Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 113: Miskin

Bu kavram 13 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

113Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

2. Bakara Suresi

Ayet 61

Arapça Metin (Harekeli)

68|2|61|وَإِذْ قُلْتُمْ يَٰمُوسَىٰ لَن نَّصْبِرَ عَلَىٰ طَعَامٍ وَٰحِدٍ فَٱدْعُ لَنَا رَبَّكَ يُخْرِجْ لَنَا مِمَّا تُنۢبِتُ ٱلْأَرْضُ مِنۢ بَقْلِهَا وَقِثَّآئِهَا وَفُومِهَا وَعَدَسِهَا وَبَصَلِهَا قَالَ أَتَسْتَبْدِلُونَ ٱلَّذِى هُوَ أَدْنَىٰ بِٱلَّذِى هُوَ خَيْرٌ ٱهْبِطُوا۟ مِصْرًا فَإِنَّ لَكُم مَّا سَأَلْتُمْ وَضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ ٱلذِّلَّةُ وَٱلْمَسْكَنَةُ وَبَآءُو بِغَضَبٍ مِّنَ ٱللَّهِ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَانُوا۟ يَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقْتُلُونَ ٱلنَّبِيِّۦنَ بِغَيْرِ ٱلْحَقِّ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَوا۟ وَّكَانُوا۟ يَعْتَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

68|2|61|واذ قلتم يموسي لن نصبر علي طعام وحد فادع لنا ربك يخرج لنا مما تنبت الارض من بقلها وقثايها وفومها وعدسها وبصلها قال اتستبدلون الذي هو ادني بالذي هو خير اهبطوا مصرا فان لكم ما سالتم وضربت عليهم الذله والمسكنه وباو بغضب من الله ذلك بانهم كانوا يكفرون بايت الله ويقتلون النبين بغير الحق ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

Latin Literal

61. Ve iz kultum yâ mûsâ len nasbira alâ taâmin vâhidin fed’u lenâ rabbeke yuhric lenâ mimmâ tunbitulardu min baklihâ ve kıssâiha ve fûmihâ ve adesihâ ve basalihâ, kâle e testebdilûnellezî huve ednâ billezî huve hayr(hayrun), ihbitû mısran fe inne lekum mâ seeltum ve duribet aleyhimuz zilletu vel meskenetu ve bâu bi gadabin minallâh(minallâhi), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnen nebiyyîne bi gayril hak(hakkı), zâlike bi mâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediğiniz zaman: “Ey Musa! Asla sabretmeyiz51 tek bir yemeğe; öyle ki dua80 et bizlere; Rabbine4; çıkarsın bizlere bitirdiğinden yerin baklagilinden; ve hıyarından/kabağından; ve sarımsağından; ve mercimeğinden; ve soğanından onun”; dedi (Musa): “Takas mı edersiniz o ast/aşağı olanı o hayır olanla? İnin bir şehre; öyle ki doğrusu sizleredir sual ettiğiniz/sorduğunuz”; ve vuruldu üzerlerine aşağılık/alçaklık ve miskinlik113; ve maruz kaldılar Allah’tan bir gazaba; işte bu; nedeniyledir ki kâfirlik25 eder oldular Allah'ın ayetlerine; ve katleder35 (oldular) nebileri132 hak değilken; işte bu; nedeniyledir (ki) isyan ettiler ve sınırı aşar oldular.

Ahmed Samira Çevirisi

61 And when you said: "You Moses, (we) will never be patient on one food, so call for us your lord (to) bring out for us from what the Earth/land sprouts/grows from its vegetables , and its long cucumber , and its legumes , and its lentils and its onions ." He said: "Do you exchange/substitute what it isnearer/weaker/poorer with what it is good/best ? Descend/enter (to the) city/border/region/Egypt , so for you (there is) what you asked/demanded." And it is imposed/forced on them the humiliation/disgrace and the poverty/ oppression and they returned/resided with anger from God, (that is) because they were disbelieving with God’s signs/verses/evidences , and (they) kill the prophets without the right , that (is) because (of) what they disobeyed, and they were transgressing/violating .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 kultum dediniz قُلْتُمْ قول
3 ya musa ey Musa يَا مُوسَىٰ -
4 len asla لَنْ -
5 nesbira sabretmeyiz نَصْبِرَ صبر
6 ala عَلَىٰ -
7 taaamin bir yemeğe طَعَامٍ طعم
8 vahidin tek وَاحِدٍ وحد
9 fed'u öyle ki dua et فَادْعُ دعو
10 lena bizlere لَنَا -
11 rabbeke Rabbine رَبَّكَ ربب
12 yuhric çıkarsın يُخْرِجْ خرج
13 lena bizlere لَنَا -
14 mimma مِمَّا -
15 tunbitu bitirdiğinden تُنْبِتُ نبت
16 l-erdu yerin الْأَرْضُ ارض
17 min مِنْ -
18 bekliha baklagilinden بَقْلِهَا بقل
19 vekissaiha ve hıyarından/kabağından وَقِثَّائِهَا قثا
20 vefumiha ve sarımsağından وَفُومِهَا فوم
21 veadesiha ve mercimeğinden وَعَدَسِهَا عدس
22 ve besaliha ve soğanından onun وَبَصَلِهَا بصل
23 kale dedi (Musa) قَالَ قول
24 etestebdilune takas mı edersiniz أَتَسْتَبْدِلُونَ بدل
25 llezi olan الَّذِي -
26 huve o هُوَ -
27 edna ast/aşağı/ أَدْنَىٰ دنو
28 billezi' olanla بِالَّذِي -
29 huve o هُوَ -
30 hayrun hayır خَيْرٌ خير
31 hbitu inin اهْبِطُوا هبط
32 misran bir şehre مِصْرًا مصر
33 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
34 lekum sizleredir لَكُمْ -
35 ma مَا -
36 seeltum sual ettiğiniz/sorduğunuz سَأَلْتُمْ سال
37 ve duribet ve vuruldu وَضُرِبَتْ ضرب
38 aleyhimu üzerlerine عَلَيْهِمُ -
39 z-zilletu aşağılık/alçaklık الذِّلَّةُ ذلل
40 velmeskenetu ve miskinlik وَالْمَسْكَنَةُ سكن
41 ve ba'u ve maruz kaldılar/ وَبَاءُوا بوا
42 bigadebin bir gazaba بِغَضَبٍ غضب
43 mine -tan مِنَ -
44 llahi Allah- اللَّهِ -
45 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
46 biennehum doğrusu onların nedeniyledir بِأَنَّهُمْ -
47 kanu oldular كَانُوا كون
48 yekfurune Kâfirlik ederler يَكْفُرُونَ كفر
49 biayati ayetlerine بِايَاتِ ايي
50 llahi Allah'ın اللَّهِ -
51 ve yektulune ve katlederler وَيَقْتُلُونَ قتل
52 n-nebiyyine nebileri النَّبِيِّينَ نبا
53 bigayri başka بِغَيْرِ غير
54 l-hakki hak/gerçek الْحَقِّ حقق
55 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
56 bima nedeniyledir بِمَا -
57 asav isyan ettiler عَصَوْا عصي
58 ve kanu ve oldular وَكَانُوا كون
59 yea'tedune sınırı aştılar يَعْتَدُونَ عدو

2. Bakara Suresi

Ayet 83

Arapça Metin (Harekeli)

90|2|83|وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَٰقَ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ لَا تَعْبُدُونَ إِلَّا ٱللَّهَ وَبِٱلْوَٰلِدَيْنِ إِحْسَانًا وَذِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَقُولُوا۟ لِلنَّاسِ حُسْنًا وَأَقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُوا۟ ٱلزَّكَوٰةَ ثُمَّ تَوَلَّيْتُمْ إِلَّا قَلِيلًا مِّنكُمْ وَأَنتُم مُّعْرِضُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

90|2|83|واذ اخذنا ميثق بني اسريل لا تعبدون الا الله وبالولدين احسانا وذي القربي واليتمي والمسكين وقولوا للناس حسنا واقيموا الصلوه واتوا الزكوه ثم توليتم الا قليلا منكم وانتم معرضون

Latin Literal

83. Ve iz ehaznâ mîsâka benî isrâîle lâ ta’budûne illâllâhe ve bil vâlideyni ihsânen ve zil kurbâvel yetâmâ vel mesâkîni ve kûlû lin nâsi husnen ve ekîmûs salâte ve âtûz zekât(zekâte), summe tevelleytum illâ kalîlen minkum ve entum mu’ridûn(mu’ridûne).

Türkçe Çeviri

Ve aldığımız zaman bir mîsâk281 İsrailoğullarından; kulluk46 etmeyesiniz; ancak Allah'a; ve ana babaya bir güzellik; ve yakınlık sahibine130 (de); ve yetimlere131 (de); ve miskinlere113 (de); ve deyin insanlar için güzelliği; ve ikame572 edin salâtı5; ve verin zekâtı10; sonra biraz dışında sizlerden döndünüz; ve sizler direnç gösterenlersiniz/karşı çıkanlarsınız.

Ahmed Samira Çevirisi

83 And when We took Israel’s sons’ and daughters’ promise/covenant, "Do not worship except God, and with the parents a goodness and of the relations/near , and the orphans and the poorest of the poor/poor oppressed , and say to the people goodness, and keep up/take care of the prayers and give/bring the charity/purification." Then you turned away except (a) few from you and you are objecting/opposing .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iz ve o zaman وَإِذْ -
2 ehazna aldık أَخَذْنَا اخذ
3 misaka bir sözleşme/misak مِيثَاقَ وثق
4 beni oğullarından بَنِي بني
5 israile İsrail إِسْرَائِيلَ -
6 la لَا -
7 tea'budune kulluk etmeyesiniz تَعْبُدُونَ عبد
8 illa ancak إِلَّا -
9 llahe Allah'a اللَّهَ -
10 ve bil-valideyni ve ana babayla وَبِالْوَالِدَيْنِ ولد
11 ihsanen bir güzellik إِحْسَانًا حسن
12 ve zi ve sahibine (de) وَذِي -
13 l-kurba yakınlık الْقُرْبَىٰ قرب
14 velyetama ve yetimlere (de) وَالْيَتَامَىٰ يتم
15 velmesakini ve miskinlere/açlık sınırında yaşayanlara (da) وَالْمَسَاكِينِ سكن
16 ve kulu ve deyin وَقُولُوا قول
17 linnasi insanlar için لِلنَّاسِ نوس
18 husnen güzelliği حُسْنًا حسن
19 ve ekimu ve dikin/ayağa kaldırın وَأَقِيمُوا قوم
20 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
21 ve atu ve verin وَاتُوا اتي
22 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
23 summe sonra ثُمَّ -
24 tevelleytum döndünüz تَوَلَّيْتُمْ ولي
25 illa dışında إِلَّا -
26 kalilen bir az قَلِيلًا قلل
27 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
28 ve entum ve sizler وَأَنْتُمْ -
29 mua'ridune direnç gösterenlersiniz /karşı çıkanlarsınız مُعْرِضُونَ عرض

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

2. Bakara Suresi

Ayet 215

Arapça Metin (Harekeli)

222|2|215|يَسْـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَ قُلْ مَآ أَنفَقْتُم مِّنْ خَيْرٍ فَلِلْوَٰلِدَيْنِ وَٱلْأَقْرَبِينَ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ وَمَا تَفْعَلُوا۟ مِنْ خَيْرٍ فَإِنَّ ٱللَّهَ بِهِۦ عَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

222|2|215|يسلونك ماذا ينفقون قل ما انفقتم من خير فللولدين والاقربين واليتمي والمسكين وابن السبيل وما تفعلوا من خير فان الله به عليم

Latin Literal

215. Yes’elûneke mâzâ yunfikûn(yunfikûne), kul mâ enfaktum min hayrin fe lil vâlideyni vel akrabîne vel yetâmâ vel mesâkîni vebnis sebîl(sebîli), ve mâ tef’alû min hayrin fe innallâhe bihî alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana neyi infak6 ederler; de ki: "İnfak6 ettiğiniz hayırdan öyle ki ana-baba içindir; ve yakınlık sahipleri130; ve yetimler131; ve miskinler113; ve yolun oğlu354 (içindir); ve hayırdan yaptığınızı öyle ki doğrusu Allah bilendir onu.

Ahmed Samira Çevirisi

215 They ask/question you what (should) they spend, say: "What you spend from goodness/wealth , so to the parents, and the nearest/closest, and the orphans , and the poorest of poor/poor oppressed, and the traveler/stranded traveler, and what you make/do from goodness , so then God (is) with it knowledgeable."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 yeseluneke sual ederler/sorarla sana يَسْأَلُونَكَ سال
2 maza neyi مَاذَا -
3 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق
4 kul de ki قُلْ قول
5 ma مَا -
6 enfektum infak ettiğiniz أَنْفَقْتُمْ نفق
7 min مِنْ -
8 hayrin hayırdan خَيْرٍ خير
9 felilvalideyni öyle ki ana-baba içindir فَلِلْوَالِدَيْنِ ولد
10 vel'ekrabine ve yakınlık sahipleri وَالْأَقْرَبِينَ قرب
11 velyetama ve yetimler وَالْيَتَامَىٰ يتم
12 velmesakini ve miskinler وَالْمَسَاكِينِ سكن
13 vebni ve oğlu وَابْنِ بني
14 s-sebili yolun السَّبِيلِ سبل
15 ve ma ve وَمَا -
16 tef'alu yaptığınızı تَفْعَلُوا فعل
17 min مِنْ -
18 hayrin hayırdan خَيْرٍ خير
19 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
20 llahe Allah اللَّهَ -
21 bihi onu بِهِ -
22 alimun bilendir عَلِيمٌ علم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Yakınlık sahibi Kavram 130

130 Her türlü yakınlık sahibi. Soy yakınlığı, mekan yakınlığı vb.

Yetim Kavram 131

131 Anne veya babanın en az birisinden yoksun olan. Kendi geçimini sağlayacak güce ve akla henüz ulaşmamış olan çocuk.

Yolun oğlu. Kavram 354

354 Evsiz barksız olan.

4. Nisâ Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

501|4|8|وَإِذَا حَضَرَ ٱلْقِسْمَةَ أُو۟لُوا۟ ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينُ فَٱرْزُقُوهُم مِّنْهُ وَقُولُوا۟ لَهُمْ قَوْلًا مَّعْرُوفًا

Arapça Metin (Harekesiz)

501|4|8|واذا حضر القسمه اولوا القربي واليتمي والمسكين فارزقوهم منه وقولوا لهم قولا معروفا

Latin Literal

8. Ve izâ hadaral kısmete ulûl kurbâ vel yetâmâ vel mesâkînu ferzukûhum minhu ve kûlû lehum kavlen ma’rûfâ(ma’rûfen).

Türkçe Çeviri

Ve hazır olduğu zaman kısmeti yakınlık sahibinin130 ve yetimlerin131 ve miskinlerin113; rızıklandırın onları ondan*; ve deyin onlara maruf291 bir söz.

Ahmed Samira Çevirisi

8 And if of the relations, and the orphans, and the poorest of poor/poor oppressed attended the apportionment/division, so provide for them from it, and say to them a saying (that is) kind/good.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve وَإِذَا -
2 hadera hazır olduğu zaman حَضَرَ حضر
3 l-kismete kısmeti الْقِسْمَةَ قسم
4 ulu sahibinin أُولُو اول
5 l-kurba yakınlık الْقُرْبَىٰ قرب
6 velyetama ve yetimlerin وَالْيَتَامَىٰ يتم
7 velmesakinu ve miskinlerin وَالْمَسَاكِينُ سكن
8 ferzukuhum rızıklandırın onları فَارْزُقُوهُمْ رزق
9 minhu ondan مِنْهُ -
10 ve kulu ve deyin وَقُولُوا قول
11 lehum onlara لَهُمْ -
12 kavlen bir söz قَوْلًا قول
13 mea'rufen maruf مَعْرُوفًا عرف

Notlar

Not 1

*Mirastan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Yakınlık sahibi Kavram 130

130 Her türlü yakınlık sahibi. Soy yakınlığı, mekan yakınlığı vb.

Yetim Kavram 131

131 Anne veya babanın en az birisinden yoksun olan. Kendi geçimini sağlayacak güce ve akla henüz ulaşmamış olan çocuk.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

4. Nisâ Suresi

Ayet 36

Arapça Metin (Harekeli)

529|4|36|وَٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ وَلَا تُشْرِكُوا۟ بِهِۦ شَيْـًٔا وَبِٱلْوَٰلِدَيْنِ إِحْسَٰنًا وَبِذِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱلْجَارِ ذِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْجَارِ ٱلْجُنُبِ وَٱلصَّاحِبِ بِٱلْجَنۢبِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُكُمْ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالًا فَخُورًا

Arapça Metin (Harekesiz)

529|4|36|واعبدوا الله ولا تشركوا به شيا وبالولدين احسنا وبذي القربي واليتمي والمسكين والجار ذي القربي والجار الجنب والصاحب بالجنب وابن السبيل وما ملكت ايمنكم ان الله لا يحب من كان مختالا فخورا

Latin Literal

36. Va’budûllâhe ve lâ tuşrikû bihî şeyen ve bil vâlideyni ihsânen ve bizil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîni vel câri zil kurbâ vel câril cunubi ves sâhıbi bil cenbi vebnis sebîli, ve mâ meleket eymânukum. İnnallâhe lâ yuhıbbu men kâne muhtâlen fehûrâ(fehûran).

Türkçe Çeviri

Ve kulluk46 edin Allah'a; ve şirk koşmayın71 O'na bir şeyi; ve ana babayadır bir ihsân250 ve yakınlık sahibine; ve yetimlere131; ve miskinlere113; ve yakınlık sahibi komşuya; ve uzak komşuya; ve (aynı) taraf/yönde yoldaşa; ve yolun oğluna354; ve malik/sahip olduğuna sağ ellerinizin77; doğrusu Allah sevmez kimseyi (ki) oldu (o) bir kurumlanan*; bir gururlanan.

Ahmed Samira Çevirisi

36 And worship God and do not share/make partners with Him a thing, and with the parents a goodness, and with of the relatives, and the orphans, and the poorest of poor/poor oppressed, and the neighbour of the relations/near, and the neighbour the distant/foreign, and the companion/friend with the side (close), and the traveler/stranded traveler, and what your rights owned; that God does not love/like who was/is a conceited/arrogant, proud/arrogant.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vea'budu ve kulluk edin وَاعْبُدُوا عبد
2 llahe Allah'a اللَّهَ -
3 ve la ve وَلَا -
4 tuşriku şirk koşmayın تُشْرِكُوا شرك
5 bihi O'na بِهِ -
6 şey'en bir şeyi شَيْئًا شيا
7 ve bil-valideyni ve ana babaya وَبِالْوَالِدَيْنِ ولد
8 ihsanen bir ihsan إِحْسَانًا حسن
9 ve bizi ve وَبِذِي -
10 l-kurba yakınlık sahibine الْقُرْبَىٰ قرب
11 velyetama ve yetimlere وَالْيَتَامَىٰ يتم
12 velmesakini ve miskinlere وَالْمَسَاكِينِ سكن
13 velcari ve komşuya وَالْجَارِ جور
14 zi sahibi ذِي -
15 l-kurba yakınlık الْقُرْبَىٰ قرب
16 velcari ve komşuya وَالْجَارِ جور
17 l-cunubi uzak الْجُنُبِ جنب
18 ve ssahibi ve yoldaşa وَالصَّاحِبِ صحب
19 bil-cenbi (aynı) taraf بِالْجَنْبِ جنب
20 vebni ve oğluna وَابْنِ بني
21 s-sebili yolun السَّبِيلِ سبل
22 ve ma ve وَمَا -
23 meleket malik/sahip olduğuna مَلَكَتْ ملك
24 eymanukum sağ ellerinizin أَيْمَانُكُمْ يمن
25 inne doğrusu إِنَّ -
26 llahe Allah اللَّهَ -
27 la لَا -
28 yuhibbu sevmez يُحِبُّ حبب
29 men kimselerin مَنْ -
30 kane oldu كَانَ كون
31 muhtalen bir kurumlanan مُخْتَالًا خيل
32 fehuran bir gururlanan فَخُورًا فخر

Notlar

Not 1

*Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kulluk etmek Kavram 46

46 Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.

Şirk koşmak/ortak koşmak Kavram 71

71 Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

Sağ elin sahip olduğu Kavram 77

77 Sözle/antlaşmayla bir başkasının kısmî kontrolüne giren kadın ve erkek. Örnek; bir savaş nedeniyle mülteci konumuna düşmüş evsiz kadın ve erkeklerin bir kamu yönetimi aracılığıyla belirli kişilerin kısmî kontrolüne bir sözleşmeyle/antlaşmayla verilmesi. Örnek; evde ya da iş yerinde çalışmak için iş ahdi yapmış olan çalışanlar.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Yetim Kavram 131

131 Anne veya babanın en az birisinden yoksun olan. Kendi geçimini sağlayacak güce ve akla henüz ulaşmamış olan çocuk.

İhsân, ihsân Kavram 250

250 İyilik etme, iyi davranma, dürüstlük, doğruluk.

Yolun oğlu. Kavram 354

354 Evsiz barksız olan.

5. Mâide Suresi

Ayet 89

Arapça Metin (Harekeli)

758|5|89|لَا يُؤَاخِذُكُمُ ٱللَّهُ بِٱللَّغْوِ فِىٓ أَيْمَٰنِكُمْ وَلَٰكِن يُؤَاخِذُكُم بِمَا عَقَّدتُّمُ ٱلْأَيْمَٰنَ فَكَفَّٰرَتُهُۥٓ إِطْعَامُ عَشَرَةِ مَسَٰكِينَ مِنْ أَوْسَطِ مَا تُطْعِمُونَ أَهْلِيكُمْ أَوْ كِسْوَتُهُمْ أَوْ تَحْرِيرُ رَقَبَةٍ فَمَن لَّمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلَٰثَةِ أَيَّامٍ ذَٰلِكَ كَفَّٰرَةُ أَيْمَٰنِكُمْ إِذَا حَلَفْتُمْ وَٱحْفَظُوٓا۟ أَيْمَٰنَكُمْ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمْ ءَايَٰتِهِۦ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

758|5|89|لا يواخذكم الله باللغو في ايمنكم ولكن يواخذكم بما عقدتم الايمن فكفرته اطعام عشره مسكين من اوسط ما تطعمون اهليكم او كسوتهم او تحرير رقبه فمن لم يجد فصيام ثلثه ايام ذلك كفره ايمنكم اذا حلفتم واحفظوا ايمنكم كذلك يبين الله لكم ايته لعلكم تشكرون

Latin Literal

89. Lâ yuâhizukumullâhu bil lagvi fî eymânikum ve lâkin yuâhizukum bimâ akkadtumul eymân(eymâne), fe keffâretuhu it’âmu aşereti mesâkîne min evsatı mâ tut’ımûne ehlîkum ev kisvetuhum ev tahrîru rakabeh(rakabetin) fe men lem yecid fe sıyâmu selâseti eyyâm(eyyâmin) zâlike keffâretu eymânikum izâ haleftum vahfezû eymânekum kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihi leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Tutmaz (sorumlu) sizleri Allah yeminlerinizdeki diyalektle/jargonla/ağızla; velakin/fakat tutar (sorumlu) sizleri akitlediğiniz207 yeminler nedeniyle; öyle ki kefareti onun yedirmedir on miskinki113 vasattan/ortadan/en iyisinden (ki) yedirirsiniz ehlinize/ailenize ya da giydirmedir onları ya da hürriyetine kavuşturmadır rakabeyi520; öyle ki kim asla bulamaz öyle ki oruç tutar üç gün; işte budur; kefaretidir yeminlerinizin yemin ettiğiniz zaman; ve koruyun yeminlerinizi; işte böyledir; beyan226 eder Allah sizlere ayetlerini454; belki sizler şükredersiniz43.

Ahmed Samira Çevirisi

89 God does not punish you with the nonsense/useless talk in your oaths, and but He punishes you with75what you intended (in) the oaths, so its cover/substitution (is) feeding ten poorest of poor/poor oppressed from middle (average of) what you feed your families , or their dressing/clothing, or feeding/liberating a neck/person/slave, so who does not find, so fasting three days, that (is) cover/substitution (for) your oaths, if you swore/took oath, and guard your oaths, like that God clarifies to you His verses/evidences, maybe you thank/be grateful.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la لَا -
2 yu'ahizukumu tutmaz sizleri يُؤَاخِذُكُمُ اخذ
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 bil-legvi diyalektle/jargonla/ağızla بِاللَّغْوِ لغو
5 fi فِي -
6 eymanikum yeminlerinizdeki أَيْمَانِكُمْ يمن
7 velakin velakin/fakat وَلَٰكِنْ -
8 yu'ahizukum tutar sizleri يُؤَاخِذُكُمْ اخذ
9 bima nedeniyle بِمَا -
10 akkadtumu akitlediğiniz عَقَّدْتُمُ عقد
11 l-eymane yeminler الْأَيْمَانَ يمن
12 fekeffaratuhu öyle ki kefareti onun فَكَفَّارَتُهُ كفر
13 it'aamu yedirmektir إِطْعَامُ طعم
14 aşerati on عَشَرَةِ عشر
15 mesakine miskinki مَسَاكِينَ سكن
16 min مِنْ -
17 evseti vasattan/ortadan أَوْسَطِ وسط
18 ma مَا -
19 tut'imune yedirirsiniz تُطْعِمُونَ طعم
20 ehlikum ehlinize أَهْلِيكُمْ اهل
21 ev ya da أَوْ -
22 kisvetuhum giydirme onları كِسْوَتُهُمْ كسو
23 ev ya da أَوْ -
24 tehriru hürriyetine kavuşturma تَحْرِيرُ حرر
25 rakabetin rakibeyi رَقَبَةٍ رقب
26 femen öyle ki kim فَمَنْ -
27 lem asla لَمْ -
28 yecid bulamaz يَجِدْ وجد
29 fesiyamu öyle ki oruç tutar فَصِيَامُ صوم
30 selaseti üç ثَلَاثَةِ ثلث
31 eyyamin gün أَيَّامٍ يوم
32 zalike işte budur ذَٰلِكَ -
33 keffaratu keffaretidir كَفَّارَةُ كفر
34 eymanikum yeminlerinizin أَيْمَانِكُمْ يمن
35 iza إِذَا -
36 haleftum yemin ettiğiniz zaman حَلَفْتُمْ حلف
37 vehfezu ve koruyun وَاحْفَظُوا حفظ
38 eymanekum yeminlerinizi أَيْمَانَكُمْ يمن
39 kezalike işte böyledir كَذَٰلِكَ -
40 yubeyyinu beyan eder يُبَيِّنُ بين
41 llahu Allah اللَّهُ -
42 lekum sizlere لَكُمْ -
43 ayatihi ayetlerini ايَاتِهِ ايي
44 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
45 teşkurune şükredersiniz تَشْكُرُونَ شكر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

akit, ukad Kavram 207

207 Bağıtlar, bağıtlaşmalar, bağlar, antlaşmalar, sözleşmeler, birliktelikler, söz vererek birleşmeler.

Beyan Kavram 226

226 Deklere etmek, bildirmek, belli etmek, ifade etmek.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Rakabe Kavram 520

520 Bağlı boyunlar. Boyunduruk altına girmiş kimseler.

5. Mâide Suresi

Ayet 95

Arapça Metin (Harekeli)

764|5|95|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَقْتُلُوا۟ ٱلصَّيْدَ وَأَنتُمْ حُرُمٌ وَمَن قَتَلَهُۥ مِنكُم مُّتَعَمِّدًا فَجَزَآءٌ مِّثْلُ مَا قَتَلَ مِنَ ٱلنَّعَمِ يَحْكُمُ بِهِۦ ذَوَا عَدْلٍ مِّنكُمْ هَدْيًۢا بَٰلِغَ ٱلْكَعْبَةِ أَوْ كَفَّٰرَةٌ طَعَامُ مَسَٰكِينَ أَوْ عَدْلُ ذَٰلِكَ صِيَامًا لِّيَذُوقَ وَبَالَ أَمْرِهِۦ عَفَا ٱللَّهُ عَمَّا سَلَفَ وَمَنْ عَادَ فَيَنتَقِمُ ٱللَّهُ مِنْهُ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ ذُو ٱنتِقَامٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

764|5|95|يايها الذين امنوا لا تقتلوا الصيد وانتم حرم ومن قتله منكم متعمدا فجزا مثل ما قتل من النعم يحكم به ذوا عدل منكم هديا بلغ الكعبه او كفره طعام مسكين او عدل ذلك صياما ليذوق وبال امره عفا الله عما سلف ومن عاد فينتقم الله منه والله عزيز ذو انتقام

Latin Literal

95. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ taktulûs sayde ve entum hûrûm(hûrûmun) ve men katelehu minkum muteammiden fe cezâun mislu mâ katele min en neami yahkumu bihî zevâ adlin minkum hedyen bâligal ka’beti ev keffâratun taâmu mesâkîne ev adlu zâlike siyâmen li yezûka vebâle emrih(emrihî) afâllâhu amma selef(selefe) ve men âde fe yentakimullâhu minh(minhu) vallâhu azîzun zûntikâm(zûntikâmin).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Katletmeyin35 avı; ve sizler ihramlı534 (olarak); ve kim katletti35 onu (avı) sizlerden kasıtlı/kasten; öyle ki bir cezadır misli870 katlettiğinin35 çiftlik hayvanlarından (ki) hükmeder ona sizlerden iki adalet680 sahibi; Kabe'ye557 ulaşan bir hediye (olarak); ya da bir kefaret (olarak) yedirmedir miskine113; ya da buna adil/eşit/denk bir oruçtur; tatması içindir vebalini (o kimsenin) emrini/işini; affetti Allah geçeni; ve kim taştı/sınırı aştı; intikam alır Allah ondan; ve Allah Azîz’dir37; Zuntikâmdır390.

Ahmed Samira Çevirisi

95 You, you those who believed, do not kill the hunt/trapping, and you are forbidden/respecting for pilgrimage, and who intentionally/purposely killed it from you, so a reimbursement equal/similar (to) what he killed from the properties/livestock (the animals/birds), (two) of (B) justice/equality from you judges/rules with it (as) an offering reaching/delivered (to) the Kaaba , or substitution (of) feeding (the) poorest of poor/poor oppressed (P), or redemption (of) that (is) fasting , to taste/experience his matter’s/affair’s severity/bad consequences/evil results, God forgave/pardoned on what preceded, and who returned (again), so God revenges from Him, and God (is) glorious/mighty , (owner) of revenge.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 la لَا -
5 tektulu katletmeyin تَقْتُلُوا قتل
6 s-sayde avı الصَّيْدَ صيد
7 veentum ve sizler وَأَنْتُمْ -
8 hurumun ihramlı حُرُمٌ حرم
9 ve men ve kim وَمَنْ -
10 katelehu ketletti onu (avı) قَتَلَهُ قتل
11 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
12 muteammiden kasıtlı/kasten مُتَعَمِّدًا عمد
13 feceza'un öyle ki bir cezadır فَجَزَاءٌ جزي
14 mislu misli/benzeri مِثْلُ مثل
15 ma مَا -
16 katele katlettiğinin قَتَلَ قتل
17 mine مِنَ -
18 n-neami enamdan/çiftlik hayvanlarından النَّعَمِ نعم
19 yehkumu hükmeder يَحْكُمُ حكم
20 bihi ona بِهِ -
21 zeva iki sahibi ذَوَا -
22 adlin adalet عَدْلٍ عدل
23 minkum sizlerden مِنْكُمْ -
24 hedyen bir hediye هَدْيًا هدي
25 baliga ulaşan بَالِغَ بلغ
26 l-kea'beti Kabe'ye الْكَعْبَةِ كعب
27 ev ya da أَوْ -
28 keffaratun bir kefarettir كَفَّارَةٌ كفر
29 taaamu yedirme طَعَامُ طعم
30 mesakine miskine مَسَاكِينَ سكن
31 ev ya da أَوْ -
32 adlu adil/eşit/denk عَدْلُ عدل
33 zalike buna ذَٰلِكَ -
34 siyamen bir oruçtur صِيَامًا صوم
35 liyezuka tatması için لِيَذُوقَ ذوق
36 vebale vebalini وَبَالَ وبل
37 emrihi emrini/işini أَمْرِهِ امر
38 afa affeti عَفَا عفو
39 llahu Allah اللَّهُ -
40 amma عَمَّا -
41 selefe geçeni سَلَفَ سلف
42 vemen ve kim وَمَنْ -
43 aade taştı/sınırı aştı عَادَ عود
44 feyentekimu intikam alır فَيَنْتَقِمُ نقم
45 llahu Allah اللَّهُ -
46 minhu ondan مِنْهُ -
47 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
48 azizun Aziz’dir عَزِيزٌ عزز
49 zu sahibidir ذُو -
50 ntikamin intikam انْتِقَامٍ نقم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Azîz Kavram 37

37 Güç yetiren.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Zuntikâm Kavram 390

390 İntikam sahibi, öç sahibi.

Hurum, ihram Kavram 534

534 Hac döneminde yapılması haram edilen şeyleri yapmamak. Haram emrine uymak.

Kabe Kavram 557

557 Küp şeklinde olan.

Adalet Kavram 680

680 Hakka/gerçeğe uygunluk, hakkı/gerçeği gözetme. Hakka/gerçeğe uygunluk temelinde herkese eşit ve tarafsız bir şekilde davranma. Hakların herkes tarafından eşit/tarafsız şekilde kullanılmasının sağlanması. Hakları eşit olarak dengelemek, eşit olarak balanslamak. Adalet, doğruluk ve eşitlik prensiplerine dayanan evrensel bir değerdir.

Misal, misil, çoğulu emsal. Kavram 870

870 Benzer, aynı, kopya, eşdeğer, denk, emsâlin tekili, misilleme.

8. Enfâl Suresi

Ayet 41

Arapça Metin (Harekeli)

1201|8|41|وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّمَا غَنِمْتُم مِّن شَىْءٍ فَأَنَّ لِلَّهِ خُمُسَهُۥ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ إِن كُنتُمْ ءَامَنتُم بِٱللَّهِ وَمَآ أَنزَلْنَا عَلَىٰ عَبْدِنَا يَوْمَ ٱلْفُرْقَانِ يَوْمَ ٱلْتَقَى ٱلْجَمْعَانِ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1201|8|41|واعلموا انما غنمتم من شي فان لله خمسه وللرسول ولذي القربي واليتمي والمسكين وابن السبيل ان كنتم امنتم بالله وما انزلنا علي عبدنا يوم الفرقان يوم التقي الجمعان والله علي كل شي قدير

Latin Literal

41. Va’lemû ennemâ ganimtum min şey’in fe enne lillâhi humusehu ve lir resûli ve li zîl kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîni vebnis sebîli in kuntum âmentum billâhi ve mâ enzelnâ alâ abdinâ yevmel furkâni yevmettekal cem’ân(cem’âni), vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ve bilin ki ganimet aldığınızın bir şeyden; öyle ki Allah'adır beşte biri; ve resûlünedir418; ve yakınadır130; ve yetimleredir131; ve miskinleredir113; ve yolun oğlunadır354; eğer olduysanız iman47 etmiş Allah'a ve kulumuz* üzerine indirdiğimize** furkan259 günü*** (ki) karşılaştığı gündür**** iki topluluğun; ve Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir177.

Ahmed Samira Çevirisi

41 And know that what you won/obtained by spoils of war from a thing, that to God its fifth and to the messenger and (those) of (E) the relations/near, and the orphans , and the poorest of poor/poor oppressed, and the traveler/stranded traveler, if you had believed by God and what We descended on Our worshipper/slave, (on) the Separation of Right and Wrong Day/Proof Day (the) day the two groups/gatherings met , and God (is) on every thing capable/able .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vea'lemu ve bilin وَاعْلَمُوا علم
2 ennema ki أَنَّمَا -
3 ganimtum ganimet aldığınızın غَنِمْتُمْ غنم
4 min مِنْ -
5 şey'in bir şeyden شَيْءٍ شيا
6 feenne öyle ki فَأَنَّ -
7 lillahi Allah’adır لِلَّهِ -
8 humusehu beşte biri onun خُمُسَهُ خمس
9 velirrasuli ve resûlünedir وَلِلرَّسُولِ رسل
10 velizi ve وَلِذِي -
11 l-kurba yakına الْقُرْبَىٰ قرب
12 velyetama ve yetimlere وَالْيَتَامَىٰ يتم
13 velmesakini ve miskinlere وَالْمَسَاكِينِ سكن
14 vebni ve oğluna وَابْنِ بني
15 s-sebili yolun السَّبِيلِ سبل
16 in eğer إِنْ -
17 kuntum olduysanız كُنْتُمْ كون
18 amentum iman etmiş امَنْتُمْ امن
19 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
20 ve ma ve وَمَا -
21 enzelna indirdiğimize أَنْزَلْنَا نزل
22 ala üzerine عَلَىٰ -
23 abdina kulumuza عَبْدِنَا عبد
24 yevme günü يَوْمَ يوم
25 l-furkani furkan الْفُرْقَانِ فرق
26 yevme gün يَوْمَ يوم
27 t-teka karşılaştığı الْتَقَى لقي
28 l-cem'aani iki topluluğun الْجَمْعَانِ جمع
29 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
30 ala üzerine عَلَىٰ -
31 kulli her كُلِّ كلل
32 şey'in bir şey شَيْءٍ شيا
33 kadirun Kadîr’dir. قَدِيرٌ قدر

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Kur'an'a.***Hakkın batıldan ayrıldığı gün. İyinin kötüden ayrıldığı gün. ****İki ordunun savaştığı gün."

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Yakınlık sahibi Kavram 130

130 Her türlü yakınlık sahibi. Soy yakınlığı, mekan yakınlığı vb.

Yetim Kavram 131

131 Anne veya babanın en az birisinden yoksun olan. Kendi geçimini sağlayacak güce ve akla henüz ulaşmamış olan çocuk.

Kadîr Kavram 177

177 Ölçeklendiren, derecelendiren, değerini belirleyen.

Furkan Kavram 259

259 Ayıran, bölen, yaran. Doğruyu yanlıştan ışın kılıcı gibi ayıran. Kutsal kitapların her biri bir furkandır. Elbette şerefli Kur'an'ımızdır. Kur'an'ı anlayarak okuyanlar ellerine bu ışın kılıcını almış olur.

Yolun oğlu. Kavram 354

354 Evsiz barksız olan.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

9. Tevbe Suresi

Ayet 60

Arapça Metin (Harekeli)

1295|9|60|إِنَّمَا ٱلصَّدَقَٰتُ لِلْفُقَرَآءِ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱلْعَٰمِلِينَ عَلَيْهَا وَٱلْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِى ٱلرِّقَابِ وَٱلْغَٰرِمِينَ وَفِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ فَرِيضَةً مِّنَ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1295|9|60|انما الصدقت للفقرا والمسكين والعملين عليها والمولفه قلوبهم وفي الرقاب والغرمين وفي سبيل الله وابن السبيل فريضه من الله والله عليم حكيم

Latin Literal

60. İnnemas sadakâtu lil fukarâi vel mesakîni vel âmilîne aleyhâ vel muellefeti kulûbuhum ve fîr rikâbi vel gârimîne ve fî sebîlillâhi vebnissebîl(vebnissebîli), farîdaten minallâh(minallâhi), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ancak ki sadakalar39 fukaralara*; ve miskinlere113; ve onun** üzerine amel edenlere***; ve kalpleri alıştırılanlaradır****; ve boyunlardadır*****; ve borçlularadır; ve Allah yolundadır******; ve yolun oğlunadır354; bir farzdır497 Allah’tan; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Ahmed Samira Çevirisi

60 But the charities (are) to the poor/needy , and the poorest of poor/poor oppressed, and the doers/workers on it, and (those who) their hearts/minds (are) united/joined , and in the necks (freeing) slaves, and the obliged indebted , and in God’s sake/path , and the traveler/stranded traveler (it is) a religious duty/stipulation from God, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.126

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 innema ancak ki إِنَّمَا -
2 s-sadekatu sadakalar الصَّدَقَاتُ صدق
3 lilfukara'i fukaralara لِلْفُقَرَاءِ فقر
4 velmesakini ve miskinlere وَالْمَسَاكِينِ سكن
5 vel'aamiline ve amel edenler وَالْعَامِلِينَ عمل
6 aleyha üzerine onun عَلَيْهَا -
7 velmu'ellefeti ve alıştırılanlara وَالْمُؤَلَّفَةِ الف
8 kulubuhum kalpleri قُلُوبُهُمْ قلب
9 ve fi وَفِي -
10 r-rikabi ve boyunlardadır الرِّقَابِ رقب
11 velgarimine ve borçlulara وَالْغَارِمِينَ غرم
12 ve fi وَفِي -
13 sebili ve yolunda سَبِيلِ سبل
14 llahi Allah اللَّهِ -
15 vebni ve oğluna وَابْنِ بني
16 s-sebili yolun السَّبِيلِ سبل
17 ferideten bir farzdır فَرِيضَةً فرض
18 mine مِنَ -
19 llahi Allah’tan اللَّهِ -
20 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
21 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
22 hakimun bir Hakîm’dir حَكِيمٌ حكم

Notlar

Not 1

*Fakirlere.**Sadakanın.***Sadakaların toplanmasını yapanlar/edenler.****Kalpleri Kur'an'ın merhametiyle tanıştırılacak olanlar. *****Boyunduruk altına girmiş kimseleri kurtarmak içindir.******Sadece Kur'an için yapılan mücadelededir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Hakîm Kavram 9

9 Bilge/bilgelikle hükmeden.

Sadaka-1; kamu yönetiminin topladığı bir gelir vergisi türü. Kavram 39

39 Sadaka-1; kamu otoritesinin belirlediği bir oranda alınan özel bir vergi türü. Zekâttan ayrı olarak bu toplanan sadaka vergisi sadece 9:60 ayetinde işaret edilenler için harcanır.

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Yolun oğlu. Kavram 354

354 Evsiz barksız olan.

Farz kılmak/etmek. Kavram 497

497 Uygulamaya koymak, belirlemek, önceden fikslemek/sabitlemek, zorunlu olarak uygulamaya koymak.

74. Müddessir Suresi

Ayet 44

Arapça Metin (Harekeli)

5537|74|44|وَلَمْ نَكُ نُطْعِمُ ٱلْمِسْكِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

5537|74|44|ولم نك نطعم المسكين

Latin Literal

44. Ve lem neku nut’ımul miskîn(miskîne).

Türkçe Çeviri

Ve asla olmayız yedirir miskine113.

Ahmed Samira Çevirisi

44 And we were not feeding the poorest of poor/poor oppressed.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velem ve asla وَلَمْ -
2 neku olmayız نَكُ كون
3 nut'imu yedirir نُطْعِمُ طعم
4 l-miskine miskine الْمِسْكِينَ سكن

Notlar

Not

Miskin; açlık sınırında yaşayan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

89. Fecr Suresi

Ayet 18

Arapça Metin (Harekeli)

6009|89|18|وَلَا تَحَٰٓضُّونَ عَلَىٰ طَعَامِ ٱلْمِسْكِينِ

Arapça Metin (Harekesiz)

6009|89|18|ولا تحضون علي طعام المسكين

Latin Literal

18. Ve lâ tehâddûne alâ taâmil miskîn(miskîni).

Türkçe Çeviri

Ve gayret etmezsiniz yemeği üzerine miskinin113.

Ahmed Samira Çevirisi

18 And nor you urge/insight/influence on feeding the poorest of poor/poor oppressed.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve وَلَا -
2 tehaddune gayret etmezsiniz تَحَاضُّونَ حضض
3 ala üzerine عَلَىٰ -
4 taaami yedirme طَعَامِ طعم
5 l-miskini miskini الْمِسْكِينِ سكن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

90. Beled Suresi

Ayet 16

Arapça Metin (Harekeli)

6037|90|16|أَوْ مِسْكِينًا ذَا مَتْرَبَةٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

6037|90|16|او مسكينا ذا متربه

Latin Literal

16. Ev miskînen zâ metrabeh(metrabetin).

Türkçe Çeviri

Ya da toz toprak* sahibi bir miskini113.

Ahmed Samira Çevirisi

16 Or a poorest of poor/poor oppressed of poverty.

Notlar

Not 1

*Üstü başı toz toprak olmuş.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

107. Mâûn Suresi

Ayet 3

Arapça Metin (Harekeli)

6198|107|3|وَلَا يَحُضُّ عَلَىٰ طَعَامِ ٱلْمِسْكِينِ

Arapça Metin (Harekesiz)

6198|107|3|ولا يحض علي طعام المسكين

Latin Literal

3. Ve lâ yahuddu alâ taâmil miskîn(miskîni).

Türkçe Çeviri

Ve teşvik etmez/motive etmez besini/gıdası/yiyeceği üzerine miskinin113.

Ahmed Samira Çevirisi

3 And does not urge/insight/influence on feeding the poorest of poor/poor oppressed.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve la ve وَلَا -
2 yehuddu teşvik etmez/motive etmez يَحُضُّ حضض
3 ala üzerine عَلَىٰ -
4 taaami besini/gıdası/yiyeceği طَعَامِ طعم
5 l-miskini miskinin الْمِسْكِينِ سكن

Notlar

Not

Miskin demek açlık sınırında yaşayan insan demektir. Hayatını sürdürmek için gereken proteinleri, karbonhidratları, yağ asitlerini ve vitaminleri yeterli alamayan insan demektir. Hatta sağlıklı suya bile ulaşamayan insan demektir. Temiz suyla gerekli vücut temizliğini bile yapamayan insan demektir. İşte böyle kimselerin günlük olarak alması gereken gıdanın/yiyeceğin toplumdaki herkes tarafından dert edinilmesi gerekir. Bir toplumda aç yatan insanlar var ise o topluma Yüce Allah rahmet etmez. Toplumda tek bir miskin (açlık sınırında yaşayan) insan kalmayıncaya kadar mücadele edilmelidir. Kamu yönetimi her şeyi bir kenara itip, her bir ailenin açlık sınırından daha fazla gelir elde etmesini sağlamalıdır. İş bulunabiliyorsa iş verilmelidir. İşsizlik devam ediyorsa açlık sınırını üstünde ücret sürekli verilmelidir.Toplumun kaynakları düzgün bir şekilde yönetildiğinde inanın o toplumda hiçbir miskin (açlık sınırında yaşayan insan) kalmayacaktır.‘يَحُضُّ’ ‘yahuddu’ kelimesi “teşvik etmek, ateşlemek, fitillemek, motive etmek” demektir. Toplumda bu tip insanlara ihtiyaç vardır. Bu insanlar miskinin derdi ile dertlenir. “Komşum aç mı?” diye düşünür. Yaptıkları eylemler ile de toplumun diğer fertlerini motive ederler. Motivasyon oluşursa toplumsal bir uyarı ile kamu yönetiminin dikkati bu noktaya çekilmiş olur.Bireysel olarak elbette açlık sınırında yaşayan insanlara yardım edeceğiz. Ancak mutlaktır ki kesin olan çözüm kamu yönetimi düzeyinde, sistematik olarak yapılan mücadeledir.Ülkesinde açlık sınırında yaşayan insanlar bulunmasına rağmen bu konu hakkında dertlenmeyen, rahat uyuyan yöneticilerin vah haline!

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Miskin Kavram 113

113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 113: Miskin

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Miskin

Kavram No: 113

Kısa Açıklama: 113 Açlık sınırında yaşayan. Açlıktan hareketleri kısıtlanmış.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 13

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 61

Türkçe Meal: Ve dediğiniz zaman: “Ey Musa! Asla sabretmeyiz 51 tek bir yemeğe; öyle ki dua 80 et bizlere; Rabbine 4 ; çıkarsın bizlere bitirdiğinden yerin baklagilinden; ve hıyarından/kabağından; ve sarımsağından; ve mercimeğinden; ve soğanından onun”; dedi (Musa): “Takas mı edersiniz o ast/aşağı olanı o hayır olanla? İnin bir şehre; öyle ki doğrusu sizleredir sual ettiğiniz/sorduğunuz”; ve vuruldu üzerlerine aşağılık/alçaklık ve miskinlik 113 ; ve maruz kaldılar Allah’tan bir gazaba; işte bu; nedeniyledir ki kâfirlik 25 eder oldular Allah'ın ayetlerine; ve katleder 35 (oldular) nebileri 132 hak değilken; işte bu; nedeniyledir (ki) isyan ettiler ve sınırı aşar oldular.

Arapça: 68|2|61|واذ قلتم يموسي لن نصبر علي طعام وحد فادع لنا ربك يخرج لنا مما تنبت الارض من بقلها وقثايها وفومها وعدسها وبصلها قال اتستبدلون الذي هو ادني بالذي هو خير اهبطوا مصرا فان لكم ما سالتم وضربت عليهم الذله والمسكنه وباو بغضب من الله ذلك بانهم كانوا يكفرون بايت الله ويقتلون النبين بغير الحق ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

Bakara Suresi - Ayet 83

Türkçe Meal: Ve aldığımız zaman bir mîsâk 281 İsrailoğullarından; kulluk 46 etmeyesiniz; ancak Allah'a; ve ana babaya bir güzellik; ve yakınlık sahibine 130 (de); ve yetimlere 131 (de); ve miskinlere 113 (de); ve deyin insanlar için güzelliği; ve ikame 572 edin salâtı 5 ; ve verin zekâtı 10 ; sonra biraz dışında sizlerden döndünüz; ve sizler direnç gösterenlersiniz/karşı çıkanlarsınız.

Arapça: 90|2|83|واذ اخذنا ميثق بني اسريل لا تعبدون الا الله وبالولدين احسانا وذي القربي واليتمي والمسكين وقولوا للناس حسنا واقيموا الصلوه واتوا الزكوه ثم توليتم الا قليلا منكم وانتم معرضون

Bakara Suresi - Ayet 215

Türkçe Meal: Sual ederler/sorarlar sana neyi infak 6 ederler; de ki: "İnfak 6 ettiğiniz hayırdan öyle ki ana-baba içindir; ve yakınlık sahipleri 130 ; ve yetimler 131 ; ve miskinler 113 ; ve yolun oğlu 354 (içindir); ve hayırdan yaptığınızı öyle ki doğrusu Allah bilendir onu.

Arapça: 222|2|215|يسلونك ماذا ينفقون قل ما انفقتم من خير فللولدين والاقربين واليتمي والمسكين وابن السبيل وما تفعلوا من خير فان الله به عليم

Nisâ Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: Ve hazır olduğu zaman kısmeti yakınlık sahibinin 130 ve yetimlerin 131 ve miskinlerin 113 ; rızıklandırın onları ondan * ; ve deyin onlara maruf 291 bir söz.

Arapça: 501|4|8|واذا حضر القسمه اولوا القربي واليتمي والمسكين فارزقوهم منه وقولوا لهم قولا معروفا

Nisâ Suresi - Ayet 36

Türkçe Meal: Ve kulluk 46 edin Allah'a; ve şirk koşmayın 71 O'na bir şeyi; ve ana babayadır bir ihsân 250 ve yakınlık sahibine; ve yetimlere 131 ; ve miskinlere 113 ; ve yakınlık sahibi komşuya; ve uzak komşuya; ve (aynı) taraf/yönde yoldaşa; ve yolun oğluna 354 ; ve malik/sahip olduğuna sağ ellerinizin 77 ; doğrusu Allah sevmez kimseyi (ki) oldu (o) bir kurumlanan * ; bir gururlanan.

Arapça: 529|4|36|واعبدوا الله ولا تشركوا به شيا وبالولدين احسنا وبذي القربي واليتمي والمسكين والجار ذي القربي والجار الجنب والصاحب بالجنب وابن السبيل وما ملكت ايمنكم ان الله لا يحب من كان مختالا فخورا

Mâide Suresi - Ayet 89

Türkçe Meal: Tutmaz (sorumlu) sizleri Allah yeminlerinizdeki diyalektle/jargonla/ağızla; velakin/fakat tutar (sorumlu) sizleri akitlediğiniz 207 yeminler nedeniyle; öyle ki kefareti onun yedirmedir on miskinki 113 vasattan/ortadan/en iyisinden (ki) yedirirsiniz ehlinize/ailenize ya da giydirmedir onları ya da hürriyetine kavuşturmadır rakabeyi 520 ; öyle ki kim asla bulamaz öyle ki oruç tutar üç gün; işte budur; kefaretidir yeminlerinizin yemin ettiğiniz zaman; ve koruyun yeminlerinizi; işte böyledir; beyan 226 eder Allah sizlere ayetlerini 454 ; belki sizler şükredersiniz 43 .

Arapça: 758|5|89|لا يواخذكم الله باللغو في ايمنكم ولكن يواخذكم بما عقدتم الايمن فكفرته اطعام عشره مسكين من اوسط ما تطعمون اهليكم او كسوتهم او تحرير رقبه فمن لم يجد فصيام ثلثه ايام ذلك كفره ايمنكم اذا حلفتم واحفظوا ايمنكم كذلك يبين الله لكم ايته لعلكم تشكرون

Mâide Suresi - Ayet 95

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! Katletmeyin 35 avı; ve sizler ihramlı 534 (olarak); ve kim katletti 35 onu (avı) sizlerden kasıtlı/kasten; öyle ki bir cezadır misli 870 katlettiğinin 35 çiftlik hayvanlarından (ki) hükmeder ona sizlerden iki adalet 680 sahibi; Kabe'ye 557 ulaşan bir hediye (olarak); ya da bir kefaret (olarak) yedirmedir miskine 113 ; ya da buna adil/eşit/denk bir oruçtur; tatması içindir vebalini (o kimsenin) emrini/işini; affetti Allah geçeni; ve kim taştı/sınırı aştı; intikam alır Allah ondan; ve Allah Azîz’dir 37 ; Zuntikâmdır 390 .

Arapça: 764|5|95|يايها الذين امنوا لا تقتلوا الصيد وانتم حرم ومن قتله منكم متعمدا فجزا مثل ما قتل من النعم يحكم به ذوا عدل منكم هديا بلغ الكعبه او كفره طعام مسكين او عدل ذلك صياما ليذوق وبال امره عفا الله عما سلف ومن عاد فينتقم الله منه والله عزيز ذو انتقام

Enfâl Suresi - Ayet 41

Türkçe Meal: Ve bilin ki ganimet aldığınızın bir şeyden; öyle ki Allah'adır beşte biri; ve resûlünedir 418 ; ve yakınadır 130 ; ve yetimleredir 131 ; ve miskinleredir 113 ; ve yolun oğlunadır 354 ; eğer olduysanız iman 47 etmiş Allah'a ve kulumuz * üzerine indirdiğimize ** furkan 259 günü *** (ki) karşılaştığı gündür **** iki topluluğun; ve Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir 177 .

Arapça: 1201|8|41|واعلموا انما غنمتم من شي فان لله خمسه وللرسول ولذي القربي واليتمي والمسكين وابن السبيل ان كنتم امنتم بالله وما انزلنا علي عبدنا يوم الفرقان يوم التقي الجمعان والله علي كل شي قدير

Tevbe Suresi - Ayet 60

Türkçe Meal: Ancak ki sadakalar 39 fukaralara * ; ve miskinlere 113 ; ve onun ** üzerine amel edenlere *** ; ve kalpleri alıştırılanlaradır **** ; ve boyunlardadır ***** ; ve borçlularadır; ve Allah yolundadır ****** ; ve yolun oğlunadır 354 ; bir farzdır 497 Allah’tan; ve Allah bir Alîm’dir 8 ; bir Hakîm’dir 9 .

Arapça: 1295|9|60|انما الصدقت للفقرا والمسكين والعملين عليها والمولفه قلوبهم وفي الرقاب والغرمين وفي سبيل الله وابن السبيل فريضه من الله والله عليم حكيم

Müddessir Suresi - Ayet 44

Türkçe Meal: Ve asla olmayız yedirir miskine 113 .

Arapça: 5537|74|44|ولم نك نطعم المسكين

Fecr Suresi - Ayet 18

Türkçe Meal: Ve gayret etmezsiniz yemeği üzerine miskinin 113 .

Arapça: 6009|89|18|ولا تحضون علي طعام المسكين

Beled Suresi - Ayet 16

Türkçe Meal: Ya da toz toprak * sahibi bir miskini 113 .

Arapça: 6037|90|16|او مسكينا ذا متربه

Mâûn Suresi - Ayet 3

Türkçe Meal: Ve teşvik etmez/motive etmez besini/gıdası/yiyeceği üzerine miskinin 113 .

Arapça: 6198|107|3|ولا يحض علي طعام المسكين