Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 820: Ecir

Bu kavram 46 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

820Ödül, mükafat.

2. Bakara Suresi

Ayet 62

Arapça Metin (Harekeli)

69|2|62|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَٱلَّذِينَ هَادُوا۟ وَٱلنَّصَٰرَىٰ وَٱلصَّٰبِـِٔينَ مَنْ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَعَمِلَ صَٰلِحًا فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

69|2|62|ان الذين امنوا والذين هادوا والنصري والصبين من امن بالله واليوم الاخر وعمل صلحا فلهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

62. İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ven nasârâ ves sâbiîne men âmene billâhi vel yevmil âhiri ve amile sâlihan fe lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu iman47 etmiş kimseler; ve yahudileşmiş267 kimseler; ve Nasârâlılar268; ve Sâbiîler266; kim iman etti Allah'a ve ahiret gününe ve yaptı sâlihât18; öyle ki onlaradır ecirleri820 Rableri4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler269.

Ahmed Samira Çevirisi

62 That those who believed and those who repented/guided/Jews , and the Christians and the Sabians/converts , who believed with God and the Day the Last/Resurrection Day, and made/did correct/righteous deeds, so for them their reward (is) at their lord, and no fear/fright on them, and nor they be sad/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
5 hadu yahudileştiler هَادُوا هود
6 ve nnesara ve Nasârâlılar/Hristiyanlar وَالنَّصَارَىٰ نصر
7 ve ssabiine ve Sâbiîler وَالصَّابِئِينَ صبا
8 men kim مَنْ -
9 amene iman etti امَنَ امن
10 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
11 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
12 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
13 ve amile ve yaptı وَعَمِلَ عمل
14 salihen sâlîhat صَالِحًا صلح
15 felehum öyle ki onlaradır فَلَهُمْ -
16 ecruhum ecirleri/karşılıkları أَجْرُهُمْ اجر
17 inde indinde/katında عِنْدَ عند
18 rabbihim Rablerinin رَبِّهِمْ ربب
19 ve la ve yoktur وَلَا -
20 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
21 aleyhim onlar üzerine عَلَيْهِمْ -
22 ve la ve وَلَا -
23 hum onlar هُمْ -
24 yehzenune hüzünlenmezler يَحْزَنُونَ حزن

Notlar

Not 1

Not: 2:62, 5:69, 22:17 ayetleri cennetlere girmenin minimum/asgari/en az şartlarını bildirmektedir. 22:17 ayetinde ayrıca cehenneme girmemenin yolu olan şirke günahına bir vurgu vardır.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Cennetlere girmenin minimum/asgari/en düşük kriterleri Kavram 269

269 Cennetlere girmenin minimum/asgari/en düşük kriterleri/şartları;Allah'a iman; Yüce Allah'a şirk koşmadan, tek tanrıcı 'monoteist', 'hanif’, 'muhavvid’ olarak iman etmek. Kurtuluşun ilk şartı budur. Bu şartı sağlamayan hiç kimse kurtuluşa eremez. Yüce Allah’a iman etmek tek bir yaratıcının olduğuna, O’nun tüm evreni/evrenleri yarattığına, her şeyin sadece O’nun kontrolünde ve hükmünde olduğuna iman etmektir. Açıktır ki din ve hükümdarlık sadece Yüce Allah’a özgülenmelidir. Yüce Allah’a imanın şirk içermeden olması gerektiğini Kuran’daki yüzlerce ayetten anlıyoruz. Kısacası; Yüce Allah’a iman şirksiz olmalıdır. Yüce Allah’a iman edip de O’nun astlarından O’na ortaklar koşmak Yüce Allah’a iman değildir. Bunun adı şirktir. Şirk de tüm amelleri boşa çıkarır.Ahiret gününe iman; ahiret evreninde yapılacak olan yargılamaya ve onun kurallarına iman etmek. Kutsal kitaplarda bildirilen yargılama kuralları dışında uyduruk şeylere iman etmek, ondan medet ummak ahiret günü kurallarını yalanlamaktır. Ahiret gününde elçilerin/resullerin şefaat ederek kurtarıcı olacaklarına inanmak en büyük şirktir. Yargılamanın tek olarak yapılacağını, zerre ağırlığında iyiliğin ve kötülüğün getirileceğini bilmek. Yargılama sonucunda sonsuz cennetlere veya sonsuz cehenneme ölümsüzler olarak girileceğine iman etmek. Sâlihât yapmak; düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler yapmak. Not: Şirk günahının affı yoktur. Yüce Allah'a ortak koşarak iman eden bir kimse müşriktir. Müşrik olarak vefat eden kimsenin cennetlere girmesi mümkün değildir. Cehenneme girdirilecektir. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucu, tamamı zan olan kitaplar edinmek (Tevrat sonrası Talmud, İncil sonrası insanların kendi elleriyle yazdıkları masallar, Kur'an sonrası hadis/söylenti kitapları) Yüce Allah'a ortak koşmaktır. Yüce Rabbimiz bu günahı asla affetmeyecektir. Bu kimselerin yapıp ettiği tüm ameller boşa çıkacaktır. Şirk günahı her şeyi 0 ile çarpar.

2. Bakara Suresi

Ayet 112

Arapça Metin (Harekeli)

119|2|112|بَلَىٰ مَنْ أَسْلَمَ وَجْهَهُۥ لِلَّهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَلَهُۥٓ أَجْرُهُۥ عِندَ رَبِّهِۦ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

119|2|112|بلي من اسلم وجهه لله وهو محسن فله اجره عند ربه ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

112. Belâ men esleme vechehu lillâhi ve huve muhsinun fe lehû ecruhu inde rabbihî, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Evet! Kim teslim etti* yüzünü Allah'a; ve o bir muhsindir294; öyle ki onadır ecri820 onun Rabbinin4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlara; ve onlar hüzünlenmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

112 Yes/certainly, who submitted/surrendered his faith/direction to God and he is (a) good doer, so for him his reward (is) at his Lord and no fear/fright on them and nor they be saddened/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 bela evet! بَلَىٰ -
2 men kim مَنْ -
3 esleme teslim etti أَسْلَمَ سلم
4 vechehu yüzünü وَجْهَهُ وجه
5 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
6 ve huve ve o وَهُوَ -
7 muhsinun bir muhsin مُحْسِنٌ حسن
8 fe lehû öyle ki onadır
9 ecruhu ecri/karşılığı onun أَجْرُهُ اجر
10 inde indindedir/katındadır عِنْدَ عند
11 rabbihi Rabbinin رَبِّهِ ربب
12 ve la ve yoktur وَلَا -
13 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
14 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
15 ve la ve وَلَا -
16 hum onlar هُمْ -
17 yehzenune hüzünlenmezler يَحْزَنُونَ حزن

Notlar

Not 1

*İslam oldu. Kutsal kitapların getirdiği İslam dinine teslim olarak Yüce Allah'a yüzünü teslim etti.

2. Bakara Suresi

Ayet 262

Arapça Metin (Harekeli)

269|2|262|ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَٰلَهُمْ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ ثُمَّ لَا يُتْبِعُونَ مَآ أَنفَقُوا۟ مَنًّا وَلَآ أَذًى لَّهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

269|2|262|الذين ينفقون امولهم في سبيل الله ثم لا يتبعون ما انفقوا منا ولا اذي لهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

262. Ellezîne yunfikûne emvâlehum fî sebîlillâhi summe lâ yutbiûne mâ enfekû mennen ve lâ ezen lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) infak6 ederler mallarını Allah yolunda336; sonra tabi etmezler infak6 ettiklerini bir minnete ve de bir eziyete; onlaradır ecirleri820 Rableri4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onların üzerine; ve onlar hüzünlenmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

262 Those who spend their properties/wealths in God’s way/sake , then they do not follow what they spend (by) bragging , and nor mild harm , for them (is) their reward/wage at their Lord, and no fear on them and nor they be sad/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler الَّذِينَ -
2 yunfikune infak eden يُنْفِقُونَ نفق
3 emvalehum mallarını أَمْوَالَهُمْ مول
4 fi فِي -
5 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
6 llahi Allah اللَّهِ -
7 summe sonra ثُمَّ -
8 la لَا -
9 yutbiune tabi etmezler يُتْبِعُونَ تبع
10 ma مَا -
11 enfeku infak ettiklerini أَنْفَقُوا نفق
12 mennen bir minnete مَنًّا منن
13 ve la وَلَا -
14 ezen ve de bir eziyete أَذًى اذي
15 lehum onlaradır لَهُمْ -
16 ecruhum ecirleri أَجْرُهُمْ اجر
17 inde indinde عِنْدَ عند
18 rabbihim Rableri رَبِّهِمْ ربب
19 ve la ve yoktur وَلَا -
20 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
21 aleyhim onların üzerine عَلَيْهِمْ -
22 ve la ve وَلَا -
23 hum onlar هُمْ -
24 yehzenune hüzünlenmezler يَحْزَنُونَ حزن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Allah'ın yolu. Kavram 336

336 Tek tanrıcı, monoteist inanç öğretisi yolu. Kutsal kitapların öğretilerinin yolu. Sadece Kur'an öğretileri.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

2. Bakara Suresi

Ayet 274

Arapça Metin (Harekeli)

281|2|274|ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَٰلَهُم بِٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ سِرًّا وَعَلَانِيَةً فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

281|2|274|الذين ينفقون امولهم باليل والنهار سرا وعلانيه فلهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

274. Ellezîne yunfikûne emvâlehum bil leyli ven nehâri sirran ve alâniyeten fe lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) infak6 ederler mallarını gece ve gündüz; sırlı/gizli ve alenen/açıkça; öyle ki onlaradır ecirleri820 Rableri4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

274 Those who spend their properties/wealths at the night and the daytime secretly and openly/publicly ,so for them (is) their reward/fee at their Lord, and no fear on them, and nor they be sad/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
2 yunfikune infak ederler يُنْفِقُونَ نفق
3 emvalehum mallarını أَمْوَالَهُمْ مول
4 bil-leyli gece بِاللَّيْلِ ليل
5 ve nnehari ve gündüz وَالنَّهَارِ نهر
6 sirran sırlı سِرًّا سرر
7 ve alaniyeten ve alenen وَعَلَانِيَةً علن
8 felehum öyle ki onlaradır فَلَهُمْ -
9 ecruhum ecirleri أَجْرُهُمْ اجر
10 inde indinde/katında عِنْدَ عند
11 rabbihim Rableri رَبِّهِمْ ربب
12 ve la ve yoktur وَلَا -
13 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
14 aleyhim onlar üzerine عَلَيْهِمْ -
15 ve la ve وَلَا -
16 hum ve onlar هُمْ -
17 yehzenune hüzünlenmezler يَحْزَنُونَ حزن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

2. Bakara Suresi

Ayet 277

Arapça Metin (Harekeli)

284|2|277|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ وَأَقَامُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَوُا۟ ٱلزَّكَوٰةَ لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

284|2|277|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت واقاموا الصلوه واتوا الزكوه لهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

277. İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve ekâmûs salâte ve âtevûz zekâte lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18; ve ikame572 ettiler salâtı5; ve verdiler zekâtı10; onlaradır ecirleri820 Rablerinin4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlara; ve onlar hüzünlenmezler.

Ahmed Samira Çevirisi

277 That those who believed and made/did the correct/righteous deeds, and kept up/performed the prayers, and gave/brought the charity/purification , for them at their Lord (is) their reward/wage , and no fear/fright on them and nor they be sad/grieving.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati sâlihât الصَّالِحَاتِ صلح
6 ve ekamu ve diktiler/ayağa kaldırdılar وَأَقَامُوا قوم
7 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
8 ve atevu ve verdiler وَاتَوُا اتي
9 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
10 lehum onlaradır لَهُمْ -
11 ecruhum ecirleri/karşılıkları أَجْرُهُمْ اجر
12 inde indindedir/katındadır عِنْدَ عند
13 rabbihim Rableri رَبِّهِمْ ربب
14 ve la ve yoktur وَلَا -
15 havfun bir korku خَوْفٌ خوف
16 aleyhim onlara عَلَيْهِمْ -
17 ve la وَلَا -
18 hum ve onlar هُمْ -
19 yehzenune hüzünlenmezler يَحْزَنُونَ حزن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 57

Arapça Metin (Harekeli)

350|3|57|وَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَيُوَفِّيهِمْ أُجُورَهُمْ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلظَّٰلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

350|3|57|واما الذين امنوا وعملوا الصلحت فيوفيهم اجورهم والله لا يحب الظلمين

Latin Literal

57. Ve emmellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe yuveffîhim ucûrehum vallâhu lâ yuhibbuz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve iman47 etmiş; ve sâlihâtı18 yapmış kimselere gelince; tastamam verir (Allah) onlara ecirlerini820; ve Allah sevmez zalimleri257.

Ahmed Samira Çevirisi

57 And but those who believed and did the correct/righteous deeds, so He fulfills/completes (to) them their rewards , and God does not love/like the unjust/oppressive.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve emma ve gelince وَأَمَّا -
2 ellezine kimselere الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati salihatı الصَّالِحَاتِ صلح
6 feyuveffihim tastamam verir (Allah) onlara فَيُوَفِّيهِمْ وفي
7 ucurahum ecirlerini/karşılıklarını أُجُورَهُمْ اجر
8 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
9 la لَا -
10 yuhibbu sevmez يُحِبُّ حبب
11 z-zalimine zalimleri الظَّالِمِينَ ظلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 136

Arapça Metin (Harekeli)

429|3|136|أُو۟لَٰٓئِكَ جَزَآؤُهُم مَّغْفِرَةٌ مِّن رَّبِّهِمْ وَجَنَّٰتٌ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا وَنِعْمَ أَجْرُ ٱلْعَٰمِلِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

429|3|136|اوليك جزاوهم مغفره من ربهم وجنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ونعم اجر العملين

Latin Literal

136. Ulâike cezâuhum magfiretun min rabbihim ve cennâtun tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ, ve ni’me ecrul âmilîn(âmilîne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; cezaları/karşılıkları63 onların bir mağfirettir319 Rablerinden4; ve cennetlerdir (ki) akar altından onun* nehirler; ölümsüzlerdir185 orada**; ve ne muhteşemdir yapanların*** ecri820.

Ahmed Samira Çevirisi

136 Those, their reward (is) forgiveness from their Lord, and treed gardens, the rivers flow from underneath it, immortally in it, and blessed/praised (is) the makers’/doers’ reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
2 ceza'uhum cezaları onların جَزَاؤُهُمْ جزي
3 megfiratun bir mağfirettir مَغْفِرَةٌ غفر
4 min مِنْ -
5 rabbihim Rablerinden رَبِّهِمْ ربب
6 ve cennatun ve cennetler وَجَنَّاتٌ جنن
7 tecri akar تَجْرِي جري
8 min مِنْ -
9 tehtiha altından onu (cennetin) تَحْتِهَا تحت
10 l-enharu nehirler الْأَنْهَارُ نهر
11 halidine ölümsüzlerdir خَالِدِينَ خلد
12 fiha orada فِيهَا -
13 ve nia'me ve ne muhteşemdir وَنِعْمَ نعم
14 ecru ecri/ücreti أَجْرُ اجر
15 l-aamiline yapanların الْعَامِلِينَ عمل

Notlar

Not 1

*Cennetin.**Cennette.***Sâlihâtı yapanlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 172

Arapça Metin (Harekeli)

465|3|172|ٱلَّذِينَ ٱسْتَجَابُوا۟ لِلَّهِ وَٱلرَّسُولِ مِنۢ بَعْدِ مَآ أَصَابَهُمُ ٱلْقَرْحُ لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا۟ مِنْهُمْ وَٱتَّقَوْا۟ أَجْرٌ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

465|3|172|الذين استجابوا لله والرسول من بعد ما اصابهم القرح للذين احسنوا منهم واتقوا اجر عظيم

Latin Literal

172. Ellezinestecâbû lillâhi ver resûli min ba’di mâ asâbehumul karh(karhu), lillezîne ahsenû minhum vettekav ecrun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) cevap verdiler Allah’a ve resûle418; onlara isabet eden yara* sonrasında; onlardan kimseleredir büyük bir ecir820 (ki) güzelleştirdiler** ve takvalı21 oldular.

Ahmed Samira Çevirisi

172 Those who answered/replied to God and the messenger from after what the wound/ulcer (harm) struck them, for those who did good from them, and feared and obeyed, a great reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ellezine kimseler (ki) الَّذِينَ -
2 stecabu cevap verdiler اسْتَجَابُوا جوب
3 lillahi Allah’a لِلَّهِ -
4 ve rrasuli ve resûle وَالرَّسُولِ رسل
5 min مِنْ -
6 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
7 ma مَا -
8 esabehumu isabet eden أَصَابَهُمُ صوب
9 l-karhu bir yara الْقَرْحُ قرح
10 lillezine kimseler içindir لِلَّذِينَ -
11 ehsenu güzel yaptılar أَحْسَنُوا حسن
12 minhum onlardan مِنْهُمْ -
13 vettekav ve takvalı oldular وَاتَّقَوْا وقي
14 ecrun bir ecir أَجْرٌ اجر
15 azimun büyük عَظِيمٌ عظم

Notlar

Not 1

*Bere, incinme, yaralanma.**Güzel yaptılar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 179

Arapça Metin (Harekeli)

472|3|179|مَّا كَانَ ٱللَّهُ لِيَذَرَ ٱلْمُؤْمِنِينَ عَلَىٰ مَآ أَنتُمْ عَلَيْهِ حَتَّىٰ يَمِيزَ ٱلْخَبِيثَ مِنَ ٱلطَّيِّبِ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُطْلِعَكُمْ عَلَى ٱلْغَيْبِ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَجْتَبِى مِن رُّسُلِهِۦ مَن يَشَآءُ فَـَٔامِنُوا۟ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦ وَإِن تُؤْمِنُوا۟ وَتَتَّقُوا۟ فَلَكُمْ أَجْرٌ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

472|3|179|ما كان الله ليذر المومنين علي ما انتم عليه حتي يميز الخبيث من الطيب وما كان الله ليطلعكم علي الغيب ولكن الله يجتبي من رسله من يشا فامنوا بالله ورسله وان تومنوا وتتقوا فلكم اجر عظيم

Latin Literal

179. Mâ kânallâhu li yezerel mu’minîne alâ mâ entum aleyhi hattâ yemîzel habîse minet tayyib(tayyibi), ve mâ kânallâhu li yutliakum alel gaybi ve lâkinnallâhe yectebî min rusulihî men yeşâu fe âminû billâhi ve rusulih(rusulihî), ve in tu’minû ve tettekû fe lekum ecrun azîm(azîmun).”

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir Allah bırakmak için müminleri27 sizlerin üzerinde (olduğunuza) karşı; ta ki ayırır kötüyü iyiden; ve olmuş değildir Allah (ki) görünür eder sizlere gaybı; velakin/fakat Allah seçer resûllerinden418 dilediği kimseyi; öyle ki iman47 edin Allah'a ve resûllerine418 O'nun; ve eğer iman47 ederseniz ve takvalı21 olursanız, öyle ki sizleredir büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

179 God was not to leave the believers on what you are on it until He distinguishes/separates the bad/malicious from the good , and God was not to show/inform you on the unseen , and but God chooses/purifies from His messengers, whom He wants/wills, so believe with God and His messengers, and if you believe and fear and obey, so for you (is) a great reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 liyezera bırakmak için لِيَذَرَ وذر
5 l-mu'minine müminleri الْمُؤْمِنِينَ امن
6 ala karşı عَلَىٰ -
7 ma (olduğunuza) مَا -
8 entum sizlerin أَنْتُمْ -
9 aleyhi üzerinde عَلَيْهِ -
10 hatta ta ki حَتَّىٰ -
11 yemize ayırır يَمِيزَ ميز
12 l-habise kötüyü الْخَبِيثَ خبث
13 mine مِنَ -
14 t-tayyibi iyiyiden الطَّيِّبِ طيب
15 ve ma ve değildir وَمَا -
16 kane olmuş كَانَ كون
17 llahu Allah اللَّهُ -
18 liyutliakum sizi görünür eder sizlere لِيُطْلِعَكُمْ طلع
19 ala üzerine عَلَى -
20 l-gaybi gayb الْغَيْبِ غيب
21 velakinne velakin/fakat وَلَٰكِنَّ -
22 llahe Allah اللَّهَ -
23 yectebi seçer يَجْتَبِي جبي
24 min مِنْ -
25 rusulihi resûllerinden رُسُلِهِ رسل
26 men kimseyi مَنْ -
27 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
28 fe aminu öyle ki iman edin فَامِنُوا امن
29 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
30 ve rusulihi ve resûllerine onun وَرُسُلِهِ رسل
31 ve in ve eğer وَإِنْ -
32 tu'minu inanırsanız تُؤْمِنُوا امن
33 ve tetteku ve takvalı olursanız وَتَتَّقُوا وقي
34 felekum öyle ki sizleredir فَلَكُمْ -
35 ecrun bir emir/karşılık أَجْرٌ اجر
36 azimun büyük عَظِيمٌ عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 185

Arapça Metin (Harekeli)

478|3|185|كُلُّ نَفْسٍ ذَآئِقَةُ ٱلْمَوْتِ وَإِنَّمَا تُوَفَّوْنَ أُجُورَكُمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ فَمَن زُحْزِحَ عَنِ ٱلنَّارِ وَأُدْخِلَ ٱلْجَنَّةَ فَقَدْ فَازَ وَمَا ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَآ إِلَّا مَتَٰعُ ٱلْغُرُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

478|3|185|كل نفس ذايقه الموت وانما توفون اجوركم يوم القيمه فمن زحزح عن النار وادخل الجنه فقد فاز وما الحيوه الدنيا الا متع الغرور

Latin Literal

185. Kullu nefsin zâikatul mevt(mevti), ve innemâ tuveffevne ucûrekum yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), fe men zuhziha anin nâri ve udhılel cennete fe kad fâz(fâze), ve mâl hâyâtud dunyâ illâ metâul gurûr(gurûri).

Türkçe Çeviri

Her bir nefis201 tadıcıdır ölümü; ve ancak ki tamamlanır ecirleriniz820 kıyamet günü148; öyle ki kim itilip uzaklaştırıldı ateşten; ve sokuldu cennete; öyle ki muhakkak başardı (o); ve değildir dünya hayatı aldatan/illüzyon* (bir) meta54 dışında.

Ahmed Samira Çevirisi

185 Every self (is) tasting/experiencing the death, and but you are being fulfilled/completed your rewards (on) the Resurrection Day, so who was removed from the fire, and made to enter the Paradise, so he had won/succeeded/triumphed, and the present world/worldly life is not except the deceit’s/temptation’s enjoyment.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kullu her كُلُّ كلل
2 nefsin bir nefis نَفْسٍ نفس
3 zaikatu tadıcıdır ذَائِقَةُ ذوق
4 l-mevti ölümü الْمَوْتِ موت
5 ve innema ve ancak وَإِنَّمَا -
6 tuveffevne tamamlanır تُوَفَّوْنَ وفي
7 ucurakum ecirleriniz أُجُورَكُمْ اجر
8 yevme günü يَوْمَ يوم
9 l-kiyameti kıyamet الْقِيَامَةِ قوم
10 femen öyle ki kim فَمَنْ -
11 zuhziha itilip uzaklaştırıldı زُحْزِحَ زحزح
12 ani عَنِ -
13 n-nari ateşten النَّارِ نور
14 ve udhile ve sokuldu وَأُدْخِلَ دخل
15 l-cennete cennete الْجَنَّةَ جنن
16 fekad öyle ki muhakkak فَقَدْ -
17 faze başardı فَازَ فوز
18 ve ma ve değildir وَمَا -
19 l-hayatu hayatı الْحَيَاةُ حيي
20 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
21 illa dışında إِلَّا -
22 metau meta مَتَاعُ متع
23 l-gururi aldatan/ilüzyon الْغُرُورِ غرر

Notlar

Not 1

*Holografik evren prensibi kapsamında evrenimiz Levh-i Mahfuz'dan yani evrenimizi bir üst boyuttan saran 2D zardan/membrandan gelen bilginin ışık hızında çalışan bir 3D yazıcı gibi canlanmasıyla gerçek hale gelir. Anlarız ki dünya hayatı, içinde yaşadığımız evren bir illüzyondur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Meta Kavram 54

54 Sermaye. Yararlanma.

Kıyamet günü Kavram 148

148 Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 199

Arapça Metin (Harekeli)

492|3|199|وَإِنَّ مِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ لَمَن يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْكُمْ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْهِمْ خَٰشِعِينَ لِلَّهِ لَا يَشْتَرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ ثَمَنًا قَلِيلًا أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ إِنَّ ٱللَّهَ سَرِيعُ ٱلْحِسَابِ

Arapça Metin (Harekesiz)

492|3|199|وان من اهل الكتب لمن يومن بالله وما انزل اليكم وما انزل اليهم خشعين لله لا يشترون بايت الله ثمنا قليلا اوليك لهم اجرهم عند ربهم ان الله سريع الحساب

Latin Literal

199. Ve inne min ehlil kitâbi le men yu’minu billâhi ve mâ unzile ileykum ve mâ unzile ileyhim hâşiîne lillâhi, lâ yeşterûne bi âyâtillâhi semenen kalîlâ(kalîlen), ulâike lehum ecruhum inde rabbihim innallâhe serîul hısâb(hısâbi).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu kitap ehlinden135 mutlak (vardır) kimseler (ki) iman47 ederler Allah'a; ve sizlere indirilmişe*; ve kendilerine indirilmişe**; haşyet53 duyanlardır Allah'a; satmazlar Allah'ın ayetlerini454 az bir fiyata; işte bunlar; onlaradır ecirleri820 Rableri4 indinde/katında; doğrusu Allah seridir hesapta.

Ahmed Samira Çevirisi

199 And that from The Book’s People whom (E) believes with God and what was descended to you, and what was descended to them, humble and fearing to God, they do not buy with God’s signs/verses/evidences a small price, those for them (is) their reward at their Lord, that God (is) quick (in) the counting/calculating .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve inne ve doğrusu وَإِنَّ -
2 min مِنْ -
3 ehli ehlinden أَهْلِ اهل
4 l-kitabi kitap الْكِتَابِ كتب
5 lemen mutlak kimselerdir لَمَنْ -
6 yu'minu iman ederler يُؤْمِنُ امن
7 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
8 ve ma ve وَمَا -
9 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
10 ileykum sizlere إِلَيْكُمْ -
11 ve ma ve وَمَا -
12 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
13 ileyhim onlara إِلَيْهِمْ -
14 haşiiyne haşyet duyanlardır خَاشِعِينَ خشع
15 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
16 la لَا -
17 yeşterune satmazlar يَشْتَرُونَ شري
18 biayati ayetlerini بِايَاتِ ايي
19 llahi Allah'ın اللَّهِ -
20 semenen bir fiyata ثَمَنًا ثمن
21 kalilen az bir قَلِيلًا قلل
22 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
23 lehum onlaradır لَهُمْ -
24 ecruhum ecirleri/karşılıkları أَجْرُهُمْ اجر
25 inde indinde/katında عِنْدَ عند
26 rabbihim Rableri رَبِّهِمْ ربب
27 inne doğrusu إِنَّ -
28 llahe Allah اللَّهَ -
29 seriu seridir سَرِيعُ سرع
30 l-hisabi hesap الْحِسَابِ حسب

Notlar

Not 1

*Kur'an'a.**Tevrat'a ve İncil'e.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Kitap ehli Kavram 135

135 Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar.

Ayetler Kavram 454

454 Sadece kutsal kitaplarda bulunan Yüce Allah'ın hükümleri, kelamı.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

4. Nisâ Suresi

Ayet 40

Arapça Metin (Harekeli)

533|4|40|إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَظْلِمُ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ وَإِن تَكُ حَسَنَةً يُضَٰعِفْهَا وَيُؤْتِ مِن لَّدُنْهُ أَجْرًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

533|4|40|ان الله لا يظلم مثقال ذره وان تك حسنه يضعفها ويوت من لدنه اجرا عظيما

Latin Literal

40. İnnallâhe lâ yazlimu miskâle zerreh(zerretin), ve in teku haseneten yudâıfhâ ve yu’ti min ledunhu ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah zulmetmez bir zerre503 ağırlığınca; ve eğer (ki) olur bir güzellik/iyilik katlar onu; ve verir kendi yanından büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

40 That God does not cause injustice/oppress a weight/smallest particle, and if (it) be a goodness, He doubles it, and gives from at Him a great reward.54

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 llahe Allah اللَّهَ -
3 la لَا -
4 yezlimu zulmetmez يَظْلِمُ ظلم
5 miskale ağırlığında مِثْقَالَ ثقل
6 zerratin bir zerre ذَرَّةٍ ذرر
7 ve in ve eğer وَإِنْ -
8 teku olsa تَكُ كون
9 haseneten bir güzellik/iyilik حَسَنَةً حسن
10 yudaifha katlar onu يُضَاعِفْهَا ضعف
11 ve yu'ti ve verir وَيُؤْتِ اتي
12 min مِنْ -
13 ledunhu kendi yanından لَدُنْهُ لدن
14 ecran bir ecir/karşılık أَجْرًا اجر
15 azimen büyük عَظِيمًا عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Zerre ve ağırlığı. Kavram 503

503 Kur'an'ın büyük bir mucizesidir. Zerre atomu işaret eder. Atomların ağırlıkları mevcuttur. Yüce Allah Kur'an'da evrenin en küçük yapıtaşı olan sicimleri (Sicim Teorisi) de fitil/fatil olarak işaret etmektedir. Bir fitil ve onun titreşimi işaret edilmiştir. Fitil işaretinin geçtiği ayetlerde ağırlık vurgulanmazken zerre geçen ayetlerde ağırlığa vurgu yapılmıştır. Sicimlerin herhangi bir ağırlığa sahip olmadıkları bilinmektedir. Bir atomdan daha küçük olanlar: Sicimler. Atomun ağırlığı varken sicimlerin ağırlığı yoktur.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

4. Nisâ Suresi

Ayet 67

Arapça Metin (Harekeli)

560|4|67|وَإِذًا لَّءَاتَيْنَٰهُم مِّن لَّدُنَّآ أَجْرًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

560|4|67|واذا لاتينهم من لدنا اجرا عظيما

Latin Literal

67. Ve izen le âteynâhum min ledunnâ ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Ve o zaman mutlak verirdik onlara yanımızdan büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

67 And then We would have given them from at Us a great reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve izen ve o zaman وَإِذًا -
2 lateynahum mutlak verirdik onlara لَاتَيْنَاهُمْ اتي
3 min مِنْ -
4 ledunna yanımızdan لَدُنَّا لدن
5 ecran bir ecir/karşılık أَجْرًا اجر
6 azimen büyük عَظِيمًا عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

4. Nisâ Suresi

Ayet 74

Arapça Metin (Harekeli)

567|4|74|فَلْيُقَٰتِلْ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ ٱلَّذِينَ يَشْرُونَ ٱلْحَيَوٰةَ ٱلدُّنْيَا بِٱلْءَاخِرَةِ وَمَن يُقَٰتِلْ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ فَيُقْتَلْ أَوْ يَغْلِبْ فَسَوْفَ نُؤْتِيهِ أَجْرًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

567|4|74|فليقتل في سبيل الله الذين يشرون الحيوه الدنيا بالاخره ومن يقتل في سبيل الله فيقتل او يغلب فسوف نوتيه اجرا عظيما

Latin Literal

74. Felyukâtil fî sebîlillâhillezîne yeşrûnel hayâted dunyâ bil âhirah(âhirati). Ve men yukâtil fî sebîlillâhi fe yuktel ev yaglib fe sevfe nu’tîhi ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Öyle ki katletsin35 (o kimse) Allah yolunda331; (o) kimseler (ki) satıp değişirler dünya hayatını ahiretle; ve kim katleder Allah yolunda331; öyle ki katledilir35 ya da galip gelir; öyle ki yakında vereceğiz ona büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

74 So those who volunteer the present world/worldly life with the end (other life) should fight/kill in God’s sake, and who fights/kills in God’s sake, so he is killed or he defeats/conquers, so We will give him a great reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 felyukatil öyle ki katletsin فَلْيُقَاتِلْ قتل
2 fi فِي -
3 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
4 llahi Allah اللَّهِ -
5 ellezine kimseler الَّذِينَ -
6 yeşrune satış değişirler يَشْرُونَ شري
7 l-hayate hayatını الْحَيَاةَ حيي
8 d-dunya dünya الدُّنْيَا دنو
9 bil-ahirati ahiretle بِالْاخِرَةِ اخر
10 ve men ve kim وَمَنْ -
11 yukatil katleder يُقَاتِلْ قتل
12 fi فِي -
13 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
14 llahi Allah اللَّهِ -
15 feyuktel öyle ki katledilir فَيُقْتَلْ قتل
16 ev ya da أَوْ -
17 yeglib galib gelir يَغْلِبْ غلب
18 fesevfe öyle ki yakında فَسَوْفَ -
19 nu'tihi vereceğiz ona نُؤْتِيهِ اتي
20 ecran bir ecir/karşılık أَجْرًا اجر
21 azimen büyük عَظِيمًا عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Allah yolunda katletmek Kavram 331

331 Yüce Allah'ın yolu olan tek tanrıcı/monoteist inanca sahip kimseleri haksız yere katleden kimselere karşı tek tanrıcıların yaptığı, sınırı aşmadan yapılan katletme.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

4. Nisâ Suresi

Ayet 95

Arapça Metin (Harekeli)

588|4|95|لَّا يَسْتَوِى ٱلْقَٰعِدُونَ مِنَ ٱلْمُؤْمِنِينَ غَيْرُ أُو۟لِى ٱلضَّرَرِ وَٱلْمُجَٰهِدُونَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ بِأَمْوَٰلِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ فَضَّلَ ٱللَّهُ ٱلْمُجَٰهِدِينَ بِأَمْوَٰلِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ عَلَى ٱلْقَٰعِدِينَ دَرَجَةً وَكُلًّا وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلْحُسْنَىٰ وَفَضَّلَ ٱللَّهُ ٱلْمُجَٰهِدِينَ عَلَى ٱلْقَٰعِدِينَ أَجْرًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

588|4|95|لا يستوي القعدون من المومنين غير اولي الضرر والمجهدون في سبيل الله بامولهم وانفسهم فضل الله المجهدين بامولهم وانفسهم علي القعدين درجه وكلا وعد الله الحسني وفضل الله المجهدين علي القعدين اجرا عظيما

Latin Literal

95. Lâ yestevîl kâıdûne minel mu’minîne gayru ulîd darari vel mucâhidûne fî sebîlillâhi bi emvâlihim ve enfusihim. Faddalallâhul mucâhidîne bi emvâlihim ve enfusihim alâl kâidîne dereceh(dereceten). Ve kullen vaadallâhul husnâ. Ve faddalallâhul mucâhidîne alâl kâıdîne ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Aynı seviyede olmaz müminlerden27 oturanlar* -dışındadır hasar/zarar** sahipleri- ve Allah yolunda mallarıyla ve nefisleriyle201 (cihat eden) mücâhitler521; faziletli kıldı Allah mücâhitleri521 mallarıyla ve nefisleriyle201 oturanlar üzerine bir derece; ve hepsine vadetti Allah iyilik; ve faziletli kıldı Allah mücâhitleri521 oturanlara* (karşı) büyük bir ecir820 (-le).

Ahmed Samira Çevirisi

95 From the believers the remaining (behind) not/other than those of the difficult circumstances and the struggling/defending for God’s sake with their properties and themselves do not become equal, God preferred the struggling/defending with their properties and themselves over the remaining in a stage/degree, and each/all God promised the goodness, and God preferred the struggling/defending above the remaining (by) a great reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la olmaz لَا -
2 yestevi aynı seviyede/farksız يَسْتَوِي سوي
3 l-kaidune oturanlar الْقَاعِدُونَ قعد
4 mine مِنَ -
5 l-mu'minine müminlerden الْمُؤْمِنِينَ امن
6 gayru olmaksızın غَيْرُ غير
7 uli sahipleri أُولِي اول
8 d-derari hasar/zarar الضَّرَرِ ضرر
9 velmucahidune ve mücahitler وَالْمُجَاهِدُونَ جهد
10 fi فِي -
11 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
12 llahi Allah اللَّهِ -
13 biemvalihim mallarıyla بِأَمْوَالِهِمْ مول
14 ve enfusihim ve nefisleriyle وَأَنْفُسِهِمْ نفس
15 feddele faziletli kıldı فَضَّلَ فضل
16 llahu Allah اللَّهُ -
17 l-mucahidine mücahitleri الْمُجَاهِدِينَ جهد
18 biemvalihim mallarıyla onların بِأَمْوَالِهِمْ مول
19 ve enfusihim ve nefisleriyle وَأَنْفُسِهِمْ نفس
20 ala üzerine عَلَى -
21 l-kaidine oturanlar الْقَاعِدِينَ قعد
22 deraceten bir derece دَرَجَةً درج
23 ve kullen ve hepsine وَكُلًّا كلل
24 veade vadetti وَعَدَ وعد
25 llahu Allah اللَّهُ -
26 l-husna iyilik الْحُسْنَىٰ حسن
27 vefeddele ve faziletli kıldı وَفَضَّلَ فضل
28 llahu Allah اللَّهُ -
29 l-mucahidine mücahidleri الْمُجَاهِدِينَ جهد
30 ala عَلَى -
31 l-kaidine oturanlar الْقَاعِدِينَ قعد
32 ecran bir ecir أَجْرًا اجر
33 azimen büyük عَظِيمًا عظم

Notlar

Not 1

*Sefere çıkmayan, mücadele için sefere çıkmayan. Sefere katılmak yerine evinde oturan. **Sefere çıkamayacak kadar özürlü olan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Mücâhit Kavram 521

521 Yüce Allah'ın yolunda cihat eden. Mücadele eden. Yüce Allah'ın yolu olan tek tanrıcılık yolunda her türlü uğraşıyı gösteren.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

4. Nisâ Suresi

Ayet 114

Arapça Metin (Harekeli)

607|4|114|لَّا خَيْرَ فِى كَثِيرٍ مِّن نَّجْوَىٰهُمْ إِلَّا مَنْ أَمَرَ بِصَدَقَةٍ أَوْ مَعْرُوفٍ أَوْ إِصْلَٰحٍۭ بَيْنَ ٱلنَّاسِ وَمَن يَفْعَلْ ذَٰلِكَ ٱبْتِغَآءَ مَرْضَاتِ ٱللَّهِ فَسَوْفَ نُؤْتِيهِ أَجْرًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

607|4|114|لا خير في كثير من نجويهم الا من امر بصدقه او معروف او اصلح بين الناس ومن يفعل ذلك ابتغا مرضات الله فسوف نوتيه اجرا عظيما

Latin Literal

114. Lâ hayra fî kesîrin min necvâhum illâ men emera bi sadakatin ev ma’rûfin ev ıslâhın beynen nâs(nâsi). Ve men yef’al zâlikebtigâe mardâtillâhi fe sevfe nu’tîhi ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Onların gizli konuşmalarından çoğunda olmaz (bir) hayır; dışındadır kimse (ki) emretti sadakayı342 ya da marufu291 ya da ıslahı360 insanlar arasında; ve kim faaliyet içinde olursa buna aranarak/bakınarak Allah'ın rızasını; öyle ki yakında vereceğiz ona büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

114 (There is) no goodness in much from their confidential talk/secret conversation, except who ordered/commanded with charity or kindness or reconciliation between the people, and who does that asking/desiring God’s satisfactions, so We will give him a great reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 la olmaz لَا -
2 hayra hayır خَيْرَ خير
3 fi فِي -
4 kesirin çoğunda كَثِيرٍ كثر
5 min مِنْ -
6 necvahum gizli konuşmalarından onların نَجْوَاهُمْ نجو
7 illa dışındadır إِلَّا -
8 men kimse مَنْ -
9 emera emretti أَمَرَ امر
10 bisadekatin sadakayı بِصَدَقَةٍ صدق
11 ev ya da أَوْ -
12 mea'rufin marufu مَعْرُوفٍ عرف
13 ev ya da أَوْ -
14 islahin ıslahı إِصْلَاحٍ صلح
15 beyne arasında بَيْنَ بين
16 n-nasi insanlar النَّاسِ نوس
17 ve men ve kim وَمَنْ -
18 yef'al faaliyet içinde olursa يَفْعَلْ فعل
19 zalike buna ذَٰلِكَ -
20 btiga'e aranarak/bakınarak ابْتِغَاءَ بغي
21 merdati rızasını al مَرْضَاتِ رضو
22 llahi Allah'ın اللَّهِ -
23 fesevfe öyle ki yakında فَسَوْفَ -
24 nu'tihi vereceğiz ona نُؤْتِيهِ اتي
25 ecran bir ecir أَجْرًا اجر
26 azimen büyük عَظِيمًا عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Sadaka nedir? Kavram 342

342 Kur’an’da 3 tip sadaka vardır. Bunlar;1-Sadaka-1: Kamu yönetiminin topladığı bir gelir vergisi türü.Kamu yönetimini 9:60 ayetinde Rabbimiz tarafından zikredilen gruplar için topladığı özel bir kamu vergisi (9:103, 9:58 ve 9:60). 2-Sadaka-2: Kamudan talepleri olan kişi ve kurumların kamu yönetimi ile görüşmeden önce vermesi gereken sadaka vergisi (Kamu harcı).58:12 ayeti; bu fonda toplanan harç vergileri Sadaka-1 fonuna aktarılır.3-Sadaka-3: Kişinin kendisinin sadaka vergisi vermesi.Kamu yönetiminin Sadaka-1’deki gibi bir vergi almadığı kazançlardan kişinin kendisinin topluma kazandırarak verdiği sadaka. Bu tip sadaka vergisi fakirlere verilir. Açıkça verilebilir. Ama gizli verilmesi daha hayırlıdır. Fakirlere verilen sadaka vergisi kesinlikle incitici ve başa kakıcı olmamalıdır. (2:271 ve 2:263)Detaylı bilgi için;Sadaka nedir?

Islah/ıslah Kavram 360

360 İyileştirme, düzeltme.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

4. Nisâ Suresi

Ayet 146

Arapça Metin (Harekeli)

639|4|146|إِلَّا ٱلَّذِينَ تَابُوا۟ وَأَصْلَحُوا۟ وَٱعْتَصَمُوا۟ بِٱللَّهِ وَأَخْلَصُوا۟ دِينَهُمْ لِلَّهِ فَأُو۟لَٰٓئِكَ مَعَ ٱلْمُؤْمِنِينَ وَسَوْفَ يُؤْتِ ٱللَّهُ ٱلْمُؤْمِنِينَ أَجْرًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

639|4|146|الا الذين تابوا واصلحوا واعتصموا بالله واخلصوا دينهم لله فاوليك مع المومنين وسوف يوت الله المومنين اجرا عظيما

Latin Literal

146. İllâllezîne tâbû ve aslehû va’tesamû billâhi ve ahlesû dînehum lillâhi fe ulâike meal mu’minîn(mu’minîne). Ve sevfe yu’tillâhul mu’minîne ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) tevbe33 ettiler; ve ıslah316 oldular; ve yapıştılar Allah'a; ve has kıldılar528 dinlerini Allah'a; öyle ki işte bunlar; birliktedir müminlerle27; ve yakında verecek Allah müminlere27 büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

146 Except those who repented, and corrected/repaired, and they held fast with God, and they became faithful (to) their religion to God, so those (are) with the believers, and God will give the believers a great reward .

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Islah/ıslah olmak. Kavram 316

316 Düzelmek, iyileşmek.

Dini Yüce Allah'a has kılmak. Kavram 528

528 Tek tanrıcı/monoteist olmak. Sadece kutsal kitaplara tabi olmak. Kutsal kitaplar haricinde dinde hüküm koyucu kabul etmemek. Sadece Yüce Allah'ı çağırmak. O'nun astından hiçbir varlıktan şefaat aldatmacası gibi aracılık beklememek. Dini sadece Yüce Allah için yaşamak.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

4. Nisâ Suresi

Ayet 152

Arapça Metin (Harekeli)

645|4|152|وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦ وَلَمْ يُفَرِّقُوا۟ بَيْنَ أَحَدٍ مِّنْهُمْ أُو۟لَٰٓئِكَ سَوْفَ يُؤْتِيهِمْ أُجُورَهُمْ وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

645|4|152|والذين امنوا بالله ورسله ولم يفرقوا بين احد منهم اوليك سوف يوتيهم اجورهم وكان الله غفورا رحيما

Latin Literal

152. Vellezîne âmenû billâhi ve rusulihî ve lem yuferrikû beyne ehadin minhum ulâike sevfe yu’tîhim ucûrahum. Ve kânallâhu gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) iman47 ettiler Allah'a ve resûllerine418; ve asla ayırmazlar* onlardan birinin arasını; işte bunlardır; yakında verecek (Allah) ecirlerini820 onların; ve oldu Allah bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Ahmed Samira Çevirisi

152 And those who believed with God and His messengers, and they did not separate/distinguish/differentiate between anyone from them, those (God) will give them their rewards , and God was/is a forgiving, merciful.63

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
2 amenu iman ettiler امَنُوا امن
3 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
4 ve rusulihi ve resûllerine وَرُسُلِهِ رسل
5 velem ve asla وَلَمْ -
6 yuferriku ayırmazlar يُفَرِّقُوا فرق
7 beyne arasını بَيْنَ بين
8 ehadin birini أَحَدٍ احد
9 minhum onlardan مِنْهُمْ -
10 ulaike işte bunlardır أُولَٰئِكَ -
11 sevfe yakında سَوْفَ -
12 yu'tihim verecek يُؤْتِيهِمْ اتي
13 ucurahum ecirlerini/karşılıklarını onların أُجُورَهُمْ اجر
14 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
15 llahu Allah اللَّهُ -
16 gafuran bir Gafûr غَفُورًا غفر
17 rahimen bir Rahîm رَحِيمًا رحم

Notlar

Not 1

*Hem resûllerin arasını hem de Yüce Allah ile resûllerin arasını ayırmazlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

4. Nisâ Suresi

Ayet 162

Arapça Metin (Harekeli)

655|4|162|لَّٰكِنِ ٱلرَّٰسِخُونَ فِى ٱلْعِلْمِ مِنْهُمْ وَٱلْمُؤْمِنُونَ يُؤْمِنُونَ بِمَآ أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَآ أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ وَٱلْمُقِيمِينَ ٱلصَّلَوٰةَ وَٱلْمُؤْتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَٱلْمُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ أُو۟لَٰٓئِكَ سَنُؤْتِيهِمْ أَجْرًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

655|4|162|لكن الرسخون في العلم منهم والمومنون يومنون بما انزل اليك وما انزل من قبلك والمقيمين الصلوه والموتون الزكوه والمومنون بالله واليوم الاخر اوليك سنوتيهم اجرا عظيما

Latin Literal

162. Lâkinir râsihûne fîl ilmi minhum vel mu’minûne yu’minûne bi mâ unzile ileyke ve mâ unzile min kablike vel mukîmînes salâte vel mu’tûnez zekâte vel mu’minûne billâhi vel yevmil âhir(âhiri). Ulâike se nu’tîhim ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Fakat onlardan* ilimde kök salanlar/ilimde derinleşenler; ve müminler27; iman47 ederler sana indirilmişe** ve senden önce indirilmişe***; ve ikame572 edenlerdir salâtı5; ve verenlerdir zekâtı10; ve iman47 edenlerdir Allah'a ve ahiret gününe; işte bunlar; getireceğiz/vereceğiz onlara bir büyük ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

162 But the affirmed in the knowledge from them, and the believers, they believe with what was descended to you, and what was descended from before you, and the keeping up (of) the prayers, and the giving the charity , and the believing with God, and the Day the Last/Resurrection Day, those, We will give/bring them a great reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lakini fakat لَٰكِنِ -
2 r-rasihune kök salanlar الرَّاسِخُونَ رسخ
3 fi فِي -
4 l-ilmi ilimde الْعِلْمِ علم
5 minhum onlardan مِنْهُمْ -
6 velmu'minune ve müminler وَالْمُؤْمِنُونَ امن
7 yu'minune iman ederler يُؤْمِنُونَ امن
8 bima بِمَا -
9 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
10 ileyke sana إِلَيْكَ -
11 ve ma ve وَمَا -
12 unzile indirilene أُنْزِلَ نزل
13 min مِنْ -
14 kablike senden önce قَبْلِكَ قبل
15 velmukimine ve dikenlerdir/ayağa kaldıranlardır وَالْمُقِيمِينَ قوم
16 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
17 velmu'tune ve verenlerdir وَالْمُؤْتُونَ اتي
18 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
19 velmu'minune ve iman edenlerdir وَالْمُؤْمِنُونَ امن
20 billahi Allah'a بِاللَّهِ -
21 velyevmi ve gününe وَالْيَوْمِ يوم
22 l-ahiri ahiret الْاخِرِ اخر
23 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
24 senu'tihim getireceğiz/vereceğiz onlara سَنُؤْتِيهِمْ اتي
25 ecran bir ecir/karşılık أَجْرًا اجر
26 azimen büyük عَظِيمًا عظم

Notlar

Not 1

*Kitap ehlinden.**Kur'an'a.***Tevrât ve İncîl.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

4. Nisâ Suresi

Ayet 173

Arapça Metin (Harekeli)

666|4|173|فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَيُوَفِّيهِمْ أُجُورَهُمْ وَيَزِيدُهُم مِّن فَضْلِهِۦ وَأَمَّا ٱلَّذِينَ ٱسْتَنكَفُوا۟ وَٱسْتَكْبَرُوا۟ فَيُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا وَلَا يَجِدُونَ لَهُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا

Arapça Metin (Harekesiz)

666|4|173|فاما الذين امنوا وعملوا الصلحت فيوفيهم اجورهم ويزيدهم من فضله واما الذين استنكفوا واستكبروا فيعذبهم عذابا اليما ولا يجدون لهم من دون الله وليا ولا نصيرا

Latin Literal

173. Fe emmâllezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe yuveffîhim ucûrahum ve yezîduhum min fadlihî, ve emmâllezînestenkefû vestekberû fe yuazzibuhum azâben elîmen, ve lâ yecidûne lehum min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

Öyle ki iman47 etmiş ve sâlihâtı18 yapmış kimselere gelince; öyle ki tamamlanır ecirleri820; ve ziyade eder/artırır (Allah) fazlından202; ve geri durmuş ve büyüklenmiş kimselere gelince; öyle ki azap eder (Allah) onlara bir elim/acıklı (azapla); ve bulamazlar kendilerine Allah'ın astından bir veli28; ve ne de bir yardımcı.

Ahmed Samira Çevirisi

173 So but those who believed and made/did the correct/righteous deeds, so He fulfills/completes (to) them their rewards , and He increases them from His grace/favour, and but those who refused/rejected and were arrogant, so He tortures them a painful torture, and they do not find for them from other than God, a guardian/ally , and nor a victorior/savior .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 feemma öyle ki فَأَمَّا -
2 ellezine kimselere الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş gelince امَنُوا امن
4 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati salihayı الصَّالِحَاتِ صلح
6 feyuveffihim öyle ki tamamlanır فَيُوَفِّيهِمْ وفي
7 ucurahum ecirleri/karşılıkları أُجُورَهُمْ اجر
8 ve yeziduhum ve ziyade eder/artırır وَيَزِيدُهُمْ زيد
9 min مِنْ -
10 fedlihi fazlından فَضْلِهِ فضل
11 ve emma ve gelince وَأَمَّا -
12 ellezine kimselere الَّذِينَ -
13 stenkefu geri durdu اسْتَنْكَفُوا نكف
14 vestekberu ve büyükledi وَاسْتَكْبَرُوا كبر
15 feyuazzibuhum öyle ki azap eder onlara فَيُعَذِّبُهُمْ عذب
16 azaben bir عَذَابًا عذب
17 elimen elim/acıklı أَلِيمًا الم
18 ve la ve وَلَا -
19 yecidune ve bulamazlar يَجِدُونَ وجد
20 lehum kendilerine لَهُمْ -
21 min مِنْ -
22 duni astından دُونِ دون
23 llahi Allah’ın اللَّهِ -
24 veliyyen bir veli وَلِيًّا ولي
25 ve la ve ne de وَلَا -
26 nesiran bir yardımcı نَصِيرًا نصر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Veli Kavram 28

28 Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

faziletli kılmak, fazilet, fazl, Kavram 202

202 İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

5. Mâide Suresi

Ayet 9

Arapça Metin (Harekeli)

678|5|9|وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

678|5|9|وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم مغفره واجر عظيم

Latin Literal

9. Veadellâhullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lehum magfiretun ve ecrun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Vaat etti Allah iman47 etmiş kimselere ve sâlihâtı18 yapmışlara; onlaradır bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

9 God promised those who believed and made/did the correct/righteous deeds, for them forgiveness and a great wage/reward.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veade vaad etti وَعَدَ وعد
2 llahu Allah اللَّهُ -
3 ellezine kimselere الَّذِينَ -
4 amenu iman etmiş امَنُوا امن
5 ve amilu ve yapmış وَعَمِلُوا عمل
6 s-salihati sâlihâtı الصَّالِحَاتِ صلح
7 lehum onlarındır لَهُمْ -
8 megfiratun bir mağfiret مَغْفِرَةٌ غفر
9 ve ecrun ve bir ecir/karşılık وَأَجْرٌ اجر
10 azimun büyük عَظِيمٌ عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

6. En'âm Suresi

Ayet 90

Arapça Metin (Harekeli)

879|6|90|أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ هَدَى ٱللَّهُ فَبِهُدَىٰهُمُ ٱقْتَدِهْ قُل لَّآ أَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرَىٰ لِلْعَٰلَمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

879|6|90|اوليك الذين هدي الله فبهديهم اقتده قل لا اسلكم عليه اجرا ان هو الا ذكري للعلمين

Latin Literal

90. Ulâikellezîne hedallâhu, fe bi hudâyuhumuktedih, kul lâ es’elukum aleyhi ecrâ(ecren), in huve illâ zikrâ lil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Bunlar kimselerdir* (ki) doğru yola kılavuzladı Allah; öyle ki onların* doğru kılavuzunu** takip et/örnek al (sen***); de ki: "Sual etmem/sormam üzerine onun**** bir ecir820 ki o**** ancak bir zikirdir78 alemlere203."

Ahmed Samira Çevirisi

90 Those are, those who God guided, so with their guidance, I follow/imitate (their) example, so I do not ask/demand of you a reward/wage/fee, that truly it is except a remembrance/reminder to the creations altogether/(universes).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ulaike bunlar أُولَٰئِكَ -
2 ellezine kimselerdir الَّذِينَ -
3 heda doğru yola kılavuzladı هَدَى هدي
4 llahu Allah’ın اللَّهُ -
5 febihudahumu öyle ki doğru kılavuzunu onların فَبِهُدَاهُمُ هدي
6 ktedih takip et/örnek al اقْتَدِهْ قدو
7 kul de ki قُلْ قول
8 la لَا -
9 eselukum sual etmem/sormam أَسْأَلُكُمْ سال
10 aleyhi üzerine onun عَلَيْهِ -
11 ecran bir ecir/ücret أَجْرًا اجر
12 in ki إِنْ -
13 huve O هُوَ -
14 illa ancak إِلَّا -
15 zikra bir zikirdir ذِكْرَىٰ ذكر
16 lil'aalemine alemlere لِلْعَالَمِينَ علم

Notlar

Not 1

*Önceki nebiler.**Dikkat edilirse takip edilecek, örnek alınacak şey nebiler değildir; onların tabi olduğu Yüce Allah'ın doğru yola kılavuzudur.***Resûl Muhammed. ****Kur'an. Kur'an'ın mesajını iletme. Risâleti gerçekleştirmek.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Âlem, âlem, alem. Kavram 203

203 Farklı zamanlar ve/veya mekanlarda yaşamlar, durum ve şartlar. Göklerdeki uzaylı yaşamlar. Dünya hayatının farklı zamanlarında gerçekleşen yaşamlar.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

7. A'râf Suresi

Ayet 113

Arapça Metin (Harekeli)

1067|7|113|وَجَآءَ ٱلسَّحَرَةُ فِرْعَوْنَ قَالُوٓا۟ إِنَّ لَنَا لَأَجْرًا إِن كُنَّا نَحْنُ ٱلْغَٰلِبِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1067|7|113|وجا السحره فرعون قالوا ان لنا لاجرا ان كنا نحن الغلبين

Latin Literal

113. Ve câes seharatu fir’avne kâlû inne lenâ le ecren in kunnâ nahnul gâlibîn(gâlibîne).

Türkçe Çeviri

Ve geldi sihirbazlar firavuna; dediler: "Doğrusu bizedir mutlak bir ecir820 eğer olursak bizler galipler."

Ahmed Samira Çevirisi

113 And the magicians/sorcerers came (to) Pharaoh, and they said: "That truly for us (is) a reward/fee (E) if we, we were the defeators ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veca'e ve geldi وَجَاءَ جيا
2 s-seharatu sihirbazlar السَّحَرَةُ سحر
3 fir'avne firavuna فِرْعَوْنَ -
4 kalu dediler قَالُوا قول
5 inne doğrusu إِنَّ -
6 lena bize لَنَا -
7 leecran mutlak bir ecir لَأَجْرًا اجر
8 in eğer إِنْ -
9 kunna olursak كُنَّا كون
10 nehnu bizler نَحْنُ -
11 l-galibine galipler الْغَالِبِينَ غلب

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

8. Enfâl Suresi

Ayet 28

Arapça Metin (Harekeli)

1188|8|28|وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّمَآ أَمْوَٰلُكُمْ وَأَوْلَٰدُكُمْ فِتْنَةٌ وَأَنَّ ٱللَّهَ عِندَهُۥٓ أَجْرٌ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1188|8|28|واعلموا انما امولكم واولدكم فتنه وان الله عنده اجر عظيم

Latin Literal

28. Va’lemû ennemâ emvâlukum ve evlâdukum fitnetun ve ennallâhe indehû ecrun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ve bilin ki mallarınız ve evlatlarınız ancak bir fitnedir610; ve ki Allah'ın; indindedir/katındadır O'nun büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

28 And know that your properties/possessions/wealths and your children (are a) test , and that God at Him (is) a great reward/wage .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vea'lemu ve bilin ki وَاعْلَمُوا علم
2 ennema ancak أَنَّمَا -
3 emvalukum mallarınız أَمْوَالُكُمْ مول
4 ve evladukum ve evlatlarınız وَأَوْلَادُكُمْ ولد
5 fitnetun bir fitnedir فِتْنَةٌ فتن
6 ve enne ve ki وَأَنَّ -
7 llahe Allah اللَّهَ -
8 indehu O'nun indindedir/katındadır عِنْدَهُ عند
9 ecrun bir ecir أَجْرٌ اجر
10 azimun büyük عَظِيمٌ عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Fitne. Kavram 610

610 Test, deneme, sınav, yanlışla doğruyu ayırt edebilme yetisinin ölçülmesi.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

9. Tevbe Suresi

Ayet 22

Arapça Metin (Harekeli)

1257|9|22|خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا إِنَّ ٱللَّهَ عِندَهُۥٓ أَجْرٌ عَظِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1257|9|22|خلدين فيها ابدا ان الله عنده اجر عظيم

Latin Literal

22. Hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), innallâhe indehû ecrun azîm (azîmun).

Türkçe Çeviri

Ölümsüzlerdir185 orada ebediyen; doğrusu Allah'ın; O'nun indindedir/katındadır büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

22 Immortally/eternally in it, eternally/forever, that God at Him (is a) great reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 halidine ölümsüzler خَالِدِينَ خلد
2 fiha orada فِيهَا -
3 ebeden ebediyen أَبَدًا ابد
4 inne doğrusu إِنَّ -
5 llahe Allah اللَّهَ -
6 indehu indindedir/katındadır onun عِنْدَهُ عند
7 ecrun bir ecir/karşılık أَجْرٌ اجر
8 azimun büyük عَظِيمٌ عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ölümsüzler Kavram 185

185 Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

9. Tevbe Suresi

Ayet 120

Arapça Metin (Harekeli)

1355|9|120|مَا كَانَ لِأَهْلِ ٱلْمَدِينَةِ وَمَنْ حَوْلَهُم مِّنَ ٱلْأَعْرَابِ أَن يَتَخَلَّفُوا۟ عَن رَّسُولِ ٱللَّهِ وَلَا يَرْغَبُوا۟ بِأَنفُسِهِمْ عَن نَّفْسِهِۦ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ لَا يُصِيبُهُمْ ظَمَأٌ وَلَا نَصَبٌ وَلَا مَخْمَصَةٌ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلَا يَطَـُٔونَ مَوْطِئًا يَغِيظُ ٱلْكُفَّارَ وَلَا يَنَالُونَ مِنْ عَدُوٍّ نَّيْلًا إِلَّا كُتِبَ لَهُم بِهِۦ عَمَلٌ صَٰلِحٌ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1355|9|120|ما كان لاهل المدينه ومن حولهم من الاعراب ان يتخلفوا عن رسول الله ولا يرغبوا بانفسهم عن نفسه ذلك بانهم لا يصيبهم ظما ولا نصب ولا مخمصه في سبيل الله ولا يطون موطيا يغيظ الكفار ولا ينالون من عدو نيلا الا كتب لهم به عمل صلح ان الله لا يضيع اجر المحسنين

Latin Literal

120. Mâ kâne li ehlil medîneti ve men havlehum minel a’râbi en yetehallefû an resûlillâhi ve lâ yergabû bi enfusihim an nefsih(nefsihî), zâlike bi ennehum lâ yusîbuhum zameun ve lâ nasabun ve lâ mahmesatun fî sebîlillâhi ve lâ yetaûne mevtıan yagîzul kuffâre ve lâ yenâlûne min aduvvin neylen illâ kutibe lehum bihî amelun sâlih(sâlihun), innallâhe lâ yudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir şehir ehline568 ve Araplardan772 onların çevresinde (olan) kimseye ki geri kalırlar Allah'ın resûlünden*; ve tercih etmezler kendi nefislerini201 onun* nefsine201; işte budur; nedeniyledir onlara ki isabet etmez bir susuzluk; ve ne de bir yorgunluk/bitkinlik; ve ne de bir açlık Allah yolunda; ve adımlamazlar bir adım (ki) kızdırır/öfkelendirir kâfirleri; ve nail** olmazlar bir düşmana bir nail** (-le); ancak yazıldı**** onlara onunla sâlih777 bir amel***; doğrusu Allah zayi etmez muhsinlerin294 ecirlerini820.

Ahmed Samira Çevirisi

120 (It) was not to the city’s/town’s family/relation/people and who (is) around/surrounding them from the Arabs , that they delay (remain behind) from God’s messenger, and nor they wish/desire with themselves from his self/himself, that (is) because they (E) (experience) no thirst, and nor hardship/fatigue , and nor hunger strikes them in God’s sake , and they do not step on/set foot on a foothold (that) angers/enrages the131disbelievers, and they do not take/obtain (win) from an enemy receiving/obtaining (winning) except (that) it was written/decreed for them with it, correct/righteous deeds , that God does not loose/waste/destroy the good doer’s reward/wage .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ma değildir مَا -
2 kane olmuş كَانَ كون
3 liehli ehline لِأَهْلِ اهل
4 l-medineti şehir الْمَدِينَةِ مدن
5 ve men ve kimseye وَمَنْ -
6 havlehum onların çevresinde (olan) حَوْلَهُمْ حول
7 mine - مِنَ -
8 l-ea'rabi Araplardan الْأَعْرَابِ عرب
9 en ki أَنْ -
10 yetehallefu geri kalırlar يَتَخَلَّفُوا خلف
11 an عَنْ -
12 rasuli resûlünden رَسُولِ رسل
13 llahi Allah'ın اللَّهِ -
14 ve la ve وَلَا -
15 yergabu tercih etmezler يَرْغَبُوا رغب
16 bienfusihim kendi nefislerini بِأَنْفُسِهِمْ نفس
17 an عَنْ -
18 nefsihi onun nefsine نَفْسِهِ نفس
19 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
20 biennehum nedeniyledir onlara ki بِأَنَّهُمْ -
21 la لَا -
22 yusibuhum isabet etmez يُصِيبُهُمْ صوب
23 zemeun bir susuzluk ظَمَأٌ ظما
24 ve la ve ne de وَلَا -
25 nesabun bir yorgunluk/bitkinlik نَصَبٌ نصب
26 ve la ve ne de وَلَا -
27 mehmesatun bir açlık مَخْمَصَةٌ خمص
28 fi فِي -
29 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
30 llahi Allah اللَّهِ -
31 ve la ve وَلَا -
32 yetaune adımlamazlar يَطَئُونَ وطا
33 mevtien bir adım (ki) مَوْطِئًا وطا
34 yegizu kızdırır/öfkelendirir يَغِيظُ غيظ
35 l-kuffara kâfirleri الْكُفَّارَ كفر
36 ve la ve وَلَا -
37 yenalune nail olmazlar يَنَالُونَ نيل
38 min مِنْ -
39 aduvvin bir düşmandan عَدُوٍّ عدو
40 neylen bir nail (-le) نَيْلًا نيل
41 illa dışında إِلَّا -
42 kutibe yazıldı كُتِبَ كتب
43 lehum onlara لَهُمْ -
44 bihi onunla بِهِ -
45 amelun bir amel عَمَلٌ عمل
46 salihun salih صَالِحٌ صلح
47 inne doğrusu إِنَّ -
48 llahe Allah اللَّهَ -
49 la لَا -
50 yudiu zayi etmez يُضِيعُ ضيع
51 ecra ecirleri أَجْرَ اجر
52 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Ulaşma, başarma, elde etme.***Yapma, eylem.****Yüce Allah yolunda yaşanan sıkıntıları Yüce Allah o kimseye bir salih amel olarak yazar; asla boşa çıkarmaz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Ahali, ehli. Kavram 568

568 Bir şeye üye olan, bir kümeye dahil olan insanlar grubu. Üye olunan şeye göre anlam genişler. Bir satranç kulübünün üyeleri satranç kulübünün ahalisi olur. Aile üyeleri, taraftar olan üyeler, bir siyasi partiye dahil olmuş olan insanlar o partinin ahalisi olur.

Arap Kavram 772

772 Kelime anlamı olarak açıkça/hatasız şekilde sesle ifade etmek, açık ve berrak şekilde söylemek/deklere etmek, ortaya koymak, bilinir etmek demektir. Araplar olarak bilinen insanları işaret eder. Çöl bedevileri olarak da bilinirler. Arap kavmi/toplumu da İsrailoğulları gibi Nûh'un soyundan gelmiştir.

Sâlih Kavram 777

777 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

10. Yunus Suresi

Ayet 72

Arapça Metin (Harekeli)

1434|10|72|فَإِن تَوَلَّيْتُمْ فَمَا سَأَلْتُكُم مِّنْ أَجْرٍ إِنْ أَجْرِىَ إِلَّا عَلَى ٱللَّهِ وَأُمِرْتُ أَنْ أَكُونَ مِنَ ٱلْمُسْلِمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1434|10|72|فان توليتم فما سالتكم من اجر ان اجري الا علي الله وامرت ان اكون من المسلمين

Latin Literal

72. Fe in tevelleytum fe mâ se’eltukum min ecr(ecrin), in ecriye illâ alâllâhi ve umirtu en ekûne minel muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer yüz çevirdinizse; öyle ki sual etmiş/sormuş değilim sizlere hiçbir ecir820; ki benim ecrim820 ancak Allah'a karşıdır; ve emrolundum ki olurum müslimden45.

Ahmed Samira Çevirisi

72 So if you turned away, so I did not ask/demand (of) you from a reward/wage that my reward/wage (is) except on God, and I was ordered/commanded, that I be from the Moslems/submitters .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
2 tevelleytum yüz çevirdinizse تَوَلَّيْتُمْ ولي
3 fema öyle ki değilim فَمَا -
4 seeltukum sual etmiş سَأَلْتُكُمْ سال
5 min hiç bir مِنْ -
6 ecrin bir ecir/karşılık أَجْرٍ اجر
7 in ki إِنْ -
8 ecriye benim ecrim/karşılığım أَجْرِيَ اجر
9 illa ancak إِلَّا -
10 ala karşıdır عَلَى -
11 llahi Allah'a اللَّهِ -
12 ve umirtu ve emrolundum وَأُمِرْتُ امر
13 en ki أَنْ -
14 ekune olurum أَكُونَ كون
15 mine مِنَ -
16 l-muslimine müslimden الْمُسْلِمِينَ سلم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

11. Hûd Suresi

Ayet 11

Arapça Metin (Harekeli)

1482|11|11|إِلَّا ٱلَّذِينَ صَبَرُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ كَبِيرٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1482|11|11|الا الذين صبروا وعملوا الصلحت اوليك لهم مغفره واجر كبير

Latin Literal

11. İllellezîne saberû ve amilûs sâlihât(sâlihâti), ûlâike lehum magfiretun ve ecrun kebîr(kebîrun).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) sabrettiler51 ve yaptılar sâlihât18; işte bunlar; onlaradır bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

11 Except those who were patient, and made/did the correct/righteous deeds , those for them (is) a forgiveness and (a) big/great wage/reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışındadır إِلَّا -
2 ellezine kimseler ki() الَّذِينَ -
3 saberu sabrettiler صَبَرُوا صبر
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati sâlihât الصَّالِحَاتِ صلح
6 ulaike işte bunlar أُولَٰئِكَ -
7 lehum onlaradır لَهُمْ -
8 megfiratun bir mağfiret مَغْفِرَةٌ غفر
9 ve ecrun ve bir ecir وَأَجْرٌ اجر
10 kebirun büyük كَبِيرٌ كبر

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

11. Hûd Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

1500|11|29|وَيَٰقَوْمِ لَآ أَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مَالًا إِنْ أَجْرِىَ إِلَّا عَلَى ٱللَّهِ وَمَآ أَنَا۠ بِطَارِدِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِنَّهُم مُّلَٰقُوا۟ رَبِّهِمْ وَلَٰكِنِّىٓ أَرَىٰكُمْ قَوْمًا تَجْهَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1500|11|29|ويقوم لا اسلكم عليه مالا ان اجري الا علي الله وما انا بطارد الذين امنوا انهم ملقوا ربهم ولكني اريكم قوما تجهلون

Latin Literal

29. Ve yâ kavmi lâ es’elukum aleyhi mâlâ(mâlen), in ecriye illâ alâllâhi ve mâ ene bi târidillezîne âmenû, innehum mulâkû rabbihim ve lâkinnî erâkum kavmen techelûn(techelûne).

Türkçe Çeviri

"Ve ey kavmim/toplumum! Sual etmem/sormam sizlere ona* karşı bir mal ki benim ecrim820 ancak Allah'a karşıdır; ve ben iman47 etmiş kimseleri bir kovan/uzaklaştıran değilim; doğrusu onlar kavuşanlardır** Rablerine4; velakin/fakat ben görüyorum sizleri cahillik489 eder bir kavim/toplum (olarak)."

Ahmed Samira Çevirisi

29 And you my nation, I do not ask/demand/beg you on it (for) property/possession/wealth, that my reward/wage is except on (from) God, and I am not with expelling/driving out those who believed, that they are receiving/meeting/finding their Lord, and but I only, I see/understand you (as) a nation being lowly/ignorant .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ya kavmi ve ey kavmim/toplumum وَيَا قَوْمِ قوم
2 la لَا -
3 eselukum sual etmem/sormam sizlere أَسْأَلُكُمْ سال
4 aleyhi ona karşı عَلَيْهِ -
5 malen bir mal مَالًا مول
6 in ki إِنْ -
7 ecriye benim ecrim أَجْرِيَ اجر
8 illa ancak إِلَّا -
9 ala karşıdır عَلَى -
10 llahi Allah'a اللَّهِ -
11 ve ma ve değilim وَمَا -
12 ena ben أَنَا -
13 bitaridi kovan/uzaklaştıran بِطَارِدِ طرد
14 ellezine kimseleri الَّذِينَ -
15 amenu iman ettiler امَنُوا امن
16 innehum doğrusu onlar إِنَّهُمْ -
17 mulaku kavuşanlardır مُلَاقُو لقي
18 rabbihim Rabblerine رَبِّهِمْ ربب
19 velakinni velakin/fakat ben وَلَٰكِنِّي -
20 erakum görüyorum sizleri أَرَاكُمْ راي
21 kavmen bir kavim/toplum قَوْمًا قوم
22 techelune cahillik eder تَجْهَلُونَ جهل

Notlar

Not 1

*Risâlete.**İman etmek Rable tanışmak demek, O'nunla kavuşmak demektir. Elbette vefatla birlikte daha ileri bir seviyede kavuşma da gerçekleşir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Cahil Kavram 489

489 Bilgisiz, bihaber, bilinçsizlik, farkındalığı olmayan.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

11. Hûd Suresi

Ayet 51

Arapça Metin (Harekeli)

1522|11|51|يَٰقَوْمِ لَآ أَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِنْ أَجْرِىَ إِلَّا عَلَى ٱلَّذِى فَطَرَنِىٓ أَفَلَا تَعْقِلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1522|11|51|يقوم لا اسلكم عليه اجرا ان اجري الا علي الذي فطرني افلا تعقلون

Latin Literal

51. Yâ kavmi lâ es’elukum aleyhi ecrâ(ecren), in ecriye illâ alellezî fetaranî, e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

"Ey kavmim/toplumum! Sual etmem/sormam sizlere ona* karşı bir ecir820 ki ecrim820 ancak yarana893 karşıdır; öyle ki akletmez562 misiniz?"

Ahmed Samira Çevirisi

51 You (my) nation, I do not ask/beg you on it (from) a reward/wage/fee, that my reward/wage/fee (is) except on who created me , so do you not reason/understand ?

Notlar

Not 1

*Risâlete.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Akletmek. Kavram 562

562 İslâm akıl dini değil nakil dinidir diyenlerin vay haline. Yaratılış özelliğimiz olan beyni çalıştırmak, doğruyu yanlıştan ayırmak için beyin hücrelerini bir bilgisayar işlemcisi gibi çalıştırmak, kullanmak. Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek. Beynin onayına sunmak. Fikir yürütmek.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

11. Hûd Suresi

Ayet 115

Arapça Metin (Harekeli)

1586|11|115|وَٱصْبِرْ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1586|11|115|واصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Latin Literal

115. Vasbir fe innallâhe lâ yudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve sabret51; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez* muhsinlerin294 ecrini820.

Ahmed Samira Çevirisi

115 And be patient, so then God does not waste/loose/destroy the good doers’ reward/wage .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vesbir ve sabret وَاصْبِرْ صبر
2 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
3 llahe Allah اللَّهَ -
4 la لَا -
5 yudiu zayi etmez يُضِيعُ ضيع
6 ecra ecrini أَجْرَ اجر
7 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Gidermez.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

12. Yusuf Suresi

Ayet 56

Arapça Metin (Harekeli)

1650|12|56|وَكَذَٰلِكَ مَكَّنَّا لِيُوسُفَ فِى ٱلْأَرْضِ يَتَبَوَّأُ مِنْهَا حَيْثُ يَشَآءُ نُصِيبُ بِرَحْمَتِنَا مَن نَّشَآءُ وَلَا نُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1650|12|56|وكذلك مكنا ليوسف في الارض يتبوا منها حيث يشا نصيب برحمتنا من نشا ولا نضيع اجر المحسنين

Latin Literal

56. Ve kezâlike mekkennâ li yûsufe fîl ard(ardı), yetebevveu minhâ haysu yeşâ’(yeşâu), nusîbu bi rahmetinâ men neşâu ve lâ nudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; imkan verdik Yûsuf'a yerde; konaklıyordu ondan* dilediği nereyse; isabet ettiririz rahmetimizi271 dilediğimiz kimseye; ve zayi etmeyiz muhsinlerin294 ecrini820.

Ahmed Samira Çevirisi

56 And as/like that We highly positioned to Joseph in the land/Earth he establishes/resides from it159when/where he wills/wants, We strike/mark with Our mercy whom We will/want, and We do not loose/waste/destroy the good doers reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kezalike ve işte böyledir وَكَذَٰلِكَ -
2 mekkenna imkan verdik مَكَّنَّا مكن
3 liusufe Yûsuf'a لِيُوسُفَ -
4 fi فِي -
5 l-erdi yerde الْأَرْضِ ارض
6 yetebevveu konaklıyordu يَتَبَوَّأُ بوا
7 minha ondan مِنْهَا -
8 haysu neredeyse حَيْثُ حيث
9 yeşa'u dilediği يَشَاءُ شيا
10 nusibu isabet ettiririz نُصِيبُ صوب
11 birahmetina rahmetimizi بِرَحْمَتِنَا رحم
12 men kimseye مَنْ -
13 neşa'u dilediğimiz نَشَاءُ شيا
14 ve la ve وَلَا -
15 nudiu zayi etmeyiz نُضِيعُ ضيع
16 ecra ecrini أَجْرَ اجر
17 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Yerden.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

12. Yusuf Suresi

Ayet 57

Arapça Metin (Harekeli)

1651|12|57|وَلَأَجْرُ ٱلْءَاخِرَةِ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَكَانُوا۟ يَتَّقُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1651|12|57|ولاجر الاخره خير للذين امنوا وكانوا يتقون

Latin Literal

57. Ve le ecrul âhıreti hayrun lillezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve mutlak ki ahiret ecri820 hayırlıdır kimselere (ki) iman ettiler47; ve oldular takvalılar21.

Ahmed Samira Çevirisi

57 And the ends’ (other life’s) reward (E) (is) better to those who believed and were fearing and obeying.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 veleecru ve mutlak ki ecri وَلَأَجْرُ اجر
2 l-ahirati ahiretin الْاخِرَةِ اخر
3 hayrun hayırlıdır خَيْرٌ خير
4 lillezine kimselere لِلَّذِينَ -
5 amenu iman ettiler امَنُوا امن
6 ve kanu ve oldular وَكَانُوا كون
7 yettekune takvalılar يَتَّقُونَ وقي

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

12. Yusuf Suresi

Ayet 90

Arapça Metin (Harekeli)

1684|12|90|قَالُوٓا۟ أَءِنَّكَ لَأَنتَ يُوسُفُ قَالَ أَنَا۠ يُوسُفُ وَهَٰذَآ أَخِى قَدْ مَنَّ ٱللَّهُ عَلَيْنَآ إِنَّهُۥ مَن يَتَّقِ وَيَصْبِرْ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُحْسِنِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1684|12|90|قالوا انك لانت يوسف قال انا يوسف وهذا اخي قد من الله علينا انه من يتق ويصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Latin Literal

90. Kâlû e inneke le ente yûsuf(yûsufu), kâle ene yûsufu ve hâzâ ahî kad mennallâhu aleynâ, innehu men yettekı ve yasbir fe innallâhe lâ yudî’u ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Doğrusu sen misin? Mutlak ki sensin Yûsuf!"; Dedi**: "Benim Yûsuf; ve bu da kardeşimdir; muhakkak minnet*** gösterdi Allah bizlere; doğrusu o (ki) kim takvalı21 olur ve sabreder51; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez**** muhsinlerin294 ecrini820."

Ahmed Samira Çevirisi

90 They said: "Are you, you are (E) Joseph?" He said: "I am Joseph and that (is) my brother, God had blessed on us, that who, whom fears and obeys, and is patient, so that God does not loose/waste/destroy the good doer’s reward ."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalu dediler قَالُوا قول
2 einneke doğrusu sen misin? أَإِنَّكَ -
3 leente mutlak sensin لَأَنْتَ -
4 yusufu Yûsuf يُوسُفُ -
5 kale dedi قَالَ قول
6 ena benim أَنَا -
7 yusufu Yûsuf يُوسُفُ -
8 ve haza ve bu da وَهَٰذَا -
9 ehi kardeşimdir أَخِي اخو
10 kad muhakkak قَدْ -
11 menne minnet gösterdi مَنَّ منن
12 llahu Allah اللَّهُ -
13 aleyna bizlere عَلَيْنَا -
14 innehu doğrusu o إِنَّهُ -
15 men kim مَنْ -
16 yetteki takvalı olur يَتَّقِ وقي
17 ve yesbir ve sabreder وَيَصْبِرْ صبر
18 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
19 llahe Allah اللَّهَ -
20 la لَا -
21 yudiu zayi etmez يُضِيعُ ضيع
22 ecra ecrini أَجْرَ اجر
23 l-muhsinine muhsinlerin الْمُحْسِنِينَ حسن

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Yûsuf.***Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma.****Gidermez.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Takva Kavram 21

21 Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Muhsin Kavram 294

294 Güzel işler yapan, güzelleştiren.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

12. Yusuf Suresi

Ayet 104

Arapça Metin (Harekeli)

1698|12|104|وَمَا تَسْـَٔلُهُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَٰلَمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1698|12|104|وما تسلهم عليه من اجر ان هو الا ذكر للعلمين

Latin Literal

104. Ve mâ tes’eluhum aleyhi min ecr(ecrin), in huve illâ zikrun lil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ve sual eder/sorar değilsin ona* karşı hiçbir ecir820 ki o** ancak bir zikirdir78 alemlere203.

Ahmed Samira Çevirisi

104 And you do not ask/question them on (for) it from a reward/wage/fee, that it is except (a) reminder to the creations all together/(universes).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değilsin وَمَا -
2 teseluhum sual eder/sorar تَسْأَلُهُمْ سال
3 aleyhi ona karşı عَلَيْهِ -
4 min hiçbir مِنْ -
5 ecrin bir ecir أَجْرٍ اجر
6 in ki إِنْ -
7 huve o هُوَ -
8 illa ancak إِلَّا -
9 zikrun bir zikirdir ذِكْرٌ ذكر
10 lil'aalemine alemlere لِلْعَالَمِينَ علم

Notlar

Not 1

*Risâlete karşı.**Risâletin olan Kur'an.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

Âlem, âlem, alem. Kavram 203

203 Farklı zamanlar ve/veya mekanlarda yaşamlar, durum ve şartlar. Göklerdeki uzaylı yaşamlar. Dünya hayatının farklı zamanlarında gerçekleşen yaşamlar.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

16. Nahl Suresi

Ayet 41

Arapça Metin (Harekeli)

1940|16|41|وَٱلَّذِينَ هَاجَرُوا۟ فِى ٱللَّهِ مِنۢ بَعْدِ مَا ظُلِمُوا۟ لَنُبَوِّئَنَّهُمْ فِى ٱلدُّنْيَا حَسَنَةً وَلَأَجْرُ ٱلْءَاخِرَةِ أَكْبَرُ لَوْ كَانُوا۟ يَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1940|16|41|والذين هاجروا في الله من بعد ما ظلموا لنبوينهم في الدنيا حسنه ولاجر الاخره اكبر لو كانوا يعلمون

Latin Literal

41. Vellezîne hâcerû fillâhi min ba’di mâ zulimû li nubevvi ennehum fîd dunyâ haseneh(haseneten), ve le ecrul âhıreti ekber(ekberu), lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) hicret355 ettiler Allah’ta* zulmedildikleri257 sonrasında; mutlak yerleştiririz onları dünyada bir güzellik (-le); ve mutlak ki ecri820 ahiretin daha büyüktür; şayet onlar bilselerdi.

Ahmed Samira Çevirisi

41 And those who emigrated in (to) God from after what they were caused injustice to/oppressed, We return/reestablish them (E) in the present world a goodness, and the end’s (other life’s) reward/wage (E) (is) greater/bigger , if they were knowing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vellezine ve kimseler (ki) وَالَّذِينَ -
2 haceru hicret ettiler هَاجَرُوا هجر
3 fi فِي -
4 llahi Allah’ta اللَّهِ -
5 min مِنْ -
6 bea'di sonrasında بَعْدِ بعد
7 ma مَا -
8 zulimu zulmedildikleri ظُلِمُوا ظلم
9 lenubevviennehum mutlak yerleştiririz onları لَنُبَوِّئَنَّهُمْ بوا
10 fi فِي -
11 d-dunya dünyada الدُّنْيَا دنو
12 haseneten bir güzel (-le) حَسَنَةً حسن
13 veleecru ve mutlak ki ecri وَلَأَجْرُ اجر
14 l-ahirati ahiret الْاخِرَةِ اخر
15 ekberu daha büyüktür أَكْبَرُ كبر
16 lev şayet لَوْ -
17 kanu onlar كَانُوا كون
18 yea'lemune bilselerdi يَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Fi edatı "içinde" demektir. "Allah'ta" demek Allah'ın yolunun içinde, Allah'ın yolunun üzerinde demektir.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Zalim, zulmetmek. Kavram 257

257 Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır.

Hicret etmek. Kavram 355

355 Göç etmek, bırakıp terk etmek, göçmen olmak.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

16. Nahl Suresi

Ayet 97

Arapça Metin (Harekeli)

1996|16|97|مَنْ عَمِلَ صَٰلِحًا مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَىٰ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَنُحْيِيَنَّهُۥ حَيَوٰةً طَيِّبَةً وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَجْرَهُم بِأَحْسَنِ مَا كَانُوا۟ يَعْمَلُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1996|16|97|من عمل صلحا من ذكر او انثي وهو مومن فلنحيينه حيوه طيبه ولنجزينهم اجرهم باحسن ما كانوا يعملون

Latin Literal

97. Men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu’minun fe le nuhyiyennehu hayâten tayyibeh(tayyibeten), ve le necziyennehum ecrehum bi ahseni mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Kim yaptı bir sâlihât18 erkekten veya kadından; ve o (ki) bir mümindir27; öyle ki mutlak hayat veririz ona* güzel bir hayat; ve mutlak cezalandırırız63 onları ecirleri (-yle)820; en güzeliyle; yaparlar olduklarına (karşı).

Ahmed Samira Çevirisi

97 Who made/did correct/righteous deeds from a male or a female, and he is believing, so We will make him live a good life , and We will reward them (E) , their reward/wage/fee with (the) best (of) what they making/doing.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 men kim مَنْ -
2 amile yaptı عَمِلَ عمل
3 salihen bir sâlihât صَالِحًا صلح
4 min مِنْ -
5 zekerin erkekten ذَكَرٍ ذكر
6 ev veya أَوْ -
7 unsa kadından أُنْثَىٰ انث
8 vehuve ve o وَهُوَ -
9 mu'minun bir mümindir مُؤْمِنٌ امن
10 felenuhyiyennehu öyle ki mutlak hayat veririz ona فَلَنُحْيِيَنَّهُ حيي
11 hayaten bir hayat حَيَاةً حيي
12 tayyibeten bir güzel طَيِّبَةً طيب
13 velenecziyennehum ve mutlak cezalandırırız onları وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ جزي
14 ecrahum ecirlerini أَجْرَهُمْ اجر
15 biehseni en güzeliyle بِأَحْسَنِ حسن
16 ma مَا -
17 kanu olduklarına كَانُوا كون
18 yea'melune yaparlar يَعْمَلُونَ عمل

Notlar

Not 1

*O kimseye.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Ceza Kavram 63

63 Karşılık, hak edilen.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

26. Şuarâ Suresi

Ayet 109

Arapça Metin (Harekeli)

3039|26|109|وَمَآ أَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِنْ أَجْرِىَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

3039|26|109|وما اسلكم عليه من اجر ان اجري الا علي رب العلمين

Latin Literal

109. Ve mâ es’elukum aleyhi min ecr(ecrin), in ecriye illâ alâ rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

"Ve sual eder/sorar değilim sizlere ona* karşı hiçbir ecir820 ki ecrim820 ancak alemlerin Rabbine karşıdır."

Ahmed Samira Çevirisi

109 And I do not ask/beg you on it from a wage/fee/reward, that truly my wage/reward (is) except on the creations all together’s/(universes’) Lord.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve ma ve değilim وَمَا -
2 eselukum sual eder/sorar sizlere أَسْأَلُكُمْ سال
3 aleyhi ona karşı عَلَيْهِ -
4 min hiçbir مِنْ -
5 ecrin bir ecir/ücret أَجْرٍ اجر
6 in ki إِنْ -
7 ecriye ecrim/ücretim أَجْرِيَ اجر
8 illa dışında إِلَّا -
9 ala karşı عَلَىٰ -
10 rabbi Rabbine رَبِّ ربب
11 l-aalemine alemlerin الْعَالَمِينَ علم

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın risâletini tebliğ etmeye.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

3560|33|29|وَإِن كُنتُنَّ تُرِدْنَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ وَٱلدَّارَ ٱلْءَاخِرَةَ فَإِنَّ ٱللَّهَ أَعَدَّ لِلْمُحْسِنَٰتِ مِنكُنَّ أَجْرًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3560|33|29|وان كنتن تردن الله ورسوله والدار الاخره فان الله اعد للمحسنت منكن اجرا عظيما

Latin Literal

29. Ve in kuntunne turidnallâhe ve resûlehu veddârel’âhırete fe innallâhe eadde lil muhsinâti minkunne ecren azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Ve eğer olduysanız* arzulayanlar Allah'ı ve resûlünü700; ve ahiret diyarını; öyle ki doğrusu Allah hazırladı sizlerden muhsinâtlara722 büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

29 And if you were (F) wanting (F) God and His messenger, and the end’s (other life’s) house/home , so then God prepared to the good doers (F) from you (F) a great reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 vein ve eğer وَإِنْ -
2 kuntunne olduysanız (eşler) كُنْتُنَّ كون
3 turidne arzulayanlar تُرِدْنَ رود
4 llahe Allah'ı اللَّهَ -
5 ve rasulehu ve resûlünü وَرَسُولَهُ رسل
6 ve ddara ve diyarını وَالدَّارَ دور
7 l-ahirate ahiret الْاخِرَةَ اخر
8 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
9 llahe Allah اللَّهَ -
10 eadde hazırladı أَعَدَّ عدد
11 lilmuhsinati muhsinatlara لِلْمُحْسِنَاتِ حسن
12 minkunne sizlerden مِنْكُنَّ -
13 ecran bir ecir أَجْرًا اجر
14 azimen büyük عَظِيمًا عظم

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed'in eşleri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Allah ve resûlü=Kur'an. Kavram 700

700 Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 35

Arapça Metin (Harekeli)

3566|33|35|إِنَّ ٱلْمُسْلِمِينَ وَٱلْمُسْلِمَٰتِ وَٱلْمُؤْمِنِينَ وَٱلْمُؤْمِنَٰتِ وَٱلْقَٰنِتِينَ وَٱلْقَٰنِتَٰتِ وَٱلصَّٰدِقِينَ وَٱلصَّٰدِقَٰتِ وَٱلصَّٰبِرِينَ وَٱلصَّٰبِرَٰتِ وَٱلْخَٰشِعِينَ وَٱلْخَٰشِعَٰتِ وَٱلْمُتَصَدِّقِينَ وَٱلْمُتَصَدِّقَٰتِ وَٱلصَّٰٓئِمِينَ وَٱلصَّٰٓئِمَٰتِ وَٱلْحَٰفِظِينَ فُرُوجَهُمْ وَٱلْحَٰفِظَٰتِ وَٱلذَّٰكِرِينَ ٱللَّهَ كَثِيرًا وَٱلذَّٰكِرَٰتِ أَعَدَّ ٱللَّهُ لَهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3566|33|35|ان المسلمين والمسلمت والمومنين والمومنت والقنتين والقنتت والصدقين والصدقت والصبرين والصبرت والخشعين والخشعت والمتصدقين والمتصدقت والصيمين والصيمت والحفظين فروجهم والحفظت والذكرين الله كثيرا والذكرت اعد الله لهم مغفره واجرا عظيما

Latin Literal

35. İnnel muslimîne vel muslimâti vel mu’minîne vel mu’minâti vel kânitîne vel kânitâti ves sâdikîne ves sâdikâti ves sâbirîne ves sâbirâti vel hâşiîne vel hâşiâti vel mutesaddikîne vel mutesaddikâti ves sâimîne ves sâimâti vel hâfızîne furûcehum vel hâfızâti vez zâkirînallâhe kesîren vez zâkirâti eaddallâhu lehum magfireten ve ecren azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu müslim45 (erkekler) ve müslim45 (kadınlar); ve mümin27 (erkekler) ve mümin27 (kadınlar); ve kanaat eden (erkekler) ve kanaat eden (kadınlar); ve sâdık182 (erkekler) ve sâdık182 (kadınlar); ve sabreden51 (erkekler) ve sabreden51 (kadınlar); haşyet53 duyan (erkekler) ve haşyet53 duyan (kadınlar); sadaka342 veren (erkekler) ve sadaka342 veren (kadınlar); ve siyam322 eden (erkekler) ve siyam322 eden (kadınlar); ve koruyan (erkekler) fürûclarını110 ve koruyan (kadınlar); ve Allah'ı çokça zikreden78 (erkekler) ve zikreden78 (kadınlar); hazırlardı Allah onlara* bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820 .

Ahmed Samira Çevirisi

35 That truly the Moslems/submitters (M) , and the Moslems/submitters (F), and the believers (M), and the believers (F), and the obeying humbly (M) , and the obeying humbly (F) , and the truthful (M), and the truthful (F), and the patient (M), and the patient (F), and the humble/submissive (M) , and the humble/submissive (F) , and the charity givers (M), and the charity givers (F), and the fasters (M) ,and the fasters (F) , and the protecting/observing (M) their genital parts between their (M) legs, and the protecting/observing (F) , and the mentioning/remembering God much, and the mentioning/remembering (F) , God prepared for them a forgiveness and a great reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 l-muslimine müslim (erkekler) الْمُسْلِمِينَ سلم
3 velmuslimati ve müslim (kadınlar) وَالْمُسْلِمَاتِ سلم
4 velmu'minine ve mümin (erkekler) وَالْمُؤْمِنِينَ امن
5 velmu'minati ve mümin (kadınlar) وَالْمُؤْمِنَاتِ امن
6 velkanitine ve kanaat eden (erkekler) وَالْقَانِتِينَ قنت
7 velkanitati ve kanaat eden (kadınlar) وَالْقَانِتَاتِ قنت
8 ve ssadikine ve sadık (erkekler) وَالصَّادِقِينَ صدق
9 ve ssadikati ve sadık (kadınlar) وَالصَّادِقَاتِ صدق
10 ve ssabirine ve sabreden (erkekler) وَالصَّابِرِينَ صبر
11 ve ssabirati ve sabreden (kadınlar) وَالصَّابِرَاتِ صبر
12 velhaşiiyne haşyet duyan (erkekler) وَالْخَاشِعِينَ خشع
13 velhaşiaati ve haşyet duyan (kadınlar) وَالْخَاشِعَاتِ خشع
14 velmutesaddikine sadaka veren (erkekler) وَالْمُتَصَدِّقِينَ صدق
15 velmutesaddikati ve sadaka veren (kadınlar) وَالْمُتَصَدِّقَاتِ صدق
16 ve ssaimine ve siyam eden (erkekler) وَالصَّائِمِينَ صوم
17 ve ssaimati ve siyam eden (kadınlar) وَالصَّائِمَاتِ صوم
18 velhafizine ve koruyan (erkekler) وَالْحَافِظِينَ حفظ
19 furucehum fürûçlarını فُرُوجَهُمْ فرج
20 velhafizati ve koruyan (kadınlar) وَالْحَافِظَاتِ حفظ
21 vezzakirine ve zikreden (erkekler) وَالذَّاكِرِينَ ذكر
22 llahe Allah'ı اللَّهَ -
23 kesiran çokça كَثِيرًا كثر
24 vezzakirati ve zikreden (kadınlar) وَالذَّاكِرَاتِ ذكر
25 eadde hazırlardı أَعَدَّ عدد
26 llahu Allah اللَّهُ -
27 lehum onlara لَهُمْ -
28 megfiraten bir mağfiret مَغْفِرَةً غفر
29 ve ecran ve bir ecir/karşılık وَأَجْرًا اجر
30 azimen büyük عَظِيمًا عظم

Notlar

Not 1

*Eril çoğul gelen zamir. İşaret edilen erkek ve kadınların tümümü kapsar. Bu da bizlere Arapça gramer olarak eril çoğulla gelen zamirlerin sadece erkekleri değil hem erkekleri hem de kadınları işaret ettiğine güzel bir delil olur.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Mümin Kavram 27

27 İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.

Müslim Kavram 45

45 Müslümanlar. Yüce Allah'ın gerçek dini olan biricik İslam dinine (sadece/saf Kur'an'a) teslim olmuş olanlar. İslam: İnsan bilincinin Yüce Allah'la arşta/hiperuzayda yapmış olduğu antlaşmaya/sözleşmeye/misaka/bağlaşmaya teslimiyeti/uyumu. Kur'an bu antlaşmayı insanlara hatırlatır. Kur'an alemler için bir zikirdir/hatırlatmadır. Sadece Kur'an gerçek İslam dinidir.

Sabır/sabr. Kavram 51

51 Metanetli direnme. Dengeyi bozmadan/kontrolü kaybetmeden direnme/karşı durma.

Haşyet/huşu Kavram 53

53 Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

Zikir/zikr Kavram 78

78 Hatırlatma, öğüt. Kur'an bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

sâdık Kavram 182

182 Doğrular, dürüstler.

Mağfiret Kavram 319

319 Bağışlama, affetme.

Siyam/oruç Kavram 322

322 İmtina etmek, çekinmek, sakınmak, uzak durmak anlamındadır. Ramazan ayında (30 gün) siyam/oruç tutulur. Şafağın beyaz ipliği siyah ipliğinden ayırt olunca -gün ışığı karanlıkta ilk belirginleştiğinde- başlar ve Güneş batınca biter. Siyam yemekten, içmekten ve cinsel yakınlaşmadan uzak durmaktır. Hasta veya seferde olanlar tutamadıkları günleri Ramazan ayı dışında tutarlar. Tâkatını kullanarak tutabilenlerse bir miskini/açlık sınırında yaşayanı doyurarak bir fidye verirler. Siyam/oruç tutmak da hayırlıdır; fidye vermek de hayırlıdır. Birbirlerine üstünlükleri yoktur. Siyam/oruç gecesi cinsel yakınlaşma serbesttir.

Sadaka nedir? Kavram 342

342 Kur’an’da 3 tip sadaka vardır. Bunlar;1-Sadaka-1: Kamu yönetiminin topladığı bir gelir vergisi türü.Kamu yönetimini 9:60 ayetinde Rabbimiz tarafından zikredilen gruplar için topladığı özel bir kamu vergisi (9:103, 9:58 ve 9:60). 2-Sadaka-2: Kamudan talepleri olan kişi ve kurumların kamu yönetimi ile görüşmeden önce vermesi gereken sadaka vergisi (Kamu harcı).58:12 ayeti; bu fonda toplanan harç vergileri Sadaka-1 fonuna aktarılır.3-Sadaka-3: Kişinin kendisinin sadaka vergisi vermesi.Kamu yönetiminin Sadaka-1’deki gibi bir vergi almadığı kazançlardan kişinin kendisinin topluma kazandırarak verdiği sadaka. Bu tip sadaka vergisi fakirlere verilir. Açıkça verilebilir. Ama gizli verilmesi daha hayırlıdır. Fakirlere verilen sadaka vergisi kesinlikle incitici ve başa kakıcı olmamalıdır. (2:271 ve 2:263)Detaylı bilgi için;Sadaka nedir?

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

33. Ahzâb Suresi

Ayet 44

Arapça Metin (Harekeli)

3575|33|44|تَحِيَّتُهُمْ يَوْمَ يَلْقَوْنَهُۥ سَلَٰمٌ وَأَعَدَّ لَهُمْ أَجْرًا كَرِيمًا

Arapça Metin (Harekesiz)

3575|33|44|تحيتهم يوم يلقونه سلم واعد لهم اجرا كريما

Latin Literal

44. Tehiyyetuhum yevme yelkavnehu selâm(selâmun), ve eadde lehum ecren kerîmâ(kerîmen).

Türkçe Çeviri

Esenlemesi* onların kavuştukları gün O’na (Allah'a) bir selâmdır642; ve hazırladı** (Allah) onlara cömert bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

44 Their greeting (on) a day/time they meet/find Him (is): "A greeting/peace ." And He prepared for them, an honored/generous reward/wage .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 tehiyyetuhum esenlemesi onların تَحِيَّتُهُمْ حيي
2 yevme gün (ki) يَوْمَ يوم
3 yelkavnehu kavuşurlar O’na (Allah'a) يَلْقَوْنَهُ لقي
4 selamun bir selamdır سَلَامٌ سلم
5 ve eadde ve hazırladı (Allah) وَأَعَدَّ عدد
6 lehum onlara لَهُمْ -
7 ecran bir ecir/karşılık أَجْرًا اجر
8 kerimen cömert كَرِيمًا كرم

Notlar

Not 1

*Birbirlerini meleklerini müjdelediği selâm diyarıyla esenlerler. **Selâm diyarında rızıklandırılırlar.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rabbimizin indinde/katında bulunan selâm diyarı/yurdu. Kavram 642

642 Cennete gitmeye hak kazanmış kimseler sadece vefat ettirilir. Öldürülmezler. Yüce Allah yolunda katledilen kimseler nasıl ki ölüler değillerdir gerçek müminler de asla ölüler değillerdir. Rableri katında rızıklandırılırlar. İşte bu rızıklandırmanın nerede olacağını Rabbimiz bizlere 6:127 ve 10:25 ayetlerinde bildirmiştir. Kendi indinde/katında bulunan 'selâm diyarı/yurdu' olarak isimlendirdiği yerde bu kimseleri rızıklandıracaktır. 10:26 ayetinden anlarız ki selam diyarından/yurdundan daha iyisi/güzeli ve daha fazlalıklı olan yerler vardır ve bunlar mutlak ki cennetlerdir. Din gününde kadar bu diyarda kalmayı ve sonrası da cennetlerine girmeyi Yüce Rabbimiz bizlere nasip etsin inşAllah.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

48. Fetih Suresi

Ayet 29

Arapça Metin (Harekeli)

4610|48|29|مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ ٱللَّهِ وَٱلَّذِينَ مَعَهُۥٓ أَشِدَّآءُ عَلَى ٱلْكُفَّارِ رُحَمَآءُ بَيْنَهُمْ تَرَىٰهُمْ رُكَّعًا سُجَّدًا يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِضْوَٰنًا سِيمَاهُمْ فِى وُجُوهِهِم مِّنْ أَثَرِ ٱلسُّجُودِ ذَٰلِكَ مَثَلُهُمْ فِى ٱلتَّوْرَىٰةِ وَمَثَلُهُمْ فِى ٱلْإِنجِيلِ كَزَرْعٍ أَخْرَجَ شَطْـَٔهُۥ فَـَٔازَرَهُۥ فَٱسْتَغْلَظَ فَٱسْتَوَىٰ عَلَىٰ سُوقِهِۦ يُعْجِبُ ٱلزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ ٱلْكُفَّارَ وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ مِنْهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًۢا

Arapça Metin (Harekesiz)

4610|48|29|محمد رسول الله والذين معه اشدا علي الكفار رحما بينهم تريهم ركعا سجدا يبتغون فضلا من الله ورضونا سيماهم في وجوههم من اثر السجود ذلك مثلهم في التوريه ومثلهم في الانجيل كزرع اخرج شطه فازره فاستغلظ فاستوي علي سوقه يعجب الزراع ليغيظ بهم الكفار وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت منهم مغفره واجرا عظيما

Latin Literal

29. Muhammedun resûlullâh(resûlullâhi), vellezîne meahû eşiddâu alel kuffâri ruhamâu beynehum terâhum rukkean succeden yebtegûne fadlen minallâhi ve rıdvânen sîmâhum fî vucûhihim min eseris sucûd(sucûdi), zâlike meseluhum fît tevrât(tevrâti), ve meseluhum fîl incîl(incîli), ke zer’in ahrece şat’ehu fe âzerehu festagleza festevâ alâ sûkıhî yu’cibuz zurrâa, li yagîza bihimul kuffâr(kuffâra), vaadallâhullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti minhum magfireten ve ecren azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Muhammed resûlüdür418 Allah'ın; ve onunla birlikte (olan) kimseler şiddetlidirler kâfirlere25 karşı; merhametlidirler829 kendi aralarında; görürsün onları rükû11 edenler; secde12 edenler; ararlar bir fazıl/lütuf Allah’tan; ve bir rıza; yüzlerindeki simaları onların eserindendir secdelerin12; işte bu; misalleridir onların Tevrât'ta; ve misalleridir onların İncîl’de; bir zer/bir tohum (ki) çıkardı filizini; öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu); öyle ki kalınlaştı/sertleşti; öyle ki istiva etti/seviyeledi gövdesinin üstüne; hayranlıkla zevk alır zer/tohum ekenler; kızması için/öfkelenmesi için onlara kâfirlerin25; vaat etti Allah kimselere; iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18 onlardan (iman edenlerden); bir mağfiret/bir bağışlanma; ve büyük bir ecir820.

Ahmed Samira Çevirisi

29 Mohammad (is) God’s messenger, and those who with him (are) strong over the disbelievers, merciful between them, you see them bowing, prostrating wishing/desiring grace/favour from God, and an acceptance/approval , their marks/identifications/expressions (are) in their faces/fronts from the prostration’s trace/sign , that (is) their example in the Torah, and their example in the Bible/New Testament , as/like a plant/crop, it brought out/emerged its sprout/shoot , so it surrounded and strengthened it, so it hardened/thickened , so it straightened/leveled on its stem, it pleases/marvels the sowers/seeders/planters to anger/enrage with it the disbelievers, God promised those who believed and made/did the correct/righteous deeds from them, forgiveness and a great reward 378

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 muhammedun Muhammed مُحَمَّدٌ -
2 rasulu resulüdür/elçisidir رَسُولُ رسل
3 llahi Allah'ın اللَّهِ -
4 vellezine ve kimseler وَالَّذِينَ -
5 meahu birlikte onunla مَعَهُ -
6 eşidda'u şiddetlidirler أَشِدَّاءُ شدد
7 ala karşı عَلَى -
8 l-kuffari kâfirlere/gerçeği örtüp gizleyenlere الْكُفَّارِ كفر
9 ruhama'u merhametlidirler رُحَمَاءُ رحم
10 beynehum kendi aralarında بَيْنَهُمْ بين
11 terahum görürsün onları تَرَاهُمْ راي
12 rukkean rükû edenler/eğilenler/dize gelenler/baş eğenler رُكَّعًا ركع
13 succeden secde edenler/diz çöküp boyun eğenler سُجَّدًا سجد
14 yebtegune aranırlar يَبْتَغُونَ بغي
15 fedlen bir fazıl/lütuf فَضْلًا فضل
16 mine مِنَ -
17 llahi Allah’tan اللَّهِ -
18 ve ridvanen ve bir rıza وَرِضْوَانًا رضو
19 simahum simaları onların سِيمَاهُمْ سوم
20 fi فِي -
21 vucuhihim yüzlerindeki وُجُوهِهِمْ وجه
22 min مِنْ -
23 eseri eserindendir أَثَرِ اثر
24 s-sucudi secdelerin/teslim olmaların السُّجُودِ سجد
25 zalike işte bu ذَٰلِكَ -
26 meseluhum misalleridir onların مَثَلُهُمْ مثل
27 fi فِي -
28 t-tevrati Tevrat'ta التَّوْرَاةِ -
29 ve meseluhum ve misalleridir onların وَمَثَلُهُمْ مثل
30 fi فِي -
31 l-incili İncil’de الْإِنْجِيلِ -
32 kezer'in bir zer/bir tohum كَزَرْعٍ زرع
33 ehrace çıkardı أَخْرَجَ خرج
34 şetehu filizini شَطْأَهُ شطا
35 fe azerahu öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu) فَازَرَهُ ازر
36 festegleze öyle ki kalınlaştı/sertleşti فَاسْتَغْلَظَ غلظ
37 festeva öyle ki istiva etti/seviyelendi فَاسْتَوَىٰ سوي
38 ala üstüne عَلَىٰ -
39 sukihi gövdesinin سُوقِهِ سوق
40 yua'cibu hayranlıkla keyf alır يُعْجِبُ عجب
41 z-zurraa zer/tohum ekenler الزُّرَّاعَ زرع
42 liyegiyze kızması için/öfkelenmesi için لِيَغِيظَ غيظ
43 bihimu onlara بِهِمُ -
44 l-kuffara kafirlerin/gerçeği örtüp gizleyenlerin الْكُفَّارَ كفر
45 veade vaat etti وَعَدَ وعد
46 llahu Allah اللَّهُ -
47 ellezine kimselere الَّذِينَ -
48 amenu iman ettiler امَنُوا امن
49 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
50 s-salihati düzeltici-iyileştirici-barışa yönelik işler الصَّالِحَاتِ صلح
51 minhum onlardan (iman edenlerden) مِنْهُمْ -
52 megfiraten bir mağfiret/bir bağışlanma مَغْفِرَةً غفر
53 ve ecran ve bir ecir/karşılık وَأَجْرًا اجر
54 azimen büyük عَظِيمًا عظم

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

insanın rükûsu Kavram 11

11 Beynin (bedenle veya bedensiz) eğilmesi, dize gelmesi, baş eğmesi.

insanın secdesi Kavram 12

12 Beynin (bedenle veya bedensiz) diz çöküp boyun eğmesi.

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Resûl Kavram 418

418 Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

65. Talâk Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

5221|65|6|أَسْكِنُوهُنَّ مِنْ حَيْثُ سَكَنتُم مِّن وُجْدِكُمْ وَلَا تُضَآرُّوهُنَّ لِتُضَيِّقُوا۟ عَلَيْهِنَّ وَإِن كُنَّ أُو۟لَٰتِ حَمْلٍ فَأَنفِقُوا۟ عَلَيْهِنَّ حَتَّىٰ يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّ فَإِنْ أَرْضَعْنَ لَكُمْ فَـَٔاتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ وَأْتَمِرُوا۟ بَيْنَكُم بِمَعْرُوفٍ وَإِن تَعَاسَرْتُمْ فَسَتُرْضِعُ لَهُۥٓ أُخْرَىٰ

Arapça Metin (Harekesiz)

5221|65|6|اسكنوهن من حيث سكنتم من وجدكم ولا تضاروهن لتضيقوا عليهن وان كن اولت حمل فانفقوا عليهن حتي يضعن حملهن فان ارضعن لكم فاتوهن اجورهن واتمروا بينكم بمعروف وان تعاسرتم فسترضع له اخري

Latin Literal

6. Eskinû hunne min haysu sekentum min vucdikum ve lâ tudârrûhunne li tudayyikû aleyhinn(aleyhinne), ve in kunne ulâti hamlin fe enfikû aleyhinne hattâ yeda’ne hamle hunn(hunne), fe in erda’ne lekum fe âtûhunne ucûre hunn(hunne), ve’temirû beynekum bi ma’rûf(ma’rûfin), ve in teâsertum fe se turdıu lehû uhrâ.

Türkçe Çeviri

Mesken edindirin* onları mesken edindiğiniz yerden; varlığınızdan**; ve zarar vermeyin onlara darlamak*** için üzerlerine; ve eğer oldularsa bir hamile olan; öyle ki infak6 edin onlar üzerine; ta ki bırakırlar yüklerini; öyle ki eğer emzirirlerse (bebeği) sizlere; öyle ki verin ecirlerini820 onların; ve emredin**** aranızda marufla291; ve eğer zorlanırsanız; öyle ki emzirir onu**** başkası.

Ahmed Samira Çevirisi

6 Reside/make them (F) live from where you resided from your wealth/capability , and do not harm them (F) to tighten/strain on them (F), and if they (F) were of pregnancy so spend on them until they give birth/drop their loads/off spring/pregnancy , so if they (F) breast fed for you (wet nursed), so give/bring them their (F) rewards , and consult each other, between you with kindness/generosity , and if you had difficulty/hardship , so another will breast feed (wet nurse) for him.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 eskinuhunne mesken edindirin/tutun onları أَسْكِنُوهُنَّ سكن
2 min مِنْ -
3 haysu yerden حَيْثُ حيث
4 sekentum mesken edindiğiniz سَكَنْتُمْ سكن
5 min مِنْ -
6 vucdikum varlığınızdan وُجْدِكُمْ وجد
7 ve la ve وَلَا -
8 tudarruhunne zarar vermeyin onlara تُضَارُّوهُنَّ ضرر
9 litudeyyiku darlamak için لِتُضَيِّقُوا ضيق
10 aleyhinne onlar üzerine عَلَيْهِنَّ -
11 ve in ve eğer وَإِنْ -
12 kunne oldularsa كُنَّ كون
13 ulati olanlar أُولَاتِ اول
14 hamlin bir hamile حَمْلٍ حمل
15 feenfiku öyle ki infak edin فَأَنْفِقُوا نفق
16 aleyhinne onlar üzerine عَلَيْهِنَّ -
17 hatta taki حَتَّىٰ -
18 yedea'ne bırakırlar يَضَعْنَ وضع
19 hamlehunne yüklerini حَمْلَهُنَّ حمل
20 fein öyle ki eğer فَإِنْ -
21 erdea'ne emzirirlerse أَرْضَعْنَ رضع
22 lekum sizlere لَكُمْ -
23 fe atuhunne öyle ki verin فَاتُوهُنَّ اتي
24 ucurahunne ecirlerini onların أُجُورَهُنَّ اجر
25 ve te'miru ve emredin وَأْتَمِرُوا امر
26 beynekum aranızda بَيْنَكُمْ بين
27 bimea'rufin marufla بِمَعْرُوفٍ عرف
28 vein ve eğer وَإِنْ -
29 teaasertum zorlanırsanız تَعَاسَرْتُمْ عسر
30 feseturdiu öyleki emzirir فَسَتُرْضِعُ رضع
31 lehu onu لَهُ -
32 uhra başkası أُخْرَىٰ اخر

Notlar

Not 1

*Kadınlara mesken/barınak/kalacak/tutunacak yer sağlamak.**İmkanınızdan, gücünüzden.***Sıkıntı yaratmak.****Buyurmak.****Bebeği.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

infak Kavram 6

6 Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.

maruf Kavram 291

291 Evrensel kabuller, evrenin işleyişine uygun davranışlar, normlar.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

73. Müzzemmil Suresi

Ayet 20

Arapça Metin (Harekeli)

5493|73|20|إِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدْنَىٰ مِن ثُلُثَىِ ٱلَّيْلِ وَنِصْفَهُۥ وَثُلُثَهُۥ وَطَآئِفَةٌ مِّنَ ٱلَّذِينَ مَعَكَ وَٱللَّهُ يُقَدِّرُ ٱلَّيْلَ وَٱلنَّهَارَ عَلِمَ أَن لَّن تُحْصُوهُ فَتَابَ عَلَيْكُمْ فَٱقْرَءُوا۟ مَا تَيَسَّرَ مِنَ ٱلْقُرْءَانِ عَلِمَ أَن سَيَكُونُ مِنكُم مَّرْضَىٰ وَءَاخَرُونَ يَضْرِبُونَ فِى ٱلْأَرْضِ يَبْتَغُونَ مِن فَضْلِ ٱللَّهِ وَءَاخَرُونَ يُقَٰتِلُونَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ فَٱقْرَءُوا۟ مَا تَيَسَّرَ مِنْهُ وَأَقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُوا۟ ٱلزَّكَوٰةَ وَأَقْرِضُوا۟ ٱللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا وَمَا تُقَدِّمُوا۟ لِأَنفُسِكُم مِّنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِندَ ٱللَّهِ هُوَ خَيْرًا وَأَعْظَمَ أَجْرًا وَٱسْتَغْفِرُوا۟ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌۢ

Arapça Metin (Harekesiz)

5493|73|20|ان ربك يعلم انك تقوم ادني من ثلثي اليل ونصفه وثلثه وطايفه من الذين معك والله يقدر اليل والنهار علم ان لن تحصوه فتاب عليكم فاقروا ما تيسر من القران علم ان سيكون منكم مرضي واخرون يضربون في الارض يبتغون من فضل الله واخرون يقتلون في سبيل الله فاقروا ما تيسر منه واقيموا الصلوه واتوا الزكوه واقرضوا الله قرضا حسنا وما تقدموا لانفسكم من خير تجدوه عند الله هو خيرا واعظم اجرا واستغفروا الله ان الله غفور رحيم

Latin Literal

20. İnne rabbeke ya’lemu enneke tekûmu ednâ min suluseyil leyli ve nısfehu ve sulusehu ve tâifetun minellezîne meak(meake), vallâhu yukaddirul leyle ven nehâr(nehâre), alime en len tuhsûhu fe tâbe aleykum, fakreû mâ teyessere minel kur’ân(kur’ânî), alime en seyekûnu minkum merdâ ve âharûne yadribûne fîl’ardı yebtegûne min fadlillâhi ve âharûne yukâtilûne fî sebîlillâhi fakreû mâ teyessere minhu ve ekîmus salâte ve âtûz zekâte ve akridullâhe kardan hasenâ(hasenen), ve mâ tukaddimû li enfusikum min hayrin tecidûhu indallâhi huve hayren ve a’zame ecrâ(ecren), vestagfirûllâh(vestağfirûllâhe), innellâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Rabbin4 bilir ki sen dikelirsin/ayağa kalkarsın gecenin171 üçte ikisinden yakınına; ve yarısında onun (gecenin); ve üçte birinde onun (gecenin); ve bir grup/tayfa (da) seninle birlikte (olan) kimselerden; ve Allah takdir eder/ölçeklendirir geceyi171 ve gündüzü170; bildi ki asla sayamazsınız/kapsayamazsınız onu; öyle ki tevbe33 etti sizlere; öyleyse okuyun/çalışın kolay geleni Kur'ân’dan; bildi ki olacak içinizden hastalar; ve başkaları, darbederler/vururlar (ayakları) yerde/yeryüzünde; aranırlar/bakınırlar fazlından/lütfundan Allah'ın; ve başkaları, katlederler35 Allah yolunda; öyleyse okuyun/çalışın kolay geleni ondan*; ve ikame572 edin salâtı5; ve verin zekâtı10; ve borç verin123 Allah'a; güzel bir borç123; ve taktim ettikleriniz/verdikleriniz hayırdan kendi nefsiniz içindir; bulursunuz onu Allah’ın indinde/katında; o (borç) hayırlıdır; ve en büyük bir ecirdir820; ve mağfiret/bağışlanma dileyin Allah'tan; doğrusu Allah Gafûr'dur20; Rahîm'dir2.

Ahmed Samira Çevirisi

20 That truly your Lord knows that you, you stand/call (for) prayer nearer (than) from two-thirds (of) the night and its half/middle, and its third, and a group of people from those with you, and God predestines/evaluates the night and the daytime, He knew that you (will) not count/compute it so He forgave on you, so read what eased/became flexible (what you can) from the Koran, He knew that (E) sick/diseased will be from you, and others moving (traveling) in the land/Earth wishing/desiring from God’s grace/favour/blessing, and others fighting in God’s way/path , so read what eased/became flexible from it (what you can), and keep up the prayers, and give/bring the charity/purification, and lend/advance God a good/ beautifulloan/advance, and what you advance/produce for yourselves from goodness/ generosity you find it at God, it is better and greater (in) a reward , and ask God for forgiveness, that truly God (is) forgiving, merciful.443

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 inne doğrusu إِنَّ -
2 rabbeke Rabbin رَبَّكَ ربب
3 yea'lemu bilir يَعْلَمُ علم
4 enneke ki sen أَنَّكَ -
5 tekumu dikelirsin/ayağa kalkarsın تَقُومُ قوم
6 edna yakınına أَدْنَىٰ دنو
7 min مِنْ -
8 suluseyi 2/3’ünden ثُلُثَيِ ثلث
9 l-leyli gecenin اللَّيْلِ ليل
10 ve nisfehu ve yarısında onun (gecenin) وَنِصْفَهُ نصف
11 ve sulusehu ve 1/3’ünde onun (gecenin) وَثُلُثَهُ ثلث
12 ve taifetun ve bir grup/tayfa وَطَائِفَةٌ طوف
13 mine مِنَ -
14 ellezine kimselerden الَّذِينَ -
15 meake seninle birlikte مَعَكَ -
16 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
17 yukaddiru takdir eder/ölçeklendirir يُقَدِّرُ قدر
18 l-leyle geceyi اللَّيْلَ ليل
19 ve nnehara ve gündüzü وَالنَّهَارَ نهر
20 alime bildi عَلِمَ علم
21 en ki أَنْ -
22 len asla لَنْ -
23 tuhsuhu sayamazsınız/kapsayamazsınızonu تُحْصُوهُ حصي
24 fetabe öyle ki tevbe etti/döndü فَتَابَ توب
25 aleykum sizlere عَلَيْكُمْ -
26 fekra'u öyle ki okuyun/çalışın فَاقْرَءُوا قرا
27 ma مَا -
28 teyessera kolay geleni تَيَسَّرَ يسر
29 mine -dan مِنَ -
30 l-kurani Kur'an- الْقُرْانِ قرا
31 alime bildi عَلِمَ علم
32 en ki أَنْ -
33 seyekunu olacak سَيَكُونُ كون
34 minkum içinizden مِنْكُمْ -
35 merda hastalar مَرْضَىٰ مرض
36 ve aharune ve başkaları وَاخَرُونَ اخر
37 yedribune darp ederler/vururlar (ayakları) يَضْرِبُونَ ضرب
38 fi فِي -
39 l-erdi yerde/yeryüzünde الْأَرْضِ ارض
40 yebtegune aranırlar/bakınırlar يَبْتَغُونَ بغي
41 min مِنْ -
42 fedli fazlından/lütfundan فَضْلِ فضل
43 llahi Allah'ın اللَّهِ -
44 ve aharune ve başkaları وَاخَرُونَ اخر
45 yukatilune katlederler/savaşırlar يُقَاتِلُونَ قتل
46 fi فِي -
47 sebili yolunda سَبِيلِ سبل
48 llahi Allah اللَّهِ -
49 fekra'u öyle ki okuyun/çalışın فَاقْرَءُوا قرا
50 ma مَا -
51 teyessera kolay geleni تَيَسَّرَ يسر
52 minhu ondan (Kur’an’dan) مِنْهُ -
53 ve ekimu ve dikin/ayağa kaldırın وَأَقِيمُوا قوم
54 s-salate salatı الصَّلَاةَ صلو
55 ve atu ve verin وَاتُوا اتي
56 z-zekate zekâtı الزَّكَاةَ زكو
57 ve ekridu ve borç verin وَأَقْرِضُوا قرض
58 llahe Allah'a اللَّهَ -
59 kardan bir borç قَرْضًا قرض
60 hasenen güzel حَسَنًا حسن
61 ve ma ve وَمَا -
62 tukaddimu taktim ettikleriniz/verdikleriniz تُقَدِّمُوا قدم
63 lienfusikum kendi nefsiniz içindir لِأَنْفُسِكُمْ نفس
64 min -dan مِنْ -
65 hayrin hayır- خَيْرٍ خير
66 teciduhu bulursunuz onu تَجِدُوهُ وجد
67 inde indinde/katında عِنْدَ عند
68 llahi Allah اللَّهِ -
69 huve o (borç) هُوَ -
70 hayran hayırlıdır خَيْرًا خير
71 ve ea'zeme ve en büyük وَأَعْظَمَ عظم
72 ecran bir ecirdir/karşılıktır أَجْرًا اجر
73 vestegfiru ve mağfiret/bağışlanma dileyin وَاسْتَغْفِرُوا غفر
74 llahe Allah'tan اللَّهَ -
75 inne doğrusu إِنَّ -
76 llahe Allah اللَّهَ -
77 gafurun gafûrdur/bağışlayandır غَفُورٌ غفر
78 rahimun rahîmdir رَحِيمٌ رحم

Notlar

Not 1

*Kur’ân’dan.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rahîm Kavram 2

2 Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Müminlerin günlük vakitli salâtı. Kavram 5

5 Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

Zekât Kavram 10

10 Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür.

Gafûr Kavram 20

20 Bağışlayan.

Tevbe Kavram 33

33 Dönmek, vazgeçmek.

Katletmek Kavram 35

35 Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

Borç vermek (Yüce Allah'a) Kavram 123

123 Yüce Allah'ın kendisine yazmış olduğu şeyleri O'nun adına yapmak. Örnek; açlık çeken bir kimseyi Yüce Allah adına doyurmak.

İkame etmek. Kavram 572

572 Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

84. İnşikak Suresi

Ayet 25

Arapça Metin (Harekeli)

5907|84|25|إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍۭ

Arapça Metin (Harekesiz)

5907|84|25|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم اجر غير ممنون

Latin Literal

25. İllellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lehum ecrun gayru memnûn(memnûnin).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18; onlaradır bir ecir820; olmayan bir kesinti/zayıflama851.

Ahmed Samira Çevirisi

25 Except those who believed and made/did the correct/righteous deeds, for them (is) a reward not obligated/interrupted

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışındadır إِلَّا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
6 lehum onlaradır لَهُمْ -
7 ecrun bir ecir أَجْرٌ اجر
8 gayru olmayan غَيْرُ غير
9 memnunin bir kesinti/zayıflama مَمْنُونٍ منن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

95. Tin Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

6102|95|6|إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَلَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ

Arapça Metin (Harekesiz)

6102|95|6|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت فلهم اجر غير ممنون

Latin Literal

6. İllellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe lehum ecrun gayru memnûn(memnûnin).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; öyle ki onlaradır bir ecir820 olmayan bir kesinti/zayıflama851.

Ahmed Samira Çevirisi

6 Except those who believed and made/did the correct/righteous deeds, so for them (is) a not interrupted/weakened reward .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 illa dışındadır إِلَّا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman ettiler امَنُوا امن
4 ve amilu ve yaptılar وَعَمِلُوا عمل
5 s-salihati salihat الصَّالِحَاتِ صلح
6 felehum öyle ki onlaradır فَلَهُمْ -
7 ecrun bir ecir أَجْرٌ اجر
8 gayru olmayan غَيْرُ غير
9 memnunin bir kesinti/zayıflama مَمْنُونٍ منن

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Sâlihât Kavram 18

18 Düzeltici, iyileştirici, barışa/huzura yönelik işler; bu yolla ilgili her şey.

iman Kavram 47

47 Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

Ecir Kavram 820

820 Ödül, mükafat.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 820: Ecir

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Ecir

Kavram No: 820

Kısa Açıklama: 820 Ödül, mükafat.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 46

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 62

Türkçe Meal: Doğrusu iman 47 etmiş kimseler; ve yahudileşmiş 267 kimseler; ve Nasârâlılar 268 ; ve Sâbiîler 266 ; kim iman etti Allah'a ve ahiret gününe ve yaptı sâlihât 18 ; öyle ki onlaradır ecirleri 820 Rableri 4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler 269 .

Arapça: 69|2|62|ان الذين امنوا والذين هادوا والنصري والصبين من امن بالله واليوم الاخر وعمل صلحا فلهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Bakara Suresi - Ayet 112

Türkçe Meal: Evet! Kim teslim etti * yüzünü Allah'a; ve o bir muhsindir 294 ; öyle ki onadır ecri 820 onun Rabbinin 4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlara; ve onlar hüzünlenmezler.

Arapça: 119|2|112|بلي من اسلم وجهه لله وهو محسن فله اجره عند ربه ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Bakara Suresi - Ayet 262

Türkçe Meal: Kimseler (ki) infak 6 ederler mallarını Allah yolunda 336 ; sonra tabi etmezler infak 6 ettiklerini bir minnete ve de bir eziyete; onlaradır ecirleri 820 Rableri 4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onların üzerine; ve onlar hüzünlenmezler.

Arapça: 269|2|262|الذين ينفقون امولهم في سبيل الله ثم لا يتبعون ما انفقوا منا ولا اذي لهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Bakara Suresi - Ayet 274

Türkçe Meal: Kimseler (ki) infak 6 ederler mallarını gece ve gündüz; sırlı/gizli ve alenen/açıkça; öyle ki onlaradır ecirleri 820 Rableri 4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler.

Arapça: 281|2|274|الذين ينفقون امولهم باليل والنهار سرا وعلانيه فلهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Bakara Suresi - Ayet 277

Türkçe Meal: Doğrusu kimseler (ki) iman 47 ettiler; ve yaptılar sâlihât 18 ; ve ikame 572 ettiler salâtı 5 ; ve verdiler zekâtı 10 ; onlaradır ecirleri 820 Rablerinin 4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlara; ve onlar hüzünlenmezler.

Arapça: 284|2|277|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت واقاموا الصلوه واتوا الزكوه لهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 57

Türkçe Meal: Ve iman 47 etmiş; ve sâlihâtı 18 yapmış kimselere gelince; tastamam verir (Allah) onlara ecirlerini 820 ; ve Allah sevmez zalimleri 257 .

Arapça: 350|3|57|واما الذين امنوا وعملوا الصلحت فيوفيهم اجورهم والله لا يحب الظلمين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 136

Türkçe Meal: İşte bunlar; cezaları/karşılıkları 63 onların bir mağfirettir 319 Rablerinden 4 ; ve cennetlerdir (ki) akar altından onun * nehirler; ölümsüzlerdir 185 orada ** ; ve ne muhteşemdir yapanların *** ecri 820 .

Arapça: 429|3|136|اوليك جزاوهم مغفره من ربهم وجنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ونعم اجر العملين

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 172

Türkçe Meal: Kimseler (ki) cevap verdiler Allah’a ve resûle 418 ; onlara isabet eden yara * sonrasında; onlardan kimseleredir büyük bir ecir 820 (ki) güzelleştirdiler** ve takvalı 21 oldular.

Arapça: 465|3|172|الذين استجابوا لله والرسول من بعد ما اصابهم القرح للذين احسنوا منهم واتقوا اجر عظيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 179

Türkçe Meal: Olmuş değildir Allah bırakmak için müminleri 27 sizlerin üzerinde (olduğunuza) karşı; ta ki ayırır kötüyü iyiden; ve olmuş değildir Allah (ki) görünür eder sizlere gaybı; velakin/fakat Allah seçer resûllerinden 418 dilediği kimseyi; öyle ki iman 47 edin Allah'a ve resûllerine 418 O'nun; ve eğer iman 47 ederseniz ve takvalı 21 olursanız, öyle ki sizleredir büyük bir ecir 820 .

Arapça: 472|3|179|ما كان الله ليذر المومنين علي ما انتم عليه حتي يميز الخبيث من الطيب وما كان الله ليطلعكم علي الغيب ولكن الله يجتبي من رسله من يشا فامنوا بالله ورسله وان تومنوا وتتقوا فلكم اجر عظيم

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 185

Türkçe Meal: Her bir nefis 201 tadıcıdır ölümü; ve ancak ki tamamlanır ecirleriniz 820 kıyamet günü 148 ; öyle ki kim itilip uzaklaştırıldı ateşten; ve sokuldu cennete; öyle ki muhakkak başardı (o); ve değildir dünya hayatı aldatan/illüzyon * (bir) meta 54 dışında.

Arapça: 478|3|185|كل نفس ذايقه الموت وانما توفون اجوركم يوم القيمه فمن زحزح عن النار وادخل الجنه فقد فاز وما الحيوه الدنيا الا متع الغرور

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 199

Türkçe Meal: Ve doğrusu kitap ehlinden 135 mutlak (vardır) kimseler (ki) iman 47 ederler Allah'a; ve sizlere indirilmişe * ; ve kendilerine indirilmişe ** ; haşyet 53 duyanlardır Allah'a; satmazlar Allah'ın ayetlerini 454 az bir fiyata; işte bunlar; onlaradır ecirleri 820 Rableri 4 indinde/katında; doğrusu Allah seridir hesapta.

Arapça: 492|3|199|وان من اهل الكتب لمن يومن بالله وما انزل اليكم وما انزل اليهم خشعين لله لا يشترون بايت الله ثمنا قليلا اوليك لهم اجرهم عند ربهم ان الله سريع الحساب

Nisâ Suresi - Ayet 40

Türkçe Meal: Doğrusu Allah zulmetmez bir zerre 503 ağırlığınca; ve eğer (ki) olur bir güzellik/iyilik katlar onu; ve verir kendi yanından büyük bir ecir 820 .

Arapça: 533|4|40|ان الله لا يظلم مثقال ذره وان تك حسنه يضعفها ويوت من لدنه اجرا عظيما

Nisâ Suresi - Ayet 67

Türkçe Meal: Ve o zaman mutlak verirdik onlara yanımızdan büyük bir ecir 820 .

Arapça: 560|4|67|واذا لاتينهم من لدنا اجرا عظيما

Nisâ Suresi - Ayet 74

Türkçe Meal: Öyle ki katletsin 35 (o kimse) Allah yolunda 331 ; (o) kimseler (ki) satıp değişirler dünya hayatını ahiretle; ve kim katleder Allah yolunda 331 ; öyle ki katledilir 35 ya da galip gelir; öyle ki yakında vereceğiz ona büyük bir ecir 820 .

Arapça: 567|4|74|فليقتل في سبيل الله الذين يشرون الحيوه الدنيا بالاخره ومن يقتل في سبيل الله فيقتل او يغلب فسوف نوتيه اجرا عظيما

Nisâ Suresi - Ayet 95

Türkçe Meal: Aynı seviyede olmaz müminlerden 27 oturanlar * -dışındadır hasar/zarar ** sahipleri- ve Allah yolunda mallarıyla ve nefisleriyle 201 (cihat eden) mücâhitler 521 ; faziletli kıldı Allah mücâhitleri 521 mallarıyla ve nefisleriyle 201 oturanlar üzerine bir derece; ve hepsine vadetti Allah iyilik; ve faziletli kıldı Allah mücâhitleri 521 oturanlara * (karşı) büyük bir ecir 820 (-le).

Arapça: 588|4|95|لا يستوي القعدون من المومنين غير اولي الضرر والمجهدون في سبيل الله بامولهم وانفسهم فضل الله المجهدين بامولهم وانفسهم علي القعدين درجه وكلا وعد الله الحسني وفضل الله المجهدين علي القعدين اجرا عظيما

Nisâ Suresi - Ayet 114

Türkçe Meal: Onların gizli konuşmalarından çoğunda olmaz (bir) hayır; dışındadır kimse (ki) emretti sadakayı 342 ya da marufu 291 ya da ıslahı 360 insanlar arasında; ve kim faaliyet içinde olursa buna aranarak/bakınarak Allah'ın rızasını; öyle ki yakında vereceğiz ona büyük bir ecir 820 .

Arapça: 607|4|114|لا خير في كثير من نجويهم الا من امر بصدقه او معروف او اصلح بين الناس ومن يفعل ذلك ابتغا مرضات الله فسوف نوتيه اجرا عظيما

Nisâ Suresi - Ayet 146

Türkçe Meal: Dışındadır kimseler (ki) tevbe 33 ettiler; ve ıslah 316 oldular; ve yapıştılar Allah'a; ve has kıldılar 528 dinlerini Allah'a; öyle ki işte bunlar; birliktedir müminlerle 27 ; ve yakında verecek Allah müminlere 27 büyük bir ecir 820 .

Arapça: 639|4|146|الا الذين تابوا واصلحوا واعتصموا بالله واخلصوا دينهم لله فاوليك مع المومنين وسوف يوت الله المومنين اجرا عظيما

Nisâ Suresi - Ayet 152

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) iman 47 ettiler Allah'a ve resûllerine 418 ; ve asla ayırmazlar * onlardan birinin arasını; işte bunlardır; yakında verecek (Allah) ecirlerini 820 onların; ve oldu Allah bir Gafûr 20 ; bir Rahîm 2 .

Arapça: 645|4|152|والذين امنوا بالله ورسله ولم يفرقوا بين احد منهم اوليك سوف يوتيهم اجورهم وكان الله غفورا رحيما

Nisâ Suresi - Ayet 162

Türkçe Meal: Fakat onlardan * ilimde kök salanlar/ilimde derinleşenler; ve müminler 27 ; iman 47 ederler sana indirilmişe ** ve senden önce indirilmişe *** ; ve ikame 572 edenlerdir salâtı 5 ; ve verenlerdir zekâtı 10 ; ve iman 47 edenlerdir Allah'a ve ahiret gününe; işte bunlar; getireceğiz/vereceğiz onlara bir büyük ecir 820 .

Arapça: 655|4|162|لكن الرسخون في العلم منهم والمومنون يومنون بما انزل اليك وما انزل من قبلك والمقيمين الصلوه والموتون الزكوه والمومنون بالله واليوم الاخر اوليك سنوتيهم اجرا عظيما

Nisâ Suresi - Ayet 173

Türkçe Meal: Öyle ki iman 47 etmiş ve sâlihâtı 18 yapmış kimselere gelince; öyle ki tamamlanır ecirleri 820 ; ve ziyade eder/artırır (Allah) fazlından 202 ; ve geri durmuş ve büyüklenmiş kimselere gelince; öyle ki azap eder (Allah) onlara bir elim/acıklı (azapla); ve bulamazlar kendilerine Allah'ın astından bir veli 28 ; ve ne de bir yardımcı.

Arapça: 666|4|173|فاما الذين امنوا وعملوا الصلحت فيوفيهم اجورهم ويزيدهم من فضله واما الذين استنكفوا واستكبروا فيعذبهم عذابا اليما ولا يجدون لهم من دون الله وليا ولا نصيرا

Mâide Suresi - Ayet 9

Türkçe Meal: Vaat etti Allah iman 47 etmiş kimselere ve sâlihâtı 18 yapmışlara; onlaradır bir mağfiret 319 ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 678|5|9|وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم مغفره واجر عظيم

En'âm Suresi - Ayet 90

Türkçe Meal: Bunlar kimselerdir * (ki) doğru yola kılavuzladı Allah; öyle ki onların * doğru kılavuzunu ** takip et/örnek al (sen *** ); de ki: "Sual etmem/sormam üzerine onun **** bir ecir 820 ki o **** ancak bir zikirdir 78 alemlere 203 ."

Arapça: 879|6|90|اوليك الذين هدي الله فبهديهم اقتده قل لا اسلكم عليه اجرا ان هو الا ذكري للعلمين

A'râf Suresi - Ayet 113

Türkçe Meal: Ve geldi sihirbazlar firavuna; dediler: "Doğrusu bizedir mutlak bir ecir 820 eğer olursak bizler galipler."

Arapça: 1067|7|113|وجا السحره فرعون قالوا ان لنا لاجرا ان كنا نحن الغلبين

Enfâl Suresi - Ayet 28

Türkçe Meal: Ve bilin ki mallarınız ve evlatlarınız ancak bir fitnedir 610 ; ve ki Allah'ın; indindedir/katındadır O'nun büyük bir ecir 820 .

Arapça: 1188|8|28|واعلموا انما امولكم واولدكم فتنه وان الله عنده اجر عظيم

Tevbe Suresi - Ayet 22

Türkçe Meal: Ölümsüzlerdir 185 orada ebediyen; doğrusu Allah'ın; O'nun indindedir/katındadır büyük bir ecir 820 .

Arapça: 1257|9|22|خلدين فيها ابدا ان الله عنده اجر عظيم

Tevbe Suresi - Ayet 120

Türkçe Meal: Olmuş değildir şehir ehline 568 ve Araplardan 772 onların çevresinde (olan) kimseye ki geri kalırlar Allah'ın resûlünden * ; ve tercih etmezler kendi nefislerini 201 onun * nefsine 201 ; işte budur; nedeniyledir onlara ki isabet etmez bir susuzluk; ve ne de bir yorgunluk/bitkinlik; ve ne de bir açlık Allah yolunda; ve adımlamazlar bir adım (ki) kızdırır/öfkelendirir kâfirleri; ve nail ** olmazlar bir düşmana bir nail ** (-le); ancak yazıldı **** onlara onunla sâlih 777 bir amel *** ; doğrusu Allah zayi etmez muhsinlerin 294 ecirlerini 820 .

Arapça: 1355|9|120|ما كان لاهل المدينه ومن حولهم من الاعراب ان يتخلفوا عن رسول الله ولا يرغبوا بانفسهم عن نفسه ذلك بانهم لا يصيبهم ظما ولا نصب ولا مخمصه في سبيل الله ولا يطون موطيا يغيظ الكفار ولا ينالون من عدو نيلا الا كتب لهم به عمل صلح ان الله لا يضيع اجر المحسنين

Yunus Suresi - Ayet 72

Türkçe Meal: Öyle ki eğer yüz çevirdinizse; öyle ki sual etmiş/sormuş değilim sizlere hiçbir ecir 820 ; ki benim ecrim 820 ancak Allah'a karşıdır; ve emrolundum ki olurum müslimden 45 .

Arapça: 1434|10|72|فان توليتم فما سالتكم من اجر ان اجري الا علي الله وامرت ان اكون من المسلمين

Hûd Suresi - Ayet 11

Türkçe Meal: Dışındadır kimseler (ki) sabrettiler 51 ve yaptılar sâlihât 18 ; işte bunlar; onlaradır bir mağfiret 319 ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 1482|11|11|الا الذين صبروا وعملوا الصلحت اوليك لهم مغفره واجر كبير

Hûd Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: "Ve ey kavmim/toplumum! Sual etmem/sormam sizlere ona * karşı bir mal ki benim ecrim 820 ancak Allah'a karşıdır; ve ben iman 47 etmiş kimseleri bir kovan/uzaklaştıran değilim; doğrusu onlar kavuşanlardır ** Rablerine 4 ; velakin/fakat ben görüyorum sizleri cahillik 489 eder bir kavim/toplum (olarak)."

Arapça: 1500|11|29|ويقوم لا اسلكم عليه مالا ان اجري الا علي الله وما انا بطارد الذين امنوا انهم ملقوا ربهم ولكني اريكم قوما تجهلون

Hûd Suresi - Ayet 51

Türkçe Meal: "Ey kavmim/toplumum! Sual etmem/sormam sizlere ona * karşı bir ecir 820 ki ecrim 820 ancak yarana 893 karşıdır; öyle ki akletmez 562 misiniz?"

Arapça: 1522|11|51|يقوم لا اسلكم عليه اجرا ان اجري الا علي الذي فطرني افلا تعقلون

Hûd Suresi - Ayet 115

Türkçe Meal: Ve sabret 51 ; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez * muhsinlerin 294 ecrini 820 .

Arapça: 1586|11|115|واصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Yusuf Suresi - Ayet 56

Türkçe Meal: Ve işte böyledir; imkan verdik Yûsuf'a yerde; konaklıyordu ondan * dilediği nereyse; isabet ettiririz rahmetimizi 271 dilediğimiz kimseye; ve zayi etmeyiz muhsinlerin 294 ecrini 820 .

Arapça: 1650|12|56|وكذلك مكنا ليوسف في الارض يتبوا منها حيث يشا نصيب برحمتنا من نشا ولا نضيع اجر المحسنين

Yusuf Suresi - Ayet 57

Türkçe Meal: Ve mutlak ki ahiret ecri 820 hayırlıdır kimselere (ki) iman ettiler 47 ; ve oldular takvalılar 21 .

Arapça: 1651|12|57|ولاجر الاخره خير للذين امنوا وكانوا يتقون

Yusuf Suresi - Ayet 90

Türkçe Meal: Dediler * : "Doğrusu sen misin? Mutlak ki sensin Yûsuf!"; Dedi ** : "Benim Yûsuf; ve bu da kardeşimdir; muhakkak minnet *** gösterdi Allah bizlere; doğrusu o (ki) kim takvalı 21 olur ve sabreder 51 ; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez **** muhsinlerin 294 ecrini 820 ."

Arapça: 1684|12|90|قالوا انك لانت يوسف قال انا يوسف وهذا اخي قد من الله علينا انه من يتق ويصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Yusuf Suresi - Ayet 104

Türkçe Meal: Ve sual eder/sorar değilsin ona * karşı hiçbir ecir 820 ki o ** ancak bir zikirdir 78 alemlere 203 .

Arapça: 1698|12|104|وما تسلهم عليه من اجر ان هو الا ذكر للعلمين

Nahl Suresi - Ayet 41

Türkçe Meal: Ve kimseler (ki) hicret 355 ettiler Allah’ta * zulmedildikleri 257 sonrasında; mutlak yerleştiririz onları dünyada bir güzellik (-le); ve mutlak ki ecri 820 ahiretin daha büyüktür; şayet onlar bilselerdi.

Arapça: 1940|16|41|والذين هاجروا في الله من بعد ما ظلموا لنبوينهم في الدنيا حسنه ولاجر الاخره اكبر لو كانوا يعلمون

Nahl Suresi - Ayet 97

Türkçe Meal: Kim yaptı bir sâlihât 18 erkekten veya kadından; ve o (ki) bir mümindir 27 ; öyle ki mutlak hayat veririz ona * güzel bir hayat; ve mutlak cezalandırırız 63 onları ecirleri (-yle) 820 ; en güzeliyle; yaparlar olduklarına (karşı).

Arapça: 1996|16|97|من عمل صلحا من ذكر او انثي وهو مومن فلنحيينه حيوه طيبه ولنجزينهم اجرهم باحسن ما كانوا يعملون

Şuarâ Suresi - Ayet 109

Türkçe Meal: "Ve sual eder/sorar değilim sizlere ona * karşı hiçbir ecir 820 ki ecrim 820 ancak alemlerin Rabbine karşıdır."

Arapça: 3039|26|109|وما اسلكم عليه من اجر ان اجري الا علي رب العلمين

Ahzâb Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: Ve eğer olduysanız * arzulayanlar Allah'ı ve resûlünü 700 ; ve ahiret diyarını; öyle ki doğrusu Allah hazırladı sizlerden muhsinâtlara 722 büyük bir ecir 820 .

Arapça: 3560|33|29|وان كنتن تردن الله ورسوله والدار الاخره فان الله اعد للمحسنت منكن اجرا عظيما

Ahzâb Suresi - Ayet 35

Türkçe Meal: Doğrusu müslim 45 (erkekler) ve müslim 45 (kadınlar); ve mümin 27 (erkekler) ve mümin 27 (kadınlar); ve kanaat eden (erkekler) ve kanaat eden (kadınlar); ve sâdık 182 (erkekler) ve sâdık 182 (kadınlar); ve sabreden 51 (erkekler) ve sabreden 51 (kadınlar); haşyet 53 duyan (erkekler) ve haşyet 53 duyan (kadınlar); sadaka 342 veren (erkekler) ve sadaka 342 veren (kadınlar); ve siyam 322 eden (erkekler) ve siyam 322 eden (kadınlar); ve koruyan (erkekler) fürûclarını 110 ve koruyan (kadınlar); ve Allah'ı çokça zikreden 78 (erkekler) ve zikreden 78 (kadınlar); hazırlardı Allah onlara * bir mağfiret 319 ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 3566|33|35|ان المسلمين والمسلمت والمومنين والمومنت والقنتين والقنتت والصدقين والصدقت والصبرين والصبرت والخشعين والخشعت والمتصدقين والمتصدقت والصيمين والصيمت والحفظين فروجهم والحفظت والذكرين الله كثيرا والذكرت اعد الله لهم مغفره واجرا عظيما

Ahzâb Suresi - Ayet 44

Türkçe Meal: Esenlemesi * onların kavuştukları gün O’na (Allah'a) bir selâmdır 642 ; ve hazırladı ** (Allah) onlara cömert bir ecir 820 .

Arapça: 3575|33|44|تحيتهم يوم يلقونه سلم واعد لهم اجرا كريما

Fetih Suresi - Ayet 29

Türkçe Meal: Muhammed resûlüdür 418 Allah'ın; ve onunla birlikte (olan) kimseler şiddetlidirler kâfirlere 25 karşı; merhametlidirler 829 kendi aralarında; görürsün onları rükû 11 edenler; secde 12 edenler; ararlar bir fazıl/lütuf Allah’tan; ve bir rıza; yüzlerindeki simaları onların eserindendir secdelerin 12 ; işte bu; misalleridir onların Tevrât'ta; ve misalleridir onların İncîl’de; bir zer/bir tohum (ki) çıkardı filizini; öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu); öyle ki kalınlaştı/sertleşti; öyle ki istiva etti/seviyeledi gövdesinin üstüne; hayranlıkla zevk alır zer/tohum ekenler; kızması için/öfkelenmesi için onlara kâfirlerin 25 ; vaat etti Allah kimselere; iman 47 ettiler; ve yaptılar sâlihât 18 onlardan (iman edenlerden); bir mağfiret/bir bağışlanma; ve büyük bir ecir 820 .

Arapça: 4610|48|29|محمد رسول الله والذين معه اشدا علي الكفار رحما بينهم تريهم ركعا سجدا يبتغون فضلا من الله ورضونا سيماهم في وجوههم من اثر السجود ذلك مثلهم في التوريه ومثلهم في الانجيل كزرع اخرج شطه فازره فاستغلظ فاستوي علي سوقه يعجب الزراع ليغيظ بهم الكفار وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت منهم مغفره واجرا عظيما

Talâk Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Mesken edindirin * onları mesken edindiğiniz yerden; varlığınızdan ** ; ve zarar vermeyin onlara darlamak *** için üzerlerine; ve eğer oldularsa bir hamile olan; öyle ki infak 6 edin onlar üzerine; ta ki bırakırlar yüklerini; öyle ki eğer emzirirlerse (bebeği) sizlere; öyle ki verin ecirlerini 820 onların; ve emredin **** aranızda marufla 291 ; ve eğer zorlanırsanız; öyle ki emzirir onu **** başkası.

Arapça: 5221|65|6|اسكنوهن من حيث سكنتم من وجدكم ولا تضاروهن لتضيقوا عليهن وان كن اولت حمل فانفقوا عليهن حتي يضعن حملهن فان ارضعن لكم فاتوهن اجورهن واتمروا بينكم بمعروف وان تعاسرتم فسترضع له اخري

Müzzemmil Suresi - Ayet 20

Türkçe Meal: Doğrusu Rabbin 4 bilir ki sen dikelirsin/ayağa kalkarsın gecenin 171 üçte ikisinden yakınına; ve yarısında onun (gecenin); ve üçte birinde onun (gecenin); ve bir grup/tayfa (da) seninle birlikte (olan) kimselerden; ve Allah takdir eder/ölçeklendirir geceyi 171 ve gündüzü 170 ; bildi ki asla sayamazsınız/kapsayamazsınız onu; öyle ki tevbe 33 etti sizlere; öyleyse okuyun/çalışın kolay geleni Kur'ân’dan; bildi ki olacak içinizden hastalar; ve başkaları, darbederler/vururlar (ayakları) yerde/yeryüzünde; aranırlar/bakınırlar fazlından/lütfundan Allah'ın; ve başkaları, katlederler 35 Allah yolunda; öyleyse okuyun/çalışın kolay geleni ondan * ; ve ikame 572 edin salâtı 5 ; ve verin zekâtı 10 ; ve borç verin 123 Allah'a; güzel bir borç 123 ; ve taktim ettikleriniz/verdikleriniz hayırdan kendi nefsiniz içindir; bulursunuz onu Allah’ın indinde/katında; o (borç) hayırlıdır; ve en büyük bir ecirdir 820 ; ve mağfiret/bağışlanma dileyin Allah'tan; doğrusu Allah Gafûr'dur 20 ; Rahîm'dir 2 .

Arapça: 5493|73|20|ان ربك يعلم انك تقوم ادني من ثلثي اليل ونصفه وثلثه وطايفه من الذين معك والله يقدر اليل والنهار علم ان لن تحصوه فتاب عليكم فاقروا ما تيسر من القران علم ان سيكون منكم مرضي واخرون يضربون في الارض يبتغون من فضل الله واخرون يقتلون في سبيل الله فاقروا ما تيسر منه واقيموا الصلوه واتوا الزكوه واقرضوا الله قرضا حسنا وما تقدموا لانفسكم من خير تجدوه عند الله هو خيرا واعظم اجرا واستغفروا الله ان الله غفور رحيم

İnşikak Suresi - Ayet 25

Türkçe Meal: Dışındadır kimseler (ki) iman 47 ettiler; ve yaptılar sâlihât 18 ; onlaradır bir ecir 820 ; olmayan bir kesinti/zayıflama 851 .

Arapça: 5907|84|25|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم اجر غير ممنون

Tin Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Dışındadır kimseler (ki) iman 47 ettiler ve yaptılar sâlihât 18 ; öyle ki onlaradır bir ecir 820 olmayan bir kesinti/zayıflama 851 .

Arapça: 6102|95|6|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت فلهم اجر غير ممنون