Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 430: Kıssa

Bu kavram 10 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

430Anlatı, öykü.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 62

Arapça Metin (Harekeli)

355|3|62|إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ ٱلْقَصَصُ ٱلْحَقُّ وَمَا مِنْ إِلَٰهٍ إِلَّا ٱللَّهُ وَإِنَّ ٱللَّهَ لَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

355|3|62|ان هذا لهو القصص الحق وما من اله الا الله وان الله لهو العزيز الحكيم

Latin Literal

62. İnne hâzâ le huvel kasasul hakk(hakku), ve mâ min ilâhin illâllâh(illâllâhu), ve innellâhe le huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Doğrusu bu mutlak ki onun (Îsâ'nın) hak/gerçek kıssasıdır430; ve yoktur hiçbir ilâh74 Allah dışında; ve doğrusu Allah; O’dur Azîz37; Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

62 That this (is) it (E), the narratives/information (true stories) the truth, and (there is) none from a god except God, and that God, he (E) (is) the glorious/mighty, the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 haza budur هَٰذَا -
3 lehuve mutlak onun لَهُوَ -
4 l-kasasu kıssası الْقَصَصُ قصص
5 l-hakku hak/gerçek الْحَقُّ حقق
6 ve ma ve yoktur وَمَا -
7 min hiçbir مِنْ -
8 ilahin ilâh إِلَٰهٍ اله
9 illa dışında إِلَّا -
10 llahu Allah اللَّهُ -
11 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
12 llahe Allah اللَّهَ -
13 lehuve O’dur لَهُوَ -
14 l-azizu Azîz الْعَزِيزُ عزز
15 l-hakimu Hakîm الْحَكِيمُ حكم

4. Nisâ Suresi

Ayet 164

Arapça Metin (Harekeli)

657|4|164|وَرُسُلًا قَدْ قَصَصْنَٰهُمْ عَلَيْكَ مِن قَبْلُ وَرُسُلًا لَّمْ نَقْصُصْهُمْ عَلَيْكَ وَكَلَّمَ ٱللَّهُ مُوسَىٰ تَكْلِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

657|4|164|ورسلا قد قصصنهم عليك من قبل ورسلا لم نقصصهم عليك وكلم الله موسي تكليما

Latin Literal

164. Ve rusulen kad kasasnâhum aleyke min kablu ve rusulen lem naksushum aleyk(aleyke). Ve kellemallâhu mûsâ teklîmâ(teklîmen).

Türkçe Çeviri

Ve resûller418 (ki) muhakkak kıssalaştırdık430 onları sana önceden; ve resûller (ki) asla kıssalaştırmadık430 sana; ve kelam531 etti Allah Mûsâ'ya bir kelam (-la).

Ahmed Samira Çevirisi

164 And messengers We had narrated/relayed them to you from before, and messengers We did not narrate/relay about them on you, and God conversed/spoke (to) Moses conversationally/speechfully .64

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve rusulen ve resûller وَرُسُلًا رسل
2 kad muhakkak قَدْ -
3 kasasnahum kıssalaştırdık onları قَصَصْنَاهُمْ قصص
4 aleyke sana عَلَيْكَ -
5 min مِنْ -
6 kablu önceden قَبْلُ قبل
7 ve rusulen ve resûller وَرُسُلًا رسل
8 lem asla لَمْ -
9 neksushum kıssalaştırmadık onları نَقْصُصْهُمْ قصص
10 aleyke sana عَلَيْكَ -
11 ve kelleme ve kelam etti وَكَلَّمَ كلم
12 llahu Allah اللَّهُ -
13 musa Musa'ya مُوسَىٰ -
14 teklimen bir kelam تَكْلِيمًا كلم

7. A'râf Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

961|7|7|فَلَنَقُصَّنَّ عَلَيْهِم بِعِلْمٍ وَمَا كُنَّا غَآئِبِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

961|7|7|فلنقصن عليهم بعلم وما كنا غايبين

Latin Literal

7. Fe le nekussanne aleyhim bi ilmin ve mâ kunnâ gâibîn(gâibîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki mutlak kıssalaştırırız430 onlara bir ilimle*; ve gayb62 olmuş değiliz.

Ahmed Samira Çevirisi

7 So We will inform/narrate on (to) them with knowledge and We were not absent.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 felenekussanne öyle ki mutlak kıssalaştırırız فَلَنَقُصَّنَّ قصص
2 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
3 biilmin bir ilimle بِعِلْمٍ علم
4 ve ma ve değiliz وَمَا -
5 kunna olmuş كُنَّا كون
6 gaibine gayb غَائِبِينَ غيب

Notlar

Not 1

*Kıssalaştırma mutlak ki bir ilimle/bilimle olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gayb Kavram 62

62 Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

7. A'râf Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

989|7|35|يَٰبَنِىٓ ءَادَمَ إِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ رُسُلٌ مِّنكُمْ يَقُصُّونَ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتِى فَمَنِ ٱتَّقَىٰ وَأَصْلَحَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

989|7|35|يبني ادم اما ياتينكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي فمن اتقي واصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

35. Yâ benî âdeme immâ ye’tiyennekum rusulun minkum yekussûne aleykum âyâtî fe menittekâ ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Ey Âdemoğulları692! Bu esnada mutlak gelir sizlere bir resûl418 sizlerden; kıssalaştırır430 sizlere ayetlerimi454; öyle ki kim takvalı21 oldu ve ıslah316 oldu; öyle ki olmaz bir korku üzerlerine; ve olmaz onlar hüzünlenirler.

Ahmed Samira Çevirisi

35 You Adam’s sons and daughters, if/whenever messengers from you come to you, they narrate/relay/inform on (to) you My verses/evidences , so who feared and obeyed and corrected/repaired , so no fear/fright on them, and nor they be sad/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya beni ey oğulları يَا بَنِي بني
2 ademe Adem ادَمَ -
3 imma bu esnada إِمَّا -
4 ye'tiyennekum mutlak gelir sizlere يَأْتِيَنَّكُمْ اتي
5 rusulun bir resûl رُسُلٌ رسل
6 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
7 yekussune kıssalaştırır يَقُصُّونَ قصص
8 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
9 ayati ayetlerimi ايَاتِي ايي
10 femeni öyle ki kim فَمَنِ -
11 tteka takvalı oldu اتَّقَىٰ وقي
12 ve esleha ve ıslah oldu وَأَصْلَحَ صلح
13 fela öyle ki olmaz فَلَا -
14 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
15 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
16 ve la ve olmaz وَلَا -
17 hum onlar هُمْ -
18 yehzenune hüzünlenirler يَحْزَنُونَ حزن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Âdemoğulları. Kavram 692

692 Homo Sapiens türünün bilgelik kazandırılmış insan çocukları. Erkek insanlar, kadın insanlar.

11. Hûd Suresi

Ayet 100

Arapça Metin (Harekeli)

1571|11|100|ذَٰلِكَ مِنْ أَنۢبَآءِ ٱلْقُرَىٰ نَقُصُّهُۥ عَلَيْكَ مِنْهَا قَآئِمٌ وَحَصِيدٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1571|11|100|ذلك من انبا القري نقصه عليك منها قايم وحصيد

Latin Literal

100. Zâlike min enbâil kurâ nekussuhu aleyke minhâ kâimun ve hasîd(hasîdun).

Türkçe Çeviri

İşte bu; haberlerindendir (o) kentlerin; kıssalaştırırız430 onu* sana**; ondandır bir dik/ayakta*** ve bir hasat****.

Ahmed Samira Çevirisi

100 That (is) from the villages’/urban cities’ information/news, We narrate/relay it on (to) you, from it (there are villages) standing and harvested/uprooted .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
2 min مِنْ -
3 enba'i haberlerindendir أَنْبَاءِ نبا
4 l-kura (o) kentlerin الْقُرَىٰ قري
5 nekussuhu kıssalaştırırız onu نَقُصُّهُ قصص
6 aleyke sana عَلَيْكَ -
7 minha ondandır مِنْهَا -
8 kaimun bir diktir قَائِمٌ قوم
9 ve hasidun ve bir hasat وَحَصِيدٌ حصد

Notlar

Not 1

*Kenti.**Nebi Muhammed.***Yıkılmamış.****Hasat edilmiş ekin gibi yıkılmış, dik kalamamış.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

11. Hûd Suresi

Ayet 120

Arapça Metin (Harekeli)

1591|11|120|وَكُلًّا نَّقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ أَنۢبَآءِ ٱلرُّسُلِ مَا نُثَبِّتُ بِهِۦ فُؤَادَكَ وَجَآءَكَ فِى هَٰذِهِ ٱلْحَقُّ وَمَوْعِظَةٌ وَذِكْرَىٰ لِلْمُؤْمِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1591|11|120|وكلا نقص عليك من انبا الرسل ما نثبت به فوادك وجاك في هذه الحق وموعظه وذكري للمومنين

Latin Literal

120. Ve kullen nakussu aleyke min enbâir rusuli mâ nusebbitu bihî fuâdek(fuâdeke) ve câeke fî hâzihil hakku ve mev’ızatun ve zikrâ lil muminîn(muminîne).

Türkçe Çeviri

Ve her birini kıssalaştırırız430 sana haberlerinden resûllerin418; sabitleriz onunla* fuâdını915; ve geldi sana bunda** bir hak/gerçek; ve bir vaaz653; ve bir zikir78 müminler27 için.

Ahmed Samira Çevirisi

120 And all (every thing) We narrate/inform on (to) you from the messengers’ information/news, what We strengthen with it your heart , and in this came to you the truth and a sermon/advise/warning, and a153remembrance/reminder to the believers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kullen ve her birini وَكُلًّا كلل
2 nekussu kıssalaştırırız نَقُصُّ قصص
3 aleyke sana عَلَيْكَ -
4 min مِنْ -
5 enba'i haberlerinden أَنْبَاءِ نبا
6 r-rusuli resullerin الرُّسُلِ رسل
7 ma olan مَا -
8 nusebbitu sabitleler نُثَبِّتُ ثبت
9 bihi onunla بِهِ -
10 fu'adeke fuâdını فُؤَادَكَ فاد
11 ve ca'eke ve geldi sana وَجَاءَكَ جيا
12 fi فِي -
13 hazihi bunda هَٰذِهِ -
14 l-hakku bir hak/gerçek الْحَقُّ حقق
15 ve mev'izetun ve bir vaaz وَمَوْعِظَةٌ وعظ
16 ve zikra ve bir zikir وَذِكْرَىٰ ذكر
17 lilmu'minine müminler için لِلْمُؤْمِنِينَ امن

Notlar

Not 1

*O kıssa sana ayaklarının daha sabit basmasını sağlar. **Kur'an'da.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

vaaz Kavram 653

653 Öğüt vermek, uyarmak, nasihat etmek, bir fikri aşılamak.

12. Yusuf Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

1597|12|3|نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ أَحْسَنَ ٱلْقَصَصِ بِمَآ أَوْحَيْنَآ إِلَيْكَ هَٰذَا ٱلْقُرْءَانَ وَإِن كُنتَ مِن قَبْلِهِۦ لَمِنَ ٱلْغَٰفِلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1597|12|3|نحن نقص عليك احسن القصص بما اوحينا اليك هذا القران وان كنت من قبله لمن الغفلين

Latin Literal

3. Nahnu nakussu aleyke ahsenel kasası bimâ evhaynâ ileyke hâzel kur’âne ve in kunte min kablihî le minel gâfilîn(gâfilîne).

Türkçe Çeviri

Biz kıssalaştırırız430daha güzel kıssayı430 (senin) üzerine; vahy ettiğimizle603 sana bu Kur'ân'ı850; ve eğer olduysan (bile) öncesinde onun* mutlak kimselerden ki gâfillerdir310.

Ahmed Samira Çevirisi

3 We narrate/inform on (to) you the narration’s/information’s (true stories’) best, with what We inspired/transmitted to you, this the Koran , and if you were from before it from (E) the ignoring/neglecting

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 nehnu biz نَحْنُ -
2 nekussu kıssalaştırırız نَقُصُّ قصص
3 aleyke üzerine عَلَيْكَ -
4 ehsene daha güzelini أَحْسَنَ حسن
5 l-kasasi kıssaların الْقَصَصِ قصص
6 bima بِمَا -
7 evhayna vahyedettiğimizle أَوْحَيْنَا وحي
8 ileyke üzerine إِلَيْكَ -
9 haza bu هَٰذَا -
10 l-kurane Kur'an'ı الْقُرْانَ قرا
11 vein ve eğer وَإِنْ -
12 kunte olduysan كُنْتَ كون
13 min مِنْ -
14 kablihi öncesinde onun قَبْلِهِ قبل
15 lemine mutlak kimselerden لَمِنَ -
16 l-gafiline gafil الْغَافِلِينَ غفل

Notlar

Not 1

*Kur'an'ın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Gâfil, gâfil. Kavram 310

310 Aymaz, bilmez, farkında olmayan.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

Kur'an, kuran. Kavram 850

850 İkra kelimesiyle aynı kökten gelir. İkra oku, okumayı başkaları duyacak şekilde oku, okuyarak ilet, okuduğunu naklet, okuduğunu çalış, okuduğunu incele, okuduğunu araştır, okuduğunu öğret anlamındadır. Kur'an da ikra edilen şeydir. Şerefli Kur'an'da 6234 tane numaralı ayet ve 112 numarasız besmele vardır. İki kapak arasına alınmasıyla kitap haline getirilmiştir. Şerefli Kur'an'ın ikra edilmesi MS 610 yılında başlamış ve MS 633 yılında tamamlanmıştır. Ayetleri nebi ve resûl Muhammed tilavet etmiş, ikra etmiştir. İnen ayetler parşömenlere satır satır yazılmış ve rulo haline getirilerek bir odada saklanmıştır. Elbette insanlar ezberlemiştir de. Nebi vefat etmeden önce şerefli elçi Cibrîl'in eşliğinde rulo olan parşömenler açılmış/yayılmış ve Cibrîl'in talimatıyla iki kapak arasına alınmıştır. Şerefli Kur'an'ın her bir ayeti ikra edilen bir Kur'an'dır.

12. Yusuf Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

1599|12|5|قَالَ يَٰبُنَىَّ لَا تَقْصُصْ رُءْيَاكَ عَلَىٰٓ إِخْوَتِكَ فَيَكِيدُوا۟ لَكَ كَيْدًا إِنَّ ٱلشَّيْطَٰنَ لِلْإِنسَٰنِ عَدُوٌّ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1599|12|5|قال يبني لا تقصص رياك علي اخوتك فيكيدوا لك كيدا ان الشيطن للانسن عدو مبين

Latin Literal

5. Kâle yâ buneyye lâ taksus ru’yâke alâ ihvetike fe yekîdû leke keydâ(keyden), inneş şeytâne lil insâni aduvvun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ey oğlum**! Kıssalaştırma430 rüyanı938 kardeşlerine karşı; öyle ki kurarlar sana bir kumpas/entrika; doğrusu şeytân29 insan için apaçık bir düşmandır."

Ahmed Samira Çevirisi

5 You, my son, do not relay/inform your dream on (to) your brothers, so they conspire/plot to you a plot/conspiracy , that the devil (is) to the human/mankind a clean/evident enemy.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kale dedi قَالَ قول
2 ya buneyye ey oğlum يَا بُنَيَّ بني
3 la لَا -
4 teksus kıssalaştırma تَقْصُصْ قصص
5 ru'yake rüyanı رُؤْيَاكَ راي
6 ala karşı عَلَىٰ -
7 ihvetike kardeşlerine إِخْوَتِكَ اخو
8 feyekidu öyle ki kumpas/entrika kurarlar فَيَكِيدُوا كيد
9 leke sana لَكَ -
10 keyden bir kumpas/entrika كَيْدًا كيد
11 inne doğrusu إِنَّ -
12 ş-şeytane şeytan الشَّيْطَانَ شطن
13 lilinsani insan için لِلْإِنْسَانِ انس
14 aduvvun bir düşmandır عَدُوٌّ عدو
15 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Yûsuf.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Şeytân Kavram 29

29 Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

18. Kehf Suresi

Ayet 13

Arapça Metin (Harekeli)

2151|18|13|نَّحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُم بِٱلْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ ءَامَنُوا۟ بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَٰهُمْ هُدًى

Arapça Metin (Harekesiz)

2151|18|13|نحن نقص عليك نباهم بالحق انهم فتيه امنوا بربهم وزدنهم هدي

Latin Literal

13. Nahnu nakussu aleyke nebeehum bil hakk(hakkı), innehum fityetun âmenû bi rabbihim ve zidnâhum hudâ(huden).

Türkçe Çeviri

Biz; kıssa430 haline getirdik sana onların haberini gerçekle/hakla; doğrusu onlar Rablerine4 iman47 etmiş gençlerdi; ve ziyade ettik/artırdık onlara hidayeti.

Ahmed Samira Çevirisi

13 We narrate/inform on (to) you their information/news with the truth , that they truly are youths/servants , they believed with their Lord, and We increased them guidance.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 nehnu biz نَحْنُ -
2 nekussu kıssalaştırdık/anlattık نَقُصُّ قصص
3 aleyke sana عَلَيْكَ -
4 nebeehum haberini onların نَبَأَهُمْ نبا
5 bil-hakki gerçekle/hakla بِالْحَقِّ حقق
6 innehum doğrusu onlar إِنَّهُمْ -
7 fityetun gençlerdi فِتْيَةٌ فتي
8 amenu inanmış امَنُوا امن
9 birabbihim Rablerine بِرَبِّهِمْ ربب
10 ve zidnahum ve ziyade ettik/artırdık onlara وَزِدْنَاهُمْ زيد
11 huden hidayeti هُدًى هدي

Notlar

Not

Anlarız ki Kur’an’ın indiği dönemde de (MS 610-633) mağara yoldaşlarıyla ilgili çok sayıda yalan yanlış bilgi vardır. Gerçekten de Hristiyan kaynaklarına bakıldığında farklı bilgilerin varlığı görülür. Kıssa ilk olarak 5-6. yüzyılda Suruç (Urfa ilinin ilçesi) Piskoposu Mor Yakup ‘Jacob of Serugh’ (MS 451-521) tarafından anlatılmıştır. İlk anlatım Süryanicedir. İlk anlatım doğuya ve batıya yayılarak dilden dile dolaşmış, farklı dillere çevrilmiş ve farklılaşma yaşamıştır. Tourslu Gregor (MS 538-594) “Passio Septem Dormientum” isimli eserinde Süryanice olan metni Latinceye çevirmiştir. Kur’an’ın vereceği bilgiler tartışmasız şekilde haktır, gerçektir. Yüce Allah Kur’an’la son noktayı koyacağını, hak (gerçek) neyse ortaya çıkaracağını bildirmiştir. Mağara ve yazıt/rakam yoldaşlarıyla ilgili hak bilgiyi Rabb’imiz bizlere kıssalaştırarak verecektir. Bu gençlerin yüce Allah katında kıymetli bir yere sahip oldukları bizzat yüce Allah’ın kendisi tarafından bildirilmiştir. Yüce Allah bu gençlere hidayeti artırdığını yani doğruyla yanlışı ayırabilme yetisi verdiğini bizlere bildirmektedir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

40. Mü'min Suresi

Ayet 78

Arapça Metin (Harekeli)

4209|40|78|وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلًا مِّن قَبْلِكَ مِنْهُم مَّن قَصَصْنَا عَلَيْكَ وَمِنْهُم مَّن لَّمْ نَقْصُصْ عَلَيْكَ وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَن يَأْتِىَ بِـَٔايَةٍ إِلَّا بِإِذْنِ ٱللَّهِ فَإِذَا جَآءَ أَمْرُ ٱللَّهِ قُضِىَ بِٱلْحَقِّ وَخَسِرَ هُنَالِكَ ٱلْمُبْطِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4209|40|78|ولقد ارسلنا رسلا من قبلك منهم من قصصنا عليك ومنهم من لم نقصص عليك وما كان لرسول ان ياتي بايه الا باذن الله فاذا جا امر الله قضي بالحق وخسر هنالك المبطلون

Latin Literal

78. Ve lekad erselnâ rusulen min kablike minhum men kasasnâ aleyke ve minhum men lem naksus aleyk(aleyke), ve mâ kâne li resûlin en ye’tiye bi âyetin illâ bi iznillâh(iznillâhi), fe izâ câe emrullâhi kudıye bil hakkı ve hasire hunâlikel mubtılûn(mubtılûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik resûller418 senden önce; onlardan kimini kıssalaştırdık430 sana; ve onlardan kimini asla kıssalaştırmadık430 sana; ve olmuş değildir bir resûle418 ki getirir bir ayet287 Allah'ın izni dışında; öyle ki geldiği zaman emri Allah'ın; tamamlandı hakla/gerçekle; ve hüsrana uğradı orada/zamanda batılla418 uğraşanlar.

Ahmed Samira Çevirisi

78 And We had (E) sent messengers from before you, from them whom We relayed/informed on (to) you, and from them whom We did not relay/inform on (to) you; and (it) was not to a messenger that (E) He comes345with an evidence/verse/sign except with God’s permission , so if God’s order/command came, judgment was passed/ordered with the truth , and at that place and time the wasters/falsifiers lost .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 erselna gönderdik أَرْسَلْنَا رسل
3 rusulen resûller رُسُلًا رسل
4 min مِنْ -
5 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
6 minhum onlardan مِنْهُمْ -
7 men kimini مَنْ -
8 kasasna kısaslaştırdık قَصَصْنَا قصص
9 aleyke sana عَلَيْكَ -
10 ve minhum ve onlardan وَمِنْهُمْ -
11 men kimini مَنْ -
12 lem asla لَمْ -
13 neksus kısaslaştırmadık نَقْصُصْ قصص
14 aleyke sana عَلَيْكَ -
15 ve ma ve değildir وَمَا -
16 kane olmuş كَانَ كون
17 lirasulin bir resûle لِرَسُولٍ رسل
18 en ki أَنْ -
19 ye'tiye getirir يَأْتِيَ اتي
20 biayetin bir ayet بِايَةٍ ايي
21 illa dışında إِلَّا -
22 biizni izni بِإِذْنِ اذن
23 llahi Allah'ın اللَّهِ -
24 feiza öyle ki zaman فَإِذَا -
25 ca'e geldiği جَاءَ جيا
26 emru emri أَمْرُ امر
27 llahi Allah'ın اللَّهِ -
28 kudiye karara bağlandı قُضِيَ قضي
29 bil-hakki hakla/gerçekle بِالْحَقِّ حقق
30 ve hasira ve hüsrana uğradı وَخَسِرَ خسر
31 hunalike orada/zamanda هُنَالِكَ -
32 l-mubtilune batılla uğraşanlar الْمُبْطِلُونَ بطل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 430: Kıssa

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Kıssa

Kavram No: 430

Kısa Açıklama: 430 Anlatı, öykü.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 10

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 62

Türkçe Meal: Doğrusu bu mutlak ki onun (Îsâ'nın) hak/gerçek kıssasıdır 430 ; ve yoktur hiçbir ilâh 74 Allah dışında; ve doğrusu Allah; O’dur Azîz 37 ; Hakîm 9 .

Arapça: 355|3|62|ان هذا لهو القصص الحق وما من اله الا الله وان الله لهو العزيز الحكيم

Nisâ Suresi - Ayet 164

Türkçe Meal: Ve resûller 418 (ki) muhakkak kıssalaştırdık 430 onları sana önceden; ve resûller (ki) asla kıssalaştırmadık 430 sana; ve kelam 531 etti Allah Mûsâ'ya bir kelam (-la).

Arapça: 657|4|164|ورسلا قد قصصنهم عليك من قبل ورسلا لم نقصصهم عليك وكلم الله موسي تكليما

A'râf Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Öyle ki mutlak kıssalaştırırız 430 onlara bir ilimle * ; ve gayb 62 olmuş değiliz.

Arapça: 961|7|7|فلنقصن عليهم بعلم وما كنا غايبين

A'râf Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Ey Âdemoğulları 692 ! Bu esnada mutlak gelir sizlere bir resûl 418 sizlerden; kıssalaştırır 430 sizlere ayetlerimi 454 ; öyle ki kim takvalı 21 oldu ve ıslah 316 oldu; öyle ki olmaz bir korku üzerlerine; ve olmaz onlar hüzünlenirler.

Arapça: 989|7|35|يبني ادم اما ياتينكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي فمن اتقي واصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Hûd Suresi - Ayet 100

Türkçe Meal: İşte bu; haberlerindendir (o) kentlerin; kıssalaştırırız 430 onu * sana ** ; ondandır bir dik/ayakta *** ve bir hasat **** .

Arapça: 1571|11|100|ذلك من انبا القري نقصه عليك منها قايم وحصيد

Hûd Suresi - Ayet 120

Türkçe Meal: Ve her birini kıssalaştırırız 430 sana haberlerinden resûllerin 418 ; sabitleriz onunla * fuâdını 915 ; ve geldi sana bunda ** bir hak/gerçek; ve bir vaaz 653 ; ve bir zikir 78 müminler 27 için.

Arapça: 1591|11|120|وكلا نقص عليك من انبا الرسل ما نثبت به فوادك وجاك في هذه الحق وموعظه وذكري للمومنين

Yusuf Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: Biz kıssalaştırırız 430 daha güzel kıssayı 430 (senin) üzerine; vahy ettiğimizle 603 sana bu Kur'ân'ı 850 ; ve eğer olduysan (bile) öncesinde onun * mutlak kimselerden ki gâfillerdir 310 .

Arapça: 1597|12|3|نحن نقص عليك احسن القصص بما اوحينا اليك هذا القران وان كنت من قبله لمن الغفلين

Yusuf Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Dedi * : "Ey oğlum ** ! Kıssalaştırma 430 rüyanı 938 kardeşlerine karşı; öyle ki kurarlar sana bir kumpas/entrika; doğrusu şeytân 29 insan için apaçık bir düşmandır."

Arapça: 1599|12|5|قال يبني لا تقصص رياك علي اخوتك فيكيدوا لك كيدا ان الشيطن للانسن عدو مبين

Kehf Suresi - Ayet 13

Türkçe Meal: Biz; kıssa 430 haline getirdik sana onların haberini gerçekle/hakla; doğrusu onlar Rablerine 4 iman 47 etmiş gençlerdi; ve ziyade ettik/artırdık onlara hidayeti.

Arapça: 2151|18|13|نحن نقص عليك نباهم بالحق انهم فتيه امنوا بربهم وزدنهم هدي

Mü'min Suresi - Ayet 78

Türkçe Meal: Ve ant olsun gönderdik resûller 418 senden önce; onlardan kimini kıssalaştırdık 430 sana; ve onlardan kimini asla kıssalaştırmadık 430 sana; ve olmuş değildir bir resûle 418 ki getirir bir ayet 287 Allah'ın izni dışında; öyle ki geldiği zaman emri Allah'ın; tamamlandı hakla/gerçekle; ve hüsrana uğradı orada/zamanda batılla 418 uğraşanlar.

Arapça: 4209|40|78|ولقد ارسلنا رسلا من قبلك منهم من قصصنا عليك ومنهم من لم نقصص عليك وما كان لرسول ان ياتي بايه الا باذن الله فاذا جا امر الله قضي بالحق وخسر هنالك المبطلون