Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 454: Ayetler

Bu kavram 24 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

454Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 113

Arapça Metin (Harekeli)

406|3|113|لَيْسُوا۟ سَوَآءً مِّنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ أُمَّةٌ قَآئِمَةٌ يَتْلُونَ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ ءَانَآءَ ٱلَّيْلِ وَهُمْ يَسْجُدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

406|3|113|ليسوا سوا من اهل الكتب امه قايمه يتلون ايت الله انا اليل وهم يسجدون

Latin Literal

113. Leysû sevâ’(sevâen), min ehlil kitâbi ummetun kâimetun yetlûne âyâtillâhi ânâel leyli ve hum yescudûn(yescudûne).

Türkçe Çeviri

Kitap ehlinden135 kıyamda143 bir ümmet305 (ki) olmadılar aynı seviyede/farksız (kitap ehlinden diğerleriyle); okurlar (onlar) ayetlerini454 Allah'ın gece zamanları455; ve onlar secde12 ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

113 They are not equal/alike , from The Book’s people, (are) a nation standing/keeping up , they read/recite God’s signs/verses/evidences (during) the night’s hours, and they prostrate.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 leysu olmadılar لَيْسُوا ليس
2 seva'en aynı سَوَاءً سوي
3 min -nden مِنْ -
4 ehli ehli- أَهْلِ اهل
5 l-kitabi Kitap الْكِتَابِ كتب
6 ummetun bir ümmet أُمَّةٌ امم
7 kaimetun kıyamdadır/ayaktadır/ قَائِمَةٌ قوم
8 yetlune okurlar يَتْلُونَ تلو
9 ayati ayetlerini ايَاتِ ايي
10 llahi Allah'ın اللَّهِ -
11 ana'e zamanları انَاءَ اني
12 l-leyli gece اللَّيْلِ ليل
13 ve hum ve onlar وَهُمْ -
14 yescudune secde ederler يَسْجُدُونَ سجد

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 199

Arapça Metin (Harekeli)

492|3|199|وَإِنَّ مِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ لَمَن يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْكُمْ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْهِمْ خَٰشِعِينَ لِلَّهِ لَا يَشْتَرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ ثَمَنًا قَلِيلًا أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ إِنَّ ٱللَّهَ سَرِيعُ ٱلْحِسَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

492|3|199|وان من اهل الكتب لمن يومن بالله وما انزل اليكم وما انزل اليهم خشعين لله لا يشترون بايت الله ثمنا قليلا اوليك لهم اجرهم عند ربهم ان الله سريع الحساب

Latin Literal

199. Ve inne min ehlil kitâbi le men yu’minu billâhi ve mâ unzile ileykum ve mâ unzile ileyhim hâşiîne lillâhi, lâ yeşterûne bi âyâtillâhi semenen kalîlâ(kalîlen), ulâike lehum ecruhum inde rabbihim innallâhe serîul hısâb(hısâbi).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu kitap ehlinden135 mutlak (vardır) kimseler (ki) iman47 ederler Allah'a; ve sizlere indirilmişe*; ve kendilerine indirilmişe**; haşyet53 duyanlardır Allah'a; satmazlar Allah'ın ayetlerini454 az bir fiyata; işte bunlar; onlaradır ecirleri820 Rableri4 indinde/katında; doğrusu Allah seridir hesapta.

Ahmed Samira Çevirisi

199 And that from The Book’s People whom (E) believes with God and what was descended to you, and what was descended to them, humble and fearing to God, they do not buy with God’s signs/verses/evidences a small price, those for them (is) their reward at their Lord, that God (is) quick (in) the counting/calculating .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
2 min مِنْ -
3 ehli ehlinden أَهْلِ اهل
4 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
5 lemen mutlak kimselerdir لَمَنْ -
6 yu'minu iman ederler يُؤْمِنُ امن
7 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
8 ve ma ve وَمَا -
9 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
10 ileykum sizlere إِلَيْكُمْ -
11 ve ma ve وَمَا -
12 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
13 ileyhim onlara إِلَيْهِمْ -
14 haşiiyne haşyet duyanlardır خَاشِعِينَ خشع
15 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
16 la لَا -
17 yeşterune satmazlar يَشْتَرُونَ شري
18 biayati ayetlerini بِايَاتِ ايي
19 llahi Allah'ın اللَّهِ -
20 semenen bir fiyata ثَمَنًا ثمن
21 kalilen az bir قَلِيلًا قلل
22 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
23 lehum onlaradır لَهُمْ -
24 ecruhum ecirleri/karşılıkları أَجْرُهُمْ اجر
25 inde indinde/katında عِنْدَ عند
26 rabbihim Rableri رَبِّهِمْ ربب
27 inne doğrusu إِنَّ -
28 llahe Allah اللَّهَ -
29 seriu seridir سَرِيعُ سرع
30 l-hisabi hesap الْحِسَابِ حسب

Notlar

Not 1

*Kur'an'a.**Tevrat'a ve İncil'e.

5. Mâide Suresi

Ayet 89

Arapça Metin (Harekeli)

758|5|89|لَا يُؤَاخِذُكُمُ ٱللَّهُ بِٱللَّغْوِ فِىٓ أَيْمَٰنِكُمْ وَلَٰكِن يُؤَاخِذُكُم بِمَا عَقَّدتُّمُ ٱلْأَيْمَٰنَ فَكَفَّٰرَتُهُۥٓ إِطْعَامُ عَشَرَةِ مَسَٰكِينَ مِنْ أَوْسَطِ مَا تُطْعِمُونَ أَهْلِيكُمْ أَوْ كِسْوَتُهُمْ أَوْ تَحْرِيرُ رَقَبَةٍ فَمَن لَّمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلَٰثَةِ أَيَّامٍ ذَٰلِكَ كَفَّٰرَةُ أَيْمَٰنِكُمْ إِذَا حَلَفْتُمْ وَٱحْفَظُوٓا۟ أَيْمَٰنَكُمْ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمْ ءَايَٰتِهِۦ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

758|5|89|لا يواخذكم الله باللغو في ايمنكم ولكن يواخذكم بما عقدتم الايمن فكفرته اطعام عشره مسكين من اوسط ما تطعمون اهليكم او كسوتهم او تحرير رقبه فمن لم يجد فصيام ثلثه ايام ذلك كفره ايمنكم اذا حلفتم واحفظوا ايمنكم كذلك يبين الله لكم ايته لعلكم تشكرون

Latin Literal

89. Lâ yuâhizukumullâhu bil lagvi fî eymânikum ve lâkin yuâhizukum bimâ akkadtumul eymân(eymâne), fe keffâretuhu it’âmu aşereti mesâkîne min evsatı mâ tut’ımûne ehlîkum ev kisvetuhum ev tahrîru rakabeh(rakabetin) fe men lem yecid fe sıyâmu selâseti eyyâm(eyyâmin) zâlike keffâretu eymânikum izâ haleftum vahfezû eymânekum kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihi leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Tutmaz (sorumlu) sizleri Allah yeminlerinizdeki diyalektle/jargonla/ağızla; velakin/fakat tutar (sorumlu) sizleri akitlediğiniz207 yeminler nedeniyle; öyle ki kefareti onun yedirmedir on miskinki113 vasattan/ortadan/en iyisinden (ki) yedirirsiniz ehlinize/ailenize ya da giydirmedir onları ya da hürriyetine kavuşturmadır rakabeyi520; öyle ki kim asla bulamaz öyle ki oruç tutar üç gün; işte budur; kefaretidir yeminlerinizin yemin ettiğiniz zaman; ve koruyun yeminlerinizi; işte böyledir; beyan226 eder Allah sizlere ayetlerini454; belki sizler şükredersiniz43.

Ahmed Samira Çevirisi

89 God does not punish you with the nonsense/useless talk in your oaths, and but He punishes you with75what you intended (in) the oaths, so its cover/substitution (is) feeding ten poorest of poor/poor oppressed from middle (average of) what you feed your families , or their dressing/clothing, or feeding/liberating a neck/person/slave, so who does not find, so fasting three days, that (is) cover/substitution (for) your oaths, if you swore/took oath, and guard your oaths, like that God clarifies to you His verses/evidences, maybe you thank/be grateful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la لَا -
2 yu'ahizukumu tutmaz sizleri يُؤَاخِذُكُمُ اخذ
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 bil-legvi diyalektle/jargonla/ağızla بِاللَّغْوِ لغو
5 fi فِي -
6 eymanikum yeminlerinizdeki أَيْمَانِكُمْ يمن
7 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
8 yu'ahizukum tutar sizleri يُؤَاخِذُكُمْ اخذ
9 bima nedeniyle بِمَا -
10 akkadtumu akitlediğiniz عَقَّدْتُمُ عقد
11 l-eymane yeminler الْأَيْمَانَ يمن
12 fekeffaratuhu öyle ki kefareti onun فَكَفَّارَتُهُ كفر
13 it'aamu yedirmektir إِطْعَامُ طعم
14 aşerati on عَشَرَةِ عشر
15 mesakine miskinki مَسَاكِينَ سكن
16 min مِنْ -
17 evseti vasattan/ortadan أَوْسَطِ وسط
18 ma مَا -
19 tut'imune yedirirsiniz تُطْعِمُونَ طعم
20 ehlikum ehlinize أَهْلِيكُمْ اهل
21 ev ya da أَوْ -
22 kisvetuhum giydirme onları كِسْوَتُهُمْ كسو
23 ev ya da أَوْ -
24 tehriru hürriyetine kavuşturma تَحْرِيرُ حرر
25 rakabetin rakibeyi رَقَبَةٍ رقب
26 femen öyle ki kim فَمَنْ -
27 lem asla لَمْ -
28 yecid bulamaz يَجِدْ وجد
29 fesiyamu öyle ki oruç tutar فَصِيَامُ صوم
30 selaseti üç ثَلَاثَةِ ثلث
31 eyyamin gün أَيَّامٍ يوم
32 zalike işte budur ذَٰلِكَ -
33 keffaratu keffaretidir كَفَّارَةُ كفر
34 eymanikum yeminlerinizin أَيْمَانِكُمْ يمن
35 iza إِذَا -
36 haleftum yemin ettiğiniz zaman حَلَفْتُمْ حلف
37 vehfezu ve koruyun وَاحْفَظُوا حفظ
38 eymanekum yeminlerinizi أَيْمَانَكُمْ يمن
39 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
40 yubeyyinu beyan eder يُبَيِّنُ بين
41 llahu Allah اللَّهُ -
42 lekum sizlere لَكُمْ -
43 ayatihi ayetlerini ايَاتِهِ ايي
44 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
45 teşkurune şükredersiniz تَشْكُرُونَ شكر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

akit, ukad Kavram 207

207 Bağıtlar, bağıtlaşmalar, bağlar, antlaşmalar, sözleşmeler, birliktelikler, söz vererek birleşmeler.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Rakabe Kavram 520

520 Bağlı boyunlar. Boyunduruk altına girmiş kimseler.

6. En'âm Suresi

Ayet 33

Arapça Metin (Harekeli)

822|6|33|قَدْ نَعْلَمُ إِنَّهُۥ لَيَحْزُنُكَ ٱلَّذِى يَقُولُونَ فَإِنَّهُمْ لَا يُكَذِّبُونَكَ وَلَٰكِنَّ ٱلظَّٰلِمِينَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ يَجْحَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

822|6|33|قد نعلم انه ليحزنك الذي يقولون فانهم لا يكذبونك ولكن الظلمين بايت الله يجحدون

Latin Literal

33. Kad na’lemu, innehu le yahzunukellezî yekûlûne fe innehum lâ yukezzibûneke ve lâkinnez zâlimînebi âyâtillâhi yechadûn(yechadûne).

Türkçe Çeviri

Muhakkak biliriz ki o dedikleri mutlak hüzünlendirir seni; öyle ki doğrusu onlar yalanlamazlar seni; velakin/fakat zalimler257 Allah'ın ayetleriyle454 mücadele/cihat ederler.

Ahmed Samira Çevirisi

33 We had known that it saddens you (E) what they say, so they truly do not deny you, and but the unjust/oppressors, (are) disbelieving and denying with God’s verses/evidences.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kad muhakkak قَدْ -
2 nea'lemu biliriz نَعْلَمُ علم
3 innehu ki o إِنَّهُ -
4 leyehzunuke mutlak hüzünlendirir seni لَيَحْزُنُكَ حزن
5 llezi o ki الَّذِي -
6 yekulune derler يَقُولُونَ قول
7 fe innehum öyle ki doğrusu onlar فَإِنَّهُمْ -
8 la لَا -
9 yukezzibuneke yalanlamazlar seni يُكَذِّبُونَكَ كذب
10 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
11 z-zalimine zalimler الظَّالِمِينَ ظلم
12 biayati ayetleriyle بِايَاتِ ايي
13 llahi Allah'ın اللَّهِ -
14 yechadune mücadele ederler يَجْحَدُونَ جحد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

6. En'âm Suresi

Ayet 54

Arapça Metin (Harekeli)

843|6|54|وَإِذَا جَآءَكَ ٱلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِـَٔايَٰتِنَا فَقُلْ سَلَٰمٌ عَلَيْكُمْ كَتَبَ رَبُّكُمْ عَلَىٰ نَفْسِهِ ٱلرَّحْمَةَ أَنَّهُۥ مَنْ عَمِلَ مِنكُمْ سُوٓءًۢا بِجَهَٰلَةٍ ثُمَّ تَابَ مِنۢ بَعْدِهِۦ وَأَصْلَحَ فَأَنَّهُۥ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

843|6|54|واذا جاك الذين يومنون بايتنا فقل سلم عليكم كتب ربكم علي نفسه الرحمه انه من عمل منكم سوا بجهله ثم تاب من بعده واصلح فانه غفور رحيم

Latin Literal

54. Ve izâ câekellezîne yu’minûne bi âyâtinâ fe kul selâmun aleykum ketebe rabbukum alâ nefsihir rahmete ennehu men amile minkum sûen bi cehâletin summe tâbe min ba’dihî ve asleha fe ennehu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve geldikleri zaman sana ayetlerimize454 iman47 etmiş kimseler; öyle ki de ki: "Bir selâm98 sizlere; yazdı Rabbiniz4 kendi nefsi406 üzerine rahmeti271; o kimse ki yaptı sizden bir kötülük cahillikle489; sonra tevbe33 etti sonrasında onun*; ve ıslah316 etti; öyle ki doğrusu O (Allah) bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

54 And if those who believe came to you with Our verses/evidences, so say: "A greeting/peace on you, your Lord decreed on Himself the mercy, that who from you made/did bad/evil/harm with ignorance/foolishness, then he repented from after it, and corrected/repaired, so that He truly is a forgiver, merciful."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve وَإِذَا -
2 ca'eke geldikleri zaman sana جَاءَكَ جيا
3 ellezine kimseler الَّذِينَ -
4 yu'minune iman etmiş يُؤْمِنُونَ امن
5 biayatina ayetlerimize بِايَاتِنَا ايي
6 fekul öyle ki de ki فَقُلْ قول
7 selamun bir selam سَلَامٌ سلم
8 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
9 ketebe yazdı كَتَبَ كتب
10 rabbukum Rabbiniz رَبُّكُمْ ربب
11 ala üzerine عَلَىٰ -
12 nefsihi kendi nefsine نَفْسِهِ نفس
13 r-rahmete rahmeti الرَّحْمَةَ رحم
14 ennehu ki o أَنَّهُ -
15 men kim مَنْ -
16 amile yaptı عَمِلَ عمل
17 minkum sizden مِنْكُمْ -
18 su'en bir kötülük سُوءًا سوا
19 bicehaletin cahillikle بِجَهَالَةٍ جهل
20 summe sonra ثُمَّ -
21 tabe tevbe etti تَابَ توب
22 min مِنْ -
23 bea'dihi sonrasında onun بَعْدِهِ بعد
24 ve esleha ve ıslah etti وَأَصْلَحَ صلح
25 feennehu öyle ki doğrusu O فَأَنَّهُ -
26 gafurun bir Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
27 rahimun bir Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Kötülüğün.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Selâm Kavram 98

98 Esenlik-güven bahşeden.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Yüce Allah'ın nefsi. Kavram 406

406 Yüce Allah'ın bizzat kendisi, varlığı. Bir uyku veya uyuklama yaşamayan, yorulmayan, sonu ve başı olmayan, daima diri/canlı olan bilinç, varlık.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Cahil Kavram 489

489 Bilgisiz, bihaber, bilinçsizlik, farkındalığı olmayan.

6. En'âm Suresi

Ayet 55

Arapça Metin (Harekeli)

844|6|55|وَكَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ ٱلْءَايَٰتِ وَلِتَسْتَبِينَ سَبِيلُ ٱلْمُجْرِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

844|6|55|وكذلك نفصل الايت ولتستبين سبيل المجرمين

Latin Literal

55. Ve kezâlike nufassılul âyâti ve li testebîne sebîlul mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; detaylandırırız ayetleri454; ve beyan olması içindir yolun mücrimlere674.

Ahmed Samira Çevirisi

55 And like that We explain/clarify the verses/evidences , and to clarify/show/explain the criminal’s/sinner’s path/road.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kezalike ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
2 nufessilu detaylandırırız نُفَصِّلُ فصل
3 l-ayati ayetleri الْايَاتِ ايي
4 velitestebine ve beyan olması içindir وَلِتَسْتَبِينَ بين
5 sebilu yolun سَبِيلُ سبل
6 l-mucrimine cürüm işleyenleri الْمُجْرِمِينَ جرم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Mücrim Kavram 674

674 Cürüm işleyenler, suçlular.

6. En'âm Suresi

Ayet 93

Arapça Metin (Harekeli)

882|6|93|وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ ٱفْتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبًا أَوْ قَالَ أُوحِىَ إِلَىَّ وَلَمْ يُوحَ إِلَيْهِ شَىْءٌ وَمَن قَالَ سَأُنزِلُ مِثْلَ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ وَلَوْ تَرَىٰٓ إِذِ ٱلظَّٰلِمُونَ فِى غَمَرَٰتِ ٱلْمَوْتِ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ بَاسِطُوٓا۟ أَيْدِيهِمْ أَخْرِجُوٓا۟ أَنفُسَكُمُ ٱلْيَوْمَ تُجْزَوْنَ عَذَابَ ٱلْهُونِ بِمَا كُنتُمْ تَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ غَيْرَ ٱلْحَقِّ وَكُنتُمْ عَنْ ءَايَٰتِهِۦ تَسْتَكْبِرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

882|6|93|ومن اظلم ممن افتري علي الله كذبا او قال اوحي الي ولم يوح اليه شي ومن قال سانزل مثل ما انزل الله ولو تري اذ الظلمون في غمرت الموت والمليكه باسطوا ايديهم اخرجوا انفسكم اليوم تجزون عذاب الهون بما كنتم تقولون علي الله غير الحق وكنتم عن ايته تستكبرون

Latin Literal

93. Ve men azlemu mimmenifterâ alâllâhi keziben ev kâle ûhıye ileyye ve lem yûha ileyhi şey’un ve men kâle seunzilu misle mâ enzelallâh(enzelallâhu), ve lev terâ iziz zâlimûne fî gamerâtil mevti vel melâiketu bâsitû eydîhim, ahricû enfusekum, el yevme tuczevne azâbel hûni bimâ kuntum tekûlûne alâllâhi gayrel hakkı ve kuntum an âyâtihi testekbirûn(testekbirûne).

Türkçe Çeviri

Ve kim daha zalimdir257 kimseden (ki) iftira402 attı Allah'a karşı bir yalan402 ya da dedi: "Vahyolundu üzerime; ve (oysa) asla vahyedilmez onun üzerine bir şey" ve kimse (ki) dedi: "İndireceğim Allah'ın indirdiğinin misli870"; velev/fakat görsen o zaman zalimleri257 ölümün taşmaları/kabarmaları/baskınları içinde; ve melekler522 (ki) yayanlardır/genişletenlerdir ellerini; (derler) "Çıkarın kendi nefislerinizi201; bugün cezalandırılırsınız63 alçaltan/aşağılayan bir azap (-la); Allah'a hak/gerçek olmayanı diyenler olduğunuza karşı; ve O’nun ayetlerine454 büyüklenirler663 olmanızdan.

Ahmed Samira Çevirisi

93 And who (is) more unjust/oppressive than who fabricated on God lies/falsifications, or he said: "Was inspired/transmitted to me." And was not inspired/transmitted to him a thing, and who said: "I will descend equal/alike (to) what God descended". And if you see/understand when the unjust/oppressors (are) in the death’s/lifelessness’ intensities/intoxications, and the angels (are) spreading/extending their hands: "Get your selves out, today you are being rewarded/reimbursed the humiliation’s/disgrace’s torture because (of) what you were saying on (about) God other than the truth , and you were from His verses/evidences/signs being arrogant.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve men ve kimdir وَمَنْ -
2 ezlemu daha zalim أَظْلَمُ ظلم
3 mimmeni kimseden مِمَّنِ -
4 ftera iftira attı افْتَرَىٰ فري
5 ala karşı عَلَى -
6 llahi Allah'a اللَّهِ -
7 keziben bir yalan كَذِبًا كذب
8 ev ya da أَوْ -
9 kale dedi قَالَ قول
10 uhiye vahyolundu أُوحِيَ وحي
11 ileyye üzerime إِلَيَّ -
12 velem ve asla وَلَمْ -
13 yuha vahyedilmez يُوحَ وحي
14 ileyhi üzerine onun إِلَيْهِ -
15 şey'un bir şey شَيْءٌ شيا
16 ve men ve kimse وَمَنْ -
17 kale dedi قَالَ قول
18 seunzilu indireceğim سَأُنْزِلُ نزل
19 misle misli مِثْلَ مثل
20 ma مَا -
21 enzele indirdiğinin أَنْزَلَ نزل
22 llahu Allah'ın اللَّهُ -
23 velev velev/fakat وَلَوْ -
24 tera görsen تَرَىٰ راي
25 izi zaman إِذِ -
26 z-zalimune zalimleri الظَّالِمُونَ ظلم
27 fi içinde فِي -
28 gamerati taşmaları/kabarmaları/baskını غَمَرَاتِ غمر
29 l-mevti ölüm الْمَوْتِ موت
30 velmelaiketu ve melekler وَالْمَلَائِكَةُ ملك
31 basitu yayanlardır/genişletenlerdir بَاسِطُو بسط
32 eydihim ellerini أَيْدِيهِمْ يدي
33 ehricu çıkarın أَخْرِجُوا خرج
34 enfusekumu kendi nefislerinizi أَنْفُسَكُمُ نفس
35 l-yevme bugün الْيَوْمَ يوم
36 tuczevne cezalandırılırsınız تُجْزَوْنَ جزي
37 azabe azaba عَذَابَ عذب
38 l-huni alçaklık/aşağılık الْهُونِ هون
39 bima بِمَا -
40 kuntum olduğunuza كُنْتُمْ كون
41 tekulune derler تَقُولُونَ قول
42 ala karşı عَلَى -
43 llahi Allah'a اللَّهِ -
44 gayra olmayanı غَيْرَ غير
45 l-hakki hak/gerçek الْحَقِّ حقق
46 ve kuntum ve oldunuz وَكُنْتُمْ كون
47 an ki عَنْ -
48 ayatihi ayetlerine O’nun ايَاتِهِ ايي
49 testekbirune büyüklenirsiniz تَسْتَكْبِرُونَ كبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Din konusunda Allah'a iftira atmak, yalan uydurmak. Kavram 402

402 Kutsal kitapların astından olan söylenti/hadis kitaplarıyla (Talmud, Kütüb-i Sitte, Riyâzus Sâlihîn vb. ) Yüce Allah'ın bizzat kendisine ve onun resûllerine iftira atmak. Allah'ın adına kutsi hadisler uydurmak. Tamamı zan olan 'Resûl buyurdu ki' sözleriyle resûl adına uydurulmuş bir din oluşturmak. Sünnet adı altında resûle iftira olan sözlere/hadislere tabi olmak. Mezheplere tabi olmak. Tarikatlara tabi olmak. Sadece Kur'an, sadece kutsal kitap dememek.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Vefat melekleri. Kavram 522

522 Ölümün hemen öncesi bilinci beyinden ayıran şerefli elçiler. Kendilerine verilen görevleri eksiksiz yaparlar. Ölüm melekleridirler. Kur'an'dan anlarız ki vefat eden kimse bu meleklerle konuşmaktadır. Cibrîl benzeri şerefli elçiler olan bu melekler evrenin bir üst boyunda bulunurlar. Evrenin her noktasına ve anına/zamanına kendilerine verilen görevi gerçekleştirmek için ulaşabilirler.

Yüce Allah'ın ayetlerine karşı büyüklenmek. Kavram 663

663 Kutsal kitaplarda bulunan ayetlere karşı kibirli olmak, büyüklenmek. Ayetlerin hükümlerini bazı söylentilerle/hadislerle yok sayanlar da; yok hükmüne çıkaranlar da bu gruptadır.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

6. En'âm Suresi

Ayet 97

Arapça Metin (Harekeli)

886|6|97|وَهُوَ ٱلَّذِى جَعَلَ لَكُمُ ٱلنُّجُومَ لِتَهْتَدُوا۟ بِهَا فِى ظُلُمَٰتِ ٱلْبَرِّ وَٱلْبَحْرِ قَدْ فَصَّلْنَا ٱلْءَايَٰتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

886|6|97|وهو الذي جعل لكم النجوم لتهتدوا بها في ظلمت البر والبحر قد فصلنا الايت لقوم يعلمون

Latin Literal

97. Ve huvellezî ceale lekumun nucûme li tehtedû bihâ fî zulumâtil berri vel bahr(bahri), kad fassalnal âyâti li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve O; yapandır sizlere yıldızları628 kılavuzlamanız* için onunla** karanlıklarında karanın ve denizin; muhakkak ayırdık/detaylandırdık ayetleri454 bilir bir kavim/toplum için.

Ahmed Samira Çevirisi

97 And He is who made/created for you the stars/planets to be guided with it in the shore’s/land’s and the sea’s darknesses, We had detailed/explained the evidences/verses to a nation knowing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve huve ve O وَهُوَ -
2 llezi ki الَّذِي -
3 ceale yaptı جَعَلَ جعل
4 lekumu sizlere لَكُمُ -
5 n-nucume yıldızları النُّجُومَ نجم
6 litehtedu kılavuzlamanız için لِتَهْتَدُوا هدي
7 biha onunla بِهَا -
8 fi فِي -
9 zulumati karanlıklarında ظُلُمَاتِ ظلم
10 l-berri karanın الْبَرِّ برر
11 velbehri ve denizin وَالْبَحْرِ بحر
12 kad muhakkak قَدْ -
13 fessalna ayırdık/detaylandırdık فَصَّلْنَا فصل
14 l-ayati ayetleri الْايَاتِ ايي
15 likavmin bir kavim/toplum için لِقَوْمٍ قوم
16 yea'lemune bilirler يَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Kendinizi.**Tekil zamir tek bir yıldızı işaret eder. Tek bir yıldızı takip ederek bile yol bulunabilir. Örneğin kutup yıldızı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Yıldızlarla yol bulma, kılavuzlama, navigasyon. Kavram 628

628 Yüce Allah 6:97 ayetinde yıldızları bir kılavuzlama/navigasyon/yol bulma için yaptığını bildirmiştir. Gerçekten de böyledir. Yıldızlar takip edilerek yön bulunabilir. Kuzey yarım kürede polaris yani kutup yıldızı her zaman kuzey yönünü gösterir. Orion kuşağının 3 yıldızları her zaman gerçek doğudan doğar. Bu 3 yıldızdan ilk doğanı (Mintaka) her zaman mutlak gerçek doğuyu gösterir. Bu 3 yıldızın battığı yer gerçek batıyı gösterir.

6. En'âm Suresi

Ayet 98

Arapça Metin (Harekeli)

887|6|98|وَهُوَ ٱلَّذِىٓ أَنشَأَكُم مِّن نَّفْسٍ وَٰحِدَةٍ فَمُسْتَقَرٌّ وَمُسْتَوْدَعٌ قَدْ فَصَّلْنَا ٱلْءَايَٰتِ لِقَوْمٍ يَفْقَهُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

887|6|98|وهو الذي انشاكم من نفس وحده فمستقر ومستودع قد فصلنا الايت لقوم يفقهون

Latin Literal

98. Ve huvellezî enşeekum min nefsin vâhıdetin fe mustekarrun ve mustevda’(mustevdaun), kad fassalnal âyâti li kavmin yefkahûn(yefkahûne).

Türkçe Çeviri

Ve O'dur inşa* eden sizleri bir tek nefisten201; öyle ki bir kararlı yer** ve bir veda/bırakma yeri**; muhakkak ayırdık/detaylandırdık ayetleri454 fikreder868 bir kavim/toplum için.

Ahmed Samira Çevirisi

98 And He is who created/formed you from one (F) self, so a settled/established and depository/storage place/womb , We had detailed/explained the evidences/verses to a nation understanding/knowing/learning.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve huve ve O'dur وَهُوَ -
2 llezi الَّذِي -
3 enşeekum inşa eden sizleri أَنْشَأَكُمْ نشا
4 min مِنْ -
5 nefsin nefisten نَفْسٍ نفس
6 vahidetin bir tek وَاحِدَةٍ وحد
7 femustekarrun öyle ki bir karar yeri فَمُسْتَقَرٌّ قرر
8 ve mustevdeun ve bir veda yeri وَمُسْتَوْدَعٌ ودع
9 kad muhakkak قَدْ -
10 fessalna ayırdık/detaylandırdık فَصَّلْنَا فصل
11 l-ayati ayetleri الْايَاتِ ايي
12 likavmin bir kavim/toplum için لِقَوْمٍ قوم
13 yefkahune fikir yürüten يَفْقَهُونَ فقه

Notlar

Not 1

*İnşaat yapmak. İnşa etmek fiili/eylemi bizlere gözle görülemeyen tek bir hücreden insanın bedeninin yaratılmasının işaret edildiğini düşündürür.**İnsan bedeninin inşası işaret edildiği için hem kararlı yer olan hem de veda/terk etme yeri olan şey anne rahmidir. İnsan 280 günde annesinin rahminde kararlı bir yerde inşa edilir. Sonra bu yer terk etme/veda yeri olur. Doğumla birlikte insan bu kararlı yere veda eder.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Fikretmek Kavram 868

868 Düşünmek, analitik düşünmek, derinlemesine düşünmek, zihninde tasarlamak, değerlendirmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 105

Arapça Metin (Harekeli)

894|6|105|وَكَذَٰلِكَ نُصَرِّفُ ٱلْءَايَٰتِ وَلِيَقُولُوا۟ دَرَسْتَ وَلِنُبَيِّنَهُۥ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

894|6|105|وكذلك نصرف الايت وليقولوا درست ولنبينه لقوم يعلمون

Latin Literal

105. Ve kezâlike nusarriful âyâti ve li yekûlû dereste ve li nubeyyinehu li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; dikkat çekeriz ayetlere454; ve demeleri için: "Ders434 yaptın sen"; ve beyan etmek için onu* bilir bir kavim/toplum için.

Ahmed Samira Çevirisi

105 And like that We elaborate linguistically the evidences/verses , and to say (P): "You studied/memorized/read." And to clarify/show/explain it to a nation knowing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kezalike ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
2 nusarrifu dikkat çekeriz نُصَرِّفُ صرف
3 l-ayati ayetlere الْايَاتِ ايي
4 veliyekulu ve demeleri için وَلِيَقُولُوا قول
5 deraste ders çalıştın sen دَرَسْتَ درس
6 velinubeyyinehu ve beyan etmek için onu وَلِنُبَيِّنَهُ بين
7 likavmin bir kavim/toplum için لِقَوْمٍ قوم
8 yea'lemune bilirler يَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kur'an'ı ders yaparak çalışmak. Kavram 434

434 Yüce Allah'ın bir emridir. Bak. 3:79. Kur'an ayetlerini analitik olarak incelemek. Ayetler üzerinde derinlemesine düşünmek. Kur'an'ı bir bütün olarak çalışmak. Bir okulda matematik dersi yapar gibi Kur'an dersleri yapmak. Bu derslerde Kur'an öğrenmek, öğretmek. Kur'an çalışmak ayetlerin anlamlarını idrak etmekle olur. Anlamadan Arapçasından yüzünden okumak şeytanın büyük bir tuzağıdır. Kur'an'ı ders olarak çalışmak Yüce Allah'a nasıl kulluk edileceğini öğretir. Bak. 3:796:105 ayetinde ayetler üzerinde ders çalışmamız gerektiği resûl Muhammed üzerinden işaretle verilmiştir. Resûl Muhammed'in kalp ve beyin sinir hücrelerine Kur'an indirildi. Bizler ise Kur'an'ı ders çalışarak kalbimize ve beynimize yazmalıyız.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

6. En'âm Suresi

Ayet 126

Arapça Metin (Harekeli)

915|6|126|وَهَٰذَا صِرَٰطُ رَبِّكَ مُسْتَقِيمًا قَدْ فَصَّلْنَا ٱلْءَايَٰتِ لِقَوْمٍ يَذَّكَّرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

915|6|126|وهذا صرط ربك مستقيما قد فصلنا الايت لقوم يذكرون

Latin Literal

126. Ve hâzâ sırâtu rabbike mustekîm(mustekîmen), kad fassalnâl âyâti li kavmin yezzekkerûn(yezzekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ve budur (senin) Rabbinin4 dikelmiş yolu124; muhakkak ki detaylandırdık/ayırdık ayetleri454 zikreder78 bir kavim için.

Ahmed Samira Çevirisi

126 And that (is) your Lord’s straight/direct road/way , We had detailed/explained the verses/evidences to a nation mentioning/remembering.89

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve haza ve budur وَهَٰذَا -
2 siratu yolu صِرَاطُ صرط
3 rabbike (senin) Rabbinin رَبِّكَ ربب
4 mustekimen kıyam olmuş مُسْتَقِيمًا قوم
5 kad muhakkak قَدْ -
6 fessalna öyle ki fasılladık فَصَّلْنَا فصل
7 l-ayati ayetleri الْايَاتِ ايي
8 likavmin bir kavme/topluma لِقَوْمٍ قوم
9 yezzekkerune zikrederler يَذَّكَّرُونَ ذكر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Dosdoğru yol Kavram 124

124 Sırâtel mustakîm. Tek ve dosdoğru yol; sadece Kur'an.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

6. En'âm Suresi

Ayet 157

Arapça Metin (Harekeli)

946|6|157|أَوْ تَقُولُوا۟ لَوْ أَنَّآ أُنزِلَ عَلَيْنَا ٱلْكِتَٰبُ لَكُنَّآ أَهْدَىٰ مِنْهُمْ فَقَدْ جَآءَكُم بَيِّنَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّن كَذَّبَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَصَدَفَ عَنْهَا سَنَجْزِى ٱلَّذِينَ يَصْدِفُونَ عَنْ ءَايَٰتِنَا سُوٓءَ ٱلْعَذَابِ بِمَا كَانُوا۟ يَصْدِفُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

946|6|157|او تقولوا لو انا انزل علينا الكتب لكنا اهدي منهم فقد جاكم بينه من ربكم وهدي ورحمه فمن اظلم ممن كذب بايت الله وصدف عنها سنجزي الذين يصدفون عن ايتنا سو العذاب بما كانوا يصدفون

Latin Literal

157. Ev tekûlû lev ennâ unzile aleynel kitâbu le kunnâ ehdâ minhum, fe kad câekum beyyinetun min rabbikum ve huden ve rahmeh(rahmetun), fe men azlemu mimmen kezzebe bi âyâtillâhi ve sadefe anhâ, se neczîllezîne yasdifûne an âyâtinâ sûel azâbi bimâ kânû yasdifûn(yasdifûne).

Türkçe Çeviri

Ya da dersiniz: "Şayet ki bize; indirilseydi bize kitap*; mutlak olurduk onlardan daha doğru yola kılavuzlu; öyle ki muhakkak geldi sizlere bir beyanat620 Rabbinizden4; ve bir doğru yola kılavuz ve bir rahmet271; öyle ki kim daha zalimdir257 kimseden (ki) yalanladı Allah'ın ayetlerini454 ve yüz çevirdi/kaçındı ondan**; cezalandıracağız ayetlerimizden454 yüz çeviren/kaçınan kimseleri kötü bir azap (-la); yüz çevirir/kaçınır olduklarıyla.

Ahmed Samira Çevirisi

157 Or you say: "If (only) that The Book was descended on us, we would have been more guided than them." So an evidence had come to you from your Lord, and guidance, and mercy, so who (is) more unjust/oppressive than who denied/falsified with God’s verses/evidences and discouraged/turned away from it? We will reward/reimburse those who discourage/turn away from Our verses/evidences the torture’s evil/harm ,because (of) what they were discouraging/turning away.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ev ya da أَوْ -
2 tekulu dersiniz تَقُولُوا قول
3 lev şayet لَوْ -
4 enna ki biz أَنَّا -
5 unzile indirilseydi أُنْزِلَ نزل
6 aleyna bize عَلَيْنَا -
7 l-kitabu Kitap الْكِتَابُ كتب
8 lekunna mutlak olurduk لَكُنَّا كون
9 ehda daha doğru yola kılavuzlu أَهْدَىٰ هدي
10 minhum onlardan مِنْهُمْ -
11 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
12 ca'ekum geldi sizlere جَاءَكُمْ جيا
13 beyyinetun bir beyanat بَيِّنَةٌ بين
14 min مِنْ -
15 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
16 ve huden ve doğru yola kılavuz وَهُدًى هدي
17 ve rahmetun ve bir rahmet وَرَحْمَةٌ رحم
18 femen öyle ki kim فَمَنْ -
19 ezlemu daha zalimdir أَظْلَمُ ظلم
20 mimmen kimseden مِمَّنْ -
21 kezzebe yalanladı كَذَّبَ كذب
22 biayati ayetlerini بِايَاتِ ايي
23 llahi Allah'ın اللَّهِ -
24 ve sadefe ve yüz çevirdi/kaçındı وَصَدَفَ صدف
25 anha ondan عَنْهَا -
26 seneczi cezalandıracağız سَنَجْزِي جزي
27 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
28 yesdifune yüz çevirirler/kaçınırlar يَصْدِفُونَ صدف
29 an عَنْ -
30 ayatina ayetlerimizden ايَاتِنَا ايي
31 su'e kötü سُوءَ سوا
32 l-azabi azabın الْعَذَابِ عذب
33 bima بِمَا -
34 kanu olduklarıyla كَانُوا كون
35 yesdifune yüz çevirirler/kaçınırlar يَصْدِفُونَ صدف

Notlar

Not 1

*Kutsal kitap.**Ayetten.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

7. A'râf Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

986|7|32|قُلْ مَنْ حَرَّمَ زِينَةَ ٱللَّهِ ٱلَّتِىٓ أَخْرَجَ لِعِبَادِهِۦ وَٱلطَّيِّبَٰتِ مِنَ ٱلرِّزْقِ قُلْ هِىَ لِلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ فِى ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا خَالِصَةً يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ كَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ ٱلْءَايَٰتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

986|7|32|قل من حرم زينه الله التي اخرج لعباده والطيبت من الرزق قل هي للذين امنوا في الحيوه الدنيا خالصه يوم القيمه كذلك نفصل الايت لقوم يعلمون

Latin Literal

32. Kul men harreme zînetallâhilletî ahrece li ibâdihî vet tayyibâti miner rızk(rızkı), kul hiye lillezîne âmenû fîl hayâtid dunyâ hâlisaten yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), kezâlike nufassılul âyâti li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Kim haram etti Allah'ın kulları için çıkardığı ziyneti*; ve iyileri rızıklarından?"; de ki: "İman47 etmiş kimselerindir o** dünya hayatında; bir halis*** (olarak) kıyamet gününde148"; işte böyledir; tefsil651 ederiz ayetleri454 bilir bir kavim/toplum için.

Ahmed Samira Çevirisi

32 Say: "Who forbid God’s decoration/beauty/ornament which He brought out to (for) His worshippers/slaves, and the enjoyable/goodnesses from the provision/things of benefit or value ?"Say: "It is to those who believed in the life the present/worldly life clearly/purely (in) the Resurrection Day, as/like that We detail/explain/clarify the verses/evidences to a nation knowing."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kul de ki قُلْ قول
2 men kim مَنْ -
3 harrame haram etti حَرَّمَ حرم
4 zinete ziynetini زِينَةَ زين
5 llahi Allah'ın اللَّهِ -
6 lleti الَّتِي -
7 ehrace çıkardığını أَخْرَجَ خرج
8 liibadihi kulları için لِعِبَادِهِ عبد
9 ve ttayyibati ve iyilerini وَالطَّيِّبَاتِ طيب
10 mine مِنَ -
11 r-rizki rızıklarından الرِّزْقِ رزق
12 kul de ki قُلْ قول
13 hiye O هِيَ -
14 lillezine kimselerindir لِلَّذِينَ -
15 amenu iman etmiş امَنُوا امن
16 fi فِي -
17 l-hayati hayatında الْحَيَاةِ حيي
18 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
19 halisaten bir halis (olarak) خَالِصَةً خلص
20 yevme günü de يَوْمَ يوم
21 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
22 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
23 nufessilu tefsir ederiz نُفَصِّلُ فصل
24 l-ayati ayetleri الْايَاتِ ايي
25 likavmin bir kavim için لِقَوْمٍ قوم
26 yea'lemune bilirler يَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Süsü.**Dişil zamir yine dişil olan ziynet ve iyileri işaret eder.***Saf, sadece iman etmiş kimselere.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Tefsîl Kavram 651

651 Detaylandırmak; detaylı, ayrılmış.

7. A'râf Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

989|7|35|يَٰبَنِىٓ ءَادَمَ إِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ رُسُلٌ مِّنكُمْ يَقُصُّونَ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتِى فَمَنِ ٱتَّقَىٰ وَأَصْلَحَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

989|7|35|يبني ادم اما ياتينكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي فمن اتقي واصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

35. Yâ benî âdeme immâ ye’tiyennekum rusulun minkum yekussûne aleykum âyâtî fe menittekâ ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Ey Âdemoğulları692! Bu esnada mutlak gelir sizlere bir resûl418 sizlerden; kıssalaştırır430 sizlere ayetlerimi454; öyle ki kim takvalı21 oldu ve ıslah316 oldu; öyle ki olmaz bir korku üzerlerine; ve olmaz onlar hüzünlenirler.

Ahmed Samira Çevirisi

35 You Adam’s sons and daughters, if/whenever messengers from you come to you, they narrate/relay/inform on (to) you My verses/evidences , so who feared and obeyed and corrected/repaired , so no fear/fright on them, and nor they be sad/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya beni ey oğulları يَا بَنِي بني
2 ademe Adem ادَمَ -
3 imma bu esnada إِمَّا -
4 ye'tiyennekum mutlak gelir sizlere يَأْتِيَنَّكُمْ اتي
5 rusulun bir resûl رُسُلٌ رسل
6 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
7 yekussune kıssalaştırır يَقُصُّونَ قصص
8 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
9 ayati ayetlerimi ايَاتِي ايي
10 femeni öyle ki kim فَمَنِ -
11 tteka takvalı oldu اتَّقَىٰ وقي
12 ve esleha ve ıslah oldu وَأَصْلَحَ صلح
13 fela öyle ki olmaz فَلَا -
14 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
15 aleyhim üzerlerine عَلَيْهِمْ -
16 ve la ve olmaz وَلَا -
17 hum onlar هُمْ -
18 yehzenune hüzünlenirler يَحْزَنُونَ حزن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Kıssa Kavram 430

430 Anlatı, öykü.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Âdemoğulları. Kavram 692

692 Homo Sapiens türünün bilgelik kazandırılmış insan çocukları. Erkek insanlar, kadın insanlar.

7. A'râf Suresi

Ayet 51

Arapça Metin (Harekeli)

1005|7|51|ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُوا۟ دِينَهُمْ لَهْوًا وَلَعِبًا وَغَرَّتْهُمُ ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَا فَٱلْيَوْمَ نَنسَىٰهُمْ كَمَا نَسُوا۟ لِقَآءَ يَوْمِهِمْ هَٰذَا وَمَا كَانُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَا يَجْحَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1005|7|51|الذين اتخذوا دينهم لهوا ولعبا وغرتهم الحيوه الدنيا فاليوم ننسيهم كما نسوا لقا يومهم هذا وما كانوا بايتنا يجحدون

Latin Literal

51. Ellezînettehazû dînehum lehven ve leiben ve garrethumul hayâtud dunyâ, felyevme nensâhum kemâ nesû likâe yevmihim hâzâ ve mâ kânû bi âyâtinâ yechadûn(yechadûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) edindiler dinlerini122 bir oyun/oyalanma ve bir laubalilik669; ve aldattı onları dünya hayatı; ve o gün unuturuz onları unuttukları gibi karşılaşmayı bu* günlerine; ve ayetlerimizle454 cihat/mücadele eder olduklarına (karşı)."

Ahmed Samira Çevirisi

51 Those who took their religion (as) an amusement/fun and playing/mockery and the life the present/worldly life has deceived/tempted them, so the day/today We forget them as/like they forgot this their day/time, and as long as (because of) what they were with Our verses/evidences disbelieving and denying .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimselerdir (ki) الَّذِينَ -
2 ttehazu edindiler اتَّخَذُوا اخذ
3 dinehum dinlerini دِينَهُمْ دين
4 lehven bir oyun/oyalanma لَهْوًا لهو
5 veleiben ve laubalilik وَلَعِبًا لعب
6 ve garrathumu ve aldattı onları وَغَرَّتْهُمُ غرر
7 l-hayatu hayatı الْحَيَاةُ حيي
8 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
9 felyevme ve o gün فَالْيَوْمَ يوم
10 nensahum unuturuz onları نَنْسَاهُمْ نسي
11 kema gibi كَمَا -
12 nesu unuttukları نَسُوا نسي
13 lika'e karşılaşmayı لِقَاءَ لقي
14 yevmihim günlerine يَوْمِهِمْ يوم
15 haza bu هَٰذَا -
16 ve ma ve وَمَا -
17 kanu olduklarıyla كَانُوا كون
18 biayatina ayetlerimizle بِايَاتِنَا ايي
19 yechadune cihat etmeleri يَجْحَدُونَ جحد

Notlar

Not 1

*Din günündeki durumları.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Din Kavram 122

122 Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Laubali Kavram 669

669 Saygısız, çekinmesi olmayan, davranışları ölçüsüz, olgun olmayan; ciddiyetsiz, gayriciddi.

7. A'râf Suresi

Ayet 146

Arapça Metin (Harekeli)

1100|7|146|سَأَصْرِفُ عَنْ ءَايَٰتِىَ ٱلَّذِينَ يَتَكَبَّرُونَ فِى ٱلْأَرْضِ بِغَيْرِ ٱلْحَقِّ وَإِن يَرَوْا۟ كُلَّ ءَايَةٍ لَّا يُؤْمِنُوا۟ بِهَا وَإِن يَرَوْا۟ سَبِيلَ ٱلرُّشْدِ لَا يَتَّخِذُوهُ سَبِيلًا وَإِن يَرَوْا۟ سَبِيلَ ٱلْغَىِّ يَتَّخِذُوهُ سَبِيلًا ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَذَّبُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَا وَكَانُوا۟ عَنْهَا غَٰفِلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1100|7|146|ساصرف عن ايتي الذين يتكبرون في الارض بغير الحق وان يروا كل ايه لا يومنوا بها وان يروا سبيل الرشد لا يتخذوه سبيلا وان يروا سبيل الغي يتخذوه سبيلا ذلك بانهم كذبوا بايتنا وكانوا عنها غفلين

Latin Literal

146. Seasrifu an âyâtiyellezîne yetekebberûne fîl ardı bi gayril hakkı ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minu bihâ ve in yerev sebîler ruşdi lâ yettehızûhu sebîlen ve in yerev sebilel gayyi yettehızûhu sebîl(sebîlen), zâlike bi ennehum kezzebû bi âyâtinâ ve kânû anhâ gâfilîn(gâfilîne).

Türkçe Çeviri

Uzak tutacağım ayetlerimden454 kimseleri (ki) kibirlenirler/büyüklenirler yerde olmaksızın hak/gerçek; ve eğer görseler her bir ayeti287 iman47 etmezler ona*; ve eğer görseler reşit/doğru/olgun yolu edinmezler/tutmazlar onu** bir yol (olarak); ve eğer görseler sapkınlık yolunu edinirler/tutarlar onu** bir yol (olarak); işte böyledir; ki ayetlerimizi yalanladıklarındandır195; ve ondan gâfil310 olduklarındandır.

Ahmed Samira Çevirisi

146 I will send away/divert/misguide from My verses/evidences those who are being arrogant in the earth/Planet Earth, without the right , and if they see/understand every verse/evidence, they do not believe with it, and if they see/understand the correct/right guidance way/path , they do not take it (as) a way/path, and if they see/understand the misguidance’s/failure’s way/path they take/receive it (as) a way/path, that (is) because they (E), they lied/denied (rejected) with Our evidences/verses, and they were from it ignoring/neglecting/disregarding.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 seesrifu uzak tutacağım سَأَصْرِفُ صرف
2 an عَنْ -
3 ayatiye ayetlerim ايَاتِيَ ايي
4 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
5 yetekebberune kibirlenirler/büyüklenirler يَتَكَبَّرُونَ كبر
6 fi فِي -
7 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
8 bigayri olmaksızın بِغَيْرِ غير
9 l-hakki hak/gerçek الْحَقِّ حقق
10 ve in ve eğer وَإِنْ -
11 yerav görseler يَرَوْا راي
12 kulle herbir كُلَّ كلل
13 ayetin ayeti ايَةٍ ايي
14 la لَا -
15 yu'minu iman etmezler يُؤْمِنُوا امن
16 biha ona بِهَا -
17 ve in ve eğer وَإِنْ -
18 yerav görseler يَرَوْا راي
19 sebile yolu سَبِيلَ سبل
20 r-ruşdi reşid/doğru/olgun الرُّشْدِ رشد
21 la لَا -
22 yettehizuhu edinmezler/tutmazlar onu يَتَّخِذُوهُ اخذ
23 sebilen bir yol (olarak) سَبِيلًا سبل
24 vein ve eğer وَإِنْ -
25 yerav görseler يَرَوْا راي
26 sebile yolunu سَبِيلَ سبل
27 l-gayyi sapkınlık الْغَيِّ غوي
28 yettehizuhu edinirler/tutarlar onu يَتَّخِذُوهُ اخذ
29 sebilen bir yol (olarak) سَبِيلًا سبل
30 zalike işte böyledir ذَٰلِكَ -
31 biennehum ki onların بِأَنَّهُمْ -
32 kezzebu yalanlamalarıyladır كَذَّبُوا كذب
33 biayatina ayetlerimizi بِايَاتِنَا ايي
34 ve kanu ve oldular وَكَانُوا كون
35 anha ondan عَنْهَا -
36 gafiline gafiller غَافِلِينَ غفل

Notlar

Not 1

*Ayete.**Yolu.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Yalanlamak, Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamak. Kavram 195

195 Yüce Allah'ın ayetlerini kabul etmemek, ayetler hakkında yalan söylemek, ayetleri çarpıtmak, ayetleri yanlış yönlendirmek. Ahiret hayatına iman etmeyen ateistler, deistler vb. herkes Yüce Allah'ın ayetlerini yalanlamıştır. Kur'an ayetlerini söylentilere/hadislere boğduranlar, ayetlerin hükmünü tamamı zan olan söylentilerle/hadislerle düşüren müşrik ve münafıklar da ayetleri yalanlayanlardır.

Ayet Kavram 287

287 Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

Gâfil, gâfil. Kavram 310

310 Aymaz, bilmez, farkında olmayan.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

7. A'râf Suresi

Ayet 203

Arapça Metin (Harekeli)

1157|7|203|وَإِذَا لَمْ تَأْتِهِم بِـَٔايَةٍ قَالُوا۟ لَوْلَا ٱجْتَبَيْتَهَا قُلْ إِنَّمَآ أَتَّبِعُ مَا يُوحَىٰٓ إِلَىَّ مِن رَّبِّى هَٰذَا بَصَآئِرُ مِن رَّبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1157|7|203|واذا لم تاتهم بايه قالوا لولا اجتبيتها قل انما اتبع ما يوحي الي من ربي هذا بصاير من ربكم وهدي ورحمه لقوم يومنون

Latin Literal

203. Ve izâ lem te’tihim biâyetin kâlû lev lectebeytehâ, kul innemâ ettebiu mâ yûhâ ileyye min rabbî hâzâ besâiru min rabbikum ve huden ve rahmetun li kavmin yu’minûn (yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve asla gelmediğin zaman onlara bir ayetle454 derler: "Keşke derleseydin/toplasaydın onu*; de ki ancak tabi olurum Rabbimden4 üzerime vahy603 edilene; bu**; basiretlerdir690 Rabbinizden4; ve bir doğru yola kılavuzdur; ve bir rahmettir271 iman47 eder bir kavim/toplum için.

Ahmed Samira Çevirisi

203 And if you did not bring them with a verse/evidence , they said: "If only you chose/purified it." Say: "But I follow what (is) inspired/transmitted to me from my Lord, those (are) visions/evidences from your Lord, and guidance, and mercy to a nation believing."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 lem asla لَمْ -
3 te'tihim gelmediğin onlara تَأْتِهِمْ اتي
4 biayetin bir ayetle بِايَةٍ ايي
5 kalu derler قَالُوا قول
6 levla keşke لَوْلَا -
7 ctebeyteha derleseydin/toplasaydın onu اجْتَبَيْتَهَا جبي
8 kul de ki قُلْ قول
9 innema ancak إِنَّمَا -
10 ettebiu tabi olurum أَتَّبِعُ تبع
11 ma مَا -
12 yuha vahy edilene يُوحَىٰ وحي
13 ileyye üzerime إِلَيَّ -
14 min مِنْ -
15 rabbi Rabbimden رَبِّي ربب
16 haza bu هَٰذَا -
17 besairu basiretlerdir بَصَائِرُ بصر
18 min مِنْ -
19 rabbikum Rabbinizden رَبِّكُمْ ربب
20 ve huden ve bir doğru yola kılavuzdur وَهُدًى هدي
21 ve rahmetun ve bir rahmettir وَرَحْمَةٌ رحم
22 likavmin bir kavim/toplum için لِقَوْمٍ قوم
23 yu'minune iman ederler يُؤْمِنُونَ امن

Notlar

Not 1

*Ayeti.**Ayetler, Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

Basiretler. Kavram 690

690 Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, uzağı görüş; sağgörü, vizyon:

8. Enfâl Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

1162|8|2|إِنَّمَا ٱلْمُؤْمِنُونَ ٱلَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ ٱللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَإِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ ءَايَٰتُهُۥ زَادَتْهُمْ إِيمَٰنًا وَعَلَىٰ رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1162|8|2|انما المومنون الذين اذا ذكر الله وجلت قلوبهم واذا تليت عليهم ايته زادتهم ايمنا وعلي ربهم يتوكلون

Latin Literal

2. İnnemel mu’minûnellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum ve izâ tuliyet aleyhim âyâtuhu zâdethum îmânen ve alâ rabbihim yetevekkelûn(yetevekkelûne).

Türkçe Çeviri

Ancak müminler27; kimselerdir (ki) zikredildiği78 zaman Allah; korkuyla/ürpertiyle dolar kalpleri onların*; ve okunduğu zaman üzerlerine O’nun** ayetleri454; ziyade eder*** onlara**** bir imanı47; ve Rablerine4 karşı tevekkül79 ederler***** (onlar).

Ahmed Samira Çevirisi

2 But the believers (are) those who if God was mentioned/remembered/praised their hearts/minds become afraid/apprehensive, and if His verses/evidences were read/recited on them, it increased them faith/belief, and on their Lord they depend/trust in .

Notlar

Not 1

*Müminlerin.**Allah'ın.***Ayet.****Müminlere.*****Müminler.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Tevekkül Kavram 79

79 Vekil olarak yetkilendirmek, atamak, vazifelendirmek.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

9. Tevbe Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

1246|9|11|فَإِن تَابُوا۟ وَأَقَامُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَوُا۟ ٱلزَّكَوٰةَ فَإِخْوَٰنُكُمْ فِى ٱلدِّينِ وَنُفَصِّلُ ٱلْءَايَٰتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1246|9|11|فان تابوا واقاموا الصلوه واتوا الزكوه فاخونكم في الدين ونفصل الايت لقوم يعلمون

Latin Literal

11. Fe in tâbû ve ekâmus salâte ve âtuz zekâte fe ıhvânukum fîd dîn (dîni), ve nufassılul âyâti li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer tevbe33 ettilerse; ve ikame572 ettilerse salâtı154; ve verdilerse zekâtı10; öyle ki kardeşlerdir753 sizlere dinde*; ve detaylı açıklarız ayetleri454; bilir bir kavim/toplum için.

Ahmed Samira Çevirisi

11 So if they repented and kept up the prayers and gave/brought the charity/purification , so (they are) your brothers in the religion, and We detail/explain the verses/evidences to a nation knowing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
2 tabu tevbe ettilerse تَابُوا توب
3 ve ekamu ve diktilerse/ayağa kaldırdılarsa وَأَقَامُوا قوم
4 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
5 ve atevu ve verdilerse وَاتَوُا اتي
6 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
7 feihvanukum öyle ki kardeşlerdir sizlere فَإِخْوَانُكُمْ اخو
8 fi فِي -
9 d-dini dinde الدِّينِ دين
10 ve nufessilu ve detaylı açıklarız وَنُفَصِّلُ فصل
11 l-ayati ayetleri الْايَاتِ ايي
12 likavmin bir kavim için لِقَوْمٍ قوم
13 yea'lemune bilirler يَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*İslam'da. Sadece kutsal kitaplar, sadece Kur'an diyen dinde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Savaş esirlerinin salâtı Kavram 154

154 Toplumunu yöneldiği, takip ettiği amaç ve hedeflere salât etme. Salâtlarını bilmiş olan göçmen kuşlar gibi toplumla aynı istikamete doğru uçma.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

Din kardeşliği. Kavram 753

753 Biyolojik kardeşlikten mutlak olarak farklı bir kavramdır. Yüce Allah aileye dahil edilen yetimleri kardeşler olarak nitelemekte ve bu kimselerle nikâhlanmayı yasaklamaktadır. Yetim aileye karışmışsa o yetim ailenin kardeşi olur. Ancak Yüce Allah bazı ayetlerde din kardeşliğine vurgu yapmaktadır. Bu da mutlak ki bizlerin ayetleri takip edebilmemiz için işaretlerdir. Din kardeşliği din konusunda kardeş olmak, aile olmaktır.

10. Yunus Suresi

Ayet 21

Arapça Metin (Harekeli)

1383|10|21|وَإِذَآ أَذَقْنَا ٱلنَّاسَ رَحْمَةً مِّنۢ بَعْدِ ضَرَّآءَ مَسَّتْهُمْ إِذَا لَهُم مَّكْرٌ فِىٓ ءَايَاتِنَا قُلِ ٱللَّهُ أَسْرَعُ مَكْرًا إِنَّ رُسُلَنَا يَكْتُبُونَ مَا تَمْكُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1383|10|21|واذا اذقنا الناس رحمه من بعد ضرا مستهم اذا لهم مكر في اياتنا قل الله اسرع مكرا ان رسلنا يكتبون ما تمكرون

Latin Literal

21. Ve izâ ezaknen nâse rahmeten min ba’di darrâe messethum izâ lehum mekrun fî âyâtinâ, kulillâhu esrau mekrâ(mekren), inne rusulenâ yektubûne mâ temkurûn(temkurûne).

Türkçe Çeviri

Ve tattırdığımız zaman insanlara bir rahmet271 onlara temas etmiş darlık sonrasında; (olduğu) zaman onlara bir tertip705 ayetlerimizde454; de ki: "Allah daha seridir bir tertipte705"; doğrusu resûllerimiz418* yazarlar tertiplediğinizi.

Ahmed Samira Çevirisi

21 And if We made the people taste/experience mercy from after calamity/disastrous distress touched them, then for them (is) cheatery/deceit/schemes in Our verses/evidences . Say: "God (is) quicker/faster (in) cunning/scheming , that Our messengers write what you cheat/ deceive/scheme."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 ezekna tattırdığımız أَذَقْنَا ذوق
3 n-nase insanlara النَّاسَ نوس
4 rahmeten bir rahmet رَحْمَةً رحم
5 min مِنْ -
6 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
7 derra'e darlık ضَرَّاءَ ضرر
8 messethum temas etti onlara مَسَّتْهُمْ مسس
9 iza zaman إِذَا -
10 lehum onlara لَهُمْ -
11 mekrun bir tertip مَكْرٌ مكر
12 fi فِي -
13 ayatina ayetlerimizde ايَاتِنَا ايي
14 kuli de ki قُلِ قول
15 llahu Allah اللَّهُ -
16 esrau daha seridir أَسْرَعُ سرع
17 mekran bir tertipte مَكْرًا مكر
18 inne doğrusu إِنَّ -
19 rusulena resûllerimiz رُسُلَنَا رسل
20 yektubune yazarlar يَكْتُبُونَ كتب
21 ma مَا -
22 temkurune tertiplediğinizi تَمْكُرُونَ مكر

Notlar

Not 1

*Hafıza melekleri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Tertip Kavram 705

705 Düzenlemek, sıralamak, planlamak, ardışık düzene sokmak.

10. Yunus Suresi

Ayet 71

Arapça Metin (Harekeli)

1433|10|71|وَٱتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ نُوحٍ إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِۦ يَٰقَوْمِ إِن كَانَ كَبُرَ عَلَيْكُم مَّقَامِى وَتَذْكِيرِى بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ فَعَلَى ٱللَّهِ تَوَكَّلْتُ فَأَجْمِعُوٓا۟ أَمْرَكُمْ وَشُرَكَآءَكُمْ ثُمَّ لَا يَكُنْ أَمْرُكُمْ عَلَيْكُمْ غُمَّةً ثُمَّ ٱقْضُوٓا۟ إِلَىَّ وَلَا تُنظِرُونِ

Arapça Metin (Harekesiz)

1433|10|71|واتل عليهم نبا نوح اذ قال لقومه يقوم ان كان كبر عليكم مقامي وتذكيري بايت الله فعلي الله توكلت فاجمعوا امركم وشركاكم ثم لا يكن امركم عليكم غمه ثم اقضوا الي ولا تنظرون

Latin Literal

71. Vetlu aleyhim nebe’e nûh(nûhın), iz kâle li kavmihî yâ kavmi in kâne kebure aleykum makâmî ve tezkîrî bi âyâtillâhi fe alâllâhi tevekkeltu fe ecmiû emrekum ve şurekâekum summe lâ yekun emrukum aleykum gummeten summakdû ileyye ve lâ tunzirûn(tunzirûne).

Türkçe Çeviri

Tilâvet874 et onlara Nûh'un haberini; dediği zaman kavmine/toplumuna: "Ey kavmim/toplumum! Eğer ağır/külfetli gelmiş olduysa üzerinize kıyamım/dikilmem143; ve zikretmem78 Allah'ın ayetlerini454; öyle ki Allah’ın üzerine tevekkül79 ettim (ben); öyle ki cem edin/toplayın kendi emrinizi ve şirk koştuklarınızı; sonra olmasın emriniz sizlere bir gam/keder; sonra tamamlayın (emrinizi) bana karşı; ve göz açtırmayın bana."

Ahmed Samira Çevirisi

71 And read/recite on them Noah’s information/news, when he said to his nation: "You (my) nation, if my place/position and my reminding/mentioning with Gods’ evidences/verses had become a burden on you, so on God I relied/depended , so gather/collect/unify your matter/affair and your partners (with God), then your matter/affair be not on you ambiguous/vague (covert) , then pass judgment/order to me, and do not give me time/delay me ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vetlu oku وَاتْلُ تلو
2 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
3 nebee haberini نَبَأَ نبا
4 nuhin Nûh'un نُوحٍ -
5 iz zaman إِذْ -
6 kale dediği zaman قَالَ قول
7 likavmihi kavmine لِقَوْمِهِ قوم
8 ya kavmi ey kavmim يَا قَوْمِ قوم
9 in eğer إِنْ -
10 kane olduysa كَانَ كون
11 kebura ağır/külfetli geldi كَبُرَ كبر
12 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
13 mekami kıyamım/dikilmem مَقَامِي قوم
14 ve tezkiri ve zikretmem وَتَذْكِيرِي ذكر
15 biayati ayetlerini بِايَاتِ ايي
16 llahi Allah'ın اللَّهِ -
17 feala öyle ki üzerine فَعَلَى -
18 llahi Allah’ın اللَّهِ -
19 tevekkeltu tevekkül ettim تَوَكَّلْتُ وكل
20 feecmiu öyle ki cemaat olun/toplanın فَأَجْمِعُوا جمع
21 emrakum kendi emrinizi أَمْرَكُمْ امر
22 ve şuraka'ekum ve şirk koştuklarınızı وَشُرَكَاءَكُمْ شرك
23 summe sonra ثُمَّ -
24 la لَا -
25 yekun olmaz يَكُنْ كون
26 emrukum emriniz أَمْرُكُمْ امر
27 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
28 gummeten bir gam/keder غُمَّةً غمم
29 summe sonra ثُمَّ -
30 kdu kadere bağlayın اقْضُوا قضي
31 ileyye bana karşı إِلَيَّ -
32 ve la ve وَلَا -
33 tunziruni göz açtırmayın bana تُنْظِرُونِ نظر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Tevekkül Kavram 79

79 Vekil olarak yetkilendirmek, atamak, vazifelendirmek.

Kıyam; genel tanım. Kavram 143

143 Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; bir amaç için ayaklanması/hareketlenmesi.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Tilâvet Kavram 874

874 Takip edip okumak, ardından gelmek, sesli okumak, bir metni takip ederek okumak, ardışık gelen/mütevali kelimeleri/harfleri okumak.

41. Fussilet Suresi

Ayet 15

Arapça Metin (Harekeli)

4231|41|15|فَأَمَّا عَادٌ فَٱسْتَكْبَرُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ بِغَيْرِ ٱلْحَقِّ وَقَالُوا۟ مَنْ أَشَدُّ مِنَّا قُوَّةً أَوَلَمْ يَرَوْا۟ أَنَّ ٱللَّهَ ٱلَّذِى خَلَقَهُمْ هُوَ أَشَدُّ مِنْهُمْ قُوَّةً وَكَانُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَا يَجْحَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

4231|41|15|فاما عاد فاستكبروا في الارض بغير الحق وقالوا من اشد منا قوه اولم يروا ان الله الذي خلقهم هو اشد منهم قوه وكانوا بايتنا يجحدون

Latin Literal

15. Fe emmâ âdun festekberû fîl ardı bi gayril hakkı ve kâlû men eşeddu minnâ kuvveh(kuvveten), e ve lem yerev ennellâhellezî halakahum huve eşeddu minhum kuvveh(kuvveten) ve kânû bi âyâtinâ yechadûn(yechadûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gelince Âd’a1015; öyle ki büyüklendiler/kibirlendiler yerde olmaksızın hak/gerçek; ve dediler: "Kimdir daha şiddetli bizden bir kuvvetçe?"; hiç görmezler mi ki Allah ki yaratandır onları; O* daha şiddetlidir onlardan bir kuvvetçe; ve oldular ayetlerimize454** cihat356 edenler.

Ahmed Samira Çevirisi

15 So but Aad they became arrogant in the earth/Planet Earth without the right/truth , and they said: "Who (is) stronger than us (in) strength/power?" Do they not see/understand that (E) God (is) who created them, He is stronger than them (in) strength/power, and they were with Our evidences/verses/signs disbelieving and deny ing

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feemma öyle ki gelince فَأَمَّا -
2 aadun Âd’a عَادٌ عود
3 festekberu öyleki büyüklendiler/kibirlendiler فَاسْتَكْبَرُوا كبر
4 fi فِي -
5 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
6 bigayri olmaksızın بِغَيْرِ غير
7 l-hakki hak/gerçek الْحَقِّ حقق
8 ve kalu ve dediler وَقَالُوا قول
9 men kimdir? مَنْ -
10 eşeddu daha şiddetli أَشَدُّ شدد
11 minna bizden مِنَّا -
12 kuvveten bir kuvvetçe (olarak) قُوَّةً قوي
13 evelem hiç أَوَلَمْ -
14 yerav görmediler mi يَرَوْا راي
15 enne ki أَنَّ -
16 llahe Allah اللَّهَ -
17 llezi ki الَّذِي -
18 halekahum yaratandır onları خَلَقَهُمْ خلق
19 huve O هُوَ -
20 eşeddu daha şiddetlidir أَشَدُّ شدد
21 minhum onlardan مِنْهُمْ -
22 kuvveten bir kuvvetçe قُوَّةً قوي
23 vekanu ve oldular وَكَانُوا كون
24 biayatina ayetlerimize بِايَاتِنَا ايي
25 yechadune cihat edenler يَجْحَدُونَ جحد

Notlar

Not 1

*Allah.**Resûl Hûd'un getirmiş olduğu ayetleri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Cihat etmek Kavram 356

356 Mücadele etmek. Kur’an’da savaş/öldürmek katletmek olarak işaret edilir. Cihat etmek Kur’an’la yapılan mücadeledir. 25:52 ayetinde kâfirlerle karşı en büyük cihadın Kur’an’la yapılması gerektiğini Yüce Rabbimiz apaçık bir şekilde bizlere bildirilmektedir. Kur’an’la cihat eden kimselere de mücahit denir.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

44. Duhân Suresi

Ayet 33

Arapça Metin (Harekeli)

4445|44|33|وَءَاتَيْنَٰهُم مِّنَ ٱلْءَايَٰتِ مَا فِيهِ بَلَٰٓؤٌا۟ مُّبِينٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

4445|44|33|واتينهم من الايت ما فيه بلوا مبين

Latin Literal

33. Ve âteynâhum minel âyâti mâ fîhi belâun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ve verdik onlara* ayetlerden454 * (ki) onun*** içindeki apaçık bir beladır256****.

Ahmed Samira Çevirisi

33 And We gave/brought them from the verses/evidences what is in it a clear/evident test.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ateynahum ve verdik onlara وَاتَيْنَاهُمْ اتي
2 mine مِنَ -
3 l-ayati ayetlerden الْايَاتِ ايي
4 ma مَا -
5 fihi içindeki onun فِيهِ -
6 bela'un bir beladır بَلَاءٌ بلو
7 mubinun apaçık مُبِينٌ بين

Notlar

Not 1

*İsrâîloğullarına.**Tevrât'ın ayetleri.***Tevrât'ın. Eril zamir Tevrât'a gider.****Tevrât'a tabi olup olak apaçık sıkıntılı/zor bir test olacaktır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Bela Kavram 256

256 Test, deneme amaçlı Yüce Allah katından gelen sıkıntı, felaket, bela, zor bir durum.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

65. Talâk Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

5226|65|11|رَّسُولًا يَتْلُوا۟ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ مُبَيِّنَٰتٍ لِّيُخْرِجَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ مِنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِ وَمَن يُؤْمِنۢ بِٱللَّهِ وَيَعْمَلْ صَٰلِحًا يُدْخِلْهُ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا قَدْ أَحْسَنَ ٱللَّهُ لَهُۥ رِزْقًا

Arapça Metin (Harekesiz)

5226|65|11|رسولا يتلوا عليكم ايت الله مبينت ليخرج الذين امنوا وعملوا الصلحت من الظلمت الي النور ومن يومن بالله ويعمل صلحا يدخله جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا قد احسن الله له رزقا

Latin Literal

11. Resûlen yetlû aleykum âyâtillâhi mubeyyinâtin li yuhricellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti minez zulumâti ilen nûr(nûri), ve men yû’min billâhi ve ya’mel sâlihan yudhilhu cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), kad ahsenallâhu lehu rızkâ(rızkan).

Türkçe Çeviri

Bir resûldür418* (ki) okur sizlere Allah'ın ayetlerini454 beyanatlarla620; çıkarması için (Allah’ın) iman47 etmiş kimseleri ve sâlihât18 yapmışları karanlıklardan nura** doğru; ve kim iman47 eder Allah'a ve yapar bir sâlih777 sokar/girdirir onu (Allah) cennetlere; akar altından onun*** nehirler; ölümsüzlerdir185 orada ebediyen; muhakkak daha güzelleştirir Allah ona**** bir rızık (-la).

Ahmed Samira Çevirisi

11 A messenger, he reads/recites on you God’s evident verses/evidences , to bring/drive out those who believed and made/did the correct/righteous deeds from the darknesses to the light, and who believes with (in) God and makes/does correct/righteous deeds, He enters him (into) treed gardens/paradises, the rivers/waterways flow from beneath it, immortally/eternally in it (for) ever (E), God had bettered for him a provision .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 rasulen bir resûldür (ki) رَسُولًا رسل
2 yetlu okur يَتْلُو تلو
3 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
4 ayati ayetlerini ايَاتِ ايي
5 llahi Allah'ın اللَّهِ -
6 mubeyyinatin beyanatlar (-la) مُبَيِّنَاتٍ بين
7 liyuhrice çıkarması için (Allah’ın) لِيُخْرِجَ خرج
8 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
9 amenu iman etmiş امَنُوا امن
10 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
11 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
12 mine مِنَ -
13 z-zulumati karanlıklardan الظُّلُمَاتِ ظلم
14 ila doğru إِلَى -
15 n-nuri nura النُّورِ نور
16 ve men ve kim وَمَنْ -
17 yu'min iman eder يُؤْمِنْ امن
18 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
19 ve yea'mel ve yapar وَيَعْمَلْ عمل
20 salihen bir salih صَالِحًا صلح
21 yudhilhu sokar/girdirir onu (Allah) يُدْخِلْهُ دخل
22 cennatin cennetlere جَنَّاتٍ جنن
23 tecri akar تَجْرِي جري
24 min مِنْ -
25 tehtiha altından onun تَحْتِهَا تحت
26 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
27 halidine ölümsüzlerdir خَالِدِينَ خلد
28 fiha orada فِيهَا -
29 ebeden ebedidiyen أَبَدًا ابد
30 kad muhakkak قَدْ -
31 ehsene daha güzelleştirir أَحْسَنَ حسن
32 llahu Allah اللَّهُ -
33 lehu ona لَهُ -
34 rizkan bir rızık (-la) رِزْقًا رزق

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Aydınlık.***Cennetin.****Kimseye.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Beyanat Kavram 620

620 Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

Sâlih Kavram 777

777 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 454: Ayetler

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Ayetler

Kavram No: 454

Kısa Açıklama: 454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 24

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 113

Türkçe Meal: Kitap ehlinden 135 kıyamda 143 bir ümmet 305 (ki) olmadılar aynı seviyede/farksız (kitap ehlinden diğerleriyle); okurlar (onlar) ayetlerini 454 Allah'ın gece zamanları 455 ; ve onlar secde 12 ederler.

Arapça: 406|3|113|ليسوا سوا من اهل الكتب امه قايمه يتلون ايت الله انا اليل وهم يسجدون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 199

Türkçe Meal: Ve doğrusu kitap ehlinden 135 mutlak (vardır) kimseler (ki) iman 47 ederler Allah'a; ve sizlere indirilmişe * ; ve kendilerine indirilmişe ** ; haşyet 53 duyanlardır Allah'a; satmazlar Allah'ın ayetlerini 454 az bir fiyata; işte bunlar; onlaradır ecirleri 820 Rableri 4 indinde/katında; doğrusu Allah seridir hesapta.

Arapça: 492|3|199|وان من اهل الكتب لمن يومن بالله وما انزل اليكم وما انزل اليهم خشعين لله لا يشترون بايت الله ثمنا قليلا اوليك لهم اجرهم عند ربهم ان الله سريع الحساب

Mâide Suresi - Ayet 89

Türkçe Meal: Tutmaz (sorumlu) sizleri Allah yeminlerinizdeki diyalektle/jargonla/ağızla; velakin/fakat tutar (sorumlu) sizleri akitlediğiniz 207 yeminler nedeniyle; öyle ki kefareti onun yedirmedir on miskinki 113 vasattan/ortadan/en iyisinden (ki) yedirirsiniz ehlinize/ailenize ya da giydirmedir onları ya da hürriyetine kavuşturmadır rakabeyi 520 ; öyle ki kim asla bulamaz öyle ki oruç tutar üç gün; işte budur; kefaretidir yeminlerinizin yemin ettiğiniz zaman; ve koruyun yeminlerinizi; işte böyledir; beyan 226 eder Allah sizlere ayetlerini 454 ; belki sizler şükredersiniz 43 .

Arapça: 758|5|89|لا يواخذكم الله باللغو في ايمنكم ولكن يواخذكم بما عقدتم الايمن فكفرته اطعام عشره مسكين من اوسط ما تطعمون اهليكم او كسوتهم او تحرير رقبه فمن لم يجد فصيام ثلثه ايام ذلك كفره ايمنكم اذا حلفتم واحفظوا ايمنكم كذلك يبين الله لكم ايته لعلكم تشكرون

En'âm Suresi - Ayet 33

Türkçe Meal: Muhakkak biliriz ki o dedikleri mutlak hüzünlendirir seni; öyle ki doğrusu onlar yalanlamazlar seni; velakin/fakat zalimler 257 Allah'ın ayetleriyle 454 mücadele/cihat ederler.

Arapça: 822|6|33|قد نعلم انه ليحزنك الذي يقولون فانهم لا يكذبونك ولكن الظلمين بايت الله يجحدون

En'âm Suresi - Ayet 54

Türkçe Meal: Ve geldikleri zaman sana ayetlerimize 454 iman 47 etmiş kimseler; öyle ki de ki: "Bir selâm 98 sizlere; yazdı Rabbiniz 4 kendi nefsi 406 üzerine rahmeti 271 ; o kimse ki yaptı sizden bir kötülük cahillikle 489 ; sonra tevbe 33 etti sonrasında onun * ; ve ıslah 316 etti; öyle ki doğrusu O (Allah) bir Gafûr’dur 20 ; bir Rahîm’dir 2 .

Arapça: 843|6|54|واذا جاك الذين يومنون بايتنا فقل سلم عليكم كتب ربكم علي نفسه الرحمه انه من عمل منكم سوا بجهله ثم تاب من بعده واصلح فانه غفور رحيم

En'âm Suresi - Ayet 55

Türkçe Meal: Ve işte böyledir; detaylandırırız ayetleri 454 ; ve beyan olması içindir yolun mücrimlere 674 .

Arapça: 844|6|55|وكذلك نفصل الايت ولتستبين سبيل المجرمين

En'âm Suresi - Ayet 93

Türkçe Meal: Ve kim daha zalimdir 257 kimseden (ki) iftira 402 attı Allah'a karşı bir yalan 402 ya da dedi: "Vahyolundu üzerime; ve (oysa) asla vahyedilmez onun üzerine bir şey" ve kimse (ki) dedi: "İndireceğim Allah'ın indirdiğinin misli 870 "; velev/fakat görsen o zaman zalimleri 257 ölümün taşmaları/kabarmaları/baskınları içinde; ve melekler 522 (ki) yayanlardır/genişletenlerdir ellerini; (derler) "Çıkarın kendi nefislerinizi 201 ; bugün cezalandırılırsınız 63 alçaltan/aşağılayan bir azap (-la); Allah'a hak/gerçek olmayanı diyenler olduğunuza karşı; ve O’nun ayetlerine 454 büyüklenirler 663 olmanızdan.

Arapça: 882|6|93|ومن اظلم ممن افتري علي الله كذبا او قال اوحي الي ولم يوح اليه شي ومن قال سانزل مثل ما انزل الله ولو تري اذ الظلمون في غمرت الموت والمليكه باسطوا ايديهم اخرجوا انفسكم اليوم تجزون عذاب الهون بما كنتم تقولون علي الله غير الحق وكنتم عن ايته تستكبرون

En'âm Suresi - Ayet 97

Türkçe Meal: Ve O; yapandır sizlere yıldızları 628 kılavuzlamanız * için onunla ** karanlıklarında karanın ve denizin; muhakkak ayırdık/detaylandırdık ayetleri 454 bilir bir kavim/toplum için.

Arapça: 886|6|97|وهو الذي جعل لكم النجوم لتهتدوا بها في ظلمت البر والبحر قد فصلنا الايت لقوم يعلمون

En'âm Suresi - Ayet 98

Türkçe Meal: Ve O'dur inşa * eden sizleri bir tek nefisten 201 ; öyle ki bir kararlı yer ** ve bir veda/bırakma yeri ** ; muhakkak ayırdık/detaylandırdık ayetleri 454 fikreder 868 bir kavim/toplum için.

Arapça: 887|6|98|وهو الذي انشاكم من نفس وحده فمستقر ومستودع قد فصلنا الايت لقوم يفقهون

En'âm Suresi - Ayet 105

Türkçe Meal: Ve işte böyledir; dikkat çekeriz ayetlere 454 ; ve demeleri için: "Ders 434 yaptın sen"; ve beyan etmek için onu * bilir bir kavim/toplum için.

Arapça: 894|6|105|وكذلك نصرف الايت وليقولوا درست ولنبينه لقوم يعلمون

En'âm Suresi - Ayet 126

Türkçe Meal: Ve budur (senin) Rabbinin 4 dikelmiş yolu 124 ; muhakkak ki detaylandırdık/ayırdık ayetleri 454 zikreder 78 bir kavim için.

Arapça: 915|6|126|وهذا صرط ربك مستقيما قد فصلنا الايت لقوم يذكرون

En'âm Suresi - Ayet 157

Türkçe Meal: Ya da dersiniz: "Şayet ki bize; indirilseydi bize kitap * ; mutlak olurduk onlardan daha doğru yola kılavuzlu; öyle ki muhakkak geldi sizlere bir beyanat 620 Rabbinizden 4 ; ve bir doğru yola kılavuz ve bir rahmet 271 ; öyle ki kim daha zalimdir 257 kimseden (ki) yalanladı Allah'ın ayetlerini 454 ve yüz çevirdi/kaçındı ondan ** ; cezalandıracağız ayetlerimizden 454 yüz çeviren/kaçınan kimseleri kötü bir azap (-la); yüz çevirir/kaçınır olduklarıyla.

Arapça: 946|6|157|او تقولوا لو انا انزل علينا الكتب لكنا اهدي منهم فقد جاكم بينه من ربكم وهدي ورحمه فمن اظلم ممن كذب بايت الله وصدف عنها سنجزي الذين يصدفون عن ايتنا سو العذاب بما كانوا يصدفون

A'râf Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: De ki: "Kim haram etti Allah'ın kulları için çıkardığı ziyneti * ; ve iyileri rızıklarından?"; de ki: "İman 47 etmiş kimselerindir o ** dünya hayatında; bir halis *** (olarak) kıyamet gününde 148 "; işte böyledir; tefsil 651 ederiz ayetleri 454 bilir bir kavim/toplum için.

Arapça: 986|7|32|قل من حرم زينه الله التي اخرج لعباده والطيبت من الرزق قل هي للذين امنوا في الحيوه الدنيا خالصه يوم القيمه كذلك نفصل الايت لقوم يعلمون

A'râf Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Ey Âdemoğulları 692 ! Bu esnada mutlak gelir sizlere bir resûl 418 sizlerden; kıssalaştırır 430 sizlere ayetlerimi 454 ; öyle ki kim takvalı 21 oldu ve ıslah 316 oldu; öyle ki olmaz bir korku üzerlerine; ve olmaz onlar hüzünlenirler.

Arapça: 989|7|35|يبني ادم اما ياتينكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي فمن اتقي واصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

A'râf Suresi - Ayet 51

Türkçe Meal: Kimselerdir (ki) edindiler dinlerini 122 bir oyun/oyalanma ve bir laubalilik 669 ; ve aldattı onları dünya hayatı; ve o gün unuturuz onları unuttukları gibi karşılaşmayı bu * günlerine; ve ayetlerimizle 454 cihat/mücadele eder olduklarına (karşı)."

Arapça: 1005|7|51|الذين اتخذوا دينهم لهوا ولعبا وغرتهم الحيوه الدنيا فاليوم ننسيهم كما نسوا لقا يومهم هذا وما كانوا بايتنا يجحدون

A'râf Suresi - Ayet 146

Türkçe Meal: Uzak tutacağım ayetlerimden 454 kimseleri (ki) kibirlenirler/büyüklenirler yerde olmaksızın hak/gerçek; ve eğer görseler her bir ayeti 287 iman 47 etmezler ona * ; ve eğer görseler reşit/doğru/olgun yolu edinmezler/tutmazlar onu ** bir yol (olarak); ve eğer görseler sapkınlık yolunu edinirler/tutarlar onu ** bir yol (olarak); işte böyledir; ki ayetlerimizi yalanladıklarındandır 195 ; ve ondan gâfil 310 olduklarındandır.

Arapça: 1100|7|146|ساصرف عن ايتي الذين يتكبرون في الارض بغير الحق وان يروا كل ايه لا يومنوا بها وان يروا سبيل الرشد لا يتخذوه سبيلا وان يروا سبيل الغي يتخذوه سبيلا ذلك بانهم كذبوا بايتنا وكانوا عنها غفلين

A'râf Suresi - Ayet 203

Türkçe Meal: Ve asla gelmediğin zaman onlara bir ayetle 454 derler: "Keşke derleseydin/toplasaydın onu * ; de ki ancak tabi olurum Rabbimden 4 üzerime vahy 603 edilene; bu ** ; basiretlerdir 690 Rabbinizden 4 ; ve bir doğru yola kılavuzdur; ve bir rahmettir 271 iman 47 eder bir kavim/toplum için.

Arapça: 1157|7|203|واذا لم تاتهم بايه قالوا لولا اجتبيتها قل انما اتبع ما يوحي الي من ربي هذا بصاير من ربكم وهدي ورحمه لقوم يومنون

Enfâl Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Ancak müminler 27 ; kimselerdir (ki) zikredildiği 78 zaman Allah; korkuyla/ürpertiyle dolar kalpleri onların * ; ve okunduğu zaman üzerlerine O’nun ** ayetleri 454 ; ziyade eder *** onlara **** bir imanı 47 ; ve Rablerine 4 karşı tevekkül 79 ederler ***** (onlar).

Arapça: 1162|8|2|انما المومنون الذين اذا ذكر الله وجلت قلوبهم واذا تليت عليهم ايته زادتهم ايمنا وعلي ربهم يتوكلون

Tevbe Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Öyle ki eğer tevbe 33 ettilerse; ve ikame 572 ettilerse salâtı 154 ; ve verdilerse zekâtı 10 ; öyle ki kardeşlerdir 753 sizlere dinde * ; ve detaylı açıklarız ayetleri 454 ; bilir bir kavim/toplum için.

Arapça: 1246|9|11|فان تابوا واقاموا الصلوه واتوا الزكوه فاخونكم في الدين ونفصل الايت لقوم يعلمون

Yunus Suresi - Ayet 21

Türkçe Meal: Ve tattırdığımız zaman insanlara bir rahmet 271 onlara temas etmiş darlık sonrasında; (olduğu) zaman onlara bir tertip 705 ayetlerimizde 454 ; de ki: "Allah daha seridir bir tertipte 705 "; doğrusu resûllerimiz 418 * yazarlar tertiplediğinizi.

Arapça: 1383|10|21|واذا اذقنا الناس رحمه من بعد ضرا مستهم اذا لهم مكر في اياتنا قل الله اسرع مكرا ان رسلنا يكتبون ما تمكرون

Yunus Suresi - Ayet 71

Türkçe Meal: Tilâvet 874 et onlara Nûh'un haberini; dediği zaman kavmine/toplumuna: "Ey kavmim/toplumum! Eğer ağır/külfetli gelmiş olduysa üzerinize kıyamım/dikilmem 143 ; ve zikretmem 78 Allah'ın ayetlerini 454 ; öyle ki Allah’ın üzerine tevekkül 79 ettim (ben); öyle ki cem edin/toplayın kendi emrinizi ve şirk koştuklarınızı; sonra olmasın emriniz sizlere bir gam/keder; sonra tamamlayın (emrinizi) bana karşı; ve göz açtırmayın bana."

Arapça: 1433|10|71|واتل عليهم نبا نوح اذ قال لقومه يقوم ان كان كبر عليكم مقامي وتذكيري بايت الله فعلي الله توكلت فاجمعوا امركم وشركاكم ثم لا يكن امركم عليكم غمه ثم اقضوا الي ولا تنظرون

Fussilet Suresi - Ayet 15

Türkçe Meal: Öyle ki gelince Âd’a 1015 ; öyle ki büyüklendiler/kibirlendiler yerde olmaksızın hak/gerçek; ve dediler: "Kimdir daha şiddetli bizden bir kuvvetçe?"; hiç görmezler mi ki Allah ki yaratandır onları; O * daha şiddetlidir onlardan bir kuvvetçe; ve oldular ayetlerimize 454 ** cihat 356 edenler.

Arapça: 4231|41|15|فاما عاد فاستكبروا في الارض بغير الحق وقالوا من اشد منا قوه اولم يروا ان الله الذي خلقهم هو اشد منهم قوه وكانوا بايتنا يجحدون

Duhân Suresi - Ayet 33

Türkçe Meal: Ve verdik onlara * ayetlerden 454 * (ki) onun *** içindeki apaçık bir beladır 256 ****.

Arapça: 4445|44|33|واتينهم من الايت ما فيه بلوا مبين

Talâk Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Bir resûldür 418 * (ki) okur sizlere Allah'ın ayetlerini 454 beyanatlarla 620 ; çıkarması için (Allah’ın) iman 47 etmiş kimseleri ve sâlihât 18 yapmışları karanlıklardan nura ** doğru; ve kim iman 47 eder Allah'a ve yapar bir sâlih 777 sokar/girdirir onu (Allah) cennetlere; akar altından onun *** nehirler; ölümsüzlerdir 185 orada ebediyen; muhakkak daha güzelleştirir Allah ona **** bir rızık (-la).

Arapça: 5226|65|11|رسولا يتلوا عليكم ايت الله مبينت ليخرج الذين امنوا وعملوا الصلحت من الظلمت الي النور ومن يومن بالله ويعمل صلحا يدخله جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا قد احسن الله له رزقا