve nifâkta وَنِفَاقًا نفق
5 ve ecderu ve daha uygundur وَأَجْدَرُ جدر
6 ella ki أَلَّا -
7 yea'lemu bilmezler يَعْلَمُوا علم
8 hudude hududlarını حُدُودَ حدد
9 ma مَا -
10 enzele indirdiğinin أَنْزَلَ نزل
11 llahu Allah'ın اللَّهُ -
12 ala karşı عَلَىٰ -
13 rasulihi resûlüne رَسُولِهِ رسل
14 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
15 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
16 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Sınırlarını.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

Nifâk Kavram 769

769 Münâfıklık (iki yüzlülük, kalbindekiyle dışa vurduğu farklı olan) ederek geçimsizlik, anlaşmazlık, ara bozuculuk yapmak.

Arap Kavram 772

772 Kelime anlamı olarak açıkça/hatasız şekilde sesle ifade etmek, açık ve berrak şekilde söylemek/deklere etmek, ortaya koymak, bilinir etmek demektir. Araplar olarak bilinen insanları işaret eder. Çöl bedevileri olarak da bilinirler. Arap kavmi/toplumu da İsrailoğulları gibi Nûh'un soyundan gelmiştir.

9. Tevbe Suresi

Ayet 106

Arapça Metin (Harekeli)

1341|9|106|وَءَاخَرُونَ مُرْجَوْنَ لِأَمْرِ ٱللَّهِ إِمَّا يُعَذِّبُهُمْ وَإِمَّا يَتُوبُ عَلَيْهِمْ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1341|9|106|واخرون مرجون لامر الله اما يعذبهم واما يتوب عليهم والله عليم حكيم

Latin Literal

106. Ve âharûne murcevne li emrillâhi immâ yuazzibuhum ve immâ yetûbu aleyhim, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve diğerleri bekletilenlerdir* Allah'ın emrine; ya azap eder** onlara; ve ya da tevbe33 eder üzerlerine; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

106 And others (are) delayed/postponed to God’s order/command, either He torturers them and either He forgives on them, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve aharune ve diğerleri وَاخَرُونَ اخر
2 murcevne bekletilenlerdir مُرْجَوْنَ رجو
3 liemri emrine لِأَمْرِ امر
4 llahi Allah'ın اللَّهِ -
5 imma ya إِمَّا -
6 yuazzibuhum azap eder onlara يُعَذِّبُهُمْ عذب
7 veimma ve ya da وَإِمَّا -
8 yetubu tevbe eder يَتُوبُ توب
9 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
10 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
11 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
12 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Umutla, beklentiyle.**Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

9. Tevbe Suresi

Ayet 110

Arapça Metin (Harekeli)

1345|9|110|لَا يَزَالُ بُنْيَٰنُهُمُ ٱلَّذِى بَنَوْا۟ رِيبَةً فِى قُلُوبِهِمْ إِلَّآ أَن تَقَطَّعَ قُلُوبُهُمْ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1345|9|110|لا يزال بنينهم الذي بنوا ريبه في قلوبهم الا ان تقطع قلوبهم والله عليم حكيم

Latin Literal

110. Lâ yezâlu bunyânuhumullezî benev rîbeten fî kulûbihim illâ en tekattaa kulûbuhum, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ayırmaz/uzaklaştırmaz o bina ettikleri binaları kalplerinden bir şüpheyi; dışında ki keser* kalplerini; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

110 Their buildings/structures which they built/constructed still is doubt/suspicion in their hearts/minds ,except/unless that their hearts/minds be cut , and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la لَا -
2 yezalu ayırmaz/uzaklaştırmaz يَزَالُ زيل
3 bunyanuhumu binaları onların بُنْيَانُهُمُ بني
4 llezi o ki الَّذِي -
5 benev bina ettikleri بَنَوْا بني
6 ribeten bir şüphe رِيبَةً ريب
7 fi فِي -
8 kulubihim kaplerinden قُلُوبِهِمْ قلب
9 illa dışında إِلَّا -
10 en ki أَنْ -
11 tekattaa keser تَقَطَّعَ قطع
12 kulubuhum kalplerini قُلُوبُهُمْ قلب
13 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
14 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
15 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Kalplerin şüpheyle bölünmesi. Bir yanının bir yerde kalması.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

10. Yunus Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

1363|10|1|الٓر تِلْكَ ءَايَٰتُ ٱلْكِتَٰبِ ٱلْحَكِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1363|10|1|الر تلك ايت الكتب الحكيم

Latin Literal

1. Elif lâm râ, tilke âyâtul kitâbil hakîm(hakîmi).

Türkçe Çeviri

A L R44*; işte şu (ki) ayetleridir389 hakîm9 kitabın**.

Ahmed Samira Çevirisi

1 A L R , those are the wise/judicious Book’s verses/evidences .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 Elif, Lam, Ra Elif Lâm Râ الر -
2 tilke işte şu تِلْكَ -
3 ayatu ayetleridir ايَاتُ ايي
4 l-kitabi Kitab'ın الْكِتَابِ كتب
5 l-hakimi Hakîm الْحَكِيمِ حكم

Notlar

Not 1

*Elif Lâm Ra.**Kur'an'ın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Anahtar harfler. Hurûf-u mukatta. Kavram 44

44 Kesik harfler olarak tanımlanır. On dört (14) harfin tekli, ikili, üçlü, dörtlü ve beşli kombinasyonlarından oluşurlar. Yirmi dokuz (29) surenin başında yer alarak surenin açılışını yaparlar. Yedi (7) grup oluştururlar. İlgili gruplarda ve alt gruplarda anahtar harflerin geçiş sayısı on dokuzun (19) tam katıdır. On dokuz (19) mucizesinin tecelli edişinin çok güzel örneklerini sunarlar. Kur'an'ın bir beşer sözü olamayacağına en büyük delillerdendirler. Hurûf-u Mukataa (Anahtar Harfler) Mucizesi.

Kur'an ayetleri. Kavram 389

389 Şerefli Kur'an'da 112 numarasız besmele (0. ayet olarak) ve 6234 numaralı ayet olarak toplam 6346 ayet vardır.

11. Hûd Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

1472|11|1|الٓر كِتَٰبٌ أُحْكِمَتْ ءَايَٰتُهُۥ ثُمَّ فُصِّلَتْ مِن لَّدُنْ حَكِيمٍ خَبِيرٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1472|11|1|الر كتب احكمت ايته ثم فصلت من لدن حكيم خبير

Latin Literal

1. Elif lâm râ kitâbun uhkimet âyâtuhu summe fussılet min ledun hakîmin habîr(habîrin).

Türkçe Çeviri

Elif Lâm Râ; bir kitaptır* (ki) hikmetlendirildi880 ayetleri389 onun**; sonra tefsîl651 edildi bir Hakîm9; bir Habîr466 yanından.

Ahmed Samira Çevirisi

1 A L R , a Book its verses/evidences were perfected/tightened , then were detailed/explained/clarified from at/by (a) wise/judicious, expert/experienced .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elif, Lam, Ra Elif Lâm Râ الر -
2 kitabun bir kitaptır كِتَابٌ كتب
3 uhkimet hikmetlendirildi أُحْكِمَتْ حكم
4 ayatuhu ayetleri onun ايَاتُهُ ايي
5 summe sonra ثُمَّ -
6 fussilet tefsil edildi فُصِّلَتْ فصل
7 min مِنْ -
8 ledun yanından لَدُنْ لدن
9 hakimin bir Hakîm حَكِيمٍ حكم
10 habirin bir Habîr خَبِيرٍ خبر

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Kur'an'ın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kur'an ayetleri. Kavram 389

389 Şerefli Kur'an'da 112 numarasız besmele (0. ayet olarak) ve 6234 numaralı ayet olarak toplam 6346 ayet vardır.

Habîr. Kavram 466

466 Haberdar.

Tefsîl Kavram 651

651 Detaylandırmak; detaylı, ayrılmış.

12. Yusuf Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

1600|12|6|وَكَذَٰلِكَ يَجْتَبِيكَ رَبُّكَ وَيُعَلِّمُكَ مِن تَأْوِيلِ ٱلْأَحَادِيثِ وَيُتِمُّ نِعْمَتَهُۥ عَلَيْكَ وَعَلَىٰٓ ءَالِ يَعْقُوبَ كَمَآ أَتَمَّهَا عَلَىٰٓ أَبَوَيْكَ مِن قَبْلُ إِبْرَٰهِيمَ وَإِسْحَٰقَ إِنَّ رَبَّكَ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1600|12|6|وكذلك يجتبيك ربك ويعلمك من تاويل الاحاديث ويتم نعمته عليك وعلي ال يعقوب كما اتمها علي ابويك من قبل ابرهيم واسحق ان ربك عليم حكيم

Latin Literal

6. Ve kezâlike yectebîke rabbuke ve yu allimuke min te’vîlil ehâdîsi, ve yutimmu ni’metehu aleyke ve alâ âli ya’kûbe kemâ etemmehâ alâ ebeveyke min kablu ibrâhîme ve ishâk(ishâke), inne rabbeke alîmun hakîm(hakîmun).”

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; seçer* seni Rabbin4; ve öğretir sana tevilinden401 hadislerin**; ve tamamlar kendi nimetini senin üzerine; ve Yakûb'un ahalisine568 karşı (da); tamamladığı gibi onu*** öncesinde senin ataların İbrahim'e ve İshâk'a karşı; doğrusu (senin) Rabbin4 bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

6 And as/like that your Lord chooses/purifies you and teaches/informs you from the information’s/speech’s interpretation/explanation, and He completes His blessing on you, and on Jacob’s family, as/like He completed it on your fathers (forefathers) before, Abraham, and Isaac, that your Lord (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kezalike ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
2 yectebike seçer seni يَجْتَبِيكَ جبي
3 rabbuke Rabbin رَبُّكَ ربب
4 ve yuallimuke ve öğretir sanan وَيُعَلِّمُكَ علم
5 min مِنْ -
6 te'vili tevilinden تَأْوِيلِ اول
7 l-ehadisi hadislerin الْأَحَادِيثِ حدث
8 ve yutimmu ve tamamlar وَيُتِمُّ تمم
9 nia'metehu kendi nimetini نِعْمَتَهُ نعم
10 aleyke senin üzerine عَلَيْكَ -
11 ve ala ve karşı وَعَلَىٰ -
12 ali ahalisi الِ اول
13 yea'kube Yakûb يَعْقُوبَ -
14 kema gibi كَمَا -
15 etemmeha tamamladığı gibi onu أَتَمَّهَا تمم
16 ala karşı عَلَىٰ -
17 ebeveyke senin ataların أَبَوَيْكَ ابو
18 min مِنْ -
19 kablu öncesinde قَبْلُ قبل
20 ibrahime İbrahim إِبْرَاهِيمَ -
21 ve ishaka ve İshak وَإِسْحَاقَ -
22 inne doğrusu إِنَّ -
23 rabbeke (senin) Rabbin رَبَّكَ ربب
24 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
25 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Yükseltir. **Sözlerin.***Nimeti.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Tevil Kavram 401

401 Yorumlamak, mana vermek, anlamlandırmak.

Ahali, ehli. Kavram 568

568 Bir şeye üye olan, bir kümeye dahil olan insanlar grubu. Üye olunan şeye göre anlam genişler. Bir satranç kulübünün üyeleri satranç kulübünün ahalisi olur. Aile üyeleri, taraftar olan üyeler, bir siyasi partiye dahil olmuş olan insanlar o partinin ahalisi olur.

12. Yusuf Suresi

Ayet 83

Arapça Metin (Harekeli)

1677|12|83|قَالَ بَلْ سَوَّلَتْ لَكُمْ أَنفُسُكُمْ أَمْرًا فَصَبْرٌ جَمِيلٌ عَسَى ٱللَّهُ أَن يَأْتِيَنِى بِهِمْ جَمِيعًا إِنَّهُۥ هُوَ ٱلْعَلِيمُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1677|12|83|قال بل سولت لكم انفسكم امرا فصبر جميل عسي الله ان ياتيني بهم جميعا انه هو العليم الحكيم

Latin Literal

83. Kâle bel sevvelet lekum enfusukum emrâ(emren), fe sabrun cemîl(cemîlun), asallâhu en ye’tiyenî bihim cemî’â(cemî’an), innehu huvel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Evet! Ayartmış sizleri nefisleriniz201 bir emre; öyle ki cemîl930 bir sabırdır**; belki de Allah ki getirir onları topluca; doğrusu O***; O'dur*** Alîm8; Hakîm9."

Ahmed Samira Çevirisi

83 He (their father) said: "But your selves enticed/tolerated for you an order/command/matter/affair, so graceful patience, perhaps God that (He) brings them to me all together, that He (is) the knowledgeable, the wise/judicious ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 bel evet بَلْ -
3 sevvelet ayartmış سَوَّلَتْ سول
4 lekum sizleri لَكُمْ -
5 enfusukum nefisleriniz أَنْفُسُكُمْ نفس
6 emran bir emre أَمْرًا امر
7 fesabrun öyle ki bir sabırdır فَصَبْرٌ صبر
8 cemilun bir cemil جَمِيلٌ جمل
9 asa belki de عَسَى عسي
10 llahu Allah اللَّهُ -
11 en ki أَنْ -
12 ye'tieni getirir يَأْتِيَنِي اتي
13 bihim onları بِهِمْ -
14 cemian topluca جَمِيعًا جمع
15 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
16 huve O هُوَ -
17 l-alimu Alîm الْعَلِيمُ علم
18 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Gereken.***Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

12. Yusuf Suresi

Ayet 100

Arapça Metin (Harekeli)

1694|12|100|وَرَفَعَ أَبَوَيْهِ عَلَى ٱلْعَرْشِ وَخَرُّوا۟ لَهُۥ سُجَّدًا وَقَالَ يَٰٓأَبَتِ هَٰذَا تَأْوِيلُ رُءْيَٰىَ مِن قَبْلُ قَدْ جَعَلَهَا رَبِّى حَقًّا وَقَدْ أَحْسَنَ بِىٓ إِذْ أَخْرَجَنِى مِنَ ٱلسِّجْنِ وَجَآءَ بِكُم مِّنَ ٱلْبَدْوِ مِنۢ بَعْدِ أَن نَّزَغَ ٱلشَّيْطَٰنُ بَيْنِى وَبَيْنَ إِخْوَتِىٓ إِنَّ رَبِّى لَطِيفٌ لِّمَا يَشَآءُ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلْعَلِيمُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1694|12|100|ورفع ابويه علي العرش وخروا له سجدا وقال يابت هذا تاويل ريي من قبل قد جعلها ربي حقا وقد احسن بي اذ اخرجني من السجن وجا بكم من البدو من بعد ان نزغ الشيطن بيني وبين اخوتي ان ربي لطيف لما يشا انه هو العليم الحكيم

Latin Literal

100. Ve refea ebeveyhi alel arşı ve harrû lehu succedâ(succeden), ve kâle yâ ebeti hâzâ te’vîlu ru’yâye min kablu kad cealehâ rabbî hakkâ(hakkan), ve kad ahsene bî iz ahrecenî mines sicni ve câe bikum minel bedvi min ba’di en nezegaş şeytânu beynî ve beyne ıhvetî, inne rabbî latîfun limâ yeşâ’(yeşâu) innehu huvel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Ve yükseltti* ana-babasını arşa/tahta karşı; ve kapandılar** ona secdeler12 (-le)”; ve dedi*: “Ey babam***! İşte bu tevilidir401 önceki rüyamın938; muhakkak yaptı onu**** Rabbim4 bir hak/gerçek; ve muhakkak ihsânda250 bulundu bana çıkarırken beni zindandan; ve getirdi sizleri çölden; ki şeytânın29 benim aramla ve kardeşlerim arasını kışkırtması sonrasında; doğrusu Rabbim4 Latîf'tir40 dilediği için; doğrusu O*****; O’dur***** Alîm8; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

100 And he rose his parents on the throne and they fell down to him prostrating, and he said: "You my father, that (is the) interpretation/explanation (of) my dream from before, my Lord had made it truthfully , and He had done good/bettered with me when He brought me out from the prison/jail, and He came with you from the desert from after that the devil spoiled between me and between my brothers, that my Lord (is) kind/soothing to what He wills/wants, that He is the knowledgeable, the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve rafea ve yükseltti وَرَفَعَ رفع
2 ebeveyhi ana-babasını أَبَوَيْهِ ابو
3 ala karşı عَلَى -
4 l-arşi arşa/tahta الْعَرْشِ عرش
5 ve harru ve kapandılar وَخَرُّوا خرر
6 lehu ona لَهُ -
7 succeden secdeler (-le) سُجَّدًا سجد
8 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
9 ya ebeti ey babam يَا أَبَتِ ابو
10 haza işte bu هَٰذَا -
11 te'vilu tevilidir تَأْوِيلُ اول
12 ru'yaye rüyamın رُؤْيَايَ راي
13 min مِنْ -
14 kablu önceden قَبْلُ قبل
15 kad muhakkak قَدْ -
16 cealeha yaptı onu جَعَلَهَا جعل
17 rabbi Rabbim رَبِّي ربب
18 hakkan bir hak/gerçek حَقًّا حقق
19 ve kad ve muhakkak وَقَدْ -
20 ehsene ihsanda bulundu أَحْسَنَ حسن
21 bi bana بِي -
22 iz إِذْ -
23 ehraceni çıkarırken beni أَخْرَجَنِي خرج
24 mine مِنَ -
25 s-sicni zindandan السِّجْنِ سجن
26 ve ca'e ve getirdi وَجَاءَ جيا
27 bikum sizleri بِكُمْ -
28 mine مِنَ -
29 l-bedvi çölden الْبَدْوِ بدو
30 min مِنْ -
31 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
32 en ki أَنْ -
33 nezega kışkırttı نَزَغَ نزغ
34 ş-şeytanu şeytân الشَّيْطَانُ شطن
35 beyni aramı بَيْنِي بين
36 ve beyne ve arasını وَبَيْنَ بين
37 ihveti kardeşlerim إِخْوَتِي اخو
38 inne doğrusu إِنَّ -
39 rabbi Rabbim رَبِّي ربب
40 letifun bir Latif’tir لَطِيفٌ لطف
41 lima لِمَا -
42 yeşa'u dilediği için يَشَاءُ شيا
43 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
44 huve O هُوَ -
45 l-alimu Alim الْعَلِيمُ علم
46 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Yakûp, Yûsuf'un anası ve kardeşleri.***Yakûb.****Rüyayı.*****Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Latîf Kavram 40

40 Kibar, ince, yumuşak.

İhsân, ihsân Kavram 250

250 İyilik etme, iyi davranma, dürüstlük, doğruluk.

Tevil Kavram 401

401 Yorumlamak, mana vermek, anlamlandırmak.

14. İbrahim Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

1752|14|4|وَمَآ أَرْسَلْنَا مِن رَّسُولٍ إِلَّا بِلِسَانِ قَوْمِهِۦ لِيُبَيِّنَ لَهُمْ فَيُضِلُّ ٱللَّهُ مَن يَشَآءُ وَيَهْدِى مَن يَشَآءُ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1752|14|4|وما ارسلنا من رسول الا بلسان قومه ليبين لهم فيضل الله من يشا ويهدي من يشا وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

4. Ve mâ erselnâ min resûlin illâ bi lisâni kavmihî li yubeyyine lehum, fe yudillullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ’(yeşâu), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Ve göndermiş değiliz hiçbir resûlü418 onun* kavminin/toplumunun lisanı/dili980 dışında; beyan226 etmesi içindir onlara**; öyle ki dalalette128 bırakır Allah dilediği kimseyi; ve doğruya kılavuzlar dilediği kimseyi; ve O*** Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

4 And We did not send from a messenger except with his nation’s tongue/language , to clarify/explain to them, so God misguides whom He wills/wants, and He guides whom He wills/wants, and He is the glorious/mighty , the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değiliz وَمَا -
2 erselna göndermiş أَرْسَلْنَا رسل
3 min hiçbir مِنْ -
4 rasulin resûlü رَسُولٍ رسل
5 illa dışında إِلَّا -
6 bilisani lisanı/dili بِلِسَانِ لسن
7 kavmihi onun kavminin قَوْمِهِ قوم
8 liyubeyyine beyan etmesi için لِيُبَيِّنَ بين
9 lehum olara لَهُمْ -
10 feyudillu öyle ki dalalette bırakır فَيُضِلُّ ضلل
11 llahu Allah اللَّهُ -
12 men kimseyi مَنْ -
13 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
14 ve yehdi ve doğruya kılavuzlar وَيَهْدِي هدي
15 men kimseyi مَنْ -
16 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
17 ve huve ve O وَهُوَ -
18 l-azizu Aziz’dir الْعَزِيزُ عزز
19 l-hakimu Hakîm’di الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Resûlün.**Kavme/topluma.***Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

15. Hicr Suresi

Ayet 25

Arapça Metin (Harekeli)

1825|15|25|وَإِنَّ رَبَّكَ هُوَ يَحْشُرُهُمْ إِنَّهُۥ حَكِيمٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1825|15|25|وان ربك هو يحشرهم انه حكيم عليم

Latin Literal

25. Ve inne rabbeke huve yahşuruhum, innehu hakîmun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu (senin) Rabbin4; O* (ki) haşreder556 onları; doğrusu O* bir Hakîm’dir9; bir Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

25 And that your Lord, He gathers them, that He is wise/judicious, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
2 rabbeke (senin) Rabbin رَبَّكَ ربب
3 huve O هُوَ -
4 yehşuruhum haşreder onları يَحْشُرُهُمْ حشر
5 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
6 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم
7 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

16. Nahl Suresi

Ayet 60

Arapça Metin (Harekeli)

1959|16|60|لِلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِٱلْءَاخِرَةِ مَثَلُ ٱلسَّوْءِ وَلِلَّهِ ٱلْمَثَلُ ٱلْأَعْلَىٰ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1959|16|60|للذين لا يومنون بالاخره مثل السو ولله المثل الاعلي وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

60. Lillezîne lâ yu’minûne bil âhıreti meselus sev’(sev’i), ve lillâhil meselul â’lâ, ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Ahirete iman47 etmeyen kimseleredir kötü misal870; ve Allah’adır yücelmiş misal870; ve O* Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

60 To those who do not believe with the end (other life) the bads’/evil’s example/proverb, and to God the example/proverb the highest/mightiest , and He is the glorious/mighty, the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lillezine kimse içindir لِلَّذِينَ -
2 la لَا -
3 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن
4 bil-ahirati ahirete بِالْاخِرَةِ اخر
5 meselu misal مَثَلُ مثل
6 s-sev'i kötü السَّوْءِ سوا
7 velillahi ve Allah’adır وَلِلَّهِ -
8 l-meselu misal الْمَثَلُ مثل
9 l-ea'la yücelmiş الْأَعْلَىٰ علو
10 ve huve ve O وَهُوَ -
11 l-azizu Azîz’dir الْعَزِيزُ عزز
12 l-hakimu Hakîm’dir الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

24. Nûr Suresi

Ayet 58

Arapça Metin (Harekeli)

2847|24|58|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لِيَسْتَـْٔذِنكُمُ ٱلَّذِينَ مَلَكَتْ أَيْمَٰنُكُمْ وَٱلَّذِينَ لَمْ يَبْلُغُوا۟ ٱلْحُلُمَ مِنكُمْ ثَلَٰثَ مَرَّٰتٍ مِّن قَبْلِ صَلَوٰةِ ٱلْفَجْرِ وَحِينَ تَضَعُونَ ثِيَابَكُم مِّنَ ٱلظَّهِيرَةِ وَمِنۢ بَعْدِ صَلَوٰةِ ٱلْعِشَآءِ ثَلَٰثُ عَوْرَٰتٍ لَّكُمْ لَيْسَ عَلَيْكُمْ وَلَا عَلَيْهِمْ جُنَاحٌۢ بَعْدَهُنَّ طَوَّٰفُونَ عَلَيْكُم بَعْضُكُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلْءَايَٰتِ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

2847|24|58|يايها الذين امنوا ليستذنكم الذين ملكت ايمنكم والذين لم يبلغوا الحلم منكم ثلث مرت من قبل صلوه الفجر وحين تضعون ثيابكم من الظهيره ومن بعد صلوه العشا ثلث عورت لكم ليس عليكم ولا عليهم جناح بعدهن طوفون عليكم بعضكم علي بعض كذلك يبين الله لكم الايت والله عليم حكيم

Latin Literal

58. Yâ eyyuhellezîne âmenû li yeste’zinkumullezîne meleket eymânukum vellezîne lem yeblugûl hulume minkum selâse merrât(merrâtin), min kabli salâtil fecri, ve hînetedaûne siyâbekum minez zahîrat(zahîrati), ve min ba’di salâtil ışâi, selâsu avrâtin lekum, leyse aleykum ve lâ aleyhim cunâhun ba’de hunn(hunne), tavvâfûne aleykum ba’dukum alâ ba’d(ba’dın), kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyât(âyâti), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İzin istesin sizlerden kimseler (ki) malik oldu sağ elleriniz77; ve kimseler (ki) asla ulaşmayanlar erginliğe sizlerden; üç vakitlerde; fecir55 salâtı5 öncesinde; ve öğlende siyâblarınızı853 bir kenara bıraktığınız zaman; ve sonrasında akşam56 salâtı5; üçtür avret/edep (zamanı) sizlere; yoktur sizlere ve yoktur onlara bir günah bunlardan sonra bir kısmınızın bir kısım üzerine dolaşmaları; işte böyledir; beyan226 eder Allah sizlere ayetleri; ve Allah Alîm'dir8; Hakîm'dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

58 You, you those who believed, those who your rights (hands) owned/possessed (i.e. care-givers under contract), and those who did not reach the puberty/sexual maturity from you should ask for your permission three times, from before the dawn’s prayers, and when you put your clothes/garments (on) from the noon/midday, and from after the evening/first darkness prayers, three shameful genital parts (protective times are) for you, an offense/sin is not on you, and nor on them after them (the three times) circling/walking around on you, some of you to some, as/like that God clarifies/shows/explains for you the verses/evidences , and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَاأَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 liyeste'zinkumu izin istesin sizlerden لِيَسْتَأْذِنْكُمُ اذن
5 ellezine kimseler الَّذِينَ -
6 meleket malik oldu مَلَكَتْ ملك
7 eymanukum sağ elleriniz أَيْمَانُكُمْ يمن
8 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
9 lem asla لَمْ -
10 yeblugu ulaşmazlar يَبْلُغُوا بلغ
11 l-hulume erginliğe الْحُلُمَ حلم
12 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
13 selase üç ثَلَاثَ ثلث
14 merratin vakitlerde مَرَّاتٍ مرر
15 min مِنْ -
16 kabli öncesinde قَبْلِ قبل
17 salati salatı صَلَاةِ صلو
18 l-fecri fecir/şafak/tanyeri/seher الْفَجْرِ فجر
19 ve hine ve zaman وَحِينَ حين
20 tedeune bir kenara bıraktığınız تَضَعُونَ وضع
21 siyabekum siyâblarınızı ثِيَابَكُمْ ثوب
22 mine مِنَ -
23 z-zehirati öğlende الظَّهِيرَةِ ظهر
24 ve min ve وَمِنْ -
25 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
26 salati salatı صَلَاةِ صلو
27 l-işa'i akşam الْعِشَاءِ عشو
28 selasu üçtür ثَلَاثُ ثلث
29 avratin avret/edep (zamanı) عَوْرَاتٍ عور
30 lekum sizlere لَكُمْ -
31 leyse yoktur لَيْسَ ليس
32 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
33 ve la ve yoktur وَلَا -
34 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
35 cunahun bir günah جُنَاحٌ جنح
36 bea'dehunne onlardan sonra بَعْدَهُنَّ بعد
37 tavvafune dolaşmalar طَوَّافُونَ طوف
38 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
39 bea'dukum bir kısmınızın بَعْضُكُمْ بعض
40 ala عَلَىٰ -
41 bea'din bir kısım üzerine بَعْضٍ بعض
42 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
43 yubeyyinu beyan eder يُبَيِّنُ بين
44 llahu Allah اللَّهُ -
45 lekumu sizlere لَكُمُ -
46 l-ayati ayetleri الْايَاتِ ايي
47 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
48 alimun alîmdir/bilendir عَلِيمٌ علم
49 hakimun hakîmdir/bilgedir. حَكِيمٌ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sağ elin sahip olduğu Kavram 77

77 Sözle/antlaşmayla bir başkasının kısmî kontrolüne giren kadın ve erkek. Örnek; bir savaş nedeniyle mülteci konumuna düşmüş evsiz kadın ve erkeklerin bir kamu yönetimi aracılığıyla belirli kişilerin kısmî kontrolüne bir sözleşmeyle/antlaşmayla verilmesi. Örnek; evde ya da iş yerinde çalışmak için iş ahdi yapmış olan çalışanlar.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

3532|33|1|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ ٱتَّقِ ٱللَّهَ وَلَا تُطِعِ ٱلْكَٰفِرِينَ وَٱلْمُنَٰفِقِينَ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3532|33|1|يايها النبي اتق الله ولا تطع الكفرين والمنفقين ان الله كان عليما حكيما

Latin Literal

1. Yâ eyyuhen nebiyyuttekillâhe ve lâ tutıil kâfirîne vel munâfikîn(munâfikîne), innallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*! Takvalı21 ol Allah’a; ve itaat etme kâfirlere25 ve münâfıklara26; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

1 You, you the prophet, fear and obey God, and do not obey the disbelievers and the hypocrites, that truly God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
3 tteki takvalı ol اتَّقِ وقي
4 llahe Allah’a اللَّهَ -
5 ve la ve وَلَا -
6 tutii itaat etme تُطِعِ طوع
7 l-kafirine kâfirlere الْكَافِرِينَ كفر
8 velmunafikine ve münafıklara وَالْمُنَافِقِينَ نفق
9 inne doğrusu إِنَّ -
10 llahe Allah اللَّهَ -
11 kane oldu كَانَ كون
12 alimen bir Alım عَلِيمًا علم
13 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Münâfık Kavram 26

26 İç yüzünü gizleyen. İki yüzlü.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

42. Şûrâ Suresi

Ayet 51

Arapça Metin (Harekeli)

4321|42|51|وَمَا كَانَ لِبَشَرٍ أَن يُكَلِّمَهُ ٱللَّهُ إِلَّا وَحْيًا أَوْ مِن وَرَآئِ حِجَابٍ أَوْ يُرْسِلَ رَسُولًا فَيُوحِىَ بِإِذْنِهِۦ مَا يَشَآءُ إِنَّهُۥ عَلِىٌّ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

4321|42|51|وما كان لبشر ان يكلمه الله الا وحيا او من وراي حجاب او يرسل رسولا فيوحي باذنه ما يشا انه علي حكيم

Latin Literal

51. Ve mâ kâne li beşerin en yukellimehullâhu illâ vahyen ev min verâi hıcâbin ev yursile resûlen fe yûhıye bi iznihî mâ yeşâu, innehu aliyyun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir bir beşere ki kelam531 eder ona Allah; dışındadır bir vahiy603 ya da bir perde arkasından ya da gönderir (Allah) bir resûl*; öyle ki vahy eder (resûl) O’nun (Allah’ın) izniyle dilediğini ( Allah’ın); doğrusu O (Allah) Aliyy’dir373; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

51 And (it) was not to a human that (E) God converses/speaks to him , except (by) inspiration/transmission or from behind (a) divider/partition , or He sends a messenger so he (the messenger) inspires/transmits what He wills/wants with His permission , that He truly is high/elevated, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 libeşerin bir beşere لِبَشَرٍ بشر
4 en ki أَنْ -
5 yukellimehu kelam eder ona يُكَلِّمَهُ كلم
6 llahu Allah اللَّهُ -
7 illa dışındadır إِلَّا -
8 vehyen bir vahiy وَحْيًا وحي
9 ev ya da أَوْ -
10 min مِنْ -
11 vera'i arkasından وَرَاءِ وري
12 hicabin bir perde حِجَابٍ حجب
13 ev ya da أَوْ -
14 yursile gönderir يُرْسِلَ رسل
15 rasulen bir resûl رَسُولًا رسل
16 feyuhiye öyle ki vahyeder (elçi) فَيُوحِيَ وحي
17 biiznihi izniyle O’nun بِإِذْنِهِ اذن
18 ma مَا -
19 yeşa'u dilediğini (Allah’ın) يَشَاءُ شيا
20 innehu doğrusu O (Allah) إِنَّهُ -
21 aliyyun Aliyy’dir عَلِيٌّ علو
22 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

Cibrîl benzeri şerefli resûller/elçiler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Aliyy Kavram 373

373 Her şeyden daha üstün, daha yüksek, aşkın.

Yüce Allah'ın bir beşere kelam etmesi nasıl olur? Kavram 531

531 42:51 ayetinde Yüce Allah bir beşere doğrudan kelam etmesinin asla olmayacağını bildirmiştir. Kelam 3 yöntemle olur. Kişiye doğrudan vahiyle; Mûsâ'nın annesine yapılan vahiy.Bir perde arkasından; ağaç yada ateş gibi ara bir madde/perde arkasından. Mûsâ'nın Tur dağında ateş üzerinden vahiy alması. Muhammed'in ise ağaç üzerinden vahiy alması. Şerefli bir elçi göndererek; evrenimizin bir üst boyutundan bulunan Cibrîl, Rakim yoldaşları gibi varlıklar Yüce Allah'ın vahyini beşere yine O'nun izniyle vahy ederler.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

57. Hadid Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

5074|57|1|سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5074|57|1|سبح لله ما في السموت والارض وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

1. Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Tesbih57 etti Allah'ı göklerdeki; ve yerdeki; ve O; Azîz'dir37; Hakîm'dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

1 Praised/glorified to God what is in the skies/space and the earth/Planet Earth, and He is the glorious/mighty ,the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 sebbeha tesbih etti سَبَّحَ سبح
2 lillahi Allah'ı لِلَّهِ -
3 ma مَا -
4 fi فِي -
5 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
6 vel'erdi ve yerdeki وَالْأَرْضِ ارض
7 ve huve ve O وَهُوَ -
8 l-azizu azîzdir/güç yetirendir. الْعَزِيزُ عزز
9 l-hakimu hakîmdir/bilgedir. الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Tesbih Kavram 57

57 Yaratılış amacına uygun olarak bir rotada/yörüngede yüzüp ilerlemek.

59. Haşr Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

5148|59|24|هُوَ ٱللَّهُ ٱلْخَٰلِقُ ٱلْبَارِئُ ٱلْمُصَوِّرُ لَهُ ٱلْأَسْمَآءُ ٱلْحُسْنَىٰ يُسَبِّحُ لَهُۥ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5148|59|24|هو الله الخلق الباري المصور له الاسما الحسني يسبح له ما في السموت والارض وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

24. Huvallâhul hâlikul bâriûl musavviru lehul esmâul husnâ, yusebbihu lehu mâ fîs semâvâti vel ard(ardı) ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

O; Allah’tır; Hâliktir103; Bârî'dir104; Musavvir'dir105; O'nadır güzel isimler49; tesbih57 ederler O'nu göklerdeki ve yerdeki; ve O (Allah); Azîz'dir37; Hakîm'dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

24 He is God, the creator , the creator , the shaper/former/image maker , for Him (are) the names the good/most beautiful , what (is) in the skies/space and the earth/Planet Earth, praise/glorify to Him, and He is the glorious/mighty , the wise/judicious.413

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 huve O هُوَ -
2 llahu Allah’tır اللَّهُ -
3 l-haliku hâliktir/yaratandır الْخَالِقُ خلق
4 l-bariu bârî'dir/başlatıp yapandır الْبَارِئُ برا
5 l-musavviru musavvirdir/şekillendirendir/biçimlendirendir الْمُصَوِّرُ صور
6 lehu O'nadır لَهُ -
7 l-esma'u isimler الْأَسْمَاءُ سمو
8 l-husna en güzel الْحُسْنَىٰ حسن
9 yusebbihu tesbih ederler يُسَبِّحُ سبح
10 lehu O'nu لَهُ -
11 ma مَا -
12 fi فِي -
13 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
14 vel'erdi ve yerdeki وَالْأَرْضِ ارض
15 ve huve ve O وَهُوَ -
16 l-azizu azîzdir/güç yetirendir. الْعَزِيزُ عزز
17 l-hakimu hakîmdir/bilgedir الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

İsim/ad. Kavram 49

49 İsim; Yüce Allah'ın sıfatı ve tecelli edişi. Çoğul olarak 'isimler'; Yüce Allah'ın tüm sıfatları ve tecelli edişleri. En güzel isimler/sıfatlar O'nadır.

Tesbih Kavram 57

57 Yaratılış amacına uygun olarak bir rotada/yörüngede yüzüp ilerlemek.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

5153|60|5|رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِّلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَٱغْفِرْ لَنَا رَبَّنَآ إِنَّكَ أَنتَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5153|60|5|ربنا لا تجعلنا فتنه للذين كفروا واغفر لنا ربنا انك انت العزيز الحكيم

Latin Literal

5. Rabbenâ lâ tec’alnâ fitneten lillezîne keferû, vagfir lenâ rabbenâ, inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz4! Yapma bizleri bir fitne610 kâfirlik25 etmiş kimseler için; ve mağfiret319 et bizlere; Rabbimiz4! Doğrusu sen; sensin Azîz37; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

5 Our Lord do not make/put us (as) a test/allurement to those who disbelieved, and forgive for us, our Lord, that You truly are, You are, the glorious/mighty , the wise/judicious .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
2 la لَا -
3 tec'alna yapma bizleri تَجْعَلْنَا جعل
4 fitneten bir fitne فِتْنَةً فتن
5 lillezine kimseler için لِلَّذِينَ -
6 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
7 vegfir ve mağfiret et وَاغْفِرْ غفر
8 lena bizlere لَنَا -
9 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
10 inneke doğrusu Ses إِنَّكَ -
11 ente Sen أَنْتَ -
12 l-azizu Aziz الْعَزِيزُ عزز
13 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Fitne. Kavram 610

610 Test, deneme, sınav, yanlışla doğruyu ayırt edebilme yetisinin ölçülmesi.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

5158|60|10|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِذَا جَآءَكُمُ ٱلْمُؤْمِنَٰتُ مُهَٰجِرَٰتٍ فَٱمْتَحِنُوهُنَّ ٱللَّهُ أَعْلَمُ بِإِيمَٰنِهِنَّ فَإِنْ عَلِمْتُمُوهُنَّ مُؤْمِنَٰتٍ فَلَا تَرْجِعُوهُنَّ إِلَى ٱلْكُفَّارِ لَا هُنَّ حِلٌّ لَّهُمْ وَلَا هُمْ يَحِلُّونَ لَهُنَّ وَءَاتُوهُم مَّآ أَنفَقُوا۟ وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ أَن تَنكِحُوهُنَّ إِذَآ ءَاتَيْتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ وَلَا تُمْسِكُوا۟ بِعِصَمِ ٱلْكَوَافِرِ وَسْـَٔلُوا۟ مَآ أَنفَقْتُمْ وَلْيَسْـَٔلُوا۟ مَآ أَنفَقُوا۟ ذَٰلِكُمْ حُكْمُ ٱللَّهِ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

5158|60|10|يايها الذين امنوا اذا جاكم المومنت مهجرت فامتحنوهن الله اعلم بايمنهن فان علمتموهن مومنت فلا ترجعوهن الي الكفار لا هن حل لهم ولا هم يحلون لهن واتوهم ما انفقوا ولا جناح عليكم ان تنكحوهن اذا اتيتموهن اجورهن ولا تمسكوا بعصم الكوافر وسلوا ما انفقتم وليسلوا ما انفقوا ذلكم حكم الله يحكم بينكم والله عليم حكيم

Latin Literal

10. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ câekumul mû’minâtu muhâcirâtin femtehınû hunn(hunne), allâhu a’lemu bi îmânihinn(îmânihinne), fe in alimtimû hunne mû’minâtin fe lâ terciû hunne ilel kuffâr(kuffâri), lâ hunne hıllun lehum ve lâ hum yehıllûne le hunn(hunne), ve âtûhum mâ enfekû, ve lâ cunâha aleykum en tenkıhû hunne izâ âteytumû hunne ucûrehunn(ucûrehunne), ve lâ tumsikû bi isamil kevâfiri ves’elû mâ enfaktum vel yes’elû mâ enfekû, zâlikum hukmullâh(hukmullâhi), yahkumu beynekum, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Geldiği zaman mümin27 kadınlar bir muhâcir716 kadın (olarak) öyle ki imtihan742 edin onları*; Allah daha iyi bilendir onların* imanını47; öyle ki eğer bildiyseniz onlar mümin27 kadınlardır; öyle ki geri göndermeyin onları* kâfirlere25 doğru; olmaz onlar* bir helal onlara**; ve olmaz onlar** helali yaparlar** onları*; ve verin onlara** infak743 ettiklerini**; ve olmaz bir günah üzerinize ki nikahlarsınız744 onları* verdiğiniz zaman onlara ecirlerini/mehirlerini; ve tutmayın ismetlerini741 kâfir25 kadınların; ve sual edin/sorun infak743 ettiğinizi; ve sual etsinler/sorsunlar** infak743 ettiklerini; işte bu; hükmüdür Allah'ın; hükmeder aranızda; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

10 You, you those who believed, if the believing females came to you emigrating , so test/examine them (F) , God (is) more knowing with their faith/belief, so if you knew them (F) (to be) believers (F), so do not return them to the disbelievers, they (F) are not permitted/allowed for them, and nor they (the disbelievers) be permitted/allowed for them (F), and give them what they spent, and (there is) no offense/sin that (E) youmarry them (F) if you gave them (F) their rewards (dowries) , and do not hold fast/grasp/seize with the (insisting) disbelievers’ ties/bonds (discontinue marriage to disbelieving women), and ask (for) what you spent, and they should ask (for) what they spent, that (is) God’s judgment/rule, He judges/rules between you, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 iza إِذَا -
5 ca'ekumu geldiği zaman جَاءَكُمُ جيا
6 l-mu'minatu mümin kadınlar الْمُؤْمِنَاتُ امن
7 muhaciratin bir muhacir olarak مُهَاجِرَاتٍ هجر
8 femtehinuhunne öyle ki imtihan edin onları فَامْتَحِنُوهُنَّ محن
9 llahu Allah اللَّهُ -
10 ea'lemu daha iyi bilendir أَعْلَمُ علم
11 biimanihinne onların imanını بِإِيمَانِهِنَّ امن
12 fe in öyle ki eğer فَإِنْ -
13 alimtumuhunne bildiyseniz onlar عَلِمْتُمُوهُنَّ علم
14 mu'minatin mümin kadınlar مُؤْمِنَاتٍ امن
15 fela öyle ki فَلَا -
16 terciuhunne geri göndermeyin onları تَرْجِعُوهُنَّ رجع
17 ila doğru إِلَى -
18 l-kuffari kâfirlere الْكُفَّارِ كفر
19 la olmaz لَا -
20 hunne onlar هُنَّ -
21 hillun bir helal حِلٌّ حلل
22 lehum onlara لَهُمْ -
23 ve la ve olmaz وَلَا -
24 hum onlar هُمْ -
25 yehillune helal eder يَحِلُّونَ حلل
26 lehunne onlara لَهُنَّ -
27 ve atuhum ve verin onlara وَاتُوهُمْ اتي
28 ma مَا -
29 enfeku infak ettiklerini أَنْفَقُوا نفق
30 ve la ve olmaz وَلَا -
31 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
32 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
33 en ki أَنْ -
34 tenkihuhunne nikahlarsınız onları تَنْكِحُوهُنَّ نكح
35 iza zaman إِذَا -
36 ateytumuhunne verdiğiniz zaman onlara اتَيْتُمُوهُنَّ اتي
37 ucurahunne ecirlerini أُجُورَهُنَّ اجر
38 ve la ve وَلَا -
39 tumsiku tutmayın تُمْسِكُوا مسك
40 biisami ismetlerini بِعِصَمِ عصم
41 l-kevafiri kâfir kadınların الْكَوَافِرِ كفر
42 veselu ve sual edin/sorun وَاسْأَلُوا سال
43 ma مَا -
44 enfektum infak ettiğinizi أَنْفَقْتُمْ نفق
45 velyeselu ve sual etsinler/sorsunlar وَلْيَسْأَلُوا سال
46 ma مَا -
47 enfeku infak ettiklerini أَنْفَقُوا نفق
48 zalikum işte bu ذَٰلِكُمْ -
49 hukmu hükmüdür حُكْمُ حكم
50 llahi Allah'ın اللَّهِ -
51 yehkumu hükmeder يَحْكُمُ حكم
52 beynekum aranızda بَيْنَكُمْ بين
53 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
54 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
55 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Muhâcir kadınları, muhâcir kadınların.**Kâfir erkeklere, kâfir erkekler, kâfir erkeklerin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Muhâcir. Kavram 716

716 Diyarlarından zorla çıkarılmış kimseler.

Nikah Kavram 744

744 Yetişkin bir erkek ve bir kadın arasında gerçekleşen evlilik/izdivaç bağı/sözleşmesi/misâkıdır. Cinselliği de içeren bu bağa, bu bağdan doğacak olan çocukların sorumluluğunu almaya söz vermekdir. Karşılıklı yapılan bu sözleşmeye aykırı olarak başka kimselerle zina etmemektir. Bu sözleşmeden doğacak olan çocukların babasının kesin olarak kadınla nikahlanmış olan erkeğin olacağını insanlara duyurmaktır, deklere etmektir. Kur'an'da nikahlanmak bir ritüele bağlanmamıştır. Nikahlanmak kolaylaştırılmıştır. Bir yere kadar (2 kez) boşanma da kolaylaştırılmıştır. Biricik dinimiz İslam yani sadece Kur'an insanlara asla eziyet etmez. Nikahlanmak isteyenler karşılıklı olarak bu taleplerini birbirlerine iletirler ve aralarında bir bağ/akit yapmaya kadar verirler. Yaptıkları bu bağı/akti topluma duyururlar ki kadının ve erkeğin nikahlı olduğu bilinsin. İmam nikahı diye bir şey Kur'an'da yoktur. İki kişi arasında gerçekleşen bu bağın topluma duyurulması zorunluluğu vardır. Amaç toplumun bu nikahtan haberdar olmasıdır. Boşanma durumunda da topluma bu durumun bildirilme zorunluluğu vardır.

61. Saf Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

5162|61|1|سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5162|61|1|سبح لله ما في السموت وما في الارض وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

1. Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), ve huvel âzîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Tesbih57 etti Allah'ı göklerdeki162 ve yerdeki; ve O Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

1 What (is) in the skies/space and what (is) in the earth/Planet Earth praise/glorify to God, and He is the glorious/mighty , the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 sebbeha tesbih etti سَبَّحَ سبح
2 lillahi Allah'ı لِلَّهِ -
3 ma مَا -
4 fi فِي -
5 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
6 ve ma ve وَمَا -
7 fi فِي -
8 l-erdi yerdeki الْأَرْضِ ارض
9 ve huve ve O وَهُوَ -
10 l-azizu Azîz’dir الْعَزِيزُ عزز
11 l-hakimu Hakîm’dir الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Tesbih Kavram 57

57 Yaratılış amacına uygun olarak bir rotada/yörüngede yüzüp ilerlemek.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

66. Tahrim Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

5229|66|2|قَدْ فَرَضَ ٱللَّهُ لَكُمْ تَحِلَّةَ أَيْمَٰنِكُمْ وَٱللَّهُ مَوْلَىٰكُمْ وَهُوَ ٱلْعَلِيمُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5229|66|2|قد فرض الله لكم تحله ايمنكم والله موليكم وهو العليم الحكيم

Latin Literal

2. Kad faradallâhu lekum tehillete eymânikum, vallâhu mevlâkum, ve huvel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Muhakkak farz497 kıldı Allah sizlere yeminlerinizi* çözmeyi; ve Allah mevlânızdır**; ve O Alîm’dir8; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

2 God had commanded/made a duty for you, expiation/oath dissolution dues (of) your oaths , and God is your ally/master , and He is the knowledgeable, the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kad muhakkak قَدْ -
2 ferade farz kıldı فَرَضَ فرض
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 lekum sizlere لَكُمْ -
5 tehillete çözmeyi تَحِلَّةَ حلل
6 eymanikum yeminlerinizi أَيْمَانِكُمْ يمن
7 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
8 mevlakum mevlânızdır مَوْلَاكُمْ ولي
9 ve huve ve O وَهُوَ -
10 l-alimu Alîm’dir الْعَلِيمُ علم
11 l-hakimu Hakîm’dir الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Diyalektle/jargonla/ağızla yaptığınız yeminler gerçek yeminler asla değildir. Çözeceksiniz bunları. Bak: 2:225.**Sahibinizdir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 9: Hakîm

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Hakîm

Kavram No: 9

Kısa Açıklama: 9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 57

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Dediler: “Subhân'sın 7 sen; yoktur bilgi bizlere bize öğrettiğinin dışında; doğrusu sen; sensin Alîm 8 ; Hakîm 9 ."

Arapça: 39|2|32|قالوا سبحنك لا علم لنا الا ما علمتنا انك انت العليم الحكيم

Bakara Suresi - Ayet 129

Türkçe Meal: Rabbimiz 4 ! Ve gönder/yolla onlara bir resûl 418 onlardan; okur onlara ayetlerini senin; ve bildirir onlara kitabı * ve hikmeti 303 ; ve saflaştırır onları; doğrusu sen; sensin Azîz 37 ; Hakîm 9 .

Arapça: 136|2|129|ربنا وابعث فيهم رسولا منهم يتلوا عليهم ايتك ويعلمهم الكتب والحكمه ويزكيهم انك انت العزيز الحكيم

Bakara Suresi - Ayet 209

Türkçe Meal: Öyle ki eğer kaydıysanız * sizlere gelen beyanatlardan 226 ** sonra; öyle ki bilin ki Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 216|2|209|فان زللتم من بعد ما جاتكم البينت فاعلموا ان الله عزيز حكيم

Bakara Suresi - Ayet 220

Türkçe Meal: Ve sual ederler/sorarlar sana yetimler 131 hakkında; de ki: "Islah 360 onlara bir hayırdır; ve eğer karışırsanız * onlara; öyle ki kardeşlerinizdir 386 sizlerin; ve Allah (ayırmayı) bilir fesat 265 edeni ıslah 360 edenden; ve eğer dileseydi Allah mutlak zora/sıkıntıya sokardı sizleri dünyada ve ahirette ** ; doğrusu Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 227|2|220|في الدنيا والاخره ويسلونك عن اليتمي قل اصلاح لهم خير وان تخالطوهم فاخونكم والله يعلم المفسد من المصلح ولو شا الله لاعنتكم ان الله عزيز حكيم

Bakara Suresi - Ayet 228

Türkçe Meal: Ve boşanmışlar (kadınlar) bekletirler nefislerini üç mens/âdet; ve helal olmaz onlara ki gizlerler Allah'ın rahimlerinde yarattığını; eğer olduysalar iman 47 ederler Allah'a ve ahiret gününe; ve kocalarına daha haktır döndürmeye onları (kadınları) bunun içinde (bekleme süresinde) eğer istedilerse bir ıslah 316 ; ve onlaradır (kadınlaradır) benzeri (erkeklere verilen hak) ki onlar (kadınlar) üzerine maruf 291 (olan); ve adamlar içindir onlar (kadınlar) üzerine bir derece * ; ve Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 235|2|228|والمطلقت يتربصن بانفسهن ثلثه قرو ولا يحل لهن ان يكتمن ما خلق الله في ارحامهن ان كن يومن بالله واليوم الاخر وبعولتهن احق بردهن في ذلك ان ارادوا اصلحا ولهن مثل الذي عليهن بالمعروف وللرجال عليهن درجه والله عزيز حكيم

Bakara Suresi - Ayet 240

Türkçe Meal: Ve kimseler; vefat ettirilirler sizlerden; ve bırakırlar geride eşler; bir vasiyet (olsun) eşleri için; bir yıla kadar bir meta 54 ; yoktur ihraç/çıkarma; öyle ki eğer çıktılar (kadınlar) (isteyerek); öyle ki yoktur bir günah sizlere faal olduklarından; kendi nefislerindeki 201 bir maruftan 291 ; ve Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 247|2|240|والذين يتوفون منكم ويذرون ازوجا وصيه لازوجهم متعا الي الحول غير اخراج فان خرجن فلا جناح عليكم في ما فعلن في انفسهن من معروف والله عزيز حكيم

Bakara Suresi - Ayet 260

Türkçe Meal: Ve dediği zaman İbrahim: "Rabbim 4 ! Göster bana; nasıl canlandırırsın ölüleri"; dedi (Allah): "Yoksa asla iman 47 etmez misin? "; dedi (İbrahim): "Evet! (iman ettim); velakin/fakat mutmain 377 olması içindir kalbimin"; dedi (Allah): "Öyleyse tut dördünü kuştan; öyle ki meylettir * onları (dördünü) kendine; sonra koy her bir dağın üzerine onlardan (dördünden) bir parça/cüz; sonra çağır onları (dördünü); gelirler (dördü) sana bir ivedi hareketlenme (-yle); ve bil ki Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 267|2|260|واذ قال ابرهم رب ارني كيف تحي الموتي قال اولم تومن قال بلي ولكن ليطمين قلبي قال فخذ اربعه من الطير فصرهن اليك ثم اجعل علي كل جبل منهن جزا ثم ادعهن ياتينك سعيا واعلم ان الله عزيز حكيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: O'dur * ki şekillendirir sizleri rahimlerde 391 nasılsa dilediği; yoktur ilâh 74 O’nun dışında ; Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 299|3|6|هو الذي يصوركم في الارحام كيف يشا لا اله الا هو العزيز الحكيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Şahit/tanık oldu Allah ki O'dur; yoktur ilâh 74 O’nun dışında; ve melekler (de); ve eşitliği ayağa diken/kaldıran ilim sahipleri (de) * ; (ki) yoktur ilâh 74 O’nun dışında; Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 311|3|18|شهد الله انه لا اله الا هو والمليكه واولوا العلم قايما بالقسط لا اله الا هو العزيز الحكيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 62

Türkçe Meal: Doğrusu bu mutlak ki onun (Îsâ'nın) hak/gerçek kıssasıdır 430 ; ve yoktur hiçbir ilâh 74 Allah dışında; ve doğrusu Allah; O’dur Azîz 37 ; Hakîm 9 .

Arapça: 355|3|62|ان هذا لهو القصص الحق وما من اله الا الله وان الله لهو العزيز الحكيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 126

Türkçe Meal: Ve yapmış değildir onu Allah; ancak (bir) müjdedir sizlere; ve tatmin olması içindir kalplerinizin onunla; ve yoktur yardım Allah'ın indinden/katından başka; Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 419|3|126|وما جعله الله الا بشري لكم ولتطمين قلوبكم به وما النصر الا من عند الله العزيز الحكيم

Nisâ Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Vasiyet * eder 481 Allah sizlere evlatlarınızda; erkeğedir misli 870 iki kadın payı ** ; öyle ki eğer oldularsa kadınlar iki üzerinde öyle ki onlaradır (kadınlaradır) üçte ikisi (2/3) terk ettiğinin (ölenin); ve eğer olduysa (kadın) tek öyle ki onadır yarısı (1/2); ve ana babasınadır onun (ölenin) ikisinden (ana-baba) her bir tekine altıda biri (1/6) terk ettiğinden (ölenin) eğer olduysa ona (ölene) bir evlat *** ; öyle ki eğer asla olmazsa ona (ölene) bir evlat **** ve varis oldu ana babası onun (ölenin) öyle ki anasınadır (ölenin) üçte bir (1/3); öyle ki eğer olduysa ona kardeşler öyle ki anasınadır altıda bir (1/6); sonrasındadır bir vasiyetten ***** (ki) vasiyet eder (kimse) onunla ya da (sonrasındadır) borç ***** ; babalarınızı ve oğullarınızı (ki) bilmezsiniz hangisi daha yakındır sizlere faydada/yararda; bir farzdır 497 Allah’tan; doğrusu Allah oldu bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 504|4|11|يوصيكم الله في اولدكم للذكر مثل حظ الانثيين فان كن نسا فوق اثنتين فلهن ثلثا ما ترك وان كانت وحده فلها النصف ولابويه لكل وحد منهما السدس مما ترك ان كان له ولد فان لم يكن له ولد وورثه ابواه فلامه الثلث فان كان له اخوه فلامه السدس من بعد وصيه يوصي بها او دين اباوكم وابناوكم لا تدرون ايهم اقرب لكم نفعا فريضه من الله ان الله كان عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Ancak Allah'ın üzerine (olan) tevbe 33 kimseler içindir (ki) yaparlar kötülük cahillikle 489 ; sonra tevbe 33 ederler yakından * ; öyle ki işte bunlar; tevbe 33 eder Allah onların üzerine; ve oldu Allah bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 510|4|17|انما التوبه علي الله للذين يعملون السو بجهله ثم يتوبون من قريب فاوليك يتوب الله عليهم وكان الله عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Ve muhsanât 492 kadınlardan (nikâh) (ki) -dışındadır * sağ ellerinizin malik/sahip 77 olduğu- Allah'ın kitabıdır/yazgısıdır üzerine * ; ve helal kılındı sizlere bunların ötesi/arkası (da) ki bakınırsınız mallarınızla ** muhsinîn 496 (olmaya), olmaksızın musâfihin 494 ; öyle ki metalanmanızdır 54 *** onunla (nikâhla) onlardan (sağ ellerinizin malik/sahip olduklarından); öyle ki verin ecirlerini **** bir farz 497 (olarak); ve farz 497 (olan) sonrasında olmaz bir günah üzerinize onunla (nikâhla) razı olduğunuzdakinde ***** ; doğrusu Allah oldu bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 517|4|24|والمحصنت من النسا الا ما ملكت ايمنكم كتب الله عليكم واحل لكم ما ورا ذلكم ان تبتغوا بامولكم محصنين غير مسفحين فما استمتعتم به منهن فاتوهن اجورهن فريضه ولا جناح عليكم فيما ترضيتم به من بعد الفريضه ان الله كان عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: İster Allah beyan 226 etmek sizlere; ve doğru yola kılavuzlamak sizleri sizden öncekilerden kimselerin yasalarına/yollarına * ; ve tevbe 33 etmek (ister) üzerinize; ve Allah Alîm’dir 8 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 519|4|26|يريد الله ليبين لكم ويهديكم سنن الذين من قبلكم ويتوب عليكم والله عليم حكيم

Nisâ Suresi - Ayet 56

Türkçe Meal: Doğrusu kimseleri (ki) kâfirlik ettiler ayetlerimize 400 ; yakında yakacağız onları bir ateş (-le); her piştiğinde ciltleri/derileri 509 onların; değiştirdik onları* (kimseleri) onun (cildin/derinin) başkası (olan) ciltler (-le)/deriler (-le); tatmaları için azabı; doğrusu Allah oldu bir Azîz 37 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 549|4|56|ان الذين كفروا بايتنا سوف نصليهم نارا كلما نضجت جلودهم بدلنهم جلودا غيرها ليذوقوا العذاب ان الله كان عزيزا حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 92

Türkçe Meal: Ve olmuş değildir bir mümin 27 için ki katleder 35 bir mümini 27 ; dışındadır bir hata (-yla olması); ve kim katletti 35 bir mümini 27 bir hata (-yla); öyle ki serbestleştirmektir mümin bir rakabe 520 ; ve bir diyettir teslim edilen onun (katledilenin) ehline * ; dışındadır ki sadaka 378 ederler (katledilenin ehli); öyle ki eğer olduysa sizlere bir düşman kavimden ** ; ve o (katledilen) bir müminse 27 ; öyle ki serbestleştirmektir mümin bir rakabe 520 ; ve eğer olduysa bir kavimden (ki) sizlerin arasında ve onların arasında (vardır) bir misak/antlaşma *** ; öyle ki bir diyettir teslim edilen onun (katledilenin) ehline; ve serbestleştirmektir mümin bir rakabe 520 ; öyle ki kim asla bulamaz; öyle ki siyamdır 322 mütemadiyen **** iki ay; bir tevbedir 33 Allah’tan; ve oldu Allah bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 585|4|92|وما كان لمومن ان يقتل مومنا الا خطا ومن قتل مومنا خطا فتحرير رقبه مومنه وديه مسلمه الي اهله الا ان يصدقوا فان كان من قوم عدو لكم وهو مومن فتحرير رقبه مومنه وان كان من قوم بينكم وبينهم ميثق فديه مسلمه الي اهله وتحرير رقبه مومنه فمن لم يجد فصيام شهرين متتابعين توبه من الله وكان الله عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 104

Türkçe Meal: Gevşemeyin aranmada/bakınmada * (düşman) kavmi/toplumunu; eğer olursanız elem/keder çekenler; öyle ki doğrusu onlar (da) elem/keder çekerler; sizlerin elem/keder çektiği gibi; ve umarsınız Allah'tan (onların) ummadıklarını ** ; ve oldu Allah bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 597|4|104|ولا تهنوا في ابتغا القوم ان تكونوا تالمون فانهم يالمون كما تالمون وترجون من الله ما لا يرجون وكان الله عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 111

Türkçe Meal: Ve kim kazanır bir günah; öyle ki ancak kazandığıdır kendi nefsine 201 karşı; ve oldu Allah bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 604|4|111|ومن يكسب اثما فانما يكسبه علي نفسه وكان الله عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 130

Türkçe Meal: Ve eğer ayrılırsa ikisi; zengin eder Allah her birini kendi genişliğiyle; ve oldu Allah bir Vâsi 297 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 623|4|130|وان يتفرقا يغن الله كلا من سعته وكان الله وسعا حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 158

Türkçe Meal: Evet! Yükseltti onu Allah kendisine doğru; ve oldu Allah bir Azîz 37 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 651|4|158|بل رفعه الله اليه وكان الله عزيزا حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 165

Türkçe Meal: Resûller 418 (ki) müjdeleyicilerdir ve uyarıcılardır; olmaması içindir insanlara bir hüccet/hac 376 Allah'a karşı; resûller sonrası; ve oldu Allah bir Azîz 37 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 658|4|165|رسلا مبشرين ومنذرين ليلا يكون للناس علي الله حجه بعد الرسل وكان الله عزيزا حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 170

Türkçe Meal: Ey insanlar! Muhakkak geldi sizlere resûl 418 ; hakla/gerçekle Rabbinizden 4 ; öyle ki iman 47 edin; bir hayırdır sizlere; ve eğer kâfirlik 25 ederseniz; öyle ki doğrusu Allah’adır göklerdeki 162 ve yerdeki; ve oldu Allah bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 663|4|170|يايها الناس قد جاكم الرسول بالحق من ربكم فامنوا خيرا لكم وان تكفروا فان لله ما في السموت والارض وكان الله عليما حكيما

Mâide Suresi - Ayet 38

Türkçe Meal: Ve (erkek) hırsızın 541 ; ve (kadın) hırsızın 541 ; öyle ki kesin ellerini 540 (ikisinin) kazandıklarına (ikisinin) bir ceza (olarak); ibretlik bir ders (olarak) Allah’tan; ve Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 707|5|38|والسارق والسارقه فاقطعوا ايديهما جزا بما كسبا نكلا من الله والله عزيز حكيم

Mâide Suresi - Ayet 118

Türkçe Meal: Eğer azap edersen onlara; öyle ki doğrusu onlar kullarındır 46 senin; ve eğer mağfiret 319 edersen onlara; öyle ki doğrusu sen; sensin Azîz 37 ; Hakîm 9 .

Arapça: 787|5|118|ان تعذبهم فانهم عبادك وان تغفر لهم فانك انت العزيز الحكيم

En'âm Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Ve O Kâhir’dir 593 kullarının üstüne; ve O Hakîm’dir 9 ; Habîr’dir 466 .

Arapça: 807|6|18|وهو القاهر فوق عباده وهو الحكيم الخبير

En'âm Suresi - Ayet 73

Türkçe Meal: Ve O; O ki yarattı gökleri 162 ve yeri hakla/gerçekle; ve gün (ki) der: "Ol!"; öyle ki olur (o); O’nun hak/gerçek kavli/sözü; ve O’nadır mülk; gün (ki) üfürülür Sur'a 64 ; bilendir gaybı 62 ve şahitliyi/tanıklıyı * ; ve O Hakîm'dir 9 ; Habîr'dir 466 .

Arapça: 862|6|73|وهو الذي خلق السموت والارض بالحق ويوم يقول كن فيكون قوله الحق وله الملك يوم ينفخ في الصور علم الغيب والشهده وهو الحكيم الخبير

En'âm Suresi - Ayet 128

Türkçe Meal: Ve haşrettiği 556 gün * onları (Allah) topluca; “Ey cin 210 klanı/kabilesi! Muhakkak çoğaldınız sayıca insandan”; ve dedi ** evliyası 212 onların insandan; “Rabbimiz 4 ! Yararlandık bir kısmımız bir kısımdan; ve ulaştık ecelimize ki tayin ettin/erteledin bize”; dedi (Allah): “Ateştir meskenleriniz"; ölümsüzlerdir orada *** dışındadır 808 Allah'ın dilediği; doğrusu (senin) Rabbin 4 bir Hakîm’dir 9 ; bir Alîm’dir 8 .

Arapça: 917|6|128|ويوم يحشرهم جميعا يمعشر الجن قد استكثرتم من الانس وقال اولياوهم من الانس ربنا استمتع بعضنا ببعض وبلغنا اجلنا الذي اجلت لنا قال النار مثويكم خلدين فيها الا ما شا الله ان ربك حكيم عليم

En'âm Suresi - Ayet 139

Türkçe Meal: Ve dediler: "Bu en’âmın 645 karınlarındaki * bir halis ** olarak erkeklerimizedir; ve bir haram edilendir eşlerimiz *** üzerine; ve eğer olursa (o) bir ölü/mevta **** ; öyle ki onlaradır (eşlere) onda ortaktır"; cezalandıracak (Allah) onları vasıflandırma (-syla) onların; doğrusu O (Allah) Hakîm’dir 9 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 928|6|139|وقالوا ما في بطون هذه الانعم خالصه لذكورنا ومحرم علي ازوجنا وان يكن ميته فهم فيه شركا سيجزيهم وصفهم انه حكيم عليم

Enfâl Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Ve yapmış değildi onu Allah bir büşra * dışında; ve tatmin olması için onunla kalplerinizin; ve yoktur yardım Allah indinden/katından dışında; doğrusu Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1170|8|10|وما جعله الله الا بشري ولتطمين به قلوبكم وما النصر الا من عند الله ان الله عزيز حكيم

Enfâl Suresi - Ayet 49

Türkçe Meal: Dediği zaman münâfıklar 26 ve kimseler (ki) kalplerindedir 175 bir maraz/hastalık: "Aldatmış bunları dinleri 122 "; ve kim tevekkül eder Allah'a karşı; öyle ki doğrusu Allah bir Azîz’dir 37 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1209|8|49|اذ يقول المنفقون والذين في قلوبهم مرض غر هولا دينهم ومن يتوكل علي الله فان الله عزيز حكيم

Enfâl Suresi - Ayet 63

Türkçe Meal: Ve birleştirdi/kaynaştırdı onların kalplerinin arasını; şayet infak 6 etseydin yerdekini * topluca; birleştirmiş/kaynaştırmış değildin kalplerinin arasını; velakin/fakat Allah birleştirdi/uzlaştırdı onların arasını; doğrusu O bir Azîz’dir 37 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1223|8|63|والف بين قلوبهم لو انفقت ما في الارض جميعا ما الفت بين قلوبهم ولكن الله الف بينهم انه عزيز حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Ve giderir onların * kalplerinin kızgınlığını; ve tevbe 33 eder Allah dilediği kişiye karşı; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1250|9|15|ويذهب غيظ قلوبهم ويتوب الله علي من يشا والله عليم حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 28

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Ancak ki müşrikler 36 bir necestir 760 ; öyle ki yaklaşamazlar haram mescite 158 sonrasında bu yılları * ; ve eğer korktunuzsa bir yoksulluk (olmasından); öyle ki yakında zengin edecek sizleri Allah kendi fazlından 202 eğer dilerse; doğrusu Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1263|9|28|يايها الذين امنوا انما المشركون نجس فلا يقربوا المسجد الحرام بعد عامهم هذا وان خفتم عيله فسوف يغنيكم الله من فضله ان شا ان الله عليم حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: Eğer yardım etmezseniz ona * öyle ki muhakkak yardım etti ona * Allah; çıkardıkları zaman onu * kâfirlik 25 etmiş kimseler; ikincisiydi ikinin mağaradayken ** ikisi; dediği zaman arkadaşına: "Hüzünlenme; doğrusu Allah bizimle beraberdir"; öyle ki indirdi Allah kendi sakinliğini onun * üzerine; ve destekledi onu * ordularla (ki) asla göremezsiniz onu *** ; ve yaptı kelimeyi kâfir 25 etmiş kimselere sefillik (olarak) ; ve (yaptı) Allah'ın kelimesini o **** uludur (diye); ve Allah bir Azîz’dir 37 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1275|9|40|الا تنصروه فقد نصره الله اذ اخرجه الذين كفروا ثاني اثنين اذ هما في الغار اذ يقول لصحبه لا تحزن ان الله معنا فانزل الله سكينته عليه وايده بجنود لم تروها وجعل كلمه الذين كفروا السفلي وكلمه الله هي العليا والله عزيز حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 60

Türkçe Meal: Ancak ki sadakalar 39 fukaralara * ; ve miskinlere 113 ; ve onun ** üzerine amel edenlere *** ; ve kalpleri alıştırılanlaradır **** ; ve boyunlardadır ***** ; ve borçlularadır; ve Allah yolundadır ****** ; ve yolun oğlunadır 354 ; bir farzdır 497 Allah’tan; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1295|9|60|انما الصدقت للفقرا والمسكين والعملين عليها والمولفه قلوبهم وفي الرقاب والغرمين وفي سبيل الله وابن السبيل فريضه من الله والله عليم حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 71

Türkçe Meal: Ve mümin 27 erkekler; ve mümin 27 kadınlar * ; onların bir kısmı velileridir 28 bir kısmın; emrederler marufla 291 ve engellerler münkeri 82 ; ve ikame 572 ederler salâtı 5 ; ve verirler zekâtı 10 ; ve itaat ederler Allah'a ve O’nun resûlüne 418 ; işte bunlar, rahmet 271 edecektir onlara Allah; doğrusu Allah bir Azîzdir 37 ; bir Hakîmdir 9 .

Arapça: 1306|9|71|والمومنون والمومنت بعضهم اوليا بعض يامرون بالمعروف وينهون عن المنكر ويقيمون الصلوه ويوتون الزكوه ويطيعون الله ورسوله اوليك سيرحمهم الله ان الله عزيز حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 97

Türkçe Meal: Araplar 772 daha şiddetlidir küfürde 422 ve nifâkta 769 ; ve daha uygundurlar ki bilmezler Allah'ın resûlüne 418 * karşı indirdiğinin hudutlarını ** ; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1332|9|97|الاعراب اشد كفرا ونفاقا واجدر الا يعلموا حدود ما انزل الله علي رسوله والله عليم حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 106

Türkçe Meal: Ve diğerleri bekletilenlerdir * Allah'ın emrine; ya azap eder ** onlara; ve ya da tevbe 33 eder üzerlerine; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1341|9|106|واخرون مرجون لامر الله اما يعذبهم واما يتوب عليهم والله عليم حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 110

Türkçe Meal: Ayırmaz/uzaklaştırmaz o bina ettikleri binaları kalplerinden bir şüpheyi; dışında ki keser * kalplerini; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1345|9|110|لا يزال بنينهم الذي بنوا ريبه في قلوبهم الا ان تقطع قلوبهم والله عليم حكيم

Yunus Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: A L R 44 *; işte şu (ki) ayetleridir 389 hakîm 9 kitabın ** .

Arapça: 1363|10|1|الر تلك ايت الكتب الحكيم

Hûd Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Elif Lâm Râ; bir kitaptır * (ki) hikmetlendirildi 880 ayetleri 389 onun ** ; sonra tefsîl 651 edildi bir Hakîm 9 ; bir Habîr 466 yanından.

Arapça: 1472|11|1|الر كتب احكمت ايته ثم فصلت من لدن حكيم خبير

Yusuf Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Ve işte böyledir; seçer * seni Rabbin 4 ; ve öğretir sana tevilinden 401 hadislerin ** ; ve tamamlar kendi nimetini senin üzerine; ve Yakûb'un ahalisine 568 karşı (da); tamamladığı gibi onu *** öncesinde senin ataların İbrahim'e ve İshâk'a karşı; doğrusu (senin) Rabbin 4 bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1600|12|6|وكذلك يجتبيك ربك ويعلمك من تاويل الاحاديث ويتم نعمته عليك وعلي ال يعقوب كما اتمها علي ابويك من قبل ابرهيم واسحق ان ربك عليم حكيم

Yusuf Suresi - Ayet 83

Türkçe Meal: Dedi * : "Evet! Ayartmış sizleri nefisleriniz 201 bir emre; öyle ki cemîl 930 bir sabırdır ** ; belki de Allah ki getirir onları topluca; doğrusu O *** ; O'dur *** Alîm 8 ; Hakîm 9 ."

Arapça: 1677|12|83|قال بل سولت لكم انفسكم امرا فصبر جميل عسي الله ان ياتيني بهم جميعا انه هو العليم الحكيم

Yusuf Suresi - Ayet 100

Türkçe Meal: Ve yükseltti * ana-babasını arşa/tahta karşı; ve kapandılar ** ona secdeler 12 (-le)”; ve dedi * : “Ey babam *** ! İşte bu tevilidir 401 önceki rüyamın 938 ; muhakkak yaptı onu **** Rabbim 4 bir hak/gerçek; ve muhakkak ihsânda 250 bulundu bana çıkarırken beni zindandan; ve getirdi sizleri çölden; ki şeytânın 29 benim aramla ve kardeşlerim arasını kışkırtması sonrasında; doğrusu Rabbim 4 Latîf'tir 40 dilediği için; doğrusu O ***** ; O’dur ***** Alîm 8 ; Hakîm 9 .

Arapça: 1694|12|100|ورفع ابويه علي العرش وخروا له سجدا وقال يابت هذا تاويل ريي من قبل قد جعلها ربي حقا وقد احسن بي اذ اخرجني من السجن وجا بكم من البدو من بعد ان نزغ الشيطن بيني وبين اخوتي ان ربي لطيف لما يشا انه هو العليم الحكيم

İbrahim Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: Ve göndermiş değiliz hiçbir resûlü 418 onun * kavminin/toplumunun lisanı/dili 980 dışında; beyan 226 etmesi içindir onlara ** ; öyle ki dalalette 128 bırakır Allah dilediği kimseyi; ve doğruya kılavuzlar dilediği kimseyi; ve O *** Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1752|14|4|وما ارسلنا من رسول الا بلسان قومه ليبين لهم فيضل الله من يشا ويهدي من يشا وهو العزيز الحكيم

Hicr Suresi - Ayet 25

Türkçe Meal: Ve doğrusu (senin) Rabbin 4 ; O * (ki) haşreder 556 onları; doğrusu O * bir Hakîm’dir 9 ; bir Alîm’dir 8 .

Arapça: 1825|15|25|وان ربك هو يحشرهم انه حكيم عليم

Nahl Suresi - Ayet 60

Türkçe Meal: Ahirete iman 47 etmeyen kimseleredir kötü misal 870 ; ve Allah’adır yücelmiş misal 870 ; ve O * Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1959|16|60|للذين لا يومنون بالاخره مثل السو ولله المثل الاعلي وهو العزيز الحكيم

Nûr Suresi - Ayet 58

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! İzin istesin sizlerden kimseler (ki) malik oldu sağ elleriniz 77 ; ve kimseler (ki) asla ulaşmayanlar erginliğe sizlerden; üç vakitlerde; fecir 55 salâtı 5 öncesinde; ve öğlende siyâblarınızı 853 bir kenara bıraktığınız zaman; ve sonrasında akşam 56 salâtı 5 ; üçtür avret/edep (zamanı) sizlere; yoktur sizlere ve yoktur onlara bir günah bunlardan sonra bir kısmınızın bir kısım üzerine dolaşmaları; işte böyledir; beyan 226 eder Allah sizlere ayetleri; ve Allah Alîm'dir 8 ; Hakîm'dir 9 .

Arapça: 2847|24|58|يايها الذين امنوا ليستذنكم الذين ملكت ايمنكم والذين لم يبلغوا الحلم منكم ثلث مرت من قبل صلوه الفجر وحين تضعون ثيابكم من الظهيره ومن بعد صلوه العشا ثلث عورت لكم ليس عليكم ولا عليهم جناح بعدهن طوفون عليكم بعضكم علي بعض كذلك يبين الله لكم الايت والله عليم حكيم

Ahzâb Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Ey nebi 132 *! Takvalı 21 ol Allah’a; ve itaat etme kâfirlere 25 ve münâfıklara 26 ; doğrusu Allah oldu bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 3532|33|1|يايها النبي اتق الله ولا تطع الكفرين والمنفقين ان الله كان عليما حكيما

Şûrâ Suresi - Ayet 51

Türkçe Meal: Ve olmuş değildir bir beşere ki kelam 531 eder ona Allah; dışındadır bir vahiy 603 ya da bir perde arkasından ya da gönderir (Allah) bir resûl *; öyle ki vahy eder (resûl) O’nun (Allah’ın) izniyle dilediğini ( Allah’ın); doğrusu O (Allah) Aliyy’dir 373 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 4321|42|51|وما كان لبشر ان يكلمه الله الا وحيا او من وراي حجاب او يرسل رسولا فيوحي باذنه ما يشا انه علي حكيم

Hadid Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Tesbih 57 etti Allah'ı göklerdeki; ve yerdeki; ve O; Azîz'dir 37 ; Hakîm'dir 9 .

Arapça: 5074|57|1|سبح لله ما في السموت والارض وهو العزيز الحكيم

Haşr Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: O; Allah’tır; Hâliktir 103 ; Bârî'dir 104 ; Musavvir'dir 105 ; O'nadır güzel isimler 49 ; tesbih 57 ederler O'nu göklerdeki ve yerdeki; ve O (Allah); Azîz'dir 37 ; Hakîm'dir 9 .

Arapça: 5148|59|24|هو الله الخلق الباري المصور له الاسما الحسني يسبح له ما في السموت والارض وهو العزيز الحكيم

Mümtehine Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Rabbimiz 4 ! Yapma bizleri bir fitne 610 kâfirlik 25 etmiş kimseler için; ve mağfiret 319 et bizlere; Rabbimiz 4 ! Doğrusu sen; sensin Azîz 37 ; Hakîm 9 .

Arapça: 5153|60|5|ربنا لا تجعلنا فتنه للذين كفروا واغفر لنا ربنا انك انت العزيز الحكيم

Mümtehine Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Geldiği zaman mümin 27 kadınlar bir muhâcir 716 kadın (olarak) öyle ki imtihan 742 edin onları * ; Allah daha iyi bilendir onların * imanını 47 ; öyle ki eğer bildiyseniz onlar mümin 27 kadınlardır; öyle ki geri göndermeyin onları * kâfirlere 25 doğru; olmaz onlar * bir helal onlara ** ; ve olmaz onlar ** helali yaparlar ** onları * ; ve verin onlara ** infak 743 ettiklerini ** ; ve olmaz bir günah üzerinize ki nikahlarsınız 744 onları * verdiğiniz zaman onlara ecirlerini/mehirlerini; ve tutmayın ismetlerini 741 kâfir 25 kadınların; ve sual edin/sorun infak 743 ettiğinizi; ve sual etsinler/sorsunlar ** infak 743 ettiklerini; işte bu; hükmüdür Allah'ın; hükmeder aranızda; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 5158|60|10|يايها الذين امنوا اذا جاكم المومنت مهجرت فامتحنوهن الله اعلم بايمنهن فان علمتموهن مومنت فلا ترجعوهن الي الكفار لا هن حل لهم ولا هم يحلون لهن واتوهم ما انفقوا ولا جناح عليكم ان تنكحوهن اذا اتيتموهن اجورهن ولا تمسكوا بعصم الكوافر وسلوا ما انفقتم وليسلوا ما انفقوا ذلكم حكم الله يحكم بينكم والله عليم حكيم

Saf Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Tesbih 57 etti Allah'ı göklerdeki 162 ve yerdeki; ve O Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 5162|61|1|سبح لله ما في السموت وما في الارض وهو العزيز الحكيم

Tahrim Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Muhakkak farz 497 kıldı Allah sizlere yeminlerinizi * çözmeyi; ve Allah mevlânızdır ** ; ve O Alîm’dir 8 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 5229|66|2|قد فرض الله لكم تحله ايمنكم والله موليكم وهو العليم الحكيم