Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 316: Islah/ıslah olmak.

Bu kavram 13 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

316Düzelmek, iyileşmek.

2. Bakara Suresi

Ayet 160

Arapça Metin (Harekeli)

167|2|160|إِلَّا ٱلَّذِينَ تَابُوا۟ وَأَصْلَحُوا۟ وَبَيَّنُوا۟ فَأُو۟لَٰٓئِكَ أَتُوبُ عَلَيْهِمْ وَأَنَا ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

167|2|160|الا الذين تابوا واصلحوا وبينوا فاوليك اتوب عليهم وانا التواب الرحيم

Latin Literal

160. İllellezîne tâbû ve aslahû ve beyyenû fe ulâike etûbu aleyhim, ve enet tevvâbur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler; tevbe33 ettiler; ve ıslah316 oldular; ve beyan/deklere ettiler*; öyle ki işte bunlardır; tevbe33 ederim onların üzerine; ve benim Tevvâb191; Rahîm2.

Ahmed Samira Çevirisi

160 Except those who repented and corrected/repaired and clarified/explained , so those I forgive on them, and I am the forgiver, the most merciful .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışındadır إِلَّا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 tabu tevbe ettiler تَابُوا توب
4 ve eslehu ve ıslah olduler وَأَصْلَحُوا صلح
5 ve beyyenu ve beyan/deklere ettiler وَبَيَّنُوا بين
6 feulaike öyle ki işte bunlardır فَأُولَٰئِكَ -
7 etubu tevbe ederim أَتُوبُ توب
8 aleyhim onların üzerine عَلَيْهِمْ -
9 ve ena ve benim وَأَنَا -
10 t-tevvabu Tevvâb التَّوَّابُ توب
11 r-rahimu Rahîm الرَّحِيمُ رحم

Notlar

Not 1

*2:159 ayetinde işaret edilen, Yüce Allah'ın indirdiği beyanatları yani kutsal kitapları (Yüce Allah'ın biricik dini olan İslam'ı) katıksız, halis şekilde deklere ettiler.

2. Bakara Suresi

Ayet 228

Arapça Metin (Harekeli)

235|2|228|وَٱلْمُطَلَّقَٰتُ يَتَرَبَّصْنَ بِأَنفُسِهِنَّ ثَلَٰثَةَ قُرُوٓءٍ وَلَا يَحِلُّ لَهُنَّ أَن يَكْتُمْنَ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ فِىٓ أَرْحَامِهِنَّ إِن كُنَّ يُؤْمِنَّ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَبُعُولَتُهُنَّ أَحَقُّ بِرَدِّهِنَّ فِى ذَٰلِكَ إِنْ أَرَادُوٓا۟ إِصْلَٰحًا وَلَهُنَّ مِثْلُ ٱلَّذِى عَلَيْهِنَّ بِٱلْمَعْرُوفِ وَلِلرِّجَالِ عَلَيْهِنَّ دَرَجَةٌ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

235|2|228|والمطلقت يتربصن بانفسهن ثلثه قرو ولا يحل لهن ان يكتمن ما خلق الله في ارحامهن ان كن يومن بالله واليوم الاخر وبعولتهن احق بردهن في ذلك ان ارادوا اصلحا ولهن مثل الذي عليهن بالمعروف وللرجال عليهن درجه والله عزيز حكيم

Latin Literal

228. Vel mutallakâtu yeterabbasne bi enfusihinne selâsete kurûin, ve lâ yahıllu lehunne en yektumne mâ halakallâhu fî erhâmihinne in kunne yu’minne billâhi vel yevmil âhır(âhıri), ve buûletuhunne ehakku bi reddihinne fî zâlike in erâdû ıslâhâ(ıslâhan), ve lehunne mislullezî aleyhinne bil ma’rûf(ma’rûfi), ve lir ricâli aleyhinne dereceh(derecetun), vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve boşanmışlar (kadınlar) bekletirler nefislerini üç mens/âdet; ve helal olmaz onlara ki gizlerler Allah'ın rahimlerinde yarattığını; eğer olduysalar iman47 ederler Allah'a ve ahiret gününe; ve kocalarına daha haktır döndürmeye onları (kadınları) bunun içinde (bekleme süresinde) eğer istedilerse bir ıslah316; ve onlaradır (kadınlaradır) benzeri (erkeklere verilen hak) ki onlar (kadınlar) üzerine maruf291 (olan); ve adamlar içindir onlar (kadınlar) üzerine bir derece*; ve Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

228 And the divorced (F) wait with themselves (F) three menstrual cycles , and (it is) not permitted/allowed to them (F) that they (F) hide/conceal what God created in their (F) wombs/uteruses , if they (F) were believing with God, and the Day the Last/Resurrection Day, and their husbands/spouses (are) more worthy/deserving with returning them, in that if they wanted/intended a reconciliation . And for them (F) similar/equal what (is) on them (F) with the kindness/generosity , and to the men a step/stage/grade on them (F), and God (is) glorious/mighty , wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velmutallekatu ve boşanmışlar (kadınlar) وَالْمُطَلَّقَاتُ طلق
2 yeterabbesne beklerler يَتَرَبَّصْنَ ربص
3 bienfusihinne nefisleriyle بِأَنْفُسِهِنَّ نفس
4 selasete üç ثَلَاثَةَ ثلث
5 kuru'in mens/âdet قُرُوءٍ قرا
6 ve la ve وَلَا -
7 yehillu helal olmaz يَحِلُّ حلل
8 lehunne onlara لَهُنَّ -
9 en ki أَنْ -
10 yektumne gizlerler يَكْتُمْنَ كتم
11 ma مَا -
12 haleka yarattığını خَلَقَ خلق
13 llahu Allah'ın اللَّهُ -
14 fi فِي -
15 erhamihinne rahimlerinde onların أَرْحَامِهِنَّ رحم
16 in eğer إِنْ -
17 kunne olduysalar كُنَّ كون
18 yu'minne iman ederler يُؤْمِنَّ امن
19 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
20 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
21 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
22 ve buuletuhunne ve kocalarına onların وَبُعُولَتُهُنَّ بعل
23 ehakku daha haktır أَحَقُّ حقق
24 biraddihinne döndürmeye onları بِرَدِّهِنَّ ردد
25 fi فِي -
26 zalike bunun içinde ذَٰلِكَ -
27 in eğer إِنْ -
28 eradu istedilerse أَرَادُوا رود
29 islahen bir ıslah إِصْلَاحًا صلح
30 velehunne ve onlara (kadınlaradır) وَلَهُنَّ -
31 mislu benzeri مِثْلُ مثل
32 llezi ki الَّذِي -
33 aleyhinne onlara (kadınlar) üzerine عَلَيْهِنَّ -
34 bil-mea'rufi marufla بِالْمَعْرُوفِ عرف
35 velirricali ve adamlar için وَلِلرِّجَالِ رجل
36 aleyhinne onlar (kadınlar) üzerine عَلَيْهِنَّ -
37 deracetun bir derece دَرَجَةٌ درج
38 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
39 azizun Azîz’dir عَزِيزٌ عزز
40 hakimun Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Bekleme süresinde eski eşlerle yeniden evlenme konusunda erkeklerin eski eşleri üzerinde bir derecesi vardır.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 89

Arapça Metin (Harekeli)

382|3|89|إِلَّا ٱلَّذِينَ تَابُوا۟ مِنۢ بَعْدِ ذَٰلِكَ وَأَصْلَحُوا۟ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

382|3|89|الا الذين تابوا من بعد ذلك واصلحوا فان الله غفور رحيم

Latin Literal

89. İllellezîne tâbû min ba’di zâlike ve aslehû fe innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) tevbe33 ettiler bunun sonrasında; ve ıslah316 oldular; öyle ki doğrusu Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

89 Except those who repented, from after that, and corrected/repaired , so then God (is) forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışında إِلَّا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 tabu tevbe ettiler تَابُوا توب
4 min مِنْ -
5 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
6 zalike bunun ذَٰلِكَ -
7 ve eslehu ve ıslah oldular وَأَصْلَحُوا صلح
8 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
9 llahe Allah اللَّهَ -
10 gafurun Gâfur’dur غَفُورٌ غفر
11 rahimun Rahîm’dir. رَحِيمٌ رحم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

4. Nisâ Suresi

Ayet 146

Arapça Metin (Harekeli)

639|4|146|إِلَّا ٱلَّذِينَ تَابُوا۟ وَأَصْلَحُوا۟ وَٱعْتَصَمُوا۟ بِٱللَّهِ وَأَخْلَصُوا۟ دِينَهُمْ لِلَّهِ فَأُو۟لَٰٓئِكَ مَعَ ٱلْمُؤْمِنِينَ وَسَوْفَ يُؤْتِ ٱللَّهُ ٱلْمُؤْمِنِينَ أَجْرًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

639|4|146|الا الذين تابوا واصلحوا واعتصموا بالله واخلصوا دينهم لله فاوليك مع المومنين وسوف يوت الله المومنين اجرا عظيما

Latin Literal

146. İllâllezîne tâbû ve aslehû va’tesamû billâhi ve ahlesû dînehum lillâhi fe ulâike meal mu’minîn(mu’minîne). Ve sevfe yu’tillâhul mu’minîne ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) tevbe33 ettiler; ve ıslah316 oldular; ve yapıştılar Allah'a; ve has kıldılar528 dinlerini Allah'a; öyle ki işte bunlar; birliktedir müminlerle27; ve yakında verecek Allah müminlere27 büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

146 Except those who repented, and corrected/repaired, and they held fast with God, and they became faithful (to) their religion to God, so those (are) with the believers, and God will give the believers a great reward .

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Dini Yüce Allah'a has kılmak. Kavram 528

528 Tek tanrıcı/monoteist olmak. Sadece kutsal kitaplara tabi olmak. Kutsal kitaplar haricinde dinde hüküm koyucu kabul etmemek. Sadece Yüce Allah'ı çağırmak. O'nun astından hiçbir varlıktan şefaat aldatmacası gibi aracılık beklememek. Dini sadece Yüce Allah için yaşamak.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

5. Mâide Suresi

Ayet 39

Arapça Metin (Harekeli)

708|5|39|فَمَن تَابَ مِنۢ بَعْدِ ظُلْمِهِۦ وَأَصْلَحَ فَإِنَّ ٱللَّهَ يَتُوبُ عَلَيْهِ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

708|5|39|فمن تاب من بعد ظلمه واصلح فان الله يتوب عليه ان الله غفور رحيم

Latin Literal

39. Fe men tâbe min ba’di zulmihî ve aslaha fe innallâhe yetûbu aleyh(aleyhi) innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kim tevbe33 etti zulmü257* sonrasında; ve ıslah316 oldu; öyle ki doğrusu Allah tevbe33 eder onun üzerine; doğrusu Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

39 So who repented from after his injustice/oppression, and he corrected , so that God forgives on him, that God (is) a forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 femen öyle ki kim فَمَنْ -
2 tabe tevbe etti تَابَ توب
3 min مِنْ -
4 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
5 zulmihi zulmünden ظُلْمِهِ ظلم
6 ve esleha ve ıslah oldu وَأَصْلَحَ صلح
7 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
8 llahe Allah اللَّهَ -
9 yetubu tevbe eder يَتُوبُ توب
10 aleyhi üzerine onun عَلَيْهِ -
11 inne doğrusu إِنَّ -
12 llahe Allah اللَّهَ -
13 gafurun Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
14 rahimun Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Hırsızlığın büyük günahlardan olduğunu anlarız. Şirk koşmak da bir zulümdür. Demek ki tevbe edilmez ve ıslah olunmazsa cehenneme götürme durumu olasılığı vardır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 48

Arapça Metin (Harekeli)

837|6|48|وَمَا نُرْسِلُ ٱلْمُرْسَلِينَ إِلَّا مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ فَمَنْ ءَامَنَ وَأَصْلَحَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

837|6|48|وما نرسل المرسلين الا مبشرين ومنذرين فمن امن واصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

48. Ve mâ nursilul murselîne illâ mubeşşirîne ve munzirîn(munzirîne), fe men âmene ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Ve gönderir değiliz murselîni619 ancak müjdecilerdir ve uyarıcılardır; öyle ki kim iman47 etti ve ıslah316 etti; öyle ki olmaz bir korku üzerlerine ve onlar hüzünlenmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

48 And We do not sent the messengers except (as) announcers of good news and warners/givers of notice, so who believed and corrected/repaired, so no fear on them and nor they be sad/grievous.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değiliz وَمَا -
2 nursilu gönderir نُرْسِلُ رسل
3 l-murseline gönderilenleri الْمُرْسَلِينَ رسل
4 illa dışında إِلَّا -
5 mubeşşirine müjdeciler مُبَشِّرِينَ بشر
6 ve munzirine ve uyarıcılar وَمُنْذِرِينَ نذر
7 femen öyle ki kim فَمَنْ -
8 amene iman etti امَنَ امن
9 ve esleha ve ıslah etti وَأَصْلَحَ صلح
10 fela öyle ki olmaz فَلَا -
11 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
12 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
13 ve la ve وَلَا -
14 hum onlar هُمْ -
15 yehzenune hüzünlenmezler يَحْزَنُونَ حزن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Murselîn Kavram 619

619 Gönderilmiş olan elçiler. Uyarıcılar, müjdeleyiciler.

6. En'âm Suresi

Ayet 54

Arapça Metin (Harekeli)

843|6|54|وَإِذَا جَآءَكَ ٱلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِـَٔايَٰتِنَا فَقُلْ سَلَٰمٌ عَلَيْكُمْ كَتَبَ رَبُّكُمْ عَلَىٰ نَفْسِهِ ٱلرَّحْمَةَ أَنَّهُۥ مَنْ عَمِلَ مِنكُمْ سُوٓءًۢا بِجَهَٰلَةٍ ثُمَّ تَابَ مِنۢ بَعْدِهِۦ وَأَصْلَحَ فَأَنَّهُۥ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

843|6|54|واذا جاك الذين يومنون بايتنا فقل سلم عليكم كتب ربكم علي نفسه الرحمه انه من عمل منكم سوا بجهله ثم تاب من بعده واصلح فانه غفور رحيم

Latin Literal

54. Ve izâ câekellezîne yu’minûne bi âyâtinâ fe kul selâmun aleykum ketebe rabbukum alâ nefsihir rahmete ennehu men amile minkum sûen bi cehâletin summe tâbe min ba’dihî ve asleha fe ennehu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve geldikleri zaman sana ayetlerimize454 iman47 etmiş kimseler; öyle ki de ki: "Bir selâm98 sizlere; yazdı Rabbiniz4 kendi nefsi406 üzerine rahmeti271; o kimse ki yaptı sizden bir kötülük cahillikle489; sonra tevbe33 etti sonrasında onun*; ve ıslah316 etti; öyle ki doğrusu O (Allah) bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

54 And if those who believe came to you with Our verses/evidences, so say: "A greeting/peace on you, your Lord decreed on Himself the mercy, that who from you made/did bad/evil/harm with ignorance/foolishness, then he repented from after it, and corrected/repaired, so that He truly is a forgiver, merciful."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve وَإِذَا -
2 ca'eke geldikleri zaman sana جَاءَكَ جيا
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 yu'minune iman etmiş يُؤْمِنُونَ امن
5 biayatina ayetlerimize بِايَاتِنَا ايي
6 fekul öyle ki de ki فَقُلْ قول
7 selamun bir selam سَلَامٌ سلم
8 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
9 ketebe yazdı كَتَبَ كتب
10 rabbukum Rabbiniz رَبُّكُمْ ربب
11 ala üzerine عَلَىٰ -
12 nefsihi kendi nefsine نَفْسِهِ نفس
13 r-rahmete rahmeti الرَّحْمَةَ رحم
14 ennehu ki o أَنَّهُ -
15 men kim مَنْ -
16 amile yaptı عَمِلَ عمل
17 minkum sizden مِنْكُمْ -
18 su'en bir kötülük سُوءًا سوا
19 bicehaletin cahillikle بِجَهَالَةٍ جهل
20 summe sonra ثُمَّ -
21 tabe tevbe etti تَابَ توب
22 min مِنْ -
23 bea'dihi sonrasında onun بَعْدِهِ بعد
24 ve esleha ve ıslah etti وَأَصْلَحَ صلح
25 feennehu öyle ki doğrusu O فَأَنَّهُ -
26 gafurun bir Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
27 rahimun bir Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Kötülüğün.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Selâm Kavram 98

98 Esenlik-güven bahşeden.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Yüce Allah'ın nefsi. Kavram 406

406 Yüce Allah'ın bizzat kendisi, varlığı. Bir uyku veya uyuklama yaşamayan, yorulmayan, sonu ve başı olmayan, daima diri/canlı olan bilinç, varlık.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Cahil Kavram 489

489 Bilgisiz, bihaber, bilinçsizlik, farkındalığı olmayan.

7. A'râf Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

989|7|35|يَٰبَنِىٓ ءَادَمَ إِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ رُسُلٌ مِّنكُمْ يَقُصُّونَ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتِى فَمَنِ ٱتَّقَىٰ وَأَصْلَحَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

989|7|35|يبني ادم اما ياتينكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي فمن اتقي واصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

35. Yâ benî âdeme immâ ye’tiyennekum rusulun minkum yekussûne aleykum âyâtî fe menittekâ ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Ey Âdemoğulları692! Bu esnada mutlak gelir sizlere bir resûl418 sizlerden; kıssalaştırır430 sizlere ayetlerimi454; öyle ki kim takvalı21 oldu ve ıslah316 oldu; öyle ki olmaz bir korku üzerlerine; ve olmaz onlar hüzünlenirler.

Ahmed Samira Çevirisi

35 You Adam’s sons and daughters, if/whenever messengers from you come to you, they narrate/relay/inform on (to) you My verses/evidences , so who feared and obeyed and corrected/repaired , so no fear/fright on them, and nor they be sad/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya beni ey oğulları يَا بَنِي بني
2 ademe Adem ادَمَ -
3 imma bu esnada إِمَّا -
4 ye'tiyennekum mutlak gelir sizlere يَأْتِيَنَّكُمْ اتي
5 rusulun bir resûl رُسُلٌ رسل
6 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
7 yekussune kıssalaştırır يَقُصُّونَ قصص
8 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
9 ayati ayetlerimi ايَاتِي ايي
10 femeni öyle ki kim فَمَنِ -
11 tteka takvalı oldu اتَّقَىٰ وقي
12 ve esleha ve ıslah oldu وَأَصْلَحَ صلح
13 fela öyle ki olmaz فَلَا -
14 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
15 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
16 ve la ve olmaz وَلَا -
17 hum onlar هُمْ -
18 yehzenune hüzünlenirler يَحْزَنُونَ حزن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Âdemoğulları. Kavram 692

692 Homo Sapiens türünün bilgelik kazandırılmış insan çocukları. Erkek insanlar, kadın insanlar.

7. A'râf Suresi

Ayet 56

Arapça Metin (Harekeli)

1010|7|56|وَلَا تُفْسِدُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ بَعْدَ إِصْلَٰحِهَا وَٱدْعُوهُ خَوْفًا وَطَمَعًا إِنَّ رَحْمَتَ ٱللَّهِ قَرِيبٌ مِّنَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1010|7|56|ولا تفسدوا في الارض بعد اصلحها وادعوه خوفا وطمعا ان رحمت الله قريب من المحسنين

Latin Literal

56. Ve lâ tufsidû fîl ardı ba’de ıslâhıhâ ved’ûhu havfen ve tamaâ(tamaân) inne rahmetallâhi karîbun minel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Fesat265 çıkarmayın yerde onun (yerin) ıslahı316 sonrasında; ve çağırın O’nu (Allah’ı) bir korku (-yla) ve bir tamah* (-la); doğrusu Allah'ın rahmeti271 bir yakındır muhsinlere294.

Ahmed Samira Çevirisi

56 And do not corrupt/disorder in the earth/Planet Earth after its correction/repairment, and call Him fearfully/frightfully wishing/coveting , that God’s mercy (is) near/close from the good doers.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la وَلَا -
2 tufsidu fesat çıkarmayın تُفْسِدُوا فسد
3 fi فِي -
4 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
5 bea'de sonrasında بَعْدَ بعد
6 islahiha onun ıslahı إِصْلَاحِهَا صلح
7 ved'uhu ve çağırın O’nu (Allah’ı) وَادْعُوهُ دعو
8 havfen bir korku (-yla) خَوْفًا خوف
9 ve tamean ve bir tamah (-la) وَطَمَعًا طمع
10 inne doğrusu إِنَّ -
11 rahmete rahmeti رَحْمَتَ رحم
12 llahi Allah'ın اللَّهِ -
13 karibun bir yakındır قَرِيبٌ قرب
14 mine مِنَ -
15 l-muhsinine muhsinlerden الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Aşırı istek, arzu.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Fesat çıkarmak Kavram 265

265 Hak/gerçek olmadığı halde yalanla, yanlışla, hileyle, aldatmayla, manipülasyonla, yanlış yönlendirmeyle kargaşaya, karışıklığa neden olmak.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

10. Yunus Suresi

Ayet 81

Arapça Metin (Harekeli)

1443|10|81|فَلَمَّآ أَلْقَوْا۟ قَالَ مُوسَىٰ مَا جِئْتُم بِهِ ٱلسِّحْرُ إِنَّ ٱللَّهَ سَيُبْطِلُهُۥٓ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُصْلِحُ عَمَلَ ٱلْمُفْسِدِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1443|10|81|فلما القوا قال موسي ما جيتم به السحر ان الله سيبطله ان الله لا يصلح عمل المفسدين

Latin Literal

81. Fe lemmâ elkav kâle mûsâ mâ ci’tum bihis sihr(sihru), innallâhe se yubtiluh(yubtiluhu), innallâhe lâ yuslihu amelel mufsidîn(mufsidîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman attılar dedi Mûsâ: "Kendisiyle geldiğiniz sihirdir; doğrusu Allah batıllaştırır199 onu; doğrusu Allah ıslah316 etmez fesatçıların265 ameli/yaptığını.

Ahmed Samira Çevirisi

81 So when they threw/threw away Moses said: "What the magic/sorcery you came with it, that truly God will waste/annul/cancel it, that truly God does not correct/repair (the) deeds (of) the corrupting."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 felemma öyle ki ne zaman فَلَمَّا -
2 elkav attılar أَلْقَوْا لقي
3 kale dedi ki قَالَ قول
4 musa Mûsâ مُوسَىٰ -
5 ma مَا -
6 ci'tum geldiğiniz جِئْتُمْ جيا
7 bihi kendisiyle بِهِ -
8 s-sihru sihirdir السِّحْرُ سحر
9 inne doğrusu إِنَّ -
10 llahe Allah اللَّهَ -
11 seyubtiluhu batıllaştırır onu سَيُبْطِلُهُ بطل
12 inne doğrusu إِنَّ -
13 llahe Allah اللَّهَ -
14 la لَا -
15 yuslihu islah etmez يُصْلِحُ صلح
16 amele ameli/yaptıklarını عَمَلَ عمل
17 l-mufsidine fesatçıların الْمُفْسِدِينَ فسد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Batıl Kavram 199

199 Gerçek olmayan, geçersiz, temelsiz, asılsız.

Fesat çıkarmak Kavram 265

265 Hak/gerçek olmadığı halde yalanla, yanlışla, hileyle, aldatmayla, manipülasyonla, yanlış yönlendirmeyle kargaşaya, karışıklığa neden olmak.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 71

Arapça Metin (Harekeli)

3602|33|71|يُصْلِحْ لَكُمْ أَعْمَٰلَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَمَن يُطِعِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3602|33|71|يصلح لكم اعملكم ويغفر لكم ذنوبكم ومن يطع الله ورسوله فقد فاز فوزا عظيما

Latin Literal

71. Yuslıh lekum a’mâlekum ve yagfir lekum zunûbekum, ve men yutıillâhe ve resûlehu fe kad fâze fevzen azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Islah316 etsin sizlere yaptıklarınızı; ve mağfiret319 etsin sizlere yanlışlarınızı/suçlarınızı/günahlarınızı; ve kim itaat700 eder Allah'a ve resûlüne734; öyle ki muhakkak başardı (o) büyük bir başarı.

Ahmed Samira Çevirisi

71 He corrects/repairs for you your deeds, and He forgives for you your crimes, and who obeys God and His messenger, so he had triumphed/succeeded a great triumph/success .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yuslih ıslah etsin يُصْلِحْ صلح
2 lekum sizlere لَكُمْ -
3 ea'malekum yaptıklarınızı أَعْمَالَكُمْ عمل
4 ve yegfir ve mağfiret etsin وَيَغْفِرْ غفر
5 lekum sizlere لَكُمْ -
6 zunubekum yanlışlarınızı/suçlarınızı/günahlarınız ذُنُوبَكُمْ ذنب
7 ve men ve kim وَمَنْ -
8 yutii itaat eder يُطِعِ طوع
9 llahe Allah'a اللَّهَ -
10 ve rasulehu ve resûlüne وَرَسُولَهُ رسل
11 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
12 faze başardı فَازَ فوز
13 fevzen bir başarı فَوْزًا فوز
14 azimen büyük عَظِيمًا عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Allah ve resûlü=Kur'an. Kavram 700

700 Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

46. Ahkaf Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

4523|46|15|وَوَصَّيْنَا ٱلْإِنسَٰنَ بِوَٰلِدَيْهِ إِحْسَٰنًا حَمَلَتْهُ أُمُّهُۥ كُرْهًا وَوَضَعَتْهُ كُرْهًا وَحَمْلُهُۥ وَفِصَٰلُهُۥ ثَلَٰثُونَ شَهْرًا حَتَّىٰٓ إِذَا بَلَغَ أَشُدَّهُۥ وَبَلَغَ أَرْبَعِينَ سَنَةً قَالَ رَبِّ أَوْزِعْنِىٓ أَنْ أَشْكُرَ نِعْمَتَكَ ٱلَّتِىٓ أَنْعَمْتَ عَلَىَّ وَعَلَىٰ وَٰلِدَىَّ وَأَنْ أَعْمَلَ صَٰلِحًا تَرْضَىٰهُ وَأَصْلِحْ لِى فِى ذُرِّيَّتِىٓ إِنِّى تُبْتُ إِلَيْكَ وَإِنِّى مِنَ ٱلْمُسْلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4523|46|15|ووصينا الانسن بولديه احسنا حملته امه كرها ووضعته كرها وحمله وفصله ثلثون شهرا حتي اذا بلغ اشده وبلغ اربعين سنه قال رب اوزعني ان اشكر نعمتك التي انعمت علي وعلي ولدي وان اعمل صلحا ترضيه واصلح لي في ذريتي اني تبت اليك واني من المسلمين

Latin Literal

15. Ve vassaynel insâne bi vâlideyhi ihsânâ(ihsânen), hamelethu ummuhu kurhen ve vadaathu kurhâ(kurhan), ve hamluhu ve fisâluhu selâsûne şehrâ(şehren), hattâ izâ belega eşuddehu ve belega erbaîne seneten kâle rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele sâlihan terdâhu ve aslıh lî fî zurriyyetî, innî tubtu ileyke ve innî minel muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

Ve vasiyet973 ettik insana ana babasına (karşı) bir ihsân250; taşıdı onu* anası bir zahmetle; ve doğurdu onu* bir zahmetle; ve taşınması onun** ve ayrılması onun** otuz aydır974; ta ki ulaştığı zaman şiddetlisine ve ulaştığında kırk seneye***; dedi: "Rabbim! Sevk eyle/dizginle beni ki şükrederim (senin) nimetine ki nimetlendirdin üzerime ve anama babama karşı; ve ki yaparım bir sâlihât18 (ki) razı olursun ona***; ve ıslah316 et bana zürriyetimde380; doğrusu ben tevbe33 ettim sana ve doğrusu ben müslimdenim45."

Ahmed Samira Çevirisi

15 And We directed/commanded the human (with) a goodness (in treatment) with (to) his parents, his mother bore/became pregnant with him compellingly/forcefully/involuntarily and she gave birth to him compellingly/forcefully/involuntarily, and his weight/pregnancy with him , and his wearing/separation thirty months, until when he reached his maturity/strength, and he reached forty years, he said: "My Lord inspire/influence me that (E) I thank/be grateful (for) your blessing which you blessed on me and on my parents, and that (E) I make/do correct/righteous deeds you accept/approve it, and correct/repair for me in my descendants, that I repented to you, and that I am from the Moslems/submitters/surrenderers."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve vessayna ve vasiyet ettik وَوَصَّيْنَا وصي
2 l-insane insana الْإِنْسَانَ انس
3 bivalideyhi ana babasına (karşı) بِوَالِدَيْهِ ولد
4 ihsanen bir ihsan إِحْسَانًا حسن
5 hamelethu taşıdı onu حَمَلَتْهُ حمل
6 ummuhu anası أُمُّهُ امم
7 kurhen bir zahmetle كُرْهًا كره
8 ve vedeathu ve doğurdu onu وَوَضَعَتْهُ وضع
9 kurhen bir zahmetle كُرْهًا كره
10 ve hamluhu ve taşınması onun وَحَمْلُهُ حمل
11 ve fisaluhu ve ayrılması onun وَفِصَالُهُ فصل
12 selasune otuz ثَلَاثُونَ ثلث
13 şehran aydır شَهْرًا شهر
14 hatta ta ki حَتَّىٰ -
15 iza zaman إِذَا -
16 belega ulaştığı بَلَغَ بلغ
17 eşuddehu şiddetlisine أَشُدَّهُ شدد
18 ve belega ve ulaştı وَبَلَغَ بلغ
19 erbeiyne kırk أَرْبَعِينَ ربع
20 seneten seneye سَنَةً سنو
21 kale dedi قَالَ قول
22 rabbi Rabbim رَبِّ ربب
23 evzia'ni sevk eyle/dizginle beni أَوْزِعْنِي وزع
24 en ki أَنْ -
25 eşkura şükrederim أَشْكُرَ شكر
26 nia'meteke (senin) nimetine نِعْمَتَكَ نعم
27 lleti ki الَّتِي -
28 en'amte nimetlendirdin أَنْعَمْتَ نعم
29 aleyye üzerime عَلَيَّ -
30 ve ala ve karşı وَعَلَىٰ -
31 velideyye anama babama وَالِدَيَّ ولد
32 ve en ve ki وَأَنْ -
33 ea'mele yaparım أَعْمَلَ عمل
34 salihen bir salihat صَالِحًا صلح
35 terdahu razı olursun ona تَرْضَاهُ رضو
36 ve eslih ve islah et وَأَصْلِحْ صلح
37 li bana لِي -
38 fi فِي -
39 zurriyeti zürriyetimde ذُرِّيَّتِي ذرر
40 inni doğrusu ben إِنِّي -
41 tubtu tevbe ettim تُبْتُ توب
42 ileyke sana إِلَيْكَ -
43 ve inni ve doğrusu ben وَإِنِّي -
44 mine مِنَ -
45 l-muslimine müslimdenim الْمُسْلِمِينَ سلم

Notlar

Not 1

*İnsanı.**İnsanın.***Sâlihâta

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

İhsân, ihsân Kavram 250

250 İyilik etme, iyi davranma, dürüstlük, doğruluk.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

49. Hucurât Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

4619|49|9|وَإِن طَآئِفَتَانِ مِنَ ٱلْمُؤْمِنِينَ ٱقْتَتَلُوا۟ فَأَصْلِحُوا۟ بَيْنَهُمَا فَإِنۢ بَغَتْ إِحْدَىٰهُمَا عَلَى ٱلْأُخْرَىٰ فَقَٰتِلُوا۟ ٱلَّتِى تَبْغِى حَتَّىٰ تَفِىٓءَ إِلَىٰٓ أَمْرِ ٱللَّهِ فَإِن فَآءَتْ فَأَصْلِحُوا۟ بَيْنَهُمَا بِٱلْعَدْلِ وَأَقْسِطُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلْمُقْسِطِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4619|49|9|وان طايفتان من المومنين اقتتلوا فاصلحوا بينهما فان بغت احديهما علي الاخري فقتلوا التي تبغي حتي تفي الي امر الله فان فات فاصلحوا بينهما بالعدل واقسطوا ان الله يحب المقسطين

Latin Literal

9. Ve in tâifetâni minel mû’mînînektetelû fe aslihû beyne humâ, fe in begat ihdâhumâ alel uhrâ fe kâtilûlletî tebgî hattâ tefîe ilâ emrillâh(emrillâhi), fe in fâet fe aslihû beynehumâ bil adli ve aksitû, innallâhe yuhıbbul muksitîn(muksitîne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer iki tayfa müminlerden27 katlettilerse35; öyle ki ıslah316 edin arasını ikisinin; öyle ki eğer aranırsa/bakırsa yanlışa/taşmaya ikisinden birisi diğeri üzerine; öyle ki katledin35 arananı/bakınanı yanlışa/taşmaya; ta ki döner Allah'ın emrine doğru; öyle ki eğer döndüyse; öyle ki ıslah316 edin arasını ikisinin adaletle680; ve eşit230 olun; doğrusu Allah sever eşit230 olanları.

Ahmed Samira Çevirisi

9 And if two groups from the believers fought each other , so correct/reconciliate between them (B), so if one of them (B) transgressed over the other, so fight which transgresses until it returns to God’s order/command, so if it returned so correct/reconciliate between them (B) with the justice/equality, and be just/equitable, that truly God loves/likes the just/equitable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve in ve eğer وَإِنْ -
2 taifetani iki tayfa طَائِفَتَانِ طوف
3 mine مِنَ -
4 l-mu'minine müminlerden الْمُؤْمِنِينَ امن
5 ktetelu katlettilerse اقْتَتَلُوا قتل
6 feeslihu öyle ki ıslah edin فَأَصْلِحُوا صلح
7 beynehuma ikisini arasını بَيْنَهُمَا بين
8 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
9 begat aranırsa/bakırsa yanlışa/taşmaya بَغَتْ بغي
10 ihdahuma ikisinden birisi إِحْدَاهُمَا احد
11 ala üzerine عَلَى -
12 l-uhra diğeri الْأُخْرَىٰ اخر
13 fekatilu öyle ki katledin فَقَاتِلُوا قتل
14 lleti الَّتِي -
15 tebgi arananı/bakınanı yanlışa/taşmaya تَبْغِي بغي
16 hatta ta ki حَتَّىٰ -
17 tefi'e döner تَفِيءَ فيا
18 ila doğru إِلَىٰ -
19 emri emrine أَمْرِ امر
20 llahi Allah'ın اللَّهِ -
21 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
22 fe'et döndüyse فَاءَتْ فيا
23 feeslihu öyle ki islah edin فَأَصْلِحُوا صلح
24 beynehuma ikisinin arasını بَيْنَهُمَا بين
25 bil-adli adaletle بِالْعَدْلِ عدل
26 ve eksitu ve eşit olun وَأَقْسِطُوا قسط
27 inne doğrusu إِنَّ -
28 llahe Allah اللَّهَ -
29 yuhibbu sever يُحِبُّ حبب
30 l-muksitine eşit olanları الْمُقْسِطِينَ قسط

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Eşitlik, kıst Kavram 230

230 Dağıtmak, taksitlere bölerek ödemek, eşitlik, eşit muamele etmek, tarafsızlık, doğruluk, düzgünlük.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Adalet Kavram 680

680 Hakka/gerçeğe uygunluk, hakkı/gerçeği gözetme. Hakka/gerçeğe uygunluk temelinde herkese eşit ve tarafsız bir şekilde davranma. Hakların herkes tarafından eşit/tarafsız şekilde kullanılmasının sağlanması. Hakları eşit olarak dengelemek, eşit olarak balanslamak. Adalet, doğruluk ve eşitlik prensiplerine dayanan evrensel bir değerdir.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 316: Islah/ıslah olmak.

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Islah/ıslah olmak.

Kavram No: 316

Kısa Açıklama: 316 Düzelmek, iyileşmek.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 13

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 160

Türkçe Meal: Dışındadır kimseler; tevbe 33 ettiler; ve ıslah 316 oldular; ve beyan/deklere ettiler * ; öyle ki işte bunlardır; tevbe 33 ederim onların üzerine; ve benim Tevvâb 191 ; Rahîm 2 .

Arapça: 167|2|160|الا الذين تابوا واصلحوا وبينوا فاوليك اتوب عليهم وانا التواب الرحيم

Bakara Suresi - Ayet 228

Türkçe Meal: Ve boşanmışlar (kadınlar) bekletirler nefislerini üç mens/âdet; ve helal olmaz onlara ki gizlerler Allah'ın rahimlerinde yarattığını; eğer olduysalar iman 47 ederler Allah'a ve ahiret gününe; ve kocalarına daha haktır döndürmeye onları (kadınları) bunun içinde (bekleme süresinde) eğer istedilerse bir ıslah 316 ; ve onlaradır (kadınlaradır) benzeri (erkeklere verilen hak) ki onlar (kadınlar) üzerine maruf 291 (olan); ve adamlar içindir onlar (kadınlar) üzerine bir derece * ; ve Allah Azîz’dir 37 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 235|2|228|والمطلقت يتربصن بانفسهن ثلثه قرو ولا يحل لهن ان يكتمن ما خلق الله في ارحامهن ان كن يومن بالله واليوم الاخر وبعولتهن احق بردهن في ذلك ان ارادوا اصلحا ولهن مثل الذي عليهن بالمعروف وللرجال عليهن درجه والله عزيز حكيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 89

Türkçe Meal: Dışındadır kimseler (ki) tevbe 33 ettiler bunun sonrasında; ve ıslah 316 oldular; öyle ki doğrusu Allah Gafûr’dur 20 ; Rahîm’dir 2 .

Arapça: 382|3|89|الا الذين تابوا من بعد ذلك واصلحوا فان الله غفور رحيم

Nisâ Suresi - Ayet 146

Türkçe Meal: Dışındadır kimseler (ki) tevbe 33 ettiler; ve ıslah 316 oldular; ve yapıştılar Allah'a; ve has kıldılar 528 dinlerini Allah'a; öyle ki işte bunlar; birliktedir müminlerle 27 ; ve yakında verecek Allah müminlere 27 büyük bir ecir 820 .

Arapça: 639|4|146|الا الذين تابوا واصلحوا واعتصموا بالله واخلصوا دينهم لله فاوليك مع المومنين وسوف يوت الله المومنين اجرا عظيما

Mâide Suresi - Ayet 39

Türkçe Meal: Öyle ki kim tevbe 33 etti zulmü 257 * sonrasında; ve ıslah 316 oldu; öyle ki doğrusu Allah tevbe 33 eder onun üzerine; doğrusu Allah Gafûr’dur 20 ; Rahîm’dir 2 .

Arapça: 708|5|39|فمن تاب من بعد ظلمه واصلح فان الله يتوب عليه ان الله غفور رحيم

En'âm Suresi - Ayet 48

Türkçe Meal: Ve gönderir değiliz murselîni 619 ancak müjdecilerdir ve uyarıcılardır; öyle ki kim iman 47 etti ve ıslah 316 etti; öyle ki olmaz bir korku üzerlerine ve onlar hüzünlenmezler.

Arapça: 837|6|48|وما نرسل المرسلين الا مبشرين ومنذرين فمن امن واصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

En'âm Suresi - Ayet 54

Türkçe Meal: Ve geldikleri zaman sana ayetlerimize 454 iman 47 etmiş kimseler; öyle ki de ki: "Bir selâm 98 sizlere; yazdı Rabbiniz 4 kendi nefsi 406 üzerine rahmeti 271 ; o kimse ki yaptı sizden bir kötülük cahillikle 489 ; sonra tevbe 33 etti sonrasında onun * ; ve ıslah 316 etti; öyle ki doğrusu O (Allah) bir Gafûr’dur 20 ; bir Rahîm’dir 2 .

Arapça: 843|6|54|واذا جاك الذين يومنون بايتنا فقل سلم عليكم كتب ربكم علي نفسه الرحمه انه من عمل منكم سوا بجهله ثم تاب من بعده واصلح فانه غفور رحيم

A'râf Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Ey Âdemoğulları 692 ! Bu esnada mutlak gelir sizlere bir resûl 418 sizlerden; kıssalaştırır 430 sizlere ayetlerimi 454 ; öyle ki kim takvalı 21 oldu ve ıslah 316 oldu; öyle ki olmaz bir korku üzerlerine; ve olmaz onlar hüzünlenirler.

Arapça: 989|7|35|يبني ادم اما ياتينكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي فمن اتقي واصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

A'râf Suresi - Ayet 56

Türkçe Meal: Fesat 265 çıkarmayın yerde onun (yerin) ıslahı 316 sonrasında; ve çağırın O’nu (Allah’ı) bir korku (-yla) ve bir tamah * (-la); doğrusu Allah'ın rahmeti 271 bir yakındır muhsinlere 294 .

Arapça: 1010|7|56|ولا تفسدوا في الارض بعد اصلحها وادعوه خوفا وطمعا ان رحمت الله قريب من المحسنين

Yunus Suresi - Ayet 81

Türkçe Meal: Öyle ki ne zaman attılar dedi Mûsâ: "Kendisiyle geldiğiniz sihirdir; doğrusu Allah batıllaştırır 199 onu; doğrusu Allah ıslah 316 etmez fesatçıların 265 ameli/yaptığını.

Arapça: 1443|10|81|فلما القوا قال موسي ما جيتم به السحر ان الله سيبطله ان الله لا يصلح عمل المفسدين

Ahzâb Suresi - Ayet 71

Türkçe Meal: Islah 316 etsin sizlere yaptıklarınızı; ve mağfiret 319 etsin sizlere yanlışlarınızı/suçlarınızı/günahlarınızı; ve kim itaat 700 eder Allah'a ve resûlüne 734 ; öyle ki muhakkak başardı (o) büyük bir başarı.

Arapça: 3602|33|71|يصلح لكم اعملكم ويغفر لكم ذنوبكم ومن يطع الله ورسوله فقد فاز فوزا عظيما

Ahkaf Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Ve vasiyet 973 ettik insana ana babasına (karşı) bir ihsân 250 ; taşıdı onu * anası bir zahmetle; ve doğurdu onu * bir zahmetle; ve taşınması onun ** ve ayrılması onun ** otuz aydır 974 ; ta ki ulaştığı zaman şiddetlisine ve ulaştığında kırk seneye *** ; dedi: "Rabbim! Sevk eyle/dizginle beni ki şükrederim (senin) nimetine ki nimetlendirdin üzerime ve anama babama karşı; ve ki yaparım bir sâlihât 18 (ki) razı olursun ona *** ; ve ıslah 316 et bana zürriyetimde 380 ; doğrusu ben tevbe 33 ettim sana ve doğrusu ben müslimdenim 45 ."

Arapça: 4523|46|15|ووصينا الانسن بولديه احسنا حملته امه كرها ووضعته كرها وحمله وفصله ثلثون شهرا حتي اذا بلغ اشده وبلغ اربعين سنه قال رب اوزعني ان اشكر نعمتك التي انعمت علي وعلي ولدي وان اعمل صلحا ترضيه واصلح لي في ذريتي اني تبت اليك واني من المسلمين

Hucurât Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Ve eğer iki tayfa müminlerden 27 katlettilerse 35 ; öyle ki ıslah 316 edin arasını ikisinin; öyle ki eğer aranırsa/bakırsa yanlışa/taşmaya ikisinden birisi diğeri üzerine; öyle ki katledin 35 arananı/bakınanı yanlışa/taşmaya; ta ki döner Allah'ın emrine doğru; öyle ki eğer döndüyse; öyle ki ıslah 316 edin arasını ikisinin adaletle 680 ; ve eşit 230 olun; doğrusu Allah sever eşit 230 olanları.

Arapça: 4619|49|9|وان طايفتان من المومنين اقتتلوا فاصلحوا بينهما فان بغت احديهما علي الاخري فقتلوا التي تبغي حتي تفي الي امر الله فان فات فاصلحوا بينهما بالعدل واقسطوا ان الله يحب المقسطين