Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 492: Muhsanât

Bu kavram 3 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

492İffeti sağlam, güçlendirilmiş kadınlar. İffetini korumuş, korunmuş kadınlar. Sağlam ve güçlü iffeti nedeniyle ulaşılmaz/erişilmez olmuş kadınlar.

4. Nisâ Suresi

Ayet 24

Arapça Metin (Harekeli)

517|4|24|وَٱلْمُحْصَنَٰتُ مِنَ ٱلنِّسَآءِ إِلَّا مَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُكُمْ كِتَٰبَ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ وَأُحِلَّ لَكُم مَّا وَرَآءَ ذَٰلِكُمْ أَن تَبْتَغُوا۟ بِأَمْوَٰلِكُم مُّحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَٰفِحِينَ فَمَا ٱسْتَمْتَعْتُم بِهِۦ مِنْهُنَّ فَـَٔاتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ فَرِيضَةً وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا تَرَٰضَيْتُم بِهِۦ مِنۢ بَعْدِ ٱلْفَرِيضَةِ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

517|4|24|والمحصنت من النسا الا ما ملكت ايمنكم كتب الله عليكم واحل لكم ما ورا ذلكم ان تبتغوا بامولكم محصنين غير مسفحين فما استمتعتم به منهن فاتوهن اجورهن فريضه ولا جناح عليكم فيما ترضيتم به من بعد الفريضه ان الله كان عليما حكيما

Latin Literal

24. Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum, kitâballâhi aleykum, ve uhille lekum mâ varâe zâlikum en tebtegû bi emvâlikum muhsinîne gayra musâfihîn(musâfihîne). Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah(farîdaten). Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah(farîdati). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ve muhsanât492 kadınlardan (nikâh) (ki) -dışındadır* sağ ellerinizin malik/sahip77 olduğu- Allah'ın kitabıdır/yazgısıdır üzerine*; ve helal kılındı sizlere bunların ötesi/arkası (da) ki bakınırsınız mallarınızla** muhsinîn496 (olmaya), olmaksızın musâfihin494; öyle ki metalanmanızdır54*** onunla (nikâhla) onlardan (sağ ellerinizin malik/sahip olduklarından); öyle ki verin ecirlerini**** bir farz497 (olarak); ve farz497 (olan) sonrasında olmaz bir günah üzerinize onunla (nikâhla) razı olduğunuzdakinde*****; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Hakîm9.

Ahmed Samira Çevirisi

24 And the married from the women except what your rights owned/possessed (from spoils of war) God’s decree/judgment on you, and became/is permitted/allowed for you, what (is) behind that, that you ask/desire with your (P) wealths , marrying not fornicating/adulterating, so what you enjoyed with it, from them (F), so give them (F) their (F) rewards/fees (dowries) a religious duty/command/stipulation ,and no offense/guilt on you in what you (P) mutually agreed with it, from after the religious duty/command/stipulation , that God was/is knowledgeable, wise/judicious.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velmuhsanatu ve muhsenât وَالْمُحْصَنَاتُ حصن
2 mine مِنَ -
3 n-nisa'i kadınlardan النِّسَاءِ نسو
4 illa dışındadır إِلَّا -
5 ma مَا -
6 meleket malik/sahip olduğu مَلَكَتْ ملك
7 eymanukum sağ ellerinizin أَيْمَانُكُمْ يمن
8 kitabe kitabıdır/yazmasıdır كِتَابَ كتب
9 llahi Allah'ın اللَّهِ -
10 aleykum üzerine عَلَيْكُمْ -
11 ve uhille ve helal kılındı وَأُحِلَّ حلل
12 lekum sizlere لَكُمْ -
13 ma مَا -
14 vera'e ötesi/arkası وَرَاءَ وري
15 zalikum bunların ذَٰلِكُمْ -
16 en ki أَنْ -
17 tebtegu bakınırsınız تَبْتَغُوا بغي
18 biemvalikum mallarınızla بِأَمْوَالِكُمْ مول
19 muhsinine muhsine (olmaya) مُحْصِنِينَ حصن
20 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
21 musafihine musâfihin مُسَافِحِينَ سفح
22 fema öyle ki فَمَا -
23 stemtea'tum metalandığınızdır اسْتَمْتَعْتُمْ متع
24 bihi onunla (nikahla)) بِهِ -
25 minhunne onlardan (kadınlardan) مِنْهُنَّ -
26 fe atuhunne öyle ki verin فَاتُوهُنَّ اتي
27 ucurahunne ecirlerini/karşılıklarını أُجُورَهُنَّ اجر
28 ferideten bir farz (olarak) فَرِيضَةً فرض
29 ve la ve olmaz وَلَا -
30 cunaha bir günah جُنَاحَ جنح
31 aleykum üzerinize عَلَيْكُمْ -
32 fima فِيمَا -
33 teradeytum razı olduğunuzdakinde تَرَاضَيْتُمْ رضو
34 bihi onunla (nikahla) بِهِ -
35 min مِنْ -
36 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
37 l-ferideti farz (olan) الْفَرِيضَةِ فرض
38 inne doğrusu إِنَّ -
39 llahe Allah اللَّهَ -
40 kane oldu كَانَ كون
41 alimen Alîm عَلِيمًا علم
42 hakimen Hakîm حَكِيمًا حكم

Notlar

Not 1

*Müslüman erkeklere muhsanât kadınlarla nikâh yazılmıştır. Müminlerin ilk hedefi öncelikle müminât muhsanât kadınlarla nikâhlanmak olmalıdır. Müminât muhsanât kadınlarla nikâhlanma çabalamasına rağmen asla güç yetiremeyenler varsa sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlardan birisiyle nikâhlanabilir. Elbette karşılıklı rızayla. 4:25 ayetinde sağ ellerin malik/sahip olduğu genç kadınlardan müminât (iman etmiş) olanların tercih edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlarla yapılan bu nikâh da çiftleri birbirine bağlayan bir nikâhtır (4:21). Geçici bir nikâh asla değildir. Çünkü bu nikâhtan çocuklar doğabilir. Çiftler nikâhın tüm sorumluluklarını ve şartlarını kabul etmiş sayılır. Boşanma şartları da mutlak ki Kur'an'da bildirilen kurallara tabidir. **Nikâhlanarak bir ev geçindirme gücünüz, kuvvetiniz ve malınız varsa. ***Bir kadınla evlilik hayatı paylaşarak geçimlik sağlama.****Muhsanât kadınlarla evlenmek için sadaka/mehir verilir. Sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlar için de nikâha bir karşılık/ecir bir farz/zorunluluk olarak verilmelidir.*****Farz olan ecir/karşılık tamamlanırsa nikâh şekli çiftlerin dilediği gibi yapılabilir.

4. Nisâ Suresi

Ayet 25

Arapça Metin (Harekeli)

518|4|25|وَمَن لَّمْ يَسْتَطِعْ مِنكُمْ طَوْلًا أَن يَنكِحَ ٱلْمُحْصَنَٰتِ ٱلْمُؤْمِنَٰتِ فَمِن مَّا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُكُم مِّن فَتَيَٰتِكُمُ ٱلْمُؤْمِنَٰتِ وَٱللَّهُ أَعْلَمُ بِإِيمَٰنِكُم بَعْضُكُم مِّنۢ بَعْضٍ فَٱنكِحُوهُنَّ بِإِذْنِ أَهْلِهِنَّ وَءَاتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ بِٱلْمَعْرُوفِ مُحْصَنَٰتٍ غَيْرَ مُسَٰفِحَٰتٍ وَلَا مُتَّخِذَٰتِ أَخْدَانٍ فَإِذَآ أُحْصِنَّ فَإِنْ أَتَيْنَ بِفَٰحِشَةٍ فَعَلَيْهِنَّ نِصْفُ مَا عَلَى ٱلْمُحْصَنَٰتِ مِنَ ٱلْعَذَابِ ذَٰلِكَ لِمَنْ خَشِىَ ٱلْعَنَتَ مِنكُمْ وَأَن تَصْبِرُوا۟ خَيْرٌ لَّكُمْ وَٱللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

518|4|25|ومن لم يستطع منكم طولا ان ينكح المحصنت المومنت فمن ما ملكت ايمنكم من فتيتكم المومنت والله اعلم بايمنكم بعضكم من بعض فانكحوهن باذن اهلهن واتوهن اجورهن بالمعروف محصنت غير مسفحت ولا متخذت اخدان فاذا احصن فان اتين بفحشه فعليهن نصف ما علي المحصنت من العذاب ذلك لمن خشي العنت منكم وان تصبروا خير لكم والله غفور رحيم

Latin Literal

25. Ve men lem yestetı’ minkum tavlen en yenkıhal muhsanâtil mu’minâti fe min mâ meleket eymânukum min feteyâtikumul mu’minât(mu’minâti). Vallâhu a’lemu bi îmânikum. Ba’dukum min ba’d(ba’dın), fenkihûhunne bi izni ehlihinne ve âtûhunne ucûrehunne bil ma’rûfi muhsanâtin gayra musâfihâtin ve lâ muttehızâti ahdân(ahdânin), fe izâ uhsinne fe in eteyne bi fâhışetin fe aleyhinne nısfu mâ alâl muhsanâti minel azâb(azâbi). Zâlike li men haşiyel anete minkum. Ve en tasbirû hayrun lekum. Vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kim asla güç yetiremez sizlerden bir uzanıp ulaşmaya ki nikâhlar müminât493 muhsanât492; öyle ki müminât493 fettanlarınızdan*, sağ ellerinizin malik/sahip77 olduğundandır; ve Allah daha iyi bilir imanlarınızı; bir kısmınız bir kısımdandır; öyle ki nikâhlayın onları (sağ ellerinizin malik/sahip olduklarını) ehlinin/ahalisinin** izniyle; ve verin ecirlerini*** marufla291; muhsanât492 (olsunlar) olmaksızın musâfihât494; ve edinmeyenler (olsunlar) gizli/saklı arkadaş; öyle ki muhsanât492 oldukları zaman; öyle ki (sonrası) eğer işlerlerse bir fahişelik490 öyle ki onlar üzerinedir yarısı muhsanât492 üzerine (olan) azaptan; işte bu kimse içindir (ki) haşyet duyar zorluğa/strese sizlerden; ve ki sabretmeniz**** bir hayırdır sizlere; ve Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

25 And who is not able, from you wealth/capability (means) that he marries the chaste, the believing (F) (free women), so from what your rights owned from your youths (girls) the believers (F), and God (is) more knowing with your (P) faith/belief, some of you (are) from some, so marry them (F), with their families’/relations’/(masters’) permission, and give them (F) their rewards/fees (dowries) with the kindness marrying, not fornicating/adulterating, and not taking (P/F) lovers/secret friends, so if they (F) married, so if they committed with an enormous deed/atrocious deed/adultery, so on them (F) half what (is) on the chaste/married (woman) from the torture, that (is) to who feared the exertion/corruption from you, and (to) be patient (is) better for you, and God (is) forgiving, merciful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve men ve kim وَمَنْ -
2 lem asla لَمْ -
3 yestetia' gücü yetiremez يَسْتَطِعْ طوع
4 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
5 tavlen bir uzanıp ulaşmaya طَوْلًا طول
6 en ki أَنْ -
7 yenkiha nikâhlar يَنْكِحَ نكح
8 l-muhsanati muhsanât الْمُحْصَنَاتِ حصن
9 l-mu'minati müminât الْمُؤْمِنَاتِ امن
10 femin öyle ki فَمِنْ -
11 ma مَا -
12 meleket malik/sahip olduğunuzdan مَلَكَتْ ملك
13 eymanukum sağ ellerinizin أَيْمَانُكُمْ يمن
14 min مِنْ -
15 feteyatikumu fettanlarınızdan فَتَيَاتِكُمُ فتي
16 l-mu'minati müminât الْمُؤْمِنَاتِ امن
17 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
18 ea'lemu daha iyi bilir أَعْلَمُ علم
19 biimanikum imanlarınızı بِإِيمَانِكُمْ امن
20 bea'dukum bir kısmınız بَعْضُكُمْ بعض
21 min مِنْ -
22 bea'din bir kısımdandır بَعْضٍ بعض
23 fenkihuhunne öyle ki nikâhların onları فَانْكِحُوهُنَّ نكح
24 biizni izniyle بِإِذْنِ اذن
25 ehlihinne ehlinin/ahalisinin أَهْلِهِنَّ اهل
26 ve atuhunne ve verin وَاتُوهُنَّ اتي
27 ucurahunne ecirlerini أُجُورَهُنَّ اجر
28 bil-mea'rufi marufla بِالْمَعْرُوفِ عرف
29 muhsanatin muhsanât مُحْصَنَاتٍ حصن
30 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
31 musafihatin musâfihât مُسَافِحَاتٍ سفح
32 ve la وَلَا -
33 muttehizati ve edinmeyenler مُتَّخِذَاتِ اخذ
34 ehdanin gizli/saklı arkadaş أَخْدَانٍ خدن
35 feiza öyle ki zaman فَإِذَا -
36 uhsinne muhsenât أُحْصِنَّ حصن
37 fe in öyle ki eğer فَإِنْ -
38 eteyne işlerlerse أَتَيْنَ اتي
39 bifahişetin bir fahişelik بِفَاحِشَةٍ فحش
40 fealeyhinne öyle ki onlar üzerinedir فَعَلَيْهِنَّ -
41 nisfu yarısı نِصْفُ نصف
42 ma مَا -
43 ala üzerine عَلَى -
44 l-muhsanati muhsanât الْمُحْصَنَاتِ حصن
45 mine مِنَ -
46 l-azabi azaptan الْعَذَابِ عذب
47 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
48 limen kimse içindir لِمَنْ -
49 haşiye haşyet duyar خَشِيَ خشي
50 l-anete zorluğa/strese الْعَنَتَ عنت
51 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
52 ve en ve ki وَأَنْ -
53 tesbiru sabretmeniz تَصْبِرُوا صبر
54 hayrun bir hayırdır خَيْرٌ خير
55 lekum sizlere لَكُمْ -
56 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
57 gafurun Gafûr’dur غَفُورٌ غفر
58 rahimun Rahîm’dir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Gençler.**Onlardan sorumlu olan ilgili kimselerin. ***Muhsanât kadınlarla evlenmek için sadaka/mehir verilir. Sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlar için de nikâha bir karşılık/ecir bir farz/zorunluluk olarak verilmelidir.****Müminât muhsanât kadınlarla evlenmek için gereken mücadeleyi sabırla devam etmek.

5. Mâide Suresi

Ayet 5

Arapça Metin (Harekeli)

674|5|5|ٱلْيَوْمَ أُحِلَّ لَكُمُ ٱلطَّيِّبَٰتُ وَطَعَامُ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ حِلٌّ لَّكُمْ وَطَعَامُكُمْ حِلٌّ لَّهُمْ وَٱلْمُحْصَنَٰتُ مِنَ ٱلْمُؤْمِنَٰتِ وَٱلْمُحْصَنَٰتُ مِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكُمْ إِذَآ ءَاتَيْتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ مُحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَٰفِحِينَ وَلَا مُتَّخِذِىٓ أَخْدَانٍ وَمَن يَكْفُرْ بِٱلْإِيمَٰنِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُۥ وَهُوَ فِى ٱلْءَاخِرَةِ مِنَ ٱلْخَٰسِرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

674|5|5|اليوم احل لكم الطيبت وطعام الذين اوتوا الكتب حل لكم وطعامكم حل لهم والمحصنت من المومنت والمحصنت من الذين اوتوا الكتب من قبلكم اذا اتيتموهن اجورهن محصنين غير مسفحين ولا متخذي اخدان ومن يكفر بالايمن فقد حبط عمله وهو في الاخره من الخسرين

Latin Literal

5. El yevme uhılle lekumut tayyibât(tayyibâtu) ve taâmullezîne ûtûl kitâbe hıllun lekum ve taâmukum hıllun lehum vel muhsanâtu minel mu’minâti vel muhsanâtu min ellezîne utûl kitâbe min kablikum izâ âteytumûhunne ucûrehunne muhsınîne gayra musâfihîne ve lâ muttehızî ehdân(ehdânin) ve men yekfur bil îmâni fe kad habita ameluhu ve huve fîl âhıreti minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Bugün (ki) helal kılındı sizlere iyiler; ve kitap verilmiş kimselerin135 yiyeceği bir helaldir sizlere; sizin yiyeceğiniz bir helaldir onlara; ve (helaldir) (kendinizden olan) müminâtlardan493 muhsanât492 kadınlar; ve sizden önce kitap verilmiş kimseler135 (olan) muhsanât492 kadınlar; verdiğiniz zaman onlara (kadınlara) ecirlerini* muhsinler294 (olarak); olmaksızın musâfihin495; ve edinmeyin gizli dost; ve kim kâfirlik25 eder imana47; öyle ki muhakkak boşa çıktı ameli** onun; ve o ahirette hüsrana uğrayanlardandır.

Ahmed Samira Çevirisi

5 Today is permitted/allowed for you the goodnesses, and those who were given The Book’s food is permitted/allowed for you, and your food is permitted/allowed for them, and the chaste (F) from the believers (F), and the chaste (F) from those who were given The Book from before you, if you gave them (F) their (F) fees (dowries), marrying not fornicating/adulterating, and not taking friends/lovers , and who disbelieves with the faith/belief, so his deed had wasted/failed, and he (is) in the end (other life) from the losers .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 el-yevme bugün (ki) الْيَوْمَ يوم
2 uhille helal kılındı أُحِلَّ حلل
3 lekumu sizlere لَكُمُ -
4 t-tayyibatu iyiler الطَّيِّبَاتُ طيب
5 ve taaamu ve yiyeceği وَطَعَامُ طعم
6 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
7 utu verildiler أُوتُوا اتي
8 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
9 hillun bir helaldir حِلٌّ حلل
10 lekum sizlere لَكُمْ -
11 ve taaamukum sizin yiyeceğiniz وَطَعَامُكُمْ طعم
12 hillun bir helaldir حِلٌّ حلل
13 lehum onlara لَهُمْ -
14 velmuhsanatu ve muhsenat kadınlar وَالْمُحْصَنَاتُ حصن
15 mine مِنَ -
16 l-mu'minati müminatlardan الْمُؤْمِنَاتِ امن
17 velmuhsanatu ve muhsenat kadınlar وَالْمُحْصَنَاتُ حصن
18 mine مِنَ -
19 ellezine kimseler الَّذِينَ -
20 utu verildiler أُوتُوا اتي
21 l-kitabe Kitap الْكِتَابَ كتب
22 min مِنْ -
23 kablikum sizden önce قَبْلِكُمْ قبل
24 iza إِذَا -
25 ateytumuhunne verdiğiniz zaman onlara (kadınlara) اتَيْتُمُوهُنَّ اتي
26 ucurahunne ecirlerini/karşılıklarını أُجُورَهُنَّ اجر
27 muhsinine muhsinler olarak مُحْصِنِينَ حصن
28 gayra olmaksızın غَيْرَ غير
29 musafihine musafihin مُسَافِحِينَ سفح
30 ve la وَلَا -
31 muttehizi ve edinmeyin مُتَّخِذِي اخذ
32 ehdanin gizli dost أَخْدَانٍ خدن
33 ve men ve kim وَمَنْ -
34 yekfur kâfirlik eder يَكْفُرْ كفر
35 bil-imani imâna بِالْإِيمَانِ امن
36 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
37 habita boşa çıktı حَبِطَ حبط
38 ameluhu ameli onun عَمَلُهُ عمل
39 ve huve ve o وَهُوَ -
40 fi فِي -
41 l-ahirati ahirette الْاخِرَةِ اخر
42 mine مِنَ -
43 l-hasirine hüsrana uğrayanlardandır الْخَاسِرِينَ خسر

Notlar

Not 1

*Mehirlerini.**Yaptığı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Muhsanât Kavram 492

492 İffeti sağlam, güçlendirilmiş kadınlar. İffetini korumuş, korunmuş kadınlar. Sağlam ve güçlü iffeti nedeniyle ulaşılmaz/erişilmez olmuş kadınlar.

Müminât Kavram 493

493 Mümin kadınlar. İman etmiş kadınlar.

Musâfih Kavram 495

495 Nikâh olmadan bekâr kadınlarla cinsel ilişkiye giren bekâr erkekler.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 492: Muhsanât

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Muhsanât

Kavram No: 492

Kısa Açıklama: 492 İffeti sağlam, güçlendirilmiş kadınlar. İffetini korumuş, korunmuş kadınlar. Sağlam ve güçlü iffeti nedeniyle ulaşılmaz/erişilmez olmuş kadınlar.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 3

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Nisâ Suresi - Ayet 24

Türkçe Meal: Ve muhsanât 492 kadınlardan (nikâh) (ki) -dışındadır * sağ ellerinizin malik/sahip 77 olduğu- Allah'ın kitabıdır/yazgısıdır üzerine * ; ve helal kılındı sizlere bunların ötesi/arkası (da) ki bakınırsınız mallarınızla ** muhsinîn 496 (olmaya), olmaksızın musâfihin 494 ; öyle ki metalanmanızdır 54 *** onunla (nikâhla) onlardan (sağ ellerinizin malik/sahip olduklarından); öyle ki verin ecirlerini **** bir farz 497 (olarak); ve farz 497 (olan) sonrasında olmaz bir günah üzerinize onunla (nikâhla) razı olduğunuzdakinde ***** ; doğrusu Allah oldu bir Alîm 8 ; bir Hakîm 9 .

Arapça: 517|4|24|والمحصنت من النسا الا ما ملكت ايمنكم كتب الله عليكم واحل لكم ما ورا ذلكم ان تبتغوا بامولكم محصنين غير مسفحين فما استمتعتم به منهن فاتوهن اجورهن فريضه ولا جناح عليكم فيما ترضيتم به من بعد الفريضه ان الله كان عليما حكيما

Nisâ Suresi - Ayet 25

Türkçe Meal: Ve kim asla güç yetiremez sizlerden bir uzanıp ulaşmaya ki nikâhlar müminât 493 muhsanât 492 ; öyle ki müminât 493 fettanlarınızdan * , sağ ellerinizin malik/sahip 77 olduğundandır; ve Allah daha iyi bilir imanlarınızı; bir kısmınız bir kısımdandır; öyle ki nikâhlayın onları (sağ ellerinizin malik/sahip olduklarını) ehlinin/ahalisinin ** izniyle; ve verin ecirlerini *** marufla 291 ; muhsanât 492 (olsunlar) olmaksızın musâfihât 494 ; ve edinmeyenler (olsunlar) gizli/saklı arkadaş; öyle ki muhsanât 492 oldukları zaman; öyle ki (sonrası) eğer işlerlerse bir fahişelik 490 öyle ki onlar üzerinedir yarısı muhsanât 492 üzerine (olan) azaptan; işte bu kimse içindir (ki) haşyet duyar zorluğa/strese sizlerden; ve ki sabretmeniz **** bir hayırdır sizlere; ve Allah Gafûr’dur 20 ; Rahîm’dir 2 .

Arapça: 518|4|25|ومن لم يستطع منكم طولا ان ينكح المحصنت المومنت فمن ما ملكت ايمنكم من فتيتكم المومنت والله اعلم بايمنكم بعضكم من بعض فانكحوهن باذن اهلهن واتوهن اجورهن بالمعروف محصنت غير مسفحت ولا متخذت اخدان فاذا احصن فان اتين بفحشه فعليهن نصف ما علي المحصنت من العذاب ذلك لمن خشي العنت منكم وان تصبروا خير لكم والله غفور رحيم

Mâide Suresi - Ayet 5

Türkçe Meal: Bugün (ki) helal kılındı sizlere iyiler; ve kitap verilmiş kimselerin 135 yiyeceği bir helaldir sizlere; sizin yiyeceğiniz bir helaldir onlara; ve (helaldir) (kendinizden olan) müminâtlardan 493 muhsanât 492 kadınlar; ve sizden önce kitap verilmiş kimseler 135 (olan) muhsanât 492 kadınlar; verdiğiniz zaman onlara (kadınlara) ecirlerini * muhsinler 294 (olarak); olmaksızın musâfihin 495 ; ve edinmeyin gizli dost; ve kim kâfirlik 25 eder imana 47 ; öyle ki muhakkak boşa çıktı ameli ** onun; ve o ahirette hüsrana uğrayanlardandır.

Arapça: 674|5|5|اليوم احل لكم الطيبت وطعام الذين اوتوا الكتب حل لكم وطعامكم حل لهم والمحصنت من المومنت والمحصنت من الذين اوتوا الكتب من قبلكم اذا اتيتموهن اجورهن محصنين غير مسفحين ولا متخذي اخدان ومن يكفر بالايمن فقد حبط عمله وهو في الاخره من الخسرين