Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 319: Mağfiret

Bu kavram 57 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

319Bağışlama, affetme.

2. Bakara Suresi

Ayet 175

Arapça Metin (Harekeli)

182|2|175|أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱشْتَرَوُا۟ ٱلضَّلَٰلَةَ بِٱلْهُدَىٰ وَٱلْعَذَابَ بِٱلْمَغْفِرَةِ فَمَآ أَصْبَرَهُمْ عَلَى ٱلنَّارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

182|2|175|اوليك الذين اشتروا الضلله بالهدي والعذاب بالمغفره فما اصبرهم علي النار

Latin Literal

175. Ulâikellezîneşteravud dalâlete bil hudâ vel azâbe bil magfireh(magfireti), fe mâ asberehum alen nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; kimselerdir (ki) satın aldılar dalaleti128 doğru yola kılavuzla*; ve azabı** (da) mağfiretle319; öyle ki onları ateşe karşı sabrettiren nedir!

Ahmed Samira Çevirisi

175 Those are those who bought/volunteered the misguidance with the guidance, and the torture with the forgiveness, so what made them be patient on the fire?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
2 ellezine kimselerdir الَّذِينَ -
3 şteravu satın aldılar اشْتَرَوُا شري
4 d-delalete dalaleti الضَّلَالَةَ ضلل
5 bil-huda doğru yola kılavuzla بِالْهُدَىٰ هدي
6 vel'azabe ve azapla وَالْعَذَابَ عذب
7 bil-megfirati mağfiretle بِالْمَغْفِرَةِ غفر
8 fema öyle ki فَمَا -
9 esberahum sabrettirendir onları أَصْبَرَهُمْ صبر
10 ala karşı عَلَى -
11 n-nari ateşe النَّارِ نور

Notlar

Not 1

*Doğru yolu verip sapkın yol olan dalaleti satın aldılar.**Mağfireti verip azabı satın aldılar.

2. Bakara Suresi

Ayet 268

Arapça Metin (Harekeli)

275|2|268|ٱلشَّيْطَٰنُ يَعِدُكُمُ ٱلْفَقْرَ وَيَأْمُرُكُم بِٱلْفَحْشَآءِ وَٱللَّهُ يَعِدُكُم مَّغْفِرَةً مِّنْهُ وَفَضْلًا وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

275|2|268|الشيطن يعدكم الفقر ويامركم بالفحشا والله يعدكم مغفره منه وفضلا والله وسع عليم

Latin Literal

268. Eş şeytânu yeidukumul fakra ve ye’murukumbil fahşâi vallâhu yeidukum magfireten minhuve fadlâ(fadlan), vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Şeytân29 vaat eder sizlere fakirliği; ve emreder200 sizlere fahşayı81; ve Allah vaat eder sizlere bir mağfiret319 kendinden; ve bir fazl/fazilet; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.

Ahmed Samira Çevirisi

268 The devil promises you the poverty/grief and orders/commands you with enormous/atrocious deeds , and God promises you forgiveness from Him and grace/favour , and God (is) extended/abundant , knowledgeable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eş-şeytanu şeytan الشَّيْطَانُ شطن
2 yeidukumu vaat eder sizlere يَعِدُكُمُ وعد
3 l-fekra fakirliği الْفَقْرَ فقر
4 ve ye'murukum ve emreder sizlere وَيَأْمُرُكُمْ امر
5 bil-fehşa'i fahşayı بِالْفَحْشَاءِ فحش
6 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
7 yeidukum vaat eder sizlere يَعِدُكُمْ وعد
8 megfiraten mağfiret مَغْفِرَةً غفر
9 minhu kendinden مِنْهُ -
10 ve fedlen ve bir fazl/fazilet وَفَضْلًا فضل
11 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
12 vasiun Vâsi’dir وَاسِعٌ وسع
13 alimun Alîm’dir عَلِيمٌ علم

2. Bakara Suresi

Ayet 285

Arapça Metin (Harekeli)

292|2|285|ءَامَنَ ٱلرَّسُولُ بِمَآ أُنزِلَ إِلَيْهِ مِن رَّبِّهِۦ وَٱلْمُؤْمِنُونَ كُلٌّ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَمَلَٰٓئِكَتِهِۦ وَكُتُبِهِۦ وَرُسُلِهِۦ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِّن رُّسُلِهِۦ وَقَالُوا۟ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيْكَ ٱلْمَصِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

292|2|285|امن الرسول بما انزل اليه من ربه والمومنون كل امن بالله ومليكته وكتبه ورسله لا نفرق بين احد من رسله وقالوا سمعنا واطعنا غفرانك ربنا واليك المصير

Latin Literal

285. Âmener resûlu bimâ unzile ileyhi min rabbihî vel mu’minûn(mu’minûne), kullun âmene billâhi ve melâiketihî ve kutubihî ve rusulih(rusulihî), lâ nuferriku beyne ehadin min rusulih(rusulihî), ve kâlû semi’nâ ve ata’nâ gufrâneke rabbenâ ve ileykel masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

İman47 etti resûl418 Rabbinden4 kendisine indirilmişe; ve müminler27; hepsi iman47 etti Allah'a; ve meleklerine; ve kitaplarına; ve resûllerine418; "ayırmayız resûllerinden418 birinin arasını"; ve dediler: "İşittik; ve itaat ettik; senin mağfiretin319. Rabbimiz4!; ve sanadır dönüş yeri."

Ahmed Samira Çevirisi

285 The messenger believed with what was descended to him from his Lord and the believers all/each believed with God and His angels, and His Books , and His messengers, we do not separate distinguish/differentiate between any one from His messengers, and they said: "We heard/listened, and we obeyed, your forgiveness, our Lord, and to you (is) the end/destination ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 amene iman etti امَنَ امن
2 r-rasulu resûl الرَّسُولُ رسل
3 bima بِمَا -
4 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
5 ileyhi kendisine إِلَيْهِ -
6 min مِنْ -
7 rabbihi Rabbinden رَبِّهِ ربب
8 velmu'minune ve müminler وَالْمُؤْمِنُونَ امن
9 kullun hepsi كُلٌّ كلل
10 amene iman etti امَنَ امن
11 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
12 ve melaiketihi ve meleklerine وَمَلَائِكَتِهِ ملك
13 ve kutubihi ve kitaplarına وَكُتُبِهِ كتب
14 ve rusulihi ve resullerine وَرُسُلِهِ رسل
15 la لَا -
16 nuferriku ayırmayız نُفَرِّقُ فرق
17 beyne arasını بَيْنَ بين
18 ehadin birinin أَحَدٍ احد
19 min مِنْ -
20 rusulihi resullerinden رُسُلِهِ رسل
21 ve kalu ve dediler وَقَالُوا قول
22 semia'na işittik سَمِعْنَا سمع
23 ve etaa'na ve itaat ettik وَأَطَعْنَا طوع
24 gufraneke mağfiretin senin غُفْرَانَكَ غفر
25 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
26 ve ileyke ve sanadır وَإِلَيْكَ -
27 l-mesiru dönüş yeri الْمَصِيرُ صير

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 16

Arapça Metin (Harekeli)

309|3|16|ٱلَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَآ إِنَّنَآ ءَامَنَّا فَٱغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ ٱلنَّارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

309|3|16|الذين يقولون ربنا اننا امنا فاغفر لنا ذنوبنا وقنا عذاب النار

Latin Literal

16. Ellezîne yekûlune rabbenâ innenâ âmennâ fagfir lenâ zunûbenâ ve kınâ azâben nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) derler: "Rabbimiz4! Doğrusu bizler iman47 ettik; öyle ki mağfiret319 et bizlere günahlarımızı; ve sakındır bizleri ateş azabından."

Ahmed Samira Çevirisi

16 Those who say: "Our Lord, that we truly believed, so forgive for us our crimes and protect us/make us avoid the fire’s torture."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 yekulune derler يَقُولُونَ قول
3 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
4 innena doğrusu biz إِنَّنَا -
5 amenna iman ettik امَنَّا امن
6 fegfir öyle ki mağfiret et فَاغْفِرْ غفر
7 lena bizlere لَنَا -
8 zunubena günahlarımızı ذُنُوبَنَا ذنب
9 ve kina ve sakındır bizleri وَقِنَا وقي
10 azabe azabından عَذَابَ عذب
11 n-nari ateş النَّارِ نور

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 129

Arapça Metin (Harekeli)

422|3|129|وَلِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ يَغْفِرُ لِمَن يَشَآءُ وَيُعَذِّبُ مَن يَشَآءُ وَٱللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

422|3|129|ولله ما في السموت وما في الارض يغفر لمن يشا ويعذب من يشا والله غفور رحيم

Latin Literal

129. Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), yagfiru li men yeşâu ve yuazzibu men yeşâ’(yeşâu), vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve Allah’adır göklerdeki161 ve yerdeki; mağfiret319 eder dilediği kimseye; ve azap eder dilediği kimseye; ve Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

129 And to God what is in the skies/space and what is in the earth/Planet Earth, He forgives, for whom He wills/wants and He tortures whom He wills/wants, and God (is) forgiving , merciful .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velillahi ve Allah’adır وَلِلَّهِ -
2 ma مَا -
3 fi فِي -
4 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
5 ve ma ve وَمَا -
6 fi فِي -
7 l-erdi yerdeki الْأَرْضِ ارض
8 yegfiru mağfiret eder يَغْفِرُ غفر
9 limen kimseye لِمَنْ -
10 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
11 ve yuazzibu ve azap eder وَيُعَذِّبُ عذب
12 men kimseye مَنْ -
13 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
14 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
15 gafurun Gafur’dur غَفُورٌ غفر
16 rahimun Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Yedi gökler Kavram 161

161 Çoklu gökler. Güneş sistemimiz ve onun benzerleri olan sistemler (çok sayıda gezegen atmosferi/gök içerdikleri için). Paralel evrenler (çok sayıda evren/gök içerdikleri için).

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 133

Arapça Metin (Harekeli)

426|3|133|وَسَارِعُوٓا۟ إِلَىٰ مَغْفِرَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا ٱلسَّمَٰوَٰتُ وَٱلْأَرْضُ أُعِدَّتْ لِلْمُتَّقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

426|3|133|وسارعوا الي مغفره من ربكم وجنه عرضها السموت والارض اعدت للمتقين

Latin Literal

133. Ve sâriû ilâ magfiretin min rabbikum ve cennetin arduhâs semâvâtu vel ardu, uiddet lil muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Ve seri/çabuk olun Rabbinizden4 bir mağfirete319 doğru; ve bir cennete; genişliği460 onun (cennetin) gökler162 ve yerdir; hazırlandı muttakiler17 için.

Ahmed Samira Çevirisi

133 And quicken/speed to a forgiveness from your Lord and a treed garden/paradise, its width (is) the skies/space and the earth/Planet Earth, (it) was/is prepared to the fearing and obeying.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve sariu ve seri/çabuk olun وَسَارِعُوا سرع
2 ila doğru إِلَىٰ -
3 megfiratin bir mağfirete مَغْفِرَةٍ غفر
4 min مِنْ -
5 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
6 ve cennetin ve bir cennete وَجَنَّةٍ جنن
7 arduha genişliği onu عَرْضُهَا عرض
8 s-semavatu gökler السَّمَاوَاتُ سمو
9 vel'erdu ve yer وَالْأَرْضُ ارض
10 uiddet hazırlandı أُعِدَّتْ عدد
11 lilmuttekine muttakiler için لِلْمُتَّقِينَ وقي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Muttaki Kavram 17

17 Takva sahipleri/Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı her şeyden sakınanlar.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Genişliği gökler ve yer kadar olan cennet. Kavram 460

460 Büyük sıçrama 'Big Bounce' teorisine göre içinde bulunduğumuz evren (gökler ve yer) içine çökerek tekillik hali olan saf enerji haline tekrar dönecektir. Bu saf enerjiden yeni bir büyük patlama 'Big Bang' gerçekleşecek ve yeni paralel evrenler yaratılacaktır. Bu evrenlerden bazıları cennet evrenleri olacaktır. Bir tanesi de cehennem evreni olacaktır. Eşit saf enerji nedeniyle yeni evrenlerin genişliği şu an içinde bulunduğumuz evren kadar olacaktır. Fizikle tam uyumlu bir kavram.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 135

Arapça Metin (Harekeli)

428|3|135|وَٱلَّذِينَ إِذَا فَعَلُوا۟ فَٰحِشَةً أَوْ ظَلَمُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ ذَكَرُوا۟ ٱللَّهَ فَٱسْتَغْفَرُوا۟ لِذُنُوبِهِمْ وَمَن يَغْفِرُ ٱلذُّنُوبَ إِلَّا ٱللَّهُ وَلَمْ يُصِرُّوا۟ عَلَىٰ مَا فَعَلُوا۟ وَهُمْ يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

428|3|135|والذين اذا فعلوا فحشه او ظلموا انفسهم ذكروا الله فاستغفروا لذنوبهم ومن يغفر الذنوب الا الله ولم يصروا علي ما فعلوا وهم يعلمون

Latin Literal

135. Vellezîne izâ fealû fâhişeten ev zalemû enfusehum zekerûllâhe festagferû li zunûbihim, ve men yagfiruz zunûbe illâllâhu ve lem yusırrû alâ mâ fealû ve hum ya’lemûn (ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) faaliyet yaptıkları zaman bir fahşâ81 ya da zulmettiler257 kendi nefislerine; hatırladılar (onlar) Allah'ı; öyle ki mağfiret319 dilediler günahlarına; "Ve kimdir Allah’ın dışında (ki) mağfiret319 eder günahlara!"; ve asla ısrar etmezler (onlar) faaliyet yaptıkları üzerine; ve onlar bilirler*.

Ahmed Samira Çevirisi

135 And those who if they made/did an enormous/atrocious deed , they caused injustice (to) themselves, they mentioned/remembered God, so they asked for forgiveness for their crimes, and who forgives the crimes except God? And they did not insist/persist on what they made/did, and they know .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 iza zaman إِذَا -
3 fealu faaliyet yaptılar فَعَلُوا فعل
4 fahişeten bir fahşat فَاحِشَةً فحش
5 ev ya da أَوْ -
6 zelemu zulmettiler ظَلَمُوا ظلم
7 enfusehum kendi nefislerine أَنْفُسَهُمْ نفس
8 zekeru hatırladılar ذَكَرُوا ذكر
9 llahe Allah'ı اللَّهَ -
10 festegferu öyle ki mağfiret dilediler فَاسْتَغْفَرُوا غفر
11 lizunubihim günahlarına لِذُنُوبِهِمْ ذنب
12 ve men ve kim وَمَنْ -
13 yegfiru mağfiret eder يَغْفِرُ غفر
14 z-zunube günahlara الذُّنُوبَ ذنب
15 illa dışında إِلَّا -
16 llahu Allah’ın اللَّهُ -
17 velem ve asla وَلَمْ -
18 yusirru ve ısrar etmezler يُصِرُّوا صرر
19 ala üzerine عَلَىٰ -
20 ma مَا -
21 fealu faaliyet yaptıkları فَعَلُوا فعل
22 vehum ve onlar وَهُمْ -
23 yea'lemune bilirler يَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Bile bile fahşâ içinde olmazlar, bile bile kendilerine zulmetmezler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Fahşâ Kavram 81

81 Vahşetten/fuhuştan/ahlaksızlıktan.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 136

Arapça Metin (Harekeli)

429|3|136|أُو۟لَٰٓئِكَ جَزَآؤُهُم مَّغْفِرَةٌ مِّن رَّبِّهِمْ وَجَنَّٰتٌ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا وَنِعْمَ أَجْرُ ٱلْعَٰمِلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

429|3|136|اوليك جزاوهم مغفره من ربهم وجنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ونعم اجر العملين

Latin Literal

136. Ulâike cezâuhum magfiretun min rabbihim ve cennâtun tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ, ve ni’me ecrul âmilîn(âmilîne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; cezaları/karşılıkları63 onların bir mağfirettir319 Rablerinden4; ve cennetlerdir (ki) akar altından onun* nehirler; ölümsüzlerdir185 orada**; ve ne muhteşemdir yapanların*** ecri820.

Ahmed Samira Çevirisi

136 Those, their reward (is) forgiveness from their Lord, and treed gardens, the rivers flow from underneath it, immortally in it, and blessed/praised (is) the makers’/doers’ reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
2 ceza'uhum cezaları onların جَزَاؤُهُمْ جزي
3 megfiratun bir mağfirettir مَغْفِرَةٌ غفر
4 min مِنْ -
5 rabbihim Rablerinden رَبِّهِمْ ربب
6 ve cennatun ve cennetler وَجَنَّاتٌ جنن
7 tecri akar تَجْرِي جري
8 min مِنْ -
9 tehtiha altından onu (cennetin) تَحْتِهَا تحت
10 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
11 halidine ölümsüzlerdir خَالِدِينَ خلد
12 fiha orada فِيهَا -
13 ve nia'me ve ne muhteşemdir وَنِعْمَ نعم
14 ecru ecri/ücreti أَجْرُ اجر
15 l-aamiline yapanların الْعَامِلِينَ عمل

Notlar

Not 1

*Cennetin.**Cennette.***Sâlihâtı yapanlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 147

Arapça Metin (Harekeli)

440|3|147|وَمَا كَانَ قَوْلَهُمْ إِلَّآ أَن قَالُوا۟ رَبَّنَا ٱغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَإِسْرَافَنَا فِىٓ أَمْرِنَا وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا وَٱنصُرْنَا عَلَى ٱلْقَوْمِ ٱلْكَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

440|3|147|وما كان قولهم الا ان قالوا ربنا اغفر لنا ذنوبنا واسرافنا في امرنا وثبت اقدامنا وانصرنا علي القوم الكفرين

Latin Literal

147. Ve mâ kâne kavlehum illâ en kâlû rabbenagfir lenâ zunûbenâ ve isrâfenâ fî emrinâ ve sebbit akdâmenâ vensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildi onların sözleri; dışında ki dediler: "Rabbimiz! Mağfiret319 et bizlere günahlarımızı ve israfımızı463 emrimizde/işimizde; ve sabitle ayaklarımızı; ve yardım et bizlere kâfirler25 kavmine/toplumuna karşı.

Ahmed Samira Çevirisi

147 And their saying was not, except that they said: "Our Lord, forgive for us our crimes and our spoilage/wastefulness in our matter/affair, and affix/make our feet firm, and give us victory/aid over the nation, the disbelieving."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildi وَمَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 kavlehum sözleri onların قَوْلَهُمْ قول
4 illa dışında إِلَّا -
5 en ki أَنْ -
6 kalu dediler قَالُوا قول
7 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
8 gfir mağfiret et اغْفِرْ غفر
9 lena bizlere لَنَا -
10 zunubena günahlarımızı ذُنُوبَنَا ذنب
11 ve israfena ve ifrafımımzı وَإِسْرَافَنَا سرف
12 fi فِي -
13 emrina emrimizde/işimizde أَمْرِنَا امر
14 ve sebbit ve sabit tut وَثَبِّتْ ثبت
15 ekdamena ayaklarımızı أَقْدَامَنَا قدم
16 vensurna ve yardım et bizlere وَانْصُرْنَا نصر
17 ala karşı عَلَى -
18 l-kavmi kavmine/toplumuna الْقَوْمِ قوم
19 l-kafirine kafirler الْكَافِرِينَ كفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

İsraf/israf Kavram 463

463 Sınır aşmak, normal çizgileri aşmak, savurganlık yapmak, ölçüsüz/dengesiz/uygunsuz aşırılık, haddinden fazla, abartmak.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 157

Arapça Metin (Harekeli)

450|3|157|وَلَئِن قُتِلْتُمْ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ أَوْ مُتُّمْ لَمَغْفِرَةٌ مِّنَ ٱللَّهِ وَرَحْمَةٌ خَيْرٌ مِّمَّا يَجْمَعُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

450|3|157|ولين قتلتم في سبيل الله او متم لمغفره من الله ورحمه خير مما يجمعون

Latin Literal

157. Ve lein kutiltum fî sebîlillâhi ev muttum le magfiretun minallâhi ve rahmetun hayrun mimmâ yecmeûn(yecmeûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer katledilirseniz35 Allah'ın yolunda336 ya da ölürseniz; Allah’tan mutlak bir mağfiret319 ve rahmet271; hayırlıdır topladıklarından.

Ahmed Samira Çevirisi

157 And if (E) you were killed in God’s way/sake or you died, a forgiveness (E) from God, and a mercy (is) better from what they gather/collect/accumulate.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velein ve eğer وَلَئِنْ -
2 kutiltum katledilirseniz قُتِلْتُمْ قتل
3 fi فِي -
4 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
5 llahi Allah اللَّهِ -
6 ev ya da أَوْ -
7 muttum ölürseniz مُتُّمْ موت
8 lemegfiratun mutlak bir mağfiret لَمَغْفِرَةٌ غفر
9 mine مِنَ -
10 llahi Allah’tan اللَّهِ -
11 ve rahmetun ve rahmet وَرَحْمَةٌ رحم
12 hayrun hayırlıdır خَيْرٌ خير
13 mimma مِمَّا -
14 yecmeune topladıklarından يَجْمَعُونَ جمع

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 159

Arapça Metin (Harekeli)

452|3|159|فَبِمَا رَحْمَةٍ مِّنَ ٱللَّهِ لِنتَ لَهُمْ وَلَوْ كُنتَ فَظًّا غَلِيظَ ٱلْقَلْبِ لَٱنفَضُّوا۟ مِنْ حَوْلِكَ فَٱعْفُ عَنْهُمْ وَٱسْتَغْفِرْ لَهُمْ وَشَاوِرْهُمْ فِى ٱلْأَمْرِ فَإِذَا عَزَمْتَ فَتَوَكَّلْ عَلَى ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلْمُتَوَكِّلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

452|3|159|فبما رحمه من الله لنت لهم ولو كنت فظا غليظ القلب لانفضوا من حولك فاعف عنهم واستغفر لهم وشاورهم في الامر فاذا عزمت فتوكل علي الله ان الله يحب المتوكلين

Latin Literal

159. Fe bimâ rahmetin minallâhi linte lehum, ve lev kunte fazzan galîzal kalbi lenfaddû min havlik(havlike), fa’fu anhum vestagfir lehum ve şâvirhum fîl emr(emri), fe izâ azamte fe tevekkel alâllâh(alâllâhi), innallâhe yuhibbul mutevekkilîn(mutevekkilîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki Allah’tan bir rahmetle271 yumuşak davrandın onlara; velev/fakat olsaydın kaba, haşin kalpli; mutlak saçılır/dağılırlardı çevrenden; öyle ki affet onlardan; ve mağfiret319 dile onlara; ve danış467 onlara emirde/işte; öyle ki azmettiğin zaman; öyle ki tevekkül79 et Allah'a doğru; doğrusu Allah sever tevekkül79 edenleri.

Ahmed Samira Çevirisi

159 So with what mercy from God you became lenient/softened to them, and if you were rough/rude/crude, hard/strong the heart/mind, they would have scattered/separated from around you, so forgive/pardon on them, and ask for forgiveness for them, and discuss/consult with them in the matter/affair, so if you decided/determined, so rely/depend on God, that God loves/likes the reliant/dependent .

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Tevekkül Kavram 79

79 Vekil olarak yetkilendirmek, atamak, vazifelendirmek.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Emir ve işlerde danışmak. Diktatörlüğün yasaklanması. Kavram 467

467 Kur'an müminlere şura/danışma temelli bir sistem önermektedir. Diktatör bir adamın kendi seçtiği 3-5 danışmanla toplumu yönetmesi asla işaret edilmemiştir. İlgili ayetlerde 'onlara' zamiri geçtiği için, 'onlara' zamiri içine toplumda yaşayan tek bir birey bile dahil olmak zorunda olduğu için Yüce Allah'ın emrine uyarak toplumdaki her bir bireyin katkı sağlayabileceği bir sistem kurulmalıdır.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 193

Arapça Metin (Harekeli)

486|3|193|رَّبَّنَآ إِنَّنَا سَمِعْنَا مُنَادِيًا يُنَادِى لِلْإِيمَٰنِ أَنْ ءَامِنُوا۟ بِرَبِّكُمْ فَـَٔامَنَّا رَبَّنَا فَٱغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّـَٔاتِنَا وَتَوَفَّنَا مَعَ ٱلْأَبْرَارِ

Arapça Metin (Harekesiz)

486|3|193|ربنا اننا سمعنا مناديا ينادي للايمن ان امنوا بربكم فامنا ربنا فاغفر لنا ذنوبنا وكفر عنا سياتنا وتوفنا مع الابرار

Latin Literal

193. Rabbenâ innenâ semi’nâ munâdiyen yunâdî lil îmâni en âminû bi rabbikum fe âmennâ, rabbenâ fagfir lenâ zunûbenâ ve keffir annâ seyyiâtinâ ve teveffenâ meal ebrâr(ebrâri).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz!4 Doğrusu bizler işittik bir nida* edeni (ki) nida* eder imana47 ki iman47 edin Rabbinize4 (diye); öyleyse iman47 ettik Rabbimize4; öyleyse mağfiret319 et bizlere günahlarımızı; ve kâfirlik** et kötülüklerimizi bizlerden; ve vefat ettir bizleri erdemlilerle birlikte.

Ahmed Samira Çevirisi

193 Our Lord, that we heard a caller, calls to the belief, ’That believe with your Lord’, so we believed, Our Lord, so forgive for us our crimes, and cover/substitute from us our sins/crimes, and make us die with the righteous.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
2 innena doğrusu bizler إِنَّنَا -
3 semia'na işittik سَمِعْنَا سمع
4 munadiyen bir nida edeni مُنَادِيًا ندو
5 yunadi nida eder يُنَادِي ندو
6 lilimani imana لِلْإِيمَانِ امن
7 en ki أَنْ -
8 aminu iman edin امِنُوا امن
9 birabbikum Rabbinize بِرَبِّكُمْ ربب
10 fe amenna öyle ki iman ettik فَامَنَّا امن
11 rabbena Rabbimize رَبَّنَا ربب
12 fegfir öyleyse mağfiret et فَاغْفِرْ غفر
13 lena bizlere لَنَا -
14 zunubena günahlarımızı ذُنُوبَنَا ذنب
15 ve keffir ve kâfirlik et وَكَفِّرْ كفر
16 anna bizlerden عَنَّا -
17 seyyiatina kötülüklerimizi سَيِّئَاتِنَا سوا
18 ve teve ffena ve vefat ettir bizleri وَتَوَفَّنَا وفي
19 mea birlikte مَعَ -
20 l-ebrari erdemlilerle الْأَبْرَارِ برر

Notlar

Not 1

*Seslenme, çağrı.**Ört, kapat, gizle.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

4. Nisâ Suresi

Ayet 48

Arapça Metin (Harekeli)

541|4|48|إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِۦ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَٰلِكَ لِمَن يَشَآءُ وَمَن يُشْرِكْ بِٱللَّهِ فَقَدِ ٱفْتَرَىٰٓ إِثْمًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

541|4|48|ان الله لا يغفر ان يشرك به ويغفر ما دون ذلك لمن يشا ومن يشرك بالله فقد افتري اثما عظيما

Latin Literal

48. İnnallâhe lâ yagfiru en yuşrake bihî ve yagfiru mâ dûne zâlike li men yeşâu ve men yuşrik billâhi fe kadifterâ ismen azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah mağfiret319 etmez ki şirk71 koşulur O’na; ve mağfiret319 eder bunun astına/aşağısına dilediği kimse için; ve kim şirk71 koşar Allah'a; öyle ki iftira883 attı büyük bir günah.

Ahmed Samira Çevirisi

48 That God does not forgive that to be shared with Him, and He forgives what (is) other than that, to who He wills/wants, and who shares with God, so he fabricated a great sin/crime.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 llahe Allah اللَّهَ -
3 la لَا -
4 yegfiru mağfiret etmez يَغْفِرُ غفر
5 en ki أَنْ -
6 yuşrake şirk koşulur يُشْرَكَ شرك
7 bihi O’na بِهِ -
8 veyegfiru ve mağfiret eder وَيَغْفِرُ غفر
9 ma مَا -
10 dune astına دُونَ دون
11 zalike bunun ذَٰلِكَ -
12 limen kimse için لِمَنْ -
13 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
14 ve men ve kim وَمَنْ -
15 yuşrik şirk koşar يُشْرِكْ شرك
16 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
17 fekadi öyle ki فَقَدِ -
18 ftera iftira etti افْتَرَىٰ فري
19 ismen bir günah إِثْمًا اثم
20 azimen büyük عَظِيمًا عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

4. Nisâ Suresi

Ayet 64

Arapça Metin (Harekeli)

557|4|64|وَمَآ أَرْسَلْنَا مِن رَّسُولٍ إِلَّا لِيُطَاعَ بِإِذْنِ ٱللَّهِ وَلَوْ أَنَّهُمْ إِذ ظَّلَمُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ جَآءُوكَ فَٱسْتَغْفَرُوا۟ ٱللَّهَ وَٱسْتَغْفَرَ لَهُمُ ٱلرَّسُولُ لَوَجَدُوا۟ ٱللَّهَ تَوَّابًا رَّحِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

557|4|64|وما ارسلنا من رسول الا ليطاع باذن الله ولو انهم اذ ظلموا انفسهم جاوك فاستغفروا الله واستغفر لهم الرسول لوجدوا الله توابا رحيما

Latin Literal

64. Ve mâ erselnâ min resûlin illâ li yutâa bi iznillâh(iznillâhi). Ve lev ennehum iz zalemû enfusehum câûke festagferûllâhe vestagfera lehumur resûlu le vecedûllâhe tevvâben rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ve göndermiş değiliz hiç bir resûlü418 itaat76 edilmesi dışında Allah'ın izniyle; velev (şayet) ki onlar zulmettikleri257 zaman kendi nefislerine201 gelseydiler sana; öyle ki mağfiret319 sunsalardı Allah'a; ve mağfiret319 isteseydi onlara resûl; mutlak bulurlardı Allah'ı bir Tevvâb191; bir Rahîm2.

Ahmed Samira Çevirisi

64 And We did not sent from a messenger except to be obeyed with God’s permission; and if that when they caused injustice/oppression to themselves, they came to you, so they asked for forgiveness (from) God, and the messenger asked for forgiveness for them, they would have found God forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değiliz وَمَا -
2 erselna göndermiş أَرْسَلْنَا رسل
3 min مِنْ -
4 rasulin hiç bir resûl رَسُولٍ رسل
5 illa dışında إِلَّا -
6 liyutaa itaat edilmesi için لِيُطَاعَ طوع
7 biizni izniyle بِإِذْنِ اذن
8 llahi Allah'ın اللَّهِ -
9 velev velev (fakat) وَلَوْ -
10 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
11 iz إِذْ -
12 zelemu zulmettikleri zaman ظَلَمُوا ظلم
13 enfusehum kendi nefislerine أَنْفُسَهُمْ نفس
14 ca'uke geldiler sana جَاءُوكَ جيا
15 festegferu öyle ki mağfiret istesinler فَاسْتَغْفَرُوا غفر
16 llahe Allah'a اللَّهَ -
17 vestegfera ve mağfiret isteseydi وَاسْتَغْفَرَ غفر
18 lehumu onlara لَهُمُ -
19 r-rasulu resûl الرَّسُولُ رسل
20 levecedu mutlak bulurlardı لَوَجَدُوا وجد
21 llahe Allah'ı اللَّهَ -
22 tevvaben Tevvab تَوَّابًا توب
23 rahimen Rahim رَحِيمًا رحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Resule itaat Kavram 76

76 Resule/elçiye itaat etmek sadece Kur'an'a itaat etmektir. Kur'an=Resul; Resul=Kur'an. Resule itaat etmek tamamı zan olan hadislere itaat etmek asla değildir.

Tevvâb Kavram 191

191 Yaptıkları hatalardan/günahlardan dönüp vazgeçen kullarına cezayı/karşılığı vermekten vazgeçen, dönen. Kullarına sürekli dönen. Kullarının tevbesini yani vazgeçmelerini çokça kabul eden. Cezadan/karşılıktan vazgeçen.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

4. Nisâ Suresi

Ayet 96

Arapça Metin (Harekeli)

589|4|96|دَرَجَٰتٍ مِّنْهُ وَمَغْفِرَةً وَرَحْمَةً وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

589|4|96|درجت منه ومغفره ورحمه وكان الله غفورا رحيما

Latin Literal

96. Deracâtin minhu ve magfiraten ve rahmet(rahmeten). Ve kânallâhu gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Bir derece O’ndan (Allah'tan); ve bir mağfiret319 ve bir rahmet271; ve oldu Allah bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Ahmed Samira Çevirisi

96 Stages/degrees from Him and a forgiveness and a mercy, and God was/is a forgiver, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 deracatin bir derece دَرَجَاتٍ درج
2 minhu O’ndan مِنْهُ -
3 ve megfiraten ve bir mağfiret وَمَغْفِرَةً غفر
4 ve rahmeten ve bir rahmet وَرَحْمَةً رحم
5 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
6 llahu Allah اللَّهُ -
7 gafuran Gafûr غَفُورًا غفر
8 rahimen Rahîm رَحِيمًا رحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

4. Nisâ Suresi

Ayet 99

Arapça Metin (Harekeli)

592|4|99|فَأُو۟لَٰٓئِكَ عَسَى ٱللَّهُ أَن يَعْفُوَ عَنْهُمْ وَكَانَ ٱللَّهُ عَفُوًّا غَفُورًا

Arapça Metin (Harekesiz)

592|4|99|فاوليك عسي الله ان يعفو عنهم وكان الله عفوا غفورا

Latin Literal

99. Fe ulâike asâllâhu en ya’fuve anhum. Ve kânallâhu afuvven gafûrâ(gafûran).

Türkçe Çeviri

Öyle ki işte bunlardır; Allah belki mağfiret319 eder onlardan; ve oldu Allah bir Afuv19; bir Gafûr20.

Ahmed Samira Çevirisi

99 So those, maybe God that He forgives/pardons on them, and God was/is often forgiving, (a) forgiver.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feulaike öyle ki işte bunlar فَأُولَٰئِكَ -
2 asa belki عَسَى عسي
3 llahu Allah'ın اللَّهُ -
4 en ki أَنْ -
5 yea'fuve mağfiret eder يَعْفُوَ عفو
6 anhum onlardan عَنْهُمْ -
7 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
8 llahu Allah اللَّهُ -
9 afuvven Afuv عَفُوًّا عفو
10 gafuran Gafûr غَفُورًا غفر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Allah Kavram 19

19 Allah kelimesi Yüce Allah'ın biricik dini olan İslam'da ilâh'ın/tanrı'nın özel adıdır. "Allah" kelimesi Arapça'da "al-" (belirli çekim eki) ve "ilâh" (tanrı) kelimelerinin birleşmesinden ("al-" + "ilâh" (tanrı) → "al-ilâh" → "Allah" türemiştir. Allah kelimesi Türkçede "O ilâh/tanrı", "İlâh denilince bilinen, akla gelen ilâh olarak anlaşılabilir. İslam'ın Allah'ı gerçek ilâhtır. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

4. Nisâ Suresi

Ayet 106

Arapça Metin (Harekeli)

599|4|106|وَٱسْتَغْفِرِ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ غَفُورًا رَّحِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

599|4|106|واستغفر الله ان الله كان غفورا رحيما

Latin Literal

106. Vestagfirillâh(vestagfirillâhe). İnnallâhe kâne gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ve mağfiret319 sun Allah’a; doğrusu Allah oldu bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Ahmed Samira Çevirisi

106 And ask for God’s forgiveness, that God was/is a forgiver, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vestegfiri ve mağfiret sun وَاسْتَغْفِرِ غفر
2 llahe Allah’a اللَّهَ -
3 inne doğrusu إِنَّ -
4 llahe Allah اللَّهَ -
5 kane oldu كَانَ كون
6 gafuran Gafûr غَفُورًا غفر
7 rahimen Rahîm رَحِيمًا رحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

4. Nisâ Suresi

Ayet 110

Arapça Metin (Harekeli)

603|4|110|وَمَن يَعْمَلْ سُوٓءًا أَوْ يَظْلِمْ نَفْسَهُۥ ثُمَّ يَسْتَغْفِرِ ٱللَّهَ يَجِدِ ٱللَّهَ غَفُورًا رَّحِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

603|4|110|ومن يعمل سوا او يظلم نفسه ثم يستغفر الله يجد الله غفورا رحيما

Latin Literal

110. Ve men ya’mel sûen ev yazlim nefsehu summe yestagfirillâhe yecidillâhe gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ve kim yapar bir kötülük ya da zulmeder257 kendi nefsine201; sonra mağfiret319 sunar Allah’a; bulur (o) Allah'ı bir Gafûr20 ve bir Rahîm2.

Ahmed Samira Çevirisi

110 And who does bad/evil/harm or causes injustice (to) himself then he asks for forgiveness (from) God, he finds God a forgiver, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve men ve kim وَمَنْ -
2 yea'mel yapar يَعْمَلْ عمل
3 su'en bir kötülük سُوءًا سوا
4 ev ya da أَوْ -
5 yezlim zulmeder يَظْلِمْ ظلم
6 nefsehu kendi nefsine نَفْسَهُ نفس
7 summe sonra ثُمَّ -
8 yestegfiri mağfiret sunar يَسْتَغْفِرِ غفر
9 llahe Allah’a اللَّهَ -
10 yecidi bulur يَجِدِ وجد
11 llahe Allah'ı اللَّهَ -
12 gafuran bir Gafûr غَفُورًا غفر
13 rahimen ve bir Rahîm رَحِيمًا رحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

4. Nisâ Suresi

Ayet 116

Arapça Metin (Harekeli)

609|4|116|إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِۦ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَٰلِكَ لِمَن يَشَآءُ وَمَن يُشْرِكْ بِٱللَّهِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَٰلًۢا بَعِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

609|4|116|ان الله لا يغفر ان يشرك به ويغفر ما دون ذلك لمن يشا ومن يشرك بالله فقد ضل ضللا بعيدا

Latin Literal

116. İnnallâhe lâ yagfiru en yuşrake bihî ve yagfiru mâ dûne zâlike li men yeşâu. Ve men yuşrik billâhi fe kad dalle dalâlen baîdâ(baîdan).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah mağfiret319 etmez ki şirk71 koşulur O’na; ve mağfiret319 eder bundan astındakine dilediği kimse için; ve kim şirk71 koşar Allah'a; öyle ki muhakkak dalalette128 düştü (o); uzak bir dalalete128.

Ahmed Samira Çevirisi

116 That God does not forgive that He be made a partner with Him, and He forgives what (is) other than that to whom He wants/wills, and who shares/makes partners with God, so he had misguided a distant misguidance.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 llahe Allah اللَّهَ -
3 la لَا -
4 yegfiru mağfiret etmez يَغْفِرُ غفر
5 en ki أَنْ -
6 yuşrake şirk koşulur يُشْرَكَ شرك
7 bihi O’na بِهِ -
8 veyegfiru ve mağfiret eder وَيَغْفِرُ غفر
9 ma مَا -
10 dune astındakini دُونَ دون
11 zalike bundan ذَٰلِكَ -
12 limen kimseye لِمَنْ -
13 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
14 ve men ve kim وَمَنْ -
15 yuşrik şirk koşarsa يُشْرِكْ شرك
16 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
17 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
18 delle dalalette düştü ضَلَّ ضلل
19 delalen bir dalalete ضَلَالًا ضلل
20 beiyden bir uzak بَعِيدًا بعد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

4. Nisâ Suresi

Ayet 137

Arapça Metin (Harekeli)

630|4|137|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ثُمَّ كَفَرُوا۟ ثُمَّ ءَامَنُوا۟ ثُمَّ كَفَرُوا۟ ثُمَّ ٱزْدَادُوا۟ كُفْرًا لَّمْ يَكُنِ ٱللَّهُ لِيَغْفِرَ لَهُمْ وَلَا لِيَهْدِيَهُمْ سَبِيلًۢا

Arapça Metin (Harekesiz)

630|4|137|ان الذين امنوا ثم كفروا ثم امنوا ثم كفروا ثم ازدادوا كفرا لم يكن الله ليغفر لهم ولا ليهديهم سبيلا

Latin Literal

137. İnnellezîne âmenû, summe keferû, summe âmenû, summe keferû, summezdâdû kufran lem yekunillâhu li yagfira lehum ve lâ li yehdiyehum sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler; sonra kâfirlik25 ettiler; sonra iman47 ettiler; sonra kâfirlik25 ettiler; sonra ziyade* ettiler küfrü422; asla olmaz Allah mağfiret319 etmeye onlara; ve doğru bir yola kılavuzlamaya.

Ahmed Samira Çevirisi

137 That those who believed then disbelieved, then they believed, then they disbelieved, then they increased disbelief, God was/is not to forgive for them, and nor to guide them a way/path .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 summe sonra ثُمَّ -
5 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
6 summe sonra ثُمَّ -
7 amenu iman ettiler امَنُوا امن
8 summe sonra ثُمَّ -
9 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
10 summe sonra ثُمَّ -
11 zdadu ziyade ettiler ازْدَادُوا زيد
12 kufran küfrü كُفْرًا كفر
13 lem asla لَمْ -
14 yekuni olmaz يَكُنِ كون
15 llahu Allah اللَّهُ -
16 liyegfira mağfiret etmeye لِيَغْفِرَ غفر
17 lehum onlara لَهُمْ -
18 ve la ve وَلَا -
19 liyehdiyehum doğru yola kılavuzlamaya لِيَهْدِيَهُمْ هدي
20 sebilen bir yola سَبِيلًا سبل

Notlar

Not 1

*Artırmak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

4. Nisâ Suresi

Ayet 168

Arapça Metin (Harekeli)

661|4|168|إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَظَلَمُوا۟ لَمْ يَكُنِ ٱللَّهُ لِيَغْفِرَ لَهُمْ وَلَا لِيَهْدِيَهُمْ طَرِيقًا

Arapça Metin (Harekesiz)

661|4|168|ان الذين كفروا وظلموا لم يكن الله ليغفر لهم ولا ليهديهم طريقا

Latin Literal

168. İnnellezîne keferû ve zalemû lem yekunillâhu li yagfira lehum ve lâ li yehdiyehum tarîkâ(tarîkan).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; ve zulmettiler257; asla olmaz Allah mağfiret319 etmeye onlara; ve bir doğru tarîkata532 kılavuzlamaya.

Ahmed Samira Çevirisi

168 That those who disbelieved and caused injustice/oppression, God was not to forgive for them, and nor to guide them a way/path .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 ve zelemu ve zulmettiler وَظَلَمُوا ظلم
5 lem asla لَمْ -
6 yekuni olmaz يَكُنِ كون
7 llahu Allah اللَّهُ -
8 liyegfira mağfiret etmeye لِيَغْفِرَ غفر
9 lehum onlara لَهُمْ -
10 ve la ve وَلَا -
11 liyehdiyehum doğru yola kılavuzlamaya لِيَهْدِيَهُمْ هدي
12 tarikan bir tarikata طَرِيقًا طرق

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Tarîkat Kavram 532

532 Tarik, yol, patika, metot, rota.

5. Mâide Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

678|5|9|وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

678|5|9|وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم مغفره واجر عظيم

Latin Literal

9. Veadellâhullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lehum magfiretun ve ecrun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Vaat etti Allah iman47 etmiş kimselere ve sâlihâtı18 yapmışlara; onlaradır bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

9 God promised those who believed and made/did the correct/righteous deeds, for them forgiveness and a great wage/reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veade vaad etti وَعَدَ وعد
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 ellezine kimselere الَّذِينَ -
4 amenu iman etmiş امَنُوا امن
5 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
6 s-salihati sâlihâtı الصَّالِحَاتِ صلح
7 lehum onlarındır لَهُمْ -
8 megfiratun bir mağfiret مَغْفِرَةٌ غفر
9 ve ecrun ve bir ecir/karşılık وَأَجْرٌ اجر
10 azimun büyük عَظِيمٌ عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

5. Mâide Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

687|5|18|وَقَالَتِ ٱلْيَهُودُ وَٱلنَّصَٰرَىٰ نَحْنُ أَبْنَٰٓؤُا۟ ٱللَّهِ وَأَحِبَّٰٓؤُهُۥ قُلْ فَلِمَ يُعَذِّبُكُم بِذُنُوبِكُم بَلْ أَنتُم بَشَرٌ مِّمَّنْ خَلَقَ يَغْفِرُ لِمَن يَشَآءُ وَيُعَذِّبُ مَن يَشَآءُ وَلِلَّهِ مُلْكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَإِلَيْهِ ٱلْمَصِيرُ

Arapça Metin (Harekesiz)

687|5|18|وقالت اليهود والنصري نحن ابنوا الله واحبوه قل فلم يعذبكم بذنوبكم بل انتم بشر ممن خلق يغفر لمن يشا ويعذب من يشا ولله ملك السموت والارض وما بينهما واليه المصير

Latin Literal

18. Ve kâletil yahûdu ven nasârâ nahnu ebnâullâhi ve ehıbbâuh(ehıbbâuhu) kul fe lime yuazzibukum bi zunûbikul bel entum beşerun mimmen halak(halaka) yagfiru limen yeşâu ve yuazzibu men yeşâ(yeşâu) ve lillâhi mulkus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ ve ileyhil masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Ve dediler Yahudiler306 ve Hristiyanlar296: "Bizler Allah'ın oğullarıyız; ve sevdikleriyiz O’nun"; de ki: "Öyleyse niçin azap eder sizlere günahlarınızla?"; Evet! Sizler (de) bir beşersiniz yarattığı kimseden; mağfiret319 eder dilediği kimseye; ve azap eder dilediği kimseye; ve Allah’adır mülkü göklerin162 ve yerin ve ikisi arasındakinin; ve O’nadır dönüş yeri.

Ahmed Samira Çevirisi

18 And the Jews and the Christians said: "We are God’s sons and His most loved." say: "So why He tortures you because of your crimes? But you are humans from what He created, He forgives to whom He wills/wants, and He tortures who He wills/wants, and to God (are) the skies/space, and the earth/Planet Earth, and what (is) between them (B)’s ownership/kingdom, and to Him (is) the end/destination."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kaleti ve dediler وَقَالَتِ قول
2 l-yehudu Yahudiler الْيَهُودُ -
3 ve nnesara ve Hristiyanlar وَالنَّصَارَىٰ نصر
4 nehnu bizler نَحْنُ -
5 ebna'u oğullarıyız أَبْنَاءُ بني
6 llahi Allah'ın اللَّهِ -
7 ve ehibba'uhu ve sevdikleriyiz O’nun وَأَحِبَّاؤُهُ حبب
8 kul de ki قُلْ قول
9 felime öyleyse niçin فَلِمَ -
10 yuazzibukum azap eder sizlere يُعَذِّبُكُمْ عذب
11 bizunubikum günahlarınızla بِذُنُوبِكُمْ ذنب
12 bel evet! بَلْ -
13 entum sizlersiniz أَنْتُمْ -
14 beşerun bir beşer بَشَرٌ بشر
15 mimmen kimseden مِمَّنْ -
16 haleka yarattığı خَلَقَ خلق
17 yegfiru mağfiret eder يَغْفِرُ غفر
18 limen kimseye لِمَنْ -
19 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
20 ve yuazzibu ve azap eder وَيُعَذِّبُ عذب
21 men kimseye مَنْ -
22 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
23 velillahi ve Allah’adır وَلِلَّهِ -
24 mulku mülkü مُلْكُ ملك
25 s-semavati göklerin السَّمَاوَاتِ سمو
26 vel'erdi ve yerin وَالْأَرْضِ ارض
27 ve ma ve وَمَا -
28 beynehuma ikisi arasındakinin بَيْنَهُمَا بين
29 ve ileyhi ve O’nadır وَإِلَيْهِ -
30 l-mesiru dönüş yeri الْمَصِيرُ صير

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Nasârâlı, Hristiyan. Kavram 296

296 Sadece İncil'e tabi olan kimselerle birlikte sonrasında İncil'i bırakıp da masal/hikaye kitaplarına tabi olmuş tüm Hristiyanlar. Tek tanrıcı ve müşrik tüm Hristiyanlar.

Yahudi Kavram 306

306 Tevrat'ın astından söylenti/hadis kitaplarına (Talmud) tabi olarak müşrikleşen kimse.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

5. Mâide Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

709|5|40|أَلَمْ تَعْلَمْ أَنَّ ٱللَّهَ لَهُۥ مُلْكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ يُعَذِّبُ مَن يَشَآءُ وَيَغْفِرُ لِمَن يَشَآءُ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

709|5|40|الم تعلم ان الله له ملك السموت والارض يعذب من يشا ويغفر لمن يشا والله علي كل شي قدير

Latin Literal

40. E lem ta’lem ennallâhe lehu mulkus semâvâti vel ardı yuazzibu men yeşâu ve yagfiru limen yeşâ(yeşâu) vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Hiç bilmez misin ki Allah’adır; O’nadır mülkü göklerin162 ve yerin; azap eder dilediği kimseye; ve mağfiret319 eder dilediği kimse için; ve Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir177.

Ahmed Samira Çevirisi

40 Did you not know that God, (has) for Him the skies’/space’s, and the earth’s/Planet Earth’s ownership , He tortures whom He wills/wants, and He forgives to whom He wills/wants, and God (is) on every thing capable/able.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 elem asla أَلَمْ -
2 tea'lem bilmez misin تَعْلَمْ علم
3 enne ki أَنَّ -
4 llahe Allah’a اللَّهَ -
5 lehu O’nadır لَهُ -
6 mulku mülkü مُلْكُ ملك
7 s-semavati göklerin السَّمَاوَاتِ سمو
8 vel'erdi ve yerin وَالْأَرْضِ ارض
9 yuazzibu azabeder يُعَذِّبُ عذب
10 men kimseye مَنْ -
11 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
12 ve yegfiru ve mağfiret eder وَيَغْفِرُ غفر
13 limen kimse için لِمَنْ -
14 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
15 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
16 ala üzerine عَلَىٰ -
17 kulli her كُلِّ كلل
18 şey'in bir şey شَيْءٍ شيا
19 kadirun Kadîr’dir قَدِيرٌ قدر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Kadîr Kavram 177

177 Ölçeklendiren, derecelendiren, değerini belirleyen.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

5. Mâide Suresi

Ayet 74

Arapça Metin (Harekeli)

743|5|74|أَفَلَا يَتُوبُونَ إِلَى ٱللَّهِ وَيَسْتَغْفِرُونَهُۥ وَٱللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

743|5|74|افلا يتوبون الي الله ويستغفرونه والله غفور رحيم

Latin Literal

74. E fe lâ yetûbûne ilâllâhi ve yestagfirûneh(yestagfirûnehu) vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tevbe33 etmezler mi Allah'a karşı ve mağfiret319 dilemezler mi O’na?; ve Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

74 So do they not repent to God, and they ask Him for forgiveness, and God (is) forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 efela öyle ki أَفَلَا -
2 yetubune tevbe etmezler mi يَتُوبُونَ توب
3 ila karşı إِلَى -
4 llahi Allah'a اللَّهِ -
5 ve yestegfirunehu ve mağfiret dilemezler mi O’na وَيَسْتَغْفِرُونَهُ غفر
6 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
7 gafurun Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
8 rahimun Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

5. Mâide Suresi

Ayet 118

Arapça Metin (Harekeli)

787|5|118|إِن تُعَذِّبْهُمْ فَإِنَّهُمْ عِبَادُكَ وَإِن تَغْفِرْ لَهُمْ فَإِنَّكَ أَنتَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

787|5|118|ان تعذبهم فانهم عبادك وان تغفر لهم فانك انت العزيز الحكيم

Latin Literal

118. İn tuazzibhum fe innehum ibâduk(ibâduke), ve in tagfir lehum fe inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Eğer azap edersen onlara; öyle ki doğrusu onlar kullarındır46 senin; ve eğer mağfiret319 edersen onlara; öyle ki doğrusu sen; sensin Azîz37; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

118 ’If You torture them, so that they are Your worshippers/slaves, and if You forgive for them, so that You are the glorious/mighty , the wise/judicious .’

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in eğer إِنْ -
2 tuazzibhum azap edersen onlara تُعَذِّبْهُمْ عذب
3 feinnehum öyle ki doğrus onlar فَإِنَّهُمْ -
4 ibaduke kullarındır senin عِبَادُكَ عبد
5 ve in ve eğer وَإِنْ -
6 tegfir mağfiret edersen تَغْفِرْ غفر
7 lehum onlara لَهُمْ -
8 feinneke öyle ki doğrusu sen فَإِنَّكَ -
9 ente sensin أَنْتَ -
10 l-azizu Azîz الْعَزِيزُ عزز
11 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

7. A'râf Suresi

Ayet 23

Arapça Metin (Harekeli)

977|7|23|قَالَا رَبَّنَا ظَلَمْنَآ أَنفُسَنَا وَإِن لَّمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ ٱلْخَٰسِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

977|7|23|قالا ربنا ظلمنا انفسنا وان لم تغفر لنا وترحمنا لنكونن من الخسرين

Latin Literal

23. Kâlâ rabbenâ zalemnâ enfusenâ ve in lem tagfirlenâ ve terhamnâ le nekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Dedi ikisi*: "Rabbimiz4! Zulmettik257** kendi nefislerimize201**; ve eğer asla mağfiret319 etmezsen bizlere**; ve rahmet271 etmezsen bizlere**; mutlak oluruz** hüsrana uğrayanlardan."

Ahmed Samira Çevirisi

23 They (B) said: "Our Lord, We caused injustice/oppressed ourselves, and if You do not forgive for us, and You have mercy upon us, we will be/become from the losers ."

Notlar

Not 1

*Âdem ve eş. Erkek insan ve kadın insan.**Çoğul eril olarak gelmiştir. Başka insanları da kapsayan bir sesleniş söz konusudur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

7. A'râf Suresi

Ayet 149

Arapça Metin (Harekeli)

1103|7|149|وَلَمَّا سُقِطَ فِىٓ أَيْدِيهِمْ وَرَأَوْا۟ أَنَّهُمْ قَدْ ضَلُّوا۟ قَالُوا۟ لَئِن لَّمْ يَرْحَمْنَا رَبُّنَا وَيَغْفِرْ لَنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ ٱلْخَٰسِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1103|7|149|ولما سقط في ايديهم وراوا انهم قد ضلوا قالوا لين لم يرحمنا ربنا ويغفر لنا لنكونن من الخسرين

Latin Literal

149. Ve lemmâ sukıta fî eydîhim ve reev ennehum kad dallû kâlû le in lem yerhamnâ rabbunâ ve yağfir lenâ le nekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Ne zaman ki düşürüldü* ellerine onların (başları); ve gördüler ki onlar muhakkak dalalete128 düşmüşler; dediler: "Eğer asla rahmet271 etmezse bizlere Rabbimiz4; ve mağfiret319 etmezse bizlere; mutlak oluruz hüsrana uğrayanlardan."

Ahmed Samira Çevirisi

149 And when it was wronged/confused/regretted in their hands, and they saw/understood that they had been misguided, they said: "If (E) our Lord does not have mercy upon us, and forgive for us we will be/become (E) from the losers ."106

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velemma ne zaman ki وَلَمَّا -
2 sukita düşürüldü سُقِطَ سقط
3 fi فِي -
4 eydihim ellerine onların أَيْدِيهِمْ يدي
5 ve raev ve gördüler وَرَأَوْا راي
6 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
7 kad muhakkak قَدْ -
8 dellu dalalete düştüler ضَلُّوا ضلل
9 kalu dediler قَالُوا قول
10 lein eğer لَئِنْ -
11 lem asla لَمْ -
12 yerhamna rahmet etmezse bizlere يَرْحَمْنَا رحم
13 rabbuna Rabbimiz رَبُّنَا ربب
14 ve yegfir ve mağfiret emezse وَيَغْفِرْ غفر
15 lena bizlere لَنَا -
16 lenekunenne mutlak oluruz لَنَكُونَنَّ كون
17 mine مِنَ -
18 l-hasirine hüsrana uğrayanlardan الْخَاسِرِينَ خسر

Notlar

Not 1

*Baş. Başlarını elleri arasında almak.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

7. A'râf Suresi

Ayet 151

Arapça Metin (Harekeli)

1105|7|151|قَالَ رَبِّ ٱغْفِرْ لِى وَلِأَخِى وَأَدْخِلْنَا فِى رَحْمَتِكَ وَأَنتَ أَرْحَمُ ٱلرَّٰحِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1105|7|151|قال رب اغفر لي ولاخي وادخلنا في رحمتك وانت ارحم الرحمين

Latin Literal

151. Kâle rabbıgfirlî ve li ahî ve edhilnâ fî rahmetike ve ente erhamur râhımîn(râhımîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Mûsâ): "Rabbim4! Mağfiret319 et bana ve kardeşime; ve sok bizleri rahmetine271; ve sensin daha Rahîm2 Rahîmlerin2."

Ahmed Samira Çevirisi

151 He said: "My Lord, forgive for me and to my brother and enter us in Your mercy, and You are most merciful (of) the merciful."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi (Mûsâ) قَالَ قول
2 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
3 gfir mağfiret et اغْفِرْ غفر
4 li bana لِي -
5 veliehi ve kardeşime وَلِأَخِي اخو
6 ve edhilna ve sok bizleri وَأَدْخِلْنَا دخل
7 fi فِي -
8 rahmetike rahmetine رَحْمَتِكَ رحم
9 veente ve sensin وَأَنْتَ -
10 erhamu en rahim (olan) أَرْحَمُ رحم
11 r-rahimine Rahîm الرَّاحِمِينَ رحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

7. A'râf Suresi

Ayet 155

Arapça Metin (Harekeli)

1109|7|155|وَٱخْتَارَ مُوسَىٰ قَوْمَهُۥ سَبْعِينَ رَجُلًا لِّمِيقَٰتِنَا فَلَمَّآ أَخَذَتْهُمُ ٱلرَّجْفَةُ قَالَ رَبِّ لَوْ شِئْتَ أَهْلَكْتَهُم مِّن قَبْلُ وَإِيَّٰىَ أَتُهْلِكُنَا بِمَا فَعَلَ ٱلسُّفَهَآءُ مِنَّآ إِنْ هِىَ إِلَّا فِتْنَتُكَ تُضِلُّ بِهَا مَن تَشَآءُ وَتَهْدِى مَن تَشَآءُ أَنتَ وَلِيُّنَا فَٱغْفِرْ لَنَا وَٱرْحَمْنَا وَأَنتَ خَيْرُ ٱلْغَٰفِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1109|7|155|واختار موسي قومه سبعين رجلا لميقتنا فلما اخذتهم الرجفه قال رب لو شيت اهلكتهم من قبل وايي اتهلكنا بما فعل السفها منا ان هي الا فتنتك تضل بها من تشا وتهدي من تشا انت ولينا فاغفر لنا وارحمنا وانت خير الغفرين

Latin Literal

155. Vahtâra mûsâ kavmehu seb’îne raculen li mîkâtinâ, fe lemmâ ehazet humur recfetu kâle rabbi lev şi’te ehlektehum min kablu ve iyyâye, e tuhlikunâ bi mâ feales sufehâu minnâ, in hiye illâ fitnetuk(fitnetuke), tudıllu bihâ men teşâu ve tehdî men teşâu ente veliyyunâ fâgfirlenâ verhamnâ ve ente hayrûl gâfirîn(gâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve seçti Mûsâ vaktimiz için kendi kavmine/toplumuna yetmiş adam; öyle ki ne zaman tuttu onları sarsıntı* dedi (Mûsâ): "Rabbim4! Şayet dileseydin helak ederdin onları öncesinde; ve beni (de); helak mı edersin bizleri faaliyet içinde olduğuyla bizden ahmakların; değildir o (senin) fitnen610 dışında; dalalette128 bırakırsın onunla** dilediğin kimseyi; ve doğru yola kılavuzlarsın dilediğin kimseyi; sen velimizsin28; öyle ki mağfiret319 et bizlere; ve rahmet271 et bizlere; ve sen hayırlısısın mağfiret319 edenlerin."

Ahmed Samira Çevirisi

155 And Moses chose (from) his nation seventy men, to Our appointed time/appointed time or place, so when the tremble and shake/quake/agitation took/punished them, he said: "My Lord, if you willed/wanted you made them die/destroyed them from before and (as well as) me, do you make us die/destroy us because (of) what the ignorant/foolish from us make/did? That it is except Your test , You misguide with it whom You will/want, and You guide whom You will/want, You are our guardian/patron , so forgive for us, and have mercy upon us, and You are best (of) the forgiving."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vehtara ve seçti وَاخْتَارَ خير
2 musa Mûsâ مُوسَىٰ -
3 kavmehu kendi kavmine قَوْمَهُ قوم
4 seb'iyne yetmiş سَبْعِينَ سبع
5 raculen adam رَجُلًا رجل
6 limikatina vaktimize لِمِيقَاتِنَا وقت
7 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
8 ehazethumu tuttu onları أَخَذَتْهُمُ اخذ
9 r-racfetu sarsıntı الرَّجْفَةُ رجف
10 kale dedi (Mûsâ) قَالَ قول
11 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
12 lev şayet لَوْ -
13 şi'te dileseydin شِئْتَ شيا
14 ehlektehum helak ederdin onları أَهْلَكْتَهُمْ هلك
15 min مِنْ -
16 kablu öncesinde قَبْلُ قبل
17 ve iyyaye ve beni de وَإِيَّايَ -
18 etuhlikuna helak mi edersin bizleri أَتُهْلِكُنَا هلك
19 bima بِمَا -
20 feale faaliyet içinde olduğuyla فَعَلَ فعل
21 s-sufeha'u ahmakların السُّفَهَاءُ سفه
22 minna bizden مِنَّا -
23 in değildir إِنْ -
24 hiye o هِيَ -
25 illa dışında إِلَّا -
26 fitnetuke fitnelendirmen فِتْنَتُكَ فتن
27 tudillu dalalette bırakırsın تُضِلُّ ضلل
28 biha onunla بِهَا -
29 men kimseyi مَنْ -
30 teşa'u dilediğin تَشَاءُ شيا
31 ve tehdi ve doğru yola kılavuzlarsın وَتَهْدِي هدي
32 men kimseyi مَنْ -
33 teşa'u dilediğin تَشَاءُ شيا
34 ente sen أَنْتَ -
35 veliyyuna velimizsin وَلِيُّنَا ولي
36 fegfir öyle ki mağfiret et فَاغْفِرْ غفر
37 lena bizlere لَنَا -
38 verhamna ve rahmet et bizlere وَارْحَمْنَا رحم
39 ve ente ve sen وَأَنْتَ -
40 hayru hayırlısı خَيْرُ خير
41 l-gafirine mağfiret edenlerin الْغَافِرِينَ غفر

Notlar

Not 1

*Deprem.**Fitnenle.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

Sapkınlar/dalalet içinde olanlar Kavram 128

128 Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Fitne. Kavram 610

610 Test, deneme, sınav, yanlışla doğruyu ayırt edebilme yetisinin ölçülmesi.

7. A'râf Suresi

Ayet 169

Arapça Metin (Harekeli)

1123|7|169|فَخَلَفَ مِنۢ بَعْدِهِمْ خَلْفٌ وَرِثُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ يَأْخُذُونَ عَرَضَ هَٰذَا ٱلْأَدْنَىٰ وَيَقُولُونَ سَيُغْفَرُ لَنَا وَإِن يَأْتِهِمْ عَرَضٌ مِّثْلُهُۥ يَأْخُذُوهُ أَلَمْ يُؤْخَذْ عَلَيْهِم مِّيثَٰقُ ٱلْكِتَٰبِ أَن لَّا يَقُولُوا۟ عَلَى ٱللَّهِ إِلَّا ٱلْحَقَّ وَدَرَسُوا۟ مَا فِيهِ وَٱلدَّارُ ٱلْءَاخِرَةُ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ يَتَّقُونَ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1123|7|169|فخلف من بعدهم خلف ورثوا الكتب ياخذون عرض هذا الادني ويقولون سيغفر لنا وان ياتهم عرض مثله ياخذوه الم يوخذ عليهم ميثق الكتب ان لا يقولوا علي الله الا الحق ودرسوا ما فيه والدار الاخره خير للذين يتقون افلا تعقلون

Latin Literal

169. Fe halefe min ba’dihim halfun verisûl kitâbe ye’huzûne arada hâzel ednâ ve yekûlûne se yugferu lenâ ve in ye’tihim aradun misluhu ye’huzûh(ye’huzûhu), e lem yu’haz aleyhim mîsâkul kitâbi en lâ yekûlû alâllâhi illel hakka ve deresû mâ fîh(fîhî), ved dârul âhıretu hayrun lillezîne yettekûn(yettekûne), e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki halife65 oldu onların sonrasında bir halife65 (ki) varis oldular kitaba*; tutarlar/edinirler arzını/sunduğunu bu alçağın**; ve derler: "Mağfiret319 edilecek bizlere"; ve eğer gelse onlara arzın/sunulanın kendi (kadar) misli870; tutarlar/edinirler onu; asla tutmazlar/edinmezler üzerlerine kitabın* mîsâkını281 ki "demeyin Allah’a karşı hak/gerçek dışında" (dır); ve (oysa) ders çalıştılar (onlar) onun* içindekine; ve ahiret diyarı hayırlıdır kimselere (ki) takvalı21 olurlar; öyle ki akletmez misiniz?

Ahmed Samira Çevirisi

169 So from after them succeeded/followed successions, they inherited The Book , they take/receive that enjoyable accessories/non-essentials/vanities the nearer , and they say: "(It) will be forgiven for us."108And if enjoyable accessories/non-essentials/vanities similar/equal to it comes to them they take/receive it, was not The Book’s promise/covenant being taken on (from) them, that they not say on God except the truth ? And they studied/memorized what is in it, and the home/house (of) the end (other life is) better/best , to those who fear and obey, so do you not reason/understand ?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fehalefe öyle ki halife oldu فَخَلَفَ خلف
2 min مِنْ -
3 bea'dihim onların sonrasında بَعْدِهِمْ بعد
4 halfun bir halife خَلْفٌ خلف
5 verisu varis oldular وَرِثُوا ورث
6 l-kitabe kitaba الْكِتَابَ كتب
7 ye'huzune edinirler يَأْخُذُونَ اخذ
8 arade arzını/sunduğunu عَرَضَ عرض
9 haza bu هَٰذَا -
10 l-edna alçağın الْأَدْنَىٰ دنو
11 ve yekulune ve derler وَيَقُولُونَ قول
12 seyugferu mağfiret edilecek سَيُغْفَرُ غفر
13 lena bizlere لَنَا -
14 ve in ve eğer وَإِنْ -
15 ye'tihim gelse onlara يَأْتِهِمْ اتي
16 aradun arzı/sunulan عَرَضٌ عرض
17 misluhu misli onun مِثْلُهُ مثل
18 ye'huzuhu tutarlar/edinirler onu يَأْخُذُوهُ اخذ
19 elem asla أَلَمْ -
20 yu'haz tutmazlar/edinmezler يُؤْخَذْ اخذ
21 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
22 misaku misakını مِيثَاقُ وثق
23 l-kitabi kitabın الْكِتَابِ كتب
24 en ki أَنْ -
25 la لَا -
26 yekulu demeyin يَقُولُوا قول
27 ala karşı عَلَى -
28 llahi Allah’a اللَّهِ -
29 illa dışında إِلَّا -
30 l-hakka hak/gerçek الْحَقَّ حقق
31 vederasu ve ders çalıştılar وَدَرَسُوا درس
32 ma مَا -
33 fihi onun içindekine فِيهِ -
34 ve ddaru ve diyarı وَالدَّارُ دور
35 l-ahiratu Âhiret الْاخِرَةُ اخر
36 hayrun hayırlıdır خَيْرٌ خير
37 lillezine kimselere (ki) لِلَّذِينَ -
38 yettekune takvalı olurlar يَتَّقُونَ وقي
39 efela öyle ki أَفَلَا -
40 tea'kilune akletmezler misiniz? تَعْقِلُونَ عقل

Notlar

Not 1

*Tevrât'a.**Daha alçak/aşağı bir evrende olan Dünya gezegeninin.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Halife Kavram 65

65 Sonrası gelen, halef.

Mîsâk Kavram 281

281 Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

8. Enfâl Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

1164|8|4|أُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُؤْمِنُونَ حَقًّا لَّهُمْ دَرَجَٰتٌ عِندَ رَبِّهِمْ وَمَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1164|8|4|اوليك هم المومنون حقا لهم درجت عند ربهم ومغفره ورزق كريم

Latin Literal

4. Ulâike humul mu’minûne hakkâ(hakkan), lehum derecâtun inde rabbihim ve magfiretun ve rızkun kerîm(kerîmun).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; onlardır hak/gerçek müminler27; onlaradır dereceler Rablerinin4 indinde/katında; ve bir mağfiret319; ve cömert bir rızık.

Ahmed Samira Çevirisi

4 Those, those are the believers truthfully , for them stages/degrees at their Lord and forgiveness and generous provision .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
2 humu onlardır هُمُ -
3 l-mu'minune müminler الْمُؤْمِنُونَ امن
4 hakkan hak/gerçek حَقًّا حقق
5 lehum onlaradır لَهُمْ -
6 deracatun dereceler دَرَجَاتٌ درج
7 inde indinde/katında عِنْدَ عند
8 rabbihim Rablerinin رَبِّهِمْ ربب
9 ve megfiratun ve bir mağfiret وَمَغْفِرَةٌ غفر
10 ve rizkun ve bir rızık وَرِزْقٌ رزق
11 kerimun bir cömert كَرِيمٌ كرم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

8. Enfâl Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

1189|8|29|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِن تَتَّقُوا۟ ٱللَّهَ يَجْعَل لَّكُمْ فُرْقَانًا وَيُكَفِّرْ عَنكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَٱللَّهُ ذُو ٱلْفَضْلِ ٱلْعَظِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1189|8|29|يايها الذين امنوا ان تتقوا الله يجعل لكم فرقانا ويكفر عنكم سياتكم ويغفر لكم والله ذو الفضل العظيم

Latin Literal

29. Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Eğer takvalı21 olursanız Allah’a; yapar sizlere bir furkan259; ve kâfirlik498 eder sizden kötülüklerinizi; ve mağfiret319 eder sizlere; ve Allah Zul* Fadlil285 Azîm94'dir286.

Ahmed Samira Çevirisi

29 You, you those who believed if you fear and obey God, He makes/creates for you a Separation of Right and Wrong , and He covers/substitutes from you your sins/crimes, and forgives for you, and God (is owner) of the grace/favour/blessing, the great.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 in eğer إِنْ -
5 tetteku takvalı olursanız تَتَّقُوا وقي
6 llahe Allah’a اللَّهَ -
7 yec'al yapar يَجْعَلْ جعل
8 lekum sizlere لَكُمْ -
9 furkanen bir furkan فُرْقَانًا فرق
10 ve yukeffir ve kâfirlik eder وَيُكَفِّرْ كفر
11 ankum sizden عَنْكُمْ -
12 seyyiatikum kötülüklerinizi سَيِّئَاتِكُمْ سوا
13 ve yegfir ve mağfiret eder وَيَغْفِرْ غفر
14 lekum sizlere لَكُمْ -
15 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
16 zu Zul ذُو -
17 l-fedli Fadlil الْفَضْلِ فضل
18 l-azimi Azîm الْعَظِيمِ عظم

Notlar

Not 1

*Sahibi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Azîm Kavram 94

94 Büyük/azametli.

Furkan Kavram 259

259 Ayıran, bölen, yaran. Doğruyu yanlıştan ışın kılıcı gibi ayıran. Kutsal kitapların her biri bir furkandır. Elbette şerefli Kur'an'ımızdır. Kur'an'ı anlayarak okuyanlar ellerine bu ışın kılıcını almış olur.

Fadl Kavram 285

285 Fazlalık, bolluk, çokluk; bunları bolca veren.

Zûl Fadlil Azîm Kavram 286

286 Çok azametli/büyük fazlalık, bolluk, çokluk sahibi.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Yüce Allah'ın kâfirlik etmesi. Kavram 498

498 Dilediği kulları için günahları, kötülükleri örtmesi, gizlemesi.

8. Enfâl Suresi

Ayet 38

Arapça Metin (Harekeli)

1198|8|38|قُل لِّلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ إِن يَنتَهُوا۟ يُغْفَرْ لَهُم مَّا قَدْ سَلَفَ وَإِن يَعُودُوا۟ فَقَدْ مَضَتْ سُنَّتُ ٱلْأَوَّلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1198|8|38|قل للذين كفروا ان ينتهوا يغفر لهم ما قد سلف وان يعودوا فقد مضت سنت الاولين

Latin Literal

38. Kul lillezîne keferû in yentehû yugfer lehum mâ kad selef(selefe), ve in yeûdû fe kad madat sunnetul evvelîn(evvelîne).

Türkçe Çeviri

Kâfirlik25 etmiş kimselere de ki: "Eğer menederlerse* mağfiret319 edilir onlara; muhakkak geçendir**; ve eğer geri dönerlerse; öyle ki. muhakkak devam etti*** evvelki sünnet707."

Ahmed Samira Çevirisi

38 Say to those who disbelieved: "If they terminate/stop, (it) will be forgiven for them what had preceded/passed , and if they return, so the first’s/beginners’’ law/manner had passed/expired ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
4 in eğer إِنْ -
5 yentehu menederlerse يَنْتَهُوا نهي
6 yugfer mağfiret edilir يُغْفَرْ غفر
7 lehum onlara لَهُمْ -
8 ma مَا -
9 kad muhakkak قَدْ -
10 selefe geçendir سَلَفَ سلف
11 vein ve eğer وَإِنْ -
12 yeudu geri dönerlerse يَعُودُوا عود
13 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
14 medet devam etti مَضَتْ مضي
15 sunnetu sünnet سُنَّتُ سنن
16 l-evveline evvelki الْأَوَّلِينَ اول

Notlar

Not 1

*Engelleme, yasaklama.**Geçmişte kalmıştır.***Geçerlidir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Sünnet Kavram 707

707 Kanun, uygulama, yöntem, metot.

8. Enfâl Suresi

Ayet 70

Arapça Metin (Harekeli)

1230|8|70|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ قُل لِّمَن فِىٓ أَيْدِيكُم مِّنَ ٱلْأَسْرَىٰٓ إِن يَعْلَمِ ٱللَّهُ فِى قُلُوبِكُمْ خَيْرًا يُؤْتِكُمْ خَيْرًا مِّمَّآ أُخِذَ مِنكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَٱللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1230|8|70|يايها النبي قل لمن في ايديكم من الاسري ان يعلم الله في قلوبكم خيرا يوتكم خيرا مما اخذ منكم ويغفر لكم والله غفور رحيم

Latin Literal

70. Yâ eyyuhen nebiyyu kul li men fî eydîkum minel esrâ in ya’lemillâhu fî kulûbikum hayren yu’tikum hayren mimmâ uhıze minkum ve yagfirlekum, vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*! Ellerinizdeki esirlerden kimseye de ki: "Eğer bilirse Allah kalbinizdeki bir hayırdır; verir (Allah) sizlere bir hayır sizlerden edinilenden**; ve mağfiret319 eder sizlere; ve Allah bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

70 You, you the Prophet, say to whom (is) in your hands from the captives/prisoners: "If God knows (there) is in your hearts/minds (from) goodness , He gives/brings to you better than what was taken from you, and He forgives for you, and God (is) forgiving, merciful."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
3 kul de قُلْ قول
4 limen kimselere لِمَنْ -
5 fi فِي -
6 eydikum ellerinizdeki أَيْدِيكُمْ يدي
7 mine مِنَ -
8 l-esra esirlerden الْأَسْرَىٰ اسر
9 in eğer إِنْ -
10 yea'lemi bilirse يَعْلَمِ علم
11 llahu Allah اللَّهُ -
12 fi فِي -
13 kulubikum kalbinizdekini قُلُوبِكُمْ قلب
14 hayran bir hayır خَيْرًا خير
15 yu'tikum verir sizlere يُؤْتِكُمْ اتي
16 hayran bir hayır خَيْرًا خير
17 mimma مِمَّا -
18 uhize edinilenden أُخِذَ اخذ
19 minkum sizden مِنْكُمْ -
20 ve yegfir ve mağfiret eder وَيَغْفِرْ غفر
21 lekum sizlere لَكُمْ -
22 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
23 gafurun bir Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
24 rahimun bir Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed.**Fiil pasif olarak gelmiştir. Sizlerden elde edilen ganimetlerden sizlere de bir pay verir. Yüce Allah ve resûlü olan Kur'an'ın hakkı olan 1/5'ten sizlere de Allah bir pay verebilir. Ancak bu kalplerinizde bulunan hayra bağlıdır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

8. Enfâl Suresi

Ayet 74

Arapça Metin (Harekeli)

1234|8|74|وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَهَاجَرُوا۟ وَجَٰهَدُوا۟ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱلَّذِينَ ءَاوَوا۟ وَّنَصَرُوٓا۟ أُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُؤْمِنُونَ حَقًّا لَّهُم مَّغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1234|8|74|والذين امنوا وهاجروا وجهدوا في سبيل الله والذين اووا ونصروا اوليك هم المومنون حقا لهم مغفره ورزق كريم

Latin Literal

74. Vellezîne âmenû ve hâcerû ve câhedû fî sebîlillâhi vellezîne âvev ve nasarû ulâike humul mu’minûne hakkâ(hakkân), lehum magfiretun ve rizkun kerîm(kerîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) iman47 ettiler; ve hicret355 ettiler; ve cihat356 ettiler Allah yolunda336; ve kimseler (ki) sığındırdılar*; ve yardım ettiler*; işte bunlar; onlardır hak/gerçek müminler27; onlaradır bir mağfiret319 ve kerim/cömert bir rızık.

Ahmed Samira Çevirisi

74 And those who believed and emigrated and struggled/exerted in God’s sake/way , and those who sheltered/gave refuge and saved/gave victory/aided, those, they are the believers truly/certainly , for them (is) a forgiveness and a generous/gracious provision.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 amenu iman ettiler امَنُوا امن
3 ve haceru ve hicret ettiler وَهَاجَرُوا هجر
4 ve cahedu ve cihat ettiler وَجَاهَدُوا جهد
5 fi فِي -
6 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
7 llahi Allah اللَّهِ -
8 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
9 avev sığındırdılar اوَوْا اوي
10 ve nesaru ve yardım ettiler وَنَصَرُوا نصر
11 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
12 humu onlardır هُمُ -
13 l-mu'minune mü'minler الْمُؤْمِنُونَ امن
14 hakkan bir hak/gerçek حَقًّا حقق
15 lehum onlaradır لَهُمْ -
16 megfiratun bir mağfiret مَغْفِرَةٌ غفر
17 ve rizkun ve bir rızık وَرِزْقٌ رزق
18 kerimun bir kerim/cömert كَرِيمٌ كرم

Notlar

Not 1

*Hicret edenleri sığındırdılar ve yardım ettiler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

Hicret etmek. Kavram 355

355 Göç etmek, bırakıp terk etmek, göçmen olmak.

Cihat etmek Kavram 356

356 Mücadele etmek. Kur’an’da savaş/öldürmek katletmek olarak işaret edilir. Cihat etmek Kur’an’la yapılan mücadeledir. 25:52 ayetinde kâfirlerle karşı en büyük cihadın Kur’an’la yapılması gerektiğini Yüce Rabbimiz apaçık bir şekilde bizlere bildirilmektedir. Kur’an’la cihat eden kimselere de mücahit denir.

9. Tevbe Suresi

Ayet 80

Arapça Metin (Harekeli)

1315|9|80|ٱسْتَغْفِرْ لَهُمْ أَوْ لَا تَسْتَغْفِرْ لَهُمْ إِن تَسْتَغْفِرْ لَهُمْ سَبْعِينَ مَرَّةً فَلَن يَغْفِرَ ٱللَّهُ لَهُمْ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَفَرُوا۟ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَٱللَّهُ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلْفَٰسِقِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1315|9|80|استغفر لهم او لا تستغفر لهم ان تستغفر لهم سبعين مره فلن يغفر الله لهم ذلك بانهم كفروا بالله ورسوله والله لا يهدي القوم الفسقين

Latin Literal

80. İstagfir lehum ev lâ testagfir lehum, in testagfir lehum seb’îne merreten fe len yagfirallâhu lehum, zâlike bi ennehum keferû billâhi ve resûlih(resûlihi), vallâhu lâ yehdîl kavmel fâsikîn(fâsikîne).

Türkçe Çeviri

İstiğfar396 et onlara ya da istiğfar396 etme onlara; eğer istiğfar etsen onlara yetmiş kere*; öyle ki asla mağfiret319 etmez Allah onlara; işte bu; ki kâfirlik25 ettikleri nedeniyledir onların Allah’a ve resûlüne700; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz fâsık38 kavmi/toplumu.

Ahmed Samira Çevirisi

80 Ask for forgiveness for them or you do not ask for forgiveness for them, if you ask for forgiveness for them seventy time(s), so God will never/not forgive for them, that (is) because they (E) disbelieved by God and His messenger, and God does not guide the nation the debauchers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 istegfir istiğfar et اسْتَغْفِرْ غفر
2 lehum onlara لَهُمْ -
3 ev ya da أَوْ -
4 la لَا -
5 testegfir istiğfar etme تَسْتَغْفِرْ غفر
6 lehum onlara لَهُمْ -
7 in eğer إِنْ -
8 testegfir istiğfar etsen تَسْتَغْفِرْ غفر
9 lehum onlara لَهُمْ -
10 seb'iyne yetmiş سَبْعِينَ سبع
11 merraten kere مَرَّةً مرر
12 felen öyle ki asla فَلَنْ -
13 yegfira mağfiret etmez يَغْفِرَ غفر
14 llahu Allah اللَّهُ -
15 lehum onlara لَهُمْ -
16 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
17 biennehum ki onların بِأَنَّهُمْ -
18 keferu kâfirli ettikleri nedeniyle كَفَرُوا كفر
19 billahi Allah’a بِاللَّهِ -
20 ve rasulihi ve resûlüne وَرَسُولِهِ رسل
21 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
22 la لَا -
23 yehdi doğru yola kılavuzlamaz يَهْدِي هدي
24 l-kavme kavmi الْقَوْمَ قوم
25 l-fasikine fasık الْفَاسِقِينَ فسق

Notlar

Not 1

*Tamamı zan olan uyduruk hadislerdeki nebi Muhammed'in şefaatçi olacağı inancının tamamen yanlış olduğuna büyük bir delildir. Yüce Allah kimseye şefaat hakkı vermez. Tek şefaat eden kendisidir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Fâsık Kavram 38

38 Sapkın, doğru yoldan çıkan.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

istiğfar Kavram 396

396 Mağfiret dilemek, suçlarının bağışlanmasını dilemek.

Allah ve resûlü=Kur'an. Kavram 700

700 Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

9. Tevbe Suresi

Ayet 113

Arapça Metin (Harekeli)

1348|9|113|مَا كَانَ لِلنَّبِىِّ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ أَن يَسْتَغْفِرُوا۟ لِلْمُشْرِكِينَ وَلَوْ كَانُوٓا۟ أُو۟لِى قُرْبَىٰ مِنۢ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمْ أَنَّهُمْ أَصْحَٰبُ ٱلْجَحِيمِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1348|9|113|ما كان للنبي والذين امنوا ان يستغفروا للمشركين ولو كانوا اولي قربي من بعد ما تبين لهم انهم اصحب الجحيم

Latin Literal

113. Mâ kâne lin nebiyyi vellezîne âmenû en yestagfirû lil muşrikîne ve lev kânû ulî kurbâ min ba’di mâ tebeyyene lehum ennehum ashâbul cahîm(cahîmi).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir nebiye132 ve iman47 etmiş kimselere ki mağfiret319 dilerler müşriklere36; şayet olduysalar (bile) yakınlık sahibi beyan226 olmuş olan sonrasında onlara; ki onlar cahîm808 ashâbıdır194.

Ahmed Samira Çevirisi

113 (It) was not to the prophet and those who believed that they ask for forgiveness to the sharers/takers of partners (with God) , and even if they were of (the) relations/near from after what was clarified/explained to them, that they are the roaring fires’/Hell’s owners/friends .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 linnebiyyi nebiye لِلنَّبِيِّ نبا
4 vellezine ve kimselere وَالَّذِينَ -
5 amenu iman ettiler امَنُوا امن
6 en ki أَنْ -
7 yestegfiru mağfiret dilemek يَسْتَغْفِرُوا غفر
8 lilmuşrikine müşriklere لِلْمُشْرِكِينَ شرك
9 velev şayet وَلَوْ -
10 kanu olduysalar كَانُوا كون
11 uli أُولِي اول
12 kurba yakınlık sahibi قُرْبَىٰ قرب
13 min مِنْ -
14 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
15 ma مَا -
16 tebeyyene beyan olmuş olan تَبَيَّنَ بين
17 lehum onlara لَهُمْ -
18 ennehum ki onlar أَنَّهُمْ -
19 eshabu ashabıdır أَصْحَابُ صحب
20 l-cehimi cehennem الْجَحِيمِ جحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müşrik Kavram 36

36 Şirk koşan. Şirk; ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

Ashâb Kavram 194

194 Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Cahîm Kavram 808

808 Yangın, yanan, cehennem yangını, cehenneme ait.

11. Hûd Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

1482|11|11|إِلَّا ٱلَّذِينَ صَبَرُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ كَبِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1482|11|11|الا الذين صبروا وعملوا الصلحت اوليك لهم مغفره واجر كبير

Latin Literal

11. İllellezîne saberû ve amilûs sâlihât(sâlihâti), ûlâike lehum magfiretun ve ecrun kebîr(kebîrun).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) sabrettiler51 ve yaptılar sâlihât18; işte bunlar; onlaradır bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

11 Except those who were patient, and made/did the correct/righteous deeds , those for them (is) a forgiveness and (a) big/great wage/reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışındadır إِلَّا -
2 ellezine kimseler ki() الَّذِينَ -
3 saberu sabrettiler صَبَرُوا صبر
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati sâlihât الصَّالِحَاتِ صلح
6 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
7 lehum onlaradır لَهُمْ -
8 megfiratun bir mağfiret مَغْفِرَةٌ غفر
9 ve ecrun ve bir ecir وَأَجْرٌ اجر
10 kebirun büyük كَبِيرٌ كبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

11. Hûd Suresi

Ayet 47

Arapça Metin (Harekeli)

1518|11|47|قَالَ رَبِّ إِنِّىٓ أَعُوذُ بِكَ أَنْ أَسْـَٔلَكَ مَا لَيْسَ لِى بِهِۦ عِلْمٌ وَإِلَّا تَغْفِرْ لِى وَتَرْحَمْنِىٓ أَكُن مِّنَ ٱلْخَٰسِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1518|11|47|قال رب اني اعوذ بك ان اسلك ما ليس لي به علم والا تغفر لي وترحمني اكن من الخسرين

Latin Literal

47. Kâle rabbi innî eûzu bike en es’eleke mâ leyse lî bihî ilm(ilmun), ve illâ tagfirlî ve terhamnî ekun minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Rabbim4! Doğrusu ben sığınırım sana ki sual ederim/sorarım sana bana hakkında bir ilim olmayanı; ve ki mağfiret319 etmezsen bana; ve rahmet271 etmezsen bana; olurum hüsrana uğrayanlardan."

Ahmed Samira Çevirisi

47 He said: "My Lord that I seek protection with You, that I ask/beg You what is not with me knowledge with it (I know nothing about), and unless You forgive for me and have mercy upon me, I will be from the losers ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
3 inni doğrusu ben إِنِّي -
4 euzu sığınırım أَعُوذُ عوذ
5 bike sana بِكَ -
6 en ki أَنْ -
7 eseleke sual ederim/sorarım أَسْأَلَكَ سال
8 ma مَا -
9 leyse olmayanı لَيْسَ ليس
10 li bana لِي -
11 bihi hakkında بِهِ -
12 ilmun bir ilim عِلْمٌ علم
13 ve illa ve ki وَإِلَّا -
14 tegfir mağfiret etmezsen تَغْفِرْ غفر
15 li bana لِي -
16 ve terhamni ve rahmet etmezsen bana وَتَرْحَمْنِي رحم
17 ekun olurum أَكُنْ كون
18 mine مِنَ -
19 l-hasirine hüsrana uğrayanlardan الْخَاسِرِينَ خسر

Notlar

Not 1

*Nûh.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

11. Hûd Suresi

Ayet 52

Arapça Metin (Harekeli)

1523|11|52|وَيَٰقَوْمِ ٱسْتَغْفِرُوا۟ رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُوٓا۟ إِلَيْهِ يُرْسِلِ ٱلسَّمَآءَ عَلَيْكُم مِّدْرَارًا وَيَزِدْكُمْ قُوَّةً إِلَىٰ قُوَّتِكُمْ وَلَا تَتَوَلَّوْا۟ مُجْرِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1523|11|52|ويقوم استغفروا ربكم ثم توبوا اليه يرسل السما عليكم مدرارا ويزدكم قوه الي قوتكم ولا تتولوا مجرمين

Latin Literal

52. Ve yâ kavmistagfirû rabbekum summe tûbû ileyhi yursilis semâe aleykum midrâran ve yezidkum kuvveten ilâ kuvvetikum ve lâ tetevellev mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Ve ey kavmim/toplumum! Mağfiret319 dileyin Rabbinize4; sonra tevbe33 edin O'na doğru; göndersin gökten180 üzerinize bolca yağmur*; ve ziyade etsin sizlere bir kuvveti kuvvetinize doğru; yüz çevirmeyin mücrim674 (olarak).

Ahmed Samira Çevirisi

52 And you (my) nation, ask for forgiveness (from) your Lord then repent to Him, He sends the skies/space on you flowing/pouring abundantly, and He increases you strength/power to your strength/power , and do not turn away (as) criminals/sinners .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ya kavmi ve ey kavmim/toplumum وَيَا قَوْمِ قوم
2 stegfiru mağfiret dileyin اسْتَغْفِرُوا غفر
3 rabbekum Rabbinize رَبَّكُمْ ربب
4 summe sonra ثُمَّ -
5 tubu tevbe edin تُوبُوا توب
6 ileyhi O'na doğru إِلَيْهِ -
7 yursili göndersin يُرْسِلِ رسل
8 s-semae gökten السَّمَاءَ سمو
9 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
10 midraran bolca yağmur مِدْرَارًا درر
11 ve yezidkum ve ziyade etsin sizlere وَيَزِدْكُمْ زيد
12 kuvveten bir kuvveti قُوَّةً قوي
13 ila doğru إِلَىٰ -
14 kuvvetikum kuvvetinize قُوَّتِكُمْ قوي
15 ve la وَلَا -
16 tetevellev yüz çevirmeyin تَتَوَلَّوْا ولي
17 mucrimine mücrimin مُجْرِمِينَ جرم

Notlar

Not 1

*Bol akan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

gök; göğü Kavram 180

180 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Tekil olarak; Dünya atmosferi, diğer gezegenlerin atmosferi, galaksimiz içindeki bir nebula/bulutsu ya da evrenin kendisi işaret edilmiş olabilir. Gök kavramı ayetin işareti üzerinden okunmalıdır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Mücrim Kavram 674

674 Cürüm işleyenler, suçlular.

11. Hûd Suresi

Ayet 61

Arapça Metin (Harekeli)

1532|11|61|وَإِلَىٰ ثَمُودَ أَخَاهُمْ صَٰلِحًا قَالَ يَٰقَوْمِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُۥ هُوَ أَنشَأَكُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ وَٱسْتَعْمَرَكُمْ فِيهَا فَٱسْتَغْفِرُوهُ ثُمَّ تُوبُوٓا۟ إِلَيْهِ إِنَّ رَبِّى قَرِيبٌ مُّجِيبٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1532|11|61|والي ثمود اخاهم صلحا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره هو انشاكم من الارض واستعمركم فيها فاستغفروه ثم توبوا اليه ان ربي قريب مجيب

Latin Literal

61. Ve ilâ semûde ehâhum sâlihâ(sâlihan), kâle yâ kavmi’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), huve enşeekum minel ardı vesta’merekum fîhâ festâgfirûhu summe tûbû ileyh(ileyhi), inne rabbî karîbun mucîb(mucîbun).

Türkçe Çeviri

Ve Semûd'adır kardeşleri Sâlih; dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'ndan başka; O (ki) inşa etti sizleri yerden**; ve yaşam oluşturdu orada***; öyle ki mağfiret319 dileyin; sonra tevbe33 edin O'na; doğrusu Rabbim4 bir yakındır cevaplayana****.

Ahmed Samira Çevirisi

61 And to Thamud their brother Saleh, He said: "You (my) nation worship God, (there is) not for you from a God other than Him, He created you in the Earth , and He made you inhabit/populate in it, so ask Him for forgiveness, then repent to Him, that my Lord (is) near/close answering/replying."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ila ve وَإِلَىٰ -
2 semude Semûd’adır ثَمُودَ -
3 ehahum kardeşleri أَخَاهُمْ اخو
4 salihen Sâlih صَالِحًا صلح
5 kale dedi قَالَ قول
6 ya kavmi ey kavmim/toplumum يَا قَوْمِ قوم
7 a'budu kulluk edin اعْبُدُوا عبد
8 llahe Allah'a اللَّهَ -
9 ma yoktur مَا -
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 min hiçbir مِنْ -
12 ilahin ilâh إِلَٰهٍ اله
13 gayruhu O'ndan başka غَيْرُهُ غير
14 huve O (ki) هُوَ -
15 enşeekum inşa etti sizleri أَنْشَأَكُمْ نشا
16 mine مِنَ -
17 l-erdi yerden الْأَرْضِ ارض
18 vestea'merakum ve yaşam oluşturdu sizlere وَاسْتَعْمَرَكُمْ عمر
19 fiha orada فِيهَا -
20 festegfiruhu öyle ki mağfiret dileyin O’na فَاسْتَغْفِرُوهُ غفر
21 summe sonra ثُمَّ -
22 tubu tevbe edin تُوبُوا توب
23 ileyhi O’na إِلَيْهِ -
24 inne doğrusu إِنَّ -
25 rabbi Rabbim رَبِّي ربب
26 karibun bir yakındır قَرِيبٌ قرب
27 mucibun cevaplayana مُجِيبٌ جوب

Notlar

Not 1

*Sâlih.**Yeryüzünden.***Yerde.****Rablerinin çağrısına cevap verene yakındır. Tek tanrıcılara yakındır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

ilâh Kavram 74

74 Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

11. Hûd Suresi

Ayet 90

Arapça Metin (Harekeli)

1561|11|90|وَٱسْتَغْفِرُوا۟ رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُوٓا۟ إِلَيْهِ إِنَّ رَبِّى رَحِيمٌ وَدُودٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1561|11|90|واستغفروا ربكم ثم توبوا اليه ان ربي رحيم ودود

Latin Literal

90. Vestagfirû rabbekum summe tûbû ileyh(ileyhi), inne rabbî rahîmun vedûd(vedûdun).

Türkçe Çeviri

Ve mağfiret319 dileyin Rabbinizden4; sonra tevbe33 edin O'na ki benim Rabbim4 bir Rahîm’dir2; bir Vedûd’tur848.

Ahmed Samira Çevirisi

90 And ask for forgiveness from your Lord, then repent to Him, that my Lord (is) merciful, loving/affectionate.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

12. Yusuf Suresi

Ayet 92

Arapça Metin (Harekeli)

1686|12|92|قَالَ لَا تَثْرِيبَ عَلَيْكُمُ ٱلْيَوْمَ يَغْفِرُ ٱللَّهُ لَكُمْ وَهُوَ أَرْحَمُ ٱلرَّٰحِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1686|12|92|قال لا تثريب عليكم اليوم يغفر الله لكم وهو ارحم الرحمين

Latin Literal

92. Kâle lâ tesrîbe aleykumul yevm(yevme), yagfirullâhu lekum ve huve erhamur râhimîn(râhimîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Yoktur suçlama/paylama üzerine bugün; mağfiret319 eder Allah sizleri; ve O** daha Rahîm’dir2 Rahîmlerin2.

Ahmed Samira Çevirisi

92 He said: "No blaming/reproaching on you today , God forgives for you, and He (is) most merciful (of) the merciful."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 la yoktur لَا -
3 tesribe kınama تَثْرِيبَ ثرب
4 aleykumu size عَلَيْكُمُ -
5 l-yevme bugün الْيَوْمَ يوم
6 yegfiru bağışlar يَغْفِرُ غفر
7 llahu Allah اللَّهُ -
8 lekum sizi لَكُمْ -
9 ve huve ve O وَهُوَ -
10 erhamu en merhametlisidir أَرْحَمُ رحم
11 r-rahimine merhametlilerin الرَّاحِمِينَ رحم

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

12. Yusuf Suresi

Ayet 98

Arapça Metin (Harekeli)

1692|12|98|قَالَ سَوْفَ أَسْتَغْفِرُ لَكُمْ رَبِّىٓ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلْغَفُورُ ٱلرَّحِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1692|12|98|قال سوف استغفر لكم ربي انه هو الغفور الرحيم

Latin Literal

98. Kâle sevfe estagfiru lekum rabbî, innehu huvel gafûrur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Yakında mağfiret319 dileyeceğim sizlere Rabbimden4; doğrusu O**; O** (ki) Gafûr’dur20; Rahîm’dir2."

Ahmed Samira Çevirisi

98 He said: "I will/shall ask for forgiveness for you from my Lord, that he is the forgiving, the merciful."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 sevfe yakında سَوْفَ -
3 estegfiru mağfiret dileyeceğim أَسْتَغْفِرُ غفر
4 lekum sizlere لَكُمْ -
5 rabbi Rabbimden رَبِّي ربب
6 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
7 huve O (ki) هُوَ -
8 l-gafuru Gafûr’dur الْغَفُورُ غفر
9 r-rahimu Rahîm’dir الرَّحِيمُ رحم

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Allah.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

13. Ra'd Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

1711|13|6|وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِٱلسَّيِّئَةِ قَبْلَ ٱلْحَسَنَةِ وَقَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِمُ ٱلْمَثُلَٰتُ وَإِنَّ رَبَّكَ لَذُو مَغْفِرَةٍ لِّلنَّاسِ عَلَىٰ ظُلْمِهِمْ وَإِنَّ رَبَّكَ لَشَدِيدُ ٱلْعِقَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1711|13|6|ويستعجلونك بالسييه قبل الحسنه وقد خلت من قبلهم المثلت وان ربك لذو مغفره للناس علي ظلمهم وان ربك لشديد العقاب

Latin Literal

6. Ve yesta’cilûneke bis seyyieti kablel haseneti ve kad halet min kablihimul mesulât(mesulâtu), ve inne rabbeke lezû magfiretin lin nâsi alâ zulmihim, ve inne rabbeke le şedîdul ıkâb(ıkâbi).

Türkçe Çeviri

Ve acele ettirirler sana kötülüğü iyilikten önce; ve muhakkak gelip geçti onlardan önce misallari870*; ve doğrusu (senin) Rabbin4 mutlak sahibidir bir mağfiret319 insanlara; onların zulümlerine257 karşı; ve doğrusu (senin) Rabbin4 mutlak şiddetlidir akıbetinde892.

Ahmed Samira Çevirisi

6 And they hurry/hasten you with the sin/crime (harm) before the good/goodness, and the punishments and tortures had passed from before them, and that your Lord (is owner) of mercy to the people, on (for) their injustice/oppression, and that your Lord (is) strong (E) (severe in) the punishment.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve yestea'ciluneke ve acele ettirirler sana وَيَسْتَعْجِلُونَكَ عجل
2 bis-seyyieti kötülüğü بِالسَّيِّئَةِ سوا
3 kable önce قَبْلَ قبل
4 l-haseneti iyilikten الْحَسَنَةِ حسن
5 ve kad ve muhakkak وَقَدْ -
6 halet gelip geçti خَلَتْ خلو
7 min مِنْ -
8 kablihimu onlardan önce قَبْلِهِمُ قبل
9 l-mesulatu misallari الْمَثُلَاتُ مثل
10 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
11 rabbeke (senin) Rabbin رَبَّكَ ربب
12 lezu mutlak sahibidir لَذُو -
13 megfiratin bir mağfiret مَغْفِرَةٍ غفر
14 linnasi insanlara لِلنَّاسِ نوس
15 ala karşı عَلَىٰ -
16 zulmihim zulümlerine onların ظُلْمِهِمْ ظلم
17 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
18 rabbeke (senin) Rabbinin رَبَّكَ ربب
19 leşedidu mutlak şiddetlidir لَشَدِيدُ شدد
20 l-ikabi akibeti الْعِقَابِ عقب

Notlar

Not 1

*Azabın, helakın; kötü olanın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

14. İbrahim Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

1758|14|10|قَالَتْ رُسُلُهُمْ أَفِى ٱللَّهِ شَكٌّ فَاطِرِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ يَدْعُوكُمْ لِيَغْفِرَ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرَكُمْ إِلَىٰٓ أَجَلٍ مُّسَمًّى قَالُوٓا۟ إِنْ أَنتُمْ إِلَّا بَشَرٌ مِّثْلُنَا تُرِيدُونَ أَن تَصُدُّونَا عَمَّا كَانَ يَعْبُدُ ءَابَآؤُنَا فَأْتُونَا بِسُلْطَٰنٍ مُّبِينٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

1758|14|10|قالت رسلهم افي الله شك فاطر السموت والارض يدعوكم ليغفر لكم من ذنوبكم ويوخركم الي اجل مسمي قالوا ان انتم الا بشر مثلنا تريدون ان تصدونا عما كان يعبد اباونا فاتونا بسلطن مبين

Latin Literal

10. Kâlet rusuluhum e fîllâhi şekkun fâtırıs semâvâti vel ard(ardı), yed’ûkum li yagfire lekum min zunûbikum ve yuahhırekum ilâ ecelin musemmâ(musemmen), kâlû in entum illâ beşerun mislunâ, turîdûne en tesuddûnâ ammâ kâne ya’budu âbâunâ fe’tûnâ bi sultânin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Dedi resûlleri418 onların: "Allah hakkında mıdır (sizlere) bir kuşku (ki) yarandır* gökleri162 ve yeri; davet eder/çağırır sizleri mağfiret319 etmeye üzerinize günahlarınızdan; ve öteler sizleri belirlenmiş bir ecele doğru?"; dediler: "Sizler değilsiniz bizim mislimiz870 dışında bir beşer432 (ki) arzularsınız ki çevrilerim kulluk eder46 olduğumuzdan babalarımızın/atalarımızın; öyle ki gelin bize apaçık bir sultânla660."

Ahmed Samira Çevirisi

10 Their messenger said: "Is (there) doubt/suspicion in God, creator/bringer to being (of) the skies/space and the earth/Planet Earth, He calls you to forgive for you from your crimes, and He delays you to (a) named/identified term/time?" They said: "That you are except humans similar/equal to us, you want/intend that you prevent/obstruct us from what our fathers were worshipping, so come to us/bring to us with a clear/evident proof/evidence ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalet dedi قَالَتْ قول
2 rusuluhum resûlleri onların رُسُلُهُمْ رسل
3 efi hakkında (edilir) mi? أَفِي -
4 llahi Allah اللَّهِ -
5 şekkun bir kuşku شَكٌّ شكك
6 fatiri yaran فَاطِرِ فطر
7 s-semavati gökleri السَّمَاوَاتِ سمو
8 vel'erdi ve yeri وَالْأَرْضِ ارض
9 yed'ukum davet eder sizleri يَدْعُوكُمْ دعو
10 liyegfira mağfiret etmeye لِيَغْفِرَ غفر
11 lekum üzerinize لَكُمْ -
12 min مِنْ -
13 zunubikum günahlarınızdan ذُنُوبِكُمْ ذنب
14 ve yu'ehhirakum ve öteler sizlere وَيُؤَخِّرَكُمْ اخر
15 ila doğru إِلَىٰ -
16 ecelin bir ecele أَجَلٍ اجل
17 musemmen bir belirlenmiş مُسَمًّى سمو
18 kalu dediler قَالُوا قول
19 in değilsiniz إِنْ -
20 entum sizler أَنْتُمْ -
21 illa dışında إِلَّا -
22 beşerun bir beşer بَشَرٌ بشر
23 misluna bizim mislimiz مِثْلُنَا مثل
24 turidune arzularsınız تُرِيدُونَ رود
25 en ki أَنْ -
26 tesudduna çevrilerim تَصُدُّونَا صدد
27 amma عَمَّا -
28 kane olduğumuzdan كَانَ كون
29 yea'budu kulluk eder يَعْبُدُ عبد
30 aba'una babalarımızın/atalarımızın ابَاؤُنَا ابو
31 fe'tuna öyle ki gelin bize فَأْتُونَا اتي
32 bisultanin bir sultanla بِسُلْطَانٍ سلط
33 mubinin apaçık مُبِينٍ بين

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın yaratması yarma, bölme üzerine kuruludur. Tekillikteki enerji şerefli Mikâil meleği tarafından Rabbinin emriyle ve izniyle evrenleri oluşturacak şekilde yarılmıştır, bölünmüştür.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Beşer Kavram 432

432 İnsanoğlu.

Sultân, sultân. Kavram 660

660 Yetki, salahiyet, otorite.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

14. İbrahim Suresi

Ayet 41

Arapça Metin (Harekeli)

1789|14|41|رَبَّنَا ٱغْفِرْ لِى وَلِوَٰلِدَىَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ ٱلْحِسَابُ

Arapça Metin (Harekesiz)

1789|14|41|ربنا اغفر لي ولولدي وللمومنين يوم يقوم الحساب

Latin Literal

41. Rabbenagfirlî ve li vâlideyye ve lil mu’minîne yevme yekûmul hisâb(hisâbu).

Türkçe Çeviri

"Rabbimiz4! Mağfiret319 et bana*; ve ana/babama; ve müminlere27; gün (ki) kıyam144 olur hesap."

Ahmed Samira Çevirisi

41 Our Lord forgive for me and to my parents and to the believers, (on) the Account Day/Resurrection Day starts .173

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
2 gfir mağfiret et اغْفِرْ غفر
3 li bana لِي -
4 velivalideyye ve ana-babama وَلِوَالِدَيَّ ولد
5 velilmu'minine ve müminlere وَلِلْمُؤْمِنِينَ امن
6 yevme gün يَوْمَ يوم
7 yekumu kıyam olur يَقُومُ قوم
8 l-hisabu hesab الْحِسَابُ حسب

Notlar

Not 1

*İbrahim.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

3566|33|35|إِنَّ ٱلْمُسْلِمِينَ وَٱلْمُسْلِمَٰتِ وَٱلْمُؤْمِنِينَ وَٱلْمُؤْمِنَٰتِ وَٱلْقَٰنِتِينَ وَٱلْقَٰنِتَٰتِ وَٱلصَّٰدِقِينَ وَٱلصَّٰدِقَٰتِ وَٱلصَّٰبِرِينَ وَٱلصَّٰبِرَٰتِ وَٱلْخَٰشِعِينَ وَٱلْخَٰشِعَٰتِ وَٱلْمُتَصَدِّقِينَ وَٱلْمُتَصَدِّقَٰتِ وَٱلصَّٰٓئِمِينَ وَٱلصَّٰٓئِمَٰتِ وَٱلْحَٰفِظِينَ فُرُوجَهُمْ وَٱلْحَٰفِظَٰتِ وَٱلذَّٰكِرِينَ ٱللَّهَ كَثِيرًا وَٱلذَّٰكِرَٰتِ أَعَدَّ ٱللَّهُ لَهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3566|33|35|ان المسلمين والمسلمت والمومنين والمومنت والقنتين والقنتت والصدقين والصدقت والصبرين والصبرت والخشعين والخشعت والمتصدقين والمتصدقت والصيمين والصيمت والحفظين فروجهم والحفظت والذكرين الله كثيرا والذكرت اعد الله لهم مغفره واجرا عظيما

Latin Literal

35. İnnel muslimîne vel muslimâti vel mu’minîne vel mu’minâti vel kânitîne vel kânitâti ves sâdikîne ves sâdikâti ves sâbirîne ves sâbirâti vel hâşiîne vel hâşiâti vel mutesaddikîne vel mutesaddikâti ves sâimîne ves sâimâti vel hâfızîne furûcehum vel hâfızâti vez zâkirînallâhe kesîren vez zâkirâti eaddallâhu lehum magfireten ve ecren azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu müslim45 (erkekler) ve müslim45 (kadınlar); ve mümin27 (erkekler) ve mümin27 (kadınlar); ve kanaat eden (erkekler) ve kanaat eden (kadınlar); ve sâdık182 (erkekler) ve sâdık182 (kadınlar); ve sabreden51 (erkekler) ve sabreden51 (kadınlar); haşyet53 duyan (erkekler) ve haşyet53 duyan (kadınlar); sadaka342 veren (erkekler) ve sadaka342 veren (kadınlar); ve siyam322 eden (erkekler) ve siyam322 eden (kadınlar); ve koruyan (erkekler) fürûclarını110 ve koruyan (kadınlar); ve Allah'ı çokça zikreden78 (erkekler) ve zikreden78 (kadınlar); hazırlardı Allah onlara* bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820 .

Ahmed Samira Çevirisi

35 That truly the Moslems/submitters (M) , and the Moslems/submitters (F), and the believers (M), and the believers (F), and the obeying humbly (M) , and the obeying humbly (F) , and the truthful (M), and the truthful (F), and the patient (M), and the patient (F), and the humble/submissive (M) , and the humble/submissive (F) , and the charity givers (M), and the charity givers (F), and the fasters (M) ,and the fasters (F) , and the protecting/observing (M) their genital parts between their (M) legs, and the protecting/observing (F) , and the mentioning/remembering God much, and the mentioning/remembering (F) , God prepared for them a forgiveness and a great reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 l-muslimine müslim (erkekler) الْمُسْلِمِينَ سلم
3 velmuslimati ve müslim (kadınlar) وَالْمُسْلِمَاتِ سلم
4 velmu'minine ve mümin (erkekler) وَالْمُؤْمِنِينَ امن
5 velmu'minati ve mümin (kadınlar) وَالْمُؤْمِنَاتِ امن
6 velkanitine ve kanaat eden (erkekler) وَالْقَانِتِينَ قنت
7 velkanitati ve kanaat eden (kadınlar) وَالْقَانِتَاتِ قنت
8 ve ssadikine ve sadık (erkekler) وَالصَّادِقِينَ صدق
9 ve ssadikati ve sadık (kadınlar) وَالصَّادِقَاتِ صدق
10 ve ssabirine ve sabreden (erkekler) وَالصَّابِرِينَ صبر
11 ve ssabirati ve sabreden (kadınlar) وَالصَّابِرَاتِ صبر
12 velhaşiiyne haşyet duyan (erkekler) وَالْخَاشِعِينَ خشع
13 velhaşiaati ve haşyet duyan (kadınlar) وَالْخَاشِعَاتِ خشع
14 velmutesaddikine sadaka veren (erkekler) وَالْمُتَصَدِّقِينَ صدق
15 velmutesaddikati ve sadaka veren (kadınlar) وَالْمُتَصَدِّقَاتِ صدق
16 ve ssaimine ve siyam eden (erkekler) وَالصَّائِمِينَ صوم
17 ve ssaimati ve siyam eden (kadınlar) وَالصَّائِمَاتِ صوم
18 velhafizine ve koruyan (erkekler) وَالْحَافِظِينَ حفظ
19 furucehum fürûçlarını فُرُوجَهُمْ فرج
20 velhafizati ve koruyan (kadınlar) وَالْحَافِظَاتِ حفظ
21 vezzakirine ve zikreden (erkekler) وَالذَّاكِرِينَ ذكر
22 llahe Allah'ı اللَّهَ -
23 kesiran çokça كَثِيرًا كثر
24 vezzakirati ve zikreden (kadınlar) وَالذَّاكِرَاتِ ذكر
25 eadde hazırlardı أَعَدَّ عدد
26 llahu Allah اللَّهُ -
27 lehum onlara لَهُمْ -
28 megfiraten bir mağfiret مَغْفِرَةً غفر
29 ve ecran ve bir ecir/karşılık وَأَجْرًا اجر
30 azimen büyük عَظِيمًا عظم

Notlar

Not 1

*Eril çoğul gelen zamir. İşaret edilen erkek ve kadınların tümümü kapsar. Bu da bizlere Arapça gramer olarak eril çoğulla gelen zamirlerin sadece erkekleri değil hem erkekleri hem de kadınları işaret ettiğine güzel bir delil olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

sâdık Kavram 182

182 Doğrular, dürüstler.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Siyam/oruç Kavram 322

322 İmtina etmek, çekinmek, sakınmak, uzak durmak anlamındadır. Ramazan ayında (30 gün) siyam/oruç tutulur. Şafağın beyaz ipliği siyah ipliğinden ayırt olunca -gün ışığı karanlıkta ilk belirginleştiğinde- başlar ve Güneş batınca biter. Siyam yemekten, içmekten ve cinsel yakınlaşmadan uzak durmaktır. Hasta veya seferde olanlar tutamadıkları günleri Ramazan ayı dışında tutarlar. Tâkatını kullanarak tutabilenlerse bir miskini/açlık sınırında yaşayanı doyurarak bir fidye verirler. Siyam/oruç tutmak da hayırlıdır; fidye vermek de hayırlıdır. Birbirlerine üstünlükleri yoktur. Siyam/oruç gecesi cinsel yakınlaşma serbesttir.

Sadaka nedir? Kavram 342

342 Kur’an’da 3 tip sadaka vardır. Bunlar;1-Sadaka-1: Kamu yönetiminin topladığı bir gelir vergisi türü.Kamu yönetimini 9:60 ayetinde Rabbimiz tarafından zikredilen gruplar için topladığı özel bir kamu vergisi (9:103, 9:58 ve 9:60). 2-Sadaka-2: Kamudan talepleri olan kişi ve kurumların kamu yönetimi ile görüşmeden önce vermesi gereken sadaka vergisi (Kamu harcı).58:12 ayeti; bu fonda toplanan harç vergileri Sadaka-1 fonuna aktarılır.3-Sadaka-3: Kişinin kendisinin sadaka vergisi vermesi.Kamu yönetiminin Sadaka-1’deki gibi bir vergi almadığı kazançlardan kişinin kendisinin topluma kazandırarak verdiği sadaka. Bu tip sadaka vergisi fakirlere verilir. Açıkça verilebilir. Ama gizli verilmesi daha hayırlıdır. Fakirlere verilen sadaka vergisi kesinlikle incitici ve başa kakıcı olmamalıdır. (2:271 ve 2:263)Detaylı bilgi için;Sadaka nedir?

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 71

Arapça Metin (Harekeli)

3602|33|71|يُصْلِحْ لَكُمْ أَعْمَٰلَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَمَن يُطِعِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3602|33|71|يصلح لكم اعملكم ويغفر لكم ذنوبكم ومن يطع الله ورسوله فقد فاز فوزا عظيما

Latin Literal

71. Yuslıh lekum a’mâlekum ve yagfir lekum zunûbekum, ve men yutıillâhe ve resûlehu fe kad fâze fevzen azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Islah316 etsin sizlere yaptıklarınızı; ve mağfiret319 etsin sizlere yanlışlarınızı/suçlarınızı/günahlarınızı; ve kim itaat700 eder Allah'a ve resûlüne734; öyle ki muhakkak başardı (o) büyük bir başarı.

Ahmed Samira Çevirisi

71 He corrects/repairs for you your deeds, and He forgives for you your crimes, and who obeys God and His messenger, so he had triumphed/succeeded a great triumph/success .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yuslih ıslah etsin يُصْلِحْ صلح
2 lekum sizlere لَكُمْ -
3 ea'malekum yaptıklarınızı أَعْمَالَكُمْ عمل
4 ve yegfir ve mağfiret etsin وَيَغْفِرْ غفر
5 lekum sizlere لَكُمْ -
6 zunubekum yanlışlarınızı/suçlarınızı/günahlarınız ذُنُوبَكُمْ ذنب
7 ve men ve kim وَمَنْ -
8 yutii itaat eder يُطِعِ طوع
9 llahe Allah'a اللَّهَ -
10 ve rasulehu ve resûlüne وَرَسُولَهُ رسل
11 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
12 faze başardı فَازَ فوز
13 fevzen bir başarı فَوْزًا فوز
14 azimen büyük عَظِيمًا عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Allah ve resûlü=Kur'an. Kavram 700

700 Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

53. Necm Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

4814|53|32|ٱلَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَٰٓئِرَ ٱلْإِثْمِ وَٱلْفَوَٰحِشَ إِلَّا ٱللَّمَمَ إِنَّ رَبَّكَ وَٰسِعُ ٱلْمَغْفِرَةِ هُوَ أَعْلَمُ بِكُمْ إِذْ أَنشَأَكُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ وَإِذْ أَنتُمْ أَجِنَّةٌ فِى بُطُونِ أُمَّهَٰتِكُمْ فَلَا تُزَكُّوٓا۟ أَنفُسَكُمْ هُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ ٱتَّقَىٰٓ

Arapça Metin (Harekesiz)

4814|53|32|الذين يجتنبون كبير الاثم والفوحش الا اللمم ان ربك وسع المغفره هو اعلم بكم اذ انشاكم من الارض واذ انتم اجنه في بطون امهتكم فلا تزكوا انفسكم هو اعلم بمن اتقي

Latin Literal

32. Ellezîne yectenibûne kebâirel ismi vel fevâhışe lemem(lememe), inne rabbeke vâsiul magfireh(magfireti), huve a’lemu bikum iz enşeekum minel ardı ve iz entum e cinnetun fî butûni ummehâtikum, fe lâ tuzekkû enfusekum, huve a’lemu bi menittekâ.

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) uzak tutarlar büyükler* (olan) günahları ve fahişelikleri490; dışındadır lemem957**; doğrusu (senin) Rabbin4 Vâsi’dir297 mağfirete319; O*** (ki) daha iyi bilendir sizleri inşa ettiği zaman sizleri yerden****; sizler ceninlerken***** annelerinizin karınlarında; öyle ki temize çıkarmayın955 nefislerinizi201; O*** (ki) daha iyi bilendir takvalı21 olan kimseyi.

Ahmed Samira Çevirisi

32 Those who avoid/distance themselves (from) the sin’s/crime’s greatest/biggest and the enormous/atrocious deeds , except the minor sins , that truly your Lord (is) rich/spread (in) the forgiveness, He is more knowledgeable with (of) you, when He created/originated you from the earth/Planet Earth and when you are embryos/fetuses/hidden in your mother’s bellies/insides, so do not commend/claim righteousness (for) yourselves, He is more knowledgeable with who feared and obeyed.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimselerdir (ki) الَّذِينَ -
2 yectenibune uzak tutarlar يَجْتَنِبُونَ جنب
3 kebaira büyükler (olanları) كَبَائِرَ كبر
4 l-ismi günahların الْإِثْمِ اثم
5 velfevahişe ve fahişelikleri وَالْفَوَاحِشَ فحش
6 illa dışındadır إِلَّا -
7 l-lememe lemem اللَّمَمَ لمم
8 inne doğrusu إِنَّ -
9 rabbeke (senin) Rabbinin رَبَّكَ ربب
10 vasiu Vâsi’dir وَاسِعُ وسع
11 l-megfirati mağfirete الْمَغْفِرَةِ غفر
12 huve O هُوَ -
13 ea'lemu daha iyi bilendir أَعْلَمُ علم
14 bikum sizleri بِكُمْ -
15 iz zaman إِذْ -
16 enşeekum inşa etti sizleri أَنْشَأَكُمْ نشا
17 mine مِنَ -
18 l-erdi yerden الْأَرْضِ ارض
19 ve iz zaman وَإِذْ -
20 entum sizler أَنْتُمْ -
21 ecinnetun ceninlerken أَجِنَّةٌ جنن
22 fi فِي -
23 butuni karınlarında بُطُونِ بطن
24 ummehatikum annelerinizin أُمَّهَاتِكُمْ امم
25 fela öyle ki فَلَا -
26 tuzekku temize çıkarmayın تُزَكُّوا زكو
27 enfusekum nefislerinizi أَنْفُسَكُمْ نفس
28 huve O هُوَ -
29 ea'lemu daha iyi bilendir أَعْلَمُ علم
30 bimeni kimseyi بِمَنِ -
31 tteka takvalı olur اتَّقَىٰ وقي

Notlar

Not 1

*Sıfat değil isim kelimesidir. Çoğuldur. Dikkat: Günahları derecesi ne olursa olsun sürekli işlemek de büyükleştirir. **Büyüklerden olan günahlar dışında kısa süreli, tekrarlamayan.***Allah.****Yeryüzündeki atomlardan evrim süreciyle.*****Fetüs.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Vâsi Kavram 297

297 Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Fahişelik. Kavram 490

490 Sınırı aşmak. Evrensel kabuller olan marufun dışına çıkmak.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

5153|60|5|رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِّلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَٱغْفِرْ لَنَا رَبَّنَآ إِنَّكَ أَنتَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5153|60|5|ربنا لا تجعلنا فتنه للذين كفروا واغفر لنا ربنا انك انت العزيز الحكيم

Latin Literal

5. Rabbenâ lâ tec’alnâ fitneten lillezîne keferû, vagfir lenâ rabbenâ, inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz4! Yapma bizleri bir fitne610 kâfirlik25 etmiş kimseler için; ve mağfiret319 et bizlere; Rabbimiz4! Doğrusu sen; sensin Azîz37; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

5 Our Lord do not make/put us (as) a test/allurement to those who disbelieved, and forgive for us, our Lord, that You truly are, You are, the glorious/mighty , the wise/judicious .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
2 la لَا -
3 tec'alna yapma bizleri تَجْعَلْنَا جعل
4 fitneten bir fitne فِتْنَةً فتن
5 lillezine kimseler için لِلَّذِينَ -
6 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
7 vegfir ve mağfiret et وَاغْفِرْ غفر
8 lena bizlere لَنَا -
9 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
10 inneke doğrusu Ses إِنَّكَ -
11 ente Sen أَنْتَ -
12 l-azizu Aziz الْعَزِيزُ عزز
13 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Fitne. Kavram 610

610 Test, deneme, sınav, yanlışla doğruyu ayırt edebilme yetisinin ölçülmesi.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

5160|60|12|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ إِذَا جَآءَكَ ٱلْمُؤْمِنَٰتُ يُبَايِعْنَكَ عَلَىٰٓ أَن لَّا يُشْرِكْنَ بِٱللَّهِ شَيْـًٔا وَلَا يَسْرِقْنَ وَلَا يَزْنِينَ وَلَا يَقْتُلْنَ أَوْلَٰدَهُنَّ وَلَا يَأْتِينَ بِبُهْتَٰنٍ يَفْتَرِينَهُۥ بَيْنَ أَيْدِيهِنَّ وَأَرْجُلِهِنَّ وَلَا يَعْصِينَكَ فِى مَعْرُوفٍ فَبَايِعْهُنَّ وَٱسْتَغْفِرْ لَهُنَّ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

5160|60|12|يايها النبي اذا جاك المومنت يبايعنك علي ان لا يشركن بالله شيا ولا يسرقن ولا يزنين ولا يقتلن اولدهن ولا ياتين ببهتن يفترينه بين ايديهن وارجلهن ولا يعصينك في معروف فبايعهن واستغفر لهن الله ان الله غفور رحيم

Latin Literal

12. Yâ eyyuhen nebiyyu izâ câekel mu’minâtu yubâyi’neke alâ en lâ yuşrikne billâhi şey’en ve lâ yesrikne ve lâ yeznîne ve lâ yaktulne evlâdehunne ve lâ ye’tîne bi buhtânin yefterînehu beyne eydîhinne ve erculihinne ve lâ ya’sîneke fî ma’rûfin fe bâyı’hunne vestagfirlehunnallâh(vestagfirlehunnallâhe) innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*! Geldiği zaman sana mümin27 kadınlar biat745 etsinler sana karşı ki şirk71 koşmazlar Allah'a bir şeyi; ve çalmazlar; ve zina etmezler; ve katletmezler35 evlatlarını; ve gelmezler yalan suçlamayla (ki) iftira883 atarak elleri arasında ve bacakları arasında; ve isyan etmezler sana bir maruftakine291; öyle ki biat745 et onlara**; ve mağfiret319 sun onlar** için Allah’a; doğrusu Allah bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

12 You, you the prophet, if the believers (F) came to you, they (F) pledge/swear to you loyalty on that (E) they (F) not share/make partners with God a thing, and nor they (F) steal/rob, and nor they (F) commit adultery/fornication , and nor they (F) kill their (F) children, and nor they (F) do/commit with falsehood/slander (that) they (F) fabricate it between their (F) hands and their (F) feet, and nor they (F) disobey you in known/generosity , so pledge/swear to them (F) loyalty, and ask for forgiveness (P) for them (F) (from) God, that truly God (is) forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
3 iza zaman إِذَا -
4 ca'eke geldiği zaman sana جَاءَكَ جيا
5 l-mu'minatu mümin kadınlar الْمُؤْمِنَاتُ امن
6 yubayia'neke biat etsinler sana يُبَايِعْنَكَ بيع
7 ala karşı عَلَىٰ -
8 en ki أَنْ -
9 la لَا -
10 yuşrikne şirk koşmazlar يُشْرِكْنَ شرك
11 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
12 şey'en bir şeyi شَيْئًا شيا
13 ve la ve وَلَا -
14 yesrikne çalmazlar يَسْرِقْنَ سرق
15 ve la ve وَلَا -
16 yeznine zina etmezler يَزْنِينَ زني
17 ve la ve وَلَا -
18 yektulne katletmezler يَقْتُلْنَ قتل
19 evladehunne evlatlarını أَوْلَادَهُنَّ ولد
20 ve la ve وَلَا -
21 ye'tine gelmezler يَأْتِينَ اتي
22 bibuhtanin yalan suçlamayla بِبُهْتَانٍ بهت
23 yefterinehu iftira atarak يَفْتَرِينَهُ فري
24 beyne arasında بَيْنَ بين
25 eydihinne elleri أَيْدِيهِنَّ يدي
26 ve erculihinne ve bacakları arasında وَأَرْجُلِهِنَّ رجل
27 ve la ve وَلَا -
28 yea'sineke isyan etmezler يَعْصِينَكَ عصي
29 fi فِي -
30 mea'rufin bir maruftakine مَعْرُوفٍ عرف
31 febayia'hunne öyle ki biat et onlara فَبَايِعْهُنَّ بيع
32 vestegfir ve mağfiret dile وَاسْتَغْفِرْ غفر
33 lehunne onlara لَهُنَّ -
34 llahe Allah’a اللَّهَ -
35 inne şüphesiz إِنَّ -
36 llahe Allah اللَّهَ -
37 gafurun bir Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
38 rahimun bir Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

**Nebi Muhammed.**Kadınlara. Sen de biat et onlara. Bu noktada biat kelimesinin karşılıklı olduğunu net bir şekilde anlarız.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Nebi Kavram 132

132 Kendisine kitap verilen resul/elçi. Her resul/elçi nebi değildir. Her nebi bir resuldür/elçidir.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

iftira Kavram 883

883 Yalan uydurmak, düzmece bir şey üretmek, karalamak, çamur atmak. Din konusunda ise Yüce Allah indinden/katından olmadığı halde bir metne/kelama bu Yüce Allah katındandır demek.

66. Tahrim Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

5235|66|8|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ تُوبُوٓا۟ إِلَى ٱللَّهِ تَوْبَةً نَّصُوحًا عَسَىٰ رَبُّكُمْ أَن يُكَفِّرَ عَنكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ يَوْمَ لَا يُخْزِى ٱللَّهُ ٱلنَّبِىَّ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مَعَهُۥ نُورُهُمْ يَسْعَىٰ بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَبِأَيْمَٰنِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَآ أَتْمِمْ لَنَا نُورَنَا وَٱغْفِرْ لَنَآ إِنَّكَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

5235|66|8|يايها الذين امنوا توبوا الي الله توبه نصوحا عسي ربكم ان يكفر عنكم سياتكم ويدخلكم جنت تجري من تحتها الانهر يوم لا يخزي الله النبي والذين امنوا معه نورهم يسعي بين ايديهم وبايمنهم يقولون ربنا اتمم لنا نورنا واغفر لنا انك علي كل شي قدير

Latin Literal

8. Yâ eyyuhellezîne âmenû tûbû ilâllâhi tevbeten nasûhâ(nasûhan), asâ rabbukum en yukeffire ankum seyyiâtikum ve yudhilekum cennâtin tecrî min tahtihel enhâru, yevme lâ yuhzîllâhun nebiyye vellezîne âmenû meah(meahu), nûruhum yes’â beyne eydîhim ve bi eymânihim yekûlûne rabbenâ etmim lenâ nûrenâ vagfir lenâ, inneke alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Tevbe33 edin Allah'a karşı içten/samimi bir tevbe (-yle); belki de Rabbiniz4 ki kâfirlik25 eder sizden kötülüklerinizi ve sokar sizleri cennetlere (ki) akar altlarından onun** nehirler; gündür (ki) rezil etmez Allah nebiyi* ve onunla beraber iman47 etmiş kimseleri; nurları*** onların yürür/ilerler elleri arasında ve sağlarında; derler: "Rabbimiz4! Tamamla bizlere nurumuzu***; ve mağfiret319 et bizlere; doğrusu sensin her bir şey üzerine bir Kadîr177."

Ahmed Samira Çevirisi

8 You, you those who believed, repent to God, a sincere/honest (E) repentance, maybe/perhaps your Lord that He covers/substitutes from you your sins/crimes, and He makes you enter treed gardens/paradises, the rivers/waterways flow from beneath it, a day/time God does not shame/scandalize (disappoint) the prophet and those who believed with Him, their light strives/moves quickly between their hands, and at their rights , they say: "Our Lord complete for us our light, and forgive for us, that You are on every thing capable/able ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 tubu tevbe edin تُوبُوا توب
5 ila karşı إِلَى -
6 llahi Allah'a اللَّهِ -
7 tevbeten bir tevbe (-ile) تَوْبَةً توب
8 nesuhen bir içten/samimi نَصُوحًا نصح
9 asa belki de عَسَىٰ عسي
10 rabbukum Rabbiniz رَبُّكُمْ ربب
11 en ki أَنْ -
12 yukeffira kâfirlik eder يُكَفِّرَ كفر
13 ankum sizden عَنْكُمْ -
14 seyyiatikum kötülüklerinizi سَيِّئَاتِكُمْ سوا
15 ve yudhilekum ve sokar sizleri وَيُدْخِلَكُمْ دخل
16 cennatin cennetlere جَنَّاتٍ جنن
17 tecri akar تَجْرِي جري
18 min مِنْ -
19 tehtiha altlarından onun تَحْتِهَا تحت
20 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
21 yevme gündür (ki) يَوْمَ يوم
22 la لَا -
23 yuhzi hüzünlendirmez يُخْزِي خزي
24 llahu Allah اللَّهُ -
25 n-nebiyye nebiyi النَّبِيَّ نبا
26 vellezine ve kimseleri وَالَّذِينَ -
27 amenu iman etmiş امَنُوا امن
28 meahu onunla beraber مَعَهُ -
29 nuruhum nurları/aydınlıkları نُورُهُمْ نور
30 yes'aa yürür/ilerler يَسْعَىٰ سعي
31 beyne arasında بَيْنَ بين
32 eydihim elleri أَيْدِيهِمْ يدي
33 ve bieymanihim ve sağlarında وَبِأَيْمَانِهِمْ يمن
34 yekulune derler يَقُولُونَ قول
35 rabbena Rabbimiz رَبَّنَا ربب
36 etmim tamamla أَتْمِمْ تمم
37 lena bizlere لَنَا -
38 nurana nurumuzu نُورَنَا نور
39 vegfir ve mağfiret et وَاغْفِرْ غفر
40 lena bizlere لَنَا -
41 inneke doğrusu sen إِنَّكَ -
42 ala üzerine عَلَىٰ -
43 kulli her كُلِّ كلل
44 şey'in bir şey شَيْءٍ شيا
45 kadirun bir Kadîr’sin قَدِيرٌ قدر

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed.**Cennetin.***Aydınlıkları, aydınlığımızı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kadîr Kavram 177

177 Ölçeklendiren, derecelendiren, değerini belirleyen.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

71. Nuh Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

5421|71|4|يَغْفِرْ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرْكُمْ إِلَىٰٓ أَجَلٍ مُّسَمًّى إِنَّ أَجَلَ ٱللَّهِ إِذَا جَآءَ لَا يُؤَخَّرُ لَوْ كُنتُمْ تَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5421|71|4|يغفر لكم من ذنوبكم ويوخركم الي اجل مسمي ان اجل الله اذا جا لا يوخر لو كنتم تعلمون

Latin Literal

4. Yagfir lekum min zunûbikum ve yûahhırkum ilâ ecelin musemmâ(musemmen), inne ecelallâhi izâ câe lâ yuahhar(yûahharu), lev kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

"Mağfiret319 eder sizlere günahlarınızdan; ve erteler belirli bir ecele* kadar; doğrusu Allah'ın eceli* geldiği zaman ertelenmez; biliyorlar olduysanız eğer."

Ahmed Samira Çevirisi

4 He forgives for you from your crimes, and He delays you to a named/identified (specified) term/time, that truly God’s term/time if (it) came (it) does not be delayed, if you were knowing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yegfir mağfiret eder يَغْفِرْ غفر
2 lekum sizlere لَكُمْ -
3 min مِنْ -
4 zunubikum günahlarınızdan ذُنُوبِكُمْ ذنب
5 ve yu'ehhirkum ve erteler وَيُؤَخِّرْكُمْ اخر
6 ila kadar إِلَىٰ -
7 ecelin bir ecele أَجَلٍ اجل
8 musemmen belirli مُسَمًّى سمو
9 inne doğrusu إِنَّ -
10 ecele eceli أَجَلَ اجل
11 llahi Allah'ın اللَّهِ -
12 iza zaman إِذَا -
13 ca'e geldiği جَاءَ جيا
14 la لَا -
15 yu'ehharu ertelenmez يُؤَخَّرُ اخر
16 lev şayet لَوْ -
17 kuntum oldunuzsa كُنْتُمْ كون
18 tea'lemune bilir تَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Süre.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

71. Nuh Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

5427|71|10|فَقُلْتُ ٱسْتَغْفِرُوا۟ رَبَّكُمْ إِنَّهُۥ كَانَ غَفَّارًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5427|71|10|فقلت استغفروا ربكم انه كان غفارا

Latin Literal

10. Fe kul tustagfırû rabbekum innehu kâne gaffârâ(gaffâran).

Türkçe Çeviri

"Öyle ki dedim: "İstiğfar/mağfiret319 sunun Rabbinize4; doğrusu O oldu bir Gaffâr575.""

Ahmed Samira Çevirisi

10 So I said: ’Ask for forgiveness (from) your Lord, that He truly was/is a forgiver/often, forgiving.’

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

71. Nuh Suresi

Ayet 28

Arapça Metin (Harekeli)

5445|71|28|رَّبِّ ٱغْفِرْ لِى وَلِوَٰلِدَىَّ وَلِمَن دَخَلَ بَيْتِىَ مُؤْمِنًا وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَٱلْمُؤْمِنَٰتِ وَلَا تَزِدِ ٱلظَّٰلِمِينَ إِلَّا تَبَارًۢا

Arapça Metin (Harekesiz)

5445|71|28|رب اغفر لي ولولدي ولمن دخل بيتي مومنا وللمومنين والمومنت ولا تزد الظلمين الا تبارا

Latin Literal

28. Rabbigfirlî ve li vâlideyye ve li men dehale beytiye mu’minen ve lil mu’minîne vel mu’minât(mu’minâti) ve lâ tezidiz zâlimîne illâ tebârâ(tebâren).

Türkçe Çeviri

"Rabbim!4 Mağfiret319 et bana; ve ana babama; ve kimseye (ki) girdi evime bir mümin27 (olarak); ve mümin27 erkeklere; ve mümin27 kadınlara; ve artırma zalimlere257 bir yıkım dışında."

Ahmed Samira Çevirisi

28 My Lord forgive for me and to my parents, and to who entered my house/home believing, and to the believers (M), and the believers (F), and do not increase the unjust/oppressive except destruction/ruin

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
2 gfir mağfiret et اغْفِرْ غفر
3 li bana لِي -
4 velivalideyye ve ana babama وَلِوَالِدَيَّ ولد
5 velimen ve kimseye وَلِمَنْ -
6 dehale girdi دَخَلَ دخل
7 beytiye evime بَيْتِيَ بيت
8 mu'minen bir mümin مُؤْمِنًا امن
9 velilmu'minine ve mümin erkeklere وَلِلْمُؤْمِنِينَ امن
10 velmu'minati ve mümin kadınlara وَالْمُؤْمِنَاتِ امن
11 ve la ve وَلَا -
12 tezidi artırma تَزِدِ زيد
13 z-zalimine zalimlere الظَّالِمِينَ ظلم
14 illa dışında إِلَّا -
15 tebaran bir yıkım تَبَارًا تبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 319: Mağfiret

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Mağfiret

Kavram No: 319

Kısa Açıklama: 319 Bağışlama, affetme.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 57

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 175

Türkçe Meal: İşte bunlar; kimselerdir (ki) satın aldılar dalaleti 128 doğru yola kılavuzla * ; ve azabı ** (da) mağfiretle 319 ; öyle ki onları ateşe karşı sabrettiren nedir!

Arapça: 182|2|175|اوليك الذين اشتروا الضلله بالهدي والعذاب بالمغفره فما اصبرهم علي النار

Bakara Suresi - Ayet 268

Türkçe Meal: Şeytân 29 vaat eder sizlere fakirliği; ve emreder 200 sizlere fahşayı 81 ; ve Allah vaat eder sizlere bir mağfiret 319 kendinden; ve bir fazl/fazilet; ve Allah Vâsi’dir 297 ; Alîm’dir 8 .

Arapça: 275|2|268|الشيطن يعدكم الفقر ويامركم بالفحشا والله يعدكم مغفره منه وفضلا والله وسع عليم

Bakara Suresi - Ayet 285

Türkçe Meal: İman 47 etti resûl 418 Rabbinden 4 kendisine indirilmişe; ve müminler 27 ; hepsi iman 47 etti Allah'a; ve meleklerine; ve kitaplarına; ve resûllerine 418 ; "ayırmayız resûllerinden 418 birinin arasını"; ve dediler: "İşittik; ve itaat ettik; senin mağfiretin 319. Rabbimiz 4 !; ve sanadır dönüş yeri."

Arapça: 292|2|285|امن الرسول بما انزل اليه من ربه والمومنون كل امن بالله ومليكته وكتبه ورسله لا نفرق بين احد من رسله وقالوا سمعنا واطعنا غفرانك ربنا واليك المصير

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 16

Türkçe Meal: Kimseler (ki) derler: "Rabbimiz 4 ! Doğrusu bizler iman 47 ettik; öyle ki mağfiret 319 et bizlere günahlarımızı; ve sakındır bizleri ateş azabından."

Arapça: 309|3|16|الذين يقولون ربنا اننا امنا فاغفر لنا ذنوبنا وقنا عذاب النار

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 129

Türkçe Meal: Ve Allah’adır göklerdeki 161 ve yerdeki; mağfiret 319 eder dilediği kimseye; ve azap eder dilediği kimseye; ve Allah Gafûr’dur 20 ; Rahîm’dir 2 .

Arapça: 422|3|129|ولله ما في السموت وما في الارض يغفر لمن يشا ويعذب من يشا والله غفور رحيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 133

Türkçe Meal: Ve seri/çabuk olun Rabbinizden 4 bir mağfirete 319 doğru; ve bir cennete; genişliği 460 onun (cennetin) gökler 162 ve yerdir; hazırlandı muttakiler 17 için.

Arapça: 426|3|133|وسارعوا الي مغفره من ربكم وجنه عرضها السموت والارض اعدت للمتقين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 135

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) faaliyet yaptıkları zaman bir fahşâ 81 ya da zulmettiler 257 kendi nefislerine; hatırladılar (onlar) Allah'ı; öyle ki mağfiret 319 dilediler günahlarına; "Ve kimdir Allah’ın dışında (ki) mağfiret 319 eder günahlara!"; ve asla ısrar etmezler (onlar) faaliyet yaptıkları üzerine; ve onlar bilirler * .

Arapça: 428|3|135|والذين اذا فعلوا فحشه او ظلموا انفسهم ذكروا الله فاستغفروا لذنوبهم ومن يغفر الذنوب الا الله ولم يصروا علي ما فعلوا وهم يعلمون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 136

Türkçe Meal: İşte bunlar; cezaları/karşılıkları 63 onların bir mağfirettir 319 Rablerinden 4 ; ve cennetlerdir (ki) akar altından onun * nehirler; ölümsüzlerdir 185 orada ** ; ve ne muhteşemdir yapanların *** ecri 820 .

Arapça: 429|3|136|اوليك جزاوهم مغفره من ربهم وجنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ونعم اجر العملين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 147

Türkçe Meal: Ve olmuş değildi onların sözleri; dışında ki dediler: "Rabbimiz! Mağfiret 319 et bizlere günahlarımızı ve israfımızı 463 emrimizde/işimizde; ve sabitle ayaklarımızı; ve yardım et bizlere kâfirler 25 kavmine/toplumuna karşı.

Arapça: 440|3|147|وما كان قولهم الا ان قالوا ربنا اغفر لنا ذنوبنا واسرافنا في امرنا وثبت اقدامنا وانصرنا علي القوم الكفرين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 157

Türkçe Meal: Ve eğer katledilirseniz 35 Allah'ın yolunda 336 ya da ölürseniz; Allah’tan mutlak bir mağfiret 319 ve rahmet 271 ; hayırlıdır topladıklarından.

Arapça: 450|3|157|ولين قتلتم في سبيل الله او متم لمغفره من الله ورحمه خير مما يجمعون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 159

Türkçe Meal: Öyle ki Allah’tan bir rahmetle 271 yumuşak davrandın onlara; velev/fakat olsaydın kaba, haşin kalpli; mutlak saçılır/dağılırlardı çevrenden; öyle ki affet onlardan; ve mağfiret 319 dile onlara; ve danış 467 onlara emirde/işte; öyle ki azmettiğin zaman; öyle ki tevekkül 79 et Allah'a doğru; doğrusu Allah sever tevekkül 79 edenleri.

Arapça: 452|3|159|فبما رحمه من الله لنت لهم ولو كنت فظا غليظ القلب لانفضوا من حولك فاعف عنهم واستغفر لهم وشاورهم في الامر فاذا عزمت فتوكل علي الله ان الله يحب المتوكلين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 193

Türkçe Meal: Rabbimiz! 4 Doğrusu bizler işittik bir nida * edeni (ki) nida * eder imana 47 ki iman 47 edin Rabbinize 4 (diye); öyleyse iman 47 ettik Rabbimize 4 ; öyleyse mağfiret 319 et bizlere günahlarımızı; ve kâfirlik ** et kötülüklerimizi bizlerden; ve vefat ettir bizleri erdemlilerle birlikte.

Arapça: 486|3|193|ربنا اننا سمعنا مناديا ينادي للايمن ان امنوا بربكم فامنا ربنا فاغفر لنا ذنوبنا وكفر عنا سياتنا وتوفنا مع الابرار

Nisâ Suresi - Ayet 48

Türkçe Meal: Doğrusu Allah mağfiret 319 etmez ki şirk 71 koşulur O’na; ve mağfiret 319 eder bunun astına/aşağısına dilediği kimse için; ve kim şirk 71 koşar Allah'a; öyle ki iftira 883 attı büyük bir günah.

Arapça: 541|4|48|ان الله لا يغفر ان يشرك به ويغفر ما دون ذلك لمن يشا ومن يشرك بالله فقد افتري اثما عظيما

Nisâ Suresi - Ayet 64

Türkçe Meal: Ve göndermiş değiliz hiç bir resûlü 418 itaat 76 edilmesi dışında Allah'ın izniyle; velev (şayet) ki onlar zulmettikleri 257 zaman kendi nefislerine 201 gelseydiler sana; öyle ki mağfiret 319 sunsalardı Allah'a; ve mağfiret 319 isteseydi onlara resûl; mutlak bulurlardı Allah'ı bir Tevvâb 191 ; bir Rahîm 2 .

Arapça: 557|4|64|وما ارسلنا من رسول الا ليطاع باذن الله ولو انهم اذ ظلموا انفسهم جاوك فاستغفروا الله واستغفر لهم الرسول لوجدوا الله توابا رحيما

Nisâ Suresi - Ayet 96

Türkçe Meal: Bir derece O’ndan (Allah'tan); ve bir mağfiret 319 ve bir rahmet 271 ; ve oldu Allah bir Gafûr 20 ; bir Rahîm 2 .

Arapça: 589|4|96|درجت منه ومغفره ورحمه وكان الله غفورا رحيما

Nisâ Suresi - Ayet 99

Türkçe Meal: Öyle ki işte bunlardır; Allah belki mağfiret 319 eder onlardan; ve oldu Allah bir Afuv 19 ; bir Gafûr 20 .

Arapça: 592|4|99|فاوليك عسي الله ان يعفو عنهم وكان الله عفوا غفورا

Nisâ Suresi - Ayet 106

Türkçe Meal: Ve mağfiret 319 sun Allah’a; doğrusu Allah oldu bir Gafûr 20 ; bir Rahîm 2 .

Arapça: 599|4|106|واستغفر الله ان الله كان غفورا رحيما

Nisâ Suresi - Ayet 110

Türkçe Meal: Ve kim yapar bir kötülük ya da zulmeder 257 kendi nefsine 201 ; sonra mağfiret 319 sunar Allah’a; bulur (o) Allah'ı bir Gafûr 20 ve bir Rahîm 2 .

Arapça: 603|4|110|ومن يعمل سوا او يظلم نفسه ثم يستغفر الله يجد الله غفورا رحيما

Nisâ Suresi - Ayet 116

Türkçe Meal: Doğrusu Allah mağfiret 319 etmez ki şirk 71 koşulur O’na; ve mağfiret 319 eder bundan astındakine dilediği kimse için; ve kim şirk 71 koşar Allah'a; öyle ki muhakkak dalalette 128 düştü (o); uzak bir dalalete 128 .

Arapça: 609|4|116|ان الله لا يغفر ان يشرك به ويغفر ما دون ذلك لمن يشا ومن يشرك بالله فقد ضل ضللا بعيدا

Nisâ Suresi - Ayet 137

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) iman 47 ettiler; sonra kâfirlik 25 ettiler; sonra iman 47 ettiler; sonra kâfirlik 25 ettiler; sonra ziyade * ettiler küfrü 422 ; asla olmaz Allah mağfiret 319 etmeye onlara; ve doğru bir yola kılavuzlamaya.

Arapça: 630|4|137|ان الذين امنوا ثم كفروا ثم امنوا ثم كفروا ثم ازدادوا كفرا لم يكن الله ليغفر لهم ولا ليهديهم سبيلا

Nisâ Suresi - Ayet 168

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik 25 ettiler; ve zulmettiler 257 ; asla olmaz Allah mağfiret 319 etmeye onlara; ve bir doğru tarîkata 532 kılavuzlamaya.

Arapça: 661|4|168|ان الذين كفروا وظلموا لم يكن الله ليغفر لهم ولا ليهديهم طريقا

Mâide Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Vaat etti Allah iman 47 etmiş kimselere ve sâlihâtı 18 yapmışlara; onlaradır bir mağfiret 319 ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 678|5|9|وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم مغفره واجر عظيم

Mâide Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Ve dediler Yahudiler 306 ve Hristiyanlar 296 : "Bizler Allah'ın oğullarıyız; ve sevdikleriyiz O’nun"; de ki: "Öyleyse niçin azap eder sizlere günahlarınızla?"; Evet! Sizler (de) bir beşersiniz yarattığı kimseden; mağfiret 319 eder dilediği kimseye; ve azap eder dilediği kimseye; ve Allah’adır mülkü göklerin 162 ve yerin ve ikisi arasındakinin; ve O’nadır dönüş yeri.

Arapça: 687|5|18|وقالت اليهود والنصري نحن ابنوا الله واحبوه قل فلم يعذبكم بذنوبكم بل انتم بشر ممن خلق يغفر لمن يشا ويعذب من يشا ولله ملك السموت والارض وما بينهما واليه المصير

Mâide Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: Hiç bilmez misin ki Allah’adır; O’nadır mülkü göklerin 162 ve yerin; azap eder dilediği kimseye; ve mağfiret 319 eder dilediği kimse için; ve Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir 177 .

Arapça: 709|5|40|الم تعلم ان الله له ملك السموت والارض يعذب من يشا ويغفر لمن يشا والله علي كل شي قدير

Mâide Suresi - Ayet 74

Türkçe Meal: Öyle ki tevbe 33 etmezler mi Allah'a karşı ve mağfiret 319 dilemezler mi O’na?; ve Allah Gafûr’dur 20 ; Rahîm’dir 2 .

Arapça: 743|5|74|افلا يتوبون الي الله ويستغفرونه والله غفور رحيم

Mâide Suresi - Ayet 118

Türkçe Meal: Eğer azap edersen onlara; öyle ki doğrusu onlar kullarındır 46 senin; ve eğer mağfiret 319 edersen onlara; öyle ki doğrusu sen; sensin Azîz 37 ; Hakîm 9 .

Arapça: 787|5|118|ان تعذبهم فانهم عبادك وان تغفر لهم فانك انت العزيز الحكيم

A'râf Suresi - Ayet 23

Türkçe Meal: Dedi ikisi * : "Rabbimiz 4 ! Zulmettik 257 ** kendi nefislerimize 201 **; ve eğer asla mağfiret 319 etmezsen bizlere ** ; ve rahmet 271 etmezsen bizlere ** ; mutlak oluruz ** hüsrana uğrayanlardan."

Arapça: 977|7|23|قالا ربنا ظلمنا انفسنا وان لم تغفر لنا وترحمنا لنكونن من الخسرين

A'râf Suresi - Ayet 149

Türkçe Meal: Ne zaman ki düşürüldü * ellerine onların (başları); ve gördüler ki onlar muhakkak dalalete 128 düşmüşler; dediler: "Eğer asla rahmet 271 etmezse bizlere Rabbimiz 4 ; ve mağfiret 319 etmezse bizlere; mutlak oluruz hüsrana uğrayanlardan."

Arapça: 1103|7|149|ولما سقط في ايديهم وراوا انهم قد ضلوا قالوا لين لم يرحمنا ربنا ويغفر لنا لنكونن من الخسرين

A'râf Suresi - Ayet 151

Türkçe Meal: Dedi (Mûsâ): "Rabbim 4 ! Mağfiret 319 et bana ve kardeşime; ve sok bizleri rahmetine 271 ; ve sensin daha Rahîm 2 Rahîmlerin 2 ."

Arapça: 1105|7|151|قال رب اغفر لي ولاخي وادخلنا في رحمتك وانت ارحم الرحمين

A'râf Suresi - Ayet 155

Türkçe Meal: Ve seçti Mûsâ vaktimiz için kendi kavmine/toplumuna yetmiş adam; öyle ki ne zaman tuttu onları sarsıntı * dedi (Mûsâ): "Rabbim 4 ! Şayet dileseydin helak ederdin onları öncesinde; ve beni (de); helak mı edersin bizleri faaliyet içinde olduğuyla bizden ahmakların; değildir o (senin) fitnen 610 dışında; dalalette 128 bırakırsın onunla ** dilediğin kimseyi; ve doğru yola kılavuzlarsın dilediğin kimseyi; sen velimizsin 28 ; öyle ki mağfiret 319 et bizlere; ve rahmet 271 et bizlere; ve sen hayırlısısın mağfiret 319 edenlerin."

Arapça: 1109|7|155|واختار موسي قومه سبعين رجلا لميقتنا فلما اخذتهم الرجفه قال رب لو شيت اهلكتهم من قبل وايي اتهلكنا بما فعل السفها منا ان هي الا فتنتك تضل بها من تشا وتهدي من تشا انت ولينا فاغفر لنا وارحمنا وانت خير الغفرين

A'râf Suresi - Ayet 169

Türkçe Meal: Öyle ki halife 65 oldu onların sonrasında bir halife 65 (ki) varis oldular kitaba * ; tutarlar/edinirler arzını/sunduğunu bu alçağın ** ; ve derler: "Mağfiret 319 edilecek bizlere"; ve eğer gelse onlara arzın/sunulanın kendi (kadar) misli 870 ; tutarlar/edinirler onu; asla tutmazlar/edinmezler üzerlerine kitabın * mîsâkını 281 ki "demeyin Allah’a karşı hak/gerçek dışında" (dır); ve (oysa) ders çalıştılar (onlar) onun * içindekine; ve ahiret diyarı hayırlıdır kimselere (ki) takvalı 21 olurlar; öyle ki akletmez misiniz?

Arapça: 1123|7|169|فخلف من بعدهم خلف ورثوا الكتب ياخذون عرض هذا الادني ويقولون سيغفر لنا وان ياتهم عرض مثله ياخذوه الم يوخذ عليهم ميثق الكتب ان لا يقولوا علي الله الا الحق ودرسوا ما فيه والدار الاخره خير للذين يتقون افلا تعقلون

Enfâl Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: İşte bunlar; onlardır hak/gerçek müminler 27 ; onlaradır dereceler Rablerinin 4 indinde/katında; ve bir mağfiret 319 ; ve cömert bir rızık.

Arapça: 1164|8|4|اوليك هم المومنون حقا لهم درجت عند ربهم ومغفره ورزق كريم

Enfâl Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Eğer takvalı 21 olursanız Allah’a; yapar sizlere bir furkan 259 ; ve kâfirlik 498 eder sizden kötülüklerinizi; ve mağfiret 319 eder sizlere; ve Allah Zul * Fadlil 285 Azîm 94 'dir 286 .

Arapça: 1189|8|29|يايها الذين امنوا ان تتقوا الله يجعل لكم فرقانا ويكفر عنكم سياتكم ويغفر لكم والله ذو الفضل العظيم

Enfâl Suresi - Ayet 38

Türkçe Meal: Kâfirlik 25 etmiş kimselere de ki: "Eğer menederlerse * mağfiret 319 edilir onlara; muhakkak geçendir ** ; ve eğer geri dönerlerse; öyle ki. muhakkak devam etti *** evvelki sünnet 707 ."

Arapça: 1198|8|38|قل للذين كفروا ان ينتهوا يغفر لهم ما قد سلف وان يعودوا فقد مضت سنت الاولين

Enfâl Suresi - Ayet 70

Türkçe Meal: Ey nebi 132 *! Ellerinizdeki esirlerden kimseye de ki: "Eğer bilirse Allah kalbinizdeki bir hayırdır; verir (Allah) sizlere bir hayır sizlerden edinilenden ** ; ve mağfiret 319 eder sizlere; ve Allah bir Gafûr’dur 20 ; bir Rahîm’dir 2 .

Arapça: 1230|8|70|يايها النبي قل لمن في ايديكم من الاسري ان يعلم الله في قلوبكم خيرا يوتكم خيرا مما اخذ منكم ويغفر لكم والله غفور رحيم

Enfâl Suresi - Ayet 74

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) iman 47 ettiler; ve hicret 355 ettiler; ve cihat 356 ettiler Allah yolunda 336 ; ve kimseler (ki) sığındırdılar * ; ve yardım ettiler * ; işte bunlar; onlardır hak/gerçek müminler 27 ; onlaradır bir mağfiret 319 ve kerim/cömert bir rızık.

Arapça: 1234|8|74|والذين امنوا وهاجروا وجهدوا في سبيل الله والذين اووا ونصروا اوليك هم المومنون حقا لهم مغفره ورزق كريم

Tevbe Suresi - Ayet 80

Türkçe Meal: İstiğfar 396 et onlara ya da istiğfar 396 etme onlara; eğer istiğfar etsen onlara yetmiş kere * ; öyle ki asla mağfiret 319 etmez Allah onlara; işte bu; ki kâfirlik 25 ettikleri nedeniyledir onların Allah’a ve resûlüne 700 ; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz fâsık 38 kavmi/toplumu.

Arapça: 1315|9|80|استغفر لهم او لا تستغفر لهم ان تستغفر لهم سبعين مره فلن يغفر الله لهم ذلك بانهم كفروا بالله ورسوله والله لا يهدي القوم الفسقين

Tevbe Suresi - Ayet 113

Türkçe Meal: Olmuş değildir nebiye 132 ve iman 47 etmiş kimselere ki mağfiret 319 dilerler müşriklere 36 ; şayet olduysalar (bile) yakınlık sahibi beyan 226 olmuş olan sonrasında onlara; ki onlar cahîm 808 ashâbıdır 194 .

Arapça: 1348|9|113|ما كان للنبي والذين امنوا ان يستغفروا للمشركين ولو كانوا اولي قربي من بعد ما تبين لهم انهم اصحب الجحيم

Hûd Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Dışındadır kimseler (ki) sabrettiler 51 ve yaptılar sâlihât 18 ; işte bunlar; onlaradır bir mağfiret 319 ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 1482|11|11|الا الذين صبروا وعملوا الصلحت اوليك لهم مغفره واجر كبير

Hûd Suresi - Ayet 47

Türkçe Meal: Dedi * : "Rabbim 4 ! Doğrusu ben sığınırım sana ki sual ederim/sorarım sana bana hakkında bir ilim olmayanı; ve ki mağfiret 319 etmezsen bana; ve rahmet 271 etmezsen bana; olurum hüsrana uğrayanlardan."

Arapça: 1518|11|47|قال رب اني اعوذ بك ان اسلك ما ليس لي به علم والا تغفر لي وترحمني اكن من الخسرين

Hûd Suresi - Ayet 52

Türkçe Meal: Ve ey kavmim/toplumum! Mağfiret 319 dileyin Rabbinize 4 ; sonra tevbe 33 edin O'na doğru; göndersin gökten 180 üzerinize bolca yağmur * ; ve ziyade etsin sizlere bir kuvveti kuvvetinize doğru; yüz çevirmeyin mücrim 674 (olarak).

Arapça: 1523|11|52|ويقوم استغفروا ربكم ثم توبوا اليه يرسل السما عليكم مدرارا ويزدكم قوه الي قوتكم ولا تتولوا مجرمين

Hûd Suresi - Ayet 61

Türkçe Meal: Ve Semûd'adır kardeşleri Sâlih; dedi * : "Ey kavmim/toplumum! Kulluk 46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh 74 O'ndan başka; O (ki) inşa etti sizleri yerden ** ; ve yaşam oluşturdu orada *** ; öyle ki mağfiret 319 dileyin; sonra tevbe 33 edin O'na; doğrusu Rabbim 4 bir yakındır cevaplayana **** .

Arapça: 1532|11|61|والي ثمود اخاهم صلحا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره هو انشاكم من الارض واستعمركم فيها فاستغفروه ثم توبوا اليه ان ربي قريب مجيب

Hûd Suresi - Ayet 90

Türkçe Meal: Ve mağfiret 319 dileyin Rabbinizden 4 ; sonra tevbe 33 edin O'na ki benim Rabbim 4 bir Rahîm’dir 2 ; bir Vedûd’tur 848 .

Arapça: 1561|11|90|واستغفروا ربكم ثم توبوا اليه ان ربي رحيم ودود

Yusuf Suresi - Ayet 92

Türkçe Meal: Dedi * : "Yoktur suçlama/paylama üzerine bugün; mağfiret 319 eder Allah sizleri; ve O ** daha Rahîm’dir 2 Rahîmlerin 2 .

Arapça: 1686|12|92|قال لا تثريب عليكم اليوم يغفر الله لكم وهو ارحم الرحمين

Yusuf Suresi - Ayet 98

Türkçe Meal: Dedi * : "Yakında mağfiret 319 dileyeceğim sizlere Rabbimden 4 ; doğrusu O ** ; O ** (ki) Gafûr’dur 20 ; Rahîm’dir 2 ."

Arapça: 1692|12|98|قال سوف استغفر لكم ربي انه هو الغفور الرحيم

Ra'd Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Ve acele ettirirler sana kötülüğü iyilikten önce; ve muhakkak gelip geçti onlardan önce misallari 870 *; ve doğrusu (senin) Rabbin 4 mutlak sahibidir bir mağfiret 319 insanlara; onların zulümlerine 257 karşı; ve doğrusu (senin) Rabbin 4 mutlak şiddetlidir akıbetinde 892 .

Arapça: 1711|13|6|ويستعجلونك بالسييه قبل الحسنه وقد خلت من قبلهم المثلت وان ربك لذو مغفره للناس علي ظلمهم وان ربك لشديد العقاب

İbrahim Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Dedi resûlleri 418 onların: "Allah hakkında mıdır (sizlere) bir kuşku (ki) yarandır * gökleri 162 ve yeri; davet eder/çağırır sizleri mağfiret 319 etmeye üzerinize günahlarınızdan; ve öteler sizleri belirlenmiş bir ecele doğru?"; dediler: "Sizler değilsiniz bizim mislimiz 870 dışında bir beşer 432 (ki) arzularsınız ki çevrilerim kulluk eder 46 olduğumuzdan babalarımızın/atalarımızın; öyle ki gelin bize apaçık bir sultânla 660 ."

Arapça: 1758|14|10|قالت رسلهم افي الله شك فاطر السموت والارض يدعوكم ليغفر لكم من ذنوبكم ويوخركم الي اجل مسمي قالوا ان انتم الا بشر مثلنا تريدون ان تصدونا عما كان يعبد اباونا فاتونا بسلطن مبين

İbrahim Suresi - Ayet 41

Türkçe Meal: "Rabbimiz 4 ! Mağfiret 319 et bana * ; ve ana/babama; ve müminlere 27 ; gün (ki) kıyam 144 olur hesap."

Arapça: 1789|14|41|ربنا اغفر لي ولولدي وللمومنين يوم يقوم الحساب

Ahzâb Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Doğrusu müslim 45 (erkekler) ve müslim 45 (kadınlar); ve mümin 27 (erkekler) ve mümin 27 (kadınlar); ve kanaat eden (erkekler) ve kanaat eden (kadınlar); ve sâdık 182 (erkekler) ve sâdık 182 (kadınlar); ve sabreden 51 (erkekler) ve sabreden 51 (kadınlar); haşyet 53 duyan (erkekler) ve haşyet 53 duyan (kadınlar); sadaka 342 veren (erkekler) ve sadaka 342 veren (kadınlar); ve siyam 322 eden (erkekler) ve siyam 322 eden (kadınlar); ve koruyan (erkekler) fürûclarını 110 ve koruyan (kadınlar); ve Allah'ı çokça zikreden 78 (erkekler) ve zikreden 78 (kadınlar); hazırlardı Allah onlara * bir mağfiret 319 ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 3566|33|35|ان المسلمين والمسلمت والمومنين والمومنت والقنتين والقنتت والصدقين والصدقت والصبرين والصبرت والخشعين والخشعت والمتصدقين والمتصدقت والصيمين والصيمت والحفظين فروجهم والحفظت والذكرين الله كثيرا والذكرت اعد الله لهم مغفره واجرا عظيما

Ahzâb Suresi - Ayet 71

Türkçe Meal: Islah 316 etsin sizlere yaptıklarınızı; ve mağfiret 319 etsin sizlere yanlışlarınızı/suçlarınızı/günahlarınızı; ve kim itaat 700 eder Allah'a ve resûlüne 734 ; öyle ki muhakkak başardı (o) büyük bir başarı.

Arapça: 3602|33|71|يصلح لكم اعملكم ويغفر لكم ذنوبكم ومن يطع الله ورسوله فقد فاز فوزا عظيما

Necm Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Kimselerdir (ki) uzak tutarlar büyükler * (olan) günahları ve fahişelikleri 490 ; dışındadır lemem 957 **; doğrusu (senin) Rabbin 4 Vâsi’dir 297 mağfirete 319 ; O *** (ki) daha iyi bilendir sizleri inşa ettiği zaman sizleri yerden **** ; sizler ceninlerken ***** annelerinizin karınlarında; öyle ki temize çıkarmayın 955 nefislerinizi 201 ; O *** (ki) daha iyi bilendir takvalı 21 olan kimseyi.

Arapça: 4814|53|32|الذين يجتنبون كبير الاثم والفوحش الا اللمم ان ربك وسع المغفره هو اعلم بكم اذ انشاكم من الارض واذ انتم اجنه في بطون امهتكم فلا تزكوا انفسكم هو اعلم بمن اتقي

Mümtehine Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Rabbimiz 4 ! Yapma bizleri bir fitne 610 kâfirlik 25 etmiş kimseler için; ve mağfiret 319 et bizlere; Rabbimiz 4 ! Doğrusu sen; sensin Azîz 37 ; Hakîm 9 .

Arapça: 5153|60|5|ربنا لا تجعلنا فتنه للذين كفروا واغفر لنا ربنا انك انت العزيز الحكيم

Mümtehine Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Ey nebi 132 *! Geldiği zaman sana mümin 27 kadınlar biat 745 etsinler sana karşı ki şirk 71 koşmazlar Allah'a bir şeyi; ve çalmazlar; ve zina etmezler; ve katletmezler 35 evlatlarını; ve gelmezler yalan suçlamayla (ki) iftira 883 atarak elleri arasında ve bacakları arasında; ve isyan etmezler sana bir maruftakine 291 ; öyle ki biat 745 et onlara ** ; ve mağfiret 319 sun onlar ** için Allah’a; doğrusu Allah bir Gafûr’dur 20 ; bir Rahîm’dir 2 .

Arapça: 5160|60|12|يايها النبي اذا جاك المومنت يبايعنك علي ان لا يشركن بالله شيا ولا يسرقن ولا يزنين ولا يقتلن اولدهن ولا ياتين ببهتن يفترينه بين ايديهن وارجلهن ولا يعصينك في معروف فبايعهن واستغفر لهن الله ان الله غفور رحيم

Tahrim Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Tevbe 33 edin Allah'a karşı içten/samimi bir tevbe (-yle); belki de Rabbiniz 4 ki kâfirlik 25 eder sizden kötülüklerinizi ve sokar sizleri cennetlere (ki) akar altlarından onun ** nehirler; gündür (ki) rezil etmez Allah nebiyi * ve onunla beraber iman 47 etmiş kimseleri; nurları *** onların yürür/ilerler elleri arasında ve sağlarında; derler: "Rabbimiz 4 ! Tamamla bizlere nurumuzu *** ; ve mağfiret 319 et bizlere; doğrusu sensin her bir şey üzerine bir Kadîr 177 ."

Arapça: 5235|66|8|يايها الذين امنوا توبوا الي الله توبه نصوحا عسي ربكم ان يكفر عنكم سياتكم ويدخلكم جنت تجري من تحتها الانهر يوم لا يخزي الله النبي والذين امنوا معه نورهم يسعي بين ايديهم وبايمنهم يقولون ربنا اتمم لنا نورنا واغفر لنا انك علي كل شي قدير

Nuh Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: "Mağfiret 319 eder sizlere günahlarınızdan; ve erteler belirli bir ecele * kadar; doğrusu Allah'ın eceli * geldiği zaman ertelenmez; biliyorlar olduysanız eğer."

Arapça: 5421|71|4|يغفر لكم من ذنوبكم ويوخركم الي اجل مسمي ان اجل الله اذا جا لا يوخر لو كنتم تعلمون

Nuh Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: "Öyle ki dedim: "İstiğfar/mağfiret 319 sunun Rabbinize 4 ; doğrusu O oldu bir Gaffâr 575 .""

Arapça: 5427|71|10|فقلت استغفروا ربكم انه كان غفارا

Nuh Suresi - Ayet 28

Türkçe Meal: "Rabbim! 4 Mağfiret 319 et bana; ve ana babama; ve kimseye (ki) girdi evime bir mümin 27 (olarak); ve mümin 27 erkeklere; ve mümin 27 kadınlara; ve artırma zalimlere 257 bir yıkım dışında."

Arapça: 5445|71|28|رب اغفر لي ولولدي ولمن دخل بيتي مومنا وللمومنين والمومنت ولا تزد الظلمين الا تبارا