Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 28: Veli

Bu kavram 40 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

28Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

2. Bakara Suresi

Ayet 107

Arapça Metin (Harekeli)

114|2|107|أَلَمْ تَعْلَمْ أَنَّ ٱللَّهَ لَهُۥ مُلْكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ مِن وَلِىٍّ وَلَا نَصِيرٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

114|2|107|الم تعلم ان الله له ملك السموت والارض وما لكم من دون الله من ولي ولا نصير

Latin Literal

107. E lem ta’lem ennellâhe lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), ve mâ lekum min dûnillâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).

Türkçe Çeviri

Hiç bilmez misin ki Allah’adır; O’nadır göklerin162* ve yerin mülkü; ve yoktur sizlere Allah'ın astından hiçbir veli28; ve de bir yardımcı.

Ahmed Samira Çevirisi

107 Do you not know that for God (for) Him (is) the ownership/kingdom (of) the skies/space and the earth/Planet Earth and (there is) none for you from other than God from (a) guardian and nor (a) victorior.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elem أَلَمْ -
2 tea'lem bilmez misin? تَعْلَمْ علم
3 enne ki أَنَّ -
4 llahe Allah’a اللَّهَ -
5 lehu O’nadır لَهُ -
6 mulku mülkü مُلْكُ ملك
7 s-semavati göklerin السَّمَاوَاتِ سمو
8 vel'erdi ve yerin وَالْأَرْضِ ارض
9 ve ma ve yoktur وَمَا -
10 lekum size لَكُمْ -
11 min مِنْ -
12 duni astından دُونِ دون
13 llahi Allah'ın اللَّهِ -
14 min hiçbir مِنْ -
15 veliyyin bir veli وَلِيٍّ ولي
16 ve la ve de وَلَا -
17 nesirin bir yardımcı نَصِيرٍ نصر

Notlar

Not 1

*Evren.

2. Bakara Suresi

Ayet 120

Arapça Metin (Harekeli)

127|2|120|وَلَن تَرْضَىٰ عَنكَ ٱلْيَهُودُ وَلَا ٱلنَّصَٰرَىٰ حَتَّىٰ تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ إِنَّ هُدَى ٱللَّهِ هُوَ ٱلْهُدَىٰ وَلَئِنِ ٱتَّبَعْتَ أَهْوَآءَهُم بَعْدَ ٱلَّذِى جَآءَكَ مِنَ ٱلْعِلْمِ مَا لَكَ مِنَ ٱللَّهِ مِن وَلِىٍّ وَلَا نَصِيرٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

127|2|120|ولن ترضي عنك اليهود ولا النصري حتي تتبع ملتهم قل ان هدي الله هو الهدي ولين اتبعت اهواهم بعد الذي جاك من العلم ما لك من الله من ولي ولا نصير

Latin Literal

120. Ve len terdâ ankel yahûdu ve len nasârâ hattâ tettebia milletehum kul inne hudâllâhi huvel hudâ ve leinitteba’te ehvâehum ba’dellezî câeke minel ilmi, mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).

Türkçe Çeviri

Ve asla razı olmaz senden Yahudiler295 ve de Nasârâlılar296; ta ki tabi olursun onların milletine301; de ki: “Doğrusu Allah'ın doğru yola kılavuzu; odur (gerçek) doğru yola kılavuz"; ve eğer tabi olursan hevalarına onların, sana gelen ilimden* sonra; olmaz sana Allah'tan hiçbir bir veli28; ve de bir nasîr69.

Ahmed Samira Çevirisi

120 And the Jews and nor the Christians will not/never accept/approve about you until you follow their religion/faith . Say: "That God’s guidance, it is the guidance." And if (E) you followed their self attractions for desires after what came to you from the knowledge, (there is) none for you from (other than) God from a guardian and nor (a) victorior .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velen ve asla وَلَنْ -
2 terda razı olmaz تَرْضَىٰ رضو
3 anke senden عَنْكَ -
4 l-yehudu Yahudiler الْيَهُودُ -
5 ve la ve de وَلَا -
6 n-nesara Nasârâlılar النَّصَارَىٰ نصر
7 hatta ta ki حَتَّىٰ -
8 tettebia tabi olursun تَتَّبِعَ تبع
9 milletehum milletine onların مِلَّتَهُمْ ملل
10 kul de ki قُلْ قول
11 inne doğrusu إِنَّ -
12 huda doğru yola kılavuzu هُدَى هدي
13 llahi Allah'ın اللَّهِ -
14 huve odur هُوَ -
15 l-huda doğru yola kılavuz الْهُدَىٰ هدي
16 veleini Ve eğer وَلَئِنِ -
17 ttebea'te tabi olursan اتَّبَعْتَ تبع
18 ehva'ehum hevalarına onların أَهْوَاءَهُمْ هوي
19 bea'de sonrası بَعْدَ بعد
20 llezi ki الَّذِي -
21 ca'eke geldi sana جَاءَكَ جيا
22 mine -den مِنَ -
23 l-ilmi ilim- الْعِلْمِ علم
24 ma olmaz مَا -
25 leke sana لَكَ -
26 mine مِنَ -
27 llahi Allah'tan اللَّهِ -
28 min hiç bir مِنْ -
29 veliyyin bir veli وَلِيٍّ ولي
30 ve la ve de وَلَا -
31 nesirin bir nasir نَصِيرٍ نصر

Notlar

Not 1

*Kur'an. Kur'an ayetleri.

2. Bakara Suresi

Ayet 257

Arapça Metin (Harekeli)

264|2|257|ٱللَّهُ وَلِىُّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ يُخْرِجُهُم مِّنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ أَوْلِيَآؤُهُمُ ٱلطَّٰغُوتُ يُخْرِجُونَهُم مِّنَ ٱلنُّورِ إِلَى ٱلظُّلُمَٰتِ أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

264|2|257|الله ولي الذين امنوا يخرجهم من الظلمت الي النور والذين كفروا اولياوهم الطغوت يخرجونهم من النور الي الظلمت اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

257. Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilen nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumut tâgûtu yuhricûnehum minen nûri ilâz zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Allah velisidir28 iman47 etmiş kimselerin; çıkarır (Allah) onları karanlıklardan nura/aydınlığa doğru; ve kâfirlik25 etmiş kimselerin kendi velileri28 tâgûttur375; çıkarırlar onları nurdan/aydınlıktan karanlıklara doğru; işte bunlar; ateş ashâbıdır194; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Ahmed Samira Çevirisi

257 God (is) guardian/patron (of) those who believed, He brings them out from the darknesses to the light, and those who disbelieved, their guardian/patron (is) the devil/every thing worshipped other than God they bring them out from the light to the darknesses, those are the fire’s owners/company , they are in it immortally/eternally .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 allahu Allah اللَّهُ -
2 veliyyu velisidir وَلِيُّ ولي
3 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
4 amenu iman ettiler امَنُوا امن
5 yuhricuhum çıkarır (Allah) onları يُخْرِجُهُمْ خرج
6 mine مِنَ -
7 z-zulumati karanlıklardan الظُّلُمَاتِ ظلم
8 ila doğru إِلَى -
9 n-nuri nura/aydınlığa النُّورِ نور
10 vellezine ve kimselerin وَالَّذِينَ -
11 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
12 evliya'uhumu velileri onları أَوْلِيَاؤُهُمُ ولي
13 t-ttagutu tağuttur الطَّاغُوتُ طغي
14 yuhricunehum çıkarırlar onları يُخْرِجُونَهُمْ خرج
15 mine مِنَ -
16 n-nuri nurda/aydınlıktan النُّورِ نور
17 ila doğru إِلَى -
18 z-zulumati karanlıklara الظُّلُمَاتِ ظلم
19 ulaike İşte bunlar أُولَٰئِكَ -
20 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
21 n-nari ateş النَّارِ نور
22 hum onlar هُمْ -
23 fiha orada (cehennemde) فِيهَا -
24 halidune ölümsüz خَالِدُونَ خلد

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Tâgût Kavram 375

375 Taşkınlık, azgınlık, sınır aşmak.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 68

Arapça Metin (Harekeli)

361|3|68|إِنَّ أَوْلَى ٱلنَّاسِ بِإِبْرَٰهِيمَ لَلَّذِينَ ٱتَّبَعُوهُ وَهَٰذَا ٱلنَّبِىُّ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَٱللَّهُ وَلِىُّ ٱلْمُؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

361|3|68|ان اولي الناس بابرهيم للذين اتبعوه وهذا النبي والذين امنوا والله ولي المومنين

Latin Literal

68. İnne evlen nâsi bi ibrâhîme lellezînettebeûhu ve hâzan nebiyyu vellezîne âmenû vallâhu veliyyul mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu insanların İbrahim'e daha yakını mutlak kimselerdir (ki) tabi oldular ona (İbrahim’e); ve bu nebidir132 (Muhammed); ve kimselerdir (ki) iman47 ettiler; ve Allah velisidir28 müminlerin27.

Ahmed Samira Çevirisi

68 That the people most worthy with Abraham are those who followed him and this the prophet and those who believed, and God (is) the believer’s guardian/patron .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 evla daha yakını أَوْلَى ولي
3 n-nasi insanların النَّاسِ نوس
4 biibrahime İbrahim'e بِإِبْرَاهِيمَ -
5 lellezine mutlak kimselerdir (ki) لَلَّذِينَ -
6 ttebeuhu tabi oldular ona (İbrahim’e) اتَّبَعُوهُ تبع
7 ve haza ve bu وَهَٰذَا -
8 n-nebiyyu nebidir (Muhammed’tir) النَّبِيُّ نبا
9 vellezine ve kimselerdir (ki) وَالَّذِينَ -
10 amenu iman ettiler امَنُوا امن
11 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
12 veliyyu velisidir وَلِيُّ ولي
13 l-mu'minine müminlerin الْمُؤْمِنِينَ امن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 122

Arapça Metin (Harekeli)

415|3|122|إِذْ هَمَّت طَّآئِفَتَانِ مِنكُمْ أَن تَفْشَلَا وَٱللَّهُ وَلِيُّهُمَا وَعَلَى ٱللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ ٱلْمُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

415|3|122|اذ همت طايفتان منكم ان تفشلا والله وليهما وعلي الله فليتوكل المومنون

Latin Literal

122. İz hemmet tâifetâni minkum en tefşelâ vallâhu veliyyuhumâ ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).

Türkçe Çeviri

Sizlerden iki tayfanın* cesaretlerini kaybetmeye yüz tuttuğu zaman; ve Allah velisidir28 (velisiydi) ikisinin; Allah’a; öyle ki tevekkül79 etsin müminler27.

Ahmed Samira Çevirisi

122 When two groups from you started/began that they weaken and become cowardly (B) , and God (is) their (B)’s guardian and on God so should rely/depend the believers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 iz zaman إِذْ -
2 hemmet yüz tuttuğu هَمَّتْ همم
3 taifetani iki tayfa طَائِفَتَانِ طوف
4 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
5 en ki أَنْ -
6 tefşela cesaretlerini kaybederler ikisi تَفْشَلَا فشل
7 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
8 veliyyuhuma velisidir onların وَلِيُّهُمَا ولي
9 ve ala وَعَلَى -
10 llahi Allah’a اللَّهِ -
11 felyetevekkeli öyle ki tevekkül etsinler فَلْيَتَوَكَّلِ وكل
12 l-mu'minune müminler الْمُؤْمِنُونَ امن

Notlar

Not 1

*Aynı işi yapmak için bir araya gelen insan topluluğu.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Tevekkül Kavram 79

79 Vekil olarak yetkilendirmek, atamak, vazifelendirmek.

4. Nisâ Suresi

Ayet 45

Arapça Metin (Harekeli)

538|4|45|وَٱللَّهُ أَعْلَمُ بِأَعْدَآئِكُمْ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ وَلِيًّا وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ نَصِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

538|4|45|والله اعلم باعدايكم وكفي بالله وليا وكفي بالله نصيرا

Latin Literal

45. Vallâhu a’lemu bi a’dâikum. Ve kefâ billâhi veliyyen, ve kefâ billâhi nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

Ve Allah daha iyi bilendir düşmanlarınızı; ve kâfi geldi/yetti Allah bir Veli28 (olarak); kâfi geldi/yetti Allah bir Nasîr69 (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

45 And God (is) more knowing with (about) your enemies, and enough/sufficient with God (as) a guardian and enough/sufficient with God (as) a victorior/savior .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
2 ea'lemu daha iyi bilendir أَعْلَمُ علم
3 biea'daikum düşmanlarınızı بِأَعْدَائِكُمْ عدو
4 ve kefa ve kafi geldi/yetti وَكَفَىٰ كفي
5 billahi Allah بِاللَّهِ -
6 veliyyen bir veli وَلِيًّا ولي
7 ve kefa kafi geldi/yetti وَكَفَىٰ كفي
8 billahi Allah بِاللَّهِ -
9 nesiran bir yardımcı نَصِيرًا نصر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Nasîr Kavram 69

69 Yardımcı, destekçi, arka çıkan, imdada koşan.

4. Nisâ Suresi

Ayet 75

Arapça Metin (Harekeli)

568|4|75|وَمَا لَكُمْ لَا تُقَٰتِلُونَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱلْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ ٱلرِّجَالِ وَٱلنِّسَآءِ وَٱلْوِلْدَٰنِ ٱلَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَآ أَخْرِجْنَا مِنْ هَٰذِهِ ٱلْقَرْيَةِ ٱلظَّالِمِ أَهْلُهَا وَٱجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ وَلِيًّا وَٱجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ نَصِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

568|4|75|وما لكم لا تقتلون في سبيل الله والمستضعفين من الرجال والنسا والولدن الذين يقولون ربنا اخرجنا من هذه القريه الظالم اهلها واجعل لنا من لدنك وليا واجعل لنا من لدنك نصيرا

Latin Literal

75. Ve mâ lekum lâ tukâtilûne fî sebîlillâhi vel mustad’afîne miner ricâli ven nisâi vel vildânillezîne yekûlûne rabbenâ ahricnâ min hâzihil karyetiz zâlimi ehluhâ, vec’al lenâ min ledunke veliyyâ(veliyyen), vec’al lenâ min ledunke nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

Ve nedir sizlere olan (ki) katletmezsiniz35 Allah yolunda331; ve zaaflılar (olan) erkeklerden ve kadınlardan ve çocuklardan kimseler derler (ki): "Rabbimiz! Çıkar bizi şu kentten; zalimdir257 ahalisi onun; ve yap bize yanından bir veli28; ve yap bize yanından bir nasîr69."

Ahmed Samira Çevirisi

75 And for what (why) do you not fight/kill in God’s sake? And the weakened from the men and the women, and the children/newborns, those who say: "Our Lord, bring us out from this the village/urban city, the unjust/oppressive (to) its people, and make for us from at You a guardian/victorior/ally , and make for us from at You a savior/supporter."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve ne وَمَا -
2 lekum sizlere olan لَكُمْ -
3 la لَا -
4 tukatilune katletmezsiniz تُقَاتِلُونَ قتل
5 fi فِي -
6 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
7 llahi Allah اللَّهِ -
8 velmusted'afine ve zaaflılar (olan) وَالْمُسْتَضْعَفِينَ ضعف
9 mine مِنَ -
10 r-ricali erkeklerden الرِّجَالِ رجل
11 ve nnisa'i ve kadınlar وَالنِّسَاءِ نسو
12 velvildani ve çocuklardan وَالْوِلْدَانِ ولد
13 ellezine kimseler الَّذِينَ -
14 yekulune derler يَقُولُونَ قول
15 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
16 ehricna çıkar bizi أَخْرِجْنَا خرج
17 min مِنْ -
18 hazihi şu هَٰذِهِ -
19 l-karyeti kentten الْقَرْيَةِ قري
20 z-zalimi zalimdir الظَّالِمِ ظلم
21 ehluha ahalisi onun أَهْلُهَا اهل
22 vec'al ve yap وَاجْعَلْ جعل
23 lena bize لَنَا -
24 min مِنْ -
25 ledunke yanından لَدُنْكَ لدن
26 veliyyen bir veli وَلِيًّا ولي
27 vec'al ve yap وَاجْعَلْ جعل
28 lena bize لَنَا -
29 min مِنْ -
30 ledunke yanından لَدُنْكَ لدن
31 nesiran bir nasir نَصِيرًا نصر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Nasîr Kavram 69

69 Yardımcı, destekçi, arka çıkan, imdada koşan.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Allah yolunda katletmek Kavram 331

331 Yüce Allah'ın yolu olan tek tanrıcı/monoteist inanca sahip kimseleri haksız yere katleden kimselere karşı tek tanrıcıların yaptığı, sınırı aşmadan yapılan katletme.

4. Nisâ Suresi

Ayet 89

Arapça Metin (Harekeli)

582|4|89|وَدُّوا۟ لَوْ تَكْفُرُونَ كَمَا كَفَرُوا۟ فَتَكُونُونَ سَوَآءً فَلَا تَتَّخِذُوا۟ مِنْهُمْ أَوْلِيَآءَ حَتَّىٰ يُهَاجِرُوا۟ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ فَإِن تَوَلَّوْا۟ فَخُذُوهُمْ وَٱقْتُلُوهُمْ حَيْثُ وَجَدتُّمُوهُمْ وَلَا تَتَّخِذُوا۟ مِنْهُمْ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

582|4|89|ودوا لو تكفرون كما كفروا فتكونون سوا فلا تتخذوا منهم اوليا حتي يهاجروا في سبيل الله فان تولوا فخذوهم واقتلوهم حيث وجدتموهم ولا تتخذوا منهم وليا ولا نصيرا

Latin Literal

89. Veddû lev tekfurûne kemâ keferû fe tekûnûne sevâen fe lâ tettehızû minhum evliyâe hattâ yuhâcirû fî sebîlillâh(sebîlillâhi). Fe in tevellev fe huzûhum vaktulûhum haysu vecedtumûhum, ve lâ tettehızû minhum veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

İstediler (ki) şayet kâfirlik25 ederseniz kâfirlik25 ettikleri gibi; öyle ki olursunuz onlarla aynı seviyeli/farksız; öyle ki edinmeyin/tutmayın onlardan evliya212 ta ki hicret ederler Allah yoluna; öyle ki eğer yüz çevirdilerse* öyle ki edinin/tutun onları ve katledin35 onları nerede bulursanız**; ve edinmeyin/tutmayın onlardan bir veli28 ne de bir yardımcı.

Ahmed Samira Çevirisi

89 They wished/loved if you disbelieve, as they disbelieved, so you become equal/alike. So do not take from them allies , until they emigrate in God’s sake, so if they turned away, so take/punish them and fight/kill them, where/when you found them, and do not take from them an ally , and nor a supporter/savior.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veddu istediler وَدُّوا ودد
2 lev şayet لَوْ -
3 tekfurune kâfirlik edersiniz تَكْفُرُونَ كفر
4 kema gibi كَمَا -
5 keferu kâfirlik ettikleri كَفَرُوا كفر
6 fe tekunune öyle ki olursunuz onlarla فَتَكُونُونَ كون
7 seva'en aynı seviyeli/farksız سَوَاءً سوي
8 fela öyle i فَلَا -
9 tettehizu edinmeyin/tutmayın تَتَّخِذُوا اخذ
10 minhum onlardan مِنْهُمْ -
11 evliya'e evliya أَوْلِيَاءَ ولي
12 hatta ta ki حَتَّىٰ -
13 yuhaciru hicret ederler يُهَاجِرُوا هجر
14 fi فِي -
15 sebili yoluna سَبِيلِ سبل
16 llahi Allah اللَّهِ -
17 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
18 tevellev yüz çevirdilerse تَوَلَّوْا ولي
19 fehuzuhum öyle ki edinin/tutun onları فَخُذُوهُمْ اخذ
20 vektuluhum ve katledin وَاقْتُلُوهُمْ قتل
21 haysu nerede حَيْثُ حيث
22 vecedtumuhum bulursanız onları وَجَدْتُمُوهُمْ وجد
23 ve la وَلَا -
24 tettehizu ve edinmeyin/tutmayın تَتَّخِذُوا اخذ
25 minhum onlardan مِنْهُمْ -
26 veliyyen bir veli وَلِيًّا ولي
27 ve la ne de وَلَا -
28 nesiran bir yardımcı نَصِيرًا نصر

Notlar

Not 1

*Katletmeye devam ederlerse. Barışa yanaşmazlarsa.**4:90 ayeti incelendiğinde bu kimselerin müminleri katlettikleri görülmektedir. Anlaşılır ki karşılıklı bir savaş durumu vardır. Müslümanlar bir kurtuluş savaşı vermektedir. Kâfirler, müşrikler ve münâfıklar az sayıda olan müminleri yok etmek için katletmektedir. Yüce Allah savaş durumunda yapılması gerekeni bildirmiştir. Düşman askerleri aranıp bulunacak ve katledilecektir. Bu ayetleri bağlamından cımbız gibi çekerek kopararak "bakın Kur'an kendisine iman etmeyenleri nerede bulursanız katledin emri vermiş" diyenlerin yatacak yeri yoktur. Ayetler açıkça bizlere bir kurtuluş savaşı durumunu işaret etmektedir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

4. Nisâ Suresi

Ayet 119

Arapça Metin (Harekeli)

612|4|119|وَلَأُضِلَّنَّهُمْ وَلَأُمَنِّيَنَّهُمْ وَلَءَامُرَنَّهُمْ فَلَيُبَتِّكُنَّ ءَاذَانَ ٱلْأَنْعَٰمِ وَلَءَامُرَنَّهُمْ فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ ٱللَّهِ وَمَن يَتَّخِذِ ٱلشَّيْطَٰنَ وَلِيًّا مِّن دُونِ ٱللَّهِ فَقَدْ خَسِرَ خُسْرَانًا مُّبِينًا

Arapça Metin (Harekesiz)

612|4|119|ولاضلنهم ولامنينهم ولامرنهم فليبتكن اذان الانعم ولامرنهم فليغيرن خلق الله ومن يتخذ الشيطن وليا من دون الله فقد خسر خسرانا مبينا

Latin Literal

119. Ve le udillennehum ve le umenniyennehum ve le âmurannehum fe le yubettikunne âzânel en’âmi, ve le âmurannehum fe le yugayyirunne halkallâh(halkallâhi. Ve men yettehıziş şeytâne veliyyen min dûnillâhi fe kad hasira husrânen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

"Ve mutlak dalalete128 düşürürüm onları; ve mutlak temenniye* sokarım onları; ve mutlak emrederim200 onlara öyle ki mutlak keserler kulaklarını çiftlik hayvanlarının; ve mutlak emrederim200 öyle ki mutlak değiştirirler Allah'ın yaratışını"; ve kim tutar/edinir şeytânı29 bir veli28 astından Allah'ın; öyle ki muhakkak hüsrana uğrar; apaçık bir hüsrana.

Ahmed Samira Çevirisi

119 And I will misguide them (E), and I will make them desire (E), and I will order/command them (E), so they will cut (E) the animals’/livestock’s ears, and I will order/command them (E), so they will change (E) God’s creation. And who takes the devil (as) a guardian/ally from other than God, so he had lost an evident loss.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veleudillennehum ve mutlak dalalete düşürürüm onları وَلَأُضِلَّنَّهُمْ ضلل
2 veleumenniyennehum ve mutlak temenni ettiririm onları وَلَأُمَنِّيَنَّهُمْ مني
3 velamurannehum ve mutlak emrederim onlara وَلَامُرَنَّهُمْ امر
4 feleyubettikunne öyle ki mutlak keserler فَلَيُبَتِّكُنَّ بتك
5 azane kulaklarını اذَانَ اذن
6 l-en'aami enamın الْأَنْعَامِ نعم
7 velamurannehum ve mutlak emrederim وَلَامُرَنَّهُمْ امر
8 feleyugayyirunne öyle ki mutlak değiştirirler فَلَيُغَيِّرُنَّ غير
9 halka yaratışını خَلْقَ خلق
10 llahi Allah'ın اللَّهِ -
11 ve men ve kim وَمَنْ -
12 yettehizi tutar/edinir يَتَّخِذِ اخذ
13 ş-şeytane şeytanı الشَّيْطَانَ شطن
14 veliyyen bir veli وَلِيًّا ولي
15 min مِنْ -
16 duni astından دُونِ دون
17 llahi Allah'ın اللَّهِ -
18 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
19 hasira hüsrana uğrar خَسِرَ خسر
20 husranen bir hüsran خُسْرَانًا خسر
21 mubinen bir apacık مُبِينًا بين

Notlar

Not 1

*Bitmez tükenmez beklentiler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

emir, emretmek Kavram 200

200 Buyurmak, talepte bulunmak, istekte bulunmak, nasihat etmek, buyruk, talep, istek, nasihat. Kur'an'daki emretmek kavramı zorla bir şeyi yaptırmak, yapılmadığında ceza vermek asla değildir.

4. Nisâ Suresi

Ayet 123

Arapça Metin (Harekeli)

616|4|123|لَّيْسَ بِأَمَانِيِّكُمْ وَلَآ أَمَانِىِّ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ مَن يَعْمَلْ سُوٓءًا يُجْزَ بِهِۦ وَلَا يَجِدْ لَهُۥ مِن دُونِ ٱللَّهِ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

616|4|123|ليس بامانيكم ولا اماني اهل الكتب من يعمل سوا يجز به ولا يجد له من دون الله وليا ولا نصيرا

Latin Literal

123. Leyse bi emâniyyikum ve lâ emâniyyi ehlil kitâb(kitâbi). Men ya’mel sûen yucze bihî, ve lâ yecid lehu min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

Olmaz sizlerin temennileri ve (de) kitap ehlinin135 temennileri*; kim yapar bir kötülük; cezalandırılır onunla; ve bulamaz kendisine astından Allah’ın bir veli28 ne de bir yardımcı.

Ahmed Samira Çevirisi

123 (It is) not your wishes/desires nor The Book’s people’s wishes/desires, who makes/does bad/evil/harm (he) will be rewarded with it, and he does not find for him from other than God a guardian/ally , and nor a victorious/savior .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leyse olmaz لَيْسَ ليس
2 biemaniyyikum temennileriniz بِأَمَانِيِّكُمْ مني
3 ve la ve (de) وَلَا -
4 emaniyyi temennileri أَمَانِيِّ مني
5 ehli ehlinin أَهْلِ اهل
6 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
7 men kim مَنْ -
8 yea'mel yapar يَعْمَلْ عمل
9 su'en bir kötülük سُوءًا سوا
10 yucze cezalandırılır يُجْزَ جزي
11 bihi onunla بِهِ -
12 ve la وَلَا -
13 yecid ve bulamaz يَجِدْ وجد
14 lehu kendisine لَهُ -
15 min مِنْ -
16 duni astından دُونِ دون
17 llahi Allah’ın اللَّهِ -
18 veliyyen bir veli وَلِيًّا ولي
19 ve la ne de وَلَا -
20 nesiran bir yardımcı نَصِيرًا نصر

Notlar

Not 1

*İşler ve oluşlar temenni ederek olmaz. Gerçek neyse o olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

4. Nisâ Suresi

Ayet 173

Arapça Metin (Harekeli)

666|4|173|فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَيُوَفِّيهِمْ أُجُورَهُمْ وَيَزِيدُهُم مِّن فَضْلِهِۦ وَأَمَّا ٱلَّذِينَ ٱسْتَنكَفُوا۟ وَٱسْتَكْبَرُوا۟ فَيُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا وَلَا يَجِدُونَ لَهُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

666|4|173|فاما الذين امنوا وعملوا الصلحت فيوفيهم اجورهم ويزيدهم من فضله واما الذين استنكفوا واستكبروا فيعذبهم عذابا اليما ولا يجدون لهم من دون الله وليا ولا نصيرا

Latin Literal

173. Fe emmâllezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe yuveffîhim ucûrahum ve yezîduhum min fadlihî, ve emmâllezînestenkefû vestekberû fe yuazzibuhum azâben elîmen, ve lâ yecidûne lehum min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

Öyle ki iman47 etmiş ve sâlihâtı18 yapmış kimselere gelince; öyle ki tamamlanır ecirleri820; ve ziyade eder/artırır (Allah) fazlından202; ve geri durmuş ve büyüklenmiş kimselere gelince; öyle ki azap eder (Allah) onlara bir elim/acıklı (azapla); ve bulamazlar kendilerine Allah'ın astından bir veli28; ve ne de bir yardımcı.

Ahmed Samira Çevirisi

173 So but those who believed and made/did the correct/righteous deeds, so He fulfills/completes (to) them their rewards , and He increases them from His grace/favour, and but those who refused/rejected and were arrogant, so He tortures them a painful torture, and they do not find for them from other than God, a guardian/ally , and nor a victorior/savior .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feemma öyle ki فَأَمَّا -
2 ellezine kimselere الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş gelince امَنُوا امن
4 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati salihayı الصَّالِحَاتِ صلح
6 feyuveffihim öyle ki tamamlanır فَيُوَفِّيهِمْ وفي
7 ucurahum ecirleri/karşılıkları أُجُورَهُمْ اجر
8 ve yeziduhum ve ziyade eder/artırır وَيَزِيدُهُمْ زيد
9 min مِنْ -
10 fedlihi fazlından فَضْلِهِ فضل
11 ve emma ve gelince وَأَمَّا -
12 ellezine kimselere الَّذِينَ -
13 stenkefu geri durdu اسْتَنْكَفُوا نكف
14 vestekberu ve büyükledi وَاسْتَكْبَرُوا كبر
15 feyuazzibuhum öyle ki azap eder onlara فَيُعَذِّبُهُمْ عذب
16 azaben bir عَذَابًا عذب
17 elimen elim/acıklı أَلِيمًا الم
18 ve la ve وَلَا -
19 yecidune ve bulamazlar يَجِدُونَ وجد
20 lehum kendilerine لَهُمْ -
21 min مِنْ -
22 duni astından دُونِ دون
23 llahi Allah’ın اللَّهِ -
24 veliyyen bir veli وَلِيًّا ولي
25 ve la ve ne de وَلَا -
26 nesiran bir yardımcı نَصِيرًا نصر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

5. Mâide Suresi

Ayet 51

Arapça Metin (Harekeli)

720|5|51|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَّخِذُوا۟ ٱلْيَهُودَ وَٱلنَّصَٰرَىٰٓ أَوْلِيَآءَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَآءُ بَعْضٍ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَإِنَّهُۥ مِنْهُمْ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

720|5|51|يايها الذين امنوا لا تتخذوا اليهود والنصري اوليا بعضهم اوليا بعض ومن يتولهم منكم فانه منهم ان الله لا يهدي القوم الظلمين

Latin Literal

51. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızûl yehûde ven nasârâ evliyâe ba’duhum evliyâu ba’d(ba’din) ve men yetevellehum minkum fe innehu minhum innallâhe lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Edinmeyin/tutmayın Yahudileri295 ve Nasârâlıları268 evliya212; bir kısmı onların evliyasıdır212 bir kısmın; ve kim veli28 edinir onları sizlerden; öyle ki doğrusu o onlardandır; doğrusu Allah doğruya kılavuzlamaz zalim257 toplumu.

Ahmed Samira Çevirisi

51 You, you those who believed, do not take the Jews and the Christians (as) guardians/patrons , some of them (are) guardians/patrons (of) some, and who follows them from you, so that he truly is from them, that God does not guide the nation, the unjust/oppressive.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tettehizu edinmeyin/tutmayın تَتَّخِذُوا اخذ
6 l-yehude yahudileri الْيَهُودَ -
7 ve nnesara ve Nasaralıları وَالنَّصَارَىٰ نصر
8 evliya'e evliya أَوْلِيَاءَ ولي
9 bea'duhum bir kısmı onların بَعْضُهُمْ بعض
10 evliya'u evliyasıdır أَوْلِيَاءُ ولي
11 bea'din bir kısmın بَعْضٍ بعض
12 ve men ve kim وَمَنْ -
13 yetevellehum veli edinir onları يَتَوَلَّهُمْ ولي
14 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
15 feinnehu öyle ki doğrusu o فَإِنَّهُ -
16 minhum onlardandır مِنْهُمْ -
17 inne doğrusu إِنَّ -
18 llahe Allah اللَّهَ -
19 la لَا -
20 yehdi doğruya kılavuzlamaz يَهْدِي هدي
21 l-kavme toplumu الْقَوْمَ قوم
22 z-zalimine zalim الظَّالِمِينَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Nasârâlılar Kavram 268

268 Sadece İncil'e tabi olmuş Hristiyanlar. Nasârâ'da doğmuş bir elçinin getirdiği kitaba tabi olmuş. İncil sonrası insanların elleriyle yazdıkları masal kitaplarına uyarak sapmamış. Günümüzdeki Hristiyanlarla yakından uzaktan ilgisi yoktur.

Yahudi Kavram 295

295 Sadece Tevrat'a tabi olan kimselerle birlikte sonrasında Tevrat'ı bırakıp da Talmud kitaplarına tabi olmuş tüm Yahudiler. Tek tanrıcı ve müşrik tüm Yahudiler.

5. Mâide Suresi

Ayet 55

Arapça Metin (Harekeli)

724|5|55|إِنَّمَا وَلِيُّكُمُ ٱللَّهُ وَرَسُولُهُۥ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱلَّذِينَ يُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُؤْتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَهُمْ رَٰكِعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

724|5|55|انما وليكم الله ورسوله والذين امنوا الذين يقيمون الصلوه ويوتون الزكوه وهم ركعون

Latin Literal

55. İnnemâ veliyyukumullâhu ve resûluhu vellezîne âmenullezîne yukîmûnes salâte ve yu’tûnez zekâte ve hum râkıûn(râkıûne).

Türkçe Çeviri

Veliniz28 sizin ancak Allah’tır; ve resûlüdür418 O'nun; ve iman47 etmiş kimselerdir; kimseler (ki) ikame572 ederler salâtı5; ve verirler zekâtı10; ve onlar rükû11 edenlerdir.

Ahmed Samira Çevirisi

55 But your guardian/patron/ally (is) God, and His messenger; and those who believed they keep up the prayers, and they give the charity , and they are bowing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak إِنَّمَا -
2 veliyyukumu sizin veliniz وَلِيُّكُمُ ولي
3 llahu Allah'tır اللَّهُ -
4 ve rasuluhu ve resulüdür/elçisidir onun وَرَسُولُهُ رسل
5 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
6 amenu İman etmiş امَنُوا امن
7 ellezine kimseler الَّذِينَ -
8 yukimune dikerler/ayağa kaldırırlar يُقِيمُونَ قوم
9 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
10 ve yu'tune ve verirler وَيُؤْتُونَ اتي
11 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
12 ve hum ve onlar وَهُمْ -
13 rakiune rükû edenlerdir رَاكِعُونَ ركع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

5. Mâide Suresi

Ayet 56

Arapça Metin (Harekeli)

725|5|56|وَمَن يَتَوَلَّ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ فَإِنَّ حِزْبَ ٱللَّهِ هُمُ ٱلْغَٰلِبُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

725|5|56|ومن يتول الله ورسوله والذين امنوا فان حزب الله هم الغلبون

Latin Literal

56. Ve men yetevellallâhe ve resûlehu vellezîne âmenû fe inne hızbellâhi humul gâlibûn(gâlibûne).

Türkçe Çeviri

Ve kim veli28 edinir Allah'ı ve resûlünü418 ve iman47 etmiş kimseleri; öyle ki doğrusu taraftarıdır/partizanıdır Allah'ın; onlardır galip gelenler.

Ahmed Samira Çevirisi

56 And who follows God and His messenger and those who believed, so that God’s group/party, they are the defeaters/conquerors.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

5. Mâide Suresi

Ayet 80

Arapça Metin (Harekeli)

749|5|80|تَرَىٰ كَثِيرًا مِّنْهُمْ يَتَوَلَّوْنَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَبِئْسَ مَا قَدَّمَتْ لَهُمْ أَنفُسُهُمْ أَن سَخِطَ ٱللَّهُ عَلَيْهِمْ وَفِى ٱلْعَذَابِ هُمْ خَٰلِدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

749|5|80|تري كثيرا منهم يتولون الذين كفروا لبيس ما قدمت لهم انفسهم ان سخط الله عليهم وفي العذاب هم خلدون

Latin Literal

80. Terâ kesîran minhum yetevellevnellezîne keferû lebi’se mâ kaddemet lehum enfusuhum en sehıtallâhu aleyhim ve fîl azâbi hum hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Görürsün çoğunu onlardan (ki) veli28 edinirler kâfirlik25 etmiş kimseleri; ne kötüdür kademe aldıkları/kıdem kazandıkları kendi nefislerine201; ki hışma/gadaba uğrattı Allah onları; ve azapta onlar ölümsüzlerdir.

Ahmed Samira Çevirisi

80 You see many from them, they follow those who disbelieved, how bad (is) what their selves advanced/understood for them, that God became angry/dissatisfied on them, and in the torture they are immortally/eternally .

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

6. En'âm Suresi

Ayet 14

Arapça Metin (Harekeli)

803|6|14|قُلْ أَغَيْرَ ٱللَّهِ أَتَّخِذُ وَلِيًّا فَاطِرِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَهُوَ يُطْعِمُ وَلَا يُطْعَمُ قُلْ إِنِّىٓ أُمِرْتُ أَنْ أَكُونَ أَوَّلَ مَنْ أَسْلَمَ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلْمُشْرِكِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

803|6|14|قل اغير الله اتخذ وليا فاطر السموت والارض وهو يطعم ولا يطعم قل اني امرت ان اكون اول من اسلم ولا تكونن من المشركين

Latin Literal

14. Kul e gayrallâhi ettehızu veliyyen fâtırıs semâvâti vel ardı ve huve yut’ımu ve lâ yut’am(yut’amu), kul innî umirtu en ekûne evvele men esleme ve lâ tekûnenne minel muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Allah’ın dışında bir veli28 mi edinirim/tutarım ? Yarandır592 gökleri162 ve yeri; ve O besler*; ve beslenmez* (O)"; de ki: "Doğrusu ben emredildim ki olurum İslam218 olmuş kimsenin evveli**; ve sakın olma (sen) müşriklerden36 (diye***)."

Ahmed Samira Çevirisi

14 Say: "Is other than God, I take (as) a guardian , (the) creator (of) the skies/space and the earth/Planet Earth, and He feeds and is not fed." Say: "I was ordered/commanded that I be first (of) who surrendered/submitted, and do not be (E) from the sharers/takers of partners (with God)."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 egayra başkası mı أَغَيْرَ غير
3 llahi Allah’ın اللَّهِ -
4 ettehizu edinirim/tutarım أَتَّخِذُ اخذ
5 veliyyen bir veli وَلِيًّا ولي
6 fatiri yarandır فَاطِرِ فطر
7 s-semavati gökleri السَّمَاوَاتِ سمو
8 vel'erdi ve yeri وَالْأَرْضِ ارض
9 vehuve ve O وَهُوَ -
10 yut'imu besler يُطْعِمُ طعم
11 ve la ve وَلَا -
12 yut'amu beslenmez يُطْعَمُ طعم
13 kul de ki قُلْ قول
14 inni doğrusu ben إِنِّي -
15 umirtu emredildim أُمِرْتُ امر
16 en ki أَنْ -
17 ekune olurum أَكُونَ كون
18 evvele evveli أَوَّلَ اول
19 men kimse مَنْ -
20 esleme İslam oldu أَسْلَمَ سلم
21 ve la ve وَلَا -
22 tekunenne sakın olma (sen) تَكُونَنَّ كون
23 mine مِنَ -
24 l-muşrikine müşriklerden الْمُشْرِكِينَ شرك

Notlar

Not 1

*Enerjisini/gıdasını/besinini verir. Enerjiye/gıdaya/besine asla ihtiyaç duymaz.**İlki, önderi.***Bir sonraki ayet "de ki" ile başladığı için; "ve sakın olma (sen) müşriklerden36 (diye) de ki..."

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

İslam, islam Kavram 218

218 Yüce Allah'ın biricik ve tek dini. Ahirette kabul edilecek tek din. İslam teslimiyet demektir; Yüce Allah ile insanın arasında yapılmış olan mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye teslim olmak, uymaktır demektir. Antlaşmayı bozmamaktır. Kutsal kitaplar bizlere işte bu antlaşmayı hatırlatır. Kısacası İslam sadece Kur'an demektir. Günümüzde milyarlarca insan kendisini müslüman sanmakta ve İslam dininde olduklarını, islam olduklarını iddia etmektedirler. Oysa büyük bir yanılgı içindedirler. Kur'an'la yakından uzaktan ilgisi olmayan, tamamı zan olan söyletilerle/hadislerle uydurulmuş bir din asla ama asla Yüce Allah'ın İslam dini değildir. İslam girmek için ilk şart söylentileri/hadisleri terk etmek ve sadece Kur'an'a tabi olmaktır.

Göklerin ve yerin yarılması. Tek bir enerjinin yarılarak atom altı parçacıklara enerji sağlaması. Kavram 592

592 Evrenimizi oluşturan her şey 13.8 milyar yıl önce tekillik noktasında bitişik halde çok büyük tek bir enerjiydi. 'Big Bang' yani büyük patlama gerçekleşti. Enerji 4 temel kuvvete yarıldı. Tek bir boyut oluştu. Bu boyut yarılarak toplam 11 boyuta ulaştı. 1 zaman boyutu, hissedebildiğimiz 3 uzay boyutu ve 7 adet sicim seviyesinde iç içe kıvrılmış boyut. Evren yarılarak yani tek bir bütünün yarılmaları sonucu oluşmuştur. Tek bir enerjinin. Evrendeki her atom altı parçacık bu tek enerjinin yarılmalarıyla kendi üzerine düşen enerji payıyla oluşmuştur. Not: Fizikçiler için; muhtemeldir ki bu tek enerji hiperuzayda (membranlar arası) bulunan tek bir sicimdi. Bu muhteşem büyüklükteki enerjiyi tutan bu sicim yarılarak şu an evrenin en temel yapıtaşı olan, 1.65x10 -35 cm uzunluğunda olan sicimleri oluşturmuştur.

6. En'âm Suresi

Ayet 51

Arapça Metin (Harekeli)

840|6|51|وَأَنذِرْ بِهِ ٱلَّذِينَ يَخَافُونَ أَن يُحْشَرُوٓا۟ إِلَىٰ رَبِّهِمْ لَيْسَ لَهُم مِّن دُونِهِۦ وَلِىٌّ وَلَا شَفِيعٌ لَّعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

840|6|51|وانذر به الذين يخافون ان يحشروا الي ربهم ليس لهم من دونه ولي ولا شفيع لعلهم يتقون

Latin Literal

51. Ve enzir bihillezîne yehâfûne en yuhşerû ilâ rabbihimleyse lehum min dûnihî veliyyun ve lâ şefîun leallehum yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve uyar onunla* kimseleri (ki) korkarlar ki haşredilirler556 Rablerine4 karşı; olmaz onlara O’nun astından bir veli28 ne de bir şefâat114; belki onlar takvalı21 olurlar.

Ahmed Samira Çevirisi

51 And warn with it those who fear that they be gathered to their Lord, (there) is not for them a guardian , and nor a mediator other than Him, maybe they fear and obey.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve enzir ve uyar وَأَنْذِرْ نذر
2 bihi onunla بِهِ -
3 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
4 yehafune korkarlar يَخَافُونَ خوف
5 en ki أَنْ -
6 yuhşeru haşredilirler يُحْشَرُوا حشر
7 ila karşı إِلَىٰ -
8 rabbihim Rablerine رَبِّهِمْ ربب
9 leyse yoktur لَيْسَ ليس
10 lehum onlara لَهُمْ -
11 min مِنْ -
12 dunihi O’nun astından دُونِهِ دون
13 veliyyun bir veli وَلِيٌّ ولي
14 ve la ne de وَلَا -
15 şefiun şefaat شَفِيعٌ شفع
16 leallehum belki onlar لَعَلَّهُمْ -
17 yettekune takvalı olurlar يَتَّقُونَ وقي

Notlar

Not 1

*Kur'an'la.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Şefâat Kavram 114

114 Yargılama esnasında araya girip müdahale etmek. Şefâat kavramı şeytânın en büyük aldatmacasıdır. Şefâatin tamamı Yüce Allah'a aittir. O'nun astından şefâatçiler ummak/beklenti içine girmek şirktir. Müşriklerin yani Yüce Allah'a ortak koşan kimselerin ortak özelliklerinden bir tanesi Yüce Allah'ın katında/indinde Yüce Allah'ın astından şeyleri şefâatçiler olarak beklemektir (10:18). Peygamberlerin, ölmüş insanların, şeyhlerin, imamların ahirette şefâatçiler olacağına iman etmek büyük bir şirktir ve affı yoktur. Şeytanın en büyük tuzağı: Şefâat aldatmacası

Haşretmek Kavram 556

556 Toplamak, bir araya getirmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 70

Arapça Metin (Harekeli)

859|6|70|وَذَرِ ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُوا۟ دِينَهُمْ لَعِبًا وَلَهْوًا وَغَرَّتْهُمُ ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَا وَذَكِّرْ بِهِۦٓ أَن تُبْسَلَ نَفْسٌۢ بِمَا كَسَبَتْ لَيْسَ لَهَا مِن دُونِ ٱللَّهِ وَلِىٌّ وَلَا شَفِيعٌ وَإِن تَعْدِلْ كُلَّ عَدْلٍ لَّا يُؤْخَذْ مِنْهَآ أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ أُبْسِلُوا۟ بِمَا كَسَبُوا۟ لَهُمْ شَرَابٌ مِّنْ حَمِيمٍ وَعَذَابٌ أَلِيمٌۢ بِمَا كَانُوا۟ يَكْفُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

859|6|70|وذر الذين اتخذوا دينهم لعبا ولهوا وغرتهم الحيوه الدنيا وذكر به ان تبسل نفس بما كسبت ليس لها من دون الله ولي ولا شفيع وان تعدل كل عدل لا يوخذ منها اوليك الذين ابسلوا بما كسبوا لهم شراب من حميم وعذاب اليم بما كانوا يكفرون

Latin Literal

70. Ve zerillezînettehazû dînehum leiben ve lehven ve garrethumul hayâtud dunyâ ve zekkir bihî en tubsele nefsun bimâ kesebet, leyse lehâ min dûnillâhi veliyyun ve lâ şefî’(şefîun), ve in ta’dil kulle adlin lâ yu’haz minhâ, ulâikellezîne ubsilû bimâ kesebû, lehum şarâbun min hamîmin ve azâbun elîmun bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne).

Türkçe Çeviri

Ve bırak kimseleri (ki) edindiler dinlerini bir laubali* ve bir eğlence/oyun; ve aldattı onları dünya hayatı; ve zikret/hatırlat onunla**; ki tutuklanır bir nefis201 kazandığıyla; olmaz ona (nefse) Allah’ın astından bir veli28; ve ne de bir şefâatçi114; ve eğer adil olsa/eşitlese (o nefis) her bir adaleti680; alınmaz ondan (nefisten); işte bunlar; kimselerdir (ki) tutuklandılar kazandıklarıyla; onlaradır kaynardan bir içecek; ve acıklı bir azap kâfirlik25 ederler olduklarıyla.

Ahmed Samira Çevirisi

70 And leave those who took their religion playing/amusement and a play thing/amusement, and the life the present/worldly life has deceived/tempted them, and remind them with it, that a self be exposed/made to surrender to destruction because (of) what it earned/acquired , (there) is not a guardian for it, and nor a mediator from other than God, and if it ransoms/redeems every ransom/redemption (it will) not be taken from it, those are those who were exposed/made to surrender to destruction because (of) what they earned/acquired , for them (is) a drink from hot water/sweat , and a painful torture because (or) what they were disbelieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve zeri ve bırak وَذَرِ وذر
2 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
3 ttehazu edindiler اتَّخَذُوا اخذ
4 dinehum dinlerini دِينَهُمْ دين
5 leiben bir laubali لَعِبًا لعب
6 velehven ve bir eğlence/oyun وَلَهْوًا لهو
7 ve garrathumu ve aldatttı onları وَغَرَّتْهُمُ غرر
8 l-hayatu hayatının الْحَيَاةُ حيي
9 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
10 vezekkir ve zikret/hatırlat وَذَكِّرْ ذكر
11 bihi onunla (Kur’an’la) بِهِ -
12 en ki أَنْ -
13 tubsele tutuklanır تُبْسَلَ بسل
14 nefsun bir nefis نَفْسٌ نفس
15 bima dolayı بِمَا -
16 kesebet kazandığından كَسَبَتْ كسب
17 leyse olmaz لَيْسَ ليس
18 leha ona (nefse) لَهَا -
19 min مِنْ -
20 duni astından دُونِ دون
21 llahi Allah’ın اللَّهِ -
22 veliyyun bir veli وَلِيٌّ ولي
23 ve la ve ne de وَلَا -
24 şefiun bir şefaatçi شَفِيعٌ شفع
25 ve in ve eğer وَإِنْ -
26 tea'dil adil olsa/eşitlese تَعْدِلْ عدل
27 kulle her bir كُلَّ كلل
28 adlin adaleti/eşitliği عَدْلٍ عدل
29 la لَا -
30 yu'haz alınmaz يُؤْخَذْ اخذ
31 minha ondan (nefisten) مِنْهَا -
32 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
33 ellezine kimselerdir الَّذِينَ -
34 ubsilu tutuklandılar أُبْسِلُوا بسل
35 bima dolayı بِمَا -
36 kesebu kazandıklarıyla كَسَبُوا كسب
37 lehum onlaradır لَهُمْ -
38 şerabun bir içki شَرَابٌ شرب
39 min مِنْ -
40 hamimin kaynardan حَمِيمٍ حمم
41 ve azabun ve bir azap وَعَذَابٌ عذب
42 elimun acıklı أَلِيمٌ الم
43 bima بِمَا -
44 kanu olduklarıyla كَانُوا كون
45 yekfurune kâfirlik eder يَكْفُرُونَ كفر

Notlar

Not 1

*Davranışları ölçüsüz, olgun olmayan; ciddiyetsiz, gayriciddi. **Kur'ân'la.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Şefâat Kavram 114

114 Yargılama esnasında araya girip müdahale etmek. Şefâat kavramı şeytânın en büyük aldatmacasıdır. Şefâatin tamamı Yüce Allah'a aittir. O'nun astından şefâatçiler ummak/beklenti içine girmek şirktir. Müşriklerin yani Yüce Allah'a ortak koşan kimselerin ortak özelliklerinden bir tanesi Yüce Allah'ın katında/indinde Yüce Allah'ın astından şeyleri şefâatçiler olarak beklemektir (10:18). Peygamberlerin, ölmüş insanların, şeyhlerin, imamların ahirette şefâatçiler olacağına iman etmek büyük bir şirktir ve affı yoktur. Şeytanın en büyük tuzağı: Şefâat aldatmacası

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Adalet Kavram 680

680 Hakka/gerçeğe uygunluk, hakkı/gerçeği gözetme. Hakka/gerçeğe uygunluk temelinde herkese eşit ve tarafsız bir şekilde davranma. Hakların herkes tarafından eşit/tarafsız şekilde kullanılmasının sağlanması. Hakları eşit olarak dengelemek, eşit olarak balanslamak. Adalet, doğruluk ve eşitlik prensiplerine dayanan evrensel bir değerdir.

6. En'âm Suresi

Ayet 127

Arapça Metin (Harekeli)

916|6|127|لَهُمْ دَارُ ٱلسَّلَٰمِ عِندَ رَبِّهِمْ وَهُوَ وَلِيُّهُم بِمَا كَانُوا۟ يَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

916|6|127|لهم دار السلم عند ربهم وهو وليهم بما كانوا يعملون

Latin Literal

127. Lehum dârus selâmi inde rabbihim ve huve veliyyuhum bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Onlaradır* selâm98 diyarı/yurdu Rableri4 indinde/katında; ve O (Allah) velisidir28 onların yapar olduklarıyla.

Ahmed Samira Çevirisi

127 For them the safety’s/security’s home at their Lord, and He is their guardian/victorior because (of) what they were doing .

Notlar

Not 1

*Göğüsleri İslam'a açılan kimseler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Selâm Kavram 98

98 Esenlik-güven bahşeden.

7. A'râf Suresi

Ayet 27

Arapça Metin (Harekeli)

981|7|27|يَٰبَنِىٓ ءَادَمَ لَا يَفْتِنَنَّكُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ كَمَآ أَخْرَجَ أَبَوَيْكُم مِّنَ ٱلْجَنَّةِ يَنزِعُ عَنْهُمَا لِبَاسَهُمَا لِيُرِيَهُمَا سَوْءَٰتِهِمَآ إِنَّهُۥ يَرَىٰكُمْ هُوَ وَقَبِيلُهُۥ مِنْ حَيْثُ لَا تَرَوْنَهُمْ إِنَّا جَعَلْنَا ٱلشَّيَٰطِينَ أَوْلِيَآءَ لِلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

981|7|27|يبني ادم لا يفتننكم الشيطن كما اخرج ابويكم من الجنه ينزع عنهما لباسهما ليريهما سوتهما انه يريكم هو وقبيله من حيث لا ترونهم انا جعلنا الشيطين اوليا للذين لا يومنون

Latin Literal

27. Yâ benî âdeme lâ yeftinennekumuş şeytânu kemâ ahrece ebeveykum minel cenneti yenziu anhumâ libâsehumâ li yuriyehumâ sev’âtihimâ innehu yerâkum huve ve kabîluhu min haysu lâ terevnehum innâ cealneş şeyâtîne evliyâe lillezîne lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ey âdemoğulları692! Baştan çıkarmasın sizi şeytân29; çıkardığı gibi ebeveynlerinizi* cennetten**; soyarak ikisinden* elbiselerini; göstermek için ikisine* çirkinliklerini; doğrusu o (şeytân) görür sizleri; o ve onun kabilesi; yerden (ki) görmezsiniz onları; doğrusu biz; yaptık şeytânları29 evliya/veliler28; iman47 etmez kimseler için.

Ahmed Samira Çevirisi

27 You Adam’s sons and daughters, (let) not the devil test/misguide/betray you as/like he brought out your parents from the Paradise, he removes/pulls away from them (B) their (B)’s cover/dress to show them (B)/make them (B) understand their (B)’s shameful genital private parts; that he sees you, he and his group/tribe from where/when you do not see them, that We made the devils guardians/allies to those who do not believe.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya beni ey oğulları يَابَنِي بني
2 ademe âdem ادَمَ -
3 la لَا -
4 yeftinennekumu baştan çıkarmasın sizi يَفْتِنَنَّكُمُ فتن
5 ş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
6 kema gibi كَمَا -
7 ehrace çıkardığı أَخْرَجَ خرج
8 ebeveykum ebeveynlerinizi أَبَوَيْكُمْ ابو
9 mine -ten مِنَ -
10 l-cenneti cennet- الْجَنَّةِ جنن
11 yenziu soyarak يَنْزِعُ نزع
12 anhuma ikisinden عَنْهُمَا -
13 libasehuma elbiselerini لِبَاسَهُمَا لبس
14 liyuriyehuma göstermek için ikisine لِيُرِيَهُمَا راي
15 sev'atihima çirkinliklerini سَوْاتِهِمَا سوا
16 innehu doğrusu o (şeytan) إِنَّهُ -
17 yerakum görür sizleri يَرَاكُمْ راي
18 huve o هُوَ -
19 ve kabiluhu ve kabilesi onun وَقَبِيلُهُ قبل
20 min مِنْ -
21 haysu yerden (ki) حَيْثُ حيث
22 la لَا -
23 teravnehum göremezsiniz onları تَرَوْنَهُمْ راي
24 inna doğrusu biz إِنَّا -
25 cealna yaptık جَعَلْنَا جعل
26 ş-şeyatine şeytanları الشَّيَاطِينَ شطن
27 evliya'e evliya/veliler أَوْلِيَاءَ ولي
28 lillezine kimseler için لِلَّذِينَ -
29 la لَا -
30 yu'minune iman etmezler يُؤْمِنُونَ امن

Notlar

Not 1

*Ana, baba. Bir üst soy. Bir katman üst soy. Bir önceki soy. İlk cennet evreninde bilinçlerimizi taşıyan bir üst soy erkek ve kadın bedenlerimiz.**İlk cennet evreni.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Âdemoğulları. Kavram 692

692 Homo Sapiens türünün bilgelik kazandırılmış insan çocukları. Erkek insanlar, kadın insanlar.

7. A'râf Suresi

Ayet 30

Arapça Metin (Harekeli)

984|7|30|فَرِيقًا هَدَىٰ وَفَرِيقًا حَقَّ عَلَيْهِمُ ٱلضَّلَٰلَةُ إِنَّهُمُ ٱتَّخَذُوا۟ ٱلشَّيَٰطِينَ أَوْلِيَآءَ مِن دُونِ ٱللَّهِ وَيَحْسَبُونَ أَنَّهُم مُّهْتَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

984|7|30|فريقا هدي وفريقا حق عليهم الضلله انهم اتخذوا الشيطين اوليا من دون الله ويحسبون انهم مهتدون

Latin Literal

30. Ferîkan hadâ ve ferîkan hakka aleyhimud dalâletu, innehumuttehazûş şeyâtîne evliyâe min dûnillâhi ve yahsebûne ennehum muhtedûn(muhtedûne).

Türkçe Çeviri

Bir fırka/grup (ki) kılavuzladı doğru yola (Allah); ve bir fırka/grup (ki) hak oldu onlar üzerine dalalet/sapkınlık; doğrusu onlar tuttular/edindiler şeytânları29 Allah'ın astından evliya/veliler28; ve hesaplarlar/düşünürler ki onlar doğru yola kılavuzlular.

Ahmed Samira Çevirisi

30 A group/party , He guided, and a group/party (it) became fact/deserved/imminent on them the misguidance, that they took the devils (as) guardians/allies from other than God, and they think/suppose that they are guided.97

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ferikan bir fırka/grup فَرِيقًا فرق
2 heda kılavuzladı doğru yola (Allah) هَدَىٰ هدي
3 ve ferikan ve bir fırka/grup وَفَرِيقًا فرق
4 hakka hak oldu حَقَّ حقق
5 aleyhimu onlar üzerine عَلَيْهِمُ -
6 d-delaletu dalalet/sapkınlık الضَّلَالَةُ ضلل
7 innehumu doğrusu onlar إِنَّهُمُ -
8 ttehazu tuttular/edindiler اتَّخَذُوا اخذ
9 ş-şeyatine şeytanları الشَّيَاطِينَ شطن
10 evliya'e evliya/veliler أَوْلِيَاءَ ولي
11 min مِنْ -
12 duni astından دُونِ دون
13 llahi Allah'ın اللَّهِ -
14 veyehsebune ve hesap ederler/sanırlar وَيَحْسَبُونَ حسب
15 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
16 muhtedune doğru yola kılavuzlular مُهْتَدُونَ هدي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

7. A'râf Suresi

Ayet 155

Arapça Metin (Harekeli)

1109|7|155|وَٱخْتَارَ مُوسَىٰ قَوْمَهُۥ سَبْعِينَ رَجُلًا لِّمِيقَٰتِنَا فَلَمَّآ أَخَذَتْهُمُ ٱلرَّجْفَةُ قَالَ رَبِّ لَوْ شِئْتَ أَهْلَكْتَهُم مِّن قَبْلُ وَإِيَّٰىَ أَتُهْلِكُنَا بِمَا فَعَلَ ٱلسُّفَهَآءُ مِنَّآ إِنْ هِىَ إِلَّا فِتْنَتُكَ تُضِلُّ بِهَا مَن تَشَآءُ وَتَهْدِى مَن تَشَآءُ أَنتَ وَلِيُّنَا فَٱغْفِرْ لَنَا وَٱرْحَمْنَا وَأَنتَ خَيْرُ ٱلْغَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1109|7|155|واختار موسي قومه سبعين رجلا لميقتنا فلما اخذتهم الرجفه قال رب لو شيت اهلكتهم من قبل وايي اتهلكنا بما فعل السفها منا ان هي الا فتنتك تضل بها من تشا وتهدي من تشا انت ولينا فاغفر لنا وارحمنا وانت خير الغفرين

Latin Literal

155. Vahtâra mûsâ kavmehu seb’îne raculen li mîkâtinâ, fe lemmâ ehazet humur recfetu kâle rabbi lev şi’te ehlektehum min kablu ve iyyâye, e tuhlikunâ bi mâ feales sufehâu minnâ, in hiye illâ fitnetuk(fitnetuke), tudıllu bihâ men teşâu ve tehdî men teşâu ente veliyyunâ fâgfirlenâ verhamnâ ve ente hayrûl gâfirîn(gâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve seçti Mûsâ vaktimiz için kendi kavmine/toplumuna yetmiş adam; öyle ki ne zaman tuttu onları sarsıntı* dedi (Mûsâ): "Rabbim4! Şayet dileseydin helak ederdin onları öncesinde; ve beni (de); helak mı edersin bizleri faaliyet içinde olduğuyla bizden ahmakların; değildir o (senin) fitnen610 dışında; dalalette128 bırakırsın onunla** dilediğin kimseyi; ve doğru yola kılavuzlarsın dilediğin kimseyi; sen velimizsin28; öyle ki mağfiret319 et bizlere; ve rahmet271 et bizlere; ve sen hayırlısısın mağfiret319 edenlerin."

Ahmed Samira Çevirisi

155 And Moses chose (from) his nation seventy men, to Our appointed time/appointed time or place, so when the tremble and shake/quake/agitation took/punished them, he said: "My Lord, if you willed/wanted you made them die/destroyed them from before and (as well as) me, do you make us die/destroy us because (of) what the ignorant/foolish from us make/did? That it is except Your test , You misguide with it whom You will/want, and You guide whom You will/want, You are our guardian/patron , so forgive for us, and have mercy upon us, and You are best (of) the forgiving."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vehtara ve seçti وَاخْتَارَ خير
2 musa Mûsâ مُوسَىٰ -
3 kavmehu kendi kavmine قَوْمَهُ قوم
4 seb'iyne yetmiş سَبْعِينَ سبع
5 raculen adam رَجُلًا رجل
6 limikatina vaktimize لِمِيقَاتِنَا وقت
7 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
8 ehazethumu tuttu onları أَخَذَتْهُمُ اخذ
9 r-racfetu sarsıntı الرَّجْفَةُ رجف
10 kale dedi (Mûsâ) قَالَ قول
11 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
12 lev şayet لَوْ -
13 şi'te dileseydin شِئْتَ شيا
14 ehlektehum helak ederdin onları أَهْلَكْتَهُمْ هلك
15 min مِنْ -
16 kablu öncesinde قَبْلُ قبل
17 ve iyyaye ve beni de وَإِيَّايَ -
18 etuhlikuna helak mi edersin bizleri أَتُهْلِكُنَا هلك
19 bima بِمَا -
20 feale faaliyet içinde olduğuyla فَعَلَ فعل
21 s-sufeha'u ahmakların السُّفَهَاءُ سفه
22 minna bizden مِنَّا -
23 in değildir إِنْ -
24 hiye o هِيَ -
25 illa dışında إِلَّا -
26 fitnetuke fitnelendirmen فِتْنَتُكَ فتن
27 tudillu dalalette bırakırsın تُضِلُّ ضلل
28 biha onunla بِهَا -
29 men kimseyi مَنْ -
30 teşa'u dilediğin تَشَاءُ شيا
31 ve tehdi ve doğru yola kılavuzlarsın وَتَهْدِي هدي
32 men kimseyi مَنْ -
33 teşa'u dilediğin تَشَاءُ شيا
34 ente sen أَنْتَ -
35 veliyyuna velimizsin وَلِيُّنَا ولي
36 fegfir öyle ki mağfiret et فَاغْفِرْ غفر
37 lena bizlere لَنَا -
38 verhamna ve rahmet et bizlere وَارْحَمْنَا رحم
39 ve ente ve sen وَأَنْتَ -
40 hayru hayırlısı خَيْرُ خير
41 l-gafirine mağfiret edenlerin الْغَافِرِينَ غفر

Notlar

Not 1

*Deprem.**Fitnenle.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Fitne. Kavram 610

610 Test, deneme, sınav, yanlışla doğruyu ayırt edebilme yetisinin ölçülmesi.

7. A'râf Suresi

Ayet 196

Arapça Metin (Harekeli)

1150|7|196|إِنَّ وَلِۦِّىَ ٱللَّهُ ٱلَّذِى نَزَّلَ ٱلْكِتَٰبَ وَهُوَ يَتَوَلَّى ٱلصَّٰلِحِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1150|7|196|ان ولي الله الذي نزل الكتب وهو يتولي الصلحين

Latin Literal

196. İnne veliyyiyallâhullezî nezzelel kitâbe ve huve yetevelles sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu (benim) velim28 Allah'tır ki indirendir kitabı*; ve O yakın korur/himaye eder sâlihleri217.

Ahmed Samira Çevirisi

196 That my guardian/patron (is) God who descended The Book , and He appoints/enables the correct/righteous.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 veliyyiye (benim) velim وَلِيِّيَ ولي
3 llahu Allah'tır اللَّهُ -
4 llezi ki الَّذِي -
5 nezzele indirendir نَزَّلَ نزل
6 l-kitabe kitabı الْكِتَابَ كتب
7 ve huve ve O وَهُوَ -
8 yetevella yakın korur يَتَوَلَّى ولي
9 s-salihine salihleri الصَّالِحِينَ صلح

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Sâlihler Kavram 217

217 Düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler yapanlar.

8. Enfâl Suresi

Ayet 75

Arapça Metin (Harekeli)

1235|8|75|وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مِنۢ بَعْدُ وَهَاجَرُوا۟ وَجَٰهَدُوا۟ مَعَكُمْ فَأُو۟لَٰٓئِكَ مِنكُمْ وَأُو۟لُوا۟ ٱلْأَرْحَامِ بَعْضُهُمْ أَوْلَىٰ بِبَعْضٍ فِى كِتَٰبِ ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌۢ

Arapça Metin (Harekesiz)

1235|8|75|والذين امنوا من بعد وهاجروا وجهدوا معكم فاوليك منكم واولوا الارحام بعضهم اولي ببعض في كتب الله ان الله بكل شي عليم

Latin Literal

75. Vellezîne âmenû min ba’du ve hâcerû ve câhedû meakum fe ulâike minkum, ve ûlûl erhâmi ba’duhum evlâ biba’dın fî kitâbillâh(kitâbillâhi), innallâhe bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) iman47 ettiler sonrasında; ve hicret355 ettiler; ve cihat356 ettiler sizlerle beraber; öyle ki işte bunlar sizlerdendir; ve rahimler715 sahipleri (ki) onların bir kısmı daha velidir28 bir kısma Allah'ın kitabında*; doğrusu Allah her şeye bir Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

75 And those who believed from after and emigrated and struggled/exerted with you, so those (are) from you, and of the relations some of them (are) more worthy/deserving with some in God’s Book , that God (is) with every thing knowledgeable. 120

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimselerdir وَالَّذِينَ -
2 amenu iman ettiler امَنُوا امن
3 min مِنْ -
4 bea'du sonrasında بَعْدُ بعد
5 ve haceru ve hicret ettiler وَهَاجَرُوا هجر
6 ve cahedu ve cihat ettiler وَجَاهَدُوا جهد
7 meakum sizlerle beraber مَعَكُمْ -
8 feulaike öyle ki işte bunlar فَأُولَٰئِكَ -
9 minkum sizdendir مِنْكُمْ -
10 veulu ve sahipleri وَأُولُو اول
11 l-erhami rahimler الْأَرْحَامِ رحم
12 bea'duhum onların bir kısmı بَعْضُهُمْ بعض
13 evla daha velidir أَوْلَىٰ ولي
14 bibea'din bir kısımla بِبَعْضٍ بعض
15 fi فِي -
16 kitabi kiatbında كِتَابِ كتب
17 llahi Allah'ın اللَّهِ -
18 inne doğrusu إِنَّ -
19 llahe Allah اللَّهَ -
20 bikulli her بِكُلِّ كلل
21 şey'in şeye شَيْءٍ شيا
22 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم

Notlar

Not 1

*Yazıtında, yazgısında.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Hicret etmek. Kavram 355

355 Göç etmek, bırakıp terk etmek, göçmen olmak.

Cihat etmek Kavram 356

356 Mücadele etmek. Kur’an’da savaş/öldürmek katletmek olarak işaret edilir. Cihat etmek Kur’an’la yapılan mücadeledir. 25:52 ayetinde kâfirlerle karşı en büyük cihadın Kur’an’la yapılması gerektiğini Yüce Rabbimiz apaçık bir şekilde bizlere bildirilmektedir. Kur’an’la cihat eden kimselere de mücahit denir.

Rahimler sahipleri. Kavram 715

715 Ortak bir kadın rahmine bağlantılı olan kimseler. Bir kadının rahminden doğan erkek ve kadınlar sülaleyi oluşturur. Tüm akrabaları oluşturur. Bir kişi rahimler bağlantısıyla babasını doğuran rahme ve annesi üzerinden annesini doğuran rahme bağlantılıdır.

9. Tevbe Suresi

Ayet 23

Arapça Metin (Harekeli)

1258|9|23|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَّخِذُوٓا۟ ءَابَآءَكُمْ وَإِخْوَٰنَكُمْ أَوْلِيَآءَ إِنِ ٱسْتَحَبُّوا۟ ٱلْكُفْرَ عَلَى ٱلْإِيمَٰنِ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلظَّٰلِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1258|9|23|يايها الذين امنوا لا تتخذوا اباكم واخونكم اوليا ان استحبوا الكفر علي الايمن ومن يتولهم منكم فاوليك هم الظلمون

Latin Literal

23. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızû âbâekum ve ihvânekum evliyâe inistehabbûl kufre alel îmâni, ve men yetevellehum minkum fe ulâike humuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Edinmeyin babalarını/atalarınızı ve kardeşlerinizi evliya212; eğer sevdilerse küfrü422 imana47 karşı; ve kim veli28 edindi onları sizlerden; öyle ki işte bunlar; onlardır zalimler257.

Ahmed Samira Çevirisi

23 You, you those who believed, do not take your fathers and your brothers (as) guardians/allies if they loved/liked the disbelief more (preferred) over the belief, and who follows them from you, so those, those are the unjust/oppressors.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tettehizu edinmeyin تَتَّخِذُوا اخذ
6 aba'ekum babalarını/atalarınızı ابَاءَكُمْ ابو
7 ve ihvanekum ve kardeşlerinizi وَإِخْوَانَكُمْ اخو
8 evliya'e evliya أَوْلِيَاءَ ولي
9 ini eğer إِنِ -
10 stehabbu sevdilerse اسْتَحَبُّوا حبب
11 l-kufra küfrü الْكُفْرَ كفر
12 ala karşı عَلَى -
13 l-imani imana الْإِيمَانِ امن
14 ve men ve kim وَمَنْ -
15 yetevellehum veli edindi onları يَتَوَلَّهُمْ ولي
16 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
17 feulaike öyle ki işte bunlar فَأُولَٰئِكَ -
18 humu onlardır هُمُ -
19 z-zalimune zalimler الظَّالِمُونَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Evliya, veli Kavram 212

212 Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

9. Tevbe Suresi

Ayet 71

Arapça Metin (Harekeli)

1306|9|71|وَٱلْمُؤْمِنُونَ وَٱلْمُؤْمِنَٰتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَآءُ بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِٱلْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُؤْتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَيُطِيعُونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥٓ أُو۟لَٰٓئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ ٱللَّهُ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1306|9|71|والمومنون والمومنت بعضهم اوليا بعض يامرون بالمعروف وينهون عن المنكر ويقيمون الصلوه ويوتون الزكوه ويطيعون الله ورسوله اوليك سيرحمهم الله ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

71. Vel mu’minûne vel mu’minâtu ba’duhum evlîyâu ba’d(ba’din), ye’murûne bil ma’rûfi ve yenhevne anil munkeri ve yukîmûnas salâte ve yu’tûnez zekâte ve yutîûnallâhe ve resûleh(resûlehu), ulâike se yerhamuhumullâh(yerhamuhumullâhu), innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve mümin27 erkekler; ve mümin27 kadınlar*; onların bir kısmı velileridir28 bir kısmın; emrederler marufla291 ve engellerler münkeri82; ve ikame572 ederler salâtı5; ve verirler zekâtı10; ve itaat ederler Allah'a ve O’nun resûlüne418; işte bunlar, rahmet271 edecektir onlara Allah; doğrusu Allah bir Azîzdir37; bir Hakîmdir9.

Ahmed Samira Çevirisi

71 And the believers (M) and believers (F) some of them (are) guardians/allies (to) some, they order/command with the kindness/generosity , and they forbid/prevent from the defiance of God and His orders/obscenity ,and they keep up the prayers, and they give the charity/purification and they obey God and His messenger, those, God will have mercy upon them, that God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velmu'minune ve mümin erkekler وَالْمُؤْمِنُونَ امن
2 velmu'minatu ve mümin kadınlar وَالْمُؤْمِنَاتُ امن
3 bea'duhum bir kısmı onların بَعْضُهُمْ بعض
4 evliya'u velileridir أَوْلِيَاءُ ولي
5 bea'din bir kısmın بَعْضٍ بعض
6 ye'murune emrederler يَأْمُرُونَ امر
7 bil-mea'rufi evrensel kabulleri/normları بِالْمَعْرُوفِ عرف
8 ve yenhevne ve engellerler وَيَنْهَوْنَ نهي
9 ani عَنِ -
10 l-munkeri iğrençleştirilmişten/çirkinleştirilmişten الْمُنْكَرِ نكر
11 ve yukimune ve dikerler/ayağa kaldırırlar وَيُقِيمُونَ قوم
12 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
13 ve yu'tune ve verirler وَيُؤْتُونَ اتي
14 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
15 ve yutiune ve itaat ederler وَيُطِيعُونَ طوع
16 llahe Allah'a اللَّهَ -
17 ve rasulehu ve O’nun resulüne/elçisine وَرَسُولَهُ رسل
18 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
19 seyerhamuhumu rahmet edecektir onlara سَيَرْحَمُهُمُ رحم
20 llahu Allah اللَّهُ -
21 inne doğrusu إِنَّ -
22 llahe Allah اللَّهَ -
23 azizun azîzdir عَزِيزٌ عزز
24 hakimun hakîmdir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*9:67 ayetinde münâfık erkekler ve münâfık kadınların özelliği bildirilmiştir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Münker Kavram 82

82 İğrençleştirilmiş, çirkinleştirilmiş. Pasif gelen bir kelimedir. Evrenin kabullerini yani işleyişini bozan uygulamalar mutlak ki çirkinlikle ve iğrençlikle sona erer.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

9. Tevbe Suresi

Ayet 74

Arapça Metin (Harekeli)

1309|9|74|يَحْلِفُونَ بِٱللَّهِ مَا قَالُوا۟ وَلَقَدْ قَالُوا۟ كَلِمَةَ ٱلْكُفْرِ وَكَفَرُوا۟ بَعْدَ إِسْلَٰمِهِمْ وَهَمُّوا۟ بِمَا لَمْ يَنَالُوا۟ وَمَا نَقَمُوٓا۟ إِلَّآ أَنْ أَغْنَىٰهُمُ ٱللَّهُ وَرَسُولُهُۥ مِن فَضْلِهِۦ فَإِن يَتُوبُوا۟ يَكُ خَيْرًا لَّهُمْ وَإِن يَتَوَلَّوْا۟ يُعَذِّبْهُمُ ٱللَّهُ عَذَابًا أَلِيمًا فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ وَمَا لَهُمْ فِى ٱلْأَرْضِ مِن وَلِىٍّ وَلَا نَصِيرٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1309|9|74|يحلفون بالله ما قالوا ولقد قالوا كلمه الكفر وكفروا بعد اسلمهم وهموا بما لم ينالوا وما نقموا الا ان اغنيهم الله ورسوله من فضله فان يتوبوا يك خيرا لهم وان يتولوا يعذبهم الله عذابا اليما في الدنيا والاخره وما لهم في الارض من ولي ولا نصير

Latin Literal

74. Yahlifûne billâhi mâ kâlû, ve lekad kâlû kelimetel kufri ve keferû ba’de islâmihim ve hemmû bi mâ lem yenâlû, ve mâ nekamû illâ en egnâhumullâhu ve resûluhu min fadlih(fadlihi), fe in yetûbû yeku hayren lehum, ve in yetevellev yuazzibhumullâhu azâben elîmen fid dunyâ vel âhıreh(âhıreti), ve mâ lehum fîl ardı min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).

Türkçe Çeviri

Ant içerler Allah'a, demiş değillerdir (diye); ve muhakkak dediler küfür422 kelimesini/söylemini; ve kâfirlik25 ettiler İslam’ları218 sonrasında; ve yeltendiler asla nail* olamaz olduklarına; değillerdi öç alırlar dışında ki ganileştirir** onları Allah ve resûlü700 fazlından202; öyle ki eğer tevbe33 ederlerse olur onlara hayır; ve eğer dönerlerse azap eder onlara Allah elim/acıklı bir azapla dünyada ve ahirette; ve olmaz onlara yerde hiçbir bir veli28 ve ne de bir yardım eden.

Ahmed Samira Çevirisi

74 They swear/take oath by God, (that) they did not say, and (but) they had said the disbelief’s word/expression ,and they disbelieved after their Islam/submission/surrender, and they got interested/resolved with what they did not take/receive/obtain, and they did not revenge/criticize except that God and His messenger enriched them from His grace , so if they repent (it will) be best for them, and if they turn away, God tortures them a painful torture in the present world and the end (other life), and in the earth/Planet Earth no guardian/ally and nor victorior/savior (be) for them .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yehlifune ant içerler يَحْلِفُونَ حلف
2 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
3 ma değildir مَا -
4 kalu dediler قَالُوا قول
5 velekad ve muhakkak وَلَقَدْ -
6 kalu dediler قَالُوا قول
7 kelimete kelime/söylem كَلِمَةَ كلم
8 l-kufri küfür الْكُفْرِ كفر
9 ve keferu ve kâfirlik ettiler وَكَفَرُوا كفر
10 bea'de sonrasında بَعْدَ بعد
11 islamihim İslam’ları إِسْلَامِهِمْ سلم
12 ve hemmu ve yeltendiler وَهَمُّوا همم
13 bima بِمَا -
14 lem asla لَمْ -
15 yenalu nail olamaz olduklarına يَنَالُوا نيل
16 ve ma değillerdi وَمَا -
17 nekamu öç almış نَقَمُوا نقم
18 illa dışında إِلَّا -
19 en ki أَنْ -
20 egnahumu ganileştirir onları أَغْنَاهُمُ غني
21 llahu Allah اللَّهُ -
22 ve rasuluhu ve resûlü وَرَسُولُهُ رسل
23 min مِنْ -
24 fedlihi fazlından فَضْلِهِ فضل
25 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
26 yetubu tevbe ederlerse يَتُوبُوا توب
27 yeku olur يَكُ كون
28 hayran hayır خَيْرًا خير
29 lehum onlara لَهُمْ -
30 ve in ve eğer وَإِنْ -
31 yetevellev dönerlerse يَتَوَلَّوْا ولي
32 yuazzibhumu azap eder onlara يُعَذِّبْهُمُ عذب
33 llahu Allah اللَّهُ -
34 azaben bir azapla عَذَابًا عذب
35 elimen elim/acıklı أَلِيمًا الم
36 fi فِي -
37 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
38 vel'ahirati ve ahirette وَالْاخِرَةِ اخر
39 ve ma ve olmaz وَمَا -
40 lehum onlara لَهُمْ -
41 fi فِي -
42 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
43 min hiçbir مِنْ -
44 veliyyin bir veli وَلِيٍّ ولي
45 ve la ve ne de وَلَا -
46 nesirin bir yardım eden نَصِيرٍ نصر

Notlar

Not 1

*Ulaşır, elde eder.**Zenginleştirir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

İslam, islam Kavram 218

218 Yüce Allah'ın biricik ve tek dini. Ahirette kabul edilecek tek din. İslam teslimiyet demektir; Yüce Allah ile insanın arasında yapılmış olan mîsâka/antlaşmaya/sözleşmeye teslim olmak, uymaktır demektir. Antlaşmayı bozmamaktır. Kutsal kitaplar bizlere işte bu antlaşmayı hatırlatır. Kısacası İslam sadece Kur'an demektir. Günümüzde milyarlarca insan kendisini müslüman sanmakta ve İslam dininde olduklarını, islam olduklarını iddia etmektedirler. Oysa büyük bir yanılgı içindedirler. Kur'an'la yakından uzaktan ilgisi olmayan, tamamı zan olan söyletilerle/hadislerle uydurulmuş bir din asla ama asla Yüce Allah'ın İslam dini değildir. İslam girmek için ilk şart söylentileri/hadisleri terk etmek ve sadece Kur'an'a tabi olmaktır.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

Allah ve resûlü=Kur'an. Kavram 700

700 Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

12. Yusuf Suresi

Ayet 101

Arapça Metin (Harekeli)

1695|12|101|رَبِّ قَدْ ءَاتَيْتَنِى مِنَ ٱلْمُلْكِ وَعَلَّمْتَنِى مِن تَأْوِيلِ ٱلْأَحَادِيثِ فَاطِرَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ أَنتَ وَلِىِّۦ فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ تَوَفَّنِى مُسْلِمًا وَأَلْحِقْنِى بِٱلصَّٰلِحِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1695|12|101|رب قد اتيتني من الملك وعلمتني من تاويل الاحاديث فاطر السموت والارض انت ولي في الدنيا والاخره توفني مسلما والحقني بالصلحين

Latin Literal

101. Rabbi kad âteytenî minel mulki ve allemtenî min te’vîlil ehâdîs(ehâdîsi), fâtıras semâvâti vel ardı ente veliyyî fîd dunyâ Vel âhıreh(âhıreti), teveffenî muslimen ve elhıknî bis sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

"Rabbim4! Muhakkak verdin bana* mülkten; ve öğrettin bana tevilinden401 hadislerin**; yaransın*** gökleri162 ve yeri; sensin velim28 dünyada ve ahirette; ve vefat621 ettir beni bir müsliman944 (olarak); ve tutundur**** beni sâlihlere217."

Ahmed Samira Çevirisi

101 My Lord, you had given me from the possession and free will and you taught/instructed me from interpreting/explaining the information/speeches , creator/bringer to being (of) the skies/space and the earth/Planet Earth, you are my guardian in the present world and the end (other life), make me die a Moslem/submitter , and make me catch up/join me with the correct/righteous.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
2 kad muhakkak قَدْ -
3 ateyteni verdin bana اتَيْتَنِي اتي
4 mine مِنَ -
5 l-mulki mülkten الْمُلْكِ ملك
6 ve allemteni ve öğrettin bana وَعَلَّمْتَنِي علم
7 min مِنْ -
8 te'vili tevilinden تَأْوِيلِ اول
9 l-ehadisi hadislerin الْأَحَادِيثِ حدث
10 fatira yaransın فَاطِرَ فطر
11 s-semavati gökleri السَّمَاوَاتِ سمو
12 vel'erdi ve yeri وَالْأَرْضِ ارض
13 ente sensin أَنْتَ -
14 veliyi velim وَلِيِّي ولي
15 fi فِي -
16 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
17 vel'ahirati ve ahirette وَالْاخِرَةِ اخر
18 teveffeni ve vefat ettir beni تَوَفَّنِي وفي
19 muslimen bir müsliman (olarak) مُسْلِمًا سلم
20 ve elhikni ve tutundur/bağla beni وَأَلْحِقْنِي لحق
21 bis-salihine salihlere بِالصَّالِحِينَ صلح

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Sözlerin.***Tekillikten, tek enerjiden yararak, ayırarak evreni oluşturansın.****Bağla, birleştir, yapıştır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Sâlihler Kavram 217

217 Düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler yapanlar.

Tevil Kavram 401

401 Yorumlamak, mana vermek, anlamlandırmak.

Vefat Kavram 621

621 Vefat ölümden farklıdır. Bilincin aktif olduğu beynin korteks kısmının işlevlerinin talamus tarafından devreden çıkarılmasıdır. İlkel işlevler devam eder. Soluma, kalp atışı vb. Yüce Allah uykunun bir vefat olduğunu bizlere bildirmiştir. Ölüm gerçekleşmeden önce mutlaka vefat gerçekleşir. Her vefat ölümle sonlanmaz. Yüce Allah yolunda katledilenlerin ve müminlerin ölmeden vefat ettirildiği Kur'an'ımızda bizlere bildirilmiştir. Resûl Îsâ'nın da vefat ettirildiği ancak ölmediği ortadadır. Bu kimseler Rableri indinde rızıklandırılırlar. 6:60 ayetinde "...sonra diriltir sizleri orada.." buyrulmuştur. Orada kelimesi yeri/arzı/yeryüzünü işaret eder. Anlaşılır ki uykudaki vefat sürecinde bilincin kaybolmasını ve geri yüklenmesini sağlayan talamus bölgesi kuantum seviyesinde yeri de kapsayan evrenle direkt olarak ilişkilidir.

13. Ra'd Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

1716|13|11|لَهُۥ مُعَقِّبَٰتٌ مِّنۢ بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهِۦ يَحْفَظُونَهُۥ مِنْ أَمْرِ ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُغَيِّرُ مَا بِقَوْمٍ حَتَّىٰ يُغَيِّرُوا۟ مَا بِأَنفُسِهِمْ وَإِذَآ أَرَادَ ٱللَّهُ بِقَوْمٍ سُوٓءًا فَلَا مَرَدَّ لَهُۥ وَمَا لَهُم مِّن دُونِهِۦ مِن وَالٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1716|13|11|له معقبت من بين يديه ومن خلفه يحفظونه من امر الله ان الله لا يغير ما بقوم حتي يغيروا ما بانفسهم واذا اراد الله بقوم سوا فلا مرد له وما لهم من دونه من وال

Latin Literal

11. Lehu muakkibâtun min beyni yedeyhi ve min halfihî yahfezûnehu min emrillâh(emrillâhi), innallâhe lâ yugayyiru mâ bi kavmin hattâ yugayyirû mâ bi enfusihim, ve izâ erâdallâhu bi kavmin sûen fe lâ meredde leh(lehu), ve mâ lehum min dûnihî min vâl(vâlin).

Türkçe Çeviri

Onadır* muakkibât965 iki elinin arasından ve arkasından onun**; korurlar onu***; emrindendir Allah'ın; doğrusu Allah değiştirmez bir kavimdekini/toplumdakini ta ki değiştirirler kendi nefislerindekini201; ve dilediği zaman Allah bir kavme/topluma bir kötülük; öyle ki olmaz reddedilme ona****; yoktur onlara***** O'nun****** astından hiç bir veli28.

Ahmed Samira Çevirisi

11 For him (are) successive angels/glorifications from between his hands and from behind him they protect/guard him from God’s order/command (punishment upon his nation’s evil ones), that God does not change what (is) with a nation until they change what (is) with themselves, and if God willed/wanted bad/evil/harm with a nation, so (there is) no return (protection) to (from) it, and (there is) no (one) for them from other than Him from aguardian/victorior .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lehu onadır لَهُ -
2 muakkibatun muakkibat مُعَقِّبَاتٌ عقب
3 min مِنْ -
4 beyni بَيْنِ بين
5 yedeyhi iki elinin arasından يَدَيْهِ يدي
6 ve min ve وَمِنْ -
7 halfihi arkasından onun خَلْفِهِ خلف
8 yehfezunehu korurlar onu يَحْفَظُونَهُ حفظ
9 min مِنْ -
10 emri emrindendir أَمْرِ امر
11 llahi Allah'ın اللَّهِ -
12 inne doğrusu إِنَّ -
13 llahe Allah اللَّهَ -
14 la لَا -
15 yugayyiru değiştirmez يُغَيِّرُ غير
16 ma مَا -
17 bikavmin bir kavimdekini/toplumdakini بِقَوْمٍ قوم
18 hatta taki حَتَّىٰ -
19 yugayyiru değiştirirler يُغَيِّرُوا غير
20 ma مَا -
21 bienfusihim kendi nefislerindekini بِأَنْفُسِهِمْ نفس
22 ve iza ve zaman وَإِذَا -
23 erade dilediği أَرَادَ رود
24 llahu Allah اللَّهُ -
25 bikavmin bir kavme/topluma بِقَوْمٍ قوم
26 su'en kötülük سُوءًا سوا
27 fela öyle ki فَلَا -
28 meradde reddedemez مَرَدَّ ردد
29 lehu onu لَهُ -
30 ve ma yoktur وَمَا -
31 lehum onlara لَهُمْ -
32 min مِنْ -
33 dunihi O'nun astından دُونِهِ دون
34 min مِنْ -
35 valin veliden وَالٍ ولي

Notlar

Not 1

*İnsana.**İnsanın.***İnsanı.****Kötülüğe.*****İnsanlara.******Allah'ın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

13. Ra'd Suresi

Ayet 37

Arapça Metin (Harekeli)

1742|13|37|وَكَذَٰلِكَ أَنزَلْنَٰهُ حُكْمًا عَرَبِيًّا وَلَئِنِ ٱتَّبَعْتَ أَهْوَآءَهُم بَعْدَمَا جَآءَكَ مِنَ ٱلْعِلْمِ مَا لَكَ مِنَ ٱللَّهِ مِن وَلِىٍّ وَلَا وَاقٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1742|13|37|وكذلك انزلنه حكما عربيا ولين اتبعت اهواهم بعدما جاك من العلم ما لك من الله من ولي ولا واق

Latin Literal

37. Ve kezâlike enzelnâhu hukmen arabiyyâ(arabiyyen), ve le initteba’te ehvâehum ba’de mâ câeke minel ilmi mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ vâk(vâkın).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; indirdik onu* bir arabiy929 hüküm67 (olarak); ve eğer tabi olduysan onların hevalarına sana gelen ilimden** sonrası; yoktur sana Allah’tan hiçbir veli28 ve ne de bir sakındıran.

Ahmed Samira Çevirisi

37 And as/like that We descended it an Arabic judgment/rule, and if (E) you followed their self attraction for desires/love and lusts after what came to you from the knowledge , no guardian/ally and nor protector/preserver, (is) for you from God.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kezalike ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
2 enzelnahu indirdik onu أَنْزَلْنَاهُ نزل
3 hukmen bir hüküm (olarak) حُكْمًا حكم
4 arabiyyen arabiy عَرَبِيًّا عرب
5 veleini ve eğer وَلَئِنِ -
6 ttebea'te tabi olduysan اتَّبَعْتَ تبع
7 ehva'ehum hevalarına onların أَهْوَاءَهُمْ هوي
8 bea'dema sonrasında بَعْدَمَا بعد
9 ca'eke sana gelmiş جَاءَكَ جيا
10 mine مِنَ -
11 l-ilmi ilimden الْعِلْمِ علم
12 ma yoktur مَا -
13 leke sana لَكَ -
14 mine مِنَ -
15 llahi Allah’tan اللَّهِ -
16 min hiçbir مِنْ -
17 veliyyin veli وَلِيٍّ ولي
18 ve la ve de وَلَا -
19 vakin bir sakınma وَاقٍ وقي

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Kur'an'ı anlama/kavrama ilmi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

16. Nahl Suresi

Ayet 100

Arapça Metin (Harekeli)

1999|16|100|إِنَّمَا سُلْطَٰنُهُۥ عَلَى ٱلَّذِينَ يَتَوَلَّوْنَهُۥ وَٱلَّذِينَ هُم بِهِۦ مُشْرِكُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1999|16|100|انما سلطنه علي الذين يتولونه والذين هم به مشركون

Latin Literal

100. İnnemâ sultânuhu alellezîne yetevellevnehu vellezîne hum bihî müşrikûn(müşrikûne).

Türkçe Çeviri

Ancak ki sultânlığı660 onun* üzerinedir kimselerin (ki) veli28 edinirler onu**; ve kimseleredir (ki) onlar onunla*** müşriklerdir36.

Ahmed Samira Çevirisi

100 But his power/control (is) on those who follow him, and those whom (are) with him, (they are) sharing/taking partners (as gods).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak ki إِنَّمَا -
2 sultanuhu sultânlığı onun سُلْطَانُهُ سلط
3 ala üzerine عَلَى -
4 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
5 yetevellevnehu veli edinirler onu يَتَوَلَّوْنَهُ ولي
6 vellezine ve kimselere وَالَّذِينَ -
7 hum onlar هُمْ -
8 bihi onunla بِهِ -
9 muşrikune müşrilerdir مُشْرِكُونَ شرك

Notlar

Not 1

*Şeytânın.**Şeytânı.***Şeytânla müşrik olurlar; şirk koşarlar. Şeytânın tek amacı vardır; o da Yüce Allah'a şirk koşturmak. Kur'an haricinde dinde hüküm koyan uydurmasyonlara, zanlara iman ettirmek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Sultân, sultân. Kavram 660

660 Yetki, salahiyet, otorite.

18. Kehf Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

2155|18|17|وَتَرَى ٱلشَّمْسَ إِذَا طَلَعَت تَّزَٰوَرُ عَن كَهْفِهِمْ ذَاتَ ٱلْيَمِينِ وَإِذَا غَرَبَت تَّقْرِضُهُمْ ذَاتَ ٱلشِّمَالِ وَهُمْ فِى فَجْوَةٍ مِّنْهُ ذَٰلِكَ مِنْ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ مَن يَهْدِ ٱللَّهُ فَهُوَ ٱلْمُهْتَدِ وَمَن يُضْلِلْ فَلَن تَجِدَ لَهُۥ وَلِيًّا مُّرْشِدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2155|18|17|وتري الشمس اذا طلعت تزور عن كهفهم ذات اليمين واذا غربت تقرضهم ذات الشمال وهم في فجوه منه ذلك من ايت الله من يهد الله فهو المهتد ومن يضلل فلن تجد له وليا مرشدا

Latin Literal

17. Ve tereş şemse izâ taleat tezâveru an kehfihim zâtel yemîni ve izâ garabet takrıduhum zâteş şimâli ve hum fî fecvetin minh(minhu), zâlike min âyâtillâh(âyâtillâhi), men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murşidâ(murşiden).

Türkçe Çeviri

Ve görürsün Güneş’i; doğduğu/yükseldiği zaman eğilir mağaralarından* sağa doğru; ve battığı** zaman makaslar/çaprazlar onları*** sola doğru; ve onlar**** içindedirler bir gedik/bir oyuk onun*****; işte bu; ayetlerindendir237 Allah'ın; kimi kılavuzlar doğru yola Allah, öyle ki o doğru yolu bulandır; ve kimi saptırır, öyle ki asla bulamazsın ona bir mürşid60 veli28.

Ahmed Samira Çevirisi

17 And you see the sun when it rose/ascended/appeared, it bends and curves/visits on their cave that of the right, and when it departed/declined/set, it parallels/crosses/passes them that of the left, and they are in an opening from it; that (is) from God’s verses/signs/evidences; whom God guides so he is the guided, and whom He misguides/who misguides (others) so you will never/not find for him a guardian/ally a correct/right guide.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve tera ve görürsün وَتَرَى راي
2 ş-şemse Güneş’i الشَّمْسَ شمس
3 iza zaman إِذَا -
4 taleat doğduğu/yükseldiği طَلَعَتْ طلع
5 tezaveru eğilir تَزَاوَرُ زور
6 an عَنْ -
7 kehfihim mağaralarından كَهْفِهِمْ كهف
8 zate doğru ذَاتَ -
9 l-yemini sağa الْيَمِينِ يمن
10 ve iza ve zaman وَإِذَا -
11 garabet battığı (Güneş) غَرَبَتْ غرب
12 tekriduhum makaslar/çaprazlar onları تَقْرِضُهُمْ قرض
13 zate doğru ذَاتَ -
14 ş-şimali sola الشِّمَالِ شمل
15 vehum ve onlar وَهُمْ -
16 fi içindedirler فِي -
17 fecvetin bir gedik/bir oyuk فَجْوَةٍ فجو
18 minhu onun (mağaranın) مِنْهُ -
19 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
20 min مِنْ -
21 ayati ayetlerindendir ايَاتِ ايي
22 llahi Allah'ın اللَّهِ -
23 men kimi مَنْ -
24 yehdi kılavuzlar doğru yola يَهْدِ هدي
25 llahu Allah اللَّهُ -
26 fe huve öyle ki o فَهُوَ -
27 l-muhtedi doğru yolu bulandır الْمُهْتَدِ هدي
28 ve men ve kimi وَمَنْ -
29 yudlil saptırır يُضْلِلْ ضلل
30 felen öyle ki asla فَلَنْ -
31 tecide bulamazsın تَجِدَ وجد
32 lehu ona لَهُ -
33 veliyyen bir veli (yakın koruyucu) وَلِيًّا ولي
34 murşiden bir doğru yol/bir olgunluk. مُرْشِدًا رشد

Notlar

Not

Yüce Allah bu ayette mağaranın pozisyonuyla ilgili muhteşem güzellikte bilgiler veriyor. Tek yapmamız gereken ayetleri doğru çevirip olduğu gibi yüce Allah’ın işaretlerini izlemektir. Bu ayette doğu ve batı yönleriyle birlikte sağ ve sol yönleri de işaret ediliyor. Doğu ve batı yönlerinde zaten bir sorun yok. Güneş’in doğduğu yer doğu, battığı yer batı olur. Ancak sağ ve sol yönleri için durum daha karmaşıktır. Bu nedenle ayette Rabb’imiz sağ ve sol yön işaretiyle hangi yönleri işaret etmiş öncelikle bunu bulmamız gereklidir.'Ve görürsün Güneş’i” işareti önemlidir. Arapça gramer olarak ‘تَرَىٱلشَّمْسَ’, “tere ş-şemse” geçişindeki ‘تَرَى’ “tere” fiili ikinci şahıs tekil olarak gelmiştir. Sesleniş direkt olarak Muhammed peygamberedir. Muhammed peygambere olan seslenişi biz kendi üzerimize de alabiliriz. Bu nedenle ayetleri mağara ve rakim yoldaşları dışında bir kimsenin gözünden okumak durumdayız. Analiz mağara içindeki gençlerin gözünden yapılmamalıdır. Bu nokta çok önemlidir. Bu nedenle mağara içinde değil, mağarayı dışardan gören bir kimse olarak analiz yapmak durumundayız. Güneş’in doğuşunu izleyen ve Güneş’i sağına doğru eğildiğini gören bir kimse mutlak ki kuzey yarım kürededir. Sağ taraf da her zaman güney olur. Sol tarafsa her zaman kuzey olur. demek ki ayette geçen sağ güneyi, sol da kuzeyi işaret eder.Ayetin devamında “ve battığı (Güneş) vakit makaslar/çaprazlar onları, sola doğru” buyrulmuştur. “Makaslar (çaprazlar) onları”, ‘تَّقْرِضُهُمْ’, ‘takrıduhum’ fiilindeki “onları” zamiri mağara içindeki gençleri işaret eder. Güneş’in batışı esnasında farklı bir durum oluştuğunu yüce Rabb’imiz bizlere bildiriyor. Güneş batarken Güneş ışınları mağara girişini içerideki gençlere göre çaprazlayacak şekilde aydınlatmaktadır. Bu makaslama sola doğru olmaktadır yani kuzeye doğru. Anlarız ki Güneş ışığı Güneş batarken mağara girişinin kuzey duvarının içine düşmektedir. Makaslama (çaprazlama) kelimesinden anlarız ki Güneş batımından bir süre önce mağara girişinin kuzey iç duvarı yönüne Güneş ışığı düşmeye başlamaktadır. Güneş’in batmak için eğilmesiyle birlikte bu aydınlanma mağara girişinin kuzey iç duvarında mağara içine doğru ve daha yükseğe doğru hareket etmektedir. Bu ışık hareketi mağara içindeki gençleri kuzey-sol duvardan çaprazlamaktadır. Açık olarak anlarız ki mağara içinde, mağaranın daha derinlerinde bir yarık, bir boşluk, bir gedik vardır. Gençler mağaraya sadece girmekle kalmamış onun en gizli, en derin, en görünmez yerine saklanmışlardır. Gençleri makaslayan/çaprazlayan akşam güneşi onları soldan yani kuzeyden çaprazladığına göre mutlak ki bu gençler mağaranın güney yönüne doğru yerleşim gösteren bir oyuğa, bir gediğe, bir boşluğa, bir aralığa saklanmış olmalılardır. Bu şartlara uygun bir mağaranın girişi mutlak ki kuzey-batıya bakmalıdır.Yüce Allah’ın izniyle Kur’an’ın çok büyük bir mucizesine tanık olacaksınız. Gerçek Ashab-ı Kehf (Yedi Uyurlar) Mağarası nerede? Yüce Allah'ın gerçek Ashab-ı Kehf mağarasının GPS koordinatlarını 17. ayette vermesi 2023 yılı itibariyle tecelli etmiştir. Ayet 34 kelimeden oluşur. İşaret ettiği konuya göre 3 parçadan oluşur. 1. parça; 9 kelime ve 36 harften oluşur. Mağaranın dünya üzerindeki konumunu işaret eder. Mağara kuzey yarımkürededir. 2. parça; 10 kelime ve 38 harften oluşur. Gençlerin mağara içindeki konumunu işaret eder. Gençler mağaranın güneyindedir.3. parça; 15 kelime ve 51 harften oluşur. Doğru yola kılavuzlu olanların gerçek mağarayı bulacağını işaret eder.Aşağıdaki resimde 1. kısmın 36. derece doğu boylamını işaret etmesi görülmektedir. Aşağıdaki resimde 2. kısmın 38 derece kuzey enlemini işaret etmesi gösterilmiştir. Aşağıdaki resimde 3. kısmın doğru mağaraya kılavuzlaması gösterilmiştir.Aşağıdaki resimde 17. ayetin işaretiyle ortaya çıkan Google Earth görüntüsü vardır. Afşin bölgesinin bu alanda kaldığı görülür.Mağaranın metresine kadar GPS değerini verecek olan şeyse ayetin künyesi olan 17. sayısıdır. 17 sayısı da gerçek ashab-ı kehf mağarasını metresine kadar gösterir.Mağara neden 17 metre daha batıda?Bunun nedeni Anadolu plakasının depremlerle batıya doğru kaymasındandır. Doğu Anadolu fay hattı boyunca Anadolu levhasının batıya doğru kayması yılda yaklaşık 18 mm’dir. Yani her yıl Anadolu levhası batıya doğru 1,8 cm kaymaktadır. Basit bir hesapla anlarız ki 34,6 metrelik batıya bir kayma yaklaşık olarak 1922 yılda gerçekleşebilir. Bu da Rabb’imizin bir işareti olarak karşımıza çıkar. Google Earth resmi 2022 yılında alındığına göre 2022 yılından 1922 yıl geriye gittiğimizde MS 100 yılını elde ederiz. Demek ki MS 100-150 yıllarında gençler mağaraya girmiş olmalıdır.2023 yılı itibariyle büyük bir Kur'an mucizesi ortaya çıkmıştır. Elbette bu büyük mucize Yüce Allah'ın izniyle meydana gelmiştir. Ne mutlu Kur’an’a tanık olanlara! Ne mutlu mağara yoldaşları gibi tek tanrıcı olanlara! Hanif olanlara!Ne mutlu atalar dinini terk edenlere!Ne mutlu sadece Kur’an diyenlere!

Not 1

*Gençlerin.**Güneş.***Gençleri.****Gençler.*****Mağaranın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Ayetler Kavram 237

237 Ayet kelimesi gösterge, işaret, kanıt, mucize anlamındadır. Çoğul olarak kullanıldığında Yüce Allah'ın varlığına kanıt olacak muhteşem mucizeleri işaret eder. Evrenin kendisi içindeki her şeyle Yüce Allah'ın ayetlerindendir. Evren kitabını bilimsel olarak okuyanlar Yüce Allah'ın bu ayetlerine tanıklık ederler.

18. Kehf Suresi

Ayet 26

Arapça Metin (Harekeli)

2164|18|26|قُلِ ٱللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثُوا۟ لَهُۥ غَيْبُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ أَبْصِرْ بِهِۦ وَأَسْمِعْ مَا لَهُم مِّن دُونِهِۦ مِن وَلِىٍّ وَلَا يُشْرِكُ فِى حُكْمِهِۦٓ أَحَدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

2164|18|26|قل الله اعلم بما لبثوا له غيب السموت والارض ابصر به واسمع ما لهم من دونه من ولي ولا يشرك في حكمه احدا

Latin Literal

26. Kulillâhu a’lemu bimâ lebisû, lehu gaybus semâvâti vel ard(ardı), ebsır bihî ve esmı’, mâ lehum min dûnihî min veliyyin ve lâ yuşriku fî hukmihî ehadâ(ehaden).

Türkçe Çeviri

De ki: “Allah en iyi bilendir kaldıklarını onların; O'nadır gaybı62 göklerin ve yerin; en iyi görür onu; ve en iyi işitir; yoktur onlara O'nun astından hiçbir veli28; ve ortak etmez kendi hükmüne birini.”

Ahmed Samira Çevirisi

26 Say: "God (is) more knowledgeable with what they stayed/remained , for Him (are) the skies’/space’s and the earth’s/Planet Earth’s unseen/invisible , see/look/understand with Him, and make (to) hear/listen, (there is) none for them from other than Him (as a) guardian/ally , and He does not share/make partners in His judgment/rule anyone.201

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kuli de ki قُلِ قول
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 ea'lemu en iyi bilendir أَعْلَمُ علم
4 bima بِمَا -
5 lebisu kaldıklarını onların لَبِثُوا لبث
6 lehu O'nundur لَهُ -
7 gaybu gaybı/bilinmeyeni غَيْبُ غيب
8 s-semavati göklerin السَّمَاوَاتِ سمو
9 vel'erdi ve yerin وَالْأَرْضِ ارض
10 ebsir en iyi görür أَبْصِرْ بصر
11 bihi onu بِهِ -
12 ve esmia' ve en iyi işitir وَأَسْمِعْ سمع
13 ma yoktur مَا -
14 lehum onlara لَهُمْ -
15 min مِنْ -
16 dunihi O'nun astından دُونِهِ دون
17 min hiçbir مِنْ -
18 veliyyin veli (yakın koruyucu) وَلِيٍّ ولي
19 ve la ve وَلَا -
20 yuşriku ortak etmez يُشْرِكُ شرك
21 fi فِي -
22 hukmihi kendi hükmüne حُكْمِهِ حكم
23 ehaden birini أَحَدًا احد

Notlar

Not

Yüce Allah bu ayette mağarada gençlerin ne kadar kaldığını en iyi kendisinin bilebileceğini, kendisi ancak dilerse başkalarının onun ilmini kuşatabileceğine vurgu yapmıştır. Gençler mağarada kaç sene kaldılar, nasıl zaman yolculuğu yaptılar gibi soruların elbette kesin cevabını bizlere Rabb’imiz verir. Bu cevapları da şerefli Kur’an’a yerleştirerek bizlere gösterir ki bizler Kur’an’ın yüce Allah katından geldiğine kesin olarak kanaat getirelim; sadece Kur’an’a teslim olalım. Sadece Kur’an’a teslim olma süreci başlarsa yüce Allah bizim velimiz olur; yakın koruyucumuz olur. Ayetin sonunda ‘ve ortak etmez kendi hükmüne birini’ geçişi o kadar önemlidir ki, bu geçiş herkese ders olmalıdır. Yüce Allah hükmü olan Kur’an haricinde hiçbir şeyi dinde hüküm koyucu olarak kabul etmez. Dinlerini parça etmiş olan;Ey Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbelî, Zahiri kardeşlerim!Ey Ezarika, Sufr’îyye, Necadat, Acaride, İbadiyye kardeşlerim!Ey Caferî, Zeydî, İsmailî kardeşlerim!Ey Alevi kardeşlerim! Ey Protestan, Katolik, Ortodoks Hristiyan kardeşlerim!Ey Hasidî, Ferisî, Sadukî, Essnî, Zelot, Rabbânî, İseviyye, Yudganiyye Yahudi kardeşlerim!Yüce Allah’a iman etmiş olan insanlar!Yüce Allah’ın bir rahmeti olan, bir hatırlatması olan Kur’an varken ne olur onun astından kitaplar edinmeyin. Hepiniz “en doğru mezhep benimkidir; en doğru mezhep benim tabi olduğum mezheptir, en doğru yol benim yolumdur; Allah’a en yakın yol benim yolumdur” diyorsunuz. Samimisiniz; biliyorum. Yüce Allah’a iman ediyorsunuz, ahirete iman ediyorsunuz, samimi olarak yüce Allah’a ibadet ediyorsunuz. Bazılarınız oruç tutuyor, namaz kılıyor. Ancak durum sizlerin düşündüğü gibi değildir. Ne yaparsanız yapın eğer en ufak bir şirk günahını işlerseniz tüm yaptıklarınız boşa gidecektir. Şeytan da bunu biliyor ve insanlara bu günahı işletmek için elinden geleni yapıyor. O da biliyor ki tüm ömrünü alnı secdede geçiren bir kimse secdede Yüce Allah’a yönelirken O’nun astından başkalarına da yönelirse tüm yaptıkları boşa gidecektir.6:88 İşte bu, kılavuzudur Allah'ın; doğru yola iletir onunla kullarından dilediği kimseyi; ve eğer ortak koşsalardı mutlak boşa çıkardı onlardan yapmış oldukları.İnsanların çoğunluğu dinlerini parça parça edip hiziplere bölmüştür. 30:32 Kimselerden; parça parça ettiler dinlerini; ve oldular takipçiler; her bir hizip/bölük yanındakiyle ferahlayanlar/rahatlayanlardır.Oysa yüce Allah’ın katında sadece tek bir din vardır. O da İslam’dır. İslam da İbrahim peygamberin dinidir; Musa peygamberin dinidir, İsa peygamberin dinidir, Muhammed peygamberin dinidir. Tüm peygamberin dini tek dindir. O da İslam’dır. Sadece Kur’an’dır. Ahirette İslam’dan başka bir din asla kabul edilmeyecektir.3:19 Doğrusu Allah indinde/katında din İslam’dır; ve ayrılığa-ihtilafa düştüler/farklılaştılar kitap verilen kimseler, onlara gelen ilim sonrasında; zorbalık/baskı/yozlaşma aralarında; başka değil; ve kim kâfirlik eder/örter Allah'ın ayetlerini; öyle ki doğrusu Allah seridir/çabuktur hesapta/hesaplaşmada.3:85 Ve kim arzular/arar İslam’dan başka bir din; öyle ki asla kabul edilmez ondan; ve o ahirette hüsran içinde olanlardandır/kaybedenlerdendir.4:125 Ve kim daha güzeldir kimseden bir dinen? Teslim etti yüzünü Allah'a; ve o güzel işler yapandır; ve tabi oldu İbrahim’in inanç öğretisine; bir tek tanrıcı; ve edindi Allah İbrahim’i bir dost.6:161 De ki: “Şüphesiz beni; doğruya kılavuzladı beni Rabb’im; dosdoğru bir yola; doğru/düzgün bir dine; İbrahim'in inanç öğretisine; bir tek tanrıcı; ve değildi olmuş (İbrahim) müşriklerden/ortak koşanlardan.Peygamber buyurdu ki diye başlayan, tamamı zan ve varsayım olan söylentileri/sözleri/hadisleri lütfen yüce Allah’ın sözü olan Kur’an’la bir tutmayın. Zannı tümden terk edin; çünkü resuller kendilerine indirilen kitaplar haricinde dinde hüküm koyucu tek bir kelime etmedi. Peygamberimiz de Kur’an haricinde dinde hüküm koyan asla bir şey söylemedi, okumadı. Yüce Allah’ın elçisi olarak görevini yaptı. Kur’an’ı okudu. Kur’an’ı söyledi. Kur’an haricinde din adına bir şey söyleseydi mutlak ki yüce Allah gereğini yapardı. 69:43 Bir indirilen (Kur’an); alemlerin Rabb’inden.69:44 Ve eğer söylerse (resul Muhammed) bize karşı bazı sözler.69:45 Mutlak alırdık ondan sağ eli.69:46 Sonra mutlak keserdik ondan şah damarı.69:47 Öyle ki, olamazdı sizden hiçbirisi; ondan (resul Muhammed’den) (onu) engelleyen.Kur’an bize yeter. Yüce Allah’ın kitabı bize yeter. Bana ne olmuş ki yüce Allah’ın biricik kitabı elimdeyken onun astından kitaplar edinecekmişim!Kur’an doğru yolu gösteren bir nurdur, aydınlıktır. Elbette sadece Kur’an’ın takip edilmesi gerekir.5:15 Ey ehli kitap! Muhakkak ki geldi size resûlümüz; beyan eder/bildirir/deklere eder sizlere, kitaptan gizler/saklar olduğunuzdan çoğunu; ve ki siler çoğunu; muhakkak geldi size Allah’tan bir nur; ve bir kitap (Kur’an); apaçık.5:16 Kılavuzlar onunla (Kur’an’la) Allah, rızasına tabi olan kimseyi; barışcıl/esenlikli/güvenli yollara; ve çıkarır onları (Kur’an) karanlıklardan nura/aydınlığa; izniyle O’nun (Allah’ın); ve kılavuzlar (Kur’an) dosdoğru bir yola.Muhammed peygamber kendisine indirilen Kur’an’ı okudu ve insanlara sadece Kur’an’ı deklere etti. Kur’an da kendisine tabi olan kimseleri karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kitabın sonlarına yaklaştık. Kur’an’ın birçok mucizesine tanık olduk. Artık sadece Kur’an’a teslim olma vakti geldi. Kur’an’ımızı anlayarak okuma vakti geldi. Kur’an’ı anlayabilmek, ona dokunabilmek için öncelikle kendimizi aklen temizlememiz gereklidir. Bu nedenle Kur’an haricinde dinî hüküm koyan; Kur’an’ın astından olan tüm kitapları, tüm bilgileri, tüm gelenekleri terk ederek Kur’an okumaya başlamalıyız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

32. Secde Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

3505|32|4|ٱللَّهُ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِى سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ ٱسْتَوَىٰ عَلَى ٱلْعَرْشِ مَا لَكُم مِّن دُونِهِۦ مِن وَلِىٍّ وَلَا شَفِيعٍ أَفَلَا تَتَذَكَّرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3505|32|4|الله الذي خلق السموت والارض وما بينهما في سته ايام ثم استوي علي العرش ما لكم من دونه من ولي ولا شفيع افلا تتذكرون

Latin Literal

4. Allâhullezî halakas semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ fî sitteti eyyâmin summestevâ alel arş(arşi), mâ lekum min dûnihî min veliyyin ve lâ şefîi(şefîin), e fe lâ tetezekkerûn(tetezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Allah ki yaratandır gökleri162 ve yeri; ve ikisi arasındakini altı günde781; sonra istiva188 etti Arş’a66 karşı; yoktur sizlere O'nun* astından hiçbir veli28; ve ne de bir şefâatçi114; öyle ki zikretmez78 misiniz?

Ahmed Samira Çevirisi

4 God is who created the skies/space and the earth/Planet Earth, and what (is) between them (B) in six days/times, then He aimed to/sat on on the throne , none from a mediator and nor guardian/ally (is) for you from other than Him, so do you not mention/remember ?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 allahu Allah اللَّهُ -
2 llezi ki الَّذِي -
3 haleka yaratandır خَلَقَ خلق
4 s-semavati gökleri السَّمَاوَاتِ سمو
5 vel'erde ve yeri وَالْأَرْضَ ارض
6 ve ma ve وَمَا -
7 beynehuma ikisi arasındakini بَيْنَهُمَا بين
8 fi فِي -
9 sitteti altı سِتَّةِ ستت
10 eyyamin günde أَيَّامٍ يوم
11 summe sonra ثُمَّ -
12 steva istiva etti اسْتَوَىٰ سوي
13 ala karşı عَلَى -
14 l-arşi Arş’a الْعَرْشِ عرش
15 ma yoktur مَا -
16 lekum sizlere لَكُمْ -
17 min مِنْ -
18 dunihi O'ndan astından دُونِهِ دون
19 min hiçbir مِنْ -
20 veliyyin veli وَلِيٍّ ولي
21 ve la ve ne de وَلَا -
22 şefiin bir şefaatçi شَفِيعٍ شفع
23 efela öyle ki أَفَلَا -
24 tetezekkerune zikretmez misiniz? تَتَذَكَّرُونَ ذكر

Notlar

Not 1

*Allah'ın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Arş Kavram 66

66 Taht/kürsü. Yüce Allah'ın belirli sıfatlarının tecelli etmesiyle oluşmuş olan, çoklu boyutlara sahip bir kürsü, bir platform. Bu kürsü içinde evrenler yaratılmaktadır. Şu an içinde bulunduğumuz evrenimiz de bu kürsünün içindedir. Yargılamanın yapılacağı ahiret evreni, cennet evrenleri ve cehennem evreni yine bu kürsü içinde yaratılacaktır.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Şefâat Kavram 114

114 Yargılama esnasında araya girip müdahale etmek. Şefâat kavramı şeytânın en büyük aldatmacasıdır. Şefâatin tamamı Yüce Allah'a aittir. O'nun astından şefâatçiler ummak/beklenti içine girmek şirktir. Müşriklerin yani Yüce Allah'a ortak koşan kimselerin ortak özelliklerinden bir tanesi Yüce Allah'ın katında/indinde Yüce Allah'ın astından şeyleri şefâatçiler olarak beklemektir (10:18). Peygamberlerin, ölmüş insanların, şeyhlerin, imamların ahirette şefâatçiler olacağına iman etmek büyük bir şirktir ve affı yoktur. Şeytanın en büyük tuzağı: Şefâat aldatmacası

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

istiva Kavram 188

188 Düzenlemek, dengelemek, seviyelemek, her şeyi uygun olarak, tam yerinde olarak düzenlemek. Her şeyi gerekli olan seviyesinde, dengeli olarak inşa etmek.

Göklerin ve yerin 6 günde yaratılması. Kavram 781

781 Gün kelimesi evre/dönem demektir. Kur'an'da yerin yani Dünya gezegeninin 2 günde yaratıldığı bildirilmiştir. Dünya gezegeninin yaşının 4.6 milyar yıl olduğu bilimsel verilerle bilinmektedir. Evrenimizin yaşının 13.8 milyar yıl olduğu da kesin olarak tespit edilmiştir. Oranlama (4.6/13.8) yaptığımızda ilginç şekilde 1/3 oranı yani 2/6 oranı elde edilmektedir. Böylece anlarız ki 6 gün ile işaret edilen evrenin kendisidir. Bilimsel verilerin Kur'an'ın verileriyle örtüşmesi bu şerefli kitabın Yüce Allah'ın katından olduğuna kesin kanıt oluşturur.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

3537|33|6|ٱلنَّبِىُّ أَوْلَىٰ بِٱلْمُؤْمِنِينَ مِنْ أَنفُسِهِمْ وَأَزْوَٰجُهُۥٓ أُمَّهَٰتُهُمْ وَأُو۟لُوا۟ ٱلْأَرْحَامِ بَعْضُهُمْ أَوْلَىٰ بِبَعْضٍ فِى كِتَٰبِ ٱللَّهِ مِنَ ٱلْمُؤْمِنِينَ وَٱلْمُهَٰجِرِينَ إِلَّآ أَن تَفْعَلُوٓا۟ إِلَىٰٓ أَوْلِيَآئِكُم مَّعْرُوفًا كَانَ ذَٰلِكَ فِى ٱلْكِتَٰبِ مَسْطُورًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3537|33|6|النبي اولي بالمومنين من انفسهم وازوجه امهتهم واولوا الارحام بعضهم اولي ببعض في كتب الله من المومنين والمهجرين الا ان تفعلوا الي اوليايكم معروفا كان ذلك في الكتب مسطورا

Latin Literal

6. En nebiyyu evlâ bil mu’minîne min enfusihim ve ezvâcuhu ummehâtuhum, ve ûlûl erhâmi ba’duhum evlâ bi ba’dın fî kitâbillâhi minel mu’minîne vel muhâcirîne illâ en tef’alû ilâ evliyâikum ma’rûfâ(ma’rûfen), kâne zâlike fîl kitâbi mestûra(mestûren).

Türkçe Çeviri

Nebi132* daha velidir28 müminlere27 kendi nefislerinden201; ve eşleri onun*anneleridir717 onların** ve rahimler715 sahiplerinin bir kısmı daha velidir28 (diğer) bir kısma Allah'ın kitabında müminlerden27 ve muhâcirlerden716; dışındadır ki faaliyete geçirirsiniz velilerinize28 bir marufu291 (ki) oldu (o) bu satırlanmış kitapta.

Ahmed Samira Çevirisi

6 The prophet (is) more worthy/deserving with the believers than them selves, and His wives (are) their mothers, and (those) of the relations some of them (are) more worthy/deserving with some in God’s Book/judgment than the believers and the emigrants, except that (E) you make/do to your allies/friends kindness/goodness , that was in The Book written/inscribed .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 en-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
2 evla daha velidir أَوْلَىٰ ولي
3 bil-mu'minine müminlere بِالْمُؤْمِنِينَ امن
4 min مِنْ -
5 enfusihim kendi nefislerinden أَنْفُسِهِمْ نفس
6 ve ezvacuhu ve eşleri onun وَأَزْوَاجُهُ زوج
7 ummehatuhum anneleridir onların أُمَّهَاتُهُمْ امم
8 ve ulu ve sahipleri وَأُولُو اول
9 l-erhami rahimler الْأَرْحَامِ رحم
10 bea'duhum bir kısmı onların بَعْضُهُمْ بعض
11 evla daha velidir أَوْلَىٰ ولي
12 bibea'din bir kısma بِبَعْضٍ بعض
13 fi فِي -
14 kitabi kitabında كِتَابِ كتب
15 llahi Allah'ın اللَّهِ -
16 mine مِنَ -
17 l-mu'minine müminlerden الْمُؤْمِنِينَ امن
18 velmuhacirine ve muhacirlerden وَالْمُهَاجِرِينَ هجر
19 illa dışındadır إِلَّا -
20 en ki أَنْ -
21 tef'alu faaliyete geçirirsiniz تَفْعَلُوا فعل
22 ila إِلَىٰ -
23 evliyaikum velilerinize أَوْلِيَائِكُمْ ولي
24 mea'rufen bir marufu مَعْرُوفًا عرف
25 kane oldu كَانَ كون
26 zalike bu ذَٰلِكَ -
27 fi فِي -
28 l-kitabi kitapta الْكِتَابِ كتب
29 mesturan satırlanmış مَسْطُورًا سطر

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Müminlerin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Rahimler sahipleri. Kavram 715

715 Ortak bir kadın rahmine bağlantılı olan kimseler. Bir kadının rahminden doğan erkek ve kadınlar sülaleyi oluşturur. Tüm akrabaları oluşturur. Bir kişi rahimler bağlantısıyla babasını doğuran rahme ve annesi üzerinden annesini doğuran rahme bağlantılıdır.

Muhâcir. Kavram 716

716 Diyarlarından zorla çıkarılmış kimseler.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 17

Arapça Metin (Harekeli)

3548|33|17|قُلْ مَن ذَا ٱلَّذِى يَعْصِمُكُم مِّنَ ٱللَّهِ إِنْ أَرَادَ بِكُمْ سُوٓءًا أَوْ أَرَادَ بِكُمْ رَحْمَةً وَلَا يَجِدُونَ لَهُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3548|33|17|قل من ذا الذي يعصمكم من الله ان اراد بكم سوا او اراد بكم رحمه ولا يجدون لهم من دون الله وليا ولا نصيرا

Latin Literal

17. Kul men zellezî ya’sımukum minallâhi in erâde bikum sûen ev erâdebikum rahmeh(rahmeten), ve lâ yecidûne lehum min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîren).

Türkçe Çeviri

De ki: "Kimdir şu kimse ki geri durdurur/önler sizleri Allah'tan; eğer razı olduysa (Allah) sizlere bir kötülüğe veya razı olduysa (Allah) sizlere bir rahmete271; ve bulamazlar (onlar) kendilerine Allah’ın astından bir veli28; ve ne de bir yardım eden."

Ahmed Samira Çevirisi

17 Say: "Who that protects/shelters you from God if He willed/wanted bad/evil/harm with you? Or He willed/wanted mercy with you? And they do not find for them from other than God a guardian/ally , and nor a victorior/savior ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 men kimdir مَنْ -
3 za şu ذَا -
4 llezi kimse ki الَّذِي -
5 yea'simukum geri durdurur/önler يَعْصِمُكُمْ عصم
6 mine -dan مِنَ -
7 llahi Allah- اللَّهِ -
8 in eğer إِنْ -
9 erade razı olduysa أَرَادَ رود
10 bikum sizlere بِكُمْ -
11 su'en bir kötülüğe سُوءًا سوا
12 ev veya أَوْ -
13 erade razı olduysa أَرَادَ رود
14 bikum sizlere بِكُمْ -
15 rahmeten bir rahmete رَحْمَةً رحم
16 ve la ve وَلَا -
17 yecidune bulamazlar (onlar) يَجِدُونَ وجد
18 lehum kendilerine لَهُمْ -
19 min مِنْ -
20 duni astından دُونِ دون
21 llahi Allah’ın اللَّهِ -
22 veliyyen bir veli وَلِيًّا ولي
23 ve la ve ne de وَلَا -
24 nesiran bir yardımcı نَصِيرًا نصر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 65

Arapça Metin (Harekeli)

3596|33|65|خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا لَّا يَجِدُونَ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3596|33|65|خلدين فيها ابدا لا يجدون وليا ولا نصيرا

Latin Literal

65. Hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), lâ yecidûne veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîren).

Türkçe Çeviri

Ölümsüzlerdir185 orada* ebediyen; bulamazlar bir veli28; ve ne de bir yardım eden.

Ahmed Samira Çevirisi

65 Immortally/eternally in it (for) ever (E), they do not find a guardian/ally , and nor a victorior/savior.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 halidine ölümsüzlerdir خَالِدِينَ خلد
2 fiha orada فِيهَا -
3 ebeden ebediyen أَبَدًا ابد
4 la لَا -
5 yecidune bulamazlar يَجِدُونَ وجد
6 veliyyen bir veli وَلِيًّا ولي
7 ve la ve ne de وَلَا -
8 nesiran bir yardım eden نَصِيرًا نصر

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

34. Sebe' Suresi

Ayet 41

Arapça Metin (Harekeli)

3645|34|41|قَالُوا۟ سُبْحَٰنَكَ أَنتَ وَلِيُّنَا مِن دُونِهِم بَلْ كَانُوا۟ يَعْبُدُونَ ٱلْجِنَّ أَكْثَرُهُم بِهِم مُّؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3645|34|41|قالوا سبحنك انت ولينا من دونهم بل كانوا يعبدون الجن اكثرهم بهم مومنون

Latin Literal

41. Kâlû subhâneke ente veliyyunâ min dûnihim, bel kânû ya’budûnel cinn(cinne), ekseruhum bihim mû’minûn(mû’minûne).

Türkçe Çeviri

Dediler (melekler): “Subhân’sın7 sen; sensin velimiz28”; alçaklıklarından/aşağılıklarından onların; evet! Oldular kulluk46 eder cinne210; çokları onların (insanların) onlara (cinlere) müminlerdir*.

Ahmed Samira Çevirisi

41 They said: "Your praise/glory; you are our guardian/ally from other than them, but they were worshipping the Jinns , most of them with them (are) believing."

Notlar

Not 1

*Alçak/aşağılık bazı insanlar Yüce Allah'a ve Kur'an'a iman edip müminlerden olacaklarına kendilerine fısıldayan cinlere iman ederler; onlara mümin olurlar; onlara tabi olurlar. Yüce Allah'ı ve Kur'an'ı terk ederler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Subhân Kavram 7

7 Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Cin Kavram 210

210 İblis ve onun soyundan olan varlıklar. İblis Âdem'e secde etmedi. Yüce Allah'ın emrine karşı geldi ve fâsıklardan/sapanlardan oldu. Bir cennet evrenine yerleştirilen Âdem ve eşini ayartarak Yüce Allah'ın yasağını çiğnetti. Yüce Allah Âdem ve eşiyle birlikte yasağı çiğneyen tüm insanları cennetten indirdi. Âdem derhal tevbe etti. Yüce Allah onun tevbesini kabul etti. İblis Âdem'e meydan okudu. Yüce Allah bu meydan okumaya izin verdi. Âdem soyu olan insanlarla iblis soyu olan cinler arasında 2. tur bir savaş başladı. 2. savaş cennet evreninden daha alçak yerleşimli olan günümüz evreninde şu an devam etmektedir. İnsanoğlu 1. savaşı kaybetti. 2. savaşın içindeyiz. 2. şansımızı kullanıyoruz. Savaş kuralları gereği her doğan insana bir cin yoldaşlık eder. İnsan bu cinle mücadele eder. Cin kendisine verilen izni kullanır. Yani insanın kalbine fısıldar. Kalbine vesvese verir. Yüce Allah'ın dosdoğru yolu olan kutsal kitaplardan uzaklaştırmak ister. İnsanı Yüce Allah'ın emrinden saptırmak ister. Maalesef insanların pek azı haricinde çoğu 2. savaşı da kaybetti. Yüce Allah'ın cehennemi cinden ve insanlardan doldururum sözü hak oldu.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

5157|60|9|إِنَّمَا يَنْهَىٰكُمُ ٱللَّهُ عَنِ ٱلَّذِينَ قَٰتَلُوكُمْ فِى ٱلدِّينِ وَأَخْرَجُوكُم مِّن دِيَٰرِكُمْ وَظَٰهَرُوا۟ عَلَىٰٓ إِخْرَاجِكُمْ أَن تَوَلَّوْهُمْ وَمَن يَتَوَلَّهُمْ فَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلظَّٰلِمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5157|60|9|انما ينهيكم الله عن الذين قتلوكم في الدين واخرجوكم من ديركم وظهروا علي اخراجكم ان تولوهم ومن يتولهم فاوليك هم الظلمون

Latin Literal

9. İnnemâ yenhâkumullâhu anillezîne kâtelûkum fîd dîni ve ahrecûkum min diyârikum ve zâherû alâ ıhrâcikum en tevellevhum, ve men yetevellehum fe ulâike humuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ancak (ki) meneder sizleri Allah kimselerden (ki) katlettiler35 sizleri dinde122; çıkardılar sizleri diyarlarınızdan; ve arka çıktılar/destek oldular ihracınıza/çıkarılmanıza karşı; ki veli28 edinirsiniz onları ve kim veli28 edinir onları öyle ki işte bunlar; onlardır zalimler257.

Ahmed Samira Çevirisi

9 But God forbids/prevents you from those who fought/killed you in the religion, and they brought/drove you out from your houses/countries , and they cooperated/supported on forcing/driving you out , that (E) you follow them, and who follows them, so those, they are the unjust/oppressive.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak إِنَّمَا -
2 yenhakumu meneder sizleri يَنْهَاكُمُ نهي
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 ani عَنِ -
5 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
6 katelukum katlettiler sizleri قَاتَلُوكُمْ قتل
7 fi فِي -
8 d-dini dinde الدِّينِ دين
9 ve ehracukum çıkardılar sizleri وَأَخْرَجُوكُمْ خرج
10 min مِنْ -
11 diyarikum diyarlarınızdan دِيَارِكُمْ دور
12 ve zaheru ve arka çıktılar/destek oldular وَظَاهَرُوا ظهر
13 ala karşı عَلَىٰ -
14 ihracikum ihracınıza إِخْرَاجِكُمْ خرج
15 en ki أَنْ -
16 tevellevhum veli edinmenizi onları تَوَلَّوْهُمْ ولي
17 ve men ve kim وَمَنْ -
18 yetevellehum veli ediniz onları يَتَوَلَّهُمْ ولي
19 feulaike öyle ki işte bunlar فَأُولَٰئِكَ -
20 humu onlardır هُمُ -
21 z-zalimune zalimler الظَّالِمُونَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

5161|60|13|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَوَلَّوْا۟ قَوْمًا غَضِبَ ٱللَّهُ عَلَيْهِمْ قَدْ يَئِسُوا۟ مِنَ ٱلْءَاخِرَةِ كَمَا يَئِسَ ٱلْكُفَّارُ مِنْ أَصْحَٰبِ ٱلْقُبُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

5161|60|13|يايها الذين امنوا لا تتولوا قوما غضب الله عليهم قد ييسوا من الاخره كما ييس الكفار من اصحب القبور

Latin Literal

13. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tetevellev kavmen gadıballâhu aleyhim kad yeisû minel âhireti kemâ yeisel kuffâru min ashâbil kubûr(kubûri).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Veliler28 edinmeyin bir kavmi/toplumu (ki) gazap127 etti Allah üzerlerine; muhakkak umudu kestiler (onlar) ahiretten kâfirlerin25 kabir ashâbından194 umudu kestiği gibi.

Ahmed Samira Çevirisi

13 You, you those who believed, do not follow a nation God became angry/angered on them, they had despaired/become hopeless from the end (other life), as/like the disbelievers despair/become hopeless from the graves’/burial place’s owners 415

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tetevellev veliler edinmeyin تَتَوَلَّوْا ولي
6 kavmen bir kavmi/toplumu قَوْمًا قوم
7 gadibe gazap etti غَضِبَ غضب
8 llahu Allah اللَّهُ -
9 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
10 kad muhakkak قَدْ -
11 yeisu umudu kestiler يَئِسُوا ياس
12 mine مِنَ -
13 l-ahirati ahiretten الْاخِرَةِ اخر
14 kema gibi كَمَا -
15 yeise umudu kestiği يَئِسَ ياس
16 l-kuffaru kâfirlerin الْكُفَّارُ كفر
17 min مِنْ -
18 eshabi ashabından أَصْحَابِ صحب
19 l-kuburi kabir الْقُبُورِ قبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Üzerlerine gazap edilen kimseler Kavram 127

127 Yüce Allah'ın öfkesinin üzerlerine hak olduğu kimseler.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 28: Veli

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Veli

Kavram No: 28

Kısa Açıklama: 28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 40

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 107

Türkçe Meal: Hiç bilmez misin ki Allah’adır; O’nadır göklerin 162 * ve yerin mülkü; ve yoktur sizlere Allah'ın astından hiçbir veli 28 ; ve de bir yardımcı.

Arapça: 114|2|107|الم تعلم ان الله له ملك السموت والارض وما لكم من دون الله من ولي ولا نصير

Bakara Suresi - Ayet 120

Türkçe Meal: Ve asla razı olmaz senden Yahudiler 295 ve de Nasârâlılar 296 ; ta ki tabi olursun onların milletine 301 ; de ki: “Doğrusu Allah'ın doğru yola kılavuzu; odur (gerçek) doğru yola kılavuz"; ve eğer tabi olursan hevalarına onların, sana gelen ilimden * sonra; olmaz sana Allah'tan hiçbir bir veli 28 ; ve de bir nasîr 69 .

Arapça: 127|2|120|ولن ترضي عنك اليهود ولا النصري حتي تتبع ملتهم قل ان هدي الله هو الهدي ولين اتبعت اهواهم بعد الذي جاك من العلم ما لك من الله من ولي ولا نصير

Bakara Suresi - Ayet 257

Türkçe Meal: Allah velisidir 28 iman 47 etmiş kimselerin; çıkarır (Allah) onları karanlıklardan nura/aydınlığa doğru; ve kâfirlik 25 etmiş kimselerin kendi velileri 28 tâgûttur 375 ; çıkarırlar onları nurdan/aydınlıktan karanlıklara doğru; işte bunlar; ateş ashâbıdır 194 ; onlar orada * ölümsüzlerdir 185 .

Arapça: 264|2|257|الله ولي الذين امنوا يخرجهم من الظلمت الي النور والذين كفروا اولياوهم الطغوت يخرجونهم من النور الي الظلمت اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 68

Türkçe Meal: Doğrusu insanların İbrahim'e daha yakını mutlak kimselerdir (ki) tabi oldular ona (İbrahim’e); ve bu nebidir 132 (Muhammed); ve kimselerdir (ki) iman 47 ettiler; ve Allah velisidir 28 müminlerin 27 .

Arapça: 361|3|68|ان اولي الناس بابرهيم للذين اتبعوه وهذا النبي والذين امنوا والله ولي المومنين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 122

Türkçe Meal: Sizlerden iki tayfanın * cesaretlerini kaybetmeye yüz tuttuğu zaman; ve Allah velisidir 28 (velisiydi) ikisinin; Allah’a; öyle ki tevekkül 79 etsin müminler 27 .

Arapça: 415|3|122|اذ همت طايفتان منكم ان تفشلا والله وليهما وعلي الله فليتوكل المومنون

Nisâ Suresi - Ayet 45

Türkçe Meal: Ve Allah daha iyi bilendir düşmanlarınızı; ve kâfi geldi/yetti Allah bir Veli 28 (olarak); kâfi geldi/yetti Allah bir Nasîr 69 (olarak).

Arapça: 538|4|45|والله اعلم باعدايكم وكفي بالله وليا وكفي بالله نصيرا

Nisâ Suresi - Ayet 75

Türkçe Meal: Ve nedir sizlere olan (ki) katletmezsiniz 35 Allah yolunda 331 ; ve zaaflılar (olan) erkeklerden ve kadınlardan ve çocuklardan kimseler derler (ki): "Rabbimiz! Çıkar bizi şu kentten; zalimdir 257 ahalisi onun; ve yap bize yanından bir veli 28 ; ve yap bize yanından bir nasîr 69 ."

Arapça: 568|4|75|وما لكم لا تقتلون في سبيل الله والمستضعفين من الرجال والنسا والولدن الذين يقولون ربنا اخرجنا من هذه القريه الظالم اهلها واجعل لنا من لدنك وليا واجعل لنا من لدنك نصيرا

Nisâ Suresi - Ayet 89

Türkçe Meal: İstediler (ki) şayet kâfirlik 25 ederseniz kâfirlik 25 ettikleri gibi; öyle ki olursunuz onlarla aynı seviyeli/farksız; öyle ki edinmeyin/tutmayın onlardan evliya 212 ta ki hicret ederler Allah yoluna; öyle ki eğer yüz çevirdilerse * öyle ki edinin/tutun onları ve katledin 35 onları nerede bulursanız ** ; ve edinmeyin/tutmayın onlardan bir veli 28 ne de bir yardımcı.

Arapça: 582|4|89|ودوا لو تكفرون كما كفروا فتكونون سوا فلا تتخذوا منهم اوليا حتي يهاجروا في سبيل الله فان تولوا فخذوهم واقتلوهم حيث وجدتموهم ولا تتخذوا منهم وليا ولا نصيرا

Nisâ Suresi - Ayet 119

Türkçe Meal: "Ve mutlak dalalete 128 düşürürüm onları; ve mutlak temenniye * sokarım onları; ve mutlak emrederim 200 onlara öyle ki mutlak keserler kulaklarını çiftlik hayvanlarının; ve mutlak emrederim 200 öyle ki mutlak değiştirirler Allah'ın yaratışını"; ve kim tutar/edinir şeytânı 29 bir veli 28 astından Allah'ın; öyle ki muhakkak hüsrana uğrar; apaçık bir hüsrana.

Arapça: 612|4|119|ولاضلنهم ولامنينهم ولامرنهم فليبتكن اذان الانعم ولامرنهم فليغيرن خلق الله ومن يتخذ الشيطن وليا من دون الله فقد خسر خسرانا مبينا

Nisâ Suresi - Ayet 123

Türkçe Meal: Olmaz sizlerin temennileri ve (de) kitap ehlinin 135 temennileri * ; kim yapar bir kötülük; cezalandırılır onunla; ve bulamaz kendisine astından Allah’ın bir veli 28 ne de bir yardımcı.

Arapça: 616|4|123|ليس بامانيكم ولا اماني اهل الكتب من يعمل سوا يجز به ولا يجد له من دون الله وليا ولا نصيرا

Nisâ Suresi - Ayet 173

Türkçe Meal: Öyle ki iman 47 etmiş ve sâlihâtı 18 yapmış kimselere gelince; öyle ki tamamlanır ecirleri 820 ; ve ziyade eder/artırır (Allah) fazlından 202 ; ve geri durmuş ve büyüklenmiş kimselere gelince; öyle ki azap eder (Allah) onlara bir elim/acıklı (azapla); ve bulamazlar kendilerine Allah'ın astından bir veli 28 ; ve ne de bir yardımcı.

Arapça: 666|4|173|فاما الذين امنوا وعملوا الصلحت فيوفيهم اجورهم ويزيدهم من فضله واما الذين استنكفوا واستكبروا فيعذبهم عذابا اليما ولا يجدون لهم من دون الله وليا ولا نصيرا

Mâide Suresi - Ayet 51

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Edinmeyin/tutmayın Yahudileri 295 ve Nasârâlıları 268 evliya 212 ; bir kısmı onların evliyasıdır 212 bir kısmın; ve kim veli 28 edinir onları sizlerden; öyle ki doğrusu o onlardandır; doğrusu Allah doğruya kılavuzlamaz zalim 257 toplumu.

Arapça: 720|5|51|يايها الذين امنوا لا تتخذوا اليهود والنصري اوليا بعضهم اوليا بعض ومن يتولهم منكم فانه منهم ان الله لا يهدي القوم الظلمين

Mâide Suresi - Ayet 55

Türkçe Meal: Veliniz 28 sizin ancak Allah’tır; ve resûlüdür 418 O'nun; ve iman 47 etmiş kimselerdir; kimseler (ki) ikame 572 ederler salâtı 5 ; ve verirler zekâtı 10 ; ve onlar rükû 11 edenlerdir.

Arapça: 724|5|55|انما وليكم الله ورسوله والذين امنوا الذين يقيمون الصلوه ويوتون الزكوه وهم ركعون

Mâide Suresi - Ayet 56

Türkçe Meal: Ve kim veli 28 edinir Allah'ı ve resûlünü 418 ve iman 47 etmiş kimseleri; öyle ki doğrusu taraftarıdır/partizanıdır Allah'ın; onlardır galip gelenler.

Arapça: 725|5|56|ومن يتول الله ورسوله والذين امنوا فان حزب الله هم الغلبون

Mâide Suresi - Ayet 80

Türkçe Meal: Görürsün çoğunu onlardan (ki) veli 28 edinirler kâfirlik 25 etmiş kimseleri; ne kötüdür kademe aldıkları/kıdem kazandıkları kendi nefislerine 201 ; ki hışma/gadaba uğrattı Allah onları; ve azapta onlar ölümsüzlerdir.

Arapça: 749|5|80|تري كثيرا منهم يتولون الذين كفروا لبيس ما قدمت لهم انفسهم ان سخط الله عليهم وفي العذاب هم خلدون

En'âm Suresi - Ayet 14

Türkçe Meal: De ki: "Allah’ın dışında bir veli 28 mi edinirim/tutarım ? Yarandır 592 gökleri 162 ve yeri; ve O besler * ; ve beslenmez * (O)"; de ki: "Doğrusu ben emredildim ki olurum İslam 218 olmuş kimsenin evveli ** ; ve sakın olma (sen) müşriklerden 36 (diye *** )."

Arapça: 803|6|14|قل اغير الله اتخذ وليا فاطر السموت والارض وهو يطعم ولا يطعم قل اني امرت ان اكون اول من اسلم ولا تكونن من المشركين

En'âm Suresi - Ayet 51

Türkçe Meal: Ve uyar onunla * kimseleri (ki) korkarlar ki haşredilirler 556 Rablerine 4 karşı; olmaz onlara O’nun astından bir veli 28 ne de bir şefâat 114 ; belki onlar takvalı 21 olurlar.

Arapça: 840|6|51|وانذر به الذين يخافون ان يحشروا الي ربهم ليس لهم من دونه ولي ولا شفيع لعلهم يتقون

En'âm Suresi - Ayet 70

Türkçe Meal: Ve bırak kimseleri (ki) edindiler dinlerini bir laubali * ve bir eğlence/oyun; ve aldattı onları dünya hayatı; ve zikret/hatırlat onunla ** ; ki tutuklanır bir nefis 201 kazandığıyla; olmaz ona (nefse) Allah’ın astından bir veli 28 ; ve ne de bir şefâatçi 114 ; ve eğer adil olsa/eşitlese (o nefis) her bir adaleti 680 ; alınmaz ondan (nefisten); işte bunlar; kimselerdir (ki) tutuklandılar kazandıklarıyla; onlaradır kaynardan bir içecek; ve acıklı bir azap kâfirlik 25 ederler olduklarıyla.

Arapça: 859|6|70|وذر الذين اتخذوا دينهم لعبا ولهوا وغرتهم الحيوه الدنيا وذكر به ان تبسل نفس بما كسبت ليس لها من دون الله ولي ولا شفيع وان تعدل كل عدل لا يوخذ منها اوليك الذين ابسلوا بما كسبوا لهم شراب من حميم وعذاب اليم بما كانوا يكفرون

En'âm Suresi - Ayet 127

Türkçe Meal: Onlaradır * selâm 98 diyarı/yurdu Rableri 4 indinde/katında; ve O (Allah) velisidir 28 onların yapar olduklarıyla.

Arapça: 916|6|127|لهم دار السلم عند ربهم وهو وليهم بما كانوا يعملون

A'râf Suresi - Ayet 27

Türkçe Meal: Ey âdemoğulları 692 ! Baştan çıkarmasın sizi şeytân 29 ; çıkardığı gibi ebeveynlerinizi * cennetten ** ; soyarak ikisinden * elbiselerini; göstermek için ikisine * çirkinliklerini; doğrusu o (şeytân) görür sizleri; o ve onun kabilesi; yerden (ki) görmezsiniz onları; doğrusu biz; yaptık şeytânları 29 evliya/veliler 28 ; iman 47 etmez kimseler için.

Arapça: 981|7|27|يبني ادم لا يفتننكم الشيطن كما اخرج ابويكم من الجنه ينزع عنهما لباسهما ليريهما سوتهما انه يريكم هو وقبيله من حيث لا ترونهم انا جعلنا الشيطين اوليا للذين لا يومنون

A'râf Suresi - Ayet 30

Türkçe Meal: Bir fırka/grup (ki) kılavuzladı doğru yola (Allah); ve bir fırka/grup (ki) hak oldu onlar üzerine dalalet/sapkınlık; doğrusu onlar tuttular/edindiler şeytânları 29 Allah'ın astından evliya/veliler 28 ; ve hesaplarlar/düşünürler ki onlar doğru yola kılavuzlular.

Arapça: 984|7|30|فريقا هدي وفريقا حق عليهم الضلله انهم اتخذوا الشيطين اوليا من دون الله ويحسبون انهم مهتدون

A'râf Suresi - Ayet 155

Türkçe Meal: Ve seçti Mûsâ vaktimiz için kendi kavmine/toplumuna yetmiş adam; öyle ki ne zaman tuttu onları sarsıntı * dedi (Mûsâ): "Rabbim 4 ! Şayet dileseydin helak ederdin onları öncesinde; ve beni (de); helak mı edersin bizleri faaliyet içinde olduğuyla bizden ahmakların; değildir o (senin) fitnen 610 dışında; dalalette 128 bırakırsın onunla ** dilediğin kimseyi; ve doğru yola kılavuzlarsın dilediğin kimseyi; sen velimizsin 28 ; öyle ki mağfiret 319 et bizlere; ve rahmet 271 et bizlere; ve sen hayırlısısın mağfiret 319 edenlerin."

Arapça: 1109|7|155|واختار موسي قومه سبعين رجلا لميقتنا فلما اخذتهم الرجفه قال رب لو شيت اهلكتهم من قبل وايي اتهلكنا بما فعل السفها منا ان هي الا فتنتك تضل بها من تشا وتهدي من تشا انت ولينا فاغفر لنا وارحمنا وانت خير الغفرين

A'râf Suresi - Ayet 196

Türkçe Meal: Doğrusu (benim) velim 28 Allah'tır ki indirendir kitabı * ; ve O yakın korur/himaye eder sâlihleri 217 .

Arapça: 1150|7|196|ان ولي الله الذي نزل الكتب وهو يتولي الصلحين

Enfâl Suresi - Ayet 75

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) iman 47 ettiler sonrasında; ve hicret 355 ettiler; ve cihat 356 ettiler sizlerle beraber; öyle ki işte bunlar sizlerdendir; ve rahimler 715 sahipleri (ki) onların bir kısmı daha velidir 28 bir kısma Allah'ın kitabında * ; doğrusu Allah her şeye bir Alîm’dir 8 .

Arapça: 1235|8|75|والذين امنوا من بعد وهاجروا وجهدوا معكم فاوليك منكم واولوا الارحام بعضهم اولي ببعض في كتب الله ان الله بكل شي عليم

Tevbe Suresi - Ayet 23

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Edinmeyin babalarını/atalarınızı ve kardeşlerinizi evliya 212 ; eğer sevdilerse küfrü 422 imana 47 karşı; ve kim veli 28 edindi onları sizlerden; öyle ki işte bunlar; onlardır zalimler 257 .

Arapça: 1258|9|23|يايها الذين امنوا لا تتخذوا اباكم واخونكم اوليا ان استحبوا الكفر علي الايمن ومن يتولهم منكم فاوليك هم الظلمون

Tevbe Suresi - Ayet 71

Türkçe Meal: Ve mümin 27 erkekler; ve mümin 27 kadınlar * ; onların bir kısmı velileridir 28 bir kısmın; emrederler marufla 291 ve engellerler münkeri 82 ; ve ikame 572 ederler salâtı 5 ; ve verirler zekâtı 10 ; ve itaat ederler Allah'a ve O’nun resûlüne 418 ; işte bunlar, rahmet 271 edecektir onlara Allah; doğrusu Allah bir Azîzdir 37 ; bir Hakîmdir 9 .

Arapça: 1306|9|71|والمومنون والمومنت بعضهم اوليا بعض يامرون بالمعروف وينهون عن المنكر ويقيمون الصلوه ويوتون الزكوه ويطيعون الله ورسوله اوليك سيرحمهم الله ان الله عزيز حكيم

Tevbe Suresi - Ayet 74

Türkçe Meal: Ant içerler Allah'a, demiş değillerdir (diye); ve muhakkak dediler küfür 422 kelimesini/söylemini; ve kâfirlik 25 ettiler İslam’ları 218 sonrasında; ve yeltendiler asla nail * olamaz olduklarına; değillerdi öç alırlar dışında ki ganileştirir ** onları Allah ve resûlü 700 fazlından 202 ; öyle ki eğer tevbe 33 ederlerse olur onlara hayır; ve eğer dönerlerse azap eder onlara Allah elim/acıklı bir azapla dünyada ve ahirette; ve olmaz onlara yerde hiçbir bir veli 28 ve ne de bir yardım eden.

Arapça: 1309|9|74|يحلفون بالله ما قالوا ولقد قالوا كلمه الكفر وكفروا بعد اسلمهم وهموا بما لم ينالوا وما نقموا الا ان اغنيهم الله ورسوله من فضله فان يتوبوا يك خيرا لهم وان يتولوا يعذبهم الله عذابا اليما في الدنيا والاخره وما لهم في الارض من ولي ولا نصير

Yusuf Suresi - Ayet 101

Türkçe Meal: "Rabbim 4 ! Muhakkak verdin bana * mülkten; ve öğrettin bana tevilinden 401 hadislerin ** ; yaransın *** gökleri 162 ve yeri; sensin velim 28 dünyada ve ahirette; ve vefat 621 ettir beni bir müsliman 944 (olarak); ve tutundur **** beni sâlihlere 217 ."

Arapça: 1695|12|101|رب قد اتيتني من الملك وعلمتني من تاويل الاحاديث فاطر السموت والارض انت ولي في الدنيا والاخره توفني مسلما والحقني بالصلحين

Ra'd Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Onadır * muakkibât 965 iki elinin arasından ve arkasından onun ** ; korurlar onu *** ; emrindendir Allah'ın; doğrusu Allah değiştirmez bir kavimdekini/toplumdakini ta ki değiştirirler kendi nefislerindekini 201 ; ve dilediği zaman Allah bir kavme/topluma bir kötülük; öyle ki olmaz reddedilme ona **** ; yoktur onlara ***** O'nun ****** astından hiç bir veli 28 .

Arapça: 1716|13|11|له معقبت من بين يديه ومن خلفه يحفظونه من امر الله ان الله لا يغير ما بقوم حتي يغيروا ما بانفسهم واذا اراد الله بقوم سوا فلا مرد له وما لهم من دونه من وال

Ra'd Suresi - Ayet 37

Türkçe Meal: Ve işte böyledir; indirdik onu * bir arabiy 929 hüküm 67 (olarak); ve eğer tabi olduysan onların hevalarına sana gelen ilimden ** sonrası; yoktur sana Allah’tan hiçbir veli 28 ve ne de bir sakındıran.

Arapça: 1742|13|37|وكذلك انزلنه حكما عربيا ولين اتبعت اهواهم بعدما جاك من العلم ما لك من الله من ولي ولا واق

Nahl Suresi - Ayet 100

Türkçe Meal: Ancak ki sultânlığı 660 onun * üzerinedir kimselerin (ki) veli 28 edinirler onu ** ; ve kimseleredir (ki) onlar onunla *** müşriklerdir 36 .

Arapça: 1999|16|100|انما سلطنه علي الذين يتولونه والذين هم به مشركون

Kehf Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: Ve görürsün Güneş’i; doğduğu/yükseldiği zaman eğilir mağaralarından * sağa doğru; ve battığı ** zaman makaslar/çaprazlar onları *** sola doğru; ve onlar **** içindedirler bir gedik/bir oyuk onun ***** ; işte bu; ayetlerindendir 237 Allah'ın; kimi kılavuzlar doğru yola Allah, öyle ki o doğru yolu bulandır; ve kimi saptırır, öyle ki asla bulamazsın ona bir mürşid 60 veli 28 .

Arapça: 2155|18|17|وتري الشمس اذا طلعت تزور عن كهفهم ذات اليمين واذا غربت تقرضهم ذات الشمال وهم في فجوه منه ذلك من ايت الله من يهد الله فهو المهتد ومن يضلل فلن تجد له وليا مرشدا

Kehf Suresi - Ayet 26

Türkçe Meal: De ki: “Allah en iyi bilendir kaldıklarını onların; O'nadır gaybı 62 göklerin ve yerin; en iyi görür onu; ve en iyi işitir; yoktur onlara O'nun astından hiçbir veli 28 ; ve ortak etmez kendi hükmüne birini.”

Arapça: 2164|18|26|قل الله اعلم بما لبثوا له غيب السموت والارض ابصر به واسمع ما لهم من دونه من ولي ولا يشرك في حكمه احدا

Secde Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: Allah ki yaratandır gökleri 162 ve yeri; ve ikisi arasındakini altı günde 781 ; sonra istiva 188 etti Arş’a 66 karşı; yoktur sizlere O'nun * astından hiçbir veli 28 ; ve ne de bir şefâatçi 114 ; öyle ki zikretmez 78 misiniz?

Arapça: 3505|32|4|الله الذي خلق السموت والارض وما بينهما في سته ايام ثم استوي علي العرش ما لكم من دونه من ولي ولا شفيع افلا تتذكرون

Ahzâb Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Nebi 132 * daha velidir 28 müminlere 27 kendi nefislerinden 201 ; ve eşleri onun * anneleridir 717 onların ** ve rahimler 715 sahiplerinin bir kısmı daha velidir 28 (diğer) bir kısma Allah'ın kitabında müminlerden 27 ve muhâcirlerden 716 ; dışındadır ki faaliyete geçirirsiniz velilerinize 28 bir marufu 291 (ki) oldu (o) bu satırlanmış kitapta.

Arapça: 3537|33|6|النبي اولي بالمومنين من انفسهم وازوجه امهتهم واولوا الارحام بعضهم اولي ببعض في كتب الله من المومنين والمهجرين الا ان تفعلوا الي اوليايكم معروفا كان ذلك في الكتب مسطورا

Ahzâb Suresi - Ayet 17

Türkçe Meal: De ki: "Kimdir şu kimse ki geri durdurur/önler sizleri Allah'tan; eğer razı olduysa (Allah) sizlere bir kötülüğe veya razı olduysa (Allah) sizlere bir rahmete 271 ; ve bulamazlar (onlar) kendilerine Allah’ın astından bir veli 28 ; ve ne de bir yardım eden."

Arapça: 3548|33|17|قل من ذا الذي يعصمكم من الله ان اراد بكم سوا او اراد بكم رحمه ولا يجدون لهم من دون الله وليا ولا نصيرا

Ahzâb Suresi - Ayet 65

Türkçe Meal: Ölümsüzlerdir 185 orada * ebediyen; bulamazlar bir veli 28 ; ve ne de bir yardım eden.

Arapça: 3596|33|65|خلدين فيها ابدا لا يجدون وليا ولا نصيرا

Sebe' Suresi - Ayet 41

Türkçe Meal: Dediler (melekler): “Subhân’sın 7 sen; sensin velimiz 28 ”; alçaklıklarından/aşağılıklarından onların; evet! Oldular kulluk 46 eder cinne 210 ; çokları onların (insanların) onlara (cinlere) müminlerdir * .

Arapça: 3645|34|41|قالوا سبحنك انت ولينا من دونهم بل كانوا يعبدون الجن اكثرهم بهم مومنون

Mümtehine Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Ancak (ki) meneder sizleri Allah kimselerden (ki) katlettiler 35 sizleri dinde 122 ; çıkardılar sizleri diyarlarınızdan; ve arka çıktılar/destek oldular ihracınıza/çıkarılmanıza karşı; ki veli 28 edinirsiniz onları ve kim veli 28 edinir onları öyle ki işte bunlar; onlardır zalimler 257 .

Arapça: 5157|60|9|انما ينهيكم الله عن الذين قتلوكم في الدين واخرجوكم من ديركم وظهروا علي اخراجكم ان تولوهم ومن يتولهم فاوليك هم الظلمون

Mümtehine Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Veliler 28 edinmeyin bir kavmi/toplumu (ki) gazap 127 etti Allah üzerlerine; muhakkak umudu kestiler (onlar) ahiretten kâfirlerin 25 kabir ashâbından 194 umudu kestiği gibi.

Arapça: 5161|60|13|يايها الذين امنوا لا تتولوا قوما غضب الله عليهم قد ييسوا من الاخره كما ييس الكفار من اصحب القبور