Şerefli Kur’ân Meali
Arapça · Latin · Meal · Kavramlarla
Henüz sûre seçilmedi.
📝 Metin Ayarları
🔧 Araçlar
📑 Kişisel
📄 PDF
💾 Veri Yönetimi
Ayet alanları:
Kapsam:
Eşleştirme:
📖 Arama Operatörleri

Arama Operatörleri:

  • VE / AND: Her iki terim de bulunmalı
    Örnek: rahman VE rahim
  • VEYA / OR: Terimlerden biri yeterli
    Örnek: cehennem VEYA nar
  • DEĞİL / NOT: Terimi çıkar
    Örnek: kitap DEĞİL ehli
  • " ": Tam ifade (tırnak içinde)
    Örnek: "la ilahe illallah"
  • ( ): Grup/öncelik belirleme
    Örnek: (cennet VEYA firdevs) VE mümin
📚

Kavram 106: Ganiyy

Bu kavram 10 ayette geçmektedir

📖 Kısa Açıklama

106Zengin.

2. Bakara Suresi

Ayet 263

Arapça Metin (Harekeli)

270|2|263|قَوْلٌ مَّعْرُوفٌ وَمَغْفِرَةٌ خَيْرٌ مِّن صَدَقَةٍ يَتْبَعُهَآ أَذًى وَٱللَّهُ غَنِىٌّ حَلِيمٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

270|2|263|قول معروف ومغفره خير من صدقه يتبعها اذي والله غني حليم

Latin Literal

263. Kavlun ma’rûfun ve magfiretun, hayrun min sadakatin yetbeuhâ ezâ(ezen), vallâhu ganiyyun halîm(halîmun).

Türkçe Çeviri

Maruf291 bir kelime ve mağfiret* iyidir bir sadakadan378 (ki) tabi olur ona (sadakaya) bir eziyet**; ve Allah Ganiyy’dir106; Halîm’dir58.

Ahmed Samira Çevirisi

263 (A) saying/word (of) kindness and forgiveness (is) better from (than) (a) charity following it mild harm, and God (is) rich, clement .

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kavlun bir kelime قَوْلٌ قول
2 mea'rufun maruf مَعْرُوفٌ عرف
3 ve megfiratun ve mağfiret وَمَغْفِرَةٌ غفر
4 hayrun iyidir خَيْرٌ خير
5 min مِنْ -
6 sadekatin bir sadakadan صَدَقَةٍ صدق
7 yetbeuha tabi olur ona يَتْبَعُهَا تبع
8 ezen bir eziyet أَذًى اذي
9 vallahu ve Allah وَاللَّهُ -
10 ganiyyun Ganiyy’dir غَنِيٌّ غني
11 halimun Halîm’dir حَلِيمٌ حلم

Notlar

Not 1

*Bağışlama.**Sıkıntı, eziyet, huzursuzluk.

2. Bakara Suresi

Ayet 267

Arapça Metin (Harekeli)

274|2|267|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ أَنفِقُوا۟ مِن طَيِّبَٰتِ مَا كَسَبْتُمْ وَمِمَّآ أَخْرَجْنَا لَكُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ وَلَا تَيَمَّمُوا۟ ٱلْخَبِيثَ مِنْهُ تُنفِقُونَ وَلَسْتُم بِـَٔاخِذِيهِ إِلَّآ أَن تُغْمِضُوا۟ فِيهِ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ غَنِىٌّ حَمِيدٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

274|2|267|يايها الذين امنوا انفقوا من طيبت ما كسبتم ومما اخرجنا لكم من الارض ولا تيمموا الخبيث منه تنفقون ولستم باخذيه الا ان تغمضوا فيه واعلموا ان الله غني حميد

Latin Literal

267. Yâ eyyuhellezîne âmenû enfikû min tayyibâti mâ kesebtum ve mimmâ ahracnâ lekum minel ard(ardı), ve lâ teyemmemûl habîse minhu tunfikûne ve lestum bi âhızîhı illâ en tugmidû fîh(fîhî), va’lemû ennallâhe ganiyyun hamîd(hamîdun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İnfak6 edin iyilerinden kazandıklarınızın; ve çıkardığımızdan sizlere yerden; kalkışmayın/yeltenmeyin kötüsüne ondan (ki) infak6 edersiniz; ve olmayın edinenler onu ancak ki göz kapatırsınız* ona (infak edilene); ve bilin ki doğrusu Allah Ganiyy’dir106; Hamîd’tir107.

Ahmed Samira Çevirisi

267 You, you those who believed, spend from (the) goodnesses (of) what you gathered/earned and from what We brought out for you from the earth , and do not intend/specify (choose) the bad/spoiled from it, you spend and you are not taking/receiving it, except that you obscure/find fault in it, and know that God (is) rich, praiseworthy/commendable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ya eyyuha ey يَا أَيُّهَا -
2 ellezine kimseler الَّذِينَ -
3 amenu iman etmiş امَنُوا امن
4 enfiku infak edin أَنْفِقُوا نفق
5 min مِنْ -
6 tayyibati iyilerinden طَيِّبَاتِ طيب
7 ma مَا -
8 kesebtum kazandıklarınızın كَسَبْتُمْ كسب
9 ve mimma ve وَمِمَّا -
10 ehracna çıkardığımızdan أَخْرَجْنَا خرج
11 lekum sizlere لَكُمْ -
12 mine -den مِنَ -
13 l-erdi yer- الْأَرْضِ ارض
14 ve la وَلَا -
15 teyemmemu kalkışmayın/yeltenmeyin تَيَمَّمُوا يمم
16 l-habise kötülere الْخَبِيثَ خبث
17 minhu ondan مِنْهُ -
18 tunfikune infak etmeye تُنْفِقُونَ نفق
19 velestum ve olmazsınız وَلَسْتُمْ ليس
20 biahizihi edinenler onu بِاخِذِيهِ اخذ
21 illa dışında إِلَّا -
22 en ki أَنْ -
23 tugmidu kör kapatırsınız تُغْمِضُوا غمض
24 fihi ona فِيهِ -
25 vea'lemu ve bilin ki وَاعْلَمُوا علم
26 enne doğrusu أَنَّ -
27 llahe Allah اللَّهَ -
28 ganiyyun Ganiyy’dir غَنِيٌّ غني
29 hamidun Hamîd’tir حَمِيدٌ حمد

Notlar

Not 1

*Kendiniz için gördüğünüzde asla almayacağınız.

3. Âl-i İmrân Suresi

Ayet 97

Arapça Metin (Harekeli)

390|3|97|فِيهِ ءَايَٰتٌۢ بَيِّنَٰتٌ مَّقَامُ إِبْرَٰهِيمَ وَمَن دَخَلَهُۥ كَانَ ءَامِنًا وَلِلَّهِ عَلَى ٱلنَّاسِ حِجُّ ٱلْبَيْتِ مَنِ ٱسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلًا وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِىٌّ عَنِ ٱلْعَٰلَمِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

390|3|97|فيه ايت بينت مقام ابرهيم ومن دخله كان امنا ولله علي الناس حج البيت من استطاع اليه سبيلا ومن كفر فان الله غني عن العلمين

Latin Literal

97. Fîhi âyâtun beyyinâtun makâmu ibrâhîm(ibrâhîme), ve men dahalehu kâne âminâ(âminen), ve lillâhi alen nâsi hiccul beyti menistetâa ileyhi sebîlâ(sebîlen), ve men kefere fe innallâhe ganiyyun anil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ondadır beyanlı352 ayetler237; İbrahim'in makamı448 (-nda); ve kim girdi ona (makama), olmuştur o (kimse) emin447; ve Allah’adır (Allah içindir) insanlar üzerine beyt/ev446 haccı327* kimseye (ki) güç yetirebildi onun üzerine bir yol**; ve kim kâfirlik25 etti; öyle ki doğrusu Allah alemlerden Ganiyy’dir106.

Ahmed Samira Çevirisi

97 In it (are) signs/verses/evidences evidences (in) Abraham’s place/position , and who entered it, was/is/became safe/secure, and to God on the people performing pilgrimage (to) the House/Home who was/is able (to find) a way/method to it, and who disbelieved, so that God (is) rich from (not in need to) the creations altogether/(universes).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 fihi ondadır فِيهِ -
2 ayatun ayetler ايَاتٌ ايي
3 beyyinatun beyanatlı بَيِّنَاتٌ بين
4 mekamu makamın مَقَامُ قوم
5 ibrahime İbrahim'in إِبْرَاهِيمَ -
6 ve men ve kim وَمَنْ -
7 dehalehu girdi ona دَخَلَهُ دخل
8 kane oldu كَانَ كون
9 aminen emin امِنًا امن
10 velillahi ve Allah’adır (içindir) وَلِلَّهِ -
11 ala üzerinde عَلَى -
12 n-nasi insanlar النَّاسِ نوس
13 hiccu hacc حِجُّ حجج
14 l-beyti beyte/eve الْبَيْتِ بيت
15 meni kim مَنِ -
16 stetaa güç yetirebildi اسْتَطَاعَ طوع
17 ileyhi üzerine onun إِلَيْهِ -
18 sebilen bir yol سَبِيلًا سبل
19 ve men ve kim وَمَنْ -
20 kefera kâfirlik etti كَفَرَ كفر
21 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
22 llahe Allah اللَّهَ -
23 ganiyyun Ganiyy’dir غَنِيٌّ غني
24 ani عَنِ -
25 l-aalemine alemlerden الْعَالَمِينَ علم

Notlar

Not 1

*İbrahim'e indirilen kutsal kitapla. Kur'an'ın özünü içeren.**Yöntem, ilerleyiş şekli.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Ayetler Kavram 237

237 Ayet kelimesi gösterge, işaret, kanıt, mucize anlamındadır. Çoğul olarak kullanıldığında Yüce Allah'ın varlığına kanıt olacak muhteşem mucizeleri işaret eder. Evrenin kendisi içindeki her şeyle Yüce Allah'ın ayetlerindendir. Evren kitabını bilimsel olarak okuyanlar Yüce Allah'ın bu ayetlerine tanıklık ederler.

Hac Kavram 327

327 Kur'an ayetlerinin delillerle tartışıldığı, öğrenildiği; belirlenmiş bir mekanda ve zamanda gerçekleştirilen, önceden duyurusu yapılan toplanma, bir araya gelme; kongre.

Beyanlı Kavram 352

352 Apaçık deklere edilmiş, bildirilmiş, kanıtlı/delilli olarak ortaya çıkmış.

İnsanları doğru yola kılavuzlayan, Bekke'deki mübarek ilk ev/beyt. Kavram 446

446 Kur'an'a göre kendisine kitap indirilen ilk nebi İbrahim'dir. İbrahim'e indirilen bu kutsal kitabın öğrenilmesi ve öğretilmesi için inşa edilen ilk ev. Bu evde insanlar salât ettiler. Vakitli bir şekilde (sabah-akşam) İbrahim'e indirilen kitabı çalıştılar. Ders yaptılar. Tek tanrıcı oldular.

İbrahim'in makamı bulunan evde/beytte emin olmak. Kavram 447

447 Emin kelimesi şüphenin ortadan kalktığı durumları işaret eder. Türkçede 'Bunun doğru olduğuna emin misin?' deriz. Sadece kutsal kitap öğretilerinin yapıldığı bu evde olanlar delillerle yapılan hac/tartışma sonrası ikna olarak tek tanrıcı olurlar. Yüce Allah'ın varlığı ve birliği konusunda emin olurlar. Şüpheleri kaybolur. Kutsal kitapların Yüce Allah katından geldiğine kesin emin olurlar.

İbrahim'in makamı. Kavram 448

448 İbrahim'in dini öğretisi olan tek tanrıcı din için yaratılış özelliği olan beynin ayağa kalkma/dikelme yeri. Bilincin ayağa kalktığı, dik durduğu yer.

4. Nisâ Suresi

Ayet 131

Arapça Metin (Harekeli)

624|4|131|وَلِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ وَلَقَدْ وَصَّيْنَا ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ مِن قَبْلِكُمْ وَإِيَّاكُمْ أَنِ ٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَإِن تَكْفُرُوا۟ فَإِنَّ لِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ وَكَانَ ٱللَّهُ غَنِيًّا حَمِيدًا

Arapça Metin (Harekesiz)

624|4|131|ولله ما في السموت وما في الارض ولقد وصينا الذين اوتوا الكتب من قبلكم واياكم ان اتقوا الله وان تكفروا فان لله ما في السموت وما في الارض وكان الله غنيا حميدا

Latin Literal

131. Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve lekad vassaynâllezîne ûtûl kitâbe min kablikum ve iyyâkum enittekullâh(enittekullâhe). Ve in tekfurû fe inne lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve kânallâhu ganiyyen hamîdâ(hamîden).

Türkçe Çeviri

Allah'adır göklerdeki162 ve yerdeki; ve ant olsun vasiyet ettik kimselere (ki) verildiler kitap sizlerden önce; ve sizlere ki takvalı olun Allah'a; ve eğer kâfirlik ederseniz; öyle ki doğrusu Allah'adır göklerdeki ve yerdeki; ve oldu Allah bir Ganiyy106; bir Hamîd107.

Ahmed Samira Çevirisi

131 And to God what (is) in the skies/space and what (is) in the earth/Planet Earth, and We had directed/commanded those who were given The Book from before you and you, that to fear and obey God, and if you disbelieve, so then to God what (is) in the skies/space and what (is) in the earth/Planet Earth, and God was/is rich, praiseworthy/commendable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velillahi Allah'adır وَلِلَّهِ -
2 ma مَا -
3 fi فِي -
4 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
5 ve ma ve وَمَا -
6 fi فِي -
7 l-erdi yerdeki الْأَرْضِ ارض
8 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
9 vessayna vasiyet ettik وَصَّيْنَا وصي
10 ellezine kimselere الَّذِينَ -
11 utu verildiler أُوتُوا اتي
12 l-kitabe kitap الْكِتَابَ كتب
13 min مِنْ -
14 kablikum sizden önce قَبْلِكُمْ قبل
15 ve iyyakum ve sadece sizlere وَإِيَّاكُمْ -
16 eni ki أَنِ -
17 tteku takvalı olun اتَّقُوا وقي
18 llahe Allah'a اللَّهَ -
19 vein ve eğer وَإِنْ -
20 tekfuru kâfirlik ederseniz تَكْفُرُوا كفر
21 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
22 lillahi Allah'adır لِلَّهِ -
23 ma مَا -
24 fi فِي -
25 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
26 ve ma ve وَمَا -
27 fi فِي -
28 l-erdi yerdeki الْأَرْضِ ارض
29 ve kane ve oldu وَكَانَ كون
30 llahu Allah اللَّهُ -
31 ganiyyen Ganiyy غَنِيًّا غني
32 hamiden Hamîd حَمِيدًا حمد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Hamîd Kavram 107

107 En yüce övgüye/methedilmeye değer.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

6. En'âm Suresi

Ayet 133

Arapça Metin (Harekeli)

922|6|133|وَرَبُّكَ ٱلْغَنِىُّ ذُو ٱلرَّحْمَةِ إِن يَشَأْ يُذْهِبْكُمْ وَيَسْتَخْلِفْ مِنۢ بَعْدِكُم مَّا يَشَآءُ كَمَآ أَنشَأَكُم مِّن ذُرِّيَّةِ قَوْمٍ ءَاخَرِينَ

Arapça Metin (Harekesiz)

922|6|133|وربك الغني ذو الرحمه ان يشا يذهبكم ويستخلف من بعدكم ما يشا كما انشاكم من ذريه قوم اخرين

Latin Literal

133. Ve rabbukel ganiyyu zur rahmeh(rahmeti), in yeşe’ yuzhibkum ve yestahlif min ba’dikum mâ yeşâu kemâ enşeekum min zurriyyeti kavmin âharîn(âharîne).

Türkçe Çeviri

Ve (senin) Rabbin Ganiyy’dir106; rahmet271 sahibidir; eğer dilerse giderir sizleri; ve halife65 eder sizlerin ardından dilediğini; inşa* ettiği gibi sizleri son bir kavimin/toplumun** zürriyetinden380.

Ahmed Samira Çevirisi

133 And your Lord (is) the rich (owner of) the mercy, if He wants/wills He wipes you off , and makes a successor from after you, what He wills/wants, as He created you from another nation’s descendants.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve rabbuke ve (senin) Rabbin وَرَبُّكَ ربب
2 l-ganiyyu Ganiyy’dir الْغَنِيُّ غني
3 zu sahibidir ذُو -
4 r-rahmeti rahmet الرَّحْمَةِ رحم
5 in eğer إِنْ -
6 yeşe' dilerse يَشَأْ شيا
7 yuzhibkum giderir sizleri يُذْهِبْكُمْ ذهب
8 ve yestehlif ve halife eder وَيَسْتَخْلِفْ خلف
9 min مِنْ -
10 bea'dikum sizlerin ardından بَعْدِكُمْ بعد
11 ma مَا -
12 yeşa'u dilediğini يَشَاءُ شيا
13 kema كَمَا -
14 enşeekum inşa ettiği أَنْشَأَكُمْ نشا
15 min مِنْ -
16 zurriyyeti zürriyetinden ذُرِّيَّةِ ذرر
17 kavmin bir kavim قَوْمٍ قوم
18 aharine son اخَرِينَ اخر

Notlar

Not 1

*İnşa kelimesinin kullanılması önemlidir. Bilge insan olan Homo Sapiens kendisinden önce yeryüzünde yaşamış olan başka insan kavimlerinin DNA'sı üzerine inşa edilmiştir. **Kendi türü yok olan ancak zürriyetinden/neslinden Homo Sapiens olan bilge insanın türediği Homo türleri.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Halife Kavram 65

65 Sonrası gelen, halef.

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Rahmet Kavram 271

271 Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.

Zürriyet Kavram 380

380 Alt nesil, soy. Çoluk çocuk, evlatlar, torunlar vb.

10. Yunus Suresi

Ayet 68

Arapça Metin (Harekeli)

1430|10|68|قَالُوا۟ ٱتَّخَذَ ٱللَّهُ وَلَدًا سُبْحَٰنَهُۥ هُوَ ٱلْغَنِىُّ لَهُۥ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ إِنْ عِندَكُم مِّن سُلْطَٰنٍۭ بِهَٰذَآ أَتَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ

Arapça Metin (Harekesiz)

1430|10|68|قالوا اتخذ الله ولدا سبحنه هو الغني له ما في السموت وما في الارض ان عندكم من سلطن بهذا اتقولون علي الله ما لا تعلمون

Latin Literal

68. Kâlûttehazallâhu veleden subhâneh(subhânehu), huvel ganiy(ganiyyu), lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), in indekum min sultânin bi hâzâ, e tekûlûne alâllâhi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Edindi Allah bir velet*"; Subhândır7 O; O'dur Ganiyy106; O’nadır göklerdeki162 ve yerdeki; yoktur yanınızda hiçbir bir sultân660 bununla (ilgili); Allah'a karşı bilmediğinizi mi dersiniz?

Ahmed Samira Çevirisi

68 They said: "God took/received a child (son)." His praise/glory He is the rich, for Him what is in the skies/space and the earth/Planet Earth, at you (is) no proof/evidence with that, are you saying on God what you do not know?

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 kalu dediler قَالُوا قول
2 ttehaze edindi اتَّخَذَ اخذ
3 llahu Allah اللَّهُ -
4 veleden bir veled وَلَدًا ولد
5 subhanehu Subhândır O سُبْحَانَهُ سبح
6 huve O هُوَ -
7 l-ganiyyu Ganiyy’dir الْغَنِيُّ غني
8 lehu O’nadır لَهُ -
9 ma مَا -
10 fi فِي -
11 s-semavati göklerdeki السَّمَاوَاتِ سمو
12 ve ma ve وَمَا -
13 fi فِي -
14 l-erdi yerdeki الْأَرْضِ ارض
15 in yoktur إِنْ -
16 indekum yanınızda عِنْدَكُمْ عند
17 min hiçbir مِنْ -
18 sultanin bir sultan سُلْطَانٍ سلط
19 bihaza bununla بِهَٰذَا -
20 etekulune der misiniz أَتَقُولُونَ قول
21 ala karşı عَلَى -
22 llahi Allah اللَّهِ -
23 ma مَا -
24 la لَا -
25 tea'lemune bilmezdiğinizi تَعْلَمُونَ علم

Notlar

Not 1

*Evlat.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Subhân Kavram 7

7 Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Gökler Kavram 162

162 Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir.

Sultân, sultân. Kavram 660

660 Yetki, salahiyet, otorite.

14. İbrahim Suresi

Ayet 8

Arapça Metin (Harekeli)

1756|14|8|وَقَالَ مُوسَىٰٓ إِن تَكْفُرُوٓا۟ أَنتُمْ وَمَن فِى ٱلْأَرْضِ جَمِيعًا فَإِنَّ ٱللَّهَ لَغَنِىٌّ حَمِيدٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

1756|14|8|وقال موسي ان تكفروا انتم ومن في الارض جميعا فان الله لغني حميد

Latin Literal

8. Ve kâle mûsâ in tekfurû entum ve men fîl ardı cemî’an fe innallâhe le ganiyyun hamîd(hamîdun).

Türkçe Çeviri

Ve dedi Mûsâ: "Eğer kâfirlik25 ederseniz sizler ve (de) yerdeki kimseler topluca; öyle ki doğrusu Allah mutlak bir Ganiyy'dir106; bir Hamîd’tir107.

Ahmed Samira Çevirisi

8 And Moses said: "If you disbelieve you and who (is) in the earth/Planet Earth all together, so then God (is) rich (E) praiseworthy/commendable."

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 ve kale ve dedi وَقَالَ قول
2 musa Mûsâ مُوسَىٰ -
3 in eğer إِنْ -
4 tekfuru kâfirli ederseniz تَكْفُرُوا كفر
5 entum sizler أَنْتُمْ -
6 ve men ve kimseler وَمَنْ -
7 fi فِي -
8 l-erdi yerdeki الْأَرْضِ ارض
9 cemian topluca جَمِيعًا جمع
10 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
11 llahe Allah اللَّهَ -
12 leganiyyun mutlak bir Ganiyy لَغَنِيٌّ غني
13 hamidun bir Hamîd’tir حَمِيدٌ حمد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Hamîd Kavram 107

107 En yüce övgüye/methedilmeye değer.

31. Lokman Suresi

Ayet 12

Arapça Metin (Harekeli)

3479|31|12|وَلَقَدْ ءَاتَيْنَا لُقْمَٰنَ ٱلْحِكْمَةَ أَنِ ٱشْكُرْ لِلَّهِ وَمَن يَشْكُرْ فَإِنَّمَا يَشْكُرُ لِنَفْسِهِۦ وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِىٌّ حَمِيدٌ

Arapça Metin (Harekesiz)

3479|31|12|ولقد اتينا لقمن الحكمه ان اشكر لله ومن يشكر فانما يشكر لنفسه ومن كفر فان الله غني حميد

Latin Literal

12. Ve lekad âteynâ lukmânel hikmete enişkur lillâh(lillâhi), ve men yeşkur fe innemâ yeşkuru li nefsih(nefsihî), ve men kefere fe innellâhe ganiyyun hamîd(hamîdun).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun verdik Lokmân'a571 hikmet382 ki şükretsin43 Allah'a; ve kim şükreder43 öyle ki ancak şükreder43 kendi nefsi201 için; ve kim kâfirlik25 eder öyle ki doğrusu Allah Ganiyy’dir106; Hamîd’dir107.

Ahmed Samira Çevirisi

12 And We had given/brought Lukman the wisdom that (E) thank/be grateful to God, and who thanks/is grateful, so but he thanks/is grateful to/for his self, and who disbelieved, so then God (is) rich, praiseworthy/commendable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 velekad ve ant olsun وَلَقَدْ -
2 ateyna verdik اتَيْنَا اتي
3 lukmane Lokmân'a لُقْمَانَ -
4 l-hikmete hikmet الْحِكْمَةَ حكم
5 eni ki أَنِ -
6 şkur şükretsin اشْكُرْ شكر
7 lillahi Allah'a لِلَّهِ -
8 ve men ve kim وَمَنْ -
9 yeşkur şükreder يَشْكُرْ شكر
10 feinnema öyle ki ancak فَإِنَّمَا -
11 yeşkuru şükreder يَشْكُرُ شكر
12 linefsihi kendi nefsi için لِنَفْسِهِ نفس
13 ve men ve kim وَمَنْ -
14 kefera kâfirlik eder كَفَرَ كفر
15 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
16 llahe Allah اللَّهَ -
17 ganiyyun Ganiyy’dir غَنِيٌّ غني
18 hamidun Hamid’dir حَمِيدٌ حمد

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Hamîd Kavram 107

107 En yüce övgüye/methedilmeye değer.

Nefis Kavram 201

201 Benlik, kişilik, öz varlık.

Hikmet Kavram 382

382 Kur'an'ın içerdiği hikmete sahip olmak. Kur'an'ın hikmeti. Hikmetli Kur'an'ın içerdiği hükümlerle hikmetlenmek.

39. Zümer Suresi

Ayet 7

Arapça Metin (Harekeli)

4063|39|7|إِن تَكْفُرُوا۟ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِىٌّ عَنكُمْ وَلَا يَرْضَىٰ لِعِبَادِهِ ٱلْكُفْرَ وَإِن تَشْكُرُوا۟ يَرْضَهُ لَكُمْ وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّكُم مَّرْجِعُكُمْ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ إِنَّهُۥ عَلِيمٌۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ

Arapça Metin (Harekesiz)

4063|39|7|ان تكفروا فان الله غني عنكم ولا يرضي لعباده الكفر وان تشكروا يرضه لكم ولا تزر وازره وزر اخري ثم الي ربكم مرجعكم فينبيكم بما كنتم تعملون انه عليم بذات الصدور

Latin Literal

7. İn tekfurû fe innallâhe ganiyyun ankum, ve lâ yerdâ li ıbâdihil kufr(kufra), ve in teşkurû yerdahu lekum, ve lâ teziru vâziretun vizra uhrâ, summe ilâ rabbikum merciukum fe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne), innehû alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).

Türkçe Çeviri

Eğer kâfirlik25 ederseniz öyle ki doğrusu Allah Ganiyy’dir106 sizden; ve razı* olmaz kullarına küfre422; ve eğer şükrederseniz43 razı* olur ona sizlere; yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; sonra Rabbinizedir4 dönüş yeriniz; öyle ki haber verir sizlere yapar olduğunuzu; doğrusu O (Allah) bir Alîm’dir8 göğüslerin zatîne/özüne.

Ahmed Samira Çevirisi

7 If you disbelieve, so then God (is) rich from (without) you, and He does not accept/approve the disbelief to His worshippers/slaves , and if you thank/be grateful He accepts/approves it for you, and no sinner/loader/burdener carries/bears another’s sins/load/burden , then to your Lord (is) your return, so He informs you with what you were making/doing , that He truly (is) knowledgeable with of the chests (innermosts).

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 in eğer إِنْ -
2 tekfuru kâfirlik ederseniz تَكْفُرُوا كفر
3 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
4 llahe Allah اللَّهَ -
5 ganiyyun Ganiyy’dir غَنِيٌّ غني
6 ankum sizden عَنْكُمْ -
7 ve la ve وَلَا -
8 yerda razı olmaz يَرْضَىٰ رضو
9 liibadihi kullarına لِعِبَادِهِ عبد
10 l-kufra küfre الْكُفْرَ كفر
11 ve in ve eğer وَإِنْ -
12 teşkuru şükrederseniz تَشْكُرُوا شكر
13 yerdehu razı olur ona يَرْضَهُ رضو
14 lekum sizinlere لَكُمْ -
15 ve la وَلَا -
16 teziru yüklenmez تَزِرُ وزر
17 vaziratun bir yüklenici وَازِرَةٌ وزر
18 vizra yükünü وِزْرَ وزر
19 uhra başkasının أُخْرَىٰ اخر
20 summe sonra ثُمَّ -
21 ila إِلَىٰ -
22 rabbikum Rabbinizedir رَبِّكُمْ ربب
23 merciukum dönülen yeriniz مَرْجِعُكُمْ رجع
24 feyunebbiukum öyle ki haber verir sizlere فَيُنَبِّئُكُمْ نبا
25 bima بِمَا -
26 kuntum olduğunuzu كُنْتُمْ كون
27 tea'melune yaparlar تَعْمَلُونَ عمل
28 innehu doğrusu O إِنَّهُ -
29 alimun bir Alîm’dir عَلِيمٌ علم
30 bizati zatîne/özüne بِذَاتِ -
31 s-suduri göğüslerin الصُّدُورِ صدر

Notlar

Not 1

*Hoşnut olmaz, istemez, dilemez, onaylamaz.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Rab Kavram 4

4 Efendi, komuta eden.

Alîm Kavram 8

8 Bilen.

Kâfir Kavram 25

25 Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.

şükür/şükr Kavram 43

43 Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Küfür Kavram 422

422 Kâfirlik etmek. Gerçeği/hakkı örtüp gizlemek.

60. Mümtehine Suresi

Ayet 6

Arapça Metin (Harekeli)

5154|60|6|لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِيهِمْ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِّمَن كَانَ يَرْجُوا۟ ٱللَّهَ وَٱلْيَوْمَ ٱلْءَاخِرَ وَمَن يَتَوَلَّ فَإِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلْغَنِىُّ ٱلْحَمِيدُ

Arapça Metin (Harekesiz)

5154|60|6|لقد كان لكم فيهم اسوه حسنه لمن كان يرجوا الله واليوم الاخر ومن يتول فان الله هو الغني الحميد

Latin Literal

6. Lekad kâne lekum fîhim usvetun hasenetun li men kâne yercûllâhe vel yevmel âhire ve men yetevelle fe innallâhe huvel ganiyyul hamîd(hamîdu).

Türkçe Çeviri

Ant olsun (ki) oldu sizlere onlarda* güzel bir örnek/bir rol model; kimse için (ki) oldu ümit eder/arzular Allah’ı ve ahiret gününü; ve kim yüz çevirir öyle ki doğrusu Allah’tır; O'dur Ganiyy106; Hamîd107.

Ahmed Samira Çevirisi

6 A good example/model (to follow) had been for you in them, to who was hoping/expecting God, and the Day the Last/Resurrection Day; and who turns away, so then God, He is the rich, the praiseworthy/commendable.

Kelime Kelime Analiz Tablosu

No Kelime Anlam Arapça Kök
1 lekad ant olsun لَقَدْ -
2 kane oldu كَانَ كون
3 lekum sizlere لَكُمْ -
4 fihim onlarda فِيهِمْ -
5 usvetun bir örnek/bir rol model أُسْوَةٌ اسو
6 hasenetun güzel حَسَنَةٌ حسن
7 limen kimse için لِمَنْ -
8 kane oldu كَانَ كون
9 yercu ümit eder/arzular يَرْجُو رجو
10 llahe Allah'ı اللَّهَ -
11 velyevme ve gününü وَالْيَوْمَ يوم
12 l-ahira ahiret الْاخِرَ اخر
13 ve men ve kim وَمَنْ -
14 yetevelle yüz çevirir يَتَوَلَّ ولي
15 feinne öyle ki doğrusu فَإِنَّ -
16 llahe Allah’tır اللَّهَ -
17 huve O'dur هُوَ -
18 l-ganiyyu gani/zengin الْغَنِيُّ غني
19 l-hamidu en yüce övgüye/methedilmeye değer الْحَمِيدُ حمد

Notlar

Not

Ayette geçen 'onlarda' kelimesi 60:4 ayetinde işaret edilen İbrahim peygamberle birlikte olan tek tanrıcı kimselerdir. Bak; 33:21

Not 1

*Nebi İbrahim ve yanındaki kimselerde.

📚 Bu Ayette Geçen Kavramlar:

Ganiyy Kavram 106

106 Zengin.

Hamîd Kavram 107

107 En yüce övgüye/methedilmeye değer.

Bu sûredeki kavramlar

📄 PDF Hazırlanıyor

Ayetler hazırlanıyor...

Kur'an-ı Kerim - Kavram 106: Ganiyy

Kavram Bilgisi

Kavram Adı: Ganiyy

Kavram No: 106

Kısa Açıklama: 106 Zengin.

Bu Kavramın Geçtiği Ayet Sayısı: 10

Bu Kavramın Geçtiği Ayetler

Bakara Suresi - Ayet 263

Türkçe Meal: Maruf 291 bir kelime ve mağfiret * iyidir bir sadakadan 378 (ki) tabi olur ona (sadakaya) bir eziyet ** ; ve Allah Ganiyy’dir 106 ; Halîm’dir 58 .

Arapça: 270|2|263|قول معروف ومغفره خير من صدقه يتبعها اذي والله غني حليم

Bakara Suresi - Ayet 267

Türkçe Meal: Ey iman 47 etmiş kimseler! İnfak 6 edin iyilerinden kazandıklarınızın; ve çıkardığımızdan sizlere yerden; kalkışmayın/yeltenmeyin kötüsüne ondan (ki) infak 6 edersiniz; ve olmayın edinenler onu ancak ki göz kapatırsınız * ona (infak edilene); ve bilin ki doğrusu Allah Ganiyy’dir 106 ; Hamîd’tir 107 .

Arapça: 274|2|267|يايها الذين امنوا انفقوا من طيبت ما كسبتم ومما اخرجنا لكم من الارض ولا تيمموا الخبيث منه تنفقون ولستم باخذيه الا ان تغمضوا فيه واعلموا ان الله غني حميد

Âl-i İmrân Suresi - Ayet 97

Türkçe Meal: Ondadır beyanlı 352 ayetler 237 ; İbrahim'in makamı 448 (-nda); ve kim girdi ona (makama), olmuştur o (kimse) emin 447 ; ve Allah’adır (Allah içindir) insanlar üzerine beyt/ev 446 haccı 327 * kimseye (ki) güç yetirebildi onun üzerine bir yol ** ; ve kim kâfirlik 25 etti; öyle ki doğrusu Allah alemlerden Ganiyy’dir 106 .

Arapça: 390|3|97|فيه ايت بينت مقام ابرهيم ومن دخله كان امنا ولله علي الناس حج البيت من استطاع اليه سبيلا ومن كفر فان الله غني عن العلمين

Nisâ Suresi - Ayet 131

Türkçe Meal: Allah'adır göklerdeki 162 ve yerdeki; ve ant olsun vasiyet ettik kimselere (ki) verildiler kitap sizlerden önce; ve sizlere ki takvalı olun Allah'a; ve eğer kâfirlik ederseniz; öyle ki doğrusu Allah'adır göklerdeki ve yerdeki; ve oldu Allah bir Ganiyy 106 ; bir Hamîd 107 .

Arapça: 624|4|131|ولله ما في السموت وما في الارض ولقد وصينا الذين اوتوا الكتب من قبلكم واياكم ان اتقوا الله وان تكفروا فان لله ما في السموت وما في الارض وكان الله غنيا حميدا

En'âm Suresi - Ayet 133

Türkçe Meal: Ve (senin) Rabbin Ganiyy’dir 106 ; rahmet 271 sahibidir; eğer dilerse giderir sizleri; ve halife 65 eder sizlerin ardından dilediğini; inşa * ettiği gibi sizleri son bir kavimin/toplumun ** zürriyetinden 380 .

Arapça: 922|6|133|وربك الغني ذو الرحمه ان يشا يذهبكم ويستخلف من بعدكم ما يشا كما انشاكم من ذريه قوم اخرين

Yunus Suresi - Ayet 68

Türkçe Meal: Dediler: "Edindi Allah bir velet * "; Subhândır 7 O; O'dur Ganiyy 106 ; O’nadır göklerdeki 162 ve yerdeki; yoktur yanınızda hiçbir bir sultân 660 bununla (ilgili); Allah'a karşı bilmediğinizi mi dersiniz?

Arapça: 1430|10|68|قالوا اتخذ الله ولدا سبحنه هو الغني له ما في السموت وما في الارض ان عندكم من سلطن بهذا اتقولون علي الله ما لا تعلمون

İbrahim Suresi - Ayet 8

Türkçe Meal: Ve dedi Mûsâ: "Eğer kâfirlik 25 ederseniz sizler ve (de) yerdeki kimseler topluca; öyle ki doğrusu Allah mutlak bir Ganiyy'dir 106 ; bir Hamîd’tir 107 .

Arapça: 1756|14|8|وقال موسي ان تكفروا انتم ومن في الارض جميعا فان الله لغني حميد

Lokman Suresi - Ayet 12

Türkçe Meal: Ve ant olsun verdik Lokmân'a 571 hikmet 382 ki şükretsin 43 Allah'a; ve kim şükreder 43 öyle ki ancak şükreder 43 kendi nefsi 201 için; ve kim kâfirlik 25 eder öyle ki doğrusu Allah Ganiyy’dir 106 ; Hamîd’dir 107 .

Arapça: 3479|31|12|ولقد اتينا لقمن الحكمه ان اشكر لله ومن يشكر فانما يشكر لنفسه ومن كفر فان الله غني حميد

Zümer Suresi - Ayet 7

Türkçe Meal: Eğer kâfirlik 25 ederseniz öyle ki doğrusu Allah Ganiyy’dir 106 sizden; ve razı * olmaz kullarına küfre 422 ; ve eğer şükrederseniz 43 razı * olur ona sizlere; yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; sonra Rabbinizedir 4 dönüş yeriniz; öyle ki haber verir sizlere yapar olduğunuzu; doğrusu O (Allah) bir Alîm’dir 8 göğüslerin zatîne/özüne.

Arapça: 4063|39|7|ان تكفروا فان الله غني عنكم ولا يرضي لعباده الكفر وان تشكروا يرضه لكم ولا تزر وازره وزر اخري ثم الي ربكم مرجعكم فينبيكم بما كنتم تعملون انه عليم بذات الصدور

Mümtehine Suresi - Ayet 6

Türkçe Meal: Ant olsun (ki) oldu sizlere onlarda * güzel bir örnek/bir rol model; kimse için (ki) oldu ümit eder/arzular Allah’ı ve ahiret gününü; ve kim yüz çevirir öyle ki doğrusu Allah’tır; O'dur Ganiyy 106 ; Hamîd 107 .

Arapça: 5154|60|6|لقد كان لكم فيهم اسوه حسنه لمن كان يرجوا الله واليوم الاخر ومن يتول فان الله هو الغني الحميد