Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 562: Akletmek.

Bu kavram 15 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

562İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

2. Bakara Suresi

Ayet 44

Arapça Metin (Harekeli)

51|2|44|أَتَأْمُرُونَ ٱلنَّاسَ بِٱلْبِرِّ وَتَنسَوْنَ أَنفُسَكُمْ وَأَنتُمْ تَتْلُونَ ٱلْكِتَٰبَ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

51|2|44|اتامرون الناس بالبر وتنسون انفسكم وانتم تتلون الكتب افلا تعقلون

Latin Literal

44. E te’murûnen nâse bil birri ve tensevne enfusekum ve entum tetlûnel kitâb(kitâbe) e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

İnsanlara dürüstlüğü mü emredersiniz200? Ve unutursunuz nefislerinizi201; ve sizler okursunuz (da) kitabı*; öyle ki akletmez562 misiniz?

Ahmed Samira Çevirisi

44 Do you order the people with the righteousness/charitability and you forget yourselves, and you are reading/reciting The Book , do you not reason/understand/comprehend?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ete'murune emreder misiniz? أَتَأْمُرُونَ امر
2 n-nase insanlara النَّاسَ نوس
3 bil-birri dürüstlüğü بِالْبِرِّ برر
4 ve tensevne ve unutursunuz وَتَنْسَوْنَ نسي
5 enfusekum nefislerinizi أَنْفُسَكُمْ نفس
6 veentum ve sizler وَأَنْتُمْ -
7 tetlune okursunuz تَتْلُونَ تلو
8 l-kitabe kitabı الْكِتَابَ كتب
9 efela öyle ki أَفَلَا -
10 tea'kilune akletmez misiniz? تَعْقِلُونَ عقل

Notlar

Not 1

*Tevrat

2. Bakara Suresi

Ayet 75

Arapça Metin (Harekeli)

82|2|75|أَفَتَطْمَعُونَ أَن يُؤْمِنُوا۟ لَكُمْ وَقَدْ كَانَ فَرِيقٌ مِّنْهُمْ يَسْمَعُونَ كَلَٰمَ ٱللَّهِ ثُمَّ يُحَرِّفُونَهُۥ مِنۢ بَعْدِ مَا عَقَلُوهُ وَهُمْ يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

82|2|75|افتطمعون ان يومنوا لكم وقد كان فريق منهم يسمعون كلم الله ثم يحرفونه من بعد ما عقلوه وهم يعلمون

Latin Literal

75. E fe tatmeûne en yu’minû lekum ve kad kâne ferîkun minhum yesmeûne kelâmallâhi summe yuharrifûnehu min ba’di mâ akalûhu ve hum ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Tamah* mı edersiniz ki iman47 ederler sizlere? Muhakkak ki bir fırka/grup onlardan işitir oldular Allah'ın kelamını/sözünü**; sonra tahrif276 ettiler onu (kelamı/sözü); akletmelerinin562 ardından onu (kelamı/sözü); ve onlar bilenlerdir***.

Ahmed Samira Çevirisi

75 Do you covet that they believe to you, and (there) had been a group/party from them (that) was hearing God’s speech/conversation (words), then they alter/distort/change it from after what they understood/comprehended it , and they know?

Notlar

Not 1

*Çok istemek.**Kutsal kitaplar.***Bilerek tahrif ettiler. Kutsal kitapları anladıkları halde. Yüce Allah'ın kelamını tahrif etmenin yasak olduğunu bilmelerine rağmen.

2. Bakara Suresi

Ayet 76

Arapça Metin (Harekeli)

83|2|76|وَإِذَا لَقُوا۟ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ قَالُوٓا۟ ءَامَنَّا وَإِذَا خَلَا بَعْضُهُمْ إِلَىٰ بَعْضٍ قَالُوٓا۟ أَتُحَدِّثُونَهُم بِمَا فَتَحَ ٱللَّهُ عَلَيْكُمْ لِيُحَآجُّوكُم بِهِۦ عِندَ رَبِّكُمْ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

83|2|76|واذا لقوا الذين امنوا قالوا امنا واذا خلا بعضهم الي بعض قالوا اتحدثونهم بما فتح الله عليكم ليحاجوكم به عند ربكم افلا تعقلون

Latin Literal

76. Ve izâ lekûllezîne âmenû kâlû âmennâ, ve izâ halâ ba’duhum ilâ ba’din kâlû e tuhaddisûnehum bi mâ fetehallâhu aleykum li yuhâccûkum bihî inde rabbikum e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve karşılaştıkları zaman iman47 etmiş kimselere; dediler: ”İman47 ettik”; ve yalnız kaldığı zaman; bazısı onların bazısına doğru dediler: ”Onlara Allah'ın sizlere açtığını* mı söylersiniz**? Tartışarak mağlup etmeleri*** için sizleri onunla (Allah'ın açtığıyla) Rabbinizin indinde/katında”; öyleyse akletmez562 misiniz****?

Ahmed Samira Çevirisi

76 And if they met those who believed, they said: "We believed." And if some of them (were) together to (with) some, they said: "Do you tell/inform them with what God taught on (to) you? To argue with you with it at your Lord." Do you not reason/understand ?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 leku karşılaştıkları لَقُوا لقي
3 ellezine kimselere الَّذِينَ -
4 amenu iman etmiş امَنُوا امن
5 kalu dediler قَالُوا قول
6 amenna iman ettik امَنَّا امن
7 veiza ve zaman وَإِذَا -
8 hala yalnız kaldığı خَلَا خلو
9 bea'duhum bazısı onların بَعْضُهُمْ بعض
10 ila doğru إِلَىٰ -
11 bea'din bazısına بَعْضٍ بعض
12 kalu dediler قَالُوا قول
13 etuhaddisunehum söyler misiniz onlara أَتُحَدِّثُونَهُمْ حدث
14 bima بِمَا -
15 feteha açtığını فَتَحَ فتح
16 llahu Allah'ın اللَّهُ -
17 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
18 liyuhaccukum argümanla/tartışarak mağlup ederler sizleri لِيُحَاجُّوكُمْ حجج
19 bihi onunla بِهِ -
20 inde indinde/katında عِنْدَ عند
21 rabbikum Rabbinizin رَبِّكُمْ ربب
22 efela Öyle ki أَفَلَا -
23 tea'kilune akletmez misiniz? تَعْقِلُونَ عقل

Notlar

Not 1

*Kutsal kitapların ayetleri. Hidayetin yollarını açarlar; cennetlerin yolunu açarlar. **Ayetleri halkan/toplumdan gizleyelim. Ayetleri açık etmeyelim. Toplum anlamasın ayetleri. Bizim kontrolümüzde olsunlar. ***Sizler ayetleri onlara açık ederseniz onlar da bu ayetleri Rabbinizin katında sizlere karşı kullanır ve sizlere galip gelirler. ****Yüce Allah bu düşüncenin toptan akılsızlık, beyinsizlik olduğunu vurgulamaktadır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

2. Bakara Suresi

Ayet 170

Arapça Metin (Harekeli)

177|2|170|وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱتَّبِعُوا۟ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُوا۟ بَلْ نَتَّبِعُ مَآ أَلْفَيْنَا عَلَيْهِ ءَابَآءَنَآ أَوَلَوْ كَانَ ءَابَآؤُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ شَيْـًٔا وَلَا يَهْتَدُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

177|2|170|واذا قيل لهم اتبعوا ما انزل الله قالوا بل نتبع ما الفينا عليه ابانا اولو كان اباوهم لا يعقلون شيا ولا يهتدون

Latin Literal

170. Ve izâ kîle lehumuttebiû mâ enzelallâhu kâlû bel nettebiu mâ elfeynâ aleyhi âbâenâ e ve lev kâne âbâuhum lâ ya’kılûne şey’en ve lâ yehtedûn(yehtedûne).

Türkçe Çeviri

Ve denildiği zaman onlara; tabi olun Allah'ın indirdiğine*; dediler: "Evet! Tabi oluruz atalarımızı üzerinde bulduğumuza317”; şayet ataları onların akletmezler562 bir şey ve doğru yola kılavuzlanmazlar olmuş olsa da mı?

Ahmed Samira Çevirisi

170 And if it (was) said to them: "Follow what God descended." They said: "But we follow what we found our fathers on it." Even even if their fathers were not reasoning/comprehending a thing and nor being guided ?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 kile denildiği قِيلَ قول
3 lehumu onlara لَهُمُ -
4 ttebiu tabi olun اتَّبِعُوا تبع
5 ma مَا -
6 enzele indirdiğine أَنْزَلَ نزل
7 llahu Allah'ın اللَّهُ -
8 kalu dediler قَالُوا قول
9 bel Evet! بَلْ -
10 nettebiu tabi oluruz نَتَّبِعُ تبع
11 ma مَا -
12 elfeyna bulduğumuza أَلْفَيْنَا لفو
13 aleyhi üzerinde عَلَيْهِ -
14 aba'ena atalarımızı ابَاءَنَا ابو
15 evelev şayet أَوَلَوْ -
16 kane olmuş olsa da mı كَانَ كون
17 aba'uhum ataları onların ابَاؤُهُمْ ابو
18 la لَا -
19 yea'kilune akletmezler يَعْقِلُونَ عقل
20 şey'en bir şey شَيْئًا شيا
21 ve la ve وَلَا -
22 yehtedune ve doğru yola kılavuzlanmazlar يَهْتَدُونَ هدي

Notlar

Not 1

*Kutsal kitap.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Atalar dini Kavram 317

317 Tamamı zan olan söylentiler/hadisler temelinde kurulmuş olan din. Mezhepler, tarikatlar vb.

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

2. Bakara Suresi

Ayet 171

Arapça Metin (Harekeli)

178|2|171|وَمَثَلُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ كَمَثَلِ ٱلَّذِى يَنْعِقُ بِمَا لَا يَسْمَعُ إِلَّا دُعَآءً وَنِدَآءً صُمٌّۢ بُكْمٌ عُمْىٌ فَهُمْ لَا يَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

178|2|171|ومثل الذين كفروا كمثل الذي ينعق بما لا يسمع الا دعا وندا صم بكم عمي فهم لا يعقلون

Latin Literal

171. Ve meselullezîne keferû ke meselillezî yen’ıku bi mâ lâ yesmeû illâ duâen ve nidââ(nidâen), summun bukmun umyun fe hum lâ ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve kâfirlik25 etmiş kimselerin misali misali gibidir kimse (ki) haykırır işitmeze385; ancak bir çağırmadır ve bir nida/sesleniştir sağırlara, dilsizlere, körlere; öyle ki onlar (kâfirler) akletmezler562.

Ahmed Samira Çevirisi

171 And (the) example/proverb of those who disbelieved (is) as (the) example/proverb of who cries/caws with what he does not hear, except calling/requesting and calling/crying , deaf, mute, blind, so they do not reason/comprehend .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve meselu ve misali وَمَثَلُ مثل
2 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
3 keferu kâfirlik ettiler كَفَرُوا كفر
4 kemeseli misali gibidir كَمَثَلِ مثل
5 llezi kimsenin الَّذِي -
6 yen'iku haykırır يَنْعِقُ نعق
7 bima بِمَا -
8 la لَا -
9 yesmeu işitmeze يَسْمَعُ سمع
10 illa ancak إِلَّا -
11 duaa'en bir çağırma دُعَاءً دعو
12 ve nida'en ve bir nida/sesleniş وَنِدَاءً ندو
13 summun sağırlara صُمٌّ صمم
14 bukmun dilsizlere بُكْمٌ بكم
15 umyun körlere عُمْيٌ عمي
16 fehum öyle ki onlar فَهُمْ -
17 la لَا -
18 yea'kilune akletmezler يَعْقِلُونَ عقل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

İşitmeze haykırmak. Köre, sağıra ve dilsize seslenmek, çağrı yapmak. Kavram 385

385 Bir kimse işitmeyen sağır bir kimseye karşı ne kadar haykırsa da, ne kadar seslense de amacına asla ulaşamaz. Hatta kişi kör ve dilsizse tüm çabalar mutlak ki boşa gider. Kâfirlerin durumu da işte böyledir. Sağır, kör ve dilsiz olan bir kimseye haykıran kimseler gibidirler. Yaptıkları her şey boşunadır. Asla bir fayda sağlamaz.

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 65

Arapça Metin (Harekeli)

358|3|65|يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لِمَ تُحَآجُّونَ فِىٓ إِبْرَٰهِيمَ وَمَآ أُنزِلَتِ ٱلتَّوْرَىٰةُ وَٱلْإِنجِيلُ إِلَّا مِنۢ بَعْدِهِۦٓ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

358|3|65|ياهل الكتب لم تحاجون في ابرهيم وما انزلت التوريه والانجيل الا من بعده افلا تعقلون

Latin Literal

65. Yâ ehlel kitâbi lime tuhâccûne fî ibrâhîme ve mâ unziletit tevrâtu vel incîlu illâ min ba’dih(ba’dihî), e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ey kitap ehli135! Neden hac376 edersiniz İbrahim hakkında; ve indirilmiş değildi Tevrât ve İncîl; ancak ondan (İbrahim’den) sonradır; öyle ki akletmez562 misiniz?

Ahmed Samira Çevirisi

65 You The Book’s people, why (do) you argue/quarrel in Abraham, and the Torah and the New Testament/Bible were not descended except from after him, so do you not reason/understand?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya ehle Ey ehli يَا أَهْلَ اهل
2 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
3 lime neden لِمَ -
4 tuhaccune hacc edersiniz تُحَاجُّونَ حجج
5 fi hakkında فِي -
6 ibrahime İbrahim إِبْرَاهِيمَ -
7 vema ve değildi وَمَا -
8 unzileti indirilmiş أُنْزِلَتِ نزل
9 t-tevratu Tevrât التَّوْرَاةُ -
10 vel'incilu ve İncîl وَالْإِنْجِيلُ -
11 illa ancak إِلَّا -
12 min مِنْ -
13 bea'dihi ondan (İbrahim’den) sonra بَعْدِهِ بعد
14 efela öyle ki أَفَلَا -
15 tea'kilune akletmez misiniz? تَعْقِلُونَ عقل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Hac Kavram 376

376 Delillerle tartışma.

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

5. Mâide Suresi

Ayet 58

Arapça Metin (Harekeli)

727|5|58|وَإِذَا نَادَيْتُمْ إِلَى ٱلصَّلَوٰةِ ٱتَّخَذُوهَا هُزُوًا وَلَعِبًا ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَّا يَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

727|5|58|واذا ناديتم الي الصلوه اتخذوها هزوا ولعبا ذلك بانهم قوم لا يعقلون

Latin Literal

58. Ve izâ nâdeytum iles salâtittehazûhâ huzuven ve leıbâ(leıben) zâlike bi ennehum kavmun lâ ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve davet/çağrı aldıkları zaman salâta5; edindiler/tuttular onu (salâtı) maskaraca* ve laubalice**; işte bu; olmalarıyladır onların akletmez562 bir kavim/topluluk.

Ahmed Samira Çevirisi

58 And if you called to (for) the prayers, they took it mockingly and playing/amusement, that (is) with that they are a nation (that) do not reason/understand/comprehend.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve iza ve zaman وَإِذَا -
2 nadeytum davet/çağrı aldığınızda نَادَيْتُمْ ندو
3 ila إِلَى -
4 s-salati salata الصَّلَاةِ صلو
5 ttehazuha edindiler/tuttular onu (salatı) اتَّخَذُوهَا اخذ
6 huzuven bir eğlence هُزُوًا هزا
7 veleiben ve oyun وَلَعِبًا لعب
8 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
9 biennehum olmalarıyladır onların بِأَنَّهُمْ -
10 kavmun bir kavim/topluluk قَوْمٌ قوم
11 la لَا -
12 yea'kilune akletmezler يَعْقِلُونَ عقل

Notlar

Not 1

*Şerefsizce, onursuzca, haysiyetsizce, rezilce (kimse); şebekçe.**Davranışları ölçüsüz, olgun olmayan; ciddiyetsiz, gayriciddi.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

5. Mâide Suresi

Ayet 103

Arapça Metin (Harekeli)

772|5|103|مَا جَعَلَ ٱللَّهُ مِنۢ بَحِيرَةٍ وَلَا سَآئِبَةٍ وَلَا وَصِيلَةٍ وَلَا حَامٍ وَلَٰكِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ يَفْتَرُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلْكَذِبَ وَأَكْثَرُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

772|5|103|ما جعل الله من بحيره ولا سايبه ولا وصيله ولا حام ولكن الذين كفروا يفترون علي الله الكذب واكثرهم لا يعقلون

Latin Literal

103. Mâ cealallâhu min bahîretin ve lâ sâibetin ve lâ vasîletin ve lâ hâmin ve lâkinnellezîne keferû yefterûne alâllâhi kezib(kezibe) ve ekseruhum lâ ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Yapmış değildir Allah bir bahîreden558; ve ne de bir sâibeden559; ve ne de bir vasîleden560; ve ne de bir hâmdan561; velakin/fakat kâfirlik25 etmiş kimseler uydururlar402 Allah'a karşı yalan; ve çokları onların akletmezler562.

Ahmed Samira Çevirisi

103 God did not make/create from a female camel in Pre-Islamic paganism whose ears were split after five deliveries and left to roam alone for their idols and of no benefit to man , and nor a female camel in Pre-Islamic paganism which gave birth to ten female litters and left to roam and feed freely and forbidden from use , and nor a female camel who gave birth seven times and was left to roam and not be slaughtered , and nor a male camel who fathered ten deliveries and was left to roam without benefit to man , and but those who disbelieved they fabricate on God the lies/falsehood, and most of them do not reason/understand/comprehend. (DISCREPANCY EXISTS ABOUT THE PRECEDING BOLD TERM)

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 ceale yapmış جَعَلَ جعل
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 min مِنْ -
5 behiratin bir bahîreden بَحِيرَةٍ بحر
6 ve la ve ne de وَلَا -
7 saibetin bir sâibe سَائِبَةٍ سيب
8 ve la ve ne de وَلَا -
9 vesiletin bir vasîle وَصِيلَةٍ وصل
10 ve la ve ne de وَلَا -
11 hamin bir hâm حَامٍ حمي
12 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
13 ellezine kimseler الَّذِينَ -
14 keferu kâfirlik etmiş كَفَرُوا كفر
15 yefterune uydururlar يَفْتَرُونَ فري
16 ala karşı عَلَى -
17 llahi Allah'a اللَّهِ -
18 l-kezibe yalan الْكَذِبَ كذب
19 ve ekseruhum ve çokları onların وَأَكْثَرُهُمْ كثر
20 la لَا -
21 yea'kilune akletmezler يَعْقِلُونَ عقل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Din konusunda Allah'a iftira atmak, yalan uydurmak. Kavram 402

402 Kutsal kitapların astından olan söylenti/hadis kitaplarıyla (Talmud, Kütüb-i Sitte, Riyâzus Sâlihîn vb. ) Yüce Allah'ın bizzat kendisine ve onun resûllerine iftira atmak. Allah'ın adına kutsi hadisler uydurmak. Tamamı zan olan 'Resûl buyurdu ki' sözleriyle resûl adına uydurulmuş bir din oluşturmak. Sünnet adı altında resûle iftira olan sözlere/hadislere tabi olmak. Mezheplere tabi olmak. Tarikatlara tabi olmak. Sadece Kur'an, sadece kutsal kitap dememek.

Bahîre Kavram 558

558 Belirli şartları sağlayan hayvanların kulaklarını uyduruk bir dini ritüel olarak kesip yararak hayvanı işaretleme. Hayvana özel bir dini kutsiyet vermek. Bu dini ritüelin Allah'a yakınlaşma sağladığına inanmak. Mutlak ki bu uyduruk dini ritüelleri şeytân emretmiştir. Elbette kutsal kitaplar dışındaki şeytân öğretileri olan hadis/söz/talmud kitaplarıyla.

Sâibe Kavram 559

559 Belirli şartları sağlayan hayvanları uyduruk bir dini ritüel olarak salıvermek. Başı boş bırakmak. Bu dini ritüeli Yüce Allah'a yaklaşma amaçlı yapmak.

Vasîle Kavram 560

560 Belirli şartları sağlayan birbirine bağlantılı/bağlı hayvanları (ikiz eşleri) uyduruk bir dini ritüel olarak kutsal saymak. Yüce Allah'a yaklaştırma amaçlı bu hayvanlar üzerinden eylemler yapmak.

Hâm Kavram 561

561 Belirli şartları sağlayan hayvanların uyduruk bir dini ritüel olarak koruma altına alınması.

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

6. En'âm Suresi

Ayet 32

Arapça Metin (Harekeli)

821|6|32|وَمَا ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَآ إِلَّا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَلَلدَّارُ ٱلْءَاخِرَةُ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ يَتَّقُونَ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

821|6|32|وما الحيوه الدنيا الا لعب ولهو وللدار الاخره خير للذين يتقون افلا تعقلون

Latin Literal

32. Ve mâl hayâtud dunyâ illâ leibun ve lehv(lehvun), ve led dârul âhiretu hayrun lillezîne yettekûn(yettekûne), e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve değildir dünya hayatı bir aldatıcı oyun ve bir oyalayıcı dışında; ve mutlak ki ahiret diyarı hayırlıdır kimselere (ki) takvalı21 olurlar; öyle ki akletmez562 misiniz?

Ahmed Samira Çevirisi

32 And the life the present/worldly life is not except playing/amusement/enjoyment and play things , and (the) end’s (other life’s) house/home (E) (is) better to those who fear and obey, so do you not reason/understand?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değildir وَمَا -
2 l-hayatu hayatı الْحَيَاةُ حيي
3 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
4 illa dışında إِلَّا -
5 leibun bir aldatıcı oyun لَعِبٌ لعب
6 velehvun ve bir oyalayıcı وَلَهْوٌ لهو
7 veleddaru ve mutlak diyarı وَلَلدَّارُ دور
8 l-ahiratu ahiret الْاخِرَةُ اخر
9 hayrun hayırlıdır خَيْرٌ خير
10 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
11 yettekune takvalı olurlar يَتَّقُونَ وقي
12 efela öyleyse أَفَلَا -
13 tea'kilune akletmez misiniz? تَعْقِلُونَ عقل

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

10. Yunus Suresi

Ayet 16

Arapça Metin (Harekeli)

1378|10|16|قُل لَّوْ شَآءَ ٱللَّهُ مَا تَلَوْتُهُۥ عَلَيْكُمْ وَلَآ أَدْرَىٰكُم بِهِۦ فَقَدْ لَبِثْتُ فِيكُمْ عُمُرًا مِّن قَبْلِهِۦٓ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1378|10|16|قل لو شا الله ما تلوته عليكم ولا ادريكم به فقد لبثت فيكم عمرا من قبله افلا تعقلون

Latin Literal

16. Kul lev sâallâhu mâ televtuhû aleykum ve lâ edrâkum bihî, fe kad lebistu fîkum umuren min kablih(kablihî), e fe lâ ta’kilûn(ta’kilûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Şayet dileseydi Allah tilâvet874 etmiş değildim onu* üzerinize; ve dirayetlendirmezdi788 (Allah) sizleri onunla**; öyle ki muhakkak kaldım içinizde bir ömür öncesinde onun***; öyle ki akletmez562 misiniz?"

Ahmed Samira Çevirisi

16 Say: " If God wanted/willed I would not (have) read/recited it on you, and He would not (have) informed you with (of) it, so I had stayed/remained in (between) you a life time from before it, so do you not reason/understand ?

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.**Kur'an'la.***Kur'an'ın.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

Kur'an'ın dirayet vermesi. Kavram 788

788 Dirayet kelimesi kavrama, anlayış, bilme, farkında olma, bilinçli, farkındalık demektir. Yüce Allah Kur'an'la insanları bilinçlendirir. Kur'an'ı anlayarak okuyanlar bilinçlenirler; iblis ve ordusunun tuzaklarına düşmezler. Şirke girmezler. Sadece Kur'an derler.

Tilâvet Kavram 874

874 Takip edip okumak, ardından gelmek, sesli okumak, bir metni takip ederek okumak, ardışık gelen/mütevali kelimeleri/harfleri okumak.

11. Hûd Suresi

Ayet 51

Arapça Metin (Harekeli)

1522|11|51|يَٰقَوْمِ لَآ أَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِنْ أَجْرِىَ إِلَّا عَلَى ٱلَّذِى فَطَرَنِىٓ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1522|11|51|يقوم لا اسلكم عليه اجرا ان اجري الا علي الذي فطرني افلا تعقلون

Latin Literal

51. Yâ kavmi lâ es’elukum aleyhi ecrâ(ecren), in ecriye illâ alellezî fetaranî, e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

"Ey kavmim/toplumum! Sual etmem/sormam sizlere ona* karşı bir ecir820 ki ecrim820 ancak yarana893 karşıdır; öyle ki akletmez562 misiniz?"

Ahmed Samira Çevirisi

51 You (my) nation, I do not ask/beg you on it (from) a reward/wage/fee, that my reward/wage/fee (is) except on who created me , so do you not reason/understand ?

Notlar

Not 1

*Risâlete.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

12. Yusuf Suresi

Ayet 2

Arapça Metin (Harekeli)

1596|12|2|إِنَّآ أَنزَلْنَٰهُ قُرْءَٰنًا عَرَبِيًّا لَّعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1596|12|2|انا انزلنه قرنا عربيا لعلكم تعقلون

Latin Literal

2. İnnâ enzelnâhu kur’ânen arabiyyen le allekum ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz indirdik onu* arabiy929** bir Kur’ân850; belki sizler akledersiniz562.

Ahmed Samira Çevirisi

2 That We descended it an Arabic Koran , maybe/perhaps you reason/comprehend

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inna doğrusu biz إِنَّا -
2 enzelnahu indirdik onu أَنْزَلْنَاهُ نزل
3 kur'anen bir Kur’an قُرْانًا قرا
4 arabiyyen bir arabiy عَرَبِيًّا عرب
5 leallekum belki sizler لَعَلَّكُمْ -
6 tea'kilune akledersiniz تَعْقِلُونَ عقل

Notlar

Not 1

*Kitabı.**Arapça oluşunun yanında apaçık ifade edilmiş olması da işaret edilmiştir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

Kur'an, kuran. Kavram 850

850 İkra kelimesiyle aynı kökten gelir. İkra oku, okumayı başkaları duyacak şekilde oku, okuyarak ilet, okuduğunu naklet, okuduğunu çalış, okuduğunu incele, okuduğunu araştır, okuduğunu öğret anlamındadır. Kur'an da ikra edilen şeydir. Şerefli Kur'an'da 6234 tane numaralı ayet ve 112 numarasız besmele vardır. İki kapak arasına alınmasıyla kitap haline getirilmiştir. Şerefli Kur'an'ın ikra edilmesi MS 610 yılında başlamış ve MS 633 yılında tamamlanmıştır. Ayetleri nebi ve resûl Muhammed tilavet etmiş, ikra etmiştir. İnen ayetler parşömenlere satır satır yazılmış ve rulo haline getirilerek bir odada saklanmıştır. Elbette insanlar ezberlemiştir de. Nebi vefat etmeden önce şerefli elçi Cibrîl'in eşliğinde rulo olan parşömenler açılmış/yayılmış ve Cibrîl'in talimatıyla iki kapak arasına alınmıştır. Şerefli Kur'an'ın her bir ayeti ikra edilen bir Kur'an'dır.

12. Yusuf Suresi

Ayet 109

Arapça Metin (Harekeli)

1703|12|109|وَمَآ أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ إِلَّا رِجَالًا نُّوحِىٓ إِلَيْهِم مِّنْ أَهْلِ ٱلْقُرَىٰٓ أَفَلَمْ يَسِيرُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ فَيَنظُرُوا۟ كَيْفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَدَارُ ٱلْءَاخِرَةِ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ ٱتَّقَوْا۟ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1703|12|109|وما ارسلنا من قبلك الا رجالا نوحي اليهم من اهل القري افلم يسيروا في الارض فينظروا كيف كان عقبه الذين من قبلهم ولدار الاخره خير للذين اتقوا افلا تعقلون

Latin Literal

109. Ve mâ erselnâ min kablike illâ ricâlen nûhî ileyhim min ehlil kurâ, e fe lem yesîrû fîl ardı fe yanzurû keyfe kâne âkıbetullezîne min kablihim, ve le dârul âhıreti hayrun lillezînettekav, e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve göndermiş değiliz senden önce erkekler dışında (ki) vahy603 ettik onlara kentlerin ehlinden568*; öyle ki hiç seyahat etmezler mi yerde**; öyle ki bakmazlar mı nasıl oldu akıbeti892 onlardan önceki kimselerin; ve ahiret diyarı*** hayırlıdır**** kimselere (ki) takvalı21 oldular; öyle ki akletmez562 misiniz?

Ahmed Samira Çevirisi

109 And We did not send from before you except men We inspire/transmit to them from (about) the villages’/urban cities’ people/relation , did they not walk/move/ride in the earth/Planet Earth, so they see/wonder about how was (the) end/turn (result of) those who (were) from before them, and the end’s (other life’s) home/house (E) (is) best to those who feared and obeyed, so do you not reason/understand/comprehend?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değiliz وَمَا -
2 erselna göndermiş أَرْسَلْنَا رسل
3 min مِنْ -
4 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
5 illa dışında إِلَّا -
6 ricalen bir erkekler رِجَالًا رجل
7 nuhi vahy ettik نُوحِي وحي
8 ileyhim onlara إِلَيْهِمْ -
9 min مِنْ -
10 ehli ehlinden أَهْلِ اهل
11 l-kura kentlerin الْقُرَىٰ قري
12 efelem öyle ki hiç أَفَلَمْ -
13 yesiru seyahat etmezler mi يَسِيرُوا سير
14 fi فِي -
15 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
16 fe yenzuru öyle ki bakmazlar mı فَيَنْظُرُوا نظر
17 keyfe nasıl كَيْفَ كيف
18 kane oldu كَانَ كون
19 aakibetu akibeti عَاقِبَةُ عقب
20 ellezine kimselerin الَّذِينَ -
21 min مِنْ -
22 kablihim onlardan önceki قَبْلِهِمْ قبل
23 veledaru ve diyarı وَلَدَارُ دور
24 l-ahirati ahiret الْاخِرَةِ اخر
25 hayrun hayırlıdır خَيْرٌ خير
26 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
27 ttekav takvalı oldular اتَّقَوْا وقي
28 efela öyle ki أَفَلَا -
29 tea'kilune ekletmez misiniz? تَعْقِلُونَ عقل

Notlar

Not 1

*Kentlerin ahalisinin başına gelenler hakkında onlara da vahy ettik.**Yeryüzünde antik kentleri gezin.***Yurdu.****Ahiret diyarı/yurdu sadece takvalılara hayırlıdır. Başkalarına değil.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

Ahali, ehli. Kavram 568

568 Bir şeye üye olan, bir kümeye dahil olan insanlar grubu. Üye olunan şeye göre anlam genişler. Bir satranç kulübünün üyeleri satranç kulübünün ahalisi olur. Aile üyeleri, taraftar olan üyeler, bir siyasi partiye dahil olmuş olan insanlar o partinin ahalisi olur.

Vahiy, vahy etmek. Kavram 603

603 Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.

Akıbet, akıbet. Kavram 892

892 Bir iş veya durumun sonu veya sonucu; serencam.

13. Ra'd Suresi

Ayet 4

Arapça Metin (Harekeli)

1709|13|4|وَفِى ٱلْأَرْضِ قِطَعٌ مُّتَجَٰوِرَٰتٌ وَجَنَّٰتٌ مِّنْ أَعْنَٰبٍ وَزَرْعٌ وَنَخِيلٌ صِنْوَانٌ وَغَيْرُ صِنْوَانٍ يُسْقَىٰ بِمَآءٍ وَٰحِدٍ وَنُفَضِّلُ بَعْضَهَا عَلَىٰ بَعْضٍ فِى ٱلْأُكُلِ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1709|13|4|وفي الارض قطع متجورت وجنت من اعنب وزرع ونخيل صنوان وغير صنوان يسقي بما وحد ونفضل بعضها علي بعض في الاكل ان في ذلك لايت لقوم يعقلون

Latin Literal

4. Ve fîl ardı kıtaun mutecâvirâtun ve cennâtun min a’nâbin ve zer’un ve nahîlun sınvânun ve gayru sınvânin yuskâ bi mâin vâhid(vâhidin), ve nufaddılu ba’dehâ alâ ba’dın fîl ukul(ukuli), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve yerdedir* komşu kıtalar**; ve cennetler*** üzümlerden; ve ekin; ve hurmalar; budaklılar**** ve olmaksızın***** budaklılar; sulanır tek bir suyla950; ve faziletlendiririz202 bir kısmını onun yemede****** bir kısım üzerine; doğrusu işte bundadır mutlak ayetler237 bir kavme/topluma (ki) aklederler562.

Ahmed Samira Çevirisi

4 And in the earth/Planet Earth (are) parts/portions (sections) neighboring each other, and treed gardens/paradises from grapes and plants/crops and palm trees’ off shoots from a single root and without off shoots from a single root being given drink/irrigated with one water, and We prefer/favour some/part of it over some/part, in the food/fruits, that in that (are) evidences/signs (E) to a nation reasoning/comprehending .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve fi ve وَفِي -
2 l-erdi yerdedir الْأَرْضِ ارض
3 kitaun kıtalar قِطَعٌ قطع
4 mutecaviratun komşu مُتَجَاوِرَاتٌ جور
5 ve cennatun ve cennetler وَجَنَّاتٌ جنن
6 min مِنْ -
7 ea'nabin üzümlerden أَعْنَابٍ عنب
8 ve zer'un ve ekin وَزَرْعٌ زرع
9 ve nehilun ve hurmalar وَنَخِيلٌ نخل
10 sinvanun budaklılar صِنْوَانٌ صنو
11 ve gayru ve olmaksızın وَغَيْرُ غير
12 sinvanin budaklılar صِنْوَانٍ صنو
13 yuska sulanır يُسْقَىٰ سقي
14 bimain bir suyla بِمَاءٍ موه
15 vahidin tek وَاحِدٍ وحد
16 venufeddilu ve faziletlendiririz وَنُفَضِّلُ فضل
17 bea'deha bir kısmını onun بَعْضَهَا بعض
18 ala üzerine عَلَىٰ -
19 bea'din bir kısım بَعْضٍ بعض
20 fi فِي -
21 l-ukuli yemede الْأُكُلِ اكل
22 inne doğrusu إِنَّ -
23 fi فِي -
24 zalike işte bundadır ذَٰلِكَ -
25 layatin mutlak ayetler لَايَاتٍ ايي
26 likavmin bir kavme/topluma لِقَوْمٍ قوم
27 yea'kilune aklederler يَعْقِلُونَ عقل

Notlar

Not 1

*Yeryüzündedir.**Arada okyanuslar olsa da kıtalar derinlerde birbirine komşudur. ***Bahçeler.****Budaklı, dallı ve çatallı gövdeli. Örnek elma ağacı vb. *****Budaklı, dallı ve çatallı gövdeli olmayan. Tek gövdeli. Örneğin buğday, arpa vb. ******Yeme lezzeti, faydaları.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

Ayetler Kavram 237

237 Ayet kelimesi gösterge, işaret, kanıt, mucize anlamındadır. Çoğul olarak kullanıldığında Yüce Allah'ın varlığına kanıt olacak muhteşem mucizeleri işaret eder. Evrenin kendisi içindeki her şeyle Yüce Allah'ın ayetlerindendir. Evren kitabını bilimsel olarak okuyanlar Yüce Allah'ın bu ayetlerine tanıklık ederler.

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

21. Enbiyâ Suresi

Ayet 10

Arapça Metin (Harekeli)

2491|21|10|لَقَدْ أَنزَلْنَآ إِلَيْكُمْ كِتَٰبًا فِيهِ ذِكْرُكُمْ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

2491|21|10|لقد انزلنا اليكم كتبا فيه ذكركم افلا تعقلون

Latin Literal

10. Lekad enzelnâ ileykum kitâben fîhi zikrukum, e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ant olsun indirdik sizlere bir kitap*; içindedir onun bir zikir/hatırlatma sizlere; öyleyse akletmez562 misiniz?

Ahmed Samira Çevirisi

10 We had descended to you a Book in it (is) your memory/mention , so do you not reason/understand?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lekad ant olsun لَقَدْ -
2 enzelna indirdik أَنْزَلْنَا نزل
3 ileykum sizlere إِلَيْكُمْ -
4 kitaben bir kitap (Kur’an) كِتَابًا كتب
5 fihi içindedir onun فِيهِ -
6 zikrukum bir zikir/hatırlatma sizlere ذِكْرُكُمْ ذكر
7 efela öyleyse أَفَلَا -
8 tea'kilune akletmez misiniz? تَعْقِلُونَ عقل

Notlar

Not 1

*Kur’ân.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 562: Akletmek.

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Akletmek.

Kavram No: 562

Kısa Açıklama: 562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 15

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 44

Türkçe Meal: İnsanlara dürüstlüğü mü emredersiniz 200 ? Ve unutursunuz nefislerinizi 201 ; ve sizler okursunuz (da) kitabı * ; öyle ki akletmez 562 misiniz?

Arapça: 51|2|44|اتامرون الناس بالبر وتنسون انفسكم وانتم تتلون الكتب افلا تعقلون

Bakara Suresi - Ayet 75

Türkçe Meal: Tamah * mı edersiniz ki iman 47 ederler sizlere? Muhakkak ki bir fırka/grup onlardan işitir oldular Allah'ın kelamını/sözünü ** ; sonra tahrif 276 ettiler onu (kelamı/sözü); akletmelerinin 562 ardından onu (kelamı/sözü); ve onlar bilenlerdir *** .

Arapça: 82|2|75|افتطمعون ان يومنوا لكم وقد كان فريق منهم يسمعون كلم الله ثم يحرفونه من بعد ما عقلوه وهم يعلمون

Bakara Suresi - Ayet 76

Türkçe Meal: Ve karşılaştıkları zaman iman 47 etmiş kimselere; dediler: ”İman 47 ettik”; ve yalnız kaldığı zaman; bazısı onların bazısına doğru dediler: ”Onlara Allah'ın sizlere açtığını * mı söylersiniz ** ? Tartışarak mağlup etmeleri *** için sizleri onunla (Allah'ın açtığıyla) Rabbinizin indinde/katında”; öyleyse akletmez 562 misiniz **** ?

Arapça: 83|2|76|واذا لقوا الذين امنوا قالوا امنا واذا خلا بعضهم الي بعض قالوا اتحدثونهم بما فتح الله عليكم ليحاجوكم به عند ربكم افلا تعقلون

Bakara Suresi - Ayet 170

Türkçe Meal: Ve denildiği zaman onlara; tabi olun Allah'ın indirdiğine * ; dediler: "Evet! Tabi oluruz atalarımızı üzerinde bulduğumuza 317 ”; şayet ataları onların akletmezler 562 bir şey ve doğru yola kılavuzlanmazlar olmuş olsa da mı?

Arapça: 177|2|170|واذا قيل لهم اتبعوا ما انزل الله قالوا بل نتبع ما الفينا عليه ابانا اولو كان اباوهم لا يعقلون شيا ولا يهتدون

Bakara Suresi - Ayet 171

Türkçe Meal: Ve kâfirlik 25 etmiş kimselerin misali misali gibidir kimse (ki) haykırır işitmeze 385 ; ancak bir çağırmadır ve bir nida/sesleniştir sağırlara, dilsizlere, körlere; öyle ki onlar (kâfirler) akletmezler 562 .

Arapça: 178|2|171|ومثل الذين كفروا كمثل الذي ينعق بما لا يسمع الا دعا وندا صم بكم عمي فهم لا يعقلون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 65

Türkçe Meal: Ey kitap ehli 135 ! Neden hac 376 edersiniz İbrahim hakkında; ve indirilmiş değildi Tevrât ve İncîl; ancak ondan (İbrahim’den) sonradır; öyle ki akletmez 562 misiniz?

Arapça: 358|3|65|ياهل الكتب لم تحاجون في ابرهيم وما انزلت التوريه والانجيل الا من بعده افلا تعقلون

Mâide Suresi - Ayet 58

Türkçe Meal: Ve davet/çağrı aldıkları zaman salâta 5 ; edindiler/tuttular onu (salâtı) maskaraca * ve laubalice ** ; işte bu; olmalarıyladır onların akletmez 562 bir kavim/topluluk.

Arapça: 727|5|58|واذا ناديتم الي الصلوه اتخذوها هزوا ولعبا ذلك بانهم قوم لا يعقلون

Mâide Suresi - Ayet 103

Türkçe Meal: Yapmış değildir Allah bir bahîreden 558 ; ve ne de bir sâibeden 559 ; ve ne de bir vasîleden 560 ; ve ne de bir hâmdan 561 ; velakin/fakat kâfirlik 25 etmiş kimseler uydururlar 402 Allah'a karşı yalan; ve çokları onların akletmezler 562 .

Arapça: 772|5|103|ما جعل الله من بحيره ولا سايبه ولا وصيله ولا حام ولكن الذين كفروا يفترون علي الله الكذب واكثرهم لا يعقلون

En'âm Suresi - Ayet 32

Türkçe Meal: Ve değildir dünya hayatı bir aldatıcı oyun ve bir oyalayıcı dışında; ve mutlak ki ahiret diyarı hayırlıdır kimselere (ki) takvalı 21 olurlar; öyle ki akletmez 562 misiniz?

Arapça: 821|6|32|وما الحيوه الدنيا الا لعب ولهو وللدار الاخره خير للذين يتقون افلا تعقلون

Yunus Suresi - Ayet 16

Türkçe Meal: De ki: "Şayet dileseydi Allah tilâvet 874 etmiş değildim onu * üzerinize; ve dirayetlendirmezdi 788 (Allah) sizleri onunla ** ; öyle ki muhakkak kaldım içinizde bir ömür öncesinde onun *** ; öyle ki akletmez 562 misiniz?"

Arapça: 1378|10|16|قل لو شا الله ما تلوته عليكم ولا ادريكم به فقد لبثت فيكم عمرا من قبله افلا تعقلون

Hûd Suresi - Ayet 51

Türkçe Meal: "Ey kavmim/toplumum! Sual etmem/sormam sizlere ona * karşı bir ecir 820 ki ecrim 820 ancak yarana 893 karşıdır; öyle ki akletmez 562 misiniz?"

Arapça: 1522|11|51|يقوم لا اسلكم عليه اجرا ان اجري الا علي الذي فطرني افلا تعقلون

Yusuf Suresi - Ayet 2

Türkçe Meal: Doğrusu biz indirdik onu * arabiy 929 ** bir Kur’ân 850 ; belki sizler akledersiniz 562 .

Arapça: 1596|12|2|انا انزلنه قرنا عربيا لعلكم تعقلون

Yusuf Suresi - Ayet 109

Türkçe Meal: Ve göndermiş değiliz senden önce erkekler dışında (ki) vahy 603 ettik onlara kentlerin ehlinden 568 *; öyle ki hiç seyahat etmezler mi yerde ** ; öyle ki bakmazlar mı nasıl oldu akıbeti 892 onlardan önceki kimselerin; ve ahiret diyarı *** hayırlıdır **** kimselere (ki) takvalı 21 oldular; öyle ki akletmez 562 misiniz?

Arapça: 1703|12|109|وما ارسلنا من قبلك الا رجالا نوحي اليهم من اهل القري افلم يسيروا في الارض فينظروا كيف كان عقبه الذين من قبلهم ولدار الاخره خير للذين اتقوا افلا تعقلون

Ra'd Suresi - Ayet 4

Türkçe Meal: Ve yerdedir * komşu kıtalar ** ; ve cennetler *** üzümlerden; ve ekin; ve hurmalar; budaklılar **** ve olmaksızın ***** budaklılar; sulanır tek bir suyla 950 ; ve faziletlendiririz 202 bir kısmını onun yemede ****** bir kısım üzerine; doğrusu işte bundadır mutlak ayetler 237 bir kavme/topluma (ki) aklederler 562 .

Arapça: 1709|13|4|وفي الارض قطع متجورت وجنت من اعنب وزرع ونخيل صنوان وغير صنوان يسقي بما وحد ونفضل بعضها علي بعض في الاكل ان في ذلك لايت لقوم يعقلون

Enbiyâ Suresi - Ayet 10

Türkçe Meal: Ant olsun indirdik sizlere bir kitap * ; içindedir onun bir zikir/hatırlatma sizlere; öyleyse akletmez 562 misiniz?

Arapça: 2491|21|10|لقد انزلنا اليكم كتبا فيه ذكركم افلا تعقلون