Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 497: Farz kılmak/etmek.

Bu kavram 7 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

497Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

2. Bakara Suresi

Ayet 197

Arapça Metin (Harekeli)

204|2|197|ٱلْحَجُّ أَشْهُرٌ مَّعْلُومَٰتٌ فَمَن فَرَضَ فِيهِنَّ ٱلْحَجَّ فَلَا رَفَثَ وَلَا فُسُوقَ وَلَا جِدَالَ فِى ٱلْحَجِّ وَمَا تَفْعَلُوا۟ مِنْ خَيْرٍ يَعْلَمْهُ ٱللَّهُ وَتَزَوَّدُوا۟ فَإِنَّ خَيْرَ ٱلزَّادِ ٱلتَّقْوَىٰ وَٱتَّقُونِ يَٰٓأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ

Arapça Metin (Harekesiz)

204|2|197|الحج اشهر معلومت فمن فرض فيهن الحج فلا رفث ولا فسوق ولا جدال في الحج وما تفعلوا من خير يعلمه الله وتزودوا فان خير الزاد التقوي واتقون ياولي الالبب

Latin Literal

197. El haccu eşhurun ma’lûmât(ma’lûmâtun), fe men farada fîhinnel hacca fe lâ refese ve lâ fusûka ve lâ cidâle fîl hacc(haccı), ve mâ tef’alû min hayrın ya’lemhullâh(ya’lemhullâhu), ve tezevvedû fe inne hayraz zâdit takvâ, vettekûni yâ ulîl elbâb(elbâbi).

Türkçe Çeviri

Hac327 malum343 aylardır*; öyle ki kim farz497 kıldı onlarda (aylarda) haccı327; öyle ki yoktur cinsellik içeren davranışlar; ve yoktur fasıklık38; ve yoktur dalaşma hacta; ve yaptığınızı hayırdan/iyilikten bilir onu Allah; ve ikbal/tedarik/erzak edinin**; öyle ki doğrusu hayırlısı ikbalin/tedarikin/erzakın takvadır21; ve takvalı21 olun bana ey elbab/mantık sahipleri!

Ahmed Samira Çevirisi

197 The pilgrimage (are in) known months, so who made the pilgrimage a the duty/specified on himself in them (the four known months), so no obscenity/indecency (intercourse) , and no debauchery , and no arguing/disputing in the pilgrimage, and what you make/do from goodness/generosity , God knows (of) it, and be provided (prepared), so that (the) provision’s best (is) the fear and obedience, and fear and obey Me, you (owners) of the pure minds/hearts .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 el-haccu Hac الْحَجُّ حجج
2 eşhurun aylardır أَشْهُرٌ شهر
3 mea'lumatun malum مَعْلُومَاتٌ علم
4 femen öyle ki kim فَمَنْ -
5 ferade farz kıldı فَرَضَ فرض
6 fihinne onlarda فِيهِنَّ -
7 l-hacce haccı الْحَجَّ حجج
8 fela öyle ki yoktur فَلَا -
9 rafese cinsellik içeren davranışlar رَفَثَ رفث
10 ve la ve yoktur وَلَا -
11 fusuka fasıklık فُسُوقَ فسق
12 ve la ve yoktur وَلَا -
13 cidale dalaşma جِدَالَ جدل
14 fi فِي -
15 l-hacci hacda الْحَجِّ حجج
16 ve ma ve وَمَا -
17 tef'alu yaptığınızı تَفْعَلُوا فعل
18 min مِنْ -
19 hayrin hayırdan/iyilikten خَيْرٍ خير
20 yea'lemhu bilir onu يَعْلَمْهُ علم
21 llahu Allah اللَّهُ -
22 ve tezevve du ve ikbal/tedarik/erzak edinin وَتَزَوَّدُوا زود
23 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
24 hayra hayırlısı خَيْرَ خير
25 z-zadi ikbalin/tedariğin/erzağın الزَّادِ زود
26 t-tekva takvadır التَّقْوَىٰ وقي
27 vettekuni ve takvalı olun bana وَاتَّقُونِ وقي
28 ya uli ey sahipleri يَا أُولِي اول
29 l-elbabi elbab/mantık الْأَلْبَابِ لبب

Notlar

Not 1

*Arapça gramer gereği çoğul 3 ve üzerinde başlar. **Aylar boyunca sürecek olan hac için gerekli erzak hazır edilmelidir.

4. Nisâ Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

504|4|11|يُوصِيكُمُ ٱللَّهُ فِىٓ أَوْلَٰدِكُمْ لِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ ٱلْأُنثَيَيْنِ فَإِن كُنَّ نِسَآءً فَوْقَ ٱثْنَتَيْنِ فَلَهُنَّ ثُلُثَا مَا تَرَكَ وَإِن كَانَتْ وَٰحِدَةً فَلَهَا ٱلنِّصْفُ وَلِأَبَوَيْهِ لِكُلِّ وَٰحِدٍ مِّنْهُمَا ٱلسُّدُسُ مِمَّا تَرَكَ إِن كَانَ لَهُۥ وَلَدٌ فَإِن لَّمْ يَكُن لَّهُۥ وَلَدٌ وَوَرِثَهُۥٓ أَبَوَاهُ فَلِأُمِّهِ ٱلثُّلُثُ فَإِن كَانَ لَهُۥٓ إِخْوَةٌ فَلِأُمِّهِ ٱلسُّدُسُ مِنۢ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصِى بِهَآ أَوْ دَيْنٍ ءَابَآؤُكُمْ وَأَبْنَآؤُكُمْ لَا تَدْرُونَ أَيُّهُمْ أَقْرَبُ لَكُمْ نَفْعًا فَرِيضَةً مِّنَ ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

504|4|11|يوصيكم الله في اولدكم للذكر مثل حظ الانثيين فان كن نسا فوق اثنتين فلهن ثلثا ما ترك وان كانت وحده فلها النصف ولابويه لكل وحد منهما السدس مما ترك ان كان له ولد فان لم يكن له ولد وورثه ابواه فلامه الثلث فان كان له اخوه فلامه السدس من بعد وصيه يوصي بها او دين اباوكم وابناوكم لا تدرون ايهم اقرب لكم نفعا فريضه من الله ان الله كان عليما حكيما

Latin Literal

11. Yûsîkumullâhu fî evlâdikum liz zekeri mislu hazzıl unseyeyn(unseyeyni), fe in kunne nisâen fevkasneteyni fe lehunne sulusâ mâ terak(terake), ve in kânet vâhideten fe lehân nısf(nısfu). Ve li ebeveyhi li kulli vâhidin min humâs sudusu mimmâ terake in kâne lehu veled(veledun), fe in lem yekun lehu veledun ve varisehû ebevâhu fe li ummihis sulus(sulusu), fe in kâne lehû ıhvetun fe li ummihis sudusu, min ba’di vasiyyetin yûsî bihâ ev deyn(deynin). Âbâukum ve ebnâukum, lâ tedrûne eyyuhum akrabu lekum nef’â(nef’en), farîdaten minallâh(minallâhi). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Vasiyet* eder481 Allah sizlere evlatlarınızda; erkeğedir misli870 iki kadın payı**; öyle ki eğer oldularsa kadınlar iki üzerinde öyle ki onlaradır (kadınlaradır) üçte ikisi (2/3) terk ettiğinin (ölenin); ve eğer olduysa (kadın) tek öyle ki onadır yarısı (1/2); ve ana babasınadır onun (ölenin) ikisinden (ana-baba) her bir tekine altıda biri (1/6) terk ettiğinden (ölenin) eğer olduysa ona (ölene) bir evlat***; öyle ki eğer asla olmazsa ona (ölene) bir evlat**** ve varis oldu ana babası onun (ölenin) öyle ki anasınadır (ölenin) üçte bir (1/3); öyle ki eğer olduysa ona kardeşler öyle ki anasınadır altıda bir (1/6); sonrasındadır bir vasiyetten***** (ki) vasiyet eder (kimse) onunla ya da (sonrasındadır) borç*****; babalarınızı ve oğullarınızı (ki) bilmezsiniz hangisi daha yakındır sizlere faydada/yararda; bir farzdır497 Allah’tan; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

11 God directs/commands/recommends you in your children, to the male equal (the) fortune (share of) the two females, so if they are/were women more/over two, so for them (F) two thirds (from) what he left, and if she was one, so for her the half and to his parents, to each one from them (B) the sixth from what he left,if for him was a child (son), so if (there) was not for him a child (son), and his parents inherited him, so to his mother the third, so if brothers were for him, so to his mother the sixth, from after a bequest/will he bequeaths with it or a debt; your (P) fathers and your (P) sons, you (P) do not know, which of them (is) closer to you (P) (in) benefit/usefulness, a religious duty/command from God, that God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yusikumu vasiyet eder sizlere يُوصِيكُمُ وصي
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 fi فِي -
4 evladikum evlatlarınızda أَوْلَادِكُمْ ولد
5 lizzekeri erkeğedir لِلذَّكَرِ ذكر
6 mislu misli مِثْلُ مثل
7 hazzi pay حَظِّ حظظ
8 l-unseyeyni iki kadın الْأُنْثَيَيْنِ انث
9 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
10 kunne oldularsa كُنَّ كون
11 nisa'en kadınlar نِسَاءً نسو
12 fevka üzerinde فَوْقَ فوق
13 sneteyni iki اثْنَتَيْنِ ثني
14 felehunne öyle ki onlaradır (kadınlaradır) فَلَهُنَّ -
15 sulusa üçte ikisi ثُلُثَا ثلث
16 ma مَا -
17 terake terk ettiğinin (ölenin) تَرَكَ ترك
18 ve in ve eğer وَإِنْ -
19 kanet olduysa (kadın) كَانَتْ كون
20 vahideten tek وَاحِدَةً وحد
21 feleha öyle ki onadır فَلَهَا -
22 n-nisfu yarısı النِّصْفُ نصف
23 veliebeveyhi ve ana babasınadır onu (ölenin) وَلِأَبَوَيْهِ ابو
24 likulli her bir لِكُلِّ كلل
25 vahidin tekine وَاحِدٍ وحد
26 minhuma ikisinden مِنْهُمَا -
27 s-sudusu altıda birinin السُّدُسُ سدس
28 mimma مِمَّا -
29 terake terk ettiğinden (ölenin) تَرَكَ ترك
30 in eğer إِنْ -
31 kane olduysa كَانَ كون
32 lehu ona (ölene) لَهُ -
33 veledun bir evlat وَلَدٌ ولد
34 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
35 lem asla لَمْ -
36 yekun olmazsa يَكُنْ كون
37 lehu ona (ölene) لَهُ -
38 veledun bir evlat وَلَدٌ ولد
39 ve verisehu ve varis oldu وَوَرِثَهُ ورث
40 ebevahu ana babası onun (ölenin) أَبَوَاهُ ابو
41 feliummihi öyle ki anasınadır (ölenin) فَلِأُمِّهِ امم
42 s-sulusu üçte bir الثُّلُثُ ثلث
43 fe in öyle ki eğer فَإِنْ -
44 kane olduysa كَانَ كون
45 lehu ona لَهُ -
46 ihvetun kardeşler إِخْوَةٌ اخو
47 feliummihi öyle ki anasınadır فَلِأُمِّهِ امم
48 s-sudusu altıda bir السُّدُسُ سدس
49 min مِنْ -
50 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
51 vesiyyetin bir vasiyyetten وَصِيَّةٍ وصي
52 yusi vasiyet eder يُوصِي وصي
53 biha onunla بِهَا -
54 ev ya da أَوْ -
55 deynin borçtan دَيْنٍ دين
56 aba'ukum babalarınız ابَاؤُكُمْ ابو
57 ve ebna'ukum ve oğullarınız وَأَبْنَاؤُكُمْ بني
58 la لَا -
59 tedrune bilmezsiniz تَدْرُونَ دري
60 eyyuhum hangisinin أَيُّهُمْ -
61 ekrabu daha yakındır أَقْرَبُ قرب
62 lekum sizlere لَكُمْ -
63 nef'an faydada/yararda نَفْعًا نفع
64 ferideten bir farzdır فَرِيضَةً فرض
65 mine مِنَ -
66 llahi Allah’tan اللَّهِ -
67 inne doğrusu إِنَّ -
68 llahe Allah اللَّهَ -
69 kane oldu كَانَ كون
70 alimen Alim عَلِيمًا علم
71 hakimen Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Tavsiye eder; teklif eder, önerir.**Erkek kadının payının iki katı oranda pay alır.***Sadece tek evlat varlığında. Ateistlerin miras ayetlerinde çelişki var diye bilip bilmeden konuşmaları bu kelimeye yanlış anlam veren mealler yüzündendir. Tek evlat varlığında ölenin anne ve babasına 1/6 pay düşer. Evlat sayısı birden fazlaysa bu oran 1/6 olmaz. ****Hiç evladı olmamış. Çocuksuz.*****Öncelikle borç varsa ödenir. Bir vasiyet bırakılmışsa o da yerine getirilir. Bunlardan sonra kalan miras Yüce Allah'ın tavsiyesine uygun olarak taksim edilir.

4. Nisâ Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

517|4|24|وَٱلْمُحْصَنَٰتُ مِنَ ٱلنِّسَآءِ إِلَّا مَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُكُمْ كِتَٰبَ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ وَأُحِلَّ لَكُم مَّا وَرَآءَ ذَٰلِكُمْ أَن تَبْتَغُوا۟ بِأَمْوَٰلِكُم مُّحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَٰفِحِينَ فَمَا ٱسْتَمْتَعْتُم بِهِۦ مِنْهُنَّ فَـَٔاتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ فَرِيضَةً وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا تَرَٰضَيْتُم بِهِۦ مِنۢ بَعْدِ ٱلْفَرِيضَةِ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

517|4|24|والمحصنت من النسا الا ما ملكت ايمنكم كتب الله عليكم واحل لكم ما ورا ذلكم ان تبتغوا بامولكم محصنين غير مسفحين فما استمتعتم به منهن فاتوهن اجورهن فريضه ولا جناح عليكم فيما ترضيتم به من بعد الفريضه ان الله كان عليما حكيما

Latin Literal

24. Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum, kitâballâhi aleykum, ve uhille lekum mâ varâe zâlikum en tebtegû bi emvâlikum muhsinîne gayra musâfihîn(musâfihîne). Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah(farîdaten). Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah(farîdati). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ve muhsanât492 kadınlardan (nikâh) (ki) -dışındadır* sağ ellerinizin malik/sahip77 olduğu- Allah'ın kitabıdır/yazgısıdır üzerine*; ve helal kılındı sizlere bunların ötesi/arkası (da) ki bakınırsınız mallarınızla** muhsinîn496 (olmaya), olmaksızın musâfihin494; öyle ki metalanmanızdır54*** onunla (nikâhla) onlardan (sağ ellerinizin malik/sahip olduklarından); öyle ki verin ecirlerini**** bir farz497 (olarak); ve farz497 (olan) sonrasında olmaz bir günah üzerinize onunla (nikâhla) razı olduğunuzdakinde*****; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

24 And the married from the women except what your rights owned/possessed (from spoils of war) God’s decree/judgment on you, and became/is permitted/allowed for you, what (is) behind that, that you ask/desire with your (P) wealths , marrying not fornicating/adulterating, so what you enjoyed with it, from them (F), so give them (F) their (F) rewards/fees (dowries) a religious duty/command/stipulation ,and no offense/guilt on you in what you (P) mutually agreed with it, from after the religious duty/command/stipulation , that God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velmuhsanatu ve muhsenât وَالْمُحْصَنَاتُ حصن
2 mine مِنَ -
3 n-nisa'i kadınlardan النِّسَاءِ نسو
4 illa dışındadır إِلَّا -
5 ma مَا -
6 meleket malik/sahip olduğu مَلَكَتْ ملك
7 eymanukum sağ ellerinizin أَيْمَانُكُمْ يمن
8 kitabe kitabıdır/yazmasıdır كِتَابَ كتب
9 llahi Allah'ın اللَّهِ -
10 aleykum üzerine عَلَيْكُمْ -
11 ve uhille ve helal kılındı وَأُحِلَّ حلل
12 lekum sizlere لَكُمْ -
13 ma مَا -
14 vera'e ötesi/arkası وَرَاءَ وري
15 zalikum bunların ذَٰلِكُمْ -
16 en ki أَنْ -
17 tebtegu bakınırsınız تَبْتَغُوا بغي
18 biemvalikum mallarınızla بِأَمْوَالِكُمْ مول
19 muhsinine muhsine (olmaya) مُحْصِنِينَ حصن
20 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
21 musafihine musâfihin مُسَافِحِينَ سفح
22 fema öyle ki فَمَا -
23 stemtea'tum metalandığınızdır اسْتَمْتَعْتُمْ متع
24 bihi onunla (nikahla)) بِهِ -
25 minhunne onlardan (kadınlardan) مِنْهُنَّ -
26 fe atuhunne öyle ki verin فَاتُوهُنَّ اتي
27 ucurahunne ecirlerini/karşılıklarını أُجُورَهُنَّ اجر
28 ferideten bir farz (olarak) فَرِيضَةً فرض
29 ve la ve olmaz وَلَا -
30 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
31 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
32 fima فِيمَا -
33 teradeytum razı olduğunuzdakinde تَرَاضَيْتُمْ رضو
34 bihi onunla (nikahla) بِهِ -
35 min مِنْ -
36 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
37 l-ferideti farz (olan) الْفَرِيضَةِ فرض
38 inne doğrusu إِنَّ -
39 llahe Allah اللَّهَ -
40 kane oldu كَانَ كون
41 alimen Alîm عَلِيمًا علم
42 hakimen Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Müslüman erkeklere muhsanât kadınlarla nikâh yazılmıştır. Müminlerin ilk hedefi öncelikle müminât muhsanât kadınlarla nikâhlanmak olmalıdır. Müminât muhsanât kadınlarla nikâhlanma çabalamasına rağmen asla güç yetiremeyenler varsa sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlardan birisiyle nikâhlanabilir. Elbette karşılıklı rızayla. 4:25 ayetinde sağ ellerin malik/sahip olduğu genç kadınlardan müminât (iman etmiş) olanların tercih edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlarla yapılan bu nikâh da çiftleri birbirine bağlayan bir nikâhtır (4:21). Geçici bir nikâh asla değildir. Çünkü bu nikâhtan çocuklar doğabilir. Çiftler nikâhın tüm sorumluluklarını ve şartlarını kabul etmiş sayılır. Boşanma şartları da mutlak ki Kur'an'da bildirilen kurallara tabidir. **Nikâhlanarak bir ev geçindirme gücünüz, kuvvetiniz ve malınız varsa. ***Bir kadınla evlilik hayatı paylaşarak geçimlik sağlama.****Muhsanât kadınlarla evlenmek için sadaka/mehir verilir. Sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlar için de nikâha bir karşılık/ecir bir farz/zorunluluk olarak verilmelidir.*****Farz olan ecir/karşılık tamamlanırsa nikâh şekli çiftlerin dilediği gibi yapılabilir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Meta Kavram 54

54 Sermaye. Yararlanma.

Sağ elin sahip olduğu Kavram 77

77 Sözle/antlaşmayla bir başkasının kısmî kontrolüne giren kadın ve erkek. Örnek; bir savaş nedeniyle mülteci konumuna düşmüş evsiz kadın ve erkeklerin bir kamu yönetimi aracılığıyla belirli kişilerin kısmî kontrolüne bir sözleşmeyle/antlaşmayla verilmesi. Örnek; evde ya da iş yerinde çalışmak için iş ahdi yapmış olan çalışanlar.

Muhsanât Kavram 492

492 İffeti sağlam, güçlendirilmiş kadınlar. İffetini korumuş, korunmuş kadınlar. Sağlam ve güçlü iffeti nedeniyle ulaşılmaz/erişilmez olmuş kadınlar.

Musâfihât Kavram 494

494 Nikâh olmadan bekâr erkeklerle cinsel ilişkiye giren bekâr kadınlar.

Muhsinîn Kavram 496

496 İffeti sağlam, güçlendirilmiş erkekler. İffetini korumuş, korunmuş erkekler. Sağlam ve güçlü iffeti nedeniyle ulaşılmaz/erişilmez olmuş erkekler.

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

9. Tevbe Suresi

Ayet 60

Arapça Metin (Harekeli)

1295|9|60|إِنَّمَا ٱلصَّدَقَٰتُ لِلْفُقَرَآءِ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱلْعَٰمِلِينَ عَلَيْهَا وَٱلْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِى ٱلرِّقَابِ وَٱلْغَٰرِمِينَ وَفِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ فَرِيضَةً مِّنَ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1295|9|60|انما الصدقت للفقرا والمسكين والعملين عليها والمولفه قلوبهم وفي الرقاب والغرمين وفي سبيل الله وابن السبيل فريضه من الله والله عليم حكيم

Latin Literal

60. İnnemas sadakâtu lil fukarâi vel mesakîni vel âmilîne aleyhâ vel muellefeti kulûbuhum ve fîr rikâbi vel gârimîne ve fî sebîlillâhi vebnissebîl(vebnissebîli), farîdaten minallâh(minallâhi), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ancak ki sadakalar39 fukaralara*; ve miskinlere113; ve onun** üzerine amel edenlere***; ve kalpleri alıştırılanlaradır****; ve boyunlardadır*****; ve borçlularadır; ve Allah yolundadır******; ve yolun oğlunadır354; bir farzdır497 Allah’tan; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

60 But the charities (are) to the poor/needy , and the poorest of poor/poor oppressed, and the doers/workers on it, and (those who) their hearts/minds (are) united/joined , and in the necks (freeing) slaves, and the obliged indebted , and in God’s sake/path , and the traveler/stranded traveler (it is) a religious duty/stipulation from God, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.126

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak ki إِنَّمَا -
2 s-sadekatu sadakalar الصَّدَقَاتُ صدق
3 lilfukara'i fukaralara لِلْفُقَرَاءِ فقر
4 velmesakini ve miskinlere وَالْمَسَاكِينِ سكن
5 vel'aamiline ve amel edenler وَالْعَامِلِينَ عمل
6 aleyha üzerine onun عَلَيْهَا -
7 velmu'ellefeti ve alıştırılanlara وَالْمُؤَلَّفَةِ الف
8 kulubuhum kalpleri قُلُوبُهُمْ قلب
9 ve fi وَفِي -
10 r-rikabi ve boyunlardadır الرِّقَابِ رقب
11 velgarimine ve borçlulara وَالْغَارِمِينَ غرم
12 ve fi وَفِي -
13 sebili ve yolunda سَبِيلِ سبل
14 llahi Allah اللَّهِ -
15 vebni ve oğluna وَابْنِ بني
16 s-sebili yolun السَّبِيلِ سبل
17 ferideten bir farzdır فَرِيضَةً فرض
18 mine مِنَ -
19 llahi Allah’tan اللَّهِ -
20 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
21 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
22 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Fakirlere.**Sadakanın.***Sadakaların toplanmasını yapanlar/edenler.****Kalpleri Kur'an'ın merhametiyle tanıştırılacak olanlar. *****Boyunduruk altına girmiş kimseleri kurtarmak içindir.******Sadece Kur'an için yapılan mücadelededir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Sadaka-1; kamu yönetiminin topladığı bir gelir vergisi türü. Kavram 39

39 Sadaka-1; kamu otoritesinin belirlediği bir oranda alınan özel bir vergi türü. Zekâttan ayrı olarak bu toplanan sadaka vergisi sadece 9:60 ayetinde işaret edilenler için harcanır.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Yolun oğlu. Kavram 354

354 Evsiz barksız olan.

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 38

Arapça Metin (Harekeli)

3569|33|38|مَّا كَانَ عَلَى ٱلنَّبِىِّ مِنْ حَرَجٍ فِيمَا فَرَضَ ٱللَّهُ لَهُۥ سُنَّةَ ٱللَّهِ فِى ٱلَّذِينَ خَلَوْا۟ مِن قَبْلُ وَكَانَ أَمْرُ ٱللَّهِ قَدَرًا مَّقْدُورًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3569|33|38|ما كان علي النبي من حرج فيما فرض الله له سنه الله في الذين خلوا من قبل وكان امر الله قدرا مقدورا

Latin Literal

38. Mâ kâne alen nebiyyi min harecin fîmâ faradallâhu leh, sunnetallâhi fîllezîne halev min kabl(kablu), ve kâne emrullâhi kaderen makdûrâ(makdûran).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir nebi* üzerine hiçbir yasak/engel farz497 kıldığında Allah'ın ona*; Allah'ın sünnetidir707 kimselerdeki** (ki) gelip geçti sizlerden önce; ve oldu Allah'ın emri bir kadere bağlanmış kader.

Ahmed Samira Çevirisi

38 (There) was not on the prophet from strain/blame in what God specified/stipulated to him, God’s law/manner in those who past/expired from before, and God’s order/command was/is a predestiny predestined/estimated .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 ala üzerine عَلَى -
4 n-nebiyyi nebi النَّبِيِّ نبا
5 min hiçbir مِنْ -
6 haracin bir yasak/engel حَرَجٍ حرج
7 fima فِيمَا -
8 ferade farz kıldığında فَرَضَ فرض
9 llahu Allah'ın اللَّهُ -
10 lehu ona لَهُ -
11 sunnete sünneti (olarak) سُنَّةَ سنن
12 llahi Allah'ın اللَّهِ -
13 fi فِي -
14 ellezine kimselerdeki (ki) الَّذِينَ -
15 halev gelip geçti خَلَوْا خلو
16 min مِنْ -
17 kablu sizlerden önce قَبْلُ قبل
18 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
19 emru emri أَمْرُ امر
20 llahi Allah'ın اللَّهِ -
21 kaderan bir kader قَدَرًا قدر
22 mekduran kadere bağlanmış مَقْدُورًا قدر

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed, resûl Muhammed'e. **Bu uygulama resûl Muhammed'e özel değildir. Daha önceki kimselere de uygulanan bir durumdur. Yasa budur. Bu helaldir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

Sünnet Kavram 707

707 Kanun, uygulama, yöntem, metot.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 50

Arapça Metin (Harekeli)

3581|33|50|يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ إِنَّآ أَحْلَلْنَا لَكَ أَزْوَٰجَكَ ٱلَّٰتِىٓ ءَاتَيْتَ أُجُورَهُنَّ وَمَا مَلَكَتْ يَمِينُكَ مِمَّآ أَفَآءَ ٱللَّهُ عَلَيْكَ وَبَنَاتِ عَمِّكَ وَبَنَاتِ عَمَّٰتِكَ وَبَنَاتِ خَالِكَ وَبَنَاتِ خَٰلَٰتِكَ ٱلَّٰتِى هَاجَرْنَ مَعَكَ وَٱمْرَأَةً مُّؤْمِنَةً إِن وَهَبَتْ نَفْسَهَا لِلنَّبِىِّ إِنْ أَرَادَ ٱلنَّبِىُّ أَن يَسْتَنكِحَهَا خَالِصَةً لَّكَ مِن دُونِ ٱلْمُؤْمِنِينَ قَدْ عَلِمْنَا مَا فَرَضْنَا عَلَيْهِمْ فِىٓ أَزْوَٰجِهِمْ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُهُمْ لِكَيْلَا يَكُونَ عَلَيْكَ حَرَجٌ وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3581|33|50|يايها النبي انا احللنا لك ازوجك التي اتيت اجورهن وما ملكت يمينك مما افا الله عليك وبنات عمك وبنات عمتك وبنات خالك وبنات خلتك التي هاجرن معك وامراه مومنه ان وهبت نفسها للنبي ان اراد النبي ان يستنكحها خالصه لك من دون المومنين قد علمنا ما فرضنا عليهم في ازوجهم وما ملكت ايمنهم لكيلا يكون عليك حرج وكان الله غفورا رحيما

Latin Literal

50. Yâ eyyuhen nebiyyu innâ ahlelnâ leke ezvâcekelletî âteyte ucûrehunne ve mâ meleket yemînuke mimmâ efâallâhu aleyke ve benâti ammike ve benâti ammâtike ve benâti hâlike ve benâti halâtikellâtî hâcerne meâk(meâke), vemreeten mu’mineten in vehebet nefsehâ lin nebiyyi in erâden nebiyyu en yestenkihahâ hâlisaten leke min dûnil mu’minîn(mu’minîne), kad alimnâ mâ faradnâ aleyhim fî ezvâcihim ve mâ meleket eymânuhum li keylâ yekûne aleyke harac(haracun), ve kânallâhu gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ey nebi*! Doğrusu helal kıldık734 sana (senin) eşlerini ki ecirlerini** verdiğin kimselerdir; yemininle malik olduğunu (ki) Allah'ın feyz verdiğindendir sana; ve amcanın kızlarını; ve halanın kızlarını; ve dayının kızlarını; ve teyzenin kızlarını (ki) seninle beraber hicret etmiş kimselerdir; ve müminât493 bir kadını ki eğer hibe ettiyse*** kendi nefsini nebiye; eğer arzuladıysa nebi ki nikahlamayı744 onu***; bir halistir/özgüdür sana müminlerin astından****; muhakkak bildik farz497 kıldığımızı üzerlerine onların eşlerinde onların; ve sağ ellerini malik oldukları; olmaması içindir sana bir engel/yasak; ve oldu Allah bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Ahmed Samira Çevirisi

50 You, you the prophet, that We, We permitted/allowed for you your wives/spouses those who you gave their rewards (dowries), and what your right (hand) owned/possessed from what God bestowed upon you, and your paternal uncles’ daughters, and your paternal aunts’ daughters, and your maternal uncles’ daughters, and your maternal aunts’ daughters, who (F) emigrated with you, and a believing woman if she presented herself to the prophet, if the prophet wanted that He marries her, clearly/purely for you from other than the believers, We had known what We had commanded/imposed/stipulated on them in their wives and what their right (hands) owned/possessed, so that strain/blame/sin not be on you, and God was/is forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 n-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
3 inna doğrusu إِنَّا -
4 ehlelna helal kıldık أَحْلَلْنَا حلل
5 leke sana لَكَ -
6 ezvaceke (senin) eşlerini أَزْوَاجَكَ زوج
7 l-lati kimseler ki اللَّاتِي -
8 ateyte verdin اتَيْتَ اتي
9 ucurahunne ecirlerini onların أُجُورَهُنَّ اجر
10 ve ma وَمَا -
11 meleket malik olduğunu مَلَكَتْ ملك
12 yeminuke yemininle يَمِينُكَ يمن
13 mimma مِمَّا -
14 efa'e feyz verdiğinden أَفَاءَ فيا
15 llahu Allah'ın اللَّهُ -
16 aleyke sana عَلَيْكَ -
17 ve benati ve kızlarını وَبَنَاتِ بني
18 ammike amcanın عَمِّكَ عمم
19 ve benati ve kızlarını وَبَنَاتِ بني
20 ammatike halanın عَمَّاتِكَ عمم
21 ve benati ve kızlarını وَبَنَاتِ بني
22 halike dayının خَالِكَ خول
23 ve benati ve kızlarını وَبَنَاتِ بني
24 halatike teyzenin خَالَاتِكَ خول
25 l-lati kimseler ki اللَّاتِي -
26 hacerne hicret ettiler هَاجَرْنَ هجر
27 meake seninle beraber مَعَكَ -
28 vemraeten ve bir kadın وَامْرَأَةً مرا
29 mu'mineten müminât مُؤْمِنَةً امن
30 in eğer إِنْ -
31 vehebet hibe ettiyse وَهَبَتْ وهب
32 nefseha kendi nefsini نَفْسَهَا نفس
33 linnebiyyi nebiye لِلنَّبِيِّ نبا
34 in eğer إِنْ -
35 erade arzuladıysa أَرَادَ رود
36 n-nebiyyu nebi النَّبِيُّ نبا
37 en ki أَنْ -
38 yestenkihaha nikahlamayı onu يَسْتَنْكِحَهَا نكح
39 halisaten bir halistir خَالِصَةً خلص
40 leke sana لَكَ -
41 min مِنْ -
42 duni astından دُونِ دون
43 l-mu'minine müminlerin الْمُؤْمِنِينَ امن
44 kad muhakkak قَدْ -
45 alimna bildik عَلِمْنَا علم
46 ma مَا -
47 feradna farz kıldığımızı فَرَضْنَا فرض
48 aleyhim üzerlerine onların عَلَيْهِمْ -
49 fi فِي -
50 ezvacihim eşlerinde onların أَزْوَاجِهِمْ زوج
51 ve ma ve وَمَا -
52 meleket malik oldukları مَلَكَتْ ملك
53 eymanuhum sağ ellerini أَيْمَانُهُمْ يمن
54 likeyla içindir لِكَيْلَا -
55 yekune olmaması يَكُونَ كون
56 aleyke sana عَلَيْكَ -
57 haracun bir engel/yasak حَرَجٌ حرج
58 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
59 llahu Allah اللَّهُ -
60 gafuran bir Gafûr غَفُورًا غفر
61 rahimen bir Rahîm رَحِيمًا رحم

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed. **Karşılıklarını, mehirlerini.***Kadın.****Mümin erkeklere verilen hakların daha astından/aşağısından.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Müminât Kavram 493

493 Mümin kadınlar. İman etmiş kadınlar.

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

Nikah Kavram 744

744 Yetişkin bir erkek ve bir kadın arasında gerçekleşen evlilik/izdivaç bağı/sözleşmesi/misâkıdır. Cinselliği de içeren bu bağa, bu bağdan doğacak olan çocukların sorumluluğunu almaya söz vermekdir. Karşılıklı yapılan bu sözleşmeye aykırı olarak başka kimselerle zina etmemektir. Bu sözleşmeden doğacak olan çocukların babasının kesin olarak kadınla nikahlanmış olan erkeğin olacağını insanlara duyurmaktır, deklere etmektir. Kur'an'da nikahlanmak bir ritüele bağlanmamıştır. Nikahlanmak kolaylaştırılmıştır. Bir yere kadar (2 kez) boşanma da kolaylaştırılmıştır. Biricik dinimiz İslam yani sadece Kur'an insanlara asla eziyet etmez. Nikahlanmak isteyenler karşılıklı olarak bu taleplerini birbirlerine iletirler ve aralarında bir bağ/akit yapmaya kadar verirler. Yaptıkları bu bağı/akti topluma duyururlar ki kadının ve erkeğin nikahlı olduğu bilinsin. İmam nikahı diye bir şey Kur'an'da yoktur. İki kişi arasında gerçekleşen bu bağın topluma duyurulması zorunluluğu vardır. Amaç toplumun bu nikahtan haberdar olmasıdır. Boşanma durumunda da topluma bu durumun bildirilme zorunluluğu vardır.

66. Tahrim Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

5229|66|2|قَدْ فَرَضَ ٱللَّهُ لَكُمْ تَحِلَّةَ أَيْمَٰنِكُمْ وَٱللَّهُ مَوْلَىٰكُمْ وَهُوَ ٱلْعَلِيمُ ٱلْحَكِيمُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5229|66|2|قد فرض الله لكم تحله ايمنكم والله موليكم وهو العليم الحكيم

Latin Literal

2. Kad faradallâhu lekum tehillete eymânikum, vallâhu mevlâkum, ve huvel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Muhakkak farz497 kıldı Allah sizlere yeminlerinizi* çözmeyi; ve Allah mevlânızdır**; ve O Alîm’dir8; Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

2 God had commanded/made a duty for you, expiation/oath dissolution dues (of) your oaths , and God is your ally/master , and He is the knowledgeable, the wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kad muhakkak قَدْ -
2 ferade farz kıldı فَرَضَ فرض
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 lekum sizlere لَكُمْ -
5 tehillete çözmeyi تَحِلَّةَ حلل
6 eymanikum yeminlerinizi أَيْمَانِكُمْ يمن
7 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
8 mevlakum mevlânızdır مَوْلَاكُمْ ولي
9 ve huve ve O وَهُوَ -
10 l-alimu Alîm’dir الْعَلِيمُ علم
11 l-hakimu Hakîm’dir الْحَكِيمُ حكم

Notlar

Not 1

*Diyalektle/jargonla/ağızla yaptığınız yeminler gerçek yeminler asla değildir. Çözeceksiniz bunları. Bak: 2:225.**Sahibinizdir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 497: Farz kılmak/etmek.

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Farz kılmak/etmek.

Kavram No: 497

Kısa Açıklama: 497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 7

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 197

Türkçe Meal: Hac 327 malum 343 aylardır * ; öyle ki kim farz 497 kıldı onlarda (aylarda) haccı 327 ; öyle ki yoktur cinsellik içeren davranışlar; ve yoktur fasıklık 38 ; ve yoktur dalaşma hacta; ve yaptığınızı hayırdan/iyilikten bilir onu Allah; ve ikbal/tedarik/erzak edinin ** ; öyle ki doğrusu hayırlısı ikbalin/tedarikin/erzakın takvadır 21 ; ve takvalı 21 olun bana ey elbab/mantık sahipleri!

Arapça: 204|2|197|الحج اشهر معلومت فمن فرض فيهن الحج فلا رفث ولا فسوق ولا جدال في الحج وما تفعلوا من خير يعلمه الله وتزودوا فان خير الزاد التقوي واتقون ياولي الالبب

Nisâ Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Vasiyet * eder 481 Allah sizlere evlatlarınızda; erkeğedir misli 870 iki kadın payı ** ; öyle ki eğer oldularsa kadınlar iki üzerinde öyle ki onlaradır (kadınlaradır) üçte ikisi (2/3) terk ettiğinin (ölenin); ve eğer olduysa (kadın) tek öyle ki onadır yarısı (1/2); ve ana babasınadır onun (ölenin) ikisinden (ana-baba) her bir tekine altıda biri (1/6) terk ettiğinden (ölenin) eğer olduysa ona (ölene) bir evlat *** ; öyle ki eğer asla olmazsa ona (ölene) bir evlat **** ve varis oldu ana babası onun (ölenin) öyle ki anasınadır (ölenin) üçte bir (1/3); öyle ki eğer olduysa ona kardeşler öyle ki anasınadır altıda bir (1/6); sonrasındadır bir vasiyetten ***** (ki) vasiyet eder (kimse) onunla ya da (sonrasındadır) borç ***** ; babalarınızı ve oğullarınızı (ki) bilmezsiniz hangisi daha yakındır sizlere faydada/yararda; bir farzdır 497 Allah’tan; doğrusu Allah oldu bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 504|4|11|يوصيكم الله في اولدكم للذكر مثل حظ الانثيين فان كن نسا فوق اثنتين فلهن ثلثا ما ترك وان كانت وحده فلها النصف ولابويه لكل وحد منهما السدس مما ترك ان كان له ولد فان لم يكن له ولد وورثه ابواه فلامه الثلث فان كان له اخوه فلامه السدس من بعد وصيه يوصي بها او دين اباوكم وابناوكم لا تدرون ايهم اقرب لكم نفعا فريضه من الله ان الله كان عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Ve muhsanât 492 kadınlardan (nikâh) (ki) -dışındadır * sağ ellerinizin malik/sahip 77 olduğu- Allah'ın kitabıdır/yazgısıdır üzerine * ; ve helal kılındı sizlere bunların ötesi/arkası (da) ki bakınırsınız mallarınızla ** muhsinîn 496 (olmaya), olmaksızın musâfihin 494 ; öyle ki metalanmanızdır 54 *** onunla (nikâhla) onlardan (sağ ellerinizin malik/sahip olduklarından); öyle ki verin ecirlerini **** bir farz 497 (olarak); ve farz 497 (olan) sonrasında olmaz bir günah üzerinize onunla (nikâhla) razı olduğunuzdakinde ***** ; doğrusu Allah oldu bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 517|4|24|والمحصنت من النسا الا ما ملكت ايمنكم كتب الله عليكم واحل لكم ما ورا ذلكم ان تبتغوا بامولكم محصنين غير مسفحين فما استمتعتم به منهن فاتوهن اجورهن فريضه ولا جناح عليكم فيما ترضيتم به من بعد الفريضه ان الله كان عليما حكيما

Tevbe Suresi - Ayet 60

Türkçe Meal: Ancak ki sadakalar 39 fukaralara * ; ve miskinlere 113 ; ve onun ** üzerine amel edenlere *** ; ve kalpleri alıştırılanlaradır **** ; ve boyunlardadır ***** ; ve borçlularadır; ve Allah yolundadır ****** ; ve yolun oğlunadır 354 ; bir farzdır 497 Allah’tan; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1295|9|60|انما الصدقت للفقرا والمسكين والعملين عليها والمولفه قلوبهم وفي الرقاب والغرمين وفي سبيل الله وابن السبيل فريضه من الله والله عليم حكيم

Ahzâb Suresi - Ayet 38

Türkçe Meal: Olmuş değildir nebi * üzerine hiçbir yasak/engel farz 497 kıldığında Allah'ın ona * ; Allah'ın sünnetidir 707 kimselerdeki ** (ki) gelip geçti sizlerden önce; ve oldu Allah'ın emri bir kadere bağlanmış kader.

Arapça: 3569|33|38|ما كان علي النبي من حرج فيما فرض الله له سنه الله في الذين خلوا من قبل وكان امر الله قدرا مقدورا

Ahzâb Suresi - Ayet 50

Türkçe Meal: Ey nebi * ! Doğrusu helal kıldık 734 sana (senin) eşlerini ki ecirlerini ** verdiğin kimselerdir; yemininle malik olduğunu (ki) Allah'ın feyz verdiğindendir sana; ve amcanın kızlarını; ve halanın kızlarını; ve dayının kızlarını; ve teyzenin kızlarını (ki) seninle beraber hicret etmiş kimselerdir; ve müminât 493 bir kadını ki eğer hibe ettiyse *** kendi nefsini nebiye; eğer arzuladıysa nebi ki nikahlamayı 744 onu *** ; bir halistir/özgüdür sana müminlerin astından **** ; muhakkak bildik farz 497 kıldığımızı üzerlerine onların eşlerinde onların; ve sağ ellerini malik oldukları; olmaması içindir sana bir engel/yasak; ve oldu Allah bir Gafûr 20 ; bir Rahîm 2 .

Arapça: 3581|33|50|يايها النبي انا احللنا لك ازوجك التي اتيت اجورهن وما ملكت يمينك مما افا الله عليك وبنات عمك وبنات عمتك وبنات خالك وبنات خلتك التي هاجرن معك وامراه مومنه ان وهبت نفسها للنبي ان اراد النبي ان يستنكحها خالصه لك من دون المومنين قد علمنا ما فرضنا عليهم في ازوجهم وما ملكت ايمنهم لكيلا يكون عليك حرج وكان الله غفورا رحيما

Tahrim Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Muhakkak farz 497 kıldı Allah sizlere yeminlerinizi * çözmeyi; ve Allah mevlânızdır ** ; ve O Alîm’dir 8 ; Hakîm’dir 9 .

Arapça: 5229|66|2|قد فرض الله لكم تحله ايمنكم والله موليكم وهو العليم الحكيم