Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 8: Alîm

Bu kavram 83 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

8Bilen.

2. Bakara Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

36|2|29|هُوَ ٱلَّذِى خَلَقَ لَكُم مَّا فِى ٱلْأَرْضِ جَمِيعًا ثُمَّ ٱسْتَوَىٰٓ إِلَى ٱلسَّمَآءِ فَسَوَّىٰهُنَّ سَبْعَ سَمَٰوَٰتٍ وَهُوَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

36|2|29|هو الذي خلق لكم ما في الارض جميعا ثم استوي الي السما فسويهن سبع سموت وهو بكل شي عليم

Latin Literal

29. Huvellezî halaka lekum mâ fîl ardı cemîan summestevâ iles semâi fe sevvâhunne seb’a semâvât(semâvâtin), ve huve bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

O* ki yaratandır sizlere yerdekini/yeryüzündekini topluca; sonra istiva188 etti göğe180**; öyle ki istiva188 etti onlara; yedi göklere161***; ve O (Allah) her bir şeye bir Alîm'dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

29 He (is), who created for you what (is) in the land/earth/Planet Earth all together/wholly , then He tended to the sky/space, so He straightened them (into) seven skies/space(s), and He is with every thing knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 huve O (Allah) هُوَ -
2 llezi ki الَّذِي -
3 haleka yarattı خَلَقَ خلق
4 lekum sizlere لَكُمْ -
5 ma مَا -
6 fi فِي -
7 l-erdi yerdekini/yeryüzündekini الْأَرْضِ ارض
8 cemian topluca جَمِيعًا جمع
9 summe sonra ثُمَّ -
10 steva istiva etti اسْتَوَىٰ سوي
11 ila إِلَى -
12 s-semai göğe السَّمَاءِ سمو
13 fe sevvahunne öyle ki istiva etti onlara فَسَوَّاهُنَّ سوي
14 seb'a yedi سَبْعَ سبع
15 semavatin göklere سَمَاوَاتٍ سمو
16 ve huve ve O (Allah) وَهُوَ -
17 bikulli her bir بِكُلِّ كلل
18 şey'in şeye شَيْءٍ شيا
19 alimun bir Alîm'dir. عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Allah.**Dünya atmosferi işaret edilmiştir. Yer yani Dünya gezegeni yaratıldığında bir atmosfere yani göğe sahip değildi. Dünya atmosferinin oluşumu sonradan gerçekleşmiştir. ***Güneş sistemimizdeki diğer gezegenlerin gökleri de Dünya atmosferimizle aynı zamanda düzenlenmiştir. Çoklu gökler bu ayette Güneş sistemdeki gezegenlerin gökleri için kullanılmıştır.

2. Bakara Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

39|2|32|قَالُوا۟ سُبْحَٰنَكَ لَا عِلْمَ لَنَآ إِلَّا مَا عَلَّمْتَنَآ إِنَّكَ أَنتَ ٱلْعَلِيمُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

39|2|32|قالوا سبحنك لا علم لنا الا ما علمتنا انك انت العليم الحكيم

Latin Literal

32. Kâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Dediler: “Subhân'sın7 sen; yoktur bilgi bizlere bize öğrettiğinin dışında; doğrusu sen; sensin Alîm8; Hakîm9."

Ahmed Samira Çevirisi

32 They said: "Your praise/glory , no knowledge to us except what You taught us , that You are the knowledgeable, the wise/judicious ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalu dediler قَالُوا قول
2 subhaneke subhânsın sen سُبْحَانَكَ سبح
3 la yoktur لَا -
4 ilme bilgi عِلْمَ علم
5 lena bizlere لَنَا -
6 illa dışında إِلَّا -
7 ma مَا -
8 allemtena bize öğrettiğin عَلَّمْتَنَا علم
9 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
10 ente sensin أَنْتَ -
11 l-alimu alîm الْعَلِيمُ علم
12 l-hakimu hakîm الْحَكِيمُ حكم

2. Bakara Suresi

Ayet 115

Arapça Metin (Harekeli)

122|2|115|وَلِلَّهِ ٱلْمَشْرِقُ وَٱلْمَغْرِبُ فَأَيْنَمَا تُوَلُّوا۟ فَثَمَّ وَجْهُ ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

122|2|115|ولله المشرق والمغرب فاينما تولوا فثم وجه الله ان الله وسع عليم

Latin Literal

115. Ve lillâhil meşriku vel magribu fe eynemâ tuvellû fe semme vechullâh(vechullâhi) innallâhe vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve Allah’adır doğu ve batı*; öyle ki her nereyse döndüğünüz; öyle ki oradadır Allah'ın yüzü; doğrusu Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

115 And to God the sunrise/east and the sunset/west, so wherever you turn, so there (is) God’s face/direction, that God is rich/extended , knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velillahi ve Allah’adır وَلِلَّهِ -
2 l-meşriku doğu الْمَشْرِقُ شرق
3 velmegribu ve batı وَالْمَغْرِبُ غرب
4 feeynema öyle ki her nereye فَأَيْنَمَا -
5 tuvellu dönersiniz تُوَلُّوا ولي
6 fesemme öyle ki oradadır فَثَمَّ -
7 vechu yüzü وَجْهُ وجه
8 llahi Allah'ın اللَّهِ -
9 inne doğrusu إِنَّ -
10 llahe Allah اللَّهَ -
11 vasiun Vâsi’dir وَاسِعٌ وسع
12 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Zıt yönlerin birlikte işaret edilmesi her yönü işaret eder. Aşağı-yukarı, az-çok, sabah-akşam gibi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Vâsi Kavram 297

297 Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

2. Bakara Suresi

Ayet 127

Arapça Metin (Harekeli)

134|2|127|وَإِذْ يَرْفَعُ إِبْرَٰهِۦمُ ٱلْقَوَاعِدَ مِنَ ٱلْبَيْتِ وَإِسْمَٰعِيلُ رَبَّنَا تَقَبَّلْ مِنَّآ إِنَّكَ أَنتَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

134|2|127|واذ يرفع ابرهم القواعد من البيت واسمعيل ربنا تقبل منا انك انت السميع العليم

Latin Literal

127. Ve iz yerfeu ibrâhîmul kavâide minel beyti veismâîl(ismâîlu) rabbenâ tekabbel minnâ inneke entes semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Ve yükselttiği zaman İbrahim kaidelerini* beytin/evin; ve İsmail (de): “Rabbimiz! Kabul et bizden; doğrusu sen; sensin Semî41; Alîm8

Ahmed Samira Çevirisi

127 And when Abraham raises the foundations/bases from The House , and Ishmael: "Our Lord accept from us, that you are the hearing/listening the knowledgeable."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve zaman وَإِذْ -
2 yerfeu yükseltti يَرْفَعُ رفع
3 ibrahimu İbrahim إِبْرَاهِيمُ -
4 l-kavaide kaidelerini الْقَوَاعِدَ قعد
5 mine مِنَ -
6 l-beyti beytin/evin الْبَيْتِ بيت
7 ve ismaiylu ve İsmail (de) وَإِسْمَاعِيلُ -
8 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
9 tekabbel kabul et تَقَبَّلْ قبل
10 minna bizden مِنَّا -
11 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
12 ente sensin أَنْتَ -
13 s-semiu Semî السَّمِيعُ سمع
14 l-alimu Alîm الْعَلِيمُ علم

Notlar

Not 1

*Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne; ayaklık, duraç, taban, tabanlık.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

2. Bakara Suresi

Ayet 137

Arapça Metin (Harekeli)

144|2|137|فَإِنْ ءَامَنُوا۟ بِمِثْلِ مَآ ءَامَنتُم بِهِۦ فَقَدِ ٱهْتَدَوا۟ وَّإِن تَوَلَّوْا۟ فَإِنَّمَا هُمْ فِى شِقَاقٍ فَسَيَكْفِيكَهُمُ ٱللَّهُ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

144|2|137|فان امنوا بمثل ما امنتم به فقد اهتدوا وان تولوا فانما هم في شقاق فسيكفيكهم الله وهو السميع العليم

Latin Literal

137. Fe in âmenû bi misli mâ âmentum bihî fe kadihtedev ve in tevellev fe innemâ hum fî şikâk(şikâkın) fe se yekfîke humullâh(humullâhu), ve huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer iman47 ettilerse iman47 ettiğinizin misli870 (gibi) ona*; öyle ki muhakkak doğru yola kılavuzlandılar; ve eğer sırt çevirdilerse; öyle ki doğrusu ancak onlar bölünme/parçalanma içindedir; öyle ki kâfi/yeterli gelecektir Allah sana onlara karşı; ve O (Allah) Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

137 So if they believed with a similar/equal/alike (to) what you believed with (it), so they had been guided, and if they turned away, so but they are in defiance/disobedience , so God will suffice (protect) you against them , and He (is) the hearing/listening, the knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
2 amenu iman ettilerse امَنُوا امن
3 bimisli misli/benzeri بِمِثْلِ مثل
4 ma مَا -
5 amentum iman ettiğinizin امَنْتُمْ امن
6 bihi ona (Kur’an’a) بِهِ -
7 fekadi öyle ki muhakkak فَقَدِ -
8 htedev doğru yola kılavuzlandılar اهْتَدَوْا هدي
9 vein ve eğer وَإِنْ -
10 tevellev sırt çevirdilerse تَوَلَّوْا ولي
11 feinnema öyle ki doğrusu ancak فَإِنَّمَا -
12 hum onlar هُمْ -
13 fi içindedir فِي -
14 şikakin bölünme/parçalanma شِقَاقٍ شقق
15 feseyekfikehumu öyle ki kâfi/yeterli gelecektir (Allah) sana onlara karşı فَسَيَكْفِيكَهُمُ كفي
16 llahu Allah اللَّهُ -
17 ve huve ve O وَهُوَ -
18 s-semiu Semî’dir السَّمِيعُ سمع
19 l-alimu Alîm’dir. الْعَلِيمُ علم

Notlar

Not 1

*Kur’an’a.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

2. Bakara Suresi

Ayet 158

Arapça Metin (Harekeli)

165|2|158|إِنَّ ٱلصَّفَا وَٱلْمَرْوَةَ مِن شَعَآئِرِ ٱللَّهِ فَمَنْ حَجَّ ٱلْبَيْتَ أَوِ ٱعْتَمَرَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِ أَن يَطَّوَّفَ بِهِمَا وَمَن تَطَوَّعَ خَيْرًا فَإِنَّ ٱللَّهَ شَاكِرٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

165|2|158|ان الصفا والمروه من شعاير الله فمن حج البيت او اعتمر فلا جناح عليه ان يطوف بهما ومن تطوع خيرا فان الله شاكر عليم

Latin Literal

158. İnnes safâ vel mervete min şeâirillâh(şeâirillâhi), fe men haccel beyte evı’temera fe lâ cunâha aleyhi en yettavvefe bi himâ ve men tetavvaa hayran, fe innallâhe şâkirun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu safa ve merve şiarlarındandır312 Allah'ın; öyle ki kim hac etti beyti32 ya da ziyaret etti; öyle ki yoktur günah onun üzerine ki tavaf eder/dolaşır o ikisini (safa ve merve); ve kim gönüllü oldu bir hayra/iyiliğe öyle ki doğrusu Allah Şâkir’dir313; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

158 That the Saffa/rock and the Marwa/flint stones (are) from God’s methods/ways of worship, so who performed pilgrimage (to) the House/Home , or headed to/visited so no offense/guilt/sin on him that (he) circles/walks around by them (B), and who volunteered good , so that God (is) thankful/grateful, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 s-safa Safa الصَّفَا -
3 velmervete ve Merve وَالْمَرْوَةَ -
4 min مِنْ -
5 şeaairi şiarlarındandır شَعَائِرِ شعر
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 femen öyle ki kim فَمَنْ -
8 hacce hacc etti حَجَّ حجج
9 l-beyte beyti الْبَيْتَ بيت
10 evi ya da أَوِ -
11 a'temera ziyaret etti اعْتَمَرَ عمر
12 fela öyle ki yoktur فَلَا -
13 cunaha günah جُنَاحَ جنح
14 aleyhi onun üzerine عَلَيْهِ -
15 en ki أَنْ -
16 yettavvefe tavaf eder/dolaşır يَطَّوَّفَ طوف
17 bihima o ikisini بِهِمَا -
18 ve men ve kim وَمَنْ -
19 tetavvea gönüllü oldu تَطَوَّعَ طوع
20 hayran bir hayra خَيْرًا خير
21 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
22 llahe Allah اللَّهَ -
23 şakirun Şâkir’dir شَاكِرٌ شكر
24 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Beyt/ev Kavram 32

32 Topluma ait olan, dini öğretilerin takip edildiği ev, mekân. Kur'an'ın okunup öğrenildiği topluma ait mekân.

Şiar Kavram 312

312 Sembol, slogan, amblem, nişan, işaret, soyut bir kavramın somutlaşarak sembol/belirteç haline gelmesi.

Şâkir Kavram 313

313 Hayrın/iyiliğin değerini bilen/anlayan, karşılığını hazırlayıp veren, müteşekkir olan.

2. Bakara Suresi

Ayet 181

Arapça Metin (Harekeli)

188|2|181|فَمَنۢ بَدَّلَهُۥ بَعْدَمَا سَمِعَهُۥ فَإِنَّمَآ إِثْمُهُۥ عَلَى ٱلَّذِينَ يُبَدِّلُونَهُۥٓ إِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

188|2|181|فمن بدله بعدما سمعه فانما اثمه علي الذين يبدلونه ان الله سميع عليم

Latin Literal

181. Fe men beddelehu ba’de mâ semiahu fe innemâ ismuhu alellezîne yubeddilûneh(yubeddilûnehu), innallâhe semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kim değiştirdi onu (vasiyeti) işitmesi sonrası onu; öyle ki günahı onun ancak onu değiştiren kimselerin üzerinedir; doğrusu Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

181 So who exchanged/replaced/substituted it after what he heard it, so but his sin/crime (is) on those who exchange/replace/substitute it, that God (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 femen öyle ki kim فَمَنْ -
2 beddelehu değiştirdi onu (vasiyeti) بَدَّلَهُ بدل
3 bea'dema sonrası بَعْدَمَا بعد
4 semiahu işitmesi onu سَمِعَهُ سمع
5 feinnema öyle ki ancak فَإِنَّمَا -
6 ismuhu günahı onun إِثْمُهُ اثم
7 ala üzerinedir عَلَى -
8 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
9 yubeddilunehu değiştirirler onu يُبَدِّلُونَهُ بدل
10 inne doğrusu إِنَّ -
11 llahe Allah اللَّهَ -
12 semiun Semî’dir سَمِيعٌ سمع
13 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

2. Bakara Suresi

Ayet 224

Arapça Metin (Harekeli)

231|2|224|وَلَا تَجْعَلُوا۟ ٱللَّهَ عُرْضَةً لِّأَيْمَٰنِكُمْ أَن تَبَرُّوا۟ وَتَتَّقُوا۟ وَتُصْلِحُوا۟ بَيْنَ ٱلنَّاسِ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

231|2|224|ولا تجعلوا الله عرضه لايمنكم ان تبروا وتتقوا وتصلحوا بين الناس والله سميع عليم

Latin Literal

224. Ve lâ tec’alûllâhe urdaten li eymânikum en teberrû ve tettekû ve tuslihû beynen nâs(nâsi), vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve yapmayın Allah’ı bir gaye/amaç* yeminlerinize; ki (o durumda) erdemli olursunuz; ve takvalı21 olursunuz; ve düzeltirsiniz/iyileştirirsiniz insanların arasını; Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

224 And do not make God a subject/target to your oaths that you be righteous and fear and obey (God) and correct/reconciliate between the people, and God (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve وَلَا -
2 tec'alu yapmayın تَجْعَلُوا جعل
3 llahe Allah’ı اللَّهَ -
4 urdeten bir gaye/amaç عُرْضَةً عرض
5 lieymanikum yeminlerinize لِأَيْمَانِكُمْ يمن
6 en ki أَنْ -
7 teberru erdemli olursunuz تَبَرُّوا برر
8 ve tetteku ve takvalı olursunuz وَتَتَّقُوا وقي
9 ve tuslihu ve düzeltirsiniz/iyileştirsiniz وَتُصْلِحُوا صلح
10 beyne arasını بَيْنَ بين
11 n-nasi insanların النَّاسِ نوس
12 vallahu Allah وَاللَّهُ -
13 semiun Semî’dir سَمِيعٌ سمع
14 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Alet etmek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

2. Bakara Suresi

Ayet 227

Arapça Metin (Harekeli)

234|2|227|وَإِنْ عَزَمُوا۟ ٱلطَّلَٰقَ فَإِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

234|2|227|وان عزموا الطلق فان الله سميع عليم

Latin Literal

227. Ve in azemût talâka fe innallâhe semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve eğer azmettilerse* boşanmaya; öyle ki doğrusu Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

227 And if they decided/determined the divorce, (so) then God (is) hearing/listening knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve eğer وَإِنْ -
2 azemu azmettilerse عَزَمُوا عزم
3 t-talaka boşanmaya الطَّلَاقَ طلق
4 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
5 llahe Allah اللَّهَ -
6 semiun Semî’dir سَمِيعٌ سمع
7 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Kesin karar verip arkasında durmak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

2. Bakara Suresi

Ayet 244

Arapça Metin (Harekeli)

251|2|244|وَقَٰتِلُوا۟ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

251|2|244|وقتلوا في سبيل الله واعلموا ان الله سميع عليم

Latin Literal

244. Ve kâtilû fî sebîlillâhi va’lemû ennallâhe semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve katledin35 Allah yolunda331; ve bilin ki Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

244 And fight/kill in God’s way/road/sake, and know that God (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve katilu ve katledin وَقَاتِلُوا قتل
2 fi فِي -
3 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
4 llahi Allah اللَّهِ -
5 vea'lemu ve bilin وَاعْلَمُوا علم
6 enne ki أَنَّ -
7 llahe Allah اللَّهَ -
8 semiun Semî’dir سَمِيعٌ سمع
9 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

Allah yolunda katletmek Kavram 331

331 Yüce Allah'ın yolu olan tek tanrıcı/monoteist inanca sahip kimseleri haksız yere katleden kimselere karşı tek tanrıcıların yaptığı, sınırı aşmadan yapılan katletme.

2. Bakara Suresi

Ayet 247

Arapça Metin (Harekeli)

254|2|247|وَقَالَ لَهُمْ نَبِيُّهُمْ إِنَّ ٱللَّهَ قَدْ بَعَثَ لَكُمْ طَالُوتَ مَلِكًا قَالُوٓا۟ أَنَّىٰ يَكُونُ لَهُ ٱلْمُلْكُ عَلَيْنَا وَنَحْنُ أَحَقُّ بِٱلْمُلْكِ مِنْهُ وَلَمْ يُؤْتَ سَعَةً مِّنَ ٱلْمَالِ قَالَ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصْطَفَىٰهُ عَلَيْكُمْ وَزَادَهُۥ بَسْطَةً فِى ٱلْعِلْمِ وَٱلْجِسْمِ وَٱللَّهُ يُؤْتِى مُلْكَهُۥ مَن يَشَآءُ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

254|2|247|وقال لهم نبيهم ان الله قد بعث لكم طالوت ملكا قالوا اني يكون له الملك علينا ونحن احق بالملك منه ولم يوت سعه من المال قال ان الله اصطفيه عليكم وزاده بسطه في العلم والجسم والله يوتي ملكه من يشا والله وسع عليم

Latin Literal

247. Ve kâle lehum nebiyyuhum innallâhe kad bease lekum tâlûtemelikâ(meliken), kâlû ennâ yekûnu lehul mulku aleynâ ve nahnu ehakku bil mulki minhu ve lem yu’te seaten minel mâl(mâli), kâle innallâhestafâhu aleykum ve zâdehu bestaten fîl ilmi vel cism(cismi), vallâhu yu’tî mulkehu men yeşâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dedi onlara kendi nebileri132; "Doğrusu Allah muhakkak görevlendirdi sizlere Tâlût'u; bir melik (olarak); dediler: "Nasıl olur ona (Tâlût'a) (bir) mülk/hükümdarlık üzerimize; ve bizlere daha haktır mülk/hükümdarlık ondan (Tâlût'tan); ve asla verilmedi (ona) maldan bir genişlik"; dedi (nebi): "Doğrusu Allah saflaştırıp seçti onu (Tâlût'u) üzerinize; ve artırdı ona (Tâlût'a) bolca, ilimde ve cisimde/vücutta; ve Allah verir kendi mülkünü dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

247 And their prophet said to them: "That God had sent for you Saul/Taloot (as a) king". They said: "How is the ownership/kingdom to him over us and we are more worthy/deserving with the ownership/kingdom than him, and he was not given wealth/abundance from the property/wealth ?" He said: "That God chose/purified him over you, and increased him (in) expansion/wealth in the knowledge, and the body, and God gives His ownership/possession , (to) whom He wills/wants, and God (is) rich/spread, knowledgeable."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi ki وَقَالَ قول
2 lehum onlara لَهُمْ -
3 nebiyyuhum kendi nebileri نَبِيُّهُمْ نبا
4 inne doğrusu إِنَّ -
5 llahe Allah اللَّهَ -
6 kad muhakkak قَدْ -
7 bease görevlendirdi بَعَثَ بعث
8 lekum sizlere لَكُمْ -
9 talute Talut'u طَالُوتَ -
10 meliken bir melik مَلِكًا ملك
11 kalu dediler قَالُوا قول
12 enna nasıl أَنَّىٰ اني
13 yekunu olur يَكُونُ كون
14 lehu ona لَهُ -
15 l-mulku mülk الْمُلْكُ ملك
16 aleyna üzerimize عَلَيْنَا -
17 venehnu ve bizlere وَنَحْنُ -
18 ehakku daha haktır أَحَقُّ حقق
19 bil-mulki mülkü بِالْمُلْكِ ملك
20 minhu ondan مِنْهُ -
21 velem ve asla وَلَمْ -
22 yu'te verilmedi يُؤْتَ اتي
23 seaten genişlik سَعَةً وسع
24 mine -dan مِنَ -
25 l-mali mal- الْمَالِ مول
26 kale dedi قَالَ قول
27 inne doğrusu إِنَّ -
28 llahe Allah اللَّهَ -
29 stafahu saflaştırıp seçti onu اصْطَفَاهُ صفو
30 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
31 ve zadehu ve artırdı ona وَزَادَهُ زيد
32 bestaten bolca بَسْطَةً بسط
33 fi فِي -
34 l-ilmi ilimde الْعِلْمِ علم
35 velcismi ve cisimde/vücutta وَالْجِسْمِ جسم
36 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
37 yu'ti verir يُؤْتِي اتي
38 mulkehu kendi mülkünü مُلْكَهُ ملك
39 men kimseye مَنْ -
40 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
41 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
42 vasiun Vâsi’dir وَاسِعٌ وسع
43 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Vâsi Kavram 297

297 Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

2. Bakara Suresi

Ayet 256

Arapça Metin (Harekeli)

263|2|256|لَآ إِكْرَاهَ فِى ٱلدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ ٱلرُّشْدُ مِنَ ٱلْغَىِّ فَمَن يَكْفُرْ بِٱلطَّٰغُوتِ وَيُؤْمِنۢ بِٱللَّهِ فَقَدِ ٱسْتَمْسَكَ بِٱلْعُرْوَةِ ٱلْوُثْقَىٰ لَا ٱنفِصَامَ لَهَا وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

263|2|256|لا اكراه في الدين قد تبين الرشد من الغي فمن يكفر بالطغوت ويومن بالله فقد استمسك بالعروه الوثقي لا انفصام لها والله سميع عليم

Latin Literal

256. Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lenfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Yoktur ikrâh374 dinde122; muhakkak beyan226 oldu doğruluk sapkınlıktan; öyle ki kim kâfirlik25 eder tâgûta375; ve iman47 eder Allah'a; muhakkak ki kaptı sapasağlam bir kulp; yoktur çatlak ona; ve Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

256 No compulsion/force in the religion, the correct/right had been clarified , from the misguidance/failure , so who disbelieves with the devil/every thing worshipped other than God and believes with God, so he had held fast/clung to with the tie/handle , the tight/affirmed, no breaking/cutting to it, and God (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la yoktur لَا -
2 ikrahe ikrah إِكْرَاهَ كره
3 fi فِي -
4 d-dini dinde الدِّينِ دين
5 kad muhakkak قَدْ -
6 tebeyyene beyan oldu تَبَيَّنَ بين
7 r-ruşdu olgunluk/doğruluk الرُّشْدُ رشد
8 mine مِنَ -
9 l-gayyi sapkınlıktan الْغَيِّ غوي
10 femen öyle ki kim فَمَنْ -
11 yekfur kâfirlik eder يَكْفُرْ كفر
12 bit-taguti tağuta بِالطَّاغُوتِ طغي
13 ve yu'min ve iman eder وَيُؤْمِنْ امن
14 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
15 fekadi muhakkak ki o فَقَدِ -
16 stemseke kaptı اسْتَمْسَكَ مسك
17 bil-urveti bir kulpa بِالْعُرْوَةِ عرو
18 l-vuska sapasağlam الْوُثْقَىٰ وثق
19 la olmaz لَا -
20 nfisame çatlak انْفِصَامَ فصم
21 leha ona لَهَا -
22 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
23 semiun Semî’dir سَمِيعٌ سمع
24 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

İkrah, ikrah. Kavram 374

374 Zorlama, bir kişinin yapmak istemediği bir şeyi zorla yaptırma, baskı yaparak yaptırma, kerhen yapmaya neden olmak.

Tâgût Kavram 375

375 Taşkınlık, azgınlık, sınır aşmak.

2. Bakara Suresi

Ayet 261

Arapça Metin (Harekeli)

268|2|261|مَّثَلُ ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَٰلَهُمْ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ أَنۢبَتَتْ سَبْعَ سَنَابِلَ فِى كُلِّ سُنۢبُلَةٍ مِّا۟ئَةُ حَبَّةٍ وَٱللَّهُ يُضَٰعِفُ لِمَن يَشَآءُ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

268|2|261|مثل الذين ينفقون امولهم في سبيل الله كمثل حبه انبتت سبع سنابل في كل سنبله مايه حبه والله يضعف لمن يشا والله وسع عليم

Latin Literal

261. Meselullezîne yunfikûne emvâlehum fî sebîlillâhi ke meseli habbetin enbetet seb’a senâbile fî kulli sunbuletin mietu habbeh(habbetin), vallâhu yudâifu li men yeşâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Mallarını Allah yolunda336 infak6 eden kimselerin misali; misali gibidir bir tohum; yetiştirdi yedi başak; her başağındadır yüz tohum; ve Allah katlar dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

261 (The) example/proverb (of) those who spend their properties/wealth in God’s way/sake (is) as/like (the) example/proverb of a seed/grain (that) sprouted/grew seven ears/spikes , in every ear/spike (are) one hundred grain(s)/seed(s), and God doubles/multiplies for whom He wills/wants, and God (is) rich/abundant ,knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 meselu misali مَثَلُ مثل
2 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
3 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق
4 emvalehum mallarını أَمْوَالَهُمْ مول
5 fi فِي -
6 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
7 llahi Allah اللَّهِ -
8 kemeseli misali gibidir كَمَثَلِ مثل
9 habbetin bir tohum حَبَّةٍ حبب
10 enbetet yetiştirdi أَنْبَتَتْ نبت
11 seb'a yedi سَبْعَ سبع
12 senabile başak سَنَابِلَ سنبل
13 fi فِي -
14 kulli her كُلِّ كلل
15 sunbuletin başağında سُنْبُلَةٍ سنبل
16 miaetu yüz مِائَةُ ماي
17 habbetin tohum حَبَّةٍ حبب
18 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
19 yudaifu katlar يُضَاعِفُ ضعف
20 limen kimseye لِمَنْ -
21 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
22 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
23 vasiun Vâsi’dir وَاسِعٌ وسع
24 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Vâsi Kavram 297

297 Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

2. Bakara Suresi

Ayet 268

Arapça Metin (Harekeli)

275|2|268|ٱلشَّيْطَٰنُ يَعِدُكُمُ ٱلْفَقْرَ وَيَأْمُرُكُم بِٱلْفَحْشَآءِ وَٱللَّهُ يَعِدُكُم مَّغْفِرَةً مِّنْهُ وَفَضْلًا وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

275|2|268|الشيطن يعدكم الفقر ويامركم بالفحشا والله يعدكم مغفره منه وفضلا والله وسع عليم

Latin Literal

268. Eş şeytânu yeidukumul fakra ve ye’murukumbil fahşâi vallâhu yeidukum magfireten minhuve fadlâ(fadlan), vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Şeytân29 vaat eder sizlere fakirliği; ve emreder200 sizlere fahşayı81; ve Allah vaat eder sizlere bir mağfiret319 kendinden; ve bir fazl/fazilet; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

268 The devil promises you the poverty/grief and orders/commands you with enormous/atrocious deeds , and God promises you forgiveness from Him and grace/favour , and God (is) extended/abundant , knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
2 yeidukumu vaat eder sizlere يَعِدُكُمُ وعد
3 l-fekra fakirliği الْفَقْرَ فقر
4 ve ye'murukum ve emreder sizlere وَيَأْمُرُكُمْ امر
5 bil-fehşa'i fahşayı بِالْفَحْشَاءِ فحش
6 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
7 yeidukum vaat eder sizlere يَعِدُكُمْ وعد
8 megfiraten mağfiret مَغْفِرَةً غفر
9 minhu kendinden مِنْهُ -
10 ve fedlen ve bir fazl/fazilet وَفَضْلًا فضل
11 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
12 vasiun Vâsi’dir وَاسِعٌ وسع
13 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Fahşâ Kavram 81

81 Vahşetten/fuhuştan/ahlaksızlıktan.

emir, emretmek Kavram 200

200 Buyurmak, talepte bulunmak, istekte bulunmak, nasihat etmek, buyruk, talep, istek, nasihat. Kur'an'daki emretmek kavramı zorla bir şeyi yaptırmak, yapılmadığında ceza vermek asla değildir.

Vâsi Kavram 297

297 Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 34

Arapça Metin (Harekeli)

327|3|34|ذُرِّيَّةًۢ بَعْضُهَا مِنۢ بَعْضٍ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

327|3|34|ذريه بعضها من بعض والله سميع عليم

Latin Literal

34. Zurriyyeten ba’duhâ min ba’d(ba’din), vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Zürriyet380 (ki) bir kısmı onun bir kısımdandır; Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

34 Descendants some of it from some, and God (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zurriyyeten zürriyet (ki) ذُرِّيَّةً ذرر
2 bea'duha bir kısmı onun بَعْضُهَا بعض
3 min مِنْ -
4 bea'din bir kısımdandır بَعْضٍ بعض
5 vallahu Allah وَاللَّهُ -
6 semiun Semî’dir سَمِيعٌ سمع
7 alimun Alîm’dir. عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

328|3|35|إِذْ قَالَتِ ٱمْرَأَتُ عِمْرَٰنَ رَبِّ إِنِّى نَذَرْتُ لَكَ مَا فِى بَطْنِى مُحَرَّرًا فَتَقَبَّلْ مِنِّىٓ إِنَّكَ أَنتَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

328|3|35|اذ قالت امرات عمرن رب اني نذرت لك ما في بطني محررا فتقبل مني انك انت السميع العليم

Latin Literal

35. İz kâlet imraetu ımrâne rabbi innî nezertu leke mâ fî batnî muharraran fe tekabbel minnî, inneke entes semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman İmrân'ın karısı; "Rabbim4! Doğrusu ben adadım sana karnımdakini*; bir hür/serbest (edilmiş olarak); öyle ki kabul et benden; doğrusu sen; sensin Semî41; Alîm8."

Ahmed Samira Çevirisi

35 When Amran’s woman (wife) said: "My Lord, that I made a duty/vow (on myself that) to You what is in my belly , freed/liberated , so accept from me, that You, You (are) the hearing/listening, the knowledgeable."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iz إِذْ -
2 kaleti dediği zaman قَالَتِ قول
3 mraetu karısı امْرَأَتُ مرا
4 imrane İmrân'ın عِمْرَانَ -
5 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
6 inni doğrusu ben إِنِّي -
7 nezertu adadım نَذَرْتُ نذر
8 leke sana لَكَ -
9 ma مَا -
10 fi فِي -
11 betni karnımdakini بَطْنِي بطن
12 muharraran bir hür/serbest (olan) مُحَرَّرًا حرر
13 fetekabbel öyle ki kabul et فَتَقَبَّلْ قبل
14 minni benden مِنِّي -
15 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
16 ente sensin أَنْتَ -
17 s-semiu Sema السَّمِيعُ سمع
18 l-alimu Alim الْعَلِيمُ علم

Notlar

Not 1

*Cenin halindeki Meryem.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 73

Arapça Metin (Harekeli)

366|3|73|وَلَا تُؤْمِنُوٓا۟ إِلَّا لِمَن تَبِعَ دِينَكُمْ قُلْ إِنَّ ٱلْهُدَىٰ هُدَى ٱللَّهِ أَن يُؤْتَىٰٓ أَحَدٌ مِّثْلَ مَآ أُوتِيتُمْ أَوْ يُحَآجُّوكُمْ عِندَ رَبِّكُمْ قُلْ إِنَّ ٱلْفَضْلَ بِيَدِ ٱللَّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَآءُ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

366|3|73|ولا تومنوا الا لمن تبع دينكم قل ان الهدي هدي الله ان يوتي احد مثل ما اوتيتم او يحاجوكم عند ربكم قل ان الفضل بيد الله يوتيه من يشا والله وسع عليم

Latin Literal

73. Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeşâ’(yeşâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

"Ve iman47 etmeyin kimse dışında (ki) tabi oldu sizin dininize122"; de ki: "Doğrusu doğru yola kılavuz Allah'ın doğru yola kılavuzlamasıdır"; ki verilir birine misli870 sizlere verilenin* ya da hac376 ederler sizlere Rabbinizin4 indinde/katında; de ki: "Doğrusu fazl202 Allah'ın elindedir; verir onu dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8."

Ahmed Samira Çevirisi

73 And do not believe except to whom followed your religion, say: "That the guidance (is) God’s guidance." That one be given equal/alike (to) what you were given or they argue/quarrel with you at your Lord. Say: "That the grace/favour (is) with God’s hand, He gives it (to) whom He wills/wants, and God (is) spacious ,knowledgeable."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la وَلَا -
2 tu'minu ve iman etmeyin تُؤْمِنُوا امن
3 illa dışında إِلَّا -
4 limen kimse لِمَنْ -
5 tebia tabi oldu تَبِعَ تبع
6 dinekum sizin dininize دِينَكُمْ دين
7 kul de ki قُلْ قول
8 inne doğrusu إِنَّ -
9 l-huda doğru yola kılavuz الْهُدَىٰ هدي
10 huda doğru yol kılavuzlamasıdır هُدَى هدي
11 llahi Allah'ın اللَّهِ -
12 en ki أَنْ -
13 yu'ta verilir يُؤْتَىٰ اتي
14 ehadun birine أَحَدٌ احد
15 misle misli/benzeri مِثْلَ مثل
16 ma مَا -
17 utitum verilenin sizlere أُوتِيتُمْ اتي
18 ev ya da أَوْ -
19 yuhaccukum hac ederler sizlere يُحَاجُّوكُمْ حجج
20 inde indinde/katında عِنْدَ عند
21 rabbikum Rabbinizin رَبِّكُمْ ربب
22 kul de ki قُلْ قول
23 inne doğrusu إِنَّ -
24 l-fedle fazl/lütuf الْفَضْلَ فضل
25 biyedi elindedir بِيَدِ يدي
26 llahi Allah'ın اللَّهِ -
27 yu'tihi verir onu يُؤْتِيهِ اتي
28 men kimseye مَنْ -
29 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
30 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
31 vasiun Vâsi’dir وَاسِعٌ وسع
32 alimun Alim’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Tevrat ve İncîl'in.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

Vâsi Kavram 297

297 Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

Hac Kavram 376

376 Delillerle tartışma.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 121

Arapça Metin (Harekeli)

414|3|121|وَإِذْ غَدَوْتَ مِنْ أَهْلِكَ تُبَوِّئُ ٱلْمُؤْمِنِينَ مَقَٰعِدَ لِلْقِتَالِ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

414|3|121|واذ غدوت من اهلك تبوي المومنين مقعد للقتال والله سميع عليم

Latin Literal

121. Ve iz gadavte min ehlike tubevviul mu’minîne makâide lil kıtâl(kıtâli), vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve sabah erkenden ayrıldığın zaman (sen) ahalinden/ailenden (ki) yerleştirirken müminleri27 mekanlara* katletme35 için**; ve Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

121 And when you went early from your family/people, you assign the believers sitting places (positions) to the fighting/killing, and God (is) hearing/listening, knowledgeable.41

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve zaman وَإِذْ -
2 gadevte sabah erkenden ayrıldın غَدَوْتَ غدو
3 min مِنْ -
4 ehlike ahalinden أَهْلِكَ اهل
5 tubevviu yerleştirirsin تُبَوِّئُ بوا
6 l-mu'minine müminleri الْمُؤْمِنِينَ امن
7 mekaide mekanlara مَقَاعِدَ قعد
8 lilkitali katletmeye لِلْقِتَالِ قتل
9 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
10 semiun Semî’dir سَمِيعٌ سمع
11 alimun Alîm’dir. عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Mevzilere.**Savaş başlatanlara karşı savaşmak için.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

4. Nisâ Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

504|4|11|يُوصِيكُمُ ٱللَّهُ فِىٓ أَوْلَٰدِكُمْ لِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ ٱلْأُنثَيَيْنِ فَإِن كُنَّ نِسَآءً فَوْقَ ٱثْنَتَيْنِ فَلَهُنَّ ثُلُثَا مَا تَرَكَ وَإِن كَانَتْ وَٰحِدَةً فَلَهَا ٱلنِّصْفُ وَلِأَبَوَيْهِ لِكُلِّ وَٰحِدٍ مِّنْهُمَا ٱلسُّدُسُ مِمَّا تَرَكَ إِن كَانَ لَهُۥ وَلَدٌ فَإِن لَّمْ يَكُن لَّهُۥ وَلَدٌ وَوَرِثَهُۥٓ أَبَوَاهُ فَلِأُمِّهِ ٱلثُّلُثُ فَإِن كَانَ لَهُۥٓ إِخْوَةٌ فَلِأُمِّهِ ٱلسُّدُسُ مِنۢ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصِى بِهَآ أَوْ دَيْنٍ ءَابَآؤُكُمْ وَأَبْنَآؤُكُمْ لَا تَدْرُونَ أَيُّهُمْ أَقْرَبُ لَكُمْ نَفْعًا فَرِيضَةً مِّنَ ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

504|4|11|يوصيكم الله في اولدكم للذكر مثل حظ الانثيين فان كن نسا فوق اثنتين فلهن ثلثا ما ترك وان كانت وحده فلها النصف ولابويه لكل وحد منهما السدس مما ترك ان كان له ولد فان لم يكن له ولد وورثه ابواه فلامه الثلث فان كان له اخوه فلامه السدس من بعد وصيه يوصي بها او دين اباوكم وابناوكم لا تدرون ايهم اقرب لكم نفعا فريضه من الله ان الله كان عليما حكيما

Latin Literal

11. Yûsîkumullâhu fî evlâdikum liz zekeri mislu hazzıl unseyeyn(unseyeyni), fe in kunne nisâen fevkasneteyni fe lehunne sulusâ mâ terak(terake), ve in kânet vâhideten fe lehân nısf(nısfu). Ve li ebeveyhi li kulli vâhidin min humâs sudusu mimmâ terake in kâne lehu veled(veledun), fe in lem yekun lehu veledun ve varisehû ebevâhu fe li ummihis sulus(sulusu), fe in kâne lehû ıhvetun fe li ummihis sudusu, min ba’di vasiyyetin yûsî bihâ ev deyn(deynin). Âbâukum ve ebnâukum, lâ tedrûne eyyuhum akrabu lekum nef’â(nef’en), farîdaten minallâh(minallâhi). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Vasiyet* eder481 Allah sizlere evlatlarınızda; erkeğedir misli870 iki kadın payı**; öyle ki eğer oldularsa kadınlar iki üzerinde öyle ki onlaradır (kadınlaradır) üçte ikisi (2/3) terk ettiğinin (ölenin); ve eğer olduysa (kadın) tek öyle ki onadır yarısı (1/2); ve ana babasınadır onun (ölenin) ikisinden (ana-baba) her bir tekine altıda biri (1/6) terk ettiğinden (ölenin) eğer olduysa ona (ölene) bir evlat***; öyle ki eğer asla olmazsa ona (ölene) bir evlat**** ve varis oldu ana babası onun (ölenin) öyle ki anasınadır (ölenin) üçte bir (1/3); öyle ki eğer olduysa ona kardeşler öyle ki anasınadır altıda bir (1/6); sonrasındadır bir vasiyetten***** (ki) vasiyet eder (kimse) onunla ya da (sonrasındadır) borç*****; babalarınızı ve oğullarınızı (ki) bilmezsiniz hangisi daha yakındır sizlere faydada/yararda; bir farzdır497 Allah’tan; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

11 God directs/commands/recommends you in your children, to the male equal (the) fortune (share of) the two females, so if they are/were women more/over two, so for them (F) two thirds (from) what he left, and if she was one, so for her the half and to his parents, to each one from them (B) the sixth from what he left,if for him was a child (son), so if (there) was not for him a child (son), and his parents inherited him, so to his mother the third, so if brothers were for him, so to his mother the sixth, from after a bequest/will he bequeaths with it or a debt; your (P) fathers and your (P) sons, you (P) do not know, which of them (is) closer to you (P) (in) benefit/usefulness, a religious duty/command from God, that God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yusikumu vasiyet eder sizlere يُوصِيكُمُ وصي
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 fi فِي -
4 evladikum evlatlarınızda أَوْلَادِكُمْ ولد
5 lizzekeri erkeğedir لِلذَّكَرِ ذكر
6 mislu misli مِثْلُ مثل
7 hazzi pay حَظِّ حظظ
8 l-unseyeyni iki kadın الْأُنْثَيَيْنِ انث
9 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
10 kunne oldularsa كُنَّ كون
11 nisa'en kadınlar نِسَاءً نسو
12 fevka üzerinde فَوْقَ فوق
13 sneteyni iki اثْنَتَيْنِ ثني
14 felehunne öyle ki onlaradır (kadınlaradır) فَلَهُنَّ -
15 sulusa üçte ikisi ثُلُثَا ثلث
16 ma مَا -
17 terake terk ettiğinin (ölenin) تَرَكَ ترك
18 ve in ve eğer وَإِنْ -
19 kanet olduysa (kadın) كَانَتْ كون
20 vahideten tek وَاحِدَةً وحد
21 feleha öyle ki onadır فَلَهَا -
22 n-nisfu yarısı النِّصْفُ نصف
23 veliebeveyhi ve ana babasınadır onu (ölenin) وَلِأَبَوَيْهِ ابو
24 likulli her bir لِكُلِّ كلل
25 vahidin tekine وَاحِدٍ وحد
26 minhuma ikisinden مِنْهُمَا -
27 s-sudusu altıda birinin السُّدُسُ سدس
28 mimma مِمَّا -
29 terake terk ettiğinden (ölenin) تَرَكَ ترك
30 in eğer إِنْ -
31 kane olduysa كَانَ كون
32 lehu ona (ölene) لَهُ -
33 veledun bir evlat وَلَدٌ ولد
34 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
35 lem asla لَمْ -
36 yekun olmazsa يَكُنْ كون
37 lehu ona (ölene) لَهُ -
38 veledun bir evlat وَلَدٌ ولد
39 ve verisehu ve varis oldu وَوَرِثَهُ ورث
40 ebevahu ana babası onun (ölenin) أَبَوَاهُ ابو
41 feliummihi öyle ki anasınadır (ölenin) فَلِأُمِّهِ امم
42 s-sulusu üçte bir الثُّلُثُ ثلث
43 fe in öyle ki eğer فَإِنْ -
44 kane olduysa كَانَ كون
45 lehu ona لَهُ -
46 ihvetun kardeşler إِخْوَةٌ اخو
47 feliummihi öyle ki anasınadır فَلِأُمِّهِ امم
48 s-sudusu altıda bir السُّدُسُ سدس
49 min مِنْ -
50 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
51 vesiyyetin bir vasiyyetten وَصِيَّةٍ وصي
52 yusi vasiyet eder يُوصِي وصي
53 biha onunla بِهَا -
54 ev ya da أَوْ -
55 deynin borçtan دَيْنٍ دين
56 aba'ukum babalarınız ابَاؤُكُمْ ابو
57 ve ebna'ukum ve oğullarınız وَأَبْنَاؤُكُمْ بني
58 la لَا -
59 tedrune bilmezsiniz تَدْرُونَ دري
60 eyyuhum hangisinin أَيُّهُمْ -
61 ekrabu daha yakındır أَقْرَبُ قرب
62 lekum sizlere لَكُمْ -
63 nef'an faydada/yararda نَفْعًا نفع
64 ferideten bir farzdır فَرِيضَةً فرض
65 mine مِنَ -
66 llahi Allah’tan اللَّهِ -
67 inne doğrusu إِنَّ -
68 llahe Allah اللَّهَ -
69 kane oldu كَانَ كون
70 alimen Alim عَلِيمًا علم
71 hakimen Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Tavsiye eder; teklif eder, önerir.**Erkek kadının payının iki katı oranda pay alır.***Sadece tek evlat varlığında. Ateistlerin miras ayetlerinde çelişki var diye bilip bilmeden konuşmaları bu kelimeye yanlış anlam veren mealler yüzündendir. Tek evlat varlığında ölenin anne ve babasına 1/6 pay düşer. Evlat sayısı birden fazlaysa bu oran 1/6 olmaz. ****Hiç evladı olmamış. Çocuksuz.*****Öncelikle borç varsa ödenir. Bir vasiyet bırakılmışsa o da yerine getirilir. Bunlardan sonra kalan miras Yüce Allah'ın tavsiyesine uygun olarak taksim edilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Miras hukuku. Kavram 481

481 Kur'an'ın mucizelerindendir. Yüce Allah'ın 4:11, 4:12 ve 4:176 ayetlerinde verdiği veriler üzerinden mirasla ilgili tüm olasılıklar eksiksiz bir şekilde tespit edilir.Kur'an’da miras paylaşımıKur'an'a göre miras paylaşımı yapan yazılım için;Miras Hesapla

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

4. Nisâ Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

505|4|12|وَلَكُمْ نِصْفُ مَا تَرَكَ أَزْوَٰجُكُمْ إِن لَّمْ يَكُن لَّهُنَّ وَلَدٌ فَإِن كَانَ لَهُنَّ وَلَدٌ فَلَكُمُ ٱلرُّبُعُ مِمَّا تَرَكْنَ مِنۢ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصِينَ بِهَآ أَوْ دَيْنٍ وَلَهُنَّ ٱلرُّبُعُ مِمَّا تَرَكْتُمْ إِن لَّمْ يَكُن لَّكُمْ وَلَدٌ فَإِن كَانَ لَكُمْ وَلَدٌ فَلَهُنَّ ٱلثُّمُنُ مِمَّا تَرَكْتُم مِّنۢ بَعْدِ وَصِيَّةٍ تُوصُونَ بِهَآ أَوْ دَيْنٍ وَإِن كَانَ رَجُلٌ يُورَثُ كَلَٰلَةً أَوِ ٱمْرَأَةٌ وَلَهُۥٓ أَخٌ أَوْ أُخْتٌ فَلِكُلِّ وَٰحِدٍ مِّنْهُمَا ٱلسُّدُسُ فَإِن كَانُوٓا۟ أَكْثَرَ مِن ذَٰلِكَ فَهُمْ شُرَكَآءُ فِى ٱلثُّلُثِ مِنۢ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصَىٰ بِهَآ أَوْ دَيْنٍ غَيْرَ مُضَآرٍّ وَصِيَّةً مِّنَ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

505|4|12|ولكم نصف ما ترك ازوجكم ان لم يكن لهن ولد فان كان لهن ولد فلكم الربع مما تركن من بعد وصيه يوصين بها او دين ولهن الربع مما تركتم ان لم يكن لكم ولد فان كان لكم ولد فلهن الثمن مما تركتم من بعد وصيه توصون بها او دين وان كان رجل يورث كلله او امراه وله اخ او اخت فلكل وحد منهما السدس فان كانوا اكثر من ذلك فهم شركا في الثلث من بعد وصيه يوصي بها او دين غير مضار وصيه من الله والله عليم حليم

Latin Literal

12. Ve lekum nısfu mâ terake ezvâcukum in lem yekun lehunne veled(veledun), fe in kâne lehunne veledun fe lekumur rubuu mimmâ terakne min ba’di vasıyyetin yûsîne bihâ ev deyn(deynin). Ve lehunner rubuu mimmâ teraktum in lem yekun lekum veled(veledun), fe in kâne lekum veledun fe lehunnes sumunu mimmâ teraktum min ba’di vasıyyetin tûsûne bihâ ev deyn(deynin). Ve in kâne raculun yûrasu kelâleten ev imraetun ve lehû ahun ev uhtun fe li kulli vâhidin min humâs sudus(sudusu), fe in kânû eksera min zâlike fe hum şurakâu fîs sulusi min ba’di vasiyyetin yûsâ bihâ ev deynin gayra mudârr(mudârrin), vasıyyeten minallâh(minallâhi). Vallâhu alîmun halîm(halîmun).

Türkçe Çeviri

Ve sizleredir yarısı (1/2) eşlerinizin (ölen kadınların) terk ettiğinin eğer asla olmazsa onlara (kadınlara) bir evlat; öyle ki eğer olduysa onlara (kadınlara) bir evlat öyle ki sizleredir dörtte biri (1/4) bıraktıklarından (kadınların); sonrasındadır bir vasiyet (ki) vasiyet ederler (kadınlar) onunla ya da borç (sonrasında); ve onlaradır (kadınlaradır) dörtte biri (1/4) terk ettiğinizden eğer asla olmazsa sizlere bir evlat*; öyle ki eğer olduysa sizlere bir evlat** öyle ki onlaradır (kadınlaradır) sekizde biri (1/8) terk ettiğinizin; sonrasındadır bir vasiyet (ki) vasiyet edersiniz onunla ya da borç (sonrasında); ve eğer olduysa bir erkek (ki) miras bıraktı (ve o) bir kelâle482 ya da bir kadın (ki miras bıraktı ve o bir kelâle); bir erkek ya da bir kız kardeşe (sahipse) öyle ki her bir tekine onlardan (bir erkek ve bir kız kardeşe) altıda birdir (1/6); öyle ki eğer oldularsa bundan çok*** (bir erkek ve bir kız kardeşten daha fazla sayıda erkek ve kız kardeşler) öyle ki onlaradır bir ortaklık üçte birde (1/3); sonrasındadır bir vasiyetten (ki) yapıldı onunla ya da bir borç (sonrasında); dara/sıkıntıya sokmayan bir vasiyettir481 Allah’tan; ve Allah Alîm’dir8; Halîm’dir58.

Ahmed Samira Çevirisi

12 And for you (P) half (of) what your (P) spouses/wives left, if (there) was/is not for them (F) a child, so if (there) was/is for them a child, so for you (P) the quarter from what they (F) left from after a bequest/will they (F) bequeath/direct with it or a debt, and for them (F) the quarter from what you (P) left, if (there) was not for you (P) a child, so if (there) was for you (P) a child, so for them (F) the eighth from what you (P) left from after a bequest/will you (P) bequeath/direct with it or a debt, and if (he) was/is a man to be inherited without a child or father or a woman (wife), and for him (is) a brother, or a sister, so for each one from them (B) the sixth, so if they were more than that, so they are partners in the third, from after a bequest/will is bequeathed/directed with it or a debt not harming, (a) direction/command from God, and God (is) knowledgeable clement. (NOTICE THAT SOME TRANSLATIONS MISTRANSLATED THE TERM IN THE PRECEDING VERSE BY OMITTING WIVES IN THE DEFINITION)

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekum ve sizleredir وَلَكُمْ -
2 nisfu yarısı نِصْفُ نصف
3 ma مَا -
4 terake terk ettiğinin تَرَكَ ترك
5 ezvacukum eşlerinizin (ölen kadınlar) أَزْوَاجُكُمْ زوج
6 in eğer إِنْ -
7 lem asla لَمْ -
8 yekun olmazsa يَكُنْ كون
9 lehunne onlara (kadınlara) لَهُنَّ -
10 veledun bir evlat وَلَدٌ ولد
11 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
12 kane olduysa كَانَ كون
13 lehunne onlara (kadınlara) لَهُنَّ -
14 veledun bir evlat وَلَدٌ ولد
15 felekumu öyle ki sizleredir فَلَكُمُ -
16 r-rubuu dörtte biri الرُّبُعُ ربع
17 mimma مِمَّا -
18 terakne terk ettiğinden (kadınların) تَرَكْنَ ترك
19 min مِنْ -
20 bea'di sonrasıdır بَعْدِ بعد
21 vesiyyetin bir vasiyet وَصِيَّةٍ وصي
22 yusine vasiyet ederler يُوصِينَ وصي
23 biha onunla بِهَا -
24 ev ya da أَوْ -
25 deynin borç دَيْنٍ دين
26 velehunne ve onlaradır (kadınlaradır) وَلَهُنَّ -
27 r-rubuu dörtte biri الرُّبُعُ ربع
28 mimma مِمَّا -
29 teraktum terk ettiğinizden تَرَكْتُمْ ترك
30 in eğer إِنْ -
31 lem asla لَمْ -
32 yekun olmazsa يَكُنْ كون
33 lekum sizlere لَكُمْ -
34 veledun bir evlat وَلَدٌ ولد
35 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
36 kane olduysa كَانَ كون
37 lekum sizlere لَكُمْ -
38 veledun bir evlat وَلَدٌ ولد
39 felehunne öyle ki onlaradır (kadınlaradır) فَلَهُنَّ -
40 s-sumunu sekizde biri الثُّمُنُ ثمن
41 mimma مِمَّا -
42 teraktum terk ettiğinizden تَرَكْتُمْ ترك
43 min مِنْ -
44 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
45 vesiyyetin bir vasiyet وَصِيَّةٍ وصي
46 tusune vasiyet edersiniz تُوصُونَ وصي
47 biha onunla بِهَا -
48 ev ya da أَوْ -
49 deynin borç دَيْنٍ دين
50 ve in ve eğer وَإِنْ -
51 kane olduysa كَانَ كون
52 raculun bir erkek رَجُلٌ رجل
53 yurasu miras bıraktı يُورَثُ ورث
54 kelaleten (ve o) bir kelale كَلَالَةً كلل
55 evi ya da أَوِ -
56 mraetun bir kadın (ki o bir kelale) امْرَأَةٌ مرا
57 velehu onadır
58 ehun bir erkek أَخٌ اخو
59 ev ya da أَوْ -
60 uhtun bir kızkardeş أُخْتٌ اخو
61 felikulli öyle ki her bir فَلِكُلِّ كلل
62 vahidin tekine وَاحِدٍ وحد
63 minhuma onlardan مِنْهُمَا -
64 s-sudusu altıda bir السُّدُسُ سدس
65 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
66 kanu oldularsa كَانُوا كون
67 eksera çok أَكْثَرَ كثر
68 min مِنْ -
69 zalike bundan ذَٰلِكَ -
70 fehum öyle ki onlaradır فَهُمْ -
71 şuraka'u ortaklık شُرَكَاءُ شرك
72 fi فِي -
73 s-sulusi üçte birde الثُّلُثِ ثلث
74 min مِنْ -
75 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
76 vesiyyetin bir vasiyetten وَصِيَّةٍ وصي
77 yusa yapıldı يُوصَىٰ وصي
78 biha onunla بِهَا -
79 ev ya da أَوْ -
80 deynin bir borç دَيْنٍ دين
81 gayra olmayan غَيْرَ غير
82 mudarrin dara/sıkıntıya sokan مُضَارٍّ ضرر
83 vesiyyeten vasiyettir وَصِيَّةً وصي
84 mine مِنَ -
85 llahi Allah’tan اللَّهِ -
86 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
87 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم
88 halimun Halîm’dir حَلِيمٌ حلم

Notlar

Not 1

*Hiç evladı olmamış.**Sadece bir evlat. ***Bir erkek ya da bir kız kardeş kelimelerinin sadece bir erkek kardeş ya da sadece bir kız kardeşi işaret ettiğine en büyük delildir. Bu nedenle 'veledun' kelimesi kesinlikle sadece bir evlat olarak anlaşılmalıdır. Evlat sayısı arttığı zaman 'veladun' 'sadece bir evlat' için verilen oranlar kullanılamaz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Halîm Kavram 58

58 Yumuşak huylu.

Miras hukuku. Kavram 481

481 Kur'an'ın mucizelerindendir. Yüce Allah'ın 4:11, 4:12 ve 4:176 ayetlerinde verdiği veriler üzerinden mirasla ilgili tüm olasılıklar eksiksiz bir şekilde tespit edilir.Kur'an’da miras paylaşımıKur'an'a göre miras paylaşımı yapan yazılım için;Miras Hesapla

Kelâle Kavram 482

482 Hiç bir evladı olmamış, alt nesillerde mirasçısı olmayan aynı zamanda eşi, annesi veya babasının en az birisinin de olmaması durumu.

4. Nisâ Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

510|4|17|إِنَّمَا ٱلتَّوْبَةُ عَلَى ٱللَّهِ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ ٱلسُّوٓءَ بِجَهَٰلَةٍ ثُمَّ يَتُوبُونَ مِن قَرِيبٍ فَأُو۟لَٰٓئِكَ يَتُوبُ ٱللَّهُ عَلَيْهِمْ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

510|4|17|انما التوبه علي الله للذين يعملون السو بجهله ثم يتوبون من قريب فاوليك يتوب الله عليهم وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

17. İnnemât tevbetu alâllâhi lillezîne ya’melûnes sûe bi cehâletin summe yetûbûne min karîbin fe ulâike yetûbullâhu aleyhim. Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ancak Allah'ın üzerine (olan) tevbe33 kimseler içindir (ki) yaparlar kötülük cahillikle489; sonra tevbe33 ederler yakından*; öyle ki işte bunlar; tevbe33 eder Allah onların üzerine; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

17 But the repentance (is) at God to those (who) make/do the bad/evil with ignorance/foolishness, then they repent from near/close, so those God forgives on them, and God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak إِنَّمَا -
2 t-tevbetu tevbe etmesi التَّوْبَةُ توب
3 ala üzerine عَلَى -
4 llahi Allah اللَّهِ -
5 lillezine kimseler içindir لِلَّذِينَ -
6 yea'melune yaparlar يَعْمَلُونَ عمل
7 s-su'e bir kötülük السُّوءَ سوا
8 bicehaletin cahillikle بِجَهَالَةٍ جهل
9 summe sonra ثُمَّ -
10 yetubune tevbe ederler يَتُوبُونَ توب
11 min مِنْ -
12 karibin yakından قَرِيبٍ قرب
13 feulaike öyle ki işte bunlar فَأُولَٰئِكَ -
14 yetubu tevbe eder يَتُوبُ توب
15 llahu Allah اللَّهُ -
16 aleyhim üzerilerine onların عَلَيْهِمْ -
17 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
18 llahu Allah اللَّهُ -
19 alimen Alim عَلِيمًا علم
20 hakimen Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*İçtenlikle, yakın bir zamanda.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Cahil Kavram 489

489 Bilgisiz, bihaber, bilinçsizlik, farkındalığı olmayan.

4. Nisâ Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

517|4|24|وَٱلْمُحْصَنَٰتُ مِنَ ٱلنِّسَآءِ إِلَّا مَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُكُمْ كِتَٰبَ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ وَأُحِلَّ لَكُم مَّا وَرَآءَ ذَٰلِكُمْ أَن تَبْتَغُوا۟ بِأَمْوَٰلِكُم مُّحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَٰفِحِينَ فَمَا ٱسْتَمْتَعْتُم بِهِۦ مِنْهُنَّ فَـَٔاتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ فَرِيضَةً وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا تَرَٰضَيْتُم بِهِۦ مِنۢ بَعْدِ ٱلْفَرِيضَةِ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

517|4|24|والمحصنت من النسا الا ما ملكت ايمنكم كتب الله عليكم واحل لكم ما ورا ذلكم ان تبتغوا بامولكم محصنين غير مسفحين فما استمتعتم به منهن فاتوهن اجورهن فريضه ولا جناح عليكم فيما ترضيتم به من بعد الفريضه ان الله كان عليما حكيما

Latin Literal

24. Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum, kitâballâhi aleykum, ve uhille lekum mâ varâe zâlikum en tebtegû bi emvâlikum muhsinîne gayra musâfihîn(musâfihîne). Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah(farîdaten). Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah(farîdati). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ve muhsanât492 kadınlardan (nikâh) (ki) -dışındadır* sağ ellerinizin malik/sahip77 olduğu- Allah'ın kitabıdır/yazgısıdır üzerine*; ve helal kılındı sizlere bunların ötesi/arkası (da) ki bakınırsınız mallarınızla** muhsinîn496 (olmaya), olmaksızın musâfihin494; öyle ki metalanmanızdır54*** onunla (nikâhla) onlardan (sağ ellerinizin malik/sahip olduklarından); öyle ki verin ecirlerini**** bir farz497 (olarak); ve farz497 (olan) sonrasında olmaz bir günah üzerinize onunla (nikâhla) razı olduğunuzdakinde*****; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

24 And the married from the women except what your rights owned/possessed (from spoils of war) God’s decree/judgment on you, and became/is permitted/allowed for you, what (is) behind that, that you ask/desire with your (P) wealths , marrying not fornicating/adulterating, so what you enjoyed with it, from them (F), so give them (F) their (F) rewards/fees (dowries) a religious duty/command/stipulation ,and no offense/guilt on you in what you (P) mutually agreed with it, from after the religious duty/command/stipulation , that God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velmuhsanatu ve muhsenât وَالْمُحْصَنَاتُ حصن
2 mine مِنَ -
3 n-nisa'i kadınlardan النِّسَاءِ نسو
4 illa dışındadır إِلَّا -
5 ma مَا -
6 meleket malik/sahip olduğu مَلَكَتْ ملك
7 eymanukum sağ ellerinizin أَيْمَانُكُمْ يمن
8 kitabe kitabıdır/yazmasıdır كِتَابَ كتب
9 llahi Allah'ın اللَّهِ -
10 aleykum üzerine عَلَيْكُمْ -
11 ve uhille ve helal kılındı وَأُحِلَّ حلل
12 lekum sizlere لَكُمْ -
13 ma مَا -
14 vera'e ötesi/arkası وَرَاءَ وري
15 zalikum bunların ذَٰلِكُمْ -
16 en ki أَنْ -
17 tebtegu bakınırsınız تَبْتَغُوا بغي
18 biemvalikum mallarınızla بِأَمْوَالِكُمْ مول
19 muhsinine muhsine (olmaya) مُحْصِنِينَ حصن
20 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
21 musafihine musâfihin مُسَافِحِينَ سفح
22 fema öyle ki فَمَا -
23 stemtea'tum metalandığınızdır اسْتَمْتَعْتُمْ متع
24 bihi onunla (nikahla)) بِهِ -
25 minhunne onlardan (kadınlardan) مِنْهُنَّ -
26 fe atuhunne öyle ki verin فَاتُوهُنَّ اتي
27 ucurahunne ecirlerini/karşılıklarını أُجُورَهُنَّ اجر
28 ferideten bir farz (olarak) فَرِيضَةً فرض
29 ve la ve olmaz وَلَا -
30 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
31 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
32 fima فِيمَا -
33 teradeytum razı olduğunuzdakinde تَرَاضَيْتُمْ رضو
34 bihi onunla (nikahla) بِهِ -
35 min مِنْ -
36 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
37 l-ferideti farz (olan) الْفَرِيضَةِ فرض
38 inne doğrusu إِنَّ -
39 llahe Allah اللَّهَ -
40 kane oldu كَانَ كون
41 alimen Alîm عَلِيمًا علم
42 hakimen Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Müslüman erkeklere muhsanât kadınlarla nikâh yazılmıştır. Müminlerin ilk hedefi öncelikle müminât muhsanât kadınlarla nikâhlanmak olmalıdır. Müminât muhsanât kadınlarla nikâhlanma çabalamasına rağmen asla güç yetiremeyenler varsa sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlardan birisiyle nikâhlanabilir. Elbette karşılıklı rızayla. 4:25 ayetinde sağ ellerin malik/sahip olduğu genç kadınlardan müminât (iman etmiş) olanların tercih edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlarla yapılan bu nikâh da çiftleri birbirine bağlayan bir nikâhtır (4:21). Geçici bir nikâh asla değildir. Çünkü bu nikâhtan çocuklar doğabilir. Çiftler nikâhın tüm sorumluluklarını ve şartlarını kabul etmiş sayılır. Boşanma şartları da mutlak ki Kur'an'da bildirilen kurallara tabidir. **Nikâhlanarak bir ev geçindirme gücünüz, kuvvetiniz ve malınız varsa. ***Bir kadınla evlilik hayatı paylaşarak geçimlik sağlama.****Muhsanât kadınlarla evlenmek için sadaka/mehir verilir. Sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlar için de nikâha bir karşılık/ecir bir farz/zorunluluk olarak verilmelidir.*****Farz olan ecir/karşılık tamamlanırsa nikâh şekli çiftlerin dilediği gibi yapılabilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Meta Kavram 54

54 Sermaye. Yararlanma.

Sağ elin sahip olduğu Kavram 77

77 Sözle/antlaşmayla bir başkasının kısmî kontrolüne giren kadın ve erkek. Örnek; bir savaş nedeniyle mülteci konumuna düşmüş evsiz kadın ve erkeklerin bir kamu yönetimi aracılığıyla belirli kişilerin kısmî kontrolüne bir sözleşmeyle/antlaşmayla verilmesi. Örnek; evde ya da iş yerinde çalışmak için iş ahdi yapmış olan çalışanlar.

Muhsanât Kavram 492

492 İffeti sağlam, güçlendirilmiş kadınlar. İffetini korumuş, korunmuş kadınlar. Sağlam ve güçlü iffeti nedeniyle ulaşılmaz/erişilmez olmuş kadınlar.

Musâfihât Kavram 494

494 Nikâh olmadan bekâr erkeklerle cinsel ilişkiye giren bekâr kadınlar.

Muhsinîn Kavram 496

496 İffeti sağlam, güçlendirilmiş erkekler. İffetini korumuş, korunmuş erkekler. Sağlam ve güçlü iffeti nedeniyle ulaşılmaz/erişilmez olmuş erkekler.

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

4. Nisâ Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

519|4|26|يُرِيدُ ٱللَّهُ لِيُبَيِّنَ لَكُمْ وَيَهْدِيَكُمْ سُنَنَ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ وَيَتُوبَ عَلَيْكُمْ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

519|4|26|يريد الله ليبين لكم ويهديكم سنن الذين من قبلكم ويتوب عليكم والله عليم حكيم

Latin Literal

26. Yurîdullâhu li yubeyyine lekum ve yehdîyekum sunenellezîne min kablikum ve yetûbe aleykum. Vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

İster Allah beyan226 etmek sizlere; ve doğru yola kılavuzlamak sizleri sizden öncekilerden kimselerin yasalarına/yollarına*; ve tevbe33 etmek (ister) üzerinize; ve Allah Alîm’dir8; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

26 God wants to clarify/show/explain to you and (He) guides you (to) those who (were) before you’s laws/ways, and He forgives on you, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yuridu ister يُرِيدُ رود
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 liyubeyyine beyan etmek لِيُبَيِّنَ بين
4 lekum sizlere لَكُمْ -
5 ve yehdiyekum ve doğru yola kılavuzlamak sizleri وَيَهْدِيَكُمْ هدي
6 sunene yasalarına/yollarına سُنَنَ سنن
7 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
8 min مِنْ -
9 kablikum sizden öncekilerden قَبْلِكُمْ قبل
10 ve yetube ve tevbe etmek (ister) وَيَتُوبَ توب
11 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
12 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
13 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم
14 hakimun Hakîm’dir. حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Sadece kutsal kitaplar demiş olan kimselerin yasalarına yani kutsal kitapların yasalarına.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

4. Nisâ Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

525|4|32|وَلَا تَتَمَنَّوْا۟ مَا فَضَّلَ ٱللَّهُ بِهِۦ بَعْضَكُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ لِّلرِّجَالِ نَصِيبٌ مِّمَّا ٱكْتَسَبُوا۟ وَلِلنِّسَآءِ نَصِيبٌ مِّمَّا ٱكْتَسَبْنَ وَسْـَٔلُوا۟ ٱللَّهَ مِن فَضْلِهِۦٓ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

525|4|32|ولا تتمنوا ما فضل الله به بعضكم علي بعض للرجال نصيب مما اكتسبوا وللنسا نصيب مما اكتسبن وسلوا الله من فضله ان الله كان بكل شي عليما

Latin Literal

32. Ve lâ tetemennev mâ faddalallâhû bihî ba’dakum alâ ba’d(ba’dın). Lir ricâli nasîbun mimmâktesebû ve lin nisâi nasîbun mimmâktesebn(mimmektesebne. Ves’elûllâhe min fadlihî. İnnallâhe kâne bi kulli şey’in alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

Ve temenni* etmeyin fazlalıklı kıldığına Allah'ın kendisiyle bir kısmınızı bir kısma karşı; erkekleredir bir nasip kazandıklarından; ve kadınlaradır bir nasip kazandıklarından; ve sorun/sual edin Allah’a fazlından/lütfundan202 O’nun; doğrusu Allah oldu her bir şeye bir Alîm8.

Ahmed Samira Çevirisi

32 And do not wish/desire what God favoured with it, some of you on (over) some, to the men a share from what they earned , and to the women a share from what they (F) earned , and ask/beg God from His grace , that God was/is with every thing knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve وَلَا -
2 tetemennev temenni etmeyin تَتَمَنَّوْا مني
3 ma مَا -
4 feddele fazlalıklı kıldığına فَضَّلَ فضل
5 llahu Allah'ın اللَّهُ -
6 bihi onunla بِهِ -
7 bea'dekum bir kısmınızı بَعْضَكُمْ بعض
8 ala karşı عَلَىٰ -
9 bea'din bir kısma بَعْضٍ بعض
10 lirricali erkeklerdir لِلرِّجَالِ رجل
11 nesibun bir nasip نَصِيبٌ نصب
12 mimma مِمَّا -
13 ktesebu kazandıklarından اكْتَسَبُوا كسب
14 velinnisa'i ve kadınlaradır وَلِلنِّسَاءِ نسو
15 nesibun bir nasip نَصِيبٌ نصب
16 mimma مِمَّا -
17 ktesebne kazandıklarından اكْتَسَبْنَ كسب
18 veselu ve sorun/sual edin وَاسْأَلُوا سال
19 llahe Allah’a اللَّهَ -
20 min مِنْ -
21 fedlihi fazlından/lütfundan O’Nun فَضْلِهِ فضل
22 inne doğrusu إِنَّ -
23 llahe Allah اللَّهَ -
24 kane oldu كَانَ كون
25 bikulli her بِكُلِّ كلل
26 şey'in bir şeye شَيْءٍ شيا
27 alimen Alim عَلِيمًا علم

Notlar

Not 1

*Arzulama, isteme.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

4. Nisâ Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

528|4|35|وَإِنْ خِفْتُمْ شِقَاقَ بَيْنِهِمَا فَٱبْعَثُوا۟ حَكَمًا مِّنْ أَهْلِهِۦ وَحَكَمًا مِّنْ أَهْلِهَآ إِن يُرِيدَآ إِصْلَٰحًا يُوَفِّقِ ٱللَّهُ بَيْنَهُمَآ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا خَبِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

528|4|35|وان خفتم شقاق بينهما فابعثوا حكما من اهله وحكما من اهلها ان يريدا اصلحا يوفق الله بينهما ان الله كان عليما خبيرا

Latin Literal

35. Ve in hıftum şıkâka beynihimâ feb’asû hakemen min ehlihî ve hakemen min ehlihâ, in yurîdâ ıslâhan yuveffikıllâhu beynehumâ. İnnallâhe kâne alîmen habîrâ(habîren).

Türkçe Çeviri

Ve eğer korktunuzsa yarılması (-ndan) ikisinin* arasının; öyle ki gönderin bir hakem onun (erkeğin) ehlinden; ve bir hakem (de) onun (kadının) ehlinden; eğer razı olurlarsa ikisi* ıslaha/düzelmeye; uygunlaştırır Allah ikisinin* arasını; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Habîr466.

Ahmed Samira Çevirisi

35 And if you feared defiance/disobedience between them (B) so send a judge from his family and a judge from her family , if they (B) want reconciliation, God reconciliates/inspires/harmonizes between them (B), that God was/is knowledgeable, expert/experienced.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve eğer وَإِنْ -
2 hiftum korktunuzsa خِفْتُمْ خوف
3 şikaka yarılmasını شِقَاقَ شقق
4 beynihima ikisinin arasının بَيْنِهِمَا بين
5 feb'asu öyle ki gönderin فَابْعَثُوا بعث
6 hakemen bir hakem حَكَمًا حكم
7 min مِنْ -
8 ehlihi onun (erkeğin) ehlinden أَهْلِهِ اهل
9 ve hakemen ve bir hakem وَحَكَمًا حكم
10 min مِنْ -
11 ehliha onun ehlinden أَهْلِهَا اهل
12 in eğer إِنْ -
13 yurida razı olurlarsa ikisi يُرِيدَا رود
14 islahen islaha/düzelmeye إِصْلَاحًا صلح
15 yuveffiki uygunlaştırır يُوَفِّقِ وفق
16 llahu Allah اللَّهُ -
17 beynehuma ikisinin arasını بَيْنَهُمَا بين
18 inne doğrusu إِنَّ -
19 llahe Allah اللَّهَ -
20 kane oldu كَانَ كون
21 alimen Alim عَلِيمًا علم
22 habiran Habîr خَبِيرًا خبر

Notlar

Not 1

*Karı koca.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Habîr. Kavram 466

466 Haberdar.

4. Nisâ Suresi

Ayet 39

Arapça Metin (Harekeli)

532|4|39|وَمَاذَا عَلَيْهِمْ لَوْ ءَامَنُوا۟ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَأَنفَقُوا۟ مِمَّا رَزَقَهُمُ ٱللَّهُ وَكَانَ ٱللَّهُ بِهِمْ عَلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

532|4|39|وماذا عليهم لو امنوا بالله واليوم الاخر وانفقوا مما رزقهم الله وكان الله بهم عليما

Latin Literal

39. Ve mâzâ aleyhim lev âmenû billâhi vel yevmil âhıri ve enfekû mimmâ razakahumullâh(razakahumullâhu). Ve kânallâhu bihim alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

Ve nedir onların üzerlerine (olan)*; eğer (ki) iman47 etselerdi Allah'a ve ahiret gününe ve infak6 etselerdi rızıklandırdığından onları Allah'ın; ve oldu Allah onlara bir Alîm8.

Ahmed Samira Çevirisi

39 And what (is) on them if they believed with God, and the Day the Last/Resurrection Day, and they spent from what God provided for them, and God was/is with them knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve maza ve nedir وَمَاذَا -
2 aleyhim onların üzerlerine عَلَيْهِمْ -
3 lev şayet لَوْ -
4 amenu iman etselerdi امَنُوا امن
5 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
6 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
7 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
8 ve enfeku ve infak etselerdi وَأَنْفَقُوا نفق
9 mimma مِمَّا -
10 razekahumu rızıklandırdığından onları رَزَقَهُمُ رزق
11 llahu Allah'ın اللَّهُ -
12 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
13 llahu Allah اللَّهُ -
14 bihim onlara بِهِمْ -
15 alimen bir Alim عَلِيمًا علم

Notlar

Not 1

*Ne oluyor onlara ki?

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

4. Nisâ Suresi

Ayet 70

Arapça Metin (Harekeli)

563|4|70|ذَٰلِكَ ٱلْفَضْلُ مِنَ ٱللَّهِ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ عَلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

563|4|70|ذلك الفضل من الله وكفي بالله عليما

Latin Literal

70. Zâlikel fadlu minallâh(minallâhi). Ve kefâ billâhi alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

İşte bu; fazldır202 Allah’tan; ve kâfi geldi/yetti Allah bir Alîm (olarak)8.

Ahmed Samira Çevirisi

70 That (is) the grace/blessing from God, and enough/sufficient with God knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
2 l-fedlu fazldır/lütuftur الْفَضْلُ فضل
3 mine مِنَ -
4 llahi Allah’tan اللَّهِ -
5 ve kefa ve kâfi geldi/yetti وَكَفَىٰ كفي
6 billahi Allah بِاللَّهِ -
7 alimen bir Alîm (olarak) عَلِيمًا علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

4. Nisâ Suresi

Ayet 92

Arapça Metin (Harekeli)

585|4|92|وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ أَن يَقْتُلَ مُؤْمِنًا إِلَّا خَطَـًٔا وَمَن قَتَلَ مُؤْمِنًا خَطَـًٔا فَتَحْرِيرُ رَقَبَةٍ مُّؤْمِنَةٍ وَدِيَةٌ مُّسَلَّمَةٌ إِلَىٰٓ أَهْلِهِۦٓ إِلَّآ أَن يَصَّدَّقُوا۟ فَإِن كَانَ مِن قَوْمٍ عَدُوٍّ لَّكُمْ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَتَحْرِيرُ رَقَبَةٍ مُّؤْمِنَةٍ وَإِن كَانَ مِن قَوْمٍۭ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُم مِّيثَٰقٌ فَدِيَةٌ مُّسَلَّمَةٌ إِلَىٰٓ أَهْلِهِۦ وَتَحْرِيرُ رَقَبَةٍ مُّؤْمِنَةٍ فَمَن لَّمْ يَجِدْ فَصِيَامُ شَهْرَيْنِ مُتَتَابِعَيْنِ تَوْبَةً مِّنَ ٱللَّهِ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

585|4|92|وما كان لمومن ان يقتل مومنا الا خطا ومن قتل مومنا خطا فتحرير رقبه مومنه وديه مسلمه الي اهله الا ان يصدقوا فان كان من قوم عدو لكم وهو مومن فتحرير رقبه مومنه وان كان من قوم بينكم وبينهم ميثق فديه مسلمه الي اهله وتحرير رقبه مومنه فمن لم يجد فصيام شهرين متتابعين توبه من الله وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

92. Ve mâ kâne li mu’minin en yaktule mu’minen illâ hataâ(hataen), ve men katele mu’minen hataen fe tahrîru rakabetin mu’minetin ve diyetun musellemetun ilâ ehlihî illâ en yessaddakû. Fe in kâne min kavmin aduvvin lekum ve huve mu’minun fe tahrîru rakabetin mu’mineh(mu’minetin). Ve in kâne min kavmin beynekum ve beynehum mîsâkun fe diyetun musellemetun ilâ ehlihî ve tahrîru rakabetin mu’mineh(mu’minetin), fe men lem yecid fe sıyâmu şehreyni mutetâbiayni tevbeten minallâh(minallâhi). Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir bir mümin27 için ki katleder35 bir mümini27; dışındadır bir hata (-yla olması); ve kim katletti35 bir mümini27 bir hata (-yla); öyle ki serbestleştirmektir mümin bir rakabe520; ve bir diyettir teslim edilen onun (katledilenin) ehline*; dışındadır ki sadaka378 ederler (katledilenin ehli); öyle ki eğer olduysa sizlere bir düşman kavimden**; ve o (katledilen) bir müminse27; öyle ki serbestleştirmektir mümin bir rakabe520; ve eğer olduysa bir kavimden (ki) sizlerin arasında ve onların arasında (vardır) bir misak/antlaşma***; öyle ki bir diyettir teslim edilen onun (katledilenin) ehline; ve serbestleştirmektir mümin bir rakabe520; öyle ki kim asla bulamaz; öyle ki siyamdır322 mütemadiyen**** iki ay; bir tevbedir33 Allah’tan; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

92 And (it) was/is not to a believer that he kills a believer except mistakenly, and who killed a believer mistakenly, so freeing/liberating a believing neck (slave), and compensation handed over/delivered to his (the victim’s) family, except that they give charity (forgive), so if he was from a nation, an enemy for you, and he (the victim was) a believer, so freeing/liberating a believing neck (slave), and if he was/is from a nation between you and between them (is) a covenant (treaty), so a compensation handed over/delivered to his (the victim’s) family and freeing/liberating a believing neck (slave), so who does not find, so fasting two months following each other (E), a repentance from at God, and God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 limu'minin bir mümin için لِمُؤْمِنٍ امن
4 en ki أَنْ -
5 yektule katleder يَقْتُلَ قتل
6 mu'minen bir mümini مُؤْمِنًا امن
7 illa dışındadır إِلَّا -
8 hataen bir hata خَطَأً خطا
9 ve men ve kim وَمَنْ -
10 katele katletti قَتَلَ قتل
11 mu'minen bir mümini مُؤْمِنًا امن
12 hataen bir hata (-yla) خَطَأً خطا
13 fetehriru öyle ki serbestleştirmedir فَتَحْرِيرُ حرر
14 rakabetin bir rakabe رَقَبَةٍ رقب
15 mu'minetin mümin مُؤْمِنَةٍ امن
16 ve diyetun ve bir diyet وَدِيَةٌ ودي
17 musellemetun teslim edilen مُسَلَّمَةٌ سلم
18 ila إِلَىٰ -
19 ehlihi ehline onun أَهْلِهِ اهل
20 illa dışındadır إِلَّا -
21 en ki أَنْ -
22 yessaddeku sadaka ederler يَصَّدَّقُوا صدق
23 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
24 kane oldu كَانَ كون
25 min مِنْ -
26 kavmin bir kavimden قَوْمٍ قوم
27 aduvvin düşman عَدُوٍّ عدو
28 lekum sizlere لَكُمْ -
29 ve huve ve o (katledilen) وَهُوَ -
30 mu'minun bir mümin مُؤْمِنٌ امن
31 fetehriru öyle ki serbestleştirmedir فَتَحْرِيرُ حرر
32 rakabetin bir rakabe رَقَبَةٍ رقب
33 mu'minetin mümin مُؤْمِنَةٍ امن
34 ve in ve eğer وَإِنْ -
35 kane oldu كَانَ كون
36 min مِنْ -
37 kavmin bir kavimden قَوْمٍ قوم
38 beynekum arasında sizinle بَيْنَكُمْ بين
39 ve beynehum ve arasında onların وَبَيْنَهُمْ بين
40 misakun bir misak/anlaşma مِيثَاقٌ وثق
41 fediyetun öyle ki bir diyet فَدِيَةٌ ودي
42 musellemetun teslim edilen مُسَلَّمَةٌ سلم
43 ila إِلَىٰ -
44 ehlihi ehline onun أَهْلِهِ اهل
45 ve tehriru ve serbestleştirmedir وَتَحْرِيرُ حرر
46 rakabetin bir rakabe رَقَبَةٍ رقب
47 mu'minetin mümin مُؤْمِنَةٍ امن
48 fe men öyle ki kim فَمَنْ -
49 lem asla لَمْ -
50 yecid bulamaz يَجِدْ وجد
51 fesiyamu öyle ki siyamdır فَصِيَامُ صوم
52 şehrayni iki ay شَهْرَيْنِ شهر
53 mutetabiayni mütemadiyen مُتَتَابِعَيْنِ تبع
54 tevbeten bir tevbe تَوْبَةً توب
55 mine مِنَ -
56 llahi Allah’tan اللَّهِ -
57 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
58 llahu Allah اللَّهُ -
59 alimen bir Alîm عَلِيمًا علم
60 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Ailesine.**Düşman bir kavimdense diyet verilmez.***Antlaşma olan bir kavimdense diyet verilir.****Ardışık. Aralıksız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Siyam/oruç Kavram 322

322 İmtina etmek, çekinmek, sakınmak, uzak durmak anlamındadır. Ramazan ayında (30 gün) siyam/oruç tutulur. Şafağın beyaz ipliği siyah ipliğinden ayırt olunca -gün ışığı karanlıkta ilk belirginleştiğinde- başlar ve Güneş batınca biter. Siyam yemekten, içmekten ve cinsel yakınlaşmadan uzak durmaktır. Hasta veya seferde olanlar tutamadıkları günleri Ramazan ayı dışında tutarlar. Tâkatını kullanarak tutabilenlerse bir miskini/açlık sınırında yaşayanı doyurarak bir fidye verirler. Siyam/oruç tutmak da hayırlıdır; fidye vermek de hayırlıdır. Birbirlerine üstünlükleri yoktur. Siyam/oruç gecesi cinsel yakınlaşma serbesttir.

Sadaka-3 Kavram 378

378 Kişinin kendisinin sadaka vergisi vermesi. Kamu yönetiminin Sadaka-1’deki gibi bir vergi almadığı kazançlardan kişinin kendisinin topluma kazandırarak verdiği sadaka. Bu tip sadaka vergisi fakirlere verilir. Açıkça verilebilir. Ama gizli verilmesi daha hayırlıdır. Fakirlere verilen sadaka vergisi kesinlikle incitici ve başa kakıcı olmamalıdır. (2:271 ve 2:263)Detaylı bilgi için;Sadaka nedir?

Rakabe Kavram 520

520 Bağlı boyunlar. Boyunduruk altına girmiş kimseler.

4. Nisâ Suresi

Ayet 104

Arapça Metin (Harekeli)

597|4|104|وَلَا تَهِنُوا۟ فِى ٱبْتِغَآءِ ٱلْقَوْمِ إِن تَكُونُوا۟ تَأْلَمُونَ فَإِنَّهُمْ يَأْلَمُونَ كَمَا تَأْلَمُونَ وَتَرْجُونَ مِنَ ٱللَّهِ مَا لَا يَرْجُونَ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

597|4|104|ولا تهنوا في ابتغا القوم ان تكونوا تالمون فانهم يالمون كما تالمون وترجون من الله ما لا يرجون وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

104. Ve lâ tehinû fîbtigâil kavm(kavmi). İn tekûnû te’lemûne fe innehum ye’lemûne kemâ te’lemûn(te’lemûne), ve tercûne minallâhi mâ lâ yercûn(yercûne). Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Gevşemeyin aranmada/bakınmada* (düşman) kavmi/toplumunu; eğer olursanız elem/keder çekenler; öyle ki doğrusu onlar (da) elem/keder çekerler; sizlerin elem/keder çektiği gibi; ve umarsınız Allah'tan (onların) ummadıklarını**; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

104 And do not weaken in asking/desiring the nation, if you are feeling pain, so then they are feeling pain, as/like you feel pain/ache, and you hope/expect from God what they do not hope/expect, and God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la وَلَا -
2 tehinu gevşemeyin تَهِنُوا وهن
3 fi فِي -
4 btiga'i aranmada/bakınmada ابْتِغَاءِ بغي
5 l-kavmi kavmi/toplumu الْقَوْمِ قوم
6 in eğer إِنْ -
7 tekunu olursanız تَكُونُوا كون
8 te'lemune elem/keder çekersiniz تَأْلَمُونَ الم
9 feinnehum öyle ki doğrusu onlar (da) فَإِنَّهُمْ -
10 ye'lemune elem/keder çekerler يَأْلَمُونَ الم
11 kema gibi كَمَا -
12 te'lemune elem/keder çektiğiniz تَأْلَمُونَ الم
13 vetercune ve umarsınız وَتَرْجُونَ رجو
14 mine مِنَ -
15 llahi Allah'tan اللَّهِ -
16 ma مَا -
17 la لَا -
18 yercune ummadıklarını يَرْجُونَ رجو
19 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
20 llahu Alah اللَّهُ -
21 alimen Alîm عَلِيمًا علم
22 hakimen Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Takip etmede, gözetlemede, istihbaratta.**Siz Yüce Allah'a karşı bir umma/beklenti içinde olursunuz. Onlar sa bunu yapmazlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

4. Nisâ Suresi

Ayet 111

Arapça Metin (Harekeli)

604|4|111|وَمَن يَكْسِبْ إِثْمًا فَإِنَّمَا يَكْسِبُهُۥ عَلَىٰ نَفْسِهِۦ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

604|4|111|ومن يكسب اثما فانما يكسبه علي نفسه وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

111. Ve men yeksib ismen fe innemâ yeksibuhu alâ nefsihî. Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ve kim kazanır bir günah; öyle ki ancak kazandığıdır kendi nefsine201 karşı; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

111 And who acquires/carries a sin/crime , so but he carries it on himself, and God was/is wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve men ve kim وَمَنْ -
2 yeksib kazanır يَكْسِبْ كسب
3 ismen bir günah إِثْمًا اثم
4 feinnema öyle ki ancak فَإِنَّمَا -
5 yeksibuhu kazandığıdır يَكْسِبُهُ كسب
6 ala karşı عَلَىٰ -
7 nefsihi kendi nefsine نَفْسِهِ نفس
8 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
9 llahu Allah اللَّهُ -
10 alimen bir Alîm عَلِيمًا علم
11 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

4. Nisâ Suresi

Ayet 127

Arapça Metin (Harekeli)

620|4|127|وَيَسْتَفْتُونَكَ فِى ٱلنِّسَآءِ قُلِ ٱللَّهُ يُفْتِيكُمْ فِيهِنَّ وَمَا يُتْلَىٰ عَلَيْكُمْ فِى ٱلْكِتَٰبِ فِى يَتَٰمَى ٱلنِّسَآءِ ٱلَّٰتِى لَا تُؤْتُونَهُنَّ مَا كُتِبَ لَهُنَّ وَتَرْغَبُونَ أَن تَنكِحُوهُنَّ وَٱلْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ ٱلْوِلْدَٰنِ وَأَن تَقُومُوا۟ لِلْيَتَٰمَىٰ بِٱلْقِسْطِ وَمَا تَفْعَلُوا۟ مِنْ خَيْرٍ فَإِنَّ ٱللَّهَ كَانَ بِهِۦ عَلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

620|4|127|ويستفتونك في النسا قل الله يفتيكم فيهن وما يتلي عليكم في الكتب في يتمي النسا التي لا توتونهن ما كتب لهن وترغبون ان تنكحوهن والمستضعفين من الولدن وان تقوموا لليتمي بالقسط وما تفعلوا من خير فان الله كان به عليما

Latin Literal

127. Ve yesteftûneke fîn nisâi. Kulillâhu yuftîkum fîhinne, ve mâ yutlâ aleykum fîl kitâbi fî yetâmen nisâillâtî lâ tu’tûnehunne mâ kutibe lehunne ve tergabûne en tenkihûhunne vel mustad’afîne minel vildâni, ve en tekûmû lil yetâmâ bil kıst(kıstı). Ve mâ tef’alû min hayrin fe innallâhe kâne bihî alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

Ve fetva isterler senden kadınlar hakkında; de ki: "Allah fetva verir* sizlere onlar hakkında; ve okunandır sizlere kitapta* yetimlerin131 kadınları** hakkında -ki onlara (yetimlerin kadınlarına) vermezsiniz kendilerine yazılanı*** ve (yine de) rağbet edersiniz nikâh kıymaya onlara-; ve zaaflı/zayıf çocuklardan**** ve ki ayağa kaldırırsınız yetimleri131 eşitlikle****; ve faaliyet içinde olduğunuzu bir hayırdan; öyle ki doğrusu Allah oldu ona bir Alîm8."

Ahmed Samira Çevirisi

127 And they ask for your opinion/clarification in the women, say: "God decreed/clarifies in them (F), and what is read/recited on you in The Book in the women orphans/minors that lose their father, those who (F) you did not give them (F) what was written/dictated to them (F), and you desire that you marry them (F), and the weakened from the children/new borns, and that you take care of to the orphans/minors that61lose their father with the just/equitable; and what you make/do from goodness, so that God was/is with it knowledgeable."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yesteftuneke ve fetva isterler senden وَيَسْتَفْتُونَكَ فتي
2 fi فِي -
3 n-nisa'i kadınlarda النِّسَاءِ نسو
4 kuli de ki قُلِ قول
5 llahu Allah اللَّهُ -
6 yuftikum fetva verir sizlere يُفْتِيكُمْ فتي
7 fihinne onlarda فِيهِنَّ -
8 ve ma ve وَمَا -
9 yutla okunandır يُتْلَىٰ تلو
10 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
11 fi فِي -
12 l-kitabi kitapta الْكِتَابِ كتب
13 fi فِي -
14 yetama yetimler يَتَامَى يتم
15 n-nisa'i kadınlarında النِّسَاءِ نسو
16 l-lati onlara (ki) اللَّاتِي -
17 la لَا -
18 tu'tunehunne vermezsiniz onlara تُؤْتُونَهُنَّ اتي
19 ma مَا -
20 kutibe yazılanı كُتِبَ كتب
21 lehunne onlara لَهُنَّ -
22 ve tergabune ve rağbet edersiniz وَتَرْغَبُونَ رغب
23 en ki أَنْ -
24 tenkihuhunne nikah kıyarsınız onlara تَنْكِحُوهُنَّ نكح
25 velmusted'afine ve zaaflı/zayıf وَالْمُسْتَضْعَفِينَ ضعف
26 mine مِنَ -
27 l-vildani vildandan/çocuklardan الْوِلْدَانِ ولد
28 ve en ve ki وَأَنْ -
29 tekumu kıyam edersiniz تَقُومُوا قوم
30 lilyetama yetimleri لِلْيَتَامَىٰ يتم
31 bil-kisti eşitlikle بِالْقِسْطِ قسط
32 ve ma ve وَمَا -
33 tef'alu faaliyet içinde olduğunuzu تَفْعَلُوا فعل
34 min مِنْ -
35 hayrin bir hayırdan خَيْرٍ خير
36 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
37 llahe Allah اللَّهَ -
38 kane oldu كَانَ كون
39 bihi onu بِهِ -
40 alimen bir bilen عَلِيمًا علم

Notlar

Not 1

*Fetva verme yetkisi sadece Yüce Allah'tadır. Bu fetva da sadece kitaptadır; yani Kur'an'dadır. Kur'an harici kitaplarda fetva aramak şirktir. **Yetim kadınlar değil! Kadın yetimler değil! İki isim kelimesi bir arada gelmiştir. 'Yetimler kadınları' yani 'yetimlerin kadınları'; yetim çocukların anneleri olan kadınlar.'***Mehir hakları. Yetimlerin anneleri olan dul kadınlarla evlenenlerin mehir vermeden evlenmek istedikleri anlaşılır.****Kur'an'ın birçok yerinde verilen emir bir fetva olarak tekrar verilmiştir. Zaaflı/zayıf çocuklardan başlayarak tüm yetimler kıyam haline getirilecektir. Tüm yetimler ayağa kaldırılacaktır. Eşit bir şekilde. Ayette Yüce Allah yetim sahibi dul kadınlarla evlenmeden daha önemli olanın yetimlerin ayağa kaldırılması olduğunu işaret etmektedir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Yetim Kavram 131

131 Anne veya babanın en az birisinden yoksun olan. Kendi geçimini sağlayacak güce ve akla henüz ulaşmamış olan çocuk.

4. Nisâ Suresi

Ayet 147

Arapça Metin (Harekeli)

640|4|147|مَّا يَفْعَلُ ٱللَّهُ بِعَذَابِكُمْ إِن شَكَرْتُمْ وَءَامَنتُمْ وَكَانَ ٱللَّهُ شَاكِرًا عَلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

640|4|147|ما يفعل الله بعذابكم ان شكرتم وامنتم وكان الله شاكرا عليما

Latin Literal

147. Mâ yef’alullâhu bi azâbikum in şekertum ve âmentum. Ve kânallâhu şâkiran alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

Niye faaliyete geçirsin Allah azap etmeyi sizlere eğer şükrederseniz43 ve iman47 ederseniz; ve oldu Allah bir Şâkir313; bir Alîm8.

Ahmed Samira Çevirisi

147 What God makes/does with your torture if you thanked/became grateful and you believed, and God was/is thankful/grateful, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma ne مَا -
2 yef'alu yapsın يَفْعَلُ فعل
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 biazabikum azap etmeyi sizlere بِعَذَابِكُمْ عذب
5 in eğer إِنْ -
6 şekertum şükrederseniz شَكَرْتُمْ شكر
7 ve amentum ve iman ederseniz وَامَنْتُمْ امن
8 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
9 llahu Allah اللَّهُ -
10 şakiran Şâkir شَاكِرًا شكر
11 alimen Alîm عَلِيمًا علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Şâkir Kavram 313

313 Hayrın/iyiliğin değerini bilen/anlayan, karşılığını hazırlayıp veren, müteşekkir olan.

4. Nisâ Suresi

Ayet 148

Arapça Metin (Harekeli)

641|4|148|لَّا يُحِبُّ ٱللَّهُ ٱلْجَهْرَ بِٱلسُّوٓءِ مِنَ ٱلْقَوْلِ إِلَّا مَن ظُلِمَ وَكَانَ ٱللَّهُ سَمِيعًا عَلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

641|4|148|لا يحب الله الجهر بالسو من القول الا من ظلم وكان الله سميعا عليما

Latin Literal

148. Lâ yuhibbullâhul cehra bis sûi minel kavli illâ men zulim(zulime). Ve kanallâhu semîan alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

Sevmez* Allah açık etmeyi kötülüğü (bir) söylemden**; dışındadır kimse (ki) zulme*** uğradı; ve oldu Allah bir Semî41; bir Alîm8.

Ahmed Samira Çevirisi

148 God does not love/like the publicity/declaration/loudness with the evil from the saying, except who was caused injustice to/oppressed, and God was/is hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la لَا -
2 yuhibbu sevmez يُحِبُّ حبب
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 l-cehra açık etmeyi الْجَهْرَ جهر
5 bis-su'i kötülüğü بِالسُّوءِ سوا
6 mine مِنَ -
7 l-kavli söylemden الْقَوْلِ قول
8 illa dışında إِلَّا -
9 men kimse مَنْ -
10 zulime zulme uğradı ظُلِمَ ظلم
11 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
12 llahu Allah اللَّهُ -
13 semian Semî سَمِيعًا سمع
14 alimen Alîm عَلِيمًا علم

Notlar

Not 1

*Kötü sözlerin/söylemlerin topluma yayılmasını, duyurulmasını, anons edilmesini.**Yapılan kötülüğün değil de söylemin/sözün işaret edilmesi anlamlıdır. Ortada kötü bir eylem varsa durum değişebilir. Toplumun bu kötü eylemden haberdar edilmesi gerekebilir. ***Kötü söz/söylem nedeniyle zulme uğrayan kimse hariçtir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

4. Nisâ Suresi

Ayet 170

Arapça Metin (Harekeli)

663|4|170|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ قَدْ جَآءَكُمُ ٱلرَّسُولُ بِٱلْحَقِّ مِن رَّبِّكُمْ فَـَٔامِنُوا۟ خَيْرًا لَّكُمْ وَإِن تَكْفُرُوا۟ فَإِنَّ لِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

663|4|170|يايها الناس قد جاكم الرسول بالحق من ربكم فامنوا خيرا لكم وان تكفروا فان لله ما في السموت والارض وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

170. Yâ eyyuhân nâsu kad câekumur resûlu bil hakkı min rabbikum fe âminû hayran lekum. Ve in tekfurû fe inne lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı). Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ey insanlar! Muhakkak geldi sizlere resûl418; hakla/gerçekle Rabbinizden4; öyle ki iman47 edin; bir hayırdır sizlere; ve eğer kâfirlik25 ederseniz; öyle ki doğrusu Allah’adır göklerdeki162 ve yerdeki; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

170 You, you the people, the Messenger had come to you with the truth from your Lord, so believe, (it is) best for you, and if you disbelieve, so to God (belongs) what (is) in the skies/space, and the earth/Planet Earth, and God was/is knowledgeable, wise/judicious

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nasu insanlar النَّاسُ نوس
3 kad muhakkak قَدْ -
4 ca'ekumu geldi sizlere جَاءَكُمُ جيا
5 r-rasulu resûl الرَّسُولُ رسل
6 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
7 min مِنْ -
8 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
9 fe aminu öyle ki iman edin فَامِنُوا امن
10 hayran bir hayırdır خَيْرًا خير
11 lekum sizlere لَكُمْ -
12 vein ve eğer وَإِنْ -
13 tekfuru kâfirlik ederseniz تَكْفُرُوا كفر
14 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
15 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
16 ma مَا -
17 fi فِي -
18 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
19 vel'erdi ve yerdeki وَالْأَرْضِ ارض
20 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
21 llahu Allah اللَّهُ -
22 alimen bir Alîm عَلِيمًا علم
23 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

4. Nisâ Suresi

Ayet 176

Arapça Metin (Harekeli)

669|4|176|يَسْتَفْتُونَكَ قُلِ ٱللَّهُ يُفْتِيكُمْ فِى ٱلْكَلَٰلَةِ إِنِ ٱمْرُؤٌا۟ هَلَكَ لَيْسَ لَهُۥ وَلَدٌ وَلَهُۥٓ أُخْتٌ فَلَهَا نِصْفُ مَا تَرَكَ وَهُوَ يَرِثُهَآ إِن لَّمْ يَكُن لَّهَا وَلَدٌ فَإِن كَانَتَا ٱثْنَتَيْنِ فَلَهُمَا ٱلثُّلُثَانِ مِمَّا تَرَكَ وَإِن كَانُوٓا۟ إِخْوَةً رِّجَالًا وَنِسَآءً فَلِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ ٱلْأُنثَيَيْنِ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمْ أَن تَضِلُّوا۟ وَٱللَّهُ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌۢ

Arapça Metin (Harekesiz)

669|4|176|يستفتونك قل الله يفتيكم في الكلله ان امروا هلك ليس له ولد وله اخت فلها نصف ما ترك وهو يرثها ان لم يكن لها ولد فان كانتا اثنتين فلهما الثلثان مما ترك وان كانوا اخوه رجالا ونسا فللذكر مثل حظ الانثيين يبين الله لكم ان تضلوا والله بكل شي عليم

Latin Literal

176. Yesteftûneke. Kulillâhu yuftîkum fîl kelâleh(kelâleti). İnimruun heleke leyse lehû veled(veledun), ve lehû uhtun fe lehâ nısfu mâ terak(terake), ve huve yerisuhâ in lem yekun lehâ veled(veledun). Fe in kânetesneteyni fe lehumâs sulusâni mimmâ terak(terake). Ve in kânû ıhveten ricâlen ve nisâen fe liz zekeri mislu hazzıl unseyeyn(unseyeyni). Yubeyyinullâhu lekum en tadıllû vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Fetva isterler senden; de ki: "Allah fetva verir sizlere kelâle482 hakkında; eğer bir kişi helak* olduysa; yoksa ona bir evlat**; ve onaysa bir kız kardeş; öyle ki onadır (kız kardeşedir) yarısı (1/2) terk ettiğinin (ölen erkeğin); ve o (ölen erkek) miras bırakır ona (kız kardeşe) eğer asla olmazsa ona (kız kardeşe) bir evlat***; öyle ki eğer olduysa ikiler (kız kardeş) öyle ki o ikisinedir üçte ikisi (2/3) bıraktığından (ölen erkeğin); ve eğer oldularsa kardeşler; erkekler ve kadınlar; öyle ki erkeğin payı iki kadın**** mislidir870; beyan eder Allah sizlere dalalete128 düşersiniz diye; ve Allah her bir şeye bir Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

176 They ask your opinion/clarification , say: "God decrees/decides in the man or woman without a son/father , if (a) man/human died, not for him (without) a child, and for him (is) a sister, so for her half (of) what he left, and he inherits her if (there) was not for her a child, and if they (B) were two (F), so to them (B/F) the two thirds from what he left, and if they were brothers (siblings) men and women, so to the male equal/alike (the) share (of) the two females, God clarifies for you that (E) you (not) be misguided, and God is with every thing knowledgeable.65

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yesteftuneke fetva isterler senden يَسْتَفْتُونَكَ فتي
2 kuli de ki قُلِ قول
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 yuftikum fetva verir sizlere يُفْتِيكُمْ فتي
5 fi فِي -
6 l-kelaleti kelalede الْكَلَالَةِ كلل
7 ini eğer إِنِ -
8 mru'un bir kişi امْرُؤٌ مرا
9 heleke helak olduysa هَلَكَ هلك
10 leyse yoktur لَيْسَ ليس
11 lehu ona لَهُ -
12 veledun bir veled وَلَدٌ ولد
13 ve lehum ve onadır
14 uhtun bir kızkardeş أُخْتٌ اخو
15 feleha öyle ki onadır (kız kardeşe) فَلَهَا -
16 nisfu yarısı نِصْفُ نصف
17 ma مَا -
18 terake terk ettiğinin (ölen erkeğin) تَرَكَ ترك
19 ve huve ve o وَهُوَ -
20 yerisuha miras bırakır ona (kız kardeşe) يَرِثُهَا ورث
21 in eğer إِنْ -
22 lem asla لَمْ -
23 yekun olmazsa يَكُنْ كون
24 leha ona (kız kardeşe) لَهَا -
25 veledun bir veled وَلَدٌ ولد
26 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
27 kaneta olduysa كَانَتَا كون
28 sneteyni iki (kız kardeş) اثْنَتَيْنِ ثني
29 felehuma öyle ki o ikisinedir فَلَهُمَا -
30 s-sulusani üçte ikisi الثُّلُثَانِ ثلث
31 mimma مِمَّا -
32 terake bıraktığından (ölen erkeğin) تَرَكَ ترك
33 vein ve eğer وَإِنْ -
34 kanu oldularsa كَانُوا كون
35 ihveten kardeşler إِخْوَةً اخو
36 ricalen erkekler رِجَالًا رجل
37 ve nisa'en ve kadınlar وَنِسَاءً نسو
38 felizzekeri öyle ki erkek içindir فَلِلذَّكَرِ ذكر
39 mislu misli مِثْلُ مثل
40 hazzi payı حَظِّ حظظ
41 l-unseyeyni iki kadının الْأُنْثَيَيْنِ انث
42 yubeyyinu beyan eder يُبَيِّنُ بين
43 llahu Allah اللَّهُ -
44 lekum sizlere لَكُمْ -
45 en diye أَنْ -
46 tedillu dalalete düşersiniz تَضِلُّوا ضلل
47 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
48 bikulli herbir بِكُلِّ كلل
49 şey'in şeye شَيْءٍ شيا
50 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Öldüyse.**Bir tek evlat. Kişi zaten kelale olduğu için birden fazla evladı da olamaz. Demek ki hiç evladı olmamış bir kimse tarif edilmektedir. ***Kız kardeşin hiç evladı olmamışsa.****Miras paylaşımlarında ölen kimse bir vasiyet bırakmamışsa erkeğin payı her zaman iki kadın mislidir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Kelâle Kavram 482

482 Hiç bir evladı olmamış, alt nesillerde mirasçısı olmayan aynı zamanda eşi, annesi veya babasının en az birisinin de olmaması durumu.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

5. Mâide Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

676|5|7|وَٱذْكُرُوا۟ نِعْمَةَ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ وَمِيثَٰقَهُ ٱلَّذِى وَاثَقَكُم بِهِۦٓ إِذْ قُلْتُمْ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

676|5|7|واذكروا نعمه الله عليكم وميثقه الذي واثقكم به اذ قلتم سمعنا واطعنا واتقوا الله ان الله عليم بذات الصدور

Latin Literal

7. Vezkurû ni’metellâhi aleykum ve mîsâkahullezî vâsekakum bihî iz kultum semi’nâ ve ata’nâ vettekûllâh(vettekûllâhe) innallâhe alîmun bizâtis sudûr(sudûri).

Türkçe Çeviri

Ve anın/zikredin78 nimetini Allah'ın sizlere; ve mîsâkını281 (da); O (Allah) ki ve mîsâkladı281 sizleri onunla dediğiniz zaman "İşittik ve itaat ettik"; ve takvalı21 olun Allah’a; doğrusu Allah bir Alîm’dir8 göğüslerin zatîne/özüne.

Ahmed Samira Çevirisi

7 And remember/mention God’s blessing/goodness on you, and His entrustment that He entrusted you with it, when you said: "We heard/listened and we obeyed." And fear and obey God, that God (is) knowledgeable within the innermosts (chests).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vezkuru ve anın/zikredin وَاذْكُرُوا ذكر
2 nia'mete ni'metini نِعْمَةَ نعم
3 llahi Allah'ın اللَّهِ -
4 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
5 ve misakahu ve misakını onun وَمِيثَاقَهُ وثق
6 llezi O ki الَّذِي -
7 vesekakum ve misakladı sizleri وَاثَقَكُمْ وثق
8 bihi onunla بِهِ -
9 iz zaman إِذْ -
10 kultum dediniz قُلْتُمْ قول
11 semia'na işittik سَمِعْنَا سمع
12 ve etaa'na ve itaat ettik وَأَطَعْنَا طوع
13 vetteku ve takvalı olun وَاتَّقُوا وقي
14 llahe Allah’a اللَّهَ -
15 inne doğrusu إِنَّ -
16 llahe Allah اللَّهَ -
17 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
18 bizati zatîne/özüne بِذَاتِ -
19 s-suduri göğüslerin الصُّدُورِ صدر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

5. Mâide Suresi

Ayet 54

Arapça Metin (Harekeli)

723|5|54|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مَن يَرْتَدَّ مِنكُمْ عَن دِينِهِۦ فَسَوْفَ يَأْتِى ٱللَّهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُۥٓ أَذِلَّةٍ عَلَى ٱلْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى ٱلْكَٰفِرِينَ يُجَٰهِدُونَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَآئِمٍ ذَٰلِكَ فَضْلُ ٱللَّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَآءُ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

723|5|54|يايها الذين امنوا من يرتد منكم عن دينه فسوف ياتي الله بقوم يحبهم ويحبونه اذله علي المومنين اعزه علي الكفرين يجهدون في سبيل الله ولا يخافون لومه لايم ذلك فضل الله يوتيه من يشا والله وسع عليم

Latin Literal

54. Yâ eyyuhellezîne âmenû men yertedde minkum an dînihî fe sevfe ye’tîllâhu bi kavmin yuhıbbuhum ve yuhıbbûnehû ezilletin alâl mu’minîne eizzetin alâl kâfirîn(kâfirîne), yucâhidûne fî sebîlillâhi ve lâ yehâfûne levmete lâim(lâimin) zâlike fadlullâhi yu’tîhi men yeşâ(yeşâu) vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Kim dönerse sizlerden dininden122; öyle ki yakında getirecek Allah bir kavmi/toplumu; sever (Allah) onları; ve sever onlar O’nu (Allah'ı); kibar/alçak gönüllüdürler müminlere27 karşı; azametlidirler* kâfirlere25 karşı; cihat356 ederler Allah yolunda336; ve korkmazlar ayıplama (-sından) bir ayıplayanın; işte bu; bir fazlıdır202 Allah'ın; verir dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

54 You, you those who believed, who returns from you from his religion, so God will come with a nation, He loves/likes them, and they love/like Him, on the believers humble , more glorious/mighty on the disbelievers, they struggle in God’s sake , and they do not fear a blamer’s/reprimanders’s blame/reprimand, that (is) God’s grace/favour, He gives it (to) whom He wills/wants, and God (is) rich/abundant , knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 men kim مَنْ -
5 yertedde dönerse يَرْتَدَّ ردد
6 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
7 an عَنْ -
8 dinihi dininden دِينِهِ دين
9 fesevfe öyle ki yakında فَسَوْفَ -
10 ye'ti getirecek يَأْتِي اتي
11 llahu Allah اللَّهُ -
12 bikavmin bir kavmi/toplumu بِقَوْمٍ قوم
13 yuhibbuhum sever onları يُحِبُّهُمْ حبب
14 ve yuhibbunehu ve sever onlar O’nu وَيُحِبُّونَهُ حبب
15 ezilletin kibar/alçak gönüllüdürler أَذِلَّةٍ ذلل
16 ala karşı عَلَى -
17 l-mu'minine müminlere الْمُؤْمِنِينَ امن
18 eizzetin azametlidirler أَعِزَّةٍ عزز
19 ala karşı عَلَى -
20 l-kafirine kâfirlere الْكَافِرِينَ كفر
21 yucahidune cihad ederler يُجَاهِدُونَ جهد
22 fi فِي -
23 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
24 llahi Allah اللَّهِ -
25 ve la ve وَلَا -
26 yehafune korkmazlar يَخَافُونَ خوف
27 levmete ayıplamasa لَوْمَةَ لوم
28 laimin bir ayıplayanın لَائِمٍ لوم
29 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
30 fedlu bir fazlıdır فَضْلُ فضل
31 llahi Allah'ın اللَّهِ -
32 yu'tihi verir يُؤْتِيهِ اتي
33 men kimseye مَنْ -
34 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
35 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
36 vasiun Vasî’dir وَاسِعٌ وسع
37 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Kurumlu, görkemli.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

Vâsi Kavram 297

297 Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

Cihat etmek Kavram 356

356 Mücadele etmek. Kur’an’da savaş/öldürmek katletmek olarak işaret edilir. Cihat etmek Kur’an’la yapılan mücadeledir. 25:52 ayetinde kâfirlerle karşı en büyük cihadın Kur’an’la yapılması gerektiğini Yüce Rabbimiz apaçık bir şekilde bizlere bildirilmektedir. Kur’an’la cihat eden kimselere de mücahit denir.

5. Mâide Suresi

Ayet 76

Arapça Metin (Harekeli)

745|5|76|قُلْ أَتَعْبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ مَا لَا يَمْلِكُ لَكُمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا وَٱللَّهُ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

745|5|76|قل اتعبدون من دون الله ما لا يملك لكم ضرا ولا نفعا والله هو السميع العليم

Latin Literal

76. Kul e ta’budûne min dûnillâhi mâ lâ yemliku lekum darran ve lâ nef’â(nef’an) vallâhu huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

De ki: "Kulluk mu edersiniz Allah'ı astından sizlere bir zarara ve bir faydaya/yarara malik olmayana?"; ve Allah (ki) O’dur Semî41; Alîm8.

Ahmed Samira Çevirisi

76 Say: "Do you worship from other than God what does not own/possess for you harm and nor benefit, and God He is the hearing/listening, the knowledgeable."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 etea'budune kulluk mu edersiniz أَتَعْبُدُونَ عبد
3 min مِنْ -
4 duni astından دُونِ دون
5 llahi Allah'ı اللَّهِ -
6 ma مَا -
7 la لَا -
8 yemliku malik olmayana يَمْلِكُ ملك
9 lekum sizlere لَكُمْ -
10 derran bir zarar ضَرًّا ضرر
11 ve la ve وَلَا -
12 nef'an fayda bir fayda/yarar نَفْعًا نفع
13 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
14 huve O’dur هُوَ -
15 s-semiu Semî السَّمِيعُ سمع
16 l-alimu Alîm الْعَلِيمُ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

5. Mâide Suresi

Ayet 97

Arapça Metin (Harekeli)

766|5|97|جَعَلَ ٱللَّهُ ٱلْكَعْبَةَ ٱلْبَيْتَ ٱلْحَرَامَ قِيَٰمًا لِّلنَّاسِ وَٱلشَّهْرَ ٱلْحَرَامَ وَٱلْهَدْىَ وَٱلْقَلَٰٓئِدَ ذَٰلِكَ لِتَعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ يَعْلَمُ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ وَأَنَّ ٱللَّهَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

766|5|97|جعل الله الكعبه البيت الحرام قيما للناس والشهر الحرام والهدي والقليد ذلك لتعلموا ان الله يعلم ما في السموت وما في الارض وان الله بكل شي عليم

Latin Literal

97. Cealallâhul ka’betel beytel harâme kıyâmen lin nâsi veş şehral harâme vel hedye vel kalâid(kalâide) zâlike li ta’lemû ennellâhe ya’lemu mâ fis semâvâti ve ma fîl ardı ve ennellâhe bikulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Yaptı Allah Kabe'yi557; haram evi535 bir kıyam143 insanlar için; ve haram ayı34 (da) ve hediyeyi (de) ve gerdanlıkları (da); işte bu; bilmeniz içindir ki Allah bilir göklerdekini162 ve yerdekini; ve ki Allah her bir şeye Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

97 God put/made the Kaaba, the House/Home the Respected/Sacred standing to (for) the people and the forbidden/sacred the month and the offering and the necklaces , that to know that God knows what (is) in the skies/space and what (is) in the earth/Planet Earth, and that God (is) with every thing knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ceale yaptı جَعَلَ جعل
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 l-kea'bete Ka'be'yi الْكَعْبَةَ كعب
4 l-beyte Beyt-i الْبَيْتَ بيت
5 l-harame Haram'ı الْحَرَامَ حرم
6 kiyamen bir kıyam قِيَامًا قوم
7 linnasi insanlar için لِلنَّاسِ نوس
8 ve şşehra ve ayı وَالشَّهْرَ شهر
9 l-harame haram الْحَرَامَ حرم
10 velhedye ve hediye وَالْهَدْيَ هدي
11 velkalaide ve gerdanlıkları وَالْقَلَائِدَ قلد
12 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
13 litea'lemu bilmeniz içindir لِتَعْلَمُوا علم
14 enne ki أَنَّ -
15 llahe Allah'ın اللَّهَ -
16 yea'lemu bilir يَعْلَمُ علم
17 ma مَا -
18 fi فِي -
19 s-semavati göklerdekini السَّمَاوَاتِ سمو
20 ve ma ve وَمَا -
21 fi فِي -
22 l-erdi yerdekini الْأَرْضِ ارض
23 ve enne ve ki وَأَنَّ -
24 llahe Allah اللَّهَ -
25 bikulli her بِكُلِّ كلل
26 şey'in bir şeye شَيْءٍ شيا
27 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Haram aylar Kavram 34

34 Kur'an'ın indiği dönemde o bölgede yaşayan insanların belirlemiş olduğu bir kural/antlaşma. Savaşmanın haram olduğu 4 ay.

Kıyam; genel tanım. Kavram 143

143 Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; bir amaç için ayaklanması/hareketlenmesi.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Haram ev, haram beyt. Kavram 535

535 Bulunduğu yerde günah işlemenin, kötülük yapmanın, canlılara zarar vermenin haram edildiği/yasaklandığı topluma ait olan ev.

Kabe Kavram 557

557 Küp şeklinde olan.

5. Mâide Suresi

Ayet 109

Arapça Metin (Harekeli)

778|5|109|يَوْمَ يَجْمَعُ ٱللَّهُ ٱلرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَآ أُجِبْتُمْ قَالُوا۟ لَا عِلْمَ لَنَآ إِنَّكَ أَنتَ عَلَّٰمُ ٱلْغُيُوبِ

Arapça Metin (Harekesiz)

778|5|109|يوم يجمع الله الرسل فيقول ماذا اجبتم قالوا لا علم لنا انك انت علم الغيوب

Latin Literal

109. Yevme yecmeullâhur rusule fe yekûlu mâzâ ucibtum kâlû lâ ilme lenâ inneke ente allâmul guyûb(guyûbi).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) bir araya getirir Allah resûlleri418; öyle ki der (Allah): "Ne cevap verildi sizlere?"; derler: "Yoktur ilim/bilgi bizlere563; doğrusu sen; sensin Alîm8 (olan) gayba62.

Ahmed Samira Çevirisi

109 A day God gathers/collects the messengers, so he says: "What were you answered/replied?" They said: "No knowledge for us, that you (are) knower (of) the unseens/hiddens (unknown)."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yevme gündür يَوْمَ يوم
2 yecmeu bir araya getirir يَجْمَعُ جمع
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 r-rusule resûlleri الرُّسُلَ رسل
5 fe yekulu öyle ki der فَيَقُولُ قول
6 maza ne? مَاذَا -
7 ucibtum cevap verildi sizlere أُجِبْتُمْ جوب
8 kalu derler قَالُوا قول
9 la yoktur لَا -
10 ilme ilim/bilgi عِلْمَ علم
11 lena bizlere لَنَا -
12 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
13 ente sensin أَنْتَ -
14 allamu Alîm عَلَّامُ علم
15 l-guyubi gaybı الْغُيُوبِ غيب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Bir araya getirilen resûllerin cevabı. Kavram 563

563 5:109 ayetinde Yüce Allah'ın ahiret evreninde resûlleri bir araya getireceği bildirilmiştir. Resûllere Yüce Allah gaybla ilgili bir soru sormaktadır. Resûller kendi kavimlerinin Yüce Allah'ın mesajına cevaplarının ne olduğunu bilmediklerini açık ve net olarak söylemektedirler. Bu da bizlere gösterir ki resûller de birer beşerdir; insandır. Vefat ettirildiklerinde içinde yaşadığımız evrenle bağlantıları kopar.

6. En'âm Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

802|6|13|وَلَهُۥ مَا سَكَنَ فِى ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

802|6|13|وله ما سكن في اليل والنهار وهو السميع العليم

Latin Literal

13. Ve lehu mâ sekene fîl leyli ven nehâr(nehâri), ve huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Ve O’nadır iskan eden/barınan gecede ve gündüzde; ve O Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

13 And for Him (is) what settled in the night and the daytime, and He (is) the hearing/listening, the knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 Ve lehu ve O’nadır
2 ma مَا -
3 sekene iskan eden/barınan سَكَنَ سكن
4 fi فِي -
5 l-leyli gecede اللَّيْلِ ليل
6 ve nnehari ve gündüzde وَالنَّهَارِ نهر
7 ve huve ve O وَهُوَ -
8 s-semiu Semî’dir السَّمِيعُ سمع
9 l-alimu Alîm’dir الْعَلِيمُ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

6. En'âm Suresi

Ayet 96

Arapça Metin (Harekeli)

885|6|96|فَالِقُ ٱلْإِصْبَاحِ وَجَعَلَ ٱلَّيْلَ سَكَنًا وَٱلشَّمْسَ وَٱلْقَمَرَ حُسْبَانًا ذَٰلِكَ تَقْدِيرُ ٱلْعَزِيزِ ٱلْعَلِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

885|6|96|فالق الاصباح وجعل اليل سكنا والشمس والقمر حسبانا ذلك تقدير العزيز العليم

Latin Literal

96. Fâlikul ısbâh(ısbâhı), ve cealel leyle sekenen veş şemse vel kamere husbânâ(husbânen), zâlike takdîrul azîzil alîm(alîmi).

Türkçe Çeviri

Yarandır/ayırandır sabahı; ve yaptı (Allah) geceyi bir sakinlik; ve Güneş’i ve Ay’ı bir hesap; işte bu takdiridir Azîz'in37; Alîm'in8.

Ahmed Samira Çevirisi

96 Splitter (of) the morning/day break and He made the night tranquillity/security/residence and the sun and the moon counting/calculating, that (is) predestination (of) the glorious/mighty , the knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 faliku yarandır/ayırandır فَالِقُ فلق
2 l-isbahi sabahı الْإِصْبَاحِ صبح
3 ve ceale ve yaptı وَجَعَلَ جعل
4 l-leyle geceyi اللَّيْلَ ليل
5 sekenen bir sakinlik سَكَنًا سكن
6 ve şşemse ve Güneş’i وَالشَّمْسَ شمس
7 velkamera ve Ay’ı وَالْقَمَرَ قمر
8 husbanen bir hesap حُسْبَانًا حسب
9 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
10 tekdiru takdirdir تَقْدِيرُ قدر
11 l-azizi Aziz الْعَزِيزِ عزز
12 l-alimi Alîm الْعَلِيمِ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

6. En'âm Suresi

Ayet 101

Arapça Metin (Harekeli)

890|6|101|بَدِيعُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ أَنَّىٰ يَكُونُ لَهُۥ وَلَدٌ وَلَمْ تَكُن لَّهُۥ صَٰحِبَةٌ وَخَلَقَ كُلَّ شَىْءٍ وَهُوَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

890|6|101|بديع السموت والارض اني يكون له ولد ولم تكن له صحبه وخلق كل شي وهو بكل شي عليم

Latin Literal

101. Bedîus semâvâti vel ard(ardı), ennâ yekûnu lehu veledun ve lem tekun lehu sâhıbeh(sâhıbetun), ve halaka kulle şey’(şeyin), ve huve bikulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Bedî'dir298 göklere162 ve yere; nasıl olur O’na bir çocuk!; ve asla olmaz O’na bir arkadaş/eşlik eden; ve yarattı her bir şeyi; ve O her bir şeye bir Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

101 Creating marvelously without precedent (of) the skies/space and the earth/Planet Earth, how (could it) be for Him a child, and (there) was not for Him a wife/companion/friend, and He created every thing, and He is with every thing knowledgeable?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 bediu Bedî’dir بَدِيعُ بدع
2 s-semavati göklere السَّمَاوَاتِ سمو
3 vel'erdi ve yere وَالْأَرْضِ ارض
4 enna nasıl? أَنَّىٰ اني
5 yekunu olur يَكُونُ كون
6 lehu O’a لَهُ -
7 veledun bir çocuk وَلَدٌ ولد
8 velem ve asla وَلَمْ -
9 tekun olmaz تَكُنْ كون
10 lehu O’na لَهُ -
11 sahibetun bir arkadaş/eşlik eden صَاحِبَةٌ صحب
12 ve haleka ve yarattı وَخَلَقَ خلق
13 kulle her bir كُلَّ كلل
14 şey'in şeyi شَيْءٍ شيا
15 ve huve ve O وَهُوَ -
16 bikulli her bir بِكُلِّ كلل
17 şey'in şeye شَيْءٍ شيا
18 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Bedî Kavram 298

298 Yeni başlatan, ortaya çıkaran, benzersiz/özgün/emsalsiz oluşturan, yeni getiren.

6. En'âm Suresi

Ayet 115

Arapça Metin (Harekeli)

904|6|115|وَتَمَّتْ كَلِمَتُ رَبِّكَ صِدْقًا وَعَدْلًا لَّا مُبَدِّلَ لِكَلِمَٰتِهِۦ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

904|6|115|وتمت كلمت ربك صدقا وعدلا لا مبدل لكلمته وهو السميع العليم

Latin Literal

115. Ve temmet kelimetu rabbike sıdkan ve adla(adlen), lâ mubeddile li kelimâtih(kelimâtihî), ve huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Ve tamamladı kelamı/sözü640 (senin) Rabbin4 bir doğruluk (-la); ve bir adalet680 (-le); yoktur değiştiren O'nun kelimelerini; ve O Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

115 And your Lord’s word/expression (was/is) completed truthfully and justly/equitably, (there is) no exchanger/replacer to His words/expressions, and He is the hearing/listening, the knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve temmet ve tamamladı وَتَمَّتْ تمم
2 kelimetu kelamı/sözü كَلِمَتُ كلم
3 rabbike (senin) Rabbi رَبِّكَ ربب
4 sidkan bir doğruluk (-la) صِدْقًا صدق
5 ve adlen ve bir adelet (-le) وَعَدْلًا عدل
6 la yoktur لَا -
7 mubeddile değiştiren مُبَدِّلَ بدل
8 likelimatihi O'nun kelimelerini لِكَلِمَاتِهِ كلم
9 ve huve ve O وَهُوَ -
10 s-semiu Semî’dir السَّمِيعُ سمع
11 l-alimu Alîm’dir الْعَلِيمُ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

Yüce Allah'ın kelamı/sözü tamamlaması. Kavram 640

640 Yüce Rabbimiz şerefli Kur'an'la kelamı/sözü hakla/gerçekle tamamladığını 6:115 ayetinde bildirmektedir. Ayrıca adalete de bir vurgu vardır. Kur'an alemlere bir rahmet ve doğru yola kılavuzdur. Mutlak ki adaleti ve gerçeği de içerir. Batıl ve zan asla içermez. Bize verilen mesaj açık ve nettir ki Kur'an Yüce Allah'ın tamamlanmış sözüdür. Bu nedenle Kur'an dışında dinde kılavuz asla aranmaz. Kur'an detaylıdır, apaçıktır; yeterlidir. İnsanlar Yüce Allah'ın bu tamamlanmış sözünü anladığı dilde okumalı ve anladığına uymalıdır. Şerefli Kur'an herkesin bilgi ve kapasitesine göre mesajı hakkıyla verecektir. Sadece Kur'an diyenlerin dinleri tastamam olur.

Adalet Kavram 680

680 Hakka/gerçeğe uygunluk, hakkı/gerçeği gözetme. Hakka/gerçeğe uygunluk temelinde herkese eşit ve tarafsız bir şekilde davranma. Hakların herkes tarafından eşit/tarafsız şekilde kullanılmasının sağlanması. Hakları eşit olarak dengelemek, eşit olarak balanslamak. Adalet, doğruluk ve eşitlik prensiplerine dayanan evrensel bir değerdir.

6. En'âm Suresi

Ayet 128

Arapça Metin (Harekeli)

917|6|128|وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا يَٰمَعْشَرَ ٱلْجِنِّ قَدِ ٱسْتَكْثَرْتُم مِّنَ ٱلْإِنسِ وَقَالَ أَوْلِيَآؤُهُم مِّنَ ٱلْإِنسِ رَبَّنَا ٱسْتَمْتَعَ بَعْضُنَا بِبَعْضٍ وَبَلَغْنَآ أَجَلَنَا ٱلَّذِىٓ أَجَّلْتَ لَنَا قَالَ ٱلنَّارُ مَثْوَىٰكُمْ خَٰلِدِينَ فِيهَآ إِلَّا مَا شَآءَ ٱللَّهُ إِنَّ رَبَّكَ حَكِيمٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

917|6|128|ويوم يحشرهم جميعا يمعشر الجن قد استكثرتم من الانس وقال اولياوهم من الانس ربنا استمتع بعضنا ببعض وبلغنا اجلنا الذي اجلت لنا قال النار مثويكم خلدين فيها الا ما شا الله ان ربك حكيم عليم

Latin Literal

128. Ve yevme yahşuruhum cemîa(cemîan), yâ ma’şerel cinni kadisteksertum minel ins(insi) ve kâle evliyauhum minel insi rabbenestemtea ba’dunâ biba’dın ve belagnâ ecelenellezî eccelte lenâ, kâlen nâru mesvâkum hâlidîne fîhâ illâ mâ şâallâhu, inne rabbeke hakîmun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve haşrettiği556 gün* onları (Allah) topluca; “Ey cin210 klanı/kabilesi! Muhakkak çoğaldınız sayıca insandan”; ve dedi** evliyası212 onların insandan; “Rabbimiz4! Yararlandık bir kısmımız bir kısımdan; ve ulaştık ecelimize ki tayin ettin/erteledin bize”; dedi (Allah): “Ateştir meskenleriniz"; ölümsüzlerdir orada*** dışındadır808 Allah'ın dilediği; doğrusu (senin) Rabbin4 bir Hakîm’dir9; bir Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

128 And a day (when) He gathers them all together , you the Jinn’s race , you had become more than the human , and their allies/patrons from the human said: "Our Lord, some of us enjoyed with some (of them) and we reached our term/time that You delayed for us." He said: "The fire (is) your residence , (you are) immortally in it except what (who) God wanted/willed, that your Lord (is) wise/judicious, knowledgeable."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yevme ve o gün وَيَوْمَ يوم
2 yehşuruhum haşreder/bir araya getirir onları (Allah) يَحْشُرُهُمْ حشر
3 cemian topluca جَمِيعًا جمع
4 ya mea'şera ey klanı/kabilesi يَا مَعْشَرَ عشر
5 l-cinni cin الْجِنِّ جنن
6 kadi muhakkak قَدِ -
7 steksertum çoğaldınız sayıca اسْتَكْثَرْتُمْ كثر
8 mine مِنَ -
9 l-insi insandan الْإِنْسِ انس
10 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
11 evliya'uhum evliyası onların أَوْلِيَاؤُهُمْ ولي
12 mine -dan مِنَ -
13 l-insi insan الْإِنْسِ انس
14 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
15 stemtea yararlandık اسْتَمْتَعَ متع
16 bea'duna bir kısmımız بَعْضُنَا بعض
17 bibea'din bir kısımdan بِبَعْضٍ بعض
18 ve belegna ve ulaştık وَبَلَغْنَا بلغ
19 ecelena ecelimize أَجَلَنَا اجل
20 llezi ki الَّذِي -
21 eccelte tayin ettin/erteledin أَجَّلْتَ اجل
22 lena bize لَنَا -
23 kale dedi (Allah) قَالَ قول
24 n-naru ateştir النَّارُ نور
25 mesvakum meskenleriniz مَثْوَاكُمْ ثوي
26 halidine ölümsüzlerdir خَالِدِينَ خلد
27 fiha orada (cehennemde) فِيهَا -
28 illa dışında إِلَّا -
29 ma مَا -
30 şa'e dilediği شَاءَ شيا
31 llahu Allah'ın اللَّهُ -
32 inne doğrusu إِنَّ -
33 rabbeke Rabbin رَبَّكَ ربب
34 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم
35 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Bir önceki ayette geçen selâm diyarının/yurdunu haşrediliş gününden önce olduğu anlaşılır.**Diğer insanlara ve cinlere evliya/veliler olmuş olan insanlar konuşmaktadır.***Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Cin Kavram 210

210 İblis ve onun soyundan olan varlıklar. İblis Âdem'e secde etmedi. Yüce Allah'ın emrine karşı geldi ve fâsıklardan/sapanlardan oldu. Bir cennet evrenine yerleştirilen Âdem ve eşini ayartarak Yüce Allah'ın yasağını çiğnetti. Yüce Allah Âdem ve eşiyle birlikte yasağı çiğneyen tüm insanları cennetten indirdi. Âdem derhal tevbe etti. Yüce Allah onun tevbesini kabul etti. İblis Âdem'e meydan okudu. Yüce Allah bu meydan okumaya izin verdi. Âdem soyu olan insanlarla iblis soyu olan cinler arasında 2. tur bir savaş başladı. 2. savaş cennet evreninden daha alçak yerleşimli olan günümüz evreninde şu an devam etmektedir. İnsanoğlu 1. savaşı kaybetti. 2. savaşın içindeyiz. 2. şansımızı kullanıyoruz. Savaş kuralları gereği her doğan insana bir cin yoldaşlık eder. İnsan bu cinle mücadele eder. Cin kendisine verilen izni kullanır. Yani insanın kalbine fısıldar. Kalbine vesvese verir. Yüce Allah'ın dosdoğru yolu olan kutsal kitaplardan uzaklaştırmak ister. İnsanı Yüce Allah'ın emrinden saptırmak ister. Maalesef insanların pek azı haricinde çoğu 2. savaşı da kaybetti. Yüce Allah'ın cehennemi cinden ve insanlardan doldururum sözü hak oldu.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

Cahîm Kavram 808

808 Yangın, yanan, cehennem yangını, cehenneme ait.

6. En'âm Suresi

Ayet 139

Arapça Metin (Harekeli)

928|6|139|وَقَالُوا۟ مَا فِى بُطُونِ هَٰذِهِ ٱلْأَنْعَٰمِ خَالِصَةٌ لِّذُكُورِنَا وَمُحَرَّمٌ عَلَىٰٓ أَزْوَٰجِنَا وَإِن يَكُن مَّيْتَةً فَهُمْ فِيهِ شُرَكَآءُ سَيَجْزِيهِمْ وَصْفَهُمْ إِنَّهُۥ حَكِيمٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

928|6|139|وقالوا ما في بطون هذه الانعم خالصه لذكورنا ومحرم علي ازوجنا وان يكن ميته فهم فيه شركا سيجزيهم وصفهم انه حكيم عليم

Latin Literal

139. Ve kâlû mâ fî butûni hazihil en’âmi hâlisatun li zukûrinâ ve muharremun alâ ezvâcinâ, ve in yekun meyteten fe hum fîhi şurekâu, se yeczîhim vasfehum, innehu hakîmun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: "Bu en’âmın645 karınlarındaki* bir halis** olarak erkeklerimizedir; ve bir haram edilendir eşlerimiz*** üzerine; ve eğer olursa (o) bir ölü/mevta****; öyle ki onlaradır (eşlere) onda ortaktır"; cezalandıracak (Allah) onları vasıflandırma (-syla) onların; doğrusu O (Allah) Hakîm’dir9; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

139 And they said: "What (is) in these camels’/livestock’s’ bellies/insides (are) clearly/purely to our males and forbidden on our wives/spouses." And if (it) was dead , so they are in it partners, he will reward/reimburse90them (equal to) their description/categorization, that He (is) wise/judicious, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kalu ve dediler وَقَالُوا قول
2 ma مَا -
3 fi فِي -
4 butuni karınlarındaki بُطُونِ بطن
5 hazihi bu هَٰذِهِ -
6 l-en'aami en’âmın الْأَنْعَامِ نعم
7 halisatun bir halis olarak خَالِصَةٌ خلص
8 lizukurina erkeklerimizedir لِذُكُورِنَا ذكر
9 ve muharramun ve bir haram edilendir وَمُحَرَّمٌ حرم
10 ala üzerine عَلَىٰ -
11 ezvacina eşlerimiz أَزْوَاجِنَا زوج
12 vein ve eğer وَإِنْ -
13 yekun olursa يَكُنْ كون
14 meyteten bir ölü/mevta مَيْتَةً موت
15 fehum öyle ki onlar (eşler) فَهُمْ -
16 fihi onda فِيهِ -
17 şuraka'u ortaklardır شُرَكَاءُ شرك
18 seyeczihim cezalandıracak onları (Allah) سَيَجْزِيهِمْ جزي
19 vesfehum onların vasıflandırma (-sıyla) وَصْفَهُمْ وصف
20 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
21 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم
22 alimun Alim’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Karınları içinde taşıdıkları. Rahimde bulunan ceninler. Bu gebe hayvanların bir dini ritüel olarak seçildiği ve doğum yaptıklarında yavrularının erkekler arasında dağıtılarak yenildiği anlaşılmaktadır. **Saf olarak, katıksız, ortaksız.***Kadınlar.****Yavru ölü doğarsa ancak kadınlar yavrunun etinden yiyebilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

En’âm, enâm; koyun, keçi, deve ve sığır türleri. Kavram 645

645 Koyun, keçi, deve ve sığır türleri. Eşli olarak sekiz çiftlerdir. Bak. 6:143-144.

7. A'râf Suresi

Ayet 200

Arapça Metin (Harekeli)

1154|7|200|وَإِمَّا يَنزَغَنَّكَ مِنَ ٱلشَّيْطَٰنِ نَزْغٌ فَٱسْتَعِذْ بِٱللَّهِ إِنَّهُۥ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1154|7|200|واما ينزغنك من الشيطن نزغ فاستعذ بالله انه سميع عليم

Latin Literal

200. Ve immâ yenzeganneke mineş şeytâni nezgun festeiz billâh(billâhi), innehu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve eğer gelirse sana kışkırtma; şeytândan29 bir kışkırtma; öyle ki sığın Allah'a; doğrusu O bir Semî’dir41; bir Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

200 And if an urge to spoil evil from the devil spoils/urges you to evil (E), so seek protection by God, that He (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve imma ve eğer وَإِمَّا -
2 yenzeganneke gelirse sana kışkırtma يَنْزَغَنَّكَ نزغ
3 mine مِنَ -
4 ş-şeytani şeytandan الشَّيْطَانِ شطن
5 nezgun bir kışkırtma نَزْغٌ نزغ
6 festeiz öyle ki sığın فَاسْتَعِذْ عوذ
7 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
8 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
9 semiun bir Semî’dir سَمِيعٌ سمع
10 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

8. Enfâl Suresi

Ayet 43

Arapça Metin (Harekeli)

1203|8|43|إِذْ يُرِيكَهُمُ ٱللَّهُ فِى مَنَامِكَ قَلِيلًا وَلَوْ أَرَىٰكَهُمْ كَثِيرًا لَّفَشِلْتُمْ وَلَتَنَٰزَعْتُمْ فِى ٱلْأَمْرِ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ سَلَّمَ إِنَّهُۥ عَلِيمٌۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1203|8|43|اذ يريكهم الله في منامك قليلا ولو اريكهم كثيرا لفشلتم ولتنزعتم في الامر ولكن الله سلم انه عليم بذات الصدور

Latin Literal

43. İz yurîkehumullâhu fî menâmike kalîlen, ve lev erâkehum kesîren le feşiltum ve le tenâza’tum fîl emri ve lâkinnallâhe sellem(selleme), innehu alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).

Türkçe Çeviri

Zaman (ki) gösteriyordu sana Allah uykunda (onları) biraz; şayet gösterseydi sizlere (onları) birçok; mutlak cesaretinizi kaybederdiniz; ve mutlak çekişirdiniz emirde; velakin/fakat Allah selâmet verdi; doğrusu O bir Alîm’dir8 göğüslerin özüne.

Ahmed Samira Çevirisi

43 When God shows them to you in your sleep/dream (as) a few/little , and if He showed them to you (as) many/much you would have weakened and become cowardly/failing and you would have disputed/argued in the matter/affair, and but God delivered/secured (saved), that He (is) knowledgeable with of the chests117(innermosts).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iz zaman (ki) إِذْ -
2 yurikehumu gösteriyordu sana يُرِيكَهُمُ راي
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 fi فِي -
5 menamike uykunda مَنَامِكَ نوم
6 kalilen biraz قَلِيلًا قلل
7 velev şayet وَلَوْ -
8 erakehum gösterseydi sizlere أَرَاكَهُمْ راي
9 kesiran bir çok كَثِيرًا كثر
10 lefeşiltum mutlak cesaretinizi kaybederdiniz لَفَشِلْتُمْ فشل
11 veletenazea'tum ve mutlak çekişirdiniz وَلَتَنَازَعْتُمْ نزع
12 fi فِي -
13 l-emri emirde الْأَمْرِ امر
14 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
15 llahe Allah اللَّهَ -
16 selleme selamet verdi سَلَّمَ سلم
17 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
18 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
19 bizati özüne بِذَاتِ -
20 s-suduri göğüslerin الصُّدُورِ صدر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

8. Enfâl Suresi

Ayet 53

Arapça Metin (Harekeli)

1213|8|53|ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ لَمْ يَكُ مُغَيِّرًا نِّعْمَةً أَنْعَمَهَا عَلَىٰ قَوْمٍ حَتَّىٰ يُغَيِّرُوا۟ مَا بِأَنفُسِهِمْ وَأَنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1213|8|53|ذلك بان الله لم يك مغيرا نعمه انعمها علي قوم حتي يغيروا ما بانفسهم وان الله سميع عليم

Latin Literal

53. Zâlike biennallâhe lem yeku mugayyiren ni’meten en’amehâ alâ kavmin hattâ yugayyirû mâ bi enfusihim ve ennallâhe semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir ki Allah asla olmaz başkalaştıran* bir nimeti (ki) nimetlendirdi onu bir kavme/topluma karşı; ta ki başkalaştırırlar* kendi nefislerindekiyle201; ve ki Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

53 That (is) with that God is/was not changing a blessing/goodness He blessed/comforted and eased it on a nation, until they change what (is) with themselves, and that God (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zalike işte böyledir ذَٰلِكَ -
2 bienne ki بِأَنَّ -
3 llahe Allah اللَّهَ -
4 lem asla لَمْ -
5 yeku olmaz يَكُ كون
6 mugayyiran başkalaştıran مُغَيِّرًا غير
7 nia'meten bir nimeti نِعْمَةً نعم
8 en'ameha nimetlendirdi onu أَنْعَمَهَا نعم
9 ala karşı عَلَىٰ -
10 kavmin bir kavme/topluma قَوْمٍ قوم
11 hatta ta ki حَتَّىٰ -
12 yugayyiru başkalaştırırlar يُغَيِّرُوا غير
13 ma مَا -
14 bienfusihim nefislerindekiyle بِأَنْفُسِهِمْ نفس
15 ve enne ve ki وَأَنَّ -
16 llahe Allah اللَّهَ -
17 semiun Semî’dir سَمِيعٌ سمع
18 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Yüce Allah bahşettiği nimeti asla değiştirmez. Ancak toplumdaki insanlar kendi nefislerine uyarak bu nimeti bozarlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

8. Enfâl Suresi

Ayet 61

Arapça Metin (Harekeli)

1221|8|61|وَإِن جَنَحُوا۟ لِلسَّلْمِ فَٱجْنَحْ لَهَا وَتَوَكَّلْ عَلَى ٱللَّهِ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1221|8|61|وان جنحوا للسلم فاجنح لها وتوكل علي الله انه هو السميع العليم

Latin Literal

61. Ve in cenehû lis selmi fecnah lehâ ve tevekkel alallâh(alallâhi), innehu huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Ve eğer yöneldilerse selâma748; öyle ki yönel sen (de) ona*; ve tevekkül79 et Allah'a karşı; doğrusu O; O'dur Semî41; Alîm8.

Ahmed Samira Çevirisi

61 And if they sided/inclined towards to the peace/surrender , so side/incline towards to it, and rely/depend on God, that He truly is, He is the hearing/listening, the knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve eğer وَإِنْ -
2 cenehu yöneldilerse جَنَحُوا جنح
3 lisselmi selama لِلسَّلْمِ سلم
4 fecneh öyle ki yönel sen (de) فَاجْنَحْ جنح
5 leha ona لَهَا -
6 ve teve kkel ve tevekülle et وَتَوَكَّلْ وكل
7 ala karşı عَلَى -
8 llahi Allah'a اللَّهِ -
9 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
10 huve O هُوَ -
11 s-semiu Semî السَّمِيعُ سمع
12 l-alimu Alîm الْعَلِيمُ علم

Notlar

Not 1

*Selâma.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

Tevekkül Kavram 79

79 Vekil olarak yetkilendirmek, atamak, vazifelendirmek.

Selâm Kavram 748

748 Esenlik ve güven durumu. Selâmet. Korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvende olma durumu.

8. Enfâl Suresi

Ayet 71

Arapça Metin (Harekeli)

1231|8|71|وَإِن يُرِيدُوا۟ خِيَانَتَكَ فَقَدْ خَانُوا۟ ٱللَّهَ مِن قَبْلُ فَأَمْكَنَ مِنْهُمْ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1231|8|71|وان يريدوا خيانتك فقد خانوا الله من قبل فامكن منهم والله عليم حكيم

Latin Literal

71. Ve in yurîdû hıyâneteke fe kad hânullâhe min kablu fe emkene minhum, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve eğer arzularlarsa bir hainlik sana; öyle ki muhakkak hainlik etmişlerdi Allah'a öncesinde; öyle ki imkan verdi* onlardan; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

71 And if they want your betrayal/unfaithfulness, so they had betrayed/become unfaithful to God from before, so He gave others high position/strength from them, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vein ve eğer وَإِنْ -
2 yuridu arzularlarsa يُرِيدُوا رود
3 hiyaneteke bir hainlik sana خِيَانَتَكَ خون
4 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
5 hanu hainlik etmişlerdi خَانُوا خون
6 llahe Allah'a اللَّهَ -
7 min مِنْ -
8 kablu öncesinde قَبْلُ قبل
9 feemkene öyleki imkan verdi فَأَمْكَنَ مكن
10 minhum onlardan مِنْهُمْ -
11 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
12 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
13 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Onlara üstün kıldı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

8. Enfâl Suresi

Ayet 75

Arapça Metin (Harekeli)

1235|8|75|وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مِنۢ بَعْدُ وَهَاجَرُوا۟ وَجَٰهَدُوا۟ مَعَكُمْ فَأُو۟لَٰٓئِكَ مِنكُمْ وَأُو۟لُوا۟ ٱلْأَرْحَامِ بَعْضُهُمْ أَوْلَىٰ بِبَعْضٍ فِى كِتَٰبِ ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌۢ

Arapça Metin (Harekesiz)

1235|8|75|والذين امنوا من بعد وهاجروا وجهدوا معكم فاوليك منكم واولوا الارحام بعضهم اولي ببعض في كتب الله ان الله بكل شي عليم

Latin Literal

75. Vellezîne âmenû min ba’du ve hâcerû ve câhedû meakum fe ulâike minkum, ve ûlûl erhâmi ba’duhum evlâ biba’dın fî kitâbillâh(kitâbillâhi), innallâhe bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) iman47 ettiler sonrasında; ve hicret355 ettiler; ve cihat356 ettiler sizlerle beraber; öyle ki işte bunlar sizlerdendir; ve rahimler715 sahipleri (ki) onların bir kısmı daha velidir28 bir kısma Allah'ın kitabında*; doğrusu Allah her şeye bir Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

75 And those who believed from after and emigrated and struggled/exerted with you, so those (are) from you, and of the relations some of them (are) more worthy/deserving with some in God’s Book , that God (is) with every thing knowledgeable. 120

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimselerdir وَالَّذِينَ -
2 amenu iman ettiler امَنُوا امن
3 min مِنْ -
4 bea'du sonrasında بَعْدُ بعد
5 ve haceru ve hicret ettiler وَهَاجَرُوا هجر
6 ve cahedu ve cihat ettiler وَجَاهَدُوا جهد
7 meakum sizlerle beraber مَعَكُمْ -
8 feulaike öyle ki işte bunlar فَأُولَٰئِكَ -
9 minkum sizdendir مِنْكُمْ -
10 veulu ve sahipleri وَأُولُو اول
11 l-erhami rahimler الْأَرْحَامِ رحم
12 bea'duhum onların bir kısmı بَعْضُهُمْ بعض
13 evla daha velidir أَوْلَىٰ ولي
14 bibea'din bir kısımla بِبَعْضٍ بعض
15 fi فِي -
16 kitabi kiatbında كِتَابِ كتب
17 llahi Allah'ın اللَّهِ -
18 inne doğrusu إِنَّ -
19 llahe Allah اللَّهَ -
20 bikulli her بِكُلِّ كلل
21 şey'in şeye شَيْءٍ شيا
22 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Yazıtında, yazgısında.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Hicret etmek. Kavram 355

355 Göç etmek, bırakıp terk etmek, göçmen olmak.

Cihat etmek Kavram 356

356 Mücadele etmek. Kur’an’da savaş/öldürmek katletmek olarak işaret edilir. Cihat etmek Kur’an’la yapılan mücadeledir. 25:52 ayetinde kâfirlerle karşı en büyük cihadın Kur’an’la yapılması gerektiğini Yüce Rabbimiz apaçık bir şekilde bizlere bildirilmektedir. Kur’an’la cihat eden kimselere de mücahit denir.

Rahimler sahipleri. Kavram 715

715 Ortak bir kadın rahmine bağlantılı olan kimseler. Bir kadının rahminden doğan erkek ve kadınlar sülaleyi oluşturur. Tüm akrabaları oluşturur. Bir kişi rahimler bağlantısıyla babasını doğuran rahme ve annesi üzerinden annesini doğuran rahme bağlantılıdır.

9. Tevbe Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

1250|9|15|وَيُذْهِبْ غَيْظَ قُلُوبِهِمْ وَيَتُوبُ ٱللَّهُ عَلَىٰ مَن يَشَآءُ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1250|9|15|ويذهب غيظ قلوبهم ويتوب الله علي من يشا والله عليم حكيم

Latin Literal

15. Ve yuzhib gayza kulûbihim, ve yetûbullâhu alâ men yeşâ’u, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve giderir onların* kalplerinin kızgınlığını; ve tevbe33 eder Allah dilediği kişiye karşı; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

15 And He takes away/eliminates their heart’s/mind’s anger/rage, and God forgives on whom He wills/wants, and God (is) knowledgeable, wise/judicious

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yuzhib ve giderir وَيُذْهِبْ ذهب
2 gayze kızgınlığını غَيْظَ غيظ
3 kulubihim kalplerinin onların قُلُوبِهِمْ قلب
4 ve yetubu ve tevbe eder وَيَتُوبُ توب
5 llahu Allah اللَّهُ -
6 ala karşı عَلَىٰ -
7 men kişiye مَنْ -
8 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
9 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
10 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
11 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Yeminlerini bozan, resûlü diyarından çıkarmak için ilk savaşı başlatan müşriklerin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

9. Tevbe Suresi

Ayet 28

Arapça Metin (Harekeli)

1263|9|28|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِنَّمَا ٱلْمُشْرِكُونَ نَجَسٌ فَلَا يَقْرَبُوا۟ ٱلْمَسْجِدَ ٱلْحَرَامَ بَعْدَ عَامِهِمْ هَٰذَا وَإِنْ خِفْتُمْ عَيْلَةً فَسَوْفَ يُغْنِيكُمُ ٱللَّهُ مِن فَضْلِهِۦٓ إِن شَآءَ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1263|9|28|يايها الذين امنوا انما المشركون نجس فلا يقربوا المسجد الحرام بعد عامهم هذا وان خفتم عيله فسوف يغنيكم الله من فضله ان شا ان الله عليم حكيم

Latin Literal

28. Yâ eyyuhellezîne âmenû innemâl muşrikûne necesun fe lâ yakrebul mescidel harâme ba’de âmihim hâzâ ve in hıftum ayleten fe sevfe yugnîkumullâhu min fadlihî in şâe, innallâhe alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Ancak ki müşrikler36 bir necestir760; öyle ki yaklaşamazlar haram mescite158 sonrasında bu yılları*; ve eğer korktunuzsa bir yoksulluk (olmasından); öyle ki yakında zengin edecek sizleri Allah kendi fazlından202 eğer dilerse; doğrusu Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

28 You, you those who believed but/truly the sharers/takers of partners (with God are) impurity/contamination , so they do not approach/near the Mosque the Forbidden/Sacred after this their year, and if you feared need/necessity/poverty, so God will/shall enrich/suffice you from His grace/favour , if He willed/wanted, that God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 innema ancak ki إِنَّمَا -
5 l-muşrikune müşrikler الْمُشْرِكُونَ شرك
6 necesun bir necestir نَجَسٌ نجس
7 fela öyle ki فَلَا -
8 yekrabu yaklaşmazlar يَقْرَبُوا قرب
9 l-mescide mescidi الْمَسْجِدَ سجد
10 l-harame haram الْحَرَامَ حرم
11 bea'de sonrasında بَعْدَ بعد
12 aamihim yılları عَامِهِمْ عوم
13 haza bu هَٰذَا -
14 ve in ve eğer وَإِنْ -
15 hiftum korktunuzsa خِفْتُمْ خوف
16 ayleten bir yoksulluk (olmasından) عَيْلَةً عيل
17 fesevfe öyle ki yakında فَسَوْفَ -
18 yugnikumu zengin edecek sizleri يُغْنِيكُمُ غني
19 llahu Allah اللَّهُ -
20 min مِنْ -
21 fedlihi kendi fazlından فَضْلِهِ فضل
22 in eğer إِنْ -
23 şa'e dilerse شَاءَ شيا
24 inne doğrusu إِنَّ -
25 llahe Allah اللَّهَ -
26 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
27 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Bu yılları son yıllarıdır. Bundan sonra haram mescite yaklaşamazlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Haram mescit Kavram 158

158 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğdiği her yer mescittir. Haram mescitse bulunduğu yerde günah işlemenin, kötülük yapmanın, canlılara zarar vermenin haram edildiği/yasaklandığı topluma ait olan mescittir.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

Neces Kavram 760

760 Pis, kirli, kontamine olmuş, temiz olmayan, saf olmayan. Müşrikler yani Yüce Allah'a şirk/ortak koşarak iman edenler ilâhi kitapların yanında dinde hüküm koyan şeyleri de kutsal kitaplara eş tuttukları için saf/temiz/halis değillerdir.

9. Tevbe Suresi

Ayet 44

Arapça Metin (Harekeli)

1279|9|44|لَا يَسْتَـْٔذِنُكَ ٱلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ أَن يُجَٰهِدُوا۟ بِأَمْوَٰلِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ وَٱللَّهُ عَلِيمٌۢ بِٱلْمُتَّقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1279|9|44|لا يستذنك الذين يومنون بالله واليوم الاخر ان يجهدوا بامولهم وانفسهم والله عليم بالمتقين

Latin Literal

44. Lâ yeste’zinukellezîne yu’minûne billâhi vel yevmil âhiri en yucâhidû bi emvâlihim ve enfusihim,vallâhu alîmun bil muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

İzin talep etmezler sana kimseler (ki) iman47 ederler Allah'a ve ahiret gününe; ki cihat356 ederler mallarıyla ve nefisleriyle201; ve Allah bir Alîm’dir8 muttakilere17.

Ahmed Samira Çevirisi

44 Those who believe by God and the Day the Last/Resurrection Day do not ask for your permission/pardon that they struggle/do their utmost with their properties/possessions and themselves, and God (is) knowledgeable with the fearing and obeying.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la لَا -
2 yeste'zinuke izin talep etmezler sana يَسْتَأْذِنُكَ اذن
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 yu'minune iman ederler يُؤْمِنُونَ امن
5 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
6 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
7 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
8 en ki أَنْ -
9 yucahidu cihat ederler يُجَاهِدُوا جهد
10 biemvalihim mallarıyla بِأَمْوَالِهِمْ مول
11 ve enfusihim ve nefisleriyle وَأَنْفُسِهِمْ نفس
12 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
13 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
14 bil-muttekine muttakilere بِالْمُتَّقِينَ وقي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Muttaki Kavram 17

17 Takva sahipleri/Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı her şeyden sakınanlar.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Cihat etmek Kavram 356

356 Mücadele etmek. Kur’an’da savaş/öldürmek katletmek olarak işaret edilir. Cihat etmek Kur’an’la yapılan mücadeledir. 25:52 ayetinde kâfirlerle karşı en büyük cihadın Kur’an’la yapılması gerektiğini Yüce Rabbimiz apaçık bir şekilde bizlere bildirilmektedir. Kur’an’la cihat eden kimselere de mücahit denir.

9. Tevbe Suresi

Ayet 47

Arapça Metin (Harekeli)

1282|9|47|لَوْ خَرَجُوا۟ فِيكُم مَّا زَادُوكُمْ إِلَّا خَبَالًا وَلَأَوْضَعُوا۟ خِلَٰلَكُمْ يَبْغُونَكُمُ ٱلْفِتْنَةَ وَفِيكُمْ سَمَّٰعُونَ لَهُمْ وَٱللَّهُ عَلِيمٌۢ بِٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1282|9|47|لو خرجوا فيكم ما زادوكم الا خبالا ولاوضعوا خللكم يبغونكم الفتنه وفيكم سمعون لهم والله عليم بالظلمين

Latin Literal

47. Lev harecû fîkum mâ zâdûkum illâ habâlen ve lâ evdaû hılâlekum yebgûnekumul fitneh(fitnete), ve fîkum semmâûne lehum, vallâhu alîmun biz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Şayet çıksalardı içinizde; ziyade eder değillerdi sizlere dışında bir kafa karışıklığı/şaşırtma; ve mutlak koyarlar* aranıza; bakınırlar sizlere fitneye332; ve içinizdedir kulak verenler onlara; ve Allah bir Alîm’dir8 zalimlere257.

Ahmed Samira Çevirisi

47 If they got out/emerged in between you, they did not increase you except degeneration/corruption and they would have put in between and around you, (and) they desired (for) you the treason/misguidance , and in you (there are those) hearing/listening to them, and God (is) knowledgeable with (of) the unjust/oppressive.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lev şayet لَوْ -
2 haracu çıksalardı خَرَجُوا خرج
3 fikum içinizde فِيكُمْ -
4 ma değilsi مَا -
5 zadukum ziyade ederler sizlere زَادُوكُمْ زيد
6 illa dışında إِلَّا -
7 habalen bir kafa karışıklığı/şaşırtma خَبَالًا خبل
8 veleevdeu ve mutlak koyarlardı وَلَأَوْضَعُوا وضع
9 hilalekum aranıza خِلَالَكُمْ خلل
10 yebgunekumu bakınırlar sizlere يَبْغُونَكُمُ بغي
11 l-fitnete fitneye الْفِتْنَةَ فتن
12 ve fikum ve içinizdedir وَفِيكُمْ -
13 semmaune kulak verenler سَمَّاعُونَ سمع
14 lehum onlara لَهُمْ -
15 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
16 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
17 biz-zalimine zalimlere بِالظَّالِمِينَ ظلم

Notlar

Not 1

*Bakındıkları fitneyi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Fitne Kavram 332

332 Ayartarak doğru yoldan saptırmak.

9. Tevbe Suresi

Ayet 60

Arapça Metin (Harekeli)

1295|9|60|إِنَّمَا ٱلصَّدَقَٰتُ لِلْفُقَرَآءِ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱلْعَٰمِلِينَ عَلَيْهَا وَٱلْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِى ٱلرِّقَابِ وَٱلْغَٰرِمِينَ وَفِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ فَرِيضَةً مِّنَ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1295|9|60|انما الصدقت للفقرا والمسكين والعملين عليها والمولفه قلوبهم وفي الرقاب والغرمين وفي سبيل الله وابن السبيل فريضه من الله والله عليم حكيم

Latin Literal

60. İnnemas sadakâtu lil fukarâi vel mesakîni vel âmilîne aleyhâ vel muellefeti kulûbuhum ve fîr rikâbi vel gârimîne ve fî sebîlillâhi vebnissebîl(vebnissebîli), farîdaten minallâh(minallâhi), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ancak ki sadakalar39 fukaralara*; ve miskinlere113; ve onun** üzerine amel edenlere***; ve kalpleri alıştırılanlaradır****; ve boyunlardadır*****; ve borçlularadır; ve Allah yolundadır******; ve yolun oğlunadır354; bir farzdır497 Allah’tan; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

60 But the charities (are) to the poor/needy , and the poorest of poor/poor oppressed, and the doers/workers on it, and (those who) their hearts/minds (are) united/joined , and in the necks (freeing) slaves, and the obliged indebted , and in God’s sake/path , and the traveler/stranded traveler (it is) a religious duty/stipulation from God, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.126

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak ki إِنَّمَا -
2 s-sadekatu sadakalar الصَّدَقَاتُ صدق
3 lilfukara'i fukaralara لِلْفُقَرَاءِ فقر
4 velmesakini ve miskinlere وَالْمَسَاكِينِ سكن
5 vel'aamiline ve amel edenler وَالْعَامِلِينَ عمل
6 aleyha üzerine onun عَلَيْهَا -
7 velmu'ellefeti ve alıştırılanlara وَالْمُؤَلَّفَةِ الف
8 kulubuhum kalpleri قُلُوبُهُمْ قلب
9 ve fi وَفِي -
10 r-rikabi ve boyunlardadır الرِّقَابِ رقب
11 velgarimine ve borçlulara وَالْغَارِمِينَ غرم
12 ve fi وَفِي -
13 sebili ve yolunda سَبِيلِ سبل
14 llahi Allah اللَّهِ -
15 vebni ve oğluna وَابْنِ بني
16 s-sebili yolun السَّبِيلِ سبل
17 ferideten bir farzdır فَرِيضَةً فرض
18 mine مِنَ -
19 llahi Allah’tan اللَّهِ -
20 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
21 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
22 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Fakirlere.**Sadakanın.***Sadakaların toplanmasını yapanlar/edenler.****Kalpleri Kur'an'ın merhametiyle tanıştırılacak olanlar. *****Boyunduruk altına girmiş kimseleri kurtarmak içindir.******Sadece Kur'an için yapılan mücadelededir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Sadaka-1; kamu yönetiminin topladığı bir gelir vergisi türü. Kavram 39

39 Sadaka-1; kamu otoritesinin belirlediği bir oranda alınan özel bir vergi türü. Zekâttan ayrı olarak bu toplanan sadaka vergisi sadece 9:60 ayetinde işaret edilenler için harcanır.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Yolun oğlu. Kavram 354

354 Evsiz barksız olan.

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

9. Tevbe Suresi

Ayet 97

Arapça Metin (Harekeli)

1332|9|97|ٱلْأَعْرَابُ أَشَدُّ كُفْرًا وَنِفَاقًا وَأَجْدَرُ أَلَّا يَعْلَمُوا۟ حُدُودَ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِۦ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1332|9|97|الاعراب اشد كفرا ونفاقا واجدر الا يعلموا حدود ما انزل الله علي رسوله والله عليم حكيم

Latin Literal

97. El a’râbu eşeddu kufren ve nifâkan ve ecderu ellâ ya’lemû hudûdemâ enzelallâhu alâ resûlih(resûlihî), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Araplar772 daha şiddetlidir küfürde422 ve nifâkta769; ve daha uygundurlar ki bilmezler Allah'ın resûlüne418* karşı indirdiğinin hudutlarını**; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

97 The Arabs (are) stronger (in) disbelief and hypocrisy, and more worthy/suited that they not know129limits/boundaries/orders (of) what God descended on His messenger, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 el-ea'rabu Araplar الْأَعْرَابُ عرب
2 eşeddu daha şiddetlidir أَشَدُّ شدد
3 kufran küfürde كُفْرًا كفر
4 ve nifakan ve nifâkta وَنِفَاقًا نفق
5 ve ecderu ve daha uygundur وَأَجْدَرُ جدر
6 ella ki أَلَّا -
7 yea'lemu bilmezler يَعْلَمُوا علم
8 hudude hududlarını حُدُودَ حدد
9 ma مَا -
10 enzele indirdiğinin أَنْزَلَ نزل
11 llahu Allah'ın اللَّهُ -
12 ala karşı عَلَىٰ -
13 rasulihi resûlüne رَسُولِهِ رسل
14 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
15 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
16 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Sınırlarını.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

Nifâk Kavram 769

769 Münâfıklık (iki yüzlülük, kalbindekiyle dışa vurduğu farklı olan) ederek geçimsizlik, anlaşmazlık, ara bozuculuk yapmak.

Arap Kavram 772

772 Kelime anlamı olarak açıkça/hatasız şekilde sesle ifade etmek, açık ve berrak şekilde söylemek/deklere etmek, ortaya koymak, bilinir etmek demektir. Araplar olarak bilinen insanları işaret eder. Çöl bedevileri olarak da bilinirler. Arap kavmi/toplumu da İsrailoğulları gibi Nûh'un soyundan gelmiştir.

9. Tevbe Suresi

Ayet 98

Arapça Metin (Harekeli)

1333|9|98|وَمِنَ ٱلْأَعْرَابِ مَن يَتَّخِذُ مَا يُنفِقُ مَغْرَمًا وَيَتَرَبَّصُ بِكُمُ ٱلدَّوَآئِرَ عَلَيْهِمْ دَآئِرَةُ ٱلسَّوْءِ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1333|9|98|ومن الاعراب من يتخذ ما ينفق مغرما ويتربص بكم الدواير عليهم دايره السو والله سميع عليم

Latin Literal

98. Ve minel a’râbi men yettehızu mâ yunfiku magremen ve yeterabbesu bi kumud devâir(devâire), aleyhim dâiretussev’ (dâiretussev’i), vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve Araplardan kimi edinir/tutar infak6 ettiğini* bir hasar/kayıp; ve gözetlerler sizlere döngüleri**; (oysa) üzerlerinedir kötü döngü***; ve Allah bir Semî’dir41; bir Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

98 And from the Arabs who takes what he spends (as) an obligated burden/monetary harm/loss , and he waits/remains with you the circles/disasters; on them (is) the bad/evil circle/disaster, and God (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve mine ve وَمِنَ -
2 l-ea'rabi Araplardan الْأَعْرَابِ عرب
3 men kimi مَنْ -
4 yettehizu edinir/tutar يَتَّخِذُ اخذ
5 ma مَا -
6 yunfiku infak ettiğini يُنْفِقُ نفق
7 megramen bir hasar/kayıp مَغْرَمًا غرم
8 ve yeterabbesu ve gözetlerler وَيَتَرَبَّصُ ربص
9 bikumu sizlerle بِكُمُ -
10 d-devaira döndüleri الدَّوَائِرَ دور
11 aleyhim üzerlerinedir عَلَيْهِمْ -
12 dairatu döngü دَائِرَةُ دور
13 s-sev'i kötü السَّوْءِ سوا
14 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
15 semiun bir Semî’dir سَمِيعٌ سمع
16 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Kerhen/istemeyerek/gönülsüz olarak Arapların kimilerinin infak ettiğini anlarız.**İyi dönemleriniz sonrasında kötü dönemler geçirmenizi isterler.***Kötü dönem asıl onlara ulaşacaktır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

9. Tevbe Suresi

Ayet 103

Arapça Metin (Harekeli)

1338|9|103|خُذْ مِنْ أَمْوَٰلِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكِّيهِم بِهَا وَصَلِّ عَلَيْهِمْ إِنَّ صَلَوٰتَكَ سَكَنٌ لَّهُمْ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1338|9|103|خذ من امولهم صدقه تطهرهم وتزكيهم بها وصل عليهم ان صلوتك سكن لهم والله سميع عليم

Latin Literal

103. Huz min emvâlihim sadakaten tutahhiruhum ve tuzekkîhim bihâ ve salli aleyhim, inne salâteke sekenun lehum, vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Al mallarından onların bir sadaka39; temizler onları* ve arındırır onları* kendisiyle; ve salli141 et onlara; doğrusu senin salâtın142 sakinlik/dinginlik verir onlara; ve Allah bir Semî'dir41; bir Alîm'dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

103 Take/receive from their properties/wealths charity, to purify/clean them mentally and physically , and to purify/correct/commend them with it, and pray/call (for) God’s blessings on them, that your prayers (are) tranquillity/security for them, and God (is) hearing/listening, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 huz al خُذْ اخذ
2 min مِنْ -
3 emvalihim mallarından onların أَمْوَالِهِمْ مول
4 sadekaten bir sadaka صَدَقَةً صدق
5 tutahhiruhum temizler onları (sadaka) تُطَهِّرُهُمْ طهر
6 ve tuzekkihim ve arındırır onları (sadaka) وَتُزَكِّيهِمْ زكو
7 biha kendisiyle (sadakayla) بِهَا -
8 ve salli ve salli et وَصَلِّ صلو
9 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
10 inne doğrusu إِنَّ -
11 salateke senin salatın صَلَاتَكَ صلو
12 sekenun sakinlik/dinginlik verir سَكَنٌ سكن
13 lehum onlara لَهُمْ -
14 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
15 semiun bir semîdir سَمِيعٌ سمع
16 alimun bir alîmdir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Sadaka.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Sadaka-1; kamu yönetiminin topladığı bir gelir vergisi türü. Kavram 39

39 Sadaka-1; kamu otoritesinin belirlediği bir oranda alınan özel bir vergi türü. Zekâttan ayrı olarak bu toplanan sadaka vergisi sadece 9:60 ayetinde işaret edilenler için harcanır.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

insanın insana salla eylemi Kavram 141

141 İlgilenmek, alakadar olmak, kale almak, dikkate almak, ilgiyle takip etmek, üzerlerine titremek.

insanın insana salâtı Kavram 142

142 O insana/insanlara ilgi-alaka gösterme, kale alma, dikkate alma, ilgiyle takip etme, üzerlerine titreme.

9. Tevbe Suresi

Ayet 106

Arapça Metin (Harekeli)

1341|9|106|وَءَاخَرُونَ مُرْجَوْنَ لِأَمْرِ ٱللَّهِ إِمَّا يُعَذِّبُهُمْ وَإِمَّا يَتُوبُ عَلَيْهِمْ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1341|9|106|واخرون مرجون لامر الله اما يعذبهم واما يتوب عليهم والله عليم حكيم

Latin Literal

106. Ve âharûne murcevne li emrillâhi immâ yuazzibuhum ve immâ yetûbu aleyhim, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve diğerleri bekletilenlerdir* Allah'ın emrine; ya azap eder** onlara; ve ya da tevbe33 eder üzerlerine; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

106 And others (are) delayed/postponed to God’s order/command, either He torturers them and either He forgives on them, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve aharune ve diğerleri وَاخَرُونَ اخر
2 murcevne bekletilenlerdir مُرْجَوْنَ رجو
3 liemri emrine لِأَمْرِ امر
4 llahi Allah'ın اللَّهِ -
5 imma ya إِمَّا -
6 yuazzibuhum azap eder onlara يُعَذِّبُهُمْ عذب
7 veimma ve ya da وَإِمَّا -
8 yetubu tevbe eder يَتُوبُ توب
9 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
10 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
11 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
12 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Umutla, beklentiyle.**Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

9. Tevbe Suresi

Ayet 110

Arapça Metin (Harekeli)

1345|9|110|لَا يَزَالُ بُنْيَٰنُهُمُ ٱلَّذِى بَنَوْا۟ رِيبَةً فِى قُلُوبِهِمْ إِلَّآ أَن تَقَطَّعَ قُلُوبُهُمْ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1345|9|110|لا يزال بنينهم الذي بنوا ريبه في قلوبهم الا ان تقطع قلوبهم والله عليم حكيم

Latin Literal

110. Lâ yezâlu bunyânuhumullezî benev rîbeten fî kulûbihim illâ en tekattaa kulûbuhum, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ayırmaz/uzaklaştırmaz o bina ettikleri binaları kalplerinden bir şüpheyi; dışında ki keser* kalplerini; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

110 Their buildings/structures which they built/constructed still is doubt/suspicion in their hearts/minds ,except/unless that their hearts/minds be cut , and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la لَا -
2 yezalu ayırmaz/uzaklaştırmaz يَزَالُ زيل
3 bunyanuhumu binaları onların بُنْيَانُهُمُ بني
4 llezi o ki الَّذِي -
5 benev bina ettikleri بَنَوْا بني
6 ribeten bir şüphe رِيبَةً ريب
7 fi فِي -
8 kulubihim kaplerinden قُلُوبِهِمْ قلب
9 illa dışında إِلَّا -
10 en ki أَنْ -
11 tekattaa keser تَقَطَّعَ قطع
12 kulubuhum kalplerini قُلُوبُهُمْ قلب
13 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
14 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
15 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Kalplerin şüpheyle bölünmesi. Bir yanının bir yerde kalması.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

9. Tevbe Suresi

Ayet 115

Arapça Metin (Harekeli)

1350|9|115|وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُضِلَّ قَوْمًۢا بَعْدَ إِذْ هَدَىٰهُمْ حَتَّىٰ يُبَيِّنَ لَهُم مَّا يَتَّقُونَ إِنَّ ٱللَّهَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1350|9|115|وما كان الله ليضل قوما بعد اذ هديهم حتي يبين لهم ما يتقون ان الله بكل شي عليم

Latin Literal

115. Ve mâ kânallâhu lî yudılle kavmen ba’de iz hedâhum hattâ yubeyyine lehum mâ yettekûn(yettekûne), innallâhe bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir Allah dalalette128 bırakır bir kavmi/toplumu doğru yola kılavuzladığı zaman sonrasında; ta ki beyan226 eder* onlara neye takvalı21 olurlar; doğrusu Allah her bir şeye bir Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

115 And God was not to misguide (a) nation after when He guided them, until He clarifies/explains to them what they fear and obey, that God was/is with every thing knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 liyudille dalalette bırakır لِيُضِلَّ ضلل
5 kavmen bir kavmi/toplumu قَوْمًا قوم
6 bea'de sonrasında بَعْدَ بعد
7 iz zaman إِذْ -
8 hedahum doğru yola kılavuzlaması هَدَاهُمْ هدي
9 hatta ta ki حَتَّىٰ -
10 yubeyyine beyan ederler يُبَيِّنَ بين
11 lehum onlara لَهُمْ -
12 ma neye مَا -
13 yettekune takvalı olurlar يَتَّقُونَ وقي
14 inne doğrusu إِنَّ -
15 llahe Allah اللَّهَ -
16 bikulli herbir بِكُلِّ كلل
17 şey'in şeye شَيْءٍ شيا
18 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

10. Yunus Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

1398|10|36|وَمَا يَتَّبِعُ أَكْثَرُهُمْ إِلَّا ظَنًّا إِنَّ ٱلظَّنَّ لَا يُغْنِى مِنَ ٱلْحَقِّ شَيْـًٔا إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌۢ بِمَا يَفْعَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1398|10|36|وما يتبع اكثرهم الا ظنا ان الظن لا يغني من الحق شيا ان الله عليم بما يفعلون

Latin Literal

36. Ve mâ yettebiu ekseruhum illâ zannâ(zannen), innez zanne lâ yugnî minel hakkı şey’â(şey’en), innallâhe alîmun bimâ yef’alûn(yef’alûne).

Türkçe Çeviri

Ve tabi olur değildir çoğunluğu onların dışında bir zan314*; doğrusu zan314* ganileştirmez** haktan/gerçekten bir şey; doğrusu Allah bir Alîm’dir8 faaliyet ettiklerine.

Ahmed Samira Çevirisi

36 And most of them do not follow except assumption/supposition , that the assumption/supposition does not suffice (replace) from the truth a thing, that God (is) knowledgeable with what they make/do.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 yettebiu tabi olur يَتَّبِعُ تبع
3 ekseruhum çoğunluğu onların أَكْثَرُهُمْ كثر
4 illa dışında إِلَّا -
5 zennen bir zan ظَنًّا ظنن
6 inne doğrusu إِنَّ -
7 z-zenne zan الظَّنَّ ظنن
8 la لَا -
9 yugni ganileştirmez يُغْنِي غني
10 mine مِنَ -
11 l-hakki haktan/gerçekten الْحَقِّ حقق
12 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
13 inne doğrusu إِنَّ -
14 llahe Allah اللَّهَ -
15 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
16 bima بِمَا -
17 yef'alune faaliyet ettiklerine يَفْعَلُونَ فعل

Notlar

Not 1

*Tamamı zan olan Talmud, Kutubi Sitte, Kutubu Rubra gibi hadis kitapları. Zerre zan varsa çöptür.**Zenginlik sağlamaz, kazandırmaz haktan/gerçekten.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Zan Kavram 314

314 Varsayım, sanı, töhmet, elde somut veriler olmamasına karşın, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak ya da sonuca ulaşmak.

10. Yunus Suresi

Ayet 65

Arapça Metin (Harekeli)

1427|10|65|وَلَا يَحْزُنكَ قَوْلُهُمْ إِنَّ ٱلْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًا هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1427|10|65|ولا يحزنك قولهم ان العزه لله جميعا هو السميع العليم

Latin Literal

65. Ve lâ yahzunke kavluhum, innel izzete lillâhi cemîâ(cemîan), huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Ve hüzünlendirmesin seni onların kavli*; doğrusu izzet614 Allah’adır topluca; O Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

65 And (let) not their saying/word/opinion and belief to sadden you , that the glory/might (is) to God all/wholly , He is the hearing/listening, the knowledgeable.

Notlar

Not 1

*Söylemi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

İzzet, izzet. Kavram 614

614 Güç, yetki, kudret, asla üstesinden gelinemeyen, asla güç yetirilemeyen, her zaman güç yetiren.

11. Hûd Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

1476|11|5|أَلَآ إِنَّهُمْ يَثْنُونَ صُدُورَهُمْ لِيَسْتَخْفُوا۟ مِنْهُ أَلَا حِينَ يَسْتَغْشُونَ ثِيَابَهُمْ يَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَ إِنَّهُۥ عَلِيمٌۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1476|11|5|الا انهم يثنون صدورهم ليستخفوا منه الا حين يستغشون ثيابهم يعلم ما يسرون وما يعلنون انه عليم بذات الصدور

Latin Literal

5. E lâ innehum yesnûne sudûrehum li yestahfû minh(minhu), e lâ hîne yestagşûne siyâbehum ya’lemu mâ yusirrûne ve mâ yu’linûn(yu’linûne), innehu alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).

Türkçe Çeviri

Değil mi (ki) doğrusu onlar bükerler/eğerler göğüslerini* hafiyelik** etmek için ondan***?; değil mi (ki) büründükleri an**** elbiselerine bilir***** sırlaştırdıklarını ve aleni ettiklerini; doğrusu O***** bir Alîm’dir8 sahip olduğuna göğüslerin.

Ahmed Samira Çevirisi

5 Is it not that they truly fold/bend/double/twist (hide) their chests (innermosts) to hide from Him? Is it not that when they cover/darken themselves (with) their clothes/garments/dresses, He knows what they keep secret and what they declare/publicize/announce? That He is knowledgeable of the chests (innermosts).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ela değil mi أَلَا -
2 innehum doğrusu onlar إِنَّهُمْ -
3 yesnune bükerler/eğerler يَثْنُونَ ثني
4 sudurahum göğüslerini صُدُورَهُمْ صدر
5 liyestehfu hafiyelik etmek için لِيَسْتَخْفُوا خفي
6 minhu ondan مِنْهُ -
7 ela değil mi أَلَا -
8 hine an حِينَ حين
9 yestegşune bürünürler يَسْتَغْشُونَ غشو
10 siyabehum elbiselerine ثِيَابَهُمْ ثوب
11 yea'lemu bilir يَعْلَمُ علم
12 ma مَا -
13 yusirrune sırlaştırdıklarını يُسِرُّونَ سرر
14 ve ma ve وَمَا -
15 yua'linune aleni ettiklerini يُعْلِنُونَ علن
16 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
17 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
18 bizati sahip olduğuna بِذَاتِ -
19 s-suduri göğüslerin الصُّدُورِ صدر

Notlar

Not 1

*Göğüslerinde olanı; kalplerindekini.**Gizlemek için.***Göğüslerde olandan bir kısmını.****Zaman.*****Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

12. Yusuf Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

1600|12|6|وَكَذَٰلِكَ يَجْتَبِيكَ رَبُّكَ وَيُعَلِّمُكَ مِن تَأْوِيلِ ٱلْأَحَادِيثِ وَيُتِمُّ نِعْمَتَهُۥ عَلَيْكَ وَعَلَىٰٓ ءَالِ يَعْقُوبَ كَمَآ أَتَمَّهَا عَلَىٰٓ أَبَوَيْكَ مِن قَبْلُ إِبْرَٰهِيمَ وَإِسْحَٰقَ إِنَّ رَبَّكَ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1600|12|6|وكذلك يجتبيك ربك ويعلمك من تاويل الاحاديث ويتم نعمته عليك وعلي ال يعقوب كما اتمها علي ابويك من قبل ابرهيم واسحق ان ربك عليم حكيم

Latin Literal

6. Ve kezâlike yectebîke rabbuke ve yu allimuke min te’vîlil ehâdîsi, ve yutimmu ni’metehu aleyke ve alâ âli ya’kûbe kemâ etemmehâ alâ ebeveyke min kablu ibrâhîme ve ishâk(ishâke), inne rabbeke alîmun hakîm(hakîmun).”

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; seçer* seni Rabbin4; ve öğretir sana tevilinden401 hadislerin**; ve tamamlar kendi nimetini senin üzerine; ve Yakûb'un ahalisine568 karşı (da); tamamladığı gibi onu*** öncesinde senin ataların İbrahim'e ve İshâk'a karşı; doğrusu (senin) Rabbin4 bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

6 And as/like that your Lord chooses/purifies you and teaches/informs you from the information’s/speech’s interpretation/explanation, and He completes His blessing on you, and on Jacob’s family, as/like He completed it on your fathers (forefathers) before, Abraham, and Isaac, that your Lord (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kezalike ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
2 yectebike seçer seni يَجْتَبِيكَ جبي
3 rabbuke Rabbin رَبُّكَ ربب
4 ve yuallimuke ve öğretir sanan وَيُعَلِّمُكَ علم
5 min مِنْ -
6 te'vili tevilinden تَأْوِيلِ اول
7 l-ehadisi hadislerin الْأَحَادِيثِ حدث
8 ve yutimmu ve tamamlar وَيُتِمُّ تمم
9 nia'metehu kendi nimetini نِعْمَتَهُ نعم
10 aleyke senin üzerine عَلَيْكَ -
11 ve ala ve karşı وَعَلَىٰ -
12 ali ahalisi الِ اول
13 yea'kube Yakûb يَعْقُوبَ -
14 kema gibi كَمَا -
15 etemmeha tamamladığı gibi onu أَتَمَّهَا تمم
16 ala karşı عَلَىٰ -
17 ebeveyke senin ataların أَبَوَيْكَ ابو
18 min مِنْ -
19 kablu öncesinde قَبْلُ قبل
20 ibrahime İbrahim إِبْرَاهِيمَ -
21 ve ishaka ve İshak وَإِسْحَاقَ -
22 inne doğrusu إِنَّ -
23 rabbeke (senin) Rabbin رَبَّكَ ربب
24 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
25 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Yükseltir. **Sözlerin.***Nimeti.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Tevil Kavram 401

401 Yorumlamak, mana vermek, anlamlandırmak.

Ahali, ehli. Kavram 568

568 Bir şeye üye olan, bir kümeye dahil olan insanlar grubu. Üye olunan şeye göre anlam genişler. Bir satranç kulübünün üyeleri satranç kulübünün ahalisi olur. Aile üyeleri, taraftar olan üyeler, bir siyasi partiye dahil olmuş olan insanlar o partinin ahalisi olur.

12. Yusuf Suresi

Ayet 34

Arapça Metin (Harekeli)

1628|12|34|فَٱسْتَجَابَ لَهُۥ رَبُّهُۥ فَصَرَفَ عَنْهُ كَيْدَهُنَّ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1628|12|34|فاستجاب له ربه فصرف عنه كيدهن انه هو السميع العليم

Latin Literal

34. Festecâbe lehu rabbuhu fe sarefe anhu keydehunn(keydehunne), innehu huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Öyle ki cevap verdi ona* Rabbi4; öyle ki çevirdi** ondan*** dalaveresini onların****; doğrusu O**; O (ki) Semî'dir41; Alîm'dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

34 So his Lord answered/replied to him, so He diverted from him their (F) conspiring , that He truly is the hearing/listening, the knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 festecabe öyle ki cevap verdi فَاسْتَجَابَ جوب
2 lehu ona لَهُ -
3 rabbuhu Rabbi رَبُّهُ ربب
4 fe sarafe öyle ki çevirdi فَصَرَفَ صرف
5 anhu ondan عَنْهُ -
6 keydehunne dalaveresini onların كَيْدَهُنَّ كيد
7 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
8 huve O (ki) هُوَ -
9 s-semiu Semî’dir السَّمِيعُ سمع
10 l-alimu Alîm’dir الْعَلِيمُ علم

Notlar

Not 1

*Yusuf'a.**Allah.***Yusuf'tan.****Kadınların.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

12. Yusuf Suresi

Ayet 83

Arapça Metin (Harekeli)

1677|12|83|قَالَ بَلْ سَوَّلَتْ لَكُمْ أَنفُسُكُمْ أَمْرًا فَصَبْرٌ جَمِيلٌ عَسَى ٱللَّهُ أَن يَأْتِيَنِى بِهِمْ جَمِيعًا إِنَّهُۥ هُوَ ٱلْعَلِيمُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1677|12|83|قال بل سولت لكم انفسكم امرا فصبر جميل عسي الله ان ياتيني بهم جميعا انه هو العليم الحكيم

Latin Literal

83. Kâle bel sevvelet lekum enfusukum emrâ(emren), fe sabrun cemîl(cemîlun), asallâhu en ye’tiyenî bihim cemî’â(cemî’an), innehu huvel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Evet! Ayartmış sizleri nefisleriniz201 bir emre; öyle ki cemîl930 bir sabırdır**; belki de Allah ki getirir onları topluca; doğrusu O***; O'dur*** Alîm8; Hakîm9."

Ahmed Samira Çevirisi

83 He (their father) said: "But your selves enticed/tolerated for you an order/command/matter/affair, so graceful patience, perhaps God that (He) brings them to me all together, that He (is) the knowledgeable, the wise/judicious ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 bel evet بَلْ -
3 sevvelet ayartmış سَوَّلَتْ سول
4 lekum sizleri لَكُمْ -
5 enfusukum nefisleriniz أَنْفُسُكُمْ نفس
6 emran bir emre أَمْرًا امر
7 fesabrun öyle ki bir sabırdır فَصَبْرٌ صبر
8 cemilun bir cemil جَمِيلٌ جمل
9 asa belki de عَسَى عسي
10 llahu Allah اللَّهُ -
11 en ki أَنْ -
12 ye'tieni getirir يَأْتِيَنِي اتي
13 bihim onları بِهِمْ -
14 cemian topluca جَمِيعًا جمع
15 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
16 huve O هُوَ -
17 l-alimu Alîm الْعَلِيمُ علم
18 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Gereken.***Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

12. Yusuf Suresi

Ayet 100

Arapça Metin (Harekeli)

1694|12|100|وَرَفَعَ أَبَوَيْهِ عَلَى ٱلْعَرْشِ وَخَرُّوا۟ لَهُۥ سُجَّدًا وَقَالَ يَٰٓأَبَتِ هَٰذَا تَأْوِيلُ رُءْيَٰىَ مِن قَبْلُ قَدْ جَعَلَهَا رَبِّى حَقًّا وَقَدْ أَحْسَنَ بِىٓ إِذْ أَخْرَجَنِى مِنَ ٱلسِّجْنِ وَجَآءَ بِكُم مِّنَ ٱلْبَدْوِ مِنۢ بَعْدِ أَن نَّزَغَ ٱلشَّيْطَٰنُ بَيْنِى وَبَيْنَ إِخْوَتِىٓ إِنَّ رَبِّى لَطِيفٌ لِّمَا يَشَآءُ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلْعَلِيمُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1694|12|100|ورفع ابويه علي العرش وخروا له سجدا وقال يابت هذا تاويل ريي من قبل قد جعلها ربي حقا وقد احسن بي اذ اخرجني من السجن وجا بكم من البدو من بعد ان نزغ الشيطن بيني وبين اخوتي ان ربي لطيف لما يشا انه هو العليم الحكيم

Latin Literal

100. Ve refea ebeveyhi alel arşı ve harrû lehu succedâ(succeden), ve kâle yâ ebeti hâzâ te’vîlu ru’yâye min kablu kad cealehâ rabbî hakkâ(hakkan), ve kad ahsene bî iz ahrecenî mines sicni ve câe bikum minel bedvi min ba’di en nezegaş şeytânu beynî ve beyne ıhvetî, inne rabbî latîfun limâ yeşâ’(yeşâu) innehu huvel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Ve yükseltti* ana-babasını arşa/tahta karşı; ve kapandılar** ona secdeler12 (-le)”; ve dedi*: “Ey babam***! İşte bu tevilidir401 önceki rüyamın938; muhakkak yaptı onu**** Rabbim4 bir hak/gerçek; ve muhakkak ihsânda250 bulundu bana çıkarırken beni zindandan; ve getirdi sizleri çölden; ki şeytânın29 benim aramla ve kardeşlerim arasını kışkırtması sonrasında; doğrusu Rabbim4 Latîf'tir40 dilediği için; doğrusu O*****; O’dur***** Alîm8; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

100 And he rose his parents on the throne and they fell down to him prostrating, and he said: "You my father, that (is the) interpretation/explanation (of) my dream from before, my Lord had made it truthfully , and He had done good/bettered with me when He brought me out from the prison/jail, and He came with you from the desert from after that the devil spoiled between me and between my brothers, that my Lord (is) kind/soothing to what He wills/wants, that He is the knowledgeable, the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve rafea ve yükseltti وَرَفَعَ رفع
2 ebeveyhi ana-babasını أَبَوَيْهِ ابو
3 ala karşı عَلَى -
4 l-arşi arşa/tahta الْعَرْشِ عرش
5 ve harru ve kapandılar وَخَرُّوا خرر
6 lehu ona لَهُ -
7 succeden secdeler (-le) سُجَّدًا سجد
8 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
9 ya ebeti ey babam يَا أَبَتِ ابو
10 haza işte bu هَٰذَا -
11 te'vilu tevilidir تَأْوِيلُ اول
12 ru'yaye rüyamın رُؤْيَايَ راي
13 min مِنْ -
14 kablu önceden قَبْلُ قبل
15 kad muhakkak قَدْ -
16 cealeha yaptı onu جَعَلَهَا جعل
17 rabbi Rabbim رَبِّي ربب
18 hakkan bir hak/gerçek حَقًّا حقق
19 ve kad ve muhakkak وَقَدْ -
20 ehsene ihsanda bulundu أَحْسَنَ حسن
21 bi bana بِي -
22 iz إِذْ -
23 ehraceni çıkarırken beni أَخْرَجَنِي خرج
24 mine مِنَ -
25 s-sicni zindandan السِّجْنِ سجن
26 ve ca'e ve getirdi وَجَاءَ جيا
27 bikum sizleri بِكُمْ -
28 mine مِنَ -
29 l-bedvi çölden الْبَدْوِ بدو
30 min مِنْ -
31 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
32 en ki أَنْ -
33 nezega kışkırttı نَزَغَ نزغ
34 ş-şeytanu şeytân الشَّيْطَانُ شطن
35 beyni aramı بَيْنِي بين
36 ve beyne ve arasını وَبَيْنَ بين
37 ihveti kardeşlerim إِخْوَتِي اخو
38 inne doğrusu إِنَّ -
39 rabbi Rabbim رَبِّي ربب
40 letifun bir Latif’tir لَطِيفٌ لطف
41 lima لِمَا -
42 yeşa'u dilediği için يَشَاءُ شيا
43 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
44 huve O هُوَ -
45 l-alimu Alim الْعَلِيمُ علم
46 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Yakûp, Yûsuf'un anası ve kardeşleri.***Yakûb.****Rüyayı.*****Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Latîf Kavram 40

40 Kibar, ince, yumuşak.

İhsân, ihsân Kavram 250

250 İyilik etme, iyi davranma, dürüstlük, doğruluk.

Tevil Kavram 401

401 Yorumlamak, mana vermek, anlamlandırmak.

15. Hicr Suresi

Ayet 25

Arapça Metin (Harekeli)

1825|15|25|وَإِنَّ رَبَّكَ هُوَ يَحْشُرُهُمْ إِنَّهُۥ حَكِيمٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1825|15|25|وان ربك هو يحشرهم انه حكيم عليم

Latin Literal

25. Ve inne rabbeke huve yahşuruhum, innehu hakîmun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu (senin) Rabbin4; O* (ki) haşreder556 onları; doğrusu O* bir Hakîm’dir9; bir Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

25 And that your Lord, He gathers them, that He is wise/judicious, knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
2 rabbeke (senin) Rabbin رَبَّكَ ربب
3 huve O هُوَ -
4 yehşuruhum haşreder onları يَحْشُرُهُمْ حشر
5 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
6 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم
7 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

15. Hicr Suresi

Ayet 86

Arapça Metin (Harekeli)

1886|15|86|إِنَّ رَبَّكَ هُوَ ٱلْخَلَّٰقُ ٱلْعَلِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1886|15|86|ان ربك هو الخلق العليم

Latin Literal

86. İnne rabbeke huvel hallâkul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Doğrusu (senin) Rabbin4; O (ki) Hallâk'tır1010; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

86 That truly your Lord (is) the creator (E), the knowledgeable.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

16. Nahl Suresi

Ayet 70

Arapça Metin (Harekeli)

1969|16|70|وَٱللَّهُ خَلَقَكُمْ ثُمَّ يَتَوَفَّىٰكُمْ وَمِنكُم مَّن يُرَدُّ إِلَىٰٓ أَرْذَلِ ٱلْعُمُرِ لِكَىْ لَا يَعْلَمَ بَعْدَ عِلْمٍ شَيْـًٔا إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌ قَدِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1969|16|70|والله خلقكم ثم يتوفيكم ومنكم من يرد الي ارذل العمر لكي لا يعلم بعد علم شيا ان الله عليم قدير

Latin Literal

70. Vallâhu halakakum summe yeteveffâkum ve minkum men yureddu ilâ erzelil umuri li keylâ ya’leme ba’de ilmin şey’a(şey’en), innallâhe alîmun kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ve Allah yarattı sizleri; sonra vefat ettirir sizleri; ve sizlerden kimi döndürülür ömrün en reziline* doğru; bilmemesi** içindir sonrasında bir ilim (-den) bir şey; doğrusu Allah bir Alîm’dir8; bir Kadîr’dir177.

Ahmed Samira Çevirisi

70 And God created you, then He makes you die, and from you who is returned to the lifetime’s worst/meanest/despised, so that (he) not know after knowledge a thing, that your Lord (is) knowledgeable, capable .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
2 halekakum yarattı sizleri خَلَقَكُمْ خلق
3 summe sonra ثُمَّ -
4 yeteveffakum vefat ettirir sizleri يَتَوَفَّاكُمْ وفي
5 ve minkum ve sizlerden وَمِنْكُمْ -
6 men kimi مَنْ -
7 yuraddu geri döndürülür يُرَدُّ ردد
8 ila doğru إِلَىٰ -
9 erzeli en reziline أَرْذَلِ رذل
10 l-umuri ömrün الْعُمُرِ عمر
11 likey لِكَيْ -
12 la لَا -
13 yea'leme bilmemesi için يَعْلَمَ علم
14 bea'de sonrasında بَعْدَ بعد
15 ilmin bir ilim عِلْمٍ علم
16 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
17 inne doğrusu إِنَّ -
18 llahe Allah اللَّهَ -
19 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
20 kadirun bir Kadîr’dir قَدِيرٌ قدر

Notlar

Not 1

*İleri yaşlılık durumu.**Daha önce sahip olduğuysa bile o ilmi unutur. Yeni bir ilim zaten öğrenemez.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Kadîr Kavram 177

177 Ölçeklendiren, derecelendiren, değerini belirleyen.

24. Nûr Suresi

Ayet 58

Arapça Metin (Harekeli)

2847|24|58|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لِيَسْتَـْٔذِنكُمُ ٱلَّذِينَ مَلَكَتْ أَيْمَٰنُكُمْ وَٱلَّذِينَ لَمْ يَبْلُغُوا۟ ٱلْحُلُمَ مِنكُمْ ثَلَٰثَ مَرَّٰتٍ مِّن قَبْلِ صَلَوٰةِ ٱلْفَجْرِ وَحِينَ تَضَعُونَ ثِيَابَكُم مِّنَ ٱلظَّهِيرَةِ وَمِنۢ بَعْدِ صَلَوٰةِ ٱلْعِشَآءِ ثَلَٰثُ عَوْرَٰتٍ لَّكُمْ لَيْسَ عَلَيْكُمْ وَلَا عَلَيْهِمْ جُنَاحٌۢ بَعْدَهُنَّ طَوَّٰفُونَ عَلَيْكُم بَعْضُكُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلْءَايَٰتِ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

2847|24|58|يايها الذين امنوا ليستذنكم الذين ملكت ايمنكم والذين لم يبلغوا الحلم منكم ثلث مرت من قبل صلوه الفجر وحين تضعون ثيابكم من الظهيره ومن بعد صلوه العشا ثلث عورت لكم ليس عليكم ولا عليهم جناح بعدهن طوفون عليكم بعضكم علي بعض كذلك يبين الله لكم الايت والله عليم حكيم

Latin Literal

58. Yâ eyyuhellezîne âmenû li yeste’zinkumullezîne meleket eymânukum vellezîne lem yeblugûl hulume minkum selâse merrât(merrâtin), min kabli salâtil fecri, ve hînetedaûne siyâbekum minez zahîrat(zahîrati), ve min ba’di salâtil ışâi, selâsu avrâtin lekum, leyse aleykum ve lâ aleyhim cunâhun ba’de hunn(hunne), tavvâfûne aleykum ba’dukum alâ ba’d(ba’dın), kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyât(âyâti), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İzin istesin sizlerden kimseler (ki) malik oldu sağ elleriniz77; ve kimseler (ki) asla ulaşmayanlar erginliğe sizlerden; üç vakitlerde; fecir55 salâtı5 öncesinde; ve öğlende siyâblarınızı853 bir kenara bıraktığınız zaman; ve sonrasında akşam56 salâtı5; üçtür avret/edep (zamanı) sizlere; yoktur sizlere ve yoktur onlara bir günah bunlardan sonra bir kısmınızın bir kısım üzerine dolaşmaları; işte böyledir; beyan226 eder Allah sizlere ayetleri; ve Allah Alîm'dir8; Hakîm'dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

58 You, you those who believed, those who your rights (hands) owned/possessed (i.e. care-givers under contract), and those who did not reach the puberty/sexual maturity from you should ask for your permission three times, from before the dawn’s prayers, and when you put your clothes/garments (on) from the noon/midday, and from after the evening/first darkness prayers, three shameful genital parts (protective times are) for you, an offense/sin is not on you, and nor on them after them (the three times) circling/walking around on you, some of you to some, as/like that God clarifies/shows/explains for you the verses/evidences , and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَاأَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 liyeste'zinkumu izin istesin sizlerden لِيَسْتَأْذِنْكُمُ اذن
5 ellezine kimseler الَّذِينَ -
6 meleket malik oldu مَلَكَتْ ملك
7 eymanukum sağ elleriniz أَيْمَانُكُمْ يمن
8 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
9 lem asla لَمْ -
10 yeblugu ulaşmazlar يَبْلُغُوا بلغ
11 l-hulume erginliğe الْحُلُمَ حلم
12 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
13 selase üç ثَلَاثَ ثلث
14 merratin vakitlerde مَرَّاتٍ مرر
15 min مِنْ -
16 kabli öncesinde قَبْلِ قبل
17 salati salatı صَلَاةِ صلو
18 l-fecri fecir/şafak/tanyeri/seher الْفَجْرِ فجر
19 ve hine ve zaman وَحِينَ حين
20 tedeune bir kenara bıraktığınız تَضَعُونَ وضع
21 siyabekum siyâblarınızı ثِيَابَكُمْ ثوب
22 mine مِنَ -
23 z-zehirati öğlende الظَّهِيرَةِ ظهر
24 ve min ve وَمِنْ -
25 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
26 salati salatı صَلَاةِ صلو
27 l-işa'i akşam الْعِشَاءِ عشو
28 selasu üçtür ثَلَاثُ ثلث
29 avratin avret/edep (zamanı) عَوْرَاتٍ عور
30 lekum sizlere لَكُمْ -
31 leyse yoktur لَيْسَ ليس
32 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
33 ve la ve yoktur وَلَا -
34 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
35 cunahun bir günah جُنَاحٌ جنح
36 bea'dehunne onlardan sonra بَعْدَهُنَّ بعد
37 tavvafune dolaşmalar طَوَّافُونَ طوف
38 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
39 bea'dukum bir kısmınızın بَعْضُكُمْ بعض
40 ala عَلَىٰ -
41 bea'din bir kısım üzerine بَعْضٍ بعض
42 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
43 yubeyyinu beyan eder يُبَيِّنُ بين
44 llahu Allah اللَّهُ -
45 lekumu sizlere لَكُمُ -
46 l-ayati ayetleri الْايَاتِ ايي
47 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
48 alimun alîmdir/bilendir عَلِيمٌ علم
49 hakimun hakîmdir/bilgedir. حَكِيمٌ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Sağ elin sahip olduğu Kavram 77

77 Sözle/antlaşmayla bir başkasının kısmî kontrolüne giren kadın ve erkek. Örnek; bir savaş nedeniyle mülteci konumuna düşmüş evsiz kadın ve erkeklerin bir kamu yönetimi aracılığıyla belirli kişilerin kısmî kontrolüne bir sözleşmeyle/antlaşmayla verilmesi. Örnek; evde ya da iş yerinde çalışmak için iş ahdi yapmış olan çalışanlar.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 1

Arapça Metin (Harekeli)

3532|33|1|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ ٱتَّقِ ٱللَّهَ وَلَا تُطِعِ ٱلْكَٰفِرِينَ وَٱلْمُنَٰفِقِينَ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3532|33|1|يايها النبي اتق الله ولا تطع الكفرين والمنفقين ان الله كان عليما حكيما

Latin Literal

1. Yâ eyyuhen nebiyyuttekillâhe ve lâ tutıil kâfirîne vel munâfikîn(munâfikîne), innallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*! Takvalı21 ol Allah’a; ve itaat etme kâfirlere25 ve münâfıklara26; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

1 You, you the prophet, fear and obey God, and do not obey the disbelievers and the hypocrites, that truly God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
3 tteki takvalı ol اتَّقِ وقي
4 llahe Allah’a اللَّهَ -
5 ve la ve وَلَا -
6 tutii itaat etme تُطِعِ طوع
7 l-kafirine kâfirlere الْكَافِرِينَ كفر
8 velmunafikine ve münafıklara وَالْمُنَافِقِينَ نفق
9 inne doğrusu إِنَّ -
10 llahe Allah اللَّهَ -
11 kane oldu كَانَ كون
12 alimen bir Alım عَلِيمًا علم
13 hakimen bir Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Münâfık Kavram 26

26 İç yüzünü gizleyen. İki yüzlü.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

3571|33|40|مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَآ أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَٰكِن رَّسُولَ ٱللَّهِ وَخَاتَمَ ٱلنَّبِيِّۦنَ وَكَانَ ٱللَّهُ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3571|33|40|ما كان محمد ابا احد من رجالكم ولكن رسول الله وخاتم النبين وكان الله بكل شي عليما

Latin Literal

40. Mâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyin(nebiyyine), ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir Muhammed erkeklerinizden birisinin babası*; velakin/fakat resûlüdür418 Allah'ın; ve mührüdür726 nebilerin132; ve oldu Allah her bir şeye bir Alîm8.

Ahmed Samira Çevirisi

40 Mohammad was not a father (to) anyone from your men, and but God’s messenger, and the prophets’ end/conclusion/final , and God was/is with every thing knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 muhammedun Muhammed مُحَمَّدٌ -
4 eba babası أَبَا ابو
5 ehadin birinin أَحَدٍ احد
6 min مِنْ -
7 ricalikum erkeklerinizden رِجَالِكُمْ رجل
8 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
9 rasule resûlüdür رَسُولَ رسل
10 llahi Allah'ın اللَّهِ -
11 ve hateme ve mührüdür وَخَاتَمَ ختم
12 n-nebiyyine nebilerin النَّبِيِّينَ نبا
13 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
14 llahu Allah اللَّهُ -
15 bikulli her بِكُلِّ كلل
16 şey'in şeye شَيْءٍ شيا
17 alimen bir Alım عَلِيمًا علم

Notlar

Not 1

*Erkeklerinizden kimsenin biyolojik babası değildir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 51

Arapça Metin (Harekeli)

3582|33|51|تُرْجِى مَن تَشَآءُ مِنْهُنَّ وَتُـْٔوِىٓ إِلَيْكَ مَن تَشَآءُ وَمَنِ ٱبْتَغَيْتَ مِمَّنْ عَزَلْتَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْكَ ذَٰلِكَ أَدْنَىٰٓ أَن تَقَرَّ أَعْيُنُهُنَّ وَلَا يَحْزَنَّ وَيَرْضَيْنَ بِمَآ ءَاتَيْتَهُنَّ كُلُّهُنَّ وَٱللَّهُ يَعْلَمُ مَا فِى قُلُوبِكُمْ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3582|33|51|ترجي من تشا منهن وتوي اليك من تشا ومن ابتغيت ممن عزلت فلا جناح عليك ذلك ادني ان تقر اعينهن ولا يحزن ويرضين بما اتيتهن كلهن والله يعلم ما في قلوبكم وكان الله عليما حليما

Latin Literal

51. Turcî men teşâu minhunne ve tu’vî ileyke men teşâu, ve menibtegayte mimmen azelte fe lâ cunâha aleyk(aleyke), zâlike ednâ en tekarre a’yunuhunne ve lâ yahzenne ve yerdayne bimâ âteytehunne kulluhunn(kulluhunne), vallâhu ya’lemu mâ fî kulûbikum ve kânallâhu alîmen halîmâ.

Türkçe Çeviri

Bekletirsin/ertelersin* kimini onlardan**, dilediğini; ve sığındırırsın*** kimini kendine, dilediğini; ve bakındığın/aradığın**** kimseyi (ki) kendisini azlettin*****; öyle ki olmaz bir günah üzerine; işte bu daha yakındır****** ki istikrarlı olur gözleri onların ve hüzünlenmezler; ve razı olurlar onların her birine verdiğine; ve Allah bilir kalplerinizdekini; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Halîm58.

Ahmed Samira Çevirisi

51 You delay/postpone whom you will/want from them (F), and you shelter/give refuge (near) to you whom you will/want, and whom you wished/desired from whom you isolated/set aside , so no strain/blame/sin (is) on you, that (is) nearer that their (F) eyes/sights delight/please , and they not be sad/grievous,302and they accept/approve with what you gave them (F), all of them, and God knows what (is) in your hearts/minds , and God was/is knowledgeable, clement .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 turci bekletirsin/ertelersin تُرْجِي رجو
2 men kimini مَنْ -
3 teşa'u dilediği تَشَاءُ شيا
4 minhunne onlardan مِنْهُنَّ -
5 vetu'vi ve sığındırırsın وَتُؤْوِي اوي
6 ileyke kendine إِلَيْكَ -
7 men kimini مَنْ -
8 teşa'u dilediğin تَشَاءُ شيا
9 ve meni ve kimseye وَمَنِ -
10 btegayte bakındın/arandın ابْتَغَيْتَ بغي
11 mimmen ondan مِمَّنْ -
12 azelte azlettin عَزَلْتَ عزل
13 fela öyle ki olmaz فَلَا -
14 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
15 aleyke üzerine عَلَيْكَ -
16 zalike işte budur ذَٰلِكَ -
17 edna daha yakını أَدْنَىٰ دنو
18 en ki أَنْ -
19 tekarra istikrarlı olur تَقَرَّ قرر
20 ea'yunuhunne gözleri onların أَعْيُنُهُنَّ عين
21 ve la ve وَلَا -
22 yehzenne hüzünlenmezler يَحْزَنَّ حزن
23 ve yerdeyne ve razı olurlar وَيَرْضَيْنَ رضو
24 bima بِمَا -
25 ateytehunne verdiğinle onlara اتَيْتَهُنَّ اتي
26 kulluhunne her birine كُلُّهُنَّ كلل
27 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
28 yea'lemu bilir يَعْلَمُ علم
29 ma olanı مَا -
30 fi فِي -
31 kulubikum kalplerinizdekini قُلُوبِكُمْ قلب
32 ve kane ve ldu وَكَانَ كون
33 llahu Allah اللَّهُ -
34 alimen bir Alîm عَلِيمًا علم
35 halimen bir Halîm حَلِيمًا حلم

Notlar

Not 1

*Daha sonra da nikahlayabilirsin. **Bir önceki ayette sayılan kadınlardan.***Nikahlayarak evine alırsın, sığındırırsın, barınak/koruma sağlarsın.****Azletmiş olsan da yanında sığındırmak için bakındığın kadın.*****İzole ettiğin, serbest bıraktığın kadın.******Daha idealdir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Halîm Kavram 58

58 Yumuşak huylu.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 54

Arapça Metin (Harekeli)

3585|33|54|إِن تُبْدُوا۟ شَيْـًٔا أَوْ تُخْفُوهُ فَإِنَّ ٱللَّهَ كَانَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3585|33|54|ان تبدوا شيا او تخفوه فان الله كان بكل شي عليما

Latin Literal

54. İn tubdû şey’en ev tuhfûhu fe innallâhe kâne bi kulli şey’in alîmâ.

Türkçe Çeviri

Eğer açığa çıkarırsanız bir şeyi ya da hafiyelik* ederseniz ona; öyle ki doğrusu Allah oldu her bir şeye bir Alîm8.

Ahmed Samira Çevirisi

54 If you show a thing or you hide it, so then God was with every thing knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in eğer إِنْ -
2 tubdu açığa çıkarırsanız تُبْدُوا بدو
3 şey'en bir şeyi شَيْئًا شيا
4 ev ya da أَوْ -
5 tuhfuhu hafiyelik ederseniz ona تُخْفُوهُ خفي
6 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
7 llahe Allah اللَّهَ -
8 kane oldu كَانَ كون
9 bikulli herbir بِكُلِّ كلل
10 şey'in bir şeyi شَيْءٍ شيا
11 alimen bir Alım عَلِيمًا علم

Notlar

Not 1

*Gizlerseniz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

39. Zümer Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

4063|39|7|إِن تَكْفُرُوا۟ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِىٌّ عَنكُمْ وَلَا يَرْضَىٰ لِعِبَادِهِ ٱلْكُفْرَ وَإِن تَشْكُرُوا۟ يَرْضَهُ لَكُمْ وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّكُم مَّرْجِعُكُمْ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ إِنَّهُۥ عَلِيمٌۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

4063|39|7|ان تكفروا فان الله غني عنكم ولا يرضي لعباده الكفر وان تشكروا يرضه لكم ولا تزر وازره وزر اخري ثم الي ربكم مرجعكم فينبيكم بما كنتم تعملون انه عليم بذات الصدور

Latin Literal

7. İn tekfurû fe innallâhe ganiyyun ankum, ve lâ yerdâ li ıbâdihil kufr(kufra), ve in teşkurû yerdahu lekum, ve lâ teziru vâziretun vizra uhrâ, summe ilâ rabbikum merciukum fe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne), innehû alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).

Türkçe Çeviri

Eğer kâfirlik25 ederseniz öyle ki doğrusu Allah Ganiyy’dir106 sizden; ve razı* olmaz kullarına küfre422; ve eğer şükrederseniz43 razı* olur ona sizlere; yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; sonra Rabbinizedir4 dönüş yeriniz; öyle ki haber verir sizlere yapar olduğunuzu; doğrusu O (Allah) bir Alîm’dir8 göğüslerin zatîne/özüne.

Ahmed Samira Çevirisi

7 If you disbelieve, so then God (is) rich from (without) you, and He does not accept/approve the disbelief to His worshippers/slaves , and if you thank/be grateful He accepts/approves it for you, and no sinner/loader/burdener carries/bears another’s sins/load/burden , then to your Lord (is) your return, so He informs you with what you were making/doing , that He truly (is) knowledgeable with of the chests (innermosts).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in eğer إِنْ -
2 tekfuru kâfirlik ederseniz تَكْفُرُوا كفر
3 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
4 llahe Allah اللَّهَ -
5 ganiyyun Ganiyy’dir غَنِيٌّ غني
6 ankum sizden عَنْكُمْ -
7 ve la ve وَلَا -
8 yerda razı olmaz يَرْضَىٰ رضو
9 liibadihi kullarına لِعِبَادِهِ عبد
10 l-kufra küfre الْكُفْرَ كفر
11 ve in ve eğer وَإِنْ -
12 teşkuru şükrederseniz تَشْكُرُوا شكر
13 yerdehu razı olur ona يَرْضَهُ رضو
14 lekum sizinlere لَكُمْ -
15 ve la وَلَا -
16 teziru yüklenmez تَزِرُ وزر
17 vaziratun bir yüklenici وَازِرَةٌ وزر
18 vizra yükünü وِزْرَ وزر
19 uhra başkasının أُخْرَىٰ اخر
20 summe sonra ثُمَّ -
21 ila إِلَىٰ -
22 rabbikum Rabbinizedir رَبِّكُمْ ربب
23 merciukum dönülen yeriniz مَرْجِعُكُمْ رجع
24 feyunebbiukum öyle ki haber verir sizlere فَيُنَبِّئُكُمْ نبا
25 bima بِمَا -
26 kuntum olduğunuzu كُنْتُمْ كون
27 tea'melune yaparlar تَعْمَلُونَ عمل
28 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
29 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
30 bizati zatîne/özüne بِذَاتِ -
31 s-suduri göğüslerin الصُّدُورِ صدر

Notlar

Not 1

*Hoşnut olmaz, istemez, dilemez, onaylamaz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

44. Duhân Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

4418|44|6|رَحْمَةً مِّن رَّبِّكَ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

4418|44|6|رحمه من ربك انه هو السميع العليم

Latin Literal

6. Rahmeten min rabbik(rabbike), innehu huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Bir rahmettir271* (senin) Rabbinden4; doğrusu O**; O (ki) Semî’dir41; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

6 Mercy from your Lord that He truly is the hearing/listening, the knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rahmeten bir rahmettir رَحْمَةً رحم
2 min مِنْ -
3 rabbike (senin) Rabbinden رَبِّكَ ربب
4 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
5 huve O هُوَ -
6 s-semiu Semî’dir السَّمِيعُ سمع
7 l-alimu Alîm’dir الْعَلِيمُ علم

Notlar

Not 1

*Kitaplar, nebiler ve resûller göndermesi.**Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Semî Kavram 41

41 İşiten.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

57. Hadid Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

5076|57|3|هُوَ ٱلْأَوَّلُ وَٱلْءَاخِرُ وَٱلظَّٰهِرُ وَٱلْبَاطِنُ وَهُوَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

5076|57|3|هو الاول والاخر والظهر والباطن وهو بكل شي عليم

Latin Literal

3. Huvel evvelu vel âhiru vez zâhiru vel bâtın(bâtınu), ve huve bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

O* (ki) Evvel'dir894; ve Âhir'dir895; ve Zâhir'dir896; ve Bâtın'dır897; ve O* (ki) her bir şeye bir Alîm'dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

3 He is the first/beginning and the last/end, and the apparent/visible, and the hidden/inside, and He is with every thing knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 huve O (ki) هُوَ -
2 l-evvelu Evveldir الْأَوَّلُ اول
3 vel'ahiru ve Âhir'dir وَالْاخِرُ اخر
4 ve zzahiru ve Zâhir'dir وَالظَّاهِرُ ظهر
5 velbatinu ve Bâtın'dır وَالْبَاطِنُ بطن
6 ve huve ve O (ki) وَهُوَ -
7 bikulli her bir بِكُلِّ كلل
8 şey'in şeye شَيْءٍ شيا
9 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

5158|60|10|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِذَا جَآءَكُمُ ٱلْمُؤْمِنَٰتُ مُهَٰجِرَٰتٍ فَٱمْتَحِنُوهُنَّ ٱللَّهُ أَعْلَمُ بِإِيمَٰنِهِنَّ فَإِنْ عَلِمْتُمُوهُنَّ مُؤْمِنَٰتٍ فَلَا تَرْجِعُوهُنَّ إِلَى ٱلْكُفَّارِ لَا هُنَّ حِلٌّ لَّهُمْ وَلَا هُمْ يَحِلُّونَ لَهُنَّ وَءَاتُوهُم مَّآ أَنفَقُوا۟ وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ أَن تَنكِحُوهُنَّ إِذَآ ءَاتَيْتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ وَلَا تُمْسِكُوا۟ بِعِصَمِ ٱلْكَوَافِرِ وَسْـَٔلُوا۟ مَآ أَنفَقْتُمْ وَلْيَسْـَٔلُوا۟ مَآ أَنفَقُوا۟ ذَٰلِكُمْ حُكْمُ ٱللَّهِ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

5158|60|10|يايها الذين امنوا اذا جاكم المومنت مهجرت فامتحنوهن الله اعلم بايمنهن فان علمتموهن مومنت فلا ترجعوهن الي الكفار لا هن حل لهم ولا هم يحلون لهن واتوهم ما انفقوا ولا جناح عليكم ان تنكحوهن اذا اتيتموهن اجورهن ولا تمسكوا بعصم الكوافر وسلوا ما انفقتم وليسلوا ما انفقوا ذلكم حكم الله يحكم بينكم والله عليم حكيم

Latin Literal

10. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ câekumul mû’minâtu muhâcirâtin femtehınû hunn(hunne), allâhu a’lemu bi îmânihinn(îmânihinne), fe in alimtimû hunne mû’minâtin fe lâ terciû hunne ilel kuffâr(kuffâri), lâ hunne hıllun lehum ve lâ hum yehıllûne le hunn(hunne), ve âtûhum mâ enfekû, ve lâ cunâha aleykum en tenkıhû hunne izâ âteytumû hunne ucûrehunn(ucûrehunne), ve lâ tumsikû bi isamil kevâfiri ves’elû mâ enfaktum vel yes’elû mâ enfekû, zâlikum hukmullâh(hukmullâhi), yahkumu beynekum, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Geldiği zaman mümin27 kadınlar bir muhâcir716 kadın (olarak) öyle ki imtihan742 edin onları*; Allah daha iyi bilendir onların* imanını47; öyle ki eğer bildiyseniz onlar mümin27 kadınlardır; öyle ki geri göndermeyin onları* kâfirlere25 doğru; olmaz onlar* bir helal onlara**; ve olmaz onlar** helali yaparlar** onları*; ve verin onlara** infak743 ettiklerini**; ve olmaz bir günah üzerinize ki nikahlarsınız744 onları* verdiğiniz zaman onlara ecirlerini/mehirlerini; ve tutmayın ismetlerini741 kâfir25 kadınların; ve sual edin/sorun infak743 ettiğinizi; ve sual etsinler/sorsunlar** infak743 ettiklerini; işte bu; hükmüdür Allah'ın; hükmeder aranızda; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

10 You, you those who believed, if the believing females came to you emigrating , so test/examine them (F) , God (is) more knowing with their faith/belief, so if you knew them (F) (to be) believers (F), so do not return them to the disbelievers, they (F) are not permitted/allowed for them, and nor they (the disbelievers) be permitted/allowed for them (F), and give them what they spent, and (there is) no offense/sin that (E) youmarry them (F) if you gave them (F) their rewards (dowries) , and do not hold fast/grasp/seize with the (insisting) disbelievers’ ties/bonds (discontinue marriage to disbelieving women), and ask (for) what you spent, and they should ask (for) what they spent, that (is) God’s judgment/rule, He judges/rules between you, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 iza إِذَا -
5 ca'ekumu geldiği zaman جَاءَكُمُ جيا
6 l-mu'minatu mümin kadınlar الْمُؤْمِنَاتُ امن
7 muhaciratin bir muhacir olarak مُهَاجِرَاتٍ هجر
8 femtehinuhunne öyle ki imtihan edin onları فَامْتَحِنُوهُنَّ محن
9 llahu Allah اللَّهُ -
10 ea'lemu daha iyi bilendir أَعْلَمُ علم
11 biimanihinne onların imanını بِإِيمَانِهِنَّ امن
12 fe in öyle ki eğer فَإِنْ -
13 alimtumuhunne bildiyseniz onlar عَلِمْتُمُوهُنَّ علم
14 mu'minatin mümin kadınlar مُؤْمِنَاتٍ امن
15 fela öyle ki فَلَا -
16 terciuhunne geri göndermeyin onları تَرْجِعُوهُنَّ رجع
17 ila doğru إِلَى -
18 l-kuffari kâfirlere الْكُفَّارِ كفر
19 la olmaz لَا -
20 hunne onlar هُنَّ -
21 hillun bir helal حِلٌّ حلل
22 lehum onlara لَهُمْ -
23 ve la ve olmaz وَلَا -
24 hum onlar هُمْ -
25 yehillune helal eder يَحِلُّونَ حلل
26 lehunne onlara لَهُنَّ -
27 ve atuhum ve verin onlara وَاتُوهُمْ اتي
28 ma مَا -
29 enfeku infak ettiklerini أَنْفَقُوا نفق
30 ve la ve olmaz وَلَا -
31 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
32 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
33 en ki أَنْ -
34 tenkihuhunne nikahlarsınız onları تَنْكِحُوهُنَّ نكح
35 iza zaman إِذَا -
36 ateytumuhunne verdiğiniz zaman onlara اتَيْتُمُوهُنَّ اتي
37 ucurahunne ecirlerini أُجُورَهُنَّ اجر
38 ve la ve وَلَا -
39 tumsiku tutmayın تُمْسِكُوا مسك
40 biisami ismetlerini بِعِصَمِ عصم
41 l-kevafiri kâfir kadınların الْكَوَافِرِ كفر
42 veselu ve sual edin/sorun وَاسْأَلُوا سال
43 ma مَا -
44 enfektum infak ettiğinizi أَنْفَقْتُمْ نفق
45 velyeselu ve sual etsinler/sorsunlar وَلْيَسْأَلُوا سال
46 ma مَا -
47 enfeku infak ettiklerini أَنْفَقُوا نفق
48 zalikum işte bu ذَٰلِكُمْ -
49 hukmu hükmüdür حُكْمُ حكم
50 llahi Allah'ın اللَّهِ -
51 yehkumu hükmeder يَحْكُمُ حكم
52 beynekum aranızda بَيْنَكُمْ بين
53 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
54 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
55 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Muhâcir kadınları, muhâcir kadınların.**Kâfir erkeklere, kâfir erkekler, kâfir erkeklerin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Muhâcir. Kavram 716

716 Diyarlarından zorla çıkarılmış kimseler.

Nikah Kavram 744

744 Yetişkin bir erkek ve bir kadın arasında gerçekleşen evlilik/izdivaç bağı/sözleşmesi/misâkıdır. Cinselliği de içeren bu bağa, bu bağdan doğacak olan çocukların sorumluluğunu almaya söz vermekdir. Karşılıklı yapılan bu sözleşmeye aykırı olarak başka kimselerle zina etmemektir. Bu sözleşmeden doğacak olan çocukların babasının kesin olarak kadınla nikahlanmış olan erkeğin olacağını insanlara duyurmaktır, deklere etmektir. Kur'an'da nikahlanmak bir ritüele bağlanmamıştır. Nikahlanmak kolaylaştırılmıştır. Bir yere kadar (2 kez) boşanma da kolaylaştırılmıştır. Biricik dinimiz İslam yani sadece Kur'an insanlara asla eziyet etmez. Nikahlanmak isteyenler karşılıklı olarak bu taleplerini birbirlerine iletirler ve aralarında bir bağ/akit yapmaya kadar verirler. Yaptıkları bu bağı/akti topluma duyururlar ki kadının ve erkeğin nikahlı olduğu bilinsin. İmam nikahı diye bir şey Kur'an'da yoktur. İki kişi arasında gerçekleşen bu bağın topluma duyurulması zorunluluğu vardır. Amaç toplumun bu nikahtan haberdar olmasıdır. Boşanma durumunda da topluma bu durumun bildirilme zorunluluğu vardır.

66. Tahrim Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

5229|66|2|قَدْ فَرَضَ ٱللَّهُ لَكُمْ تَحِلَّةَ أَيْمَٰنِكُمْ وَٱللَّهُ مَوْلَىٰكُمْ وَهُوَ ٱلْعَلِيمُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5229|66|2|قد فرض الله لكم تحله ايمنكم والله موليكم وهو العليم الحكيم

Latin Literal

2. Kad faradallâhu lekum tehillete eymânikum, vallâhu mevlâkum, ve huvel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Muhakkak farz497 kıldı Allah sizlere yeminlerinizi* çözmeyi; ve Allah mevlânızdır**; ve O Alîm’dir8; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

2 God had commanded/made a duty for you, expiation/oath dissolution dues (of) your oaths , and God is your ally/master , and He is the knowledgeable, the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kad muhakkak قَدْ -
2 ferade farz kıldı فَرَضَ فرض
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 lekum sizlere لَكُمْ -
5 tehillete çözmeyi تَحِلَّةَ حلل
6 eymanikum yeminlerinizi أَيْمَانِكُمْ يمن
7 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
8 mevlakum mevlânızdır مَوْلَاكُمْ ولي
9 ve huve ve O وَهُوَ -
10 l-alimu Alîm’dir الْعَلِيمُ علم
11 l-hakimu Hakîm’dir الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Diyalektle/jargonla/ağızla yaptığınız yeminler gerçek yeminler asla değildir. Çözeceksiniz bunları. Bak: 2:225.**Sahibinizdir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 8: Alîm

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Alîm

Kavram No: 8

Kısa Açıklama: 8 Bilen.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 83

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: O * ki yaratandır sizlere yerdekini/yeryüzündekini topluca; sonra istiva 188 etti göğe 180 **; öyle ki istiva 188 etti onlara; yedi göklere 161 ***; ve O (Allah) her bir şeye bir Alîm'dir 8 .

Arapça: 36|2|29|هو الذي خلق لكم ما في الارض جميعا ثم استوي الي السما فسويهن سبع سموت وهو بكل شي عليم

Bakara Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Dediler: “Subhân'sın 7 sen; yoktur bilgi bizlere bize öğrettiğinin dışında; doğrusu sen; sensin Alîm 8 ; Hakîm 9 ."

Arapça: 39|2|32|قالوا سبحنك لا علم لنا الا ما علمتنا انك انت العليم الحكيم

Bakara Suresi - Ayet 115

Türkçe Meal: Ve Allah’adır doğu ve batı * ; öyle ki her nereyse döndüğünüz; öyle ki oradadır Allah'ın yüzü; doğrusu Allah Vâsi’dir 297 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 122|2|115|ولله المشرق والمغرب فاينما تولوا فثم وجه الله ان الله وسع عليم

Bakara Suresi - Ayet 127

Türkçe Meal: Ve yükselttiği zaman İbrahim kaidelerini * beytin/evin; ve İsmail (de): “Rabbimiz! Kabul et bizden; doğrusu sen; sensin Semî 41 ; Alîm 8 ”

Arapça: 134|2|127|واذ يرفع ابرهم القواعد من البيت واسمعيل ربنا تقبل منا انك انت السميع العليم

Bakara Suresi - Ayet 137

Türkçe Meal: Öyle ki eğer iman 47 ettilerse iman 47 ettiğinizin misli 870 (gibi) ona * ; öyle ki muhakkak doğru yola kılavuzlandılar; ve eğer sırt çevirdilerse; öyle ki doğrusu ancak onlar bölünme/parçalanma içindedir; öyle ki kâfi/yeterli gelecektir Allah sana onlara karşı; ve O (Allah) Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 144|2|137|فان امنوا بمثل ما امنتم به فقد اهتدوا وان تولوا فانما هم في شقاق فسيكفيكهم الله وهو السميع العليم

Bakara Suresi - Ayet 158

Türkçe Meal: Doğrusu safa ve merve şiarlarındandır 312 Allah'ın; öyle ki kim hac etti beyti 32 ya da ziyaret etti; öyle ki yoktur günah onun üzerine ki tavaf eder/dolaşır o ikisini (safa ve merve); ve kim gönüllü oldu bir hayra/iyiliğe öyle ki doğrusu Allah Şâkir’dir 313 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 165|2|158|ان الصفا والمروه من شعاير الله فمن حج البيت او اعتمر فلا جناح عليه ان يطوف بهما ومن تطوع خيرا فان الله شاكر عليم

Bakara Suresi - Ayet 181

Türkçe Meal: Öyle ki kim değiştirdi onu (vasiyeti) işitmesi sonrası onu; öyle ki günahı onun ancak onu değiştiren kimselerin üzerinedir; doğrusu Allah Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 188|2|181|فمن بدله بعدما سمعه فانما اثمه علي الذين يبدلونه ان الله سميع عليم

Bakara Suresi - Ayet 224

Türkçe Meal: Ve yapmayın Allah’ı bir gaye/amaç * yeminlerinize; ki (o durumda) erdemli olursunuz; ve takvalı 21 olursunuz; ve düzeltirsiniz/iyileştirirsiniz insanların arasını; Allah Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 231|2|224|ولا تجعلوا الله عرضه لايمنكم ان تبروا وتتقوا وتصلحوا بين الناس والله سميع عليم

Bakara Suresi - Ayet 227

Türkçe Meal: Ve eğer azmettilerse * boşanmaya; öyle ki doğrusu Allah Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 234|2|227|وان عزموا الطلق فان الله سميع عليم

Bakara Suresi - Ayet 244

Türkçe Meal: Ve katledin 35 Allah yolunda 331 ; ve bilin ki Allah Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 251|2|244|وقتلوا في سبيل الله واعلموا ان الله سميع عليم

Bakara Suresi - Ayet 247

Türkçe Meal: Ve dedi onlara kendi nebileri 132 ; "Doğrusu Allah muhakkak görevlendirdi sizlere Tâlût'u; bir melik (olarak); dediler: "Nasıl olur ona (Tâlût'a) (bir) mülk/hükümdarlık üzerimize; ve bizlere daha haktır mülk/hükümdarlık ondan (Tâlût'tan); ve asla verilmedi (ona) maldan bir genişlik"; dedi (nebi): "Doğrusu Allah saflaştırıp seçti onu (Tâlût'u) üzerinize; ve artırdı ona (Tâlût'a) bolca, ilimde ve cisimde/vücutta; ve Allah verir kendi mülkünü dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir 297 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 254|2|247|وقال لهم نبيهم ان الله قد بعث لكم طالوت ملكا قالوا اني يكون له الملك علينا ونحن احق بالملك منه ولم يوت سعه من المال قال ان الله اصطفيه عليكم وزاده بسطه في العلم والجسم والله يوتي ملكه من يشا والله وسع عليم

Bakara Suresi - Ayet 256

Türkçe Meal: Yoktur ikrâh 374 dinde 122 ; muhakkak beyan 226 oldu doğruluk sapkınlıktan; öyle ki kim kâfirlik 25 eder tâgûta 375 ; ve iman 47 eder Allah'a; muhakkak ki kaptı sapasağlam bir kulp; yoktur çatlak ona; ve Allah Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 263|2|256|لا اكراه في الدين قد تبين الرشد من الغي فمن يكفر بالطغوت ويومن بالله فقد استمسك بالعروه الوثقي لا انفصام لها والله سميع عليم

Bakara Suresi - Ayet 261

Türkçe Meal: Mallarını Allah yolunda 336 infak 6 eden kimselerin misali; misali gibidir bir tohum; yetiştirdi yedi başak; her başağındadır yüz tohum; ve Allah katlar dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir 297 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 268|2|261|مثل الذين ينفقون امولهم في سبيل الله كمثل حبه انبتت سبع سنابل في كل سنبله مايه حبه والله يضعف لمن يشا والله وسع عليم

Bakara Suresi - Ayet 268

Türkçe Meal: Şeytân 29 vaat eder sizlere fakirliği; ve emreder 200 sizlere fahşayı 81 ; ve Allah vaat eder sizlere bir mağfiret 319 kendinden; ve bir fazl/fazilet; ve Allah Vâsi’dir 297 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 275|2|268|الشيطن يعدكم الفقر ويامركم بالفحشا والله يعدكم مغفره منه وفضلا والله وسع عليم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 34

Türkçe Meal: Zürriyet 380 (ki) bir kısmı onun bir kısımdandır; Allah Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 327|3|34|ذريه بعضها من بعض والله سميع عليم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Dediği zaman İmrân'ın karısı; "Rabbim 4 ! Doğrusu ben adadım sana karnımdakini * ; bir hür/serbest (edilmiş olarak); öyle ki kabul et benden; doğrusu sen; sensin Semî 41 ; Alîm 8 ."

Arapça: 328|3|35|اذ قالت امرات عمرن رب اني نذرت لك ما في بطني محررا فتقبل مني انك انت السميع العليم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 73

Türkçe Meal: "Ve iman 47 etmeyin kimse dışında (ki) tabi oldu sizin dininize 122 "; de ki: "Doğrusu doğru yola kılavuz Allah'ın doğru yola kılavuzlamasıdır"; ki verilir birine misli 870 sizlere verilenin * ya da hac 376 ederler sizlere Rabbinizin 4 indinde/katında; de ki: "Doğrusu fazl 202 Allah'ın elindedir; verir onu dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir 297 ; Alîm’dir 8 ."

Arapça: 366|3|73|ولا تومنوا الا لمن تبع دينكم قل ان الهدي هدي الله ان يوتي احد مثل ما اوتيتم او يحاجوكم عند ربكم قل ان الفضل بيد الله يوتيه من يشا والله وسع عليم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 121

Türkçe Meal: Ve sabah erkenden ayrıldığın zaman (sen) ahalinden/ailenden (ki) yerleştirirken müminleri 27 mekanlara * katletme 35 için **; ve Allah Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 414|3|121|واذ غدوت من اهلك تبوي المومنين مقعد للقتال والله سميع عليم

Nisâ Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Vasiyet * eder 481 Allah sizlere evlatlarınızda; erkeğedir misli 870 iki kadın payı ** ; öyle ki eğer oldularsa kadınlar iki üzerinde öyle ki onlaradır (kadınlaradır) üçte ikisi (2/3) terk ettiğinin (ölenin); ve eğer olduysa (kadın) tek öyle ki onadır yarısı (1/2); ve ana babasınadır onun (ölenin) ikisinden (ana-baba) her bir tekine altıda biri (1/6) terk ettiğinden (ölenin) eğer olduysa ona (ölene) bir evlat *** ; öyle ki eğer asla olmazsa ona (ölene) bir evlat **** ve varis oldu ana babası onun (ölenin) öyle ki anasınadır (ölenin) üçte bir (1/3); öyle ki eğer olduysa ona kardeşler öyle ki anasınadır altıda bir (1/6); sonrasındadır bir vasiyetten ***** (ki) vasiyet eder (kimse) onunla ya da (sonrasındadır) borç ***** ; babalarınızı ve oğullarınızı (ki) bilmezsiniz hangisi daha yakındır sizlere faydada/yararda; bir farzdır 497 Allah’tan; doğrusu Allah oldu bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 504|4|11|يوصيكم الله في اولدكم للذكر مثل حظ الانثيين فان كن نسا فوق اثنتين فلهن ثلثا ما ترك وان كانت وحده فلها النصف ولابويه لكل وحد منهما السدس مما ترك ان كان له ولد فان لم يكن له ولد وورثه ابواه فلامه الثلث فان كان له اخوه فلامه السدس من بعد وصيه يوصي بها او دين اباوكم وابناوكم لا تدرون ايهم اقرب لكم نفعا فريضه من الله ان الله كان عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Ve sizleredir yarısı (1/2) eşlerinizin (ölen kadınların) terk ettiğinin eğer asla olmazsa onlara (kadınlara) bir evlat; öyle ki eğer olduysa onlara (kadınlara) bir evlat öyle ki sizleredir dörtte biri (1/4) bıraktıklarından (kadınların); sonrasındadır bir vasiyet (ki) vasiyet ederler (kadınlar) onunla ya da borç (sonrasında); ve onlaradır (kadınlaradır) dörtte biri (1/4) terk ettiğinizden eğer asla olmazsa sizlere bir evlat * ; öyle ki eğer olduysa sizlere bir evlat ** öyle ki onlaradır (kadınlaradır) sekizde biri (1/8) terk ettiğinizin; sonrasındadır bir vasiyet (ki) vasiyet edersiniz onunla ya da borç (sonrasında); ve eğer olduysa bir erkek (ki) miras bıraktı (ve o) bir kelâle 482 ya da bir kadın (ki miras bıraktı ve o bir kelâle); bir erkek ya da bir kız kardeşe (sahipse) öyle ki her bir tekine onlardan (bir erkek ve bir kız kardeşe) altıda birdir (1/6); öyle ki eğer oldularsa bundan çok *** (bir erkek ve bir kız kardeşten daha fazla sayıda erkek ve kız kardeşler) öyle ki onlaradır bir ortaklık üçte birde (1/3); sonrasındadır bir vasiyetten (ki) yapıldı onunla ya da bir borç (sonrasında); dara/sıkıntıya sokmayan bir vasiyettir 481 Allah’tan; ve Allah Alîm’dir 8 ; Halîm’dir 58 .

Arapça: 505|4|12|ولكم نصف ما ترك ازوجكم ان لم يكن لهن ولد فان كان لهن ولد فلكم الربع مما تركن من بعد وصيه يوصين بها او دين ولهن الربع مما تركتم ان لم يكن لكم ولد فان كان لكم ولد فلهن الثمن مما تركتم من بعد وصيه توصون بها او دين وان كان رجل يورث كلله او امراه وله اخ او اخت فلكل وحد منهما السدس فان كانوا اكثر من ذلك فهم شركا في الثلث من بعد وصيه يوصي بها او دين غير مضار وصيه من الله والله عليم حليم

Nisâ Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Ancak Allah'ın üzerine (olan) tevbe 33 kimseler içindir (ki) yaparlar kötülük cahillikle 489 ; sonra tevbe 33 ederler yakından * ; öyle ki işte bunlar; tevbe 33 eder Allah onların üzerine; ve oldu Allah bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 510|4|17|انما التوبه علي الله للذين يعملون السو بجهله ثم يتوبون من قريب فاوليك يتوب الله عليهم وكان الله عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Ve muhsanât 492 kadınlardan (nikâh) (ki) -dışındadır * sağ ellerinizin malik/sahip 77 olduğu- Allah'ın kitabıdır/yazgısıdır üzerine * ; ve helal kılındı sizlere bunların ötesi/arkası (da) ki bakınırsınız mallarınızla ** muhsinîn 496 (olmaya), olmaksızın musâfihin 494 ; öyle ki metalanmanızdır 54 *** onunla (nikâhla) onlardan (sağ ellerinizin malik/sahip olduklarından); öyle ki verin ecirlerini **** bir farz 497 (olarak); ve farz 497 (olan) sonrasında olmaz bir günah üzerinize onunla (nikâhla) razı olduğunuzdakinde ***** ; doğrusu Allah oldu bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 517|4|24|والمحصنت من النسا الا ما ملكت ايمنكم كتب الله عليكم واحل لكم ما ورا ذلكم ان تبتغوا بامولكم محصنين غير مسفحين فما استمتعتم به منهن فاتوهن اجورهن فريضه ولا جناح عليكم فيما ترضيتم به من بعد الفريضه ان الله كان عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: İster Allah beyan 226 etmek sizlere; ve doğru yola kılavuzlamak sizleri sizden öncekilerden kimselerin yasalarına/yollarına * ; ve tevbe 33 etmek (ister) üzerinize; ve Allah Alîm’dir 8 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 519|4|26|يريد الله ليبين لكم ويهديكم سنن الذين من قبلكم ويتوب عليكم والله عليم حكيم

Nisâ Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Ve temenni * etmeyin fazlalıklı kıldığına Allah'ın kendisiyle bir kısmınızı bir kısma karşı; erkekleredir bir nasip kazandıklarından; ve kadınlaradır bir nasip kazandıklarından; ve sorun/sual edin Allah’a fazlından/lütfundan 202 O’nun; doğrusu Allah oldu her bir şeye bir Alîm 8 .

Arapça: 525|4|32|ولا تتمنوا ما فضل الله به بعضكم علي بعض للرجال نصيب مما اكتسبوا وللنسا نصيب مما اكتسبن وسلوا الله من فضله ان الله كان بكل شي عليما

Nisâ Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Ve eğer korktunuzsa yarılması (-ndan) ikisinin * arasının; öyle ki gönderin bir hakem onun (erkeğin) ehlinden; ve bir hakem (de) onun (kadının) ehlinden; eğer razı olurlarsa ikisi * ıslaha/düzelmeye; uygunlaştırır Allah ikisinin * arasını; doğrusu Allah oldu bir Alîm 8 ; bir Habîr 466 .

Arapça: 528|4|35|وان خفتم شقاق بينهما فابعثوا حكما من اهله وحكما من اهلها ان يريدا اصلحا يوفق الله بينهما ان الله كان عليما خبيرا

Nisâ Suresi - Ayet 39

Türkçe Meal: Ve nedir onların üzerlerine (olan) * ; eğer (ki) iman 47 etselerdi Allah'a ve ahiret gününe ve infak 6 etselerdi rızıklandırdığından onları Allah'ın; ve oldu Allah onlara bir Alîm 8 .

Arapça: 532|4|39|وماذا عليهم لو امنوا بالله واليوم الاخر وانفقوا مما رزقهم الله وكان الله بهم عليما

Nisâ Suresi - Ayet 70

Türkçe Meal: İşte bu; fazldır 202 Allah’tan; ve kâfi geldi/yetti Allah bir Alîm (olarak) 8 .

Arapça: 563|4|70|ذلك الفضل من الله وكفي بالله عليما

Nisâ Suresi - Ayet 92

Türkçe Meal: Ve olmuş değildir bir mümin 27 için ki katleder 35 bir mümini 27 ; dışındadır bir hata (-yla olması); ve kim katletti 35 bir mümini 27 bir hata (-yla); öyle ki serbestleştirmektir mümin bir rakabe 520 ; ve bir diyettir teslim edilen onun (katledilenin) ehline * ; dışındadır ki sadaka 378 ederler (katledilenin ehli); öyle ki eğer olduysa sizlere bir düşman kavimden ** ; ve o (katledilen) bir müminse 27 ; öyle ki serbestleştirmektir mümin bir rakabe 520 ; ve eğer olduysa bir kavimden (ki) sizlerin arasında ve onların arasında (vardır) bir misak/antlaşma *** ; öyle ki bir diyettir teslim edilen onun (katledilenin) ehline; ve serbestleştirmektir mümin bir rakabe 520 ; öyle ki kim asla bulamaz; öyle ki siyamdır 322 mütemadiyen **** iki ay; bir tevbedir 33 Allah’tan; ve oldu Allah bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 585|4|92|وما كان لمومن ان يقتل مومنا الا خطا ومن قتل مومنا خطا فتحرير رقبه مومنه وديه مسلمه الي اهله الا ان يصدقوا فان كان من قوم عدو لكم وهو مومن فتحرير رقبه مومنه وان كان من قوم بينكم وبينهم ميثق فديه مسلمه الي اهله وتحرير رقبه مومنه فمن لم يجد فصيام شهرين متتابعين توبه من الله وكان الله عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 104

Türkçe Meal: Gevşemeyin aranmada/bakınmada * (düşman) kavmi/toplumunu; eğer olursanız elem/keder çekenler; öyle ki doğrusu onlar (da) elem/keder çekerler; sizlerin elem/keder çektiği gibi; ve umarsınız Allah'tan (onların) ummadıklarını ** ; ve oldu Allah bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 597|4|104|ولا تهنوا في ابتغا القوم ان تكونوا تالمون فانهم يالمون كما تالمون وترجون من الله ما لا يرجون وكان الله عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 111

Türkçe Meal: Ve kim kazanır bir günah; öyle ki ancak kazandığıdır kendi nefsine 201 karşı; ve oldu Allah bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 604|4|111|ومن يكسب اثما فانما يكسبه علي نفسه وكان الله عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 127

Türkçe Meal: Ve fetva isterler senden kadınlar hakkında; de ki: "Allah fetva verir * sizlere onlar hakkında; ve okunandır sizlere kitapta * yetimlerin 131 kadınları ** hakkında -ki onlara (yetimlerin kadınlarına) vermezsiniz kendilerine yazılanı *** ve (yine de) rağbet edersiniz nikâh kıymaya onlara-; ve zaaflı/zayıf çocuklardan **** ve ki ayağa kaldırırsınız yetimleri 131 eşitlikle **** ; ve faaliyet içinde olduğunuzu bir hayırdan; öyle ki doğrusu Allah oldu ona bir Alîm 8 ."

Arapça: 620|4|127|ويستفتونك في النسا قل الله يفتيكم فيهن وما يتلي عليكم في الكتب في يتمي النسا التي لا توتونهن ما كتب لهن وترغبون ان تنكحوهن والمستضعفين من الولدن وان تقوموا لليتمي بالقسط وما تفعلوا من خير فان الله كان به عليما

Nisâ Suresi - Ayet 147

Türkçe Meal: Niye faaliyete geçirsin Allah azap etmeyi sizlere eğer şükrederseniz 43 ve iman 47 ederseniz; ve oldu Allah bir Şâkir 313 ; bir Alîm 8 .

Arapça: 640|4|147|ما يفعل الله بعذابكم ان شكرتم وامنتم وكان الله شاكرا عليما

Nisâ Suresi - Ayet 148

Türkçe Meal: Sevmez * Allah açık etmeyi kötülüğü (bir) söylemden ** ; dışındadır kimse (ki) zulme *** uğradı; ve oldu Allah bir Semî 41 ; bir Alîm 8 .

Arapça: 641|4|148|لا يحب الله الجهر بالسو من القول الا من ظلم وكان الله سميعا عليما

Nisâ Suresi - Ayet 170

Türkçe Meal: Ey insanlar! Muhakkak geldi sizlere resûl 418 ; hakla/gerçekle Rabbinizden 4 ; öyle ki iman 47 edin; bir hayırdır sizlere; ve eğer kâfirlik 25 ederseniz; öyle ki doğrusu Allah’adır göklerdeki 162 ve yerdeki; ve oldu Allah bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 663|4|170|يايها الناس قد جاكم الرسول بالحق من ربكم فامنوا خيرا لكم وان تكفروا فان لله ما في السموت والارض وكان الله عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 176

Türkçe Meal: Fetva isterler senden; de ki: "Allah fetva verir sizlere kelâle 482 hakkında; eğer bir kişi helak * olduysa; yoksa ona bir evlat ** ; ve onaysa bir kız kardeş; öyle ki onadır (kız kardeşedir) yarısı (1/2) terk ettiğinin (ölen erkeğin); ve o (ölen erkek) miras bırakır ona (kız kardeşe) eğer asla olmazsa ona (kız kardeşe) bir evlat *** ; öyle ki eğer olduysa ikiler (kız kardeş) öyle ki o ikisinedir üçte ikisi (2/3) bıraktığından (ölen erkeğin); ve eğer oldularsa kardeşler; erkekler ve kadınlar; öyle ki erkeğin payı iki kadın **** mislidir 870 ; beyan eder Allah sizlere dalalete 128 düşersiniz diye; ve Allah her bir şeye bir Alîm’dir 8 .

Arapça: 669|4|176|يستفتونك قل الله يفتيكم في الكلله ان امروا هلك ليس له ولد وله اخت فلها نصف ما ترك وهو يرثها ان لم يكن لها ولد فان كانتا اثنتين فلهما الثلثان مما ترك وان كانوا اخوه رجالا ونسا فللذكر مثل حظ الانثيين يبين الله لكم ان تضلوا والله بكل شي عليم

Mâide Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Ve anın/zikredin 78 nimetini Allah'ın sizlere; ve mîsâkını 281 (da); O (Allah) ki ve mîsâkladı 281 sizleri onunla dediğiniz zaman "İşittik ve itaat ettik"; ve takvalı 21 olun Allah’a; doğrusu Allah bir Alîm’dir 8 göğüslerin zatîne/özüne.

Arapça: 676|5|7|واذكروا نعمه الله عليكم وميثقه الذي واثقكم به اذ قلتم سمعنا واطعنا واتقوا الله ان الله عليم بذات الصدور

Mâide Suresi - Ayet 54

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Kim dönerse sizlerden dininden 122 ; öyle ki yakında getirecek Allah bir kavmi/toplumu; sever (Allah) onları; ve sever onlar O’nu (Allah'ı); kibar/alçak gönüllüdürler müminlere 27 karşı; azametlidirler * kâfirlere 25 karşı; cihat 356 ederler Allah yolunda 336 ; ve korkmazlar ayıplama (-sından) bir ayıplayanın; işte bu; bir fazlıdır 202 Allah'ın; verir dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir 297 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 723|5|54|يايها الذين امنوا من يرتد منكم عن دينه فسوف ياتي الله بقوم يحبهم ويحبونه اذله علي المومنين اعزه علي الكفرين يجهدون في سبيل الله ولا يخافون لومه لايم ذلك فضل الله يوتيه من يشا والله وسع عليم

Mâide Suresi - Ayet 76

Türkçe Meal: De ki: "Kulluk mu edersiniz Allah'ı astından sizlere bir zarara ve bir faydaya/yarara malik olmayana?"; ve Allah (ki) O’dur Semî 41 ; Alîm 8 .

Arapça: 745|5|76|قل اتعبدون من دون الله ما لا يملك لكم ضرا ولا نفعا والله هو السميع العليم

Mâide Suresi - Ayet 97

Türkçe Meal: Yaptı Allah Kabe'yi 557 ; haram evi 535 bir kıyam 143 insanlar için; ve haram ayı 34 (da) ve hediyeyi (de) ve gerdanlıkları (da); işte bu; bilmeniz içindir ki Allah bilir göklerdekini 162 ve yerdekini; ve ki Allah her bir şeye Alîm’dir 8 .

Arapça: 766|5|97|جعل الله الكعبه البيت الحرام قيما للناس والشهر الحرام والهدي والقليد ذلك لتعلموا ان الله يعلم ما في السموت وما في الارض وان الله بكل شي عليم

Mâide Suresi - Ayet 109

Türkçe Meal: Gündür (ki) bir araya getirir Allah resûlleri 418 ; öyle ki der (Allah): "Ne cevap verildi sizlere?"; derler: "Yoktur ilim/bilgi bizlere 563 ; doğrusu sen; sensin Alîm 8 (olan) gayba 62 .

Arapça: 778|5|109|يوم يجمع الله الرسل فيقول ماذا اجبتم قالوا لا علم لنا انك انت علم الغيوب

En'âm Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Ve O’nadır iskan eden/barınan gecede ve gündüzde; ve O Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 802|6|13|وله ما سكن في اليل والنهار وهو السميع العليم

En'âm Suresi - Ayet 96

Türkçe Meal: Yarandır/ayırandır sabahı; ve yaptı (Allah) geceyi bir sakinlik; ve Güneş’i ve Ay’ı bir hesap; işte bu takdiridir Azîz'in 37 ; Alîm'in 8 .

Arapça: 885|6|96|فالق الاصباح وجعل اليل سكنا والشمس والقمر حسبانا ذلك تقدير العزيز العليم

En'âm Suresi - Ayet 101

Türkçe Meal: Bedî'dir 298 göklere 162 ve yere; nasıl olur O’na bir çocuk!; ve asla olmaz O’na bir arkadaş/eşlik eden; ve yarattı her bir şeyi; ve O her bir şeye bir Alîm’dir 8 .

Arapça: 890|6|101|بديع السموت والارض اني يكون له ولد ولم تكن له صحبه وخلق كل شي وهو بكل شي عليم

En'âm Suresi - Ayet 115

Türkçe Meal: Ve tamamladı kelamı/sözü 640 (senin) Rabbin 4 bir doğruluk (-la); ve bir adalet 680 (-le); yoktur değiştiren O'nun kelimelerini; ve O Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 904|6|115|وتمت كلمت ربك صدقا وعدلا لا مبدل لكلمته وهو السميع العليم

En'âm Suresi - Ayet 128

Türkçe Meal: Ve haşrettiği 556 gün * onları (Allah) topluca; “Ey cin 210 klanı/kabilesi! Muhakkak çoğaldınız sayıca insandan”; ve dedi ** evliyası 212 onların insandan; “Rabbimiz 4 ! Yararlandık bir kısmımız bir kısımdan; ve ulaştık ecelimize ki tayin ettin/erteledin bize”; dedi (Allah): “Ateştir meskenleriniz"; ölümsüzlerdir orada *** dışındadır 808 Allah'ın dilediği; doğrusu (senin) Rabbin 4 bir Hakîm’dir 9 ; bir Alîm’dir 8 .

Arapça: 917|6|128|ويوم يحشرهم جميعا يمعشر الجن قد استكثرتم من الانس وقال اولياوهم من الانس ربنا استمتع بعضنا ببعض وبلغنا اجلنا الذي اجلت لنا قال النار مثويكم خلدين فيها الا ما شا الله ان ربك حكيم عليم

En'âm Suresi - Ayet 139

Türkçe Meal: Ve dediler: "Bu en’âmın 645 karınlarındaki * bir halis ** olarak erkeklerimizedir; ve bir haram edilendir eşlerimiz *** üzerine; ve eğer olursa (o) bir ölü/mevta **** ; öyle ki onlaradır (eşlere) onda ortaktır"; cezalandıracak (Allah) onları vasıflandırma (-syla) onların; doğrusu O (Allah) Hakîm’dir 9 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 928|6|139|وقالوا ما في بطون هذه الانعم خالصه لذكورنا ومحرم علي ازوجنا وان يكن ميته فهم فيه شركا سيجزيهم وصفهم انه حكيم عليم

A'râf Suresi - Ayet 200

Türkçe Meal: Ve eğer gelirse sana kışkırtma; şeytândan 29 bir kışkırtma; öyle ki sığın Allah'a; doğrusu O bir Semî’dir 41 ; bir Alîm’dir 8 .

Arapça: 1154|7|200|واما ينزغنك من الشيطن نزغ فاستعذ بالله انه سميع عليم

Enfâl Suresi - Ayet 43

Türkçe Meal: Zaman (ki) gösteriyordu sana Allah uykunda (onları) biraz; şayet gösterseydi sizlere (onları) birçok; mutlak cesaretinizi kaybederdiniz; ve mutlak çekişirdiniz emirde; velakin/fakat Allah selâmet verdi; doğrusu O bir Alîm’dir 8 göğüslerin özüne.

Arapça: 1203|8|43|اذ يريكهم الله في منامك قليلا ولو اريكهم كثيرا لفشلتم ولتنزعتم في الامر ولكن الله سلم انه عليم بذات الصدور

Enfâl Suresi - Ayet 53

Türkçe Meal: İşte böyledir ki Allah asla olmaz başkalaştıran * bir nimeti (ki) nimetlendirdi onu bir kavme/topluma karşı; ta ki başkalaştırırlar * kendi nefislerindekiyle 201 ; ve ki Allah Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 1213|8|53|ذلك بان الله لم يك مغيرا نعمه انعمها علي قوم حتي يغيروا ما بانفسهم وان الله سميع عليم

Enfâl Suresi - Ayet 61

Türkçe Meal: Ve eğer yöneldilerse selâma 748 ; öyle ki yönel sen (de) ona * ; ve tevekkül 79 et Allah'a karşı; doğrusu O; O'dur Semî 41 ; Alîm 8 .

Arapça: 1221|8|61|وان جنحوا للسلم فاجنح لها وتوكل علي الله انه هو السميع العليم

Enfâl Suresi - Ayet 71

Türkçe Meal: Ve eğer arzularlarsa bir hainlik sana; öyle ki muhakkak hainlik etmişlerdi Allah'a öncesinde; öyle ki imkan verdi * onlardan; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 8 .

Arapça: 1231|8|71|وان يريدوا خيانتك فقد خانوا الله من قبل فامكن منهم والله عليم حكيم

Enfâl Suresi - Ayet 75

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) iman 47 ettiler sonrasında; ve hicret 355 ettiler; ve cihat 356 ettiler sizlerle beraber; öyle ki işte bunlar sizlerdendir; ve rahimler 715 sahipleri (ki) onların bir kısmı daha velidir 28 bir kısma Allah'ın kitabında * ; doğrusu Allah her şeye bir Alîm’dir 8 .

Arapça: 1235|8|75|والذين امنوا من بعد وهاجروا وجهدوا معكم فاوليك منكم واولوا الارحام بعضهم اولي ببعض في كتب الله ان الله بكل شي عليم

Tevbe Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Ve giderir onların * kalplerinin kızgınlığını; ve tevbe 33 eder Allah dilediği kişiye karşı; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1250|9|15|ويذهب غيظ قلوبهم ويتوب الله علي من يشا والله عليم حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 28

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Ancak ki müşrikler 36 bir necestir 760 ; öyle ki yaklaşamazlar haram mescite 158 sonrasında bu yılları * ; ve eğer korktunuzsa bir yoksulluk (olmasından); öyle ki yakında zengin edecek sizleri Allah kendi fazlından 202 eğer dilerse; doğrusu Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1263|9|28|يايها الذين امنوا انما المشركون نجس فلا يقربوا المسجد الحرام بعد عامهم هذا وان خفتم عيله فسوف يغنيكم الله من فضله ان شا ان الله عليم حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 44

Türkçe Meal: İzin talep etmezler sana kimseler (ki) iman 47 ederler Allah'a ve ahiret gününe; ki cihat 356 ederler mallarıyla ve nefisleriyle 201 ; ve Allah bir Alîm’dir 8 muttakilere 17 .

Arapça: 1279|9|44|لا يستذنك الذين يومنون بالله واليوم الاخر ان يجهدوا بامولهم وانفسهم والله عليم بالمتقين

Tevbe Suresi - Ayet 47

Türkçe Meal: Şayet çıksalardı içinizde; ziyade eder değillerdi sizlere dışında bir kafa karışıklığı/şaşırtma; ve mutlak koyarlar * aranıza; bakınırlar sizlere fitneye 332 ; ve içinizdedir kulak verenler onlara; ve Allah bir Alîm’dir 8 zalimlere 257 .

Arapça: 1282|9|47|لو خرجوا فيكم ما زادوكم الا خبالا ولاوضعوا خللكم يبغونكم الفتنه وفيكم سمعون لهم والله عليم بالظلمين

Tevbe Suresi - Ayet 60

Türkçe Meal: Ancak ki sadakalar 39 fukaralara * ; ve miskinlere 113 ; ve onun ** üzerine amel edenlere *** ; ve kalpleri alıştırılanlaradır **** ; ve boyunlardadır ***** ; ve borçlularadır; ve Allah yolundadır ****** ; ve yolun oğlunadır 354 ; bir farzdır 497 Allah’tan; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1295|9|60|انما الصدقت للفقرا والمسكين والعملين عليها والمولفه قلوبهم وفي الرقاب والغرمين وفي سبيل الله وابن السبيل فريضه من الله والله عليم حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 97

Türkçe Meal: Araplar 772 daha şiddetlidir küfürde 422 ve nifâkta 769 ; ve daha uygundurlar ki bilmezler Allah'ın resûlüne 418 * karşı indirdiğinin hudutlarını ** ; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1332|9|97|الاعراب اشد كفرا ونفاقا واجدر الا يعلموا حدود ما انزل الله علي رسوله والله عليم حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 98

Türkçe Meal: Ve Araplardan kimi edinir/tutar infak 6 ettiğini * bir hasar/kayıp; ve gözetlerler sizlere döngüleri ** ; (oysa) üzerlerinedir kötü döngü *** ; ve Allah bir Semî’dir 41 ; bir Alîm’dir 8 .

Arapça: 1333|9|98|ومن الاعراب من يتخذ ما ينفق مغرما ويتربص بكم الدواير عليهم دايره السو والله سميع عليم

Tevbe Suresi - Ayet 103

Türkçe Meal: Al mallarından onların bir sadaka 39 ; temizler onları * ve arındırır onları * kendisiyle; ve salli 141 et onlara; doğrusu senin salâtın 142 sakinlik/dinginlik verir onlara; ve Allah bir Semî'dir 41 ; bir Alîm'dir 8 .

Arapça: 1338|9|103|خذ من امولهم صدقه تطهرهم وتزكيهم بها وصل عليهم ان صلوتك سكن لهم والله سميع عليم

Tevbe Suresi - Ayet 106

Türkçe Meal: Ve diğerleri bekletilenlerdir * Allah'ın emrine; ya azap eder ** onlara; ve ya da tevbe 33 eder üzerlerine; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1341|9|106|واخرون مرجون لامر الله اما يعذبهم واما يتوب عليهم والله عليم حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 110

Türkçe Meal: Ayırmaz/uzaklaştırmaz o bina ettikleri binaları kalplerinden bir şüpheyi; dışında ki keser * kalplerini; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1345|9|110|لا يزال بنينهم الذي بنوا ريبه في قلوبهم الا ان تقطع قلوبهم والله عليم حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 115

Türkçe Meal: Ve olmuş değildir Allah dalalette 128 bırakır bir kavmi/toplumu doğru yola kılavuzladığı zaman sonrasında; ta ki beyan 226 eder * onlara neye takvalı 21 olurlar; doğrusu Allah her bir şeye bir Alîm’dir 8 .

Arapça: 1350|9|115|وما كان الله ليضل قوما بعد اذ هديهم حتي يبين لهم ما يتقون ان الله بكل شي عليم

Yunus Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Ve tabi olur değildir çoğunluğu onların dışında bir zan 314 *; doğrusu zan 314 * ganileştirmez ** haktan/gerçekten bir şey; doğrusu Allah bir Alîm’dir 8 faaliyet ettiklerine.

Arapça: 1398|10|36|وما يتبع اكثرهم الا ظنا ان الظن لا يغني من الحق شيا ان الله عليم بما يفعلون

Yunus Suresi - Ayet 65

Türkçe Meal: Ve hüzünlendirmesin seni onların kavli * ; doğrusu izzet 614 Allah’adır topluca; O Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 1427|10|65|ولا يحزنك قولهم ان العزه لله جميعا هو السميع العليم

Hûd Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Değil mi (ki) doğrusu onlar bükerler/eğerler göğüslerini * hafiyelik ** etmek için ondan *** ?; değil mi (ki) büründükleri an **** elbiselerine bilir ***** sırlaştırdıklarını ve aleni ettiklerini; doğrusu O ***** bir Alîm’dir 8 sahip olduğuna göğüslerin.

Arapça: 1476|11|5|الا انهم يثنون صدورهم ليستخفوا منه الا حين يستغشون ثيابهم يعلم ما يسرون وما يعلنون انه عليم بذات الصدور

Yusuf Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Ve işte böyledir; seçer * seni Rabbin 4 ; ve öğretir sana tevilinden 401 hadislerin ** ; ve tamamlar kendi nimetini senin üzerine; ve Yakûb'un ahalisine 568 karşı (da); tamamladığı gibi onu *** öncesinde senin ataların İbrahim'e ve İshâk'a karşı; doğrusu (senin) Rabbin 4 bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1600|12|6|وكذلك يجتبيك ربك ويعلمك من تاويل الاحاديث ويتم نعمته عليك وعلي ال يعقوب كما اتمها علي ابويك من قبل ابرهيم واسحق ان ربك عليم حكيم

Yusuf Suresi - Ayet 34

Türkçe Meal: Öyle ki cevap verdi ona * Rabbi 4 ; öyle ki çevirdi ** ondan *** dalaveresini onların **** ; doğrusu O ** ; O (ki) Semî'dir 41 ; Alîm'dir 8 .

Arapça: 1628|12|34|فاستجاب له ربه فصرف عنه كيدهن انه هو السميع العليم

Yusuf Suresi - Ayet 83

Türkçe Meal: Dedi * : "Evet! Ayartmış sizleri nefisleriniz 201 bir emre; öyle ki cemîl 930 bir sabırdır ** ; belki de Allah ki getirir onları topluca; doğrusu O *** ; O'dur *** Alîm 8 ; Hakîm 9 ."

Arapça: 1677|12|83|قال بل سولت لكم انفسكم امرا فصبر جميل عسي الله ان ياتيني بهم جميعا انه هو العليم الحكيم

Yusuf Suresi - Ayet 100

Türkçe Meal: Ve yükseltti * ana-babasını arşa/tahta karşı; ve kapandılar ** ona secdeler 12 (-le)”; ve dedi * : “Ey babam *** ! İşte bu tevilidir 401 önceki rüyamın 938 ; muhakkak yaptı onu **** Rabbim 4 bir hak/gerçek; ve muhakkak ihsânda 250 bulundu bana çıkarırken beni zindandan; ve getirdi sizleri çölden; ki şeytânın 29 benim aramla ve kardeşlerim arasını kışkırtması sonrasında; doğrusu Rabbim 4 Latîf'tir 40 dilediği için; doğrusu O ***** ; O’dur ***** Alîm 8 ; Hakîm 9 .

Arapça: 1694|12|100|ورفع ابويه علي العرش وخروا له سجدا وقال يابت هذا تاويل ريي من قبل قد جعلها ربي حقا وقد احسن بي اذ اخرجني من السجن وجا بكم من البدو من بعد ان نزغ الشيطن بيني وبين اخوتي ان ربي لطيف لما يشا انه هو العليم الحكيم

Hicr Suresi - Ayet 25

Türkçe Meal: Ve doğrusu (senin) Rabbin 4 ; O * (ki) haşreder 556 onları; doğrusu O * bir Hakîm’dir 9 ; bir Alîm’dir 8 .

Arapça: 1825|15|25|وان ربك هو يحشرهم انه حكيم عليم

Hicr Suresi - Ayet 86

Türkçe Meal: Doğrusu (senin) Rabbin 4 ; O (ki) Hallâk'tır 1010 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 1886|15|86|ان ربك هو الخلق العليم

Nahl Suresi - Ayet 70

Türkçe Meal: Ve Allah yarattı sizleri; sonra vefat ettirir sizleri; ve sizlerden kimi döndürülür ömrün en reziline * doğru; bilmemesi ** içindir sonrasında bir ilim (-den) bir şey; doğrusu Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Kadîr’dir 177 .

Arapça: 1969|16|70|والله خلقكم ثم يتوفيكم ومنكم من يرد الي ارذل العمر لكي لا يعلم بعد علم شيا ان الله عليم قدير

Nûr Suresi - Ayet 58

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! İzin istesin sizlerden kimseler (ki) malik oldu sağ elleriniz 77 ; ve kimseler (ki) asla ulaşmayanlar erginliğe sizlerden; üç vakitlerde; fecir 55 salâtı 5 öncesinde; ve öğlende siyâblarınızı 853 bir kenara bıraktığınız zaman; ve sonrasında akşam 56 salâtı 5 ; üçtür avret/edep (zamanı) sizlere; yoktur sizlere ve yoktur onlara bir günah bunlardan sonra bir kısmınızın bir kısım üzerine dolaşmaları; işte böyledir; beyan 226 eder Allah sizlere ayetleri; ve Allah Alîm'dir 8 ; Hakîm'dir 9 .

Arapça: 2847|24|58|يايها الذين امنوا ليستذنكم الذين ملكت ايمنكم والذين لم يبلغوا الحلم منكم ثلث مرت من قبل صلوه الفجر وحين تضعون ثيابكم من الظهيره ومن بعد صلوه العشا ثلث عورت لكم ليس عليكم ولا عليهم جناح بعدهن طوفون عليكم بعضكم علي بعض كذلك يبين الله لكم الايت والله عليم حكيم

Ahzâb Suresi - Ayet 1

Türkçe Meal: Ey nebi 132 *! Takvalı 21 ol Allah’a; ve itaat etme kâfirlere 25 ve münâfıklara 26 ; doğrusu Allah oldu bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 3532|33|1|يايها النبي اتق الله ولا تطع الكفرين والمنفقين ان الله كان عليما حكيما

Ahzâb Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: Olmuş değildir Muhammed erkeklerinizden birisinin babası * ; velakin/fakat resûlüdür 418 Allah'ın; ve mührüdür 726 nebilerin 132 ; ve oldu Allah her bir şeye bir Alîm 8 .

Arapça: 3571|33|40|ما كان محمد ابا احد من رجالكم ولكن رسول الله وخاتم النبين وكان الله بكل شي عليما

Ahzâb Suresi - Ayet 51

Türkçe Meal: Bekletirsin/ertelersin * kimini onlardan ** , dilediğini; ve sığındırırsın *** kimini kendine, dilediğini; ve bakındığın/aradığın **** kimseyi (ki) kendisini azlettin ***** ; öyle ki olmaz bir günah üzerine; işte bu daha yakındır ****** ki istikrarlı olur gözleri onların ve hüzünlenmezler; ve razı olurlar onların her birine verdiğine; ve Allah bilir kalplerinizdekini; ve oldu Allah bir Alîm 8 ; bir Halîm 58 .

Arapça: 3582|33|51|ترجي من تشا منهن وتوي اليك من تشا ومن ابتغيت ممن عزلت فلا جناح عليك ذلك ادني ان تقر اعينهن ولا يحزن ويرضين بما اتيتهن كلهن والله يعلم ما في قلوبكم وكان الله عليما حليما

Ahzâb Suresi - Ayet 54

Türkçe Meal: Eğer açığa çıkarırsanız bir şeyi ya da hafiyelik * ederseniz ona; öyle ki doğrusu Allah oldu her bir şeye bir Alîm 8 .

Arapça: 3585|33|54|ان تبدوا شيا او تخفوه فان الله كان بكل شي عليما

Zümer Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Eğer kâfirlik 25 ederseniz öyle ki doğrusu Allah Ganiyy’dir 106 sizden; ve razı * olmaz kullarına küfre 422 ; ve eğer şükrederseniz 43 razı * olur ona sizlere; yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; sonra Rabbinizedir 4 dönüş yeriniz; öyle ki haber verir sizlere yapar olduğunuzu; doğrusu O (Allah) bir Alîm’dir 8 göğüslerin zatîne/özüne.

Arapça: 4063|39|7|ان تكفروا فان الله غني عنكم ولا يرضي لعباده الكفر وان تشكروا يرضه لكم ولا تزر وازره وزر اخري ثم الي ربكم مرجعكم فينبيكم بما كنتم تعملون انه عليم بذات الصدور

Duhân Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Bir rahmettir 271 * (senin) Rabbinden 4 ; doğrusu O ** ; O (ki) Semî’dir 41 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 4418|44|6|رحمه من ربك انه هو السميع العليم

Hadid Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: O * (ki) Evvel'dir 894 ; ve Âhir'dir 895 ; ve Zâhir'dir 896 ; ve Bâtın'dır 897 ; ve O * (ki) her bir şeye bir Alîm'dir 8 .

Arapça: 5076|57|3|هو الاول والاخر والظهر والباطن وهو بكل شي عليم

Mümtehine Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Geldiği zaman mümin 27 kadınlar bir muhâcir 716 kadın (olarak) öyle ki imtihan 742 edin onları * ; Allah daha iyi bilendir onların * imanını 47 ; öyle ki eğer bildiyseniz onlar mümin 27 kadınlardır; öyle ki geri göndermeyin onları * kâfirlere 25 doğru; olmaz onlar * bir helal onlara ** ; ve olmaz onlar ** helali yaparlar ** onları * ; ve verin onlara ** infak 743 ettiklerini ** ; ve olmaz bir günah üzerinize ki nikahlarsınız 744 onları * verdiğiniz zaman onlara ecirlerini/mehirlerini; ve tutmayın ismetlerini 741 kâfir 25 kadınların; ve sual edin/sorun infak 743 ettiğinizi; ve sual etsinler/sorsunlar ** infak 743 ettiklerini; işte bu; hükmüdür Allah'ın; hükmeder aranızda; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 5158|60|10|يايها الذين امنوا اذا جاكم المومنت مهجرت فامتحنوهن الله اعلم بايمنهن فان علمتموهن مومنت فلا ترجعوهن الي الكفار لا هن حل لهم ولا هم يحلون لهن واتوهم ما انفقوا ولا جناح عليكم ان تنكحوهن اذا اتيتموهن اجورهن ولا تمسكوا بعصم الكوافر وسلوا ما انفقتم وليسلوا ما انفقوا ذلكم حكم الله يحكم بينكم والله عليم حكيم

Tahrim Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Muhakkak farz 497 kıldı Allah sizlere yeminlerinizi * çözmeyi; ve Allah mevlânızdır ** ; ve O Alîm’dir 8 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 5229|66|2|قد فرض الله لكم تحله ايمنكم والله موليكم وهو العليم الحكيم