Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 716: Muhâcir.

Bu kavram 4 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

716Diyarlarından zorla çıkarılmış kimseler.

9. Tevbe Suresi

Ayet 100

Arapça Metin (Harekeli)

1335|9|100|وَٱلسَّٰبِقُونَ ٱلْأَوَّلُونَ مِنَ ٱلْمُهَٰجِرِينَ وَٱلْأَنصَارِ وَٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوهُم بِإِحْسَٰنٍ رَّضِىَ ٱللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا۟ عَنْهُ وَأَعَدَّ لَهُمْ جَنَّٰتٍ تَجْرِى تَحْتَهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا ذَٰلِكَ ٱلْفَوْزُ ٱلْعَظِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1335|9|100|والسبقون الاولون من المهجرين والانصار والذين اتبعوهم باحسن رضي الله عنهم ورضوا عنه واعد لهم جنت تجري تحتها الانهر خلدين فيها ابدا ذلك الفوز العظيم

Latin Literal

100. Ves sâbikûnel evvelûne minel muhâcirîne vel ensâri vellezînettebeûhum bi ıhsânin radıyallâhu anhum ve radû anhu ve eadde lehum cennâtin tecrî tahtehel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), zâlikel fevzul azîm(azîmu).

Türkçe Çeviri

Ve sâbıklardır775 muhâcirlerden716 ilkleri/evvelleri; ve ensârdan776; ve onlara* ihsânla250 tabi olmuş kimseler**; razı oldu Allah onlardan; ve razı oldular (onlar) O'ndan***; ve hazırladı/adetledi (Allah) onlara cennetleri (ki) akar altından onun**** nehirler; ölümsüzlerdir orada**** ebediyen; işte bu; büyük fevzdir768.

Ahmed Samira Çevirisi

100 And the racing/preceding the first/beginners from the emigrants and the victoriors/saviors , and those who followed them with goodness, God accepted/approved of them, and they accepted/approved of Him, and He prepared for them treed gardens/paradises the rivers flow/run below/beneath it, immortally/eternally for ever in it, that (is) the great winning/triumph .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ssabikune ve sabıklardır وَالسَّابِقُونَ سبق
2 l-evvelune evvelkileri/ilkleri الْأَوَّلُونَ اول
3 mine مِنَ -
4 l-muhacirine muhacirlerden الْمُهَاجِرِينَ هجر
5 vel'ensari ve ensardan وَالْأَنْصَارِ نصر
6 vellezine ve kimseler (ki) وَالَّذِينَ -
7 ttebeuhum tabi oldular onlara اتَّبَعُوهُمْ تبع
8 biihsanin bir ihsanla بِإِحْسَانٍ حسن
9 radiye razı oldu رَضِيَ رضو
10 llahu Allah اللَّهُ -
11 anhum onlardan عَنْهُمْ -
12 ve radu ve razı oldu onlar وَرَضُوا رضو
13 anhu O'ndan عَنْهُ -
14 ve eadde ve hazırladı/adetledi (Allah) وَأَعَدَّ عدد
15 lehum onlara لَهُمْ -
16 cennatin cennetler جَنَّاتٍ جنن
17 tecri akar تَجْرِي جري
18 tehteha altından onun تَحْتَهَا تحت
19 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
20 halidine ölümsüzlerdir خَالِدِينَ خلد
21 fiha orada فِيهَا -
22 ebeden ebediyen أَبَدًا ابد
23 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
24 l-fevzu fevdir الْفَوْزُ فوز
25 l-azimu büyük الْعَظِيمُ عظم

Notlar

Not 1

*Muhâcir ve ensârın ilkleri/evvelleri olan kimselere.**Muhâcir ve ensârın ilklerine tabi olarak takva yoluna yani Kur'an yoluna tabi olanlar.***Allah'tan.****Cennetin.

9. Tevbe Suresi

Ayet 117

Arapça Metin (Harekeli)

1352|9|117|لَّقَد تَّابَ ٱللَّهُ عَلَى ٱلنَّبِىِّ وَٱلْمُهَٰجِرِينَ وَٱلْأَنصَارِ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوهُ فِى سَاعَةِ ٱلْعُسْرَةِ مِنۢ بَعْدِ مَا كَادَ يَزِيغُ قُلُوبُ فَرِيقٍ مِّنْهُمْ ثُمَّ تَابَ عَلَيْهِمْ إِنَّهُۥ بِهِمْ رَءُوفٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1352|9|117|لقد تاب الله علي النبي والمهجرين والانصار الذين اتبعوه في ساعه العسره من بعد ما كاد يزيغ قلوب فريق منهم ثم تاب عليهم انه بهم روف رحيم

Latin Literal

117. Lekad tâballâhu alen nebiyyi vel muhâcirîne vel ensârillezînet tebeûhu fî sâatil usreti min ba’di mâ kâde yezîgu kulûbu ferîkın minhum summe tâbe aleyhim, innehu bihim raûfun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ant olsun tevbe33 etti Allah nebiye780 karşı; ve muhâcirlere716; ve ensâra776; kimselere (ki) tabi oldular ona* zor/çetin sâatte662; neredeyse eğilmesi sonrasında onlardan bir fırkanın** kalplerin; sonra tevbe33 etti*** üzerlerine; doğrusu O*** onlara bir Raûf’tur15; bir Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

117 God had forgiven on the prophet and the emigrants and the victoriors those who followed him in (the) hour (of) the difficulty/hardship from after what (the) hearts/minds (of) a group/party from them, was about to/almost deviate , then He forgave on them, that He truly is merciful/compassionate, merciful with them.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lekad ant olsun لَقَدْ -
2 tabe tevbe etti تَابَ توب
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 ala karşı عَلَى -
5 n-nebiyyi nebiye النَّبِيِّ نبا
6 velmuhacirine ve muhacirlere وَالْمُهَاجِرِينَ هجر
7 vel'ensari ve ensara وَالْأَنْصَارِ نصر
8 ellezine kimselere الَّذِينَ -
9 ttebeuhu tabi oldular ona اتَّبَعُوهُ تبع
10 fi فِي -
11 saati saatinde سَاعَةِ سوع
12 l-usrati zor/çetin الْعُسْرَةِ عسر
13 min مِنْ -
14 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
15 ma مَا -
16 kade neredeyse كَادَ كود
17 yezigu eğildi يَزِيغُ زيغ
18 kulubu kalpleri قُلُوبُ قلب
19 ferikin bir fırkanın فَرِيقٍ فرق
20 minhum onlardan مِنْهُمْ -
21 summe sonra ثُمَّ -
22 tabe tevbe etti تَابَ توب
23 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
24 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
25 bihim onlara بِهِمْ -
26 ra'ufun bir Rauf’tur رَءُوفٌ راف
27 rahimun bir Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed'e.**Grubun.***Allah.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

3537|33|6|ٱلنَّبِىُّ أَوْلَىٰ بِٱلْمُؤْمِنِينَ مِنْ أَنفُسِهِمْ وَأَزْوَٰجُهُۥٓ أُمَّهَٰتُهُمْ وَأُو۟لُوا۟ ٱلْأَرْحَامِ بَعْضُهُمْ أَوْلَىٰ بِبَعْضٍ فِى كِتَٰبِ ٱللَّهِ مِنَ ٱلْمُؤْمِنِينَ وَٱلْمُهَٰجِرِينَ إِلَّآ أَن تَفْعَلُوٓا۟ إِلَىٰٓ أَوْلِيَآئِكُم مَّعْرُوفًا كَانَ ذَٰلِكَ فِى ٱلْكِتَٰبِ مَسْطُورًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3537|33|6|النبي اولي بالمومنين من انفسهم وازوجه امهتهم واولوا الارحام بعضهم اولي ببعض في كتب الله من المومنين والمهجرين الا ان تفعلوا الي اوليايكم معروفا كان ذلك في الكتب مسطورا

Latin Literal

6. En nebiyyu evlâ bil mu’minîne min enfusihim ve ezvâcuhu ummehâtuhum, ve ûlûl erhâmi ba’duhum evlâ bi ba’dın fî kitâbillâhi minel mu’minîne vel muhâcirîne illâ en tef’alû ilâ evliyâikum ma’rûfâ(ma’rûfen), kâne zâlike fîl kitâbi mestûra(mestûren).

Türkçe Çeviri

Nebi132* daha velidir28 müminlere27 kendi nefislerinden201; ve eşleri onun*anneleridir717 onların** ve rahimler715 sahiplerinin bir kısmı daha velidir28 (diğer) bir kısma Allah'ın kitabında müminlerden27 ve muhâcirlerden716; dışındadır ki faaliyete geçirirsiniz velilerinize28 bir marufu291 (ki) oldu (o) bu satırlanmış kitapta.

Ahmed Samira Çevirisi

6 The prophet (is) more worthy/deserving with the believers than them selves, and His wives (are) their mothers, and (those) of the relations some of them (are) more worthy/deserving with some in God’s Book/judgment than the believers and the emigrants, except that (E) you make/do to your allies/friends kindness/goodness , that was in The Book written/inscribed .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 en-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
2 evla daha velidir أَوْلَىٰ ولي
3 bil-mu'minine müminlere بِالْمُؤْمِنِينَ امن
4 min مِنْ -
5 enfusihim kendi nefislerinden أَنْفُسِهِمْ نفس
6 ve ezvacuhu ve eşleri onun وَأَزْوَاجُهُ زوج
7 ummehatuhum anneleridir onların أُمَّهَاتُهُمْ امم
8 ve ulu ve sahipleri وَأُولُو اول
9 l-erhami rahimler الْأَرْحَامِ رحم
10 bea'duhum bir kısmı onların بَعْضُهُمْ بعض
11 evla daha velidir أَوْلَىٰ ولي
12 bibea'din bir kısma بِبَعْضٍ بعض
13 fi فِي -
14 kitabi kitabında كِتَابِ كتب
15 llahi Allah'ın اللَّهِ -
16 mine مِنَ -
17 l-mu'minine müminlerden الْمُؤْمِنِينَ امن
18 velmuhacirine ve muhacirlerden وَالْمُهَاجِرِينَ هجر
19 illa dışındadır إِلَّا -
20 en ki أَنْ -
21 tef'alu faaliyete geçirirsiniz تَفْعَلُوا فعل
22 ila إِلَىٰ -
23 evliyaikum velilerinize أَوْلِيَائِكُمْ ولي
24 mea'rufen bir marufu مَعْرُوفًا عرف
25 kane oldu كَانَ كون
26 zalike bu ذَٰلِكَ -
27 fi فِي -
28 l-kitabi kitapta الْكِتَابِ كتب
29 mesturan satırlanmış مَسْطُورًا سطر

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Müminlerin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Rahimler sahipleri. Kavram 715

715 Ortak bir kadın rahmine bağlantılı olan kimseler. Bir kadının rahminden doğan erkek ve kadınlar sülaleyi oluşturur. Tüm akrabaları oluşturur. Bir kişi rahimler bağlantısıyla babasını doğuran rahme ve annesi üzerinden annesini doğuran rahme bağlantılıdır.

Muhâcir. Kavram 716

716 Diyarlarından zorla çıkarılmış kimseler.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

5158|60|10|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِذَا جَآءَكُمُ ٱلْمُؤْمِنَٰتُ مُهَٰجِرَٰتٍ فَٱمْتَحِنُوهُنَّ ٱللَّهُ أَعْلَمُ بِإِيمَٰنِهِنَّ فَإِنْ عَلِمْتُمُوهُنَّ مُؤْمِنَٰتٍ فَلَا تَرْجِعُوهُنَّ إِلَى ٱلْكُفَّارِ لَا هُنَّ حِلٌّ لَّهُمْ وَلَا هُمْ يَحِلُّونَ لَهُنَّ وَءَاتُوهُم مَّآ أَنفَقُوا۟ وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ أَن تَنكِحُوهُنَّ إِذَآ ءَاتَيْتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ وَلَا تُمْسِكُوا۟ بِعِصَمِ ٱلْكَوَافِرِ وَسْـَٔلُوا۟ مَآ أَنفَقْتُمْ وَلْيَسْـَٔلُوا۟ مَآ أَنفَقُوا۟ ذَٰلِكُمْ حُكْمُ ٱللَّهِ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

5158|60|10|يايها الذين امنوا اذا جاكم المومنت مهجرت فامتحنوهن الله اعلم بايمنهن فان علمتموهن مومنت فلا ترجعوهن الي الكفار لا هن حل لهم ولا هم يحلون لهن واتوهم ما انفقوا ولا جناح عليكم ان تنكحوهن اذا اتيتموهن اجورهن ولا تمسكوا بعصم الكوافر وسلوا ما انفقتم وليسلوا ما انفقوا ذلكم حكم الله يحكم بينكم والله عليم حكيم

Latin Literal

10. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ câekumul mû’minâtu muhâcirâtin femtehınû hunn(hunne), allâhu a’lemu bi îmânihinn(îmânihinne), fe in alimtimû hunne mû’minâtin fe lâ terciû hunne ilel kuffâr(kuffâri), lâ hunne hıllun lehum ve lâ hum yehıllûne le hunn(hunne), ve âtûhum mâ enfekû, ve lâ cunâha aleykum en tenkıhû hunne izâ âteytumû hunne ucûrehunn(ucûrehunne), ve lâ tumsikû bi isamil kevâfiri ves’elû mâ enfaktum vel yes’elû mâ enfekû, zâlikum hukmullâh(hukmullâhi), yahkumu beynekum, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Geldiği zaman mümin27 kadınlar bir muhâcir716 kadın (olarak) öyle ki imtihan742 edin onları*; Allah daha iyi bilendir onların* imanını47; öyle ki eğer bildiyseniz onlar mümin27 kadınlardır; öyle ki geri göndermeyin onları* kâfirlere25 doğru; olmaz onlar* bir helal onlara**; ve olmaz onlar** helali yaparlar** onları*; ve verin onlara** infak743 ettiklerini**; ve olmaz bir günah üzerinize ki nikahlarsınız744 onları* verdiğiniz zaman onlara ecirlerini/mehirlerini; ve tutmayın ismetlerini741 kâfir25 kadınların; ve sual edin/sorun infak743 ettiğinizi; ve sual etsinler/sorsunlar** infak743 ettiklerini; işte bu; hükmüdür Allah'ın; hükmeder aranızda; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

10 You, you those who believed, if the believing females came to you emigrating , so test/examine them (F) , God (is) more knowing with their faith/belief, so if you knew them (F) (to be) believers (F), so do not return them to the disbelievers, they (F) are not permitted/allowed for them, and nor they (the disbelievers) be permitted/allowed for them (F), and give them what they spent, and (there is) no offense/sin that (E) youmarry them (F) if you gave them (F) their rewards (dowries) , and do not hold fast/grasp/seize with the (insisting) disbelievers’ ties/bonds (discontinue marriage to disbelieving women), and ask (for) what you spent, and they should ask (for) what they spent, that (is) God’s judgment/rule, He judges/rules between you, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 iza إِذَا -
5 ca'ekumu geldiği zaman جَاءَكُمُ جيا
6 l-mu'minatu mümin kadınlar الْمُؤْمِنَاتُ امن
7 muhaciratin bir muhacir olarak مُهَاجِرَاتٍ هجر
8 femtehinuhunne öyle ki imtihan edin onları فَامْتَحِنُوهُنَّ محن
9 llahu Allah اللَّهُ -
10 ea'lemu daha iyi bilendir أَعْلَمُ علم
11 biimanihinne onların imanını بِإِيمَانِهِنَّ امن
12 fe in öyle ki eğer فَإِنْ -
13 alimtumuhunne bildiyseniz onlar عَلِمْتُمُوهُنَّ علم
14 mu'minatin mümin kadınlar مُؤْمِنَاتٍ امن
15 fela öyle ki فَلَا -
16 terciuhunne geri göndermeyin onları تَرْجِعُوهُنَّ رجع
17 ila doğru إِلَى -
18 l-kuffari kâfirlere الْكُفَّارِ كفر
19 la olmaz لَا -
20 hunne onlar هُنَّ -
21 hillun bir helal حِلٌّ حلل
22 lehum onlara لَهُمْ -
23 ve la ve olmaz وَلَا -
24 hum onlar هُمْ -
25 yehillune helal eder يَحِلُّونَ حلل
26 lehunne onlara لَهُنَّ -
27 ve atuhum ve verin onlara وَاتُوهُمْ اتي
28 ma مَا -
29 enfeku infak ettiklerini أَنْفَقُوا نفق
30 ve la ve olmaz وَلَا -
31 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
32 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
33 en ki أَنْ -
34 tenkihuhunne nikahlarsınız onları تَنْكِحُوهُنَّ نكح
35 iza zaman إِذَا -
36 ateytumuhunne verdiğiniz zaman onlara اتَيْتُمُوهُنَّ اتي
37 ucurahunne ecirlerini أُجُورَهُنَّ اجر
38 ve la ve وَلَا -
39 tumsiku tutmayın تُمْسِكُوا مسك
40 biisami ismetlerini بِعِصَمِ عصم
41 l-kevafiri kâfir kadınların الْكَوَافِرِ كفر
42 veselu ve sual edin/sorun وَاسْأَلُوا سال
43 ma مَا -
44 enfektum infak ettiğinizi أَنْفَقْتُمْ نفق
45 velyeselu ve sual etsinler/sorsunlar وَلْيَسْأَلُوا سال
46 ma مَا -
47 enfeku infak ettiklerini أَنْفَقُوا نفق
48 zalikum işte bu ذَٰلِكُمْ -
49 hukmu hükmüdür حُكْمُ حكم
50 llahi Allah'ın اللَّهِ -
51 yehkumu hükmeder يَحْكُمُ حكم
52 beynekum aranızda بَيْنَكُمْ بين
53 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
54 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
55 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Muhâcir kadınları, muhâcir kadınların.**Kâfir erkeklere, kâfir erkekler, kâfir erkeklerin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Muhâcir. Kavram 716

716 Diyarlarından zorla çıkarılmış kimseler.

Nikah Kavram 744

744 Yetişkin bir erkek ve bir kadın arasında gerçekleşen evlilik/izdivaç bağı/sözleşmesi/misâkıdır. Cinselliği de içeren bu bağa, bu bağdan doğacak olan çocukların sorumluluğunu almaya söz vermekdir. Karşılıklı yapılan bu sözleşmeye aykırı olarak başka kimselerle zina etmemektir. Bu sözleşmeden doğacak olan çocukların babasının kesin olarak kadınla nikahlanmış olan erkeğin olacağını insanlara duyurmaktır, deklere etmektir. Kur'an'da nikahlanmak bir ritüele bağlanmamıştır. Nikahlanmak kolaylaştırılmıştır. Bir yere kadar (2 kez) boşanma da kolaylaştırılmıştır. Biricik dinimiz İslam yani sadece Kur'an insanlara asla eziyet etmez. Nikahlanmak isteyenler karşılıklı olarak bu taleplerini birbirlerine iletirler ve aralarında bir bağ/akit yapmaya kadar verirler. Yaptıkları bu bağı/akti topluma duyururlar ki kadının ve erkeğin nikahlı olduğu bilinsin. İmam nikahı diye bir şey Kur'an'da yoktur. İki kişi arasında gerçekleşen bu bağın topluma duyurulması zorunluluğu vardır. Amaç toplumun bu nikahtan haberdar olmasıdır. Boşanma durumunda da topluma bu durumun bildirilme zorunluluğu vardır.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 716: Muhâcir.

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Muhâcir.

Kavram No: 716

Kısa Açıklama: 716 Diyarlarından zorla çıkarılmış kimseler.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 4

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Tevbe Suresi - Ayet 100

Türkçe Meal: Ve sâbıklardır 775 muhâcirlerden 716 ilkleri/evvelleri; ve ensârdan 776 ; ve onlara * ihsânla 250 tabi olmuş kimseler ** ; razı oldu Allah onlardan; ve razı oldular (onlar) O'ndan *** ; ve hazırladı/adetledi (Allah) onlara cennetleri (ki) akar altından onun **** nehirler; ölümsüzlerdir orada **** ebediyen; işte bu; büyük fevzdir 768 .

Arapça: 1335|9|100|والسبقون الاولون من المهجرين والانصار والذين اتبعوهم باحسن رضي الله عنهم ورضوا عنه واعد لهم جنت تجري تحتها الانهر خلدين فيها ابدا ذلك الفوز العظيم

Tevbe Suresi - Ayet 117

Türkçe Meal: Ant olsun tevbe 33 etti Allah nebiye 780 karşı; ve muhâcirlere 716 ; ve ensâra 776 ; kimselere (ki) tabi oldular ona * zor/çetin sâatte 662 ; neredeyse eğilmesi sonrasında onlardan bir fırkanın ** kalplerin; sonra tevbe 33 etti *** üzerlerine; doğrusu O *** onlara bir Raûf’tur 15 ; bir Rahîm’dir 2 .

Arapça: 1352|9|117|لقد تاب الله علي النبي والمهجرين والانصار الذين اتبعوه في ساعه العسره من بعد ما كاد يزيغ قلوب فريق منهم ثم تاب عليهم انه بهم روف رحيم

Ahzâb Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Nebi 132 * daha velidir 28 müminlere 27 kendi nefislerinden 201 ; ve eşleri onun * anneleridir 717 onların ** ve rahimler 715 sahiplerinin bir kısmı daha velidir 28 (diğer) bir kısma Allah'ın kitabında müminlerden 27 ve muhâcirlerden 716 ; dışındadır ki faaliyete geçirirsiniz velilerinize 28 bir marufu 291 (ki) oldu (o) bu satırlanmış kitapta.

Arapça: 3537|33|6|النبي اولي بالمومنين من انفسهم وازوجه امهتهم واولوا الارحام بعضهم اولي ببعض في كتب الله من المومنين والمهجرين الا ان تفعلوا الي اوليايكم معروفا كان ذلك في الكتب مسطورا

Mümtehine Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Geldiği zaman mümin 27 kadınlar bir muhâcir 716 kadın (olarak) öyle ki imtihan 742 edin onları * ; Allah daha iyi bilendir onların * imanını 47 ; öyle ki eğer bildiyseniz onlar mümin 27 kadınlardır; öyle ki geri göndermeyin onları * kâfirlere 25 doğru; olmaz onlar * bir helal onlara ** ; ve olmaz onlar ** helali yaparlar ** onları * ; ve verin onlara ** infak 743 ettiklerini ** ; ve olmaz bir günah üzerinize ki nikahlarsınız 744 onları * verdiğiniz zaman onlara ecirlerini/mehirlerini; ve tutmayın ismetlerini 741 kâfir 25 kadınların; ve sual edin/sorun infak 743 ettiğinizi; ve sual etsinler/sorsunlar ** infak 743 ettiklerini; işte bu; hükmüdür Allah'ın; hükmeder aranızda; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 5158|60|10|يايها الذين امنوا اذا جاكم المومنت مهجرت فامتحنوهن الله اعلم بايمنهن فان علمتموهن مومنت فلا ترجعوهن الي الكفار لا هن حل لهم ولا هم يحلون لهن واتوهم ما انفقوا ولا جناح عليكم ان تنكحوهن اذا اتيتموهن اجورهن ولا تمسكوا بعصم الكوافر وسلوا ما انفقتم وليسلوا ما انفقوا ذلكم حكم الله يحكم بينكم والله عليم حكيم