Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 314: Zan

Bu kavram 10 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

314Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

4. Nisâ Suresi

Ayet 157

Arapça Metin (Harekeli)

650|4|157|وَقَوْلِهِمْ إِنَّا قَتَلْنَا ٱلْمَسِيحَ عِيسَى ٱبْنَ مَرْيَمَ رَسُولَ ٱللَّهِ وَمَا قَتَلُوهُ وَمَا صَلَبُوهُ وَلَٰكِن شُبِّهَ لَهُمْ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ ٱخْتَلَفُوا۟ فِيهِ لَفِى شَكٍّ مِّنْهُ مَا لَهُم بِهِۦ مِنْ عِلْمٍ إِلَّا ٱتِّبَاعَ ٱلظَّنِّ وَمَا قَتَلُوهُ يَقِينًۢا

Arapça Metin (Harekesiz)

650|4|157|وقولهم انا قتلنا المسيح عيسي ابن مريم رسول الله وما قتلوه وما صلبوه ولكن شبه لهم وان الذين اختلفوا فيه لفي شك منه ما لهم به من علم الا اتباع الظن وما قتلوه يقينا

Latin Literal

157. Ve kavlihim innâ katelnâl mesîha îsâbne meryeme resûlallâh(resûlallâhi), ve mâ katelûhu ve mâ salebûhu ve lâkin şubbihe lehum. Ve innellezinahtelefû fîhi le fî şekkin minhu. Mâ lehum bihî min ilmin illâttibâaz zann(zanni), ve mâ katelûhu yakînâ(yakînen).

Türkçe Çeviri

Ve "Doğrusu biz katlettik35 Meryem oğlu Îsâ Mesih'i, Allah'ın resûlünü418" söylemleri (nedeniyledir); ve katletmiş35 değillerdi onu; ve asmış değillerdi onu; fakat benzeştirildi530 onlara; ve doğrusu kimseler (ki) ihtilaf ettiler onda; mutlak içindedirler tam bir kuşku/şüphe ondan; yoktur onlara onda hiçbir ilim; ancak tabi olmadır zanna314; ve katletmiş35 değillerdi onu kesin (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

157 And their saying: "We have killed the Messiah, Jesus, Mary’s son, God’s messenger, and they have not killed him, and they have not crucified him/placed him on a cross, and but (it) resembled/was vague/was doubtful to them, and that those who disagreed/disputed in (about) him (are) in (E) doubt/suspicion from him, (there is) no knowledge for them with (about) him, except following the assumption , and they have not killed him surely/certainly.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kavlihim ve söylemleri وَقَوْلِهِمْ قول
2 inna doğrusu biz إِنَّا -
3 katelna katlettik قَتَلْنَا قتل
4 l-mesiha Mesih'i الْمَسِيحَ -
5 iysa Îsa عِيسَى -
6 bne oğlu ابْنَ بني
7 meryeme Meryem مَرْيَمَ -
8 rasule resûlü رَسُولَ رسل
9 llahi Allah'ın اللَّهِ -
10 ve ma ve değildir وَمَا -
11 kateluhu katlettiler قَتَلُوهُ قتل
12 ve ma ve değildi وَمَا -
13 salebuhu asmadılar صَلَبُوهُ صلب
14 velakin fakat وَلَٰكِنْ -
15 şubbihe benzeştirildi شُبِّهَ شبه
16 lehum onlara لَهُمْ -
17 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
18 ellezine kimseler الَّذِينَ -
19 htelefu ihtilaf ettiler اخْتَلَفُوا خلف
20 fihi onda فِيهِ -
21 lefi mutla içindedirler لَفِي -
22 şekkin tam bir kuşku/şüphe شَكٍّ شكك
23 minhu ondan مِنْهُ -
24 ma değildir مَا -
25 lehum onlara لَهُمْ -
26 bihi onda بِهِ -
27 min hiç مِنْ -
28 ilmin bir ilim عِلْمٍ علم
29 illa ancak إِلَّا -
30 ttibaa tabi olmadır اتِّبَاعَ تبع
31 z-zenni zanna الظَّنِّ ظنن
32 ve ma ve değildir وَمَا -
33 kateluhu katlettiler onu قَتَلُوهُ قتل
34 yekinen kesin يَقِينًا يقن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

6. En'âm Suresi

Ayet 148

Arapça Metin (Harekeli)

937|6|148|سَيَقُولُ ٱلَّذِينَ أَشْرَكُوا۟ لَوْ شَآءَ ٱللَّهُ مَآ أَشْرَكْنَا وَلَآ ءَابَآؤُنَا وَلَا حَرَّمْنَا مِن شَىْءٍ كَذَٰلِكَ كَذَّبَ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ حَتَّىٰ ذَاقُوا۟ بَأْسَنَا قُلْ هَلْ عِندَكُم مِّنْ عِلْمٍ فَتُخْرِجُوهُ لَنَآ إِن تَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَإِنْ أَنتُمْ إِلَّا تَخْرُصُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

937|6|148|سيقول الذين اشركوا لو شا الله ما اشركنا ولا اباونا ولا حرمنا من شي كذلك كذب الذين من قبلهم حتي ذاقوا باسنا قل هل عندكم من علم فتخرجوه لنا ان تتبعون الا الظن وان انتم الا تخرصون

Latin Literal

148. Seyekûlullezîne eşrekû lev şâallâhu mâ eşreknâ ve lâ âbâunâ ve lâ harremnâ min şey’(şey’in), kezâlike kezzebellezîne min kablihim hattâ zâkû be’senâ, kul hel indekum min ilmin fe tuhricûhu lenâ, in tettebiûne illez zanne ve in entumillâ tahrusûn(tahrusûne).

Türkçe Çeviri

Diyecekler şirk71 koşmuş kimseler: "Şayet dileseydi Allah şirk71 koşmuş olmazdık; ve ne de babalarımız/atalarımız; ve ne de haram kılmazdık hiçbir şeyi"; işte böyledir; yalanladı kimseler onlardan önce; ta ki tattılar yıkımımızı; de ki: "İndinizde/yanınızda (var) mı hiç bir ilim*; öyle ki çıkarırsınız onu bize; ki tabi olursunuz ancak zanna314; ve ki sizler ancak varsayarsınız**."

Ahmed Samira Çevirisi

148 Those who shared/made partners (with God) will say: "If God wanted/willed, we would not (have) made partners (with God), and nor our fathers, and nor forbade from a thing." Like that those from before them lied/denied until they tasted/experienced Our might/power , say: "Is at you from knowledge, so you bring it out for us? That you follow except the assumption/suspicion, and that truly you are except lying/speculating."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 seyekulu diyecekler سَيَقُولُ قول
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 eşraku şirk koştular أَشْرَكُوا شرك
4 lev şayet لَوْ -
5 şa'e dileseydi شَاءَ شيا
6 llahu Allah اللَّهُ -
7 ma değiliz مَا -
8 eşrakna şirk koşar أَشْرَكْنَا شرك
9 ve la ve ne de وَلَا -
10 aba'una babalarımız/atalarımız ابَاؤُنَا ابو
11 ve la ve ne de وَلَا -
12 harramna haram kılmazdık حَرَّمْنَا حرم
13 min hiçbir مِنْ -
14 şey'in şeyi شَيْءٍ شيا
15 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
16 kezzebe yalanlayan كَذَّبَ كذب
17 ellezine kimler الَّذِينَ -
18 min مِنْ -
19 kablihim onlardan önce قَبْلِهِمْ قبل
20 hatta ta ki حَتَّىٰ -
21 zaku tattılar ذَاقُوا ذوق
22 be'sena yıkımımızı بَأْسَنَا باس
23 kul de ki قُلْ قول
24 hel mi هَلْ -
25 indekum indinizde/yanınızda عِنْدَكُمْ عند
26 min hiç مِنْ -
27 ilmin bir ilim عِلْمٍ علم
28 fetuhricuhu öyle ki çıkarırsınız فَتُخْرِجُوهُ خرج
29 lena bize لَنَا -
30 in ki إِنْ -
31 tettebiune tabi olursunuz تَتَّبِعُونَ تبع
32 illa ancak إِلَّا -
33 z-zenne zanna الظَّنَّ ظنن
34 ve in ve ki وَإِنْ -
35 entum sizler أَنْتُمْ -
36 illa ancak إِلَّا -
37 tehrusune varsayarsınız تَخْرُصُونَ خرص

Notlar

Not 1

*Gerçek/hak ilme dayandırılmayan şeyler zandır; varsayımdır.**Müşriklerin özelliğini Rabbimiz bizlere göstermektedir. Zan içeren şeyleri din sanan, din varsayan kimselerin tamamı müşriktir. Sadece Kur'an demeyen ancak kendini Muhammedî sanan herkes müşriktir.

10. Yunus Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

1398|10|36|وَمَا يَتَّبِعُ أَكْثَرُهُمْ إِلَّا ظَنًّا إِنَّ ٱلظَّنَّ لَا يُغْنِى مِنَ ٱلْحَقِّ شَيْـًٔا إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌۢ بِمَا يَفْعَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1398|10|36|وما يتبع اكثرهم الا ظنا ان الظن لا يغني من الحق شيا ان الله عليم بما يفعلون

Latin Literal

36. Ve mâ yettebiu ekseruhum illâ zannâ(zannen), innez zanne lâ yugnî minel hakkı şey’â(şey’en), innallâhe alîmun bimâ yef’alûn(yef’alûne).

Türkçe Çeviri

Ve tabi olur değildir çoğunluğu onların dışında bir zan314*; doğrusu zan314* ganileştirmez** haktan/gerçekten bir şey; doğrusu Allah bir Alîm’dir8 faaliyet ettiklerine.

Ahmed Samira Çevirisi

36 And most of them do not follow except assumption/supposition , that the assumption/supposition does not suffice (replace) from the truth a thing, that God (is) knowledgeable with what they make/do.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 yettebiu tabi olur يَتَّبِعُ تبع
3 ekseruhum çoğunluğu onların أَكْثَرُهُمْ كثر
4 illa dışında إِلَّا -
5 zennen bir zan ظَنًّا ظنن
6 inne doğrusu إِنَّ -
7 z-zenne zan الظَّنَّ ظنن
8 la لَا -
9 yugni ganileştirmez يُغْنِي غني
10 mine مِنَ -
11 l-hakki haktan/gerçekten الْحَقِّ حقق
12 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
13 inne doğrusu إِنَّ -
14 llahe Allah اللَّهَ -
15 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
16 bima بِمَا -
17 yef'alune faaliyet ettiklerine يَفْعَلُونَ فعل

Notlar

Not 1

*Tamamı zan olan Talmud, Kutubi Sitte, Kutubu Rubra gibi hadis kitapları. Zerre zan varsa çöptür.**Zenginlik sağlamaz, kazandırmaz haktan/gerçekten.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

10. Yunus Suresi

Ayet 60

Arapça Metin (Harekeli)

1422|10|60|وَمَا ظَنُّ ٱلَّذِينَ يَفْتَرُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلْكَذِبَ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ إِنَّ ٱللَّهَ لَذُو فَضْلٍ عَلَى ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَشْكُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1422|10|60|وما ظن الذين يفترون علي الله الكذب يوم القيمه ان الله لذو فضل علي الناس ولكن اكثرهم لا يشكرون

Latin Literal

60. Ve mâ zannullezîne yefterûne alâllahil kezibe yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), innallâhe le zû fadlın alen nâsi ve lâkinne ekserehum lâ yeşkurûn(yeşkurûne).

Türkçe Çeviri

Ve nedir zanları314 kimselerin (ki) iftira402 atarlar Allah'a karşı kıyamet günü yalanını873?; doğrusu Allah mutlak sahibidir bir fazl202 insanlara karşı; velakin/fakat çoğu onların şükretmezler43.

Ahmed Samira Çevirisi

60 And what (is in the) thought/assumption (on) the Resurrection Day (of) those who fabricate on God the lie/falsehood ? That God (is owner) of (E) grace/favour/blessing on the people, and but most of them do not thank/be grateful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve nedir? وَمَا -
2 zennu zanları ظَنُّ ظنن
3 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
4 yefterune iftira atarlar يَفْتَرُونَ فري
5 ala karşı عَلَى -
6 llahi Allah'a اللَّهِ -
7 l-kezibe yalanı الْكَذِبَ كذب
8 yevme günü يَوْمَ يوم
9 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
10 inne doğrusu إِنَّ -
11 llahe Allah اللَّهَ -
12 lezu mutlak sahibidir لَذُو -
13 fedlin bir fazl فَضْلٍ فضل
14 ala karşı عَلَى -
15 n-nasi insanlara النَّاسِ نوس
16 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
17 ekserahum çoğu onların أَكْثَرَهُمْ كثر
18 la لَا -
19 yeşkurune şükretmezler يَشْكُرُونَ شكر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

Din konusunda Allah'a iftira atmak, yalan uydurmak. Kavram 402

402 Kutsal kitapların astından olan söylenti/hadis kitaplarıyla (Talmud, Kütüb-i Sitte, Riyâzus Sâlihîn vb. ) Yüce Allah'ın bizzat kendisine ve onun resûllerine iftira atmak. Allah'ın adına kutsi hadisler uydurmak. Tamamı zan olan 'Resûl buyurdu ki' sözleriyle resûl adına uydurulmuş bir din oluşturmak. Sünnet adı altında resûle iftira olan sözlere/hadislere tabi olmak. Mezheplere tabi olmak. Tarikatlara tabi olmak. Sadece Kur'an, sadece kutsal kitap dememek.

10. Yunus Suresi

Ayet 66

Arapça Metin (Harekeli)

1428|10|66|أَلَآ إِنَّ لِلَّهِ مَن فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَن فِى ٱلْأَرْضِ وَمَا يَتَّبِعُ ٱلَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ شُرَكَآءَ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَإِنْ هُمْ إِلَّا يَخْرُصُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1428|10|66|الا ان لله من في السموت ومن في الارض وما يتبع الذين يدعون من دون الله شركا ان يتبعون الا الظن وان هم الا يخرصون

Latin Literal

66. E lâ inne lillâhi men fîs semâvâti ve men fîl ard(ardı), ve mâ yettebiullezîne yed’ûne min dûnillâhi şûrekâ(şûrekâe), in yettebiûne illez zanne ve in hum illâ yahrusûn(yahrusûne).

Türkçe Çeviri

Değil mi (ki) doğrusu Allah’adır kimse436 göklerde162 ve kimse436 yerde*; ve tabi olur değillerdir kimseler (ki) çağırırlar Allah’ın astından şirk71 koştuklarını; ki tabi olurlar ancak zanna314; ve ki onlar ancak yalan uydururlar.

Ahmed Samira Çevirisi

66 Is it not that to God who (is) in the skies/space and the earth/Planet Earth? And those who call from other than God partners, (they) do not follow (anything) except the assumption/supposition, and that they (are) except lying/speculating.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ela değil mi (ki) أَلَا -
2 inne doğrusu إِنَّ -
3 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
4 men kimse مَنْ -
5 fi فِي -
6 s-semavati göklerde السَّمَاوَاتِ سمو
7 ve men ve kimse وَمَنْ -
8 fi فِي -
9 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
10 ve ma ve değillerdir وَمَا -
11 yettebiu tabi olurlar يَتَّبِعُ تبع
12 ellezine kimseler الَّذِينَ -
13 yed'une çağırırlar يَدْعُونَ دعو
14 min مِنْ -
15 duni astından دُونِ دون
16 llahi Allah’ın اللَّهِ -
17 şuraka'e şirk koştuklarını شُرَكَاءَ شرك
18 in ki إِنْ -
19 yettebiune tabi olurlar يَتَّبِعُونَ تبع
20 illa ancak إِلَّا -
21 z-zenne zanna الظَّنَّ ظنن
22 ve in ve ki وَإِنْ -
23 hum onlar هُمْ -
24 illa ancak إِلَّا -
25 yehrusune yalan uydururlar يَخْرُصُونَ خرص

Notlar

Not 1

*Yeryüzü ve ötegezegenler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

Göklerdeki kimseler. Kavram 436

436 Şerefli Kur'an'da akıllı/bilinçli uzaylı varlıkların/canlıların mevcut olduğu 1400 yıl öncesinden bildirilmiştir. Bu varlıklar öte gezegenlerde 'exoplanets' yaşarlar. Kendi Güneşleri vardır. Sabah ve akşamları vardır. Gölgeleri de vardır. Bu da bizlere maddeden yaratıldıklarını net bir şekilde gösterir. ‘Men’ ‘مَن’ zamirinin bilinçleri olan, akıllı varlıkları işaret etmesi üzerine yapılan bir analiz: Evrenimizde bizden başka yaşayan akıllı/bilinçli varlıklar var mı? Yüce Allah'ın katındaki kimseler kim?

37. Sâffât Suresi

Ayet 87

Arapça Metin (Harekeli)

3873|37|87|فَمَا ظَنُّكُم بِرَبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3873|37|87|فما ظنكم برب العلمين

Latin Literal

87. Fe mâ zannukum bi rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nedir zannınız314 alemlerin203 Rabbi4 hakkında?

Ahmed Samira Çevirisi

87 So what (is) your thought/assumption with (about) the creations all together’s/ (universes’) Lord?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fema öyle ki nedir فَمَا -
2 zennukum zannınız ظَنُّكُمْ ظنن
3 birabbi Rabbi hakkında بِرَبِّ ربب
4 l-aalemine alemlerin الْعَالَمِينَ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Âlem, âlem, alem. Kavram 203

203 Farklı zamanlar ve/veya mekanlarda yaşamlar, durum ve şartlar. Göklerdeki uzaylı yaşamlar. Dünya hayatının farklı zamanlarında gerçekleşen yaşamlar.

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

38. Sâd Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

3995|38|27|وَمَا خَلَقْنَا ٱلسَّمَآءَ وَٱلْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا بَٰطِلًا ذَٰلِكَ ظَنُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فَوَيْلٌ لِّلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنَ ٱلنَّارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

3995|38|27|وما خلقنا السما والارض وما بينهما بطلا ذلك ظن الذين كفروا فويل للذين كفروا من النار

Latin Literal

27. Ve mâ halaknes semâe vel arda ve mâ beynehumâ bâtıla(bâtılen), zâlike zannullezîne keferû, fe veylun lillezîne keferû minen nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

Ve yaratmış değiliz göğü180 ve yeri; ve ikisi arasındakini bir batılla199; işte bu*; zannıdır314 kâfirlik25 etmiş kimselerin; öyle ki vah haline kâfirlik25 etmiş kimselerin ateşten834 (dolayı).

Ahmed Samira Çevirisi

27 And We did not create the skies/space and the earth/Planet Earth and what (is) between them (B) wastefully/falsely , that is those who disbelieved’s doubt/suspicion, so calamity/scandal to those who disbelieved from the fire .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değiliz وَمَا -
2 halekna yaratmış خَلَقْنَا خلق
3 s-semae göğü السَّمَاءَ سمو
4 vel'erde ve yeri وَالْأَرْضَ ارض
5 ve ma ve ne de وَمَا -
6 beynehuma ikisi arasındakini بَيْنَهُمَا بين
7 batilen bir batılla بَاطِلًا بطل
8 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
9 zennu zannıdır ظَنُّ ظنن
10 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
11 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
12 feveylun öyle ki vah haline فَوَيْلٌ -
13 lillezine kimselerin لِلَّذِينَ -
14 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
15 mine مِنَ -
16 n-nari ateşten النَّارِ نور

Notlar

Not 1

*"Evren amaçsızdır, kendiliğinden oluşmuştur, bir amaç için var edilmiş değildir" gibi sözler edenlerin vay haline. Bu varsayımları hiçbir bilimsel delile dayanmayan bir zandır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Batıl Kavram 199

199 Gerçek olmayan, geçersiz, temelsiz, asılsız.

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

Ateş, nar Kavram 834

834 Cehennem evreninde bulunan cahîmlerin (yakanların) yani karadelik sistemlerinin yaydığı radyasyon. Hâviye=Karadeliğin kendisi; Hawking radyasyonu yayar.Hutame=Karadeliğin akresyon diski; çok şiddetli radyasyon yayar.Lezâ=Ateşin bir özelliği; dokunmasa bile uzaktan yakar.Hâmiye=Çılgın ateş.

49. Hucurât Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

4622|49|12|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱجْتَنِبُوا۟ كَثِيرًا مِّنَ ٱلظَّنِّ إِنَّ بَعْضَ ٱلظَّنِّ إِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا۟ وَلَا يَغْتَب بَّعْضُكُم بَعْضًا أَيُحِبُّ أَحَدُكُمْ أَن يَأْكُلَ لَحْمَ أَخِيهِ مَيْتًا فَكَرِهْتُمُوهُ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ تَوَّابٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

4622|49|12|يايها الذين امنوا اجتنبوا كثيرا من الظن ان بعض الظن اثم ولا تجسسوا ولا يغتب بعضكم بعضا ايحب احدكم ان ياكل لحم اخيه ميتا فكرهتموه واتقوا الله ان الله تواب رحيم

Latin Literal

12. Yâ eyyyuhellezîne âmenûctenibû kesîran minez zanni, inne ba’daz zanni ismun, ve lâ tecessesû ve lâ yagteb ba’dukum ba’dâ(ba’dan), e yuhıbbu ehadukum en ye’kule lahme ahîhi meyten fe kerihtumûh(kerihtumûhu), vettekullâh(vettekullâhe), innallâhe tevvâbun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Sakının/uzak durun çoğu zandan314; doğrusu bir kısmı zannın314 günahtır; ve casusluk yapmayın/gizlice bilgi edinmeye çalışmayın; ve gıybet315 etmesin bir kısmınız bir kısmı; sever mi biriniz ki yer ölü kardeşinin etini?; öyle ki iğrenç/tiksindirici buldunuz onu; ve takvalı21 olun Allah'a; doğrusu Allah Tevvâb’tır191; Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

12 You, you those who believed, avoid/distance yourselves from much of the doubt/suspicion , that truly some/part (of) the doubt/suspicion (is a) sin/crime, and do not spy/seek information (about others) and some of youdo not backbite some (each other). Does any of you love/like that (E) he eats his dead/lifeless brother’s flesh ? So you hated it, and fear and obey God, that truly God (is) forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 ctenibu sakının/uzak durun اجْتَنِبُوا جنب
5 kesiran çoğu كَثِيرًا كثر
6 mine مِنَ -
7 z-zenni zandan الظَّنِّ ظنن
8 inne doğrusu إِنَّ -
9 bea'de bir kısmı بَعْضَ بعض
10 z-zenni zannın الظَّنِّ ظنن
11 ismun bir günahtır إِثْمٌ اثم
12 ve la ve وَلَا -
13 tecessesu casusluk yapmayın/bilgi edinmeye çalışmayın تَجَسَّسُوا جسس
14 ve la ve وَلَا -
15 yegteb gıybet etmesin يَغْتَبْ غيب
16 bea'dukum bir kısmınız بَعْضُكُمْ بعض
17 bea'dan bir kısmı بَعْضًا بعض
18 eyuhibbu sever mi? أَيُحِبُّ حبب
19 ehadukum biriniz أَحَدُكُمْ احد
20 en ki أَنْ -
21 ye'kule yer يَأْكُلَ اكل
22 lehme etini لَحْمَ لحم
23 ehihi kardeşinin أَخِيهِ اخو
24 meyten ölü مَيْتًا موت
25 fekerihtumuhu öyle ki iğrenç/tiksindirici buldunuz onu فَكَرِهْتُمُوهُ كره
26 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
27 llahe Allah’a اللَّهَ -
28 inne doğrusu إِنَّ -
29 llahe Allah اللَّهَ -
30 tevvabun Tevvâb’tır تَوَّابٌ توب
31 rahimun Rahîm’dir. رَحِيمٌ رحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Tevvâb Kavram 191

191 Yaptıkları hatalardan/günahlardan dönüp vazgeçen kullarına cezayı/karşılığı vermekten vazgeçen, dönen. Kullarına sürekli dönen. Kullarının tevbesini yani vazgeçmelerini çokça kabul eden. Cezadan/karşılıktan vazgeçen.

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

53. Necm Suresi

Ayet 23

Arapça Metin (Harekeli)

4805|53|23|إِنْ هِىَ إِلَّآ أَسْمَآءٌ سَمَّيْتُمُوهَآ أَنتُمْ وَءَابَآؤُكُم مَّآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بِهَا مِن سُلْطَٰنٍ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَمَا تَهْوَى ٱلْأَنفُسُ وَلَقَدْ جَآءَهُم مِّن رَّبِّهِمُ ٱلْهُدَىٰٓ

Arapça Metin (Harekesiz)

4805|53|23|ان هي الا اسما سميتموها انتم واباوكم ما انزل الله بها من سلطن ان يتبعون الا الظن وما تهوي الانفس ولقد جاهم من ربهم الهدي

Latin Literal

23. İn hiye illâ esmâun semmeytumûhâ entum ve âbâukum mâ enzelallâhu bihâ min sultân(sultânin), in yettebiûne illez zanne ve mâ tehvel enfus(enfusu), ve lekad câehum min rabbihimul hudâ.

Türkçe Çeviri

Değildir o* isimler dışında (ki) isimlendirdiniz onu* sizler ve babalarınız/atalarınız; indirmiş değildir Allah ona* hiçbir sultân660; tabi olur değillerdir zan314 dışında ve heves ettiğine nefislerin201; ve ant olsun geldi onlara Rablerinden4 doğru yola kılavuz**.

Ahmed Samira Çevirisi

23 That truly it is except names, you named it, you and your fathers/forefathers, God did not descend with it from a proof/evidence , that truly they follow except the doubt/suspicion , and what the selves desire/attract , and the guidance had (E) come to them from their Lord.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in değildir إِنْ -
2 hiye o هِيَ -
3 illa dışında إِلَّا -
4 esma'un isimler (ki) أَسْمَاءٌ سمو
5 semmeytumuha isimlendirdiniz onu سَمَّيْتُمُوهَا سمو
6 entum sizler أَنْتُمْ -
7 ve aba'ukum ve babalarınız/atalarınız وَابَاؤُكُمْ ابو
8 ma değildir مَا -
9 enzele indirmiş أَنْزَلَ نزل
10 llahu Allah اللَّهُ -
11 biha ona بِهَا -
12 min hiçbir مِنْ -
13 sultanin bir sultan سُلْطَانٍ سلط
14 in değiller إِنْ -
15 yettebiune tabi olur يَتَّبِعُونَ تبع
16 illa dışında إِلَّا -
17 z-zenne zanna الظَّنَّ ظنن
18 ve ma ve وَمَا -
19 tehva heves ettiğine تَهْوَى هوي
20 l-enfusu nefislerin الْأَنْفُسُ نفس
21 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
22 ca'ehum geldi onlara جَاءَهُمْ جيا
23 min مِنْ -
24 rabbihimu Rablerinden رَبِّهِمُ ربب
25 l-huda doğru yola kılavuz الْهُدَىٰ هدي

Notlar

Not 1

*Lât, Uzzâ ve Menât gibi insanların kendi isimlendirdikleri ve ilâh olarak kulluk ettikleri şey.**Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

Sultân, sultân. Kavram 660

660 Yetki, salahiyet, otorite.

53. Necm Suresi

Ayet 28

Arapça Metin (Harekeli)

4810|53|28|وَمَا لَهُم بِهِۦ مِنْ عِلْمٍ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَإِنَّ ٱلظَّنَّ لَا يُغْنِى مِنَ ٱلْحَقِّ شَيْـًٔا

Arapça Metin (Harekesiz)

4810|53|28|وما لهم به من علم ان يتبعون الا الظن وان الظن لا يغني من الحق شيا

Latin Literal

28. Ve mâ lehum bihî min ilm(ilmin), in yettebiûne illez zann(zanne), ve innez zanne lâ yugnî minel hakkı şey’â(şey’en).

Türkçe Çeviri

Ve yoktur onlara onda* hiçbir ilim**; tabi olurlar değillerdir zan314 dışında; ve doğrusu zan314 zenginleştirmez haktan/gerçekten bir şey.

Ahmed Samira Çevirisi

28 And (there is) no knowledge for them with it, that truly they follow except the doubt/suspicion , and that truly the doubt/suspicion does not enrich/suffice from the truth a thing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve yoktur وَمَا -
2 lehum onlara لَهُمْ -
3 bihi onda بِهِ -
4 min hiçbir مِنْ -
5 ilmin bir ilim عِلْمٍ علم
6 in değildir إِنْ -
7 yettebiune tabi olurlar يَتَّبِعُونَ تبع
8 illa dışında إِلَّا -
9 z-zenne zan الظَّنَّ ظنن
10 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
11 z-zenne zan الظَّنَّ ظنن
12 la لَا -
13 yugni zenginleştirmez يُغْنِي غني
14 mine مِنَ -
15 l-hakki haktan الْحَقِّ حقق
16 şey'en bir şey شَيْئًا شيا

Notlar

Not 1

*Melekler hakkında.**İlmel yakınları yoktur. Kesin ilim olan fizik, kimya, astronomi gibi ilimleri bilmezler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 314: Zan

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Zan

Kavram No: 314

Kısa Açıklama: 314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 10

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Nisâ Suresi - Ayet 157

Türkçe Meal: Ve "Doğrusu biz katlettik 35 Meryem oğlu Îsâ Mesih'i, Allah'ın resûlünü 418 " söylemleri (nedeniyledir); ve katletmiş 35 değillerdi onu; ve asmış değillerdi onu; fakat benzeştirildi 530 onlara; ve doğrusu kimseler (ki) ihtilaf ettiler onda; mutlak içindedirler tam bir kuşku/şüphe ondan; yoktur onlara onda hiçbir ilim; ancak tabi olmadır zanna 314 ; ve katletmiş 35 değillerdi onu kesin (olarak).

Arapça: 650|4|157|وقولهم انا قتلنا المسيح عيسي ابن مريم رسول الله وما قتلوه وما صلبوه ولكن شبه لهم وان الذين اختلفوا فيه لفي شك منه ما لهم به من علم الا اتباع الظن وما قتلوه يقينا

En'âm Suresi - Ayet 148

Türkçe Meal: Diyecekler şirk 71 koşmuş kimseler: "Şayet dileseydi Allah şirk 71 koşmuş olmazdık; ve ne de babalarımız/atalarımız; ve ne de haram kılmazdık hiçbir şeyi"; işte böyledir; yalanladı kimseler onlardan önce; ta ki tattılar yıkımımızı; de ki: "İndinizde/yanınızda (var) mı hiç bir ilim * ; öyle ki çıkarırsınız onu bize; ki tabi olursunuz ancak zanna 314 ; ve ki sizler ancak varsayarsınız **."

Arapça: 937|6|148|سيقول الذين اشركوا لو شا الله ما اشركنا ولا اباونا ولا حرمنا من شي كذلك كذب الذين من قبلهم حتي ذاقوا باسنا قل هل عندكم من علم فتخرجوه لنا ان تتبعون الا الظن وان انتم الا تخرصون

Yunus Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Ve tabi olur değildir çoğunluğu onların dışında bir zan 314 *; doğrusu zan 314 * ganileştirmez ** haktan/gerçekten bir şey; doğrusu Allah bir Alîm’dir 8 faaliyet ettiklerine.

Arapça: 1398|10|36|وما يتبع اكثرهم الا ظنا ان الظن لا يغني من الحق شيا ان الله عليم بما يفعلون

Yunus Suresi - Ayet 60

Türkçe Meal: Ve nedir zanları 314 kimselerin (ki) iftira 402 atarlar Allah'a karşı kıyamet günü yalanını 873 ?; doğrusu Allah mutlak sahibidir bir fazl 202 insanlara karşı; velakin/fakat çoğu onların şükretmezler 43 .

Arapça: 1422|10|60|وما ظن الذين يفترون علي الله الكذب يوم القيمه ان الله لذو فضل علي الناس ولكن اكثرهم لا يشكرون

Yunus Suresi - Ayet 66

Türkçe Meal: Değil mi (ki) doğrusu Allah’adır kimse 436 göklerde 162 ve kimse 436 yerde * ; ve tabi olur değillerdir kimseler (ki) çağırırlar Allah’ın astından şirk 71 koştuklarını; ki tabi olurlar ancak zanna 314 ; ve ki onlar ancak yalan uydururlar.

Arapça: 1428|10|66|الا ان لله من في السموت ومن في الارض وما يتبع الذين يدعون من دون الله شركا ان يتبعون الا الظن وان هم الا يخرصون

Sâffât Suresi - Ayet 87

Türkçe Meal: Öyle ki nedir zannınız 314 alemlerin 203 Rabbi 4 hakkında?

Arapça: 3873|37|87|فما ظنكم برب العلمين

Sâd Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: Ve yaratmış değiliz göğü 180 ve yeri; ve ikisi arasındakini bir batılla 199 ; işte bu * ; zannıdır 314 kâfirlik 25 etmiş kimselerin; öyle ki vah haline kâfirlik 25 etmiş kimselerin ateşten 834 (dolayı).

Arapça: 3995|38|27|وما خلقنا السما والارض وما بينهما بطلا ذلك ظن الذين كفروا فويل للذين كفروا من النار

Hucurât Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Sakının/uzak durun çoğu zandan 314 ; doğrusu bir kısmı zannın 314 günahtır; ve casusluk yapmayın/gizlice bilgi edinmeye çalışmayın; ve gıybet 315 etmesin bir kısmınız bir kısmı; sever mi biriniz ki yer ölü kardeşinin etini?; öyle ki iğrenç/tiksindirici buldunuz onu; ve takvalı 21 olun Allah'a; doğrusu Allah Tevvâb’tır 191 ; Rahîm’dir 2 .

Arapça: 4622|49|12|يايها الذين امنوا اجتنبوا كثيرا من الظن ان بعض الظن اثم ولا تجسسوا ولا يغتب بعضكم بعضا ايحب احدكم ان ياكل لحم اخيه ميتا فكرهتموه واتقوا الله ان الله تواب رحيم

Necm Suresi - Ayet 23

Türkçe Meal: Değildir o * isimler dışında (ki) isimlendirdiniz onu * sizler ve babalarınız/atalarınız; indirmiş değildir Allah ona * hiçbir sultân 660 ; tabi olur değillerdir zan 314 dışında ve heves ettiğine nefislerin 201 ; ve ant olsun geldi onlara Rablerinden 4 doğru yola kılavuz ** .

Arapça: 4805|53|23|ان هي الا اسما سميتموها انتم واباوكم ما انزل الله بها من سلطن ان يتبعون الا الظن وما تهوي الانفس ولقد جاهم من ربهم الهدي

Necm Suresi - Ayet 28

Türkçe Meal: Ve yoktur onlara onda * hiçbir ilim ** ; tabi olurlar değillerdir zan 314 dışında; ve doğrusu zan 314 zenginleştirmez haktan/gerçekten bir şey.

Arapça: 4810|53|28|وما لهم به من علم ان يتبعون الا الظن وان الظن لا يغني من الحق شيا