Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 14: Kıble

Bu kavram 6 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

14Tarafın/hedefin belli edilmesi amaçlı yönelme.

2. Bakara Suresi

Ayet 142

Arapça Metin (Harekeli)

149|2|142|سَيَقُولُ ٱلسُّفَهَآءُ مِنَ ٱلنَّاسِ مَا وَلَّىٰهُمْ عَن قِبْلَتِهِمُ ٱلَّتِى كَانُوا۟ عَلَيْهَا قُل لِّلَّهِ ٱلْمَشْرِقُ وَٱلْمَغْرِبُ يَهْدِى مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

149|2|142|سيقول السفها من الناس ما وليهم عن قبلتهم التي كانوا عليها قل لله المشرق والمغرب يهدي من يشا الي صرط مستقيم

Latin Literal

142. Se yekûlus sufehâu minen nâsi mâ vellâhum an kıbletihimulletî kânû aleyhâ kul lillâhil meşrıku vel magrıb(magrıbu), yehdî men yeşâu ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).

Türkçe Çeviri

Diyecek insanlardan sefihler304: “Ne çevirdi onları kıblelerinden14 ki olmuştular üzerinde onun?”; de ki: “Allah'adır doğu ve batı; kılavuzlar (Allah) dilediği kimseyi dosdoğru bir yola doğru.”

Ahmed Samira Çevirisi

142 The ignorant/foolish from the people will say: "What turned them away from their (prayer) direction ,which they were on it?" Say: "To God (are) the sunrise/east and the sunset/west, He guides whom He wills/wants to a straight/direct road/way."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 seyekulu diyecek سَيَقُولُ قول
2 s-sufeha'u ahmaklar السُّفَهَاءُ سفه
3 mine -dan مِنَ -
4 n-nasi insanlar- النَّاسِ نوس
5 ma ne مَا -
6 vellahum çevirdi onları وَلَّاهُمْ ولي
7 an -nden عَنْ -
8 kibletihimu kıbleleri- قِبْلَتِهِمُ قبل
9 lleti ki الَّتِي -
10 kanu oldular كَانُوا كون
11 aleyha üzerinde onun عَلَيْهَا -
12 kul de ki قُلْ قول
13 lillahi Allah'adır لِلَّهِ -
14 l-meşriku doğu الْمَشْرِقُ شرق
15 velmegribu ve batı وَالْمَغْرِبُ غرب
16 yehdi kılavuzlar (Allah) يَهْدِي هدي
17 men kimseyi مَنْ -
18 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
19 ila doğru إِلَىٰ -
20 siratin bir yol- صِرَاطٍ صرط
21 mustekimin dosdoğru مُسْتَقِيمٍ قوم

2. Bakara Suresi

Ayet 143

Arapça Metin (Harekeli)

150|2|143|وَكَذَٰلِكَ جَعَلْنَٰكُمْ أُمَّةً وَسَطًا لِّتَكُونُوا۟ شُهَدَآءَ عَلَى ٱلنَّاسِ وَيَكُونَ ٱلرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهِيدًا وَمَا جَعَلْنَا ٱلْقِبْلَةَ ٱلَّتِى كُنتَ عَلَيْهَآ إِلَّا لِنَعْلَمَ مَن يَتَّبِعُ ٱلرَّسُولَ مِمَّن يَنقَلِبُ عَلَىٰ عَقِبَيْهِ وَإِن كَانَتْ لَكَبِيرَةً إِلَّا عَلَى ٱلَّذِينَ هَدَى ٱللَّهُ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُضِيعَ إِيمَٰنَكُمْ إِنَّ ٱللَّهَ بِٱلنَّاسِ لَرَءُوفٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

150|2|143|وكذلك جعلنكم امه وسطا لتكونوا شهدا علي الناس ويكون الرسول عليكم شهيدا وما جعلنا القبله التي كنت عليها الا لنعلم من يتبع الرسول ممن ينقلب علي عقبيه وان كانت لكبيره الا علي الذين هدي الله وما كان الله ليضيع ايمنكم ان الله بالناس لروف رحيم

Latin Literal

143. Ve kezâlike cealnâkum ummeten vasatan li tekûnû şuhedâe alen nâsi ve yekûner resûlu aleykum şehîdâ(şehîden), ve mâ cealnâl kıbletelletî kunte aleyhâ illâ li na’leme men yettebiur resûle mimmen yenkalibu alâ akibeyh(akibeyhi), ve in kânet le kebîreten illâ alellezîne hedallâh(hedallâhu) ve mâ kânallâhu li yudîa îmânekum innallâhe bin nâsi le raûfun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; yaptık sizleri bir ümmet305; vasat/orta/hayırlı; olmanız için şahitler/tanıklar insanlar üzerine; ve olması için resûlün418 sizlere bir şahit/tanık; ve yapmış değiliz bir kıble14 ki oldunuz üzerinde onun; ancak belli etmek/bilmek için resûle418 tabi olan kimseyi kimseden; döner üzerinde iki topuğu; ve doğrusu oldu o (kıble) mutlak bir büyük (yük); dışında kimseye (ki) kılavuzladı doğru yola Allah; ve olmuş değildir Allah giderir/boşa çıkarır imanınızı47 sizlerin; doğrusu Allah insanlara mutlak Raûf'tur15; Rahîm'dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

143 And like that We made you a moderate/reasonable nation to be witnesses on the people, and the messenger be (a) witness on you, and We did not make the (prayer) direction that you were on it, except to know who follows the messenger from who returns on his two heels , and that truly (was) big/great (E) except on those who God guided, and God was not to waste your faith/belief, that God (is) with the people merciful/compassionate (E) , most merciful .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kezalike ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
2 cealnakum yaptık sizleri جَعَلْنَاكُمْ جعل
3 ummeten bir ümmet أُمَّةً امم
4 veseten vasat/orta/hayırlı وَسَطًا وسط
5 litekunu olmanız için لِتَكُونُوا كون
6 şuheda'e şahitler/tanıklar شُهَدَاءَ شهد
7 ala üzerine عَلَى -
8 n-nasi insanlar النَّاسِ نوس
9 ve yekune ve olması için وَيَكُونَ كون
10 r-rasulu resulün/elçinin الرَّسُولُ رسل
11 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
12 şehiden bir şahit/tanık شَهِيدًا شهد
13 ve ma ve değiliz وَمَا -
14 cealna yapmış جَعَلْنَا جعل
15 l-kiblete bir kıble الْقِبْلَةَ قبل
16 lleti ki الَّتِي -
17 kunte oldunuz كُنْتَ كون
18 aleyha üzerinde onun عَلَيْهَا -
19 illa ancak إِلَّا -
20 linea'leme belli etmek için لِنَعْلَمَ علم
21 men kimseyi مَنْ -
22 yettebiu tabi olur يَتَّبِعُ تبع
23 r-rasule resule/elçiye الرَّسُولَ رسل
24 mimmen kimseden مِمَّنْ -
25 yenkalibu döner يَنْقَلِبُ قلب
26 ala üzerinde عَلَىٰ -
27 akibeyhi iki topuğu عَقِبَيْهِ عقب
28 ve in ve doğrusu وَإِنْ -
29 kanet oldu o (kıble) كَانَتْ كون
30 lekebiraten mutlak bir büyük (yük) لَكَبِيرَةً كبر
31 illa dışında إِلَّا -
32 ala üzerine عَلَى -
33 ellezine kimse الَّذِينَ -
34 heda kılavuzladı doğru yola هَدَى هدي
35 llahu Allah اللَّهُ -
36 ve ma ve değildir وَمَا -
37 kane olmuş كَانَ كون
38 llahu Allah اللَّهُ -
39 liyudiya giderir/boşa çıkarır لِيُضِيعَ ضيع
40 imanekum imanınızı sizlerin إِيمَانَكُمْ امن
41 inne doğrusu إِنَّ -
42 llahe Allah اللَّهَ -
43 bin-nasi insanlara بِالنَّاسِ نوس
44 lera'ufun mutlak rauftur لَرَءُوفٌ راف
45 rahimun rahîmdir رَحِيمٌ رحم

2. Bakara Suresi

Ayet 144

Arapça Metin (Harekeli)

151|2|144|قَدْ نَرَىٰ تَقَلُّبَ وَجْهِكَ فِى ٱلسَّمَآءِ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبْلَةً تَرْضَىٰهَا فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ وَحَيْثُ مَا كُنتُمْ فَوَلُّوا۟ وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُۥ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّهُ ٱلْحَقُّ مِن رَّبِّهِمْ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا يَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

151|2|144|قد نري تقلب وجهك في السما فلنولينك قبله ترضيها فول وجهك شطر المسجد الحرام وحيث ما كنتم فولوا وجوهكم شطره وان الذين اوتوا الكتب ليعلمون انه الحق من ربهم وما الله بغفل عما يعملون

Latin Literal

144. Kad nerâ tekallube vechike fîs semâi, fe le nuvelliyenneke kıbleten terdâhâ, fe velli vecheke şatral mescidil harâm(harâmi), ve haysu mâ kuntum fe vellû vucûhekum şatrah(şatrahu), ve innellezîne ûtûl kitâbe le ya’lemûne ennehul hakku min rabbihim ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Muhakkak görürüz yüz çevirmeni göğe; öyle ki döndürürüz seni bir kıbleye14; razı olursun ona; öyleyse döndür yüzünü haram mescit158 tarafına doğru; ve olduğunuz her yerde öyle ki döndürün yüzlerinizi o tarafa doğru; ve doğrusu kimseler; verildiler kitap; mutlak bilirler ki o (kitap) bir hak/gerçek Rablerinden4; ve değildir Allah gâfil310 ne yaparlar onlar.

Ahmed Samira Çevirisi

144 We have seen/understood your face turning around in the sky, so We will turn/enable/appoint you a (prayer) direction you accept/approve it, so turn your face towards the Mosque the Forbidden/Respected/Sacred and wherever you were so turn your faces towards it, and that those who were given The Book they know (E) that it is the truth from their Lord, and that God is not with neglecting/disregarding about what they make/do .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kad muhakkak قَدْ -
2 nera görürüz نَرَىٰ راي
3 tekallube çevirmeni تَقَلُّبَ قلب
4 vechike yüzünü وَجْهِكَ وجه
5 fi فِي -
6 s-semai göğe السَّمَاءِ سمو
7 felenuvelliyenneke öyle ki döndürürüz seni فَلَنُوَلِّيَنَّكَ ولي
8 kibleten bir kıbleye قِبْلَةً قبل
9 terdaha razı olursun ona تَرْضَاهَا رضو
10 fevelli öyleyse döndür فَوَلِّ ولي
11 vecheke yüzünü وَجْهَكَ وجه
12 şetra tarafına doğru شَطْرَ شطر
13 l-mescidi mescit/secde edilen yer الْمَسْجِدِ سجد
14 l-harami haram الْحَرَامِ حرم
15 ve haysu ve her yerde وَحَيْثُ حيث
16 ma مَا -
17 kuntum olduğunuz كُنْتُمْ كون
18 fevellu öyle ki döndürün فَوَلُّوا ولي
19 vucuhekum yüzlerinizi وُجُوهَكُمْ وجه
20 şetrahu o tarafına doğru شَطْرَهُ شطر
21 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
22 ellezine kimseler الَّذِينَ -
23 utu verildiler أُوتُوا اتي
24 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
25 leyea'lemune mutlak bilirler لَيَعْلَمُونَ علم
26 ennehu ki o (kitap) أَنَّهُ -
27 l-hakku bir hak/gerçek الْحَقُّ حقق
28 min مِنْ -
29 rabbihim Rablerinden رَبِّهِمْ ربب
30 ve ma ve değildir وَمَا -
31 llahu Allah اللَّهُ -
32 bigafilin gafil/habersiz/aymaz بِغَافِلٍ غفل
33 amma ne عَمَّا -
34 yea'melune yaparlar onlar يَعْمَلُونَ عمل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kıble Kavram 14

14 Tarafın/hedefin belli edilmesi amaçlı yönelme.

Haram mescit Kavram 158

158 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğdiği her yer mescittir. Haram mescitse bulunduğu yerde günah işlemenin, kötülük yapmanın, canlılara zarar vermenin haram edildiği/yasaklandığı topluma ait olan mescittir.

Gâfil, gâfil. Kavram 310

310 Aymaz, bilmez, farkında olmayan.

2. Bakara Suresi

Ayet 145

Arapça Metin (Harekeli)

152|2|145|وَلَئِنْ أَتَيْتَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ بِكُلِّ ءَايَةٍ مَّا تَبِعُوا۟ قِبْلَتَكَ وَمَآ أَنتَ بِتَابِعٍ قِبْلَتَهُمْ وَمَا بَعْضُهُم بِتَابِعٍ قِبْلَةَ بَعْضٍ وَلَئِنِ ٱتَّبَعْتَ أَهْوَآءَهُم مِّنۢ بَعْدِ مَا جَآءَكَ مِنَ ٱلْعِلْمِ إِنَّكَ إِذًا لَّمِنَ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

152|2|145|ولين اتيت الذين اوتوا الكتب بكل ايه ما تبعوا قبلتك وما انت بتابع قبلتهم وما بعضهم بتابع قبله بعض ولين اتبعت اهواهم من بعد ما جاك من العلم انك اذا لمن الظلمين

Latin Literal

145. Ve le in eteytellezîne ûtûl kitâbe bi kulli âyetin mâ tebiû kıbletek(kıbleteke) ve mâ ente bi tâbîın kıbletehum, ve mâ ba’duhum bi tâbîın kıblete ba’d(ba’dın), ve le initteba’te ehvâehum min ba’di mâ câeke minel ilmi inneke izen le minez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer ki kitap verilmiş kimselere gelsen her türlü ayetle; tabi olur değillerdir senin kıblene14; ve sen (de) değilsin bir tabi olan onların kıblesine14; ve bir kısmı onların tabi olan değillerdir bir kısmının kıblesine14; ve eğer ki tabi olursan hevalarına onların sana gelen ilimden sonrasında; doğrusu sen (olursun) o zaman mutlak zalimlerden.

Ahmed Samira Çevirisi

145 And if (E) you gave/came (to) those who were given The Book with each/every verse/evidence they would not (have) followed your (prayer) direction, and you are not with following their (prayer) direction, and some of them (are) not with following the (prayer) direction (of) some, and if you followed their self attractions for desires from after what came to you from the knowledge , that you are then from (E) the unjust/oppressors.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velein ve eğer ki وَلَئِنْ -
2 eteyte gelsen أَتَيْتَ اتي
3 ellezine kimselere الَّذِينَ -
4 utu verildiler أُوتُوا اتي
5 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
6 bikulli her türlü بِكُلِّ كلل
7 ayetin ayetle ايَةٍ ايي
8 ma değildir مَا -
9 tebiu tabi olurlar تَبِعُوا تبع
10 kibleteke kıblene senin قِبْلَتَكَ قبل
11 ve ma ve değilsin وَمَا -
12 ente sen أَنْتَ -
13 bitabiin bir tabi olan بِتَابِعٍ تبع
14 kibletehum kıblesine onların قِبْلَتَهُمْ قبل
15 ve ma ve değildir وَمَا -
16 bea'duhum bir kısmı onların بَعْضُهُمْ بعض
17 bitabiin tabi olanlar بِتَابِعٍ تبع
18 kiblete kıblesine قِبْلَةَ قبل
19 bea'din bir kısmın بَعْضٍ بعض
20 veleini ve eğer ki وَلَئِنِ -
21 ttebea'te tabi olursan اتَّبَعْتَ تبع
22 ehva'ehum hevalarına onların أَهْوَاءَهُمْ هوي
23 min مِنْ -
24 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
25 ma مَا -
26 ca'eke sana gelen جَاءَكَ جيا
27 mine مِنَ -
28 l-ilmi ilimden الْعِلْمِ علم
29 inneke doğrusu sen (olursun) إِنَّكَ -
30 izen o zaman إِذًا -
31 lemine mutlak لَمِنَ -
32 z-zalimine zalimlerden الظَّالِمِينَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kıble Kavram 14

14 Tarafın/hedefin belli edilmesi amaçlı yönelme.

2. Bakara Suresi

Ayet 177

Arapça Metin (Harekeli)

184|2|177|لَّيْسَ ٱلْبِرَّ أَن تُوَلُّوا۟ وُجُوهَكُمْ قِبَلَ ٱلْمَشْرِقِ وَٱلْمَغْرِبِ وَلَٰكِنَّ ٱلْبِرَّ مَنْ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةِ وَٱلْكِتَٰبِ وَٱلنَّبِيِّۦنَ وَءَاتَى ٱلْمَالَ عَلَىٰ حُبِّهِۦ ذَوِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينَ وَٱبْنَ ٱلسَّبِيلِ وَٱلسَّآئِلِينَ وَفِى ٱلرِّقَابِ وَأَقَامَ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَى ٱلزَّكَوٰةَ وَٱلْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَٰهَدُوا۟ وَٱلصَّٰبِرِينَ فِى ٱلْبَأْسَآءِ وَٱلضَّرَّآءِ وَحِينَ ٱلْبَأْسِ أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ صَدَقُوا۟ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

184|2|177|ليس البر ان تولوا وجوهكم قبل المشرق والمغرب ولكن البر من امن بالله واليوم الاخر والمليكه والكتب والنبين واتي المال علي حبه ذوي القربي واليتمي والمسكين وابن السبيل والسايلين وفي الرقاب واقام الصلوه واتي الزكوه والموفون بعهدهم اذا عهدوا والصبرين في الباسا والضرا وحين الباس اوليك الذين صدقوا واوليك هم المتقون

Latin Literal

177. Leysel birre en tuvellû vucûhekum kıbelel maşrıkı vel magrıbi ve lâkinnel birre men âmene billâhi vel yevmil âhırı vel melâiketi vel kitâbi ven nebiyyîn(nebiyyîne), ve âtel mâle alâ hubbihî zevil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîne vebnes sebîli, ves sâilîne ve fîr rıkâb(rıkâbi), ve ekâmes salâte ve âtez zekât(zekâte), vel mûfûne bi ahdihim izâ âhed(âhedû), ves sâbirîne fîl be’sâi ved darrâi ve hînel be’s(be’si) ulâikellezîne sadakû, ve ulâike humul muttekûn(muttekûne).

Türkçe Çeviri

Erdem değildir ki çevirirsiniz yüzlerinizi doğu ve batı kıbleye14; fakat erdem kimsededir (ki) iman47 etti Allah'a ve ahiret gününe; ve meleklere; ve kitaba* ve nebilere132; ve verdi malını -üzerindedir sevgisi-; yakında olanlara; ve yetimlere; ve açlık sınırında yaşayanlara; ve yolun oğluna/evsize; ve isteyenlere/talep edenlere; ve boyunlardadır (boyunduruğu çözmededir); ve ikame572 etti salâtı5; ve verdi zekâtı10; ve yerine getirenlerdedir antlaşmalarını antlaştıkları zaman; ve sabredenlerdedir51 sefalette/sıkıntıda; ve başı darda/bunalımda; ve seferberlik zamanında; işte bunlar; doğru kimselerdir; ve işte bunlar; onlardır takva sahipleri21.

Ahmed Samira Çevirisi

177 The righteousness/obedience is not that you turn your faces/fronts facing the sunrise/east, and the sunset/west, and but the righteousness/obedience (is) who believed with God, and the Day the Last/Resurrection Day, and the angels and The Book , and the prophets, and brought/gave the property/possession/wealth on his love/like (to it), (to) of the relations/near (ones), and the orphans, and the poorest of the poor/poor oppressed, and the traveler/stranded traveler , and the askers/beggars , and in the necks’/slaves’ (freeing) , and kept up/performed the prayers, and gave/brought the charity/purification , and the fulfilling with the promise/contract if they promised/made a contract, and the patient in the misery/hardship and the calamity/disastrous distress , and (during the) time of the war/hardship ,those are who were truthful, and those, those are the fearing and obeying (God).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leyse değildir لَيْسَ ليس
2 l-birra erdem الْبِرَّ برر
3 en ki أَنْ -
4 tuvellu çevirirsiniz تُوَلُّوا ولي
5 vucuhekum yüzlerinizi وُجُوهَكُمْ وجه
6 kibele kıbleye/yönüne قِبَلَ قبل
7 l-meşriki doğu الْمَشْرِقِ شرق
8 velmegribi ve batı وَالْمَغْرِبِ غرب
9 velakinne fakat وَلَٰكِنَّ -
10 l-birra erdem الْبِرَّ برر
11 men kimsededir مَنْ -
12 amene iman etti امَنَ امن
13 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
14 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
15 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
16 velmelaiketi ve meleklere وَالْمَلَائِكَةِ ملك
17 velkitabi ve kitaba (Kur’an’a) وَالْكِتَابِ كتب
18 ve nnebiyyine ve nebilere/peygamberlere وَالنَّبِيِّينَ نبا
19 ve ata ve verdi وَاتَى اتي
20 l-male malını الْمَالَ مول
21 ala üzerindedir عَلَىٰ -
22 hubbihi sevgisi حُبِّهِ حبب
23 zevi olanlara ذَوِي -
24 l-kurba yakında الْقُرْبَىٰ قرب
25 velyetama ve yetimlere وَالْيَتَامَىٰ يتم
26 velmesakine ve açlık sınırında yaşayanlara وَالْمَسَاكِينَ سكن
27 vebne ve oğluna وَابْنَ بني
28 s-sebili yolun السَّبِيلِ سبل
29 ve ssailine ve isteyenlere/talep edenlere وَالسَّائِلِينَ سال
30 ve fi ve وَفِي -
31 r-rikabi boyunlardadır (boyunduruğu çözmededir) الرِّقَابِ رقب
32 ve ekame ve dikti/ayağa kaldırdı وَأَقَامَ قوم
33 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
34 ve ata ve verdi وَاتَى اتي
35 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
36 velmufune ve yerine getirenler وَالْمُوفُونَ وفي
37 biahdihim antlaşmalarını بِعَهْدِهِمْ عهد
38 iza zaman إِذَا -
39 aahedu antlaştıkları عَاهَدُوا عهد
40 ve ssabirine ve sabrederler/metanetli direnirler وَالصَّابِرِينَ صبر
41 fi فِي -
42 l-be'sa'i sefalette/sıkıntıda الْبَأْسَاءِ باس
43 ve dderra'i ve başı darda/bunalımda وَالضَّرَّاءِ ضرر
44 ve hine ve zamanında وَحِينَ حين
45 l-be'si seferberlik الْبَأْسِ باس
46 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
47 ellezine kimseler الَّذِينَ -
48 sadeku doğrular صَدَقُوا صدق
49 ve ulaike ve işte bunlar وَأُولَٰئِكَ -
50 humu onlardır هُمُ -
51 l-muttekune muttakiler الْمُتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Kur'ân'a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Kıble Kavram 14

14 Tarafın/hedefin belli edilmesi amaçlı yönelme.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

10. Yunus Suresi

Ayet 87

Arapça Metin (Harekeli)

1449|10|87|وَأَوْحَيْنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰ وَأَخِيهِ أَن تَبَوَّءَا لِقَوْمِكُمَا بِمِصْرَ بُيُوتًا وَٱجْعَلُوا۟ بُيُوتَكُمْ قِبْلَةً وَأَقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَبَشِّرِ ٱلْمُؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1449|10|87|واوحينا الي موسي واخيه ان تبوا لقومكما بمصر بيوتا واجعلوا بيوتكم قبله واقيموا الصلوه وبشر المومنين

Latin Literal

87. Ve evhaynâ ilâ mûsâ ve ahîhi en tebevveâ li kavmikumâ bi mısra buyûten vec’alû buyûtekum kıbleten ve akîmus sâlah(sâlate), ve beşşiril mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve vahyettik603 Mûsâ'ya ve kardeşine ki yerleşim yeri edinin ikiniz kavminize/toplumunuza şehirde evler; ve yapın evlerinizi bir kıble14; ve ikame edin salâtı5; ve müjdele müminleri27.

Ahmed Samira Çevirisi

87 And We inspired/transmitted to Moses and his brother that you (B) reside/establish houses/homes to your (B)’s nation by a city/border/region/Egypt, and make your houses/homes direction, and keep up the prayers, and announce good news (to) the believers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve evhayna ve vahyettik وَأَوْحَيْنَا وحي
2 ila إِلَىٰ -
3 musa Musa'ya مُوسَىٰ -
4 ve ehihi ve kardeşine وَأَخِيهِ اخو
5 en ki أَنْ -
6 tebevva yerleşim yeri edinin ikiniz تَبَوَّا بوا
7 likavmikuma kavminiz için لِقَوْمِكُمَا قوم
8 bimisra şehirde بِمِصْرَ مصر
9 buyuten evler بُيُوتًا بيت
10 vec'alu ve yapın وَاجْعَلُوا جعل
11 buyutekum evlerinizi بُيُوتَكُمْ بيت
12 kibleten bir kıble قِبْلَةً قبل
13 ve ekimu ve dikin/ayağa kaldırın وَأَقِيمُوا قوم
14 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
15 ve beşşiri ve müjdele وَبَشِّرِ بشر
16 l-mu'minine müminleri الْمُؤْمِنِينَ امن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Kıble Kavram 14

14 Tarafın/hedefin belli edilmesi amaçlı yönelme.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 14: Kıble

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Kıble

Kavram No: 14

Kısa Açıklama: 14 Tarafın/hedefin belli edilmesi amaçlı yönelme.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 6

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 142

Türkçe Meal: Diyecek insanlardan sefihler 304 : “Ne çevirdi onları kıblelerinden 14 ki olmuştular üzerinde onun?”; de ki: “Allah'adır doğu ve batı; kılavuzlar (Allah) dilediği kimseyi dosdoğru bir yola doğru.”

Arapça: 149|2|142|سيقول السفها من الناس ما وليهم عن قبلتهم التي كانوا عليها قل لله المشرق والمغرب يهدي من يشا الي صرط مستقيم

Bakara Suresi - Ayet 143

Türkçe Meal: Ve işte böyledir; yaptık sizleri bir ümmet 305 ; vasat/orta/hayırlı; olmanız için şahitler/tanıklar insanlar üzerine; ve olması için resûlün 418 sizlere bir şahit/tanık; ve yapmış değiliz bir kıble 14 ki oldunuz üzerinde onun; ancak belli etmek/bilmek için resûle 418 tabi olan kimseyi kimseden; döner üzerinde iki topuğu; ve doğrusu oldu o (kıble) mutlak bir büyük (yük); dışında kimseye (ki) kılavuzladı doğru yola Allah; ve olmuş değildir Allah giderir/boşa çıkarır imanınızı 47 sizlerin; doğrusu Allah insanlara mutlak Raûf'tur 15 ; Rahîm'dir 2 .

Arapça: 150|2|143|وكذلك جعلنكم امه وسطا لتكونوا شهدا علي الناس ويكون الرسول عليكم شهيدا وما جعلنا القبله التي كنت عليها الا لنعلم من يتبع الرسول ممن ينقلب علي عقبيه وان كانت لكبيره الا علي الذين هدي الله وما كان الله ليضيع ايمنكم ان الله بالناس لروف رحيم

Bakara Suresi - Ayet 144

Türkçe Meal: Muhakkak görürüz yüz çevirmeni göğe; öyle ki döndürürüz seni bir kıbleye 14 ; razı olursun ona; öyleyse döndür yüzünü haram mescit 158 tarafına doğru; ve olduğunuz her yerde öyle ki döndürün yüzlerinizi o tarafa doğru; ve doğrusu kimseler; verildiler kitap; mutlak bilirler ki o (kitap) bir hak/gerçek Rablerinden 4 ; ve değildir Allah gâfil 310 ne yaparlar onlar.

Arapça: 151|2|144|قد نري تقلب وجهك في السما فلنولينك قبله ترضيها فول وجهك شطر المسجد الحرام وحيث ما كنتم فولوا وجوهكم شطره وان الذين اوتوا الكتب ليعلمون انه الحق من ربهم وما الله بغفل عما يعملون

Bakara Suresi - Ayet 145

Türkçe Meal: Ve eğer ki kitap verilmiş kimselere gelsen her türlü ayetle; tabi olur değillerdir senin kıblene 14 ; ve sen (de) değilsin bir tabi olan onların kıblesine 14 ; ve bir kısmı onların tabi olan değillerdir bir kısmının kıblesine 14 ; ve eğer ki tabi olursan hevalarına onların sana gelen ilimden sonrasında; doğrusu sen (olursun) o zaman mutlak zalimlerden.

Arapça: 152|2|145|ولين اتيت الذين اوتوا الكتب بكل ايه ما تبعوا قبلتك وما انت بتابع قبلتهم وما بعضهم بتابع قبله بعض ولين اتبعت اهواهم من بعد ما جاك من العلم انك اذا لمن الظلمين

Bakara Suresi - Ayet 177

Türkçe Meal: Erdem değildir ki çevirirsiniz yüzlerinizi doğu ve batı kıbleye 14 ; fakat erdem kimsededir (ki) iman 47 etti Allah'a ve ahiret gününe; ve meleklere; ve kitaba * ve nebilere 132 ; ve verdi malını -üzerindedir sevgisi-; yakında olanlara; ve yetimlere; ve açlık sınırında yaşayanlara; ve yolun oğluna/evsize; ve isteyenlere/talep edenlere; ve boyunlardadır (boyunduruğu çözmededir); ve ikame 572 etti salâtı 5 ; ve verdi zekâtı 10 ; ve yerine getirenlerdedir antlaşmalarını antlaştıkları zaman; ve sabredenlerdedir 51 sefalette/sıkıntıda; ve başı darda/bunalımda; ve seferberlik zamanında; işte bunlar; doğru kimselerdir; ve işte bunlar; onlardır takva sahipleri 21 .

Arapça: 184|2|177|ليس البر ان تولوا وجوهكم قبل المشرق والمغرب ولكن البر من امن بالله واليوم الاخر والمليكه والكتب والنبين واتي المال علي حبه ذوي القربي واليتمي والمسكين وابن السبيل والسايلين وفي الرقاب واقام الصلوه واتي الزكوه والموفون بعهدهم اذا عهدوا والصبرين في الباسا والضرا وحين الباس اوليك الذين صدقوا واوليك هم المتقون

Yunus Suresi - Ayet 87

Türkçe Meal: Ve vahyettik 603 Mûsâ'ya ve kardeşine ki yerleşim yeri edinin ikiniz kavminize/toplumunuza şehirde evler; ve yapın evlerinizi bir kıble 14 ; ve ikame edin salâtı 5 ; ve müjdele müminleri 27 .

Arapça: 1449|10|87|واوحينا الي موسي واخيه ان تبوا لقومكما بمصر بيوتا واجعلوا بيوتكم قبله واقيموا الصلوه وبشر المومنين